yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

kitaplar.ankara.edu.tr
from kitaplar.ankara.edu.tr More from this publisher
13.07.2015 Views

üyütme yoluna sapmasından ileri gelmektedir. Dağ fare doğurmuşsa fareyi pompaylaşişirmenin ne anlamı olabilir?13. Sayfa 28'de "söz konusu 13 KİT'te çalışan 100 kadar halkla ilişkiler görevlisininancak 55'inin öğrenim durumları hakkında bilgi edinebildik" deniyor.Niçin? Kamusal ilişkiler eyleminde bulunan 27 KİT'in ancak 13'ünden soru kâğıtlarınayanıt alınabiliyor. Bunlarda çalışan 100 görevlinin de ancak 55'inin öğrenimdurumu konusunda bilgi elde edilebiliyor. Bu, araştırma bakımından çokönemli bir eksikliktir. Üstelik bunların kaçının daktilo, dosya görevlisi gibi yardımcınitelikte işler yaptığı, kaçının kamusal ilişkiler göreviyle ilgili çalışmalardabulunduğu da bilinmiyor. Bu konuda anlamlı bilgilerden geniş ölçüde yoksun bulunuyoruz.14. Sayfa 30'un son bölücüğündeki açıklamalar, genellemeye dayanak olarakalınması güç, az sayıda birimle ilgili olmaları dolayısıyla güvenilirlikten uzak olmalarınınyam sıra açıklıktan da yoksun görünmektedir. Bu sonuç, yukarıda 10.maddede eleştiri konusu yaptığımız durumla yakından ilgilidir.15. Sayfa 33'ün ilk iki bölücüğünde yer alan açıklamalar, önemsiz, anlamsızsözler olduğu için —sayfanın başındaki tabloyla birlikte— metinden çıkarılıp atılmalıdırlar.Sayfa 34'ün 8 sayılı bölücüğe dek olan bölümünde yazılanlar da okuyucununne demek istendiğini kolay kavrayamadığı önemsiz şeylerdir.16. Sayfa 36'nın b bölücüğünde kamusal ilişkiler biriminin "daha çok yetki"ile donatılması gerektiğinden söz edilmekte, ancak bu yetkilerin ne olduğu konusundahiçbir şey söylenmemektedir. c bölücüğünde ise bu alanda adam yetiştireceköğretim kurumlan kurulması gereğine değinilmektedir. Oysa yurdumuzdabu alana da adam yetiştirmek üzere açılmış birçok öğretim kurumu vardır.17. Yazanağın anlatımı birçok yerlerde bozuk, özensiz, baştan savmadır. Sözcükekonomisi kuralına uyulmamış, anlatımın dokusu seyrek bırakılmıştır. Bunlannbirçoğunu metin üzerinde kırmızı kalemle işaretleyerek yanlanna gerekennotlan koydum. Birçok yerlerde de anlatım bozukluklarını düzelttim. Ancak bu,düzeltilmeyen yerlerde anlatımın her zaman iyi olduğu anlamına gelmemelidir.Bu arada "etkinlik, etkenlik" sözcükleri yer yer yanlış kullanılmıştır. Bu sözcüklerinanlamlan, Genel Sekreterliğin isteği üzerine MPM görevlileri için hazırladığım"Yayımlanacak Yazılarda Uyulması Gereken İlkeler" başlıklı kılavuzun 7.sayfasının 7 sayılı bölücüğünde açıklanmıştı. Yazanağın birçok yerinde "özerk"kamusal ilişkiler birimlerinden söz edilmiştir. Oysa, bir destek hizmet kuruluşuolan kamusal ilişkiler birimleri "özerk" (muhtar, otonom) olamazlar. "Özerk" sözcüğü"ayn" biçiminde düzeltilmelidir. Yazanakta noktalama imleri de gelişigüzel,çoğu kez yanlış olarak kullanılmıştır. Yazanakta bütün bu yanlışlıklar kırmızıkalemle düzeltilmiştir.Görülüyor ki, araştırma başanlı bir çalışma ürünü sayılamayacak düzeydedir.Bunda, samnm, araştırmanın yürütülüş biçimi de etkili olmuştur. Bugüne değinkimse bu konuda bizimle ilişki kurmuş, görüş istemiş, ortaya çıkan sorunları araştırmanınhiçbir aşamasında tartışmış değildir. Geçmiş yıllarda MPM'de araştırmalarlailgili olarak şöyle bir yol izlenirdi: Kullanılacak soru kâğıdı ilgili şubedeoluşturulduktan sonra, genellikle araştırmada izlenecek yolu da açıklayan bir yakıylabirlikte Genel Sekreterliğe sunulurdu. Bu öneri Genel Sekreterlikçe bizegönderilerek yazılı görüş istenirdi. Biz, yazı üzerinde —gerektiğinde bu hazırlığıyapanlardan bilgi de alarak— gerekli incelemeleri yapar, yazanağımızı kalemealıp Genel Sekreterliğe sunardık. Genel Sekreterlik bu yazıyı ilgili şubeye gönde-128

erek gereken düzeltmelerin, değişikliklerin yapılmasını isterdi. Bundan sonra, yenibiçimi verilen soru kâğıdım bir kez daha gözden geçirmemiz sağlanır, araştırmayaondan sonra geçilirdi. İyi düzenlenmiş araştırmalarda önemli bir sorunortaya çıkmaz, böyle olmayanlar köklü değişikliklere uğrarlardı. Araştırmanıngidişiyle ilgili olarak sunulan ara yazanaklar da Genel Sekreterlikçe bize yollanarakgörüş istenir, böylece düşülen birtakım yanılgıları düzeltmek olanağım bulurduk.Biraz fazlaca biçimsel görünmekle birlikte, bu yöntemin ilgilileri işi dahaciddiye almak durumunda bırakan bir yöntem olduğu kuşkusuzdur. İlk bakıştazaman alıcı gibi görünen bu yöntem, kimi durumlarda yapıldığı gibi, el yazısıile yazılmış soru kâğıdı taslağının bizimle şöyle bir görüşülmesi yolundaki uygulamadanda çok üstündür. Böyle bir görüşme ilgililere konunun bizimle de görüşüldüğünü—dolayısıyla onayımızın alındığını— söylemek olanağını vermekte, ancaknitelikli bir çalışma yapılmasını her zaman sağlayamamaktadır. İnceleme konusuolan bu araştırmada bu yollardan hiçbirine gidilmediği anlaşılmaktadır. Şubeleriçinde araştırma konusunda belirli bir nitelik düzeyini güvence altına alabilecekbir bilgi ya da beceri birikiminin bulunmaması böyle bir denetimi gereklikılmaktadır.Bu yazanağın Yönetim Kurulu'na nasıl bir öneriyle götürüleceğini bilemiyorum.Bununla birlikte, gereken düzeltmeler yapıldıktan sonra, bile bu yazanağınancak bir dergi yazısı olarak yayımlanabileceğim sanıyorum. Yazanağın sonundakiEk 1 (93 KİT'le İDT'nin ad, adres dizelgesi) gereksizdir, dolayısıyla metindençıkarılmalıdır.Bize inceleme için verilen metin mumlu kâğıda yazılıp çoğaltılmış bir metindir.Bu aşamada yazanakların bu yolla çoğaltılması yoluna gidilmemeli, daktiloylaiki nüsha yazmakla yetinilmeliydi.Kurumun Danışman'ın birlikte çalıştığı ilk Genel Sekreterinin görevdöneminde araştırmalarla ilgili olarak benimsenen inceleme yönteminin,üçüncü Genel Sekreter döneminde eylemli olarak bir yana itilmiş olmasınında dolaylı olarak eleştiri konusu yapıldığı bu görüş bildirme yazısınınböylesine ayrıntılara inen, eksiklikleri tek tek vurgulayan bir biçimdekaleme alınmış olması da Danışman'ın yeni baş yöneticinin dikkatinibu olumsuz değişikliğe çekmek isteğinden ileri geliyordu.Bu görüş bildirme yazısında yer alan uyarı bir ölçüde etkisini göstermişolmalı ki onu izleyen araştırmanın soru kâğıdı Danışman'a gönderilerekgörüş sorulmuştu. Araştırmanın yöntemiyle ilgili eleştirilerin de yeraldığı aşağıdaki 15 Mayıs 1978 günlü görüş bildirme yazısı, işin gerektirdiğibilgiyle beceriden yoksun, özensiz kimselerin giriştikleri araştırmalarınne denli sakat olabileceğini ortaya koyması bakımından öğreticidir:1978 iş izlencesinde yer alan 2.7 sayılı "Özendirici Ücret Sistemlerinin Uygulanması"konulu araştırma tasarısıyla ilgili olarak oluşturulan soru kâğıdını6/5/1978 günlü yollama notunuz uyarınca inceledim. Bu konudaki gözlemlerimleönerilerim aşağıdadır:1. Sormaca sunuş yazısının ilk bölücüğünün son satırlarında araştırmanındayanağı olan 1977 İcra Planındaki 335 sayılı önlemde MPM'nin "özendirici primsistemi, işçilerin yönetime katılması, örgütlenme gibi işletmecilik alanlarında"129

üyütme yoluna sapmasından ileri gelmektedir. Dağ fare doğurmuşsa fareyi pompaylaşişirmenin ne anlamı olabilir?13. Sayfa 28'de "söz konusu 13 KİT'te çalışan 100 kadar halkla ilişkiler görevlisininancak 55'inin öğrenim durumları hakkında bilgi edinebildik" deniyor.Niçin? Kamusal ilişkiler eyleminde bulunan 27 KİT'in ancak 13'ünden soru kâğıtlarınayanıt alınabiliyor. Bunlarda çalışan 100 görevlinin de ancak 55'inin öğrenimdurumu konusunda bilgi elde edilebiliyor. Bu, araştırma bakımından çokönemli bir eksikliktir. Üstelik bunların kaçının daktilo, dosya görevlisi gibi yardımcınitelikte işler yaptığı, kaçının kamusal ilişkiler göreviyle ilgili çalışmalardabulunduğu da bilinmiyor. Bu konuda anlamlı bilgilerden geniş ölçüde yoksun bulunuyoruz.14. Sayfa 30'un son bölücüğündeki açıklamalar, genellemeye dayanak olarakalınması güç, az sayıda birimle ilgili olmaları dolayısıyla güvenilirlikten uzak olmalarınınyam sıra açıklıktan da yoksun görünmektedir. Bu sonuç, yukarıda 10.maddede eleştiri konusu yaptığımız durumla yakından ilgilidir.15. Sayfa 33'ün ilk iki bölücüğünde yer alan açıklamalar, önemsiz, anlamsızsözler olduğu için —sayfanın başındaki tabloyla birlikte— metinden çıkarılıp atılmalıdırlar.Sayfa 34'ün 8 sayılı bölücüğe dek olan bölümünde yazılanlar da okuyucununne demek istendiğini kolay kavrayamadığı önemsiz şeylerdir.16. Sayfa 36'nın b bölücüğünde kamusal ilişkiler biriminin "daha çok yetki"ile donatılması gerektiğinden söz edilmekte, ancak bu yetkilerin ne olduğu konusundahiçbir şey söylenmemektedir. c bölücüğünde ise bu alanda adam yetiştireceköğretim kurumlan kurulması gereğine değinilmektedir. Oysa yurdumuzdabu alana da adam yetiştirmek üzere açılmış birçok öğretim kurumu vardır.17. Yazanağın anlatımı birçok yerlerde bozuk, özensiz, baştan savmadır. Sözcükekonomisi kuralına uyulmamış, anlatımın dokusu seyrek bırakılmıştır. Bunlannbirçoğunu metin üzerinde kırmızı kalemle işaretleyerek yanlanna gerekennotlan koydum. Birçok yerlerde de anlatım bozukluklarını düzelttim. Ancak bu,düzeltilmeyen yerlerde anlatımın her zaman iyi olduğu anlamına gelmemelidir.Bu arada "etkinlik, etkenlik" sözcükleri yer yer yanlış kullanılmıştır. Bu sözcüklerinanlamlan, Genel Sekreterliğin isteği üzerine MPM görevlileri için hazırladığım"Yayımlanacak Yazılarda Uyulması Gereken İlkeler" başlıklı kılavuzun 7.sayfasının 7 sayılı bölücüğünde açıklanmıştı. Yazanağın birçok yerinde "özerk"kamusal ilişkiler birimlerinden söz edilmiştir. Oysa, bir destek hizmet kuruluşuolan kamusal ilişkiler birimleri "özerk" (muhtar, otonom) olamazlar. "Özerk" sözcüğü"ayn" biçiminde düzeltilmelidir. Yazanakta noktalama imleri de gelişigüzel,çoğu kez yanlış olarak kullanılmıştır. Yazanakta bütün bu yanlışlıklar kırmızıkalemle düzeltilmiştir.Görülüyor ki, araştırma başanlı bir çalışma ürünü sayılamayacak düzeydedir.Bunda, samnm, araştırmanın yürütülüş biçimi de etkili olmuştur. Bugüne değinkimse bu konuda bizimle ilişki kurmuş, görüş istemiş, ortaya çıkan <strong>sorunları</strong> araştırmanınhiçbir aşamasında tartışmış değildir. Geçmiş yıllarda MPM'de araştırmalarlailgili olarak şöyle bir yol izlenirdi: Kullanılacak soru kâğıdı ilgili şubedeoluşturulduktan sonra, genellikle araştırmada izlenecek yolu da açıklayan bir yakıylabirlikte Genel Sekreterliğe sunulurdu. Bu öneri Genel Sekreterlikçe bizegönderilerek yazılı görüş istenirdi. Biz, yazı üzerinde —gerektiğinde bu hazırlığıyapanlardan bilgi de alarak— gerekli incelemeleri yapar, yazanağımızı kalemealıp Genel Sekreterliğe sunardık. Genel Sekreterlik bu yazıyı ilgili şubeye gönde-128

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!