13.07.2015 Views

3. Büyüme Teorileri-1

3. Büyüme Teorileri-1

3. Büyüme Teorileri-1

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

4Adam Smith sistematik bir büyüme modeli ortaya koymamaklaberaber, ulusların zenginleşme sürecinde ekonomikbüyümeden söz etmiştir. Smith büyümenin temel iki kaynağıolarakuzmanlaşmadüzeyidve uzmanlaşmanmanın nartışıışınıgöstermiştir.


Şekil <strong>3.</strong>1. Adam Smith’deEkonomik <strong>Büyüme</strong> B6yEDCC′•B • B′AE′•• D′0 1 2 t


7t 0anında kişi başına gelir (y), A ’dır. Zaman içinde AR-GE,yaparak- öğrenme gibi etkinlikler sonucu teknolojik gelişmeyaşanır ve ekonomi büyüme çizgisi (AB′) boyunca hareketederek, B noktasındaki kişi başına gelir düzeyine ulaşılır.Ekonomide paraya geçiş gibi ani bir gelişme olduğunuvarsayalım. Bu durumda uzmanlaşma artar ve ekonomi C gibidaha yüksek bir y düzeyine ulaşır.


Uzmanlaşmadaki bu artış, teknolojik gelişmeyi daha çok8hızlandırır. Yani büyüme çizgisi daha dik hale gelmiştir.Örneğin ekonomi, ulaştığı D noktasında kurumsal bir değişiklikyaşarsa, bir önceki aşamadaki süreci yineleyerek, yükselen birseyir izler. Görüldüğü gibi, Adam Smith’in yaklaşımındabüyüme, birbirini izleyen ani sıçramalar ve düzenli yükselişbiçiminde gerçekleşmektedir. Teknoloji uzmanlaşmayı,uzmanlaşma da teknolojik gelişmeyi sürüklemektedir.


David Ricardo’nun<strong>Büyüme</strong> Sürecine SBakışı


10Gerek David Ricardo gerek Karl Marx’ta, kapitalist birikiminkaynağı kârdır. Ricardo ve Marx’ın ücret teorileri, ücretlerinuzun süre işgücünün yeniden üretimi için gereken düzeyinüzerinde kalamayacağını önerdiği için, ücretlerin tamamıtüketilmektedir. Bu nedenle işçi sınıfı tasarruf ederek yatırımakaynak aktaramamaktadır.


Ricardo’da rant tamamen lüks tüketime gittiğinden,11yatırımların tek kaynağı kârdır. Asıl sorun, kârların tamamınınyatırıma yöneltilip yöneltilmediğidir. İşçiler ücretlerintamamını tüketmekte, kapitalistler ise kârların tamamınıyatırıma yönlendirmektedir. Kapitalistler, bir net kârbeklediklerinde yatırım yapmaktadırlar.


12Teknoloji rijittir. Kapitalistler çok farklıteknolojik seçimeancak, yeni yatırımlar ile oluşabilen teknolojik gelişmesüreçlerinde ulaşabilmektedirler.Ricardo modelinde kapitalizmin uzun dönemdeki dinamiksüreci, bir yandan tarımdaki azalan verimler ile kâr oranıarasındaki ilişkiye, diğer yandan da kâr birikim ilişkisinedayanmaktadır.


13Tarım sektöründe daha az verimli topraklara geçişle yaşananverimlilik azalması kârı düşürmekte, birikim ve yatırımazalmaktadır. Bu sürecin sonunda kapitalizm, uzun dönemdekârın ve birikimin olmadığı, nüfusun değişmediği bir durağanduruma ulaşır.


Sermaye birikimi, kârın artan bir fonksiyonudur:14dK= g ( π ) = g ⎡ L ( f ws )dt⎣ ′ − ⎤⎦g′ > 0 , g(0) = 0Burada;K, buğday cinsinden sermaye stoku; π, kâr; L, işgücü; f′,işgücünün marjinal verimliliği; w s, reel ücretler.


15Kâr oranı:rπ L( f′ − ws) ( f′− ws)= = =K Lw wssdr 1 dL= f′′( L) < 0dK w dKs


Şekil <strong>3.</strong>2. David Ricardo’dada Ekonomik <strong>Büyüme</strong> B16wπR•dKdtw s •Wf ′ f /Lw sL * L0LK *•


17Şekil <strong>3.</strong>2’ye göre, tarımdaki istihdam L* düzeyine çıktığında,reel ücretler w solmakta, toplam kâr (π) sıfıra inmekte, toplamgelir rant (R) ve ücret (W) biçiminde bölüşülmektedir. Sermayebirikimi de (dK/dt) π ’ye bağlı olarak önce artmakta, sonraazalmakta ve P=0 iken, dK/dt=0 olmaktadır.


18Toplam gelirin tamamıtüketilmekte, toplam gelir ve nüfusdeğişmediğinde, kişi başına tüketim miktarı da sabitkalmaktadır. Ricardo modelinin kapitalizm üzerine bu öngörüsütemelde kar ile tarımdaki azalan verimler arasındaki ilişkiyedayalıdır.


19Model teknolojik gelişmenin, tarımdaki üretim koşulları ve kâroranı üzerindeki etkilerini dikkate almamaktadır. Ricardo’yagöre teknolojik gelişme kısa dönemde birikimi hızlandırmakta,uzun dönemde kârları ve birikimi azaltmaktadır.Ricardo’nun, tarımdaki azalan verimliliğin sermaye birikiminiengellemesine karşılık önerdiği çözüm, ucuz buğday ithalatıdır.


Thomas Malthus’unun<strong>Büyüme</strong> Sürecine SBakışı


Thomas Malthus sistemli büyüme çalışan ilk grup21iktisatçılardandır. Ancak yaklaşımının sonucunda oldukçakaramsar bir gelecek tablosu çizmektedir. Malthus’a göreekonomiler durgunluğa ve yoksulluğa mahkum bir gelecekyaşayacaklardır.Üretim, işgücü ve toprağın bir fonksiyonudur:Y=f( L, N)


22İşgücü sabit bir toprak miktarıyla üretim sürecine girdiğinden,azalan verimler yaşanmaktadır. Aşağıdaki şekil, azalanverimleri yansıtacak şekilde, üretim fonksiyonunugöstermektedir. Aynı işgücü ile daha yüksek çıktı eldeedebilmek için, toprak girdi miktarı artırılmalıdır.


Şekil <strong>3.</strong><strong>3.</strong> Thomas Malthus’daÜretim Fonksiyonu23YY=(L,200)Y=(L,100)0L


Malthus’un modelindeki ikinci önemli varsayım şudur: Nüfusartışı, kişi başına reel gelirin bir fonksiyonudur.24∆P⎛Y⎞= fP⎜P⎟⎝ ⎠ya da∆ P =Pf( y)Bireylerin reel gelirleri artarsa, daha iyi yaşam koşullarınaulaşacaklarından, daha çok çocuk sahibi olmak isteyeceklerdir.Yani reel gelir artışı, nüfus artış hızını yükseltir. Bunuaşağıdaki şekilde görebiliriz.


Şekil <strong>3.</strong>4. Malthus’daNüfusun Gelişimiimi25∆PPPYy =Py DENGEyy A y CBCA ••B•0• • •y 1y 2y 3y0• • •P BP DENGEP CP( a )( b)


26Şekil 4.4b’de orijinden çıkan doğrular, Y ve P ikililerininbileşimini göstermektedir. y A, sıfır nüfus artış hızını belirtmektedir.Bundan daha dik eğri (y B) pozitif, daha yatay eğri (y C)negatif nüfus artış hızı demektir. A noktası, kararlı dengebüyüme sürecini göstermektedir.


27Şöyle ki: Eğer ekonomide ∆P/P>0 ise, çalışan sayısı (L) artar,üretim düzeyi (Y) yükselir, ancak azalan verimler nedeniyle,kişi başına gelir (y=Y/L) azalır. Yani y doğrusu, y B’den y A’yadoğru yataylaşır. ∆P/P


Şekil <strong>3.</strong>5. Malthus’daNüfus Dinamiği i veDurağan an Durum <strong>Büyüme</strong>B28∆PP•P'P0•y C• •y Ay By


Kötümser denge sürecini gösteren Şekil <strong>3.</strong>5’de, örneğin biraşının bulunması sonucu ölüm oranlarında azalma ile nüfusartış hızının yükseldiği, kişi başına sıfır nüfus artış hızlı gelir29düzeyi eğrisinin P ’den P′ ‘ye kaydığı gösterilmiştir. Ancakişgücü artışı ve azalan verimler nedeniyle ekonomi yenidensıfır nüfus artışlı kararlı denge sürecine gelecek, ekonomi busefer daha düşük kişi başına gelir düzeyinde (y C) gelişmesinisürdürecektir.


30Dünya nüfusu ve gelirindeki gelişmeleri gösteren aşağıdakitablolara baktığımızda, ekonomik büyümenin nüfus artışına yolaçtığını, ancak kişi başına gelir büyüme hızının nüfus artışhızından yüksek olması nedeniyle, Malthus’un karamsartahmininin gerçekleşmediğini görmekteyiz. Bunun arkasındayatan asıl olgu, teknolojik gelişmedir.


31Tablo <strong>3.</strong>1.Dünya Nüfusundaki GelişmelerNüfus <strong>Büyüme</strong> Yıl Nüfus <strong>Büyüme</strong>Yıl (Milyon) Oranı (Milyon) Oranı-300000 1 - 1300 360 -0.03-25000 <strong>3.</strong>34 0.0031 1400 350 0.19-10000 4 0.0045 1500 425 0.25-5000 5 0.034 1600 545 0.00-4000 7 0.069 1650 545 0.23-3000 14 0.066 1700 610 0.33-2000 27 0.061 1750 720 0.45-1000 50 0.14 1800 900 0.58-500 100 0.14 1850 1200 0.40-200 150 0.06 1900 1625 0.831 170 0.062 1920 1813 0.92200 190 0.00 1940 2213 1.28400 190 0.026 1950 2516 1.82600 200 0.048 1960 3019 2.02800 220 0.093 1970 3693 1.871000 265 0.19 1980 4450 1.811100 320 0.12 1990 5284 1.701200 360 0.00 1997 5829 1.50


Tablo <strong>3.</strong>2.Kişi Başına Reel GSYİH <strong>Büyüme</strong>Oranı (1500-1995)32Zaman Dünya Dünya Dünya'daDilimi Nüfusu GSYİH'sı KB GSYİH0-1000 0.010 0.010 0.0001000-1500 0.090 0.150 0.0601500-1820 0.290 0.330 0.0401820-1870 0.330 0.970 0.6401870-1913 0.800 2.070 1.2701913-1950 0.950 1.850 0.8901950-1973 1.930 4.880 2.9001973-1995 1.720 2.790 1.0501820-1995 1.000 2.200 1.2001991-1998 1.500 <strong>3.</strong>200 1.700


Karl Marx’ın <strong>Büyüme</strong>Sürecine Bakışı


34Karl Marx’a göre bir malın değerini, o malın üretimi içingereken emek-zaman birimleri belirlemektedir. İşçi başınayaratılan değer (D), değişmez sermaye (C), değişken sermaye(V) ve işçi başına artı değerden (S) oluşmaktadır:D = V + C + S


35Değişmez sermaye , emeğe fiziki yardımı dokunan makine,araç-gereç ve binalar gibi ürünlerden oluşmaktadır. Busermaye, değer yaratmaz, ancak değerin yaratılmasıiçingereklidir.Değişken sermaye , istihdam edilen emeğe ödenen ücretlerdir.S = P− ( C + V)Artı değerer , ‘dir.


36Marx’ın modelinde üç önemli oran tanımlanmıştır:1.Artık Değer Oranı:s=SV2.Kâr oranı:r=CS+ V<strong>3.</strong>Sermayenin Organik Bileşimi: ya dacC=Vc=CC + V


37Sermayenin organik bileşimi ile kâr oranı arasında ters yönlübir ilişki vardır. Bunu görelim:r( SV)( )Ss= = =C + V C V + 1 c+1drdcS=−


38Net çıktıyı Q ile simgeleyelim:S+ V = Q → S = Q− V , Q= qL , V = wLrS Q−V qL−wL L( q−w)= = = =C+ V C+ V C+ V C+V


39Marx’a göre:‣ Kapitalistlerin kendi aralarındaki rekabeti, yeni yatırımları veteknolojik ilerlemeyi gerektirir. Yani zaman içinde emekyoğun tekniklerden, sermaye yoğun tekniklere geçiş olur.‣ Teknolojik gelişme (yani daha sermaye yoğun teknikleregeçiş), işgücünün ortalama verimliliğini (q=Q/L) yükseltir.Bu nedenle w sabitken, (q-w) farkı giderek büyür, önce kâroranı artar.


40‣ Yeni yatırımlar nedeniyle C/V giderek yükseleceğinden,izleyen dönemlerde kâr oranı giderek düşer.‣ Bu nenle girişimciler, toplam sermaye içindeki işgücümaliyetlerini azaltmaya çalışacak ve yoğun işsizliğinoluşmasına neden olacaklardır. Bu gelişme kapitalistlerinücret pazarlık şansınıartırır ve ücretler geçimlik düzeyekadar çekilir.


41‣ Değişmeyen sermaye yatırımlarındaki artış, işgücü talebiniartırır. Emek kıt faktör haline geldikçe ücretler yükselmeye,kârlar azalmaya başlar.‣ Kâr payının yükseldiği dönemlerde ücret payının düşmesi,eksik talepten kaynaklanan bir daralmaya yol açar.


42Ücret payı oranı:V wL w= =Q qL qKâr payı oranı:S Q − V qL−wL w= = = 1−Q Q qL q


Bu iki denklemin sonucuna göre, ekonomi büyürken, emeğin43ortalama ürünü (q) artıyorsa, ücret oranı (w) azalır, kâr oranıartar. <strong>Büyüme</strong>yi belirleyen süreç, girdilerin toplam üründenaldıkları payın değişmesidir. Kapitalistlerin rekabeti sonucu,sermayenin organik bileşimi yükselir, buna bağlı olarak emeğinortalama verimliliği artar, ancak w sabitken w/q düşer.r( qw) − 1 dr= → >1 + Cdq0


Joseph Schumpeter’ın<strong>Büyüme</strong> Sürecine SBakışı


45Joseph Schumpeter, Neoklasik kararlı durağan durum dengeyaklaşımının tersine, kapitalist sistemi durağan durumdengeye geri dönmeyen bir evrimsel süreç çerçevesindeincelemiştir. Schumpeter kapitalist ekonomiyi, bitmekbilmeyen bir “yaratıcı yıkım” süreci olarak tanımlamaktadır.


46Kapitalist sistemdeki her firma yeni bir tasarım, maliyet azaltıcıçaba, yeni bir ürün, yeni girdilerin bulunması, yeni üretim(dağıtım vb.) yöntemlerinin geliştirilmesi yollarıyla piyasapayını artırmaya ve hakim konuma geçmeye çalışır. Bu, yaratıcısüreçtir.


47Ancak her yaratıcılık, kendisinden önceki tekelci gücüdeyıkmaktadır. Bu anlamda kapitalizm, sürekli tekelciliğin varolduğu bir teknolojik dinamizm üzerine kuruludur. Buteknolojik gelişme, büyümenin ve 1800’lü yıllardan sonra hızlayaşanan refah artışının asıl kaynağıdır.


48Schumpeter’egöre tam rekabet piyasası, böyle bir sürecianaliz etmek için uygun değildir. Tersine, bilinçli AR-GEfaaliyetlerinin yoğun biçimde yürütüldüğü, tekelci rantlarınoluştuğu bir aksak rekabet piyasası modeli uygundur.Firmalar aralarında kıyasıya teknolojik rekabet içindedirler vebunun asıl itici gücü, tekelci yüksek kârlarınvarlığıdır. Buolduğu sürece, teknolojik gelişme ve sonucunda da büyüyenbir ekonomi oluşacaktır.


Bu süreçte girişimciye önemli bir rol düşmektedir. Girişimciler,49yeni ürünler peşinde koşan, firmanın yönetiminde yeniarayışlar içinde olan, yeni piyasalar keşfeden bir kişidir. AyrıcaSchumpeter girişimcinin ve firmanın bulunduğu toplumsal,kurumsal ve hukuksal yapının da önemli belirleyiciler olduğunuöne sürmektedir.


Harrod-Domar<strong>Büyüme</strong> Modeli


51Modelin varsayımları:1. Tasarruflar milli gelirin fonksiyonudur ve ortalama ilemarjinal tasarruf oranı eşittir.2. İşgücü miktarı (L) sabit bir oranda (n) artış gösterir:dL dt L= = nL L


52<strong>3.</strong> Teknolojik gelişme yoktur ve sermaye stokuaşınmamaktadır.4. Üretim teknolojisi sabit katsayılıdır.Y⎡ K L⎤= min ⎢ ,v u⎥⎣ ⎦


53Bu üretim fonksiyonunun anlamı şudur: Y üretimi için sabitmiktarda K/v sermaye ile L/u işgücü girdileri istihdamedilmelidir. Sermaye stoku ne olursa olsun, tüm işgücüistihdam edilirse, maksimum üretim L/u olacaktır. Teknolojikgelişmenin olmaması varsayımı altında, üretimin (GSYİH)maksimum büyüme hızı, nüfus artış hızı (n) ile sınırlıdır.


54K ve Y arasındaki ilişki şöyle tanımlanmıştır:K ∆K ∆YY = → K = vY → = vv ∆t ∆tlim⎛∆K⎞ ⎛ ∆Y⎞= lim v → K= vY⎜∆t⎟ ⎜∆t⎟⎝ ⎠ ⎝ ⎠∆→ t 0 ∆→ t 0dKK = = I → I = vY HızlandırandtSüreci


55Ekonominin dengeli gelişme sürecinde I=Solacaktır. Yaniplanlanan (exante) yatırımlar, planlanan tasarruflara eşitolmalıdır.I = vY, S = sY → I = S → vY= sYgwY= =YsvGerekli <strong>Büyüme</strong> BOranıDengeli gelişme sürecinde sekonominin (GSYİH) büyüme boranıs/v olmalıdır.


56YdY dt s Ys sgw= = = → = dt → dlny = dtY Y v Y v vssstv→ ∫dlny = ∫ dt → ln y = t+ z0→ Y = e evvz0→ Y =tY e0s tv


Benzer şekilde,57KK = I = S → K = sY ve Y = → K= svKvKs→ = → Kt=K vK e0s tv


Bu sonuçlara göre, Harrod-Domar büyüme modelinde,58ekonominin dengeli gelişme sürecinde GSYİH büyüme hızı,sermaye birikim hızına eşittir. Buna, durağan an durum büyüme boranı diyoruz.gtYKs= g = = =wY K v


Sistem iki yanlı çalışmaktadır. Çarpan mekanizması t59dönemindeki gelir düzeyini (talebi), hızlandıran mekanizmasıda arzı (üretim miktarını) belirler.Çarpan mekanizması:Yt=1sIt


Hızlandıran mekanizması:601Y − Y = Iv*t t−1t(*= − )(*Y )t= v Yt −Yt−1It v Yt Yt− 11s*Y t, t dönemi için beklenen talep; Y t-1, (t−1) dönemi içingerçekleşen talep


61(*Y −Y)Y vY s Ytt=* *ttt−1YYt*t=v gs*tYYt*t=gg*tw*g tgws 1 v= → =v g swGirişimcilerin t dönemindeki talep bekleyişleri gerçekleşirse,Y*t= Ytolur. Temel sorun, girişimcilerin iyi bir talep öngörüsüve uygun yatırım kararını vermeleridir.


62ggtY−Yt t−1t −1= Yt=Yt− gtY−Y** t t−1t=*YtY=Y(1 )Y* t −1t*− gt(1 )YYt*t=gg*twYt−1(1 − gt)Y(1 − )t −1*gt=gg*tw(1 − g )(1 − g )* *t tt=ggw


63Yukarıdaki son eşitliğe göre;g > g → 1− g > 1− g → g < g → Y − Y > 0* * * *t w t t t t t tg < g → 1− g < 1− g → g > g → Y − Y < 0* * * *t w t t t t t tg = g → 1− g = 1− g → g = g → Y − Y = 0* * * *t w t t t t t t


Amartya Sen’e göre Harrod-Domar modelinin kararsızlık64sorunu bu noktada oluşmaktadır. Kapitalistler dönem başındadengenin gerektirdiği kadar yatırım yaptıklarında bekleyişlerigerçekleşmiş olacak, gerçekleşen yatırımlar, planlananyatırımlara eşitlenecektir. Dengenin gerektirdiğinden fazlag*t>gyatırım yapılırsa ( ), dönem sonunda talep fazlası ortayawçıkar. Talebin büyüme oranı, üretim artış hızını aşmakta,stoklar erimektedir.


65Kapitalistler izleyen dönemde aşırı talep karşısında yeterinceyatırım yapmadıklarını düşünerek, yatırımlarını artıracaklardır.Bu süreç, dengeden gittikçe uzaklaşan bir duruma dönüşür. Bu,uzun dönemde enflasyonist bir süreç yaratır.


Eğer planlanan (exante) yatırımlar, tasarruflardan küçükse,66süreçyukarıdakinin tersi yönde işler. Ancak fiyatlar aşağıyönde katıolduğundan (aksak rekabet piyasalarının varlığınedeniyle), kapitalistler uyumlanmayı, kapasite kullanımoranını düşürmek, istihdamı azaltmak gibi üretim miktarınıdüşürücü bir yolla yaparlar. Bu, depresyonist bir sürece yolaçar.Yani kapitalistler için dengeli gelişme süreci tam anlamıyla bir“bıçaksırtı”dır.


Şekil <strong>3.</strong>6. Harrod-Domar<strong>Büyüme</strong> ModelindeKararsız z SüreSreçgDepresyonistSüreç0E < 0E = 0 • gw45 0 E > 0•*w t tg = g = gg tEnflasyonistSüreç*g t=svEkonominin UzunDönemli Denge<strong>Büyüme</strong> Oranıg t67


68Modele göre, kararlıdenge büyüme süreci oldukça zor birrastlantıya bağlıdır. Karasızlık süreci, daha çok olasıdır. Bununnedeni, girişimcilerin geleceğe ilişkin bekleyişlerindekiyanılgıların sürekli var olmasıdır.Harrod-Domar modelinde, uzun dönem analizde malpiyasasında kararlı bir denge sağlandığında, hem arz hem detalep, gerekli büyüme oranı ölçüsünde büyümektedir. İşgücüve sermaye stoku da aynı oranda büyümektedir: .g = g = nwK


69Ancak işgücü sermaye stoku gibi içsel değil, dışsaldır. İşgücüartış oranı (n) gerekli büyüme oranından farklı olursa, dengelibüyüme sürecinde işgücü piyasasında bir dengesizlik oluşur.


Üretim teknolojisindeki değişmeler, bir malın üretilmesi için70gereken işgücü miktarını ve L/Y oranını etkilemiyorsa, işgücütalebi, gerekli büyüme oranı kadar artar. Model, Harrod-nötrteknolojik gelişme üzerine kuruludur. Harrod-nötr teknolojikgelişme, K/Y sabitken işgücüverimliliğinin artmasıdır. Yaniyatırımlar işgücü verimliliğini artırır.


t 0 döneminde bir birim ürün v kadar sermaye ve l/y 0 kadar71işgücü kullanılarak üretiliyorsa, teknolojik gelişme t 1döneminde L/Y oranının l/y 1 ’e düşmesine neden olur. Buna göreteknolojik gelişme oranı:ga⎡ l l ⎤ l( y − y )1 0⎢ − ⎥⎣ y y ⎦ yy y−y= = =l l y0 1 0 1 1 0yy1 10


Harrod-Domar büyüme modelinde, büyüme sürecinde g a’nın72değişmediği varsayılmıştır.t 0ve t 1dönemlerinde Y 0ve Y 1kadar toplam üretim yapılmışsa,gereken işgücü miktarları:Y YL =0, L =10y1y0 1


Üretim büyüme oranı, gerekli büyüme oranına eşit olduğunda,73işgücü talebi artış oranını (g d) şöyle yazabiliriz:gdy= 1 −1(1 − g )yw0


gdy1= 1 − (1− gw) ifadesinin türetilmesi:y074gdL − L L Y y yY= = 1− = 1− = 1−L L Y y y Y1 0 0 0 0 1 01 1 1 1 0 1gwY −Y Y= → (1 − g ) =1 0 0wY1 Y1gdy= 1 −1(1 − g )yw0


y 1=y 0ise, yani işgücü verimliliği değişmiyorsa, g = g ve g w>0wd75olduğu sürece,gw = gd + gaolacaktır. Bu sonuçlara göre, malpiyasasında arz-talep dengesini sağlayan gerekli büyüme oranıegemenken, uzun dönemde işgücüpiyasasında sürekli tamistihdamın sağlanabilmesi için iki koşul gereklidir:‣ Başlangıç sermaye stoku (K 0) tüm işgücünü istihdamdatutmaya yetmelidir.


76g = g + gUzun dönemde olmalıdır.w d aHarrod-Domar büyüme modelinde teknolojik gelişmesermayeye göre nötr olduğu halde, işgücütasarrufludur.Üretim g woranında artarken, işgücü talebinin g w−g a=n oranındaartmakta olması, büyüme sürecinde işgücünden tasarrufedildiğini göstermektedir.


77gw=nise, işgücü arzı, işgücü talebini oranında aşar.g aHarrod, işgücü arzı büyüme oranıyla teknolojik gelişme oranın+g atoplamını ( )“doğal büyüme boranı” olarak tanımlamaktadır.gn = ga + n=gw


Bu durumda hem mal hem de işgücü piyasasında aynı anda78denge sağlanır. Joan Robinson bu süreci “altın çağ” olaraktanımlamıştır. Altın çağ büyüme sürecinde;g = g = g = g*K t t wMal piyasası denge gelişmekoşulugK = gn = gwİşgücü piyasası denge gelişmekoşulug = g = gK−n w−n aİşgücübaşına sermaye birikimive büyüme oranı


79gw


ise, teknolojik koşullar veriyken, , ’yi sınırlayacaktır. Bunedenle mal piyasasında dengenin sağlanması olasılığı dagngw80ortadan kalkmaktadır. Girişimciler arz-talep dengesiningerektirdiği ölçüde yatırım yapsalar da, sermayeyi kullanacakişgücü bulamayacaklarından, eksik kapasite sorunu yaşanacak,talebin büyüme oranı, üretimin büyüme oranını aşacaktır:gt = gw > gn


81Harrod-Domar modeline ilişkin şunlar da söylenebilir:‣ Bölüşüm konusu dikkate alınmamıştır.‣ Yatırımlar talebe bağlanmış, kâr-yatırım ilişkisine yerverilmemiştir.‣ Yatırım-tasarruf ilişkisi kurulmamıştır.


Harrod-Domar <strong>Büyüme</strong> Modelinin Farklı82s vDeğerleri Altında İşleyişis = 0.2 , v = <strong>3.</strong>33s/vDurum 1 0.06Durum 2 0.10Durum 3 0.05


83Durum1ArzTalept Y ∆Y I ∆I ∆Y Y E1 100.00 20.00 100.00 02 106.00 6.00 21.20 1.20 6.00 106.00 03 112.36 6.36 22.47 1.27 6.36 112.36 04 119.10 6.74 2<strong>3.</strong>82 1.35 6.74 119.10 05 126.25 7.15 25.25 1.43 7.15 126.25 06 13<strong>3.</strong>82 7.57 26.76 1.51 7.57 13<strong>3.</strong>82 07 141.85 8.03 28.37 1.61 8.03 141.85 08 150.36 8.51 30.07 1.70 8.51 150.36 09 159.38 9.02 31.88 1.80 9.02 159.38 010 168.95 9.56 3<strong>3.</strong>79 1.91 9.56 168.95 0


84Durum2ArzTalepT Y ∆Y I ∆I ∆Y Y E1 100.00 20.00 100.00 0.002 106.00 6.00 22.00 2.00 10.00 110.00 4.003 112.60 6.60 24.20 2.20 11.00 121.00 8.404 119.86 7.26 26.62 2.42 12.10 13<strong>3.</strong>10 1<strong>3.</strong>245 127.85 7.99 29.28 2.66 1<strong>3.</strong>31 146.41 18.566 136.63 8.78 32.21 2.93 14.64 161.05 24.427 146.29 9.66 35.43 <strong>3.</strong>22 16.11 177.16 30.868 156.92 10.63 38.97 <strong>3.</strong>54 17.72 194.87 37.959 168.62 11.69 42.87 <strong>3.</strong>90 19.49 214.36 45.7410 181.48 12.86 47.16 4.29 21.44 235.79 54.32


85Durum3ArzTalept Y ∆Y I ∆I ∆Y Y E1 100.00 20.00 100.00 0.002 106.00 6.00 21.00 1.00 5.00 105.00 -1.003 112.30 6.30 22.05 1.05 5.25 110.25 -2.054 118.92 6.62 2<strong>3.</strong>15 1.10 5.51 115.76 -<strong>3.</strong>155 125.86 6.95 24.31 1.16 5.79 121.55 -4.316 13<strong>3.</strong>15 7.29 25.53 1.22 6.08 127.63 -5.537 140.81 7.66 26.80 1.28 6.38 134.01 -6.808 148.85 8.04 28.14 1.34 6.70 140.71 -8.149 157.29 8.44 29.55 1.41 7.04 147.75 -9.5510 166.16 8.86 31.03 1.48 7.39 155.13 -11.03


Harrod Domar <strong>Büyüme</strong> BModeli İçin Bir Örnek:86t-1 döneminde ekonominin şu bilgilere sahip olduğunuvarsayalım:Y = t 140 , s = −0.20 , v = 1Bu bilgilere göre, bu ekonomideki gerekli büyüme oranı ( g w):gws 0.20= = =v 10.20Çarpan:1 1s = 0.20=5


t döneminde girişimcilerin bekledikleri talep düzeyinin ( ) 50*Y t87olduğunu varsayalım. Buna göre, tdönemindeki uyarılmışI tyatırımlar ( ):(*)It = v Yt − Yt− 1= 50 − 40 = 10Bu kadarlık uyarılmış yatırım yapıldığında, t dönemininsonunda çarpan yoluyla ekonominin gelir (talep) düzeyi ( Y t):Yt1 1= It= 10 = 50s 0.2


88Bu durumda arz-talep dengesi sağlanmıştır. Hem arz hem detalep, gerekli büyüme oranı ( g w) ölçüsünde büyümüşlerdir.g = g = g =*w t t0.20Ancak, t dönemi başında beklenen talep ise, uyarılmışyatırım miktarı:Y =*t55(*)It = v Yt − Yt− 1= 55 − 40 = 15


89Bu kadar uyarılmış yatırım yapıldığında, t döneminin sonundaçarpan yoluyla ekonominin gelir (talep) düzeyi ( Y t):Yt1 1= It= 15 = 75s 0.2t dönemi sonunda ortaya çıkan talep fazlası ( E ):E = Y − Y = 75 − 50 = 25t*t


90Beklenen büyüme oranı:gY −Y55 − 40= = =55** t t−1t*Yt0.272Gerçekleşen (talebin) büyüme oranı:gtYt−Yt−1 75 − 40= = =Y 75t0.476Gerekli (denge) büyüme oranı: gw= 0.20g < g < g*w t t


91t+1 dönemindeki büyüme oranlarının ve arz talep dengesinin neolacağı, yine kapitalistlerin bekleyişlerine bağlıdır. Birinciolarak girişimcilerin (t+1 döneminin) beklenen büyüme oranını,t döneminde gerçekleşen büyüme oranına göre oluşturduklarınıvarsayalım.*g = t 1g =+ t0.466


92Bu varsayıma göre, (t+1) dönemi için beklenen talep:gY −Y Y 75= → = = ≅(1 ) 1−0.466** t+1 t *tt+ 1Y* t+1*Yt+1−gt140Beklenen talep artışı:*Y − t 1Y = + t140 − 75 = 65Buna karşılık gerçekleşen talep artışı şöyledir:Y = 75 , Y = 40 → Y − Y = 75 − 40 = 35t t−1 t t−1


93Bu örnekte girişimcilerin talep bekleyişlerini, bütünüyle birdönem önceki gerçekleşmelere bakarak oluşturduğunuvarsaydık. Bu nedenle, davranışsal bir parametre olanuyarlanma katsayısını (β), 1 almış olduk. Uyarlanma denklemişöyledir:( )* * *t+ 1− t =β t − tg g g g


94g*= t+ 1Buna göre β=1 alındığında, olur. Yani girişimciler,gt(t+1) dönemindeki büyüme oranının, t dönemi büyüme oranıkadar olacağınıbeklemektedirler. β ne kadar 1’e yakınsa,girişimciler bekleyişlerini o ölçüde gerçekleşen büyümeoranına yakın, 0’a yakınsa o ölçüde uzak oluşturmaktadırlar.


95Bekleyişler talebin büyüme oranı ile tanımlandığından, kararsız*= t+ 1dengenin ortaya çıkabilmesi için olmalıdır.ggtgg* *t 1 talırsak (yani girişimciler beklenen büyüme oranını+ > *yine 0.27 olarak alıp, yatırımlarını buna göre yaparlarsa), t+1Y≅ 103tdönemindeki beklenen talep olacaktır. Bunun üzerindekibir talep bekleyişi, kararsız denge sürecine yol açar.


96Farklı β Değerlerierleri İçin Olası Durumlarβgw*g t**g gtgt + 1Yt + 1t Y t0.75 0.20 0.27 0.25 0.46 0.40 75 1001.00 0.20 0.27 0.27 0.46 0.46 75 1031.50 0.20 0.27 0.33 0.46 0.60 75 112.5


Şekil <strong>3.</strong>6. Harrod-Domar<strong>Büyüme</strong> Modeline Göre GTürkiye’de KB GSYİH’ninGelişimiimi97140000120000GerçekleşenTahmin1000008000060000400002000001930193319361939194219451948195119541957196019631966196919721975197819811984198719901993199619992002


Teknolojik Gelişme


99Teknolojikgelişmeme, mevcut ürünlerin üretiminde yeniyöntemlerin geliştirilmesi, yeni nitelikte ürünlerin üretilmesi,organizasyon, pazarlama, ve yönetim tekniklerinde gelişme veyenilik şeklinde görünebilecek bir olaydır.


Üretim fonksiyonu terimleriyle teknolojik gelişme, üretimfonksiyonu eğrisinin yukarı kaymasıdır. Bu durumda ya aynımiktar ürün daha az girdi kullanılarak elde edilmekte ya daaynı miktar girdi ile, daha çok ürün elde edilmektedir.100Üretimdeki artışın girdilere (K,L) bağlı olan kısmı çıkarıldıktansonraki kısım, teknolojik gelişmeye bağlıdır ve “artık”(residual) olarak ifade edilmektedir. Temel sorun, üretimartışının ne kadarının girdilere, ne kadarının teknolojikgelişmeye bağlı olduğunun belirlenmesidir.


Şekil <strong>3.</strong>6. Üretim Fonksiyonu ve TeknolojikGelişme101QL•Q 1K•Q 0Q 0Q 10 K L 0L


102Teknolojik gelişme şu biçimlerde sınıflandırılabilir:1. Süreç Yenilik ve Ürün n YenilikSüreçyenilik, girdi fiyatları sabitken, ürün başına ortalamamaliyetleri düşüren iyileşmelerdir. Ürün n yenilik, yeni ürünlerinüretilmesine olanak veren iyileşmelerdir.


1032. İçerilmiş ve İçerilmemiş Teknolojik Gelişmeİçerilmiş teknolojik gelişme, yatırımların bir fonksiyonudur.İçerilmemişteknolojik gelişme, tüm girdiler üzerinde eşdüzeyde etki gösteren, sermaye birikiminden (yatırımlardan)soyutlanmış, zamanın fonksiyonu olan bir yapıya sahiptir.


104Hicks Teknolojik Gelişme SınıflandSflandırmasıJohn Hicks tarafından yapılan sınıflandırma özünde gelirdağılımına dayanmaktadır. Hicks’e göre sabit bir K/L oranında,marjinal teknik ikame oranını;‣ artıran, işgücü tasarruflu teknolojik gelişme;‣sabit bırakan, nötr teknolojik gelişme;‣azaltan, sermaye tasarruflu teknolojik gelişmedir.Bunu görebilmek için, üretim dengesini inceleyelim.


Y=Y( K, L)105TC = rK + wL[ ]Z = Y( K, L)+λ TC −rK −wL∂Z∂Y= −λ r = 0∂K∂K∂Z∂Y= −λ w = 0∂L∂L∂Z = TC − rK − wL =∂λ0∂Y ∂L w MP= =∂Y ∂K r MPLKGelir Dağılımı:wL Y wL w r= =rK Y rK K L


106Teknolojik gelişme, sabit bir K/L oranındaL’yi (yaniwr=MPMPKgelir dağılımını) sabit bırakırsa, bu Hicks-nötr teknolojikgelişmedir. Bu oran azaldığında, işgücü kullanımlı (sermayetasarruf eden), arttığında sermaye kullanımlı (işgücü tasarrufeden) teknolojik gelişme söz konusudur.


107Hicks’e göre, ekonomide sermaye arzının daha hızlı artmasınedeniyle, göreli olarak pahalılaşan işgücü, işgücü tasarrufluyenilikleri uyaracak ve böylece sermaye kullanımlıteknolojilere geçilecektir.


Hicks sabit bir K/L oranında, teknolojik gelişmenin w/r oranınayapacağı etkileri sınıflandırma kriteri olarak almıştır.108Teknolojik gelişme K/L oranınıdeğiştirince, faktör ikamesiortaya çıkar. Hicks w/r ’yi sabit tutarak bu ikameyi dışlamakta,teknolojik gelişmenin net etkisini görmektedir.Hicks sınıflandırmanın zayıf noktalarından biri, ölçeğe göresabit getirili üretim fonksiyonu varsayımıdır. Ölçeğe göreazalan ve artan getiri durumlarında bu sınıflamayıkullanamayız.


109Hicks sabit bir K/L oranında, teknolojik gelişmenin w/r oranınayapacağı etkileri sınıflandırma kriteri olarak almıştır.Teknolojik gelişme w/r oranını değiştirince, faktör ikamesiortaya çıkar. Hicks K/L ’yi sabit tutarak bu ikameyi dışlamakta,teknolojik gelişmenin net etkisini görmektedir.


110Harrod Teknolojik Gelişme SınıflandSflandırmasıHarrod’a göre nötr teknolojik gelişme, sabit bir faiz oranındaK/Y değerini ve dolayısıyla üretim sürecinin uzunluğunudeğiştirmeyen teknolojik gelişmedir. K/Y değerini yükseltenyenilikler K kullanımlı olacaktır.


111Harrod nötr teknolojik gelişmeye göre, sabit bir faiz oranındanötr yenilikler sermayenin göreli payını (rK/Y) sabit bırakacak,K kullanımlılar bu payı artıracaktır.Hicks sınıflandırması gelir dağılımı ile ilgili ve kısa dönemliolmasına karşılık, Harrod sınıflandırması uzun dönemdengesiyle ilgilidir ve dinamiktir.


112Tam rekabet piyasası altında kâr oranı (r/(rK+wL)) faiz oranınaeşit olacaktır. Bu durumda kâr oranı sabit kalırken,üretkenlik artışı K/Y oranını değiştirmiyorsa, bu nötr teknolojikgelişmedir. Teknolojik gelişme, aynı K/L oranında MP K’yieskisine göre yükseltmektedir. Bu anlamda Harrod’dateknolojik gelişme, azalan verimlerin etkisini ortadan kaldıranbir unsurdur.


113Solow Teknolojik Gelişme SınıflandSflandırmasıSolow ’a göre nötr teknolojik gelişme, sabit bir ücret oranındaL/Y değerini değiştirmeyen teknolojik gelişmedir. L/Y değeriniyükselten yenilikler L kullanımlı olacaktır. Bu durumda K/Loranı düşmekte, ancak göreli gelir dağılımı sabit kalmaktadır.Solow teknolojik gelişmeye göre, teknolojik gelişmesermayenin verimliliğini yükseltecek şekilde oluşmaktadır.Yani kâr oranlarında bir artış vardır.


Cobb-DouglasÜretim Fonksiyonu ve TeknolojikGelişme114Teknolojik Gelişme:At=emt1. Hicks Nötr Teknolojik Gelişme:( )α( )β(mt) (mt)Y = AK AL = e K e Lttαβm( α+β)t α βY = e K L


1152. Harrod Nötr Teknolojik Gelişme:( ) (mt)βα β α mβtα βY = K ALt= K e L = e K L<strong>3.</strong> Solow Nötr Teknolojik Gelişme:( )α(mt)αβ β mαtα βY = AKtL = e K L = e K L


<strong>Büyüme</strong> Muhasebesi


117Y = F( A, K, L) → lnY = ln F( A, K, L)dlnY dln F( A, K, L)=dt dtdY dt ∂ln F dA ∂ln F dK ∂lnF dL= + +Y ∂A dt ∂K dt ∂L dtYFA dA FK dK FLdL= + +Y F dt F dt F dt


118YFA A dA FK K dK FLL dL= + +Y F A dt F K dt F L dtY A AK K L L= F + F + FA K LY Y A Y K Y L


119Modeli Hicks nötr teknolojik gelişmeye göre ele alalım:Y = F( AK, AL) = AF( K, L)Y AK K L L= + F + FY AKY KLY L


FBurada yer alan ve terimlerini bilmekK∂Y= FL∂ K∂Y= ∂ L120güçtür. Bu nedenle uygulamada ve ’nin, K ve L ’ninF KF Lfiyatlarıyla temsil edilebileceği varsayılmaktadır. Eğer girdileremarjinal verimlilikleri ölçüsünde ödeme yapılırsa, veFK=rFL=wolarak alınabilir.


121Y AK K L L= + r + wY A Y K Y LTeknolojik gelişmeyi de “artık” olarak şöyle yazabiliriz:A ˆ Y K g s sL = = − −A YKKLL


122ĝterimi “toplam faktör r verimliliği” (TFV) büyüme oranı ya da“Solow artığıığı” büyüme oranı olarak tanımlanmaktadır. Üretimfonksiyonu ölçeğe göre sabit getiriliyse,K Lya das+ s =1Y = rK + wL‘dir. Bu durumda üretim fonksiyonunuyoğunlaştırılmış biçimde yazabiliriz:


123YL⎛ K ⎞= AF⎜→ y = Af( k) → ln y = ln A+ln f( k)L⎟⎝ ⎠d ln y d ln A d ln f dk yAfkdk k= + → = +dt dt dk dt y A f dt ky A k k y k yk= + f ˆˆk→ = g+ sk → g = −sky A y k y k y k


124TFV’nin hesaplanması için iki yöntem kullanılabilir:Y AK K L L= + F + F‣ denkleminden sıradan en küçükKLY A Y K Y Lĝkareler (SEK) yöntemiyle tahmin edilir. SEK sonucu eldeedilen regresyon sabiti ‘dir. katsayıları da sırasıylaKFKYLFLYĝve terimlerini gösterir. Ancak ölçülen sermayestokuyla, üretim sürecinde (gerçekte) kullanılmış olan farklıKK,LLolduğundan, sermayenin büyümeye katkısı düşük tahmin edilir.Bu nedenle, ikinci yöntem tercih edilir.


125A ˆ Y K g s L = = −K−sLA Y K LY K L, , , sK,sY K L‣ denkleminden hareketle, ekonometrikanaliz yapılmadan değerleri kullanılarak,Lĝmatematiksel olarak belirlenir.


Robert E. Hall ve Charles I. Jones (1999) çalışmasında şu126yöntemi önererek, ülkelerarası işgücü tasarruf ettirenteknolojik gelişme düzeylerini karşılaştırmışlardır.α1−αY K ( AHL)A= → =( Y L)( H L)( K Y)α1−αA=y( )h K Yα1−α


Hall ve Jones’un Verimlilik HesaplamalarıKaynak: Hall ve Jones, 1999127y=Y/L (K/Y) α/1- α h=H/L y/[h(K/Y) α/1- α ]ABD 1.000 1.000 1.000 1.000Kanada 0.941 1.002 0.908 1.034İtalya 0.834 1.063 0.650 1.207Almanya 0.818 1.118 0.802 0.912Fransa 0.818 1.091 0.606 1.126İngiltere 0.727 0.891 0.808 1.011Hong Kong 0.608 0.741 0.735 1.115Singapur 0.606 1.031 0.545 1.078Japonya 0.587 1.119 0.797 0.658Meksika 0.433 0.868 0.538 0.926Arjantin 0.418 0.953 0.676 0.648SSCB 0.417 1.231 0.724 0.468Hindistan 0.086 0.709 0.454 0.267Çin 0.060 0.891 0.632 0.106Kenya 0.056 0.747 0.457 0.165Zaire 0.033 0.499 0.408 0.160Tabloda her ülkeye ait değerler, ABD’ye göre hangi konumda bulunduğunu göstermektedir. Örneğin 1988’de SSCB’nin(Sovyetler Birliği dağılmadan önce) reel kişi başına GSYİH düzeyi ABD’ninkinin %41.7’si (0.417) kadardır. Son sütunABD’ye göre verimliliği göstermektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!