13.07.2015 Views

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sabahattin Nal • Demokrat Parti’nin 1950-54 Dönemi Din Siyaseti • 143k<strong>end</strong>isini göstermeye başladı. Bu gelişmeler üzerine DP Genel Başkanı Bayar,bir açıklama yaparak parti olarak laiklikle dine saygı esaslarınıbirleştirdiklerini, dinin siyasete alet edilmesine karşı olduklarını belirtiyor vedin siyasetleri konusunda şunları söylüyordu:Nizamnamemize göre din hürriyeti diğer hürriyetler gibi mukaddestir.Vat<strong>and</strong>aş dilediği dini seçmekte ve bunun gereklerini yerine getirmekteserbesttir. Bu prensibin tatbike konulması şekli, zamanı geldiğindedüşünülecektir. DP'nin memlekete getirdiği ciddi hürriyet havasının ortayakoyduğu bir mecburiyet olarak iktidar, din meselesi ve dini tedrisat etrafındabirtakım müzakereler için teşebbüsler yapmış ve meseleyi meclis kürsüsünegetirmiştir (SEVGEN, 1951: 216).Bayar, din siyasetlerinin çok partili yaşama geçilmesiyle birlikte ülkeyegelecek özgürlük havasıyla uyum içerisinde olacağına dikkat çekiyor; hatta buhavanın ülkeye şimdiden geldiğini ve CHP’nin tek parti dönemindekindenfarklı bir din siyaseti gütmeye başladığının işaretlerini verdiğini ileri sürüyordu.Bir anlamda Bayar, çok partili düz<strong>end</strong>e hangi parti iktidarda olursa olsun, dinekarşı tutumunun tek parti dönemine göre daha esnek olacağını ileri sürüyor;ancak partisinin din siyaseti konusunda net konuşmuyordu. Bu, 14 Mayıs 1950seçimleri öncesinde Bayar ve arkadaşları tarafından benimsenen tutumdu.III. 1945-1950 Döneminde Dinci Çevrelerin<strong>Siyasal</strong> Partilere İlişkin DüşünceleriA. Cumhuriyet Halk Partisi’ne İlişkin DüşünceleriÇok partili yaşama geçilmesiyle birlikte gelenekçi/dinci kesim, tümsiyasal olayları k<strong>end</strong>i bakış açısıyla yorumlamaya başlamıştı. Bu yaklaşımı, sözkonusu kesimin en önemli sözcüleri konumunda olan Sebilürreşad ve Selametdergilerinde görmek olanaklıdır (ÖZEK, 1968: 166). Adı geçen kesime göre,bugünkü haliyle Türkiye dinsel bakımdan periş<strong>and</strong>ır, din adamı kıtlığı sözkonusudur. Laiklik dini yadsımak değildir, laik ülkelerde de din eğitimi verenfakülteler bulunmaktadır (TANRIÖVER, 1947: 3-5). Bu dönemde dinciçevrelerin en etkili yazarlarından biri olan Sebilürreşad’ın sahibi ve başyazarıEşref Edib, CHP’nin dinin toplum üzerindeki etkisini anlamayarak, dinderslerine önem vermeyerek yirmi yıl boyunca ulusal vicdanı ezdiğini (EDİB,1948a: 34), bilerek veya bilmeyerek komünizm ilkelerine hizmet ettiğini,atalarımızın din ve dünya işleri arasında kurduğu düzeni bozduğunu, laiklikperdesi altında maneviyatı zayıflattığını, bunun ise siyasal irtica olduğunu ilerisürüyordu (EDİB, 1948b: 264).143

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!