13.07.2015 Views

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

158 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi • 60-3yılında öğretmenleri verdikleri raporlarda bütün Türkiye köylerindeöğrencilerin okula devamındaki artışı sağlayan en büyük amilin, ilkokullardatekrar okutulmaya başlanan din dersleri olduğunu ortaya koydu. Bu hususubana, 1954 senesinde çeşitli köylerde yaptığım görüşmelerde birçok öğrencivelisi ile öğrenciler de ifade ettiler (YAVUZ, 1991: 142).Beşinci Milli Eğitim Şurası’nın temel konularından birisini,ilkokullardaki din eğitimi oluşturuyordu. Şurada konuşan Milli Eğitim Bakanıİleri, vat<strong>and</strong>aşın çocuğuna din dersi okutmak, İslam terbiyesi vermek istediğiniileri sürüyor ve bu işi devlet üstüne alıp vat<strong>and</strong>aşın çocuğuna din dersivermezse, “O takdirde korkunç bir hadise vukua gelir. Mücadele etmeğemecbur olduğumuz mahalle mektebi, mollanın mektebi postu serer.”saptamasında bulunuyordu. Din eğitimi konusunda vat<strong>and</strong>aşa özgürlüktanımanın gereksinmeyi karşılamayacağını belirten İleri, bu konuda devletinyükümlülüklerinin olduğunu söylüyor 13 ve devletin okullarda din dersiokutmak suretiyle aynı zam<strong>and</strong>a gericilikle de mücadele ettiğini ileri sürüyordu(PARMAKSIZOĞLU, 1966: 30). Bu yaklaşımın günümüz Türkiye’sinde degeçerli olduğu ve uygul<strong>and</strong>ığı söylenebilir.İleri, 19 Temmuz 1952’de TBMM’de yaptığı konuşmada ise, dineğitiminde verimin gittikçe arttığını, öğrencilere gerektiği kadar Müslümanlıkdersleri verildiğini; ancak din derslerini veren öğretmenlerin öğrencilikyıllarında hiç bir din eğitimi almamış olmalarının sorun yarattığını, bunu aşmakiçin öğretmen okullarına zorunlu din dersleri konulduğunu belirtiyordu (Zafer,20 Temmuz 1952).Zorunlu din eğitimi uygulaması, kimi aydınlar tarafından tepkiylekarşılanmıştır. Bu aydınlardan biri olan Nadir Nadi, bu uygulamayıAnayasa’nın 2. maddesine 14 aykırı buluyor ve şunları ileri sürüyordu:“Halkının yüzde doksan dokuzunun Müslüman olduğu bir ülkede ailelerçocuklarına din dersi verilmesini isteyebilirler; ancak demokratik bir yönetimdenüfusun yüzde birini oluşturan halkın da göz önünde tutulması gereklidir”(Cumhuriyet, 31 Ekim 1950). Söz konusu uygulamayı anayasanın laiklikilkesine aykırı bulan aydınlardan biri de Bülent Nuri Esen’di. Esen,uygulamanın laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay’da dava açmıştır.Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, söz konusu uygulamayı laikliğe aykırı13 İleri bu değerl<strong>end</strong>irmesiyle, din eğitimini sosyal ve iktisadi (pozitif statühakkı/isteme hakkı) bir hak olarak ele almış olmaktadır. Temel haklarınsınıfl<strong>and</strong>ırılması konusunda bkz. (GÖREN, 1995: 26-27; KAPANİ, 1993: 6-7).14 Madde şu şekildedir: “Türkiye Devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi,laik ve inkılapçıdır. Resmi dili Türkçe’dir. Makarrı Ankara şehridir.”158

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!