13.07.2015 Views

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

contınuıty and change sınce the end of - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

148 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi • 60-3aydınlanmış değildir” başlıklı yazısına, bir anlamda, “DP’nin din siyaseti sizinisteğiniz doğrultusunda olacaktır” biçiminde yanıt veriyordu.2. Ezan Üzerindeki Arapça Yasağının KaldırılmasıYukarıda yer verilen konuşmasında M<strong>end</strong>eres, hangi devrimlerin ulustarafından benimsenip, hangilerinin benimsenmediğini açıklamayarak, üstükapalı bir biçimde, dinci kesimlere mesaj vermiş oluyordu. Söz konusukonuşmadan çok kısa bir süre sonra, “millete mal olmamış inkılaplardan”birinin hangisi olduğu anlaşıldı: ezanın Türkçe okunması ulus tarafındanbenimsenmemişti!Hükümet programının TBMM’de okunmasından on sekiz gün sonra, 16Haziran 1950’de, 5666 sayılı yasa ile, 2 Haziran 1941’de çıkarılan 4505 sayılı,ezanın Türkiye’de Türkçe okunacağını düzenleyen yasa kaldırıldı. 7 Söz konusuyasaya ilişkin tasarı, M<strong>end</strong>eres Hükümeti’nin TBMM’ye sunduğu ilk tasarıolması bakımından dikkat çekicidir. Çünkü DP böylece, önceliğinin neolduğunu ortaya koymuş oluyordu.14 Mayıs 1950 seçimleri öncesinde Arapça ezan, seçmenlerce DP’lilereen çok duyurulan istekler arasında yer alıyordu. Bu isteği olumlu karşılamak, ençok oy kaz<strong>and</strong>ıracak seçim vaatlerinden biriydi. Ancak TerakkiperverCumhuriyet ve Serbest Cumhuriyet Fırkası deneyimleri, DP’lilerin bu konudaaçıkça olumlu bir tutum sergilemesini engelliyordu.Arapça ezan istekleri karşısında DP’nin dört önde geleninin tutumlarınıToker şöyle anlatmaktadır:Celal Bayar, eski abc’deki 8 rakamını hatırlatan kaşlarını bir daha havayakaldırır ve susardı, o konuda sfenks gibiydi. Adnan M<strong>end</strong>eres, olayı tatlı birşekilde geçiştirirdi. Ne evet, ne hayır. Ama hayırdan ziyade evetten yanaolduğunu gene de belli ederdi, Fuat Köprülü, daha babac<strong>and</strong>ı, canım hele biriktidara gelelim, hallederiz bu işleri, siz bize güvenin. Biz sizin arzularınızıngerçekleştiricisi olacağız. Diye ağızlara bal çalardı. Refik Koraltan7 1932’ye kadar Türkiye’de ezan Arapça olarak okundu. Aynı yıl, dönemin en ünlühafızlarından oluşturulan bir kurul, ezanın Türkçe’ye çevrisini yaptı ve nasılokunacağını saptadı. Yukarıda göndermede bulunulan yasanın ilgili maddesi ileezanın Türkçe’den başka dilde okunması yasakl<strong>and</strong>ı. Gelenekçi çevreler, ezanınTürkçe okunmasını baştan beri kabullenmediler. Bu çevrelere göre ezanın Arapçaokunmasının yasaklanmasıyla dinin elden gitmesi aynı anlama geliyordu. Lewis’egöre, “[H]ükümetin ezana müdahalesi, diğer laiklik tedbirlerinin herhangi birind<strong>end</strong>aha geniş bir halk kızgınlığına neden oldu” (LEWIS, 1991: 411).148

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!