13.07.2015 Views

iskandinavya

iskandinavya

iskandinavya

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

3722SPOR- 28 ARALIK 2010 ZA MANASLAN'IN'ANIL'ARICANLANDIGalatasaray altyapısından yetişen Anıl Dilaver,hagi'nin verdiği şansı iyi değerlendirdi. İkinciyarının son anlarında topla buluşan genç oyuncuhem takımına galibiyeti getirdi hem de ilerleyenhaftalarda kadroda kendisine yer açtı.hACI hASDEMİR KONYABu sezon ligde sıkıntılı günler geçiren1Galatasaray, Konyaspor'u deplasmanda1-0 yenerek rahat bir nefes aldı. Sarı-Kırmızılıtakıma üç puanı getiren gol, bu sezon A takımdailk kez forma giyen 19 yaşındaki AnılDilaver'den geldi. Maçın uzatma bölümlerindeçıkan olaylarda her iki takımdan Kere veCana kırmızı kartla oyun dışı kaldı.Zirveden iyice uzaklaşan Galatasaray, liginorta sıralarında kendine yer bulabilmekiçin Konyaspor karşısına mutlak galibiyet içinçıkmıştı. Kümede kalma savaşı veren ev sahibitakım da bu sezon birçok rakibine puan dağıtanSarı-Kırmızılı ekipten nasiplenip enazından Süper Lig'de var olma umutlarını korumakistiyordu. Son haftalarda gelen kötü sonuçlarınardından Teknik Direktör Hagi, sahayafarklı bir 11 sürdü.Çok sayıdaki değişiklik de Sarı-Kırmızılıtakıma beklenen hareketi getirmedi. Ortasahada iyi organize olamayan Cim Bom, hücumdada Serdar-Anıl-Kewell üçlüsününbirbirlerinden kopuk oynaması yüzünden istenilenpozisyonları üretemedi.1960 model futbolunu evinde az da olsahücumla beslemeye çalışan Konyaspor yinede savunma güvenliğini elden bırakmamayaözen gösterdi. Buna rağmen G.Saray, ilk 45dakikada Kewell ve Ayhan ile yakaladığı ikiönemli gol pozisyonunu değerlendiremeyinceiki takım da soyunma odasına 0-0'lık sonuçlagirdi.İkinci yarıda karşılaşma tam bir orta sahamücadelesi şeklinde geçti. Konyaspor birpuana razı görüntü sergilerken, Sarı-Kırmızılıtakımda ise yorgunluk baş gösterdi. Karşılaşmanınberabere biteceği düşünülürken 80. dakikadaG.Saray'ın ‘taze kanı' Anıl Dilaver, sahneyeçıktı ve şık bir plaseyle hocası Hagi'yiutandırmadı.Hızlı gelişen Sarı-Kırmızılı takımın atağındaNeil, Kewell ve Hakan Balta paslaşmasındatopla son buluşan Anıl, güzel bir vuruşlameşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 0-1.2005-06 sezonunda rakibini genç Aydın'la yıkanGalatasaray bu kez de genç Anıl'ın tekgolüyle üç puan almasını bildi.hoşgeldin AnılBaşka kimsenin umurunda olmadığı içinönce Anıl Dilaver'in oynaması gerektiğini defalarcayazan Uğur Meleke kardeşimin hakkınıteslim edelim. Zaten sadece Anıl için değil yurtiçindeve yurtdışında genç oyuncuların ne yaptıklarını,ne durumda olduklarını en iyi bilenspor yazarı o.Söze buradan girişimin nedeni,çok ağır kaçabilecek bazı sözleri birazgeride bırakma isteğimdendir.Hiç tartışmasız denilebilir ki ligin ilkyarısının en kötü maçı buydu. Hattakötü demek bile iltifat etmek olarakgörülebilir, Türk futbolu adına düpedüzbir skandala tanıklık ettik.Aslında bu bilinmeyen ve beklenmeyenbir durum değildi. Liginen kötü iki takımının maçındanbaşka birşey de beklenemezdi. NitekimHagi bile saha kenarındaki çırpınışındanvazgeçmiş, kaderine razı görünüyordu.Hatta birara TV'deki görüntüsü, 'Acabaşu anda bırakıp hemen Romanya'ya gitsem neolur?' diye düşündüğünü gösterecek nitelikteydi.'Konya'daki zemin buz kaplı, tekrar sakatlanabilir'yalanıyla Arda'nın buraya götürülmeyişinibir yana bırakın, tam tersine özellikleoynaması gereken bir karşılaşmaydı. Bukadar uzun bir sakatlıktan çıkan oyuncununhem maç eksiğinin giderilmesi hem de takımınınkazanmasına katkıda bulunması dahaakla uygun durumdu. Tabii Galatasaray'da aklauygun ne oluyor ki, sorusunun da bir yanıtıyok! Hagi'nin Serdar Özkan çaresizliğineüzülmemek elde değildi ama Anıl'ı oynatmasınıelbette ki takdir etmek gerekiyordu. Ancakmaçın sonunda İnsua'yı oyuna alırken sahadaAhmetÇakır3 solbek oluştuğunun herhalde farkında değildi...'Gökhan Zan toparlanmış galiba' derkenyaptıkları da 'geçiniz' denilecek nitelikteydi.Sarı Kırmızılı takım adına 'evet, futbol oynadılar'denilebilecek sadece birkaç hareketvardı. Bunların başında da gol geliyordu. Kewell'inortaalanda çabuk ve akılcıpasıyla başlayan pozisyonda, LucasNeill'in pası ve özellikle bu maçta neyaptığı tartışılır olan Hakan Balta'nınklas pası önemliydi.Maçın başında Anıl Dilaver'ingetirdiği topta Kewell'in pozisyonalmaya bile gerek görmeyişi Galatasaray'ıbir golden etti. Kewell'ın bupozisyonda ne yapmak istediğinikendisine bile açıklayabileceği kuşkulu...Bir de Ayhan'ın atamadığıgol var ki ona inanmak da zordu. Rakipkaleye sadece birkaç metre mesafedetop yere inmekteyken Ayhan'ın, yaptığıstoper vuruşuyla topu üstten dışarı atması,Galatasaray'ın şu ortamda hiç de tahammüledemeyeceği türden bir şaka gibiydi. Golünhemen ardından Aydın'ın yine birkaç metredenatamadığı da öyle...Kendi sahasında ligin en kolay yenilen takımıhaline gelmiş olan ve artık hakkında'küme düşer mi?' diye konuşulmaya başlananGalatasaray'ın bu maçtan çıkarabileceği en parlaksonuç buydu. Üstelik bu sonuçla epeyceyükselip kâbus gibi bir ilk yarıyı mümkün olabileceken iyi biçimde bitirmiş oldu.Bitmiş bir karşılaşmada ve olayın çok uzağındaiken Lorik Cana'nın kendini attırmayıbaşarması ile ilgili olarak ne söylenebileceğiniben kestiremiyorum. Uygun bulduğunuz birşeyisiz söyleyebilirsiniz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!