13.07.2015 Views

iskandinavya

iskandinavya

iskandinavya

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BU SAY FA, M. FET HUL LAH GÜ LEN HO CA EFEN DÝ’NÝN SOH BET VE YA ZI LA RI ESASÇok ağlayın, az gülün!ALI NA RAK HAZIRLANMAKTADIR.k u r s u @ z a m a n . c o m . t rEfendimiz aleyhissalatü vesselam bir hadislerindeşöyle buyurur: "Eğer benim bildiğimibilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz. Evlerinizi,döşeklerinizi terk eder, dağ başlarına çıkar veAllah'a iltica ederdiniz."( Buhari, Küsuf, 2;Müslim, Salât, 112)Evvela, şunu ifade etmek yerinde olur ki insan,bildiği, tanıdığı kadar Allah'tan korkar veO'nun rahmetine ümitle bağlanır. Yine bildiğikadar, içinde cehennem endişesini taşır ve bildiğikadar cennetin iştiyakıyla kanatlanıp uçargibi olur. Yani netice itibarıyla her şey, insanınbildiği kadardır ve marifet ufku itibarıyladır.Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem),muhakkak ki bizim bildiğimizden çok başkaşeyler de biliyordu. Bir kere O (aleyhissalatüvesselam), Allah'ı çok iyi biliyordu. Bundan dolayıO'ndan bir itap gelecek diye haşyet duyuyordu.Kendisini bazı hususlarda ikaz eden âyâtu beyyinât karşısında, rengi ve benzi sararıp soluyordu.O'nun bu halleri Rabb'isini çok iyi bildiğininemarelerinden başka bir şey değildi.Evet, Efendimiz işte bu kadar hassastı ve buhassasiyetin beraberinde getirdiği mülahazalarile "Bildiğimi bilseydiniz, çok ağlardınız, azgülerdiniz" diyordu.Efendimiz'in bizim bilemediğimiz vegöremediğimiz şeyleri bilip gördüğünübazı misallerle ele alalım. Aleyhissalâtüvesselam, daha miraca yükselmedenönce birkaç defa cehennemintemessülünü görmüştü. Birkeresinde cemaate namaz kıldırırken,birden bire irkilmiş, geriye çekilmiş,rengi atmış ve bir kısımhareketler yapıyor gibi bir tavragirmişti. Ashab bunun ne manayageldiğini sorunca da, "Cehennembütün dehşeti ile karşımdatemessül etti, şimdiyekadar onu bu kadar korkunçgörmemiştim." demişti.Aleyhissalatü vesselam'ıncehennem hakâikine aitböyle bir meseleyi görmesi,O'nun kalb-ipâk'inde ve bize dersverme mevzuunda,onda ümmeti adınaciddi korku ve endişelermeydana getiriyordu.Ve bir başka defasındaEfendimiz (sallallahualeyhi ve sellem) elinibir şeye doğru uzatıyordu.Sahabenin,bu hareketlerininne manaya geldiğinisorması üzerinede buyuruyorduki: "Karşımdacennet temessületti de birüzüm salkımı gördüm.Eğer onu alıp sizeverseydim şu kadar zamanyerdiniz de bitiremezdiniz."Evet, Allah'ın o kadar büyüknimetleri de vardır ve Efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem)hem cenneti hem de cehennemi temessülengörüyordu ve ümmeti adınacehennem açısından endişe duyuyordu.Zaten O, miraca çıkınca -bir kısım hadisçilerinbeyanına göre- Rabb'imizlebizzat görüşmüş ve O'nu müşahedeetmişti. Ayrıca Cennet'i bütün ihtişam vedebdebesiyle, Cehennem'i de bütün dehşet veürkütücülüğüyle görmüştü. Dahası orada kaderkalemlerinin cızırtılarını duymuş ve melâike-ikirâmı bizzat müşahede etmişti.Meleklerin seviyesine göre kimisini rükûda,kimisini secdede, kimisini de kıyamdagördüğü gibi, belli bir noktadaRabb'in huzuruna yaklaşmışolmanın verdiği mehâbetleCibril'in kıvrım kıvrım olduğunada şahit olmuştu.Hatta daha sonralarıgünü gelince, kendisinino noktaya varıncayaCibril'in Allah'akarşı bu kadaredep,terbiyev ekadarsaygı içinde olduğunu bilmediğini haber verecekve ondaki terbiyeye bakılması gerektiğinibildirecekti...Binaenaleyh, Efendimiz (sallallahu aleyhive sellem), insanın bilmesi lazım gelen her şeyibütün açıklığıyla biliyordu. Aynı zamanda o,insanın içine dehşet salan, ya da iştiyak verenşeyleri de biliyordu. Bundan dolayı,çok ağlıyordu, az gülüyordu. Hattasahabe efendilerimiz, O'nun (sallallahualeyhi ve sellem) hayatındakibütün gülme ve kahkahalarınınüç veya dört defa olduğunubelirtirler. Bununla beraberO'nun daimamütebessim birçehreye sahipolduğu dabir gerçekti.B i rşâir-i şehîrimizin beyanıyla O, "tebessümüarkasında mahzun Nebi" idi. Tabii ki O'nun buhüznü ümmeti adına idi. Çünkü bir keresindeahirete ait tabloları anlatırken buyurdular ki:"Ben kıyamette havzımın başına gideceğim. Birkısım kimseler, havzımın başına gelirken geriyekovulacaklar. Ben, onların benim ashabım veümmetim olduğunu ifade ederek, "Ya Rabbi,ashabım!" diyeceğim, Bana denecek ki: 'Sen,senden sonra onların ne işler karıştırdıklarınıbilmiyorsun.' Ben de Salih kul Hz. İsa'nın dediğigibi diyeceğim: 'Ya Rabbi! Ben aralarındaolduğum müddetçe onları kolladım. Fakatvakta ki Sen beni onların aralarından tutup aldın,onları görüp denetleyen yalnız Sen kaldın.Sen gerçekten her zaman, her şeye hakkıyla şahitsin.Eğer onları cezalandırırsan, şüphe yok kionlar Sen'in kullarındır. Onları affedersen,Aziz u Hakîm (üstün kudret, tam hüküm vehikmet sahibi) ancak Sen'sin!' (Mâide, 5/117–118) " (Müslim, Kitabu'l-Cenne, 58)İşte Efendimiz (aleyhissâlatü vesselam)bunları gördüğü için, çok ağlamış ve az gülmüştü.Hiç olmazsa O'nun ümmeti olarak bizlerde aynı çizgide Aleyhissalatü vesselam'a iktidâenO'nun izini takip ederek kendi günahlarımızaçok ağlamalı ve az gülmeliyiz.Ama ne yazık ki günümüzde Ahiret'i mülahazahissi o kadar azaldı, Rabb'imizinazametine karşı yürekler öylesine katılaştıki, -hafizanallah- belki pek çoğumuzhakkında Kur'an'ın, şu sözleri bahismevzuu gibi, "Sonra bunun arkasındankalpleriniz katılaştı, artıkonlar taş gibi, hatta ondan da katıhale geldi. Çünkü öyle taş vardır kiiçinden ırmaklar fışkırır. Öylesi devardır ki çatlar da bağrından sukaynar. Ve öylesi de vardır kiAllah'a olan tazimi sebebiyleyukarıdan düşüp parçalanır.Allah yaptıklarınızdan habersizdeğildir." (Bakara,2/74)O halde çok ağlayalım,az gülelim ve dua dua yalvaralım.Rabb'imiz ruhlarımızarikkat bahşeylesin.Günahlarımız, milletimizinsürçmeleri, neslimizinmahv olması, mümin ailelerdedahi yuvaya,anne ve babaya yakışmayanve yaraşmayanacayip hilkat garibesimahlûkların meydanagelmesi karşısında,Rabb'im kalplerimizeürperti versin, biziuyarsın, uyandırsın vekendimizi yenilemeyebizleri muvaffak kılsın.1 - İnsan, bildiği, tanıdığıkadar Allah'tan korkarve O'nun rahmetine ümitlebağlanır. Yine bildiği kadar,içinde cehennem endişesini taşırve bildiği kadar cennetin iştiyakıylakanatlanıp uçar gibi olur.2 - Onun ümmeti olarak bizler deöncelikle marifet peteğimizi iyice doldurmalı,ardından da sakınılması gerekenşeylerden hakkıyla sakınmaya çalışmalıyız.3 -Efendimiz, Allah'ı çok iyi biliyordu.Bundan dolayı O'ndan bir itapgelecek diye haşyet duyuyor, böylesinehassas bir hayat yaşıyordu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!