13.07.2015 Views

iskandinavya

iskandinavya

iskandinavya

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

27 YORUM22 - 28 ARALIK 2010 ZA MANEkrem DumanlıBalyoz’la imtihanBalyoz davası başladı. Türk demokrasisi için de, hukuktarihimiz için de önemli bir dava. Defalarca askerîdarbe ile yüz yüze gelmiş bir ülke, darbe teşebbüsündebulunan bir grup subayı ilk kez adalet karşısına çıkarıyor.Üstelik 196 subayın 29'u halen muvazzaf durumda.Hatırlanacağı üzere Balyoz'la ilgili ilk bilgi ve belgelerTaraf Gazetesi'nde yayınlanmıştı. İddialara göre,darbe yapmayı meşru kılacak birtakım eylemler gerçekleştirilecek,ortaya çıkacak kaos havasından sonra askerîmüdahale yapılacaktı. Kaotik eylemler ürperti verecekkadar dehşet içeriyordu. Fatih Camii'nin bombalanmasından,Yunan uçakları tarafından düşürülmüş şayiasıeşliğinde kendi uçaklarımızı düşürmeye kadar pekçok eylem planlanmıştı. Üstelik bütün bu çalışmalar pervasızbir yöntemle resmî tutanaklara geçirilmiş ve planlamasırasındaki konuşmalar kaydedilmişti. Darbe iddianamesininbir numaralı sanığı emekli OrgeneralÇetin Doğan buna, ‘harp oyunu' diyordu. Oysa bu türaskerî ‘oyunlar'da gerçek isimler kullanılmadığı gibi bukadar somut darbe ayrıntısı da verilmezdi. Nitekim soruşturmabaşlatıldı, iddianame yazıldı, tutuklamalaryapıldı…İddianamenin yazılmasından bugüne gelinceye dek,zaten kabarık olan dosyaya yeni belgeler eklendi. MeselaSabah Gazetesi'nde yer alan bir bilgiye göre Genelkurmaybilirkişi raporu düzenlemiş ve yapılanın‘harp oyunu' değil, ‘darbe planı' olduğu sonucuna ulaşmış.Ayrıca Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'ndayapılan bir aramayla birlikte, Balyoz'un harekât planlarındanbazılarının güncellenmiş hallerinin ortaya çıktığıiddia edildi ki, bu da fevkalade önem arz ediyor.Sadece Balyoz davası değil, derin yapıyla ilgili ortaya çıkanhiçbir bilgi ve belgeye inanmayan; hatta onları sulandırmakiçin cansiperâne çalışan bir zümre var bu ülkede.Mesela Poyrazköy'de yapılan kazılarda cephanelikbulunmuştu da bazı çevreler, cuntaların varlığına iknamı olmuştu? Hayır. Meselenin daha planlama safhasındaolduğunu iddia ederek, suçun teşekkül etmediğini savunanlarbile çıkmıştı. Onlara göre adalet, darbe yapılanakadar beklemek zorundaydı. Sanki darbe başarılıolunca adalet mekanizması askıya alınmıyormuş gibi!Önceki gün, Poyrazköy'de yeniden kazı yapılmayabaşlandı ve yerin altından yine cephanelik çıktı. İddia oki, Gölcük'te ele geçirilen belgelerde darbe teşebbüsününayrıntıları bulunuyor. Poyrazköy'deki mühimmatıda Gölcük'teki krokiler ele veriyor. Kim bilir daha nelerçıkacak ve demokrasimizin hangi badireleri aştığına şahitolacağız...Tam bu hengâmede, 9. Cumhurbaşkanı SüleymanDemirel'den şaşırtıcı mesajlar geldi. Süleyman Bey,“Tutukluları çıkarın. Seçime giderken rahatlatın Türkiye'yi.”demiş. Defalarca darbe mağduru olduğu bilinenve bir dönem siyasî hayatını bu propagandaya yaslayanDemirel, şimdi Ergenekon davasına atıfta bulunuyor vezanlıların serbest bırakılmasını talep ediyor. Gerekçe?Toplumun rahat etmesi. İnanılır gibi değil!Zamanında ‘Menderes'in avukatı' diye şöhret kazananve darbe mağduru Demokrat Parti (DP) ile ismiadeta özdeşleşen Hüsamettin Cindoruk, daha ilginç birçıkışta bulunmuş. Balyoz Davası'nınbir numaralı sanığı Çetin Doğan'ı DP liderliğineaday göstermiş. Hüsamettin Bey darbe suçundan yargılananemekli bir komutanı DP'nin başına teklif ediyor;yani 1960 darbesiyle kapatılan ve genel başkanı cuntacılartarafından asılan bir partinin başına. İnanılır gibi değil!Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski lideri Deniz Baykal,“Ergenekon'un avukatıyım!” diyerek tarihî birpartiyi, çıkmaz sokağa taşımıştı. Şimdiki lider Kemal Kılıçdaroğlu'nunparti içindeki darbe sempatizanlarına boyuneğmemesi şart; ancak bu kişilere ne kadar mukavemetedebileceği şüpheli. Nitekim Kurultay'da Ergenekonsanığı Mehmet Haberal'ın adını anmadan edemediKemal Bey. Bir ara Silivri Cezaevi'nde yatan bazısanıkların CHP'den milletvekili adayı yapılacağı söylenmişti.Buna gümbür gümbür “Hayır!” diyemediCHP yönetimi. Hatta Kemal Bey'in, “Allah kerim...” diyerekkapı araladığı bile ifade edildi.Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) için de ilginç bir iddiaortaya atıldı ve Balyoz Davası sanıklarından emekliKorgeneral Engin Alan'ın MHP'den milletvekili olacağısöylendi. Hatta Engin Alan, Türk Silahlı Kuvvetleri'niGüçlendirme Vakfı Genel Müdürlüğü görevinden istifaederek, bu işe hevesli olduğunu gösterdi. Bu da şaşırtıcıbir gelişme; çünkü MHP darbe mağdurlarının merkezihaline gelmiş çilekeş bir parti. On binlerce ülküdaşı hapislerdeçürümüş bir parti darbe yapmakla suçlanan birkişiyi nasıl milletvekili yapabilir? Böyle bir durumu, ogünlerde Medrese-yi Yusufiye'de ömür tüketmiş davaarkadaşlarına nasıl anlatabilirler?Darbenin iyisi kötüsü olmaz; darbecilik her şeydenönce bir insanlık suçudur. Birileri böyle bir çılgınlığı aklındangeçirse hatta teşebbüse geçecek şekilde hazırlıkyapsa bile, bu kişilerin karşısına hem siyaset çıkmalıdırhem de medya. Çünkü siyasetin de gazeteciliğin de ruhu,darbeciliğe karşı olmayı bir görev haline getiriyor. Herkesdarbeciliğe sıcak baksa bile siyasîlerin vemedyanın darbecilerin karşısında dimdikdurması şart! Özgürlükçü değilsen, demokrasininaskerî bir kuşatma altındayaşatılmasını düşünüyorsan,siyasete müdahaleyi askerîbir hak gibi görüyorsan,git başka birmeslek yap; amaasla siyasetçide olma,gazeteciyimde deme. Sakın…ChP BUNUSUSARAKAtLAtAMAZCHP lideri KemalKılıçdaroğlu YeniŞafak, Yeni Akit ve Kanal7hakkında çok ağırithamlarda bulundu.Kemal Bey'e göre, RecepTayyip Erdoğan belediyebaşkanlığıdöneminde bu yayın kuruluşlarına para aktarmıştı.Bundan daha ağır bir suçlama olabilir mi? İş bu noktayavardığında hem iddia sahipleri çok net bir tavır almak zorundahem de zan altında kalanlar.İsmi geçen medya kuruluşları harika bir duruş sergiledive iddiayı çok açık bir dille tekzip etti. Nereye kadar? Ağızbirliği etmişçesine CHP liderine şöyle seslendiler: Eğerispat edemezsen şerefsizsin! Daha da öteye giderek paraaktarmanın da almanın da şerefsizlik olduğunu; böyle birdurum yokken böyle bir iddiayı dile getirmenin daha büyükahlaksızlık olduğunu beyan ederek CHP liderini ispatadavet ettiler. Sarf edilen sözler yenilip yutulacakcinsten değildi.O gün bugündür CHP liderinden ses çıkmadı.Sonra anlaşıldı ki, benzer iddiayı eski CHP lideri Baykalda dile getirmiş, olay mahkemeye intikal etmiş ve DenizBey tazminat ödemeye mahkum edilmiş. Görüneno ki Kemal Bey ya yeni bir ‘yolsuzluk dosyası' bulduğunusanarak acele etmiş ya da birileri Kemal Bey'i (yine) dolduruşagetirmiş.Ne yazık ki Kemal Bey bunu sıkça yapıyor ve halknezdinde puan kaybediyor. Bütçe görüşmeleri sırasında“Kayseri'deki yolsuzluk iddiaları”nı gündemegetirdi Kemal Bey; ancak söylediği her şey tek tek çürütüldü.Ortaya çıkan her gerçek Kemal Bey'in kolunu kanadınıkırdı. Önceki gün Kurultay'da konuşma yaptı Kılıçdaroğlu.Yine yolsuzluklardan bahsetti. Ne var ki Kayseri'yiağzına alamadı. Tek bir kelime bile söyleyemediKayseri hakkında. Demek ki iddianın ömrü beş güniçinde tükenmişti.Ortaya bir iddia atıp sonra sıvışmak ve o çamurdaniz kalır diye beklemek doğru bir strateji değil. Bunu pekçok hadise ispat etti…BİR DE BÖyLE DÜŞÜNMEK GEREKİyOR DEMEK KİCumartesi günü Ahmet Turan Alkan, çok hoş biryazı (“AK Parti'nin delegeleri öteki partilerin delegelerinebenzemez” başlıklı) kaleme aldı. Aslında tam da kalemealmış sayılmaz. Hürriyet yazarı Tufan Türenç'inyazısını aynen kopyalamış Ahmet Turan Bey. Türenç'inyazısında geçen iki kelimeyi değiştirmiş; böyleceyazıda yer alan bütün CHP'ler AKP olmuş bütünAKP'ler de CHP... Muzipçe yapılan bu küçükdeğişiklik ‘yandaş' medya meselesine de bambaşkabir bakış açısı getiriyor. Ahmet Hoca,‘yandaş sizin ecdadınızdır' diyerek boşunakükrememiş demek ki…CHP'nin Olağanüstü Kurultay'ına çok sayıdagazeteci katıldı. Gerçi bir önceki Kurultay'a katılancoşkun gazeteciler bu seferki Kurultay'a teşrif etmemişti.Gelenler ise, bu sefer daha dikkatli davranarakCHP liderini masaların üzerine çıkarak alkışlamadı.Yine de televizyon programlarına katılan bazı meslektaşlarımızınyorumlarını gülümseyerek izlemek zorundakaldık. Ahmet Hoca gibi yapıp CHP ile AKPkelimelerini yer değiştirmek mümkün olsaydı, buKurultay AK Parti'ye ait olsaydı ve dahi sarf edilensözler ‘malum medya'nın suçladığı kitleolsaydı, büyük bir gümbürtü kopacağı aşikardı.İtiraf edelim ki sağa sola sürekli‘yandaş medya' diyenlerineline su dökmekmümkün değil, inanın.CHP söz konusu olduğundaöyle bir yandaşve candaş dayanışmasıyaşanıyor ki buyardımlaşmanın zekatımiktarınca başkasıöyle gazetecilikyapsa, vallahiadamı gürültüyeboğarlar…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!