13.07.2015 Views

Ailesi, dostlarè ve öĒrencileri Kitap Zamanè'na anlattè

Ailesi, dostlarè ve öĒrencileri Kitap Zamanè'na anlattè

Ailesi, dostlarè ve öĒrencileri Kitap Zamanè'na anlattè

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

04 ÖmerKkrtc biryazar: César AiraAyhan20MüslümanKardeler’i<strong>ve</strong> Msr’ anlamakKlç Bura Kanat06Süheyl Ün<strong>ve</strong>r’inEdirne defterleriTuran KarataKAPAK: ORHAN NALIN16ARDINDANKemal VarolAhmet Erhan’nardndan16ARDINDANYakup Öztürk‘Eya airi’Sedat Umran18DNAhmet Dorumam Gazali’denbir slam klasii26TARHÜmit KurtKemal Karpat’tansiyasal slamüzerineNAJLA SAIDWADIE SAIDGAYATRI SPIVAKTIMOTHY BRENNANROB NIXONHLM YAVUZZAINEB ISTRABADIMOUSTAFA BAYOUMIWILLIAM SPANOSH. ARAM VEESERJEAN MOHRMÜGE GÜRSOY SÖKMEN<strong>Ailesi</strong>, dostlar <strong>ve</strong> örencileri<strong>Kitap</strong> Zaman’na anlattEdward Said’siz 10 yl...ZAMAN GAZETESÝ’NÝN ÜCRETSÝZ AYLIK KÝTAP EKÝDÝR. YIL:8 SAYI:92 2 EYLÜL 2013 PAZARTESÝ


KA PAK 08EDWARD SAID’SZ 10 YIL...Bir edebiyat provokatörü: César Aira 04Ol ehri yaplr görmek… 06Sedat Umran’n ardndan 16Din ilimlerini ihya eden kitap 18Hrkay giymek... 22Taradan emanet kederler 23Sanatç dediimiz kii... 25‘Bilgi’nin ba döndürücü serü<strong>ve</strong>ni 28Kurgu da bir sanattr 29Savaa fotorafla direnmek 30Kysz bir deniz 32Hükmen yenilgiyi önleyebilir miyiz? 3417192223Ali Günvar, otuzyl aan iirsel‘cehd’ini RicatlarKitab ilesürdürüyor.Günvar’n iirleri günümüzünrahata alm, hazc, faydacokuru için deil, has iirokurlar için…Nükleer Sava<strong>ve</strong> Çevre Felaketiadl kitaptagünümüzünönemlientelektüellerinden NoamChomsky, dünyann ciddi birtehlikeye doru nasl hzlasürüklendiini anlatyor.Geydim Hrkaygönül, ak <strong>ve</strong> irfaneri Safer (Dal)EfendiHazretleri’ninsohbetlerinden bir demetsunuyor. Eser, yok olmaya yüztutmu bir kültürü kaytaltna alan önemli bir çalma.Öykücü EthemBaran’n, EmanetGölgeler Defteriadl ikinciromannda, yazarolma he<strong>ve</strong>sindeki bir gencin 12Eylül arifesinde ayakta kalmamücadelesine tanklkediyoruz.‘Dou’ya bakmz deitirdiEdward Said, Ortadou’yu <strong>ve</strong>insanlarn anlamak için günlüksiyasete deil, kalc kültür eserlerinebakmak gerektiini söylemiti.‘Dou’ algmzda kalc izbrakan eseri arkiyatçlk’ tam35 yl önce yaymlad. Kitabnbugüne kadar süren etkisi, aslndaSaid’in sözünü doruluyor. Ortadou halklarnnbugünkü perian halinde, bölgeyi anlamaçabalarnn yalnzca ksr siyaset hesaplarnaskm olmasnn pay yok mu? Hakszlaurayan topluluklarn haklarn savunmak konusundaen etkili entelektüellerden Edward Said’i10. ölüm yldönümünde anmak istedik.Geçtiimiz günlerde bir an kitab yaymlayankz Najla Said <strong>ve</strong> olu Wadie Said’in yan sraGayatri Spivak, Timothy Brennan, Rob Nixon,Zaineb Istrabadi gibi dostlar, yakn çalmaarkadalar <strong>ve</strong> örencileri Said’i <strong>Kitap</strong>Zaman’na anlatt. Ülkemizden de pek çoumuzu‘oryantalizm’ kavramyla tantran HilmiYavuz’a <strong>ve</strong> Metis Yaynlar’ndan Müge GürsoySökmen’e söz <strong>ve</strong>rdik. Dosyamzn Said’i anmannyannda, Ortadou’nun bugününe <strong>ve</strong> entelektüelinsorumluluklarna dair yeniden düünmek içinbir frsat olaca inancndayz.yi okumalar.FEZA GAZETECÝLÝK AÞ ADINA ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ: ALÝ AKBULUTGENEL YAYIN MÜDÜRÜ: EKREM DUMANLI GENEL YAYIN MÜDÜRYARDIMCISI: MEHMET KAMIÞ GENEL YAYIN EDÝTÖRÜ: ALÝ ÇO LAKEDÝTÖR: CAN BAHADIR YÜCE GÖRSEL YÖNETMEN: FEVZÝ YAZICI SAYFATASARIM: AHMET BÝÇER SORUMLU MÜDÜR VE YAYIN SAHÝBÝNÝNTEMSÝLCÝSÝ: HAYRÝ BEÞER REKLAM GRUP BAÞKANI: MELH KILIÇREKLAM SATIÞ DREKTÖRÜ: ALÝ DEMÝRHÝSAR, REKLAM SEK TÖRYÖNETÝCÝSÝ: EREN ENES REKLAM SEKTÖREEL UZMANI: MELEK TINMAZYAYIN TÜRÜ: YAYGIN SÜRELÝ ADRES: ZAMAN GAZETESÝ 34194YENÝBOSNA-ÝSTANBUL TEL: 0212 454 1 454 (PBX) FAKS: 0212 454 14 96REKLAM TEL: 0212 454 82 47 BASKI: FEZA GAZETECÝLÝK A.Þ TESÝSLERÝHTTP://KÝTAPZAMANÝ.ZAMAN.COM.TRE-POSTA: KÝTAPZAMANÝ@ZAMAN.COM.TRHER AYIN ÝLK PAZARTESÝ GÜNÜ YAYIMLANIRtwitter.com/kitap_zamanifacebook.com/kitapzamanicom24amacTürkiye’de pektannmayanBernardMalamud’un(1914-1986)Pulitzer ödülüne de deergörülen Tamirci adl romanEpsilon Yaynlar’nca okura 30sunuldu.3133aratryor.Vernon HydeMinor’n SanatTarihinin Tarihiadl kitab, sanattarihinin neolduunu, nereden doduunu<strong>ve</strong> bugünkü ekline naslbüründüünü okura tantmatayor.AkdemisyenBora Kanra,Türkiye’de slam,Demokrasi <strong>ve</strong>Diyalog adlçalmasnda farkllklaruzlatrmak için etkiliolabilecek bir müzakereteorisi ortaya koyuyor.Ahsen Yalvaç,AgoraYaynlar’ndançkan TürkSinemas <strong>ve</strong>Arabesk adl kitabnda farklkaynaklardan beslenerekarabeskin kökenini


KÝ TAP ZAMANIROMANBir edebiyat provokatörü: César AiraSadece ülkesi Arjantin’de deil tüm dünyada sevilen, yüzeyakn kitabyla hayatn yazya adam César Aira nihayetTürkçede. Can Yaynlar’nn okurla buluturduu FloresGeceleri yazarn dünyasn tanmak için iyi bir seçenek.FLORES GECELER, CÉSAR AIRA, ÇEV.: EMRAH MRE, CAN YAYINLARI, 128 SAYFA, 10 TL2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝCÖMER AYHANésar Aira nihayet Türkçede.Böylece ezberlerimizibozacak, hatta bizi her frsattaters köeye yatracak bir yazarla tanmaansn yakaladk demektir. FloresGeceleri’ne geçmeden önce nasl bir yazarlakar karyayz, irdelemekte faydaçok. Yüze yakn kitab var Aira’nn. inkurmaca tarafnda yapt canbazlklarbir yana, edebiyatn <strong>ve</strong> hatta yayncl-n temel talarn provoke eden bir yazarAira. <strong>Kitap</strong>larnn yars yirmi sayfadanmürekkep. Türkiye’de kaç yayneviyirmier sayfalk kitaplar pe pee basmaygöze alabilir? Aira, sadece ülkesiArjantin’de deil, tüm Güney Amerika<strong>ve</strong> özellikle Avrupa’da iyi bilinen bir yazar.Bununla birlikte kitaplarn yaymlatmakiçin bamsz, imkânlar son derecesnrl yaynevlerini seçiyor. <strong>Kitap</strong>larnnyeterince datlamamasn ise belliki dert etmiyor. Birçok yazarn kendisiniörnek alma ihtimalini düünün bir. Yayndünyas kukusuz kaosa sürüklenir.César AiraYAZIYA ADANMI BR HAYATKubak baktk m karmza çkan, yazyaadanm bir hayat. Ülkemizdeki muadilinidüünüyorum, çtay düürmedenyüz kitap snrn zorlayan bir Enis Baturvar galiba. Her ne kadar Aira yenilikçi,hatta avangart bir yazar olarak kabuledilse de bu tamamen doru deil.Aira’nn olmazsa olmaz dedii yazmakurallar var. Birinci tekil anlatcya kesinliklekar. Bu yöntemin yazarn iini kolaylatrdndüünüyor. Bir yanyla romantikde. Masallara hayran <strong>ve</strong> bu yüzdengeçmi zaman kipiyle yazmay tercihediyor. ‘imdiki zaman’a ancak köeyesktnda yer <strong>ve</strong>riyor. Kendi tabiriyle,yüksek edebiyat <strong>ve</strong> çizgi roman tutkunu.kisi arasndaki geni edebi skalaya mesafeliyaklayor. Latin Amerika edebiyatnseviyorsanz, hele Llosa, Márquez,Fuentes hayranysanz Aira’nn yazdklarnbeenme garantiniz yok. Jorge LuisBorges’i ustas kabul ediyor, mamah sksk fantastie açlan Borges için kurmacanniç mant çok önemlidir. Oysa Aira,saydm büyük isimlerin gösterili eserlerindendaha baka, allmadk olannpeinden sürüklüyor okurunu.Flores Geceleri yazarn yöntemleriyletanmak için iyi bir seçim. Kendisininde ikamet ettii, Buenos Aires’inorta snf vatandalarna ev sahipli-i yapan Flores’te, motosikletli gençleringeceleri pizza, dondurma <strong>ve</strong> hazryemek dattklar bir ortam bekliyorokuru. Yal bir çift, Aldo <strong>ve</strong> Rosa,motosikletli gençlere alternatif olarakpizza siparilerini ksa mesafelere yürüyerekteslim ediyorlar. Geçmi zamankipinin de yardmyla gerçeküstübir hikâyenin, hatta alacakaranlkbir masaln içine çekiliyoruz. Geceleyinbo yollarda motosikletle hz yapmannritüellerini okurken, kelimeleraraclyla çizgi romanlarn tad- estetie kout görsel imgelerle donatyorAira zihnimizi. Bu elencelirutin, kuryelerden birinin önce kaybolmas,ardndan cesedinin bulunmasyladarmadan oluyor. te bunoktada polisiye bir hikâyenin eiindeolduumuz zannn uyandran yazar,eserin kalann bizi artmak içindüzenlemi. Hatta amacn kitaptakikarakterlerden birine öyle söyletiyor:“Parçalarnn bazlar doru, bazlaryanl olmasna ramen farkllklarsayesinde büyülü bir biçimde birbirineuyan bir yapbozu tamamlamayabenziyordu bu.” Aira eserlerini kafasndakurmuyor, planlamadan yazyor,bir daha da dönüp bakmyor. Busayede sebep-sonuç ilikileri, tutarllkgibi edebiyatta alk olduumuz yöntemleriyerle bir ediyor. Gerçi bu riskliyöntemin kimi açmazlarna yakalandda oluyor. Geçmi zaman kipiyleanlatma tutkusu sözgelimi: “Flores’inbütün yollar tek yöndü <strong>ve</strong> birbirlerinidüzgün bir dama tahtas oluturacakekilde dik açyla keserlerdi.” Nedenpeki, diye sorabiliriz yazara, artköyle deil mi? Nadiren tekrarlara dütüüde oluyor. Yazar görünüte uçukkaçk, gerçeküstüne yönelip sonra yenidenyaznsal gerçeklie dönü yapanhamlelerle ilerletiyor metnini. Açkçassürekli “m/mi gibi” yapyor.FONDA KARANLIK BR TABLO VARCésar Aira bütün bu karnaval havas içindeaslnda günümüze dair karanlk tablolarçizmi. Son yllarda Arjantin’i allak bullakeden ekonomik kriz Flores Geceleri’ninfonunu oluturuyor. Bütün bu biraz absürtmeslekler, toplumsal korkular açk edensimgeler olarak okunabilir. Sözgelimi,yaya olarak pizza servisi hizmeti <strong>ve</strong> ülkemizinaksine Arjantin’de orta snfa mensupgençlerin yapt motosikletli kuryeli-in bir tür modaya, hatta çete savalarnadönümesi, sk sk sarakaya alnan çadasanat <strong>ve</strong> kara para aklama gayesiyle mafyagruplarnca yaptrlan düzmece sanat eserleri,ekonomik krizden suç patlamasnakadar yolunda gitmeyen ne varsa hepsinida vuruyor. Aira eser boyunca sergilediibadöndürücü “u” dönüleriyle birlikte ikinoktaya sürekli vurgu yapmakta: Sanatnanlam <strong>ve</strong> gerçein temsilleri. <strong>Kitap</strong>ta yeralan yazar karakterlerin ‘halis’ kurmacayazar olmamas -biri televizyon için metinleryazyor, dieri bilgisayarda dilbilimleilgili bir sistem gelitirmi- dikkate deer.Bir de cinsiyetleri mulâk karakterler var.Motosikletli kuryelerden biri, bir arkadansabit kir haline getirmitir. Acaba Diegoerkek midir, yoksa kimliini gizleyen birkz m? Aldo ile Rosa’nn da göründüklerigibi olmadklarn düününce öyle birçkarmda bulunmak mümkün: Saf olanadeil, mutant olana vurgu yapyor yazar.Her eyin sahihliini yitirdii bir çadayaadmz endieyle gösteriyor. Bunoktada ilgi çekici bir bulua kement savurduunusöyleyebiliriz Aira’nn. O hereyi bilen bak açsnn yerinde yeller esiyor.Üçüncü tekil anlatclara özgü bilgiçlik,ben-anlatcnn yokluuna ramen gü<strong>ve</strong>nilmezanlatcyla yer deitiriyor.öyle de söylenebilir: Flores Geceleribirkaç yazarn bir araya gelmesiyle yazlmgibi. Bir yazarn brakt yerden birbakas devam edi<strong>ve</strong>rmi sanki. AslndaAira’nn kurmacaya kar bir tür antikurmacaina ettiini söylemek mümkün.Ne okurun karakterlerle özdelemesiyleilgileniyor ne de anlatlanlarn inandrcolup olmadyla. Flores Geceleri edebiyattafarkl olann izini süren cesur okurlariçin biçilmi kaftan. Türkçeye çevrilen bukitaptan sonra dars yazarn bayaptlarolarak kabul edilen Ema la Cautiva (TutsakEmma), Cómo me Hice Monja (Nasl RahipOldum) <strong>ve</strong> özellikle Los Fantasmas’n (Hayaletler)bana diyelim.4


Türk Edebiyat’nnen yeni, en orijinal sesleri,Tima Yaynlar’nda...MEHMET NAFİ ARTEMELHÜSEYİN BAYÇÖLYakındaAHMET TEZCANiyi ki kitaplar var...www.timas.com.tr twitter.com/timasyayingrubu facebook.com/timasyayingrubu


KÝ TAP ZAMANIEHR2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝOl ehri yaplr görmek…Medeniyet gönüllüsü bir dervi gibi, gittii her ehrin deerleriniyaatmak için eserler kaleme alan Ordinaryüs Prof. Dr. SüheylÜn<strong>ve</strong>r’in defterleri yaymlanmaya devam ediyor. Bursa <strong>ve</strong> Konya defterlerindensonra imdi de Edirne defterleri okura sunuldu.SÜHEYL ÜNVER’N EDRNE DEFTERLER, HAZ.: GÜLBÜN MESARA, MNE ESNER ÖZEN, KUBBEALTI YAYINCILIK, 271 SAYFA, 50 TLBTURAN KARATAakalar da yazd, anmsyorum;Türkiye’de artkeskide olduu kadarbüyük adamlar, münev<strong>ve</strong>rler, mütefekkirlergörülmüyor; pek az yetiiyor. Münev<strong>ve</strong>rlervar, lâkin mütefekkirlerin olduunusöylemek güç. Öncekiler, uzaktanbaktmz için mi bize büyük görünüyordiye tereddütler de geçirmiyor de-ilim. Fakat sonra bir ölçüyle müsteriholuyorum; ortada eser var ya, iyi baklncao her eyi izah edebiliyor.Yirminci yüzylda yetitirdiimiz,hadi o tabiri de kullanaym, Osmanl bakiyesibüyük adamlardan biri de SüheylÜn<strong>ve</strong>r (1898-1986). Kelimenin olancaanlamyla ‘âlim’dir Süheyl Hoca. Cinsbir bilim adam. Tp alannda uzmanama kültürde, sanatta, tarihte mütebahhir.Üç yabanc dil biliyor: Arapça, Farsça,Franszca. Geleneksel süsleme sanatlarylamegul olmu; ebruda, tezhipte,minyatürde hünerli. Resim dersi alm,bu alanda da söz sahibi olacak kadareser sahibi. Hâsl, 88 yllkgörkemli, <strong>ve</strong>rimli bir ömür.Ve bu bereketli ömürdengeriye kalan; tp tarihine,bilim tarihine, kültür tarihine<strong>ve</strong> sanata ilikin onlarcakitap, yüzlerce yaz.EHRLER YAATMAKrfanyla, ilmiyle uygarl-mzn hizmet-kâr olanOrdinaryüs Prof. Dr. SüheylÜn<strong>ve</strong>r’in kymetlidefterleri kitap biçimindeokuyucunun huzurunaçkmaya balad birkaç yldr. Bursa<strong>ve</strong> Konya defterlerinden sonra imdide Edirne defterleri yaymland. SüheylHoca, adeta medeniyet gönüllüsü birdervi gibi, gittii her ehrin deerleriniyaatmak, ne gördüyse bugüne ulatrmakkaygsyla hemen her eyi kaytaltna almaya çalm. rfani geleneimizinkurucusu Hac Bayram- Veli’denödünç alp söylersek, vard her yeribayndr klmak derdiyle <strong>ve</strong> ol ehri yaplrgörmek ne<strong>ve</strong>siyle kendisi dahi yaplrolmu ta <strong>ve</strong> toprak arasnda. Nesbaskl kitaplar biçiminde önümüze gelendefterler bu derdin nianesi.ehre deer katan tarihî dokularlaSüheyl Ün<strong>ve</strong>r (1898-1986)<strong>ve</strong> mimari güzelliklerle ilgili olarak gördüü,bulduu hiçbir eyi zayi etmemiHoca. Bata sanat kymeti olan mimarieserleri; camileri, medreseleri, türbeleri,ku evlerini, namazgâhlar, köprüleri;kütüphanelerdeki yazmalar <strong>ve</strong> bunlarnsüslemelerini; eski evleri,sokaklar, harabeleri,dahas baz binalarn bacalarnya fotorafn çekerek,olmad resmini yaparak,hiç deilse eklini/emailiniçizerek kayt altnaalm. Bunlarla ilgili bulabildiibroürleri, gazete<strong>ve</strong> dergi kesiklerini de defterlerineyaptrm. Bu dayetmemi, her bir fotorafadair izahlar yapm; gelecekteyaplabileceklere<strong>ve</strong> kendi yapacaklarna/yazacaklarnadair hatrlatma notlar dümü;ehirde yaananlarla ilgili güncelertutmu. Elbette bu defterleri seyyah birâlimin günlükleri sayabiliriz.Edirne’de Süheyl Hoca’y, tabiatyla,en çok etkileyen/alâkadar eden SelimiyeCamii olmu. Birçok not var Selimiye’yedair. Kendi gözlemlerinden baka bubahiste hatrna gelenleri de kaydetmidefterlerine. Sözgelimi, bir Fransz seyyahSelimiye ile ilgili olarak demi ki,“Bu Sinan eseri deil. Bu gökyüzündeyaplm <strong>ve</strong> Sinan tarafndan yeryüzünegetirilmi.” Hoca’nn kaytlarndan öreniyorum,dünyada en çok ku yuvasEdirne’deki Eski Cami’de imi.6Süheyl Ün<strong>ve</strong>r’in frçasndan Aye Kadn SebiliHoca ehirde domu, büyümüyahut yaam, fakat her hâlükârdaoraya deer katm medeniyet inacsahsiyetlere de mühim bir dikkat atfediyor.Bir mezar ta fotorafnn yanndau notu okuyoruz: “Ahlâk- Alâisahibi Knalzade Ali Efendi. Biraz ileridemedfun. Fatih’in muallimi AbdülkadirEfendi’nin mahdumudur. 936’daIsparta’da dodu. iirlerinden: Egerçihâne-i pür-naktr bina-y cihan/ Velî kitabeleri‘küllü men aleyha fân’ [yeryüzündene varsa fânidir]”.Hoca’nn defterlerini deerli bir bohçasayn. Kat kat kymetli kumalarn arasndanipekli bir mendilin fkr gibi,birden bir söz incisine rastlyoruz. Sözgelimi,bir sayfada Diyarbakrl SaidPaa’nn her msra bir altn öüt kymetindekio mehur manzumesinin ilkbendiyle karlayoruz:Sen usandrma eli el de usandrmaz seniHilekârlk eyleme kimse dolandrmaz seniDest-i âdâdan souk su içme kandrmaz seniKorkma dümandan ki ate olsa yandrmaz seniMüstakim ol Hazret-i Allah utandrmaz seniSüheyl Ün<strong>ve</strong>r Hoca’nn bilhassa 1960,61, 63 yllarndaki Edirne ziyaretlerindeyapt, ehrin çeitli yaplarnn,görünümlerinin resimleri de elimizdekikitaba eklenmi. Özgün biçimleriTürk Tarih Kurumu <strong>Kitap</strong>l A. SüheylÜn<strong>ve</strong>r Arivi’nde <strong>ve</strong> kz GülbünMesara’nn koleksiyonunda bulunanresimlerden anladm, Hoca’nn resimyapmada da epeyce mahir olduu.Ressam Üsküdarl Ali Rza Bey’in örencisiolmas bouna deil.DEFTERLERE NAKEDLENLERDüünüyorum da, bugünkü teknolojikimkânlarn hemen hiçbirine sahipolmayan; tarih, kültür, medeniyet, ehirâ bir adam, elinde kaleminden<strong>ve</strong> frçasndan baka bir eyi bulunmayandeerbilir bir âlim, “zamann törpüsünden,çan ivasndan neyi kurtarrsamkârdr” diyerek adeta demir asademir çark ehir ehir, belde belde dolaarakgözünün gördüünü, gönlününsevdiini, aklnn <strong>ve</strong> ilminin deerli saydndefterlerine naketmi. Kimi zamandüüncelerini aktarm, yorumlaryapm, nükteler kaydetmi. Kean’daMihnetkean <strong>ve</strong>silesiyle tutulan not manidar:“Allah Sultan Mahmud- Adlî’yerahmet etsin ki air zzet Molla’y dilinitutmuyor diye Kean’a sürmü. Yoksaedebiyatmz onun Mihnet-keân’nkazanamayacakt.”Defterlerin kitap olarak yaymlanmaskukusuz hayrl, yararl oldu. Neki, baz eksiklikler gözden kaçmyor.Sözgelimi, Osmanl alfabesiyle tutulannotlarn çou bugünkü yazya aktarlm.yi. Lâkin notlarn bir ksm,herhalde okunma güçlüünden, olduugibi braklm! Bu doru deil.Hoca’nn yeni yazyla tuttuu notlaragelince, bir ksm, bilinen anlamyla elyazsyla deil de matbaa yazsn ok-ayan bir yazyla tutulmu. Belki güzelliiaz ama rahatça okunabiliyor. Güzel,srma gibi bir el yazsyla olanlarnokunmas ise pek güç. Gözde epeycefer olmal o ince ince yazlm notlarokumak için. Defterleri yayna hazrlayanlarbiraz daha emekle bu notlarda matbaa yazsyla tpkbasml deftersayfasnn uygun bir yerine yahutkarsna/arkasna koyabilselerdi, benimgibi okumamak için bin bir bahanearayanlara frsat <strong>ve</strong>rmemi olurlard.Elli yl önceki Edirne’yi, ehrin kaybolantarihî dokularn <strong>ve</strong> yaplarnmerak edenler için, elbette Edirnelileriçin Süheyl Ün<strong>ve</strong>r’in Edirne Defterleri,abartm olmayaym, bir hazine deerinde.Bir âlimin zaman nasl tasarrufettiini, sorumluluklarnn neler olupolmadn görmek bakmndan dauyandrc bir örnek.


KÝ TAP ZAMANIKAPAK2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝÖlümünün 10. ylnda Edward SaidBat dünyasnn Dou’ya bakn neredeyse tek bana deitiren, 1978 tarihli arkiyatçlk adlkitabyla düünce tarihinde silinmez bir iz brakan, Filistin davasnn en güçlü savunucularndanedebiyat eletirmeni <strong>ve</strong> düünür Edward W. Said, 25 Eylül 2003’te hayata <strong>ve</strong>da etmiti. Onu ölümünün10. ylnda ailesinin <strong>ve</strong> dostlarnn <strong>Kitap</strong> Zaman’na anlattklaryla anyoruz.ECAN BAHADIR YÜCEdward Said’in entelektüelkimliini hazrlayanartlar, tarihte iz brakan birçok dü-ünce adamnda olduu gibi, sra d-dr. Ortadou’da balayan eitimineseçkin Amerikan okullarnda devamettikten sonra Bat dünyasndaFilistin davasnn en güçlü savunucusuhaline gelmesi, döngüsel bir yolculuuakla getirir. Ne var ki tamamlanmambir yolculuktur bu; 1 Kasm1935’te doduu topraklara, Kudüs’eyllar sonra döndüünde hiçbir eyi,hatta ülkesini bile yerinde bulamayacaktrSaid. Onun yaam, farkl birsürgünlüün örneidir; “hayran oldu-u yuvasna duyduu yabanclk hissinibir türlü üzerinden atamayan gezgininyazgs”. Tpk üzerine doktoratezi yazd, sonradan örendii ngilizceyleromanlar kaleme alm JosephConrad’n yazgs gibi.Said bölünmü kimliinin farknaçok erken yata varr: Ortadou’daeitim almaktadr fakat Kudüs <strong>ve</strong>Kahire’de gittii okullar Batl eitim<strong>ve</strong>ren, derslerin ngilizce okutuldu-u kurumlardr. Soyad tam Ortado-ululara hastr (okulda “Arap” diyedamgalanmaktan kurtulamaz) fakatönad “Edward” ngiliz kraliyet ailesiniçartrr. Lise yllarnda gittiiABD’de de bu bölünmü kimlik de-imez Said için. Onun yazgs YahyaKemal’i hatrlatyor; Bat’ya gittikçeDou’yu bulmak.35 YILLIK BAYAPIT: ARKYATÇILIKKarlatrmal edebiyat eitimi alanSaid’in kanonik Bat edebiyatlar üzerineçalmalar onu Dou’ya götürmütü.Bu düünsel yolculuun mey<strong>ve</strong>si,1978 tarihli bayapt arkiyatçlk(Orientalism) oldu. YüzyllardrDou üzerine çalan arkiyatçlarnzihinsel maluliyetlerini <strong>ve</strong> niyetleriniikna edici biçimde ortaya koyaneser, ilk basmndan 35 yl sonra hâlâBat’nn ‘Dou’ algsn anlamak içintemel bir kaynak. arkiyatçlk Said’inKültür <strong>ve</strong> Emperyalizm, Medyada slamgibi baka önemli kitaplarnn da çekirdeinioluturuyor.Edward Said (1935-2003)Kukusuz Edward Said büyük bireletirmendi. Denemeyi eletiri için ençok imkân salayan edebi tür olarak görüyor,eletiriyi bir sevgi edimi olarak tanmlyordu.Bir baka dil sürgünü, JosephConrad üzerine çalmas bu yüzdendi.Onu seviyordu <strong>ve</strong> kendi yaadklarndaha önce Polonya asll romancnnyaam olduunu aknlkla farketmiti. Kendisi de, anlarna koyduuisimle, tpk Conrad gibi yersiz yurtsuzdu.Ayn zamanda tam anlamyla bir kamusalaydnd (public intellectual). Edebiyattarihinin yüksek kültür ürünleriyleen güncel siyasi meselelere dairezamanl söz söylemekte artc birmaharete sahipti. Bütün büyük polemikçilergibi keskin bir üslubu vard.Kibirliydi de; arkiyatçlk’taki birtakmbasit bilgi yanllarn yeni basklardadüzeltmeyi reddetti. Bu tavrkukusuz eine az rastlanr özgü<strong>ve</strong>nindenileri geliyordu; dostu LilaAbu-Lughod’un belirttii gibi, Saidyazdklaryla dünyay deitireceinedair müthi bir özgü<strong>ve</strong>ne sahipti.LLÜSTRASYON: ORHAN NALINBelki de hepsinden önemlisi, EdwardSaid, Bat medyasnn <strong>ve</strong> akademinin,Ortadou konusunda nesöyleyeceine kulak kesildii nadirisimlerdendi. Hayatnn sonuna kadarFilistin davasn ylmadan savundu,tek devletli çözüme dair umudunuhep korudu. Anlarnda, srail’in1967’de Gazze’yi igal etmesindensonra “bambaka bir insan olduunu”yazmt. Bir “kir” olarak Filistinmücadelesi, Filistin’in kendisindendaha büyük bir eydi onun için.Bir dönem danmanlk yapt YaserArafat’n Oslo görümelerinde Filistinlilereihanet ettiini düünüyordu.Arafat’la yollarn ayrd <strong>ve</strong> onuher frsatta sertçe eletirdi (ama geçirdiiuçak kazasndan sonra kendisini“düman” gören Arafat’ ziyaretetmeyi de bildi). Hamaseti diplomasininönüne geçirenlerle ayn dili konuamamt.TAM ZAMANLI PUT KIRICIEdward Said, ABD’de siyasi açdanumutsuz bir dönemde Müslümanlarn,Araplarn, Doulularn ‘öcü’ olmadnyüksek sesle dile getirdi. TimothyBrennan’n deyiiyle, tam zamanlbir put krcyd. Kendisini “teröristakademisyen” diye yaftalayansiyonizm yanls kurululara ramendoru bildii konuda sözünü saknmad.Geni entelektüel ilgileri <strong>ve</strong>derinlikli okumalar, Filistin davasnnyeminli dümanlarnn bile kafasnkartryordu. 11 Eylül’den sonramedyann bitmez tükenmez çarptmalarndanbunalp ekrandan <strong>ve</strong>mikrofonlardan uzak durmay seçti.Said’in brakt bu boluk aslnda hiçdolmad. Bugün yaasayd, çocuklu-unu geçirdii Msr’da olup bitenler,‘Arap hazan’ <strong>ve</strong> sonras hakknda nesöylerdi? Bunu hiçbir zaman bilemeyeceiz.Ama Said’in mirasna sahipçkmak, günümüz Ortadou’sunaonun penceresinden bakmak anlamnada geliyor.Edward Said 25 Eylül 2003’te,uzun süre mücadele ettii kansereyenildi. Onu ölümünün 10. ylnda ailesinin<strong>ve</strong> dostlarnn <strong>Kitap</strong> Zaman’naanlattklaryla anyoruz.8


KÝ TAP ZAMANIKAPAK‘Babam ruh ikizimdi’2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝEdward Said’in kz Najla Said, New York’ta yaayan bir tiyatro sanatçs. Oyunlaryla Dou-Bat arasnda köprü kurmay amaçlayan Said, geçtiimiz günlerde yaymlanan Looking forPalestine (Filistin’i Aramak) adl kitabnda çocukluundan bu yana kimlik arayn <strong>ve</strong> babasnadair anlarn anlatyor. Najla Said ile kitabn <strong>ve</strong> ölümünün 10. ylnda Edward Said’i konutuk.LOOKING FOR PALESTINE, NAJLA SAID, RIVERHEAD, 272 SAYFA, $ 27. 95Kimlik araynzn ilginçöyküsünü yazmaya nezaman karar <strong>ve</strong>rdiniz?Aslnda bu çok uzun bir zaman içindekendiliinden geliti. Bu kir, on ylboyunca günlüüme yazdm ya damakale, hikâye hatta elektronik postaolarak kaleme aldm kiisel metinlerdendoan Filistin adl tek kiilikoyunumdan ortaya çkt. 2005’te, ilkaamada oyunun sadece 15 dakikalkbir <strong>ve</strong>rsiyonunu sahneledim. Tiyatrodakimeslektalarm bunu daha uzunbir metne dönütürmem için beni teviketti, dört yl boyunca da bunu yaptm.2010’da dokuz hafta boyunca“Off-Broadway” için tam 90 dakikalkbir uyarlamasn sahneledim. Dahaçok insana ulamak için bunu bir kitaphaline getirmem gerektiindensöz edilmeye baland. Hem oyununhem de ardndan gelen anlarn Amerikangöçmen anlatsndaki bir bolu-u dolduracan düündüm; zor <strong>ve</strong>kafa kartrc olarak bilinen bir konuda(yani Ortadou konusunda) uzlatrc<strong>ve</strong> biraz da göz korkutmayan birtutumu benimsedim. Gerçek hayatta,insanlara çatmann sebeplerini basitbir ekilde açklamak hiçbir zaman okadar zor görünmemiti gözüme. <strong>Kitap</strong>tada daha çok insana ulamak içinayn samimi tutumu benimseyip benimseyemeyeceimigörmek istedim.Kitabnz Looking for Palestine, bir Arap-Amerikan genç kzn özgü<strong>ve</strong>n kazanma hikâyesiayn zamanda. Edward Said’in babanz olarakdeil de entelektüel kimliiyle, yazd kitaplarlabu serü<strong>ve</strong>nde etkisi oldu mu?Ben Edward Said’in örencisi olmadm.O benim babamd. <strong>Kitap</strong>larnnkim olduumu <strong>ve</strong> olacam belirlemekte,baz dolayl yollar dnda,çok az etkisi oldu. Benim için EdwardSaid bir yazar ya da akademisyen de-il bir insand. “Babacm”d. Ve heriyi baba gibi özgü<strong>ve</strong>nimi kazanmamayardmc oldu.Babanz “ruh ikizim” diye tarif ediyorsunuz. EdwardSaid’in “ruh ikizi” olmak nasl bir eydi?Söylediim gibi o benim için önce birinsand. <strong>Kitap</strong>ta ifade ettiim ekliyle,“yaradltan ruh ikizimdi”. Hassasiyetimi,tutkumu, sanata <strong>ve</strong> edebiyataolan ilgimi, espri anlaym,endieli halimi, çalma alkanlklarm,empati duygumu <strong>ve</strong> nezaketiondan aldm. kimizin de en ciddi<strong>ve</strong> derin konular tartrken bile akaclkla,muziplikle kark tez canlbir enerjimiz vard.9Najla Said<strong>Kitap</strong>taki ilginç bölümlerden biri “Edward Said’insrail askerlerine ta att” o ünlü fotorafa dair.Çok popüler olan bu fotorafn hikâyesi sanldgibi deil. Tekrar anlatmanz istesem?Haziran 2000’de ailece Lübnan’ngüneyini ziyaret etmitik. 25 yllk igaldensonra srailliler o bölgedenyeni çekilmilerdi. Güney Lübnan’nbamszln sembolik bir ekildekutlamak için insanlarn (Lübnan’da)terk edilmi bir srail kontrol kulesinitalayabildikleri bir yer vard. Babam<strong>ve</strong> aabeyim kimin daha iyi ta frlatabileceikonusunda bir yara girdi(bu elbette talar niyetlenen amaçlaatmyorlard anlamna gelmez,çünkü o niyetle atyorlard ama oradakimse yoktu). Sonra bir fotorafçEdward Said ta atarken çekilen ünlü fotoraf.FOTORAF: BRIGITTE LACOMBEo ân yakalad <strong>ve</strong> fotoraf bir basnajansna satt. Üç saat içinde fotoraf,babamn “srailli askerlere” taatt eklinde yanl bir altyazylabirlikte bütün internet sitelerindeydi,belli bal gazetelerin manetlerindeyer ald. Olay tamamen sonderece gülünç <strong>ve</strong> saçmayd.Babanz hakknda hiç unutamadnz bir anypaylar msnz?Dürüst olmak gerekirse, bu tür birany paylamak istediimden emindeilim. <strong>Kitap</strong>ta pek çok ey anlattmama annem, babam <strong>ve</strong> abimleilikim hakknda, bana kalsn diye,kastl olarak paylamadklarm davar. Söyleyeceim u, onun delimenliini<strong>ve</strong> o muhteem espri anlaynen çarpc yönü olarak anmsyorum<strong>ve</strong> babam tanyan pek çokkii de aynsn söyleyecektir: nanlmaz,tadna doyulmaz ekilde elenceliydi.Entelektüel anlamda <strong>ve</strong> kiisel olarak EdwardSaid’in size miras nedir?Babam her anlamda bir hümanistti.Bu onun <strong>ve</strong> muhteem annemin heraçdan bana <strong>ve</strong> abime geçirdii birözellik. nsan ol, insan kal, insanldüün. Her zaman.Babanzn size söyledii <strong>ve</strong> kitapta yer <strong>ve</strong>rdiiniz,Ortadou barna dair u sözler çok çarpc:“Biz dünyadan çekip gidene kadar –benim kua-m, aron’lar, Arafat’lar, hepimiz- hiçbir ey de-imeyecek. Bu ii düzeltmek sizin kuaa dü-er.” Kuamzn bunu gerçekletireceindenumutlu musunuz?Bunlar geni bir açdan düündü-ümde umutlu olmak çok zor amaayn zamanda her gün, yaamm boyuncatank olduum popüler görü-ün nasl da deitiini gösteren delillerçkyor karma (Filistin’in adalet<strong>ve</strong> eitlik mücadelesine dair). Babamnbu temel deiimde ksmen payvar. Ama tekrar tekrar söylediimgibi, o benim babamd. Bu yüzden hayatmboyunca tek bir bireyin eserindebüyük deiim imkânn görmememnasl söz konusu olabilir? Temel sorunlarnben hayattayken, kuamtarafndan çözülüp çözülmeyeceinibilmiyorum ama kesinlikle ileriye dönükadmlar atacamz biliyorum.Atmak zorundayz. Atacaz.


KÝ TAP ZAMANIKAPAK2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝZainab Istrabadi:Onunla çalmakbir ayrcalkt(Edward Said’in asistan [1986-2001], Indiana Üni<strong>ve</strong>rsitesi)Profesör Said’le çalmak benim alnyazmd.1986’da onunla (<strong>ve</strong> onun için) çalmayabaladmda kendisine telefonlaulamann çok zor olduunu fark ettim.Sadece bir avuç insan; annesi, eiMariam Said, iki çocuu <strong>ve</strong> üç dört yakndostu dndaki herkesin sadece mesajlarnalmam konusunda talimat <strong>ve</strong>rilmiti.Bu nedenle, onunla çalmak istediimisöylemek için osini ilk aradmdakendisiyle konuabilmi olmam çokartc. Bir sonraki çaramba, os saatlerindegörümek için randevu almtm.Bana osinin çok youn olduunu,pek çok iin bir arada yaplmas <strong>ve</strong> teslimtarihlerine uymak için çok çalmak gerektiinisöyleyerek yüzünde bir gülümsemeyle,“Ben çallmas güç biriyimdir.imdi çkaym, brakaym da asistanmsana ne kadar zor biri olduumu anlatsn.”demiti. lk adm atmalydm, buyüzden iin üstesinden gelip gelemeyeceimigörmek için ose gelip çalmayagönüllü oldum. ki hafta sonra banabir çek <strong>ve</strong>rildi, ama o günden 14 yl sonraNew York’tan ayrldm zamana kadarbana hiçbir zaman “ie alndn” demedi.Bir defasnda kendimi onun sekreteriolarak tantmtm. Beni duymuolmal, odasna çard <strong>ve</strong> sekreteri de-il asistan, ekibinin bir üyesi olduumu,onun için deil onunla çaltm söyleyerekbeni paylad. Edward Said’le çalmakbir i deil bir ayrcalkt, bir onurdu.FOTORAF: KTAP ZAMANIWadie Said: Babamn bugün aramzdaolmasn dileyen sadece ben deilimTÜRKÇEDE EDWARD SAIDFilistin Sorunu, Pnar Yaynevi, 1985.Milliyetçilik, Sömürgecilik <strong>ve</strong> Yazn, Kabalc Yaynevi,1993. (F. Jameson <strong>ve</strong> T. Eagleton ile birlikte)Yersiz Yurtsuz, letiim Yaynlar, 2003.Freud <strong>ve</strong> Avrupal Olmayan, Aram Yaynlar, 2004.Hümanizm <strong>ve</strong> Demokratik Eletiri, Agora <strong>Kitap</strong>l, 2005.Oslo’dan Irak’a <strong>ve</strong> Yol Haritas, Agora <strong>Kitap</strong>l, 2005.Müzikal Naklar, Agora <strong>Kitap</strong>l, 2006.K Ruhu, Metis Yaynlar, 2006. (2. Bask)arkiyatçlk: Bat’nn ark Anlaylar, Metis, 1995.Paralelikler <strong>ve</strong> Paradokslar, Agora <strong>Kitap</strong>l, 2006. (D.Barenboim ile birlikte)Geç Dönem Üslubu: Rüzgara Kar Edebiyat <strong>ve</strong> Müzik, MetisYaynlar, 2008.Medyada slam: Gazeteciler <strong>ve</strong> Uzmanlar Dünyaya Bakmz NaslBelirliyor, Metis Yaynlar, 2008.Kültür <strong>ve</strong> Direni, Agora <strong>Kitap</strong>l, 2009.Balangçlar: Niyet <strong>ve</strong> Yöntem, Metis Yaynlar, 2009.Joseph Conrad <strong>ve</strong> Otobiyogra de Kurmaca, Agora <strong>Kitap</strong>l-, 2010.Kültür <strong>ve</strong> Emperyalizm, Hil Yaynlar, 2010. (3. Bask)Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabanc. Ayrnt Yaynlar,2011. (4. Bask)(Olu, Güney Carolina Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde hukukprofesörü)Babamn mirasnn iki boyutu var.Öncelikle görülerini cesur <strong>ve</strong> ilkelibir ekilde dile getirmi, olumsuzsonuçlardan korkup ylmam, cesaretininkrlmam olmas bana ilham<strong>ve</strong>rmeye devam ediyor. Bu, amacnaulamak için insanlarn statükoyutaklit etmek <strong>ve</strong> iktidar sahibini övmekdnda kayda deer bir ey söylemediigünümüzde özellikle kaydadeer. Babam yazdklarnn etkisikonusunda naif olmasa da, herhangibir muhtemel olumsuz sonuca ya datehlikeye cevab, her zaman güç kazanmakiçin birbirini destekleyebilecektopluluklar arasnda dayanmasalamann yollarn aramak olmutur.Yaam boyunca, ister Filistin’deister baka yerde, ezilenlerin mücadelesininortak yönlerini vurgulamaktan<strong>ve</strong> temel insani deerleri korumakamacyla gerekli balar kurmakiçin her imkân deerlendirmektenvazgeçtiini hiç görmedim. Biravukat <strong>ve</strong> akademisyen olarak benimde iim ondan örendiklerimle, hepimizinkulland hak <strong>ve</strong> imtiyazlar ellerindenalmak için hükümetin ‘terörist’diye damgalad birey ya da topluluklarsavunmay içeriyor.kincisi, babam iini çok ciddiyealan biriydi. Vardnz sonuç balangçtakigörüünüzle çelise bile,çallan konunun titizlikle incelenmesininen önemli ey olduunainanrd. Ben de onun çalma düzeyineyaklamak bazen çok zor olsada, ayn tutumu benimsemeye çaltm.Çünkü bir görüe körü körüne<strong>ve</strong> gerçeklere ramen bal kalmakhiçbir amaca hizmet etmiyor. Öylegörünüyor ki, babamn bugün aramzdaolmasn, Ortadou <strong>ve</strong> ötesindekimilitarizme, konfesyonalizme[gücü dinî mezhepler arasnda bölütürmeye]<strong>ve</strong> zulme kar yol açcbir ses olmay sürdürmesini dileyensadece ben deilim.10


KÝ TAP ZAMANIKAPAK2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝGayatri Spivak: En önemli mirasDou-Bat Divan projesiRob Nixon: ‘Yenilmez birumutsuzluun’ somutlam haliydi(Çalma arkada, Columbia Üni<strong>ve</strong>rsitesi)Bu skntl zamanlarda EdwardSaid’in bilgeliini, kararlln <strong>ve</strong>tutarlln düünüyorum. EdwardSaid’den sonra, entelektüeller içinbilgi üretiminin sömürgecilik sosyolojisinigöz ard etmek imkânszdr.Onun en önemli mirasnn “örencileri”olduuna inanyorum, hattaona gerçekte örencilik yapmamolanlar bile: Gauri Viswanathan,Aamir Mufti, Judith Butler, HaroldVeeser, Bruce Robbins, Mustafa Bayoumi,Rob Nixon, Rashid Khalidi<strong>ve</strong> daha pek çou... Bu yaayanbir miras, çünkü saydm isimlerinhepsi olaanüstü öretmenler.Toplumsal alanda, srail’in intikamsiyaseti düünüldüünde, Said’inen önemli miras bence müzik yoluylaolandr; çok deer <strong>ve</strong>rdii birsahne çalmas. Elbette, Dou-BatDivan Orkestras’ndan bahsediyorum,srail <strong>ve</strong> Filistinli gençleriuyum üretmek için bir araya getirmeyiamaçlayan, Daniel Barenboim<strong>ve</strong> Mariam Said’in ustalkla yönetti-i o önemli giriimden.(Örencisi, Wisconsin Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde edebiyat profesörü)Öretmenliin en güzel yan u: Bir hayatdoru bir anda doru bir vurula deitirebiliyorsunuz.Edward Said’in de benimüzerimde 1980’lerin ortasnda ColumbiaÜni<strong>ve</strong>rsitesi’nde bir yükseklisans örencisi olarak kendisiyleçalrken böyle bir etkisioldu. O zamanlar bir siyasisürgündüm <strong>ve</strong> GüneyAfrika’dan henüz gelmitim.Edward Said, tutkulu birekilde, maalesef bugün degeçerli konular olan emperyalgüçlerin hükümdarl,direni <strong>ve</strong> yerinden edilmegibi meselelere kafa yormaklameguldü. Eserleri <strong>ve</strong> yaamnndönemeçleri o ac <strong>ve</strong>ricizorla yerinden edilme konusunaentelektüel bir merkezilikkazandrd. O “görünmeyengücün normalletirilmisessizlii” altndaki “belgelenmemitürbülans”a ahit olmaya inanyordu. Entelektüelhayatn insan kitaplarda <strong>ve</strong> hayattasevdii, nefret ettii, onu etkileyen, ilgisiniçeken, rahatsz eden eyler konusunda dürüstolmaya zorladna inanyordu.Edward’ sevmeyenlerinbile zekâsnn inanlmazboyutunun <strong>ve</strong> o katkszheyecannn hakknteslim etmesi gerekir. srailordusunun bir baka katliamylakarlatnda olsun,metastaz yapan kendikanser hücreleriyle mücadeleederken olsun hep korkusuzcayaad. Edward, krklniçinde anlaml bir enerjibulmak konusunda esizbir yetenee sahipti. JohnBerger’n sözleriyle o “yenilmezbir umutsuzluun” somutlamhaliydi.12Timothy Brennan:Yeni bir nesli ekillendirdi(Örencisi <strong>ve</strong> dostu , MinnesotaÜni<strong>ve</strong>rsitesi’nde edebiyat profesörü)Tüm tatl diline ramen Edward(bazen unutsak da) çounluklasert, sinirli <strong>ve</strong> ateliydi, ypratcdönüleri olur, mücadeleedilecek kar taraf hep önemserdi.Onu tanyanlarn zihnindebrakt an budur. 1960’larnsonu <strong>ve</strong> 1970’lerin bandahenüz ünlü olmad çraklkdönemi yllarn dikkatealmazsak Edward’n amacngözden kaçrabiliriz. Örne-in, 1980’lerin banda yazd“Seyahat Eden Kuram” gibi birdenemede (ki oldukça yanlyorumlanmtr) Marksizm’in<strong>ve</strong> sömürgecilik kart mücadelenin,akademik seminerlerdeyeniden kullanmn kolaylatrmakiçin yumuatlmasnaate püskürür. Tüm kariyeriaslnda Reagencln <strong>ve</strong> çe-itli anti-hümanist kuramlarnbozulmu ortamna bu ilk toplumsaldemokratik amac yenidensokabilme mücadelesidir.Bu açdan Edward’n en önemlikatks, 18. yüzyln büyük ikondüman <strong>ve</strong> dilbilimcisi GiambattistaVico’yu yeniden canlandrmakolmutur. AslndaEdward ilk deildir ama savasonras Amerika’snda Hegel’in<strong>ve</strong> toplumsal solun öncüsü<strong>ve</strong> sömürgecilik kart dü-ünceyle çok ilgili olduunuEdward’n da belirttii o büyükNapolitan’ [Vico’yu] yenidencanlandrmada en etkiliisim odur. Edward’n Filistinkonusunu ele alnda yada laiklik hakknda yazlarndabile Vico’ya sadakat vardr.Hayranlk duyduu GeorgLukács’n ardndan, Edward ilkönemli eserinde (bu eserde ilkkez Arap edebiyatna deinir)yüksek edebî modernizminezoterik yüksekliine zekice saldrr<strong>ve</strong> bunun yerine Vico’nunlehçe <strong>ve</strong> sözel vurgularn önerir.Açkça söylemek gerekirse,arkiyatçlk’ besleyen, Müslümanya da Arap ‘öteki’ndençok Vico’nun lolojisidir. Burjuvazininkibirli aklclna, insantek tip doaya sahip aptal biruzantya indirgeyen mekanistikfelsefeye kar, dilbilim geçmiianlam için okur, bize tarihtenne örenebileceimizi anlatr,insann edimlerine hayranlkduyar. Bu yolla Edward, yenibir nesli ekillendirmitir.


KÝ TAP ZAMANIKAPAK2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝMoustafa Bayoumi: Yola devametme kararll hepimiz için bir ders(Örencisi, New York ehir Üni<strong>ve</strong>rsitesi)Edward Said, hayatnn son dönemlerindeyazd “Kaybedilen Davalar Üzerine” adl denemesinde,özellikle Filistin’in durumu hakkndakiderin hayal krklklar <strong>ve</strong> hüsranlarylanasl ba ettiinden bahseder. Bu deneme pekçok açdan tipiktir, özellikle de derin bir umutsuzluunpençesindeyken bile Said’in insanidireni <strong>ve</strong> yaratclk ihtimalindenvazgeçmeyireddetmi olmas açsndan.“Kaybedilen DavalarÜzerine”yi bir dorulamaylabitirir. Said’e göreentelektüel, Adorno’nundedii gibi, “ikna edici birekilde düünülmü olannbaka bir yerde, bakainsanlarca da düünülmüolmas gerekti-ine” ilikin gü<strong>ve</strong>ndenbaka teminat olmakszn,tekrar balama ihtiyacnadair bitmek bilmezbir inanca sahip kiidir.Baka bir deyile, eletireldüünce “dümanlarnntevik etmeye çalt,kaybedilmi davannac <strong>ve</strong> ümitsizliini körelterekavamn devinirliiniifade etme yeteneine sahiptir”diye yazar Said. Ve“bu açdan bakldnda aslnda kayp bir davanngerçekten kaybedilmi saylp saylamayaca”sorusuyla bitirir denemesini.Onun bu youn eseri, tam da imdi nedenEdward W. Said’e ihtiyacmz olduunudâhiyane bir ekilde özetliyor. <strong>Kitap</strong>larndabu dünyann hakszlklarn alt etme <strong>ve</strong> dü-üncelerin ama sadece düüncelerin yaratcltemelindeki bir deiimi savunma konusundabiteviye bir arzu buluruz. Said’in kahramanavam deil entelektüeldir, fakat kahramanlarnyenilip zalimlerin hüküm sürmeyedevam ettii, inancn yitirmi bir dünyadayaadmzn da farkndadr. Yine de EdwardSaid, entelektüel baarsnn gücüyle,ki bu her zaman dâhiyane bir baardr, toplumsaladaleti tam da onu kaybediyorkensürdürmenin dünya vatanda olarak hepimizinsorumluluu olduu konusunda pekçoumuzu ikna etmeyibaarmtr.Öleli on yl oldu<strong>ve</strong> bu on ylda dünya dahada derine batt. Filistin halkimdi çok daha bölünmühalde <strong>ve</strong> dünya onlarnhaklarnn, isteklerininfarknda olmaktan çokdaha uzak. Arap dünyasbir deiimin eiinde gibigörünüyor ama iddetletekrar otoriter rejimleredönüyorlar. Oryantalizm<strong>ve</strong> slam korkusu dünyayykc bir ekilde bölümlereayrarak insanlarn gözünükör etmekte. Ve emperyalizm,dinî arclk <strong>ve</strong> ekonomikeitsizlik dünyayykmaya devam ediyor. Bu<strong>ve</strong> bunun gibi gerçeklerleyüzlemenin umutsuzlukdnda bir yolu var m?Yine de Said’in yola devametmek konusundakikararll hepimiz için bir ders niteliinde.“kna edici bir ekilde düünülmü olannbaka bir yerde, baka insanlarca da düünülmüolduu” kri, bakalaryla hareketlerimizi<strong>ve</strong> tarihlerimizi birletirerek ortak mücadelelerdeortak bir insanlk kefedebileceimizisöylemenin bir baka yolu. Bu onun bize braktders <strong>ve</strong> bu nedenle Edward Said’i on ylönce kaybetmi olsak da asla kaybetmemeliyiz,diyebilirim. Onun temsil ettii ey aslndahiçbir zaman kaybolmaz.Hilmi Yavuz: EdwardSaid bir aynaydEdward Said’in oryantalizmüzerine söylediklerinin,Türkiye’nin zihin <strong>ve</strong> siyaset tarihibalamnda ne anlama geldi-i üzerinde hiç durulmad. Antiemperyalistbir kurtulu sava<strong>ve</strong>rerek bamszln kazanmolan bir ülkenin entelijansiyasnn,rahmetli Cemil Meriç üstadmznifadesiyle “sömürgeciliinkeif kolu” olan oryantalizmkonusunda çok daha hassasolmas gerekirdi;- ama öyleolmad. Halbuki, Bat’nn bizebakn temelli bir biçimde belirleyen,‘oryantalizm’ idi. arkiyatçlküzerine yazan, hatta bukonuda kitap yaymlayan bazöretim üyesi dostlarmz, EdwardSaid’in tezlerini, maalesef,tpk onun eletirdii nevidenbir ‘sömürge entelektüeli’gibi okumulardr. Oryantalizminzihinler üzerine ina ettiitahakküm mekanizmasnn teorikdökümünü, Said’den yolaçkarak <strong>ve</strong> sadakatle aktarmlarama bu mekanizmann Türkentelijansiyas üzerindeki kuatc,baskc yldrc hâkimiyetiniçözümleme <strong>ve</strong> sergilemede acizkalmlar; bir yandan Said’ingörülerini naklederken, öteyandan romanlarnda (hem deSaid’in teorik dökümünü yapt- anlamda!) oryantalizmin dikâlâsn icra eden bir romancmzgöklere çkarmakta asla beisgörmemilerdir.Türkiye’deki ‘sömürge entelektüelleri’ninbilmedikleri udur:Said’i ezberlemek bir eydir,anlamak baka ey! HiçbiriSaid’den yola çkarak Türkiye’yi,Türkiye’nin modernleme sonraszihniyet tarihini, sözüm onaTürk entelijansiyasn analiz etmedi!Said, Necatigil’in deyi-iyle, “onlar onlara gösterenayna”yd;- o yüzden bakamadlaraynalara: Baksalar, kendilerinigöreceklerdi çünkü...Jean Mohr: ki toplum arasnda köprü kurmaya çalyorduk(Fotoraf sanatçs - Edward Said’le beraber After the LastSky kitabn hazrlad) Edward Said benim için çokiyi bir dosttu. Ne zaman biri ondan bahsetse çokönemli bir yazar <strong>ve</strong> düünür olduunu bir kezdaha anlyorum. Ama eserleri konusunda biryargda bulunmak bana dümez. Ortadou’dakisorunlar <strong>ve</strong> özellikle Filistin halknn kaderi konusundaher zaman ayn görüte olmadk. Amagenel duruumuz aynyd. O, ABD’de bir sürgünolarak, ben de igal altndaki Filistin’de birKzlhaç çalan olarak iki toplum (srail <strong>ve</strong> Filistin)arasnda köprü kurmaya çalyorduk. NewYork’ta onun evinde geçirdiim bir hafta <strong>ve</strong> Afterthe Last Sky (Son Gökyüzünden Sonra) adl13kitap, hatrmda ibirliinin mükemmel örnekleriolarak yer etti <strong>ve</strong> ondan sonra da New York’ta,Paris’te <strong>ve</strong> Cenevre’de çok iyi iki dost olarak kaldk.Radyo dinlerken ya da televizyon izlerkenne zaman haberlerde Filistin’den bahsedilse EdwardSaid’i düünmeden edemem, onun bunlaratepkisinin ne olacan hayal etmeye çalrm.


KÝ TAP ZAMANIKAPAK2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝH. Aram Veeser: Tantm ilk dâhiydiMüge Gürsoy Sökmen: <strong>Kitap</strong>larnbir kez daha okumakta yarar görüyorum(Örencisi, Edward Said: The Charisma of Criticismadl kitabn yazar, The City College ofNew York) Geçenlerde snf arkada-m Sean Wilentz, “Bizim bildiimizSaid, dünyann bildii Said deildi.Biz onu Princeton’dayken de tanyorduk.”dedi. Bugün Princeton’datarih profesörü olan Wilentz, hocamzSaid’in “Ivy Lig” cilasn <strong>ve</strong> özgü<strong>ve</strong>ninianmsyordu. Ama benimSaid’le ilgili en iyi hatrladm ey,artc mütevazl.Edward Said, tantm ilkdâhiydi. Sk bir rekabetin içindeakademide bir “süperstar” oldusonra. Ardndan, Filistin özgürlükhareketinin önde gelen savunucusuolarak televizyonda sk sk görünmeyebalad <strong>ve</strong> daha da ünlendi.Ama tüm bu ilgiye ramen, potansiyellerinisonuna kadar kullanabilmeleriiçin bakalarna yardmcolmaya öncelik <strong>ve</strong>rirdi. Bu bir hocaiçin çok doru bir tutumdu.Said’in o kendine has cömertli-ini, arkada Hanna Mikhail hakkndayazdklarn okuduumdabir kez daha anmsadm. Hannaonunla Fransz yazar Jean Genetiçin Beyrut’ta bir görüme ayarlamt.Daha sonra Said, arkada- Hanna’nn onlar tantrdn <strong>ve</strong>onlar izlemek için sessizce geri çekildiiniyazd. “Genet’nin o özelbak açsn tam olarak, dikkatimdalmadan hissedebilmemi istemitiHanna” diye anlatt. Arkada-(Metis Yaynlar) ndirgemeci yorumlardaslam fundamentalisti, Arap milliyetçisivb. kimliklere skm bir partizangibi sunulsa da, Edward Said’inyaam <strong>ve</strong> kitaplaryla bize <strong>ve</strong>rdii enönemli ders, evrensel ilkelerin öneminivurgulamak olmutur: “Kültürlerarasdiyalog <strong>ve</strong> insanlarn birarada yaamasndan yanaym: Amagerçek bir diyalog olabilmesi içinönce gerçek ilkelerin <strong>ve</strong> gerçek adaletinyerletirilmesi gerekir.” demitir.1996’da stanbul’a geldiindeDefter dergisi için yaptmz söyleide,ister Dou’dan ister Bat’dan gelsin,“yerel pratikleri merulatrmakuruna evrensel davran yasa ya dailkelerini askya alma”nn tehlikelerinedikkat çekiyordu. “Benjamin’intarihin muzafferlerin tarihi olduuyolunda harika bir cümlesi vard; tarihçiningörevi, bu muzaffer resmigeçidindaima kurbanlarn çökertilmigövdeleri üzerinde yapldn hatrlamaktr.Bu yüzden anlat <strong>ve</strong> kimlik,hiç deilse benim için, hiçbir zamanistikrarl bir ey olmad; çünkü bunlarniçine kslp kalabilirsiniz, aygtnbir yarat haline dönebilirsiniz.Çünkü kimlik <strong>ve</strong> anlat tabii ki, hükümetiçin, toplumsal yetke için, devletinsiyasal iktidar için merkezi bir roloynuyor.” deyip uyarmt: “Evrenselciliintemelinde insan davranlarna<strong>ve</strong> hükümetlerin bireylere kar- nasl davranabileceine dair bazFOTORAF: DANIEL KRIEGERnn geri çekiliini, “Onun etrafndakiherkese sunduu o hogörünün<strong>ve</strong> bunun insanlarn kendileriolmalarna imkân salamasnnHanna’nn özgürlüü arayndakitemel oda”nn bir örnei olarakyorumlamt. Said’in temel özellikleride böylece ortaya çkyor: nsanlarnkendileri olmalarna izin <strong>ve</strong>rmekeklinde tanmlanabilecek birhümanizm, kiisel <strong>ve</strong> siyasi özgürlemeninbirbirinden ayrlmazl,mükemmellik <strong>ve</strong> yüksek zekâlarlayüz yüze görüme arzusu; yol açcnnönemli rolü. Tolerans onunportresinin merkezindedir. Karizmasküçük olduu kadar büyüktürde. Samimi söylenmeleri Said’inkalbi gibi görünen büyük mücadeleleride ortaya koyar aslnda. Alaycdönüleri <strong>ve</strong> yaamn keyni çkarmaskadar, Said’i tanyanlar onubir tür Hanna olarak, sessizce geriyeçekilip bakalarnn kendilerini gerçekletirmesiniizlemekten mutlulukduyacak kadar öz<strong>ve</strong>rili biri olmaözelliiyle de anmsar.asgari normlar olmal.” nsanl dinsel,etnik vb. kimliklerine göre bölüpsadece kendi tarafndakilere adalet<strong>ve</strong> insanca yaam hakk tanyan iktidarlarnyine güçlendii bu dönemdeSaid’e tekrar dönüp arkiyatçlk’,K Ruhu’nu, Entelektüel’i, tüm kitaplarnbir kez daha okumakta yarargörüyorum.14William Spanos: ‘Filistinliolmayan bir Filistinli’(The Legacy of Edward W. Said kitabnn yazar, Binghamton Üni<strong>ve</strong>rsitesi)Edward Said benim için, yaamakta oldu-umuz, ulus devletlerin gücünü yitirdii <strong>ve</strong> devletkart yeni bir mücadelenin domakta olduudünyann, küresel fetret devrini sarsan gücün kar-snda “gerçek”ten bahsedenler içinde en önemlisesti, öyle olmaya da devam ediyor. Bu görüümünbirbiriyle ilikili iki sebebi var: Dost/dümanikiliini, Bat’nn emperyal projesini <strong>ve</strong> en sonundaulus-devlettense tamamen farkl kimlikçilik kar-t bir idareyi isteyen, dev bir nüfusa sahip devletsizinsanlar meydana getiren ulus-devlete ait olmamantna kar koymak için Said bizi bir sürgünbilincinin yabanclatrc <strong>ve</strong> özgürletirici anlamlarüzerine düünmeyesevk etmitir. Son kitabHümanizm <strong>ve</strong> DemokratikEletiri’dekendisini Bat’nn hümanistgeleneini emperyalizmininkibirlikimlikçiliinden ayrtrmakiçin “hümanistolmayan bir hümanist”olarak tanmlamasnatebih olarakben de onu “Filistinliolmayan bir Filistinli”diye tanmladm.Bu paradoksla, Said’inönerdii ara devletinsadece fetret devrindekidünyann zor ko-ullar için tek yeterli art deil, ayn zamanda gelecektekitam demokratik bir beeri ehrin de art olduunusöylemek istiyorum.Bütün bunlar bana göre Said’in, çada küreseldurumun, Bat’nn emperyal projesinin kendiniimha etmesiyle hzlanan bir fetret devri olduutehisini ortaya koyduu muhteem kitab Kültür <strong>ve</strong>Emperyalizm’in son bölümünde özetlenmitir. BununlaEdward, ulus devletin yaam zorlatran gücünemeydan okuma görevi için uygun bir direni-in bilil pasif olan eklini devreye sokan bir zamankastediyor. Ayn zamanda, özünde ulusal anavatanaait olmann o ölümcül kimliksel dost/dümanmantn da parçalamak için gelecek toplumlareiten bir zaman iaret ediyor. Ona göre bu gelecektoplumunda “birlemi halde, ahenk içinde birliktedans edildiini” görmek, yani farkl oyuncular,Yahudileri/Araplar, Yunanlar/Türkleri, Amerikallar/Latinleriindirgemeyen, aksine zenginletiren,dümanlkla deil sevgi dolu bir çekime ile(auseinandersetzung) nitelenecek bir aidiyet içindegörmek mümkün olacak.Edward Said <strong>ve</strong> onun entelektüel mirasyla ilgilidikkati çekmek istediim bir baka nokta da onuncömertlii. Edward, pek çok ilerici entelektüelinaksine, sürgün bilinci nedeniyle cevaptan çoksoruya sayg duyard. Gelecek hakkndaki hayalinintemelinde tam olarak bu entelektüel açklk,kapalln acmaszlna olan direnç yatyordu.


KÝ TAP ZAMANIARDINDANSedat Umran’n ardndanTürk edebiyatnn nev-i ahsna münhasr airlerinden SedatUmran, 7 Austos 2013’te, hayatnn son yllarn geçirdiiDarülaceze’de 87 yanda <strong>ve</strong>fat etti. Eyann metafizik cephesiniiire sokmaya çalan Umran, “eyann airi” olarak da anlyordu.Güzelim Ahmet AbiAhmet Erhan’la <strong>Kitap</strong> Zaman için bir söylei yapmtk.Telefonda sesi gittikçe inceliyordu <strong>ve</strong> ben bunu nezaketinebalyordum. Daha ilk iirlerinde nabz at gibi bir görünüpbir kaybolan ölüm epeydir yolunu gözlüyormu meer…2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝS“YAKUP ÖZTÜRKiz eyaya can <strong>ve</strong>rmek gibien sihirli yaratcln srlarnelde etmi bir sanatkâr,imdiden yolunu bulmu bir air durumundasnz.”Bu sözleri ünlü edebiyattarihçisi Nihad Sami Banarl, SedatUmran’n “Soba” iirini yaymlamasnnardndan söylüyor. Bu sözde aikâr olaneya kavram, 60 yl aan iir serü<strong>ve</strong>nindeUmran’n yakasndan düürmedii birkimlik olacaktr.nili çkl bir hayat sürer Sedat Umran.Annesinin akrabalarndan olan SaitPaa’nn kökünde atld hayat çeitlimemuriyetlerle <strong>ve</strong> soluksuz bir iir serü<strong>ve</strong>niylegeçer. Yüksekörenimini Almancaüzerine tamamlar <strong>ve</strong> bu alan ona hayat boyuncaçeitli kaplar açar. Kayseri’de bir fabrikadaAlmanca mütercimi olarak ie balayacak,ancak bir fabrika çats altnda mesaiharcamak yerine yönetime ilerini kah<strong>ve</strong>denidare etmeyi teklif edecektir. Böylecehem iirle ilikisi sürecek hem de zaten melankolihastas olan Umran dört duvar arasnaskmaktan kurtulacaktr. Kayseri’dekimemuriyeti hepi topu alt aydr.Sedat Umran (1925-2013)EYA RLER1968’de Almanlarn ortak olduu bir irketinzmit’teki fabrikasna bavurur. Bavurumektubunu Almanca yazd içinhemen görümeye çarlr. zmit hemstanbul’a yakndr hem de bir deniz ehridir.Bu iki hususiyeti onu zmit’e balar.Ömrünün 13 yln bu ehirde geçirecek,alt yl sürecek evliliini de burada yapacaktr.Umran’n huzurlu bir evlilik hayatsürdüü söylenemez. O, evliliin iirserü<strong>ve</strong>ni içerisinde bir ksrla yol açaca- inancnda olduu için bir ayan daimasokakta tutmay tercih etmitir. Çocuksuz,sadece iire ayrlan zamanlar bu evliliinsalkl bir biçimde sürmesine engel olur.Nihayetinde de boanma gerçekleir.Sedat Umran 1981’de iyi bir emekliikramiyesi alarak zmit’ten ayrlr <strong>ve</strong>stanbul’a yerleir. Leke kitab edebiyatkamuoyunda ses getirmitir. air, hayatnnen müreffeh günlerini yaamaya balar.lkgençlik yllarnda yazd “eyaiirleri”ni ellili yalarndan sonra artrr. Eyannmetazik cephesini iire sokan Umran,edebiyat dünyasnda eyann airi olarakbilinmeye balar. Türk iirinde sembolistlerinaçt yolda ilerleme gayesi tayanUmran, saf iirin tad bütün hususiyetleri,poetik anlay olarak dile getirir. Gerçekiirden bir tek kelimenin dahi atlamayacanainanan air, yeteneini iirin baköesineoturtur. Ona göre iirde yaratclkbir hesabn neticesi deildir. iirdekianlamn düzyaznn anlamna yabancolduunu iddia eder. iirin gücü, istedi-i kelimeyi kendisine çekebildii nispettedir.Saf iirin <strong>ve</strong> yolunda yürümekten büyükhaz ald Ahmet Haim iirinin temeliolan musikiyi iirin omurgas sayar.Hayatnn ikinci dönemi diyebileceimizyllarda iyice tannmaya balamtr.Me’aleler <strong>ve</strong> Leke kitaplarnn ardndandierleri gelir. Öte taraftan çevirilerde yapmaktadr. Ancak skntlar peinibrakmaz. Ciddi bir trak kazas sonucunda,daha rahat bir ortama kavumakiçin hayatnn huzurevleri dönemi balayacaktr.Buralar, airin psikolojisinde ykmlarmeydana getirdii için Göztepe’deakrabadan kalan bir e<strong>ve</strong> yerleir. Babasnnikinci evliliinden olan kz kardei AyselÖcal’dan da 43 yl sonra, bu günlerdehaberdar olur. Bu trajik bulumay kbalKaynar’n çalmasndan ayrntlarylaokuyabilirsiniz. (Kaynar’n Kartal Belediyesikatklaryla 2008’de yaymlanan kitabUmran hakkndaki en önemli kaynaktr.)Sedat Umran’n ilk iir kitabMe’aleler 1949’da yaymlanr. kinci kitapLeke, yirmi yln ardndan 1970’teokurla buluur. Bunlarn yan sra GittinTa Atarak Denizlerime (1990), Kara Ildak(1993), Parmak Uçlarmdaki Yangn(1995), Aynada Gün Doumu (1995), AltnEik (1999), Krk Ayna (2000), KBayram (2001), Akamn Kamas (2004)balkl kitaplar bulunan air, 2000 ylndayaymlad Sonsuzluk At’nda iirlerindenbir seçme yapmtr. Umran, Prof. Dr.Hasan Akay’la birlikte Türk edebiyatnaakademik anlamda da eserler kazandrmtr.Onun, Alman kuramc Eichenbaum’dançevirdii Edebiyat Kuram airinteorik metinlerle olan ilikisini göstermesibakmndan önemlidir.16KEMAL VAROLlk iir kitabm yeni çkmt.stanbul’da dönemin popülerkültür dergilerinden birinin osinde,onca tannm air <strong>ve</strong> yazarn arasnda,taradan yeni gelmi bir genç olarakbir köede duruyordum. Odadakigenç airler babalar yandaki air <strong>ve</strong> yazarlaraadlaryla hitap ediyordu <strong>ve</strong> bu durumuçok garipsiyordum. Benim gibi skntylaoturan <strong>ve</strong> “abilik” sfatn fazlasylahak eden biri vard odada, srarla kendisineadyla hitap etmemi istemesine ramenbunu bir türlü beceremiyordum. Yllarcayaad Ankara’y brakp stanbul’ayeni gelmiti. Elleri titriyor <strong>ve</strong> sürekli terliyordu.Etraftakiler terini silmesi için onapeçete uzatrken göz göze geldik. Sonrada odadaki kalabalktan kurtulup kendimiziderginin küçücükbalkonuna attk. Aadangeçen kalabala bakarken,“Krk yandayazacan iirleri nedenyirmisinde yazyorsun?”diye sordu. O gün kendisinedoru dürüst bircevap <strong>ve</strong>remedim amayllarca bir övgü cümlesiolarak üst cebimde tadmbu sözleri.Ahmet Erhan’la ilk<strong>ve</strong> son tanmamz oderginin balkonundakibu ksack konumadanibarettir. O gün ben geldiim yere,Diyarbakr’n ssz bir köyüne döndüm;o da sonrasnda bir türlü se<strong>ve</strong>mediistanbul’un uzana tand. Çok zamansonra zar zor duyabildiim bir sesle birkaçkez telefonda konutuk. Bir de <strong>Kitap</strong>Zaman için uzaktan bir söylei yaptk.Telefonda sesi gittikçe inceliyordu<strong>ve</strong> ben hastaln çok da düünmedenbunu nezaketine balyordum. Daha ilkiirlerinde nabz at gibi bir görünüpbir kaybolan ölüm epeydir yolunu gözlüyormumeer...‘VEFA KUAI’NDANDIAnkara kökenli bir “<strong>ve</strong>fa kua”nn sontemsilcilerindendi Ahmet Erhan. lk iirleri80 darbesinin zor koullarnda yaymland.23 yandayken o çok sevdiiTürkiye’nin en karanlk günlerininortasnda yazd AlacakaranlktakiÜlke adl ilk kitabyla ald Necatigiliir Ödülü, tannmasnda büyük pay sahibioldu. Necatigil iir Ödülü törenindeEdip Canse<strong>ve</strong>r’le tanmt. Türkiye’yi<strong>ve</strong> Türkçeyi, hemen her iirinde belirenanne <strong>ve</strong> babasn, olunu, at yarlarn<strong>ve</strong> futbolu (Adana Demirspor’da FatihTerim’le beraber top koturmutu) çoksevdi hep. Ölüm her zaman iirinde ençok tekrarlanan kelime oldu. “Gençken,güzelken, yakklyken niye ölmedim kibir zamanlar, diyecek kadar hem de. Futboldanona yadigâr kalan bir duyguyla,yenmek kadar yenilmekten de haz ald.Ancak, çou kiinin sandnn aksine,bu yenilgi duygusunu karamsarlkla de-il, ironi ile dengeledi. 12 Eylül öncesindeyedi kere kurunlanm biri olarak azckgülümsemeye hakk olduunu söyledidaima. Günümüz iirinde ironiyi ba-aryla kullanan çok az airden biri oldu.Ahmet Erhan iiri, sradan insanlarndünyasna etki edebilmesi açsndan da incelenmeyedeerdir. Pekaz air bu iki uçta durabilmebaarsn göstermitirçünkü. Güneydou’daaskerlerin hatra fotoraarnabile girdi yazd- iirler. E<strong>ve</strong> gönderilenasker mektuplarna ilitirilenfotoraarda, yanyana dizilmi mermilerleyazlan “Bugün de ölmedimanne” dizesi yerald. Bugün evden, evinmaliklerinden uzakta birhayat yaayan genç ku-ak onun popüler bir arkdayer bulmu u dizeleriyle dönüp geriyebakma zorunluluu duydu belki de:“Anne ben geldim, adaki balk/ Bardaktakisu kadar umarszm/ Dizlerin duruyor mubam koyacak/ Anne ben geldim, olun, hayrszn.”Ahmet Erhan’n 23 yamdaykenbana söyledii cümlenin bir benzeriniEdip Canse<strong>ve</strong>r’den duyduunu yllarsonra örendim. Canse<strong>ve</strong>r, NecatigilÖdülü töreninden sonra AhmetErhan’n omzuna dokunup, “Evlatne çok bahsetmisin, daha çok gençsinoysa, kimden örendin ölümü?”diye sorar. Ahmet Erhan’n cevab sankiçoktandr söylenmeyi bekliyormu gibidir:“Sizden örendim üstat!”Ahmet Erhan anslyd. Henüz“gençken, yakklyken, ölmemiken”uzak ustasna teekkür etme imkânbulmutu. Bense yirmi yandaykenkrk yanda gibi yazmay biraz da ondanörendiimi hiçbir zaman söyleyemedimAhmet Erhan’a.Ahmet Erhan (1958-2013)


KÝ TAP ZAMANIREntel deil entelektüel airAli Günvar, otuz yl aan iirsel ‘cehd’ini Ricatlar Kitabile sürdürüyor. Günvar’n iirleri günümüzün rahataalm, hazc, faydac okuru için deil, kitabn referanslarnnizini sürecek has iir okurlar için…RCATLAR KTABI, AL GÜNVAR, MÜHÜR KTAPLII, 62 SAYFA, 8 TL2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝAV. B. BAYRILli Günvar’n ÇarpkHüzünler Kantatile balayp, son olarakRicatlar Kitab ile sürdürdüü, otuzyl aan iirsel ‘cehd’ini genel hatlarylatasvir etme çabas bir kitap eki yazsnnsnrlarn aar. Yine de, belki birkaçdikkat çekici noktaya iaret ederek,‘merakl okur’ <strong>ve</strong>ya ‘entelektüel kkrtmayayatkn okur’un, kendisine meydanokuyan bir airle tanmasna <strong>ve</strong>sileolabiliriz. Bu yazdan murat budur.Umberto Eco, “Eser, örnek okurunuüretmek için düzenlenmi bir aygttr”der. Ali Günvar’n iir kitaplaradeta Eco’nun bu sözünün ete kemiebürünmü halidir. Sadece iir adlarnabakmak, birkaç iir okumak günümüzünsradan, rahata alm, hazc, faydacokurunu Ali Günvar iirinden fersahfersah kaçrmaya yeter de artar bile.airin de böyle okur ile hiçbir iinin olmaddaha batan bellidir.Ali GünvarRCAT: VAZGEÇMEAli Günvar’n yazd iire yaklarkenen azndan bilmemiz gereken iki teknikterim vardr. Bunlardan biri, Eliot’nta geçen yüzyln balarnda söz ettii“mitik yöntem”dir. öyle tarif eder Eliot;“Mitik yöntem günümüz tarihi denenbu muazzam boluk <strong>ve</strong> kargaapanoramasn denetim altna almann,düzenlemenin, ona bir ekil <strong>ve</strong> anlamllkkazandrmann bir yoludur.” kincisiise dramatik monolog’dur. Bu iki anaöenin kaldraç etkisiyle kurulmuturarlkla Ali Günvar’n “iirsel aygt”...Bu uzun <strong>ve</strong> neredeyse amacndan,yani Ricatlar Kitab’na dair anlaml birkaçcümle kurmaktan uzaklaan giriten sonragelelim Ali Günvar’n yeni kitabna.Kitabn adndan balayalm. Biz“Ricat” kelimesini genellikle “bozgun,geri çekilme, hileli geri çekilme” gibiaskerî balamda anlamaya, alglamayaeilimliyiz. Oysa kelimenin asl, yaniArapçadaki anlam “vazgeçme”dir.Kitab dikkatli bir biçimde okuduumuzdazaten airin de, üstünü örtsede, okurun ferasetine braksa da kelimeyibu “vazgeçmeler, vazgeçiler”anlamnda kulland açktr. RicatlarKitab’nn bir baka ayrc unsuru,Ali Günvar’n ilk iirinden neredeyseson yaynlanan iirlerine kadar heptutkulu bir biçimde vurgulad müzikile içli dl olma halinin adeta kristalizeolmasdr. Sadece iir balklarndayer alan müzik terimleri (prelüd, noktürn,yayl sazlar, rapsodi, kontraltokarlamalar, arya, kadans), ark adlar(Metallica’dan “Nothing Else Matters”)yahut Hac Arif Bey’in arksnaatf yapan alntlar deil dorudan notalarda iirin yapsna monte edilmitir.Bu Türk iirinde, en azndan benimbildiim kadaryla ilk kez yaplmtr.air okuru, okuduu iirin müzikleilikisini kurmaya adeta mecbur etmitir.Elbette, iirler içinde yer ald notalara,parçalara dikkat edilmeden deokunabilir, buna el<strong>ve</strong>rili bir yap vardr.Fakat okurun entelektüel ilgisi airinbizi yollad müzikal kosmosla birletiindeiirin varlksal <strong>ve</strong> algsal alanbirdenbire olaanüstü bir genilie,derinlie ulamaktadr.‘ALINGAN OKUR ÇN…’Ricatlar Kitab’nn sonuna konulmu“Alngan Okur çin Notlar”, bilindi-i gibi T. S. Eliot’n Çorak Ülke kitabnnsonundaki notlara benzer. ‘Okur’u,Ali Günvar’n kültürler, diller, uygarlklararas ufkunun, entelektüel derinliininkorkutmas ihtimaline kar bir dizireferans sunar. Bu yolla da, kitabn balamsalgönderimlerine kar okuru hembilgilendirir hem de uyarr.Ksacas, özetler <strong>ve</strong> basitletirirsek(böylece de aire <strong>ve</strong> kitaba kötülük yaparsak)Ricatlar Kitab, u yakc modernzamanlarda air öznenin, ilahiolana doru yolculuundaki “vazgeçi”leriniserer önümüze. <strong>Kitap</strong>takison iir ise üç kere bir çlk gibi tekrarlananNecm Suresi’nden bir alntylabiter: “Kâbe kevseyni ev ednâ”. Bilindiigibi “vazgeçi” yolunda apayrbir merhaledir bu da.17


KÝ TAP ZAMANIDN2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝDin ilimlerini ihya eden kitapHakknda “Bütün slam kitaplar yok olsa <strong>ve</strong> yalnz o kalsa, bütün kitaplarnyerini tutard.” denilen mam Gazzâlî’nin klasik <strong>ve</strong> kapsaml eserihyâ-u Ulûmi’d-Dîn, Ik Yaynlar tarafndan günümüz okurunun istifadeedebilmesi için muhtasar olarak, tek cilt halinde yaymland.HYÂ-U ULÛM’D-DÎN, MAM GAZZÂLÎ, HAZ.: MEHMET YAVUZ EKER, KAYNAK YAYINLARI, 620 SAYFA, 19.90 TL1AHMET DORU058 ylnda Horasan’nTus ehrinde, bir‘gazzâl’in yani yün eiricisininolu olarak dünyayagelir Ebû Hâmid Muhammedbin Muhammed. Gezdiiulema meclislerindeilim sahibi bir evlada sahipolmak için gözyadöküp dua eden babasnnmesleinin <strong>ve</strong> doduuköyün ad olanGazzâl ileride lakâbolacaktr. Gazzâlî yediyanda yetim kalr, birbaba dostunun himayesindetahsiline devameder. Bir dönemCürcan’a gidip Seyyiderif Cürcânî’denders okur. Memleketinedönerken kervannyolunu ekya keser.Kimde ne var neyoksa alrlar. TabiiGazzâlî’nin kitaplar<strong>ve</strong> ders notlar da gider. Ekya ba,senelerce biriktirdii ilmî semereyi gerialmak için çrpnan Gazzâlî’nin yalvarmalarnakulak tkamaz. Ama kitaplarlabirlikte bir hayat dersi <strong>ve</strong>rmeyi de ihmaletmez: “Sen nasl ilim sahibi oldu-unu iddia edersin?” der, “<strong>Kitap</strong>larngidince ilmin de gidiyor.”Bir ekya bann diliyle <strong>ve</strong>rilendersi iyi okur mam Gazzâlî, o gündensonra ilmini zihnine nakeder. Devrinkymetli âlimlerinden okur. Selçuklularnmehur <strong>ve</strong>ziri Nizamülmülk’üntakdirini kazanr, Nizamiye medreselerineba müderris olur. lim, mevki<strong>ve</strong> itibarn zir<strong>ve</strong>sinde iken manevi birinklâp geçirir. Bu inklâbn sebebiniöyle anlatyor: “Ahiret saadeti için tekyolun, takvaya sarlmak <strong>ve</strong> nefsin heva<strong>ve</strong> he<strong>ve</strong>sten men edilmesi olduunuiyice anlamtm. Bunun temeli de gururevi olan dünyadan uzaklap ebedilikevi olan ahirete yönelip balanmak<strong>ve</strong> bütün emeliyle Allahu Teâlâ’ya te<strong>ve</strong>ccühederek kalbin dünya ile ilgisinikesmekti. Tabiatyla bu da ancak mevki<strong>ve</strong> mal hrsndan uzaklama, engelleyicimegale <strong>ve</strong> alâkalardan kaçnmaklatamamlanr. Kendi durumumabaktm, bir de ne göreyim; dünyevîalâkalar içine dalm batmm.”18UZLET ZAMANININ SEMERESNeticede 11 yl sürecek bir inzivaya çekilirMuhammed Gazzâlî. am’a gider,Emeviye Camii’nin geni minaresinimekân tutar. Bu uzlet hayatndakendi ifadesiyle “izah edemeyece-i pek çok ey” malum olur. Daha sonramemleketine dönüp evinin bir tarafndergâha, bir tarafn medreseye çeviripmaddi <strong>ve</strong> manevi ilimleri birlikte tedriseden Gazzâlî, inziva döneminde birde eser kaleme alr: hyâ-u Ulûmi’d-Dîn;din ilimlerinin ihyas, canlandrlmas.Kâtip Çelebi’nin, “Bu kitap mev’izekitaplarnn en büyüklerindendir.Hatta onun hakknda ‘Bütün slamkitaplar yok olsa da yalnz hyâ kalsa,giden bütün kitaplarn yerini tutard’denilmitir.” sözleriyle anlatthyâ-u Ulûmi’d-Dîn, ‘ibadetler’,‘âdetler’, ‘helak edici hususlar’ <strong>ve</strong> ‘felahaerdirici ameller’ konularn içerendört ciltten oluan kapsaml bir eser.Asrlar boyu elden braklmayan builim hazinesi, yllar ay, aylar gün gibiyaayan günümüz insannn da istifadeedebilmesi amacyla muhtasar olaraktek cilt halinde basld. Dr. MehmetYavuz eker tarafndan hazrlanpIk Yaynlar’nca okura sunulanmuhtasar hyâ-u Ulûmi’d-Dîn, bilindiikadaryla dilimizde hyâ üzerineyaplm ilk özetleme çalmas.Kitabn muhtasar haline, Gazzâlîa, ulemasndan olduu için fkh <strong>ve</strong> ilmihalile ilgili hükümler alnmam. Butercihin bir sebebi de hazrlayanlarn kitabnfkhî yanndan ziyade maneviyatabakan yönünü nazara <strong>ve</strong>rmek istemesi.Ayn ekilde, özet kitapta hadis-i erierdende birkaç istisna dnda sadeceKütüb-ü Sitte’de geçenlere yer <strong>ve</strong>rilmi.Evlenme âdâb, sefer âdâb gibi her döneminartlar içinde örfe göre ekillenenbaz konulara ise hiç temas edilmemi.‘HAKK ÂLM NEREDEYSE KALMADI’mam Gazzâlî en önemli eseri kabuledilen hyâ’y kaleme alma amacnaçklarken hak yolunun klavuzu,peygamberlerin vârisi olan hakikiâlimlerin hemen hemen kalmad-n, herkesin maddi menfaat kaygsnakapldn söylüyor. lim namnayalnzca kadlarn kargaalk çkarankimselerin arasn bulmakiçin bavurduu fetvalarn,kendini beenenlerinhasmlarn alt etmekiçin kullandklar cedelin<strong>ve</strong> vaizlerin avam tabakayaldatmak için kullandklaryaldzl sözlerin kaldnanlatyor. “Dinî ilimleriyaatmak, ilk imamlarnyollarn açklamak, slambüyükleri <strong>ve</strong> Peygamberimiz(sallallahu aleyhi <strong>ve</strong>sellem)katnda faydalolan ilimleri anlatmakiçin bu kitab yazmay birvazife bildim.” diyor.Gazzalî’nin maneviinklâp geçirdii sradayazm olmas dahyâ’nn önemli bir özellii.<strong>Kitap</strong>, devrin en kymetliâlimlerinden birininokuyup okutmakla kalmayarakbizzat amel ettii, hakikatineagâh olduu ilimleri biraraya getiriyor.AKLÎ VE NAKLÎ DELLLER BR ARADAhyâ’da hem naklî hem de aklî delillereyer <strong>ve</strong>ren Gazzâlî, sadece ayet<strong>ve</strong> hadislerin metinlerini ya da selef-isalihînin hayatndan kesitleri alt altasralamyor. Fikrî <strong>ve</strong> felsefî birikimiyle,uzlet dönemindeki müahedeleriyleanlatt konular üzerinde derin incelemelerde,psikolojik tahlillerde bulunuyor.Zihne taklabilecek bütün sorularcevaplamaya, nes askerinin atnsürebilecei bütün geçitleri kapatmayaçalyor.“Yol odur ki önüne atl çka, atl odurki padiah ola, padiah odur ki seni ehregötüre” denilmi. mam Gazzâlî deanlatt bütün konular insan ehre götürecek,yaratl maksadn tahakkuk ettirecek,Rabb’ine ulatracak ekilde izahagayret gösteriyor. badetleri anlatrkensrlarn ele alyor. lmi, “kalbin ibadeti,kalbe ait bir derinlik olan srrn duas<strong>ve</strong> insan manen Allah’a yaklatranbir sfat” olarak tarif ediyor. badetlerinmaksadnn “kalblerin sfatlarn daha iyisfatlarla deitirmek” olduunu söylüyor.Kitabn uzlet zamannda yazlmasise inzivann, hizmetten feragat anlamnagelmediini gösteriyor.


KÝ TAP ZAMANIÇEVREDünyann sonu: Nükleer savaNükleer Sava <strong>ve</strong> Çevre Felaketi adl kitapta günümüzünönemli entelektüellerinden Noam Chomsky, dünyann ciddibir tehlikeye doru nasl hzla sürüklendiini anlatyor.Çalma, Chomsky ile yaplm bir dizi söyleiden oluuyor.NÜKLEER SAVA VE ÇEVRE FELAKET, NOAM CHOMSKY-LARAY POLK,ÇEV.: MELDA ELF KESKN, NKILÂP KTABEV, 144 SAYFA, 13 TL2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝT“AYE BAAKürümüzün hayatta kalmasaçsndan iki temelsorun var: Nükleer sava <strong>ve</strong> çevre felaketi.”Bu cümle, günümüzün en önemlientelektüellerinden, dilbilimci, siyasetfelsefecisi, aktivist <strong>ve</strong> yazar NoamChomsky’nin, dünyann ciddi bir tehlikeyedoru nasl hzla sürüklendiini anlatt,bir dizi söyleiden oluan kitabnnçk noktas. Chomsky ile yazar LarayPolk, farkl zamanlarda bir araya gelmi<strong>ve</strong> yaptklar söyleileri Nükleer Sava<strong>ve</strong> Çevre Felaketi ad altnda toplamlar.Çok yönlü bir perspektie zenginleensöyleinin aknda bu iki felaketolaslnn kök nedenlerini, geliimini,iç içe geçtikleri noktalar takip etmekmümkün. Ayrca nükleer sava <strong>ve</strong>çevre felaketi ekseninde resmi politikalarn,siyasi aktörlerin, sermaye gruplarnntutumlarn, bamsz olmasgereken aratrmac <strong>ve</strong> üni<strong>ve</strong>rsitelerindurularn, medyann yaklamn,dinî perspekti de izliyorsunuz. <strong>Kitap</strong>taChomsky’nin, kurduu düünselbalarla söz konusu felaketlerin geliiminiilikilendirdii bir dizi rahatszedici meselenin özü var. Çeitli stratejilerlebilinçli olarak görünmez klnan,üstü örtülen, gerçeklerden etkilenmezhale getirilen, “yaananlarn asl” diyetabir edebileceimiz detaylar da söyle-inin satrlarnda gizli.19‘DÜNYA BR ÇEVRE FELAKETNE SÜRÜKLENYOR’“Laray Polk: ‘Çevre felaketi’ demekle nekastediyorsunuz?Noam Chomsky: En önemli olan insankaynakl küresel snma (...) Erozyon,tarm alanlarnn ortadan kaldrlmas<strong>ve</strong> açlk konusunda ciddi etkilereyol açm olan, tarm alanlarnn biyoyaktlaraayrlmas. Bu yalnzca çevreselbir sorun deil, ayn zamanda insanibir sorundur. Barajlar ina etmenin<strong>ve</strong> Amazon ormanlarn katletmeninde ekolojik sonuçlar var.”Noam Chomsky’nin hedende,tüm yaananlarn en büyük müsebbibiolarak gördüü Amerika Birleik Devletlerivar. Nükleer sava konusunda daChomsky’nin iaret ettii adresler pekçeitlilik göstermiyor. ran’n nükleer tesiskurmasn isteyen Dick Cheney, DonaldRumsfeld, Henry Kissinger <strong>ve</strong> PaulWolfowitz, MIT ile ran ah arasndayaplan gizli anlama, Hamas’ FKÖ’yekar destekleyen srail, Pentagon’un biyolojiksavaa zemin hazrlayabilecekaratrmalara salad fonlar, Irak’ta“düük nitelikli nükleer sava” olarakadlandrlan seyreltilmi uranyum kullanmnnmeydana getirdii büyüksalk krizi, doumlardaki anormallikler,kanser oranlar, 2008 Aralk-2009Ocak aylar arasnda Gazze’ye yaplan,Chomsky’nin tanmyla “ABD desteklivahi srail istilas”, nükleer cephanelikleriABD desteiyle genileyen Hindistan<strong>ve</strong> Pakistan, Japonya <strong>ve</strong> Vietnam’dakullanlan nükleer silahlar <strong>ve</strong> bütünbunlarn açt tahribat kitabn ak içindetüm vahametiyle karnza çkyor.‘BUSH VE BLAIR YARGILANMALI!’Kitabn dikkat çekici bölümlerindenbiri Irak Sava üzerine. Chomsky’yegöre, “ABD <strong>ve</strong> ngiltere’nin Irak istilas”bir saldrganlk suçunun, NürnbergMahkemeleri’nin söylemiyle “tüm savasuçlarnn kötülüünü içerdii içindier sava suçlarndan ayrlan, en büyükuluslararas suç”un klasik bir örne-i. Chomsky; George Bush, Tony Blair <strong>ve</strong>suç ortaklarnn yarglanmalar, yasal ilkeleretabi olmalar gerektiini savunuyor.DÜNYANIN HAL Ç AÇICI DELGözümüzün önünde yaanan pek çokhakszln üzerine, Chomsky’nin araladperdenin arkasna bakmak adaletduygusunu yerle bir ediyor. Kötüolan, dünya nüfusunun önemli bir bölümünün,ölümleri, katliamlar rakamlardan;her gün yaplan çevresel uyarlarise bo kehanetlerden ibaret görürhale getirilmi olmas. Bunlar izliyoruz<strong>ve</strong> söz etmeye demeyecek kadarönemsiz bir konuymu gibi, hayata devamediyoruz. Chomsky’ye göre medyannbu tabloda suçu büyük.Ekolojik çöküle zaten ba dertteolan bir dünyada nükleer sava tehdidininde gündemde olmas, “snrl nükleersava” gibi bir safsatann varl, sadece100 sava balndan oluacak birnükleer atmann stratosfere saçaca 5milyon ton dumann küresel tarm üzerindekietkisinin yaklak bir milyar ki-inin potansiyel ölümüne yol açabilece-i gerçei tüylerinizi diken diken edebilir.Ama kitap, bilmeyi isteyenler içinönemli bir kaynak. Kolay okunuyor;özellikle okuyucuya sunduu belgeler,ek dokümanlar, ayrntl kaynakça <strong>ve</strong>dipnotlar daha fazlasn bilmek, örenmekisteyenler için farkl kaplar aralamayvaat ediyor.


KÝ TAP ZAMANISYASET2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝMüslüman Kardeler’i anlamakMsr’daki darbenin ardndan kamuoyunun Müslüman Kardeler hakknda ne kadar azbilgi sahibi olduu görüldü. Carrie Rosefsky Wickham’n yeni yaymlanan MuslimBrotherhood: Evolution of an Islamist Mo<strong>ve</strong>ment (Müslüman Kardeler: Bir slamiHareketin Evrimi) adl kitab, bu konudaki eksiklii giderebilecek kapsaml bir çalma.MUSLIM BROTHERHOOD: EVOLUTION OF AN ISLAMIST MOVEMENT, CARRIE ROSEFSKY WICKHAM, PRINCETON UNIVERSITY PRESS, 360 SAYFA, $ 29.95MKILIÇ BURAKANATsr’da iki ay önce yaplandarbe <strong>ve</strong> sonrasndadarbe kartgruplar ile darbe yönetiminin görevdenald Bakan Muhammed Mursitaraftarlarna ordunun kanl müdahalesi,Müslüman Kardeler örgütünün yenidengündeme gelmesine sebep oldu.Msr’daki siyasi durum <strong>ve</strong> darbenin ardndanyaanacaklar konusunda tartmalarbaladnda kamuoyunun <strong>ve</strong> siyasigözlemcilerin Müslüman Kardelerhakknda ne kadar az bilgi <strong>ve</strong> kir sahibiolduu da görüldü. Seksen küsur yllktarihine <strong>ve</strong> slam dünyasndaki eneski, en organize tekilatlanma olmasnaramen Müslüman Kardeler ile ilgilibirçok analizde örgütün yaplanmas,karar <strong>ve</strong>rme mekanizmalar, siyasal de-iimlere adaptasyon hz <strong>ve</strong> taban hakkndayazp çizebilecek isimlerin sayskstlyd. Dahas, birçok uzmann MüslümanKardeler’in sosyolojik taban <strong>ve</strong>Msr toplumunun dinamikleri konusundayapt yorumlarda çok ciddi bilgi eksiklikleri<strong>ve</strong> ampirik hatalar olduu daanlald. Bu yanl bilgilerden kaynaklananhatal tahminler de ksa zaman içindekendini gösterdi. Msr’da 2011 devrimisonras önemli bir siyasi aktör halinegelen <strong>ve</strong> Müslüman Kardeler’in önderlikettii hükümetle yakn ilikiler kuranTürkiye’de bu durum daha dramatik birekilde gözlemlenirken, bu alanda literatürekatk salayacak kalitede eserlereolan ihtiyaç yeniden gözler önüne serildi.MÜSLÜMAN KARDELERHAKKINDA KAPSAMLI BR KTAPYakn zamanda, özellikle MüslümanKardeler’in Msr’da iktidara gelmesindensonra tekilat konusunda literatürdekiciddi aç kapatmak için yaplançalmalara yeni bir katky geçtiimizhaftalarda Carrie Rosefsky Wickham,Muslim Brotherhood: Evolution of an IslamistMo<strong>ve</strong>ment (Müslüman Kardeler:Bir slami Hareketin Evrimi) adl kitabylayapt. Halen Emory Üni<strong>ve</strong>rsitesiSiyaset Bilimi bölümünde öretim üyeliiyapan Wickham, Müslüman Kardelertekilatn doktora tezini yazmayabalad 1990 ylndan beri yakndantakip eden bir akademisyen. Wickhamkapsaml eserinde hem örgütün kurulu-undan iktidara geliine kadar sürdürdüüstrateji <strong>ve</strong> yaad deiime hemde ayn süre zarfnda örgüt içinde yaanantartma <strong>ve</strong> bölünmelere k tutuyor.Yazar ayrca 20 seneyi akn sürenörgüt aratrmas <strong>ve</strong> Müslüman Kardelerüyeleri <strong>ve</strong> rehberleriyle kurduu ilikilerçerçe<strong>ve</strong>sinde gözlemledii, kendiifadesiyle, tekilat üyelerinin “siyasi gelime<strong>ve</strong> olgunlamalarn” da kitabndaayrntl olarak sunuyor. Bunlar yaparkenüyelerin kendi aralarnda sosyallemesi,liderlerinin yetimesi, yeni üyelerintekilata dâhil olmas gibi önemlinotlara da yer <strong>ve</strong>riyor yazar.Wickham, metodolojisini <strong>ve</strong> aratrmasniddial bir ekilde ortaya koyduktansonra, kuruluundan En<strong>ve</strong>rSedat’n iktidarda olduu yllara kadarkidönemde Müslüman Kardeler örgütününgeliimine <strong>ve</strong> yapt siyasi mücadeleyedeiniyor. Ardndan, 1980’lerinortasndan itibaren Müslüman Kardelerüyelerinin sistemi tamamen reddetmekyerine bata parlamentoya, fakülteorganizasyonlarna <strong>ve</strong> mesleki birliklerekatlmaya balamas üzerinde duruyor.Yazar bu yeni eilimin meydanagetirdii dinamiin <strong>ve</strong> MüslümanKardeler üyelerinin daha seküler profesyonellerlesosyallemesinin tekilatiçinde reformist bir dalgann ortaya çkmasnnsebeplerinden biri olduu iddiasnda.Wickham’a göre 1990’larn ortasndanitibaren tekilat içindeki bu çatmalariyice gün yüzüne çkmaya balarken,Vasat Partisi’nin kurulmas gibidaha ciddi krlmalar da beraberinde getirdi.2011 ylnn ocak ay sonrasnda ya-anan dönüümlere de deinilen kitaptaMüslüman Kardeler’in devrim srasnda<strong>ve</strong> sonrasnda oynad rol, kazand- seçimler <strong>ve</strong> Mübarek rejiminden miraskalan derin devletle mücadele srasndayaanan zorluklar üzerinde duruluyor.SLAM HAREKETLER TEK BOYUTLU DELWickham bunlar anlatrken, MüslümanKardeler’e tarihsel bir bakla ortaya çkanbaz modellerin de altn çiziyor. Yazaröncelikle slami hareketlerin monolitikyaplar olmadn <strong>ve</strong> tekilatn “karakutusunun” içinde birçok aktif tartma,bölünme <strong>ve</strong> fraksiyonun bulunduunuifade ediyor. Aslnda her sivil toplumörgütü <strong>ve</strong> siyasi partide mevcut olan bugizli heterojen yapnn slami bir harekettekivarlnn yeni bir bulgu olarak ortayaatlmas, bu konudaki birçok çalmannnasl oryantalist bir bak açsna sahipolduunu gösteriyor. Wickham ikinciolarak Müslüman Kardeler örneindenyola çkp slami hareketlerin yaaddönüümlerin her zaman çizgisel <strong>ve</strong> tekboyutlu olmad <strong>ve</strong> “lml” olmaya dorugitmedii iddiasnda. Çou kez yaanandönüümler srasnda tutarszlklar,çelikiler <strong>ve</strong> bir önce alnan pozisyonagöre aykr siyasi davran biçimleri ortayaçkabiliyor. Bununla birlikte Wickham,özellikle Arap Bahar sonrasnda belirendaha lml siyasî tavrn sebebinin de sadecestratejik bir manevra olarak alglanmamasgerektiini söylüyor. Zira deiimintaktiksel yönü yannda krî bir boyutununda olduu, dolaysyla söylemseldönüümdeki bu iki deikenin etkilerininayn anda incelenmesi <strong>ve</strong> ikisi arasndakietkileimin ortaya çkarlmas gerektiiüzerinde duruyor.Wickham’n kitabndaki en önemlinoktalardan biri, ksa da olsa MüslümanKardeler’in <strong>ve</strong> muadillerinin farkl ülkelerdekiçalmalarna deinmesi.Wickham siyasal sürece dâhil olan <strong>ve</strong>Müslüman Kardeler ile paralelliklergösteren Ürdün’deki slami HareketCephesi, Ku<strong>ve</strong>yt’teki slami AnayasaHareketi <strong>ve</strong> Fas’taki Birlik <strong>ve</strong> ReformHareketi ile bu hareketin siyasî koluolan Adalet <strong>ve</strong> Kalknma Partisi’nin kar-latrmal bir analizini de sunuyor.FOTORAF: ZAMAN, MEHMET AL POYRAZ20


KÝ TAP ZAMANITASAVVUF2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝHrkay giymek...Geydim Hrkay gönül, ak <strong>ve</strong> irfan eri Safer (Dal) EfendiHazretleri’nin sohbetlerinden bir demet sunuyor. Yok olmaya yüztutmu bir kültürü kayt altna alan <strong>ve</strong> okura irfan ak <strong>ve</strong>rençalma, yeni kuaklara braklacak güzel bir miras.GEYDM HIRKAYI, SAFER EFEND’NN SOHBETLER, HAZ.: ADALET ÇAKIR, DERGÂH YAYINLARI, 319 SAYFA, 16 TLDSADIKYALSIZUÇANLARergâh Yaynlar, Hal<strong>ve</strong>tî-Cerrahî geleneinin günümüzdekiocaklarndan Karagümrükdergâhnn bir önceki postniini; gönül,ak <strong>ve</strong> irfan eri Safer (Dal) EfendiHazretleri’nin sohbetlerinden birdemet sundu: Geydim Hrkay. “Geydim”ne latif bir gönderme. Safer DalEfendi’ye yetiemedim. Nasip yokmu.‘Sahaar eyhi’ diye de bilinenMuzaffer Ozak Efendi Hazretleri’ndensonra Karagümrük’teki irfan sofrasnher gün yeniden açard. Döneminokuryazarlar arasnda çok konuulurdu.Safer Efendi’nin garip bir çekicili-i, bir cazibe kutbu olma özellii vard;bu, içerden olsun olmasn, yolu urasnuramasn herkesçe söylenirdi. Kitabyayna hazrlayan Adalet Çakr negüzel bir i yapm. Toplumsal <strong>ve</strong> estetikkültürü de besleyen bu hazinedenbir demet dahi olsa sunup bizi mahrumbrakmam.DERVLERN SOHBET“Sohbet-i derviân, bûy- Muhammedâmed” denmitir: Dervilerinsohbetinden Muhammed (aleyhissalatü<strong>ve</strong>sselam) kokusu gelir. Kitabnmottosu da bu zaten. Bu güzelim sözünyorumunu Ö. Turul nançer hocadandinlemitim: “Mevlana’y nedenseviyorsunuz, Allah dostlarnaniçin bu kadar muhabbet duyuyorsunuz,diyorlar. Muhabbet-i Mevlana,muhabbet-i Muhammed’dendir,muhabbet-i Muhammed (sallallahualeyhi <strong>ve</strong> sellem) muhabbetullahtandr.”demiti. Adalet Çakr’n sunumundanda öreniyoruz: Geydim Hrkay,Safer Efendi’nin krk sohbetindenoluuyor. Efendi Hazretleri, 1985ylndan Hakk’a vuslat ettii 1999 ylnadein özellikle cumartesi akamlardervian <strong>ve</strong> muhibbanna sohbetleredermi. <strong>Kitap</strong>, özellikle 1996-97 yllarndakisohbetleri içeriyor. Metinler,görüntülü kaytlardan deifre edilmi.Ksmi düzeltiler yaplm. Yaz dilininimkânlar <strong>ve</strong> zorunluluklar gözetilmi.Dervilerin sohbeti lezzetlidir.Ak ile yapldndan, söz gönüldençkar. Gönülden dile inen söz dölleyicidir.Dölleyici kelam (logos spermetikus)mayalaycdr. nsan sözle<strong>ve</strong> gözle mayalanr (kelam <strong>ve</strong> nazar).Bu maya, Hal<strong>ve</strong>tî-abanî erenlerden22Tevk Bosnavî’nin tabiriyle, “maye-iMuhammedî”dir. Çakr’n da belirttiiüzere, sohbetlerde bazen tekrarlar<strong>ve</strong> benzer vurgular göze çarpyor.Bu dahi aklda kalmas içindir, öneminebinaendir. Arier bir hakikati farklzamanlarda tekrar be tekrar vurgulayabilirler.Sohbet gönüllerde uyananakla <strong>ve</strong> zihinlerde beliren sorularladoar, geliir. Safer Efendi’ninsohbetlerinde geleneksel arierin tekkesohbetlerinin günümüzdeki bir örneibelirmektedir.Kitabn giriinde Safer Efendi’ninderli toplu bir hayat öyküsü yer alyor.Ardndan silsilenin önceki üstatlarndanbrahim Fahreddin Efendi’yle ilgilibilgiler serdediliyor <strong>ve</strong> sohbetlerbalyor. “Dost” kime denir, Allahile nasl dost olunur bahsi FethiGemuhluolu’nu hatrlatyor: “Dostol kiidir ki, yâr- gârdr (Ebubekirefendimiz). Dost, öldürülmesi mukadder<strong>ve</strong> mukarrer olan bir gecede,dostunun ölüm yatana yatandr(mam Ali).”Sohbetlerin balklarna bakalm:“Ricâl-i Gayb”, “Bir Fukaray Doyurmak,Allah’ Doyurmak Gibidir”, “HerNefeste O’nu Zikrediyoruz, UykudaBile”, “Kul Hakk ile Huzurullah’aVarann Vay Haline!”.... “Allah, AdamaAhirette de Kldrr Namaz”: Buradakiahiret, ahir ömür <strong>ve</strong>ya elli binsenelik ruh yolculuunun ahiri olsagerek. Vâsl- Hak olacak kiinin sonvaktine ahiret tabir edilir. Bu demegelinceye dein al<strong>ve</strong>riin tamamlanmolmas gerekir.nsan- kâmilin huzurunakul hakk ile varlamaz. Buhaklar temizlenmi olmaldr. “CisminiKabir Bil, Yaayan Ölü Gibi Gez”:Bunun iki manas olsa gerektir. Henüzruh uyanmamsa beden kabirdir.Arif-air, “bir kabirden çkar bin Muhammed”diyor. Demek ki her vücutMuhammedî olacaktr, buna adaydr.Bin Muhammed çkarabilir o kabirden.Kabir, insan- kâmilin huzurunaeriip nasibini alamam olannbedenidir. Bir arif, dervilerine “Hadibir kabir ziyareti yapalm” der. Çkpbir süre darda, çarda dolar gelirler.Dikkati gelimi olan dervi bilirki, uyanmam ruhlarn konuk oldu-u bedenler ziyaret edildi. Yani ibret<strong>ve</strong> hikmet nazaryla seyredildi. Ortalkta‘gezen ölüler’ dolamaktadr. Birde ölmeden ev<strong>ve</strong>l ölünüz diye emredilmitir.Gezen ölü gibi ol demek, ölmedenev<strong>ve</strong>l öl demektir. Nes koçunukurban et, içindeki emmareyi dönütür,kaplarn aç; Hak neste bilinir<strong>ve</strong> bulunur, o aamalar geç, nesteHak kemaliyle tahakkuk etsin…Bir baka muhteem sohbet: “HiçKimseyi Hor Hakir Görmeyin, Bu Sarhotu,Bu Bilmem Neydi”: Allah bilirkimin nasl olduunu. Harabat ehlinehor bakma akir, deneye malikviraneler var, denmitir. Kibir, Hakk’amahsustur. Konevî hadis erhinde,“el-Kebir, Allah’tr. Kibriya, Hakk’amahsustur. Kul, kibirden kurtulandr.”der. Yine muhteem bir sohbet:“Derviim Diyen Çok Ama Kim Dervi,O Meçhul!”… Msrî, “Gerçi her kö-ede eyhim der çoktur/ Lâkin binde birindeirfan yoktur” diyor. Ve sonsohbet: “Dervilik Demek, nsan-Kâmil Olabilmek…” Safer Efendi’ninbize, irfan ak <strong>ve</strong>ren güzelim sohbetlerinkayda geçirilmi olmas teekkürüfazlasyla hak ediyor.YEN KUAKLARA MRASstanbul’un, slam irfan tarihinin belle-iyle ilgili ne çok ey buluyoruz sohbetlerde.Kul hakkndan söz edensohbette örnein, Eyüp Sultan için“stanbul’un medinesi” tabiri geçiyor.Bu kültür artk yok oluyor. Gençlerbundan habersiz. Böylesi bir çalma,bu kültürün kayt altna alnm olmasyeni kuaklara braklan güzel birmiras. Safer Efendi’nin sohbetlerindenönceki (farkl geleneklerden) pirlere,eserlerine <strong>ve</strong> menkbelerine de hemgöndermeler hem onlardan alntlarbulunuyor kitapta. Bu, bütün bir hafzannda gelecee tanmas anlamnageliyor. Yakn tarihimizin birçok yönünüde aydnlatan ayrntlar görülüyor.Ayrca Safer Efendi’nin konumalarndagörümeleri, seyahatleri, özetlemenkbeleri de yer alyor.Baz güzelim sözlerihatrlayalm kitaptan:“En büyük zikir, namazdr.”“La ilahe illallah dediiniz zaman, sadecebir kalr…”“Velilere tabi olanlar, sureti deil içyüzü insan olanlardr.”“Bir kimseyi inciten Allah’ incitmiolur.”“Bir fukarann gözyan silmek,Allah’n gözyan silmek gibidir.”“Halka hizmet, Hakk’a hizmettir.”“nsan emanetçidir.”“Mecazî ak, hakikate köprüdür.”“Hakikî Kâbe, müminin kalbidir.”


KÝ TAP ZAMANIROMANTaradan emanet kederlerEdebiyatmzda daha çok öyküleriyle kendine seçkin bir yer edinenEthem Baran, Emanet Gölgeler Defteri adl ikinci romannyaymlad. <strong>Kitap</strong>ta, yazar olma he<strong>ve</strong>sindeki bir gencin 12 Eylülarifesinde ayakta kalma mücadelesine tanklk ediyoruz.EMANET GÖLGELER DEFTER, ETHEM BARAN, LETM YAYINLARI, 234 SAYFA, 18 TL2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝ“Otuz üç sene millet <strong>ve</strong> devletim için, memleketimin”selâmeti için çaltm. Hiç kimseye bir kar toprak<strong>ve</strong>rmedim. Ne çare ki dümanlarm bütün hizmetimekara bir çaraf çekmek istediler <strong>ve</strong> muvaffak da oldular.Sultan AbdülhamidESERDAR GÜVENthem Baran’n, 2008ylnda yaymlanan Yarmadl romannn ardndanokura ulaan ikinci romanEmanet Gölgeler Defteri, bir evden ayrlhikâyesiyle balyor. Romann gençkahraman çok da büyük olmayan birkentten ayrlmaya hazrlanmaktadr.Kendisini Ankara’ya götürecek otobüsübeklerken dönüp geride braktkenti <strong>ve</strong> anlarn resmeder. Otobüsler,dinlenme tesisleri <strong>ve</strong> muavinlerde metne eklenince bir yol hikâyesinebaladmz düünürüz. Ama hemenilk sayfalarda yol ileriye deil geriyedoru savrulur <strong>ve</strong> kitabn sonunakadar bu savrulu devam eder. EmanetGölgeler Defteri, böylece gidememenin,hep geri dönmenin <strong>ve</strong> yazmannhikâyesi halini alr.12 EYLÜL’ÜN ARFESNDESayfalar ilerledikçe, romann yazarolma he<strong>ve</strong>sindeki gencecik kahramanYaz’n 12 Eylül arifesindeayakta kalma mücadelesine tankoluruz. Bir yandan memleketiniçinde bulunduu zor günlerde ya-anan olaylara karmamaya gayretgösteren, kendisini kitap <strong>ve</strong> lmlerinhülyal dünyasna kaptran, ergenli-in zor günleriyle ba etmeye çalanYaz’ görürüz. Dier yandan ise budelikanlnn etrafn çepeçevre sarananne babann, yazlar Almanya’dangelen day çocuklarnn, az fazlasylabozuk yallarn; sakslar, solmuposterler <strong>ve</strong> yoksul aaçlarlaçarpk çatl evlerin hikâyesine odaklanrz.Kendi kendine itiraf edilmediiiçin bakalarna da söylenemeyen,böylece ancak bir defterin yapraklararasna hapsedilen ilk aklarn,bir sinema perdesiyle aralanmayaçallan ilk meraklarn, döneminpopüler sanatçlarnn tercüman olduuilk aclarn ortasnda skntylaüni<strong>ve</strong>rsite snav sonuçlarn beklerkengörürüz Yaz’… Kimi popülerkültür araçlar vastasyla dolamasokulan resmî söylemin bir delikanlnnaklna hangi sorular getirdiinetanklk ederiz.Bunca bountunun arasnda birey yapmak, yepyeni bir ey yazmakistemektedir Yaz. çeriden yazlm,“dinledii türkülere benzeyen” bir roman.Ama öncelikle o zamana kadar23hep bakalar tarafndan çerçe<strong>ve</strong>si çizilmi“iç”in içini boaltmas gerekmektedir.Hayalindeki roman yazmasnaengel çok ey vardr delikanlnndünyasnda. Önce ilk ak Sevdiye,sonra onu “ocak”, “dernek” <strong>ve</strong>ya“ev” arasnda bir tercih yapmad- için zor durumda brakan d dünya,ardndan yoksulluk, memleketinhali, aile içindeki ac hikâyeler…Ona engel olan her ey bir tür imkânadönüür zamanla. Fakat bu sefer deokul bitmi, Almanya’da yaayanSevdiye’den haber gelmi, memleketinidaresi askerlerin eline geçmitir.Taradan büyük ehre okumaya gelmidelikanlnn elinde sermaye olaraksadece yaz kalmtr.Genç Yaz’n yazamayacan sandkitap, çok uzun zaman sonrakendi çocuunun elinde büyülü birromana dönüür nihayet. Dönüp geriyebakarz ister istemez. Eski püskübir defterde bir sürü ukde, bir sürüan, Ferdi Tayfur arklar, Cüneyt Arknlmleri, üç hariler, hiçbir zaman“gerçekten” konuulmam bir kuzen,sobann yanndaki romanlar, dikyollar, yoksul mahalleler; yer yer iirsel,sadece insanlarn deil yoksullu-un <strong>ve</strong> doann hikâyesini de anlatan,cümlelerini bu dünyann içindençekip çkard özenli kelimelerle tamamlayanbir roman kalmtr geride.UNUTULMAYACAK SAHNELEREmanet Gölgeler Defteri çok katmanlbir roman. Bazen bir defter yardmylaanlatc giriyor devreye, bazen de kahramannkendisi. Bir delikanlnn çevresindeördüü olaylar anlatrken,ayn zamanda yaznn kendisini de sorunsallatrdiçin kayda deer bir kitap.Ayn sorunsallatrmayla yazarnkimi öykülerinde de karlatmzunutmayalm. Demek ki, anlatmakkadar anlatmann kendisini de tartyorEthem Baran. Ama bunu yaparkenedebiyatn sunduu imkânlar ihmaletmemeye, okurun romanla kurduuilikiyi bölmemeye çalyor. Hikâyesikadar, bu hikâyenin mahiyeti üzerinede düünmeye da<strong>ve</strong>t ediyor okurunu.Kolay unutulmayacak sahneler yer alyorEmanet Gölgeler Defteri’nde. Kitabnyedinci bölümü bunun en güzelkant. Bu bölümün hemen giriindekiuzun itirazlar hem romann hem deEthem Baran külliyatnn en güzel parçalarbana kalrsa.Uzun süredir basks bulunmayan <strong>ve</strong>Sultan Abdülhamid’e dair en gü<strong>ve</strong>nilirkaynaklardan biri olarak kabul edilenbu kitap Osmanl tarihiyle ilgilenen okurlar,hakikatin peine düen tarihçiler <strong>ve</strong>tarihse<strong>ve</strong>rler içinbir baucu eseri olacak!iyi ki kitaplar var...timas.com.tr facebook.com/timasyayingrubu twitter.com/timasyayingrubu


KÝ TAP ZAMANISANAT2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝBu bir ‘sanat tarihi’ deildir!Vernon Hyde Minor’n Sanat Tarihinin Tarihi adl çalmas, modern sanattarihçiliinin hikâyesini anlatyor. <strong>Kitap</strong>, sanat tarihinin ne olduunu, neredendoduunu, bugünkü ekline nasl büründüünü <strong>ve</strong> kulland eletirel yöntemlerisanat tarihiyle ilk kez karlaan okura tantma amacnda.SANAT TARHNN TARH, VERNON HYDE MINOR, ÇEV.: CEM SOYDEMR, KOÇ ÜNVERSTES YAY., 304 SAYFA, 30 TLMEMRAHPELVANOLUelezlik, günümüzaratrma disiplinlerininolaan, hattaolmazsa olmazbir vasf. 18. yüzyl Almanya’snda disiplinleraras bir alan olarak balayansanat tarihi, biz alan d aratrmaclarya da merakl sanatse<strong>ve</strong>rler için tam dabu vasfyla hem çok tandk <strong>ve</strong> hemenhepimizi ahkâm kesmeye hazr halegetiren, hem de çok zor bir alan. Zor,çünkü mevcut estetik, tarih, edebiyat,teoloji, sosyoloji, grak, çizgi, mimari,bask <strong>ve</strong>ya marangozluk, terzilik <strong>ve</strong>bilimum zanaattan gelen bilgilerimizleekillenmi sanat algmz ile ilk eldenüfuz edebileceimizi düündüümüzsanat tarihi, bir adm ötesinde biyograk,metinleraras anlat düzlemleriyleekillenen toplumsal, snfsal detaylarn,göstergelerin hâkimiyetindedir.Bu balamda sanat tarihi, “modernist/postmodernisti”leri de kapsayacakkuramsal bir genilie ular. ColoradoÜni<strong>ve</strong>rsitesi öretim üyelerinden,sanat tarihçisi Vernon Hyde Minor’nSanat Tarihinin Tarihi adl çalmas birazda bu genilemenin, disiplinin tarihiyleberaber düünülmesinin sonucu.Ancak Minor bunu yaparken, kesinliklestandart bir sanat tarihi anlats ortayakoymuyor <strong>ve</strong> kitab yazma amacnu ekilde açklyor: “Bu kitapta sanattarihinin ne olduunu, nereden doduunu,temelini oluturan kirlerin,kurumlarn <strong>ve</strong> pratiklerin neler oldu-unu, bugünkü ekline nasl büründü-ünü <strong>ve</strong> kulland eletirel yöntemlerinneler olduunu tanmlamaya çal-acam. Sanat tarihi ile ilk kez karla-an ya da yeni tanm olan <strong>ve</strong> sadecesanat merak etmekle yetinmeyip, ayrcasanat hakknda söylediimiz eylerineden söylediimizi de merak edenokura ulamay umuyorum.”SANAT TARHLERNDEK KLELERMinor’n temel meselesi, sanatn birmesele/sorunsal olarak nesneletirilmesininkronolojik balklar altnda aamalandrlmas.Öncelikle alan d merakllarahitap eden yapt, aslnda standartlaan<strong>ve</strong>ya gelenekselleen sanat tarihiderslerindeki, kitaplarndaki allagelmiaçklamalara dair bir farkndalklabalyor. Yazd “Giri” bölümündeMinor, sanat tarihi disiplininin II. DünyaSava sonras Amerikan üni<strong>ve</strong>rsitelerindeki(özellikle Alman sanat tarihçilerininyaptklar muazzam katklarla)geliimiyle çoalan derslerin içeriklerinin<strong>ve</strong> yaynlardaki deer belirleyicikimi açklamalarn çok da açklayc olmadnadikkati çekiyor. “Düzlemdendüzleme u incelikli geçie bakn” gibiifadelerin herhangi bir sanat tarihi anlatsndason derece normal karlanmas(Minor aslnda bu tip açklamalara sebepolarak, Anglo-Amerikan pozitivizmindenziyade Alman kunstgeschichte’sininetkisini ima eder), alann nesnesi ileilikisindeki bir dizi soruna iaret eder.Minor’n “tarih, edebiyat, felsefe, kimya<strong>ve</strong> zik derslerinin” bu ekilde ilerlemediiön kabulü ile kurduu kartlk, enazndan Türkiye’deki edebiyat tarihçili-i için geçerli deil ancak bu baka biryaznn konusu (yine de Tanpnar’daniki yaz okursanz ne demek istediimiaz çok kestirebilirsiniz). Bu sorunlar <strong>ve</strong>“deer belirleme”nin farkl balamlardakimasumiyet kaybna dair farkndalk,özellikle son otuz yldr çalmanesnesi olarak “sanat yaptlarndanuzaklaan sanat tarihçisi” saysn<strong>ve</strong> kuramsal çalmalarn arln artrr.Sanat Tarihinin Tarihi, ite bu sürecirahat okunur bir tarihsel/kronolojikbalama yerletiriyor.24‘SANAT NEDR?’ SORUSUNA CEVAPLARÜç ksmdan oluan kitabn ilk iki ksmaslnda geniletilmi giri bölümleriolarak da okunabilir. “Akademi”balkl birinci ksmda Minor, akademininAttika’da Platon ile balayanhikâyesinden 20. yüzyl Amerikan üni<strong>ve</strong>rsitelerindekison duruma dair tarihselbir anlat oluturuyor. Hristiyanl-n, Ortaça loncalarnn dolaymlad- “sanat” (büyük oranda görsel sanatlar<strong>ve</strong> özellikle resim olarak alglamalyz),talyan rönesans ile ksmi bir kuramsalözerklie yöneliyor <strong>ve</strong> 17. yüzylFransz akademisi ile kurumsal bir yapyakavuan akademi Alman spekülatiffelsefesiyle birlikte üni<strong>ve</strong>rsiteye yani20. yüzyl Amerikan üni<strong>ve</strong>rsitelerinegeçiyor. Minor’n bütün dünya akademileriiçin az çok geçerli gördüü mevcutmodel bu. kinci ksmdan itibarenkitap, alan d okur <strong>ve</strong> özellikle beeribilimler alannda eitim gören üni<strong>ve</strong>rsiteörencileri için çok kullanl bir halalyor. Sanat tarihi alannda olduu kadar,birçok beerî disiplinde de geçerlibalklarla ilerleyen “Sanat Nedir? AntikitedenOn Sekizinci Yüzyla VerilenYantlar” isimli bu ksm dört bölümdenoluuyor: “Antik Teori”, “Ortaça Teorisi:Hristiyanlk, nsan, Tanr”, “Rönesans(1300-1600)” <strong>ve</strong> “On Yedinci YüzylTeorisinde Doa, deal <strong>ve</strong> Kurallar”.Minor, “Akademi” balkl birinci ksmdaizledii kronolojik plan buradada takip ediyor. Antik Yunan’da Platon<strong>ve</strong> Aristoteles felsefesiyle temellendirilenretorik, poetika <strong>ve</strong> mimari egüdümündekiinsan merkezli güzellik, düzen<strong>ve</strong> uyum düüncesinin (bir bakmasanat öncesi sanatn), Plotinos Yeni-Eatunculuu ile Hristiyan idealizmine<strong>ve</strong> yine insan merkezli Tanr tasavvurunadoru (mulak bir eitim nosyonununkatksyla da) nasl deitiiniaçklyor. Ortaça estetii antikiteninuyum <strong>ve</strong> ölçü krinin yanna sadelik<strong>ve</strong> berraklkla birlikte “”, çou zamanalegorik bir düzlemde anlamlandrlanerdemin n koyar. Minor’agöre bu, berraklktan orijinal açk anlam“net bir ekilde görmek” olan <strong>ve</strong>bak ölçülebilir bir eye dönütürerekRönesans sanat teorisinde merkezî biryer alan “perspektif”e doru atlan biradmdr. Büyük oranda teknolojik birgelime olan perspektif, Rönesans’n,insan merkezli ideal düzeni ete kemiebüründürerek dünyevi (doal) olanlailgilenilmesini salar. “Doa” 17. yüzylsanat kuramnda ise kilit meselelerdenbiri haline gelir.20. YÜZYILDAK DÖNEMEÇLERKitabn üçüncü ksm olan <strong>ve</strong> 19 bölümdenoluan “Sanat Tarihinde Yöntem<strong>ve</strong> Modernizmin Douu”,Minor’n çalmasnn odak noktasnoluturuyor, zira bir kurum olarak sanat<strong>ve</strong> sanat tarihçilii büyük orandamodernite ile ilgili bir mesele. Bu balamda18. yüzyl sanat tarihi alanndakiparadigma deiimi için bir balangçolarak belirleyen Minor, ksa amaönemli <strong>ve</strong> sanat tarihçiliine odaklanmbalklarla 20. yüzyln kuramsaldönemeçlerine doru ilerliyor. Minor’agöre ortaya çkan anlat ise bize sanattarihinin bir yandan spekülatif felsefeile arasndaki mesafeyi açarak özerk birdisiplin olmasnn, dier yandan da buekilde daha profesyonel, daha akademikbir hal alan disiplinin “snandrma,belgeleme, isimler, tarihler <strong>ve</strong> dönemselletirmegibi meseleleri dahafazla dert etmeye baladkça” sanatntoplumsal, politik, epistemolojik <strong>ve</strong>psikolojik boyutlarnn daha fazla iiniçine girmesinin, ksacas modern sanattarihçiliinin olumasnn hikâyesinianlatyor. lgilenenler kaçrmasn!


KÝ TAP ZAMANIDÜÜNCESanatç dediimiz kii...Sanat tarihçileri Ernst Kris <strong>ve</strong> Otto Kurz’un imzasn tayan,alannda klasiklemi bir kitap olan Sanatç mgesinin Oluumuyazlndan 80 sene sonra dilimizde okurla bulutu. Eser‘sanatç muammas’n sosyolojik bir bakla ele alyor.SANATÇI MGESNN OLUUMU: EFSANE MT VE BÜYÜ, OTTO KURZ - ERNST KRIS,ÇEV.: SABR GÜRSES THAK YAYINLARI, 160 SAYFA, 14 TL2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝSAL GALP YENERezai Karakoç, EdebiyatYazlar’nda sanatnyolculuunun kaçsa da,inkâr etse de Tanr’ya doru olduunu,bu yolculukta sanatçnn âdeta bilmediimizbir dünyadan dünyamzadümü bir yaratk olduunu yazar.Öyle ki, “zikötesi yaantl bir kazazede”olan sanatç, imgesini insanlarakendisiyle ayn yerden geldiklerinihatrlatarak oluturur. Karakoç’unkristallemi ifadelerini akla düüren,alannda klasiklemi bir kitap, Sanatçmgesinin Oluumu yazlndan 80sene sonra Türkçede okurla bulutu.SANATÇI MGESBu ksa ama hazine deerindeki, “Efsane,Mit <strong>ve</strong> Büyü” alt balkl kitabsanat tarihçileri Ernst Kris <strong>ve</strong> OttoKurz kaleme alm. <strong>Kitap</strong>, büyük sanattarihçisi E. H. Gombrich’in sunu-uyla açlyor. Giri bölümünden sonrasanatçnn biyograde kahramanlatrlmasmeselesi, sanatçnn büyücüolarak durumu <strong>ve</strong> biyogradekiözel konumu ayr bir bölüm halindeileniyor. Yazarlarn üzerine ciltlerdolusu yazlabilecek enginlikteki birkonuyu olabildiince sade, kelime tasarrufunadikkat ederek iledikleri görülüyor.<strong>Kitap</strong>, “sanatç muammas”yani sanatçnn çevresini saran esrar<strong>ve</strong> sanatçdan etrafa yaylan büyüüzerine sosyolojik bir analiz olarak sunuluyor.Eserlerine toplumun belli birdeer atfettii bir sanatçnn, çadalartarafndan ne ekilde deerlendirildiisorusuna cevap aranyor.Sanatç sosyolojisi için hazrlk çalmasvasfnda olan eserde yazarlarnesas endiesi toplumun sanatçyakar tutumunu incelemek. <strong>Kitap</strong>tasadece ressam, heykeltra <strong>ve</strong> mimarlarele alnyor. Biyogralerde sanatçlarhakknda belli pein hükümlerintekrar ettii, hem dou hem batdakikaynaklara yönelen titiz bir arivçalmasyla gösteriliyor. Çeitli sanatçlarnhayatlaryla ilgili anlatlanlardançkarlan anekdotlarn kahramanntarihçinin aklndaki sanatç imgesiolarak gören yazarlar, sabitlemibiyogra temalarnn anlamn kavramayamaçlyor. Belli bir tarihî aamada,sanatçnn kahramanlatrlmasnnbiyogra yazanlarn amac halinegeldiini, tarihyazmnn mitolojinin25mirasn benimsedikten sonra onunetkisini asla kramadn belirtiyorlar.Sanatçlar için her devirde üretilenbinlerce anekdotun analizinde, buanlatlarn sanatç imgesinin kaynaolan efsanevi geçmile yakndan irtibatlolduunu gösteriyorlar. (s. 19)BÜYÜCÜ OLARAK SANATÇIKlasik antikitede kültür kahramanimgesinin tarihsel düünüte merkezîbir konuma sahip olduu biliniyor. Buçerçe<strong>ve</strong>de, en yeni sanat tarihlerindebile eski kaynaklara müracaatla bir sanatçyheykel, seramik vb. yapmannmucidi olarak benimseyen tasniersöz konusudur. Bu durum, modern <strong>ve</strong>mitolojik merkezli kir arasndaki skba gösteriyor. Ernst Cassirer’in deyi-iyle, “Böylece kuramsal <strong>ve</strong> mitsel bilinçarasnda herhangi bir boluk, herhangibir zamansal ayrm çizgisi ortayaçkmaz.” (s. 29) O halde, dogmatikAydnlanmac akl bir defa dahaalm oluyor. Bilimin mitoloji, hayalgücü <strong>ve</strong> tinsellikle ilikisini koparmak<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rilerini manevi olandan soyutlayarakaraçsal akln hizmetine sunmakpek mümkün görünmüyor.Sanatçnn biyogra kahraman<strong>ve</strong> toplumsal alglamada bir büyücüolarak kabul ediliinin tarihî analiziniortaya koyan yazarlar, çok az yerdepsikolojinin <strong>ve</strong>rilerinden faydalanyor.XVI. yüzylda gelien yeni sanatçimgesinin, en açk ifadesini “harika<strong>ve</strong> tanrsal düüncelerin” sadece<strong>ve</strong>cdin akln çalmasn destekledi-i vakit ortaya çkt krinde buldu-unu not ediyorlar. Bu, sanatsal yaratclniç vizyona, ilhama dayandnhatrlatmak demektir. Bu krinkökenleri Platon’un sanat teorisindedir.Ancak ressam <strong>ve</strong> heykeltralarnhakiki bir <strong>ve</strong>cd hali yaadklarnaRönesans’tan önce inanlmamtr.Ernst Kris <strong>ve</strong> Otto Kurz, sanatçyaçadalar tarafndan atfedilen özelkonumu iledikleri son bölümde deçok güzel anekdotlara yer <strong>ve</strong>riyor, sanatçile eletirmen arasndaki ilikiyedair ünlü bir anlatda “çizmeyi amak”deyiminin ortaya çk hikâyesiniaktaryorlar. Sonuç bölümü olmayan,canl bir anlatma sahip, kolayokunan <strong>ve</strong> ksalna ramen yo-un analizler sunan kitap, sanat sosyolojisiile ilgilenenler için bavurukayna olma vasfn günümüzde dekoruyor. Zevkle öneririm.


KÝ TAP ZAMANITARHOsmanl nasl modernleti?2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝProf. Kemal Karpat’n bayapt saylan slâm’n Siyasallamas, TimaYaynlar’nca yeni basksyla okura sunuldu. Kitabnda Osmanlmparatorluu’nun 19. <strong>ve</strong> 20. yüzylda geçirdii dönüümü inceleyen tarihçi, II.Abdülhamid’i 19. yüzyl Osmanl modernlemesinin ba aktörü olarak görüyor.SLÂM’IN SYASALLAMASI, KEMAL H. KARPAT, TMA YAYINLARI, 800 SAYFA, 50 TLTÜMT KURTarihi bir malzemedeposu <strong>ve</strong> bir tecrübekayna olarakgören, bu anlamda yeni tarihanlayn temsil eden, yakntarihimiz konusunda dünyannsayl otoritelerindenKemal Karpat’n slam <strong>ve</strong> siyasetüzerine kaleme ald- kapsaml eseri slâm’n Siyasallamas,bu kez TimaYaynlar’nca okura sunuldu.Karpat’n belki de magnumopus’u diyebileceimiz, 20 yllkbir tarih içiliinin ürünüolan çalma özellikle Osmanlmparatorluu’nun son dönemlerindeII. Abdülhamid’ind siyasetinin devletin bütünlüünükorumaya yönelik anlayna,eitim sisteminin yenidenbiçimlendirilmesine, saltanatnsiyasi gücünün artrlmasna<strong>ve</strong> padiahn son saltanatyllarnda ortaya çkan de-iimlere k tutuyor. <strong>Kitap</strong>, istibdadakar eylemlerin naslrejim deiikliine <strong>ve</strong> hürriyetözlemlerine kaynaklk ettiini genibir düünsel çerçe<strong>ve</strong> içinde inceliyor.YEN MÜSLÜMAN ORTA SINIFslâm’n Siyasallamas esas olarak Osmanlmparatorluu’nun 19. <strong>ve</strong> 20.yüzylda geçirdii muazzam dönüümüiç <strong>ve</strong> d faktörleri göz önünde bulundurarakanaliz eden bir eser. Karpat,‘devlet’e ait topraklarn özelletirilmesi,iç <strong>ve</strong> d ticaretin artmas sonucuyeni <strong>ve</strong> zengin bir Müslümanorta snfn ortaya çkmas <strong>ve</strong> kendiideallerini gerçekletirmek için devletiyeniden yaplandrmas gibi imparatorluudeitiren önemli tarihsel konularele alyor. Modernliin slam’labadamadn öne süren görülerinaksine Karpat, bu iki nosyonun birbiriyleuyumlu olabileceini birçok örnekleortaya koyuyor. slam <strong>ve</strong> slamitoplum kavramlarnn sosyolojik <strong>ve</strong>tarihsel olarak ayr düünülmesi gerektiinisöyleyen tarihçi, toplumdabir deiim gerçeklemesinin o toplumaait inancn da deiecei anlamnagelmediini belirtiyor.26Prof. Dr. Kemal H. KarpatFOTORAF: ZAMAN, SELAHATTN SEVOsmanl’daki dönüümü somut iç<strong>ve</strong> d etkenlerle açklayan Karpat, birtopluluun bölgesel temelli bir ulusa<strong>ve</strong> devlete evrilmesi sürecinde slam’bir meruiyet ina etme arac, bir dengeunsuru, iktidara psikolojik destek salayanbir anahtar <strong>ve</strong> toplumlarn mobilizasyonuiçin önemli bir vasta olarakgörüyor. Bu anlamda slam, de-iime <strong>ve</strong> yeni koullara uyum salamakamacyla kullanlan bir araç halinegelmi <strong>ve</strong> ayn zamanda siyasalla-arak kolonyal tahakküme kar koyabilenkültürel bir ideolojiye dönümütür.slam araclyla imparatorluundaha aa snar toplumsal yapnndönüümü sürecine dâhil olmutur.Böylece bu snar da devlet, topluluk,inanç <strong>ve</strong> otorite gibi geleneksel kavramlarndeiimi sürecine aktif olarakkatlmtr. Esasnda Karpat, Osmanlmparatorluu özelinde topyekûn birtoplumsal dönüüm <strong>ve</strong> deiimin varlngösteriyor. Dolaysyla Osmanl-Türk modernlemesini slam’n siyasal,sosyal, kültürel <strong>ve</strong> ekonomik alanlardageçirdii deiim <strong>ve</strong> dönüüm süreçleriylebirlikte deerlendirerek kapsaycbir perspektif sunuyor. Bu balamdakitabn önemli bir bölümü SultanAbdülhamid <strong>ve</strong> yönetimine ilikin.Karpat, slam’ imparatorluun varlndevam ettirmesi için yegâne ideolojikabul eden II. Abdülhamid’i 19. yüzylOsmanl modernlemesinin arkasndakibaat güç <strong>ve</strong> aktör olarak görüyor.Abdülhamid halife olmas itibarylada slamlamann mimardr.Karpat’n bu döneme ilikin bir di-er çarpc <strong>ve</strong> orijinal tespiti, Sultan II.Abdülhamid’in modern Türkiye’ninyükseliinin temellerini att tezi.Karpat’a göre Abdülhamid tahtta kald30 yl boyunca Osmanl devletinintoprak bütünlüünü baarylamuhafaza etmitir. Toprak bütünlü-ünün korunmas modernleme sürecininen hayati parametresidir <strong>ve</strong> Abdülhamidbunu baarmtr.1869’da çkarlan eitim kanunuAbdülhamid devrinde uygulanm <strong>ve</strong>okullar açlmtr. Bugünkü Türkiye’yikuran elitler, askerler, subaylar, doktorlarbu okullarda yetimitir. Demiryollaro devirde yaplm<strong>ve</strong> yeni Türkiye’nin ruhunu ifadeeden milli edebiyat o devirdeolumutur. Türk dili bugünkühalini o yllarda almaya balamtr.Bu minvalde Karpat,Abdülhamid’i <strong>ve</strong> iktidarn slamtoplumlarnn dogmatizmdenkurtulup modernleebileceine<strong>ve</strong> ilerleyebileceine dairtarihsel bir deneyim olarak de-erlendiriyor.SLAM’IN SYASALLAMASINE DEMEK?Karpat’n vurgulad slam’nsiyasallamas süreci, slam’nparti kavgalarna alet olmas<strong>ve</strong> dinî bir rejim kurulmasylailgili deildir. Siyasallama ileslam’n, yani halkn ezici ço-unluu tarafndan paylalandinin, dar çerçe<strong>ve</strong>li bir inançsistemi olmaktan çkarak dei-en <strong>ve</strong> toplumu sosyal, ekonomik,kültürel açlardan etkileyenmaddi güçlere, ahlâki, manevi<strong>ve</strong> tarihsel bir boyut eklemegayretinde olduuna iaretedilmektedir. Devletin yürüttüübürokratik, tepeden inmeci modernlemeile toplumun kendi içindekimaddi <strong>ve</strong> manevi güçler sayesindeözüne <strong>ve</strong> ruhuna uygun bir dei-im geçirdiinin de altn çizen Karpat,böylelikle slam’n modernlemeninkart olmadnn anlaldnvurguluyor. Osmanl devletinin özünü<strong>ve</strong> kimliini muhafaza ederek nasldeitiini etraca ele alan bu de-erli çalma, dinin hem kendi varlnkorumaya hem de toplumun kültür<strong>ve</strong> kimliinin özünü kaybetmedendeimesine nasl yardm ettiini ustalklaortaya koyuyor.ükrü Haniolu’nun da vurguladüzere Kemal Karpat, Osmanl’daslam <strong>ve</strong> modernlik arasndaki sostikeilikiyi <strong>ve</strong> bunun 19. yüzyl <strong>ve</strong> erken20. yüzyl boyunca nasl vuku buldu-unu derinlikli bir tarihsel analizdengeçiriyor <strong>ve</strong> devletin inasn, slam’nsiyasallamasn <strong>ve</strong> gelenein keniustalkla tahlil ediyor. Karpat bize modernlemenindini göz önüne almadanasla tamamlanamayacan birkez daha hatrlatyor.


KÝ TAP ZAMANITARH‘Bilgi’nin ba döndürücü serü<strong>ve</strong>ni2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝPeter Burke’ün, ilk cildi 2001’de Türkçeye kazandrlan “Bilginin ToplumsalTarihi” üst balkl çalmasnn 2012’de yaymlanan Encyclopédie’denWikipedia’ya adl ikinci cildi de Türkçede. Yazar, Michel Foucault’nun ‘arkeoloji’fikrinin peinden giderek ‘bilgi’ denilen eyin hikâyesini ksaca anlatyor.BLGNN TOPLUMSAL TARH II, PETER BURKE, ÇEV.: METE TUNÇAY, TARH VAKFI YURT KTAPLARI, 402 SAYFA, 34 TLPA. YAVUZ ALTUNeter Burke’ün “BilgininToplumsal Tarihi” (ASocial History of Knowledge)üst balkl iki ciltlik çalmas,Gutenberg’den Diderot’ya (2001) <strong>ve</strong>Encyclopédie’den Wikipedia’ya (2012)Prof. Mete Tunçay’n enfes çevirisiyledilimizde yaymland. Yazar, MichelFoucault’nun ‘arkeoloji’ krininpeinden giderek ‘bilgi’ denilen eyinhikâyesini ksaca aktaryor. Ama Foucaultgibi ykc, saldrgan, ezberleribozan bir ‘huysuz’ olmak yerine, eskizamanlarn hikâyecileri kadar naif(ama safça deil) bir ton yakalayarak,yer yer elenceli bir biçimde, Bat’da(ABD <strong>ve</strong> Avrupa) bilginin serü<strong>ve</strong>niniizliyor. Burke, kitabnn içerdii temalaröyle açklyor: “[Bu kitabn]balca temalar, aralarnda nicelikletirme,dünyeviletirme, profesyonelletirme,uzmanlatrma, demokratikletirme,küreselletirme <strong>ve</strong> teknolojikletirmebulunan süreçlerdir.”Kabaca 1750’lerden 2000’lere kadarbu temalar keier, reformlar, devrimler<strong>ve</strong> sanayileme eliinde takipediyoruz. Yazar Aydnlanma, Modernite,Sanayi Devrimi gibi büyük dönüümlerüzerinde fazla durmasa dabilginin bu kavaklarda yaad yo-un trafii görebiliyoruz. Sonrasndaise öyle bir ekleme yapyor Burke:“Bu denemenin tek bir sav varsa,o da kart yönlerdeki eilimlerinbir arada <strong>ve</strong> etkileim halinde bulunmalarnn,zaman zaman denge birindenyana deise de (…) bir dengeiçerisinde olmasnn önemli olduudur.”(s. 2) Bu kartlklar elbette tarihidaha akkan klyor, bilinenlerleunutulanlar sürekli bir dengede bulu-up ayryor. Böylece, “çou sadecebir konuda uzmanlam olanlar içingörünmez olan türden büyük bir resim”ortaya çkyor.TOPLAYICILIK ÇAIBat tarihinin (kolonyalist dönemözellikle) mümeyyiz vasarndanbiri, ‘bilgi toplaycl’ olarak tespitedilse yanl olmaz. Ancak dünyayahükmetme arzusunun yan ba-nda gelien bu ilgi <strong>ve</strong> merak sadecepolitik-ekonomik amaçlar güdüyordudenilse, eksik söylenmi olur.1700’lü yllar bu bakmdan Avrupalbilginlerin ticaret gemileri, misyonergruplar ya da sava kalelerieliinde dünyaya yaylma döneminikapsyor. Peter Burke, bu yaylmadöneminin ardndan Avrupa’yagetirilen ‘bilgi’nin müzelerde, sergilerde<strong>ve</strong>ya kütüphanelerde ciddi biryounlua sebep olduunu belirtirken,ayn zamanda çalma, yamalama,alkoyma gibi ‘usul’lerin de bilgitoplama sürecinde etkin olduunuaktaryor. Yine bu dönemde gözlemyapma, deneysel çalmalar, anketler<strong>ve</strong> saha aratrmalar ön planaçkyor. Antropoloji <strong>ve</strong> sosyolojinin1800’lerin banda Avrupa’daönemli bilgi edinme metotlar oldu-unu hatrlamakta fayda var.Doa’nn yeniden ke, sayma <strong>ve</strong>tanmlama ihtiyacn da beraberindegetiriyor. Matematik <strong>ve</strong> zik yasalarnntoplumbilimlere uygulanmayabalanmasyla, ‘bilgi’nin çözümlenmesianalitik bir boyut kazanyor.Ve bu birikimin yaylmas <strong>ve</strong> kullanlmasiçin kurumsallama süreci balyor.Bat’nn dünyadaki bütün bilgiyi‘edinme’ çabasnn arkasnda ‘hükmetme’arzusu varsa, ayn çabannsonucu olarak tekellemeyle birliktebu arzusuna fazlasyla ulatn görebiliriz.Bu hareketliliin doal birsonucu olarak da dünyevilemeninFransa’daki Bibliothèque Nationale’in okuma salonu28bagösterdiini söylemek abes olmaz.Burke’ün her dönem anlatsndaustalkla deindii gibi, her ‘devrim’yan banda bir ‘kar-devrim’buluyor <strong>ve</strong> çatma, yeni kaplarnaçlmasna sebep oluyor. Bir zamanlarAvrupa, dünyann geri kalanndan‘bilgi’ toplarken, zaman içerisindebüyük göçlerle ‘bilim insan’ toplamayada balyor.BLG VE GÜÇBilginin yaylma <strong>ve</strong> kullanlma biçimleri,kitaplar, süreli yaynlar, dernekler,konferanslar, üni<strong>ve</strong>rsiteler, hükümetlertarafndan belirlenmeye baladnda,1800’lü yllar için artk ‘ilevselbilgi’den bahis açlabilir. BuradaPeter Burke’ün metodolojisi üzerindebiraz durmak gerekir. Altnagirdii yükün farknda bir tarihçiolarak Burke, iddiasn aan yorumlaryapmaktan özellikle kaçnyor. Birbaka bilim tarihçisi dostundan aldtabirle eserini öyle tanmlyor:“Tarihçi meslektalarmn yaptlarnyamalama, yeniden düzenleme<strong>ve</strong> bazen de düzeltme” sonucu ortayakonulan bir metin. Bilgi tarihi henüzyeni bir alan <strong>ve</strong> Burke gibi ‘tarayclara’ciddi bir ihtiyaç var. Öte yandan,kitabn en parlak bölümlerindenbirinde tartt “allame’nin ölümü”olgusuna yas tutuyor. Weber’in ifadesiyle,“çada dünyada deerliherhangi bir i yapmann koullarndanbiri, insann Faustçu evrenselliindenferagat ederek kendinizidar bir alana snrlamaktr.” Haliyle‘bilim tarihi’ gibi ümullü bir alanadalmak, Alexander von Humboldtgibi çok çeitli alanlarda eser üretmiallamelerin çana öykünmekanlamna geliyor. Burke’ün mütevazdiyebileceimiz metodu, bilgininserü<strong>ve</strong>nine dair anlatlar bir arayagetirmekten ibaret. Yer yer MichelFoucault’nun arkeoloji krine,bilgi-iktidar ilikisine dair söylediklerineatf yapsa da, ne Heidegger’inmodern bilimle ilgili eletirilerinene de Frankfurt Okulu’nun Aydnlanmaça kritiklerine deiniyor.Kartezyen mantn içeriine ya daNewton-Descartes karlatrmalarnada rastlamyoruz. Haliyle karmzaçkan eser, bilim tarihi alanndauzmanlama ihtiyac hissedenleriçin önemli bir bavuru kayna olmaköyle dursun, bu alann bilinçlibir ekilde sesini ksyor.Ancak kitabn bilginin toplumiçerisinde oluumu, anlalmas <strong>ve</strong>çözümlenmesi, yaylmas, kullanlmas,kaybolmas, tekrar kefedilmesi,enstitülemesi gibi evrelerini hakkylatespit ettiini söylemeli. Özellikleikinci ksmda bilginin kaybedilmesi<strong>ve</strong> bölünmesi (uzmanlama)hakknda yazarn kavray, bugüngelinen noktada disiplinler aras çabalar<strong>ve</strong> yeni üni<strong>ve</strong>rsite araylarnanlamlandrmada önemli tespitleregebe. Moderniteyle birlikte merkezilemenin(devletlemenin), akabindede küresellemenin iki önemli fenomenhaline gelmesi, bilginin corafyas,sosyolojisi <strong>ve</strong> ekonomisi kavramlarnda tartma ihtiyac douruyor.Bugün think-tank’ler (düüncehavuzu), istihbarat servisleri, özelirketler, Wikipedia gibi bamszplatformlar, sivil toplum kurululargibi çok sayda merkez, bilgiyi farkamaçlar için yeniden toplayp üretmeilemi gerçekletiriyor. Tabi bu aradabilgiyle enformasyon arasndaki ayrm,dezenformasyon, propaganda <strong>ve</strong>istihbarat oyunlarn da aklda tutmakgerekir. Buradan baknca,Burke’ün çizdii resimden örenecekçok ey var.


KÝ TAP ZAMANIEDEBYATKurgu da bir sanattrÜlkemizde romanlaryla tannan David Lodge, kurmacadakiustaln Kurgu Sanat’nda da gösteriyor. Yazar bukuramsal kitapta edebi metinleri “Bilinçak” “BüyülüGerçekçilik” “Sembolizm” gibi balklar altnda inceliyor.KURGU SANATI, DAVID LODGE, ÇEV.: AYTAÇ ÖREN, HECE YAYINLARI, 288 SAYFA, 20 TLTMEHMET ÖZTUNÇhomas Mann’n TonioKröger, James Joyce’unSanatçnn Bir Genç AdamOlarak Portresi <strong>ve</strong>ya talo S<strong>ve</strong>vo’nunKötü Bir aka’s gibi edebiyatn, kurgununiç meselelerini anlatan romanlardanbüyülenen hangi okur, kurmacayazarlarnn benzer kitaplar karsndaheyecanlanmaz ki? Bu türden kitaplarndaha ‘içeriden’ konutuunadair güçlü inanç, söz konusu kitaplarayönelik bak da belirleyen en baatetmendir. David Lodge, dilimize kazandrlanyedi romanyla Türk okurutarafndan da bilinen, izlenen güçlü birkurmaca yazar. Lodge imdi de KurguSanat ile okur karsnda. Kitabnilginç bir yazl öyküsü var: air JamesFenton, Independent on Sunday gazetesininkitap sayfasnda, 1990-1991 yllararasnda, on iki ay boyunca “ArsPoetika” (iir Sanat) balyla haftalkköe yazlar yazar. Fenton, her haftabir airden bir iir alarak <strong>ve</strong>ya ksabir alntyla hem metnin hem de genelolarak iir sanatnn baz yönlerinek tutmay amaçlayan yorumlaryapar. 1991 ylnn banda gazeteninedebiyat editörü Blake Morrison, DavidLodge’u arar <strong>ve</strong> düzyaz kurgu sanathakknda kendisinden de benzereyler yazmasn ister. Lodge böyleceelimizdeki kitab oluturan haftalk yazlaryazmaya balar.2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝÖRNEKLERLE KURGU SANATILodge’un bu kitabnn beni çok da a-rtmadn söylemek isterim, çünküyazar, romanlarnda özellikle deHenry James’in yazarlk hayatn merkezeald Yazar Yazar romanndaedebiyatn, kurgu sanatnn inceliklerini,sorunlarn anlatmt. Lodge,Kurgu Sanat’nda yer alan “Bak Açs”,“Bilinçak” “Büyülü Gerçekçilik”“Sembolizm” “Üstkurgu” gibi balklartayan yazlarnda, savlarn dahabilimsel bir çerçe<strong>ve</strong> içinde anlatabilecekkensrarla bu tutumdan kaçnyor<strong>ve</strong> kuramdan esere (romana) bakmaktansaromandan kurama bakmayyeliyor. Lodge’un bu tercihi kitab,özellikle kuramsal yazlar okumaktansklan okurlar için daha okunurklyor. Yazar kurgu sanatn, kurmacametinlerin içinden yol alarak açmlarken,dikkatli okurun bile gözündenkaçabilecek birçok bolua iaret ediyor;kurgu sanatnn karmak boyutlarnbir kez daha vurguluyor. Lodge,kitabnda daha çok ngilizce yazanisimlere yer <strong>ve</strong>rmi. Bu yaklam DavidLodge’un, seslendii okur kitlesinide hesaba katarak, daha iyi bildii, yakndantand yazarlar anlatma iste-i olarak okunabilecei gibi, and yazarlarlakurduu ilikinin nitelii balamndada okunabilir.Romann olmazsa olmaz tek öesi“karakter” için Lodge, “Karakter, büyükbir olaslkla romann en önemlitek öesidir. […] hiçbir ey, insan do-asn tasvir etmede büyük Avrupa romangeleneindeki zenginlik, çeitlilik<strong>ve</strong> psikolojik derinlikle boy ölçüemez.”belirlemesini yapyor <strong>ve</strong> romançamzn en güçlü anlatm dili olansinemayla karlatrarak yeni okumalarakap aralyor. “Büyülü Gerçekçilik”bölümünde ise her ne kadar yazdakendisine deinse de, okuru artacakbir tercihle tartmay Márquezdeil de Milan Kundera etrafnda derinletiriyor.BR ROMAN NE ZAMAN BALAR?David Lodge, henüz kitabn bandasorduu “Bir roman ne zaman balar?”sorusuna <strong>ve</strong>rdii, “nsan embriyosune zaman bir insana dönüür, sorusukadar cevaplanmas zor bir sorudurbu.” cevabyla üstlendii iin zorluunaiaret ederken, kurgunun do-asndaki düümün son kertede biledevam ettiini George Eliot’tan yaptalntyla gösteriyor: “Bitiler çouyazarn zayf noktasdr.”“Balangç” makalesiyle balayan,“Biti” yazsyla sona eren kitap,Lodge’un belirttii biçimde gazetedeyaymlanrken sistematik <strong>ve</strong> kademelibir seyir izlememi. Yazlar, kitaplamaaamasnda kurgunun geliim evrelerigözetilerek sralannca daha derlitoplu bir ak kazanm. Kurgu sanatnauzak okurlara yabanc gelebilecekbaz terimler yazar tarafndan, özellikleanlamlaryla birlikte kullanlyor, buda hiç kukusuz okura salad çeitlikolaylklarn yannda kitabn okumakeyni de artryor.“Kelimenin tam anlamyla söyleyecekolursak yazmak, ancak dier yazarlarndoru bir taklididir.” diyenDavid Lodge, “yaplan bu doru taklitleri”oldukça parlak gözlemler, saptamalareliinde okurlar kadar yazarlarnda dikkatine sunuyor.VAZGEÇİLMEZBİR KAYNAK ESER...FRANSIZ İHTİLALİ’NDENBİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NADÜNYA TARİHİNİN EN ÇALKANTILIYÜZYILI TEK KİTAPTA!19. Yüzyl Siyasî Tarihi, Yakn Ça’n siyasî tarihini bir bütünolarak <strong>ve</strong>rme amacna yönelik, uzun yllar sarf edilerek kazanlmbir birikimin neticesi. Prof. Dr. Fahir Armaolu, çok sayda Türkçe,Franszca, ngilizce kaynak <strong>ve</strong> belge kullanarak hazrlad eseriniantlama metinlerinin kaynaklar <strong>ve</strong> dönemin devlet adamlarnnhatratlar ile de zenginletirmek <strong>ve</strong> antlamalarn <strong>ve</strong> baz temelkongrelerin tutanaklarnn nerelerde olduunu göstermek suretiylehem okurlara hem de aratrmaclara büyük kolaylk salamtr.iyi ki kitaplar var...800 Sayfa, Ciltli,15x24 cmtimas.com.tr facebook.com/timasyayingrubu twitter.com/timasyayingrubu29


KÝ TAP ZAMANIROMANBir ‘kimlik’ romanTürkiye’de okur tarafndan pek tannmasa da BernardMalamud (1914-1986), en önemli Yahudi-Amerikan yazarlardanbiriydi. Malamud’un Pulitzer ödülüne de deer görülen Tamirciadl etkileyici roman Epsilon Yaynlar’nca okura sunuldu.TAMRC, BERNARD MALAMUD, ÇEV.: BAAK YENC, EPSLON YAYINLARI, 344 SAYFA, 20 TL2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝSavaa fotoraa direnmekspanyol yazar Susana Fortes, önümüzdeki yl sinemaya uyarlanacakolan Robert Capa’y Beklerken adl romannda yüzylnen önemli fotorafç-gazetecilerinden Robert Capa’nngenç meslekta Gerda Toro’yla tutkulu ilikisini anlatyor.ROBERT CAPA’YI BEKLERKEN, SUSANA FORTES, ÇEV.: SEDA ERSAVCI, DOAN KTAP, 216 SAYFA, 21 TL1AZRA NC891 Kiev doumlu lya Ehrenburg,Nürnberg yarglamalarnher ne kadar gazetecikimliiyle takip etse de tank olduuolaylar bir romanc duyarllyla anlatt“Faizm Sonras Avrupa” adl yazsnda,“Faistler alt milyon Yahudi’yi öldürdü-dizgi hatas deil bu- alt milyon.Zagreb’de, Szeged’de, Prag’da büyük birmucize sonucunda kurtulan Yahudilergördüm. Yok olan bir ormanda tek banakalm aaçlar gibiydiler.” der. Amerikalyazar Bernard Malamud’un Tamirciadl romann okurken yllar önce tantmEhrenburg’a doru yol aldmhissettim. Çünkü Malamud’un okurunugötürdüü 1900’lü yllarn bandaki“Rusya’nn Kudüs’ü Kiev”, havannkurun gibi ar, Ekim Devrimi’ninkapy çalmak üzere olduu günleri ya-amaktadr. Yahudi dümanl, dalmanneiindeki bu toplum için oldukçailevsel, insanlar birbirine kenetleyengüçlü bir harç niteliindedir.Malamud romann 1966’da yaymlar,Ehrenburg ise sadece bir yl sonraMoskova’da ölür. Dönemin koullardikkate alndnda Ehrenburg’unbüyük olaslkla bu roman okumad-n söyleyebiliriz. Asl merak ettiim,bir Kievli olarak Ehrenburg’un romanokumu olsayd neler hissedeceiyleilgili. Çünkü Malamud’un çizdii Kievresminde, faizmin Alman toplumununüzerinde yükseldii zemine benzerbir hava hâkimdir. Almanya’nn <strong>ve</strong>balinindier Avrupa ülkelerinden dahaar olmasnn altnda faizmi devlet düzeyindekurumsallatrmas vardr. AmaMalamud’un romannda adn sk skand “Kara Yüzler” adl faist örgütünUkrayna’da da pekâlâ faist bir devletiçin bir tür nü<strong>ve</strong> ilevi görebileceinisöyleyebiliriz. Akllara, 1917’de gerçekle-en Bolevik Devrimi ile birlikte Yahudilerinrahat bir nefes ald <strong>ve</strong> zor günleriarkada braktklar kri gelebilir. Amadurumun sanld gibi olmadn, faizminruhunu ayn biçimde koruduunuen son Vasili Grossman’n Her ey AkpGider adl romannda okumutuk.YAHUDLER HAKKINDA YAZDITürk okuru tarafndan çok fazla bilinmesede Bernard Malamud ad, PhilipRoth <strong>ve</strong> Saul Bellow’la birlikte en önemliYahudi-Amerikan yazarlar arasnda anlmaktadr.Yazar kendisini “Yahudi” de-il “Amerikal” olarak tanmlasa da ImreKertész’in Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldktansonra <strong>ve</strong>rdii bir röportajdan beriiyi biliyoruz ki, söz konusu olan Yahudilikseöteki bütün kimlikler muhataplarngözünde talileir, deer yitimine urar.Malamud, vurgulad “Amerikal” kimliineramen Yahudilik konusunu merkezealan romanlar yazmtr. “Yahudilerhakknda yazyorum çünkü tarihlerini,deneyimlerini <strong>ve</strong> inançlarn, edebiyatlarnarzu ettiim kadar olmasa da daha iyibiliyorum.” diyen Malamud, karakterlerinyazarlarla özdeletirilmesini dorubulmadn da belirtir.Tamirci’nin bakahraman, ei tarafndanterk edilen Yakov epsoviç Bok,yeni bir hayat kurmak, hayallerini gerçekletirmekiçin taradan Kiev’e gelmitir.Ölmek üzere iken kurtard “KaraYüzler” mensubu Nikolay MaksimoviçLebedev’in ödemek istedii minnet borcukarlnda, Lebedev’in tula fabrikasndamuhasebeci olarak çalmaya balar.Kahramanmz sahte bir adla, Yahudiliinigizleyerek yaamn sürdürür.Key yerindedir çünkü düünü kurdu-undan daha büyük frsatlar eline geçmitir.Ama bir süre sonra iler sarpa sarmayabalar. Ölü bulunan bir çocuunsuçu Yakov’a yüklenir. ddia, Eski Ahit’tegeçen bir rivayete uygun olarak Hristiyanbir çocuun bir Yahudi ayini için öldürüldüüyönündedir. Yakov, ilemedi-i bu cinayetten dolay tutuklanacak <strong>ve</strong>zor koullar altnda, hakknda hazrlanacakiddianameyi bekleyecektir...PULTZER ÖDÜLÜ’NÜ ALMITIMalamud, Ortodoks dünyasndaki Yahudinefretinin arkeolojisini didiklerkentaraf tutmamaya çalr. Ama romannkahraman Yakov’un maduriyetinimasumiyetinden daha güçlü bir biçimdevurgulamas, romann “birey” odakldeil de “kimlik” odakl alglanmasnasebep oluyor. Malamud, kimliksel maduriyetidaha güçlü bir ekilde anlatmakiçin taral, yar cahil Tamirci Yakov’unbir Spinoza uzman kadar güçlü bir biçimdeakl yürütmesini salyor. SaulBellow, Malamud için “Her zaman sonderece inandrcdr.” dese de yazarn,Tamirci Yakov’u belirttiim biçimde kurgulamas,okurun kahraman algsndabir tür inandrclk sorunu oluturuyor.Bu güçlü romann 1967’de PulitzerÖdülü’nü ald notunu da ekleyelim.EA. ESRA YALAZANer baklarmza dokunandünya, retinann kaydettikleriylesnrl olsayd sanatnhayatla ilikisinin derinliini hissedemez,epey eksik kalrdk. Eer yaz sanat, resim,fotoraf, iir, sinema, heykel gerçekliitaklit etmiyorsa ‘insan’ olmaya dairmutlaka bir hikâye anlatyordur. Bu yüzylnba döndüren sahte imgeleri arasndadolarken bize en ‘yakn’ yldz hissedebilmeninyolu, geçtiimiz yüzylnönemli fotorafç-gazetecilerinden RobertCapa’nn basit kelimelerle ifade etti-i gibi, sadece göstermek istediklerimizeyakn durmaktan geçiyor sanrm.Bu efsane ismin genç meslekta- Gerda Toro’yla tutkulu ilikisi üzerindenRobert Capa’y Beklerken’i yazan spanyolSusana Fortes, bu romanyla tannyor.Önümüzdeki yl sinemaya uyarlanacakkitab okurken, Capa’nn “Teknikolarak kötü ama güçlü bir görüntüyü,teknii iyi ama zayf bir görüntüye tercihederim.” deyiini düündüm. Dorusuroman sanat mevzubahis olduundaben de aa yukar bu görüe katlrm.Bu anlamda, elimizdeki yar biyograk‘tanklk hikâyesinin’ en bata yazarn<strong>ve</strong> bu düsturun ölçüleriyle örtütüünüteslim etmek lazm.‘YETERNCE LRK’Romann dilinin sinematograk <strong>ve</strong> ‘yeterincelirik’ oluu, bilinen anlamyla hedeflenen‘bestseller’ ölçülerini gözetmektenziyade yazl süreci <strong>ve</strong> içerikle ilgili. spanyolyazarn fevkalade doru bir kararlakitabn sonuna koyduu notlarda söylediklerionun edebi dünyasna dair kir<strong>ve</strong>riyor: “Capa’nn hayat üzerine bir eyleryazma kri kafamda pek çok kez dönüpdurdu. Bu ülkenin ona en azndanbir roman borçlu olduunu düünüyordum.kisine birden. Ve bu kesinlii askdabekleyen bir borç gibi hissediyordum.Ama üphesiz henüz ödeme vakti gelmemiti.Kii bu tarz eyleri belirleyemez.Vakti gelince gerçekleir.”Bir okur olarak yazarn samimiyetinedaha ilk sayfada inandm zira Fortes’inedebiyatndaki ‘imge-sözcük’ ilikisiyleCapa’nn <strong>ve</strong> Gerta Toro’nun fotoraf algs,‘görme biçimleri’ arasndaki paralellikustaca ina edilmi. Fotoraf arivlerininyan sra yazm <strong>ve</strong> belgeleme aamasndabiriktirdiklerini edebi hazz zedelemedenkullanabilmek pek kolay deildir.20. yüzyl savalarnn en çarpc, vah-i, etkileyici, kanl, duygusal görüntüleriniaktarrken dönemin atmosferini, sava-n asrlardr hiç deimeyen karanlk yüzünüeh<strong>ve</strong>tle tasvir etme arzusunun hemenbütün yazarlara çelme takan tehlikelituzaklar vardr.Yazar özellikle spanya iç sava srasndabahsettii entelektüel dünyanniyi bilinen kahramanlarn ‘se<strong>ve</strong>rekyalnz kalmay’ göze alabilen âklarngölgesinde gizleyebilmi ama büsbütünyok saymam. Bu tavr romanngerçeklik duygusunu güçlendiriyor. AldousHuxley, zak Babel, Boris Pasternak,Brecht, Breton, lya Ehrenburg,Henri Cartier-Bresson, Picasso, Matisse,Buñuel, Hemingway, Lorca, kalabalkkafeler, cesetlerin kaldrlamadkanl sokaklar, Paris’in lo odalar, sürrealistler,iirle, politik tartmalarla taçlandrlanbulumalar, komünistler, fa-izmin o berbat ykm birer hayalet gibigeçip gidiyor romandan. Ve Fortes’inyazarken merhametle balanm oldu-u çok belli olan Gerta’y okur, hem anlatcnngörsel diliyle hem de kahramannçplak iç sesiyle tanyor.BR YILDIZ, BR HATIRA GBDRBir bütünlük duygusuyla kahramanGerta’nn “sanki bir hayatn bütün anlarnsonsuzluun içinde kaybolmu soyutbir noktada zaptedilebilirmi gibi” üç boyutlubir zaman algsyla kefettiini okuduunuzdatpk edebiyatn kendisi gibibunun düüncelerle deil ancak sezgiylemümkün olduunu kavryorsunuz. Ovakit fotoraf <strong>ve</strong> yaz sanat arasndakiipeksi balar kullanarak yepyeni bir dünyayaratldn kavrayp savaa, akntahribatna, ölüme yazyla direnmeninanlamn hatrlyorsunuz. Dünya geniliyor,bilinen ‘zaman’ anlamn büsbütünkaybediyor. Robert Capa, ömrü boyuncasavata kaybetmekten korktuuGerta’nn çkk köprücük kemiklerine bakyor,uzun uzun. Hatralar, ardndan dilektutmaya vakit bulamadnz yldzlargibi birer birer görünüp kayboluyor. Savano korkunç scaklnda bütün ‘metazikkederler’ usulca silinip giderken,sizi anlatt hikâyenin hayatn kendisindendaha gerçek olduuna ikna eden yazarfsldyor: “Bir yldz bir hatra gibidir,sahip olduun mu yoksa kaybettiin birey midir, hiçbir zaman bilemezsin.”30


KÝ TAP ZAMANIARATIRMA2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝÇounlukçuluk yerine çoulculukAkdemisyen Bora Kanra, Türkiye’de slam, Demokrasi <strong>ve</strong> Diyalog: BölünmüToplumlarda Müzakere adl çalmasnda farkllklar uzlatrmak için etkiliolabilecek bir müzakere teorisi ortaya koyuyor. <strong>Kitap</strong>ta Kemalist, milliyetçi,liberal sol <strong>ve</strong> slami söylemler akademik bir bak açsyla çözümleniyor.TÜRKYE’DE SLÂM, DEMOKRAS VE DYALOG, BORA KANRA, BLG ÜNVERSTES YAY., 216 SAYFA, 28 TLTSÜREYYA SUürkiye’de din <strong>ve</strong> siyasetarasndaki iliki 1950’densonra gelimeye balad <strong>ve</strong>bu süreçte slam’n siyasal dili olutu.1970’de siyasal slam ilk kez bir partikimliiyle siyaset sistemi içinde kendineyer buldu. Fakat 1971, 1980 <strong>ve</strong>1997 darbeleriyle siyasal slam her seferindesistem dna atld. Bunda rejimintahammülsüzlüünün yan srasiyasal slam’n çatmac dilinin deetkileri var. Nitekim Türkiye’de laik<strong>ve</strong> slami kimlikler arasndaki bölünme,1990’larda Refah Partisi’nin iktidarageliiyle giderek bir çatma boyutukazand. Nihayet askerî müdahale<strong>ve</strong> buna bal olarak AnayasaMahkemesi’nin partiyi kapatma kararylaTürkiye’de siyasal slam bir yolayrmna geldi.‘MLL GÖRÜ GÖMLEN ÇIKARMAK’“Milli Görü” ad <strong>ve</strong>rilen siyasal slamgeleneinde bir kopma oldu <strong>ve</strong> bu geleneinarkaikleen siyasal söylemineinancn yitiren baz genç siyasetçileryeni bir hareketin ilk admn attlar.“Milli Görü gömleini çkarmak” olanilk admdan sonra bu genç siyasetçileryerel <strong>ve</strong> uluslararas toplum nezdindemeruiyet tesis etmek üzere farklgruplarla müzakere süreçleri yaad<strong>ve</strong> yeni bir paradigma arayna girdiler.Eski söylemin reddi <strong>ve</strong> müzakerecibir demokrasi anlayyla bu hareket,AK Parti adyla girdii 2002 seçimlerindetarihî bir baar kazand. AK Parti seçimbaarsn, devleti ele geçirme esaslbir slamc söylemden özgürlükleri tabanayayma esasl bir demokratik söylemegeçie borçludur. Girdii her seçimde,sandktan oylarn artrarak çkmolmas, özgürlüklere vurgusunun<strong>ve</strong> müzakereci demokrasi anlaynnbir sonucudur. Ama parti bugün “diyalojik”bir müzakereci demokrasi anlayndanuzaklaarak “monolojik” birmüzakereci demokrasi anlayna geçmigörünüyor.Türkiye’de muhalif <strong>ve</strong> eletirel dü-üncenin ifade kanallarnn daralmas<strong>ve</strong> müzakere süreçlerine katlmla ilgiliciddi bir sknt var. Bu sknt almadsürece toplumda kutuplama artyor.Bu skntnn almas, asayi tedbirlerininartrlmasndan ziyade, toplumdakifarkl gruplar arasnda birbirinitanmaya <strong>ve</strong> karlkl anlamaya yönelikmüzakere süreçlerinin gelitirilmesiylemümkündür. Avustralya’dakiNational Uni<strong>ve</strong>rsity’de öretim görevlisiolan Bora Kanra, Türkiye’deslâm, Demokrasi <strong>ve</strong> Diyalog: BölünmüToplumlarda Müzakere adl kitabndafarkllklar uzlatrmak için etkiliolabilecek bir müzakere teorisi gelitiriyor.Önce Rawls’tan Habermas’a,Gadamer’den Benhabib’e farkl düünürlerindiyalojik müzakere teorileriniele alarak konuya ilgili bir teorik çerçe<strong>ve</strong>çizen Kanra, ardndan “Q Çalmas”adl bir aratrma yöntemiyle eldeedilen <strong>ve</strong>rileri yorumluyor <strong>ve</strong> söylemanalizi yapyor.TÜRKYE’DEK DÖRT TEMEL SÖYLEMKanra, çalmasnn sonucundaTürkiye’de kamusal alanda dört temelsöylemin varln tespit ediyor: Kemalistsöylem, milliyetçi söylem, liberalsol söylem <strong>ve</strong> slami söylem. Kemalistsöylem dinle siyaset arasnda kesin birayrm savunuyor <strong>ve</strong> devletin ilkelerinetam bir ballk sergiliyor. Hukukunüstünlüüne dayal bir sistemi savunsada baörtüsü meselesi gibi dinî ya-am pratiklerinin kamusal alanda ifadesinibir hak olarak görmüyor. Yine deslami gruplarla çatmac olmayan bir31tarz tercih ediyor, farkllklarn uzlatrlmasndadiyalog <strong>ve</strong> karlkl anlay-n önemini teslim ediyor ama slamisavlara kar üpheci bir tavr sergiliyor.Sonuçta, demokratik bir sistemden çoklaik sistemin korunmasn tercih ediyor.Kanra, Kemalist söylemin demokratiklemesiadna umut vaat eden bir dei-im saptam: Kemalist söylem artk orduyakoulsuz destek <strong>ve</strong>rmemekte, laiksistemin korunmas mevzubahis oldu-unda ordunun hukukun üstünde bulunduunukabul etmemektedir.Milliyetçi söylem ise orduya destekyönünde daha güçlü bir eilim göstermektedir.Kanra’nn çalmasnn bulgular,milliyetçi söylemin Kemalist <strong>ve</strong>etnik milliyetçiliin göstergelerini içerdiini<strong>ve</strong> güçlü bir Türklük vurgusuylabirlikte Kemalist ilkelere bal oldu-unu ortaya koyuyor. Hatta devletinasli koruyucusu olarak orduya yaplanvurgu milliyetçi söylemde daha fazladr.Milliyetçi söylem otoriter bir devletanlayyla devletin üstünlüünühukukun üstünlüüne tercih etmektedir.Öte yandan, slami deerlere <strong>ve</strong>rdiiarlkla Kemalist söylemden ayrlr.Sonuçta milliyetçi söylem bir yandalaik devletin, dier yanda kendini kültürelaçdan bal hissettii slami de-erlerin olduu iki farkl çizgi arasndaikircikli bir durumdadr. Kanra’nnönemli bir tespiti, milliyetçi söyleminFOTORAF: ZAMAN, TURGUT ENGNslam’la yakn balar olmasnn, laik <strong>ve</strong>slami deerler arasnda bir köprü tekiletme potansiyeli bakmndan ona büyükönem kazandrddr.Liberal sol söylem, Kemalist bakaçsna bal kalmayan demokratik birlaik konumu temsil etmektedir. Ordununsiyasette rol oynamasna kar- olup bireysel haklarn tannmas gereindenhareketle Türkiye toplumununiçerdii çeitlilii bir tehdit de-il imkân olarak görmektedir. Liberalsol söylem, bireysel haklar kstlayacakölçüde devletin otoriter siyasetinekardr. Kanra’nn çalmasndaen ilginç hususlardan biri, liberal solsöylemin farkllklar uzlatrma konusundadiyaloa fazla önem <strong>ve</strong>rmediinibelirtmesi. Örnein, milliyetçisol söylem hem Kemalist söylem hemde slami söylemle diyaloa açkken,liberal sol söylem her üç söyleme demesafeli durmaktadr. Ancak demokrasiyilaiklikten öncelikli saymakla slamisöyleme yakn <strong>ve</strong> ibirliine açkbir tavr içindedir.DYALOG VE BRBRN ANLAMAslami söylem, slami deerlere tümüylebaldr <strong>ve</strong> bunlarn kamusal yaamdaetkili olmasn istemektedir. Bu talebinibireysel haklara dayandrarak demokratikilkeleri savunmaktadr. Ordununsiyasete müdahalesini asla kabuletmez. slami söylem ile dier söylemlerarasndaki belirgin ayrm noktas,diyalog <strong>ve</strong> karlkl anlamaya yaptvurgudur. Kanra’nn çalmasnnsonuçlar göstermektedir ki, diyalog <strong>ve</strong>karlkl anlamaya en fazla önem <strong>ve</strong>ren,slami söylemdir. Kanra yaptçalmann en önemli bulgusunun buolduunu söylüyor.<strong>Kitap</strong>, AK Parti’nin hükümet kurduuilk iki dönemi kapsyor. Bu dönemlerdegerçekten toplumun herkesimiyle daha çok müzakereye açkbir siyaset izleniyordu. Fakat “ustalkdönemi” addedilen üçüncü hükümetdöneminde partinin müzakereden ziyadehzl karar almaya önem <strong>ve</strong>renbir tavr içine girdii sosyolojik bir gerçektir.Kanra’nn çalmas, Türkiye’detoplumsal kutuplamann giderilmesiiçin çounlukçu bir demokrasi anlay-nn deil, müzakereci bir demokrasiningereini vurguluyor.


KÝ TAP ZAMANITASAVVUFKysz bir denizPir Muhammed Küfrevî, Anadolu corafyasnn mayasn oluturanmana sultanlarndan biriydi. Torunu Vahyeddin Küfrevî, KaynakYaynlar’nn biyografi serisinden çkan kitabnda Siirt’in küçük bir beldesindedoup kysz bir denize dönüen pirin hayatn anlatyor.DNHAT DALIünya’nn karsna braklmz.Bizi, karsndaoturduumuz ilene yaptmz belirliyor. Dünya, karsnabraklan <strong>ve</strong> orada öylece durankendine çarr. Bir soru iareti olarakuyarr <strong>ve</strong> cezbedici kvrmlaryla kendineçeker. Sorularyla rahatsz eder,alml hazlaryla da sarmalar. E<strong>ve</strong>t, içine/karsnaoturtulduumuz Dünyaiki tarafyla kesen klç gibi parlar. Klçki, karsnda duran tavr almaya zorlar;darbelerinden korunmaya, dahasonu devreden çkarmaya…El dememi haliyle, yaratldekliyle insan için imkân <strong>ve</strong>ya ölümyurdu olan Dünya, insan eliyle bakabir hal de edinmitir. O artk sadecekozmik <strong>ve</strong> ontolojik bir yer deil,insann beeriyetinden kök alan yönelimlerlekurgulanm bir balamdrda. imdilerde Dünya, daha çok arzu<strong>ve</strong> iktidar nesnesi bir eydir. Öncekidünya dokunulabilir bir ey iken, yenidünya alg üzerinde karlanan birmistikasyondur. Ve eski dünyadanyeni dünyaya geçmi deiliz, ‘eski’yeyeni de eklenmitir.SEKÜLER GÖZ VE RFAN BAKIEski <strong>ve</strong> yeni haliyle Dünya denilen klçkarsnda kesilmemek/yenilmemekiçin insana kim ne söyler, kim ne yapar?Kaba bir tasnie bu hususta iki‘göz’ var: nsan Varlk’tan bamsz/ayr gören seküler göz ile onu Varlk/bütün içinde gören/okuyan kadim irfanigöz… Seküler göz daha bata insanelde var bir görür. Özerk <strong>ve</strong> bamszbir ey olan insan, kendisine kar- konumlanm bir ey olan Varlk’nhakkndan gelebilmelidir. Bunun içinVarlk’n, dümann ne olduu bilgisiönemlidir. Dolaysyla insann ne olduundançok, Varlk’n ne olduu sorusuönemlidir. Bundandr ki, eitiminmodern formu “niçin?” demez, “nasl?”der. Ve bu formun koca külliyat,insann da doru bakmasyla olumu,Varlk’n keyle snrl kalmtr.Varlk’n bilinmesi Varlk’a egemenlikle,onun insann emrine (arzularna)<strong>ve</strong>rilmesiyle sonuçlanmtr. Varlk insankesen klç olmaktan çkm amabu sefer insann kendisi klç kesilmitir.lk önce Varlk’ kesip biçmi, sonraarzu <strong>ve</strong> iktidar nesnesi olan yeni dünyadakendine rakip gördüü hemcinsinikesmeye balamtr.PR MUHAMMED KÜFREVÎ, VAHYETTN KÜFREVÎ, KAYNAK YAYINLARI, 200 SAYFA, 7.50 TLTecrübe <strong>ve</strong> yaanmlk, kadim irfanigözün farkna <strong>ve</strong> ehemmiyetine iarettir.Yurduna uzaklkta ina edilerek hakikatineyabanclatrlan insan <strong>ve</strong> bu insannmüdahalesiyle ruhu idi edilmiVarlk baka türlü bir göz olan irfan’dangeçmeyi bekliyor. Bu göz’ün gördüüözetle udur: Varlk/bütün, okuyucusuolan insan bekleyen bir <strong>Kitap</strong>’tr. nsanise biyolojik doumla Varlk’a dâhil olanbeer’in kendine eilmesi, kendini okumas<strong>ve</strong> tanmasyla mümkündür. nsanbata beer olarak doar, kendini tanmasylada ‘insan’ olur. Ve beer insanolduunda Varlk okuyucusunu bulur,okuyucusunu bulmakla sayfalar açlr <strong>ve</strong>mana aça çkar. Seküler gözün aksineirfani göz ‘insan’a Varlk’ deil, kendiniönceler. Önce “kendine git!” der,“kendini okur <strong>ve</strong> bilirsen, Varlk’n hakikatineerebilirsin. Varlk’n hakikatineerdiinde haddini bilir, hududu amaz,Varlk’ta, yani ‘bütün’de yerine oturur,böylelikle adalet tecelli etmi olur.” rfanigöz’den geçmi beer insan olur, kendiniVarlk’tan gayr görmez, kendiniVarlk’n küçülmü hali Varlk’ da büyükinsan olarak telakki eder. Hemcinsi<strong>ve</strong> Varlk üzerinde egemenlik kurmaz,kendine egemen olmaya çalr. Kendiniina ederek, ina içinde kendindeki büyükinsan dourtarak Dünya karsndakesilmek <strong>ve</strong> yenilmekten kurtulur.Pir Muhammed Küfrevî’nin Bitlis’teki türbesi...BEERDEN NSAN OLMAYArfani gözün gösterdii insan/insan-kâmil, tasavvuf mektebinde karmzaçkar. Bu mektebin pirleri, klca su<strong>ve</strong>rir gibi, karlarna gelip oturan be-eri ‘insan’ kvamna getirirler. Pirlerinrehberliinde beerden insan olmayayükselerek Dünya ile kesilmekten<strong>ve</strong> kesip duran bir ey olmaktançklr. Anadolu corafyas, tasavvufmekteplerinin etrafnda ruh bulmu,kendine hakikat edinmitir. Yüzlercepir, Anadolu corafyas <strong>ve</strong> insannadil olmu. Bunlardan biri, Pir MuhammedKüfrevî’dir. Osmanl’nnçözüldüü dönemde, Ortadou’yakap bölgelerde mana kurucu ocaklarnbanda gelir Muhammed Küfrevî.Siirt’in küçük bir beldesinde domubiriyken, kysz bir denize dönüerekbütün bölgeye snak/ev olmutur.Küfrevî dergâhndan geçmeyen, budergâhn rüzgârnda serinleyip yükselmeyenkalmam gibidir. Bölgenininsan Ege <strong>ve</strong>ya Akdeniz’de deil,Küfrevî denizinde yüzmütür. KimdirPir Muhammed Küfrevî? TorunlarndanVahyeddin Küfrevî, KaynakYaynlar’nn biyogra serisinde çkankitabnda dedesini anlatyor. Hayatn,halifelerini, temas ettii hayatlar,Bediüzzaman’a hocal <strong>ve</strong> son halifesiAlvarl Efe’deki hallerini…2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝHercule Poirot i bandaSON EVDEK TEHLKE, AGATHA CHRISTIE, ÇEV.:Ç. ÖZTEKN, ALTIN KTAPLAR, 256 SAYFA, 16 TLAgatha Christie’nin dahaönce Cesetler Alamaz adylayaymlanan roman, Son EvdekiTehlike (Peril at End House)yeniden okura sunuldu.Romann kahraman, Christie’nin mehurdedekti Hercule Poirot. ngiltere’deemekliliin tadn çkaran Poirot, NickBuckley’nin bana gelenleri duyunca dedektiietekrar soyunur. Genç kzn arabasnnfreni boalmtr, yürüdüü patikayabir kaya yuvarlanmtr, yatann baucundakitablonun kordonu kopup yataadümütür. Katil amacna ulamadan Poirotkza yardm etmeye karar <strong>ve</strong>rir.Aile kurumunun halleri…BZM YUVAMIZ, ABDULHAKM YÜCE, IIKYAYINLARI, 296 SAYFA, 11 TLProf. Dr. Abdulhakim Yücetarafndan kaleme alnanDünya <strong>ve</strong> Ahirete Bakan Yönleriile Bizim Yuvamz’da,‘Cennetten bir köe’ olanaile kurumunun özellikleri anlatlyor. <strong>Kitap</strong>taayrca, ailenin en batan salam temellerüzerine kurulabilmesi için gerekli hususlar,ailede Allah ile irtibat, eler aras iletiim, elerinbirbirine olan sorumluluklar <strong>ve</strong> boanmagibi konular ele alnyor. Dört bölümdenoluan kitap, aile <strong>ve</strong> toplumlarda meydanagelen güncel problemlere ayet <strong>ve</strong> hadis-i erierinnda çözüm aryor.Bir Sally Lockhart macerasSSTEK YAKUT, PHILIP PULLMAN, ÇEV.:NESL TÜRK, THAK YAY., 213 SAYFA, 16 TLPhilip Pullman’n televizyonada uyarlanan <strong>ve</strong> BBC’ninen popüler lmlerinden birinedönüen Sally Lockhartmaceralarnn ilk kitabSisteki Yakut Türkçede. Sally Lockharton alt yanda bir öksüzdür <strong>ve</strong> her ne kadarbir silah <strong>ve</strong> muhtemelen onu kullanacakcesareti olsa da, bir adam silahsz öldürmütür.Sally, Bay Higgs’i yalnzca üç kelimeile öldürür: Yedi Kutsal aret. Ne yazkki, bunlarn ne anlama geldii <strong>ve</strong> neden bo-ulmu olan babasnn i ortann bu kelimeleriduyduunda korkudan öldüü hakkndahâlâ hiçbir kri yoktur.in içinde Baudelaire varsa…BAUDELAIRE PARANOYASI, KEN BRUEN, ÇEV.:AV PARDO, SEL YAYINCILIK, 143 SAYFA, 12 TLDaha önce TürkçedeAhlâkszlar, Papaz <strong>ve</strong> LondraBulvar kitaplarndan tand-mz rlandal polisiye yazarKen Bruen’in Baudelaire Paranoyasadl roman da Türkçeye kazandrld.Avi Pardo’nun çevirdii kitap, Londra’nnüzerinde hâlâ liberal-muhafazakâr politikacMargaret Thatcher’n etkisinin hüküm sürdüü<strong>ve</strong> hâkim ruh halinin ‘paranoya’ oldu-u 90’l yllarda geçiyor. Bruen, iin içine birazda Charles Baudelaire iirleri katnca ortayaenteresan bir suç hikâyesi çkyor.32


KÝ TAP ZAMANISNEMASinemada arabeskAhsen Yalvaç, Agora Yaynlar’ndan çkan Türk Sinemas <strong>ve</strong>Arabesk adl kitabnda farkl kaynaklardan beslenerek arabeskinkökenini aratryor. Sinemamzdan önemli örnekleri bu kavrametrafnda inceleyen eser, gerçek <strong>ve</strong> titiz bir dikkatin ürünü.TÜRK SNEMASI VE ARABESK, AHSEN YALVAÇ, AGORA YAYINEV, 176 SAYFA, 15 TLGÜNSEL IIKlk kez yüksek sesle söyleyen,Sabanc Üni<strong>ve</strong>rsitesiörencilerinin kurduu müziktopluluu MÜZKUS’tu. 2005’te“tiraf ediyoruz: Biz bu arklar seviyoruz”diyerek arabesk bir repertuarhazrladlar. Bir zamanlarn, devletmedyasnda yasakl, halk arasndaise utanarak, gizli sakl dinlenen, kahrdozu yüksek, bol acl, tam isyanl arklarnbara bara söylediler. Ardndanmahcup bir iki pop <strong>ve</strong>rsiyon çksada asl bomba, uzun konser maratonundansonra 2010’da Her Gün syanmVar adl albümlerinde arabesk arklarrock altyapsyla yorumlayan stanbulArabesque Project grubundangeldi. Ve ardndan memleketin aydn<strong>ve</strong> yar aydnlar ‘arabesk’e çevirdilergözlerini; kimileri “kaçrdmz ne olaki?” merakyla, kimileri de “trendlerdengeri kalmayalm” itahyla...ARABESK VE SELF-ORYANTALZMAhsen Yalvaç ise meseleye Yunus’un“benim bir karncaya ulu nazarm vardr”hissiyatyla yaklam Türk Sinemas<strong>ve</strong> Arabesk kitabnda; çok da iyi etmi.Arabeski “ezilen ynlarn sesi”diye sözümona romantik sosa bulayarakyaftalayp kendinden uzak tutmakmarifet deil. Yazar hiç buna te<strong>ve</strong>ssületmeden pek çok farkl kaynaktan beslenerekarabeskin kökenini aratryor<strong>ve</strong> bilin bakalm orada ne buluyor; tahminedersiniz: Self-oryantalizm!Dou’nun parlak günlerinde merakl<strong>ve</strong> biraz da kötücül nazarlarn bucorafyaya dikenlerin ‘armaan’ydoryantalizm. Bulunduklar noktaymerkez, kalan ‘öteki’ olarak adlandrdktansonra ötekinin tasvir <strong>ve</strong> tarinesoyundular. Görmenin bir iktidarolduunun bilinciyle Dou’yu görünürklma üzerinden iktidar devirmeyeodakl niyetlerini Dou ehirlerindegünlük hayat, Osmanl saray <strong>ve</strong>nihayet asla göremedikleri, göremeyecekleriHarem’in duvarlar ardna -hayalen-szdrp Dou kadnnn da bilgisinesahip <strong>ve</strong> bu <strong>ve</strong>sileyle güç sahibiolduklar iddiasn zamanla Dou’yada yaydlar. Sömürge yaptklar ülkelerdebizzat kendi elleriyle, Türkiyegibi sömürge olmam ülkelerdeise ‘aydn’lar eliyle... Tanzimat’tanberi ‘aydn’ olsunlar diye Avrupa’yagönderdiklerimiz, gördükleri karsndabüyülenmi, büyülendikçe ezilmiolarak geri döndü. Kendilerine ezikli-i çartran her eyi tu kaka ilan edipgöz önünden kaldrdkça büyülendiklerieyin bir parças olabilecekleri gibiçocukça bir zehaba kaplarak. Bu aradaolan neye oldu, derseniz; koskoca<strong>ve</strong> köklü bir medeniyete...Sadece onlar deildi stanbul’dayeni(den) bir alg, kimlik <strong>ve</strong> düzen kurmayaçalan. Cennet vatann bitmekbilmez sorunlar sa olsun; Dou’dan,krsaldan akn akn insan geliyordubata stanbul olmak üzere, büyükehirlere. Onlar da kendi hayattarzlarn, alkanlklarn, hayalleriniaryor <strong>ve</strong> bulamyorlard. Bulamadkçaumutsuzlayor, umutsuzlatkçahrçnlayorlar <strong>ve</strong> seslerine/sözlerinede bu koyu karanlk siniyordu. Ancakarabeski sadece böyle tarif edersekhakszlk yapm oluruz. Hem krsaldanhem ehirden, hem yerleikliktenhem göçerlikten beslenen bu meleztür, farkl bir çk kaps da olduayn zamanda. Hatta yazarmza kulak<strong>ve</strong>rirsek daha bile ötesine: “Kültürünaçkça devlet tarafndan tanmlandbir ülkede, arabesk gibi akn, snrlarzorlayan egzotik bir kültürünmevcudiyeti Türkiye’nin kültürel modernlemesinegerçek bir katkda bulunmutur.(...) Arabesk açkça bir ehirolgusudur. Kültürel <strong>ve</strong> ekonomikköklerinden koparlm varolardakigöçmenlerin, güçlü devlet elitine kar- bir protestosudur. Göçmenlerin duygusal<strong>ve</strong> ziksel dünyalar göç yüzündenöylesine köklü bir ekilde deiiyorduki, eski krsal kimliklerinin yenisosyal <strong>ve</strong> kültürel ihtiyaçlaryla ba etmesineimkân yoktu. Arabesk, böylesinedinamik bir sosyal deiim sürecindeözel <strong>ve</strong> kamusal alanlarda kültürelmüzakere adna bir mekân yaratt.”ARABESKN SNEMAYA ETKSArabesk, müzikte balasa <strong>ve</strong> en salamörneklerini bu sanat türünde <strong>ve</strong>rsede elbette baka alanlar da etkiledi.Ama muhtemelen Türk sinemasna,özellikle de ‘ödüllü yönetmenlerça’na sirayet ettiini daha önce dü-ünmediniz. Yazar kitabnda ZekiDemirkubuz’un Üçüncü Sayfa’s, DerviZaim’in Tabutta Rö<strong>ve</strong>ata’s, NuriBilge Ceylan’n Kasaba’s <strong>ve</strong> YeimUstaolu’nun Günee Yolculuk’unutam da bu kavram üzerinden; yeni anlatbiçimi, karakterler <strong>ve</strong> ehir-mekânalgs bakmndan inceliyor <strong>ve</strong> ufukaçc sözler söylüyor. Bize düense“Hepimiz arabeskiz!” itirafnda bulunmak<strong>ve</strong> “diren arabesk” demek.33Günee Yolculuk - Yeim Ustaolu (1999)FOTORAF: ZAMAN2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝFetih suresi <strong>ve</strong> tefsiriHâim’den seçmelerFETH SÛRES TEFSR, PROF. DR. DAVUT AYDÜZ,IIK YAYINLARI, 220 SAYFA, 9.90 TLHalen Sakarya Üni<strong>ve</strong>rsitesilahiyat Fakültesi’ndetefsir ana bilim dalnda öretimüyesi olarak çalanProf. Davut Aydüz, ksasureler, Hucurât suresi, Âyetü’l-Kürsî <strong>ve</strong>tefsirlerinden sonra Fetih suresi <strong>ve</strong> tefsirinide müstakil bir kitap olarak yaymlad.Birçok kiinin ezbere bildii Fetih suresiiçin Hz. Ömer (ra), Resûlullah’n (sas)öyle dediini rivayet etmitir: “Dün gecebana öyle bir sure vahyedildi ki o benimiçin, bütün dünyadan <strong>ve</strong> dünyada olanher eyden daha sevimlidir: O sure, ‘nnâfetehnâ...’ suresidir.”SEÇME RLER VE YAZILAR, AHMET HÂM,KAPI YAYINLARI, 364 SAYFA, 15 TLKap Yaynlar’nn Selimleri sunuuyla yaymlamayabalad ‘ÖlümsüzKlasikler’ dizisine bir kitapdaha eklendi: AhmetHâim’den Seçme iirler <strong>ve</strong> Yazlar. MilliEitim Bakanl tarafndan 100 TemelEser arasnda gösterilen kitapta, Hâim’inilk iirlerinden örnekler, mektuplar <strong>ve</strong> GölSaatleri, Bize Göre, Gurabâhane-i Laklakan,Frankfurt Seyehaynamesi adl kitaplarndanseçme yaz <strong>ve</strong> iirler yer alyor. <strong>Kitap</strong>taayrca 1930 <strong>ve</strong> 1933 ylnda Hâim’leyaplm iki söyleiye de yer <strong>ve</strong>rilmi.Akn hüzün bahçesiGÜL LE BÜLBÜL, HÜSEYN BAYÇÖL,TMA YAYINLARI, 174 SAYFA, 10 TLDaha önce Leyla ile Mecnunhikâyesini kendine özgüyeni bir dille kaleme alanHüseyin Bayçöl, bu kez,Dou edebiyatnn en yaygnmeselini, gül ile bülbülün akn yazd.Gül ile Bülbül / Akn Hüzün Bahçesi, bu kadimak bir öykü dokusu içerisinde yenidenyorumluyor. Ev<strong>ve</strong>l zaman içinde bülbül,adn bilmedii, kokusunu duymad- güle âk olup yüce Hükümdar’n kendisine<strong>ve</strong>rdii vazifeyi unutuyor. Akn korkrmz keyyeti olan gül de âkl bülbülebrakacak deildir.Charlotte Brontë’nin iç dünyasCHARLOTTE BRONTË’NN GZL GÜNLÜKLER, SYRIEJAMES, EVEREST YAYINLARI, 488 SAYFA, 24 TLJane Austen’n KaypAnlar’nn yazar SyrieJames, titiz bir aratrmayadayanan tarihî gerçeklerikurguyla ustaca birletirerekCharlotte Brontë’nin hayatnak tutan bir roman kaleme alm. CharlotteBrontë, dardan görülen sade <strong>ve</strong>kapal hayatn aksine tutkulu <strong>ve</strong> frtnalbir iç dünyaya sahiptir. Onun bu yannaça çkaran, edebiyattr. Günlüündekendisiyle hesaplaan Brontë’nin aklar,kardeleriyle ilikileri <strong>ve</strong> hayal krklklaryansyor romana.


KÝ TAP ZAMANISPORHükmen yenilgiyi önleyebilir miyiz?DAHMET ÇAKIRahan Irak’n HükmenYenik! adl kitabyla ilgilidaha büyük bir beklentiiçindeydim. Kukusuz spor kitabdiye okumak zorunda kaldmz bir y-n abur cuburdan farkl bir yerde durduuaçk ama beklentileri karlamaktanda biraz uzak Hükmen Yenik!. Açkçaskitabn öyle bir talihsizlii var ki,büyük bir bölümünde ele alnan konuyudaha önce rahmetli Mehmet Ali Gökaçtarkadamz yazmt. Bizim çin Oynaadl kitapta Türkiye’de futbolun sosyopolitiigeni biçimde ele alnp kapsaml<strong>ve</strong> derinlemesine incelenmiti. Öyledirdiye baka kimse bu konuyu ele almayacakdeil ama farkl bir eyler söylemeimkânnn epeyce azaldn, o kitaptanyaplan çok saydaki alntda görüyoruz.Irak’n kitabnn bir talihsizlii de akademikyanndan ileri geliyor. 2010 ylndaBoaziçi Üni<strong>ve</strong>rsitesi Atatürk ModernTürkiye Tarihi Enstitüsü’ne <strong>ve</strong>rilmi tezinedayanarak kitab yazdn belirtiyorDahan Irak. Bu eitim elbette kitartlmaz bir deer tayor ama konununbilinen akademik kalplarn içindehapsolmasna da yol açabiliyor. Oysafutbol böylesi kalplara smayacak kadarilginç <strong>ve</strong> renkli bir alan...MLLYETÇ TAVRIN FUTBOLA ETKSngiltere’de bu ilerin nasl olduunu anlatanbölümleri daha önemli kitabn.Çünkü biz bu konular tam <strong>ve</strong> doru örenmeyepek yanamyor, biliyormu gibigörünmeyi yeliyoruz. Bu nedenle böylesisahici bilgiler sanldndan çok dahaönemli <strong>ve</strong> deerli. <strong>Kitap</strong>ta geni yer tutanTürkiye’de futbolun douu, geliimi,1970’lerdeki gelimeler gibi bilgiler bakakaynaklarda da yer alyor. Bu konuda yeni<strong>ve</strong> farkl bilgilere ulaabilmek pek kolaydeil. Ancak doru <strong>ve</strong> salkl deerlendirmelererastlamak da o derece zor. DahanIrak bunu yapyor. Özellikle hemenher dönemde futbolun egemenlerce kullanlmas<strong>ve</strong> milliyetçi tavrn futbola etkisiyleilgili saptamalar önemli.Aslnda ngiltere ile Türkiye’nin bualanda karlatrlmas pek kolay deil.Futbolun douu <strong>ve</strong> sonrasndaki gelimeleriki ülkede epey farkl biçimlerde oluyor.Onlarda içi snfnn elencesi olarak ortayaçkp büyük bir geliim gösteriyor futbol.Bizdeyse daha sancl <strong>ve</strong> karmak bir süreçsöz konusu. Irak bu durumu, ngiltere’deDahan Irak’n Hükmen Yenik! adl kitab Türk futbolunun perdearkasndaki gerçekleri ngiltere’deki örneklerle karlatrarak ortayakoyarken futbolumuzun geleceiyle ilgili karamsar bir tablo çiziyor.Kimi yönleriyle baarl olan kitap, beklentileri karlamaktan uzak.HÜKMEN YENK!, DAHAN IRAK, EVRENSEL BASIM YAYIN, 200 SAYFA, 9 TLLi<strong>ve</strong>rpool-Ju<strong>ve</strong>ntus maçnda yaanan Heysel facias ngiliz kulüplerinin cezalandrlmasna yol açmt.aadan yukar bir yükseli öyküsü olaraknitelendiriyor. Bizdeyse hemen her alandaolduu gibi bunun tersi yaand.Son yllarda futbolun zenginler tarafndanele geçirilmi gibi görünmesi de ikiülkede pek benzer biçimde olmad. Bizdehemen her alanda olduu gibi boluk <strong>ve</strong>belirsizlikle örülü kaotik bir ortam söz konusu.Kayt dlk <strong>ve</strong> kara para gibi mafyabenzeri durumlar hâlâ gündemde... ngilterebuna pek imkân <strong>ve</strong>rmiyor. Elbetteki futbola <strong>ve</strong> dolaysyla ülkeye olaanüstüpara girii srasnda baz kurallar esnetilebiliyorama özellikle ilenen suçlarla ilgilicezalarn <strong>ve</strong>rilebilmesi noktasnda bizdençok farkl bir yerdeler. Belki de en önemlisingiltere futbolunun 1985’teki Heysel faciassonrasnda yaadklar. UEFA’nn ngiliztakmlarna <strong>ve</strong>rdii men cezas sonrasndaderlenip toparlanmak için yaptklar,bizim pek doru biçimde kavrayabildiimizdurumlar deil. Hatta bunun çarpcbir örneini bizim Futbol Federasyonubakanmz, “Biz de Avrupa kupalarnabe yl katlmayalm!” gibisinden düpedüzzrva niteliinde sözlerle ortaya koydu.Orada önemli bir sorunu çözmek içinçaba gösterildiini, bizdeyse içinde boulacakhale geldiimiz pisliklerin hâlâ örtülmeyeçalldn görmezden gelebildi.ngiltere’de taraftarla ilgili sorunu çözmeyolunda temel çalma olan Taylor raporukitapta geni biçimde ele alnmaypdaha çok sonuçlaryla yetinilmi. Fakat taraftarboyutunda asl eksiklik Türkiye bölümünde.Çar ile ilgili yeterli saylabilecekeyler söylenmi ama Galatasaray <strong>ve</strong>Fenerbahçe taraftar oluumlaryla ilgili hemenhiçbir ey bulamyoruz. E<strong>ve</strong>t, yakndantandm rahmetli Alpaslan Dikmensk bir sacyd, ben de solcuyum ama futbol<strong>ve</strong> Galatasaray paydalarnda birleebiliyorduk.Onun ultrAslan genel koordinatörüolarak konumu da buydu zaten.ki ülkenin futbol <strong>ve</strong> taraftar balamndaçok sert biçimde birbirine dedii 4 Nisan2000’deki, stanbul’da iki ngiliz taraftarnöldürülmesi olaynn kitapta genibiçimde yer bulmas beklenirdi. Ayrca,Türkiye’de devletin <strong>ve</strong> kulüplerin taraftarlarylanasl salkl ilikiler kurabilecei yolundakiboluklara da pek deinilmemi.3 TEMMUZ VE ‘TEHLKEL LKLER’Kitaba son anda girdii belirtilen 3 Temmuzsüreciyle ilgili deerlendirmeler sonderece önemli. Fenerbahçe’nin, Atatürk’ünkulübü <strong>ve</strong> devrimlerin bekçisi gibi gösterilmeyeçallmasndaki tutarszlklar çarpcbiçimde ortaya koyuyor Irak. Ayrca AzizYldrm’n hapisten çktktan sonra hemenMehmet Aar’ ziyarete komas gibi akllarazarar durumlar hemen herkes görmezdengelmeyi yelerken Irak bu ‘tehlikeliilikileri’ gerektii gibi deerlendiriyor.Kitabn sonunda Türkiye’de futbolungeleceine ilikin karamsar deerlendirmeleryaplrken Karl Marx’tan alntylabir çk yolu aranmas gibi ‘ar politik’olarak nitelendirilebilecek bir yakla-m hem yorucu hem de okunma ansnazaltyor. Türkiye’de taraftar denileninsan topluluklarnn kitapla fazla bir ilgilerininbulunmaynn yan sra KarlMarx’a lan da kulak asmadklarn biliyoruz.Futbolla ilgili çok önemli sözleriolan Albert Camus’den bile kimsenin haberiyokken Marx kimin umurunda!Minik birkaç yazm yanl var:Beikta’tan Fenerbahçe’ye geçen yldzfutbolcu Birol’un soyad Peker deil Pekelolacak (s. 150). Galatasaray yöneticisiArboan’n ad Lüt deil, Lut (s.172). TFF eski bakanlarndan Le<strong>ve</strong>ntBçakc’nn soyadndaki kaçnlmas zoryanl burada da yinelenmi.34Orhan Pamuk’un seçtikleri“Bu kitapta, imdiye kadaryazdm sayfalardan,en kolay anlalabilir<strong>ve</strong> en güçlü olanlarseçmeye çaltm.” diyorOrhan Pamuk. Ben Bir Aacm’da yazar,Osmanl zamannn bir celladn, birpadiahn kskançln anlatyor; biraac, bir resmi konuturuyor <strong>ve</strong> kendiçocukluk, gençlik <strong>ve</strong> okul hatralarnhikâye ediyor. Bu hikâyelere, yazarnyeni roman Kafamda bir Tuhak’nkahraman Mevlut Karata’n ortaokulyllarnn hikâyesi de ekleniyor.Gençlerle iletiim kurmakUzman psikolog FarikaTeymur Artr, Gençlerle letiimadl kitapta, anne babalaraklavuz olacak bilgiler<strong>ve</strong>riyor. Çocukluktangençlie geçite ziksel, zihinsel <strong>ve</strong>duygusal açdan pek çok deiiklik geçirenevlatlaryla problem yaayan ebe<strong>ve</strong>ynlerçounlukla nasl davranacaklarnbilemezler. Yazar, konuyu üç bölümhalinde ele alarak muhtemel problemlereçözüm yollar öneriyor. Artr’n ailelereen önemli tavsiyesi, gençleri anlamayaçalmak <strong>ve</strong> onlara destek olarak birliktezaman geçirmek…Gelenein gür sesi2 EYLÜL 2013 PA ZAR TE SÝBEN BR AACIM, ORHAN PAMUK, YAPI KREDYAYINLARI, 125 SAYFA, 6 TLGENÇLERLE LETM, FARKA TEYMUR ARTIR,IIK YAYINLARI, 144 SAYFA, 6.90 TLATE YAKMAK, AL BÜYÜKÇAPAR,ÖTÜKEN NERYAT, 93 SAYFA., 8 TLYedi klim, Kra, nsanSaati <strong>ve</strong> Alk dergilerindentandmz air <strong>ve</strong>yazar Ali Büyükçapar’nyeni iir kitab Atei Yakmak,belli temalar etrafnda örülmü iirlerdenoluuyor. Be bölümden oluankitabn birinci bölümünde modern ‘ilahiler’,ikinci bölümde tarihi <strong>ve</strong> tasavvu- ahsiyetler üzerine yazlm iirler var.Üçüncü bölüm ise 93 Harbi’nden tabyalaryanstyor. Atei Yakmak, yerel renkleribarndran, gelenei içselletirmigüçlü bir sese sahip.Askerî tarihte stratejiASKER TARHTE STRATEJK DÜÜNCE, TANJUAKAD, BANKASI KÜLTÜR YAY., 332 SAYFA, 18 TL18. yüzylda sistemlemeyebalayan savastratejilerine dair düüncelerintarihine ilikin incelemelerinbamsz biraratrma alan olarak öne çkmas 20.yüzyln ortalarn bulur. Ülkemizde askeritarih <strong>ve</strong> stratejik düünce alannnönemli isimlerinden M. Tanju Akad’nesas olarak Bat’daki askeri düünce tarihineyounlaan Askeri Tarihte StratejikDüünce adl çalmas, düünce tarihininbu özel alann irdeliyor.


Kütüphanenizdekiunutuyormusunuz?kitaplargeri gelmiyor mu?KütüphanemKütüphanem kitapyurdu.com kolay yolu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!