Halkın da Adaleti Var! - Yürüyüş

Halkın da Adaleti Var! - Yürüyüş Halkın da Adaleti Var! - Yürüyüş

13.07.2015 Views

Nerede Görülmüş Kurtla Kuzunun Muhabbeti?Kurtlar Sofrasında Kuzular Hep Yem Olur!Sayı: 357Yürüyüş24 Mart2013“Barış” süreci meyvelerini veriyor!Taraflar tüm enerjilerini bu “barış”için harcıyor. “Umut” veren açıklamalarokuyoruz, izliyoruz medyadan.AKP tüm kadrolarını bu yönde çalıştırıyor.Ve tabi BDP'nin de olumlukatkılarıyla perçinleniyor bu çabalar!Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu15 Mart'ta Diyarbakır'ı ziyaret etti.Onu BDP'li Diyarbakır BüyükşehirBelediye Başkanı Osman Baydemirkarşıladı büyük bir memnuniyetle.AKP'nin “Çözüm Süreci” dediği,BDP'nin “Barış Süreci” dediği, asılolarak silahlı mücadelenin tasviyesinihedef alan bu süreç, Kürt halkınıngözlerinin içine baka baka “karşılıklıiyi niyet” temennileriyle pohpohlanıyorve büyük bir yalan olarak önümüzekonuluyor.16 Mart tarihli Akşam gazetesi,Davutoğlu’nun ziyaretinin “tarihi çıkış”olarak veriyor: “Şefkatli olmayandevlet acizdir!”, “İki yol var. YaTürk'üyle , Kürt'üyle, her bir milletiyleyürüyeceğiz, ya da bizi lime lime edecekler”diyor Davutoğlu. Böyle birikiyüzlülüğü bir AKP'liden başkası dasöyleyemez zaten. Şefkatli olmaktanbahseden Davutoğlu, PKK her konudaanlaşmaya hazırken, hala PKK kamplarınınbombalanmaya devam edilmesininasıl açıklayabiliyor. Ya daBaydemir bunu soramıyor mu? Bu riyakarlıknasıl hazmediliyor? “Limelime” edilmekten bahsediyor AKP'ninBakanı Davutoğlu. Kimmiş “bizi limelime edecek” olanlar. E boşu boşunaemperyalizmin çok trajlı dergileri onugeleceğin önemli liderlerinden biri olarakgöstermiyor! Emperyalizmin uşağıAKP neden lime lime edilmekten korkuyor.AKP'nin asıl korkusu bu kirlioyunun başarısız olup, iktidarı kaybedebilecekolması, emperyalizmin güveniniyitirme korkusudur. Yani “deliğesüpürülme” korkusudur.Ama asıl, AKP'yi lime lime edecekgüç halktır. Er ya da geç, Davutoğlu'nun korkusu başına gelecektir. Bundankimsenin kuşkusu olmasın.Çok bilimsel, çok dokunaklı konuşmasınadevam ediyor Davutoğlu,ağzından dökülen her bir inci Kürthalkının olmasa da Baydemir'in gönülteline dokunduğu anlaşılıyor,ağzı kulaklarındadinliyorlarDavutoğlu'nu.“Her şey unutulur.Özgürlükunutulmaz. Devlethem kudretli,hem şefkatliolmak zorundadır.Şefkatliolup kudretliolmayandevlet acizdir.Bir devletinkudretivar, şefkatiyoksa zalimleşir,tiranlaşır” diyorDavutoğlu. HalkınAKP’li olmayanher kesimineyönelik saldırılarortadayken, zalimlikten,tiranlıktanbahsediyorikiyüzlü bakan.Ülkenin üzerineçöreklenen korkubulutunun mimarıAKP değilmişgibi atıp tutuyor.Şefkatten bahsediyorSuriye halkının katilleri. İşteemperyalizmin işbirlikçileri siyasetiböyle körün gözüne misali yapıyorlar.Çok sevgili “umut elçisi”ni baharımüjdeleyen nergislerle karşılamış OsmanBaydemir. Yazık, çok yazık...Binlerce Kürt'ün katilinin temsilcisinibaharın müjdecisi olarak niteleyiponu methiyelerle karşılamak bırakalımsosyalist olmayı, az çok ülkesiningerçeğini gören, halka karşı ufak birsorumluluk duyan hiç kimsenin yapabileceğibir davranış değildir.Davutoğlu: “Nevruz çiçekleri açtı,cemre düştü. Muhabbet Cemresi deDiyarbakır'a, Bursa'ya Ankara'yaher yere düştü...” diyor ve ekliyor:"Acılarımızı acılarımızla karıştırarakgeleceğimize güzel bir emanet bırakmakzorundayız... Aramıza fitne sokmayaçalışanlara fırsat vermelim...”diyor.KurtlaKuzunun MuhabbetindeKUZULAR HEP YEM OLUR!Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “MuhabbetCemresi de Diyarbakır'a, Bursa'ya Ankara'ya heryere düştü” diyor. Osmanlı’dan bugüne Kürt halkınıkatleden, yurdunu ilhak edip asimilasyon politikalarıylayok etmek isteyen bu devlet değilmiş gibi muhabbetlehalledeceklermiş her şeyi. Ne muhabbet ama? Bunakurtla kuzunun muhabbeti denir ancak. Davutoğlu gibileribaşka türlü muhabbeti bilmezler. Kurtlarla kuzununmuhabbetinde malum son hiç değişmez: KUZULARHEP YEM OLUR!Alçaklık burjuva siyasetinin özüdür.Davutoğlu Kürt halkının acılarıyla,kendi acılarını birleştirmekten bahsederekbu alçaklığı yapıyor, fakatya onu dinleyenler? Onu dinleyenlerde hiç sormuyor; "yakılan köylerimiz,terkettiğimiz topraklarımız, evlatlarımızınyattığı toplu mezarlar, Uludere...Bunlar ne olacak?” demiyor.Bunları siz yapmadınız mı? Bunlarnasıl sizin acılarınız olabilir?..Kürt halkı katilleriyle barıştırılmayaçalışılıyor. Bu ziyarette onun göstergesidir.Kurtla kuzu bir olabilir mi?Bunlar aynı sofraya oturabilir mi?Oturamaz, bu bilimin gerçeğidir. BDPde dahil bu yasayı kimse tersine çeviremez.Er ya da geç kurtlar kurtluğunuyapacaktır. Kürt halkı hiçbirAKP’liyle kardeş değildir, olamaz.Bunun aksini söyleyen Kürt halkınaihanet ediyor demektir.20HALKIN DA ADALETİ VAR!

RöportajBiz Hasan Selim’in Yoldaşlarıyız!Derneklerimizi Sahiplenmeye Devam Edeceğiz14 Mart günü Gençlik Federasyonu’nayapılan baskın sonrasındagözaltına alınıp mahkemeden bırakılanDilan Poyraz, Mahir Mete Kulve Nehir Sarıkaya polis terörünü anlattılar.Dilan PoyrazBaskında ben ve Mete uyanıktık.Saat 05.30 sularında camdan baktığımdaakrepler ve itfaiye aracı kapımızınönünde durdu. Hemen yukarıkoşup yukarı da yatan arkadaşlarıuyandırdık. 5 dakika geçmeden odalarıniçine gaz bombaları atıldı. Bizaşağı kata indik. O sırada içeriyeatılan gazın etkisiyle öksürmeye başladık.Barikatlarıda kurmaya başladık.Sloganlar atıyorduk. Daha sonra derneğimizinbasıldığını diğer demokratikkurumlara haber verdik.Aramızda ilk defa gözaltına alınacakolanlar vardı. Hiçbirimizdekorku yoktu. En son kaldığımız odayadeğişik kimyasal bir gaz sıkıyorduözel harekatçılar. Nefesimiz kesiliyor,gözümüzü açamıyorduk. Arkadaşlarcamdan polis terörünü teşhir edenkonuşmalar yapıyordu. Bende nefesalmak için cama çıktığımda mutfağınyandığını gördüm.Dilan Aç KapıyıGebertmeye Geldik SiziYukarıda polisin biri ismimizlehitap edip “Dilan aç kapıyı gebertmeyegeldik sizi” diye bağırıyordu.Sibel Yalçın Parkı’nın oradaki tümevler camları açıp bize bakıyorlardı.Hava aydınlanmıştı. En son kaldığımızodanın kapılarını kırıp içeriyegazlar sıkmaya başladılar. O kadarçok gaz sıkıyorlardı ki kendi sıktıklarıgazdan içeriye giremiyorlardı.Sonra içeriye doluştular. Bizbirbirimize kenetlenmiştik. Koparıpkoparıp dövmeye başladılar. 10 dakikasonra aşağı indirip çevik kuvvet aracınaişkencelerle koydular. Arabanıniçinde sürekli marş söylüyorduk.Herkesin elleri, yüzleri gazdan kaynaklıyanıyordu.Ben4 saat boyuncagözümühiçaçamadım.Gözümüaçamadığımiçin Vatan’-da habiresaldırıya uğruyordum.Siyasi şubeye gittiğimizde zorla üstaraması yaptılar. Bu sırada sol elbaşparmağımı kadın polislerden birivurarak çıkarttı. Ve kolumun bir lifikoptu. Habire “kör oldun sen birdaha gözünü açamayacaksın” diyorduitin biri. Sonra yanıma Meralabla geldi. Gözümü açmama yardımediyordu. Ama açamadım. Yanmayadevam ediyordu.İşkencelereMarşlarımızlaCevap VerdikHepimizi ayrı yere koydular. Buradaslogan atıp 16 Mart, Dev-Gençmarşlarını söyledik. Bunu hazmedemediler.Bizi birbirimizden ayırmayaçalıştılar. Sonra Çağlayan Adliye’sindekiAdli Tıp’a götürüldük. Kollarımızdansürükleyerek götürüyorlardı.Sonra doktora çıkarken amirleri bize“yaşınız küçük ama büyük işler yapıyorsunuz”dedi. Bizde onlara “Sizbüyüksünüz de bir halta yaramıyorsunuz”dedik. Sonra sürükleyerek indirdiler.Çevik kuvvet arabasına girdiğimdesivillerde geldi. Benim inmemisöylediler. Neden ineceğimisorduğumda hastahaneye sevk edildiğimisöyledi. Kağıdı göster o zamandediğimde kollarımdan tutup götürdü.Bende slogan attım. Hastahanede bilesaldırıyorlardı. Hastanenin içinde “Terörörgütüne senin gibi üyemi olacaktım”diyerek provokasyon çıkarmayaçalıştılar. Ama başarısız oldular.Hastanede doktor parmağımın çıktığınıve ödem oluştuğunu söyledi.İlaç ve askı verdi. Ve bunun acilDilan Poyraz Mahir Mete Kul Nehir Sarıkayaolduğunu belirtti. Ama polisler yinede ters kelepçe takacağını söyledi.Sonra doktora ne dedilerse doktordasaldırmaya başladı. Bana “benimiki kelimeme bakar kelepçe takılıptakılmaması” diyordu. Ben de “seningörevin hastalara bakmak” diye bağırdım.Polise bağırıp kelepçe takabilirsindedi. Onlar da saldırıp taktılar.Geri geldiğimde herkese nasılsınızdiye sorduğumda çok iyiyiz dediler.Bomba gibiyiz diyorlardı. Coşkumuz,moralimiz yerindeydi. Sonra bizi çocukbüroya götürdüler. Çocuk bürodaüstümü aramaya kalkıştılar. Arattırmadım.Ben gittiğimde diğer arkadaşlaroradaydı. Daha sonra halayçektik. Sonrada adliyeden serbest bırakıldık.Baskın bana 19 Aralık’ı andırdı.Bizi teslim almaya geldiler:Biz ise Dev-Genç’e yakışır bir şekildedirendik. Ama biz yine de derneğimizesahip çıkmaya devam edeceğiz.Hasan Selim’in yoldaşlarıyız biz…***Mahir Mete Kul“Dev-Genç’iBitiremeyeceğiniÖğrenemeyen OligarşiyeCevap Verdik!”Saat gece 05.30 gibi geldiler. Penceredenbaktığımda 3 tane akrep vebir tane itfaiye gördüm. Hemen arkadaşlarıuyandırmaya gittim. Merdivenlerdençıkıp yukarı koşup Baskınvar diyene kadar baktığım pencereyegaz bombası atmışlardı. Hemen seslendimarkadaşlara. Yine uykumuzdayakalamaya çalıştı bizi işkenceciler.Sayı: 357Yürüyüş24 Mart2013ZULMÜN KALELERİNİ DÖVMEYE DEVAM EDECEĞİZ!21

RöportajBiz Hasan Selim’in Yol<strong>da</strong>şlarıyız!Derneklerimizi Sahiplenmeye Devam Edeceğiz14 Mart günü Gençlik Federasyonu’nayapılan baskın sonrasın<strong>da</strong>gözaltına alınıp mahkemeden bırakılanDilan Poyraz, Mahir Mete Kulve Nehir Sarıkaya polis terörünü anlattılar.Dilan PoyrazBaskın<strong>da</strong> ben ve Mete uyanıktık.Saat 05.30 suların<strong>da</strong> cam<strong>da</strong>n baktığım<strong>da</strong>akrepler ve itfaiye aracı kapımızınönünde durdu. Hemen yukarıkoşup yukarı <strong>da</strong> yatan arka<strong>da</strong>şlarıuyandırdık. 5 <strong>da</strong>kika geçmeden o<strong>da</strong>larıniçine gaz bombaları atıldı. Bizaşağı kata indik. O sıra<strong>da</strong> içeriyeatılan gazın etkisiyle öksürmeye başladık.Barikatları<strong>da</strong> kurmaya başladık.Sloganlar atıyorduk. Daha sonra derneğimizinbasıldığını diğer demokratikkurumlara haber verdik.Aramız<strong>da</strong> ilk defa gözaltına alınacakolanlar vardı. Hiçbirimizdekorku yoktu. En son kaldığımız o<strong>da</strong>yadeğişik kimyasal bir gaz sıkıyorduözel harekatçılar. Nefesimiz kesiliyor,gözümüzü açamıyorduk. Arka<strong>da</strong>şlarcam<strong>da</strong>n polis terörünü teşhir edenkonuşmalar yapıyordu. Bende nefesalmak için cama çıktığım<strong>da</strong> mutfağınyandığını gördüm.Dilan Aç KapıyıGebertmeye Geldik SiziYukarı<strong>da</strong> polisin biri ismimizlehitap edip “Dilan aç kapıyı gebertmeyegeldik sizi” diye bağırıyordu.Sibel Yalçın Parkı’nın ora<strong>da</strong>ki tümevler camları açıp bize bakıyorlardı.Hava aydınlanmıştı. En son kaldığımızo<strong>da</strong>nın kapılarını kırıp içeriyegazlar sıkmaya başladılar. O ka<strong>da</strong>rçok gaz sıkıyorlardı ki kendi sıktıklarıgaz<strong>da</strong>n içeriye giremiyorlardı.Sonra içeriye doluştular. Bizbirbirimize kenetlenmiştik. Koparıpkoparıp dövmeye başladılar. 10 <strong>da</strong>kikasonra aşağı indirip çevik kuvvet aracınaişkencelerle koydular. Arabanıniçinde sürekli marş söylüyorduk.Herkesin elleri, yüzleri gaz<strong>da</strong>n kaynaklıyanıyordu.Ben4 saat boyuncagözümühiçaçamadım.Gözümüaçamadığımiçin Vatan’-<strong>da</strong> habiresaldırıya uğruyordum.Siyasi şubeye gittiğimizde zorla üstaraması yaptılar. Bu sıra<strong>da</strong> sol elbaşparmağımı kadın polislerden birivurarak çıkarttı. Ve kolumun bir lifikoptu. Habire “kör oldun sen bir<strong>da</strong>ha gözünü açamayacaksın” diyorduitin biri. Sonra yanıma Meralabla geldi. Gözümü açmama yardımediyordu. Ama açamadım. Yanmayadevam ediyordu.İşkencelereMarşlarımızlaCevap VerdikHepimizi ayrı yere koydular. Bura<strong>da</strong>slogan atıp 16 Mart, Dev-Gençmarşlarını söyledik. Bunu hazmedemediler.Bizi birbirimizden ayırmayaçalıştılar. Sonra Çağlayan Adliye’sindekiAdli Tıp’a götürüldük. Kollarımız<strong>da</strong>nsürükleyerek götürüyorlardı.Sonra doktora çıkarken amirleri bize“yaşınız küçük ama büyük işler yapıyorsunuz”dedi. Bizde onlara “Sizbüyüksünüz de bir halta yaramıyorsunuz”dedik. Sonra sürükleyerek indirdiler.Çevik kuvvet arabasına girdiğimdesivillerde geldi. Benim inmemisöylediler. Neden ineceğimisorduğum<strong>da</strong> hastahaneye sevk edildiğimisöyledi. Kağıdı göster o zamandediğimde kollarım<strong>da</strong>n tutup götürdü.Bende slogan attım. Hastahanede bilesaldırıyorlardı. Hastanenin içinde “Terörörgütüne senin gibi üyemi olacaktım”diyerek provokasyon çıkarmayaçalıştılar. Ama başarısız oldular.Hastanede doktor parmağımın çıktığınıve ödem oluştuğunu söyledi.İlaç ve askı verdi. Ve bunun acilDilan Poyraz Mahir Mete Kul Nehir Sarıkayaolduğunu belirtti. Ama polisler yinede ters kelepçe takacağını söyledi.Sonra doktora ne dedilerse doktor<strong>da</strong>saldırmaya başladı. Bana “benimiki kelimeme bakar kelepçe takılıptakılmaması” diyordu. Ben de “seningörevin hastalara bakmak” diye bağırdım.Polise bağırıp kelepçe takabilirsindedi. Onlar <strong>da</strong> saldırıp taktılar.Geri geldiğimde herkese nasılsınızdiye sorduğum<strong>da</strong> çok iyiyiz dediler.Bomba gibiyiz diyorlardı. Coşkumuz,moralimiz yerindeydi. Sonra bizi çocukbüroya götürdüler. Çocuk büro<strong>da</strong>üstümü aramaya kalkıştılar. Arattırmadım.Ben gittiğimde diğer arka<strong>da</strong>şlarora<strong>da</strong>ydı. Daha sonra halayçektik. Sonra<strong>da</strong> adliyeden serbest bırakıldık.Baskın bana 19 Aralık’ı andırdı.Bizi teslim almaya geldiler:Biz ise Dev-Genç’e yakışır bir şekildedirendik. Ama biz yine de derneğimizesahip çıkmaya devam edeceğiz.Hasan Selim’in yol<strong>da</strong>şlarıyız biz…***Mahir Mete Kul“Dev-Genç’iBitiremeyeceğiniÖğrenemeyen OligarşiyeCevap Verdik!”Saat gece 05.30 gibi geldiler. Penceredenbaktığım<strong>da</strong> 3 tane akrep vebir tane itfaiye gördüm. Hemen arka<strong>da</strong>şlarıuyandırmaya gittim. Merdivenlerdençıkıp yukarı koşup Baskınvar diyene ka<strong>da</strong>r baktığım pencereyegaz bombası atmışlardı. Hemen seslendimarka<strong>da</strong>şlara. Yine uykumuz<strong>da</strong>yakalamaya çalıştı bizi işkenceciler.Sayı: 357<strong>Yürüyüş</strong>24 Mart2013ZULMÜN KALELERİNİ DÖVMEYE DEVAM EDECEĞİZ!21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!