784. EkonomiOsmanlı Devleti‟nin son zamanlarında gittikçe beliren milliyet cereyanısadece siyasi olaylardan, fikri cereyanlardan doğmuĢ değildir. En az bunlar kadaretkili etken, iktisadi etkenlerdir. Yusuf Akçura, Türkler arasındaki milli his vefikirlerin doğup geliĢmesinde, fikri sebepler kadar maddi sebeplerin de etkiliolduğunu Ģu ifadelerle dile getirmiĢtir:“Türk Milleti‟nin kavmi yeteneklerinin oluĢmasına en ziyade tesir eden sebepfikri olmaktan ziyade maddi iktisadi olsa gerektir; zaten diğer milletlerin kavmiyetenekleri de fikri sebeplerden ziyade iktisadi sebeplerin tesiri ile sonuçlanmıĢtır…”“…Milli his cereyanlarının gerçek kaynağı, zannımca, iktisadi rekabetinduyulmasından baĢka bir Ģey değildir. ĠĢte bir taraftan fikri sebeplerin, diğer taraftanmaddi sebeplerin tesiri neticesi olarak Türk aleminde, Türklük milli his ve fikridoğmuĢ, diğer bir söyleyiĢle Türklerde kavmi yetenekler oluĢturmaya baĢlamıĢtı. Bupek tabii pek maddi bir ihtiyaca tekabül ettiği cihetle, gittikçe artacak vekuvvetlenecektir…” 291“Ġktisatça güçlü olmadan, kültürel ve siyasi bağımsızlıklar mümkün değildir.Türk‟ün yalnız dimağından değil, dimağ ve midesinden gelen bu zorunlulukanlayıĢıdır ki, milliyet fikrini, milliyet cereyanını oluĢturmuĢ, süratle ilerletmiĢ vegeliĢtirmiĢtir.” 292Akçura, tarihteki en uzun süren savaĢın bilinenlerin aksine Ġslam-Hıristiyanlık savaĢı olduğunu ve bu savaĢların son üç-dört asırlık safhasının „ġarkMeselesi‟ 293 olarak isimlendirildiğini söylemiĢtir. Akçura, bütün Haçlı Seferleri‟ndeaynı davanın görüldüğünü ve aynı gayenin takip edildiğini, bunun da “Din-i Ġslam‟ıyeryüzünden kaldırmak, Müslümanları imha etmek!...” olduğunu ifade etmiĢtir.Akçura, Tanzimatla birlikte ülkeye fazlaca sermaye ve para girdiğini, bunun daaslında bir haçlı seferi olduğunu söylemiĢtir. 294 Ülkeye çok fazla Avrupa ürünlerininve sermayesinin girmesiyle yerli esnaf ve sanayinin çöktüğünü ve bunun sonucunda291 Yusuf AKÇURA, “Türklük”, Salname-i Servet-i Fünun, s.191-192292 Yusuf AKÇURA, “Milliyet ve MaiĢet”, Siyaset ve Ġktisat, Yeni Matbaa, Ġstanbul, 1924, YayınaHaz.: Erdoğan MURA, Sinemis Yayınları, Ankara, 2006, s. 165293 Bkz. Yusuf AKÇURA, “Garp Nazarında ġark Meselesi”, Türk Yurdu, C. 2, 7, s. 3241-3246, 24TeĢrin-i Sani 1332/ 7 Aralık 1916 (Sa‟fes)294 AKÇURA, “Vaziyetimiz ve Vazifelerimizden Birisi”, Siyaset ve Ġktisat, s. 33-35
79Avrupa‟nın istediği gibi kullanabileceği, ucuz, ancak boğaz tokluğuna çalıĢtırılabilenbir nevi iĢ hayvanı yerlilerin oluĢacağını ifade etmiĢtir. 295 Akçura, bununla ilgiliolarak “…Avrupa sermayedarlığının geceli gündüzlü çalıĢtırdığı iki kölesinden birisiGarbın amelesi ise, diğeri de ġarkın bütün ahalisidir…” demiĢtir. 296Avrupa,‟nın Osmanlı‟yı akıllıca, tatlı göstererek borçlandırdığını ve Düyun-uUmumiye‟nin, Avrupa kapitalinin Türkiye ekonomisinin bağımsızlığını asmak içinhazırladığı bir sehpa olduğunu söyleyen Akçura 297 , bütün bunların baĢlangıcı olarakgördüğü Tanzimat‟ı hayırlı bir iĢ değil, aksine ülkeyi, devleti yıkıp esir edecek „yokedici‟ bir silah olarak görmüĢ ve Ģunları zikretmiĢtir:“Tanzimat efendiler, ġark Meselesi‟nin iktisadi devresinde, Avrupa‟nınOsmanlı Devleti aleyhine kullandığı, yok edici silah olmuĢtur: Sırf sermaye ile ve budevrede sermayenin iki itaat eden hizmetçisi mahiyetinde olan hars ve siyaset ileevvelleri harp ve siyasetle nail olduğundan daha çok kazanmıĢtır. Hıristiyanların bubilmem kaçıncı seferinde, Müslümanlar üzerine havale ettiği bu yeni zehirli silahyani sermaye yalnız siyasi istiklali, milli hâkimiyeti değil, yalnız dini ve milliyeti dedeğil, geçim vasıtalarını da kökünden kesiyor ve bu suretle Müslümanların hayatına,varlığına taarruz ediyordu. Tam baĢarı halinde, ġark‟ın ahalisi Avrupalıların kul vekölesi olacaktır; Avrupa ġark‟ı, ruhsuz bir ceset haline getirecek, istediği gibikullanacaktır. Müstakil geçim sebepleri olmayan insanlar, rızıklarını dağıtankimselerin her türlü emel ve düĢüncelerine boyun eğmeye, tam itaat ile itaat etmeyemecburdurlar. Aç insanlar, yumuĢak hamur gibi istenilen Ģekil ve kıyafetesokulabilirler…” 298Akçura, liberal olmamakla birlikte sosyalist iktisadi görüĢleri desavunmamaktaydı. Akçura, o günkü Ģartları da göz önünde bulundurarak, devletçilikgörüĢünden yanaydı. Akçura‟nın, milliyetçi ve halkçı yönünün ağır bastığı iktisadigörüĢünü, TBMM‟deki bütçe görüĢmelerinde yaptığı konuĢmalarda da görebiliriz. O,baĢbakana, “Damlaya damlaya göl olur, tasarruf lazım, fazla masrafları kabul etmeye295 AKÇURA, “Vaziyetimiz ve Vazifelerimizden Birisi”, Siyaset ve Ġktisat, s. 46-47296 Yusuf AKÇURA, “Alâim-i Ġnkılab” Sırat-ı Müstakim, C. 5, 112, s. 129-131, 10 TeĢrin-i Evvel1326/23 Ekim 1910 (AY)297 AKÇURA, “Vaziyetimiz ve Vazifelerimizden Birisi”, Siyaset ve Ġktisat, s. 44298 AKÇURA, “Vaziyetimiz ve Vazifelerimizden Birisi”, Siyaset ve Ġktisat, s. 47-48
- Page 7 and 8:
viiII. BÖLÜMYUSUF AKÇURA VE DÖN
- Page 9:
1GĠRĠġA. AraĢtırmanın Konusu
- Page 13 and 14:
5Sosyal olayların araĢtırılmas
- Page 15 and 16:
7kumaĢ fabrikası miras olarak kal
- Page 17 and 18:
9dönemin tanınmıĢ hocaların de
- Page 20 and 21:
12yöneltti; öyle ki, cemiyetin ü
- Page 22 and 23:
142. EserleriTürk dilinin bütün
- Page 24 and 25:
16ve yararları üzerinde durmuĢ,
- Page 26 and 27:
18B. Yusuf Akçura’nın KiĢiliğ
- Page 28 and 29:
20Sadri Maksudi Arsal‟a göre Ak
- Page 30 and 31:
22alındığı anlaĢılmaktadır.
- Page 32 and 33:
24“19. Yüzyılda dünya medeniye
- Page 34 and 35:
26Türkçülüğün teĢkilatlanmas
- Page 36 and 37: 28Türk Yurdu Cemiyeti murahhaslı
- Page 38 and 39: 30kültürle yoğrulmuĢ Türklerin
- Page 40 and 41: 32duran Osmanlı Devleti‟ni milli
- Page 42 and 43: 34tıpkı Avrupa‟da olduğu gibi
- Page 44 and 45: 36Tanzimat fikri, çağdaĢ eğitim
- Page 46 and 47: 38bulunmasına bağlı idi. Binaena
- Page 48 and 49: 40belirmeye baĢlamıĢtır. 154Osm
- Page 51: 43Avrupa‟da beliren Pan ideolojil
- Page 54 and 55: 46C. Türkçülük ve Yusuf Akçura
- Page 56 and 57: 48Ģanlı medeniyetlerin kurucusu o
- Page 58 and 59: 507. Tüm Türkleri bir araya topla
- Page 60 and 61: 52“Ben Müslüman ve Türküm”
- Page 63 and 64: 55derler, fakat biz öyle bir milli
- Page 65 and 66: 57kısmı Batı‟ya duydukları ha
- Page 67 and 68: 59Yusuf Akçura, BatılılaĢma faa
- Page 69 and 70: 61Gökalp‟e göre her millet kend
- Page 71 and 72: 63elli sahifesinden ancak birkaç s
- Page 73 and 74: 65III. BÖLÜMYUSUF AKÇURA’NIN T
- Page 75 and 76: 67Bu düĢünce daha sonra milliyet
- Page 77: 69zamanla yeni rejimin anlayıĢı
- Page 80 and 81: 72destekçilerden bir tanesi de yap
- Page 82 and 83: 74ebediyenin burada öğrenildiğin
- Page 84 and 85: 76bağnazlaĢması, Müslüman din
- Page 88 and 89: 80doğru gidiyoruz. Alınacak olan
- Page 90 and 91: 82pazarlarının Avrupa sanayi mall
- Page 92 and 93: 84Akçura, “tarih, tarih içindir
- Page 94 and 95: 86Akçura‟nın bu taksiminde Ġsl
- Page 96 and 97: 88a. Din ve Sosyal DeğiĢmeHer top
- Page 98 and 99: 90Akçura, Türk toplumunun değiĢ
- Page 100 and 101: 92Akçura, Osmanlı toplumunda son
- Page 102 and 103: 94bulunur. 350 Cemaatle kılınan n
- Page 104 and 105: 96Din, özellikle de Ġslam dini, m
- Page 106 and 107: 98ayırmaya çalıĢıyor. Bu mükr
- Page 108 and 109: 100dini, devlet ile ayrıĢtırmı
- Page 110 and 111: 102Akçura‟nın öne sürdüğü
- Page 112 and 113: 104KAYNAKÇAAKÇURA, Y., Hatıralar
- Page 114 and 115: 106_____, “Kader”, ġura-yı Ü
- Page 116 and 117: 108_____, “Unutulan Adam”, Sosy
- Page 118 and 119: 110KUR’AN-I KERĠM, Diyanet ĠĢl
- Page 120: 112ÖZGEÇMĠġKiĢisel Bilgiler:Ad