13.07.2015 Views

r - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

r - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

r - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

— Ucuz mesken problemi. Y. Mimar Zeki Sayar. — Maçkadabir apartıman. Y. M. E. N. Uzman. — Saraçoğlu Mahallesi.Prof. P. Bonatz. — Musafakih camii. Y. Mimar CihatBurak. — Erzurumda sivil mimarî özellikleri. Y. İM. HarbîHotan. — Müze binaları. Y. M. Ertuğrul Menteşe. — B. Amerikadaküçük evler. — Mimar Koca Sinan. Y. M. TalâtOzışık. — Riyo de Janeyroda Sıhhat ve Terbiye Bakanlığı.— Türk anıtlarının kubbeleri Sultan'ın emriyle yükseldi.Tahsin Öz. — Londranın mecralar:. David Turlow. — Oditoryumlarınakustiği. Çeviren : Ali Berkol. — PaflagonyadaKale Kapı kaya mezarı. A. Gökoğlu. — İstanbulun yolmeselesi. Y. Müh. M. Wagner. — Şehir plânlarında serbestve yeşil sahalar. Rifat Türegün. — Bibliografi, haberler, piyasacetveli. —JXVI inci Yıl. 1946 İ s t a n b u l .


L'ARCHITECTE :RE V U E MENSUELLE D ! A RC H I TECTU RED'URBANISME et de DECORATIONPubliee par: Abidin Mor taş et Zeki Sayâr, ArchitectesTHE ARCHİTECT:MONTHLY PUBJCATION ON ARCHITECTURE,CITY PLANNING AND DECORATIONPublished by Abidin Mortaş and Zeki Sayâr, Arch.SOMMAİRENo: 3/4/1946C O N T E N T SNo: 3/4/194G— Le probleme d'habitation â boıı marche 49Arch. ZekiSayâr— Une Maison de rapport â Maçka 51Arch. E. N. Uzman— Le guartigr de Saraçoğlu â Ankara 56Prof. P. Boııalz- Le Mosque «Musafakih» 60Arch. Cihat Buı-ak— L'Architecture çivile â Erzurum 62Arch. Harbî Hotan— Les Monuments des musess 65Arch. Ertuğrul Menteşe— Les petites maisons aux etats-Unis d'Amerique 69— Le grand architecte «Sinan» 71Arch. Talât Ö2işık— Le ministere de l'instruction publique et sanitaire âRio-de-Janeiro 74-—• Les coupo'es des monuments Turc se sont elevees parl'ordre du Sultan 77Tahsin Öz, Directeur da Musee Topkapı-Saıaî— La canalisation de la ville de Londres 78Par David Turlow— L'acouitique des auditoires 79Traduit car ing Ali Berkol— Le Tombeau de Kale-Kapı â (Paphlagonie) 82A. Gökoğlu, Directeur Musee Kastaıncni— La Question des voies de la ville d'İstanbul 87Par, İng. M. VVagner— Les Zönes vertes et libres dans les plans d'amönagementsdes villes ; 91Par, Rifat Türegün— Bibliographie, Nouvelles, Liste des pris des materiauxde consturction 93— The Problem of cheap Houses 49Arch. Zeki Sayar— Apartemants at Matchka 51Arch. E. N. Uzmaıı— Borough of Saradjoğlu 56Prof. P. Bonatz— «Musafakih»


W A i L E S D O V E BİTUMASTİCHEBBURN CO. DURHAM, ENGLAND.LTD.Tesis tarihi 1854.DENİZDE VE K A R A D A YÜKSEK EVSAFLI PAS KORUYUCUBOYA VE EMAYİLERİ.BITUMASTIKÇelik, demir veher türlü zeminBİTUPLASTİKSu geçirmezbitümlü terkipBITUROSİçilir su ve gıdadepolarıBİTUBLAKKazanlar, baca,radiatör.YÜKSEK H A R A R E T E MUKAVİM BİTUMASTİK ALUMİNİUM SOLÜSYONU.Koruyucu bir tabakanın esaslı vazifesi, muhafaza ettiği madeni veya diğer malzemeyi su ve rütubettenmasun tutmaktır. Buna muvaffak olmak için koruyucu tabakanın bazı kat'î ve kendine mahsus hususiyetleriolması şarttır. Bu hususiyetler, şu şekilde hülâsa edilebilir :1 — Rütubetin nüfuz etmesini tamamen bertaraf etmek,2 — Muhafaza edilecek zemine muanidane yapışmak,3 — Mehaniki darbelere ve aşındırmaya karşı metin kalmak,4 — Lüzumlu dereceye kadar elâstikî ve mülâyim olup zorlamaya ve kıvrılmaya dayanmak,5 — Kendisile temas edecek her maddeye karşı tesirsiz kalmak,6 — Elektriki mücerrit olmak,7 — Kullanıldığı muhitteki bütün hararet değişmelerine tesirsiz kalmak,8 — Uzun ömürlü olmak.WALLES DOVE FABRİKALARIN muhtelif işlere kullanılan boya ve emayileri, yukarıdaki hususiyetlerihaiz olmakla istimal edildikleri hususî vazifeleri tamamlamak için inkişaf ettirilmiştir.Her hangi bir rütubet, paslanma veya çürüme müşkülleriniz varsa lütfen Acentalarımıza müracaat ediniz.TÜRKİYE UMUMÎ VEKİLİG. & A. B A K E R L T D .Tahtakale, Prevuayans Han, İstanbulTelefon: 24330.ND/1Telgraf:BAKER — İSTANBUL


PROJEMÜSABAKASIAFYONİLİNDEN1) tlimiz içinde bulunan Gazlıgöl kaplıcasının İmar Planının Düzenlenmesi ve imar projesi çerçevesidahilinde vapılacak tesislerin projeleri, Açın ve Üç senelik tatbik prrğramı ile Maketinin yapılması işleri TürkYüksek Mühendis ve Y üksek <strong>Mimarlar</strong>ile Mühendis ve <strong>Mimarlar</strong>ı arasında müsabakayakonmuştur.2) Müsabakada Birinci seçilecek proje sahibine 40C0. İkinciye 2000, Üçüncüye IfOO lira Mükâfat ve4 ve 5 ci gelecek projelere de Beşer yüz 'İra mansiuon verilecektir.3) Projeler 1 Ekim 946 tarihine kadar Afyon Valiliğine yerilmiş olacaktır.4) Bu işe ait şartlaşma Ankar3, istanbul, izmir. Bursa. Afyon Bayındırlık Müdürlüklerile Türk YüksekMühendisler birliği. Türk Yüksek <strong>Mimarlar</strong> birliği ve Türk Mühendisler birliğindegörülebilir.V..HAZNEDARTuğla, Ateş tuğlası, Kiremit Fabrikaları ve Kireç Orakları Ltd. Sif.SERMAYESİ : 100.000 T. L.En yüksek suhunet derecelerinemütehammil ateş tuğlalarıMemleketimizde fennî usullerile çalışan yegâne ve birincifabrikadır.DELİKLİ VE DELİKSİZ VE PRESE İNŞAATTUĞLALARI MARSİLYA TiPİ ve MAHYELİKKİREMİTSÜZMELiK ve SIVA KİRECİFABRİKAHaznedar Çiftliği civarındaTel: 16 - 71Telgraf: Haznedar istanbulSATIŞ YERİİlhami X. Pamir TicareteviOsmanefendi Han No. 9EminönüTel: 21612J


G Ü V E NS 1 G O R T ABütün emlâk sahiplerinin ve işadamlarının güven kaynağıdır.İş Merkezi:Galata, Siimerbank binası.Telg: TürkgüvenMüdüriyet: 40630Telf: Santral, 44966 - 44969" S A R A F „TUĞLA FABRİKASIİSTANBULEMNİYETSANDIĞIRakipsiz ve yüz yıllardanberi namlı Hasköy tuğlasıNormal tuğla : 27.5X13X3.5Yassı klâsik tuğla: 27.5X11X6 ölçüdeKuruluşu: 1888MERKEZİ: CağaloğluŞUBELERİ: Ankara, Beşiktaş, Kadıköy, EminönüA d r e s : Ö m e r A b i t h a n k h t 4N o . 1 - 2Hah - KilimMücevherTahvilEmlâkKarşılığındaödünç verir.Sipariş için: Telefon No. 41691Para yatıranlara: En elverişli ve eşsiz kolaylıklar.İstanbuldaki emlâkin Ankaradan ve Ankaradakilerinburadan ipoteği yapılır.


HEMÂTEKTSaf bitumden mamul, çatı, taraça, cephe ve temellerdekatiyyeri su ve rutubet geçirmez en emniyetlitecrit maddesidir.BiTUM'MAMUL AT*^Sl3RIÎ/LDÛG$YcaLfrBECBCDI ÖMÜ»Almanyadaki fabrikasının formüllerile imal etmekte olduğumuzHematekt tecrit maddesi, 15 senedenberı memleketimizde, Nafıaişlerile diğer bir çok resmî ve hususî müessesatın n mühim tccrit işlerindeve vagon damlarında memnuniyetle kullanılmaktadır.RECEPÇETİNKAYAHeınatekt Kimyevî FabrikaGalata, Azapkapı TersaneTelgrafTelefonPosta kutusucaddesi No. 261Hemtaş - Galata402151554'«•*r. v • ' frHEMATEKTHariçten gelen en birinci tecrit maddeleri ayarındaTürkiyede imal edilen yegâne tecrit maddesidir.HEMATEKTMemleketimiz için bir varlıktır.MUFASSAL MALUMAT İÇİN BROŞÜRÜMÜZÜ İSTEYİNİZ."Daima,15 e k e lr)araplarınıtÖercihe d i niş


SİVASÇİMENTOSUSERBEST SATILMAKTA, HERKESE İSTEDİĞİ KADAR VERİLMEKTEDİR.SİVASÇİMENTOSUTürk çimento normunun istediğinden daha yüksek normda olmakla Ü NALMIŞTIR. 28 günlük kombine dayanış: Türk çimento normuna göreçekişte 32. Kg. Sm- basınca 400 Kg. Sm? Sivas çimentosunda çekişte 45 - 50,Kg. Sın 2 basınca 480 - 520 Kg. Sm 2 .• •DONMA KABİLİYET!SÜPER SİMANA YAKINDIR. ÜSTÜN VASIFLARI: KullananlaraÇİMENTO ve KALIP KERESTESİ tasarrufu sağlar. Şehir-içi yolları, kaldırımlar,bahçe parmaklık ve kanepeleri için en iyi MALZEMEDİR.KİREMİT ve TUĞUSıkıntılarınız varsa bunu en ucuz ve sağlam olarak ancak SİVASÇİMENTOSU ile yapabilirsiniz. Bütün bu işlerin yapılış ve faydalarınıbelirten broşürleri ve lüzum gördüğünüz her türlü bilgiyi SİVAS ÇİMENTOFABRİKASI ndan isteyiniz.• ..B | R TECRÜBE Çimentomuzun üstünlüğünü, yurdun en iyi çimentosu olduğunu isbata kâfidir.Süratle yerine getirilir. Fabrika sevkiyatta her türlü kolaylığı gösterir, vagon• • bulur ve istenildiği kadar çimentoyu derhal gönderir. Çimentonun tonu fabrikadaS1PARİSLER vagon teslimi 52-50 liraya, torba depozito su 15 liraya indirilmiştir. Bedel peşindir.En az satış bir tondur.EN TEMİZ KİREÇ Fabrikada Vagon Teslimi Tonu 55 lira.. * •İYİ CİNS TUĞLAFabrikada Vagon Teslimi Bini 29 lira.Kısa tel adresi: ÇİMENTO — SİVASSÜMERBANKÇİMENTO SANAYİ MÜESSESESİ


CELİ K-BO YAX. A. Ş.CİBA A. Ş. Tü rkiyeMümessiliSERMAYESİ: TAMAMEN ÖDENMİŞ# Boyalar: İNŞAAT500.000 T L.DENİZMETAL MUHAFAZASIHUSUSÎYARDIMCI MADDELER# SINAÎ BOYALAR ve YARDIMCIKİMYEVÎ MADDELER# META T,T,ER# ADÎ ve HUSUSÎ ÇELİKLER£ MOTÖR ve TEZGÂHLARİDARE MERKEZİ: ANKARA HAN.BANKALAR CADDESİ — GALATA İST.POSTA KUTUSU : 1251 GALATA, İST.TELGRAF ADR : ÇELBOYTELEFON : 44122T. C. ZİRAAT BANKASI1946İKRAMİYE PLÂNIArttırma hesaplarındaki paralar "50„ liradan aşağı düşmeyenlereverilecek ikramiyeler:4 tane 1500 lira-1 „ 500 „4 „ 250 „40 „ 100 „120 „ 50 „240 „ 20 „400 „ 10 „ÇEKİLİŞLER:15 Şubat, 24 Nisan, 15 Ağustos, 25 KasımÇekilişlerde, ikramiye çıkmayan yerler için ayrıca20 Haziran ve 10 Aralıkda 2 ilâve çekili? daha yapılarak6100 lira dağıtılacaktır. Kazla bilffi edilmek isteyenler-Banka Şube ve Ajanslarına müracaat edebilirler.KERNER - GREENVVOOD & CO. LTD.KİNGS, LYNN, İNGİLTERERÜTUBET KORUYUCUSU« P U D L 0 »B R A N DCement vaterproofing Po>vderP U D L O su geçirmez çimentosu ile karıştırılmışbir kum ve çimento harcından yapılan sıvatabakası, rutubete karşı kat'î bir muhafazateşkil etmektedir.P U D L O ' nun hizmet ve faydaları :Köprü ve bina temelleri, tahkimat, beton su depoları,su sızan bodrum, zemin, taraça iç ve dış duvarlaratatbik edildiği zaman, rütubet ve su sızma keyfiyetlerinemâni olan yegâne tecrit maddesidir.Fazla tafsilât ve fiat içia :Hazır stoklar mevcuttur.TÜRKİYE UMUMÎ VEKİLİG. & A. BAKER LTD.Tahtakale Prevuayans Han - İstanbul.Posta kutusu: 468Telefon: 24330EMÜLZER - E :EMÜLZER - F :EMÜLZER - S :EMÜLZER - C :EMÜLZER - M:Tecrit ve elâstikî döşemeler içinspesyal bitüm emülsyonu.Sıva ilâoı. Çimento ve kireç harcınakatılıp su ve rutubetin geçmesinekat'iyyen mâni olur.Anî sertleşme ilâcı. Çimento harcını4 dakikada dondurur ve seı tleştirir.Elyaflı bitümlü izolasyon maddesi.Tecrübeli ve emniyetli bir malzemedir.Haricî sıvaların muhafazasırenksiz mücerrit.Mutahassıs Işci ekiplerimiz vardır. Deruhte ettijimizişçilikler garanti edilir.SatışİstanbulAsfalt EviGalata, Mahmudiye C. 77Tel.: 41988— Telg. Asfaltevi.yerleri:içinAnkaraBarkat Müessesesilüus meydanı Yurt sokak 21Telf.: 3664


Türkiye mümessili:Y. MühendisYUSUF RAZÎ BELNuruosmaniyeMedaille cTOr BARCELONE 192 9Şeref sokağı No. 40Telefon: 20690Yaptığınız işi bildirerek tarif namemizi tal ebediniz.SU GEÇMEZ AMERİKAN MALZEMESİNtAGRADÎT çimentoya karıştırılarak su geçirm ez sıvalar yapılar.EVERSEALsiyahtır, taraçalarda, banyo odalarında, temellerde kullanılır.E V E R S E A L T A M İ R A T İÇİN E M S A L S İ Z D İ R•Hangi malzeme ile yapılmış olursa olsun, eski damlar, akar taraçalar EVERSEAL ile derhal,mükemmel surette tamir edilir, yenisinden daha sağlam olur. Demir ve çinko damlar ve dereler en ucuz..at:ve en emin surette temin edilir.E V E R S E A L BOYALARINI DA TECRÜBE EDİNİZÖDÜNÇ PARAVAKIF PARALARİDARESİHer türlü kolaylıkla, ehven ve müsait şart.Urla kârgir binalara, Bitmemiş inşaat vekıymetli arsalara ödünç para verir.Kim Bir EV SahibiOlmak istemez?VAKIF PARALAR İDARESİSıkıntılı zamanınızda en kısa yoldanyardımınıza koşan müessesedir.ADRES: Yenipostane karşısında. ValideHan birinci kat — İSTANBULTELEFON: 23654YAPI ve KREDİ BANKASIANONİM ŞİRKETİ*İSTANBUL —ANKARA —İZMİR


ANADOLUSİGORTA ŞİRKETİTÜRKİYE CUMHURİYETİ ZİRAAT VE TÜRKİYE İŞ BANKALARININ KURUMUDURSermaye ve ihtiyatları:5.832.000 LiradırTesis tarihi olan1925senesinden beri yaptığı sigortalar:KARADA:Yangın - kiracı, şagil, mal sahibi re komşu mes'uliyeti - kira zararları- yıldırım - zelzele - infilâk - haragazi iştiali - makina kazasıve motor iştiali - kara nakliyatı harp sigortaları.DENİZDE;Bütün deniz tehlikelerine karşı deniz nakliyatı - gemi ve motörtekneleri - mayın - torpil - alelûmum deniz hart sigortaları.HAVADA:Tayyare sigortaları - tayyare seferlerinde pilot ve yolcuların sigortaları.KAZADA:insanın maruz kalabileceği her türlü kaza - iş kazaları - otomobil- kazaları - malî mes'uliyet- makine kırılması sigortalan.HAYATTA:Temettülü veya temettüsüz olarak ölüm tehlikesiyle beraber:Tasarruf için: «M u h t e 1 i t» Ye «T a m muhtelit» - aile istikbalinitemin için: îratlıaile»- kızlar için: «Cihaz»- çocuklariçin: «Tahsil ve t e r b i y e» - ihtiyarlık için: «irat»-hastalık veya kaza neticesinde malûl kalmaya karşı: «Malûl»sigortaları.İş SAHASINDA: Atölyeler, fabrikalar, maden ocakları gibi iş yerlerinde ve ticarethane,bankalarda ve meslekî teşekküllerle birliklerde çalışanlarınhayat, ölüm ve kazalarını temin eden grup sigortaları.htOnbul, T enipostahane Jcarşuı, Büyük Kmacıyan Han. Telefon: 24294. Hayat Kısım: 20641.


— n1 h H T E H M İ M A R L I K , ŞEHİRCİLİK VE SÜSLEME SANATLARI DERGİSİİMTİYAZ SAHİBİ ; ZEKİ SAYÂR U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ. ABİDİN MORTAŞA D R E S : ANADOLU HAN N O : 33 E M İ N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L : 21307S A Y I : 171-172 » S E R İ : IV. • Y I L : 1946BaşyazıMESKENDAVASIY. Mimar Zeki SAYÂRSon birkaç yıldanberi devletin mesken işini elealdığına şahit oluyoruz. Ucuz mesken davasının halliiçin 1930 - 1939 arasındaki yıllar altm bir deviriken, bu fırsattan memleketimiz faydalanamamıştır.Ne devlet, ne de ilgili meslek adamlarımız, o zamanyurdda bir mesken problemi yaratamamışlar ve buhususda, dünyada olup bitenlerle de ilgilenmemişlerdir.•İkinci dünya harbi, bütün memleketlerde meskenbuhranını şiddetlendirerek had bir hale soktu.Bizde de, mesken ihtiyacı bilhassa altı yıldanberi yapıfaaliyeti olmadığı için kuvvetle his edildi. Yalnızİstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerimizde değil,•küçük illerimizde de bu buhran kendini gösterdi. Sanayileşenveya başka sebeblerle nüfusları -artanküçük ilçelerimizde bile ev sıkıntısı duyulmaktadır.İstanbulda, bilhassa Ankarada ev buhranı ailegeçimine o kadar tesir etti ki, devlet inşaat için müsaitzaman beklemeden işe başladı. Saraçoğlu mahallesi,doğu evleri bunun musibet delilidir.Doğu illerimizde, memurlara oturulabilir evleryapmak, bu suretle medenî hayatı sağlamak için, devletyeni bir ev inşaat programının tatbikına başladı.Doğu illerinin birçoklarında, 5.5 - 6 milyon lira harcanılarak275 parça memur evi yapılmasına başlandı.Bugüne kadar, ne devletin yaptırmakta olduğuevler ve mahalleler, ne de Ankarada halkın kurduğumuhtelif kooperatiflerin yaptığı inşaat ucuz meskendâvasına uygun birer tatbikat örneği olamamışlardır.Yapı kooperatiflerinin bugüne kadar kurduklarımahalleler, gerek malî bakımdan gerekseteknik sebeplerden hakikî ucuz mesken Prensiplerinegöre tahakkuk ettirilememiştir. Bazı koopratiflerdeortaklar, yüklendikleri yüksek borç ve 'faizlerdendolayı, evlerini sonradan ikiye bölüp kiralıyatakbu yükü hafifletmek çarelerine baş vurmuşlardır.Bu sonuç bize, ucuz mesken tatbikatının nekadar sathî bir şekilde yapıldığını anlatmağa kâfidir.Diğer taraftan Maliye Bakanlığı ve iller tarafındanyaptırılan memur evlerinin parası hazinedençıktığı için şikâyet sesleri işitilmemiştir. Ancak bazıillerde yaptırılan memur evlerinin maliyeti dikkatiçekecek derecede yüksek olmuştur.Yurdumuzda ucuz mesken işi başka memleketlerdeolduğu gibi malî, teknik bir problem olaraketüd edilmiş olsaydı, yeni yaptırılmasına karar verilen;Doğu memur evleri için sarfedilecek 5,5-6milyon lira ile, iki misli inşaat yaptırmak imkânıhasıl olurdu.Bugün küçük mikyasta da olsa yurdumuzda,başta devlete, sonra on», bağlı işletmelere ve dahasonra özel teşebbüslere ait yapı kooperatiflerininmesken inşaatı 'vardır. Bvnlarm her biri gelişi güzelyapı yaptıran, .sıtandard malzeme, prefabrike doğrama,bölme, dolap etajer gibi ev içi teçhizatı kullanmayan,ucuzluğu ve aynı zamanda konforu sağlayanrasyonel ve ekonomik plân ve projelerden mahrumolan, ucuz ıtaşıt tarifelerinden faydalanmıyan jbuteşebbüsler elbette ki, yapılarım çok pahalıya maletmekte devam edeceklerdir. Bu şekilde çalışmağadevam edildiği takdirde yapacağımız evler ve mahalleler,başka memleketi er dekilerle, her cihettenkıyaslanmıyacak kadar geri olacaktır.Maliyetlerdeki yükseklik bize hiçbir zaman sosyalbir gaye olan herkese bir ev temini prensibinitahakkuk ettirmek imkân mı vermiyecektir. Devletiniyi niyeti, ancak hov ilde birkaç memur evineinhisar edecek, kurulan kooperatifler ortaklar?nahiçbir veçhile vadettiği ucuz evi sağlıyamıyacaklardır.Yurdumuzun mesken politikasını daha geniş


il'" açıdan görmek ve ona göıe programlamak gereklidir.Ucuz mesken dâvası ancak şu faktörlerin teminilehalledilebilir kanaatindeyiz.1 Ucuz ve uzun vâcieli kredi temin etmek,2 Yapı malzemesi Sanayii kurmak, malzemefiyatlarını dünya piyasasına göre tanzim etmek.3 — Ucuz mesken projelerinde yeni ve özelprensipler kabul etmek.Bu üç esası inceliyelim:Bizde gayri menkullere açılan krediler çok ağırşartlar ile yapılmaktadır. Ancak münferit müracaatlarişin birkaç malî müessese 7(8.5 faizle, en fazla10 yıl süre ile kredi açmaktadırlar. Kredi verilirkenyapılan ekspertizlerde daima müşteriden âzamiteminat alabilmek için tahminler çok ihtiyatlıyapılmakta ve kredi miktarı gayri menkulün değerininhiçbir zaman %50 sini geçmemektedir. Aslında7 8,5 gözüken faiz, komisyon, sigorta vesair masraflarla ','< 10 u bulmaktadır.Kooperatif yapıları gibi toplu teşebbüslerde, nefaiz haddi indi ilmekte, ne vâde uzatılmakta ve nede kredi daha geniş miktarda açılmaktadır.İngiltere, B. Amerika ve Fransada gayri menkullereaçılan kredilerin, faizleri harpten önce %1.5%3 ü hiçbir zaman geçmemişti. Toplu yapı hareketlerindekiborçlanmalarda vâde 20 hattâ 25 yıla kadaruzamaktadır. Yine toplu yapılarda, açılan kredimiktarı çok geniş tutulmakta, bu nisbet ^80 -790 a kadar yükselmektedir.Ucuz mesken dâvemızı yurdun her tavafındatahakkuk ettirmek, küçük bütçeli aileleri ev barksahibi yapabilmek için, önce faizi hiç olmazsa başkamemleketlerdeki dereceye yakın bir ölçüye indirmekgerektir. Türk kredi fonsiyesinin tahakkukundahâlen %8 olan faizin 7< 6 ya indirilmesi düşünülmekteolduğunu öğrenmiştik. Ancak bu nisbetin dekâfi olmadığını kaydetmek icap eder.*Yapı malzemesi sanayii olmıyan bir memlekettenucuz yapı beklenmemelidir. Demir, çimento, tuğla.kereste gibi ana malzemenin fiyatlarını dünyapiyasasına göre tanzim etmek için bu malzemeninistihsalini ve bunlardan stoklar teminini düşünmekicap eder. Memleket içinden temin ettiklerimizinmaliyetlerini düşürmek kâfi stokları yoksa ihraçlarınımenetmek, bilâkis ithal çarelerini aramakgeıekir. Bizde son yıllarda kereste fiyatları her malzemedendaha çok artmışken, yılda 40-50 bin metremikâp kereste ihraç etmekteyiz. Halbuki B. A-merika dünyada sayılı kereste istihsal eden memleketlerdenolduğu halde ev inşaatını korumak içinkereste ihracını menetmiştir.Malzeme çeşitlerini çoğaltmak ta alınacak tedbiılerdenbiridir. Yapı sanayiinde son yıllarda başkamemleketlerdeki ilerlemelerden faydalanarak, hammaddesi yurdumuzda bulunan malzeme sanayiininkurulmasını teşvik etmelidir. Sıkıştırılmış çimento -amyant, amyant - bitüm curuf keza sıkıştırılmış ahşap levhaların inşaatta geniş mikyasta kullanılmasıiçin bu gibi sanayii sağlamalıyız. Bütün dünyadatuğla tekniğinden prefabrike planşa doğru gidişe bizimde uymamız yapılacak ilk hareketlerden olmalıdır.Ucuz ve seri' yapı usullerinin yurdumuzda evyapımında bir inkılâp yapacağı muhakkaktır.Bugüne kadar toplu yapılarda - Saraçoğlu mahailesi ve diğer kooperatiflerin evlerini kasdediyorıız- hakikî ucuz ve rasyonel ikametgâh prensiplerinerastiamayışımızm üçüncü sebebi de; bu sahadakiilmî ve teknik noksanımızdır» Mesken probleminibir dâva olarak ele alıp inceleyen hiçbir ilmî teşekkülümüzyoktur. Ne Bayındırlık Bakanlığı, ne ilgilitahsil müesseselerimiz, ne de meslekî teşekküllerimizde bu hususta ilmî araştırmalar yapacak, bilgi veöğüt verecek bir teşkilât yokturMesken dâvası, elan ele alınması icap eden bâkirbir konu halinde ortada durmaktadır.Z. SAYAR* % EN İYİ KAHVE, KAKAO ve SALEPKURUKA VeCİ MEHMET EFENDİ MAHDUMLARIİSTANBULJ


SalonM A Ç K A ' D A E t R A P A R T M A NY. Mimar Emin Necip Uzman G. S. A.Bu apartman, 15,OG X 35,00 m. eb'atlı bir köşe küllerle karşılaşmıştır. Mimarî kompozisyon donebaşıarsası üzerine inşa edilmiştir. Bir katta üç da- leri ve inşaî nizam, bir kira evinden bugün talepire vardır. Böylece, mevzuun çözülmesi bir çok müş- edilen hususiyetlerle karşı karşıya gelmişlerdir.Zemin katplânı


fYemeksalonuBurada kâh birinin, kâh diğerinin lehine hareketedilmiş olduğunu görmemek mümkün değildir.Uç dairenin teşkil ettiği müsellesin merkezini,merdiven ve hol teşkil edecekti. Böylelikle merdivenintramvay caddesine olan mesafesi uzamış,neticede esas giriş, yan sokağa isabet etmiştir. Evbir dış işlemeden çok. bir iç işlemedir. Bu itibarlagiriş kapısının temsilî veya ticarî bir mahiyeti yoktur.Yan sokak oldukça meyillidir. Zemin katın seviyesi,tramvay yolu seviyesine nazaran oldukça yüksektekalmıştır; bu fark ön bahçe merdiveni, antreplatformu ve rüzgarlık merdiveni ile az hissedilirbir hale getirilmiştir.Katplânı


Hususi bir servis girişinden, ufak merdivenlevasıtasiyle mutfaklara ulaşılır.Projede: Şahsî subjeksiyonla şekle ve nisbetlere ait bazı araştırmalar yapılmıştır. Zaten mimaı- bir tarifiylede - inşaî realitenin, sübjektif kıymetlerle ifadesi değil midir?Sanatın ilim olmayışı, formüle ve laboratuvara girmeyişi, devamlı sübjektif kıymetlerle ifadıedilişi, sanatın vuzuhsuzluğunu değil, vuzuhumgöstermekte olduğunda, umumî bir kanaat va~dır.E. N. UzmanApartmanın dış ve içindengörünüşler


Mahalleden birgörünüşSARAÇOĞLUMAHALLESİProje : Prof. Paul BonatzTatbik : Emlâk' Yapı ŞirketiAnkaradaki mesken buhranını önlemek üzereiki yıldanberi bakanlıkların güneyindeki sahaya180 dairelik müteaddit bJ oklardan yeni bir mahalleinşa edilmektedir. «Saraçoğlu» mahallesi adı verilenbu mahallenin yapılarından bir çoğu bitmiş veiskân edilmişlerdir.Mahallenin ge:ek şehircilik projesi, gerekse a-partmanlarııı planlan Millî Eğitim Bakanlığı teknikbürosu mütehassisi profesör Paul Bonatz tarafındantertip edilmiştir.Saraçoğlu mahallesi, Ankarada «Bahçeli evler»«Güven evleri», «Tasarruf evleri» gibi yeni teşekkületmiş ayrı nizamda yapıların, hilâfına olarak;bitişik yanı gurupland irilmiş apartmanlardan ibarettir.Bunun sebebi, topraktan ve yapının maliyetindenekonomi temimi içindedir. Saraçoğlu mahallesiniEmlâk Ltd. Şirketi her türlü masraflar çıkdıktansonra r /c 7 nisbe tinde bir komisyon alarak emanetusulile yapmaktadır.«Ulus» gazetesinde yazılan bir yazile, yeniTürk mimarîsine bir örnek gibi gösterilmek istenenBu yapılar hakkında «Mimarlık» dergisinde, arkadaşımızOrhan Alsaçm bu iddaya taban tabanzıt, kuvvetli bir tenkidinden son-a devlete milyonlarcaliraya mal olmakta bulunan, bu mahalleninplanlanması, apartmanlarının tertibi ve inşaatileilgilenmeği faydalı bulduk.Mahalle şehirciliği, arazinin topografik imkânlarındanfaydalanılmak suretile iyi hal edilmiştir.Sahanın şuku- yerlerine küçük ve kat adedi az a-partmanlarm yerleşdirilmesi, tepeciğe yüksek bloklarınkonulması, yapı gurupları içinde kademeleryaratmakta bu suretle perspektifini zEiıginleşdir-vmekte ve tepeyi bu kitle içinde taçlandırmaktadır.Bu itibarla mahallenin araziye oturuş plânı başarılıbir şekilde hal edilmiştir. Apartmanlarınplanlan, müteaddit tip üzerine hazırlanmıştır. Bunlar2, 3, 5 odalı dairelerden ibarettir.İyi bir şekilde hal edilen vaziyet planı hilafınablokların oryantasvon nazarı dikkate alınmadangelişigüzel konulduğu, yalnız dış mimarî tesir arandığı,küçük bir tetkikden anlaşılmaktadır. Daireleregelince maalesef bunların plan tertibi hiçde' başarılıdeğildir. P. Bonatz mahallenin şehirciliğindene kadar muvaffak olmuşsa, apartmanlarda bununaksine bir çok hatalara düşmüştür.


TipievlerPlanlarda yzun incelemelere lüzum kalmadanyapılan hataları kolaylıkla görmek kabildir. Memurlariçin yapılan bu ikametgâhların planlarıucuz mesken prensiplerine hiç de uymadığı gibi,Plânlayış itibarile de aile bayatımızla kabili telif değildir.A. B. C. D. E. F. tipleri üzerine hazırlanan planlarda,ne bir ucuz mesken bünyesi nede konfor vardır.Dairelerin plânları umumiyetle iyi tertiplenmemiş,fikrimize göre cephelerin mimarisine feda edilmiştir.Bn yüzden bazı tplerde garip bir taksimat meydana gelmiştir. A. tipi buna bir misaldir. Bu tipte herkatta üç daire vardır. Her iki başda'ki dairelerde,servis sahası (koridorlar, helâ, mutfak, banyo, bal-MalıalleninMaketi


jt jC i d g u n 00B1GI ] , D u • Q i|İE m s o d 0 i man •01]1 • G • 0 ISaraçoğlu Mahallesininplânı


kon) ikamet sahasının a 83 ü kadar yer işgal etmektedir.Hele iki yatak edası arasındaki aralığı odasaymamak icap ederse bu nisbet çok fazlalaşır ki,bu da halk tipi yapı prensiplerine katiyen uygun değildir.D tipinde koridorla-m, lüzumundan çok fazlasaha işgal ettiği bu suretle kullanılır sahalara tesirettiği kolaylıkla görülmektedir. Plan tertibi bakımındanen kullanışlı gibi gözüken F tipi dairelerdeise, servis kısımları o kadar birbirlerindenayrılmışdır ki, temiz ve pis su tesisatında müteadditayrı kolonlara ve fuzuli tesisata sebebiyet verilmiştir.Bu da, plânların tertiplenirken, bugünbilinen yapı ekonomisi prensiplerinin, hiç göz önündetutulmamış olduğunu göstermektedir.A tipi planda banyodan helâya ge;iş «F» tipiplânda keza banyodan hizmetçi ve sandık odasınageçiş gibi, bizim sosyal hayatımızla hiıçde telifi kabilolmayan garip suret; hallere tesadüf olunmaktadır.Her daire en basit tir şekilde yalnız odalara veservislere ayrılan bölmelerden iba v ettix denilebilir.Bugünkü ikametgâhda yerli dolapların rolü başlıbaşına bir problemdir. Evin iç hayatının tanziminderol alan delablarm ihmal edilmesi, hiçde doğruolmamışdır. Esasen banyolara ve koridorlara ibzaledilerek pek küçültülmüş olan yatak odalarının pekazında yerli dolah:. rasladık- Binaları gezdiğimizzaman mutfakla"da ise dolap ve etajer ve saire gibimodern teçhizata hemen hemen hiç tesadüf edilmediğinihayretle gördük. Halen İngilterede, Ameriksda,yapılmakta olan amele ve halk tipi ikametgâhlardakiplân konsepsiyoııunun, dolayisile sağlanacakkonfor vasıtalarının en küçük nişanesine bilemaalesef Saraçoğlu mahallesi evlerinin hiç birinde(Arkası 86 ncı sayıjada)Beton arme bir sturuktur içinde, takma saç sutunlu ve sacdan kaleslerile bir cephedetayı


T ar i hM U S A F A K İ H CAMİÎ (KASTA M ON İ)R Rölöve eden : Y. Mimar CihatBurakBu cami 17 nci yüz yılda Kastamonide yaşadığıbazı vesikalarla anlaşılan Muşa fakih adında birisitarafından yapılmıştır. Minberinin kapısı üzerindebulunan hicrî 1161 (1748) tarihi camiin hangidevirde inşa edildiğin: göstermektedir.Camiin mimarî bakımdan dikkati çeken tarafı,Kastamoninin diğer bir çok eski yapılarında dagörüldüğü gibi, mahalli malzemeden çok iyi vemantıklı bir şekilde faydalanılmış olmasındadır. Busuretle yapının bünyesini teşkil eden duvarlarile ahşap'kısımlar arasındaki ahenk bilhassa söylenmeğedeğer, camiin giriş yüzündeki iki katlı açık kısımgerek kompozisyon gerekse ahsabin kullanılışı bakımındançok güzeldir.


Elevasyonlar ve kesitCamiin plânı basit bir müstatilden ibarettir.Son cemaat mahalli ve üzerindeki yarım kat ahşapdanyapılmıştır. Bu kısmın direk başlıkları döşemekirişleri ve> korkuluk parmaklıkları devrininahşap süs ve bezemelerini havidir. Tavan da, eskiTürk tavanları bezemelerine göre süslenmiştir. Tavanınortasında, büyük kandilin asılı bulunduğubir orta göbek vardır Gerek bu rozette, gerekse tavanınorta süslernelerku çevreleyen su içinde, devrininbütün özlüğünü gösteren nakışlar dikkati çek-(Sonu 81 nci sahifada)Tavan Motifi Mihrab Minber


Sivil Mimarî EtüdleriE R Z U R U M ' D AS İ V İ LM İ M A R İv eÖ Z E L L İ K L E R İY a z a n : Y. Mimar Harbi HotanErzurum şehri ve çevresi, yurdumuzun Doğubölgesinde bulunmasından gerek iklim gerek coğrafîvaziyeti dolayısile sivil mimarîde kendine hasbir karakter taşır. Bu hususiyet şüphe yok ki muhteliftesirlerin neticesidir. Kış mevsiminde suhunetinçok düşük olması, karın fazla yağması, rüzgârın oldukçaşiddetli esmesi gibi haller, mimaride bunakarşı tetbir almayı icab ettirmektedir. Şu halde, herşeyden önce bu amilleri tetkik etmek gerektir.Senenin mühim bir kısmı batıdan esen rüzgârlarlageçer ve soğuk, bu rüzgârlarla gelir. Kuzeydenestiği pek nadir görülür. Öyleyse plân tertibinde bucihet daima göz önünde bulundurulmalıdır. Bu istikametemümkün olduğu kadar az pencere açmakdoğru bir hareket olur. Ayni zamanda yol ve caddelerinbu istikamete paralel olarak açılması icab e-der. Zira rüzgârın sürüklediği kar zerrelerini tutacakhaili kaldırmış oluruz. Dikkat edilirse şehrin kuruluşa,ayni zamanda tesviye münhanilerine paralelolarak geçecek yollar hâkim rüzgâr istikametinede paraleldir. Esasen civardaki köylerde de bu şartlarıgörmek kabildir.Rutubetin azlıği, ısının sıfırın altında (23)derce gibi çok düşük olması yüzünden toz halindesavrulabilen kar taneleri en dar aralıklardan geçmektedir.Bu sebeble soğuğa karşı olduğu kadar bununiçin de tedbir almayı icab ettirir. Bu yüzdenbütün pencereler çift camlı olarak yapılmıştır. Yinebahsettiğimiz sebepler yüzünden ahşap malzeme bırakılmışbunun yerine taş tercih edilmiştir.Blok inşaatta dikkat edilecek bir nokta genişfasadların rüzgâra karşı getirilmemesi ve bloklar a-rasında dar geçit bırakılmamasıdır. Çünkü rüzgâra,dolayısile önüne katılmış olan kar tanelerine bir maniteşkil edileceğinden bir kaç metreyi bulabilenkar yığınına meydan verilmiş olur. Ayni mahzur binanınaksi tarafı içinde variddir.Münferit binalarda daima iki katlı yapılmıştır.Meselâ; evler. Servis kısmı zemin kata, oturmayatahsis edilen kısımlar ise birinci kata alınmıştır. Birkatlı olanları yok mudur gibi bir sual sorulabilir,vardır, Yalnız odaların zemini sokak sathından en a-şağı (1,5) m. yüksekliğe alınmıştır ki bu da oldukçayerinde bir tedbir sayılabilir. Netice itibarile denebilirki, Jdu bölge için binaları en aşağı iki katlıyapmak şarttır.Şu halde: Ankara Y. <strong>Mimarlar</strong> Birliğinin öğrencilerarasında açtığı Doğu evleri tipi müsabaka.


iki tipik ErzurumResim 2evisında evlerin tek kat olması istenmesi birinci mahsuruteşkil eder. Bir kat olmasının mecburi kılınmasıkarşısında oda döşemesinin bir buçuk metre yük.seğe alınması icap ederdi. Diğer bir mahzur, cihetininihmal edilmiş olmasıdır.Isının çok düşük olması en önemli meseleyiteşkil eder. Esasen bol olan taş malzeme kullanmakakla gelen ilk çaredir. Bu malzeme imkânve zevklere göre muhtelif şekillerde görünür. Bazıyerlerde yontulmuş taş, bazılarında ise derzlenmişmoloz taş dıvarlara rastlanmaktadır. İklimin hususiyetinerağmen sıva kullanılmıştır. Ancak buna nadirenrastlanır. Gerek sıvalı gerek derzli duvarlarsık sık tamire muhtaç olduğundan ahşap halitalarınaltlarında iskele vazifesini görecek kâfi maktalıkadronlar duvara saplanmıştır ki görünüş ihtibarilecepheye bir hususiyet verir. Resim.2Oda sahaları, kat iktifaları, cömertçe tutulmuştur.Bu tedbir, gerçi ısıtma bakımından mahzurlugibi görünürse de, sık, sık değişmesi kabil olmıyanoda havasına bu şekilde bir çare bulunması oldukçamantıkidir. Pencere satıhları küçük alınmıştır. İmkânbulundukça köşelere dar ve uzun pencerelerResim 3açılmıştır ki, bu da cephede kendine mahsus bir güzellikarzetmektedir.Kat döşemeleri ahşap ve iptidaî bir şekildedir.Ayni iptidailiği çatı örtüsünün toprak oluşunda dagörürüz. Tabiatile, meyilli kiremit çatılardaki saçakve oluk, yerini suları uzağa atacak ahşap veya taşoluklara bırakmıştır. Resim 2.Planların tertibi küçük farklarla birbirine benzemektedir.Ampir tesir ile mahalli hususiyetlerinkarışmasından meydana gelmiş olanları oldukçakullanışlıdır. Plân: 10Yukarıda bahsedildiği gibi ev iki kısma ayrılmıştır:1 — Zemin "kat; burada odunluk, çamaşırlık,mutfak bulunur. Bu kısımda bulunan ocaklar ayrıcaincelemeğe değer. Ocaklara ait bacalar kalın birkaide üzerine oturtulmuş tuğladan ve ahşaptan yapılmıştır.İçinden bir insanın kolayca geçebileceğikadar geniştir. Ahşap hatıllarla takviye edilen bubacaların hoşa giden görünüşleri vardır. Resini:4, 5, 6, 72 — Birinci katta oturma, yatak odaları yerleştirilmiştir.Odalara sofadan girilir. Ve bu sofaya•y •Resim 4-5-6-7 Erzurum yapılarında görülen muhtelif baca tipleri


Resim 8eski Türk evlerinde olduğu gibi küçük, hafif birmerdivenle çıkılır. Zemin kat pencerelerin azlığı veküçüklüğü yüzünden loştur. Bugün mevcut hâlalarsonradan ilâve edilerek bahçenin bir kenarından e-vin içine alınmıştır. Halâların evvelce bahçede yapılmasıkış aylarında akıntının olmaması başlıca sebeptir.Bu husus göz önünde tutulursa gerek kanalizasyongerek iç tesisatta tetbir almalıdır.Cephelerde umumiyetle görünen hususiyet zeminkatla birinci katın ayni satıhta olmamasıdır.Döşeme kirişleri daima dışarıya çıkartıldığındancepheyi ikiye bölen kuvvetli bir hat meydana gelmektedir.Bu ufkî hat muhtelif yerlerde türlü şekillerdetezyinat olarak kullanılmıştır. Resim: 1, 3.Kiriş başlarının açık bırakılmış olanlarına tesadüfedilirse de ekseriyetle nakışlı tahta kaplamalarlaörtülmüştür. On tezyinat, oldukça ağır ve dolugörünüşlü fasadda mühim tesir yapar.Resim 9Çıkıntı kısmı binanın cephesi boyunca devamettiği takdirde köşelere pencere açılmıştır. (Resim:1 1 ) Dar ve uzun olan bu köşe pencerelerininkendine mahsus bir nisbeti cephede özel bir tesirivardır. Pencerenin alt ve üst kısmının inşası mahallibir karakter taşır. Netice itibarile denebilir ki dışgörünüş ağır, doluluklar boşluklardan çok fazla veafkî hatların hâkim olduğu bir mimarîdir. Bununlaberaber daha hafif görünüşlü, saçaklı ve mahallihususiyetleri kendinde toplamış güzel örneklere tesadüfedilir. (Resim 3. 8. 9),Teessürle kaydetmek lâzımdır ki şimdiye kadaryapılan yeni inşaat da gerek mimari gerekmalzeme bakımından ne mahallî gelenekler, nede iklimhususiyetleri nazarı itibara alınmamıştır. Bu husustameslekdaşlarımın bilhassa nazarı dikkatleriniçekerim.Resim 10 Resim II


MimarlıkNazariyatıM Ü Z E L E RYazan s Y. Mimar. EnuğrulMenteşe (G. S. A - Paris)I u yazının konusu ve klişelerinde(l_'architecture d'aujourd'hui dergisindenve "elemenis et Thâorie ds L'architecture kitabından faydalanılmıştır.Genel Kültürü ele alan Cumhuriyet Hükümetimizgerek halkevlerimizin kollan gerek konferans,yayın ve sergiler vasıtasile genel kültürün yükselmesindeönemli sonuçlar elde etmiştir. Ancak mühimgenel kültür unsura olan Müze konusu önemlibir şekilde daha çözülmemiştir. Sevindirici bir havadisegöre Eğitim Bakanlığının teşebbüsü ile bunoksan ortadan kalmak üzeredir. Anlaşılan memleketinher tarafında kurulacak olan müzeler önemlerinegöre üç sınıfa ayrılacak Devlet, bölge ve mahallîMüzeler olarak tatbik edilecektir. Bu suretletopraklarımızda kalmış muhtelif devirlerin eserlerisistemli tahripten kurtulup umumî menfaata yarayacakşekilde korunacaktır.Bununla beraber bu eserleri yabancı seyyahlaraiyi bir şekilde gösterebilmekle, memleketin Turizmdavasında büyük yardımda bulunmuş olacaktır.Müzeler, bilhassa tekniğin bu kadar yükseldiğibir devi de bir çok konulara göre ayrılır. Devletmüzesinden tutun da, basit amatör müzesine kadar,güzel sanatla-, arkeoloji, teknik, endüstri müzelerigibi hepsi ayrı ayrı etüde değer özellikler gösterirler.a — Güzel sanatlar müzssinde heykeller resimler,estamp ve madalyalar bulunur. Bunlar hep inkişaflarınıtamamlamış medeniyetleri veya günün sanatlarınıtemsil ederler.b — Arkeoloji müzesi, tarihten evvelki devirlerdenbaşlar: O zamandan beü insanların yaşamaşartlarına göre kullandıkları her nevi alet, yaptıklarımobilya, silâh, yazı çeşitlerinin cins ve tarihçeleriledinî resimlerin mânalarını meydana kor.•Vc — Teknik müzelerin cinsleri daha muhtelifdir.Bunla." ya tabiatin yaradışlarmı gösterir, veyakimyevî maddelerin, madenlerin, nebatların ve hayvanlarınçeşitlerine bazan da fennin yepyeni icatlarınıteşhir eder.Ticaret endüstri müzelerinin çok sayılı ve çeşitliolacağını tasavvur edersiniz.Hakikatte bir mimar için bütün bunlar programmeselesidir. Eir müze salonunun teknik tertibindeilk önce hatıra gelmıyecek özel şartlarla karşılana-I— .Vaıican) .Vüzesibilir. Lâkin burada esas çözülecek mesele müzedekieşyaları iyi teşhir edebilmektir. Işık ve sirkülasyonproblemlerini de iyi hal edebilmektir. Bu esas dahilindediyebiliriz ki müzeler iki kısma ayrılır:1 — Yakından tetkik edilecek parçalan haizmüzeler (Tablo heykel vesaire).Her ikinsmde de mimardan istenilen meharet,seyircinin nazarını daima teşhir edilen eserler üzerindeyormadan toplayabilemektir. Bu neticeyi eldeetmek için teknik ve estetik çareler aşağıda izahedilecekdir.2— Modem sanat Müzesi (Parisl açıkda teşhir edilenheykeltraş (Maillol) in bir eseriu5


3— 1937 sergisinde orta çağ tiyatrosu paviyoı.uH e y k e l18 inci asırda müzeler resmi müesseseler olmağabaşlıyor Papa VII nci Pix îtalya'daki kazılardabulunan şaheserleri muhafaza maksadile özel birmüze yaptırıyor (Müsee du Vatican). Bu muazzamheykel müzesindeki muvaffakiyet ışık ve sirkülasyonmeselelerinin iyi hal edilmesinde ve yaknasakolmayışmdadır. Lâkin maktalardan anlaşıldığı veçjti"le burada asıl mevzu olan heykeller dahili mimarınınbir süsü olarak kabul edilmiştir. Bu ise bir hatadır.İki asır sonra heykeller daha ziyade bahçeler,ve, açık meydanlar için yapılır düşüncesile, heykelmüzeleri cam çatılı büyük bir avlu olarak kabulediliyor. Paris güzel sanatlar akademisi heykel müzesibu nazariyeye uyarak yapılmıştır. Buradaki kusurher çeşit heykeün bir arada toplanmaîmdadır.insan adela bir heykel ormanı içinde dolaşıyor.Heykeller hakkında geçen bu iki misaldeki hatayadüşmemek ve ziyanın doğrudan doğruya ve biristikamette heykele vurmasını temin etmek zaruridir.Tablo ve resimler mütecanis bir ışık istediğihalde heykeli canlandı: mak için direkt bir ışık lâzımolduğu bellidir.Heykel ve mimarî eser pahaları için ışık tertibatındakabil oldukça güneş ışığına yaklaşmak şarttır.Bunu elde etmek için tavanın yüksek bir kısmındanmeyilli aydınlıklar yapılır, bu aydmlıklardakimüteharrik levhalar ziya sınırlarını eser üzerine 45derecelik bir zaviye ile düşürür. Bu suretle bazı nahoşparlaklıkların önüne geçilmiş olur.Heykeller, Fiziyolojik ve Psikolojik sebeblerdendolayı birbirine yakın bulunmamalıdır. Konuşşekillerinin yüksekliği seyircileri yormayacak şekildeolmalıdır. Bazan ehemmiyetleri nisbetinde heykellerbir sehpa üzerine her tarafına aynı ziya şualarıaltında görünebilmesi için döndürülür.Teşhir edilen heykel parçalarının arkasındakifon reng : . gözü çekmiyecek renklerden yani nötrrenklerden olmalıdır, beyaz mermerden parçalariçin sarımtırak olanlar sıcak güneş ziya şualarını andırdığındantavsiye edilir. Bazı büst, statüet, gibiparçalar bir salonda yerlerini nasıl alması lâzım gelirsemüzede de öyle yerleşmesi lâzımdır. Bu parçalarınaltında bir şömineyi andıran veya mobilyayabenzetilmiş şekiller yapılır.Mimarî eser parçalarıBu eserler için lüzumlu olan aydınlatma tekniğiheykeller için düşünülen tertibin aynıdır. Prezantasyonmeselesine gelince iki esas hâkim olmalıdır:A — Modern müzelerde bir ahenge uydurarakher parçayı ayrı ayrı kıymetlendirmek.B — Müzeye çevrilmiş eski uslublu bir binadateşhir edilen parçalar mevcut üslûptan istifade edilerektertiplenir.3 no. lu fotoda görülen tertip tarihçi profesörve mimar:n iş birliğiyle meydana gelmiştir.Yağlı Boya TablolarIşık miktar ve kalite itibar ile de dozlanacakdır.Bir salondan öbür salona cenubun sıcak ışığiyle şi"4— Londra Nasyonal Muzeomda portreler galerisi5— Gemeente Müzesi La Haye


— Desen teşhiri için ü/.el mobilvaMimar. J. Ch.\loreuxmalin donuk ışığı karıştırılarak seyircilerin zevkiokşanacaktır. (Eilateral ışıklama) iki taraflı göz içintablolarda hasıl.olan paılaklık en yorucu bir şeydir.Ekseriya bakılan loş bir saha içinde ışık sınırı geldiğivakit parlaklık olur, meselâ boş duvarlarıncamlı tavanla kontrastı, iki pencerenin arasındakiboş duvar kısmında pencereden gelen ziya tarafındanparlaması, duvar yukarısında uzunlamasına birpencere v^e saire ikinci aksi bir hadisede ziyanın aksetmesidir. Yağlı boyanın üstündeki vernik ince bircam vazifesini görerek karşısında bulunan bütünşekilleri tekrar eder ve tablolar mevzuunu karıştırır.7— (Stockholm) Müzesinde gravür ve desenlerisaklamağa mahsus dolapliı-se görüiür ki ışık seyircinin gözüne doğru gelmeyipteşhir edilen duvar üzerine çevirmelidir. Duvarla45 ilâ 60 derece arasında bir açı vermelidir.Seyredilecek tablo seyircinin gözünü yormamasıiçin 140 ilâ 150 cm arasında bir irtifaa asılır. (TabloYukarıda izah edilen iki mazurun önüne geçilmekmaksadile buzı kaidelere riayet etmek lâzımdır.Salonun genişliği ile teşhir sahasını yüksek"liğile göz arasındaki nisbetler tam olmalıdır, seyirciile duvjr arasındaki mesafe ışık sathının (pencere)büyüklüğü ve duvar sathının nisbeti ile alâkadardır.Bu kaidelere göre bir tersim vücude getiri"X:duîı8— Süsleme sanatları eserlerinin teşhir şekliMilano sanat sarayında bir salonMimar P. Vago9— Vitrinlerin aydu latılmak şekilleri1— dikey konulmuş vitrin camı. 2-3— Mail vitrin camı4 — cylindrik vitrin camı


10— Mineralogi galerisinin kesidi (Museum)11— Teşhir salonu tipiortası). İki tablo arasındaki aralık gözün dinlenebilmesive renkler karışmayacak şekilde olmalıdır, bumesafe tecrübede belli olur.Tablonun aldığı ışık tablo ile ışık istikametininyaptığı açının kosinüsünc bağlı olduğundan fazlaaydınlık salonlarda parlaklığın önüne geçmek için,tabloyu hafif meyillendirmek lâzımdır.Tabloların fonunu teşkil eden duvarlar satıhlarınkalitesi, tabloları kıymetlendirmek bakımındançok mühimdir. İngiltere'de yapılan tecrübelerde tablolarıncanlanmasının fonun renklerine bağlı olduğugörülmüştür. Meselâ bir açık gri fonda yüzdeonsekiz ışık aks eder, tabloda yüzde yediden fazlaışık aks ettiği takdirde parlaklık hasıl olur. Fon %14 ilâ yüzde 18 arasında bir ışık 3ksettirebilir.Eski tabloların fonu kumaş olmalıdır: Şam kumaşları,sırmalı kumaşlar ve kadifeler eski İtalyanüstatlarının tablolarına yakışır. 16 ncı asrın Felemenkve Fransız tablolarına düz kadife yakışır.12-- Zoologi galerisi . Museum)Modern tabloların çeşitlerinin çokluğu dolayısiylefonlar için her zaman biı etüd lâzım gelir. Duvarlarrenkleşti. ilmiş ve podüsüvete benzetilmiş mantarlakaplanabilir.Çerçeveler tabloları ayırır ve fona yakıştırır.Çerjevelerin tabloyu ya canlandırdığına ya öldürdüğüneçok defa şahit olmuşsunuzdur. Eski tablolarastil çerçeveler gider, tabiî ahşaptan, renkleştirilmişve cilalanmış ahşaptan veya kum tazyikileeıkitilmi şalışap çerçeveler, modern tablolara çokuyar. Bazan mat olarak lake edilmiş veya renklimantarla kaplanmış ahşap çerçevelerde iyi gelir.Tabloları asmak için yüksek mukavemetli inceçelik ve kancalı tel usulü en kullanışlı ve .gizlenebileceksistemdir. Tabloların sehpa üstünde teşhirimümkündür ve sehpalar güneşin seyri esasındayerlerini değiştirmelidir.Kara kalem ve çini resimler, taş gravürü ve suluboyalı resimlerle diğer gravür cinsleri, tablolargibi seyredilir. Hususi bir hesaplama parlaklığı yokedecek resimler cam arası konur. Resimleri etrafınaekseriya lavili bir suver yerleştirilir.Profilli çıta vari yaldızlı bir çerçeve resmi kıymetlendirmeğeya:ar, çok kullanılan bu usulde değişiklikmaksadile süverier


Başka Memleketlerde MimarîRahçeninB. A M E R İ K A da KÜÇÜK EVLERBu sahifada resmini gördüğünüz ev, Halk içinyapılmış ucuz bir tiptir. Hususiyeti asgarî bir sahaiçinde kü?ük bir aileyi barındıracak, bir kabiliyettedir.Evin yalnız bahçeye bakan cephesinde geniş pencerelervardır. Diğer cepheler sağırdır. Bahçenin etrafduvarları yükseltilmiş ve bu suretle mahrem birhale sokulmuştur.


M İ M A R K O C A S İ N A NYüksek Mimar Talât Ö&şıkBu konferans Sinan günü münasebetile Ankarada yapılantoplantıda söylenmiştir.Tarihin her çağında kahramanlığı kadar, dünyamedeniyetine büyük öiçüde hizmet etmiş yüceTürk soyunun çocuklarıyız. Türk Milleti yaşadığıher ülkede köklü ve üstün bir medeniyet kurmuş,varlığını eserlerile belirtmiştir. Etilerin, SelçukTürklerinin, Osmanlı İmparatorluğunun eşsiz veölmez eserleri, çağdaş milletlerden çok ileri bir sanatdeğeri taşıyor. Bu anıtlar bugünün teknik veestetik anlamına cevap verecek bir güzellikte veözellikte yükseliyor. Türk milleti bütün sanat kollarındazekâ ve kabiliyetinin parlak meyvalarınıverirken, bilhassa mimarlıkda, süsleme sanatlarındaminyatürler de, çok büyük değerde örnekler ortayakoymuştur.Renk ve şekil kaynaşmasından doğan zengindekorları, ruh inceliğini. Türk çinilerinde, halılarındanakışlarında, sedef kakmalarda, oymalarda,altın yaldız süslerce işlerinde buluyoruz. Çeşitlimadenî eşyalar, silâhlar Türk sanat olgunluğununcanlı eserleri olarak karşımızda duruyor.16 ncı yüz yıl, Türk kahramanlığının, ve sanatınıngöklere yükseldiği devir.Fırat ve Nil kıyılarında Türk sipahilerinin atlarısu içiyor. Tuna boylarmda Yeniçerilerin yalınkılmçlarmın parıltıları sularda akisler yapıyor.Türk yurdu bir ~gü ze l sanatlar âlemi olarak yükseliyor.Bilhassa Bursa. Edirne ve İstanbulda ıhk birsanat havası esiyor. 1533 yılındayız. İstanbulda atmeydanında İbrahim paşa sarayındaki acemi oğlanlararasında aske~likle birlikte dülgerlik sanatınada hevesle bağlanan, ateşli bir gen^ gözü çekiyor.Henüz 22 yaşındaki * bu genç 50 yıl sonra, Türksanat ve kültürünün siyasî üstünlüğünün, plastikbir destanı olan, yüce anıtlarını göklere yükseltecekmimar Koca Sinanm ta kendisi idi. 1490 yılındaKayserinin Kesi nahiyesine bağlı Ağrnas köyündedoğan Sinan, Abdülmenan ağanın oğludur. Büyükbabası Yusuf ağadır.Yavuz Selim devrine kadar yalnız Rumelindendevrişme çocukları toplanırdı. Artık kudretli Türkordusuna Rumeli çocukları kâfi gelmiyordu. AnadoludandaYeniçeri yetişecek ıgem:|ler toplanmağıbaşladı. Sinan Anadoludan devşirilen ilk çocuklardandır.Yeniçeri olmak için gerekli talim ve terbiyeile, ordunun teknik onarma işlerini başaracakkabiliyetli gençlere, bir çok sanatlar da öğretilirdi.Sinan, İbrahim paşa acemi oğlanlar okulunda dülgerliğeheves etti. Kıymetli ustalar elinde çabuk, vebüyük gelişmeler gösterdi.Sinan son yıllarında, çok yakın arkadaşları.nakkaş ve şair Mustafa Sâi Çelebiye, hayatını,elinden hiç düşürmediği pergele benzettiğini söylemiştir.Bir ayağiyle mesleğine sıkıca bağlanaraköbür ayağilede yine tıbkı pergel gibi dünyayı dolaşıpkendinden evvelki eserlerden faydalanarakgörgüsünü, bilgisini artırmak istemişti.49 yaşma kadar asker olarak Türk ordusundakılmç oynattı ve rütbeler kazandı. Gençlik çağınınateşli yıllarını sâinin tezkeretülbünyanında şöyleanlatıyor:Olub Yeniçeri çektim, cafjıyıPiyade eyledim nice gazayıYolumla, sanatımlc. hizmetimleDahi akran içinde gayretimleDurştum ta- tufliyet çağındanYetiştim hıci bektas ocağındanRodos ile Belgrada azimetEdip geldik yine sağ ve selâmetYolumla eylediler atlı sekban,Sefer kıldı Muhaca şahı revanGelüp oldum yaya. başı nicedenVerildi zenberekci başlık hem.Sinan bu cenlderde, kılıcile olduğu kadar sanatiledeorduya büyük hizmetler etmiş ve büyükleringözünü çekmişti. Vezir Lütfü Paşanın maiyetindebulunan Sinan, İran seferinde acele kadırgalaryaptı. Ve aldığı vazifeyi dikkatle başardı. KanunininBuğdan seferinde purut üzerinde hiç birkimsenin kurmağa muvaffak olamadığı köprüyü onüç gün içinde çok sağlam bir şekilde inşa etti. Hasekirütbesindeki Sinan, artık her yapı işinde adıanılan bir sanatkâr oldu. Bu cenk dönüşünde, hassabaş mimarı Acem Ali öldü. 1539 da, Sadrazam olanLütı'fü Paşa Sinana hsssr. baş mimarlığını teklif etti.Murad edindim olâm tâki mimarKemalile koyam alemde asarDiye sanat hayatına başlıyan Sinan artık düşmanlacengi bırakıyor. Granitlerle, mermerlerle, sa-


vaşa atılıyor. Sinan Türk mimarları tarafından kurulmuşve bilhassa mimar Hayrettin tarafından yükseltilmişmimari prensiplerden faydalanmıştır. Onakendi üstün sanat aşkını da katarak abidelerini sıraladı.Biz Sinanm üstün varlığında, onu yetiştirensanatkâr üstatları. Sinandan sonra okulununölmez eserlerini sıralamakds. devam deen sanat kahramanlarınıda anarak büyük bir kadirşinaslık gösterelim.Sinandan evvel ve sonra Türk sanatı bir bütünlükve olgunluk gösteriyor. Fakat Sinan bunlarınarasından bir sanat kasırgası, volkanı gibi şahlanıyor.îstanbuldan Hindistana, Bağdada, Mısıra, Kafkasyaya,Macaristan ovalarına, Adalara doğru bakalım.Sinanın ve okuiunun göz kamaştıran biranıtlar alemi, bir sanat dünyasının göklere yükseldiğinigörüyoruz. Boğazın gönül alan güzel sahillerinisüsleyen S ; nan eseflerine bakınız.Sabah tülleri halicin üstünden çökülürVen. güneşsanat incisi Sülevm^nive'nin temiz mermerlerineyüzünü sürmeden yükseltmez Bu koca üstadınher çeşit eserinden birer örnek alıp onu anmağa çalışalım.Tepkapı sa'ay'nda iicüncü Murat köskündeyiz.üstün bir zevk eseri olan sedef, fil dişi ve bağakakmalı kapılarını açarak içeri girelim. On altıncıyüzyılın en 'ncc bir buluşla, süslü şah eserinigörüyoruz. Dört köşe bir plân üzerine tertiblenmişolan bu güzel yapının dört dıvarı, kubbenin başlangıcın?.kadar bahar çiçekleri kadar zengin ve canayakın çinilerle süslenmiş, bilhassa ocağın etrafındakiınavi zeminli çinilerle kemer kavislerindekibüyük çiniler ne kadar çekicidir. Dıvarlarkubbe ile ne güzel kaynaşmış, köşelerden kubbevefecis, kam, pervaz ve üst mermer istlaktitlerlesaçakların çekici gölgeleri ancak Sinana yakışanbir sanat hüneridir. Ücüncü Murat köşkü 15TOyılında yapılmıştır. İkinci Selim ve Haseki Ayasofyahamamları Sina.r-.in güzel ve sanatkârane yapılarıdır.İkinci Selim hamamını Evliya Çelebi şöyleanlatıyor:«Köşelerinde müteaddit havuzlar, fıskiyelerve fevvareler yapılmıştı. Şadırvanların, ku"nalarmlülerleri ve hamam tasları altın ve gümüşten idi.Bazı kurnaya bir lüleden hem soğuk hemde sıcaksu akıyordu. Döşemeleri kıymetdar taşlardandı.Kubbelerinde olan billûr ve neceflerin şulesindenhamam nura boğulurdu Halvetlerinde altm ve gümüşişlemeler vardı. Şarka açılan pencerelerden Üsküdarve Kadıköy sahilleri görünürdü.»Şimdide Büyük Çekmece köprüsünü inceleyelim:Kcca taş kitlelerden kurulan dört yüzyıllık Sinanköprüsünden geçiyoruz. Çekmece gölünün Mar*marayla birleşen ağzında kurulmuş olan bu köprübir sanat harikasıdır. Yaşma rağmen hâlâ tazeliğinden,güzelliğinden bir şey kaybetmemiş. Birbirineekli dört parçadan kurulmuş çekmece köprüsününikisi sahile bağlanmıştır. Beş büyük ayağa oturanköprü yirmi altı gözdür. Temel altma beş metredenaşağı olmamak üzere şahmerdanla kalın kazıklarçakılıp aralarına kurşun akıtıldığım öğreniyoruz.(Her gözü kelıkeşan asa semaya ser çekmiş,kavsi kuzahdan nişan verir. Hep traşide musaykal,mücellâ taşla bina olunmuş bir cesri kavi idi.)Büyük çekmece köprüsü bugünün köprücülükfennine meydan okuyan bir yapılışta ve gönül okşıyançalımda göğsümüzü kabartan yüce bir eserdir.Köprü 114 yük ve 73850 akçeye mal olmuştur.Şair Hüdai köprünün bittiğine şu mısralarla tarihdüşürmüşdür.(Eyledi kâmil, Süleyman köprüsünü SultanSelim) Yıl 875 - 1567. Kanunî Süleymanm kudretliveziri Sokullu Mehmet Paşanın, Sinana yaptırdığıbir çok eserlerle yurdun güzelleşmesinde ve imarındapayı vardır.Bu eserlerin en olgunu Lüleburg=zdaki Sokulluabideleri manzumesidir Sinan burada güzel bircami ile b'rlikte çok büyük bir kervansaray, hamam.medrese ve bir çok dükkânlardan ibaret çarşıyapmış, Ergene suyu üzerine dokuz gözlü birköprü kurmuştu. Kervansaray ile cami girişleri,karşı karşıya yapılmış ve iki giriş dört kemerinüzerine oturtulmuş bir kubbe ile birbi-ine bağlanmıştır.Halk arasında bu kubbe nikâh kubbesi adileanılıyor? Cumhuriyet devrine kadar; Lüleburgazdadüğün alayları çarşı caddesinden ve kubbeninaltından geçer, tam kubbenin altma gelince damattabancasını kubbeye boşaltır ve sonra karı koca bukubbenin altından geçrnezmiş. Sözde bu geleneğeuymavanlarm cocuğu olmazmış'. Bu sebeole bu kubbehararı bir halde durmaktadır. Lüleburgaz kervansa-aymabüvük kapıdan girilince 150 odadanibaret büyük bir yapı gözü çeker. Ayrıca haremkısmı ve ahırları vardı. Birde deve ahırı bulunuyordu.Bu kervansaraydan maalesef bugün bir eserkalmamıştır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde Lüleburgazdakikervansaray şöyle anlatıyor: (Kapınınönünde akşamları, nigahban dedikleri kervansaraykapıcıları toplanır mehterhane çalınarak kapımerasimle kapanırdı. Kapıcılar vakıfdan kandilleryakıp kauı dibinde yatarlardı. Eğer gece yarısındansonra misafir, yolcu gelirse kapıyı açıp içeriye alırlar yemek çıkarırlar, fakat cihan yıkılsa içeridendışarıya bir insan bırakmazlardı. Kervansaraydamisafir olanların cümlesi kalkdıktan sonra yinemehterhane çalar herkes eşyasını malını, bir noksanva-mı yokmu d'ye muayene ederdi.Hancılar, dellâllar gibi bağırırlardı:— Ey Ümmeti Muhammet malınız, caniniz tamammı? Yolcular cevap verirlerdi: Cümlesi tamamdır.Hak sahibi hayrata rahmet eyleye. Bunun üze-


ine kapının kanatları açılır, hancılar yolcuları selametlerlerve nasihat ederlerdi. Yollarda galfil gitmen,bisat gaybetmeıı, herkesi refik etmen, yürünAllah asan getire.Kervansarayın demir kapısının kemeri üstündekarahisarî kulu lıattet Hasan Çelebinin şu yazısıokunur.«Bu Kârbansa.rayda gelen oldu hep revan»Yıl : 927 - 1564On altıncı yüzyılda İstanbulda şiddetli su sıkıntısıçekiliyordu. Yaz günlerinde bir at yükü suon beş akçeye bulunamıyordu. Halk kuyu suları içiyordu.Süleymaniyenin inşaatile uğraşan Mimar Si _nana Kanunî Süleyman bu su işini de başarmasınıemir etti. Sinan kâğıthane sırtlarında incelemeleryaptı vadileri gözden geçirdi. Eski Bizans su yollarınıbuldu. Son olarak kâğıthane menbalarmı Isbanbulagetirmeğe karar verdi. Hava terazileri ilesuyun basma kuvvetini hesap etti. Lülelerle suyunmikdarmı ölçtü. Uzur. su yollarından başka beşyüksek kemerle büyük toplama havuzları yaptı.Kaynakların y-nında bent kemeri vardır. İkinci kemerMuğlava kemeri üç kat olup yalnız temeli onüç buçuk metre derinlikte, uzunluğu kırk sekizmetre yetmiş beş santimdir. Uzun keme-; 15 metreyüksekliğinde ve 915 metre uzunluğundadır. Güzelcekemer bir kaç büyük kemerden kurulmuştu.Dördüncü kemer müderris köyü yanında Müderriskemeridir. Sular büyük havuzdan bölümlere ayrılıyordu.Havuzların, kemerle-in ve tesisatın korunmasınao civardaki üç köyün halkı memur edilmişti.Kemerler civarında bir koruluk yetiştirilmişti. Bütüntesisat 40.263.000 akçeye çıkmıştı. Su evvelceat pazarındaki kı v k :eşmeye getirildiğinden bu sularakırk çeşme sular: denmişti. Sinan suyun boşaakmaması için burma lüler icad etti.istanbul halkı, güzel camilere ve suya kavuşturanSinanı her yerde saygı ile anıyordu. Artık«pesendidei cihan, mimari biakran Koca Sinan ağa»olmuştu.Güzel Ankarada Sinanın biricik eseri Cebecicivarındaki Cenabı Ahmet Paşa camiîdir. Kaynaşmışzarif parçalardan kurulmuş bu sağlam ve şirinyapı, güzel, süslü, kemerli üç kubbeli son cemaatyeri ile uzkatan cana yakındır.Sinanın yanında yetiştirdiği ve sanatlarına kıymetverdiği, yapıcı, süslevici ve yazıcı sanatkârlarınçokluğu ile bu erişilmez eserleri başardığı anlaşılıyor.Sinan kabiliyet gördüğü gençleri teşvik ederdi.Bir gün sarayın has bahçesinde sedefkâriler halifesiMahmet kalfa ile tanıştı. Bu gencin yaptığı işleribeğendi, onu teşvik etti işte bu genç, Sinanın ikitalebesinden, yeni camiîin mimarı Davut ağa ileDalgıç Ahmet çavuştan sonra hassa baş mimarı olacakve Sultan Ahmet camiini yapacaktı. Sinan mimarlıksanatının bütün inceliklerini eserlerindetoplamakla okulunu kurmuş bulunuyor.1 — Eserlerinin yerlerini sekmede, etrafınıntanziminde başarı göstermiş park, bahçe ve yeşilsahalarla yapılarını süslemiş ağaca kıymet vermiştir.2 — Güzelliği yapının kuruluş kıymetlerine zararvermeden bunların kaynaşmasından yaratmıştır.3 — İnşaatı en ince kısımlarına kadar düşünerektertiplemiştir.4 — Süsü yerinde kullanmıştır. Işık binanındeğe-ine yakışır bir şekilde tevzi edilmiş, detaylaresas yapı ile bir ahenk teşkil etmiştir.5 — Her eserinde bir yenilik, olgunluk ve bütünlükgözü çeker.6 — Ayasofyadan büyük kubbe yapmak emelileSelimiyede azminin ve sanat üstünlüğünün birşaheserini ortaya koymuştur. Eserlerinin özü ile, tamamlayıcıyapıla~ı beraber düşünmüştür.7 — Süleymaniyede binanın yan cephesine insanmikyasında savaklar koyarak bu ölmez eserinmikyasını kitleye çizmiştir.8 — Yer yüzünde kubbe ve yarım kubbelerdenkurulmuş en. ahenkli slüetler yaratmak sanatınıgöstermiştir. Bugün bu vasıfların hepsini ayni zamandasinesinde toplayan yüzlerce eserler bulunmadığınagöre Sinan dünyanın en büyük mimarlarındanbiridir sonucuna varıyoruz.Sinan görüşü kuvvetli bir şehirci, köprücülükve suculuk fenninin esaslarını ortaya koyan bilginbir mühendis, teknik, sanat ve estetiği eserlerindetoplayan ve kaynaştıran hayali ve ruhu zengin rakipsizbir mimardır.Geliniz şimdi Sinanı görlelim: Uzakdan görünüşügüzel, yakından duruşu heykelleşmiş ve gönülalan, içersi rahat, aydınlık ve cana yakın, .genelkuruluşu olgun, Türk gücünün, Türk sanatının,Türk ruhnun senbolü yüzlerce anıtlar.İşte' Kcca Sinan, işto Türk Sinan.


RİO DE JANEİRO'DA TERBİYE V E SIHHAT BAKANLIĞI BİNASIBrezilya'da mimari, 16 ncı yüz yılda en iptidaîbir Portekiz Barok uslubu ile başladı. Zamanlabir çok karışık tesirler altında değişik istihsalelergeçiren bu mimarî, Lücio Costa'nın rehperliği altındamodern bir zihniyetle inkişaf etti.1938 da E ezilya'ya müşavir sıfatile davet edilenLe Ccrbusier seçkin Brezilyalı <strong>Mimarlar</strong>dan teşekküleden bir grupla birlikte yeni inşaî etüdlerihazırladı.Bu tesirle meydana gelen devlet binaları kuzeyAmevika'daki klasik üzentilerden ve İngilteredekiağır, geleneklere sadık binalardan tamamen ayrı veorijinal bir karakter taşımaktadır.r—ı ptr [- 4 5—11 "1Güney cephesinin birgörünüşü5 ci kal2— Vekil yemek odası3— Asansörler tuaktler6— Lokanta 7— teras8— Mutfak 9— Hademeler


3 ncü kat:1— Vekil asansörü2— Memurlar „3— Bekleme salonu4 — Tuvalet5— Toplantı odası6— Sekreteılik7— Vekil dairesi8— Tualet9— Muavin10— Memur asansörü11-13- W-cl14—15— TerasZeminkat:2— Portik3— Umumi hol4— Vekil giriş5— Müracaat6— Açık garaj7— Garaj8— Atölye9-10— Memurlar için giriş


2 nci kat:2— Sergi holu3—- Anasörler4— Konferas salonu5— Tualet6— Speaker7— Anditoryum8— Projeksion9-10— TualetII— GirişBu sahifelerde görüler terbiye ve sıhhat bakanlığıbinası Brezilyalı mimarlar grupunun iyi etüdedilmiş bir eseridir. Binanın en büyük özelliği çokgüneşli olan kuzey yüzünün çelik çenjeveli ufkî vemüteharrik aıspest levhaları ile teçhiz edilmiş olmasıdır.Bu levhalar veya hususi pancurlar binamniçinden kullanılmakta, ışık, hava istenilen şekildeayarlanabilmektedir.II5LL


TÜRK ANITLARININ KUBBE LERİ SULTANIN EMRİLE MİY Ü K S E L D İ ?Yazan : Tdjısin ÖzTopkapı Sarayı Müzesi Müdürüİstanbul Dergisinin 15 Mart 1946 tarihli ve 56ncı sayısında Profesör Diez'in (Türk San'ati) başlıklıyazısı, Türk mimarisini yakından ilgilendirecekbir önemde olduğundan bunu, <strong>Arkitekt</strong>in değerli sahifalarmda,göz önüne sermeği ve incelemeği yerindebuluyoruz.Profesör, (Türk san'ati tâbiri birbirinden tamamiyleayrı iki devreye ayrılır: İslâmlıktan önce veislâmlıktan sonra) diye söze başlıyor ki bu kesinhükmünü san'at tarihimiz yönünden endişe vericibulmaktayız. Filhakika Türk san'atları üzerinde çalışırkenislâmlıktan önce ve sonra diye bir bölümyapmak mümkündür. Fakat tamamiyle ayrı iki devreolarak kabulü de imkânsız ve hattâ zararlıdır.Din, belki bazı san'atlar üzerinde tesir yapmış olabilir,lâkin bir milletin yeni bir din kabul etmesiyletekmil san'atlarınm, ayrı bir devre halini alacak şekildebölünmesi imkânı olamaz. Hele Türk san'atlarınm,binlerce yıl benliğini ve geleneğini muhafazayolundaki özel vasfı düşünülür, son kazılar ve araştırmalarınneticeleri gözönüne getirilirse (1) böyleayırmak değil bilâkis hem de islâmlıkdan çok öncekidevirlerle oian sıkı bağları üzerinde yürümekbir zarurettir. Türk san'atlarınm asîl çehresi ile tarihininortaya konabilmesi için bundan başka biryol olmadığı da pek tabiîdir.Şimdi profesörün, Türk anıtlarının kubbelerininnasıl yükseldiği izah eden satırlarım okuyalım. (Ayasofyadış tarafa doğru, mümkün olduğu kadar antikmimarinin horizontal halini muhafaza ediyor.Kubbesi mümkün olduğu kadar duvarların içinegirmiş, ancak üst külâhı ile dışarı açılmıştır. Bu sebepleİstanbul'daki büyük Osmanlı camilerinin bumağrur örneği, onlara nisbetle dış taraftan çok fakirbir manzara arzediyor. Fakat buna sebep o zamankimimarların iktidarsızlığı değil bunu istememiş olmalarıdır.Onlar için esas iç mekândı. İlk defa Osmanlımimarları ekseriya sultanın emrile kubbeninalabildiğine yukarı kaidırılmasiyle dış görünüşü tebarüzettirdiler) diyor.Profesör, Türk san'atiarmı, islâmiyetten önce vesonra diye ortadan kesince, artık Ayasofyayı mağrurbir örnek olarak vermekte bir mahzur görmüyor.Fakat kubbelerin hem de alabildiğine yükselmesihakkında sultanın emrini hangi arşiv vesikasına dayanarakiddia ediyor bilinemez. Ancak inşaî unsurlarınemirlerle değil nihayet fennin icaplarına dayandığınıunutmamaları lâzım, gelirdi. Buradaki hakikat,Türk mimarlarının bilgi ve san'at kudretidir,kubbeler bu sayede semalara şahlanmıştır.Yalnız şunu da işaret ediverelim ki, Türk kubbeleriöyle alabildiğine yükselmiş binanın proporsiyonunauy^uıı biı* hadde yapılmıştır.Eğer emirle olsaydı Ayasofyanm açılışında «beniböyle bir eser vücuda getirmek şerefine lâyıkgören Tanrıma binlerce şükür olsun, ey Süleymanseni geçtim (2)» yolunda bir iddiada bulunan Jüstiniyen'inne kadar yüksek bir kubbe yapılmasını emredeceğinitakdire bırakırım.Profesör her nedense Ayasofya kubbesinin basıkkalmasını bir türlü hazmedemiyerek (o zamankimimarların iktidarsızlığ. değil, bunu istememiş olmalarıdır)yolundaki mütalâası ise kendini tesellidenbaşka bir şey olmasa gerek. Yoksa mimaride enmühim şart nisbet ve ahtnk olduğuna göre muazzambinaya İsodor, Anthemius basık kubbeyi neden yakıştırmalardır?Bunun (esas iç mekândı) söziyle izahıkabil mi? Bu düşünce bir lâhza için kabul edilse bileAyasofyanm yapılışından kısa bir müddet sonra kubbeninhattâ Ambon ile beraber çökmesi de mimarlarınmukavemeti de istemedikleri yolunda mı teviledilecek!.. Türk kubbelerinin semaya yükselişi tarafsızolarak incelenecek olursa, bunu Ayasofyanm yapılışındansonra geçen yüz yıllarda inşaî bir tekâmülünsonucu olduğunu ve bu olgunluğun da Türk mimarlarınamüyesser okluğunu ve hattâ Ayasofyanmbugüne kadar yaşaması da Türk üstadlarının bilgilitakviyelerine borçlu bulunduğunu kabul etmek icapeder.Türk mimarlarının nasıl şartlar altında yetiştiğibilinirse mağrur örnek kelimesinin yersizliği de anlaşılır.Profesör Türk mimarîsinin esaslarını, çadırı andırantürbelere (3) bağlamak gibi çok dar bir açıdanincelediğine göre sonucun böyle olacağı şüphesizdir.Yoksa Türk mimarîsnin temelleri o kadar derinve kuvvetlidir ki bunu görmek için bu eserlerinüzerinde içtoıı gelen bir sevgi ile çalışmak kifayeteder. Nitekim profesör Taut'un Süleymaniyeden veSinandan bahsederken (4) (Eski konstrüksiyon donukluğunugidermiş, kubbeyi içeriden ve dışarıdansan'atkârane bir şekil unsuru yapmıştır. Bütün binakonstrüktif kısımları proporsiyonlu olarak bağlanmıştır.Buna baktıkça Romanın ve İstanbulun Bizanskubbe mimarlarının sade birer mühendis olduğu görülüyor)sözleriyle ne kadar yerinde bir cevaptır.(1) Günalt'-y. M. Şemseddin. Yakın Şark 11 sayfa364. Tiirk Tarih Kurumu. Basımevi 1946.(2) Boyar Ali Sami Ayasofya, Maarif Matbaası1943.(3) Atabinen Reşit Saffet. Les Caracteristiguesde L'architecture Tu r que.(4) Bruno Taut. Mimarî bilgisi, İstanbul 1938.


LONDRANINMECRALARIYazan : DavidThurlovÇeviren • Y. Müh. Ali BerkolEski zamanlardan beri bir şehirin sıhhî durumununbüyük ölçüde temizliğine ve kanalizasiyonsisteminin verimine bağlı olduğu anlaşılmıştır. Bubilgi şehirlerini geniş sokaklarla inşa eden, umumîhamamlar temin eden vo her şeyden evvel verimlive sıhhî kanalizasyon sistemi kuran Yunanlılarve Romalılar tarafından öğrenilmişti. Bu sebepledirki Roma şehirlerinde vebaya pek ender olarak rastlanılmışve Romalılar umumiyetle sıhhatli insanlarolmuşlardır. Mamafih, bu bilgi bilâhire unutulmuştur.Sokaklar lâğım halini almış, sular kirlenmişve veba Avrupaya yayılmıştır.Bugün bu bilgi yeniden öğrenilmiştir. Her şehü."ve kasaba suyunun temizliğini muhafaza etmek, dolayısilenüfusunun sıhhatini korumak için kanalizasyonsisteminin mevcudiyetine güvenmektedir.Meselâ Londra sıhhat bakımından en mükemmelve iyi mecralandırılmış dünya şehirlerindenbiridir. Londra'da dokuz milyona yakın insan yaşar,fakat bu kalabalığa rağmen veba görülmemiş vesalgın hastalıklara eııder olarak tesadüf edilmektedir.Bunun sebeplerinden biri Londra sokaklarınınaltında ayrı ayrı organize edilmiş ve mevcudiyetindenpek az kimsenin haberdar olduğu bir aleminbulunmasıdır. 3.000 mil (4,828 kilometre) uzunluğundamuazzam kanal vo lâğımdan kurtulmuş olan buâlem hakkiyle kontrol edilmemiş olsa, Londralılarınsıhhati, Londra sokaklarının temizliği üzerine ciddi,menfi tesirler yapabilir. Bir kaç yüz yıl önc^lâ"ğrrn suları ve kirli sular en yakın akıntıya bırakılır,rasgele bir yol takip ederek sonunda, fena kokulub'r hale girmiş olan «Thames» nehrine akardı.Bugün komple ve karışık bir lâğım şebekesininLondvanııı yüzü altında inşası için 20.000.000 İngilizlirası sarfedilmiştir, en büyüğü 15 ayak (5 metre)yükseklik ve 22 ayak (6 V 70 metre) genişlikte büyükbir tünel elan bu lâğımlardan ekserisi Thamesnehrinin ve ana caddelerin güzergahını takip eder.Londra'nın kanalizasiyon sistemi sadece kanalve lâğımların inşası ile halledilmiş değildir, çünküşehrin altında büyük binaların temelleri daha derindegaz boruları, elektrik, telefon, telgraf kabloları,ye: altı tren şebekesi vardır.Londra'nın altında kuzeyden ve güneyden Thamesnehrine doğru akan yüzlerce lâğım, nehrin heriki kenarına paralel olaıı büyük ana lâğımlara dökülürler.Bu lâğımlar Londra'nın bir kaç mil dışında,nehrin geniş ağzına yakın bir yerde yer yüzüneçıkar ve orada sular toplanır, muamele görür venihayet denize dökülür.Muhtelif noktalarda kurulmuş tulumba istasyonlan, her yirmi dört saatte Londra'dan geçen 300 milyongalon yaııi 1,363,788,000 litre suyun muntazamandenize doğru akmasını temin eder.(Arkası sahife 81 de)


ODİTORYUMLARINAKUSTİĞİÇeviren : Y. Müh. Ali BerkolB- Britanya ilmî ve sinaî araştırma inst : tüsi)nün, inşaat heyetiyayılarından No. 141 Sound insulation and acoustics )geçen sayıdanMüzikOditoriyomlarıMüzik için oditoıyomlar etüd ederken, orkestranınmuvaffakiyetinin salonun akustiğine bağlıolduğu takdir edilmelidir. Birinin kalitesi diğerininkalite düşüklüğünden müteessir olur ve bundandolayı bu nevi oditoriyomların inşasına müzik aletlerive müzisyenin kabiliyeti kadar ehemmiyet verilmelidir.Müzik ve bilhassa koro müziği oditoriyomlarıiçin en elverişli aksi seda müddetleri söz oditoriyomlarımüddetlerinden biraz daha uzundur ve tonunkalitesi bakımından hem alçak hem yüksek frekanslarımuhafaza etmek mühimdir.Müzisyenlerin oturma tarzı hususî dikkati icapettirir. Zaman zaman ayni holde, bir solisttenbüyük korolara kadar yükselen müzisyen sayısınıbarındırmak mutattıt ve bir kuartet veyaoda orkestrasının orkestra ve koro boşluğunun ortasındaoturmaması için münasip tertibatın alnmasıarzu edilir. Ayarlar: mümkün olan mütekarrik reflektörlerbulunmalıdır.Sahne yerleünin tanziminde, her çelo ve çiftbas dinleyiciler tarafından görülebilecek şekildeyerleştirilmelidir. Mümkünse nefesli sazların parlakmaden kışımları nisbeten görünmem eli dır. Enküçük telli sazları üç vtva dörtlük guruplar halindeyüksekte bulunan sahnenin düz ön kısmına koymakalışılmış bir tertiptrr.Bu tarzı tenkit mahiyetinde en önde otu:andinleyicilerin, orkestranın ön sırasının arkasındabulunan sazların maskelenmesinden dolayı, tellisazlar tonunu tam olp.rak duyamadıkları ileri sürülebilir,bu kimseler ayni zamanda diğer sazları dahakkile duyamazlar, çünkü ses başlarının yukarısındangeçer. Yüksekte sahneden vazgeçerek orkestrayıdöşeme seviyesinden başlatmak daha mantikî veuygun olur. Bu takdirde, dinleyiciler eğik bir satıhüzerinde iseler, telli sazlar döşemenin düz kısmındabulunsalar bile, herkes orkestrayı tam olarak görebilir.Şekildeki boylama kesit bu noktayı göstermektedir.Holün şekli hususunda uzun incelemeler yapılmıştır.Bugün bir çok mimarlar hiç olmazsa yelpazetipi planı tercih. etmektedirler. Mamafi bu salonlardaaksi seda müddetlerinin ekseriyetle fazla kısaolduğu müşahede edilmiştir. Binaenaleyh mimarlarınbu gibi planlan müziğe elverişli hale getirmeyinazarî itibare almaları mühimdir. Mühim müzik holleriiçin bir müşavirin ihtisasından faydalanmaktavsiye edilir.Söz ve münazara\oditoriyomlarıSöz ve münazaraya mahsus oditoriyomlarda başlıcagaye berraklık yani anlaşılma kabiliyetidir; budaevvelâ k:sa bir aksi sedaya ve saniyen yüksekfrekanslı söz aksamına tabidir.Kısa aksi seda bir kaç faktör sayesinde eldeedilebilir. Bunlatdan biri, holün küçük veyahutnisibetten büyük meselâ (2000 veya daha fazla koltuklu)olmasına göre şahıs başına 4,5 ilâ 5,5 m 3 değerindealçak hacim seçmektedir. Diğer bir hususda münasip emici kullanılmasıdır.Üçüncü bir faktör holün şeklidir zira duvarlarve tavana bi istiridya kabuğu veya megafon şeklivermekle hatibin sesine yardım edildiği ve aynî zamandases doğrudan doğruya dinleyicilere sevk e-dildiğinden aksi sedanın azaldığı görülmektedir.Bu vaziyette koltukların kumaş kaplı olmaları salonun,dolu veya boş halde akustik kalitesini muhafazaetmesi bakımından faydalıdır.AUDIENCEOrkestra mahalliDin dinleyicilerne kadar inen kesidisev.yesiSahne ile seyirci amfisinin aynı seviyede oluşu(Bayreuth) tiyatrosunun orkestra yeri kesidi


Mason ve Moir bu nevi salonların hususî sesemicilerine pek az veya hiç ihtiyaç hasıl etmediklerinigöstermişlerdir. Yalnız arka duvarlar veya önsahne yanları gibi tehlikeli yansıma yüzeyleri bukaideye istisna teşkil eder. Bununla beraber projeyiSabine formülile kontrol etmek faydalıdır.İnsan sesinin nisbetten zayıf olması dolayısilesöz söyleyen ile dinleyici arasında doğru bir yolunbulunmaması mühimdir. Bu, meclis odaları ve münazaraodito: yomları halinde hususî problemler meydanakoyar çünkü hatibin yeri belli olmadığındansesi takviye edilemez. Bunun plan üzerine doğrudandoğruya tesiri vardır. Meselâ Avam Kamarasıgibi 300 veya 400 kişilik bir yerde söz söyliyenina; kasında daima dinleyiciler bulunur, bu kimseler,doğrudan doğruya gelen sesten az faydalanıp ancaksalonun aksi tarafındaki satıhlar üzerinde vukubu -lan yansımalar sayesinde işitebilirler. Bu bahis salonunenini tahdit eder, zira aksi takdirde yansımaaksi seda halini alır. Bu tipte en büyük oditoriyomlaı-büyük bir dikkat ve itinayı icap ettiren çok güçproblemler arz etmektedir ve bugün akustik hatalarınınen sık raslanar. sebeblerinden birini teşkiletmektedir. Bu gibi hallerde müşavirlerin fikrininalınması tavsiye olunur.Bu tip hollerin daha teferruatlı tahlili Bagenaltarafından yapılmıştır. Burada eğri oturma planlarıve reflektör olarak içeriye doğru eğik yan duvarlarkullanılmıştır.Ekseriya büyük meclis salonlarında basın için yerayırmak lâzımdır. Üyelerin başkana hitap etmelerihalinde başkanın yakınında bulunması ve üyelerlebaşkan arasına yerleştirilmemesi arzu edilir. Büyükmeclis salonlarında basın masası ilk sıraların yanındave döşemenin üzerinde bulunabilir.Küçük Meclis ve komite salonları beklenilmediğikadar sık müşkülât arz ederler, bunun sebebibaz n üyelerin etrafında oturduğu masanın şeklininfena olmasıdır.Uzun yumurta veyahut dörtgen şeklinde masalarrağb'-t görmekle beraber akustik bakımdankötüdür, masanın etrafında oturanlar birbirlerinikolayca görmeleri lâzımdır, bundan dolayı at nalışekli en iyilerinden biridir.Söz ve Müzik için OditoriyumlarHem müzik .ve hem söz için oditoriyum tipleribaşlıca tiyatro ve umumî hollerdir.Tiyatro :Modern tiyatro umumiyetle yelpaze tipinde inşaedilir, daha önce kullanılan at nalı tiplerine nazaranbüyük sayıda koltuklar için daha iyi ^örüşhatları temin eder, ekseriyetle planda kavisli olanarka duvar, kavisli ve yükselen koltuklarla berabersesi salonun önlerine doğru tekâsüf ettirir. ÇaP'razyan ve ön sahne duvarları sesi toplayarak bu sesitakviye ederler yüksek sahnenin yardımı dokunmazçünkü oyuncular seslerini yukarıya doğru sevketmeyemeyaldırlar.Çare olarak evvelâ arka duvara emiciler veyahutdifizörler koymak ve tercihen duvarı kavisliyerine düz yapmak akla gelir. Saniyen ön sahnekemerinin yan duvarlarında aynı şekilde kemerinkendisine dahil olmak üzere muamele görmelidir.Nihayet ilk nazara sahne seviyesini alçaltma hususudikkatla nazarı itibare alınmalıdır. Sahne hususundabir hal çaresi olarak Bayreuthda Wagner tiyatrosununsahne ve ön koltuklarının aynı seviyedeolması bir fikir verebilir.Bütün bu teklifler herhangi bir tiyatro tipi içinfay-dalı olmakla beraber müzik hol ve variyete tiyatrolarıi,gin esastır, çünkü burada mutlak berraklıkve çok kısa aksi seda şarttır.Umumî hol :Umumî toplantı holünün bermutat akustikproblemler doğuran iki hususiyeti vardır. Birincisibir çok gayelerde kullanılan düz dcşeme ve ikincisisahnenin hem tiyatro lıtm konser için kullanılmasıdır.Düz zemin seyircilerin görmeleri ve duymalarıiçin kötüdür, mümkünse hiç olmazsa holün arkakısmı daimi olarak yükseltilmeli veyahut bu kısımijin yüksek sandalyeler kullanılmalıdır. Bunlarınhiç biri mamküıı değilse duvarlar ve tavana sese istikametve en reflektörler konulmalıdır.Birleşik konser ve tiyatro sahnesi hiç de memnuniyetveremez. Tiyatro için fenadır ve müzik içindaha kötüdür. Demekki bu iki maksat birbiriyle imtizaçedemez. Oyun salonu her ikisi için kullanmakmecburiyeti varsa en iyi çare tiyatro şahnesini müziğemahsus reflektörlerle teçhiz etmektir. Ön sahneninbulunması mühimdir.Gürültü azaltma problemleriBüro fabrika ve lokantalar gibi \7erlerde akustikproblem esas itibariyle yalnız gürültünün azaltılmasınamünhasırdır Gürültünün sıkıcı kısmî ekseriyetleyüksek frekanslarda belirir ve bundan dolayıbunların emicilerle azaltılmasına bilhassa dikkatedilmeli ve tabiatile gürültüyü sessiz makineleıseçerekmembamdan azaltma yoluna gidilmelidir.Umumiyetle ses emicileri büyük odaların tavanınakoymak her halde münasiptir ye diğer bütün şartlareşit olmak üzere tavanları al^ak tutmak gürültününazalmasına yardım eder.Bu maksatla emicileri seçerken bir tavan içiniyi ışık yansıma emsalinin arzu edilir bir hususiyetolduğu unutulmamalıdı:.MEKTEPLER :8/8 metre eb'adında ve 3,35 metre yüksekliktealçı sıvalı modern mektep dershanesinin boş olarakaksi seda mamanı 4 veya 5 saniye ve 40 öğrenci bu-


lunduğu zaman bu müddet takriben 2 saniye olacaktır.Bu rakamlar yüksektir ve sınıflarda umumîgürültü seviyesinin yüksek olmasına ve çocuklarınsözleri iyi seçmemelerine sebep olur.Aksi seda müddetinin 500 frekansta 1 saniyeyiaşmamak icap ettiği kanaatindeyiz. Bundan dolayı*da sınıflarda lüzumlu düzeltmelerin yapılması tarafdarıyız.Tipik bir dersanede tavana 0,3 emsallibir emici tatbiki ile netice elde edilebilir.Mekteplerin koridorlarında sesin boydan boyanaklini azaltmak bakımından bilhassa dikkat edilmelidir.Bu da duvar ve tavanlar üzerine kısım kısımemiciler koyarak elde edilebilir. Mektepleringürültü ve sakin bölgelerini birleştiren koridorlardabu bahis bilhassa ehemmiyetlidir. Jimnasiumlardagürültü azaltma muamelesi görmelidirler.F A B R İ K A L A R :Fabrikalarda gürültünün azaltılmasına dair etraflıve mühim problemler vardır Şimdilik bu husustatam bir araştırma yapılmamıştır. Bazı gürültülüendüstrilerde işçilerin daimî surette sağırlıkvak'alarma rastlanmıştır. Bu gibi hallerde ses emicileringerek sıhhat gerekse iş verimi bakımındanehemmiyeti büyüktür. Bu problemin esaslı bir etüdkonusu teşkil ettiği kanaatindeyiz.LOKANTA VE KANTİNLER :Lokanta ve kantinlerin de sık sık gürültülü olduklarınabu gürültülerin sert masa üstleri ve sofratakımlarından çıktığına işaret etmek isteriz. Sakinteçhizat kullanmakla beraber tesirli şekilde sesinemilmesi de hemen her zaman arzu edilir.B Ü R O L A R :Büroların bulunduğu binalarda gürültünün a-zalması meselelerine dikkat etmek çok faydalıdır.Hesap makineleri gibi gürültülü teçhizatı ihtivaeden bürolarda hem gürültünün başka yerlere dahaaz aks etmesi bakımından, hem de çalışanların konforsıhhat verimi bakımından sesin azaltılmasına ihtiyacıvardır. Geniş ölçüde yüksek verimli emicilerkullanılmalıdır bunlar elverişli olarak tavanlarayerleştirilebilir. Bu gibi işleri taahhüt edecekbir çok firmalar vardır. Evvelce işaret ettiğimiz gibikoridorlara da dikkat etmelidir. Sık sık aralarda vetercihen devamlı olarak koridorun duvarları ve tavanınaemici maddeler konulması faydalı olur.Sakin ve tek başına çalışılacak bürolarda tavanveya duvarlara emici satıhlar kullanılmalıdır. Böylecesokaktan gelecek ses emicilere çarparak zayıflıyabilir.E V L E R :Evlerde odaların akustiği bermutat şikâyeti mucipolmaz, odalarda ağır kuma.-| kaplı mobilya bulunduğutakdirde emme kabiliyeti fazla artar.Fakat buda görültüye mani olduğundan arzu edilenbir sonuçdur. Tabiî bu gibi fazla emici bir oda müzikiçin elverişli değildir.(78 i?ıci sahijadan devam.)En büyük lâğımlar tuğla örülü büyük kemerlerdir.Bunların içinde sıcaklık daima 60 farenhayd derecesicivarında kalır ve orada kasıklarına kadar kaimlâstik çizmeler giymiş işçi ekipleri bulunur. Buadamların görevleri bu aydınlık mahzenlerde lâğımlarıntamiratını yapmaktır, işleri bitmek bilmez vebazanda tehlikelidir, çünkü şehir üzerine anî vekuvvetli bir yağmur yağarsa milyonlarca galon sulâğımlara hücum eder. özel tedbirler alınmamışsaişçilerin boğulmak ihtimali vardır, veyahut havasızlıktantıkanırlar. Mamafih bu gi olağan üstü vaziyetlerdeözel tulumba istasyonları ve sağnak karşılamalâğımları hazırdır. Gece gündüz durmadanişçi ekipleri Londranııı binlerce mil uzunluğundalâğımlarını dolaşır, onların temiz ve bakımlı olmasınıtemm eder. Bu kimseler unutulmuş küçük birordu teşkil ederler, çünkü insan bunların sırf tesadüfeseri olarak bir sokağın köşesindeki kapaktanyukarı çıktıklarını görür.(61 inci sahijaidan devam)mektedir. Bu nakışların üstad bir elden çıkdıklarıilk görüşte anlaşılmaktadır.Minber semt ve mahalle mescidlerinde kolaylıklatesadüf edilmiyecek kadar ölçülü, nisbetli vesüslüdür. Tamamen ahşapdan yapılmış olan minberinkapısının üzerindeki oymalar, gok itinalı birkompozisyona göre yapılmıştır. Bu minberin sonradanbir hayır sahibi tarafından yapdırılmış olmasıda,ihtimal içindedir.Bir kaç günlük bir seyahat sırasında, bu camiîgörüp, releve ederek, bize tanıtan Cihat Burak'aburada teşekkür ederken, Anadolumuzun, nice köşeve bucaklarında, güzel eski eserlerin mevcut olduğunugenç meslekdaşiarımıza hatırlatmak isteriz.Genç mimarlarımız, askerlik görevi ve başkasebeblerle dolaşdıkları yurt bucaklarını, bir mimargözüyle taramalıdırlar. Bu incelemelerden küçük vefaydalı etüdler meydana gelecektir.Bu sayede, sivil ve dinî mimarlık eserleri arşivimizizenginleşdirmek kolaylıkla kabil olacaktır.


ArkeolojiPAFLAGONYA'DA KALE KAPIKAYAMEZARIYazan : AhmetGökoğluKastamonu Miızesi MüdürüBu mezar, Taşköprü'nün Donaler (Süleyman)köyünde bulunmaktadır. Bu köy gök ırmakla Kastamonu- Taşköprü şosesi üzerinde olan Germeçkarakolunun 7 kilometre kuzeyindedir. Taşköprüburanın 8 kilometre batı - kuzeyinde kalmaktadır.Amniyas (Gökırmak) çayının kuzeyini takibedenve Daday kazasından doğru gelen dağ zinciri,Taşköprünün Çetmi köyüne kadar batıdan - doğuyadoğru uzanırken, bu köyden itibaren kuzey - doğuyadönerek güneyde bulunan ovalık kısmı dahaziyade genişletmektedir, işte adı geçen köy bu dağlarıntam kuzey - doğu istikamete döndüğü yerdekurulmuştur. Bu köyün batısında (kara dere) denilenoldukça derin ve geniş bir dere vardır.Mezarı ihtiva eden kaya, güneyden kuzeybatısındave adı geçen derenin ovaya çıktığı yerdeoldukça yüksek bir kayaya oyulmuştur. (Resim : 1)Mezarı ihtiva eden kaya, güneyden - kuzey -doğuya doğru uzanan dağların istikametine uyarakuzanmaktadır. Doğu tarafının kuzeyi zamanla dolmuşolduğundan tepesine buradan çıkılmaktadır.Diğer üç tarafı tamamile sarptır. Tabiî teşekkül itibarileikinci zamanın (Eosen) tebeşirindendirki bununiçinde nümülit'leı, istridye kabuklan bulunmaktadır.Yağmur sularıyla tepesinden akan birikintimahrutu, doğu kısmını doldurmuş ve üstünüâdeta tesviye etmiştir.Şimdiye kadar tarif ve tavsifine çalıştığımızbu kayanın doğu tarafında 10 m. genişliğinde ve 15m. yüksekliğinde bir kısım tesviye olunarak üstünebir alınlık yapılmıştır.Bütün alınlıklar, birisi yatay, diğer ikisi de meyilliolmak üzere üç kirişin birleşmesile meydanagelen bir üçkenden ibaretken, burada yalmz meyillitaş kirişler vardır. Boyları 2,70 m. olan bu meyillikirişler 20 derecelik bir açıklıkla birleşerekbir tepelik husule getirmişlerdir. Alınlığın mezartesisatile ilgisi yoktur, ancak şekilleri tahdid etmektedir.Mezar yerden itibaren 8 metre yüksekliğe oyulduğuiçin yanına ancr.k 10 metrelik bir merdivenleçıkılmaktadır. Bu merdivenle evvelâ 4,5 m. boyun-Şekil 2. Kale kapu kaya mezarının yakındangörünüşüda, 2. eninde ve 3,10 metre yüksekliğinde bir girişyerine ulaşılmaktadır. Burada iki tane sütun vardır.(Resim : 2). Sütunların birbirine olan açıklıklardaduvarlar arasındaki alıklıklar aynıdır. Bunlardanbirisini ele alırsak evvelâ dört köşe bir kaideve bunun üstünde büyük bir yuvarlak silme vardır.Silme üzerinden yükselen sütun gövdesi yuvarlaktır.Bu gövdelerin üzeri ilk yapıldığında çıplakkensonradan sıvanmış ve soldakinin üstüne birhaç yapılarak yanme (küri = Allah) yazılmıştır. Bugövdeler birer bilezikle bitmekte, ondan sonra dabaşlık gelmektedir. Başlıklar diğer Paflagonya kayamezarlarında olduğu gibi yalnız zar biçimindebir tabladan ibaret değil- kare şeklindeki tablalarınüstüne diz çökmüş buğalardan teşekkül etmek-Şekil I. Kale kapu kaya mezarının uzaktangörünüşü


Şekil 4. Kalekapı Kaya mezarınınkabartmalarıtedir. Paflagonya kaya mezarlarında böyle bir başlığa,Boyabat'ın Salar köyündeki Direklikaya» kayamezarında da rasgelmekteyiz. Buğaların arkalarımezar odalarına, önleri de dışarı doğru çevrilmiştir.Bunların bükülmüş olan sol ayak tırnakları a-çıkca belli olduğu halde, başları belli olmayacakbir hâle gelmiştir.Böyle hayvan başlıklı diğer bir mezar da G.Hirschjeld tarafından İskilip'te bulunmuştur.Giriş yerinin duvarları ve tavanı mükemmeltesviye olunmuştur. Yalnız duvarlarda bazı dört köşedelikler vardırki bunlar ağaç başlarının konulmasıiçin yapılmışlardır.Giriş yerinden bir yanı 1 m. olan kare şeklindebir kapu ile - bakana göre - soldaki mezar odasına girilmektedir. (Plân resim : 3). Bu odanın boyu4.60, eni 2. 30, yüksekliği de 1.80 metredir. Duvarlardüz tavan tonoz şeklindedir. Sütunlarda olduğugibi odanın da duvarları ve tavanı sıvanmıştır. Sağduvarla arka duvarda birer sediri bulunmaktadır.Bu sedirlerden arkadakinin boyu 2,30, eni 0.90, yüksekliği0.60 metre, sağ duvardakinin boyu 2.40, eni0.90, yüksekliği de 0.60 metredir.Bu odadan yüksekliği 1.20, eni 0.45 metre olanbir kapı ile - bakana göre - sağ taraftaki odaya geçilmektedirki bunun boyu 3.80, eni 2.70, yüksekliğide 1.80 metredir. Bu odanın da duvarları düz tavanıtonozludur. Yalnız giriş yeri tarafındaki dıvardak,iıMI •7 • - . a iMsmy /'y ^ • - {.\ -L : P • rŞL- rjfcv,/ " -/.'Y'^.r^-v-jf/iC'/X' J v ı4M//, '//x ///sŞekil 3. Kalekapı Kaya mezarının plân ve kesitiyüksekliği 1 m., eni 0.80 cm. olan bir pencere bulunmaktadır.Bu pencere Paflagonyanın diğer yerlerindekibazı kaya mezarlarında da görüyoruz.Meselâ Boyabat'ın Salar köyündeki Direklikaya,Çerkeşin Karakoyunlu köyündeki Gerdekboğazı,Kastamonudaki evkaya kaya mezarlarında olduğugibi.Kabartmalar : Alınlığın tam tepesinde birkartal, bunun altmda iki tane arslan, bunların altındayine karşılıklı iki tane arslan, bunların iki tarafındave köşelerde birer tane Griffon, bunların altında- bakana göre - sağda bir arslan solda bir buğa,yine bakana göre sağda ki arslanm altında bir taneHörgüçlü öküz bulunmaktadır. (Resim : 4).Buradaki hayvan kabartmalılarının aynı ölçüdeclmaması, kaya mezarı yapılırken bunların konulmasıdüşünülmediği ve dolayısıyla hayvan gruplarınınaynı zamana ait olmadığı ve iki odanın dakeza aynı zamanda yapılmadığı Prof. R. Leonhardtarafından ihtimal olarak ileri sürülmekte isede (1)biz böyle olduğunu talimin etmiyoruz. Çünkü: karşılıklıhayvan şekilleri birbirle mücadele durumdadırlar.O zaman hakim olan fikre göre, bir tarafındiğer tarafı yenmesi düşünülerek bunu temini içinbilerek birisini diğerinden daha küçük olarak yapmışolmaları çok muhtemeldir. İkinci oda sonradanilâve edilmiş olabilir. Çünkü: biz bu ilâve odalarıyalnız bu kaya mezarında değil, Karakoyunlu'dakiEvkaya kaya mezarında da görüyoruz.Kartal : Bu hayvanın başı ve ayakları zamanlabelli olmayacak hâle gelmiştir. Kanatlarında altışartane kalem bulunmaktadır. Bu hayvan yüzdentasvir edilmiş olup altında bulunan arslan çiftininüzerine doğru kanatlarını açarak âdeta uçmağahazırmış gibi durmaktadır. Paflagonya kaya mezarlarındabu konuyu bn- de Direklikaya kaya mezarındagörüyoruz.Gerçekten adı geçen mezarın alınlığından düşerek- debremler tesirile - yerde yatmakta olan


kartalla bu kartal arasında hem konu hem de uslupitibarile müşabehet görülmektedir.Kartalın altındaki arslanlar;Bu arslanlarm gövdeleri yandan başları da yüzdengösterilmiştir. Ön ayakları birbirinin üstünekonulmuştur. Bakana göre sağdaki arsianm arkaayakları kendi altındaki arslanın kuyruğu üzerinedayanmıştır. Bunlardan sağdakinin yelesinden erkekolduğunu anlayoruz. Her ikisinin de kuyruklarıkuş gagası gibi kıvrılmıştır.İkinci arslan çifti : Yukardaki arslanlarm altınakarşılıklı olarak yapılan bu arslanlar birbirilemücadele durumundadırlar. Bakana göre soldaki,sağdakinin boynundan ayaklarını dolamak suretileonunla mücadele etmektedir. Bu arsianm sırtındamücadeleden doğma bir kamburluk görülmektedir.Bu hayvan zamanın tesirile âdeta belli olmayacakhâle gelmiştir. Bakana göre sağdaki arslan soldakininsıkıştırmasıla ön tarafı kısmen çökmüş vebundan dolayı arka tarafında bir kamburluk husulegelmiştir. Arka ayağı kendi arka tarafında bulunanGriffon'nun ön ayağına bastırılmış ve kuyruğu korkanbir hayvanın göstereceği tavur icabı olarak bacaklarınınarasından geçirilmiştir.Griffon'lar : Bakana göre sağdaki griffon'unön sol ayağı mezar tesisatının köşesine, sağ ayağıda giriş yerinin dikey duvarı üzerine konulmuştur.Arka ayaklarından sağ ayağı ileride sol ayağı dageridedir. Prof. Leonhard. vücudunun arslan biçimindeolduğunu ve arka ayaklarının da kuş ayağınabenzediğini yazmakta isede (1) biz ayaklardaböyle bir şey görmüyoruz. Kuyruğu gibi, ayaklarıarasına sokularak geri kıvrılmıştır. Tam omuzuhizasından kanatları çıkarılmıştır. Kanadın tepesi,kısmen yuvarlak ve ön taraf keskin bir hatla çevrelenmiştir.Bunun ortasmdan kanadın yüksekliğinceiki esas damar ve bunların etrafında da tali damarlardizilmiştir. Sağ kanadın ön kısmı eski Babiltarzında olduğu gibi tasvir edilmiştir. Gerçektenkanatların geri doğru bükülüş durumu ile, açılışdurumu Frikya'daki A^slankaya ve Kastamonu'dakiEvkaya mezarındaki Sfenkis'lere benzerse de uslüblaşmabakımından daha ziyade Babil tasvirleriniandırmaktadır. (2) bu hayvanın boynunda yelesi veboynuzlarının arkasında da at kulağı gibi kulaklan vardır. Boynuzlar Evvelâ 5 cm. kadar birbirineparalel olarak dikey şeklinde yukarı doğru çıktıktansonra eğilerek yanlara açılmışlar ve u?lan kıvrımlıbükülerek birer kanca halinde nihayetlenmişlerdir.Bu şekil boynuzları Asur tasvirlerinde de bulunmaktadır.(3) Yine bu boynuzlar bugün Paflagonya'dakikeçi boynuzlarına da benzemektedirler.Yuvarlaklaşma keyfiyeti boynuzların uslUplaşma-rsmdan ileri gelmektedir. Yuvarlaklaşma Sümer e-serlerinde de görülmektedir. Meselâ Kudea'nm arslanbaşlı kartalım ihtiva eden vazosundaki hayvanboynuzlan gibi. Yukarıya doğru uzanmış olan başı,Koyuncuk'ta bulunan ve Efes'deki milâttan önce8 inci yüz yılda yapıldığı kabul olunan arslan başıuslubunda yapılan Asur kil heykeline benzemektedir.(5) Ağzı açık olan bu hayvan yandan tersimedilmiştir. (Resim : 5).Bakana göre soldaki Griffon, ön sağ ayağını girişyeri köşesinin üstüne, sol ayağını da aynı yerindikey duvarına koymuştur Bu hayvanın arka tarafızamanla belli olmayacak hâle gelmiştir. Kanatlarbirer yaprak şeklinde görülmektedir. Boynuzlardiğer griffon'unkilerden daha küçüktür. Prof.R. Leohard bu griffon'un tamamlanmış olduğunul — Paflagonya, Berlin, 1915 sah. 2512— R. Leonhard, Paflagonya „ 2523-4-5 „ . „ 251


yazmakta ise de (6) biz bunu kabul etmiyoruz.Çünkü aslında basit çizgilerle yakılan bu hayvanınarka tarafı zamanla yok olmuştur. Bu griffon Etigrilffon'larma benzemektedir. Prof. R. Leonhard,Griffon'larm büyüklüğü ile arslan ve buğalarm büyüklükleribirbirini tutmamakta ve bundan dolayıda arslan, buğa ve griffon'larm aynı zamanda yapılmadıklarıanlaşılmaktadır, demekte ise de bununböyle olmadığını yukarda izaha çlıştık. (7) Buradakigriffoların arslankaya'daki arslanlarla, Kastamonu'dakievkaya'da gördüğümüz kanatlı arslanlarınyerini tutmaları gerektir. (8). Yine Leonhardgriffon'larm arasında ve kartalın altında bulunanarslanlarm kartal'la aynı zamanda yapıldığım söylemekteise de (9) biz böylece olacağını tahmin etmiyoruz.Çünkü aynı konuyu ve aynı uslubu Salarköydeki kaya mezarında da görüyoruz.Griffon'lardan sağdakinin altındı bulunan arslan:Bu arslan ayrıca oyulmuş bir çerçeve içine yapılmıştır.Ön ayakları ileri uzatılarak giriş yerininüstüne gelecek yere konulmuştur. (Resim : 6).Arka ayaklarından sağ ayağı ileride, sol ayağıda geridedir. Bu arsianm kuyruğu da diğerlerininkigibi ayaklarının arasından geçirilerek geriye kıvrılmıştır.Kaburgalar belli olacak şekilde yapılmışve yelesi oldukça gösterilmiştir. Başı Pirsşeklinde düzdür ki bu 19 uncu yüz yıla kadar önAsya'da yaşıyordu. Bu yele küçük oymalarla işlenmiştir.Bu tarz işleme Eti arslanlarmda da vardır.Meselâ: Maraş'taki 8 inci yüzyıla aidiyeti kabulolunan arslan gibi. Keza bu tarz işlemeyi Asur'larmkoyuncuk sarayındaki arslanda da rörüyoruz. (10).Bakcınaı göre soldaki buğa :Buğanın gövdesi yandan gösterildiği halde başıyarım olarak yüze çevrilmiştir. Sol arka ve ön ayakğıileride, sağ arka ayağı geride gösterilmiş ve önayağı da diz kapağından bükülerek karnı altınadoğru kıvrılmıştır. Kuyruğu vukarya kaldırılaraksağ tarafından karnına doğru sarkıtılmıştır. Hayvanındurumu karşısındakine saldırmaçın hazırlanmışolduğunu göstermektedir. (Resim : 7). Bu saldırışeski bir miras eseridir. Biz bu şekildeki konuyu Girit'deMinos zamanında mevcut olduğunu görüyoruz.Meselâ: Evans'm Knosos sarayında bulduğu veJean'de Mot'un neşrettiği (Bucçhera) vazosundaolduğu gibi, Keza yine Girit'deki Praisos paralarılaarmalarında bu konu görüldüğü gibi, 415 - 364 deHeraklia - Pontus (Karadeniz Ereğlisi) paralarındada aynı durumu görmekteyiz. (11).6-7 R. Leonhard. Paflagonya. Rerlin. sah 2508— ., „ „ „ 2519— „ „ „ .. 25610— „ ., , 25311— „ ,. .. .. „ 254'2— ., „ ., „ ,. 25213— „ „ „ „ „ 254Bu kaya mezarda gösterilen şekillerin en iyileri,buğa ile bunun karşısında hamle yapan arslandır.Bunların her ikiside karşılıklı mücadele halindedüşünülmüştür ki bu mitolojik konudan başkabir şey değildir. Leonhard, buğa ile onun karşısındakiarsianm griff onlar dan önce yapıldıklarınımuhtemel görürse de biz aynı zamanda yapıldıklarınıtahmin ediyoruz. (12).Bakanı göre sağdaki hörküçlü öküz : (Res. : 8)Bu hayvanın sol arka ve ön ayağı ileri, sağ arkave ön ayağı da geride olarak tesvir olunmuştur.Hayvanın tırnakları çataldır. Ağzı açık kulaklarıdiktir. Omuzunda bir hörkücü vardır. Alnının altındadostdoğru uzanan boynuzu mezar tesisatı kenarınakadar devam etmektedir. Hayvan tamamen tabi- i olarak düşünülmüştür. Bu öküz eski zamanlardaÖnasya'da ve Makedonya dağlarında (Paeonien)de yaygındı. (13) olinos'a göre Lildaya'da To"molus dağlarında mevcut olduğu kabul olunmaktadır.Babü Rimu'smda keza hörküçlü öküz görülmektedir.825 - 860 arasında ikinci Salmansar zamanındamevcut diğer hayvan tasvirleri arasındabu öküzün de tasviri görünmektedir ki Musrî hükümdarıhediye olarak göndermiştir. (14).Asur tek boynuzlu hayvan tasvirlerindeki kısave yuvarlak boynuzun alnının ortasında bulunmasıkeyfiyeti, Paflagonya'dakilere benzer. Otto Kellerbunu bir Gergedan olarak telâkki ediyorsada Leonhard- çift tırnaklı olması hasebile - hörküçlü öküzolarak kabul etmektedir. (15).Bu hayvanlar aslında iki boynuzlu olduklarıhalde E. Scharder'in de izah ettiği gibi prespektivBu hayvanlar aslında iki boynuzlu olduklarıhalde E. Schrader'in de izahettiği gibi prespektivbakımından Babil ve eski Asur sanatında tek boyunluolarak tasviredilmiştir. (16). Boynuz on Asya'-da diğer hayvan nevileri le irtibatlıdır. Babil ve İrankazılarında büyük doynuzlara rastgeliyoruz. (17).Pontus memleketlerde Avrupa'da düz boynuzlularbizon ile karıştırılmaktadır. J. Caesar, (Hercynien)ormanlarında olduğu tasvireder. Son buluntulardabu efsanevî hayvanın ad ma Tragelaphos denilmiştir.(18). Paflagonyanın tek boynuzlu su aygırı bir ö-nemi haizdir ki sol tarafında karşılığı yoktur. Bununküt ile değil, tedfin ile ilgisi vardır. (19).Bu tasvirlerden mücadele halindeki buğa ilesıçrayan arslanlarm yeni Asur sanatile iç akrabalığıvardır. Zaten karşılıkla temas da eksik değildir,çünkü: Asur kralları daima kızıl rmak sahasına nüfuzetmişlerdir ki milâttan önce 718 yılında S argonKapadokya'yı fetihetmiştir.Yine buradaki arslanlarm Mahne pullu yeleleriAsur sanatına yakm görünmektedir. (18. Mücadelehalindeki buğalarm aynı zamanda Miken sanatilede ilgisi vardır. Griffonlar Eti ifadesinin muhafızlarıolarak konulmuşlardır. (19).


Leonhard bu kabartmalar üzerinde milâttan önce4 üncü yüz yılın başlarında çalışıldığın kabul etmektedir.(20). İleride izahına çalışacağımız veçhilebiz kabartmaların da kaya mezarile beraber yapıldığınıtahmin ediyoruz.Sütujılerle - bilhassa başlıklar - Griffonlarmbiçimi, Persepolis'tekilere benzemekte iseler de Paflagonyadakilerİran devrinden önceye tesadüf etmektedirler.Persepolis eserlerinin menşei de küçükAsya ve Suriye'dir. (21).Mimarî tipine göre bu mezar Paflagonyanm eneski bir kaya mezarıdır. Bunu, kabartma gruplarınınalınlıksız yere yapılması da teyid etmektedir.(22). Böyle olmakla beraber bu mezar inşa bakımından,alınlığın olmaması ve sütünlarm tıknazlığı bakımındankabartma grupunu tesisatın tabanına kadarbütün kenarları da kaplaması bakımından Paflagonyakaya mezarlarından ayrılmaktadır. (23).Yine R. Leonhard Kemerlerin Anadolu ve Paflagonyakültüründe boşluk husule getirmediklerini,bilhassa mevcut kültüre canlılık verdiklerini ve bukaya mezarının da ayıı: zamanda yapıldığını kabuletmektedir. (24).Hülâsa: Bu mezarın milâttan önce 7 inci yüzyılda yapıldığı ve kabarlmalarm tedfinden sonra -14-15-16— R. Leonhard, Paflagonya, Berlin, 1915 Sah. 25417-18— „ „ „ „ „ „ 25519— „ „ „ „ „ „ 25620-21-22-23-24-25,, „ „ „ „ „ 257milâttan önce- 4 üncü yüz yılın başlarında - konulduğuzannolunmakta ise (25) biz mücadele halindekibuğanın, hörküçlü öküz ve sıçrayan arslanlarmmilâttan önce 7 inci yüz yıl Asur eserlerine benzemesive griffonlarm da son Eti griffonlarma yakınlıkgösteımeleri hasebiie kabartmalarında aynı devirde- M. E. 7 nci asır - yapıldıklarım zannediyoruz.Düzeltme :Kastamonu müzesi müdürü Ahmet Gökoğlununnumaralı sayılarımızın 223 üncü sayfasında neşrettiğimiz(Patlagonya'aa Ambar kaya mezarı) başlıklıyazısında tertip ve kontrol hatası olarak aşağıda vereceğimizbibliyoğrofyanm derci unutulmuştur.1 — Derginin 224 üncü sayfasındaki metnin 1No. lu bibliyoğrafyası: Annals of the British schoolXIII. P. 18. Fig, 18 a.2 — Aynı sayfanın 2. No. lu bibliyografyası:Hogarth, Excavation at Ephesus P. 110. T. 111, 10,VIII, 4.3 — Aynı sayfadaki 3 No. lu bibliyografya:Wolters, Archaeolcgike Ephemeris 1892 Athen P,272, T, 10.4 — 23 üncü sayfadaki 4 No. lu bibliyografya:G. Hirschfeld, Paphlagonische felsengraber tac 1. II.5 — Aym sayfada 5 No. lu bibliyografya: Paphlagonia1915 Berlin P. 268.<strong>Arkitekt</strong>(59 uncu sahıjadan devam)raslayamadık. Bu evlerdeki, iç hayatı kolaylaşdıracakvasıtaların bu harbden önce Almanya da yapılmışolan ucuz evlerdeki teçhizat fikrinden bileçok geride hattâ mahrum olduğunu esefle gördük.Mahaleni-; dış mimarisine gelince, yine Bonatz'-m asistanlarından mimar Fasihin «Ulus» daki yazısındakiiddaa huâfma olarak, bu binalar, bugünküve gelecekteki yapılarımız? örnek olacak bir özelliktaşımıyorlar. Saçakları, konsolları ve beton armebir bünye içindeki tpkma saç, sutunlarile, yinesaçdan kafes örgüsü pa T maklıklarile bu yapılarınbenzerlerini, biz çok önce görmüştük. Bunlar, Vedatve Kemalettin beylerden sonra açılan mimarîçığırda yapılmış kötü numunelere benzemektedirler.Bunlar bize Cumhuriyetin hemen akabindeyapılmış bir sürü ilk okul ve hükümet konaklarınınmimarî çeşnisini hatırlatıyorlar.Saraçoğlu mahallesinin mimarlık yönünden kritiğiniburada keserken, inşaat tatbikatının kötülüğünükaydetmeden geçemiyeceğiz. İstanbulda «Kalfayapısı» diye kökleşmiş olan bir tabiri, EmlâkYapı Şirketinin bu şantiyesine hiç çekinmeden izafeedebileceğiz. Mahalleyi gezerken yeni başlanmışolan bloklardakı- kaba yapı kısımlarından bitmişdoğrama, çini, mozaik, sıva, boya, taş işçiliği gibiince işlere kadar hepsinde bir itinasızlık, bir kabalıkgördük.«Saraçoğlu» evlerinin plânlan ve mimarisi nasılbir şöhrete kurban edilmişse; yapısı da, himayeli birşirkete verildiği için muvaffak olmamıştır.ZEKİ SAYÂR


TeknikİSTANBULUN YOL M E S E L E S İYa.za.ri : Dr. Y. Müh. MartenWagner1935 den 1935 yılına kadar İstanbul Belediyesinde,ve Bayındırlık Bakanlığında, şehircilik mütehassısıolarak bulutum Prof. Dr. Martin Wagner buetüdü İstanbul yolları için 1936 yılında hazırlamıştır.Şehrimizin yolları hakkında çok esaslı düşünceleri,incelemeleri ve tavsiyeleri ihtiva eden buyazı; o günden bugüne kadar, İstanbul belediyesininyol davasında, hiç bir değişiklik olmadığından,bütün tazeliğini muhafaza etmektedir. Bu itibarla\halen Amerika'da bulunan Martin Wagner'in bu değerlietüdünü yayınlamağı faideli bulmaktayız.<strong>Arkitekt</strong>İstanbul şehrinde (1931 - 1932 istatistiklerinenazaran) 8,152,582 metre murabbaı sahasındayol vardırki nüfus basma takriben 11 metre murabbaıyol isabet eder. Bu rakkamlara yaya kaldırımıidhal edilmemiştir. Berlinde nüfus başına isa-İstanbuldaYol cinsi nüfus başına isabet eden yol sahasıAsfalt0,2 Metre M. 6 liradanŞöse 3,2 » » 2 »Kaldırım 4,6 » » 3 »Kaldırmışız 3,0 » » »Yekûn11,0 metre burabbaıbet eden ve yaya kaldırımı hariç yol sahası 6 metremurabbaıdır. Her iki şehirde bu sahanın kaldırımcinsine göre ne suretle taksim edildiğini ve bullarınmetro murabbaı maliyet fiyatlarını tahmini olarakşöyle bir cedvel halinde gösterebiliriz: (*)Berlinde1,2 Lira 1,7 Metre M. 8 Liradan 13,6 Lira6,4 » 0,4 » » 2,51,0 »13,8 > 3,9 » * 1039,0 »13,8 » 3,9 » » 1039,0 >21,4 Lira 6 M. Muır ıbbaı53,7 LiraTamir cinsi edilen saha.Mevcut yola nazaran 9t miktarı.Asfalt yol 200 metre murabbaı30000Şose 35000Kaldırım 67000% 1,2% 2% 7% 2(*) Fiatlar 1936 rayiçlerine göredir. Okuyucularımızın nazarı dikkatini çekeriz-Bu cedvelden İstanbul şehrinde yol meselesininhalli bakımından üç mühim netice elde edilir:• a) 5 defa daha zengin olan Berlin şehirlisi 5misli daha fazla mal devirettirmesine ve nüfus başınayapılan vesaiti nakliye hareketi 2,5 misli olmasınarağmen İstanbul şehirlisine isabet eden yol sahasınınyarısı ile iktifa etmektedir. Yani daha zenginolan Berlin seh : rlisi yolunu daha randımanlıkullanmakta ve seyrüsefer kesafetine göre pek doğrutaksim edilememiş olmasından dolayı hatta bukadar sahayı bile fazla görmektedir.b) Berlinde nüfus başına yol inşaatı için sarfedilenpara İstanbula nazaran 2,5 defa daha fazladır.Yol metre murabbamın maliyet fiyatı ise Berlinde4,3 defa daha fazladır.c) Bunlara nazaran İstanbul şehrinin yol inşaatprogramında gerek istikbalde yapılacak imarprojesinde gerekse yol inşaatı hususunda, yol inşaatprogramında pek esaslı tadilât yapmaya mecburuz.Aşağıda yapılan cedvel bu mecburiyetin dahabaşka sebebleri de olduğunu gayet vazih olarak göstermektedir.1931 oene rinde İstanbul yollarında yapılan tamiratşudur:Haki'katta tamiredilmesi lâzımgelen yol sahası% 5% 10% 20% 4


Pek tahmini olarak yapılan bu hesap İstanbulşehrinin lüzumundan fazla vasi olan yollarım seyrüseferemniyeti ve teknik bakımdan iyi bir surettemuhafaza edecek vaziyette ohnadığı ve bu sebebdentıpkı bina inşaatında olduğu gibi bu iş için sarfedilensermayenin mahv ve heba olduğunu pek vaziholarak göstermektedir. Seyrüseferin gittikçe motorlaşmasıyüzünden bu vaziyet millî iktisat ve ekonomikharabiyete sebebiyet vereceğine şüphe yoktur.Zira yolların fenalığı benzin sarfiyatının fazlalaşmasınılâstiklerin pek çabuk harab olmasım vearabaların daha sık tamir olmasını intaç ettiği birhakikattir.Avrupada yapılan istatistiklere göre iyi bir yo- •lun fena yola nazaran temin ettiği tasarruf şudur:Benzin sarfiyatında % 20, lâstik sarfiyatında %45, arabanın bakımında %23. Binaenaleyh yolun fenalığıumumî seyrüsefer ve nakliyat işini pek pahalılaşmasınaen mühim sebep olan ve lüzumundan fazsahayamalik olduğundan dolayı iyi bakılamıyan veesas itibariyle iyi tesbit edilmemiş olan bu yollarıidame etmektense bu sebebi ortadan kaldırmanın dahamakul ve mantıki bir iş olacağına şüphe yoktur.Şehir nakliyat isinin motörleşmesi nisbetinde bumeselenin halli de o kadar ehemmiyet kesbedeceğibedihidir.2 — Büyük şehirlerde nakliyat işinin motörleşmesihususundaki tekemmülâtı gayri kabili tevek"kuf bir haldedir. Her gün sokaklarımız üze-inde yuvarlanıpgiden motcr ve makineler için tahsis edilensermaye seneden seneye artmaktadır. Berlinşehrinde sokak üze'indo vuvarlanıp giden motörlünakil vasıtaları için tahsis edilen sermaye yol inşasıiçin sarfedilen sermav^vi +ecavüz etmiştir. Nevyorksehvinde ise sokak ici.n ^arfolunan sermaye ilemotörlü nakil vasıtalarına sa-f olunan sermaye arasındakinisibet hattâ 1: 2 raddesini bile geçmektedir.İstanbul şehrin d ° bu miktar bilâkis 2 : 1 raddesindetahmin olunabilir.Nakil vasıtalarının işbu tekemmülâtı gayet vaziholarak göstermektedirki şehir belediyeleri şehiryollarını İ7/İ tesis ve idame etmekle nakil vasıtalarınatahsis olunan sermayenin hüsnü suretle muhafazavazifesile mükelleftirler.Bir şehircinin vazifesi ise iki mühim meseleyeadam akıllı nüfuz etmektir. Bu meselelerden birisiyol inşaat masrafının bütün şehir bütçesi üzerineağır basan bir umumî mesarif mahiyetinde olduğunuve bu masrafı muhakkak surette lâzım o-lan miktardan fazla arttırmanın doğru olamıyacağıve bu masrafı daima şehrin iş ve iktisadî tahammülünisbetinde muhafaza etmeğe mecbur olmasılâzım geleceğini bilmesi dir.İkinci mesele ise: Bir şehirci daima asgarî biryol sathı üzerinde azam; mikta-da bir nakliyat işitemin edecek bir çare bulmaya mecbur olacaktır.Bir insan vücudundaki kan damarları her uzva yaşamakiçin lâzım olduğu kadar kan sevkedecek e-badda oldağu gibi bir şehirci de rasyonel bir tarzdatesisi edilmiş ve rasyonel bir tarzda istifade edilmişyol şebekesi vasıtasile şehrin muhtelif noktalarındakinakliyat ihtiyacını temin etmeğe mecburdur.Daimî surette istifade edilmiyen veya kabiliyetininazamisi miktarında istifade edilmiyen bir yol sahasılüzumsuz ve ölü bir sermaye mahiyetindedirkiböyle lüzumsuz ölü sermayeye ne zengin nede fakirbir memleket tahammül edebilir.3 — Yol projesi ile inşaatında böyle bir tahlilmecburiyeti muhakkaktır. Her bir şehirci bu tahliliyaparken bir yolun muhakkak surette randımanhesabını yapmak mecburiyetinde bulunmalıdır. Burandıman hesabında rol oymayan mühim noktalarşunlardır:Mecvut temel üzerine yapılacak yolun tesisisermayesi - AYol örtüsünün ömrü= BÖrtünün normal dayanma müddetinden sonrabunun tekrar yenileştirilmesi= CTesis masrafının faizi (% 5)= DTekrar yenileştirme için ayrılacak para = EDaimi bakım ve idame masrafı = FVe bu hesaba göre yol örtüsünün metre murab"baı başına isabet eden senelik umum masrafı = GAşağıdaki cedvel Almanya'da vaziyete nazaranmuhtelif yol inşa şekillerinin verim ve randımanlarınıtakribi surette gösterecek mahiyettedir.Yol örtüsünün cinsi Bir senelik masraflar Metre basma senede yapılan daimi masraflarA B C D E F GSilindirlenmiş ve üzeri Lira Yıl Lira Lira Lira Lira LiraVatranlanmış şose 1,7 4 1,7 0,08 0.4 0,4 0,88Silindirlenmiş ve üzeri asfaltlakarıstıirılmış şoseler 4.25 10 4. 0.22 0.32 0,22 0,76Granitten büyük kaldırım 12,25 60 10,75 0,62 0,04 0,08 0,74Silindirlenmiş asfalt ikitabakalık 7 santim 5 18 4,5 0,25 0,16 0,17 0,58Granitten ufak kaldırım 6,5 25 5,75 0,32 0,12 0,15 0,59Bu cedvelden umumî mahiyette olarak ucuz yol- iktisadî bakımdan en pahalı olan yollar meyanındalar yani tesis için sermayeye ihtiyaç gösteren yollar, olduğu tezahür eder. Bu yolların pahalılığı yalnız se-


nede sarfidilen faiz. amortisman ve daimî bakımmasrafının fazlalığından ileri gelmeyip buna birdeüzerinde hareket eden nakil vasıtalarının da fazlamiktarda müteessir olmasından ileri gelen bir pahalılıkinzimam eder. İktisadı bir şekilde çalış,an ve ilerisinigören bir şehir belediyesi bu sebebden hiç birvakit ucuz yol inşaatına yanaşmamalıdır.4 — Yukarda tasrih edilen meselelerden başkaehemmiyeti hiçjte az olmayan bir meselede bir şehirtevsi ve imarında yapılacak yolları mevcut ve yolunömrü müddetince intizar edilebilecek seyrüsefer hareketineuydurmak ve lüzumsuz her metre murabbaıyol sahasından kaçınarak tesis masrafını azaltmakişidir. Yukarda da işaret edildiği veçhile lüzumsuzyol inşa masrafının şehir iktisadiyatı üzerine yaptığıtesir (Pahalı) bir yol inşa şekli için sarfedilen fazlaparanın yaptığı tesirden çok daha ağır ve tahammülfersadır.Üzerinde kâfi miktarda seyrüsefer hareketi olmayanbir sokağı sırf göze iyi görünsün diye 50 met-re genişliğinde ve muhteşem bir cadde haline sokmanınve bu suretle bütçesini lüzumsuz faiz, amortisman,bakım ve temizleme ve aydınlatma masraflarıile yüklemenin hiç bir manası yoktur. Binaenaleyhbir şehir mütehassısının nazarı dikkate alacağı ilknokta her sokağa vereceği genişliği bu sokağın maruzbulunacağı seyrüsefere göre hesap ve tayin etmektir.En fazla kalabalık zamanındaki azami seyrüseferhamulesini bildiğimiz her hangi bir sokağın azamîgenişliğini hesap etmek öyle zannedildiği kadar zorfenni bir mesele değildir. Bir yolun seyrüsefer hamu-İsini tayin için ise sistematik bir surette yapılmışvesaiti nakliye tadadları yapmak lâzımdır ve bu işiktisadî bir surette yapılmış bir şehir imar projesiiçin muhakkak surette lâzımdır.Aşağıdaki cedvel bazı büyük şehirlerdeki en kalabalıksokaklarının azamî seyrüsefer hamulesini gös rtermektedir.Sene Şehir sokak yeri Günde geçen vesaitinakli:,-e adedi1929 Berlin Brandenburger tor 46,000Londra Trafalgar sguaı- 42,0001930 Hamburg Lombardsbrücke 31,0001923 Şikago M. Brücke 54,100Saattaki azami miktarSaattaki vasati miktar4.600 2,7004 251 2,5003,700 1.800— 3,200Mütehassıs olmayanlar - hattâ bir gok şehirmütehassısları bile - muayyen genişlikteki bir sokağınne kadarlık bir seyrü seher kabiliyetine malikolduğunu pek bilemezler. Yukardaki cedveldesayılan vesaiti nakliye adedi yalnız saatte vasati o-larak 24 kilometre- ile hareket eden motörlü nakilvasıtaları olsaydı 3 metre genişliğinde bir yol üzerindesaatte 1800 vasıtanm geçmesine kâfi gelirdi.Yani 6 metro genişliğindeki bir yol HamburgdaLombardsbrüke'deki azamî seyrüsefere kifayet e-lderdi. Lâkin bugünkü şehir mütehassısları sokaklarınyalnız motörlü nakil vasıtaları tarafmdan kullanılacağınıhesaba katabilmekten pek uzaktır. Oburada İstanbulda olduğu gibi yolun vesaite mahsuskısmından beygir, eşek ve hattâ insanların bileistifade edebileceğini ve bu suretle yolun seyrüseferkabiliyetinin ehemmivetli bir surette azaltacağınıhesaba katmak mecburiyetindedir. Diğer taraftanmotörlü nakil vasıtalarının da meselâ kuvvetliyokuşlarda olduğu gibi az süratle veya çok süratlegitmesi ihtimalini de nazarı dikkate almak mecburivetindedi".Pek fazla sürat de bir yolun seyrüseferkabiliyetlini azaltacak sebeblerden biridir. Zirabu taktirde fren mesafesi uzavacağmdan iki arabaarasındaki mesafevide bu teşebbüs dahilinde tezyidetmek icab edecektir Bu sebeblerden dolayı bir şehıircininmuavyen bir sokağa bugünkü ve istikbaldekivazivetine nazaran tam lâzım olan genişliğivermesi zor bir meseledir. Bu işte büyük bir tecrü"be ve ayni miktarda şehrin muayyen zamanındakiorganizasyonuna uymak kabiliyeti birinci şartı teşkileder. Yukarda da işaret edildiği veçhile bir şehircininen büyük vazifesi bir şehir -imar plânınıtanzim ederken kâfi miktarda istimal edilmediğindendolayı lüzumsuz ola.n sokak satıhlarını kaldırmakteşkil eder. Lâkin maalesef şehircilerden pekazmda, büyük bir şehrin nakliyat işini temin etmeğekâfi sokak sathını hesabda ve bu yolun şehrinhangi yerinde tesis edilmesi lâzım geleceği hakkındakâfi bi' fikir mevcuddur. Bu sebeblerden dolayıaşağıda İstanbul şehrinin nakliyat meselesini,kâfi miktarda nuvantailerm fıkdanından dolayı ancaktakribi surette, aydınlatacak bazı rakamlar tesbitineteşebbüs, edilmiştir. Umum mesahai sathiyesi8152582 metre murabbaı ve tulude 1004357 metreolan umumî yolların vasatı genişliğini 8 metre olarakkaibul etmek yani, hemen (3) er metrelik 3 seyrüseferşeridine müsaade edecek vaziyette kabul etmekcaiz olur. Fakta etüdümüze şimdilik (3) er metregenişliğinde iki seyrüsefer şeridini esas ittihazedelim.Vesaitin saatte 20 kilometre süratle gittiği kabuledilince bu genişliğin 2 defa 1500 yani 3000 arabanınve arabaların mecmu sikleti de 2 ton kabuledilince 6000 ton nakil sikleti de sirkülasyonunamüsaade edeceği tezahür eder. Nakil işinin günün15 saatinde cereyan ettiğini kabul etmemiz halindebugünkü İstanbul sokaklarının genişliğine nazaran


günde ceman 90000 ton nakliyatına müsait olduğuanlaşılır. Sokak uzunluğu 1000 kilometre olduğundanİstanbul sokaklarının gündelik nakil kabiliyeti90,000,000 ton kilometre olur.Halbuki 90 milyoıı kilometreden ibaret azamiseyrüsefer kabiliyetinden tam'amile istifade imkânsızdır.Zira bugünkü sokak inşaat tarzına nazaranen müsait şerait altındı; günde ancak 4000 ton sikletemütehammildir. Binaenaleyh yol cinsine nazaranİstanbul sokaklarının azamî kabiliyeti günüde4,000,000 ton kilometredir.Halbuki İstanbul yollarının maruz kaldığı hakikihamule, senelik mal devri, tramvay ve otomobil,otobüs ile nakledilen insan ve saire adedlerinenazaran ve pek tahmini olarak 400,000 - 600,000 tonkilometre olarak kabul edilebilir. Bu hesaba nazaranİstanbul sokaklarının kaldırabileceği ve hakikattekaldırdığı seyrüsefer hamulesi şöylece tesbitedilir:a) Genişliğe nazaran tahammül edebileceğiazami hamule 9,000,000 ton kilometredir.b) Bugünkü inşâat tarzına tahammül edebileceğiazami hamule 4,000,000 ton kilometredir.c) Hakikatte maruz kaldığı seyrüsefer hamulesi500,000 ton kilometredir.Her ne kadar bu rakkamlar yukarda da arzedildiğiveçhile pek tahmini iseler de yine İstanbulsokaklarının hakikatte maruz olduğu seyrüseferhamulesi fcnnen ve mütehammil olduğu hamuledenpek geri olduğu halbuki genişliğine nazaran kabiliyetitahammüliyesinde.ıı ise tamamen geri olduğu datezahür eder. Har ne kadar bütün büyük şehirlerinyol bakımından bir istisna teşkil etmediği birhakikat isede bu vaziyetler bütün büyük şehirlerdekişehircilerin sokakların vaziyet ve genişliğinitayin hususunda iktisadî bir vaziyeti hiç bir vakitdüşünmedikleri neticesine varmaktan bizi menedemez.Asgarî bir sermaye ile azamî bir surette modernbir büyük şehir sirkülasyonuna yarayacak yollarıtemine mecbur edilen fakir şehirler şehircilerinbu büyük hatasını ehemmiyetle nazarı dikkate almayamecburdurlar.5 — Yukardaki izahattan ameli bir neticeyevarmak istersek bunu umumî bir düstur halindeşöylece ifade edebiliriz: Bir şehirci sokakları ancakbunların talebine uygun olarak ebadlaştırmayamecburdur. Bu umumî düsturu aşağıda göstereceğimizveçhile tali kısımlara tefrik edebiliriz.a) İtinalı bir suretle düşünülerek hazırlanmışşehir imar planı ile iktisadî planlar vasıtasile seyrüseferinzaman ve saha bakımından lüzumsuz noktalarıortadan kaldırılmalıdır. Zira bunlar daimîsurette istimallerine nazaran pek fazla teknik vesermaye bakımından ihtiyaçlara yol açarlar.b) Dikkatli bir surette yapılan vesaiti nakliyetadadları vasıtasile şehrin bugünkü ve istikbaldekiseyrüsefer hareketleri hakkında kesin bir fikir edinmekve bu hareketi şehrin muhtelif mıntıkalarındave esas cadde lerindeki karakteristiğini tayin etmekve istikbal için yapılacak tahminde bir büyükşehirde insan nakleden vesaitin mal nakleden vesaitenazaran daha fazla artacağını göz önünde tutmalıdır.c) Umumî seyrüsefer işini süratlerine göre tahlilederek sürati fazla olan vesaite (tramvay, otomobilyolları, süratli tren ve saire gibi) hususî yollartayin etmek lâkin bu vesaiti ancak verimli olduğunakanaat getirdikten sonra nazarı dikkate almak.d) Sayfiye yerlerin' mümkün mertebe süratlihareket eden vesaite bağlı olan mmtakalara teksifederek ayni zamanda bu vesaitin verimini de arttırmak.e) İş mıntakalarını büyük endüstri ve ticaretbölgelerine sıkıştırmaktan çekinmek ve iş bölgelerininakliyatı bertaraf edecek veçhile ikametgâhmıntakalavına getirmeye bakmak lâzımdır.Yol inşaat politikasının bu umumî kaideleriile birlikte bir şehircinin şehri ikametkâh mıntakasındakiyolların inşa masrafını asgarî bir haddeindirmek mecburiyetinde olduğunu da hatırlatmaklâzımdır. Zira ikametgâh bölgelerindeki yollar,satıhlarına nazaran bütün şehir yolları arasında enlüks yollardır. Zira bunlar kabiliyeti istimaliye bakımındanen gayri müsait şeraite tabidirler ve bunlarınmaliyet fiyatı ile gündelik istimal derecelerinimukayeseye nazaran şehrin en pahalı yollarıdır. Buyollar ekseriya seyrüsefer kabiliyeti istimal,îyelerininancak % 1 i kadar bir iş görürler. Meselâ ikametgâhmmtakasmdaki bir yolda günde beheri birton sikletinde 45 araba gec'.iğini - ki bu miktar birçok sokaklar için pek yüksek bir rakkamdır - veyolun teknik seyrüsefer kabiliyetini de (birinci derecedeseyrüsefer caddesinde 45,000 tondur.) 4500ton olarak kabul edersek yolun hakikatta ancak a-zamî kabiliyetinin % 1 i kadar bir iş yaptığı tezahüreder.İkametgâh mmtakası ne kadar vasi olur ve busuretle nüfus başına sahanın sokağa isabet edenmiktarı ne kadar fazla olursa yukarda işaret ettiğimiznokta o kadar ehemmiyet kesbeder. Modernve iktisadî şehircilikle ikametgâh sayfiyelerindekivolların sistemini bu şekle doğruca tevcih eder:Seyrüsefere mahsus arka yollar ikametgâh medhallerininönünden geçmeyi p bunlarda 100 ilâ 200 metı-emesafeden geçer ve ikamet?,ahlarda bu ana yollarayaya kaldırımla n veya park yolları vasıtasileirtibat ettirilir. Bu şekilde yapılmış bir safiye sistemininiksatidî rüçhanmdan başka aşağıda zikredilecekfaideleri de vardır:a) İkametgâhlar, seyrüsefer gürültüsü ve tozundan(ayni suretle seyrüsefer sarsıntılarından) masunkalırlar. (Eski Türk sayfiyeleri ufak patika yol-(Sonu sahifa 94 de)


ŞehircilikŞEHİR PLANINDA SERBEST VE YEŞİL SAHALARYazan : RifatTiiregünEskiden yo] istikametleri hususunda hiç birdüşünceye sahip olmaksızın gelip geçenlere kâfibir geçit bıraktıktan sonra, binaların gelişi güzel kurulduğunubu devirden kalma eğri büğrü sokaklarınvaziyetinden anlıyor us. Filhakika evlerde içerihayata verilen önem nisbeti, dışhayatta aynı ihtiyacıhis ettiımemiştir. İnsanlar dinî ve sosyal adet vegeleneklerden, siyaset ve asayişe ait bir çok sebeblerdendolayı evlerinin içinde yarattıkları tekâmülnisbetinde sokaklara ehemmiyet vermemişlerdir.Yollar insanlarla, o zamanki taşıt vasıtalarının gelipgeçmesine ancak kâfi gelebilecek genişlikten ilerigitmediği gibi, meyil ve istikamet itibarile de yalnızsuların akmasını temin etmek ve yolcuları gölgelendirmekgayesini gözetmiştir.Sokakların kaldırımla döşenmesi ve mecralaryapılması, taşıt vasıtalarının artması, zamanla yollaramuntazam istikametler vermek lüzumunu hisettirdikçe icabedeıı nizamlarda konmağa başlamıştır.Bu suretle yapılacak binaların muayyen bir istikametetabi tutulması, nizamlaştırılmış ve istikametharitalarile bunların tatbikini mecbur eden kanunlaryapılmıştır. Memleketimizde bunların ilkiolan 1293 tarihıli Ebniye kanunu da,yolların mevzii olarak genişletilmesi ve binalarınbir istikamette yapılmasını temin etmekle iktifaetmiştir. Son iki ası-da şehirleri düzenleme işiortaya halli icab eden bir çok yeni problemler atmıştır.Şehirlerde durmadan nüfus artması yüzündenumumî sıhhati korumak, tehlikeli bir hal alantaşıtların gidiş ve gelişini kolaylaştırmak, ekonomikhayat ve sosyal geleneklerde husule gelen hızlı vegeniş değişiklikleri karşı] lyabilmek gibi, bir cokmaddî ve manevî zorlukları yenecek yeni kanunlarkonmak lüzumu belirmiştir.Yurdumuzda, meşrutiyetin ilânından sonra şehirlerindüzenlenmesi, sıhhat ve güzellik icablarilebir kül halinde planlaşdırılması arzusu ile, yapılanteşebbüsler projede kalmış ve bunların kanunlaştırılmasıancak cumhuriyet devrinde kabil olmuştur.Şimdi muhtelif memleketlerde bu hususda konmuşolan mevzuatı gözden geçirelim. Alman kanunlarıher şehri, bayındırlık bakanlığına bir güzelleştirmeve gek'şme Dİanı tasdik ettirmeğe mecbur tutmuştur.Bütün şehirlerin bina ve yol inşaatı itibarilemerkezden başlamak şartile üç, dört merhalededüzenlenmesi düşünülmüştür. Belediyeler şehiriçinde sıhhate uygun olmayan adaları, plânın tatbikive yeni yolların aıgilması için lüzumlu olan araziyikamulaştırmaya yetkilidir.Bu hususta hükümetten ayrıca müsade alınmazyolların açılma ve tamir masrafları umumiyetleiki tarafındaki binalara yükletilmiştir.İngiltere'de daha ziyade serbest sahaların olduğugibi saklanması, genişletilmesi ve yeşil bir halesokulmasını sağlayan hükümler konmuştu'-. Londranmmerkezinden itibaren 25 millik bir mesafeiçinde bütün serbest sahaların ve korulukların kamulaştırılmasıiçin bir kanun yapılmıştır. Belçika'daşehir meclisi, şehir planlarmı düzenletmeğe yetkilidir.Bu plana göre inşaat yapılmasına müsade edil"miyen yerler için tazminat verilmez. Yol inşaatı masraflarımal sahiplerine yükletilmiştir. Amerika'daşehirlerin imarı umunıyetle hususî şirketler tarafındanyapılır.Amsterdam'da yapılar için muhtelif nizamlarkonmuş, yeşil sahaları ihtiva eden bir genişlemeplanı yapılmıştır, burada her bina etrafında,arsa sathının % 25 i nisbetinde boş saha bırakmağamecbur tutulmuştur. İtalya'da imar planı tanzimi-ihtiyarî bırakılmış fakat bu planı düzenleyenşehirler serbest bı-akmağa karar verdikleri sahaları25 yıl içinde kamulaştırmağa mecbur tutulmuştur.Roma için özel bir imar kanunu vardır. İsveç'dsher şehir geniş serbest sahaları ihtiva eden bir imarplanı düzenlemeğe mecburdun Binaların muhtelifyapı ta-zlarma malik olması, sokakların estetik manzaralargöstermesi, nihayet evlerin güzel bahçelerleçerçevelenmesi mcburî olup burada mal sahiplerininbahçelerini tanzim edip etmedikleri de murakabaedilmektedir.İsveçre'de şehir ve civarında serbest bırakılacaksahaları gösteren planlar tanzim edilmiş ve buyerlerin 25 yıl içinde kamulaştırılması mecburî tutulmuştur.Bu müddet içinde umumun yararına bırakılanyerlerde yapı menedilmiş olup bu yerleriçin tazminat verilmesi ancak planın değiştirilmesiveya 25 yıl zarfında tatbik edilmemesi halinde bahismevzuudur. Planın tatbik zamanını şehir meclisleritayin eder. Gayri menkul sahipleri ancak 60 %masrafına iştirak ettikleri takdirde belediyeler ikisene zarfında o kısmm planını tatbika mecburdur,


Bibliyografi AHŞAP YAPıLARı HESAPLAMA TABLOLARıYeni Metodlar :BETON A E M E ÇERÇEVEH E S A P L A R II. CiltÜniversite kitap evi, İstanıbul(190 sahife 5 lira)Y. Müh. Halil İhsan Derman tarafından vazıhbir ifade ile dilimize çevrilen ve temiz bir baskı veitinalı şekillerde yayınlanan bu değerli kitabın I.cildi A kısmını ihtiva etmektedir.I. inci kısım elâstik sütunlar üstünde mütemadikiriş ve mütemadi çerçeve teorilerinin açıklamaktadır.Bunun için evvelâ elâstik mütedahil bir kirişelemanmın maruz kalabileceği tesirlere göre anlarıve şekil değişmeleri incelenmiş sonra elâstiksütunlar üstündeki mütemadi kiriş ve mütemadiçerçeve vaziyetleri tahlil edilmiştir.2 nci kısımda değişik atâlet anı kiriş ve sütunlarınhesabı anlatılmış ve hesabı kolaylaştıracakelâstik hat açıları ve kiyas hatları tabloları verilmiştir.3. üncü kısımda çok katlı çerçevelerinin hesabıgösterilmiştir.4. üncü kısımda mütemadi döşeme ve kirişlereçergeve ve köprülere ait misaller verilmiştir.Bu değerli kitabı teknik literatürümüze kazan-'d.ira nY. Müh. Halil İh-an Derman'ı ve bilim yayınlarıalanında büyük emeklerini şükranla övmeyi borçbildiğimiz editör Cemal H. Selek'i takdirle tebrikeder, eseri bütün meslek arkadaşlarına tavsiye ederiz.Türkçeye çeviren : Y. Müh. Mimar Orhan AlsaçÜniversite Kitap Evi, İstanbul(39 sahife — 175 kuruş)Göz kararı yapı ku: arak ekseriya malzeme israfınımücip olan bir alışkanlığı önlemek üzere Alman(DİN 1052) ye göre tertiplenen, bu değerli kitaptaahşap yapılarda iskele, köprü, çatı ve iskelet gibiimalâtta rast gelinebilecek bütün vaziyetler göz ö"nünde tutulmuş ve gereken ahşap eb'at ve miktarlarıtablolar halinde tespit edilmiştir.Orhan Alsaç ilk tercemesile çok faydalı bir a-dun atmış ve kütüphanelerimizin eksikliklerini tamamlamakyolunda ümit verici bir çalışmağa ön a-yak olmuştur. Bütün meslek arkadaşlarına bu kitabıtavsiye ederiz.YOL KÖPRÜLERINI HESAPLAMAK IÇINYARDıMCıCETVELLERTürkçeye çeviren : Y Müh. Süha N. SomerÜniversite Kitsp Evi, İstanbul(58 sahife — 2 lira)Yeni yapılacak yel köprüleri projelerinin hazırlanmasındave mevcut köprülerin mukavemetlerininaraştırılmasında Alman (DİN 1072) nin tespitettiği esaslardan faydalanarak hazırlanan bu kitapköprü kuvvetlerini doğrudan doğruya verecekşekilde basit tablo ve misalleri ihtiva etmektedir.Her meslskdaşın kütüphanesinde bulunması gerekenbu eseri, değerine ve faydasına inanarak tavsiyeederiz.işte bu suretle, yapıların sokakları, sokakların daşehri teşkil ettiği anlaşıldıktan sonra şehirlerin birprogram ve plana göre imarı kanunlarla sağlanmıştır.Şehirlere akın eden halkın kesafeti karşısındaşehrin ve sakinlerinin evvelâ sıhhatini ve sonra rahatyaşama çarelerini araştırmak düşüncesi hâkimolmuştur. Bunun içindir ki, muhtelif memleketlerdebilhassa serbest ve yeşil .sahalara ehemmiyet verilmiştir.Ev, sokak, ve şehir, hava ve ışığa muhtaçtır.Bunun için dar sokakları ve küçük aralık bahçelerikaldırmak, sık yapı belgelerinde binaların gelişigüzel yüselmesini önlemek bilhassa teşekkül etmişşehirlerin sık mahallelerinde meydancıklar, bahçeler,oyun yerleri yaratmak, mevcutlarının korunmasınaitina etmek, bugünkü şehirciliğin esaslı vasıflarındanbiri olmuştur. Büyük bir şehir, durmadanbüyüyen bir uzviyettir. Bu gelişmenin kendi halinebırakılması doğru olmaz. Esefle görüyoruz ki,İstanbul'da bu hal senelerce devam etmiş, şehirdeve sayfiyelerde bir çok eski bağlar, bahçeler ortadankalkınış ve dar sokaklı yapılarla dolan mahallelerotu".anların sıhhatini kemiren birer ocak olmuştur.Serbest sahaların önemini rakamla göstermekicab ederse; büyük şehirlerden, Londra'nın %15, eski Berli'nin % 10, Paris'in ise % 4,5 serbestve yeşil saha ihtiva ettiğini görürüz. Bunun içindirki Paris'te bir çok hastalıklar arasında veremin yaptığıtahribat, Londra'dan sisli bir havaya sahip ol«masına rağmen üç misli, Berlin'den iki misli fazlaidi.Yeni biç yapı yollar kanunu hazırlanmakta olduğuşu sırada İstanbul gibi büyük şehirlerimizdeserbest ve boş sahalara gereken hemmiyetin verilmesinibeklemek yerinde olur.


HABERLERAnkara Teknik Üniversitesi bağlantılarındanolan fizik ve kimya Fakülteleri proje müsabakasısona ermiştir.Jüri heyeti, Türk yüksek mimarlar birliği adınaProf. S eda d Eldem. T. Y. Mühendisler birliğiadma Lâtif Doğu Millî Eğitim Bakanlığı adına Prof.Emin Onat ve Prof. Kemalî Söylemezoğlu BayındırlıkBakanlığı adma Y. Mimar Hüsnü Tumer veHüseyin Kara, Ankara İmar Müdürü Y. MühendisMuhlis Sertel, Müşavir Y. Mühendis HüsamettinTamkurar ve Fen Fakültesi Dekanı Avni Refik Berman'dsnteşekkül etmiştir.Gelecek sayımızda; projelerini ve jüri heyeti raporunuyayınlayacağımız bu müsabakada aşağıdakiprojeler derece almışlardır.Birinciliği Y. Mimar Muhittin Binan (G. S. A.)ile Enve - Tokay (İ. T.Ü) in müşterek projeleriİkinciliği; Y. Mimar Sedad Erk, Nevzat Erol,İzzet Aydınlıoğlu'un (G. S. A.) müşterek projeleri.Üçüncü; Y. Mima r Sabri Oran (Stutgard) projesikazanmışlardır.Ayrıca,Vahdet Dobera (G. S. A.), Demirtaş KamgılRahmi Bediz (G. S. A.) müşterek projeleri.Leylâ Turgut (G. S. A),İsmail Utkular, Doğan Ergin Baş'm (İ. T. Ü)müşterek projeleri.Ratip Erhan, Oıhan Tolun ve Orhan Alnar'm(G. S. A) müşterek projeleri mansiyon kazanmışlardır.Genç mimarlarımızı tebrik ederiz.Afyonkarahisar Gazlıgöl kaplıcalarının imarpı-ojesile yapılacak otel ve banyo binalarının projeleri,Türk Yüksek <strong>Mimarlar</strong>ı ve Y. MühendislerileTürk Mühendis ve <strong>Mimarlar</strong>ı arasında müsabakayakonulmuştur.Birinci gelen projeye 400C-, ikinci gelen projeye2000 üçüncü gelen projeye 1500 lira, ayrıca iki projeyedebeşer yüz lire mükâfat verilecektir. Müsabakamüddeti 1 ekim 1946 da bitmektedir.Proje Ankara, İstanbul, İzmir Bursa, AfyonBayındırlık müdürlüklerde- T. Y. <strong>Mimarlar</strong> Birliğive T. Y. Mühendisler birliklerinden alınmaktadır.DOĞU İLLERİNDE MEMUR EVLERİ İNŞAATIBirinci Genel Müfettişlik hudutları içinde bulunan40 ilçede 5,985,167 lira sarfiyle 286 parça memurevi inşa olunacaktır, inşaat önümüzdeki günlerdeihale olunacak ve Bayındırlık Bakanlığıncadaimî bir kontrol altında bulundurulacaktır.Bütün bu binaların planlan, mahallî malzemeve iklim şartları esas alınarak Bayındırlık Bakanlığıyapı ve imar işleri başkanlığınca hazırlanmıştır.Binalar arasında iki, üç dört odalı münferit bahçelitipler bulunduğu gibi, Diyarbakır merkezinde dörtdaireli apartmanlar da vardır. Bu binalarda memurlarınrahat ve sıhhî bir şekilde oturabilmeleride gözönünde tutulmuştur.Bu bölgede ayrıca altı yerde hükümet konağıinşa olunacak ve konaklar önümüzdeki günlerdeeksiklitmeye çıkarılacaktır.Plânın 1943 - 1949 kısmı Üçüncü ve DördüncüGenel Müfettişlik bölgelerine ait bulunmaktadır.1948 - 1949 yılları içinde iki genel müfettişlikte 326parça memur evi yapılacaktır.PROJEM Ü S A B A K A S I1946 - 1947 yıllarında yapılacak memur evleriDevlet Demi •.yolları Genel Müdürlüğünden :1 — Eskişehirde yaptırılacak gar binası ve projeleri,Türk yüksek mi.nar, yüksek mühendis, mimarve mühendisleri arasında müsabakaya konmuştur.2 — Yukarıdaki şartı haiz olan her istekli diplomanumaralarım bildirir bir dilekçe ile DevletDemiryolları Başkanlığına müracaat ederek müsabakaevrakım alabilir.Ankaradan başka ye de olan her istekli, taahhüdlümektubla gönderilmiş bir dilekçe ile müsabakaşartnamesini gene ayni makamdan istiyebilir.3 — Müsabaka süresi 1/7/1946 günü sona erecektir.M Ü S A B A K ABirinci Genel Müfettişlik hudutları içinde bulunanil ve ilçelerden Hakkâri'de 7, Yüksekova,Şimdinli ve Beytüşşebap'ta 7 şer, Van'da 14, Muradiye,Başkale, Gürpınar, Şataş ve Gevaş'ta 7 şer,Özali'de 6 Erciş'te 4, Bitlis'te, Mutki ve Hizan ilçelerinde7 şer, Ahlat ve Tatvan'da 4, Muş'un Malazgirt,Bulanık ve Vato ilçelerinde 7 şer, Diyarbakır'-da 19, Egil'de 10, Kulp'ta 7, Mardin'in Midyat veİdil ilçelerinde onar, Cizre, Gercüş ve Derik ilçelerind7e şer, Urfa'nm Viranşehir, Sarran, Sürüçve Bolova ilçelerinde 7 şer memur evi yapılacaktır.PROJEMÜSABAKASİAnkarada özel bir teşebbüs olarak bir otel vesinema binası projesinin tanzimi müsabakaya konulmuştur.Şartl; r, Posta kutusu No. 146 Ankaraadre sinden istenmektedir.


RESİM SERGtLERt : .Değerli ressam Sabiha Rüştü Bozcalı, Beyoğlundaeski ve yeni eserlerinden bir sergi açmıştır.Bu sergi büyük bir alâka uyandırmıştır.SİN ANI ANMA GÜNÜMimar Koca Sinaıım ölümünün 364 üncü yıldönümü münasebetile Güzel Sanatlar Akademisinde,Sinanın eserleri hakkında Prof. H. Kemali Söylemezoğlutarafından projeksiyonlu bir konuşmayapılmış, sonradan akademinin bahçesine konulanSinanın büstü açılmıştır Aynı gün akademide ErzurumAnıdları releveleri sergisi açılmıştır.Resim sergisi :Değerli ressam arkadaşlarımızdan Hamit Göreletarafından Beyoğlunda İsmail Oyga r galerisindebir resim sergisi açılmıştır. Bu sergi alâka görmektedir.AÇIK HAVA T İ Y A T R O S UMÜSABAKASIİstanbul Açık Hava Tiyatrosu müsabakası SonaErdi2/4/1946 da süresi sona eren bu müsabaka jürisiüç günlük bir çalışmadan sonra müsabakayaprogramı şartları içinde 16 projeyi incelemiş ve sonunda:Y. Mimar Nihat Yücel ve Nahit Uysal'ın G.S.A.müşterek projelerini, birinci.Y. Mimar Leylâ Turgut'un (G. S. A) projesini,ikinci.Y. Mimar Tulug Baytin (İ. T. Ü) ve arkadaşlarınınprojesini, üçüncü.Y. Mimar Fazıl Aysu (G. S A) y, MühendisKânî Akçığ İ. T. Ü; ün projeleri mansiyon olarakseçmiştir.rÇİFT SAYISIALTI AYLIĞIYILLIĞI1 ci seri2 ci seri3 cü seriARKiTEKT'iN ABONEŞARTLARI1.60 Lira PRIX D'UN NUNIERO 1.5 Dolar5.00 „ „ pour 6 KOIS 4 „9 00 „ „ „ UN AN 8 „<strong>Arkitekt</strong>in kolleksiyonları :19311932193319341935193619371938193919401941 -42194319441945beher ciltli koleksiyonu 20 LiraBUtUn yazılar, resimler, reklâm ve abone bedelleri Postaiie ARKİTEKT'in idare yerine gönderilmelidir, isteyenlereReklâm tarifesi gönderilir. Adreslerini değiştiren abonelersüratle bildirmelidirler. Aksi takdirde kaybolan dergilerdendolayı müdUrlUğümUz sorumlu değildirPour tout paie-nsnt et demande de renseignemet, ainsique pour tout envoi de document tels que photos, articeannonces, oibliographie â inserer s'adresser â la Dirsction,No, 33 Anadolu Han, Eminönü lstaınqu ,JDüzeltme :Geçen sayımızın 38 inci sahilfesmda yayınlananSainte - İrene de Fresk adlı yazının birinci sütun30 uncu satırda İconoclastes, (tasvir kırıcılar) kelimesiyanlışlıkla İconolâtre olarak dizilmiştir. Düzeltirken,özür dileriz.1815Baş tarafı sahife 90 dalan yüzünden modern sayfiyelere pek benzerler.Halbuki Türk hükümeti ihtiyarlamış Avrupa kanunlarınaistinaden yapmış olduğu yapı ve yollarkanunu ile bu patika yollar sistemini menetmiştir).b) Kapı önünde oynayan çocuklar bu sistemintatbiki halinde her gün artan seyrüsefer tehlikelerindenmasun kalır.c) Bu şekildeki bir saylfiye sisteminde evvelâsu, gaz, elektrik mecraları da daha basit ve dahaucuz bir şekilde temin edilir. Bu sisteme atfedileceken büyük mahzur evlerin vesaiti nakliye yollarına2 - 3 dakika mesafede olmalarıdır. Lâkin birbüyük şehirde ikamet edenler için bu pek o kadarbüyütülecek bir mesele değildir. Zira bir şehirlişehrin dış mıntakalarmda bir vasıtaî nakliyeyi ancak10 - 15 dakika yürüdükten sonra bulmaya vehattâ şehir dahilinde de ilk durak yerine kadar 200- 300 metro gitmeğe alışmıştır.Yukarda tavsiye edilen sayfiye sistemi Almanya'dabazı şehirlerde şehir haricî ikametgâh mıntakalarmdataamnıüm etmiş ve Nevyork şehrininRadburn bahçelik mmtakasmda da tatbik edilmiştir.


Yağlı Boya malzemesiBezir yağıBezir (TürkNeft yağıj> » ikinciÜstübeç (Kaba)Üstübeç ( )BoyalarSülüğen ( )Toprak tozKırmızı aşıYeşilSiyahboyalanMadeni toz boyalarıMavi (çivit)Sarı (kanarya)Sarı (toprak)Çimento boyalanapı malzemesi fi a t 1 a r ıKuruş240270230101296982601778627(Hema - İzotaş) maıka tecrit levhaları1.52.53.557.510cm.»»»»»nrm-m 2m"m 2m s Kuruş31036543059092511.50(kalınlık)Çimento künk (Büz) işçilik - Mal. Yalnız işçilik50 cm m.T 1000 — 200 kr40 » » 800 — 160 »30 ^ » » 400 — 90 »20 » » 200 — 60 »15 » » 120 — 45 »10 » » 100 — 30 »Mozaik (Beyaz mermer) To.30 LiMozaik (Renkli taş) To.90 LiAspest LevhalarıPerakende kg.90 kr.Toptan kg.80 kr.Yuvarlak ve dörtköşe demirler; T. Lirası(Karabük)Lamademirleri:23 X 9 — 35 X 2060 X 10 — 90 X 20120 den yukarıM. Köşebentler ;50 X 5080 X 80150 X 150G. M. Köşebentler ;50 X 40100 X 75150 X 90I ve U demirleri ;8 — 1030 — 38T ve Z demirleri ;60 — 80120 — 160Saçlar ve levhaları- ;0,50 m/m1 »2 »3 »PiklerÇelikTeller :3 m/m » »C i n s iAntr:sen (Ham)Fenol (Ham)Haki BoyaKatran (Yol)Katran BoyasıZift (65 — 75° C)Katran (Ham)495.—450.—400.—Lira470.—440.—410.—480,445,420,475,400,500,440,750.—650.—600.—550.—110.—200.—950.—750.—Normal satış T.L.200.—950.—11000.—50—140.—15.—72.5010 m/m620.—12 »540.—Soğuk tutkal (süterkal) marka Kuruş14 » 510.— 15 Kg. lık tenekelerde kilosu 24016 » 480.— 1 — 5 Kg. lık teneklerde kilosu 25018 — 22 » 460.— Gomlak (İngiliz) kilosu 42526 — 35 » 440.— Sıcak tutkal (İngiliz) kilosu 170


Yapı malzemesi piyasa cetveliÇimentoİstanbul Fabrikaları:Fabrikada vagona teslim dökme( Portland) Tonu 40,00 Li.(Süper siman) » » 44,23 »Sivas fabrikası uıaıııulatıN. Portland Fabrikada V. dökuıe: 52.50» » V. B. torbalı: 57.50(traslı) sivas » V. dökme: 47.50» » V. b. torbalı: 52.50ÇinimozayıktanYerliçimentodanFavansH. O. B. d.Rako d.KireçM 2 5.00» 3.50li 6.00— 4.00li35 kr.38 kr.Toz kireci To. — 40 LKömür kireci To. — 42 >Çalı kireci To. — 50 L(Sivas) Sümer kireci V. To — 55 LKiremitB ıkırköv - Y. d, 23 — - 24 kşEskişehir V. > 19 — 20>Kütahya V. > 14 — 15>Adapazar V. > 19— 20 >Sümerbank (sivas)V. > 16,8 —KiinkFont boru Yerli (Kg. .) 48 Kr. — >» » aksamı (Kg.) 51 Kr. — >MermerYerli [I.m 2 2 sm.] 40 liYerli renkli [ » ] — 55 -95 »İm 2 3 sm. 35' -40 >• 1 m 2 4 sm. 55 — 50 »Blok mermer M 8 300 1Karpit60 —62 Kr.trTuflaBûyükdere Prese ha. BinFeriköy deliksiz ha. »220 V. 235 lı35 V. 48.... l delikliKataııe {I h.a » 45 - Y. 60 »( deliksiz | ha. > 48 — L 60Kütahya Sümerbank tuğlası(Sivas) Süınerbank TuğUısı V.23,00 »29,00 >Ateş tuğlası adedi »35 — 45 kş.RuDeroit30 k f İngiliz.... 21,42 L40 kg26,00 Ldüz 90Galvanizli saçf| oluklu 100Karl'içe 61 —Çinko 95 —Bakır tahta ve yuvarlak » 250Kalay »Kurşun boruKurşun külçeCanıBoru fiyatları:Kum - Y.Çakıl - Y.» 120 kş.9063 Cresmî fiyat115175 —1250 —r Adi (Amerikan) 650 krş.I Belci ka ?j25! Duöye 1400i Kristal 4500 - 5000Arnuvo 1600galvaniz1/2 Par 1123/4 > 1201 » 2001 1/2 3702 » 500400 kuruş455 »demir100145175310400Kereste :LiraBeyaz kalıplık ( Fabrika ) 220 - 215.00» » ( Bıçkı ) 195» » ( 4.m den kısa ) 175» döşemelik (işlenmiş) 240- 245Çıralı » 235- 245Kelebek Marka LiraKontr plak B. B 560» » B. 650» » 3 B 500KerestefiatlarıÇıralı» ( doğramalık )Karaağaç (tomruk)CevizMeşeKayın parke ( Zingal) M 3Meşe parke »l.ira220 -'.


Y E N IÇİMENTO, KİREMİT VE TUĞLA FİYATLARIMIZSivas Fabrikamız mamulâtı normal Portland çimentosu, traslı çimento,kiremit ve tuğla satıs fiyatlarımız 1/1/946 tarihinden itibaren indirilmiştir.1 — NORMAL PORTLAND ÇİMENTOSU : Tonu çıplak 52,50.Bez torbalı 5 7.50 lira.2 — TRASLI ÇİMENTO: Çıplak 47.50, bez torbalı 52.50 lira.3 — MARSİLYA TİPİ KİREMİT : Bini 163 lira, Tuğla bini 29 liradır.SATIŞLAR: Peşin bedelle ve fabrikada vagonateslim şartiledir.T O R B A :Bir No. li bez toıbalar için tonda 15, iki No. lular 10, üç No. lular da 5 liradır,DEPOZİTOSU: bedelle birlikte peşin alınır. Müesseseye ait bez torbalar evvelce ilân edilenşartlarla geri getirilirse depozitoları aynen geri verilir.V1 '1/1946 tarihinden sonra eski fiyatla yapılan satışların fark müşterilerin alacağınayazılmalıdır. Daha eski tarihle parasını yatırıp da henüz çimentosunu alamamış olanlar da yenifiyatlardan faydalanır.N O T :Traslı çimentomuzun bilhassa yol, tünel, köpıü, rıhtım inşaatı ile alçıyı muhtevi zeminsuları içindeki inşaatta normal Portland çimentosundan üstün evsaf bulunduğunudeğerli alıcılarımızın dikkatlerine sunmayı ödev biliriz.Müessesemize müracaat edenlereher hususta izahat verilir.Kısa tel adresi: ÇİMENTO SİVASSÜMERBANKÇİMENTO SANAYİİ MÜESSESESİ


SABRİMüesseseleriKILIÇOĞLU: ' SABRİ KILIÇOĞLU ve ORTAKLARIİNŞAAT BOYALARI ve YAPI MALZEMESİ LTD. ŞirketiİTHALÂT — TİCARET ve TAAHHÜT İŞLERİ" * /SİCİLLİ TİCARET No. 28699MERKEZ DEPOSU TELEGRAF: KİREMİT — İSTANBULBEŞİKTAŞ-ÇÖP İSKELESİ No. 3 ' TELEFON:: 42119SATIŞ YERİ: TÜNEL CADDESİ No. 22 GALATA ,K I L H A SHIRDAVATEMİN HASKÖKPAZARIMAKİNE ve AKSAMI, ALÂT, EDEVAT ve HER NEVİ HIRDAVAT EŞYASIAdres: Galata: Mahmudiye caddesi No. 63 Telgraf: KILHAS — Telefon : 42445SABRİKILIÇOĞLU«ASLAN» KİREMİT FABRİKASI - ESKİŞEHİRTELGRAF : KİREMİT — ESKİŞEHİR TELEFONLAR: Kiremit Fabrikası : 184Posta kutusu : No. 7 Kösele Fabrikası : 202Ekmek Fabrikası : 80VJ


İ L L E R B A N K A S I


AH. RÜTTİMANN• ipi. Inş. MühendisiİNŞAAT MALZEME TİCAREHANES!İstanbul - Galata - Voyvoda cadd. 28, Bahtiyar Han 51Telgraf adresi : - SIKA » İstanbul - Telefon : 49289. Posta kutusu 1119HER NEVÎ İNŞAAT TECRİT VE MUHAFAZA. MALZEMESİHer nevi Mühendislik ve Nafia inşaatı izolasyonu, bodrum, taraça, çatı, cephe ve diyarrutubetleri tecridi. - Kimyevî tahallüllere karşı muhafaza. • Emaye vernik boyaları .- BitümlüEmülsiyonlar.- Hususi yapıştırma maddelerile çatı kartonları .- Alüminyum boyaları .- Alışapmuhafaza vesaiti .- Hususi taban döşemeler, ilâh.-SIKA - SİKAPLAST - PLASTİMENT - İGOL - IGAS - SAURIERPASTA - FLINTKOTE -DUROMIT - SIEGLE ÇİMENTO BOYALARI . FRIK.0 VERNİK BOYALARI -HON3ALIN • HIYALIT - AVITTA • ODAN -İş hakkında teknik ve ihtisas danışmaları için para alınmaz.Salih Sabri KaragözMERMERTAŞtüccarıTürkiyenin her yerinde, İstanbul ve Ankarada birçok resmî ve hususî binaların mermer işlerini bilgiile yapan en ciddî ve en eski yegâne MERMERTAŞ imalâthanesi.MERKEZİ : Unkapanı, Beylik değirmeni yanındaNo. 65. Tel: 22604.AVNîSASA>KERESTE MAĞAZASI5 3 ÎT ö N LU KnDOĞ $Â M ALİK6 D Ö Ş E M E L İ Km BEYAZ ve ÇIRALIHER EBATTA KERESTE İŞLERİŞUBESİ:Telgraf : MERTAŞ — İSTANBULAnkara - İstanbul caddesi AkköprübaşıNo. 58. Tel: 3030.ADRES : UNKAPANI FENERCADDESİ No. 34STANBUL. TELEFON: 20198


SOĞUKTUTKAL(SÜTERKAL) İle: Tayyare, Gemileraksamına. Arabalara, Karoseri, Vagonlara.Mobilyalara, Kaplamalara, Bahçe Mobilyalarına,Tahta, Demir, Cam, Porselen, Taş;Beton, Mantar, Deri, Muşamba, Kâğıt vebilcümle doğrama işlerini yapıştırır.Suya karşı görülmemiş bir metanet,yüksek bir yapıştırma hassası en tasarrufluve kullanılması ve hazırlanması en kolaybir madde. Sıcağa muhtaç değildir. Açıktakullanılabilir. Tahtaları yapıştırmadanevvel ısıtmak lâzım değildir.Emsalinden Daha Mükemmel ve Daha Ucuzdur.Bursa Süttozu Fabrikası Kollektif Şirketi Kimyevi" SanayiŞubesi «SÜTERKAL» Soğuk TutkalTelgraf : SÜT — BURSA. Telefon : 22222223


PORÖZCİNSİHARTBOARD CİNSİDahili taksimatta, sıcak, soğuk ve ses tecritferinde muvaffakiyetle kullanılan bir malzemedir.Iİnşaatta kolaylık ve ucuzluk.Boya ve badana tutax.8. 13, 18 m/m kalınlığında 3.66 X 1.22 ve3.05 X 1-22 eb'admda İmhalar.Mobilya, dekorasyon, parke ve harici işler için.Kullanışlı, sağlam ve kolaylıkla işlenir.Boya ve cilâ tutar.Kontrplâkla rakip bir malzemedir.3 ve 4,5 m/m kalınlığında, 3,66 X 1,22eb'admda levhalar.İnşaat MüteatofoicUeriııe Hararetle Tavsiye Olunur.ıSAHİBİNİNS a t ı ş Y e r i :SESİ Müessesesi302, İstiklâl Caddesi, 302. Beyoğlu(Kapusı yan sokaktadır.)TELEFON : 44934rAYDINLIK ELEKTRİK EVİTicâret Türk Anonim SirkeliMerkezi: ANKARAUlus "MeydanıTelgraf adresi: KOÇPosta kutusu': 72Telefon : 3450Şubesi: İSTANBULFermeneciler No. 90GALATATelefcn: 4476944762SIHHÎ TESİSATKALORİFER TESİSATIİNŞAATDEMİRCAMMALZEMELERİTİCARETHANESİHALİL İBRAHİM ERKElektrik Tesisat MüteahhidiHER NEVİ ELEKTRİK, ELEKTRİK PROJE veMALZEMESİHESABATI TANZİMİBeyazıd Üniversite Cad. No. 15.istanbul.Telgr: Aydınlık - istanbul. Telef: 21125


HEMA - İZOTAŞHafif İnşaat LevhaianDemir, Tuğla, gibi mühim bir inşaat malzemesidir.DIŞ DUVAR !B Ö L M E 'TAVANK A P L A M Ave HER TÜRLÜ İNŞAAT ve TAMİRATTA KULLANILIR.f:Erenköyde, dış kaplaması 3.5, iç kaplaması ve bölmeleri 2.5, tavanları 1.5 santimliklevhalarile inşa edilmiş bir evin sıvanmamış görünüşü.HEMA-İZOTAŞ1.5 — 2.5 — 3.5 — 5 — 7.5 — 10 santim kalınlıklarda ve 50 X 200 ebadında imal edilmekte olan HEMA-İ Z O T A Ş hafif inşaat levhalarının büyük kolaylıkları ve faydaları vardır.Elestikiyetleri vehafiflikleri dolayısile YER DEPREMİNDEN KAT'İYYEN MÜTEESSİRO L M I Y A N bir inşaat sistemi temin eder.HEMA-İZOTAŞ levhaları ses, sıcak, soğuk ve rütubetgeçirmez, yanmaz, tahta gibi kesilir, her türlüsıvayı tutar. Kolay, çabuk, ve sıhhî inşaat yaptırmak istivenlere en büyük fırsat.HEMA — İZOTAŞ Y A PI E V İRECEP ÇETINKAYAİSTANBUL — GALATA — TERSANECADDESI No. 261; Telefon: 40215


TÜRKİYEİMAR BANKASII *T. A. S.>Sermayesi tamamen ödenmiş!.000.000. T.L.İHTİYATLAR: 222.027 T. L.Telgraf adresi: İstanbul -İMAR Telefon : 24527 - 24528Memlekette vapılan şimendefer, yol, yapı inşaatı için şirketler kurmaktave bu işleri yapan müessese ve müteahhitleri finanse etmekteve diğer her türlü banka muamelâtını yapmaktadır.İstanbul Yenipostane arkası Aşiretendi Cad. 35 - 37 İMAR HANKüçük mevduat faizleri : % 3,5Ticarî mevduat faizleri : % 3 faiz verir.tVJ


^Temel AltındaKİLYapınızın en BüyükDüşmanıdır% KİL, sinsi sinsi çöküntü yapar;9 KiL, mail tabakalarda kaymalara sebep olur;9 KiL, çöküntüyü yıllarca devam ettirir.Bu arızalardan kurtulmanın çaresi. KiL tabakasının üzerine binayı oturtmamak ve KİLtabakasını DELEREK altındaki sağlam zemine temeliatmaktır.Bunun en kolay ve en ucuz yolu-melTBAOE -MM»KBeton Kazıkları(Concrete Piles)Hiçbir taahhüt altına girmeksizin temel problemlerinizde bir kere de bizim fikrimizi sorunuz.ADRES:Ncrcsîern Han; No. 3-4 ve 13, GALATATelefon: 42821 ve 42226


ABDİÖZAKTAŞTÜRKİYE İŞ BANKASIKÜÇÜK CARİ HESAPLARİ1946 İKRAMİYEPLÂNIÇEKİLİŞLER :Mozaik taslan[iniveHMMasıİstanbul, Unkapan,Yavuz Sinan mahaliasl,Carniişerif sokak No. 2-4-6TELEFON : 241222 Ocak, 2 Mayıs, 27 Ağustos, 30 Aralıktarihlerinde yapılır.2 Adet ARSA1946ÎKRflMÎYELt1 Adet 3000 Liralık-80002 2000 = 40003 » 1000 = 30008 . 500 = 400015 » 200 = 300035 » 100 = 350J10!) . 40 = 4000150 » 20 — 3000250 > 10 = 2500Türkiye İş Bankasına para yatırmaklayalnız para biriktirmiş'va faiz almış olmaz,ayni zamanda talimizi de denemiş olursunuz.BRONZ - NİKELFABRİKASIAHMET YAPICIBanyo, Lavabo,Soba, Musluk, TuiumbaYAPILARİÇİN:Har rankts seramik veFayansTünel cad ssi 53 ve Yenicami caddesi 66 GalataHer modelde kilitTelefon: 40139.Kol ve ağızlıklarıÇekmeler, vesaire.Sarı, nikel ve'kromajÜzerine mostra takımlarıVestiyer, askı ve saire.İşleri Taahhüdü.EHVEN — SAĞLAM — GÜZELKadıköy ve Üsküdar semtindePİŞKİNTAPI TUĞLASIŞEVKETÇADIRCIIstiyenier :Fincancılar Rıza Paşa Yokuşu No. 17MÜRACAAT :SirkeciTelefon : 22607Köprülü Han No. 53ISTANBUL


IÇ NAKLİYECİLİKTEDÜNYANAKLİYECİLİĞİNDEGÜMRÜK. TRANSİT İŞLERİNDEGÜVENLİKÇABUKLUKU C U Z L U KKOLAYLIKSembolüdür.SEYAHAT BÜROLARIANKARA:P. T. T. Umum Müdürlüğü karşısındaT E L : 2437GALATA:Rıhtım Caddesi No. 41T E L : 40329SİRKECİ:GAR civarı No. 170 - 172.TEL: 24220TELG : ANTİKET


ENDÜSTRIT.A.ŞSermayesi: T. L. 640.000BÜRO: Yeni Postahane arkası, İmar Han kat 4 istanbulTELEFON : 22973Posta Kutusu No. 560Telgraf adresi :A M B A L A J - İSTANBULFABRİKALAR :AMBALAJ : Eyüp, Bahriye caddesi No. 46 TELEFON : 24686AK - AN : Kimya Maddeleri fab. KİMYA : Üsküdar Balaban No. 20GAZOJEN ATELYESi: Cihangir Bakraç sokak No. 19KONYADA YAPİLACAK SİNEMA VE TİYATRO BİNASIPROJESİ MÜSABAKASIKonyada inşa edilecek olan Tiyatro, Sinema binasına ait avan projelerintanzimi Türk yüksek mimar ve mühendisleri arasında müsabakaya konulmuştur.Bu müsabakaya ait şartlaşma ile arsa ve vaziyet plânı Bayındırlık BakanlığıYapı ve İmar İşleri Reisliğinden isim, diploma numarası ve sarihadres bildirilmek suretile bedelsiz olarak alınır veya taliplere gönderilir.Müsabaka süresi 31/Temmuz/946 tarihinde sona ereceğinden projelerino gün saat 17 ye kadar Ankarada Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar Reisliğinegönderilmesi veya bir makbuz mukabilinde teslim edilmesi lâzımdır.Projeler jüri tarafından tetkik olunacak, birinciye 3000, ikinciye 2000.üçüncüye 1000. ve ayrıca iki projeye beşer yüz lira verilecektir.


ailllIllllUlII^


»ANKARASİGORTA ŞİRKETİSermaye ve ihtiyatı : 1.240.500 T. L.Mallarınızı her türlü afetlere karşı en yeni kombinezonlar ve en ehven şartlarlakoruyacak millî bir müessesedir.YANGIN : İNFİLAK, YILDIRIM, ZELZELE ve sair âfetleriNAKLİYE:EMTlA, TEKNE, âdi ve harp vesair sigortları,HAYAT : HER TÜRLl) KOMBİNEZON!ARKAZA : OTOMOBİL, IŞ KAZALARI, MALI MES'ULlYET vesaire.istanbul.Yeni Postahane karşısı Erzurum Han.Telefon :IServisler : 205-11Müdüriyet : 23883JrYeni kontr - Plâk Ltd. ŞirketiFabrikasıÇarpılma, çatlama, kabarma ve saire gibi hiçbir arıza göstertz.Kontr plâklar bu gibi arızalara karsı garanti ile satılır.KELEBEK markaKURUSİSTEM- LîBrSîi *VE-tS^KIZIL, KAYIN, KARAAĞAÇ'dan mamulKontr-plâklar stok olarak her zaman mevcuddur.Umumî satış yeri: İstanbul, Sirkeci, Mühürdarzade Han No. 28YENİ KONTR PLÂK Ltd. Şirketi. Tel. 22401ARKITEKT Aylık yapı ian'atı, şehircilik ve dekoratif sanatlar dergisi. İmtiyaz sahibi M. Zeki Sayâr - Nejriyat müdürüAbidin M orta 5 • İdare yeri Anadolu han No. 33 İstanbul - Basıldığı ver Cumhuriyet Matbaası - İstanbul - Kli|» Kanar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!