12.07.2015 Views

Geçici Bilinç Kaybı: Ayırıcı Tanı ve Klinik Yaklaşım - Klinik Gelişim

Geçici Bilinç Kaybı: Ayırıcı Tanı ve Klinik Yaklaşım - Klinik Gelişim

Geçici Bilinç Kaybı: Ayırıcı Tanı ve Klinik Yaklaşım - Klinik Gelişim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Geçici Bilinç Kaybı: AyırıcıTanı <strong>ve</strong> <strong>Klinik</strong> YaklaşımMurat KÜRTÜNCÜ, Şenay AYDINAcıbadem Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbulBilincin ne olduğu <strong>ve</strong> nerede olduğu bilim <strong>ve</strong> felsefe tarihininen önemli sorunsallarından birini oluşturmuştur.İsa’dan önce 4. <strong>ve</strong> 3. yüzyılda Plato <strong>ve</strong> Aristoteles bilincisorgularken, ruh (psyche) <strong>ve</strong> düşüncenin doğası üzerinefelsefelerini geliştirirken, 16. yüzyılda Descartes “cogito,ergo sum” ile bilinci <strong>ve</strong> varoluşu, düşünebilen bir canlıolmasına bağlamıştır. Metafizikte ise bilinç, insandanbağımsız bir güçtür.Giriş <strong>ve</strong> TanımlarPragmatik bakış açısıyla bilinç, bireyin kendisinden <strong>ve</strong>çevresinden gelen uyaranların farkında olması durumudur.Daha basit bir deyişle “uyanık” olma durumdur.Bilinci yerinde olmayan kişi ses çıkarsa bile konuşamaz,<strong>ve</strong>rilen basit emirleri yerine getiremez, refleks hareketlerdışında işlevsel bir motor hareket yapamaz. Bu tanımdakikritik nokta, her konuşamayan, anlamayan <strong>ve</strong> motorhareket kusuru olan hastada bilinç kaybı olduğu sonucunuçıkarmamak gerektiğidir. Kortikal <strong>ve</strong>ya subkortikalsınırlı lezyonları olan hastalarda da yukarıda söz edilenişlevlerde kayıp olabilir (örneğin afazi, akinetik mutizm,kuadripleji, “locked-in” sendromu gibi), ancak hastalarınbu durumlarda bilinç kayıpları yoktur.Bilincin sürekliliğinden sorumlu olan merkez asendanretiküler akti<strong>ve</strong> edici sistemdir (ARAS). ARAS beyin sapındakaudal mezensefalondan diensefalona doğru uzanansınırları çok net olmayan monoaminerjik nöronlardanoluşmaktadır. ARAS lateral hipotalamus <strong>ve</strong> talamusakadar uzanan kompleks bir sistemdir. Bu bölgelerdende korteksde geniş bir alana uzanım göstermektedir.Özellikle mezensefalo-diensefalik bölgenin herhangi birnedenle hasarında, bilinç düzeyinde bozulma meydanagelmektedir.Bilinç durum değişikliği, çoğunlukla organik bir zemindegelişen yaygın nöronal <strong>ve</strong>ya nörotransmitter işlev kaybısonucu meydana gelen karmaşık bir durumdur. Santralsinir sistemindeki anatomik bütünlüğü bozabilecekbir patolojiden kaynaklanabildiği gibi, normal nöronalmetabolizmayı bozabilecek herhangi bir duruma ikincilolarak da gelişebilir. Yapılan çalışmalarda serebral perfüzyonunani olarak 6 sn’lik kesintisi <strong>ve</strong>ya sistolik kanbasıncının 60 mmHg’den fazla düşmesi sonunda bilinçkaybı gerçekleşmektedir.Bilinç kaybı gerçek tıbbi acil durumlardan, organik olmayandurumlara kadar oldukça farklı önemde sebeplerdenkaynaklanabilmektedir. Nedenin hızlıca belirlenmesizaman zaman yaşamsal önem taşımaktadır. Bu derleme,acil servise geçici bilinç kaybı (GBK) ile başvuran hastalarapratik yaklaşımın özetlenmesi amacı ile yazılmıştır.GBK, acil servise başvuran hastaların yaklaşık %1’inioluşturmaktadır. Konuşma, anlama, kendinden <strong>ve</strong> çevredenfarkında olma durumundaki değişiklerde bilinçbozukluğundan bahsedilirken, deliryumda uyanıklıkdurumu ile birlikte bilinç içeriği de etkilenmiştir. Komaise santral sinir sisteminin normal işlevlerini etkileyenbozukluklara bağlı uyanıklık durumunda bozulma ilebaşlar <strong>ve</strong> hiçbir uyarıya cevap <strong>ve</strong>rmeme haline kadargiden bilincin tamamen yitirilmesi durumudur.Akut bilinç kaybı olan hastaya yaklaşımın en önemlibasamağı öykü <strong>ve</strong> fizik muayenedir. Buna rağmen öykü<strong>ve</strong> fizik muayene, stabil olmayan hastanın dolaşım <strong>ve</strong>oksijenizasyonu gibi vital bulguların hızlıca stabil halegetirilmesini geciktirmemelidir. Bu nedenle hastanınöncelikli olarak havayolu, dolaşım <strong>ve</strong> solunumu değerlendirilmelidir(Şekil 1). Hasta stabil hale getirildiktensonra <strong>ve</strong>ya daha doğrusu getirilirken eş zamanlı olarak,hastanın en yakını ya da olayı gören kişilerden bilgialınmalıdır. Bilinç kaybına neden olabilecek <strong>ve</strong> hızla geridöndürülebilecek hipoksi, aritmi, iskemi, intoksikasyon,hipoglisemi gibi tabloların tanınması <strong>ve</strong> mümkünse tedavininhızlıca başlanması sağlanmalıdır.GBK’na neden olan faktörler pratik olarak senkop <strong>ve</strong>senkop dışı olarak ikiye bölünebilir (Şekil 2). Senkop,serebral hipoperfüzyona bağlı ani olarak gelişen <strong>ve</strong>yine hızlıca düzelen GBK için kullanılan bir terimdir.GBK’nın tek başına olmadığı bilinç durum değişiklikleriiçin senkop terimini kullanmamak gerekir. İskemik SVHgibi fokal serebral islemiye bağlı olarak gelişen bilinçdurum değişiklikleri bunun en iyi örneğidir. Senkoplarrefleks, ortostatik hipotansiyon <strong>ve</strong> kardiyak nedenlerdenkaynaklanırken, senkop dışı nedenler ise nörolojik, metabolik<strong>ve</strong>ya psikiyatrik olabilir (Tablo 1).28<strong>Klinik</strong> Gelişim


Tablo 1: Geçici bilinç kaybı ayırıcı tanısıA. Senkop1. Refleks (nöral aracılı) senkopa. Vazovagal (emosyonel stres, kan korkusu, ortostatik stres)b. Durumsal (öksürme, hapşırma, miksiyon, defekasyon, viseral ağrı)c. Karotid sinüs hipersensitivitesi2. Ortostatik hipotansiyona bağlı senkopa. Hipovolemib. Sistemik hastalığa sekonder (diyabet, amiloidoz gibi)c. Primer otonomik yetmezlik (multisistem atrofi, otonomik nöropati)d. İlaca bağlı (alkol, antihipertansifler, nitratlar, antidepresanlar, nöroleptikler)3. Kardiyak nedenli senkopa. Aritmiler (uzun QT sendromu, hasta sinüs sendromu, Brugada sendromu, polimorfik <strong>ve</strong>ntrikülertaşikardi, atrio<strong>ve</strong>ntriküler iletim blokları, kalp pili işlev bozukluğu, supra<strong>ve</strong>ntriküler taşikardi,<strong>ve</strong>ntriküler taşikardi)b. Kalp kapak sorunları (aort stenozu, aort koarktasyonu, aort yetmezliği, mitral stenoz, mitral yetmezlik)c. Aort disseksiyonu, pulmoner embolid. Kardiyomiyopatiler (idiopatik hipertrofik kardiyomiyopati)B. Santral sinir sistemi1. Serebrovasküler hastalıklar (<strong>ve</strong>rtebrobaziler geçici iskemik atak, vasküler çalma sendromları)2. Epilepsi3. Diğer nadir nedenlera. İktal aritmiye bağlı senkopb. Baziler migrenc. Glossofarengeal nevraljid. İntermitan hidrosefali (Chiari tip I malformasyonu, 3. <strong>ve</strong>ntrikül kisti)C. Metabolik1. Hipoglisemi2. Hiponatremi/hipernatremi3. Hipokalsemi4. Hipoksi, hiperkapniD. Psikiyatrik1. Kon<strong>ve</strong>rsif bilinç kaybı2. Panik atak3. Somatizasyon bozukluğu4. Yaygın anksiyete bozukluğuGBK’nın nedeni yaş ile yakından ilişkilidir. Genç yaştaGBK’nın altında vazovagal senkop, miksiyon/defekasyongibi refleks senkoplar, kon<strong>ve</strong>rsiyon, primer aritmiler <strong>ve</strong>epileptik nöbetler yatmaktadır. İleri yaşlarda neden isemiyokard <strong>ve</strong>ya kapak hastalıklarına ikincil olarak gelişenaritmiler, aort stenozu <strong>ve</strong> pulmoner emboli gibi kardiyakatımı tıkayarak azaltan nedenler <strong>ve</strong> serebrovasküler hastalıklardır.GBK tanısında görgü tanıkları, öykünün doğru alınmasıiçin çok önemlidir. Buna rağmen yapılan çalışmalardaaslında görgü tanıklarının da gü<strong>ve</strong>nirliğinin oldukçadüşük olduğu görülmüştür. Jeneralize konvülsiyon <strong>ve</strong>senkop görüntüleri izletilen yüzer kişilik iki farklı grupta,izlenilenleri doğru anlatabilme oranları %40-70 arasındadeğişmektedir. En doğru olarak hatırlanan ise kastonusu olmuştur. 1 Özellikle epileptik nöbetlerin tanısı,bir görgü tanığının olmadığı durumlarda klinisyen içinoldukça zordur. Bu nedenle görgü tanığının olmadığıdurumlarda hastanın sanki bir epileptik nöbet geçirmişgibi değerlendirilmesi daha doğrudur. Herşeye rağmengeçirilmiş bir nöbeti destekleyen bazı bulgular da vardır.Örneğin prolaktin düzeyi epileptik nöbetler sonrasındayükselmektedir <strong>ve</strong> epilepsi-psikojen GBK ayırımındakullanılabilir. 2 Ayrıca jeneralize nöbet geçiren hastalardasenkop hastalarına göre 4. saatte alınan kreatin kinazdüzeyi daha yüksektir. 3EpidemiyolojiGBK toplumda oldukça sık olarak izlenmektedir. Görülmesıklığı yaş ile değişmektedir. GBK sıklığı-yaş grafiğiiki tepeli bir eğri oluşturmaktadır. İlki 10-30 yaş arasındaolan bu eğrinin ikinci tepesi 70 yaş üzerindedir. 4-6 40yaşına gelmiş insanların %5’inde hayatlarında en az birkez GBK öyküsü bulunmaktadır. 7 Bu hastaların da çoğudaha erken yıllarda refleks senkop öyküsü olan hastalardır.Epidemiyolojik çalışmalarda GBK’si olan hastalarınen azından yarısı bir sağlık merkezine gitmemektedir. Buoran genç yaştaki kişilerde daha da sıktır. Bu nedenleçalışmalarda elde edilen <strong>ve</strong>rileri yorumlarken dikkatliolmak gerekmektedir. Üç yıllık izlemde, senkop hasta-<strong>Klinik</strong> Gelişim 29


Şekil 1: Akut bilinç kaybı olan hastaya acil serviste yaklaşım algoritmasılarının yaklaşık üçte birinde epizodlar tekrarlamaktadır.Tekrarlayan GBK olan hastaların %12’sinde kırık <strong>ve</strong> ciddiyumuşak doku hasarı izlenmektedir. 8 Bilinç kaybına sekondermorbidite de özellikle yaşlı nüfusta artmaktadır.Şekil 2: Geçici bilinç kaybı nedenleriSenkopSenkop GBK’nın en sık nedenidir. Her yaş grubu için ensık nedeni refleks senkoptur. Bu, kanın periferde sempatiktonun azalmasına bağlı olarak <strong>ve</strong>nöz yapılarda göllenmesi<strong>ve</strong>ya hipovolemi sonucunda serebral perfüzyonunazalmasıyla gerçekleşmektedir. Serebral perfüzyon kritikseviyenin altına düşünce kas tonusu aniden yok olarakhasta yere düşer <strong>ve</strong> bilinci kapanır. Aslında senkop çoğuzaman, merkezi sinir sisteminin, kendi kan akımını korumasıamacıyla geliştirdigi bir refleks mekanizmadır.Kardiyak nedenler dışında her zaman, beynin kalp seviyesininyukarıda olduğu durumlarda gerçekleşir. Beyinkalp ile aynı seviyeye düştüğünde serebral perfüzyonunyeniden sağlanması ile hastanın bilinci saniyeler içinde30<strong>Klinik</strong> Gelişim


yerine gelir <strong>ve</strong> tipik olarak postiktal konfüyon izlenmez.Hastalar sıklıkla bilinç kaybının hemen öncesinde gözlerindekararma, soğuk terleme gibi otonomik belirtilerhisseder. Nadiren senkopa konvülsiyon <strong>ve</strong>ya inkontinansda eşlik edebilir. Kan görmeye bağlı olarak gelişenrefleks senkop, sebebi çok da iyi anlaşılamamış olmasınarağmen ailesel bir yatkınlık göstermektedir.Nörolojik <strong>ve</strong> kardiyak muayenesi normal olan senkophastalarında değerlendirme, tekrarlayan senkoplar sırasındahastanın kendisine zarar <strong>ve</strong>rmesinin engellenmesi<strong>ve</strong> ani ölümlerin azaltılması olmalıdır. Eğer altta yatanbir hastalık bulunmazsa tekrarlayan senkoplarda, hastanınyaşam kalitesini arttıracak tedbirler alınmalıdır.Kardiyak olmayan senkopların çoğu tedavi gerektirmemektedir.Ancak sık senkoplar yaşayan <strong>ve</strong> senkopsırasında bedensel hasar oluşan hastalarda <strong>ve</strong>ya GBK’nınistenmeyeceği mesleklere sahip kişilerde (şoför, pilotgibi) tedavi düşünülebilir. Ancak ne yazık ki, bu amaçlakullanılan ilaçların etkinliği tartışmalıdır. Örneğin vazovagalsenkopta metoprolol, etilefrin, atenolol <strong>ve</strong> kalıcıkalp pili tedavisinin senkop sıklığı üzerine olumlu etkisikanıtlanamamıştır. Paroksetinin ise hareketli sedye testisonuçlarını düzelttiğine dair bazı kanıtlar mevcuttur. 9-13Fluoksetin <strong>ve</strong> propranolol’u karşılaştıran çalışmalarda iseher iki ilaç arasında senkop sıklığı üzerinde anlamlı birfark bulunmamıştır. 14 Ayrıca, pediatrik vazovagal senkoptauygulanan fludrokortizon <strong>ve</strong> diyette arttırılmış tuztedavisinin de plaseboya üstünlüğü gösterilememiştir. 15Karotid Sinüs HipersensitivitesiKarotid sinüs hipersensitivitesi (KSH), 5-10 sn’lik karotidsinüs masajı (KSM) ile 3 sn’den uzun asistoli <strong>ve</strong>ya kanbasıncında 50 mmHg’den daha fazla düşüşün izlendiğibir durumdur. Hastalar sıklıkla boyun hareketi, başınhiperekstansiyona geldiği durumlarda <strong>ve</strong>ya boyun bölgesinetravma sonucunda senkoplarının olması nedeniile hekimin karşısına gelirler. Toplumda 50 yaş üzeri kişilerin%10.4’ünde KSH vardır. KSH yapısal kalp hastalığıolan erkeklerde daha sık olarak izlenmektedir. KSM,kadınlarda <strong>ve</strong> yapısal kalp hastalığı bozukluğu olmayankişilerde KSH’ni göstermek açısından daha özgün birtesttir. KSM, serebrovasküler hastalık öyküsü, karotidüfürüm <strong>ve</strong>ya daha önceden belirlenmiş karotid darlığı<strong>ve</strong>ya miyokard enfarktüsü olmayan kişilerde gü<strong>ve</strong>nleuygulanabilecek bir yöntemdir. KSM uygulanmış 502hastalık bir seride sadece 2 hastada serebral iskemik olayizlenmiştir <strong>ve</strong> bunların hepsi de takip eden zaman içerisindetam olarak düzelmiştir. 16KSH’de randomize çalışmalarda iki kamaralı pil takılmasıile ilgili çelişkili sonuçlar ortaya çıkmıştır. Pil takılmışgrupta senkop oranları, takılmamış gruba göre istatistikselolarak anlamlı azalma göstermemektedir. 17 Bir alfa-1agonisti olan midodrin, geriyatrik popülasyonda KSH’desemptomatik bilinç kayıplarının sıklığını azaltmasınakarşın, hastaların arteryel tansiyonlarının da artışına nedenolmak gibi istenmeyen yan etkilere sahiptir. Midodrin,ayrıca ortostatizm sıklığını da azaltmaktadır. 18,19Kardiak Nedenli SenkopRefleks senkoplar dışında senkopların en sık nedeninikardiyak senkoplar oluşturmaktadır. Bu nedenle senkophastlarının kardiyak açıdan ayrıntılı olarak sorgulanması<strong>ve</strong> değerlendirilmesi gerekmektedir. Kardiyak senkoplarbasitçe aritmiler <strong>ve</strong> yapısal nedenler olarak ikiye ayrılabilir.Aritmi <strong>ve</strong> iskemi açısından her senkop hastasının EKG’siningörülmesi önerilmektedir. Tablo 2’de kardiyak senkoputelkin eden EKG bulguları özetlenmiştir. Sebebi iyi açıklanamayansenkop hastalarında EKO da istenmelidir.Kardiyak değerlendirme özellikle yapısal bozukluklar(miyokard <strong>ve</strong> kapak hastalıkları), miyokard iskemisi,Wolff-Parkinson White sendromu, uzun QT sendromu,Brugada sendromu, polimorfik <strong>ve</strong>ntriküler taşikardi gibiartimilerin ortaya çıkarılmasına yönelik olmalıdır. Hastalarproaritmik ilaç (antibiyotik, antihistaminik, nöroleptiklergibi) kullanım öyküsü açısından da sorgulanmalıdır.Bilinen kalp hastalığı olan senkop hastalarında <strong>ve</strong> yaşlılardaani ölüm sıklığı daha fazladır. Adölesanlarda aniölümlerin en sık nedeni ise hipertrofik kardiyomiyopatidir.Pediatrik nüfusta senkopların en sık nedenlerindenbirisi de aort stenozudur. Egzersizle ortaya çıkansenkopta aort stenozu akla gelmelidir. İdiopatik dilatekardiyomiyopatide de senkop izlenebilir.Nörolojik Nedenli GBKNörolojik GBK’larını senkoplardan öykü <strong>ve</strong> ayrıntılı birnörolojik muayene ile ayırmak çoğu zaman mümkündür.GBK’larının en sık nörolojik nedeni epileptik nöbetlerdir.Bunlara çoğu zaman fokal <strong>ve</strong>ya jeneralize konvülsiyonlareşlik etmektedir. Nadir olmayarak epileptik nöbetlerkonvülsiyon olmaksızın da gerçekleşebilir (konvülsifolmayan status epilepticus, atonik nöbetler, absansnöbetler gibi). Bir epileptik nöbette bilinç kaybının ger-Tablo 2: GBK etiyolojisinde aritmiye bağlı senkopu telkin eden EKG bulguları1. Mobitz Tip I ikinci derece blok (“Wenkebach”)2. Uzun QT sendromu3. Sağ dal bloğu <strong>ve</strong> V1 <strong>ve</strong> V2 derivasyonlarında ST elevasyonu (“Brugada sendromu”)4. Preeksite QRS kompleksleri, delta dalgası (Wolff-Parkinson-White sendromu”)5. Bifasiküler blok6. İntra<strong>ve</strong>ntriküler ileti blokları (QRS≥0.12 sn)7. Sinüs bradikardisi (


çekleşmesi için epileptik aktivitenin jeneralize olmasızorunludur. Fokal nöbetlerde hasta nöbet geçirdigininfarkındadır <strong>ve</strong> bilinç korunmuştur (basit parsiyel nöbet).Fokal başlangıçlı nöbet sekonder jeneralize olduysa alttayatan bir morfolojik patolojinin (yer kaplayıcı lezyon,kortikal displazi, mezial temporal skleroz vs) varlığı,beyin MR’ı ile değerlendirilmelidir. Epileptik nöbetlerile senkop ayırımında aura, konvülziyonun <strong>ve</strong> postiktalkonfüzyonun varlığı, dilde yaralanma (özellikle dilin yankısımlarında), GBK’nın 30 sn’den daha uzun sürmesi,inkontinansın olması, ağızdan köpük gelmesi <strong>ve</strong> ailedeepilepsi öyküsünün olması GBK’nın bir epileptik nöbetlehine değerlendirilmesi konusunda klinisyeni yönlendirmelidir(Tablo 3). Ancak nadiren senkoplarda da konvülziyonunizlenebileceğini akılda tutmak gereklidir.Nörolojik GBK’ların başka bir önemli sebebi de serebrovaskülerhastalıklardır (SVH). Bilincin kapanması içingerekli olan ARAS’ın hipoperfüzyonunun tek başına olamayacağı<strong>ve</strong> beyin sapındaki diğer nükleusların da aynıvasküler kaynaktan beslenmesi nedeni ile iskemik SVHhastalarında bilinç kaybı tek belirti olmaz. GBK öncesinde<strong>ve</strong>ya sonrasında diplopi, parezi, parestezi, dizarti,<strong>ve</strong>rtigo gibi ek nörolojik belirtiler de GBK’ya eşlik eder.Kanayıcı SVH hastalarındaki GBK’nın en sık sebebi isesubaraknoid kanamadır. Nadir olarak <strong>ve</strong>ntrikül içine kanamalardada GBK izlenebilir. Parenkimal kanamalardaise epileptik nöbetten ötürü bilinç kaybı gerçekleşmediyse,hematom rezorbe olana <strong>ve</strong>ya cerrahiyle boşaltılanakadar bilinç kaybı devam eder. Hastalarda SVH’nındışlanabilmesi için muayene sırasında ense sertliği, bakışparezisi, nistagmus <strong>ve</strong> piramidal muayeneye özellikledikkat edilmesi gereklidir.Nörolojik kökenli bazı hastalıklarda bilinç kaybı olmaksızınsık düşmeler görülebilir (Tablo 4). Bu hastalıklargörgü tanığının olmadığı durumlarda oldukça ciddi tanısalgüçlüklüklere neden olabilmektedir.Geçici Bilinç KaybındaLaboratuar DeğerlendirmeEKGKolay <strong>ve</strong> hızlı ulaşılabilirliğinin yanısıra tanısal anlamdafiyat-getiri açısından en fazla öneme sahip incelemedir.EKG’nin her senkop hastasına çekilmesi önerilmektedir.Buna rağmen senkop hastalarının sadece %5’inde tanısalönemi olduğu gösterilmiştir. 20,21Ortostatik kan basıncı ölçümüOrtostatik hipotansiyon (OH) tanımsal olarak yatar pozisyondanayağa kalktıktan sonra sistolik kan basıncında20 mmHg, diastolik kan basıncında ise 10 mmHg’dendaha fazla düşüşün gerçekleşmesi durumudur. OH erken,klasik <strong>ve</strong> geç olmak üzere üçe ayrılmaktadır. ErkenOH ayağa kalktıktan 30 sn içinde, klasik OH 30 sn – 3dakika arasında, geç OH ise 3 dakikadan sonra ortayaçıkan OH’dur. Erken OH’un özelliğinin daha genç kişilerdeolmasının yanısıra, sıklıkla senkopla sonuçlanmamasıdır.Klasik <strong>ve</strong> geç OH sıklıkla geriyatrik popülasyonda<strong>ve</strong> ilaca bağlı olarak gerçekleşir <strong>ve</strong> daha sık olaraksenkopla sonlanır.Kan incelemeleriGBK’nın nedeninin senkop olduğu ilk değerlendirmedeortaya konduysa, stabil bir hasta için acil servisde basitbir parmak ucu kan glukozuna bakılması yeterlidir.Daha ileri kan incelemelerinin tedaviyi değiştirecek başkabir hastalığı ortaya çıkarması açısından duyarlılığı sonderece düşüktür. Ortostatik yakınmaları olan hastalarda,kan glukozuna bir de tam kan sayımının eklenmesi sıklıklauygulanan bir yaklaşımdır. GBK’nın nedeninin tamolarak belirlenemediği durumlarda, epileptik nöbet şüphesiolan hastalarda, bilinç kaybının uzun süreli olduğuolgularda, bilinç kaybına konfüzyonun da eklenmesiTablo 3: Senkop, epileptik <strong>ve</strong> psikojen GBK ayırımıÖzellikleri Senkop Epileptik Nöbet Psikojen GBKSüre Kısa Kısa UzunYaralanma Olabilir Oldukça sık Çok nadirİktal istemli göz hareketleri Nadir Nadir Sıkİnkontinans Nadir Sık GözlenmezMotor aktivite Genellikle gözlenmez Stereotipik otomotizmalar Koordine değildirPosiktal konfüzyon Gözlenmez Sık Gözlenmezİktal EEG Sıklıkla normal Anormal Normalİnteriktal EEG Sıklıkla normal Sıklıkla anormal NormalTablo 4: GBK olmadan ortaya çıkan tekrarlayan düşme ataklarının izlendiği durumlar1. İdiopatik Parkinson hastalığı2. Dejeneratif nörolojik hastalıklar (multisistem atrofi, progresif supranükleer palsi)3. Katapleksi4. Negatif miyokloni (SSPE)5. Meniere hastağına bağlı Tumarkin’in otolitik krizi6. Düşme atakları32<strong>Klinik</strong> Gelişim


durumunda serum elektrolitleri (sodyum, kalsiyum <strong>ve</strong>magnezyum), karaciğer <strong>ve</strong> böbrek işlev testleri, TSH <strong>ve</strong>kliniğin çok şüpheli olduğu durumlarda idrarda ilaç taramatestleri de eklenmesi gerekebilir.Hareketli sedye testi (“tilt table”)Hareketli sedye testi refleks senkopların tanısında kullanılan,yönteme göre değişen şekilde %26-80 duyarlılıkta <strong>ve</strong>%90 özgünlükte, değerli olmasına karşın pratikte gerektiğikadar kullanılmayan bir incelemedir. Bu inceleme aslındauzun süre ayakta kalan insanlarda ortaya çıkan senkopunlaboratuar ortamında tekrarlanmasıdır. Daha iyi şekildeaçıklanamamış, kardiyak açıdan yapısal <strong>ve</strong> ritimsel birpatoloji bulunamamış senkop hastalarında endikedir.Eforlu EKG testiAmerikan <strong>ve</strong> Avrupa Kalp Birliği tarafından yayınlanmışalgortimalarda iskemik kalp hastalığı öyküsü olan senkophastalarında, daha başka şekilde açıklanamamış, egzersizleilişkili (egzersiz sırasında <strong>ve</strong>ya hemen sonrasındaoluşan) senkopta önerilmektedir. 22,23 Egzersizden çoksonra olan senkop ise çoğu zaman refleks senkoptur.Ritm holter monitörizasyonİnvazif olmayan monitörizasyon her gün <strong>ve</strong>ya daha sıksemptomları olan hastalar için endikedir. Bunun dışındatanısal duyarlılığı çok düşüktür. Tipik olarak 24-48 saatboyunca ritim kaydı yapılmaktadır. Olay kaydı monitörizasyonuise 1-2 ay gibi daha uzun süreli monitörizasyonumümkün kılmaktadır. Bunda hasta sadece olayıngerçekleşeceğini hissettiği zaman kaydı başlatmaktadır.nvazif monitörizayonBu yöntemde cilt altına yerleştirilen bir ritim kayıt cihazı(“implatable loop recorder”) ile 1-2 yıl boyunca kayıtyapılabilmektedir. Hasta yine semptomatik dönemdecihazı çalıştırır <strong>ve</strong> bu şekilde daha sonra olay öncesi, sırası<strong>ve</strong> sonrasındaki ritim kayıtlarının değerlendirilmesimümkün olabilir. Bu yöntemle sebebi belli olmayan senkoplarınetiyolojisinin aydınlatılmasında 1 yılda %90’ınüzerinde başarı sağlanabilmektedir. 24Kateter anjiografiSadece diğer yöntemlerle (EKG, eforlu EKG <strong>ve</strong> EKO)miyokard iskemisinin düşünüldüğü durumlarda uygulanmalıdır.Genel olarak senkop etiyolojisinin ortaya çıkarılmasındaduyarlılığı oldukça düşük bir incelemedir.EEGEEG, tekrarlayan <strong>ve</strong>ya konvülsiyonun eşlik ettiği senkopdışı GBK epizodlarında yapılan bir incelemedir. Senkoptahala sıkça kulllanılmasına rağmen klinik değeri çokdüşüktür. Kanada’da yapılan bir çalışmada 517 senkopEEG’sinin hiçbirinde kesin epileptik anomali görülmezken,sadece 6’sında epileptiform anomali izlenmiştir.EEG kaydı, hastaların sadece %1’inde tedaviyi değiştirmiştir.25 İlginç olarak sonuçlar, EEG çekimini isteyen kişilerinnörolog olması <strong>ve</strong>ya olmamasına göre ayrıldığındada EEG’nin tanısal öneminde bir değişiklik izlenmemektedir.Sonuç olarak senkop ayırıcı tanısında EEG kullanılmasınıntanısal değeri çok düşüktür <strong>ve</strong> sadece epilepsitanısının dışlanamadığı hastalara sınırlandırılabilir.Bilgisayarlı tomografi (BT) <strong>ve</strong>manyetik rezonans görüntülemeAcil servise başvuran, GBK olan 3 hastadan biri içinbeyin BT’si istenmektedir. Bu sık kullanımına rağmenseçilmemiş populasyonda yapılan beyin BT’sinin tanısaldeğeri çok düşüktür. Dahiliye servisine değişik nedenlerleyatırılmış olan 70 yaş üzeri geriyatrik popülasyondayapılan bir çalışmada beyin BT’si sonrasında, incelemeöncesine göre tedaviyi değiştirecek bir bulguya ulaşmaoranı sadece %9’dur. 26 Day <strong>ve</strong> ark. acil servise geçici bilinçkaybı ile başvuran hastarın sadece %4’ünde beyinTablo 5: Senkop hastalarının değerlendirmesinde tanısal testlerin değeri: Rakamlar 649 senkophastasından istenen testlerin yüzde olarak oranını göstermektedir. Tablo yazarın izniyle yenidendüzenlenerek alınmıştır. 27 İstenme oranı Anormal test Tanısal getiriPostural kan basıncı ölçümü 27 43 30Hareketli sedye testi 20 31 24Kalp elektrofizyolojik çalışmalar 5 45 16Holter monitörizasyon 30 16 3EEG 39 17 2Beyin BT 44 11 2Sürekli telemetri 100 7 1Ekokardiyografi 43 27 1Karotid doppler 29 10 0Beyin MRI 2 30 0Eforlu EKG 10 12 0Koroner anjiografi 2 50 0<strong>Klinik</strong> Gelişim 33


görüntülemesinin tanısal değeri olduğunu ortaya koymuştur.Bu hastaların da hepsinin nörolojik muayenesindebir bulgu saptanmıştır. Bu nedenle nörolojik muayenesinormal olan, öyküsünde, hastanın senkop geçirdiğindenşüphe duyulmayan hastaların beyin görüntülemesi, kafatravması yoksa istenmemelidir. Kafa travması varlığındada beyin BT kemik lezyonları göstermesi açısından dahafaydalıdır. Öyküsü bir epileptik olayı telkin eden hastalardanda mümkünse beyin MR’ı ile incelemeye başlanabilir.Servikal arter doppler ultrasonografiKarotis arter darlıkları başka bir nörolojik bulgu olmaksızınizole bilinç kaybına neden olmazlar. Vertebrobazilersisteme ait geçici iskemik olaylarda ise bilinç kaybı oluşturacakkadar iskemi olan hastalarda diplopi, <strong>ve</strong>rtigo, motor<strong>ve</strong> duysal bulguların da eşlik etmesi beklenir. Bu nedenledoppler ultrasonografinin izole senkop hastalarında tanısaldeğeri çok düşüktür <strong>ve</strong> üfürüm <strong>ve</strong>ya başka bir nörolojikyakınmanın olmaması durumunda istenmemelidir.SonuçGBK klinik pratikte çok sık karşılaşılan bir durumdur.En sık sebebini refleks senkoplar oluştursa da, yaşamsalönemde bazı kardiyak <strong>ve</strong> nörolojik hastalıkların ilk haberciside olabilir. Çoğu GBK hastasının tanısı sadece iyibir öykü, fizik muayene <strong>ve</strong> EKG ile konabilir. Seçilmemişşekilde istenen ileri <strong>ve</strong> oldukça pahalı incelemelerin çoğu,hastanın tedavisini değiştirecek bir bulgu <strong>ve</strong>rmemektedir.Kesin tanıya ulaşılamamış tekrarlayıcı GBK hastalarınıntanı <strong>ve</strong> tedavisinde çoğu zaman kardiyoloji <strong>ve</strong> nöroloji uzmanlarınınyakın işbirliği içinde bulunmaları gereklidir.Kaynaklar1.2.3.4.5.6.7.8.9.10.Thijs RD, Wagenaar WA, Middelkoop HA, et al. Transient lossof consciousness through the eyes of a witness. Neurology 2008;71(21): 1713-1718.Chen DK, So YT, Fisher RS. Therapeutics and Technology AssessmentSubcommittee of the American Academy of Neurology. Use ofserum prolactin in diagnosing epileptic seizures: report of the Therapeuticsand Technology Assessment Subcommittee of the AmericanAcademy of Neurology. Neurology 2005; 65(5): 668-675.Goksu E, Oktay C, Kilicaslan I, Kartal M. Seizure or syncope: thediagnostic value of serum creatine kinase and myoglobin le<strong>ve</strong>ls.Eur J Emerg Med 2009; 16(2): 84-86.Soteriades ES, Evans JC, Larson MG, et al. Incidence and prognosisof syncope. N Engl J Med 2002; 347: 878–885.Lombroso CT, Lerman P. Breathholding spells (cyanotic andpallid infantile syncope). Pediatrics 1967; 39: 563–581.Ganzeboom KS, Colman N, Reitsma JB, et al. Prevalence andtriggers of syncope in medical students. Am J Cardiol 2003; 91:1006–1008.Colman N, Nahm K, Ganzeboom KS, et al. Epidemiology of reflexsyncope. Clin Auton Res 2004; 14(Suppl 1): i9–i17.Brignole M, Alboni P, Benditt DG, et al. Task Force on Syncope,European Society of Cardiology. Guidelines on management(diagnosis and treatment) of syncope—update 2004. Europace2004; 6: 467–537.Sheldon RS, Amuah JE, Connolly SJ, et al. Effect of metoprololon quality of life in the pre<strong>ve</strong>ntion of syncope trial. J CardiovascElectrophysiol 2009; 20(10): 1083-1088.Sheldon R, Connolly S, Rose S, et al. Pre<strong>ve</strong>ntion of Syncope Trial(POST): a randomized, placebo-controlled study of metoprolol in11.12.13.14.15.16.17.18.19.20.21.22.23.24.25.26.27.the pre<strong>ve</strong>ntion of vasovagal syncope. Circulation 2006; 113(9):1164-1170.Raviele A, Giada F, Menozzi C, et al. Vasovagal Syncope and PacingTrial In<strong>ve</strong>stigators. A randomized, double-blind, placebo-controlledstudy of permanent cardiac pacing for the treatment of recurrenttilt-induced vasovagal syncope. The vasovagal syncope and pacingtrial (SYNPACE). Eur Heart J 2004; 25(19): 1741-1748.Madrid AH, Ortega J, Rebollo JG, et al. Lack of efficacy of atenololfor the pre<strong>ve</strong>ntion of neurally mediated syncope in a highlysymptomatic population: a prospecti<strong>ve</strong>, double-blind, randomizedand placebo-controlled study. J Am Coll Cardiol 2001; 37(2):554-559.Raviele A, Brignole M, Sutton R, et al. Effect of etilefrine in pre<strong>ve</strong>ntingsyncopal recurrence in patients with vasovagal syncope:a double-blind, randomized, placebo-controlled trial. The VasovagalSyncope International Study. Circulation 1999; 99(11):1452-1457.Theodorakis GN, Leftheriotis D, Livanis EG, et al. Fluoxetine vs.propranolol in the treatment of vasovagal syncope: a prospecti<strong>ve</strong>,randomized, placebo-controlled study. Europace 2006; 8(3):193-198.Salim MA, Di Sessa TG. Effecti<strong>ve</strong>ness of fludrocortisone and saltin pre<strong>ve</strong>nting syncope recurrence in children: a double-blind,placebo-controlled, randomized trial. J Am Coll Cardiol 2005;45(4): 484-488.Lacerda Gde C, Pedrosa RC, et al. Cardioinhibitory carotid sinushypersensitivity: prevalence and predictors in 502 outpatients.Arq Bras Cardiol 2008; 90(3): 148-155.Ryan D, Steen N, Seifer C, Kenny RA. Carotid Sinus Syndromeand falls, should we pace? A multi-centre, randomised controltrial (Safepace 2). Heart 2009 Nov 23 (yayın aşamasında).Moore A, Watts M, Sheehy T, et al. Treatment of vasodepressorcarotid sinus syndrome with midodrine: a randomized, controlledpilot study. J Am Geriatr Soc 2005; 53(1): 114-118.Kaufmann H, Saadia D, Voustianiouk A. Midodrine in neurallymediated syncope: a double-blind, randomized, crosso<strong>ve</strong>r study.Ann Neurol 2002; 52(3): 342-345.Linzer M, Yang EH, Estes III NA. Diagnosing syncope: Part 1.Value of history, physical examination, and electrocardiography.Clinical Efficacy Project of the American College of Physicians.Ann Intern Med 1997; 126: 989-996.Hammill SC. Value and limitations of non-invasi<strong>ve</strong> assessment ofsyncope. Cardiol Clin 1997; 15: 195-218.Strickberger SA, Benson DW, Biaggioni I, et al. AHA/ACCF ScientificStatement on the evaluation of syncope: from the AmericanHeart Association Councils on Clinical Cardiology, CardiovascularNursing, Cardiovascular Disease in the Young, and Stroke,and the Quality of Care and Outcomes Research InterdisciplinaryWorking Group; and the American College of Cardiology Foundation:in collaboration with the Heart Rhythm Society: endorsedby the American Autonomic Society. Circulation 2006; 113(2):316-327.European Heart Rhythm Association (EHRA); Heart Failure Association(HFA); Heart Rhythm Society (HRS); et al. Guidelinesfor the diagnosis and management of syncope (<strong>ve</strong>rsion 2009): theTask Force for the Diagnosis and Management of Syncope of theEuropean Society of Cardiology (ESC). Eur Heart J 2009; 30(21):2631-2671.Assar MD, Krahn AD, Klein GJ, et al. Optimal duration of monitoringin patients with unexplained syncope. Am J Cardiol 2003;92(10): 1231-1233.Poliquin-Lasnier L, Moore FG. EEG in suspected syncope: doEEGs ordered by neurologists gi<strong>ve</strong> a higher yield? Can J NeurolSci 2009; 36(6): 769-773.Hirano LA, Bogardus ST Jr, Saluja S, et al. Clinical yield of computedtomography brain scans in older general medical patients.J Am Geriatr Soc 2006; 54(4): 587-592.Pires LA, Ganji JR, Jarandila R, Steele R. Diagnostic patterns andtemporal trends in the evaluation of adult patients hospitalizedwith syncope. Arch Intern Med. 2001; 161(15): 1889-1895.34<strong>Klinik</strong> Gelişim

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!