12.07.2015 Views

tebligat hukuku çalışması - İstanbul Barosu

tebligat hukuku çalışması - İstanbul Barosu

tebligat hukuku çalışması - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Bandrol Uygulaması’na İlişkin Usul ve EsaslarHakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrasıçerçevisinde bandrol taşıması zorunlu değildir.”


Genel Yayın Sıra No: 2272013/08ISBN No: 978-605-5316-55-6Yayıncı Sertifika No: 12457Yayına Hazırlayanİstanbul <strong>Barosu</strong> Yayın Kuruluİstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıTürkan Saylan Kültür MerkeziE5 Yan Yol Üzeri Nar Sk. No.2 Maltepe / İstanbulTel: (0216) 427 37 22 Faks: (0216) 427 05 49Web: www.istanbulbarosu.org.trE-posta: dergi@istanbulbarosu.org.trTasarım / Uygulama / BaskıEge Reklam ve Basım Sanatları San. Tic. Ltd. Şti.Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No: 4 / 1347047 Ataşehir-İstanbulTel: (0216) 470 44 70 Fax: (0216) 472 84 05www.egebasim.com.trBirinci: Basım Temmuz 2013Bu kitap İstanbul <strong>Barosu</strong> Yönetim Kurulu Kararı ileikibin adet basılmıştır.


TEBLİGAT HUKUKUUYGULAMA SORUNLARIVE TARTIŞMALARİSTANBUL BAROSU YAYINLARITürkan Saylan Kültür MerkeziE5 Yan Yol Üzeri Nar Sk. No.2 Maltepe / İstanbulTel: (0216) 427 37 22 Faks: (0216) 427 05 49Web: www.istanbulbarosu.org.trE-posta: dergi@istanbulbarosu.org.tr


İÇİNDEKİLERTebligat Hukuku Çalışması ............................................. 909 Aralık 2011, Çağlayan AdliyesiAv. Sami AKDAĞ • Dr. Selami DEMİRKOL • İlknur SAĞLAM •Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN • Zümrüt KAYA • Nejla İNEKÇİOĞLU •Av. Kadir DAYLIK • Arif RÜMEL • Enver SALİHOĞLU •Av. Ömür DEDEOĞLUUygulamadan Kaynaklanan Sorunlarve Çözüm Önerileri......................................................... 69Ali Yaşar YURDABAK • Dr. Selami DEMİRKOL •Nejla İNEKÇİOĞLU • Fatma TOPRAK • Akif AKBEY •Seher SAMEDİ • Osman GENÇGÖNÜL • Av. Sami AKDAĞTebligat Hukuku ............................................................ 11314 Ocak 2012, Çağlayan AdliyesiAv. Sami AKDAĞ • Ahmet PAKSOY • Selami DEMİRKOL •Ali Yaşar YURDABAK • İlknur SAĞLAM • Av. Kadir DAYLIK •Rıfat ÖĞSÜZ • Sırrı YÖNELİ • Nejla İNEKÇİOĞLU •Zümrüt KAYA • Enver SALİHOĞLU • Sabri BAYINDIR •Nihal ANCI KOÇ • Fatma KOÇ • Fehmi TOSUN •Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN • Arif AK • Aylin KESERLİ •Adnan YILMAZ • Av. Ömür DEDEOĞLUTebligat Hukuku Sempozyumu ....................................... 1918 Mayıs 2012, Doğuş Üniversitesi Gözaçan Kültür ve Sanat MerkeziProf. Dr. Güzin ÜÇIŞIK • Av. Mehmet DURAKOĞLU •Av. Sami AKDAĞ • Prof. Dr. Öner EYRENCİ •Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN • Mustafa ADIGÜZEL •Av. Dr. Ahmet CEMAL RUHİ • Yunus TAHAN •Nihal ANCİ KOÇSoru - Yanıt .................................................................. 224Son Söz......................................................................... 239


Değerli Okuyucular,Doğası gereği çok bilimli (multidisipliner) bir işlem olan <strong>tebligat</strong>müessesesini bütün boyutları ile gözler önüne serebilmek için,sürece etkili olan tüm paydaşları bir araya getirebilir ve önyargısızşekilde, <strong>tebligat</strong> sürecindeki tüm tarafların görüşünü bir araya toplayabilirsekbüyük resmi ortaya çıkarabileceğimizi düşündük.İki çalıştay ve bir sempozyum süresince bir nevi beyin fırtınasıniteliğinde olan çalışmalarımızda sorun ve sonuç odaklı değil, çözümve süreç odaklı olarak çalışmaya özen gösterdik.Katılımcıların dikkat çektiği hususların <strong>tebligat</strong> işlemlerine etkisininneler olabileceğini kuşkusuz ileride gözlemleyebileceğiz. Ancakşunu vurgulamakta yarar görüyoruz: Çalıştay ve sempozyumsüresince, toplantıya katılanlar, gerek bireylerdeki ve gerekse kurumlardaki<strong>tebligat</strong> farkındalığının, <strong>tebligat</strong> bilincinin ve özellikle<strong>tebligat</strong> okuryazarlığının önemine vurgu yapmışlar ve temsil ettiklerikurumların <strong>tebligat</strong> sürecindeki sorumluluklarının idraki içerisindehareket etmişlerdir.Ayrıca katılımcılar, çalıştaylar ve sempozyum boyunca, meslekikimlik ve profesyonel uğraş alanlarının üzerinde, daha büyük birsistemin dişlileri gibi hareket etmiş, ayrı ayrı ne bildiklerine değil,birlikte ne öğrenebildiklerine odaklanmışlardır.Sonuç olarak katılımcılar, <strong>tebligat</strong> konusunda toplumun tümkesimlerinde açığa çıkacak farkındalık düzeyinin, idari <strong>tebligat</strong>laryönünden devletin işlemlerine daha fazla güven duyulması, bireylerindevlet kurumlarına saygısının artması, kazai <strong>tebligat</strong>lar yönündenise adil yargılama için olmazsa olmaz bir koşul olan hukukidinlenilme hakkının etkin şekilde kullanılabilmesinin koşullarınıoluşturacağı sonucuna varmışlardır.Bu vesile ile, değerli birikim ve deneyimlerini bizlerle paylaşarak bukitabın oluşumuna katkıda bulunan panelistlere ve tüm katılımcılara,devamla, etkinliklerin amacına uygun ve sorunsuz gerçekleşmesindeemeği geçenlere, son olarak, bu projeye sahip çıkmak suretiyle,başından sonuna kadar başarı ile gerçekleştirilmesine önayak olanİstanbul İdari Yargı Komisyon Başkanı ile İstanbul Adli Yargı KomisyonBaşkanına içten teşekkürlerimizi sunarız.İstanbul <strong>Barosu</strong> BaşkanlığıDoğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı


TEBLİGAT HUKUKU ÇALIŞMASI09 Aralık 2011, Çağlayan AdliyesiAv. Sami AKDAĞ- Şimdi <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>yla ilgili bizim dahaönceki bir süreçte bir çalışmalarımız oldu. Bir yol aldık mı bilemiyorum,onun değerlendirmesini bu bilgileri paylaştıktan sonra sizlerlebirlikte yaparız, ama benim şahsi kanaatim önemli birtakımbilgi ve bulgulara ulaştık. Bugünkü toplantıda da yapmamız icapeden şeyin bilgi ve bulgulara ulaşmak olduğunu, yorum ve çözümdeğil, gene aynı şekilde bulguları, olguları ortaya koymak. Çünküolayın <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>nun, <strong>tebligat</strong> uygulamalarının temas ettiğibütün birimleri dinlemeden, onların olaya getireceği perspektifleriöğrenemeden, algılamadan, kavramadan yapılacak yorum ve düşünülecekçözümlerin de hatalı olacağını düşünüyorum. Başta böyleteferruatlı konuştum, ama beni mazur görün, <strong>tebligat</strong>ın mana veönemiyle ilgili Danıştayın bir görüşü var <strong>tebligat</strong> nedir diye, Yargıtayınbir görüşü var. Bunları isterseniz okuyayım, isterseniz biliyoruzdiyorsanız geçelim, ama ben o görüşlerin eksik olduğunu düşünüyorum.Tebligatın bugüne kadar bilgimizin dışında çok dahabüyük derin boyutları var ki, hocalarımız geldiğinde bunları, insanhakları boyutunu anlatacaktır.Ben hemen zamanı da verimli değerlendirme anlamında sizinözellikle bir hâkim olarak idari yargıda <strong>tebligat</strong>ın yargıya olan etkileri,iyi bir <strong>tebligat</strong>ın yargıya olabilecek etkileri konusunda bizimlene gibi bilgiler paylaşabilirsiniz? Öncelikle sizden başlayalım, sizinyanınızda da çok değerli bilgileri olan bir arkadaşım var, onunyazılı metnini de yanımda getirdim. Diğer arkadaşlarınızın da çokgüzel görüşleri var, onları da bilgisayar ortamında bir metin halindesizlere de dağıtacağım. Bir çalışma yaptık, aşağı yukarı 23 kişivardık o toplantıda. İdare ve vergi mahkemelerinin değerli müdürüolan arkadaşlarımızın daha önceden yapmış oldukları tespitlerihem orada yazılı, hem sözlü olarak ifade ettiler, onları paylaşacağız.Efendim, sizi dinleyelim öncelikle bu bağlamda.Dr. Selami DEMİRKOL- Burada hazırda bulunan herkesi saygıylaselamlıyorum. Konu önemli, konunun da öneminin bilincin-


10 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıde insanlarla beraberiz. Sondan başlayayım, Avrupa İnsan HaklarıMahkemesi İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi makul süreAydın tehlikesi incelemesinde makul sürenin aşılıp aşılmadığı noktasınımahkemenin tutumu, davacının, davalının tutumu, bir dedavanın karmaşıklığı konularında inceleme yapıyor ve kendinegöre motomot ölçüt belirlememiş, süre belirlememiş, ama makulsürenin aşılıp aşılmadığı konusunda çok titiz davranıyor. Bizde şuanda konuştuğumuz bu <strong>tebligat</strong> konusu makul sürenin yargılamadaöngörülen makul sürenin aşılmasına sebep olabilecek önemlibir faktör ve bu da mahkemenin tutumu, mahkemenin yargılamasırasındaki gerek hâkimin, gerek de alt kadrodaki tutum ve davranışlarıiçerisinde değerlendiriyor. Oysa <strong>tebligat</strong> mahkemenin dışındaolan bir durum, ama bunu mahkemeye mal ediyor. Mahkemebunu çözecekti diyor. Bu süratli ulaşımı, karar ulaşımını veya diğervergi getirilmesi temini konuyu çözecek, çözmeliydi diyor, mazeretkabul etmiyor. Bizim önümüzde halihazırda bir sıkıntı var: 6 senedegörevli yargı yeri belirlenmemiş bir dosya var. Ben bunu dasizinle paylaştım arkadaşlarımla, yani şu anda bir soruşturma var,bizim mahkemelerde nasıl? İnsan Hakları Mahkemesi tazminatahükmetmiş makbuzları açılmış diye üç tane idare mahkemesininorijininden giden dosyalar bunlar ve madem bakanlık parayı ödüyor,Maliye Bakanlığı rücu için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunayazıyor, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulumuz da bununlailgili kimlerin kusuru var, kimler bunu geciktirdi onu araştırıyor.Şimdi bu ileride bize tabii çok maliyetler olarak dönecek. Yargıçlara,diğer personele veya da bu sıkıntının oluşmasında, makbuzlarınaçılmasında hâkimin personelden ziyade dışarıdan birisinin ki,o kimdir? İşte ara kararları yerine getirmedeki ya da o <strong>tebligat</strong>takisorunu çıkaran kişilerdir. Bunlara rücu gündeme gelebilir. Bizim<strong>tebligat</strong> konusunda gerçekten mahkeme olarak elimizi kolumuzubağlayan, artık ne yapabiliriz dedirtecek derecede önemli sıkıntılaryaşıyoruz. Ben kendi tespitlerimi söyleyeyim hemen. Şimdi bizdenkaynaklı sıkıntılar var PTT dağıtıcısına yansıyan, PTT dağıtıcısındankaynaklı sıkıntılar var bize yansımış olan. Mesela, bize yansıyannedir? Biz <strong>tebligat</strong> zarfını doğru dürüst yazmıyoruz, yani benönce iğneyi kendime batırayım, çuvaldızı sonra başkasına, gereğigibi açık adres yazmıyoruz. Bunu yapmamamızın sebebi evet, bizimmemurumuzun, bizim hâkimimizin bunda bir kusuru olabilir,bunu kabul ederim, ama dava dilekçesini hazırlayan avukat veya


Tebligat Hukuku11davacının kendisi ayrıntılı adres yazmıyor. Biz çok adres görüyoruz,posta kutusu adres olarak gösteriliyor. Posta kutusu bizimiçin imzalı bir tebliğ alıntısının girdirilebileceği yer değil ki, muhatapyok orada. Hiç yazmayanlar var, biz yazıp, hem dilekçelerivar yani. Ben dün de paylaştım, benim kendimin karar örneği deburada zaten getirdim yanımda, davayı şirket adına kanuni temsilciaçıyor. Şirket tasfiye olmuş bir şirket, yani adres falan yok artık,tasfiye temsilcisi, tasfiye memuru açıyor, fakat tasfiye memuruşirket olmadığı için kendi ev adresini yazıyor. Zarfın üzerine deev adresi yazılıyor, şirketin adı yazılıyor, tasfiye memurunun adıyazılmıyor. Adı yazılmadığı için ev adresine gidiyor, şirket aranıyor.Haliyle ev adresi şirket olabilir mi? Şirket yok zaten; davanınaçılmamış sayılmasına sadece diyorsunuz işlemden kaldırıyoruz<strong>tebligat</strong> yapılamadığı için 26.3, ardından bir sene bekletiyoruz vesonuçta dosya davanın açılmamış sayılmasına diyoruz.Av. Sami AKDAĞ- Buraya bir parantez alalım. Siz söylemiştiniz,toplantıdan hatırlıyorum. Danıştayla müfettiş arasında buraya birekleme yapar mısınız?İlknur SAĞLAM- Böyle bir üçlü kıskaç içerisinde mahkemelerbırakılmış durumda şu an gerçekten, son bir senedir bununşeyini yaşıyoruz. Şöyle ki, şimdi işlemden <strong>tebligat</strong> geri geldiğindeişlemden kaldırdığımızda devamında da süreç tamamlanıp davanınaçılmamış sayılmasına karar verildiğinde ve davacı da bazenaylar sonra gelebiliyor aklına ne zaman eserse, nasılsa bozdururumşeyi var onda da, yüksek mahkeme bozar benim şeyimi diyetemyiz ettiğinde temyiz veya itiraz hani kararın şeyine göre yüksekmahkeme bozuyor. Genellikle bozuyor davanın açılmamış sayılmasınakararlarını, işte usulüne göre 20. maddeye göre yapılmadığındausulüne göre ortada yapılmış bir <strong>tebligat</strong> olmadığından dolayıişlemden kaldırmada usulüne uygun değildir dava açılması şeklindefalan geri geliyor. Buna son bir-iki senedir böyle olduğu için demahkemeler <strong>tebligat</strong>la hangi şerhle iade edilirse edilsin tanımıyorve hatta taşınmış, taşınmışı dahi, hâlbuki taşınmış şeyine artık 21.madde uygulanmaz. Bazen mesela, postacılar biz taşınmış bırakmakzorunda kalıyoruz bozmayla muhatap olmamak için, işte busefer şey yapıyorlar, bayağı açıklamalı yarım sayfa, bir sayfa sürenaçıklamalı şerhlerle iade ediyorlar bunu yapamayız 20. maddeninşartları oluşmadığından dolayı diye, PTT boyutu böyle. 20. madde


12 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıoluşmadı diye iade ediyor, Danıştay bozuyor, müfettişler de önerilerlistelerinde işlemden kaldırma müessesini bu mahkemeler uygulamıyormu şeklinde eleştiri, neden işlemden kaldırma uygulanmıyorveya bir sene aman bir şekilde davacıya ulaşılır diye ikrardamesela adres araştırıyoruz. Niye bu şekilde uğraşılıyor? İşlemden,dava dilekçesindeki adrese yapın, geri mi geldi, işlemden kaldırındiyor. Hatta sözlü olarak bir de müfettiş bana iki sene önceki teftiştebunu söyledi. Neden uğraşıyorsunuz böyle <strong>tebligat</strong> yapmak içindiyor, işlemden kaldırma müessesesi niye var diyor. Böyle oluncaşimdi bu üçlü kıskaç içerisinde mahkemeler bozulmasın diye öyleyapınca PTT iade ediyor, müfettiş bir yandan eleştiriyor, müfettişindediğini yapsa yüksek mahkeme bozuyor, yüksek mahkeme bozsabu şekilde mahkemeler zoraki olarak 20. maddenin etki alanıgenişletilmiş oluyor, yani 20. maddenin belirli kuralları var, 20.maddenin şartları oluşmuşsa yapılıyor, oluşmamışsa biz PTT’yezorla bir yerde baskı yapıyoruz 21. maddeye göre bunu yap diye.Şimdi tanınmıyorlarda bazen zaten ben bu tanınmıyor ifadesini deçok muğlak bir ifade, kaldırılmasını istiyorum. Çünkü tanınmıyordemek ne demek? Adam oraya yeni taşınmıştır, komşusu tanımıyorolabilir veya karı-koca çalışıyorlardır, akşam da eve geç geleninsanlardır, komşuları şimdi hele günümüzde zaten büyük apartmandayaşayan insanlar maalesef kendi katlarındaki insanları tanımıyorlar.Öyle, ben de yaşıyorum çünkü aynı şeyi.İlknur SAĞLAM- İade ettiğinizde yani <strong>tebligat</strong> alınabiliyor, fakatdiğer şerhlerde şey yapılanlar geri geliyor, geri gelince de biz mecburenartık bozma da olacak olsa işlemden kaldırmak zorundakalıyoruz, ama çok uzun bir süreç geçiyor.Av. Sami AKDAĞ- Bu konuya şimdi geleceğiz. Selami Beyincümlesini bir paranteze almak istedik çok yerinde bir açıklamaolduğunu düşündüğüm için, Selami Bey.Dr. Selami DEMİRKOL - Evet, teşekkür ederim. Mahkemenin,hâkimin, memurun hataları var şüphesiz. Daha mahkeme kararınaşirketin temsilcisinin adı yazılmış olsaydı ve <strong>tebligat</strong> zarfını hazırlayanmemurumuz da zarfın üzerine şirketin temsilcisinin adınıda yazmış olsaydı bir sorun yaşamayacaktı. Bu ne oldu? Bir senegecikmeye sebep oldu. Makul süre aşımında bir sene çok önemli,çünkü İnsan Hakları Mahkemesi ortalama bir davanın kesinleşmesiiçin çok net söylemiyor, ama bütün içtihat alanını çıkardığımıziki sene, iki sene insan hakları mahkemesinin makul süre tespiti var.


Tebligat Hukuku13Av. Sami AKDAĞ- Bu noktada Ömür Bey’e Baro adına bir sorusoracağım. Onun notunu Ömür Bey alabilir misiniz? Unutursanhatırlatın.Dr. Selami DEMİRKOL- Şimdi gelelim PTT’yle ilgili sıkıntılarımızınçoğu dağıtıcılarla ilgili. Şöyle bir sürü örnek var, benimbirebir yaşadığım ve benim yukarıda yazmak zorunda kaldığım –yukarda derken Bölge İdare Mahkemesinde, itiraz mahkemesindeyken.Bakırköy’de bir adres gidiliyor, “adreste yoktur, tanınmıyor”deniliyor. Dosya karara bağlanıyor, itiraz aşamasında “hayır,ben buradayım, hiçbir yere gitmedim, nasıl tanınmaz, nasıl bilinmez?”diye itiraz dilekçesini yazıyor ve yürütmeyi durdurma istiyorbu davanın açılmamış sayılmasına karar kaldırılsın diye. İtirazaşamasında biz yeni adresine otomatikman ayrıntılı bir incelemeyapmıyoruz böylesi taleplerde bu konudan ötürü yürütmeyi durdurmatalebini reddediyoruz, yürütme ret kararına gidiyor bizzatdavacının kendisine aynı adres tebliğ ediyor. Hani tanımıyordu,hani burada böyle birisi yoktu? Oysa orada, hiçbir yere gitmemiş.İlknur SAĞLAM- Aslında Başkanım adres yetersizdi. Dahaönce dava için gidilmiş olduğu adrese usulüne uygun <strong>tebligat</strong> yapılıyor,bir sonraki <strong>tebligat</strong> tanınmıyor veya yetersiz şahide … Peki,bir önceki <strong>tebligat</strong>ta tanınıyor da, bu adam sonra neden tanınmazhale geliyor veya bir önceki adreste adres yeterlidir diye bizim yazdığımız,memur arkadaşın yazdığı adresler yeterliydi ve <strong>tebligat</strong> yapılabiliyorduda, sonra o adres nasıl yetersiz hale geliyor? Sokakyoktur, böyle bir numara yoktur da denilebiliyor.Dr. Selami DEMİRKOL- Şimdi dağıtıcılarla ilgili çok böyle bizeyansıyan ve <strong>tebligat</strong>ı arada imkânsız hale getiren, oysa sonradanöyle değilmiş, çok rahatmış, <strong>tebligat</strong> yapılabilecekmiş boyutlarınıbiz biliyoruz. Örnekler zaten biraz sonra müdür arkadaşlarım anlatırlaryaşadıklarını, ben şimdi muhtar boyutuna, yani mülkü buişle görevli kişilere getireyim. Gerçi muhtar bey burada olsa iyi olacaktı,ona da söz hakkı düşerdi. Şimdi şöyle: Yine Beşiktaş’ta biradres <strong>tebligat</strong>a gidiliyor, ödeme emri tebliğ edilecek, fakat özür dilerim,ödeme öncesi ihbarname tebliğ edilecek, ödeme emri adresteböyle birisi yoktur, tanınmıyor. Muhtar da evet tanınmıyor diyeşerh düşüyor arkasına, “adreste böyle birisi yoktur” diyor. Tabii busefer ne yapılıyor? İlanı tebliğe gidiliyor. 213 sayılı bizim verdiğimiz


14 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıhukuk kanunun bir vergi davası bu, 12. maddesi uyarınca, dahasonra ödeme emri davacının Antalya’daki adresine tebliğ ediliyor.Şimdi biz onu ara kararda sorduk bizim önümüze itiraza geldiğindebu konu, Antalya’daki adresi nasıl gitti bu? Çünkü çok iyi biliyoruzki, bir yerden bir başka adrese gidebilmesi için ikametgâhnakil ilmühaberi almak zorundasın, yani elini kolunu sallayarakbir mahalle muhtarına ben geldim, benim kaydımı yap diyemezsin.Sen nereden geldin? Geldiğin yeri bildir. Bunu belgelemek zorunda,eğer belgelemeden kayıt yaptırırsanız kaydı olmuyor, muhtaçsuç işliyordur zaten. Şimdi Beşiktaş’taki adresten ikametgâh nakililmühaberi almış, aldığını davacı ispatlıyor, biz de o yüzden Antalya’yafalan sorduk. Dolayısıyla buradaki muhtar önüne gelmiş,PTT memuru bırakmış, o da hiç bakmadan, ilgilenmeden kaşeyibasıyor. Biz de ne dedik? Muhtar özensiz ve dikkatsiz bir şekildebu tebliğe aracılık etmiştir, tebliğ imkânsızlığına aracılık etmiş vetebliği imkânsız hale o getirmiştir dedik. Suç duyurusunda bundabulunmadık, ama muhtarlar hakkında çok suç duyurusunda bulunduk.Ben İstanbul’da sadece 10 tane falan yapmışımdır. PTTdağıtıcısı böyle bir sokak yoktur diyor, muhtar da böyle bir yeryoktur diyor. Biz ara kararla başka bir şekilde soruyoruz, emniyetesoruyoruz, böyle bir sokak da var, adres de var. Böyle şeylerçok yaşadık, daha sonra tekrar söz hakkı gelir herhalde, ben uzatmayayım.Av. Sami AKDAĞ- Bu arada ben eksik bıraktığım bir şeyi tamamlayayımburada zekice bir yöntemle. Selim, birbirimizi tanıyanımızvar, tanımayanımız var, ama tanıtmak durumundayız genede, kural bu. Selami Bey tesadüfen idare mahkemesi başkanı AliYaşar YURDABAK Bey vasıtasıyla bölge idare mahkemesi başkanıylatanıştı. Çok değerli bir arkadaşım, üretken bir arkadaşım.Benim mesleğe olan sevgimden daha fazla sevgiyi, meslek sevgisinikendisinde gördüm, çok hayran kaldım gerçekten, şu anda3. Bölge İdare Mahkemesinin de başkanı kendisi. Bu vesileyle dehem konuşma, hem kendini tanıtma prosedürünü böylece işletmişoluyoruz. Evet, sıra sizde.Dr. Selami DEMİRKOL- İlknur Hanım bizde 3. Bölge MahkemesiYazı İşleri Müdürümüz.İlknur SAĞLAM- Evet, merhabalar herkese.


Tebligat Hukuku15Dr. Selami DEMİRKOL- Bir de sizin hukukla irtibatınız vardı.İlknur SAĞLAM- Avukatlık yaptım, evet. Şimdi ben önce 1981… (17.18) Yüksekokulunu öncelikle bitirdim ve ilk defa da 1985yılında Bölge İdare Mahkemesinde 1. Dairede başladım Yazı İşleriMüdürlüğüne, sonra okurken Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinegeçtim ve daha sonra da ben hukukta okurken 2. sınıfta ikisibirlikte zor oluyor diye istifa ettim, ayrıldım, <strong>hukuku</strong> bitirdim. 8yıl avukatlık da yaptım, 8 yıl avukatlık yaptıktan sonra istifa edipyeniden döndüm, vergideyim şu an, 3. Vergi Mahkemesindeyim.Bu şekilde 8 yıllık avukatlık maceram da oldu.Dr. Selami DEMİRKOL- Bir olayı birkaç cepheden görme, yarınöbür gün hâkim olarak bile karşımıza çıkabilirsiniz.İlknur SAĞLAM- Şöyle, ben <strong>hukuku</strong> bitirdiğim anda bile aslındao zaman da bir yılla kaçırmıştım, hep bir yıl, iki yıl sınava girmeyaş sınırı vardı ya.Dr. Selami DEMİRKOL- Pardon, bu yeni avukatlar yaşı yükseltmedilermi?İlknur SAĞLAM- Şimdi galiba 45 falan diyorlar, bu sefer de ikiyıla çıktı. 5 yıl ufak gösteriyorum demek ki, teşekkür ederim.Şimdi böyle önemli bir konuda baroda çalışmalarda yer verdiğiniziçin, beni de çağırdığınız için çok teşekkür ederim, sağ olun.Bir önceki bizdeki bölgeler toplantısında evet, sizinle çalışmak isterimfalan demiştiniz, onore ettiniz, teşekkür ederim. Şimdi <strong>tebligat</strong><strong>hukuku</strong> gerçekten çok önemli, aslında hep adaletin tecellisi derizya, adaletin tecellisinde en önemli araçlardan biri, hızlı ve etkinbir şekilde gerçekleşmesi isteniyorsa, <strong>tebligat</strong> gerçekten de önemli.Demin bu işte PTT, Yüksek Mahkeme boyutunu ve müfettişler şeyinivurgulamış oldum. O kısmını geçecek olursak mahkemeler buüçgen içerisinde şu anda biraz sıkışmış vaziyette, gerçekten meselabaşkanla biz <strong>tebligat</strong> konusunda her seferinde başkan şimdi işlemdenmi kaldırsam, öyle mi yapsam falan, yani ikilemde kalıyor, birbocalama oluyor.Şimdi öncelikle Sayın Başkanımın da dediği gibi mahkemelerdenbaşlayacak olursak, hani <strong>tebligat</strong>ta … aksaklıklar mahkemeboyutunu ele alacak olursak <strong>tebligat</strong> yapan arkadaşın tabii <strong>tebligat</strong>


16 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıadresini yanlış yazması, eksik yazması veya bazen hiç yazmamasımesela geçen oldu, sadece davacının adı-soyadı yazıydı, UYAP’tanzaten otomatik çıkıyor, adresi güncellenmediği için güncellemeyapmak gerekiyor ilk yeni açılan davada, yapılmazsa adres kısmıboş çıkıyor. O şekilde oldu, ama bunlar her zaman olan şeyler değil,özellikle de ben çok titiz davrandığım için bu konuda kalemde,benim titizliğimi de arkadaşlar bildikleri için özel <strong>tebligat</strong>taki arkadaşıda en dikkatli ve titiz çalışanları biz seçtik, şey yaptık <strong>tebligat</strong>aönem verdiğimiz için işbölümü yaparken, bu çok önemli. İşbölümüyaparken <strong>tebligat</strong>taki arkadaşın mutlaka soğukkanlı, sakin, titiz,dikkatli çalışan kişiler seçilmesi gerekiyor. Burada müdür belli birsüre şey yaptıktan sonra orada çalışan arkadaşların hangilerininhangi yönde daha becerisi olduğunu anlayabiliyor, ona göre seçipkoyması gerekiyor, gerçekten de önemli.İşin boyutu mahkeme bakımından böyle, fakat bence en önemliaksaklıkların kaynağına sebep olan PTT boyutu, bir de kanun,tüzük ve yönetmelikler şöyle, yani Tebligat Kanunu’yla Usul Kanunları’nıngerek Hukuk Usulü olsun veya İdari Yargılama UsulüKanununda olsun birbirine uyumlu paralel hükümler içermesigerekiyor. Şimdi PTT ayrı bir şey söylüyor, Usul Kanununu uygulamayakalkıyorsunuz, yüksek mahkeme bozuyor filan, işlemdenkaldırma veya davanın açılmamış sayılmasına diye bir müessesevar. Eğer bu müesseseler uygulanmayacaksa o zaman uygulamalarınkanun, tüzük, yönetmeliklerden bunların çıkarılması gerekiyor.Bunlar varsa, o zaman ben bunlar kaldırılmadığı müddetçe bunlarımahkeme olarak uygulayabilmeliyim. Niye karar bozulsun? Busıkıntılar bu şekilde, PTT boyutunu ele alacağımız zaman şimdi enönemlisi bu şerhe az önce de söylediğim gibi tanınmıyordan kaynaklanan,bunun dışında mesela, TC no.su olmadığından sorgulamayapılmamaktadır diye geldi. Çok en büyük sorunlardan biriydi,fakat bu son 1,5-2 ay öncesinde şimdi gerçek kişilerin TC numaralarıotomatik olarak UYAP’tan geliyor artık, ama tabii bu yenibaşlayan bir şey. Evveliyatında en çok karşılaştığımız sorunlardanbiriydi, tekrar TC numarasını yazıp yeniden bir yazıyla filan bu dasüreci uzatıyordu tabii.Av. Sami AKDAĞ- Birden fazla adres.İlknur SAĞLAM- Evet, muhtarlık da mesela TC no.su olmadığından,mesela TC no.su olmadığından o kişi eğer muhtarlığa


Tebligat Hukuku17kayıtlıysa isimden sorgulanamıyor mu acaba onu da merak ettim,tam olarak muhtarlık şeylerine de bakmak lazım. Bunun dışındamuhtar tarafından hiç şerh verilmeyen, iade edilenler de oluyor.Mesela, <strong>tebligat</strong>ın 21. maddeye göre yapıldığı belirtiliyor, ama postacıişte kapıya yapıştırıldı, komşuya haber verildi, muhtara bırakıldıfalan demiyor, yani muhtarın şerhiyle olmuyor. Yani bu şekildeiade edilince biz o sürem eksik kaldı diye yeniden yazı yazmakzorunda kalıyoruz.Av. Sami AKDAĞ- Şöyle bir şey sorabilir miyiz görevli arkadaşımıza,buna dair bir bilgisi, bulgusu var mı? PTT idaresini temsilengelen arkadaşımıza, bu 21. maddeye göre yapılan <strong>tebligat</strong>ta hiçbiraraştırma yapmadan direkt muhtara gidip UYAP’ta kaç tane tebliğedilebiliyorsa onlara o şekilde o anda <strong>tebligat</strong>ları yapıp, artanlarıgidip dağıtmak şeklinde, bunu bir not alırsanız. Evet, siz devamedin lütfen.İlknur SAĞLAM- Evet, yani sonuçta PTT bunun dışında meselakamu kurum ve kuruluşlarının davalı olduğu zaten bizim idaremahkemesinde davalı mutlaka kamu kurumu olmak zorunda, bazendavacı konumda da olabiliriz. Mesela, belediyeler dava açabiliyorlarçok fazla olmasa da, bunlarda sadece unvanın yazılması veilçe, il yazılması yeterliyken adres yetersizdi şerhiyle biraz da tirajıkomik bir şekilde yargıya gidiyor. Ben Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğüİstanbul diyorum, adres yetersizdir diye geri geliyor. Yaniböyle bir şey olabilir mi? Şimdi bunlar PTT memurlarının ne kadareğitimsiz, bilgisiz bir şekilde ortaya, sokağa salındığını gösteriyor,dolayısıyla PTT özellikle dağıtıcı boyutunu ele aldığımızda aslındabunları çok da fazla hani şey yapmamak gerekiyor o suçludur falanşeklinde, bunları dağıtıcıları göreve alındıktan sonra daha salınmadanönce bir kere en azından asgari, azami olması tabii arzu edilenbir şey, ama o hani ileriki aşamalarda belki daha sonraki meslekteilerledikçe inşallah olur, ama asgari gerekli bilgilerin bunlara verilmesigerekiyor. Bu belirli bilgiler verildikten sonra önemli temelbilgiler, ondan sonra salınması gerekiyor, ama bunlar yani göreveo gün başlıyorlar, pat eğitimsiz bir şekilde salınıyorlar.Av. Sami AKDAĞ- Bir de bunu eksersek buraya, Ali Yaşar Beyinçok güzel bir tespiti vardı Sayın Başkanın, PTT’ye alınacak personelinmutlaka yazısının güzel olması, okunaklı olması, bu olmazsaolmaz standart olmalı.


18 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıİlknur SAĞLAM- Evet, bazen hiç okuyamıyoruz kesinlikle, havadaböyle bir şeyler uçuyor, ama o da çok önemli.Av. Sami AKDAĞ- Biz heyet oluşturuyoruz bu yazıyı çözmek için.İlknur SAĞLAM- Büyüteç elimizde bakıyoruz, başkalarına götürüyoruz.Büyütünce acaba bir şey çıkarabiliyor, bir anlam çıkarabilirmiyiz diye o şekilde.Salondan - Okuyamadığımız zaman da yazı yazıyoruz meselaPTT’ye hangi tarih diye tereddüt ettiğimizdeSalondan - Her yazışma bir ay geciktiriyor dosyamızı.İlknur SAĞLAM- Mesela, 35. maddeler de sıkça iade ediliyor.Hâlbuki “35. madde iade edilmez” diye zarfın üzerinde yazıyor,uyarı olarak yazdığı halde iade ediliyor. Adreste zaten bunlar olduğuiçin ben 35. madde yapıyorum, ama bu şekilde biraz bu demekki eğitim yetersizliği, bilgi, eğitim yetersizliği, bilgi şart, eğitim şart,hizmet içi eğitimin verilmesi gerekiyor belirli sürelerle, kanun, tüzük,yönetmeliklerde değişiklikler yapıldığı zaman bunların derhaldağıtıcılara, diğer memurlara falan bir şekilde artık seminer miolur, şey mi olur hizmet içi eğitim, bunun verilmesi gerekiyor belliaralıklarla mutlaka, çünkü çok önemli.Bunun dışında avukat boyutunu ele alacak olursak, avukatlardaşimdi en önemli hani bize yansıyan şeyler, bizi zorlayan adresleriniUYAP’a baroda süresinde değiştiği anda hemen güncellemiyorlar.Biz telefon edip, avukata lütfen baroya gidip adresinizi güncellermisiniz demek zorunda kalıyoruz. Hâlbuki bu benim görevim değil,ben yani bunu yapmak zorunda kalıyorum, kaç tane avukatı aramışımdıröyle, çünkü bizim şeyimizle baro güncelleme yapmıyor.Onların mutlaka değişimi söylemesi gerekiyor.İkincisi, bazı avukatlar özellikle şirket avukatlığı yapanlar kendibüroları varsa ve şirketin de avukatlığını hani yapıyorsa baroda,şimdi UYAP’ta kendi bürosunu şeye güncelliyor, herhalde şirketöyle istiyor. Çünkü ben de şirket avukatlığı yaptığım için bir müddetoradan biliyorum, kendi adresini yazdırıyordu. Aynı adres diyor,mesela adresi için şirketin adresini yazıyor. Bu sefer biz UYAPotomatik olarak avukatın baroya bildirdiği adresi şey yapıyor vebaroya bildirdiği adres de aslında zarfta çıkan adresle de çoğu za-


Tebligat Hukuku19man <strong>tebligat</strong> yapamıyoruz. Bu sefer şirketin adresine göndermekzorunda kalıyoruz, ama nasıl? Kanunu dolanmak diye bir deyimvardır ya hukukta, UYAP’ı dolanıyoruz biz de, davacının şeyine girip,butonda oraya basıp, onun adresine güncellemeyi yapıp, başınavekili avukat bilmem ne diyoruz, sonra şirketin adresini yazıp,bizi UYAP’ı dolanmak zorunda bırakıyorlar. Bunların olmamasıgerekiyor.Bunun dışında istifa eden avukatlar istifalarını Hukuk UsulüMuhakemeleri ve Avukatlık Kanunu gereği mahkeme ne diyor?Mahkeme yazılı olarak bildirilmedikçe geçersizdir, mahkeme bakımındanhüküm ifade etmez, yapılan <strong>tebligat</strong> geçerlidir. Bildirilmiyor,<strong>tebligat</strong> geri geliyor, bir bakıyoruz şey diyor, avukat istifaetti. Şunu da hani belki kabul edeceğiz yine: Mesela, postacı getirdiğindebizzat avukatın kendisi istifa ettiğinden almıyorum deyipadını-soyadını imzalasa Başkanım onu kabul ediyor, biz beyan gibikabul ediyoruz onu, postacı imzalıyor. Bu çok önemli, bunun dışındasüreli vekâletnamelerde avukatlar süresi dolmuş vekâletnamelerihiç dikkate almıyorlar, öyle aylarca vakit geçiyor. Danıştaydamesela, bir hayli dosyamız oldu, Danıştay o da gözden kaçırmışherhalde, herhalde süresi dolan avukatın adını geçirmiş. Şimdi budurumda asile dönmemiz gerekiyor, fakat asile dönmeden önceavukatla onun ilişkisi devam ediyordur, süreyi unutmuştur şeyide biz telefon ediyoruz, avukatı buluyoruz, arıyoruz ve lütfen yenisüreli vekâletnameniz doldu, yenisini getirir misiniz diyoruz, getirmezseona göre asile dönüyoruz, ama bunlar bazen günlerce, haftalarca,bazen de aylarca beklenir. Şu an 3 aydır yeni vekâletnamegetirecek bir avukatı bekliyoruz. Bakın bu da ne oluyor? 3 ay o dosyada<strong>tebligat</strong> yapılamama oluyor, süreci geciktiriyor ve makul süreSayın Başkanımın da dediği makul süre elde olmayan sebeplerdendolayı, mahkemenin özel sebeplerinden dolayı aşılmış oluyor. Yaniburada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar verirken sadecetek mahkemeyi sorumlu tutmaması gerekiyor, burada gecikmesindemahkeme de var, PTT’de var, avukat da var, vatandaş davar, vatandaşın kendisi de hiç dilekçesi olmayan davalar açılıyor.Dilekçede adres yok, sırf dilekçeyle çıkmasın, vatandaş mağdur olmasınşeyiyle hâkimler onu kabul ediyorlar. Biz ekindeki belgelerebakarak oradan bir adresten yola çıkarak yapıyoruz, ama oradangeri geldi diyelim, ben şimdi onu nasıl işlemden kaldıracağım veyanasıl 35. madde yapacağım? Yapamam, çünkü dilekçede yazmıyor.


20 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıYani burada mahkemeleri zor durumda bırakmış oluyorlar davacılarveya avukatlar diyelim.Av. Sami AKDAĞ- Çok birikimlisiniz, bunu biliyorum. Hattasayfalarca evraklarınız yanınızda, ama sizi tekrar konuşturacağız.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - İstanbul Üniversitesi İdare Hukukyardımcı doçentim.Zümrüt KAYA - Ben 5 İdare mahkemesinden yazı işleri müdürüyüm.Arkadaşımız zaten genel olarak hepsini tekrarladı. Tabii<strong>tebligat</strong> yargılamanın ayrılmaz bir parçasıdır. Doğru bir <strong>tebligat</strong>yargının doğru olarak girmesi, hızlı bir <strong>tebligat</strong> yargının hızlı yürümesidemektir. Tebligatta yaşanan sorunları arkadaşımız geneldeanlattı. Tebligatlarda TC’lerin olmadığı ve geri gönderildiği, tanınmıyoribaresiyle iade edildiği, tebliğ tarihlerinin yazılmaması, muhtarkaşelerinin bulunmaması, muhtar kaşelerinin okunmaması,silik olması, dağıtıcılar alındılarını biriktirip topluca mahkemeyegönderilmesi, bir de tebliğ alındıları geç geldiği için tabii ki tebliğalındıları soruyoruz, aradan iki ay geçiyor, tekrar diyor <strong>tebligat</strong> düzenleyin.Yani <strong>tebligat</strong> yok, kaybolmuş, zayi olmuş diye yazı geliyor.Tabii zayi olduğu için aradan 2 ay geçiyor, iki ay sonra tekrar<strong>tebligat</strong> yapıyorsunuz ve aradan 3-4 ay geçiyor. Tabii ki dağıtıcılarındaha dikkatli, eğitimli olması gerekiyor. Bu konuda da eğitimalmaları ve sık sık seminer düzenlemeleri gerekiyor PTT’lerin debu konuda, genelde arkadaşım zaten söyledi, bu toplantıda olduğuiçin çok teşekkür ederiz.Salondan - Zümrüt Hanım, çok özür dilerim. Dünkü konuştuğumuzkonu var ya, … (32.19) gönderilecek evrak, o bir sıkıntıoldu da son zamanlarda, onu bir izah eder misiniz?Zümrüt KAYA- Şimdi bizim tebliğ alındılarımız şurada var birtane örnek, şu bizim tebliğ zarfımız UYAP’ımızda var. UYAP’ımızdanormal şablon, şimdi en son sizin mahkemenizde olmuştu değilmi? 7. İdarede daha önceden olmuş. PTT şöyle katlansın, üçe katlanıpgönderilsin diyor, şöyle konulsun.Salondan - Tamam, ama şimdi bunun içine koyduğumuz evrakbiraz kalın olduğu zaman aşağıdaki makinenizden de geçmiyor. Oyüzden de şu şekilde istiyor bizden, ikiye katlayarak.


Tebligat Hukuku21Av. Sami AKDAĞ- Bir saniye, sesler kaydedildiği için her ikitarafın da konuşması karışacak ve çözemeyeceğiz.Nejla İNEKÇİOĞLU - Şöyle içine konulan evrak bir kısmı içindealındıyla birlikte, ama bir kısmı da kesilerek mahkemeye dönmüş.Sonra bu hususla ilgili yazışma yapmışlar. Tebliğ zarfını düzgünkatlamadığınızdan bu sorunu yaşadığınız şeklinde sadece bir kâğıtparçasına bir evrak iliştirilerek gelmiş o mahkemeye, not olarak,yani bir resmi yazışma şeklinde de değil. Şimdi bunun katlanımşekli olarak eğer makinelerden geçişte sorun olacaksa, biz mecburengeçişi sağlamak için onların dedikleri şekilde katlamak durumundakalıyoruz. Israrla hâlâ bazı mahkemelerimiz gene üçlükatlamaya da devam ediyor aslında.Bunun içine sığmayacak kadar kalın bir zarfın içine koymamızgereken <strong>tebligat</strong> oluyor. Sarı zarfı buraya yapıştırıyoruz alındınınparçasının bu tarafa dönmesi için, bir gün benim mahkememde,7 Vergi Mahkemesinde çalışıyorum. Normal gelen posta sarı zarflagelen Danıştay dosyası gibi sarı zarfla gelen dosyaların içindenüstünde sadece 7 Vergi diye bir yazıyla bir evrak çıktı. Yani kimingönderdiği yok, sadece üstünde 7 Vergi yazıyor. Doğal olarak açtık,bir dava dilekçemizin, dava dosyamızın dilekçesi. Dosyaya baktım,dava dilekçesi tebliğe çıkmış gözüküyor. Yani şimdi bu parça içindeevrak yok, evrak bende, gitti. Nasıl gitti? Ben bir daha <strong>tebligat</strong>çıkardım ve bir daha masraf arz edildi.Av. Sami AKDAĞ- Bir de özür dilerim, geçen toplantıda böylebir bilgi almıştık, notlarda var. Zarf büyük olduğu için gönderilenevrakın, zarfla <strong>tebligat</strong> birbirinden ayrı gidiyor.Salondan - O husus işte.Salondan - Kalın dosyalarda onun sabit olması lazım hem PTTaçısından, hem mahkeme açısından artık bunu bir.Zümrüt KAYA- Çünkü alımı geldiği zaman diyor ki, dava dilekçesinialmadık. O kalın olduğu için o oradan tabii ki düşüyor. Davadilekçesini tebliğ etmediniz diyor. Tekrar <strong>tebligat</strong> yapıyorsunuz vebir 30 gün daha zaman kazanıyor karşı taraf veya zaman kaybediyor.Dr. Selami DEMİRKOL- Bunu çıkarabilir miyiz? Yani bizimUYAP sisteminden böylesi bir zarf öngörülüyor değil mi? Fakat bu-


22 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarınun PTT Genel Müdürlüğüyle koordineli bir şekilde yeniden yapılandırılmasıgerekir bu sistemin.Av. Sami AKDAĞ- Evraka göre zarf türü olmalı.Av. Kadir DAYLIK - Ben 1984 yılında mesleğe başladığımda<strong>tebligat</strong> konusundaki ilk eğitimim <strong>tebligat</strong> zarfını katlama şekliydi.Aslında biliyorsunuz biz avukatları <strong>tebligat</strong> zarfı çok ilgilendirmiyor,biz davamızı açarız, mahkemeler <strong>tebligat</strong>ını gönderir, ama icramahkemelerindeki yerinin <strong>tebligat</strong>ların ödeme emrini ve avukatlarınhazırlamasıdır. O sebeple icra takiplerini hazırlarken karşıtarafa gönderilecek <strong>tebligat</strong>ları da hazırlar. Şimdi artık <strong>tebligat</strong> zarfınınbu şekilde katlanmasındaki zorunluluk belki o günün şartlarıylabugünün şartlarının değişmesi sebebiyle ortadan kalktı. Biz ozaman bir kısmı elle yazdığımız için arka tarafa da bunların çıkmasıgerektiği, karbon kâğıdı koyulup, böyle katlanması zorunluydu,ama artık bu bilgisayardan çıktığı için, yani karbon kullanılmadığıiçin zarfın bu şekilde değişmesi gerekir diye düşünüyorum.Av. Sami AKDAĞ- Çok teşekkür ederiz, çok güzel faydalı birbilgi oldu, eski avukat olmanın avantajları.Salondan - Biz de boş zamanlarımızda katlardık hemen onlarıki, hazır orada dursun ki, yanımızda malzememiz kolayca karbonumuzukoyup zarfımızı yazalım.Salondan - Yani UYAP’ta seçenek yaratılarak bence çözülebilecekbir sorun. Bunu koordineli, yani büyük zarf, küçük zarf …bunu UYAP’a iletmek lazım diye düşünüyorum.İlknur SAĞLAM- Ben 1 senedir 3 Vergideyim de ilk geldiğimdebütün zarfları onlar da böyle ortadan ikiye katlıyorlardı. Fakat geldiktensonra bir süre sonra baktım ki, habere şöyle şikâyetler oluyor:Davacılar … arıyorlar, zarf geldi, fakat zarfın içinden bir şeyçıkmadı, boş zarf geldi, sadece zarf var. O neden? Kalın sarı zarfdeğil, incecik tek bir sadece karar gidiyor, bir sayfalık karar gidiyordiyelim, niye böyle yapılıyor? Şöyle yapılıyor bakın, o karar şuraya,yani ortadan … bırakılıyor. Fakat PTT’ye biz bunu verdikten sonrabunlar kaç tane yer değiştiriyor, oradan oraya atılıyor, burayaatılıyor, ben görüyorum PTT memurlarını. Mesela, bize gelen birönceki memur -şimdiki memur arkadaş değil de- getirdiği zaman


Tebligat Hukuku23böyle bir atardı, bütün masalar titriyordu. Sinirli asabi bir adamdı,Allah’tan emekli oldu gitti, pat diye atardı böyle, bazen böyle işimedalmış oluyordum, böyle korkuyordum, birden irkiliyordum.Salondan - Şimdi kolay değil o kişi için, ama o zaman gelecekdağıtıcı bir kişi değil, birden fazla olabilir ve böylece o sorun dagiderilebilir. Yani birisi 5 tane zarfı götürüp o gün işini bitiriyor,birisi bir sürü mahkeme evrakını getiriyor, ama çözüm üretmekistersek.Av. Sami AKDAĞ- Size geleceğiz.İlknur SAĞLAM- Yani içindeki evrakın bir kaybolma durumuvar, ikincisi gizlilik ilkesi zedelenmiş oluyor. Davacı veya avukatkararı görüyor, işine gelmiyorsa yeniden zımbalayıp <strong>tebligat</strong>ı iadeedilenler var, <strong>tebligat</strong>a böyle bakıyor görüyor çünkü, hatta kapalıolduğu halde zımbası sökülü, ben anlıyorum, zımbası söküldüğüan anlarım. O açıldığında anlarım; yeri geliyor bakıyorum, açmış,bakmış, geri göndermiş.Av. Sami AKDAĞ- Zümrüt Hanım, sözünüzü tamamlayacak mısınız?Zümrüt KAYA- Söyleyeceklerim bu kadar, arkadaşıma söz vereyim.Av. Sami AKDAĞ- Sizi hatırlıyorum, ama emin değilim, özelliklePTT dağıtıcı ya da <strong>tebligat</strong> mazbatası diyoruz değil mi, onu gerigetiren arkadaşların çok sık değil, çok nadir periyotlarla ve çokyüklü şekilde evrakı getirip size şok yaşattıklarını söylemiştiniz.Nejla İNEKÇİOĞLU- Yani şimdi ne kadar hızlı ve az bir şekildeolsa gelen evrak dosya sayılarının ne kadar olduğu mahkemelerdemalum, sayılar kendini gösteriyor. En az 2 000 dosyası olan mahkemevar. Vergilerde biraz daha düşük olur, idarelerde daha düşükvar, ama şimdi şöyle bir şey var: Esasında bakacak olursak genelçerçevede evet, bir tür hata var veya eksik var, ama bunlar herkişinin, her memur vasfını taşıyan kişinin yaptığı işe itina, önemverip, bunu dürüstçe yapmaya çalışması halinde gerçekten çok azainecek. Ben şimdi elden <strong>tebligat</strong> verirken bir insan geldiğinde isim,soy isim, tarih, imza, elden aldım yazın yaptığını gözümle takipedip eksik bir şey bıraktırmıyorsam veya okunaklı yazmadığımda


24 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıtarihi tekrar atmasını istiyorsam bunu yapmak zorunda. Yani bubenim önüme tekrar gelmesin diye o işi o an doğru şekilde bitirmeliyim.Bunun kıstasları neler? Zaten kanunlarda, yönetmeliklerdeyazıyor. 21. maddeyle 35. maddede biz çok zaten takılıp kayıyoruz.Bunları yaptığımız zaman, dürüstçe yaptığımız zaman bir de herkesişini aslında birçok sorun çok aza inecek. Yani basit hatalarlaen az dosyaları birer ay, ikişer ay geciktiriyoruz. Bir de bu durumlarartık gene mi ya, of, bir daha mı yazışma yapacağım şeklindebıkkınlık yarattırıyor insanda zaten. Yani karşımızda belki de bazıanlar var, o kişi olsa orada o işi yapan yakasına yapışacaksınız. Okişilerin hakkı var orada, kendimizin davasıymış gibi her husustadavranmamız gerekiyor. Şu basit bir zarf değil.Av. Sami AKDAĞ- Burada acaba <strong>tebligat</strong>ın size döneceğiz, bukonuda size sorular soracağız.Dr. Selami DEMİRKOL- Evet, ben en zayıf halkayım aslında.Av. Sami AKDAĞ- Hayır, <strong>tebligat</strong>ın ne anlama geldiğini, yaniinsan hayatında <strong>tebligat</strong>ın ne anlama geldiğinin yeterince siz mesleğinizdolayısıyla bunu fark ve idrak ediyorsunuz, ama o dağıtıcı,o muhtar, o zincirin diğer halkalarındaki insanlar, o avukat o <strong>tebligat</strong>ınaslında davalının da hakkı, <strong>hukuku</strong> var netice itibariyle, onahakkını kullandırtmak zorunda olduğunun bilincinde olması gerekenben de bir avukatım, bunu bir özeleştiri olarak söylüyorum,savunma hakkı, ifade özgürlüğü en temel insan haklarından biri,bunu kullandırmanın şekil ve usulleri bunlar. Bunlara riayet edilirse,dava da su gibi akar. Hani olaya bu bağlamda zincirin diğerhalkaları da olaya bu bilinçle, bence bu bilincin arttırılması değilmidir ana problem?Salondan - Ana problemlerden biri bu. Zaten birtakım gecikmeleryapmak istenilen kişiler de karşılıklı var iseniz, halkalardavar ise basit hatalar yüzünden ayırdığınız zamanı es geçeceksiniz.O zaman size kalacak ve onlarla başa çıkma zamanınız zaten olacakbu sefer.Av. Sami AKDAĞ- Kötü niyetlilerin oranı burada azdır, çoğunluklabilinç yetersizliğidir diyebilir miyiz?Salondan - Onun farkındalık daha çabuk yaşanacak ve gereken


Tebligat Hukuku25daha çabuk yapılacak o basitleri yok ettiğinizde. Yani her husustazamanı kazanmak hususunda da önemli, biz İdari Yargılama UsulüKanununda yazılı esas üzerinden yaptığımız için süreler hep buküçücük parçayla başladığını görerek devam ediyor. Temyiz olsun,dava açılışı olsun, cevabı olsun, bizim İdari Yargılama Usulü Kanunumuziçin zaten duruşma esnasında orada duruşmada <strong>tebligat</strong>larıalmaları çabucak söz konusu oluyor, ama bizde öyle değil.Tüm süreleri buradan görerek ancak temyiz 1 mi 2 mi okunmuyor.1’inde olursa süresinde, 2’sinde olursa süresinde değil, yani çokince ayrıntı.Av. Sami AKDAĞ- Yani kriterler hayati önemde.Salondan - Tebligat parçası çok önemli, gelen arkadaşlar yenibaşladığında önemsiz bir şeymiş gibi ya, şu kadarcık bir evrak, bazenbunun yarısı da geliyor bu arada, bu tarafına kâğıt ekletiyoruzki, dosyaya yerleştiğinde düzgün dursun diye.Av. Sami AKDAĞ- Tarihe not düşmek için.Salondan - Bu tarafında iyi bilgiler var, onun için iş görüyordiyoruz, bu tarafına tamam diyoruz.Av. Sami AKDAĞ- Estetik olarak tamamlıyorsunuz, anladım.İlknur SAĞLAM- Bir keresinde esas numarası tamam, mahkemenumarası yırtılmış vaziyette bize biri geldi. UYAP’tan aşağıdakarar numarası yazıyor ya, karar numarasından sorgulayıp esasınıbulup, dosyayı öyle bulup taktık.SAALONDAN- Zımbalara da dikkat etmek lazım.İlknur SAĞLAM- Yırtma yeri de çok önemli.Salondan - Adam zımba basmış, açarken zımbalı oradaki birrakamın uçurmuş.Salondan - Kararlarımızı işte paragraf başında doğru almıyorsakdeldiğinizde oradaki yazılı kelime gidiyor.Salondan - Aslında her şey çok önemli.Dr. Selami DEMİRKOL- Ve yeri gelmişken Sayın Müdürümüze


26 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıyönelik bu nasıl çözülebilir? Tebligatı yapıyor, filan tarihte filankişiye tebliğ ediliyor. Sorun yok, oraya bir tarih yazıyor, bugünkütarih 09.12.2011. Bir de sizin dönüş kaşeniz var, bir çıkış kaşesivar, bu tam onu anlıyor zaten eski bir tarih bundan, bir de akşammı basıyorlar o kaşeyi bilmiyorum dönüşte yani, bunların arasındafarklılık oluyor. Diğersi gün oluyor, 10 oluyor, şimdi <strong>tebligat</strong> 10’umu, 9’u mu?... Müdür Bey, yani bu elden <strong>tebligat</strong>ın yapıldığı tarihle dönüşsizin ilgili PTT biriminin kaşesinin arasında farklılık olmaması lazım.Bunlar birbirini teyit etmeli, çünkü biz el yazısını okuyamazsakbari kaşeden okuyalım, kaşe silik okunmuyor -ki, genellikleöyle- bari bu el yazısından tereddüt etmeyelim.İlknur SAĞLAM- Mutlaka elle tarih atmasını isteyeceksiniz.Çoğu şeylerde olmuyor, biz kaşeye bakmak zorunda kalıyoruz.Nejla İNEKÇİOĞLU- Şimdi aslında konuştukça hani insanınaklına yeni şeyler geliyor karşılaştığı.Av. Sami AKDAĞ- İsterseniz notlar alın, tekrar döneceğiz. Sizinbakış açınız da ayrı bir perspektif getirdi, gerçekten çok önemli.Oraya usulün ne kadar önemli olduğunu vurgulama anlamındatekrar döneceğiz size, biz Kadir Beyi dinleyelim.Av. Kadir DAYLIK - Değerli arkadaşlar, öncelikle bugünkü toplantıdanbüyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Çünkügerçekten bu konunun nitelikli tarafları bu masanın etrafında,yani ben bugüne kadar hep <strong>tebligat</strong> meselesini kendi cephemizdengörüyordum, belki burada dile getirilen sorunların bir kısmını hemenkarşı tarafa yüklüyorduk. Fakat <strong>tebligat</strong> yemeğini güzel lezzetliyapabilmek için hepimizin buna katkı sağlaması gerekiyor.Şimdi konuşuldu, ben önce kendi açımızdan söyleyeyim, yanibizler avukatlar bu <strong>tebligat</strong> meselesinin vatandaş tarafında yer alıyoruz.Sizler mahkeme boyutundasınız, sizler yine vatandaşla yüzyüze gelen <strong>tebligat</strong>ı yapan kişisiniz. Şimdi biz işi başlatan bizlerönce bu <strong>tebligat</strong>ın sağlıklı yapılması için üzerimize düşeni tam olarakyapmalıyız, sonra mahkeme, sonra da PTT kısmı. Şimdi benörneğin, uzun süredir bu <strong>tebligat</strong> sorunlarından dolayı davalarıngecikmesini kendi adıma önlemek açısından dava dilekçeme mü-


Tebligat Hukuku27vekkilimden aldığım karşı taraf adreslerin hepsini yazıyorum. Yanibenim sahip olduğum bilgileri dosyamda saklamamın hiçbir anlamıyok, bunu mahkemeye de bildirmeliyim ki, belki de bana gerekolmaksızın birincide olmazsa ikincisine yapsın, o olmazsa gibi buaraştırma imkânlarını getiriyordu. Bu bizim, yani avukatların yada vatandaş tarafından yapılması gereken şeylerden bir tanesi. Bunungibi belki bizler sizlerin yapacağınız <strong>tebligat</strong>a esas adreslerikontrolden geçirip yazmamız da lazım, yani bize söylendiği şekliyleya da verildiği şekliyle hiç sorgulamadan yaparsak yine sorunlakarşılaşabiliyoruz.Bunun ötesinde mahkemelerle ilgili, yani bunlar bize düşenşeyler ve hatalarımız da var tabii bu konuda. Mahkemelerde debazı şeylerle karşılaşıyoruz. Özellikle adli yargıda örneğin, davamızaçıklandıktan sonra <strong>tebligat</strong>ta bir usulsüzlük, eksiklik varsayeniden bir <strong>tebligat</strong> yapılması gerekiyorsa, ben meslek hayatımdaçokça karşılaştım, buna ilişkin duruşmayı beklemeksizin taleptebulunduğumda duruşmada değerlendiririz diye arada o gündenduruşmaya kadar geçecek bir süre kaybıyla duruşmada o <strong>tebligat</strong>ınusulünde olup olmadığının kontrolünden sonra yeniden bir<strong>tebligat</strong> çıkartılması gibi sizin bahsetmiş olduğunuz makul süreninaşıldığı durumlarla karşılaştık.Tebligatı yapan merciiyle ilgili de tabii çok büyük sıkıntılarımızvar. Daha önce sohbetimizde de konuştuk, burada hemen dağıtıcıyısuçlayarak, hatta şikâyet ederek, hatta savcılık şikâyeti boyutunataşıyarak çözmeye çalışıyoruz. Bunlarla da çok karşılaştık. Benposta kutusuna atılan <strong>tebligat</strong> gördüm mesela arkasıyla beraber yada aynı dosyada iki gün önce <strong>tebligat</strong> yapılıp iki gün sonra böyle birisiyok, böyle bir adres yok denilen <strong>tebligat</strong> da gördüm. Şimdi buda belki posta dağıtıcılarının eğitiminden geçiyor. Şu anda postadağıtıcıları nedir bilmiyorum, bir ara dışarıdan taşeron sistemiylealınıyordu. Bu büyük sorundu, hakikaten bir taşeron firmanın getirmişolduğu dağıtıcılarla <strong>tebligat</strong>ın yapılması eğer hâlâ bu devamediyorsa aşılması gereken sorunlardan bir tanesi de bu dağıtıcılaryüzünden.Av. Sami AKDAĞ- Size önemli bir soru sormak istiyorum KadirBey, yani bir davayı, daha doğrusu yargılama sürecinin ilk adımınıatan birimin bir ilgilisi tarafı olarak yargı sürecinin ilk tarafı olarakacaba burada dava açarken bir avukatın dava açacağı muhatabın


28 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıadresini hani bir yola hangi perspektiften girerseniz oraya doğrugidersiniz, perspektifi iyi koymazsanız sonuca gitmeniz şansa kalır.Dolayısıyla davasını açan bir avukatın UYAP’ta, MERNİS’te, TAK-BİS’te,devletin en az 10 tane birimi var adres kayıt yapan 10 taneresmi birimi var. Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden adres araştırmasıyapma yetkisi olması yargı sürecinde <strong>tebligat</strong>ın sıhhati bakımındanbir olumlu durum yaratmaz mı?Av. Kadir DAYLIK - Tabii yani sorunun içerisinde cevap davar. Olması gerekir eğer biz avukatlar da yargının kurucu unsurlarındansakbizimde bu bilgilere sorunsuz şekilde erişmemiz lazım,ama biz bugünkü sistemde bunların pek çoğuna erişim imkânıolmuyor. Tesadüf Vergi Dairesinde adres sorgulaması yapıyorumben vergi numarasından falan, yani vatandaşın yapmış olduğu, vatandaşaaçık olan yöntemleri kullanarak bunu yapmaya çalışıyoruz.Bize verilen ya da kendimizin icat ettiği çok kısıtlı olanaklarlabunu yapıp demin söylediğimi bunun içerisinde değerlendirirseksizlerin huzuruna öyle getiriyoruz. Biz çok borçlu veya davalı araştırmasınıbu yöntemlerle yapmaya çalışıyoruz, ama sizin söylediğinizçok doğru. Eğer bu sürecin hızlanması isteniyorsa avukatında yargının bir unsuru olduğunun bilincine vararak ona bilgilerinverilmesi lazım ki, hızlandıracaktır.Bir cümleyle bitirmek istiyorum konuşmamı, aslında bizler <strong>tebligat</strong>ın<strong>hukuku</strong>nu belki tartışmamız lazım, yönetmeliği tartışmamızlazım, ama günümüzde ya da uygulamada konuştuğumuz her şeydemin bir söz kullandınız çok doğru, bu işin dürüst yapılması lazım,eklemek istiyorum bilgiyle yapılması lazım. Dürüstçe yapılmamasındandoğan sorunlarla uğraşıyoruz. Hâlbuki o olmalı, amayasada şu değişikliğin de olması gerekli ya da yönetmelikte şununda değişmesi gerekir gibi konuların üzerinde durmamız gerekiyor.Av. Sami AKDAĞ- Kadir Bey, biz özellikle birinci söylediğinizbağlamda konuşmayı yeğledik. Çünkü önce ne olduğunun farkınavarırsak biz ne olması gerektiği konusunda daha sağlıklı çözümlerüretebiliriz.Av. Kadir DAYLIK - Elbette, bizim şu an bulunduğumuz tarihitibariyle bunu konuşuyor olmamız çok doğru, ama acı, onu söylemekistiyorum. Yani bizim usulü konuşmamız lazım. … … ortayaçıktı, ben çok üzerinde düşünmemiştim, hakikaten yönetmeliğin


Tebligat Hukuku29belirlemiş olduğu bu <strong>tebligat</strong> zarfı yöntemini sizin belirtmiş olduğunuzsorulardan dolayı değişmesi gerekir. Bakın, bu <strong>hukuku</strong>nukonuşmaktır. Belki böyle konuları hep konuşmamız.Av. Sami AKDAĞ- Bakın Kadir Bey, biz bir toplantı tertip etmiştik14 Ocak, bu toplantı yoktu. Bu toplantıyı işte bu amaçla yaptık.Asıl toplantımız 14 Ocakta, mutlaka bekliyoruz.Av. Kadir DAYLIK - Peki, ben o zaman teşekkür ediyorum.Av. Sami AKDAĞ- Yüksek enerji yüklenmiş birisi olarak sizden …Arif RÜMEL- Sayın Valim, Sayın Başkan, PTT, <strong>tebligat</strong>ın birayağı da PTT, çok önemli de bir ayağı, gecikmelerin nedenlerindende bir tanesi, ama tamamı PTT değil. Burada tabii kurumumuzunsorumsuz çalışan personelleri de var, çok iyi çalışanları da var. Herkurumda olabilecek şeyler, ama temel hatalardan bir tanesi baştaİstanbul’un çok hızlı gelişmesi ve sürekli politik nedenlerle veyabaşka nedenlerle cadde, sokak isimlerinin değiştirilmesi, ondansonra birden başlayan yer sondan başlıyor baştan başlayacağına,numaralar değişiyor, apartmanlarda zillerde isimlerin olmaması,her zili bastığınızda kapı açılıyor, şiddetle bastığında kadınlar çıkıyor.Tabii PTT’den caydırıcılığı olmaması, bir emniyet mensubunungitmesiyle … gitmesi arasında … gitmesi arasında çok fark var.Karşılaştığımız şeyler sürekli ve burada tabii konuşulan <strong>tebligat</strong>çoğunuz biliyorsunuzdur, böyle bir tane, iki tane, on tane filan değil,sırf Topkapı’daki 4-5 ilçedeki dağıtım 300 000, mazbatalarıylaberaber bunu sayarsanızAv. Sami AKDAĞ- 300 000 zaman dilimi olarak?Arif RÜMEL- Bir ay, bir ayda yaptığımız <strong>tebligat</strong> sayısı 300 000.Mazbataları ekleyeyim, tüm Türkiye’de özellikle adliyenin dağıtımıadliye buraya açıldıktan sonra sonradan da bir tanesi adliye burada,Şişli dağıtıma ait binanın dağıtımı, ancak Şişli’de yerimiz yok,geniş bir alan yoktu. Çok ısrarla istediğimiz halde burada, zaten temelsorunlardan dağıtımdan kaynaklanan gecikmenin temel sorunuşu binanın içinde bir tane dağıtım yerimizin olmaması. Kabullerimizvar, ama dağıtımımız yok. Bakın, 300 000 <strong>tebligat</strong> dağıtılıyor,bunun mazbatası filan 300 000’in üzerinde. Son 2-3 aydır müthişderecede İstanbul’da mazbatalar dönmedi, mahkeme doğru dürüst


30 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıtabii bu şeyden de kaynaklıydı, Vergi Mahkemeler önce geldi, sonrageldi bir İstanbul Adliyesinden, biz ne yaptık? Mesela, Sarıyer’dekiadliye, Beşiktaş’taki bütün adliyeler buraya toplandı. Burada yeraçamadık, dedik ki, Sarıyer kendisi yapsın kendi mahkemelerini,Beşiktaş kendisi yapsın, Beyoğlu kendisi yapsın, Şişli kendisiyapsın, İstanbul Adliyesini de biz Topkapı’dan yapalım, ancak birsüre sonra diyor ki mesela, icralarda ilan numaralar 35. icra Sarıyer’deykenburaya geldi, numarası değişti. Onu tek tek gönder,üzerine işle, 8. aydan beri gönderiler gitti geldi, Hadımköy’e taşındıbizde de işleme merkezi, gitti-geldi, olmayacağını gördük. Ne kadardağıtım alanı bu Şişli’ye ait olsa da biz Topkapı’ya alalım bunu, şuanda Topkapı’da biz yürütüyoruz, son dönemlerde de bayağı hızlıbir şekilde gelişme oldu. Yani düzelme açısından, yani bütünüoradan çıkartmaya başladık. Yoksa tek tek üzerine 8 icra acabaneredeydi, Beyoğlu’nda mı? Beyoğlu’na yönlendirsen “bana mı ait?”diye listeden bakacak. Bu 300-500 binler için de yapmak mümkündeğil, olmadığını gördük. Orası Sarıyer hiç postayı işlemedenHadımköy’e gönderdi, o da geldi, 3 ay böyle bir gecikme oldu. Şuanda düzelme o konuda tabii bir iç düzelme yaşıyoruz. Sanırım birarkadaşımız azar azar gelirken o dosyayı işleme koyarken şu andatabii barajın önünde set kalktı, … ….Öncelikle mutlaka ve mutlaka bu bizim ancak 12 dağıtıcıylayürütmem gerekiyor dağıtımı, 12-13 kendi memuruna 300 m2’likbir alan, şu binanın bodrum katında olur, bilmem neresinde olur,ama burada olması lazım.Av. Sami AKDAĞ- Bu konuda yazıştınız mı Adalet Bakanlığıyla?Arif RÜMEL- Genel Müdürlük düzeyinde birebir girişimlerdebulunuldu. Bina yapılırken de bulunuldu filan, ciddiye mi alınmadı,nasıl olduysa burada bir yer verilmedi. Kabul şeysi olarak verildi,ama orası fonksiyonu başka, dağıtım hizmetleri başka. 300 m2’ninaltında olmamak koşuluyla mutlaka yer olması lazım bildirilmesiiçin. … Tekrar Şişli’de yakın bir yerlerde bir yer tutmaya çalışıyoruz,ama mutlaka burada olması lazım. Avukatların çok sorunuoluyor bu konuda, şimdi <strong>tebligat</strong> yapılıyor, mesela bir eksiklikoluyor, elden takip oluyor, gidiyor-geliyor. Buradan çözülürse, yerburada da verilirse bu sorunların büyük bir kısmı ortadan kalkar.Av. Sami AKDAĞ- Şimdi yargıdaki bir değişiklik otomatik ola-


Tebligat Hukuku31rak size de bir izdüşümü oluyor, sizi de karmaşaya sürüklüyor,dolayısıyla bunu nasıl bir bütün organizma olduğu ortaya çıkıyor.Yani bir sistem düşüncesi içinde ele alınması gerekir. Yalnız benbir şey soracağım, biraz hafif konu dışıymış gibi, ama gene <strong>tebligat</strong>labağlantılı olduğu için, bu aralar <strong>tebligat</strong> yapan postacılarla birdostluk, ahbaplık kurmaya başladım, bir sempati beslemeye başladımonlara. Eskiden yoktu bu, hakikaten en önemli ayak, aslındaburada onlardan birinin olması gerekirdi, ama 14’ünde mutlakahazırlıklı bir arkadaş gelsin. Asıl söylemek istediğim başka bir şey:Dağıtıcılarda genel bir meslek hastalığı olduğunu öğrendim. Bel fıtığı,doğru mudur?Arif RÜMEL- Evet, çantayı tek taraflı taşımasından dolayı.Av. Sami AKDAĞ- Bu adliyelerde uygun araçların kendilerinetahsis edilmeyişi.Arif RÜMEL- Evet, buradaki sıkıntılarımızdan bir tanesi debüyük arabalarla postayı getiremiyoruz, tek arabayla, yani Ford17-18 metrelik araçlarla, daha ufak arabayla getiriyoruz 2 sefer, 3seferde, koridorun uzunluğu sanırım 700 metre filan böyle postacıdanbana geldi şeyi. Çantalar 25 kg, 10 torbası olan var, 10çantayla geliyor. Bunu sırtında taşıması gerekiyor, makine şeyleribırakacak.Av. Sami AKDAĞ- Ve sırtında o olmak kaydıyla, çünkü yere debırakamaz, hepsi bir cezai hükme giriyor.Salondan - İlan postaları yerlere bırakıyor postacılar.Arif RÜMEL- Mecburen bırakıyorlar. 300 m2, 500 m2’lik biryerde çalışıyoruz. Tamamen evrak bu, yani görseniz böyle bir tane,iki tane, beş tane değil ki, postayı burada bırakmayın, nasıl geçecek?Bir yerde 25 kg’luk çantayı sırtında taşıması mümkün değil,çıkartıyor, bir yere de bir şekilde bırakacak, devam edecek. 50tane icra varsa 50 tane icraya mutlaka uğraması gerekiyor. 10 çanta,250 kg.Şu anda 8 tane dağıtıcı var, isimleri filan var, onun için 5’e filandüşüyor, ama mutlaka 12-13’ün üzerinde olması lazım.Nejla İNEKÇİOĞLU- Bir husus daha geldi aklıma bu arada,


32 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıbarkot sorgulayabiliyoruz PTT’nin sitesinden, hoş kanuni olarakgeçerli bir durumu yok, ama safahatı nedir, ne oldu, yazışma yapayımmı, 2-3 gün daha bekleyeyim, alındı gelecek minin kontrolüvar. O işimize yarıyor o açıdan en azından, bakıyorsunuz işte dağıtıcıyateslim edildi diyor, sonra <strong>tebligat</strong> bir ay sonra yapılmış. Biray dolunca o <strong>tebligat</strong>ı yapamamış olması mümkün değil o yüzdenveya 15 gün sonra, izine mi çıkıyor acaba veya hastalanıyor mu,onda mı kalıyor veya ne oluyor orada tıkanıklıkta? Mesela, bunlarda çok önemli.Arif RÜMEL- Şimdi <strong>tebligat</strong>ta biz nasıl <strong>tebligat</strong> dağıtımına döndük?Aşağı-yukarı bir yıldan fazladır, yani taşeronun üstleneceği …de biliyorum.Av. Sami AKDAĞ- Size <strong>tebligat</strong> geldikten sonraki safhayı kısacaözetler misiniz? Biz daha iyi anlayacağız belki.Arif RÜMEL- Tebligat, buradan kabul edilen <strong>tebligat</strong>lar tebliğlistesiyle Hadımköy’e akşam 16.00-16.30’dan sonra Dirinkaraca’ylaHadımköy işleme merkezinde Çağlayan Adliyesinde veya Leventadliyesinde kabul edilen bu <strong>tebligat</strong> atıyorum, Bayrampaşa’da dağıtılmaküzere.Salondan - Bizimki Topkapı’ya falan gidiyor.Arif RÜMEL- Topkapı iki aydan fazladır şeye taşındı, işlememerkezi olarak Hadımköy’e taşındı. …… Hadımköy’ün ilk şeyi deorada ayrılıyor varış yerine göre. Her ilçede şeyimiz yok, merkezi3-4 ilçede bir dağıtım ünitemiz var. O dağıtım ünitelerine göre ayrılıyor,ondan sonra orada ayrılıp Bayrampaşa’ysa Topkapı’ya geliyor,Topkapı’da geliş damgası vuruluyor, geliş damgasından sonrakayıt işlemi için <strong>tebligat</strong> ilgili masada.Salondan - .....o geliş yazan damga posta işleme merkezinindağıtım…Arif RÜMEL- Dağıtım Müdürlüğündeki damgası, dağıtım ünitesinegeliş damgası. Dağıtım ünitesine geldikten sonra araya biralındı koyuyoruz.Salondan - Bazen arada kalıyor zaten, gelen postacıya iade ediyorum.


Tebligat Hukuku33Arif RÜMEL- Orada teslim bilgilerini orada da alıyoruz, mazbatadadaSalondan - Aslında küçük bir kâğıt var onlarArif RÜMEL- O tebliğden sonra ilgili … dağıtıcı veriyor, düşümişlemi dediğimiz yani tebliğ edeceği kişiye.Salondan - Yani dağıtıcıya orada posta işleme merkezi veriyor,ondan sonra dağıtıcının görevi artık.Arif RÜMEL- Tabii dağıtıcının görevi, dağıtım ünitesinde veriliyor,dağıtıcıya bunu tebliğ yaptıktan sonra dönüyor merkeze, merkezdeilgili masaya teslim ediyor tekrar bu parçasına … o bilgileribilgisayarda işliyoruz.Salondan - Sonra tekrar size mi geliyor?Arif RÜMEL- Tekrar mazbatayı ilgili mercie verilmek üzerenoterse notere, mahkemeyse mahkemeye tekrar kayda alıyoruz.Hadımköy’e kendi dağıtım alanımızdaysa gitmiyor, yani buranındağıtımını Topkapı’da biz yapıyoruz, burasıysa ilgili masa burayakayıt ediyor ilgili dağıtıcımız, ama Bakırköy’ün dağıtımını BakırköyAdliyesinin Bakırköy dağıtımı yapıyor, orada da Hadımköy’e gönderiliyor,tekrar geliyor.Salondan - Nasıl <strong>tebligat</strong> yapıldığını o yer işliyor o zaman öylemi?Arif RÜMEL- Evet, mazbatayı.Salondan - Siz posta işleme merkezi onu işlemiyor.Arif RÜMEL- Yok, onu işlemiyor.Salondan - Çünkü <strong>tebligat</strong>ların geri dönüşü de bir ay gibi birzaman alıyor, onu öğrenmek istedim. Yani yapıldıktan bir ay sonraAv. Sami AKDAĞ- Değerli arkadaşım, bunu 14’ünde tekrar biraraya geldiğinizde bunu bir çizim olarak bize hazırlayıp verir misiniz?Çünkü hani herkes farklı anlayabilir.Arif RÜMEL- Şu arkadaşların tanım ve iade … TC yok veya 21.


34 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarımaddede İstanbul’da gerçekten adres sorunu var. Yani adreslerimizdoğru değil, bunun yanında mahkemelerin adresi eksik yazması,mesela 35. madde iade edilmez, ama 35. maddedeki gösterilenadres hiç şeyi yok, boş bir yer. Öyle bir adres yok, yazarkenyanlış yazıyor.Av. Sami AKDAĞ- Bir adreste iki tane önemli faktör var: Birisokak, biri kapı, doğru mu? İki temel kriter sokak adı.Arif RÜMEL- Mahalle, cadde, sokak, dış kapı numarası, iç kapınumarası.Salondan - Posta kodu işliyor mu, yararlı oluyor mu?Arif RÜMEL- Tebligatı şu anda … makine ile yapmıyoruz, manuelayrımı yapılıyor, ama şeylerde çok önemli, normal mektuplarda.Şimdi muhtarlık kayıtları yine, özellikle son dönemlerde modaoldu, TC numarası olmayan şeye hiç bakmıyor. Postacı, yani kendinormal bir postacımız işini düzgün yapmaya kalktığınız zamankarşılaştığı sorunlardan bir tanesi muhtardaki muhtarın “ben işimisenden iyi biliyorum” diyerek oradan … vermiyor, “sıraya geç”diyor vatandaşa.Enver SALİHOĞLU- Orada bir şey sorabilir miyim kimlik numarasıylailgili? Yani geliyor bu postacı, resmi postacı, bir de özelkargo şirketleri var ve size evrak geldi, yurttaşlık kimlik numaranızıverin. Tabii bu kişinin gizlenmesi gereken sırlarından, bilgilerindenbiri midir? Mesela geçen gün kovdum adamı, bir tane kıytırıkbir şey getirmiş, birisi bana bir bankadan reklam göndermiş, birçocuk geldi, “efendim, kimlik numaranızı verin.” “Ne yapacaksınkimlik numaramı, benim adım bu, kimliğim de bu, bak kimliğime.”“Yok veremem evrakı” dedi. “Veremezsen al git” dedim ben de. Sonraaz gitti, tekrar geldi. Al bari dedi suratıma attı.Salondan - Aynı şey Sayın Valim şimdi <strong>tebligat</strong>larda da hani TCkimlik numarası yazalım dedik, ama sakınca olur diye yazmadık.Av. Sami AKDAĞ- Onunla ilgili şöyle bir fikir işlenebilir mi?Enver SALİHOĞLU- Bunun bir açıklığa kavuşması gerekiyor.Av. Sami AKDAĞ- TC kimliği barkot sistemiyle işlenir, muhtarlardada barkot çözücü olur, böylece o gizlilik korunmuş olur.


Tebligat Hukuku35Salondan - Açık bir şekilde yazıyor.Salondan - … bahsetmiyor, zabıta amir veya memurunca diyor.Salondan - İstismar edilmesi ayrı bir şey.Salondan - Biz hiç bunlar tarafından … görmüş bir şeyle karşılaşmadık,yani ben kendim karşılaşmadım.Salondan - Zaten 25 senedir dağıtım hizmetini yürütüyorumyönetici olarak, hiçbir tane ben de rastlamamıştım İstanbul’da.Salondan - Demek ki realite başka, Kanun’daki ifade başka.Salondan - Ayrıca vergi mahkemelerinde özellikle tüzelkişiliklerinaçtığı davalar çok fazla, muhtar şimdi onu nasıl tasnifleyecek?Orada ikamet kaydı mı var onların?Salondan - Evet.Salondan - Zorunlu olmadığı için tasdik yapmıyor.Salondan - Zorunlu olmamakla beraber yapmak zorunda amamuhtar.Av. Sami AKDAĞ- Bakın, orada şöyle bir şey var, onu araştırdımbiraz, orada şöyle bir şey var. Aslında oraya tebliğ yapılmamasılazım, ama resmi bir kurum olması sıfatıyla ya bir karakol, yabir muhtarlık bir yere emanet etmek ve o da almak zorunda. Yaniorada <strong>tebligat</strong> yapılmış sayılmıyor, orada o şirket ben avukatım,bana muhtara evrak bırakılıyor sürekli, bana tebliğ yapılmış sayılmıyoraslında o, o <strong>tebligat</strong> yapılmış sayılmıyor, ben öğrendiğim içino <strong>tebligat</strong> yapılmış oluyor.Salondan - Çünkü muhtarın tüzel kişiliğin kaydını tutulma zorunluluğuyok zaten, yani o mış gibi oluyor.Av. Sami AKDAĞ- Resmi bir <strong>tebligat</strong> değil yani o.Salondan - Bu hususta da bir getiri olması lazım.Av. Sami AKDAĞ- Orada bir boşluk var, Tebligat Yasası’ndabana göre orada bir boşluk var.


36 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıİlknur SAĞLAM- Söz alabilir miyim? Postacılar kapıya ilmühaberlerisağlam, güzel bir şekilde yapıştırıyorlarmış galiba haniduyumlara göre, davacılar da yok, ben kapımda bir şey görmedimdiyormuş.Av. Sami AKDAĞ- O değişti.İlknur SAĞLAM- Kapısında görse muhtara gidip alacak, benbir şey görmedim, komşum da bana bir şey söylemedi, ben neredenbileyim diyor.Av. Sami AKDAĞ- Onu değiştirdiler.O değişti, şu andaki güzel bir şey de, yalnız tabii geçmişte deuhuyla yapıştırılması, ama vatandaşın kapısına da yapıştırdığın zaman…Zımba meselesinde olduğu gibi, ben ona da çok rastladım, uhuylayapıştırılıyor, çekiyorsun, yarısı orada kalıyor filan.Av. Kadir DAYLIK - Şimdi postacıların <strong>tebligat</strong> kapıya yapıştırmameselesi de artık günümüzde biraz zorlanmaya başladı. Öylebinalar var ki, sadece kartla girebiliyor o bina sakinleri, postacı okata çıkamaz, 65. kata, 75. kata, posta kutusuna mı yapıştıracak?Oradaki güvenliğe verecek gibi halletmesi gereken bir şey.Av. Sami AKDAĞ- Siteler böyle rezidanslar var.Kapıda görevli vardır, o görevlilerin de o <strong>tebligat</strong>a ona yetkisiolmalı.Ama Kanun’da ……. Kapısına yapışır filan deyince yine o yerinegelmiyor.Kapıdan kasıt nedir? Kapının bir tanımının yapılması lazım,orada boşluk olduğu anlaşılıyor.Nejla İNEKÇİOĞLU- Bir posta dağıtımcısı arkadaşımızın eşivardı. Tebligat verecek, biraz bahçesi olan bir ev, köpek var. Gitmiş,“ben almıyorum” demiş, o adam çekil kapımdan … Şimdi diyorki, almıyorum diyor, ben şimdi ne yapabilirim diye düşündüm.“Almak zorundasınız” şu bu derken kapıyı kapattı zaten, köpekoradan hırlıyor, ne yapacağım ben şimdi? Gittim muhtara, muhtaralmaz, ne yaptım? Tuttum <strong>tebligat</strong>ı nasıl hallettiyse onu bilemiyo-


Tebligat Hukuku37rum, attım bahçesine zile basıp, ister alsın, ister almasın, ben işimiyaptım diyor. Şimdi böyle bir hikaye anlatınca hem gülüyorsunuz,hem içler acısı bir durum çıkıyor ortaya. Şimdi aklıma geldi o konuşmaesnasında.Salondan - Birebir karşılaştıkları olaylar çok oluyor dağıtıcılarınözelinde.Nejla İNEKÇİOĞLU- İşte dönüp dosyaya baktığımızda.Salondan - Sırada ne var notlarınızda?Arif RÜMEL- Adres değişiklikleri 35. maddede belirtildiği gibimercie yapması gerekirken son zamanlarda avukatlarımızdan daçok geliyor. İşte benim adresim şöyle değişti diye bize şeyler veriyor.Uzun süre biz onunla Acıbadem’de yöneticilik yaptığım dönemlerdede 35. madde gereğince sadece mercie ne verebilirsinfilan şeklinde yapıyorduk, ama son zamanlarda çok yaygınlaştı buda, mercie değil, direkt PTT’ye veriyor. Benim adresim şuradanşuraya değişti, <strong>tebligat</strong>ımı şuraya gönder. Oysa öyle bir şeyi de yokyani, kendi beyanının geçerliliği yok.Salondan - Bunu PTT dikkate almak zorunda mı?Arif RÜMEL- Değil, ama bana göreSalondan - … bildirmek zorunda, mahkemeye bildirilmezse …Av. Sami AKDAĞ- Sizin gözünüzden kaçabilir, herkes dilekçevermiş mi, vermemiş miSalondan - Mahkeme dikkate alıp, ……… <strong>tebligat</strong> yapmalı.Salondan - Size bir şey söyleyeyim, ben çünkü böyle bir şeyyaptım büromu değiştirdiğimde, ama bunu sadece <strong>tebligat</strong>lar içinalgılamayın, başka gönderiler de geliyor ve geçici bir süre için bir ayoldu örneğin değiştireli, dergi aboneliğim var gibi, yani onu PTT’yeverebiliyorsunuz.Pratikte olan bir şey de, yasal olarak ben bunu PTT’ye bildirmiştimdeme hakkınız var mı o önemli.Yok mahkemede o <strong>tebligat</strong> falan diyemezsiniz, ama pratik olarakdoğru bir şey.


38 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAv. Sami AKDAĞ- Evet, devamını alalım.Arif RÜMEL- Tarihlerin elle yazılması zaten mahkemeler kaşeyikabul etmiyor, tarih kaşesini, tebliğ tarihini elle üstüne yazıpimza…Av. Sami AKDAĞ- Ne diyorsunuz dağıtım memurlarının yazımkonusundaki eksikliği konusuna?Arif RÜMEL- Yazıları artık meslek doktorların nasıl bozuk oluyor,postacılar da; ama şundan, şunu da göz ardı etmemek lazım:Gerçekten çok zor, son dönemlerde biz sürekli adi gönderi dediğimiz,kabul ettiğimiz gönderiler dışında sadece <strong>tebligat</strong> dağıtsın diye150-200 kişilik mesela bende ayrı bir ekip var. Murat, sen <strong>tebligat</strong>yap, ama onun da sıkıcılığı filan da var, söyleyeyim. Ne iş yapılacaktı?Tebligat işini yapmak zor, tehlikeli, sürekli hata yapmayamüsait. Bu ekibin özellikle eğitimli olmasına özen gösteriyoruz, fakattabii eskiden gelme dağıtıcılar var, ortaokul mezunu var, şeyivar, Tebligat Kanunu’nun içtihatlarına baksam dünya kadar iç yanibu, öyle kolay da değil. Bizim dağıtımı bir saat, üç saatlik bir seminerleveya 15 günlük memurun ilk göreve başlamasındaki eğitimledört dörtlük olmuyor, ama son dönemlerde oldukça da aşamakaydedildi. Bunlara … dağıttırıyoruz, …..tabir ettiğimiz elemanlara<strong>tebligat</strong> yaptırmıyoruz büyük kentlerde özellikle, ama elinde kadrodağıtıcı bulamadığı zaman, zaman zaman mecbur kalıyorsun, onuda görevlendiriyorsun.Av. Sami AKDAĞ- Bir şey soracağım, ama kızmayın bana. PTTidaresi her sene kârlılık açıklaması yapar. Şimdi Türkiye CumhuriyetiDevleti de Avrupa İnsan Haklarına sürekli tazminat öder.Neden? Savunma hakkı kullanılmadı, adil yargılanma olmadı gibigerekçeler. İşin parasal boyutlarını bir kenara bırakıyoruz, bir deinsanların bu <strong>tebligat</strong> sebebiyle maruz kaldığı yargıya, devlete olangüvensizlikleri. Tebligatın sadece bir ticari iş değil de, gerçektenyargının omurgası olduğu, <strong>hukuku</strong>n ve hukuksuzluğun başladığıve bittiği bir süreç olduğu konusunda şekli bilgileri aktarmak dışında<strong>tebligat</strong>ın ruhuna ilişkin o dağıtıcılarla, çünkü konuşursanızanlarlar onlar, böyle bir eğitim programınız, böyle bir bilinçlendirmeprogramınız ya da eğitim çalışmanız var mı?Arif RÜMEL- Var, dağıtıcılar göreve başlarken daha <strong>tebligat</strong> konusundaaşağı-yukarı iki haftalık bir eğitimden geçiyorlar. Zaman


Tebligat Hukuku39zaman en son Bakırköy’de bir savcı arkadaşımız eğitim verdi. Bizdilimizin döndüğünce bu konuları anlatıyoruz. Eksiklikleri var,kabul ediyorum, gecikmeler var, ama bu sadece PTT’den, dağıtıcıdankaynaklı değil, anlattığım gibi sosyoekonomik bir yönü var.İstanbul’un sürekli gelişmesi, kadro yetersizliği, özellikle mazbatalarıntebliğ edildiği halde erken takipte evraklar geliyor, bir ay,üç ay önce tebliğ ettik, mazbatayı da gönderdik mahkemeye, ilgilidosyasına konulmadığı.Belediyelerin sokak ve kapı numaralarını sürekli değiştirmeleri,çok oynuyorlar bu konuda. Fatih hallaç pamuğu gibi yaptılar, hiçbirtane cadde, sokak ismi eski şeyi kalmadı. Yani çok da tehlikeliaslında bu posta dağıtıı. Bağdat Caddesinde numara taşı eskidenyıllar önce yapıldı, 15 sene oturmadı.Eski 15, yeni 27 mesela.Av. Sami AKDAĞ- Yani şunu kastetmiyoruz, bütün sorun sizdenkaynaklanıyor demiyoruz. Fakat her birim biraz sonra meslektaşımayükleneceğim, baro adına kendisine ciddi sorular soracağım.Herkesin kendi çerçevesi, sorumluluk alanında bir etkisi varbu olayda, o etkileri mümkün mertebe minimuma indirebilirsektotalde maksimum faydalı elde edebiliriz diye düşünüyorum. Böylebir çalışma için bir aradayız zaten.Arif RÜMEL- Adres değiştirmedeki duyarsızlığı, yani bildirilmemesi,adresini tam bilmemesi, bir sürü şeyi var. Mesela, en son birseminerde Sayın Savcımızın söylediği bir konu vardı, ama benimhâlâ o konuda da tereddüdüm var. MERNİS’te o <strong>tebligat</strong>ları kesinliklearaştırmayın diyor. Yazmış TC’siyle, o adreste mi değil mi?İcra <strong>tebligat</strong>ı, Ahmet orada oturmadığı halde.Salondan - Mehmet oturuyor olabilir ki, kapısına öyle bir şeyyapıştırılmasını istemiyor doğal olarak, haklı olarak.Salondan - Mehmet’e <strong>tebligat</strong> yaptığın zaman icra gelecek, icraylao şeyi kaldıracak.Arif RÜMEL- Belki bilmiyorum doğru bir şey mi?Av. Sami AKDAĞ- Tekrar geleceğiz. Sevgili meslektaşım, birazda sana yüklenelim, o ağırlığı oradan alalım biraz. Şimdi be-


40 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarınim şahsi görüşüm ki, o yöne doğru da birtakım dokundurmalaroldu. Özellikle avukat arkadaşlarımızın vatandaşlarca da olabilirbu, avukat arkadaşlarımızın tasfiye halinde şirket, şirketin unvanıyazılıyor. Halbuki kendi ismini yazması gerekir, kendi adresiniverirken kendi ismini tasfiye halinde şirketin tasfiye memurudiye kendini belirtmesi gerekirken bilinçli ya da bilinçsiz, ama biravukatın bilinçsiz olmaya hakkı yok, çünkü mesleği o onun, hattaAmerika’da mı nerede bir ülkede çıkan Yargıtay kararını bilmemişolmak bile bir avukat için meslek kusuru olarak sayılmış. Çokönemli. Şimdi hem yaptığı işle ilgili olarak, hem yargılama devamederken yargılama süreci içerisinde atıyorum, istifa etmiştir, istifabildirimini mahkemeye bir dilekçeyle iletmemiş olması, adresinigerekli birimlerde UYAP’ta ya da kendi barosunda değiştirmemiş,düzeltmemiş olması gibi bunlar acaba hani biraz bana da kendiaçımdan kabulde zorlanıyorum, ama olsun, bu bir disiplin sorunudeğil midir, mesleki disiplin sorunu değil midir? Bu çerçevede bizebiraz açıklamalar yapabilir misiniz?Av. Ömür DEDEOĞLU - Teşekkür ediyorum. Ben önce SayınValimize, Sayın Başkanıma, Yazı İşleri Müdürlerimize, meslektaşlarımave hocamıza hoş geldin demek istiyorum. Organizasyon içinde Sami Beye teşekkür ediyorum, İstanbul <strong>Barosu</strong> adına hepinizisaygıyla selamlıyorum.Av. Sami AKDAĞ- Çok özür dilerim, Ömür Bey İstanbul <strong>Barosu</strong>Kalite Koordinasyon Merkezidir, ben de o merkezin bir üyesiyim, oradabaşkanımızdır kendisi, ben bir üyeyim, onu da belirtmiş olayım.Av. Ömür DEDEOĞLU - Siz beni dinlerken notlar aldım. Öncelikleavukat bakış açısından <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>na bakacak olursak,<strong>tebligat</strong>ı biz meslektaşlarımıza daha mesleğin başında öneminianlatamazsak bu sorunlar devam edip gidecek, yani benim tespitimbu oldu. Staj Eğitim Merkezinde ders veriyorum, Sami Beylezaman zaman görüşüyoruz, <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>nun Staj Eğitim Merkezindebir ders olarak okutulması noktasında sonunda kabul ettirmeyibaşardık. Şimdi mesleğin başında bunu meslektaşlarımızaşu anda mesleği devam ettiren 76 000 avukat var kayıtlı, BarolarBirliğine kayıtlı, barolara kayıtlı. Bunların <strong>tebligat</strong>a önem verdiklerinidüşünmüyorum, yani bu çalışmaya kadar ben de çok fazla <strong>tebligat</strong>ınönemi üzerinde durmazdım, ama detaylarına girdikçe gerçektende bir davanın kazanılması ve kaybedilmesine etki edecek


Tebligat Hukuku41en önemli unsurlardan bir tanesinin <strong>tebligat</strong> olduğunu çalışmalarsırasında bir kez daha görmüş oldum. Bunu bizim meslektaşlarımızavereceğimiz eğitimlerle anlatmamız lazım ve burada tespitedilen sorunlar ve çözüm önerilerinin de meslektaşlarımızla paylaşılmasıhalinde bu avukatlardan kaynaklanan sorunların en azaineceğini düşünüyorum.Yazı İşleri Müdürümüz bir hukukçu da olduğu için bizi daha iyianlayacağını düşünüyorum, 3 aydır bir <strong>tebligat</strong>ı yapabilmek için biravukattan bilgi beklediklerini söylediler. Şimdi disiplin yönüne deSami Bey işaret etti. Türkiye’de kurumlar arasında disiplin <strong>hukuku</strong>en iyi işleyen kurumlardan bir tanesi barolardır. Diğer kurumlardagenelde kendi meslektaşlarını gözeterek kararlar verilirkeneğer bir hatası mevcutsa avukatın Disiplin Kurullarımız bunu en iyişekilde inceleyip, gerektiğinde cezalandırma yöntemine de gidiyorlar,yoluna da gidiyorlar. Hiçbir avukatın adaleti engelleme gibi birlüksü olamaz, geciktirme gibi de bir lüksü olamaz. Eğer bu kadaruzun sürelerde bir engelleme söz konusuysa ben bunun mahkemetarafından baroya bildirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani keyfidavranış söz konusu, burada artık hani şeyden çıkmış durumda,mahkemenin de artık karar verip bu konuda 3 aylık … makul birsüre değildir, makul süre aşılmıştır, bunun eksikliğin giderilmesiavukat tarafından gerçekleştirilemiyorsa, barosuna yazılıp, bu konudaavukat kendisine düşen görevi yapmamaktadır, gereği içindiye bildirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunda geri dönüşlerçok hızlı olacaktır, çünkü savunma süreleri veriliyor avukatlara,şu kadar süre içinde bu dilekçeyi cevaplayınız diye. Çok kısa süredegeri dönüşü olacaktır, siz de o beklediğiniz cevaplara çok dahaçabuk ulaşacaksınız. Ben şimdi burada olmadığı için muhtarlarlada ilgili tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Birçoğunuzbahsettiniz, silik mühür, okunmayan mühür gibi tesadüfen Beyoğlu’ndakidağıtıma gittik ve bir memurla beraber ben bütün <strong>tebligat</strong>bölümündeki arkadaşlarla Sami Beyle beraber gitmiştik ziyarete.Dağıtım bölümündeki arkadaşların şikâyetlerini aldık, dinledik,reklam panosuna <strong>tebligat</strong> adresi olarak yazıldığını örnek olarakanlattılar. Reklam panosu <strong>tebligat</strong> adresi, yani adamın adı-soyadı,reklam panosu adres olarak gösterilmiş. Yani çok tirajı komikşeyler, adres örnekleri var. Yani PTT’nin yapabileceği, memurların,dağıtımcının yapabileceği hiçbir şey yok, çok haklı oldukları noktalarvar. Daha ilk aşamada böyle sıkıntılarla karşılaştık.


42 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıÇıktık beraber, işte <strong>tebligat</strong> dolaşıyoruz, onlarla beraber dolaştım,iş hanlarına girdik, çıktık, güzel. İmza attırıyor, tarihini yazıyor,daha sonra o dönüş kaşeleri, bilmem nesi akşam yapılıyor,onların hepsini yerinde gördük, inceledik. Haydi bir de muhtarıgörelim dedik, neresiymiş? Buranın, oranın Karaköy PerşembePazarının bağlı olduğu muhtar, mahalle muhtarı. Gittik, balıkçıbir adam, yerinde yok. Dükkanına girdik, çalıştığı mekâna girdik.Boyacı da adam aynı zamanda, çok yönlü, çok faydalı. Yığın yığınboyaların arasından dar bir koridordan geçiyorsunuz, bir tane 1m2’lik dikdörtgen bir masa üzerine <strong>tebligat</strong>lar atılmış, çalışmayan1990’dan kalma bir bilgisayar açık değil, toz içinde, ortalık toz içinde,leş gibi, yani orada oturamazsın, hijyen değil.Salondan - Zaten onu kullanmasını da bilmiyorduk büyük ihtimalle.Av. Ömür DEDEOĞLU - Açılmamış zaten, bilgisayar açılmamış.Salondan - Alındığı günden orijinal olarak, kullanmadan iade.Av. Ömür DEDEOĞLU - Çağırın muhtarı, bir görelim dedik.Neyse haber verdiler, muhtar sallana sallana böyle ufak boylu Karadenizlibir amca geldi. Hoş geldunuz falan, hoş bulduk dedik.Nasılsın, iyi misin muhtar? İyiyim, sağ ol. Bak, dertleri, <strong>tebligat</strong>dertlerini araştırıyoruz ne sıkıntı var falan? Her yerin tabii kendiözelliği var, Perşembe Pazarı konut olarak kullanılan bir alan, bölgedeğil, işyeri. İşyerinin <strong>tebligat</strong>larında çok büyük sıkıntılar var.Kapanan, açılan, yeniden kapanan bir sürü işyeri var. İşyeri <strong>tebligat</strong>larındabüyük sıkıntılar var. Mührünü bir göster dedi, dağıtımmemuru biliyor, tabii sistemi biliyor: “Muhtar, Avukat Beye göstersenemührünü” dedi. Çıkardı cüzdanını, naylona sarılmış birmühür, 40 senelik mühür, ondan öncekilerden gelen mühür. Hiçbirşey okunmuyor, bir aç içini hiçbir şey yok, yani patates mühürdaha okunaklıdır.Salondan - Vurmaya gerek yok yani.Av. Ömür DEDEOĞLU - Hiç gerek yok, vursa ne olur, vurmasane olur? Yani şimdi bunu görünce İçişleri Bakanlığı bu adama görevveriyor, mazbata veriyor, yani çalışma olanaklarını belediyelerbirçok yerde düzeltmişler, barakalar verdiler, açtılar, odalar verdiler,düzgün bilgisayar sistemleri kurdular, anında kaydınız görü-


Tebligat Hukuku43lebiliyor, çıktı alabiliyorsunuz. Benim mahallemde Dikilitaş’ta birsıkıntım yok, ama bu tür, hani hepsi bir standardizasyon olmadığıiçin böyle bir yere gittiğiniz zaman Allah’a emanetsiniz. Orada atılıyor,kalıyor, başka hiçbir şey yok, yani işlem yok, kayıt yok, Allah’aemanet bir durum. Yani bunların standardizasyonu da İçişleri Bakanlığıtarafından asgari şartların oluşturulması ve temini belediyelerleişbirliği olur, İçişleri Bakanlığının kendi inisiyatifi olur, barakamı tesis ediyorlar, ne yapıyorlar?Salondan - Muhtarlara ikinci iş yasağa getirilmesi, …Salondan - Fiziki çalışma ortamı da önemli.Av. Ömür DEDEOĞLU - Fiziki çalışma ortamı yok, yani oradasağlıklı çalışmanın ve sonuç almanın imkânı yok, ama dağıtıcılarında muhatap oldukları adam bu, ortaya çıkabilecek iş de bu. Yerindeolmayan ve.İlknur SAĞLAM- Çalışma ortamına şey yapmışken bizim de 15gün öncesine kadar mahkemelerin dağıtım kabul kısmı var diyorsunuzya, Şirinevler PTT’sinin bizde şubesi var. Artık bize haftadabir kere, son birkaç aydır adli tatil sonrasından beri 3 aydır hermahkemeye haftada bir gün veriyor, o gün sadece kabul ediyor,onun dışında hiç kesinlikle kabul etmiyor. Acil bir şey çıkarsa bizözellikle duruşmadan … 30 gün öncesinden gönderilmesi gerektiğiiçin onlara rica minnet ediyoruz, onlar lütfen kabul ederlerse alıyor,etmezlerse ben bu mübaşiri Şirinevler PTT’sine gönderiyorum. ŞirinevlerPTT’si demiş ki, aman sakın böyle diğer arkadaşlara söyle,sonra hepsi gelir, benim işim çoğalır demiş. Şimdi PTT de diyor ki,çok küçük bir alanda memur vereceğim, ama bana yer tahsis edin.Şu ana kadar alanları evet, gerçekten küçüktü, 2’den fazla memurukaldıracak kapasitede değildi. Fakat en son şimdi yeni gelen bölgebaşkanımız bu konuda kendisi de çok hassas, duyarlı olduğu içinyer onlara idari işler vardı bitişik, oradan bir kısmı oraya ilaveedildi, şu an restore çalışmaları bitti gibi bir şey, bitmek üzereve PTT’de iki tane yeni memur vermiş şimdi fazladan, fakat dahamasa ekipmanları, bilgisayar, şu bu falan onlar gelmediği için yineşu an için bir anlamı yok, onlar ne zaman gelir bilmiyorum. Yanibiz mahkeme olarak bize düşen boyutunu yerine getirdik, PTT’ninde getirmesi gerekiyor. O anlamda fiziki şart gerçekten önemli, 2memurla yapamıyorlardı, oradaki memurlar da bunalmış vaziyet-


44 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıteydiler. O yüzden de devamlı sinirli, agresif, gergin çalışıyorlardı.Herkese yansıtıyorlardı, herkes birbirini istemeden kırıyor, üzüyor,ediyor, o ona dargın gidiyor falan, aslında insanlar çok iyi fakatişten dolayı o hale geliyor insanlar. Hâlbuki huzurlu, rahat bir ortamdaçalışılsa işler de güzel, düzgün ve hızlı ilerler.Av. Sami AKDAĞ- Çok özür dilerim, sözünüzü bitirirseniz birbaşka sorum daha olacak, katkınızı isteyeceğim bir husus dahaolacak. Bu süreç nereden başladı? Adalet Bakanlığı’nın İstanbul<strong>Barosu</strong>ndan görüş istemesinden başladı bundan 3 sene önce, dahasonra Tebligat Yasası çıkmadan önce bu son değişiklikler ve bilaharebunun akabinde yönetmelik çıkmadan önce taslak üzerindekideğerlendirmelerinizi talep ediyoruz diye İstanbul <strong>Barosu</strong>na böylebir talep iletildikten sonra bu süreçler bu şekle döndü, bu noktayageldi. Tabii bu olaydan İstanbul <strong>Barosu</strong> bu süreçlerin nasıl diyeyim,tetikleyicisi oldu diye ifade etmek istiyorum. İstanbul <strong>Barosu</strong>nunmutfağını teşkil eden Kalite Koordinasyon Merkezi olarak bu meseleyibundan sonra hangi perspektifte nereye kadar götürmek istediğinizleilgili görüş ve bilgilerinizi de arkadaşlarla paylaşırsanız enazından mesela, bir elektronik <strong>tebligat</strong> olayı var, buna hiç girmedik.Bu çok önemli, bütün bu karmaşanın hepsini ayların 2 saniyeyedüşürecek olan bir uygulamadır. Bununla ilgili ikinci turda bencebunu konuşalım. Sizden vizyonunuzu öğrenmek istiyoruz.Av. Ömür DEDEOĞLU - Şimdi bu toplantının bence en büyükfaydası kurumlar arası iletişim olacak. Yani herkesin kendi içindekonuştuğu dertleri, sıkıntıları biz herkes, sorunun tarafları biraraya gelerek görüşmüş oluyor ve çözüm önerileri ortaya çıkıyor.Nerede aksamalar olduğu her kesimin bakış açısından görmüş oluyoruz.Elektronik <strong>tebligat</strong>la ilgili gerçekten bu sürelerle, makul sürelerleilgili büyük bir kazanım olacağını düşünüyorum. Bizim çoksık yaşadığımız bir olay daha dün girdiğim Sınai Haklar Mahkemesiduruşmasında taraflar birbirlerine dilekçe sundular, duruşmasırasında sundular. Dilekçeyi incelemek için süre talebi en çokkarşılaştığımız, hukuk yargılamasında en çok karşılaşılan olaydırve büyük bir zaman kaybıdır aslında. Yani duruşmadan birkaç haftaönce elektronik ortamda bunlar iletilebiliyor olsa, dava açıldığıanda elektronik posta bilgileri oraya işlenmiş olsa çok rahat budilekçenizi siz 10 gün önce de, bir hafta önce de, bir ay önce dekarşı tarafa iletirsiniz, karşı taraf da ben bunu almadım diyemez


Tebligat Hukuku45zaten bu tespit olacağı için ve süre yönünden çok büyük kazanımlarsağlanacağını düşünüyorum. Yani elektronik posta bu <strong>tebligat</strong>ıngeleceği.Salondan - Güvenilirliğini sağlamak kaydıyla bu kayıtlı veri sistemi,vesaire.Av. Ömür DEDEOĞLU - Siz daha teknik olarak bilgi alacağızhocamızdan, yani bu sistem kurulduğu zaman ileride artık bu kâğıtzımbalama sıkıntıları artık bir masal gibi gelecek bizden sonrakikuşaklar için büyük ihtimalle. Karbon neslinden elektronik nesledoğru ilerliyoruz. Yani bu sorunların birçoğu bu şekilde ortadankalkacak, inanıyorum buna. Nihai olarak da bu çalışmalar meslektaşlarımiçin çok aydınlatıcı olacak ona inanıyorum. Bunun sonucundabir seminer veya bir konferans zaten düzenlenmesi 2012 yılıiçinde planlamıştık. Sizlerin de katkılarıyla ve destekleriyle ve buyayın olarak İstanbul <strong>Barosu</strong> yayınları arasından çıktığında bütüntaraflar için, idare hukukçularımız için de, mülkü yöneticilerimiziçin de, hocalarımız için de, meslektaşlarımız için de, PTT için de,Ulaştırma Bakanlığı için de bir başvuru kaynağı haline gelecek veçözüm yollarının bu heyet tarafından üretileceğine inanıyorum. Başarılıbir çalışma olacağını düşünüyorum. Teşekkürler.Av. Sami AKDAĞ- Merkez olarak da bu işin sürekli içinde olacağız.Kalite Koordinasyon Merkezi İstanbul <strong>Barosu</strong>nun mutfağıdır.Baro yönetimi bu merkezi ve merkezin görüşlerini oldukça ciddiyealır. Birçok kuruma nazaran İstanbul <strong>Barosu</strong> belli bir özgür hareketetme kabiliyeti olan bir birim olması sebebiyle bu çalışmalarıdaha geniş perspektifte bu işin bütün taraflarını içeren bir perspektifteele almaya da hazır, bunu da ben ilave olarak söyleyeyim.Bu arada belirtmek durumundayım, bu konuyu Doğuş ÜniversitesindeDekanlık da dahil olmak üzere öğretim üyelerine bahsettim.Doğuş Üniversitesinin Danışma Kurulundayım, çok heyecanla karşıladılar.Hatta bu toplantıya gelmek istediler, fakat Doğuş ÜniversitesiHukuk Fakültesi Dekanı çok fazla birikimli olduğu için toplantıboyunca sadece kendisi konuşup biz dinlemek durumundakalabilirdik. O yüzden ben rica ettim, dedim ki, o gelmesin, çünkügerçekten çok bilgili bir insan, bir derya, ama ben bir muhtarımızgelseydi onun çok konuşmasını istiyordum, ama muhtarımızın dabelediye kurumumuzun da İçişleri Bakanlığı dolayısıyla bağlantılı


46 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıolduğu Valimiz burada olduğu için hiç olmazsa bunu bir teselli olarakkabul ediyor ve sözü size veriyoruz.Enver SALİHOĞLU- Teşekkür ediyorum. Tabii burada çok detaykonusundaki uzman arkadaşlar var. Ben olaya daha çok müfettişolarak da uzun süre çalıştığım için orada da böyle <strong>tebligat</strong>sorunları haliyle karşılaşıyoruz. İki boyutlu karşılaşıyorduk: Birincisi,kendi yaptığımız soruşturmalarla ilgili karşılaşıyorduk. Tabiiaynı Tebligat Kanununa uygun, diğeri <strong>tebligat</strong>la ilgili suçlar dolayısıylabizim kamu görevlilerinin işlediği suçlar dolayısıyla karşılaşıyorduk.İki boyutu var. Tabii birincisi memurlar eliyle TebligatKanununa göre yapılan <strong>tebligat</strong>lar cezai uygulaması bakımındantamamen adli bir görev olup işte CMK’nın 161 veya 232. maddeleridoğrultusunda bizi ilgilendirmiyor, ama idare <strong>tebligat</strong>lar bakımındanda 483’e tabi görevler oldukları için o konuda da soruşturmalaryapabiliyorduk.Şimdi tabii her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır diyemeşhur bir söz var. Yani her başarılı yargılamanın arkasında daişte bu hususlar var. Bakıyoruz, Türkiye’de bunlar ikinci sınıf işler,bunlar yaparız, postacı ilkokul mezunu işte eskiden, şimditabii çok eğitimli arkadaşlar, çok sıradan işler zannediliyor. İşteadliyedeki katibin yaptığı iş çok sıradan bir iş, halbuki orada birharfi değiştirdiği zaman, virgülü yanlış yere koyduğu zaman oradayazan katip biz bunlara ben biraz bir takıntı kavramı var tıptaobsesyon, titizim. Yani şimdi bunu yaptığınız zaman bana da çokben de mesela idari görevdeyken çok evrak geri döndü. Vali yardımcısıgibi belli düzeyden gelmiş adam bir evrak hazırlıyor, getiriyorbana imzalatıyor. Diyorum ki, evladım, kardeşim, bunu eğerben vali olarak veya sen vali yardımcısı olarak oradaki kaymakamolarak imzalayacaksan çok ayıp bir şey, bunu katip imzalayacak,bunları katip imzalasın, yazan katip. Niye efendim diyor. Yani birvali yardımcısı, bir kaymakam, bir müdür böyle bir evrak hazırlamaz.Bunun Türkçesi yok, bir büyük harf, bazen bakıyorsunuzbüyük harf koymuş, çok detay basit şeyler, ama insanın sonuçtayargıya gittiği zaman oradaki hatırlar mısınız bundan ErzurumYetkili Mahkemesinin bir konusu tartışmaya açıldı Türkiye’de. Birsiyasal partinin yetkilisi dedi ki: Efendim, iddianamede imzalarınbirisi şuradan başlamış, birisi buradan başlamış. İddianameyi imzalarkensavcı tabii 4 nüsha yapmış, her nüshayı aynı yerden nasıl


Tebligat Hukuku47başlatacaksınız imzayı? Bu bile Türkiye’de tartışma konusu oldu.Aslında demek ki, bu detay.Şimdi biz idari açıdan konuya baktığımız zaman bir kere adresçok önemli bir şey. Ben bu 5490 Sayılı Kanunun adrese dayalı hukuksistemini oluşturan kanunun iyi bir kanun olduğunu düşünüyorumgenel olarak, fakat işte bu tartıştığımız detaylara yol açtığıiçin yanlış bir kanun. Bir kere adresi kendimiz değiştiriyoruz. Bukanuna göre Türkiye nüfusu 72 500 000’se bunu asla değiştiremiyoruz,ama ben Enver Salihoğlu Ataköy 5. Kısımda oturuyorum,yarın Ataköy 9. Kısımda oturabiliyorum, öbür gün bunu kendimgetiriyorum, akşamüstü değiştiriyorum. Biz burada mesela idariişlemler yaparken silah ruhsatı veriyoruz, adam İstanbul’da oturuyor.Biz adres tabii elimizdeki adama silah ruhsatı vereceğiz. Adamabakıyorum, akşamüstü adresini getiriyor. Gidiyor sahte evrakyapıyor, hatta Rize’de bizzat karşılaştım, polis diyor ki: “Bu adresteböyle bir ev yok, bina yok” Çayeli ilçesinde bir adres veriyoradam. Diyor ki, A mahallesi, B sokak. Polis gidiyor oraya, bakıyorki, orada bina yapılmamış, arsa orası henüz. Şimdi bunları burayaNüfus Kanunumuzun adrese dayalı sisteminin mahsurlarından,bunu biz tartışmalarda söylüyorduk arkadaşlara. Diyoruz ki, bubir kere mesela, nüfus bu kanun tartışırken Adalet Bakanlığı, İçişleriBakanlığı, çeşitli bakanlıklar bununla ilgilenmiş, ama detay konularındamesela, arkadaşlarımız ne kadar güzel örnekler verdiler.Bu işlerin bizzat içinde olanlar bu kanunun hazırlanmasına katkısağlamadıklarını … bizim Türkiye’deki her konuda olduğu gibi,bir temel sorun bu, bunun bir kere daha bu eğer bu tartışmamızınsonunda düzenlenecek daha geniş kapsamlı şeyde bunların damutlaka bu kanun üzerinde yeni bir düzenleme yapılması gerektiğivurgulanmalıdır. Çünkü şimdi ben merkeze geldim ve köydeoturuyorum, gittim muhtara. Muhtar bir sürü belge istedi bizden,adres değil. Sonra benim bürom Fatih’te, Fatih Nüfus Müdiresiniçağırdım, dedi ki, efendim, ben yapayım dedi, elime bir kâğıt verdi.Bunu muhtara verirsin dedi, ben de unuttum. Sonra birkaç güniçinde bir işim çıktı, muhtara gittim. Dedim ki, bir şey alacağız,muhtara da vermedik bunu, ne oldu acaba? Verelim muhtara ikametlealacağız, muhtara gittim, tak diye kimlik numaramızı verdik,muhtar siz şu saatte buraya nakil olmuşsunuz dedi. Yani bu kadarbasit bu nakil işlemi, aslında belki de yurttaşlık hakları bakımındandoğru bir şey, ama istediği gibi şuradaki tartışmalardan da


48 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıgördüğümüz gibi adam ertesi gün değil, bunu belki bazıları kötüniyetle yapıyor. İşte yargılamanın süresini uzatmak için, burada birtartışma var, bunu düzeltmekte fayda var. Bunun tabii daha detaylıbir şekilde açıklanması.İkinci nokta, adreslerin, sokak isimlerinin, cadde isimlerininşimdi 1580 Sayılı Kanun’da bu konu boştur. Yani eski BelediyeKanununda, daha sonra bu 5393 Sayılı Kanun’da uygun bir düzenlemeyapıldı. Sokak isimleri, sokak ve cadde isimleri BelediyeMeclis üye tam sayısıyla konuluyor, fakat değişimi 3/4’le oluyorve üstüne üstlük ilgili vali veya kaymakamın onayını gerektiriyor.Buna kamu önem vermiş, belediye şu ya da bu sebeple akşam sabahsokak ismi değiştirsin. Bugün beni seviyor, Enver Salihoğlu,ben gidiyorum, yerime Selami Bey geliyor, Selami Sokağı diyor. Buçok yapılan bir şey, şimdi bu aslında yeni kanunumuzda, BelediyeKanunumuzda bu güzel bir düzenleme, yani 3/4 fena bir çoğunlukdeğildir belediyelerde, bir kere işe ciddiyeti getiriyor, Vali, kaymakamtasdik ediyor, bu yönüyle eskiye göre bir düzelme olacağınıdüşünüyorum. Tabii kanun yeni yürürlüğe girdiği için bazen devali ve kaymakamlarımız nasılsa belediyenindir, pek incelemiyor.Eğer böyle çok politik bölücü, yıkıcı filan adamlardan birinin isminivermemişsek ona pek dokunmuyor. Hâlbuki burada esas olankötü isim vermek, kötü, Türkçeye aykırı isim vermek falan gibişeyler bir yana asıl burada kamu düzenini ilgilendiren bir sorunvar. İşte şu şuradan taşınıyor, adam 2 numara, 2 tane numara eskinumarası, yeni numarası filan.Bir başka mesele bu plaka çakma meselesi. Şimdi İl Özel İdarelerive belediyelerde bu konuda bir büro oluşturulması gerekiyor,ilgili yönetmeliğe göre bir birim oluşturması gerekiyor ve süreklibu adres değişikliklerinin takip edilmesi ve her duvara onun usulüneuygun, ebatları zaten zaten yönetmelikte belli. Bir plakası, onaçakacaksın, bunlar bizim nasıl şu <strong>tebligat</strong>ta şurada 300 000 tebliğyapıyor adam, onu da yanlış yapması olabilir, ama bizim memurlarımızözellikle bizim köylerde Özel İdare daha çok bizi ilgilendirdiğiiçin 10 tane yol var köyde, biraz aralar mesafe olduğu için oişi yapacak adam muhtar veya muhtar olmayan yere Özel İdaredenpersonel görevlendiriyoruz, o gidiyor muhtara veriyor, şunları şurayaçak. Bunun bir ebadı var, boyutu var, yeri var; orada konulacakyeri var. Bunlara da gayriciddi bir şey yapılıyor, çok sıkıştırıyo-


Tebligat Hukuku49ruz, o konuda önemli eğitimler de verildi; hem bakanlık düzeyindeverildi, hem illerde İl Özel İdareleri düzeyinde bu konuda eğitimverilmesi yine bu da tabii işte işi ciddiye almamanın bir sonucu.Bir başka sorun da tabii <strong>tebligat</strong> dediğimiz zaman ağırlıklı olarakişin gereği yapılarak yargı … ama idarelerde sonuçta yargıyaintikal edecek çok önemli <strong>tebligat</strong> zafiyetleri var. Mesela, bizimmemurlarla ilgili hasta memura az <strong>tebligat</strong> yapacaksınız, raporlumemura hepimiz burada memurluk arkadaşlar da yaptıkları için,şimdi memur hasta, <strong>tebligat</strong> yapıl … işine son verilen memur, yarındisiplin cezası verilen bir memura orada da temel sorun adamınadresi var. Demin arkadaşlardan biri söylüyordu. Adam nüfus müdürü,üstelik nüfus müdürü, buna rastladım. Adresi de bulunamıyor.Ben bir kaymakamken ilçenin birinde bir askeriye jandarmasubayı vardı, arkadaşımız bir yerde bir olaya karışmış, ağır cezalıkbir olaya karışmış sınırda görevliyken, şimdi eski kanuna göre tabiişimdi zamanaşımı süreleri biraz daha arttı, o zaman da 5 senelik,1,5 katı mıydı, 7,5 sene filandı, adamı bekliyorlar. Adam 7,5 seneyinasıl yargılama zamanaşımından nasıl yırtar, adam jandarmayüzbaşısı, ilçe o zamanki ismiyle İlçe Jandarma Bölük Komutanı,adam adresinde bulunamadı. Böyle şeyler oluyor, tabii bu memurlarında aslında daha sonra yargıya intikal edecek birçok konudayargının <strong>tebligat</strong>ın önemi var. Benim başımdan yine bugün bir yerdekaymakamdım, ilginç bir olaya tanık oldum. Bizim emniyet amiribir evrak getirdi, “efendim, muhtarı açığa alın” filan. Niye dedim.Bir evrak verdi bana, diyor ki -ismi de böyle Abdürrezzak Ceylanmı öyle bir şey- Abdürrezzak Ceylan arandı, mahallemizde bulunamadı,altında mühür Abdürrezzak Ceylan. Bazen ben böyle evraktoplarım, bir almıştım o zaman, bir yere atmıştım. Adam kendisimahallenin muhtarı, askerlik yoklamasıyla ilgili filan herhalde öylebir evrak, geliyor, muhtar hepsine arandı, bulunamadı, yok. Böyleişin ciddiyetinden uzak olunca şimdi bazen kızıyoruz işte savcılarımız,hâkimlerimiz böyle <strong>tebligat</strong> zafiyeti olan postacılar biraz espriolsun diye deniyor. Tutukluyorlar, dava açıyorlar filan, ama böyleçok ilgisiz arkadaşlarımız da maalesef -şimdi değil tabii, o zamaniçin söylüyorum- var. Bu da tabii memurlarla ilgili <strong>tebligat</strong> tarafı daçok önemli, sadece postanın müdürü, posta müvezzileri denilen<strong>tebligat</strong> memurları açısından değil, kamu görevlileri arasında evrakgelir, ben bir evrak yazdım bir yere geçen gün bir ilçeye. İlçeyleil merkezi arası 24 km, evrak 24 günde geldi. Dedim ki kaymaka-


50 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıma: Kardeşim, bu evrak demek ki bir günde 1 km gidiyor. Bunabiraz ayar takın, daha hızlı yeni modern şeyler var. Bu işte atıyorevrakı oraya, bizim Nüfus Genel Müdürü olmuştu bir arkadaşımız,nüfus dairesine genel müdürlüğe başladım diyor, bir evrak geldi.Bir yere bir şey, başka bir bakanlıktan birisi bir şey soruyor, bende üstüne bunun müsveddesini yaptım, şunu yazın getirin dedimdiyor. Göndereceğiz, bekledim, bekledim, adamlar evrakı getirdi,2-3 gün geçti, bana göre ciddi bir evrak, sonra çağırmış ilgili dairebaşkanı kimse, demiş ki: “Onun son günü 30 Ocak” Sana ne songününden, böyle bir son gün bekleme hastalığı da bizde var, bunlarda dairelerde karşılaştığımız sorunlar.Bir de idari yargıda karşılaştığımız, idari yargıya intikal edenolaylar var o bakımdan karşılaştığımız, birkaç konuya da değineyim,uzatmayalım fazla. Şimdi mesela, bizim belediye veya İl GenelMeclisleri’nde toplantı <strong>tebligat</strong>ları var. Yargısal bir şey değil, tamamenidari bir işlem, ama sonuçta idari yargıya intikal edebilecekbir şey. Diyelim ki, 3 gün önce Belediye Kanununda hüküm vardır,İl Özel İdaresi Kanunu’nda hüküm vardır, İl Genel Meclisi toplantısıen az 3 gün önceden ilgiliye tebliğ edilecektir. Tabii tebliğ dediğinegöre orada ayrı bir düzenleme yapılmadığı için Tebligat Kanununagöre yapıldığı günden itibaren 3 gün olması gerekir. Tabiibizim memurlarımız bunları pek bilmez. Zaten işte bugün tebliğettim, bugün başlar, bak burada ne diyor? Tebliğ dediğine göre bununbir mevzuata göre yapılması lazım. Efendim, burada TebligatKanununa tabidir demiyor. Tebliğ dediğiniz zaman bu bizim kamudüzeninden bir olaydır.Av. Sami AKDAĞ- Resmidir.Enver SALİHOĞLU- Tabii, devletin resmi tebliği de nedir? TebligatKanunudur. Yani bunların da tabii bizde sonunda ne oluyorbunlar? Gidiyor Belediye Meclisinin bir kararı, birisi diyor ki, efendim,bak encümen üyesi, Meclis üyesinin birisi kalkıp diyor ki,bana bu toplantı tebliğ edilmedi, dolayısıyla ben toplantıya katılmadım,bakın, bu idari işlem eksik bir idari işlemdir, gidiyor idariyargıya iptaline. Yani durup dururken yargıdaki zaten çok olan işkapasitesini, iş durumunu daha da çoğaltıyoruz. Bunlara da bizdikkat etmiyoruz.Yine yıkım kararlarıyla ilgili bu da özellikle büyük kentlerde çokrastlanan bir şey. Şimdi bizim belediye personelimiz özel idareler-


Tebligat Hukuku51de tabii daha az oluyor kaçak yapılaşma, kaçak yapı nasıl tespitedilir? Tarih tutanağı dediğimiz yapıyı durdurma belgesi yapılıyor,nasıl tebliğ edilecek? Yapının üzerine asılması filan meseleleri var.İmarda bu çok önemli bir zafiyet, işte idari yargıdaki arkadaşlarda rastlamışlardır, ne aman tebliğ edildi, kaç günde tebliğ edildi,edildi mi, edilmedi mi? Şimdi şöyle bir sorun oluyor, mesela adambir kat bina yapmış, bir katı tebliğ etmişsiniz. Danıştayın da onailişkin ilginç bir kararı vardı vaktiyle, birinci katı gitmişsiniz yaptı… tutanağı düzenlemişsiniz, <strong>tebligat</strong>ları yapmışsınız, adam ikincikatı yapmış. Şimdi ikinci katla ilgili idarenin hiçbir işlemi yok. Dolayısıylanasıl şey olacak?Av. Sami AKDAĞ- Aradan katı nasıl …Enver SALİHOĞLU- Yani basit bir tebliğ zafiyeti hem kamuya,bir kişiye özel bir menfaat sağlıyor, hem kamunun aleyhine birsürü bürokratik işlemler çıkarıyor. Bunlar da idari yargıya intikalibakımından çok önemli. Köy muhtarlarımızın da, mahalle muhtarlarınında, bir ara mahalle muhtarlarıyla ilgili böyle bir kitaphazırlayalım denildi arkadaşlar, bir baktım ki, mahalle muhtarının240 tane görevi var, her taraftan görev.Av. Sami AKDAĞ- Osmanlı’dan gelen bir kurum aslında, gelenekselbir kurum.Enver SALİHOĞLU- Fakat tabii bu muhtarlarımızın şimdi valiliklerolarak ilçelerde kaymakamlıklar seçimin akabinde bir toplantıdüzenleyip buna eğitim şeyleri … orada çok fazla küçük yerlerdeözellikle çok bu konularda … uygulama mesela, müdire hanımınben olsam muhtar konusunda, muhtarların eğitimi konusunda ricaederim, müdire hanım gibi birisi gelip orada da pratik olarak bunu.Çünkü avukatlık da yapmış, yazı işleri müdürlüğü yapıyor, oradannokta atışı yapabilecek insan, ama biz gidiyoruz, ben gitsem adamaşimdi detay ne anlatacağım muhtara? Ben göreviniz şudur, şundanyargılanırsanız hâkim sizi içeri atar filan derim geçerim.Salondan - 240 tane görevim var der.Enver SALİHOĞLU- Bu tip çalışmalarda bunlara dikkat etmeklazım. Mahalle muhtarlarının da hukuki statüsüyle köy muhtarlarınınhukuki statüsü birbirinden farklıdır. Türkiye’de 1930 sene-


52 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarısinde mahalle muhtarlığı kaldırılmış, 11 yıl 1944’e kadar, şimdiki4541 Sayılı Kanun o zaman tekrar çıkmış. Bakmışlar ki, mahallemuhtarı 11 senelik boşluk, o zaman hatta Meclis tutanaklarını daben çıkarmıştım, Meclis tutanaklarında diyor ki, bu mahalle muhtarlığıçok önemli bir iştir, bu saydığımız işleri yapar, bunlar oradahalkın temsilcisidir, şudur budur mahalle muhtarının behemehâlyeniden ihdas edilmesi gerekir. Bunun üzerine ihdas ediliyor. O bakımdanmahalle muhtarlarının seçimi ve yeni Belediye Kanunundabiraz önce avukat bey belirtti, yani belediyelere görev verilmiş. BelediyeKanununun zannediyorum 14. maddesidir, orada diyor ki:“Muhtarlara çalışma mekânları, iletişim imkânları devlet sağlar”ve bunların da tekrar gözden geçirilmesi lazım. Muhtarların bu konulardabu tartışmalar sonunda ortaya çıkacak karar yahut da sonuçbildirgesinde mutlaka değinilmesi gerekir.Av. Sami AKDAĞ - Toplantının sonucunda bir toparlama yaparız.Benim bir kanaatim var aşağı-yukarı, tabii içerikle ilgili değil,stratejiyle ilgili, ama değerli öğretim üyesi arkadaşımızı bu aradaes geçmek istemiyorum, çünkü işin çok çok önemli bir ayağı daişin bu tarafında, bilimsel tarafında <strong>tebligat</strong> … bize <strong>tebligat</strong>ın manave önemi bakımından, yani insan hayatındaki mana ve önemi bakımından,tabii ki <strong>tebligat</strong>ın yargı boyutu var, ondan daha geniş <strong>tebligat</strong>ınresmi boyutu var. Değerli Vali Bey bunu özellikle vurguladı.Yani resmi boyutu daha geniş, ama bunun bir de yargıya intikaletmiş olan boyutu var biraz daha dar, ben onu resmi boyutunu toplumuniskelet sistemi, yargı boyutunu ise omurga sistemi olarakgörüyorum. O yüzden yargımızın bu omurga probleminin aşılmasıiçin iskelet sisteminden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Sizne dersiniz?Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN- Şimdi tabii özellikle ilk aşamadaben daha kârlıyım, çünkü katkıdan ziyade besleniyorum, amaileriki aşamalarda memnuniyetle daha fazla katkı vermeye çalışırımbirtakım metinler hazırlanması gerektiğini, bildiriler tekrar butoplantıları yaptığımızda. Şeyden başlayayım, yani niçin önemli vedolayısıyla tebliğlerle ilgili görevlilere niçin bıkmadan, usanmadaneğitim yapılması gerektiği konusunu belki açıklığa kavuşturmakgerekir. Onlara anlatmak, sonra benim tespit ettiğim birtakım sorunlarvar sizler kadar olmasa da uygulamaya yönelik.Farklı açıdan önem taşıyor. Bir kere tabii <strong>tebligat</strong>la işlemler


Tebligat Hukuku53yargılama işlemi olsun, idari işlemler olsun tamamlandığı için,tekemmül ettiği için bu bakımdan önemli, dolayısıyla <strong>tebligat</strong> yapılmadıkçaveya usule uygun yapılmazsa sonuç doğurmaması sözkonusu. O takdirde de sonradan telafisi güç ve imkânsız durumlargündeme gelecek. Bu kapsamda tabii daha ziyade kazai <strong>tebligat</strong>ıkonuşuyoruz yargı mensuplarının ağırlıklı olması sebebiyle, amaidari <strong>tebligat</strong> da oldukça önemli ve bireylerin hakkı bakımındanönce belki değerlendirmek lazım. Dolayısıyla <strong>tebligat</strong>ın yapılmaması,usulüne uygun yapılmaması bireylerin hakkını zedeler niteliktedir,o anlamda çok önemli. Bir hakkı değil, birden fazla hakkıhem de, bir kere yargı yoluna başvurma hakkı söz konusu, amasadece bu değil, idari işlemlere karşı itiraz yolunu kullanabilmesibakımından önemli. Gizlilik yine önemli bir şey, gizliliğin ihlaledilmemesi gereken durumlar söz konusuysa, dolayısıyla birçokhak bakımından önemli. Periferinde de var, yani usulsüz yapılan<strong>tebligat</strong>lar sebebiyle mülkiyet hakkından kayıplar ortaya çıkabilir,başka medeni haklarda telafisi güç ve imkânsız oluyor. Duyuyoruzboşanmalar söz konusu olmuş, işte onların geçerliliği, geçersizliğimeselesi önemli. İdarenin işleyişi bakımından önemli, çünkü artıkgünümüzde öyle bir haldeyiz ki, etkin, verimli ve süratli bir şekildeidare işlemesi lazım, ama özellikle idari <strong>tebligat</strong>lar usulüne uygunyapılmadığı durumlarda sonradan yargı kararıyla iptal edilen işlemlersebebiyle idare de çok sıkıntı duyuyor. Bu bakımdan daönemli, bir de tabii yargının işleyişi Sayın Başkan da bilir, AydınHocam daha önce kürsünüzün değerli mensupları Celal Erkut veSaid Hocanın 1995’li yıllarda yaptığı çalışmalar var hem buradakiidari mahkemelerde, hem Danıştayda, oradaki rapora baktığınızdao zaman zarfında da <strong>tebligat</strong>ta geçen süreler, postadaki süreler oldukçaönemli kayıplar veriyor yargılanmanın uzaması bakımından.Sonra 2001 yılında revize etmişler, öyle, hâlâ öyle, başka çalışmalardada bunu görüyoruz. O bakımdan da artık günümüzde daha dasıklıkla telaffuz ettiğimiz o etkin, süratli yargılamayı sağlayabilmekbakımından <strong>tebligat</strong> çok önemli. Müsaade buyurursanız o yüzdenşu elektronik <strong>tebligat</strong>tan biraz başlayayım, daha sonra aldığım notlarıda arz etmeye çalışayım. Bir kere elektronik <strong>tebligat</strong> hakikatenbenim de çok önem verdiğim bir konu, zaten Kanun’da yapılanbir düzenleme de söz konusu, birçok sıkıntıyı ortadan kaldıracaktır.Hem süratleri, hem yaşanan birtakım istismarları diyelim istemediğimizhalde bu işi etkin hale getirecek. Avrupa Birliğinin bukonuda düzenlemeleri söz konusu, Avrupa Birliği düzenlemeleri


54 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıvar. Avrupa Birliğine üye ülkelerin, Amerika Birleşik Devletlerininsahip olduğu mekanizmalar söz konusu var. Bunlara bakılabilirnasıl daha da geliştirilebilmesi bakımından neler yapılabilir onlarüzerinde tartışma yapılabilir.Şimdi Kanun’da tabii şöyle bir sistem getirildi biliyorsunuz: Sermayeşirketleri bakımından zorunlu hale gelmesi söz konusu buTebligat Kanunu’ndaki o değişiklik çerçevesinde, bir de isteyenlerbakımından şey olacak, yani kabul olunur, talep edilirse, dolayısıylabir problem şurada: Bunun güvenli olması sorunu var, aksitakdirde gizlilik ve <strong>tebligat</strong>ın usulüne uygun yapılıp yapılmamasıbakımından büyük problemler ortaya çıkacak, çünkü elektronikhaberleşme çok hassas bir konu. Dolayısıyla dışarıdan müdahalelerinkapatılabilmesi lazım, yani güvenli olabilmesi lazım, o bakımdanda bilişim hukukçularının çok tartıştığı şeyler var tabii.Av. Sami AKDAĞ- Yok etme olabilir, tahrip etme olabilir.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN- O zaman da çok sakıncalı, belkifaydasından çok sakınca getirmesi söz konusu. Kayıtlı elektronikposta sistemi işte, dünyada belli başlı ülkelerde uygulanan sistem,herhalde buna geçmek gerekecek. Kanun’da buna ilişkin bir düzenlemeyok, bence olması gerekirdi.Av. Sami AKDAĞ- En azından yargı boyutunda buraya geçilebilir.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Hiç kuşkusuz, şimdi bunun içinTicaret Kanunu kapsamında bir yönetmelik de var Ağustos ayındaçıkmış, Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve EsaslarHakkında Yönetmelik, ben baktım, çok bilişim <strong>hukuku</strong> uzmanıdeğilim, ama fena bir yönetmelik değil, mutlaka birtakım şeylerivardır, eksikleri, gedikleri vardır, ama önemli, ama bu bağlantınınsağlanması gerekir. Çünkü kanun postane tarafından elektronikposta <strong>tebligat</strong>ının yapılacağını söylüyor. O bakımdan da postanemiz,yani teşkilat olarak buna ne kadar hazır? Kanun hazırlanmasıiçin süre de veriyor, bu önemli. Bunu yaparken işte bu kayıtlıelektronik posta sisteminin mutlaka kullanılması lazım, bence Kanun’dada en azından bu şeye güvence getirecek bir düzenlemeninolması gerekir. Çünkü hakları çok yakından etkileyen bir şey.Av. Sami AKDAĞ - Ona göre müeyyidelerin kurulması TebligatKanunu’nda olsun, Ceza Kanununda olsun.


Tebligat Hukuku55Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - O tebliğ evrakın tahribatı suçlardabelki de mesela şey olabilir, ağırlaştırıcı bir sebep olabilir.Bu elektronik <strong>tebligat</strong>lardaki tahrifatlar, yok etmeler, bunları tartışabilirizen azından yani doğrudur-yanlıştır, ama önemli. Baktığınızdakanuna elektronik <strong>tebligat</strong>a ilişkin düzenleme olumlu birdüzenleme, ama sanki biraz daha açılması gerekirdi. Yani yönetmelikle,her şeyin yönetmeliğe bırakılması çok doğru değil gibi geliyor.Ben bütün her şeyin Kanun’da yazılmasının doğru ve yerindeolduğunu da iddia etmiyorum, ama sonrasında çıkacak sıkıntılarbakımından, yani yönetmeliğin kanunu aşan düzenlemeler getirmesive dolayısıyla iptal davasına konu edilebilmesi sürecindeki sıkıntılarıönleyebilmek bakımından elektronik <strong>tebligat</strong>a ilişkin ilkeve kapsam sınırları biraz daha açmak ve bu güvenceleri getirmeklazım bireylerin haklarına yönelik olarak, bir de <strong>tebligat</strong>ı tehlikeyedüşürmemek bakımından o önemli.Hatta bence şunları da tartışabiliriz eğer ileride zamanımız olacaksa,şey yapacaksak, kanunun düzenlemesinin ne kadar yerindeolduğu şöyle, diyor ki: “Elektronik yolla <strong>tebligat</strong> muhatabın elektronikadresine ulaştığı tarihi izleyen 5. günün sonunda yapılmışsayılır” Belki de mesela daha da aktif etkin bir hale getirip, eğeralındı kaydı söz konusuysa 5. günü beklemeye gerek olmayacağınıda ortaya koyabiliriz. Her halükarda veya her durumda adresineulaştığı tarihi izleyen 5. günün sonunda yapılmış sayılabilir diye birhüküm de getirebilirsiniz. Yeter ki, güvenlik boyutu dediğim gibi hep.Enver SALİHOĞLU - Affedersiniz, izninizle araya girebilir miyim?Şimdi bu İhale Kanununda da vardı. Bunun şöyle bir mahsusuolmaz mı? Ben de bunu çok mademki hepimiz buradayız,<strong>tebligat</strong>ı yapalım. O an birisi bana kalktı ve şöyle bir itirazda bulunmuştu:Efendim, bunun üçüncü şahıslarla ilgili boyutu da var.Yani siz bana bir <strong>tebligat</strong> yapıyorsunuz, 5 günlük süre içinde yapmanızgerekir, ben birinci günde alıyorum, tebliği yapılmış sayıyorum.Fakat bana itiraz eden arkadaş dedi ki, efendim, bu ikimizindışında, yani idareyle o görevlinin dışında üçüncü şahıslar da bunaitiraz ederler, şu olur bu olur. Derler ki, biz bunu 5 gün biliyorduk,oradaki sürelerini zayıflatır. Böyle bir tartışma da olabilir, anlatabildimmi bilmiyorum.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Tabii bu zaten yine üzerinde tartışılmasıgereken bir şey, o yüzden zaten Kanun’da o ifadeyi çok net


56 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıyazmak gerektiğini ben de söylüyorum. Yani Kanun’da yazmadanbir kere kesinlikle söz konusu olmaz.Av. Sami AKDAĞ - Tabii ki, Kanun’da yazmayan şeyi.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Kanun’da bir değişiklik yapılmasıgündeme gelebilir. Bunun için en azından düşünce belirtebiliriz.Yani her halükarda ibaresinin eklenmesinin ne anlama geldiği deaçıklanmak durumunda tabii gerekçesinin, yoksa böyle bir şey yapılmasıgüncel sürelerin kanunla düzenlenmesi prensibine de, müeyyidelerede.Bir de acaba şu tartışılabilir mi? Belki de bekleyip görmek,ondan sonra değerlendirmek lazım, ama kapsamın genişletilmesi,mesela, eğer dava icra vekil tayini aracılığıyla takip ediliyorsa,vekiller bakımından da aynı zorunluluğun getirilmesi söz konusuolabilir mi? Tıpkı sermaye şirketlerine getirildiği gibi adaptasyonusöz konusu olacak.Salondan - Çok doğru, o zaman yargının hızlanması o kadar biryükselir ki, yargıdaki hızlanma böyle bir zorunluluk, gerçi bunamüeyyide yüklenir mi, yüklenemez mi ayrı bir şey, ama.Salondan - Vekilden kasıt?Salondan - Davacı kendi açmamış da, avukat açmış.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Onların da zorunluluk getirilipe-posta, elektronik posta hemen hemen bütün avukatlar, hukukfakültesinden mezun bir avukatın artık teknolojik şeylere ayak uydurmasılazım, ama onların yanındaki stajyerler, sekreterler yardımcıolabilir onlara.İdari tüzelkişilikleri için tartışılabilir, tabii onların mutlaka birtakımistisnaları olacak. Muhtarlıklar örneğin, yani onların ayakuydurabilmesi kolay değil, ama bazı tüzelkişilikler bakımından dabu zorunluluğun getirilip getirilmemesinin belki süreye yayılabilir,yine tartışılabilir. Çünkü idarenin de buna artık adapte olması gerekirki, bu sıkıntılar ortadan kalksın. Dolayısıyla bence şey yapılabilecekbir şey, üzerinde kafa yorulacak başka bir nokta da bu.Yani bu zorunluluğun kapsamının genişletilmesi meselesi, yalnızcaticari şirketlerle değil, etki alanının genişletilmesi belirli birtakımistisnalar ortaya koyarak.


Tebligat Hukuku57Mesela, <strong>tebligat</strong>a ev ve iş bir elektronik adres vererek bu adrese<strong>tebligat</strong> yapılmasını isteyen kişiye elektronik yolla <strong>tebligat</strong> yapılabilir.Yani kişi kabul ederse, artık elektronik <strong>tebligat</strong> yoluylakendisine <strong>tebligat</strong>lar çıkarılacak. Burada da mesela, uygulamadakibu ataleti nasıl yenebiliriz, dolayısıyla nasıl bir hatırlatma olabilir?Bazılarında tamam, yasal düzenleme söz konusu, ama o yasaldüzenlemeden haberdar olmayanlar olabilir veya o anda kullanmayıdüşünmeyenler olabilir. Belki kendilerine yapılacak normal<strong>tebligat</strong>larda bakın, böyle bir imkânınız var, dolayısıyla isterseniz,eğer kabul ederseniz biz size <strong>tebligat</strong>ları elektronik posta yoluylada yapabilirizin hatırlatmasının nasıl olabileceğini de belki tartışmak,belirli bir metin …Salondan - Tercih edilebilir hale nasıl getirilir?Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Evet, daha fazla teşvik etmek bakımındanşimdiki düzenlemede bu olabilir. Bu eğitim meselesi tabiiSayın Valimin söyledi, yargı mensuplarımız söyledi, çok önemli, ısrarlaüzerinde durmak lazım. Yalnızca muhtarlar, postane görevlilerideğil, idarenin bununla ilgili görevleri, zabıta amirleri de çünküözel kanunlarda birtakım <strong>tebligat</strong> düzenlemeleri var. Dolayısıylabunlar bakımından eğitimin bıkmadan, usanmadan tekrar edilmesilazım önemini anlatarak, hükmü şahıslara ticareten yapılacak<strong>tebligat</strong>larda usul biraz karmaşık geliyor, ama buna uyulması gerekir,bunlar tekrar tekrar hatırlatılması lazım o mazbataların nasılyazılacağı konusunda, çünkü çok yargı kararına yansıyan konuvar, gecikmelere sebep oluyor. İşte İmar Kanununda 32. maddedenkaynaklanan <strong>tebligat</strong> meselesi söz konusu, Kamulaştırma Kanununailişkin <strong>tebligat</strong>lar var, önemli, çünkü mülkiyete ilişkin önemlimeseleler doğuruyor. Hatta hangi durumlarda <strong>tebligat</strong> yapılacağımeselesi de önemli, çünkü Sayın Başkan parselasyon planları tebliğedilmedikçe süreler işlemiyor, sübjektif nitelikteki idari işlemlerbazı küçük belediyeler belki de bilmedikleri için sıkıntı, ama sonrasındada filmi geri sarmak zorunda yargı kararları neticesinde.Enver SALİHOĞLU - Lafınızı kestim, orada bizde mesela, Belediyeilan panosuna asma sorunu var. Kim asacak, kim indirecekbunlar çok idari yargı.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Şimdi internetle de yayınlamazorunluluğu getirildi İmar Kanununda, ama aslında bu da ayrı birproblem.


58 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıEnver SALİHOĞLU - Çok önemli, yani zabıta tutanak yapar,onlara da denetim, teftiş görevimiz sırasında çok rastladım. Mesela,imar planı değişmiş, diyor ki işte asılacak. Kaç gün asılacaktır?Bir ay, adam 30. gün getirip asıyor, diyor ki, işte 1’inde asılmıştır,halbuki 1’inde asılan bir şey yok orada, tabii onu gariban yurttaş.Dr. Selami DEMİRKOL - Eğitimi çok zor onların.Enver SALİHOĞLU- Çok zor, onun için bunların da dediğimgibi ben hocanın değindiği noktalar aslında çok detay gibi görünüyorbizim, ama bunlar işte sonuçta Selami Beyin karşısına çıkıyor.Dr. Selami DEMİRKOL - Danıştay 6. Daire’nin meşhur kararıvar ilanlarla ilgili, yani Resmi Gazete’de yayınlanmasıAv. Sami AKDAĞ - Davam var benim yürüyen, … davasını yürütüyorum.Çok kısa anlatayım Anayasa Mahkemesi sanıyorum onusöylüyorsunuz. Boğaziçi İmar Yasasını delen yasayı 47. maddeninG fıkrasını iptal ediyor. İptal kararına 5-6 ay sonra yayınlanıyor.Tabii bu arada Büyükşehir Belediyesi pat pat pat ruhsat kesmeyedevam ediyor, 1 096 tane daha ruhsat kesiyor ve inşaat şirketleride haliyle imar planı işte kat irtifakı, ruhsatı, projesi her şeyi onaylıve ruhsatı verilmiş olan inşaatlara başlıyor. Devlet Denetleme Kurulubu işi ele alıyor, Danıştay 1. Dairesine müracaat ediyor, 1.Daire Dava Daireleri Genel Kurulu’na gönderiyor. Mütalaa isteniyor,mütalaada da bakın, bir hukuk skandalı, bana katılacaksanız.Nasıl biliyorum katılacağınızı, çünkü mantalitemizi biliyorum. Diyorki Dava Daireleri Genel Kurulu: “Olay üçe ayrılıyor. AnayasaMahkemesi iptalinden öncekiler, iptal sırasındaki binalarınmevcut durumu, iptalin ilanından sonraki ruhsatlar” Üçe ayırdıkmı, birinciler hak sahipleri, ikinciler duruma bak, kurtarılırsa haksahibidir, kurtarılamazsa değildir, doğru mudur? Üçüncüsüyse,hiç hak sahibi. Biz kanun önünde eşitliği fiziki eşitlik olara mı görüyoruz?Sen yakışıklısın, ben yakışıklı değilim, kanun farklı mıuygulanacak? Hukuki eşitlik, hukuk karşısında eşitlik.Enver SALİHOĞLU- Tebligatın bu aşamasında mesela, AnayasaMahkemesi’nin kendi kararları oluyor ve Anayasa MahkemesiAnayasanın zannediyorum 148. maddesi midir, gerekçesiz yazılmazdiyor, açıklanması. Anayasa Mahkemesi Başkanı çıkıyor, gerekçesizkararlar çıkıyor. Şimdi sonuç ne olacaktır? Mesela, Resmi


Tebligat Hukuku59Gazetedeki atamalarda, özellikle diğer memurlarla ilgili bakarsakResmi Gazetede memur atandı üçlü kararnameyle Bakanlar Kurulukararıyla. Danıştay o arada hatırlar mısınız, Selami Seninleberaber konuşmuştuk onu. Danıştay bir tereddüt geçiriyor. Danıştaydiyor ki: Resmi Gazete resmidir, isminden belli, <strong>tebligat</strong> yapılır.Zaten burada sıradan bir adam değildir. Buradaki adam kaymakamdır,müdürdür, validir, şudur budur. O halde bu Resmi Gazete’yitakip eden bir adamdır, bu tebliğ <strong>tebligat</strong> sayılır diyor. Danıştayınçok eski kararı.Dr. Selami DEMİRKOL - Çok derin konular.Enteresan bir şey, çünkü aslında birden fazla birey işlem birkümülatif bir şekilde toplanmış gibi.Av. Sami AKDAĞ - Selman Bey, ben aslında sizin bu konudakişeyinizi merak ediyorum.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN- O zaman daha da hızlı şey yapayımmüsaade ederseniz. Şey, bazı yerleri geçeyim, zaten tekrarı. Bu uluslararası<strong>tebligat</strong>larda birtakım problemler var. Dışişleri Bakanlığınınkendi şikâyet ettiği birtakım konular var uygulamada yaşanansıkıntı sebebiyle, fakat baktığınızda mesela, yönetmelikte de onauygun şeyler yönetmelik taslağında daha doğrusu şeyler getirmemiş.Zannediyorum girmedi herhalde ben yanlış bilmiyorum yönetmeliktaslağı Tebligat Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin olarak.Av. Sami AKDAĞ - Yönetmelik henüz taslak halinde.Enver SALİHOĞLU - Pardon, orada şeyi düzenlemiş mi? Butebliğ her yıl uluslararası <strong>tebligat</strong>ta her yıl tebliğ yayınlıyor, bu aylardayayınlıyor. Bu uluslararası <strong>tebligat</strong>ın nasıl yapılacağına dairher yıl Adalet Bakanlığı Aralık ayında.Dr. Selami DEMİRKOL - Ülkelerle olan münasebetlere göre.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Evet, zannediyorum vardı SayınValim.Enver SALİHOĞLU- Onu da ben biraz o zaman eleştirmiştim,çünkü her yıla gerek yoktu, değişiklik filan şeklinde mi olması lazımdiye, çünkü kaybediyorsunuz. Ben bazen mesela, biz kendikitabımıza … … sonra bir baktım ki, ben de o an öyle bilmiyor-


60 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıdum, yeni baskı yaparken baktık ki, Allah Allah bu tebliğ değişmiş,meğer bu tebliğ her yıl değişirmiş. Ben zannediyorum ki, bir tebliğyayınlanıyor, değişiklik olunca.Salondan - Standart bir tebliğ değil yani.Enver SALİHOĞLU - Yani öyle bir tebliğ değilmiş. O yönetmeliktebilmiyorum var mı onunla ilgili?Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Ben görmüştüm, ama şimdi bulamıyorum,tekrar bir bakayım, biraz sonra size arz edeyim. Şimdibir mesele bu muayyen günü ihtiva eden tebliğlerin 3 ay önceBakanlığa bildirilmesi zorunluluğu yeni yönetmelikte de var, yanitüzükte var, yönetmelikte de var. Buna uyulması konusunda Bakanlıkçok hassas, titiz, çünkü diyor ki, bazen geri gönderilme sözkonusu oluyor, geri gönderiyoruz uyulmadığı için süreye. Bazen nediyor? Göndersek bile o arada geçen sürede zaten güne ulaşmaksöz konusu.Salondan - 3 ay önce önceden teslim, Dışişleri Bakanlığı’na mı…Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Yabancı ülkelere yapılacak <strong>tebligat</strong>yabancılar bakımından. Bir de şeyde birtakım problemler sözkonusu, icra ve ödeme yeri <strong>tebligat</strong>larında ceza ihbarı söz konusuolduğu zaman bazı ülkeler bunun egemenlik haklarına ilişkin meseleleredayandırarak şey yapmıyorlar.Av. Sami AKDAĞ - Sonra yumuşattılar ama.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Onları tekrar değerlendirmek lazım.Av. Sami AKDAĞ - Kendi vatandaşını koruyor sanki egemenlikhakkını kullanarak, ama kendi vatandaşının o <strong>tebligat</strong> yapılanülkede gayrimenkulü varsa bilakis vatandaşına zarar verdiğininfarkına vardığı için bu konudaki o egemenlik hakkı iddiasındandevletler şimdi vazgeçmiş durumdalar. Belçika’da gayrimenkulünüzvar, oranın devleti size <strong>tebligat</strong> yapacak. Türkiye Cumhuriyetidiyor ki: Ben buna müsaade etmiyorum, benim oradaki egemenlikhakkım.Salondan - Hayır, oradaki mülkiyeti riske giriyor.


Tebligat Hukuku61Av. Sami AKDAĞ - Dolayısıyla bu egemenlik hakkıyla bertarafedilemeyecek kadar önemli bir hak.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Son şey bu yönetmelikteki düzenlemedegönderilecek kişilerin uyruğu, vesairesi yazıyor, amaana-baba adıyla doğum yeri, mesela, bunlar da detay, ama DışişleriBakanlığı sorun çıkardığını söylüyor. Çünkü aynı isimde kişilerolduğu için problem, bir de şu ücretler meselesi, yurtdışı <strong>tebligat</strong> …uyulması gereken usul ve esaslara ilişkin tebliğde oradaki ücretleredikkat edilmesi de önemli. Çünkü az olduğu zaman o <strong>tebligat</strong>, birebirolması, fazla olması da iyi bir şey değil, bunlar önemli. Böyle,yönetmeliği tabii tekrar değerlendirmek lazım.Av. Sami AKDAĞ - Tabii ki, 14’ünde bizim daha geniş katılımlı,belki zamanımız da daha bol olacak.Enver SALİHOĞLU - Bir ilave yapabilir miyim? Şimdi bu tabiiTebligat Yönetmeliği değil de, idari usul anlamında da ilgilendiğiiçin o konuyla pek … İdari usul ve esaslar hakkında bir yönetmeliktasarısı, yasa değil de tasarı taslağı konusu.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - O çok büyük bir problem, benimtez konumun da bir parçası olduğu için yani … …Enver SALİHOĞLU- Onunla ilgili ben bir görüş hazırlamıştım.… 2009’da filan bu, o yönetmelikte de bu <strong>tebligat</strong>la ilgili hususlar …onu da bu tartışmanın içinde …Ben onu söylemiştim, İdari Usul Yasası mutlaka çıkarılmalı,gündeme getirilmeli.Av. Sami AKDAĞ- Çok teşekkür ediyoruz. Eksik bıraktığınızıbiliyoruz, daha bunlara ihtiyacımız var, çok geniş bir perspektifaçtınız. 14 Ocakta, kesinlikle o gün daha geniş bir katlımla dahayoğun bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Ben özellikle bir şeyin eksikkaldığı düşüncesindeyim. Ben size soracağım, ama yanınızdaki arkadaşımcevap verecek biliyorum. Ben böyle sataşmalarımı sevdiğimve değer verdiğim insanlara yaparım, gerçekten çok birikimliolduğunu biliyorum. Deneyim sahibi arkadaşlar zaten. Şimdi10.04.1927 tarihli 1003 sayılı Binaların Numaralanması ve Sokaklaraİsim Verilmesi Hakkında diye bir Kanun varmış, o gün bukanun kabul edilmiş, ondan sonra herhangi bu konuda bir santimadım atılmamış.


62 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıEnver SALİHOĞLU - İşte 5 gün 490 Sayılı Kanuna kadar.Av. Sami AKDAĞ - Evet, Belediye Kanunu, ama bu işin kalbi,işin kalbi bu kanunun adı.Enver SALİHOĞLU - Şimdi araya bir şey girebilir miyim? Şimdibu 1003 Sayılı Kanuna uygun iki tane yönetmelik yayınladık. Türkiyeçok sistematik bir mevzuat yapılmayan bir ülke, ben bununlailgili bu yeni adrese dayalı kanun çıkmadan bir araştırma yaptım.İki tane uyarlama yönetmeliği var, biri 1960’ta çıkmış, başı bellideğil, ilk 1927’de çıkan bir tane var, sonra 1960’da çıkan bir tane,yani yönetmeliğin sistematiği de kendi yazılma biçimi de kötü, o zamankiismiyle talimatnamede, şimdiki yönetmelik o bakımdan dahasistematik, ama biraz önce vurgulamaya çalıştığım zafiyetleri de var.Av. Sami AKDAĞ - Bir yere getireceğim, biraz bizim alanımızındışına çıkacak, ama o arada biz de kendi alanımızı bulmuş olacağızdiye düşünüyorum. O da şu: Eğer ki bu yasanın o kabul edilen1927 tarihli yasanın ruhuna uygun bir Türkiye’de genelde birçalışmanın yapılmasının hareketini başlatabilirsek bunun bizimaçımızdan tabii ki normal klasik <strong>tebligat</strong> prosedürünün nispetendaha sağlıklı yürümesini sağlayabileceğimiz gibi yargı sürecindebizim aslında yerimizin elektronik <strong>tebligat</strong> olduğu algısı içerisindeyim,o alanda gelişeceğiz diye düşünüyorum. Fakat yargıya intikaledinceye kadar yargı öncesi süreç itibariyle eski klasik yöntemede mecbur ve mahkûm konumda olduğumuzu da vurgulamak istiyorum.Devamında bir şey söylemek istiyorum: Eğer ki, bu numaralandırma,… sistemi Türkiye’de gerçek ruhuna uygun olarakTürkiye genelinde uygulanabilirse pilot bölgelerle başlamak üzere,bunun Türkiye ekonomisine de başka hizmetler bakımından, emlakvergisi toplanması bakımından, nüfus sayımları bakımından,vergi toplanması bakımından çok büyük rakamlarla ifade edilen,hatta bütçenin önemli bir kısmını oluşturan kayıtlar, çünkü yüzde23-26 gibi bir eksiklik kayıttan bahsediliyor tahsil edilemeyen erişilemediğiiçin, bu <strong>tebligat</strong> sadece erişilememe, Türk insanı zaten<strong>tebligat</strong>ı sevmez. Yani hayra yormaz, dolayısıyla böyle bir SelamiBey, sizin güzel bir sözünüz var: Sistemden beslenenler, lütfen birazaçıklar mısınız? Bu boş bir laf değil, kesinlikle arkası var.Dr. Selami DEMİRKOL - Şimdi bizim özellikle Vergi Usul Kanunuuyarınca yapılan <strong>tebligat</strong>larda ben bunu çok daha iyi gördüm,


Tebligat Hukuku63herkesin işine geliyor. Şu anki bu keşmekeşlik, bu böyle … dışındaistenilmeyen bu şekilde oluşan tablo birilerine menfaat temin ediyor.Şimdi bir vergi davası ihbarnameyi tebliğ edemiyorsun, aynıadrese ödeme emri tebliğ ediyorsun. Yani ihbarname ödeme emrininöncesidir, kesinleşme için şarttır. Bizim önümüze geliyor, davaaçarken dava dilekçesinde yazılmamış dahi olsa biz bunu resenaraştırıyoruz kesinleşmeye baktığımız için ve çok basit bir kararyazıyoruz: Ey idare, sen ihbarnameyi tebliğ edemediğin adrese ödemeemri nasıl tebliğ edersin? Bu davanın miktarı bazen çok büyükoluyor, küçük davalar da var, sonuçta bu para tahsil edilememişoluyor, bu vergi ödenmemiş oluyor. Bize göre Cenk Hocam da çokiyi bilir, şekil … <strong>tebligat</strong> meselesi bizim için esasa … bir durumdeğil, ne yapacağız? Yeniden <strong>tebligat</strong> yapacağız. Hayır, Vergi Dairesiyeniden <strong>tebligat</strong> yapmıyor, yeniden ihbarname düzenlemiyorve bunu başa almıyor, bu vergi tarih atan terfi edilmiştir, konu kapanmıştır,bitmiştir, vergi alınamıyor artık. Sistemden beslenenlerbu işte, herkesin işine geliyor. Bizim işimize geliyor mu? Bizim deişimize geliyor aslında, bir dava açılmamış oluyor. Şöyle söyleyeyim,ben bir ara karar daha yapmış oluyorum, bir ara karar dahayapmış oluyorum, ara karar yapmak çok basit, 2 satır bir yazı yazıyorsunuzveya tezkere yazıyorsunuz, ama onu ben o an o dosyayıesastan karara bağlamış ve onunla ilgili bir karar yazacak olsambenim bayağı zamanımı alacak. Bu şimdi niye bize sıkıntı olarakyansıyor? İşte ben hep onu söylüyorum, iyi de varmış bu İnsanHakları Mahkemesi, iyi ki 1987’de buna bireysel başvuruyu kabuletmişiz. Şimdi buradan bize geriye dönüşler olunca ki, en son artıkmahkemeler ve hâkimler kendi kendilerine artık çeki-düzen vermegereksinimi ister istemez duymak durumunda kaldılar. Artık çokbasit hale geldi, şimdi bizim buradaki yargılamamızın ardındanverdiğimiz karar yahut da hâkimimizin o yargılama aşamasındakitutumu İspanya’nın Madrid’inin bir köyündeki vatandaş tarafındanalay konusu olabiliyor. Niye? Çünkü artık kol kırılıp yen içerisindekalmıyor, biz bize değiliz, bizim kararlarımız başkaları tarafındanokunuyor ve İnsan Hakları Mahkemesi bunu herkes biliyor artık,en sevmediği ülke biziz. Davaların yüzde 40’ı bizim toplamın, okadar çok dava var ki, bu da önemli değil, Rusya’dan çok dahadava gidiyormuş, İtalya’da makul süre daha çok aşılıyormuş. Olayne biliyor musunuz? Bizimle ilgili sıkıntının şeyi ne? Diyorlar ki,bu hata da yapılır mı, bu hata hâkim hatası, bu hata savcı hatası,bunu da bilmiyorsunuz, bunu da mı yapmıyorsunuz diyorlar. İşte


64 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıdediğiniz doğru, şimdi ben şeye getireceğim sözü, bundan sonrasıne olabilir? Onu bir konuşalım isterseniz.Av. Sami AKDAĞ - Sizi sevdiğim ve değer verdiğimi göstermekaçısından size bu konuyla ilgili bir söz vermek istiyorum, sonragene toparlayacağız. Bu özellikle sistemden beslenenler en azından.İlknur SAĞLAM - Yani tabii Sayın Başkanın söylediği doğru,gerçekten o tip davalar çok oluyor. Özellikle Vergi Mahkemelerindeçok oluyor, bizde çok oluyor, idare mahkemelerinde bilmiyorumne derece oluyor da, tarhiyat aşamasında <strong>tebligat</strong> yapılamıyor veyaşöyle, usulüne uygun <strong>tebligat</strong> yapılmadan kesinleşti denilerek ödemeemri düzenleniyor. Belki özünde mesela, o belki tahsil edebilecektiusulüne uygun şekilde kesinleştirseydi, davacı orada haklıdeğildi, fakat davacı haklı olmadığı halde usule, şekle ilişkin o sebepyüzünden açmış olduğu ödemenin iptali davasında vergi dairesiusulüne uygun <strong>tebligat</strong> yapmadığı için davacı davasını kazanmışoluyor. Ödeme emrinin iptali davasında iptal kararı veriliyormaalesef, bu da ne oluyor? Esas şekle feda edilmiş oluyor, şeklinönemi burada ortaya çıkıyor. Aşırı şekilcilik de belki esas şey yapabilir,ama burada da esas feda edilmiş oluyor, o zaman şekillervarsa bunlara uymak gerekiyor veya şekilleri uyulacak hale getirmekgerekiyor uyulamıyorsa, uygulamada birtakım aksaklıklarasebep oluyorsa o şekilde uygulamayla zaman gelişen teknolojiyefalan hepsi birbirine ayak uydurularak şekillerin de yeniden belirlenmesigerekiyor. Şekil derken usule ilişkin … …Dr. Selami DEMİRKOL - Siyasetçiler biz bürokratları, kişilergenellikle işte hepimiz yani, yargı da olabilir, sürekli olarak MüdireHanımın ifade ettiği gibi ya efendim, çok şekilcisiniz. Çok şekilcisinizde, sonunda bu şekilcilik, şekilciliği bozduğumuz zaman birsürü kamu zararı olabiliyor, bireysel zararlar olabiliyor. İşte Avrupaİnsan Hakları Mahkemesinde, ama siyasal iktidarlar bu şekilciliğiçözüm, bak öneriyoruz, buradaki herkes bu işin içinden gelmişinsanlar, bir sürü sempozyumlar, toplantılar yapılıyor. Diyoruz ki,bu pratik bir şey değil, şunu şöyle yapın. Onlar da eğer işlerine geldiğizaman ben bürokratlara çok şiddetle karşı olan bir kişiyim, biryerde bürokrat düşmanıyım, ama bürokrata verilmiş bir formelyapı var, buna uymak zorundasınız.Av. Sami AKDAĞ- Efendim, şimdi toparlayalım diye söylerken


Tebligat Hukuku65iki kişiye toparlama görevi vereceğim. Onu da benden iyi olan ikikişi biri siz, biri Kadir Bey kişisel üstünlüğe dayalı liderlik diye birkavram var. Hakikaten kişisel üstünlüğe odaklı liderlik, yani yerigeldiği zaman o kişi görevi alır, grubu bir adım ileri götürür.Salondan - Başkanım, bunları belirlemek de önemli, yani Başkanolarak siz de.Av. Sami AKDAĞ - Kadir Beyden görüş alacağım, sonra sizdengörüş alacağım toparlamaya ve ileriye dönük olarak.Av. Kadir DAYLIK - Ben sadece 3 konuyu söyleyeceğim, toparlamakadına değil, bugün burada bir beyin fırtınası yaptık, o beyinfırtınasının bende tezahür eden durumuyla ilgili hem kayıt cihazlarınıda görüyorum, demek ki bunlar dinlenecek, dinlenecekseişe yarar belki diye. Bir tanesi muhtarlarla ilgili bir sorunu dilegetirdik. Kişilerin yer değiştirmeleri sürecinde muhtarlardan kayıtlarınıtaşımadıkları, bu benim aklıma şunu getirdi: Bizim muhtarkayıtlarımız demek ki yanlış, biz kişiler adına muhtarlık kaydıyapıyoruz. Oysa muhtar kayıtlarının değişmez olan haneler adınayapılması lazım. Yani muhtar kendi bölgesindeki bütün haneleribilmeli, ben 9 numaralı haneye geldiğim zaman kaydımı 9 numaralıhaneye yazmalı. Oradan çıktığım zaman 8 numaralı haneyebirisi gelse onu yazmalı, böylece hiçbir zaman demin söylediğinizmezarlık adresi olmayacaktır.Av. Sami AKDAĞ - Şey de olmayacak, MERNİS kayıtlarının gerçeğiyansıtmaması. Oturan adamın kaydı orada değil, oturmayanadamın kaydı orada.Av. Kadir DAYLIK - Bununla ilgili pratik bir şey de şu: Nasıl kisokak adlarının da Belediye Meclisi kararıyla değiştiğini söyledik.Benim ismim Kadir Dağlık, ama artık benim bir TC kimlik numaramda var, sokakların da bir numarası olabilir. Sokak adı bugünKadir Dağlık Sokağıyken, ama 90 numaralı Kadir Dağlık Sokağıykenyarın yine 90 numaralı Av. Sami AKDAĞ Sokağı olabilir, böylesokaklar da değişmemiş olur, bu da bir pratiklik.Arif RÜMEL - Bu konuda bir şey söyleyebilir miyim? Mesela,mektuplarımızın zamanında ve hızlı gitmemesinin en büyük nedenlerindenbir tanesi mesela, sortik makineleri Japonya’dan alı-


66 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarınan 3 nesil makine oluyoruz, bir türlü Türkiye’ye uyum sağlattıramıyoruz.Neden? Bizim cadde ve sokak isimlerle gidiyor, numaralısokağa, numaralı caddeye, mutlaka numaralı sokaklara geçilmesilazım.Av. Sami AKDAĞ - Dediği çok doğru, bir iban gibi, yani ülke, il,ilçe burada numaratör sistemiyle ilgili bir makale indirmiştim.Arif RÜMEL- Üç nesildir makine alıyoruz, rantabl kullanamıyoruzbunları, sırf yani isim işte aynı sokakta, Yıldırım Sokak veya nebileyim çok olan aynı mahalle içinde çıkıyor …Av. Sami AKDAĞ - Sizin demek istediğiniz şu.Arif RÜMEL- Aynı ilçede, aynı mahallede isi isim var.Av. Sami AKDAĞ - 10 tane kurum aynı adreste farklı terimlerletanımlıyor. Yani şeyler farklı.Av. Kadir DAYLIK - Bir de posta dağıtıcısının el yazısı güzelolsun, el yazısı okunmuyor falan gibi bir şeyler söylendi. Artık restoranagittiğimizde bile garsonun elinde bir cihaz var, posta dağıtıcısındabir cihaz olur, bizzat kendisine ait, oturana, komşusunayazar … onunla ilgili bir sistem var. Döndüğü zaman postanedeonu tekrar işlemesine gerek yok, anında sisteme işlenir. Tabii polislerbunu yapıyorlar, bu olay bu şekilde çözülmüş olabilir. Duyulsundiye söylemek istedim.Son bir şey de, hukuki konuda bir şey söylemek istiyorum. Bizhep burada <strong>tebligat</strong>ı konuşuyoruz. Benim de ilk defa burada aklımageldi. Aslında hukuksal getirimler yanlış oluyorsa lütfen düzeltin,bizde bir tefhim var, bir <strong>tebligat</strong> var, bir de ilan var. Tefhimyetkilileri, yani hukuksal sonuç doğuran tefhim yetkilileri sadecehâkimler biliyorsunuz, biz duruşma günlerimizde ya da bazı şeyleritefhim yoluyla alıyoruz, tabii bazıları ilanla yapılıyor özel idariişlemlerde. Aslında biz bir üste çıkıp Tebligat Kanunu değil, belkide bildirim, Yasal Bildirim Kanunu diye bir kanun düzenleyip, ilanı,tefhimi ve <strong>tebligat</strong>ı burada düzenlemeliyiz ve belki de bu kadar… olan bu <strong>tebligat</strong> konularının bir kısmını belki … … tefhim yetkilileribelirleyeceğiz ……… bu da aklıma geldi, sizlerle paylaşmakistedim.


Tebligat Hukuku67Salondan - Belki de en azından çıkabilecek bir İdare Usul Yasasıiçinde bu konu özel bir başlık altında … …Dr. Selami DEMİRKOL - Evet, müsaadenizle buradan çıkanşimdi bizim mahkemeden kaynaklı, hâkimden, memurdan kaynaklısorun var, PTT’den, dağıtıcıdan kaynaklanan sorun var, birde muhtarlardan kaynaklı sorun var. Şimdi belediyeleri de işiniçerisine katalım bu numara meselesi, sorunun kaynağı belli, şimdiçözüm ne olabilir? Çözüm zaten önerdik, dile getirdik. Şimdibundan sonra ne yapacağız? 14 Ocakta sabahtan akşama kadar şuanda kısıtlı bir süre, öyle bir süre öngörelim.Av. Sami AKDAĞ - Onu şöyle yapalım mı? O metin çıktıktansonra, yazılı halde çıktıktan sonra sizlere bir kâğıtla mail adreslerinitoplayalım, mail olarak dağıtalım. Dağıttığımız çerçeve içerisindeburada konuşulanların bizde yaptığı kıvılcımlar ya da lambalarıdikkate alarak kendi alanımızdan birer hazırlık yapalım. Yaptığımızhazırlığı yazılı halde yapalım, o yazılı halde yaptığımız şeyinkısa sunum özetini burada sözlü olarak da aktaralım, o metinleride bir dosyaya toplayalım ve o toplantının, bu toplantının amacı otoplantının altlığı olsun.Dr. Selami DEMİRKOL - Tabii ki, Sayın Başkanım 14 Ocaksaat kaçta? 09.00 mu yine? Erken olsun, peki, nerede?Av. Sami AKDAĞ - Çok kalabalık olmaması iyidir, çünkü gönülisterdi ikinci bir tur daha yapabilelim. Cumartesi burada olmaz,Baroda olacak o zaman.Salondan - Baro binasını kullanabiliriz, ya burası, ya orası bildirelim.Salondan - Oraya getireceğim, şu anda biz 12 kişiyiz, fakat benceorada 20 kişi olmamız şart, çünkü belediyeden birisi mutlakaolmalı, muhtarımız olmalı, bir de insan hakları kürsüsünden birisi,ama hoca değil, Dekan Bey değil, bunların dışında Timuçin MuşurHoca <strong>tebligat</strong> konusunda yazmış, deneyimi olan birisi de davetedilirse, yani resmi yapın, üniversiteye yazın, telefonla değil de.Salondan - Adli yargı … … mutlaka,Av. Sami AKDAĞ- Dağıtıcı dedik mi? Sizin yanınızda rahat konuşabilecekbir arkadaş olsun.


68 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıArif RÜMEL- Deneyimli birisi, yani genç olmayan tecrübeleriniaktaracak, bize kızacak, yani … … böyle yapıyorsunuz diyecek,bize …Salondan - İl Özel İdaresinden de birisi olursa.Av. Sami AKDAĞ- Numarater … sistemi belediyelerin sınırlarıiçinde … bunlar özel şirketlere veriliyormuş. Eğer mümkünse öylebir yetkili o konuda uzman varsa bir bildiğiniz.Salondan - İstanbul’daki uygulamayı bilmiyorum. Mesela, küçükyerde bunlar daha ziyade Özel İdare belediye yapıyor, ama oradabir birim olduğu için o birimin sorumlusu var. İstanbul içinbilemiyorum, İstanbul’da her taraf belediye olduğu için.Dr. Selami DEMİRKOL- İhaleye veriyorlar onu.Salondan - Sayın Başkanım, onu da konuşalım.Av. Sami AKDAĞ- Hatta kent bilgi sistemi deniliyor arkadaşlarbuna, numaratajın önemi Pelitli Belediyesi bunu uygulamaya başlamış.Av. Sami AKDAĞ- Bu belediyeyle görüşsek uygulamaları hakkındabizi bilgilendirse.Salondan - Biz İstanbul’dan bir ilçeyi alalım.Salondan - Şimdi 14 Ocakta ne yapacağız onu bir konuşalım.Hazırlık yapıp geleceğimizi, bu çıktılar elimizin altında olacak


İKİNCİ OTURUM“Uygulamadan Kaynaklanan Sorunlar veÇözüm Önerileri”Ali Yaşar YURDABAK (İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanı(Oturum Başkanı) - Bu biz İstanbul Bölge İdare MahkemesiBaşkanlığı olarak işe nasıl başladık? Burada Sayın Cenk hocamacevap vermek anlamında değil, ama bilgilenmesi açısından anlatıyorumsadece. İstanbul’a yeni atanmıştım, <strong>tebligat</strong>lar 1 ay kabuledilemiyordu. Bununla başlamak istiyorum, sıkıntıya buradanbaşlamak istiyorum. Benim mahkemelerim 1 ay sıraya giriyor. 22tane mahkeme var, parası, her şeyi, <strong>tebligat</strong>ı hazır, ama PTT’mizaltyapı itibariyle cevap veremiyordu.Onun dışında bir çok tebliğ alındılarını inceliyorum, çok çoksıkıntılar vardı. İstanbul’daki sıkıntıların dile getirilmesi amacıylaAdalet Bakanlığı Müsteşarlığımıza ve PTT Genel Müdürlüğümüzeyazdım. Sayın Başkanımızdan, Komisyon Başkanımızdan ve Başsavcımızdanaynı sıkıntının Çağlayan Adliyesinde de devam ettiğiniöğrenmiş bulundum. “Başkanım, sen ne diyorsun? Biz duruşmalarıertelemek zorunda kalıyoruz” dedi kendileri bana. Bunun üzerineben bu yazıyı yazdım ve Adalet Bakanlığı bu konuda bana yetkiverdi, bu nedenle Adalet Bakanlığımız bu konunun ta içindedirSayın hocam; bunu belirtmek istiyorum sadece. Bana yetki verdi,5 tane de yargının içerisinden kişi olarak katılıyoruz buraya; sizlerde görüyorsunuz zaten.Dolayısıyla Adalet Bakanlığı yazımı PTT Genel Müdürlüğümüzegöndermiş, PTT Genel Müdürlüğümüz çok duyarlı davrandılar.Birkaç gün sonra PTT Genel Müdür Yardımcımız Yusuf Toprakbey -çok çok teşekkür ediyorum kendilerine- belki de bizim buradabulunmamıza vesile oldu ve çok duyarlı davrandı. Bütün ekibiyleİstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına geldiler ve bizorada geniş kapsamlı bir çalışma yaptık. Bu çalışmalarımız birkaçdefa tekrar etti, ben kendilerine <strong>tebligat</strong> alındılarını arz ettim.Tabii bizim konumuz uygulamadan kaynaklanan sıkıntılar olduğuiçin bu tarafına ağırlık veriyorum. Eminim teoriden kaynaklanan,


70 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarımevzuattan kaynaklanan sorunlar da vardır. Ancak, ağırlıkla bubölümünü dile getirmek istiyoruz.Genel Müdür Yardımcımız Yusuf bey çok duyarlı davrandı, bununüzerine baş müdürlerimiz hep beraber benim oraya geldi, diğerilgili arkadaşlarımızla toplandık. Bunun dışında gerek bizimmahkememizde, gerekse Çağlayan Adliyemizde Avukat Sami beyinönderliğinde birkaç defa çalıştay yaptık, çok önemli sonuçlar aldığımızıifade etmek istiyorum.Birkaç gün önce, bütün müdürlerimden istatistik istedim “Nedir,durum nereye gidiyor?” diye. Tabii bu çalışmaya başladığımız5-6 geçti aradan tabii. “Nereye doğru gidiyoruz?” konusunda olumluya da olumsuz istatistikleri istediğim zaman çok olumlu yönleredoğru gittiğimizi gördük. Hâlâ var mı sıkıntı? Var. Bu sıkıntılarınbir bölümü yargıdan, bir bölümü avukatlarımızdan, bir bölümüvatandaşlardan, büyük bölümünün PTT olduğu kanısına da vardıkve bir gün oturuyordum, Sayın Avukat Sami bey makamıma geldiler.Ben de aynen kendisine “Sizi Allah gönderdi. Ben de bu konudançok dertliyim” dedim ve bunun üzerine bu çalışmaya başladık.Sami bey sağ olsun her seferinde ilgi ve alakasını eksik etmedi.Bunun dışında bütün müdürlerimiz hakeza aynı şekilde.Fazla uzatmayayım, kısacası bir sıkıntıdan hareketle yola çıktık,ama şunu gördüm ki, herkes iyi niyetli. PTTmiz bizim PTTmiz,yargımız bizim yargımız, avukat bizim avukatımız, vatandaşımızbizim vatandaşımız; herkesin aslında iyi niyetli olduğunu gördüm.Herkesin, özellikle PTT’nin iyi niyetli olduğunu gördüm, ama uygulamadankaynaklı problemlerin çok fazla olduğunu gözlemledimve önlerine de koydum zaten. Genel Müdürümüz de şaşırdı. Tebligatlarne okunabiliyor, ne tarih var, ne kime tebliğ edildiği belli.Tebligatlar biriktiriliyor ve 1 ay arayla mahkememize iade ediliyor.Dolayısıyla vatandaş dosyasında temyiz yoluna, itiraz yoluna başvurmuşsa,işlem yapamıyor mahkeme; çünkü o tebliğ alındısınınbize dönmesi gerekiyor ve bunun vebali de Adalet Bakanlığı’na HS-YK’ya çıkarılıyor.Biliyorsunuz son zamanlarda yargı alanında önemli adımlar atıldıve atılmakta. Bizi tamamlayan kurumların da boş durmadığınıdüşünüyorum, ama icraat noktasında bir sıkıntı olduğunu görüyorum.Yöneticilerin iyi niyetli olduklarını gördüm. Bakın, özellikle


Tebligat Hukuku71ismini söylüyorum, Yusuf bey benden fazla olayı sahiplendi, GenelMüdür Yardımcısı benden fazla, bizden fazla sahiplendi.Biz burada neler yapabiliriz, sonucu güzel bağlayabiliriz diyedüşünmeliyiz bence. Ben daha fazla uzatmadan, zamana daha fazlauymak şartıyla sözü ilk konuşmacımız Dr. Selami DEMİRKOLarkadaşıma veriyorum; buyurun doktor bey.Dr. Selami DEMİRKOL - Tabii bugün hepimiz buradayız, fakatsempozyuma bugüne ulaşmadan önceki bir süreç çok yoğungeçmişti. Sami beyin mimarlığında biz bayağı bir çaba sarf ettik vebütün aktörleri bir araya toplayıp sempozyumu huzurunuza getirmeyeçalıştık. Çok da kolay olmadı, fakat bugün sonuçta buradayız.Ben yargıç olarak <strong>tebligat</strong>tan kaynaklı sorunların bize yansımasınıve son aşamada İnsan Hakları Mahkemesinin önüne gitmesi sonrasımakul sürenin aşılması nedeniyle ihlaller olduğunu ve ihlallerinde bize tazminat olarak döndüğünü belirterek giriş yapacağım.Şöyle ki, hepimiz artık bunu ezbere biliyoruz, iç <strong>hukuku</strong>muzdaartık o kadar çok kullanıyoruz ki, İnsan Hakları Sözleşmesinin6. maddesinde adil yargılanma hakkı düzenlenmiş ve 6. maddedealtını çizdiğim nokta makul sürede yargılanma garantisi. Fakatmakul sürede yargılanma garantisini İnsan Hakları Mahkemesiyorumlarken, öncelikle davanın karmaşıklığına bakıyor ve yargılamasırasında ulusal mahkemelere tarafların tutumunu göz önündebulunuyor. Yargılama merciinin usul uygulamalarını ne şekilde uyguladığınabakıyor ve asıl bizim konumuzu ilgilendiren alan olarakgörevli makamların ve yetkililerin davranışını mercek altına alıyor.İşte bizim bu <strong>tebligat</strong> konumuz, görevli makamların ve yetkililerindavranışı bağlamında ele alınabilecek bir konu.İnsan Hakları Mahkemesi, yine makul sürede yargılama garantisini,mahkemedeki yargılamanın tüm taraflarını çok uzun usulgecikmelerine karşı korumak olarak belirlemiştir. Biz bunu StockMiller Avusturya Kararında görüyoruz.Yine ulusal mahkemelerin görevlerinden biri de, yargılamadarolü olan herkesin gereksiz gecikmeleri önlemek için azami çabagöstermesini sağlamak olduğunu vurguluyor; bu da Verillo FransaKararında dile getirilmiş.


72 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıYine devlet tarafından kanıtların sunulması ya da dosyanın oluşturulmasınedeniyle meydana gelen gecikmeler veya mahkeme yazıişleri görevlerinin tutumu ya da başka idari makamların neden olduğugecikmeler makul sürenin aşılmasına sebep olarak gösterilmektedir.Bunlardan hareketle yargılama için öngörülen makul süreninaşılmasına sebep olarak gösterilen hususlardan olan <strong>tebligat</strong>ın hazırlanmasıve gerçekleştirilmesiyle ilgili olarak üç başlık altında sunuşyapacağım ki bunlar, hâkim, savcı ve yazı işleri personelindenkaynaklı sorunlar, PTT görevlilerinden kaynaklı sorunlar ve muhtarlıklardankaynaklı sorunları size aktarmaya çalışacağım.Bizden önceki oturumdaki o tatsız konuya birazcık ben de değinmekistiyorum; çünkü anlatacağımız konular bunlar zaten. Bizvakalardan hareket edeceğiz, bizim elimizdeki malzeme bu. Biz bumalzemeyle odaklanıp sizlere bir şey aktarabileceğiz. Çünkü yargılamamızıngecikmesi ya da <strong>tebligat</strong>ın yapılamamasının sebebinidile getirmezsek, daha ne yapacağız biz burada? Ama önce iğneyikendimize batıracağım, onu da ihmal etmeyeceğiz. Çuvaldızı dahasonra kime batıracaksak batıracağız.Öncelikle bizim yaptığımız uygulamada şöyle bir örnek hata dilegetireceğim. Bu bizim yargılamanın gecikmesinin sebebinin birparçası. Tasfiye halinde bir şirket ve bu şirketin temsilcisi olarakben Eliz Elzem dedim, buradaki bütün isimler senaryo isimlerdir,fakat dosyaların esas numaraları ve karar numaraları ve karar tarihleridoğrudur, diğer isimler senaryo isimlerdir. Tasfiye halindekişirketin temsilcisi davayı açıyor, fakat temsilcinin ev adresiyazılıyor <strong>tebligat</strong> adresi olarak. Tabii sonuçta karar <strong>tebligat</strong>a çıkarkenmahkememizce, şirketin adı yazılıyor, tasfiye memurunun adıyazılmadan tasfiye memurunun ev adresi yazılıyor ve ev adresine<strong>tebligat</strong>a gidiliyor; bu bizim hatamız. Biz de böyle hatalar yapacağız,yapıyoruz yani nitekim. Olmaması lazım, ama oluyor. Bu dosyayaklaşık 4 sene gecikmeli bir süre sonunda sonuca ulaşabiliyor.Nitekim, Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz aşamasında fark ediliyorbu yanlışlık ve davanın açılmamış sayılmasına dair karar, Bölgeİdare Mahkemesi’nce bozuluyor ve tekrar yeniden yargılama yapılsındiye mahkemesine geri gönderiliyor.Yine bizim ikinci bir yanlışımız -ki bu Danıştay’dan döndü, Danıştay7. Dairesi tespit etti- <strong>tebligat</strong> zarfının üzerine neyin tebliğinin


Tebligat Hukuku73yapılacağına dair içeriği not edilmemiş. Danıştay bunu yanlış buluyor;bir. İkincisi, yine tebliğ zarfının içerisinde olması gereken karar<strong>tebligat</strong> zarfının içerisinde yok, dava dosyasında çıkıyor. Bu dayargılamanın nereden baksanız 2 sene gecikmesine sebep oluyor;bunlar da bizim hatalarımız.Gelelim muhtarlardan kaynaklı gecikmelere. Bizim hatalarımızolsun, muhtarlıklardan kaynaklı hatalar olsun, PTT idaresindenkaynaklı hatalar olsun; o kadar çok ki. Ben tipik örnekleri seçtimsadece. Yine tipik bir örnek: Ödeme emrinin iptali istemiyle birdava açılıyor ve bu dava reddediliyor, itiraz aşamasında Bölge İdareMahkemesi, Bölge Mahkemesi’nin kararını bozuyor. Bozma kararıkısaca şöyle: Davacının Tarabya’da bir adresi var, onu bildirmiş vebu Tarabya’daki adrese vergi idaresi tebliğe gitmiş, önce PTT aracılığıyla<strong>tebligat</strong>ı gerçekleştirememişler, sonra vergi idaresi zamanaşımından kurtulmak için memur eliyle <strong>tebligat</strong> yapıyor, ondan dasonuç alınamıyor ve ilanen tebliğe gidiliyor. Şöyle ki, “Tarabya’dakiadreste tanınmıyor” deniliyor. Davacı daha sonra bir şekilde bukarara muttali olduğunda itiraz ediyor ve itiraz ederken de belirtiyoritiraz dilekçesinde “Benim yeni adresim Kemerburgaz. Ben Kemerburgaz’aelimi kolumu sallayarak gitmedim ki, ikametgâh nakililmühaberi alarak gittim ve Tarabya’daki muhtarlığın kayıtlarındamevcuttur. Bana ikametgâh nakil ilmühaberini verdi ve ben de oikametgâh nakil ilmühaberiyle Kemerburgaz’daki mahalle muhtarlığınakaydımı yaptırdım.” diyor. Biz ara kararla bunu sorduk ve arakararına cevap geldi ki, gerçekten de ikametgâh nakil ilmühaberivar. Tarabya’daki mahalle muhtarı, kendisine tebliğ edilmesi içinPTT memuru ve vergi dairesinin memuru geldiğinde hiç kayıtlarınabakmadan “yok böyle birisi burada, başkası oturuyor” demiş ve buşekilde bu davada uzun bir gecikmeye sebebiyet vermiş bu hatalar.Yine ikinci bir vaka: Katma Değer Vergisi tarhiyatı burada davanınkonusu. 6. Vergi Mahkemesi bu davaya bakıyor. Vergi Mahkemesi,davalı idarenin savunmasını <strong>tebligat</strong>a çıkarıyor, ancak“adreste tanınmıyor” şerhiyle geri geliyor ve nitekim son aşamada1 yıl işlemden kaldırılıyor ve davanın açılmamış sayılmasına kararveriliyor. Dosyanın davacısı karara muttali olduğunda itirazdabulunuyor ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ara karar yapıyor.“Gerçekten böyle birisi burada var mı, yok mu?” konusu soruluyor,fakat muhtar mahkeme kararına cevap veremiyor, çünkü gerçek-


74 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıten orada oturduğunu biliyor. Bunun üzerine suç duyurusunda bulundukcevap vermediği için ve hakkında işlem yapıldı. Ama bu dabizim yargılamamızın 2 yıl gecikmesine sebep oldu.Şimdi gelelim PTT kaynaklı gecikmelere. Davacıya <strong>tebligat</strong> yapılamamış,ancak Bölge İdare Mahkemesi ret kararını aynı adresetebliğ olunmuş. Vakanın özü şöyle: Bakırköy’de bir adrese gidiliyor,fakat adreste “bu şahıs tanınmıyor” deniliyor ve şahsın imzasıalınmadan veya “imzadan imtina ettiği” şerhi düşülmeden iadegeliyor. Mahkeme kararı itiraz edildiğinde ise, itiraz süreden reddediliyor.İtirazın süreden reddine dair karara itiraz edildiğinde,Bölge İdare Mahkemesinden yürütmeyi durdurma talep etmişler,yürütmeyi durdurma reddediliyor, fakat itiraz dilekçesinde başkabir adres bildiriyor. O yeni adrese yürütmeyi durdurma kararı <strong>tebligat</strong>açıkarılacakken, eski adrese, Bakırköy adresine <strong>tebligat</strong> çıkarılıyorve Bakırköy adresine giden aynı posta memuru, aynı dağıtıcı,evde annesine tebliğ ediyor. Yani taşınmamış, hiçbir yere gitmemiş.Bundan şunu anlıyoruz: Daha önceki aşamalarda usulüne uygunbir <strong>tebligat</strong> yapılamamış. Tabii bu da yargılamanın gecikmesine sebephususlardan biri.Yine 8. Vergi Mahkemesine esasına ödeme emrinin iptali istemiylebir dava açılıyor ve bu ödeme emirleri zaten bizim vergimahkemelerinin <strong>tebligat</strong>ı en çok <strong>tebligat</strong> aradıkları dava türleridir.Ödeme emriyle istenilen alacağın kesinleşebilmesi için ödeme emriöncesi aşamanın çok sağlıklı bir şekilde tebliğin yapılmış olmasılazımdır. Ödeme emrinin dayanağı olan ihbarname, davacının <strong>tebligat</strong>adresine tebliğ edilememiş, fakat aynı adrese daha sonrakiaşamada ödeme emrinin tebliğ edildiğini görüyoruz. Buradan daşu sonuca varıyoruz: Gerekli özen ve dikkat gösterilmemiş. Buradane oluyor onu da söyleyeyim: Biz Sami beyle bunun adını sistemdenfaydalananlar olarak koymuştuk. Bu şekilde bu dava davacınınlehine sonuçlanıyor ve gerekli özen ve dikkat gösterilecekyapılmış olsaydı <strong>tebligat</strong>, Maliye Hazinesine gelir olarak girebilecekbir para bu şekilde ihbarname aşamasında usulsüz <strong>tebligat</strong> ya da<strong>tebligat</strong>ın yapılamaması nedeniyle gelir olarak girmiyor ve iptal sebebibu. Mahkemece lehte karar veriliyor ve ilgilisi bu vergiyi, buparayı ödemek durumunda kalmıyor, artık ödemiyor. Şimdi diyeceksinizki, bu şekli bir durum. Bizim vergi idarelerimiz veyahutda diğer idarelerimiz şekli olarak değerlendirmiyorlar ki, sonuçta


Tebligat Hukuku75mahkeme kararı ne? İptal. Mahkeme kararı kabul; bitti, bu alacakortadan kalktı artık. Bunun böylesi maliyetleri var.Yine vaka 3. Ben bunları çoğaltabilirim. Siz ekrandan okuyun,şöyle özünü söyleyin. 20. madde: İmza mukabili <strong>tebligat</strong> yapılmamış,bu geri dönüyor. 3. Bölge Mahkemesi Başkanı bunu PTTidaresine 21. maddeyi hatırlatarak bir yazı yazıyor. “Buna tekrar<strong>tebligat</strong> yapılsın” deniliyor ve <strong>tebligat</strong> usulüne uygun yapılıyor. Yazışmalarlabu da nereden baksanız 2 aylık bir süredir.Vaka 4: Tebligat içeriği muhataba bakılmadan önce komşuyahaber verileceği, kapıya asılacağı halde bu kurala uyulmamış. Bu20. maddeyi anlattı PTT Genel Müdürlüğü Sayın Hukuk Danışmanımızanlattı; ben ayrıntıya girmiyorum artık nasıl yapılacağı konusunda;ama uygulamada en çok bizim sıkıntısını yaşadığımız 21.maddedir.Vaka 5: Yine Danıştay kararını <strong>tebligat</strong>a çıkarıyoruz, karar yırtılmışolarak bize geri geliyor; bunlar da bizim yaşadıklarımız.Yine çok ilginçtir, Yunus beyle, Sayın Başmüfettişimizle paylaştımbu konuyu. Hisar Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi’ne <strong>tebligat</strong>açıkarıyoruz bir dava dilekçesini. Bize gelen örnek yanımda var,mevcut, ekrana yansıtmıyorum. Şöyle söyleniliyor PTT görevlisininyazısında: “İlçe, mahalle, cadde, sokak ismi yok, adres yetersizolup vergi dairesi ismen tanınmıyor” Bu bizim bir örneğimiz.Yine başka bir konu: Tebliğ mazbatasında dağıtıcı, isim, imza,sicil no yok, sadece bir paraf var; bu da diğer bir konu.İçinde bulunduğumuz çağ, 21. Yüzyıl, teknoloji çağı; fakat görüyoruzki, teknolojiden yeteri kadar faydalanılamıyor. Ben bunuböyle değerlendiriyorum. Eğer faydalanmış olsaydık, biz bugün busempozyumu belki yapmıyor olurduk. Bunu daha önce de paylaştımçalıştaylarda, önerim şu: Gerek İdari Yargılama Usulü Kanunu,gerekse mahkemelerimizin adli yargıda olsun, usul kanunlarındabir değişiklik yapalım. Dava dilekçeleri mahkemelere verilirken,mutlaka davacının veya avukatla temsil ediliyorsa, avukatla açılıyorsadava, avukatın mail adresi veya mutlaka cep telefonu numarasınıyazsınlar. PTT memuru bir şekilde <strong>tebligat</strong>a gittiğinde, 21.madde gibi bir durumla karşılaştıklarında 21. maddeyi uygulasın-


76 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarılar, merkezlerine geri döndüklerinde PTT idaresine ait genel birtelefon veya PTT idaresine ait bir bilgisayarla mail adresine mailatsınlar, “filan gün, filan saatte gelindi” denilerek durumu özetlesinler“<strong>tebligat</strong> yapamadık, muhtara bırakıldı ve <strong>tebligat</strong> bu şekildeyapılmıştır” şeklinde bir not mail olarak gönderilsin. Gerekirse ceptelefonuna mesaj gönderilsin. Bu mailin veya mesajın gönderildiğitarihten itibaren 5 gün sonra da bunun <strong>tebligat</strong>ının yapılmış olduğunukabul edelim. Benim böyle bir önerim var.Oturum Başkanı - Biz teşekkür ediyoruz. Kişi ya da kurumlarınhepsinde kaynaklı sorunları olabileceğini değerli Başkanımifade ettiler. Fazla uzatmadan sözü, belki de hâkimlerden çok dahafazla icranın içinde olan ve fiilen bu işleri yapan 7. Vergi MahkemesiYazı İşleri Müdürümüz Nejla İnekçioğlu hanımefendiye veriyorum;buyurun.Nejla İNEKÇİOĞLU (7. Vergi Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü)- Sayın Başkanım, teşekkür ederim.GİRİŞMahkemeler hak arama özgürlüğünün kullanımında esaslıunsurlardan birisidir.Yargılamanın gerçekleştirildiği yer olan mahkemeler bu asılişlevlerinin yanı sıra;1- Kayıt,2- Karar,3- Tebligat gibi yardımcı argümanlar kullanmaktadır.Mahkemeye tevzi edilmiş bir dava dosyasına ait dava dilekçesindekitarafların ve adreslerinin sistem kaydıyla <strong>tebligat</strong>ın kimlereyapılacağının zemini kayıt ile oluşturulmaktadır.Karar aşamasında ise dava dosyasında verilen Ara Karar, Karar,Yürütmenin Durdurulması Kararı gibi Mahkeme Yazı İşleriPersoneli tarafından hazırlanan tezkerelerde taraflar ve adreslerisistemden otomatik olarak gelmektedir.


Tebligat Hukuku77Kayıt girilirken hata yapıldı ise, karar yazılırken dikkatli olunarakhatanın giderilmesi gerçekleştirilebilmektedir.Tebligat ise üçüncü aşama olarak bilgilendirmek üzere hazırlanmışbir belgenin ilgilisine tebliğ edilmesi sürecinin ispatlanmasıdır.Tebligat işlemine başlamadan, öncelikle Hakim tarafından incelenendava dilekçesi 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’ndabelirtilen ilk inceleme şartlarını taşıyorsa tebliğe çıkarılmaktadır.Şimdi, Mahkemede günlük işlemleri yaparken karşılaştığımız veartık olağan hale gelmiş, iade dönen tebliğ mazbatalarındankaynaklı sorunlarımızı aktaracak olursak;1- Mahkeme Yazı İşleri Personelinden kaynaklı sorunlarımız;1-1) Dava dosyasının (davacı-davalı) taraflarının ve adreslerininUYAP sistemine doğru kaydedilmemiş olması.1-2) Tarafların veya adreslerinin değişmesi halinde adres güncellemelerininyapılmamış olması.1-3) Tüzel kişiliklerde, özellikle Tasfiye edilmiş şirketlerde şirketitemsile yetkili kişi veya Tasfiye memurunun adının kaydedilmemişolması.2- PTT Görevlilerinden kaynaklı sorunlarımız ;2-1) Tebligat meşruhatında Tebligat Yönetmeliği’nin ‘’ Tebliğ İmkansızlığı‘’ başlıklı 28.maddesinin 1. ve 2.fıkrasında bahse konuişlemlerin eksik yapılarak iade edilmesi.2-2) 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun ‘’Tebligat İmkansızlığı veTebliğden İmtina’’ başlıklı 21.maddesinde bahse konu tasdik işlemlerinineksik yapılarak iade edilmesi. Örnek (muhtar kaşesi)2-3) 35.maddeye göre ilanen yapılan <strong>tebligat</strong>ların iade edilmesi.2-4) Çok bilindik bir kuruma yapılan <strong>tebligat</strong>ın iade edilmesi.Örnek (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı)2-5) Tebliğ alındısı sorgulama yazışmalarında teslim edildiği bildirilmesinerağmen tebliğ mazbatasının Mahkemeye ulaşmadığınıngörülmesi.


78 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları2-6) Tebligatın dağıtıcı üzerinde uzun süre kalması.2-7) Tebligatın tasdik işlemlerinin eksik veya hiç yapılmayarakiade edilmesi.2-8) Dağıtıcıların tebliğ mazbatası üzerindeki meşruhatlarınıneksik veya okunaksız olması.2-9) Tebliğ alındılarının biriktirilip topluca ve çok geç iadeedilmesi.2-10) Hiçbir işlem yapılmadan veya “İkinci adrese sevk” denilmesinerağmen gereği yerine getirilmeden <strong>tebligat</strong>ın iade olunması.2-11) MERNİS adresine çıkarılan <strong>tebligat</strong>ın iade edilmesi.2-12) Tebliğ alındısının parçalanmış şekilde iade olunması.2-13) Tarihsiz ve kime tebliğ edildiği belli olmayan alındınıniade edilmesi.2-14) Tebliğ alındısının Mahkemeye ulaşmaması üzerine yapılanyazışma sonucunda “Tebligatın zayii olduğu’nun bildirilmesi.2-15) Tebligatın unvan benzerliği olan bir başka kuruma yapılması.Örnek <strong>tebligat</strong>ın (Erenköy Gümrük Müdürlüğü’ne) tebliğedilmesi gerekirken (Erenköy Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne) tebliğedilmesi.2-16) Tebliğ mazbatalarının teslimi esnasında, PTT tarafındanhazırlanan listenin kontrol edilerek alınması sağlanamadığından(listede var ama mazbata yok, mazbata var ama listede yok veyaevrak hasar görmüş –yırtık- gibi durumların yaşanması).2-17) Tebligatın kısa süre öncesinde tebliğ yapılırken sonrasında(adres yetersiz, tanınmıyor, böyle bir sokak yoktur.) denilerekiade edilmesi.2-18) Tebliğ zarfına sığmayacak ağırlıktaki <strong>tebligat</strong>larda (sarızarf ile) tebliğ zarfının birbirinden ayrılması nedeniyle (PTTiçinden yoksun olarak- dışından yoksun olarak merkezimize gelen)tebliği zamanda sağlanamayan <strong>tebligat</strong>.


Tebligat Hukuku792-19) Birden fazla şahsın tek dava dilekçesi üzerinde aynı adresi<strong>tebligat</strong> adresi göstermesi durumunda, <strong>tebligat</strong> zarfı üzerinde birdenfazla şahıs ismi olduğu ve <strong>tebligat</strong>ın imkansızlığı gerekçesiyle<strong>tebligat</strong>ın iade edilmesi.3- Muhtarlıktan kaynaklı sorunlarımız ;3-1) Muhtarların “T.C. No Yoktur.” ibaresi ile <strong>tebligat</strong>ları iadeetmeleri.3-2) Tüzel kişiliklere yapılan tebliğlerin iade tasdik işlemlerinikimin yapacağı (Muhtarlarda kaydı yok, özellikle Tasfiye Halindeolan şirketler ile ilgili olarak) sorunu.3-3) Tebligatın adrese yapılamaması durumlarında Muhtara bırakılan<strong>tebligat</strong>ların muhtarlıklarda kaybedilmesi ve bunun sonucuolarak ilgilinin tebliğ mazbatasını alamadığını Mahkemeyegelip beyan etmesi.4- Avukatlardan kaynaklı sorunlarımız ;4-1) Avukatın istifa veya azil olması nedeniyle meşruhatı yazılarak<strong>tebligat</strong>ın iade edilmesi. (Oysa istifa veya vekillikten çekilmedilekçesini dosyasına zamanında sunması ve bu dilekçelerin tebliğedileceği davacı adresini bildirmesi gerekmektedir.)4-2) Avukatın tebliğ adresinin UYAP sisteminde güncel olmaması.4-3) Kurum veya şirket avukatlarının UYAP‘ tan gelen adreslerininfarklı olması.4-4) Süreli vekaletnamelerin zamanında yenilenmemesi.4-5) Şirket vekaletnamelerine müstenidat eklenmemesi.Kısır bir döngü gibi sürekli tekrar eden basit hatalar yüzündenoluşan sorunlu <strong>tebligat</strong>lar, yapılan yazışmalar, kalem işlemlerininyürütülmesinin zorlaşması ve gecikmesine neden olduğu içinpersonel verimliliği ile ilgili sıkıntı yaşanmaktadır.Bunların yanı sıra 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 35.maddesinegöre tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait


80 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıbinanın kapısına asılmasıyla yapılan <strong>tebligat</strong>larda tebliğ evrakınınteslim alınmadığı, tebliğ sonrası kanun yollarına müracaatsüresiyle ilgili taraflar yaşamış olduğu sıkıntıları Mahkeme kaleminegelerek personelin çalışma konsantrasyonunu etkilemektedir.Ayrıca, yurt dışı <strong>tebligat</strong>larının da oldukça meşakkatli işlemve süreçler dahilinde yapılması Mahkeme personelinin çalışma verimliliğininazalmasına sebep oluşturmaktadır.Diğer bir husus ise, harç ve masraf yatırılmadan açılan davadosyasında Mahkeme Yazı İşleri Personeli tarafından hazırlananharç ve masraf tamamlama yazısının tebliğinin yapılamaması nedeniyle,2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26/3.maddesi gereğince dava dosyasının bir yıl süre ile işlemdenkaldırılmasına, sonrasında ise davanın açılmamış sayılmasınakarar verilerek davanın esasına geçilmeden dava sonuçlanmış olmaktadır.ÖNERİLERİMİZAdli ve İdari Tebligat işlemlerinin PTT bünyesinde ayrı birimve kişiler tarafından gerçekleştirilmesi,Mahkeme kalemine iade dönen <strong>tebligat</strong> mazbatalarının ayrıbir listede tesliminin yapılması,Tebliğ alındılarını sisteme işlemeye gerek kalmadan PTT idaresiile entegrasyon sağlanması gerektiği,Avukat tebliğ adresini mutlaka UYAP sisteminde güncellemeli.(Dava dosyasıyla-uyap, adres konusunda çelişmemeli).SONUÇTebligatın usulüne uygun yapılmış olması bir dava dosyasınınöncelikle tekemmül, duruşma, karar ve sonrasında ise kanunyollarına başvurma gibi sürelerinin zamanında işlemeyebaşlamasını sağlar.Davaların süresinde sonuçlanması açısından Yargılamanın birparçası olan <strong>tebligat</strong> işlemlerini gerçekleştirirken bilinçli, dikkatli,özenli olunduğu, eğitimli ve tecrübeli görevlilerce çalışıl-


Tebligat Hukuku81ması durumunda tüm bu basit sorunlar en asgariye inecek ve herkesiçin çok kıymetli olan zamanın, nasıl geçtiğini anlamadığımız21.yüzyılda yargılama daha hızlı, verimli ve etkin hale gelecektirdüşüncesindeyim.Teknoloji çağı olan günümüzde güvenli sistemler içinde samimiçalışanın başaramayacağı hiçbir şey bulunmadığı malumunuzdur.Mahkeme Yazı İşleri Personeli olarak <strong>tebligat</strong>ın tüm aşamalarındaoluşan basit sorunlar yüzünden yargılamanın gecikmesiniistemiyoruz. İstemek gerçekleştirmenin yarısıdırOturum Başkanı - Evet, değerli müdürümüze fiilen başındaolan bir insan olarak teşekkür ediyoruz. Her kesimden işlerini iyiyapmayan insanlardan somut örnekler verdi kendileri. Fazla vakitkaybetmeden yine icranın içerisinde somut örnekleri olması dahakuvvetli olan İstanbul 1. İcra Müdürü Fatma TOPRAK hanımefendiyesözü veriyorum; buyurun Fatma hanım.Fatma TOPRAK (İstanbul 1. İcra Müdürü) - Değerli katılımcılarısaygıyla selamlıyorum. Buraya gelmeden önce diğer icra müdürüarkadaşlarımla, bu toplantı konusunda istişare içerisindebulunduk. Sorunlarımızı dile getirmek adına onları temsilen buradayım.Daha önceki uygulamalarımızda tüzelkişilerle ilgili TebligatKanunu’nun 35. maddesinin oturmuş olması sebebiyle icra müdürlüklerindeçok fazla sorun olmamaktadır. 21. madde de artıkYargıtay tarafından kabul edildiği için tüzelkişiler yönünden <strong>tebligat</strong>konusunda çok fazla sıkıntımız yoktur. Fakat daha çok gerçekkişilere yapılan Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinden bahsetmekistiyorum.Bu madde öncesinde de oturmamıştı, yeni değişiklikle birlikte21. maddenin icra müdürlüklerinde sıkıntıları bertaraf edeceğidüşüncesiyle çok memnun olmuştuk. Fakat son zamanlarda uygulanan21. maddede endişelerimiz vardır. 21. maddeyi öncelerisayın avukatlarımızca alacaklı vekili olarak önce bir adres beyanedilmekte, bu adrese <strong>tebligat</strong> gönderilmekteydi. Son zamanlardadikkat ediyoruz, alacaklı vekilleri takipleri açarken adres beyanetmemeye başlamakta, direkt MERNİS adresine sistemden bakı-


82 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarılarak 21. maddenin uygulanmasını talep etmektedirler. Alacaklıvekili, borçlunun adresini ilk etapta bildirmek zorunda olduğunudüşünmekteyim. Medeni Kanunumuzun, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun119/2. fıkrasında alacaklı vekilinin eksikliğini bir haftaiçerisinde bildirmesi için kendisine muhtıra tebliğ edilmektedir.İcra Müdürlükleri’nde bu kıyasen uygulanamaz mı diye düşünmekteyim;bu bir açılım.Adres kayıt sistemi, her Türk vatandaşının ve yabancıların yerleşimyerinin resmi adres olarak kabullenmiş ve vatandaşa adresinindeğişmesi halinde beyan zorunluluğu getirmiştir. Fakat biz,UYAP sisteminde adresi sorguladığımız zaman bazen nul olarak,yani adresin olmaması, bazen vatandaşın adresinin sadece Almanyaolarak, bazen adreslerde sokak isminin olduğunu, numaralarınolmadığını gözlemlemekteyiz. Bu durumda da biz, 21. madde olarakgönderdiğimiz <strong>tebligat</strong>larda bila iade gelmektedir. Fakat sonzamanlarda gözlemlediğimiz zaman 21. maddede vatandaşın TCnumarası <strong>tebligat</strong>a yazılmaktadır. Oysa <strong>tebligat</strong>a yazılacak şeylerbellidir, alacaklının adı soyadı, borçlunun adı soyadı, adresi ve gönderilecekevrakın ve dosya numarasının ve gönderen birimin olmasıgerekir. TC numarasının <strong>tebligat</strong>ta yazılması, bence vatandaşınözel hayatının gizliliği ilkesine aykırıdır ve vatandaşın uğrayacağızararlar, düşündüğümüz zaman çok büyüktür. Bunun yazılmamasıgerekiyor, eğer yazılması gerekiyorsa, tüzükte ve yönetmeliktedeğişiklik yapılması gerekiyor. Vatandaşın TC numarası <strong>tebligat</strong>ayazılmadığı zaman PTT’den TC numarası olmadığı için <strong>tebligat</strong>lar21. madde gereğince icra müdürlüklerinde iade gelmekte; bu sorunlakarşı karşıyayız.Bazı vatandaşların, borçluların TC numarası eski dosyalarımızdayoktur. Bu dosyaların MERNİS adreslerini sorgulayamamaktayız.Bizler zabıtaya ve diğer resmi kurumlara adres sorgulamasıyaptığımız zaman, resmi yazılar yazdığımız zaman resmi kurumlarbize MERNİS adresini göstererek cevap vermemektedir. Bu durumdavatandaşın adresini tespit etmemiz mümkün değil. İlanentebliğ yoluna gideceksek, ilanen tebliğin şartlarının oluşup oluşmadığınıda sorgulamamız gerekir diye düşünüyorum. Adres meçhulegitmektedir bu durumda. Resmi kurumlara icra müdürlükleri adresisormak zorunda oldukları zaman neden adres bildirilmemektedir?Genelgeyi baz alarak adresin araştırılmaması doğru mudurdiye soruyurum.


Tebligat Hukuku83Daha önceki açılan dosyalarda vatandaşa <strong>tebligat</strong> yapıldığı zamanbeyan etme zorunluluğu var. Beyan etmedikleri takdirde buadreslere <strong>tebligat</strong> yapılmaktadır. Fakat yeni uygulamada 21. maddeuygulamaya girmiştir. 35. maddeye göre uygulamasının mümkün olmadığıdüşüncesiyle reddedilmektedir. Fakat İcra İflas Kanunundave 35. maddeden önce 21. maddenin uygulanması gerekir. Buradayanlış telaffuz ettim, 21. madde MERNİS’e dayalı adresi var ise, önceliklebunun sorgulanması gerekerek 35. maddenin uygulanmasıgerektiği düşüncesindeyiz. Bu talepleri reddettiğiniz zaman alacaklıvekilleriyle sürtüşmeye girmekteyiz. Çünkü borçluların bu adresibeyan zorunluluğu var diyerek sürtüşmeye giriyoruz.İpotek alacaklarında tapuda vekille yapılan işlemlerde vekâletin,işlem yapan şahısların adresinin tapu siciline alındığı, asıl ipotekborçlusu veya ipotek veren üçüncü şahıs adresinin yazılmadığı gibidurumlarda İcra İflas Kanununun 148/A maddesinin uygulanmasınınmümkün olmadığı tespit edilmiştir. Vekille yapılan işlemlerasilin mutlaka adresinin tapuya şerh verilmesi veya avukatın bulundurulmasınınzorunlu kılınmasının gerektiği düşüncesindeyiz.Gayrimenkul satış ilanlarında mahcuz gayrimenkul üzerindekialacaklara tebliğin bazen dosya alacaklısının alacağına kavuşmasınaimkân vermemektedir. Zira yüzlerce ifade edilebilecek hacizalacaklıları mevcuttur. Hepsine birden satış ilanının usulünce tebliğimkânı olmadığı, <strong>tebligat</strong>larının birinin usulsüz olması halindeihalenin feshine sebebiyet verdiği müşahede edilmiştir. İcra İflasKanunu’nun 127. maddesi koşullarının genişletilerek haciz alacaklılarına<strong>tebligat</strong> yerine ilanen <strong>tebligat</strong>la yetinilmesi ve ilgilinindosyasına UYAP üzerinden satış ilanının gönderilmesinin <strong>tebligat</strong>yerine geçmesi gerektiği düşüncesindeyiz.Dairelerimizde yapılan birkaç <strong>tebligat</strong> örneğini buraya getirdim,ama slayt hazırlamadım. Mahkeme kararları ve Yargıtay kararlarınıörnek olarak yanımda getirmiştim, fakat slayt olarak hazırlamadım.Bu <strong>tebligat</strong>larda, kararlarda ve içtihatlarda görüleceği üzerePTT müdürlüğünde posta <strong>tebligat</strong> işlemlerini yapan memurlarınkullanmış oldukları kaşelerin birbirinden çok farklı olduğu, aynıolmadığı, bölgesel olarak kaşelerin farklılık gösterdiği, <strong>tebligat</strong> yapılacakşahısların <strong>tebligat</strong> yapılırken adreste bulunmama sebeplerininyeterince araştırılmadığı, klişe kelimelerle şerhler verildiğigörülmüştür. Mesai saatinde adreste bulunmayan şahısların mesai


84 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarısaati içerisinde adrese dönüp dönmeyeceklerinin beyan edilmediği,muhatap yerine <strong>tebligat</strong>ı alan kişinin muhatapla aynı çatı altındaoturup oturmadığının tebliğ mazbatasına yazılmadığı, hangi tarihlerde<strong>tebligat</strong> yapıldığının okunaklı olmadığı, yazıların okunaklıolmadığından adreste bulunmayan şahısların geçici olarak il dışındamı olduğu şerhlerinin belirtilmediği, Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi uygulanırken kapıya yapıştırmadan komşuya bırakıldığı,bu nedenle <strong>tebligat</strong>ın geçersiz hale geldiği, şirket, dernek vesairegibi tüzelkişiliği temsile yetkili kişilerin bulunmadığı veya tebliğalacak durumda olmadıklarının tebliğ mazbatasına yazılmadığı,doğrudan müstahdemine <strong>tebligat</strong>ın yapıldığı, bu durumda <strong>tebligat</strong>ınıngeçerli olmadığı, alacak kişilerin bulunmamasının sebebininmutlaka <strong>tebligat</strong>a yazılması gerektiği hususu.Yine uygulamada PTT Müdürlüğü’ne gönderilen <strong>tebligat</strong>ları dairelerimizehaftada bir veya 15 günde bir <strong>tebligat</strong>ların iade edildiğigörülmektedir. Bu durum karşısında <strong>tebligat</strong>lar toplu olarak dairemizegelmektedir. Toplu olarak dairemize gelen <strong>tebligat</strong>lar icra müdürlüklerindeasgari olarak 55 bin ila 120 bin dosya bulunmaktadır.Yeterli personelimiz yoktur, iş yükü çok ağırdır. Bu nedenle dönen<strong>tebligat</strong>ların yerine atılması çok zor ve zahmetli olmaktadır. Halbuki<strong>tebligat</strong>lar hafta içerisinde iki kez dairelerimize intikal etmiş olsa,daha hızlandırılacaktır, zaman tasarrufu yönünden de çok faydasıolacaktır. Ancak 15 günde bir <strong>tebligat</strong>lar dairelerimize gelmekte, 150-200-300 tane gelen <strong>tebligat</strong>ın da bir anda yerine atılması mümkünolmamaktadır, yanlışlığa sebebiyet verilmektedir.Yine <strong>tebligat</strong> akıbetlerinin PTT’lere sorulduğunda 2 yılı geçtiğizaman <strong>tebligat</strong>ların akıbetiyle ilgili bilgi verilememektedir. Bununsebebi sorulduğu zaman, 2 yıl içerisinde kendi sistemlerindeki kayıtlarısildikleri, 2 yıllık süre içerisinde saklamak zorunluluklarıolduğu belirtilmiştir. Ancak, dava dosyalarının ihyası aşamasındamahkemelerde devam eden dosyalarda <strong>tebligat</strong> bulunamadığında,bu iki yıllık süre geçtiğinde <strong>tebligat</strong>ın yapılıp yapılmadığının tespitimümkün olmamakta, bu da hak kaybına sebep vermektedir.Şu anda yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu’nu birçok sorunuortadan kaldırmıştır; ancak İcra İflas Kanununda “icra müdürleri, <strong>tebligat</strong>ınusulsüzlüğüne bakamaz” denilmektedir. Bu halen yürürlükteolan bir kanundur. Fakat İcra İflas Kanunun’da bu fıkra yürürlükte


Tebligat Hukuku85olmasına rağmen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi “İcra müdürü <strong>tebligat</strong>ınusulsüzlüğüne bakmak zorundadır” diyerek birçok tazminat kararıvermiştir. Fakat icra müdürleri <strong>tebligat</strong>ın usulsüzlüğüne karar verdiğizaman Yargıtay 12. Hukuk Dairesi aksi görüştedir. 12. HukukDairesince “<strong>tebligat</strong>ın usulsüzlüğüne bakamaz” denilmektedir; bubir çelişki değil midir? Bence bu bir çelişkidir. İcra müdürleri <strong>tebligat</strong>ınusulsüzlüğüne bakmakla görevliyse, kanun burada dururken“<strong>tebligat</strong>ın usulsüzlüğüne bakacağım, ben bu talebinizi reddediyorum”dediğimiz zaman alacaklı vekilleri ister istemez buna tepki göstermektedirler.Bunun da düzenlenmesi gerektiği, İcra İflas Kanunundabir düzenleme yapılması gerektiği düşüncesindeyim.Şu anda yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu birçok sorunu ortadankaldırmıştır. Emeği geçenlere huzurlarınızda teşekkür ediyorum;ama yine de sıkıntılarımız bertaraf edilmemiştir. Nihai çözümün TCkimlik numarasıyla e-<strong>tebligat</strong> sistemiyle getirilecek <strong>tebligat</strong> işlemlerininbu sistemde yapılması halinde birçok sorunu ve yukarıdabahsedilen sorunları ortadan kaldıracağı düşüncesindeyim.Oturum Başkanı - Evet, Fatma hanıma da çok çok teşekkürediyoruz.Şimdi, daha önceki çalıştaylarımıza da katılan İstanbul MuhtarlarDerneği Başkanımız Akif AKBEY’in de biraz dertli olduğunuhep sezinledim. Az önce yanımda oturuyordu, o da çok dertli eminim.Buyurun Akif bey.Akif AKBEY (İstanbul Muhtarlar Derneği Başkanı) - Değerlikatılımcılar, daha önce Çağlayan’da Sayın Başkanlarımla, sayınhâkimlerimizle beraber yaptığımız çalıştay yavaş yavaş meyvesinivermeye başladı diye düşünüyorum. İnşallah bu ilk olacak; çünkübiliyorsunuz ülkemizde bir kanun çıkarken uygulayıcılar ve kanunçıkarıcılar hiçbir zaman bir araya gelmemiştir. O yüzden kanunlarımızve özellikle Tebligat Kanunu da hep bu şekilde yaralı çıkmıştır.İstanbul’daki veyahut da Türkiye’deki muhtarların temsilcisiolarak burada bulunuyorum ve sadece şunu bilmenizi istiyorum:7201 Sayılı Tebligat Kanunu gayet açık ve net, muhtarlıkların buradagörevini, yetkisini bir şekilde sınırlamıştır kanunla. Diyor ki,“7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 19.3.2003 4829 Sayılı Kanunun 5maddesine göre muhtar, ihtiyar heyeti ve azaları yukarıdaki -demin


86 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıhâkimlerimiz, savcılarımız, başkanlarımız anlattı kanunu, ben anlatmakistemiyorum- yukarıdaki fıkralar uyarınca kendisine teslimedilen evrakı almakla yükümlüdür.” Bakın, PTT memurlarının veyahutda tebliğ memurlarının muhtarlara bırakacağı evrakı almaklayükümlüdür. Bunun dışında başka hiçbir görev ve yetkimiz bulunmamaktadır.Bunu Çağlayan’daki çalıştayda da Sayın Nihal Başkanlagörüşmüştük, biz sadece burada bu evrakların adli yargının zamanındayapılması, kararların zamanında alınması için bu zamanakadar tüm muhtarlarımız özveriyle katkı sağlamaya çalışmışlardır.Ne yapmışlardır, size örneklerini göstereceğim <strong>tebligat</strong>larda.PTT memurlarının, tebliğ memurlarının hakikaten işi çok fazla,eleman az, onlara da hak veriyorum. O kadar çok <strong>tebligat</strong> geliyorki, sırf benim mahallemde 7 postacı çalışıyor. Her gün ellerinde birsürü 300-500 tane evrakla geliyorlar. Bunlara girip çıkması, bakmasıimkânsız bir olaydır, zaten yetişemezler. Muhtarlıklara geldiklerindebiz bunları yargı uzamasın, evrakla geri dönmesin diye, yasalolmadığı halde kendi sistemimizden bunları bulmaya çalışıyoruz,yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yeter ki tebliğ evrakları geri gitmesin,geri dönmesin, yerinde ve zamanında sağlıklı yapılsın diye çabalıyoruz;ama hiçbir yetkimiz ve görevimiz bulunmuyor bu konuda.Tabii bu sürecin en büyük sebeplerinden biri, <strong>tebligat</strong>ların sağlıklıyapılmaması, yerinde ve zamanında yapılmaması gibi bir sürüetkenleri var, ama bunun en büyük etkeni, 2006 yılında çıkan 5490Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu. Ne PTT’nin, ne adli yargının, ne dekamu kuruluşlarının bunda bir suçu yoktur. İsterdim ki Sayın DaireBaşkanım gitmeseydi, burada bizi dinleseydi, belki not alır veyukarılara bildirirdi. Fakat biz bunları defalarca dernekler olarak,federasyon olarak yukarıya bildirdik. 5490 MERNİS Kanunu, NüfusHizmetleri Kanunu çıktıktan sonra vatandaşların beyanı esasalındı, kayıtları muhtarlıklar tutmamaya başladılar, yanlış kayıtlargündeme gelmeye başladı, TC numarası olmadan sorgulama yapılamazhale geldi; ne oldu? Bu sefer temel sağlam olmadığı için -gerçidoğru bir kanun, doğru bir çalışma- bir sürü engeli ve bir sürüsakıncayı peşinde getirdi.Kısaca bunlara değinmek istiyorum, çünkü adli yargıyı daha çokilgilendiren bir konu. 5490 Sayılı Kanun’un çıkmasındaki amaçvergi ortamını bir sistemde toplamak ve herkesin buna ulaşmasınısağlamaktı, ama tabii bu yapılırken de altyapısının sağlıklı olması


Tebligat Hukuku87gerekir. Bir bina yapıyorsanız depreme dayanaklı olması gerekiyor,temelinin sağlam olması gerekiyor ve ondan sonra üstüne çıkmanızgerekiyor. Fakat ne yazık ki 2006 yılında çıkarılan Nüfus veVatandaşlık Kanunu Sayın Daire Başkanımızın söylediği gibi ancak2007 yılında yürürlüğe girdi. 2008, 2009, 2010, 2011, 2012’dehâlâ oturmadı. Neden oturmadı? Çünkü altyapısı sağlıklı değildi.Neden sağlıklı değildi? Çünkü ülkemiz daha buna hazır değildidiye düşünüyorum; neden? Vatandaş beyan üzerine gidip adreskaydını yaptırıyor, nasıl yaptırıyor? Eğer o adres boş ise, gidiyor oadrese diyor ki, ben burada oturuyorum. Bunu nüfus dairesindekipersonele söylüyor. Bakıyor, eğer o adres boş ise vatandaşı orayakayıt yapıyorlar. Yaptıktan sonra ne oluyor? Vatandaş oradan yerleşimyeri belgesini nüfus müdürlükleri de vermekle yetkili, oradanaldığı nüfus ikametgâh, yerleşim yeri belgesiyle istediği gibi,istediği şekilde bankalardan veyahut da şirket kurarak art niyetliişler gerçekleştiriliyor.Bu süreç sonunda ne oluyor? Bununla ilgili <strong>tebligat</strong>lar çıktığızaman zaten orada öyle biri oturmuyor, boş adres, yanlış beyanvermiş, tebliğ memuru bunu bulamıyor. Adli yargı bu adrese <strong>tebligat</strong>çıkarmış, tebliğ yapamıyor. Muhtara geliyor, zaten MERNİS’dekaydı var, fakat PTT memuru veyahut da tebliğ memuru arkadaşlarımızorada olmadığını tespit ediyor. Kanuna göre, tebliğ memurununyetkisine göre de onu muhtarlığa bırakıyor. Bunun gibi birsürü örnekler var, eğer açabilirsem göstereceğim.Bakın, sorunların sebepleri de şu: Şu anda ekranda S.A. adınagördüğünüz Karakeçili Sokak, Birlik Apartmanı 38/A-6. Bir ikametgâh,yerleşim yeri belgesi yapmış nüfus dairesi. Bakın, şimdiaynı adres: O.C. , Birlik Apartmanı 38/A-6. İki kişi ve bundan bizimmuhtarların haberi olmuyor; neden? Çünkü kanun gayet netve açık, vatandaş nüfus müdürlüklerine gidip adres kaydını yaptıracaklardır.Şimdi varsayalım bu kişilere <strong>tebligat</strong> yapılacak veyahutda icra yapılacak; nasıl olacak? Aynı evde bunun gibi bir sürükayıtlar var.Bundan daha sakıncalısı, seçimlerde buna rastlıyoruz sık sık;nasıl rastlıyoruz? Hiç haberi olmadan şimdi buradaki adres kaydındabulunan birinin yerine kaydını yaptırdığınız zaman -gerçiorada biri kayıtlı olurken, Sayın Daire Başkanımız “evrak istiyoruz”demişlerdi- evrakla kayıt yaptırdığı zaman bir öncekinin kaydı


88 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarısiliniyor. Biz bunu Sayın Bakan Ömer Dinçer beye de anlatmıştıkbir sempozyumda, bunun örneklerini de göstermiştik. Vatandaş,art niyetli insanlar ne yapıyor? Gidiyor PTT’den -özellikle söylüyorum-“Ben şu adrese taşındım, ev telefonu almak istiyorum” diyorve orada vatandaşın beyanıyla sözleşmesi yapılıyor. Aldığı o sözleşmeyleberaber -Biz PTT’den alışkın olduğumuz için söylüyoruz-Türk Telekomla yaptığı sözleşmeyle beraber gidiyor nüfus dairesine-diyelim Sayın Başkanım sizin adresiniz olsun o- “bu adresetaşındım ben” diyor. Nüfus dairesindeki personel bakıyor Akif Akburaya taşınmış, elinde sözleşmesi var, hemen kaydını yaparkenSayın Başkanımın kaydını görüyor, “Burada Ali Yaşar YURDABAKoturuyor” diyor. “Yok, ben oraya taşındım, işte telefon sözleşmem”diyor. Bunu kabul ederek Sayın Başkanımın kaydını siliyor ve hemenoraya kaydını yapıyor. Eğer Başkanım, süreç zarfı içerisindemuhtarlıktan veya nüfustan bir evrak almazsa, seçim zamanı oykullanamıyor; niye? Kaydı siliniyor. Eğer art niyetliysem, bana gelenicra orada oturmadığım halde Sayın Başkanın evine gidecek,belki evde yokken eşyaları kaldırılacak.Bu yanlış adres beyanından sonra da şunu söyleyeyim: Şu andaciddi bir tehlike ve sakınca, İstanbul Fatih Nüfus Dairesi’nin şüphelendiği,adresinden tereddüt ettiği kişileri ilçe emniyet müdürlüklerinehavale etti. Fatih’te 1 500, İstanbul genelinde 60 bininüzerinde, 100 bine yakın kişiyi kolluk kuvvetleri adreslerine gidiptespit edecekler, sonra bunlara ceza çıkacak. Bu cezalar da sizlereadli yargıya yansıyacak; ne olacak? Vatandaş dava açacak, diyecekki “ben bu adreste oturuyordum, böyle bir şeyim yok” diyecek.Şu anda nüfus müdürlüklerinin bu kişiye yazdığı bir ceza, buradaoturmadığı beyanıyla. Ama mahkemeye gittikten sonra da mahkemeninverdiği karar: “Vatandaşın beyanı doğru, nüfus müdürlüğününyaptığı şey yanlış” Aşağı yukarı bu sene içerisinde mahkemeleregelecek dosya sayısı 100 bine yakındır.Bunların bir sürü örnekleri var. Yalnız Sayın hocamın, Başkanımınmuhtarlardan kaynaklanan sorunları vardı, özellikle bu konuyagelmek istiyorum. Muhtarlıklardan kaynaklanan bence kanunenbir sakınca olabilir; o da nedir? Tebliğ memuru “Muhtarım,ben evrakı sana bırakıyorum” der de muhtar “bunu almıyorum”derse, o zaman haklısınız, dava açabilirsiniz. Başka bir yetkimizve görevimiz yoktur; ne o evraka bakmaya, ne o evraka başka bir


Tebligat Hukuku89ibare yazmaya, adres araştırmasına falan yetkimiz yoktur. Ama biz,elimizden geldiğince yargıya yardımcı olmak için bunları yapıyoruz.Başkanım, <strong>tebligat</strong>larla ilgili kısa bir sunuşum daha olacak. Bakın,Sayın Başkanımla bunu görüştük; MERNİS kaşesini. Buradagörüyorsunuz, <strong>tebligat</strong>ların üzerinde MERNİS kaşesi var, değişikdeğişik ibareler var. Bakın, elle yazılmış, fosforlu kalemle çizilmiş,beyaz zarf üzerine matbu yazı, tekrar bu şekilde geliyor. Şimdi buradabaşka kaşeler de var. Burada en büyük sakınca da PTT’denağabeyimiz söylediği zaman bunlardaki sakınca -Hocamla da, Başkanımlada görüştük Çağlayan’da- muhtarlar bunu almalı, PTTmemuru bunu tebliğ etmeli denildiğinde MERNİS adresinin olupolmadığını ne PTT memuru biliyor, ne muhtar biliyor; bunu gönderenkurum biliyor. Acaba, buraya sistemden bakıp da mı yazdı,yoksa bu kaşeyi demin örnekleri verildiği gibi avukat boş bir arazidavası görülsün veyahut da <strong>tebligat</strong> yapılsın diye mi bastığındandolayı sakıncalar ve bunların geri dönüşündeki davalar çıkacaktır.Bunun akabinde bir örnek göstermek istiyorum: MERNİS adresidir.Tebligat üzerindeki kâğıt kırıntısı, zımbalanmış ve bu şekildegelmiş. Burada da yine “MERNİS adresidir” diyor. Bakın,yine muhtarlıklar özveriyle çalışıyor sırf adalet yerini bulsun diye.“MERNİS adresidir” diyor, TC’si var. Biz onu MERNİS’ten kontrolettiğimizde “adres kayıt sisteminde kaydı yok, TC nolu sorgulamadaadres kaydı yok” dedik. Bu vatandaş burada oturmuyor, eğerbiz bunu aldığımız takdirde veya biz demeyelim de PTT memurubunu bıraktığı takdirde, buradaki vatandaş burada oturmadığıiçin, gerçek adresi olmadığı için hem itiraz hakkını kaybedebilir,hem de bir suç işlenmiş oluyor.Sayın Başkanım, bitiriyorum, çözüm önerisi olarak bir husususöylemek istiyorum. Eğer kayıt sistemleri MERNİS üzerindenyine muhtarlıklar tarafından nüfustaki elemanlar değil de, kendimahallesine, kendi seçmenini, kendi mahallesine girip çıkanı bilenmuhtarlar tarafından yapılırsa, <strong>tebligat</strong> adreslerinin daha sağlıklıolacağını iddia ediyoruz.İkincisi de, sayın PTT ile ilgili olarak, eğer bu <strong>tebligat</strong>lar yinemuhtarlıklar MERNİS üzerinden kayıt tutarsa -çünkü vatandaşlarınbiz telefonlarını ve tüm bilgilerini alıyoruz- böyle olduğu zamanda, PTT’nin gönderdiği ve muhtarlıklara bıraktığı evrakların vatan-


90 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıdaşa ulaşması için -çünkü gündüz kimse bulunmuyor- muhtarlarımızabelli bir katkı sağlanarak, muhtarlarımız veri tabanındanmahalle sakinlerine bunları MSN veya mesajla göndererek tebliğederse, yerinde ve zamanında tebliğ olur ve adli yargılar da zamandanve duruşmalardan da tasarruf sağlanır diye düşünüyorum.Oturum Başkanı - Şimdi sözü, PTT Genel Müdürlüğü Posta veTelgraf Dairesi Başkan Yardımcımız Sayın Seher SAMEDİ hanımefendiyeveriyorum; buyurun.Seher SAMEDİ (PTT Genel Müdürlüğü Posta ve Telgraf DairesiBaşkan Yardımcısı) - Sayın Başkanım, değerli katılımcılar,sevgili meslektaşlarım, böyle bir çalıştayın son aşamasında da olsa,söz verildiği için son derece mutluyum. En azından kurumum adınatoplumumuza sunulan <strong>tebligat</strong> hizmetinin, kuruluşumuz neresinde,biz konuyu nasıl görüyoruz; müsaadenizle kısacık bir sürede olsa arz etmek isterim hepinize.5018 Sayılı Kanun’un, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’naekli 4 tane liste var; hepimiz biliyoruz. Bu 4 liste <strong>tebligat</strong>çıkarmaya yetkili kurumları, ayrıca ilaveten Tebligat Kanunu’nun1. maddesinde köy hükmi şahsiyetleri, il özel idareleri, barolar venoterler <strong>tebligat</strong> çıkarmaya yetkili kurumlar olarak tanımlanmıştır.Biz kurum olarak, <strong>tebligat</strong> çıkarmaya yetkili bu kurumların7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca tam ve eksiksiz olarak düzenleyippostaya verdikleri şeklen ve hukuken tebliğ evrakı üzerindehangi notların bulunması gerektiğini de tamamen çıkan merciinuhdesinde olan bir kapsamında bildirim bulunan posta gönderisinitebliğ evrakı bizim için bir gönderi türüdür. Posta gönderisinimuhatabına veya muhatap adına almaya yetkili kişilere tebliğ etmekleyükümlü olan aracı bir kurumuz.Bu kapsamda özellikle vurgulamak istediğim bir-iki husus var.Birçok şey hazırladık, ama buradaki sunumların gidişatından, konuşmacılarıngetirdikleri ana fikirden ben de, <strong>tebligat</strong> çıkarmayayetkili kurumların naçizane dikkatini çekmek istediğim bir-iki hususvar. Onlardan biri, Tebligat Tüzüğünün 12. maddesi uyarınca“Mehil Süreleri” başlıklı bir madde vardı. Bu maddeye göre tebliğevrakı aynı il sınırları içindeyse, farklı il sınırları içindeyse veyafarklı ilin ilçesine aitse, hangi sürelerde muhatabına ulaştırılmasıgerektiğini düzenleyen bir maddeydi.


Tebligat Hukuku91Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin ilgilimaddesi uyarınca bu mehil müddetleri ortadan kaldırılmıştır. Bukapsamda düzenlenen maddede şöyle bir ezberimden anafikrinisöylemek isterim. “Tebligat çıkaran merci, tebliğ evrakını muhatabınaulaştırmak için mahallin yakınlığı-uzaklığı, mevsim koşullarıve benzeri durumları dikkate alarak süreyi tayin eder ve o süre içerisindepostaya verir” diye yönetmelikte bir lafzı bu anlama gelecekbir madde düzenlenmiştir. Burada kurumumuzun herhangi birtöhmet altında kalmaması, dolayısıyla tebliğ evrakının zamanlı birşekilde muhatabına ulaştırılması, aynı zamanda kuruluşumuzungerçekten özel önem atfettiği bu hizmetin adaletin tecellisi, hem detoplumsal barışın sağlanmasına son derece büyük katkı sağlayanbu hizmetin layıkıyla yerine getirilmesi için çıkaran mercilerin PTTGenel Müdürlüğü tarafından kamuoyuna duyurulan ek hizmetlerdenhaberdar olması gerektiğini düşünüyorum.Mehil müddetleri ortadan kalkınca biz de bir kurum olarak buhizmete bir standart koymak durumunda kaldık. Eğer tebliğ evrakı,hızlı <strong>tebligat</strong>, telgrafla <strong>tebligat</strong> gibi hiçbir ek hizmet almamışsa,bütün tebliğ evrakını uçakla sevk ettiğimiz için özel bir hizmet olaraknitelemediğimizden ek hizmet almıyoruz Sayın Başkanım. Ayrıbirimler oluşturmak suretiyle <strong>tebligat</strong>ı, hızlı <strong>tebligat</strong>ı da tamamenayrı formüller, ayrı postalama hizmeti, ayrı araçlar ve ayrı dağıtıcılartahsis etmek suretiyle iller arasında postaya verildiği gündenitibaren en geç iki gün içinde; il içinde de postaya verildiğinin ertesigünü mutlak suretle mazbatası da dahil olmak üzere ulaştırmaklayükümlüyüz.Ek hizmet almamış bir tebliğ evrakını ise, postaya verildiği gündenitibaren mazbata dönüşü de dahil olmak üzere, postaya verildiğigünden itibaren en geç 5 gün içerisinde muhatabına teslim edipmazbatasını dosyasına döndürmek azmindeyiz. Hizmet kalitemizibu şekilde tesis etmek amacıyla sık sık eğitim programları düzenliyoruz.Birimler ve filo araçlı dağıtım servisleri kurmak suretiyle dekalitemizi yükseltmeye çalışıyoruz.Takdir edersiniz ki posta hizmeti, ne kadar teknoloji kullanılırsakullanılsın, emek-yoğun bir hizmettir. Emek-yoğun bir hizmettemünferiden de olsa hatalar olabilir, ama PTT Genel Müdürlüğü’nünbir mensubu olarak burada gururla söylüyorum, en fazlaeğitim verdiğimiz 10 100-10 200 dağıtıcısı olan bir kurumda her


92 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıyıl 30-35 bin dağıtıcı personel eğitildi. Bu şu demek: Yılda 1-2 kereseminerlere alıyoruz, yılda bir-iki kez Kanun’da veya yönetmelikteyapılan değişiklikleri personelimize zaman geçirmeden yansıtabilmekadına sık sık eğitim programları düzenliyoruz.Sevgili meslektaşlarımın bu işleri eksik yaptığı ya da yanlış şerhdüştükleri şeklinde eleştiriler aldık. Burada savunmaya geçip ortamıgermek yerine neler yapılabilir, neler yanlıştır, neler doğrudur;onların konuşulması gerektiğini düşünüyorum ve konuşmamı okapsamda devam ettiriyorum.Tebligat çıkardığı kurumların çıkardıkları <strong>tebligat</strong>ları hepimizbiliyoruz; iki şekilde muhatabına ulaştırılabilir: Tebligatı çıkarankurumun memuru vasıtasıyla ya da PTT Genel Müdürlüğü eliyle.Tebligat çıkaran kurumların en çok tercih ettiği kurum bizsek vegerçekten adli, mali mekanizmanın, devlet çarkının dönmesindeönemli bir mihenk taşıysak, burada üzerimize düşen görevin bilincindeyiz.Gerek dağıtıcı arkadaşlarım, gerekse biz, Posta TelgrafDairesi bu konuda bütün bilgilerimizi güncel tutmak adına AdaletBakanlığı’yla, Hâkimler Savcılar Yüksek Kuruluyla mütalaalaralmak suretiyle sık sık teşkilatımızı bu konularda bilgilendirmeksuretiyle hizmetlerimize devam ediyoruz.Sorular bölümüne geçerek bize gelen soruları mı cevaplandıralım,yoksa hukuki konular üzerinde çok fazla durmadan…Oturum Başkanı - Sonra sorular olursa, o zaman cevaplayalım.Seher SAMEDİ - Peki, o zaman ben şöyle devam etmek isterim.Tebligatın kimlere yapılabileceği ve <strong>tebligat</strong>ın temel niteliklerininne olması gerektiğini, bu işin alfabesi olduğunu sık sık anlatıyoruz.Eğer muhatap gerçek kişiyse kural olarak tebliğ, muhatabınbilinen en son adresinde bizzat kendisine, kendisi yoksa aynı çatıaltında ikamet eden kişilere veya hizmetçisinden, çalışanlarındanbirine; muhatap tüzelkişise yetkili temsilcisine, yetkiliye ulaşılamazsamemur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerektiğiniartık kesinlikle biliyoruz.Muhatap adına <strong>tebligat</strong> yapılabilecek kişilerde öncelikle ikametşartı, yaş şartı, ehliyet şartı ve hukuki hasım olmama şartının aranmasıgerektiğini de sık sık eğitimlerimizde vurguluyoruz. 7201 sayılıTebligat Kanunu’nun bize göre en önemli maddeleri 20-21 ve


Tebligat Hukuku9335. maddelerdir. Eğer meslektaşlarım 21. maddenin uygulanmasındaherhangi bir şerhin okunaklı ve usulüne uygun alınmasındaşerhi aldıktan sonra şerhi veren kişinin adını, soyadını ve imzasınıalması gerektiğinde eğer komşu, kapıcı, yönetici kimse onların beyanıylaisimlerini ve imzalarını alması gerektiğini söylüyoruz. Vergidairesinden arkadaşım “PTT Genel Müdürlüğüne gönderiyoruz,onlar bize imla edip gerekli şartları sağlayıp gönderiyorlar” dediler.Evet, şerhi almış, imzayı almamış, geri gönderiyoruz. “Eksiklikburadadır, derhal 21. göre kimden şerh aldıysan adını, soyadınıyaz, imzalattır. Eğer imzadan imtina ediyorsa ‘Hasan Hüseyin Yılmaz’dansordum, öğrendim, imzadan imtina etti’ yazınız” şeklindesık sık teşkilatımızı bilgilendiriyoruz.MERNİS’e göre adres kayıt sistemine göre düzenlenmiş tebliğevrakında PTT Genel Müdürlüğü’nün ve de muhtarların herhangibir adres araştırmak mecburiyeti yoktur. “Adres kayıt sistemindenalındı” kaşesi -artık yönetmelikte de bir madde var- mutlaka adreskayıt sistemine göre düzenlenen tebliğ evrakının açık mavi renkteolması gerektiği, üzerinde de adres kayıt sisteminden alındığınadair bir şerhin, kaşenin ya da bizim kurum olarak tercihimiz, bunlarbir bilgisayar çıktısıysa, kaşe ya da elle yazmak yerine mutlakabilgisayar çıktısı olarak düzenlenen adres kayıt sistemli tebliğevrakının o çıktı şeklinde “Adres Kayıt Sisteminden alındı” şerhininkonulması tercihimizdir. Herhangi bir şekilde benim dağıtıcıarkadaşlarıma ya da kabul memuruna, sevk memuruna her aşamasındaPTT Genel Müdürlüğü burada töhmet altında kalabilir,birtakım düzenlemelerle önüne geçilmelidir bu konunun.Adres Kayıt Sistemine devam ediyorum, eğer muhatabın veya muhatapadına <strong>tebligat</strong> yapılabilecek kimselerin adreste bulunmamasıhalinde, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu,kapıcı ve yönetici gibi kimselerden araştırmaya da gerek kalmaksızınTebligat Kanunu’nun 21. maddesinin uygulanması gerektiğinisık sık teşkilatımıza duyuruyoruz.Tebliğ imkânsızlığı konusunda da yine muhatabın adresten taşınmasıveya o adreste hiç oturmadığı öğrenildiği takdirde TebligatKanunu’nun 21. maddesinin eksiksiz uygulanarak tebliğ evrakınınmuhtara bırakılması gerektiği, artık 2. nolu haber kâğıdını kapıyayapıştırdıktan sonra herhangi bir komşuya, yöneticiye bilgi vermeyegerek olmadığı konusunda sık sık teşkilatımızı bilgilendiriyoruz.


94 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıEsasında ben eksikliklerle ilgili, işte 2 yıllık sürede silinme,efendime söyleyeyim SMS’le teknolojiyi kullanarak konularına ilişkincevap vermek isterim, ama sonra mı vereyim, şimdi mi?Oturum Başkanı - Şimdi cevap verin o zaman.Seher SAMEDİ - Tebliğ evrakındaki hizmet kalitesini artırmakadına bir projemiz var. Bizim kayıtlı gönderilerin kayıtlı otomasyonsisteminden takibinin yapıldığı bir el terminali projemiz var.Bu el terminalinden tebliğ evrakına düşülen şerhlerin oldukça büyükbölüm oluşturması nedeniyle mevcut terminallerde tebliğ evrakınailişkin teslim kayıtlarını, fiili anda gerçekleşen durumu şerhedemedik el terminallerinde. Şimdi PTT Genel Müdürlüğü teknikbirimiyle müştereken yeni bir el terminali projesi başlattık. Bu elterminali projesinde dağıtıcılarımız artık tebliğ evrakını da aynıanda teslim edip fiilen orada gerçekleşen duruma uygun şerhleri elterminalinde kaydedecekler, kaydettikleri el terminallerini hiçbirsurette Merkez geri döndürmeye gerek kalmadan, girdiği andanitibaren GPRS sistemi vasıtasıyla PTT Genel Müdürlüğü’nün anatandemine bilgi gelecek, bilgi anında kamuoyuna yansıtılmak suretiylede paylaşılmış olacaktır. Bu projedeki hedefimiz 2012 veya engeç 2013 yılının ilk yarısının.Biz, PTT Genel Müdürlüğü olarak en büyük otomasyon entegrasyonunuUYAP’la gerçekleştirdik. Bir kez tebliğ evrakının kabulündetevdi listesi denilen çok uzun bir şey var. 500-600 veyabinlerle ölçülen tebliğ evrakları tebliğ listelerine tek tek kaydedilir,onlar merkeze getirilir, PTT merkezinde tek tek onlar barkot numaralarınagöre okutulur. Artık buna gerek kalmadan bir referansnumarasıyla PTT otomasyon sistemi ve UYAP sistemi entegrasyonuvasıtasıyla bir şifre gönderiyor PTT merkezine, oradan alınantevdi listesi tek tek barkot okuyucuyla tebliğ evrakları okutulmaksuretiyle kontrol ediliyor. Kontrol edilen tevzi listesinden bir çıktıalınarak onaylanıyor, <strong>tebligat</strong>a çıkaran kuruma bir örneği, bir örneğide bizde kalıyor. Artık bakın, kayıt ve otomasyonu da elektronikortamda bilgi aktarımı suretiyle, datalar elektronik ortamdagelmek suretiyle yapıyoruz. Teknolojiyi en üst seviyede kullanmayagayret ediyoruz, kendimizi sık sık güncelliyoruz, işyerlerimizdetebliğ evrakının kabul ve dağıtımına özel alanlar ayırıyoruz, özeldağıtıcılar ve özel araçlarla da kurum olarak halkımıza en üst düzeydehizmet vermek için elimizden geleni yapıyoruz.


Tebligat Hukuku95Oturum Başkanı - Herkes yoruldu, ama eminim Sayın Osmanbey dinamik bir şekilde anlatacaktır konuşmalarını. PTT GenelMüdürlüğü Hukuk Müşavirliğinden Osman GENÇGÖNÜL beyefendiyeson sözü veriyorum; buyurun.Osman GENÇGÖNÜL (PTT Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği)- Teşekkür ederim Sayın Başkan. Tabii sona kalmakzordur, herkesi tebrik ediyorum, sabırla dinliyorum. Ben aslındauzun bir slayt hazırlamıştım, fakat zaman yetersiz anladığım kadar.Bu sebeple benim en çok sevdiğim, üzerinde durmaktan ençok hoşlandığım konu üzerinde durayım bari. Fiziki <strong>tebligat</strong>a birazalternatif olabilecek elektronik <strong>tebligat</strong>tan bahsetmek gerektiğineinanıyorum. Gerçi ayrı bir çalışmada bunu da inceleyelim denildi,ama ben yine de bahsetmeden geçemeyeceğim.6099 Sayılı Kanun, aslında bir bilim komisyonu oluşturularakve bu komisyona akademisyenler, Adalet Bakanlığı’nın temsilcileri,diğer kurumların temsilcileriyle birlikte bir bilim komisyonuhazırlanarak titizlikle hazırlandı ve biz bu aşamaya Seher hanımlaözellikle ikimiz -Ahmet Ruhi hocam da vardı- katıldık. Buradabütün yönetmelik de dahil olmak üzere o komisyonda tezekkürettik. Fakat şimdi 7/A maddesi bence bu değişiklikler içerisindedevrim niteliğinde en büyük, en özellikli maddelerden biri. 7201’eek olarak 7/A maddesi oluşturuldu ve bu maddenin özelliği henüzyürürlüğe girmediği için farkında değiliz, ama özellikle maddeninfıkralarından yola çıkarak izah etmeye çalışacağım.Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese <strong>tebligat</strong>yapılmasını isteyen kişiye elektronik yolla <strong>tebligat</strong> yapılabilir.Buradaki <strong>tebligat</strong>a elverişli adresten kasıt, alelade bir <strong>tebligat</strong> adresideğil tabii ve email adresi dediğimiz adreslerden değil. Güvenli,kapalı bir sistem içerisinde oluşturulan -biz özellikle onunPTT tarafından oluşturulmasından yanayız, ama Komisyon birazfarklı görüşteydi- güvenlikli bir adres olacak. Yani Cenk hocamıngüvenlik konusundaki endişelerini anlıyorum, fakat uluslararasıstandartlara uygun bir sistem kurulması düşünülüyor; bu yöndeçalışmalar var.“İkinci fıkrada anonim ve limitet ve sermayesi paylara bölünmüşkomandit şirketlere elektronik yolla <strong>tebligat</strong> yapılması zorunludur”hükmü konuldu. Bugün itibariyle veya en son öğrendiğimiz


96 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıitibariyle 637 bin sermaye şirketi mevcut Türkiye’de ve bunların-iyimser bir tahminle- en fazla yarısının faal olduğu söyleniliyor.Kalan firmalarla ilgili mutlaka adli davalar devam ediyor. Takdiredersiniz ki, bunlara <strong>tebligat</strong> zorunluluğu vardır ve büyük zorlukçıkarıyordu mahkemelere. Adalet Bakanlığı temsilcilerinden gelenteklifler özellikle bu üç sermaye şirketi hakkında mutlaka birzorunluluk koyalım. Çünkü zaten Temmuz ayında yürürlüğe girecekolan Ticaret Kanunu bunlara bir zorunluluk kılıyor, web sitesioluşturma zorunluluğu kılıyor. Buna ek olarak bir <strong>tebligat</strong> adresialmak zorunluluğunu da koyalım ve bu şekilde onlara tebliğ imkânınısağlayım şeklinde bir görüş oluştu ve Komisyon ekseriyetle bukonuda karar vererek bu maddenin bu fıkrası eklenildi.Avukatlara zorunluluk konusunusa, biz avukatlar pek öyle zorunluluklarısevmeyiz. Yani kimse sevmez, ama özellikle avukatlarımızo zorunlulukları pek sevmiyorlar. Başta biz bunu ihtiyari bırakalım,zaten sistem kendini ispatladıkça ve faydalı olduğu görüldükçe,aklın yolu bir, mutlaka avukatlar başta olmak üzere buna iştirakedecektir. Çünkü en çok <strong>tebligat</strong>a maruz kalan kişiler avukatlar; okonuda problem duymuyoruz.Bir de Adalet Bakanlığı yönetmelik çıkarmaya yetkili kuruluşturburada. Hangi yönetmeliği çıkaracak? Bu kanunla ilgili iki yönetmelikçıkacak: Bir Tebligat Kanunu’nun genel uygulamasına ilişkinyönetmelik. Biz aslında bu yönetmelik içinde e-<strong>tebligat</strong>a ilişkin biryönetmelik, çıksın dedik, ama o ayrı teknik bir konu olduğundanve her seferinde değişiklik yapılması problem olduğundan onunayrı bir yönetmelik şeklinde çıkması öngörüldü.İkinci yönetmelik olarak da, elektronik <strong>tebligat</strong>ın uygulanmasınailişkin bir yönetmeliktir. Biz kanuna bir ek madde olarak koyalım,öteki türlü Kanun’da her seferinde değişiklik yapmak, çünkügelişen teknolojiye göre eğer elektronik <strong>tebligat</strong> sisteminde veyakullandığımız sistemde bir değişiklik yapmamız gerekirse, her seferindekanun değişikliği zor olur, yönetmelik olursa, Adalet Bakanlığıbunu takdir eder, yine ilgili kuruluşların görüşlerini alarakdeğişiklik yapabilir düşüncesinden hareketle ayrı bir yönetmelikolarak düşünüldü. Kanun’daysa basit bir madde olarak geçiştirildi.Özü aslında yönetmelikte açıldı tabii.Oturum Başkanı - Kanun’da yeri var Osman bey.


Tebligat Hukuku97Osman GENÇGÖNÜL- Tabii Kanun’da genel hatlar çizildi, alttadaha teknik konular; güvenlikle ilgili, uygulamayla ilgili, üyelikleilgili, kabulle ilgili zamana ilişkin şeyler kanuna uygun şekilde tekrardüzenlendi.Sayın Hocam, aslında yönetmelik de çalışmalar da bitti. Sizeyanlış bilgi vermişler. O yönetmelikle ilgili çalışmalar bitti, BilimKomisyonu tamamladı, Adalet Bakanlığı’na sundu. Fakat biz şuanda iki ay önce bitmişti yaklaşık olarak, bekliyoruz Adalet Bakanlığıtarafından yayınlansın diye.Size yanlış verilen bir başka bilgi de, PTT’nin hazır olmadığıkonusundadır; külliyen kuyruklu bir yalan olarak ifade edeceğim.Çünkü 2010 yılının sonunda bunun kabulü yapıldı. Yani biz 2010yılının başında bir firmayla anlaştık, ihalesi yapıldı, 2010 yılınınsonunda kesin kabulü yapıldı diye biliyorum ben. Biz kanun çıkmadanönce hazırdık, ama şimdi yönetmelik çıkmadan yapamıyorsunuz.Çünkü ayrıntılar yönetmelikte. O bakımdan yönetmeliğibekliyoruz, çıktığı an… Aslında ben isterdim ki, teknik dairedenarkadaşlarımız da gelsin, yani bunun sorun olabileceğini düşünmemiştik.Teknik daireden arkadaşlar bir uygulama göstersinlernasıl tebliğ olacak, hatta canlı olarak burada bir tebliğ de yapabiliyoruz,bunları uygulayabiliyoruz. Adalet Bakanlığı temsilcilerineve isteyen herkese bunu gösterdik, problem değil. O bakımdan sizeyanlış bilgi vermişler hocam.Şimdi biraz da sistemin nasıl işleyeceğiyle ilgili olarak bilgi vermekistiyorum. Sistem üç ana unsurdan oluşuyor. Tebliğ eden birim,kısaca tebliğ çıkarmaya yetkili makam. PTT ve tabii muhatap,tebliğ edilen; tamamen teknik olarak düzenlendiği için. Bu aradahep dikkat ederseniz sertifikasyonlar var, yani mutlaka uluslararasısertifikasyonlar uygulanacak, buna güvenlikler uygulanıp devreyealınması gerekiyor. Bunlar da bizim kurumumuz tarafındangerçekleştirildi, yani şu anda sistem tam olarak güvenli bir sistem;çünkü kapalı bir sistem. Yani İnternetten herkesin girebileceği birsistem değil.Süreç olarak baktığımızda tebliğ edilecek evrak, tebliğ çıkarmayayetkili birim tarafından elektronik ortamda, elektronik imzaylaimzalanmak suretiyle, yani son olarak güvenlikli elektronik imzaylabağlanmak suretiyle, üzerinde değişiklik yapılamayacak şekil-


98 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıde sisteme veriliyor. Bu sistem üzerinden PTT’ye aktarılıyor. PTTkendi sertifikasyonunu yapıyor ve mail server’larına gelen elektronikimzayı hiç içini görmeden -güvenliği buradan geliyor- doğrucamuhatabın mail kutusuna bırakıyor. Mail kutusuna bırakıldığınailişkin tüm detayları -ki, biz bunlara delil kayıtları diyoruz teknikolarak- delil kayıtları tebliğ bilgisi olarak kendilerine ulaştığında-ki bunlar anlık şeylerdir, yani çok hızlı olacaktır şeylerdir- bunailişkin bilgileri raporlama yoluyla tebliğ çıkaran makama iletiyor.Dolayısıyla bizim fiziki ortamda yaptığımız <strong>tebligat</strong>ın aslında aynısımantık olarak. Ama bu tamamen sanal ortamda, sanal bir postacıtarafından hızlı bir şekilde yapılıyor. Bu tabii fiziki <strong>tebligat</strong>a alternatifolarak düşünülmüş bir uygulamadır.Sistemin belki aksaklıkları vardır, ilk olarak komisyonda “yapıldıktansonra üç gün içerisinde tebliğ edilmiş sayılsın” denildi, “7 gün”diyenler oldu, “olmasın, anında tebliğ edilsin” diyenler oldu, amatakdir edersiniz ki, bu biraz insafsızca olurdu anında tebliğ edilsinsayılması. Çünkü kişiler her gün mail adreslerine bakın kendilerine<strong>tebligat</strong> gelip gelmediğini kontrol edecek durumda değiller.Tabii biz burada öncelikle gönüllülük esasına bağlı olarak yaptığımıziçin kişiler tabii bildirecekler mahkemelere öncelikle. Çünküherkeste “bunun mail adresi var, elektronik <strong>tebligat</strong> yapabilirim”şeklinde bir düşünce olmayacak asla, rızaen olacak. Tabii sermayeşirketlerini burada ayrı düşündük. Ben Osman GENÇGÖNÜLolarak kendime tebliğ almak istediğimde PTT’den bir tebliğ adresialacağım, <strong>tebligat</strong> adresi alacağım ve bu <strong>tebligat</strong> adresini eğerdavaya cevap veriyorsam veya dava açıyorsam, ilgili mahkemeyebildireceğim. Bu tabii idari <strong>tebligat</strong> da olabilir, ama tabii bizim<strong>tebligat</strong>larımızın büyük bir çoğunluğu adli <strong>tebligat</strong> olduğu için buörnekleme üzerinden gidiyorum. Benim oradaki beyanım, aslındabana <strong>tebligat</strong> yapılması konusunda bir rıza oluyor. O rızaya binaenbana tebliğ yapılabilecek.Tabii bu arada biz bunu çeşitli unsurlarla desteklemek istedik,deminki SMS ve alternatif mail adreslerine de bilgi verilmesi konusuburada da gündeme geldi. Tabii bu bir ücrete tabi olmak üzerekişilerin eğer isterlerse SMS ile cep telefonlarına “hakkınızda şöylebir <strong>tebligat</strong> var, mail adresinize bakın” diye bir uyarı gelebilir.Çünkü kişiler İnternetin olamayacağı, ama SMS’in ulaşabildiği biryerde olabilirler, bakma imkânları olmayabilir. En azından bu bir


Tebligat Hukuku99uyarı gelecek şeklinde bir düşünce de oldu. Bunların hepsi hamgörüşler. Şu yönetmelik hayırlısıyla bir çıksaydı, sonuç olarak onuda bağlayacaktık, ama bu şekilde düşünüyoruz.Benim sizin söylediklerinize ekleyebileceğim başkaca bir şey deyok, fazla zamanınızı da almak istemiyorum. Sabrınız için teşekkürediyorum.Oturum Başkanı - Peki, biz size teşekkür ediyoruz.Kısa bir soru-cevap bölümü düzenleyelim. Sorular yazılı olarakalındı mı acaba?Nejla İNEKÇİOĞLU - Sayın Başkanım bir sorum olacak. Bir davadosyası mahkeme yazı işleri personelinin önüne bir kerede geldiğinde,sorunsuz şekilde halledilebilirse <strong>tebligat</strong> ediliyor. Ama bu basit hatalaryüzünden en az üç kere dava dosyası personelin önüne gelmekzorunda kalıyor. PTT dairesi içerisinde bayağı bir eğitim verdiğinizdenbahsettiniz. Bu eğitimler sonrasında hâlâ bu basit hataların bu kadarçok tekrar etmesinin sebebini neye bağlayabilirsiniz?Seher SAMEDİ - Nejla hanım, PTT bir kamu iktisadi teşekkülüve yaptığı işler Anayasa’nın 22. maddesine göre haberleşme hürriyetinitoplumumuzda tesis eden kurumlardan biridir. Tebliğ evrakıPTT’nin verdiği posta gönderileri türünden oldukça farklı hukukisonuçlar doğuran, dolayısıyla insanların öğrenmelerinde hukukizorunluluklar olan bir şeydir. Biz bu çalıştaya sabah katıldık, çoközür dileyerek şöyle bir yorum yapacağım bu sorunuza: Sevgili hâkimimidinledim, hocalarım konuştular. Hocalarım Tebligat KanunuTebligat Yönetmeliğindeki konuları eleştirdiler, Adres KayıtSistemi anlatıldı, herkes kendine göre Tebligat Kanununa ilişkin-toplumun çok büyük bir kesimini ilgilendiren bir kanun- ve böylebüyük bir uygulamayla ilgili dağıtıcıların anında karar vermesini,doğru işlem yapmasını istiyoruz elbirliğiyle. Yapılan yorumlar bileçoğu zaman her hukukçunun yaptığı yorum bile birbirini tutmazken,orada belli bir eğitimi almış PTT dağıtıcısının hâkim gibi kararverip orada usulüne uygun tebliğ yapmasında münferiden zamanzaman bu zorluklarla karşılaşıyoruz. Yani şimdi yılda 60 bin<strong>tebligat</strong> trafiği yapan ve 60 milyon da <strong>tebligat</strong> mazbatasını dosyalarınıdöndüren bir kurumun mensubu olarak şöyle bir algılamayaneden olmak istemiyorum: Münferiden ortaya çıkan bu hataların


100 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları-özellikle İstanbul’da 10-12 milyon telgraf trafiği var yılda- böyleyoğun çalışılan bir yerde belki onbinde bir ya da yirmibinde birortaya çıkan hataların genele yayılmasının çok doğru olmadığınıdüşünüyorum.Ortaya çıkan hataları şöyle önlemeye çalışıyoruz Nejla hanım:Kayıtlı otomasyon sistemimizde baş müdürlerimize, baş müdüryardımcılarımıza, kısım müdürlerimize sık sık kontrol ekranlarıoluşturuyoruz. Kontrol ekranlarından dağıtıcılarımızı cihetlerindeböyle kontrol edin, şerhler usulüne uygun düşülmüş mü, 21. maddeyiuygulamışlar mı şeklinde bunların önünü alabilmek sık sıkönleyici tedbirler almak zorunda kalıyoruz.Özellikle 2 nolu haber kâğıdıyla ilgili bir örnek vermek isterim:2 nolu haber kâğıdını dağıtıcılarımızın yapıştırıp yapıştırmadığınıkontrol edebilmek amacıyla 2. nolu haber kâğıdını koçanlı bastırmayabaşladık uzun yıllardır. Bunu biz posta dairesi olarak oturdukdüşündük, her mahkemeden şikâyet gelmiyor. Nadiren deolsa 2 nolu haber kâğıdının kapıya yapıştırılıp yapıştırılmadığınadair tereddütler var. Biz bunu nasıl gidebiliriz diye düşündüğümüzdekoçanlı bastırmaya başladık. Dağıtıcılarımıza dedik ki “yapıştırdığınıztarihi o koçana da yazın” Ben hemen o koçanda kalanörnekten fotokopi gönderiyorum.Biz de kendimizi kurumsal olarak geliştirmek için elimizden geleniyapıyoruz. PTT kurumu kadar otomasyon sistemini iyi kullananbaşka bir kurum yoktur. Az önce Hukuk Müşaviri arkadaşıme-<strong>tebligat</strong>taki sistemimizi 2010 yılında bitirdiğimizi anlattı. UYAPTürkiye’de en büyük ulusal yargı projesi olarak ödül almış bir projeyse,PTT Genel Müdürlüğü 4 bin işyeriyle tamamen kendi imkânlarıylaçok kısa sürede otomasyona geçti.Az önce verdiğiniz örnekler yanlış demiyorum, ama şöyle düşünebilirmiyiz? Ben de burada birkaç örnek vermek isterim size.Tebligat çıkaran kurumların …Oturum Başkanı - Zaten onlardan da bahsettik, yani herkesin…Seher SAMEDİ - Lütfen Sayın Başkanım, şu örneği vermek isterim.Bakın, çok enteresan: Davacı Necibe. Park Maya Sitesi, ParkApartmanı No:3 Daire:8 Akatlar-İstanbul. Buradaki “İstanbul’u çiz-


Tebligat Hukuku101miş, yanına da “Bodrum-Muğla” demiş. Hem Bodrum-Muğla var,İstanbul var; ben de buna benzer yüzlerce örnek var.Az önce ifade ettiğim gibi <strong>tebligat</strong>ı çıkaran kurumların tebliğ evrakınışeklen ve tam eksiksiz olarak postaya vermek mecburiyetindedir.Bu mecburiyetin de altını özellikle çiziyorum.Oturum Başkanı - Tabii ki, ona kimsenin itirazı yok, olamaz da.Şimdi biz elektronik <strong>tebligat</strong>a geçen PTT’mizi görüyoruz zaten.Sıkıntı işini iyi yapmayan -bizim içimizde de olabilir, avukatlar içerisindede olabilir, vatandaşlarda da, PTT’de de olabilir. Sıkıntımızbunları elimine etmek, onları dışlamak. Hepimizin amacı mutlakaüzüm yemek, burada kimsenin bağcıyla uğraşacak hali yok; bizimkurumlarımız neticede.Seher SAMEDİ - Kesinlikle Sayın Başkanım, İstanbul çok büyükmetropoliten bir şehir. İstanbul’da eğitim sorunu var, İstanbul’dagüvenlik sorunu var, İstanbul’da ikamet sorunu var, İstanbul’daulaşım sorunu var ve İstanbul çok dağınık, hem dikine, hem eminebüyüyen bir şehir. Bir dağıtıcı 480 dakika dağıtım cihetinde kalmakzorundaysa, bu 480 dakika dağıtım cihetinde kaldığı süre içerisinde-postacı arkadaşlarım buradalar- en az 350-400 kayıtsız mektupdağıtabilirlerken, kaç tane tebliğ evrakı dağıtabiliyorlar? Size söyleyeyim,bu 480 dakikada 100 tane gönderi dağıtabiliyorlarken, enfazla 20-25 -ki bu çok iyi çalışan, hakikaten işini özümsemiş birdağıtıcı için söylüyorum- tebliğ evrakı dağıtılabilir. Bu bizim için deson derece meşakkatli, pahalı ve son derece de risk taşıyan bir iştir.Siz usulüne göre iddia ettiğiniz bir tebliğ evrakını yazışırız, hayırhiçbir usulsüzlük yoktur, muhtar beyanı alınmıştır, muhtar mührüalınmıştır, imzası alınmış, komşunun imzası alınmış, beyanıalınmış, dağıtıcı kendi adını soyadını yazmış imzalamış; yazabildiğiyazı o. Fiilen <strong>tebligat</strong> sırasında gerçekleşen bütün durumu şerhetmiş evrakın üzerine, hâkim usulsüz sayıyor, “Hayır usulsüz” diyor,gönderiyor. İnceliyoruz “hayır, bu bize göre usulüne uygun” diyoruz.Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderiyorum, “Hayır,usulsüzlük yok, 21. maddeye uygun, bütün şerhler yerinde” diyor.Burada, böyle çok da fazla Türkiye’nin her yerinde standardıoturmuş, herkesin aynı zaviyeden, aynı şeyden değerlendirebildiğibir hizmet dalı değildir <strong>tebligat</strong>.


102 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıOturum Başkanı - Teşekkür ederiz.Fatma hanım, size bir sordu vardı, yalnız cevapları da kısa tutalım.Fatma TOPRAK (İstanbul 1. İcra Müdürü) - Hüseyin Gökhanbey “PTT tarafından dairelerimize teslim edilen <strong>tebligat</strong>larınsüresinde dosyalara takılmaması sonucunda geçikmeler olduğunu”beyan ediyor. Kendi dairem adına konuşursam, gelen tüm <strong>tebligat</strong>larbir hafta içerisinde dairemizde yerine takılmaktadır. Fakat aksaklıklarvardır, neden aksaklık olduğunu konuşmamda belirtmiştim.Tebligatlar, bazen 1 hafta, bazen 15 günde bir geriye dönüşüolmakta ve çok fazla evrak gittiği zaman yanlış takılabilmektedir.Ama kendi dairem adına konuştuğum zaman bizim daireye gelenher <strong>tebligat</strong> o hafta içerisinde yerine takılmaktadır.Bir arkadaşımız yine demiş ki “Haricen haberdar olmuştur. Dairede<strong>tebligat</strong> almak istediğimiz zaman dairede <strong>tebligat</strong> yapılmamaktadır”diye bir sorusu var. İcra dairelerinde <strong>tebligat</strong> yapılabilmektedir,fakat bazı icra müdürleri arkadaşlarımız, dairelerde <strong>tebligat</strong>yapıp aynı gün içerisinde takipleri kesinleştirdiği zaman müfettişlerimiztarafından eleştirilere uğramaktadır, hakkında dava açılmışarkadaşlarımız vardır. Bu nedenle, mümkün mertebe İcra İflas Kanunu’nda,Tebligat Kanunu’nda var, dairede <strong>tebligat</strong> yapılabiliyor,ama öncelikli olarak icra müdürlüklerinde bu sıkıntılardan dolayı<strong>tebligat</strong>ın postayla gönderilmesi, akabinde geldikleri zaman “benbu takibi kabul ediyorum, dairede tebliğ almak istiyorum, itirazımdanvazgeçiyorum” dedikleri zaman, biz bu işlemleri yapmaktayız.Bir soru daha var, diyorlar ki “Tebligat akıbetini sorduğumuzzaman, avukatlara elden evraklar verilmekte, PTT’ye yönlendirmeyapılmaktadır. Biz sistem üzerinden alıyoruz, fakat “bilgilendirmeamaçlı” diye <strong>tebligat</strong>ın yapıldığı. Bu resmi bir evrak olmadığı içinakıbeti mecburen PTT’ye resmi olarak sormak ve cevabına göreişlem yapmak zorundayız. Teşekkür ediyorum.Oturum Başkanı - Biz teşekkür ederiz.Başkanım, size soru vardı.Akif AKBEY (İstanbul Muhtarlar Derneği Başkanı) - Evet, ikisoru da bana var.


Tebligat Hukuku103Öncelikle Avukat Sayın Can bey bir soru sormuşlar: “Muhtarlarhaber kâğıdı olmadan aldığı evrakları avukatlara teslim etmekdurumunda mıdır?” diye. Aslında 2. nolu haber kâğıdı yapıştırıldıktansonra o evrakla muhtara gidip alırlarsa daha sağlıklı oluyor.Ama muhtarlarımız çoğunu tanıdığı için o evrakları teslim ediyor.Ederken de, ufak bir not kâğıdına not alıp da “Bu evrak şu tarihli,şu esas numaralıdır” diye saklıyorlar; illa haber kâğıdının olmasınagerek yok. Zaten çoğu muhtarımız kendi mahallesindeki avukatlarıtanıyorlar.Bir dağıtıcı arkadaşımızdan bir soru var: “Bir ilçemizde mahallemuhtarından gelen genel çoğunlukta postacı evrakları bırakın,aynı gün bakalım gibi cevaplar da tartışmalara sebep olmaktadır.”Aslında demin söylediğim 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’na göremuhtarlarımızın evraklara bakmak gibi bir yükümlülüğü olmamaktadır.Ama biz burada gerçekten hem sizlere, özellikle postacıarkadaşlarımızla aile gibiyiz, yani çünkü hep aynı sıkıntıyı paylaşıyoruz.Biz yardımcı olmak hasebiyle, bu evrakları -çoğu zamanben de yapıyorum, hakikaten bakıyorum, üzülüyorum da, bir postacıkaç defa 6. kata inip-çıkabilir veyahut da kaç kişiye gidebilir?-muhtarlıklara bıraktıkları zaman biz bunları TC numarasındanbakıyoruz, eğer varsa, evde bulamıyorsak -ki çoğu zaman mesaisaatlerinde bulamıyoruz; çünkü herkes işinde gücünde- biz bunlara“MERNİS adresidir, alabilirsin” veyahut da “bırakabilirsin” diyeyardımcı oluyoruz. Ama esasında böyle bir görevimiz yok, böyle biryükümlülüğümüz de yok.Sayın Başkanım, PTT’ye kısa bir sorum olacak. Sayın yetkililer,özellikle en üst seviyede olduğunuz için soracağım. 7201 Sayılı Kanun’dagayet açık ve net ne diyor? “Tebligat Kanunu’na göre <strong>tebligat</strong>larmuhtarlara, azalara, zabıta amirlerine veya memurlara imzakarşılığında bırakır” doğru mu?Seher SAMEDİ - Doğru.Akif AKBEY - Niye bize bırakıyorsunuz? Niye zabıtaya bırakmıyorsunuz?Seher SAMEDİ - Hangi zabıta, kolluk kuvveti mi?Akif AKBEY (İstanbul Muhtarlar Derneği Başkanı) - Bilmiyorumartık, kanun böyle diyor. Niye biz tercih ediliyoruz?


104 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıSeher SAMEDİ - Emniyet Genel Müdürlüğü de her zaman azönce arkadaşımın söylediği gibi bilim komisyonlarında <strong>tebligat</strong><strong>hukuku</strong> çalışmalarında yer alır, bu zabıta kavramının kendilerinikastetmediğini savunur. Yani şimdi hangi zabıta? Kanun çok eskibir kanun ve dolayısıyla Emniyet Genel Müdürlüğü karakollardapolis memurlarının tebliğ evrakıyla asla meşgul edilemeyeceğinisavunur. Şimdi hangi zabıta burada kastedilen şey? Dolayısıylayerleşmiş, oturmuş teamül muhtarlık. Bunun cevabı budur.Akif AKBEY - Yani bizim günahımız ne?Oturum Başkanı - Oranın kralı sizsiniz Başkan.Akif AKBEY - Yok ama, vur abalıya olmasın. Şaka söylüyorum,biz severek sizlere yardımcı olmaya çalışıyoruz.Seher SAMEDİ - Sayın Başkan, özellikle hocamın, Nejla hanımınve genel olarak gün boyunca yapılan bazı eleştirilerini kısakısa -eleştiri demeyeyim de gördükleri eksiklikleri- konusunda cevaphakkımız var ve o cevap hakkımızı kullanmak isteriz lütfen.Oturum Başkanı - Burada birbirimize değil de, salona hitapedelim bence.Nejla İNEKÇİOĞLU - Sayın Başkanım, eleştirmek için değil,sadece yaşadığımız sorunları aktarmak için burada olduğumuzusöylemek istiyorum.Seher SAMEDİ - Hayır, kurumsal olarak yaşadığımız sorunlarıaklımda kalan şeylere birer cümleyle cevap vermek istiyorum.Oturum Başkanı - Bakın, size söz vereyim de, yalnız şurada biranlaşalım. Burada yargıyla ilgili bir konuyu görüşseydik, biz tabiiki bir alınganlık gösterecektik, ama göstermememiz gerektiğini düşünüyorum.Konu <strong>tebligat</strong> olunca tabii ki sizinle…Seher SAMEDİ - Sayın Başkanım, hayır hayır, alınganlık göstermedenesasında neler yapıldığını kısa kısa belirtmek istiyorum.Oturum Başkanı - Peki, kısa kısa o zaman, haydi.Seher SAMEDİ - “Farklı farklı kaşeler kullanılıyor” eleştirisivardı Nejla hanımın. Bakın, haklıdır diyorum. Hâkimler Savcılar


Tebligat Hukuku105Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlığı yetkilileriyle müştereken 23adet kaşe oluşturuldu, tüm teşkilatımızda bu standart kaşelerinkullanılması için takiplerimiz hızla sürüyor. Böyle cevaplar vermekiçin söz istemiştim.OTURUM BAŞKANI - Anladım.Seher SAMEDİ - İki yıl gibi bir süreden bahsedildi. Yıllık 60milyon adet tebliğ evrakı ve artık tebliğ evrakının mazbataları kayıtsızdönse bile onları da sistemimize dahil ediyoruz. 60 milyonda mazbata, dolayısıyla server’ın kaldıramayacağı bir şeye geliyor.Bir de ayrıca tebliğ evrakının saklanılmasına ilişkin Başbakanlığınyayınladığı o süreler de dikkate alınmak suretiyle kayıtlar siliniyor.Otomasyon sistemimizden alınan bilgiler kesinlikle bilgiamaçlıdır; bunun altını çizerek vurguluyorum. Tarihlerin birbirineuymadığı, dağıtıcı personel muhatabına ya da muhatap adınaalmaya yetkili. Fiilen o gün ne gerçekleştiyse, anında giremediğindendolayı, birkaç gün sonra girdiğinden dolayı tebliğ edilmetarihiyle otomasyon sistemindeki tarihlerin birbirlerini tutmamanedenleri teslim kayıtlarının aynı gün gerçekleştirilememesindenkaynaklanıyor. Biz nerelerimiz eğri, nerelerimiz doğru bunları çokiyi biliyoruz; farkındayız, gidermek için de iyi niyetli bir şekilde elimizdengeleni yapıyoruz. Tebligat çıkaran kurumlara ve sizlerdenmünhasıran ricam meydana gelen olayları direkt olarak PTT GenelMüdürlüğü Posta Telgraf Dairesi Başkanlığı işaretiyle bize ulaştırmanız.Biz de elimizden geldiği kadar bu konuda üzerimize düşeniyapmaya hazırız ve daima da oradayız, amacımız da budur.Oturum Başkanı - Çok sağ olun, teşekkür ederiz.Müdire hanıma galiba soru vardı, hızlıca cevaplamanızı rica edeceğim.Nejla İNEKÇİOĞLU - Bana gelen soruda “hızlı bir <strong>tebligat</strong> kaçgünde çıkaran mercie dönmelidir?” diyor. Bence Seher hanım busoruya cevap vermeli.Uygulamada ise ben cevaplayayım, 10 günü buluyor, ama normal<strong>tebligat</strong>ımız ise 1 ayı buluyor. Kaldı ki, son zamanlarda Sayın BölgeBaşkanımızın birebir kendisinin muhatap olması dolayısıyla PTTidaresiyle, bizim kurumumuzun tebliğ alındıları haftada en az iki


106 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıkez, bazen de üç kez mahkemelere dönmekte ve biz bu durumdanda çok memnunuz; onu da ayrıca söyleyeyim. Teşekkür ederim.Oturum Başkanı - Buyurun.Dr. Selami DEMİRKOL - Biz bizeyiz, bizim dışımızda ulusalüstü<strong>hukuku</strong> uygulayan, bizimde taraf olduğumuz ve 1987 yılında bireyselbaşvuruyu kabul ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesivar. Onların önüne giden davaların, Türkiye’den giden başvurularınyüzde 90’ı ihlalle sonuçlanıyor ve bu yüzde 90’ının da büyük çoğunluğuadil yargılanma ilkesinin ihlali; 6 madde yani. Bu 6. maddeiçerisinde de özellikle vurgusu yapılan makul sürenin aşıldığı.Burada elbette biz kendi kendimizi sorguluyoruz ve bizim yanlışlarımızve usulü uygulamakta gecikmelerimiz, ama İnsan HaklarıMahkemesinin özellikle işaret ettiği, dikkate sunduğu yargı dışındakidevlet yetkililerinin sebep olduğu gecikmeler var. Biz bunugündeme getirdik burada. Hep beraber bunu çözelim. Bu tazminatları,bu paraları bizler ödüyoruz ve uluslararası arenada bu sonuçlarlasaygınlığımız tartışılır oluyor; biz bunu istedik.Sözü şuraya getireceğim: Bu sempozyumun faydası ne oldu?Bölge Başkanımız Sayın Yaşar beyin girişimiyle şu anda bizim İstanbulidari yargısına <strong>tebligat</strong>lar geçmişe kıyasla çok net bir şekildehızlandı ve sonuç alınmaya başlanıldı.Yunus bey burada mı gitti mi? Buradalar. Ben sorunum olduğundaYunus beyi arıyabiliyorum artık ve Yunus bey de sağ olsunlaranında çözüm üretiyor; bu büyük bir aşamadır. Sizleri de ararız,sorunlarımızın çözümünü isteriz.Oturum Başkanı - Sayın Başkanım, Başkan beyin de söylediğigibi ben geldiğim zaman müthiş bir tıkanıklık vardı; samimiyetlesöylüyorum bunu, kurum eleştirisi asla yapmıyorum. İşini yapmayaninsanları eleştiriyorum ben sadece. Bu yargının içerisinde olsa dafark etmiyor. Müdürlerim bilir, enselerindeyim devamlı. Yani yalansasöylesinler, “yalan söylüyorsunuz” desinler. Burada kurum eleştirisiasla yok. Adı <strong>tebligat</strong> olduğu için, bunun da muhatabı siz olduğunuziçin belki buraya yükleniliyor gibi geliyor size, ama asla değil.Seher SAMEDİ (PTT Genel Müdürlüğü Posta ve Telgraf DairesiBaşkan Yardımcısı) - Üç ayağı varsa, biz de bir noktasındayız.Oturum Başkanı - Tabii ki. Bizim sorunlarımızı kendi içimizde


Tebligat Hukuku107tartışıyoruz zaten. Buna benzer şeyleri siz de bizden talep ederseniz,biz de katılırız aynı şekilde, biz de kendimize çekidüzen veririzmutlaka. Amacımız insanımıza daha fazla hizmet etmektir.Çok güzel bir hususa değindiniz, İstanbul için farklı bir şey düşünmemizgerekiyor. Ben, değişik yerlerde idarecilik yaptım, amaburadaki tıkanıklığı had safhada gördüğüm için ve 2-3 ay gibi birsürede vatandaşın dosyasında bir şey yapamadığımızı gördüğümiçin harekete geçtim. Daha önce değişik vilayetlerde çalıştım, amabu kadar sorun yoktu. O zaman her kurumun İstanbul’a farklı biruygulama getirmesi zorunlu gibi görünüyor; çünkü verginin aşağıyukarı yüzde 50’si İstanbul’dan toplanıyor. Aşağı yukarı 18 milyoninsan burada. Demek ki PTT’mizin de İstanbul’a farklı bir yaklaşımsergilemesini düşünüyorum şahsen.Siz çok güzel dile getirdiniz, bütün iller bizim tabii ki, asla diğerillerimizi unutalım, farklı bir yere koyalım demek istemiyorum;ama burası çok farklı. Dediğiniz gibi trafiği farklı, yoğunluğu farklı.O zaman bakın, inanın bunları konuşmak istemiyordum, baktımki PTT’mizin yeri dar, müdürüme “Müdire hanım, sen çıkıyorsunburadan, PTT’ye veriyorum burayı” dedim. Ama ben bir memurualabilmek için göbeğim eridi, konu ta Genel Müdürlüğümüze kadartaşındı; işte Yusuf beyler şahittir. Alt kademelerde bir sıkıntı var;ne olur bu tarafa bir bakın.Soru sormayı istemiyorum aslında, ama kısaca şunu soracaktım:Bu tebliğ alındılarının usulüne uygun olup olmadığı konusundakendi içinizde acaba bir mekanizma var mı? Sadece bunu merakettiğim için soruyorum. Yani benim de önümde bir sürü şeyvar, söylemek, açmak istemiyorum. Tebliğ alındısı usulüne uygunyapılmış mı, muhatabının gerçek ismi yazılmış mı? Bunları kendiiçinizde kontrol eden bir mekanizmanız var mı, yok mu? Sadecesoruyorum.Seher SAMEDİ (PTT Genel Müdürlüğü Posta ve Telgraf DairesiBaşkan Yardımcısı)- Var, şöyle: Bizim baş dağıtıcılarımızvar, dağıtım şeflerimiz var, dağıtım amirleri var, bazı merkezlerdemüdür yardımcıları, müdürler, ilgili başmüdür yardımcısı ve başmüdürvar.Şimdi özellikle <strong>tebligat</strong>a münhasır olmak üzere bir uygulama-


108 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıdan bahsedeceğim: Her cihete kaç <strong>tebligat</strong> geldi, geldiği andan itibarendirekt başmüdüre özel SMS’le “110 nolu Kadıköy cihetine500 <strong>tebligat</strong> girdi” şeklinde giriş bilgisi SMS’le atılacak, otomasyonsisteminden tebliğ evrakını doğrulayacak, açacak sistemden gelmişmi, gerçekten taahhüt ettiğimiz sürelerde tebliğ evrakı muhatabınaya da muhatap adına almaya yetkili kişilere tebliğ edilmiş mi ya daiade mi edilmiş? Ne olduysa onun akıbetini sistem üzerinden kendineait sahada kendi…Oturum Başkanı - Bunlar hakkında işlem yapıyor musunuz?Seher SAMEDİ - Elimizden gelen ve inanın size yansıyan münferitolaylardır. Dediğimiz gibi biz kendi eksikliklerimizi de biliyoruz,kurum olarak da teknolojiyi çok iyi kullandığımızı iddia ediyoruz.Tebliğ evrakına özel kontrol görevlilerimizi, başmüdür yardımcılarımızı,başmüdürlerimizi nasıl daha etkin hale getirebiliriz; onunönlemlerini sık sık düşünüyoruz. Bir CSM firmasıyla anlaşmamızvardı, o anlaşmamızı genişleterek bu tarz uygulamaları devam ettirmekyolundayız.Oturum Başkanı - Bir husus daha var: Bir taşeron firma kullanıldığıdeyimlerini ben bilmiyorum, kullanılıyor mu, buradan kaynaklananbir sıkıntı mıdır acaba bu?Seher SAMEDİ - Sayın Başkanım, Posta Kanunu’nun 10. maddesi“Posta gönderilerinin ayrım ve dağıtımı ve posta gönderilerininiller arasında taşınmasında firmalarla anlaşmalar yapılabilir”maddesinden hareketle posta gönderilerinin ayrım ve dağıtım işlemlerindefirma elemanı kullanıyoruz. Fakat kesinlikle bunu tespitettiğiniz an bize bildirin, yani eğer kurum personeli tebliğ evrakınıfiilen gerçekleştirmiyorsa, bunu tespit ettiğinizde de siz bizebildirin. Burada bizim kesin kurallarımız var.Oturum Başkanı - Onlar bizzat fiilen <strong>tebligat</strong> yapıyor mu acaba?Seher SAMEDİ - Kesinlikle firma elemanları yapmıyor, yapmamasıgerekiyor. Yani verdiğimiz talimatlar…Oturum Başkanı - Acaba bu sıkıntılar oradan mı kaynaklanıyordiye kendi kendime soruyorum ben; o nedenle sordum bu soruyu.


Tebligat Hukuku109Seher SAMEDİ - Firma elemanlarını genel olarak Posta Kanunu’nagöre rekabete açık olduğumuz alanlarda kullanıyoruz; kargo,kurye gibi. Mecbur kaldık Posta Kanunu’nun 10. maddesini ne zamanrevize ettik hatırlayamıyorum, ama 2009’da, birkaç yıl öncerevize ettik. Kayıtsız gönderilerimizi mümkün olduğu kadar dağıttırıyoruz,dediğim gibi tebliğ evrakını mümkün değil, kesin kuralolarak, her ne şekilde olursa olsun tespiti halinde bize bildiriniz.Oturum Başkanı - Acaba diyoruz ve bunları bilmediğim içinsoruyorum. Bazen inanın şöyle bu 9 mu, 3 mü diye tereddüt ediyorumve “bir de sen bak hâkim bey” diyorum, o da bakıyor filan.Bu nedenle acaba bunlarda bir sorun mu var diye kendi kendimizesoruyoruz.Seher SAMEDİ - Sayın Başkanım, biz biraz erken geldik dünde, Başmüdürlükte işletme müdürleriyle Sayın Başmüfettişimle bukonuları konuştuk. Dediğim gibi, dağıtıcı arkadaşlarım beni bağışlasınlar,gidiyor, 2 lira veriyor, kendine bir kaşe yaptırıyor, koyuyorcebine. Tamamen sizin koyduğunuz o kaşeden bağımsız “A,benim böyle kaşem yok ki” şeklinde bakıyor. Genel Müdürlüğe deböyle bir evrak intikal ettiğinde masa memuru bakarken “Yok kibizim böyle bir kaşemiz” diyor. Biliyorum olmadığını, dağıtıcımızyapıyor. Mümkün olduğu kadar kontrol görevlilerinin bu farklı kaşeleritoplayıp standart olarak kullanılmasını emrettiğimiz kaşelerikullanmaları gerekiyor. Burada konulan kuralların -siz çok güzelifade ettiniz, katkınızdan dolayı ben de size çok teşekkür ederimstandartlarınne şekilde uygulanıp uygulanmadığıdır önemli olan.Oturum Başkanı - Ben dün akşam Tebligat Kanunu’muzu, yeniYönetmeliğimizi filan okudum. Evet, eleştirilecek yönleri olabilir;her Kanun’da olabilir bu, burada da olabilir. Ama gayet açık, net olduğunugözlemledim. Yani hata yapmak için zorlamak gerekir. DolayısıylaGenel Müdürlüğün, bunları hazırlayanların iyi niyetindenzerre kadar kuşku yok, hepsinin iyi niyetli olduklarını görüyorum,ama uygulamada bazı hatalar, sıkıntılar olduğunu görüyorum. Çokaçık, PTT dağıtıcı memurlarımızın çoğunun bildiğini düşünüyorum,ama bize yansıyan tebliğ alıntılarını yapan arkadaşlarımızınceplerine şöyle küçük bir mevzuat koymamız mümkün mü, acabaunutuluyor mu?Seher SAMEDİ - Sayın Başkanım, dağıtıcı arkadaşlarım bilir-


110 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıler. Belki hiçbir kurumda olmayan dağıtıcı el kitabı vardır ve sıksık revize edilir.Oturum Başkanı - Çünkü unutulabilecek şeylerdir bunlar.Seher SAMEDİ - Keşke elimde bir örneği olsaydı. Ben özellikleİstanbul Başmüdürlüğünde görev yapan arkadaşlarıma rica edeyim,biz gittiğimizde Dağıtıcı El Kitabı örneğinden Sayın Başkanımalütfen tevdi ediniz diyeceğim. Dediğim gibi, önemli olan konulankuralların işletilmesidir.Oturum Başkanı - İyi mevzuat nasıl uygulayıcılar elinde bazençok kötü sonuçlar veriyorsa, herhalde burada da böyle bir sonuç var.Seher SAMEDİ - Sayın Başkanım, arkadaşlarım ellerinden geleniyapıyorlar. İstanbul çok büyük bir şehir, dağıtıcılarımızın işgücü mutlaka diğer şehirlere göre çok fazla, dağıtımda geçirdiklerisüre 480 dakika olması gerekirken, acaba kaç dakika dağıtımdakalıyorlar? İstanbul’a elbirliğiyle öncelik vermemiz, hani az öncesöylediğiniz cümlelerle ben de onu temenni ediyorum. İnşallah bukonudaki sorunları en kısa sürede çözeriz.Oturum Başkanı - İnşallah, ben bu olayda başlangıcından buyana çok güzel gelişmeler olduğunu zaten sözümün ifade etmiştim.Bu toplantının da birbirimizi daha iyi anlayacağımıza vesileolacağını düşünüyorum, herkese saygılar sunuyorum. Kapanış konuşmasınıyapmak üzere Avukat Av. Sami AKDAĞ beyi davet ediyorum;buyurun.Av. Sami AKDAĞ - Değerli konuklar, bu saate kadar beklediniz.Arkadaşlarımızın hepsi oldukça hazırlıklı. Dinlediniz ve bu noktadanitibaren sizi birtakım kavramlarla biraz daha yormak istemiyorum,Sayın Selami DEMİRKOL beyefendinin söylediği süreçlerdekiiyileşmeden biri de Çağlayan Adliyesinde oldu ve ÇağlayanAdliyesinde özellikle dönen mazbataların Çağlayan Adliyesindenadliye kalemlerine, icra daire kalemlerine intikali konusunda 300metrekarelik bir birimin açılmasına, özellikle üçüncü çalıştayımızınsonucunda vesile olduk.Buradan şunu çıkarıyoruz: Biz, bir bütünün ayrılmaz parçalarıyız.Tebligat zaten bir bütün, dolayısıyla bu <strong>tebligat</strong>ın yarattığı bubütünlük anlayışı içerisinde hareket ettiğimiz takdirde, <strong>tebligat</strong>ındevletin iskelet, yargınınsa omurga sistemi olduğunu düşünürsek,hiçbir mazeret <strong>tebligat</strong>ın usulsüz yapılmasına gerekçe olamaz. Bel-


Tebligat Hukuku111ki bu konuda Maliye Bakanlığının muktezaları gibi bir başvuru mekanizmasıbile geliştirilebilir.Sözümü iki noktaya vurgu yaparak bitirmek istiyorum. Bir öyküokudum size, onun adı -İnternetten bakın lütfen- “Garcia’ya Mektup”Bu dakikaya sakladım onu, lütfen buna bakın. Biraz dahakapsamlıdır, ben kısaltarak aktardım.Bir de bu toplantıya gelen sizler, değerli vaktinizi ayırdınız, konuşmacıarkadaşlarımız çok yoğun hazırlanarak buraya geldiler.Gerçekten bizi bilgilendirmek için buradaydılar. Gayretleri takdirederek toplantıyı öyle kapatalım diyorum- işlerini iyi yapan ve dahaiyi yapmak için bilgilenmek üzere şu anda aramızda bulunan dağıtıcıarkadaşlarımızı da hep birlikte kuvvetle alkışlayalım diyerektoplantıyı kapatırken katılımcılara ve xxxxxxxx dolayı hepinize teşekkürediyorum.Kapanış...


TEBLİGAT HUKUKU14 Ocak 2012, Çağlayan AdliyesiAv. Sami AKDAĞ - Evet değerli katılımcılar, bugünkü toplantıyahoş geldiniz. Bu toplantının sunum kısmına geçmeden önekayıtlara geçmesi bakımından toplantının mana ve öneminin ileridesağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi için toplantıya katılansiz değerli arkadaşlarımızın isim ve mesleki konumlarını okumakistiyorum. İstanbul Adalet Komisyon Başkanı Sabri Bayındır, İstanbulBaşsavcı Vekili Hasan Turan Yavuz Yılmaz, İstanbul Bölgeİdare Mahkemesi Başkanı Ali Yaşar YURDABAK, İstanbul MerkezValisi Enver Salihoğlu, İstanbul 7 İdare Mahkemesi Başkanı HâkimDr. Selami DEMİRKOL, İstanbul 4 İcra Mahkemesi HâkimiNihal Ancı Koç, İstanbul 1 Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi HâkimiFatma Koç, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi Hâkimi AdnanYılmaz, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Cenk Yaşar Şahin, Kadıköy 12. Noteri Ahmet Hamdi Aksoy,İstanbul <strong>Barosu</strong> Avukatlarından Ömür Dedeoğlu, İstanbul <strong>Barosu</strong>Avukatlarından Av. Sami AKDAĞ, İstanbul <strong>Barosu</strong> AvukatlarındanKadir Dağlık, İstanbul <strong>Barosu</strong> Stj. Av. Erdal Arçı, İstanbul 11. İcraMahkemesi Müdürü Rıfat Öğsüz İstanbul 3 Asliye Ceza MahkemesiMüdürü Sırrı Yönelik, İstanbul 1 İcra Müdürü Fatma TOPRAK,İstanbul 3 Vergi Mahkemesi Müdürü Nejla İnekçioğlu, İstanbul 5İdari Mahkemesi Müdürü Zümrüt Kaya, İstanbul 7 Vergi MahkemesiMüdürü İlknur Sağlam, PTT Posta İşletme Müdürü Arif Nümelİstanbul Mahalle Muhtarlar Derneği Başkanı Arif Ak Ataköy 9.Kısım Muhtarı -henüz gelmedi- Aydın Keser, İstanbul Adalet Bakanlığıadına İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fehmi Tosun; hepinizehoş geldiniz diyorum tekrar.Değerli katılımcılar, çalışmaların kısa bir tarihçesini sizlerlepaylaşmak istiyorum. Bu fikir Adalet Bakanlarının İstanbul <strong>Barosu</strong>ndanTebligat Yasasıyla ilgili ve daha sonra da Tebligat Yönetmeliğiyleilgili görüş ve önerilerin istenmesiyle başladı. Daha sonra bizbu konuda çalışmalar yaptık. Yaptığımız çalışmalarda gördük ki,uygulamaya dair yaşanan <strong>tebligat</strong>la ilgili elimizde fazla bir veri yok,bilgilerin tümü tamamıyla kitabi, bu konuda araştırmalar yapar-


114 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıken ilk olarak kendisi şu anda burada, Ali Yaşar YURDABAK Beyletanıştık ve bu tanışmanın <strong>tebligat</strong> sorumlusu çok da derinde sıkıntılarhissedilen bir konu olduğunu fark ettik, hep birlikte bunupaylaştık ve derken Selami Beyle tanıştırıldık ve Selami Bey bu konuyadört elle sarılınca çalışmalarımızın hemen akabinde idare vevergi mahkemelerinin müdürlerinin katılımıyla çok geniş katılımlıbir toplantı yaptık. Pek çok veri elde ettik. Elde ettiğimiz bu verilerşu anda bilgi havuzumuzda, bunun arkasından İstanbul <strong>Barosu</strong>Kalite Koordinasyon Merkeziyle bir çalışma başlattık ve bu çalışmanınsonucunda da PTT Beyoğlu Posta Dağıtım Müdürlüğü’ne gittikve orada Posta Dağıtım Müdürlüğünde PTT çalışanlarıyla, dağıtımyapanlarla birebir görüştük ve sorunun o yöndeki boyutlarınıda gözlemleme imkânımız oldu. Olay bizi aldı götürdü ve derkenyine Selami Beyin ısrarıyla bu toplantıdan bir önce 9 Aralıkta yapılançalışmada konunun daha kapsamlı ele alınması gerektiğinifark ettik ve dolayısıyla siz değerli katılımcıları da haberdar ederek,yani basamakları giderek yukarıya çıkarak bu toplantıyı tertipetme gereği duyduk ve her yaptığımız çalışmada bilgi havuzumuzayeni verilerin, yeni bilgilerin girmekte olduğunu gördük. Fakat buçalışmaları yaparken hemen çözüme gitmek yerine önce sorunlailgili bütün olguları, verileri, problemleri tespit edebilirsek eğerkonu ile isbatlık olan birimlerin bize aktaracağı bilgileri bir arayagetirebilirsek, ileride teşhiste amacımıza ulaşırsak tedavide de ooranda kolaylıkla neticeye varabiliriz diye düşündük. Çünkü bukonu sadece tek bir disiplinin değil, <strong>tebligat</strong> çünkü pek çok disipliniilgilendiren, pek çok kurumla irtibatı olan bir resmi süreç, dolayısıylao temas ettiği kurumların kendi kapsamlarında, ve yaşamalanlarındaki bilgilere ulaşırsak biz <strong>tebligat</strong>la ilgili sağlıklı bilgilereve sağlıklı verilere ulaşabiliriz ki, olayın elektronik <strong>tebligat</strong> boyutuvar ki, o da bana göre biraz daha ileri bir aşama, ama ondan öncebizim şu an yürüyen, devam eden klasik <strong>tebligat</strong>la ilgili olarak okonunun değişik kesimlerinde bulunan ve görev ifa eden kişilerinsahip olduğu bilgileri, çalışmalarını bir araya getirmek. Bununiçin de sanıyorum öncelikle şöyle bir yol izlememizde yarar var:Yargı öncesi <strong>tebligat</strong>ların yargılama sürecine olan menfi tesirleriyleadli ve idari yargı <strong>tebligat</strong>larındaki aksaklıkların ele alınması. Butoplantıda <strong>tebligat</strong> sorunlarıyla ilgili olarak yapılacak tespitler kişiveya kurumları hedef almamakta, aksine bu Çalıştay sadece süreçlerdekiaksaklıkları çözüm odaklı bir yaklaşımla ortaya çıkarmaamacı taşımaktadır. Toplantı sonucunda eğer zaman kalırsa kısa


Tebligat Hukuku115bir sonuç bildirisi, bir sonraki çalışmanın niteliği, hazırlık çalışmalarıve komite seçimi konularını görüşebiliriz.Toplantıya başlamadan önce bir-iki bilgiyi daha sizinle paylaşmakarzusundayım. Toplantı iki turlu olacaktır. Birinci turda 5 dakikaiçerisinde hâlihazır klasik <strong>tebligat</strong>, adli <strong>tebligat</strong>a dair görüşlerele alınacak. 10.30’da 20 dakika bir ara verilecek, ikinci turdaysa5’er dakikalık süreyle eğer arzu edilirse elektronik <strong>tebligat</strong>a dairgörüşlere başvurulacaktır. Böylece toplantımızı planladığımız gibi13.00’te bitirmiş oluruz. Konuşmalarımız İstanbul <strong>Barosu</strong>nun katkılarıyladaha sonra ses çözümleri yapılmak üzere görevli arkadaşımıztarafından kayıt altına alınmaktadır. Ben 5 dakikamı kullandımsanırım, sözlerime şimdilik son verirken toplantının başarılıgeçmesini temenni ediyorum.Şimdi bu konuyla ilgili bence sizden başlamak üzere görüşlerinizialalım ve kayıtlara geçeceğiz, tespitlerimiz <strong>tebligat</strong>la ilgili sizinfaaliyet alanı içerisindeki tespitlerinizi bizimle paylaşırsanız … yararlanmışolacağız.Ahmet PAKSOY (Karaköy 12. Noteri) - İstanbul Noter Odasıadına gelmiş bulunmaktayım. Bize kısa süre önce bir tebliğ ulaştı.Biz yeteri kadar hazırlık yapamadık, ama bazı konuları da sizlerlepaylaşmak isteriz. Evvelemirde çok özür dilerim kurumları filanhedef almıyoruz, alternatif mortgage şirketlerinin de mutlaka …(09.16) girmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu yasal düzenlemeylebirlikte hem elektronik olarak takip ediyorsunuz, hem ulaşıyor, birgün sonra da size dönüyor. Yani ya PTT buna ayak uydurur ya da… gider … yani bizim noterliklerde verdiğimiz, PTT’ye verdiğimizevraklar hiçbir zaman 15 günden önce bize dönmüyor, mutlakadönmesi lazım. Kargoya verdiğimizde en azından ikinci günü genebize tekrar dönüyor.Biz de genel olarak yargının bir parçası olduğumuz için bir noterlerşöyle düşünüyoruz: Noterler işlemlerini çok güzel yaparlarsahâkimler rahat ederler. Bu sistemi oturtamıyoruz, oturmuyor,buna paralel olarak ihtarname çekiyoruz, 35’e göre <strong>tebligat</strong> yapamıyoruz.Yani bizi adliyenin bir parçası olarak, idari yargının birparçası olarak kabul edip, <strong>tebligat</strong>larımızla adli <strong>tebligat</strong>ın unsuruyahut içerisine alınması kanaatindeyim. Üçüncüsü kiracılarlailgili <strong>tebligat</strong> çekiyoruz, kiracılarla ilgili bize iade geliyor. İadenin


116 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıarkasında diyor ki: “Burada oturmadığı, burada bulunmadığı,işyerinin burada olmadığı” Adam kiralamış, oturuyor, çalışıyor,PTT’den böyle geliyor. Diyoruz ki, git Cumhuriyet … orada oturuyorzaten, kiracı … oturuyor. Yani mutlaka ikametgâh sistemininde yasal düzenlemeyle oturtulması lazım. Nüfusa kayıtlı adresinmutlaka oturtulması lazım geleceği düşüncesindeyim.Av. Sami AKDAĞ - Asında epeyce sorun var, ama belli başlınoktalara temas edebilirsek önce kendimizi tanıtarak.Selami DEMİRKOL - Sami Bey, çok özür dilerim, daha öncekikatılımcılar bir konuşsa, yani bu tecrübe aktarımı açısından faydalıolur. Daha önce konuşulanlar da tekrar gündeme gelmiş olur vevakıf olunur yeni katılımcılar tarafından, sonra onlara söz verilecek.Yani bilemiyorum daha iyi olmaz mı?Av. Sami AKDAĞ - O zaman sizden alalım, başlayalım SelamiBey, çünkü birikim var.Selami DEMİRKOL - Ben burada hazırda bulunan herkesi saygıile selamlıyorum. Yaşar Bey Başkanımızın yönlendirmesiyle konuyadahil oldum, onu hemen söyleyeyim, sağ olsunlar, herhalde faydalıda oluyoruz, olacağız inşallah. Ben <strong>tebligat</strong>tan kaynaklı sıkıntınınson aşaması olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 6. maddeyi“adli yargılanma” başlığı altındaki düzenlemiş olduğu maddeninmakul sürenin aşılması … tehlikesi içerisinde … bir sıkıntı oluşturduğunudüşünüyorum. Zira <strong>tebligat</strong>taki gecikme mahkemeye sonuçolarak mal ediliyor ve yargılama için öngörülen makul süreninaşılmasına sebep oluşturuyor. Bu gecikme bizimle ilgili iğneyi öncekendimize batırmak istiyorum ben, yargı üyeleri biz <strong>tebligat</strong> zarflarınıdoğru dürüst hazırlamıyoruz. Tabii sıkıntımız var bizim, dahaönceki konuşmalar ikinci kez belki … söylüyorum. Şöyle bir örnek:Tebligat zarfının üzerine ki, avukat değil, avukatsız açılan bir davabu, davacının adı tasfiye halinde bir şirket, şirketin adı yazılıyor,fakat davacı şirketi temsilen tasfiye memurunun adını yazmıyor.Tasfiye memurunun adı yazılmadığı için verilen adres ev adresi.Av. Sami AKDAĞ - Şahıs adresinde şirket aranıyor.Selami DEMİRKOL - Aynen öyle, ev adresine gidiliyor, şirketaranıyor. Zarfı zaten biz de böyle yazmışız, ama bu bizden kaynaklanıyorbir yerde. … (14.35) hâkiminiz görmeliydi bunu veya tebliğ


Tebligat Hukuku117zarfını hazırlayan memurunuz görmeliydi bunu, dolayısıyla bu gerigeliyor, … adına geliyor, ardından davanın açılmamış sayılmasına.Tabii sonrasında itirazın temyizinde fark ediliyor. Bu bizimle ilgiliörnekleri çoğaltabilirim, fazla zaman almak istemiyorum, süremçok sınırlı. Muhtarlarla ilgili gerçekten muhtarların hemen hemenhepsi şu anda elektronik aletle donatılmış durumda, ellerinde yeterliimkânlar var. Fakat maalesef kullanmadıklarına şahit oluyoruz,çünkü kullanmış olsalar tebliğ zarflar geri dönmez. Şöyle bir örnekvereyim: İstanbul’da Beşiktaş’a bir adrese ihbarname tebliğine gidiliyor.Ödeme emri ihbarname tebliğ edilemedi, geri döndü diyeödeme emrinin <strong>tebligat</strong>ı yapılıyor. Ödeme emrinin <strong>tebligat</strong>ı yapılabiliyorrahatlıkla aynı adres, ihbarname niye tebliğ edilemiyor?Adreste tanınmıyor, muhtara bırakılıyor. Muhtar da aynen tasdikediyor ve <strong>tebligat</strong> yapılamamış oluyor. Oysa davacısı ödeme emrinedava açarken ben ikametgah nakil ilmühaberi aldım ve Antalya’yagideceğimi muhtar biliyordu. Gittiğinde çünkü onu almak zorundazaten, muhtar kayıtlarına zahmet edip de bakmamış. Bakmayıncatabii ister istemez otomatikman <strong>tebligat</strong> yapılamamış oluyor. Yinedağıtıcıyla ilgili yığınla dağıtıcılar ki, zaten burada kimse yok onlardandeğil mi?Av. Sami AKDAĞ - Gelecekler.Ali Yaşar YURDABAK - Daha önce gelmişlerdi ve hedef olmuşlardızaten. Bunun büyük payı onlara ait, yani ben geçenlerde ÇağlayanAdliyesinde savcı arkadaşlarla toplandık, yani şöyle söyleniyor:Elimizden gelse dağıtıcıları içeri atacağız imkân olsa, götürüpposta kutusuna bırakıp geliyor. Arkasına yazıyor işte, bulunamadıveya <strong>tebligat</strong> adresi tanınmıyor. Oysa yukarı çıkıp zahmet edip debakmadıkları çok vakalarla karşılaşılmış. Bizde de aynı şekildeyine Bakırköy’den bir örnek, adrese gidiyor, tanınmıyor, iade, amadaha sonraki bir <strong>tebligat</strong>ta aynı adres, aynı kişi bizzat kendisinetebliğ edilmiştir. Daha önce o adresi gitmediğini biz veya mesaiiçerisinde gitmediği bir şekilde anlayabiliyoruz onu biz, dağıtıcıdankaynaklı zaten sıkıntılar söylenecektir.Selami DEMİRKOL - Yanımda bir örnek getirdim. Bizim mahkemeninbenden önceki dönemde Danıştay 8. Daire kararı <strong>tebligat</strong>açıkabiliyor, fakat katlamayla ilgili hani daha önceki toplantıdakonuşmuştuk ya, kesiyorlar, bu şekilde bize iade ediyorlar. Kararınyarısı bir tarafta, yarısı bir tarafta. Biz bununla ilgili PTT’ye yazı


118 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıyazıyoruz, bize diyor şöyle katlayın, gönderin, bu şekilde katlayıngönderin, bize akıl veriyorlar.Av. Sami AKDAĞ - O konuda Kadir Beyin bir çalışması var galiba,bizimle paylaşacak.Selami DEMİRKOL - Bunu duyarsızlık olarak değerlendiriyoruzbu tabloyu. Asıl benim bugün burada farklı olarak dile getirmekistediğim ve arkadaşlarla da paylaştığım, müdire hanımlarladün ön bir toplantı yaptık buraya gelmeden önce, şu temyiz zarflarındazaten vatandaşlık kimlik numaraları yazılıyor mutlaka. yaniöneri olarak söylüyoruz ve sizlerin de görüşlerine başvuruyoruz.Temyiz zarflarına aynı zamanda cep telefonlarını da yazalım. Tebligatçıkardığımız kişinin davacı olur veyahut da vekili olur ve temyizyapılmama durumu olduğunda bir şekilde, muhtara bırakılma durumuolduğunda cep telefonuna mesaj gönderilsin. Bunu PTT memuruhatta geri döndüğünde dağıtım birimleri var onların, oradakigörevli muhtara bırakıldı diye kendisine gelen parçayı gördüğündecep telefonuna mesaj göndersin.Av. Sami AKDAĞ - Evet, güzel bir fikir, avukatlar için olabiliraslında, muhtar bile görevli olabilir bunda.Selami DEMİRKOL - Biz bunu tebliğ yapılmış sayalım artık.Salondan - Bir tazyik oluşturacaktır bu, baskı unsuru oluşturacaktırPTT üzerinde, kendilerine biraz daha çeki düzen verebilirler.Av. Sami AKDAĞ - Evet, bence çok parlak fikirler çıkabilir böyle.Sizden de bir iki cümle alalım ve Beyefendiye dönelim.İlknur SAĞLAM - Öncelikle herkese merhabalar diyorum. İlknurSağlam, İstanbul 3. Aile Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü. Mahkemedebu <strong>tebligat</strong>larla ilgili olarak son bir iki yıldır daha öncevurguladığın gibi üçlü PTT, Danıştay Adalet Bakalığı müşterekliğiarasındaüçlü bir kıskaç içerisindeyiz, öncelikle bu işlemden kaldırma,arkasından dava açılmaması yönünde bir karar verildiğindeyüksek mahkeme bozuyor. Mahkemeler de bozmayla muhatap olmamakiçin, bozmaya uğramamak için bu sefer işte <strong>tebligat</strong>ı bir şekildeyapmaya çalışıyorlar. İade gelenleri biz 21. maddeye göre yapdiye PTT’yi bir yerde zorluyoruz, zorlayıcı yazılar, son bir senedir


Tebligat Hukuku11921. maddeyi yazıyorum ben, bunu yazıyoruz. Fakat bunu da PTTçoğu kez yapmıyor, geri gönderiyor. Bu tür durumlarda yaptığımız,işte birkaç tane mecburen yapmak zorunda kaldığımız işlemdenkaldırmalar var. onun için de son bir yıldır işlemden kaldırmayapmıyoruz. Bunun dışında işlemden kaldırma ve haklarında davaaçılmaması yapmadığımızda bir sene önce özellikle müfettiş eleştirisinemaruz kaldık. İşlemden kaldırma diye bir müessese var,bu uygulanmıyor mu, neden uygulanmıyor, niye adres aramaya çalışıyorsunuz?Mesela biz dilekçe eklerinden, vesaire eklerden birşekilde bir adres bulup davacıya ulaşalım, <strong>tebligat</strong> yapalım bir şekildede sonrasında bozmaya muhatap olmamak adına. Niye böyleuğraşıyorsunuz, işlemden kaldırın gitsin hatta şifahi olarak banamüfettiş bey söylemişti. Bu şekilde PTT, müfettiş ve bozma, yüksekmahkeme arasında biraz sıkıştırılmış gibi oldu mahkemeler. Çünküneden? Sonuçta yürürlükte bulunan işlemden kaldırma ve davaaçılmamış sayılmasına müesseseleri var. O takdirde bir şekilde<strong>tebligat</strong> yapılmasını sağlayamıyorsanız bu müesseselerin kaldırılmasıgerekiyor. yani sırf Tebligat Kanunu’nda düzenleme değil de,gerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda, gerek İdari YargılamaKanunu’nda ve Avukatlık Kanununda da olsun belki birtakımdüzenlemelerin birbiriyle bağlantılı, paralel bir şekilde kanunlarınuyumlu hale getirilmesi gerekiyor.Bir de tanınmıyor şerhi bana göre çok muğlak bir ifade. PTTbir şekilde onu basıyor veya tanınmıyor diye geçiyor. Tebligat birölçüde adrese yapılıyor Sayın Başkanımın da dediği gibi, bir sonraki<strong>tebligat</strong>ımız geri geliyor, tanınmıyor diyor, burada böyle birisiyok. bir önceki aynı adreste o kişi tanınıyordu da aradan bir iki aygeçen süreç içerisinde ne oldu da o kişi tanınmaz hale geldi?Av. Sami AKDAĞ - Siz haricen başka kurumlardan yaptığınızadres tahkikatlarında aslında böyle bir sokağın olduğunu…İlknur SAĞLAM - Bazen de mesela böyle bir sokak yoktur diyegeliyor, halbuki bir önceki <strong>tebligat</strong>ta yapılmış. Yani bir önceki <strong>tebligat</strong>taöyle bir sokak var, sonra o sokak yok mu oluyor, ne oluyor,yoktur diye o şekilde gelenler dahi oluyor.Av. Sami AKDAĞ - Bir önceki söylediğiniz noktaya ilgili bir tespittebulunayım. Açılmamış sayılması müessesenin yeniden gözden


120 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıgeçirilmesi gerekiyor. niye? Tebligat <strong>hukuku</strong>ndaki gelişmeler açılmamışsayılması müessesesinin daha hassas uygulanmasını gerektiriyordiyebilir miyiz?İlknur SAĞLAM - Yani son 1 senedir uygulayamaz hale geldik.Bir önceki yıldan işlemden kaldırdığımız dosyaları, bir yıllık olanlarıaçılmamış sayıyorum. Bundan sonra olmayacak, çünkü işlemdenkaldırma yapmıyoruz. Bir şekilde Danıştay tarafından <strong>tebligat</strong>ıyapmaya zorlanıyor mahkemeler.Av. Sami AKDAĞ - Size tekrar döneceğiz, buyurun Kadir Bey.Av. Kadir DAYLIK - Öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.Ben İstanbul <strong>Barosu</strong> Kalite Koordinasyon Merkezi dokümantasyonsorumlusuyum. Geçen toplantıda da bulunduğum için biraz belkibu toplantıda bir eleme yapma ihtiyacı duydum. Tabii hepimizmesleğimize başladığımız ilk anda <strong>tebligat</strong>la karşılaştık, o zamandanberi hayatımızda olan bir şey. <strong>tebligat</strong> hem bildirme görevi var,hem de bildirdiğini belgeleme görevi var. bu kadar önemli bir belge.Şimdi konuyu bütün taraflar burada olduğu için daha iyi irdelemekaçısından ben bir süreç haritası çıkartmaya çalıştım. Fakat elimdekibu A4 kâğıdı da buna yetmedi. Hani para çok dolaştığı içinkirlidir deriz ya <strong>tebligat</strong> da aslında para gibi çok elden ele dolaşanbir belge. Şimdi önce ne yapıyoruz? Tebligat taleple başlıyor. Vatandaşınya da onun vekili olan bizlerin, avukatın talebiyle başlıyor.Yargıç karar veriyor, sonra düzenlenmesi için kalem personeli devreyegiriyor. Kalem personeli düzenlerken Adalet Bakanlığı’nın yayınlamışolduğu örneklerden yararlanıyor, demek ki burada bir bakanlıkilişkisi var. düzenledikten sonra PTT’ye gönderiyor. PTT’niniçerisinde posta işleme merkezi, PTT dağıtıcısı gibi, bu birimlerianlatacaklar bize arkadaşlarımız, orada dolaşıyor ve ilgiliye gidiyor.Şimdi burası önemli, buradan sonra ilgiliye gidebilir, komşusunagidebilir, muhtara gidebilir, askeri <strong>tebligat</strong>sa komutanına gidebilir.Bir sürü kişi devreye giriyor ve o andan itibaren ilgili ya dailgilinin vekili de bu sürece müdahil olmaya başlıyorlar. Sonra tekrarpostaneye dönüyor, tekrar kaleme geliyor, tekrar yargıç bunugörüyor. Bu sefer vatandaş ya da diğer vatandaş, yani davanın karşıtarafı ya da onların vekilleri de tekrar buna el sürüyorlar, sonrada Yargıtaya gidiyor. Yani bu kadar çok yeri dolaşan ve bu kadarçok kişinin el sürdüğü bir belgeden bahsediyoruz. şimdi dolayısıy-


Tebligat Hukuku121la böyle bir süreçte mutlaka hatalar, yanlışlar olabilir ve bir de işinilginç tarafı bu sürece katılan herkes birbirinden kopuk, birbiriyleyüz yüze gelmiyor. Şimdi bu toplantıda bu sürecin içerisinde olantarafları bir araya topladık. Geçen toplantımızda da hep böyle konuşmuştuk,belki böylece sorunları daha iyi ortaya koyacağız.Rıfat ÖĞSÜZ - 10. İcra Mahkemesi Müdürü. Mutlaka adreslerigüncellemeliler ve onların güncellediklerine itibar etmeliyiz. İlk<strong>tebligat</strong>lar … çıkarılmalı, ara <strong>tebligat</strong>lar kaldırılmalı, hani ilan gibi.Av. Sami AKDAĞ - Bunlar çok önemli, devam edin lütfen.Rıfat ÖĞSÜZ - Yapılan <strong>tebligat</strong> adres değişikliği yapılmışsa daireyetekrar dönmemeli, adresi biliniyorsa bilinen adrese postacı tarafındangötürüp teslim edilmeli, zaman kaybı arada geçirilmemeli.Şimdilik söyleyeceklerim bunlar.Sırrı YÖNELİ - 2. Asliye Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürüyüm.Başta Başkanım olmak üzere hepinize saygılarımı sunuyorum.Şimdi <strong>tebligat</strong>larda yaşadığımız birçok sorunlarımız var dilegetirildiği gibi. Hazırlık ve tensip aşamasında tarafların bildirdiğiadreslere tüm <strong>tebligat</strong>lar bu aşamada tebliğ oluyor. Fakat kararaşamasına gelip kararı tebliğ ettiğinizde maalesef şahısların, yanibilhassa şüpheli, sanık şahısların adreslerde bulunmadığı, sicil veticaret odalarından araştırdığımız adreslerde bulunmadığı, yanibizzat yaşadığım için, dosya Yargıtaya gönderildikten sonra Yargıtaydantekrar geldi, şahısların tekrar araştırılması. Yargıtay ilamınıekleyerek gönderdiğimde bu şahısların yüzde 80’ine ulaşamıyoruz.Tabii bu arada da aradan dört, beş yıl zaman geçti. Evet, buradayargı için ben de üzülüyorum, neden tebliğ olunamıyor, yani birtürlü çözüm getirilmiş değil.Yani bizim yaşadığımız sıkıntılar böyle, <strong>tebligat</strong>ın yapılamaması.Yani yargıda bir sorun yok, <strong>tebligat</strong>lar gidiyor, adresler belli, amatek şey olarak görüyorum, dağıtım esnasında onlara ulaşılamaması.Av. Sami AKDAĞ - Teşekkür ediyoruz. Size tekrar döneriz, zatenturlarımızı hızlı bir şekilde döndüreceğiz. Diğer kurum temsilcileri,tabii kurumlarıyla, kurumları temsil eden kişileri hedefalmıyoruz burada, tamamıyla sistem temelinde konuşuyoruz.Sırrı YÖNELİ - Tabii ki, yani ortada olan bir şey var, zaten bu-


122 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarınun için toplandık, bunu dile getirdik. Buna bir çözüm getirilmesigerekir.Av. Sami AKDAĞ - Tabii, sanıyorum sistemin diğer noktalarındabulunan arkadaşlarımızın paylaşacağı bilgiler bize yavaş yavaşışık tutacaktır. Teşekkür ediyoruz. Nejla Hanım, sizden dinleyelim.Daha önceki toplantıda da vardınız.Nejla İNEKÇİOĞLU - Daha önce İdare Mahkemesinde yaptıpımıztoplantılarımızda tespit ettiğimiz üzere <strong>tebligat</strong> yargılamanınayrılmaz bir parçasıdır. Bu parçadaki sorunları gidermek için debizim naçizane katkılarımız olsun diye buradayız. Daha çok dahaönceki toplantıda usul olarak veya şekil olarak yapılan hatalarınyapılmaması için basit hataları ortadan kaldırdığımızda belki debu yükün yarıya ineceği hususuna değinmiştim ben. Şöyle ki, bir<strong>tebligat</strong>a bir tek kaşeyi basıp “ayrılmıştır”, “tanınmıyor”, diye direktbize gelmesin, o <strong>tebligat</strong>ın tashihi yok. O dosyanın en az bir aygecikmesine sebebiyet veriyor, çünkü tekrar bir yazışmaya girmedurumunda kalıyoruz. Ayrıca idari yargılama usulünde süreler hepo tebliğ parçasına bakılarak işletilmeye başladığından üzerindekiyazı dahi düzgün, okunaklı olması gene bu usul ve şekle bakıyor.Tebligat nerede bitiyor? Teknolojiyle başlıyor, ama Kadir Beyinde dediği gibi bir dağıtıcının elinde bitiyor. Yani insandan insanageçen bir şey. oradaki herkesin yaptığı işe saygı göstermesi ve hakkınıvermeye çalışmasıyla birçok sorunun çözüleceğini söylemiştimkendi fikrim olarak. başka da şimdilik bir şey söylemeyeyim.Yalnız şöyle bir ricam da var, vergi mahkemelerinde şirket ismineçıkardığımız <strong>tebligat</strong> çok fazla ve şahıslara çıkardığımız <strong>tebligat</strong>lardaşimdi sistem dolayısıyla MERNİS adresi birçok kişide geliyorve MERNİS adresine çıkardığımız <strong>tebligat</strong>ları yapılmış sayıyoruz.Bu bizi bayağı bir rahatlattı, ama şirketlerle ilgili hala sorunumuzvar ve muhtarlarımız da doğal olarak şirketlerin adreslerine tasdikyapmak mecburiyetinde değiller. Bunların tasdik işi nasıl olacak,Kanun’da muhtar, zabıta amir veya memurunca der, ama hiç rastlamadıkşimdiye kadar böyle bir tasdike, gene yazışmalara giriyoruzbu hususlarda.Av. Sami AKDAĞ - MERNİS’le yüzde 50 oranında şirketler hariçşahıslar anlamında faydalı oldu.


Tebligat Hukuku123Nejla İNEKÇİOĞLU - Nasıl netleştirebiliriz bunu, düzgün birşekilde <strong>tebligat</strong> çıkarıldı, iade gelmesini, bu tamam, usule uygunbir iadedir demeyi= Bir de 35. maddeyi herkesin dikkatine sunuyorumki bir fikir birliği oluşsun diye. Ne yapıyoruz? Yapıştırmaksuretiyle <strong>tebligat</strong> yapıyoruz. şimdi bir karar çıktı dosyada ve aslındaorada yapıştırma olması ne derece doğru?Av. Sami AKDAĞ - Evet, mahremiyet olayı var. O 35’e bir 21.madde, sizinle Sayın Başkan, konuşmuştuk, 35’in devamı 21’e göreyapılmalı mı? Yani bir 20. maddeye göre 21. madde uygulaması var,35’e göre yapılan <strong>tebligat</strong>larda da 21 usulüymüş gibi yapmanın yolubulunamaz mı, yasada böyle bir düzenleme yapılamaz mı?Nejla İNEKÇİOĞLU - Yani birçok rastladığım şirket özellikle adresleriniadesinde burada böyle bir şirket yoktur, şundan soruldu,isim yazıyor, taşınmış, iade. Şimdi burada dese ki aslında 28. maddevar tüzükte, dese ki şundan soruldu, imzadan imtina etti, iade.Bu kadar kelimeyi eksik yazmasa biz belki o iadeyi tamam diyeceğiz,ama bunu tamamlasın diye tekrar PTT’ye iade etmek zorunda kalıyoruz.Basit hatalar yapılmasa ben çok memnun olacağım.Zümrüt KAYA - 5. İdare Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü ZümrütKaya. Tebligat hukuki sonuçlar doğurması bakımından çok önemlibir işlemdir. Usulüne yapılmadığı takdirde yapılan işlemler geçerliolmaz. Biliyorsunuz ki biz yargı çalışanları olarak dosyalarımızı ilk<strong>tebligat</strong> parçaları ve <strong>tebligat</strong> alındıları üzerinden gerçekleştiriyoruz.Dosyanın tekemmülü, ilerleyişi, karar verilmesi hep <strong>tebligat</strong>larlaoluyor. Tebligatlar ne kadar düzgün olursa karar verilmesi de o kadardüzgün olur ve hızlı olur. Tebligatta yaşanan sorunlar arkadaşımızında belirttiği gibi tebliğ zarflarının tam bir çevre araştırmasıve muhtarlık araştırması yapılmadan iade edilmesi, muhtarlarınınkaşelerinin okunaklı olmaması, tarihlerinin belirtilmemesi, kaşelerindüzgün okunmaması ve TC numarası yok diye alındıların iadesi.Yani böyle çok konu var. MERNİS adresi dahi geliyor iade. MER-NİS iade edilemez diye üst yazıyla tekrar tekrar <strong>tebligat</strong> yapıyoruz.Söyleyeceklerim bu kadar.Enver SALİHOĞLU - Öncelikle herkese iyi günler diliyorum.Tabii Sayın Avukat biraz önce güzel bir yol çizdi, orada adres yoktu,bir de fiziki tarafı var işin. Onu ilave etsek, bütün bunlar yapılıyor,bir de fiziki mekâna gidiyorsunuz, kent bilgi sistemi, hedef o. Yal-


124 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarınız zannediyorum gerek yargıçların, gerek avukatların birkaç yılöncesine kadar çok büyük sorun yaşadıkları konu buydu. Adresinfiziki mekânı ortada yoktu. Şimdi MERNİS sistemine göre bunuönceden nüfus açıyor sistemini bakıyor, orada bir ev var mı, yokmu, eskiden böyle bir şey yoktu, çok büyük zorluklarla karşılaşılıyordu.Şimdi yönetmelikte, Kanun’da veya 5490 Sayılı Kanun adresitarif ediyor. bir arsa veya binanın coğrafi konumu ve işlevi … veçok da iyi bir tanım değil aslında. Adresi bize biraz daha aydınlatıcıbir şekilde tanımlaması gerekiyor. İki yönetmeliği var biliyorsunuzbunun, Yargı Yönetmeliği ve Numaralara Yönetmeliği, Adres SistemiYönetmeliği ve Numaralama Yönetmeliği. Orada da aşağı yukarıaynı tanımlar…Salondan - Kanun var 1927 tarihli.Enver SALİHOĞLU - Şimdi o kalktı, artık biz Nüfus Kanunu’ndangidiyoruz, yani 4590 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 4.maddesinde bu tanım yapılıyor. Orada eski yönetmelik biraz karmaşık,yeni yönetmelik en önemli reformu bu sistemin bir kereadresin önceden varlığının bilinmesi olayıdır. Yani MERNİS’te nüfusdairesine gittiğiniz zaman, adresinizi değiştireceğiniz zaman nüfustakiadam bakıyor, diyor ki, Muhtar Hanımın mahallesine, Ataköy9. Kısımda şu adreste bu ev var. eskiden bu yoktu, zannediyorumyargı sistemi de oradan büyük bir yük çekiyordu. Bu tabii önemli birgelişme oldu 2006’dan itibaren, ama buna rağmen bu yönetmelik şuçalışmanın da sonucu nüfus ve adres yönetmeliğinde de ona uygundüzenlemeler yapılması lazım. yani burada özellikle noterimizinifade ettiği gibi ya da işte bu işin mutfağından gelen arkadaşlarımızınifade ettiği zafiyetler adresin fiziki tarafına da girilmesi gerekir.Bir de geçen toplantıda da ben üzerinde durmuştum, Türkiye’deyer adlarıyla ilgili çok önemli eksiklikler var. Şimdi mevzuatımızagöre belediye sınırları içinde veya dışında yer adlarının belirlenmesifarklı. belediye sınırları içinde yer adları belediye meclisi kararıylabelirleniyor, belediye sınırları dışında, burası genelde İstanbulbelediye ilçesi dışı kalmadığı için, … hariç, …, ama bu sonuçülkemize yayılacağı için ona da değinmekte fayda var. şimdi kırsalkesimde yine Nüfus Kanununa göre yer adları köy ihtiyar heyetininkararı, kaymakamın veya merkez ilçedeyse valinin onayıyla tespitedilmektedir. Yine Köy Kanununa göre köyün bir görevi vardır. köyünbir başından bir başına çaprazlama iki yol açmak diye 1924


Tebligat Hukuku125tarihli Köy Kanununa böyle güzel bir ifade konulmuş, köye görevverilmiştir. yani böyle T gibi iki taraflı yol açıp evler de onun kenarındayapılır diyor. bunlar da olmadığı için, bizim köylerimizde KöyKanunundaki bu düzenlemenin somut sonuçları ortaya çıkmadığıiçin köylerde bu <strong>tebligat</strong>ları bu arkadaşlar nasıl yapıyorlar bilmiyorum.hakikaten köyde adres yok, bir şey yok. Yani Muhtar Hanım,Ataköy 9. Kısımdaki evi size hemen gider gösterir, ama köy muhtarıbu ülkede dağınık köylerde orada ev vardı yıkıldı, bak evin yerindehiçbir şey yok. Yani Köy Kanunu’nda da bunu koyarken yer, arsayıda herhalde bunun için koymuş. Yani evler yıkılınca orası adressizkalmasın diye böyle bir çözüm getirmiş. Bunlar da bizim ülkemizintemel sorunları. Mesela bizim oturduğumuz mahalle Ataköy’dehem sokak adı var, yönetmeliğe mahallelere ve sokaklara bir isimya da numara verilir, evlere yalnız numara verilebilir. Ataköy’dehem numara var, 9. kısım diyorsunuz, hem de mahalle ismi var.mesela 19 Mayıs Caddesi, ben oturduğum caddenin isminin 19Mayıs Caddesi olduğunu bilmiyorum. ben 5. Kısımda oturuyorum.Bunları da özellikle bu yeni kentleşme olan yerlerde … kümeleri,yönetmelikte ismi bu, … kümelerinin de bir şekilde tanımlanmasılazım, ya sokak adıyla, cadde adıyla ya da numarasıyla. Bu ikisibirbirine karışıyor, özellikle dediğim gibi yeni kurulan siteli yerlerdebunlar da büyük sorunlar. Şu anda mesela 5. Kısım A8 Blok, 5numara diyor. Nasıl olacak, orada da öyle bir, halbuki öbür taraftacadde ismi var, aynı yerin bir de cadde ismi var. Bunların da açıklığakavuşturulmasında fayda var. Şimdilik kısaca bunları ifade etmekistiyorum.Av. Sami AKDAĞ - Evet sanıyorum bu konuda PTT … gelen arkadaşımıznumarataj sistemi hakkında açıklamalarda bulunacak.Ben burada bir bilgi ekleyeyim, dediğiniz çok doğru, 20 tane resmikurum varsa bu 20 resmi kurumda bir adresin tarifi farklı. Dolayısıylabu yargının da, diğer kurumların da sorunu.Enver SALİHOĞLU - Şöyle bir araya gireyim müsaade ederseniz,şimdi bizim mahallede vergi dairesi var, Ataköy 5. Kısım. Benevin önüne çıkınca herkes geliyor, Lale Sokakta, ben Lale Sokağıbilmiyorum, ama bizim evin karşısı. Biz orayı hep Ataköy 5. Kısımdiye biliyoruz. Lale Sokakta diyor, daha sonra nereyi arıyorsunuzsiz diyorum. Adam diyor ki, ben vergi dairesi başkanlığını arıyorum.O zaman karşı bina. Yani bu adres tanımı son derece önemlibir konu, ona da dikkat etmek lazım.


126 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAv. Sami AKDAĞ - Efendim sizi aslında en başta düşünüyorduk.Sabri BAYINDIR - Tabii ben ev sahibi olarak çok fazla konuşmakistemiyorum, burada gerçekten beni en iyi şekilde ve bendendaha iyi şekilde anlatacak hâkim arkadaşlarım var. tabii bu birkanayan yara, yani <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong> bana göre takip <strong>hukuku</strong> kadarönemli, yani öncelikli. Her şey özelleştirmeye karşı değil, yani dahadoğrusu şu andaki yaşadığımız sorunların büyük bir çoğunluğuözelleştirmeyle başladı. Duruşma yaparken bir <strong>tebligat</strong>ın kime yapıldığını,nasıl yapıldığını ne avukat okuyabildi, ne ben okuyabildim.Salonda acaba hani bizden daha şey olan var mı diye okuyunbakalım dedik, okuyamadılar. Onun için tabii seçilen <strong>tebligat</strong> memurlarınınyazıları dahi okunmuyor. Ben bunu bir eleştiri olaraksöylüyorum ve baştan beri diyorum ki en çok <strong>tebligat</strong> idari ve adliyargıyı ilgilendiriyor, bu gerçekten önemli bir şey. acaba hem adliyargı bünyesinde, hem idari yargı bünyesinde güçlü bir <strong>tebligat</strong> kurumuoluşturulabilir mi? Benim denetimim altında olacak. Yerinegöre ben çağıracağım, bu <strong>tebligat</strong> böyle yapılmaz diye tabiri caizse,yani bunu şey anlamda söylüyorum, kulağını çekeceğim. İnanın buisteyerek yaptığımız bir şey değildi, <strong>tebligat</strong> memurlarını ihtar etmektenben bıkmıştım. Asliye hukuk hâkimiyim, Pendik’in DolayobaMahallesi 3 bin nüfuslu bir yer. Mübalağa etmiyorum, en az 100<strong>tebligat</strong> birlikte sakin Rıfat bilmem neye, birlikte sakin, oturmuşmahalleye <strong>tebligat</strong> memuru bir kişiye tebliğ etmiş gelmiş. Kamulaştırmabedelinin arttırılması davası, süresinde değil mi, ilktenbir geldi ki birlikte sakin şeye, 30 günü geçmiş, davayı reddettik.Dilekçeler yağmaya başladı, bu adam emlakçidir. Tebligat yapılaninsan emlakçidir, buna yapılmış <strong>tebligat</strong>. Sonra bir toparladık kigerçekten 150, 200 tane <strong>tebligat</strong> aynı kişiye birlikte sakin diye yapılmış.Onun için diyorum ki idari yargı ve adli yargı bünyesindeçok güçlü bir <strong>tebligat</strong> kurumu oluşturulabilir mi, esas bununüzerinde durmamız lazım. Özelleştirmeye karşı değilim, az önceözelleştirmeyle başladı bu, önüne gelen alındı. Ben bunu böyle söylüyorum,bağışlayın, ondan sonra da bir sürü sorunları biz uygulayıcılarolarak yaşamaya başladık.Av. Sami AKDAĞ - Ben de işin önemini vurgulamak bakımından<strong>tebligat</strong> bakanlığı diye bir bakanlık kurulabilir mi?Sabri BAYINDIR - Yok, <strong>tebligat</strong> bakanlığı kurmaya gerek yok,benim bünyemde çok güçlü bir <strong>tebligat</strong> kurumu oluşursa, yani bi-


Tebligat Hukuku127lemiyorum, teknik şartları ne olur, teknik zorlukları olur mu, olmazmı, PTT müdürü arkadaşımız belki elimizden mi alacaksınızdiye düşünebilir, bilemiyorum, ama kanayan bir yara, çok üzerindedurulması gerekir, gerçekten çok önemli bir sorun.Salondan - O zaman bir sorunumuz daha olur, yetersiz adlidağıtıcınız yok diye başlarız. O zaman daha çok başınızı ağrıtırız.Av. Sami AKDAĞ - Yalnız bir şey söyleyeyim, bunları söyleyenkişi olarak konumunuz itibariyle, burayı da bir ilçe olarak düşünürsekaslında önemli bir misyonu üstleniyor gibisiniz, bu olmayacakbir şey değil diye düşünüyorum. Türkiye’nin en büyük adliyesiböyle bir probleme el atıyor.Sabri BAYINDIR - Yani inşallah güzel şeyler olur.Av. Sami AKDAĞ- İnşallah güzel şeyler olur, hayatımızı kolaylaştırmakiçin. Evet, Ali Yaşar Bey söz sizin aslında bizden ayrı biryeriniz var. Çünkü içeriye girer girmez adeta ikimiz de birbirimizeyakalanmış gibi olduk. Çok teşekkür ediyorum bu geldiğimiz noktaitibariyle.Ali Yaşar YURDABAK - Hepimizin sorunu tabi, ben de hazirunusaygıyla selamlıyorum. Efendim bu konuda söylenebilecek, emsalteşkil edebilecek o kadar çok şey söyleyebilirim ki inanın akşamakadar sizi burada tutabilirim. Tabii amacımız üzüm yemek, bağcıyıdövmek değil. ben başta Başkanımın teklifine aynen katılıyorum,PTT’nin bu işi layıkıyla yapamadığını düşünüyorum. Kötü niyetlilermi? Değil, birtakım ihmaller, şunlar, bunlar. Artı şunu belirtmekisterim ki şu toplantıda ben PTT’nin muhatap olarak daha fazlabulunması, daha ciddi bulunması gerektiğini düşünüyorum. Maalesefgöremedim, üzüldüm. Yani bakın tekrar ediyorum, amacımne sizin, ne benim üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil, ama maalesefben 3-4 tane burada PTT’temizden kişilerin olması ve vaktindegelmesini beklerdim, ama olmadı, arkadaşım kusura bakmasın,ben aradım böyle, hepsine baktım baktım, göremedim, en son geldiler,sağ olsunlar, iyi ki geldiler.Şimdi efendim, ben 1990 yılında mesleğe başladım, 1990 yılındanberi bu konuyu konuşuyoruz, ben şahsen konuşuyorum. Siz degeldiğiniz zaman sizi Allah gönderdi dedim herhalde, kucaklaştık.


128 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAli Yaşar YURDABAK - Sizin de belirttiğiniz gibi ve her yıl raporlarımdayazarım. PTT’nin ikaz edilmesi gerektiğini, şahsen tabiibunu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanı olarak, AdanaBölge İdaresi Mahkemesi Başkanı olarak, Van İdare MahkemesiBaşkanı olarak benim tek tek sesim bu kadar çıkmıyor. Raporlarımayazıyorum, PTT’yle bir mutabakata varılmalı, bir şeyler yapılmalıdiyorum. Dediğim gibi tek tek misal verirsem bilmiyorumakşamı ederiz burada, bir-iki tanesini biraz da espri olsun diyeanlatacağım. Edirne’de görev yapıyorum, bir not tespit davası, tabiiöğrenci dosyası olduğu için hemen acele bakmışız, bilirkişi incelemesiyaptırmışız ve çocuğa olumlu rapor verilmiş. Yürütmeyi durdurmakabul kararı vermişiz ve <strong>tebligat</strong> da yapılmış. Yaklaşık 20-25 gün sonra yolda gelirken Sayın Valime de anlattım, 20-25 günsonra ben Edirne’deyim, Kırklareli bölge olarak bize bağlı, KırklareliPTT Başmüdürümüz telefonla beni aradı: “Oğlumla ilgili birdava açmıştım, okullar da açıldı, sürüncemede kalmasın, 2’yemi gidecek, 3’e mi gidecek belirsiz” Hemen hatırladım, dedim ki:“Müdür Bey, ben dosyayı hatırladım, kararını da acele verdik biz,öğrenci dosyası bunlar acil işlerdendir zaten, <strong>tebligat</strong>a çıkardığımızıdüşünüyorum, hemen bir sorayım Müdür Beye” Sordum, bakınşey olsun diye anlatmıyorum, yaşanmış bir olaydır bu. MüdürBey şu tarihte PTT’ye teslim etmişiz efendim dedi, 20 gün önce bizvermişiz dedim Edirne’yle Kırklareli arası 1 saattir, 20 gün geçmiş.Efendim, teşkilatınızdan araştırın, biz şu tarihte vermişiz. İki saatsonra döndü Müdür Bey, haklısınız. Bakın bu ilk örneğimde benim1990 yılında, 2002 yılı hâlâ bunlarla uğraşıyoruz. Ben isterdim ki,burada <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong> ve uygulamada karşılaşılan sorunlar şudiğer bölümünü konuşmasaydık keşke, <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>nda dahabaşka neler yapabiliriz, nasıl gelişmeler içerisinde olabiliriz, dahaöteye nasıl gidebiliriz, bunları tartışsaydık keşke hep beraber, amabakıyorum ki, önümüzdeki mevzuatı bile uygulayamıyoruz. Tebliğalmadan geri dönüyor, yarısı yok. Arkadaşıma veriyorum SayınBaşkanımın dediği gibi, ben göremiyor muyum şuna bir bak, o bakıyor,ben de göremedim başkanım, öbürüne ver. Şimdi efendim,acaba diyorum bu PTT dağıtıcısı okuma-yazma bilmiyor mu? Karalamışorayı, evde birlikte sakin bilmem kime tebliğ edildi diyor.Kim, ismi nedir, kaç yaşındadır, ehil midir? Bunları PTT’ye bizöğretmeyeceğiz ki, PTT’nin kendisinin bunları bilmesi gerekir. Benyaklaşık Sayın Başkanımla da bir Ankara yolculuğumuz sırasındakonuştuk.


Tebligat Hukuku129Sabri BAYINDIR - Şimdi özür diliyorum, mesleğe ben 1975’tebaşladım, PTT’nin müthiş bir kadrosu vardı, yetişmiş bir kadrosuvardı. Öyle gerçekten bunları biz o dönemlerde hiç yaşamazdık,böyle işini bilen, ehil gerçekten seçme <strong>tebligat</strong> memurları vardı.İşte az önce söylediğim gibi özelleştirmeyle beraber önüne gelenalındı. En azından otur, bir yazdır adama, çünkü bu çok önemli birolay, yazın nasıl, alımda çok özen gösterilmeliydi.Ali Yaşar YURDABAK - Ankara’ya yaklaşık 1 ay önce, 1,5 ayönce bir seyahatimiz oldu birlikte, PTT’nin sorunlarını tartışıyoruzyol boyunca bakın, etrafı seyredemiyoruz. Her şey yığıldı, 22 tanemahkeme var, 20 tane mahkeme başkanı arkadaşım tazyikte bulunuyorhaklı olarak, efendim, bir hafta, 10 gündür bizim belgelerimizPTT’nin raflarında duruyor, almıyorlar. Yeni bir sisteme geçmişler,yeni sistemler daha öteye bizi götürmesi gerekirken geriyegötürüyor, bunu da anlamış değilim. Bunun üzerine Sayın Başkanım,ya dedi bizim duruşmalarımızı biz ertelemek zorunda kaldıkbakın, şimdi vatandaş bunun hesabını bizden soruyor. Duruşmaerteleniyor bakın, nedir? Tebligat ne zaman çıkar? En az 1,5 ayönce çıkar. Sayın Valimden bayramda bir tebrik aldım 2 ay sonraİstanbul içinde, herhalde bu yeter, başka bir örneğe gerek yok.Valimi aradım: Sayın Valim, özür diliyorum, ben düşünemedim.Daha önce görüştüğümüz için ben bayramlaştığımızı düşünerektebrik atmamıştım. Tebrikime niye cevap vermediniz diye düşünürseniziki ay sonra geldi bana dedim, kayıtlarda vardır, elimde.Sayın Başkanıma da ilettim, bakın, bunu değerlendirelim dedim.1,5 ayı geçmişti, 2 aya yaklaşıktı il içerisinde geliyor. Danıştay Başsavcımbana <strong>tebligat</strong> yolluyor, ikisine telefonla dönmek zorundakaldım. Çünkü bu adam burnu mu büyüdü diyecek belki. Dedimki, Sayın Valim özür diliyorum, ben düşünemedim, görüştüğümüziçin düşünemedim, ama siz böyle bir nezakette bulunmuşsunuzçok teşekkür ediyorum, fakat cevap veremememin nedeni de sizintebrikiniz bana 1,5 ay sonra geldi, yaklaşık 2 ay sonra geldi, kusurabakmayın dedim. Ya dedi, şaşırdı.Şimdi sorun gerçekten ortada, dediğim gibi ben daha ileriyenasıl gidebiliriz onları tartışmak isterdim burada, ama biz önümüzdekimevzuatı, yönetmeliği, uygulamayı, usulü henüz uygulayamıyoruz.Bunun üzerine ben o yığılmalardan dolayı PTT GenelMüdürlüğü’ne ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlü-


130 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarığü’ne, tabii başkanımdan da bu şeyi duyunca her yerden ne olduğunuaraştırdım, yazı yazdım. Ben burada çözmeye çalışıyorum,ama bu işin farkında olmayan, yoğunluk nedeniyle farkında olamayanarkadaşlarımız olabilir. Bunu Genel Müdürlükler arasındavarılacak bir mutabakatla bir uzlaşmayla ne yapılması gerektiğininçözülmesi gerektiğini arz ettim her ikisine de, ikisinden de banacevap geldi. Evet, uygulamadan kaynaklandığı, ama şu an içindebir bölümünü aştık, bir bölümünü de aşmaya çalışıyoruz şeklindecevap geldi. Ben kendi bazımda bunu kısmen aştım, yeni bilgisayarlarekleterek, yeni personel ekleterek bakın, yeni sistem geliyor,yeni sistem personel sayısını azaltması gerekirken bilakis dahaçok personel ve ekipman ekledik ki, tolere edelim, sistemin zafiyetinitolere edelim, daha eskiden geriye kalmayalım. Bu şekildebir cevap verildi, bağlı olduğumuz Şirinevler PTT müdürüyle en az5-10 defa görüşmüşümdür, müdürüm 20 defa görüşmüştür, idariişler müdürüm 20 defa görüşmüştür. Lütfedip de bir defa gelmemiştir.Bunu da PTT Başmüdürüne de söylemişimdir. Bir sorunvar arkadaş bir gel bakalım nedir, yığılmış orası. Kendisine şunusöyledim: Bakın, sizden kira almıyoruz, binamızın içerisindesiniz,kira almıyoruz, gönlümüzü açmışız, sizi bizden ayrı bir kurum gibigörmüyoruz ki, artı Şirinevler bölgesinden elde ettiği -gelir anlamındasöylüyorum- tüm gelirden daha fazlasını eminim ki bizdenelde ediyordur. 100 grama kadar <strong>tebligat</strong> 7 lira oldu efendim, benbunu kargo şirketlerine 2-3 liraya kesinlikle yaptırırım. PTT’mizin-bizim diyorum bakın, bizim PTT’mizin- bir silkelenmesi gerektiğinidüşünüyorum ben, daha fazla şey yapmayayım. Dediğim gibiörnek çok fazla, Van’da hakeza tebliğ alımları kesik gelmeye başladı,kopuk. Bir de faili de bulamıyorsunuz efendim, şimdi siz buradanveriyorsunuz, atıyorum Diyarbakır’a gönderiyorsunuz. Burasıbir başkasına teslim ediyor, orası bir başkasına, eskiden biraz daAnkara, o tür şeyler de vardı. Bilmiyorum müdürümüz daha iyibilir, ama faili tespit etmek de güç sanıyorum, ama bunun bir çözümünübulmak gerekiyor. PTT’mizin daha ehil insanları çalıştırmasıgerekiyor. Başkanımın dediği gibi belki özel <strong>tebligat</strong>lar da çokönemli, ama resmi <strong>tebligat</strong>ların daha hızlı, daha süratli, daha sağlıklıyapılabilmesi için artı elemanlarla desteklenmesi gerekiyorsaartı elemanlarla, onları adli kolluk, idari kolluk dediğimiz gibi onuda kuramadık, ama böyle bir adli <strong>tebligat</strong> personeli veya yöntemibulmamız gerekiyor. Yani bu sadece adliye için değil, muhakkakvaliliğinki de aynı oluyordur, muhtarımın gönderdiği <strong>tebligat</strong> da


Tebligat Hukuku131aynısı oluyordur muhtemelen, ama vatandaş bunu bizden biliyor.İki defa, üç defa sormak zorunda kalıyorsunuz, artı geliyor, şimdibir sorun var, orada kurcalanmış bir şey, 8 mi, 0 mı, 9 mu anlayamıyorsun,kaçıncı ay anlayamıyorsunuz. Bunu soruyorsunuz, bu<strong>tebligat</strong>ta bir sıkıntı olduğunu belirterek ara karar yapmak zorundakalıyorsunuz. PTT’mizin kayıtları geliyor, o bununla hiç tutmuyor.Sorduğunuz zaman ertesi gün işlenmişti deniliyor. Daha fazlaüzülmemeye hepimizin gayret etmesi gerekiyor.Av. Sami AKDAĞ - Sizin bir görüşünüzü ben sizin izninizleburada kayıtlara geçmesi için tekrarlıyorum: Nasıl ki pilotlara gözmuayenesi yapılıyorsa, PTT dağıtım işini yapacak olanlara -sizingörüşünüz çünkü bu- iyi yazı yazma, doğru, okunaklı yazı yazmaşartının konulması gerektiğini ifade etmiştiniz, teşekkür ederim.Sizi dinleyelim, buyurun.Nihal ANCI KOÇ - İstanbul 4 İcra Mahkemesi hâkimiyim. Hepinizisaygıyla selamlıyorum. Ben öncelikle biraz ortamı da değiştirmekanlamında çok hoşuma giden bir şeyle başlamak istiyorum.Çalışıyorum bir gün, bir gün gelmiş, iki gün gelmiş, üç gün gelmişbir doktor hanım eski bir eş evlilik yapmış, kendisine bir sürü şirketlerkurmuş, aletler almış doktor bey her neyse yapmış, başındabir sürü bela var, illa hâkime hanımı göreceğim. Peki dedim, geldi,anlatıyor heyecanla Doktor Hanım: Şöyle oldu, böyle oldu. DoktorHanım bakın, bir durun.Şimdi burada Sayın Başkanımın beyanlarına kesinlikle katılıyorum.1982 yılında, 1981 yılında hatta İstanbul Sultanahmet Adliyesi’ndestaja başladım ve Antalya’ya hâkim olarak gittim. İşte aksayanyönler var, nedir? Bunlar inşallah dileğimiz, düzelsin bunlar.Meğer o günler hakikaten altın çağını yaşamışız biz, <strong>tebligat</strong>ta daaltın çağını yaşamışız biz. Şimdi şu sistem içindeki görüşlerimegeçmeden evvel hakikaten Başkan Bey yani özelleştirildikten sonragerçekten imkânsız hale geldi neredeyse <strong>tebligat</strong>ları geri almak,yani bu geri bize dönsün mü artık önerisinden önce hakikaten özelleştirmedekiproblemi bizim çok iyi bir tahlil etmemiz ya da bunugündeme getirmemiz lazım artık, çünkü duyduğumuz kadarıylabizler dediğim gibi çok acil mahkemeleriz, ama işlemez hale geldik.Duyduğum kadarıyla da odalar dolusu henüz yerine intikaletmemiz ya da mahkemeye geri iade edilmemiş <strong>tebligat</strong>lar olduğusöyliyor. Maalesef görevli arkadaşlarımız.


132 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıSalondan - Yeni kurulan iş mahkemeleri şimdi düşünün yani,3 ay sonraya duruşma günü veriyorlar ve <strong>tebligat</strong>lar çıkmamış, bir3 ay daha gidecek yani.Nihal KOÇ - Kesinlikle.Salondan - Ve bunun hesabı yargıdan soruluyor, PTT bilinmiyor.Nihal KOÇ - Çünkü o duruşmaya örneğin, vatandaş geliyor,örneğin sizler geliyorsunuz. düşünebiliyor muyuz bir zaman, birmesai, bir para harcama durumunu sadece <strong>tebligat</strong>ı beklemektendolayı, yani bu çok rahatsız edici bir örnektir ve icra mahkemeleriolarak hakikaten çok seri çalıştığımız için çok net olarak bu tabloyugörebiliyoruz. Yani burada dileğim benim de kendimize aitgerçekten adliye bünyesi içinde adli kolluk dediğimiz bir şey kurup,<strong>tebligat</strong> ya da adli <strong>tebligat</strong>çılar, adli tebliğ kolluğu diyebiliriz,bunların gündeme getirilmesi derhal kendi bünyemize alınması enazından eğitim anlamında da en azından <strong>tebligat</strong>ın nasıl yapılacağıanlamında da çok fazla şey kazandıracağımıza inanıyorum. GerçektenPTT <strong>tebligat</strong>lar arkasındaki verilen şerhe baktığımızda benyasalarda görmüyorum mesela, yani bu basılı kaşe biliyorsunuzvar arkasında, yapılmaz diye bir şey ben rastlamadım. Bu yapılıyor,biz bundan dolayı hiçbir <strong>tebligat</strong>ı reddetmiyoruz ya, peki bu nedenbölge bölge değişir? Neden her bölgede ayrı bir kaşe vurulur? Örneğin,21 bakın, her bölgede ayrı bir kaşe vurulur. O zaman pratikçözüm istiyorsak şu an mevcut hani bozuk olarak eleştirdiğimizduruma pratik çözüm getirmek istiyorsak o zaman bunları yazalım,diyelim ki, siz bunları en azından basılı kaşelerinizi sabitleyin,yani kanuna uygun hale getirin, memurun önüne verin, bunlarıbassınlar ve dolduracakları boşlukları nasıl doldurmaları gerektiğihususunda sadece hiç olmazsa eğitim verelim o zaman. Şu ankipratiğe yönelik olmak üzere söylüyorum, her şeyde hepimiz bunugörüyoruz değil mi? O mahallede ayrı bir kaşe basılır, bu mahallede21’de der ki, efendim sıralama çok önemlidir, hayır bakarsınızkaşeye, sıraya hiç uyulmaz. Muhtara vermiştir ya da gider kapıyaasar, ondan sonra gelir muhtara verdim diye basılı kaşe inanılmazbir şey, yani bunu nasıl yazabildiniz şeye göre ve bunlar çok netolarak önümüze çıkan şeyler. O zaman ilk olarak ben derim ki, şuanki pratik durum içinde örneğin, bu kaşelere el atalım. Bu basılıkaşe her yerde aynı olsun, genel müdürlük bunlara bir el atsın veherkese dağıtsın posta memurları.


Tebligat Hukuku133Ali Yaşar YURDABAK - Ben burada bir şey daha belirteceğimsize ek olarak, PTT’miz kendisini bize uyarlamaya bile çalışmıyor,mesai saatleri bile çok farklı. Dedim, bak vatandaş bekliyor, niyebekliyor? Bu saatte başlıyor. Olur mu öyle şey? Ben kendi açımdanoradaki memurlarımızla görüştüm, sizi bize uyduruyorum, bizimlebaşlayıp bizimle bitirin, çünkü birlikteliği sağlayalım. Yani bunabile bakın dikkat edilmiyor, farklı saatler, çalışma saatleri bilefarklı bizimle. Yani İstanbul’da bir şey ilan ediliyor çalışma saatleri,valilik tabii bunu belirliyor, yargı olarak biz uymak durumundadeğiliz belki, ama bir ahenk olsun, birliktelik olsun, vatandaşavukatımız farklı farklı mesai saatleriyle karşılaşmasın diye biz deuyuyoruz. Bazı noktalarda ters gelse bile uyuyoruz, çünkü biz vatandaşiçin varız, ama PTT’miz bize uymuyor saatleri bile bakın,ben kendi açımdan sorunu çözdüm, ama böyle de bir sıkıntı var.Yani biraz bizi anlaması lazım, ben tekelim dememesi gerekiyor.Ben tekelim, her şey benim kurallarımla yürür.Nihal KOÇ - İkincisi yeni bir sistem belirledik. Hakikaten bizipratikleştirir mi acaba diye de nedir? Yerleşim yeri adresi. Şimdibir şey geldi, eleştirebiliriz, tüzelkişiliklerde eleştirebiliriz bazı şeyleri,ama oturmuş bir de sistemimiz var. Hakikaten bakın, bugünekadar hiçbirimiz artık tüzelkişilere yapılan <strong>tebligat</strong>ta bir zorlukçekmiyoruz. Niye zorluk çekmiyoruz? Artık o kadar güzel oturduki, sicil adresine yapılan <strong>tebligat</strong> yapılır, eğer gelirse sicil adresiniye? Şirketlerin öngörülen şudur ki, sürekli kapısının açık olmasıgerekir, faaliyet halinde olması gerekir. Şimdi bu sistem hakikatenoturdu, artık bu konuda eleştiri de almıyoruz, hani bu <strong>tebligat</strong>doğru yapıldı, yanlış yapıldı eleştirisine de girmiyoruz, Sayın İcraMüdürlüklerimiz bünyesinde bunun tartışması yapılmıyor. Dedikki, buna yakın bir sistem mi getirildi acaba, ama baktık ki şimdiişin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Nasıl aldı? Tebligat Kanunumuzun10. maddesi var, bilinen en son adresi. Bilinen en son adresinedir? Evet, gelmiş, bana demiş ki, örneğin dava dilekçesiyle biradres bildirmiş. Bilinen en son adresi bu değil midir? Buraya da<strong>tebligat</strong> yapmışım, bunun üstünden gidiyorum, ama bir yerde veyabunu İcra Müdürlüğüne bildirmiş veya başka bir işlem sırasındabildirmiş. Geliyoruz bir dava sırasına, bu adrese gönderdiği <strong>tebligat</strong>güya tebliğ iade geliyor. Peki, ben Kanun’dan anladığım anlamıylao zaman ne yapıyorum? Yerleşim yeri adresine gidiyorum.Eğer buraya yapılamazsa yerleşim yeri adresine çıkıyorum, varsa


134 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıtamam, <strong>tebligat</strong>ı ona göre yapıyorum. Eğer yoksa, şimdi buradatartışmalar çok fazla oldu, bilemiyorum hepimiz bünyemizde tartıştık.Efendim, 35 uygulanıyor. 35 o zaman 35’in eklenen fıkragereğince bilinen en son adresine 35 yapılmalı, uygulanmalı diyedüşünüyoruz. Burada bir karmaşa yaratıldı.İkinci olarak bakın, bilgisayar sisteminde çok fazla kullanan arkadaşlarımızda bunu görürler, adres 10 tane mesela vatandaşınadresi çıktı. Bunların içinden bir tanesinde MERNİS adresi demiyor,yerleşim yeri, iş adresi, ikamet adresi. Şimdi tabii ki avukatlarda geliyor, dolayısıyla Hâkime Hanım, biz hangi adrese çıkaracağızbu <strong>tebligat</strong>ı. Şu anda dediğim iş adresi, ev adresi olarak bilinenadreslerine çıkarın. Bunun maliyetini hakikaten artık öngöremiyoruz,yani <strong>tebligat</strong> her dosyada 3 tane <strong>tebligat</strong> yapıldığını düşününve bunların da iade edildiğini düşünün. Yani bu sistemi işler halegetirebilmek için de hani yine de aleniyet anlamında eleştirebiliriz,bazı şeyleri saklı tutabiliriz, ama aynı ticaret sicil kaydında olanşirketlere yaptığımız <strong>tebligat</strong> gibi.Salondan - Münhasır yani.Nihal KOÇ - Evet, çünkü burada bakın, artık çelişmeye başladı.Çok fazla avukatlar, sizler mutlaka bilirsiniz, o kadar fazla talepolmaya başladı ki, hâkime hanım, biz şimdi hangi adrese <strong>tebligat</strong> çıkartacağız?Bilinen adres yerleşim yeri adresi. Şimdi bilgisayar yenibir şey çıkmış, ben tanık olmadım. Buna diyorlar ki, bilgisayarda biryere girince MERNİS adresi yok çıkıyor, başka bir yerden, örneğinnüfus kayıt örneği çıkardığımızda yerleşim yeri adresi diye altta biradres, ama bu adresi MERNİS adresi olarak kabul edemeyiz. Niyeedemeyiz? Efendim, MERNİS adresi diye ayrı bir yer var. Burayagirdiğimizde MERNİS adresi nul olarak yazıyor. Yok, bu MERNİSadresi değil. Şimdi böyle çıkmazlar içinde kaldık. Yani <strong>tebligat</strong>taevet, yeni bir şey geldi, bizi çok sevindirdi, ama uygulamada ciddianlamda problemler başladı. Yani bu konuda da ben çok net TebligatKanunu’nda belki bir değişiklikle ya da uygulamada hepimizinelbirliğiyle kabul edebileceği bir şeyle bunun da vatandaşlar, şahıslaryönünden de netleşmesi gerektiğine inanıyorum.Av. Sami AKDAĞ - Sizin de açılım getirmeniz ve Salih Beyinde vurgulamasıyla her ne kadar Salih Bey İçişleri Bakanlığı dolayısıylapek çok kurumu bu toplantıda temsil ediyor konumundaysa


Tebligat Hukuku135da, Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü’nden bir yetkilinin ve Belediye,İl Özel İdaresi numarataj sistemi konusunda bir belediye yetkilisininde coğrafi bilgi sistemi, kent bilgi sistemi dediğimiz konulardagörüş bildirecek yetkililerinde burada olması gerektiğini düşünüyorum.Salondan - Mayıstaki şeye, Mayısta diyorsunuz, onu artık öylebir değerlendirme yaparsınız.Salondan - O sempozyum olacak artık, halka da açık olacak.Av. Sami AKDAĞ - Evet, yani resmin tamamını, büyük resmigörmek durumundayız. Fatma Hanım, sizi dinleyelim, görüşlerinizi,bilgilerinizi bizimle paylaşır mısınız?Fatma KOÇ - İstanbul 1 Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi üyesiyim.Şimdi ben bir anekdotla konuşmama başlayacağım, çünküne söylersem söyleyeyim şu ana kadar söylenilenlerin tekrarı olacak.Çünkü ben de <strong>tebligat</strong> işlemlerinin taraflarından biriyim. Çokyıllar önce iki biri yabancı profesör, Türk profesör bir toplantıdakarşılaşıyorlar. Türk profesör soruyor yabancı profesöre: “Sizinişten atılmanız, yani neyle çalışıyorsunuz, bir yazılı sözleşmenizvar mı kurumunuzla” “Buna ne gerek var ki? Peki, sizde varmı” “Olmaz olur mu, ben kanunla güvence altına alındım” diyorve bu konuşmayı yapan profesör 1402’liklerden sayılıp, daha sonraişinden oluyor. Yani Türkiye’de şimdi bana bir hafta önce buşey haber verildiğinde Tebligat Kanunu’nu bir kez daha okudum,Tebligat Tüzüğü’nü okudum, arkadaşlarla konuştum, yani sorunlarvar mı, nelerle karşılaşıyorlar, ben de burada aktarayım diye,ama şunu gördüm: Çok ayrıntılı bir kanunumuz var, buna dayalıolarak tüzük de aynı şekilde, <strong>tebligat</strong> tüzüğü de. Şimdi arkadaşlaranlattığından beri ben burada bilgisayardan Ceza Usul KanunundakiTebligatla ilgili maddelere bakıyorum veya başka maddelerebakıyorum. İnanın o kadar çok kanun, o kadar çok madde var ki,anladığım kadarıyla uygulamacılar bağlantıyı kuramıyorlar. Mevzuatıbilmiyoruz, dağıtıcılar mevzuatı bilmiyorlar veya onlara iyianlatılmıyor veya anlatılsa da anlayabilecek kapasitede değiller.Yanlış seçim var veya sorumlu değiller. Sorumlu olmayan bir kişiyene verirseniz verin, şimdi kendi dosyalarımı da araştırdım dediğimgibi, ben bir örnek vereceğim. Siz PTT görevlisisiniz değil mi? Belkiburada bir dağıtıcı da olmalıydı, onun da sorunlarını.


136 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAv. Sami AKDAĞ - Biz istemiştik.Fatma KOÇ - Ama hangi dağıtıcı gelecek Sami Bey? Belediyebünyesinde kadrolu bir dağıtıcı mı gelecek, yoksa eleman azlığındanoraya taşeron şirketin temizlik işçisi olarak aldığı, ama fiilendağıtıcılık yaptırılacak kişi mi gelecek? Belki bu ayrım yapılamadığıiçin gelememiştir, çünkü komisyon başkanımız Pendik’te çalıştığızamanlarda ben de orada çalışıyordum ve sulh ceza mahkemesihâkimiydim. Çok fazla PTT’ciler hakkında görevi ihmalden vekötüye kullanmaktan iddianameler açılıyordu. Bir tanesinde cezalandırmayakesin karar verdim, çünkü o kadar açık ki <strong>tebligat</strong>ınusulsüz olduğu, şimdi içeriğini hatırlayamıyorum, ama böyle birkanaat oluştu, fakat ben muhatap bulamadım. En sonunda geldisüklüm püklüm bir çocuk ilkokul mezunu: “Ben taşeron şirketinişçisiyim, temizlikçi olarak alındım, bana git bunu dağıt dediler,dağıttım” dedi. Mevzuatı araştırdım, aslında taşeron şirketlerin işçilerdağıtımda görev alamazlar, o zaman usulsüz bir şey yapılmış.PTT müdürünü dahil edelim dedim, ama olmadı tabii. Yani şimdidosyaya baktım, bir dosyamız var Diyarbakır’a <strong>tebligat</strong> çıkarılmış,Diyarbakır’da bir ay arayla imza aynı kişinin, ama meşruhattakiyazılar o kadar farklı ki karakterler birbirinden ve bu dağıtıcınınsicil numarası yok. Demek ki, gene aynı şekilde boş olan biri gönderildi,belki o sen şuraya yaz, ben senin adına imzalarım dedive dağıtıcının sicil numarası yok, demek ki kadrolu eleman değil,öyle değil mi? Çünkü bazılarına baktığımda sicil numarası yazıyor,dağıtıcı yazıyor. Yani ben aslında çok fazla şey söyleyebilirim,ama esas olan şu: PTT hizmetlerinin kesinlikle özelleştirilmemesigerektiğini düşünüyorum, çünkü önemli bir iş yapıyoruz, gizli bilgiler,belgeler, gizli duruşmaların <strong>tebligat</strong>ları yapılıyor. Karşınızdaehil değil, bazen sigortasız bile çalışanlar, iki gün sonra neredeolacağı belli değil ve bunları bence kadrolu personele de … (79.43)sürekli olarak, belki biz kendi arkadaşlarımızı da, kalem personelimizide sürekli olarak bu konularda eğitmeliyiz diye düşünüyorumhep beraber.Av. Sami AKDAĞ - Teşekkür ediyoruz Fatma Hanım. Adnan bey,göz alanına girdiniz. 21. Asliye Ticaret Mahkemesi Hâkimi, hattaben demiştim size yer bulunamazsa kendi yerimi veririm diye, amaşimdi aslında Cenk Bey, size biraz zor sorular soracağız, o yüzdenaradan sonra soralım, olur mu? Çünkü biraz daha uzun konuşmanızıisteyeceğiz. Değerli katılımcı arkadaşımız, sizi dinleyelim.


Tebligat Hukuku137Fehmi TOSUN - Önce sizin takdiminizde bir düzeltme yapmakistiyorum, beni Adalet Bakanlığı görevlendirmedi, İstanbul <strong>Barosu</strong>nuntalebi üzerine HSYK görevlendirdi, talep eden İstanbul <strong>Barosu</strong>Başkanlığıymış. Adalet Bakanlığı’nı temsilen dediniz, öyle bir şey …ve bana bu <strong>tebligat</strong> Perşembe günü yapıldı Cumartesi günü burayageleceksiniz diye, onun için <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>na ilişkin herhangi biraraştırma yapma fırsatı olmadığı gibi Cumhuriyet Savcısı olarakda <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>yla çok yakından fazla ilgilenmiyoruz. O nedenlesorunlar nedir diye bana sorarsanız ben şu anda arkadaşlardan vemeslektaşlarımızdan edindiğim intiba üç noktada toplamak mümkün:Birincisi ve en önemlisi kurumlar ve kişiler arasındaki diyalogeksikliği, artı kişilerin bu bütün, sadece hep PTT’ye biraz fazlacayüklenildi, ama PTT haricindeki kendi adli kurumlarımız da olmaküzere fazla özensizlik gösterilmesi, yasal yükümlülüklerin yerinegetirilmemesi, ikincisi tabii bunun üzerine ben daha öncedende, tamamen tesadüf oldu, adrese dayalı kayıt sistemi üzerine yanibir soruşturma vesilesi nedeniyle bir miktar ilgilenmiştim. Türkiye’dekisorunlardan birisi bu <strong>tebligat</strong>la ilgili adrese dayalı kayıtsisteminin yeterli olmaması, yani tüzelkişilerde malumunuz ticaretsicil memurları adresi, bu adres uzun yıllardır geçerli ve oturmuşvaziyette, bunda bir sıkıntı yok, ama 2002 yılında yasal mevzuatagören ve uygulaması ancak 2008’lerde, 2010’larda tamamlandığıİçişleri Bakanlığınca beyan edilen adrese dayalı kayıt sistemindeyseşu anda yüzde kaçı doğru adres derse bir rakam vermek mümkündeğil, artı girerseniz eğer UYAP’dan MERNİS adresi göster dediğinizdeşahsın kaç tane adresi varsa girilmiş. Bunun hangisi en sonadresidir derseniz o da sağlıklı değildir. Bunları düzeltmek çok zorbir iş değil, nüfus idaresi İçişleri Bakanlığınca ya önceki adreslersilinecek bir kişinin adresi geçmişse ya da karşısına en son adresolanı not düşülecek, bu iki sistemden birisi. Bunu yazılım, bilişimsuçları … bunu yazılım programı olarak da nüfusun programınaeklemek zannediyorum yarım saatlik bir işi alır, daha başka birşey değil. MERNİS’e girildiği zaman eskisi otomatik olarak da silinebilir.Yani şu işleme tabi tutulmadan veya manüel de silinebilir.Bu sorun burada çözülmesi gereken bir sorun, ama mevzuat olarakeksik, hâkime hanım da söyledi, mevzuatlarımız yeterli derecedeaçıklanmış, artı İngiliz atasözü: İyi kanunlar kötü hukukçularınelinde olursa kötü sonuç verir, iyi hukukçuların elinde olursa kötükanunlar da iyi sonuç verir. Neticede en önemli şey bu işle ilgilenenkişileri eğitmek, bu işlere toplumsal sorumluluk duygusu yükle-


138 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarımek, yani dedi ya kaç çeşit kaşe basılıyor, bu şimdi kaç çeşit basılır.Bizim sadece biraz PTT’ye fazla yüklenildi, ama bizim iç kendibünyemiz içerisinde de her meslektaşımızın, her hâkim, savcının,her kalemin ayrı bir uygulaması, ayrı bir sorumluluk duygusu, ayrıbir yöntemi var. Onun için ilgili kişiler eğitilmeli ve adrese dayalıkayıt sistemini güncellemeliyiz. Hatta bir diğer çözümlerden birisiAmerika’da -Avrupa ülkelerinde tam bilmiyorum, bilmediğim içinbir şey diyemem, onlarda da var … bir şahıs adrese dayalı kayıtsistemine verdiği, bizdeki adıyla verdiği, adresini değiştirdiği takdirdebunu 15 gün içerisinde ilgili kuruma, bizdeki nüfus idaresigibi adrese dayalı kayıt sistemini tutan kuruma bildirmediği takdirde15 aya kadar hapis cezası verilir.Salondan - Bizde de idari para cezası var.Fehmi TOSUN - Bir Türk doktoru adresi bildirmediği için tam15 ay hapis cezası aldı Türk vatandaşı olan doktor, orada o vesileylebunu öğrendik. Yoksa çok özel bu araştırma imkânımız yok,artı PTT’yle ilgili bir de memurlar yapmıyor, etmiyor, yapamıyor,şimdi ben objektif olarak değerlendirmeye çalışıyorum. Adliyemiziniçerisinde tüm savcılık olarak veya mahkemeler olarak kaç tanepersonele ihtiyacımız var bir göz önünde bulunduralım ve biz gerekbakanlık, gerek komisyon, gerek savcılıktan bizim şu kadar personelihtiyacımız var, şuyumuz eksik dediğimiz zaman karşımızdadiyor: Elimizde yok. Öyle değil mi? Ben mesela, bilişim suçları bürosundayım,5 savcı varız, 3 tane kâtipten fiili olarak 2 kâtiple çalışıyoruz.Yazıyoruz, çiziyoruz, deniliyor işte, şurada sınava alınacak,şu olacak, bu olacak. Şimdi PTT’deki bu işi yapan arkadaşlara nekadar iş yüklendi, onların imkânları nedir, bunları bir kere değerlendirmeklazım.İkincisi, hep suç duyurusunda bulunuluyor, bize geliyor ve suçduyurusunda hâkime hanımın dediği gibi bir tane sokaktaki dağıtıcıhakkında soruşturma açılıyor. Sokaktaki dağıtıcı adam aynıgeçen bir polis gibi bir soruşturma yaptım Bilişim Şubede, adamdiyor ki: “Savcı bey tek kişiyim, 2 800 tane yılda bana internet dolandırıcılığısoruşturma evrakı veriliyor” 2 800 tane tek polise, PTTde aynısı. Şimdi biz soruşturmayı açarken dağıtıcıya açıyoruz sokaktakiiş yoğunluğu olana, PTT’nin üst düzey görevlileri hakkındahiçbir soruşturmaya izin verilmediği gibi gerek idari olarak, gerekde fiili olarak bu mümkün olmuyor. Amir kendisi hakkında bir


Tebligat Hukuku139sıkıntı gelmediği sürece bütün topu da alttaki memura atabildiğisürece bu sorun çözülmez. Bu diyalog da bizi aşar, bizler de mutlakakatılalım, ama üst kurum amirlerince, yetkililerince bir arayagelinerek çözümlenmesi gereken sorunlar olduğunu düşünüyorum.Nihal KOÇ - Sami Bey, bir sızlanmayı burada hatırlatayım,unuttum biraz önce, bir meslektaşım dedi ki: Tebligatın üzerindeTC kimlik numarası yazmadığı için bir muhtar araştıramıyorumşerhiyle geri göndermiş. Şimdi ben onu da araştırdım, ama olmamasıgerekiyor. Tebligatların üzerine neler yazılacağına ilişkin Kanun’daamir hüküm var, isim, soy isim, TC kimlik numarası diyeyazılmadı diye <strong>tebligat</strong>ı araştıramıyorum diye meşruhat, yani muhtarhakkında da suç duyurusunda bulunulması gerekir.Av. Sami AKDAĞ - İkinci turda daha önemli konular konuşacağımızıdüşünüyoruz.Fatma TOPRAK - Katılımcıların hepsi 21. maddeden bahsetti.PTT’nin zaten sıkıntılarımız çok fazla, 21. madde uygulamaya girincebizler çok rahatladığımızı düşünmüştük. Fakat son zamanlardatüm adreslere <strong>tebligat</strong> gönderilmediği için 21. maddedenyapılan <strong>tebligat</strong>lar mahkemelerden de artık iptal edilmekte. Fakatborçlulara yapılmayan <strong>tebligat</strong>larda ne hikmetse borçlular hepsindenhaberdar. Bizler gayrimenkulleri satıyoruz, satıldıktan sonraparalar dağıtılıyor, sonra borçlu geliyor <strong>tebligat</strong>ın usulsüzlüğü yönündendava açıyor ve biz … bizim … bel kemiğimiz <strong>tebligat</strong>lar. 35.maddelerde uygularken de zabıtalara adres yazmak zorundayız,ilanen <strong>tebligat</strong>larda yine aynı şekilde ve hepsinin bize kurumlarınverdiği cevaplar MERNİS adresine. MERNİS adresine zaten bizlerulaşabiliyoruz, zabıta adres araştırması yapmayınca da bizler ilanen<strong>tebligat</strong> yoluna gidemiyoruz, dosyalar bu sefer de sürüncemedekalıyor, ama son zamanlardaki <strong>tebligat</strong>larda biz artık büyüteçlerlebakıyoruz. Hangi tarihte tebliğ edildiğini göremiyoruz. Ben her zamanyanımda … var, hangi tarihte acaba şurada mı <strong>tebligat</strong> yaptık,burada mı tarihi yoktur. Postaneye soruyoruz, farklı cevaplar veriliyor.Peki, burada daha sonra tazminat olarak dönüyor. Buradasorumlu kim acaba? Profesyonel değiller, ilanen <strong>tebligat</strong> yapamıyoruz,alacaklı bu durumda ne yapacak?Bir dosyamızda şöyle bir şey yaşadık: Alacaklı vekiline <strong>tebligat</strong>gönderdik, 7 gün içerisinde itirazın iptali davası aç, aksi takdirde


140 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıhacizleri kaldıracağız. Hacizleri kaldıracağız çok büyük bir dosya,alacaklı vekiline telefon ettik olmayacak bir şey. Dedik ki, bu<strong>tebligat</strong>ı aldınız, dava açtınız mı acaba? Yüklü bir miktarda alacakhacizleri kaldıracağız. İnanın alacaklı vekilinin bürosundan ikitane avukat geldi, biz atlamışız dedi. Dava açmayı atlamışız dedi.Gayrimenkul hacizlerini kaldırdık, daha sonra akabinde <strong>tebligat</strong>ınusulsüzlüğü yönünden dava açtılar. Bunu biz kendimiz kendi dairemizdeyaşadık.Ali Yaşar YURDABAK - PTT’mizin bizim içinde olduğunu bilmemizgerekiyor, bizim dışımızda bir kurumumuz değil. Bizimyargısal sürecimizi etkiliyor. Süresinde itiraz edilmiş mi, edilmemişmi, süresinde temyiz edilmiş mi, edilmemiş mi hep PTT’mizinbize verdiği donelerle biz bir sonuca varıyoruz. Dolayısıyla yargınıniçerisindeler, içerisinde olduklarını daha fazla hatırlamalarını istiyoruz.Kimseye yüklenmek gibi bir niyetimiz asla yok.Av. Sami AKDAĞ - Elbette. Şimdi bir kesimi konuştu, diğer kısmımağdur etme gibi bir durum yok, ama biz bir dinlenme molasıvermemiz gerektiğini düşünüyorum daha verimli olabilmek için,dolayısıyla siz de toparlarsanız toplantı …Fehmi TOSUN - Başkanım, araya girmeden bir şey soracağım,artık herkesin düşünmesinde fayda olduğunu düşündüm: Acababen çok iyi bilmiyorum, bilmediğim için yasal mevzuatımız içerisinde<strong>tebligat</strong>ların mutlaka ve sadece PTT’ye yaptırılacağı hususunda ...ARA VERİLDİAv. Sami AKDAĞ - İdari <strong>tebligat</strong>ın devletin iskelet sistemi, adli<strong>tebligat</strong>ın ise yargının omurga sistemi olduğuna dair şahsi bir tespitimlesize bir pas vermek istiyorum. Vatandaş boyutu itibariyle,Avrupa İnsan Hakları boyutu itibariyle, temel hak ve özgürlüklerboyutu itibariyle <strong>tebligat</strong> konusunda bizimle ne gibi bilgiler paylaşacaksınız?Sanıyorum çerçeveyi yanlış çizmedim.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndegörev yapıyorum. Ben tabii haklı olarak burada daha


Tebligat Hukuku141ziyade kazai <strong>tebligat</strong> üzerinden konuşuyoruz ve uygulamada ortayaçıkan sorunlar çok başımızı ağrıttığı için daha ziyade onlaraağırlıklı gidiyoruz, ama bu işin idari kısmında, yani idari <strong>tebligat</strong>meselesi de var hiç kuşku yok, bir de neler yapabiliriz belki onlardeğerlendirilebilir. Bu bakımdan bir kere mademki <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>başlığımız ve kongre, sempozyum veya orada da onu tartışacağız,dolayısıyla yalnız kazai <strong>tebligat</strong> değil, idari <strong>tebligat</strong> konularıüzerinde de durmak gerekiyor. Bu bakımdan da yalnız TebligatKanunu değil, ona göre özel yasal düzenleme niteliğindeki birtakımdüzenlemelerin de eksiğini, gereğini, gerekliliğini belki de irdelemekdurumundayız. Çünkü idareyi sürecin içerisinde de <strong>tebligat</strong><strong>hukuku</strong> bakımından bugün karmaşalar, aksamalar, gecikmeleryaşanıyor ve bunlar bireylerin birtakım haklarını kullanmasını,idari başvuru haklarını veya yargıya başvurma haklarını kullanmasınıgeciktiriyor veya engelliyor. O bakımdan da sıkıntılar söz konusu,hâkime hanıma ben de tamamen katılıyorum. Özel nitelikliyasal düzenlemeler gerektiği belki, fakat sayısının gereğinden fazlaolması da karmaşa yaratıyor. Belki Tebligat Kanunu’nu uygulanmasındandolayı birtakım sıkıntılar var, ama yine de bunlar dahaçok konuşulan meseleler, ama bir de özel <strong>tebligat</strong> usulleri var ki,onlarda da çok sıkıntı yaşanıyor. İmar Kanunu’ndaki düzenlemelervar, Kamulaştırma Kanunu’nun bir kısmının sorunları var, disiplin<strong>hukuku</strong> yönünden bir şeyler çıkıyor, idare kendi görevlilerine,memurlarına yapacağı <strong>tebligat</strong>larda sıkıntı yaşıyor. Ben mesela soruşturmalarlakarşı karşıya kalıyorum. İdare memur <strong>tebligat</strong>ı almaktanimtina etmiş diye disiplin soruşturması açıyor. Halbuki birdisiplin cezasının konusu olmayacak bir şey belki, ama birtakımsıkıntılar var, karmaşalar var. Neyi tebliğ edeceğini bazen bilmiyor.Daha önceden ilk toplantıda konuşmuştuk, imar parselasyonplanlarının tebliğ edilmesi gerekir, sübjektif nitelikteki işlemlerolduğu için ve bilmediği için uzun süre uygulama artık çok uzunsüre devam ettiği halde sonradan dava yolları ortaya çıkıyor. Dolayısıylayalnız kazai <strong>tebligat</strong>ta değil, idari <strong>tebligat</strong>ta da sıkıntılarımızsöz konusu. Bunları nasıl giderebiliriz onları da değerlendirmekdurumundayız, fakat bir yandan da tereddütlüyüm, çünkü şöylebir durum var: Tebligat ne kadar basit, kolay ve anlaşılır olursa tabiio kadar iyi, amacına o kadar ulaşmış olacak, dolayısıyla şimdiburadaki beyin jimnastiği sinerji sebebiyle birtakım çözüm önerilerihazırlarken herhalde bunların eskiyi aratmayacak nitelikte


142 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıolmasına da özen göstermek gerekir. Çünkü bazen kaş yapayımderken göz çıkartma söz konusu oluyor. Reform gerekir diyoruzbazı şeylerde, sonra da reform yorgunu haline geliyoruz, adapte olmakkolay değil bazı şeylere. Bu bakımdan da herhalde hakikatenciddi bir mühendisliği gerekir. Özellikle Mayıs ayında yapacağımıztoplantıya kadar değerlendirmek durumundayız. Somut önerilerneler olabilir? Çoğu konuşuldu, tekrar etmeye gerek yok, özellikleAdli Tebligat Teşkilatı kurulması yönünde tekrar tekrar tartışmayapılabilir, işte sokak isimleri değiştirilmemesi konusunda, kapınumaralarının değiştirilmemesi konusunda farklı farklı çözümyolları var.Elektronik <strong>tebligat</strong> meselesinin ben çok az üzerinde durmak istiyorum.Kanunla sermaye şirketlerinde zorunlu hale getirildi. Tabiibunun kapsamının genişletilmesi belki düşünülebilir zaman içerisindeveya tartışabiliriz. Örneğin, avukatlara yapılacak <strong>tebligat</strong>larbakımından elektronik <strong>tebligat</strong> zorunlu hale getirilebilir mi, getirilemezmi veya bütün kamu tüzelkişiliklerini değil, ama birtakımkamu tüzelkişiliklerine acaba elektronik <strong>tebligat</strong> yöntemi zorunlahale getirilebilir mi? Bunun üzerinde belki tartışma yapabiliriz ki,ortaya çıkan sıkıntılar bir nebze olsun giderilebilsin. Çünkü önemli,Avrupa Birliği ülkelerinde, Amerika Birleşik Devletlerinde kullanılanbir yöntem, ama tabii onun da tereddüt yaratan boyutlarıvar. Güvenilir olmasının sağlanması çok önemli, bunun için tabiibirtakım mekanizmaların yaratılması lazım. Ben Kanun’da … bazıminimum düzenlemeleri, fakat Kanun’da yok, her şey yönetmeliğebırakılmış. Bununla ilgili tabii tartışmak lazım, yönetmelik konusundada hem Elektronik Tebligat Yönetmeliği, hem de kanununuygulamasına ilişkin tüzüğün yerini alacak yönetmeliğin çıkarılmasıkonusunda da bir atalet var maalesef, süreler geçiyor, geçti bazılarında,fakat hâlâ yönetmelikleri göremiyoruz. Her hayırda bir şervardır diyerek belki zaman kazanabiliriz, dolayısıyla taslaklar önümüzde,o taslaklardaki eksik bu şeyleri değerlendirebiliriz, amabir yandan da tabii bekliyoruz artık bu yönetmeliklerin çıkmasını,uygulanmasını. Bunun haricinde çok problem var.Av. Sami AKDAĞ - Size bir soru sormak istiyorum. Bir akademisyenolarak bu konuda en azından şu an cevap vermeseniz bilebunu ilerleyen süreçte değerlendirebilirsiniz. Şimdi arada da arkadaşlarımabahsettim, birçok kurum, bütün resmi kurumlar he-


Tebligat Hukuku143men hemen <strong>tebligat</strong> çıkarmaya yetkili yasaya göre, bu birinci adım.İkinci adım birden fazla kurum bizatihi <strong>tebligat</strong> sürecine öyle ya daböyle bir şekilde dahil oluyor. Gel gelelim üçüncü adım TebligatYasası sadece Adalet Bakanlığı ve yargı mekanizmasının sorunuymuşgibi ele alınıyor. Bunu nereden çıkarıyorum? Tebligat KanunuUygulama Yönetmeliğinin son maddesi: “Bu yönetmeliği yürütmeyeAdalet Bakanlığı yetkilidir” deniliyor. Şimdi Adalet Bakanlığı’nınbir yönetmeliğini İçişleri Bakanına, Maliye Bakanı’na, DışişleriBakanı’na, Ulaştırma Bakanı’na ne derece etkisi olabilir? Bubir iç yönetmelik çünkü, <strong>tebligat</strong> sürecinin uygulanmasına ilişkinyönetmelik, Tebligat Kanunu’nun yaşama dair boyutlarının önemlibir kısmı yönetmelik haricinde kalmış olmuyor mu diye bir soruyöneltiyorum, bunu bir değerlendirir misiniz?Salondan - Sayın Başkan … Bakanlar Kurulu yürütür diyor, biryanlışlık mı var orada?Av. Sami AKDAĞ - Yönetmelikte diyor, yönetmelikten bahsettimben.Selami DEMİRKOL - Yani yönetmelik bizim için uygulanmasıgereken bir hukuki normdur. Bunun şu bakanlık tarafından çıkarılmasıya da bu bakanlık tarafından çıkarılmış olması …Av. Sami AKDAĞ - İç yönetmelik olduğu için o bakanlıklar bu<strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>yla ilgili yönetmelikten mahkûm kalmış olmuyor mu?Salondan - Kanunun uygulanmasına yönelik bir yönetmelikseartık, yani yönetmeliği yalnızca hazırlayan ve onunla olan ilgili bütünidari teşkilatın ve bütün …Ali YURDABAK - Sanırım orda biraz espri olsun diye söylüyorum,<strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>nun yargısal boyutuna dikkat çekmek amaçlanmışherhalde, daha fazla önem.Av. Sami AKDAĞ - Öne çıkarılmış, evet.Salondan - O artık yönetmelik değildir, ya genelgedir.Av. Sami AKDAĞ - Ben sadece kafalarda bir soru işareti yaratmakistedim.Cenk ŞAHİN - Dolayısıyla bir bakanlığa uygulama, yürütme gö-


144 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarırevi verilmiş olması etkisi bakımından yalnızca belirli bir sınırlama… anlamına gelmiyor.Salondan - Cenk Hocam, o yönetmelikle değil, o genelgedir yada tebliğdir o, öyle bir yönetmelik …Cenk ŞAHİN - Kanun’da yönetmelik çıkarma yetkisi açıkça birbakanlığa verildiği için, Kanun’da yürütmeyiAv. Sami AKDAĞ - Tartışmaya açmak bakımından … istedimki, değerlendiririz.Salondan - Sami Bey, yönetmelikten, <strong>tebligat</strong> tüzüğünden misöz ediyoruz?Av. Sami AKDAĞ - Yönetmelik, taslaktan.Salondan - O herhangi bir maddenin uygulanmasıyla ilgili, nedenbizi ilgilendiriyor? Problem çıktığı zaman yargı önüne geliyorbelki o yüzden, problem çıkmazsa …Av. Sami AKDAĞ - Ben burada aynı zamanda sorumluluğununeksik taşındığını düşünüyorum. Sadece Adalet Bakanlığı değil, bütünbakanlıkların eşit derecede sorumluluk taşıdığını.Salondan - O türdeki bir yönetmelik, bir iç düzen işlemi olarakdeğerlendirilemez. Onun adı değişir o zaman, o tebliğ, bir degenelgedir.Av. Sami AKDAĞ - Bakanlık yönetmeliği olarak çıkıyor.Salondan - Tüzüğün yerine geçecek, tabii tüzük bakanlık.Salondan - Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin YönetmelikTaslağı.Salondan - Sami Bey, kapsamını bilmemiz gerekiyor. Şu antaslak halinde olduğu için çok yorum yapmamız doğru olmayabilir,kapsam, bu yönetmelik sadece yargısal <strong>tebligat</strong>ları mı içeriyor,yoksa tüm ülkeyi ilgilendiren <strong>tebligat</strong>ları mı ilgilendiriyor bilmemizgerekiyor. Doğrusu ben şu an taslağın ayrıntılarını bilmiyorum.Salondan - Tebligat Kanunu Uygulamasına İlişkin YönetmelikTaslağı.


Tebligat Hukuku145Cenk ŞAHİN - Son yürüme maddesi var 75. madde, bu yönetmelikhükümlerini Adalet Bakanı yürütür.Salondan - Kapsamına bakalım diyor.Cenk ŞAHİN - Kapsam bütün idareler, dolayısıyla yalnız.Av. Sami AKDAĞ - Bir soru işareti koymak istedim buraya, sizonu düşünün. Efendim, sıra sizde, sizin görüşlerinizi alalım.Arif AK - İstanbul Tırlar Derneği Başkanıyım. Tüm katılımcılarateşekkür ediyorum. Bu oluşumda emeği geçen herkese teşekkürediyorum, ilk defa böyle bir şeye tanık oluyoruz. Çünkü TürkiyeCumhuriyeti’nde biliyorsunuz kanun çıkartan ve uygulayıcılar hiçbiraraya gelmeden bir kanun çıktığı için bu aksaklık ortaya geliyor.En son Ankara’ya gittiğimizde Bakanımızla da görüştük bizTebligat Kanunu’nu, sıkıntıyı anlattık. Hem muhtarların sıkıntıları,hem kurumsal sıkıntıları, çok mağduriyet var burada. Yine 7 … sayılıTebligat Kanunu’nda muhtarların görevi ne diye baktığımızdainceledik biz, muhtarların hiçbir görevi yok burada, hiçbir yetkiside yok, bir sorumluluğu da yok. Ancak şu şekilde sorumluluğuvar: Tebligat Kanunu’nda tebliğ memurunun tebliğ evrakını kapıyayapıştırdıktan sonra muhtara imza karşılığı tebliğ eder diye, bizimsadece buradaki görevimiz yediemin. Sayın Hâkimin söylediğikonuya katılmıyorum, yani muhtarlar evrakı almıyor, muhtarhakkında soruşturma açılsın veya şu yapılsın dediği zaman bizimburada bir yetkimiz yok. Sadece tebliğ memuru eğer bu evrakı benmuhtarda bırakıyorum der de, muhtar almazsa tamam, o konudahaklı, dava açabilir.Salondan - Sözlerim tamamen buydu.Arif AK - Şimdi diğer konuda şimdi biliyorsunuz 5490 sayılıbir Kanun çıktı MERNİS diye bir adres kayıt sistemiyle ilgili 2006yılında, nitekim ancak bu süreç zarfında, bir-iki sene zarfında yürürlüğegirdi, uygulanamadı. Çünkü altyapısı hazır değildi, hâlâ dahazır değil, onu ben iddiayla savunuyorum. Sayın Bakanımla dagörüştük, sık sık Ankara’ya gidiyoruz yeni bir çalışma olsun diye.Şimdi Tebligat Kanunu’nda biz daha önce biz de Avrupa YakasıMüdürlüğümüzde bu konuda tartıştık, görüştük ne gibi bir çözümbuluruz diye. O kadar çok yanlışlıklar var ki, şimdi 5490 sayılı


146 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAdres Kayıt Sistemi diyor ki Kanun, vatandaşın beyanı diyor. Dahaönceki konuşmacılar da söylediler, vatandaşın beyanı kabul ediliyor.Şimdi adres değişikliği oldu, bir numarataj değişikliği oldu.Biz Büyükşehir Belediye Başkanımızla bunu görüştük, fakat bu hiçsağlıklı olmadı, 40-50 senelik kapı numaraları, daire numaralarıdeğişti. Burada PTT memurunun bir suçu yok, çünkü adres bellideğil, onlara yeni henüz iletilmemiş. Ondan sonra kurum, kuruluşlarbu adresleri bilmiyorlar eski adres, yeni adres sistemini, onagöre yanlış tebliğler geliyor. Bunlar da tebliğ evrakları iade oluyor.Bu da yargı sürecinin ve kararın uzamasına sebep oluyor. Biz yinemuhtarlar olarak burada PTT memuru arkadaşlarımızla mümkünolduğu kadar eğer üstünde şimdi yeni Kanun -İçişleri Bakanlığıgenelgeyle geldi- diyor ki: “Muhtarlar artık sadece 5490 Sayılı Kanunaistinaden sadece MERNİSi kullanacaklar, kendileri ayrı birprogram kullanmayacaklar” diyor. Biz de bu programda sadecebiliyorsunuz sadece TC numarasıyla sorgulama yapabiliyorsunuz.Daha önce kendi kayıtlarımızla biz adresi sorgulayabiliyorduk,isim-soy isim sorgulayabiliyorduk, kapı numarasıyla sorgulamayapabiliyorduk, ama sadece TC numarasıyla sorgulama yapıyoruz.Yani bizim yetkimiz veya görevimiz olmadığı halde biz hem yargıya,hem de PTT memurlarına yardımcı olmak için gelen evrakları TCnumarası varsa üstünde ondan sorgulama yapıyoruz, eğer varsabu evrakı alıyoruz, diyoruz ki, üst adres kayıt sisteminde MER-NİS adresidir, alıyoruz diye imzalıyoruz, kaşeliyoruz, bir nüshasınıPTT evrakına ayırıyoruz. Diğer evraklarda TC numarası olmadığıiçin, … yapamayacağımız için biz mecburen buna bir kaşe attık.5490 Sayılı Kanuna istinaden sadece MERNİS’le TC numarası sorgulanabildiğinden,TC numarası olmadığından iade edilmiştir.Salondan - İşte mevzuatta karışıklık var, düzelmesi gerekir.Arif AK - Söylüyorum gayet açık 5490, TC numarasından başkabir sistemle sorgulama yapma şansınız hiç yok.Nihal KOÇ - Hemen ilişkili olduğu için sormak isterim. Eğer şeyinüzerinde size şimdi ben de biliyorum İcra Müdürlükleri, mahkemelerkırmızı kaşe yaptırdılar 21’e göre diye, bunu gördüğünüzdepeki nasıl?Arif AK - Şimdi onu da söyleyeceğim, kısa bir anekdotla söyleyeceğim.İzmir’den bir avukat arkadaşımız bir <strong>tebligat</strong> göndermiş.


Tebligat Hukuku147Üstüne aynı kırmızı kaşeyi basmış MERNİS adresleri alınmasıdırdiye ve TC numarası da var üstünde. Evrakı da bizzat ben aldım,baktım üstünde kaşe var. Postacı dedi ki: “Muhtara bunu bırakacağım”Şimdi benim burada bir sorumluluğu yok, … alabilirim,ama baktım hem kurumun hem de vatandaşın mağduriyeti olmasın,TC’sine baktım, MERNİS adresi orada gözükmüyor. Neden?Taşınmış olabilir. Şimdi ben bunu aldığımda belki kurum, belkide şahıs mağdur olacak, … olacak, … süresi kaçacak, iade edeyim,MERNİS adresi doğru değildir, iadeyi baktım. Avukat Bey beniaradı: “Ben üstüne kaşe bastığım halde sen bunu niye almadın”Diyorum ki: “Avukat Bey, buradaki adres TC numarasına girdim,burada gözükmüyor, burası değil, ben nasıl bu tebliği alayım”Salondan - Yani şöyle mi anlamamız lazım? Sizin ayrıca bunarağmen bir kontrol göreviniz mi var?Arif AK - Aslında öyle bir görevimiz yok, ama biz yargıyla kurumlarlayardımcı olabilmek … bakıyoruz yani. … sadece … almam,ama biz yardımcı olmak için bunlara bakıyoruz. Sadecemuhtarlar kendi mahallesini görebiliyor, başkasını göremiyorlar.Salondan - Genelde bu çok ters konudur, avukatlar icra dosyalarınıkesinleştirmek için veya bir davayı kesinleştirmek için …Arif AK - Orada şeyi mahsus da basmış olabilirler …Salondan - Şimdi bakın, o kaşeyi zaten … yanlış anlamaya sebebiyetvermeyelim, hiçbir zaman getiren avukat falan basmaz, o kaşeçıkan kurumdan basılan bir kaşedir. Bunu böyle kabul etmemizgerekir. Mahkemeyse mahkeme, icra müdürlüğüyse icra müdürlüğü,idare mahkemesiyse idare mahkemesi, yani mevzuatı araya girerekşunu diyorum, birlikte oturtalım. Yasa size ayrıca bunu denetlemegörevi vermemişse, bu kurumdan çıktığını kabul ettiğiniz belgeyialmak durumundasınız. Bunun dönüşümü, bunun yanlışlığı tabiiki ilgililerin sorumluluğunu doğurur, ama sizin değil, sizin sorumluluğunuzorada bitmiştir. Çünkü mahkeme çıkarken demiştir ki,21’e göre ey muhtar, almak zorundasın, sana bir uyarıcı, bir şeyyazıyorum oraya, yasa gereği ben kontrol ettim, denetledim, bu UYAPadresidir, sen bunu almak zorundasın demektir. Sizin orada ikincibir kontrol ola ki arada diyelim ki bu istisnai olarak hakikaten yanlışbir kaşeydi, istisnai olarak kabul etmemiz lazım. Niye? Düzenleme


148 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıböyle değil, bu yanlış değil, ama siz hepsini böyle kontrol eder, iadeederseniz o zaman bu şeyi nasıl sağlayacağız?Arif AK - Onu bizim kontrol ettiğimiz kadar kurumların … genelgesivar biliyorsunuz, tüm kamu kurum kuruluşları MERNİSadresindeki adresi kabul edecekler, oradan kontrol edecekler.Şimdi biz sıkıntıyı burada yaşıyoruz. Bize gelmeden önce evrakkim gönderiyorsa bunu sistemden bakacak, oysa o adres, PTT’ninde bu işi yapması gerekiyor. Muhtara gelmeden önce bunu … sorgulamasıgerekiyor. … oturuyor mu oturmuyor mu, gidilecek mi,gidilmeyecek mi? onların yaptıkları görevleri biz yardımcı olmakbabında kontrol ediyoruz.Salondan - Ben araya girebilir miyim? Böyle bir sorunla bizkarşılaştık, bizler MERNİS adreslerinin çıktısını alıp dosyalaratakıyoruz icra dosyalarında. Bir mahalle muhtarı aradı Kadıköytarafından, dedi ki: “Sizden çıktığı tarihte bu MERNİS adresi olabiliyor,fakat vatandaş bu <strong>tebligat</strong> gönderme süreci içerisindeadresini nakil alıyor. Nakil aldığı için de biz mahalle muhtarınakil aldığı için artık o adresi göremiyoruz” Ben de bunu AdaletBakanlığı’na yazdım, göremiyoruz, bizim nakil aldığı adresi görmeimkânı gelirse zaman ekonomisi açısından biz oraya <strong>tebligat</strong>ı göndeririz.Adalet Bakanlığı’na yazdım, böyle bir sorun varmış, mahallemuhtarları nakil aldıkları adresleri görebilme imkânına sahip olsunlardiye, Adalet Bakanlığı yardım masasından bana şu şekildecevap verdi: “Bu bizi bağlamaz, İçişleri Bakanlığının sorunudur,bu İçişleri Bakanlığıyla müzakere edilmelidir” dedi ve orada kaldıbu sorun. Bu … 21. maddenin sıkıntısı aslında bu.Salondan - Muhtar Bey, ben araya girmek zorundayım. TebligatKanunu 21. maddesinin son fıkrası size takdir hakkı bırakmıyor.Der ki: “Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurlarıyukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakıkabule mecburdurlar” Yani mahkeme yanlış, sorumluluk mahkemenindir,muhtar mahkemeyi sorgulayamaz, takdirine karışamaz.Arif AK- Efendim, ben size katılıyorum, katılmıyorum demiyorum.Salondan - Kişisel görüşleriniz farklı olabilir, sistem kötü olabilir,ama …


Tebligat Hukuku149Arif AK- Sonuna kadar katılıyorum, ama biz yargıya şimdi biz buradadiyebiliriz, biz hiç <strong>tebligat</strong>a elimizi sürmeyiz. Bunu çok tartıştık,Ankara’da tartıştık, burada muhtarlıkta tartıştık, panel de yaptık.Salondan - Şimdi özür dilerim, muhtar bey yasal şeyden ziyadevicdani bir sorumluluk hissederek tahmin ediyorum.Salondan - Doğru, ama Hâkim Bey zaten o … öyle değil mi?Arif AK- Sayın Hâkim Hanımefendi, özür dileyerek bir şey söylemekistiyorum. Şimdi bu konuda biz yargının her konusundayardımcı olmak için kamu kuruluşlarına, yani burada biz sadecebu çok istisnai bir konu. Yani dediğiniz gibi belki 100 tane, belki500 tanede çıkan bir evrak, ama öbür konuda biz devamlı yardımcıolmak üzere yargı kararı uzamasın, mahkemeler birikmesin,<strong>tebligat</strong>lar sağlıklı yapılsın diye uğraşıyoruz. Mesela, Trafik ŞubeMüdürlüğü biliyorsunuz trafik cezaları o kadar çok geliyor ki, bende6 tane postacı çalışıyor, her gün 300-500 tane <strong>tebligat</strong> geliyor.Şimdi postacının bunu -postacıların da suçlanmamaları gerekir -bunları tebliğ etmesi, bunları yerinde bakması, araştırması bu çokzor. Biz de onlara yardımcı olmaya çalıştık, hiç görevimiz değil,o kadar işimizin içinde icradan gelen mektuplarımız var, onlaracevap veriyoruz, onlara bakıyoruz. Yardımcı olmak ve yargıya hertürlü … bakıyoruz. İstisnadır, hani biz şunu demiyoruz, bu bizimgörevimiz değil, bırakırsan bırak, imzanı at buraya postacı, ben dekaşemi basıp sıyrılmak istemiyoruz. Bu süreçteki yanlışlıkları düzeltmekve onlara yardımcı olmak istiyoruz. Bu işi ben UlaştırmaBakanlığıyla görüştüm.Salondan - Peki, siz iade ettiniz o gerekçeyle, bu adres yok,MERNİS adresi değil bu verilen adres. Şimdi komşusu telefon açtı,dedi ki: “Sana bir <strong>tebligat</strong> geldi” O <strong>tebligat</strong> öyle değil mi muhtarda,size iade etti, geldi: “Benim adıma bir <strong>tebligat</strong> gelmiş, bu <strong>tebligat</strong>ıalmak istiyorum” dediği zaman siz de diyeceksiniz ki: “Biz <strong>tebligat</strong>ıiade ettik” Öyle değil mi? Böyle pozisyonla karşılaşabilirsiniz.Arif AK- Şimdi şöyle efendim, tebliğ memuru eğer o haber kâğıdınıbırakırsa.Salondan - Diyecek, artık burada oturmuyorsunuz, MERNİSadresiniz görünmüyor.


150 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıArif AK- Tebliğ memuru zaten bize bırakırsa, biz alırsak onunbir nüshasını kapıya yapıştırıyor. O kâğıtla gelip biz araştırmayaparak o bir şekilde <strong>tebligat</strong>ını teslim ediyoruz imza karşılığında,eğer bırakmazsa zaten haber kâğıdını kapıya bırakmıyor veyakomşusuna haber vermiyor.Salondan - Peki, müdüre hanımın söylediği konu olursa nasılçözeceksiniz?Arif AK- Sıkıntı şurada, biz İçişleri Bakanımızla da en son …Ankara’da görüşme yaptık. Türkiye’nin de 150 tane dernek başkanıolarak gittik, görüşme yaptık. Şimdi 5490 Sayılı Kanuna göresadece mahalle muhtarları kendi mahallesini görebiliyor. Biliyorsunuzdaha önce nakil vardı, biz bunu çok istedik. Tebligat evrakıgeliyordu, bakıyorduk, vatandaş nereye gitmiş? Diyorduk hemen… vatandaşın … şu adrese gitmiş, iade ediyoruz, o adrese tebliğolunur. Şimdi nakil kalktığı için biz sadece kendi mahallemizi görüyoruz,vatandaş benden taşındıysa nereye gittiğini görmüyorum.O sistem açılırsa …Salondan - …Arif AK- …Salondan - Sizden kaydını alıp gittiği mi gözüküyor?Arif AK- Hiç gözükmüyor, sadece adres kaydı yok gibi gözüküyor.Salondan - Kaydı almış diyorsa 21’e göre tebliğ edeceksin.Arif AK- Kaydını almış, zaten sistemde görüyorsunuz onu.Salondan - Benim söylediğim olay şu: Biz 21. madde gereğincebiz adreslerin çıktısını alıyoruz, dosyaya takıyoruz. Fakat bu arada<strong>tebligat</strong> muhtara gitmeden önce vatandaş adresini nakil alıyor.Salondan - 21’e göre tebliğ o zaman. Pardon, özür diliyorum,gösterilen ad ve muhatabın adres kayıt sistemi adresi olur … muhatapo adreste hiç oturmamış veya adresten sürekli olarak ayrılmışolsa dahi.


Tebligat Hukuku151Av. Sami AKDAĞ- Çok özür diliyorum, kayıtta olduğumuz içinüst üste konuşmalar kayda alınamıyor, buna dikkat edelim.Salondan - Sayın Başkan, bunun üzerinde fazla durmayalım.Av. Sami AKDAĞ- Sizden çok yararlanacağız, epey dertlerinizvar biliyoruz.Arif AK- Muhtarların derdi birçok kurumlara yardımcı olmak.Salondan - Muhtarlarla da ilgili bir Çalıştay yapalım.Salondan - Gerçekten gerekli.Arif AK- Sayın Başkanıma katılıyorum, yani <strong>tebligat</strong> diye birkurum oluşturulmasında biz bunu Trafik Şube Müdürlüğü’ne desöyledik. Trafik Şube Müdürlüğü bir sürü … yazık, üstünde 7-8liralık pul var, iade ediyoruz. Niye? Üstünde TC numarası yok, sorgulamayapılamıyor. Sayın Trafik Şube Müdürüne dedik ki: “SayınMüdürüm, siz bunları her mahallenin muhtarlığına bir … gönderin,yazık, bunlar hepsine 7 lira para … dünya masraf, tebliğmemurlarına külfet -çünkü trafik cezası o kadar çok geliyorki, aklınız hayaliniz durur- siz bunları muhtarlara gönderin, bizde size yardımcı olalım, bakalım sistemimizden, bunlar buradaoturuyorsa, oturanlarınkini tebliğ alalım, oturmayanlarınkiniiade edelim siz bunların gerçek adreslerini araştırın” ŞimdiSayın Başkanın söylediğine göre eğer böyle bir şey oluşturulursabiz bu konuda her türlü dernek olarak, muhtarlık olarak, İstanbulMuhtarlığı olarak yardımcı oluruz seve seve, çünkü hakikaten çokbirikiyor, çok uzuyor yargı.Fatma KOÇ- Sayın Oturum Başkanımız, özür diliyorum. Birkonuyu mademki kayıtlara geçiyor, bunu açıklayayım, izah edeyim,kayıtlara geçsin. Şimdi o adreste hiç oturmamış olabilir, vesaire,Ceza Usul Kanununda bir hüküm var sanıklar ve şikayetçiler için:“Mahkeme huzurunda bildirdiği adres <strong>tebligat</strong> adresidir” O mahkemedenkaçmak için değişik nedenlerle kötü niyetle de vermişolabilir, ama o adrese yapılacak <strong>tebligat</strong>ı kabul edeceği kanununamir hükmüdür. İşte belki yanlış bir adres vermiştir, o adresedaha sonra 21. maddeye dayanılarak yapılır <strong>tebligat</strong> ve muhtarlarkayıtlarda olmasa dahi sorgulamadan almak zorundalar 21 sonmadde uyarınca.


152 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAli YURDABAK- Sayın Başkanım, ben az önce Sayın Hocamızabir soru yönelttiniz ve düşünelim demiştik. Ben onun çözümünü,cevabını buldum, uygun görürseniz arz edeyim. Tabii hocamı daböylece yormamış olacağım, öğrencileri cevap versin. Şimdi hocamdanaldığım dokümanı hemen inceledim şöyle, 19.01.2011 tarihindeyürürlüğe giren ve Tebligat Kanunu’nda değişiklik yapan6099 Sayılı Kanunumuzun 60. maddesi der ki: “6 ay içerisindeİçişleri Bakanlığının, Maliye Bakanlığı’nın, Ulaştırma Bakanlığı’nıngörüşünü almak suretiyle Adalet Bakanlığı yönetmelikçıkarır” Buradan, Kanun’dan aldığı yetkiyle çıkarmış ve bu diğerbakanlıklarımızın da görüşünü alarak çıkarır ve 6 ay da bir sürevermiş. Buna istinaden çıkarılmış, alt dayanağı da kanun yine, kanunemrediyor Adalet Bakanlığı’na ve bu yönetmelik de içeriğine,kapsamına bakmamız gerekiyor dedim ya, baktım, sadece kamuyuilgilendiren <strong>tebligat</strong>ları düzenliyor. PTT Genel Müdürlüğü’müzünözel şahıslarla ilgili <strong>tebligat</strong>larını düzenlemiyor, kendi alanımızı,kamusal alanı düzenleyen bir yönetmelik arz ediyor.19.01.2011tarihinde kanun yürürlüğe girmiş 6099 Sayılı Kanunumuz ve bukanunun 60. maddesi de diyor ki: “6 ay içerisinde Adalet Bakanlığıbir yönetmelik çıkarır”Salondan - Çıkarmadı hâlâ, taslak halinde.Salondan - Sanıyorum 75. madde miydi Sami Bey.Ali YURDABAK- Sayın Başkanım dedi ya, neden Adalet Bakanlığısadece şey yapıyor, diğer bakanlıkları ilgilendiren bir alandaniçin Adalet Bakanlığı bunun yürürlüğünü Adalet Bakanlığı’na bırakmışdedi ya, buna cevaben diyorum ki, onların da görüşlerinialarak bu işi kazai <strong>tebligat</strong> çok daha önemli olduğu için ve bizimdaha çok muhatap olduğumuz düşünülerek herhalde Adalet Bakanlığı’navermiş yasa.Av. Sami AKDAĞ- Aslında çözümlere daha sonra gideceğiz, şuanda bu sorun odakta …Salondan - … birinci turu bitirelim.Av. Sami AKDAĞ- Bitiriyoruz. Çok teşekkür ediyoruz, gene sizinbilgilerinizden yararlanacağız.


Tebligat Hukuku153Arif AK- Ben hocalarıma bir şey sormak istiyorum. … ikinci turiçin <strong>tebligat</strong> evraklarının üstünde TC numarası olması doğru mu?Av. Sami AKDAĞ- Anladım … lütfen müsaade ederseniz bensize söz vermek istiyorum.Aylin KESERLİ- Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Ataköy 7, 8,9, 10 Mahalle Muhtarıyım. Tüm katılımcılara … hoş geldiniz diyorum.Aynı zamanda 18 yıllık muhtarım mahallemde, aynı zamandaİstanbul Muhtarlar Derneği başkan yardımcısıyım, Sayın Başkanımlada birçok konuyu ortak bir şekilde devamlı konuşmaktayız.Bunların başında bu <strong>tebligat</strong> olayı da gelmektedir. Bunu … ifadeettiği gibi Ankara’da da çeşitli zamanlarda irdeledik, bu durumuortaya getirdik. Bana sorarsanız belki biraz mevzu dışında olacak,ama zaten bu son sistem, bu adrese dayalı sistem bana göre sonderece yanlış bir sistemdir muhtarlık adına, insanlar adına. Avrupa,Amerika gibi ülkeleri belki de uygulamak istemiş, onlardanbelki de ders almışlar, ama bana göre son derece yanlıştır. Çünkübiliyorsunuz bizim kanunlarımızı, … siz bu işin içinde olan insanlarsınız.Oradaki kanunlarla buradaki kanunlar arasında dünyakadar fark var ki, bakın Sayın Müdürüm de dedi ki, kişiyi 15 ay,Sayın Savcım dedi, 15 ay hüküm giydirmişler. Burada 15 gün dediğibiliyorsunuz çok ucuz bir para cezası var, bunun için masabaşında yapılan bana göre bir tasarımdır. Bu dediğiniz muhtarlahiçbir şekilde bir ifademizi almadan herhangi bir olayda bizim fikrimizedanışmadan yapılan bir şey, o yüzden bana göre son dereceyanlış bir sistemdir ki, bu sisteme göre muhtarlıkları tamamendevreden çıkarmışlardır maddi-manevi. Özellikle manevi … banagöre son derece daha ileri boyuttadır.Sayın Başkanım birçok şeyi zaten irdeledi, ben farklı bir penceredensize bakmak istiyorum. Sayın dağıtıcım PTT müdürüm buradalar,benim mahallemle ilgili bir şeyi vurgulamak istiyorum. Eskidenaşağı-yukarı 9, 10, 11 hatta postacım varken, 7, 8, 9, 12 ayrımuhitte … .. geçmektedir. Aynı mahalle gibi gözükse de aralarındabayağı bir yürüme mesafesi var, … yol vardır. Bunlar aşağı-yukarı11 kişiyken son zamanlarda şu anda elimde sadece kadrolu olarakkonuşuyorum, 2 tane postacı kalmıştır. Yani biliyorsunuz adli postave <strong>tebligat</strong> postası diye ikiye ayrılmaktadır. Bana göre <strong>tebligat</strong>postacısı esas önemle vurgulanan şeydir ve buna sadece ve sadecebunun özellikle altını çizmek istiyorum, size sunmak istiyorum,


154 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarısadece ve sadece iki tane postacı var. 7, 8’e bir kişi, 9’a da bir kişi.Bunu derken şunu vurgulamak istiyorum: Benim mahallemde aşağı-yukarı40 000’e yakın bir nüfus vardır, her … 150 daire vardır.Yani takdir edersiniz ki … seçmenim vardır, bugün artık Anadolu’daköyden değil, bir ilçeden daha büyük bir il kadar bir yerdir,hatta öyle iller vardır ki, benimkinden daha küçük bir nüfusu var.Bunu da eğer vurgularsak o zaman çok vahim bir hadise ortayaçıkıyor. Yapılan <strong>tebligat</strong>, yani özette yapılan bu dağıtım son dereceyararsız, son derece hatalı, son derece artık nasıl adlandırırsanız oşekilde adlandırın diye düşünüyorum.Numarataj sistemine gelince bu ikinci bir hatadır bana göre, bizbugüne kadar Ataköy’ün 7, 8, 9. kısım A4 Daire 15 diye adlandırılırkenbelediyemizin evet, bu kanuna göre bir uygulamadır, bunabir şey demiyorum, ama sistem olarak gene yanlıştır. Çünkü sizeşöyle bir örnek vermek istiyorum: Biliyorsunuz bunu belediyelerdeharita müdürlükleri yapmıştır ve bunun nüfus müdürlükleriyle bukontegre, entegre bir şekilde gitmelilerdir ki, taşınan kişiler onagöre … veya bu sisteme göre oturacaktır. Benim belediyem maalesefiki-üç defa bir bloğa isim verirken farklı isimler yapmıştır. Mesela,B2 blok diye bir bloğum var, buna E3 demiştir, ondan sonrayok hoşuna gitmemiştir o E3, gereksiz bulmuştur, tutmuştur G2demiştir, ama maalesef ve maalesef kendi ilçem adına konuşuyorum,kendi mahallem adına konuşuyorum, bu hâlâ nüfus müdürlüğündeE2 blok olarak kalmıştır ve bu konuyla ilgili ben medyayaçıkmışımdır bu işi bulan muhtar olarak, bunu da lütfen söylerkensakın kendimi böyle hani övmek gibi aklınıza gelmesin, ama busebepler benim hatta bunun içinde hâkim lojmanlarım da vardır,sayın savcım bunu çok daha iyi vakıftır ki, savcı ve hâkim lojmanınınbir tanesi tamamen listeden çıkmıştır. Bir olay olmuştur, …takip etmişsinizdir, ben gece-gündüz … verdiği salahiyetle nüfusmüdürlüklerindeki memurlarla ev ev dolaşmışımdır, 4 500 seçmenimortadan yok olmuştur tamamen bu numarataj sistemindekiaksaklıktan dolayı. … tamamen <strong>tebligat</strong>larla ilgili bağlantıları vardırbunun, şu anda bile bakın, iş ne kadar … ben haydi … yerlerineyerleşmiştir, o zaman seçmen olarak yine yerleşilmişlerdir, ancakşu anda sadece bu 3-4 tane … aksaklıklardan dolayı ve ben bunuyüz binlerce defa dile getirmeme rağmen gerek kaymakamlıkta,gerek nüfus müdürlüğünde, gerekse belediyemde hiç kimse hâlâbunun çözümüne gitmemiştir. Bunun aksaklıkları nedir? Bunu


Tebligat Hukuku155anlatırken tekrar <strong>tebligat</strong>la da bağlantılı olduğu için anlatmaktafayda görüyorum. Kişi E3’e taşınmıştır, ama nüfus müdürlüğündefarklı bir şeydir biliyorsunuz, E2’dir, E3 … nüfus müdürlükleri neyapıyor? Taşınan kişi siz beyan usulü geliyorsunuz, ben E3 BlokDaire 2’ye taşındım, ama Nüfus Müdürlüğünde hâlâ G2 olarak görüldüğüiçin ne yapıyor? Orada oturan gerçek vatandaşı cırt silipatıyor, sizi farklı bir yere yerleştiriyor, bunları … bu çok önemlibir olaydır, bu çünkü <strong>tebligat</strong>ta da geçmektedir, aynı aksaklık. Neoluyor? Adam bu sefer farkında değil … Ahmet Yılmaz’ın gittiğininfarkında değil Ahmet Yıldız, ne zaman farkına varıyor? Bir dahakiseçime veya çok önemli bir şey olunca … olaya vakıf oluyor, birdahaki seçime bakıyor, Ahmet Yılmaz seçmen olarak görünmüyor.Bu bilinçte olan vatandaş var, ben artık pankartlarla inanır mısınız,koca pankartlar hazırlıyorum … ne olur gelin, lütfen bu işe bakın,listeleri kontrol edin diye yalvarıyorum artık bu insanlara, gelin buaksaklıkları, bunlar ne benim görevimdir, ne … bizim hakkımızdır,vatandaşın hakkıdır.Av. Sami AKDAĞ- Teşekkür ediyoruz. Bir tur daha yapacağımıziçin şimdi.Aylin KESERLİ- Evet, çok heyecanlıyım Başkanım, çünkü çokbu konuda.Av. Sami AKDAĞ- Temas ettiğiniz noktayla ilgili Enver Bey, sizinmemleketinizden bir anekdotu okumamın sırası geldi. Bununlaparalel hanımefendinin temas ettiği noktaların ne kadar önemli olduğunuda bu vesileyle anlatmak istiyorum. Küçük anekdot, Trabzon112 acil servis biriminden alınan bir diyalog, operatör: 112 acilservis, problem nedir? Konuşmacı: Problem kocam, sanırım kalpkrizi geçiriyor. Operatör: Tamam bayan telaşlanmayın, şu anda neredesiniz?Konuşmacı: Evdeyiz. Operatör: Tamam da, bana evinizinadresini söyleyin. Konuşmacı: Hasan Ağanın mahallesi diyorlarburaya. Operatör: Nerede bu mahalle, kent merkezinde mi? Lütfenbana adresinizi söyleyin. Konuşmacı: Aylin Market var ya, hemenüstü. Operatör: Hanımefendi, lütfen adresinizi tam verir misiniz.Konuşmacı: Ya burası Çimenli. Operatör: Hanımefendi, bu söylediklerinizlesize nasıl ulaşalım? Konuşmacı: Bak şimdi, sahil yolundangelirken Çimenli kasabını geç, … sağa dön, orada sor, sananasıl geleceğini söylerler, ben camdayım zaten. Operatör: Lütfen


156 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıayrılmayın. Bu arada ambulans olay yerine yönlendirilir. Konuşmacı:Artık gelmeyin, sanırım kocam sizlere ömür.Şimdi bunu niye okudum? Bakınız, eski bir atasözü var: Küpleribirbirinin üstüne dizeler, en alttan bir küp çekeler, seyreylesen gümbürtüyü. Şimdi biz <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>yla ilgili bu çalışmalarımızlasadece idari ve yargısal <strong>tebligat</strong>lara değil, seçim sistemineve böyle acil durumlara, vergi, gelir tahsilatlarına o kadar çok yansorunları olacak ki, ben bu nedenle bu grubun dağılmamasını arzuederek bu grubu bu konunun … olarak görüyorum. Ne dersiniz?Salondan - Çok haklısınız.Ali YURDABAK- Ben Sayın Muhtarımızın anlattığı konuyu pekiştirecekbir yaşadığım örneği arz edeceğim. Yeni geldik malumlarınızİstanbul’a, A32 olarak bizim orada 7-8. kısım A32’ymiş eskisi.Oturanla muhtar bile anlaşamıyor.Salondan - …Ali YURDABAK- Şimdi eski adres bende var, ben pardon, yenisiniöğrendim, yenisini öğreneyim dedim. Eski geçmişi niye öğreneyimdedim, ben yenisini öğrendim, verdim karşı tarafa. Çocuklarevdeydi, bir şeyler, yemek gibi bir şeyler sipariş verdim telefonla.Adamcağız bir-iki saat dolaşmış, bulamamış, buz gibi tekrar banadöndüler: Efendim, biz böyle bir adres. Hanım dedi ki, bu eski adresimi söylesek acaba, o biliyormuş. Onu söyledik, bu defa hemenbulmuşlar. Yani bazen yenilik, değişiklik iyi mi, kötü mü?Salondan - Kimse bilmiyor efendim, yeni adresi hiç kimse bilmiyor,ben dahi ezbere bilmiyorum, listeme bakıyorum.Ali YURDABAK- Çocuk arıyor beni, açlıktan ölüyorum diyor.Av. Sami AKDAĞ- Buradan baskı var değerli arkadaşlar, meslektaşımdanbaskı var bana söz vermek zorundasın, yoksa bununhesabını sana sorarım. Şimdi ama şöyle söyleyeyim, çok özür dilerim,programını yaptım, Kadir Beye söz vermem gerekiyor. Çünkübeyefendi oradan sonuçlar çıkaracak. Kadir Bey Kalite KoordinasyonMerkezinin Yürütme Kurulu üyesi, dolayısıyla kendisine kalitekoordinasyon prensiplerinden biriyle bir soru soracağım. Şimdibiliyorsunuz avukatların adres bilgilerine kurumların bilgi havuz-


Tebligat Hukuku157larına girerek alma yetkileri hemen hemen yok gibi. Dolayısıyla vatandaştanhangi bilgiyi alıyorsa o bilgiyi kullanıyor doğal olarak.Şimdi problemlerin büyük bir çoğunluğu da buradan kaynaklanıyorolabilir. Kalite prensibi şöyle der: Çöp giren çöp çıkar. Bu konudane diyeceksiniz? Bir de <strong>tebligat</strong> evraklarıyla ilgili örnekleriyleilgili görüşlerinizi alalım. Hazırlığınız var çünkü.Av. Kadir DAYLIK - Şimdi değerli katılımcılar, demin projeksiyonubiraz PTT’ye, dağıtıcılara yönelttik, sonra adres sistemine yönelttik.Hakikaten bu ikisi de çok önemli, ama ben bir de şimdi bir başkayöne çevirmek istiyorum, <strong>tebligat</strong>ı düzenleyen kuruma. Şimdi deminhocam sunumu yaparken bir söz söyledi, o hoşuma gitti, not aldım:Tebligat kolay, basit, anlaşılır olması gerekir. Çok doğru, dağıtıcıda eğer böyle bir <strong>tebligat</strong>sa rahat dağıtımını yapacak. Şimdi benburaya hazırlanırken kendi dosyalarımdan <strong>tebligat</strong> örneklerinin fotokopilerinialdım. Şu an elimde 5-6 örnek var, bu örneklerin hiçbiribirbirinin aynı değil. Bir tanesinin üzerinde çağrı kâğıdı yazıyor, birde duruşma gününü bildirmiş, bunun üzerinde hiçbir şey yazmıyor,bunda iki dava dilekçesi diyor. Ticaret Mahkemesi … asliye hukukmahkemesinden temyiz başvurusu olan bir zarf var.Salondan - 3521 falan herhalde, onlar değişik.Av. Kadir DAYLIK - Yok, değiller, noterden gelen bir <strong>tebligat</strong>var, bu da bizim icra dairelerinde kullandığımız tebliğ mazbatalızarf. Şimdi ben neye göre bunlar düzenleniyor diye yasaya baktım.Yasada diyor ki bununla ilgili: “Kanunun 1. maddesinde yazılımercilerden çıkarılacak tebliğ evrakı tebliğ mazbatalı kapalızarf içinde gönderilir” Yani yasa bunu … ve devam etmiş: “Davetiye,basit usul mahkeme davetiyesi, birinci yemin davetiyesi,ikinci yemin davetiyesi, gıyap kararı ve muameleli gıyap kararınıntebliğ … bu zarfın içine konulmadan da gönderebilir” Şimdiben buradan iki şey anlıyorum: 1. Tebligatın tebliğ mazbatalı zarfolacak, bir de davet olacak, başka bir şey yok.Salondan - …Av. Kadir DAYLIK - Ama bunlar bakın, şimdi burada davetiyediyeceğimiz zarfın dava dilekçesi eklidir diyor, tebliğ mazbatalızarf değil. Nizamnamede de düzenlenmiş bu, nizamnamede yineaynı şeyi tekrarlamış: “Adalet Bakanlığı bunları bastırır” diyor. …


158 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları….ek 7 numaralı örneği hazırlanmış olan tebliğ mazbatalı zarf içinekonulur, … gerekli … verilmek üzere … davetiyesi , birinci ve ikinciyemin davetiyesi için bir numaralı örnek gıyap kararı ve muameleligıyap kararı için mazide kaldı bunlar tabii ve var, yasada da var, …numaralı örnek tanzim edilir. Davetiyeler ve gıyap kararları tebliğmazbatalı zarfa konulmadan da gönderilebilir. Bu takdirde bunların3 numaralı örneğe göre tebliğ mazbatasını ihtiva etmesi lazımdı.Adliye vekaleti 2. fıkrada yazılı örneklere göre de davetiyelerlegıyap kararlarının … kanun hükümlerini ihtiva edecek şekilde ayrıayrı matbu hale getirir diyor.Şimdi ben tabii bilmiyorum mahkemelerdeki uygulamayı, niyebu kadar farklı tebliğ örneği çıktı? Adalet Bakanlığı bunları …….herhalde iki tane tebliğ zarfı olması lazım, bir tebliğ mazbatamızvar, bir de zar…..Adnan YILMAZ- … … şimdi genelde UYAP sistemimizde … yeni<strong>tebligat</strong> zarflarımız kendinden çıkmaya başladı otomatik olarak,sanırım katibimizin veya yazı işleri müdürümüzün yanlış tuşa basmasındankaynaklanan sıkıntılar bunlar. Yani o yemin davetlisinintebliğ açık zarfın gönderilme şekli…. yanlış beyan, … kapalı zarf gibi… yanlış tuşa basılmış, bizde kabahat var, onu ben notlarıma aldım …Av. Kadir DAYLIK - Buradan biraz da bize, avukatlara projeksiyonuçevireceğim. Şimdi bizler de tabii gerek mahkemelerde,gerek icralarda adres bildirirken bunların da açık anlaşılır girilecekadresler … ama bu adresleri takip etmemiz gerekiyor. Fakatbaşka bir şey var, bizim adresi takip etme imkânlarımız da kısıtlı.Örneğin, UYAP’tan ya da MERNİS’ten herhangi bir adres kontrolüyapamıyoruz, dolayısıyla işin başlangıcında bile bir adres kontrolüyapmadan başlama sınırı içerisindeyiz. Bir de böyle bir sorun var,kayda girmesi açısından bunu da belirteyim.Fatma TOPRAK- Bu konuyla alakalı olarak ben Adalet Bakanlığı’nabu konuyu yazdım. Avukatların kendi elektronik imzalarıylaadres sorgulaması yapabilmesi hususunda yazdım. Bana olumludöndüler, bu formları açacaklarını bildirdiler. Bu yaklaşık 1,5 senelikbir olay, bunun da ücrete tabi olacağı konusunda bu hafta içerisindebana … geldi, ben bu konunun … yoğunlaştırdığını, eğer ücrete tabiyseicra müdürlüklerinde de ücrete tabi olması konusunu yazdım.Bakanlık olumlu görüş bildirdi, ama henüz uygulamaya geçmedi.


Tebligat Hukuku159Av. Sami AKDAĞ- Çok teşekkür ederim. Çöp giren çöp çıkaranlamı da bu, … doğru olmazsa doğru sonuç alınamaz.Salondan - Bizim yapmış olduğumuz faaliyet de eğer yargısalfaaliyetse, … bize tabi olur, yargı gideri olarak işlenmesi gerekir.Salondan - Evet, yani bu bize iş olarak geri döndüğü için avukatda ücrete tabi olduğu için bürolarından sorgulama yapmadıklarınıbana bildirdiler. Ben böyle bir şeyin bize iş olarak döndüğü, avukatücreti ödememek için icra müdürlüklerine yöneldiği konusunuyazdım. O zaman ücrete tabiysek icra müdürlüğündeki yapılanmanedeni de ücrete tabi olması hususunu yazdım. Bakanlık olumlugörüş verdi, ama ne zaman uygulayacak onu bilmiyorum.Av. Sami AKDAĞ - Sayın Adnan Beye, size zaten söz vermekistiyordum. Bence yanlış anlamayın, size olağanüstü malzeme biriktirmekiçin … yoksa yanlış anlamayın.Adnan YILMAZ- … Ticaret Mahkemesi hâkimiyim. Ben ticaretmahkemesi hâkimi olmam nedeniyle bizim işimiz diğer arkadaşlaragöre daha kolay, ticaret sicil sistemimiz var. Ticaret sicilindeşirketlerin adresleri var veya tacirlerin adresleri var, daha kolayaçık ve net şekilde adreslerimiz var, daha kolay irtibat kurabiliyoruz.Mutlaka şahıslara yönelik davalarımız var, ama daha istisnaidurumlar bunlar, ticaret sicilindeki adres sisteminin bu MERNİSsistemiyle şahıslarla yönlendirildiğini hissediyorum veya o sistemegeçmeye çalışıyoruz, ama gördüğüm kadarıyla MERNİS sistemitam oturmuş değil, yani bizim mahkemelerde MERNİS olarak saptadığımızsistem muhtarlarda yok. Bu nasıl sağlanabilir? … birinciolarak, bir de muhtarların biraz önce söyledikleri gibi orada oturmayanbir kişinin <strong>tebligat</strong> zarfını niye almak zorunda olsunlar? Bubenim … değil, yasa her ne kadar öyle diyorsa da ben mahkemeolarak bu … dediğinde tebliğ edilemeyecek orada oturmayan kişiyeniye <strong>tebligat</strong> yapılsın? Biz burada “miş” gibi mi yapacağız, <strong>tebligat</strong>mı yapacağız? Yani miş gibi yapacaksak yapalım, yani herhangi birşekilde yapalım. Amacımız kişinin hakkında açılan takibi davayıhaberdar olması, amacımız bu, başka bir şeyle uğraşmıyoruz. Yanimiş gibi yapacaksak o zaman rastgele yaparız, herkesin haberi olmuşsayarız, davaları bitiririz, çok kolay. Bitirecek miyiz, yoksahakikaten kişilere söz hakkı vererek cevaplarını verme hakkı tanıyacakmıyız? Amacımız bu olmalı, yani Tebligat Kanunu’nun da


160 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıçıkış amacı budur, kişiye davasını, borcunu, cezasını tebliğ edecek,kişi itiraz hakkını kullanacak. Kullanamayacaksa o zaman <strong>tebligat</strong>agerek yok, biz davaları bitirelim, kişi ne yaparsa yapsın, miş gibiyapmayalım derim. Her sistem içerisinde belki sorunlar içerisindede her sistem kendi <strong>tebligat</strong> memuruna … tebliğ ettirsin şeklindebir … adliye adli tebliğ memuru, trafik tebliğ memurunu, bayındırlıkbayındırlık tebliğ memurunu çıkarsın gibi bir sisteme doğru …o da mümkün değil Türkiye’de. Şimdi muhtar hanım söyledi, sadece7, 8, 9’da bir tane <strong>tebligat</strong> memuru var.Sabri BAYINDIR- Hayır, her şeyi PTT’den alalım anlamındasöylemedik biz, bizim önerimiz adli ve idari yargının bünyesindediğer bayındırlık tamam PTT’den yaptırır, ama burada yara olannedir? Hak zayiinin önlenmesi bakımından adliyenin kendi bünyesinde,idari yargı diyorum ben, bünyesinde profesyonel bir kurumoluşturmalı, genelleme anlamında söylemedim ben onu.Adnan YILMAZ- … Bartın’da asliye hukuk hâkimi olarak görevyaptığımız sırada bu olaya şahit oldum. Tebligat memurları varmış,6 tebliğ memuru Adalet Bakanlığı’na bağlı. Bunlar Kuşkaya’sındaki… her köye gitmek yerine almış kayanın başına Hasan oğlu Ahmetdemiş, atmış, yırtmış, imzalamış, atmış <strong>tebligat</strong>ı.Sabri BAYINDIR- Kaçlı yıllar dediniz?Adnan YILMAZ- 1940’larda.Sabri BAYINDIR- Bırakın <strong>tebligat</strong>a bir şeyle falanca yerde seninifaden var veya dedikleri zaman o adam 2 gün önce yola çıkar. Odönem herkes yasadan korkar, efendim bilmem nereden korkar, obakımdan onun orada oturup şey yapmasının bir sakıncası yoktu.Niye? İki gün önce çıkmış Şavşat hâkimliğim, sabah bir geldim, erkengeldim, bir-iki dosyaya bakamadım. Garibim tiril tiril titriyor,… çıkartmış. Kendisi gelmiş. Efendim, bana haber gönderdiler, ikigündür yoldayım” dedi. Sordum, ne hayır mı filan diye. Yeminlesöyledi, iki gün önce çıkmış. Demirkapı Köyünde kış, onun için o1940’lı yıllarda insanlarda bir yasaya saygı vardı, insanlarda bir şeyeSalondan - Korku vardı.Sabri BAYINDIR- Neyse, o arada söyleyeyim onu.


Tebligat Hukuku161Adnan YILMAZ- O dönemi yaşamışız Başkanım, o dönemi <strong>tebligat</strong>… tebliğ memurları olmuş, o tebliğ duyuruları da yanlışlaryapmışlar.Sabri BAYINDIR- Mutlaka.Adnan YILMAZ- Şimdi … kâtiplerimiz dosya üzerinde <strong>tebligat</strong>laryapıyorlar. Bu <strong>tebligat</strong>larda da yanlışlar var. Bir de önce kendinedönelim, … suçlamak yerineSabri BAYINDIR- Biz onu zaten kendi içimizde ne gırtlağını sıkıyoruztabiri caizse, o ayrıSalondan - Onların da bizim bir parçamız olduğunu kabul ederekbunu söylüyoruz.Adnan YILMAZ- Ben şimdi savunma konumuna girdim.Av. Sami AKDAĞ- Adnan Beye teşekkür ediyoruz. Ben sizinsözünüze bir küçük ilave yapayım. Avrupa İnsan Hakları miş gibisaymayabilir o yapılan işlemi.Arif RÜMEL- Ben zaten söz hakkı geldi, onu söyleyecektim zaten.Salondan - Sorun bizden diyor yani.Arif RÜMEL- Bir de postalar geç geliyor ya bir süre, … gerçektenkonunun <strong>tebligat</strong>ın vatandaşa tebliğinden başlayan süreçte, tebliğdensonra dosyaya dönmesiyle sonuçlanan kararları veren sacayağınınüçünde de hâkimimiz, avukatı, sanığı, tebliğ eden kurumunyetkilisi hepimiz buradayız. Muhtar yerel açıdan, Sayın Valimiz adresyapısından ….. sorun çok, sorunun her tarafında her kurumunbir suçu vardır, eksikliği vardır diyelim. PTT’nin yeni sisteme tamadapte olduğunu söyleyemem, eski alışkanlıklarımız vardı. Yeni değişiklikleMERNİS’e geçilmesiyle bir miktar bocaladık, bir miktaradliyenin buraya toplanmasından kaynaklı İstanbul’da sıkıntı oldu.Artık bir de en büyük sıkıntı kadro yetersizliği diyeceğim, orada şuandaki sistemimiz kısmen de bütün kadrolu dağıtıcılarımız, yaniuzmanlaşmaya yönelik ve münhasıran kadrolu dağıtıcıyla bu işiyapmaya yönelik bir durum geliştirdi bunun üzerine PTT, çünküüstence elemanla yaptığı <strong>tebligat</strong>ın geçerliliği konusunda tereddüt-


162 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıler var. Birkaç davada geçerli sayılmayan Üsküdar’dan örnek vardı,yani üstence elemanın tebliği PTT memuru eliyle yapılır diyor. PTTkısmen de olsa onu kiralamıştır üstence olarak, geçerliliği konusutartışıldı. Ben en sonunda uzmanlaşma adı altında kadrolu dağıtıcılarınıbu işlere ayırdı. Mesela, İstanbul’un Avrupa yakasında 900kadrolu dağıtıcımız vardı, bunun 750 tanesi münhasıran <strong>tebligat</strong>dağıtıyor. Muhtarın dediği gibi 2’ye düştü mahalle dağıtıcısı, aslında2’ye değil 10 dağıtıcısı vardır orada, 2 tanesi <strong>tebligat</strong> dağıtıyor, 8tanesi kayıtsız mektuplar, taahhütlüler dağıtıyor.Şimdi <strong>tebligat</strong>taki uzmanlaşmayla beraber inanıyorum ki dahaiyiye gidecek geçmişe göre, üstencelere dağıtım yaptırdık bu konularda,üstence bir ay çalıştı, iki ay çalıştı, oldu olmadı, artık bununlabaş edemedik, genel müdürlüğümüz mutlaka diyor kadrolu… yapın, sabit kalsın, ama bir de şöyle bir sıkıntı vardır: Biz işiniçindeyiz, <strong>tebligat</strong>larda korkunç artış oldu. Korkunç 60 000 000<strong>tebligat</strong> … Türkiye etrafında dönüyor, cezalarla, bilmem neyle tam60 000’a yakın dün aldım rakamlarını, …Salondan - Neredeyse kişi başına bir <strong>tebligat</strong> düşüyor, Türkiye’ninnüfusu kadar.Salondan - Yalnız o <strong>tebligat</strong>ın gidişi mi, geri dönüşü var mı … ?Arif RÜMEL- Tebligat sayısı. Şimdi trafik cezaları da işin içinegirdi. Geçmişte olmayan birçok <strong>tebligat</strong>lar … sisteme girdi. Birde sosyoekonomik yapı mı diyelim, bir şeyler değişti ülkede, dahada çoğaldı. Hal böyle olunca buna yetişmek gerçekten çok zor. Birgörüş ortaya çıktı, zaten tartışılıyordu: Adliye bünyesinde oluşturalım.Çeyrek asırdan fazladır 28 senedir hemen hemen İstanbul’dayım,dağıtımın her alanında çalıştım, … mazbatanın şeyinde, çokzor. Yani şurada her ilçeler vardır çok büyük, onları organize etmekbence onun yerine PTT’nin dağıtım unsurlarını daha da hareketegeçirerek, daha olumlu anlamda harekete geçirilerek PTT’dekalmasında fayda var. Adli merciler, şeyleri anlatmıştınız, tebliğetmedi … bir davada, tabii insan unsuru da hata yapacaktır. Hatavar ki, buradayız, bir sorun var ki buradayız. Sadece insana dayalısorunlar var, sisteme dayalı sorunlar vardır. Biz hep dışarıda çalışıyoruz,yani vatandaşla, icra müdürlüklerinde kalemle içerideçalışan ya da biz yöneticiler kısmen de içeride olsak bir sonuç <strong>tebligat</strong>mazbatasının arkasında yazan … bir sonuçtur. Gitmiştir, tespit


Tebligat Hukuku163etmiştir, mazbata geri dönüyor. Mesela, avukatlarımızın en çok yakındıklarıkonulardan bir tanesi tekrar elden takipte şeyi alıyorlarmerciden, geliyor, bunların geçen ayki istatistiğini çıkardım, yüzde80’i tebliğ edildiği halde tekrar elden takibe almak zorunda kaldık.Mazbata da dönmüş mercie, ama dosyasına girmemiş. Burada içerideçalışan … ne memuruysa dosyalama memuru ilgili dosyasınakoymuyordur. Mazbata dönmüş, dosyasına girmemiş, … bu yüzde80’de bu vardı. Tebligatlarımız geçmişe göre çok daha iyi noktada,yani tebliğ noktasında mesela 300 000 geçtiğimiz ayın <strong>tebligat</strong>ı,bugün ayın 14’ü, Aralık ayından kalan <strong>tebligat</strong>ımız elimizde, yanisistemde de … … 5 tane ilçeye 300 000 <strong>tebligat</strong>ta 1 200 tane düşümünüyapamadığım daha henüz, orada da birçok … beklemesüreleri filan girilmiş. Geçmişe göre çok iyi, adliye taşınırken birsıkıntı yaşadı burası, merciler Sarıyer’den gelen, çeşitli yerlerdentoplanma olduğu için biz bu binada yer bulamadık. Bu binada yerbulamayınca herkes yerinde olduğu gibi oradan Sarıyer’den, Beşiktaş’tanbu tarafta Topkapı’dan herkes farklı yapsın dedi, amaicra müdürlüklerinde bu sefer 300 ila bilmem Sarıyer’ken üstündedeğişiklik olmadı. Tek tek onları kontrol et 300 000 tane mümkünolmadı, bir çıkmaza girdi. Bu sefer Topkapı’da hepsinin dağıtımşeyini oraya topladık zorunlu olarak, oradan ayırıp buraya geliyoruz,ama burada yerimiz yok. İşte avukat … sürekli … zorundakalıyor. Kadrolu dağıtıcıyla yapıyoruz, sistem kısmen de olsa …Salondan - … yeriniz var aslında PTT’nin.Arif RÜMEL- Sayın Başkanım da şey yapmıştı, mesaiyle ilgiliPTT’yle senkronize çalışan … konusu oradaki insanların şubekabul işlemleri, <strong>tebligat</strong>ı kabul işlemlerinde şeydi, onun dağıtımbirimi farklı yerdedir. Buradaki şubemiz de sadece ve sadece kabulişlemlerini yapıyor. Dosyalar icranın şeyleri vardır, hesaplarınagiren paralar filan …Salondan - PTT …Arif RÜMEL- Temel sorun İstanbul’da zaten ki, <strong>tebligat</strong>ı çıkaranda <strong>tebligat</strong>ın dönüşünü de yüzde 40’ına yakını İstanbul üretiyor,yani davaların sayısı, belki ondan sonra Ankara geliyor, İzmir geliyor,temel sorun zaten İstanbul’da. İstanbul çözülürse memleketinbüyük bir kısmındaki sorun çözülür. İstanbul’da da bir Kartal’daaçılacak yakında, bir de burada. Kısmen birkaç tane … .. o zamantemel sorun burada 350-400 m2’lik bir yerin tahsis edilmesi lazımdağıtım için, şube için açıldı, ama şube hiçbir zaman şu konularda


164 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıfaydası olmaz. Bizim ana konumuz olan konularda hiçbir faydasıolmaz. Onun için bunu da mutlaka üstlenmemiz lazım, buradandağıtıma şu bölgelere çıkartılması lazım Haliç’in bu tarafına, amamazbatanın döndüğü, mazbatanın işlendiği dosyaların gelip dağıtımyapılabilecek noktası burası olmalı. Yoksa gecikme olur, isteristemez oluyor. Şimdi yakında sanırım Pazartesi günü … bir konuyuinceleyecekler Beşiktaş’ta ağır cezada, yine burasıyla bağlantılıbir konu, gecikme olmuş, şey düşmüş, barkot numarası, ama acilmektup şeklinde teslim edilmiş. Yani tam detayını da bilmiyorum,Pazartesi … … dediniz yaSalondan - PTT yer talep etti de verilmedi mi?Arif RÜMEL- Verilmedi.Salondan - En baştan beri, adliye kurulmadan önce mi?Arif RÜMEL- Şöyle, adliye kurulurken de olayı sadece kamuyönünden düşünülmüş.Salondan - Düşünülmedi mi daha önceden?Arif RÜMEL- Biz ısrarla dağıtımın önemi kavranamamış olmalı ki.Salondan - Gecekondu zihniyetiyle hareket …Arif RÜMEL- Şey öngörülememiş, dağıtımın bu kadar önemliolabileceği. Sadece kabul edersek burada sorun çözülüyor.Salondan - Zaten bizim sorunumuz dağıtım, bizi en çok uğraştıran,bizi en çok yaralayan dağıtım tabii, dağıtımdan kaynaklanansorunlar tabii.Arif RÜMEL- Şu andaki toplantının konusu olan kısım kabulişlemleri. Bir ayağı sadece belki şekil olarak, şey olarak.Salondan - Tamam, iki ayda <strong>tebligat</strong> gelmiyor diyor. Savcı arkadaşlarımbana iletmemi istedikleri sorunlardan biri <strong>tebligat</strong>lar ikiayda gelmiyor, üç ay diyorsunuz. Yani bu da dağıtım sorunu.Arif RÜMEL- Dağıtım sorunu, evet bakın, şimdi burada birdava vardı. Diyarbakır’a gitmiştim tebliğ için veya karşıda … gitmiştir,oradan … tebliğ süresindeki 10-150 günlük bir süre, tebliğdensonra mazbatanın … Hadımköy’de işleniyor, Hadımköy’den o


Tebligat Hukuku165dönemde şurada 1,5-2 ay öncesine kadar Sarıyer’e gidiyoruz. Sarıyer’deyok burası değil, orası bakıyor derken top gibi dolaşıyor sürekli.Onun bir ayağını biz çözdük kısmen, Topkapı’ya aldık, amageçici bir çözüm.Salondan - Arif Bey, bir <strong>tebligat</strong> buradan bir mahkeme kalemindençıktı, güzergahı bize bir anlatır mısınız?Arif RÜMEL- Burada 13. İcradan <strong>tebligat</strong> hazırlandı, yandakişubemize, burada bu kattaysa bu kattaki şubemize kabul işlemiiçin müracaat etti, kabul işlemleri tamamlandı. Saat 16.30-17.00gibi buradan verirken Hadımköy’e posta gidiyor, Hadımköy’de <strong>tebligat</strong>mektupları sortik makinesiyle ayrılabiliyor kısmen, <strong>tebligat</strong> elile işleniyor. Diyelim ki, bu Bayrampaşa’da veya Esenler’de bir adres,Hadımköy’den Esenler’e Topkapı’daki dağıtım ünitemize gelir,dağıtım ünitemizde giriş işlemleri barkot okuyucuyla okutulduktansonra yine el yordamıyla bir şekilde kasada ayrılır. Kasada dağıtıcıbazında ayrılan bu <strong>tebligat</strong> ilgili masaya gelir. Masada … tanzimiiçin giriş kaydı, eskiden hâlâ o şey demiş, düzeltilmemiş bilgisayarkaydıyla, manüel defterde kaydediyorduk, şimdi bilgisayardan o …… içine konuluyor.Salondan - Hemen parantez açayım … Fransızcada kabul anlamınagelir.Salondan - Süre belirli mi birinci gün böyle oluyor, ikinci günfalan gibi?Salondan - Kaç gün geçti şimdi?Arif RÜMEL- Burada kabul edilenler aynı gün Hadımköy’e gidiyor.Hadımköy’de 20.00-21.00 gibi intikal eden bu <strong>tebligat</strong> tabiiiş yoğunluğunun çokluğu nedeniyle ertesi gün veya ikinci, üçüncügünü ayrımı tamamlandıktan sonra Esenler için Topkapı’ya geliyor.Topkapı’da bir ayrımdan daha geçiyor. Ondan sonra ilgili masaya,masa kayıtları falan, 2-3 gün de orada kalıyor yani kayıt işlemlerinitamamlamak için, oradan ilgili dağıtıcıya veriliyor. Dağıtıcılarşimdi eskiden <strong>tebligat</strong> ve adi mektupların dağıtımını tek cihettenyaparken şimdi dört cihetin birleşmiş, birleşik olarak dağıtım yaparkentek cihete gidiyordu. Şu şöyle diyeyim, şimdi şu alana dörtcihete bir dağıtıcı gidiyor, ama bunlar sadece <strong>tebligat</strong> yapıyor. Tabii


166 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıdağıtıcı eksikliği nedeniyle bunu ikiye bölüyor, bir gün bu tarafagidiyor, bir gün bu tarafa gidiyor.Salondan - Bir dağıtıcının kaç gün içinde dağıtması lazım aldıklarını?Arif RÜMEL- … aynı gün aldığını aynı gün dağıtması.Salondan - Bir hafta, on gün …Arif RÜMEL- Çok araştırılması gerekmeyen spesifik bir olayyoksa sonuçlandırması lazım, bizim tüzüğümüzde aldığı <strong>tebligat</strong>ıaynı gün sonuçlandırması lazım, ama malum kanun böyle der,ama hiçbir şeyi aynı gün yapamazsınız yani.Salondan - Dağıtan … teslim ediyor tekrar …Arif RÜMEL- Tekrar depoya teslim edip ….Salondan - Orada suiistimal meselesi bazen oluyor da…Salondan - Ortalama günde kaç evrak dağıtımı düşüyor bir dağıtıcıyagünlük?Arif RÜMEL- Günlük ortalama 70 diye Genel Müdürlükçe belirlenmiş,ama benim tabii görüşüm dört dörtlük yapmaya kalkarsanızkanunun emrettiği gibi 21’i uygulayacağınız zaman önce muhtara,ondan sonra muhtardan teyit edip tekrar kapısından dönmeyebir de kalkarsanız, bu zikzakı yaparsanız, böyle tamamlayayımderseniz siz normalde belki 15 tanesini yapamazsınız.Salondan - Yani fiili olarak kaç tane …Arif RÜMEL- Şu anda benim ortalamam Topkapı’daki 50 civarında,55, gruplara göre, şimdi bazı yerler Sirkeci’de veya çok avukatıvardır, toplu veriyordur, onlar hariç ortalama 50 tane yapıyor.Salondan - Yani bizde de sulh ceza var, HSYK 800 dosya belirleryılda, ama 5 000 dosya verilmiş, 3 000 dosya geliyor. Sizde deöyle mi dedim.Arif RÜMEL- 75 belirlenmiş, ama 75 yapılamıyor. Şu anda fiilenyaptığı 50, bu 50’yi de dağıtım süresinde çok nizamlı yapa-


Tebligat Hukuku167yım derse, yazımı düzelteyim, nerede takip ederse 30’u hele bir de21’deki önce muhtar, yani adresi vardınız, muhtarlık belki 3 kmöbür tarafta.Salondan - Dağıtıcınız yürüyor mu? Motosiklet, bisiklet hiçbirşey yok mu?Arif RÜMEL- Yürüyen de var, motosikletli de var, tamamı motosikletlideğil, çok az motosiklet var. Araçlarla yapmak çok zor,muhtarlığa gidiyorsunuz, muhtarlıkta muhtarımızı, başkanımızıtenzih ederim, vatandaş vardır, bekle diyor postacı, senin işine debakacağım. 10 dakikasını orada geçirdi. Yani 50 tane <strong>tebligat</strong>tada 20’ye yakını şey çıkar, … çalışıyordur, 21 çıkar. Her seferindebunu yaparsanız bu mümkün değil, bu sayıyla mümkün değil.Uygulamada bu sefer nereye döndü? Biz tabii önce muhtara gittikdiyoruz tabii meşruhat olarak bunu.Salondan - Kayıtlardan çıkaralım.Arif RÜMEL- Yok, isterseniz geçin, ama fiili uygulamada bir işi,yani onun tersi mümkün değil. O zaman bunu değiştirmek lazımbelki. Önce muhtar, sonra kapı şeyini değil.Av. Sami AKDAĞ- Bir parantez açalım, birini Nejla Hanım adınasoruyorum, öbürünü kendi adıma. Nejla Hanım adına sorduğumsoru şu: Ben de merak ediyordum, tam bugün gündeme getirdi,ortağız yani o soruda. 35’e göre <strong>tebligat</strong> kapıya adamın ya dakadının boşanma kararını zarfla yapıştırıyor musunuz? Bu nasılbir <strong>tebligat</strong> usulü?Arif RÜMEL- Kapıya yapıştırma o da ilginç, herhalde sopa yer dağıtıcıkapıya yapıştırırsa, benim kapı değerlidir, nasıl yapıştırırsın?Av. Sami AKDAĞ- Evrakın içeriği önemli. O kendimle ilgili soruyuda kendi adıma soruyorsam namerdim diyorum, ama bir sistemen zayıf halkası kadar kuvvetlidir. Lütfen PTT dağıtıcılarınınözellikle bu … kaç kg yük taşıdıklarını ve çektiği sıkıntıları lütfenkısaca anlatır mısınız?Arif RÜMEL- Dört tane büyük araçla buraya giriyoruz, dört büyükaraçla geliyor. Tamamen kartları sırtlarıyla taşıyor postalarını,bir çuvalımız 25-30 kg arasında değişiyor. Tabii fazla çuval olma-


168 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarısın diye çok daha sıkıştırıyor, düzenli koyuyor şeyi, 30-35 kiloyugeçiyor. Bunlar 80 çuvalın üzerinde şurada günlük olarak sırf bukatlara dolaşan ve bunu benim oradan, Topkapı’dan alıp aşağı indiriyor,aşağıdan araçlara yüklüyor, buraya geliyor. Burada el arabasıkoyacak, bir şey koyacak, nereye …Av. Sami AKDAĞ- … iyi olur. Hayal ettim de …Sabri BAYINDIR- Şimdi özür diliyorum. Bu Strazburg’a bu İnsanHakları Mahkemesiyle ilgili bir çalışmaya gittik. Türkiye’ninyargılanması acı bir olay, hani biz oraya bir şekilde insan haklarınıöğrenmeye gidiyormuşuz gibi oluyor da, orada bir yargıca benbunu sordum: Bakın, Türk yargıcı en az sizler kadar bu insan haklarını,adil yargılamayı, kısa sürede yargılamayı bilebilecek bilgi vebirikime sahip. Bakın, bizde iş sayısı bu, sizde iş sayısı bu. “Bu bizimsorunumuz değil” dedi. Yani şimdi sizin dosya sayınızın fazla,elbette o bir külfet, o yargıcın 800-900 dosyaya, hata 3 000-5 000savcımın dediği gibi dosyaya bakması insanüstü bir şey. O Türkiye’ninsorunu, biz Türk yargıcını yargılamıyoruz. Burada da biz otabii gerçekten o yük çeken insanları bir şekilde yargılamamayaçalışıyoruz, sistemi de eleştiriyoruz bir taraftan, onun için biz bunusöyleyeceğiz, Arif Bey gidecek diyecek ki: Bakın, burada beni sıkıştırdılar,yapmanız gereken şunlar şunlar. 30 kg mu taşıyor, 10kg taşıyacak, bunun çözümünü bulacaklar yani, bulmalılar da. Azönce söylediği gibi İstanbul’u kurtarırsak zaten Türkiye kurtulur.Ben öyle diyorum, İstanbul yargısı kurtulduğu an Türkiye’de yargısorunu diye bir şey kalmaz diyorum.Arif RÜMEL- Özür diliyorum, buna paralel olarak söyleyeyim,adli yargı kendi elemanınız oluşturduğunuzdan şu andaki belkionu da oluşturabilirsiniz, olabilir, ama şu anda yapılması gerekengerektiğinde hani kulağını çekeriz, gel bunu düzelt, anında müdahaleederiz. Burada yeni bina, koskocaman bina, en önemli konuyer verin, yer oluşturalım, aynısını burada anında dağıtıcı sürekliburada olacak, bu ne yazmış, ne etmiş, niye böyle yaptın, mazbatanerede bunu sorma imkânımız var. Demek ki, şurada aciliyetlepratikte en büyük çözüm şu binada bir yer olarak.Ali YURDABAK- Şimdi Başkanım, ağzına sağlık, ben söyleyecektim.Ben de hasbelkader Strazburg’da bulundum. Neden acabaTürkiye çok mahkûm oluyor? Genelde süreçlerimiz nedeniyle. Ta-


Tebligat Hukuku169bii bunda her zaman demin de söyledim, her zaman her konuyutartışabiliriz, bizim de eksiğimiz, gediğimiz vardır muhakkak, amabaktığımız zaman yargının üzerinde görünen bu gölgede başkalarınında sebep olduğunu görüyorum ben. Bana HSYK geçen bir soruşturmaemri göndermiş, somut olsun diye anlatıyorum bunu. Birmahkememizdeki çalışanların tamamını değerlendirin diyor, bizebir rapor verin. Evet, ufak tefek bizde de var, ama PTT’mizin dekabahatleri olduğunu gördüm. Dönmüyor, okunmuyor, bir dahasormuş falan filan, biz bu kamburdan hep beraber kurtulmak zorundayız.Sayısal eksiğiniz olabilir, bazı ekipmanlarınız eksik olabilir,bunları da anlıyorum, ama 100 grama kadar -siz daha iyi bilirsiniz-bir <strong>tebligat</strong> 7 lira. Ben 7 lira verdiğim zaman her şeyin PTTtarafından alınabileceğini, istihdamının yapılabileceğini düşünüyorum.Çok ucuz bir şey değil, neden? Tekel olduğu için fiyatı kendisibelirliyor. Ben bu tekelin tamamen özelleştirilsin falan filan demekde istemiyorum. Bu tür kurumlarımızın bizim elimizde, devletinelinde bulunmasından da yanayım bakın, ama bir çeki-düzen vermemizgerekiyor. Biz Türkiye olarak Avrupa’da kötü görünüyoruzbu sürecin geç çalışması nedeniyle, bunda bizim de katkımız var,sizin de katkınız var, maalesef muhtarımızın da katkısı var. Dolayısıylahepimizin bir silkelenmesi gerekiyor. O incelediğim dosyadagerçekten mahkememiz defalarca araştırma yapmış. PTT’mizinde vardı, ama ben tabii PTT’mizle ilgili raporu PTT’ye göndermiyorum.Şunlardan kaynaklanmıştır deyip gönderdim, artık takdironlarındır. Şimdi sayısal eksik, şu bu onları anladım, onların alınabileceğinidüşünüyorum. Sizler istediğiniz takdirde artı şunu yapıyormusunuz? Bakın, biz sadece sayısal eksiklik falan demiyoruz,nitelik bazında da sorunlar var. Ben okuyamıyorum, PTT dağıtıcısının<strong>tebligat</strong>ını okuyamıyorum. Başkanımın önüne veriyorum,Başkanım ben görmüyor muyum acaba, bir siz bakın diyorum, birsiz bakın Hâkime Hanım diyorum falan, bir 10-15 dakikamız bununlageçiyor. Ara kararı yapmak zorunda kalıyoruz PTT’ye yapıyormusunuz ara-sıra seminerler sorumlu olduğunuz bölgelerde?Arkadaşlar, bakın bizim yüzümüzden dışarıda insanlar faiz ödüyorbakın, vergi mahkemelerimiz bazında baktığım zaman ne kadargecikiyorsa yargı süreci, çünkü sizinle tamamlanıyor, bizimle vesizinle. Ben biz sütten çıkmış ak kaşık demiyorum, vatandaşımızeline kararın geçtiği tarihi biliyor. Yani en son tarihi biliyor. Dolayısıylane kadar gecikirse o kadar fazla faiz veriyor, hatta görevindenihraç edilmiş bir memursa bizim açımızdan söylüyorum. Yıllarca


170 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıo psikolojik sorunu yaşıyor o gecikme yüzünden, biz bunları dahafazla düşünmemiz gerekiyor. Siz bölgenizdeki tüm personeli araara bakın arkadaşlar, <strong>tebligat</strong> böyle olur, üzerinde oynanmaz, biryazmışsın, arkasından sıfıra çevirmiş, şimdi bir mi, sıfır mı bu,sekiz mi? Az önce dışarıda müdürlerimden bir tanesi söyledi, ilgilimüdürü aramış herhalde, aramak zorunda kalıyoruz. Arayıncabütün bekleyen 1 076 tane <strong>tebligat</strong> geri gelmesi gerekirken bekliyororada, telefon açınca küt diye hepsi birden geliyor. Al tak takabilirsenarkadaş.Salondan - Ve onlar sisteme tek tek işleniyor, hep tek işleniyor.Ayrılıyor, sıraya giriyor ve tek tek tebliğ tarihlerini işleme giriliyor.Salondan - Ben bir şey söylemek istiyorum arada, dedi ki müdürbey, geliyor alındılar aslında, ama … hiç öyle bir şey yok.Salondan - Biz anında hesabını soruyoruz vallahi, ben ayda birtoplantı yapıyorum müdürlerimle.Salondan - Başkanımızın uygulaması alındı geldiği zaman arkasınatarih kaşesi bastırıyor, alındının ne zaman takıldığını dazaten anlıyorsun. O gün geliyor, <strong>tebligat</strong>ların bütün arkasına kaşebasıyoruz bugün gelmiştir diye, hepsine.Salondan - Özür dileyerek ben … değilim, ama eşim adliye çalışanıolduğu için bilirim, eşimden de çok şey öğreniyorum. Adliyecilerher şeyi anında yaparlar, yoksa huzur bulamazlar. Onlarınyapısı.Salondan - Adli görevi ihmalden doğrudan savcı beyin önünegidiyor.Arif RÜMEL- Ben suçlama adına söylemedim, bu bizim kayıtlarımızınincelendiğinde görülecektir, elden takipli dosyalarda, eldentakipli buradan aldığı işlemin mutlaka yüzde 80’ini tutup, düşükde tuttum bunu, yüzde 90’ı da diyebilirdim, kesinlikle mazbata teslimedilmiş.Av. Sami AKDAĞ- - … biz biraz ihmalkârız, ona katılırım …Arif RÜMEL- Belki bu şeyden de oluyor, yani dosyasında tekrarinceleme yapmaktansa elden tabii bir yazı alsın, bunu vereyimanlamında.


Tebligat Hukuku171Av. Sami AKDAĞ- Yok, biz zaten kişi olarak da konuşmuyoruz,süreç olarak da konuşuyoruz. Nejla Hanım bir şey söyleyecek.Nejla İNEKÇİOĞLU - Dosyaya taktıktan sonra dolaplarımızıtaradığımızda bir ay süreç geçmiş olanları tekrar ptt.gov.tr’den bakarakacaba bunun bize gelmesi bir sonrakinde gerçekleşecek mi,gerçekleşmeyecek mi ona göre yazışma çıkarıyoruz. Yani gelebilecekgibi olanları da çıkarmıyoruz yazışma, gelmeyecek gibi gördüklerimizimesela, dağıtıcıya teslim edebilir diyor. bir ay geçmiş, dağıtıcınınüstünde gözüküyor hâlâ, buna yazı yazmak durumundasın.Ben mümkün olduğu kadar …Salondan - Hayır, bir de şimdi tabii UYAP sisteminde hemengirip <strong>tebligat</strong>ın akıbetini de görebiliyoruz. Hani evrakın girip girmemesi,şey olması çok fazla bir şey yaratmamış …Salondan - Bir şeyin altında yazıyor bilgi amaçlıdır diye.Av. Sami AKDAĞ- Toparlar mıyız?Salondan - Ulaşıp ulaşmadığını da gösteriyor galiba değil mi hani?Fatma TOPRAK- Şimdi İstanbul icra müdürlüklerinde yaklaşık1 İcra Dairesinde 50 000, 70 000 ve 100 000 dosyamız var.Dolayısıyla bu evrakların takılması haftada bize posta olarak birveya iki kez geliyor. Getirdiğiniz posta listemiz, <strong>tebligat</strong> listelerimizböyle, bunların sıraya girmesi ve yerine açılması çok külfet olur.Ne olur? İki-üç gün içerisinde yapabiliyoruz, bu kadar seri evraklageldiği zaman 70 000 ve 100 000 dosya içersinde yanlış atılmaolasılığı çok yüksek. Yanlış atıldığı zaman biz size <strong>tebligat</strong> … aşağıdapostane var, aşağıdaki postane bize cevap vermiyor. Akıbetisormamızın cevabı bir aydan önce gelmiyor. Bunda tedbir olabilir,başka şeyle olabilir, çocukla şahsi münasebet olabilir. Biz cevabınıalamayınca borçlu da mağdur oluyor, biz de mağdur oluyoruz vebiz bundan hakaret işitiyoruz. Halbuki aşağıdaki birim varken bizakıbeti sorduğumuzda neden aşağıdan cevap alamıyoruz?Arif RÜMEL- Cevap verebilir miyim? Dün yine bir avukat arkadaşelden takipte geldi, garip pek de bu işi yapmamış, ilk kezböyle geldim diyor, … Biz sisteme baktık, Bahçelievler dağıtımünitesinde dağıtım yapıldı, biz buna cevap veremeyiz, Bahçeliev-


172 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıler’e gitmem lazım. Neden? Bilgisayar var, o yazıyı sen yazdırsanmemuruna şu tarihte tebliğ edildi şuna diye burada da bilgi var.Ama dedik bu bilgi amaçlı, dedi ki peki, bu bilgi amaçlı olan şeytabii teknik olarak ben şey yapamayacağım, ama aklıma yatan vemesela, sürelerin, bu bilgi amaçlı olan şeyin geçerliliği olabilir misunulduğunda? Karşı taraf itiraz ederse itirazlarda kabul edilmekkaydıyla o bilginin doğruluğu ıslak imzadan tescil edilene kadar geçerlisayılıp yapılabilir mi? O yapıldığı takdirde tabii ki bizim aşağıdakişube kabul için kurulan o şubede o cevap verilebilir, oradan osonuç verilebilir, ama vermiyor, çünkü vermiyor. Islak imzaya veriyoruzo bilgiye cevap verebilmek için, yani resüdeki … vatandaştanaldığımız imzalı kâğıttaki bilgiyi muteber alıyoruz. Bilgisayardakio bilgiyi muteber almadığımız için bu sefer o bilgiye ulaşmak içinbütün resüler… tek tek taranıyor. 20 gün, 30 gün onun için cevaplardada gecikme oluyor. Geriye arşive gidip o bilgiye ulaşmakbiraz zor oluyor.Av. Sami AKDAĞ- Arif Bey, ben bir tespitte bulunayım, 1953kuruluşunuz, çok işe kapalı kalmışsınız, dolayısıyla siz büyük birsistemin parçasısınız, açılacaksınız, açılmak zorundasınız. Kendikendinizin işlemleriyle kendi sisteminizi doğrulayamazsınız, çünküdaha büyük bir sistemin bir parçasısınız. Bununla ilgili sizinledaha yoğun bir çalışma yapılması gerekiyor.Av. Kadir DAYLIK - Merak ettiğim için Arif Bey de buradaykensormak istiyorum. Şimdi tabii şehir genişliyor, ama dikey olarakda biliyorsunuz büyüyor, yüksek binalar, 56 katlı bina var, bazengiremiyorsunuz, kapıda güvenlik var. Nasıl oralara <strong>tebligat</strong> yapıyorsunuz?Bunu soracağım, ama hemen cevap vermeden demin<strong>tebligat</strong>ların birikmesiyle ilgili gerçekten icralarda <strong>tebligat</strong>lar birikiyorve zaman içerisinde … Mesela, biz kendi adımıza kendi büromuzadına bir çözüm bulduk, bu demin gösterdiğim … <strong>tebligat</strong>ları,biz icra <strong>tebligat</strong>larını da bunu bastırdık bizim <strong>tebligat</strong>ların icra dairesindehemen 100 kg, kendimiz alıp tartısını yapıyoruz. Artık butür çözümler bulmak zorunda kaldık. Haklı, yani icra daireleri o<strong>tebligat</strong>ları anında dosyalarına tebliğAv. Sami AKDAĞ- O da mevzuata aykırıymış.Av. Kadir DAYLIK - Bu da bu konuyu incelerken baktım ki, yönetmeliktebeyaz basılması gerekiyormuş.


Tebligat Hukuku173Av. Sami AKDAĞ- Pardon toparlayalım, çok özür diliyorum zamanaz kaldı, zamana sadık kalmamız gerekiyor.Fatma TOPRAK- Kısa bir şey soracağım bu çok önemli, … <strong>tebligat</strong>hâkimine sordum, 2 yıldan önceki yapılan <strong>tebligat</strong>ların hangitarihte tebliğ yapıldığına dair bilgi verilemeyeceğini, bilgilerin silindiğinedair ben Topkapı Müdürüyle de görüştüm, böyle bir cevapverildi, nedir bu?Arif RÜMEL- Bir de Kanun’da devam eden davalarda, sonuçlanmamışdavaların her türlü evrakları saklanır deniliyor. Diyor da,hangisinin devam edip hangisinin etmediğini bilmiyorsunuz. Öylebir nokta ki, 60 000 civarındaki bilgileri arşivlemek, tutmak mümkündeğil. İster istemez bunlar verilemiyor maalesef. Yüksek binalardagirişlerde kadrolular, yani şu anda <strong>tebligat</strong> dağıtıcılarımızkadrolu, onların birebir ilişkileri biraz daha yüksek, zaman zamankendi kişisel şeylerini kullanıp asansörle çıkıyorlar. 21’in muteberbilmesi gereken hanede yoksa 21’in son paragrafı olsun, orada sıkıntıvar zaten, bilemiyor. Komşu birbirinin nerede olduğundanhaberi yok, kendisinden haberi yok.Av. Sami AKDAĞ- Arif Bey, düğmenizi kapatıyorum. Sizinledaha çok konuşulacak şey var da, 2’şer dakika bir cümle alıp süresindebitirelim.Salondan - Tura yetecek kadar zamanımız yok, konuşmak isteyenleresadece söz verelim.Salondan - Arif Beye biraz daha soru soralım.Av. Sami AKDAĞ- Aslında Arif Beyle konuşulacak çok konuvar, ama sade PTT sorunu olarak değil, de <strong>tebligat</strong> sorunu olarakdüşünelim.Salondan - Arif Beyin haklı olduğu bir yön var, gerçekten dağıtımmerkezinin şurada olması gerekirdi. Hani tek bir dağıtım merkezimi var?Arif RÜMEL- Yok, parça parça, ama adliyenin dağıtımı, mazbatalarındönüşü, sonuçlanması noktasında burası.


174 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAv. Sami AKDAĞ- … konuşma yerine Arif Beye soru sorma yönündesizlerden gelmiş olan … alalımNoter Beye söyledim, biraz böyle toparlamak güzel olacak.Sırrı YÖNELİ - Şimdi özür dilerim, burada iki tane resim var,Komisyon Başkanımız var, seçimlerden sonra başbakan dostlarımızınifadesine göre Başbakan Adalet Bakanımızı ve Kurul Başkanımızlagörüşüyor, görüşmede şunu diyor: “Yargı hızlanacak,tedbirini alın, yasaysa yasa, kanunsa kanun, yönetmelikse yönetmelik,malzemeyse malzeme” Yani bizim çalışmalarımız buşeyde özür dilerim öbür ayda da zaten, Nisan ayında da Ankara’datoplantı var, mutlaka sizleri çağıracaklardır.Salondan - Tabii fatura vatandaşımıza çıkıyor, en ağır faturavatandaşımıza çıkıyor.Sırrı YÖNELİ - … bir kere PTT hata.Salondan - Bakın, bankacılık yapmaya başladı. Bu alanı çözemedikki, bankacılığa geçti.Sırrı YÖNELİ - Araba satışlarında PTT’nin kaybı 30 000, elektronikortama geçtik, 15 000 000 <strong>tebligat</strong> yaptık, hiçbir sorun dayok. Yani bu sistem değişecek, bu sistem yıkılacak, bu sistem entegreolacak. Siz yapacaksanız siz yapın, yapmayanlarsa çıkacak.Yargıyı köstekleyen <strong>tebligat</strong> yüzde 20 yargının hızlandırılmasınaetkiliyse, bu çözülecek. Bu böyle biline.Bir de … sözleşmesinin ilgili maddelerinde <strong>tebligat</strong>lar kısmenbiz dahil olmuşuz, uluslararası dolaşıma dahil olmamışız.Av. Sami AKDAĞ- Pardon, süreler sınırlı lütfen, heyecanlandınız.Ben şunu ifade edeyim.Sırrı YÖNELİ - Bir cümle daha söyleyeyim. İcralarla ilgili sıkıntılarıyukarı götürdüğünüz, çözmediğiniz müddetçe bugün dünyadaicraların özelleştirilmesiyle ilgili uygulamalar var. Sizin icralarda masaya yattı, onu da bilin.Salondan - Yargıç kimlikleri de var, çünkü veraset ilamı da veriyorlarartık değil mi?


Tebligat Hukuku175Sırrı YÖNELİ - Veraset ilamını veriyoruz, hiçbir problem yok.Salondan - Boşanma da yapacak.Sırrı YÖNELİ - Alternatif çözüm büroları Mecliste, alternatif çözümoylarınızı bekliyoruz …Salondan - Bir dakika, geçen bir arkadaşım dedi ki: Vallahi birveraset ilamı noterden 80’e filan alınıyor, 80 000 lira.Sırrı YÖNELİ - … satışına 20 lira dediler, 20 lira aldık, verasete80 dediler, 80’e aldık.Salondan - Gerçekten yani, hani şimdi.Av. Sami AKDAĞ- …Sizi dinlenmeye alalım.Selami DEMİRKOL- İnsan hakları mahkemesinin önüne Türkiye’denyanılmıyorsam Akkaya kararı 26 yıl sürmüş. Makul süreaçılmıştır. 26 yıl süren bir dava tapulama davası … Türkiye CumhuriyetiDevletini savunma yapıyor, diyor ki: “Orası dağlık bir bölge,keşfe gidilmekte sıkıntı yaşanmış” Daha sonra terör bölgesisavunması yapılmış. İnsan Hakları Mahkemesi diyor ki: “Beni ilgilendirmez”Yine bizden idare yargıdan bir dava … kararı bu KayseriErciyes Üniversitesi’nde bir öğretim üyesi 8 yıl sürmüş dava.İnsan Hakları Mahkemesinin önüne gittiğinde çok basit bir gerekçeyleihlal tespit ediyor: “Bu bir basit işçi-işveren davası gibidir,niye bu kadar uzun sürüyor” Şimdi biz evet, yani yargıçlar olarak,mahkemeler olarak kendimize elbette iğneyi batıracağız, ama bizimdavalarımızın uzun sürmesinin sebeplerinden ki, çoğu orasıbizim dışımızdaki mekanizmalar. Sonuca getireceğim, fakat birazuzayacak, kusura bakmayın.Şimdi teknolojik gelişmelerden faydalanalım. Yani 21. Yüzyıldayız,bilgisayar elektronik aygıtlar yaşamımızın her alanına girmiş,şu <strong>tebligat</strong>ı beceremiyor muyuz hâlâ daha? Yazık bize. Yani örneğiverdim, olmayanlar için tekrar söylüyorum: Tebliğ alıntısının üzerinemail adresi de yazılabilir, zor bir şey değil ki bu, PTT geri döndüğündemail adresine göndersin onu. Böyle bir <strong>tebligat</strong>ınız var,alın muhtarda veya şurada ya da getirelim, ne zaman getirelim? Buzor bir şey değil ki, bu samimiyetle ilgili, çözümsüzlük cep telefonunuönerdim daha önce, cep telefonu da yazsın zarfımıza bizim


176 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıkalem personeli yazsın. Vatandaşlık kimlik numarası gizli değil de,cep telefonu mu gizli? Onu da yazalım, ona da mesaj göndersinmuhtara bırakılmıştır, sizi bulamadık, kapıya asıyoruz sakıncalıoluyor ya Arif Bey söylüyor, cep telefonuna yazalım onu.Salondan - Karmaşık … yapıyor bunuSelami DEMİRKOL- Yani zor bir şey değil bu. Şimdi geçmiştenburaya geldiğimizde bu sıkıntı artık kangren haline gelmiş ve çözülemiyorsa,bence burada PTT’ye yeterince yaptırım uygulanmamıştırdiye düşünüyorum. PTT Genel Müdürlüğü’nün haberi yok mubizim şu anda Çalıştayımızdan? Var değil mi?Av. Sami AKDAĞ- Belki müdür düzeyinde, Genel Müdür düzeyindeolması gerekiyor.Salondan - Evet, ben şaşırdım, sözlerimde de ifade ettim. Yanlışbir yere mi geldim, tek tek baktım böyle, yok. Şimdi bu sadecemüdürümün aşabileceği bir sorun değil ki.Selami DEMİRKOL- Yani mutlaka onlardan birileri olmalı,dört elle bu konuya sarılmaları gerekir.Av. Sami AKDAĞ- Siz aslında bir sonraki buna benzer bir toplantınıngündemini açıklıyorsunuz.Selami DEMİRKOL- Ben oraya getirecektim sözü, şimdi sizÖmür Beyle de, Cenk Hocamla bu konuyu konuştuk, biz Mayısayında şu anda biz bizeyiz, Mayıs ayında halka açık ve Ankara’yaaçık daha doğrusu bir sempozyum olsun ve bu konunun ehli akademisyenlerki, Timuçin hoca mı vardı <strong>tebligat</strong> konusunda? Meselaonlardan birileri, ayrıca PTT’nin Genel Müdürlüğündeki bu SayınValim bir şey dedi, Baş Hukuk Müşaviri, onlardan birileri olmalımutlaka, bizlerden birileri olmalı ve muhtemel çıkarılacak bir TebligatKanunu değişikliğinin altlığı oluşturulmalı diye düşünüyorum.Daha sonra söz verirseniz yine konuşurum.Av. Sami AKDAĞ- Siz söz istemiştiniz, buyurun.Fehmi TOSUN- Şimdi ben ayağa kalkmadan konuşamıyorum,konsantrasyon meselesi. Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim, birazgözlemci olarak baktığım zaman biraz da doğru mi siz de takdir


Tebligat Hukuku177edin, genelde kurum veya artık burada zaten çok fazla kurum yok,ama herkes kendi kurumundaki eksiklikleri fazla ön plana çıkarmayıp,karşı taraftakileri ön plana çıkarmaya çalıştı.Salondan - Sayın Savcım, konumuz PTT, ama İdari YargılamaUsulü Kanununu tartışmıyoruz.Fehmi TOSUN- Şimdi bir siyasetçinin bir sözü var eski: “Kanunlarönce bana uygulansın, ondan sonra diğer insanlara uygulansındiyebilen toplumlar gelişir. Yoksa kanunlar önce başkalarınauygulansın, sonra onlara uygulanabilirse sıra gelirse banauygulansın diyen toplumlar gelişemez” diyor.Şimdi ben kendi kurumumuzun açığını söyleyeceğim. Sayın Müdürümesorayım, onların eksikliği de oldukça fazla, PTT de millipiyango bileti satmak için boy boy adliyedeki ilan verirken yılbaşındanönce eğer şeyi yapamıyorlarsa, dağıtım merkezini alamamışlarsaadliyede onlarda bir sorun var. Yazılı istediniz mi bakanlıktan?İkincisi, eğer yazılı olarak PTT istediği halde sayın bizimyetkili kurullarımız bu kadar soruna bir çözüm vermeyip, beş tanebankaya, bir de bilmem bütün katlarda kafeterya ilanlarını adliyeninher duvarına asarken PTT’ye böyle bir şey tahsis etmediyse bizkusura bakmayın çözümü, sorunu kendimize bir bakalım. İkincisi,şimdi avukatlar dedik ki, biz bir pratik çözüm bulduk. Beş tanefarklı <strong>tebligat</strong> var, yeşil renkli <strong>tebligat</strong> bizim olduğu için gidip çekipalıyoruz. Yani bunun neresi hukuki hep birlikte bir değerlendirelim.Burada icrada personel yok, icrada personel yoksa bu icradakipersonel <strong>tebligat</strong>ı takamıyorsa, bunu çözmek kimin görevi? AdaletBakanlığı’nın ve bizlerin görevi, bunun çözümüne yönelik bir çalışmamızvar mı? Bilmiyorum yani, ben şu ana kadar yıllardır böylebir şeye çözüm yok. Şimdi biz PTT oldukça problemli, biz en azPTT’ye yakın derecede problemliyiz, bunu bilelim. İkincisi, az öncebelki süreyi aşıyorum, ama muhtara bir şey sorayım: 21. maddeyegöre alınan <strong>tebligat</strong>lar ilgilisi almadığı takdirde geri ne kadar süresonra iade ediliyor?Av. Sami AKDAĞ- Ne kadar muhafaza ediliyor?Salondan - Kanuna göre 3 ay, 3 ayda …6 ay.Fehmi TOSUN- Şimdi Hâkime Hanım dedi, siz bana göre, yani21. maddeye göre almak zorundasınız, ama 3 ayın sonunda iade


178 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıederken de gerçekten böyle bir hak kaybına neden olmamak için otespit ettiğiniz bulguları yazarak <strong>tebligat</strong>ı iade eder.Salondan - İade etmiyoruz, iade edilmiyor.Salondan - Yani biz şöyle, 6 ay diyor, ama biz en kötü 1 yıl saklıyoruzonları.Fehmi TOSUN- Bir husus da postada mesela benim düşüncemne kadardır bilemiyorum, şimdi posta işletme, Kargo İşletmeMüdürlüğü var, Dağıtım İşletme Müdürlüğü falan filan, yani bizimadliye içinde veya başka bir kurumların kendi içinde bir <strong>tebligat</strong>birimi oluşturmaları bana göre oldukça bir zaman alacak ve büyükbir maliyete neden olacak işlemler. Acaba PTT benim düşüncem,Perşembe günü <strong>tebligat</strong>ı aldım, Cumartesi günü buraya geldim.Av. Sami AKDAĞ- Ankara’dan mı geldiniz?Fehmi TOSUN- İstanbul’a. Acaba PTT kendi içerisinde AdliTebligat İşletme Müdürlüğü gibi bir birim oluşturup, adli <strong>tebligat</strong>ıyapacak kişileri daha özenli ve …Sabri BAYINDIR- Onu söylüyoruz sayın … yani adliye bünyesindederken ben illa ben onu söylemeye çalışıyorum. Yalnız şunukapatın lütfen, bir şey söyleyeceğim. Şavşat’ta hâkimim, bu ormandavaları çok yoğun. Adını hiç unutmam, yani mükemmel bir ormanmuhafaza memuru Seyfettin Demir, ya bu neyin nesidir SeyfettinBey filan derken “Hâkim Bey, biz 8 kişiydik orman muhafazamemuru, Şavşat ormanlarından bu kadar ağaç kesme, kaçakkesme kesin kuş uçurtmazdık. Ne zaman bu orman muhafazamemurlarının sayısı arttı, işte bu orman suçları artmaya başladı”Bakın dikkat edin, tabii bu nitelik, kalite çok önemli, yani benbunu söylemeye çalışıyorum. Bu çok ucuz bir şey değil, seçeceğimizelemanı illa biz adliye, öyle eleman seçmelisiniz ki, az öncesöylediğim gibi gel bakalım, yaz şunu arkadaş, adını soyadını biryaz. Bir bakacaksınız, çivi yazısı gibi okunmayan bir sürü yazılarvar. Alınacak eleman çok kaliteli ve nitelikli olmalı, üniversite öğrencileriolabilir, bunu söylemeye çalışıyorum.Fehmi TOSUN- … daha söyleyeyim. Eğer mail yoluyla şu anda …<strong>tebligat</strong> … olacak olursak onlara ilişkin olarak benim söyleyeceklerimolabilir ileride… bir de sizi eğlendirmek için bir şey anlatayım.


Tebligat Hukuku179TRT’nin 3-4 gün önce TRT2’de izledim, onun için anlatabilirim. Diyoruzya adres sorma, muhtar falan, 1991 yılında -artık isimleri desöyleyebiliriz herhalde, çünkü TRT’de haber olarak yayınlandı- YıldırımAkbulut’un Başbakanlığı döneminde Rize İkizdere’de bir selfelaketi olmuş. İzleyen varsa bu sel felaketini Ankara’dan devletinbüyük erkanları şurada Yıldırım Akbulut Başbakan içinde mi değilmi onu anlayamadım, içinde gibi anladım ben, 5 helikopter olarakçıkmışlar, Rize İkizdere’ye gidecekler. İkizdere’nin oraya gelmişler,İkizdere’yi bulamıyorlar, hiçbir helikopter bulamıyor İkizdere’yiinecek yer, dönüyorlar, bakıyorlar ediyorlar yok. Bir tane helikopterdenaşağıda mısır tarlasında köylüleri görüyor birisi, kendiaralarında haberleşiyorlar. Diyor ki, ben ineyim, siz havada dönedurun, köylüye sorayım mısır tarlasında İkizdere nerede? İniyorbirisi, diğer dört helikopter havada dönmeye, tur atmaya devamediyor. Bir de çekmiş onu kameracı da, soruyor. Mısır tarladakiköylü de diyor ki, o böyle, şu böyle çok komik tarifler falan yapıyorlarböyle, onlara girmeye gerek yok. Bir tanesi diyor ki, bensizi götürürüm, helikoptere beni alırsanız götürürüm. Yalnız birşartım var. Nedir? Beni helikopterle geri mısır tarlasına bırakırsanız.Baktılar başka çare yok, 5 helikopter devlet erkanı havadatur atıyor. Almışlar adamı seni geri getireceğiz diye söz vermişler,neyse havadan tarif etmiş şu tepe, bu tepe İkizdere’yi göstermiş,inceğiz. Olmaz, inemezsiniz. Niye? Beni geri bırakın, ondan sonrainin. Diğer 4 helikopter inmiş, o helikopter o köylüyü tekrar gerimısır tarlasına bırakmış, yeniden gitmiş. Devlet erkanında bile buadres bulanamayabiliyor.Fatma KOÇ- Ben 2 dakikamı yine bir tespitle tamamlamak istiyorum.Şimdi yapılan <strong>tebligat</strong>lar elektronik ortamda takip edilebiliyorsa,bizim de 2010 Temmuz ayından beri bir genelgemiz var.Fiziki belge değil, UYAP’taki kayıtlar esastır. 2012 Ocak ayındanitibaren de fiziki belge hiç olmayacak deniliyor. Böyle bir mevzuatımızvarken her şey UYAP’ta kabul edilirken, UYAP’ta <strong>tebligat</strong>ınyapıldığına ilişkin şerhin hukuken kabul edilememesi eğer mevzuattabir hüküm yoksa bu çelişki giderilmeli, varsa da demek ki bizuygulamayı bilmiyoruz.Av. Sami AKDAĞ- Fatma Hanım, teşekkür ediyorum. Benimsöyleyeceğim bir sözün ön taşlarını döşediniz.Fatma KOÇ- Böyle bir huyum vardır, hisseder önce söylerim.


180 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAv. Sami AKDAĞ - Değerli katılımcılar, 2000 yılında Avrupa’daLizbon Strateji ve Entegrasyon Standartları diye bir protokol kabuledilmişti, Türkiye Cumhuriyeti de buna dahildir. Biz nereye gidiyoruzonu anlatıyorum. Burada da gaye şu: Demişler ki: Asya’ylaAmerika arasında sıkıştık, bu sıkışıklıktan geri kalmamak için öneçıkmamız gerekiyor. Bunun için de enformasyon tabanlı bilgi toplumunageçmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bu Lizbon stratejisi Türkiye’ninde kabul ettiği bu strateji şerhi çerçevesi içerisinde e-devletprojesi geliştirilmiştir. E-devlet projesi içerisinde UYAP’ın bugünhayatımıza yerleşmesi sebepsiz değildir. E-adalet ve biz e-<strong>tebligat</strong>adoğru gidiyoruz, ama buraya gidene kadar bizim klasik <strong>tebligat</strong> konusunaçeki-düzen vermemizin bize bir zararı olmaz, çünkü başkayan sonuçları siz o konuya temas etmiştiniz. Hiç olmazsa orayafaydamız olur, ama en azından güncel eşyalarımızı da karşılamışoluruz, ama gideceğimiz yer tam da orası.Fatma KOÇ- Süremi tamamlıyım. Yargıtaydan bile artık fizikiYargıtay ilamı gelmiyor biliyorsunuz. Meslektaşlarım biliyor, yazıvar. Elektronik ortamda gönderilecektir diyor kararlar ve fiziki ortamdagönderilmiyor. O yüzden <strong>tebligat</strong> takip edilebiliyorsa, yapıldığınailişkin şerh varsa bu sadece bilgi amaçlı değil, yasal olarakgeçerli olanı, ama sanıyorum o <strong>tebligat</strong>ın nasıl yapıldığı görünmüyorbelki, görünmediği için de usulüne uygun mu değil mi onu bilmiyoruzbelki.Salondan - Aslında da bilgi amaçlı da değil.Fatma KOÇ- Bilgi amaçlıdır yazısı belki mevzuattan kaynaklanıyor,o zaman o konuda çelişki varsa onun için mevzuat değişikliğiyapılacaksa bunun içine şey alması lazım, elektronik.Salondan - UYAP’tan değil o, ptt.gov.tr’den.Fatma KOÇ- ptt.gov.tr, ama biz UYAP’tan takip edebiliyorsakveya PTT’le entegrasyon sağlanmalı UYAP’a elektronik ortamdaatılabilmeli. Nasıl nüfus kayıtlarını görebiliyoruz, dosyasından görülebilmeliyoksa eğer. Bir şey daha, son bir şey, dağıtıcılara seminerlerveriliyor herhalde. Bunların içinde yargı mensupları var mı?Arif RÜMEL- En son Bakırköy Cumhuriyet savcılarımızdan birtanesi geldiler.


Tebligat Hukuku181Fatma KOÇ- Ama şey olarak, bunlar sürekli ve yargı mensuplarıolmalı.Salondan - O kurstan sonra MERNİSe göre kesinlikle adresaraştırmayın diyor. Biz temel olarak postacı beyanı, eskiden biliyorsunuzpostacı beyanı geçerliydi muhtarda kayıt olsun olmasın.Hayır diyor, postacının artık araştırmasına gerek yok. Şeyi varsaMERNİSe göre <strong>tebligat</strong>ı yapacaksın. Ahmet oturmuş, Mehmet oturmuşo dairede hiç önemli değil, ama onun da sonuçları inşallaholumsuz anlamda yansımayacaktır.Salondan - Yansıyor … kaşe … Avukat Kadir Beyin çok enteresanbir çözümü var. İSKİ ve İGDAŞ memurları kapıya gelip … nasılbasıyorlar çıkıyor, o şekilde cihazlarla <strong>tebligat</strong> şeyleri yapılabilir.Arif RÜMEL- Elimizde öyle bir cihazımız var. Onu diğer gönderilerinşeyinde yapıyoruz <strong>tebligat</strong> … kullanmıyoruz. İşte bu Kanun’dansanırım kaynaklı bir şey, geçerliliği yok diye kaşe konusuSayın Hâkimlerimiz çok farklı kararlar vermiştir, içtihatlar çokfarklıdır, kaşeyle <strong>tebligat</strong>ı kabul etmeyen davalar olmuştur sonuçlandırılmadıklarıiçin, mutlaka elle olacaktır … elle olunca tarihkarmaşası oluyor, yani okunamıyor. Kaşeyi kabul etmiyorlar, mazbatanınşeyi gerçek bilgileri doldurduğunuz zaman yetmiyor, bilgikayması oluyor. Kaşenin geçerliliği keşke olabilse, ondan sonra dastandartlaştırabilirdik. Çünkü 50 <strong>tebligat</strong>sa 50 tane meşruhat demektirburada, çoğu da evine götürüp evde yazıyor.Şey konusu da şu anda 4 tane yüksek okulda, iki ilde PTT YüksekOkulu açılmıştır üniversitelerde bir Osmaniye’de, Erzincan’da,Samsun’da var. Orada mezunlar bu sene başladı. İstanbul’da yok,ama oradan Anadolu’dan geliyor tabii personeller buraya, onlar daiki yıl kalıyor, iki yıl sonra bir şekilde … gidiyor. Sirkülasyon çok,İstanbul’a özgü bir şeyler geliştirmek zorundayız her kurum açısındantabii geçerli, bizde de 2 yıldır … 5 yılı … bir dava sonucunukazandılar, 2 yıla indi, 2 yıl kalıyor, gidiyor, 2 yıl kalıyor gidiyor.Fatih Bölgesinin muhtarlığı diyor adres denilen bir şey kalmadı,mahalle ismi kalmamış ki, mahalleler değiştirilmiş.Av. Sami AKDAĞ- Arif Bey, konularımız yok, mevzu çok, herboyutla ilgisi var. Bir de <strong>tebligat</strong> konusunda özellikle Mayıs şu toplantınınmana ve önemini vurgulayan bir bilgi paylaşmak istiyorum.


182 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıMayıs ayı itibariyle Mecliste bu konunun çalışmaları şu anda hazırlıklarıyapılıyor. Biliyorsunuz Elektronik İmza Kanunu en çokElektronik Haberleşme Kanunu mevcut. Mayıs ayı içerisinde ihaleaçılacak, sanıyorum PTT de işin içinde olacak. Kayıtlı elektronikposta sistemi bildiğiniz Gmail, Hotmail filan değil, bütün o şeyleriylesistemin tamamını Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kontroledebildiği elektronik imzayla gönderilen ve hukuki sonuçlar doğurabilenkayıtlı elektronik posta sistemine dair bir ihale açılacakMayıs ayı içerisinde açılacağını duydum. Dolayısıyla bugünkü buçalışmanın çok zamanlı çok yerinde bir toplantı olduğunu, hattaMayıs ayı öncesinde ne dersiniz bir de elektronik, çünkü o da yargımızınbir parçası, içindeyiz çünkü, bununla ilgili bir sempozyumdanönce onunla ilgili bir çalışmanın olmasının yararı var mı, yokmu ne dersiniz?Cenk ŞAHİN- Ben onu söyleyecektim.Av. Sami AKDAĞ- O yüzden size yöneltmek istedim.Cenk ŞAHİN- 7 a maddesinde şöyle bir hüküm var: Mayısı beklemekde aslında normalde arzu edilen bir şey değil, ama geç olsun,hani olsun. Çünkü bakın, 7a maddesi <strong>tebligat</strong>a … elektronikadres vererek bu adrese <strong>tebligat</strong> yapılmasını isteyen kişiye elektronikyolla <strong>tebligat</strong> yapılabilir. Geçici madde var, geçici 1. madde,ne zaman çıkmış? 11.01.2011’de. Posta ve Telgraf Teşkilatı -ArifBey sizi karşımda gördüğüm için size doğru yöneltiyorum- GenelMüdürlüğü elektronik ortamda yapılacak <strong>tebligat</strong>la ilgili her türlüteknik altyapıyı bu madde yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geçbir yıl içinde kalarak faaliyete geçirir. Bir de Elektronik TebligatYönetmeliğinin 6 ay içinde hazırlanması gerekir. Şimdi vatandaşCenk ŞAHİN olarak ben soruyorum: Kanun bana böyle bir hak vermiş,dolayısıyla bu günlerde benim bu hakkımı kullanabilir durumdaolmam lazım. Eğer ben istersem sermaye şirketleri zorunluzaten, ama ben istersem kolay olsun, daha çok haberdar olayım,ben elektronik mail adresi alabilirim, bakabilirim, kayıtlı olması,vesaire diye bundan yararlanabilirim diye düşünüp nereye başvuracağım?Bu hakkımı nasıl kullanacağım kanuna göre? Mayısı bekleyeceğizönce herhalde.Av. Sami AKDAĞ- Çok özür diliyorum, 2013 icra <strong>hukuku</strong>ylailgili bir konu olsa size sorarım, idare <strong>hukuku</strong>yla ilgili olsa size


Tebligat Hukuku183sorarım, PTT’yle ilgili olsa size sorarım, fakat bizim eksik olduğumuzbir halka da burada ortaya çıkıyor. Elektronik konusundabizi aydınlatacak, ama bizim … bize uyacak, bizi bu konuda bilgilendirecekbir ya da birilerine de ihtiyacımız olabilir eğer böyle birçalışma arzu ediliyorsa.Salondan - Öyle şirketler var, şu anda imza satan özel şirketlervar. Yani Adalet Bakanlığı’nın çalışmasına göre kurulmuş.Av. Sami AKDAĞ- Bizim …sunması anlamında dedim.Salondan - O şirketler var, yani resmi, devlete bağlı elektronikimzaları satan, imza örneklerini satan şirketler var.Sırrı YÖNELİ - Şimdi adalet mekanizması toplumun kılcal damarı.Atıyorum, Ardahan’ın dağındaki vatandaşa <strong>tebligat</strong> yoluylaulaşacak, Amerika’daki tatil yapana da <strong>tebligat</strong> yoluyla, yani bukonuyu açıklayacak arkadaşlara bunu da anlatmak lazım. Direktelektronik <strong>tebligat</strong> atıyorum, avukat arkadaşıma olur, bana olur,kime olur, ama herkese.Salondan - Herkese zorunlu değil.Sırrı YÖNELİ - Kılcal damara ulaşmak lazım.Salondan - Yoksa bizim arkadaşlar … elektronik adresleri olanvar mı? Açıklayan bir sürü arkadaşımız var, UYAP sisteminde çok<strong>tebligat</strong> … bekliyordur, ama açmayan arkadaşları ben biliyorum,UYAP’tan tebliğ ediyorsun, haberi yok.Av. Sami AKDAĞ- Bu toparlamayı birine vermek istiyorum,Av. Kadir DAYLIK - Şimdi mahkemelerden muhtarlıklara,muhtarlarımız söylediği için bana … filan belirtmek istiyorum. Çokda … oldu. İcra evrakları geliyor, zarflar gönderiyorsunuz. Şimdizaten muhtarlıkların bir geliri kalmadı artık, bu icra mektuplarınıniçinde cevap istiyorsunuz, bunun içinde pul olmuyor. Şimdipul olmayınca kimisi gönderiyor, kimisi göndermiyor, muhtar …cevap veremiyor. Verse dünya kadar … … Vergi Dairesinden geliyor,İcra dairesinden geliyor, bunlara en az 3-4 liralık pul yapıştırmakzorunda kalıyorsunuz. Bunlara … cevap vermiyorlar, ama


184 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıçoğu muhtarımız, yani biz de gidip kendimiz alıyoruz, pulunu yapıştırıyoruz,öyle gönderiyoruz. Yani bunları artık kimler yapıyorlarsailetirseniz seviniriz.Şimdi Muhtarlık ve Tebligat Kanunu yeni çıkaracakları Kanun’dayer alması gerekir inancındayım. Çünkü hakikaten vatandaşmağdur olmasın, … mağdur olmasın, <strong>tebligat</strong>lar muhtarlıklarabırakılıyor, zabıtaya, polise diyor, ama herkes muhtarı yerindebulduğu için muhtarların mesai saati yoktur aslında, belli bir saat… kanuna göre 2 saat veya öğleden sonra…. ama mesela sabah saat08.30’dan akşam saat 17.00’ye kadar, hatta 24 saat … telefonlarımızvar. Tebligat geliyor, …geldiği için heyecanlanıyor, hemen arıyortelefonla bizi, <strong>tebligat</strong>ı ver ne olur, ne olmaz diye, onun için eğerbunu da …Av. Sami AKDAĞ- kayıtlara geçti, Selami Bey, sizi dinleyelim.Selami DEMİRKOL- Komisyon oluşturalım.Av. Sami AKDAĞ- Bir komisyon oluşturacağız, bugünle ilgili evsahibi sıfatıyla Sabri Bey siz bir kapanış öncesi çünkü toparlamayıarkadaşımız yapacak, genel bir değerlendirme sizinki.Sabri BAYINDIR- Genel değerlendirmeden ziyade ben hepinizeteşekkür ediyorum. Yani gerçekten şu cumartesi özellikle tabiihafta içinde duruşması olan veya olacak olan arkadaşlarımıza, hâkimarkadaşlarımıza bugünü feda ettikleri için çok çok teşekkürediyorum. Tabii bir yaraydı, az önce söylediğim gibi bu yaraya bizde bir şeyler katmaya çalıştık. Yani yaranın çözümü için, şey içinve toparlama işte ne diye toparlayabilirim? Ben teşekkür ederim.Av. Sami AKDAĞ- En azından PTT’ci arkadaşa biraz ışık görevliarkadaşımıza PTT’nin buradaki hizmetleri yönünden de birşeyiniz olabilir.Sabri BAYINDIR- Tabii, şu olur: Hani benim de tabii düşüncemüzüldüm, hani gerçekten dağıtım merkezinin burada olması içingirişimlerden benim haberim yok. Daha doğrusu şu var: Hani savcılığıilgilendiren bir konuydu yerin dağıtımı veya yerin ayrılması,bilmem ne olması, o değerlendirilebilirdi. Yerimiz var mı onu belkison bir şeyler.


Tebligat Hukuku185Salondan - … o verdikleri yer … kabul hizmetiyle ilgili bir yer,buraya…Sabri BAYINDIR- Dağıtımla ilgili.Salondan - Önemsenmedi veyaSabri BAYINDIR- Yeniden değerlendirilebilir mi, değerlendirilemezmi o konuda.Salondan - 400 m 2 olmaz da …Salondan - İnanın bir şekliyle, 300 m 2 ’ye sıkıştırılır mı? Bilmiyorumgiriş kat olur, en altta bir yer olur sorun değil, asansörle.Sabri BAYINDIR- Onu dediğim gibi başsavcımıza veya yetkilisavcılarımıza bu konuyu iletebiliriz, bir daha değerlendirebiliriz.Salondan - Yazı yazmamışsınız gibi geldi.Salondan - 4 senedir burası açılmadan önce sürekli gündemegeldi … genel müdürlük düzeyinde girişimler oldu. …Başka bir müdürlüğüArif RÜMEL- Ben dediğim gibi böyle bir şeyden haberim yoktu,açıkça söylüyorum.Av. Sami AKDAĞ- Arif Bey, bunlar kayıtlara geçti, rahat olun,müsterih olun. Çok teşekkür ediyoruz bize böyle imkânı sağladığınıziçin, çok da güzel oldu, harikulade oldu, çok teşekkür ediyoruz.Sabri BAYINDIR- Kusura bakmayın, daha güzel ağırlamak isterdik.Bizim imkânlarımız komisyon olarak gerçekten bu kadar.Dediğim gibi yardımım şu olabilir: Sizi destekleyebilirim bundansonra, desteklerim daha doğrusu tabii.Av. Sami AKDAĞ- Bir teşekkürü de proje ortağımız Ali YaşarBeye iletmek istiyoruz. Hakikaten burada bu filizlendi. Yani yaptığışeyin hakkını vermek gerekiyor. Orada filizlendi, dolayısıyla kadrosuylaburaya teşrif ettikleri için kendisinin de belki bir-iki cümleylesöyleyecekleri vardır.


186 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAli YURDABAK - Tekrar ediyorum, kimse hedefimizde değil,hedefimiz sorunu çözmek. Hepimizin hedefinin sorun çözmek olduğukonusunda herhalde hiç kimsenin bu konuda şüphesi yoktur.Ben yer konusunda açmak istemedim, ama kendi yaşadığım şeyimüsaade ederseniz açayım. PTT’mizle o az önce arz ettiğim gibisıkıntılar olunca yerimiz dar geliyor. Ben personel istedim tabii,biraz daha personel alabilirsek 22-23 tane müdürlükleri tam sayarsak25 tane müdürlük var bizim binamızda. Bir yeri vermişiz,3 personelleri var, yerimiz dar dediler. İşte arkadaşlarım, müdürlerimşahittir, derhal bakın, derhal ben idari işler müdürlüğünüyan yana oldukları için idari işler müdürlüğümüzün bulunduğuyerin yarısını da kendilerine terk ettim. Hemen de yaptırttık şeyi,hâlâ oraya ekip gelecek, hâlâ şey gelecek, 2 aydır o şekilde genişletmişbulunuyoruz. Efendim, binde 1 ihmalimiz olsa dahi vatandaşayansıyor. Binde 1 sizin vardır, binde 1 bizim vardır, binde 1 birbaşkasının vardır, biz bu binde 1’leri değerlendirmek durumundayız,bizim insanımız çünkü bunlar. Bakın, yer ayırdığım haldehâlâ şahitlerdir, boş duruyor. Anında yer verdim. Bir duyarsızlıkseziyorum ben.Av. Sami AKDAĞ- Hatta bu sizde belli periyotlarda şu kalemlerintebliğlerini almam, siz şu gün gelin diye bir şey duymuştumsizden, var mı? Yani gün aşırı almak gibi?Ali YURDABAK- Tabii, bakın, PTT diyor ki almıyorum, alamıyorum,almam bunu, sıraya koyuyor. Böyle bir şey mi olur? 23-25müdürlük var bakın, birer hafta bir tanesini alsa 25 hafta bekleyeceköbürününki, böyle bir şey olamaz. Yerlerini genişlettim, yer verdim,kira almıyoruz canım, bakın siz para kazanıyorsunuz, biz kendimüdürlüğümün yerini PTT’ye terk ediyorum, ama hâlâ işlev yok.Yani ne olur hepimiz duyarlı olalım, bakın hepimiz duyarlı olalım,bizim insanımız bunlar, çektiği ezayı, cefayı bizler onlar kadar bilemeyiz.Sizden olabilir, bizden olabilir, ben illa sizden demiyorumhepsi, ama kimdense o kimler miş mış sayın büyüğümün söylediğigibi mış mış yapmayalım, gerçeği yapalım. Ben teşekkür ediyorum.Selami DEMİRKOL- Bence artık komisyon kimlerden oluşacakonu belirleyelim, Mayıs ayının tarihini belirleyelim ve ona yönelikhazırlıklar içerisine girmeye başlayalım en kısa zamanda, çünküMayıstaki, Ocak bitiyor, Şubat, Mart Nisan 3 ay var gibi, ama akademikbir tebliğ hazırlama o kadar kolay değil değil mi Cenk Ho-


Tebligat Hukuku187cam? Bayağı bir çalışma isteyecek, yazışmalar isteyecek, olan tebliğleringeri dönüşü olacak.Cenk ŞAHİN- 2 ay önceden yazışmaların bitmiş olması gerekir.Selami DEMİRKOL- Yer, mekan bunlar hep önceden bilinmeli.Av. Sami AKDAĞ- İstanbul <strong>Barosu</strong> Kalite Koordinasyon MerkeziBaşkanımız Ömür Bey son toplanış toplantısını ve bu programıifade etsin.Nihal KOÇ- Pardon Ömür Bey, iki cümle söyleyebilir miyim kapanışısiz yapacağınız için? Gerçekten adliyeler yapılırken de benisterdim ki, böyle bir ekip bir araya gelse hakikaten bu binaları danasıl yapalım? Ey icra müdürümüz, işte dosyaları nasıl dizmemiziistersiniz, ey Cumhuriyet Savcısı, nasıl bir odada çalışmak istersinizdiye hakikaten bu konuda ben ilk defa bu şekilde, yani her konuda,her dalda değişik arkadaşlarımızın bulunduğu bir toplantıyakatılmış oldum. Teşekkür ediyorum Başkanıma, Başkan Bey size,İstanbul <strong>Barosu</strong>na, hakikaten keyifli bir toplantı oldu. Algıladığım,anladığım her şeyde olduğu gibi sanıyorum iyi niyet, eğitim ve koordinasyonhepimiz için çok önemli, çünkü bizler her şeyden öncebu memleketin bir vatandaşıyız, burada olan güzel şeyler önceliklehepimize, yani belirli bir amir-memur konumu değil, o anlamdasize de Arif Bey gerçekten teşekkür ediyoruz, hem alınmayın diyoruz.Hepimiz vatandaşız ve güzel şeyler, güzel <strong>tebligat</strong>lar bir şeylerdenhakikaten duyum almak hepimizin vatandaş olarak hem hakkı,hem de bir şeyleri yapmak görevimiz diyorum, teşekkür ediyorum.Ali YURDABAK- Ben de bir ufak bir şey daha söyleyeceğim müsaadeederseniz, tabii biz birbirimizden farkımız yok, o anlamdapeşinen söylüyorum, ama biz tabii hâkim, savcı olarak kendi içimizdepaylaşıyoruz, ama bunu kamuoyuyla çok çok paylaşamıyorduk.Ben ne diyorum? 1990 yılından beri yazıyorum, tekliftebulunuyorum şöyle yapalım, böyle yapalım, ama bir yerde kalıyor,yargının içerisinde kalıyordu. Şimdi gündeme taşınması sizler sayesindeoldu, baromuz sayesinde oldu, bu anlamda ben gerçektenburadan çok önemli sonuçlar çıkacağını düşünüyorum olumluanlamda. Ben de sanıyorum tüm arkadaşlar da aynı görüştedir,İstanbul Baromuza ve sizlere çok teşekkür ediyoruz.


188 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAv. Sami AKDAĞ- Biz teşekkür ederiz.Av. Ömür DEDEOĞLU - Değerli arkadaşlar, İstanbul <strong>Barosu</strong>adına sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyoruz, öncelikle ev sahipliği içinSayın Komisyon Başkanımıza, sayın başkanlarımıza, sayın hâkimlerimize,sayın müdürlerimize, sayın noter arkadaşlarımıza, muhtararkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum sayın hocama.Dışarıda çok güzel bir kar yağışı başladı, hayat dışarıda devam ediyor.Bizler hepimizi ilgilendiren bir konuda bir araya geldik. Çokverimli bir toplantı yaptığımıza inanıyorum. Bunun sonuçlarınıMayıs ayında meyvelerini toplayacağız umuyorum ve bu hem adalet,ilgili bütün bakanlıkların işine yarayacak bir çalışma ve onlarayol gösterecek bir çalışma, konunun bütün tarafları burada çünküve sorunların çoğunu burada dile getirdik, tespit ettik. Önemli olanbuydu. Çok pratik bir çözümle neşelendirmek isterim sizleri kapanışta:PTT’de güzel yazı derslerinin başlatılmasını öngörüyorum.Sanırım bu tarafların oybirliğiyle vereceği bir.Salondan - Hayır, eskiden ilkokul öğrencisi olarak yazı dersi vardı,ben yazı dersi okudum. Daha doğrusu yazı dersi gördük tabii.Av. Ömür DEDEOĞLU - Ve bu çalışmanın en önemli faydası dabiraz önce Sayın Hâkimimiz Nihal Hanımın çok güzel ifade ettiğigibi kurumlar arası iletişimin artması. Sorun olarak gördüğümüzkonuların çoğunu bizler bir araya geldiğimizde, sorunun taraflarıbir araya geldiğimizde çok güzel çözüm önerileri üretebiliyoruz,ama hepimiz bulunduğumuz yerden uzaktan baktığımızda o kurumçalışmıyor, bu kurum çalışmıyor diyerek diğer kurumları suçlarbir tavır içinde oluyoruz. Oysa bir araya geldiğimizde bu herkurum kendi içindeki sorunları samimiyetle burada diğer kurumlarlapaylaşmış olur. Tüm kurumlar için geçerli bu ve çözüm önerileride üretilmeye başlandı. Bu çok faydalı bir çalışma olduğunudüşünüyorum, bu iletişimin çok önemli olduğunu ve … ortamındabu görüş alışverişi taleplerimiz de var zaten, zaten biz bunu öngörmüştük.Buradaki e-mail adresinde olan tüm katılımcılara bilgilendirmenotları bu çözüm, ses kayıt çözümleri yapıldığı zaman sizlereiletilecek, sizlerden de bu çözümleri özetleyerek bize geri dönüşleryapmanız istenecek ki, Mayıs ayında yapacağımız sempozyumdabunlar basılı olarak sizlerin önüne gelebilsin. Selami Beyin talebidoğrultusunda bir Organizasyon Komitesi önerim olacak. SamiBey zaten başından beri sağ olsun önayak oldu bu çalışmalara,


Tebligat Hukuku189Sami Bey, Selami Bey ve Cenk Hocamın olacağı bir OrganizasyonKomitesi, çok sayıyı arttırmaya gerek yok kanaatindeyim, onlarınyapacağı çalışmalar sonucunda da kimler katılımcı olacak burada,kimler konuşmacı olacak, akademisyen mi gerekiyor, PTT GenelMüdürünün mü gelmesi gerekiyor, Adalet Bakanlığından daha üstdüzey bir yetkili mi gelmesi gerekir, kimler gerekiyorsa bunları bukomite üyeleri belirlerler, bizlerle de e-mail ortamında paylaşırlar.Biz de Mayıs ayına kadar adım adım bu sempozyum için yapılançalışmaları görmüş oluruz. Zaten bu ses çözümleri size geldiğindebir hatırlama da yapmış olacağız. Biz burada neler konuştuk,neleri tartıştık, neler önerdik? Eğer başka bir önerisi olan yoksatoplantımızı bu şekilde sona erdireceğim.Sırrı YÖNELİ - Başkanım 11. ayda Antalya’da Adalet Bakanlığı<strong>tebligat</strong> sorunlarıyla ilgili bir sempozyum … uluslararası, onunbilgilendirmesini de bilgilendirme yaparsak faydalı olacağı kanaatindeyimAv. Ömür DEDEOĞLU - Tamam, not olarak bunu da ekliyorum.Tebligatın geleceği e-<strong>tebligat</strong> olduğunu sanıyorum hemfikiriz.Bu alanda da çalışmalar yürüteceğiz, ama mevcut durumdaki sorunlarımızaçözüm üretilmesi konusunda sizlerin katkılarını çokönemsiyoruz.Av. Sami AKDAĞ- Arkadaşlar bitiriyoruz, usule uygun olmasıbakımından şöyle yapalım kapatmadan önce, katıldığınız için hepinizeayrı ayrı teşekkür ediyoruz İstanbul <strong>Barosu</strong> adına.


Tebligat Hukuku SempozyumuDoğuş Üniversitesi-İstanbul <strong>Barosu</strong> İşbirliğiyleTebligat Hukuku SempozyumuTarih:8 Mayıs 2012 Salı / Gözaçan Kültür ve Sanat MerkeziPROGRAMAÇILIŞ KONUŞMALARI• Prof. Dr. H.Güzin ÜÇIŞIK (Doğuş Ün. Hukuk Fakültesi Dekan Vekili.• Av. Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL (İstanbul <strong>Barosu</strong> Başkanı)• Av. Sami AKDAĞ (İstanbul <strong>Barosu</strong> Avukatı)• Av. Didem GÜR ŞENCAN (İstanbul <strong>Barosu</strong> Avukatı)I.OTURUMMevzuattan Kaynaklanan Sorunlarve Çözüm Önerileri• Prof. Dr.Öner EYRENCİ- Oturum Başkanı (Doğuş Ün. Hukuk FakültesiÖzel Hukuk Bölüm Başkanı)• Nihal Ancı KOÇ (İstanbul Adliyesi 4. İcra Hukuk Hakimi)• Mustafa ADIGÜZEL (İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleriGenel Müdürlüğü Adres Daire Başkanı)• Av. Dr.Ahmet Cemal RUHİ (PTT Hukuk Danışmanı)• Yrd. Doç. Dr.Okay DURMAN (Doğuş Ün. Hukuk Fak. Öğretim Üyesi)• Yrd. Doç. Dr.Cenk ŞAHİN(İstanbul Ün. Hukuk Fak. Öğretim Üyesi)• Yunus TAHAN( PTT Genel Müdürlüğü Başmüfettişi)II. OTURUM:Uygulamadan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri• AliYaşar YURDABAK- Oturum Başkanı (İstanbul Bölge İdare Mah.Bşk.)• Dr.Selami DEMİRKOL (İstanbul 7. İdare Mahkemesi Başkanı)• Nejla İNEKÇİOĞLU (İstanbul 7.Vergi Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü)• Fatma TOPRAK (İstanbul 1. İcra Müdürü)• Akif AK (İstanbul Muhtarlar Derneği Başkanı)• Seher SAMADİ (PTT Genel Müd.’lüğü Posta ve Telgraf Dairesi Bşk. Yrd.)• Osman GENÇGÖNÜL (PTT Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği)


TEBLİGAT HUKUKU SEMPOZYUMUİSTANBUL BAROSU • DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ8 MAYIS 2012GÖZAÇAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİProf. Dr. Güzin ÜÇIŞIK (Doğuş Ünv. Dekan Vekili) - Bu toplantımızda<strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>yla ilgili sorunlara çözüm bulunabilmesiiçin, tebliğ işlemiyle ilgili süreçlerin çeşitli aşamalarında işlevi olankesimlerden katılan değerli konuşmacılar tarafından hem mevzuattan,hem de uygulamadan kaynaklanan sorunlar tartışılacak veçözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılacaktır.Yargılamada tarafların ve mahkeme ya da merciin yapmış olduklarıçeşitli işlemlerin tamamlanıp hüküm ifade edebilmesi, ancakusulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasıyla mümkündür.Örneğin kanun yollarına başvuru süresinin ya da davalının esasacevap süresinin işlemeye başlayabilmesi için, tebliğ işleminin gerçekleşmişolması gerekmektedir.Tebligat, başta hukuki dinlenilme hakkı olmak üzere birçok yargılamailkesiyle de doğrudan bağlantılıdır. Davalı, açılan davadan<strong>tebligat</strong> sayesinde haberdar olacak ve kendini savunma hakkınıkullanabilecektir. Ülkemizde <strong>tebligat</strong>a ilişkin düzenlemeler önceleri1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer almış, dahasonra 7201 Sayılı Tebligat Kanunu çıkarılmış ve bu kanunla ilgili<strong>tebligat</strong> tüzüğü yürürlüğe girmiştir. Bu iki temel düzenlemenin yanısıra, yabancı memlekete yapılacak <strong>tebligat</strong>a ilişkin olarak çok taraflıuluslararası sözleşmeler de bulunmaktadır. Ülkemizin 1971 yılındataraf olduğu hukuki ve ticari konularda adli ve gayri adli belgelerinyabancı memleketlerde tebliğine dair sözleşmeyle, hukuk usulüneilişkin Lahey Sözleşmesi bu düzenlemeler arasındadır.19 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Kanun’la,7201 Sayılı Tebligat Kanunu’na eklenen elektronik yolla <strong>tebligat</strong>ailişkin bir hüküm mevcuttur. Buna göre <strong>tebligat</strong>a elverişli bir elektronikadres vererek, bu adrese <strong>tebligat</strong> yapılmasını isteyen kişiye


192 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıelektronik yolla <strong>tebligat</strong> yapılabilecektir. Bu taktirde tebliğ işlemimuhatabın elektronik adresine ulaştığı andan itibaren 5. gününsonunda yapılmış sayılacaktır. Ayrıca sermaye şirketleriyle sınırlıolmak üzere, elektronik yolla <strong>tebligat</strong> zorunlu kılınmaktadır. Ayrıca1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan Türk Ticaret Kanunu,sermaye şirketleri için internet sitesi düzenleme mecburiyetiniöngörmüştür. Tebliğler, sermaye şirketlerinin internet sitesine konulacakeposta adreslerine yapılacaktır. Elektronik <strong>tebligat</strong>ın sermayeşirketleri için getirdiği bu zorunluluk, 6099 Sayılı Kanun’unyürürlük maddesi gereği ancak 19.01.2013 tarihinden itibaren uygulanacaktır.Av. Mehmet DURAKOĞLU (İstanbul <strong>Barosu</strong> Başkan Yardımcısı)- Bizim açımızdan her şey Tebligat Kanunu’nun değişmesiylebaşlayan süreç konusunda yasa değişikliği bağlamında İstanbul<strong>Barosu</strong>’nun görüşlerinin sorulmasıyla başladı. O süreçte avukatlaraçısından son derece önemli olan <strong>tebligat</strong>la ilgili neler yapabileceğimizidüşünürken, özellikle İstanbul <strong>Barosu</strong> Kalite KoordinasyonMerkezi’nin çalışmalarını göz önünde bulundurarak çok ciddi birürünü ortaya koymaya çalıştık. Ama kuşkusuz bu işin tek muhatabıbiz değildik ve o muhatapları, paydaşları, konunun tarafı olanlarıbir araya getirmek nasıl mümkün olabilirdi diye başlayan bir sürecişimdi buralarda sonlandırmak üzereyiz. Gerçekten de bir büyükçalışmayı geride bıraktığımızı ifade etmek istiyorum; bir örnek çalışmayıgerçekleştirdiğimizi ifade etmek istiyorum. Olayın bütün paydaşlarıbir araya geldiler. Yargı dünyamızın içinde bulunan pek çokmeslektaşımız bu konunun güçlüğünün farkındadır. İdari yargıyla,adli yargıyla, hakimlerimizle, savcılarımızla bir araya gelmeyi başarabildikbu konuyla ilgili olarak. İşin asıl ilgilendiren yanı PTT’yle biraraya gelmeyi başarabildik. İşin diğer yanıyla, üniversiteyle, teorikanlamda bunları tartışabileceğimiz bir boyuta ulaştırmayı başarabildik.Buraya kadar gelinceye değin 3 ayrı çalıştay yapıldı. Çok değerliçalışmalar asıl oralarda sergilendi, bunun altyapısı oralarda ortayaçıktı ve geldiğimiz süreçte gerçekten de bugün belki de sonlandıracağımız,belki daha ileriye taşıyabileceğimiz, yeni anlayışları ortayaçıkarabileceğimiz ve konunun taraflarının uygulamaya yönelik –asılönemlisi- olarak neler yapabileceğini birlikte kararlaştırdığımız birtoplantı serisini tamamlamış olacağız. Bu açıdan söylüyorum; gerçektende örnek bir çalışmayı geride bıraktık ve bundan sonra daneler yapabileceğimizi birlikte paylaşacağımız bir örnek anlayışısergilemeyi başardık.


Tebligat Hukuku193Bu nedenle ben, buraya bugün özel olarak bu çalışmanın içerisindebulunan herkese çok içten teşekkür etmek için geldim. Lütfen buteşekkürlerimizi kabul edin. Çok örnek bir çalışma sergilediğimizidefaatle söylediğimin farkında olarak tekrarlıyorum ve bu çalışmanınbaşka çalışmalara da örnek olması gerektiğini düşünüyorum.Gerçekten meslektaşlarım çok iyi bilirler, bizim için <strong>tebligat</strong> çokönemli bir konudur; işin neredeyse Amentü’südür, başlangıcıdır,oradan başlar her şey. Giderek süreç başkalaşıyor, teknolojik gelişimbaşka kablolara bizi itmeye başladı, ama bu işin alfabesiniteşkile eden asıl o bildiğimiz klasik <strong>tebligat</strong>ın bizi nerelere götüreceğininfarkında olmadan oralara geçebilmenin çok da önemli olmadığını,bunları tartışmadan bir noktaya varamayacağımızı düşünüyorduk.Şimdi geliştirdiğimiz tablo bizim açımızdan son dereceyararlı oldu ve bu yararlı çalışmayı sergileyen herkese, ama özelliklede bu salonu bize ayıran, bu çalışmayı başından beri birliktegötürdüğümüz üniversitemize, hukuk fakültemizin değerli dekanvekilinin şahsında çok teşekkür etmek istiyorum.Bütün katılımcılara, kendisini bu işin paydaşı sayan herkese,adli-idari yargı mensuplarına, muhtarlarımıza, özellikle PTT GenelMüdürlü’ğüne ve çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. Bu panelinson derece yararlı olacağını düşünüyorum ve bu panele de katkıveren değerli katılımcılara, konuşmacılara şimdiden bu katkılarındandolayı teşekkür ediyorum.Av. Sami AKDAĞ (Doğuş Ün. Danışma Kurulu Üyesi) - Benolayın detayına girmeyeceğim. Her ne kadar çalışma arkadaşlarımbeni böyle bir göreve layık gördüyseler de, ben de onlarla birlikte omasada olmak isterdim gerçi ama bir dahakine buna dikkat edeceğim,bu fırsatı kaçırmayacağım. Bu işin zor tarafı çünkü. O yüzdenben ana konuya, tahsisli alana girmeyeceğim. Sadece sizlerle biröykü paylaşıp konuşmamı bitireceğim.Öykü 1898 yılında yaşanmış, gerçek bir öykü. Amerika BirleşikDevletleri Başkanı, Küba’daki özgürlük mücadelesi liderine bir haberiletmek istiyor, fakat bunu nasıl ileteceğini bilmiyor. Çok güçdurumda, çaresiz bir şekilde bu konuyu düşünürken çözüm birsubaydan geliyor. “Efendim benim birliğimde Rovan adında birteğmen var. Sizin bu mesajınızı o kişiye iletebilir” diyor. Özgürlükliderinin de adresi meçhul; hangi ormanın, hangi mağarasında ol-


194 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıduğu belli değil. Dolayısıyla Rovan çağırılıyor, kendisine mektupteslim ediliyor ve “bu mektubu o kişiye götürüp teslim edeceksin”deniyor. Rovan mektubu alıyor, çantasına koyuyor, çantasının ağızınasıkı bir şekilde bağlıyor. Çantayı da beline aynı şekilde sıkıcabağladıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri Başkanına selamınıveriyor, komutanlara selamını veriyor ve oradan ayrılıyor. 4 günlükbir seyahatten sonra kayıkla Küba sahillerine geliyor ve denizegirerek, yüzerek kıyıya varıyor. Sabahın ayazında, ıslanmış giysileriyleyoluna devam ediyor. Küba’nın balta girmemiş ormanlarında,tehlikelerle dolu ormanında yol alarak kendisine verilen mektubuilgili kişiye teslim ediyor ve geriye dönüyor.Hikaye burada bitiyor. Bu öyküyü <strong>tebligat</strong>la şöyle bağlantılandırıyorum:Yüksek sorumluluk, vicdani sorumluluk gerektiren herişte olduğu gibi <strong>tebligat</strong>ta da, <strong>tebligat</strong> evrakının ilgilisine ulaştırılmasınınönemi çok büyük. Olayı bu bağlamda ele aldığımız taktirde,bu sürece etki eden her bir birimin sorumluluğunun bilincindeolması halinde <strong>tebligat</strong>ın yerine ulaşmamasına imkan yok.Lafı çok uzatmak istemiyorum, 1-2 şey daha söylemek istiyordumama şunu belirteyim: Biz bu çalışmayı sistem düşüncesi içerisindeyapıyoruz. Sistem düşüncesinde her birimizin ne bildiği önemli değil,birlikte ne öğrendiğimiz önemlidir. Birazdan olacağı üzere…Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize çok teşekkür ediyor vebiraz sonra yerlerini alacak arkadaşlarıma sizler adına başarılardiliyor, teşekkür ediyorum.Sunucu - Değerli konuklarımız; bu sempozyumu düzenlemektekiesas amacımız, <strong>tebligat</strong>a etki eden farklı disiplinleri bir arayagetirmek suretiyle, her bir disiplinin kendi iç bünyesinde cereyaneden dışa kapalı süreçleri, bilgi ve bulguları birbirleriyle buluşturmaktır.Sık sık yaşanan <strong>tebligat</strong> sorunlarının neden-sonuç ilişkileriniancak bu yolla tespit edebiliriz. Ayrıca bu etkinlik sayesindebir önemli fayda daha sağlamış olacağız ki, o da toplumda büyükoranda eksikliği hissedilen <strong>tebligat</strong> bilinci, <strong>tebligat</strong> farkındalığı ve<strong>tebligat</strong> okuryazarlığıdır.Bildiğiniz üzere yasadaki yeni değişiklikle <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>nunkapsamına klasik boyut yanında bir de elektronik boyut dahil edilmiştir.Elbette konuşmacılar bu ikinci boyuta da kısaca değinecek-


Tebligat Hukuku195lerdir. Ancak bugünkü temel hedefimiz ağırlıklı olarak klasik <strong>tebligat</strong>adair sorunları ve çözüm önerilerini ele almaktır. Elektronik<strong>tebligat</strong>ıysa sizlerle başka bir toplantıda paylaşma arzusundayız.Şimdi mevzuattan kaynaklanan sorunlar ve çözüm önerileri konulubirinci oturumun konuklarını davet etmek istiyorum:Birinci Oturumu yönetmek üzere Doğuş Üniversitesi Hukuk FakültesiÖzel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sayın Öner Eyrenci.Birinci oturumun konuşmacılarından İstanbul Adliyesi 4. İcra HukukMahkemesi Hakimi Sayın Nihal Ancı Koç. Üçüncü olarak İçİşleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü AdresDaire Başkanı Sayın Mustafa Adıgüzel. Şimdi de PTT HukukDanışmanı Sayın Av. Dr. Cemal Ruhi’yi sahneye davet ediyorum.Birinci Oturum konuşmacılarından Doğuş Üniversitesi Hukuk FakültesiÖğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Okay Durman’ı sahneyedavet ediyorum. Konuşmacılarımızdan İstanbul Üniversitesi HukukFakültesi Öğretim Üyesi Sayın Yar. Doç. Dr. Cenk Şahin. Sonolarak PTT Genel Müdürlüğü Baş Müfettişi Sayın Yunus Tahan.Prof. Dr. Öner EYRENCİ (Doğuş Üniversitesi Hukuk FakültesiÖzel Hukuk Bölüm Başkanı - Oturum Başkanı) - Sayınkonuklar, değerli konuşmacılar; açılış konuşmalarında da birçokkez dile getirildiği gibi Tebligat Hukuku veya <strong>tebligat</strong>ın yerine getirilmesibirçok birimi ve birçok paydaşı bir arada bulundurmaktadır.Her ne kadar Tebligat Hukuku, Hukuk Usulü Muhakemeleriniilgilendiren bir konu olsa dahi –ki hukuk eğitiminde öyle gözüküyor-bunun birçok alanda etkisi olan önemli bir konu olduğununda akıldan çıkarılmaması lazım. Zira <strong>tebligat</strong>ın zamanında yapılması,yargılamanın uzamaması, adaletin biran önce tecelli etmesibakımından çok önem kazanmış bulunmaktadır.Yine konuşmalar dile getirdi; E-<strong>tebligat</strong>, elektronik <strong>tebligat</strong> buteknolojinin gelişmesinin hukuka yansıması olarak karşımıza çıkıyor.Her ne kadar 2013 yılında uygulamaya girecekse de, yineilerde tartışılması gereken, konuşulması gereken bir husus olmayadevam edecek.Bu sempozyumda davetiyede de gördüğünüz gibi mevzuattandoğan ya da mevzuattan kaynaklanan sorunlar ve uygulamadankaynaklanan sorunlar olarak iki oturum şeklinde yapılacak ve bu-


196 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıgün şu anda yapılan oturumsa mevzuattan kaynaklanan sorunlarıiçeriyor. Bu konuda her ne kadar davetiyede yazılan sıralamalardabelirli bir sıralama öngörülmüş ve davette de konuşmacılar açısındanböyle bir sıralamaya uyulmuşsa da, ben müsaade edersenizbu sıralamayı biraz değiştirmek istiyorum. Çünkü akademikaçıdan bir tespitin yapılması lazım; yani mevzuattan kaynaklanansorunların neler olacağını önce burada mevcut iki akademisyendendinlemek istiyoruz. Daha sonra da uygulamacılara, daha ziyadeuygulamadan, mevzuatın uygulanmasından kaynaklanan vemevzuatın hükümlerinden kaynaklanan, onlarca hükümlerindenkaynaklanan sorunlara değinilmesinin daha doğru olacağı kanısındaolduğum için dediğim gibi sıralamayı biraz değiştirdim.Bu nedenle öncelikle burada İstanbul Üniversitesi Hukuk FakültesiÖğretim Üyesi olan Sayın Yrd. Doç. Dr. Cenk Şahin’le konuşmayabaşlayıp, arkasından Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeöğretim üyeliğinde bulunan çalışma arkadaşım Yrd. Doç. Dr. OkayDurman’a ve daha sonra da müsaade ederseniz İç İşleri BakanlığıNüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde Daire Başkanıolan Sayın Mustafa Adıgüzel’e söz vereceğim üçüncü olarak. Dördüncüolarak <strong>tebligat</strong>ın asıl yürütülmesinde rol oynayan PTT’ninburadaki temsilcilerine, yani öncelikle Sayın Av. Dr. Ahmet CemalRuhi’ye ve daha sonra PTT Genel Müdürlüğü’nde Başmüfettiş olanYunus Beye söz verdikten sonra son olarak İstanbul 4. İcra HakimiSayın Nihal Ancı Koç’a söz vermek istiyorum.Buyurun Sayın Cenk ŞAHİN.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN (İstanbul Üniversitesi Hukuk FakültesiÖğretim Üyesi) - Hocam müsaade buyurursanız Okay’ıönce dinleyelim isterseniz, değerli eski meslektaşımı. O genel olarakele alsın, sonra ben daha ziyade idari <strong>tebligat</strong> meselesi üzerindeduracağım.Yrd. Doç. Dr. Okay DURMAN (Doğuş Üniversitesi Hukuk FakültesiÖğretim Üyesi) - Teşekkürler Sayın Başkan, Sayın Hocam.Şimdi konumuz açısından süremizin de darlığını göz önüne alarakbenim bilim dalımla ilgili 4 tane özellikle mevzuattan kaynaklananve uygulamada da sorun yarattığını düşündüğüm hususlaradeğineceğim.


Tebligat Hukuku197Genel bilgi olarak şunu vermek istiyorum öncelikle icra <strong>hukuku</strong>açısından: Bildiğiniz üzere İcra İflas Kanunu’nda icra tebliğleri büyükönem taşımakta. Zira hemen hemen her işlem İcra Hukuku’ndamutlaka <strong>tebligat</strong> şartını öngörmekte; işlemin hüküm ifade edebilmesiiçin öncelikle tebliğ edilmiş olma şartını aramakta ve icra iflas kanunundakonunun önemi açısından iki ayrı maddede, iki aynı başlıklaicra tebliğleri düzenlenmiş durumda. Bundan da anlaşılıyor ki kanunkoyucu <strong>tebligat</strong>a İcra İflas Hukuku açısından özel önem atfetmekte.Her iki maddenin de ortak sonucu şu: İcra İflas Kanunu açısındanicra tebliğlerinde Tebligat Kanunu’nun hükümleri uygulanacağı 21.ve57.maddelerde ortaklaşa düzenlenmiş durumda.Şimdi bu anlamda ilk değinmek istediğim husus, İcra İflas Kanunu’nun148/A maddesi. Bilindiği üzere 148/A maddesi 4949 SayılıKanun’la 2003 yılında İcra İflas Kanunu’muza eklenmişti. İlgili düzenlemeyegöre: “148/A ipotek sözleşmesinin tarafları veya ipoteklitaşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapusicil müdürlüğüne yurtiçinde bir <strong>tebligat</strong> adresi bildirmek zorundadırlar.Aksi taktirde ilgililerin tespit talebi Tapu Sicil Müdürlüğü’nceret olunur. Adresin değiştirilmesi, tapu sicil müdürlüğünebildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesihalinde <strong>tebligat</strong>ların eski adrese ulaştığı tarih, tebellüğ tarihi sayılır”şeklinde kanun koyucu 2003 yılında bir düzenleme getirdi.Düzenlemede bir eksiklik söz konusu. Şöyle ki: Hepimizin malumuyine uygulamada, uygulamacı arkadaşlarımız çokça rast gelmektedirler.İpotek tesisi uygulamada çoğunlukla vekil aracılığıylayapılmaktadır. Dolayısıyla vekil ipotek tesisi için gittiğinde biliyorsunuzdüzenleme şeklini bir vekaletnameyle tapu sicil müdürlüğünegidiyor, vekaletnamesini sunuyor ve ipotek tesisini vekil olarakgerçekleştiriyor. Bu olayların bazılarında avukat olabilir, bazılarındaavukat dahi olmayan kişiler olabilir. Tapu sicil memuru bu ipoteksözleşmesinde adres hususunda vekilin beyan ettiği ve muhtemelenvekilin adresi olan adresi adres sütununa işlemekte. Oysa burada nediyor? İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı dahasonra satın alanlar, vesaire, vesaire diye belirtmiş durumda.Şimdi burada Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi ve 15. maddesivekil ile takip edilen işlerde, <strong>tebligat</strong>ın vekile yapılacağını düzenlemişdurumda. 11. madde anlamında vekille takip edilen işler kavramınındava veya icra takibi sırasındaki işlemler olarak ve maddede


198 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıbelirtilen vekil anlamında da sadece ve sadece avukatlar olarak algılandığıuygulamada kabul gördüğü; örneğin 15. Hukuk Dairesi’nin2 Kasım 2004 tarihli ve 2041/E 5550 Karar Sayılı Kararı’nda böyletespit etmişiz. Burada mesela demiş ki: Umumi vekile <strong>tebligat</strong> dahi-her ne kadar umumi vekil avukat olsa da- geçersiz sayılmış bu anlamda,Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi gereğince.Kazai bir işlem olan ipotek tesisinde, bu Tebligat Kanunu’nun11. maddesini ve Tebligat Tüzüğü’nün 15. maddesini uygulamakbu anlamda mümkün değil. Peki biz ne yapacağız? İpotek tesisisöz konusu. İpotek tesisi vekil adına, vekilin adresi beyan edilerekipotek tesis edilmiş ve adres sütununa vekilin adresi belirtilmiş. Buipotek tesisinden sonra bir sonraki aşamada ipoteğe dayalı bir icratakibi söz konusu. Bu aşamada ne tarz bir uygulamaya gidilmeli?Bu bir sorun. Biraz sonra çözüm önerilerine gelince bu sorununçözümü açısından kendimce bunun çözümünü ifade edeceğim. Birincideğinmek istediğim bu husus, mevzuattan kaynaklı bir sorun.İkincisi Tebligat Kanunu’nun 39. maddesi. Burada da açıkçahasıma <strong>tebligat</strong> yasağı düzenlenmiş durumda. Şimdi 39. maddeuyarınca bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılmasıcaiz olan kimselerin, o davada hasım olarak alakaları varsa muhatapnamına kendilerine tebliğ yapılamaz. Burada yine Yargıtayuygulamasını göz önüne alarak yaptığım değerlendirme sonucundaşu sonuca vardım: Madde metninde belirtilen hasım ifadesiniYargıtay şöyle algılıyor. Daha doğrusu şöyle algılanması gerekirkenYargıtay bence hatalı yorumluyor: Alacaklı veya davacı namına çıkartılanbir <strong>tebligat</strong>ın, borçlu veya davalı tarafından -yani hasım kelimesindendolayı- tebellüğ edilmesi halinde veya tam tersi hallerdeuygulanması gerekmekte 39. madde çerçevesinde. Oysa Yargıtayörneğin bir icra takibinde takip borçlulardan biri namına çıkartılantebliğin diğer borçlu tarafından tebellüğ edilmesi halinde veyabir babalık davasında davalı tarafla zorunla dava arkadaşı olananne ve çocuğa ayrı ayrı çıkartılan <strong>tebligat</strong>ın anne veya evde bulunan<strong>tebligat</strong>a elverişli ehil çocuk tarafından tebliğ alınması halindedahi, bu hasma tebliğ yasağı gereği <strong>tebligat</strong>ları iptal etmekte. Bunailişkin çözüm önerimi de biraz sonra söyleyeceğim.Demek ki ikinci sorun yaratan husus, uygulamaya yönelik olarak,özellikle mevzuatta bence açık yazmasına rağmen uygulamadahatalı yorumlanmaktadır Tebligat Kanunu’nun 39. maddesi.


Tebligat Hukuku199Bir üçüncü husus -bu çokça var- kazai olmayan <strong>tebligat</strong>ta 35.maddenin uygulanamıyor oluşu. Şimdi 35. madde bildiğiniz üzereadres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti ve uygulamada uygulamacıarkadaşlarımız çokça bilirler, 35. maddeye göre <strong>tebligat</strong> büyükönem arz etmekte. 35. maddenin düzenlendiği yere bakacakolursak, Tebligat Kanunu’nun ikinci bap hususi hükümler, birincifasıl. Fasıl başlığı: Kazai Tebligat. Şimdi buradan ne sonuç çıkacak?35. madde sadece kazai <strong>tebligat</strong> açısından uygulanır fasıl başlığı itibariyle.Aynı şekilde -Beşiktaş 5. Noterliğine de teşekkür ediyorumburada, yakın ilişkilerimiz sayesinde ondan edindiğim bilgiye göre-Noterler Birliğinin 5 Şubat 1997 tarihli ve 6 sayılı genelgesindede açıkça şöyle düzenlenmiş: Noterlerin gönderdiği <strong>tebligat</strong>larda,kazai olmayan <strong>tebligat</strong>larda, 35. madde hükmünün uygulanmayacağıbu genelgede de açıkça düzenlenmiş. Yalnız uygulamada biliyorsunuzki noterler sıkça kazai olmayan <strong>tebligat</strong>lar göndermekte.Dolayısıyla bu kazai olmayan <strong>tebligat</strong>lara kazai 35. maddenin uygulanamıyoroluşu da bazı sorunlara yol açmakta. Mesela iki haklıihtara dayanan tahliye. Bu durumda kişiye genellikle ne yapıyoruzbiz, bir kiracıya? İki haklı ihtarı ispat <strong>hukuku</strong> açısından kolaylıkolsun diye noterden gönderiyoruz. Şimdi bu bir kazai olmayan <strong>tebligat</strong>.Olayların büyük çoğunda zaten gönderdiğimiz kişi, kiracı, oevi, o mecuru terk etmiş durumda. Zaten ona ulaşması epey birsüre alıyor bu anlamda, <strong>tebligat</strong>ın yapılmış sayılması epey bir sürealıyor. Yani davanın ön işlemlerinin gerçekleştirilmesi daha baştanuzuyor. Davanın kendisi de uzun bir dava. Dolayısıyla ne oluyor buanlamda? Tebligatın, kazai olmayan <strong>tebligat</strong>ın yapılamıyor oluşuiki kere adalete ulaşmayı zorlaştırıyor.Daha da ötesi İcra İflas Kanunu’nun 150/I maddesi var meşhur.Burada ne diyor? Kredi kuruluşu … ipoteklerinde hesap kat ihtarnamesi,yani kazai olmayan <strong>tebligat</strong>ı ipotek borçlusuna noterdentebliğ ettirdiğini ispatladığı taktirde -bakın özellikle de söylemiş,noterden tebliğ ettirdiğini ispatladığı taktirde- kendisi açısındandaha önemli, daha hızlı, daha etkili bir yol olan ipoteğe dayalı takipteborçluya icra emri tebliğini talep etme hakkına haiz.Şimdi kazai olmayan <strong>tebligat</strong>ta 35. maddeyi uygulamadığımız taktirdene oluyor? İcra müdürü re’sen bu noterin <strong>tebligat</strong>ı yapıp yapmadığına,görevinden ötürü araştıracağına göre, bu 35. madde kazaiolmayan <strong>tebligat</strong>lar yönünden bu tarz sıkıntıları yol açmaya müsait.


200 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıSon bir husus; Tebligat Kanunu’nda kanaatimce şöyle bir eksiklikvar. Tüzel kişiliğin -bildiğim kadarıyla tabii, uygulamayı çoksamimi söyleyeyim, itirafta bulunayım, uygulamaya o denli hakimolmamama rağmen uygulamacı arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla-bir temsilcisine, tüzel kişilik namına yapılacak <strong>tebligat</strong>lardaillâ tüzel kişiliğin adresinde <strong>tebligat</strong> yapılması imkanı olabildiğincearaştırılıyor. Kişiye, bu tüzel kişiliğin temsilcisi olan kişiye şahsiikametgahında <strong>tebligat</strong> yapılamıyor. Bu anlamda dördüncü çözümönerim de buna yönelik sıkıntıların giderilmesi açısından olacak.Şimdi önerilerime gelecek olursam, öncelikle 148/A’nın vekilaracılığıyla yapılan ipotek tesislerine ilişkin doğurduğu sakıncalarıgidermek açısından, burada iki türlü tercih benimsenebilir kanunkoyucu açısından. Ya açıkça madde metninde vekilin tesis ettiğiipoteklerden doğan, ipoteğe dayalı takiplerde, takip aşamasındakiicra tebliğlerinin vekile yapılabileceği açıkça düzenlenmelidir. Buradatabii bir husus daha göz önüne alınmalı. Tebligat Kanunun11. maddesine bu hususun aykırılık teşkil edebileceği; çünkü vekilavukat olmayabilir bazı durumlarda. Bu göz önüne alınarak birdüzenleme yapılabilir ya da açıkça vekille takip edilen işlerde asilinaçık adresinin de vekilin adresinin yanı sıra veya sadece asilin adresininbildirilmesi şart koşulabilir hükümde. Her ne kadar SayınBaşkanın başında olduğu birim 21 Mayıs 2008 tarihli ve 26882Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2008/8 sayılı Adres Kayıt SistemininUygulanması başlıklı Başbakanlık Genelgesiyle, icra müdürlükleride dahil tüm resmi kurumları, sistemleri olanak tanıdıkça-ki bildiğim kadarıyla bütün sistemler açık artık- MERNİS’e girip,bu bahsettiğimiz sisteme girip adres araştırması yapmakla yetkilikılındıkları için, asilin adresinin bulunması icra müdürü açısındanbazen sorun yaratmasa da, ola ki MERNİS’te bir engel olabilir,MERNİS sisteminde kayıtlı olmayan olabilir. Kayıtlı olmayanolduğu da çok nadir. Bizzat ilgili mevzuatta düzenlenmiş, çünkükayıtlı olmayan da olabilecek, kendi mevzuatında da düzenlenmiş.Bu açıdan doğru olan bence, vekille ipotek tesisi hallerinde açıkçavekilin yanı sıra veya sadece asilin adresinin belirtilmesi gereğinindüzenlenmesi.Şöyle ki madde fıkrası, ilk fıkra, 148/A maddesi şu halde düzenlenebilir:İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazıdaha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri tapu sicil müdür-


Tebligat Hukuku201lüğüne yurtiçinde bir <strong>tebligat</strong> adresi bildirmek zorundadırlar. İpoteksözleşmesinin veya ipotekli taşınmazın devrinde veya intikalineilişkin işlemlerin vekil aracılığıyla ifa edildiği durumlarda temsilolunan asil veya asillerin adres veya adreslerinin bildirilmesi zorunludur.Aksi taktirde ilgililerin tescil talebi tapu sicil müdürlüğünceret olunur. Bu anlamda böyle bir düzenleme, mevzuatta yaşananveya yaşanacak olası sıkıntıları gidermek açısından yerindeolacaktır kanaatindeyim.İkinci çözüm önerim 39. maddeye ilişkin, hasma tebliğ yasağınailişkin. Öncelikle tabii Yargıtay kanaatimce hasım tabirini genişyorumlamamalı. Hasım, lafzi yorumla gerçekten de hasım olarakyorumlanmalı. Orada da şöyle denilebilir, 39. madde: Bu kanunhükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin,o davada veya takipte muhatabın hasmı olarak alakaları varsa muhatapnamına kendilerine tebliğ yapılamaz. Bu Kanun’a göre muhatapnamına kendilerine <strong>tebligat</strong> yapılması caiz olan kişilerin muhataplamecburi ya da ihtiyari dava ya da takip arkadaşı olmaları<strong>tebligat</strong>ın geçerliliğini etkilemez şeklinde bir açıkça düzenlemeylebu 39. maddedeki bütün sorunlar giderilebilir diye düşünüyorum.Üçüncü çözüm önerim 35. madde açısından maddeye bir hükümgetirilebilir. Şöyle açıkça düzenleme getirilebilir: “Bu hüküm, kazaiolmayan <strong>tebligat</strong>lar için de uygulanır” denildiği taktirde az öncebahsettiğim olası sıkıntılar da çözüme kavuşabilir kanaatindeyim.Son olarak da bu Tebligat Kanunu’nun uygun olan bir yerineşöyle bir düzenleme getirilebilir. “Tüzel kişi namına kendisine <strong>tebligat</strong>yapılabilecek kişiye, şahsi adresine yapılan <strong>tebligat</strong> da tüzelkişiye yapılmış sayılır” şekilde açıkça düzenleme getirilmesi halindebu bahsettiğim sıkıntılar da çözüm önerisi açısından değerlendirilebilirdiye düşünüyorum.Prof. Dr. Öner EYRENCİ - Evet Sayın Durman’a biz de teşekkürediyoruz. Hem düzenlemelerdeki aksaklıkları dile getirmesi amaondan da önemli olarak çözüm önerileri sunması bakımından. AmaOturum Başkanı olarak ben özellikle süreye riayet ettiği için de ayrıcateşekkür ediyorum.Yrd. Doç. Dr. Cenk ŞAHİN - Tabii bu kadar kısa bir süredenereden başlayıp nasıl toparlayacağımı açıkçası pek bilemiyorum


202 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıama iyisi mi ben tipik bir akademisyen refleksi yapıp şikayet ederekbaşlayayım.Adalet Bakanlığı’nın tutumundan, daha doğrusu daha önce çalıştaylaryaptık birlikte; bizlere pek iştirak etmemelerinden çalışmalarımızdaşikayetçiyim diyelim veya hayal kırıklığına uğradım diyelim.O da şundan: Şimdi <strong>tebligat</strong> mekanizmasının müessesesinikonuşuyoruz ve temel kanun olan Tebligat Kanunu’na baktığımızdason değişiklikler neticesinde diyor ki: Bu kanunun uygulanmasınailişkin usul ve esaslar, diğer 3 bakanlığın görüşünü almak kaydıylaAdalet Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikte belirlenecektir. Dolayısıylabizim burada konuşacağımız, ortaya koyacağımız sorunlarve bu sorunlar çerçevesinde önereceğimiz çözüm önerilerini hayatageçirecek olan en temel mekanizmalardan bir tanesi, daha doğrusuorganlardan bir tanesi Adalet Bakanlığı ve biz isterdik ki hem dahaönceki çalıştayımızda burada olsunlar, hem şimdi burada olsunlarve bizi canlı canlı dinlesinler, gözlerimizden ıstırabımızı anlasınlarsorunlarla ilgili ve etkili olsun.Şüphesiz bunlar, burada konuşulanlar, daha önceki bizim çalışmalarımızgönderilecek bakanlığa ama etkisizliğinden dolayı kaygıduyuyorum açıkçası, endişe ediyorum, beklentimiz böyle değildi.Tam da buradan biraz kendi alanıma çekmeye çalışayım. Kanun’daTebligat Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslarıbelirleme konusunda münhasıran Adalet Bakanlığı’nın yetkilendirilmişolması aslında şu yaklaşımı da ortaya koyuyor, ben o yaklaşımdanda şikayetçiyim, ondan da çok memnun değilim. Dahaziyade <strong>tebligat</strong> deyince sanki kazai <strong>tebligat</strong> ve <strong>tebligat</strong>tan kaynaklanansorunlar deyince de işte adli <strong>tebligat</strong>tan kaynaklanan sorunlartartışılıyor. Çok da tartışacağız burada haklı olarak ama konununbir de idarenin <strong>tebligat</strong>ları, idari <strong>tebligat</strong> boyutu var ki ben mali<strong>tebligat</strong>ı da biraz o torbanın içerisine atıyorum. Son derece önemlibir boyutu söz konusu ve ben bütün samimiyetimle söylüyorumki, idarenin yapmış olduğu <strong>tebligat</strong>lardan kaynaklanan sorunlarıçözmemiz daha zor. Bir kere şundan zor: Kompozisyona bakın,görüyoruz; neticede yargısal <strong>tebligat</strong>ın aktörleri buralarda. PTT’yiayrı bir idare olarak koyuyorum, onlar burada. Dolayısıyla belkibazı şeyleri çözemeyeceğiz ama önemli bir yol kat edilecek bundansonra da yargısal <strong>tebligat</strong> bakımından, ama bir kere idarenintemsilcilerinin hepsini bir araya toplamak gibi bir şey söz konusu


Tebligat Hukuku203değil. Türkiye’de 40 bin tane tüzel kişilik söz konusu neredeyse;kocaman da bir merkezden yönetim teşkilatı var. Dolayısıyla uygulamadakiyeknesaklığı konuşabilmek, eleştirebilmek bakımındanda pek elverişli değil. Ama belki bundan daha önemli başka bir hususvar; o da yargı kadar açıkçası idarenin <strong>tebligat</strong>tan kaynaklanansorunlarının giderilmesinde ben samimi olduğuna, hevesli olduğunadaha doğrusu her zaman çok inanamıyorum. Çünkü ister istemezkimi zaman <strong>tebligat</strong> mevzuatındaki gedikleri, defoları diyelimkullanıyor bazen idare, istismar edebiliyor. Biliyoruz, görüyoruz;birikiyor <strong>tebligat</strong>lar. Efendim zamanaşımı söz konusu, kesilmesindiye şartlar oluşmadığı halde ilanen <strong>tebligat</strong> yapımına çıksın.E bazı görevlilerine yapılacak <strong>tebligat</strong>lar bakımından bilerek usulsüz<strong>tebligat</strong> yoluna başvurmak söz konusu oluyor ki, yargı yolunabaşvurması engellensin veya geciksin. Dolayısıyla bence idare -heridare değil tabii, burada anonim olduğu için daha da rahat konuşuyorum-o kadar hevesli değil kimi zaman sorunların çözülebilmesibakımından. Halbuki yargı teşkilatı bakımından öyle değil. Yargıteşkilatının samimi isteği sürecin kesintiye uğramaması. Halbukiidare bakımından ele aldığımızda ideal olan öyle bir <strong>tebligat</strong> yöntemikurgulamak durumundayız ki, böyle bir hukuk mühendisliğinegitmek durumundayız ki, <strong>tebligat</strong> denilen işlem tam olarak amacınaulaşabilsin ve ne <strong>tebligat</strong>ı çıkaran merci, ne de <strong>tebligat</strong> muhatabıbu biçimsel işlem yüzünden yetkisinin özünden daha fazlasınaveya daha azını elde etsin. Bir denge söz konusu olması lazım vebu dengeye de idarenin çok dikkat etmesi gerek. Şüphesiz tabii kikarşı taraf da, <strong>tebligat</strong> muhatabı da bunu istismar etmeye çalışıyorama beklentimiz hukuk devletinde idarenin bu yollara başvurmasınınönüne geçilmesi. Usul saptırması söz konusu olmasın, başkaamaçlara gidilmesin diye düşünüyoruz.Bakın ikinci problem de şu: Yalnız mevzuatın gediklerindenyararlanma istenci, refleksi değil, bazen de hakikatten idareninözellikle elden <strong>tebligat</strong> yapan memurları veya işlemi hazırlayangörevlilerinin bilgisizliğinden, tecrübesizliğinden kaynaklanan birtakımsorunlar var. Bir karşılaşıyoruz, soruşturmalarımıza yansıyorçünkü ve ısrarla elden <strong>tebligat</strong> yapılmak isteniyor. Trajikomikdurumlar da yaşanıyor. 3-4 defa kişi, memur, <strong>tebligat</strong>ı almaktanimtina ediyor. Arkasından <strong>tebligat</strong> görevlisi kovalamaya başlıyorneredeyse. Buna ilişkin soruşturmalar söz konusu. Böyle olmayınca,<strong>tebligat</strong>tan imtina edince memur tutanak vasıtasıyla <strong>tebligat</strong>


204 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıyapılmış sayılma çabası söz konusu oluyor. Halbuki bu konudada idari yargı mercilerinin, Danıştay’ın açık kararları söz konusu.Diyor ki: Tebligatın içeriğini öğrenme söz konusu olmayacağındandolayı tutanakla <strong>tebligat</strong> yapılmış sayılamaz. Yani Tebligat Kanunu21’in çerçevesinde bir <strong>tebligat</strong>ın yapılması gerekli içeriğini öğrenebilmesiiçin. Ama maalesef bilinmiyor bunlar ve bilinmedikçe desıkıntıları yaşıyoruz.Başka neler yapabilmeliyiz? Tabii <strong>tebligat</strong> biçimsel bir faaliyet,dolayısıyla mümkün mertebe basit olması lazım, anlaşılır olmasılazım, tekdüze olması -olumlu anlamda kullanıyorum bu tekdüzeliği-lazım. O bakımdan da özel birtakım <strong>tebligat</strong> usulüne yönelikdüzenlemeleri tekrar gözden geçirmek durumundayız. Ben belkiOkay kadar somut birtakım çözüm önerileri getiremeyeceğim amabunu değerlendirmek durumundayız. Çünkü ne kadar fazlalaşırsa<strong>tebligat</strong> konusundaki özel yasal düzenlemeler, bu taktirde karmaşadaha fazla oluyor ve özellikle <strong>tebligat</strong> görevlilerinin kafası dahada çok karışıyor. Zaten karışık, daha da çok karışmaya başlıyor. Onedenle de mümkün mertebe eğer şu an için yeni düzende gerekliolmadığını düşündüğümüz özel yasal düzenlemelerin ayıklanmasıkonusunda birtakım çalışmalar yapmak durumundayız. Gerekliolanları da uyumlaştırmak durumundayız Tebligat Kanunu’ndakison değişikliklerle bence. Daha önce yaptığımız çalıştaylarda dakonuşuldu, İlknur Sağlam Hanımefendi zannediyorum dile getirdi.İdari Yargılama Usulü Kanunu 26. maddesini örneğin tekrardeğerlendirmek durumundayız, bir uyumlaştırma yapmak durumundayız.Ben yeni değişiklikler çerçevesinde artık kapsamın oldukçadaraldığını düşünüyorum ama diğer taraftan da pekala lafziyorumdan yola çıkarak madem ki davacının gösterdiği adreste şeysöz konusu değil, <strong>tebligat</strong> mümkün olmuyor; dolayısıyla işlemdenkaldıralım anlayışı da söz konusu olabilir. En azından bu tartışmayı,bu tereddüttü ortadan kaldırmak için İdari Yargılama UsulüKanunu hazır madem değişiklik çalışmaları varken, bunu da değerlendirmekgerekiyor.Başka birtakım özel yasal düzenlemeler var. İmar Kanunu’nun32. maddesi var biliyorsunuz özel bir <strong>tebligat</strong> usulünü getirmiş. Uygulamadasıkıntılarla karşılaşılıyor, duyuyoruz, görüyoruz. Çünküyapı tatil zaptı binaya, yapıya asıldığı zaman tebliğ edilmiş sayılıyor,mühürlenmiş sayılıyor bir örneği muhtara bırakılmak kaydıyla.


Tebligat Hukuku205Mahallenin delisi geldi, aldı, kopardı deniyor veya rüzgarda uçmuşdeniyor. Dolayısıyla orada da birtakım sıkıntılar var. Neler yapılabilir?Acaba buna yönelik tamamlayıcı birtakım <strong>tebligat</strong> usullerigetirilebilir mi? Aynı zamanda genel <strong>tebligat</strong>la tamamlayabilir miyizbunu? Bunlar değerlendirilebilir belki. Elektronik ortamda ayriyeten<strong>tebligat</strong> söz konusu olabilir mi İmar Kanunun 32. maddesindekidurumlarda? Tartışmamız gerekir. Belki de “böyle kalsın” diyebilirsinizdaha fazla yine karışıklık söz konusu olabileceği için amaen azından bu mühendisliği yapmak durumundayız zannediyorum.Ben ister istemez müsaade buyurursanız elektronik <strong>tebligat</strong>ailişkin birtakım değerlendirmeler yapmak istiyorum. Her ne kadarbelki daha sonra tartışılacak olsa da önemli gördüğüm hususlarvar, değinmeden geçemeyeceğim.Bir tanesi, çok ümitliyim, birçok sorunu ortadan kaldırabileceğinidüşünüyorum ve ilerde kapsamının genişletilmesi konusunuda belki tartışmalıyız. Örneğin avukatlara da acaba zorunluluk getirilebilirmi sermaye şirketleri yanında? Bunu kullanabilir miyiz?Hepsi değil, bütün kamu tüzel kişilikleri değil ama bazı kamu tüzelkişiliklerine de zorunlu hale getirebilir miyiz? Bunu ilerde değerlendirmekdurumundayız zannediyorum. Uygulamaya bakıp, izleyip,bu konuda bir fikir edinebiliriz ama bir önemli husus var tabii:Bu meselenin güvenilirliği ve kontrol edilebilirliği hususu. Bu çokönemli bir şey, diğer gizlilik gibi hakların zedelenmesi bakımındanda. Bunu zannediyorum tekrar tekrar düşünmek gerekir. Ben buanlamda Kanun’da da buna ilişkin düzenlemeler olmamasının çokdoğru olmadığını düşünüyorum. Baktığınızda Tebligat Kanunu’ndakihükümler çerçevesinde hemen hemen bütün düzenlemelerikincil düzenlemeye bırakılmış, yönetmeliğe bırakılmış. Ama banakalırsa bu işin çerçevesinin, ilkelerinin, kapsamının, sınırlarınınKanun’da çizilmesi gerekiyordu ki, ilerde bir problem olduğundayargıya da çıkarılacak yönetmeliğin -daha da çıkarılamadı, orayada geleceğim- çıkarılacak elektronik <strong>tebligat</strong> yönetmeliğinin hukukauygun olup olmadığının kriterlerini vermiş olalım, standartlarıbelirlensin. Yoksa işi biraz zor olacak yargının da.İkinci bir husus bu konuda, Kanun’da biliyorsunuz elektronik<strong>tebligat</strong> meselesi konusunda zorunlu sermaye şirketleri. Bu zorunluluk19 Ocak 2013’te gelecek. Fakat başka bir şey söz konusu.İsteyenler bakımından kanun 1 yıllık düzenleme süresi vermişti.


206 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıDolayısıyla 19 Ocak 2011’de yürürlüğe girdi değişiklikler ve 19Ocak 2012’de aslında benim şöyle bir hakkım olması gerekiyorduvatandaş Cenk Şahin olarak. Evet, bana bundan sonraki <strong>tebligat</strong>larelektronik ortamda yapılsın belli şartlarıyla beraber diyebilmelive <strong>tebligat</strong>larımı ben 19 Ocak 2012 tarihinden itibaren elektronikortamda alabilmeliydim. Dolayısıyla kanunun bana verdiği bu haktan,bu imkandan yararlanabilmeliydim. Fakat maalesef öyle olmadı.Üşenmedim, aradım Adalet Bakanlığı’nı “Niçin böyle? Niçin yönetmeliktaslağı var, hâlâ yürürlüğe girmedi? PTT Müdürlüğü’müzniye altyapısını hazırlamadı Kanun’da öngörülen süre çerçevesinde?”dedim. Bana Adalet Bakanlığı’nın telefonda söylediği şey, yetkilidenduyduğum şey şuydu: “PTT’nin hazırlıklarını yeterli görmüyoruz.Dolayısıyla bu hazırlıklar yetersizken biz de yönetmeliğimiziyürürlüğe sokup uygulamada sıkıntılar yaşanmasını istemiyoruz”dediler. Bunun daha önce belki de düşünülmesi, giderilmesi gerekiyorduki, kanunla verilen bu imkan kullanılabilsin.Başka bir husus -yavaş yavaş bitiriyorum Sayın Başkan- TebligatKanunu’nun uygulanmasına dair yönetmelikte bir hüküm sözkonusu. Yani uygulamaya konulan elektronik <strong>tebligat</strong> yönetmeliğidaha uygulamaya konulmadı, ama Tebligat Kanunu’nun uygulanmasınadair yönetmelik de, yani tüzüğün yerini alan yönetmeliktebakın şöyle bir hüküm var. 12. maddede diyor ki: “Tebligatlarelektronik yolla yapılabilir. Zorunlu bir sebeple yapılamamasıhalinde, bu yönetmelikte belirtilen usullerle <strong>tebligat</strong> yapılır.” Benburadaki hükmün çok yerinde bir hüküm olduğunu düşünmüyorum.Biraz zannediyorum özensiz yazılmış. Çünkü baktığınızdaöyle bir ifade var ki, sanki istenirse <strong>tebligat</strong>ı yapacak merci elektronikyolla da yapabilir anlamına geliyor ki öyle değil, biraz önce dedeğinmiştim. Ancak sermaye şirketleri bakımından zorunlu, ilgilisiisterse elektronik yolla yapılabilir. Dolayısıyla buradaki düzeltmeninde yapılması lazım. Çünkü diyeceksiniz ki: Kanun’da açık,dolayısıyla yönetmelikte böyle bir yanlışlık yapılması çok sakıncayaratmıyor, ama inanın öyle değil. Yine idarenin yapacağı <strong>tebligat</strong>larageliyorum; çünkü öyle bizim görevlilerimiz var ki, hiç kanunabakmadan, sorgulamadan, bu hükme bakarak ve kepi de (KayıtlıElektronik Posta) değerlendirmeden, bunun için ayrı bir elektronikposta olduğunu akla getirmeden, normal mail adreslerine <strong>tebligat</strong>yapıp “tamam işte <strong>tebligat</strong>ı yaptık” diyebileceklerdir. Korkum bu,tedirginliğim bu. Dolayısıyla uygulamada yaşanacak sıkıntıları gi-


Tebligat Hukuku207derebilmek bakımından bu maddenin de tekrar gözden geçirilmesilazım.Son olarak 2 tane hususa değinmek istiyorum çok kısaca. Doğrudan<strong>tebligat</strong>la birebir <strong>tebligat</strong>a ilişkin olmasa da ilgili konular veşikayetle başladım, şikayetle bitireyim. Yasama organını -bundanöncekileri de, yalnız bunları değil şikayet edeceğim- bir tanesi Anayasa’nın40. maddesi. Biliyorsunuz <strong>tebligat</strong>ta da sonuçta ilişkilerne kadar işlemde bulunması gereken hususları gösteriyordu, kanunyollarının gösterilmesi, işleme karşı kanun yollarının gösterilmesive sürelerin belirtilmesi. Bunun uygulanması için bir kanunçıkarılamadı maalesef ve dolayısıyla uygulamada tereddütleryaşanıyor. Ne anlama gelecek? İptal sebebi mi, yoksa başka türlübirtakım sonuçları mı var diye. İstirhamımız, beklentimiz bu kanununçıkarılması ve bu konudaki tereddütlerin giderilmesi ve yargımensuplarına da yardımcı olunması bu konuda. Böylelikle <strong>tebligat</strong>bakımından da önemli <strong>tebligat</strong>la ilişkisi.İkincisi de, yıllardan beri çıkarılamayan, tozlu raflarda bekletilmeyebırakılan, benim de mensubu olduğum kürsünün yıllar öncehazırladığı, sonra başka Ankara’da da diğer hocalarımızın hazırladığıİdari Usul Kanununu çıkartılması. Bu yalnız <strong>tebligat</strong> bakımındanönemli değil, yargının işleyişi bakımından da son dereceönemli. Çünkü hazır birtakım dosyalar geleceği için birçok şikayet,özellikle yargı sürecinin uzamasına yönelik şikayetlerin azaltılacağınıda düşünüyorum. Bunu Danıştay defaten birçok defa belirtti,idare mahkememiz belirtiyor ama maalesef idarenin takdir yetkisiningenişliği elinden alınacak korkusuyla bence İdari Usul Yasasıçıkartılamıyor ve <strong>tebligat</strong> bakımından da önemli.Selami Bey zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesindedeğerlendirecektir. Tam da bu idari usule ilişkin, bireylerekanun yollarının gösterilmesine ilişkin, daha oraya gelmedenbizim üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nin 1977 yılından beri aldığıonlarca karar var, tavsiye kararı söz konusu. İçlerinde <strong>tebligat</strong>ailişkin açık hükümler de söz konusu. Avrupa ombudsmanının çıkardığıve Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı bir kod var, ondada bu hükümler var. Ama maalesef biz ne İdari Usul Yasası’nı, nede <strong>tebligat</strong>ı bu hükümler çerçevesinde sağlıklı bir hale getiremiyoruz.Prof. Dr. Öner EYRENCİ - Evet Sayın Cenk Yalçın özellikle<strong>tebligat</strong> usulünün değişik, özel kanunlardaki <strong>tebligat</strong>larla ilgili


208 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıhükümleri açısından basitleştirilmesi bakımından tekrar ele alınması,ayıklanması ve bazı hükümlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğindensöz etti. E-<strong>tebligat</strong>la ilgili, elektronik <strong>tebligat</strong>la ilgili düzenlemeninyerinde olduğunu, ancak bu konuda güvenlik ve gizlilikkoşulunun nasıl sağlanacağının bilinemediğini, daha doğrusu bukonuda ayrıca çalışma yapılması gerektiğini, ama bu arada yönetmeliklerdeve özellikle hâlâ mecliste bekleyen İdari Usul HukukuKanun Tasarısının da biran önce yasallaşması gerektiğini, mevzuataçısından <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>nu ilgilendiren konularda bizi aydınlattı.Mustafa ADIGÜZEL (İçişleri Bakanlığı Nüfus ve VatandaşlıkGenel Müdürlüğü Adres Daire Başkanı) - Hocam müsaadenizleben problemler ve çözüm yollarından daha ziyade adres kayıtsistemi hangi mevzuata dayalı olarak çalışıldığı ve nasıl oluşturulduğuylailgili bilgiler arz etmek istiyorum.Adres kayıt sistemi 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve aşağıdagörülen yönetmelik ve yönergelerle bağlantılı olarak hizmetsunmaya çalışmakta. Bu Kanunu’n amacı, kişinin doğumundanölümüne kadarki kişisel medeni ve uyrukluğuyla ilgili durumlarıntespiti, bunların özel kütüklere kaydedilmesi, elektronik ortamdaulusal adres veri tabanının oluşturulmasıyla, burada oluşturulanveri tabanının kişilerle bağlantısının sağlanıp, ilişkilendirilmesiniiçermektedir.Şimdi elektronik ortamda ulusal adres veri tabanı oluşturulmuşve bundan önce de bir adres standardı meydana getirilmişti. Dahaönce bildiğiniz gibi Sümer Mahallesi Köşgelbekir eliyle “ilerdengit, sağa dön” gibi değişik adres standartlarına hiç uymayan biryapı mevzuydu. Bu çalışmayla birlikte Türkiye’deki bütün adresstandartları yapılandırılmış, il, ilçe, köy veya mahalle, cadde, sokak,meydan, bulvar, dış kapı numarası, iç kapı numarası ve postakodundan oluşan bir standart; bütün Türkiye’de kullanılan adresstandardı bu. Bundan sonraki aşamada bir ulusal adres veri tabanıoluşturulmuş. Bu ulusal adres veri tabanının oluşturulmasındaTÜİK ve bununla bağlantılı olarak çalışan özel idareler ve belediyelerkendi yetki alanlarındaki adrese ilişkin bütün yerleri bu standartlardaoluşturmuşlardır. Üçüncü aşamada da bu oluşturulanadresler ve kişilerin eşleştirilmesi sonucunda, adres kayıt sistemimeydana gelmiştir.


Tebligat Hukuku209Adres kayıt sisteminin oluşturulmasında dediğim gibi belediyelerve özel idareler ve bununla beraber organize sanayi bölge müdürlükleriyetkili. Bu sistemin çalıştırılmasında muhtarlıklar, ilçemüdürlükleri, kamu kurum ve kuruluşlarıyla bunların paylaşılmasısöz konusu.Adres kayıt sisteminde kimlerin adreslerini tutuyoruz? TürkiyeCumhuriyeti Vatandaşları, Türkiye’de en az 6 ay süreli ikamettezkeresi alan yabancılar, 5901 Sayılı Kanun kapsamındaki yabancılar.Bunlar Türk vatandaşlığından çıkmış olduğu halde Türkiye’deikamete devam eden veya ilişkilerini devam ettiren kişiler.Bir de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının adresleritutulmakta. Burada yukarıdaki ayrıntı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınınyurtdışındaki adresleri de kayıt altında. Kanun’da bu“ülke ve şehir bazı itibariyle tutulur” demiş olmasına rağmen, 1,5yıldan bu tarafa beyan edecek olan vatandaşların isteğine bağlı olarakayrıntılı adreslerinin de alınabileceği hükmünü getirdik. Dolayısıylaşu anda yurtdışındaki adresler de ayrıntılı olarak alınmayabaşlanmıştır.İki çeşit adres var bildiğiniz gibi. Bir yerleşim yeri adresi, bir dediğer adres. Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yereyerleşim yeri diyoruz. Bir kişinin birden fazla adresi olamıyor. Yanibir kişinin bir yerleşim yeri adresi var. Diğer adresse yerleşim yeridışında kalan ve geçici süreyle oturulan yazlık, kışlık, ikinci veyaüçüncü konut gibi yerlere, vatandaşla ilişkili olan yerlere diğer adrestabirini kullanmaktayız. Diğer adres bilgisinin tutulması kişininisteğine bağlı. Yani vatandaş nüfus idaresine veya yetkili idareye“benim şurada diğer adresim var” diye adresini beyan ettiğitaktirde bunların bilgileri kayda geçirilmekte.Burada adres kayıt sistemi işlevi kullanıcıları olarak numaratajişlemlerini belediye, özel idare ve organize sanayi bölgeleri yapmakta.Adres bildirimleriyse nüfus müdürlüklerine, adrese dayalıhizmet veren kurumlara -ki bu daha çok Su İdaresi olarak şu andaişlevini devam ettiriyor- ve bir de şahısların posta yoluyla, şahsenveya elektronik imza yöntemiyle beyanlarını alabilmekteyiz. Buradakisu idarelerine bu adres beyanı alma yetkisinin verilmesindekiamaç vatandaşın taşındığı yerde su aboneliği için gittiğinde başkabir yere gitmesini ihtiyaç olmaktan çıkartıp, sadece bir noktadaişinin görülebiliyor olması amaçlanmıştır.


210 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıAdresin doğrulanması, yönetici mülk sahipleri, muhtarlar vekolluk makamları vasıtasıyla yapılmakta. Burada muhtarlarla sıkıntımızvar, muhtar arkadaşlar da vardır zannediyorum. Oradabu adres kayıt sisteminin gündeme girmesiyle birlikte muhtarlarınbazı yetkileri alındı. Görevleri var, yetkileri alındı. Dolayısıylamuhtarlarımız şöyle bir serzenişte bulunuyorlar: Sorumluluğu veriyorsunuz,yetkiyi vermiyorsunuz. Özellikle tebliğde “Biz muhatapalınıyoruz ama bizim mahallemizde kimler oturuyor, kimler oturmuyor?Onun bilgisine bize açmadınız” gibi bir serzenişleri var.Kısmen doğrular ama sistem bu şekilde kurgulanmış halde.Paylaşımsa o kişilerin adresleri bakanlıklar, kamu kurumları,kişilerin kendileri ve Bankacılık Kanunundaki düzenlemeyle BankacılıkKanunu çerçevesinde görev yapan bankalar bu adreslereulaşabilme yetkisine sahip.Şimdi burada bu adreslerin ulusal adres veri tabanında tamvaktinde yerini alması ve ihmallerin olmamasını temin bakımındanyapı belgelerinin ilk oluşmaya başlaması ve inşaat aşamasındanönceki aşamada bina edilen yapı, ulusal adres veri tabanına kaydediliyor,daha sonra ruhsat işlemleri devam ediyor. Dolayısıyla ulusaladres veri tabanında olmayan herhangi bir binanın olmamasıbu yönüyle temin edilmeye çalışılıyor. Burada bizim sistemimizdesadece resmi olarak yapılan inşaat aşamalarının izinle alındığı binalardeğil, gecekondu, vesaire, herhangi bir şekilde yapılmasınabakılmaksızın Türkiye’deki bütün binalar bu adres kayıt sistemiiçerisinde yer alıyor. Çünkü buradaki maksadımız şu: Bizim binalarınruhsatlandırılmasının temini değil, Türkiye Cumhuriyetivatandaşı olan herkesin mutlaka bir adresinin olması. Eğer halihazırdao şahsın oturduğu bizim anladığımız anlamda bir binayasahip değilse bile, bir çadırda oturuyor olsa bile orası mutlaka busistem içerisine dahil ediliyor.Şimdi adres bildirimi nerelere yapılabiliyor? Vatandaşlarımızilçe müdürlüklerine, yurtdışındaki vatandaşlarımız dış temsilciliklerive bir de adrese dair hizmet veren kurumlara bu bildirimleriniyapabiliyorlar. Şahsen yapabiliyorlar, postayla yapabiliyorlar iadelitaahhütlü veya kargoyla göndermek şartıyla veya elektronik postayoluyla adreslerini beyan edebiliyorlar.


Tebligat Hukuku211Burada kişinin yazılı beyanı esas alınıyor. Bazı durumlarda bizkişinin beyanını teyit edici evrak istiyoruz. Nerelerde? Eğer şahsıntaşındığını ifade ettiği adres boş gözüküyorsa adres kayıt sisteminegiriyor memur arkadaşlar ve oraya tescilini yapıyor. Yok eğerorada başka bir şahsın oturduğu, başka bir aile var gözüküyorsa ozaman bu şahsın elinde evrak varsa o isteniyor. Su abonesi olmuşolabilir, oradaki evin sahibiyle bir sözleşme, kontrat yapmış olabilirveya başka bir evrak varsa onlarla teyit ediyoruz bunu. Aynı konutupaylaşan ailenin ergin fertleri birbirinin yerine adres beyanındabulunabiliyor veya noterden verilen temsil yetkisini ve bunun kapsamınıbelirten yazılı belgeyi ibraz edenler kişilerin adresleriyle ilgilibeyanda bulunabiliyorlar. Burası biraz sıkıntılı. Burada noterdenalınan temsil yetkisine haiz evrakta biz adresle ilgili beyanı yapabileceğinedair özel bir ibarenin olmasını istiyoruz. Ama bu bana mantıklıgelmiyor. Çünkü her türlü işlemlerini yapabiliyorken sadece bukonuda özel bir ibarenin olması çok mantıklı değil. Yeni bir kanundeğişikliği tasarımız, düşüncemiz var; onda bunu genelleştireceğiz.Dolayısıyla sıkıntı kalmayacak.Çocukların ve kısıtlıların adresleri veli, vasi, kayyum, bunlarınbulunmaması durumunda kimin yanında bulunuyorsa akraba olarakonlar veya hiç kimse yoksa muhtar tarafından yapılabiliyor.Vesayet altındakilerin yerleşim yeri adresleri de bağlı bulunduklarıvesayet makamınca yapılıyor. Burada adreslerin doğruluğunun vegüncelliğinin sağlanması bakımından konut sahiplerine veya siteyöneticilerine bir görev verilmiş Kanun’da ama bunu çok fazla yürütemiyoruz.Çünkü burada bir mecburi tutma durumu zor.Burada muhtarlarımızın bir görevi var: Bütün ilçelerdeki nüfusmüdürlükleri tarafından her ayın ilk haftasında hangi mahalleyedışardan birisi gelmiş ve taşınmışsa onların listesi her ay gidiyor.Muhtarlarımız yapabildikleri kadarıyla gelen şahısların hakikattenoturup oturmadıklarını kontrol ediyorlar ve onu geri nüfus müdürlüklerinebildiriyorlar. Böylece bunun doğruluğunun sağlanmasıamaçlanıyor ama bazı muhtarlarımızın 50-100 bin nüfusu olanmahalleleri var. Bu kadar büyük bir yerde bunların hepsinin tektek ayrıntılı olarak kontrolü biraz zor gözüküyor. O yönüyle muhtarlarımızada hak vermemek elde değil.Beyanda şüphe duyulması halinde mülki idare amirinin emriysekolluk makamları gerekli araştırmaları yaparak sonucu nüfus mü-


212 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıdürlüklerine bildiriyorlar. Kişilerin yapılan inceleme sonucundagerçeğe aykırı beyan verdiğinin tespiti halinde burada cezai müeyyideuyguluyoruz. Kanun’da geç bildirimden dolayı uygulanan cezamiktarı 390 lira. Geç bildirim, eğer taşınıldığı tarihten itibaren 20işgününde beyanın yapılması lazım. Bu geçirilir ve tespit edilirse390 lira cezası var. Gerçeğe aykırı beyan verilmesi durumundakicezaysa 782 lira; baya yüklü bir ceza. Bu şekilde sistemin doğruişlemesi amaçlanıyor.Şimdi buradaki adres kayıt sistemindeki adresler bütün resmikurumlar tarafından kullanılmak durumunda. Bu kişilerin isteğineveyahut da o kurumların başındaki amirlerin isteğine ve inisiyatifinebırakılmış değil. Kimlik paylaşım sistemindeki bu adresleilgili bilgilerin bir kısmı veya tamamı toplu halde hiçbir kuruma verilemiyor.Bunlar paylaşılıyor ancak toplu halde verilemiyor. Resmikurumlar, kendi yaptıkları işlerle ilgili kişilerin adreslerini öğrenmeve tutma durumundalar. Yani keyfine göre kendiyle, kendikurumuyla, kendi yaptığı işle ilgili olmayan vatandaşların adreslerinintutulması durumunda veya bunların başkalarına açıklanmasıdurumunda kanuni müeyyideler söz konusu. Çünkü burada kişilerinkişisel bilgileri ve adreslerinin başkaları tarafından öğrenilmesidurumunda can güvenliği söz konusu olabiliyor. O şahsın adına, oşahsın gıyabında birtakım usulsüzlükler yapılabiliyor. Bunun önlenmesibakımından buna son derece önem veriyoruz.Kanun’un 44. maddesinin 1. fıkrasının G bendinde kayıt örneğialmaya yetkili olanlardan kimlerin yerleşim yeri ve diğer adresbilgisi alabileceği, kişinin yetki verdiğine dair vekillik belgesininnüfus müdürlüğüne ibrazı halinde mümkün. Bu biraz daha sizinçalışmanızı ilgilendiriyor. Bu belgeler nüfus müdürlüklerince ilgilidosyalarında saklanıyor. Vekiller sadece temsil ettikleri kişinin veaynı konutu paylaşmaları halinde eşi ve ergin olmayan çocuklarınınadres bilgilerini alabiliyorlar. Bunun dışındaki kişileri ilişkinbilgileri almaları mevzuat açısından mümkün değil.Resmi kurumların yapmış oldukları bütün çalışmalar, adrespaylaşım sistemi, adres kayıt sistemi üzerinden yürütülüyor. Tebligatlarınzamanında yapılması, seçmen kütüklerinin oluşturulması,kent bilgi sistemlerine altlık teşkil etmesi, aile hekimliğinin uygulanmasınıngeliştirilmesi, kamu hizmetlerinin daha etkin planlanması,nüfus istatistiklerinin anında ve sağlıklı yapılması, okul kayıtlarının


Tebligat Hukuku213yapılması gibi bütün resmi işler adres kayıt sistemi üzerinden yürütülüyor.Bildiğiniz gibi Başbakanlığın 2008/8 sayılı genelgesiylede kişilerden artık resmi kurumlardan adresle ilgili bir belgenin,yerleşim yeri belgesinin istenmesi yasaklanmış durumda. Yani vatandaşanüfus müdürüne git, muhtara git, oradan bana belge getirartık geride kaldı. Her kurum kimlik paylaşım sistemi üzerindengirmek suretiyle, yaptığı işlemlerle ilgili şahsın adresini öğrenmeimkânına sahip.Değerli konuşmacılarımızdan biri “herkesin adresi var mı?” diyesormuştu. Evet herkesin adresi var, ancak yüzde 100 denemez;öyle bir iddia çok büyük bir iddia olur. Eğer şahıs mesela yurtdışınagitmişse ve 2007’den bu tarafa da hiçbir şekilde Türkiye’yleresmi bağlantısı yoksa -çünkü bu adres kayıt sistemi 2007 yılındaTÜİK tarafından oluşturulmuş ve bizim idaremize devredilmiş vebizim tarafımızdan yürütülüyor- o tarihten bu tarafa hiçbir şekilderesmi bir işlem yaptırmamışsa veya köyde mezrada yaşıyor vemaaş almıyorsa, çocuğu okula gitmiyorsa, aile hekimliğine gelipmuayene olmamış ve ilaç da yazdırmamışsa; yani resmi kurumlarla,kuruluşlarla hiçbir bağlantısı yoksa, vakıftan yardım almamışsa,o tür şahısların adres bilgileri yok. Kanun kaçaklarının olmayabilir.Onun dışında başta ifade ettiğimiz gibi yüzde 100’e yakın birseviyede herkesin adreslerini tutuyoruz.Burada şey gündeme geliyor: Azaldı ama hâlâ icra müdürlüklerimizdenolmak üzere bazı mahkemelerimizden de “Bunun MER-NİS kaydına rastlanmamıştır, adresine rastlanmamıştır, bunu bizebildirin” diye yazılar geliyor maalesef. Benim imzaladığım yazılarınbelki yüzde 30’unu icra müdürlüklerine verdiğimiz standart cevapyazısı oluşturuyor. Bizim adres kayıt sistemimizde bir kişinin adresivarsa, bunu bütün kurumlar Hakkari’sinden Edirne’sine kadar,bütün illerde, Türkiye’nin her tarafında ve yurtdışında da temsilciliklerimizinhepsi anında anlık olarak görme imkanına sahip.Eğer icra müdürlüğümüz veyahut da adliyedeki hakim beyler, savcıbeyler girmişler, o şahsın adreslerini öğrenememiş iseler, olmadığıiçin öğrenemiyorlar. Yani ayrıca bizim sizin o UYAP’tan ulaştığınızadres bilgisinin haricinde bizim kendimize sakladığımız bir adreshavuzumuz yok. Çünkü adres bilgisi nüfus idaresinin hiçbir zamankullanmadığı, devlete ait resmi kurumların ihtiyacı olduğu için nüfusidaresine verilmiş bir görev olması itibariyle bizim tarafımızdan


214 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıyapılıyor. Bu, bu şekilde bilinirse zannediyorum hem işlemleringecikmemesi, hem de vakit ve personel israfına daha az imkan vermesiyönüyle iyi olacaktır diye düşünüyorum.Prof. Dr. Öner EYRENCİ - Evet Sayın Mustafa Adıgüzel bu adreskayıt sistemiyle ilgili bizlere bilgi verdi, bazı zorluklarını daanlattı ve bazı konularda hâlâ bunun belirli nedenlerle eksik olabileceğinisöyledi, ama ben şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bir ülkededevlet bütün vatandaşlarına kimlik belgesi veremiyorsa, onunadresinin saptanması çok da kolay değil. Yani çok büyük bir proje,çok güzel bir proje, ama bunun tam olarak işleyebilmesi için birçokşeyin bir arada olmasına bağlı. Yani bir belediye, bir sokağınismini aniden değiştirebiliyorsa, hiç görmediğiniz -daha önce birtelevizyon programında izlemiştim. 2 yıl askere gidiyor, döndüğüzaman çocuk evini bulamıyor. Yani semte giriyor ama o kadar büyükbir gelişme var ki orada, isimler değişmiş, sokaklar değişmiş,sokak olmayan yerlere sokaklar yapılmış. Burada gerçekten böylebir sistemin oluşturulması oldukça zor. Bu bir ölçüde de banagöre gelişmişliğin göstergesi gibi geliyor. Yani ne kadar gelişmişliksağlanabilirse, hem ekonomik açıdan, hem sosyal açıdan, bu projetam olarak oturabilecek.Av. Dr. Ahmet CEMAL RUHİ (PTT Hukuk Danışmanı) - BenTebligat Kanunu Değişiklik Komisyonunda da hazır bulundum.Onun için biraz sonra size cep telefonumu vereceğim. Tebligat Kanunuylailgili karşılaştığınız her türlü konuyu bana sorabilirsiniz.Ben de naçizane size yardımcı olmaya çalışacağım.Çeşitli yerlerde konferanslar vermekteyim. Bir konferansta tebliğmemuru bir beyefendi, dağıtıcı arkadaşımız kalktı, bana konferansınsonunda şöyle bir soru sordu: “Hocam ben dağıtıcıyım. Haftasonu çok sayıda evrak geliyor cumartesi-Pazar günü. Bir sarıbisikletim var, bununla dağıtıma çıkıyorum. O kadar çok evrakgeliyor ki, hem posta evrakı dağıtıyorum, hem de <strong>tebligat</strong> evrakıdağıtıyorum. Bisikletin heybesi var, heybesi doluyor, yetişmiyor.Bir çuvala dolduruyorum bütün evrakı, bisikletin arkasına bağlıyorum.Bu bisikletle cihet dediğimiz dağılım bölgem de birazşehrin dışında, böyle yokuş yukarı bir yer ve oraya götürüyorum,terliyorum. Ter sırtımda donuyor, hastalanıyorum. Lütfen toplantılardaPTT Genel Müdürlüğü’nden üst düzey görevlilerle biraraya geldiğinizde onlara bizim adımıza ricada bulunun. Bize


Tebligat Hukuku215birer tane scooter versinler, motorsiklet. Hem hızlı taşırız, hemde terlemeyiz, hasta olmayız.”Baktım doğru söylüyor. “Tamam, toplantılara gittiğimde elçiyezeval olmaz, ben bunları dile getireceğim” dedim. Şimdi Ankara’daHakimevinde Tebligat Kanunu değişikliğini yapıyoruz. Acaba bukanun değişiklikleri Türkiye’de nasıl uygulanıyor, onun için sizlerlepaylaşmak istiyoruz. Ben bugün size bu kanun değişikliklerindençok kısa ve küçük bir bölümü, adrese dayalı kayıt sistemine<strong>tebligat</strong> esasını da anlatacağım.Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrasında adres kayıtsistemine <strong>tebligat</strong> esası getirildi. Biz muhatabın bilinen en son adresine<strong>tebligat</strong> çıkartıyoruz. Bu adrese <strong>tebligat</strong> yapılamazsa, adreskayıt sisteminden temin edilen adrese <strong>tebligat</strong> çıkartıyoruz. TebligatKanunu Yönetmeliği 25 Ocak 2012 tarihinde yayımlanarakyürürlüğe girdi. Buna göre biz adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong> çıkardığımızda,<strong>tebligat</strong>ı çıkaran merciler öncelikle açık mavi renkte bir<strong>tebligat</strong> zarfı düzenlemek zorundadırlar.İkincisi, zarfın üzerine muhatabın adresinin adres kayıt sistemindentemin edildiğini belirtmek zorundadırlar ve ondan sonraancak biz adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong> yapabiliriz. Bu konuda 21.maddenin 2. fıkrasında düzenleme getirildi. Tebliğ memuru, muhatabınadresine gidiyor. İlk önce <strong>tebligat</strong> evrakının üzerinde adreskayıt sisteminden temin edildiğine dair açık meşruhat olmasınıistiyoruz. Neden? Yönetmelik böyle istiyor. Muhatabın adresinegittiğimizde, muhatap adreste oturuyorsa, muhatap veya muhatapadına <strong>tebligat</strong>ı kabul etmeye yetkili olan kişilere <strong>tebligat</strong>ı yapıyoruz.Fakat muhatap o adreste oturmuyorsa veya hiç oturmamış dahiolsa, <strong>tebligat</strong> evrakını muhtara bırakıyoruz ve iki nolu haber kağıdınıkapıya yapıştırıyoruz, <strong>tebligat</strong> yapılmış sayılıyor.Şimdi tebliğ memuru yine konferansta bana şunu söylüyor: Hocam,ben gittim, kapıya çağırdım, bir beyefendi çıktı. Dağıtıcı arkadaşlardağıtım yaptıkları bölgedeki insanları aşağı yukarı tanırlar.Eğer siz bir bölgede bir insanı arıyorsanız dağıtıcıya sorun, o sizeyardımcı olur. Fakat bazen kiracılar olduğu için onları tanımazlar.O zaman da muhatabın adını, soyadını <strong>tebligat</strong> evrakından okuyaraksoruyor. Bir beyefendi çıktı kapıya, sordum “Falan kişi sizmisiniz?” diye. “Evet benim” dedi diyor. Buyurun ne var? Tebligatınızvar. Bana şunu söyledi: “Kim gönderdi?” Baktım İstanbul 12.


216 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıİcra Dairesinden geliyor. Karşıdaki muhatap bana şunu söyledi: “O<strong>tebligat</strong>ı almıyorum. Kim göndermişse oraya götürüp teslim edin.”Hemen tebliğ memuru karşılığında otomatik olarak şunu söyler:“21. madde uygulaması yaparım” diye. O nedir? Muhtara teslim eder,2 nolu haber kağıdını kapıya yapıştırırım dedim diyor ve adamkayboldu. Biraz sonra hocam bir baktım mutfaktan kocaman birbıçak almış, elinde bıçak beni kovalıyor, hakaret ediyor, küfrediyor.Bana şunu söylüyor: “Ben şerefli adamım. İki nolu haber kâğıdı mıne diyorsun? Kapıya kağıt yapıştırtmam. Burası genelev mi kapıyayapıştıracaksın?” Adam kapıya kağıt yapıştırmanın çok kötü bir şeyolduğunu zannediyor. Oysa bu bir kanun hükmü.Şimdi adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong> varsa, bu şekilde bir <strong>tebligat</strong>uygulaması yapıyoruz. Fakat bazen öyle meşruhatlar veriyorlarki <strong>tebligat</strong>ı çıkaran merciler, 21. madde uygulaması yapınız. Bu<strong>tebligat</strong> muhakkak yapılacaktır, iade edilemez. Oysa adres kayıtsistemine <strong>tebligat</strong> çıkmış dahi olsa bazı durumlarda iade edilmesigerekebilir. Birazdan onu anlatacağım. Bir başka konuyu anlatmakistiyorum:Konya’dan tebliğ memuru beni arıyor: “Hocam şu anda KonyaKapalı Cezaevine adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong> var. Olur mu?” Bendiyorum: “Bir yanlışlık olmasın.” Sonra araştırıyoruz ki 2007 yılındaTÜİK bu işi yaparken Konya Kapalı Cezaevinde bulunan şahıslarıntamamını, tutuklu ve hükümlüleri oraya yerleşmek niyetiylegeldiklerini düşünerek kapalı cezaevine kaydetmişler. Adam tutukluymuş,mahkeme tahliye etmiş, gitmiş. Oysa şu anda kapalı cezaevine<strong>tebligat</strong> geliyor. Ben diyorum: “Gelmişse yapacaksın, başka çaresiyok.” Biraz sonra beni arıyor: “Hocam, gittim, sordum. Dedilerki, o tutukluydu, tahliye oldu, burada değil. 21. madde 2. fıkrasınıuyguluyorum. Muhtara teslim ettim, geldim kapıya kağıt yapıştıracağım.Jandarma hemen elindeki silahı bana doğrulttu, mekanizmayıaçtı. Bana dedi ki, buraya kağıt yapıştıramazsın. Neden?Biraz sonra komutan gelir, ben burada nöbetçiyim. Bana demezmi bu kağıdı kim yapıştırdı? Sen ne biçim nöbet tutuyorsun, kapıyasahip çıkmadın. Seni vururum dedi” diyor. “Evet, mekanizmayıaçtı, beni silahla vuracak hocam ne yapayım? Çoluk çocuğum varbenim” diyor. Ben diyorum ki: “Komutanıyla görüş. Bunun kanunhükmü olduğunu anlat, ondan sonra yapıştır.” 21. madde uygulamasınıbu şekilde yapıyoruz.


Tebligat Hukuku217Peki 21. maddeye göre, yani adres kayıt sisteminde <strong>tebligat</strong> çıkmasınarağmen hangi durumlarda iade ediyoruz? Birincisi vefathali. Muhatap vefat etmiş oluyor. Gidiyoruz, soruyoruz, diyorlarki: “Muhatap bir süre önce hakkın rahmetine kavuştu, vefat etti.”Bunun <strong>tebligat</strong>ını belirtiyoruz, beyan alıyoruz, iade ediyoruz. Amabazen hakim ve savcı arkadaşlar diyormuş ki tebliğ memurlarına:“Vefat etsin kardeşim sana ne? Götür, 21. madde 2. fıkrası yap.”Yani muhakkak yap. Bununla da karşılaştık. Böyle bir durumdakişi yine vefat etmiş, savcı arkadaş onu şey yapıyor, diyor ki: “Muhakkakyapacaksın.” Tebligat görevlisi muhtara teslim etmiş, 2nolu haber kâğıdını mezar taşına götürüp yapıştırmış.Diyoruz ki: Ölen şahıs kalkıp işlem yapamaz kardeşim. Ölüm ileşahsiyet sona erdi, artık bunu ne yapacağız? İade edeceğiz, mirasçılarıtespit edilerek <strong>tebligat</strong>ın mirasçılarına çıkartılması gerekir.Birinci durum bu.İkinci bir durum: Kişi akıl hastası, kanuni temsilcisi bulunmuyor.Akıl hastasına adres kayıt sisteminden <strong>tebligat</strong> çıkartılıyor. Gidiyoruz,bakıyoruz ki tebliğ memuru beni arıyor: “Hocam şu andaakıl hastası, ne yapacağım?” Diyorum: “Kanuni temsilcisi varsa ona<strong>tebligat</strong> yap” diye. Soruyor, “yok, kanuni temsilci daha tayin edilmemiş”diyor. O zaman belirtiyoruz, çıkış merciine iade ediyoruz.Hayali adrese <strong>tebligat</strong> çıkıyor. Trabzon-Of’ta karşılaştık. Beniarıyorlar “Hocam Of’ta böyle bir adres yok, hayali adres” diyorlar.Çok ilginç adreslere <strong>tebligat</strong> çıkıyor. Örneğin Erzincan’da bir şeylekarşılaştık. Adres: Erzincan’dan o yanı, Mıtı’dan bu yanı, KistımlıFato. Evet, Mıtı dediği Mıtı Köprüsü 40 km. Yahu tebliğ memurubu. 40 km içerisinde ve bir de soy ismi de yok, Kistımlı Fato yazmışlar.Lakabıyla bu hanımefendiyi nasıl bulalım. Bu insan -insandiyoruz- evet adres yetersizliğinden veya adres hayali olduğu içiniade ediyoruz. Bazen <strong>tebligat</strong> bize zamanında ulaşmıyor. Ne gibi?Bugün <strong>tebligat</strong> geliyor, 3 gün önce duruşma günü var. Biz diyoruzki: Duruşma günü geçtiği için bunun yönetmelikte de hükmü var,iade edilmesi gerekir.Ayrıca iki durum daha var. Bu konu tartışmalı ve ben bunların daiade edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir tanesi muhatabın normalsivil adresine <strong>tebligat</strong> çıkıyor. Kişi bir süre önce tutuklanmış,cezaevinde veya hükümlü olarak cezaevine alınmış. Diğeri de as-


218 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıkerde. Adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong> geliyor. Gidiyoruz, soruyoruz,adreste oturan kişiler diyorlar ki: “Oğlumuz Erzincan 59. TopçuTugayı’nda askerlik görevini yapmaktadır.” Adres kayıt sistemine<strong>tebligat</strong>ta sevk işlemi yok, sevk yapamıyoruz. Normal adreste sevkişlemi yapıyoruz, fakat adres kayıt sisteminde sevk işlemi olmadığıiçin ya 21/2 yapacağız ya da iade edeceğiz. Biz tutuklu ve hükümlülerin,yani sivil adresine adres kayıt sisteminden <strong>tebligat</strong> çıkmasıhalinde tutuklu ve hükümlülerin <strong>tebligat</strong>ının cezaevine gönderilmeküzere sevk yapamadığımız için çıkış merciine iade edilmesigerektiğini düşünüyoruz. Askere giden kişilere de 21/2 uygularsakmağduriyet olacağını düşünerek bunların da <strong>tebligat</strong>ının askerlikadresine çıkartılmak üzere iade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.Prof. Dr. Öner EYRENCİ - Sayın Ahmet Cemal Ruhi’ye uygulamadakisorunları trajikomik olaylarla bize anlattığı için ve böyleörnekler vererek anlatılınca öğrencilerden de ben bilirim, daha çokakılda kalıyor ve daha iyi izleniyor. Bunun için ayrıca teşekkür ediyoruzkendisine.Yunus TAHAN (PTT Genel Müdürlüğü Başmüfettişi) - Bizimkurumumuz sadece <strong>tebligat</strong> <strong>hukuku</strong>yla ilgili değil; posta, kargo vebunun yanından bankacılık hizmetleri de vermektedir. Tebligat konusuda önemli bir dağıtımda sorunlar yaşadığımız veya sıkıntılaryaşadığımız konulardan bir tanesidir.Bu bağlamda <strong>tebligat</strong>la ilgili yapılan bu toplantıya idaremizin katılmışolması, davet edilmiş olmamızdan dolayı ayrıca memnuniyetduyduk. Bu konuda başta Sayın Bölge İdaresi Mahkemesi BaşkanımızAli Yaşar Yurdabak, 7. Bölge İdaresi Başkanımız SelamiDEMİRKOL Beyefendiye ve Av. Sami AKDAĞ Beyefendiye çok çokteşekkürlerimizi iletiyoruz.Tabii ki sıkıntılarımız var, tabii ki uygulamada aksaklıklar var.Olabilir, olmayacak diye bir şey yok ama önemli olan tarafların biraraya gelip sorunları bir şekilde tartışması, sorun varsa buna ne gibiçözüm önerileri bulabilirizin ortaya konması önemlidir diye düşünüyorum.Bu şekilde ben mevzuattan kaynaklanan 1-2 noktaya kısacadeğinerek, zaman darlığını da gözeterek bahsetmek istiyorum.Her şeyden önce Tebligat Kanunu’muz 19.02.1959 tarihinde yayınlanmış.Tarihe dikkatinizi çekerim 1959; çok eski bir tarih. Ta-


Tebligat Hukuku219bii buna birtakım düzenlemeler yapılmış; en son 2011 yılında yapıldıama ben bunu bir eksiklik olarak görüyorum. Ben bu kurumahizmet etmiş 13 yıllık bir başmüfettiş olarak şunu daha günümüzşartlarına, eklemeler yapılarak değil de yeniden dizayn edilmiş, günümüzşartlarına uygulanmış yeni bir Tebligat Kanunu’nun düzenlenmesinindaha uygun olacağını düşünüyorum. Eksiklik olarakhemen en başta gördüğüm konu budur.Daha sonra 25 Ocak 2012 tarihinde yönetmelik çıkarıldı. Bu yönetmeliktede şöyle bir aksaklık görüyorum ben; bu yönetmelikteşöyle bir madde var: Posta Tüzüğü’nün ilgili maddelerinin kaldırıldığıbelirtiliyor. Bu bana bir ters geldi. Yani bir yönetmelikle tüzüğünhükümlerini kaldırabiliyoruz? O yönden bana bir çelişki olarakgeldi, bir eksiklik olarak geldi. Bu tabii benim şahsi kanaatim.Bunun yanında İstanbul için özellikle birtakım sıkıntıları benburadan görebiliyorum, müfettiş olarak görüyorum. Hem <strong>tebligat</strong>çıkaran merciler babında, hem de idaremiz babında, sıkıntılar babındaşunları da ifade etmek istiyorum; mevzuattan kaynaklanansıkıntılar olarak bunu söylemek istedim. Uygulamadan kaynaklısıkıntılar olarak da şunu söylemek bilgi vermek istiyorum.Bizim İstanbul’da Avrupa Yakası ve Anadolu Yakasında ikitane PTT Başmüdürlüğümüz vardı. Bu iki tane PTT Başmüdürlüğü’müzdekendi içinde kendi içinde tekrar ikiye ayrıldı: PTT Başmüdürlüğüve Dağıtım Başmüdürlü’ğü diye. Bunu neden anlatıyorum,şundan dolayı anlatıyorum. Avrupa ve Anadolu Yakasındabizim PTT Dağıtım Başmüdürlüklerimiz <strong>tebligat</strong>ları dağıtıyor. PTTBaşmüdürlüklerimizdeki merkezlerimiz de <strong>tebligat</strong>ı kabul ediyor.Mahkemelerden gelen yazışmalar direkt PTT merkezleriyle yapılıyor.PTT merkezleriyle yapılmış olması demek onun merkez e yazılması,merkezin başmüdürlüğüne yazması, başmüdürlüğün dağıtımbaşmüdürlüğüne yazması ve aynı sürecin tekrar geriye dönükolarak işlemesi. Dolayısıyla bu süreci uzatıyor. Aksaklık yaşandığındabir çözüme kavuşturulabilmesi açısından ben burada mahkemelerimizeve diğer <strong>tebligat</strong>ı çıkaran diğer mercilerimize şunusöylemek istiyorum: Artık bizim dağıtım başmüdürlüklerimiz var.Buna bağlı olarak dağıtım merkezlerimiz var. Sorunlarımız, sıkıntılarımızolduğu zaman bu kabulü yapılan PTT merkezinden ziyade,dağıtım başmüdürlüklerimize veya onun bağlı olduğu dağıtım


220 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarımerkezlerimize ulaşabilirsek, sıkıntıyı daha kısa sürede çözümekavuşturabiliriz diye düşünüyorum.Bir de yönetmelikte şöyle bir şey denmişti. 21. maddeye göreçıkarılan mavi renkli <strong>tebligat</strong>larımız şu an yönetmelikte var amauygulamaya geçmedi. Dolayısıyla orada bir sıkıntı var, ben şu uygulamalarısöylüyorum. Kazai merciler dışında MERNİS <strong>tebligat</strong>ıdırdiye gönderinin üzerine yazıp bir şekilde idaremize gönderilen <strong>tebligat</strong>larolduğunu görüyoruz, sıkıntılar oluyor ister istemez. Bunlarıda dile getirmek istedim. Tabii ki sıkıntılarımız olacak. Bunu enkısa sürede çözüme kavuşturabilmek babında bizim kendi Avrupave Anadolu Yakası PTT Başmüdürlüklerimiz, ilgili dağıtım müdürlerimiz,ilgili şeflerimiz ve ilgili başdağıtıcılarımız şu an bu konferansaiştirak ettiler. Bundan sonraki süreçte de yapılacak her türlükonferansta, <strong>tebligat</strong>ta, panelde biz de varız; biz de <strong>tebligat</strong>ımızınen kısa sürede alıcısına ulaşması, mahkemelerimizin en kısa süredesonuca ulaşması, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesikararlarında yargılamanın gecikmesinin önüne geçebilmesi, ülkemizintazminat ödememesi açısından bu <strong>tebligat</strong>ın en kısa süredealıcısına ulaştırılabilmesi açısından gerekli her türlü çalışmadabiz de idare olarak varız diyoruz. Bundan sonraki çalışmalarda daeğer davet edilirsek PTT olarak biz de varız.(Yazarın Notu: Tebligat çalıştayının yapıldığı dönemde ve konuşmametnimizin içerisinde İstanbul’da Avrupa Yakası PTT Başmüdürlüğü,Avrupa Yakası Dağıtım Başmüdürlüğü yanında AnadoluYakası PTT Başmüdürlüğü, Anadolu Yakası Dağıtım Başmüdürlüğüşeklinde 4 adet Başmüdürlük var iken bugün için sadece AvrupaYakası ve Anadolu Yakası PTT Başmüdürlüğü şeklinde 2 adetBaşmüdürlük yer almaktadır. Dağıtım Başmüdürlüklerimiz kapatılmıştır.)Prof. Dr. Öner EYRENCİ - Sayın Yunus TAHAN’a verdiği bilgileriçin özellikle yasa hükümleri uygulamadan kaynaklanabileceksorunlarla ilgili teşekkür ediyor ve son konuşmayı İstanbul 4. İcraHakimi Sayın Nihal ANCI KOÇ’a vereceğim. Buyurun Nihal Hanım.Nihal ANCI KOÇ (İstanbul Adliyesi, 4. İcra Hukuk Hakimi)- Evet, adliyede <strong>tebligat</strong>a bakışımızı görüyorsunuz tüm kalempersoneliyle birlikte. Hakikatten gözlük ve yazı işleri müdürümü-


Tebligat Hukuku221zün büyüteciyle ancak okuyabiliyoruz. Sanıyorum yüzde 70’ini gözbozukluğumun <strong>tebligat</strong>lara borçluyum. Bunu da belirteyim. Hakikattenburada posta memurlarımızı, sevgili posta memurlarımızısevgiyle kucaklıyorum ama mutlaka güzel yazı eğitiminden ya damesleki eğitimden geçmeleri gerektiğine inanıyorum kendilerinin.Tebligat Hukuku temelini Anayasada ve temel insan haklarındabulan, adil yargılanma hakkı olan ve onun devamı niteliğindekihukuki dinlenilme hakkı, kişinin kendisiyle ilgili yargılamadan haberdarolma ve bilgilenme hakkı ile doğrudan ilgilidir. Hak aramaözgürlüğü ve savunma hakkının temel unsurunu <strong>tebligat</strong> oluşturur.Bu hak ve özgürlüklere geçiş barkodudur.Tebligat muhatabın sadece hukuki işlemden haberdar edilmesideğil, aynı zamanda işlemin Kanun’da belirtilen koşullara uygunolarak yerine getirildiğinin de belgelendirilmesi işlemidir. Şimdiburada değerli konuşmacı arkadaşlarım hakikatten hocamın verdiği15 dakika içinde bu kadar notu sığdırmaya çalışarak aynı konularıtekrar etmemek kaydıyla, size uygulamadan da örnekler vererek,konuyu tümüyle özetlemeye çalışacağım.İcra hakimi olarak burada icra hukukçularımız da var, konununtam da can damarında olmaktan dolayı hakikatten son derecemutluyum. Tebligat Hukuku biliyorsunuz İcra İflas Müdürlüklerive bizler için çok çok önemli. Çok da vahim bir konudur, çünküuygulanış açısından ve bilirsiniz ki icra mahkemelerindeki şikayetlerinçoğunluğu açısından Tebligat Hukukunda ve tebliğin usulsüzlüğüneilişkin şikayetler bunların başında gelmekte.Şimdi derler ki: İcra mahkemeleri çok seri mahkemelerdir, serihalde çalışması gereken mahkemelerdir. Bu anlamda size başımdangeçen hoş bir olayı da anlatmak isterim. Bir evvelki çok kıymetliçalıştayda da bunu anlattım arkadaşlara. Çok hoşuma gitti,sizlerle de paylaşmak istiyorum bunu:Bir gün odada oturuyorum, Şule Hanım geldi dedi ki: “Efendim3 gündür bir doktor hanım gidip geliyor, sizi mutlaka görmek istiyor.”Peki, gelsin dedim. Doktor hanım girdi. Son derece moralibozulmuş, heyecanla anlatmaya çalışıyor olayları. “Şöyle oldu, böyleoldu, işte bana bunu düzenlettiler; diye. Sükûnetle dinledim. Dedimki: “Sizin meselesinizi İcra İflas Hukuku çözmez. Siz bir menfi


222 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıtespit davası açmalısınız. Sizin yapacağınız bir iş değil, belki biravukat arkadaşınızdan yardım alabilirsiniz. Şikâyetin konusu değilbütün bu anlattıklarınız. Bizim mahkemelerimiz seri mahkemelerdir,belgeli çalışır” diye kısa bir özet yaptım. Doktor hanım durdudurdu: “Hmm, desenize siz acilci gibi çalışıyorsunuz.” Hakikattenbu benzetmeyi hiç düşünmemiştim bugüne kadar, çok hoşuma gitti.Ama maalesef bizler artık acilci gibi de çalışamıyoruz. Neden çalışamıyoruz?Buradaki değerli arkadaşlarımın hepsi bilirler, bizimen basit gördüğümüz ya da tek celsede bitirdiğimiz davalarımızdanbirisi de nedir? Tahliye davalarıdır, ama biz bu tahliye davalarınışu anda neredeyse 4 celsede bitirmek durumundayız. Niçin 4celsede bitirmek durumundayız? Ara karar, <strong>tebligat</strong>ın dönüşününbeklenmesini. Bundan başka ara karar kuramıyoruz, çünkü takipdosyası gelmiş, şekli hukuk tamamen tamamlanmış, ama en şeklihukuk olan Tebligat Hukuku’nun tamamlanması bir türlü olanaklıolmamış.Sonra gelmiş, <strong>tebligat</strong> yapılmış; buradan doğrudan doğruya6099 Sayılı Yasa’ya geçiş yapmak istiyorum, sonradan toparlanacağım.İşte <strong>tebligat</strong>ta belki elimdeki son örnek, size göstereceğimörneklerden değil. Değerli posta memurumuz yazmış: “Adrese gidildi,kimse yok, <strong>tebligat</strong> muhtara bırakıldı, kapıya askı asıldı.” Budünkü duruşmamda elime geçen bir <strong>tebligat</strong> parçası. Dedim ki,acaba biz Tebligat Hukukunda birtakım yenilikler getireceğiz diyeçok vahim bir noktaya doğru mu gidiyoruz? Gerçekten çok kötü birnoktaya doğru mu gidiyoruz? Hakikatten hem esprili, hem üzücüve bu konuyu gündeme getirmiş olmak, mutlaka şu sempozyumlarınyapılması ve buraya da sayın barodaki arkadaşlarımızın veAdalet Komisyonu Başkanımızın yönlendirmesiyle katılmış olmaktançok mutluyum. Dilerdim ki -Sayın Cenk Hocamın serzenişlerinekatılıyorum- burada inanılmaz bir kalabalık olsun. Hakikattenhâlâ bakın yanılmıyorsam 1959’dan beri 21. madde değişikliği demiyorum,21. madde uygulanır, ama halen biz bunun uygulamasırasını bilmeyiz. Halen biz bunda <strong>tebligat</strong> 21. maddeye uygun mu,değil mi, bugün hâlâ tartışırız hepimiz.Evet, burada yine değerli meslektaşım, sevgili kardeşim HilmiŞeker’in Hukukta Gerekçe Kitabında kendine özgü çok öz ve özgünifadesiyle söylediği bir sözü de tekrarlamak istiyorum <strong>tebligat</strong>lailgili. “Tebligat adil yargılanma hakkı, onun versiyonu hukuki


Tebligat Hukuku223bilgilendirme hakkının sıfır noktasıdır. Bilgilendirmenin optimumdüzeyi malumattır. Bunlardaki defo, gerekçe <strong>hukuku</strong>nu doğrudandoğruya etkiler.”Değerli arkadaşlar; 6099 Sayılı Yasa’nın getirdiği yenilikler nedir?Tebligat Kanunu 1. Madde, kapsam mevzuattan gelen değişiklikler.Kapsam yeniden düzenlendi; yani genel ve katma bütçelidaireler kısmı çıkarıldı, bunun yerine daha geniş bir izahat yapıldı.Evet, burada yasa hükmü -bunları açıklamıyorum- <strong>tebligat</strong> yapabilecekkurumları belirtmiş.


SORU - YANITProf. Dr. Öner EYRENCİ - Hakim Hanım, müsaade edersenizşöyle bir yöntem uygulayalım mı? Şimdi bu konuşmalardan sonrasoruları alacaktık. Sizi sorular geldiği, yani cevaplanacağı zamankısa bir süre tanıyıp devam edip, ondan sonra sorulara geçebiliriz,bu arada siz de dinlenmiş olursunuz ve oturumu da bu şekildedaha rahat devam ettirebiliriz.Şimdi açılış konuşmalarında da söylendi, başlangıçta da söylendi.Sorular için sizlere formlar dağıtıldı. Bu formlarda sorularıarkadaşlar alacaklar sizlerden. Ancak lütfen soruyu kime yönelttiğinizinadını yazarsanız, ben çünkü onlara vereceğim cevaplamalarıiçin. Bu şekilde bir uygulama yapacağız.Av. Dr. Ahmet CEMAL RUHİ (PTT Hukuk Danışmanı) - Çokteşekkür ederim efendim. Şimdi çok sayıda soru var. Ayrı ayrı cevaplandırmakisterim fakat süre kısıtlı olduğu için soruların çoğunabaktığımda 21. maddeyle ilgili. 21. madde nedir? Bunu kısacaanlatınca soruların bir kısmını cevaplandırmış olacağım, ama diğerarkadaşların –mesela 35. maddeyle ilgili sorular var- onları dabiraz sonra arada ben size cevaplandırayım, olur mu efendim?21. madde nedir? Yahu biz diyoruz ki: Kuranı Kerim’de YasinSuresi neyse, Tebligat Kanunu’nda 21. madde odur. Yani kalbi dediyebilirsiniz. Peki 21. maddede ne düzenlenmiştir? 3 tane hususvar: Bir tanesi tebellüğden imtina, diğeri tebliğ imkânsızlığı, üçüncüsüadrese dayalı kayıt sistemi.Tebellüğden imtina nedir? Normal tebliğ memurunun yaşadığışekliyle daha iyi anlaşılacak. Tebliğ memuru kapıya gitti, kapıyıçaldı, evde kimse yok. Karı-koca çalışıyorlar, işteler. Kanun diyor ki:“En yakın komşusuna yönel.” Çok kolay görünüyor. Tebliğ memurukarşı komşuya gidiyor, diyor ki: “Karşıdaki komşunuzun <strong>tebligat</strong>ıvar, onlar neredeler? Ne zaman dönerler?” Bu soruyu soracak; neredeve ne zaman dönerler. Dedi ki: “Karı-koca bankada çalışıyorlar,mesaiden sonra dönerler.” Öğrendi. Komşunun adını, soyadını,veriyorsa imzasını alacak. Bu tebliğ imkânsızlığına döndü; tebliğimkânsızlığını anlatıyorum şu anda. Yani evde kimse yok, karşıkomşuya sordu; karşı komşu da biliyor, haberdar ve bize bilgi verdi.


Tebligat Hukuku225Adını, soyadını alacak; imza veriyorsa imzasını alacak, vermiyorsaimzadan imtina ettiğini yazacak ve beyanını yazacak okunaklı vaziyette.Bunu insan okuyacak. Bak hakime hanımın gözlerini bozdunuz.Düzgün bir şekilde, insanın okuyacağı şekilde yazmanız lazım.Yazdıktan sonra komşudan bilgi aldık, birinci aşama.Sonra <strong>tebligat</strong> evrakını götürüyoruz, muhtara teslim ediyoruz,ikinci aşama. Sonra iki nolu haber kağıdımız var, küçük böyle, not.Muhatap geldiğinde o notu görsün, muhtarda <strong>tebligat</strong>ı olduğun öğrensindiye kapıya yapıştırıyoruz. Tebliğ memurlarıyla iyi geçinindiyorum. Neden biliyor musunuz? Bu iki nolu haber kâğıdının altkısmı artık komple yapışkanlı. Kızdırırsanız kapıya tam yapıştırır,artık kazımanız gerekir. İki nolu haber kâğıdını kapıya yapıştırıyoruz.Sonra tekrar komşuya haber veriyoruz. Bakın 4 aşama varburada. Bu 4 aşamaya düzenli olarak yapacağız, <strong>tebligat</strong> mazbatasınadüzenli olarak yazacağız. O zaman <strong>tebligat</strong> usulüne uygunhale gelir. Bunlardan bir tanesini noksan yaparsak <strong>tebligat</strong> usulsüzolur. Birinci durumu anlattım, tebliğ imkânsızlığı.İkinci durum, tebellüğden imtina: Kapıyı çaldı. Muhatap veyamuhatap adına <strong>tebligat</strong>ı kabul etmeye yetkili olan kişi çıktı. Çoğuzaman evde bey olmadığı için, işte olduğu için hanım çıkıyor. Fakatbey işe giderken hanımına tembih etmiş: “Kağıt, kürek gelirsesakın alma. Alırsan seni boşarım” demiş. Böyle bir tehdit altındakadın, diyor ki: “Ben alamam kardeşim, kusura bakma. Bey işegiderken tembih etti.” Biz buna tebellüğden imtina diyoruz. Bu durumdakarşı komşuya haber vermiyoruz. Çünkü muhatap adına<strong>tebligat</strong>ı kabul etmeye yetkili kişi, <strong>tebligat</strong>ın olduğunu biliyor fakatalmak istemedi, birinci aşama. Sonra muhtara götürüp teslim ediyoruz,ikinci aşama. Sonra iki nolu haber kâğıdını kapıya yapıştırıyoruz,üçüncü aşama gerçekleşmiş oldu ve <strong>tebligat</strong> tamamlanmışoldu. Bakın burada komşu hikâyesi yok.Alman Hukukunda bu nasıl? Diyor ki: Muhatap veya muhatapadına <strong>tebligat</strong>ı kabul etmeye yetkili kişiler, <strong>tebligat</strong> evrakını almakistemediklerini beyan ederlerse, <strong>tebligat</strong> evrakı ayaklarının önünebırakılmak suretiyle <strong>tebligat</strong> yapılmış sayılır. Onlarda öyle, bizdeöyle değil. Bizde yine bu usul devam ediyor.Diğer husus, mesela diyelim tebliğ imkânsızlığı Alman Hukukundaşöyle düzenlenmiş: Gittik, evde kimse yok. Karşı komşuya


226 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıyöneliyoruz ya, Almanya’da öyle değil. Evde kimse olmadığı takdirde<strong>tebligat</strong> evrakı posta kutusuna bırakılıyor ve <strong>tebligat</strong> yapılmışsayılıyor. Onlarda daha kolay, bizde daha öyle değil. Baş dağıtıcılarvar, sonra gidip anlatırlar. Posta kutusuna bırakmak Almanya’da<strong>tebligat</strong> için geçerli, bizde yok.Diğeri de adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong>: Şimdi adres kayıt sistemine<strong>tebligat</strong>ta diyorlar ki –burada çok not var, okudum- bununmeşruhatı nasıl olacak? Yönetmeliğin 16. maddesinin 2. fıkrasındaaçıkça yazıyor. Diyor ki: Muhatabın adresinin adres kayıt sistemindekiyerleşim yeri adresi olduğu belirtilecek. Demek ki bizimmeşruhatımız bu şekilde olacak. Oysa uygulamada çok ilginç şeylerlekarşılaşıyoruz. MERNİS adresidir, iade edilemez, 21. maddeuygulaması yapılsın gibi.Bir de biz bu meşruhatın orijinal bilgisayar çıktısıyla verilmesiniistiyoruz veya kaşeyle verin en azından diyoruz. Bazen el yazısıylayazıyorlar “adres kayıt sistemidir” diye. Bu el yazısıyla yazılmailerde problemlerle karşılaşacağımız için çok sıcak bakmadığımızbir husus. Kim yazdı acaba? Her şey normal giderken çok güzelde, problem çıkınca hiç kimse sahip çıkmıyor işe. Veyahut da birkağıda yazılıp zımbalanıyor <strong>tebligat</strong> evrakının üzerine “adres kayıtsistemidir, MERNİS adresidir” şeklinde. Bunu da istemiyoruz. Buresmi evrak, eğer mümkünse orijinal çıktı olsun. Eğer bu mümkündeğilse, kaşe uyguluyorsanız veya el yazısıyla yazıyorsanız görevliarkadaşımız, o <strong>tebligat</strong>ı çıkaran mercideki görevli arkadaşımızşahsi kaşesini kullansın, imzalasın. Yarın Türkiye’de şununla karşılaşacaksınız:Birçok icra müdürleri hakkında davalar açılacak.Neden? İcra müdürlüğünden adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong> çıkmış,fakat muhatabın öyle bir adresi yok, bununla karşılaştık.Konya’dan beni arıyorlar: “Hocam adres kayıt sistemine <strong>tebligat</strong>var. Gittim, şehrin dışında arsaya tekabül ediyor” diye. Sonra araştırdıkki, avukat arkadaşımız kendi bürosunda bütün icra evraklarınıhazırlarken kendisine verilen, bildirilen müvekkili tarafındanadresi yazıyor, geliyor icra müdürlüğüne. Bakıyor ortada bir kaşevar. Bu nedir? Daha kanun yeni yürürlüğe girmişti. Diyorlar ki: “Buadres kayıt sistemi kaşesi; kullanıyoruz, artık evrak geri gelmiyor.”O da diyor ki: “Biz de yıllardan beri icra yapıyoruz. Biz de kullanalımbunu, gelmesin.” Alıyor, adresin üzerine kaşeyi uyguluyor.Adres arsaya tekabül ediyor, boş. İşte bunlardan kaçınmak için


Tebligat Hukuku227şunu söylüyoruz icra müdürlerine: Bugün adres kayıt sistemindenbir adres temin ettiğinizde bununla ilgili çıktıyı alın, dosyaya muhakkakkoyun. Bir de muhakkak kontrol edin; haricen hazırlananevrakların üzerindeki adrese, adres kayıt sistemi kaşesi kullanılıyor.Yarın problem yaşarsınız. Devlet tazminat öderse, muhakkak icramüdürünün yakasına yapışır. Bunun gibi tehlikeler var. 21. maddeyide kısaca böylece anlatmış oldum.Bir de 20. madde var, bundan kısaca bahsedip hemen toparlayacağım.Geçici olarak adresten ayrılma hali dediğimiz bir durumvar. Nedir geçici olarak adresten ayrılma? 20. maddeden bahsediyoruz.Tebliğ memuru gidiyor Erzincan’da Emniyet MüdürlüğüAsayiş Şubede polis memuruna <strong>tebligat</strong> var. Ben diyorum “nerede?”Amirine soruyor: “Nerede, ne zaman döner?” Aynı soruyu soruyor.Görevli amir şunu söylüyor: Tunceli Aliboğazına operasyona gitti.“Ne zaman döner?” diye sor diyorum. Telefonda bana anlatıyor:“Hocam sordum, görevli amir ‘ne zaman döneceği belli değil, dönüpdönmeyeceği belli değil’ diyor.” Ben diyorum ki, uzun süreli adrestenayrılma hali, normal adres, <strong>tebligat</strong>ı çıkış merciine iade edelim.Kısa süreli adresten ayrılmışsa, örneğin birkaç günlüğüne şehir dışınaçıkmışsa, yani 20. maddeyi doğrudan şu zaman uyguluyoruz.Akşam mesai saatinden sonra eve dönecekse 21, direkt 21. Birkaçgün adresten ayrılmış, birkaç gün sonra dönecekse eşine sorduk,eşi dedi ki: “Eşim hastaneye gitti Ankara Hacettepe’ye, 3 gün sonragelecek.” Bu durumda 20. maddenin atfıyla 21 uyguluyoruz; 15günlük süre kazansın diye.Tabii ki çok soru var. Bunu şöyle diyelim, ben saatlerce sizeanlatmam lazım. Hepsine cevap vereceğim. Hem telefon numaramvar, hem biraz sonra şimdi bu arkadaşlara ara verdiğimizde bunlarısize cevaplandıracağım. Tamam mı efendim?Hatırıma bir şey geldi: Mahkemelerden <strong>tebligat</strong> çıkıyor. Şirketadresi, falan limitet şirketi, üzerinde kaşe var “adres kayıt sistemindentemin edilmiştir” diye. Biz diyoruz ki: Adres kayıt sistemindesadece gerçek kişilerin adresi var, tüzel kişilerin adresi ticaret sicilmemurluğunda var. Ticaret sicil memurluğuna yazarsınız, oradantemin edersiniz, normal <strong>tebligat</strong> çıkartırsınız. Şirket oradan taşınmışsa,adres değişikliğini ticaret sicil memurluğuna bildirmemişse,ondan sonra 35. maddeye göre <strong>tebligat</strong> yaparız. 35. maddeye göre<strong>tebligat</strong> var, 6 nolu örnek yok. Biz diyoruz ki: 6 nolu örneğin olma-


228 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarısı gerekir. Aksi takdirde <strong>tebligat</strong> yapamayız. Yönetmeliğin 57. maddesinegöre 6 nolu örneğin olması gerekiyor. Adalet Bakanlığı 116nolu genelgesine göre 6 nolu örneğin olması gerekiyor; yönetmelikböyle istiyor. Yönetmelik değişmedikçe buna uymak zorundayız.Mustafa ADIGÜZEL - Muhtarlarımızdan sitemle kendi yaptıklarımuhtarlığın bu sistem içerisinde yeterince yer almamasıylaalakalı eleştiriler var. Kendileri açısından haklılar. Muhtarımız diyorki: “İSKİ memurlarına ve İGDAŞ memurlarına güveniyorsunuzama muhtara güvenmiyorsunuz” diyor. Şimdi ben birçok toplantıdagündeme getirdim, bu bir kanun mevzuu. Biz devlet memuruyuz.Meclis kanun çıkartıyor; tabii orada seçtiğiniz insanlar kanunyapıyorlar ve bize de diyorlar ki: “Bu kanunu uygulayın.” Dolayısıylabizim orada takdir hakkı kullanıp da “muhtarlara layıkınca yetkiverilmemiş, onların biz bu sistemin içerisinde şu şekilde görevlendirelim”deme yetkimiz yok. Dolayısıyla herkes kendi çerçevesiiçerisinde çalışmaya devam ediyor.Muhtarımızın birisi “muhtarlıkta kaydı olmayan bir şahsın nüfusidarelerine kaydı olabilir mi?” diyor. Şimdi daha önceki mevzuatagöre Kimlik Bildirme Kanunu çerçevesinde bir yere taşınan şahısbildiğim kadarıyla muhtara da gelip orada kendini beyan ediyordu.Şimdi muhtara gelip kendini gösterme, evrak verme zorunluluğuyok. Nüfus idaresine gidip orada yeni adresini beyan etmesi yeterli.Muhtarların bu aşamada form değerlerle kendi mahallesine gelenşahısları öğrenme imkânı var. Bir de birkaç ay önce getirdiğimiz sistemle,kendi mahallesindeki bir yerde o şahsın oturup oturmadığıbilgisine de KPS üzerinden erişme imkânına sahip. Bir muhtarımızşey diyordu: “Bütün Türkiye muhtarlarının yetkisine açık mı?” diye.Öyle bir şey maalesef mümkün değil. Her muhtar kendi mahallesiyleilgili bilgilere sahip olma durumunda. Belediyelerimiz de aynışekilde; yani muhtarlarımız erişemiyor ama belediyelerimiz erişiyordeğil. Fatih Belediyesi, sadece Fatih Belediyesi sınırları içerisindekişahısların adreslerini görebiliyor. Kadıköy Belediyesi de orayı, özelidare de İstanbul’dakini görebiliyor. Dolayısıyla herkese uygulanansistem bu şekilde.“Telefon, eposta adresleri de buna eklenemez mi?” diye bir soruvar; “e-<strong>tebligat</strong> çerçevesinde bunlar gündeme gelemez mi?” diye. Şuandaki bizim uyguladığımız sistem sadece yerleşim yeri adresleriylealakalı, işyerleri adresleriyle de ilgili değil. Bu çerçevede çalışmalarımızdevam ediyor.


Tebligat Hukuku229Bir avukat arkadaşımız “bankalara güveniliyor ama bankalaraadres öğrenme yetkisi verilmiş ve buna rağmen avukatlara nedenbu verilmiyor?” diye soruyor. Şimdi bu zannediyorum bankalaraadres öğrenme yetkisi şundan dolayı verildi. Mali suçları araştırmaçalışmaları çerçevesinde para transferlerinin nasıl olduğu, kimlerinne kadar bankalarda hesaplarında paralarının olduğu kontrolüaçısından bankalara hesap açtırma aşamasında adres bilgisininmutlaka olması gerekiyor. Zannediyorum bankalara bu çerçevede,biraz da maddi durumların iyi olması ve iyi kulis yapıyor olmalarıda belki bunda söz konusu olmuş olabilir.Muhtarımızın birisi “bimekan olanların adres kayıtları nasılçözülecek?” diyor. Dediğim gibi her şahsın bir adresi olmak durumunda.Bir çadırda yaşıyorsa, bir parkta yaşıyorsa veyahut dabazen belediyelerimizin kışın yaptığı gibi bir spor salonunda yaşıyorsailgili nüfus müdürlüklerimizle ortak çalışma yapmak suretiylebunların bir adresinin olması durumunda… Normalde işyerleriadres olarak gösterilmiyor, ama bir şahıs var ki evi yok, işyerindeçalışıyor ve orada da kalıyor. Onun dahi adresinin olması ilkesindenyola çıkarak, onun adresi oraya tescil edilebiliyor.Arkadaşımızın birisi “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent BilgiSistemini oluştururken özel firmalara, taşeron firmalara bunu yaptırıyorve sağlıklı olmuyor” diye bir serzenişte bulunmuş. Taşeronfirmalara yaptırıyor olması kötü olacağı anlamına gelmez. Çünküartık resmi kurumların birçoğu da artık yaptıkları işleri özel firmalarayaptırıyorlar, ama bunun kontrolü mutlaka gerekiyor. Birde şu anda pilot uygulamasını yaptığımız Mekânsal Adres KayıtSistemi Projemiz var, bu yılın sonunda devreye girecek. O metintabanlı olan adresler artık coğrafi tabanlı ve koordinatlar gösterilmeksuretiyle ekranda görülebilecek. Dolayısıyla artık tarlada birevin olduğu adresi oraya girilemeyecek. Niye? Çünkü adres bilgisinigirerken gözün önüne o tarlaysa, boş bir arsaysa orası gelecek,oraya koordinatlar çizilecek. Dolayısıyla orada bir bina yoksa öylebir koordinatın oraya işlenmesi mevzubahis olmayacağından busıkıntı da ortadan kalkmış olacak.“Adres değişikliklerinde deprem, yol düzenleme, vesaire gibidurumlarda sağlıklı adres öğrenilemiyor; bunlardan muhtarlarınhaberi olmuyor” diye bir soru var. Şimdi yetkili kurumlar, özelidareler ve belediyeler adreslerde yaptıkları değişiklikleri ilgili şa-


230 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıhıslara bildirmek zorunda. Bu, orada oturan şahıs içinde geçerli, omahallenin muhtarına da geçerli. Dolayısıyla belediyelerimizin veözel idarelerimizin orada görevlerini iyi yapmaları herhalde sıkıntıyıgiderecektir.Yrd. Doç. Dr. Okay DURMAN - Sayın Başkan, öncelikle SayınAdıgüzel’e bir eklemede bulunmak istiyorum. Katıldığım bir konferansta,Aracı Kuruluşlar Birliğinin düzenlediği bir konferanstaedindiğim bilgi şu: Bankalara bu yetki niye veriliyor? MASAK’ın biliyorsunuzbu konuda düzenlemeleri var. Aksi taktirde biz bankadahesap açtırmak zorunda kaldığımızda fatura, vesaire belgelerialmak zorunda kalacağız. Kağıt israfından dolayı veya fatura getirmesıkıntısını ortadan kaldırmak adına bankalara veriliyor ki, osistemden çıktı alıp onun fatura yerine geçen belge olarak kullanıyorlar.Hatta Aracı Kuruluşlar Birliğindeki aracı kurum yetkililerişunu eleştiriyorlardı: “Bankalara var da niye bize yok?” diyorlardı.Bunu eklemek istemiştim.Nuray Hanımın bir sorusu var, Av. Nuray Gündez’in: Şu tüzelkişiler namına yetkililerine <strong>tebligat</strong> meselesiyle ilgili önerimi birazdaha detaylandırmamı istiyor. Hepimiz biliyoruz ki bir şirket kurduğumuzdagerçek kişi ortak olarak, bütün adres bilgilerimiz, ikametgâhsenedimiz, vesaireyi ilgili ticaret siciline teslim ediyoruz.Bir şirkete yetkili olarak atandığımızda aynı şekilde teslim ediyoruz.Efendime söyleyeyim, yönetim kurulu üyesi seçildiğimizde ilkistenen belgelerden biri nüfus cüzdanı sureti ve ikametgâh senedioluyor. Dolayısıyla bu kişilerin, yani şahısların adres bilgileri mutlakave mutlaka ticaret sicilinde mevcut. Sayın Ruhi’nin de belirttiğiüzere 35’e göre <strong>tebligat</strong> tüzel kişiler açısından çok sıkıntılı birdurum. O yüzdendir ki pratik bir çözüm olması adına –çekincelerimide söylüyorum, üzerinde detaylı düzenlenmesi, düşünülmesigereken mutlaka bir öneri- tüzel kişilere <strong>tebligat</strong>ın aynı anda veyayapılamadığının hemen anlaşılmasının akabinde tüzel kişinin yetkilisineveya hissedarına da yapılabilmesi olanaklı kılınmalı. Çünkübiliyoruz ki bunun tüzel kişilik teorisinin bazı farklı bölümlerivar. Nasıl ki amme alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’datüzel kişini borçlarından dolayı bazı şartlar yerine gelmek kaydıylaortaklarına dahi gidilebiliyor. Dolayısıyla bu anlamda <strong>tebligat</strong>ınyapılamaması açıkçası adalet anlayışı açısından biraz daha üzerinedüşünülmesi gereken bir husus bence. Budur Sayın Hocam.


Tebligat Hukuku231Nihal ANCI KOÇ - Evet, ikinci oturumdaki arkadaşların sürelerineşey yapmadan çok kısa bir sunum yapıp sorulara geçmek isterim.Öncelikle Sayın Rıza Akgün Baş Dağıtıcı ve diğer bir posta görevlisiarkadaşımın sorularına cevap vermek istiyorum. İnanın icramüdürlerimiz, icra memurlarımız ve mahkemede çalışan memurlarımızher an bizimle birlikte ve yanımızda oldukları için, onlaragerekli uyarıları yapmak bizim için son derece kolay. Ama böyleortamlarda sizlere espriyle karışık birtakım yüklemeler yapıyoruz,lütfen bundan farklı alınmayın. Tabii ki mahkeme olarak bizlerde, icra müdürlükleri de, <strong>tebligat</strong>ları çıkarırken pek çok hatalaryapıyorlar. Yani bunun sorumlusu ya da günah keçisi kesinlikletek başına sizler değilsiniz. Bunu sözlerimizi espriyle karışık böylealgılamanızı isterim. Sunumumun sonunda yalnız size bir sürprizimvar, çok güzel bir <strong>tebligat</strong> parçasıyla kapatacağım. Ama sadecesorun sizden kaynaklanmıyor, bunu bilesiniz.Evet, tekrar çok kısa olarak kullanmak istiyorum süremi. Çünküsüremizi çok aştık. Özellikle Ruhi Hocamın da değindiği gibiTebligat Kanunu 6099 Sayılı Yasayla getirilen değişikliklerde enfazla takıldığımız nedir? 10/2 madde ve 21/2 madde; bilinen adrese<strong>tebligat</strong>. Hukukumuzda evvelden beri var, bilinen adrese <strong>tebligat</strong>.Bilinen adres nedir? İşte şahsın bilebildiğimiz adresi, adı üstünde.Medeni Kanun 19. maddede ikametgâhın tanımını yapmış:İkametgâh daimi oturmak suretiyle bulunulan yer. İşte AKS’deki(Adres Kayıt Sistemi) atıf doğrudan doğruya bizim ikamet adresiolarak Medeni Kanun’da tanımlanan bu adrese gidiyor.Peki, bunun yanında 10. maddeyi birazcık incelersek, bunun yanındadiğer kişilerin adresleri tamamen atıl mı kaldı? Yani şahıslaryönünden belki diğer avukat arkadaşlarımın sorduğu sorulara dasunum için cevap olur diye konuya geçtim hemen. Diğer adresleratıl mı kaldı? Hayır, Nüfus Hizmetleri Kanunu da buna cevap veriyor:Diğer adreslerinede hizmet verilmesi önlenemez. Eğer sadeceAKS olarak alırsak, kayıt sistemindeki adresi eseas alırsak, bakınarkadaşlar burada başladım “vahim bir sonuca doğru gidiyoruz”diye. Biz, şahıs olarak –tüzel kişilikleri bir tarafa ayırdım- tamamenTebligat Kanunu hükümlerinin hepsini rafa kaldırmış oluruz.Sanıyorum yasa ve değişiklik böyle bir şeyi öngörmüyor, mümkündeğil. Yani biz bilinen adrese <strong>tebligat</strong>, ama bu bilenen adres nedir?Hocamın sanıyorum kitabında rastladım, takdiri olarak; yani böyle


232 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıtanımlıyoruz değil mi? Bildirdiğiniz adres, takdiri olarak verilen adres.Peki, bu adrese gitti <strong>tebligat</strong>, yapılamadı, tebliğ parçası döndü.Direkt olarak yasanın getirdiği yenilikle biz ne diyoruz? Çünkü bukonu çok önemli, sürekli şikâyet ettiğiniz bir konu. Hemen diyorsunuzki: MERNİS’e girin, AKS adresini tespit edin, buraya <strong>tebligat</strong>ıistiyorum. Benim naçizane bir iddiam var ve hocamla hakikattenburada çok net bunu tartışmak istiyorum.Arkadaşlar, 10. maddede der ki: Bilinen adrese <strong>tebligat</strong> yapılamıyorsaya da imkânsızsa -örneğin saçma, uydurma bir adresve burada böyle bir adres yok diye geldi- yapılamıyorsa ne der ozaman yasa? Adres kayıt sistemindeki adres, şahsın bilinen adresidir.O zaman ben bu bilinen adrese neden önce normal <strong>tebligat</strong>göndermeyeyim. Yani bizim normal <strong>tebligat</strong> dememden, <strong>tebligat</strong>mevzuatına göre normal <strong>tebligat</strong>. Neden direkt olarak şu andamavi zarf kullanılmadığı için, beyaz zarfların üzerinde işte biz dehocamın dediği hataları yaptık. “Ey memur, sakın iade etme; gözünüoyarım bunu 21/2’ye göre <strong>tebligat</strong> yapacaksın” diye. İcra müdürlüklerindende, memurlukların da… Hatta bir kaşe çok hoşumagitti “A, siz de yaptırın böyle bir kaşe” dedim kaleme. Tabii ki şimdiduyuyorum ki, işin içine girdikçe anlıyorum ki, bu son dereceyanlış. Böyle bir uyarı yapılmıyor, ama ne var?Şimdi minicik çıkıyor <strong>tebligat</strong> otomatik olarak çıkıyor. MERNİSadresi, artı arkadaşlar Tebligat Kanunu’nda artık tüzük demiyorum,yönetmelikte kişinin kimlik numarasının <strong>tebligat</strong> zarfı üzerineyazılacağına dair bir kayıt bilmiyorum; böyle bir kayıt yok. Siztıkladığınız zaman MERNİS adresine, kişinin kimlik numarası daçıkıyor. Arkadaşlar bu Türkiye Cumhuriyetinde büyük bir tehlikedemektir. Kral çıplak; girin oraya, bütün sistemler, bütün her şeyigörün. Niçin <strong>tebligat</strong>ların üzerinde kişilerin vatandaş kimlik numarasıolsun? Ama MERNİS Sistemi dediğiniz zaman ya da iştebiraz evvel muhtar arkadaşlarım ikinci oturumda bahsedecekler,oradan hani “kontrol yapalım, sorgulayalım” dedikleri zaman heryerde artık bu işlemeye başladı. Yani vatandaşlık numarası herşeyde. Evet, Medeni Usuldeki değişiklikle biz bunu istiyoruz, bizbunu talep ediyoruz. Diyoruz ki: “Vatandaşlık numaranı bildir”ama bu davalar, bu dosyalar nerede? Bir nebze şunu diyorum: Bizimelimizde dosyalar, taraf vekili sıfatıyla sizler görebiliyorsunuzbu dosyaları, ama bir <strong>tebligat</strong> parçasının gittiği yer belli değil ve


Tebligat Hukuku233orada vatandaşlık numarası, isminiz, soy isminiz; girin her şeyinizsizin başkaları tarafından sayılıp dökülebilir. Böyle bir tehlikesivar. MERNİS adresi olarak gitti. Bakın ben ne dedim? Neden öncenormal <strong>tebligat</strong> yapalım demiyorum. E şimdi artık oradaki minicikMERNİS adresi, vatandaşlık numarasını gören bütün posta görevlilerimizne yapmaya başladı arkadaşlar? Biraz evvel örnektedediğim gibi “MERNİS adresidir. Gidildi, bulunamadı, muhtarabırakıldı.” Bakın bütün kayıtlarda, o kadar çok sizlere çıkardımki bunun örneğini… “Gidildi, evde bulunamadı.” Bakın var, yok,adreste değil, sürekli taşınmış, ölmüş, bunlar yok. “Gidildi, adresteyok” veya bunun gibi kelimelerle <strong>tebligat</strong> muhtara bırakıldı,kapısına 2 nolu ihbar asıldı. Geldi komşumun yaramaz çocuğu oihbarnameyi dediğiniz herhangi bir yöntemle –onlar yöntemlerinibizden çok iyi biliyorlar- söktü. Bakın öyle bir sonuca gidebilirimki, gıyabımda –bu hepimizin de başına gelebilir, yakınlarımızın dabaşına gelebilir. Malım, mülküm her şeyim satıldı ve benim hiçbirşeyden haberim yok. Ama ne yaptım? Ben Tebligat Kanunu’nda yeniliklergetiriyorum, ben bir şeyleri düzeltmeye uğraşıyorum, çabagösteriyorum. O zaman ne yapacağız arkadaşlar? Sizlere de hassasiyetlediyorum, lütfen vekil, taraf olarak; bakın ihaleler her zamanicra müdüründe, icra memurunda kalmasın. Burada 4. Hukuk Dairesi’ninmeşhur kararını bilirsiniz: 5. maddeden dolayı onu da aldımörnek olarak sizlere ama çok kısa süre, şeyleri işletemiyorum.“Tazminatla sorumludur” dedi icra müdürleri bir satıştan dolayı.Haksız <strong>tebligat</strong> üzerine yapılan gayrimenkul satışlarından dolayıicra müdürünü tazminatla mahkûm etti. Peki, ben size soruyorum,elinizi vicdanınıza koyun: Bu <strong>tebligat</strong>ı ya da bu takip dosyasını sonunakadar götüren ve o <strong>tebligat</strong>ın icra müdürüne göre gerçektenusulsüz olduğunu görebilen sevgili vekillerimizin hiç mi bu olaydadahli yok?Veya diyorum, bakın sizler diyorum, sizler bu konunun mimarısınız.Niye? Ben şikâyet üzerine devreye girerim. Bana dosya gelmezseben o takip dosyasında ne olduğunu göremem. O zamandiyorum ki: Bakın arada önerilerime de gireyim. O zaman gelin,özellikle de İcra İflas Kanununa bir madde koyalım. İflasta vardır223. madde, ilgilenenler bilirler. Ne yapar iflas memuru? İdareninolumsuz hareketlerinden dolayı ya da iflas edenin ya da alacaklılarınzararına bir olaydan dolayı ne yapar? Bize şikâyet hakkınıkullanır, itiraz eder. Niçin bunu icra müdürlerine vermiyoruz?


234 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıGelin bize o zaman sükût edilen dosyada, haksızlık görülen dosyadaicra müdürlerine verelim bunu, icra müdür yardımcılarınaverelim yetkiyi; taraflar yapmıyorsa bu şikâyeti ya da haberdarolmadığı için yapamıyorsa onlar getirsinler bize, bizim önümüze.Şu anda elimde var: Taşınmaz satılmış, ihale kesinleşmiş, usulsüztebliğ şikâyeti. Arkadaşlar dosyayı tutuyorum. Diyeceksiniz ki:“Hakime hanım, nasıl tutuyorsunuz bu dosyayı?” Alacaklı kendi adresine<strong>tebligat</strong> yaptırarak takibi kesinleştiriyor ve bu dosyada parayatıyor. Ben bu parayı alacaklıya ödeyemedim arkadaşlar, “öde” diyemedik,tedbir koydum. Araştırıyorum, adam Almanya’da. Bakınböyle uç noktada. Nedir <strong>tebligat</strong>? Amacımız nedir? Yargıyı hızlandırmak,ama biz ne yaptık? Sonuna götürdüğümüz işi otomatikmanbaşa döndürdük. Bu mu hızlandırmaktan amacımız? Bütünbunlar olmamalı.Onu diyoruz, şimdi denetleme yetkisi vardır, yoktur. 19 HukukDairesi kesinlikle diyor ki: Tebligatı icra müdürü denetleyemez,usulsüz olup olmadığını. Peki, kabul edelim; diyelim ki gerçektendenetleyemez, hakim denetleyecek. Dediğim gibi ya ona da yetkiverin, hakime şikayet etme, mahkemeye şikayet etme yetkisi verinveya kanunu ilk uygulayan o değil mi? O zaman denetleme yetkisigetirilsin, <strong>tebligat</strong>ı denetleme yetkisi getirilsin. Çünkü sonuçta neyapıyor? Tazminatla kendilerini sorumlu tutuyoruz. İşte buradademin dediğim 4 Hukuk Dairesinin “tazminatla sorumludur” demesindekisebep de bu. “Efendim icra müdürü bu <strong>tebligat</strong>ın usulüneolup olmadığını denetlemek zorundaydı” diyor.Şimdi dediğim gibi 10. maddeyle ilgili getirilen yenilikler, öneriler,aksaklıklar… Yani <strong>tebligat</strong>ı artık 10. maddeyle ilgili diyorum,uçuk sonuçlara gitmeye başladık. Niye? Çünkü AKS (Adres KayıtSistemi) adresindeki adrese <strong>tebligat</strong> yapmak çok işimize geldi, kolay.Bakın demin hocam saydı: 21. maddede nedir? Tebliğ imkânsızlığında4 tane şartı sıralı yapmak zorundayız. Diğerinde 3 taneşart; en sonunda komşuya haber verme olabilir, olmayabilir; yasaböyle bir şeyi öngörmüyor, ama diğerinde nedir? Gitti, yoktu, muhtarabıraktım, ihbarnameyi astım. Bu büyük bir tehlike getiriyor.Bunu lütfen hiçbir şekilde gözden kaçırmayalım. Yani biz usulsüz<strong>tebligat</strong> şikâyetlerinden yaka silktik derken bütün <strong>tebligat</strong>ların geridönmesi gibi vahim bir sonuç doğacak.Gelelim 21. maddede getirilen değişikliğe. 21/2 maddede ne dedikarkadaşlar? Bilinen en son adrese <strong>tebligat</strong>tan sonra işte ko-


Tebligat Hukuku235nuların içinde geliyoruz AKS’deki adrese yapılan <strong>tebligat</strong>. Buradakonunun içinde, 21. maddede yine imtina hali, tebliğ imkansızlığı,hepsi tekrar tekrar yapmayacağım bunları size AKS adresiyle iseeğer ne öngörmüş yasa? Hiç oturmamış olması veya sürekli ayrılmışolması halinde bile -işte sabahtan beri bağrıyorum “vahim,vahim, vahim” diye. Yani hiç ruhunuz duymadan buralara <strong>tebligat</strong>yapılıp her şey aleyhinize gıyabınızda kesinleşip, malınız, mülkünüzde satılabilir.Burada yine atlamalar yapıyorum ama konular birbiriyle ilgiliolduğu için söylüyorum arkadaşlar. 6 ay sonra çıkacak yönetmeliğimizbiliyorsunuz 1 yıl sonra çıktı. Yani 2011 Ocak ayında 6099Sayılı Yasayla değişiklik yapıldı, 2012 Ocak ayında yönetmelik çıktı.Kim çıkardı bu yönetmeliği? Adalet Bakanlığı çıkardı. Kim yürütecekbu yönetmeliği? Adalet Bakanlığı yürütecek. Demin her 2hocam da bahsetti; <strong>tebligat</strong> sadece bizlerden mi çıkıyor, adli yargıdamı uygulanıyor? Kazai mercilerde mi uygulanıyor? Hepsineuygulanıyor? O zaman nedir? Bir koordinasyon olması gerekmiyormu? Yani buna direkt olarak <strong>tebligat</strong> çıkaranlarla dahil olanlararasında nedir? Ulaştırma Bakanlığı bir şekilde dahildir, İç İşleriBakanlığı bir şekilde dahildir, ama biz bunlar arasında koordinasyonugöremiyoruz ve burada dikkatinizi bir şeye çekmek istiyorum:Şu anda tüzük hükümleri kalktı mı? Bakın kalktı lafı hiçbiryasanın hiçbir yerinde kullanılmıyor. Ama ne diyor? “Yönetmelikçıkana kadar tüzük hükümleri…” E peki arkadaşlar şimdi yasadaTebligat Kanunu biliyoruz, çok az maddesi olan ama çok zor uyguladığımızbir kanun, tüzük hükümlerine atıfta bulunmuş. E pekitüzük hükümlerine bakıyoruz. Şimdi yönetmelikte bu sistematiktakip edilmemiş.Örneğin ne diyorum? Tebligat Kanunu 21. madde. Ben tüzükteezbere bilirim 28-31. maddelerde düzenlenmiştir. Yönetmelikte de30-31-32. Maddeler. 10. maddeye geliyorum: Tüzükte 13. maddeydigaliba, ama yönetmelikte farklı bir madde. O zaman geçici maddevar. Biliyorsunuz <strong>tebligat</strong> 6099 Sayılı Yasa’yla koyuldu. O zamanburada yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış sayılırı nasıl uygulayacağım?O zaman ne yapacağız? Yönetmelikte de tüzük ya yasadakitüzük yapan atıfları değiştireceğiz veya bu kolay değilse yönetmeliğiaynı tüzükteki maddeler gibi yapacağız. Burada da sistematik bozuldu.Bu hususu da kısaca belirtmek istiyorum size.


236 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınları21. maddeyle ilgili pek çok yine tartışmalarımız var, ama onlarıda vakit yönünden sonraya bırakıyorum, sorularda belki cevaplayacağız.35. maddede sorulardan bir tanesi de bu: Arkadaşlar 35.maddede getirilen en büyük yenilik nedir? Şimdi en büyük sorubize? 35. madde şahıslar yönünden uygulanacak mı? Evet uygulanacakarkadaşlar. Hangi koşullarda uygulanacak?Bir, mutlak surette şahsın o adresine <strong>tebligat</strong> yapılmış olması.İkincisi, AKS’de adresinin olmaması. Yani 35’i uygulama koşuluvatandaşlar yönünden son derece sınırlandı. Ne oldu? Bu 35’le ilgiliSalih Beyin verdiği bir şey vardı, onu bir çıkarabilir misin bana?Ne oldu 35? Evet 35 uygulanır, sadece dediğim gibi 2 şarta bağlıolarak. Mutlak surette önce oraya <strong>tebligat</strong> yapmış olacaksınız. Yaniyargılamadaysa yargılamada, icra müdürlüğündeyse İcra Müdürlüğü’nde.İkincisi, adres kayıt sisteminde adresi olmayacak. Adreskayıt sisteminde adresi olan şahsa TK 35’e göre <strong>tebligat</strong> yapamıyorsunuz.Ha tüzel kişiler yönünden yenilik ne oldu? İşte sonuncumadde olarak almıştı, birtakım şu kurumlar, sözleşmeler, resmimerciler önünde yapılanlar, bunlar kalktı. Resmi bildirdiği adrestüzel kişiler yönünden adres oldu dendi.Ben son olarak size bir şey söylemek istiyorum. Bakın demin dededim, hocam inşallah bunu karşılıklı olarak tartışma fırsatı dabuluruz. “Neden önce bilinen en son adres olarak MERNİS adresinenormal <strong>tebligat</strong> yapmıyoruz?” dedim. Arkadaşlar biz 35’i nasıluyguluyoruz? Biz tüzel kişi taraf olduğu zaman ne yapıyoruz? Bildirilenherhangi bir adrese, bu adrese <strong>tebligat</strong> yapıyoruz. Bila tebliğiade edildi; ne yapıyoruz hemen? Bu sistem artık oturmuştur.Bakın tüzel kişilerle ilgili hiç problemimiz yok. Direkt olarak neyaparız? Hemen ticaret sicil memurluğuna yazarız, adresi getirtiriz.Eğer aynı adres ise bila gelen, hemen 35’e göre <strong>tebligat</strong>ı çıkarırız.Değilse, işte burada değilse ne yaparız arkadaşlar? Hemen 35 miçıkarıyoruz? Hayır, ticaret sicilinde kayıtlı adrese ne yapıyoruz?Normal <strong>tebligat</strong> çıkarıyoruz önce. İşte oradan bila geldiği zaman35’i çıkarıyoruz. Bence 21/2 maddenin, AKS’deki adresin mutlaksurette uygulamada bu şekilde oturması lazım geldiğine inanıyorum.İşte o zaman az önce söylediğim vahim sonuçların belki birazdaha önüne geçebiliriz diyorum.Size son olarak söyleyeceğim, hakikatten çok fazla konu ve sizlerleçok fazla tartışmak istediğim şey var ama arkadaşlarımızın


Tebligat Hukuku237haklarına çok fazla tecavüz ettik. Birçok minicik <strong>tebligat</strong>la bitirmekistiyorum. Sayın posta memurlarım lütfen alınmasınlar, acayipderecede şık, altta okunmuyor. Bu bizim arkadaşlarımın banakatkıda bulunmak için getirdikleri bir <strong>tebligat</strong>tır. Ben size bunuokuyup bitiriyorum.“Gösterilen adrese gidildi. Muhatap M.A. koltukta oturuyordu.Kendisine söyledim: “Size icra <strong>tebligat</strong>ı vardır” dediğimde “Evetbiliyorum, bu <strong>tebligat</strong>ı almayacağım.” Ben Gaziantepliyim, imzalamasınıistedim, imzalamadı. Gaziantep’teki adresini istedim,vermedi. Bana söyledi: “Burada benim adıma değildir, kardeşimÖ.A. adınadır. Bakın vergi levhası onun adınadır. ÖmerAslan geldiğinde imzalasın” dedim, imtina etti. Adresini istedim,vermedi. İmzadan imtina ettiklerinden 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun21. maddesi gereği yapılmış olup, 2 nolu örnek haberkağıdı düzenlenerek görünüp okunacak bir şekilde muhatabınkapısına yapıştırılmıştır. Durumdan isim ve imza vermeyen enyakın komşusu haberdar edilmiştir. 2 nolu örnek haber kağıdıyapıştırıldığında Ö.A. bana: “bu kağıdı yapıştırma” dedi. Bende “görevimi yapıyorum, yapıştırmak zorundayım” dedim. Bana“sen yapıştıramazsın, ben de kaldırırım” dedi. Ben de “eğer kaldırırsanceza alırsın” dedim. Dinlemedi ve 2 nolu haber kağıdınsöküp, yırtıp attı.”


SON SÖZE-Devlet;Dünya genelinde 1970 yılında büyük şirketler ve yerel yönetimlertarafından, işletme giderlerini azaltmak ve vatandaş memnuniyetiniarttırmak amacı ile E-devletin ilk temelleri atılmış, 1991 yılında daDevletler düzeyinde E-Devlet uygulamaları başlatılmış ve nihayet2000 yılında Avrupa Birliği tarafından Lizbon stratejisi çerçevesinde,bu konudaki dönüşüm planları uygulamaya konulmuştur.E-Devlet uygulaması ile, kamu hizmetlerinin Elektronik ortamdasunulması, bireylere tek noktadan daha hızlı, daha ucuz yollahizmet erişimi sağlanması, arka planda ise kurumlar arası veripaylaşımı ile birlikte, elektronik iletişim altyapısının kurulmasıamaçlanmıştır.Çağdaş bir proje olan E-Devlet uygulamasının bir diğer hedefiise, dönüşümün omurgasını oluşturan bu proje ile kamu kurumlarıarasında, uluslararası platformda veri paylaşımı suretiyle evrenselgüvenlik standartlarının aynı çatı altında üretildiği kavramsalbir bütünlüğün sağlanmasıdır.. Bu amaçla da 2010 yılında “Lizbonstratejileri entegrasyon standartları” belirlenmiştir.Diğer taraftan, Lizbon stratejisi ile, Avrupa birliğinin Dünyadaen rekabetçi ve dinamik, bilgi tabanlı ekonomi haline gelmesiamaçlanmıştır. Bu stratejinin konu başlıkları olarak ise, “bilgi”,“yenilikçilik(inovasyon)”, ve “sosyal kucaklayıcılık” olarak belirlenmiştir.Bu stratejide dile getirilen görüş şudur. Güçlü bir ekonomikve siyasi yapının kurulması arzusu, ancak bilgi veiletişim teknolojilerinden en üst düzeyde yararlanabilmeklemümkündür.Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki sınır tanımaz gelişmeler, doğalolarak bu projenin yerel değil, küresel temeller üzerinde geliştirilmesinikaçınılmaz kılmıştır.E-Tebligat;Bu gelişmeler doğal olarak hukuk alanında da etkilerini göstermeyebaşlamıştır. Nitekim, ülkemizde hukuki alanda “uyap” sistemihayata geçirilmiştir. E-Devlet uygulamasından E-Adalet sisteminegeçiş, zorunlu olarak devletlerin egemenlik alanındaki bir işlemolan “E-Tebligat”ı zorunlu kılmıştır.


240 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıBu gelişmeler neticesinde, Ülkemizde, E-Ticareti ve E-<strong>tebligat</strong>ıdoğrudan ilgilendiren birtakım yasal ve hukuki düzenlemeler hayatageçirilmiştir.* Türk Ticaret Kanunu (yeni TTK - Kanun No:6102)• KEP Yönetmeliği (25.8.201 1/ R.G.28036)• KEP Tebliği (25.8.2011 / R.G.28036)• KEP Adresleri ve Rehberi Tebliği (16.5.2012 / R.G.28294)• Tebligat Kanunu (Kanun No:7201, 7/a Maddesi/E-Tebligat11.01.2011- Kanun No:6099• E-Tebligat Yönetmeliği (19.01.2013 / R.G. 28533)Büyük bir hızla devam eden bu gelişmeler, yargı sürecine dahilolan tüm paydaşlarla birlikte, Avukatların da bu sürece dahil edilmesinigerekli kılmaktadır.Genel anlamda E-devlet uygulaması ile Kamu hizmetlerinin, özelanlamda da E-Adalet uygulamaları ile adalet hizmetlerinin vatandaşave ilgili taraflara bilgi ve iletişim teknolojileri yardımı ile dahaetkin ve verimli şekilde aktarılabilmesi için, Barolar Birliği ve barolarınsistemin arka planında (mutfağında) yer verilmesi, avukatlaraise yükümlendikleri konu ile ilgili olarak E-devlet bünyesindekiveri tabanına kolaylıkla erişiminin sağlanması, kaçınılmaz bir zorunluluktur.Örneğin, bir avukat davasını açmadan önce, e-imzası ile ilgilininnüfus kayıtlarına “mernis”ten, tapu kayıtlarına “Takbis”ten, vergikayıtlarına “Vedop”tan, araç bilgilerine “Asbis”ten erişebilmesi,davasını bu bilgiler temelinde hazırlamasını mümkün kılacağından,yargının daha sağlıklı ve etkin hale gelmesine ve adalete dahakolay erişilmesine olanak sağlayacaktır.Konuyu Sistem düşüncesi kapsamında ele aldığımızda, E-devletve E-Adalet sistemi içerisinde, mesleği gereği en yoğun şekilde<strong>tebligat</strong>a maruz kalan avukatların E-<strong>tebligat</strong>ı benimsemesi halinde,E-<strong>tebligat</strong> bilincinin ve E-Tebligat farkındalığının toplum genelindedaha hızlı benimsenmesini mümkün kılacaktır.Kayıtlı Elektronik Posta;Geçmişten günümüze kadar geçen sürede, tarih göstermektedir


Tebligat Hukuku241ki, haberleşme, bir haberin bir yerden başka bir yere tebliğ edilmesiçok önemli olmuştur.15inci 16ıncı ve 17inci yüzyıllarda yaya haberciler (Peyk (farsça),haber getirici hademe) bulunmaktaydı. Osmanlıda Peyk’lerözel olarak seçilir ve yetiştirilirdi. Peyk’ler süratli koşarlar ve uzunsüre koşmaya dayanıklı olurlardı. Hiç durmadan 200 km koşabildiklerive İstanbul – Edirne sarayları arasını bir gün ve gecede gidipdönebildikleri bilinmektedir.Haberleşmenin, <strong>tebligat</strong>ların bu kadar önemli olması ve hız arzetmesi, zaman içerisinde gelişmenin bu yönde olmasını sağlamıştır.Öncelikle hızı arttıracak ulaşım araçları icat olmuş ve son olarakbilgiler elektronik ortam üzerinde taşınır olmuştur. Elektronikortam üzerinden haberleşme, çok yaygın olarak kullanılsa da,yasal geçerliliği olmadığından Tebligat gibi konulardaki ihtiyaçlarıkarşılayamamıştır.11 Ocak 2011 kabul tarihli ve 27820 sayılı 19 Ocak 2011 tarihliresmi gazetede yayımlanmış olan «6099 Sayılı Tebligat Kanunuve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun» uyarınca7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nda yapılan değişikliklerile gündemegelmeye başlayan Elektronik Tebligat ve Kayıtlı Elektronik Posta(KEP)hizmetleri, veri gizliliğini ve bütünlüğünü sağlayan ve yasalolarak geçerli olan yeni bir iletişim yolu olmuştur.Kayıtlı Elektronik Posta içerisindeki “Kayıtlı” kavramı, sistemedâhil olacak olan her hesap sahibinin kayıt altına alınarak tanımlanmasınıbelirtmektedir. Sistem ileti gönderimlerinde elektronikimza (nitelikli elektronik sertifika) kullanımı zorunlu olması sonucundayasal olarak inkâr edilemezlik sağlanmaktadır. KEP sistemininişleyişinde oluşturulan ve yirmi yıl veri güvenliği sağlanaraksaklanan deliller yasal olarak “senet hükmünde kesin delil” olaraksayılmaktadır.Ayrıca KEP sisteminin yazılım ve donanım bileşenlerineaitgünlük kayıtları da deliller gibi yirmi yıl veri güvenliğisağlanarak saklanarak yasal geçerlilik her yönü ile sağlanmaktadır.Bu özellikleri doğrultusunda Kayıtlı Elektronik Posta her yönüylehayatımızı kolaylaştıran, iş süreçlerimize hız katan ve devletinsunduğu hizmetlerden yararlanacağımız e-devlet projelerinin içindeve onları yaygınlaştıran güvenli ve yasal geçerli bir iletişim yoluolmaktadır. Bu iletişim hizmeti yasal olarak PTT KEP, TNB KEP ve


242 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıTÜRKKEP tarafından sağlanmaktadır.Kayıtlı Elektronik Posta mevcut durumda kullanım alanı elektronik<strong>tebligat</strong> olarak görünse bile, bu ancak buz dağının görünürtarafı olacaktır. Resmi yazışmalarda, bildirimlerde, ikazlarda,ihbarlarda, ihale, teklif ve sözleşme süreçlerinde, başvurularda,resmi duyurularda, basın açıklamalarında, hesap özeti (ekstre)gönderimlerinde, talimat ve ödeme emri işlemlerinde, sipariş süreçlerinde,mutabakatlarda, itirazlarda, ve beyanname bildirimlerindekullanılabilecektir. Ayrıca ihtiyaçlar doğrultusunda yeni kullanımalanları daha oluşacaktır.Geçmiş bize gelecek ile ilgili ipuçları verir. Bu ipuçları sonucundabiliyoruz ki, ihtiyaçlarımız yine yeni iletişim yollarını şekillendirecektir.Ancak günümüz için, şunu da biliyoruz ki, yeni bir iletişimyolu şekillenene kadar, hayatımızı kolaylaştıran ve hız katan,güvenilir ve yasal olarak geçerli olan tek elektronik iletişim yolu“Kayıtlı Elektronik Posta” dır.Sonuç olarak, hayatımızın ve özellikle biz hukukçular açısından,yargısal faaliyetlerimizin geleceğinin, E-devlet, E-Ticaret, E-Adaletve E-Tebligatta olduğuna dair kanaatimizi belirtmekle birlikte,öncelikle, “kişisel verilerin korunmasına dair kanun”un biran önce yürürlüğe konulması şartına bağlı olarak, klasik <strong>tebligat</strong>sürecindeki karmaşıklıklara ve aksaklıklara işaret eden bu eserdekitespitlerin, elektronik <strong>tebligat</strong>a daha olumlu bir açıdan bakmamızımümkün kılacağını rahatlıkla ifade edebiliriz.Saygılarımızla…


NOTLAR................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................


NOTLAR................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!