12.07.2015 Views

Peygamberler Tarihi - Mehmet Oruç

Peygamberler Tarihi - Mehmet Oruç

Peygamberler Tarihi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

G A Z E T E S‹ Y ET Ü R K‹Y A YI NIL A R


PEYGAMBERLERTAR‹H‹ANS‹KLOPED‹S‹2EYYÛB, fiUAYB, MUSA, HARUN, HIZIR, YÛfiAHAZKÎL, KÂL‹B, ‹LYAS, ELYESA, ZÜLK‹FL, ‹fiMO‹LYUNUS, DAVUD, SÜLEYMAN, LOKMAN, fiA’YÂ,ERM‹YÂ, DANYÂL, ÜZEY‹R, ZEKER‹YYA, YAHYA, ‹SA,fiEM’ÛN, C‹RCÎS, HÂL‹D B‹N S‹NAN ABES‹,(Aleyhimüsselâm) ve ESHAB-I KEHFG A Z E T E ST Ü R K‹ Y E‹Y A YI NIL A RTÜRK‹YE GAZETES‹ YAYINLARI


PEYGAMBERLER TAR‹H‹ ANS‹KLOPED‹S‹-2Tertip HeyetiGazetesi Yay›nlar›Ansiklopedi GrubuBask› Öncesi Haz›rl›kGazetesi Teknik ServisISBN- 975-8818-12-0 (Tk. No.)975- 8818-14-7 (2.Cild)Bask›‹hlas Gazetecilik A.fi.29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna / ‹stanbul 34197Tel: (0212) 454 30 00 Faks: (0212) 454 31 00www.turkiyegazetesi.com‹stanbul-2004


TakdimAnadolumuzun manevi koruyucular› olan Allah dostlar›n›nhayatlar›n›n konu edildi¤i “ Anadolu Evliyalar›” serisindensonra flimdi de peygamberlerin ibretli hayatlar›n› anlatan iki cildhalinde “<strong>Peygamberler</strong> <strong>Tarihi</strong> Ansiklopedisi” ile siz de¤erliokuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz.Bugüne kadar verdi¤imiz öz kültürümüze mahsus eserlerin,her biri tek bafl›na bir müessesenin yüzünü a¤artacak evsaftad›r.Böyle olmakla beraber, daha flimdiden kütüphanenizi doldurmayabafllad›¤›m›z bu temel eserlerin neflri durmayacak ve maziile istikbal aras›nda alt›n köprüler kurmaya devam edece¤iz.Avrupal› münevverlerin, ‹slamiyet’e kofltu¤u bir zamandaher yavrumuz, her delikanl›m›z ve her yetiflkinimiz kâinat›n bafltac› Peygamber Efendimizi ve di¤er peygamberlerin hayat›n› iyiö¤renmelidir. Böylece bilenlerle bilmeyenler bir olmayacak veilim, cehaleti ma¤lup edecektir.Elinizdeki bu eser ile ilk insan ve ilk peygamber ÂdemAleyhisselâmdan son Peygamber Muhammed aleyhisselâma kadar,peygamberlerin ibretlerle dolu ve insanlar›n ebedi cehennemdeyanmamas› için çektikleri çileli hayatlar›n› ö¤reneceksiniz.Daha sonra da, onun hürmetine bütün kâinat›n yarat›lm›floldu¤u, sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm›n hayat›n›iki cild halinde sizlere sunmak istiyoruz.Bütün peygamberler, insanlar›n azg›nlaflt›¤› her türlü vahfletinsergilendi¤i karanl›k devirlerde gelerek, Cenab-› Hak’tangetirdikleri din ile insanlar›n yolunu ayd›nlatm›fllar dünya veâh›ret saadetine kavuflturmufllard›r.Bu eserin meydana gelmesinde eme¤i geçen tüm ilimadamlar›m›za ve arkadafllar›m›za teflekkür ediyoruz.Hay›rl› olsun.Selam ve sayg›lar›m›zlaTürkiye Gazetesi Yay›nlar›Ansiklopedi Grubu


G‹R‹fi<strong>Peygamberler</strong>, Allahü teâlâ taraf›ndan insanlar aras›ndanseçilmifl ve görevlendirilmifl, her bak›mdan güvenilen, kusursuz,günâhs›z kimseler olup insanlara, dînin hükümlerini tebli¤eden, duyuran, ö¤reten elçilerdir, habercilerdir.Peygamber, Farsça bir kelimedir. Lügatta, gönderilmifl zât vehaberci mânâs›na gelir. Nebî ve Resûl ise Arapçad›r. Türkçedeher üçü de kullan›lmaktad›r. Resûl kelimesinin ço¤ulu Rusül,Nebi’nin ço¤ulu ise Enbiyâ’d›r.Dinde inan›lacak alt› fleyden dördüncüsü, Allahü teâlân›n<strong>Peygamberler</strong>ine inanmakt›r. ‹nsanlar›, Allahü teâlân›n be¤endi¤iyola kavuflturmak, do¤ru yolu göstermek için gönderilmifllerdir.‹slâmiyette peygamber demek, yarat›l›fl›, huyu, ilmi, akl›zamân›nda bulunan bütün insanlardan üstün, k›ymetli, muhterembir adam demektir. Hiçbir kötü huyu, be¤enilmeyecek hâliyoktur. Peygamber oldu¤u bildirilmeden önce ve bildirildiktensonra, küçük ve büyük hiçbir günâh ifllemezler. Peygamber oldu¤ubildirildikten sonra, peygamber oldu¤u yay›l›ncaya, anlafl›l›ncayakadar, körlük, sa¤›rl›k ve benzeri ay›p ve kusurlar› daolmaz. <strong>Peygamberler</strong> de, di¤er insanlar gibi do¤arlar, yerler,içerler, hasta olurlar ve vefât ederler. Dünyâya ba¤l›l›klar› görünüfltedir,muhabbet üzere de¤ildir. ‹nsanl›klar› icâb›d›r. Hakîkattemeleklerden de üstündürler.Din, insanlar› saâdet-i ebediyyeye götürmek için Allahü teâlâtaraf›ndan peygamberler vas›tas› ile gösterilen yol demektir.


peygamber ve peygamberlikDin ismi alt›nda insanlar›n uydurdu¤u e¤ri yollara din denmez,dinsizlik denir. Allahü teâlâ Âdem aleyhisselâmdan beri, her binsenede bir peygamber vâs›tas›yla, insanlara bir din göndermifltir.Her as›rda, en temiz bir insan› peygamber yaparak, bunlarla,dinleri kuvvetlendirmifltir. Yeni bir din getiren peygamberlere“Resûl” denir. Yeni din getirmeyip, insanlar›, önceki dînedâvet eden peygamberlere “Nebî” denir. Emirleri tebli¤ etmekteve insanlar›, Allah’›n dînine ça¤›rmakta, Resûl ile Nebî aras›ndabir ayr›l›k yoktur.<strong>Peygamberler</strong>e îmân etmek, aralar›nda hiçbir fark görmeyerek,hepsinin sâd›k, do¤ru sözlü oldu¤una inanmak demektir.Onlardan birine inanmayan kimse, hiçbirine inanmam›fl olur.Bütün peygamberler, hep ayn› îmân› söylemifl, hepsi ümmetlerindenayn› fleylere îmân etmeyi istemifllerdir. Fakat ibâdet veamelleri, yâni kalple, bedenle yap›lmas› ve sak›n›lmas› lâz›molan fleyleri baflka baflka oldu¤undan, ‹slâml›klar›, Müslümanl›klar›da ayr›d›r.<strong>Peygamberler</strong>in her söyledi¤i do¤rudur. Peygamberlik; çal›flmakla,açl›k, s›k›nt› çekmekle ve çok ibâdet yapmakla ele geçmez.Yaln›z Allahü teâlân›n ihsân›, seçmesiyle olur. ‹nsanlar›ndünyâdaki ve âhiretteki ifllerinin düzgün ve faydal› olmas› içinve onlar› yanl›fl, zararl› ifllerden koruyup, selâmete, hidâyete,rahata ve saâdete kavuflturmak için, peygamberlerle, dinlergönderilmifltir. Düflmanlar› çok oldu¤u ve alay ettikleri, üzdüklerihâlde, Allahü teâlân›n, inanmak için ve yapmak için olanemirlerini insanlara tebli¤ etmekte, bildirmekte, düflmanlardankorkmam›fl, göz k›rpmam›fllard›r. Allahü teâlâ, peygamberlerins›dk sâhibi olduklar›n›, do¤ru söylediklerini göstermek için, onlar›mûcizelerle kuvvetlendirdi. Hiç kimse bu mûcizelere karfl›gelemedi. Peygamberi kabul edip inanan kimseye, o peygamberinümmeti denir. K›yâmet gününde, ümmetlerinden, günâh›çok olanlara flefâat etmeleri için izin verilecek ve flefâatlar› kabul


peygamber ve peygamberlikolacakt›r. Ümmetlerinden, âlim, sâlih, velî olanlar›na da, flefaatetmeleri için Allahü teâlâ izin verecek ve flefâatlerini kabûl buyuracakt›r.<strong>Peygamberler</strong>, mezarlar›nda, bizim bilmedi¤imiz bir hayatile diridir. Mübârek vücutlar›n› toprak çürütmez. Bunun içindirki, hadîs-i flerîfte; “<strong>Peygamberler</strong>, mezarlar›nda, namazk›larlar.” buyuruldu.Peygamberlik vazifelerini görmekte, peygamberlik üstünlüklerinitafl›makta, bütün peygamberler müsâvidir, eflittir. Afla¤›dabildirilen yedi s›fat hepsinde vard›r. <strong>Peygamberler</strong>, peygamberliktenat›lmaz. Velîler ise, evliyâl›k derecesinden düflebilirler. <strong>Peygamberler</strong>insandan olur, cinden, melekten insanlara peygamberolmaz. Cin ve melek, peygamberlerin derecelerine yükselemez.<strong>Peygamberler</strong>in S›fatlar›1. Emânet: <strong>Peygamberler</strong> emindirler. Bir kimsenin ›rz›na,mal›na veya can›na h›yânet etmekten münezzeh, uzak olduklar›gibi Allahü teâlân›n vahyine karfl› da hâinlik etmeleri düflünülemez.Allahü teâlâ onlar› vahy’e ve peygamberli¤e emin etmifltir.2. S›dk: Din ve dünyâ ifllerinde sâd›k olduklar›nda icmâ yânisöz birli¤i vard›r. Do¤rudurlar, do¤ru söyleyicidirler. Aslâonlardan yalan duyulmam›flt›r.3. Tebli¤: Allahü teâlan›n vahy etti¤i hükümleri tebli¤ ederler,bildirirler. Aslâ bir fleyi söylememezlik etmezler, saklamazlar.Do¤ruyu söylerler. Bir kimsenin hât›r› için müdâhene etmezler.Allahü teâlân›n emrini yerine getirirler.4. Adâlet: <strong>Peygamberler</strong> âdildirler. Hak üzere gönderilmifllerdir.Onlarda aslâ zulüm yoktur.5. ‹smet: Peygamberden küfür, yalan, f›sk, zinâ gibi fleyler peygamberliktenönce ve sonra meydana gelmez. Bu icmâ-› ümmettir.Böyle inanmamak küfürdür. Be¤enilmeyen ve çirkin fleylerden veinsanlar›n nefret ettikleri fleylerden münezzehtirler. Adâlete uymayanifllerden mâsumdurlar, hepsi âlim, âmil ve kâmildirler.


peygamber ve peygamberlik6. Emnü’l-Azl: <strong>Peygamberler</strong> peygamberlik makam›ndan,dünyâ ve âhirette azl olmazlar. Peygamberlik s›fat› onlar›n zâtlar›ndandünyâda ve âhirette ayr›lmaz. Önce gelen peygamberlerindinleri nesh olmakla peygamberlikten azl lâz›m gelmez. Zîrâ peygamberlikonlar›n s›fatlar›d›r. Allahü teâlân›n ihsân›d›r. Çal›flmaklaelde edilmez. Evliyâl›k ise cenab-› Hak’k›n ihsan› ile çal›flmaklakazan›l›r. Her peygamberde zaten evliyâl›k vard›r. Peygamberliklerievliyâl›klar›ndan üstündür. Çünkü peygamberlikle vahye kavuflmufl,melekleri görmüfl ve di¤er üstünlüklere sâhip olmufllard›r.7. Fetânet: <strong>Peygamberler</strong>in ak›llar› kâmildir. Ak›ls›zl›ktanve akl› az olmaktan münezzehtirler, uzakt›rlar. Köleden ve soyuasil olmayan âileden peygamber gelmemifltir. ‹nsanlar aras›ndaafla¤› olanlardan peygamber gelmemifltir. Kusurlu kimselerden,kör, çolak, topal, sa¤›r, di¤er ay›p ve noksanlar› bulunan insanlardanda peygamber gelmemifltir.<strong>Peygamberler</strong>in dereceleri: <strong>Peygamberler</strong>in, birbirleri üzerinde,flerefleri, üstünlükleri vard›r. Meselâ, ümmetlerinin çokolmas›, gönderildikleri memleketlerin büyük olmas›, ilim ve mârifetlerininçok yerlere yay›lmas›, mûcizelerinin daha çok ve devaml›olmas› ve kendileri için ayr› k›ymetler ve ihsânlar bulunmas›gibi üstünlükler bak›m›ndan, âhir zaman peygamberi Muhammedaleyhisselâm, bütün peygamberlerden daha üstündür.“Ülül’azm” olan peygamberler, böyle olmayanlardan ve resûller,nebîlerden daha üstündürler.<strong>Peygamberler</strong>, üstünlük s›ras›na göre dört makamda (derecede)bulunurlar:1) Nebîler. 2) Resûller. 3) Ulül’azm peygamberler; bunlaralt› tâne olup gönderilifl s›ras›na göre Âdem, Nûh, ‹brâhim, Mûsâ,Îsâ ve Muhammed aleyhimüsselâmd›r. 4) Hâtemül-enbiyâ;<strong>Peygamberler</strong>in en üstünü ve en sonuncusu olan Muhammedaleyhisselâmd›r.


peygamber ve peygamberlik‹brâhim aleyhisselâm, Halîlullaht›r. Çünkü, bunun kalbinde,Allah sevgisinden baflka, hiçbir mahlûkun sevgisi yoktu. Mûsâaleyhisselâm, Kelîmullaht›r. Çünkü, Allahü teâlâ ile konufltu.Îsâ aleyhisselâm Rûhullah ve Kelime-tullaht›r. Çünkü babas›yoktur. Yaln›z “Ol!” kelime-i ilahiyyesiyle anas›ndan dünyâyageldi. Bundan baflka, Allahü teâlân›n hikmet dolu âyetlerini, vaazvererek, insanlar›n kulaklar›na ulaflt›r›rd›.Mahlûklar›n yarat›lmas›na sebep olan ve Âdemo¤ullar›n›nen üstünü, en flereflisi, en k›ymetlisi bulunan Muhammed aleyhisselâm,Habîbullaht›r. Onun Habîbullah oldu¤unu ve büyüklü¤ünü,üstünlü¤ünü gösteren fleyler pek çoktur. Bunun için,O’na, ma¤lup olmak, bozguna u¤ramak gibi sözler söylenemez.K›yâmette, herkesten önce kabirden kalkacakt›r. Mahfler yerineönce gidecektir. Cennete herkesten önce girecektir. Güzel ahlâk›,say›lmakla bitmez ve insan gücü yetiflmez. Bu konuda ciltler dolusukitaplar yaz›lm›flt›r.<strong>Peygamberler</strong>in say›lar›: <strong>Peygamberler</strong>in say›s› tam bellide¤ildir. 124.000’den çok olduklar› meflhurdur. Bunlardan 313veya 315 adedi Resûldür.Bunlardan, yaln›z yirmi sekizinin isimleri Kur’ân-› kerîmdebildirilmifltir. Bu yirmi sekizden Zülkarneyn, Lokmân veUzeyr’in peygamber olup olmad›klar› kesin belli de¤ildir.Allahü teâlâ, yaratt›¤› bu âlemle varl›¤›n› belli etti¤i gibi,kullar›na çok ac›yarak, var oldu¤unu ayr›ca da bildirmifltir.Âdem aleyhisselâmdan bafllayarak, her as›rda, dünyân›n her taraf›ndakiinsanlar aras›ndan en iyi, en üstün olarak yaratt›¤› birisinemelekle haber göndererek, kendi isimlerini bildirmifl ve insanlar›ndünyâda ve âhirette rahat etmeleri, iyi yaflamalar› için,ne yapmalar› ve nelerden sak›nmalar› lâz›m oldu¤unu aç›klam›flt›r.‹nsanlar eski fleyleri unuttuklar› için ve her zaman bulunankötü kimseler, peygamberlerin kitaplar›n› ve sözlerini de¤ifltirdiklerinden,eski dinler unutulmufl, bilinenleri de bozulmufltur.Her fleyi yaratan yüce Allah, insanlara ac›d›¤› için, kullar›-


peygamber ve peygamberlikna son bir peygamber ve yeni bir din göndermifltir. Bu dîni k›-yâmete kadar koruyaca¤›n›, kötü insanlar sald›racaklar, de¤ifltirmeye,bozmaya kalk›flacaklarsa da kendisi bunu, bozulmam›flolarak her yere yayaca¤›n› müjdelemifltir.Allahü teâlâ, insanlar› olgunlaflt›rmak ve kalplerindeki hastal›klar›n›tedâvi etmek için, ezelde merhamet ederek, peygamberlergöndermeyi dilemifltir. <strong>Peygamberler</strong>in, bu vazifelerini yapabilmeleriiçin, itâat etmeyenleri korkutmalar›, itâat edenleri müjdelemlerilâz›md›r. Âhirette, birinciler için azap, ikinciler için sevap bulundu¤unuhaber vermeleri lâz›md›r. ‹nsan, kendine tatl› gelen fleylerekavuflmak ister. Bunlara kavuflabilmek için do¤ru yoldan sapar,günah ifller. Baflkalar›na kötülük yapar. ‹nsanlar› kötülük yapmaktankorumak, dünyâda ve âhirette rahat ve huzur içinde yaflamalar›n›sa¤lamak için peygamberlerin gönderilmesi lâz›md›r. Dünyâhayât› k›sad›r. Âhiret hayât› sonsuzdur. Bunun için, âhiret hayât›ndakisaâdeti sa¤lamak önce gelmektedir.<strong>Peygamberler</strong> Allahü teâlâ taraf›ndan seçilmifl, gönderilmiflinsanlard›r. Ümmetlerini Allahü teâlâya ça¤›rmak, azg›n, yanl›flyoldan, do¤ru yola, saâdet yoluna çekmek için gönderilmifllerdir.Dâvetlerini kabûl edenlere, Cenneti müjdelemifller, inanmayanlar›Cehennem azâb› ile korkutmufllard›r. Onlar›n Allahüteâlâdan getirdikleri her haber do¤rudur, yanl›fll›k yoktur. <strong>Peygamberler</strong>insonuncusu, Muhammed aleyhisselâmd›r. O’nundîni bütün dinleri nesh etmifl, yürürlükten kald›rm›flt›r. O’nunkitab›, geçmifl kitaplar›n en iyisidir. O’nun getirdi¤i din k›yâmetekadar bâkîdir. Kimse taraf›ndan de¤ifltirilemeyecektir. Îsâaleyhisselâm gökten inecek ise de, O’nun dîniyle amel edecek, yâniO’nun ümmeti olacakt›r.Büyük ‹slâm âlimleri ‹mâm-› Gazâlî ve ‹mâm-› Rabbânî’ninde ifâde ettikleri gibi, peygamberlerin gönderilmesi kah›rd›r, cebirdir.‹nsanlar› cebir zinciriyle Cennete çekmek içindir. Nitekimhadîs-i flerîfte; “Zincirlerle Cennete çekilen insanlara hayretmi ediyorsun?” buyuruldu. Din, Cehenneme gitmemeleri için,


peygamber ve peygamberlikinsanlar› ba¤layan bir kemenddir. Nitekim hadîs-i flerîfte; “Sizpervâne gibi, kendinizi atefle at›yorsunuz. Ben kemerinizdentutup geriye çekiyorum” buyuruldu. Allahü teâlân›n insanlarado¤ru yolu gösterdi¤i vâs›talardan biri de peygamberlerinsözleridir. (Her istedi¤ini yapmak) zincirinin halkalar›ndanbiri de, peygamberlerin sözleridir. ‹nsanlar, do¤ru yolu, e¤ri yollardan,bu sözlerle ay›rabilir. Onlar›n gösterdi¤i tehlikeden, insandakorku hâs›l olur. Bu ay›r›fl bilgisiyle korku, ak›l aynas› üzerindekitozlar› temizler. Ak›l cilâlan›p, âhiret yolunu tutman›n,dünyâ zevklerine kap›lmaktan daha iyi olaca¤›n› anlar. Bu anlay›fl,âhiret için çal›flmak irâdesini hâs›l eder. ‹nsan›n uzuvlar›,irâdesine tâbi oldu¤undan, Uzuvlar âhiret için çal›flmaya bafllar.Allahü teâlâ, bu zincirle insan› zorla Cehennemden uzaklaflt›rm›fl,Cennete sürüklemifl olur. <strong>Peygamberler</strong> koyun sürüsününçoban›na benzer. Sürünün sa¤ taraf›nda çay›r olsa, sol taraf›ndama¤ara bulunsa, ma¤arada kurtlar olsa, çoban, ma¤ara taraf›ndadurup, sopa sallay›p, koyunlar› korkutarak, çay›r taraf›na kovalar.‹flte peygamberlerin gönderilmesi de, buna benzer.‹nsanlar›n do¤ruyu, iyiyi, güzel olan› bulabilmeleri tek bafl›-na ak›lla mümkün de¤ildir. Ak›l, göz gibidir. Peygamber vâs›tas›ile gönderilen din ise ›fl›k gibidir. Yâni, insan›n akl›, gözü gibizay›f yarat›lm›flt›r. Göz, maddeleri, cisimleri karanl›kta göremiyor.Allahü teâlâ, görme âletinden (gözden) faydalanmak içingünefli, ›fl›¤› yaratm›flt›r. Güneflin ve çeflitli ›fl›k kaynaklar›n›nnûru olmasayd›, göz ifle yaramazd›. Tehlikeli cisimlerden, yerlerdenkaçamaz, faydal› fleyleri bulamazd›.Ak›l da, yaln›z bafl›na mâneviyat›, faydal›, zararl› fleyleri anlam›yor.Allahü teâlâ, ak›ldan faydalanmak için, <strong>Peygamberler</strong>i,din ›fl›¤›n› yaratt›. <strong>Peygamberler</strong>, dünyâda ve âhirette rahat etmekyolunu bildirmeseydi, ak›l bulamaz, ifle yaramazd›. Tehlikelerden,zararlardan kurtulamazd›. ‹slâmiyete uymayan veya akl›az olan kimseler ve milletler, peygamberlerden faydalanamaz.Dünyâda ve âhirette tehlikelerden, zararlardan kurtulamaz.


peygamber ve peygamberlik<strong>Peygamberler</strong> hakk›nda Kur’ân-› kerîm’de meâlen buyuruluyorki:<strong>Peygamberler</strong>in üzerinizdeki (vazifesi) ancak ilâhîemirleri tebli¤dir. Allah, aç›klad›¤›n›z ve gizledi¤iniz sözlerlehareketlerinizin hepsini bilir. (Mâide sûresi: 99)Kâfirler, Allahü teâlân›n emirleriyle <strong>Peygamberler</strong>ininemirlerini birbirinden ay›rmak istiyorlar. Bir k›sm›nainan›r›z; bir k›sm›na inanmay›z diyorlar. Îmân ile küfüraras›nda bir yol açmak istiyorlar. Onlar›n hepsi kâfirdir.Kâfirlerin hepsine Cehennem azâb›n›, çok ac› azâblar› haz›rlad›k(Nisâ sûresi: 150-151)<strong>Peygamberler</strong> göndermedikçe azap yapmay›z. (‹srâ sûresi:15)<strong>Peygamberler</strong>i, müjde vermek ve korkutmak için gönderdim.Böylece, insanlar›n Allahü teâlâya özür, bahâneyapmalar› önlendi. (Nisâ sûresi:165)


vahiy ve vahiy flekillerivahiy ve vahiy flekilleriVahiy, Allahü teâlân›n diledi¤i fleyleri, emir ve yasaklar›n›vas›tal› veya vas›tas›z olarak peygamberlerine bildirmesine denir.Allahü teâlâ, insanlar aras›ndan seçti¤i peygamber denilenkullar›n› vahiy ile flereflendirmifltir. Bu sûretle, insanlara, dünyâdave âhirette rahat ve huzûra kavuflacaklar› esaslar› bildirmifltir.Vahiy, ilk peygamber Âdem aleyhisselâmdan son peygamberMuhammed aleyhisselâma kadar devâm etmifl ve ondason bulmufltur.Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek yüzünde,vahiy esnâs›nda so¤uk k›fl günlerinde bile ya¤mur tâneciklerigibi ter belirirdi. O s›rada yan›nda bulunanlar vahiy geldi¤inianlarlard›. Hattâ vahyin a¤›rl›¤›n› hissederler, o esnâdaellerini ve kollar›n› kald›racak güçleri kalmazd›. Bir defâs›ndaPeygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem deve üzerindeiken, vahiy gelmifl, deve vahyin a¤›rl›¤›na dayanamayarak arkaayaklar› üzerine çöküvermifltir.Vahyin gelifl usûlleri:Muteber hadîs ve tefsîr usûlü kitaplar›nda bildirildi¤ine görevahiy flu flekillerde gelirdi.1. Cebrâil aleyhisselâm›n insan flekline girerek getirdi¤i vahiylerdir.Vahyin en kolay flekli de budur. Cebrâil ço¤unluklaPeygamberimize D›hye isimli sahâbînin fleklinde gelirdi. Cibrîlhadîsinde bildirilenler böyledir.2. Peygamberimizin uyan›kken Cebrâil aleyhisselâm taraf›ndanvahyin Peygamberimizin kalbine b›rak›lmas›d›r.3. Do¤ru rüyâlar. Bu, vahyin ilk fleklidir. <strong>Peygamberler</strong>in bilhassaPeygamberimizin gördü¤ü rüyâlar, daha sonra uyan›nca


vahiy ve vahiy flekillerigerçek hayatta aynen meydana gelirdi. Hazret-i Âifle flöyle buyurur:“Peygamberimizin gördü¤ü rüyâlar aynen ç›kard›. Burüyâlar sabah ayd›nl›¤› kadar aç›kt›.”4. Buhârî ve Müslim’de bildirildi¤ine göre Cebrâilin görülmeden,fliddetli bir sesle vahyi bildirmesidir. ‹flitilen bu ses, yavahiy mele¤inin kendi sesi veya kanatlar›n›n u¤ultusu idi. Kendisinde;korkutma ve azap bulunan âyetler bu flekilde gelirdi.Peygamberimiz, vahyin bu çeflidi gelirken, titrer ve terlerdi.Hattâ heyecanlan›rd›.5. Cebrâil’in Peygamberimize uyku hâlindeyken gelmesidir.6. Cebrâil’in bizzat kendi flekliyle getirdi¤i vahiydir. PeygamberimizeHira Da¤›nda gelen ilk vahiy bu flekilde olmufltur.Ayn› durum Mîrâc hâdisesinde de meydana gelmifltir.7. Peygamber efendimiz uyan›kken, arada perde olmaks›z›ndo¤rudun Allahü teâlâ ile konuflmas› fleklindeki vahiydir. Mîrâcgecesi meydana gelmifltir.8. Mîrâc gecesi befl vakit namaz›n farz olmas›na dâir aradaperde olmadan vukû bulan vahiy.


EYYÛBALEYH‹SSELÂM


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMEYYÛBALEYH‹SSELÂM;Nesebi ve gençli¤iHazreti Eyyûb, Hazreti‹shak’›n o¤lu Iys evlâd›ndand›r.Babas› Mus binRavil veya Raz›h binIys’dir. Annesi, HazretiLût’un neslinden idi. Han›-m› Rahîme, Hazreti Yusuf’uno¤lu Efrahim’in k›-z›d›r. Eyyûb aleyhisselamuzun boylu, k›v›rc›k saçl›,güzel gözlü, genifl gö¤üslü,k›sa boyunlu ve adalelikollu idi. Allahü teâlâ HazretiEyyûb’a, dedesi Hazreti‹shak’›n duâs› bereketiyleçok mal ve servetverdi. Sürü sürü hayvanlar,ba¤lar, bahçeler ve çokevlât ihsan etti. fiam civar›ndaBeseniyye mevkiindekiçiftliklerinde binlerceinsan çal›fl›rd›. Hizmetçilerinin,tarla ve hayvanlar›-n›n çoklu¤u bak›m›ndanasr›nda bir benzeri yoktu.Servetinin çoklu¤u, onu,Allah yolundan hiçbir zamanal›koymad›. Çok ibadetederdi. Yetimlere dullarabakar, misafirsiz sofrayaoturmaz, yoksullarayard›mda bulunurdu. Ç›plaklar›giydirir, dullar› korurdu.Eyyûb aleyhisselâma,fiam civar›nda yaflayan insanlarapeygamber oldu-¤u bildirildi. Onlar› Allahüteâlâya iman ve ibadeteça¤›rd›. Bu u¤urda pekçok zahmet çekti.‹lâhî vahye mazharbir peygamber oldu¤u,Kur’an-› kerimde mealenflöyle bildirilmektedir:(Biz, Nuh’a ve ondansonraki peygamberlerevahyetti¤imiz gibi sana davahyettik. Nitekim ‹brahim’e,‹smail’e, ‹shak’a, Yakûb’a,torunlar›na, ‹sa’ya,Eyyûb’a, Yunus’a, Harun’ave Süleyman’a da vahyetmifltik.)[Nisâ 163](Biz ona, ‹shak ile Yakûb’uihsan ettik ve herbirini hidayete, nübüvveteerdirdik. Daha evvel deNuh’u ve onun neslindenDavud’u, Süleyman’›, Ey-peygamberler tarihi ansiklopedisi 19


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMyûb’u, Yusuf’u, Musa’y›ve Harun’u hidayete, nübüvvetekavuflturduk.Biz, iyi hareket edenleriiflte böyle mükâfatland›r›-r›z.) [En’âm 84]Hazreti Eyyûb’unimtihan›Eyyûb aleyhisselâm,Allahü teâlây› and›¤› zaman,göklerde bulunanmelekler ona salât ve selâmederlerdi. Cenab-›Hak, Hazreti Eyyûb’u imtihanetmeyi murad etti.Eyyûb aleyhisselam›nimtihana çekilmesinin sebeplerindenbirini ibni Esirve ibni Asakir flöyle bildirirler:fiam taraf›nda kurakl›k,k›tl›k olur. M›s›r Hükümdar›Eyyûb aleyhisselama,bize gel! Bizim yan›m›zdasenin için bolluk, genifllikvard›r, diye yaz› gönderinceEyyûb aleyhisselammallar› ve ailesi ile birlikteM›s›r’a gider. Firavn onlarayiyecekler, elbiseler veripkalacak yer temin eder.Eyyûb aleyhisselamHükümdar›n yan›nda bulundu¤ubir s›rada fiuaybaleyhisselam gelip içerigirer ve hükümdara flöyleseslenir:peygamberler tarihi ansiklopedisi 20


EYYÛB ALEYH‹SSELÂM-Gök, yer, denizler veda¤lar halk› k›z›nca Allahütealan›n da gazaba gelece¤indenkorkmaz m›s›n?Eyyûb aleyhisselam isesusar ve konuflmaz. fiuaybve Eyyûb aleyhisselamhükümdar›n yan›ndanç›k›nca Allahü teala Eyyûbaleyhisselama:-Ey Eyyûb! Sen, hükümdar›nülkesine gitti¤iniçin sustun, öyleyse imtihanahaz›rlan, diye vahyeder.Böylece Allahü tealaHazreti Eyyûb’u imtihanatabi tutar. Önce Hazreti Eyyûb’unmallar›n› çeflitli vesilelerleelinden ald›. Koyunlar›sel ile, ekinleri rüzgârile telef oldu. fieytanda çoban suretinde, a¤layarakEyyûb aleyhisselâm›nyan›na geldi. Eyyûbaleyhisselâm o esnada insanlaravaaz ve nasihatlemeflgul idi. “Ey Eyyûb!fiafl›lacak bir afet oldu. Allahüteâlâ mal›n› mülkünühelâk etti!” dedi. HazretiEyyûb, bu haber karfl›s›ndahiçbir flikâyette bulunmayarak,Allahü teâlâyahamd ve flükürde bulundu.fieytan onun hamd veflükretmesi karfl›s›nda tekrardedi ki:- Hani hudutsuz araziler,hani say›s› bilinmeyenhayvanlar, hani meyvebahçeleri, hani evler, ocaklar?Bunca mal ve mülk eldengitti. Bir daha bunlarele geçer mi?Hazreti Eyyûb yine flükredipflöyle cevap verdi:- O mal› mülkü banaRabbim vermiflti. fiimdide ald›. Çünkü mal›m›n dabenim de sahibim Odur.Dilerse verir, dilerse al›r,Ona yapt›¤› iflten dolay›suâl sorulmaz!Hazreti Eyyûb’un buhâli ve sözleri, fleytanamüthifl bir flamar oldu. Bukadar mal› mülkü gitmiflolmas›na ra¤men, sab›r veflükründe ve tevekkülündezerre kadar bir de¤ifliklikolmamas›, onu çileden ç›-kar›yordu. Ancak Eyyûbpeygamberler tarihi ansiklopedisi 21


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMaleyhisselâm Allahü teâlân›nbir peygamberi idi. Obütün bu mallar›n sevgisinikalbine hiç getirmemifl vebunlar› Allahü teâlân›n r›zas›n›kazanmaya vesile k›lm›flt›.Kalbinde zerre kadarmal sevgisi bulunmayankimse, geçici olan mal vemülke hiç aldan›r m›yd›?Allahü teâlâ, Eyyûbaleyhisselâm›n bütün mal›n›ald›ktan sonra, hocalar›ile ders okuyan çocuklar›n›nda zelzele ile canlar›-n› ald›. Bunu gören fleytan,hoca flekline girip, feryatve figan ile Hazreti Eyyûb’unyan›na geldi. Bafl›-na topraklar serpip, gözlerindenkanl› yafllar ak›tarakdedi ki:- Ey Eyyûb! Allahü teâlâevini zelzele ile y›kt›.Çocuklar›n öldü. Her biriparça parça oldular. Ba¤r›flmalar›,inlemeleri dayan›lacakgibi de¤ildi.fieytan öyle anlatt› ki,Hazreti Eyyûb’un mübarekgözlerinden yafl geldi.fieytan; Hazreti Eyyûb’unferyat ve figan etmesinibekliyordu. Fakatondaki sab›r ve tevekkülügörünce, hiddetlendi vetam konuflmaya bafllayaca¤›s›rada Hazreti Eyyûbdedi ki:- Ey mel’un! Sen ‹blissin.Beni Rabbime isyanateflvik etmek istiyorsun.fiunu bil ki, evlâd›m biremanet idi. Rabbime niçinincineyim? Ben her hâlükârdaRabbime hamdederim.Hazreti Eyyûb Allahüteâlân›n takdîrine raz› olmuflidi. O¤ullar›n›n vefatetmeleri üzerine, “Eceligelen bu dünyadan gider.Birgün ben de gidece-¤im!” diye düflündü.Bundan sonra Allahüteâlâ, Eyyûb aleyhisselâm›,bedenine hastal›k vererekimtihan etmeyi muratetti. Eyyûb aleyhisselâm›nvücuduna hastal›kverdi. Hazreti Eyyûb’unhastal›¤› gün geçtikçepeygamberler tarihi ansiklopedisi 22


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMfliddetlendi. Akrabalar›,komflular› ve baflkalar›yan›na u¤ramaz oldu.Yaln›z, sadakat ve flefkattimsali han›m› RahîmeHatun onu terketmedi.Ona hizmetine devamedip, ihtiyaç için neyi varsasarfetti. El ifli yaparak,baflka evlere hizmet içingiderek maiflet teminineçal›flt›.Bu arada fleytan yinevesvese vermek için elindengeleni yap›yordu. KâhEyyûb aleyhisselâma malve mülkünü hat›rlat›yor,bazen çocuklar›n›, bazende hastal›¤›n› hat›rlat›yordu.Ama her seferinde sab›r,hamd ve flükürle karfl›-l›k buluyordu.Hazreti Eyyûb’un hastaolmas› ve hastal›k sebebi,Kur’an-› kerimde Sâd suresi41. ayet-i kerimesindemealen flöyle bildirilmektedir:([Ey Habibim!] KulumuzEyyûb’u hat›rla! O,Rabbine; fleytan beni yorgunlu¤a,meflakkate veazaba, hastal›¤a u¤ratt›,sebep oldu, diye duâ venida etti.)Burada Hazreti Eyyûbedebi gözeterek, duâs›ndayorgunlu¤u ve hastal›¤›,fleytana nisbet etti. Çünküfleytan, zenginli¤ine, evlâd›nave çok ibadet ediflinehaset edip, musallat olmakistemiflti. GerçekteEyyûb aleyhisselâm herfleyin Allahü teâlâdan oldu¤unubilirdi.fieytan bu defa da HazretiEyyûb’un bulundu¤uflehir halk›na vesvese vererek;“Aman Rahîme ile görüflüp,ona yard›mc› olmay›n!Eyyûb’un hastal›¤› sizede geçer. Onu flehrinizdenkovun!” dedi. fiehir halk›,Rahîme’ye haber gönderip;“Eyyûb’u al›p, buradanberaberce gidiniz! Yoksa sizitaflla öldürürüz!” tehdidindebulundular.Rahîme Hatun, HazretiEyyûb’u al›p oradan ayr›ld›.fiehre uzakl›¤› fazla ol-peygamberler tarihi ansiklopedisi 23


EYYÛB ALEYH‹SSELÂM- Ey Rahîme! Sen Yusuf’uno¤lu Efrahim’in k›z›de¤il misin? Burada near›yorsun?- Evet, Efrahim’in k›z›-y›m! Efendim, Allahü teâlân›npeygamberi Eyyûb,belâlara müptelâ oldu.Onun hizmetçisiyim.- Kendine yaz›k ediyorsun.Hastal›¤› sana da geçer.- Onun üzerimdekihakk›n› ödeyemem. Nimetve rahat vaktindeonunla yaflad›m. Bu hastal›khâlinde onu yaln›z b›-rakamam.Rahîme Hatun böylesöyledikten sonra yolunadevam etti. Dönünce; bafl›ndangeçenleri HazretiEyyûb’a anlatt›. O da; “Eyhan›m! O gördü¤ün, ‹blistir.Seni vesvese ile bendenay›rmak ister!” buyurduve dikkatli olup sak›nmas›n›tembih etti.fieytan, baflka birgünde tabip suretinde Rahîme’ninkarfl›s›na ç›karak,“Sen, hasta olan Eyyûb’unhan›m› m›s›n?” diyesordu. Rahîme de;“Evet” deyince, “Ben onuyakaland›¤› hastal›ktankurtarmay› düflünürüm.Lâkin flartlar›m var!” dedi.Rahîme Hatun, flartlar›n›sorunca, fleytan flöyle cevapverdi:- Kolay! Eyyûb flarapiçecek ve benim için de,flifay› sen yaratt›n, diyecek.Rahîme Hatunun olanlar›kendisine anlatmas›üzerine, Eyyûb aleyhisselâm,“O fleytand›r, biziRabbimizden ay›rmak istiyor.Ondan sak›n!” buyurdu.Rahîme Hatunda Yusufaleyhisselâm›n güzelli¤indenbiraz olup, o civardaondan güzeli yoktu. Birgünyine fleytan, yak›fl›kl›bir kifli suretine girip, Rahîme’ninyolunu keserekdedi ki:- Sen kimsin? Senin gibigüzel kad›n buralardapeygamberler tarihi ansiklopedisi 25


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMgörmedim. Ben yak›n köydenim.Servetimin hesab›yoktur.Rahîme Hatun da;“Hasta olan Eyyûb aleyhisselâm›nhan›m›y›m.Ona hizmet ederim. O, Allahüteâlân›n peygamberidir.Ondan baflkas›nameyletmem!” dedi ve yürüdü.fieytan da ümidi kesiporadan uzaklaflt›.HazretiEyyûb’un duâs›Hazreti Eyyûb’un hastal›¤›çok fliddetlendi. Onunbu hâli, beden, kalb ve lisan›ylayapt›¤› kulluk ve peygamberlikvazifelerini iyicezorlaflt›r›yordu. O zamanAllahü teâlâya flöyle duâ veniyazda bulundu:- Ya Rabbi! Bana gerçektenhastal›k isabet etti.Sen merhamet edenlerinen merhametlisisin.Hazreti Eyyûb’un buflekilde duâ etmesinin birkaçsebebi vard›. Baz›lar›flunlard›r:fieytan ona gelip; “Banasecde edersen seni bubelâdan kurtar›r›m” demesikarfl›s›nda, fleytan›nzarar›ndan dolay› mübarekkalbi hüzünlenip cofltuve; “Belâdan s›zlanm›yorum.Ama düflman›n harisolmas›ndan rahats›z oluyorum”deyip; “Bana hastal›kisabet etti” buyurdu.Hazreti Eyyûb’a imaneden birkaç kiflinin; “E¤erbunda hay›r olsayd›, bubelâya müptelâ olmazd›!”demeleri, onun mübarekgönlünü mahzun etti.Onun için böyle duâ etti.Kavminden birkaç kifli zamanzaman gelip, HazretiEyyûb’un hâlini görüp,ac›rlard›. Birgün yineonun yan›na gelip, birbirlerinedediler ki:- Bu kifliye bu dertlergeleli beri Rabbinden birmerhamet yetiflmedi. Bubelân›n sona ermesi lâz›md›.Hâlbuki günden güneço¤al›yor, fliddetleniyor.peygamberler tarihi ansiklopedisi 26


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMHazreti Eyyûb bu sözlerdenincindi ve dedi ki:- Ya Rabbî! Y›llard›r bumihneti çektim. Seninmuhabbetinin arzusu beniöyle kaplad› ki, bu belâdanhiç incinmedim. Nicezaman bu derdi çekmeyeraz› idim. Fakat bu sözlerbana güç geldi. Ya Rabbi!Sen merhamet edenlerinen merhametlisisin!Birgün Hazreti Eyyûb’aCebrail aleyhisselâm gelip,onu zor konuflur birhâlde buldu. Ona dedi ki:- Neden böyle durursun?- Sab›rdan baflka çarenedir?- Hak teâlân›n hazinesindebelâ çoktur. Sen onatakat getiremezsin. Allahüteâlâdan afiyet iste!Bunun üzerine Eyyûbaleyhisselâm yukar›dakiflekilde duâ etti. Eyyûbaleyhisselâm bedenindekihastal›k sebebiyle, insanolmas› bak›m›ndan inlemifl;ruhen de Allahü teâlân›ncemaline yönelmifltir.Cismen dili; “Bana gerçektenhastal›k isabet etti”derken, manen de;“Sen merhametlilerin enmerhametlisisin” diye zikretmifltir.Bir kimse, Resûlullahefendimizin mescidinegirdi ve Eyyûb aleyhisselâmile ilgili baz› suâllersordu. Peygamber efendimiza¤lad› ve buyurdu ki:(Allahü teâlâya yeminederim ki, Eyyûb [aleyhisselâm]belâdan inlemedi,s›zlanmad›. Lâkin yedi sene,yedi ay, yedi gün, yedisaat o belâda kald›. Ayaktanamaz k›lmak istedi,duramad›, düfltü. Hizmettekusur görünce; “Banagerçekten hastal›k isabetetti” dedi.)Hazreti Eyyûb’unhastal›ktan kurtulmas›Birgün han›m› RahîmeHatun yiyecek aramayaç›km›flt›. ‹kindi vakti, Allahüteâlâdan Eyyûb aley-peygamberler tarihi ansiklopedisi 27


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMhisselâma lütuf müjdesiulaflt›. Cebrail aleyhisselâmç›kageldi ve Allahü teâlâdan;“Ey Eyyûb! Belâverdim sabrettin. fiimdiben sana s›hhat ve nimetverece¤im. Ey Eyyûb, aya-¤›n› yere vur! Ç›kan su ileguslet ve so¤u¤undaniç!” emrini getirdi.Bu emr-i ‹lâhî üzerineHazreti Eyyûb aya¤›n› yerevurdu. ‹ki su p›nar› f›flk›rd›.Biri s›cak olup, y›-kanmak için, di¤eri so¤ukolup, içmek için idi. S›ca-¤›ndan gusletti¤inde bedenindekirahats›zl›klardan;so¤u¤undan içincede içindeki hastal›klardanflifa buldu. Kuvveti gerigeldi. Taze bir genç oldu.Cebrail aleyhisselâmHazreti Eyyûb’a elbise giydirdi.Lütuf bulutu, üzerinegeldi. Üstüne alt›n parçac›klar›saç›ld›. Bir müddet sonraRahîme flehirden döndü.Hazreti Eyyûb’u tan›yamad›.Kayboldu¤unu zannetti.Sahraya kofltu, feryat edipa¤layarak dedi ki:- Bu kadar s›k›nt› çektim,hazineyi elden kaç›rd›m,hastay› kaybettim. EyEyyûb! Bilmem seni hangicanavar götürdü, hangihayvan yedi?Cebrail aleyhisselâmHazreti Eyyûb’a dedi ki:- Ey Eyyûb! Rahîme’yiça¤›r, gönlünü hofl eyle!Eyyûb aleyhisselâm dahan›m›na seslendi:- Ey han›m! Kimi ça¤›-r›rs›n, kimi arars›n?- Bir hastam vard›, hayatarkadafl›m idi, onukaybettim.- ‹smi ne idi?- ‹smi sab›rl› Eyyûb idi.- Nas›l bir kimse idi?- Sa¤l›kl› iken sanabenzerdi.- Ey Rahîme! O hastaolan Eyyûb, benim. Allahüteâlâ bana s›hhat verdi.Hazreti Eyyûb’un kendisinitan›tmas› üzerine RahîmeHatun endiflelerindenkurtuldu ve her ikisi birlikteAllahü teâlâya flükrettiler.peygamberler tarihi ansiklopedisi 28


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMBu hâlden sonra han›-m›yla beraber oradan ayr›-l›p flehre do¤ru yola ç›kt›lar.fiehrin kap›s›na gelince,bütün flehir halk›n›n, kendilerinikarfl›lamaya ç›kt›klar›-n› gördüler. Eyyûb aleyhisselâmonlara sordu:- Bu ne hâldir, nereyegidiyorsunuz?- Bir ses duyduk. Diyorduki: “Ey insanlar! Eyyûbaleyhisselâm size geliyor,onu karfl›lay›n›z!”Eyyûb aleyhisselâmflehre gelince, eski, köhneevini yenilenmifl gördü.Bundan baflka; elindenal›nm›fl mallar› geri gelmiflve yüz çeviren dostlar›,kendisine muhabbetleyönelmifllerdi. Nitekim Allahüteâlâ, Sâd suresi 43.ayet-i kerimesinde mealenbuyurdu ki:(Taraf›m›zdan bir rahmet,ak›l sahipleri için biribret olmak üzere, Eyyûb’abütün ehlini ve onlarlaberaber daha bir misliniba¤›fllad›k.)Alt›nlardan toplad›Abdullah ibni Abbasdiyor ki:“Resûl-i ekreme, (Eyyûb’abütün ehlini ve onlarlaberaber daha bir misliniba¤›fllad›k.) ayetininmanas›n› sordum. Buyurduki:- Ey ‹bni Abbas! Allahüteâlâ, Eyyûb’a han›m›n›verdi ve onu gençlefltirdi.Yirmi alt› o¤lu dünyayageldi. Hak teâlâ, Eyyûb’abir melek gönderdi. Melekona, belâlara sabretti¤i içinAllahü teâlân›n selâm etti-¤ini bildirdikten sonra,kendisine, “Harman yerineç›ks›n!” buyurdu¤unu söyledi.Bunun üzerine Eyyûbharman yerine ç›kt›. Allahüteâlâ, üzerine k›z›l renkli birbulut gönderdi. Eyyûb’unüzerine alt›n çekirge ya¤d›.Eyyûb [aleyhisselâm] ete-¤ini aç›p bu alt›nlardantoplad›.”Hazreti Eyyûb’un hastal›¤›afiyet hâline dönüflünce,o gece seher vak-peygamberler tarihi ansiklopedisi 29


EYYÛB ALEYH‹SSELÂMtinde bir ah eyledi. Sebebinisorduklar›nda buyurduki:- Her gece seher vaktinde;“Ey bizim hastam›z nas›ls›n?”diye ses duyard›m.fiimdi o vakit geldi ve; “Eys›hhatli kulumuz, nas›ls›n?”sesini duymad›m.Bunun için a¤l›yorum.Yine Eyyûb aleyhisselâma,“Bu uzun hastal›kmüddeti içerisinde, sanaen zor ne geldi?” diye sorduklar›nda;buyurdu ki:- Dost ve düflmanlar›nserzenifli, her fleyden dahazordur.Her peygamber gibiHazreti Eyyûb’un da mucizelerioldu. Bunlardan baz›lar›flöyledir:Eyyûb aleyhisselâm›nkavmi çok fakirdi. Eyyûbaleyhisselâma gelip koyunlar›n›nço¤almas› içinduâ etmesini istediler.Hazreti Eyyûb da duâ etti.Koyunlar› ço¤ald› ve k›rkt›klar›yünler ibriflim hâlinegeldi.Eyyûb aleyhisselâmkavminin hâkimini imanadavet etti¤i vakit, o, “Evimindireksiz olarak durmas›n›sa¤larsan imanederim” dedi. Hazreti Eyyûbda duâ etti. Evin direkleridüflerek, ev direksizolarak durdu. Hâkimbunu gördü¤ü hâlde yinede iman etmedi. Onunmaksad› iman etmek de-¤ildi. Zira o, Eyyûb aleyhisselâm›n,bu iste¤iniyapamay›p, davas›ndanvazgeçece¤ini zannediyordu.Fakat Allahü teâlân›nher fleye gücününyetece¤ini hesaplam›-yordu.Eyyûb aleyhisselâmömrünün sonunda, en olgunevlâd› olan Havmel’ivasî tayin etti. Techiz vetekfin hususlar›n› ona ›smarlad›.Zülkifl lâkab› ilebilinen Biflr adl› o¤lununpeygamberli¤inde ihtilafolunmufltur. Hazreti Eyyûb’unkabrinin, fiam’daBeseniyye denilen yerdeoldu¤u bildirilmifltir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 30


fiUAYBALEYH‹SSELAM


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMfiUAYBALEYH‹SSELÂM;Nesebi ve gençli¤ifiuayb aleyhisselâm,Medyen ve Eyke ahalisinegönderilen peygamberdir.Hazreti ‹brahim veya HazretiSalih’in neslinden oldu-¤u; anne taraf›ndan HazretiLût’un k›z›na ulaflt›¤› veHazreti Eyyûb’la da teyzeo¤ullar›olduklar› rivayetedilir. ‹sminin Arapçadafiuayb, Süryanîcede iseYesrûb oldu¤u bildirilmifltir.‹smi ve nesebi flöyledir:fiuayb bin Mikail binYeflcur bin Medyen’dir.fiuayb aleyhisselam Arabikonuflurdu.Arabistan’da, AkabeKörfezi’nden Humus vadisinekadar uzanan Medyenbölgesinde do¤up büyüyenHazreti fiuayb, okavmin asil bir ailesinemensuptu. Hatta; dedelerindenolan Medyen’in etraf›ndatoplanan insanlar›nkurdu¤u flehre, Medyenismi verilmiflti. Hazretifiuayb’›n gençli¤i, Medyenkavminin aras›ndageçti. Bu bölge halk› sap›-t›p az›tm›fl oldu¤undan;onlar›n kötülüklerindenuzak yaflar, babas›ndankalan koyunlar› ile meflgulolur ve çok namaz k›lard›.‹nsanlara güzel huylar› venasihatleri ile örnek oldu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 33


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMMedyen halk›Medyenliler, atalar›n›ndo¤ru yolundan ayr›lm›fllarve kötü yollara sapm›fllard›.Bu sebeple, bir olanAllahü teâlâya ibadet etmeyib›rakm›fllar; kendiyapt›klar› putlara, heykelleretapmaya bafllam›fllard›.Medyen’in kervan yollar›üzerinde bulunmas›,bölge halk›n› ticarete yöneltmiflti.Bu insanlar,yapt›klar› al›fl veriflte muhakkakhile yaparlard›. Yiyecekmaddelerini al›rlar,yer alt›na doldururlar, pahalan›ncafahifl fiyatla satarlard›.Ölçü ve tart› içiniki de¤iflik ölçek kullan›-yorlar, al›rken büyük ölçekleal›yorlar, satarkenküçük ölçekle veriyorlard›.O zamanlar, para, ya say›larakadet olarak veyatart›larak ifllem görürdü.Medyenliler, al›fl verifl yapt›klar›flah›slardan paray›tart› ile al›yorlar, kenar›ndank›rpt›ktan sonra say›ile baflkas›na veriyorlard›.‹nsanlar›n yollar›n› keserler,onlar›n mallar›ndanbelli bir k›sm›na el koyarlard›.Yol üstünde dururlar,bilhassa yabanc› vegariplerin mallar›n› çeflitlihilelere baflvurarak ellerindenal›rlard›. S›hhatlerinin,bofl vakitlerinin, yiyecek,içecek ve giyecektekibolluk, fiyatlardaki ucuzlukve emniyet içinde yaflamakgibi nimetlerin k›ymetinibilip flükretmezler,ayr›ca bütün bu nimetlere,nankörlük ederlerdi.Hazreti fiuayb’›nPeygamberli¤iMedyenliler böyle zulümve sap›kl›k içinde hayatsürerken, Allahü teâlâ,onlar› do¤ru yola davet etmekiçin, Hazreti fiuayb’›peygamber olarak gönderdi.fiuayb aleyhisselâm,onlara, Allahü teâlâyaflirk koflmamalar›n› veyaln›z Ona ibadet etmelerini;al›fl veriflte, ölçü vetart›da haks›zl›kta bulun-peygamberler tarihi ansiklopedisi 34


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMmamalar›n›, âhiret gününeinanmalar›n›, yeryüzündebozgunculuk yapmamalar›n›söyledi. E¤ersözlerini dinlemez ve Allahüteâlân›n emir ve yasaklar›nariayet etmezlerse,dünyada ve ahirette ac›azaplarla karfl›laflacaklar›-n› da haber verdi.Azg›n Medyen ahalisiHazreti fiuayb’›n sözlerinidinlemeyip, az›tt›kça az›tt›.Kabilesinin kuvvetli oldu-¤unu ileri sürerek, Hazretifiuayb’a kötülük yapmak istemediklerinisöylediler. Fakat,ona inananlar› tehdittende hiç geri kalmad›lar.Hazreti fiuayb, kavminins›k›nt› ve eziyetlerine ra¤men,kavmini do¤ru yoladavet etti. Hazreti fiuaybson derece düzgün ve etkilikonuflurdu. Bu bak›mdanpeygamberlerin hatibi diyemeflhur olmufltu. Onunböyle düzgün ve etkili konuflmas›n›nve son derecesab›rl› davranmas›n›n tesiri,az da olsa halk aras›ndakendini gösteriyordu.Hazreti ‹brahim’e indirilensuhuflarda bildirilenhususlar›, yani Hanîf dinininhükümlerini tebli¤eden Hazreti fiuayb’›npeygamberli¤i, fiam’a kadarduyulmufltu. Allah aflk›ile yanan nice gönül sahipleri,ak›n ak›n onu görmekve bildirdiklerineimanla flereflenmek içinMedyen’e geliyorlard›.Allahü teâlân›n, felâketlerinesebep olarak verdi¤imal ve s›hhatleri sebebiylekendilerini kuvvetlizanneden müflrikler, fiuaybaleyhisselâma imanetmeye ve ziyaretiyle flereflenmeyegelenlere mâniolmaya çal›fl›yorlard›.Hatta, içlerinde en do¤rukimse oldu¤unda hiç flüpheetmedikleri Hazreti fiuayb’›,yalanc›l›kla suçlayarak,iman etmek için gelenleriondan uzaklaflt›rmayaçal›fl›yorlard›.Hazreti fiuayb’› ve onainananlar›, yurtlar›ndan ç›-karmakla da tehdit ettiler.Buna ra¤men fiuayb aley-peygamberler tarihi ansiklopedisi 35


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMhisselâm kavmine karfl›b›kmadan tebli¤ine devamediyordu. Kavminededi ki:- Ey kavmim! Allahüteâlâya ibadet edin! Ondanbaflka ilâh›n›z yoktur.Al›fl veriflinizde, ölçü vetart›da hile yapmay›n!Ben sizin zenginlik ve refahiçinde oldu¤unuzu, buzenginlik ve bollu¤a flükretmedi¤iniztakdirde, bunimetlerin elinizden ç›kaca¤›n›görüyorum. Bu h›-yanetiniz sebebiyle, k›yamettecehennem azab›n›nve dünyada iken fliddetlibir azab›n, sizi kuflatarak,hiçbirinizin kurtulamayaca¤›ndankorkar›m!fiuayb aleyhisselâm;kavmini, “Ondan baflkailâh›n›z yoktur!” buyuraraktevhide davet ettiktensonra, onlar›, en mühimhususiyetleri olan al›fl verifltekihileden vazgeçmeyedavet etti. Sonra bu davet,ehemmiyet s›ras›nagöre devam etti.Medyen halk›n›n, ölçüve tart›y› eksik ve hileliyapmak âdetleri oldu¤uiçin, fiuayb aleyhisselâmtevhidden sonra onlara;“Al›fl veriflinizde ölçe¤i vetart›y› noksan etmeyin!”buyurdu.fiuayb aleyhisselâm bukötü huylar›n› terketmezlerse,Allahü teâlân›n, ihsanetti¤i rahat ve zenginli¤ionlardan alaca¤›n› anlatt›.Allahü teâlân›n azab›-n› kendilerine tebli¤ etti.“Bu h›yanetiniz sebebiyle,k›yamette cehennem azab›n›nsizi kuflatarak, hiçbirinizinkurtulamayaca¤›ndankorkar›m!” dedi. fiuaybaleyhisselâm, sözlerinedevam ederek mealenflöyle buyurdu:- Rabbiniz taraf›ndansize aç›k mucize geldi. Art›kölçüyü, teraziyi tam tutun!Insanlar›n haklar›n›yerine getirmekte noksanl›kyapmay›n! <strong>Peygamberler</strong>ve onlara tâbiolanlar›n vas›tas›yla ›slaholmufl olan yeryüzünü,peygamberler tarihi ansiklopedisi 36


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMküfür ve hilelerinizle fesadavermeyin! E¤er benimsözümü tasdik ederseniz,bu söylediklerim sizin içinhay›rl›d›r!Hazreti fiuayb’›ndavet esaslar›fiuayb aleyhisselâm,kavmine, peygamberli¤ininve bildirdiklerinin do¤rulu¤unugösteren birçokmucize göstermifltir. Bumucizeleri gördükleri hâldeiman etmemekte direnenkavmine, yine de iman›anlatmakta devam edenfiuayb aleyhisselâm, “Art›kölçe¤i, teraziyi tam tutun!”diyerek, gördü¤ü enbariz kötü hâllerini, di¤erkötülüklerden daha öncenehye çal›flt›. Az bir fleyiçin eksik ve hileli tartarakh›yanet etmek, ahlâken deçok çirkin bir ifltir. Bununiçin Allahü teâlâ, haram oldu¤unubildirdi ve hiçbirözür b›rakmad›. Böyleceinsanlara ölçü ve tart›y›tam yapmalar›n› emretti.fiuayb aleyhisselâm›ndavet etti¤i hususlar ikiesasta toplanmaktad›r: Birincisi,Allahü teâlân›nemirlerini büyük bilmek.Bu esasa, tevhid ve peygamberleritasdik de dahilolmaktad›r. ‹kincisi ise, Allahüteâlân›n yaratt›klar›naac›makt›r. Buna, eksik ve hilelitartma ile fesat ç›karmay›terketmek, kisaca insanlaraeziyeti b›rakmak girmektedir.Herkese faydal›olmak ve yard›m etmekzordur. Fakat, herkese kötülükyapmaktan geri durmakmümkün ve lâz›md›r.fiuayb aleyhisselâm›nbildirdi¤i bu hususlarKur’an-› kerimde mealenflöyle bildirilmektedir:(Ey kavmim! Ölçekteve terazide adaleti yerinegetirin! ‹nsanlara, hakk›olan fleyleri noksan vermeyin!Günah ifllemek suretiyleyeryüzünde fesatç›kar›c› olmay›n! E¤er müminkimseler iseniz [yanibenim söylediklerimi kabuledip, tasdik ediyorsa-peygamberler tarihi ansiklopedisi 37


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMn›z], Allahü teâlân›n helâlindenb›rakt›¤› kâr, siziniçin [Ölçü ve tart›da hileyaparak elde etti¤iniz fazlal›ktan]daha hay›rl›d›r.Ben sizin üzerinize bir muhaf›zde¤ilim.) [Hûd 85-86]fiuayb aleyhisselâmböyle demekle, “Sizi kötüifllerden al›koyacak gücümyok ve yapt›¤›n›z kötüifllerden dolay›, ceza veremem.Yapt›¤›n›z kötülüklersebebiyle, üzerinizdebulunan nimetlerin elinizdenç›kmas›na da maniolamam. Ben ancak tebli¤edici, nasihat verici ve bafl›n›zagelecekleri vadedilenazapla korkutucuyum!”demek istemifltir.fiuayb aleyhisselâm›n budaveti karfl›s›nda kavmi yineiman etmemekte direndive çok namaz k›lan Hazretifiuayb’› ibadet ederkengördükleri için, hakaretetmek niyetiyle bir sayg›ifadesi bile kullanmadandediler ki:- Ey fiuayb! Bizim babalar›m›z›nibadet etti¤iputlardan ve kendi mallar›m›zdandiledi¤imizi eksikölçüp tartmam›zdan vazgeçmemizi,sana namaz›nm› emretti?fiuayb aleyhisselâmsenelerce kavmini b›kmadan,usanmadan Allahaiman etmeye, ölçü ve tart›y›tam yapmaya, insanlar›nhakk›n› tam vermeyedavet etti.Ayr›ca; yollara oturupinsanlar› tehdit etmekten,eziyette bulunmaktan, Allahüteâlâya iman edecekkimselere mâni olmaktan,iman edecek veya imanetmifl olanlar› flüphe ve tereddüdedüflürmekten,e¤ri yola gitmelerini istemektenmen ederek, onlarademifltir ki:- Sizin say›n›z ve mal›-n›z az iken, sizi mal ve evlâtile ço¤altan Allahü teâlây›zikredin! Sizden öncekiümmetlerden bozgunculukedenlerin ak›-betlerinin ne oldu¤unabak›n ve ibret al›n!peygamberler tarihi ansiklopedisi 38


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMfiuayb aleyhisselâm,kavmine, Allahü teâlân›nonlar üzerindeki nimetlerini,geçmifl ümmetlerdeniman etmeyenlerin bafl›nagelenleri haber vererek,onlar› imana, taate, günahtanuzaklaflmaya teflvik etmesinekarfl›l›k, kavmi,iman etmemekte direndilerve fiuayb aleyhisselâmlaalay etmek için dediler ki:- Hâlbuki biz seni rüfldve hilm sahibi bir kifli olarakbiliyorduk. Böyle ikensen atalar›m›z›n dinindenbizi nas›l uzaklaflt›rmayaçal›fl›rs›n?fiuayb aleyhisselâm,kavminin cahil, inatç› vealayl› sözleri karfl›s›ndaflöyle cevap verdi:- Ey kavmim! ‹yice düflünüpbana cevap verin!E¤er ben, Rabbim taraf›ndanilim, hidayet, din venübüvvet ile gelmiflsemveya Rabbim beni helâlnimetler ile r›z›kland›rm›flise, yine hakk›mda böyleisnatlarda bulunur musunuz?Ben, Allahü teâlân›npek çok lütfuna kavuflmufliken, Onun emrine karfl›gelemem. Rabbimin emirve yasaklar›n› size tebli¤etmekten de asla vazgeçmem.Siz benim bu hâliminiçin anlam›yorsunuz?Hâlbuki, sizin yapman›-z› bildirdi¤im hususlar›,ben de yerine getiriyorum.Sizin sak›nman›z› bildirdi¤imkötülüklerden enevvel kendim kaç›n›yorum.Ben, yapman›z› veyapmaman›z› istedi¤imhususlar› gücüm yetti¤ikadar tebli¤ ederek, sizin›slah olman›z› isterim. Benimsöylediklerim, sizinfaydan›zad›r. Size bildirdiklerimizorla yapt›racakgüçte de¤ilim. MuvaffakiyetimAllahü teâlân›n yard›m›iledir. Ben, yaln›zOna tevekkül edip, bütünifllerimde Ona güvendimve Ona s›¤›nd›m. Çünküher fleye kadir olan Odur.Ben ancak Ona dönerim.Onun lütuf ve inayetine,yard›m›na güvenirim.peygamberler tarihi ansiklopedisi 39


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMEy kavmim! Nuh kavmininsuda bo¤uldu¤unu,Hûd kavminin fliddetli rüzgârlasavruldu¤unu, Salihkavminin bir sayha, birzelzele ile helâk edildi¤inibilmiyor musunuz? Banaolan düflmanl›k ve muhalefetiniz,böyle bir belâyau¤raman›za sebep olmas›n!Ey kavmim! Lût kavmininbafllar›na gelenleri, zamanve mekân bak›m›ndanyak›nl›¤›n›z sebebiylebilirsiniz. Onlar›n bafl›nagelenleri düflünüp, küfürve isyandan vazgeçmenizlâz›m gelmez mi?Ey kavmim, art›k uyan›n!Rabbinizden magfiretdileyin! Ona iman edin!Sonra tövbe ederek günahlar›n›z›naffedilmesiiçin yalvar›n! Baflka fleyleretap›nmaktan vazgeçip,yaln›z Ona ibadet edin!Önceden yapt›¤›n›z günahlardanda piflman olupaf dileyin! fiüphesiz ki, benimRabbim çok merhametlidir.Tövbe edenleremerhamet ve inayeti pekçoktur.Fakat azg›n Medyenhalk› söz dinlemedi. fiirretliklerinigittikçe art›r›p,ona dediler ki:- Ey fiuayb! Söylediklerindenbirço¤unu iyice anlayam›yoruz.Bunu alay maksad›ylasöylüyorlard›. Çünkü fiuaybaleyhisselâm iyi bir hatipidi. Aç›k ve net konuflurdu.Anlafl›lmayacak hiçbirfley b›rakmazd›. Kavmine,kendi dillerinde aç›k bir lisanlanasihat veriyordu.Kavminin insanlar›, fiuaybaleyhisselâma düflmanl›klar›ndandolay›,onun aç›k ve net anlatt›¤›fleyleri bile anlamad›klar›-n› söylüyorlard›. Böylece;“Senin peygamberli¤in veAllahü teâlân›n birli¤i hakk›ndasöylediklerinin do¤rulu¤ubizce meçhuldür”demek istiyorlard›. Hattadiyorlard› ki:- fiüphe yok ki, biz seniaram›zda cidden zay›f gö-peygamberler tarihi ansiklopedisi 40


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMrüyoruz. E¤er senin afliretinolmasayd›, elbette senitafllayarak öldürürdük.Sen bize karfl› bir izzet veüstünlük sahibi de¤ilsin.Üstelik sen, bizim sana yapacaklar›m›zakarfl› koyacakgüç ve kuvvete de sahipde¤ilsin. Ama biz, akrabalar›n›nhat›r› için, sanabir fley yapam›yoruz.fiuayb aleyhisselâm;onlardan korkmad›¤›n›,kavminden gelebilecek birkötülü¤e mukabelede bulunmaktançekinmeyece-¤ini, zillete sebep olanazab›n kimlere gelece¤ininve kimlerin yalanc› oldu¤ununyak›nda anlafl›-laca¤›n› aç›kça söyleyerekbuyurdu ki:- Ey kavmim! ‹lmiyle,kudretiyle bütün yarat›lm›fllar›kuflatm›fl olanRabbimi ve peygamberiolarak benim de Onun himayesindebulundu¤umupeygamberler tarihi ansiklopedisi 41


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMdüflünmüyor da, âciz bireryarat›k olan akrabalar›m›nhat›r› için bana sald›rmad›¤›n›z›söylüyorsunuz.Hâlbuki sizin yapt›¤›n›z iflleri,ilmiyle çepeçevre kuflatm›flolan Allahü teâlây›hiçe say›p unuttunuz. Onaortak koflup, peygamberlerineihanette bulundunuz.Onu, hâflâ, unutulmufl,arka tarafa at›lm›flbir fley gibi telakki ettiniz.Böyle kâfirane bir kanaattebulunmufl oldu¤unuzunfark›nda de¤ilsiniz.Ey kavmim! Bütünkuvvetinizle diledi¤iniziyap›n! Ben de vazifemiyap›c›y›m. Yak›nda Allahüteâlâdan azap gelince,kim zelil ve rüsva olur, yalanc›kimdir, bileceksiniz.fiimdi azaba haz›r olun!Ben de sizinle beraber, sizinazab›n›z› gözeticiyim.Hazreti fiuayb’›n, onlar›ntehditlerine ald›r›fl etmeyerek,herkese Allahüteâlân›n dinini anlatmayaçal›flmas› karfl›s›nda, müflrikler;azg›nl›klar›na ziyadesiyledevam ettiler. Allahüteâlâya iman edenlerikorkutarak, inançlar›ndanvazgeçirmeye çal›flt›lar.‹nanmak için gelenlere,Hazreti fiuayb’› kötülediler.Kavminin ileri gelenlerini,Hazreti fiuayb’a tâbiolmamas› için tehdit ederekdediler ki:- fiuayb’a uyarsan›z, otakdirde muhakkak en büyükzarara u¤ram›fl kimselerolacaks›n›z!Fahreddin-i Râzî hazretleribuyurdu ki:- Allahü teâlâ, Medyenahalisinin fiuayb aleyhisselâm›yalanlayarak düfltüklerisap›kl›¤›n büyüklü-¤ünü bildirdi. Sonra, onlar›nkendileri sapt›klar› gibi,baflkalar›n› da sapt›rd›klar›n›beyan etti. fiuaybaleyhisselâma uyanlar› k›-nad›klar›n› aç›klad›. Medyenhalk› dünyada ölçü vetart›da hile yapmak suretiylesap›kl›kta son noktayageldiler. Bu sebepleazaba, felâkete u¤ramayapeygamberler tarihi ansiklopedisi 42


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMmüstahak oldular. Bu kavmininsanlar›, puta tapmakesas›na dayanan dinlerinive insanlar›n aldat›lmas›ylaelde ettikleri kötükazançlar›n› terk etmeyi,büyük bir zarar zannediyorlar,baflkalar›n› da böylebir duruma düflmektenmen ediyorlard›.fiuayb aleyhisselâmkavmini davetten geri durmuyor,onlara nasihati hiçb›rakm›yordu. Kavmi,iman etmedikleri gibi,imana gelenlere de mânioluyordu. Bu duruma çoküzülen fiuayb aleyhisselâmonlara flöyle diyordu:- ‹man etmek için gelenlerinyollar› üzerine oturup,onlar› eziyet tehdidi ile korkutarak,Allahü teâlâyaiman etmelerine mâni olmay›n!E¤ri yola gitmelerinitalep etmeyin! Sizin say›n›zve mal›n›z az iken, sizimal ve evlât ile ço¤altanAllahü teâlây› zikredin!Sizden önceki ümmetlerdenbozgunculuk edenlerinak›betlerinin ne oldu¤una,Allahü teâlân›n onlar›nas›l helâk etti¤ine bak›nve ibret al›n!E¤er içinizden bir k›sm›benimle gönderilen fleyeiman eder ve bir k›sm›n›zinkâr ederse, Allahü teâlâaram›zda hakk› ortaya ç›-karmak için, bât›l yoldaolanlar› helâk etmek suretiylehükmedinceye kadarsabredin! O, hâkimlerinen hay›rl›s›d›r.fiuayb aleyhisselâmsözleri ile kâfirlere gelecekazab› bildirmifl ve müminlerinde sabretmesini istemifltir.Kâfirler, Hazreti fiuayb’›nbu güzel nasihatleriniyine dinlememifller;kibirlenerek bildirdiklerineinanmay› hakaret saym›fllar;kendi dinlerine uymad›klar›takdirde, Hazretifiuayb’› ve ümmetinimemleketlerinden kovacaklar›tehdidini savurmufllard›.Hazreti fiuayb’›nkavmi, iman etmeyikibirlerine yediremeyenreisleri arac›l›¤›yla dedilerki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 43


fiUAYB ALEYH‹SSELÂM- Ey fiuayb! Seni ve sanaiman edenleri, seninleberaber beldemizden ç›-kar›r›z veyahut kat’î surettebizim milletimize dönersiniz.fiuayb aleyhisselâmflöyle cevap verdi:- Kerih gördü¤ümüz dinenas›l döneriz? Muhakkakki, Allahü teâlâ bizi hakdinle flereflendirip, bât›l dininizdenkurtard›ktan sonra,sizin milletinize dönersek,Allahü teâlâya yalanyere iftira etmifl oluruz. Dininizedönmek bize mümkünolmaz. Rabbimizin ilmiher fleyi ihata etmifl, kuflatm›flt›r.Bizi imanda sabitk›lmas›, yakine ulaflt›rmas›hususunda ancak Allahüteâlâya tam tevekkül ettik.Ya Rabbi, bizimle kavmimizaras›nda hak ile hükümver! Sen hükmedicilerinhay›rl›s›s›n!Tefsir âlimlerinin bildirdiklerinegöre, Hazreti fiuayb’›nbu hususlar› söylemektenkasd› fluydu:O sap›k dine dönüldü-¤ü takdirde, Allahü teâlân›norta¤› ve benzeri oldu-¤unu iddia etmifl olmaklâz›m gelir. Allahü teâlân›ndininin hak din olmay›pbât›l oldu¤una ve omüflriklerin dinlerinin de,hakka yak›n oldu¤unainanm›fl olmak icap eder.Bu ise, en büyük yalan,muazzam bir iftirad›r. Hakikiolan ‹slâm dini terkedilipde bât›la nas›l itikadedilir?fiuayb aleyhisselâm,kavminin iman etmesindenümidini kesince, Allahüteâlâya duâ etti. Hazretifiuayb’›n duâs›, Kur’an-›kerimde flöyle bildirilmektedir:(Ya Rabbi, bizimle kavmimizaras›nda hak ile hükümver! Sen hükmedicilerinhay›rl›s›s›n...) [A’râf 89]fiuayb aleyhisselâm busözlerini, Allahü teâlâyatevekkül ve kavmine azâb-›ilâhî gelmesi için bedduâile bitirdi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 44


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMMedyenhalk›n›n helâkiHazreti fiuayb’›n kavmiolan Medyen ahalisi,Hazreti fiuayb’a ve onainananlara karfl› düflmanl›klar›n›ço¤altt›lar. fiuaybaleyhisselâm› ve ona tâbiolanlar› öldürmeyi düflündüler.Onlar, zihinlerindekikötülükleri fiiliyatadökmek için çal›fl›rlarken,Hazreti fiuayb’›n duâs›ndansonra Cebrail’insayhas› ve bir zelzele, onlar›hakir ve zelil k›ld›.Hepsi yok oldular. Sankionlar, o beldede yaflamam›fllard›.fiuayb aleyhisselâm veona iman edenler, kötülüklerdenkorunduklar› gibi,onlar›n maruz kald›¤›azaptan da kurtar›larak saadeteerdirildiler. Allahüteâlâ, bu azg›n kavmin helâkoluflunu Kur’an-› kerimdemealen flöyle beyanbuyurmaktad›r:[Cebrail aleyhisselâm›n]sayhas›yla, onlar›zelzele al›p, evlerinde yüzleriüzerine düflerek helâkoldular.) [A’râf 91](Azap emrimiz gelince,fiuayb’a ve onunla olanmüminlere rahmetimizlenecat verdik ve küfürlenefslerine zulmedenleriCebrail’in (aleyhisselâm)sayhas› yakalay›p, evlerindehelâk oldular. Sankionlar, orada ikamet etmemifl,yaflamam›fllard›. Semûdkavmi, rahmet-i ‹lâhiyedennas›l uzaklaflt›r›ld›ysa,Medyen kavminede öylece bir uzakl›k verildi.)[Hûd 94-95]Medyen ahalisi, böyleceHazreti Salih’in peygamberolarak gönderildi-¤i Semûd kavmine gelenazab›n bir benzeri ile cezaland›r›lm›flt›r.Yaln›z Semûdkavmini altlar›ndan,Medyen ahalisini ise üstlerindengelen bir sayhahelâk etmifltir.Kavminin durumunugören Hazreti fiuayb, onlar›niman etmeyerek bupeygamberler tarihi ansiklopedisi 45


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMhâle düflmelerine üzüldü.Sonra kendisini teselli etti.Bu husus Kur’an-› kerimdemealen flöyle bildirildi:(“Ey kavmim! Ben,Rabbimin gönderdiklerinisize tebli¤ ettim ve siziniçin nasihatte bulundum.Art›k ben kâfir olan birkavme karfl› nas›l fazlacamahzun olurum?” dedi.)[A’râf 93]Elbette Medyen halk›,kendisinin bildirdikleri Allahüteâlân›n emir ve yasaklar›nainanmamaklaazaba müstahak olmufllarve küfürde ›srarlar›n›n karfl›l›¤›n›görmüfllerdir.Eyke halk›fiuayb aleyhisselâm,kavminin helâkinden sonraMedyen’e yak›n; yeflillik,a¤açl›k ve bolluk içindebir flehir olan Eyke’deki insanlara,do¤ru yolu göstermeklevazifelendirildi.Eyke halk›, Medyen ahalisininbütün hususiyetlerinitafl›yordu. Her türlü azg›nl›kve kötülük onlardada vard›. Onlar da bollukiçindeydiler. Teraziyi onlarda do¤ru kullanmazlar, ölçüdehile yaparlard›. Al›flverifllerinde karfl› taraftakinemuhakkak zarar vermeye,onu aldatmaya çal›fl›rlard›.Al›rken ucuz ve fazlafazla al›rlar, satarken pahal›ve eksik verirlerdi.Yurtlar›n›n, ticaret yollar›üzerinde bulunmas›ndanistifade ederek, yolcular›soyarlard›. Hepsinden kötüsü;puta taparlar, Allahüteâlân›n peygamberineiman etmek için gelenleri,niyetlerinden vazgeçirmekiçin Hazreti fiuayb’a yalanc›derlerdi. ‹stekleri olmazsa,tehditte bulunup eziyet yaparlard›.Baflkalar›n›n geçece¤iyerlerde dururlar veinsanlara s›k›nt› verirlerdi.Asl›nda Medyen halk›ço¤al›p, flehirlerine s›¤mazolunca, bir k›sm› oradanayr›l›p Eyke’ye yerleflmifller,oray› imar edip,yurt edinmifllerdi. Medyenahalisinin küfürde inatpeygamberler tarihi ansiklopedisi 46


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMederek helâke u¤ramas›ndansonra, fiuayb aleyhisselâm,Eyke halk›n› hakyola davet ederek dedi ki:- Allahü teâlâdan korkmazm›s›n›z ki, Ona isyanedersiniz? Ben sizin içinemin bir peygamberim.Allahü teâlâdan korkun!Yasaklar› terk edip banaitaat edin! Ben sizden birücret de istemiyorum. Benimücretim âlemlerinRabbindendir.Kileyi, ölçe¤i tam ölçün,eksik tartarak insanlar›nhaklar›na zarar verenlerdenolmay›n! Do¤ruterazi ile tart›n! Yeryüzündeadam öldürmek, zinaetmek ve yol kesmek suretiylebozgunculuk yapmay›n!Sizi ve sizden öncekileriyaratan Allahü teâlân›nazab›ndan korkun!Eykeliler, bugün bile ticarethayat›nda geçerliolan ve herkesin uymas›gereken, en az›ndan toplumlar›nsosyal yap›lar›-n›n temelini oluflturan bunasihatlere kulak asmad›-lar, iman etmediler ve karfl›ç›kt›lar. Hatta Hazreti fiuayb’adediler ki:- Sen defalarca sihre u¤ram›flolanlardans›n. Senancak bizim gibi bir insans›n.Biz senin davanda yalanc›lardanoldu¤unu zannediyoruz.E¤er davandasad›k isen, üzerimize göktenbir parça azap düflür.fiuayb aleyhisselâm,kavminin iman etmesindenümidini kesince, Allahüteâlâya duâ etti. Bu duâdansonra, anîden Allahüteâlân›n emriyle s›cak rüzgârlaresti. ‹nsanlar evlerinekaçt›lar. Fakat s›cak rüzgârlar›nfliddetini art›rmas›üzerine, kâfirler çaresizkald›lar. Belki serinlerizümidiyle insanlar akarsubulunan yeflillik ve gölgelikyerlere koflufltular.Fakat günden güne artanhararet, akarsular›kaynat›rcas›na ›s›tmaya;k›zg›n bir hâle gelmifl olantafl ve toprak, insanlar›npeygamberler tarihi ansiklopedisi 47


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMayaklar›n› yakmaya bafllad›.Yüzleri rüzgâr›n tesirindenk›pk›rm›z› oldu. Fakatkâfirler yine de küfürlerinde›srar ettiler. Böyleceebedî felâkete u¤rad›lar.‹nananlar ayr› yere çekilip,kâfirlerin bu hâlini ibretleseyrettiler. Cebrail aleyhisselâmbir bulut getiripflehrin d›fl›nda tuttu. Bulutsanki günefli kaplam›fl, serinlikveriyor gibi idi. Kâfirlerbunu görünce, ötekilerede haber verip bulutun alt›-na koflufltular. “Bir serinlikbulduk, alt›nda gölgeleniriz!”diyorlard›. Çünkü s›-caktan iyice bunalm›fllard›.Hep birlikte orada toplan›nca;“Ey Eykeliler! Peygamberiniziyalanlad›¤›n›zgibi, Rabbinizin ac› azab›n›da tad›n! Önünde secde etti¤inizputlar›n›za söyleyin,e¤er güçleri yeterse sizikurtars›nlar!” diye nida gelip,kâfirlerin üstüne atefl vek›v›lc›mlar ya¤maya bafllad›.Bütün kâfirler ve onlaraait fleyler, a¤açlar, tafllar bileyand›.‹htiyarl›k ve âcizlik sebebiylebulutun alt›na gelemeyenkâfirler, hararetins›k›nt›s›yla bir miktar daolsa, serinlemek için evlerinekapand›lar. Fakat onlarda Cebrail aleyhisselâm›nsayhas›yla helâk oldular.Sanki orada yaflamam›fllargibi onlardan dabir eser kalmad›.Hazreti fiuayb’›nhususiyetleri<strong>Peygamberler</strong>in hepsi,Allahü teâlân›n emirlerinive yasaklar›n› bildirirken,ayn› usulü kullanm›fllard›r.Bu usulde peygamberler,insanlara takvay›, Allahüteâlân›n emirlerine itaat›,ibadetleri ihlas ile yapmay›emretmifller; davetleri hususundaonlardan bir ücrettalep etmemifller, ecirlerininAllahü teâlân›n kat›ndaoldu¤unu bildirmifllerdir.Medyen halk› ile eshab-›Eyke’nin peygamberleriniyalanlamalar› veinkârda afl›r› gitmeleri üze-peygamberler tarihi ansiklopedisi 48


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMrine, fiuayb aleyhisselâmonlar›n helâk olmalar› içinduâ etti ve Medyen ve eshab-›Eyke helâk oldu. fiuaybaleyhisselâm›n peygamberoldu¤u kavimlerdenMedyen halk› Cebrailaleyhisselâm›n sayhas› vezelzele ile, eshab-› Eyke degölge ile helâk oldu.fiuayb aleyhisselâm,kavminin helâk olmas›ndansonra, tekrar Medyen’deyerleflti. ‹nananlardanbirinin k›z› ile evlendi.‹ki k›z› oldu. K›zlar büyüdü.K›zlar›ndan biri Hazret-iMusa aleyhisselam ile evlendi.Kendisi iyice yaflland›.Bir müddet sonra Mekke-imükerremeye gidip,oraya yerleflti. Daha sonraorada vafat edip, Zemzemkuyusu ile Makam-› ‹brahimaras›nda, Kâbe’nin alt›noluktaraf›na defnedildi.Her peygamber gibifiuayb aleyhisselâm›n dakendisine mahsus baz›hususiyetleri vard›. Bunlardanbiri, insanlar› k›rmadan,tatl› ve güzel bir lisanlaonlara emr-i marufyapmas›d›r. Nitekim Resûlullahefendimiz, güzel konuflmas›ndandolay›, ondan;Hatib-ül-Enbiya diyebahsetmifltir.fiuayb aleyhisselâm›nbir baflka özelli¤i de, çoknamaz k›l›p, Allah korkusundanpek fazla a¤lama-peygamberler tarihi ansiklopedisi 49


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMs›d›r. Allah korkusundanve Onun r›zas›n› kazanabilmekdüflüncesinden ohâle geldi ki, a¤lamaktanneredeyse gözleri görmezhâle gelecekti.fiuayb aleyhisselâm›nhususiyetlerinden biri de,al›fl veriflte Allahü teâlân›nemir ve yasaklar›na titizlikleuymas› idi. Bu sebeple,baflkalar›n›n haklar›n›nkendi üzerinde kalmamas›naçok dikkat eder veazamî gayreti gösterirdi.Hâlbuki onun kavmi terazive ölçüde hile yapmadanduramazlard›. Zaman›ngeçer akçesi olan alt›n vegümüfl paralar›n kenarlar›ndank›rparlar, al›fl veriflyapt›klar› kimselere muhakkakzarar verirlerdi.Hazreti fiuayb’›nmucizeleriHer peygamber gibifiuayb aleyhisselâm dapeygamberli¤ini ispatlamakve sözünün do¤ru oldu¤unugöstermek içinmucizeler izhar etti. Bunlarkarfl›s›nda, inananlar›niman› kuvvetlendi¤i gibi,baz› inanmayan kimselerde imana geldiler. ‹natç›kâfirler ise, onu, sihirbazl›klaitham ettiler. Hazretifiuayb’›n mucizelerindenbaz›lar› flunlard›r:Birgün kavmi, Hazretifiuayb’a dediler ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 50


fiUAYB ALEYH‹SSELÂM- Gerçekten peygamberisen siyah olarak do¤muflolan kuzular›m›z› beyazhâle getir!fiuayb aleyhisselâmduâ edince, duâs› kabulolunup; “Ya Hayy, ya Kayyûm,ya Rahmân, ya Samed,ya Sebbûh” ism-iflerifleri ile duâ etmesi emredildi.Hazreti fiuayb böyleduâ edince, kuzular›nhepsi beyaz oldu.Yine bir defas›nda kavmi,Hazreti fiuayb’a gelipdediler ki:- Hak peygamber isenduâ et de, flu da¤lar vetafllar kalk›p, yerleri dümdüzoval›k olsun!fiuayb aleyhisselâmduâ edince, cenab-› Hak kabulbuyurup, elini da¤ vetafllar üzerine koymas›n›emreyledi. Elini koydu¤uher tafl, toprak oldu. Oradakida¤ ve tafllardan eserkalmay›p, kavminin istedi¤igibi bir ova meydana geldi.fiuayb aleyhisselâm,peygamber oldu¤unu Allahüteâlân›n emriyle aç›klay›nca;kavmi, koyun sahibiolmayan Hazreti fiuayb’›n,kendilerinin koyunlar›n›ellerinden almakiçin böyle bir yola baflvurdu¤unuiddia ettiler. fiuaybaleyhisselâm bunuduyunca, üzüldü. Kendisinekoyun ihsan eylemesiiçin Allahü teâlâya duâ etti.Orada bulunan tafllaraeliyle iflaret etmesi emrolundu.Hazreti fiuayb emredildi¤iflekilde tafllaraiflaret edince, o anda hepsikoyun oldu. Hazreti fiuayb’›nkoyunlar›, kavmininkoyunlar›n›n birkaçmisli fazla oldu.fiuayb aleyhisselâm,bir defas›nda bir yerde bulunantafllar›n etraf›ndadöndü. O tafllar bak›r oldu.Bak›rlar› iflleten insanlarçok zengin oldular.Hazreti fiuayb’›n kavmininbulundu¤u yerdebüyük kum tepeleri vard›.‹nsanlar onlardan çok s›-k›nt› çekiyorlard›. Hazretifiuayb’dan bu kum tepele-peygamberler tarihi ansiklopedisi 51


fiUAYB ALEYH‹SSELÂMrini kald›rmas›n› istediler.fiuayb aleyhisselâm daduâ etti. Sonra eliyle iflaretedince, Allahü teâlân›nizniyle tepeler, uçan kufllargibi kalk›p, kimsenin rahats›zolmayaca¤› bir yerekondular.fiuayb aleyhisselâm birda¤a ç›kaca¤› zaman, da¤küçülür; âdeta bir deve gibiçökerdi. fiuayb aleyhisselâmistedi¤i yere ç›k›nca,yine eski hâlini al›rd›.Hazreti fiuayb’›n mucizelerindenbiri de do¤ruyoldan sapm›fl olan Eykelilerin,“E¤er peygamberisen, bizim üstümüze göktenbir parça düflür!” demelerive Hazreti fiuayb’›nbu hâli Allahü teâlâya arzetmesi üzerine, göktenazap inmesidir. Önce s›-cakl›k artm›fl, daha sonrada serin bir bulut görünmüfltü.‹nsanlar, bulutunalt›na toplan›nca, üzerlerineatefl ya¤arak hepsi helâkoldular. Onlar›n hâliniseyreden müminler isehiç rahats›z olmad›lar. Hâlbukionlarla aralar›ndakimesafe fazla de¤ildi veonlar› seyrediyorlard›.Hazreti fiuayb’›n peygamberli¤ineinanmayanEyke halk›, ondan mucizeistediler. fiuayb aleyhisselâmda çevredeki putlarahitap edip dedi ki:- Rabbiniz kimdir? Benkimim? Söyleyin!Tafl ve a¤açtan yap›lm›fl,cans›z birer mahlûkolan putlar, dile gelip dedilerki:- Rabbimiz ve yarat›c›-m›z Allahü teâlâd›r. Ya fiuayb!Sen ise Allahü teâlân›npeygamberisin!Bu sözleri söyleyenputlar›n hepsi, yerlere düflüpparamparça oldular.Bu s›rada fliddetli bir rüzgâresti. Kâfirler kaç›p evlerinesakland›. Birçokkimse, bu mucizeler karfl›-s›nda imanla flereflenip,Müslüman oldu. ‹nanmayanlar,azg›nl›klar›n› dahada art›rd›lar. ‹nananlaraeziyet etmeye kalk›flt›lar.peygamberler tarihi ansiklopedisi 52


MUSAALEYH‹SSELÂM


MUSA ALEYH‹SSELÂMMUSA ALEYH‹SSELÂM;‹smi ve NesebiBütün ‹srailo¤ullar› Yakûbaleyhisselâm›n 12 o¤lundanço¤alm›fllard›r. Buo¤ullar›ndan Lâvî ismindekio¤lu, Nâbite ismindebir han›mla evlendi. Bundan;Garsûn, Merzî, Merdîve Kâhis adl› çocuklar› oldu.Kâhis 46 yafl›nda iken,Kâhî isimli bir han›m› nikâhetti. Kâhis’in bu han›-m›ndan Yasher isimli biro¤lu oldu. Yasher de büyüyüpyetiflince, Semyetisminde bir han›m ile evlendi.Bu evlilikten ‹mrândünyaya geldi. Yasheruzun bir ömür sürdü. O¤lu‹mrân, Nüceyb ismindebir han›mla evlendi. (HazretiMusa’n›n annesinin ismi;Yûhâbiz, Eyariha vedaha baflka flekillerde debildirilmifltir.) Bu evliliktenise, Hazreti Harûn ve HazretiMusa do¤du. Mûsâ ismi(Sudan kurtar›lm›fl)ma’nâs›na gelmekdedir.H›ristiyanlar (Mofle) ve(Möis) diyor.‹srailo¤ullar›n›n dram›Tarihçilerin bildirdiklerinegöre, M›s›r’da hükümsüren ve kendilerine Firavunismi verilen hükümdarlarvard›. BunlardanReyyân bin Velid, HazretiYusuf’u, bütün hazinelerinbafl›na Maliye Naz›r› olaraktayin eden ve ona inanan,mümin bir zat idi.Reyyân vefat edince, Kâbûsbin Mus’ab, Firavun(M›s›r Sultan›) oldu. HazretiYusuf’u vazifeden almad›.Hazreti Yusuf onuimana davet etti, fakat kabuletmedi. Bu ve sonragelen Firavunlar, ‹srailo-¤ullar›na k›ymet vermediler.Kâbûs, baflkalar›nazorla ifl yapt›ran, çok zalimbir hükümdard›. HazretiYusuf, bu hükümdar zaman›ndavefat etti.Kâbûs’un saltanat› oldukçauzun sürdü. Sonrahelâk oldu ve yerine kardefliEbü’l Abbas geçti.Ebü’l Abbas’›n da bundanfark› yoktu. Hatta Kâbûs’dandaha zengin, da-peygamberler tarihi ansiklopedisi 55


MUSA ALEYH‹SSELÂMha kibirli, daha zorba vedaha zalim idi. Bu da uzunbir saltanat sürdü. Kâbûsbin Mus’ab ve kardefli,Amâlika kabilesinden idi.Bu firavun kavmini toplayarakben sizin rabbinizimdiyerek kendisine tap›nmayaça¤›rm›flt›. Kendikavmi ona itaat etmifl, ‹srailo¤ullar›ise ‹brahimaleyhisselam›n bildirdi¤iatalar›n›n dininden dönmeyikabul etmemiflti. Bununüzerine Firavun da ‹srailo¤ullar›üzerindeki bask›y›daha da art›rd›.Yusuf aleyhisselâmdansonra ‹srailo¤ullar› M›-s›r’da kald›lar. Doksan üçkiflilik bir kafile hâlinde gelen‹srailo¤ullar›, M›s›r’dah›zla ço¤ald›lar. Kendileri;Yusuf, Yakûb, ‹shak ve ‹brahim’in(aleyhimüsselâm)bildirdikleri dine ba¤l›olup, inanç ve ibadetlerines›k› s›k›ya ba¤l› idiler.M›s›r’›n eski yerlileri olanK›bt kavmi ise y›ld›zlara veputlara taparlard›. Bunlarayn› zamanda ‹srailo¤ullar›nahakaret gözüyle bakarlard›.Yusuf aleyhisse-peygamberler tarihi ansiklopedisi 56


MUSA ALEYH‹SSELÂMlâm zaman›nda ‹srailo¤ullar›n›ngördü¤ü itibar, güngeçtikçe azalarak kaybolmufltu.Hatta ezilen bir s›-n›f hâline gelmifllerdi.Firavunlar da pek zalim,gaddar kimseler olduklar›için, tebaalar› olan,yani saltanat mülkü içindebulunan ‹srailo¤ullar›n›esir gibi çal›flt›r›r, a¤›r vemeflakkatli ifllerde kullan›rlard›.Onlar›n gündengüne art›p ço¤almalar›ndanve kendilerine (K›btkavmine) galebe çalmalar›ndanendifle ediyorlard›.‹srailo¤ullar›, K›bt kavmininmuamelelerinden,Firavunlar›n bask› ve zulümlerindentamamenusanm›fllard›. Zira ‹srailo-¤ullar› en a¤›r ifllerde çal›flt›r›l›yordu.Bu bask›lardankurtulmak için dedelerinin,yani Yakûb aleyhisselâm›nyurdu olan Kenan diyar›nagitmek istedilerse de, birtürlü yakalar›n› Firavununpençesinden kurtar›p M›-s›r’dan d›flar› ç›kamad›lar.Zira M›s›rl›lar için onlar,her ifle gönderilen, icab›ndabedava çal›flt›r›lan biriflçi idiler.On iki kabile olan ‹srailo¤ullar›n›nher bir bölü-¤ü, Hazreti Yakûb’un o¤ullar›ndanbirine mensupidi. Her kabilenin bir önderivard›. Bunlara, Yakûbaleyhisselâm›n torunlar›manas›na, Esbât-› Benî ‹sraildenilirdi. Bu on iki kabileninhepsi bir araya gelseve tek bir öndere uysalar,kuvvetleri birleflir veistediklerini yapabilirlerdi.Fakat onlar› toparlayacak,bir emîr alt›nda birlefltirecekbir bafl, bir önder lâz›midi. Ancak böyle oldu-¤u takdirde kuvvetlerinibirlefltirip Firavuna karfl›koyabilirler ve esarettenkurtulabilirlerdi.O zamandaki Firavun,pek alçak ve çok zalim idi.Firavunlar içinde, onunkadar kat› kalbli, onun kadaruzun saltanat süren,Hak teâlâya karfl› onun kadarbüyük konuflan, ‹srailo¤ullar›naonun kadarpeygamberler tarihi ansiklopedisi 57


MUSA ALEYH‹SSELÂMkötü davranan baflka birisigörülmemiflti. ‹srâilo¤ullar›naçok eziyet eder; kiminiinflaat, kimini ziraat,kimini de kanalizasyon ifllerindeçal›flt›r›r; a¤›r veçirkin hizmetleri onlara verirdi.Firavunun kendileriniçeflitli ifllerde kullanmas›nda,‹srailo¤ullar› k›s›mk›s›m idi. Baz›lar› da¤lardatafl kesip s›rtlar›nda getirirler,baz›lar› Firavun içinköflkler ve saraylar binaederlerdi. Bir k›sm› marangozlukve demircilik gibisanatlarda çal›fl›rlard›.Bu ifllerde, zorla, zorbal›klaçal›flt›r›l›rlard›. Zay›f veçal›flamayacak durumdaolanlara ise vergi konulmufltu.Vergi ödemek durumundaolanlar, her güngünefl batmadan önce,vergisini getirip teslim etmekmecburiyetinde idi.fiayet bunlardan biri güneflbat›ncaya kadar vergisinigetirmez ise, sa¤ kolu,çözülemeyecek flekildeboynuna as›larak ba¤lan›rd›.Bir ay müddetle öylekal›r ve o kimse çok zahmetçekerdi.Firavunun zulmü alt›nda,‹srailo¤ullar› epeycezaman iflkence ve eziyetgördüler. Firavun çokuzun bir saltanat sürdü.Saltanat› müddetince, bütüngücünü, ‹srailo¤ullar›-na zahmet vermekte, onlar›en a¤›r ifllerde çal›flt›rmaktaharcam›flt›r.Firavunun rüyas›Firavun bir gece rüyas›nda;Beytülmukaddes’tenç›kan bir ateflin, M›s›r’›n evlerinikaplay›p kül etti¤ini,K›btîleri yak›p, ‹srailo¤ullar›nadokunmad›¤›n› gördü.Korkuyla uyanan Firavun,telâflla hemen kâhinleri, sihirbazlar›,rüya tabircilerinive müneccimleri ça¤›rd›.Rüyas›n›n tabirini istedi.Onlar rüyay› flöyle tabir ettiler:“Yak›nda ‹srailo¤ullar›içinde bir çocuk dünyayagelir; mülkü, saltanat› eli-peygamberler tarihi ansiklopedisi 58


MUSA ALEYH‹SSELÂMnizden al›r. Sizi ve milletiniziyurdunuzdan ç›kar›r,dininizi de¤ifltirir. Onundo¤aca¤› zaman çok yak›nd›r.”Bu tabir, Firavun içinen ac› ve hiç tahammüledilmez bir söz ve mutlakayok edilmesi icabeden birtehlike idi. Bunu duyarduymaz, kin ve nefret dolubir flekilde, kendine yak›-flan en çirkin karar› verdi.Merhamet hislerinden tamamenmahrum oldu¤uiçin, saltanat›na son verecekolan çocu¤u ortadankald›rmak istedi. Bu çocu-¤un hangi aileden do¤aca¤›n›bilemedi¤inden, ‹srailo¤ullar›içinde do¤acakbütün erkek çocuklar›nderhal öldürülmesini emretti.Memleketindeki ebelerinhepsini toplay›p, onlara;“‹srailo¤ullar›ndando¤um esnas›nda k›z çocuklar›d›fl›nda, elinize düflenher o¤lan› öldürün!”dedi ve bafllar›na amirlertayin edip, emrin yerinegelmesini temin etti.Hazreti Musa’n›ndo¤umu‹srailo¤ullar› da büyüklerindenduyarak, içlerindenbir zat›n yetiflece¤ini,kendilerini Firavun ve K›btîlerinzulmünden kurtaraca¤›n›,yine bu zat›n, onlar›,dedelerinin as›l memleketiolan Kenan diyar›nagötürece¤ini biliyorlard›.Bu zat›n meydana ç›kmas›n›ümit ediyorlar; bununbir an önce gerçekleflmesinibekliyorlar; yap›lanbütün zulüm ve eziyetlere,bu ümitle sabrediyorlard›.Firavun; kam›fltan, keskinb›çak gibi ameliyataletleri yap›lmas›n› emretti.‹srailo¤ullar›n›n hamilekad›nlar› zorla yat›r›l›r, bualetlerle kar›nlar› yar›l›r veçocuklar› ayaklar› aras›nadüflüverirdi. Bu büyükazap, do¤um zaman› gelenlereyap›l›r ve o¤lan çocuklar›o anda öldürülürdü.‹srailo¤ullar›n›n çocuklar›bu flekilde katledildi¤igibi, yetiflkin erkeklerdenbu hâle dayanama-peygamberler tarihi ansiklopedisi 59


MUSA ALEYH‹SSELÂMy›p, karfl› ç›kanlar da öldürülüyordu.Bunun üzerine, K›btîlerinreisi, Firavuna müracaatedip; “Sen, ‹srailo¤ullar›n›nçocuklar›n› öldürüyorsun.Bu arada yetiflkinlerde öldürülüyor. Böylegiderse bizim iflimiz gayetzor olacak. Zor ve meflakkatliifller bize kalacak!” diyerekendiflelerini bildirdi.Firavun, ‹srailo¤ullar›-na merhamet etti¤i içinde¤il, kendi kavmi olanK›btîlerin ›srarlar›n›n fazlal›¤›sebebiyle, biraz yumuflargibi göründü. ‹stemeyeistemeye, ‹srailo¤ullar›ndando¤acak olan erkekçocuklar›n bir sene öldürülüp,ikinci sene öldürülmemesiniemretti. Böylecebirer sene arayla, do¤acakbütün erkek çocuklaröldürülecekti.Firavunun emriyle, do-¤an bütün erkek çocuklar›-n›n öldürüldü¤ü o sene,Lâvî neslinden, yani HazretiYakûb’un üçüncü o¤luolan Lâvî’nin torunlar›ndanImrân isimli bir zat›nsulbünden, annesi, HazretiMusa’ya hamile oldu.Firavunun, do¤an çocuklar›hemen öldürmeküzere, ‹srailo¤ullar›na musallatetti¤i ebelerden birisi,Hazreti Musa’n›n annesininyak›ndan tan›d›¤›,samimî oldu¤u bir kad›nidi. Do¤um vakti yaklaflt›-¤›nda, Hazreti Musa’n›nannesi çocu¤una zarargelmesi endiflesiyle yak›ndostu olan o ebeyi ça¤›r›p,gizlice; “‹flte benim do-¤um vaktim geldi. Bugün,dostlu¤unu, yak›nl›¤›n›gösterece¤in ve bana yard›medece¤in gündür!”diyerek ondan yard›m istedi.O da “Peki” deyipeve geldi.Nihayet do¤um gerçekleflti.Hazreti Musa do-¤ar do¤maz, mübarek aln›ndabir nur parlad›. Ebe,bunu görünce, o nurun tesiriylebütün vücudununtitredi¤ini hissetti. Kalbine,Allahü teâlâ taraf›n-peygamberler tarihi ansiklopedisi 60


MUSA ALEYH‹SSELÂMdan, Hazreti Musa’ya karfl›büyük bir muhabbet verildi.Ebe, bütün kalbinin, bunurlu çocu¤a muhabbetledoldu¤unu hissetti. Kalbindehissetti¤i bu görülmemiflmuhabbet ile âdetayerinde duramayarak,Hazreti Musa’n›n annesinededi ki:- ‹yi ki bu do¤uma benidavet ettin. Senin bu o¤lunuo kadar sevdim ki, baflkahiçbir fleyi onun kadarsevmedim. Ben çocu¤unabir zarar vermem ama, seninhamile oldu¤un, vazifelilerinkay›tlar›nda vard›r.Ben buradan ç›kt›ktansonra, buraya hemen vazifelilergelir. O¤lunu iyimuhafaza eyle!Ebe evden ç›kt›ktansonra, bunlar› gözetleyenbaz› vazifeliler hemen kap›yageldiler. ‹çeri girmekistiyorlard›. Gelenleri, önce,Hazreti Musa’n›n k›zkardefli Meryem gördü.Hemen annesine haberverdi:- Anneci¤im! Kap›da vazifeliler,Firavunun adamlar›var!Hazreti Musa’n›n annesi,neye u¤rad›¤›n› flafl›rd›.Sanki akl› bafl›ndan gitmiflti.Ne yapt›¤›n› bilmezhâldeydi. Çocu¤u bir h›rkayasar›p, d›flar›dan görünmeyecekflekilde tand›-r›n bir köflesine koydu.Hâlbuki tand›r ateflten çokk›zm›flt›. Fakat o, bunu telâfltanfarketmemiflti bile.Firavunun adamlar› içerigirip, her taraf› arad›lar.Tand›r k›zd›¤›ndan ve oradaçocuk olma ihtimali hiçakla gelmedi¤inden, tand›-ra bakmad›lar. Allahü teâlân›nhikmeti, Hazreti Musa’n›nannesinde de, hiçdo¤um yapm›fl bir kad›n›nhâli görülmüyordu. Adamlarhayretle Musa aleyhisselâm›nannesine sordular:- Biraz evvel buraya birebe kad›n gelmemifl miydi?- O benim tan›d›klar›mdan,yak›n dostlar›mdand›r.Beni ziyarete gelmiflti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 61


MUSA ALEYH‹SSELÂMBunun üzerine Firavununadamlar› ç›k›p gittiler.Hazreti Musa’n›n annesibu hâlin dehflet ve heyecan›n›üzerinden atamam›flken,birden akl› bafl›nageldi. Çocu¤u ne yapt›¤›n›hat›rlayamad›. Oradabulunan k›z›na sordu:- Çocuk nerede?- Bilmiyorum.Zira annesi çocu¤usaklarken, o kap›ya bak›-yordu. Bu s›rada tand›rdançocu¤un a¤lama sesiduyuldu. Sanki, “Ben buraday›m!”diye, hafif bira¤lama ile haber verdi.Annesi can havli ile orayakofltu. O¤lu tand›rda idi vehiçbir zarar görmemiflti.Allahü teâlâ ona, k›zg›ntand›r› serin bir yer eylemiflti.Aynen, Hazreti ‹brahim’eateflin gülistan olmas›gibi...Hazreti Musa’n›n annesiilk tehlikeyi böylece atlatm›flt›.Ci¤erparesi, Firavununzarar›ndan flimdilikkorunmufl, yaral› kalbi birazolsun rahatlam›flt›. Bununlaberaber, Firavununcasuslar› taraf›ndan, do-¤umun er geç haber al›naca¤›endifle ve korkusuiçindeydi. Bu s›rada, Allahüteâlâ, Hazreti Musa’n›nannesine; o¤lunu emziripaç b›rakmamas›n›, Firavununadamlar›ndan bir zarargelmesi durumunda,onu Nil nehrine b›rakmas›n›,çocu¤un kendisinegeri verilece¤ini ve bir deHazreti Musa’n›n peygamberolaca¤›n›, bu sebeplekorkmamas›n› ilham etmifltir.Bu durum Kur’an-› kerimdemealen flöyle bildirilmifltir:(Biz, Musa’n›n annesineflöyle ilham ettik: Musa’y›emzir! Ona bir zarar gelmesindenkorkarsan, onu Nilnehrine b›rak, bo¤ulaca¤›ndankorkma! Ve ayr›l›¤›ylahüzünlenme, kederlenme!Muhakkak ki biz, yak›n zamandaonu sana geri döndürürüzve onu peygamberlerdeneyleriz.) [Kasas 7]peygamberler tarihi ansiklopedisi 62


MUSA ALEYH‹SSELÂMO, bu ilham ile o¤lunubir sand›k içinde Nil nehrineb›rakmak istedi. HazretiMusa’n›n do¤umundanbirkaç gün sonra, K›btîlerdenbir marangoza gidip,istedi¤i sand›¤›n vas›flar›-n› bildirdi. K›btî marangozhayretle sordu:- Böyle bir sand›¤› neyapacaks›n ki?O ise yalandan hiç hofllanmad›¤›için hakikati oldu¤ugibi anlatt›. Marangozistedi¤i sand›¤› yapt›.Musa aleyhisselâm›nannesinin istedi¤i sand›¤›yapan marangoz, sonragidip bunu Firavunun memurlar›nahaber vermekistedi. Vazifelilerin yanlar›-na varan marangoz, olanlar›anlatmaya bafllayaca-¤› anda dili tutulup, hiçbirfley konuflamaz oldu. Hiçbirsöz söyleyemedi¤i gibi,iflaretlerle de hiçbir fleyanlatamad›. Marangozak›zan vazifelilerin sab›rlar›taflt›¤›ndan, döverek, hakaretleonu d›flar› att›lar.Marangoz ne oldu¤unuanlayamaman›n flaflk›nl›¤›içinde dükkân›nadönünce, hikmet-i Huda,dili aç›ld›. Derdini anlatmakiçin, acele ve heyecanlakoflarak, yine vazifelilerinyan›na geldi. Güyakendisini müdafaa edecek,hakl› bir gaye ile, üstelikonlar›n hofluna gidecekbir fleyi haber vermekiçin geldi¤ini ispat edecekti.Bu sefer dili tutulmaklakalmam›fl, gözleri de o andagöremez olmufltu.Yine vazifelilerden çokhakaret görüp, d›flar› at›ld›.Pek periflan ve ac›nacakhâle düfltü. Biraz evvel sapasa¤lambir kimse iken,flimdi konuflamaz ve göremezolmufltu. Bunun ilâhîbir ikaz ve ceza oldu¤unuanlad›. Yapt›¤›na çok piflmanoldu. Kendi kendine;“fiayet dilim aç›l›r da bumusibetten kurtulursam,haber vermeye gitmeyece-¤im ve bu s›rr› hiçbir zamanhiç kimseye söylemeyece¤im!”diye ahdetti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 63


MUSA ALEYH‹SSELÂMBu içten gelen piflmanl›kve ahdin neticesinde dilisöyler, gözleri de görüroldu. Marangoz sevincinden,hemen Allahü teâlâyaiman edip, flükür secdesinekapand›. Böylece,Hazreti Musa’n›n annesibüyük bir tehlikeden dahakurtuldu.Bu marangozun yapt›-¤› sand›k, has›r örülen bircins kam›fltan yap›lm›flt›.Hazreti Musa’n›n annesisand›¤› ald›. ‹çine pamukkoydu ve Hazreti Musa’y›,büyük bir ihtimam ile sand›¤ayerlefltirdi. Sonra s›-k›ca kapay›p, ba¤lad› veNil nehrine b›rak›verdi.Bir anne için, yeni do¤muflbir çocu¤u bu flekildenehre b›rak›vermek, elbetteçok zor idi. Fakat o, kendisineilham olundu¤u flekildehareket ediyordu.Sular, sanki onu tafl›-man›n idrakinde imifl gibi,yavafl yavafl, kald›r›p indirerekuzaklaflt›rd›. Nil nehri,Firavunun saray›n›n civar›ndangeçerken, büyükbir kanal ile, içinde saray›nda bulundu¤u bahçeyepeygamberler tarihi ansiklopedisi 64


MUSA ALEYH‹SSELÂMayr›l›rd›. Sand›k bu kanaldansaray›n yak›n›na kadargeldi. Su almak içinkanala gelen hizmetçiler,sand›¤› saray›n bahçesindekia¤açlar›n aras›ndabuldular. ‹çinde para vard›rzann›yla al›p, açmadanFiravunun han›m›na götürdüler.Bu arada Firavun, Asiyebinti Müzâhim ile evlenmiflti.Asiye, kavmininseçkin kad›nlar›ndan olup,iffet ve cemal sahibi idi.Bu han›m, Yusuf aleyhisselâmzaman›nda M›s›rSultan› olan ve Hazreti Yusuf’aiman eden Reyyânbin Velid’in neslinden idi.Firavunun han›m› olanAsiye, sand›¤› aç›nca, flafl›rd›.Çünkü ak›llara durgunlukverecek güzelliktebir erkek çocuk vard›. Allahüteâlâ Asiye’nin kalbine,bu çocu¤a karfl› muhabbetve ac›ma hissi verdi veAsiye büyük bir sevgi ileona ba¤lan›p hep hizmetindebulundu.Hazreti MusaFiravunun saray›ndaDo¤an çocuklar› öldürmeklevazifeli olanlar, bir çocukbulundu¤unu haberal›nca, do¤ruca Hazreti Asiye’ninyan›na gelerek, çocu-¤u öldürmek istediler. HazretiAsiye, onlara dedi ki:- Sabredin! Bu çocuk‹srailo¤ullar›n› artt›rmazya... Ben Firavuna gidip,onu bana ba¤›fllamas›n›isteyece¤im. Ba¤›fllarsa,iyilik etmifl olursunuz. fiayetöldürülmesini emrederse,o zaman size ne sözümolur ki?Sonra bebe¤i Firavunagötürdü. Firavun, bebe¤inöldürülmesini isteyerekdedi ki:- Bunun ‹srailo¤ullar›ndanolmas›ndan korkar›m.Bu, bizim elinde helâk olaca¤›m›zve onun sebebiylemülkümüzün elimizdengidece¤i kifli olabilir.Hazreti Musa’ya candanba¤lanan Hazreti Asiye,“Bu çocuk, benim vepeygamberler tarihi ansiklopedisi 65


MUSA ALEYH‹SSELÂMsenin göz nurumuz olsun.Onu öldürmeyin! Olur ki,bize faydas› dokunur, yahutonu evlât ediniriz.” diyerek,Firavun, çocu¤ukendisine ba¤›fllay›ncayakadar susmadan hep konufltu.Hatta, bu çocu¤un‹srailo¤ullar›ndan oldu¤ununkat’î belli olmad›¤›n›,baflka bir kavimden olmaihtimalinin de bulundu¤unubildirdi. Firavun, bu ›srarkarfl›s›nda, öldürmekfikrinden vazgeçti. Onuevlât edinmek hususundaise; “Ben istemem, seninolsun!” dedi.Tefsir âlimleri; (fiayet,Asiye gibi Firavun da Musaaleyhisselâm› benimsemiflolsa ve; “Evet, berabercebunu evlât edinelim!”deseydi, Allahü teâlâ,Asiye’ye nasip etti¤igibi, ona da hidayet verirdi.)diye bildirmifllerdir.‹flte o günden sonra,Hazreti Musa, Firavununsaray›nda yetiflmeye bafllad›.Ne garip bir tecelli ve nebüyük bir hikmettir ki, Firavun,bir taraftan bu çocu¤uaramak, bulmak ve ortadankald›rmak için hazinelersarfediyor; binlerce masumyavrunun kan›n› ak›t›-yor; ba¤r› yan›k analar›n,gözü yafll› babalar›n yüreklerinida¤l›yor; bir taraftanda arad›¤› çocu¤u bizzatkendi eliyle besleyip büyütüyordu.Hem de tam birhürmet ve büyük bir ihtimamile yetifltiriliyordu.Buna benzer misalleretarihte çok rastlanm›flt›r.Ekseri zalimlerin, kendi ellerindebesledikleri, kendisinipek afla¤› gördü¤ü,hatta hizmetçi eylediklerikimselerin elinde helâkedilmesinde çeflitli hikmetlervard›r. Allahü teâlâ, o zalimlerdenintikam›n› baflkasuretle de almaya elbettekadir olup, her fleye gücüyeter.Hazreti Musa’n›nsüt annesiSarayda, Asiye taraf›ndanevlât edinilen Hazretipeygamberler tarihi ansiklopedisi 66


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa için, o gün bir sütanne bulunmas› kararlaflt›r›ld›.Ne kadar süt annelerbulunduysa da, bebekhiçbirini emmedi. Zira ilâhîtakdir onun yabanc› kad›ndanemmesine izinvermiyordu. Zira onun,annesine iade edilece¤inedair hüküm verilmiflti.Di¤er taraftan, HazretiMusa’n›n annesi, çocu¤unuNil nehrine b›rakt›ktansonra, dikkat çekmemesiiçin sand›¤› kendisi takipetmemiflti. Bu görevi HazretiMusa’n›n k›z kardefliMeryem’e vererek dedi ki:- Kardeflinin ard› s›ragit! Onu takip et! Ne oldu-¤unu anlay›p, bana habergetir!Meryem, kardefli Musa’n›nbulundu¤u sand›¤›takip etmiflti. Sand›¤›n Firavununsaray›na götürüldü¤ünü,çocu¤u emzirmekiçin süt anne arand›-¤›n›, bunun için pek çokkad›n›n saraya geldi¤inigördü. Hatta gelen kad›nlarlabirlikte saraya girdi.Musa aleyhisselâm›n, onlardanhiçbirinin sütünüemmedi¤ini görünce, sevinerekdedi ki:- Size bu çocu¤u emzirecek,onu güzel yetifltirecekbir han›m› haber vereyimve onun buraya gelmesindesize yard›m edeyimmi?Meryem, her ne kadardurumu sezdirmemeyeazamî gayret gösteriyor,heyecan›n› gizlemeye çal›-fl›yorsa da, di¤er insanlardanfarkl› bir hâlinin oldu-¤u belliydi. Bunu ilk farkeden,Firavunun veziri Hamanoldu. Haman, Meryem’eç›k›flt›:- Senin telâfl›n nedir ki,ona süt annelik yapacakbirini bildi¤ini söylüyorsun?Yoksa bu çocuk seninkardeflin mi ha?!.Meryem, durumun nekadar hassas oldu¤unubildi¤inden, hemen kendinitoparlayarak cevap verdi:peygamberler tarihi ansiklopedisi 67


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Sarayda bulunanlar›n,süt anne bulmak içinolan telâfl ve gayretlerinigördü¤ümden, onlarayard›mc› olmak istedim, okadar...Meryem böyle söyleyince,hemen onunla ilgilenerekdediler ki:- Sen tan›yorsan, onubulmam›zda bize yard›mc›ol!- O benim annemdir.- Annenin o¤lu var m›-d›r?- Harun isminde bir o¤luvard›r. Çocuklar›n öldürülmedi¤isene do¤mufltu.- Bu söylediklerin gerçektendo¤ru ise, o kad›n›getir!Meryem, sevinç ve heyecanlaannesinin yan›nadöndü ve olanlar› haberverdi. Sonra da annesiniFiravunun saray›na götürdü.Annesi saraya geldi-¤inde, o¤lu, Firavunun ellerindea¤l›yor, Firavun iseonu dindirmeye çal›fl›yordu.Oraya giren annesi,çocu¤u kuca¤›na al›r almaz,sesini kesti. Sütünükabul edip, emmeye bafllad›.Firavun da günde birdinar ücretle, Musa’y›ona, süt çocu¤u olarakverdi.Bundan sonra, HazretiMusa’n›n annesi, o¤lunual›p evine götürdü. BöyleceAllahü teâlân›n, “... Muhakkakki, biz yak›n zamandaonu sana geri döndürürüz...”fleklindeki vaadigerçekleflmifl oldu.Nitekim Kasas suresinin13. ayet-i kerimesindemealen buyuruldu ki: (‹flteböylece biz, Musa’y› annesineiade ettik. Ta kionunla gözü ayd›n olsun.Onun ayr›l›¤›yla hüzünçekmesin. Ve Allahü teâlân›nvaadinin flüphesizbir hak oldu¤unu bilsin.Lâkin insanlar›n ço¤u, Allahüteâlân›n vaadininhak oldu¤unu bilmez.)Hazreti Musa’n›n annesi,evlâd›n›n Firavunun eli-peygamberler tarihi ansiklopedisi 68


MUSA ALEYH‹SSELÂMne geçti¤ini ö¤renince,çok üzülmüfltü. Fakat Allahüteâlâ ona sab›r ihsanederek kendine hâkim olmufl;böylece sabr›n›n karfl›l›¤›n›görmüfltü.Hazreti Musa’n›n, di¤ersüt annelerin sütlerini emmedi¤ihâlde, bu han›m›nsütünü emdi¤ini anlayanvezir Haman; Hazreti Musa’n›nannesine dedi ki:- Bu çocuk, senden evvelbaflka kad›nlar›n sütünühiç kabul etmedi¤i hâlde,senin sütünü kabul etti¤inegöre, sen her hâldebu çocu¤un annesisin!- Ey melik! Ben hofl kokulu,sütü tatl› olan bir kad›n›m.Her çocuk benimkokumu duyunca, hemenbana sar›l›r ve sütümüemer.Bunun üzerine oradabulunanlar›n hepsi birden;“Do¤ru söylüyorsun!”diye iltifat ettiler veher biri ona alt›n ve cevahirden,çeflitli hediyelerverdiler.Böylece Asiye’nin evlâtedindi¤i Hazreti Musa’yasüt anne bulunmufltu. Asiye;Musa aleyhisselâm›nannesine dedi ki:- Yan›mda, sarayda kal!Bu çocu¤u burada emzir!Muhakkak ki ben, hiçbirfleyi bu çocuk kadar sevmiyorum.Hazreti Musa’n›n annesi,evindeki çocu¤u Harunaleyhisselâmdan bahsederekflöyle cevap verdi:- Evimi ve evimdeki çocu¤umuterk edemem,helâk olurlar. Müsaadenizolur, gönlünüz rahat ederse,çocu¤u bana verin,evime götürüp, ona bakay›m.Benimle oldu¤umüddetçe ona iyiliktenbaflka bir fley yapmam.Aksi hâlde evimi ve evdekiçocu¤umu b›rakamam.Onun, o¤lu Hazreti Musa’yaolan flefkatinin çoklu¤usebebiyle; “Her hâlve flart alt›nda, onu emzirmeye,ona bakmaya haz›-r›m!” demeyip de; “Evimepeygamberler tarihi ansiklopedisi 69


MUSA ALEYH‹SSELÂMgötürmeye müsaade edersenizona süt annelik yapar›m.Aksi hâlde evimi veçocu¤umu terk edemem!”gibi Asiye’yi zorlay›c› birifade kullanmas›n›n sebebivard›. Çünkü Allahü teâlâ,kendisine çocu¤unuyak›n zamanda iade edece¤inivadetmiflti. Kat’îolarak biliyordu ki, Allahüteâlân›n vaadi hakt›r vemutlaka gerçekleflir.Nihayet Asiye bu teklifikabul etti ve annesi, HazretiMusa’y› al›p evlerinegetirdi. Ci¤erparesini,nehre emanet ederkengönlü mahzun; Firavununeline geçti¤ini iflitince deöldürecekleri endiflesiyleperiflan vaziyette olangönlü yaral› anne, ertesigün her türlü afetten kurtulmufl,her hâliyle rahatve nefleli idi. Firavununsaray›nda herkesten iltifatgörüyor, her birinden çokk›ymetli hediyeler al›yorve iflin en mühimi de, zayiolmas›ndan korktu¤u ci-¤erparesi kuca¤›nda bulunuyordu.Bu anda onunkalbinde bulunan rahatl›kve süruru dile getirmek elbettemümkün de¤ildir.Hazreti Musa’n›n annesi,çocu¤u kuca¤›nda olarakevine geldi¤i zaman,sevinç gözyafllar› döküyor,Allahü teâlâya çok flükrediyor,yerinde duram›yor,âdeta kendisini kaplayansevinç ile uçuyordu. Bütünbu heyecan ve coflkuesnas›nda, kendini tutamay›p;“Bu bir süt çocu¤ude¤il, benim kendi öz evlâd›m,ci¤erparemdir!” diyehayk›r›verse, durum tamamentersine dönebilirdi.O ise, bunu pekâlâ biliyorve kendini tutmayabilhassa gayret sarfediyordu.Allahü tealâ onumuhafaza etti ve bu husustabir tek kelâm söylettirmedi.Musa aleyhisselâm birazgeliflip, hareket etmeyebafllay›nca, Asiye, HazretiMusa’n›n annesine; “Çocu¤umubana getirmeniistiyorum!” dedi. Sonrapeygamberler tarihi ansiklopedisi 70


MUSA ALEYH‹SSELÂMgörüflmenin sarayda yap›lmas›için aralar›nda birgün tayin ettiler. Asiye, hususîadamlar›na ve memurlar›nada dedi ki:- Biriniz noksan olmamaküzere, hepiniz, o¤lumuhediye ile karfl›layacaks›n›z!Hakk›n›zdaki kanaatim,karfl›lama esnas›ndagösterece¤iniz dikkateve ona verece¤inizhediyelere ba¤l›d›r!Annesi ile birlikte evlerindenal›nan Hazreti Musa,sarayda Asiye’nin odas›nagötürüldü. Görülmemiflbir karfl›lama merasimiyap›ld›. Evlerinden ç›-k›p, saraydaki hususî odayagirinceye kadar, herad›mda, k›ymetli hediyelertakdim edildi. ‹çeriyegirince, Asiye çok sevindi.Muhabbetle sar›l›p, onusevdi. Çok ikramda bulundu.Annesinin, çocu¤a çokiyi bakm›fl olmas›na dahayran oldu. Sonra çocu-¤un, Firavuna götürülmesini,onun da ikramda bulunaca¤›n›söyledi.Hazreti Musa’y› Firavunagötürdüler. Firavunonu al›p, kuca¤›na oturttu.Firavunun sakal› çokuzundu. Musa aleyhisselâm,Firavunun sakal›n›yakalay›p sertçe çekti. Hattak›l da kopard›. Yüzünebir de tokat att› ve elindekikamç› ile de Firavunun bafl›navurdu. Firavun çokk›zd› ve bunu kötüye yorumlay›p;“Arad›¤›m düflman›mbudur!” dedi. Çocukbo¤azlayan adamlar›-na, onu öldürmeleri içinhaber gönderdi.Firavunun han›m› Asiye,bu haberi ö¤renince,koflarak Firavunun yan›nagelerek sordu:- Bana ba¤›fllad›¤›n buçocuk hakk›nda ne yapmay›düflündün?Firavun da Musa aleyhisselâm›nyapt›klar›n› anlatt›.Asiye dedi ki:- O çocuktur, akl› ermez.Bunu çocuklu¤undanyapt›. Ben flimdi onabir ifl yapay›m da, o za-peygamberler tarihi ansiklopedisi 71


MUSA ALEYH‹SSELÂMman benim hakl› oldu¤umuanlayacaks›n. Alt›n,yakut gibi k›ymetli fleylerile birlikte bir de ateflinkorunu önüne koyay›m.Yakutu al›rsa, ak›ll›d›r. Ozaman onu öldürt! Ateflparças›n› al›rsa, anla ki çocuktur.Hazreti Asiye, HazretiMusa’n›n yan›na, içindealt›n ve yakut olan bir tabakile yine içinde atefl korubulunan baflka bir tabakkoydu. Musa aleyhisselâm,elini mücevhereuzat›rken, Cebrail aleyhisselâm,elini atefl koru bulunantabak taraf›na çevirdi.Musa aleyhisselâm biratefl parças› al›p, a¤z›nakoyuverdi. Atefl, mübarekdiline de¤di ve yakt›. Böylecedilinde az bir yarameydana geldi.(Bu yara, konuflmas›natesir etmiflti. Ta ki, ilk olarakTûr da¤›na ç›kt›¤›nda,dilindeki bu hâlin gitmesiiçin Allahü teâlâya duâ etti.Allahü teâlâ da kabuledip, art›k o hâlden eserkalmad› ve peygamberli¤imüddetince de çok fasih,düzgün ve en güzel flekildekonufltu.)Bunun üzerine Asiye,Firavuna flöyle dedi:- Yapt›¤›n›n, düflündü-¤ünün do¤ru olmad›¤›n›gördün mü? O çocuktur,ne yapt›¤›n› bilmez!Bunun üzerine Firavunda öldürmekten vazgeçti.Bu yolla da Allahü teâlâ,Firavunun yapaca¤› kötülü¤üondan çevirdi.Hazreti Musa’n›nK›ptîyi öldürmesiHazreti Musa Firavununsaray›nda izzet ve ikramiçinde kald›. Allahü teâlâ,Firavuna ve bütün insanlaraonu sevdirdi. Onu görenherkes, kalbinde ona karfl›bir muhabbet hâs›l oldu-¤unu hissederdi. Allahü teâlâ,onun gözlerine öyle birgüzellik vermiflti ki, kendisinigörenin, onu sevmemesi,ona âfl›k olmamas›mümkün de¤ildi. Bu hu-peygamberler tarihi ansiklopedisi 72


MUSA ALEYH‹SSELÂMsusta ayet-i kerimede mealen,([Ya Musa! Sevilmen]ve benim nezaretimde yetifltirilmeniçin, sana, kendimdensevgi verdim.) [Tâhâ39] buyuruldu.Müfessirler; yukar›dakiayet-i kerimenin meali;“Her görene seni sevdirdim.Hatta Firavuna senisevdirdim de, onun flerrinden,zarar›ndan kurtuldun.Asiye binti Müzâhimde seni sevdi ve evlâtedindi.” fleklindedir, demifllerdir.Hazreti Musa bu flekildeFiravunun saray›ndayetiflti, büyüyüp geliflti.Art›k, Firavunun binekhayvanlar›na biner, onungiydi¤i gibi k›ymetli elbiselergiyerdi. ‹nsanlar›nço¤u, Firavunun o¤lu zannedip,süt çocu¤u olarakgeldi¤ini bilmezlerdi. Çokkimse onun sebebiylehaks›zl›ktan ve alay edilmektenkurtuldu. K›rk yafl›nagelince, akrabalar›n›ö¤renip, onlar›n yan›nagitti. Onlar› ziyaret etti.Musa aleyhisselâmrüfld ve olgunlu¤a kavuflup,kendine ilim ve hikmetverilince, Firavunundininin bât›l, bozuk oldu-¤unu bildi. Zaten Allahüteâlâ, di¤er peygamberlergibi onu da muhafazaetmifl, Allahü teâlâdanbaflkas›na ibadet etmekbir yana, böyle fleylerehiç yaklaflmam›flt›. Hikmetve ilim verilince, Firavununve çevresinin dinlerininbozuklu¤unu, dahaiyi anlad›. Bundansonra, Firavunun ve kavmininiçinde bulunduklar›hâli ay›plamaya, onlar›nzulüm yapt›klar›n› anlatmayabafllad›.Hazreti Asiye’nin hertürlü gayretine, yat›flt›rmayaçal›flmas›na ra¤men,Firavun ve onunkavmi olan K›btîler, HazretiMusa’y› aralar›ndanay›rmaya, yanlar›ndanuzaklaflt›rmaya çal›flt›lar.Korkutmaya kalk›flt›lar.Hazreti Musa da onlar›naras›ndan ayr›l›p ç›kt›. Bupeygamberler tarihi ansiklopedisi 73


MUSA ALEYH‹SSELÂMsebeple, Firavunun bulundu¤ubeldeye, gizlice girerdi.Çünkü K›btîler tehditediyorlard›. Bir de onlarher kötülü¤ü yapabilirlerdi.Hazreti Musa, birgünMünif isimli bir beldede,M›s›rl› bir K›btî kâfirinin,‹srailo¤ullar›ndan birineiflkence etti¤ini gördü. ‹flkencegören Sâmirî ismindebiri, hasm› da Fâtûn ismindeFiravunun ekmekçisiidi.Fâtûn, saray›n mutfa¤›için odun sat›n alm›fl veSâmirî’ye; “Bu odunlar›tafl›!” demiflti. Tafl›may›ncada ona zulmetmeyebafllam›flt›. Sâmirî, kendinehaks›zl›k yapan M›s›rl›-ya karfl›, Hazreti Musa’danyard›m istedi. Musa aleyhisselâmSâmirî’yi onunelinden kurtarmaya çal›flt›.Eliyle K›btînin gö¤sünevurunca, adam düflüp ölüverdi.Hazreti Musa yapt›-¤› bu iflten mahcup olduve Allahü teâlâya flöyle niyazdabulundu:- Bu maktulün yapt›¤›ifl, aflikâre azd›r›c› bir düflmanolan fleytan›n amellerindendir.Ya Rabbi! Seninemrin olmadan o K›btîninölümüne sebep olmaklaben nefsime yaz›kettim. Benim hatam› magfireteyle!Sâmirînin nankörlü¤üK›btînin ölmesi hâdisesini;kavgada bulunan Sâmirî’denbaflka hiç kimsebilmiyordu. K›btîler, hâdiseyihaber al›nca, o s›radaflehirde bulunan Firavunagelerek dediler ki:- ‹srailo¤ullar› yak›nlar›m›zdanolan bir adam›öldürdüler. Onlardan bizimhakk›m›z› al! Bu yapt›klar›n›yanlar›na koyma!- Öldüreni ve flahitleribana getirin!Bunun üzerine o kadararaflt›rd›larsa da, bir delilbulamad›lar. Firavun, aran›lanflahs›n bulunmas›için flehirden ayr›lmad›, ogün orada kald›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 74


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa aleyhisselâm,flehirde olanlar› ö¤rendi.Hazreti Musa’n›n, K›btîninelinden kurtard›¤› kimse,her ne kadar ‹srailo¤ullar›ndanise de mümin de-¤ildi. Nitekim, Musa aleyhisselâm,“Hata ile K›btîninölümüne sebep oldu-¤um için, Allahü teâlâ beniaffetmekle ve Firavunayakalatt›rmamakla banaihsanda bulundu. Öyleyseben, bu nimetlerin hakk›için bir daha hiçbir kâfirearka ç›kmayay›m, yard›metmeyeyim.” diye düflündü.Hazreti Musa, sabaholunca, yeni durumdanhaberdar olmak istiyordu.Çarfl›ya ç›kt›¤›nda bir dene görsün? Dün K›btîninelinden kurtard›¤› ‹srailo¤lu,bugün de yine bir K›btîile kavga etmiyor mu? ‹srailo¤luyine Hazreti Musa’danyard›m isteyince,Hazreti Musa ona dedi ki:- fiüphe yok, sen, elbetteapaç›k bir azg›ns›n!Bu sözüyle, “Dün kavgaettin. Kavgaya beni dekatt›n. fiimdi bir baflkas›yladövüflüyor, yine yard›-m›m› istiyorsun. Nedir seninbu yapt›¤›n? Dünkühâdiseden ibret almad›nm›? Niye gücünün yetmedi¤ikimselerle dövüflüpduruyorsun?” demek istedi.Bununla beraber, onayard›m etmemesi hâlinde,‹srailo¤lunun, dünkü hâdiseyiFiravunun adamlar›-na bildirmesi ve kendisiniele vermesi ihtimalinekarfl›, yine de yard›m etmekistedi. Bununla berabermaksad›, çabucak onuK›btînin elinden kurtar›p,onun muhtemel zarar›ndankurtulmak için çabucakoradan uzaklaflmakt›.K›btîyi tutup, ‹srailo¤lundanay›rmak için, aceleyleüzerine yürüdü. HazretiMusa’n›n biraz evvel söylediklerinden,‹srailo¤luçok korkup, Hazreti Musa’n›nK›btîyi de¤il de,kendisini tutmak istedi¤inipeygamberler tarihi ansiklopedisi 75


MUSA ALEYH‹SSELÂMzannetti ve heyecanla ba-¤›rd›:- Ya Musa! Dün ölümünesebep oldu¤un adamgibi, bugün de beni katletmeyemi kastediyorsun?Ara buluculardan olmay›arzu etmiyorsun da, buyerde, yaman bir zorba m›olmak istiyorsun?Orada ‹srailo¤lu ilekavga eden K›btî, hasm›ndanbu sözleri duyunca,dünkü K›btî Fâtûn’un ölümünesebep olan›n, Musaaleyhisselâm oldu¤unuanlad›. Ellerinden s›yr›l›pkurtuldu ve koflarak Firavununyan›na gitti. Firavunile görüflmek istedi¤ini,mühim bir fley bildirece¤inisöyledi. Firavunahaber verildi¤inde, Firavun,görüflme iste¤ini kabulederek dedi ki:- Onu içeri alabilirsiniz.Kendisi yak›n tan›d›¤›m›z,dostumuzdur!‹çeri al›nan K›btî, olan›biteni Firavuna anlatt›. Bununüzerine, önceki günölen K›btînin yak›nlar›, he-peygamberler tarihi ansiklopedisi 76


MUSA ALEYH‹SSELÂMmen k›sas yap›lmas›n›, yaniölen akrabalar› yerine,Hazreti Musa’n›n katledilmesiniistediler. Firavun ileetraf›ndakiler ve bir de K›btîkavminin ileri gelenleritoplanarak, aralar›nda istiflareedip, k›sas yap›lmas›n›kararlaflt›rd›lar. Hatta istiflareetmekten, birbirlerinin fikirlerinialmaktan ziyade,Musa aleyhisselâm›n katledilmesiiçin birbirlerineemirler veriyorlard›. NihayetFiravun, derhal HazretiMusa’n›n yakalanmas› vekatledilmesi için emriniverdi:- Onu bulun! fiehirdenç›kmam›flt›r. Baflka bir yeregidemez. Yol bilip ç›kartacakbirisi de¤ildir.Hazreti Musa’n›nMedyen’e gitmesiFiravunun, Hazreti Musa’y›yakalamalar› ve katletmelerifleklinde askerlerineemir verdi¤ini ö¤renenbir kimse, koflarak, enkestirme yollardan geçip,Musa aleyhisselâm›n yan›nageldi. Durumu habervererek dedi ki:- Ya Musa! fiehrin ilerigelenleri senin hakk›ndamüzakere yap›yorlar.Ölen K›btîye k›sas olarakseni öldürecekler. Hemenbu flehirden ç›k, git! Muhakkakki ben, senin iyili-¤ini isteyenlerdenim.Bu haberi veren Firavununamcas›n›n o¤luolup, mümin bir zat idi. ‹brahimaleyhisselâm›n diniüzere ibadet ederdi vekavminden iman›n› gizlerdi.Musa aleyhisselâmapeygamberli¤inin bildirilmesindensonra da, onailk inanan kifli bu Hazkîl oldu.Hadis-i flerifte buyurulduki:(Ümmetlerin, önde gelenleriüçtür. Bunlar, Allahüteâlâya bir an imans›zl›ketmediler. Firavununailesinden mümin olanHazkîl, Habîb-i Neccâr veMuhammed’in [sallallahüaleyhi vesellem] ehl-i bey-peygamberler tarihi ansiklopedisi 77


MUSA ALEYH‹SSELÂMtinden Ali bin Ebî Tâlib. Enüstünleri de budur.)Hazkîl’in haber vermesiüzerine, Musa aleyhisselâm,yolda yakalanmak veherhangi bir taarruza u¤ramaktehlikesine karfl›,etraf›n› gözetleyerek, hemenflehirden d›flar› ç›kt›ve Allahü teâlâya flöylemünacatta bulundu:- Ya Rabbi! Bana bu zalimkavimden kurtulufl ihsaneyle veya beni onlarlakarfl›laflmaktan, onlar›nbeni yakalamalar›ndanmuhafaza eyle!Allahü teâlâ da, onunduâ ve münacat›n› kabulbuyurup, onu muhafaza etti.Musa aleyhisselâm böylecetam bir selâmet içindeMedyen flehrine do¤ru yürümeyebafllad› ve “Ümitederim ki, Rabbim benido¤ru yola sevkeder deMedyen’e giderim.” dedi.Hazreti Musa o flehirdenç›kt›¤›nda, ne tarafa gidece¤inibilmiyordu. Zira,daha önce herhangi bir yereseyahat etmemiflti. Busebeple, flehirden ç›kt›¤›nda,tam bir hayret içindeidi. Yol arkadafl› olmad›¤›gibi, yiyece¤i de yoktu.Herhangi bir gizli yol bilmedi¤inden,bilinen, görünenana yolu takip ederek yürüyüpgitti. Firavunun adamlar›ise, idam edilmek içinaranan bir kimsenin, meydanda,ortada, ana yoldabulunmas›na ihtimal bilevermediklerinden, ana yolahiç bakmad›lar. Hazreti Musaise, rahatça yoluna devametti.Musa aleyhisselâmyola koyuldu¤unda, Cebrailaleyhisselâm ona gelip,fiuayb aleyhisselâm›nbulundu¤u beldenin yolunugösterip; “Medyen’egit!” dedi. Musa aleyhisselâm,M›s›r’dan ç›k›p,Medyen’e do¤ru yol ald›.Aradaki yol, sekiz günlükmesafe idi. Yani, Kûfe ileBasra aras› kadar mesafeidi. Bu uzun yolculukta,Allahü teâlâ taraf›ndanvazifelendirilen iki melek,peygamberler tarihi ansiklopedisi 78


MUSA ALEYH‹SSELÂMinsan fleklinde HazretiMusa’ya yol arkadafl› oldular.Nihayet, bir sabahvakti Medyen flehrineyaklaflan Hazreti Musa,uzakta Medyen kalesinigördü. Bir müddet kaleyiseyrettikten sonra, kalekap›s›n›n aç›ld›¤›n›, kaledensürüler hâlinde koyunlar›nve s›¤›rlar›n ç›kt›¤›n›gördü. Buradan ç›-kan sürüler, bafllar›ndaçobanlar›yla, Hazreti Musa’n›ndurdu¤u yerin yak›n›ndakikuyuya do¤rugeliyordu. fiehir halk›hayvanlar›n› hep o kuyudansuluyorlard›.Çobanlar, kuyunun bafl›nagelerek, s›rayla davarlar›n›sulamaya bafllad›lar.Hayvanlar, bir an evvelsu içebilmek için kuyuyaüflüfltüklerinden, görülmedikbir izdiham ves›k›fl›kl›k meydana geliyordu.Kuyunun bafl›nayaklaflt›klar›nda, iki han›m,davarlar›n› di¤er sürülerdenay›rarak, kenardabir yere toplay›p oturdular.Di¤erlerinin, hayvanlar›n›sulay›p, ifllerinibitirmelerini beklemeyebafllad›lar. Hazreti Musabulundu¤u yerden, hayretleolanlar› seyrediyordu.Onlar›n, di¤erleri gibis›raya girmemeleri, kuyuyayaklaflmamalar›, dikkatiniçekti. Bulundu¤u yerdenkalk›p, kuyunun bafl›-na geldi. Onlara yaklaflarakdedi ki:- Sizin hâliniz nedir?Niçin siz de onlarla birliktedavarlar›n›z› sulam›yorsunuz?- Çobanlar hayvanlar›n›sulay›p gitmedikçe, biz davarlar›m›z›sulayamay›z.Erkeklerle birlikte o izdihama,s›k›fl›kl›k ve kalabal›¤ada kar›flamay›z. Biz, ancakonlar›n artan sular›ylahayvanlar›m›z› sulayabiliriz.Bizim bir yard›mc›m›zyoktur. Babam›z da çokyafll› olup, hayvanlar›m›z›sulamaya ve bize yard›mc›olmaya mecali yoktur.peygamberler tarihi ansiklopedisi 79


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Peki buralarda, baflkabir kuyu yok mudur?- Bir kuyu daha vard›r.Fakat a¤z›nda büyük birkaya bulunmaktad›r. O kayay›on kifli zor kald›r›r.- O kuyuyu bana gösterirmisiniz? Sizin koyunlar›n›z›sulamak istiyorum.Zira bu hâle çok üzüldüm.- O kocaman kayay›,kuyunun a¤z›ndan nas›lkald›racaks›n›z?- Hak teâlân›n yard›m›olursa, kald›rabilirim.Musa aleyhisselâm›nkonufltu¤u bu iki han›m,fiuayb aleyhisselâm›n Safurave Süfeyra ad›ndakik›zlar› idi. Hemen HazretiMusa’y› kuyunun bafl›nagötürdüler. Hazreti Musa,mübarek elini tafl›n alt›nasokup; “Bismillahil-kaviyyi”diyerek tafl› zorlad›. Allahüteâlân›n izni ile birmucize olarak, on kifliningüçlükle yerinden oynatabildi¤io kayay› yaln›z bafl›nakald›rd›. K›zlar›n verdikleriip ve kova ile kuyudansu çekip, koyunlar› sulad›.K›zlar, hayretle birbirlerinebak›fl›p; “Ne kadar flefkatli,merhametli ve kuvvetlibir yi¤it. fiimdiye kadarhiç kimse bu flekilde yard›metmemiflti.” dediler.Koyunlar suland›ktansonra, fiuayb aleyhisselâm›nk›zlar› Hazreti Musa’yateflekkür edip gittiler. HazretiMusa da bir gölgeyeçekilip oturdu. Sekiz gündevaml› yol yürümekle,mübarek ayaklar›n›n derisisoyulmufl, hiçbir fley yemedi¤iiçin, çok hâlsiz vezay›f düflmüfltü. Açl›k veyorgunlu¤u son haddindeidi. fiöyle duâ etti:- Ya Rabbi! Do¤rusuben, bana hay›rdan ne indirirsen[yiyecek olarak neihsan edersen], ona muhtac›m.fiuayb AleyhisselâmDi¤er taraftan, kuyununbafl›nda rastlad›klar›bu iyiliksever insan tara-peygamberler tarihi ansiklopedisi 80


MUSA ALEYH‹SSELÂMf›ndan, koyunlar› k›sa zamandave istedikleri gibisulanan iki k›z, sevinçleevlerine döndüler. Babalar›fiuayb aleyhisselâm,onlar›n k›sa zamanda dönmelerinehayret etti:- Size ne oldu ki, bugüntez geldiniz? Size kim flefkatve yard›m eyledi de koyunlar›çabucak sulay›verdiniz.Çünkü bu kavimdenhiç kimse böyle bir yard›mdabulunmazd›. Siz, flimdiakflama kadar dinlenin!- Orada salih bir kimsevard›. Biz, su kalmayacakendiflesiyle di¤er insanlar›nkoyunlar›n›n sulanmas›n›beklerken, o kimse bizimhâlimize ac›y›p, koyunlar›-m›z› sulay›verdi. Onun içinde biz, çabucak döndük.fiuayb aleyhisselâmbunlar› dinleyince, k›zlar›ndanSafura’ya; “Git, onubana ça¤›r!” buyurdu.Safura, edep ve hayâs›ndan,utana s›k›la HazretiMusa’n›n yan›na gelerekdedi ki:- Babam, kuyudan suçekerek koyunlar›m›z› sulaman›z›nücretini vermeküzere sizi ça¤›r›yor.Bunun üzerine Musaaleyhisselâm kalkt› ve fiuaybaleyhisselâm›n evinegittiler.fiuayb aleyhisselâm;Hazreti Musa’ya, kim oldu¤unu,nereden gelipnereye gitti¤ini, hâl ve hat›r›n›sordu. O da “Ben,Benî israilden, yani Yakûbaleyhisselâm›n neslinden‹mran o¤lu Musa’y›m.” diyerekbafl›ndan geçenlerianlatt› ve Firavunun flerrindenemin olmak için,buralara kadar geldi¤inibildirdi. Hazreti fiuayb da,bulunduklar› beldenin, Firavununsaltanat›na girmedi¤inibildirerek, bu sebepleart›k endiflelenmemesinisöyledi.Hazreti fiuayb ona yemekikram etti. Musa aleyhisselâm,sofraya oturmaktatereddüt edince,Hazreti fiuayb sordu:peygamberler tarihi ansiklopedisi 81


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Niçin yemiyorsun?- Biz öyle bir hane halk›ndan›zki, bütün dünyay›verseler, bir ahiret ameli ilede¤iflmeyiz. Çocuklar›n›zayard›m etmem, karfl›l›¤›ndayemek vermeniz içinde¤il, Allah r›zâs› içindir.- Bu ikram etti¤imiz yemek,yard›m›n›z›n karfl›l›¤›de¤ildir. Evimize geleneyemek yedirmek bizim veatalar›m›z›n âdetidir. Hembir kimse bir hay›r iflledi-¤inde, ona bir fley ikramedilse veya hediye olunsa,onu almas› iyidir.Bunun üzerine HazretiMusa yemek yedi ve çokyorgun oldu¤u için istirahateçekildi.Hazreti Musa’n›nSafura ile evlenmesiMusa aleyhisselâm istirahatederken, fiuaybaleyhisselâm›n k›z› Safura,babas›na, bu gelen zat›,koyunlar› otlatmak üzere,ücretle tutmas›n› ricaetti:- Babac›¤›m! Koyunlar›-m›z› otlatmak için onu ücretletut. O, ücretle tuttu-¤un kimselerin en hay›rl›s›-s›d›r. Kuvvetlidir, emindir.Hazreti fiuayb, k›z›n›nbu teklifi üzerine, ona sordu:- Kuyunun a¤z›nda bulunanon kiflinin kald›ramayaca¤›tafl› kald›rd›¤›n› görmekle,güçlü, kuvvetli oldu-¤unu anlad›n. Bu tamamda, emin, güvenilir oldu¤ununereden biliyorsun?K›z› da; kuyunun yan›ndakikonuflmalar›n›, koyunlar›n›sulamas› esnas›ndakafas›n› kald›r›p dayüzlerine bakmad›¤›n›, ayr›cayolda gelirken, kendisinigeriden yürüttü¤ünüanlatt›. Bunlar› dinleyenfiuayb aleyhisselâm›n,Hazreti Musa’ya olan ra¤beti,meyli ve yak›nl›¤› dahada artt›.Hadis-i flerifte buyurulduki:(Firaset bak›m›ndankad›nlar›n en ilerisi ikidir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 82


MUSA ALEYH‹SSELÂMikisi de Musa hakk›nda firasettebulunup isabet etmifllerdir.Biri, Firavununhan›m› Asiye olup, “Buçocuk, benim, senin göznurumuz, göz ayd›nl›¤›-m›z olsun. Onu öldürmeyin...”demiflti. Di¤eri isefiuayb’›n [aleyhisselâm]k›z›d›r ki, o da; “Babac›-¤›m! Koyunlar›m›z› otlatmakiçin onu ücretle tut.O, ücretle tuttu¤un kimselerinen hay›rl›s›s›d›r. Okuvvetlidir, emindir.” demiflti.)K›z› Safura’n›n anlatt›klar›n›hayretle dinleyenHazreti fiuayb, HazretiMusa’y› yan›nda al›koymay›arzu etti. Göndermekistemedi ve bir çarearad›. Musa aleyhisselâmistirahat ederken, bu husustapek çok düflünenfiuayb aleyhisselâm, Musaaleyhisselâm uyan›nca,ona kerimesi Safura ileevlenmesini teklif etti. Musaaleyhisselâm dedi ki:- Ben garibim. Bir malvarl›¤›m yok ki, mehr vereyimve dü¤ün masraf›yapay›m.- Sekiz sene bana hizmetetmen flart›yla k›z›mSafura’y› sana nikâh ederim.E¤er bu sekiz senelikmüddeti on seneye tamamlarsan;o da senin biriyili¤in, bir ihsan›n olur.Ben, “On senenin tamam›n›mutlaka istiyorum!”diyerek sana meflakkatvermek istemem. ‹nflaallahgüzel muamelede veahde vefada beni salihlerdenbulursun.Hazreti Musa, fiuaybaleyhisselâma flu cevab›verdi:- Bu söyledi¤in söz benimlesenin arandad›r.Aram›zda gözetilecek birhusustur. Bu sözleflmearam›zda geçerli ve sabittir.Bu iki müddetten hangisiniödersem, art›k üzerime,müddetin artt›r›lmas›gibi bir ziyadelikte bulunulmas›n.Allahü teâlâ da,bizim söyledi¤imiz flartnamemizeahittir ve bizimpeygamberler tarihi ansiklopedisi 83


MUSA ALEYH‹SSELÂMneler konuflup sözleflti¤imizide çok iyi muhafazaeder.Hazreti Musa, aralar›ndakibu sözleflmeden sonra,fiuayb aleyhisselâm›nhizmetinde bulunmayabafllad›. Hazreti fiuayb’›nk›z› Safura ile evlendi. Aralar›ndakararlaflt›rd›klar›hizmet müddetini de tamamlad›.Musaaleyhisselâm›n asas›Hazreti Musa, koyunlar›otlatmak üzere hizmetebafllad›¤›nda, koyunlar›tehlikelerden, y›rt›c› hayvanlardankoruyabilmesiiçin fiuayb aleyhisselamk›z› Safura’ya bir asa getirmesinisöyledi. Safura birasa getirdi. fiuayb aleyhisselam;-Bu de¤il, baflka getir,dedi.Safura gitti. Baflka asagetirdi, yine ayn› asa idi.fiuayb aleyhisselam tekrargeri gönderdi. Fakat yineayn› asa geri geldi. ZiraSafura asay› b›rak›p tekrarasa almak istedi¤inde hepMusa Aleyhisselâm›n Topkap› Saray›’ndaki asas›peygamberler tarihi ansiklopedisi 84


MUSA ALEYH‹SSELÂMbu asa eline geliyordu.Bunun üzerine fiuaybaleyhisselam bu asay›Musa aleyhisselama verdi.Bu asa cennetteki bira¤açtan yap›lm›fl, Âdemaleyhisselâmdan sonra,babadan o¤ula geçerekfiuayb aleyhisselâma kadargelmiflti.Kararlaflt›rd›klar› müddetindokuzuncu senesinde,Hazreti fiuayb, Musaaleyhisselâma dedi ki:- Bu sene alaca kuzular›nhepsini sana hediyeedece¤im.Böylece, damad› ve k›-z›na bir ihsan ve iyilik yapmakistedi.Allahü teâlâ, HazretiMusa’ya, koyunlar›n içece¤isuya asa ile vurmas›-n› ilham etti. O da buyuruldu¤ugibi yap›p, koyunlarada bu sudan içirdi.Her sene, o kadar koyuniçinde, ancak birkaç tanesialaca kuzu do¤urdu¤uhâlde, o sene koyunlar›ntamam›, hep ikiz do¤umyapt› ve hepsinin kuzular›da alaca oldu. fiuayb aleyhisselâmanlad› ki; bu, Allahüteâlân›n Hazreti Musave ailesine ihsan etti¤ir›z›kt›r.Mukaddes Tuva VadisiHazreti Musa verdi¤isözde durdu. Müddetin tamam›n›,fazla olarak yerinegetirdi. Yani on seneyidoldurdu. Bu müddetinsona ermesi ile M›s›r diyar›nadönmek için Hazretifiuayb’dan izin istedi. Oda izin verip, vadetti¤i alacakuzular›n hepsini teslimetti. Musa aleyhisselâmhan›m› ve hizmetçileri ileberaber, Hazreti fiuayb’›nhediyesi olan alaca kuzular›da alarak, bir k›fl mevsimindeyola ç›kt›. O zamanen büyük arzusu, kardefliHarun’u bulmak vebir yolunu bulabilirse, onuM›s›r’dan ç›karmak idi.Musa aleyhisselâm,yollar› bilmeden sahradayol al›yordu. So¤uk bir k›flpeygamberler tarihi ansiklopedisi 85


MUSA ALEYH‹SSELÂMakflam› karanl›k bast›rd›-¤›nda, yolu, bereketli Tûrda¤›na dayand›. Gök gürlemeye,flimflekler çakmayave ya¤mur ya¤maya bafllad›.Han›m› hamile olup, do-¤um sanc›lar› içindeydi.Hazreti Musa, çakmaktafl›n› ç›kard›, sürttü, fakatçakmad›. Yani ›fl›k ve k›v›lc›mvermedi. fiaflakald›.Çok hayret etmiflti. Çakmaktafl› o zamana kadarhiç öyle olmam›flt›. fiaflk›nl›kve s›k›nt› ile düflünmeyebafllad›. Sonra,uzun uzun; bir hareket, birses duymak için dikkatleetraf› dinledi. O, bu hâldeiken, birden Tûr da¤› taraf›ndanbir ›fl›k gördü. Onuatefl sand› ve oradan ateflalabilece¤ini ümit ederek,han›m›na dedi ki:- Siz burada bekleyin,ben bir atefl gördüm.Ümit ederim ki, o ateflinbulundu¤u yerden, size,yolu bildirecek bir haberveya o ateflten bir parçagetiririm. Umulur ki,onunla ›s›n›rs›n›z.Musa aleyhisselâm, oatefle vard›¤›nda, oradakibir a¤açtan semaya do¤ruuzanan bir nur gördü. Buhâl karfl›s›nda hayretindenvücudu titredi. Çünkü gördü¤übüyük bir ateflti. Fakat,alevi ve duman› yoktu.Sadece yeflil bir a¤ac›niçinden fevkalâde ›fl›k saçanbir nur yükseliyor, parlakl›¤›artt›kça a¤ac›n yeflilli¤ide art›yordu. Musaaleyhisselâm, o nura iyiceyaklafl›nca; nurun geri çekildi¤inigörerek, hayretidaha da artt› ve geri döndü.Musa aleyhisselâm elibofl dönmemek için, geridönüp, tekrar o nura gitti.Nura do¤ru yaklafl›rken,kendi kendine iste¤ini, ihtiyac›n›söyledi. Sa¤ taraf›ndakivadiden, bereketliyerdeki a¤aç taraf›na yaklaflm›flt›ki, bir ses duydu:- Ya Musa!‹rkildi ve oldu¤u yerdedurdu. Zira bu ses, bir insansesi de¤ildi. Belli bir yöndende gelmiyordu. Hazretipeygamberler tarihi ansiklopedisi 86


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa, bu sesi sadece kula-¤›yla de¤il, sanki vücudununbütün zerreleriyle duymufltu.‹lâhî ses devam etti:- Muhakkak ki ben,âlemlerin Rabbi olan Allahüteâlây›m! Hiç flüphenolmas›n ki, ben senin Rabbinim!Bu ses üzerine HazretiMusa kendini bambaflkabir âlemde bulmufltu. ‹lkemir bildirildi:- Ayakkab›lar›n› ç›kar!fiüphesiz ki sen; seçilmifl,temiz, mübarek ve mukaddesolan Tuva Vadisi’ndesin.Bu emir üzerine HazretiMusa, derhal ayakkab›-lar›n› ç›kard›. Daha sonracenab-› Hak sordu:- Ey Musa! Elindeki nedir?- O benim asamd›r, onadayan›r›m, onunla koyunlar›mayaprak silkelerim.Daha baflka ihtiyaçlar›mada yarar.- Ey Musa! Asan› yereb›rak!Bu nida üzerine asas›n›yere b›rak›nca, asan›nsanki bir y›lan gibi titreyipdebelendi¤ini, hareket etmeyebafllad›¤›n› gördü.Musa aleyhisselâm bu hâligörünce, hayretle arkas›-na döndü ve asay› takipetmedi. Bunun üzerinetekrar nida olundu ki:- Ya Musa! Yönünüona çevir! Hiç korkma!Sen korkudan emin olanlardans›n.Hazreti Musa bu emrial›nca geri döndü.- Ey Musa! Onu al veendifle etme! Biz onu ilkflekline getirece¤iz.Hazreti Musa bu emirüzerine elini uzatt› ve birde ne görsün? Asa, elindeeski hâlinde idi. Bu aradayine ilâhî hitap geldi:- Ya Musa! Elini koynunasok! Böylece elin hertürlü illet ve hastal›ktansalim ve ›fl›k saçan güneflgibi beyaz olarak ç›kar.Elinin böyle parlak olmas›nda,sana ve baflkalar›napeygamberler tarihi ansiklopedisi 87


MUSA ALEYH‹SSELÂMbir ürkme gelirse, elinitekrar koynuna sok. Böyleceyine evvelki normalhâline döner.Hazreti Musa elini koynunasoktu¤unda, gözlerikamaflt›racak derecedeparlak bir nur olmufl, tekrarsoktu¤unda da eski hâlinegelmiflti. Kendisine buiki mucize verildikten sonra,ilâhî hitap yine devametti:- ‹flte bu ikisi, asa veyed-i beydâ mucizeleri,Rabbin taraf›ndan Firavununve onun kavminin ilerigelenlerine iki hüccet,aç›k delil ve mucizedir.Çünkü onlar fâs›k, kâfir birkavim oldular.Böylece Musa aleyhisselâmilâhî vazifeye iyicehaz›rlan›yordu. O vazifede Firavun ve kavmini hakdine davet etmek idi.Allahü teâlâ, Musaaleyhisselâma böyle mucizelerverdikten sonra buyurduki:- Ya Musa! Bu mucizelerleFiravuna git! Onu ba-peygamberler tarihi ansiklopedisi 88


MUSA ALEYH‹SSELÂMna kulluk etmeye davet etki, o, azg›nl›k ve taflk›nl›kta,inat ve kibirde pek ilerigitmifl, haddi aflm›flt›r.Ya Musa! Ben, senipeygamber olarak seçtim.Sana vahyolunan fleyiiflit! Muhakkak ki ben, birolan Allah›m. Benden baflkahak mabut, gerçek ilâhyoktur. Bana ibadet eyleve hususan zikrim için namaz›n›eda et! K›yametgünü, elbette gelecektir.Onun vaktini kullar›mdangizliyorum. Zira onun vaktibilinmeyince, insanlarher zaman ondan sak›n›rlar.K›yamet günü geldi-¤inde, herkes yapt›¤›amelin karfl›l›¤›n› görür.‹yi ise mükâfat görür, kötüise azap çeker.Ya Musa! Hevâs›na tâbiolup, Allahü teâlân›nemrine muhalefet eden,k›yametin vukuuna imanetmeyen kimse, sak›n olaki, seni k›yamete inanmaktanal›koymas›n vehelâkine sebep olmas›n!Böylece peygamberlikile vazifelendirilmifl olanMusa aleyhisselâm arzettiki:- Ya Rabbi! Gö¤sümügenifl eyle ki, s›k›nt› vemeflakkatlere, Firavun veona tâbi olanlar›n kötüahlâklar›na sab›r ve tahammüledeyim. Seninbana verdi¤in peygamberli¤i,Firavun ve kavminetebli¤de, iflimi kolayeyle! Lisan›mdaki ukdeyi,dü¤ümü de çöz ki, Firavunve kavmi sözlerimianlas›nlar. Ve bana ailemdenkardeflim Harun’u veziret ki, bana yard›mc› olsun.Onunla arkam› kuvvetlendir.Onu; peygamberli¤inhükümlerini tebli¤debana ortak eyle. Taki, seni çok tesbih edelim.Her türlü kusur ve noksanl›klardanuzak oldu¤unuzikredelim. Verdi¤innimetlerden dolay› sanaçok hamdüsena edelim.fiüphesiz ki sen, bizim hâlimizien iyi bilensin vegörensin.peygamberler tarihi ansiklopedisi 89


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa aleyhisselâm›nbu niyaz›ndan sonra, Allahüteâlâ buyurdu ki:- Ya Musa! ‹stediklerininhepsi sana verildi. Senikardeflinle takviye edece-¤iz ve size, düflmanlar›n›züzerine bir galebe ve üstünlükverece¤iz ki, onlar›nzarar› size yetiflmeyecekve sizi öldüremeyecekler.Bu mucizelerimizle onlaragidin! Onlar› Hakka davetedin! Mucizelerinizi göstererekbenim hükümlerimitebli¤ edin! Siz ve size tâbiolanlar, Firavun ve kavminekarfl› galip geleceksiniz.Bundan sonra cenab-›Hak, Hazreti Musa’ya geçmifly›llar›n›, çocuklu¤unuhat›rlatt›. Annesine yapt›¤›ilham›, Firavunun saray›ndabüyüyüflünü, dahasonra M›s›rl› K›ptînin ölümünesebep olmas› sebebiyleMedyen’e gidip oradayaflad›¤›n› bildirdi vebuyurdu ki:- Seni kendim için seçtim!Sen kardeflinle birliktemucizelerimizin deste-¤inde git! ‹kiniz de, benihat›rlamak ve zikretmekhususunda gevfleklik göstermeyin!Böylece Hazreti Musa’yapeygamber oldu¤ubildirildi¤i gibi, kardefliHarun’un da peygamberoldu¤u bildirilmifl oldu.O gün Musa aleyhisselâm›nüzerinde, yündenbir kaftan vard›. Eskimiflti.Cübbesi ve takkesi deyünden idi.Allahü teâlâ, Musaaleyhisselâm›, Firavun ilekavmini imana davet etmesiiçin vazifelendirdiktensonra, ona flöyle vahyetti:- Ya Musa! Benim resûlüm,peygamberim olarakkavmine git! Benimle görür,benimle iflitirsin. Kuvvetimve görmem seninlebirliktedir. Seni, yaratt›klar›mdanzay›f birine, Firavunagönderiyorum. Zay›fve âciz oldu¤u hâlde nimetimiinkâr eden, aza-peygamberler tarihi ansiklopedisi 90


MUSA ALEYH‹SSELÂMb›mdan emin görünen,benden baflkas›na ibadeteden, dünyaya aldan›pher fleyin Rabbi oldu¤umuinkâr eden, kendisinive yapt›klar›n› bilmedi¤imisanan o zavall›ya senigönderiyorum.‹zzet ve celâlim hakk›için; merhametim sonsuzolmasayd›, onu, büyük birfliddetle helâk ederdim.Benim gadab›mla; gökler,yeryüzü, denizler, da¤lar,a¤açlar ve hayvanlar dagadablan›r, coflard›. E¤ergö¤e izin versem, ona taflya¤d›r›r; yere izin versem,onu yutar; da¤a emretsem,onu sarsar; denizesöylesem, onu bo¤ard›.Lâkin benim için bunlarhafiftir. Kat›mda küçüktür.Benim ona hiç ihtiyac›myok, hiçbir mahlûkumada yok. Zengin vefakiri yaradan benim. Herzengini zengin, her fakirifakir yapan benim. Onaemirlerimi, haberimi ulaflt›rve onu bana ibadet etmeyeça¤›r! Birli¤ime vebana karfl› ihlâsl› olmayadavet et! Ona, azap ve cezam›npek fliddetli oldu-¤unu söyle! Ayetlerimiona hat›rlat! Gadab›m›nyerini tutan bir fley olmad›¤›n›anlat!Bunlar› yumuflak ifadelerlesöyle! Belki kendinegelir, ibret al›r ve korkar.Ona güzel hitapta bulun!Ona giydirdi¤im dünya elbisesi,seni korkutmas›n.Zira onun her fleyi benimelimdedir. Gözünü kapay›paçmas›, konuflmas›, nefesal›p vermesi, hep benim ilmimledir.Ona aff›m›n vemagfiretimin, gadab veazab›mdan daha çabuk oldu¤unubildir ve de ki:“Rabbinin emirleriniyap! Çünkü Onun magfiretigenifltir. Sana bu uzunhayat boyunca mühletverdi. Sen ise ilâhl›k davas›nakalk›fl›p, Onu unutarakibadetten yüz çevirdin.Yine de gökten sana ya¤murya¤d›r›yor, yerden seniniçin bitki bitiriyor vesana s›hhat veriyor, ta kipeygamberler tarihi ansiklopedisi 91


MUSA ALEYH‹SSELÂMgüçsüz, hasta, muhtaçma¤lûp olmayas›n. Dilerse,an›nda sana ceza vebelâ verir. Sana verdi¤i nimetlerinhepsini al›r. Lâkino çok hilm sahibidir.”Daha sonraki zamanlardaMusa aleyhisselâma;“Tuva Vadisinde sanahitap edenin, Allahü teâlâoldu¤unu nas›l anlad›n?”dediklerinde, buyurdu ki:- Mahlûkun konuflmas›bir taraftan olur ve kulakdenilen his organ› ile duyulur.Ben ise, Allahü teâlân›nsöylemesini, bellibir taraftan de¤il, vücudumunbütün zerreleriyle iflitiyordum.Buradan bunlar›nmahlûk sözü de¤il, Allahüteâlân›n kelâm› oldu-¤unu anlad›m.Allahü teâlâ ile olan buvas›tas›z, mekâns›z, cihetsizve nas›l oldu¤u bilinmeyenkonuflmas›ndansonra, ailesinin yan›na dönenHazreti Musa, onlarla,Allahü teâlân›n ihsan etti-¤i kolayl›kla yoluna devametti. Bir rivayette Musaaleyhisselam›n ailesininyan›na dönemedi¤ini,ailesini tan›yan Medyenlilerinyard›m› ile fiuaybaleyhisselam›n yan›nadöndükleri ve Firavununbo¤ulmas›ndan sonraMusa aleyhisselam›n yan›nadöndükleri bildirilmektedirHazreti Musa’n›n Tûrda¤›na bu birinci gidiflinde,kendisine peygamberoldu¤u ve daha baflka baz›fleylerle beraber, ayr›ca,Allahü teâlâ taraf›ndan onlevha hâlinde baz› hususlar(esaslar) da bildirildi.On levha hâlinde bildirilenbu esaslar flöyledir:- Rahman ve Rahîmolan Allah›n ismiyle. Bu,Melik ve Cebbar, Aziz veKahhar olan Allahü teâlâdan,kulu ve resûlü Musabin ‹mrân’a yaz›lm›flt›r.Beni tesbih ve takdis et!Benden baflka mabut yoktur,yaln›z bana ibadet et!Bana hiçbir fleyi flerik (ortak)koflma! Bana ve anapeygamberler tarihi ansiklopedisi 92


MUSA ALEYH‹SSELÂMbabana flükret! Dönüfl banad›r.Ak›bet, dönüp var›-lacak yer, benim huzurumdur.Sana temiz birhayat veririm.Allah›n sana haram etti¤ihiç kimseyi öldürme!Yoksa gö¤ü ve yeri sanadar ederim. ‹smimle yalanyere yemin etme! Çünküben, ismimi tazim etmeyenitemiz ve pak etmem!Kula¤›nla duymad›¤›n,gözünle görmedi¤in vekalbinle vâk›f olmad›¤›nfleye flahitlik etme! Çünküben, flahitleri, k›yamet günü,flahitlikleri üzere durdururumve yapt›klar›ndansorar›m. ‹nsanlaraverdi¤im r›z›k ve nimetlerehaset etme! Çünkü hasetçinimetime düflmand›rve taksimime raz› de-¤ildir.Zina ve h›rs›zl›k etme!Yoksa vechimi sendenperdelerim, etti¤in duâlarmakbul olmaz. Bendenbaflkas› için kurban kesme!Çünkü yeryüzündekesilen kurbanlardan benimismimle kesilmeyenler,benim kat›ma ç›kar›lmaz.Bana inanan kullar›m,sak›n zina etmesinler.Çünkü kat›mda en k›zd›-¤›m fley budur. Kendiniçin sevdi¤ini insanlar içinde sev; sevmedi¤ini, kendiniçin istemedi¤ini onlariçin de isteme!Bu hususlar, Tevrat-›flerif nazil oldu¤unda ondada bildirilmifltir. Âlimlerde, de¤iflik zamanlardaçeflitli peygamberler vas›-tas›yla gönderilen hak dinlerinesas›n›n da, bu hususlaroldu¤unu söyleyip,haber vermifllerdir.Kur’an-› kerimde bu hususlar›nbenzerleri ‹sra suresindebildirilmifltir.Hazreti Harunile buluflmaHazreti Musa, peygamberlikvazifesi gibi büyükbir mes’uliyetin kendisineverilmesinin heyecan› ileM›s›r’a do¤ru yol al›yordu.Yolu da Allahü teâlân›npeygamberler tarihi ansiklopedisi 93


MUSA ALEYH‹SSELÂMyard›m› ile çok kolay buluyordu.Bir an önce HazretiHarun’u bulup, tebli¤ebafllamaya can at›yordu.Allahü teâlâ vahyedip;“Korkma ve sab›rs›zlanma!”buyurdu.Di¤er taraftan, o s›radaM›s›r’da bulunan HazretiHarun’a da vahiy geldi. Allahüteâlâ ona; HazretiMusa’n›n gelmekte oldu-¤unu, ona ve kendisinepeygamberlik verdi¤ini,onu (Harun’u) Hazreti Musa’yavezir, yard›mc› yapt›-¤›n› haber verdi ve buyurduki:- Zilhicce ay›n›n evvelinde,Cumartesi günü,habersizce, Nil nehri kenar›naMusa’y› karfl›lamayagit!Harun aleyhisselâm,bildirilen zamanda gitti.Biraz sonra Hazreti Musave yan›ndakiler ç›kageldi.‹ki kardefl günefl do¤madanönce, Nil nehri kenar›ndakarfl›laflt›lar. Uzunmüddet ayr›l›ktan sonrakarfl›laflan bu iki büyükpeygamber ve iki k›ymetlikardefl, kucaklafl›p, birbirlerininboynuna sar›ld›lar.Uzun süren hasretlikle giderdiler.Baflka bir rivayette iseiki yüce peygamberin buluflmas›flöyle anlat›lmaktad›r:Musa aleyhisselam TuvaVadisinden ayr›ld›ktansonra, M›s›r’a do¤ru yolal›yordu. Av etinden veyer bakliyat›ndan yararlan›yordu.Gündüzleri oruçtutuyor, geceleri ibadetediyordu. Nihayet M›s›r’aannesinin evine vard›. Evhalk› kendisini tan›mad›.Yemek yenece¤i s›radaHarun aleyhisselam geldi.Annesine bunun kim oldu¤unusordu. O da misafirdedi. Bunun üzerineMusa aleyhisselam› sofrayadavet etti. Yemektensonra Musa aleyhisselamakim oldu¤unu sordu.“Ben Musa’y›m deyincehemen kucaklaflt›lar vehasret giderdiler. Zatenpeygamberler tarihi ansiklopedisi 94


MUSA ALEYH‹SSELÂMHarun aleyhisselama daMusa aleyhisselam›n gelmekteoldu¤u haber verilmiflti.Firavunuhak dine davetHazreti Musa, M›s›r’dakardefli Hazreti Harun ilebulufltuktan sonra, Allahüteâlân›n emri tekrar geldi:- Firavuna gidin! Çünküo hakikaten azd›. Gidin,ona yumuflak söyleyin!Olur ki dinler ve düflünürveya Allahtan korkar.Ona; “Biz, âlemlerinRabbi olan Allahü teâlân›npeygamberiyiz.” deyin!- Ey Rabbimiz, do¤rusubiz, onun bize afl›r› gitmesindenveyahut azg›nl›¤›-n›n artmas›ndan endifleediyoruz.- Endifle etmeyin, çünküben sizinle beraberim.Ben herfleyi iflitir ve görürüm.Hemen ona gidin veflöyle deyin: “Biz Rabbimizinpeygamberleriyiz. Art›k‹srailo¤ullar›n› bizimlegönder ve onlara iflkenceyapma! Biz sana Rabbindenbir mucize getirdik.Selâm, do¤ruya ve hidayetetâbi olanlarad›r. Bizeflu hakikat vahyedildi ki,gerçek azap, peygamberleriyalanlayan ve onlar›ngetirdikleri dinden yüz çevirenleredir.”Firavunun askerî bak›mdançok kuvvetli oldu-¤u ve büyük ordusununbulundu¤u, Musa aleyhisselâm›nhat›r›na geldi.“Ben ve kardeflim ise, sadecebirer kifliyiz” diye düflündü.Bunun üzerine Allahüteâlâ ona buyurdu ki:- Siz ikiniz benim ordular›mdaniki büyük ordumsunuz.Ben sizinle iflitir,sizinle görür, sizinlebakar›m. Sizinle olurum.Siz; zay›f ve az olmazs›n›z.Dilersem, ona, karfl› koyamayaca¤›ordular gönderirim.Kendini be¤enen,askeriyle gururlanan o flakive zay›f kifli (Firavun);az bir toplulu¤un benimleolunca, az olmad›¤›n› an-peygamberler tarihi ansiklopedisi 95


MUSA ALEYH‹SSELÂMlas›n; benim iznimle büyükordular› yendiklerinibilsin. Onun süsleri siziflafl›rtmas›n, say›lar› sizikorkutmas›n!‹stesem, sizi dünyan›nen iyi süs ve ziynetleri ilesüslerim de, Firavun buhususta çok afla¤›da kal›r.O ve adamlar›, onlar› görünce,kendilerinde olan›n,size verdiklerimin yan›ndaçok az ve eksik oldu¤unuanlarlar. Dünyal›kve ziynet bak›m›ndan sizdensüslü olmalar›na hiçüzülmeyin! Zira bu, benimevliyama, sevdi¤imkullara âdetimdir.Size, dünya nimetlerive lezzetlerini vermemem,merhametli bir çoban›n,koyunlar›n› zehirliotlar›n bulundu¤u yerdenmenetmesi gibidir. Ahirettekiihsan›m›z›n çok vebol olmas› içindir. Bilesinki, kullar›m›n en güzel süsü,dünyada zühd üzereolmalar›d›r. Iyi kullar›n süsübudur.Hazreti Musa ve HazretiHarun beraberce Firavunile görüflmek için müracaatettiler. Firavununyan›na girdiklerinde, Musaaleyhisselâm flöyle duâetti: “Lâ ilâhe illallah-ülhalîm-ül-kerîm.Lâ ilâhe illallah-ül-aliyyül-azîm,sübhânerabbissemâvâti’sseb’›vel’ardîn-is-seb’ vemâ fîhinne ve mâ beynehünneve Rabb-il-arfl-il’azîm ve selâmün alelmürselînvelhamdülillahirabbil-âlemîn!” Yani, “EyAllah›m! Bizi öldürmesinden,kötülük yapmas›ndansana s›¤›n›r›m, onakarfl› sen bize yard›m et vediledi¤in fleyle beni ondankoru.”Bunun üzerine, Musaaleyhisselâm›n kalbineemniyet geldi. Sonra Firavun,Hazreti Musa’ya sordu:- Sen kimsin?- Ben âlemlerin Rabbininpeygamberiyim!Firavun, Musa aleyhis-peygamberler tarihi ansiklopedisi 96


MUSA ALEYH‹SSELÂMselâm›n sözüne çok hayretetti. O, kendisinin ilâholdu¤unu iddia edecek kadarazm›fl, isyan ve taflk›nl›ktapek ileri gitmiflti. Birilerigelecek, ona secde etmedi¤igibi, yegâne ilâh›nAllahü teâlâ oldu¤unusöyleyecek, üstelik de;“Âlemlerin Rabbi olan Allahüteâlân›n peygamberiyim!”diyecek... Bu, Firavuniçin düflünülebilecek,akla gelebilecek bir hâl de-¤ildi.Firavun, senelerdir,böyle birinin ç›kaca¤› endiflesiyle,yeni do¤an binlercemasum bebe¤in kan›nagirmekten çekinmemiflti.fiimdi biri gelmifl,ona peygamber oldu¤unusöylüyor; hem de, bunusöyleyen, vaktiyle saray›ndaihtimamla büyüttü¤übirisiydi. ‹flte bu durum,Firavuna daha da a¤›r gelmifl,yerinde duramaz olmufltu.Hazreti Musa’yaflöyle dedi:- Biz seni, yeni do¤muflbir çocukken, yan›m›zdabüyütmedik mi? Sen, niceseneler bizim aram›zdakalmad›n m›? Hem o yapt›¤›nifli de sen yapt›n!Sen, nankörlerdensin!Hazreti Musa sükûnetve vakar içinde onu dinledi.Firavunun, sen çoksuçlusun der gibi; “O yapt›¤›nifli de sen yapt›n!” diyetekrar tekrar söyledi¤iifl, Hazreti Musa’n›n, vaktiyle,K›btînin ölümüne sebepolmas›yd›. Firavun;“Seni besleyip, büyüttü-¤üm ve saray›mda senelercekald›¤›n hâlde küfran-›nimette bulundun.Üstelik benim kavmimden,hem de hizmetçimolan K›btîyi öldürdün.fiimdi de kalk›p nas›l böylebir iddiada bulunabiliyorsun?”diyordu. HazretiMusa, ona flöyle cevapverdi:- Ben o fiili iflledi¤imde,herhangi bir kast›m yoktu.Bu ifl hata ile oldu. ‹stemeyerekvaki olan bu hâdisedensonra da, buralardanayr›ld›m, Medyen diyar›napeygamberler tarihi ansiklopedisi 97


MUSA ALEYH‹SSELÂMgittim. Nihayet Rabbimbana hikmet verdi ve benipeygamberlerden k›ld›.Ayr›ca beni besleyip, yan›ndabüyütmeni niye bafl›makak›yorsun. Bu hakikatenbir nimet de¤il ki.Sen, ‹srailo¤ullar›ndanolanlar› köle yapmasayd›n,onlar›n do¤an çocuklar›n›öldürmeseydin, ailem benielbette yetifltirip büyütürdü.Senin eline bu sebeptendüfltüm. Sen, böylezulmetmeseydin, annembeni sand›¤a koyup, nehreb›rakmak mecburiyetindekalmaz, beni çok güzel terbiyeedip yetifltirirdi. Sanada muhtaç olmazd›m.Sen, kavmime zulmetmifl,onlar› köle yapm›fl,çocuklar›n› öldürmüfl birzâlim iken, benim yan›n›zdakald›¤›m› bafl›ma kak›-yorsun. ‹srailo¤ullar›nayapt›¤›n zorbal›k, banaolan iyili¤ini silip götürmüfltür.Firavun, bu hakl› cevapkarfl›s›nda hiçbir fley söyleyemedi.Sadece sordu:- Ya Musa! ÂlemlerinRabbi dedi¤in kimdir?- O; gökler, yer ve buikisi aras›nda olanlar›n,yani kâinat›n Rabbidir.E¤er bu görünen mahlûkat›idrak ederseniz, bütünmahlûkat›n yarat›c›s›-n›n Allahü teâlâ oldu¤unuda yakinen anlam›fl olursunuz.Haddizat›nda Firavun,âlemlerin Rabbinin ne gibibir fley oldu¤unu, mahiyetinisormufltu. Allahü teâlân›nzat›n›n mahiyetinibilmek, anlamak bir kuliçin mümkün olmad›¤›ndan,Hazreti Musa, Onuneserlerinden, fiillerindenhaber vermifltir.Firavun, ald›¤› cevaplardandolay› çok hayretedüflmüfltü. Bunun üzerine,hem Hazreti Musa ile alayetmek ve hem de onu küçükdüflürmek için, oradabulunan kavminin ileri gelenlerinededi ki:- ‹flitiyor musunuz? Benona, Rabbinin hakikatin-peygamberler tarihi ansiklopedisi 98


MUSA ALEYH‹SSELÂMden suâl ediyorum. O banafiillerinden cevap veriyor.Asl›nda Firavun böylesöylemekle, orada bulunanlar›nzihinlerini da¤›tmakistiyordu. Çünkü HazretiMusa’n›n sözleri çokfasih, beli¤ ve pek tesirlioldu¤undan, oradakilerinona meyletmelerindenkorkmufltu. Musa aleyhisselâmfesahatle sözünedevam ederek flu aç›klamadabulundu:- O; sizin de, evvelkiatalar›n›z›n da Rabbidir.Firavunun, Hazreti Musa’n›nönceki cevab›n›,orada bulunanlara bir hatagibi göstermek istemesiüzerine; Musa aleyhisselâm,daha aç›k bir flekildeve hiç kimsenin itiraz edemeyece¤ibir surette cevapverdi ki, bu delil, insan›nkendi vücududur. Çünküherkes, kendi vücudununbirtak›m et ve kemiktenyap›ld›¤›n›, sonradanmeydana geldi¤ini bildi¤iiçin, bunun da hakikî biryarat›c›s›n›n bulundu¤unuikrar ve izhar etmek elbettelâz›m gelir. Bununböyle oldu¤unu kimse inkâredemez. E¤er inkârederse, bu, apaç›k hakikatiinkâr etmek olaca¤› ve kurubir inattan öte geçmeyece¤iiçin, Hazreti Musaböyle söyledi. Bu sözleriyle,Firavuna; “ÂlemlerinRabbi olan Allahü teâlâ,senin de, evvelki atalar›-n›n da Rabbidir. Böyleolunca senin, Rabl›k davas›ndabulunman, ilâh oldu¤unusöylemen, seninve her fleyin Rabbi olanAllahü teâlâya karfl› apaç›kbir isyan, düpedüz birsahtekârl›k ve zahir olanbir küstahl›kt›r” demifl oldu.Firavun, ilmî ve aklîyollardan cevap veremeyece¤inianlad›¤›nda, yalanve iftiraya bafllad›.Alay edici bir tav›rla oradabulunanlara dedi ki:- ‹flte bu, size gönderilenpeygamberiniz(!) el-peygamberler tarihi ansiklopedisi 99


MUSA ALEYH‹SSELÂMbette, muhakkak bir mecnundur.Delidir. Ben, onabir fleyden suâl ediyorum;o, baflka fleyden cevap veriyor.Musa aleyhisselâmflöyle cevap verdi:- Allahü teâlâ, do¤u ilebat›n›n ve ikisi aras›ndabulunan her fleyin, bütünkâinat›n Rabbidir. E¤er akl›n›zvarsa, bunun üstündecevap olmad›¤›n› iyi bilirsiniz.Do¤uyu, bat›y›,güneflin seyrini inkâr edermisiniz? Çünkü her güngözlerinizin önünde cereyaneden bir hâdisedir.Günefl do¤up âleme›fl›k veriyor. Allahü teâlâonu hareket ettiriyor. Güneflbat›dan bat›yor. Karanl›kgelip, gece oluyor,istirahat ediyorsunuz. Ziyay›,parlakl›¤› giderip karanl›¤›getiren kimdir? Bunuidrak etmeniz lâz›md›r.E¤er akl›n›z varsa, bunlar›düflünmelisiniz.Musa aleyhisselâmböyle söylemekle, Firavunurezil etti. Çünkü Firavun;“Günefli ben yaratt›m.Ben sevk ve idare ediyorum!”diyemezdi. Desebile, kimse inanmaz, bununapaç›k bir yalan oldu-peygamberler tarihi ansiklopedisi 100


MUSA ALEYH‹SSELÂM¤u anlafl›l›r ve gülünç durumadüflerdi.Firavun, Musa aleyhisselâmamakul cevaplarveremeyece¤ini, yalan veiftira olan sözlerle bir yerevaramayaca¤›n› ve onususturamayaca¤›n› anlay›nca,derhal tehdide bafllad›.Bunun için HazretiMusa’ya dedi ki:- Yemin ederim ki, e¤erbenden baflkas›n› ilâh,mabut edinirsen, ben elbette,muhakkak seni hapseatar›m!Firavun, Hazreti Musa’yasöz ile galip gelemeyece¤inianlay›nca, böyletehditlere bafllad›. HazretiMusa Firavuna sordu:- Ya sana davam›ndo¤rulu¤unu ispat edenapaç›k bir mucize getirmiflsem,yine beni zindanaatar m›s›n?- E¤er peygamberlikdavas›nda sad›k isen, haydimucizeni getir!Musa aleyhisselâmasas›n› yere b›rakt›¤›nda,bir de ne görsünler? Asaapaç›k bir ejderha, büyükbir y›lan oluverdi. Bu öylebir ejderha oldu ki, ejderhal›¤›apaç›k idi. Sa¤a solasald›r›yordu. Sihirle, görünüflteejderhaya benzeyenflekil alm›fl bir hâl de¤ildi.Ona hiç benzemiyordu.Firavun, hiç beklemedi-¤i bir anda meydana geliverenbu müthifl olay karfl›s›nda,neye u¤rad›¤›n›bilememiflti. Üzerine yürüyenve gerçek bir y›lanolan bu canavara karfl›durmak imkâns›z gibi birfleydi. Tek çare kaç›p kurtulmakolabilirdi. Nitekimhayvan a¤z›n› açarak üzerineyürüdü¤ü zaman,taht›n› b›rakt›¤› gibi kaçm›fl,“Aman ey Musa!” diyeba¤›rmaktan kendinialamam›flt›.Bir dakika sonra saray›ntoplant› salonu yang›nyerine dönmüfltü. Köflebucak kaçan, y›lan›nönünde köfle kapmaca oynayanadamlar, tanr›, hemde en büyük tanr› oldu¤upeygamberler tarihi ansiklopedisi 101


MUSA ALEYH‹SSELÂMiddias› ile uzun y›llar milletiezmifl bulunan Firavunlabirlikte yalvarmayabafllam›fllard›.Firavun flöyle diyordu:- Seni, peygamber olarakgönderen Rabbininhakk› için, onu tut! Neolur, bana bir zarar vermesin.Beni ondan kurtar›rsan,söz veriyorum, ‹srailo¤ullar›n›serbest b›rakaca¤›m.Seninle berabergitmelerine müsaade edece¤im!Hazreti Musa da ejderhay›tutunca, hemen asaoluverdi.‹flte bu hâle düflen Firavununmülkü, saltanat›,mal›, serveti, k›sacas›;dünya nimeti olarak herfleyi tamam idi. Uzunömürlü ve kuvvetli idi. Heristedi¤ini kolayca yapar veyapt›r›rd›. Kuvveti, fliddeti,ordusu, silâh›, her türlüimkân› pek çoktu. Bedenidüzgün, bünyesi sa¤lamidi. Öksürmez, karn› a¤r›-maz, sanc›s› olmaz, gözürahats›zlanmazd›. Velhâs›lhasta olmaz ve eksiklik say›labilecekbir fley ona isabetetmezdi. Dünya nimetlerinegarkolmufl iken,flükretmezdi. fiükredece¤i,aczini gösterece¤i yerde,zulüm ve haks›zl›kta ilerigitmiflti. Sonunda ilâh oldu¤unuiddiâ etti ve insanlar›kendisine tapt›rd›.Kitaplarda bildirildi¤inegöre M›s›r’da yirmi alt›Firavun sülâlesi hükümdarl›ketmifltir. Her sülâledeçeflitli Firavunlar, as›rlarcasaltanat sürmüfllerdir.Ço¤u, insanlar› kendilerinetapt›rm›fllard›r.Firavunun veziri HamanHazreti Musa’n›n ejderhay›tutmas›yla, elinde asaflekline gelmesini flaflk›nl›klaseyreden Firavun veadamlar›; bir baflka ola¤anüstübir hâdiseyle iyiceflaflk›na döndüler. HazretiMusa elini koltuk alt›na,koynuna sokup geri ç›kard›.Bir de gördüler ki, eli, gö-peygamberler tarihi ansiklopedisi 102


MUSA ALEYH‹SSELÂMrenlerin ve bakanlar›n gözlerinikamaflt›racak derecedegünefl gibi parlak ve beyazolmufltu. Musa aleyhisselâm›nikinci olan ve Yed-ibeydâ olarak bilinen bu büyükmucizesi de herkesihayrette b›rakt›. Firavunona bakamad›. Sonra Musaaleyhisselâm tekrar elinikoynuna sokup ç›kard› veeli, eski hâline geldi.Firavun, Musa aleyhisselâm›nmucizelerini görünce,onu tasdik edecekoldu. Veziri Haman gelip,“Bizce sen tap›n›lan ilâhs›n.fiimdi bir kula m› tâbioluyorsun?” diyerek akl›n›çeldi. Firavun, “Bugün veyar›n bana mühlet ver!”dedi.Allahü teâlâ, Musaaleyhisselâma vahyedipbuyurdu ki:- Firavuna taraf›mdanbildir ki: “E¤er Allah›n biroldu¤una iman edersen,seni saltanat›nda tutar›mve sana gençli¤ini, tazeli-¤ini veririm!”Hazreti Musa bunu Firavunahaber vererek dedi ki:- fiayet iman edip, banatâbi olursan, Allahü teâlâyaduâ ederim, gençleflirsin.Yiyip içmen, kuvvetineskisi gibi olur ve Allahüteâlâ sana dört yüz y›ldaha ömür verir.Bu sözler Firavuna hoflgeldi ve; “Düflüneyim”dedi.Ertesi günün sabah›ndaFiravun, yan›na gelenveziri Haman’a, HazretiMusa’n›n, Allahü teâlâdanverdi¤i haberi söyleyip,“Bu haber bana hofl geldi.”dedi. Haman hemenkarfl› ç›kt›:- Yemin ederim ki, seninbu dedi¤in haber, birgün tap›n›lmaktan azd›r.Ben seni gençlefltiririm.Hatta Firavunu tahrikederek flöyle devam etti:- Utanmaz m›s›n kiböyle sözler söylersin.Hem, “Ben tanr›y›m!”dersin, flimdi de tutmufl,“Ben kulum!” diyorsun.peygamberler tarihi ansiklopedisi 103


MUSA ALEYH‹SSELÂMBunun üzerine, Firavunniyetinden vazgeçti.Veziri Haman’›n hemenkarfl› ç›kmas›yla, HazretiMusa’y› reddeden Firavun,gördü¤ü mucizeleri,bilhassa asan›n ejderhaolmas›n›, sihir olarak yorumlad›.Etraf›nda bulunankavminin ileri gelenlerinededi ki:- fiüphesiz bu, sihir ilminiçok iyi bilen bir sihirbazd›r.Sihir yapmak suretiylesizi memleketinizdenç›karmak istiyor. Sizbana bunun hakk›nda neyapmam› tavsiye edersiniz?Asl›nda Firavun pekgururlu ve çok kibirli oldu-¤undan, hatta ilâhl›k davas›ndabulunup, tebaas›n›kendine tap›nd›rd›¤›ndan,baflkalar›na hiç dan›flmaz;onlar›n fikirlerinin ne oldu¤unusormaya bile tenezzületmezdi. Fakat mucizelerigörünce, içine korkudüfltü ve orada bulunanlar›nfikrini sordu. Hatta;“Bu peygamber oldu-¤unu söyleyen Musa[aleyhisselâm] hakk›ndane yapmam›z› tavsiyeedersiniz? Buna ne gibitedbir düflünürsünüz?” diyerekyan›ndakilere iltifatkârdavrand›.Hazreti Musave sihirbazlarBilindi¤i gibi o zamandasihir meflhur idi. Firavun,insanlar›n HazretiMusa’y› tasdik etmelerinemâni olmak için, hemensihri ileri sürdü. Onu tasdiketmesinler diye, HazretiMusa’n›n gösterdi¤i mucizeleriçin; “Bu sihirdir.Bu sihri çok iyi bilir.” diyerek,insanlar› aldatmayaçal›flt›. Ayr›ca; Hazreti Musaiçin, “Bu, sihri ile siziM›s›r’dan ç›karmak istiyor!”demekle de, insanlar›tahrik edip galeyanagetirmeye gayret etti.Bunun üzerine, Firavununyan›nda bulunanlarflöyle dediler:peygamberler tarihi ansiklopedisi 104


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Musa’y› [aleyhisselâm]ve kardefli Harun’uhemen öldürme, az bekle.‹darende bulunan bütünflehirlere de toplay›c›adamlar gönder ki, sanat›ndamahir olan bütün sihirbazlar›getirsinler.Firavun bu teklifi yerindebuldu. Hazreti Musa’yadönerek dedi ki:- Ey Musa, sen sihrinlebizi yurdumuzdan ç›karmakiçin mi geldin? fiimdibiz de sana, senin sihringibi bir sihirle karfl›l›k verece¤iz.Karfl›na ayn› güçtebir sihirle duraca¤›z.fiimdi sen kendinle bizimaram›zda bir buluflma yerive vakti tayin et ki, ne senin,ne de bizim caymayaca¤›m›z,mutlaka gelece-¤imiz genifl bir yer olsun.- Sizinle buluflma vaktimizziynet günü kufllukvaktidir.Çarfl›larda, yollarda tellâllardolaflt›r›larak, insanlar›nbelirtilen gün ve saatte,bildirilen yerde bulunmalar›söylendi. ‹nsanlar geldiler.Firavunun, herkesintoplanmas›n› emretmesi,sihirbazlar›n›n Hazreti Musa’yamutlaka galip geleceklerinizannetmesi sebebiyledir.Çünkü o, sihirbazlar›naziyadesiyle güvendi-¤inden, onlar›n kesin vemutlaka galip geleceklerineinan›yordu. Herkese karfl›rezil düflece¤i, saltanat›n›nsona erece¤i ve enkaz›n›nk›yamete kadar, âleme ibretolaca¤› akl›n›n köflesindenhiç geçmiyordu.Tayin edilen gününbelli vaktinde sihirbazlartopland›. Toplanan M›s›rhalk›na da denildi ki:- Bu hâli, yani Musa veHarun (aleyhimesselâm)ile sihirbazlar›n fiillerini,yapt›klar›n› seyretmek içintopland›n›z m›?Bütün sihirbazlar, bafltaö¤retmenleri olmaküzere Firavunun yan›nageldiklerinde, Firavun, ö¤retmenleriolan baflsihirbazasordu:peygamberler tarihi ansiklopedisi 105


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Onlara, yani yan›ndabulunan di¤er sihirbazlarane yapt›n, ne ö¤rettin?Baflsihirbaz da, onlarasihrin bütün incelikleriniö¤retmeye çal›flt›¤›n›, buhususta çok büyük gayretsarfetti¤ini bildirdi. Ayr›caflöyle dedi:- Onlara çok say›da büyüksihirler ö¤rettim. ‹lâhîbir müdahale olmad›kça,yeryüzünün sihirbazlar›bunlarla boy ölçüflemez.Ama semavî bir emir olursa,elbette ki, kulun gücüharicindedir, ona karfl› durulmaz.Baflsihirbaz, sihirbazda olsa insaf sahibi idi. Bubak›mdan ilâhî bir emirlegelen bir peygambere karfl›duramayacaklar›n›, dahabafltan ifade ediyordu.Sihirbazlar›n toplanmas›emredildi¤inde, baflkabir flehirde, sihir yapmaktausta ve pek mahiriki kardefl vard›. Babalar›daha ileri olup, onlar› bumeslekte en iyi flekilde yetifltirmiflti.Sihirbaz kardefller,babalar›na durumubildirip, dediler ki:- Silâh ve adamlar› olmayan,izzet ve kuvvet sahibiiki kifli hükümdaragelmifller. Yanlar›nda birasa varm›fl. Onu yere b›-rakt›klar›nda ejderha oluyormufl.Böyle olunca karfl›s›ndabir fley b›rakm›yor,demir, a¤aç, tafl ne bulursayutuyormufl. Sultan daonlar›n izzet ve kuvvetlerindens›k›l›p, daralm›fl.Haber göndererek bizi ça-¤›rm›fl.Buna karfl›l›k babalar›flöyle cevap verir:- Uyuduklar› zaman onlar›gözetin. Asay› alabilirseniz,al›n. Çünkü, sihirbazuyurken sihri ifl görmez.Onlar›n sihirbaz, yapt›klar›n›nda sihir olup olmad›-¤›n› böylece anlam›fl olursunuz.E¤er uyurlarkenasa ifl yaparsa, bu, âlemlerinRabbinin iflidir. Siz onlarlabafl edemezsiniz. Bütündünya bir araya gelse,peygamberler tarihi ansiklopedisi 106


MUSA ALEYH‹SSELÂMonlar›n karfl›s›nda duramaz.Sonra bu iki kardefl,Hazreti Musa ve HazretiHarun’un bulunduklar›flehre geldiler. Onlar uyurlarken,gizlice asay› almakistediler. Asa onlara sald›-r›nca, alamad›lar. Bu aradaHazreti Musa uyand›.Onunla görüfltüler. Sonra,kararlaflt›r›lan günde buluflmakiçin, Musa aleyhisselâmlasözlefltiler.Nihayet tayin edilengün geldi. Meydan t›kl›mt›kl›md›. Sihirbazlar Firavunadediler ki:- Biz galip olursak, bizeücret var m›d›r?- Evet, galip olursan›z,sizin için ücret vard›r. Hervakit bana sohbet arkadafl›olursunuz. Yan›mda bulunursunuz.Görülmemiflihsanlar›ma kavuflursunuz.‹tibar ve imtiyaz›n›zartar. Yan›ma önce girer,sonra ç›kars›n›z.O s›rada Hazreti Musaile Harun [aleyhimesselâm]da geldiler. HazretiMusa asas›na dayanarakyürüyordu. Meydana girdiklerinde,kendilerini bekleyensihirbazlar›n yerleriniald›klar›n› gördüler.Musa aleyhisselâm,önce sihirbazlar› hak dinedavet etti:- Firavun gibi bir azg›-n›n emrine uyarak; sizin,onun ve her fleyin sahibi,Rabbi olan Allahü teâlâyaitiraz etmek, karfl› gelmekiçin mi buraya geldiniz?Bu yapt›¤›n›z›n, Allahü teâlân›ngadab›na sebepolacak ne kötü bir ifl oldu-¤unu bilmiyor musunuz?Bile bile, yalan olarak Allahüteâlâya iftira etmenizhâlinde, Onun, büyük birazap ile sizi helâk edece¤inianlam›yor musunuz?Hazreti Musa’n›n busözleri, Allah için söylenmifloldu¤undan onlaraçok tesirli oldu. Oradaki sihirbazlar,bu sözlerin, yapmac›kolarak söylenemeyece¤ini,bir sihirbaz›npeygamberler tarihi ansiklopedisi 107


MUSA ALEYH‹SSELÂMböyle konuflamayaca¤›n›iyice anlad›lar. Heyecanl›bir flekilde aralar›nda bumevzuu istiflare ettiler. Firavunve adamlar›n›n zarar›ndanda çekindikleriiçin, gayet gizli ve sessizkonufluyorlard›. Hepsi,iman etmeye, sihir göstermektenvazgeçmeye meylettiler.Ancak; Firavununzulüm ve iflkence edece¤inibildiklerinden; kararlar›-n› aç›klamay›, karfl›laflmadansonraya b›rakt›lar.Hazreti Musa’n›n galipgelmesi hâlinde, hep birdenona tâbi olmay› da kararlaflt›rd›lar.Firavun ve adamlar›; sihirbazlar›teflvik etmek vecesaretlendirmek için çeflitlisözler söyleyerek dedilerki:- Musa ve Harun (aleyhimesselâm)iki sihirbazd›rki, sihirleriyle sizimemleketinizden ç›karmak;dininizi, flerefiniziyok etmek ve yerine kendidinlerini yerlefltirmek istiyorlar.O hâlde flimdi siz,hilenizi ve sihir aletlerinizitoplay›n. Sonra saf safmeydana ç›k›n ki, heybetinizfliddetli olsun. Bugüngalip olan, elbette felâhbulur ve umdu¤una kavuflur.Zaten meydanda olansihirbazlar, daha da ortayaç›kt›lar. Sihir aleti olarak,her birinin elinde ip ve asavard›. Sihirbazlar, edeberiayet ederek Hazreti Musa’yasordular:- Asan› yere önce senmi, yoksa biz mi atal›m?- Önce siz bafllay›n.Sihirbazlar, ellerindekiip ve asalar›n› yere koyduklar›nda,yapt›klar› sihirdenötürü, onlar›n iplerive sopalar›, Hazreti Musa’yagerçekten y›lan olupkofluyormufl hissini verdi.Hazreti Musa, onlar›nbu sihirlerini görünce, Allahüteâlâ ona vahyedipbuyurdu ki:- Endifle etme! Sen onlaraelbette galip geleceksin.Elindeki asan› yere b›-peygamberler tarihi ansiklopedisi 108


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa Aleyhisselâm›n asas›rak›ver. Onlar›n asalar›n›n,iplerinin çoklu¤una, bunlar›ny›lan fleklinde görünmelerineald›rma! Zira seninasan, onlar›n yapt›klar›n›nhepsini yutar. Zira,onlar›n yapt›klar› fleyler,sihirbazl›k hilesidir. Büyücülerher nerede olsa felâhbulmaz.Bunun üzerine HazretiMusa da asas›n› yere b›rak›verdi.O anda asa büyükbir ejderha olup, y›lan fleklindegörünen fleylerinhepsini yuttu. Ortada hiçbirfley kalmad›. HazretiMusa onu tutunca, yineeskisi gibi bir asa oluverdi.Asa, ejderha olup, o kadarfley yuttu¤u ve eski fleklinegeldi¤i hâlde, hacmindeherhangi bir de¤ifliklikve fazlal›k olmam›flt›. Buda bir baflka mucize idi.Bu hâl karfl›s›nda, sihirbazlar,Musa aleyhisselâm›nbir sihirbaz de¤il, Allahüteâlâ taraf›ndan gönderilmiflhak peygamberoldu¤unu tasdik edip, “Bizâlemlerin Rabbine, HazretiMusa ve Hazreti Harun’unRabbine iman ettik!”dediler.Musa aleyhisselâm›ngalip gelmesine ve sihirbazlar›nhep birden imanetmelerine pek çok k›zanFiravun; sinirinden ne yapaca¤›n›bilmez hâldeydi.Sihirbazlara hitap ederekdedi ki:- Benim müsaadem olmadanMusa’ya iman etti-peygamberler tarihi ansiklopedisi 109


MUSA ALEYH‹SSELÂMniz. Me¤er ki o, size sihriö¤reten bir büyü¤ünüzmüfl.Sizin hâliniz bu olunca,muhakkak ki ben, sizinelinizi, aya¤›n›z› çaprazlamaolarak kesece¤im vehepinizi asaca¤›m!Bu durum Kur’an-› kerimdemealen flöyle bildirildi:(Firavun sâhirlere dediki: “... Muhakkak ki, sizinellerinizi ve ayaklar›n›z›çaprazlama olarak kesece¤imve sizi hurma dallar›naasaca¤›m. [Benim mi,yoksa Musa’n›n Rabbininmi] hangimizin azab›n›ndaha fliddetli ve devaml›oldu¤unu gerçekten bilecek,anlayacaks›n›z!) [Tâhâ71]‹man eden sihirbazlar,Firavunun bu tehditlerinehiç ald›r›fl etmediler ve dedilerki:- Biz, Hazreti Musa’n›nmucizelerine ve bizi yaratanAllahü teâlân›n r›zas›nakarfl›, seni tercih etmiyoruz,be¤enmiyoruz. fiimdi bizimüzerimize ne hükmedersenet. Ama sen, hevânüzere, kendi görüflünle ancakflu dünya hayat›ndahükmünü geçirebilirsin;ahiret hayat› ise bâkîdir.Biz, hatalar›m›z› ve bizezorla yapt›rd›¤›n sihrin vebalinimagfiret etmesi içinRabbimize iman ettik.Çünkü biz, senin kavmindeniman edenlerin evvelioldu¤umuz için, Rabbimizin,hatalar›m›z› af vemagfiret etmesini ümitederiz. Bundan dolay› senne kadar tehdit etsen de,biz iman›m›zdan dönmeyiz.Allahü teâlân›n sevab›,mükâfat› seninkindendaha hay›rl›, azab› da seninkindendaha fliddetli vebâkîdir.Sihirbazlardan baz›lar›,bu karfl›laflma olmadanevvel Firavuna; “Kendisiile karfl›laflacak oldu¤umuzMusa’y› (aleyhisselâm)bize uyurken gösterebilirmisin?” demifllerdide, o; “Peki” deyip göstermiflti.Sihirbazlar, Hazretipeygamberler tarihi ansiklopedisi 110


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa uyurken asas›n›nonu korudu¤unu görmüfllerve hayretle Firavunagelerek demifllerdi ki:- Onun yapt›¤› sihir de-¤ildir. O, ilâhî bir kudret ileolmaktad›r. Sihir olsa,uyurken asas›n›n bir fleyyapamamas› lâz›md›. Zira,sâhir uyudu¤unda, sihritesirli olmaz.Firavun ise bunlar›nsözlerine iltifat etmeyip,sihir yapmalar› için onlar›zorlam›fl; onlar ise ma¤lûpolacaklar›n› bildiklerihâlde, istemeye istemeyebu ifle girmifllerdi. Bundandolay› Firavuna verdiklericevapta flöyle demifllerdir:- Bize zorla yapt›rd›¤›nsihrin vebalini magfiretbuyurmas› için, Rabbimizeiman ettik.Sihirbazlar›n, kendisindenkorkmad›klar›n› bildirmeleriüzerine, Firavun,baflkalar›n›n da HazretiMusa’ya tâbi olmalar›n›önlemek, insanlar›n gözlerinikorkutmak için, akflamolunca, o gün iman edensihirbazlar›n hepsinin, ellerinive ayaklar›n› çaprazlamaolarak kestirdi ve hurmadallar›na ast›rd›. Böyleceelleri, ayaklar› kesilip,hurma dallar›na as›lanlar›nhepsi flehit oldu. Sabahleyinhepsi kâfir ve sihirbaziken, akflamleyin müminve flehit olarak vefat ettiler.Bütün ahalinin gözleriönünde rezil ve periflanolan Firavun, Hazreti Musa’yaherhangi bir zararveremedi. Musa ve Harunaleyhimesselâm da oradanayr›ld›ktan sonra, kavimleriolan ‹srailo¤ullar›-n›n yan›na geldiler.Mâflitâ HatunFiravunun k›z›n›n dad›-l›¤›n› yapan bir han›m vard›ve Mâflitâ Hatun ismiyletan›nm›flt›. Hazreti Musa’n›ndinine inanm›flt›.Fakat, Firavunun flerrindenkorunmak için iman›-n› kimseye bildirmez, ibadetlerinigizli yapard›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 111


MUSA ALEYH‹SSELÂMMâflitâ Hatun birgünhamamda, Firavunun k›z›-n›n saç›n› tararken, tarakbirden elinden düfltü. Uzan›ptara¤› al›rken gayriihtiyarîolarak; “Bismillah”deyiverdi. K›z buna flafl›rarak,dad›s›na sordu:- Ey dad›! Bu söyledi-¤in kimin ad›d›r? Faydas›nedir?- Bu ad, padiflahlar padiflah›n›nad›d›r ki, Firavunapadiflahl›¤› veren deOdur. Bütün mevcudat›yaratan da Odur.Firavunun k›z›, MâflitâHatunun iman etti¤ini bildirencevab›na sinirlenerekdedi ki:- Ey dad›! Benim babamdanbaflka ilâh vard›rdiyorsun ha! Sen babam›nad›n› de¤il de, baflkas›n›nad›n› ilâh olarak nas›la¤z›na al›rs›n?- Evet yavrum. Allahüteâlâ vard›r. O, bütünâlemlerin Rabbidir. Yerleri,gökleri ve bunlar›n içindebulunan her fleyi yoktanvar eden; seni, beni,baban›, k›sacas›; var olanher fleyi yaratan bir Allahvard›r. Ben, O bir olan,kendisinden baflka hakikîmabut bulunmayan yegânemabuda inan›yorum.Baban ise, hâflâ bir ilâhde¤ildir. Her fley gibi o dayüce Allah›n bir mahlûkudur.Babana bu mülkü, padiflahl›¤›veren, O yüce Allaht›r.Firavunun k›z› da babas›ile ayn› t›ynette idi. MâflitâHatunun sözlerine verecekbir cevap bulamay›nca,k›zarak, olanlar› Firavunahaber verdi. O da,derhal Mâflitâ’y› yan›naça¤›rtarak dedi ki:- Sen, benden baflkabir tanr›ya m› inan›yorsun?Söyle, yeryüzündebenden baflka bir tanr› m›vard›r?Mâflitâ, art›k hiçbir fleyigizlemedi. Çünkü her fleyanlafl›lm›flt›. K›za söyledikleriniaynen ona da söyleyip,flöyle devam etti:peygamberler tarihi ansiklopedisi 112


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Ey Firavun! Sen de biliyorsunki, sen bir ilâh de-¤ilsin. Herkes gibi sen de,âciz bir kulsun. Seni veher fleyi yaratan Allahü teâlâd›r.Sen fânisin, her fânigibi senin de sonun gelecekve öleceksin. Fakatbenim Rabbim olan Allahüteâlâ fâni de¤ildir. Bâkîve ebedîdir. Musa aleyhisselâmOnun peygamberidir.Firavun, bu sözlere çokk›zd›. Onu hemen öldürmektense,her gün bir uzvunukeserek, azap içindecan vermesine karar verdi.Kin ve intikam h›rs› hertaraf›n› kaplad›¤›ndan, görülmemiflve en alçak eziyetleriyapmaktan çekinmedi.Böylece intikam›n›yavafl yavafl alacak, habisruhu bundan zevk duyacakt›.Ayr›ca bunu yapmakla,baflkalar›n›n imanetmesine mâni olmaya,onlar›n gözlerini korkutmayaçal›fl›yordu. Bunun,di¤er insanlara ibret veders olmas›n› istiyordu.Zalim Firavun, o zavall›han›ma, yavafl yavafl iflkenceetti. Yapmad›¤›n› b›-rakmad›. Önce t›rnaklar›n›çektirdi. Kamç›larla vücudundankan ç›k›ncaya kadark›rbaçla vurdurdu.Bunlara ra¤men o, dinindendönmüyor; “Ben ancakbir olan Allaha inan›-yorum!” diyordu.Mâflitâ’n›n, befl yafl›ndabir k›z› ile üç ayl›k biro¤lu vard›. Firavun, çocuklar›getirtip, befl yafl›ndakik›z›n›, Mâflitâ’n›n karfl›s›nakoydu ve dedi ki:- Ey Mâflitâ! Beni tanr›olarak kabul edersen, seniserbest b›rakaca¤›m. Aksihâlde çocu¤undan olacaks›n!Mâflitâ ise, bir çocu¤unun,bir de Firavunun hâlinebakt›. Firavun çok merhametsizidi. Buna ra¤menflöyle demekten kendinialamad›:- Ben, ancak; bir olanAllaha inan›yor, Onu kendimeilâh olarak kabulpeygamberler tarihi ansiklopedisi 113


MUSA ALEYH‹SSELÂMpeygamberler tarihi ansiklopedisi 114


MUSA ALEYH‹SSELÂMediyorum. Zaten Ondanbaflka ilâh da yoktur!Firavunun hiddeti gittikçeart›yor, ne yapaca¤›n› bilemiyordu.Eline geçirdi¤ibir b›çakla, o masum yavruyu,annesi Mâflitâ Hatununönünde g›rtla¤›ndankesiverdi. K›zca¤›z›n feryad›,yank›lanarak etrafa yay›-l›rken, Mâflitâ Hatun da,iman›n›n kuvvetinden gelenbir vakarla, büyük birsab›r örne¤i sergiliyor; di-¤er taraftan da annelik flefkatiylegözlerinden kanl›yafllar ak›t›yordu. Firavunöfkeyle, k›zca¤›z›n kan›n›,annesinin a¤z›na, yüzünesürdü. Bir taraftan da hiddetleba¤›r›yordu:- Söyle! Benden baflkatanr› var m›d›r?Mâflitâ’n›n dudaklar›ndanise, yine ayn› sözlerdökülüyordu:- Allah birdir. Ondanbaflka ilâh yoktur...Firavun, bu sefer, kundaktabulunan üç ayl›k yavruyugetirmelerini emretti.Getirdiler. Annesine yaklaflt›rd›klar›nda,uzun zamand›rsüt emmeyen çocuk,meme aramaya bafllad›.Mâflitâ Hatun, öncekiyavrusunun hunharca öldürülmesinidüflündü. ‹kincici¤erparesinin de ayn›flekilde, gözü önünde katledilmesinebir anne olarakdayanamayacakt›. Karar›n›verdi. Görünüflte, Firavununemretti¤i sözü söyleyecek,fakat kalbinden yineAllahü teâlâya olan iman›n›gizleyecekti.Tam o s›rada, yavruca-¤›n›, k›zm›fl f›r›n›n içineat›verdiler. O anda, herkesititreten, kalbleri ürperten,ço¤unun dilinin tutulmas›nasebep olan birhayk›r›fl duyuldu. Evet, oüç ayl›k bebek, Allahü teâlân›nkudretiyle dile gelerek;at›ld›¤› o k›zg›n f›r›nda,atefller aras›ndan,ba¤r› yan›k anas›na flöylesesleniyordu:- Hay›r anne, hay›r! Sak›ndininden dönme! Sabreyle!Hiç flüphe yok ki,peygamberler tarihi ansiklopedisi 115


MUSA ALEYH‹SSELÂMben, Allahü teâlâya vas›loldum ve Onun r›zas›nakavufltum. Cennet ile seninaranda bir ad›mdanfazla mesafenin olmad›¤›-n› görüyorum. Pek yak›ndasen de cennet nimetlerinekavuflacaks›n. Sak›nha, dininden dönme! Azdaha sabreyle! Firavunainanma! Benim, ablam vesenin için, Rabbimizincennette haz›rlam›fl oldu-¤u makam› görüyorum. Omakam›n etraf›nda, sanahizmet etmek için bekleflenve pervane gibi dönenhurileri de görüyorum.Orada bulunanlar, üçayl›k yavrunun konuflmas›n›duydular ve onlardanço¤u Hazreti Musa’yaiman etti. Mâflitâ Hatun,art›k a¤lam›yor, gülüyordu.Yavrusunun gördükleriniart›k o da görüyor vecennet nimetlerine bir anevvel kavuflmak için canat›yordu. Art›k ölümün biran evvel gelmesini arzuediyordu. Biraz sonra, oda ruhunu teslim edip flehitoldu. Böylece ruhu,cennetteki makam›na,yavrular›n›n yan›na uçtu.Bütün bu olaylar› gördü¤ühâlde Firavununiman etmek akl›ndan bilegeçmiyordu. Bu masumyavrular›n ve annelerininsabr› karfl›s›nda k›l› bile k›-p›rdamam›flt›. Tarihte hepböyle olmufltur. Zalimkimseler yapt›klar›n›n zulümoldu¤unu biliyor, ancakitiraf etmekten çekiniyorlard›.Zira fleytan, onlar›,mevki ve makamlar› ilegururland›r›yor; peygamberlerinbildirdiklerinindo¤ru olabilece¤ini bir anbile ak›llar›na getirmiyordu.‹brahim aleyhisselâmzaman›ndaki Nemrûd, ‹srailo¤ullar›nazulümdeçok ileri gidenlerden Buhtunnasarhep böyleydiler.Hazreti Asiye’ninflehit edilmesiHazreti Asiye, Firavununhan›m› idi. Fakat Firavununaksine; iyiliksever,peygamberler tarihi ansiklopedisi 116


MUSA ALEYH‹SSELÂMflefkatli, merhametli, zulümve haks›zl›¤› asla hoflgörmeyen bir han›md›.Zaten senelerce önce, birsand›k içinde saray›n bahçesinegelen Musa aleyhisselâm›al›p; onu evlâtedinmesi ve Firavunun zarar›ndankorumas› da, bugüzel hasletleri sebebiyleidi.Hazreti Musa’n›n sihirbazlarlakarfl›lafl›p, sâhirlerinma¤lûp olmalar› vehepsinin secdeye kapanarakiman etmelerindensonra, Hazreti Asiye deiman etmiflti. Firavun gibiaz›l› bir Allah düflman›n›nhan›m› olmas›, onun imannimetiyle flereflenmesinemâni olamad›.Hazreti Asiye, bir müddetiman›n› gizledi. ‹manettikten sonra, Allahü teâlân›nemirlerine s›k› s›k›-ya ba¤land›. Gizli gizli Allahüteâlâya ibadet ederdi.Mâflitâ Hatunun flehitedilmesine kadar bu hâlböyle devam etti.Hazreti Asiye, MâflitâHatuna ve çocuklar›na yap›lanlar›saray penceresindentakip ediyordu. Nihayetdayanamay›p, Firavunageldi ve böyle yapmamas›n›ve bu kadar zalimolmamas›n› söyledi. HazretiAsiye, bir faydas› olmayaca¤›n›anlay›nca,tekrar yukar› ç›kt›. Yine,pencereden, olanlar› takibedevam etti. Mâflitâ’n›nflehit edilmesini, Allahüteâlân›n ona yapt›¤› ihsanve ikramlar›, meleklerin,ruhunu alarak yükselttiklerini,Allahü teâlân›n izniylehep gördü. Yakini artt› veAllahü teâlâya olan iman›çok kuvvetlendi.O, olanlar›n tesiriyleâdeta kendinden geçmiflbir hâlde iken, Firavun geldi.Mâflitâ’ya yapt›klar›n›ona anlatmaya bafllay›nca,Hazreti Asiye dedi ki:- Ey Firavun! Sana yaz›klarolsun! Allahü teâlâyakarfl› nas›l böyle yapt›n?peygamberler tarihi ansiklopedisi 117


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Yoksa, sen de onungibi akl›n› m› kaç›rd›n?Bunun üzerine, HazretiAsiye art›k iman›n› gizlemedive flöyle dedi:- Hay›r! Ben akl›m› kaybetmedim.Esas deli sensin.Âciz bir mahlûk iken,tanr› oldu¤unu zannedersin.Ben; benim, senin vebütün âlemlerin Rabbiolan Allahü teâlâya imanettim.Firavun ne oldu¤unuanlayamam›flt›. Ne yapaca¤›n›flafl›rd›. Hemen kay›nvalidesini ça¤›rarak;“K›z›n da Mâflitâ gibi akl›n›kaç›rd›. Ona bir çare bul!”dedikten sonra, HazretiAsiye’ye dönerek flöyletehdit etti:- Ya Musa’n›n ilâh›naküfredersin veya ölümütadars›n!Firavun oradan ayr›ld›ktansonra; annesi, HazretiAsiye’ye, Firavununsöylediklerini kabul etmesini,aksi hâlde ak›betininkötü olaca¤›n› bildirdi. YaniFiravunun emrettiklerinisöylemesini istedi. Oise kabul etmedi ve dediki:- Sen benim Allahü teâlâyaküfretmemi, inanmamam›m› istiyorsun?Hay›r! Vallahi bunu hiçbirzaman yapamam!Firavun bunu duyunca,onu getirtti ve dört direkaras›na gerip, eziyet ettirdi.Hazreti Asiye, Firavununbütün tehdit ve eziyetlerinera¤men, o sa¤lamiman›ndan dönmedi.Firavun, han›m› olanAsiye’ye bile en a¤›r iflkenceleriyapmaktan çekinmedi.Hazreti Asiye’yidört dire¤e ba¤lat›p, güneflins›ca¤›nda s›rtüstüyere yat›rtt›. Gö¤sü üzerinede de¤irmen tafl› koydurdu.Bununla da yetinmeyip,üzerine büyük kayaat›larak iflkence yap›lmas›n›emretti. Fakat bus›rada, Hazreti Asiye ruhunuteslim etmifl bulunuyordu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 118


MUSA ALEYH‹SSELÂMBir defas›nda, HazretiAsiye’ye yine böyle eziyetedilirken, Musa aleyhisselâmda oradan geçiyordu.Hazreti Asiye parma¤›ylaiflaret ederek, durumunubildirmek istedi. HazretiMusa duâ etti. O da, art›kyap›lan eziyet ve s›k›nt›lardanhiç ac› duymaz oldu.Bundan evvel, azapiçinde iken, “Ya Rabbi! Benimiçin nezdinde cennettebir ev yap! Beni cahil Firavundan,onun bat›l, kötüamelinden ve zalimolan kavminin flerrindenkoru!” fleklinde duâ edince,Allahü teâlâ taraf›ndankendisine; “Bafl›n› kald›r!”diye ilham olundu. Bafl›n›kald›r›p bakt›¤›nda, gözündenperde kald›r›l›p,cennette kendisi için beyazinciden yap›lm›fl olanköflkü gördü. Art›k yap›laneziyetlerden ac› duymuyor,cennette kendisi içinyap›lan köflkü seyrediyorve gülüyordu.Bu hâl, Firavunu dahaçok k›zd›r›yordu. Hâlbukio, iflkence etti¤i kimseninac›lar içinde k›vranmas›n›,nihayet dayanamay›p,kendisine yalvararak af dilemesinibekliyordu. Fakatbu olmay›nca da, “Deliyebak›n, azap içinde gülüyor!”demekten kendinialam›yordu.Firavunun kulebina etmesiHazreti Musa’n›n peygamberoldu¤unu bildirmesindenve insanlar›Hakka davet etmeye bafllamas›ndansonra uzunseneler geçti. Hazreti Musa,onlar› Allahü teâlâyaimana davet ettikçe, Firavununazg›nl›¤› art›yor, neyapaca¤›n› flafl›r›yordu. ‹nsanlara,Hazreti Musa’yainanmamalar›n› söylüyor;“Benden baflka ilâh›n›zyoktur!” diyerek, onlar›tehdit ediyordu. Gördüklerimucizeler karfl›s›ndada; “Bu mucize diye gösterilenfley, sihirden baflkabir fley de¤ildir. Biz, bupeygamberler tarihi ansiklopedisi 119


MUSA ALEYH‹SSELÂMsihri veya peygamberlikiddias›n›, evvelki atalar›-m›zdan iflitmedik.” diyordu.Hazreti Musa, bunakarfl›l›k diyordu ki:- Allahü teâlâ taraf›ndankimin peygamberliklegeldi¤ini ve hay›rl› ak›betinkime nasip olaca¤›n›Rabbim çok iyi bilir. Allahüteâlâya iman edenlerhak üzeredirler. Siz ise bat›lüzeresiniz. Yalan, sihir,küfür ve baflka fesatlar ilekendilerine zulmeden zalimler,asla felâh bulmazlar.Dünyada hidayete,ahirette ise güzel ak›betenail olamazlar. Siz de zalimoldu¤unuz için kurtuluflbulamazs›n›z.Firavun, Hazreti Musa’n›nbu sözlerine bir cevapveremedi. Fakat âcizli-¤ini gizleyerek, oradakilerededi ki:- Ben sizin için, bendenbaflka bir ilâh bilmiyorum.Ey Haman! Haydi, çamurdantu¤la yap da, benimiçin yüksek bir köflk kulebina et! Olur ki, ben onaç›kar›m da, Musa’n›n ilâh›-na bakar›m. Do¤rusu ben,onu yalanc›lardan zannediyorum.Firavuna, kötü, çirkinamelleri, fleytan taraf›ndansüslü, güzel gösterildi de,o, fâni olan dünya hayat›n›seçti; bâkî olan ahiret içinhaz›rlanmay› terk etti. Bundandaha büyük ziyan vehüsran olabilir mi?fieytan›n verdi¤i vesveseile akl› iyice örtülenFiravun, ne söyledi¤ini bilmiyordu.Çünkü kendindenbaflka mabut bilmedi-¤ini, böyle bir mabut bulunmad›¤›n›söyledi¤i hâlde,Hazreti Musa’n›n mabudunuaramak için birtak›mhaz›rl›klara, külfetleregiriflti. Bunun için yüksekbina, kule yap›p oraya ç›kmayagayret etti. Haman’aihtiyaç arz etti. ‹lâh olmakiçin bütün bunlar noksanl›kt›r.‹lâh, bir fley yapmakdileyince, hemen yapar.Bunun için baflkalar›ndanyard›m istemez.peygamberler tarihi ansiklopedisi 120


MUSA ALEYH‹SSELÂMÜstelik, kendisindenbaflka bir ilâh varsa, semacihetinde olabilece¤ini düflünerek,oralarda aramayaçal›flt›. Yani hem kendisindenbaflka ilâh bulunmad›¤›n›söyledi, hem debulunaca¤›n› düflünerekgöklerde aramaya u¤raflt›.Yani, alçakl›k ve kibrininson haddinde olmas› sebebiyleilâhl›k iddia edecekkadar azg›nlaflm›fl isede, hakikatte kendisininbir ilâh olamayaca¤›n› vene kadar âciz oldu¤unu biliyordu.Bilmeseydi, göklerdebaflka ilâh aramayaçal›flmaz ve Musa aleyhisselâmdan,inanmak için,düflüneyim diye mühletistemezdi.Firavun, Musa aleyhisselâm›ndavetini, hâlini,mucizelerini görünce, kibrindenve gururundan neyapaca¤›n› flafl›rd›. Kavmininiman edip, ona tâbi olmas›ndankorkmaya bafllad›.‹nsanlar›n, HazretiMusa’ya tâbi olmalar›ndanve onu kendi yerinegeçireceklerinden endiflelendi.Nefsine aldanarakbuna çareler aramayabafllad›. Saltanat›, onuniçin her fleyden önemliydi.Bu sebeple, saltanat›n›kuvvetlendirmek, hâkimiyetiniartt›rmak için yüksekbir kule yapmaya kararvermifl ve bunu, veziriHaman’a emretmiflti.Haman, usta ve iflçileri,k›sacas› bina iflinden anlayanherkesi, hiç kimse kalmamakflart›yla toplad›.Ücretle tuttu¤u, tu¤la vekireç yap›c› ve pifliricilerdenbaflka, elli bin ustavard›. A¤aç, tahta, çivi, kap›ne varsa haz›rlatt›. Binauzun zamanda bitirilmifl;Allahü teâlân›n, gökleri veyeri yaratt›¤›ndan beri ozamana kadar hiç kimseninyapmad›¤› yüksekliktebir bina infla edilmiflti.Musa aleyhisselâma bu ifla¤›r geldi. Allahü teâlâ,Musa aleyhisselâma buyurduki:- Üzülme, ona verdiklerimistidrâcd›r. Onu anî-peygamberler tarihi ansiklopedisi 121


MUSA ALEYH‹SSELÂMden hiçe indirir ve yapt›klar›n›nhepsini bir anda y›-kar›m.Bina, yukar›ya kadar,binek hayvan› ile ç›k›lacakflekilde yap›lm›flt›. Firavunhayvana binerek, kuleninen üstüne ç›kt›. Musa aleyhisselâm›nbildirdi¤i,âlemlerin Rabbi olan ‹lâh›noralarda, yükseklerde,semaya yak›n yerlerde bulunabilece¤inizannetmiflti.Afla¤›y›, yukar›y›, gökleri,yerleri yaratan›n Allahüteâlâ oldu¤unu, Onun, zamandanve mekândanmünezzeh bulundu¤unu,yani zamanl›, mekânl› olmad›¤›n›bilmiyordu. Yukar›ya,çok yüksek binalaraç›kmakla bir fley de¤iflmezdi.O da bir farkl›l›kgöremedi. Hatta, söylendi¤inegöre, flaflk›n flaflk›nne yapaca¤›n› bilemeyip,bofllu¤a do¤ru ok att›¤› oldu.Cebrail aleyhisselâm,Allahü teâlân›n emriylegeldi ve kanad› ile o yüksekbinay› sarst›. Bina üçparçaya ayr›l›p y›k›ld›. Binlerceasker öldü. Hatta bi-peygamberler tarihi ansiklopedisi 122


MUSA ALEYH‹SSELÂMnan›n yap›lmas›nda eme-¤i geçenlerin hepsi, afeteu¤rad›. Tu¤la ve kiremitpiflirenler, sonunda, baflkalar›taraf›ndan yak›ld›lar.‹srailo¤ullar›nayap›lan iflkencelerBilindi¤i gibi, Musa ileHarun aleyhimesselâm,Allahü teâlân›n emri ile Firavunagelmifller ve âlemlerinRabbinin peygamberiolduklar›n› tebli¤ edip,‹srailo¤ullar›na serbestlikverilmesini söylemifllerdi.Allahü teâlâdan aç›k mucizelerile geldiklerini bildirdiklerinde,Hazreti Musaile müsabakaya ç›kan sihirbazlar;onun peygamberoldu¤unu anlay›p, hepbirden iman ederek secdeyekapanm›fllard›. Hakteâlân›n düflman› olan Firavunda, onlara türlü türlüeziyetler yapm›fl; ellerini,ayaklar›n› kestiktensonra, hurma dallar›na ast›rarakflehit etmiflti. Bununlaberaber, ma¤lûp veperiflan oldu¤u belli idi.Bundan sonra Firavunkendi kavmine, ‹srailo¤ullar›nadaha çok bask› yapmalar›n›,güçlerinin üstündeifller yüklemelerini emretti.Çünkü, zulümde ilerigiden K›bt kavminin gücü,ancak buna yetiyordu.K›btîlerden biri, ‹srailo-¤ullar›ndan birine gelerek,“Hadi, beni takip et!” diyegötürür; “Etraf› süpür, otkes, hayvanlar›m› otlat vebana su çek!” derdi. K›btîbir kad›n da, ‹srailo¤ullar›ndanbir kad›na, dayanamayaca¤›ifller verir, bunara¤men yiyecek ekmek bilevermezdi. Ö¤le vaktiolunca da; “Gidin, yiyecekbir fley kazan›n!” derdi.‹srailo¤ullar› bu hâle dayanamay›p,Musa aleyhisselâmaflikâyette bulundular.O da sabretmelerinisöyledi. Sonunda Allahüteâlân›n, onlar› kurtaraca¤›-n› müjdeleyerek dedi ki:- Düflmanlar›n›za karfl›size yard›m etmesi için Al-peygamberler tarihi ansiklopedisi 123


MUSA ALEYH‹SSELÂMlahü teâlâdan yard›m dileyin!Allahü teâlân›n, sizionlardan kurtaraca¤› vakitgelinceye kadar onlar›nezalar›na sabredin!Muhakkak ki, M›s›r vebaflka her yer Allahü teâlân›nmülküdür. Onu,kullar›ndan diledi¤ine verir.Allahü teâlân›n yard›-m› ve nihaî zafer, Allahüteâlâdan korkanlar içindir.Firavun ve kavmi, Musaaleyhisselâm peygamberolarak gönderilmedenevvel de, ‹srailo¤ullar›n›,her gün ö¤leye kadar ücretsizolarak çal›flt›r›rlar,sadece yemek verirlerdi.Hazreti Musa’n›n peygamberolarak gönderilmesindensonra, ‹srailo-¤ullar›na karfl› daha fliddetlidavranmaya bafllam›fllard›.Bunun için ‹srailo¤ullar›Hazreti Musa’yadediler ki:- Sen bize peygamberolarak gelmeden önce de,peygamber olarak geldiktensonra da biz hep eziyetgördük.Musa aleyhisselâmonlara flu cevab› verdi:- Ümit olunur ki, yak›nzamanda Rabbiniz, düflman›n›z›helâk eder ve onlar›nyerinde sizi iskâneder, sizi onlar›n yerineyerlefltirir.Firavun ve kavmi, HazretiMusa’n›n asa ve yed-ibeyda mucizelerine inanmay›p;küfür, kötülük vezulme devam edince, Musaaleyhisselâm Allahü teâlâyaflöyle duâ etti:- Ya Rabbi! Sana malûmdurki; Firavun yeryüzündeazg›nl›k ve taflk›nl›kyapt›. ‹syan etti. Kibirlenip,haddi aflt›. Kavmi deona tâbi oldu. Ya Rabbi!Onlar› cezaland›r, periflanet! Kavmimi aziz eyle ki,sonra gelenler için ibretolsun!Bunun üzerine Allahüteâlâ, mucize olarak onabirbiri ard›nca alâmetlerverdi. Senelerce, Firavunve kavmine belâ gönderdi.Mahsullerini azaltt›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 124


MUSA ALEYH‹SSELÂMFiravununsaray›ndaki mü’minFiravunun saray›ndahazinedarl›k yap›p, iman›n›gizleyen, Hazkîl ad›nda birmümin vard›. Firavun, herkesekendini ilâh tan›t›psecde ettirdi¤i hâlde, o, birolan Allahü teâlâya kalbdeninan›yor ve ibadetinigizli yap›yordu. Bir ara Firavununavenesi ve vezirleri,onun, Allahü teâlâyaiman etti¤inin ve HazretiMusa’ya yak›nl›¤›n›n fark›-na var›p, Firavuna haberverdiler. Firavun da, kendineolan yak›nl›¤› sebebiyle,onun böyle bir fleye cür’etedemeyece¤ini söyleyip,onlara inanmad›.Hazkîl ise, iman›n› gizlemeyedevam etti. Musaaleyhisselâm, mucizelergösterip, peygamberli¤iniaç›kça ilân edince, çaresizlikiçinde k›vranan Firavun,vezirlerini ve di¤erdevlet erkân›n› toplay›p istiflareetti. Hazreti Musa’yakarfl› nas›l bir tedbir al›nmas›gerekti¤ini görüfltüler.Musa aleyhisselâmayak›nl›¤›yla bilinen HazretiHazkîl de bu toplant›dabulunanlardand›. Firavununadamlar›, Hazreti Musa’n›nsusturulmas› için,etraftan sihirbazlar toplanarakona galip gelinmesinde,dolay›s›yla öldürülmesinintehirinde ittifakederek dediler ki:- Ne kadar sanat›ndamahir olan sihirbaz varsa,hepsini sana getirelim.Firavunun niyeti ve çekindi¤inokta ise baflkayd›.Bunun için Firavun, adamlar›nadedi ki:- B›rak›n beni, Musa’y›öldüreyim de, o, Rabbineduâ etsin. Bakal›m Rabbi,benim onu öldürmememâni olabilecek mi? Ziraben, onun, sizin dininizide¤ifltirmesinden, sizi banave putlara ibadettenay›raca¤›ndan yahut yeryüzündefesat ç›karaca¤›ndan,kendisine tâbi olanlar›ço¤altarak sizinle harpedece¤inden korkuyorum.peygamberler tarihi ansiklopedisi 125


MUSA ALEYH‹SSELÂMFakat, Firavununadamlar› Hazreti Musa’n›nöldürülmesine karfl› ç›kt›-lar:- Bundan dolay› seninkorkmana bir sebep yok.Zira onun gösterdi¤i fleylersihirden ibarettir. E¤eronu öldürürsen; “Ona cevapverecek delil bulamad›da, karfl›laflmaktan âcizkald›¤› için onu öldürttü.”derler.Firavundan korktuklar›için de, daha fazla bir fleysöylemeye cesaret edemediler.Hâlbuki, Firavununfikrinde ›srar etti¤inibiliyorlard›.Bu s›rada, o zamanakadar iman›n› gizleyen, fakatFiravunun yak›nlar›ndanveya saray vazifelilerindenolan Hazkîl, Firavunubu düflüncesinden vazgeçirmeyeçal›flarak flöylededi:- Size; “Benim Rabbimyaln›z bir olan Allahü teâlâd›r!”diyen bir kimseyi,haks›z yere hemen öldürüverirmisiniz? Hâlbuki o,size Rabbinizden aç›k mucizelerve delillerle geldi.fiayet o bir yalanc› ise, yalan›n›nvebali kendisinedir.Dolay›s›yla ondan sizebir zarar gelmez. E¤er sözündesad›k, do¤ru ise,dünya azab›ndan vadetmifloldu¤u fleylerden baz›s›size isabet eder. O hâlde,o do¤ruysa da, yalanc›ysada hayat›na kasdedilmemelidir.fiüphesiz Allahüteâlâ, ifllerinde haddiaflan ve yalan› âdet edinenkimseleri hidayete erdirmez.Firavun, bu sözleri iflitince,çok k›zd› ve HazretiHazkîl’i zindana att›rd›.Sonra vezirlerini ve di¤erileri gelenleri toplayarak,ona nas›l bir ceza verilmesigerekti¤ini görüfltü.Firavunun vezirleri,Hazreti Hazkîl’in iflkenceedildikten sonra öldürülmesinive bu hâlden, herkesinibret al›p korkutulmas›fikrinde idiler. Düflüncelerinibildirince; Fira-peygamberler tarihi ansiklopedisi 126


MUSA ALEYH‹SSELÂMvun, Hazkîl’e olan yak›nl›-¤›ndan dolay›, onlar›n fikirlerinikabul etmedi.Hazkîl’in, Musa aleyhisselâm›ndininden döndürülmesiiçin, nasihat edipkorkutmalar›n› emretti.Bunun üzerine vezirler,zindana gönderilen Hazkîl’enasihat edip, hak diniterketmesini istediler. Fakatiman›n zevkine erenHazkîl, davas›nda ›srar etti.Onlar› da, Allahü teâlâyaiman ve ibadet etmeyeça¤›rd›. Onlara flöyle dedi:“Ey kavmim! <strong>Peygamberler</strong>iniyalanlamalar› sebebiyle;Nuh, Âd, Semûdve onlardan sonra gelenkavimlerin bafllar›na gelenfliddetli azaplar gibi,Hazreti Musa’y› yalanlaman›zve ona zarar vermekiçin sald›rman›z sebebiyle,fliddetli azab›n oldu¤uöyle bir günün, sizede gelmesinden korkuyorum.”“Ey kavmim! Gerçektenben, sizin için, k›yametgününden korkuyorum. Ogünde gerisin geriye kaçars›n›zve o günde, sizi,Allahü teâlân›n azab›ndankurtar›c› hiçbir kimse bulunmazve Allahü teâlân›nhidayete erdirmedi¤i, flafl›rtt›¤›kimseyi, hiçbir kimsehidayete erdiremez.”“Allahü teâlâya yeminederim ki, Musa’dan evvelYusuf da birtak›m aç›kmucizelerle size geldi de;o zaman onun getirdi¤idinde ve o dinin emirlerinde,flüphe ve tereddüttesabit ve daim oldunuz.Hatta o vefat etti¤inde;‘Art›k bundan sonra, Allahüteâlâ peygamber göndermez!’dediniz. ‹flte Allahüteâlâ, haddi aflan veemrinde flüphe edici olankimseyi böyle flafl›rt›r.”Hazreti Hazkîl nasihatlerinedevam edip flöylesöyledi:“Ey kavmim! Gelin,bana itaat edin, tâbi olunki, sizin do¤ru yola, hakdine kavuflman›za delâletedeyim. Ey kavmim! Dün-peygamberler tarihi ansiklopedisi 127


MUSA ALEYH‹SSELÂMya lezzetine ma¤rur olupaldanmay›n! Bilin ki budünya hayat› çabuk biticidir.Ancak fâni bir e¤lencedir.Az bir nasiplenmedirve geçicidir. Ahiret iseebedî olarak kal›nacakyerdir.”“Bir günah iflleyenkimse, ancak o günah›nkarfl›l›¤› kadar ceza görür.Fakat, erkek olsun kad›nolsun herhangi bir kimsemümin olur ve salih amellerifllerse, onlar cennetegirer ve orada hesaps›z r›-z›klarla mükâfatland›r›l›rlar.”“Ey kavmim! Nedirbu bafl›ma gelen? Ben sizi,Allahü teâlâya imanetmeye, azab-› ‹lâhidenkurtulmaya davet ediyorum.Siz ise beni, cehennemeça¤›r›yorsunuz.Hâlbuki ben sizi, ilâh olman›nbütün vas›flar›kendisinde bulunan, herkesegalip, azap etmeyeve kullar›n›n hatalar›n›magfiret etmeye kâdirolan, Allahü teâlân›n dergâh›nadavet ediyorum.Dalâlet ve azg›nl›kta haddiaflanlar›n hepsi cehennemliktir.”“Yak›nda azap gördü-¤ünüzde, benim size söylediklerimihat›rlars›n›z.Ben bütün ifllerimi Allahüteâlâya havale ederim. ZiraAllahü teâlâ, kullar›n›görücü, kullar›n›n bütünhâllerini bilici ve herkesinameline göre karfl›l›¤›n›vericidir.”Vezirler, Hazreti Hazkîl’denümit keserek, Firavununyan›na döndüler.Onun imandaki sebat›n›ve kendi nasihatlerinin,onun iman›n› kuvvetlendirmektenbaflkabir ifle yaramad›¤›n› bildirdiler.Bunu ifliten Firavun,iyice ümitsizli¤e kap›ld›.“Hazkîl’e ne yapabiliriz?”diye düflünürken,Firavunun yak›nlar›ndanbiri dedi ki:- Hazkîl’in sözlerininsenin aleyhine oldu¤unaüzülüp, onu cezaland›r-peygamberler tarihi ansiklopedisi 128


MUSA ALEYH‹SSELÂMmakta acele etme! Zira,sana yak›n olan kimseyezulmetmifl olursun. Onunsözleri, sana muhalefettende¤ildir. Belki de Musa’n›nmucizelerini gördüktensonra, onun öldürülmesininmümkün olmad›¤›n›zannetmesindendolay›, kas›tl› olarak sanamuhalif görünmektedir.Böylece Musa’ya itaateder görünüp, hile ve aldatmayoluyla onun öldürülmesinitemin edip, sanahizmet etmek istemektedir.Vezirlerinin, onunbu niyetini bildiklerindeflüphe yok. Ancak, onlar,ko¤ucu ve haset edici olduklar›ndan,onun sanayapt›¤› muameleyi kötülemektedirler.Allahü teâlâ, Firavununkalbine, bu sözleri kabuletmeyi ilham eyledi.Bundan sonra HazretiHazkîl’i huzuruna getirttive dedi ki:- Senin maksad›n›n banahizmet oldu¤unu tetkikettim. fiimdi, Musa hakk›ndane düflünüyorsanonu yap! Benden sana zarargelmez, müsterih ol!Hazkîl’in, iflini Allahüteâlâya havale etmesi sebebiyle,Allahü teâlâ onuFiravunun kötülü¤ündenve kavminin flerrindenmuhafaza buyurdu. NitekimAllahü teâlâ, bu durumuMümin suresi 45. ayetindemealen flöyle bildirmektedir:(Allahü teâlâ, onu [HazretiHazkîl’i] Firavunun veadamlar›n›n hilesinden,onun hakk›nda düflündüklerikötülüklerden korudu.Firavunun kavmini ise,dünyada bo¤ulma ve ahirettecehennem azab› ilekuflat›verdi.)Hazreti Hazkîl HazretiMusa’n›n en yak›n yard›mc›lar›ndand›.Musaaleyhisselâmla birlikte K›-z›ldeniz’den geçip, ‹srailo-¤ullar›n›n Tîh sahras›ndakald›¤› k›rk sene içinde ondanayr›lmam›fl ve onainananlardan olmufltu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 129


MUSA ALEYH‹SSELÂMFiravun ve kavminegelen belalarFiravun ve kavmi, HazretiMusa’ya inanmad›klar›gibi, karfl› ç›kt›lar ve mucizelerinesihir diyerekalay ettiler. Sonunda, HazretiMusa’n›n duâs› sebebiyle,Allahü teâlâ, Firavunve kavmine, kendilerinegelmeleri için, baz› musibetlergönderdi. Bu musibetlerdenbirincisi tufand›r.Bu, ekinlerinin boyunuaflan bir ya¤mur olup, bütünekinleri helâk etmiflti.‹srailo¤ullar› ile K›btîlerinevleri birbirine bitiflik vekar›fl›k idi. K›btîlerin evlerisu ile doldu. Boyunlar›nakadar suya gömüldüklerihâlde, ‹srailo¤ullar›n›n evlerinebir damla su girmedi.Su, onlar›n oldu¤u yerde,topra¤›n üzerindenak›p gitti. K›btîler bir fleyekemediler, bir ifl yapamad›lar.Tufan bir hafta devametti. Çok s›k›nt› çektiler.Bunun üzerine Musaaleyhisselâma dediler ki:- Rabbine duâ et, buazab› bizden kald›rs›n, sanaiman edece¤iz ve ‹srailo¤ullar›n›seninle gönderece¤iz!K›ptîlerin, iman edeceklerinedair söz vermeleriüzerine, Musa aleyhisselâm,Allahü teâlâya duâetti ve tufan kesildi. O sene,önceki y›llardan dahafazla ot, hububat ve meyveoldu. Fakat yine nankörlükettiler ve dediler ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 130


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Biz bunu hiç beklemiyorduk.Bu su, bizim içinbir nimet oldu. O ya¤murya¤masayd›, buna kavuflamazd›k.Bol mahsul ve meyveye,Hazreti Musa’n›n duâs›bereketiyle kavufltuklar›n›anlamad›lar. Bir müddetrahat ettiler. ‹man etmediklerigibi, ‹srailo¤ullar›n›da göndermediler.Firavun ve kavmi, tufanile yola gelmediler.Yine uslanmad›lar. Musaaleyhisselâm›n sözlerinikabul etmemekte, ‹srailo-¤ullar›na eziyet ve s›k›nt›vermekte, azg›nl›k ve taflk›nl›ktadevam ve ›srarettiler. Bunun üzerine Allahüteâlâ, K›btîlerinekinlerine çekirgelergönderdi. Çekirgeler bütünekinleri, meyveleri,a¤açlar›n yaprak ve çiçekleriniyiyip bitirdi.Hatta; kap›lar›n›, elbiselerini,eflyalar›n›, evlerininçat›lar›n›, tahtalar›n›,demir çivilerini bile yediler.Çekirgeler doymamakilletine yakalan›p,ne varsa durmadan hepyediler. Fakat, ‹srailo¤ullar›n›nevlerine girmediler.Böylece, bu hâdisedede onlara hiç zarar gelmedi.K›btîler flafl›rd›larve zor duruma düfltüler.Üzerlerine azap çökünce,yeniden Hazreti Musa’yayalvararak dediler ki:- E¤er bu azab› üzerimizdenkald›rmas› içinRabbine duâ eder de, bizibu belâdan kurtar›rsan,mutlak surette sana imanedece¤iz ve ‹srailo¤ullar›-n› serbest b›rakaca¤›z. Seninleberaber gönderece-¤iz.Musa aleyhisselâmsahraya ç›kt› ve asa ile do-¤u taraf›na iflaret etti. Çekirgelerinhepsi geldiklerigibi gidip, bir tane bile kalmad›.Firavun ve kavmirahata kavufltular, bir ayhuzur içinde yaflad›lar.Çekirgelerin tasallutubir hafta sürmüfltü. Bu dabir mucize idi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 131


MUSA ALEYH‹SSELÂMFakat sözlerinde yinedurmay›p, inanmad›lar.Sonra Allahü teâlâ, onlar›nüzerine bit, güve musibetinigönderdi. fiöyle ki, Musaaleyhisselâma, ayn-ifiems denilen köydeki k›z›lkum tepesine do¤ru yürümesiemrolundu. O kumtepesine vard›. Tepe; erimifl,serpilmifl büyük kumy›¤›n› idi. Asas› ile orayavurdu. Hemen K›btîlerinüzerlerine bit dökülmeyebafllad›. A¤aç, mahsul, otve benzerlerinden ne varsa,bitler onlara dadand›-lar. Hiçbir fley b›rakmay›p,ne varsa silip süpürdüler.Elbiselerinin ve derilerininiçine girip ›s›rd›lar. Birisiyemek yese, yeme¤ine dolarlard›.Hatta birisi, hiçbirböce¤in t›rmanamayaca¤›yüksek bir direk yap›p, üstüneyiyecek koysa ve sonrayemek için oraya ç›ksa,yeme¤i, bu bit yahut güvelerledolu bulurdu.Firavun taifesine, o zamanakadar, bu belâdandaha büyük bir belâ gelmemiflti.Saçlar›, derileri,kirpikleri, kafllar› hep bitledoldu. Hatta derileri, çiçekhastal›¤›na tutulmufl gibibir flekil ald›. Bitler uykular›namâni olduklar› gibi,rahat da b›rakmad›lar. Neticedehiçbir çare bulamay›p,âciz kald›lar.Allahü teâlâ, bittenbaflka, K›ptîlerin hayvanlar›nakene gönderdi. Bütünhayvanlar› yiyip, bir fleyb›rakmad›lar. Kendilerinebitlerin musallat oldu¤ugünlerde, K›btîlerden birkimse, un yapmak için de-¤irmene on ölçek hububatkoysa, üç ölçek alamazd›.Bitler, hemencecik yiyipbitiriverirlerdi. Art›k dayanamad›lar.Hazreti Musa’yagelip, feryat ederekflöyle yalvard›lar:- Ey bizim âlimimiz Musa!Biz tövbe ediyoruz. Hatalar›m›zapiflman oluyoruz.Rabbine bizim içinduâ et! Sana verdi¤i peygamberlikahdi hürmetinebizden bu azab› kald›rs›n!peygamberler tarihi ansiklopedisi 132


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa aleyhisselâmduâ edince, Allahü teâlâbu belây› da kald›rd› vebitler bir hafta sonra hiçkalmay›p, yok oldular. K›btîlerde tekrar rahata kavufltular.Fakat yine verdiklerisözde durmad›lar. “Biz, birgün hariç, Musa’ya, bizimâlimimiz demedik. Firavununizzetine yemin ederizki, onu ebediyen tasdik etmeyece¤izve ona tâbi olmayaca¤›z!”dediler.Bunun üzerine, bitlerinyok olmas›ndan otuz veyak›rk gün sonra, Allahü teâlâ,Musa aleyhisselâmavahyedip, Nil’in kenar›nagitmesini ve asas›n› nehresokup; yak›n›n›, uza¤›n›,yukar› ve afla¤› seviyesiniiflaret etmesini emretti. Oda öyle yapt›. Ard›ndanhemen kurba¤alar vrakvrak diye ba¤›rarak her taraftankoflufltular. Seslerini,yak›nda ve uzakta olanlarduydu. Sonra Nil’denç›kt›lar. Bir karart›, siyahbir bulut gibi, flehre do¤ruhareket ettiler. Ans›z›n,K›btîlerin her yan›n› kaplad›lar.Çamafl›r›n›, kab›n›, yiyece¤inive içece¤iniaçan, içinde muhakkakkurba¤a bulurdu. Oturan,çenesine kadar kurba¤ayagömülür, konuflmak isteyenina¤z›na kurba¤alars›çrard›. Yata¤›nda yatan,uyan›nca, üzerinde birbiriüstünde kaynaflan kurba-¤alar bulur, bu y›¤›ndandolay› sa¤a ve sola dönemezdi.Yemek için a¤z›n›açan›n a¤z›na, yemektenönce kurba¤a girerdi. Yo-¤urduklar› hamura, piflirdikleriyeme¤e kar›fl›rlard›.Atefllerine kurba¤alaratlar, söndürürler; yemeklerinegirip bozarlard›.Ateflte ve s›cak suda, kurba¤alarabir fley olmuyordu.K›sacas›, K›btî halk›naçok büyük eziyet verdiler.fiaflk›nl›k içinde ne yapacaklar›n›bilemez oldular.Darda kal›p, Firavunabaflvurdular. Çare bulunamad›.S›k›nt›dan ölecekpeygamberler tarihi ansiklopedisi 133


MUSA ALEYH‹SSELÂMduruma geldiler. fiehir veyollar, ayaklar› ile ezdikleri,ölü kurba¤alarla doldu.Her taraf kurba¤adan geçilmezoldu. A¤lay›p, Musaaleyhisselâma flikâyettebulundular:- Bu belây› bizden kald›r.Bu sefer tövbe ederizve bir daha eski hâlimizedönmeyiz!Musa aleyhisselâm,onlardan, sözlerinde duracaklar›nadair ahit ald›.Sonra Hak teâlâya duâ ettive belâdan kurtuldular.Sa¤ kalan kurba¤alar Nil’egitti. Bir hafta, üzerlerinebelâ olarak kald›ktan sonra,Allahü teâlâ bir rüzgârgönderip, ölü kurba¤alar›bertaraf etti. Bir ay, bir rivayettek›rk gün rahat içindeyaflad›lar.Kurba¤a musibetininkald›r›lmas›ndan sonra,yeminler ederek, yalvararakverdikleri ahde yinesadakat göstermediler.Küfür ve baflka bozukamellerine yine döndüler.Sanki önceki hâller hiç olmam›fl,kendilerine hiç belâgelmemifl gibi bozuk ifllerinedevam ettiler.K›ptîlerin, verdikleri sözüher seferinde bozmalar›üzerine, bu sefer musibetolarak, Allahü teâlâ,onlara kan gönderdi. fiöyleki, Hazreti Musa’ya nehregidip, asa ile vurmas›vahyedildi. Nehre vurunca,Allahü teâlâ Nil nehrinikan olarak ak›tt› ve Firavuntaifesinin bütün sular›kan oldu. K›btîler; nehirlerden,kuyulardan ald›klar›sular›n kan oldu¤unugördüler. Bu durumdan Firavunaflikâyet ederek, dedilerki:- Biz, bu kan belâs›natutulduk. ‹çecek baflka birfleyimiz de yok.- Musa size büyü yapt›.K›ptîlerden hiçbirininhat›r›na gelip de, Firavuna,“Hani sen tanr›l›k iddia ediyordun!E¤er gerçektentanr› isen, bu azab› bizdenkald›r!” diye söylemiyor-peygamberler tarihi ansiklopedisi 134


MUSA ALEYH‹SSELÂMlard›. Bazen burunlar›ndanda kan boflal›yordu.Su al›nan bir kuyununbafl›nda, ‹srailo¤ullar›ndanve K›btîlerden birer kiflibulunsa, ‹srailo¤ulunundoldurdu¤u, saf su; K›btîninkiise k›pk›rm›z› kan kesilirdi.Bir ‹srailli ile birK›btî ayn› kaptan su içseler,yine K›btîye kan, ‹srailo¤lunasu olurdu. Firavununailesinden susayanbir kad›n, ‹srailo¤ullar›ndanbir kad›na gelip, “Banasenin kab›ndan suver!” dedi. O da gü¤ümündenald›¤› suyu, K›btîninkab›na dökünce, hemenkan oldu. Hatta, “Öncekendi a¤z›na al, sonrabenim a¤z›ma dök!” dedide; ‹srailo¤ullar›ndan olankad›n, böyle yap›p, K›btînina¤z›na dökünce, su yinekan oldu. Nil nehri,ekinlere ve a¤açlara suolarak akt›¤› hâlde, K›btîlergidip oradan içseler,kan olurdu.O günlerde Firavun çoksusad›. Yafl a¤açlar› yiyip,rahatlamak istedi. A¤z›naal›p çi¤neyince, ac› ve tuzluoldu. Yedi gün böyledevam etti. Yedikleri, içtiklerikan oldu. K›btîler, budurumdan iyice bunal›nca,Musa aleyhisselâmagelip, dediler ki:- Bizim için Rabbineduâ et de, bu kan belâs›n›bizden kald›rs›n. Sanaiman edece¤iz ve ‹srailo-¤ullar›n› seninle birliktegönderece¤iz. Bu seferkat’î söz veriyoruz. Art›kbir daha sözümüzdendönmeyiz!Nihayet, çok yalvarmalar›ve söz vermeleri sebebiyle,Musa aleyhisselâmyine duâ etti ve o belâ daüzerlerinden kalkt›. fiöyleki; Hazreti Musa’ya, asas›ile nehre bir daha vurmas›emrolundu. Bildirilen flekildevurunca, nehir saf suoldu. Di¤er sular da böyletemiz oldu.Fakat onlar yine hainlikettiler. Yine eski vaziyetlerinide¤ifltirmediler. ‹manpeygamberler tarihi ansiklopedisi 135


MUSA ALEYH‹SSELÂMetmediler ve verdiklerisözde durmad›lar.Musa aleyhisselâm, sihirbazlaragalip geldiktenve tufan, çekirge, bit, kurba¤ave kan mucizelerindensonra, yirmi sene dahaonlar aras›nda kal›p,davetine devam etti. K›rksene kald›¤› da rivayetedilmifltir. Firavun veonun kavmi olan K›btîler,onun davetine devaml›karfl› ç›km›fllar; gördüklerimucizelerden ve bafllar›nagelen belâlardan hiç ibretalmam›fllar, kat’iyen hidayeteyanaflmam›fllard›. Firavunagöre, Hazreti Musa,kendi saray›nda büyüyenbir çocuk idi. Nas›lolur da bir peygamberolabilirdi. Bunu bir türlükabullenemiyordu. K›ptîlerise iyice anlam›fllard›ki; Firavun ve saltanat›n›y›kacak olan ‹srailo¤luHazreti Musa idi.Hazreti Musa, Firavunve kavminin azg›nl›klar›n›,küfürlerini, hakikate uzakl›klar›n›ve kibirli hâllerinindevaml› oldu¤unu görünce,Yunus suresinin 88.ayet-i kerimesinde bildirildi¤iüzere, Allahü teâlâyaflöyle duâ etti:(Ey bizim Rabbimiz!fiüphe yok ki sen, bu Firavunave onun kavmininileri gelenlerine dünya hayat›ndaçeflit çeflit mallar[elbise, binecek ve baflkamallar] ve ziynet [süs] verdinki, onlar, insanlar› senindininden ay›rmak içinçal›fl›rlar. Ey Rabbimiz!Onlar›n mallar›n› yok et,kalblerine s›k›nt› ver kiiman etsinler.)Allahü teâlâ, HazretiMusa’n›n yapt›¤› ve HazretiHarun’un amin dedi¤iduây› kabul buyurdu. Nitekimyine Yunus suresinin89. ayet-i kerimesindemealen buyuruldu ki: (Allahüteâlâ onlara buyurduki: Her ikinizin duâs› kabulolundu. fiimdi siz do¤ruyolunuzda devam edin![Duân›z üzere sabit olun,acele etmeyin! ‹stedi¤iniz,vakti gelince hâs›l olacak-peygamberler tarihi ansiklopedisi 136


MUSA ALEYH‹SSELÂMt›r. Yoksa acele etmek suretiyle]Allahü teâlân›n vaadinibilmeyenlerin yolunauymay›n!)Allahü teâlâ HazretiMusa’n›n duâs›n› kabul ettiktensonra, Musa aleyhisselâmayine flöyle vahyetti:- Firavun tak›m›n›nelinde bulunan para veziynet eflyalar›n›, ‹srailo-¤ullar›na b›rak›r›m. Mukaddestopra¤a kadar onlar›nihtiyaçlar›nda ve hizmetlerindeifle yararlar.Bunun için bugün sevinve bayram et! Sen ve kavminibadet edip, banaflükredin, beni zikredin vebana tazimde bulunun!Zira ben yak›nda size zaferigösteririm; sevilenlerikurtar›r, düflmanlar› helâkederim.Firavunun kavmindebulunan süs, ziynet ve di-¤er k›ymetli fleyleri kullanman›ziçin size veririm.Çünkü onlar, o zamankendilerinin düfltü¤ü belâdan,kalblerine size karfl›korku sald›¤›mdan, ellerindeolanlar› vermemezlikedemezler.Zaman ak›p giderken,Hazreti Musa, tebli¤ine veinsanlar› iki cihan saadetinedavete devam ediyor,bu hususta hiçbir fedakârl›ktançekinmiyordu. Kendisoyu olan ‹srailo¤ullar›,ona iman edip, tâbi olmufllar;Firavun ve kavmiolan K›btîler ise devaml›karfl› ç›km›fllard›. ‹nanmamalar›sebebiyle K›btîlerezaman zaman çeflitli belâve musibetler gelmifl, onlar,her musibet geliflindeHazreti Musa’ya; belân›nüzerlerinden gitmesi hâlindemutlaka iman edeceklerini,‹srailo¤ullar›n›onunla beraber göndereceklerinisöyleyip, bu husustayeminler ederek yalvarm›fllard›.Hazreti Musaduâ edip, belâ üzerlerindengidince de, yine eskihâllerine dönmüfller vebunlardan hiç ibret almam›fllard›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 137


MUSA ALEYH‹SSELÂMK›btîler, ‹srailo¤ullar›nayapt›klar› zulüm ve haks›zl›ktada çok ileri gidiyorlard›.Hele bafllar› olan Firavun,Hazreti Musa’y› katletmeyebile kalk›flt›. Baz›tefsir âlimlerinin bildirdiklerinegöre, Firavunun vezirleriaras›nda iman edip,iman›n› gizleyenler vard›.Bunlar, Firavunun HazretiMusa’y› öldürme teflebbüsünekarfl› ç›karak, “O, seninkorktu¤un gibi, tehlikelibir kimse de¤ildir. Senonu öldürmeye kalkarsan,herkes bunu yanl›fl anlar.Senin; ilimle, kuvvetli delillerlecevap veremedi¤ini,âciz düfltü¤ünü, bu sebepleonu öldürmeyekalkt›¤›n› düflünür...” dediler.Zaten hakikatte de vaziyetöyle idi.Firavun, aczinin anlafl›lmamas›için, bir fley diyemiyor,fakat iyice sab›rs›zlan›yordu.Hazreti Musa’ya,mucize ve maneviyatcihetinden karfl› ç›kamay›pma¤lûp olan Firavun,maddiyata teflebbüsetti. “Beni kendi hâlime b›-rak›n! Bana mâni olmay›n,Musa’y› öldüreyim. E¤erdedi¤i gibi, Rabbi her fleyekadir ise, ça¤›rs›n Rabbinide, benim onu öldürmememâni olsun, onukurtars›n!” diye ba¤›r›yordu.Firavunun böyle yapmas›,baflkalar›na karfl› cesaretligörünmeye çal›flmaktan,korkakl›¤›n› veâcizli¤ini izhar etmektenbaflka bir fley de¤ildi. ZiraHazreti Musa’n›n hakikatenbir nebî oldu¤unu bilir;fakat, cehalet ve inad›sebebiyle bile bile inkâreder, karfl› ç›kard›. Hattaonu öldürmeye kalkmas›lâfta kal›r, buna asla cesaretedemezdi. Bununla beraber,hakikî hâlini bildirmemekiçin de etraf›ndakilereflöyle ç›k›fl›rd›:- Siz beni kendi hâlimeb›rakm›yor, yapaca¤›m iflemâni olup, karfl› ç›k›yorsunuz.Yoksa flimdiye kadarben onu çoktan halletmifl,sesini kesmifl idim!peygamberler tarihi ansiklopedisi 138


MUSA ALEYH‹SSELÂMAyr›ca; “Musa’n›n, sizindininizi de¤ifltirmesindenve yeryüzünde fesatç›kararak, memleketinizielinizden almas›ndan korkuyor,endifle ediyorum.Bundan dolay›, b›rak›n beni,onu öldüreyim. Böylecesiz de fesattan kurtulup,rahat olun!” diyerek, onlar›,Hazreti Musa’ya karfl›tahrik ediyordu.Zira, insan›n mühim ikihususiyetinin oldu¤unuve bunlardan asla fedakârl›kyapamad›¤›n› herkesbilir. Bu hususlardakat’iyen gevflek davranamazve bu iki hususu muhafazaetmek için can›n›vermek dahil, hiçbir fedakârl›ktançekinmez. Bu ikihusustan birincisi din,ikincisi ise namus vememlekettir. ‹flte Firavun,kavmini Hazreti Musa’yakarfl› tahrik ederken; insanlar›nbu hislerini hareketegeçirmeye çal›fl›yor;onu öldürmeye kalkmas›ndakendini hakl› göstermeyeu¤rafl›yordu.Musa aleyhisselâm, Firavununbu teflebbüslerinden,onun tehdidindenAllahü teâlâya s›¤›nd›. Buhususta Mümin suresinin27. ayet-i kerimesinde mealenbuyuruldu ki:(Musa [aleyhisselâm,Firavunun tehdidini iflitince,yan›nda bulunanlara];“Hesap gününün hak oldu¤unutasdik etmeyen,ahirete inanmayan her kibirliinsan›n flerrinden, benimve sizin Rabbiniz olanAllahü teâlâya s›¤›n›r›m!”dedi.)Allahü teâlâ, Firavununtehdidini, buna karfl› HazretiMusa’n›n Allahü teâlâyas›¤›n›p, baflka bir fleyyapmad›¤›n› zikrettiktensonra, onun tevekkülününneticesi olarak, Firavununetraf›nda bulunan bir müminvas›tas›yla, HazretiMusa’ya yard›m etti¤inibildirmiflti. Bu mümin deHazreti Hazkîl idi.Bu arada Musa aleyhisselâm,tebli¤ vazifesinepeygamberler tarihi ansiklopedisi 139


MUSA ALEYH‹SSELÂMdevam ediyor, hiçbir flekildevazifesinden geridurmuyordu. ‹srailo¤ullar›n›nona ba¤l›l›klar›, Firavunve kavmini endiflelendiriyor,bunlardan çekinmelerinesebep oluyordu.Benî ‹srailden HazretiMusa gibi büyük birpeygamberin ç›kmas› ve‹srailo¤ullar›n›n, hemenonun etraf›nda toplanmalar›,K›ptîleri elbette rahats›zediyordu. Bu hâldenen çok müteessirolup kayg›lanan da Firavunidi. Onlar kuvvetlenip,K›ptîlere galip gelecekhâle gelince, korkular›daha da artt›.Firavun, Nil nehrininkenar›nda hususî bir çardakhaz›rlatt›. Orada oturuyor,gelip geçen ‹srailo-¤ullar›n›, Musa aleyhisselâmatâbi olmaktan vazgeçmeyeça¤›r›yor; onlar›kendi dinine davet ediyor;tatl› ve okflay›c› sözlerleonlar›n muhabbetlerinicezbetmeye çal›fl›yordu.Onlara diyordu ki:- Ey eflraf! Ben, siziniçin, benden baflka bir ilâhbilmiyorum. Ey kavmim!M›s›r mülkü benim de¤ilmidir? Bu nehirler, benimköflklerim ve bahçelerimaras›nda akm›yor mu?Bunlar›n hepsi, Musa’dandaha üstün oldu¤umugöstermiyor mu? Yoksaben, nerede ise meram›n›anlatamayacak kadar hakirve zay›f durumda olanbu Musa’dan daha hay›rl›de¤il miyim? Elbette benondan üstünüm. E¤er odavas›nda sad›k olsa, hakikatenpeygamber olsa,Rabbi kat›ndan, ona alt›ndanbilezikler verilir yahutonunla beraber, onun peygamberli¤initasdik edicive peygamberlik davas›ndaona yard›m edici meleklergelirdi.O zamanlar bir kimseyireisli¤e seçmek isteseler,onun kollar›na alt›ndan bileziklerve boynuna da alt›ndangerdanl›klar tak›l›r;bunlar o kimsenin baflagetirilmifl oldu¤una alâ-peygamberler tarihi ansiklopedisi 140


MUSA ALEYH‹SSELÂMmet say›l›rd›. Firavun bunuda ileri sürerek, kavminikand›rmak istedi ve“Hani bunun alt›nlar› vebilezikleri?” diye, HazretiMusa’y› hafife almayakalkt›.Firavun, iki sene müddetle,Nil nehri kenar›ndayapt›rd›¤› çardakta oturup,bu ve benzeri sözlerisöylemeye devam etti.Maksad›, ‹srailo¤ullar›n›Hazreti Musa’ya tâbi olmaktanay›rmak; HazretiMusa yaln›z ve kimsesizkal›nca da, onu öldürmekti.Fakat bu müddet zarf›nda,‹srailo¤ullar›ndan hiçbiriona iltifat etmedi.K›btîlerin ileri gelenleri,Hazreti Musa ile bafla ç›kamad›¤›için, Firavuna serzenifltebulunmaya bafllad›lar.Bu hususta Firavunadediler ki:- Sen Musa’y› ve kavmini,M›s›r’da fesat ç›kars›nlarve sana tapmay›terk etsinler diye mi serbestb›rakacaks›n? ‹fltebak, sihirbazlara galip geldiklerinde,kavmi, hep birdenona iman etti. Böylegiderse, bütün insanlar›nazar azar ona tâbi olmalar›ndanendifle ediyoruz.Hâl böyle olunca, onlarço¤al›r, Musa’ya yard›mederler. Yeryüzünde fesatç›kar›rlar. M›s›r memleketindekendi dinlerini hâkimk›l›p, seni kendi dininlebaflbafla b›rak›rlar.Firavun, onlara flöylecevap verdi:- Bundan sonra onlar›,kendi hâllerine b›rakmay›z.Ne icap ediyorsa onu yapar›z.Yapaca¤›m›z fley onlar›nnesillerini kesmektir.Fakat, flimdi onlar›n hepsinibirden bir defada katledersek,yanl›fl anlafl›l›r. Onlarakarfl› âciz kal›p, zulmeyöneldi¤imiz zannedilir. Ohâlde yapaca¤›m›z fley, bunu,zaman içinde yavafl yavaflyapmakt›r. Bundansonra onlar›n yeni do¤ançocuklar›ndan erkek olanlar›n›öldürür, k›z çocuklar›-na dokunmay›z. K›zlar›n›peygamberler tarihi ansiklopedisi 141


MUSA ALEYH‹SSELÂMkendi kavmimizden olanlarlaevlendiririz. O¤ullar›olmay›nca, art›k nesilleridevam etmez.Firavun böyle söylemeklehem kavminin ilerigelenlerini yat›flt›rm›fl,hem de maksad›n› aç›klam›floldu.‹srailo¤ullar›n›nM›s›r’dan ayr›lmas›Firavun, Hazreti Musa’y›dövmeye, hapsetmeyeve öldürmeye cesaretedemezdi. Çünkü ona birzarar vermekten âciz oldu-¤unu bilirdi. Fakat, etraf›-na kuvvetli görünmek veelinden bir fley gelmedi¤inisezdirmemek için, ‹srailo¤ullar›n›nçocuklar›n›öldürmek gibi sözler söylüyordu.Kavmi ise onuanlayam›yor, hakikatengüçlü kuvvetli zannediyor,Hazreti Musa’ya niçin birfley yapamad›¤›na bir manaveremiyordu.Musa aleyhisselâm ve‹srailo¤ullar›, K›btîlerin s›-k›nt› vermelerinden iyicebîzar oluyorlar, bunlardankurtulmak hususunda Allahüteâlâdan vahiy gelmesinibekliyorlard›. NihayetAllahü teâlâ, HazretiMusa’ya, ‹srailo¤ullar› ilebirlikte M›s›r’dan ç›k›p,Kudüs’e, mukaddes topraklaragideceklerini bildirip,haz›rl›k yapmalar›n›emretti.Musa aleyhisselâm,tebli¤ vazifesine; Firavunise insanlar›n iman etmelerinemâni olmaya devamederken, daha öncezikredildi¤i gibi zaman zamanonlara çeflitli musibetlergeldi. Buna ra¤menonlar iman etmeyip, herdefas›nda karfl› ç›kt›lar. Nihayetonlarda cilt hastal›klar›ve üç gün süren karanl›koldu. Firavun, bütün budurumlar› ve mallar›n›nhelâk oldu¤unu görünce,korktu. Hazreti Musa’n›n,‹srailo¤ullar› ile birlikteM›s›r’dan gitmesine izinverdi. Hazreti Musa da bütün‹srailo¤ullar›na haberpeygamberler tarihi ansiklopedisi 142


MUSA ALEYH‹SSELÂMverdi. M›s›r’dan ç›kacaklar›n›ve haz›rl›kl› olmalar›n›bildirdi.Allahü teâlâ, Musaaleyhisselâm› ve ‹srailo-¤ullar›n›, Firavunun flerrindenkurtarmak ve onlaragalip getirmek dileyinceve bunun vakti gelince,Hazreti Musa’ya vahyedip,‹srailo¤ullar›n›n fertleriniçeflitli evlerde toplamas›n›,her toplanan evdebirer kuzu kesip, kan›n›nkap›lara sürülmesini vahyettive buyurdu ki:- Düflmanlar›n›za azapgönderece¤im. Bununiçin melekler gelecek, kap›s›ndakan olan eve girmeyecekler.Taze ekmekpiflirin! Bu sizin için kolayl›kt›r.Sonra kullar›m› geceyola ç›kar. Onlar› denizekadar götür. Orada emrimsana ulafl›r.Musa aleyhisselâm,bunlar› kavmine söyledive bildirildi¤i gibi yapt›lar.Böylece ‹srailo¤ullar›naait olan bütün evlerin kap›lar›kanla iflaretlendi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 143


MUSA ALEYH‹SSELÂMK›btîler, ‹srailo¤ullar›nasordular:- Niçin kap›lar›n›za bukan› sürersiniz?- Allahü teâlâ size azapgönderecek; biz kurtulaca¤›z,siz helâk olacaks›-n›z.- Rabbiniz size yaln›zbu alâmeti mi bildirdi?- Peygamberimiz bizeböyle emretti.Musa aleyhisselâm›n,yan›ndakilerle birlikte ç›-k›p gittikleri gece, K›btîlerinher birinin evlerindeçeflitli hâdiseler oldu. Taunhastal›¤› ç›karak ço¤ununk›zlar› öldü. Yani Allahüteâlâ, onlar›n her birineçeflitli musibetler ve s›k›nt›larverdi. Herkes bafl›n›nderdine düflüp, hiç kimse,‹srailo¤ullar›n›n ayr›l›p gitmelerinifarkedemedi.Firavun ailesindeki bütünk›zlar da taun hastal›-¤›na yakalan›p, bir gecedeölmüfllerdi. K›btîler onlar›ndefni ve gelen musibetinüzüntüsü ile meflgul oldular.Musa aleyhisselâmve kavmi, iflte o zaman,denize, yani Süveyfl’edo¤ru geceleyin hareketettiler.K›btîler, o gece vefateden k›zlar›n› defnetmeifllerini bitirdikten sonra,ortalarda ‹srailo¤ullar›ndanhiç kimsenin görünmemesiyle,vaziyeti anlad›lar.Gittikleri belli olunca,daha evvel izin vermiflolmas›na ra¤men, Firavunçok piflman oldu. Askerinitoplay›p onlar› takipetmeye, arkalar›na düflmeyekarar verdi. K›zg›nl›-¤› son haddinde idi. Üstelik,k›zlar›n›n ölümüne deonlar›n sebep olduklar›n›iddia ediyordu. “BunuMusa ve kavmi yapt›. K›zlar›m›z›öldürdü. Sonra daç›k›p gitti. Hem de sadecekendilerinin gitmesine raz›olmay›p; bizim mallar›-m›z›, eflyalar›m›z› da yanlar›ndagötürdüler!” dedi.Hemen kavminin toplanmas›n›emretti. ‹srailo¤ullar›n›ngitmelerine müsa-peygamberler tarihi ansiklopedisi 144


MUSA ALEYH‹SSELÂMade etmeyeceklerini veonlarla harp edeceklerinisöyledi.Bu s›rada ‹srailo¤ullar›,önlerinde Hazreti Harunve arkalar›nda Hazreti Musaolmak üzere yollar›nadevam ediyorlard›. Yetmiflyafl›ndan büyükleri ve yirmiyafl›ndan küçükleri hesabakat›lmamak üzere,yani hepsi harp edebilecekdurumda olanlar›n say›s›oldukça yüksekti. Fakatharp edecek silah vemalzemeleri yoktu.Firavun, her tarafaadamlar gönderip, memleketindört bir köflesindebulunan askerinin toplanmas›n›emretti. Toplananaskerlere dedi ki:- Firar eden ‹srailo¤ullar›,bize nisbetle az birtopluluktur. Kuvvet ve silahbak›m›ndan da bizekarfl› koyacak hâlde de¤illerdir.Az bir zaman içindehemen ifllerini bitirir, geridöneriz. Gerçi takip etmesek,nereye giderlerse gitsinlerdesek de olur. Fakat,onlar bize karfl› ç›kmakla,görüflümüzü almadankendi bafllar›na çekip gitmeklebizi k›zd›rd›lar.Firavun böyle demekle,kavmine yalan söylemifloluyordu. Zira Musaaleyhisselâma, kavminial›p gitmek üzere izin vermiflti.Firavun, askerini veileri gelen adamlar›n› cesaretlendirmeyeçal›flmakiçin de sözlerine flöyle devametti:- E¤er bize muhalefetedenleri; ›rklar›n›, nesillerinikesmek suretiyle cezaland›rmazsak,hâkimiyetimizegölge düfler. Hâlbuki bizkuvvetli bir milletiz. Bunlargibi düflmanlar›m›za karfl›daima ihtiyatl› bulunuruz vezararlar›ndan sak›n›r›z. Silahlar›m›z›iyi kullan›r›z.Bundan sonra Firavun,adamlar› ve askerleriylebirlikte, bahçelerini, bostanlar›n›,hazinelerini,oturduklar› debdebeliköflklerini, hâs›l› her fleyle-peygamberler tarihi ansiklopedisi 145


MUSA ALEYH‹SSELÂMrini terkederek yola ç›kt›-lar. Firavun ve ordusu günefldo¤arken, ‹srailo¤ullar›nayaklaflt›. ‹srailo¤ullar›ile Firavun ve kavmibirbirlerini görecek kadaryak›na geldiler.‹srailo¤ullar›, K›btîlerinsay›ca ve silah bak›m›ndankendilerinden çok ilerideolduklar›n›, dolay›s›ylaonlara karfl› koyamayacaklar›n›,bir taraflar› dadeniz oldu¤undan, kaçmakihtimallerinin de bulunmad›¤›n›düflünerekendifleye kap›ld›lar. Firavunve kavminden çok eziyet,zulüm gördüklerinden,onlar›n tesiri alt›ndakalm›fllar, çok korkmufllard›.Bu defa da yine onlardanbirtak›m cezalar göreceklerini,onlar›n elindehelâk olacaklar›n› düflünerek,Musa aleyhisselâmadediler ki:- Firavun ve askeri bizeulaflmak üzere! Art›k bizimiçin yaflamak ümidikalmad›.Denizin ikiye ayr›lmas›‹srailo¤ullar›n›n korkuyakap›lmalar› üzerine,Hazreti Musa onlar› tesellietti. Firavun ve askerininkendilerine hiçbir zarar yapamayaca¤›hakk›nda teminatverdi. Çünkü, Allahüteâlâ onlar› kurtaraca-¤›n› vaat etmiflti. Musaaleyhisselâm da, Allahüteâlân›n vaadinin hak oldu¤unubiliyor ve Ona güveniyordu.‹srailo¤ullar›nadedi ki:- ‹çinde bulundu¤unuzhâlin hakikati, asla sizinzannetti¤iniz gibi de¤ildir.O mel’unlar size yetiflemeyeceklerve bir zararyapamayacaklard›r. Çünkü,Rabbimin yard›m vekorumas› benimle beraberdir.Bana kurtuluflumuzuvadetti. Onun vaadindeyanl›fll›k olamaz. O, vaadindenasla dönmez. O,beni ve sizi düflmanlar›m›-za karfl› elbette himayebuyuracakt›r. Korkmaya,endiflelenmeye lüzumyok.peygamberler tarihi ansiklopedisi 146


MUSA ALEYH‹SSELÂMOrada bulunanlardanbiri flöyle dedi:- Nereye gidece¤iz ki,önümüz deniz, arkam›z isedüflmand›r.Bunun üzerine Musaaleyhisselâm duâ etti.Birgün Resûlullahefendimiz eshab-› kiramabuyurdu ki:- Musa’n›n (aleyhisselâm)‹srailo¤ullar› ile denizigeçerken söyledi¤i kelimelerisize bildireyim mi?Eshab-› kiram; “Evet,buyurun ya Resûlallah!”deyince, buyurdu ki:- Allahümme leke’l-Hamdü ve ileykelmüfltekâve entel-müste’ân vealeykettüklân, velâ havlevelâ kuvvete illâ billâhilaliyyilazîm.Musa aleyhisselâm›nbu duâs›ndan sonra, Allahüteâlâ, ona vahyetti ki:- Asan› denize vur!Böyle yap›nca, bizim kudretimizledenizde kuru yolaç›l›r. Böylece, Firavununsize yetiflmesinden ve denizdebo¤ulmaktan korkunuzkalmaz.Musa aleyhisselâmasas›n› vurunca, deniz oniki parçaya ayr›l›p, on ikiyol meydana geldi. Heryolun iki yan› semaya yükselenbüyük bir da¤ gibisularla kapl›, aç›lan yollarise kupkuru idi. Yollar›n etraf›ndakiyüksek sular, Allahüteâlân›n kudretiyle,hareket etmeden o flekildeduruyordu.Musa aleyhisselâm veyan›nda bulunanlar, on ikigrup hâlinde, Allahü teâlân›nkudretiyle denizde aç›-lan yollara girip ilerlemeyebafllad›lar. Zira ‹srailo¤ullar›Hazreti Yakûb’un on ikio¤lundan ço¤alm›fllard›. ‹srailo¤ullar›denizde ilerlerken,bir yolda bulunanbaflka yoldakini bilmez vegörmezdi. Çünkü aradada¤ misali su kümeleri,donmufl hâlde duruyordu.Hazreti Musa’n›n yan›ndaolanlar sordular:peygamberler tarihi ansiklopedisi 147


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Ya Musa! Biz bu yoldagidiyoruz. Fakat di¤er yollaragirmifl olan akrabalar›m›z›nhâlinin nice oldu-¤unu bilmiyoruz. Onlar dabizim gibi sa¤ ve selâmetleyollar›na devam ediyorlarm›? Yoksa denizin içindebo¤ulup helâk m› oldular?Hazreti Musa hemenduâ etti. Allahü teâlân›nkudretiyle, yollar aras›ndabulunan da¤ gibi sulariçinde pencere aç›ld› vedenizden geçmekte olan‹srailo¤ullar› birbirlerinigörerek sevindiler. Böylece‹srailo¤ullar› sa¤ ve selâmetlekarfl›ya geçtiler.Allahü teâlân›n onlar› koruyaca¤›nadair olan vaadigerçekleflti.Firavun ve kavmininhelâki‹srailo¤ullar› kolayl›kladenizi geçip karfl› k›y›yaç›kt›klar› zaman, geri taraftaFiravun ve ordusununönü de denize dayanm›flt›.Denizde aç›lm›fl yollar› ve‹srailo¤ullar›n›n selâmetlekarfl›ya geçti¤ini görünce,hayrette kald›lar. Denizdeaç›lm›fl yollar, önlerindeapaç›k duruyordu. Fakatasker, o yollara girmeyecesaret edemedi. Firavun,askerini cesaretlendirmekiçin, böbürlenerek dedi ki:- Denize bak›n! Düflmanlar›ma,benden öndeyürümüfl, gitmifl olan kölelerimeyetiflmem için,heybetimden nas›l da yar›ld›.Onlar› yakalay›p hepsiniöldürece¤im. Yürüyün,haydi denize!Firavun askerlerindenhiçbiri, denizde bulunanyollara girmeye cesaretedemedi. Hatta Firavununveziri olan Haman bile, at›-n› sürüp girmek isteyen Firavunamâni oldu ve sebebiniflöyle izah etti:- Ben buraya çok geldim;burada böyle bir yolyoktu. Ben korkuyorum.Bu hâlin, Musa’n›n bir hilesioldu¤unu zannediyo-peygamberler tarihi ansiklopedisi 148


MUSA ALEYH‹SSELÂMrum. Bizim ve adamlar›-m›z›n helâk olmas›ndanendifle ediyorum.Firavun, onun sözlerinekulak asmad› ve denizegirmek için acele ile at›n›ileri sürdü. Bundan sonrabütün ordu denize girip,ilerlemeye bafllad›. Asl›nda,Firavunun kendisi dedenize girmeye korkuyor,çekiniyor, fakat cesaretliimifl gibi görünmekten degeri kalm›yordu.Nihayet, Firavunun askerininön k›sm› karfl› sahileyaklaflt›¤›nda, arkadaolanlar›n hepsi denize girmifller;d›flar›da, onlardanhiç kimse kalmam›flt›. YaniFiravun ile ordusunun öntaraf›, ‹srailo¤ullar›n›n ç›kt›klar›k›y›ya; arka k›sm›ise, geri taraftaki sahileyak›n idi.Bu hâlde iken, Allahüteâlâ, denize, kapanarakonlar› bat›rmas›n› emretti.Hak teâlân›n bu emri ilebütün yollar kapan›verdi.Firavun ve askerlerininhepsi bo¤ulup gitti. Firavun,bo¤ulurken, HazretiMusa’ya iman etti¤ini, Allahüteâlâdan baflka ilâholmad›¤›n› söyledi.Fakat bu iman geçerliolmad›. Art›k, can bo¤azageldikten sonra, ruhununç›kmak üzere oldu¤u s›rada,yani ahiretteki yerinigörmeye bafllay›nca, imanagelmesi fayda vermez;bu anda iman etmesi demakbul ve muteber de¤ildir.Çünkü, iman›n gaybîolmas›, insan›n görmedeninanmas› lâz›md›r.Hazreti Musa ve beraberindekilerin,denizi selâmetlegeçtikleri; Firavunile ordusunun da helâk oldu¤uo gün, Muharremay›n›n onuncu günü, yaniAflure Günü idi. Musaaleyhisselâm ve yan›ndakiler,bu nimete flükür olarak,o gün oruç tuttular.‹srailo¤ullar›, karfl› tarafta,sahilde, yüksekçe biryere ç›km›fllard›. Denizdeaç›lm›fl yollar›n kapanma-peygamberler tarihi ansiklopedisi 149


MUSA ALEYH‹SSELÂMs›yla hâs›l olan hengâmeyive dalgalar›n sesleriniduyup, Musa aleyhisselâmasordular:- Bu sesler nedir?Musa aleyhisselâm onlarabuyurdu ki:- Allahü teâlâ, Firavunuve beraberindekilerin hepsinidenizde bo¤up helâketti.‹srailo¤ullar›, bulunduklar›yüksekçe yerden,Firavun ve kavminin helâkolufllar›n› seyrederek, hâdiseyigözleriyle gördüler.‹srailo¤ullar›ndan bir k›sm›gördükleri zulmün etkisiile Firavn’›n öldü¤ünebir türlü inanam›yordu.Bunu Musa aleyhisselamada söylediler. Bunun üzerineMusa aleyhisselamdua etti. Allahü tealan›n izniile deniz üzerinde z›rh›ile Firavun’un cesedini k›-y›ya att›. ‹srailo¤ullar› daonu tan›yarak öldü¤ünekesin inand›lar. Bundansonra ise cesedi tekrar sularakar›flt›.Ayet-i kerimelerde mealenbuyuruldu ki:(Ey Benî israil! Hat›rlay›nflu zaman› ki, biz, o zamandasizin deryaya girmenizsebebiyle, denizi oniki ayr› yola ay›r›p, sizi kurtard›k.Firavun ve tak›m›n›da denizde gark ettik ve sizde onlar›n nas›l bo¤uluphelâk olduklar›n› sahildenseyrediyor, onlara bak›yordunuz.)[Bekara 50]([Ey Firavun!] Bugünsenin cesedini denizdenç›kar›p kurtar›r›z ki, sendensonra gelenlere ibretolsun. Fakat, insanlar›nço¤u, bizim alâmet veayetlerimizden gafillerdir.Tefekkür etmezler ve ibretalmazlar.) [Yunus 92]Keflflaf Tefsiri’nde, yukar›dameali verilen Yunussuresinin 92. ayet-i kerimesinintefsirinde diyorki: Seni deniz kenar›ndabir köfleye ataca¤›z. Cesedini;tam, noksans›z vebozulmam›fl bir hâlde,ç›plak ve elbisesiz olarak,peygamberler tarihi ansiklopedisi 150


MUSA ALEYH‹SSELÂMsenden as›rlar sonra geleceklerebir ibret olmaküzere koruyaca¤›z.(Firavunun cesedi bir ‹ngilizaraflt›rma ekibi taraf›ndan,K›z›ldeniz kenar›nda,kumlar aras›nda bulunarak‹ngiltere’ye götürülmüfltür.Hâdisenin olmas›ndan bugünekadar üç bin sene gibiçok uzun bir zaman geçmiflolmas›na ra¤men, Firavununvücudu bozulmam›fl,etleri dökülmemifl,tüyleri kaybolmam›flt›r. Buhâliyle ve secde eder vaziyette,Londra’daki meflhurBritish Müzesi’nde teflhiredilmektedir.)‹flte bu hâl; Kur’an-› keriminfesahat ve belâgat›-n›n, tam bir mucize oldu-¤unu aç›kça gösteren delillerdensadece bir tanesidir.Böylece Allahü teâlâ,‹srailo¤ullar›n›, hatta bütüninsanl›¤›, Firavun gibibir zalimin flerrinden kurtard›.Neticede; Musaaleyhisselâm gibi büyükbir peygambere karfl› gelmenincezas›n›, kavmi ilebirlikte gördü.Allahü teâlân›n, insanlar›ebedî saadete kavuflturmakiçin gönderdi¤ipeygamberlere karfl› ç›kanFiravun’un K›z›ldeniz kenar›nda kumlar aras›nda bulunan secde edervaziyetteki cesedi, Londra’daki British Müzesi’nde teflhir edilmektedir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 151


MUSA ALEYH‹SSELÂMve insanlar›n hidayete kavuflmas›n›engellemek isteyenzalimler hep olmufltur.Fakat bu zalimlerdenhiçbiri, iman› yok edememifl;Allahü teâlân›n dininin,dünyan›n dört bir taraf›nayay›lmas›na mâniolamam›fllard›r. Ahirettecehennem azab›nda sonsuzkalacaklar› gibi, dünyadada kendileri kahrolmufl,çok ac› ve periflanhâlde saltanatlar›ndan ayr›lm›fllar,zevklerine doyamadanölümün pençesinedüflmüfllerdir. ‹simleri lânetile an›lm›fl veya unutulmufl;namlar› ve niflanlar›kalmam›flt›r.Kendileri rahat ve huzurunyan›nda, gönül saadetinide bulamam›fllar,mülk ve saltanatlar› ne kadarmuhteflem görünsede, devaml› rahats›z olmufllard›r.Zalimlerin ölüpgitmeleri ile, hem memleketler,hem de insanlar rahata,huzura kavuflur. fiubeyt, Firavunun hâlini çokgüzel ifade etmektedir.Ne kendi etti rahat,ne âlem etti huzur,Y›k›ld› gitti cihandan,dayans›n ehl-i kubur.‹srailo¤ullar›n›ncehaletiMusa aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›n›denizden geçirip,Firavun ve kavminindenizde helâkini de görüpseyrettikten sonra, yollar›-na devam edip giderlerken,yapt›klar› öküz fleklindekiputlara tapmaktaolan birtak›m insanlar gördüler.‹çlerinde bulunan‹srailo¤ullar›n›n iman etmemiflolan cahilleri, HazretiMusa’ya dediler ki:- Ya Musa! O kavminkendilerine mahsus putlar›oldu¤u gibi, bizim içinde bir mabut yap ki, biz deona ibadet edelim.Musa aleyhisselâm,kavminden cahil olanlar›n,böyle bir teklifte bulunmalar›naçok üzüldü. Onlarabuyurdu ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 152


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Allahü teâlâdan gayr›bir mabut mu talep ediyorsunuz?Hâlbuki O, sizi,zaman›n›z insanlar› üzerineüstün k›ld›. Baflkalar›-na vermedi¤i nimetlerisizlere ihsan etti. Siz o kadarcahilsiniz ki, apaç›kmucize ve alâmetleri görmenizbile size yetmiyor.Putlara tapanlara imreniyorsunuz.Hâlbuki onlar›nhâlleri, imrenilecek bir fleyde¤ildir. Çünkü o gördü-¤ünüz kimselerin gittikleriyol, dinleri ve yapt›klar›amelleri hep bat›ld›r. Yapt›klar›ndahay›r yoktur.Ak›betleri, fliddetli azapt›r.‹srailo¤ullar›n›n, Firavununzulüm ve flerrindenyeni kurtulduklar› için; böylebir söz söylememeleri,hatta bunu hat›ra bile getirmemeleriicap ederdi.Hâl böyle iken, cahil olanlar›bunu söylediler. Buolacak fley de¤ildir. Nitekim;“‹nsanlar hiç düflünmeksizin,bazen öyle sözlersöylerler ki; o söze, delilerbile flaflar.” denmifltir.Musa aleyhisselâm,kavmindeki cahillerinuyanmalar› ve bu sözlerinde›srar üzere bulunmamalar›için, yine de onlaranasihat etti. Allahü teâlân›n,onlar› di¤er insanlardanfaziletli k›ld›¤›n› hat›rlatarakbuyurdu ki:- Hak teâlân›n, Firavunkavminin flerrinden kurtararaksize selâmet verdi-¤ini düflünün! Hani onlarsize fliddetli s›k›nt›lar, meflakkatliifller vererek azapediyorlard›. Hatta erkekçocuklar›n›z› öldürüp, k›zçocuklar›n›z› hizmetkârolarak kullan›yorlard›.Bunlar sizin için büyük birbelâ ve s›k›nt› de¤il miydi?Allahü teâlân›n, düflmanlar›n›z›helâk edip,sizleri kurtarmas› da, siziniçin büyük bir nimet de¤ilmidir? O hâlde edebe riayetedin! Onun nimetlerineflükredin, nankörlüketmeyin! Onu b›rak›p,baflkas›na tapmay› istemeniz,pek büyük bir hatave en büyük kabahattir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 153


MUSA ALEYH‹SSELÂMAllahü teâlâ, Firavun veavenesini bo¤up, Musaaleyhisselâm› ve yan›ndakilerikurtar›nca, Musa aleyhisselâm,on ikifler bin kiflilikiki orduyu Firavunun flehirlerinegönderdi. fiehirlerbofl gibi idi. Allahü teâlâ,K›ptî kavminin ileri gelenlerini,reislerini, önderlerini,askerlerini, kumandanlar›n›helâk etmifl; geride kad›n,çocuk, hasta ve yafll›lardanbaflka kimse kalmam›flt›.Ordunun birine Yûfla aleyhisselâm,di¤erine ise Kâlibbin Yukna kumandanl›kediyordu.Ordular, Firavunun flehirlerinegirdiler. Mal vehazine olarak ne varsa,hepsini ganimet olaraktoplad›lar. Tafl›nabilecekolanlar› al›p götürdüler.Tafl›namayacaklar› isebaflkalar›na satt›lar. Böylece‹srailo¤ullar›, çektikleris›k›nt›lar›n mükâfat›n›daha dünyada iken gördüler.‹srailo¤ullar›, her ne kadarFiravunun zulmündenkurtulup, hürriyetlerinekavuflmufllar ise de, negariptir ki; bir flüphe, tereddüt,itaats›zlik ve disip-peygamberler tarihi ansiklopedisi 154


MUSA ALEYH‹SSELÂMlinsizlik içinde idiler. Ayr›-ca içlerinde iman etmeyenlerde vard›. Kendisinetâbi olduklar› Hazreti Musa’yaitaatte gevflek davran›yorlard›.‹srailo¤ullar›, aralar›ndabaflta Musa aleyhisselâmolmak üzere, Harunve Yûfla aleyhimüsselâmgibi peygamberler bulundu¤uiçin; çok rahmete,bol nimetlere, rahata, huzurve saadete kavufluyorlard›.Fakat bütün bunlarara¤men, nankörlük veedebe riayetsizlik hâlleridevam ediyordu. ‹srailo-¤ullar›n›n bu garip hâliunutulmam›fl, as›rlarca insanlaraders ve ibret olaraksöylenip, anlat›lm›flt›r.‹srailo¤ullar›, M›s›r’dankurtulduktan sonra Tîhsahras›na geldiler. Buradada hoflnutsuzluklar› devametti. M›s›r’da gördüklerizulmü unutmufl gibi,Hazreti Musa’ya dediler ki:- Bizi flehirlerden, mamuryerlerden ç›kar›p,gölge bulunmayan birsahraya getirdin.Bunun üzerine Allahüteâlâ, onlar›n üzerlerine,ya¤mur bulutlar›na benzemeyen,beyaz, hafif bir bulutgönderdi. Bu bulut, ya¤murbulutundan daha aç›k,hafif, hofl ve serin olup, onlaragölgelik yapar; hareketettiklerinde bafllar›n›n üzerinde,onlarla birlikte giderdi.Konaklad›klar› zamanbafllar› üzerinde dönüp durur,onlar› çölün hararetindenkorurdu.Men ve selva‹srailo¤ullar›na ihsanedilen nimetlerden biri de,gökyüzünde ay görülmedi¤izaman, geceleri onlar›ayd›nlatan bir ›fl›k sütunudur.Buna ra¤men ‹srailo-¤ullar› yine dediler ki:- Gölge ve ›fl›k tamam,ama yiyecek yok.Hazreti Musa’n›n duâs›bereketiyle, Allahü teâlâ onlaramen yani kudret helvas›indirdi. Bir müddet sonrapeygamberler tarihi ansiklopedisi 155


MUSA ALEYH‹SSELÂM‹srailo¤ullar› yine flöyle s›zlanmayabafllad›lar:- Ey Musa, tatl› yemektenusand›k. Allahü teâlâyaduâ et de bize yiyeceket versin.Musa aleyhisselâm daduâ etti. Allahü teâlâ onlaraselva, yani b›ld›rc›n etiindirdi.Böylece Allahü teâlâonlara devaml› men veselva indirdi. Her kifli, birgece ve gündüzde yiyece-¤i kadar al›rd›.‹srailo¤ullar› bunun dak›ymetini bilmediler veMusa aleyhisselâma;“Helva ile etten b›kt›k.Bakla, so¤an gibi fleyler isteriz!”diyerek, nimeteflükretmediler.Allahü teâlân›n ‹srailo-¤ullar›na verdi¤i nimetlerdenbiri de fludur:Sahrada susad›klar› zaman;“Ey Musa, neredensu içece¤iz?” dediler. Musaaleyhisselâm onlar içinsu istedi. Allahü teâlâ ona;“Asan ile tafla vur!” buyurdu.Musa aleyhisselâm,tafll›k bir yerde asa ile birtafla vurdu. ‹srailo¤ullar›n›nher bir boyu için birer p›narolmak üzere, on iki p›narkaynay›p akt› ve her boykendi suyundan içti.Bu su, hurma yetifltirilmesindeçok kullan›lm›flt›r.Musa aleyhisselâm›nasas›n› tafla vurmas›, birkaçdefa vuku bulmufltu.‹srailo¤ullar›n›n istekleribitmek bilmiyordu. Birgünsahrada iken dediler ki:- Ey Musa! Biz neredengiyecek bulaca¤›z?Bunun üzerine Allahüteâlâ, elbiselerini devaml›eyledi. Elbiseleri zamanlaeskiyecek yerde yenilenir,güzelleflir, eskimezdi. Uzunzaman bu hâl üzere kald›lar.Hazreti Musa’n›nTur Da¤›na gitmesiMusa aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›na,M›s›r’danç›kt›klar› ve düflmanlar› helâkoldu¤u zaman kendilerinebir kitap getirece¤inipeygamberler tarihi ansiklopedisi 156


MUSA ALEYH‹SSELÂMsöylemiflti. Bu kitapta, dahaönce gelmifl olan dinlerdekibaz› hükümler, Firavunve kavminin bozup de¤ifltirdikleribaz› kaidelerinas›llar› bulunacakt›.Allahü teâlâ, Firavun vekavmini helâk ederek, ‹srailo¤ullar›n›onlar›n ellerindenkurtard›. ‹srailo¤ullar›-n›n baflvuracaklar› bir kitapve dinleri olmad›¤›ndan,Hazreti Musa’ya müracaatederek dediler ki:- Ya Musa! Söz verdi-¤in kitab› bize getir!Musa aleyhisselâm dabunu, Allahü teâlâya arzetti. Allahü teâlâ da ona,Tûr da¤›na varmas›n›,a¤›z ve bedeninin tertemizolmas› için orada otuz günoruç tutmas›n›, daha sonrakendisiyle mükâlemeedece¤ini; mekâns›z, cihetsizve dünyada anlafl›lmayacakflekilde konuflaca¤›n›bildirdi. Tevrat-› flerifkitab›n› inzal edece¤inive ona yeni bir din verece-¤ini vadetti.Musa aleyhisselâm,kardefli Harun aleyhisselâm›,kendi yerine, ‹srailo-¤ullar›n›n bafl›na vekil tayinederek, “Sen, bunlar›nyanl›fl ifllerini ›slah eyle!”dedi. ‹srailo¤ullar›na da,Allahü teâlân›n vahyinibildirip buyurdu ki:- Ben, Allahü teâlân›nemri ile Tûr da¤›na gidiyorum.Orada otuz gün oruçtutaca¤›m. Allahü teâlâtaraf›ndan nazil olacak birkitap ve yeni bir din getirece¤im.‹srailo¤ullar› o kadarzulüm ve iflkenceden kurtulduklar›,selâmete erdiklerihâlde; kendisine inan›ptâbi olduklar› peygamberinsözüne itaatte, hemenkabul ve tasdik etmektegevflek davran›yorlar,onu üzüyorlard›. Buhâllerinin; Hazreti Musa’y›gücendirece¤ini, Allahüteâlây› gadapland›raca¤›-n› bir türlü anlayam›yorlard›.Onlarda, kavuflulannimetlere nankörlük etmekhâli vard›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 157


MUSA ALEYH‹SSELÂMNe kadar garip ve flafl›-lacak hâldir ki; tarih boyuncainsano¤lu içinde, kavufltu¤unimete hakk›yla flükredebilenpek az olmufl,nankörlük eden daha çokç›km›flt›r. Fakat, ‹srailo¤ullar›n›nhâlleri daha garip,hareket ve davran›fllar› dahade¤iflik, nimete nankörlükleripek fazla, peygamberlerineitaatsizlikleri çokhayret edilecek flekildedir.Di¤er ümmetler ve peygamberlerinzamanlar›nda,insanlar, inananlar ve inkâredenler diye iki gruba ayr›lm›fllard›.Inananlar, can›gönülden o peygamberetâbi olup, hiçbir emrine karfl›gelmemifller; inanmayanlarise, o peygambereve ona inananlara karfl› ç›-k›p, düflman olmufllar, hattaharp etmifllerdir.Fakat ‹srailo¤ullar›n›ndurumlar› çok daha de¤ifliktir.Bunlar›n ekserisihem Hazreti Musa’ya inan›ptâbi olmufllar; hem deitaatte gevflek davranm›fllar,bildirdiklerine ve haberverdiklerine flüphe vetereddüt gözüyle bakm›fllard›r.Musa aleyhisselâm,peygamber olarak gelmedenönce, Firavun ve kavmi‹srailo¤ullar›na zulmederlerdi.Onun peygamberli¤indensonra, Firavunve yak›nlar›n›n zulümleridaha da artm›flt›. ‹srailo-¤ullar›, hem Hazreti Musa’yainan›p kabul etmifller;hem de, “Senin peygamberli¤ininne faydas›-n› gördük ki?” der gibi serzenifltebulunmufllard›.Ayr›ca; beraberce yolaç›k›p, deniz kenar›na geldiklerinde,arkalar›ndanFiravun ile ordusunun geldi¤inigörünce de, HazretiMusa’n›n, Allahü teâlân›nkendilerini kurtaraca¤›n›vadetti¤ini bildirmesine,bu hususta endifle etmemeleriicap etti¤i hususundakendilerine teminatvermesine ra¤men, “Senpeygamber olarak gelmedenönce de eziyet görürdük.Sonra daha çok gör-peygamberler tarihi ansiklopedisi 158


MUSA ALEYH‹SSELÂMdük. fiimdi ise Firavununaskerleri elinde helâk olaca¤›z!”demifllerdi.Tîh sahras›nda Allahüteâlâ kendilerine göktenr›z›k indirdi. ‹srailo¤ullar›,buna da nankörlük yapt›-lar.Musa aleyhisselâm,Cebrail aleyhisselam›n k›-lavuzlu¤unda Tûr da¤›nagitti. Tûr da¤›n›n ete¤inegeldi¤inde, Hak teâlân›nemriyle otuz gün oruç tuttu.Bundan sonra HazretiMusa, da¤›n tepesinedo¤ru ç›karken, kendi a¤›zkokusunu be¤enmedi. Bunugidermek için, difllerinimisvaklad›. Melekler dedilerki:- Biz senin a¤z›ndanmisk kokusu duyuyorduk.fiimdi sen o kokuyu de¤ifltirdin.Bunun üzerine Allahüteâlâ ona, on gün dahaoruç tutmas›n› bildirerekbuyurdu ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 159


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Sen bilmez misin ki,oruç tutan›n a¤z›n›n kokusu,benim kat›mdamisk kokusundan dahatemizdir.Musa aleyhisselâm,on gün daha oruç tuttu.Sonra da¤›n yüksek yerineç›kt›. Hak teâlân›n emriile, Musa aleyhisselâm›nbulundu¤u yerin etraf›ndagenifl bir çevreden,yaz›c› melekler dahil,ne kadar canl› mahlûkvarsa, Cebrail aleyhisselâmhariç, hepsi uzaklaflt›-r›ld›. Orada, Musa aleyhisselâm,zamans›z ve cihetsizolarak Allahü teâlâile konufltu. Allahü teâlâ,onun gözünden perdelerikald›r›nca, Musa aleyhisselâmaç›k ve net bir flekildeArfl-› âlây› gördü.Levh-ül-mahfûza yaz›lar›yazan, mahiyetini Allahüteâlân›n bildi¤i kaleminsesini duydu.Orada Cebrail aleyhisselâmbulundu¤u hâlde,ne konufluldu¤unu iflitmedi.Allahü teâlâ böylece,Hazreti Musa’n›n makamve mertebesini daha dayükseltti.Hazreti Musa, Allahüteâlâ ile konuflma nimetininlezzetiyle kendindengeçti¤inden, tam bir arzuve ifltiyak ile münacattabulunup dedi ki:- Ya Rabbi! Bana kendinigöster. Sana bakay›m,cemalini göreyim.Allahü teâlâ buyurduki:- Beni dünyada göremezsin.Yani insan, dünyadabana bakmaya, benigörmeye takat getiremez.Dünya buna müsait de¤ildir.Dünyada bana bakan,beni gören ölür.Musa aleyhisselâm,Allahü teâlân›n kelâm›n›mekâns›z, cihetsiz, nas›loldu¤u bilinmeyen birflekilde iflitince, arzu veifltiyak› çok artt›, kendindengeçti ve böyle söyledi.Allahü teâlân›n kelâm›n›iflitince, kendinindünyada oldu¤unu unu-peygamberler tarihi ansiklopedisi 160


MUSA ALEYH‹SSELÂMtup, bir anda ahiret vecennet hayat›na kavufltu-¤unu zannetti.Hazreti Musa, Allahüteâlân›n cemalini görmeknimetinin çok daha fazlalezzetli olaca¤›n› da bildi¤iiçin, ifltiyaki pek fazla art›pdedi ki:- Ya Rabbi! Kelâm›n›iflittim. Bunun için senigörmek istedim. Seni görüpölmek, görmeyip yaflamaktanbana daha sevgilidir.Bunun üzerine Allahüteâlâ, ona; “Da¤a bak!E¤er o yerinde durursa,sen de beni görürsün!”buyurdu.Musa aleyhisselâm da-¤a bakt›¤›nda, da¤›n paramparçaoldu¤unu gördüve kendisi de düflüp bay›ld›.Bir müddet sonra kendinegeldi¤inde dedi ki:- Ey Rabbim, seni hertürlü kusurdan tenzihederim. Ben o iste¤imdentövbe ettim. Senin af vemagfiretine döndüm.Ehl-i sünnet âlimleribuyurdu ki: Allahü teâlây›müminler cennette görecektir.Fakat, nas›l oldu¤ubilinmeyen bir görmeklegöreceklerdir. Allahü teâlân›ngörülece¤ine inanmal›,nas›l görülece¤i düflünülmemelidir.ÇünküAllahü teâlân›n iflleri ak›lile anlafl›lmaz. Dünya ifllerinebenzemez. Fizik vekimya bilgileri ile ölçülemez.Allahü tealân›n ciheti,karfl›da bulunmas›yoktur. Allahü teâlâ,madde, cisim de¤ildir.(Element de¤ildir. Kar›-fl›m, bileflik de¤ildir.) Say›l›de¤ildir. Ölçülemez.Hesap edilmez. Onda de-¤ifliklik olmaz. Mekânl›de¤ildir. Bir yerde de¤ildir.Zamanl› de¤ildir. Öncesisonras›, önü arkas›,alt› üstü, sa¤› solu yoktur.Bunun için, insan düflüncesi,insan bilgisi, insanakl› Onun hiçbir fleyinianlayamaz. Onun nas›lgörülece¤ini de kavrayamaz.peygamberler tarihi ansiklopedisi 161


MUSA ALEYH‹SSELÂMTevrat’›n nazil olmas›Hazreti Musa’n›n, Allahüteâlâ ile olan konuflmas›ndanve da¤›n yar›l›pparçalanmas›ndan sonra,orada, Tevrat-› flerif levhalarhâlinde nazil oldu. Tevrat’›nnazil olmas›, Zilhicceay›n›n onunda, yani KurbanBayram› günü olup, ogün cuma idi. Tevrat’ta ‹srailo¤ullar›nanasihat vedinî hükümler vard›. Hepsiaç›k aç›k beyan edilmifl idi.‹srailo¤ullar› için, cenab-›Hakka giden yolu ayd›nlatanbir nur idi.Musa aleyhisselâm, insanlarageldi¤i bildirilenilk büyük ilâhî kitab› ald›ktansonra, Allahü teâlâ buyurduki:- Onlar› kuvvetle, s›ms›k›tut! Emirlerine ciddîflekilde riayet et! Kavminede onu en güzel flekliyletutmalar›n›, en güzelflekliyle amel etmeleriniemret! Size ileride fas›klaryurdunu gösterece-¤im.Bu emrin sonunda,“Size fas›klar›n yurdunugösterece¤im” buyururken;“Sak›n fas›klar gibiamel etmesinler. Yoksaonlar›n bafl›na gelenler,senin kavminin de bafl›nagelir. Onlara ulaflan cezasize de ulafl›r” anlam›nagelen bir ikaz da vard›.Tevrat’›n nazil olmas›ndanbaflka, Musa aleyhisselâm,Tûr da¤›nda birçokfleyleri, Allahü teâlâya arzetti. Hazreti Musa, Allahüteâlâya suâl etti:- Ya Rabbi! Hangi kullar›nsana sevgilidir?- Beni zikredip, unutmayankullar›m.- Hangi kullar›n en iyihüküm verir?- Hak ile hükmedip,nefsine uymayanlar.- Hangi kullar›n dahabüyük âlimlerdir?- Bildi¤ini insanlara ö¤reten,do¤ruya götürensözü dinleyen, kötü sözdenkaç›nan.peygamberler tarihi ansiklopedisi 162


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Ya Rabbi! Hangi kulununameli daha hay›rl›d›r?- Dili yalan konuflmayan,kalbi günah ile meflgulolmayan ve zina yapmayan.Abdullah bin Mes’ûdhazretleri buyurdu ki:Musa aleyhisselâm,Tûr-i Sina’da gözündenperdeler kald›r›l›p, Arfl-›âlâya kadar her fleyi görünce;Arfl’›n gölgesindebir kulun oturdu¤unu gördüve suâl etti:- Ya Rabbi, bu kimdir?- ‹hsan›m ile insanlaraverdi¤ime haset etmeyen,ana babas›na iyilik eden,ko¤uculuk yap›p dolaflmayanbir kuldur.Bunun üzerine HazretiMusa dedi ki:- Ya Rabbi! Vaki olanhatam› ve senin bildi¤inkusurlar›m› magfiret eyle.- Bu sana yeter.- Ya Rabbi! Yapaca¤›mamellerden kat›nda ensevgilisi hangisidir?- Beni hat›rlay›p, unutmaman.- Amel bak›m›ndanhangi kulun iyidir?- Yalan söylemeyen, fâcirolmayan, zina etmeyen,güzel ahlâkl› mümin.- En kötü amel iflleyenkullar›n hangileridir?- Kötü ahlâkl›, aflikâreve devaml› günah iflleyen;gece ölü gibi hareketsiz,gündüz ise tembel olan.Samirî’nin buza¤› ilekavmini aldatmas›‹srailo¤ullar› içinde Samirîisminde biri vard› ki,‹srailo¤ullar›n›n Samirîleradl› kabilesinden olup,Kirman beldesinden s›¤›ratapan bir kabileden gelip,M›s›r’a yerleflti. Münaf›kolup kalben iman etmemiflti.Musa aleyhisselam, Allahüteâlân›n emri üzerine,yerine kardefli HazretiHarun’u vekil b›rakarak,Allahü teâlâya münâcattapeygamberler tarihi ansiklopedisi 163


MUSA ALEYH‹SSELÂMbulunmak, zamans›z, mekans›zve cihetsiz olarakO’nunla konuflmak üzereTûr da¤›na gitti. O zamanakadar ‹srailo¤ullar›n›n aras›ndahat›r› say›l›r kimselerdenkabul edilen, imans›zl›¤›n›gizleyen, gizli gizli,Musa aleyhisselamdanoksanl›klar bulmaya çal›-flan Samirî, Hazreti Musa’n›nbulunmay›fl›n› f›rsatbilerek, nifak ve fitnetohumlar›n› ekmeye bafllad›.Daha önce ‹srailo¤ullar›n›n,Hazreti Musa’ya;“Bize bir mâbud yap!” dediklerinif›rsat bildi. Hainceve fleytanca plan›n› haz›rlay›puygulamaya kararverdi.Daha önce anlat›ld›¤›gibi, Musa aleyhisselam›nTûr-i Sînâ’da kalma müddetiönce otuz gün olup,sonra k›rk güne tamamlanm›flt›.‹flte Samirî’ninfitnesi de, ilave edilen buon gün içinde oldu. Samirî,i¤renç ve çirkin plan›n›tatbik etmeye yaklafl›yor,fakat bunu, sezdirmedenve belli etmeden yapmayaçal›fl›yordu. ‹mâns›zl›¤›,hak dine düflmanl›¤› gizlioldu¤u gibi, bu husustayapt›¤› hain faaliyeti deçok gizli idi.Musa aleyhisselam,onlara bildirdi¤i otuz gününsonunda yanlar›nadönmeyince, Samirî, gizlidengizliye, ‹srailo¤ullar›içinde dolafl›p, konuflmaimkan› bulduklar›ndanherbirine çeflitli yalanlaranlat›yordu. M›s›r’da K›ptilerdenelde edilen mücevherlerinkendilerininhakk› olmad›¤› yalan›n›yay›yor ve diyordu ki:- Musa aleyhisselam›ngelmemesinin sebebi; bizimyan›m›zda bulunan,M›s›r’da K›ptîlerden ald›-¤›m›z zinet eflyalar›n›nharam olmas›d›r. Yanibelli ki, bu sebeple, Rabbi,Hazreti Musa’y› muâhezeetti, cezaland›rd›.Bu cezan›n bize de gelmemesiiçin, en iyisi bizbir çukur kaz›p, yan›m›zdabulunan bütün zinetpeygamberler tarihi ansiklopedisi 164


MUSA ALEYH‹SSELÂMeflyalar›n› oraya atal›m veatefl yak›p eritelim, dedi.Bu sinsice plân›yla onlar›sapt›rmaya bafllad›.Onun bu sözüne kanan,‹srailo¤ullar› yanlar›ndabulunan mücevherat›getirip, çukura att›lar.Mesle¤inde mahir olan birkuyumcu vard›. Samirîatefl yak›p, zinet eflyalar›n›ona erittirdi. Bir buza¤›heykeli yapt›. Bu buza¤›heykelininden sesler ç›-kard›.Samirî’nin aldat›c› sözleriyle,ço¤u cahil kimselerolan ‹srailo¤ullar› oheykeli ilâh edindiler. Samirîve ona tâbi olanlar, ‹srailo¤ullar›na:- ‹flte bu buza¤› sizin veMusa’n›n mâbududur. FakatMusa, mâbudununburada oldu¤unu unuttuda, onu istemek, aray›pbulmak için Tûr’a gitti. Ar›-yor bulam›yor, diyerek, insanlar›,o heykele ibâdetetmeye zorlad›lar, tahrikettiler. Üstelik, heykel çokustal›kl› flekilde yap›lm›flt›.Heykelde, boru gibi deliklerb›rak›lm›flt›. Bu deliklerdenhava girince, seshas›l oluyordu. Böyleolunca da, heykel ses ç›kar›yordiye insanlar› aldat›-yordu.Samirî’nin yapt›¤› buza¤›heykelinin alt›na, görünmeyecekflekilde, insanlar›aldatmak için; hakiki,canl› bir buza¤› yerlefltirdi¤i,canl›n›n ç›kard›-¤› sesin, heykelden geliyormuflgibi anlafl›ld›¤› dabildirilmifltir.Harun aleyhisselam,Samirî ve ona aldananlara,bu yapt›klar›n›n, kat’iyyenuygun olmad›¤›n›, busap›kl›ktan ve taflk›nl›ktanhemen vazgeçmelerinisöyledi ise de, onu dinlemeyen‹srailo¤ullar›ndanbir ço¤u, buza¤› heykelinetapmaya, ona ibadet etmeyebafllad›lar. Bu heykelesecde ettiler ve; “Bubizim mâbudumuzdur”dediler.peygamberler tarihi ansiklopedisi 165


MUSA ALEYH‹SSELÂMHazreti Harun, onlar›nbu hallerine pekçok üzülüyor,yapt›klar›n›n çok yanl›flve pek bozuk bir ifl oldu¤unuanlatmaya çal›fl›-yordu. Harun aleyhisselam›nnasihatlerine uyarak,di¤erlerinin azg›nl›¤›nakap›lmayanlar›n adedi, oniki bin kifli idi. Di¤erlerihep buza¤› heykeline secdeediyorlard›. Hazreti Harun,onlara çok nasihatedip, yalvard› ise de kabuletmediler. Hazreti Harun’utartaklay›p:- Musa bize geri dönünceyekadar buza¤›heykeline ibadeti terk etmeyiz.Zira Samirî, oheykel için bize; “Bu,Musa’n›n ve sizin ilâh›-n›z” demiflti. Bakal›mMusa aleyhisselam gelince,hakikaten o da bunuilâh kabul eder mi? Oda bizim gibi buna -hâflâtapar,ibâdet eder mi?dediler.Bu s›rada, Allahü teâlâ,Tûr-i Sînâ’da bulunan Musaaleyhisselama; kavmindenSamirî isminde birisinininsanlar› dalalete sevketti¤ini,bir buza¤› heykeliyaparak, herkesi bunatapmaya teflvik etti¤ini bildirip:- Ya Musa! Sen Tûr-i Sînâ’yagelmek üzere kavmindenayr›ld›ktan sonraSamirî, buza¤› heykeliniilâh edinmekle ve insanlar›ona ibadete sevketmekleonlar› dalalete düflürdü,buyurdu.Musa aleyhisselamkendisine nâzil olan Tevrat-iflerifi al›p, kavmininyapt›klar›ndan dolay› çoküzülmüfl bir flekilde kavminedöndü. Samirî’ninve ona tâbi olanlar›n yapt›klar›napek çok üzülmüflve gadablanm›fl idi.Musa aleyhisselam,‹srailo¤ullar›n›n yanlar›-na geldi¤inde; dalaletedüflmüfl kimseler, ilâhedindikleri buza¤› heykelininetraf›nda dönüyor,bir tak›m sesler ç›kar›yorlard›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 166


MUSA ALEYH‹SSELÂMHey’ette bulunanlar buhengameyi görünce, kavgavar zannettiler. HazretiMusa, onlara;- Hay›r, bunlar fitne gürültüsüdür.Kavmim, bizimarkam›zdan Allahdanbaflkas›na tap›nmakla fitneyedüfltü, buyurdu.Hazreti Musa, insanlar›böyle bat›l bir yola sevketti¤iiçin Samirî’yi, ona tabiolduklar› için buza¤› putunatapanlar› fliddetle azarlad›ve onlara dedi ki:- Ben ayr›ld›ktan sonra,ne çirkin ifller yapm›fls›n›z.Rabbinizin emrini terk miettiniz? Rabbinizin emriyle,benim size dönmemekadar sabretmeyip acelemi ettiniz?Hazreti Musa gadab›-n›n fliddetinden dolay›,elinde bulunan Tevrât levhalar›n›yere b›rakt›. KardefliHarun, ‹srailo¤ullar›-n›n sözünü dinlemedi¤inibildirdi. Hazreti Musa kendisive kavmi için Allahüteâlâdan magfiret diledi.Musa aleyhisselam,gadabl› ve çok üzülmüflbir flekilde kavminin yan›-na döndü. Onlara dedi ki:- Ey kavmim! Rabbinizsize güzel bir vaadde bulunmad›m›? Size Tevrat’›verece¤ini, tövbe etti¤iniztakdirde geçmifl günahlar›-n›z› ba¤›fllayaca¤›n› ve sizidüflmanlar›n›z üzerine galipk›laca¤›n› bildirmedimi? Yoksa, benim sizdenayr›l›¤›m, size vaad etti¤immüddetten uzun mu oldu?Yahut siz, Rabbinizin gadab›n›arzu ettiniz de, imandabenimle sabit ve benimemrimde kalaca¤›n›za dairverdi¤iniz vaadinizden vazm› geçtiniz? Allahü teâlân›nbirli¤ine inan›p, O’ndanbaflkas›na ibadet etmeyece¤inizedair taahhüdünüzüneden bozdunuz?Buza¤› heykeline tapmakdalaletine düflmüflolanlar, Musa aleyhisselama:- Biz, sana verdi¤imizsözden kendili¤imizdenpeygamberler tarihi ansiklopedisi 167


MUSA ALEYH‹SSELÂMcaymad›k. M›s›r’dan ç›karkenK›ptîlerden ald›¤›m›zalt›n, gümüfl gibi zinet eflyalar›n›,Samirî’nin emriyleatefle att›k. Samirî de,elinde bulunan zinet eflyalar›n›bizim gibi atefle b›-rakt›. Sonra erimifl zineteflyalar›ndan buza¤› fleklindebir suret, heykel yapt›.O ve ona tabi olanlar,“‹flte bu sizin ve Musa’n›nilâh›d›r” dediler, diye mazeretbildirdiler.Hazreti Musa, a¤abeyiHazreti Harun ile konufltuktansonra, bu fitne vefesad›n esas mes’ulününSamirî’ oldu¤unu anlad›.O’na sordu:- Senin zorun ne idi eySamirî! Seni bu büyük ifliyapmaya, insanlar› dalaletedüflürmeye sevkedennedir? Bu iflten maksad›nnedir? dedi. Samirî:- Ya Musa! Ben ‹srailo-¤ullar›n›n görmediklerinigördüm. Onlar›n bilmediklerinibildim. Yani senin dinininhak olmad›¤›na kâiloldum. Zaten Senin sünnetinden,dininin emirlerindenbir k›s›m›n› alm›flt›m.Onu da terk ettim. Böylecesana anlatt›¤›m bu ifli, nefsimbana hofl gösterdi. Bende böyle yapt›m, dedi.Böylece, Samirî küfrünüitiraf etmifl oldu. Musaaleyhisselam, Samirî’ninyapt›¤› bu hain ve çirkiniflten dolay› pek çok üzülmüflve gadablanm›fl idi.Ona lânet etti. Buyurdu ki:- Benim yan›mdan, git.Gözüm seni görmesin. Zirasenin için, hayat›n boyunca;“Aman bana kimsedokunmas›n. Kim banadokunursa, ona humma illetibulafl›r” demen vard›r.‹flledi¤in cinayet, seni, birkimsenin yan›na varmaktan,bir kimseye dokunmaktanmahrum etmifltir.Hayat› ve hissi olmayanbir heykele; hayat› varm›fl,canl› imifl gibi gösteripilâh diye tap›nd›¤›n ve bununlada kalmayarak birçokinsanlar› da ona tapt›rmaksuretiyle dalaletepeygamberler tarihi ansiklopedisi 168


MUSA ALEYH‹SSELÂMsürükledi¤in için, hayat›nboyunca idrak ve fluurdanmahrum bir tafl gibi, gezeceksin.Bir kimsenin sanadokunmas›ndan çok korkacakve devaml› karfl›laflt›klar›na;“Aman bana dokunma”diye ba¤›racaks›n.Herkes de sana yak›nolmaktan ve dokunmaktankorkacak.Ey Samirî! Dünyadakicezan bu oldu¤u, yani hayat›nvahflî hayvanlar misaligeçece¤i gibi, ah›rettede Cehennem azab›na duçârolacaks›n. Sen o Cehennemazab›ndan kat’iyyenkendini koruyamazs›nve ebedî olarak da, kat’iyyeno Cehennem azâb›ndanayr›lamazs›n...Hem biz, senin kendielinle yapt›¤›n sonra daona ilâh diye tapt›¤›n obuza¤› heykelini de yakaca¤›z.Sen onun, yanmaktankendini koruyamayancans›z bir flekil oldu¤unu,ilâh olmakla hiç bir alâkas›da bulunmad›¤›n› iyiceanl›yacaks›n.Böylece Musa aleyhisselamtaraf›ndan kovulanSamirî insanlardan ayr› veuzak, vahflî bir flekilde vakitlerinigeçirmeye bafllayanSamirî, baflkalar›nayaklaflamad›¤› gibi, baflkalar›da ona yaklafl›p dokunam›yordu.‹nsanlar›naras›ndan ayr›, da¤ bafllar›ndave vahflî hayvanlararas›nda geziyor, sesi ç›kt›¤›kadar; “Bana kimsedokunmas›n” diye ba¤›raba¤›ra ömrünü bitiriyordu.Hatta, Samirî bir kimseyeveya bir kimse Samirî’yedokunsa, her ikisi desalg›n humma hastal›¤›natutulduklar›ndan; herkesSamirî’den, Samirî de herkestenkaç›yordu. Bu haldebulunan Samirî, birsahrada periflan bir haldehelâk oldu.‹srailo¤ullar›n›n tövbesiMusa aleyhisselam,Samiri’yi kovup buza¤›heykelini eritip yok ettiktensonra kavmine:peygamberler tarihi ansiklopedisi 169


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Ey kavmim! Muhakkakki siz, buza¤› heykelinetap›nmakla, onu ilâhedinmekle, nefsinize zulmettiniz,dedi. Onlar;- Bunu affettirmeninçaresi nedir? Siz onu bildirinbiz de yapal›m, dediler.Hazreti Musa buyurdu ki:- Rabbinize dönün.Tam bir alçak gönüllülükle,yalvararak ve tam birnedamet ve piflmanl›k ileO’na tövbe edin.- O’na nas›l tövbe verücû ederiz?- Nefslerinizi öldürün.Böyle yapman›z, Rabbinizkat›nda sizin için hay›rl›-d›r.Musa aleyhisselam›nsözleri karfl›s›nda, gafleteve münâf›klar›n hilesinedüfltüklerini anlayan ‹srailo¤ullar›,yapt›klar›na çokpiflman oldular. Onu ilâhedinmekle dalalete düfltüklerinigörüp anlad›lar.- E¤er Rabbimiz bizerahmet etmezse ve günah›m›z›magfiret etmezse;muhakkak ki biz hüsranadüflenlerden, en büyük zararau¤rayanlardan olaca-¤›z, dediler.Âlimler bildirdiler ki,Musa aleyhisselam›n bildirdi¤idinde, mürted olanyani imandan ayr›l›p küfre,imans›zl›¤a düflen birkimse, sonra bu hâlinetövbe etmek, tekrarmü’min olmak dilerse,tövbe etmekle beraber öldürülmesilâz›m gelirdi.Yani onun öldürülmesi,tövbesinin tamamlay›c›s›idi. Bizim dinimizde ise,mürted olan imandan ayr›lmas›nasebep olan sözve fiiline tövbe ederekiman›n› tazelerse, yinemü’min olur ve öldürülmesiicabetmez.Musa ve Harun (aleyhimüsselam),peygamberlikflefkatlerinden dolay› a¤layarakAllahü teâlâya duâettiler. Duâlar› kabul olunupkimseyi öldürmemeleriemredildi. Allahü teâlâ,‹srailo¤ullar›n›n magfiretolunmalar›, affedil-peygamberler tarihi ansiklopedisi 170


MUSA ALEYH‹SSELÂMmeleri için yapt›klar› tövbeninde kabul olundu¤unubildirdi.Hazreti Musa’n›n onlara;- Tövbeniz kabul oldu.Muhakkak ki, Allahü teâlâtövbe eden kullar›n› çokmagfiret ve onlara çokrahmet edicidir, dedi.Nitekim Bekara sûresinin52. ayet-i kerimesindede ‹srailo¤ullar›na hitaben;“Buza¤› heykeline ibadetetmenizden sonra,tövbe etti¤iniz için günah›n›z›affettik. Ta ki, af nimetineflükredesiniz” buyuruldu.Tekrar Tûr Da¤›na gidiflMusa aleyhisselam buza¤›heykelini yak›p yoketti. Bundan sonra Allahüteâlâ, Musa aleyhisselama,‹srailo¤ullar›n›n seçkinlerindenyetmiflini getirip,kavminin buza¤›ya tap›nd›klar›ndandolay› özürve af dilemelerini emretti.Musa aleyhisselam dakavminden yetmifl kifliseçti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 171


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa aleyhisselam buyetmifl kifliyi tesbit ederken,‹srailo¤ullar›n›n herbir kolundan alt›flar kifliseçti. Toplam yetmifl iki kiflioldular. Hazreti Musa;- Ben, yetmifl kifli götürmekleemrolundum. ‹kikifli ayr›l›p, yetmifl kifli kals›n,buyurdu. Yetmifl ikikimseden hiç biri geri kalmakistemedi. Musa aleyhisselam,- Kalan da, bizimle gelenkadar sevaba kavuflacakt›r,buyurdu. Bununüzerine Yûfla bin Nûn veKâlib bin Yuknâ gönüllüolarak kald›lar.Musa aleyhisselam, oyetmifl kifliye oruç tutmalar›n›,beden ve elbiselerininçok temiz olmas›n›emretti. Sonra Tûr da¤›naç›kt›. Tûr-i Sînâ’ya yaklaflt›klar›ndabir sis bulutu,Musa aleyhisselam› kaplay›p,Hazreti Musa sisiniçinde kald›. Bu hâli görünce,onlar secdeye kapand›lar.Onlar bu durumdaniken; Allahü teâlân›nizni ve kudretiyle, Hak teâlân›nHazreti Musa’ya bildirdi¤iemir ve nehyetti¤ihususlar› iflittiler. Sonrasis da¤›ld›. Hazreti Musa’y›gördüler. Ona;- Allahü teâlây› bizeaflikâre olarak göstermezsen,seni tasdik etmeyiz,dediler. Bu kavimde olanlarMusa aleyhisselam ilebunca mucize gördüklerihâlde yine nankörlük yap›-yor, yine beyinsizlikte bulunuyorlard›.Bu husustaayet-i kerimede buyrulduki:“Hat›rlay›n flu vakti ki,Musa’ya (aleyhisselam.)“Yâ Musa! Biz, Allahü teâlây›hicâbs›z, örtüsüz,perdesiz bir flekilde aflikâreolarak görmedikçe, aslasana inanmay›z” demifltinizde, o sebepten oanda, sizi, gökten gelenyak›c› bir atefl yakalay›-vermiflti. Siz de, bu musibetibizzat gözlerinizlegörmüfltünüz.” (Bekara55)peygamberler tarihi ansiklopedisi 172


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa aleyhisselamaböyle diyenlerin her biri,kendilerine gökten gelenyak›c› atefl ile di¤erleriningözü önünde öldü. Yaniher biri ölürken, kalanlaronun nas›l öldü¤ünü seyrediyor,bizzat görüyordu.Onlar›n bafl›na bu hâl gelince,Hazreti Musa çoküzülüp a¤lamaya bafllad›.Tam bir s›¤›nma ile Allahüteâlâya flöyle yalvar›yordu.- Ey Rabbim! Dileseydin,daha önce beni ve onlar›yok ederdin. Aram›zdakibeyinsizlerden ötürübizi yok eder misin? Bu seninimtihan›ndan baflka birfley de¤ildir. Sen, diledi¤inisapt›r›r, diledi¤ini do¤ruyola sokars›n, sen bizimyard›mc›m›z, koruyup gözetleyicimizsin.Bizi magfiretet ve bize rahmet eyle.Zira sen, magfiret edicilerinen hay›rl›s›s›n.Musa aleyhisselam Allahüteâlâya çok yalvard›.Nihayet Hak teâlâ o kimseleriteker teker diriltti.Bu yetmifl kifli, biraz evvel,biri ölürken, kalanlar›nseyretti¤i gibi, flimdi de biridirilirken, ondan öncedirilen, onun nas›l dirildi-¤ini görürdü. Nitekim Bekarasûresi: 56. ayetindemeâlen buyuruldu ki:“Sonra sizi tekrar dirilttimki, bu tekrar dirilmesebebiyle, hayat nimetineflükredesiniz.”Allahü teâlân›n Musaaleyhisselam›n duâs› üzerinediriltti¤i kimseler tövbeetmeye bafllad›lar:- Ya Rabbi! Bu dünyadabize; yard›m eyle, ibadet,tâat, nimet ve âfiyetle güzelyaflamak ihsan eyle, Ah›-rette ise magfiret ve rahmetini,Cenneti ve cemalinigörmemizi nasib eyle. fiüphesizki biz sana yöneldik,tövbe edip, sana döndük.Onlar›n bu tövbesinekarfl›l›k Allahü teâlâ buyurduki:- Azab›ma, kullar›mdandiledi¤im kimseyi u¤rat›-yorum. Rahmetim her fleyikaplam›flt›r. Bu dünyada,peygamberler tarihi ansiklopedisi 173


MUSA ALEYH‹SSELÂMmü’min, kafir, mükellef veçocuk herkese flamildir. Lâkink›yamet gününde rahmetimhasseten Allahü teâlâyakarfl› gelmekten sak›-nanlara, zekatlar›n› verenlereve ayetlerimize imanedenleredir.Alimlerimiz buyuruyorki,Allahü teâlâ; “Rahmetimherfleyi kaplam›flt›r”buyurunca, ‹blis mel’unu;- Ben de bir fleyim. Ohalde ben de rahmete kavuflurum,dedi. Fakat Allahüteâlâ;“Hasseten Allaha karfl›gelmekten sak›nanlara,”buyurunca, ‹blisin ümidikalmad›.Kavminden yetmifl kifliile birlikte Allahü teâlâyamünâcâtta bulunmak vekavminden buza¤›ya tapmadalaletine düflenlernam›na istigfarda bulunup,Hak teâlâdan af veözür dilemek için Tûr-i Sînâ’yagelen Hazreti Musa,Allahü teâlân›n kelâm›n›duyup, kavminin yan›nadöndü.peygamberler tarihi ansiklopedisi 174


MUSA ALEYH‹SSELÂM‹srailo¤ullar›n›ngariplikleriBu mühim ve müthiflhadisenin te’siriyle birazkendine gelen ‹srailo¤ullar›,bir müddet itaat içindeyaflad›lar. Daha sonra,kendilerinde bulunan nimetenankörlük ve çabukunutma gibi hasletlerindendolay› yine söz dinlememeyebafllad›lar. Zamanilerledikçe nasihatlerinte’siri azal›yordu. Geçmiflteyaflad›klar› mühimhadiseleri unutarak gafletedal›p, Tevrât’›n hükümlerineayk›r› haraketler etmeyebafllad›lar. Hatta öyleoldu ki, Tevrât’ta bildirilen,emredilen hükümlerinçok zor ve pek a¤›r oldu¤unu,bu hükümlerinicablar›n› yerine getiremiyeceklerinisöylediler. Buhükümleri Hazreti Musa’yabildirenin Allahü teâlâoldu¤unu, dolay›s›ylabunlara itaatsizlik ve riayetsizliketmenin, do¤rudanHak teâlâya isyan olaca¤›n›düflünemediler.Tevrât’›n hükümlerinemutlaka tâbi olacaklar›nave Musa aleyhisselama katiolarak itaat edeceklerinedair verdikleri te’minat›unutmufllard›. Allahü teâlâgafletten uyanmalar› içinTûr da¤›n› kald›r›p onlar›nüzerine getirdi. Da¤, Allahüteâlân›n izni ve kudretiylegelerek, ‹srailo¤ullar›n›nüstünde, bafllar› hizas›n›naz yükse¤inde durdu. Da-¤›n hemen üzerlerine çöküverece¤inizannettiler. Hepbirden Hak teâlâya secdeiçin kapan›p, çok korktular.Öyle ki, secdede sol kafllar›-n› yere koyup, sa¤ gözleriile ha çöktü ha çökecek diyeda¤a bakarlard›.Bu hadiseden kalmabir âdet olarak, yahudiler,yüzlerinin yar›s› üzerinesecde ederler ve bunuazabdan kurtulmaya vesilesayarlar. Tûr da¤›n›nonlara gölgelik etmesi ileilgili Kur’ân-› kerimde buyurulduki:“Hat›rlay›n flunu ki, sizden,kuvvetli söz alm›flt›k.peygamberler tarihi ansiklopedisi 175


MUSA ALEYH‹SSELÂMTûr da¤›n› üzerinize kald›rm›flt›kve; “Size verdi-¤imiz Tevrât’› tam bir ciddiyetve gayretle al›p s›ms›k›sar›l›n. Ondaki emirleridinleyin ve icâblar›ylaamel edin” demifltik...”(Bekara 93)‹srailo¤ullar›, bafllar›ndakida¤›n, önlerindekiateflin ve arkalar›ndaki denizinkald›r›lmas› karfl›l›-¤›nda kabul ettikleri flartlara,söz verdikleri esaslarauymad›lar. ‹çlerinden pekaz› hariç, hiç biri sözlerindedurmad›.Musa aleyhisselam buazg›nlara; eskiden K›ptîlerelinde çektikleri eziyetleri,Firavunun zulümlerini, Allahüteâlân›n, kendilerinionlardan kurtar›p daha nicenimetler ihsan etti¤ini,denizde yollar aç›p geçirdi¤ini,selâmet ve rahatakavufltuklar›n› hat›rlat›yor,onlar ise bir türlü isyanlar›ndanvaz geçmiyorlard›.Musa aleyhisselam›n,kavmine flöyle diyordu:- Ey ‹srailo¤ullar›! Allahüteâlân›n size olan nimetlerinihat›rlay›n. O sizi,Firavunun zulmündenkurtard›. Firavun ve kavmisize, azab›n fliddetlisini revâgörüyordu. O¤ullar›n›z›bo¤azl›yordu, k›zlar›n›z›da, hizmetçi olarak kullanmaküzere al›koyuyordu.O fliddet ve s›k›nt›da, Allahüteâlâdan size büyük birimtihan vard›.Yine hat›rlay›n›z ki, Allahüteâlâ size flöyle bildiriyor:“Nimetlerimin k›ymetinibilir, emretti¤im gibikullan›rsan›z, onlar› artt›r›r›m.K›ymetini bilmez,bunlar› be¤enmezseniz,elinizden al›r, fliddetli azabederim.”Ey kavmim! E¤er siz veyeryüzünde bulunan insanve cinnîlerin hepsi, Allahüteâlân›n nimetlerinenankörlük etseniz ve nimetlerineflükretmezseniz,hiç flüphe yok ki, Allahüteâlân›n sizin flükrünüzeihtiyac› yoktur. Çünkü,O, zat›nda gere¤i üzerepeygamberler tarihi ansiklopedisi 176


MUSA ALEYH‹SSELÂMhamde lây›kt›r. O hâlde,sizin nimetlere nankörlüketmenizin zarar› yine kendinizedir.Zira nankörlüketmekle, nimetlerin artmas›ndankendinizi mahrumetmifl, hem de azab›nfliddetlisine u¤ram›fl olursunuz.‹srailo¤ullar›, olmad›ksuâller sorarak ve olmayacakfleyler isteyerek, hersöylenilene çeflitli laflarlaitiraz ederek, Musa aleyhisselam›çok üzüyorlard›. Oise sabrediyor, kavminin ›slâh›naçal›fl›yordu. Kendiniüzmemeleri ve itaat etmelerihususunda onlara ikazdabulunuyor, dikkatli davranmalar›naçal›fl›yordu.Kavmine diyordu ki:- Ey kavmim! Benim,Allahü teâlâ taraf›ndan sizegönderilmifl bir peygamberoldu¤umu bildi¤inizve bunu bilmeniz, banahürmetsizlikten, banas›k›nt› vermekten sak›nman›z›icab ettirdi¤i hâlde,bana niye eziyet ediyorsunuz.‹srailo¤ullar› çölde bulunduklar›için susuz kalm›fllar,Musa aleyhisselamagelerek susuz kald›kçare bul, demifllerdi. Musaaleyhisselam da asas›-n› yere vurdu¤unda yerdenon iki tane p›nar f›flk›rm›flt›.Baflka bir zaman das›caktan yand›k diye flikayettebulunmufllar bu defabir bulut gelerek üzerlerinegölge yapm›flt›. HattaTûr Da¤› gölge yapm›flt›.Bütün bunlara, bu nimetlerekarfl› yine nankörlüketmeden duram›yorlard›.Halbuki bir imtihan geçirdiklerinianlam›yorlar, Musaaleyhisselam› üzüyorlard›.Belki de çölde senelercekalmalar›na sebepolacaklar›n›n fark›nda de-¤illerdi.S›¤›r kurban edilmesi‹srailo¤ullar›ndan Âmilisminde çok zengin birisinin,fakir bir amcao¤luvard› ve bundan baflka davarisi yoktu. Zengin çokpeygamberler tarihi ansiklopedisi 177


MUSA ALEYH‹SSELÂMyaflay›nca, amcao¤lu, mal›nakonmak için onu öldürdü.Bulundu¤u köydenbir baflka köye do¤ru tafl›-y›p iki köy aras›na b›rakt›ve bu iki köy halk› birbirlerinedüflman oldular.Ölünün yak›n akrabalar›,Musa aleyhisselamagelip, birtak›m kimselergetirerek bunlardan davac›oldular ve k›sas yaniölenin yerine bunlar›n öldürülmeleriniistediler.Musa aleyhisselam onlar›muhakeme etti. Fakat davaedenler delil ve flahitgetiremediler. Musa aleyhisselamtereddüdde kald›.Öldürülen ile, iki katilzanl›lar›n›n taraftarlar› aras›nda,çat›flma ve kavgabafl gösterdi. Bunun üzerineMusa aleyhisselamdan,bu öldürülme ifliniaç›kl›¤a kavuflturmas› için,Allahü teâlâya duâ etmesiniistediler. Musa aleyhisselamda Allahü teâlâdanbunu istedi.Allahü teâlâ da onlarabir s›¤›r kesmelerini emretti.Hazreti Musa kavminebunu bildirip;- Allahü teâlâ bir s›¤›rkesmenizi emrediyor, buyurdu.Onlar, kâtilin bulunmas›ylas›¤›r kesilmesiaras›ndaki ilgiyi ve bununlaemrolunmalar›ndakihikmeti anlayamad›klar›için;- Bizimle alay m› ediyorsun?Biz baflka fley sorduk.Sen ise bize s›¤›r kesmemizisöylüyorsun, dediler.Hazreti Musa, bunun,Allahü teâlân›n emrioldu¤unu bildirdi ve;- Cahiller gibi insanlarlae¤lenmekten Hak teâlâyas›¤›n›r›m. Bu Allahü teâlân›nbir emridir, buyurdu.‹srailo¤ullar›, iflin mahiyetinikavray›p, bu emrinHak teâlâdan geldi¤iniiyice anlad›klar›nda, emriyerine getirmek istediklerinibildirdiler. ‹srailo¤ullar›n›ngariplikleri, tuhafl›k-peygamberler tarihi ansiklopedisi 178


MUSA ALEYH‹SSELÂMlar› burada yine kendinigösteriyordu. ‹tirazvarisözlerine burada da devamettiler. Hazreti Musa’ya;- Rabbimizin kesmemiziemretti¤i s›¤›r, hangi s›-¤›rd›r? Ne surettedir? Duâet de Allahü teâlâ bunu dabize bildirsin, dediler.Hazreti Musa Allahü teâlâdangelen vahyi onlaraaktard›.- Rabbim buyuruyorki,o s›¤›r, ne çok genç ne deçok yafll›d›r. ‹kisi aras›ndabir yafltad›r. Art›k emredilenifli yap›n.Bu cevap da ‹srailo¤ullar›nakâfi gelmemiflti. Busefer;- Rabbine duâ et de,kesmemizi emretti¤i ortayafll› s›¤›r›n rengini de bildirsin,dediler. Hazreti Musa,buyurdu ki:- Rabbim buyuruyor ki:O sapsar› bir s›¤›rd›r. Rengibakanlar›n gözlerinidinlendirir, gönüllerine ferahl›kverir.‹srailo¤ullar›na bu dayetmemiflti. Musa aleyhisselam›n“art›k yeter” demesinibekliyorlard›.Üçüncü defa müracaat ettiler.- Ya Musa! Bizim içinRabbine duâ et, s›¤›r›n nas›loldu¤unu bize aç›k bildirsin.Çünkü s›¤›rlar bize,birbirine benzer görünüyor.‹nflallah biz, s›¤›r›n s›-fat›n› tayinde do¤ru yolubuluruz, dediler.‹srailo¤ullar›n›n bu kadarinat etmelerine, ifli yokuflasürmelerine ra¤menMusa aleyhisselâm hiçk›zmad›. Sinirlenmedi vebuyurdu ki:- Rabbim buyuruyor ki:O s›¤›r çifte koflulup tarlasürmemifl, ekin sulamam›flbir inektir. Renginde hiçbirkusuru yoktur. Lekesiz alt›nsar›s› bir s›¤›rd›r.‹srailo¤ullar›n›n art›kmazereti kalmam›flt›. ‹stemeyeistemeye dediler ki:- ‹flte flimdi hak ve gerçekolan› getirdin.peygamberler tarihi ansiklopedisi 179


MUSA ALEYH‹SSELÂM‹srailo¤ullar›, böyle demifllerdiama böyle bir s›-¤›r› nerede bulacaklard›.Aramaya koyuldular. Nihayetbir yerde, ihtiyar birkad›n›n bu tariflere tamuyan bir ine¤i oldu¤unuö¤rendiler. Bu kad›n›n, yetimbir o¤lu vard› ve baflkakimsesi yoktu. Bunlar›ntek geçim kayna¤› o ine-¤in, sütü idi.Kad›ndan bu ine¤i sat›nalmak istediler. Kad›n,baflka fleyleri olmad›¤› içinvermek istemiyordu. Ayr›-ca bu ine¤i almaya mecburolduklar›n› anlam›flt›.Bu sebeple astronomik birfiyat istedi. ‹srailo¤ullar›Hazreti Musa’y› nas›l terlettilerise kendileri de öyleceterlediler. DurumuMusa aleyhisselâma haberverdiler.- Ne ücret isterse ödeyips›¤›r› al›n, sahibinikat’iyen incitmeyin, buyurdu.Tekrar kad›na gelip almakistediklerini nazikçesöyleyince, kad›n bu sefer;önceki fiyat›n iki mislini istedi.‹srailo¤ullar› tekrarHazreti Musa’n›n yan›nagelerek, ücretin çok fazlaoldu¤undan ve kad›na dabir fley diyemediklerindenflikâyet ettiler. Musa aleyhisselâmtekrar kad›n› üzmemelerinisöyledi.Uzun pazarl›klardansonra nihayet kad›n, flöylebir teklifte bulundu:- Bu s›¤›r› bo¤azlars›-n›z. Derisini tulum yap›pç›kar›rs›n›z. Sonra o tulumundolusu kadar alt›nvermeyi kabul ederseniz,ben de s›¤›r› size satmay›kabul ederim.‹srailo¤ullar› yine HazretiMusa’ya müracaat ettiler.O da;- Her ne pahas›na olursaolsun almak gerek, buyurdu.Neticede ‹srailo¤ullar›,“Daha sonra ücretini vermesekde olur. fiimdi kabuletmifl görünüp, s›¤›r›alal›m. Bo¤azlar›z. Emirpeygamberler tarihi ansiklopedisi 180


MUSA ALEYH‹SSELÂMyerine gelmifl olur. O zamanda, biz ücretini vermeyiz”diye düflünerekkad›ndan ine¤i ald›lar.Allahü teâlâ, s›¤›r kesildiktensonra, herhangi birparças›n›n, kimin öldürdü-¤ünde ihtilâf bulunan zenginkimseye vurulmas›n›(dokundurulmas›n›), böyleceölünün dirilece¤inibildirdi.‹srailo¤ullar› s›¤›r› bo-¤azlad›ktan sonra, ücretinivermemek niyetlerindedevam ediyorlard›. HazretiMusa;- Ücretini tam ödemezseniz,ölü dirilmez, buyurdu.Çaresiz, ine¤in derisinitulum olarak yüzüp ç›kard›lar.Aralar›nda alt›n toplay›p,tulumu doldurdular,kad›na teslim ettiler. Böylece‹srailo¤ullar› Allahüteâlân›n emrini yapmaktagevflek davranmalar›n›ncezas›n›, s›radan bir inekkesecek iken, neticede bukadar pahal›ya bir inekalarak ödediler.‹srailo¤ullar›n›n paras›-n› ödemesinden sonra,peygamberler tarihi ansiklopedisi 181


MUSA ALEYH‹SSELÂMkesilen ine¤in dili al›narak,öldürülen kimsenin bedeninedokunduruldu. Hâdiseninüzerinden günlergeçmifl olmas›na ra¤men,adam, Allahü teâlân›n emriile, öldürüldü¤ü b›çakyaralar›ndan kanlar akarakkalk›verdi. Hemen adamasordular:- Seni kim öldürdü?Adam da, “Beni, kardeflimino¤ullar› filan ve filanöldürdü” diyerek isimlerinisöyledi. Bundan sonra yinedüflüp can verdi. O andaye¤enleri de orada idi. Zenginek›sas olarak, o iki ye-¤en de orada öldürüldü.Bu k›ssa hakk›nda âlimlerinbirço¤u buyuruyorlarki:Bu hâdisede pek çokibretler vard›r. Öldürülenzengin kimsenin dirilmesiiçin sebep olarak bir s›¤›rkesilmesi emrolundu ki,evvelden s›¤›ra karfl› olanmeyilleri ve gönüllerindeona karfl› ilâh imifl gibi hiskalmaya...‹srailo¤ullar›, bu hâdisedede görüldü¤ü gibi, sözdinlemeyen, her emredilenihemen yapmakta, tereddüteden, gevflek davranan,itirazc› insanlard›.Böyle olunca, haddini bilmezliklerinin,bildirileni hemenyapmamalar›n›n cezas›olarak, bildirilen bir s›¤›r›bulup sat›n al›ncaya kadarçok zahmetler çektiler.Öldürülen kimse tenhadaöldürüldü¤ünden,hâdisenin flahidi yoktu vekatiller bulunam›yordu.Bulunamay›nca da birçokihtilâflar ve sürtüflmelerortaya ç›km›flt›. Böylecebu da giderilmifl oldu.Allahü teâlâ bütün ‹srailo¤ullar›n›ngözleri önünde,böyle bir hâdisenin olmas›n›,yani ölünün dirilmesinidiledi. Böyle dilemesininhikmeti de ‹srailo-¤ullar› içinde baz›lar› vard›ki, k›yamet hâllerine, öldüktensonra tekrar dirilmeyeinan›rlar, fakat kalblerindende tereddüt ederlerdi.“Acaba bu nas›l olur?” der-peygamberler tarihi ansiklopedisi 182


MUSA ALEYH‹SSELÂMlerdi. Hak teâlâ böyle birvesile ile onlara, kullar›n›yeniden diriltmeye kadir oldu¤unugösterdi.Karun ve hazinesiHazreti Musa’n›n akrabalar›ndanKarun adl› fakir,fakat iyi huylu bir gençvard›. Tevrat’› pek güzelokurdu. Hazreti Musa, bunadua etti ve kimya ilminiö¤retti. Karun’un babas›Yasher idi.Karun, Hazreti Musa’yaiman etmeden önce, ‹srailo¤ullar›n›nbafl›nda, M›-s›r Firavununun temsilcisiidi. ‹daresi alt›nda bulananlarazulüm ve eziyetederdi. Musa aleyhisselâmainand›ktan sonra, kendisiniilim ve ibadete verdi.Ondan pek çok fleylerö¤rendi. ‹srailo¤ullar›n›nen bilgililerinden idi. Tevrat’›ezberden ve çok güzelbir flekilde okurdu. Yüzününgüzelli¤i fevkalâdeidi. Bu yüzden ona; “Nuryüzlü” derlerdi.Karun, senelerce birda¤ bafl›nda ibadet etti.Sonra insanlar›n yak›n›nageldi. Burada ibadet etmeyedevam etti. Çevredeoturan kimseler, ona yemekgetiriyorlard›. Bu hâl,bir müddet böyle devametti. Sonra fleytan›n teflvikiile, dünya mal› toplamayabafllad› ve gittikçe h›rsland›.Daha çok mal toplamakgayretine düfltü.Musa aleyhisselâmdankimya ilmini ö¤renmifl vehay›r duas›na kavuflmufltu.Kavufltu¤u bu nimetlerink›ymetini takdir edemeyip,bildiklerini dünyamal› toplamakta kulland›.‹nsanlara hizmet etmeyihiç akl›na getirmedi. Zenginli¤iile dillere destanolup, darb›mesellere geçti.“Karun gibi zengin” sözü,onun sahip oldu¤u malsebebi ile ortaya ç›kt›. Mallar›n›hazinelere doldurdu.Hazinelerinin anahtarlar›n›,k›rk kat›r tafl›rd›.Karun zengin olunca,fakirli¤indeki iyi, güzelpeygamberler tarihi ansiklopedisi 183


MUSA ALEYH‹SSELÂMhasletleri kaybetti. Azaraktaflk›nl›k yapt› ve haddi ziyadesiyleaflt›. Böylece zulümve haks›zl›k yapmayabafllad›. Ziynetlerle süslüelbiselerle d›flar› ç›kar;gö¤sü ilerde olarak, sal›-narak kibirli yürür ve elbiseleriyerlerde sürünürdü.Nitekim Kasas suresinin79. ayet-i kerimesinde mealen;(Karun, ziynet ve ihtiflam›içinde kibirlenerekkavminin karfl›s›na ç›kt›.)buyurularak, onun bu hâlihaber verildi.Sonradan gördü¤üiçin, alt›n eyerli beyaz birata biner; iki yan›na, süslüelbiseler ve ziynetlerle donat›lm›flyüzlerce köle vecariyeler al›r, halka gösteriflyapard›. Bunun da ötesinde‹srailo¤ullar›na veMusa aleyhisselâma karfl›kibirlenir; ifllerine kar›flarakmuvaffak olmalar›namâni olurdu. Fakirleri afla-¤› görür; mal ve mülkününçok fazla olmas›nara¤men, biraz›n› bile fakirlereveremezdi.Nasihat edenleri hiçdinlemezdi. Hatta, duas›ve ö¤retti¤i ilim sayesinde,mal ve mülke kavuflmas›navesile olan HazretiMusa’n›n sözünün bile, ‹srailo¤ullar›taraf›ndan dinlenmesinetahammül edemezoldu.Hele Hazreti Musa’n›n,kardefli Hazreti Harun’a kurbankesme vazifesi (hibirlik)vermesi karfl›s›nda, art›kdayanamad›. “Allahü teâlâdiledi¤ini peygamber yapar”diyece¤i yerde, HazretiMusa’ya var›p dedi ki:- Ey Musa! Senin peygamberli¤in,Harun’un hibirli¤ivar. Benim ise böylehiçbir fleyim yok. Hâlbukiben, Tevrat’› gayet iyiokumaktay›m. Buna nas›ldayan›r›m?- Hazreti Harun’a buvazife ve makam›, ben de-¤il, Allahü teâlâ verdi.- Vallahi, bana bir beyan,bir alâmet göstermedikçe,seni bu hususta tasdiketmem!peygamberler tarihi ansiklopedisi 184


MUSA ALEYH‹SSELÂMBunun üzerine Musaaleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›n›nreislerini toplay›p buyurduki:- Bastonlar›n›z› getirin!Sabahleyin kimin bastonuyeflillenmifl olursa, hibirli-¤e o lây›kt›r.Bastonlar› toplay›p, getirdiler.Musa aleyhisselâm,herkesin ismini bastonununüzerine yazd›.Hepsini al›p, Allahü teâlâyaibadet ettikleri mabediniçine b›rakt›. Bastonlar,sabaha kadar orada dikilikald›. Sabah oldu¤unda,Harun aleyhisselâm›nbastonu k›m›ldad› ve yeflilyapraklar açt›. Bunun üzerineMusa aleyhisselâmbuyurdu ki:- Ey Karun! Bunu benmi yapt›m?Karun, “Vallahi bu, sihirbazlar›nkindendahaacayip bir fley de¤ildir.”dedi ve k›zarak ç›k›p gitti.Bu hâli de onun iman etmedi¤inigöstermekte idi.Musa aleyhisselâm da,inananlar ile birlikte oradanayr›ld›.Musa aleyhisselâm,aralar›ndaki yak›nl›ktandolay› ona müdâra ederdi.Zira onun gerçekten imanetmedi¤ini biliyor, fakataç›k bir delil olmad›¤› içinaç›kça söylemiyordu.Buna karfl›l›k Karun,her zaman Musa aleyhisselâmaeziyetten, s›k›nt›vermekten geri kalmazd›.Günden güne düflmanl›¤›-n›n fliddetini ve muhalefetinidaha da art›rd›.Allahü teâlâ Musaaleyhisselâma, kavmine,elbiselerinin dört bir taraf›nagökyüzü mavisi rengindebir flerit takmalar›n›emretmesini bildirdi. Bununüzerine Musa aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›n› ça-¤›rd› ve onlara dedi ki:- Allahü teâlâ, birbirinizigördü¤ünüz zaman,kendisini hat›rlaman›ziçin, elbiselerinize gökyüzürenginde fleritler takman›z›emrediyor.peygamberler tarihi ansiklopedisi 185


MUSA ALEYH‹SSELÂM‹srailo¤ullar›n›n ço¤utakt›¤› hâlde, Karun böbürlenip,bu emre itaat etmedi.Üstelik; “Bu ifli, baflkalar›ndankendileriniay›rmak için efendiler kölelerineyapar.” dedi.Karun’un yapt›klar›nakarfl›, iman eden ‹srailo-¤ullar›ndan baz›lar›, onanasihat edip dediler ki:- Ey Karun! Dünya mal›ile fl›marma! Çünkü Allahüteâlâ dünya mal› ile fl›-maranlar› sevmez. Allahüteâlân›n sana verdi¤i zenginlikve servet ile ahiretyurdunu, cenneti iste!Onu ibadet olan yerleresarf eyle! Allahü teâlân›nsana verdi¤i servet ile ahiretielde etmeye çal›fl!Çünkü as›l maksat odur.Bundan sonra da dünyadannasibini de unutma!Allahü teâlân›n sana ihsanetti¤i gibi, sen de Onunkullar›na mal ile ihsan et!Yeryüzünde fesat arama, isteme!Çünkü Allahü teâlâ,fesat ç›karanlar› sevmez.Karun, müminlerinyapt›¤› bu nasihatleri kabuletmedi. fi›mar›kl›¤›n›nyan›nda, Allahü teâlân›nkendisine verdi¤i nimetlerenankörlü¤ünü gitgideart›rd›. O dereceye geldiki, utanmadan nimeti kendindenbildi ve nasihatedenlere dedi ki:- Bu servet, bana ancakbende olan ilim mukabilindeverilmifltir.Karun’un bu sözü, ilmininkendisine bir faydas› olmad›¤›n›göstermektedir.Zira önceki ümmetlerdenkendisinden ilimce, say›caçok üstün kimseler helâkolmufllard›. Hâlbuki o, kendisigibi, hatta kendisindendaha zengin, güçlü ve kuvvetliolanlar›n hâllerini Tevrat’taokumufl, tarihçilerdendinlemiflti. O, kendisinihelâkten koruyacak faydal›ilmi bilemedi. Bildi¤ini iddiaetti¤i ilim, onu helâk olmaktankoruyamad›.Karun, ziynet ve ihtiflam›içinde kavminin karfl›-peygamberler tarihi ansiklopedisi 186


MUSA ALEYH‹SSELÂMs›na ç›kt›¤›nda, dünya hayat›n›arzu edenler diyorlard›ki:- Ne olurdu, Karun’averilen servet gibi, bizimde olsayd›. O, hakikatenbüyük nasip sahibidir.Buna karfl›l›k, kendilerineilim verilenler de flöylediyorlard›:- Yaz›klar olsun size!‹man edip, salih amel iflleyenlereAllahü teâlân›nverdi¤i sevap, Karun’unmal›ndan ve dünyadandaha hay›rl›d›r. Bu sevaba,ancak günahlardan sak›-n›p, taate sabredenler kavuflur.Bu sözü söyleyenlerHazreti Yûfla ve Kalib binYukna idi. Bunlar, dünyayaaldananlara, esas nimetinahirette oldu¤unuhat›rlat›yorlard›.Karun, Musa aleyhisselâmamuhalefette dahada ileri gidip, alt›ndan binayapt›. Orada yemeklerhaz›rlat›p ziyafetler vererek,‹srailo¤ullar›n› yan›naçekmeye çal›flt›. Onlardanbir k›sm›, ona iltifat etmeye,ziyafetlerine gitmeye,sözlerine kanmaya bafllad›.Onun flatafat ve mal›naimrenip, onun gibi zenginolma hülyalar›na düflenleroldu. Hatta baz›lar› onunemrine girerek, dedi¤indenç›kmaz oldular.Musa aleyhisselâm onanasihat ederek, yapt›klar›-na son vermesini istedi. Allahüteâlâdan zekât emrigelinceye kadar bu hâlböyle devam etti. Allahü teâlâ,müminlere zekât› farzk›l›nca; Musa aleyhisselâm,Karun’a, verece¤i zekât›nmiktar›n› söyledi.Karun eve dönüp, malve paras›n› hesap edince,verece¤ini çok buldu. Nefsi,bunu vermeye yanaflmad›.‹srailo¤ullar›ndannefsine uyanlar› toplay›p,onlara dedi ki:- Musa’n›n her dedi¤ineitaat ettiniz. Ama o,flimdi de mal ve paralar›-n›z› almak istiyor.peygamberler tarihi ansiklopedisi 187


MUSA ALEYH‹SSELÂMBunun üzerine, Karun’undünyal›¤›na aldananlarflöyle cevap verdiler:- Sen bizim büyü¤ümüzve efendimizsin. Neyapmam›z› istersen, söyleyapal›m.- Öyleyse size emrim,filan fahifleyi buraya getirin!“Musa benimle zinaetti” desin, ona bahflifl vereyim.Bunu yap›nca, ‹srailo¤ullar›Musa aleyhisselâmabafl kald›r›rlar; böyleliklebiz de kurtuluruz.Fahifleyi getirdiler. Karun,ona yüklü bir miktar paraverdikten sonra dedi ki:- Senin koruyucun benim.Seni, benim han›mlar›mlabirlikte bulunduraca¤›m.Ama yar›n, ‹srailo-¤ullar›n›n gözü önünde,“Musa benimle zina etti”diyeceksin.Allahü teâlân›n emretti¤izekât› vermeye gelince,çok buldu¤u için vermekistemeyen Karun,maksad›na ulaflmak için,bir fahifleye yüklü miktardaalt›n vermekte hiç tereddütetmiyordu. Ziranefs Allahü teâlân›n emrinekarfl› gelmeyi ona tatl›gösteriyordu.Ertesi gün olunca, Karun,‹srailo¤ullar›n› toplad›.Sonra Musa aleyhisselâmagelerek dedi ki:- ‹srailo¤ullar› topland›,seni beklerler. Allahü teâlân›nemir ve yasaklar›n›,dinlerinin esaslar›n›, hükümlerinionlara bildir.Bunun üzerine Musaaleyhisselâm, onlar›n yan›nagitti. Anlatmaya bafllad›:- H›rs›zl›k yapan›n elinikeseriz; iftira edene, seksensopa vururuz; zinaeden bekâr kimseye, yüzsopa vururuz; evli olankimse zina ederse, ölünceyekadar onu tafllar›z.Karun hemen sordu:- Bu hükümler seniniçin de geçerli midir?Musa aleyhisselâm buyurduki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 188


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Evet, benim için degeçerlidir!Arad›¤› f›rsat› ele geçirdi¤inizanneden Karun,büyük bir heyecanla Musaaleyhisselâma dedi ki:- ‹srailo¤ullar›, senin filankad›nla düflüp kalkt›¤›-n› söylüyorlar.- Ben mi yapm›fl›m?- Evet.- O kad›n› ça¤›r›n bakal›m,ne diyor? fiahitlikederse, yahut itiraf ederse,dedi¤i gibidir.‹srailo¤ullar›, hemenadam gönderip kad›n› ça-¤›rd›lar. Musa aleyhisselâmgelen kad›na sordu:- Ey kad›n! Ben sana,bunlar›n dedi¤i gibi birfley yapt›m m›?Sonra da peygamberliknuru ile ona bak›p buyurduki:- Musa’ya ve ‹srailo¤ullar›nadenizi yar›p yol yapanve Musa’ya Tevrat’›indiren Allahü teâlâ hakk›için do¤ru söyle!peygamberler tarihi ansiklopedisi 189


MUSA ALEYH‹SSELÂMAllah için do¤ruyusöylemesine yemin verince,Allahü teâlâ, kad›natevfik verdi. Yani, kad›n›niflini, r›zas›na muvaf›k k›ld›ve onun için kötülük yolunukapay›p iyilik yolunuaçt›. Kad›n kendi kendine;“Bugün tövbe ile sözebafllamam, Allah›n peygamberineeziyet etmemdeniyidir” diye düflündüktensonra flöyle cevapverdi:- Hay›r, onlar yalansöylüyorlar. Ama, Karunbana, benimle zina etti¤iniftiras›n› söylemem içinçok para verdi.Bekledi¤inin aksine,söylenen bu sözleri iflitenKarun flafl›rd›, ne yapaca-¤›n› bilemedi. Orada bulunanlar›bir müddet sessizlikkaplad›. Musa aleyhisselâmhemen secdeye kapand›.Hem a¤l›yor, hemde flöyle dua ediyordu:- Ya Rabbi! Senin düflman›nbana eziyet etti.Beni rezil ve rüsva etmekisteyip, çirkin bir fiille benisuçlad›. Ey Allah›m, onuncezas›n› ver!Allahü teâlâ, HazretiMusa’ya bafl›n› secdedenkald›rmas›n› emir buyurdu.Yere de, Musa aleyhisselâm›niste¤ine uymas›n›emretti. Musa aleyhisselâm,toplanm›fl insanlarabuyurdu ki:- Ey ‹srailo¤ullar›! Allahüteâlâ beni Firavunagönderdi¤i gibi, Karun’ada gönderdi. Ona uyanonunla kals›n, benimleolan ondan ayr›ls›n!‹ki kifli hariç hepsi Karun’danayr›ld›. Sonra Musaaleyhisselâm; “Ey toprak!Onlar› yut!” buyurdu.Dizlerine kadar yuttu. Tekrar“Ey toprak! Onlar›yut” dedi. Bellerine kadaryuttu. Sonra; “Ey toprak!Onlar› yut” buyurdu. Boyunlar›nakadar yuttu.Sonra yine; “Ey toprak!Onlar› yut” buyurunca,toprak onlar› içine al›p, kapand›.Böylece yerin dibi-peygamberler tarihi ansiklopedisi 190


MUSA ALEYH‹SSELÂMne geçtiler. Karun ve arkadafllar›ndanhiçbir eserkalmad›.Karun helâk olunca,Musa aleyhisselâm›n nasihatedip, Allahü teâlân›nazab›yla korkuttu¤u müminler,Allahü teâlâyahamdettiler. Önceden Karun’unmal›n›, saltanat›n›ve yaflay›fl›n› temenniedenler, piflman oldular.Böylece mal›yla gururlananve kurtulaca¤›n› sananbir kimse de tarihtedarb›mesel olarak kald›.Allahü teâlâ, Karun’uve iki arkadafl›n› yere geçirince,‹srailo¤ullar›, kendiaralar›nda f›s›ldafl›p dedilerki:- Musa aleyhisselâm,Karun’un evini, mal ve hazinelerinielde etmek içinona beddua etti.Musa aleyhisselâm,bunun üzerine Allahü teâlâyadua edip, evini, mal›n›ve hazinelerini de yeregeçirmesini istedi. Bununüzerine, Hak teâlân›n emriyleKarun’un saray›, malve hazineleri de yerin dibinegeçti. Hiçbir eser kalmad›.Nitekim Allahü teâlâ,Kasas suresi 81. ayetindemealen buyurdu ki:(Nihayet biz onu [Karun’u]ve saray›n› yere geçiriverdik.Art›k Allahü teâlân›nazab›ndan onu kurtarmayayard›m edecekhiçbir cemaat› da yoktu.Kendisi de o azab› men etmeyekadir de¤ildi.)Karun helâk olunca,müminler, Allahü teâlâyahamdettiler. Önceden Karun’unmal›n›, saltanat›n›ve yaflay›fl›n› temenniedenler, piflman oldular.Allahü teâlâ bunu bildirerek,ayn› surenin 82. ayetindemealen buyuruyorki:(Dün onun mal ve saltanat›n›temenni edenler;“Vay, demek ki, Allahü teâlâdiledi¤i kimsenin r›zk›-n› geniflletiyor ve daralt›-yor. E¤er Allahü teâlâ bizelütfetmeseydi, bizi de yerepeygamberler tarihi ansiklopedisi 191


MUSA ALEYH‹SSELÂMbat›rm›flt›. Hakikat flu ki,kâfirler asla kurtulmayacak!”demeye bafllad›lar.)Allahü teâlâ, insanlaraKarun k›ssas› ile mal vemülkün insan› kurtarmayaca¤›n›,kibrin insan› felâketedüflürece¤ini bildirerek,Kasas suresinin 83.ayet-i kerimesinde de mealen;(‹flte ahiret yurdu!Biz onu, yeryüzünde tekebbürve fesat istemeyenlereveririz. Ak›betcennet müttekîlerindir.)buyurdu. Allahü teâlâ,böylece, emirlerini yerinegetirip, yasaklar›ndan sak›nmaksuretiyle, azab›ndankorkan kimseler içingüzel ak›bet olarak cennetivadetti.Allahü teâlâ, peygamberiMusa aleyhisselâm›ve müminleri her belâ ves›k›nt›dan kurtard›. NitekimAnkebût suresi 39.ayet-i kerimesinde mealenbuyurdu ki:(Karun’u, Firavunu veHaman’› da helâk ettik.Gerçekten Musa onlaraapaç›k delillerle gelmifltide, onlar yeryüzünde kibirlenipbafl kald›rm›fllard›.Azab›m›z onlara ulafl›pkurtulamad›lar.)H›z›r aleyhisselam ilebuluflmaBir zaman Hazreti Musa,Allahü teâlâya sual etti:- Ya Rabbi! Kullar›ndanhangisi sana daha sevgilidir?- Beni zikredip, unutmayand›r.- Ya Rabbi, kazada, hükümvermede en sevgilikulun kimdir?- Do¤ru hüküm verip,nefsinin arzular›na uymayand›r.- Ya Rabbi, en âlim kulunhangisidir?- ‹lmi, insanlarca çok istenendir.Onun bir sözübenim hidayetime, yasaklamas›da benim yasaklamamadelâlet eder.peygamberler tarihi ansiklopedisi 192


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Ya Rabbi! Yeryüzündebenden daha âlim birisivar m›?- Evet, vard›r.- Ya Rabbi, o kimdir?- H›z›r’d›r.- Onu nerede bulurum?- Sahilde, bal›¤›n suyadald›¤› kayan›n yan›nda.Allahü teâlâ böylecebal›¤›, ona iflaret ve delileyledi ve buyurdu ki:- Bu bal›k dirilince, arkadafl›n›orada bulursun!Allahü teâlân›n, H›z›raleyhisselâmla buluflaca¤›yeri bildirmesi üzerine, Musaaleyhisselâm, Yûfla aleyhisselâm›da yan›na al›p,zembil içine tuzlanm›fl birbal›k koyarak yola ç›kt›. H›-z›r aleyhisselâm› buluncayakadar yol yürümeye kararverip, azmetti. Böylece yolculu¤abafllad›lar ve birmüddet yürüdükten sonraYûfla aleyhisselâma dedi ki:- Bal›¤›n canlan›p, denizegitti¤i yerde bana haberver!Nihayet iki denizin birleflti¤iyerde, bir kayan›nyan›na var›nca, dinlenmeküzere konaklad›lar. Bafllar›n›yere koyup uzand›lar.Bu s›rada zembil içindekituzlanm›fl ölü bal›k, canlan›pdenize ak›verdi. Deniziçinde bir yol tutup gitti.Tuzlu bal›¤›n canlan›p, ikidenizin birleflti¤i yerde denizeakmas›n›, Yûfla aleyhisselâmgördü. O andaMusa aleyhisselâm uyuyordu.Fakat Yûfla aleyhisselâmuyan›k idi ve abdestal›yordu. Abdest suyundansu damlalar›, zembiliçindeki tuzlu bal›¤›n üzerinedamlay›nca, bal›k hemencanlan›p, denize gitmiflti.Yûfla aleyhisselâm buhâdiseye hayret edip, Musaaleyhisselâma anlatmay›düflündü. Fakatunuttu. Konaklad›klar› buyerde bir müddet uyuduktansonra, gecenin sonunado¤ru yola ç›k›p, birgün bir gece ve bir kufllukvaktine kadar daha yürü-peygamberler tarihi ansiklopedisi 193


MUSA ALEYH‹SSELÂMdüler. Kuflluk vakti Musaaleyhisselâm, hizmetindebulunan Yûfla aleyhisselâmadedi ki:- Kuflluk yeme¤imizigetir! Bu yolculu¤umuzdanyorgunluk duymayabafllad›k.Musa aleyhisselâm ileHazreti Yufla, ilk konaklad›klar›yer olan iki denizinbirleflti¤i bölgeden epeyuzaklaflm›fllar ve oraya kadarhiç yorulmam›fllard›.Oray› geçip gittikten sonra,yorgunluk duymayabafllad›lar. Musa aleyhisselâmyiyece¤i isteyince,Yûfla aleyhisselâm bal›-¤›n, daha önce konaklad›klar›yerde denize gitti¤inihat›rlad›. Bunu daha öncesöylemeye karar verdi-¤i hâlde unutmufltu. Buunutmas›na flaflarak; “Biztafl›n dibinde dinlendi¤imizzaman, tuzlu bal›k denizegitti. Bunu size habervermeyi unuttum.” dedi.Sonra da hâdiseyi flöyleanlatt›:- Siz istirahat için uzand›¤›n›zda,ben abdest al›-yordum. Abdest suyumdansu damlalar›, bal›¤›nüzerine düflünce, bal›kcanlan›p, zembilden s›çrad›ve denize gitti. Denizegitti¤i yer, kendine görebir yol oldu. Bu hâdiseyisize haber vermeyi unuttum.Yûfla aleyhisselâm, buhâdiseyi anlat›nca, Musaaleyhisselâm buyurdu ki:- Ey Yûfla! ‹flte seningördü¤ün bu garip hâdise,bizim arad›¤›m›z fleydir.Yolculu¤umuzun sebebide, bu hâdisenin vukubuldu¤u yere ulaflmakt›r.Çünkü arad›¤›m›z zat›orada bulaca¤›z.Büyük bir nefle ve süruriçinde geri döndüler.‹zlerine baka baka, dinlenmekiçin ilk oturduklar› vetuzlu bal›¤›n canlan›p denizegitti¤i yere tekrar geldiler.Yan›nda dinlendiklerikayaya yaklaflt›klar›nda,bir de bakt›lar ki, oradapeygamberler tarihi ansiklopedisi 194


MUSA ALEYH‹SSELÂMh›rkas›na bürünmüfl, mübarekbir zat oturmaktad›r.Bu zat, H›z›r aleyhisselâmidi. Böylece, Musa aleyhisselâmona kavuflmufloldu.Musa aleyhisselâm, bal›¤›ndenize yürüdü¤ü yerdeHazreti H›z›r’› görünce,ona yaklafl›p selâm verdi.Selâm›na cevap veren H›z›raleyhisselâm sordu:- Burada selâm verenbulunur mu? Sen kimsin?- Ben Musa’y›m.- ‹srailo¤ullar›n›n Musa’s›m›?- Evet.Bu tan›flmadan sonra,Musa aleyhisselâm, as›lmaksad›n› söyledi:- Allahü teâlân›n sanaihsan edip bildirdi¤i ilimden,biraz ö¤retmen üzeresana tâbi olay›m m›?Bunun üzerine H›z›raleyhisselâm flu cevab›verdi:- Ya Musa! Bende, Allahüteâlân›n ihsan edipverdi¤i öyle bir ilim vard›rki, sen onu bilemezsin.Sende de Allahü teâlân›nsana verdi¤i öyle bir ilimvard›r ki, ben de onu bilemem.Sen benimle beraberolamazs›n ve bendebulunup, sende olmayanilmim ile yapt›¤›m iflleresabredemezsin!- Beni inflaallah sab›rl›bulursun. Senin hiçbir iflinemüdahale etmem.- Ben sana hikmetini vesebebini izah edinceye kadar,yapt›¤›m ifller hakk›ndabana sual sormamakflart›yla, benimle beraberolabilirsin.Musa aleyhisselâm,oraya kadar beraber geldikleriYûfla aleyhisselâm›‹srailo¤ullar›n›n yan›nagönderdi.H›z›r aleyhisselâm, Musaaleyhisselâm ile sahilboyunca bir müddet yürüdüler.Giderlerken bir geminingeçmekte oldu¤unugördüler. Gemicilere, kendilerinigemiye almalar›n›peygamberler tarihi ansiklopedisi 195


MUSA ALEYH‹SSELÂMsöylediler. Gemiciler H›z›raleyhisselâm› tan›y›p, onlar›ücretsiz olarak gemiyebindirdiler. Bu s›rada birserçe geminin kenar›nakonup, denizden bir iki yudumsu ald›. H›z›r aleyhisselâm,bu kuflu göstererekdedi ki:- Ya Musa, Allahü teâlân›nilmi yan›nda benimve senin ilmin; denizin yan›nda,flu serçenin denizdenald›¤› bir yudum sukadar bile de¤ildir.Bindikleri gemi bir müddetyol ald›ktan sonra, H›z›raleyhisselâm, bir aletle gemiyehasar vermeye bafllad›.Geminin suya temaseden tahtalar›ndan birinisöktü. Musa aleyhisselâm,bu durumu görünce, müdahaleederek dedi ki:- Sen ne yap›yorsun?Bizi ücretsiz gemiye bindirdiler;sen ise gemiyi delip,içindekileri bat›rmakistiyorsun.Bunun üzerine, H›z›raleyhisselâm, “Ben sanabenimle olmaya sabredemezsindemedimmi?” diyerek ayr›lmakistedi.Musa aleyhisselâm,“Dalg›nl›¤›mdan dolay›beni k›nay›p da bana güçlükç›karma!” deyince; H›-z›r aleyhisselâm, yap›lanbu ilk muhalefetin dalg›nl›kile olmas› sebebiyle,Musa aleyhisselâmdanayr›lmad› ve yolculu¤adevam ettiler.Musa aleyhisselâm ileHazreti H›z›r’›n bindiklerigemi karfl› sahile var›nca,inip yürüdüler. Yolda oynamaktaolan bir grup çocu¤arastlad›lar. H›z›r aleyhisselâm,o çocuklardanbirini tutup, öldürüverdi.Musa aleyhisselâm dayanamay›p,H›z›r aleyhisselâmadedi ki:- Tertemiz bir cana k›yd›n.Hiç günah› yok ikenonu öldürdün!- Ben sana benimle olmayasabredemezsin demedimmi?peygamberler tarihi ansiklopedisi 196


MUSA ALEYH‹SSELÂM- E¤er bundan sonrasana bir fley sorarsam, benimlearkadafll›k etme! Ozaman benim sana bir diyece¤imyoktur.Bunun üzerine H›z›raleyhisselâm bir müddetdaha beraber olmay› kabuletti. Yolculuklar›na devamettiler. Sonra yollar› bir beldeyedüfltü. O memleketinahalisinden yiyecek birfleyler istediler. Fakat onlarhiçbir fley vermediler vemisafir etmek de istemediler.Sonra o beldede dolaflmayabafllad›lar. Bu s›rada,y›k›lmak üzere olan bir duvargördüler. H›z›r aleyhisselâm,eliyle duvar› do¤rultuverdi.Duvar›n y›k›lmas›-na mâni olup sa¤lamlaflt›rd›.Musa aleyhisselâm,kendilerini misafir etmeyenbu belde halk›na böyle biryard›m›n yap›lmas›na sabredemeyipflöyle dedi:- E¤er isteseydin, buduvar› do¤rultmana karfl›-l›k, onlardan bir ücret al›rd›n.Biz de ihtiyac›m›z› gidermiflolurduk.Bunun üzerine H›z›raleyhisselâm, Musa aleyhisselâmaayr›l›k zaman›-n›n geldi¤ini bildirerek dediki:- ‹flte bu sualin art›k ayr›lmam›z›gerektiren birsebeptir. fiimdi sabretmeyedayanamad›¤›n fleylerinhikmetini sana aç›klayaca¤›m:Bindi¤imiz gemiyi delipyaralamam›n sebebifludur: O gemi, geçimlerinidenizden temin edenon fakir kardefle aitti. Karfl›sahilde ise, sa¤lam olangemilere el koyarak, zorlaalan zalim bir hükümdarvard›. O zalimin, “Bu gemisa¤lam de¤ildir!” diye elkoymamas› için gemiyiyaralad›m. ‹flte gemiyi kusurluhâle getiriflimin sebebibudur. Böylece, o zalimhükümdar›n onu gaspetmesine mâni oldum.Öldürdü¤üm çocu¤agelince; bu çocuk, bulû¤ça¤›na ermifl, yol kesenazg›n ve taflk›n bir kâfir idi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 197


MUSA ALEYH‹SSELÂMAnas› ve babas› ise halisbirer mümindiler. E¤er, oçocu¤u öldürmeseydim,ana ve babas›n›n küfredüflmesine sebep olacakt›.O çocu¤u öldürmekle,biz istedik ki; mümin olananne ve babas› küfre düflmektenkurtulsun; Allahüteâlâ da onlara bedel olarak,temiz ve salih bir evlâtversin.[H›z›r aleyhisselâm›nöldürdü¤ü çocu¤un anneve babas›na, Allahü teâlâhay›rl› bir k›z çocu¤u vermifltir.Bu k›z, bir peygamberannesi olmufl ve opeygamber vas›tas›yla birümmet hidayete ermifltir.]Y›k›lmak üzere ikendo¤rulttu¤um duvara gelince;o duvar, salih bir baban›niki yetim çocu¤unaaitti. Alt›nda bir definevard›. E¤er duvar› düzeltmeseydim,y›k›l›p defineortaya ç›kacak, çocuklarda henüz küçük olduklar›için, mallar›na sahip olamayacakve define baflkalar›n›neline geçecekti. Çocuklarbüyüyünce defineyesahip olabilsinler düflüncesiyleduvar› düzelttim.Bütün bunlar, her ikimiziçin Rabbimizden birrahmet idi. ‹flte senin sabredemedi¤inhâdiselerinhikmeti bunlard›r.H›z›r aleyhisselâm busebepleri aç›klad›ktan sonra,Musa aleyhisselâmdanayr›ld›lar. Peygamber efendimizbir hadis-i flerifinde,bu hâdisenin, Musa aleyhisselâm›nüçüncü sualisormas›na kadar olan k›sm›n›anlatt›ktan sonra buyurmuflturki:(Allahü teâlâ Musa’yarahmet etsin. Ne olurdu,sabretseydi de aralar›ndageçecek hâdiseler Allahüteâlâ taraf›ndan bize bildirilseydi.)Musa aleyhisselâm ileyolculuk eden Hazreti H›-z›r’›n peygamber veya velîoldu¤u bildirilmifltir. MuhammedMasum hazretleride, Hazreti H›z›r’›n vefatpeygamberler tarihi ansiklopedisi 198


MUSA ALEYH‹SSELÂMetti¤ini ve ruhunun insanfleklinde, insanlara yard›metti¤ini bildirmektedir.Arz-› Mev’ûd’a yolculukMusa aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›ile beraber, dedelerininas›l memleketiolan Kenan diyar›na gitmeküzere M›s›r’dan ç›km›fllard›.Çünkü Allahü teâlâonlara, Arz-› mev’ûddenilen yerde yerleflmeyinasip edece¤ini vadetmiflti.O zamanlarda, o beldelerdezalim ve zorba birkavim olan Amâlikal›larvard›. Bunlar, iri cüsseli vekuvvetli kimselerdi. Allahüteâlâ, zalim ve zorba olanAmâlika kavmini helâkedip, Arz-› mev’ûd diyar›-n›, ‹srailo¤ullar›na vatank›laca¤›n› Musa aleyhisselâmabildirmiflti.Allahü teâlâ, ‹srailo¤ullar›na,bu bölgede bulunanErîha flehrine gidipyerleflmelerini emretti.Musa aleyhisselâma vahyedipbuyurdu ki:- Ya Musa! Ben, Erîha’y›sizin için memleketve yerleflme yeri olarakyazd›m, takdir ettim. Orayagit ve düflmanlardankim varsa onlarla harp et!Muhakkak ki, onlara karfl›sizin yard›mc›n›z benim.Musa aleyhisselâm,kavmine, Erîha beldesindebulunanlarla harp etmeksuretiyle o beldeyi almalar›icap etti¤ini, böylecekendilerine vadolunanmemleketlere varm›fl olacaklar›n›bildirdi.Toplan›p gideceklerizaman, ‹srailo¤ullar›, herzamanki itaatsizliklerini yineyaparak dediler ki:- Biz onlarla harp edece¤izama, bilmiyoruz ki,askerleri ne kadard›r? Nesilahlar› vard›r? Öndenadam gönderip, durumlar›n›anlayal›m.On iki kiflilik heyetBunun üzerine HazretiMusa, ‹srailo¤ullar›n›n herbir kolundan birer temsilcipeygamberler tarihi ansiklopedisi 199


MUSA ALEYH‹SSELÂMpeygamberler tarihi ansiklopedisi 200


MUSA ALEYH‹SSELÂMseçti. Seçti¤i bu temsilciler,iyi haber toplayan, sözündesad›k ve vefakârkimseler idi. Yûfla bin Nûnve Kâlib bin Yuknâ da buon iki kifli aras›nda idi.Bu on iki kiflilik temsilciheyeti, Erîha beldesine giderek,malûmat toplamayabafllad›lar. Tabiî ki, oralardabulunanlar zalim vezorba kimseler olup, hepside uzun boylu, cüsseli,güçlü kuvvetli idiler. Fakather ne olursa olsun, onlarlasavafl›p, flehri ele geçirmelerilâz›md›. Bu savaflta,Allahü teâlâ, ‹srailo¤ullar›nayard›m edece¤inivadetti¤ine göre, savafl›mutlaka Musa aleyhisselâmkazanacakt›.Hâl böyle olunca, Amâlikal›lar›ngüçlü, kuvvetli vezorba kimseler olmas›nahiç ald›r›fl etmeden sald›r›-ya geçmek gerekiyordu.Bununla beraber, hücumdagevflek davranmak veçekingenlik, ‹srailo¤ullar›-n›n âdetleri oldu¤undan,yine bir pürüz ç›karmamalar›için, Amâlikal›lar›n askerîgüçlerinin fazla oldu-¤unu, ‹srailo¤ullar›na bildirmemekicap ediyordu.Erîha beldesine incelemeyegiden on iki kifli, ‹srailo¤ullar›n›ngevfleklikgösterece¤ini düflünerek,aralar›nda istiflare edipdediler ki:- fiayet biz bu zorbalar›nhâllerini bütün teferruat›yla,aç›k aç›k anlat›r, haberverirsek; ‹srailo¤ullar›,bunlarla muharebe etmektençekinirler. En iyisibiz, Amâlikal›lar›n durumlar›n›gizleyelim.Temsilciler, aralar›ndabu flekilde anlafl›p, ‹srailo-¤ullar›n›n yan›na döndüktensonra, yapt›klar› anlaflmay›bozdular. Temsilcileraras›nda bulunan veKur’an-› kerimde; “Allahtankorkan iki kimse” olarakbildirilen Yûfla binNûn ve Kâlib bin Yuknâhariç, kalan on kifli sözlerindedurmay›p, gördüklerinianlatt›lar.peygamberler tarihi ansiklopedisi 201


MUSA ALEYH‹SSELÂMBu iki zat ise, Musa veHarun aleyhimesselâmdanbaflkas›na, Erîha’dagördüklerinden hiç bahsetmediler.Onlara Erîhabeldesi hakk›nda bilgi verirken;“Oras› çok güzel,çok hofl, nimeti bol birmemleket. ‹nsanlar› devcüsseli, iri yar›; fakat kalblerizay›f kimseler. Onlarsize bir fley yapamazlar...”gibi fleyler söylediler.Fakat, di¤er on kiflinin,sözlerinde durmayarak,Amâlikal›lar›n durumunutam olarak anlatmalar› sebebiyle,onlar›n zalim vezorba kimseler olduklar›‹srailo¤ullar› aras›nda yay›ld›.Hâl böyle olunca da,gitmekten çekindiler. Musaaleyhisselâm onlaradedi ki:- Allahü teâlân›n sizetakdir etti¤i, sizi yerlefltirmeyivadetti¤i yere, hepberaber gidin, korkmay›n,çekinmeyin! Ard›n›za dönmeyin!Allahü teâlân›nyard›m› elbette gelecektir.Çünkü vaadi vard›r veOnun vaadi elbette hakt›r.Dolay›s›yla siz hiçbir fleydençekinmeyin! Bunlarariayet etmez, söz dinlemezseniz,muhakkak zarara,ziyana u¤ram›fl olur; periflanbir hâlde kal›rs›n›z.‹srailo¤ullar› ise, normaldekendilerine yak›flanve nankörlüklerine uyanflu cevab› verdiler:- Hakikaten orada zorbalarvar. Gerçekten, onlaroradan ç›kmad›kça, bizoraya giremeyiz.Yûfla bin Nûn ve Kâlibbin Yuknâ da ‹srailo¤ullar›n›söz dinlemeye teflvikederek dediler ki:- Onlara anîden bask›nyap›n! Böyle yaparsan›zgalip olursunuz. Hakikiiman sahibi iseniz, Allahüteâlâya güvenin! Zalim vezorba diye insanlardankorkmay›n!Bu iki zat, ‹srailo¤ullar›içindeki kabilelerden, Erîhabeldesindeki kimselerhakk›ndaki haberleri duyanlara,korkulacak bir fleypeygamberler tarihi ansiklopedisi 202


MUSA ALEYH‹SSELÂMolmad›¤›n› bildirdiler. Allahüteâlân›n yard›m veinayetiyle Erîha’n›n fethedilece¤inisöyleyerek,Hazreti Musa’ya yard›mc›olmaya çal›flt›lar.‹srailo¤ullar›, gitmeyeceklerinisöylemekle dekalmay›p, içlerine düflenkorku sebebiyle, a¤lay›ps›zlamaya, feryat etmeyebafllad›lar ve dediler ki:- Keflke M›s›r’da kalsayd›k.Orada ölseydik. Yahutburada, flimdi bulundu¤umuzyerde ölsek de, Allahüteâlâ bizi o zalimlerin,Amâlikal›lar›n memleketinesokmasa. Yoksa orayagirersek, kendimiz öldü-¤ümüz gibi, kalan her fleyimizde onlara ganimetolur, yaz›k olur.‹srailo¤ullar› y›llarcakendilerini M›s›r’da gördüklerizulümden kurtaracakkurtar›c›y› beklemifllerdi.fiimdi ise en ufak bir zorluktaona zorluk ç›kart›yor, eskigördükleri zulümleri unutmuflgörünüyorlard›. Budurum, tarih boyunca tekerrüretmifltir. ‹nsan ferahaç›k›nca, eski s›k›nt›l› günleriniçabuk unutuyordu.‹srailo¤ullar›n›n inat vetuhafl›klar› hatta küstahl›klar›artarak devam ediyordu.Hazreti Musa’ya en olmad›ksözleri söyleyerek,onu pek çok üzüyorlard›.Diyorlard› ki:- Siz ne kadar u¤raflsan›zve gayret sarfetsenizyine bofluna... O zorbalarorada bulundukça biz orayagitmeyiz. fiayet çok istiyorsanRabbinle berabersen git. ‹kiniz onlarla savafl›n.Bizi sorarsan›z, biz buradakalaca¤›z.Sadece Hazreti Harun,Kâlib bin Yuknâ, HazretiYûfla ve pek az kimse, onlar›nbu hareketlerinin yanl›floldu¤unu söylüyordu.Hazreti Musa, onlar›nbu sözlerine çok üzüldü vegadapland›. fiöyle dua etti:- Ya Rabbi! Ben kendimden,kardeflim Harun’danve bana tâbi olan-peygamberler tarihi ansiklopedisi 203


MUSA ALEYH‹SSELÂMlardan, dinde benimle kardefllikedenlerden baflkas›nasahip olam›yorum.Söz geçiremiyorum. Art›ksen, bizimle bu fas›klartoplulu¤unun aras›n› ay›r!Bunun üzerine Allahüteâlâ ona buyurdu ki:- fiimdi kavmin içindebulunan Kâlib ve Yûfla hariç,onlardan hiçbirine,Arz-› Mukaddes’e girmekve oralara sahip olmaknasip olmayacakt›r. Arz-›Mukaddes’e girmek onlaraharam k›l›nm›flt›r. Art›konlar, k›rk sene müddetle,bulunduklar› Tîh sahras›ndahayret içinde, flaflk›nflaflk›n dolafl›rlar. O hâldesen, böyle fas›k bir kavmino hâlleri için hiç mahzunolma, kederlenme!‹srailo¤ullar› peygamberleriolan ve kendilerinizulümden kurtaran Musaaleyhisselâma böyle derken,Medineli MüslümanlarBedir’de Peygamberefendimize aynen flöylesöylemifllerdi:“- Ya Resûlallah, biz sanainand›k! Allah kat›ndangetirdi¤in fleylerin hak oldu¤unaitimat ve iman eyledik.Sana itaat etmeyeve emirlerine kesinlikleuymaya söz verdik. Biz ‹srailo¤ullar›n›nHazreti Musa’yadedi¤i gibi, “fiayetçok istiyorsan Rabbinleberaber sen git. ‹kiniz onlarlasavafl›n. Bizi sorarsan›z,biz burada kalaca¤›z.”demeyiz. Biz, “Seninle beraberölünceye kadar savafl›r›z.”deriz.Art›k siz ne dilersenizemrediniz. Seni gönderenAllah hakk› için, e¤er denizegirersen, seninle berabergireriz, hiçbirimiz gerikalmay›z. Biz düflmana karfl›varmaktan çekinmeyiz.Savafl an›nda geri dönmeyiz.Biz, sabredenlerdenizve sad›klardan›z. Cenab-›Haktan, bizden memnunolaca¤›n›z ifller göstermesininiyaz ederiz. Hemen, Allahüteâlân›n bereketi ile bizimlemurat etti¤iniz tarafahareket buyurunuz!”peygamberler tarihi ansiklopedisi 204


MUSA ALEYH‹SSELÂMTîh çölünde k›rk y›l‹srailo¤ullar›, HazretiMusa’y› çok üzmeleri sebebiylek›rk sene müddetleTîh sahras›nda âdetahapsolundular. Ne yapacaklar›n›bilemez vaziyetteflaflk›n flaflk›n dolafl›rlard›.Bulunduklar› yer darac›k,onlar ise pek kalabal›kt›.Sabahleyin büyükflevkle ve gayretle, baflkataraflara gitmek üzere olduklar›yerden ayr›l›rlar;akflama kadar meflakkatve zahmetle uzun yollargiderlerdi. Fakat Allahü teâlâTîh çölünden ayr›lmamalar›n›diledi¤inden, birgünlük s›k›nt›l› yolculuktansonra, vard›klar› yerin,sabahki ayr›ld›klar› yer oldu¤unugörerek, çok hay›flan›rlar;kendi kendilerineyan›p yak›l›rlard›. Yanine kadar yol giderlersegitsinler, neticede ç›kt›klar›yere var›rlard›.‹srailo¤ullar›n›n tuhafl›klar›,nankörlükleri hiçbitmiyordu. Bu kadar azg›n,söz dinlemez, k›ymetbilmez bir kavim olduklar›hâlde, Allahü teâlâ, merhametve ihsan›n›n sonsuzolmas› sebebiyle onlarar›z›k veriyordu. Gökten,men ve selva denilen tatl›ve et indiriyor, onlar yiyorlard›.Hazreti Musa bir yereasas› ile vurmufl ve tafltansu ç›km›flt›. ‹srailo¤ullar›o sudan içiyorlar ve suhiç kesilmiyordu. Allahüteâlâ taraf›ndan bir bulutgönderilmiflti. Bu bulut,üzerlerinde bulunup, onlar›gölgelendirirdi. Onlarise, bunlara flükretmek yerinenankörlük etmekteileri gidiyorlard›.Zaman ak›p giderken,‹srailo¤ullar›n›n Arz-› Mukaddes’egirmesi haramolan k›rk sene dolmufltu.Bu müddet içinde nesilde¤iflmifl; “Biz o beldeyegidip, zorba kimselerle,kat’iyen savaflamay›z...”diyenler ölüp gitmifller;yerlerine, onlara göre dahaitaatkâr, Tevrat’›n hükümlerineuygun amel et-peygamberler tarihi ansiklopedisi 205


MUSA ALEYH‹SSELÂMmeye çal›flan ve her biri,harp edecek yafl ve kuvvettebir nesil yetiflmiflti.Bu k›rk senenin sonlar›-na do¤ru, Harun aleyhisselâmda vefat etmiflti.Musa aleyhisselâm›n etraf›ndaYûfla bin Nûn ve Kâlibbin Yuknâ’dan baflkaeski yak›nlar›ndan hiç kimsekalmam›flt›. Kavmininhepsi Hazreti Musa’ya itaateder duruma gelmiflti.Musa aleyhisselâm,ümmeti ile birlikte Lût gölününgüney taraf›na geldi.Orada bulunan Uc binUnk ad›nda zalim melik ileharp ederek, fierîa nehrinindo¤u k›sm›ndaki yerleriele geçirdi. Erîha flehrininkarfl›s›ndaki da¤a ç›kt›.Uzaktan Kenan ilini gördü.Uzakta olmas›na ra¤men,oralar bu da¤dangörülürdü.Musa aleyhisselâm herne kadar Kenan ilini görmüflise de, ‹srailo¤ullar›n›oraya götürmek Yûflaaleyhisselâma nasip oldu.HazretiMusa’n›n vefat›Musa aleyhisselâm,birgün bir ifl için ç›km›flt›.Bir grup melâike gördü.Onlar› tan›d›. Yanlar›nayaklaflarak durdu. Gördüki, benzeri görülmemifl,çok güzel bir kabir kaz›yorlar.Yeflillik, parlakl›k vegüzellik bak›m›ndan öylebir yer hiç görmemifl idi.Onlara sordu:- Bu kabri kimin için kaz›yorsunuz?- Salih ve Rabbi kat›ndakerim olan bir kul için kaz›-yoruz.- O kul, Allah kat›nda,herhâlde çok yüce bir yeresahiptir. Zira bugüne kadarböyle güzel bir kabirgörmedim.- Ey Allah›n peygamberi!Senin için olmas›n› istermiydin?- Evet, isterdim.- Öyleyse, haberin olsun,bu kabri senin içinhaz›rl›yoruz.peygamberler tarihi ansiklopedisi 206


MUSA ALEYH‹SSELÂMMeleklerin bu sözü üzerine,Musa aleyhisselâmvefat›n›n geldi¤ini anlad›.Bu s›rada Cebrail aleyhisselâmgelerek, yan›ndadurdu. Elinde cennet elmalar›ndanbir elma vard›.Hazreti Musa, o elmay›koklad›. Kokusunun lezzetiile âdeta kendinden geçti.Bu s›rada Azrail aleyhisselâmruhunu kabzeyledi.Kabrinin yeri kesin bellide¤ildir. Peygamberefendimiz, Miraca gitti¤inde,Hazreti Musa’n›n kabrininyan›ndan geçti¤ini,kabrinde namaz k›l›yorgördü¤ünü haber vermifltir.Âlimler, bundan, HazretiMusa’n›n kabr-i flerifininKudüs civar›nda biryerde bulundu¤unu söylemifllerdir.Hazreti Musa’n›ngörünüflü ve üstünlü¤üMusa aleyhisselâm çokheybetli bir zat idi. Birineheybetle baksa, o flah›sdehflete kap›l›rd›. Mübarekteninin rengi esmeridi. Yüzü, ay misali parlard›.Uzunca boylu idi. Mübareksaçlar› ve sakal› siyahidi. Mübarek yüzündebir ben vard›.Hazreti Musa Kelimullah’t›r.Yani vas›tas›z olarakAllahü teâlâ ile mükâleme[konuflma] flerefinesahiptir. Bizim peygamberimizMuhammed aleyhisselâtüvesselâm, Habibullahyani Allahü teâlân›nsevgilisidir. ‹brahimaleyhisselâm da Halilullahidi. Yani Allahü teâlân›ndostu idi. Hazreti Musada Kelimullah olmakla,Habibullah Muhammedaleyhisselâm ve Halilullah‹brahim aleyhisselâmdansonra, varl›¤›n ve insanl›-¤›n en üstünü, faziletlisidir.Bi’set yani peygamberolarak gönderilme s›ras›-na göre, ülül’azm olanpeygamberlerin dördüncüsü;fazilet ve üstünlükbak›m›ndan da, Muhammedaleyhisselâm ve ‹bra-peygamberler tarihi ansiklopedisi 207


MUSA ALEYH‹SSELÂMhim aleyhisselâmdan sonradünya yarat›ld›¤› gündenk›yamete kadar gelmiflve gelecek bütün insanlar›nüçüncüsüdür.Hak teâlâ kat›nda derecesive makam› çok yüksektir.Vahyi tebli¤ için,Cibril-i emin, kendisinedörtyüz kere gelmifltir.Birgün, Musa aleyhisselâmyolda giderken, Allahüteâlâ kendisine nas›loldu¤u bilinmeyen bir flekildenida edip buyurdu ki:- Ey Musa! Ben, kendisindenbaflka ilâh olmayanRabbin Allah›m.Musa aleyhisselâm,“Buyur ya Rabbi! Emrinehaz›r›m!” dedi ve secdeyevard›. Allahü teâlân›n,“Bafl›n› kald›r ya Musa!”emri üzerine, Musa aleyhisselâmbafl›n› kald›rd›.Sonra Allahü teâlâ buyurduki:- Ya Musa! Arfl’›n gölgesindegölgelenmek istiyorsan,yetimlere merhametlibir baba gibi; dul kad›nada, onu muhafazaeden ve gözeten zevci gibiol! Ya Musa, merhametliol! Böyle olursan,sana da merhamet edilir.Ceza verirsen, ceza görürsün.Ya Musa! ‹srailo¤ullar›-na haber ver ki, kim habibimMuhammed’e yetiflirde Ona iman etmezse,onu atefle atar›m. ‹zzetimve celalim hakk› için Muhammedve ümmeti cennetegirmeden, kimsecennete giremez.Musa aleyhisselâm,bunun üzerine Allahü teâlâyasuâl etti:- Ya Rabbi! Onun ümmetinas›ld›r?- Onun ümmeti, her zamanbana hamd ederler.Temizdirler. Gündüzlerioruç tutar, geceleri ibadetederler. Onlar›n yapt›¤› azbir fleyi de kabul ederim.Allahtan baflka ilâh yoktur,deyip, bunu kalbleriyle tasdikve kabul ettikten sonra,onlar› cennete koyar›m.peygamberler tarihi ansiklopedisi 208


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Ya Rabbi, beni bu ümmetinpeygamberi eyle.- Onlar›n peygamberi,kendilerindendir.Bu sefer Musa aleyhisselâm,“Ya Rabbi, beni habibinMuhammed’in ümmetindenk›l!” diye yalvar›nca,Allahü teâlâ buyurduki:- Ya Musa! Sen öncegeldin. Onlar sonra gelecekler.Fakat ahirette seninleOnu bir araya getiririm.Bir defas›nda Allahü teâlâ,Musa aleyhisselâmasordu:- Benim için ne iflledin?- Ya Rabbi! Senin içinnamaz k›ld›m, oruç tuttum,zekât verdim, isminiçok zikrettim.- Ya Musa! Namazlar›nsana burhand›r. Oruçlar›n,cehennemden siperdir.Zekât, k›yamet günününs›cakl›¤›ndan koruyangölgedir. ‹smimi söylemende, kabir ve k›yametpeygamberler tarihi ansiklopedisi 209


MUSA ALEYH‹SSELÂMkaranl›¤›nda seni ayd›nlatannurdur. Yani bunlar›nfaydalar› hep sanad›r. Benimiçin ne yapt›n?Musa aleyhisselâm,bunun üzerine, “Ya Rabbi!Senin için olan ameli banabildir!” deyince, Allahü teâlâbuyurdu ki:- Ya Musa! Dostlar›m›benim için sevdin mi vedüflmanlar›ma benim içindüflmanl›k ettin mi?Böylece, Musa aleyhisselâmda, Allah için amelin,Hubb-i fillâh ve Bu¤d-ifillâh, yani Allah için sevmekve Allah için düflmanl›ketmek oldu¤unu anlad›.Allahü teâlâ, HazretiMusa’ya flöyle vahyetti:“Lâ ilâhe illallah” diyeflehadet edenler olmasayd›;cehennemi dünya ehlinemusallat ederdim. YaMusa! Bana ibadet edenolmasayd›; bana isyanedenlere göz aç›p kapay›ncayakadar bir mühlet vermezdim.Ya Musa! fiuras›muhakkak ki, bana inanan,benim indimde mahlûkat›nen kerimidir. Ey Musa!Asi olan›n sözünün a¤›rl›¤›,dünyadaki bütün kumlar›na¤›rl›¤›na denktir.Bu vahiy üzerine, Musaaleyhisselâm, asinin kimoldu¤unu bildirmesini arzedince, Allahü teâlâ buyurduki:- O kimse anas›na vebabas›na; “Ben sizi dinlemiyorum”diyendir.Bir defas›nda Allahü teâlâ,Musa aleyhisselâmabuyurdu ki:- Ya Musa! Dünyadaibadet edenler içinde ençok sevdi¤im kimse, zahidolanlard›r. Bana en çokyaklaflan kimse, haram k›ld›klar›mdankaç›nan kimsedir.Bana en çok sevgiliolan âbid; bana ibadetederken, benim korkumdana¤layan kimsedir.- Ya Rabbi! Sen onlariçin ne haz›rlad›n? Onlara,karfl›l›k, mükâfat olarak nevereceksin?peygamberler tarihi ansiklopedisi 210


MUSA ALEYH‹SSELÂM- Zahidlere cennetimubah k›lar›m. Orada nereyiisterlerse oraya inerler.Diledikleri yerlere girerler,otururlar. Haramlardansak›nanlara gelince;onlar› hesaba çekmektenhayâ ederim veonlar› hesaps›z olarakcennete sokar›m. ‹badetlerindebenim korkumdana¤layanlara gelince;onlar için, hiç kimseninkendileriyle beraber olamayaca¤›,baflkalar›nanasip olmayan Refîk-ülâlâmertebesi vard›r.Hazreti Musa, Allahüteâlâya münacat›nda sualetti:- Ya Rabbi! Beni Kelimullaholmakla flereflendirdin.Benimle konufltun.Daha önce, bu flekildekimse ile konuflmad›¤›nhâlde, ne için beni seçtin?Acaba yapt›¤›m hangiamel sebebiyle bana buihsan› yapt›n?- Ya Musa! Senden raz›y›m.Raz› olmama sebep,hükümlerime raz› olmanoldu.Musa aleyhisselâm birgün,Allahü teâlâya flöylemünacatta bulundu:- Ya Rabbi! Cennettebenim komflum kim olacak?Bana bildir de onubulup görüfleyim.Allahü teâlâ buyurduki:- Falan beldeye var.Orada, çarfl›n›n bafl›ndabir kasap dükkân› var. Odükkân›n sahibi olan kasab›gör. O, velî kulumdur.Yaln›z bilesin ki, onun çokönemli bir ifli vard›r. Ça¤›-r›rsan gelmez. ‹flte senincennetteki komflun o olacakt›r.Musa aleyhisselâm hemendenilen yere gitti. Kasab›buldu ve ona dedi ki:- Ben sana misafir geldim.Kasap, gelen zat›n HazretiMusa oldu¤unu bilmeden,“Merhaba, hoflgeldin!” diyerek onu evinegötürdü.peygamberler tarihi ansiklopedisi 211


MUSA ALEYH‹SSELÂMMusa aleyhisselâm›bafl köfleye oturtup, çok ikramdabulundu. HazretiMusa, kasab›n, ocakta birçömlek içinde et piflirdi¤inigördü. Kasap, et piflince,çömlekten bir parças›-n› ç›kararak, ufak parçalarhâline getirdi. Bir taba¤akoyup haz›rlad›. Çömlektekietten bir parça dahaç›kar›p, bir tabakta HazretiMusa’ya ikram etti ve kendisininmühim bir ifli oldu-¤unu, yeme¤i yemek içinkendisini beklememesinisöyledi.Sonra duvarda as›l› büyükbir zembili indirdi.‹çinde bulunan mecalsiz,yafll› kad›na, parçalad›¤›küçük et parçalar›n› yedirdi.Kad›n›n kirletti¤i bezleritemizledi. Yeni bezlerkoyduktan sonra, yerineast›. Ellerini y›kay›p, misafirininyan›na geldi. Musaaleyhisselâm, bu durumuhayretle takip etti. Kasapsofraya gelip, misafirininyeme¤e bafllamad›¤›n›görünce, yine buyur etti.Bunun üzerine Musaaleyhisselâm, kasaba dediki:- Sen bana bu zembildekis›rr› söylemedikçe,bir lokma bile yemem.- Ey misafirim! Bu zembiliniçinde bulunan yafll›kad›n annemdir. Çok yafll›oldu¤u için takati kalmam›flt›r.Evde ona bakacakbir mahremim de yok. Evlenece¤imhan›m, annemiincitir diye evlenemiyorum.Evde yaln›z b›rakt›-¤›mda, herhangi bir hayvan›nona zarar vermesindenkorktu¤um için, onuzembile koyup yükse¤eas›yorum. Ona günde ikiö¤ün yemek yediriyorum.Gördü¤ün gibi, onun hizmetinigördükten sonra,iflime gönül rahatl›¤› ilegidiyorum.Bunun üzerine HazretiMusa tekrar sordu:- Ancak anlayamad›-¤›m bir fley daha var. Senanana su içirdikten sonra,dudaklar› k›p›rday›p birpeygamberler tarihi ansiklopedisi 212


MUSA ALEYH‹SSELÂMfleyler m›r›ldand›. Sen de“Amin” dedin. O ne idi?- Annem her defas›nda;“Allah seni cennetteMusa aleyhisselâma komflueylesin!” diye duaeder. Ben de lây›k olmad›-¤›m› bildi¤im hâlde, bugüzel duaya “Amin” derim.Nerede bende öylebir amel ki, o büyük peygamberekomflu olabileyim?O zamana kadar kimli-¤ini saklayan Musa aleyhisselâmbuyurdu ki:- Ya velî! ‹flte ben Musa’y›m.Beni sana, Allahüteâlâ gönderdi. Anan›nr›zas›n› kazand›¤›n için,cennet-i âlây› ve oradabana komflu olmay› kazand›n!Kasap hemen kalkarak,Hazreti Musa’n›n elini öptü.Sevinç içinde, birlikteyemek yediler. ‹flte anahakk› gözeten böyle olur.Annenin duas› da insan›böyle yüksek derecelerekavuflturur.Hazreti Musa’n›nfaziletleriMusa aleyhisselâm›nbaz› faziletleri flunlard›r:Musa aleyhisselâma Kelimiyyet[Hak teâlâ ile konuflmak]mertebesi, mucizeolarak “Yed-i beydâ” verildi;mübarek eli parlak olarakgörünürdü. Yine mucizeolarak asa verildi. BununlaFiravunun sihirlerinimahvetti. Ümmetiyle beraberdenizi geçtiler, etekleri›slanmad›. Allahü teâlâ,Musa aleyhisselâma birtafltan on iki çeflme ak›tt›.Musa aleyhisselâmHak teâlâ ile mükâlemeederken, Allahü teâlâyasual etti:- Ya Rabbi! Birbiri iledarg›n olan iki kifliyi bar›flt›ranve senin r›zan› bulmakiçin zulmetmeyenkimseye ne ecir verirsin?- K›yamet gününde onlaraselâmet verir, korktu-¤u fleylerden emin eder,umdu¤u fleylerle flereflendiririm.peygamberler tarihi ansiklopedisi 213


MUSA ALEYH‹SSELÂMAllahü teâlâ, Musaaleyhisselâma vahyedipbuyurdu ki:- Cennete en son girecekolanlar, g›ybetten tövbeedenlerdir. Cehennemeilk girecekler de g›ybetedevam edenlerdir.Hadis-i flerifte buyurulduki: (Musa bin ‹mrân “YaRabbi! Kullar›n›n en k›ymetlisikimdir?” dedikte,“Gücü yetti¤i zaman affedenMüslüman kimsedir.”buyuruldu.)Musa aleyhisselâmavahiy gelip, buyuruldu ki:(‹srailo¤ullar›na, “Aran›zdanen iyi kimseyi seçiniz!”diye söyle!)Bu emir üzerine, ‹srailo¤ullar›,aralar›ndan binkifliyi seçtiler. Tekrar vahiygelip; “Bu bin kifliden eniyisini seçiniz!” diye emredildi.Seçe seçe on kifliyiay›rd›lar. Yine vahiy gelip;“Bu on kifliden en iyisiniseçiniz!” buyuruldu. Biriniseçtiler. Allahü teâlâ taraf›ndan;“Bu kimseye söyleyinizki, Benî ‹srail’in enkötüsünü bulup getirsin!”diye vahiy geldi.‹srailo¤ullar› içindekien iyisi seçilen bu zat, verilenbu vazifeyi kabul etti.Aran›lan kimseyi bulupgetirebilmek için, dörtgün mühlet istedi. Ç›k›pdolaflmaya bafllad›. Dördüncügün bir köye vard›.Orada, her türlü yak›fl›ks›ziflleri yapmakla ve fesatifllemekle tan›nm›fl birkimseyi gördü. “Aran›lankimse her hâlde budur!”diye düflünüp, o kimseyialarak, Hazreti Musa’yagötürmek istedi. Fakatkendi kendine flöyle düflündü:“Bu kimse her nekadar kötü olarak tan›n›-yor ve öyle biliniyorsa da,görünüfle göre hükümvermek do¤ru olmaz.Onun; bilinmeyen, görünmeyen,tan›nmayan birüstünlü¤ü olabilir. ‹nsanlar›nsözleriyle, onun hakk›ndakarar vermem veonu en kötü kimse diyegötürmem uygun olmaz.peygamberler tarihi ansiklopedisi 214


MUSA ALEYH‹SSELÂM‹nsanlar beni en iyi kimseolarak seçtiler. Öyleysegördü¤üme göre hükümvereyim. Verdi¤im kararmuhakkak do¤ru olur diyegurura kap›lmam iseçok fenad›r. Böyle yapmam,insanlar›n benimhakk›mdaki hüsnüzanlar›-na, güzel düflünmelerineihanet etmek olur. Yapaca¤›men ak›ll›ca ifl, buhususta kendi hakk›mdakarar k›lmamd›r.”O zat, böyle düflündüktensonra, sar›¤›n› çözüpboynuna ba¤lad›. Musaaleyhisselâm›n yan›nageldi ve dedi ki:- Ne kadar arad›msada, kendimden daha kötüsünübulamad›m.Bunun üzerine, Allahüteâlâ Hazreti Musa’ya vahiygönderip buyurdu ki:(Bu kimse, ‹srailo¤ullar›-n›n en iyisidir. Fakat buiyili¤i, çok ibadeti sebebiylede¤il; kendini en kötükimse olarak kabul etmesisebebiyledir.)Hazreti Musa’n›nmucizeleriHazreti Musa’n›n çokmucizesi vard›. Bunlardanmeflhur olanlar› flunlard›r:Asas›n› yere att›¤›nda ejderhaolmas›. Yed-i beydâyani elini koynundan ç›-kard›¤›nda, ›fl›k saçar flekildeparlak olarak görünmesi.M›s›r’da duas› sebebiyleK›ptîlere k›tl›k olup‹srailo¤ullar›na bir fley olmamas›.Duas› sebebiyleK›ptîlerin üzerine tufan olmas›.Duas› sebebiylegökten çekirge, kuml veyakummel yani bit, kurba¤aya¤mas›. Duas› ile K›ptîleriniçtikleri her fleyin kanolmas›. Duas› ile K›ptîleraras›nda taun hastal›¤›n›nyay›lmas›. Kavmi ile beraberdenizi geçmek istedi-¤inde, asas›n› vurunca denizinyar›l›p, on iki ayr› yolaç›lmas›. Gökten, men veselva denilen kudret helvas›ve b›ld›rc›n eti inmesive ‹srailo¤ullar›n›n bunlarlabeslenmesi. Tîh sahras›ndamübarek asas›n› birpeygamberler tarihi ansiklopedisi 215


MUSA ALEYH‹SSELÂMtafla vurmakla, o tafltan suf›flk›rmas›. Alt›ndan (mücevherattan)yap›lm›fl buza¤›heykelinin yanmas›.Ya¤murla kan kokular›n›ngiderilmesi. Ölen bir kimsenindirilerek, kendini öldürenlerihaber vermesi.Bir kurdun Hazreti Musa’yagelerek, ‹srailo¤ullar›hakk›nda haber getirmesi.Sar› dikenlerin alt›naçevrilmesi. Yerin büzülerekküçülmesi ve duas› ileKarun ve hazinelerini yerinyutmas›.Kur’an-› kerimde, HazretiMusa’y› methedenayet-i kerimeler çok olup,baz›lar› mealen flöyledir:([Ya Muhammed aleyhisselâm!Kur’an-› kerimde,Hazreti] Musa’n›n k›ssas›n›da zikreyle! fiüphesizo muhlas [ihlâsa erdirilmifl,ibadetinde flirk ve riyadan,kusur ve noksanl›klardantemizlenmifl] bir zatidi. Allahü teâlâ taraf›ndan,insanlara, Onun dininibildirmek için gönderilmiflbir peygamberdir.Biz ona Tûr da¤›n›nsa¤ taraf›ndan “Muhakkakki ben âlemlerin Rabbiolan Allah›m!” diye nidaettik. Ve biz, onu, bizemünacat etmeye yaklaflt›rd›k.Rahmetimizden,ona, kardefli Harun’u birpeygamber olarak ihsaneyledik.) [Meryem 51-53](Gerçekten biz Musaile Harun’u da nimetlendirdik.O ikisine ve kavimleriolan Benî ‹srail’e büyüks›k›nt›dan kurtuluflverdik. Onlara yard›m ettikde Firavun ve kavmiüzerine galip oldular. Onlara,Tevrat kitab›n› verdik.Her ikisine de, kendilerinihak ve gerçe¤e erdirecekolan hidayet yolunugösterdik.Sonra gelecek ümmetlerve kavimler için, Musave Harun’un güzel zikirlerini,methlerini b›rakt›k ki;Musa ve Harun’a, bizdenselâm olsun diyerek onlarasalât-ü selâm getirsinler.‹flte biz, ihsan sahiplerini,böyle mükâfatland›r›-peygamberler tarihi ansiklopedisi 216


MUSA ALEYH‹SSELÂMr›z. O ikisi de bizim vahdaniyetimizitasdik edenkullar›m›zdan idi.) [Sâffât114-122]Tefsir âlimlerindennakledilerek bildirildi¤inegöre, Hazreti Musa’n›n veHazreti Harun’un birçokgüzel vas›flar›, meziyetleribulundu¤u hâlde, Allahüteâlâ, bu son âyet-i kerimede,onlar› mümin, yaniiman sahibi olmalar›ylameth buyurdu. Âlimler,burada iman›n zikredilmesininhikmetini anlat›rkenbuyuruyorlar ki:“Bütün meziyetlerin,güzel hasletlerin, faziletlerinen üstünü, en k›ymetlisihiç flüphesiz ki iman nimetidir.Baflka her güzelhaslet imandan neflet etmekte,ondan hâs›l olmaktad›r.‹man, güzel ak›bete,mükâfata sebeptir. Binaenaleyh,iman›n; bütünhay›rlar›n ve her çeflit nimetingelmesine vesile vebütün saadetlere kefil oldu¤unabu ayet-i kerimekat’î bir delildir.”Tevrat(Gerçekten biz Musa’yahidayeti verdik vekendisinden sonra da ‹srailo¤ullar›naTevrat’› mirasb›rakt›k.) [Mümin 53]Tevrat, Musa aleyhisselâmagönderilen semavîkitap olup, Musa aleyhisselâmdansonra tahrifedilmifl, asl› bozulmufltur.Musa aleyhisselâm üç kereTûr da¤›na gitti. Birincigidiflinde, kendisine peygamberlikve on levha hâlindebaz› hususlar bildirildi.‹kincisinde, Tevrat-› flerifnazil oldu. Üçüncüsündeise, Benî ‹srail’in günahlar›n›naff› için yalvarmayagitti.Tevrat, Musa aleyhisselâma,‹srailo¤ullar›n›M›s›r’dan ç›kard›ktan sonranazil oldu. Allahü teâlâ,Firavunu ve askerlerinihelâk ettikten sonra, Musaaleyhisselâma bir kitapvahyedece¤ini vadetmiflti.Musa aleyhisselâm da,dünya ve ahirete ait hü-peygamberler tarihi ansiklopedisi 217


MUSA ALEYH‹SSELÂMkümleri bildirecek olanböyle bir kitab›n, kendisinevahyedilece¤ini ‹srailo-¤ullar›na müjdelemiflti. ‹srailo¤ullar›,M›s›r’daki esarethayat›ndan kurtulduktanve Firavun da ordusuylabirlikte helâk edildiktensonra, Musa aleyhisselâmdan,müjdeledi¤i kitab›getirmesini istediler.Musa aleyhisselâm daAllahü teâlâya dua edip,bu husustaki ilâhî vaadekavuflmak istedi. Bununüzerine Allahü teâlâ, Musaaleyhisselâma, zilkâdeay›nda otuz gün oruç tutmas›n›emir buyurdu. Musaaleyhisselâm otuz günoruç tuttu. Bu müddete ongün daha ilâve edilip k›rkgüne tamamland›. Bundansonra Tûr da¤›na ç›kt›ve orada, Tevrat, levhalarhâlinde inzal edildi.Kur’an-› kerim hariç di-¤er kitaplar, bir defada nazilolmufltur. Kur’an-› kerimise 23 senede nazil olmufltur.Tevrat, Musa aleyhisselâmabüyük levhalarhâlinde nazil oldu. Yediveya on levha idi. Bu husus,Kur’an-› kerimde mealenflöyle bildirildi:(Nasihat ve her fleyinaç›klamas›na dair ne varsa,hepsini, Musa için levhalardayazd›k. [Ve dedikki:] Bunlar› kuvvetle tut,peygamberler tarihi ansiklopedisi 218


MUSA ALEYH‹SSELÂMkavmine de onun en güzelinialmalar›n› emret!Yak›nda size, yoldan ç›km›fllar›nyurdunu gösterece¤im.)(A’râf 145)Bu ayet-i kerimenin tefsirindemüfessirler flöyledemifllerdir: “Tevrat’›n levhalar›ndaher fleyden yazd›k!”buyurulmas›ndanmurat; Tevrat’ta; emir, nehiy,helâl, haram ve dininhükümleri ile ilgili her fleyintafsilât›n›n bulundu¤udur.Tevrat, gayet büyük veayetleri çok oldu¤undan,çok az kimse ezberlemifltir.Hatta onun ezberlenmesibir meziyet olarakzikredilmifl; “Bu zat Tevrat’›ezbere biliyor” diyemethedilmifltir.‹srailo¤ullar›, Musaaleyhisselâma indirilenTevrat’› zamanla de¤ifltirdiler.Nihayet hahamlar,asl›n› tamamen tahrifedip, kendi yazd›klar› fleylereTevrat’t›r, dediler. Buhususta, Kur’an-› kerimdemealen flöyle buyuruldu:(Onlardan ümmîler[okur yazar olmayanlar]vard›r ki birtak›m kuruntularhariç Kitab’› [Tevrat’›]bilmezler. Onlar›nbildiklerinin hepsi, sadecezan ve tahminden ibarettir[Bilmezler fakat bilgiçliktaslarlar.] Vay hâline okimselerin ki Kitab’› [Tevrat’›]elleriyle yazarlar,sonra o yazd›klar› fleyi azbir para karfl›l›¤›nda satmakiçin “Bu Allah kat›ndand›r.”derler. Ellerininyazd›klar›ndan ötürü vayhâline onlar›n! Yine kazand›klar›ndanötürü vayhâline onlar›n!) [Bekara78-79]Asl›nda Mûsâ aleyhisselâmzamân›nda Tevrât’›nçok az yaz›l› nüshas› bulunuyordu.Hazret-i Mûsâ’dansonra, Yahûdîlerinyaflad›klar› yerler düflmaniflgâline u¤rad›. ‹srâilo¤ullar›darmad›¤›n oldu. Mîlâttanevvel Asurî Devletiiki defâ Kudüs’ü alarak vemîlâd›n 135’inci senesindeRoma imparatoru Adiri-peygamberler tarihi ansiklopedisi 219


MUSA ALEYH‹SSELÂMyan, Kudüs’te Yahûdîlerinço¤unu k›l›çtan geçirdiler.Tevrât’lar› yakt›lar. Mûsâaleyhisselâmdan birkaças›r sonra, Ezra ad›nda birrâhip, elinde Tevrât’›n as›lnüshas›n›n bulundu¤unuiddiâ etti. Bu nüsha esasal›narak Torah ad›n› verdikleridin kitab› yazd›lar veço¤altt›lar. Bugün H›ristiyanve Yahûdîlerin elindebulunan ve (Ahd-i Atîk=Eski Ahid) ad›n› verdiklerikitap buraya dayanmaktad›r.Bu ise, ilâhî bir kitaptandaha çok bir târih kitab›n›and›rmaktad›r.Bugünkü Tevrât, Allahüteâlâ taraf›ndan Mûsâaleyhisselâma indirilen veKur’ân-› kerîmde özellikleribelirtilen ilâhî kitaptan çokuzakt›r. fiimdiki Tevrât’›nüç nüshas› vard›r: 1) Yahûdîlerve Protestanlar›n kabulettikleri ‹brânice nüsha.2) Katolik ve Ortodokslartaraf›ndan kabûl edilen Yunancanüsha. 3) Sâmirîlercekabul edilen Samirî dilindeyaz›lm›fl nüsha.Yahûdîlerin son Peygambereinand›klar› veO’nun gelmesini beklediklerimuhakkakt›r. Hattâ,bâz› tefsirlerde, Yahûdîlerinözellikle savafllardamüflkül duruma girince;“Yâ Rabbî! Gelece¤ini bizevaat etti¤in son Peygamberhürmetine, bizeyard›m et!” diye duâ ettikleriyaz›l›d›r.Yahûdîlerin Tevrât’tansonra mukaddes kitâplar›Talmûd’dur. Mûsâ aleyhisselâm,Tûr-i Sînâda,Allahü teâlâdan iflittikleriniHârûn’a, Yûfla’ya ve Eliâzârabildirmifl. Bunlarda, sonra gelen <strong>Peygamberler</strong>eve nihâyet mukaddesYehûdâ’ya bildirmifller.Bu da, mîlâd›n ikinciasr›nda, bunlar› k›rk senede,bir kitâb hâline getirmifl.Bu kitâba (Miflnâ) denilmifl.Mîlâd›n üçüncüasr›nda Kudüs’te ve alt›nc›asr›nda Bâbil’de, Miflnâyabirer flerh yaz›lm›fl.Bu flerhlere Gamâra denilmifl,iki Gamâradan bi-peygamberler tarihi ansiklopedisi 220


MUSA ALEYH‹SSELÂMrini Miflnâ ile bir kitâp hâlinegetirip, bu kitâba Talmûddemifllerdir. KudüsGamârâ’s›ndan meydânagelene Kudüs Talmûd’u,Bâbil Gamârâ’s›ndanmeydâna gelene BâbilTalmûd’u demifllerdir. H›-ristiyanlar, bu üç kitâbadüflmand›rlar.Evamir-i aflere (on emir)Hazreti Musa Tûr’a birincigidiflinde, Allahü teâlâ,ona peygamberli¤inibildirdi¤i gibi, ayr›ca baflkahususlar da bildirdi. Onlevha hâlinde bildirilen buhususlar, daha sonra Tevratnazil oldu¤unda, buradada zikredilmifltir. Tevrat’›nve baflka zamanlardagönderilmifl olan ilâhîkitaplar›n, hak dinlerinesaslar›n›n da bu hususlaroldu¤unu âlimler habervermifllerdir. Bu hususlarkaynaklarda flöyle zikredilmektedir:“Rahman ve Rahîmolan Allah›n ismiyle. Bu,Melik ve Cebbar, Aziz veKahhar olan Allahtan, kuluve resûlü Musa bin ‹mran’ayaz›lm›flt›r. Beni tesbihve takdis et! Bendenbaflka mabut yoktur. Yaln›zbana ibadet et! Banahiçbir fleyi flerik, ortak koflma!Bana ve ana babanaflükret! Dönüfl banad›r.Ak›bet, dönüp var›lacakyer benim huzurumdur.Sana temiz bir hayat veririm.Allah›n sana harametti¤i hiç kimseyi öldürme!Yoksa gö¤ü ve yerisana dar ederim. ‹smimleyalan yere yemin etme!Çünkü ben, ismimi tazimetmeyeni temiz ve pak etmem!Kula¤›nla duymad›¤›n,gözünle görmedi¤in vekalbinin vâk›f olmad›¤› fleyeflahitlik etme! Çünküben, flahitleri, k›yamet günü,flahitlikleri üzere durdururumve yapt›klar›ndansorar›m. ‹nsanlaraverdi¤im r›z›k ve nimetlerehaset etme! Çünkü hasetçi,nimetime düflman-peygamberler tarihi ansiklopedisi 221


MUSA ALEYH‹SSELÂMd›r ve taksimime raz› de-¤ildir.Zina ve h›rs›zl›k etme!Yoksa vechimi sendenperdelerim, etti¤in dualarmakbul olmaz. Bendenbaflkas› için kurban kesme!Çünkü yeryüzündekesilen kurbanlardan, benimismime kesilmeyenler,benim kat›ma ç›kar›lmaz.Bana inanan kullar›m,komflusunun han›m›ile sak›n zina etmesinler!Zina etmek, çok çirkin vepek büyük bir günaht›r.Komflusunun han›m› ilezina etmek ise daha çirkinve daha büyük günaht›r.Çünkü, kat›mda en k›zd›-¤›m fley budur. Kendiniçin sevdi¤ini, insanlar içinde sev; sevmedi¤ini, kendiniçin istemedi¤ini, onlariçin de isteme!”Evamir-i aflere, yani onemir; bugünkü Yahudi kitaplar›ndaflöyle yaz›l›d›r:1- Puta tapmayacaks›n,tek Allah›n varl›¤›na inanacaks›n,2- Allah ismini hürmetve muhabbet ile zikredeceksin,3- Alt› gün çal›fl›p, yedincigün dinleneceksin,4- Kimsenin mal›n› çalm›yacaks›n,5- Adam öldürmeyeceksin,6- Zina yapmayacaks›n,7- Anne ve babana hürmet,itaat edeceksin,8- Yalan söylemeyeceksin,9- Helâl yollardan olmayan,kazanmad›¤›n paray›almayacaks›n. (Buraya,rüflvet, faiz ve kumarparalar› da dahildir.)10- Haram olan kurban›kesmeyeceksin. (Bukurban, putperestlerinputlara kesti¤i, bazen insanbile olan kurband›r.)Allahü teâlâ, bu hususlar›nhepsini ‹srâ suresinin22-38. ayet-i kerimelerindePeygamber efendimize(sallallahü aleyhi ve sellem)de bildirmifltir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 222


HARUNALEYH‹SSELÂM


ATILACAK


HARUN ALEYH‹SSELÂMHARUNALEYH‹SSELÂM;Nesebi ve yetiflmesiHazreti Harun, ‹srailo-¤ullar›na gönderilen peygamberlerdendir.HazretiMusa’n›n ana baba bir,büyük kardeflidir. Babas›-n›n ismi, ‹mrân bin Yasher’dir.Soy itibar›yla Yakûbaleyhisselâm›n o¤ullar›ndanLâvî’ye dayan›r.M›s›r’da do¤du. Musaaleyhisselâmdan üç seneönce Tûr-i Sina’da vefatetti.Harun aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›üzerine Firavun’unve K›ptîlerin zulümve bask›lar›n›n artt›¤› s›radado¤du. Çocuklu¤u vegençli¤i M›s›r’da geçti.Musa aleyhisselâma peygamberlikemri bildirildiktensonra, Harun aleyhisselâmada peygamberlikemri bildirildi. Musa aleyhisselâmlabirlikte Firavun’agitmeleri, onu veavenesini Allahü teâlâyaimana davet etmeleri emredildi.Harun aleyhisselâm,Musa aleyhisselâmla birlikteFiravun’u ve adamlar›n›hak dine inanmayadavet ettiler. Kendisinintanr› oldu¤unu iddia edenve insanlar›n kendisinesecde etmelerini isteyenFiravun, Musa ve Harunaleyhimesselâm›n davetinikabul etmedi. ‹lk öncealay edip hakaret dolusözler sarf etti. Musa aleyhisselâmainananlara ve‹srailo¤ullar›na korkunçzulümler yapt›rd›. ‹srailo-¤ullar›, durumlar›n› Musave Harun aleyhimesselâmabildirip, dua istediler.Allahü teâlâ, Firavun vekavmine ikaz olarak musibetlergönderdi. Musa veHarun aleyhimesselâm, Allahüteâlân›n emriyle ‹srailo¤ullar›n›M›s›r’dan ç›kar›p,K›z›ldeniz’den yürüyerekSina Yar›madas›’nageçtiler. Firavun ve ordusuda geçmek için denize yürüyünce,küfür ve azg›nl›klar›n›ncezas› olarak, bo¤uluphelâk oldular.peygamberler tarihi ansiklopedisi 225


HARUN ALEYH‹SSELÂMMusa aleyhisselâm,kavmiyle beraber Tîh çölündebulundu¤u s›rada,Allahü teâlâdan gelen vahiyile Tevrat-› flerifi almaküzere, Tûr da¤›na ça¤r›ld›.K›rk gün süren bu yolculu-¤a ç›kmadan önce, a¤abeyiHarun aleyhisselâm› yerinevekil b›rakarak dedi ki:- Ey nübüvvet sahibikardeflim! Ben Tûr’a gidiyorum.Sen kavmiminiçinde benim halifem ol.Onlar› gözet, onlar›n neleriyap›p, neleri terk ettiklerinedikkat et. ‹çlerindedüzeltilmesi icap edenleri›slah eyle. Onlar›n dünyave ahiret ifllerine dair ›slahamuhtaç ifllerini hallet.Onlara yumuflak davranve ihsan edici ol ve müfsitlerin,bozguncular›n yolunatâbi olma.Musa aleyhisselâm›n;“Bozguncular›n yoluna tâbiolma!” buyurmas›n›nsebebini, âlimlerimiz flöylebildiriyor:‹srailo¤ullar›, daha önceAllahü teâlân›n düflmanlar›olan Firavun vekavmi üzerine verdi¤i musibetlerive Musa aleyhisselâm›nmucizelerini aç›kseçik gördükleri hâlde,Hakka ve hakikate uymayanisteklerde bulunmufllard›.Firavunun zulmündenkurtulup, denizi geçtiktensonra, putlara tapanbir kavme rastlay›nca,Musa aleyhisselâmdankendileri için put yapmas›-n› istemifllerdi. Musa aleyhisselâm,iflte bu sebeplekardefli Harun aleyhisselâma,‹srailo¤ullar›ndan gelebilecekbu flekildeki isteklerekarfl› tedbirli olmas›n›tavsiye etti.Musa aleyhisselâm›nAllahü teâlâ ile konuflmakve Tevrat’› almak üzeregitmesinden sonra, ‹srailo¤ullar›aras›nda itibarsahibi olarak bilinen Samirîad›nda bir münaf›k;‹srailo¤ullar›n›n yanlar›ndabulunan alt›n ve gümüfltenyap›lan süs eflyalar›n›nharam oldu¤unupeygamberler tarihi ansiklopedisi 226


HARUN ALEYH‹SSELÂMve bunlar›n at›lmas› gerekti¤inisöyleyerek fitneç›kard›. ‹srailo¤ullar›n›nço¤u Hazreti Harun’u dinlemeyerekSamirî’nin teflvikiylebir çukur kaz›p, süseflyalar›n› oraya att›lar.Samirî, at›lan alt›n ve gümüflleribir kuyumcuyaerittirdi. Eritilen alt›nlardanbir buza¤› heykeliyapt›.Samirî, yapt›¤› buza¤›-n›n, ‹srailo¤ullar›n›n ilâh›oldu¤unu söyleyerek, onlar›bu buza¤›ya ibadet etmeyeça¤›rd›. Harun aleyhisselâm,kavminin, Samirî’ninhilesine aldanmaksuretiyle alt›ndan yap›lanbuza¤› heykeline tap›p,ibadet etti¤ini gördü.Onlar›n bu cahilce durumlar›naçok üzüldü. Bu inan›flve hareketlerinden onlar›uzaklaflt›rmaya çal›flt›.Bunun için dedi ki:- Ey kavmim! Siz bubuza¤›yla imtihan olundunuz.Bu buza¤›n›n, fleklineve buza¤› bö¤ürmesinebenzer ses ç›karmas›-na bakarak aldand›n›z. Birolan Allahü teâlâya iman›ve ibadeti terk edip, flirkedüfltünüz. Samirî sizi aldatt›.Ey kavmim! fiüpheyok ki, sizin Rabbiniz Rahmanolan Allahü teâlâd›r.Art›k flirkten vazgeçip banatâbi olun! ÂlemlerinRabbi olan Allahü teâlâyaibadet edin ve benim emrimeitaat ediniz!Harun aleyhisselâm,böyle söylemekle, onlar›kötü bir iflten sak›nd›rd›.Allahü teâlân›n “Rahman”oldu¤unu bildirerek;onlar›, Allahü teâlây›tan›maya ve ibadet etmeyedavet etti. Kendisinin,Allahü teâlân›n peygamberioldu¤unu ve peygambereuyman›n da gereklioldu¤unu anlatt›.‹srailo¤ullar›n›n ço¤u,Harun aleyhisselâm›n buflekildeki nazik ikaz›na kulakasmad›lar. Davetini dekabul etmediler. ÜstelikHarun aleyhisselâma cevabendediler ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 227


HARUN ALEYH‹SSELÂM- Musa aleyhisselâmbize dönüp gelinceye kadar,bu buza¤›ya tapmaktanvazgeçmeyece¤iz.Harun aleyhisselâm,kavminin, dünya ve ahirettesaadete kavuflmas›n› istedi¤iiçin, onlar› bu kötüiflten sak›nd›rmaya devametti. Fakat, onun nasihat veuyar›lar›n›n bir k›sm›n› kabulettilerse de, bir k›sm›n›dinlemeyerek dediler ki:- Sen kendine bak, yoksaseni öldürürüz! SenMusa’y› k›skand›¤›n, bizimüzerimize peygamber olmakve bize emretmekiçin onu Tûr’a gönderdin.Harun aleyhisselâm dabuza¤› heykeline tapmayanve kendine inanan oniki bin kifliyle birlikte onlar›niçinden ayr›lmak veyaonlarla sert bir flekilde mücadeleetmek istedi. FakatMusa aleyhisselâm›n; “‹srailo¤ullar›n›parçalad›n vebirbirinden ay›rd›n” demesinidüflünerek, bu ifltenvazgeçti. Onlarla u¤raflman›nfaydas›z olaca¤›-n› düflünüp, Musa aleyhisselâm›nTûr da¤›ndandönmesini bekledi.Musa aleyhisselâm, Tûrda¤›ndan dönüflünde, kavmininalt›n buza¤› heykelinetapt›¤›n› görünce, çoküzüldü. Kardefli Harun’aneler olup bitti¤ini sordu.Harun aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›n›nkendisinidinlemediklerini ve kendisiniölümle tehdit ettiklerini,Samirî ad›nda bir münaf›¤auyarak bu yola sapt›klar›n›bildirdi. Bu husustaflöyle dedi ki:- Ey flefkatli kardeflim!Ben onlar› bu çirkin fiildenmen etmekte bir kusur etmedim.Onlar› bu iflten elçektirmek için bütün gücümüsarfettim. Fakat onlarbenim sözümü dinlemediler.Hatta beni katletmeye,öldürmeye kastettiler.Hazreti Harun’un vefat›Hazreti Musa, Harunaleyhisselâm›n anlatt›klar›-peygamberler tarihi ansiklopedisi 228


HARUN ALEYH‹SSELÂMn› dinledi ve Samirî’ninyapt›klar›n› ö¤rendi. Milletininazg›nl›k ve sap›kl›¤›n›nba¤›fllanmas› için, Allahüteâlâya flöyle dua etti:- Ya Rabbi! Bizi ve kavmimiaf ve ma¤firetine naileyle ve rahmetine garket.Sen merhamet edicilerinen merhametlisisin.Bundan sonra Musaaleyhisselâm, Samirî’yebeddua etti ve ‹srailo¤ullar›natövbe etmelerini bildirdi.‹srailo¤ullar›, Musaaleyhisselâm›n dediklerinikabul ettiler ve tövbe ettiler.Musa aleyhisselâm,kavmine, Tevrat’›n emirlerinive yasaklar›n› tebli¤eyledi. Bafllang›çta Tevrat’›ve Tevrat’›n emirlerinikabul etmeyen ‹srailo¤ullar›,Musa aleyhisselâm›ngösterdi¤i mucizeler karfl›-s›nda Tevrat’› kabul edip,ona göre ibadet etmeyebafllad›lar.M›s›r’dan ç›k›fllar›n›nikinci y›l›nda, Musa aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›ylaberaber Tûr-i Sina civar›ndabulunduklar› s›rada, Allahüteâlân›n emriyle, safalt›ndan bir sand›k ile yedirenkli atlastan kubbeli birçad›r ve etraf›na bir duvaryapt›rd›. Sand›¤›n içinegökten inen flerefli levhalar›yerlefltirdi. Sand›¤aTabut-i fiehâdet, etraf›n›saran kubbeli çad›ra daKubbe-i Zaman isminiverdi. Kubbenin içinde buhuryakmak ve etraf›ndakurban kesmek için yerlerhaz›rlad›. Vahye uygunolarak tamamland›ktansonra, gökten nur inipkubbeyi kaplad›. Nurunparlakl›¤›ndan, Musa veHarun aleyhimesselâmdanbaflkas› kubbeye giremedi.Günlerce kurbanlarkesildi. Musa aleyhisselâm;vekillik, imaml›k, kubbedebuhur ve kandil yakma,kurbanlarla ilgilenme,mevki ve makam sahiplerineuygun elbise giydirmevazifelerini Harunaleyhisselâm ile onun evlâd›nave zürriyetine verdi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 229


HARUN ALEYH‹SSELÂM‹srailo¤ullar›n›n HazretiMusa ve Hazreti Harun’uüzmeleri ve söz dinlememelerisebebiyle, cenab-›Hak, Hazreti Musa’n›n bedduas›üzerine, ‹srailo¤ullar›nak›rk y›l Arz-› Mev’ûd’agirmeyi haram k›lm›flt›r. ‹srailo¤ullar›bu k›rk seneiçinde yersiz, yurtsuz, vatans›zbir flekilde Tîh sahras›ndaflaflk›n flaflk›n dolafl›pdurdular. Musa aleyhisselâm›nbu duas›, onlar› tamamiyleterk etmek olmay›p,sadece Hakka yaklaflt›rmakve onlar›n kendilerinegelip piflman olmalar› içinbir tedbir mahiyetindeydi.Nâzab, Ubeyhu, Ayzârve Eysâmâr ad›nda dört evlâd›olan Harun aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›n›n, Tîhçölünde kalmaya mahkûmedildikleri k›rk senenin sonlar›nado¤ru, Hazreti Musa’danbirkaç sene evvelvefat etmifltir. Allahü teâlâ,Hazreti Musa’ya vahyederekbuyurdu ki:- Ben kardeflin Harun’unruhunu kabzedece¤im.Filân da¤a gitmeniziistiyorum.Bu ilâhî emir üzerine;Hazreti Musa ile Hazreti Harunve o¤ullar›, bildirilenda¤a do¤ru yürümeye bafllad›lar.fiehirden uzaklafl›pda¤a vard›klar› zaman, ›fl›ksaçan bir ma¤araya girdiler.Ma¤ara içinde; süslü, güzelifllemeli bir taht vard› ve etraf›nda;“Bu eflsiz taht, kiminbedenine uygun gelirse,onundur.” diye yaz›l› idi.Bunun üzerine Harun aleyhisselâmç›k›p yatt› ve tamgeldi. “Bu bana uygundur.”dedi. Oradan inerken, Azrailaleyhisselâm bir genç suretindegelip dedi ki:- Hazreti Harun’un ruhunukabzetmek için geldim.Harun aleyhisselâm,Hazreti Musa ve kendio¤ullar›yla helâllaflt›. Sonrada Azrail aleyhisselâmruhunu kabzetti. Musaaleyhisselâm, Hazreti Harun’unevlâtlar›yla birliktecenaze namaz›n› k›l›p, oma¤araya defnettiler.peygamberler tarihi ansiklopedisi 230


HIZIRALEYH‹SSELÂM


at›lacak


HIZIR ALEYH‹SSELÂMHIZIRALEYH‹SSELÂM;‹brâhim aleyhisselâmdansonra yaflam›fl birpeygamber veya velî. Avrupave Asya k›talar›nahâkim olan Zülkarneynaleyhisselâm›n askerininkumandan› ve teyzesinino¤ludur. ‹sminin, Belkâbin Melkan, künyesininEbü’l-Abbâs oldu¤u ve soyununNûh aleyhisselâm›nSam isimli o¤luna dayand›¤›bildirilmifltir. Bâz›-lar› da H›z›r aleyhisselâm›n‹srâilo¤ullar›ndan oldu¤unusöylemifllerdir.H›z›r lakab›yla meflhurolmas›n›n sebebi, kuru biryere oturup kalkt›¤› zaman,oran›n yeflerip yemyeflilolmas›ndan dolay›-d›r. Sahîh-i Buhârî’de bildirilenbir hadîs-i flerîftePeygamber efendimiz;“H›z›r (aleyhisselâm), otsuzkuru bir yerde oturdu-¤unda, o yer birdenbireyemyeflil olur, pefli s›radalgalan›rd›.” buyurdu.Mûsâ aleyhisselâmla görüflüpyolculuk yapt›. Fakatvefât›ndan sonra rûhuinsan fleklinde gözüküp,garîblere yard›m etmektedir.H›z›r aleyhisselâm, Allahüteâlân›n sevgili kullar›ndand›.Do¤du, büyüdüve vefât etti. Ancak Allahüteâlâ onun rûhuna insanfleklinde görünmek ve k›-yâmete kadar yard›m isteyenMüslümanlar›n imdâd›nayetiflmek, yard›m etmek,konuflmak, ilim ö¤renmekve ö¤retmek özellikleriniverdi. Bâz› âlimler“nebî” (peygamber), bâz›âlimler de “velî”dir dediler.H›z›r aleyhisselâmda,yaflayan insanlarda görülenhâller bulundu¤u içinyafl›yor zannedilmektedir.H›z›r aleyhisselâm, güzelahlâk sâhibi, cömert veinsanlara karfl› çok flefkatliydi.Allahü teâlân›n izniile kerâmet ehli olup, kimyâilmini bilirdi. Hak teâlân›nbildirmesiyle ledünnîilme sâhipti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 233


HIZIR ALEYH‹SSELÂMH›z›r aleyhisselâm›nMûsâ aleyhisselâm ilebuluflmas›, görüflmesi veyolculuk yapmas› Kur’ân-›kerîm’de Kehf sûresi 60ve 80. âyetlerinde ve hadîs-iflerîflerde bildirilmifltir.Peygamber efendimizEshâb-› kirâm ile TebükHarbindeyken ikindi namaz›n›k›ld›ktan sonra ikibeyit iflittiler. Fakat fliirisöyleyeni göremediler.Resûlullah efendimiz; “Buiki beytin söyleyicisi kardeflimH›z›r’d›r. Sizi övüyor.”buyurdu.H›z›r aleyhisselâm birçokzât›n tasavvufta yetiflmesinerehberlik etmifl,feyz vermifltir. H›z›raleyhisselâm›n tasavvuftayetifltirdi¤i en meflhûrâlim ve velîlerden biriAbdülhâl›k Gocdüvânîhazretleridir. ‹slam tarihindeböyle H›z›r aleyhisselam›nyard›m etti¤i vakalarçoktur. Baz›lar› flöyledir:Abdülvehhâb Müttekîfiöyle anlatt›:Küçüktüm, Mendev’deç›kan bâz› hâdiseler sebebiylebabamla sahrayaç›kt›k. Fakat yolumuzukaybettik. Yiyecek ve içecekhiçbir fleyimiz yoktu.Çok ac›kt›m. A¤lamayabafllad›m. Babam beniteskîn ediyor ve; “Sabretileride yiyecek vard›r.” diyordu.Ama bu sözler benirahatlatm›yordu. Buhâlde iken akflam oldu.Arslan ve kurt korkusundanbir a¤aca ç›k›p, geceyiorada geçirdik. Sabahleyingördük ki, o a¤acayak›n bir yerde tatl› su p›-nar› var. Sular fl›r›l fl›r›lak›yor. Yan›nda nûr yüzlübir ihtiyar oturuyor. Bizigörünce, koltu¤unun alt›ndans›cak ekmek ç›kar›pbabama verdi. Orayayak›n bir köyün yolunubize gösterdi. Ekmekleriyedik. O sudan kana kanaiçtik ve köyün yolunu tuttuk.O köye gidip, rahatettik. Sonra o zât› ve p›na-peygamberler tarihi ansiklopedisi 234


HIZIR ALEYH‹SSELÂMr› görmeyi arzulad›k. Tekrâra¤ac›n alt›na geldik.Orada ne o p›nar, ne de ozât vard›. fiafl›p kald›k.Herhâlde o ihtiyar H›z›r’d›ve bize yard›m için görünmüfltü.Ahmed bin ‹drîs, AbdülvehhâbTâzî hazretlerininsohbetleri ve tasarruflar›ile Magrib’de yetiflenâlim ve velîlerin en büyüklerindenoldu. Çok kerâmetlerigörüldü. Onun enbüyük kerâmeti uyan›khâlde iken de Resûlullahefendimizi görmesi veO’ndan flifâhen salevât-›flerîfeleri ö¤renmesiydi.Kendisi flöyle anlat›r:Bir defâs›nda Resûlullahefendimizi gördüm.Yan›nda H›z›r aleyhisselâmda vard›. Peygamberefendimiz H›z›r aleyhisselâma,bana fiâziliyye yolunundersini (edebini)ö¤retmesini emrettiler. Oda bana Resûlullah’›n huzûrundanas›l olunaca¤›n›ö¤rettiler. Daha sonraPeygamber efendimiz,H›z›r aleyhisselâma sevâb›daha çok olan zikir, salevâtve istigfârlar› ö¤retmesinibuyurdu. O zamanH›z›r aleyhisselâm; “Onlarhangileridir yâ Resûlallah?”diye suâl etti.Peygamber efendimiz;“Lâ ilâhe illallah MuhammedünResûlullah fî küllilemhatin ve nefesin adedemâ vese’ahü ilmüllah...”diye üç defâ, sonrada; “Külillâhümme innîes’elüke bi nûr-i vechillah-il-azîm.”sonra da;“Estagfirullah el-azîm elkerîmellezî lâ ilâhe illâhüvel hayyül kayyûmGaffâr-üz-zünûb. Yâ zelcelâlivel-ikrâm.” diye buyurdular.Sonra da Peygamberefendimiz bana;“Ey Ahmed! Yer ve gö-¤ün hazînelerini sanaverdim. O da bu zikir, salevâtve istigfârd›r.” buyurdular.Çok iltifât ve teveccühleremazhar oldum.Bir gün dilenci k›l›¤›ndabirisi taraf›ndan Ah-peygamberler tarihi ansiklopedisi 235


HIZIR ALEYH‹SSELÂMmed Kuseyrî’nin evininkap›s› çal›n›r. Kim oldu¤usorulunca, Ahmed Kuseyrî’yigörmek istedi¤inisöyler. Evde olmad›¤› bildirilince;“Size bir emânetimvar.” diyerek bir da-¤arc›k, bir torba ve küçükbir ç›k›n› b›rak›p almalar›-n› söyleyerek ayr›l›p gider.Giderken de; “Sonrau¤rar›m.” der. AhmedKuseyrî hazretleri geç vakiteve gelir. Han›m› dakap›ya gelen ziyâretçidenve b›rakt›klar›ndan bahsetmeyiunutur. Gece yar›s›mutfaktan sesler ifliterekgidip bakarlar. B›rak›-lan küçük kaptan kazanlardolduracak kadar bal tafl›-yor. Torbadaki bir avuçdar› çuvallar dolduracakkadar art›yor. Ç›k›ndan iseçil çil alt›nlar tafl›p yerleredökülüyor. Ahmed Kuseyrî;“Nedir bu hâller?”diye sorunca han›m› flaflk›nve hayretler içinde;“Bilmiyorum.” der; “Bugünbize gelen oldu mu?”diye sorar. Han›m› hat›rlay›p;“Evet bir ihtiyar geldi.Sizi sordu. Sonra u¤rar›mdiyerek bunlar› b›-rakt›. Bereketlenip taflanbu fleyler ona âittir.” dedi.Ahmed Kuseyrî hazretleribir an düflünüp; “Bu gelenH›z›r aleyhisselâmm›yd› yoksa?” deyince,b›rak›lan kaplardaki artmalarve taflmalar durdu.Böylece H›z›r aleyhisselâm›nbereketine kavufltular.Ali bin Cemâl, H›z›raleyhisselâm ile görüflürdü.Buyurdu ki:“H›z›r aleyhisselâm,kendisinde üç haslet bulunankimse ile görüflür.E¤er bu üç haslet yok ise,meleklerin ibâdetini yapsabile onunla görüflmez. Üçhaslet flunlard›r: Birincisi;kiflinin her haliyle sünnet-iseniyyeye uymas›. ‹kincisi;kalbinde müslümanlarakarfl› kin, düflmanl›k,hased ve di¤er kötülükleribeslememesi. Üçüncüsü;dünyâya düflkün olmamas›d›r.”peygamberler tarihi ansiklopedisi 236


HIZIR ALEYH‹SSELÂMfiemseddîn Attâr anlat›r:Mevlânâ CelaleddinRumi hazretleri bir güncâmide vaaz ederken,mevzû; H›z›r ile Mûsâaleyhimesselâm›n k›ssas›nagelmiflti. Bu k›ssay›,öyle fesâhat ve belâgatile anlat›yordu ki, herkesnefesini kesip, can kula¤›ile dinliyordu. Benim yan›mdabir flah›s bafl›n›önüne e¤mifl bir fleylerm›r›ldan›yordu. Kulakverdim, dediklerini anlad›m.“Sanki yan›m›zdaidin, sanki üçüncümüzsen idin.” diyordu. BununH›z›r oldu¤unu anlad›m.Yan›na sokuldum. “Anlad›m.Sen H›z›r’s›n, neolur, bana ihsân eyle!”dedim. Cevâben; “Buradahazret-i Mevlânâ varken,benim sana ihsândabulunmam deniz yan›ndateyemmüm gibi olur. Seninbütün müflkillerini ohalleder.” dedi ve gözümdenkayboldu. Ben bu hâliMevlânâ hazretlerineanlatmak için yan›na gitti-¤imde, ben daha sözebafllamadan; “Ey Attâr!H›z›r aleyhisselâm›n sözlerido¤rudur.” diyerekbenim sözümü kesti.Muhyiddîn-i Arabî hazretleriflöyle anlat›r:“Bir gün Tunus Liman›ndaidim. Vakit geceydi.K›y›ya yanaflm›fl gemilerdenbirisinin güvertesineç›kt›m. Etrâf› seyretmeyebafllad›m. Denizin üzerindeay do¤mufl, fevkalâdegüzel bir manzara teflkilediyordu. Bu manzaray›,cenâb-› Hakk’›n her fleyine kadar güzel ve yerli yerindeyaratt›¤›n› tefekkürederken dalm›flt›m. Birdenürperdim. Uzaktan,uzun boylu, beyaz sakall›bir kimsenin suyun üzerindeyürüyerek geldi¤inigördüm. Nihâyet yan›mageldi. Selâm verip bâz›fleyler söyledi. Bu aradaayaklar›na dikkatle bakt›m,›slak de¤ildi. Konuflmam›zbittikten sonra,uzakta bir tepe üzerindekiMenare flehrine do¤ru yü-peygamberler tarihi ansiklopedisi 237


HIZIR ALEYH‹SSELÂMrüdü. Her ad›m›nda uzunbir mesâfe katediyordu.Hem yürüyor, hem de Allahüteâlân›n ismini zikrediyordu.O kadar güzel,kalbe iflleyen bir zikri vard›ki, kendimden geçmifltim.Ertesi gün flehirde birkimse yan›ma yaklaflarakselâm verdi ve; “Gece gemideH›z›r aleyhisselâmile neler konufltunuz? Oneler sordu, sen ne cevapverdin?” dedi. Böylecegece gemiye gelenin H›z›raleyhisselâm oldu¤unuanlad›m. Daha sonra H›z›raleyhisselâm ile zamanzaman görüflüp sohbet ettik,ondan edeb ö¤rendim.“Bir defâs›nda denizyolu ile uzak memleketlereseyahate ç›km›flt›m.Gemimiz bir flehirde molaverdi. Vakit ö¤le üzeriydi.Namaz k›lmak için harâbolmufl bir mescide gittim.Oraya gayr-i müslim birkimse de gelmifl etrâf›seyrediyordu. Onunla birazkonufltuk. <strong>Peygamberler</strong>denmeydana gelenmûcizelerle, evliyâdan hâs›lolan kerâmetlere inanm›yordu.Biz konuflurken,mescide birkaç seyyahgeldi. Namaza durdular.içlerinden biri, yerdekiseccâdeyi al›p, havayado¤ru kald›r›p yere paraleldurdurdu. Sonra üzerineç›k›p namaz›n› k›ld›.Dikkatlice bakt›¤›mda,onun H›z›r aleyhisselâmoldu¤unu anlad›m. Namazdansonra bana dönerek;“Bunu, flu münkirkimse için yapt›m” dedi.Mûcize ve kerâmete inanm›yano gayr-i müslim,bu sözleri iflitince insâfedip müslüman oldu.”H›z›r aleyhisselâm, ‹lyâsaleyhisselâmla birliktePeygamber efendimizin(sallallahü aleyhi vesellem) vefât›nda hâne-isaâdetlerine gelip Ehl-ibeyt için sab›r tavsiyesindebulundu. Onlar›n geldiklerinive sab›r tavsiyeettiklerini hazret-i EbûBekr, Ehl-i beyte bildirdi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 238


YÛfiAALEYH‹SSELÂM


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMYÛfiAALEYH‹SSELÂM;Yûfla aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›nagönderilenpeygamberlerdendir. Musaaleyhisselâm›n ye¤enive vekiliydi. H›ristiyanlarYeflû diyorlar. Yusuf aleyhisselâm›nneslinden gelenNûn’un o¤ludur. AnnesiMusa aleyhisselâm›nk›z kardeflidir. Tam nesebiflöyledir: Yûfla bin Nûn binEfrahim bin Yusuf binYa’kub’dur.M›s›r’da do¤an Yûflaaleyhisselâm, Musa aleyhisselâm›nen yak›n dostlar›ndand›.Musa aleyhisselâm,Firavun’un zulmüüzerine, Allahü teâlân›nemriyle, kendine inananve tâbi olanlarla birlikteM›s›r’dan Tîh sahras›nahicret ederken, Yûfla aleyhisselâmda onunla beraberbulundu. Musa aleyhisselâm›nH›z›r aleyhisselâmlagörüflmek üzereç›kt›¤› yolculukta onunla‹stanbul Beykoz tepelerinde ziyaret edilen Yûflâ aleyhisselâm›n makam›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 241


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMberaberdi. Musa aleyhisselâmH›z›r aleyhisselâmlakarfl›lafl›nca, Yûfla aleyhisselâmgeriye döndü.Allahü teâlâ, Musaaleyhisselâm›n kavmineArz-› Mev’ûd’u (Filistin vefiam bölgesini) ihsan edece¤inibildirdi. Fakat ‹srailo¤ullar›o beldelerde zalimve zorba bir kavimolan Amâlikal›lar›n bulundu¤unuileri sürerek gitmekistemediler. Allahüteâlâ, Musa aleyhisselâmavahyedip buyurdu ki:- Ey Musa! Ben buray›sizin için memleket veyerleflme yeri olarak yazd›m;takdir ettim. Orayagit ve düflmanlardan kimvarsa onlarla harp et! Ziraonlara karfl› sizin yard›mc›n›zbenim! Kavmindenher koldan bir temsilciseç! Onlar vefakâr ve itaatkârolsunlar!Bunun üzerine Musaaleyhisselâm, her bir koldaniyi haber toplayan,sözünde sad›k ve vefakârbirer temsilci seçti. Bunlar›Erîha flehri ve ahalisihakk›nda bilgi toplamakiçin gönderdi. Aralar›ndaYûfla bin Nûn da bulunuyordu.Haber toplamaklavazifeli kimseler Erîha’yagittiler. O belde ahalisininiri cüsseli, çok kuvvetli vekalabal›k oldu¤unu görünce,Hazreti Yufla ve Kâlibbin Yuknâ hariç di¤erlerikorktular. Geriye dönüp,kavimlerine gördüklerinianlatarak, onlar›nharbe gitmelerine mânioldular.Musa aleyhisselâm›nkavmi, di¤er temsilcilerinanlatt›klar›n› dinleyip,harp etmekten vazgeçtiler.‹çlerine korku düflüp, feryadabafllad›lar. “KeflkeM›s›r’da ölseydik. Yahutburada ölsek de, Allah bizio zalimlerin memleketinesokmasa. Yoksa han›mlar›m›z,çocuklar›m›z vemallar›m›z ganimet olarakkalacak.” dediler.Yûfla bin Nûn ile Kâlibbin Yuknâ ise kavimlerinepeygamberler tarihi ansiklopedisi 242


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMgelip, Erîha beldesi ahalisininkötü hâllerindenbahsetmediler. Di¤er kabilelerden,o belde ahalisihakk›ndaki haberleri duyanlaraise, korkulacakbirfley olmad›¤›n›, Allahüteâlân›n yard›m ve inayetiyleErîha’n›n fethedilece-¤ini bildirip, Musa aleyhisselâmayard›mc› olmayaçal›flt›lar. Onlara dediler ki:- Ey ‹srailo¤ullar›!Amâlikal›lar›n flehrinin kap›s›ndanhemen girin! Onlar›nvücutlar›n›n büyüklü¤ündenkorkmay›n! Bizonlar› gidip gördük ve ö¤rendik.Onlar›n bedenleribüyük ve kuvvetli, fakatkalbleri zay›ft›r. Sizinleharp etmeye ruhî metanetleriyoktur. Bir defa kap›dangirdiniz mi, Allahüteâlân›n vaat etti¤i yard›-m›n size gelmesiyle, elbettesiz galiplerden olursunuz.Siz, gerçekten inanan,Allahü teâlân›n vaadinitasdik eden kimseleriseniz ve Musa aleyhisselâm›npeygamber oldu¤unainan›yorsan›z, düflmanlar›nboy ve cüsselerinebakarak aldanmay›n›z!Onlardan korkmay›n›z!Size ilâhî yard›m›n gelece-¤i hususunda ve her hâlinizdeAllahü teâlâya tevekkülediniz!‹srailo¤ullar›, Yûflaaleyhisselâm ile Kâlib binYuknâ’n›n söylediklerineinanmad›lar ve Musaaleyhisselâm›n nasihatlerineuymad›lar. Yûfla binNûn ve Kâlib bin Yuknâaleyhimesselâm› tafl vesopalarla öldürmek istediler.‹srailo¤ullar› Yûfla binNûn ve Kâlib bin Yuknâ’y›tafllay›p, Musa aleyhisselâmakarfl› gelerek Allahüteâlâya isyan edince, Musaaleyhisselâm üzüldü.Allahü teâlâ, ‹srailo¤ullar›-n› k›rk sene müddetle Arz-›Mev’ûd denilen bölgeyegirmelerini haram k›ld›¤›-n› ve onlar›n Tîh sahras›ndanç›kamayacaklar›n› bildirdi.“Biz harbe gitmeyiz!”diyerek isyan edenpeygamberler tarihi ansiklopedisi 243


kimseler, k›rk sene müddetleTîh sahras›nda flaflk›nbir hâlde dolaflt›lar.K›rk senenin sonuna do¤ru,Harun aleyhisselâm veondan üç sene sonra dakardefli Musa aleyhisselâmvefat etti.Hazreti Musa’n›nhalifesiMusa aleyhisselâm vefatederken, yerine Yûflaaleyhisselâm› halife b›rakt›.Allahü teâlâ, Yûfla aleyhisselâm›da ‹srailo¤ullar›napeygamber olarakvazifelendirdi. Bu s›radaMusa aleyhisselâma karfl›ç›k›p; “Biz harbe gitmeyiz!”diyen kimseler ölmüfl,onlar›n yerlerindeo¤ullar› ve torunlar› ço-¤alm›flt›. Allahü teâlâ, Yûflaaleyhisselâma, ‹srailo-¤ullar›n› toplay›p Tîh sahras›ndanç›karmas›n› veArz-› Mev’ûd denilen bölgeyegidip, cebbarlarla(zalimlerle) harp etmesiniemretti.Yûfla aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›n›toplayarakErîha flehrini kuflatt›. Kuflatmaalt› ay sürdü. Nihayetbir cuma günü akflamüzeri, mucizeler göstererekflehri fethetti. Yûfla aleyhisselâmve ona inananlarErîha’y› fethettikten sonra,Ilya flehrini de ald›lar. Buflehrin Yûfla aleyhisselâmtaraf›ndan fethedildi¤iniduyan çevre flehirlerin hükümdarlar›ndanbefli, biraraya gelip, ‹srailo¤ullar›ylatopluca savafla girdiler.Sonunda hepsi de yenilerekhezimete u¤rad›lar.Bel’am bin BauraYûfla aleyhisselâm, Erîha,‹lya flehirlerini ve civar›n›fethettikten sonra, Belkaflehri üzerine yürüdü.Belka flehrinin Belak ismindekizalim hükümdar›,Yûfla aleyhisselâma karfl›âciz kal›p, ‹sm-i azam duas›n›bilen, her duas› kabulolan, ilim ve ibadetteyüksek, sözlerini yaz›p isti-peygamberler tarihi ansiklopedisi 244


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMfade etmek için elindehokka ve kalem ile yan›nda2000 kifli bulunan ve ibrahimaleyhisselâm›n dinineinanan Bel’am binBaura isimli kimsedenyard›m istedi. Yûfla aleyhisselâmave ordusunakarfl› beddua etmesini talepettiler. Belka flehri ahaliside gelip, beddua etmesiiçin Bel’am bin Baura’yayalvard›lar.Bel’am, Allahü teâlân›npeygamberine karfl› bedduaedemeyece¤ini bildirdiysede, azg›n ve imans›zBelka flehri ahalisi, bedduadabulunmas› için dahaçok ›srar ettiler. Bel’am binBaura’ya hediyeler getirip,birçok dünyal›k vaat ettiler.Zalim hükümdar da,beddua etmedi¤i takdirde,onu idam edece¤ini söyleyerekidam sehpas› kurdurdu.Bütün bunlar karfl›s›nda,Bel’am bin Baura’n›ngönlünde dünya mal›nave servetine karfl› meyilbelirdi. Dua etmeye raz›olarak, flehrin d›fl›ndakiHusban da¤›na gitti. Ellerinidua için kald›rd›¤› zaman,dilinden, Belka flehriahalisi aleyhine, Yûflaaleyhisselâm ve ‹srailo-¤ullar› lehine kelimelerdökülmeye bafllad›. Busözleri ifliten Belka flehriahalisi dediler ki:- Ey Bel’am! Ne yap›-yorsun? Onlara dua, bizebeddua ediyorsun!Bel’am onlara flöyle cevapverdi:- Bu sözleri isteyereksöylemiyorum. Allah taraf›ndanböyle konuflturuluyorum!Dua etmeye çal›flt›¤› s›-rada, Allahü teâlân›n hikmetiyle,Bel’am’›n dili a¤z›ndanç›k›p gö¤sü üzerinesarkt›. Allahü teâlân›nkendisine ihsan etti¤i nimetlerink›ymetini bilmeyen,irade-i cüz’iyesinifleytan›n ve kötü insanlar›nistekleri do¤rultusundakullanan Bel’am bin Baura,nefsin ve fleytan›npeygamberler tarihi ansiklopedisi 245


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMsapt›rmas›yla, dünya mal›nave kad›na meylederekyeni hileler pefline düfltüve imans›z öldü. Kur’an-›kerimde A’raf suresinin175. ve 176. ayet-i kerimelerindesoluyan köpe¤ebenzetildi. “Onun gibilerköpek gibidir.” sözü, dillerdedarb›mesel olarakkald›.Uzun bir kuflatmadansonra Belka flehrini fetheden‹srailo¤ullar›, Belak’›ve Bel’am bin Baura’y› öldürdüler.Böylece Belkaflehri, ‹srailo¤ullar›na geçmifloldu.‹srailo¤ullar›n›nserkeflli¤iYûfla aleyhisselâm›nkumandas› alt›nda, Erîha,‹lya ve Belka flehirlerininfethedilmesinden sonra,Arz-› Mev’ûd diye bilinenFilistin ve fiam diyar›, peyderpey‹srailo¤ullar›n›neline geçti.Yapt›klar› azg›nl›k veisyanlar›n cezas› olarak,k›rk sene müddetle Tîhsahras›nda k›tl›k ve yoklukiçinde kalan ‹srailo-¤ullar›, Arz-› Mev’ûd’a gelip,türlü türlü nimetlerdenistifade etmeye bafllad›lar.Beyt-i Mukaddes’inbulundu¤u Kudüs’e girdikleris›rada, Tîh sahras›ndankurtulduklar› veArz-› Mev’ûd’daki türlü nimetlerekavufltuklar› için,cenab-› Hakka flükür secdesiyapmalar› ve geçmiflgünahlar›na tövbe ve isti¤faretmeleri emredildi.“H›tta”, yani “Ya Rabbi!Bizim dile¤imiz günahlar›-m›z›n affolmas›d›r. YaRabbi! Bizim günahlar›m›-z› affedip, amel defterimizdensilmeni niyaz ederiz!”demeleri bildirildi.Fakat ‹srailo¤ullar›, Allahüteâlân›n bu emrinihafife al›p; “H›tta” kelimesiyerine, bu¤day manas›nagelen “H›nta” dediler.Allahü teâlâ, emrinihafife al›p alay ettikleriiçin, onlara azab›n› gön-peygamberler tarihi ansiklopedisi 246


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMderdi. Asi olanlar›n hepsi,bir saat içinde, ölüp helâkoldular.Nitekim hadis-i fleriftebuyuruldu ki:(‹srailo¤ullar›na, “Beyt-iMakdis’e, kap›s›ndan, secdeeder oldu¤unuz hâlde,mütevaz› bir flekilde girinizve ya Rabbi, h›tta [Yapt›¤›m›zhata ve günahlar›-m›z› ba¤›fllaman› sendenniyaz ederiz.] deyiniz!” diyeemrolundu. Onlardanzalim olanlar, hafife al›palay etmek için bu emirleride¤ifltirdiler ve ellerinikalçalar›na dayay›p, ayaklar›n›sürüyerek kibir vegurur ile girdiler.)Yûfla aleyhisselâm, Erîhave Kudüs flehirlerinifethedince, o beldelerinahalisinden birço¤u,eman dileyip, imana geldi.Bu bölgedeki di¤er flehirleride fetheden Yûflaaleyhisselâm, bat›da beflflehire gidip oray› da düflmanlardanald›. Daha sonrafiam diyar›na giderek,orada yerleflmifl otuz birhükümdarl›¤›n beldelerinizapt etti. Putperest ve Allahüteâlâya isyan edenhükümdarlar› öldürtüp,memleketlerini ‹srailo¤ullar›aras›nda taksim eyledi.Arz-› Mev’ûd denilenbeldeleri yedi y›lda fethedip,‹srailo¤ullar›n› orayayerlefltiren Yûfla aleyhisselâm,yirmi y›l daha ‹srailo¤ullar›na,Musa aleyhisselâmanazil olan Tevrat’›okudu ve hükümleriniaç›klad›. Onlar›n Allahü teâlâyaiman ve ibadet üzerekalmalar›na çal›flt›.Hazreti Yûfla’n›n vefat›Yûfla aleyhisselâm,ömrünün sonuna do¤ruhastaland›. Bunu duyanSelem hükümdar› Bâr›k,bütün halk›yla mürtedolup, dinden ç›kt›. Yûflaaleyhisselâm, hastal›¤› sebebiyleona karfl› harbe gidemedi.Yerine Kâlib binYuknâ’y› halife tayin etti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 247


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMMürtedlere de bedduadabulundu. Musa aleyhisselâm›nvefat›ndan sonra,yirmi yedi y›l, insanlara,Allahü teâlân›n emirlerinibildirdi ve 127 yafl›nda vefatetti. Kabrinin, Nablûsveya Halep yak›n›ndakiMearre flehrinde oldu¤urivayet edilir.Yûfla aleyhisselâm; ‹stanbul’ahiç gelmedi. Beykoztepelerinde ziyaretedilmekte olan kabrin, Yûflapeygambere ait olupolmad›¤›n› kesin olaraksöylemek uygun de¤ildir.Bir velî veya havarîlerdenbirinin kabri olabilir. Böyleise, yine k›ymetlidir.Yûfla aleyhisselâm›nvefat›ndan sonra, Kâlibbin Yuknâ, Allahü teâlâyaiman edenlerle birlikte,daha önce mürted olupdinden ç›kan Bâr›k üzerineyürüdü. Selem diyar›n›fethedip, bunlardan onbin kadar›n› öldürdü. Bâr›kve ileri gelenlerini yakalay›pesir etti. Ölümden kurtulupda¤lara kaçanlar da,Yûfla aleyhisselâm dahaönce beddua etti¤i için,zillet ve s›k›nt› içinde yaflay›ptelef oldular.Hazreti Yûfla’n›nfaziletiYûfla aleyhisselâm karaya¤›z, orta boylu, güzelyüzlü, iri gözlü, yass› gö-¤üslü bir görünüfle sahipidi. Yüzünün güzelli¤i Yusufaleyhisselâma çokbenzerdi. Görenler hayrankal›rd›. Güzelli¤ini görmekiçin gelirler; “Ey salih kul,sana selâm vermeye geldik!”derlerdi. O ise cevapvermeye hayâ ederdi. Cesur,kahraman, yi¤it, harptaktik ve tekni¤inde maharetsahibi idi. Zaman›ndayaflayan insanlar›n; gerekd›fl görünüfl, gerekse ahlâkve huy yönünden enüstünlerindendi. Musaaleyhisselâma gönderilenTevrat’›n hükümleri üzerineamel edip, insanlaratebli¤ etmekle vazifelendirilmiflti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 248


YÛfiA ALEYH‹SSELÂMHazretiYûfla’n›n mucizeleriYûfla aleyhisselâm,yapm›fl oldu¤u birçok muharebeve fetihler esnas›nda,insanlara Hakk› tebli¤ederken, baz› mucizelerde göstermifltir. Mucizelerindenbir k›sm› flöyledir:1- Yûfla aleyhisselâm,Erîha’y› fethetmek üzere‹srailo¤ullar›n› toplad› vegiderken fieria (Ürdün)nehrinin sular› çok oldu¤uiçin geçemediler. Nehrinüstünde köprü de yoktu.Yûfla aleyhisselâm duaedince, fieria nehrindenbir yol aç›ld›. ‹srailo¤ullar›o yoldan geçtikten sonra,sular tekrar eskisi gibi akmayadevam etti.2- Kale surlar›n›n y›k›lmas›:Bir flehrin fethi esnas›nda,muhasara (kuflatma)uzun sürmüfltü.Surlarda gedik aç›lamam›flt›.Yûfla aleyhisselâmdua etti. Allahü teâlân›nkudretiyle yer sars›l›p kaleninsurlar› y›k›ld›. Yûflaaleyhisselâm ve ona inananlaroradan girip, flehrifethettiler.3- Güneflin batmas›n›ngeciktirilmesi: Yûfla aleyhisselâm,Kudüs flehrinicuma günü fethetmiflti.Ancak, cuma günü muhasaradevam ederken, güneflbatmak üzereydi. Cumartesigününe kal›rsa,Musa aleyhisselâm›n dinindeo gün mukaddes say›ld›¤›için harp edemeyecekti.Yûfla aleyhisselâm,güneflin bir müddet dahabatmamas› için Allahü teâlâyayalvar›p; “Ey Allah›m!Günefli geri al!” diyedua etti. Veya günefle;“Sen Allah›n emrindesin,ben de Onun emrindeyim.Bu sebeple, yerinde durman›,Allahü teâlân›n düflmanlar›ndan,akflamdanönce intikam almay› istiyorum”dedi. Allahü teâlân›nemri ve takdîriyle, batmaküzere olan günefl yükseldi.Bir müddet daha gündüzdevam edip, Kudüs fethedildiktensonra batt›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 249


HAZKÎLALEYH‹SSELÂM


HAZKÎL ALEYH‹SSELÂMHAZKÎLALEYH‹SSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerdenveya Allahü teâlân›n velîkullar›ndan. Yâkûb aleyhisselâm›no¤ullar›ndanLâvi’nin neslindendir. Babas›Bura veya Buri veyaNuri’dir. Mûsâ aleyhisselâm›nvefât›ndan sonragönderilen üçüncü peygamberdir.Birçok müfessirler(tefsîr âlimleri)Mü’min (Gâfir) sûresi 28-45. âyetlerinde bildirilenFiravun’un saray›ndakivazîfelilerden olup, Mûsâaleyhisselâm› ve ona inananlar›müdâfaa eden veFiravun’un k›z›n›n saç taray›c›s›Mâflitâ Hâtun’unkocas› olan kimsenin Hazkîlaleyhisselâm oldu¤unubildirmifllerdir. Allahü teâlâonun duâs› bereketiyleölen binlerce kifliyi diriltti.Çocuklu¤u ve gençli¤iM›s›r’da geçen Hazkîlaleyhisselâm, Firavun’unsaray›nda hazînedârl›k(mâliye bakanl›¤›) yapt›.Mûsâ aleyhisselâma inanm›flolup, îmân›n› gizlemiflti.Sarayda oldu¤u veFiravun’un herkese kendiniilâh tan›t›p secde ettirdi-¤i hâlde o, bir olan Allahüteâlâya kalpten inan›yor,ibâdetlerini gizli gizli yap›-yordu. Firavun ve adamlar›n›nMûsâ aleyhisselâmve ona inananlar›n hepsiniyok etmeye karar verdikleris›rada, çeflitli iknâ edicisözler söyleyerek Firavun’ubu fikrinden vazgeçirmeyeçal›flt›. Fakat dahasonra zindana at›ld›. Firavun’unk›z›n›n iste¤i üzerinezindandan ç›kar›lanHazkîl aleyhisselâm, Mûsâaleyhisselâma inand›¤›n›aç›kça îlân edip, ona yard›mc›oldu. Bundan sonradevaml› olarak Mûsâ aleyhisselâm›nyan›nda kald›.Mûsâ aleyhisselâmla birlikteK›z›ldeniz’den geçip,‹srâilo¤ullar›n›n Tîh sahras›ndakald›¤› k›rk sene boyuncaonun hizmetindebulundu. Mûsâ aleyhisselâm›nvefât›ndan sonra,peygamberler tarihi ansiklopedisi 253


HAZKÎL ALEYH‹SSELÂMYûflâ bin Nûn ve Kâlibaleyhimesselâm adl› peygamberlerdensonra ‹lyâ(Kudüs) bölgesine peygamberolarak gönderildi.Mûsâ aleyhisselâmagönderilen Tevrât’›n emirve yasaklar›n› ‹srâilo¤ullar›nabildirdi. Daha sonraIrak taraflar›na gidip insanlar›hak dîne dâvet etti.Dâverdan bölgesindekimüminlere zulmeden hükümdârlarakarfl› harbegitmek üzere o bölge ahâlisiniça¤›rd›. Fakat onlarölümden korktuklar› içinharbe gitmediler. Allahüteâlâ onlara isyânlar›n›ncezâs› olarak tâûn (salg›nvebâ) hastal›¤› gönderdi.Vebâdan kaçmak üzerebulunduklar› flehirden ç›-kan bu insanlar›n hepsi,iflittikleri bir korkunç sesleöldüler. Hazkîl aleyhisselâmkavminin bafl›na gelenlerigörünce, ac›y›p,onlar› tekrar diriltmesi içinAllahü teâlâya duâ etti. Allahüteâlâ Hazkîl aleyhisselâm›nduâs› sebebiyleonlar› diriltti. O insanlarkendi flehirlerine dönüp,Mûsâ aleyhisselâm›n dîniüzere yaflad›lar ve ecellerigelince vefât ettiler. Hazkîlaleyhisselâm onlar›n evlâdlar›naAllahü teâlân›nemir ve yasaklar›n› anlatt›.Daha sonra Bâbil diyâr›nagitti ve orada vefât etti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 254


KÂL‹BALEYH‹SSELÂM


KÂL‹B ALEYH‹SSELÂMKÂL‹BALEYH‹SSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerden.Yâkûb aleyhisselâm›n oniki o¤lundan fiem’ûn’unneslindendir. Babas›n›n ismiYuknâ’d›r. Tam ismi,Kâlib bin Yükna bin Barizbin Yehuda bin Yakub’dur.Kendisine Yûflâ aleyhisselâmdansonra peygamberlikverildi. Mûsâ aleyhisselâmabildirilen dîninemir ve yasaklar›n› insanlaratebli¤ etti (bildirdi.)Musa aleyhisselamagençli¤inden itibaren yard›metti. Mûsâ aleyhisselâmAllahü teâlân›n emriyle‹srâilo¤ullar›n› Arz-›mev’ûd (Filistin ve Suriye)denilen yere götürmeküzere yola ç›k›nca, ‹srâilo-¤ullar›n›n her kolundan birertemsilci seçerek, Filistinbölgesinde yaflayancebbârlar›n (zâlim hükümdârlar›n)ve ahâlisinin durumuhakk›nda haber getirmeyegönderdi. Bu temsilcileraras›nda Kâlibaleyhisselâm da vard›. Gidenler,cebbârlar›n veahâlinin iri cüsseli ve kuvvetliolduklar›n› görerekkorktular. Gördüklerini isrâilo¤ullar›naanlat›p, onlar›harbe gitmekten vazgeçirdiler.Temsilciler aras›ndabulunan Yûflâ binNûn ve Kâlib bin Yuknâaleyhimesselâm gidipgördükleri kimselerin, görüldü¤ügibi kuvvetli olmad›klar›n›,zâhirde öyleolsa bile korkak ve kalplerininzay›f oldu¤unu söylediler.‹srâilo¤ullar›n›n,Allahü teâlân›n yard›m›ylao beldeleri fethedebileceklerinianlatt›lar. ‹srailo¤o-¤ullar› Yûflâ ve Kâlib aleyhimesselâmakarfl› ç›karaktafla tuttular. Fakat Mûsâaleyhisselâm›n di¤er yard›mc›lar›gibi Kâlib aleyhisselâmda azan ve yoldanç›kan ‹srâilo¤ullar›karfl›s›nda onu yaln›z b›-rakmay›p, yard›m ettiler.Allahü teâlâ Kur’ân-› kerîminMâide sûresi 23. âyetindemeâlen buyurdu ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 257


KÂL‹B ALEYH‹SSELÂMAllahü teâlâya îmânedip, O’ndan korkanlardan(Yûflâ bin Nûn ve Kâlibbin Yuknâ ad›ndaki) ikikimse, ‹srâilo¤ullar›na dedilerki: “Ey ‹srâilo¤ullar›!Cebbârlar›n (zâlimlerin)flehrinin kap›s›ndan hemengirin (onlar›n iri cüsseliolmalar›ndan korkmay›n).Bir defa kap›dan girdinizmi (Allahü teâlân›nyard›m›yla) elbette siz gâliplerdenolursunuz. Sizgerçekten mümin kimseleriseniz, Allahü teâlâyatevekkül ediniz.”‹srâilo¤ullar›n›n Tih Çölündekald›¤› k›rk seneiçinde, Mûsâ aleyhisselâm›nyan›ndan ayr›lmayanKâlib aleyhisselâm, onunvefât›ndan sonra, Yûflâaleyhisselâma yard›m etti.Yûflâ aleyhisselâm vefâtetmeden önce Kâlib aleyhisselâm›yerine halîfe b›-rakt›. Yûflâ aleyhisselâm›nvefât›ndan sonra‹srailo¤o¤ullar›ndan orduhaz›rlay›p, zâlim hükümdârlarlasavaflt› ve onlar›ma¤lûb etti. Sonra M›s›r’agitti. Hazkîl aleyhisselâmlabirlikte ‹srailo¤ullar›n›n Allahüteâlâya îmân ve ibâdetedip, Mûsâ aleyhisselâm›ndîni üzere kalmalar›için çal›flt› ve M›s›r’da vefâtetti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 258


‹LYASALEYH‹SSELÂM


‹LYAS ALEYH‹SSELÂM‹LYASALEYH‹SSELÂM;‹lyas aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›nagönderilenpeygamberlerdendir. Babas›Yasin olup, Harunaleyhisselâm›n neslindendir.Nesebi ‹lyas bin Yasinbin Finhas bin Ayzar binHarun’dur.Musa aleyhisselâm›nvefat›ndan sonra, onun dininidevam ettirmek üzereYûfla aleyhisselâm, ‹srailo-¤ullar›na peygamber olarakgönderildi. Yûfla aleyhisselâm,Erîha flehrini vedi¤er Filistin topraklar›n›fethedip, buralar›, ‹srailo-¤ullar› kabileleri aras›ndapaylaflt›rd›. Bundan sonra,‹srailo¤ullar›ndan her kabile,kendi bafl›na hareket etmeyebafllad›. Bu arada ismiKur’an-› kerimde bildirilmeyenbirçok peygamber,‹srailo¤ullar›na gönderildi.Bu peygamberler,Tevrat’›n hükümlerini unutanve bunlara uymayan‹srailo¤ullar›n› uyarmak veonlar› Tevrat’›n hükümlerinetâbi k›lmak için tebli¤debulundu.Bunlardan biri de ‹lyasaleyhisselâmd›r. ‹srailo-¤ullar›, Filistin topraklar›n›elde edince, kabilelerdenbiri de Balbek’te yerleflti.‹lyas aleyhisselâm Balbek’teyerleflen Benî ‹srailkabilesine peygamberolarak gönderildi. O zamandaBalbek’te hükümsüren zalim bir hükümdarvard›. Bal ad›n› verdi¤i alt›ndanbir put yapm›flt›.Halk› bu puta tapmayazorlard›. Bulunduklar› beldeninismi “Bek” iken, buputun ismi ile birlefltirilerekBalbek demifllerdir.Balbek’te yaflayanlar,alt›ndan yapt›klar› büyükbir puta tap›yorlard›. ‹lyasaleyhisselâm, bunlara,“Allahü teâlân›n azab›ndankorkmaz m›s›n›z? Oen güzel yaratan› b›rak›pda Bal putuna m› tap›yorsunuz?Allah sizin ve atalar›n›z›nRabbidir.” diyereknasihat etti. Fakat insanlar,onun nasihatlerinepeygamberler tarihi ansiklopedisi 261


‹LYAS ALEYH‹SSELÂMuymad›lar. Onlar› Allahüteâlân›n azab› ile korkuttuise de, dinlemeyip, ‹lyasaleyhisselâm› beldelerindenç›kard›lar. ‹syanlar› sebebiyleAllahü teâlâ,memleketlerinden bereketikald›rd›. Ya¤murlar ya¤mazoldu ve k›tl›k bafllad›.Hayvanlar› susuzluktan k›-r›ld›. Bafllar›na çeflitli musibetve belâlar geldi.‹lyas aleyhisselâm ise,onlar böyle s›k›nt› içindeiken, gitti¤i her yerde iman›yay›yor, halka anlat›yordu.Bütün evlerde k›tl›kvarken, iman edenlerinevlerine ‹lyas aleyhisselâm›nmucizesi ile bereketgelmiflti. Herkes kokmufllefl yemek mecburiyetindekal›rken, iman edenlerinevi yiyeceklerle dolup tafl›-yordu. Hükümdarlar›n hazineleripara ile dolu olmas›nara¤men, sat›n alacakyiyecek bulam›yorlard›.Nihayet bu belâ ve musibetlere;‹lyas aleyhisselâm›dinlemedikleri, imanetmedikleri için düfltüklerinianlad›lar. ‹lyas aleyhisselâm›Balbek’ten ç›kard›klar›napiflman oldular.Onu; köylerde, kasabalarda,da¤larda, ovalarda veher yerde aramaya bafllad›lar.Bulunca, kendisindenaf dilediler. Yapt›klar›-na piflman olduklar›n›söyleyip, ›srarla Balbek’edönmesini istediler. ‹lyasaleyhisselâm da Balbek’edöndü. Balbek ahalisinitoplay›p, onlara dedi ki:- Size yaz›klar olsun! ‹syan›n›zsebebiyle ya¤murya¤mad›; k›tl›ktan periflanoldunuz. Bu yüzden hayvanlar›n›zsusuzluktan k›r›ld›,a¤açlar ve bitkiler kurudu.Bat›l, bofl bir gurur vekibir içindesiniz. Tapt›¤›n›zputlar, size hiçbir fayda veremez.Haydi putlar›n›z› ç›-kar›n, size yard›mc› olsunlar!Onlar size yard›mc› olamaz.Biliniz ki, siz bat›l biryoldas›n›z. Putlara tapmaktanvazgeçip, vakit kaybetmeden,derhal iman ediniz!‹srailo¤ullar›, putu terketmekhususunda tered-peygamberler tarihi ansiklopedisi 262


‹LYAS ALEYH‹SSELÂMdüt gösteriyorlard›. ‹lyasaleyhisselâm, onlar›n tereddütlerininbofl ve manas›zoldu¤unu bildirerekdedi ki:- Söyleyin Bal putunuza,size ya¤mur ya¤d›rs›n!‹srailo¤ullar›, kendi elleriyleyapt›klar› putun, bunuyapamayaca¤›n› pekâlâ biliyorlard›.‹lyas aleyhisselâm›nbu ikaz› üzerine, imanettiler ve ona tâbi olacaklar›-na dair söz verdiler. Bununüzerine, ‹lyas aleyhisselâmdua etti. Belâ ve musibetlerinkalk›p, ferahl›¤›n gelmesiiçin yalvard›. Allahü teâlâduas›n› kabul buyurup, bollukve bereket ihsan eyledi.Bol ya¤mur ya¤d›. Her tarafyemyeflil oldu. Balbek halk›,ekip biçmeye bafllad› ve ferahl›¤akavufltu.‹srailo¤ullar›, bu hâlde,bir müddet ‹lyas aleyhisselâmatâbi oldular. Fakatimandaki sebatlar› fazlasürmedi. Yine isyan ederek,eski sap›kl›klar›na döndüler.‹lyas aleyhisselâm, tekrarnasihat edip ikaz ettiise de dinlemediler. Bununüzerine, onlar›n dinlerindendöndüklerine ve do¤ruyola gelmeyeceklerineiyice kanaat getirdi. Bu hâlepek ziyade üzüldü vekendisini, bu azg›n insanlardanay›rmas› için, Allahüteâlâya dua etti. Allahüteâlâ, ‹lyas aleyhisselâm›nduas›n› kabul buyurup,onlar›n aras›ndan ayr›larakbaflka bir yere gitmesinemüsaade etti. Böylece‹lyas aleyhisselâm bulundu¤uyeri terk etti. ‹srailo-¤ullar›, ‹lyas aleyhisselâm›ngitmesinden sonra, isyanlar›sebebiyle periflanbir hâle düfltüler. ‹man veitaat etmemenin dünyadakicezas›n› çektiler.‹lyas aleyhisselâm Balbek’tenayr›ld›ktan sonra,Allahü teâlân›n emirleriniinsanlara bildirmek veiman› yaymak için dolafl›rken,yolu bir köye düflmüfltü.Bu köydeki insanlaranasihatte bulunup,peygamberler tarihi ansiklopedisi 263


‹LYAS ALEYH‹SSELÂMiman etmeye davet etti.Bunun üzerine halk, onusevip köylerinde bir müddetkalmas›n› istediler. Kabuletti ve ‹srailo¤ullar›ndanihtiyar bir kad›n›n evinemisafir oldu. Bu kad›n›nhasta bir o¤lu vard›. Kad›n,o¤lunun hastal›ktan kurtulmas›için ‹lyas aleyhisselâmdan,Allahü teâlâya duaetmesini istedi. ‹lyas aleyhisselâmabdest ald› ve ikirekât namaz k›ld›ktan sonra,çocu¤un flifa bulmas›için dua etti. Allahü teâlâduas›n› kabul buyurup,hastaya flifa ihsan eyledi.Bu çocu¤un ismi Elyesa idi.‹yilefltikten sonra, ‹lyasaleyhisselâm›n yan›ndanhiç ayr›lmad›. Ondan Tevrat’›ö¤rendi. Elyesa, ‹lyasaleyhisselâmdan sonra ‹srailo¤ullar›napeygamberolarak gönderildi.‹lyas aleyhisselâm›npeygamberli¤i, Kur’an-›kerimde bildirilmifl olup,bu husustaki ayet-i kerimemealen flöyledir: (‹lyas da,flüphe yok ki, gönderilmiflpeygamberlerden idi.)[Saffat 123]‹lyas aleyhisselâm›nH›z›r aleyhisselâm ile bulufltuklar›rivayet edilmifltir.Bu sebeple, bilhassaAnadolu’da halk, H›drellezdenilen bir günde k›rlaraç›karak, gezip e¤lenmeyiâdet hâline getirmifltir. (Bugünün dinî bir hüviyeti vekudsiyeti yoktur.)So¤uk ve bahar mevsimindeinsanlar›n aç›k havayave yeflilli¤e ç›kma arzular›,H›z›r ile ‹lyas’a (aleyhimesselâm)duyulan sevgive sayg› ile birlefltirilerekböyle bir âdet ortaya ç›km›flt›r.‹slâmiyet, H›z›r ve‹lyas’›n Allahü teâlân›n sevdi¤ikullar›ndan oldu¤unuhaber veriyor. Fakat onlarad›na mukaddes bir gün tayinedildi¤ini bildirmiyor.Âdet olarak yap›lan fleylerdine ters düflmezse, yanidinin emirlerinin yap›lmas›naengel de¤ilse ve dininyasak etti¤i fleylerin yap›lmas›nasebep olmazsa, birzarar› yoktur.peygamberler tarihi ansiklopedisi 264


ELYESAALEYH‹SSELÂM


ELYESA ALEYH‹SSELÂMELYESAALEYH‹SSELÂM;Elyesa aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerdendir.Nesebi Elyesa bin Ahtubbin Adiy bin fiütlem binEfrahim bin Yusuf’dur.‹lyas aleyhisselâmdansonra gönderilmifltir. Herikisi de Musa aleyhisselâm›ndinini yaymaklavazifelendirilmifl nebî idiler.‹lyas aleyhisselâm,peygamber olarak gönderildi¤iBal halk›n›n, küfürde›srar edip, bir türlüiman etmeye yanaflmamalar›üzerine, Allahü teâlân›nizni ile Balbek’teyaflayan bu kabile aras›ndanayr›l›p gitti. Baflkabeldelerde yaflayanlar›,Allahü teâlâya iman veibadet etmeye davet etti.Bu davetleri s›ras›nda,u¤rad›¤› bir belde halk›taraf›ndan çok sevilip,orada kalmas› istendi.Bunun üzerine bir müddetorada kald›. Bu s›radaihtiyar bir kad›n›n evindemisafir olmufltu. Bu kad›nElyesa aleyhisselâm›nannesi idi.‹lyas aleyhisselâm›nduas› ile iyileflen Elyesaaleyhisselâm, Tevrat-› flerifiö¤rendi. ‹lyas aleyhisselâmdansonra Elyesaaleyhisselâm, Allahü teâlâtaraf›ndan peygamberolarak görevlendirildi.Elyesa aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›n›n ›slah› içinu¤raflt›, tebli¤ vazifesiyapt›. Azg›nl›k ve taflk›nl›klar›n›günden güne art›-ran bu kavim, Allahü teâlân›nkendilerine gönderdi¤ikitab›n gösterdi¤iyoldan ayr›ld›lar. Kabileler,devletin bafl›na geçmekyar›fl›na girdiler. Aralar›ndakiayr›l›k ve baflkamemleket meseleleri yüzündenbirbirlerine düfltüler.‹srailo¤ullar› aras›ndakifitnenin, kavga ve çekiflmelerinsonu gelmezoldu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 267


‹LYAS ALEYH‹SSELÂMNihayet Allahü teâlâ,onlar›n üzerlerine AsurDevletini musallat k›ld›.Onlara esir olup, zelil veperiflan bir hayat sürmeyebafllad›lar. Bu hâdiselerinoldu¤u s›ralarda, Yunusaleyhisselâm, Asurlular›nbaflflehri olan Ninova’dadünyaya gelmiflti.Elyesa aleyhisselâmdanKur’an-› kerimde bahsedilmiflolup, mealenflöyledir:(‹smail, Elyesa, Yunusve Lût’u da hidayete erdirdik.Hepsini âlemlere üstünk›ld›k.) [En’âm 86]Elyesa aleyhisselâm›nmucizelerinden baz›lar›flunlard›r:Erîha flehri ahalisininiçme sular› ac›laflm›flt›.Halk, bu durumu Elyesaaleyhisselâma bildirip,bu hususta kendilerineyard›mc› olmas›n› istemifllerdi.Bunun üzerine,Elyesa aleyhisselâm, ac›-laflan suyun içine bir parçatuz at›p; “Tatl› ol!” deyince,Allahü teâlân›n izniile su tatl› ve lezzetli olmufltur.Borçlu ve dul bir kad›n,Elyesa aleyhisselâmagelip, fakirli¤inden flikâyetçiolmufltu. Elyesaaleyhisselâm, kad›na buyurduki:- Evinde neyin var?- Bir avuç kadar ya¤›mvar.- Git, o ya¤› bir kap içinekoy!Kad›n da gidip, ya¤› birkab›n içine koydu. Elyesaaleyhisselâm›n mucizesiile o ya¤ o kadar artt› ki,pek çok kap ya¤ ile doldu.Fakir kad›n, bu sebepleborçlar›n› ödedi¤i gibi,zengin de oldu.‹srailo¤ullar›, Elyesaaleyhisselâma bazenuyup, bildirdi¤i hususlar›yerine getirdiler. Bazende muhalefet ettiler. Elyesaaleyhisselâm, vefat›nayak›n Zülkifl aleyhisselâm›yerine halife tayinetti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 268


ZÜLK‹FLALEYH‹SSELÂM


ZÜLK‹FL ALEYH‹SSELÂMZÜLKiFLALEYHiSSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerden.Peygamberli¤i kesin olarakbelli olmay›p, âlimlerinekserisi peygamber oldu¤unusöylemifllerdir.As›l ismi Biflr olup, lakâb›Zülkifl’dir. Elyesâ aleyhisselâmdansonra, k›zmadansab›r göstererek dîninemirlerini ve yasaklar›n›‹srâilo¤ullar›na bildirmeyiüzerine ald›¤›, kefil oldu¤uiçin kefâlet sâhibi mânâs›ndaZülkifl denilmifltir.Elyesâ aleyhisselâm›namcas›n›n o¤ludur. Eyyübaleyhisselam›n soyundanoldu¤u da rivayet edilmifltir.‹srâilo¤ullar›na Mûsâaleyhisselâm›n dînininemir ve yasaklar›n› tebli¤etmifltir.Allahü teâlân›n ‹srâilo¤ullar›nagönderdi¤ipeygamberlerden Elyesâaleyhisselâm›n eceli gelipvefât› yaklafl›nca Allahü teâlârûhunu kabz edece¤inivahiyle bildirdi ve “Mülkünü,‹srâilo¤ullar›ndan gecesabaha kadar ibâdet eden,namaz k›lan, gündüzlerioruç tutan ve insanlar aras›ndak›zmadan hükmedecek birine ver.” buyurdu.Bu peygamber kendisineverilen emri ‹srâilo¤ullar›nabildirdi. Aralar›ndanbir genç kalk›p: “Bu ifle benkefil olurum, üzerime al›-r›m.” dedi. Peygamber ogence; “Bu kavmin içindesenden daha büyükleri var,sen otur.” dedi. Sonra ikincidefâ ayn› teklifi yapt› ogenç yine “Kefil olurum.”dedi. Üçüncü defâ ayn›teklif tekrarlan›nca cevapveren yine o genç oldu.Bunun üzerine Elyesâ aleyhisselâm,onu yerine halîfeb›rakt›. Bu genç Biflr idi. Busebeple o gence Zülkifl lakab›verildi.Bu genç ald›¤› vazîfeyieksiksiz olarak yerine getirmekiçin çal›fl›rken ‹blis(fieytan) onu k›skand› vebu vazîfeyi yapt›rmamakiçin çeflitli hîlelere baflvurdu.Fakat bu genç ‹blisinpeygamberler tarihi ansiklopedisi 271


ZÜLK‹FL ALEYH‹SSELÂMhîlelerine aldanmadan ald›¤›vazîfeyi eksiksiz yerinegetirdi. Bu hâlinden dolay›Allahü teâlâya flükr etti.Allahü teâlâ Zülkiflaleyhisselâma peygamberlikvazîfesi verdi. Zülkiflaleyhisselâm Mûsâ aleyhisselâm›ndîninin emirve yasaklar›n› insanlarabildirdi. Tevrât’› okuyuphükümlerini yerine getirdi.Tebli¤ vazîfesini hakk›ylayerine getirdiktensonra fiam beldelerindenbirinde vefât etti.Allahü teâlâ Kur’ân-›kerîmde meâlen buyurduki:(Yâ Muhammed!) ‹smâil’i,‹drîs ve Zülkifl’i deyâd et (onlar›n yüksek vepek mükemmel hâllerinihât›rla). Hepsi de sabredenlerden idiler. Ve onlar›da rahmetimiz içine(peygamberlik vermek,yâhut âhiret nîmetlerinekavuflturmak sûretiyle) ald›k.fiüphe yok ki, onlarsâlihlerden idiler. (Enbiyâsûresi: 85, 86)(Yâ Muhammed sallallahüaleyhi ve sellem!) ‹smâil’i,Elyesâ’y› ve Zülkifl’iyâd et. (Onlar›n pek mükemmelhâllerini kavmineanlat.) Ve (onlar›n) hepside hay›rl›lardand›. (Sâdsûresi: 48)peygamberler tarihi ansiklopedisi 272


‹fiMO‹LALEYH‹SSELÂM


‹fiMO‹L ALEYH‹SSELÂM‹fiMOiLALEYHiSSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerden.Hârûn aleyhisselâm›n neslindenolup babas› Bali binAlkame’dir. Annesinin ad›Hanne’dir. Yakub aleyhisselam›no¤ullar›ndan Lavi’ninsoyundand›r. Mûsâaleyhisselâm›n dînini tebli¤etmifltir.‹flmoil aleyhisselâmpeygamber olarak gönderilmedenönce, M›s›r veKudüs aras›ndaki Bahr-iRûm (Rum denizi) sâhillerindeyaflayan Amâlikal›-lar, ‹srâilo¤ullar›na musallatolmufllard›. Amâlikal›-lar, ‹srâilo¤ullar›na sald›-r›p pekçok kimseyi öldürdüler,on binlercesini deesir ettiler. Mûsâ aleyhisselâmdanberi içerisindeTevrat’›n bulundu¤u ve‹srâilo¤ullar› için birlik veberâberli¤in sembolüolan Tâbût’u da ald›lar.Bilhassa Tâbût’un gitmesineçok üzülen ‹srâilo¤ullar›da¤›l›p, periflan bir hâledüfltüler. Kendilerini budurumdan kurtaracak birpeygamber göndermesiiçin duâ ettiler. Allahü teâlâ‹flmoil aleyhisselâm›peygamber gönderdi.‹flmoil aleyhisselamk›rk yafl›nda iken bir günnamaz k›l›yordu. Bu s›radaCebrail aleyhisselamgelerek hocas›n›n sesinebenzer bir sesle nida etti.‹flmoil aleyhisselam hemenhocas›n›n yan›na gitti.“Buyurun, ne emrettiniefendim” dedi. Hocas› düflünüponun üzülmemesiiçin ben ça¤›rmad›m demedi.“fiimdi git uyu” dedi.Dönüp gidince Cebrail aleyhisselamgelip önceki gibiyine nida etti. ‹flmoil aleyhisselamyine hocas›n›n yan›nagitti. Bunun üzerinedurumun fark›na varan hocas›,“Evlad›m, dön git veben seni ça¤›r›nca banagelme” dedi. Bu hal üç defatekrarland›ktan sonraCebrail aleyhisselam ‹flmoilaleyhisselama gözüküp,kendisine Peygamberli¤inipeygamberler tarihi ansiklopedisi 275


‹fiMO‹L ALEYH‹SSELÂMbildirdi ve ‹srailo¤ullar›nabildirmesini söyledi. Bununüzerine ‹flmoil aleyhisselam,‹srailo¤ullar›na Tevrat’›nemir ve yasaklar›n›tebli¤ etti. ‹srâilo¤ullar› önce‹flmoil aleyhisselâm› yalanlad›lar,sonra itâat ettiler.‹smoil aleyhisselâm,‹srâilo¤ullar›na Allahü teâlâtaraf›ndan Tâlût’un hükümdârtâyin edildi¤inibildirdi. ‹srâilo¤ullar› Tâlût’unhükümdarl›¤›n› kabuletmedi. Nihâyet çeflitliitirâzlardan sonra Tâlût’unhükümdârl›¤›n› kabul ettiler.‹çerisinde Tevrat’›n bulundu¤uTâbût’u Amâlikal›lardanal›p, ‹srâilo¤ullar›-na getiren Tâlût,‹srâilo¤ullar›ndan büyükbir ordu kurdu. Amâlikal›-lara karfl› harbe haz›rlad›.‹flmoil aleyhisselâm Amâlikal›larakarfl› harbe giderkenbir nehirden su içip içmemekleimtihân edileceklerinibildirdi. Bahsedilennehre gelince, Tâlût’unemrini dinlemeyip nehirdensu içen ‹srâilo¤ullar›ndanbaz›lar› imtihan› kaybedipperiflan ve sefîl hâldegeri döndü. Aralar›ndaDâvûd adl› bir gencin debulundu¤u Tâlût’a itâateden az say›da kimse nehrigeçip Amâlika kavminegâlip geldi. Amâlika kavmihükümdâr› Câlût’u, Dâvûdadl› genç öldürdü. Nihâyet‹srâilo¤ullar› düflmanlar›nagâlib gelip kuvvetlendiler.‹flmoil aleyhisselâm‹srâilo¤ullar›na on bir senepeygamberlik yapt›. Peygamberli¤inin11. senesindensonra Tâlût’u ‹srâilo¤ullar›nahükümdâr tâyin edipelli iki yafl›nda vefât etti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 276


YUNUSALEYH‹SSELÂM


YUNUS ALEYH‹SSELÂMYUNUSALEYH‹SSELÂM;Yunus aleyhisselâm,Musul yak›nlar›ndaki Ninovaahalisine gönderilenpeygamberdir. Babas›Metâ ad›nda bir zat olup,salih kimselerdendi. Yunusaleyhisselâm, kendisinibal›k yuttu¤u için Zinnûnve Sahib-i Hût adlar›ylada an›lm›flt›r.Yunus aleyhisselâm,Asur Devletinin baflflehrive önemli bir ticaret merkeziolan Ninova flehrindedo¤du. Babas› Metâ ve annesi,Allahü teâlâya duâedip, kendilerine bir erkekevlât ihsan etmesini dilediler.Cenab-› Hak, onlara Yunus’uihsan etti. Ancak Yunusaleyhisselâm, ana rahmindeykenbabas› vefat etti.Annesi, onun do¤um veçocuklu¤u s›ras›nda birçokharikulâde hâller gördü.Yunus aleyhisselâmNinova’da büyüdü. Kavmiiçinde emin, yalan söylemeyen,yard›msever birkifli olarak meflhur oldu.Otuz yafl›na gelince, Ninovaahalisine peygamberolarak gönderildi. Putlaratapan Ninova halk›n›, senelerceAllahü teâlâyaiman ve ibadet etmeyedavet etti. Kavmi, onaiman etmedikleri gibi, birçokeza ve cefada bulundular.Onunla alay ettiler.Fakat Yunus aleyhisselâm,y›lmadan ve ümitsizli¤ekap›lmadan, onlar›hak dine davet etti. Allahüteâlân›n azab› ile onlar›korkuttu. Fakat Ninovahalk›, alay ederek, Yunusaleyhisselâma dediler ki:- Tek bir kiflinin hat›r›için azap inip, herkesi yokedecekse, müsaade et debu azap gelsin!Yunus aleyhisselâm,kavminin küfürde ›srar etmesineüzülüp, onlar›n aras›ndanayr›ld›. Allahü teâlâona vahyedip buyurdu ki:- Kullar›m›n aras›ndanayr›lmakta acele etme!Geri dön, k›rk gün dahaonlar› imana ça¤›r!peygamberler tarihi ansiklopedisi 279


YUNUS ALEYH‹SSELÂMYunus aleyhisselâm builâhî emir üzerine, kavminedöndü ve onlar› hak dinedavete devam etti.Otuz yedi gün aralar›ndakald›. Kavmi yine inanmad›.Bunun üzerine Yunusaleyhisselâm buyurdu ki:- O hâlde üç güne kadarbafl›n›za gelecek azab› bekleyin!Bunun alâmeti öncebenizleriniz sararacakt›r!Sonra, ilâhî bir emirgelmeden, üzüntüyle aralar›ndanayr›ld›.Yunus aleyhisselâm›nhaber verdi¤i gün gelince,Ninoval›lar›n benizleri sarard›.Gökyüzü karard›.fiehri simsiyah bir dumankaplad›. Herkesi korku vetelâfl sard›. Feryat ve figanabafllad›lar. “Yunusaleyhisselâm aram›zda isekorkmay›n, e¤er gitmiflseazap bizi helâk edecektir!”diye söylefltiler.O zaman Allahü teâlâkalblerine piflmanl›k hissiniverdi. Onlar tövbe etmekarzusu ile yafll› salihbir zata geldiler ve ne yapmalar›gerekti¤ini sordular.O zat da, henüz azab›ngelmesine iki gün oldu¤unu,tövbe etmelerini veazab› kald›rmas› için duaetmelerini tavsiye etti.Bunun üzerine Ninovahalk›, Allahü teâlâya veOnun peygamberi Yunusaleyhisselâma iman ettiler.Allahü teâlâya dua edipazab› kald›rmas›n› niyaz ettiler.O zamana kadar yapt›klar›her türlü kötülük vehaks›zl›¤a da tövbe ettiler.Hatta öyle oldu ki, evlerindekibaflkas›na ait olan tafllar›söküp sahiplerine iadeettiler. Bunun üzerine Allahüteâlâ, tövbelerini kabuledip, azab› üzerlerinden kald›rd›.Duan›n yap›ld›¤› günCuma olup, Aflure Günü idi.Azab›n kalkmas› ile sevinçiçinde flehre dönenNinova halk›, flehirde Yunusaleyhisselâm› aramayabafllad›lar.Yunus aleyhisselâm,kavminden ayr›ld›ktanpeygamberler tarihi ansiklopedisi 280


YUNUS ALEYH‹SSELÂMsonra, Dicle nehri kenar›ndayken,yolcularla doluolan bir gemiye bindi. Gemihareket edip k›y›danuzaklaflt›. Gemi bir müddetgittikten sonra durduve k›m›ldamaz oldu. Gemidekilerflafl›r›p kald›lar.Ne kadar çal›flt›larsa dagemiyi bir türlü yürütemediler.Sonra da; “Aram›zdabulunan bir kimse yüzündengemi yürümüyor.” diyearalar›nda söylendiler.Geminin bataca¤›ndanendifle edip, pani¤e kap›ld›lar.Durumu u¤ursuzlukkabul edip, aralar›ndaflöyle bir karara vard›lar:- Burada efendisindenkaçan bir kul vard›r. Kur’aatal›m, o meydana ç›kar!O zamana kadar âdetleri,kur’a kime isabet ederse,ceza olarak o kimseyi denizeatmakt›. Âdetleri gere¤ikur’a çektiler. Kur’a Yunusaleyhisselâma ç›kt›. O zamanYunus aleyhisselâm,bunun, kendisi hakk›nda ilâhîbir imtihan oldu¤unu kabuledip, tevekkülle dedi ki:- O kimse benim!Gemidekiler, Yunusaleyhisselâma bak›p, salihbir kimse oldu¤unu anlay›pdediler ki:- Bu zat köleye benzemiyor!Yeniden kur’a çektiler.Kur’a yine Yunus aleyhisselâmaisabet etti. Bir keredaha tekrar ettiler. Nihayetüçüncü defa çekilen kur’ada Yunus aleyhisselâmaisabet etti. Bunun üzerinebaz›lar› dediler ki:- fiüphesiz bu kiflininbir hatas› olmal›!Yunus aleyhisselâm,yolcular› Allahü teâlâyaiman etmeye davet etti.Fakat gemidekiler, Yunusaleyhisselâm› denize att›-lar. O an gece vaktiydi. Yunusaleyhisselâm› bir bal›kyuttu. O zaman cenab-›Hak bal›¤a emredip, onuyaralamamas›n›, kemiklerinik›rmamas›n› bildirdi.Bal›k, bu hâl üzere Yunusaleyhisselâm› al›p, denizinderinliklerinde kayboldu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 281


YUNUS ALEYH‹SSELÂMYunus aleyhisselâm, bal›-¤›n karn›nda sa¤, akl› bafl›ndave fluuru yerindeydi.Bal›¤›n karanl›k vücudundaçok üzgün bir hâldeflöyle niyazda bulundu:- Ya Rabbi! Ninova’yadönmeye ve kavmimiimanl› bir flekilde görmeyeümidim sonsuzdur. Bütünbunlara ra¤men, senin takdirinne ise ona raz›y›m.O s›rada baz› sesleriflitti. “Bu nedir acaba?”diye söylendi. Allahü teâlâ,ona, bal›k karn›nda oldu¤unuvahyederek buyurduki:- Ey Yunus! Bu sesler,beni denizde zikredencanl›lar›n sesleridir!Yunus aleyhisselâm, bal›¤›nkarn›nda dahi her zamanzikre devam ediyordu.Melekler onun sesini iflitip,Allahü teâlâya arz ettiler. Allahüteâlâ buyurdu ki:- Bu kulum Yunus’unsesidir. Bir hâli sebebiyleo denizde bir bal›¤›n karn›ndad›r.Yunus aleyhisselâm “Lâilâhe illâ ente sübhânekeinnî küntü minezzâlimîn.”duas›na devam etti. Bu duas›ve tesbihi, onun kurtuluflunasebep oldu. Bal›¤›nkarn›nda üç, yedi veya k›rkgün kald›ktan sonra kurtuluflaerdi. Yunus aleyhisselâm,bal›¤›n karn›ndan Muharremay›n›n onuncu(Aflure) günü ç›kt›.Bal›k onu ç›kar›p, sahileb›rakt›¤›nda; Yunusaleyhisselâm zay›flam›fl,bitkin, hasta bir durumdayd›ve himayeye muhtaçt›.Cenab-› Hak ihsanederek, Hazreti Yunus’u,güneflin yak›c› s›ca¤›ndangölgelendirmek için, orada,genifl yaprakl›, çabukbüyüyüp yükselen bira¤aç veya bitki bitirdi. Bua¤aç, sinek ve haflarat›nzarar›n› da önlemekteydi.Cenab-› Hak, bir da¤ keçisinide emrine verdi. ‹yicekuvvetleninceye kadar, oda¤ keçisi sabah akflamgelip, Hazreti Yunus’u emzirdi.Yunus aleyhisselâmpeygamberler tarihi ansiklopedisi 282


YUNUS ALEYH‹SSELÂMkendine gelince, Allahü teâlâyaflükredip ibadetebafllad›. Birgün kendisinegölge veren a¤ac›n kurudu¤unugörüp üzüldü. Allahüteâlâ ona vahyedip,kavmine dönmesini emirbuyurdu ve kavmine, tövbelerinikabul etti¤ini bildirmesiniemretti.Yunus aleyhisselâmkavmine gitmek üzere yolaç›k›p, Ninova flehri yak›nlar›nagelince, gördü¤übir çobana, kavminin durumunusordu. Çoban dadedi ki:- <strong>Peygamberler</strong>i olanYunus aleyhisselâm onlaradar›l›p gitti¤inden, kendibafllar›na kald›lar. Cenab-›Hak onlara azapgönderdi. Azap bulutlar›bafllar› üzerinde üç gün üçgece durdu. Fakat onlarbin bir piflmanl›kla a¤laflt›-lar. Yunus aleyhisselâm›aramalar›na ra¤men biryerde bulamad›lar. NeticedeAllahü teâlâ onlar› ba-¤›fllad›. Üzerlerinden azab›kald›rd›. fiimdi yollar› gözetip,kendilerine emir veyasaklar› ö¤retecek Yunusaleyhisselâm›n gelmesinibekliyorlar.Yunus aleyhisselâm,kendisinin, beklediklerikimse oldu¤unu ve gidiponlara haber vermesini istedi.Çoban, Ninova’ya gidipYunus aleyhisselâm›ngeldi¤ini haber verdi.‹lk anda Yunus aleyhisselâm›ngeldi¤ine inanmayanNinova halk›, a¤ac›n vekoyunun dile gelip konuflmas›neticesinde inand›lar.Yunus aleyhisselâm›n bulundu¤utarafa gittiler. Yunusaleyhisselâm› namazk›larken buldular. Namazdansonra onu hasretle kucaklay›p,özür dilediler. Beraberceflehre döndüler.Bundan sonra Yunus aleyhisselâm,onlara, Allahü teâlân›nemir ve yasaklar›n›anlatt›. Kavmi mes’ut veiyilik üzere oldular. Yunusaleyhisselâm seksen üç yafl›nda,ibadet hâlindeykenNinova’da vefat etti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 283


YUNUS ALEYH‹SSELÂMHazreti Yunus’unmucizeleriHer peygamber gibiYunus aleyhisselâm›n damucizeleri olmufltur. Bunlardanbaz›lar› flunlard›r:Bal›¤›n karn›nda yaflamak.Yunus aleyhisselâm,Kur’an-› kerimde bildirildi-¤i üzere, bal›¤›n karn›ndaüç, yedi veya k›rk gün yaflam›flt›r.Bulutlardan atefl ç›kmas›.Yunus aleyhisselam›nduas› bereketiyle bulutlardanatefl ç›kard›. BirgünNinoval›lar kendisindenbuluttan atefl ç›karmas›n›istediler. Yunusaleyhisselam da dua ettive bulutlardan atefl ç›karakyere düfltü ve birtak›ma¤açlar› yakt›.Da¤daki kayadan suç›kmas›.Kelerin flehadeti. Ninoval›larkendisinden mucizeisteyince, eliyle da¤a iflaretetmesi vahyolundu. Da¤aiflaret edince da¤dan birkeler ç›karak dile geldi ve“Ey insanlar, biliniz ki Yunusaleyhisselam hak peygamberdir.Sizi cennete,Rabbinizin magfiretine davetediyor” dedi.Kap› halkas›n›n alt›n olmas›.Ninova hükümdar›n›imana davet edince flu kap›mdakihalka alt›n olursaiman ederim dedi. Yunusaleyhisselam da eliyle tutuncahalka alt›n oluverdi.Su üzerinde odunsuzatefl yakmak.Vahfli hayvanlar›nonun güzel sesini dinlemekiçin etraf›nda toplanmas›.Hazreti Yunus’unduas›Âlimlerimiz buyurdu ki:Bal›¤›n karn›ndaykenHazreti Yunus’un yapt›¤›dua; “Lâ ilâhe illâ ente sübhânekeinnî küntü minezzâlimîn”idi. Müslüman birkifli bu duay› her ne fley içinokursa, Allahü teâlâ elbetteonu kabul eder.peygamberler tarihi ansiklopedisi 284


DAVUDALEYH‹SSELÂM


DAVUD ALEYH‹SSELÂMDAVUDALEYH‹SSELÂMNesebi ve yetiflmesi‹srailo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerdendir.Hem peygamber hem desultan idi. Nesebi, Davudbin Eyfla bin Uveyd binSelmun bin Bâ’ir bin Yahflunidi. Yakub aleyhisselam›no¤ullar›ndan Yehuda’n›nsoyundan idi. K›saboylu, ak tenli, mavi gözlü,düz saçl› idi. On iki kardeflidaha vard›. Önceleri koyungüderdi. Çobanl›k yapt›¤›zamanlarda vahfli hayvanlarbile onun isteklerini yerinegetirirdi. Bir defas›ndabir aslan›n üzerine bindi¤irivayet olunur. Çobanl›kyaparken ibadetini de aksatmazd›.Bir defas›nda babas›nademifltir ki “Benda¤lar aras›nda yol al›rkentesbih okuyordum. Da¤larve tafllar da benimle birliktetesbih ediyordu.” Bunuifliten babas›; “Müjdeler olsunsana. Bu Allahü tealan›nsana verdi¤i bir hay›riflaretidir.” Dedi.‹srailo¤ullar›n›ndurumuAllahü teâlâ, Musa aleyhisselâmdansonra ‹srailo-¤ullar›na birçok nebîlergönderdi. Onlar›n vazifeleri;insanlar› Tevrat’›n hükümleriyleamel etmeye davetetmekti. Zaman uzad›kça,‹srailo¤ullar›; Tevrat’›n hükümlerinide¤ifltirmeye vekendi nefslerine uymayabafllad›lar. Aralar›nda isyan,f›sk ve fücur ço¤ald›. Azg›nkimseler, nebîlerin sözlerinidinlemez oldular. Ahlâklar›tamamen bozuldu. O zaman,M›s›r’la fiam aras›ndakiAmâlika kavminin hükümdar›Câlût’u, Allahü teâlâ,‹srailo¤ullar› üzerinemusallat k›ld›.Câlût, ‹srailo¤ullar›nahücum edip, onlar› bozgunau¤ratt› ve vatanlar›ndansürüp, çocuklar›n› esirald›. Cemaatlerini da¤›tt›.‹srailo¤ullar› periflan oldular.Musa aleyhisselâm zaman›ndanberi, ‹srailo¤ullar›nda,elden ele geçenve içinde mukaddes ema-peygamberler tarihi ansiklopedisi 287


DAVUD ALEYH‹SSELÂMnetlerin bulundu¤u sand›kda Câlût’un eline geçti.Câlût, bu sand›¤› alarak,hakaret olsun diye pis biryere b›rakt›. Kur’an-› kerimde,bu sand›¤a Tâbûtismi verilmektedir.Ev, mal ve yurtlar›ndanayr› düflen ‹srailo¤ullar›,bütün rahatlar›n›n kaçmas›n›ve huzursuzluklar›n›,Tâbût’un ellerinden ç›kmas›ndabildiler. Bafll›caemelleri, Tâbût’u ele geçirmekoldu. Böylece çarearamaya bafllad›lar. Kavminileri gelenleri, kendilerine;kuvvetli, kudretli vedirayetli bir kumandanbulmak için, Hazreti‹flmoil’e gittiler. Ondan, ‹srailo¤ullar›n›düflmandankurtaracak bir hükümdartayin etmesini istediler.‹flmoil aleyhisselâm da,“Korkar›m ki, üzerinize cihadfarz k›l›n›rsa, muharebeetmezsiniz!” dedi. ‹srailo¤ullar›dediler ki:- Niçin Allah yolundasavaflmayal›m ki? Bizyurtlar›m›zdan ç›kar›ld›k,hem de evlâtlar›m›zdanmahrum edildik.Ne zaman ki onlara cihadfarz k›l›nd›; içlerindençok az› hariç, cihaddan yüzçevirdiler. Hazreti ‹flmoilonlara dedi ki:- Allahü teâlâ sizin içinTâlût’u hükümdar olarakgönderdi.‹srailo¤ullar› Tâlût’uhükümdarl›¤a münasipgörmediler. Kendilerinindaha ehil olduklar›n› iddiaederek dediler ki:- Biz, hükümdarl›¤a ondandaha lây›k iken ve onamal bak›m›ndan da bir bollukverilmemiflken, nas›lolur da bizim bafl›m›zdahükümdarl›k onun olabilir?Onlar›n bu itiraz› karfl›-s›nda ‹flmoil aleyhisselâmflöyle cevap verdi:- fiüphesiz Allah, üzerinizeonu be¤enip seçmifltir.Ona, ilim ve vücut bak›m›ndan,sizden ziyadebir üstünlük vermifltir. Allahüteâlâ mülkünü diledi-¤i kimseye verir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 288


DAVUD ALEYH‹SSELÂM‹srailo¤ullar› her zamankiitirazc›l›klar›n› yinegösterdiler. <strong>Peygamberler</strong>inden,Tâlût’un hükümdaroldu¤una dair alâmetistediler. Bunun üzerine,Hazreti ‹flmoil buyurdu ki:- Tâlût’un hükümdarolmas›na alâmet, kaybetmifloldu¤unuz Tâbût’ungetirilmifl olmas›d›r.Cenab-› Hak; ‹srailo¤ullar›n›n,Tâlût’un hükümdarl›¤›nakanaatleri olsundiye, Tâbût’u melekler vas›tas›ylaTâlût’un evinekoydurdu. ‹srailo¤ullar›,Tâbût’u, Tâlût’un evindebulunca, onun, kendilerineAllahü teâlâ taraf›ndanhükümdar yap›ld›¤›nainand›lar. Tâbût’un gelmesindendolay› gönüllerinesükûnet ve rahatl›k geldi.Böylece Tâlût, ‹srailo¤ullar›nahükümdar oldu.Câlût’u öldürmesiTâlût hükümdar olunca,memleket ifllerini veorduyu düzene koydu. Allahyolunda cihad için, Kudüs’tenhareket ederek,askeriyle kral Câlût’unüzerine yürüdü. Mevsiminçok s›cak olmas› yüzünden,askerin suya ihtiyac›pek fazla idi. Tâlût, itaateden asker ile etmeyenleribirbirlerinden ay›rmak içindedi ki:- Allahü teâlâ, sizi, birnehirle imtihan edecektir.Kim o nehirden doyuncayakadar su içerse, askerimdende¤ildir ve e¤erbir kimse o nehirden içmezyahut bir avuç suiçerse, zarar› yoktur ve askerimdendir.Tâlût, bu talimat›, kendisininhükümdar olaca¤›-n› haber veren ‹flmoil aleyhisselâmagelen vahy-i ilâhidenalm›flt›.Tâlût ve askeri nehregeldiler. Ordu, seksen binkifli idi. Askerin ço¤u, Tâlût’untalimat› haricine ç›-karak, istedikleri kadar sudaniçtiler. Az bir k›sm› sözdinledi. Bunlar›n da ço¤upeygamberler tarihi ansiklopedisi 289


DAVUD ALEYH‹SSELÂMfirar edince, geride çok azasker kald›. Tâlût’un ordusundaitaat edenlerin say›-s›, Eshab-› Bedir say›s›nadenk idi. Resûlullah efendimizBedir günü eshab›-na buyurdu ki:- Bugün siz, Tâlût’unsöz dinleyen eshab› adedincesiniz.Onlar müminidiler.Tâlût’un emrini dinlemeyipnehirden içenlerin;içtikçe dudaklar› karard›,susuzluklar› artt›, kendilerinikorku kaplad›, hareketetmeye kuvvetleri kalmay›p,nehir kenar›nda hâlsizkald›lar. Emri dinleyenlerinimanlar› kuvvetlendi.Bu hâlden dolay›Allahü teâlâ onlara güçverdi.Nihayet iki ordu karfl›karfl›ya geldi. Tâlût’un ordusunda,er olarak savaflakat›lan on sekiz yafl›ndagenç bir yi¤it vard›. ‹smiDâvud idi. Dâvud aleyhisselâm,pederi Eyflâ ve oniki biraderi ile Tâlût’un askeriaras›nda bulunuyordu.Bunlar›n en küçü¤üHazreti Dâvud idi. Rivayetegöre Davud aleyhisselamvücud bak›m›ndan zay›foldu¤u için babas› onuyine sürülerin bafl›nda b›-rakm›flt›. Davarlar›n› yayarkenkendisine bir sesgeldi: “Ey Davud! Sen Calut’uöldüreceksin. Buradadurup ne yapacaks›n.Haydi sürülerini Allahaemanet et ve kardefllerinekat›l. Talut, Calut’u öldürecekolana mal›n›n yar›s›n›ve k›z›n› onunla evlendirmeyivaat etti” diyordu.Hemen davarlar›n› Allahatevekkülle orada b›rak›pbabas›n›n yan›na geldi.Babas›;-Davarlar› ne yapt›n?Deyince:-Onlara en koruyucubirini vekil ettim, dedi. Babas›onun bu sözündençoban arkadafllar›ndan birinivekil etti¤ini zannetmiflti.Hemen o¤ullar› içinaz›k haz›rlayarak Davudaleyhisselama verdi ve:peygamberler tarihi ansiklopedisi 290


DAVUD ALEYH‹SSELÂM-O¤lum, hemen kardefllerininyan›na git! Düflmanalarakarfl› güç kazanmalar›için bunlar› onlaraver. Durumlar›n› gör, benimyan›ma ve ve iflininyan›na hemen dön, dedi.Böylece Davud aleyhisselamTalut’un ordusunakat›ld›.Hazreti Dâvud’un sesiçok güzeldi. Bugün dahi,“Dâvudî ses” tabiri kullan›lmaktad›r.Sesi çok güzeloldu¤u için, devlet reisiTâlût’un huzuruna ç›kar›ld›.Tâlût onu, kendisinenedim yapt›. Dâvud aleyhisselâm,gün geçtikçeflöhret kazand›. Sonra da,Tâlût’un Amâlika kavminekarfl› haz›rlad›¤› orduyakat›ld›.Harp bafllamadan önce,Tâlût ferman edip; Câlût’uöldürene k›z›n› verece¤inive memleketin hertaraf›nda onun mührünügeçerli k›laca¤›n› ilân etti.Sonra yard›m için Allahüteâlâya dua ve niyazdabulundular.K›z›n› Dâvud’a verdiYap›lan savaflta HazretiDâvud, Allahü teâlân›n ihsan›ile Câlût’u öldürdü.Bunun üzerine Tâlût’unpeygamberler tarihi ansiklopedisi 291


DAVUD ALEYH‹SSELÂMordusu, coflarak, düflmanayapt›¤› hücumla onlar›bozup, ma¤lûp ettiler. Câlût’unaskeri da¤›ld›. BöyleceAllahü teâlâ, Tâlût veordusunun duas›n› kabuletti. Onlara sab›r ve tahammülverdi. Kâfirlerekarfl› onlara yard›m etti.Tâlût zafere kavuflunca,ganimet olarak ele geçenfleylerin hepsini yakt›rd›.Çünkü Musa aleyhisselâm›ndininde, ganimetleryak›l›rd›. Sonra ordusuile Kudüs’e döndü. ‹flmoilaleyhisselâma var›p, durumuoldu¤u gibi anlatt›.‹flmoil aleyhisselâm, Tâlût’a;“Sen de verdi¤in sözüyerine getir!” buyurdu.Tâlût da k›z›n› Dâvud aleyhisselâmaverdi. Hâkimiyetialt›ndaki topraklarda,Dâvud aleyhisselâm›nmührünü de geçerli k›ld›.insanlar, Dâvud aleyhisselâm›ngüzel ahlâk ve adaletineyönelip onu sevdiler.Tâlût’un hükümdarl›kmüddeti, vefat›na kadark›rk y›l sürdü.Hazreti Dâvud’unhükümdarl›¤›Tâlût’un ölümündensonra, Dâvud aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›n›n hükümdar›oldu. ‹srailo¤ullar›n›ntamam› Dâvud aleyhisselâm›nhükümdarl›¤›-n› kabul ettiler. Bir müddetsonra, cenab-› Hak kendisinepeygamberlik vazifesinide bildirdi. Böylecesaltanat ile birlikte nübüvvetyükünü de tafl›yan ilkpeygamber oldu.Dâvud aleyhisselâm,peygamber ve hükümdarolarak, ‹srailo¤ullar›n›, Allahüteâlây› tan›maya veOna kulluk yapmaya ça-¤›rd›. Ömrü boyunca insanlararas›nda adaletlehükmetti. Zaman zamank›l›k de¤ifltirip halk›n aras›ndadolafl›rd›. Halk›nkendisi hakk›ndaki düflünceleriniböylece ö¤renirdi.Dâvud aleyhisselâm,kendisine gelen vahiy icab›,halk aras›ndaki hükmündeflahit ve yemin ilepeygamberler tarihi ansiklopedisi 292


DAVUD ALEYH‹SSELÂMhükmeyledi. Hâkimiyeti,halk› öyle kaplad› ki, yaln›zkal›nca bile, dine ve aklauymayan herhangi bir fleyikonuflmaktan korkarlard›.Allahü teâlâ, Dâvudaleyhisselâm›n hâkimiyetinikuvvetlendirince, bütünhalk onun emrine itaatetti. Âlimlerin bildirdi¤inegöre, hâkimiyetinin kuvvetlenmesiflöyle oldu:Birgün, kendisine birkifli geldi. Baflka bir flahs›n,öküzünü zorla elindenal›p gasbetti¤ini söyledi.Onu dava etti. Dâvud aleyhisselâm,daval›y› huzurunaça¤›rtt›. Daval› dedi ki:- Böyle bir iflin asl› yoktur.Ben kimsenin öküzünügasbetmedim.Davac› olan kiflinin dehiçbir flahidi yoktu. Dâvudaleyhisselâm olay› araflt›rd›.Hiçbir delil bulamad›.Gece olunca bir rüya gördü.Rüyas›nda, Allahü teâlâtaraf›ndan daval›n›nöldürülmesi emredildi. Buemir üç defa tekrarland›.Hazreti Dâvud, ertesisabah daval›y› huzurunaça¤›rtt›. Allahü teâlân›nemrini ona bildirdi. Adamflafl›rd› ve karara itiraz etti.Delilsiz ve flahitsiz bir insan›nöldürülemeyece¤inisöyledi. Dâvud aleyhisselâmise, karar›n kesin oldu¤unu,çünkü Allahü teâlâdanvahiy ald›¤›n› aç›klad›.Zira peygamberlerinrüyas› vahiy idi. Kendisiiçin bir kurtulufl ümidi kalmad›¤›n›anlayan daval›,baflka bir suçunu itirafederek dedi ki:- Ey Allah›n peygamberi!Daha önce flu iddia sahibininbabas›n› öldürmüfltüm.Ortada hiçbir flahitde yoktu. Benim öldürülmemiAllahü teâlâ bununiçin emretmifltir.Bu itiraf üzerine, o kifliyek›sas tatbik edildi. Buhâdise, bütün ‹srailo¤ullar›üzerinde büyük bir tesirmeydana getirdi. Bundansonra hiç kimse Allahü teâlân›nemirlerinin d›fl›naç›kmaya cesaret edemedi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 293


DAVUD ALEYH‹SSELÂMÇünkü onlar, ›ss›z yerlerdebile suç iflleseler, Allahüteâlân›n bildirmesi ile Dâvudaleyhisselâm›n kendileriniyakalayaca¤› inanc›ndaidiler. Böylece, Dâvudaleyhisselâm›n hükûmetikuvvetlendi. Zaman›nen kuvvetli devleti, Dâvudaleyhisselâm›n devletioldu.Hazreti Dâvud’unimtihan›Dâvud aleyhisselâm,bir gün ibadet eder, birgün kavminin hukukî meselelerinikarara ba¤lar, birgün halka nasihatte bulunur,bir gün de kendi flahsîifllerini yapard›. Böylecevaktini dörde ay›rm›flt›.‹badet gününde, kimsenin,yan›na b›rak›lmamas›n›emrederdi. Fakat,Dâvud aleyhisselâm ibadetlemeflgul oldu¤u günlerdenbirgün, iki adamgelerek ans›z›n Dâvudaleyhisselâm›n önündepeyda oluverdiler. Dâvudaleyhisselâm onlara dediki:- Benden ne istiyorsunuz?Yoksa sizler bugünbenim ibadet günüm oldu¤unu,icra ve karar günümolmad›¤›n› bilmiyormusunuz?- Tabiî biliyoruz. Ancakadâletin tatili olmaz. Bizimaram›zda bir sürtüflmemizvar. Senin, ikimizin aras›n›bulacak bir hüküm vermeniçin buralara geldik!Daval›lar›n ›srarlar›üzerine, Dâvud aleyhisselâm;“Pekâlâ, buyurun bakal›m!”dedi. Onlardan birisisöze bafllad›:- Meselemiz flundanibarettir. Kardeflimin doksandokuz koyunu var. Benimise bir tane. Böyle oldu¤uhâlde, kardeflim,benden bu bir koyunu daalmak istiyor.‹fli çabuk bitirmek isteyenDâvud aleyhisselâmdedi ki:- Kardeflin senden o birkoyunu da almak istedi¤ipeygamberler tarihi ansiklopedisi 294


DAVUD ALEYH‹SSELÂMiçin sana haks›zl›k yapmaktad›r.Allahü teâlâyaiman› olmayan insanlardanbaz›lar› zulüm yapmaktad›rlar.‹yi insan dapek az bulunmaktad›r.Dâvud aleyhisselâm›nbu karar› üzerine, onlargüldüler ve hemen oradanayr›ld›lar. Bir müddetsonra, Dâvud aleyhisselâm,çok k›sa bir süredekarar vermifl oldu¤unufark etti. Hâlbuki öbür kifliyede bunun sebebinisormas› gerekirdi. Çünkü,ikinci kifli de hakl› olabilirdi.Bu tavr›n, kad›l›k(hâkimlik) kanunlar›nauygun olmad›¤›n› veRabbinin, adaleti icraederken, kendisini imtihanetmifl olabilece¤inidüflündü.Bunun üzerine, Dâvudaleyhisselâm, Allahü teâlâdanaf dileyerek, kendikendine; bundan sonrahüküm verirken acele etmeyece¤ine,karar verirken,delilleri ortaya koyaca¤›nadair söz verdi. Buhâdiseden sonra k›rk günk›rk gece a¤lad›. Bafl›n›secdeden kald›rmad›.Gözlerinin yafl› secde yerini›slatt›. Sonra Allahü teâlâdanhitap gelip; “Affeyledim!”buyuruldu.Eshab-› septM›s›r ile Medine-i münevverearas›nda, K›z›ldenizkenar›nda, ‹yle yahutMedyen yahut Teberiyyeflehrinin halk›, yetmifl binkifli olup, ‹srailo¤ullar›ndanidiler. Onlar, bal›k avlamakve satmakla geçinirlerdi.Cumartesi günü,Musa aleyhisselâm›n dininde,ibadetten baflkaher ifl haram oldu¤undan,bal›k avlamaya kimse cesaretedemezdi. Cenab-›Hak, cumartesi günü bal›kav›ndan onlar› men etti.Onlar da cumartesi günüavlanmamak üzere, nebîleriDâvud aleyhisselâmasöz verdiler.‹srailo¤ullar›, verdiklerisöze riayet edip, o gün ba-peygamberler tarihi ansiklopedisi 295


DAVUD ALEYH‹SSELÂMl›k avlam›yorlard›. Fakatfleytan, onlara; “Siz, bal›-¤›n av›ndan nehyolunmad›n›z,yemesinden nehyolundunuz!”diyerek kalblerinevesvese verdi. Böylece,bir k›sm› cumartesi gününegösterdikleri tazimiihlâl ederek, bal›k avlamaklailgili ilâhî yasa¤amuhalefet ettiler. Cumartesigünü, Allahü teâlân›nhikmeti ile su yüzü bal›kladolar; di¤er günler ise görünmezlerdi.Bu durumonlar için bir imtihan idi.Binaenaleyh, ilâhî emreuyarak imtihan› kazanmakmümkün iken, aksini yapmaklaazaba kofltular.Eshab-› septin bir k›sm›bu yasa¤› ihlâl ederken,bir k›sm› da onlara nasihatediyordu. Böyle yapmalar›n›nneticesinde, kendilerineilâhî azab›n gelece¤inihat›rlat›yorlard›. Bu yasa¤›n,kendilerine, ilâhî birimtihan oldu¤unu belirtiyorlard›.Di¤er bir k›sm› da, yasa¤auyduklar› hâlde, yasa¤›ihlâl edenlere bir fleysöylemiyor, nasihat edenlerediyorlard› ki:- Helâk olacak veyahutazap görecek bir kavmenasihat ederek kendiniziniçin yorars›n›z? Eme¤inizeyaz›kt›r.Nasihat etmekten geridurmayanlar da, onlaraflöyle cevap veriyorlard›:- Cenab-› Hakk›n huzurundamazur olmak için,iyili¤i emreder, haram vegünahlardan nehyederiz.Nasihat edip, emr-i bilmaruf ve nehy-i anil münkerdebulunanlar; isyaniçinde olanlar›n herhangibir azaba u¤rayacaklar›n›düflünerek, asi ve bozguncularlakendileri aras›na birduvar çektiler. Yerlerini ay›-r›p, baflka bir kap›dan iflledilerve onlara kar›flmad›-lar. Birgün, asilerin d›flar›ç›kmad›klar›n› görünce,merak ederek gidip bakt›-lar. Bir gecede, cenab-›Hakk›n gadab› ile hepsininmaymun; yahut gençleri-peygamberler tarihi ansiklopedisi 296


DAVUD ALEYH‹SSELÂMnin maymun, yafll›lar›n›nh›nz›r suretinde oldu¤unugördüler. Bunlar, kâfir olupmaymun suretine çevrilenakrabalar›n› tan›yamad›lar.Lâkin maymunlar, akrabalar›n›tan›y›p, yanlar›na gelerek,elbiselerini koklad›-lar ve a¤laflt›lar.Müminlerin; “Biz size,‘Allahü teâlân›n emrinigözetin, haram ve günahifllerden vazgeçin!’ demedikmi?” sözlerine de, yaln›zbafllar›yla cevap verip,tasdik ettiler ve üç günsonra öldüler. Müminlerise, helâk olmaktan kurtuldular.Hak teâlâ rüzgârlaya¤mur gönderip, lefllerinideryaya b›rakt›.Mescid-i Aksa veHazreti Davud’un vefat›Dâvud aleyhisselâm›nhükümdarl›¤› zaman›nda,ortal›¤› kas›p kavuran birtaun [veba hastal›¤›] salg›-n› görüldü. O da halk›n›al›p, Beyt-ül Makdis’in bulundu¤uyere geldi. Melekler,buradan gö¤e yükselirlerdi.Dâvud aleyhisselâm,bu hâli gördü¤ü için, orayadua etmek üzere gelmiflti.Kayan›n bulundu¤uyere gelince, hastal›¤›nkald›r›lmas› için Allahü teâlâyayalvard›. Daha sonraburada, Mescid-i Aksa ad›ile Kur’an-› kerimde bildirilenbüyük bir mescidin inflas›n›bafllatt›. ‹srailo¤ullar›nadedi ki:-Allah›n size merhametetti¤i flu kayan›n üzeriniMescid edinmenizi emrediyorum.Çünkü oras›mescid edinmeye lay›k biryerdir. Onun içinde siz vesizden sonrakiler Allahütealay› zikirden uzak kalmayacaklard›r.Bunun üzerine ‹srailo-¤ullar› mescid yapmak istediklerizaman fakir birigelip:-Buras› benim yerim.Buraya ihtiyac›m var. Benimhakk›m› gasp etmenizsize helal olmaz, dedi. ‹srailo¤ullar›ise:peygamberler tarihi ansiklopedisi 297


DAVUD ALEYH‹SSELÂM-Burada senin hakk›ngibi hakk› olmayan kimseyoktur. Sen insanlar›nen cimrisi olma ve bizis›k›nt›ya sokma, dediler.Fakir:-Ben hakk›m› biliyorumsiz ise hakk›n›z› bilmiyorsunuz,dedi. Bunun üzerine‹srailo¤ullar›:-R›zan ile, gönlündenkoparak vermezsen, bizonu senden zorla al›r›z,dediler. Adam,-Siz, buna Allah›n hükmünde,Davud aleyhisselam›nhükmünde bir dayanakbuldunuz mu? dedi.Bunun üzerine durumDavud aleyhisselama bildirildi.Davud aleyhisselam:-Onu raz› ediniz, dedi.‹srailo¤ullar›;-Ey Allahü tealan›npeygamberi! Oray› ondankaça sat›n alal›m? diyesordular. Davud aleyhisselam:-Yüz koyuna al›n, buyurdu.Fakir adam Davudaleyhisselama gelerek:-Biraz art›r, dedi.-Yüz s›¤›r-Biraz daha art›r-Yüz deve-Biraz daha art›r. Senbunu Allah için sat›n al›-yorsun. Allahü teala isekerimdir.Adam›n bu sözü üzerineDavud aleyhisselam:-Öyleyse sen de bir fiyatsöyle, dedi. Bununüzerine adam:-Hakk›m› bir zeytin, birhurma ve bir üzüm bahçesikarfl›l›¤›nda satar›m, dedi.Davud aleyhisselam,-Olur, deyince adam,tekrar:-Sen onu Allah için al›-yorsun. Biraz daha art›r.-Sen diledi¤ini iste.-Sen Allah kat›nda bendenflereflisin. Arsan›n karfl›s›ndao¤luma bir yüksekduvar yapt›r ve onu alt›n vegümüflle doldur.peygamberler tarihi ansiklopedisi 298


DAVUD ALEYH‹SSELÂMDavud aleyhisselâm›n inflas›na bafllad›¤› Mescid-i Aksa’n›n 1890y›l›nda çekilmifl foto¤raf›Davud aleyhisselamadam›n bu teklifini de kabulbuyurdu. Bunun üzerineadam:- Ey Allah›n peygamberi!Allahü tealan›n benimbir tek günah›m› ba¤›fllamas›bana ba¤›fllanacakher fleyden daha sevgilidir,dedi. Böylece Mescidinarsas› al›nd›.Mescidin inflas›na, hükümdarl›¤›n›non birinci y›-l›nda bafllam›flt›. Bizzat Dâvudaleyhisselâm ve bütünâlim ve önde gelenler, flevkve iftiharla s›rtlar›nda taflgetirip, elleriyle bina etmeyegayret ve itina ederlerdi.Bina bir adam boyu olunca;“Bu iflin tamamlanmas›,o¤lun Süleyman’a müyesserolur!” diye ilâhî vahiygeldi. Bunun üzerine,bina için haz›rlad›¤› alt›n vegümüflleri Hazreti Süleyman’averdi. Mescidin yap›l›pbitirilmesi iflini de vasiyetetti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 299


DAVUD ALEYH‹SSELÂMDâvud aleyhisselâm,gayretli idi. Her gece, kap›-lar kapand›ktan sonra ibadetetmeye koyulurdu. Biryere gidince, evinin kap›-s›n› mutlaka kilitlerdi. Birgün,âdeti üzere evine gelince,kap›y› aç›p içeri girdi.‹çeride bir yabanc› görünce,ona sordu:- Sen kimsin?- Yeryüzü sultanlar›ndankorkmayan ve girmekistedi¤i yerden, onu hiçbirfleyin men edemedi¤ikimseyim.- Vallahi sen, ancak,ölüm mele¤isin.- Evet.Bunun üzerine Dâvudaleyhisselâm, ona yinesordu:- Bana, ölüme haz›rlanmamiçin, niçin habercigöndermedin?- Sana pek çok habercigeldi. Baban, kardeflin,komflun ve tan›d›klar›nnerededir?- Vefat ettiler.- Bütün bunlar, benimsana gönderdi¤im habercilerdi.Çünkü sen de onlargibi öleceksin.Daha sonra ölüm mele¤i,Dâvud aleyhisselâm›nda müsaadesini alarakruhunu kabzetti. Dâvudaleyhisselâm vefatedince, Allahü teâlâ, onunmülkünü, ilmini ve peygamberli¤inio¤lu Süleyman’amiras b›rakt›. Dâvudaleyhisselâm, vefatetti¤inde yüz yafl›nda idi.Hayat›nda k›rk sene saltanatsürmüfltür.Kur’an-› kerimde, HazretiDâvud’un daima Allahtançok korktu¤u, kendisineilim ve hakk› bat›ldanay›ran kuvvet verildi¤ibildirilmifltir. (Bugün eldebulunan muharref Kitab-›Mukaddes’te, Hazreti Dâvud’un,maiyetinde bulunanUrya adl› bir subay›nBatfleba [Teflâmu] adl› kar›s›ile maceras› diyerekyaz›l› olan çirkin hikâyedo¤ru de¤ildir. Hazret-iAli, bu yanl›fl ve çirkin hi-peygamberler tarihi ansiklopedisi 300


DAVUD ALEYH‹SSELÂMkâyeyi anlatanlara yüz altm›flde¤nek vuraca¤›n› bildirmifltir.)Hazreti Dâvud’unmucizeleriCenab-› Hak, Dâvudaleyhisselâma büyük teveccühgösterip, pek çokmucize ve hususiyetlervermifltir. Bunlardan baz›-lar› flunlard›r:1- Allahü teâlâ, Dâvudaleyhisselâm hakk›nda;“Kulumuz Dâvud” buyurdu.Bu ilâhî hitap, onunflerefinin, derecesinin üstünlü¤ünügöstermektedir.2- Dâvud aleyhisselâm,bütün ifllerinde, sadeceAllahü teâlân›n r›zas›n›gözetir, Ona yönelirdi.3- Cenab-› Hak; da¤lar›,tafllar›, kufllar› onunemrine verdi. Zebur’uokumaya bafllad›¤› zaman;kufllar, havadana¤açlara inerler; hep birlikte,okunan Zebur’u tekrarederlerdi.4- Kufllar›n dilini bilirdi.5- Allahü teâlâ, Dâvudaleyhisselâma demiri hamuryapacak bir kudretverdi. Atefle sokmadan vedövmeden demire, mumgibi, istedi¤i biçimi verirdi.Bu hâl ona verilen birmucize idi. Kur’an-› kerimdebu husus flöyle bildirilmektedir:(... Biz ona demiri [balmumu gibi] yumuflatt›k.)[Sebe 10]6- Demirden z›rh yap›psatar, elinin eme¤iyle geçinir,devlet hazinesindenbir fley almazd›. Cenab-›Hak, Dâvud aleyhisselâmaz›rh yapma sanat›n› ö¤retti¤ini,Kur’an-› kerimdehaber vermektedir:Dâvud aleyhisselâm,ço¤u zaman k›yafet de¤ifltiripflehirde dolafl›r; halk›n,idareden memnun olup olmad›¤›n›araflt›r›rd›.Birgün k›yafet de¤ifltirerekç›km›fl; kendisi hakk›ndahalk›n kanaatini soracakbirisini aram›flt›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 301


DAVUD ALEYH‹SSELÂMCebrail aleyhisselâm, insanfleklinde karfl›s›na ç›kt›.Dâvud aleyhisselâmonu tan›yamad›. Ona sordu:- Dâvud’un memleketindekidurumunu nas›lbuluyorsun?- O, ne iyi kiflidir. Yaln›zkendisinde bir haslet dahaolsa.- O haslet nedir?- ‹flittim ki, o, hazinedengeçiniyormufl. Hâlbuki,kiflinin kendi kazanc›n›yemesinden daha üstünbir fley yoktur.Bunun üzerine Dâvudaleyhisselâm geri döndü.Cenab-› Haktan, kendi elinineme¤iyle bir geçim ihsanetmesini niyaz etti. Allahüteâlâ da ona demirciliksanat›n› ö¤retti. Art›k o, z›rhyap›p sat›yor ve bununlageçiniyordu. Z›rh yapmasayesinde maifleti bollaflt›.Hazreti Dâvud fakir vedüflkünlere sadaka verir,mal›n›n üçte birinimüminlerin iflleri için sarfederdi. Resûlullah efendimizbuyuruyor ki:(‹nsan›n yediklerininen hay›rl›s›, iyisi, bile¤i ilekazan›p yedi¤idir. Allahüteâlân›n peygamberi Dâvud[aleyhisselâm] elinineme¤i ile kazan›p yerdi.)Dâvud aleyhisselâm›ndi¤er mucizeleri flunlard›r:7- Saltanat› heybetliolup, devleti, zaman›n›nen kuvvetli devleti idi.8- Dâvud aleyhisselâma,o vakte kadar di¤erpeygamberlere verilenlerdenayr› ve fazla olarak“fadl” verilmifltir.9- Allahü teâlâ, Dâvudaleyhisselâma Zebur’uverdi. Cenab-› Hak, faziletin;din ve ilimle olup, mallaolmad›¤›na iflaret ederek,mealen; (Biz Dâvud’a[aleyhisselâm] Zebur’uverdik.) [‹srâ 55] buyurduve onun faziletini bildirdi.Hazreti Davud’a verilenZebur; manzum olup, ‹branîdili üzere idi. Meflhurdört kitaptan biridir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 302


DAVUD ALEYH‹SSELÂMVaaz ve nasihat fleklindeolup, Tevrat’› kuvvetlendirir,aç›klar. ‹çinde, helâlve harama dâir hükümleryoktur. Tevrat’la ameletmeye ça¤›rd›¤›ndan,Tevrat’› nesh etmedi, yanihükümlerini yürürlüktenkald›rmad›. ‹çinde helâl veharama dair hükümleryoktur. Zaten Dâvud aleyhisselâmda ayr› bir resûlolmay›p, ‹srailo¤ullar›n›npeygamberlerinden biriidi. Zebur, Dâvud aleyhisselâmaRamazan ay›ndanazil oldu.Dâvûd aleyhisselâm›nçok güzel, pek yan›k vetatl› sesle okudu¤u Zebûr’u,dinleyenler hayrankal›p, kendinden geçerdi.Zebûr okunaca¤› zaman,insanlar, cinler, ehil ve y›rt›c›hayvanlar durur, kufllarüzerlerine kanat gerer,rüzgâr dinerdi.Hadîs-i flerîfte bildirildi-¤i üzere Peygamber efendimizbir gün Ebû MûselEfl’arî’yi (rad›yallahü anh)Kur’ân-› kerîm okurkendinledi ve; “Gerçekten sanaDâvûd’un (aleyhisselâm)mizmarlar›ndan (güzelses ve âhenginden) biriverilmifltir.” buyurdu.Resûlullah efendimizonun sesini Dâvûd aleyhisselâm›nsesine benzetmifltir.Kur’ân-› kerîmden önceinzâl edilen (indirilen)bu Zebûr ve di¤er ilâhî kitaplar›nelde as›llar› olmay›p,hepsi zamanla tahrifveya yok edilmifllerdir.10- Y›rt›c› hayvanlar,Dâvud aleyhisselâm›n huzurunagelip, tam bir ba¤l›l›klaona hizmet ederlerdi.11- Dâvud aleyhisselâm›nhususiyetlerinden biride, kendisine ihsan edilennimetlere flükredip, ihsansahibinin hakk›na riayetedici olmas›d›r.Dâvud aleyhisselâmbir gün oruç tutar, bir güntutmazd›. Onun bu davran›fl›Muhammed aleyhisselâm›nümmeti için depeygamberler tarihi ansiklopedisi 303


DAVUD ALEYH‹SSELÂMbir ölçü olmufltur. Nitekimhadis-i flerifte buyurulduki:(Allahü teâlâya en sevimlioruç, Dâvud’un orucudur.O bir gün oruç tutar,bir gün tutmazd›. Allahüteâlâya en sevimli namazda Dâvud’un namaz›idi. O, gecenin yar›s›ndauyur, üçte birinde namazk›lar, alt›da birinde yineuyurdu.)Dâvud aleyhisselâm,Allahü teâlân›n azab›n› hat›rlad›¤›zaman mafsallar›gevfler, tamamen kendisinisal›verir; Allahü teâlân›nrahmetini hat›rlay›ncada eski hâline dönerdi.Dâvud aleyhisselâm,gece ve gündüz bütün günüailesi aras›nda bölüfltürmüfltü.Hiçbir saat yoktuki, çoluk çocu¤undan, os›rada ibadet eden birisibulunmas›n. Böyleceonun ailesi, günün yirmidört saatini ibadetle geçirirdi.Nitekim ayet-i kerimede,(Ey Dâvud ailesi!fiükredin! Kullar›m içindegere¤i gibi Allaha flükredenazd›r.) [Sebe 13] buyurulmaktad›r.Dâvud aleyhisselâm,bir münacat›nda dedi ki:“‹lâhi! Seni hat›rlay›pzikredenlerin meclisindengeçip, gafillerin meclisinegitmek istedi¤im vakit,oraya gitmeden ayaklar›-m› k›r; zira senin böyleyapman, benim için büyükbir lütuftur.”Resulullah (aleyhissalâtuvesselâm) buyurdularki:-Hazreti Dâvud (aleyhisselâm)’undualar› aras›ndaflu da vard›r: “Allah›m!Senden sevgini veseni sevenlerin sevgisinive senin sevgine beniulaflt›racak ameli talebediyorum. Allah’›m! Seninsevgini nefsimden, âilemden,mal›mdan, so¤uksudan daha sevgili k›l.”Dâvûd aleyhisselâm;“Ya Rabbî! Seni neredearayay›m!” deyince, ce-peygamberler tarihi ansiklopedisi 304


DAVUD ALEYH‹SSELÂMvap olarak; “Ben, benimiçin kalpleri k›r›lm›fl, benimiçin kalpleri harâb olmufllar›n(evliyân›n) yan›nday›m.”buyruldu.Dâvûd aleyhisselâmAllahü teâlân›n azâb›n› hat›rlad›¤›zaman, mafsallar›gevfler, tamamen kendisinisal›verir, Allahü teâlân›nrahmetini hat›rlay›nca,eski hâline dönerdi.Allahü teâlâ Dâvûdaleyhisselâma flöyle vahyetti:-Ey Dâvûd! Biliyor musun,kullar›mdan kimingünâh›n› ba¤›fllamay› severim?Dâvûd aleyhisselâm;-Onlar kimdir, yâ Rabbî?dedi. Allahü teâlâ;-Günahlar›n› hat›rlad›-¤› zaman, içi titreyenlerdir,buyurdu.Allahü teâlâ, Dâvudaleyhisselâma, (Bir kimse,herfleyden ümit kesip, yaln›zbana güvenirse, yerdeve göklerde bulunanlar›nhepsi, ona zarar yapmaya,aldatmaya u¤raflsalar, onuelbette kurtar›r›m) diyevahy gönderdi.Allahü teala, Davudaleyhisselama vahy gönderdive “Ey Davud! Zikrimzikr edenlerin, Cennet’imibadet edenlerin,kafi olmakl›¤›m tevekküledenlerin, nimetimin ço-¤almas› flükredenlerin,rahmetim iyi ifller yapanlar›n,ünsiyetim beni ziyadesiylearzu edenlerindirve ben, muhiblerimemahsusum” buyurdu.Davud aleyhisselam;“Ya Rabbi! Sana ibadet etmekisterim. Bunun içinhangi vakit daha makbuldür”diye arz etti. Allahüteala: “Ey Davud! Geceninilk vaktinde kalkan sonundakalkamaz, sonunda kalkanilk vakitte kalkamaz.Bunun için gece yar›s›ndakalk, bana ibadette bulun!Ben de bütün dileklerinikabul edeyim buyurdu.Bir defas›nda, Resul-iekreme; “Gecenin hangivakti daha makbuldür?”peygamberler tarihi ansiklopedisi 305


DAVUD ALEYH‹SSELÂMdiye sorduklar›nda Resul-iEkrem efendimiz; “Yar›geceden sonraki vakittir”buyurdular.Davud aleyhisselam,münacat›nda dedi ki; “‹lahî!Seni hat›rlay›p zikredenlerinmeclisinden geçip,gafillerin meclisinegitmek istedi¤im vakit,oraya gitmeden ayaklar›-m› k›r, zira senin böyleyapman, benim için büyükbir lütuftur.”Allahü tealan›n Davudaleyhisselam›n kavminden,dualar›n› kabul etti¤iabid, salih kimseler vard›.Yahya Gassani anlat›r:“Davud aleyhisselam zaman›ndakurakl›k oldu.Halk, dua etmek için aralar›ndanüç âlim seçti. Onlardua için sahraya ç›kt›klar›nda,içlerinden biri; “YaRabbi! Kitab›nda, bize,zulm edenleri affetmemizibildirdin. ‹flte nefislerinezulm eden bizler, huzurunageldik. Senden af dileriz.Bizi affeyle” dedi. Di¤eri;“Ya Rabbi! Kitab›nda, köleleriazad etmemizi bizleretavsiye ettin, iflte kul olarakhuzuruna geldik, bizleriazad eyle”, Üçüncüsü de;“Ya Rabbi! Sen, kitab›nda;“Kap›ya gelen saili (bir fleyistiyeni, fakiri) reddetmeyin,ondan yüz çevirmeyin”buyuruyorsun. ‹flte bizsail (isteyici) olarak huzurunageldik. Senden rahmetdiliyoruz, bofl çevirme”diye dua edince, Allahuteala hepsinin dualar›n›kabul ederek rahmetinigönderdi.Allahü teala, HazretiDavud’a vahyetti ki: “EyDavud! Kullar›mdan herhangibiri, yaratm›fl olduklar›m›bir yana at›p banas›¤›n›rsa, bu halinden dolay›,yedi kat sema ve içindekiler,yedi kat yer ileiçindekiler o kimseye düflmanolsalar, yine onuniçin bir kurtulufl yolu açar›m.‹zzetime ve celalimeyemin ederim ki, bu böyledir.Yine izzetime, celalimeve azametime yeminederim ki, bir kimse benipeygamberler tarihi ansiklopedisi 306


DAVUD ALEYH‹SSELÂMb›rak›p da, mahlukat›mdanherhangi birine gönülba¤larsa, bütün sebepyollar›n› keserim. Kalbini,h›rs ve içinden ç›k›lmazmeflguliyetlerle doldururum.Ömrü, dünyan›n ömrükadar da olsa, bitirip tüketemeyece¤iümitlerledoldururum.Ey Davud! Kim banadua eder de duas›n› kabuletmem? Kap›m›n, çalanaaç›lmad›¤›n› kim gördü?Mahlukat›m›n arzu ettikleriniben veririm. Onlar›nher istedi¤i, bende mevcuttur.Bütün ümitlerin yeribenim. Bana afl›k olanlar›nkalblerini, yeryüzündenazargah›m k›ld›m. Okalbleri, bana daha da yanafls›nve fazla ifltiyak (arzu)duysunlar diye, her annimetlerimi saç›yorum.Bana flükrettikleri ve beniunutup baflkalar›na meyletmedikleriiçin böyle yap›yorum.Bir an bile beniunutmas›nlar diye onlarahadsiz, hudutsuz bana kavuflmaarzusu veriyorum.Onlara ünsiyet (yak›nl›k)kap›lar›m› açt›m. Banadua etmeden istekleriniyerine getirdim. ‹zzetime,celalime yemin ederim ki,onlar› Firdevs Cenneti’nekoyup cemalimi gösterece¤im.Ben onlardan, onlarda benden raz› oluncayakadar iyiliklerimi ya¤d›-peygamberler tarihi ansiklopedisi 307


DAVUD ALEYH‹SSELÂMraca¤›m. Yeryüzündeolanlara haber gönder.Beni sevenlerin sevgilisiyim.Benimle olmak isteyenlerleberaberim. Banayak›n olmak isteyenlerincan yoldafl›y›m. Emirlerimeitaat edenlere, muti s›-fat›mla tecelli ederim.Ben, baflkalar›na tercihedenleri seçerim.Ya Davud! Sevdi¤indenbir fley saklayan sevgilihiç görülmüfl müdür?‹yi kimselerin, bana muhabbetiartar. Benim deonlara her an artmaktad›r.Beni arayan bulur. Baflkas›n›arayan, beni kaybeder.Kulumun en büyükifli, benim muhabbetimolursa, onu kendi zikrimlerahatlat›r›m. Onu sever,aram›zdaki mesafeyi kald›r›rve perdeyi aralar›m.Herkes gaflet içinde beniunutmufl iken, o ay›k olur.‹flte bunlar, hakikat ehlidirler.Sevgimi, kalbi ve diliile beni zikredene verdim.Kalbine muhabbetimi yerlefltirdim.Benden raz›olursan ben de senden raz›olurum. Verdiklerimeflükredersen, iki cihandaaziz ederim. Gönderdi¤imbelalara sabretmeyenler,bizden bir talepte bulunmas›nlar.Ben bir kulumusevince, onun kalbini korkumladoldururum. Banakavuflmak için onu pervanegibi yapar›m. Bundansonra o kul, taat›ma can-ugönülden koflar. Dostlar›-m›, kubbelerimin alt›ndagizlerim. Onlar›, ancaksevdiklerime tan›t›r›m.Onlara müjdeler, saadetlerolsun. Beni unutan› bileunutmam, daima benizikredeni hiç unutur muyum?Ben, cimrilere bileihsanlar›m› bolca ya¤d›r›rken,nas›l olur da cömertlerecimrilik ederim. Dile¤iolan kullar›ma müjdele!Ben merhametliyim, kullar›maac›r›m. Bana severekkulluk yapan›, Cennet’imekoyar›m. Banakulluk etmeyeni de hiç ac›-madan Cehennem’e atar›m.‹zzetime, celalime ye-peygamberler tarihi ansiklopedisi 308


DAVUD ALEYH‹SSELÂMmin ederim ki, ancak beniarzu edenler bana yak›nolurlar. Beni seveni (imtihaniçin veya dereceleriniyükseltmek için) belalarasalar›m. Benden kaçmakisteyeni de yakar›m. Günahkarolanlara benim gafur(magfiret edici, ba¤›fllay›c›)oldu¤umu bildir.Korkarak bana gelenlereazab etmem. Beni severekgeleni, ayr›l›k ateflineatmam. Utanarak banayöneleni, k›yamet günüutand›rmam. Cennet’im,rahmetimden ümidinikesmeyenleredir. Yapt›¤›hatay›, benim aff›mdandaha büyük bilenlere gazapederim. Bir kimsenincezas›n› hemen vermekistesem, önce rahmetimdenümidini kesenleri cezaland›r›r›m.Fakat, aceleetmek benim flân›mdande¤ildir. Geceleri sevdikleriminkalbine tecelliederim. Onlar, benimlehuzur içinde kelam ederler.Benim sevdi¤im, hayraehli olan kullara saadetlerolsun. Onlar›n yerine kadar güzeldir.”Allahü teala Davudaleyhisselama; “Benim ahlak›mlaahlâklan, ahlâk›mdanbirisi de mutlak suretlesab›rl› olmamd›r” diye bildirdi.Davud aleyhisselam;“Ya Rabbi! Senin r›zan u¤rundamusibetlere sabredenkederli bir kimseninmükâfat› nedir?” diye sorunca,Allahü teala; “ Ondanhiç ç›karmayaca¤›miman kisvesini ona giydirmemdir”buyurdu.Allahü teala, Davudaleyhisselama; “Sabredenlerinyeri DarüsselamCenneti’dir. Oraya girdiklerivakit, onlara flükretmeleriilham edilir. fiükür,sözlerin en güzelidir. Onlarflükrettikçe, nimetlerimiart›r›r ve daha ziyadesinigösteririm” Buyurdu.Allahu teala, Davudaleyhisselama; “Ey Davud!Beni sev, beni sevenisev ve beni kullar›ma sevdir.Kullar›m beni sevsin-peygamberler tarihi ansiklopedisi 309


DAVUD ALEYH‹SSELÂMler” buyurdu. Davud Aleyhisselam;“Bunu nas›l yapay›m?”deyince, Allahüteala; “Sen, beni güzel birflekilde an. Benim nimetve ihsanlar›m› onlara hat›rlat,onlar benden ancakiyilik bilsinler” buyurdu.“Ey Davud! Y›rt›c› hayvanlardankorktu¤un gibi,benden de kork.”“Kim di¤er yarat›klarabakmaz ve bana dayan›rsa;yer, gök ona hileyekalksa da, ben ona ç›kacakyol bulurum.”“Ey Davud! Beni sevdi-¤ini iddia eden kimse, bütüngece yatar uyursa, yalansöylemifl olur. Herkessevgilisini tenhada aray›pbulmak istemez mi? ‹flteben, gece vakti beni arayanlariçin haz›r›m.”“‹fltiyak›n bana olsun.Benimle ünsiyet et ve baflkalar›ndanuzaklafl.”“Benim dostlar›ma neoluyor ki, onlar dünyal›¤›düflünüyorlar? Halbuki,dünya düflüncesi, benimmünacat›m›n zevkini giderir.Ey Davud! Dostlar›mdanistedi¤im, âhireti isteyipdünyal›k için gazap etmemeleridir.”“Ey Davud! Bir hususta,sen bir fleyi muradedersin, ben de o husustairade ederim. Netice, ancakbenim dedi¤im olur.”“Ey Davud! E¤er bendenyüz çevirenler, benimonlar› nas›l bekledi¤imi,onlara nas›l ac›d›¤›m› veonlar›n günah› terk etmelerininas›l istedi¤imi bilseler,bana olan heveslerindenhemen ölür ve benimsevgimden birbirlerindenayr›l›rlard›. Ey Davud!‹flte benden yüz çevirenlerekarfl› iradem budur.Bundan, bana yönelenlerekarfl› irademin neolaca¤›n› sen düflün. EyDavud! Kulumun bana ençok muhtaç oldu¤u zaman,benden müsta¤ni oldu¤uand›r. Benim de kulumaen çok merhametedece¤im zaman, kulumunbana arka çevirdi¤ipeygamberler tarihi ansiklopedisi 310


DAVUD ALEYH‹SSELÂMand›r. Benim kat›mda enyüksek mevki de, bana yöneldi¤iand›r.”“Ey Davud! Uyan›k ol,kendine dost ara. Benisevmekte, sana uymayanlarlada arkadafll›k yapma.Çünkü bu gibiler senindüflman›nd›r, kalbini karart›rve seni benden uzaklaflt›r›rlar.”“Ey Davud! Beni talebeden birini gördü¤ün zaman,ona hizmetçi ol!”Davud aleyhisselam;“‹lahi! Senin güneflininhararetine dayanamazkenyar›n Cehennem ateflininhararetine nas›l dayanaca¤›m?Ya Rabbi! Seninrahmet için olan davetinedayanamazken, azab içinolana nas›l tahammüledece¤im” der, gözyafl›dökerdi.“Ey Davud! Arzular›n›sevgim üzerine terciheden alime verece¤im cezan›nen küçü¤ü, banayalvarmas›n›n tad›n› onaharam etmektir. Ey Davud!Dünya sevgisi kendisinikaplayan alimi bendensorma, bu gibiler, banamuhabbetten insanlaramani olurlar; kullar›m›nbana gelen yollar›n› keserler.Ey Davud! Bir kaça¤›bana iade eden zat›, basiretlive anlay›fll› yazar›m.Kimi anlay›fll› yazarsam,ona asla azab etmem.”Davud aleyhisselam›nyan›na iki kifli gelip, birbirindenflikayet etti. Dinleyipkarar verip giderken,Azrail aleyhisselam gelip;“Bu iki kifliden birincisinineceline bir hafta kald›.ikincisinin ömrü de, birhafta önce bitmiflti. Fakatölmedi” dedi. Davud aleyhisselamflafl›p, sebebinisorunca; “ikincisinin birakrabas› vard›. Buna darg›nidi. Bu gidip, onungönlünü ald›. Bundan dolay›,Allahu teala, bunayirmi y›l ömür takdir buyurdu”dedi. Nitekim hadisi-iflerifte, “S›la-i rahmyani akrabay› ziyaret ömrüuzat›r” buyuruldu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 311


DAVUD ALEYH‹SSELÂMAllahu teala Davudaleyhisselama; “Yeryüzündekibütün halka ilanet ve de ki: “Ben, beni seveninsevgilisi, benimleoturan›n arkadafl›y›m. Benizikr ile ünsiyet edenindostu, bana arkadafll›kedenin refikiyim. Beni tercihedeni tercih ederim.Beni gerçek olarak seveni,kendim için kabul eder veonu herkesten üstün tutar›m.Gerçek olarak beniarayan bulur, fakat baflkas›n›arayan beni bulamaz.Ey yeryüzünün halk›! ‹çinedüfltü¤ünüz flaflk›nl›k vealdanmadan vazgeçin. Benimkeremime, arkadafll›-¤›ma ve benimle ünsiyeteyönelin ki, ben de sizinleünsiyet edeyim ve süratlesizi seveyim. Zira bendostlar›m›n t›ynetini, Halilim‹brahim, s›rdafl›m Musave halis dostum Muhammed’in(aleyhimüsselam)t›ynetinde yaratt›m.Bana ifltiyak duyanlar›nkalbini, benim nurumdanyaratt›m” buyurmufltur.Davud aleyhisselam;“Ya Rabbi! Seni sevenleribana göster” dedi. Allahüteala; “Lübnan da¤›na ç›k,orada genç, orta yafll› veihtiyar olarak on dört kiflivard›r. Yanlar›na gitti¤invakit selam›m› söyle vede ki: “Rabbiniz size selameder ve buyurur ki:“Bir istedi¤iniz var m›? Zirasiz benim dostlar›m,sevgililerim ve velilerimsiniz.Sizin sevinmenizleben ferahlan›r ve sizin ferahlanman›zayard›mederim” buyurdu. Davudaleyhisselam, Lübnan da-¤›na ç›karak, onlar› bir p›-nar bafl›nda buldu. Orada,Allahü tealan›n kudretiüzerinde düflünüyorlard›.Davud aleyhisselam› görünce,uzaklaflmak istediler,fakat Davud aleyhisselam;“Durun! Ben Allah’›nelçisiyim, size Rabbinizinhaberini getirdim” deyince,hemen Davud aleyhisselamayöneldiler ve önlerinebakarak kulaklar›n›ona verdiler. Davud aley-peygamberler tarihi ansiklopedisi 312


DAVUD ALEYH‹SSELÂMhisselam; “Ben, Allahü tealan›nsize bir elçisiyim.Allahü tealan›n size selam›var. Allahü teala; “Niçinbenden bir fley istemiyorsunuz?Niçin bana seslenmiyorsunuzki, ben sesinizive sözünüzü duymuflolay›m. Siz benimsevgililerim ve velilerimsiniz.Sizin sevinmenizleben de sevinirim ve sizinsevginize süratle gelirim.Her an flefkatli bir anne gibi,size bakar›m” buyurdu”dedi.Onlar bunu dinleyincegözlerinden yafllar döküldüve en yafll›lar›; “YaRabbi! Seni tesbih eder venoksan s›fatlardan tenzihederiz. Allah’›m! Biz, seninkullar›n ve kullar›n›n çocuklar›y›z.Ömrümüzde biran seni hat›r›m›zdan ç›karm›flsak,bu husustaki kusurumuzuba¤›flla” dedi.Di¤eri; “Allah’›m! Senitesbih ve takdis ederiz. Bizsenin kullar›n ve kullar›n›nçocuklar›y›z. Bize hüsn-inazar etmekle ikramdabulun” dedi. Bir baflkas›da; “Allah’›m! Biz seninkullar›n ve kullar›n›n çocuklar›y›z.Hangi cür’etlesana dua edelim? Halbuki,bizim rahmetinden baflkahiçbir fleye ihtiyac›m›z olmad›¤›n›sen bilirsin. Sanagelen yolda bizi devamettir ve bu suretle nimetinibize tamamla” dedi. Di¤eride; “Biz senin r›zan› ara-peygamberler tarihi ansiklopedisi 313


DAVUD ALEYH‹SSELÂMmakta kusurluyuz, bu husustakendi lütfunla bizeyard›mc› ol Ya Rabbi!”dedi. Bir baflkas› da; “YaRabbi! Bizi nutfeden yaratt›n,bize kendi lütfunla,azametini, düflünme imkanlar›n›bahflettin. Seninazametinle meflgul olup,celal ve kibriyal›¤›n› düflünenve nuruna yaklaflmakisteyen kimse hiç söz söyleme¤ecür’et edebilirmi?” dedi. Di¤eri; “YaRabbi! Senin flan›n›n azametinden,evliyalar›na yak›nl›¤›ndanve sevgililerinefazla minnetinden, dilimiztutuldu ve sana duaedemedik” dedi. Bir di¤eride; “Ya Rabbi! Seni zikretme¤ebizi hidayeteden, seninle meflgul olmaklabizi baflkalar›ndanal›koyan sensin. Sana karfl›flükrümüzdeki kusurumuzubize ba¤›flla” dedi.Di¤er biri de; “Ya Rabbi!Bizim ihtiyac›m›z›n, yaln›zsenin cemaline bakmakoldu¤unu bilirsin” dedi.Ötekisi de; “Ya Rabbi!Sen kendi cömertli¤indenbize dua ile emretmesen,bir kul efendisine karfl› nas›lcür’et edebilirdi? Karanl›kta,hidayete ulaflaca-¤›m›z nuru bize ver” dedi.Onlardan birisi de; “YaRabbi! Bizim senden istedi¤imiz,devaml› olarakbize yönelmendir” dedi.Bir di¤eri de; “Ya Rabbi!Fazlu kereminle bize bahfletti¤innimetinin tamamlanmas›n›isteriz” dedi.Di¤eri de flöyle dedi: “YaRabbi! Yaratt›klar›n›n hiçbirine ihtiyac›m›z yok, yaln›zcemalini isteriz, bizelütfet cemalini göster.” Di-¤eri de; “Allah’›m! fian›-n›n âli ve kadrinin yüce oldu¤unubilirim. Sen dostlar›n›seversin. Lütfet dekalbimi senden baflka herhangibir fley ile meflgulolmaktan al›koy” diye duaetti.Allahü teala Davudaleyhisselama flöyle vahyetti:“Onlara de ki. “Sevdiklerimecelbettim. Dualar›n›kabul ettim.”peygamberler tarihi ansiklopedisi 314


SÜLEYMANALEYH‹SSELÂM


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMSÜLEYMANALEYH‹SSELÂM;Süleyman aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerdendir.Dâvud aleyhisselâm›no¤ludur. Yâkub aleyhisselâm›nneslindendir. Kudüsyak›nlar›ndaki Gazze flehrindedo¤du. Çocuklu¤undanberi bilgili, iyilik veadaleti seven biri olaraktan›nm›flt›. On iki yafl›ndaykenbabas›n›n yerinegeçip, sultan oldu. Dahasonra kendisine, Allahüteâlâ taraf›ndan peygamberli¤ibildirildi. Dünyayahâkim olan dört kiflidenbiridir. Uzun boylu, beyaztenli, iri vücudlu, nurlu güzelyüzlü, gür saçl› idi.Süleyman aleyhisselâm,daha çocuk iken sonderece ak›ll›, içi d›fl› güzelve olgundu.Bu yüzden, babas›, büyükiflleri onunla müflavereederdi. Zekâ, anlay›fl vefirasette, ictihadda, isabetteen ileride idi. Çocuklukzaman›nda, bir çocuk içinmümkün olmayan, flafl›lacak,hayret edilecek hâllerive hareketleri görülmüfltü.Buharî’nin, Ebu Hüreyre’denbildirdi¤i hadis-i flerifteflöyle buyurulmaktad›r:(Vaktiyle iki kad›n veberaberlerinde birer o¤lançocuklar› vard›. Yolda giderlerken,kurt gelip, bukad›nlardan büyük olan›-n›n çocu¤unu al›p götürdü.Bunun üzerine büyükkad›n, arkadafl› küçük kad›na;“Kurt, senin çocu¤unugötürdü.” dedi. Öbürkad›n; “Hay›r, senin çocu-¤unu götürdü.” dedi.Nihayet, bu iki kad›n,aralar›nda hükmetmesiiçin Dâvud’a [aleyhisselâm]müracaat ettiler. Dâvud[aleyhisselâm], çocu-¤un büyük kad›na ait oldu¤unahükmetti. Onlarmuhakemeden ç›k›p, Süleyman’a[aleyhisselâm]gittiler. Dâvud’un [aleyhisselâm]hükmünü ona söylediler.Süleyman [aleyhisselâm]da dedi ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 317


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂM- Bana bir b›çak getirin.Çocu¤u, bu iki kad›n aras›ndapaylaflt›ray›m.Hemen küçük kad›n;“Aman öyle yapma! Allahsana rahmet eylesin. Çocukbu kad›n›nd›r!” dedi.Bunun üzerine, Süleyman[aleyhisselâm] çocu-¤un küçük kad›na ait oldu¤unahükmetti.)Dâvud aleyhisselâm,bu hükmü iflitip, o¤lununfiraset ve zekâs›na hayrankald›.Dâvud aleyhisselâm,geride kalan çocu¤u büyükkad›n›n elinde bulmas›ve küçük kad›n›n, onunkendi çocu¤u oldu¤unadair delil getirmekten âcizkalmas› sebebiyle, çocu-¤un, büyük kad›na ait oldu¤unahükmetmifltir. Busebep, dini kaidelere uygunolmas› bak›m›ndangüzel bir izaht›r.Süleyman aleyhisselâm,babas› Dâvud aleyhisselâm›nhükmünü bozmay›kastetmifl de¤ildir.Ancak o, verdi¤i hükümile, bu iki kad›n aras›ndakimeseleyi halletmifl, hakikatimeydana ç›karm›fl, inceve hofl bir çare ile meseleyihalletmifltir. Süleymanaleyhisselâm›n, çocu-¤u aralar›nda paylaflt›rmakiçin b›çak getirmeleriniistemesinden maksad›,bu iflin hakikatini ortaya ç›-karmakt›. Yoksa, çocu¤ukeserek paylaflt›rmak de-¤ildi. Nitekim bu yolla,maksad› da hâs›l oldu.Çünkü; b›çak isteyince, küçükkad›n feryat etmifl, çocu¤ununhayatta kalmas›-n› tercih ederek; onun, büyükkad›n›n oldu¤unu söylemekzorunda kalm›flt›.Ancak, Süleyman aleyhisselâm,küçük kad›n›nbu sözüne itibar etmedi.Çünkü, küçük kad›n›n,anal›k flefkati ile feryatedip, çocu¤unu kesilmektenkurtarmak için, onun,büyük kad›na ait oldu¤unusöylemesi, çocu¤unkendisine ait oldu¤unugösteriyordu. Ayr›ca, ço-peygamberler tarihi ansiklopedisi 318


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMcu¤un kesilece¤ini duyunca,küçük kad›n›n gösterdi¤ibu telâfla karfl›l›k, büyükkad›nda böyle bir telâfl›ngörülmemesi, ve çocu-¤un küçük kad›na ait oldu-¤u hükmolundu¤unda, itiraz›n›nolmamas›, çocu-¤un küçük kad›na ait oldu-¤una dair bir delil idi.Hazreti Dâvud’avâris olduDâvud aleyhisselâmzaman›nda, bir gece, birkoyun sürüsü, bir tarlan›nekinlerini telef etti. Tarlasahibi, Dâvud aleyhisselâmagelip, koyunlar›n sahibindendavac› oldu. Koyunlar›nk›ymeti, telef edilenekine eflitti. Dâvudaleyhisselâm, koyunlar›n,tarla sahibine verilmesinehükmetti. Süleyman aleyhisselâmdaha on bir yafl›ndayd›.Babas›n›n buhükmünü iflitince dedi ki:- Bu davada, iki tarafiçin de faydal› olan bir hükümdaha vard›r.Babas› ne oldu¤unusorunca, utand›. Israr edilince,flöyle cevap verdi:- Koyunlar› ekin sahibineverin, süt ve yünlerindenfaydalans›n. Tarlay›da koyun sahibine verin,ekin ekip önceki hâle getirsin.Sonra da her biri,kendinde olan› önceki sahibineteslim etsin.Dâvud aleyhisselâm,o¤lunun bu hikmetli sözlerinibe¤enip, ona görehüküm verdi.Dâvud aleyhisselâm›non dokuz o¤lu vard›. Bunlardanen küçükleri olanSüleyman aleyhisselâm›nannesi ayr› idi. Di¤erleriise, Tâlût’un k›z›ndan dünyayagelmifllerdi. Ömrününsonlar›na do¤ru, Dâvudaleyhisselâma, ak›l vefirasette, hüküm ve adalettebirçok üstünlüklerineflahit oldu¤u o¤lu Süleymanaleyhisselâm›, yerinehalife b›rakmas› emredildi.Dâvud aleyhisselâm ‹srailo¤ullar›na;“‹flte bu,peygamberler tarihi ansiklopedisi 319


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMbenden sonra sizin üzerinizehalifemdir!” diye vasiyettebulundu. Hepsi Süleymanaleyhisselâm›n hilâfetinikabul ettiler. Allahüteala Davud aleyhisselamaSüleyman aleyhisselam›halife k›ld›¤›n› bildirinceDavud aleyhisselam:-Ya Rabbi! Bana lütufkaroldu¤un gibi Süleyman’ada lütufkar ol” diye niyazdabulundu. Allahü teala:-Süleyman’a de ki: Obana senin kul oldu¤ungibi kul olsun da ben deona sana lütufkar davrand›¤›mgibi lütufkar olay›m,diye vahyetti.Dâvud aleyhisselâm,Hazreti Süleyman’›n kendiyerine halifesi oldu¤unuilân edince, ona baz› nasihatlerdebulundu:“- Ey o¤lum! Çok flakayapmaktan sak›n! Çünküonun faydas› azd›r. Lüzumsuzflaka, dostlar aras›ndadüflmanl›k meydana getirir.K›zmaktan sak›n! Çünkük›zmak, k›zan› hafifletip, basitlefltirir.Takvaya sar›l! YaniAllahü teâlâdan kork!Emirlerini yap›p, yasak ettiklerindensak›n! Ona taattenayr›lma! Çünkü takvave taat, Allahü teâlân›n izniile insan›n her fleye galipgelmesine vesile olur.‹nsanlara karfl› k›skançl›ktabulunma! Bu davran›-fl›n, insanlara suizan beslemenesebep olur. ‹nsanlardanbir fley bekleme! Ifltebu, hakiki zenginli¤in takendisidir. Allahü teâlân›nkullar›na verdi¤i çeflitli nimetleregöz dikmek, insaniçin bir fakirliktir. Özür dilemeyiicap ettirecek ifl vesözlerden sak›n! Nefsini vedilini do¤rulu¤a al›flt›r! ‹yilikyapmaktan ayr›lma! ‹mkân›nvarsa, bu günün dünkündendaha hay›rl› olmas›naçal›fl! Namaz›n›, enson namaz›n› k›lan kimsegibi k›l!Afla¤› ve baya¤› kimselerleoturup kalkma; böylekimselerle beraber olma!K›zd›¤›n zaman, nefsini topra¤ayap›flt›r! Allahü teâlâ-peygamberler tarihi ansiklopedisi 320


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMn›n rahmetinden ümitli ol!Çünkü, Allahü teâlân›n rahmeti,her fleyi kaplam›flt›r.”Dâvud aleyhisselâm,çok geçmeden vefat etti.Süleyman aleyhisselâmda babas›n›n yerine geçti.Mülküne, hikmet ve ilminevâris oldu. Allahü teâlâ,Kur’an-› kerimde, Süleymanaleyhisselâm› mealenflöyle övdü:(Biz Dâvud’a Süleyman’›[aleyhimesselâm]verdik. O, ne güzel kuldur.Hakikaten o, bütün vakitlerindezikr, tesbih ve tövbeile Allahü teâlâya dönenbir kuldur.) [Sâd 30]Mescid-i Aksa’n›ninflas›Dâvud aleyhisselâm›nvefat›ndan sonra, o¤luSüleyman aleyhisselâm,peygamberlik, saltanat veilimde ona vâris oldu. Babas›n›nyerine geçince;memleketin ileri gelenleriile âlimlerini davet etti.Onlara dedi ki:- Ey insanlar, bize kufllar›ndili ö¤retildi. Bizepeygamberlik ve saltanatlailgili her fley verildi.Bunlar Allahü teâlân›naç›k seçik bir ihsan›d›r.Hadis-i flerifte, Süleymanaleyhisselâm›n mülküile ilgili olarak flöyle buyuruldu:(Süleyman bin Dâvud’a[aleyhimesselâm]verilen mülkü görmedinizmi? Bu, onun hufluunu,Allahü teâlâdan korkusunuart›rd›.)Süleyman aleyhisselâm,dünyaya hâkim olandört kifliden birisidir. Nitekim,Resûlullah efendimizbu hususta buyurmufltur ki:(‹smini duydu¤unuzkimselerden, yeryüzünedört kifli malik oldu. ‹kisimümin, ikisi de kâfir idi.Mümin olan iki kifli, Zülkarneynile Süleyman[aleyhimesselâm] idi. Kâfirolan ikisi de, Nemrudile Buhtunnasar idi. Beflinciolarak, yeryüzüne, be-peygamberler tarihi ansiklopedisi 321


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMDavud aleyhisselâm›n inflas›na bafllad›¤› Mescid-i Aksa’y› bitirmek,o¤lu Süleyman aleyhisselâma nasip oldunim evlâd›mdan biri, yaniMehdî de malik olacakt›r.)Ayet-i kerimede bildirildi¤iüzere, bütün cinnîlerSüleyman aleyhisselâm›nemrindeydi. Ne zaman istese,kendisine, büyük büyükköflkler, suretler, çanaklar,sabit çömlekler,tencereler yaparlard›.Cinnîlerin, Süleymanaleyhisselâm için yapt›klar›fleylerden biri de Beytül-Makdisyani Mescid-iAksa’d›r. Beyt-ül-Makdis’ininflas›na önce Dâvud aley-peygamberler tarihi ansiklopedisi 322hisselâm bafllad›. Duvarlar›n›bir adam boyu yükseltti.Allahü teâlâ, Dâvudaleyhisselâma; “Bunu sentamamlayamayacaks›n.Sana Süleyman ismindebir o¤ul verece¤im; o tamamlayacak!”diye vahyetti.Dâvud aleyhisselâm,o¤lu Süleyman aleyhisselâm›kendi yerine halefseçtikten sonra vefat etti.Bir müddet sonra, Süleymanaleyhisselâm,Beyt-ül-Makdis’i tamamlamakistedi. Cinleri toplad›.Onlar aras›nda ifl taksimi


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMyapt›. Onlardan her bir cemaat›bir iflle vazifelendirdi.Sonra, on iki mahallesiolan bir flehir yapt›rd› veher mahalleye bir kabileyerlefltirdi. fiehrin kurulmas›bitince, mescidin tamamlanmas›n›emretti.Cinleri bölüklere ay›rd›. Birk›sm›, alt›n, gümüfl ve yakut;bir k›sm›, denizden safinci; bir k›sm›, mücevheratve k›ymetli tafllar; bir k›sm›da misk, amber ve di¤ergüzel kokular› getirdiler.Bütün bunlardan yeterikadar gelince, ifllemek içinustalar getirtti. Ustalar, getirilentafllar› yonttular.Mücevher, inci ve yakutlar›ifllediler. Kaplanan malzemelerikullanarak mescidininflas›n› tamamlad›-lar. O as›rda, ondan güzelolmayan ve bir efli bulunmayanbu mescide “Beytül-Makdis”dediler. Dahasonra “Mescid-i Aksa”ad›yla an›ld›.Beyt-ül-Makdis’in inflas›bitince, Süleyman aleyhisselâm,‹srailo¤ullar›n›nâlimlerini toplad›. Onlara,bu mescidi, Allahü teâlân›nr›zas›n› kazanmak için yapt›rd›¤›n›,onda bulunan herfleyin Allah için yap›ld›¤›n›anlatarak buyurdu ki:- Bu mescit Allah›nd›r!Çünkü, Onun emri ile yap›lm›flt›r.Onda bulunanher fley Allah›nd›r. Kim ondanbir fley noksanlaflt›r›rsa,Allahü teâlâya hainliketmifltir.Sonra, ‹srailo¤ullar›naziyafet verdi. Allahü teâlâiçin kurbanlar kesti. Sonraflöyle dua etti:-Ya Rabbi! Bana bumülkü, saltanat› sen ihsanettin. Üzerimdeki nimetlersendendir. Beni yeryüzündehalife yapt›n. Hamd sanamahsustur. Ya Rabbi,Bu Mescid’e giren kimsehakk›nda benim Sendendile¤im fludur: Buraya giripiçinde ihlasla iki rekat namazk›lan kimse, anas›ndando¤du¤u gündeki gibigünahlar›ndan ar›ns›n. Burayagiren günahkar güna-peygamberler tarihi ansiklopedisi 323


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMh›na tövbe etsin. Korkuyakap›lan› emniyete kavufltur.Hasta olana flifa ver. K›tl›¤au¤rayana bolluk ve zenginlikihsan et.Bundan sonra Süleymanaleyhisselam, Mescid-iAksa’n›n inflas›n›nbitti¤i günü bayram yapt›.Süleyman aleyhisselâm,Beyt-ül-Makdis’in inflas›n›bitirince, Allahü teâlâdan,takdîrine uygun hükümile hükmetmeyi nasipetmesini istedi. Bu ona verildi.Kendisinden baflka birkimseye verilmeyen birmülk ve saltanat›n, kendisineverilmesini de istedi. Buda ona verildi.Resûlullah efendimizinümmetine de, bu mescittenamaz k›lmak çok sevap olmufltur.Nitekim hadis-i flerifte;(Mescid-i Haram’dak›l›nan namaz, yüz bin namaza;benim mescidimdek›l›nan namaz, bin namaza;Mescid-i Aksa’da k›l›-nan namaz befl yüz namazadenktir.) buyurulmufltur.Süleyman aleyhisselâm,Mescid-i Aksa’ya,Musa aleyhisselâmdanberi nesilden nesile geçerekgelen Ahit sand›¤›n›koydu. Bu durum, Beyt-ül-Makdis’in Buhtunnasar taraf›ndany›k›lmas›na kadardevam etti. Buhtunnasar,Kudüs’ü al›nca, flehri yak›py›kt›. Mescid-i Aksa’dabulunan alt›n, gümüfl vedi¤er mücevherleri al›p,Babil’e götürdü.Hazreti Süleyman vekar›ncaSüleyman aleyhisselâm›n,cinler taraf›ndandokunmufl olan bir yayg›-s› vard›. Kendisi ve ordusubu yayg›n›n üzerine ç›-kar, rüzgâr onu emredilenyere götürürdü. Sabahtanö¤leye kadar birayl›k, ö¤leden akflamakadar da bir ayl›k yol katederdi.Ayr›ca rüzgâr,duymak istedi¤i sesleride Süleyman aleyhisselâmagetirirdi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 324


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMSüleyman aleyhisselâm›nordusundaki vazifeliler,yemek kaplar›n› vemalzemelerini de yanlar›-na al›r, ihtiyaç oldukça yemekyapar, ekmek ç›kar›rlard›.Bu flekilde havadaseyahat ederlerdi. Yinebirgün emir verilip, Süleymanaleyhisselâm ve ordusu,‹ran’daki ‹staharflehrinden Yemen taraf›nahareket etti.Süleyman aleyhisselâm›nordusu daha sonraTaif’te Sedîr vadisine, sonrada kar›ncalar›n çok oldu¤uNeml vadisine ulaflt›.Süleyman aleyhisselâm›nordusunun, kendilerinedo¤ru geldi¤ini görenkar›ncalar›n reisi durumundakidifli bir kar›nca,arkadafllar›n› ikaz edip dediki:- Ey kar›ncalar! Süleymanaleyhisselâm ve ordusubize do¤ru geliyor.Çabuk yuvalar›n›za girin!Bilmeden üstünüze bas›psizi öldürebilirler.Bunun üzerine, kar›ncalar,reislerinin sözüneuyarak yuvalar›na girdiler.Kar›nca, Süleymanaleyhisselâma itaat etmeklememurdu. Elbetteitaat etti¤i zat›, onun faziletve adaletini bilirdi. Kar›ncalarda,Allahü teâlân›nihsan etti¤i bir anlay›fl vard›r.Çünkü onlar, faydalar›-na olan fleyleri bilirler. Meselâ,yuvalar›na götürdükleribu¤day tanesini, çimlenmemesiiçin ikiye bölerler.Fakat, kiflnifl otunudört parça yaparlar. Çünkükiflnifl otu, iki parça olursatekrar bitip büyür.Süleyman aleyhisselâm,difli kar›ncan›n, ayet-ikerimede beyan buyurulansözünü, uzaktan duydu,tebessüm etti. Bununüzerine, kar›ncalar yuvalar›nagirinceye kadar, ordusunuvadiye b›rakmad›.Hayvan bile reisi bulundu-¤u toplulu¤u korumayaçal›fl›yordu. ‹nsan için, kar›ncan›nbu davran›fl›ndaibretler vard›. Zira insanpeygamberler tarihi ansiklopedisi 325


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMda emri alt›ndakileri korumal›yd›.Çoban, güttü¤üsürüyü her türlü tehlikeyekarfl› nas›l koruyorsa, cemiyettekiidareci olanlarda, idare ettikleri kimselerikorumal›yd›lar.Rivayete göre Süleymanaleyhisselam kar›ncay›yan›na getirtti ve ona:-Kar›ncalar› niçin sak›nd›rd›n?Beni zalim diye miiflittiniz? Yoksa benim adaletlibir Peygamber oldu-¤umu bilimediniz mi? Neiçin “Bilmeden üstünüzebas›p sizi öldürebilirler”dedin, diye sordu. Kar›nca:-Ey Allah›n Peygamberi!Benim sözümdeki “Bilmeden”kayd›n› iflitmedinizmi? Bununla beraberbenim, maksad›m ancakkalblerin k›r›lmas› idi. Sanabakmakla meflgul olup,Allahü tealay› tesbihtengeri kalmaktan korktum,dedi. Süleyman aleyhisselam:-Bana ö¤üt ver, dedi.Kar›nca:-Babana Davud ismininniçin konuldu¤unu biliyormusun?-Hay›r bilmiyorum.-O kalb yaras›n› tedavietsin diye verildi. SanaSüleyman isminin niçinkonuldu¤unu biliyor musun?Gö¤süne selametverilinceye kadar dayans›nve Baban Davud’aeriflmeye müstehak olas›ndiye verilmifltir.Kar›nca bunlar› söylediktensonra tekrar:-Allahü teala sana rüzgar›ne için uysal k›ld›¤›n›biliyor musun? Diye sordu.Süleyman aleyhisselam;-Hay›r, bilmiyorum, dedi.Kar›nca:-Dünyan›n tümününesen, gelip geçen bir yel’-den ibaret bulundu¤unusana haber vermek için,dedi.Süleyman aleyhisselamkar›ncan›n bu sözlerinegülümsedi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 326


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMSebe halk›Süleyman aleyhisselâmzaman›nda, Yementaraflar›nda Sebe kavmivard›. Bu kavim, Yemen’de,San’a flehrine üçgünlük mesafede, Ma¤ripbölgesinde kurulmufl birflehirde yaflarlard›. Bu bölgeçok mamur idi. Bafltanbafla, birbirine bitiflik köylerve bahçelerle kapl›yd›.Ma¤rip seddi yap›larak,bölgenin hem su ihtiyac›karfl›lanm›fl, hem de bubölge selden korunmufltu.Her kavme oldu¤u gibi,Allahü teâlâ, onlara da birçokpeygamber gönderdi.Sebe halk›n› Allahü teâlân›ndinine davet ettiler. Onlara,Allahü teâlân›n nimetlerinihat›rlatt›lar. Allahü teâlân›nemirlerine uymazlarsa,azaba u¤rayacaklar›-n› anlat›p, korkuttular. Fakat,Sebe halk›, onlar› yalanlad›lar.Üstelik; nankörlükteileri giderek dediler ki:- Allahü teâlân›n bizenimet verdi¤ini falan bilmeyiz.Rabbinize söyleyin,e¤er gücü yeterse, bunimetleri bize vermesin!Allahü teâlâ, üzerlerineArim selini gönderip, mallar›n›ve evlerini su içindeb›rakmakla, onlar› cezaland›rd›.Sebe halk›n›n flehir, kasabave köyleri su alt›ndakal›nca, kendileri muhtelifmemleketlere da¤›ld›lar.Gassan kabilesi fiam’a, Ezdkabilesi Amman’a, Huzaakabilesi Tihame’ye, Evs veHazrec kabileleri Medine-imünevvereye geldi. Huzeymekabilesi ise, Irak’a gitti.Sebe halk›n›n bu flekildeda¤›lmalar›, daha sonra gelenkimseler aras›nda darb›meselolarak söylenmifl,onlar›n bafl›na gelenler, insanlaraibret olmufltur.‹flte Süleyman aleyhisselâmdevrinde, Sebe ülkesininbafl›nda Belk›sisimli kad›n bir sultan vard›.Belk›s, Himyerî meliklerininneslinden geliyordu.Annesi cinnîlerdendi. Sü-peygamberler tarihi ansiklopedisi 327


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMleyman aleyhisselâm›nBelk›s’tan, onun da Süleymanaleyhisselâmdan haberiyoktu.Saba Melikesi Belk›sSüleyman aleyhisselâm,Mescid-i Aksa’n›n inflas›n›bitirince, Mekke-imükerremeye gitmeye kararverdi. Haz›rl›¤›n› yapt›.Rüzgâr, cinler, insanlar,kufllar ve di¤er vahflî hayvanlardanmeydana gelenordusu ile birlikte yola ç›kt›.Mekke-i mükerremeye var›p,bir müddet orada ikametetti. Orada, kavmininileri gelenlerine dedi ki:- Buradan bir peygamberç›kacakt›r. Hak hususunda,Onun yan›nda herkesbirdir. Allahü teâlân›n emriniyerine getirmek hususunda,k›nayan›n k›namas›naasla k›ymet vermez.Yan›nda bulunanlarsordular:- O hangi din üzeredir?- O Hanîf dini yani ‹slâmdini üzeredir. Ona yetiflipde iman edenlere nemutlu! Burada olanlar, olmayanlara;Onun, peygamberlerin(aleyhimüsselâm)efendisi ve sonpeygamber oldu¤unuulaflt›rs›nlar!Süleyman aleyhisselâm,kurbanlar kesip ibadetleryapt›ktan sonra, birsabah vakti, Mekke-i mükerremedenayr›larak Yementaraf›na gitti. Gördü-¤ü güzel bir araziye inerek,namaz k›lmak ve birfleyler yemek istedi.Süleyman aleyhisselâm,konaklama ile meflguliken; Hüdhüd [çavuflkuflu],daha yükseklere ç›k›p, etraf›seyretmek istedi. Süleymanaleyhisselâm›n meflguliyetininbitmesine yak›n,onun yan›nda olmayakarar vererek yükseldi.Hüdhüd etrafa bak›n›rken,Saba Melikesi Belk›s’›n güzelbahçelerinden birinigördü. Hofluna gidip, orayaindi. Burada, baflka birhüdhüd ile karfl›laflt›. Karfl›-laflt›¤› hüdhüd ona sordu:peygamberler tarihi ansiklopedisi 328


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂM- Nereden gelip, nereyegidiyorsun?- Padiflah›m›z Süleymanbin Dâvud’la fiam taraf›ndangeldik. O; insanlar›n,cinlerin, kufllar›n vedi¤er vahflî hayvanlar›nsultan›d›r.- Senin padiflah›na büyükbir mülk verilmifl. Fakatbu Yemen diyar›n›nmelikesi Belk›s da, ondanafla¤› de¤ildir. Çünküonun emrinde, pek çok kumandan,her kumandanaba¤l› pek çok asker vard›r.‹stersen sana onun mülkve saltanat›n› göstereyim.Hüdhüd, nerede su oldu¤unubilir ve Süleymanaleyhisselâma su bulurdu.Suyun yak›nl›¤›n› ve uzakl›¤›n›bilirdi. Suyun bulundu¤uyeri gagalar; cinlergelir ve oray› kaz›p, su ç›-kar›rlard›.Hüdhüd kuflu, böyle birhaslete sahip oldu¤u hâlde,bir çocuk tuzak kurup,üzerini az›c›k bir topraklaörtünce, topra¤›n alt›ndakituza¤› göremez. Gelir üstünebasar. Tuza¤a yakalan›r.Hâlbuki o, topra¤›n alt›ndakisuyu görmektedir.Bunun için; “Kaza ve kaderinvakti gelince, gözgörmez olur, ak›l bafltangider.” denilmifltir.Süleyman aleyhisselâm›nHüdhüd’ü, Yemenlihüdhüde dedi ki:- Namaz vaktinde Süleymanaleyhisselâm›nsuya ihtiyac› olup, beniaramas›ndan korkuyorum.Bunun için hemendönmeliyim.- Fakat, Belk›s’›n memleketiniSüleyman aleyhisselâmahaber verirsen, obundan memnun kal›r.Bunun üzerine Süleymanaleyhisselâm›n Hüdhüd’ü,onunla beraberBelk›s’›n mülkünü görmekiçin gitti.Süleyman aleyhisselâm›n,ordusu ile beraberindi¤i yer, susuz bir yerdi.Su ihtiyac› üzerine, Süleymanaleyhisselâm, insanpeygamberler tarihi ansiklopedisi 329


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMve cinlerden orada su bulunupbulunmad›¤›n› sordu.Onlar da bilemediklerinisöylediler. Bunun üzerineSüleyman aleyhisselâm,Hüdhüd’ü araflt›rd›.Ona, oralarda su bulunupbulunmad›¤›n› soracakt›.Fakat onu ortal›kta göremeyince,di¤er kufllar› ça-¤›rd›. Onlara dedi ki:- Bana ne oluyor ki,Hüdhüd’ü görmüyorum.Acaba ne oldu? Yoksa kay›plardanm› oldu?Süleyman aleyhisselâmHüdhüd hakk›nda busözlerinden sonra, kufllar›nefendisi olan Ukâbisimli kuflu ça¤›rd›. Hüdhüd’üderhal bulup getirmesiniemretti. O kufl, hemenhavaland›. Her taraf›gayet iyi görüyordu. Etrafabak›n›rken, Hüdhüd’ünYemen taraf›ndan gelmekteoldu¤unu gördü.Hüdhüd’ün ortadankaybolmas›, her ne kadarfliddetli azaba u¤ramas›napeygamberler tarihi ansiklopedisi 330


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMsebep ise de, ortadan kaybolmas›n›telâfiye çal›flmas›ve gitti¤i yerdensür’atle dönmesi de onunhakk›nda hay›r ve saadetalâmetlerindendi.Süleyman aleyhisselâm›nHüdhüd’ü aramaklagörevlendirdi¤i kufl, onado¤ru öterek seslendi.Hüdhüd, kötü bir haber oldu¤unuanlad›. Ukâb,Hüdhüd’ü Süleyman aleyhisselâmagötürdü. Süleymanaleyhisselâm, kürsüsündeoturuyordu. Hüdhüd,Süleyman aleyhisselâmayaklafl›p, tevazu vehürmetini arz etti. Süleymanaleyhisselâm buyurduki:- Nerede idin?Hüdhüd flöyle cevapverdi:- Ey Allah›n nebîsi!Ben, senin bilmedi¤in birfleye vâk›f oldum. Sebeflehrinden sana çok do¤ruve mühim bir haber getirdim.Orada, insanlara hükümdarl›kyapan bir kad›ngördüm. Ona her fley verilmifltir.Onun bir de çokbüyük taht› var. Ben, onuve kavmini, Allahü teâlây›b›rak›p, günefle secdeeder buldum. fieytan, onlar›ngünefle tapmalar›n›ve di¤er çirkin ifllerini süslemifl;onlar›, hak yoldanal›koymufl. Bu sebeple onlarhidayet ve tevhid yolunubulam›yorlar.Hüdhüd’ün anlatt›klar›-n› dikkatle dinleyen Süleymanaleyhisselâm, Belk›s’›nülkesini kendi mülkünekatmay› hiç düflünmedive onun memleketininbüyüklü¤üne hiçehemmiyet vermedi.Hüdhüd anlatmas›n›flöyle bitirdi:- fieytan, göklerde veyerdeki her gizliyi a盤a ç›-karan, kalblerinde ne gizliyorlarsahepsini bilen Allahüteâlâya secde etmesinlerdiye, onlar› do¤ru yoldanal›koyuyor. Allahü teâlâdanbaflka ilâh yoktur. Obüyük Arfl’›n sahibidir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 331


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMHüdhüd, Belk›s ve kavminin,Allahü teâlây› b›rak›pgünefle tapt›klar›n› anlat›nca,Süleyman aleyhisselâm,gadapland› ve bunuaraflt›rmak isteyerek dedi ki:- Bakal›m do¤ru musöyledin, yoksa yalanc›-lardan m› oldun?Hüdhüd’ün getirdi¤ihaberin do¤rulu¤unuaraflt›rmak isteyen Süleymanaleyhisselâm, o andaBelk›s’a bir mektup yazd›.Mektubu, Allahü teâlân›nad› yaz›l› mührüyle mühürleyip,Hüdhüd’e verdi.Süleyman aleyhisselâm›nbir mührü vard›.Mührünün üzerinde, Allahüteâlân›n ismiyle birlikteahir zaman peygamberiMuhammed aleyhisselâm›nismi de vard›. Süleymanaleyhisselâm, mektubuHüdhüd’e verdiktensonra dedi ki:- Bu mektubu Belk›s vekavmine götür! Onu, görebilecekleribir yere b›rak!Sonra, onlara yak›n bir yeregizlenip, ne flekilde hareketedeceklerine bak!Belk›s, kavminin durumunuve ihtiyaçlar›n› dinlemekiçin, her cuma günüd›flar› ç›kard›. Taht›; alt›ndanyap›lm›fl dört direküzerine konurdu. Tahta oturunca,Belk›s, halk› görür;halk kendisine bakamazd›.Kavminden birisinin bir ifli,arz› veya ricas› olsa, sorusorabilmek için izin ister,huzuruna gider, bafl›n› önünee¤erdi. Belk›s’›n yüzüneasla bakmazd›. Sonra tazimolarak ona secde ederdi.Belk›s izin vermeyincede, bafl›n› secdeden kald›rmazd›.Belk›s, kavmininihtiyaçlar›n›n giderilmesiiçin, gere¤inin yap›lmas›n›emrettikten sonra, köflkünegirer; bir sonraki cumagününe kadar, d›flar› ç›kmazd›.Saray› büyük idi.Hazreti Süleyman’›nmektubuHüdhüd, Süleymanaleyhisselâm›n mektubupeygamberler tarihi ansiklopedisi 332


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMile gitti¤i zaman, kap›larkapanm›fl, etrafta muhaf›zve devriyeler dolafl›yordu.Hüdhüd, hiçbir yerden giremeyince,köflkün penceresindengirdi. Odadanodaya geçerek, yirmi metreyüksekli¤indeki Belk›s’›ntaht›n› gördü. Belk›s,taht›nda uzanm›fl yat›yordu.Onu bu hâlde görenHüdhüd, mektubu taht›nab›rakt›. Sonra da, Belk›s’›nuyan›p mektubu okumas›-n› beklemek için, olanlar›görebilece¤i bir pencerekenar›na sakland›.Aradan bir hayli zamangeçti¤i hâlde, Belk›s uyanmam›flt›.Hüdhüd, sakland›¤›yerden indi, gagas›ylaona dokunup uyand›rd›.Belk›s, taht›n›n üzerindekimektubu görünce, ald›.Eliyle gözlerini ovuflturarak,mektuba bakt›. Her yerkapal› oldu¤u hâlde, yan›-na kadar bu mektubun, kimintaraf›ndan ve nas›l getirildi¤inidüflündü. Meraklaodas›ndan ç›k›p, saray›netraf›na bakt›. Muhaf›z venöbetçilerin hepsinin yerlerindeolduklar›n› görerek,onlara sordu:- Kap›y› aç›p, benimodama giren kimse gördünüzmü?- Kap›lar hiçbir flekildeaç›lmam›flt›r. Eskisi gibidir.Biz de devaml› beklemekteyiz.Belk›s, hemen mektubuaçt› ve okudu. Mektupta;“Bismillâhirrahmânirrahîm”yaz›l› oldu¤unugörünce, kavminin ilerigelenlerine haber gönderdi.Topland›lar. Onlara hitapedip dedi ki:- Ey ileri gelenler! Banaçok flerefli bir mektup b›rak›ld›.O mektup, Süleyman’dand›r.O mektupta,“Rahmân ve Rahîm olanAllahü teâlân›n ad›yla. Banakarfl› büyüklenmeyiniz!Bana, emrime itaat edicilerolarak geliniz!” yaz›l›d›r.Belk›s, mektupta olanlar›aç›klad›ktan sonra,kavminin ileri gelenleriningörüfllerini almak ve bupeygamberler tarihi ansiklopedisi 333


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMhususta kendisine yard›mc›olmalar›n› istemekgayesiyle, sözlerine flöyledevam etti:- Ey eflraf! Bu iflimde hay›rl›,faydal› ve do¤ru gördü¤ünüzne ise bana söyleyiniz!Sizi toplay›p, sizinlemüzakere etmeden hiçbiriflte kat’î bir hüküm vermedim.Böyle mühim bir hususta,siz olmadan nas›lhüküm verebilirim?Belk›s’›n adamlar›, ordukumandanlar›, kendiaralar›nda düflünüp konufltuktansonra dediler ki:- Biz, güç ve kuvvet sahibiçetin savafl erbab›y›z.Bununla beraber emir sanaaittir. Biz sana itaat edicileriz.Muharebe ve sulhtanhangisini istersen, bizsana tâbiyiz.Belk›s, ilim ve hikmetgere¤i kesin karar›n› verip,onlara, görüfllerinin hatal›oldu¤unu bildirmek içindedi ki:- fiüphesiz hükümdarlar,bir memlekete zorlagirdikleri zaman, oras›n›tahrip ederler. Halk›ndanflerefli olanlar› zelil ve esirederler.Belk›s, böyle söylemekle,onlar›; Süleymanaleyhisselâm›n, ordusu ileüzerlerine gelerek, zorlamemleketlerine girmektehlikesi ile korkuttu.Onlar da dediler ki:- Süleyman aleyhisselâmve ordular› da böyleyapacakt›r.Âlimlerimiz; ak›ll› kimsenin,sulh yoluyla düflmanlar›n›defedebilece¤idurumlarda, muharebeyitercih ederek kendisini vememleketini tehlikeye atmamas›,mecbur kalmad›kçaharbe girme teflebbüsündebulunmamas›icap etti¤ini bildirmifllerdir.Belk›s’›n elçileri‹leri gelenlerinin dikkatede¤er bir fikir ileri sürememeleriüzerine, Belk›s,sözüne devam ederekflöyle dedi:peygamberler tarihi ansiklopedisi 334


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂM- Ben, onlara bir hediyegöndereyim. Elçiler ne iledönecek bakay›m?Bu, Belk›s’›n güzel birtedbiri idi. “E¤er Süleyman[aleyhisselâm] dünyapadiflahlar›ndan ise,hediyelerimi al›r, hediyeleronu raz› eder, bizdenvazgeçer. E¤er peygamberise, dinine tâbi olmaktanbaflka hiçbir fleyle raz›olmaz. Mutlaka onun dininetâbi olmam›z icapeder” diye düflündü veSüleyman aleyhisselâmiçin pek k›ymetli hediyelerhaz›rlat›p gönderdi. Elçiler,hediyelerle birlikte Süleymanaleyhisselâm›nhuzuruna ç›kt›lar.Süleyman aleyhisselâm,Belk›s’›n hediyelerinikabul etmedi. Gelen elçilerededi ki:- Siz bana mal ile yard›mm› ediyorsunuz? Benim,sizin hediye ile yard›-m›n›za ihtiyac›m yoktur.Allahü teâlân›n bana verdi¤inimetler; din, peygamberlik,hikmet vemülk sizin getirdi¤inizdendaha hay›rl›d›r. Belki siz,dünya hayat›n›n görünüflünebakt›¤›n›z için vemallar›n›z artaca¤›ndandolay› size verilen hediyeyesevinirsiniz. Ben isedünyal›kla sevinmem.Dünyaya benim ihtiyac›myok. Çünkü Allahü teâlâbana hiç kimseye vermedi¤idünyal›¤› verdi. Ayr›-ca beni peygamberlik ilede flereflendirdi.Belk›s’›n elçileri, Süleymanaleyhisselâm›n sahipoldu¤u nimetleri görmüfller,kendi getirdiklerininpek ehemmiyetsiz oldu-¤unu farketmifllerdi. Ayr›-ca Süleyman aleyhisselâm,Belk›s’a mektubugönderdi¤i Hüdhüd vas›-tas›yla, onlar›n ne getiripne soracaklar›n›, neyi eldeetmek istediklerini, onlar›niç durumlar›n› ö¤renmiflti.Onlar; askerlerininçoklu¤una, kuvvetli olmalar›nagüveniyorlard›. Bununiçin Süleyman aley-peygamberler tarihi ansiklopedisi 335


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMhisselâm da, elçilerin görecekleriyerde, asker vekumandanlar›n› haz›r etti.Kalabal›k ve güçlü bir orduile muharebeye haz›roldu¤unu ima etti. Onlara,güç ve kuvvetini gösterdi.Kendisi için hiçbir de¤eriolmayan, onlara göre pekk›ymetli olan hediyelerehiç ehemmiyet vermedi.Bütün bunlardan sonra,Süleyman aleyhisselâm,elçilerin reisine dedi ki:- Ey elçi! fiimdi getirdi-¤in hediyelerle Belk›s vekavmine dön! E¤er imanetmifl olduklar› hâlde banagelmezlerse, muhakkakönüne geçemeyecekleriordularla onlara var›r;onlar› oradan hor ve hakîrolarak ç›kar›r›m!Bunun üzerine elçileroradan ayr›l›p, Belk›s’›n yan›nadöndüler. Süleymanaleyhisselâm ile alâkal› haberlerioldu¤u gibi anlatt›-lar. Belk›s, bu anlat›lanlardan,Süleyman aleyhisselâm›npeygamber oldu¤unuanlad›. Derhal yolculu¤ahaz›rland›. Taht›n› muhafazal›bir yere koydurdu. Ayr›-ca kilitleyip, oraya bekçilertayin etti. Kendisi, kalabal›kordusu ile beraber, Süleymanaleyhisselâma gitmeküzere yola ç›kt›. Cinler, budurumu Süleyman aleyhisselâmahaber verdiler.Süleyman aleyhisselâm,Belk›s’›n ak›ll› olupolmad›¤›n›, taht›n› tan›y›ptan›mayaca¤›n› denemekistedi. Bu yüzden, Belk›s’›n,Yemen’de muhafazaalt›nda b›rakt›¤› taht›n›ngetirilmesini istedi.Süleyman aleyhisselâm›n,bunu, Allahü teâlân›nkudretine, kendisinin peygamberli¤inedelâlet edenbir mucize olmas› için veyadaha baflka sebepler için istedi¤ide bildirilmifltir.Belk›s’›n taht›Süleyman aleyhisselâm,Belk›s’›n taht›n›n getirilmesinekarar verince,buyurdu ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 336


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂM- Ey ileri gelenler! Belk›sve kavmi iman etmiflolarak bana gelmeden önce,Belk›s’›n taht›n› hanginizbana getirir?O s›rada Süleymanaleyhisselâm Kudüs’te bulunuyordu.Belk›s’›n taht›ise Yemen’de Sebe flehrindeidi. ‹ki flehir aras› ikiayl›k yoldu.Süleyman aleyhisselâm,Belk›s’›n taht›n›, bizzatkendisi getirmektenâciz oldu¤u için baflkas›naemretmedi. Onun murad›,ümmetinden keramet ehliolan kimseyi meydana ç›-karmakt›. Ümmeti aras›ndabulunan evliyan›n kerameti,o peygamberinmucizesidir.Süleyman aleyhisselâm;“Belk›s’›n taht›n› banahanginiz getirir?” buyurunca,cinden bir ifrîtdedi ki:- Sen makam›ndan kalkmadan,ben onu sana getiririm.Ben Belk›s’›n taht›n›getirmeye muktedirim.‹frîtin kuvvet ve kudretifazlayd›. Aya¤›n›, gözüngördü¤ü yere basard›. FakatSüleyman aleyhisselâmbuyurdu ki:- Bundan daha çabukgetirilmesini istiyorum.Bunun üzerine, huzurundakiilim ehli olan birzat söz alarak dedi ki:- Ben gözünü yumupaçmadan önce onu sanagetiririm.Bu sözü söyleyen, Süleymanaleyhisselâm›nbaflveziri ve teyzesinin o¤luolan Âsaf bin Berh›yâidi. Âsaf bin Berh›yâ, Süleymanaleyhisselâmdanönce nazil olan semavî kitaplaravâk›ft›. ‹sm-i a’zam›da bilirdi. ‹sm-i a’zamladua etti¤i için de, duas› kabulolurdu. Süleymanaleyhisselâm, Âsaf’›n busözü üzerine buyurdu ki:- E¤er bunu yapabiliyorsan,hemen getir!Âsaf kalk›p abdest ald›.‹sm-i a’zamla Allahü teâlâyadua edip secde etti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 337


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMBelk›s’›n taht› bulundu¤uyerden, bir anda Süleymanaleyhisselâm›n kürsüsününyan›na geldi.Süleyman aleyhisselâm,Belk›s’›n Yemen’dekitaht›n› Kudüs’te yan›ndagörünce, Allahü teâlân›nhalis kullar›n›n âdeti üzerenimete flükür için dedi ki:- Bu Belk›s’›n taht›n› okadar uzak mesafeden, bukadar k›sa bir zaman içindegetirebilmek, banaRabbimin lütfundan biridir.Rabbimin bu lütfu, Allahüteâlâya flükür müedece¤imi, yoksa kendimibu nimete lây›k görüp, nimetinhakk›n› eda etmektekusurlu olmak suretiylenankörlük mü edece¤imiimtihan içindir.Belk›s kafile ile Süleymanaleyhisselâm›n yan›-na geldi. Süleyman aleyhisselâm,Belk›s’›n akl›n›tecrübe etmek istedi. Bununiçin bir köflk yapt›rd›.Köflkün billûrdan olan avlusununalt›na su ak›tt›.‹çine bal›k ve kurba¤a gibisuda yaflayan canl›lar› att›.Avluya giren, suya girdi¤i-K›rg›zistan’daki Hazret-i Süleyman tepesipeygamberler tarihi ansiklopedisi 338


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMni zannederdi. Belk›s’›ntaht›n›n de¤ifltirilmesinide emrederek buyurdu ki:- Taht›n alt›n› üste, üstünüarkaya, arkas›n› önegetirerek fleklini de¤ifltirin;kendi taht› oldu¤unuanlayacak m› bakal›m?Belk›s, maiyeti ile beraberSüleyman aleyhisselâm›nhuzuruna gelince,kendisine soruldu:- Bu taht senin midir?Belk›s bakt›¤›nda, kenditaht›na benzetti. Hatta kalbinden;“Birbiri içinde veyedi kat daire fleklindemuhkem ve etraf›nda nöbetçive muhaf›zlar bulunantaht›m, buraya nas›lgelir?” diye düflünerek,gördü¤üne inanamad›.Tahtta de¤iflmeler de oldu-¤undan, bilmek ve bilmemekaras›nda cevap verdi:- Sanki odur.Daha sonra, Belk›s ilâveetti:- Bundan önce de bizeHüdhüd’ün mektup b›rakmas›,hediye ve elçilermeselesi ile Allahü teâlân›nkudretine, Süleyman’›n[aleyhisselâm]peygamberli¤ine dair ilimverilmiflti. Biz, ona teslimolanlardan idik.Belk›s, küfr içinde yüzenbir cemiyet içerisindeyetiflmiflti. Onlardan günefletapmay› ö¤renmiflti.Bu yüzden Süleymanaleyhisselâm›n himayesinekavufluncaya kadarMüslüman olmak flerefineerememiflti. Süleymanaleyhisselâm›n daveti ileiman etti ve dedi ki:- Ey Rabbim! Günefleibadet etmekle nefsimezulmetmiflim. fiimdi Süleyman’›nmaiyetindeâlemlerin Rabbi olan Allahateslim oldum.Süleyman aleyhisselâmBelk›s’la evlendi. Belk›s’tanDâvud isminde biro¤lu olup, babas› hayattaiken vefat etti. Süleymanaleyhisselâm, Belk›s’›, ordusununbafl›nda geri Yemen’egönderdi. Ayda birpeygamberler tarihi ansiklopedisi 339


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMkere rüzgâra biner, Belk›s’›nyan›na giderdi. Süleymanaleyhisselâm›n vefat›ndank›sa bir müddet sonra Belk›sda vefat etti.Hazreti Süleyman’›nvefat›Süleyman aleyhisselâm,Akabe Körfezi’ndenF›rat kenar›na kadar yerde,k›rk sene adaletle hükümsürdü. Di¤er hükümdarlarda kendisine ba¤l›-l›klar›n› bildirdiler. Ticaretgemileri yap›p, K›z›ldenizve Umman Denizi’nde ticaretyapt›rd›. Rüzgâronun emrine verilmiflti.Rüzgâra binip diledi¤i yeretaht›yla birlikte k›sa zamandagiderdi. Makam›naoturdu¤unda ve mecliskurdu¤unda, kufllar üzerinegelip, kanatlar›n› yanyanagererek bir bulut gibigölge yaparlar, günefl veya¤murdan korurlard›.Süleyman aleyhisselâm,beyaz tenli, güzel,nur yüzlü, saç› sakal› gürolup, beyaz elbise giyerdi.Çok edepli, hep Allahtankorkar, alçak gönüllü, yüksekflanl›yd›. Miskin ve fakirlerleoturur; “Miskininmiskinlerle oturmas› uygundur.”buyururdu. Ömrününson an›na kadar Allahüteâlân›n takdîr etti¤iizzetle, insanlar› do¤ru yolasevk etti. Herkes taraf›ndansevilmifl olup, hiçkimse onun söylediklerineitiraz etmiyor ve onun emrid›fl›na ç›km›yordu.Süleyman aleyhisselâm,birgün, yap›lmaktaolan büyük bir saray›n inflas›n›kontrol etmeye gitmiflti.Bu bina, bir su k›y›-s›nda çok heybetli bir sarayd›.Ustalar, iflçiler, cinlersaray›n tamamlanmas›ylameflguldüler. Saray›n balkonunaç›k›p, kendisini yaln›zb›rakmalar›n›, hiç kimseninyan›na yaklaflmamas›n›emretti. Sonra da balkonunkenar›nda, asas›na(bastonuna) dayan›p durduve etraf› seyrederek tefekkürebafllad›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 340


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMSüleyman aleyhisselâmsaray›n balkonunda tefekkürlemeflgul iken ömrü bitip,eceli gelmiflti. Azrailaleyhisselâm gelip dedi ki:- fiu an dünyadaki hayat›n›nson an›d›r.Süleyman aleyhisselâmbuyurdu ki:- Allahü teâlân›n takdîriher ne ise o hakt›r. Rabbimehamdolsun ki, aslakimseye zulmetmedim.Rabbimin emrine itaat etmektegecikmedim. Herkesindönüflü Allahü teâlâyad›r.Görevlendirildi-¤in emri yerine getir.Süleyman aleyhisselâmher yere hükmetti¤inden,zaman›nda herkes iman etmifl,yeryüzünde pek azimans›z kimse kalm›flt›.Süleymân aleyhisselâm›nvefât›ndan sonra, ‹srailo¤ullar›,12 kabîleyeayr›lm›fl, birbirlerine düflmüfllerdir.Bu ayr›l›fl, dahâSüleymân aleyhisselâmhayâtta iken bafllam›fl, FakatSüleymân aleyhisse-peygamberler tarihi ansiklopedisi 341


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMlâm, Allahü teâlân›n ihsân›ile, kabîleleri bir aradatutabilmiflti. Süleymânaleyhisselâm›n yerine o¤luRehoboam geçdi. 12 kabîledenyaln›z ikisi ona sâd›kkald›. ‹srâîl devleti ikiye ayr›ld›.Bu devletlerden biri,(isrâîl) olup 10 kabîleyi toplad›.Geri kalan iki kabîleye(Yahûdâ) devleti denilir.Kudüs’de kald›. Azd›lar.Allahü teâlân›n gazab›nau¤rad›lar. Bir müddet Âsûrîdevletine ba¤l› olarakkald›lar. Âsûrî hükümdâr›Buhtunnasar (Nebukadnezar),Kudüs’ü yak›p y›kd›.‹srâîlo¤ullar›n› zorla Kudüs’denç›kararak Bâbil’esürdü. Ancak Îrân fiâh›Keyhusrev [Kirüs], Âsûrîlerima¤lûb edince, Yahûdîlerintekrâr Kudüs’edönmelerine izin verdi.Yahûdîler Kudüs’e dönerek,yanm›fl olan bu flehribiraz tamîr ettiler. EvvelâÎrânl›lar›n, sonra, Makedonyal›lar›nidâresi alt›ndayaflad›lar. Mîlâddan önce64 senesinde Romal›larKudüse girdiler. fiehri yenibafltan yak›p y›kt›lar. Romal›larbir kere dahâ, mîlâddan70 sene sonra, Kudüsüyerle bir ettiler. Romaimparatoru Titüs, Kudüs’ütamamen yakt›.Süleymanaleyhisselam›nhususiyetleri vemucizeleriSüleyman aleyhisselâm,Musa aleyhisselâmdanberi nesilden nesile geçerekgelen, Tevrat’›n içindebulundu¤u Ahit sand›¤›-n› (Tâbût-i Sekîne) Mescid-iAksa’ya koydu. Babas› Dâvudaleyhisselâm gibi, Musaaleyhisselâm›n dininegöre ibadet etti.Davud aleyhisselamvefat etti¤inde, Allahü teala,Süleyman aleyhisselama:-Hacetini benden dile,diye vahyetti. Süleymanaleyhisselam:-Benim kalbimi de babam›nkalbi gibi Sana kar-peygamberler tarihi ansiklopedisi 342


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMfl› haflyet ve muhabbet tafl›rk›lman› dilerim, diyearz etti. Bunun üzerine Allahüteala O’nun kalbinidiledi¤i gibi k›ld›.Süleyman aleyhisselamsultan oluflundan vefat›nakadar Allaha karfl›hufluundan dolay› alçakgönüllü olmufl, bafl›n› yukar›kald›rmam›flt›r. Miskinlerinyanlar›na var›r, hallerinisorard›. Hurma yapra-¤›ndan zenbil örüp satard›.Böylece nafakas›n› teminederdi. Her ay›n bafl›ndaalt› gün, ortas›nda üç gün,sonunda da üç gün oruçtutard›. Buyurdu ki:Biz hayat›n yumuflakolan›n› da sert olan›n› dadenedik. Onlardan afla¤›olan›n› yeterli bulduk.‹nsanlara verilmeyenfleyler bize verildi. ‹nsanlaraverilmeyen ilimler bizeverildi. Fakat flu üç kelimeden:Öfke ve sükunet halindehilimden, k›tl›kta vebollukta tutumluluktan,gizlide ve aç›kta Allah korkusundandaha üstün birfley bulamad›k.Süleyman aleyhisselamo¤luna da:-Yavrucu¤um, miskinliklebirlikte günah ifllemekne kadar kötüdür. Hidayettensonra dalaletedüflmek ne kadar kötüdür.Kiflinin Rabbi’ne ibadetedip dururken ibadeti b›-rakmas› ise bundan dahakötüdür, dedi¤i rivayetedilir.Süleyman aleyhisselâm›ndokuz çeflit mucizesivard›. Bunlar:1- Sebe Suresi on ikinciayetinde bildirildi¤i üzere,rüzgârlar emri alt›ndayd›.Bir defas›nda Azrâîlaleyhisselâm Süleymânaleyhisselâm›n yan›na gelince,oturanlardan birinedikkat ile bakt›. Bu kimse,mele¤in böyle sert bak›-fl›ndan korktu. Azrâîl aleyhisselâmgidince, Süleymânaleyhisselâma yalvar›p,rüzgâra emretmesini,peygamberler tarihi ansiklopedisi 343


SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂMrüzgâr›n kendisini uzakmemleketlerinden birinegötürüp, Azrâîl aleyhisselâmdankurtulmas›n› istedi.Azrâîl aleyhisselâm tekrârgelince, Süleymân aleyhisselâm,o adam›n yüzüne niçinsert bakt›¤›n› sordu. Azrâîlaleyhisselâm, (Bir sâatsonra, uzaktaki flehirlerdenbirinde, o kimsenin can›n›almak için emrolunmufltum.Onu senin yan›ndagörünce, hayretimden dikkatile bakt›m. Emre uyuporaya gidince, onu oradagörüp can›n› ald›m) dedi.2- Süleyman aleyhisselâmdenizi geçmek istedi-¤i zaman, suyu çekilerekyol aç›l›r, geçtikten sonrayine kapan›rd›.3- Âyet-i kerimede bildirildi¤iüzere, bütün cinnîleremrindeydi. Ne zamanistese, kendisine, büyükbüyük köflkler, suretler,çanaklar, sabit çömlekler,tencereler yaparlard›.4- Süleyman aleyhisselâm›nbir mührü vard›.Üzerinde ‹sm-i a’zam duas›yaz›l›yd›. O dua ile heriste¤i kolay olurdu.5- Kar›ncalara var›ncayakadar her hayvan›n sesiniiflitir, dillerini anlard›.6- Nereye gitmek istese,rüzgâr emrinde oldu-¤undan, kürsüsünü kald›-r›r, kürsüsünü beraberindegötürürdü.7- Cinnîler vas›tas›yladenizlerdeki incileri, cevherlerive yerde bulunandefîneleri bilirdi. KendineAllahü teâlâ taraf›ndan bildirilmeyenbir fley yoktu.8- Neml vadisinde, maiyetiyleberaber bir da¤üzerine konmufltu. Oradakald›¤› esnada, o da¤›nyeflillik, çimenlik olmas›için, mübarek ellerine birmiktar su al›p, avucuyla oda¤a serpti. Derhal da¤›nüzeri çay›rl›k çimenlik oluverdi.9- Süleyman aleyhisselâmbir yere gitti¤i vakit,beraberinde duvarlar dagiderdi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 344


LOKMAN HAKÎMALEYH‹SSELÂM


LOKMAN HAKÎM ALEYH‹SSELÂMLOKMAN HAKÎM;Dâvud aleyhisselâmzamân›nda, Arabistan’›nUmman taraf›nda yaflad›.Dâvud aleyhisselâmla görüflüpondan ilim ö¤rendi.Dâvud aleyhisselâma peygamberlikbildirilmedenönce, müftî olan LokmanHakîm, Dâvud aleyhisselâmapeygamberlik bildirildiktensonra fetvâ vermeyib›rakt›. Dâvud aleyhisselâmaümmet oldu.Kendisine hikmet verildi.Eyyûb aleyhisselâm›n teyzesinino¤lu oldu¤u da rivâyetedilmektedir. Peygamberveya velidir denildi.Frans›z bilginlerinin,Calinos’un (Galen’in) birad› da Lokman Hakîm ididemeleri yanl›flt›r. ÇünküLokman Hakîm, Dâvudaleyhisselâm zamân›nda;Calinos (Galen) ise, ondanbin y›l kadar sonra yaflam›flt›r.Lokman ismiKur’ân-› kerîm’de geçmekteolup, bir sûreye (otuzbirinci sûre) Lokman ismiverilmifltir. Bu sûrenin onikinci âyetinde meâlen;“Biz Lokman’a hikmetverdik.” buyrulmaktad›r.Buradaki hikmet tâbirinin;ak›l, anlay›fl, ilim, ilimleamel etmek ve do¤ru kararvermek demek oldu¤utefsîr kitaplar›nda yaz›l›d›r.Lokman Hakîm tabiplerinpîridir. Hikmetli sözlerive o¤luna verdi¤i nasîhatlarmeflhurdur. Kur’ân-›kerîm’de Lokman sûresi 3.âyet-i kerîmede meâlen;“Bir vakit Lokman o¤lunaö¤üt vererek flöyle demiflti:Yavrum! Allah’a ortakkoflma, çünkü flirk çok büyükzulümdür.” buyrulmaktad›r.Lokman Hakîm’e senbu hâle nas›l geldin dediklerinde;“Do¤ru sözlü olmak,emâneti yerine getirmek,lüzumsuz söz ve ifliterk etmekle.” cevâb›n›verdi. ‹nsanlar ondan nasîhatistediler, o da flöylenasîhat etti: Öncekilerin vesonrakilerin ilimleriyleamel edilebilmesi için sekizfleye dikkat etmek her-peygamberler tarihi ansiklopedisi 347


LOKMAN HAKÎM ALEYH‹SSELÂMkese lâz›md›r. Dört zamandadört fleyi korumak gerekir;Namazda gönlü,halk aras›nda dili, yiyip içmedebo¤az›, bir kimseninevine girince de gözü korumakt›r.‹ki fleyi hât›rdanhiçbir zaman ç›karmamal›d›r.Bunlar; Allahü teâlân›nbüyüklü¤ü ve ölümdür.‹ki fleyi de tamâmenunutmaya çal›flmal›d›r.Bunlar da; bir kimseye yap›laniyilik ile dost ve yak›nlardangörülen kötülüktür.Lokman Hakîm’in o¤lunanasihatlar›n›n bir k›sm›flöyledir: “Ey o¤lum! Dünyâderin deniz gibidir. Çokinsanlar onda bo¤ulmufltur.Gemin takvâ, yükünîmân, hâlin tevekkül olsun,umulur ki kurtulursun.”“Ey o¤lum! Âlimlerekarfl› ö¤ünmek, ak›ls›zlarlainatlaflmak ve meclislerde,toplant›larda gösteriflyapmak için ilim ö¤renme!‹htiyâc›m yok diyerekde ilmi terk etme.”“Ey o¤lum! Yakîn vesabr› sanat edin. Allahüteâlân›n haram k›ld›¤› fleylerdenuzak olursan, dünyâdazâhid ve mücâhidolursun.”“Ey o¤lum! Allahü teâlây›anan (hât›rlayan) insanlargörürsen onlarlaotur. Âlim olsan da, ilmininfaydas›n› görürsün ve ilminartar, sen ehil isen sana ö¤retirler.Allahü teâlâ onlaraolan rahmetinden seni defaydaland›r›r. Allahü teâlây›zikretmeyenleri görürsenonlardan uzak dur.”“Ey o¤lum! Horoz sendendaha ak›ll› olmas›n!O,her sabah zikir ve tesbihediyor, sen ise uyuyorsun.”“Ey o¤lum! Seçilmiflkullara teslim ol, kötülerledost olma.”“Ey o¤lum! insanlaraiyilikleri emir ve nasîhatedip kendini unutma! Yoksamum gibi olursun.Mum insanlar› ayd›nlat›r,fakat kendini yak›p eritir.”peygamberler tarihi ansiklopedisi 348


LOKMAN HAKÎM ALEYH‹SSELÂM“Ey o¤lum! Yalandançok sak›n! Çünkü dîninibozar ve insanlar yan›ndamürüvvetini azalt›r. Bununlahayân›, de¤erini vemakâm›n› kaybedersin.”“Ey o¤lum! Kötü huydan,gönül da¤›n›kl›¤›ndansak›n. Sab›rs›z olma,yoksa arkadafl bulamazs›n.‹flini severek yap, s›-k›nt›lara katlan. Bütün insanlarakarfl› iyi huylu ol.”“Ey o¤lum! Hep üzüntülüolma, kalbini dertli k›lma.‹nsanlar›n elinde olanatamâ etmekten sak›n.Kazâya râz› ol ve Allahüteâlân›n sana verdi¤i r›zkakanâat et.”“Ey o¤lum! Dünyâ geçicive k›sad›r. Senin dünyâhayât›n ise az›n az›d›r.Bunun da az›n›n az› kalm›fl,ço¤u geçmifltir.”“Ey o¤lum! Tövbeyiyar›na b›rakma, çünküölüm ans›z›n gelip yakalar.”“Ey o¤lum! Sükût etmeklepiflmân olmazs›n.Söz gümüfl ise sükût alt›nd›r.”“Ey o¤lum! Helâl lokmaye ve ifllerinde âlimleredan›fl, ifllerini nas›l yapaca¤›n›onlara sor.”“Ey o¤lum! Âlimlermeclisine devâm et. Baharya¤muru ile yeryüzünüyeflillendiren Allahü teâlâ,âlimlerin meclisindekihikmet nûru ile de müminlerinkalbini ayd›nlat›r.”“Ey o¤lum! Amel ancakyakîn (Allahü teâlâyaolan ilim ve mârifet) ile yap›l›r.Herkes yakîni nisbetindeamel eder. Amelnoksanl›¤›, yakîn noksanl›-¤›ndan gelir.”“Ey o¤lum! Bir hatâ iflledi¤indehemen tövbe etve sadaka ver.”“Ey o¤lum! Ölümdenflüphe ediyorsan uykuuyuma. Uyudu¤un veuyumak mecbûriyetindekald›¤›n gibi, ölüme demahkûmsun. Dirilmektende flüphe ediyorsan, uyku-peygamberler tarihi ansiklopedisi 349


LOKMAN HAKÎM ALEYH‹SSELÂMdan uyanma. Uykudanuyand›¤›n gibi öldüktensonra da dirileceksin.”“Ey o¤lum! Helâl kazançile yoksulluktan korun.Yoksul kimse flu üçmusîbetle karfl›lafl›r: Dinzay›fl›¤›, ak›l zay›fl›¤› vemürüvvetin kaybolmas›.”“Ey o¤lum! Merhameteden merhamet bulur. Sükûteden selâmete erer,hay›r söyleyen kâr eder,kötü konuflan günahkârolur, diline hâkim olmayanpiflmân olur.”“Ey o¤lum! Dünyâ mal›ndanyetecek kadar›n› al,fazlas›n› âhiret için hayrasarfet, S›k›nt›ya düflecekve baflkas›n›n s›rt›na yükolacak flekilde de tembelliketme.”Ey o¤ul! Atefl gelirkenondan nas›l emin olunur?Dünyadan ayr›lmak muhakkakiken, ona nas›l meyledilir?Ölüm nas›l ak›ldanç›kar? Onun gelece¤indenaslâ flüphe edilmez. Uyudu¤ungibi öleceksin. Eyo¤lum! ‹nsan›n üç fleyi vard›r:Rûhunu Azrâil aleyhisselâmal›r. Hay›r veya flerne ise; ameli kendisine kal›r.Bedenini de kurtlar yerve toprak çürütür.”“Ey o¤lum! Sak›n kimseyiküçük görüp hakâretetme. Çünkü onun da seninde rabbimiz birdir.”“Ey o¤lum! Dünyân›nsevinç ve neflelerini tecrübeettim. ‹limden lezzetlibir fley bulamad›m. Dervifller,fakir ve yoksullarilim sâyesinde sultanlarsofras›nda otururlar.”Lokman Hakîm’in o¤lu:“Babac›¤›m, insanda hangihaslet daha iyidir?” diyesorunca; “Temiz, hâlisdin.” buyurdu. E¤er ikihaslet olursa? “Din vemal”, üç haslet olursa?“Din, mal ve hayâ.” buyurdu.Dört haslet olursa? dedi.“Din, mal, hayâ ve güzelahlâk.” buyurdu. Beflhaslet saymak icâbedersediye sorunca; “Din, mal,haya, güzel huy ve cömert-peygamberler tarihi ansiklopedisi 350


LOKMAN HAKÎM ALEYH‹SSELÂMlik.” buyurdu. Alt› hasletsayarsak deyince; “Ey o¤lum!Allahü teâlâ her kimebu befl iyi hasleti verdiyse,o kimse mümin ve müttekîdir.Allahü teâlâ kat›ndavelî ve sevgilidir. fieytan›nflerrinden uzakt›r.” buyurdu.O¤lu: “Babac›¤›m, insandaen kötü haslet hangisidir?”dedi. “Allahü teâlây›inkârd›r.” buyurdu. ‹kiolursa dedi. “‹nkâr ve kibirdir.”buyurdu. Üç olursadedi. “‹nkâr, kibir ve flükürazl›¤›.” buyurdu. Dört olursadedi. “‹nkâr, kibir, flükürazl›¤› ve cimrilik.” buyurdu.Befl olursa diye sorunca;“‹nkâr, kibir, flükür azl›-¤›, cimrilik ve kötü ahlâk.”buyurdu. Alt› olursa deyince;“Ey O¤lum! Bu befl kötühasletin bulundu¤u kimsemünâf›kt›r, flakîdir ve Allahüteâlâdan uzakt›r.” buyurdu.Lokman Hakîm’e“Hikmetenas›l kavufltun?” diyesoruldu¤unda; “Bendengizlenen fleyi araflt›rmad›m.Vazîfem olmayanfleyin üzerinde durmad›m.”buyurdu.Birisi Lokman Hakime:-Bu hallere nas›l kavufltun?Dedi. Lokman Hakim:-Do¤ru sözlü olmak,emanete riayet etmek vemalayaniyi terk etmekle,dedi ve ilave etti:-Benim ifllerimde seniflafl›rtan nedir?Adam:Halk senin döfle¤indeoturuyor. Senin kap›n›nönünü bürüyor. Seninsözlerini dinleyip kabulediyor, dedi. Lokman Hakim:-Ey kardeflimin o¤lu.Sana söyleyece¤im fleyleriyaparsan sen de böyleolursun, dedi.-Nedir onlar?-Ben gözümü haramdansak›n›r›m. Dilimi tutar›m,ihtiras›m› önlerim,edeb yerimi haramdan korurum,ibadetimi çok yapar›m,verdi¤im sözü yerinegetiririm, misafirimipeygamberler tarihi ansiklopedisi 351


LOKMAN HAKÎM ALEYH‹SSELÂMa¤›rlar›m, komflumu korurum,malayaniyi terk ederim.‹flte bunlar beni gördü¤üngibi yapt›.Lokman Hakim’den birkoyun bo¤azlamas› istendi.Bo¤azlad›. En iyi iki yerinigetirmesini söylediler.O da dili ile yüre¤ini götürdü.Yine bir koyun dahakesmesini istediler. Kesti.En kötü iki yerini getirmesiniistediler. Yine dil ileyüre¤i götürdü. Niçin böyleyapt›¤› soruldu¤undabuyurdu ki:-Bu iki organ iyi olduklar›zaman bu ikisindendaha iyi bir fley yoktur. Kötüolduklar› zaman dabunlardan kötüsü yoktur.Hafs bin Ömer’den rivâyetedildi ki: LokmanHakîm, yan›na bir hardaltorbas› koydu ve o¤lunanasîhat etmeye bafllad›.Her bir nasîhatte bir hardaltânesini ç›kard›. Nihâyethardallar› tükendi.Sonra da; “Ey o¤lum! Sanao kadar nasîhat ettimki, flâyet bu nasîhatler birda¤a verilseydi, da¤ yar›-l›r, parça parça olurdu.”buyurdu. O¤lu da bu nasîhatlerituttu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 352


fiA’YÂALEYH‹SSELÂM


fiA’Y ALEYH‹SSELÂMfiA’Y ALEYHiSSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerden olupMûsâ aleyhisselâm›n dîniniyaymak ve Tevrât’›n hükümlerinibildirmek üzerevazîfelendirilmifltir. Babas›Emus veya Emsiya’d›r.Mûsâ aleyhisselâm zamân›ndanberi çok mâcerâl›ve kar›fl›k bir hayat yaflayanve dinlerinde sebâtgöstermeyen ‹srâilo¤ullar›,Mûsâ aleyhisselâm›n getirdi¤ihak dinden tamâmenayr›ld›lar. Kendilerine göresap›k bir yol tuttular. Allahüteâlâ, fia’yâ aleyhisselâm›peygamber olarak vazîfelendirdi.‹srâilo¤ullar›n› hakyola dâvet etti. Îsâ aleyhisselâmlason peygamberolan Muhammed aleyhisselâm›ngeleceklerini müjdeledi.Peygamber Efendimizleilgili fia’ya aleyhisselamkavmine flöyle dedi:Allahü teala bana flöylevahyetti: Ben ümmi birpeygamber gönderece-¤im. O, kaba ve sert de¤ildir.Kötü ve sert söz söylemez.Ben O’na istikametverece¤im. Her üstün ahlak›bahfledece¤im. Vekar›ona libas (örtü) yapaca¤›m.Kalbini takva ile dolduraca-¤›m. Düflüncesini hikmet,vefa ve do¤rulu¤u O’na tabiat,huy yapaca¤›m. HidayetiO’na rehber k›laca¤›m.Milletini islam ismini Ahmedyapaca¤›m. Düflkünlüktensonra O’nunla yükseltece¤im.Darl›ktan sonraO’nunla zenginlefltirece-¤im. Tefrikadan sonraO’nunla birlefltirece¤im.Benim vahdaniyetimi bildirmekve bana iman etmekiçin emr-i maruf venehy-i münker yani iyili¤iemredip kötülükten sak›nd›rmayapacaklar. Benimiçin namaz k›lacaklar, benimyolumda saf tutup cihadedecekler. Benim r›zamakavuflmak için mallar›n›ve diyarlar›n› terk edecekler.Bu benim bir ihsan›md›r.Diledi¤ime veririm.‹srâilo¤ullar›n›n bafl›ndaSudika isimli bir hükümdârpeygamberler tarihi ansiklopedisi 355


fiA’Y ALEYH‹SSELÂMbulunuyordu. Bu hükümdâr›nzamân›nda ‹srâilo¤ullar›,Bâbil Meliki Senharib’inzulmüne mâruz kald›.Sâlih bir kimse olan Sudika,Allahü teâlâya yalvar›p‹srâilo¤ullar›n›n zulümdenkurtulmas› için duâ etti. Allahüteâlâ fia’yâ aleyhisselâmavahyedip melikin duâs›n›kabul etti¤ini, düflmandankoruyaca¤›n› bildirdi.fia’yâ aleyhisselâm,bu durumu Sudika’ya haberverince, Sudika çok sevinipflükür secdesine kapand›.Allahü teâlâ, BâbilMeliki Senharib’in ordusunuhelâk etti. Melik Sudikasa¤ kalan Senharib’i ve yak›nadamlar›n› yakalatt›.Senharib’in yan›ndakilerdenbirisi de o¤lu Buhtunnasaridi. Sudika bunlar› birmüddet hapsettikten sonra,fia’yâ aleyhisselâm›ntebli¤ine uyarak hepsiniserbest b›rak›p, memleketlerinegönderdi.Bâbil hükümdâr› Senharibölünce yerine o¤luBuhtunnasar geçti. ‹srâilo-¤ullar› hükümdâr› Sudikavefât edince, ‹srâilo¤ullar›aras›nda saltanat kavgalar›ve kar›fl›kl›klar ortaya ç›kt›.Onlar böyle azmaktayken,fia’yâ aleyhisselâm dâimânasîhat etti. Fakat onu dinleyenolmad›.‹srâilo¤ullar› fia’yâaleyhisselâm›n nasîhatlerinidinlemedikleri gibi,ona iyice düflman oldular.Öldürmek için onun üzerinehücûm ettiler. fia’yâaleyhisselâm onlar›n aras›ndanayr›l›p uzaklaflt›.Yolda bir a¤aç yar›l›p aç›ld›.Bu a¤ac›n kovu¤unagirip gizlendi. A¤aç kapand›.Fakat ete¤inden birparça d›flar›da kald›. Onutâkip eden ‹srâilo¤ullar›,bunun fark›na vard›lar.fia’yâ aleyhisselâm› flehitettiler. Böylece, büyük birfelâkete düfltüler. Dahasonraki y›llarda Bâbil hükümdâr›Buhtunnasar taraf›ndanyurtlar› istilâedildi. Bir k›sm› k›l›çtangeçirildi, bir k›sm› da esiredildi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 356


ERM‹YÂALEYH‹SSELÂM


ERM‹Y ALEYH‹SSELÂMERM‹YÂALEYH‹SSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerden.Hârûn aleyhisselâm neslindendir.Mûsâ aleyhisselâm›ndîninin hükümlerinibildirmekle vazîfelendirilmiflti.Babas› H›lkiya’d›r.Bir peygamber olanfia’yâ aleyhisselâm›n flehîdedilmesinden sonra,isyanlar› ve azg›nl›klar› iyicefazlalaflan ‹srâilo¤ullar›napeygamber olarak Ermiyâaleyhisselâm gönderildi.Allahü teala Ermiyaaleyhisselama flöyle buyurdu:“‹srailo¤ullar›, peygamberlerifia’ya aleyhisselam›flehid ettikleri içinonlar› cezaland›raca¤›m.Onlara atefle tapanlar›,azab›mdan korkmayanlar›,sevab›m› ummayanlar›musallat edece¤im. Kavminolan ‹srailo¤ullar›nagit. Onlar hakk›nda sanaemretti¤im fleyleri kendilerineanlat. Haklar›ndakinimetlerimi hat›rlat. Bid’atve yaramazl›klar›n› anlat.Onlar› bana itaate ve ibadetedavet et.Ermiya aleyhisselam,Nâfliye bin Emvas adl› hükümdârave ‹srâilo¤ullar›-na Allahü teâlân›n emir veyasaklar›n› bildirdi. Îmânve itâate gelmezlerse, musîbetlereu¤rayacaklar›n›haber verdi. Bu sözleri duyanve azg›nl›klar›na devâmeden ‹srâilo¤ullar›,Ermiyâ aleyhisselâm›hapsettiler. Bu s›rada Asûrîhükümdâr› Buhtunnasar,büyük bir orduyla Kudüsüzerine yürüdü. fiehregirerek ‹srâilo¤ullar›n›naskerlerini tamâmen öldürdü.Mescîd-i Aksâ’y› y›-k›p, içindeki k›ymetli eflyây›,alt›nlar›, gümüflleri vemücevherleri ald›. Bütünflehri atefle vererek Tevratnüshalar›n› yakt›rd›. Yetmiflbin çocu¤u da esiralarak götürdü. Buhtunnasar,Ermiyâ aleyhisselâm›hapisten ç›kararak, kendisiylebirlikte gitmesini istediysede Ermiyâ aleyhis-peygamberler tarihi ansiklopedisi 359


ERM‹Y ALEYH‹SSELÂMselâm gitmeyerek Kudüs’tekald›. Buhtunnasartaraf›ndan harâbe hâlegetirilen Kudüs’te kaç›psaklanan ‹srâilo¤ullar› Ermiyâaleyhisselâm›n yan›-na gelip topland›lar. Bar›-nacak yerleri kalmad›¤›ndanM›s›r’a gittiler. Ermiyâaleyhisselâm onlar›nhâdiselerden ibret almalar›n›ve Allahü teâlâyaitâat etmelerini söyledi.‹srailo¤ullar› bu dâveti yinedinlemediler. Ermiyâaleyhisselâm isyânlar›ndanvazgeçmeyeceklerinigörerek Nil Nehri kenar›-na gitti. Bir müddet sonraM›s›r’› da istilâ eden Buhtunnasar,M›s›r Firavununuma¤lub etti¤i gibi,‹srâilo¤ullar›n› da esir ald›.Ermiyâ aleyhisselâm›M›s›r’da da gördü. Fakatona emân (güven) verdi.Arzu etti¤i yere gitmesiiçin serbest b›rakt›. Vefat›hakk›nda kaynaklarda netbir bilgi yoktur.peygamberler tarihi ansiklopedisi 360


DANYÂLALEYH‹SSELÂM


at›n


DANYÂL ALEYH‹SSELÂMDANYÂLALEYH‹SSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerden.Mûsâ aleyhisselâm›n dînininhükümlerini insanlaratebli¤ etmifl, duyurmufltur.Süleyman aleyhisselam›nsoyundand›r.‹srâilo¤ullar› Mûsâaleyhisselâmdan sonrakendilerine gönderilenpeygamberleri dinlemeyipisyân edince, Allahüteâlâ onlara zâlimleri musallatetti. Çeflitli belâlargönderdi. Düflmanlar› taraf›ndanyurtlar› iflgâledildi. Asurlu hükümdâr›Buhtunnasar (Nabukadnazar)›nordular› Kudüs’egirip ele geçirdiler. fiehriyak›p y›kt›lar, ‹srâilo¤ullar›ndanpekçok kimseyi öldürdüler,esir ald›klar› yetmiflbin çocu¤u yanlar›ndagötürdüler. Bu çocuklararas›nda Danyâl aleyhisselâm›Buhtunnasarsaray›na ald›. Danyâlaleyhisselâm onun saray›ndabüyüdü. Mecûsîolan, yâni atefle tapanBuhtunnasar, Danyâlaleyhisselâm›n kendi dînindenolmad›¤›n› anlay›nca,onu yan›ndan uzaklaflt›rd›ve hapse att›rd›.Gördü¤ü bir rüyay› baflkas›tabir edemeyip Danyalaleyhisselam›n tabir etmesiüzerine, O’nu hapistenç›kar›p memleketin ifllerinihavâle etti. Ç›kard›¤›fermanla ona sayg› gösterilmesiniemretti. Buhtunnasar’›nadamlar› onu k›skand›lar.Onun iflten uzaklaflt›r›lmas›n›istediler. ‹lerigelen adamlar›n›n sözlerinealdanan Buhtunnasar,Danyâl aleyhisselâm›kendi dîninden olmad›¤›için atefle att›rd›. FakatDanyâl aleyhisselâm Allahüteâlân›n yard›m›ylayanmad›. Daha sonraBuhtunnasar’a yâhutBuhtunnasar’›n resminesecde etmedi¤i için, içindearslanlar›n bulundu¤ubir kuyuya at›ld›. Fakat Allahüteâlân›n yard›m›ylaarslanlar ona hiç dokun-peygamberler tarihi ansiklopedisi 363


DANYÂL ALEYH‹SSELÂMmad›lar. Danyâl aleyhisselâmat›ld›¤› kuyudansa¤ sâlim kurtuldu.Buhtunnasar’›n ölümündensonra, Üzeyraleyhisselâmla birlikteKudüs’e geldi. Kendisinepeygamberlik verildi. ‹nsanlaraMûsâ aleyhisselâm›ndîninin emir ve yasaklar›n›anlatt›. Bir müddetsonra Ehvaz yak›nlar›ndaSûs flehrinde vefâtetti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 364


ÜZEYRALEYH‹SSELÂM


ÜZEYR ALEYH‹SSELÂMÜZEYRALEYHiSSELAM;Üzeyr aleyhisselâm, ‹srailo¤ullar›nagönderilenpeygamberlerdendir. Babas›n›nismi fiureyhaolup, Harun aleyhisselâm›nneslindendir. Küçükyafl›ndan itibaren Tevrat’›ö¤renmiflti. Zaten Tevrat’›ezbere bilen say›l› kimselerdenidi.Allahü teâlâ, ilâhî emirlerdenyüz çevirip, peygamberlerinnasihat veikazlar›na kulak t›kayan veçeflitli azg›nl›k ve taflk›nl›ktabulunan ‹srailo¤ullar›-na, Babil hükümdar› Buhtunnasar’›ceza olarak musallatetti. Kalabal›k bir orduylafiam ve Ürdün bölgeleriniistilâ edip, savunmas›zinsanlar› zalimce öldürtenBuhtunnasar, Kudüs’üde istilâ etti. Mescid-iAksa’y› y›k›p, Kudüsflehrinin ba¤ ve bahçeleriniharap etti. ‹srailo¤ullar›ndanço¤unu öldürüp,pek çok çocuk ve genci deesir alarak Babil’e götürdü.Babil’e götürülen gençesirler aras›nda Üzeyraleyhisselâm da vard›.Üzeyr aleyhisselâm,Babil’de bir müddet esarethayat› yaflad›ktan sonra,elli yafl›nda oldu¤u s›-ralarda, bir f›rsat›n› bulup,memleketi olan Kudüs’egitmek üzere yola ç›kt›.Kudüs yak›n›na gelince,bir bahçede konaklay›p,merkebinden yükünü indirdive bir a¤aca ba¤lad›.Uzaktan Kudüs flehriniseyredip; flehrin harap,yollar›n›n ve bahçelerininviran oldu¤unu görereküzüldü. Bu s›rada karn›ac›kt›¤› için bir miktar incirve üzüm kopar›p, incirinbir k›sm›n› yedi; üzümünde suyunu s›k›p içti. Bira¤aç alt›na oturup, y›k›lm›flevlere, bozulmufl yollara,çürümüfl tenlere, y›-¤›lm›fl kemiklere bak›p;âlemin sonunu, yenidendirilifli ve Allahü teâlân›nkudretini düflündü. Kendikendine, “Acaba, bu hâldensonra Hak teâlâ bupeygamberler tarihi ansiklopedisi 367


ÜZEYR ALEYH‹SSELÂMflehri nas›l tamir ve ihyaeder?” diyerek, tefekküredal›p uyudu.Hazreti Üzeyr uykudaiken vefat etti. Bu hâlde yüzsene kald›. Allahü teâlâ;onun bedenini, yiyecek veiçece¤ini, insanlar›n ve hayvanlar›ngözünden gizledi.Üzeyr aleyhisselâm› ölü b›-rakmas›ndan yetmifl senekadar sonra, Fâris hükümdarlar›ndanNüflek ad›ndabir hükümdar eliyle, Beyt-iMukaddes’i (Mescid-i Aksa)ve Kudüs flehrini imar etti.Bu s›rada Babil hükümdar›Buhtunnasar öldü¤ünden,‹srailo¤ullar› esaretten kurtulup,memleketlerine döndüler.Otuz sene daha geçtiktensonra, Allahü teâlâ,Üzeyr aleyhisselâm› yenidendiriltti.Üzeyr aleyhisselâm,kendisinin, bir gün veya birgünden de az olarak uyumufloldu¤u uykudanuyand›¤›n› zannetti. Çünküincir ve üzümün sanki dal›ndanyeni kopar›lm›fl vefl›ran›n, s›k›ld›¤› saatlerdekigibi bozulmam›fl oldu¤unugördü. Allahü teâlâ, Üzeyraleyhisselâma vahyedip,yüz sene kald›¤›n› bildirdi.Üzeyr aleyhisselâm merkebinebakt›¤› zaman, onunparça parça olan kemiklerinin,vücudundan ayr›lm›floldu¤unu gördü. Allahü teâlâona buyurdu ki:- Seni, insanlara bir delilk›lmak için böyle öldürüpdirilttik. Bunu, öldüktensonra dirilmenin varoldu¤una delil k›ld›k. Merkebinkemiklerine bak!Onlar› nas›l birbirine birlefltiriyoruz?Sonra da onlaraet giydiriyoruz?Allahü teâlâ; ölmüfl, etleriçürümüfl, kemikleriparça parça olup kaybolmuflolan merkebi tekrardiriltti. Bu durumu görenÜzeyr aleyhisselâm, “Benbilirim ki, flüphesiz Allahüteâlâ herfleye kadirdir!”buyurarak, Allahü teâlân›nkudretini müflahede etti.Üzeyr aleyhisselâm, yenidendirilen merkebine bi-peygamberler tarihi ansiklopedisi 368


ÜZEYR ALEYH‹SSELÂMnip Kudüs flehrine girdi.Buldu¤u insanlar›, gördü¤üev ve mahalleleri tan›yamad›.Kendi mahallesi olaraktahmin etti¤i yerde, bir evinönünde durdu. Kap›da,gözleri görmeyen, elleri veayaklar› tutmayan bir kad›-na rastlad›. Kad›na sordu:- Üzeyr’in evi neresidir?Âmâ ve kötürüm olankad›n da cevap verdi:- Üzeyr’in evi buras›d›r.Ben Üzeyr’in hizmetçisiyim.Fakat Üzeyr kaybolal›yüz y›ldan fazla oldu. Ondanümidimizi kestik.Kad›n böyle söylediktensonra a¤lamaya bafllad›.Bunun üzerine Üzeyraleyhisselâm; “BenÜzeyr’im” deyip bafl›ndangeçenleri anlatt›. Üzeyraleyhisselâm›n duas› bereketiyle,kad›n, hastal›klar›ndanflifa buldu. Kad›n, ailenindi¤er fertlerine ve ‹srailo¤ullar›na,Üzeyr aleyhisselâm›ngeldi¤ini haberverdi. Aile halk› Üzeyr aleyhisselâm›tan›y›p ikna oldular.Sevinç ve heyecanlagelen flehir halk› da, Üzeyraleyhisselâm› ziyaret edip,uzun zaman geçti¤i hâldede¤iflmemifl oldu¤unugördüler. Yafll›lar ona çeflitlisorular sorarak imtihanetmeye bafllad›lar.Bu s›rada Üzeyr aleyhisselâmapeygamberlikemri bildirildi. ‹srailo¤ullar›na,Tevrat’›n hükümlerinitebli¤ etmeye, onlar› azg›nl›kve sap›kl›klardan sak›nd›rmayaçal›flt›. Dahaönce, kendilerini dünya veahiret saadetine daveteden peygamberlerinapaç›k mucizelerini gördüklerihâlde, onlar› yalanlayan,birçok peygamberide flehit eden ‹srailo-¤ullar›, Üzeyr aleyhisselâm›ndavetini de kabul etmediler.Okudu¤u Tevrat’›nuydurma oldu¤unuiddia edenler ç›kt›. ‹çlerindenbiri dedi ki:- Benim dedem, Buhtunnasar’›nzulmü zaman›nda,yak›lmak suretiylepeygamberler tarihi ansiklopedisi 369


ÜZEYR ALEYH‹SSELÂMbütün Tevrat nüshalar›n›nyok edildi¤ini bildirdi. Yaln›zbir nüsha Tevrat’› filânda¤›n tepesine gömdü¤ünüsöyledi. O nüshay› getirip,Üzeyr’in okuduklar›ylakarfl›laflt›ral›m.Gömülü olan yerdenTevrat nüshalar›n› getirip,Üzeyr aleyhisselâm›n okuduklar›ylakarfl›laflt›rd›lar.Yaz›l› nüshada olanlarlaÜzeyr aleyhisselâm›n okuduklar›n›nayn› oldu¤unugördüler. Bu kadar uzunzamandan sonra, HazretiÜzeyr’in, Tevrat’› ezbereokumas›n›n mümkün olamayaca¤›n›düflünerek,“Üzeyr, Allah›n o¤ludur.”diye iftirada bulundular.Üzeyr aleyhisselâm ise,onlar›n bu inan›fllar›n›n küfürve sap›kl›k oldu¤unu,vazgeçmedikleri takdirdefliddetli azaba u¤rayacaklar›n›bildirdi. Vefat edinceyekadar, ‹srailo¤ullar›n›n aras›ndabulundu. Onlar› hakyola davet etmeye devametti. Üzeyr aleyhisselâm›nvefat›ndan sonra ‹srailo-¤ullar›n›n isyanlar› ve sap›kl›klar›iyice artt›.Hazreti Üzeyr’in de birçokmucizesi vard›r. Baz›-lar› flunlard›r:Yüz sene müddetle ölüoldu¤u hâlde, bedeninehiçbir fley olmam›flt›.Üzeyr aleyhisselâm, elliyafl civar›nda vefat etmiflti.Aradan yüz sene geçtiktensonra, tekrar dirildi-¤inde, elli yafl›ndaki gençsimas›yla duruyordu.Üzeyr aleyhisselâm, dirildi¤izaman, efle¤inin ölmüfl,etlerinin çürümüfl vekemiklerinin da¤›lm›fl oldu-¤unu gördü. Allahü teâlâ, ohayvan›n kemiklerini birlefltiripet giydirmek suretiylediriltti ve insanlara yenidendirilifli için delil k›ld›.Üzeyr aleyhisselâm,Kudüs’teki evine döndü¤üzaman, kör ve kötürümhâlde gördü¤ü hizmetçiyedua etmiflti. Duas›n›n bereketiyle,kad›n›n gözlerigörür hâle gelmifl ve s›hhatinekavuflmufltu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 370


ZEKER‹YYAALEYH‹SSELÂM


ZEKER‹YYA ALEYH‹SSELÂMZEKER‹YYAALEYH‹SSELÂM;Hazreti Zekeriyya, ‹srailo¤ullar›nagönderilenpeygamberlerdendir. ‹smiZekeriyya bin Âzan olup,soyu Süleyman aleyhisselâmaulafl›r. Musa aleyhisselâm›ngetirdi¤i dininemir ve yasaklar›n› insanlaratebli¤ etti. Marangozlukyapar, elinin eme¤iylegeçinirdi.Zekeriyya aleyhisselâmzaman›nda fiam vilâyetiBatlamyüsilerin elindeydi.Onlar Kudüs’te bulunanBeyt-ül-Makdis’e hürmetederlerdi. Beyt-ül-Makdismamur olup, gece ve gündüzorada ibadet edilirdi.Mescitte, Harun aleyhisselâmneslinden din büyüklerivard›. O zamanlarda ‹srailo¤ullar›aras›nda peygamberyoktu. Bunlar, birpeygamber göndermesiiçin gece gündüz Allahü teâlâyadua ettiler. Allahü teâlâ,Beyt-i Makdis’te Tevratyazmay› ve kurban kesmeyiidare eden Zekeriyyaaleyhisselâm› peygamberolarak vazifelendirdi.Zekeriyya aleyhisselâm,nasihat ederek insanlar›do¤ru yola ça¤›rd›. ‹srailo-¤ullar›ndan, onun bildirdiklerineinananlar oldu¤u gibi,inanmay›p karfl› ç›kanlardaha çok oldu. Zekeriyyaaleyhisselâm, ‹mran binMasan isminde bir dostununk›z› olan Elisa ile evlendi.Elisa, Hazreti Meryem’inteyzesi idi. Zekeriyya aleyhisselâm,Beyt-i Makdis’teibadet etmekte olan HazretiMeryem’i himayesi alt›naald›. Hazreti Meryem içinBeyt-i Makdis’te yüksek biroda yapt›rd›. Hazreti Meryembu odada hem Allahüteâlâya ibadet etti,hem de Zekeriyya aleyhisselâmdanTevrat okudu.HazretiZekeriyya’n›n duas›Zekeriyya aleyhisselâm99 veya 120 yafl›nageldi¤i hâlde, neslini devamettirecek bir evlâd›peygamberler tarihi ansiklopedisi 373


ZEKER‹YYA ALEYH‹SSELÂMyoktu. Han›m› da zaten çocukdo¤urmuyordu ve 98yafl›ndayd›. Gerek Zekeriyyaaleyhisselâm›n, gereksehan›m›n›n çocuk sahibi olmayafllar› geçmiflti. Fakatiçine bir evlât sevgisi düflüp,kendisine salih bir evlâtihsan etmesi için Allahüteâlâya dua etti. Allahü teâlâ,ona Yahya isminde biro¤lan çocu¤u ihsan edece-¤ini Cebrail aleyhisselâmvas›tas›yla bildirdi.Birgün Zekeriyya aleyhisselâm,odas›nda namazk›larken, beyaz elbiseleriçerisinde Cebrailaleyhisselâm gelerek, Allahüteâlân›n, kendisineYahya isminde bir o¤ul ihsanedece¤ini müjdeledi.Ayr›ca, onun, Hazreti isa’y›tasdik edece¤ini, zaman›nbüyüklerinden ve bütünkötülüklerden uzak, peygamberliklemuttas›f, salihlerzümresinden bir zatolaca¤›n› haber verdi.Zekeriyya aleyhisselâmbu müjdeye sevinip,arzusunun çabuklu¤unuarz ederek, flöyle münacattabulundu:- Ya Rabbi! Bana vadetti-¤in çocu¤un olaca¤›na delilve alâmet olmak üzere, bugönlüme yerleflmesi ve kalbimin,bana vadetti¤in fleydemutmain olmas› için birniflan ver. O alâmetle bu nimetiflükürle karfl›layay›m.Allahü teâlâ Zekeriyyaaleyhisselâm›n duas›n› kabulederek buyurdu ki:- Senin için alâmet, birbiriard›nca üç gece vegündüz insanlarla konuflamamand›r.Yahya aleyhisselâmana rahmine düflünce, Zekeriyyaaleyhisselâm konuflamazoldu. Meram›n›ancak iflaretle anlatabiliyordu.O, bu üç gün içindedevaml› ibadet ve zikirlemeflgul oldu. Cenab-› Hakkakarfl› hamd ve flükür vazifesiniyerine getirdi.Müddet tamam olunca,Yahya aleyhisselâm dünyayageldi. Yahya aleyhisselâm›ndo¤umu ile, Ze-peygamberler tarihi ansiklopedisi 374


ZEKER‹YYA ALEYH‹SSELÂMkeriyya aleyhisselâm veailesi sevince gark oldular.Hazreti Zekeriyya’n›nflehadetiYahya aleyhisselâmdanalt› ay sonra, ‹sa aleyhisselâmdünyaya geldi. ‹srailo-¤ullar›, isa aleyhisselâm beflikteyken,Allahü teâlân›nkudretiyle konuflmas›nara¤men, onun babas›z dünyayagelmesiyle ilgili olarak,Zekeriyya aleyhisselâma iftiraettiler. Zekeriyya aleyhisselâm›öldürmek üzerearamaya bafllad›lar. Yahudileriniftiralar›n› ve kendisiniöldürmek istediklerini haberalan Zekeriyya aleyhisselâm,Yahudilerin bulunduklar›yerden uzaklaflt›.Yahudiler, onu yakalamakiçin pefline düfltüler.Zekeriyya aleyhisselâmBeyt-ül-Makdis yak›nlar›ndaa¤açl› bir bahçeye girdi.Bir a¤ac›n yan›ndan geçerken,a¤açtan ses geldi:- Ey Allah›n peygamberi!Bana gel!A¤aç yar›ld› ve Zekeriyyaaleyhisselâm içinegirdikten sonra tekrar kapanarak,onu gizledi. ‹srailo¤ullar›,Zekeriyyaaleyhisselâm›n izini takipettikleri hâlde, onun nereyegitti¤ini anlayamad›lar.O s›rada fleytan gelerek,onlara dedi ki:- Bu a¤ac› b›çk›(testere) ile kesin, buradaise meydana ç›kar. Yoksane kaybedersiniz ki?Kâfirler o a¤ac› biçerekZekeriyya aleyhisselâm›flehit ettiler. Zekeriyyaaleyhisselâm›n türbesiHalep’tedir.Her peygamber gibiZekeriyya aleyhisselâm›nda mucizeleri vard›r. Bunlardanbaz›lar› flunlard›r:Kalemleri, kendi kendineTevrat’› yazard›. Zekeriyyaaleyhisselâm Beyt-iMakdis’te maiyetinde yetmiflkifli oldu¤u hâlde Tevratyazarlard›. Yahudilerinbiri gelip dedi ki:peygamberler tarihi ansiklopedisi 375


ZEKER‹YYA ALEYH‹SSELÂM- Hak peygamber olsayd›n,elinle Tevrat yazmayamuhtaç olmazd›n. Sen deelinle yaz›yorsun. Emrindekilerlesenin aranda hiçbirfark görmüyorum.Hazreti Zekeriyya busöze çok üzüldü ve merakland›.Cebrail aleyhisselâmgelip dedi ki:- Ey Zekeriyya, buradankalk›n›z! Kaleminizeemrediniz, kendi kendineyazs›n!Zekeriyya aleyhisselâm,kalk›p, emredince, kalemistenen fleyi yazmayabafllad›. O saatte kalem oniki sure yazd›. Bu mucizeile birçok kimse iman etti.Zekeriyya aleyhisselâm,Hazreti Meryem’i terbiyesialt›na ald›¤› vakit,yaz›lmas› lâz›m gelen kefaletnameyi,kalemsiz,hokkas›z yazm›flt›r.Zekeriyya aleyhisselâmile Beyt-i Mukaddeshademe ve kayyimlerindenyirmi dokuz kifli aras›nda,Hazreti Meryem’inkefaleti hakk›nda meydanaç›kan ihtilâf üzerine,herkes kendi kalemini Ürdünsuyuna atm›fllarken,yaln›z Zekeriyya aleyhisselâm›nkalemi suyunüzerinde dikili kalm›flt›r.A¤açlar, Zekeriyyaaleyhisselâmla konuflurlard›.Yahudilerden bir taifekendisini flehit etmeküzere araflt›r›rlarken vekendileri de onlardan kaçt›¤›vakit, bir a¤aç; “Ey Allah›npeygamberi, gelbende gizlen, seni benmuhafaza ederim!” diyedile gelmiflti.Zekeriyya aleyhisselâmsu üzerinde yürür vemübarek ayaklar› ›slanmazd›.Kendisi için, sudayürümekle, karada yürümekaras›nda fark yoktu.Zekeriyya aleyhisselâmdanmucize istendi¤ivakit, yak›nlar›ndaki a¤açlaramübarek eliyle iflaretetmifl, a¤açlar, hemenköklerinden kopup, önlerinegelip durmufllard›r.peygamberler tarihi ansiklopedisi 376


YAHYAALEYH‹SSELÂM


Yahya Aleyhisselâm’›n mübarek bafl›n›n bulundu¤u fiam’dakiÜmeyye Camii


YAHYA ALEYH‹SSELÂMYAHYAALEYH‹SSELÂM;Hazreti Yahya ‹srailo-¤ullar›na gönderilen peygamberlerdendir.Zekeriyyaaleyhisselâm›n o¤ludur.Annesinin ismi Elisaolup, ‹mran’›n k›z›yd›. H›-ristiyanlar Elizabeth diyorlar.Dâvud aleyhisselâm›nneslinden olup, HazretiMeryem’in teyzesinin o¤luydu.Allahü teâlâ, onu, babas›Zekeriyya aleyhisselâm›nduas› üzerine, yafll›olduklar› hâlde ihsan etti.Yahya aleyhisselâm›n do-¤umu ile ‹sa aleyhisselâm›ndo¤umu ayn› seneyerastlamaktad›r. Do¤umundanitibaren fevkalâdelikleriçinde olan Yahya aleyhisselâm,babas› Zekeriyyaaleyhisselâm›n nezaretindeyetiflti. Küçük yafltaTevrat’› okumaya ve hükümlerinianlamaya bafllad›.Zaten Allahü teâlâ taraf›ndan,ona, küçük yafl›ndanitibaren hikmet ihsanedildi¤i, Tevrat’› okuyuphükümlerini anlamakabiliyeti verildi¤i bildirilmifltir.Tevrat’› ve hükümleriniküçük yaflta ö¤renmiflolan Yahya aleyhisselâm,bazen Beyt-ül-Makdis’te,bazen de tenha ve›ss›z yerlerde Allahü teâlâyaibadet ve taatla meflgulolurdu.Dünyaya gönül vermezdiÖ¤rendiklerini ‹srailo-¤ullar›na anlat›r, onlar› Allahüteâlân›n emirleriniyapmaya, yasaklar›ndankaç›nmaya davet ederdi.Gayet mütevaz› ve sadebir hayat yaflar, k›ldan elbisegiyer, arpa ekme¤iyerdi. Dünyaya gönül vermezdi.Yahya aleyhisselâmrüflt, olgunluk ça¤›na ulaflt›¤›zaman, kendisine, Allahüteâlâ taraf›ndan peygamberlikemri bildirildi.‹lk önce Musa aleyhisselâm›nbildirdi¤i dinin esaslar›nauymas› ve Tevrat’›nhükümlerini insanlara teb-peygamberler tarihi ansiklopedisi 379


YAHYA ALEYH‹SSELÂMli¤ etmesi emredildi. ‹saaleyhisselâma ‹ncil nazilolup, Tevrat’›n hükmü kald›r›l›nca,‹srailo¤ullar›n›‹ncil’in emir ve yasaklar›-na uymaya ça¤›rd›. Dahasonra fiam’a giderek insanlar›hak dine davet etti.Hazreti Yahya’n›nflehadetiYahya aleyhisselâm›ndavetini kabul edenler oldu¤ugibi, türlü bahanelerleona karfl› ç›kanlar daoldu. <strong>Peygamberler</strong>in mucizelerinigördükleri hâlde,onlara inanmay›p, karfl› ç›-kan ve birçok peygamberiflehit eden ‹srailo¤ullar›,‹sa aleyhisselâma karfl› ç›-k›p, onu flehit etmek istediler.Allahü teâlâ ‹sa aleyhisselâm›gö¤e kald›rd›ktansonra, Yahya aleyhisselâm,‹ncil’in hükümleriniinsanlara anlatmaya devametti. Yahudi hükümdar›Birinci Herod, HazretiYahya’ya iyi muameledebulunurdu. Kendi kardeflinink›z› veya han›m›n›nönceki kocas›ndan bir k›z›vard›. Yahudi hükümdar›Birinci Herod bu k›zla evlenmeyive nikâhlar›n›Yahya aleyhisselâm›nyapmas›n› istedi.Yahya aleyhisselâmböyle bir evlili¤in Hazreti‹sa’n›n tebli¤ etti¤i ‹ncil kitab›ndayasakland›¤›n› veböyle bir nikâh›n imkâns›zoldu¤unu bildirdi. Bu durumaiçerleyen k›z›n annesi,Yahya aleyhisselâm›nöldürülmesini istedi.Herod’un adamlar›,Yahya aleyhisselâm› yakalay›p,bafl›n› kesmek suretiyleflehit ettiler. Kesilmiflolmas›na ra¤men, Yahyaaleyhisselâm›n bafl›, mucizeolarak; “Bu k›z› almaksana helâl de¤ildir!” diyedefalarca söyledi. Yahyaaleyhisselâm›n mübarekbedeninin parçalar›, baflkabaflka flehirlerdedir. Bafl›ise fiam’daki Ümeyye Camii’ndekitürbededir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 380


‹SAALEYH‹SSELÂM


‹SA ALEYH‹SSELÂM‹SA ALEYH‹SSELÂMHazreti isa, ‹srailo¤ullar›nagönderilen ve Kur’an-›kerimde ismi bildirilen peygamberlerdendir.<strong>Peygamberler</strong>aras›nda en yüksekleriolan ve kendilerineÜlül’azm denilen alt› peygamberinbeflincisidir. AnnesiHazreti Meryem’dir.Hazreti Meryem’in babas›,Dâvud aleyhisselâm›n soyundanve Benî ‹srail’in büyüklerinden‹mran ad›ndabir zatt›r.Hazreti MeryemBu zat›n han›m› Hunne,çocu¤u olmad›¤› için; “Allahüteâlâ bana bir çocukihsan ederse, onu Beyt-ül-Mukaddes’e hizmetçi yapaca¤›m.”diye adakta bulunmufltu.O zaman erkekçocuklar›, Beyt-ül-Mukaddes’e(Mescid-i Aksa) hizmetçiolarak adamak âdetti.Hunne hamileyken kocas›‹mran vefat etti. Birmüddet sonra bir k›z çocu-¤u do¤urdu ve ad›n›, Allah›nkulu manas›na gelen“Meryem” koydu. “YaRabbi! Ne yapay›m k›z oldu,sen onu kabul buyur!”diyerek, Allahü teâlâyayalvard› ve çocu¤unu al›p,Beyt-ül-Mukaddes’e götürdü.“Al›n›z, bu çocukburaya adakt›r!” diyerekMeryem’i oradaki hizmetçilereb›rakt›.Hazreti Meryem, büyükbir zat olan ‹mran’›n k›z›oldu¤undan, birçok kimse,onu büyütüp yetifltirmekistemiflti. Fakat teyzesiElisa’n›n kocas› ve peygamberolan Zekeriyyaaleyhisselâm, Meryem’ial›p evine götürdü. HazretiMeryem, teyzesinin yan›ndabüyüdü. Daha sonraZekeriyya aleyhisselâmona, Beyt-ül Mukaddesdehusûsî bir oda yapt›rd›.Hazreti Meryem odas›naçekildi ve ibâdetle meflguloldu. Yan›na Zekeriyyaaleyhisselâmdan baflkakimse giremezdi.Zekeriyya aleyhisselamHazreti Meryem’in ya-peygamberler tarihi ansiklopedisi 383


‹SA ALEYH‹SSELÂMn›na her gidiflinde oradayiyecek birfley oldu¤unugörürdü. Bu husustaKur’ân-› kerîmde meâlenflöyle buyrulmaktad›r:“Rabbi Meryem’i güzelbir kabul ile kabul buyurdu,onu iyi bir flekilde yetifltirdive Zekeriyya peygamberide ona kefil, himâyesinememur k›ld›. Zekeriyyane zaman Meryem’inbulundu¤u mihrabagirdiyse, onun yan›ndabir yiyecek buldu: “EyMeryem! Bu sana neredengeliyor?” dedi. O da: “Bu,Allah taraf›ndan; flüpheyok ki, Allah diledi¤ini hesabs›zolarak r›z›kland›r›r.”dedi. (Âl-i imrân 37)Hazreti Meryem, BeytülMakdis’de gece-gündüzhep ibâdetle meflgûl olurdu.O kadar çok ibâdetederdi ki, ibâdeti ‹srâilo¤ullar›aras›nda darb-› meselhâline gelmiflti.Hazreti Meryem’infaziletleriMeryem (r.anhâ) gecegündüzhep ibâdetle meflgulolurdu. O kadar çokibâdet ederdi ki, ibâdetiBenî ‹srail aras›nda darb-›mesel hâline geldi. Hâli vehareketi, yaflay›fl› pek güzelidi. Allahü teâlâ ona birçok kerametler, güzel hallerihsan etmifl idi. Kerîmpeygamberler tarihi ansiklopedisi 384


‹SA ALEYH‹SSELÂMhâllerden, flerefli muamelelerdenyâni keramet cinsindenonda görünen fleyler,harikulade hâller meflhurolup yay›ld›.Ayet-i kerîmelerde meâlenbuyruldu ki: “Habîbim!Meryem’i de) yâd eyleki, o, ›rz›n› (bir kal’a gibi)haramdan korumufltu...”(Enbiyâ sûresi: 91)“(Allahü teâlâ, îmânedenlere Fir’avn’›n han›m›Asiye binti Müzâhim’i birmisâl yapt›¤› gibi) ‹mrân’›nk›z› Meryem’i de bir misâlyapt› ki, o ›rz›n›, bir kal’a gibikorumufl, pek sa¤lambir flekilde muhafaza etmiflti.”(Tahrîm sûresi: 12)“Yâd eyle flu vakti ki;melekler (yâni Cebrailaleyhisselâm, Hazreti Meryem’eflifahen) flöyle demiflti:“Ey Meryem! Muhakkakki Allahü teâlâ (çokibâdet etmenle ve tertemizolmanla) seni seçti ve seni(kötü hasletlerden ve kabîh,çirkin âdetlerden) paketti. Ve seni âlemdeki (zaman›ndaki)bütün kad›nlaramümtaz k›ld›, (HazretiMeryem, Allahü teâlân›npek çok lütuf ve ihsan›nakavufltu. Allahü teâlâ bunubeyân buyurduktan sonra,bu nimetlere flükür olarakibâdet ve tâat›n› artt›rmas›-n› ona vâcib k›ld› ve buyurduki:)Ey Meryem! (fiüküriçin) Rabbin teâlâ hazretlerinetâate devam eyle!(Veya O’na flükür için namaz›ndak›yam›n› uzuneyle!) Rabbine secde eyle!Rükû edenlerle beraberrükû eyle (namaz k›lanlarlanamaz k›l).” (Al-i imrânsûresi: 42-43)Bu emirden sonra HazretiMeryem’in ibâdet vetâate devam› daha çok artt›.‹mâm-› Evzâ’î (r.aleyh)buyurdu ki: “Vaktâ ki Meryem(r.anhâ) bununla emrolundu,namazda çokdurmaktan, çok namaz k›lmaktanayaklar› fliflti...”Hazreti Meryem, o zamandabulunan bütün ka-peygamberler tarihi ansiklopedisi 385


‹SA ALEYH‹SSELÂMd›nlar›n en faziletlisi idi. NitekimBuhâride HazretiAli’nin rivayet etti¤i bir hadîs-iflerîfde, Peygamberefendimiz sallallahü aleyhive sellem ; “Îmrân k›z› Meryem,zaman›nda dünyâdabulunan bütün kad›nlar›nhay›rl›s›d›r. Bu Ümmetinkad›nlar›n›n en hay›rl›s› daHadîce’dir (r.anhümâ)” buyurmufllard›r.Hazreti Meryem’inHazreti ‹sa’yamüjdelenmesiHazreti Meryem, onbefl yafl›ndayken Yûsuf-iNeccâr ad›nda biriyle niflanlanm›flt›,fakat onunlaevlenmedi. Allahü teâlâkendisine babas›z olarakbir çocuk verece¤ini müjdeledi.Bu hususta Kur’ân-›kerîmde meâlen flöyle buyrulmaktad›r:“Melekler: “Ey Meryem!Allah kendinden birkelimeyle (bir emirle yarat›lacakçocu¤u) sana müjdeliyor,ismi Meryem’ino¤lu Mesih-‹sâ’d›r. Dünyâdada, âhirette de flân› yücedir,hem de Allaha yak›nolanlardan...” demifllerdi.Meryem: “Ey Rabbim! Banabir insan dokunmam›flkennas›l benim bir çocu-¤um olabilir?” dedi. Allahüteâlâ flöyle buyurdu:“Do¤rudur, sana bir kimsedokunmam›flt›r, fakat Allahüteâlâ diledi¤ini yarat›rve O, bir fleyi murâd edinceona sâdece “ol” der, ohemen oluverir.” (Âl-i ‹mrân:45-47)Hazreti Meryem, Allahüteâlân›n dilemesiyle hâmilekald›. Bundan bir müddetsonra normal hâmilelikhâlleri görülmeye bafllad›.Yahûdî kavmi hâmile oldu-¤unu anlay›nca, ona iftirâetmeye bafllad›lar.Yûsuf-i Neccâr onunhâmile oldu¤unu görünce,adetâ ne oldu¤unu flafl›rd›.Bunu nas›l yorumlayaca¤›n›bilemedi. Onuniffet, haya ve edebinin nederece kemâlde oldu¤unubiliyor, yanl›fl bir ifl yap-peygamberler tarihi ansiklopedisi 386


‹SA ALEYH‹SSELÂMmas›na asla ihtimâl vermiyordu.Fakat HazretiMeryem hâmile idi ve bunun,zahirde bir tek îzâh›vard›, o da, bir erke¤e yak›nolmas›... Bu durumkarfl›s›nda ne yapaca¤›n›,nas›l tav›r alaca¤›n› bilemiyor,fakat mes’eleyi çözemedi¤iiçin de adetâ akl›n›kaç›racak gibi oluyordu.Nihayet bir yolunu bulup,Hz. Meryem’e dedi ki:-Ben sende çok garibbir hâl görüyorum. Bumes’eleyi saklay›p, kendimlemezara götürmeyiyâni ölünceye kadar hiçkimseye bahsetmemeyiistediysem de muvaffakolamad›m.Hazreti Meryem ona;-Söylemek istedi¤inisöyle, dedi.-Bana söyler misin?Hiç tohum ekmeden ekinbiter mi?-Evet biter.-Peki ya¤mur ya¤madana¤aç yetiflti¤i olurmu?-Evet olur.-Erkek olmadan çocukmeydana gelir mi? Babas›zolarak çocuk do¤ar m›?Bunun üzerine HazretiMeryem, flöyle dedi:-Evet do¤ar. Allahü teâlâtohumu ilk yaratt›¤›nda,tohumdan m› yaratt›?Elbette tohumsuz yaratt›.Bunu biliyor musun? Allahüteâlâ, a¤ac› ilk yaratt›-¤›nda ya¤mur ile mi yaratt›?Elbette ya¤mursuz yaratt›.O, ya¤muru da, suyuda, a¤ac› da, tohumu dakendi ilâhî kudretiyle vesâdece “Ol” emri ile yaratt›.(Yine ezelî takdîri ilebu âlemde her fleyin sebeplerile meydana gelmesinidiledi¤inden, meselâya¤muru, a¤ac›n yetiflmesiiçin bir sebep k›ld›.Böyle sebepler olmadanda elbette yarat›r. Fakat yineO, hâdiselerin sebeplerile vuku bulmas›n› diledi¤iiçin, hâdiseler, sebepler ilecereyan etmektedir. Meselâ;atefli yakmaya, b›ça-peygamberler tarihi ansiklopedisi 387


‹SA ALEYH‹SSELÂM¤› kesmeye sebep k›lm›flt›r.Fakat dilerse bunlardate’sir halketmez. Meselâ;ateflin, ‹brahim aleyhisselâm›yakmamas›, b›ça¤›n,Hazreti ‹smail’i kesmemesiböyledir.) Yoksa sen, tohumile ya¤mur sebepleriolmazsa, Allahü teâlâ ekinile a¤aç yetifltiremeyece-¤ini mi zannediyorsun?Hazreti Meryem’in busözlerine karfl› Yûsuf-iNeccâr;-Hay›r öyle bir fley demiyorum.Bilakis Allahüteâlâ diledi¤i her fleyi yapmayakadirdir. Mutlakkudret sahibi yaln›z O’dur.Bir fleyin olmas›n› dileyinceyaln›z “Ol” emrini verir.O fley de hemen oluverirdiyorum, dedi. HazretiMeryem;-Peki sen Allahü teâlan›nHazreti Âdem’i ve HazretiHavva’y› da anas›z vebabas›z olarak yaratt›¤›-n› bilmiyor musun? deyince,o;- Evet biliyorum, dedi.Bu konuflmalardan,Hazreti Meryem’in-hâflâyanl›flbir ifl ifllemedi¤ini,bu hamileli¤in, Hak teâlan›ntakdîri ve kudretiyle, birerkekle temas olmadanmeydana geldi¤ini iyiceanlayan Yûsuf-i Neccâr, art›kbu hususta daha fazlasoru sorman›n, fikir yürütmeninve çeflitli zanlardabulunman›n yersiz oldu¤unudüflündü ve yanl›fl kararvermekten kaç›nd›.‹srailo¤ullar› aras›ndayap›lan dedikodulardançok üzülen Hazreti Meryem,do¤umu yaklafl›nca,insanlardan uzak olan, Kudüs’ün10 km güneyindekiBeyt-i Lahm ad› verilenkasabaya çekildi.Hazreti ‹sa’n›nbeflikte konuflmas›Hazreti Meryem, do¤umunilk alâmetleri belirdi¤is›rada bulundu¤u yerinbahçesinde yürürken, kurumuflbir hurma a¤ac›n›nalt›na geldi. Do¤um sanc›-peygamberler tarihi ansiklopedisi 388


‹SA ALEYH‹SSELÂMlar› fliddetlendi¤inden bua¤aca yasland›. Yasland›¤›kuru hurma a¤ac› yeflillendi.Mevsim k›fl oldu¤u hâldemeyve verdi. Aya¤›n›nalt›nda küçük bir su kanal›akmaya bafllad›. Bu hâl,Hazreti Meryem’i tesellî etti.Nihâyet, yasland›¤› kuruhurma a¤ac›n›n alt›ndaHazreti Îsâ dünyâya geldi.Îsâ aleyhisselâm do¤du¤uzaman, do¤udaki ve bat›-daki bütün putlar y›k›l›p,yere döküldü. fieytanlar buduruma flaflt›lar. Nihâyetbüyükleri olan ‹blîs, onlaraÎsâ aleyhisselâm›n dünyâyageldi¤ini haber verdi. Odo¤unca gökte büyük biry›ld›z göründü.Hazreti Meryem, insanlar›nkendisine a¤›r ithamlardabulunarak iftirâ yapacaklar›ndaniyice endiflelenmeyebafllam›flt›. Bu s›radakendisine ilhâm edildi¤iKur’ân-› kerîmde meâlen fluflekilde bildirilmektedir:“(Cebrâil, yüksek biryerde bulunan) Meryem’eafla¤› taraf›ndan flöyle ça-¤›rd›: “Sak›n üzülme, Rabbinsenin alt yan›nda birsu ark› yaratt›. Hurman›nda dal›n› kendine do¤rusilkele, üzerine devflirilmifltâze hurmalar dökülsün.Art›k ye, iç, gözün ayd›nolsun. E¤er insanlardanbirini görürsen Ben Rahmana,Allaha bir oruç(susmak) adad›m. Onuniçin bugün hiç kimseye aslâsöz söylemeyece¤im.”de. (Meryem: 24-26).Hazreti Meryem’inBeyt-i Lahm’de oldu¤unuve çocuk do¤urdu¤unuö¤renen Yahûdîler, toplan›pBeyt-i Lahm’e gittiler.Hazreti Meryem, onlar›ngeldi¤ini ö¤renince, kuca-¤›nda çocu¤uyla berâberonlar›n yan›na gitti. Onukuca¤›nda bir çocukla gören‹srâilo¤ullar›, hakâretetmeye bafllad›lar.- Ey Meryem! Sen çokçirkin bir ifl yapt›n. Hâlbukisen çok temiz bir âileyemensupsun, dediklerinde;Hazreti Meryem onlar›nkaba sözlerine karfl› hiçpeygamberler tarihi ansiklopedisi 389


‹SA ALEYH‹SSELÂMses ç›karmadan parma-¤›yla “Buna sorun” manas›ndayeni do¤an çocu¤aiflaret etti. Onun bu hareketinigörenler ç›k›flarak;- Biz beflikteki çocuklanas›l konufluruz. O çocuk bizecevap veremez, dediler.Bu s›rada kundaktakiçocuk (Îsâ aleyhisselâm)annesinin iflâretiyle dilegeldi ve hârikulâde olarakkonuflmaya bafllad›.- Ey câhiller! Benimyüksek flân›ma taarruz etmeyinizve annemi ay›plamay›n›z.Muhakkak kiben, Allahü teâlân›n kuluyum.O, bana kitap verip,beni peygamber k›lacakt›r.Her nerede olsam benimübârek k›ld› ve hayattaoldu¤um müddetçe namazk›lmam› ve zekât vermemiemretti. Beni annemehürmetkâr k›ld›. Do¤du¤umgünde, ölece¤imgünde ve diri olarak kabrimdenkald›r›laca¤›mgünde selâm benim üzerimedir,dedi‹srâilo¤ullar› befliktekiçocu¤un flehâdeti üzerineflafl›r›p kald›lar, fakat dedikoduyapmaktan ve iftirâlardanda vazgeçmediler.Hazreti Îsâ’n›n do¤du¤us›rada Filistin’deki YahûdîKral›, çocuklar› öldürtüyordu.Hazreti Meryem, o¤luÎsâ aleyhisselâm› al›p, M›-s›r’a gitti. Hazreti Îsâ, on ikiyafl›na ulafl›ncaya kadarorada ikâmet ettiler. Bu küçükyaflta, kendisinden fevkalâdehâller zahir oldu.Bunlardan biri flu idi:Evinde kald›klar› a¤an›nbir fleyi kaybolmufltu.Bu evde, fakirler, zay›flar,düflkünler muhtaçlar kal›rd›.A¤a, kaybolan bu mal›,paray› kimin ald›¤›n› anlayamad›.Hazreti Meryem’ebu hâdise çok a¤›r geldi.Orada kalan di¤er insanlarda çok üzüldü. Ev sahibinincan› çok s›k›lm›flt›. Buifli siz yapt›n›z diyerek oradakileriazarlad›. Îsâ aleyhisselâmbu hâli görünce,duruma müdâhale etti. Os›rada orada biri kör, biripeygamberler tarihi ansiklopedisi 390


‹SA ALEYH‹SSELÂMkötürüm iki kifli vard›. HazretiÎsâ, kör adama seslenip;- Hadi, flu kötürümü alve aya¤a kalk, dedi.-Ben bunu yapamam,diye cevap verince;-Hadi, hadi. Evin fluras›ndakidelikten, ikiniz paray›al›rken yapt›¤›n gibiyap, buyurdu. O böyle deyince,körle kötürüm onutasdik ettiler ve ald›klar›paray› getirdiler.Îsâ aleyhisselâm, insanlar›ngözünde büyüdü.Hâlbuki yafl› daha pek küçükidi.Hazreti Meryem, o¤luHazreti ‹sa ile birlikte Kudüs’egelip, Nâs›ra kasabas›nayerlefltiler.Hazreti ‹sa’n›n peygamberli¤i‹sa aleyhisselam ve annesi,Nas›ra köyüne yerlefltiktensonra uzun müddetburada kald›lar. Hazreti‹sa otuz yafl›na girince,burada, Hak teâlâ taraf›ndanpeygamber oldu¤ubildirildi. Bulundu¤u Nas›-ra flehrine nisbetle, Hazreti‹sa’ya tabi olanlara Nasranidenilmifltir.Peygamber oldu¤ukendisine bildirilince hementebli¤e bafllad›. ‹nsanlar›nimana gelmelerini,Allahü teâlân›n emir veyasaklar›n› ö¤reterek, onagöre amel etmelerini veisyanda bulunmamalar›n›istedi. ‹sa aleyhisselamtebli¤ vazifesine devamederken bir çok kimse küfürdedireterek söylenilenlerikabul etmiyordu.‹sa aleyhisselam›n davetiüç safhada olmufltur.O ilk önce kendisinin Allahüteâlâ taraf›ndan ‹srailo-¤ullar›na peygamber gönderildi¤inive Rabbindenbir hikmet ile geldi¤ini bildirdi.Kendisine iman etmelerinisöyledi. ‹nsanlaraAllahü teâlâdan korkmalar›n›,peygamber oldu¤uiçin kendine tabi olmalar›n›ve itaat etmelerini emretti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 391


‹SA ALEYH‹SSELÂMBütün peygamberlereyapt›klar› gibi insanlar ondanda, peygamberli¤inedelil olarak mûcizeler istediler.Umûmiyetle, kabuletmeye yanaflmayan insanlar,inadlar›na bir sebepbulmak isterlerdi. Bu yüzdenmûcize göster derlerdi.Güya peygamber oldu-¤unu söyleyen zat, mûcizeolacak fevkalade bir fleygösteremeyecek, onlar dainanmamalar›n›n bahanesinibulmufl olacaklard›.Baz›lar› da, hakikaten samimikalb ile, o zat›n peygamberoldu¤unu anlamakiçin mûcize ister vemûcizeyi görünce de derhalkabul ve tasdik ederdi.‹flte, bütün peygamberlergibi, ‹sa aleyhisselam dabütün bu istekler karfl›s›ndapek çok mûcizeler gösterdi.Böylece flüphe ve tereddüdemahal b›rakmad›.Hazret-i ‹sa, davetininikinci safhas›nda, kendindenönce, Benî israil peygamberlerininilki olan Musaaleyhisselama gönderilenTevrât’›n ve hükümlerininbozulmam›fl asl› fleklinitasdik edici oldu¤unu bildirdi.Bununla beraber,Hak teâlân›n, kendisine yenibir din verdi¤ini ve ‹ncilkitab›n› indirdi¤ini söyledi.Böylece Tevrât’ta bulunanbaz› hükümlerin de¤ifltirildi¤iniaç›klad›.Bilindi¤i gibi, Tevrât’›tasdik demek, onun ilahikitaplardan oldu¤unu kabuletmek demektir. ‹saaleyhisselama hatta bizimpeygamberimiz Muhammedaleyhisselama bildirilendinlerde, ibadetlere vemuamelata aid baz› hükümlerdede¤ifliklikler bulunmas›onun ilahi bir kitaboldu¤unu tasdike manide¤ildir. Nitekim flimdibütün mü’minler, Tevrâtve di¤er ilahi kitaplar›nhak olduklar›na inanmakta,fakat bugün Kur’an-›kerim hariç di¤erlerinintahrif edilip, de¤ifltirilmifloldu¤unu bilmektedirler.Yine bütün ilahi kitaplarda,Allahü teâlâ taraf›ndanpeygamberler tarihi ansiklopedisi 392


‹SA ALEYH‹SSELÂMpeygamberler vas›tas› ilebildirilen iman, itikad hususlar›hep ayn› olup, hiçde¤iflmemifltir. Bütün peygamberlerümmetlerineayn› iman› bildirmifller,hep ayn› fleylere inanmay›emretmifllerdir. Çeflitli zamanlardagönderilen ilahidinlerde olan de¤ifliklikler,hep ibadetlerde, kalb vebeden ile yap›lmas› ve sak›n›lmas›icabeden hususlardaolmufltur. ‹mana aidhususlar de¤iflmemifltir.‹sa aleyhisselam dakavmine, kendinden öncegönderilmifl olan Tevrât’›tasdik etti¤ini bildiriyor veflöyle diyordu:- Size hem benden öncenazil olan Tevrât’› tasdikedici olarak, hem deüzerinize haram k›l›nm›flolan fleylerin baz›s›n› Hakteâlân›n sizlere mübah etti¤inibildirmek için geldimve sizlere Rabbinizden,peygamberli¤imitasdik edici ‹ncil’i getirdim.O halde art›k Allahüteâlâdan korkun ve siziO’na davet etti¤im fleydebana itaat edin.‹sa aleyhisselam ayn›zamanda kavmine âhir zamanpeygamberi olanMuhammed aleyhisselam›da haber veriyor veflöyle diyordu:- Ey ‹srailo¤ullar›! Bensize Allahü teâlân›n peygamberiyim.Benden evvelMusa’ya nazil olanTevrât’› tasdik edici vebenden sonra gelecek Ahmed(Muhammed aleyhisselam)ismindeki peygamberinmüjdecisiyim.‹sa aleyhisselam davetininüçüncü safhas›nda,kendilerine peygamberolarak geldi¤i ‹srailo¤ullar›n›tevhîde, ancak ve sadeceAllahü teâlâya inanmaya,s›rf O’na iman etmeyedavet etti ve ‹srailo-¤ullar›na flöyle dedi:- fiüphe yok ki, Allahüteâlâ benim de Rabbimdir,sizin de Rabbinizdir. Öyleise O’na ibadet edin. ‹fltedosdo¤ru yol budur. Ey ‹s-peygamberler tarihi ansiklopedisi 393


‹SA ALEYH‹SSELÂMrailo¤ullar›! Benim de Rabbim,sizin de Rabbiniz olanAllahü teâlâya ibadet ediniz.Benim ilah oldu¤umflekilde bir itikadda bulunmay›n.Zira ilah olmaklabenim münasebetim yoktur.Çünkü ben de sizin gibibir beflerim. Her kim Allahüteâlâya flirk, ortak koflarsa,muhakkak ki, Allahüteâlâ ona Cenneti harametmifltir. Onun meskeni,var›p kalaca¤› yer Cehennem’dir.fiirkle kendi nefislerinezulmedenlere, kendileriniCehennem’den kurtarmahususunda yard›medecek hiç kimse yoktur.‹sa aleyhisselam böylesöylemekle onlara, hemhak olan do¤ru itikad› bildiriptarif etti, hem de flirkve baflka sebeplerle kendilerinezulmedenlere aslayard›mc› bulunmayaca¤›-n› bildirdi.‹sa aleyhisselam, ‹srailo¤ullar›n›nimana gelmelerive hidayete kavuflmalar›için ne kadar davet vetebli¤de bulundu ise de,pek az kifli inand›. Üstelikonun, davette ›srar› ço¤al›pdevam ettikçe, ‹srailo-¤ullar›n›n bunu kabul etmemekhususundaki inadve ›srarlar› da art›yordu.Gün geçtikce biraz dahah›rç›nlafl›yorlar, bu davetikabul etmemelerinin yan›nda,onun, tebli¤e devametmesine de dayanam›yorlard›.Bir de, onu, buvazifeden al›koymaya çal›flmakiçin fevkalade gayretsarfediyorlard›.Nihayet Benî ‹srail iflidaha da ileri götürüp Hazreti‹sa’y› öldürmeye teflebbüsettiler. Bunun üzerineHazreti ‹sa, kendisineimân edenler aras›ndanseçti¤i on iki mü’mine,(havârîlere);- Allahü teâlân›n dininehizmette ve onu muhafazaedip korumada kim banayard›mc› olacak? buyurdu.Havârîlerin hepsibirden dediler ki:- Bizler, Allahü teâlân›ndinine yard›mc›lar›z. Biz-peygamberler tarihi ansiklopedisi 394


‹SA ALEYH‹SSELÂMler, Hak teâlâ hazretlerineinan›p, imân ettik. Bütünvarl›¤›m›zla, her fleyimizleAllahü teâlân›n dinineyard›m edece¤iz, bu yoladestek olaca¤›z. Allahüteâlân›n dininin yard›mc›-lar› olmam›z elbette laz›md›r.Çünkü biz, Allahüteâlâya imân ettik. O’naimân ise; O’nun dinineyard›mc› olmay›, O’nunsevdiklerini himaye vemüdâfaa etmeyi, Allahüteâlân›n dininin düflmanlar›ile de muharebe etmeyiicabettirir.Sen flâhid ol ki bizlersana tam ba¤l› gerçekîman edenlerdeniz. Yanibiz, sana yard›m hususundabizden istedi¤ine boyune¤ici, seni himâye vemüdâfaa edicileriz. Bu husustaAllahü teâlân›n emrineteslim olucular›z. <strong>Peygamberler</strong>inkavimlerininlehinde ve aleyhinde flahidlikedecekleri o k›yametgününde, bizimmümin oldu¤umuza flahidlikeyle.Havarilerin bu sözleri,dinlerinin hak oldu¤unuve her peygamberin bildirdi¤iayn› iman esaslar›oldu¤unu ikrar ettikleriniifade etmektedir. Bundansonra da Havârîler, Hak teâlâyayönelerek;- Ey Rabbimiz! Taraf›ndan,kat›ndan bize ne inzaletmifl, göndermifl isen, bizonlar›n hepsine imân ettik.Art›k bizi, birli¤ini vepeygamberlerinin hak oldu¤unutasdik eden, emrineuyup, nehyettiklerindensak›nanlarla ismimizionlar›n isimleri ile beraberyaz. ‹kram etti¤in fleylerdebizi de onlar›n aras›na kat,diye yalvar›p ilticada bulundular.Böyle söyleyen bu müminlere“Allahü teâlân›ndininin yard›mc›lar›” mânâs›na“Ensârullah” demifltir.Bu halis mü’minler“Havârîler” ad› ile de an›lm›fllarve daha çok buisimle tan›nm›fllar, âyet-ikerimelerde de bu isimlezikrolunmufllard›r.peygamberler tarihi ansiklopedisi 395


‹SA ALEYH‹SSELÂMHavarilerHavârîler: ‹sa aleyhisselam›nkendisinden sonra‹sevili¤i dünyaya yaymakiçin, eshab› aras›ndanseçti¤i on iki mü’minzatt›r. Bunlar›n isimleriflöyledir.1- Petrus veya Pierre:As›l isminin, fiem’ûn, Simonveya Sim’ân oldu¤uda bildirilmifltir.2- Anderas: Petrus’unkardeflidir. Buna Andre dedenir.3- Yuhannâ: Yahyâ demektir.Buna, Johannes,Jean ve Jani de denir. OrtodokslarJuvan, ‹ngilizlerJohn, Ermeniler de Ohannesdemektedirler.4- Büyük Ya’kûb: ‹ngilizlerbuna James, Frans›zlarise Jacque derler. Yuhannâ’n›nkardeflidir.5- Filip.6- Toma yahut Thomas.7- Bartelemi veya Bartolome.8- Matthias veya Mathias:Bilindi¤i gibi, Yudas‹shar Yot (Yehûdâ)mü’min iken mürted olmuflyani imândan ayr›lm›flve ‹sa aleyhisselam›nbulundu¤u yeri Yahudilerehaber vermiflti. NeticedeYahudilerin gözüne, ‹saaleyhisselam fleklindegösterilmifl, dolay›s›ylaonlar, Hazreti ‹sa zann›ylabunu çarm›ha germifllerdi.Hazreti ‹sa da semayakald›r›lm›flt›. ‹flte, dindenç›karak, mürted olup çarm›hagerilen Yudas’›n yerine,havârîler, Mathias’›havârî seçtiler.‹sa aleyhisselamdansekiz sene sonra ondaniflittiklerini yazan Mettâ(Matthaus, Mattieu) baflkaolup havârîlerden de¤ildir.9- Küçük Ya’kûb veyaJacque.10- Simon veyafiem’ûn.11- Yehûdâ veya Yudas:Küçük Ya’kûb’un kardeflidir.12- Taddeus (Thadda-peygamberler tarihi ansiklopedisi 396


‹SA ALEYH‹SSELÂMus): Luka’n›n ‹ncil’inde,havârî olarak bunun yerineJudas Yakobi’nin ismiyaz›l›d›r. Mettâ’n›n ‹ncil’indeise Lebbaus denildi¤ibildirilmifltir.‹sa aleyhisselamdangördüklerini ve iflittiklerinido¤ru olarak yazm›fl olanBarnabas, kendisinin oniki havârîden biri oldu¤unubildiriyor. H›ristiyan kitablar›ndabunun yerindeThomas yaz›l›d›r.Havarilerin nas›l imanettikleri flöyle anlat›lmaktad›r:Hazreti ‹sa bir yolculuktabunlara u¤rad›¤›nda bal›kavlarlarken gördü ve;- Siz flimdi bal›kç›lars›-n›z. Bana tabi olursan›z,halk› ebedî hayatta vesonsuz saâdette tutars›-n›z, dedi. “Sen kimsin?”diye sorduklar›nda;- Ben Allah›n kulu veresûlü olan Meryem o¤lu‹sa’y›m, buyurdu.Mûcize istediler. Reisleriolan fiem’ûn bal›k a¤›n›gece suya atm›fl ve boflç›km›flt›. ‹sa aleyhisselam“Tekrar sal” buyurdu. A¤›tekrar sald›¤›nda o kadarbal›k avland› ki, iki sandal›nadamlar› toplan›p bal›klar›güçlükle ç›kard›lar.Sandallar› bal›kla doldurdular.Sonra hepsi imanettiler.Gökten sofra inmesiHavârîler, gökten birsofra inmesi için, Hazreti‹sa’dan duâ etmesini istediler.‹sa aleyhisselam onlara;hakîkî imân sahibiiseler, Allahü tealâdankorkmalar›n› ve böyle fleyleristememelerini bildirdi.- Siz Allahü teâlân›nkudretinden flüphe miediyorsunuz? O’nun göktenbir sofra indirmeyekâdir oldu¤u hususundatereddüdünüz oldu¤undanm› böyle bir fley istemeyecesaret ediyorsunuz?diyerek, bu isteklerininmünasib olmad›¤›n›anlatt›. Daha evvel kendi-peygamberler tarihi ansiklopedisi 397


‹SA ALEYH‹SSELÂMlerine mucize gösterdi¤ini,art›k Allahdan korkmalar›n›,fazla ileri gidip haddiaflmamalar›n› emretti.Havârîler;- Biz o sofradan yemeyi,kalbimizin mutmain olmas›n›,senin bize söylediklerinindo¤ru oldu¤unuyakinen bilmek istiyoruz.Maksad›m›z, Allahü teâlân›nlütfuna nail olmak, bunakavuflmakla imân›m›-z›n kuvvet bulmas›n›te’min etmektir. Yoksa bozukbir maksad›m›z yoktur,dediler.Böylece havârîler, bunuistemekteki maksadlar›n›n,Hak teâlân›n kudretindetereddüd ve dahaönce gördükleri mucizelerekanâatsizlik olmad›¤›n›bildirdiler. Gerçekten maksadlar›;açl›klar›n› gidermek,sofran›n indi¤ini bizzatgörerek kalben mutmainolup imânlar›n› kuvvetlendirmek;bir de bizzatgözleriyle gördükleriniorada bulunmayanlaraanlatmakt›r.Böylece istek ve niyetlerindesamimi olduklar›anlafl›l›nca, ‹sa aleyhisselamgusl edip iki rekat namazk›ld›. Üzerinde eskibir elbise vard›.Ayakta durdu ve elleriniba¤layarak, bafl›n› önünee¤di. Çok a¤l›yordu. Allahüteâlân›n lütfuna güvenerekduâ edip yalvard›.Hak teâlâdan, kendilerinebir sofra indirmesini, sofran›nkendisinin peygamberli¤inebir âyet, mucizeolmas›n›, o günün, kendilerive daha sonra gelenleriçin bayram, nefl’e vesevinç günü olmas›n› niyazetti. Niyaz›nda Hak teâlân›n,r›z›k verenlerin enhay›rl›s› oldu¤unu beyanetti.Hazreti ‹sa’n›n bu münâcât›üzerine Allahü teâlâbuyurdu ki:- Yâ ‹sa! Ben istenilensofray› istenilen flekildegökten indirmeye mutlakkâdirim, elbette indiririm.Lakin sofra geldikten sonrapeygamberler tarihi ansiklopedisi 398


‹SA ALEYH‹SSELÂMnimete nankörlük ve küfredenolursa, böylelerineâlemde hiç bir kimseningörmedi¤i azab› ederim.Bundan sonra, insanlar›ngözleri önünde, dumangibi hafif iki bulutaras›ndan k›rm›z› bir sofraindi. ‹sa aleyhisselam a¤l›-yor, bir taraftan da; “Ey Allah›m!Beni flükredenlerdeneyle. Yâ Rabbî! Onurahmet k›l! Cezâ ve azâbk›lma” diye yalvar›yordu.Sofra indi¤inde oradabulunan herkes sanki hayrettendonakalm›flt›. Bereketlisofran›n güzel kokusuhaz›r olanlar›n üzerinemisk ve amber gibi yay›l›-verdi. Sonra ‹sa aleyhisselamabdestini tazeleyipnamaz k›ld›. Ümmeti hakk›nda,bu nimetlere flükretmemelerihalinde çokbüyük cezaya u¤rayacaklar›n›düflünerek endifleleniyorve bu sebeple a¤lay›ps›zl›yordu. Daha sonra;“Bismillâhi hayr-ur-râz›-kîn” yani r›z›k verenlerinen hay›rl›s› olan Allahü teâlân›nismi ile diyerek sofran›nüstünde bulunan örtüyükald›rd›.Örtü kald›r›l›nca, sofran›nüzerinde, kendi ya¤›ylak›zarm›fl ve kebap olmuflbir bal›k gördüler. Bal›¤›nüstünde pul, içindek›lç›k yoktu. Bafl taraf›ndatuz ve kuyruk k›sm›nda isebir kâse içinde sirke ve etraf›ndaçeflit çeflit sebzebulunuyordu. Ayr›ca sofradaayr› ayr› konmufl befladet ekmek vard›. Ekmeklerdenbirinin üzerindezeytin, ikincisinde bal,üçüncüsünde ya¤, dördüncüsündepeynir ve beflincisininüzerinde de kurumuflet vard›.Havârîlerin reisifiem’un, Hazreti ‹sa’ya:- Bu yemek dünya m›yoksa âhiret yiyeceklerindenmidir? diye suâ etti.Bunun üzerine ‹sa aleyhisselam;- Hiç birinden de¤il. Allahüteâlân›n, kudretiyleflimdi yaratt›¤› yemektir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 399


‹SA ALEYH‹SSELÂMYiyin ve Allahü teâlân›nnimetlerine flükredin, buyurdu.Havârîler;- Ey Allah›n peygamberi!Bu mûcize içinde birmûcize daha gösterir misiniz?deyince; Hazreti ‹sa;- Ey bal›k! Kâinât›nRabbinin izni ile diril! buyurdu.Sofradaki bal›k o andacanland›. Üzerinde pullarolufltu ve hareket etti. Havârîlerendifleye kap›ld›lar. ‹saaleyhisselam onlar›n, mûcizeüzerine mûcize istemelerinihofl karfl›lamad›. Sonra;- Korkar›m ki, azâb olunursunuz,dedi. Ard›nda da;- Ey bal›k! Hak teâlân›nizni ile eski haline dön, buyurdu.Bal›k hemen eskik›zarm›fl halini ald›.Orada bulunanlar, Hazreti‹sa’ya; “Önce siz yeyin”dediler. O ise; “Hay›rkim istediyse onlar yesin”buyurdu. Havârilerde birkorku meydana geldi. ‹saaleyhisselam fakir, hasta,cüzzaml›, abrafl ve sakatlar›ça¤›r›p;- Allahü teâlân›n ihsanetti¤i bu r›z›ktan yiyin! Siziniçin âfiyet, baflkalar›için belâd›r, buyurdu.Bunlardan erkek ve kad›nbin üç yüz kifli yedi.Hepsi doydu. Bereketinden,herkes yiyip doydu-¤u halde bal›k oldu¤u gibikalm›fl, sofrada bir eksilmeolmam›flt›. ‹nsanlar›ngözleri önünde bu bereketsofras› tekrar gö¤e çekildi.Sofran›n bereketiyle hastalarflifâ bulup, fakirlerpeygamberler tarihi ansiklopedisi 400


‹SA ALEYH‹SSELÂMzengin oldu. Üstelik bunlarömürleri boyunca hastal›kve yoksulluk da görmediler.Sofradan yemeyenlerbu hali görünceüzülüp, piflman oldular.‹sa aleyhisselâm›nelçileri‹sa aleyhisselam Nusaybin’debulunan kibri vezulmü ile meflhur bir hükümdar›imâna daveteme’mur edilince, hareketegeçti. Havârîlere;- Hanginiz bu flehre var›p;“Allahü teâlân›n kuluve resûlü ve kelimesi olan‹sa aleyhisselam, sizedo¤ru geliyor” diye seslenir,buyurdu. ‹çlerindenYa’kûb;- Ben gideyim, dedi. ‹saaleyhisselam ona;- Peki git, ama oradanen önce uzaklaflan senolacaks›n, buyurdu.Havari Ya’kub’dan sonraiçlerinden Tevmân, izinal›p beraber gittiler. Hazreti‹sa, Tevmân’a;- Ey Tevmân! Takdirböyledir ki, yak›n zamandasenin bafl›na bela gelecek,buyurdu. fiem’ûn da;- Yâ Rûhallah! ‹zin verirsenizben de gideyim, amabir flart›m vard›r. E¤er daradüflersem ve sizi ça¤›r›rsam,nazar›n›z›, himmet veyard›m›n›z› eksik etmeyesiniz,deyip, izin ald›.Üçü beraber o flehredo¤ru gittiler. fiem’ûn,flehrin d›fl›nda durup, yoldafllar›na,- Siz girin seslenin, zararau¤rarsan›z, ben sizikurtarmaya çal›fl›r›m, dedi.Ya’kûb’la Tevmân flehrigirdi. Ya’kûb bildirilen flekildeseslendi. Sesi duyuncainsanlar onlar›nbafllar›na topland›. Allah›nbirli¤ine davet ettiler, ancakonlar inanmad›lar.Oran›n halk›, daha önce‹sa aleyhisselam ile Meryem’igerçek d›fl› flekildeiflitip, sû-i zan ettiklerinden,-hâflâ- dil uzat›p, lanet ettiler.Elçileri flehrin hakiminepeygamberler tarihi ansiklopedisi 401


‹SA ALEYH‹SSELÂMgötürdüler. fiâh, Tevman’aiflkence ettirip, zindana att›rd›.fiem’ûn bu hali haberal›p flehre girdi. Halini gizledi.Güzel tedbir ve baz› çarelerlehakime yaklaflt›. Hususiadamlar›ndan ve nedimlerinden,sohbet arkadafllar›ndanoldu. Bir günflehrin hakimine;- Müsâmahan›za s›¤›-narak Tevmân’dan birkaçfley sormama izin vermeniziisterim, dedi. fiah;“Peki” dedi. fiem’ûn; Tevmân’›yan›na getirtti. Birbirlerinihiç tan›m›yor gibidavrand›lar. fiem’ûn;- Ey kifli, senin sözünnedir? dedi. Tevmân;- ‹sa aleyhisselam Allah›nkulu ve resûlüdür derim,dedi.- Sözünün do¤rulu¤unadelilin nedir, deyince;- Her hastal›¤a ilac olmakt›r,dedi.- Tabibler de bunu yapabilir,baflka delil var m›?- Evlerinde ne yeyip nesaklad›klar›n› bildirmektir.- Kâhinler de bunu yapabilir,baflka alamet varm›?- Çamurdan kufl sûretiyap›p üfleyince, kufluncanlan›p uçmas›..- Sihirbazlar da bunuyapabilir, baflka alametvar m›?- Hak teâlân›n izni ileölüleri diriltir.Tevman’›n bu sözüüzerine fiem’ûn Hakimebak›p;- Bu büyük iddiadad›r.Ölüleri diriltmek, Allahüteâlâya ve mûcize olarakpeygamberlere mahsusdur,sihirbaz ve yalanc›lar›nifli de¤ildir. E¤er do¤ruise, ‹sa’y› ça¤›rt›p soral›m.O bunu inkar ederse, buadama her çeflit azâb› yapal›m;yok ölüyü diriltirseki bu çok zor bir ihtimaldir,o zaman ona imân getirelim,dedi.Hakim, fiem’ûn’un busözlerini hofl karfl›lad›. Habergönderdiler. Hazreti‹sa geldi. fiem’ûn yine ta-peygamberler tarihi ansiklopedisi 402


‹SA ALEYH‹SSELÂMn›m›yor gibi davran›yordu.Uzun uzun suâller sorup,‹sa aleyhisselam ikrarve kabul edince, fiem’ûn;- E¤er do¤ru isen, hastayaflifây› bu sakat adam›ndadeneyelim, dedi.‹sa aleyhisselam, çeflitlimucizeler gösterdi. Ölüleridiriltti ve hastalar› iyilefltirdi.Neticede Hakim ve askerleri,kumandanlar› bumûcizeleri görüp, Hazreti‹sa’n›n Allah taraf›ndanpeygamber olarak gönderildi¤inegönülden inan›pimân getirdiler.Habib-ün Neccar‹sa aleyhisselam havârîlerindeniki kifliyi, Allahüteâlân›n emri ile Antakya’yagöndererek, oradayaflayan ve putlara tapaninsanlar›, imâna davet etmeleriiçin vazife vermiflti.Bu emir üzerine Antakya’yagiden elçiler, halk›Allahü teâlâya imâna, tevhide,davet ettiler. Onlar›nbu davetleri, Antakya’y›idaresi alt›nda bulundurankral taraf›ndan da duyuldu.Elçileri yan›na ça-¤›rt›p görmek istedi. Elçilerkral›n yan›na geldiklerindeonlara;- Siz kimsiniz? dedi. Elçiler;- Biz ‹sa aleyhisselam›nelçileriyiz, dediler.- Bu flehre niçin geldiniz,maksad›n›z nedir?- Sizi, iflitmeyen, görmeyenve hiç bir fleye kadirolmayan âciz putlaratapmaktan vazgeçip, herfleyekâdir olan ve her fleyiyaratan Allahü teâlâyaimân ve ibadet etmeyedavet için geldik.- Putlar›m›zdan baflkabir ilâh m› vard›r?- Evet vard›r. Seni veilâh diye tapt›¤›n putlar›ve her fleyi yaratan Allahüteâlâd›r.Elçilerin bu sözüylekendilerini imana daveteden elçileri hapsettirdi.Bu hapsedilme hadisesindensonra, ‹sa aleyhisse-peygamberler tarihi ansiklopedisi 403


‹SA ALEYH‹SSELÂMlam, havârîlerinin reisiolan fiem’ûn’u da, Antakya’yagönderdi. fiem’ûnoraya var›p, kendini tan›tmadanve dikkat çekmeden,kral›n yak›nlar›yla yavaflyavafl temas kurdu.Onlarla samimi bir havaiçinde görüflüp konuflmayabafllad›. Onlar dafiem’ûn’un kral ile temaskurmas›n› sa¤lad›lar. Nihayetfiem’ûn, kral›n muhabbetinikazand›. Bundansonra hapsedilmiflolan elçileri kurtarmak,kral› ve halk›, Allahü teâlâyaimâna davet etmek içinfaaliyete geçti.fiem’ûn, krala çok tesiretti¤ine iyice kanâat getirdiktensonra, maksad›n›krala aç›klad›. Bunun üzerinekral ve krala ba¤l›olanlardan bir cemâatimân ettiler. Halka da tebli¤debulundular.- Gerçekten biz, sizeimânâ davet etmek içingönderilmifl elçileriz. Allahüteâlâya imân ediniz, dediler.Fakat halk onlar› yalanlay›p,imân etmediler.Onlarla mücâdele ettiler.- Siz de bizim gibi insans›n›z,bizden üstün bir meziyetinizyoktur. Hem Allahüteâlâ aleme ne vahiy, nerisalet, k›saca hiç bir fleygöndermemifltir. Siz yalansöyleyenlerdensiniz, dediler.Elçiler dediler ki:- Rabbimiz biliyor kibiz, Rabbimizin emriyle,‹sa aleyhisselam›n siziimâna davet etmek içingönderdi¤i elçileriz. Bizimüzerimize düflen vazifeapaç›k bir tebli¤dir.‹sa aleyhisselam›ngönderdi¤i elçiler: “Bizimüzerimize düflen, apaç›kbir tebli¤dir” demekte,hem kendilerini teselli ediyorlard›.Yani; “Biz sizetebli¤de bulunmak sûretiylevazifemizi yapt›k. Art›kbiz bunun mes’uliyetinden,boynumuzdaki buborçtan kurtulduk” dediler.Hem de Antakya halk›-n›, davetleri üzerinde düflünmeyeteflvik ettiler.peygamberler tarihi ansiklopedisi 404


‹SA ALEYH‹SSELÂMÇünkü; “Bizim üzerimizedüflen, apaç›k bir tebli¤dir”demek, onlar›n bu tebli¤hakk›nda ve kendi durumlar›hakk›nda düflünmeleriniicabettiriyordu.Çünkü bu elçiler, tebli¤lerinekarfl›l›k olarak onlardanne bir ücret, ne de bir baflkanl›k,makam, mevki istiyorlard›.Onlar›n iflleri sadeceinsanlar› imâna davetve bunu insanlara anlatmakidi. Bütün bunlar iseak›l sahiplerini, tefekküre,iyi düflünmeye sevkedensebeplerden idi.‹sa aleyhisselam›n elçilerinindavetten vazgeçmemeleriüzerine Antakyaahalisi:- Do¤rusu biz, sizin yüzünüzdenu¤ursuzlu¤adüfltük, ya¤mursuz kald›k.E¤er bu sözünüzden vazgeçmezsenizmuhakkaksizi taflla öldürürüz. Bizdensize ac›kl› bir iflkencede dokunur, dediler.Câhillerin âdeti flöyledirki, hep nefislerinin arzuetti¤i fleyleri ararlar. Hevâve heveslerine uygun görmediklerifleyi red ve inkarederler. Hattâ bütün hay›rlar›ve saâdetleri içindetoplayan bir fleyi nefslerininhevâs›na ve bozuk isteklerineuymad›¤› için kabuletmezler.‹flte bu sebeple, Antakyaahalisi, elçilere; “Biz sizisevmiyoruz. Zira siz, bizimarzumuzun tersine bir tak›mfleyler teklif ediyorsunuz.Bize böyle “imân ediniz”demekten vaz geçin.E¤er bu teklifiniz vazgeçmezseniz,sizi tafla tutaraköldürürüz” dediler. Nefslerininhevâs›na ve taflk›n isteklerineuyan azg›n insanlar›nâdeti flöyledir ki; maksadlar›nakavuflmak içinönce çeflitli hile ve desîselerebaflvururlar. Böylece,içlerinde bulundurduklar›azg›nl›¤› ve kötülükleri gizlemekisterler.E¤er böylece maksadlar›naulaflamazlarsa, zorave tehdide baflvururlar.Nitekim putperest Antak-peygamberler tarihi ansiklopedisi 405


‹SA ALEYH‹SSELÂMyal›lar, ‹sa aleyhisselam›ngönderdi¤i elçilere karfl› buyola baflvurmufllard›r. “Sizebizden ac›kl› bir iflkencedokunur” diyerek, öldürünceyekadar tafllayacaklar›n›söylemeleri bu sebepledir.Onlar›n bu tehdidine karfl›elçiler bir ad›m bile gerilemedilerve:- U¤ursuzlu¤unuz beraberinizdediryani bat›linanc›n›zda ve bozuk amelinizdedir.Size nasihat edilirsebunu u¤ursuzluk sayacakve küfrünüzde devamm› edeceksiniz? Do¤rususiz haddi aflm›fl birkavimsiniz, dediler.Antakya ahalisi, kendilerinisaâdete kavuflturmakisteyen elçiler ile inatç› birmücâdeleye girdiler ve aslâdinlemediler. Neticede onlar›tafllayarak öldürmeyekarar verdiler. Bu kararlar›-n›, daha önce elçilerle görüflüpimân eden, Habîb’ün-Neccâriflitmiflti.fiehrin en uzak bir yerindeolan evinden ç›k›p, sür’atlekoflarak, imân etmeyenlerin,elçiler ile mücâdele etmekteolduklar› yere geldi.Halka, böyle bir iflten vazgeçip,onlara inanmalar›n›söyledi.- Ey kavmim! Uyun bugönderilen elçilere... Uyunsizden hiç bir ücret istemeyeno kimselere... Onlar hidayetüzeredilerler. Onlarauyunuz ki, tebli¤ etmelerive sak›nd›rmalar›ndan dolay›,sizden bir ücret istemiyorlar.Onlar sizi dünya veâh›ret hayr›na davet etmektedirler.Lay›k olan fley, onlaraittiba etmeniz, tâbi olman›zd›r,dedi. Habîb’ün-Neccâr böyle deyince, putperesthalk;- Yoksa sen, bizim dinimizemuhalefet edip, buelçilerin dinine mi tâbiolursun? Bizim ilâhlar›m›-za tapmay›p, onlar›n ilâh›-na m› ibadet ediyorsun?dediler. Habib-ün Neccar:- Bana ne oldu ki, beniyaratan Allahü teâlâyaibadet etmeyeyim? Siz öldüktensonra O’na döndü-peygamberler tarihi ansiklopedisi 406


‹SA ALEYH‹SSELÂMrüleceksiniz. Allahü teâlân›nhuzurunda küfrünüzün,bat›l amellerinizin cezas›n›göreceksiniz. Ben,Allahdan baflkas›n›, putlar›ilah edinir miyim? E¤erAllahü teâlâ bana bir zararyapmak dilerse, putlar›nflefaati bana hiç bir faydavermez ve onlar beni kurtaramazlar.E¤er ben, Allahüteâlâdan baflkas›naibadet edersem, apaç›k birhüsrân, sap›kl›k içindeolurum, diye cevap verdi.Habib-ün Neccar’›nflehid edilmesiHabîb-ün Neccâr, kavminininkâr içinde oldu¤unugörünce, onlara karfl›ifade tarz› çok üstün olanbir hitapla konufltu. Böylece,insan› yoktan yaratan›nAllahü teâlâ oldu¤unuve insan›n öldükten sonrayeniden dirilece¤ini, dünyadayapt›klar›n›n hesab›-n› verece¤ini anlatmak isdedi.‹nsan›n yarat›lmas›-n›n bir nimet oldu¤una,bu nimete flükür gerekti¤ineiflaret etti. Bu flükründe, insan›n, Allahü teâlâyaimân ve ibadet etmesi ileolaca¤›n› belirtti.Habîb-ün Neccâr, kavminiikaz edip, gelen elçileridinlemelerini ve Allahüteâlâya imân etmelerinisöyledikten sonra, kendisininAllahü teâlâyaimân etti¤ini flöyle bildirmifltir:- fiüphe yok ki ben, sizide yaratan Allahü teâlâyaimân ettim. ‹flte bunu bendenduyun. Gelin nasihatlerimidinleyin.Habîb-ün Neccâr busözleri söyleyince, bunuifliten putperest halk, hepbirden hücûm edip, taflatutarak onu flehid ettiler.Habîb-ün Neccâr, flehidedilmek üzere iken de;“Yâ Rabbî! Kavmime hidayetver” diyerek duâediyordu. O flehid edilince,Allahü teâlâ taraf›ndanrûhuna hitaben; “Haydigir Cennete” buyruldu. Bupeygamberler tarihi ansiklopedisi 407


‹SA ALEYH‹SSELÂMhususta Yâsîn sûresinin26 ve 27. âyet-i kerimelerindemeâlen buyruldu ki:“(Bütün nasihatlerinera¤men kavmi Habib-ün-Neccar’› flehid ettiler. fiehidedilince, Hak teâlâ taraf›ndanonun rûhuna hitabedilerek;)Haydi girCennet’e denildi. (Onunrûhu) dedi ki: Ne olurdu,kavmim, Rabbimin beniba¤›fllad›¤›n›, Cennet’leikram edilenlerden k›ld›¤›-n› bilselerdi. (Böylece küfürdenvazgeçip, imân etselerdive böyle nimeti kazanmayara¤bet etselerdi.)”Meflhur ve mûtebertefsirlerde flöyle bildirildi:Habîb-ün Neccâr flehidedilince, rûhuna hitaben;“Haydi gir Cennet’e” denildiktensonra o, kavmininkendi halini bilmelerinitemenni etti. Böyle birtemennide bulunmas›,kavminin küfür ve inkârdandönüp tövbe etmelerini,fliddetli k›zg›nl›k zaman›ndasalih kimselerinyapt›klar› gibi yapmalar›-n›, yani düflmanlar›na bileac›y›p, merhamet göstermelerinive bu husustakendisine benzemeleriniteflvik içindir. Nitekim o,kavmi kendisini öldürdükleriesnada bile, onlaraac›y›p; “Yâ Rabbî! Kavmimehidâyet ver” diye duâetmifltir.Allahü teâlâ, imân etmeyenve Habîb-ün Neccâr’›flehid eden putperestkavme gadab edip, cezalar›n›hemen verdi. Cebrâilaleyhisselam›n sayhas› ilehepsi helak oldu. Kur’ân-›kerimde meâlen flöylebuyruldu:“Ondan (Habîb-ünNeccâr’›n kavmi taraf›ndanflehid edilmesinden)sonra, kavminin üzerinegökten bir ordu indirmedik,indirecek de de¤ildik.(Helak edilifllerine sebep)yaln›z bir sayha (HazretiCebrâil’›n sayhas›) oldu,hemen sönüverdiler, ölüpgittiler.”peygamberler tarihi ansiklopedisi 408


‹SA ALEYH‹SSELÂMBu sayha ile helak edilenler,parlak bir atefle, helakedilmeleri de ateflinsönüflüne benzetilmifltir.Canl› kimse parlak bir ateflgibidir. Canl› kimsede tabiibir hararet vard›r. Bu hararetartt›¤›, ço¤ald›¤› zaman,insandaki gadab veflehvet halleri de artar. ‹flteHabîb-ün Neccâr’›n kavmindede gadab ve flehvethalleri pek fazla idi.‹flte Antakya ahalisi de,gadablar›n›n fliddeti sebebiile Habîb-ün Neccâr’›flehid ettiler. fiehvetlerine,nefslerinin hevas›na pekziyade dalm›fl olduklar›ndan,heva ve heveslerinetabi olarak hak ve do¤rusözü dinlemediler. Kendilerinegelen elçiler ve buelçileri dinleyip, söylediklerinikabul etmelerinisöyleyen Habîb-ün Neccâr,onlar›n dünya ve âh›-ret saâdetine kavuflmalar›n›istemiflti. Fakat ne varki, nefslerinin isteklerineuymalar› ve isyanlar› sebebiylehelak edildiler vebir anda sönüp gittiler.Hazreti ‹sa’n›n gö¤eç›kar›lmas›‹sa aleyhisselam, ‹srailo¤ullar›nagönderilen birpeygamberdir. ‹srailo¤ullar›daha önce kendilerineMusa aleyhisselam›n getirdi¤ihak dine uymaktagevfleklik gösterdiler. Pekçok itirazda bulundular,peygamberler tarihi ansiklopedisi 409


‹SA ALEYH‹SSELÂMhatta do¤ru yoldan tamamenayr›ld›lar. Musa aleyhisselamdansonra da nebilergönderildi. Bu nebiler,‹srailo¤ullar›n› Musaaleyhisselam›n bildirdi¤idine uymalar› için uyar›p,tebli¤de bulundular. ‹srailo¤ullar›bunlar› dinlemedi¤igibi, pek ço¤unu daflehid ettiler. ‹srailo¤ullar›-n›n bütün bu isyanlar› veazg›nl›klar›; bazan zulümile öldürülmelerine, bazanda esir edilip zillet içindeyaflamalar›na sebep oldu.‹sa aleyhisselama peygamberli¤ibildirildi¤i s›radada ‹srailo¤ullar› da¤›n›kbir flekilde ve zillet içindeyafl›yorlard›. Hatta kendilerinikurtaracak bir peygamberbekliyorlard›. Bekledikleribu peygamberin,mücadeleci, tuttu¤unu koparan,çok fliddetli, kavgac›,Yahudileri di¤er milletlerinesaretinden kurtaracakolan bir flahsiyet olmas›n›umuyorlard›. ‹saaleyhisselam, onlar› hidayetekavuflturmak içingönderilip, vazifelendirilince,‹srailo¤ullar› onainanmad›lar. Onu çok yumuflakbuldular.Kurtar›c› olarak gelen‹sa aleyhisselam, dünyadasulh ve selamet hisleriyerlefltirmeye, insanlar›birbirleriyle bar›flt›rmayaçal›flt›. Yahudilere, sap›kyolda olduklar›n› ve bundandönmelerini söyledi.‹badet olarak yapt›klar›fleylerin gerçek ibadet olmad›¤›n›ve ahlaklar›n›nbozuklu¤unu bildirdi. Kendisinetabi olmalar›n› vesadece gösterdi¤i yolundo¤ru oldu¤unu söyledi.Yahudilerden bir cemaât,‹sa aleyhisselam ve annesiHazreti Meryem’e diluzatt›lar. ‹sa aleyhisselambunu duyunca onlar hakk›nda;- Allah›m! Sen benimRabbimsin. Sen beni “Ol”emrin ile yaratt›n. Bana veanneme dil uzatanlara laneteyle, diye bedduâdabulundu.peygamberler tarihi ansiklopedisi 410


‹SA ALEYH‹SSELÂMAllahü teâlâ, onun buduâs›n› kabul eyledi. Hazreti‹sa’ya ve annesine diluzatanlar› maymun ve domuzaçevirdi. Bu durumugören Yahudiler, hadiseyiaralar›nda görüfltüler. Hazreti‹sa’y› aramaya bafllad›-lar. ‹sa aleyhisselam›n havârîlerindenbiri olan Yehûdâ(Judas), birkaç kuruflkarfl›l›¤› ‹sa aleyhisselam›nyerini onlara haber verdi.‹sa aleyhisselam› yakalamakiçin Yahudilerle berabereve girince, Allahü teâlâ,Yehûdâ’y› ‹sa aleyhisselamabenzetti. Yahudilerde, onu ‹sa aleyhisselamdiye yakalad›lar. Öldürüpast›lar. ‹sa aleyhisselam dagö¤e kald›r›ld›. Bu s›rada33 yafl›nda idi.H›ristiyanlar, ‹sa aleyhisselam›nhaça gerilip,orada öldü¤üne, fakatsonra dirilip gö¤e ç›kt›¤›-na, Müslümanlar ise, ‹saaleyhisselam›n haça gerilmedi¤ine,do¤rudan do¤ruyagö¤e kald›r›ld›¤›nainan›rlar.Yahudiler, ‹sa aleyhisselamabenzetilen flahs› yakalay›p,‹sa aleyhisselamdiye öldürdükten sonra;- E¤er bu ‹sa aleyhisselamise, bizim arkadafl›m›znerede? fiayet, bu bizimarkadafl›m›z ise, ‹sa aleyhisselamnerede? dediler.‹flte bu, Yahudilerin ‹saaleyhisselam hakk›nda ihtilaflar›d›r.Bu husustaflüpheye düfltüler. “Yüzüona benziyor, bedeni o de-¤il” dediler.Bu hususta, Kur’an-›kerimde Tevrât’› de¤ifltiren‹srailo¤ullar›n›n inkârlar›ve isyanlar› sebebiylelanete u¤rad›klar› meâlenflöyle bildirildi:“Bu, (onlar› lanetlememiz)bir de inkârlar›ndan,Meryem’e büyük iftiradabulunmalar›nda, Allah›nresûlü Meryem o¤lu‹sa’y›; “öldürdük” demelerindenötürüdür. Yoksa,onu öldürmediler ve haçagermediler. Fakat onlaraöyle göründü. (Onlardanpeygamberler tarihi ansiklopedisi 411


‹SA ALEYH‹SSELÂMbiri ‹sa (a.s.) fleklinde kendilerinegösterildi ve buadam öldürüldü.) Bu husustaihtilaf edenlerin bilgileriancak zan etmektenibarettir.” Onu asmad›lar,onu öldürmediler. Bilakis,Allahü teâlâ, onu kendikat›na yükseltti. Allahü teâlâher fleye kadirdir, hakimdir.”(Nîsâ: 157,158)‹sa aleyhisselam›n diriolarak gö¤e ç›kar›lmas›hususunda, Âl-i ‹mrân sûresindede flöyle buyrulmaktad›r:“Yahudiler (‹sa aleyhisselam›öldürmek için) hileyesapt›lar. Allah da (‹saaleyhisselam› gö¤e kald›rmakve hilekârlardan birini‹sa aleyhisselam gibigösterip, yine kendilerineöldürtmek sûretiyle onlara)mukabele etti, cezaverdi. Allahü teâlâ hile yapanlara,umulmayan yerdenceza vermeye onlardandaha kadirdir. O zamanAllahü teâlâ buyurduki: “Yâ ‹sa! Muhakkakben, seni yerden (en mükemmelflekilde) al›p meleklerinmakam›na yükseltece¤im.Seni (ecelinbitince) öldürecek olanbenim. Seni (sana kasteden)kafirlerin aras›ndanç›karaca¤›m, onlar›n flerlerindenkurtaraca¤›m.Senin dinine tabi olanlar›n,k›yamet gününe kadarküfredenlerin (âh›rette)dönüflü de yaln›z banad›r.O vakit aran›zda, ihtilafetti¤iniz fleyde hükmüben verece¤im.O kâfirlere gelince, benonlar› dünyada da âh›rettede en fliddetli bir azâblacezaland›raca¤›m. Ve onlar›azâbdan kurtarmakiçin hiçbir yard›mc›lar›yoktur. Fakat imân edip,salih amel iflleyenlere gelince,Allah onlar›n hay›ramellerinin sevab›n› noksans›zolarak verecektir.Allah zâlimleri sevmez”(Âl-i ‹mrân: 54-57)“Onu kesinlikle öldürmediler;tersine Allah onukendisine yükseltti.” ayetiHazreti. ‹sa’n›n yukar› kal-peygamberler tarihi ansiklopedisi 412


‹SA ALEYH‹SSELÂMd›r›lmas› anlam›na gelmektedir.Zira bu ayetteyükseltmek ve yukar› kald›rmakkelimesi (Rafea)kullan›lmaktad›r. Yükseltmekve yukar› kald›rmakkelimesi bir fleyi afla¤›danyukar›ya nakletmek anlam›nagelir. Baz›lar› buradakiyüksetmeyi mecazianlam›na alarak; manevimakam ve derecesi yükseltildi,olarak tefsir etmektedirler…Halbuki birkelimenin mecaza hamledilmesiiçin gerçek manas›n›nimkan dahilinde olmamas›gerekir. Kelimedegerçek manan›n kastedilmesineengel teflkil edenbir karine oldu¤u zamanbu takdirde mecaz anlam›al›n›r. Halbuki burada manevimakam›n kastedildi-¤ine iflaret eden bir karineve alamet yoktur. Bu durumdakelimenin gerçekmanas› olan yukar› kald›rmak,yükseltmek anlam›kesinlik kazan›r…Ayette belirtilen “yukar›kald›rmak ve yükseltmek”anlam›n› mecaz olarak düflünüp,manevi derecesininve makam›n›n yükseltildi¤itarz›nda tefsir etmek ayetlerinak›fl›yla uyumlu de¤ildir.Yani bunun zikredilece-¤i yer bu ayet olamaz… Ziraayetlerin ele ald›¤› konubu mesele de¤ildir. Di¤eryandan büyük peygamberlerin(ülü’l-azm) hepsi deüstün makama ermifl resullerdir.(Allah onu yükseltti…)cümlesine (kendisine) kelimesiniilave etmek suretiyle,Hazreti. ‹sa’n›n yükseltilmesiiçin bir var›fl yeri(münteha) zikredilmesi,mecaz ihtimalini ortadankald›rmaktad›r. Çünküyükseltme için bir var›flyerinin tayin edilmesi,manevi mevkinin kastedilmesinianlamaya uygunde¤ildir. Zira anlam bu olsayd›,o takdirde “Allahonu yükseltti…” denirdi.Fakat ayet: “Allah onukendisine yükseltti…” demektedir.Kendisine yükseltmesitabii ki semaya,meleklerin mekan›na kald›rmas›anlam›ndad›r.peygamberler tarihi ansiklopedisi 413


‹SA ALEYH‹SSELÂMManevi derecesinin yükseltilmesisadece Hazreti‹sa Mesih’e has bir durumde¤ildir. Ki Allahü teala onuburada Hazreti ‹sa’ya bir ihsanve iyilik olarak zikretsin.Tersine bütün peygamberlerbuna dahildir. Hatta salihve iyi kimseler bile buduruma girerler…Burada ayete “Allahonun ruhunu yükseltti…”anlam› vermekte do¤ruolarak gözükmemektedir.Zira bu durumda sadeceHazreti ‹sa Mesihe mahsusbir durum de¤ildir.Bütün peygamberler vesalihlerin ruhu Allaha yükselir…O halde buradayükselen hem ruhu vehem de bedeniyle beraberonun flahs›d›r. Zaten hiçbirmüfessir ayetteki yükseltmeyimanevi makam›nyükseltilmesi veya sadeceruhunun yükselmesiolarak tefsir etmemifltir.Zira bu ayette mecaz olmay›pilk akla gelen anlamlabir flahs›n ruhuylave bedeniyle semaya kald›r›lmas›pek aç›kt›r…Hazreti ‹sa’n›n nüzulunuinkar edenler, Teveffikelimesinin vefat ve öldürmekmanas›na geldi¤ini,dolay›s›yla onun ölmüfloldu¤unu ileri sürmekteler…Al-i ‹mrân sûresinin55. âyet-i kerîmesinde geçen“müteveffîke” lâfz› s›-fat olup, seni öldürece¤immânâs›na de¤ildir. Teveffikelimesi baflka manalarada gelmektedir. Bunlardanbiri de “kabzetmek ve almakt›r”.Mecaz olarak can›n›almak, öldürmek anlam›nada gelir. Zemahfleri’nin“Esasu’l-Bela¤a” ad›sözlü¤ünden anlafl›lan budur.O halde ayetin anlam›:Seni yerden alaca¤›mve kendime, semama kald›raca¤›m,fleklindedir.Teveffi Kelimesinin“Almak, Kabzetmek” anlam›naGelifline Kur’an-›kerimde bir çok misal vard›r.Baz›lar› flunlard›r:Allah, ölümleri an›ndacanlar› al›r (teveffi ettirir);ölmeyenleri ise uykular›ndaal›r (teveffi ettirir…) Zümer:42 :peygamberler tarihi ansiklopedisi 414


‹SA ALEYH‹SSELÂM“Geceleyin sizleri teveffiettiren ve gündüzünneler yapt›¤›n›z bilenO’dur.” (Enam: 60 )Yukardaki her iki ayettede geceleyin uykuda ruhlar›nbir çeflit al›nmas›na(uyku haline) teveffi denilmifltir.Aç›kt›r ki bu ayetlerdeteveffi, ölüm anlam›nagelmemektedir. ‹flte bunlargibi Hazreti ‹sa hakk›ndakiayette geçen teveffide ölüm anlam›nda de¤ildir…Bir H›ristiyan papaz›nhaz›rlam›fl oldu¤u ve Beyrut’takatolik matbaas›ndabas›lan Arapça “EI-Müncid”lügat kitab›nda “teveffâ”kelimesine; “Hakk›-n› tam olarak almak” mânâs›verilmifltir. fiân›na lây›kolan› vermek demektir.Öldürmek mânâs›na mecazenkullan›lmaktad›r.Yâni bu âyet-i kerîmeninmeali; “Ben, senin flân›nalây›k olan› yapar›m, meleklerinmakam›na yükseltirim”demektir. Allahüteâlâ dilerse yükseltir. Allahüteâlâ, Îsâ aleyhisselâm›yükseltmeyi dilemifl veyükseltmifltir. Yahudilertaraf›ndan öldürülmesinidilememifl ve çarm›habaflkas›n› gerdirmifl, Hazreti.Îsâ’y› öldürtmemifltir.Bunun için bâz› tefsîr âlimleri“teveffî” kelimesine“almak” mânâs›n› verip;“Yahudilerin katlindenh›fz etmek için, yerden senikamilen al›r kabzederim”meali ile te’vîl etmifllerdir.“Kurtubî tefsîri”nde buâyet-i kerîme tefsîr edilirkenflöyle buyrulmufltur:“Dahhâk ve Ferrâ; “Benseni yerden (en mükemmelflekilde) al›p...” mealindekiâyet-i kerîmede“teveffî” kelimesi ile “râfî’“ yâni yükseltmek kelimesiaras›nda takdim te’hirvard›r. Çünkü bu iki kelimearas›ndaki “vav”, tertîbigerektirmez. Takdim te’hiregöre mânâ flöyledir:“Seni, imân etmeyip küfredenlerinaras›ndan, tertemizolarak kurtar›p meleklerinmakam›na yükseltece¤im.Yeryüzüne in-peygamberler tarihi ansiklopedisi 415


‹SA ALEYH‹SSELÂMdirilmenden sonra da(ecelin gelince) vefat ettirece¤im.”Bu hususda Hasen-iBasrî hazretleri ve ‹bn-iCüreyc flöyle buyurmufllard›r;“Teveffînin mânâs›,“Seni ölmeden yeryüzündenal›p semâya yükseltirim”demektir.NitekimArapça’da; “Falan kimsedenmal›m› teveffî ettim”demek, mal›m› ald›m demektir.Bu bak›mdan “teveffî”kelimesi öldürmekmânâs›na de¤il, almakmanas›nad›r...” ‹bn-i Zeydde; “Teveffî, kabz yâni almakmanas›nad›r. Teveffîve yükseltme birlikte olmufltur.Îsâ aleyhisselâmölmemifltir, diridir” buyurdu.Rebî’ bin Enes de; “Teveffî,uyku ölümüdür yâniuyumak, uyutmak manas›nad›r”buyurmufltur. Buhususda sahih olan kavi,Hasen-i Basrî’nin ve ‹bn-iZeyd’in buyurduklar› gibiolup, flöyledir: “Allahü teâlâÎsâ aleyhisselâm› diriolarak gö¤e kald›rm›flt›r.Gö¤e ç›kar›l›rken vefat ettirilmemiflve uyutulmam›flt›r.Bu kavil, Taberî’nintercihidir.”Yehûda haça gerildi‹sa aleyhisselam›n gö-¤e ç›kar›lmas› flöyle olmufltur:Yahudilerin Hazreti‹sa’y› öldürmeye teflebbüsleriüzerine, Cebrâilaleyhisselam ‹sa aleyhisselamaçat› penceresiolan bir eve girmesini söyledi.‹sa aleyhisselam böylebir eve girince, Cebrâilaleyhisselam onu bu evdengö¤e ç›kard›. Yehûda,‹sa aleyhisselam›n fleklindegösterildi. ‹sa aleyhisselamdiye o yakaland› vehaça gerildi.Orada haz›r bulunanlarüç f›rkaya (gruba) ayr›ld›-lar. Onlardan bir f›rka; “‹saaram›zda Allah idi. fiimdigitti...” Di¤er f›rka; “‹saaleyhisselam, Allahü teâlân›no¤lu idi..”, Öbür f›rkaise; “‹sa aleyhisselam,peygamberler tarihi ansiklopedisi 416


‹SA ALEYH‹SSELÂMAllahü teâlân›n kulu ve resulüdür.Hak teâlâ semaya(gö¤e) kald›rmak sûretiyleona ikram ve ihsanda bulundu”dediler. Bu f›rkalardanher birinin müstakilcemâati vard›r. Ancak itikadlar›n›nbozuklu¤u sebebiyleilk iki f›rka kâfirolup, itikadlar›n›n düzgünlü¤üsebebiyle üçüncü f›rkamü’min kalm›flt›r.Hülâsa, Allahü teâlân›nonlar›n hilesine mukabelesi;‹sa aleyhisselam› gö-¤e kald›rmas› ve onlara‹sa aleyhisselama zararvermeye imkân vermemesiile olmufltur.Yahudilerin, ‹sa aleyhisselam›öldürüyoruzzannederek, ona benzetilenbirini öldürmeleri veonu çarm›ha germe hadisesi,o zaman Rum ‹mparatorutaraf›ndan duyuldu.Yahudiler, o Rum imparatorunaba¤l› idiler.Rum imparatoruna flöyledenildi:- ‹srailo¤ullar›ndan birisiç›kt›. Kendisinin Allahüteâlân›n resûlü oldu¤unuhaber verir, ölüleri diriltir,anadan do¤ma körü iyilefltirirdi.Fakat flimdi o öldürüldü.Bunun üzerine Rum‹mparatoru; “Haberim olsaidi, onun öldürülmesinemani olurdum” dedi.Ve havârîleri Yahudilerinaras›ndan çekip ald›. Havârîlere‹sa aleyhisselamhakk›nda sordu. Onlar da,‹sa aleyhisselam›n ahvâlinioldu¤u gibi anlatt›lar.‹mparator, ‹sa aleyhisselam›ndinine tabi oldu. Yahudilerinhaça gerdikleriflahs› indirip, gözler önündenkald›rd›. Onun as›ld›¤›haça, hürmette bulundu.Onu muhafaza etti. Sonra‹srailo¤ullar› ile muharebeetti. Onlardan pek çokkimse öldürdü. ‹flte Rumlararas›nda Nasranilikböyle zuhûr etti.‹sa aleyhisselama inananRum imparatorununismi Tabâris idi. O, böyleceNasrânî oldu. Ancakpeygamberler tarihi ansiklopedisi 417


‹SA ALEYH‹SSELÂMNasrânîli¤ini belli etmedi.‹sa aleyhisselam›n bildirdi¤idine bozulmadan önceinananlara Nasrani denirdi.fiimdi bozuk flekliyleinananlar da kendilerineNasrani diyorlar.Tabâris’ten sonra gelenMaltîs ismindeki imparator,‹sa aleyhisselam›ngö¤e yükseltilmesinden40 sene sonra Beytül-Makdis’ehücûm etti.Pek çok kimseyi öldürdüve esir etti. fiehirde taflüstünde tafl b›rakmad›. Buhadiseden sonra, Kureyzave Nadr isimlerindeki Yahudikabileleri buradan ç›-k›p, Hicaz’a gittiler. ‹fltebütün bunlar, Allahü teâlân›n‹sa aleyhisselam›yalanmalar› ve öldürmeyekasdetmelerine karfl›l›kYahudilere verdi¤i cezalard›r.peygamberler tarihi ansiklopedisi 418


‹SA ALEYH‹SSELÂMHazreti ‹sa’n›n nüzulü‹sa aleyhisselam k›yametyaklafl›nca, fiam’dakiÜmeyye Câmii minaresineinecek ve k›rk sene yaflayacakt›r.Bu zaman zarf›nda,‹slâmiyet’i yayacakve Hazreti Mehdî ile buluflacakevlenip çocuklar›olacakt›r. Sonra Medine’devefat edip, Peygamberefendimizin medfûnbulundu¤u Hücre-i seâdetedefn olunacakt›r.‹sa aleyhisselam, göktenindirildi¤i zaman, ‹slâmiyet’euyup, kendi ictihad›ile hüküm ç›karacakt›r.‹ctihad ile ç›karaca¤› bütünahkâm, Hanefî mezhebindekiahkâma benzeyecek,yani ‹mâm-› a’zam’›nictihad›na uygun olaca¤›-n› büyük âlim MuhammedPârisâ hazretleri bildirmektedir.Hazreti‹sa’n›n nüzûlü ile ilgiliKur’ân-› kerimde Zührufsuresi 61. âyet-i kerimesindemeâlen flöyle buyruldu:“Gerçekten o (‹sa’n›nnüzûlü) k›yamet için yaklaflt›¤›n›bildiren bir beyand›r,alamettir. Onuniçin, o k›yametin gelece-¤inden sak›n flüphe etmeyinde, benim flerîatimetabi olun. ‹flte bu biricikdo¤ru yoldur.”Zuhruf Suresinin buayetini tefsir eden çeflitlitefsirler ayette geçen “O”zamirini ayetlerin ak›fl›nauygun olarak Hazreti‹sa’ya göndermektedirler.Zira önceki ayetler bizzatondan bahsetmektedir..Hazreti ‹sa’n›n k›yametiçin bir bilgi (iflaret) olmas›n›nas›l anlamak gerekir?‹flte müfessirler bunuise onun k›yametten öncekison zamanlarda dünyayatekrar gelmesi olaraktefsir etmektedirler… ‹bniAbbas, Mücahid, ‹krime,Katade, Süddi, Dahhak,Ebu Aliye, ve Ebu Malikbununla Hazreti. ‹sa’n›nikinci gelifli kastedilmektedir,demektedirler… Hazreti‹sa’n›n yeryüzüne tekrardönmesiyle k›yametinart›k yak›n oldu¤u anlafl›-lacakt›r…peygamberler tarihi ansiklopedisi 419


‹SA ALEYH‹SSELÂMElmal›l›, Zuhruf Suresi/61ayetini : “Gerçekteno (‹sa’n›n nüzûlü) k›yametiçin yaklaflt›¤›n› bildirenbir beyand›r” ayetini tefsirederken, ayetteki “O” zamiriniHazreti. ‹sa olarakbelirledikten sonra flu sat›rlar›kaydetmektedir :“Muhakkak ki o saatiçin bir ilimdir de, saatingelece¤ini ölülerin dirilipk›yam edece¤ini bildirenbir delil ve alamettir. Çünkü‹sa gerek zuhuru ve gerekemvat› ihya mucizesive gerek emvat›n k›yam›n›haber vermesi itibariyleK›yametin vaki olaca¤›nabir delil oldu¤u gibi hadistevarid oldu¤una görenuzulü de eflrat› saattendendir…”Hadis-i fleriflerde buyurulduki:“<strong>Peygamberler</strong>in babalar›bir, dinlerinin esas›bir, anneleri ayr›d›r. Ben,Meryem o¤lu ‹sa’ya herkestenyak›n›m. Çünkübenimle onun aram›zdapeygamber yoktur. K›yameteyak›n o inecektir.Onu görünce flu halleri iletan›y›n: Orta boylu, k›rm›-z› beyaz tenli, düz saçl›d›r.Yafl olmasa da saç› ›slakgibidir. ‹ki âsâs› olur. Haç›k›rar, domuzu öldürür.Cizyeyi kald›r›r. Zaman›ndaMüslüman olmayanbütün milletler pasif vehelak olur. Allahü teâlâonun zaman›nda Deccâl’›helak eder. Yeryüzündeemniyet ve adâlet te’sisolur. Hatta deveyle aslan,inekle kaplan, koyunlakurt birlikte otlar. Allahüteâlân›n diledi¤i kadaryeryüzünde kal›r. Sonravefat eder. Cenaze namaz›n›Müslümanlar k›l›p,sonra onu defnederler.”‹mam-› Ahmed’in birbaflka yolla Ebû Hüreyrehazretlerinden olan rivayetinde;”Yeryüzünde k›rksene kal›r. Sonra vefateder ve müslümanlar namaz›n›k›larlar” diyebildirilmifltir.‹mâm-› Süyûtî hazretleri,Îsâ aleyhisselâm›n k›yameteyak›n gelece¤ine dâiryazd›¤›, “Nüzulü Îsâ fîpeygamberler tarihi ansiklopedisi 420


‹SA ALEYH‹SSELÂMâh›r-iz-zemân” isimli eserindebuyuruyor ki:“Allahü teâlâya hamdve seçti¤i kullar›na selâmolsun. Bana bir suâl geldi.Suâlde; “Îsâ aleyhisselam›nâh›r zamanda göktenindi¤i zaman, bu ümmetaras›nda ne ile hükmedecek?Resûlullah’›n getirdi-¤i din (‹slâmiyet) ile mi,yoksa kendi tebli¤ etti¤iÎsevîlik dîni ile mi hükmedecek?v.s.” deniliyordu.Ben de ona k›sa olarak flucevaplar› verdim.Îsâ aleyhisselâm gökteninince, bu ümmet aras›ndaResulullah efendimizingetirdi¤i din ile hükmedecektir.Alimler bunuaç›k olarak beyân etmifllerdir.Bu hususta hadîs-iflerifler ve icmâ’ vard›r.Bir hadîs-‹ flerîfde buyrulduki: “Îsâ bin Meryem,Muhammed’i, dîni üzeretasdik etti¤i hâlde iner.Deccâl’i öldürür, sonra k›-yamet kopar.”Hattâbî “Meâlim-üssünen”kitab›nda buyurduki: “Hadîs-i flerîfde;“Îsâ (aleyhisselam) domuzuöldürür” buyruldu.Bu hadîs-i flerif; domuzunöldürülmesinin vâcib vebu hayvan›n necis yânipis oldu¤una delildir, Îsâaleyhisselâm›n domuzuöldürmesi, Muhammedaleyhisselâm›n dînininhükmüne göredir. Îsâaleyhisselâm âh›r zamandainecektir. ‹slâmiyetise, k›yamete kadar bakîdir.”‹mâm-› Nevevî, “Müslim’inflerhinde buyuruyorki: “Îsâ aleyhisselâm›ngökten inmesindenmurâd, Muhammed aleyhisselâm›ndînini nesheden, onun hükmünü ortadankald›ran bir din ileinmesi de¤ildir. Hadîs-ifleriflerde bu mânâda hiçbir fley bulunmamaktad›r.Bilakis, hadîs-i flerifler, Îsâaleyhisselâm›n, Muhammedaleyhisselâm›n dîninedokunmayaca¤›n›,Muhammed aleyhisselam›ndîninden insanlar›nterkettiklerini ihya edece-¤ini göstermektedir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 421


‹SA ALEYH‹SSELÂMBütün bu delillerdenaç›k bir flekilde anlafl›lanfludur: Hazret-i ‹sa, ruh vebeden beraber olarakgelecektir.Bugüne kadar, Ehli sünnetalimleri, bu aç›k ifadelerehiçbir yorum getirmemifller,oldu¤u gibi inanm›fllard›r.Bundan sonrada, ehli sünnet yolundaolanlar›n böyle inanmalar›,Ehli sünnet d›fl› yorumlaraitibar etmemeleri gerekir.‹ncilHazret-i Îsâ’ya indirilenkitab›n ad› ‹ncil idi. ‹ncîlkelimesi Süryânîcedir. Lügatte“göz nûru” demektir.Hazret-i Îsâ’ya inzâl edilen(indirilen) hakîki ‹ncil,hiç flüphesiz Allah kitâb›-d›r. Fakat bugün, bu hakîkî‹ncil mevcut de¤ildir. BugünH›ristiyanlar›n elindebulunan ve “Evangelium”veya “Bible” ad›n› verdikleriMukaddes kitapta, eskihakîkî ‹ncil’den kalm›fl pekaz parça vard›r. Esas ‹ncil,‹brânî dili ile idi. Bu kitap,sonralar› Yunancaya, Lâtinceye,yanl›fl olarak çevrilmifl,zamanla içerisindebirçok parçalar eklenmifl,s›k s›k de¤ifltirilmifl ve nihâyetbugünkü bozulmuflve kar›fl›k fleklini alm›flt›r.Kur’ân-› kerîm; ‹ncil’in,ilâhî bir kitap oldu¤unu vedi¤er ilâhî kitaplarla berâberonun da asl›na, îmânetmenin lâz›m oldu¤unuhaber vermektedir. Âl-i imrânsûresi 84. âyetinde meâlen;“De ki: Allah’a îmânettik. Bize indirilene(Kur’ân-› kerîme), ‹brâhim’e,‹smâil’e, ‹shâk’a, Yâkûb’ave o¤ullar›na indirilenlere,Mûsâ’ya, Îsâ’ya vepeygamberlere, Rablerindenverilenlere de inand›k.”buyrulmaktad›r. Mâide sûresi68. ve Tövbe sûresinin3. âyetleri de, ilâhî kelâm olmalar›ve ayn› esaslar› telkinetmeleri yönünden ‹ncil’i,Kur’ân-› kerîm ve Tevrat’laayn› derecede zikretmifltir.Ayr›ca Allahü teâlâKur’ân-› kerîm’inde, hazret-iÎsâ’ya gönderdi¤i ‹ncil’inipeygamberler tarihi ansiklopedisi 422


‹SA ALEYH‹SSELÂMbir hidâyet (kurtulufl), birnûr, bir rahmet ve fenâl›ktansak›nanlar için bir nasîhat(ö¤üt) olarak vas›fland›rmaktad›r.Mâide sûresi46. âyetinde meâlen; “Arkalar›ndanda (bu peygamberlerin)izlerince Meryemo¤lu Îsâ’y›, Tevrat’›n bir tasdikçisiolarak gönderdik.O’na da içinde bir hidâyet,bir nûr bulunan ‹ncil’i ondanevvelki Tevrat’›n bir tasdikçisive sak›nanlara birö¤üt olmak üzere verdik.”Yine Kur’ân-› kerîm’deAllahü teâlâ, ‹ncil’i hazret-iÎsâ’ya vahyetti¤ini ve onupeygamber olarak gönderdi¤iniçeflitli âyetlerde meâlenflöyle aç›klamaktad›r:Arkalar›ndan da Meryemo¤lu Îsâ’y› gönderdik.Ona ‹ncil’i verdik. (Âliimrân: 3)(Îsâ beflikteyken dilegelip) dedi ki: “Ben, hakîkatenAllah’›n kuluyum!O, bana kitap (‹ncil) verecek.Beni peygamber k›lacak.(Meryem sûresi: 30).Müslümanlar, di¤er ilâhîkitaplarla berâber hakîki‹ncil’in de Allahü teâlâ taraf›ndanHazret-i Îsâ’yagönderilmifl hak bir kitapoldu¤una inan›rlar.Bugünkü ‹nciller: Hazret-iÎsâ’ya gönderilen ‹ncil,tek kitapt›. ‹brânice ile yaz›lm›flolan bu hakîkî ‹ncil, bugünmevcut de¤ildir. Bolüs(Pavlos) ad›ndaki bir Yahûdî,Îsâ’ya inand›¤›n› söyleyerekve H›ristiyanl›¤› yaymayaçal›fl›yor görünerek,gökten inen ‹ncil’i yok etti.Dört kifli ortaya ç›k›p, on ikiHavârî’den iflittiklerini yazarak,‹ncil ad›nda dört kitapmeydana geldi ise de,Bolüs’ün yalanlar›, bunlarada kar›flt›. Böylece Îsâ aleyhisselâm›nhak olan dîni, azzaman sonra Yahûdîler taraf›ndansinsice de¤ifltirilmifloldu. Barnabas ad›ndakibir Havârî, Îsâ aleyhisselâmdaniflittiklerini vegördüklerini do¤ru olarakyazd›.Barnabas’›n ‹ncil’i; bugünekadar gelen ‹nciller-peygamberler tarihi ansiklopedisi 423


‹SA ALEYH‹SSELÂMden hakîkî ‹ncil’e en çokyak›n oland›r ve en önemlisidir.K›br›s’ta do¤an Barnabas’›nas›l ismi Josesidi. Kendisi Hazret-i Îsâ’yainananlar›n en bafl›ndagelmekte ve Havârîlerinaras›nda mühim bir mevkiibulunmaktad›r. Kendisineverilen “Barnabas”lakab›, nasihat verici, iyili-¤e teflvik edici anlam›nagelmektedir.Barnabas ‹ncili’nde,son Peygamberin 600 veya1000 sene kadar sonragelece¤i bildirilmektedir.Bu ‹ncil’de, tek Allah inanc›ndanbahsetmekte veteslis yalanlanmaktad›r.Avrupa ansiklopedilerindeBarnabas ‹ncili hakk›ndaflu bilgi vard›r: “Barnabas‹ncili diye tan›mlananbir el yaz›s›, 15. yüzy›ldaislâmiyeti kabul etmiflbir ‹talyan taraf›ndan yaz›lm›fluydurma bir kitapt›r.”Bu aç›klaman›n tamâmiyleyanl›fl oldu¤u flundanbellidir: Barnabas‹ncil’i daha 3. yüzy›lda, yânihazret-i Muhammed’ingelmesinden en az 300 veya700 sene evvel aforozedilerek ortadan kald›r›lm›flt›r.Demek ki, daha ozaman da içinde fanatikH›ristiyanlar›n ifline gelmeyen,teslisin aleyhindeolan, baflka bir Peygamberingelece¤ini haber verenbahisler vard›.Barnabas’›n bu ‹ncil’i,târih boyunca çeflitli defâlarortadan kald›r›lmak vebütün nüshalar› kaybedilmekistenmifl olmas›nara¤men, Papa Damorustesâdüfen eline geçen birnüshas›n› Papal›k Kütüphânesindesaklam›flt›r. Kitap1590’da el yaz›s› ile ‹brâniceden‹talyancayaçevrilmifltir. Bu nüsha eldenele dolaflarak 1713 y›-l›nda Prens Ojene’ye veölümünden sonra ViyanaKraliyet kütüphânesinenakledilmifltir. 1907’deBay ve Bayan Ragg taraf›ndan‹ngilizceye tercümeedilerek Oxford’da bas›lm›fl,fakat esrârengiz birpeygamberler tarihi ansiklopedisi 424


‹SA ALEYH‹SSELÂMtarzda ortadan kaybolmufltur.Ancak bir nüshaBritish Müseum, bir nüshada Amerikan KongresiKütüphânesinde bulunmaktad›r.Bu Barnabas‹ncili, Pakistan Kur’ânKonseyi eliyle 1973’te tekrarbas›lm›flt›r.Barnabas ‹ncil’i d›fl›ndakidi¤er uydurma ‹ncillerzamanla ço¤alarak heryerde baflka bir ‹ncil okunuroldu. Nihâyet mîlâd›n313’üncü senesinde, önceputperest iken H›ristiyanl›-¤› kabul eden Büyük Kostantin,toplad›¤› Konsillerdebugünkü dört bozuk‹ncili kabul ettirip di¤erleriniyokettirdi. Bu ‹ncillerede putpereslikten çok fleylerkar›flt›rd›.fiimdi H›ristiyanlar›nmukaddes kitab› olan‹ncil, iki k›s›mdan meydanagelmifltir: Eski Ahit (OldTestament), o zamâna kadargelen peygamberlerinve bilhassa hazret-i Mûsâ’n›ntebligât›n› ihtivâeder. Yeni Ahit (New Testament)denilen k›sm› ise,Mattâ (Matthew), Markos(Mark), Luka (Luke), Yuhanna(Jahn)n›nyazd›klar›kitaplar olup, hazret-iÎsâ’n›n hayât›, yapt›¤› ifllerve verdi¤i nasihatlar hakk›ndabilgileri ihtivâ eder.Bütün bu bilgiler, tam vedürüst bir flekilde zaptolunmam›flt›r.‹ncil’in haz›rlanmas›nda,Kur’ân-› kerîm’inzaptolunmas›ndagösterilen büyük hassâsiyetgösterilmemifltir. Hakîkîbilgilere birçok yanl›fldüflünceler, efsâneler vehurâfeler eklenmifltir. Asl›ndanuzak bulunan budört ‹ncil flunlard›r:1. Meta (veya Matta)2. Luka3. Markos4. YuhannaBu dört ‹ncil, ayn› hususlar›baflka baflka anlatanve insan eliyle yaz›lm›flhikâyelerden ibâretolup, Allah kelâm› de¤ildirve devaml› olarak de¤ifltirilmektedirler.peygamberler tarihi ansiklopedisi 425


‹SA ALEYH‹SSELÂM‹sa aleyhisselam›nmûcizeleri‹sa aleyhisselam dahado¤madan evvel onun,fevkalade halleri görülmüfltü.Di¤er peygamberlergibi o da, kavminin enasîl, flerefli ve itibar sahibisülalesinden geldi. AnnesiHazreti Meryem, Kur’an-›kerimde Hak teâlâ taraf›ndan,›rz›n› çok güzel korudu¤ubildirilerek S›ddîkadiye medholunmufltur.Böylece o, her kad›na nasibolmayan çok yüksek bir flerefekavuflmufl, o¤lu ‹saaleyhisselam da Allahü teâlân›ntakdiri ve emri ile babas›zolarak do¤mufltur.Hazreti ‹sa’n›n do¤umundanhemen sonra,annesinin aya¤›n›n alt›ndanpek güzel bir su kaynam›fl,Hazreti Meryem’inmevsimi olmad›¤› haldea¤ac› sallamakla taze hurmalardökülmüfltür. Bütünbunlar›n yan›nda, ‹sa aleyhisselambeflikte iken konuflmufl,çocuklu¤undakendisinden çeflit çeflitgizli halleri, haber vermifltir.Bunlar›n hepsi ondanmeydana gelen belli bafll›fevkalade hallerdir. ‹slâmâlimleri, herhangi bir peygamberden,peygamberoldu¤unun bildirilmesindenevvel görülen böyleal›fl›lm›fl›n yani âdetin üstündeolan hallere irhâsdemifllerdir.‹sa aleyhisselam›n mûcizelerindenbaz›lar› flöyledir:‹sa aleyhisselam, Allahütealân›n izni ile mûcizeolarak ölüleri diriltirdi. Buhal pek çok defa vaki olmufltur.‹sa aleyhisselam, birgün bir yerden geçiyordu.Bir kabrin bafl›nda oturmufla¤layan bir kad›n gördü.Kad›n›n haline ac›y›p;- Ey Allah›n kulu, sanane oldu da a¤l›yorsun?buyurdu. Kad›n:- Bir tek k›z›m vard›, oda öldü. Ya burada ölece-¤im, yahut onu benim içindiriltinceye kadar buradanpeygamberler tarihi ansiklopedisi 426


‹SA ALEYH‹SSELÂMayr›lmayaca¤›m, diyeRabbime söz verdim. Bakal›mne olacak, dedi. ‹saaleyhisselam;- Onu görsen, buradanayr›l›r m›s›n? buyurdu. Kad›n;- Evet, dedi.Bunun üzerine ‹sa aleyhisselamiki rekat namazk›ld›. Sonra gelip, kabrinyan›na oturdu ve;- Ey k›zca¤›z! Rahmânolan Allahü teâlân›n izni ilekalk ve kabrinden ç›k! dedi.Kabir salland›. ‹kinci defaseslendi. Kabir, Allah’›n izniile yar›ld›. Bir daha seslendi.K›zca¤›z, bafl›ndaki topraklar›saçarak ç›kt›. ‹saaleyhisselam ona:- Niçin geciktin? buyurunca;- ‹lk sesi duydu¤um zaman,Allahü teâlâ bana birmelek gönderdi. Beni öldü¤ümzamanki fleklimegetirdi. ‹kinci sesi duyunca,Allahü teâlâ rûhumubedenime iade eyledi.Üçüncü ses gelince, k›yametinsayhas›d›r diyekorktum. Bafl›mdaki saçlar,kafllar›m ve kirpiklerim,k›yametin dehfletindenbir anda beyazlaflt›,dedi. Sonra annesine dönüp:- Ey anneci¤im! Neolursun, ölümün fliddetinibana iki defa yükleme. Anneci¤im,sabret ve sevab›-n› Allahtan bekle! Benimdünyaya hiç ihtiyac›myok, dedi. Bundan sonraHazreti ‹sa’ya dönerek;- Ey Rûhullah! Hak teâlâyaduâ et de, beni âh›-rete döndürsün ve ölümfliddetini bana hafif eylesin,dedi. Bunun üzerine‹sa aleyhisselam duâ eyledive k›z›n rûhu kabz olundu.Tekrar üzerine toprakörtüp düzelttiler. Kad›n›nac›s› hafifledi. Verdi¤i sözesadakat gösterip, oradanayr›ld›.Bu büyük mûcize, yahudilereulafl›nca ‹sa aleyhisselamadüflmanl›klar› vek›zg›nl›klar› daha da artt›.peygamberler tarihi ansiklopedisi 427


‹SA ALEYH‹SSELÂMÇünkü onlar inanm›yorlar,muhalefet ediyorlard›.Yine ‹sa aleyhisselamzaman›nda bir kimsenink›z› vefat etmiflti. Bir gecesonra ‹sa aleyhisselamduâ etti. K›z dirildi. Çok yaflad›.Evlendi ve çocu¤uda oldu.‹srailo¤ullar›n›n meliklerindenbiri ölmüfl, tabutüzerinde götürülüyordu.‹sa aleyhisselam gelip,duâ eyleyince, Allahü teâlâonu diriltti. ‹nsanlar bumüthifl manzara karfl›s›ndahayran ve flaflk›n kald›-lar. Ancak yine de iman etmediler.‹sa aleyhisselam›n mucizelerindenbiri de, hastalar›iyi etmesi, körlerin gözünüaçmas› idi. ‹sa aleyisselam,Allahü teâlân›n izniile, mübarek elini dokundurmakla,anadan do¤makörlerin gözleri hemenaç›l›verirdi. Yine ayn› flekilde,elinin temas›yla, vücudunabaras yani alacal›kpeygamberler tarihi ansiklopedisi 428


‹SA ALEYH‹SSELÂMbulunan hastalar o andaiyileflirler ve hastal›klar›ndanhiç bir eser kalmazd›.Bütün bu mûcizeler sadeceelini sürmesi ile oldu-¤undan, elini dokunanmanas›na Mesîh dendi¤ive Mesih isminin buradangeldi¤i bildirilmifltir.‹sa aleyhisselam yinemûcize olarak, kavmininne yediklerini ve evlerindene saklad›klar›n› bilip, haberverirdi.‹sa aleyhisselam, çamurdanbir kufl flekli yap›p,ona üfleyince, Hak teâlân›nizni ile, mûcize olarako kufl canlan›r, uçupgiderdi. Bir defas›nda ‹srailo¤ullar›,bir parça çamurukufl fleklinde yap›p‹sa aleyhisselama getirdilerve;- Gerçekten hak peygamberisen, bu çamurucanl› kufl haline getir, dediler.Hazreti ‹sa duâ etti.Kufl o anda canland› veuçup gitti.Di¤er bir mucizesi degökten sofra inmesi idi.Havârîler, gökten bir sofraindirilmesi için duâ etmesinirica ettiler. Hazreti ‹sa,a¤layarak, Hak teâlâyayalvard›. Allahü teâlâ duâs›n›kabul edip, bir sofraindirdi. Bu da Hazreti‹sa’n›n bir mûcizesi idi. ‹ndirilenbu sofrada çeflit çeflitnimetler vard› ve birçok insan yeyip karn›n›doyurdu. Hastalar flifâ buldu.Fakirler zengin oldu.‹sa aleyhisselam ne zamanac›ksa veya yemekihtiyac› duysa, ellerini kald›r›pduâ ederdi ve mûcizeolarak gökten yemek vemeyve gelirdi. Bu, yukar›-da zikrolunan mâide (sofra)mûcizesinden ayr›,baflka bir mûcizesi idi.‹sa aleyhisselam, uzaktabulunan insanlar›n nelerkonufltuklar›n›, aralar›ndagizli gizli neler f›s›ldaflt›klar›n›,mesafeninuzak olmas›na ra¤men,mûcize olarak duyar ve bilirdi.peygamberler tarihi ansiklopedisi 429


‹SA ALEYH‹SSELÂMHazreti ‹sa’n›n faziletleripek çoktur. Daha do¤umundanönce onun üstünlükleri,fevkalade hallerineiflaret olan hadiselergörülmeye bafllam›flt›r.Hazreti Meryem, Hazreti‹sa’ya hamile iken, Zekeriyyaaleyhisselam›nhan›m› Elîsâ da Yahyâaleyhisselama hamile idi.Bu hamilelik günlerindenbirinde Elîsâ, Hazreti Meryem’e;- Ben hamileyim biliyormusun? dedi. O da;- Ben de hamileyim,dedi. Bunun üzerine Elîsâ;- Benim karn›mdakinin(Yahyâ aleyhisselam›n)senin karn›ndakine (‹saaleyhisselama) hürmet vetazimde bulundu¤unu hissediyorum,dedi.Alimlerimiz: “Elîsâ;karn›ndaki o¤lunun bafl›n›Meryem’in karn› taraf›nadöndürdü¤ünü hissederdi”buyurmufllard›rDi¤er peygamberlergibi Hazreti ‹sa da ahir zamanpeygamberi olanMuhammed aleyhisselam›haber vermifltir. Nitekimâyet-i kerimede meâlenbuyurulmufltur ki:“Bir vakit Meryem o¤lu‹sa (aleyhisselam) flöyledemiflti: “Ey ‹srailo¤ullar›!Ben size, Allahü teâlân›npeygamberiyim.Benden evvel Musa’ya(aleyhisselam) nâzil olanTevrât’› tasdik edici vebenden sonra gelecekAhmed (Muhammedaleyhisselam) ismindekipeygamberin müjdecisiyim.(Saf 6)Peygamber efendimizbuyurmustur ki: ‹saaleyhisselam› gördügünüzzaman su alametlerletaniyiniz: Uzuna yak›norta boylu, Rengi k›rm›-z› ile beyaza yak›n. Üzerindeherd boyas› ile boyanm›fliki elbise vardir.O derece temiz ki kendisine›slak dokunmad›¤›halde bafl› su damlat›r gibidir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 430


fiEM’ÛNALEYH‹SSELÂM


fiEM’ÛN ALEYH‹SSELÂMfiEM’ÛNALEYHiSSELÂM;‹srâilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerden oldu¤urivâyet edilen mübârekzât. fiemsûn diye dezikr edilir.Peygamber efendimizsallallahü aleyhi ve sellem;“Geçmifl zamandafiem’ûn (fiemsûn aleyhisselâm)adl› bir peygambervard›. Allahü teâlân›n r›zâs›için bin ay devaml› cihâdedip, silâh›n› omuzundanç›karmad›.” buyurdu.Eshâb-› kirâm;“Keflke bizim ömrümüzde uzun olsayd› da, biz dedin u¤runda Allah için cihâdetseydik.” dediler. Bununüzerine Kadr sûresinâzil olup; “Size verilenKadir gecesi, bin aydandaha hay›rl›d›r (Bu geceninsevâb›, bin ay cihâdetmenin sevâb›ndan çoktur.)”buyruldu.Îsâ aleyhisselâmla Muhammedaleyhisselâmaras›nda yaflam›fl olanfiem’ûn aleyhisselâm,‹ncil ehlindendi. Îsâ aleyhisselâmaindirilen, henüzbozulmam›fl ‹ncîl’i flerîfegöre amel ederdi. Kavmiyseputlara tapard›.fiem’ûn aleyhisselâm, Allahüteâlây› inkâr eden veputlara tapan sap›k kavimlecihâd (savafl) edip, onlar›îmâna ça¤›rd›. Çok güçlüve cesûr bir zât olanfiem’ûn aleyhisselâm›düflmanlar› türlü hîlelerleflehit etmek istediler. Hangiba¤la ba¤lad›larsa, oba¤› k›r›p kurtuldu.Yaflad›¤› flehrin hükümdâr›onu yakalat›p,köflkünün önünde as›lmas›n›emretti. Bunun üzerinefiem’ûn aleyhisselâm,Allahü teâlâya yalvar›p;“Yâ Rabbî! Dünyâda yaflamay›,kâfirlerle senin yolundacihâd etmek için isterim.E¤er bu iste¤imkalpten ve samîmîyse benikurtar.” diyerek duâ etti.O anda bir melek gelip ba-¤› çözdü. fiem’un aleyhisselâmkurtulunca, kendisi-peygamberler tarihi ansiklopedisi 433


fiEM’ÛN ALEYH‹SSELÂMne eziyet eden hükümdâr›,adamlar›n› ve kendi han›-m›n› cezâland›rd›. ‹nsanlar›hak yola dâvete devâmetti. Ona inanmayanlarlatek bafl›na cihâd (harp) etti.Çok ganîmet elde etti.Cihâd ederken susad›¤›zaman Allahü teâlâ onuniçin tafltan gâyet lezzetlibir su ak›t›rd›. Bu su o içipkan›ncaya kadar akard›.Kendisine büyük bir güçve kuvvet verilmiflti.peygamberler tarihi ansiklopedisi 434


C‹RCÎSALEYH‹SSELÂM


CiRCÎS ALEYHiSSELÂMCiRCÎSALEYHiSSELÂM;Îsâ aleyhisselâmdansonra yaflay›p, peygamberoldu¤u rivâyet edilenbüyük bir zât. Vehb binMünebbih’ten rivâyet edildi¤inegöre Îsâ aleyhiselâm›nhavârîlerinin talebesidir.Îsâ aleyhiselâm›n dînininhükümlerini bildirmiflve pekçok kimse ona tâbiolmufltur. Ticâretle u¤raflan,kazanc›n› fakir müminleresadaka olarak verenCircîs aleyhisselâm›nyaflad›¤› Musul bölgesindeputperest ve zâlim birkral vard›. Bu kral tapt›¤›Eflûn ad›ndaki puta secdeetmeyenleri atefle att›r›-yordu. Circîs aleyhisselâm,onlar› görüp mücâdeleetmeye karar verdi vekral› Allahü teâlâya îmânetmeye dâvet etti. Kral,Circîs aleyhisselâm›n dâvetinikabul etmedi¤i gibi,onun da puta tapmas›n›,aksi takdirde a¤›r cezâlaraçarpt›raca¤›n› söyledi. Circîsaleyhisselâm kral›n istedi¤inireddetti¤i için, bira¤aç direk diktirip, Circîsaleyhisselâm› dire¤e ba¤latt›ve soyup vücûdunudemir taraklarla taratt›.Demir taraklar ile tarand›kçaetleri lime lime parçaland›.Circîs aleyhisselâmAllahü teâlân›nkorumas›yla hiç ac› duymad›.Etleri iplik iplik oldu¤uhâlde ölmedi. Kralkeskin sirke ve tuz getirtip,Circîs aleyhisselâm›nyaralar›na bast›rd›. Allahüteâlân›n yard›m›yla hiç ac›duymad› ve ölmedi. Bu iflkencedennetîce alamayankral, büyük birdemiri ateflte k›zartt›r›pCircîs aleyhisselâm›n bafl›üzerine koydurdu. K›zarm›fldemir bafl›n› yak›p,beynini kaynatt› ve beyniyüzüne akt›. Fakat Allahüteâlâ Circîs aleyhisselâmayine ac› hissettirmedi vetekrar eski hâle çeviripkorudu. Âciz kalan kralbaflka iflkence yollar›nasapt›. Ateflte ›s›t›lm›fl veiçinde eritilmifl s›cak bak›rpeygamberler tarihi ansiklopedisi 437


C‹RCÎS ALEYH‹SSELÂMbulunan kazana att›r›p a¤z›n›kapatt›rd›. Kazan›n a¤z›n›aç›nca Circîs aleyhisselâm›nölmedi¤ini görüp,onu zindana hapsettirdi.Zindanda el ve ayaklar›n›çiviletip, yirmi kiflinin zorkald›rd›¤› mermer taflsütunu onun üzerine yaslad›lar.Allahü teâlâ birmelek gönderip onu buhâlden de kurtard›.Zindandan kurtulanCircîs aleyhiselâm, tekrarkrala giderek onu Allahüteâlâya inanmaya dâvetetti. Onun zindandan kurtuldu¤unugörüp flafl›ranve hiddetlenen kral, bira¤ac› ikiye ay›rt›p aras›naCircîs aleyhisselâm› k›st›rtt›.‹yice ba¤lad›ktansonra, vücudunu küçükparçalar hâlinde kesip insaneti yiyen arslanlar›naras›na att›lar. Arslanlaronun etini yemediler. Allahüteâlân›n gönderdi¤ibir melek Circîs aleyhisselâm›nvücudunun parçalar›n›bir araya toplad›.Allahü teâlâ Circîs aleyhisselâm›yeniden diriltti. Budurumu görüp iyiceflafl›ran kral, sihir yapt›rmaksûretiyle Circîs aleyhisselâm›flehid ettirmekistediyse de, ülkesinin enbüyük sihirbaz›, Circîsaleyhisselâm karfl›s›ndaâciz kal›p, îmân etti. Kralsihirbaz›n dilini kestirdi.Halktan dört bin kifli deîmân etti. Kral bütünmüminleri toplat›p, flehidettirdi. Bundan sonrazâlim kral ve avânesi Circîsaleyhisselâm› da flehidettiler.peygamberler tarihi ansiklopedisi 438


HÂL‹D B‹NS‹NAN ABES‹ALEYH‹SSELÂM


HÂL‹D B‹N S‹NAN ABESÎ ALEYH‹SSELÂMHÂLiD BiN SiNANABESÎ ALEYHiS-SELÂM;‹sâ aleyhisselâmla, Muhammedaleyhisselâm aras›ndakizamanda gönderilenbir peygamber. Adenbeldesinde yaflayan birkavme gönderilmifltir. Bukavmin Abes kavmi oldu¤urivâyet edilmektedir.Hayât›, yaflay›fl›, ümmetiile olan münâsebetleri hakk›ndafazla bilgi bulunmayanSinan bin Abesî aleyhisselâm,vefât›ndan k›rk günsonra kabrinin aç›lmas›n›vasiyet etti ve âhiretle ilgilihususlar› anlataca¤›n› bildirdi.Ancak o¤ullar›; “Bize öldüktensonra kabirden ç›kankimsenin çocuklar› derler!”bahânesiyle kabrinin aç›lmas›namânî oldular. Böylececâhillikleri büyük bir h›yânetesebeb oldu. Dolay›s›ylababalar› olan bir peygamberive onun vasiyetini dezâyi ettiler.Peygamberimiz Muhammedaleyhisselâmapeygamberlik emri bildirildiktensonra, Hâlid bin SinanAbesî aleyhisselâm›nk›z› hayattayd›. Peygamberimizinhuzûruna kavuflmaklaflereflendi. Peygamberefendimiz (sallallahüaleyhi ve sellem) ridâs›n›sererek üzerine oturttu veiltifat ederek; “Merhaba, eykavmi vücûdunun zâyi olmas›nasebeb oldu¤u peygamberink›z›.” buyurdu.ESHÂB-I KEHFDin düflmanlar› her taraf›kaplad›¤› bir zamanda,dinlerini korumak için herfleylerini terk edip, hicreteden ve Efsûs (Tarsus)takima¤arada medfun bulunanyedi kifli ile K›tmîr ad›ndakiköpekleri. Kur’ân-› kerîmdeKehf sûresinde k›ssalar›uzun bildirilmektedir.Eshâb-› Kehf denilenîmânl› gençler, Efsûs yâniTarsus flehri ahâlisindenidiler. Bunlardan alt›s› saraydavazîfeli, hükümdârayak›n kimselerdi. Hazret-ipeygamberler tarihi ansiklopedisi 441


ESHÂB-I KEHFAli’nin rivâyetine göre Eshâb-›Kehf’in adedi yediolup, bunlar›n alt›s› hükümdâr›nmüflâvere heyetindeidi. Onun sa¤›nda ve solundabulunurlard›. Sa¤›ndakilerYemlîha, Mekselînâ veMislînâ idi. Bunlara “Eshâb-›yemîn” denmifltir. Hükümdâr›nsolunda bulunanlarise, Mernûfl, Debernûfl vefiâzenûfl’tur. Bunlara da“Eshâb-› yesâr” denmifltir.Hükümdâr o târihte Romaimparatorlar›ndan Dimityanusveya Dokyanusolup, rezil, zâlim bir kimseydi.Putlara tapard›. Sonratanr›l›¤›n› îlân etti. Putperestli¤ikabul etmeyen azsay›daki müminleri yakalat›pparçalatt›ktan sonraflehrin kap›lar›na ast›rd›.Hükümdâr bir ihbâr üzerinesaraydaki bu îmânl›gençlerin durumlar›n› ö¤rendi.Büyük bir öfke ile onlar›ça¤›r›p tehdid etti. Fakatonlar, îmân yolunda sebâtgösterip, flirki ve putperestli¤ikabul etmediler. ÜstelikDokyanus’u îmâna dâvetettiler. Eshâb-› Kehf buhak sözleri Dokyanus’a sarayda,haz›r olan bir toplulukiçinde söylediler. Sarayerkân› içinde büyük bir cesâretle:“Rabbimiz göklerinve yerin Rabbi’dir. Fânî(yok olucu) fleyler nas›l yarat›c›olabilir.” dediler. Hükümdâronlar›n eski günlerinedönmeleri için zamantan›d›. Bu da îmânl› gençlereAllahü teâlân›n bir lütfuoldu. Çünkü bu beklemeesnâs›nda birbirleriyle istiflâreederek, hicret imkân›-n› elde ettiler. Dinlerini korumakiçin flehre yak›n birda¤ cihetine gittiler. Yoldagiderken Kefefltetayyufl ismindekibir çoban onlar›nhâlini anlay›p îmân etti veyedincileri oldu. Çoban›nköpe¤i K›tmîr de onlara kat›l›p,arkalar›ndan tâkib etti.Da¤a yaklaflt›klar›nda çoban›ngösterdi¤i bir ma¤arayagirdiler. Onlar ma¤aradaAllahü teâlân›n rahmetve lütfunu dileyerekduâda bulundular. Allahüteâlâ bu husûsu Kur’ân-›peygamberler tarihi ansiklopedisi 442


ESHÂB-I KEHFkerîmde Kehf sûresinin 13.âyet-i kerîmesinde meâlenflöyle bildirmektedir:O zaman o genç yi¤itlerma¤araya s›¤›nm›fllard› da:“Ey Rabbimiz! Bize taraf›ndanbir rahmet (dinde hidâyet,günâhlar›m›z› dama¤firet et ve helâl r›z›k)düflmanlar›ndan emniyetver ve iflimizden (dînimizikorumak için kâfirlerdenayr›l›p, ma¤araya ilticâ etti-¤imizden dolay›) bizim içinmuvaffakiyet haz›rla (o sâyederüfld ve hidâyete ermifl,böylece çok sevâbakavuflmufl olal›m).Di¤er taraftan zâlim hükümdârDokyanus, Efsûs’agelip, onlar› sordu. Kaçt›klar›n›haber verdiklerinde,babalar›n›, onlar›n getirilmesinezorlad›. Babalar›;“Bizim mal›m›z› al›p, da¤ado¤ru gittiler.” dediler Dokyanusadamlar› ile gidip, oma¤aray› bulunca; “Buradaölsünler!” diye ma¤aran›na¤z›n› kuvvetlice kapatt›rd›.Dokyanus’un yak›nlar›ndaniki mümin, gençlerinisimlerini ve hâllerini birtafla nakfledip, ma¤aran›nduvar›na koydular. Bu ma-¤ara Betâhlus Da¤›n›n güneytaraf›nda idi. Günefldo¤arken ve batarken orayavurup, rütûbet olmazd›.Allahü teâlâ, meleklerle onlar›sa¤ ve sol taraflar›nadöndürürdü. Köpekleri dirseklerinikap›n›n efli¤ineuzatm›flt›. Ölü de¤illerdi.Uyurken de gözleri aç›kt›.Nefes al›rlar; saçlar›, t›rnaklar›uzard›.Allahü teâlâ, kemâl-ikudretiyle ceset ve elbiselerinide¤ifltirmedi. Uzunmüddet uyuduktan sonraonlar› uyand›rd›.Eshâb-› Kehf’in ma¤aradakiuyku müddetiKur’ân-› kerîmde meâlenflöyle bildirilmektedir:Bunun üzerine biz, nicey›llar ma¤arada onlar›n kulaklar›na(hâricî fleyleri iflitmelerinemâni perde) vurduk.(Nice y›llar tam bir sükûniçinde uyuttuk). (Kehfsûresi: 11)peygamberler tarihi ansiklopedisi 443


ESHÂB-I KEHFOnlar ma¤alar›nda üçyüz sene e¤lefltiler. (Buna)dokuz (y›l) daha katt›lar.(Kehf sûresi: 25)Cenâb-› Hak bu uzunuykudan sonra Eshâb-›Kehf’i uyand›r›nca, onlarhenüz yatt›klar› günde bulunduklar›n›sand›lar. Eshâb-›Kehf’in uykudan kalkmalar›,birbirleriyle konuflmalar›ve içlerinden biriniflehre göndermeleriKur’ân-› kerîmde meâlenflöyle bildirilmektedir:Biz, onlar› (uyuttu¤umuzgibi, kudretimizle ceset veelbiseleri bu uzun zamandade¤iflmeksizin) uyand›rd›kki, hâllerini bilsinler. (Birbiriylesoruflup hâllerini ve Allahüteâlân›n kendilerine neyapt›¤›n› ö¤rensinler de cenâb-›Hakk’›n kudretine olanyakînleri, îmânlar› arts›n. Öldüktensonra dirilmenin neoldu¤unu ve bunun bir örne¤inigörsünler. Allahü teâlân›nkendilerine olan nîmetlerineflükretsinler.) Onlardanbirisi (Mekselîna) dediki: “Ne kadar zaman (yat›p)e¤lefltiniz!” (Zîrâ onlar›nma¤araya girmeleri günefldo¤arken idi. Uyanmalar›guruba yak›n olmakla cevaptabâz›lar›) “Bir gün, yâhutgünden bir mikdâr uykudakald›k.” dediler. (Tekraruzam›fl k›llar›na, t›rnaklar›nabak›p) birbirlerine; “Nekadar e¤lendi¤imizi Rabbimizdaha iyi bilendir. fiimdisiz birinizi bu gümüfl paraile flehre (Tarsus’a) gönderinde baks›n, onun hangi yiyece¤itemizse (daha helâl,daha güzel, daha bol, dahaucuz ise) ondan bir r›z›k getirsin.Çok nâzik hareket etsin.Sizi hiçbir kimseye sak›nhissettirmesin.” dediler.(Kehf sûresi: 19)Bunlar flehre gidip yiyecekgetirecek kimsenin(Yemlîhâ’n›n) elbise de¤ifltirerekhâlini kimseye bildirmedengidip gelmesiniuygun gördüler.Yemlîhâ, bu vasiyetlerikabûl edip flehre geldi¤indeçok de¤iflmifl bir baflka âlembuldu. Nihâyet ekmekçidükkan›na girdi. O paray›peygamberler tarihi ansiklopedisi 444


ESHÂB-I KEHFyâni Dokyânus zamân›nda,onun ad›na olan sikkeyi ekmekçiyeverince, ekmekçibu adam›n hazîne buldu¤unusand› ve hemen eldenele göstererek polise vard›.Yemlîhâ’y› tutup, “Buldu-¤un hazîneyi ver.” diye tehdidettiler. Yemlîhâ dedi ki:“Ben hazîne bulmad›m.Dün bu alt›n› evden ald›m.Bugün çarfl›ya getirdim.”Babas›n›n ismini sordular.Söyledi. “Burada oisimde kimse yoktur.” deyip,yalan söylüyorsun dediler.Çok s›k›ld›. “BeniDokyânus’a götürün, o benimiflimi bilir.” Bu sözünüde alaya al›p; “Dokyânusöleli üç yüz seneye yak›noldu. Sen bize hikâye mianlat›yorsun?” dediler.Velhâs›l pâdiflâhlar›olan Sâlih Melik Tendrus’agötürdüler. Bu pâdiflahmümin idi. Vaktindeki insanlar›nço¤u, cesetlerinhaflr›n› inkâr ederdi. Pâdiflâhonlara bu hususta nekadar nasîhat ettiyse, faydavermezdi.Yemlîhâ, bafl›ndan geçenlerio pâdiflâha anlat›nca,pâdiflah; o¤lu, eflrâf› veyak›n adamlar›yla birlikte,ma¤araya geldiler. Yemlîhâvar›p arkadafllar›na haberverdi. Pâdiflâh dahi yetiflip,önceki hâlleri üzerineyaz›lan tafl› getirip okudular.‹simleri ve hâlleri anlafl›ld›.Onlara selâm veripcevap ald›. Hepsinin boynunasar›l›p, vedâ ederken,tekrar eskisi gibi uykuyavard›lar.Resûlullah efendimiz zamân›nda,hazret-i Ebû Bekrve hazret-i Ali, Eshâb-›Kehf’e gittiler. O zaman Eshâb-›Kehf uykudan uyan›ponlar› gördüler. Resûlullah’aîmân ettiklerini bildirdilerve selâm gönderipduâ istediler.Eshâb-› Kehf, hazret-iMehdî zamân›nda yine uykudankalk›p, onun yan›nagidip askeri olacaklar veyard›m edeceklerdir. KöpekleriK›tmîr dahi Cennet’egirecektir.peygamberler tarihi ansiklopedisi 445


F‹HR‹STEYYÛB ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17fiUAYB ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 33MUSA ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53HARUN ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 223HIZIR ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 231YÛfiA ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 239HAZKÎL ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 251KÂL‹B ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 255‹LYAS ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 259ELYESA ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 265ZÜLK‹FL ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 269‹fiMO‹L ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 273YUNUS ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 277DAVUD ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 285SÜLEYMAN ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 315LOKMAN ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 345fiA’YÂ ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 353ERM‹YÂ ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 357DANYÂL ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 361ÜZEY‹R ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 365ZEKER‹YYA ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 371YAHYA ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 377‹SA ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 381fiEM’ÛN ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 431C‹RCÎS ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 434HÂL‹D B‹N S‹NAN ABES‹ ALEYH‹SSELÂM . . . . . 441ESHAB-I KEHF . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 441


HAKÎKAT K‹TÂBEV‹TAKDÎM EDER• Büyük boy, lüks cildli, 1248 sayfal›kbu k›ymetli eserde, do¤umdanölüme kadar, hayât›n›zda lâz›molacak bütün dînî bilgileri ASLINAuygun olarak bulacaks›n›z.• ‹yi bir müslimân olmak için, sevmekve sevilmek için, huzûrlu olmakiçin, okunacak tek eser...ONÜÇKIYMETL‹ESERToplam (5504) sayfal›kbu k›ymetli eserler,göz nûru dökülerekuzun y›llar›n çal›flmanetîcesi hâz›rlanm›fl,‹SLÂM dînini asl›nauygun anlatan enk›ymetli eserlerdir.HAKÎKAT K‹TÂBEV‹Darüflflefeka Cad. 57/A P.K.: 3534262 Fatih-‹STANBULTel: 0.212.523 45 56-532 58 43www.hakikatkitabevi.come-mail: bilgi@hakikatkitabevi.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!