12.07.2015 Views

Demirhan DİNÇ - Türkiye Diyanet Vakfı

Demirhan DİNÇ - Türkiye Diyanet Vakfı

Demirhan DİNÇ - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

BAŞKANDANProf.Dr. Mehmet GÖRMEZ<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı veTDV Mütevelli Heyeti BaşkanıŞimdi kardeşlik zamanıRahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla1989 yılından bugüne peygamber sevgisietrafında toplumumuzu bütünleştirmekamacıyla kutlana gelen KutluDoğum Haftası’nın 2012 yılı ana teması,“Hz. Peygamber (s.a.s.), KardeşlikHukuku ve Kardeşlik Ahlakı”dır. Zirabiz kardeşliği ondan öğrendik. O bizekardeşliğin sadece bir retorik, bir söylemve bir edebiyat olmadığını öğretti.Doğulu-Batılı, Arap-Acem, Türk-Kürt,kadın-erkek, zengin-fakir, şehirli-köylü,işçi-memur, eğitimli- eğitimsiz, kariyerlikariyersizgibi yapay tüm ayrımları, imankardeşliğinin potasında eritmeyi bize oöğretti. İnsanlık onunla vardı hakiki kardeşliğintadına… O bize kardeşi kardeşebağlayan en yüce değerin sadece sevgi,ilgi ve muhabbet değil; aynı zamandabir hak olduğunu bildirdi. Ona göremüminler birbirine hak bağı ile bağlıdır.Hak bağının kurucusu ise bizzat Cenab-ıHakk’ın kendisidir. Nitekim ayette “Hepbirlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkısarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ınsize olan nimetini hatırlayın. Hani sizlerbirbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizibirleştirmişti. İşte onun bu nimetisayesinde kardeşler olmuştunuz.”(Âl-i İmran, 3/103.) buyrulmuştur.Bu konuyu gündeme getirmemiziniki önemli sebebi vardır: Biri,insanları kardeşliğe mani olacakduygu ve yönelişlerden arındırmayaçalışmak; diğeri insanlarda kardeşliğiyüreklerde pekiştirecek hususiyetleriinşa etmeye yöneltmektir. Asıl amacımızkardeşliği bir söylem, bir retorikve bir edebiyat konusu olmaktançıkararak bir ahlak ve hukuk konusuhâline getirmektir. Bugün İslam coğrafyasınınbir ilim ve medeniyet coğrafyasındanbir zulüm ve mazlumiyetcoğrafyasına dönüşmesinin en büyüksebebi, kardeşlik ahlakı ve kardeşlikhukuku ihlalidir. Oysa kardeşlik hukukununçiğnendiği bir Müslümandünyayı, kardeşlik ahlakının zedelendiğibir İslam dünyasını Yüce Rabbimizateş dolu bir çukurun kenarındayaşamak olarak değerlendirmiştir.Böyle bir yaşam her an ateş dolu çukuradüşme tehlikesiyle karşı karşıyadır.Bu tehlikeden kurtulmanın yolu,her şeyden önce müminlerin kardeşliğindengeçmektedir. Bunun içinkalpler arasında ülfetin sağlanmasıve Cenab-ı Hakk’ın nimeti sayesindekardeşler olduğumuzu bir kere dahahatırlamamız gerekmektedir. Çünkübizim kardeşliğimiz Yüce Allah’ın bizeen büyük lütfu, ikramı, ihsanı ve nimetidir.İslam kardeşliği soy, sop, ırk,renk, dil, bölge ve asabiyet temelindebir kardeşlik değildir. Menfaattemelinde bir kardeşlik hiç değildir.Yüce değerler ve yüksek idealler etrafındabir kardeşliktir. İman ve takvaekseninde bir kardeşliktir. Yüce Rabbimizinifadesiyle “Müminler ancakkardeştirler.” (Hucurat, 49/10.)Bir mezhebe, bir meşrebe, birideolojiye olan aidiyet ve mensubiyetibizi asıl kardeş kılan İslam’aolan mensubiyetin önüne geçirmehareketlerinin, İslam coğrafyasındayaygınlaşması, kardeşliği yenideninşa etmek için seferber olmamızıgerektirmektedir. Öyle ki Allah yolundahizmet için meydana gelmiş bir-likteliklerde dahi kardeşlik ahlakı vehukuku zaman zaman göz ardı ediliyor.Rahmet-i ilahiyi bile kıskanarakbirbirinin cennetinin yolunu kesmeyeçalışan kardeşlerin sayısı çoğalıyor.Kibir, buğz, öne geçme, riyaset, gıybetgibi yürekleri kemiren ve ihlasıeriten duygular, insanların içinde kolgezip bulduğu bütün güzellikleri talanediyor.Evet, biz Müslümanlar için daimabir geçici ve küçük; bir de kalıcıve büyük aidiyet ve mensubiyetlerimizolmuştur. Bir aileye, bir ırka, birgruba, bir mezhebe, bir meşrebe, bircemaate, bir ideolojiye olan intisabımızve mensubiyetimiz geçici, küçükmensubiyetlerimizdir. Asıl büyük aidiyetve mensubiyetimiz, İslam ailesineolan mensubiyetimizdir. Önemliolan şairin “İntisabım ta ezeldendirCenab-ı Ahmed’e” dediği gibi doğumunun1441. yıl dönümünü kutladığımızSevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa’ya (s.a.s.) olanintisabımızdır. Tarih boyunca Müslümanlariçin en büyük tehlike, küçükmensubiyetleri kimliğe dönüştürerekbu büyük mensubiyetin önüne geçirmeyekalkışmak olmuştur. Irkçılık,mezhepçilik, meşrepçilik ve cemaatçiliküzerinden kardeşlik hukukunuçiğnemek ve bizi kardeş kılan değerleriyok saymak, aslında PeygamberEfendimize olan intisabımızı hep gölgeleyegelmiştir.Bu duygu ve düşünceler içerisindeKutlu Doğum Haftası’nın bütünMüslümanların gönlünde kardeşlikduygusunun ve kardeşlik coşkusununyeniden filizlenip yeşermesini, bütündavranışlarımızda kardeşlik ahlakıve kardeşlik hukukunun yaşanmasınıYüce Rabbimden niyaz ediyor;başta ülkemiz ve gönül coğrafyamızolmak üzere bütün İslam dünyasınınKutlu Doğum Haftası’nı kutluyorum.Cenab-ı Hak’tan en büyük niyazımız,Sevgili Peygamberimizin sık sık özleminidile getirdiği kardeşler topluluğuolmaktan hiçbir zaman uzaklaşmamaktır.•Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |3


İÇİNDEKİLER7 113 BAŞKANDAN6 NOT DEFTERİNDENSOMALİ FAALİYETLERİ7 Somalili Öğrencilerin Hayali Gerçek Oldu11 Somali’de Gıda Yardımı Dağıtımı Devam Ediyor12 Somalili Din Görevlilerinden Vakfımıza Teşekkür14 Somali Büyükelçisi Vakfımızı Ziyaret Etti15 Somali’de Çocuk OlmakHAİTİ FAALİYETLERİ16 Haiti’den Getirilen Kursiyerler Vakfımızı Ziyaret Etti19 Haiti’ye Eğitim DesteğiYARDIM20 16 Ton Kavurma Depremzedeler İçin Van’aGönderildiEĞİTİM21 Vakfımız Uluslararası İlahiyat FakültesiÖğrencileri İle BuluştuZİYARETLER24 Filistin HeyetiMAKALE25 Günlük Hayatta Kur’anZİYARETLER27 Osh Devlet Üniversitesi Rektör YardımcısıGÜNDEM28 Yurt Dışı Eğitim Paydaşlar ToplantısıKÜLTÜR29 Vakfımızın Türk Tasavvuf MusikisineArmağanı...MAKALE30 Askıda HurmadanSadaka Taşlarına UzananYardımlaşma MedeniyetiİZLENİM32 Uganda’da Mutluluğun Resmini GörmekŞENLİK36 Kırgız Öğrencilerimiz Nevruzu KutladıÇALIŞTAY38 “Toplumsal Cinsiyet ve Din”Konulu Çalıştay DüzenlendiAİLE40 TDV KAGEM İlk Aile Okulu ProgramınıTamamladıKONFERANS43 “Osmanlı’nın Son Döneminde”İslam’ı Seçen Kadınlar44 Hz. Meryem45 Hz. Hatice4 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ • OCAK-ŞUBAT-MART 2012 • SAYI: 1073846 TDV KAGEM HABERLERZİYARETLER48 Tataristan Heyeti49 Avusturya İslâm Cemiyeti BaşkanıÖDÜL50 Yılın Yardım Kuruluşu ÖdülüTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfına51 ATAMAÖNEMLİ ŞAHSİYETLER54 Ömer Nasuhi BİLMENBİR AYET BİR HADİS56 Her Zorlukla Birlikteİki Kolaylık Vardır!SAĞLIK KÖŞESİ57 Romatizma:Tanı ve Tedaviye Genel Bakış61 YENİ YAYINLARIMIZ495056Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı AdınaSahibiSüleyman Necati AKÇEŞMEGenel MüdürsGenel Yayın Yönetmeniİsmail PALAKOĞLUGenel Müdür YardımcısısSorumlu Yazı İşleri MüdürüArif MALKOÇPersonel ve İdari İşler MüdürüsYayına HazırlayanlarYüksel SEZGİNMehmet Şükrü EROĞLUsGörsel İletişimMehmet ÖZTÜRKsAdresDr. Mediha Eldem Sokak No: 72/B06640 Kocatepe - AnkaraT : (0.312) 417 12 35F : (0.312) 417 12 45İnternet Adresiwww.diyanetvakfi.org.trsYayımlanan makalelerinsorumluluğu yazarlarına aittir.Para ile satılmaz.sBaskıTDV YAY. MAT. ve TİC. İŞL.Alınteri Bulvarı 1256. Sokak No: 11Ostim - Yenimahalle / ANKARAT : (0.312) 354 91 31F : (0.312) 354 91 32Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |5


SOMALİ FAALİYETLERİSomalİlİ ÖğrencİlerİnHAYALi GERÇEK OLDUSomali’ninmazlum halkınakalbini ve gönlünü açan<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfışimdi de kapılarını açarakSomalileri öğrencileriülkemize getirdi.02Şubat 2012 Perşembegünü Somali’ninMogadişu şehrinden havalananTürk Hava Yollarınaait uçakla ülkemize getirilen250 öğrenci için EsenboğaHavalimanında karşılama törenidüzenlendi. Törene BaşbakanYardımcısı Bekir Bozdağ,<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanıve Vakfımız Mütevelli HeyetiBaşkanı Prof. Dr. MehmetGörmez, Vakfımız MütevelliHeyeti üyeleri, Vakfımız GenelMüdürü ve Genel Müdüryardımcıları ile devlet erkanıkatıldı.Tören Somali’den gelenyetim kız çocuğu MeryemAbra Abdullah’ın duygu vedüşüncelerini ifade eden konuşmasıylabaşladı.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |7


SOMALİ FAALİYETLERİBugünün hayıtında çokönemli bir gün olduğunubelirterek konuşmasına BaşlayanMeryem “Ben BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan’a teşekküretmek istiyorum. Hayatımboyunca hep Türkiye’de eğitimalmak istedim. Bu hayalimigerçekleştiren <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı’na çok teşekkür ediyorum.Türkiye’ye gelen yetimçocuklar ve öğrencilerdenbiriyim. Bundan sonra sizlerimerhametli bir anne ve babaolarak görüyoruz ve Türkiye’yeteşekkür ediyorum.” dedi.Erkek öğrenciler adına birkonuşma yapan Adem OsmanŞeyh Hasan da Türkiye’deolmaktan duyduğu memnuniyetidile getirerek, böyle birfırsat verildiği için teşekkürlerinidile getirdi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı veTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı olarakmutlu bir gün yaşadığınıifade ederek konuşmasınabaşlayan <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıMütevelli Heyeti Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez “Sizler birülkenin bir başka ülkeyi âbâdetmek için, ayağa kaldırmakiçin nasıl seferber olduğununbüyük bir örneğini görüyorsunuz.Bugün bir milletin çokuzakta da olsa bir kardeş milletinsorunlarıyla nasıl ilgilendiğini,onları ayağa kaldırmakiçin, onların zor ve sıkıntılı anlarındanasıl yanında olduğununbir örneğini görüyoruz veyaşıyoruz.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı olarakRamazan ayında Afrikave Somali için bir kampanyabaşlattıklarını belirten Görmez,bütün halkımız, devletkurumlarımız ve sivil toplumkurumlarımızın Somali içinseferber olduğunu, ancak gelecekiçin yapılan en büyükyatırımın ise eğitim” olduğunusöyledi.“Somali’yi ziyaret ettiktensonra, Somali’ye sadecebugüne ait zorunlu yardımlargötürmenin yeterli olmadığınıve Somali’nin geleceğine yatırımyapmak gerektiğine inandıklarınıbelirten MehmetGörmez bunun için eğitim8 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


SOMALİ FAALİYETLERİTörende bir konuşma yapanBaşbakan Yardımcısı BekirBozdağ da, Somali’den gelenkardeşlerimizi Türkiye’de karşılamaktanbüyük bir memnuniyetduyduğunu belirterek“Devletimiz ve 75 milyon Türkvatandaşı adına hepiniz hoşgeldiniz” dedi.Somali’de yaşanan vegözler önünde duran insanlıkdramına bütün dünyanıngözlerini kapattığını, çığlıklarakulaklarını kapattığınıbelirten Bekir Bozdağ; “SayınBaşbakanımızın, Sayınhanım efendi, çocukları veBakanlarla birlikte 2011 yılıiçerisinde Somali’ye ziyaretiSomali’nin tarihini değiştirdi.Somali Cumhurbaşkanıve Başbakanı o zaman ifadeettiler. Bu ziyaret Somali’ninbaşına gelen en büyük olaylardanbir tanesidir. Çünkübugüne kadar Somali’ye birbaşbakan ailesiyle birlikteilk defa geliyor ve bunu yapanda Türkiye’nin Başbakanı,Türkler dedi; bundansonra da Somali’nin bahtıdeğişecek dediler ve zamaniçerisinde gördük ki bundansonra Somali’de çok şey değişmeyebaşladı.” dedi.Şu anda sivil toplumkuruluşları ve devlet kurumlarınınSomali’de çok ciddihizmetler sunduğunu ifadeeden Bekir Bozdağ <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı’nın bir ÖzürlülerRehabilitasyon Merkeziile dört yetimhanenin hizmetverdiğini, su kuyuları açıldığınıve hastanelerin inşa edildiğinisöyledi.Somali’de toplu konutlar,okullar ve meslek liselerinininşa edildiğini belirtenBekir Bozdağ, Başbakanımızıntalimatları doğrultusundaöğrenciler getirildiğini vebu çerçevede <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı tarafından getirileceköğrencilerin Türkiye’de çeşitliokullarda eğitim alacaklarınısözlerine ekledi.Türkiye’de eğitim alanöğrencilerin iki ülke arasındakardeşlik bağının güçlenmesineönemli katkı sağlayacağınıbelirten Bekir Bozdağ, sözlerininsonunda öğrencileretekrar hoş geldiniz diyerek,kendilerine sahip çıkılacağınısöyledi. •10 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


SOMALİ’DE GIDA YARDIMI DAĞITIMI DEVAM EDİYORTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ve<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıolarak Somali’de yürütülenfaaliyetlerimiz artarak devamediyor. Somali halkınıngeleceği için eğitim alanındaönemli hizmetler gerçekleştirenTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı; biryandan da insani yardım faaliyetlerinedevam ediyor.Somali’de yaşanan kuraklıkve kuraklığın beraberindegetirdiği açlık sıkıntısı ilebaş başa kalan Somali’nin Aylaşabölgesinden göç etmekzorunda kalan göçmenlereVakfımız tarafından gıda dağıtımıyapıldı.Mogadishu’ya en yakınşehirlerden biri olanAylasha’dan binlerce insangıda bulmak amacıyla göç etmekzorunda kaldılar. Hodankampı civarına yerleşen mültecilerimkansızlıklar içindehayatlarını devam ettirmeyeçalışıyorlar ve bu durumdanen çok çocuklar ile kadınlarolumsuz şekilde etkileniyor.Bu insanların ihtiyacını gidermekve yaralarına merhem olmakamacıyla Vakfımız tarafın-dan toplam 2 kamyon dolusugıda kolileri Hodan kampındayaşayan mültecilere dağıtıldı.Toplam 1000 çuvaldanoluşan yardım kolilerinin içerisinde5 litrelik teneke zeytinyağı,3 kg. toz şeker, makarna,5 kg. un, süt tozu, buğday yarması,3 kg. bebek bisküvisi yeraldı. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni | 11


elirten Mazhar Bilgin “İmankardeşliğimizin bir gereği olarakSomali’ye ve bütün İslamcoğrafyasına gönlümüzü açtık.Bu anlayışın bir gereği olarakda sizleri Türkiye’ye davet ettikve Konya’da eğitim görmeniziarzu ettik. Ümit ediyorum kiülkemizin tecrübelerinden istifadeettiniz ve Türkiye’yi dahaiyi tanıma imkanı buldunuz.Somali’ye döndüğünüz zamanburada edindiğiniz tecrübeleri,izlenimlerinizi oradakikardeşlerimize anlatacaksınız.Sizler Somali için çok önemlisiniz,Somali’nin kaderindeönemli roller üstlenmektesiniz,Somali’nin gençlerine geleceğinesizler şekil vereceksiniz.Bu açıdan inşallah bundansonra Somali’de daha güzelhizmetler gerçekleştireceksiniz,daha faydalı olacaksınız.Biz de Somali’ye gelişmiş veilerlemiş olarak görmektenbüyük mutluluk duyacağız.”dedi.Somalili din görevlileriadına bir konuşma yapan ekipbaşkanı Türkiye’de olmaktanduyduğu memnuniyeti dile getirerek,“<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınave Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınaülkemize yaptığı yardımlarve gerçekleştirilen hizmetleriçin ne kadar teşekkür etsekazdır. Bizleri ülkenizde ağırlamanız,konuk etmeniz, Türklerinbize duyduğu sevginin birgöstergesidir. Biz de aynı duygularlasizleri seviyoruz.” dedi.Türkiye’ye geldiklerindeeğitim görmek üzere Konya’yagötürüldüklerini belirten SomaliliDin Görevlisi “Konya halkıbize sahip çıktı, bizi kucakladıve bizleri çok güzel ağırladı.Konya halkı, Konya’nın kendisigibi çok mübarek. Konya’dakaldığımız süre içerisinde birçok ziyaret yerlerine gitme imkanımızoldu, neredeyse bizlerde Konya’lı olduk diyebilirim.Bizler Somali’ye dönünce buradaedindiğimiz güzel intibalarımızıhalkımıza anlatacağız.Bizler yıllardır Osmanlı’yıİslam’a hizmet eden bir milletolarak okuduk ve öğrendik.Bizler şu anda ecdadınıza duyduğumuzsevgi ve muhabbetisizlere de duyuyoruz.” dedi. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |13


SOMALİ FAALİYETLERİSOMALİ BÜYÜKELÇİSİ VAKFIMIZI ZİYARET ETTİSomali Büyükelçisi Nur Sh.Hamud Vakfımızı ziyaretederek, Vakfımız Genel MüdürüSüleyman Necati Akçeşmeile görüştü.Türkiye Cumhuriyeti’ninSomali halkı için yaptığı yardımlarile Somali’nin geleceğineyönelik yürütülenhizmetlerin takdire şayanolduğunu belirten Hamud,“Somali halkı 22 yıldır çokzor şartlar altında yaşam mücadelesivermektedir. Tümdünyanın göz ardı ettiği Somali,Türkiye CumhuriyetiBaşbakanı Sayın Recep TayyipErdoğan’ın ülkemizi ziyaretiile tekrar dünyanın gündeminegeldi. Bizim için yaptığınızyardımlar, yatırımlarhafızamızdan hiçbir zamansilinmeyecektir. Somali halkıve gelecek nesillerimiz bunuhep yadedecektir. Somali içinyapılan faaliyetlerinizi tarihyazacaktır. Bizim için yapılanyardımlara ne kadar teşekküretsek azdır.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfınınSomali’de gerçekleştirdiği yetimhane,özürlülere yönelikhizmetler, gıda yardımı dağıtımı,dini ve sosyal alandaki faaliyetlerininçok önemli olduğunudile getiren Nur Sh. Hamud,özellikle eğitim alanındasunulan hizmetlerin büyükönem taşıdığını ifade ederek“Sizlerin ülkemizden öğrencigetirerek ülkenizde bu öğrencilerieğitime tabi tutmanızıçok önemsiyoruz. Bu çocuklarSomali’nin ayağa kalkmasında,Somali’nin kalkınmasındabüyük roller üsteleneceklerdir.Ayrıca Türkiye ile Somaliarasında bir köprü vazifesi kuracaklardır.”dedi.Türkiye’yi kendilerinemodel aldıklarını sözlerineekleyen Hamud “Türkiye büyükve güçlü bir ülke, biz deTürkiye’yi kendimize örnekalıyoruz. Somali’nin kalkınmasıiçin işbirliği içerisindeolmayı ve desteklerinizindevam etmesini istiyoruz.”dedi.Vakfımız Genel MüdürüSüleyman Necati Akçeşmede Somali ve Türk halkınınkardeş olduğunu, Somali halkınınsıkıntılarının ortadankalkması için Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı olarak imkanlar ölçüsündeher türlü yardım vedesteğin verileceğini belirterek,“Biz tüm Müslümanlarıkardeş olarak görüyoruz,sizlerin çektiği sıkıntıyı yüreğimizinderinliklerinde hissediyoruz,Somali’ye yönelikhizmetleri bir yardımdan ötebir sorumluluk ve görev olarakgerçekleştirmeye çalışıyoruz.”dedi. •14 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


SOMALİ’DE ÇOCUK OLMAKSomali’de çocuklar ağlarSessiz sedasızSomali’de yürekler yanarBacasız dumansız.Somali’de anaların yüzleriBezgin ve mutsuz.Somali’de babalar gördümYorgun, uykusuz.Somali’de gözler gördümKırgın ve umutsuz.Somali’de bir yetim çocukVurdu beni kurşunsuz.Gözlerinin içini, gözbebeğime döktüKelimesiz, hecesiz.Somali’de bir dünya çöktüSessiz ve gürültüsüz.Somali’de duyulmaz kalplerin atışıSomali dermansız.Somali ümmetin sarp yokuşuÇıkılmaz dayanışmasızSomali’de evlerKapısız penceresizSomali’de gövdelerAyaklı, başsız.Saraydaki şahlarKaftansız taçsızSomali bahtsız.Ahmet ÇELİKTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |15


HAİTİ FAALİYETLERİHAİTİ’DEN GETİRİLENKURSİYERLERVAKFIMIZI ZİYARET ETTİHaiti’deki Müslümanlarıntemel dini bilgileriniartırmak amacıylaVakfımız tarafından ülkemizegetirilerek kursa tabi tutulan15 din görevlisi ile İslam dininindoğru anlaşılıp aktarılmasıamacıyla Haiti’den ilahiyateğitimi görmeleri için ülkemizdebulunan 5 öğrencidenoluşan heyet Vakfımızı ziyaretetti.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanıve Vakfımız Mütevelli HeyetiBaşkanı Prof. Dr. MehmetGörmez, Mütevelli HeyetiÜyelerimiz ve Vakfımız GenelMüdürü, <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıEğitim Hizmetleri GenelMüdürü ile Genel MüdürYardımcılarımızın da katıldığıtoplantıda Haiti’deki dini durum,kursiyerlerin ülkemizdealdığı eğitim ve ileriye dönükolarak yapılacak hizmetlerlealakalı görüşmeler yapıldı.Toplantıda bir konuşmayapan <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanıve Vakfımız Mütevelli HeyetiBaşkanı Prof. Dr. MehmetGörmez Haiti’den gelen misafirleriağırlamaktan duyduğumemnuniyeti dile getirerek“Dünyanın çok uzak bölgesindenülkemize gelen siz kardeşlerimeen kalbi sevgilerimisunuyorum.” dedi.Haiti ülkesi ile ilk tanışmasının,Haiti’de bulunan BilalVakfı tarafından kendisine16 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


“Sizler buradakieğitimlerinizi tamamlayıpülkenize dönüncetüm Haiti’yi aydınlatacakbirer ışık olacaksınız.“gönderilen bir mektup ilebaşladığını belirten MehmetGörmez, Haiti’nin tarihi vebugünkü durumunu anlatanve yardım talebinde bulunanmektubu okuduktan sonraHaiti’ye heyet gönderdiğinive bu vesile ile ikili ilişkilerinbaşladığını söyledi.Haiti’den üç kişilik birheyetin geldiğini ve Haiti’ninihtiyaçlarını kendilerineilettiğini belirten MehmetGörmez, ihtiyaçların giderilmesiiçin karar alındığını,ancak yardımlar başlamadanHaiti’de deprem meydanageldiğini ve depremden sonraHaiti’ye bir heyet dahagönderdiklerini belirterek“Deprem kardeşlik bağlarımızıdaha güçlendirdi ve bizleridaha da yakınlaştırdı. Haiti’yegönderdiğimiz heyet buranınihtiyaçlarını belirleyerek bizlereulaştırdı. Biz de Haiti’dekiihtiyaçları gidermek için birçaba içerisine girdik. İnşallahkısa zamanda Haiti’deki mescitlerinİslam nezafetine uygunhale gelmesini sağlayacağız.Din hizmeti ve dini eğitimkonusunda elimizden gelenyardımı yapacağız. Bu yardımlarımızyalnızca Haiti’deyaşayan Müslümanları değil,tüm Haitilileri kapsayacakşekilde olacaktır. Ancak Müslümanlarınmescit ve eğitimihtiyaçları öncelik arzedecektir.”dedi.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafındanHaiti’de bir merkezaçılacağını ve bir koordinatörgörevlendirileceğini belirtenMehmet Görmez, “Ancak sizlerinher biri bizim koordinatörümüzsünüz.Hep birlikteHaiti’deki Müslüman kardeşlerimizinve diğer kardeşlerimizinyanında bulunacağız”dedi.Haiti’den ülkemize eğitimgörmek için gelen bayanlarınvarlığını önemsediklerinide söyleyen Mehmet Görmez“Çünkü hanımlar geleceknesilleri yetiştirenlerdir,bu açıdan hanımların buradaolmasını ve eğitim almalarınıönemsiyorum.” dedi.Türkiye’deki Kur’an kursları,imam hatip liseleri veilahiyat fakülteleri hakkındabilgi veren Mehmet Görmez,“İnşallah sizler buradaki eğitimlerinizitamamlayıp ülkenizedönünce tüm Haiti’yiaydınlatacak birer ışık olacaksınız”dedi.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |17


HAİTİ FAALİYETLERİToplantıda bir konuşmayapan <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanYardımcısı ve Vakfımız MütevelliHeyeti Üyesi Prof. Dr.Hasan Kamil Yılmaz da, Haitiliheyeti Türkiye’de görmektenduyduğu memnuniyeti dilegetirerek, “Bizim İslam tarihindeilklerden olmak çokönemlidir. Kur’an-ı Kerim’deAllahu Teala ilk Müslümanlardanolan muhacirleri ve Ensarıövmektedir. Sizler Haitili Müslümanlarınhem muhacirisiniz,hem ülkenize döndüğünüzdeEnsarı olacaksınız.” dedi.Allah’a kul olmak vePeygambere ümmet olmakşerefiyle şereflendiktensonra böyle bir ilmi yolaçıkmış olmanın takdire şayanbir husus olduğunu dilegetiren Hasan Kamil Yılmaz,Allahu Teala’nın inananlarıüstünler olarak saydığınıbelirterek “İman, ilim veamel; üçü birleşince ortayamüthiş bir enerji çıkıyor,sizler bunun peşindesiniz.İnanan ve birbirini seven insanlarınbir arada bulunmasıda bizim kültürümüzdeayrı bir anlam ifade etmektedir.”dedi.Hayatın yalnızca dünyahayatından ibaret olmadığını,Ahiret hayatının da bulunduğunubelirten Hasan KamilYılmaz “Biz Allah’a ve Ahireteinanıyoruz, bizim inancımızagöre hayat yalnızca dünyahayatından ibaret değildir.İnanan ve inandığını yaşayaninsan mutlu ve huzurlu birinsandır ve dünyada da Ahirettede mutlu olacaktır. Sizbunları öğrenmek yaşamakve ülkenize taşımak üzere buradasınız.”dedi.Heyet adına konuşmayapan kursiyerler de,Türkiye’de bulunmaktan duyduğumemnuniyeti dile getirerek,Türkiye ile Haitili Müslümanlarınarasında oluşankardeşlik duygusunun geliştirilmesiiçin ellerinden gelenher çabayı sarfedeceklerini,buradan aldıkları eğitimin ışığınıHaiti’ye yansıtacaklarınısöylediler. •18 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


EĞİTİMVAKFIMIZ ULUSLARARASI İLAHİYAT FAKÜLTESİÖĞRENCİLERİ İLE BULUŞTU<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı tarafından AvrupaÜlkelerinden İlahiyateğitimi için Türkiye’ye getirilenve Türkiye’de ilahiyateğitimi gören Uluslararasıİlahiyat Fakültesi öğrencileri,25.12.2011 Pazar günüTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfındaverilen kahvaltıda bir arayageldi. Kahvaltıya <strong>Diyanet</strong> İşlerive Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vak-fı Mütevelli Heyeti BaşkanıProf.Dr.Mehmet Görmez,Türkiye’nin Berlin büyükelçisiHüseyin Avni Karslıoğlu, <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkan Yardımcısıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı MütevelliHeyeti Üyesi Prof. Dr.Mehmet Emin Özafşar, Dışİlişkiler Genel Müdürü Prof.Dr. Mehmet Paçacı, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli HeyetiII. Başkanı Mazhar Bilgin,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı GenelMüdürü Süleyman NecatiAkçeşme ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı Genel Müdür Yardımcısıİsmail Palakoğlu ile birimamirleri ve Uluslararası İlahiyatöğrencileri katıldı.Sohbet havasında geçenve oldukça duygulu anlarınyaşandığı toplantıda <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanı ve Vakfımız MütevelliHeyeti Başkanı Prof. Dr.Mehmet Görmez öğrencilerehitaben bir konuşma yaptı.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |21


EĞİTİMProf. Dr. Mehmet GÖRMEZ<strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanıTDV Mütevelli Heyeti BaşkanıHüseyin Avni KARSLIOĞLUTürkiye CumhuriyetiBerlin BüyükelçisiProf. Dr. Mehmet Emin ÖZAFŞAR<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkan YardımcısıTDV Mütevelli Heyeti ÜyesiBaşkan Görmez konuşmasında,uzun süren bir mücadeleninardından hayata geçirdikleriUluslararası İlahiyat Programının,bugün gelinen noktada,başlangıçtaki amacının çokdaha ötesinde bir “İslam ve AvrupaProjesi”ne dönüştüğünüvurguladı.2006 yılında yalnızca 40öğrenci ile başlayan programın,bugün 397 öğrenci ileyoluna devam ettiğini ifadeeden Başkan Görmez, şunlarıkaydetti:“İslam dini, yeryüzünde;özellikle Batı’da zor bir süreçtengeçiyor. Toplumların kalplerineİslam korkusu salınmayaçalışılıyor. İslam yanlış anlaşılıyor.Bu da toplumların huzurununkaçmasına neden oluyor.Biz bu yapı içerisinde oluşturacağımızilmi ortamla, sizlerinyerine getireceğiniz özverili çalışmalarile bu korkuyu ortadankaldıracağız. Bu program sadeceAvrupa’da değil, tüm yeryü-zünde insanlığın aydınlığı içinaydın insan yetiştiren büyük birprojedir.”İslam dünyasında alimyetiştiren mekanizmalarınyavaşladığına dikkat çekenBaşkan Görmez, bu programdahilinde Çin’den, Rusya’dan,Balkanlar’dan, Afrika’dan veAvrupa’dan gelen öğrencilerinİstanbul ve Ankara’daki ilahiyatfakültelerinde eğitimlerinitamamlayarak ülkelerine döneceklerinive İslam’a hizmetedeceklerini kaydetti.Okul döneminden hatıralarınıda öğrencilerle paylaşan<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli HeyetiBaşkanı Prof. Dr. MehmetGörmez, öğrencilerin aldıklarıbu eğitimin kendileri ve hizmetedecekleri toplumlar için çokönemli bir temel oluşturacağınısöyledi.İslami ilimler dünyasınagirmek için fakültenin bir anahtarrolü olduğunu vurgulayanBaşkan Görmez, İslami ilimlerinçok daha büyük bir gayret veona uygun bir yaşantı istediğiniöğrencilere hatırlatarak, bunubaşarmaları halinde insanlığıaydınlatan birer kandil olacaklarınısöyledi.Kahvaltıda duygulu bir konuşmayapan Türkiye’nin BerlinBüyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğluda, böylesine ulvi bir göreviüstlenen öğrencilere, onlarıyetiştiren anne babalarınave onları yetiştiren hocalar ileböylesine güzel projeyi başlatan<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı veTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfına teşekküretti.Babasının da 1961 yılındaAlmanya’ya gittiğini, dolayısıylaöğrencilerin hissiyatını yakındanbildiğini kaydeden BüyükelçiKarslıoğlu, gittiği ülkelerdegörevi boyunca edindiği tecrübeleriniöğrencilerle paylaştı.Nesiller arasında komünikasyonkurmanın önemine işareteden Karslıoğlu, Almanya’da22 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Prof. Dr. Mehmet PAÇACI<strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıDış İlişkiler Genel Müdürübüyük işler başaracaklarını,bunu da Almanlara rağmendeğil Almanlarla birlikte başaracaklarınısöyleyerek, “Sizlerbilim ve gönül insanısınız, hemimam, hem vaiz, hem rehber,hem tercüman, hem de psikologsunuz.Bu itibarla Anadoluinsanı ile Avrupalı insanlar arasındaköprü olacaksınız.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkan YardımcısıProf. Dr. Mehmet EminÖzafşar da konuşmasında üçgünlük Avrupa seyahatindenyeni döndüğünü ifade ederek,halen Avrupa’da yaşanan olaylarhakkında öğrencilere özetbir bilgi aktardı. Öğrencileringeleceğe yönelik projelerdeüstlenecekleri rollerin değerinianlatan Özafşar, özellikle11 Eylül olaylarından sonra,Avrupa’da başlayan bir kaygınınolduğuna, bu kaygının dagerilim ortamı meydana getirdiğine,gerilim ortamında dasağlıklı bir iletişimin olamayacağınaişaret ederek, bu kaygınınyersizliğini anlatma görevininde bu gençlere düştüğünüifade etti.Kahvaltıda bir konuşmayapan <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıDış İlişkiler Genel Müdürü Prof.Dr. Mehmet Paçacı da, Uluslarasıİlahiyat programı ve buprogramın süreci hakkında bilgiverdi. 2006 yılında başlayan buproje kapsamında, okulun buyıl üçüncü mezunlarını vereceğinikaydetti. Mehmet Paçacı,bu proje kapsamında; Almanya,Fransa, Belçika, Hollanda,Avusturalya, İtalya, İngiltere,Amerika, İsviçre ve Kanada’dantoplam 397 öğrencinin eğitimöğretimgördüğünü belirterek,bunlardan 13’ünün yüksek lisansyaptığını belirtti.Kahvaltıda öğrenciler dekonuşmalar yaparak duygu vedilekleri ile temennilerini dilegetirdiler. Öğrencilerden RabiaAkdeniz, bu projeye 2008 yılındaAlmanya’dan dahil olduğunuifade etti. Hannover Üniversite-sinde matematik mühendisliğiokurken bu projenin başlamasıylabirlikte Uluslararası İlahiyatProgramına kaydolduğunuve bugün geldiği noktada doğruve isabetli karar verdiğini vebu tercihinden mutluluk duyduğunubelirtti. <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının kaliteli insan yetiştirdiğikanaatinde olduğunu ifadeeden Akdeniz, ilahiyatta okurkenyarım bıraktığı matematikmühendisliğini de tamamladığınısözlerine ekledi.Programda öğrencilerden;Belçika’dan programa katılanHalil Akbel, Almanya’danHasan Agah Türk ve Hatice SultanAtmaca ile Fransa’dan YelizBostancı da duygu ve düşüncelerinipaylaştılar.Program; <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı Mütevelli Heyeti BaşkanıProf.Dr. Mehmet Görmez’inöğrencilere teşekkür etmesiyleson buldu. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |23


ZİYARETLERFİLİSTİN HEYETİFilistin Gazze Yönetimi Vakıflar ve Din İşleri BakanıSalih H. Salih Alreqed ve beraberindekiheyet Vakfımızı ziyaret etti.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı ve Vakfımız MütevelliHeyeti Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de iştirakettiği toplantıya, Vakfımız Mütevelli Heyeti II.Başkanı Mazhar Bilgin, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı Dışİlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı,Vakfımız Genel Müdürü Süleyman Necati Akçeşmeve Vakfımız Genel Müdür Yardımcıları İsmail Palakoğluile Mustafa Tutkun katıldı.Vakfımız tarafından heyet onuruna verilenyemek sonrası yapılan görüşmede; Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğihizmetler anlatıldı. Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınöncelikli hizmet alanlarının başında <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı hizmetlerini desteklemek olduğu, bununyanı sıra, eğitim, kültür, sosyal, dini ve ilmi alandaönemli hizmetler gerçekleştirdiği belirtildi.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının yurt dışına yönelik deönemli hizmetler yürüttüğü dile getirilen toplantıda,Vakfın Afrika’da, Balkanlarda, Avrupa’da ve OrtaAsya Cumhuriyetlerinde gerçekleştirdiği hizmetleranlatıldı.Filistin Gazze Yönetimi Vakıflar ve Din İşleriBakanı Salih H. Salih Alreqed de yaptığı konuşmada;Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfında olmaktan va vakfı tanımaktanduyduğu memnuniyeti dile getirerek, Filistin veTürk halkının kardeş olduğunu ve hatta coğrafi olarakda aynı meridyen üzerinde bulunduğunu dilegetirerek, dini, kültürel ve ilmi alanda gerçekleştirileceketkinliklerde Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ile işbirliğiiçerisinde bulunmaktan mutlu olacaklarını söyledi.Gazze’de bir çok vakıf arazisinin bulunduğunubelirten Alreqed, bu araziler üzerinde külliye tarzındaokulların inşa edilmesi, Gazze’ye yapılan saldırılarsonucunda tahrip olan camilerin onarılması veOsmanlı mimari tarzında yeni mescitlerin de yapılmasınıtalep etti. •24 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


MAKALEProf. Dr. Şerafeddin GÖLCÜKGÜNLÜK HAYATTA KUR’ANGeçen asırlar boyunca Kur’anbağlıları, Ehl-i Kur’an; O’nusadece büyük bir heyecan vezevkle okumak ve ona içten gelen sınırsızbir ihlas ve samimiyetle saygıgöstermekle kalmayıp, aynı zamandahayatın bütün alanlarında yaşam ilkelerinive hayat düsturlarını ondançıkarıyorlardı. Kur’an, ilk ve tek kıraatkitabı olmuştu. O aynı zamanda, hertürlü ibadet ve duanın eda edilişindekullanılan ve okunan tek tilavet malzemesinioluşturuyordu.Tefekkür, tezekkür ve teemmülkitabı olarak Kur’an, Müslüman düşünceve zihin yapısını ağır ağır vetemelden şekillendirdi. O’na yeni birhüviyet kazandırdı. (1)Gerçekte, Müslüman-mü’min,Kur’an’ın dünya görüşü açısından hayatolaylarına bakıyordu. Cari hayattaKur’an’ın tesirlerini müşahede etmekbasit ve çok kolaydı. Müslüman çocuğun,ilk yaşlardan itibaren Allah’ınkitabını ezberlemesini hatırlayıvermekbunlardan ancak birisidir. Bu tarz bireylem daha sonra o çocuğun olgunlukçağında, onun hayatını derindenetkileyecektir. Kısaca ve kesinlikle ifadeetmek gerekirse, Kur’an, “her olayındeğerlendirilmesini, açıklamasını veifade tarzını düzenleyen, müspet vevahyedilmiş bir dünya sistemidir, düzenidir”.(2)Kur’an, diğer pek çok yönüylemü’minin hayatına karışır, müdahaleeder. O biri için andaç olurken, birbaşkası için ihtiyaç hissettiği bir ke-“Kur’anher olayındeğerlendirilmesini,açıklamasını veifade tarzını düzenleyen,müspet vevahyedilmişbir dünya sistemidir,düzenidir.”lime veya terim konusunda sözcükler,ıstılahlar, kavramlar dünyasıdır.Müslümanların kutsal kitabı öylesineönemli ve saygın bir yere sahiptir ki,onun yerini bir başka öğe ile doldurmakasla mümkün değildir. Kur’an,Müslüman’ın günlük hayatına o denliyapışmıştır ki onu ondan ayırmak hiçbirzaman söz konusu olamaz. Kur’ansayesinde Müslüman, gideceği yolunkaranlıklarını aydınlığa çevirir. O, karanlıkyolu aydınlık yapar. Kur’an’dakendisi için sağlam ve çok iyi bir rehberkılavuz bulur. Onun için Allah’ınkitabı, sürekli olarak uygulanabilecekyeni eylemler ve düşüncelerine yol vekapı açan, izin veren tanımlar, tavsiyelerve izahlar ihtiva eder. (3) Müslümanıngelecek hayatını belirleyen ve hazırlayan,her türlü zorluğu çözen kitapKur’an’dır.Zehebi, et-Tefsir ve’l Müfessirûnadlı eserin hemen başında, hatırı sayılırönemli birkaç sayfayı, Kur’an’ınönemine ve genel olarak Müslümanhayatına etkisine tahsis etmiştir. (4)Tefekkür, tezekkür, düşünce, akılve nazar kitabı sıfatıyla Kur’an’ın Müslümanüzerindeki rolü nedir? Kur’antalebesi, Kur’an’ı okuyan ve inceleyenkişi, gözünü önce bizzat kendi etrafındadolaştırır. Müşahedeyi her şeydenönce kendi üzerinde yapar. Bununakabinde derhal, Allah’ın rakipsiz, eşsiz,benzersiz, sonsuz kudretini görürve kavrar; böylece Yaratıcı Allah’ıninsana her bakımdan sunduklarınınfaydasını kavramaya çalışır. SonuçtaTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |25


MAKALEmü’min kişi, Mutlak Güç ve Kudretsahibi Allah inancı ve düşüncesiyle veKur’an’da yer alan ilahi emirlerle çepeçevrekuşatılmış olur. Kur’an sayesinde,Kur’an’ın hazırlamasıyla, dünyadabir yeni tip insan ortaya çıkmıştır. BuMüslümandır. Bu insan tipi, inkâr edilemezbir tarzda Kur’an’ın eseridir.Massignon’a göre, Kur’an’ın kaydedilmesigereken iki orijinal, benzersizyönü vardır: Birincisi; kronolojik tenzilin,kaydedilişin başlangıcında, ilk vahiylerdesecili, pek çok ayet ve sure halindeparçalar ihtiva eder. Ancak gerektiğindesecili, nesir ifade akışını bozmayarak kesilir.İkinci orijinalliği ise, kapalı ve imâlıikaz ve uyarı yapısıdır. Bunu, hakim düşünceyi,niyeti, asıl verilmesi gerekenmesajı vermek üzerinde tefekkür vetezekkürü sağlamak için yapmaktadır.Nakleden ve tebliğ eden elçinin bundaherhangi bir etkisi yoktur. (5)Bize göre, Kur’an’ın üçüncü birorijinal yönü vardır. O da şudur: Öncekiilahi kitaplarla mukayese edildiğindeKur’an, parçalar halinde yirmi üçyıl zarfında Hz. Muhammed’e (s.a.v.)vahyedilip indirilmiştir. Halbuki Hz.Musa’ya (a.s.) ve Hz. İsa’ya (a.s.) indirilenkitaplar (Tevrat ve İncil), bir defadablok halinde onlara verilmiştir.Herhangi bir vahyin geliş sebepleriniinceleyen ve tamamen dinî bir bilimdalı olan ilme ‘Esbab-ı Nüzül’ (nüzülsebepleri) adı verilir. (6) Pek çok vesileylebizzat Peygamber Hz. Muhammed(s.a.v.), çeşitli soruların hedefi olmuştur.Peygamberin bizatihi kendi istekve düşünceleri değil, ama sözü edilensoruların cevapları, başka düşüncelerve istekler, yirmi üç sene sonunda birkitabın oluşmasına zemin hazırlamıştır.Kendisine özgü ismiyleKur’an adı verilen bir kitap oluşmuştur.Bu kitapta insanlığın ihtiyaçduyduğu daimi ilkeler; ahlaki,sosyal ve dinî düzenlemeleryer alır. Kur’an’ın kitap haline gelişi,görkemli ve insanı hayretleriçerisinde bırakan bir atmosferdeolmuştur.Bir gerçek olan Kur’an, yaratıcıile yaratık arasında yeganeişarettir, tek ilgi bağıdır. Kur’ansayesinde Müslümanlar birliklerinibulurlar. Kur’an bütüninsanlığı ikaz eder, uyarır; yanibeşeriyeti, Allah’tan ayırıp tefrikederek, onu kendi bünyesindebirlik vahdet haline getirerek,Allah ile yaratık arasında bir ilgibağı görevi ifade eder. (7)Allah, aşikar ve apayrı, Yücebir varlıktır, insan zihni O’nu aslakavrayamaz; Kendileri aracılığıylaAllah’ı tanımanın imkân dahilindeolduğu Rabbin sıfatlarıvardır. Allah’ın sıfatlarını bildirenve öğreten Kur’an’dır. Bu itibarlaAllah’ın gerçekliği hususundadoğru ve hakiki bilginin elde edilebileceği,Allah ile yarattığı arasındaköprü vazifesi görme işleviKur’an’a aittir. Mü’min insanınAllah’ın huzurunda ve Allah ilebirlikte kendini hissedebileceğidurum, Kur’an reçetelerinin uygulanmasıylabilhassa husûle gelir.Zira Kur’an, yarattığı iyileştirmekve güzelleştirmek amacıyla yaratıcınınifade ettiği bir kanundur.O aynı zamanda, yeryüzündekidoğru yolu belirtmek ve göstermek içinSema’nın bir kılavuzudur, rehberidir. (8)İsrail, yani zamanın Yahudi topluluğutarafından İncillerin inkâr edildiğigibi, Yahudiler ve Hıristiyanlarında genel olarak Kur’an’ı inkâr edip tanımadıklarınıFransız Müsteşrik Massignonişaret etmektedir. (9) Oysa, bizbiliyoruz ki genelde İslam’da, özeldeKur’an’da, Tevrat ve İncil’e karşı hiçbirmenfi olumsuz tavır yoktur. AksineKur’an iddia ve ispat eder ki önceki ikikutsal kitap Tevrat ve İncil hak ve ilahikaynaklı vahyî kitaplar idiler. Vahiyolan Kur’an’ın yüce görevi, onları tasdiketmek, kitap ehlinin ilave ettiklerihatalardan ve tahriflerden onları temizlemekve tashih etmektir:“(Resûlüm!) O, sana Kitab’ı hakve önceki kitapları tasdik edici olaraktedricen indirmiş; daha önce de, insanlaradoğru yolu göstermek üzereTevrat ile İncil’i indirmişti. Furkan’ı daindirdi. Bilinmeli ki, Allah’ın âyetleriniinkâr edenler için şiddetli bir azap vardır.Allah, suçlunun hakkından gelenmutlak güç sahibidir..” (10) •(1) Massignon, Opera Minora, s. 48.(2) Massignon, Passion d’al-Hallaj, s. 466.(3) Massignon, a.g.e., s. 466.(4) Zehebi, et-Tefsir ve’l Müfessirûn, s. 5-8.(5) Massignon, Oper Minora, s. 18.(6) Emiroğlu, Esbab-ı Nüzul, c. 1, s. 17.(7) Waardenburg, L’Islam dans le Miroirdel’Occident, s. 206.(8) Zerkani, Menahil, c. 1, s. 3.(9) Massignon, Les VII Domants, s. 258.(10) Kur’an, 3. (Al-i İmran) 3-4 Yahudi ve Hıristiyanlarıngerçek dinlerinden sapmalarıkonusunda bkz. Kur’an 9 (Tevbe) 30-34.26 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


ZİYARETLEROSH DEVLET ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISIKırgızistan Osh Devlet ÜniversitesiRektör Yardımcısı Prof. Dr.Tasilkan Cumabayeva Vakfımızıziyaret ederek, Vakfımız yetkilileri ilebir süre görüştü.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafından1993-1994 eğitim-öğretim dönemindeKırgızistan’da Osh DevletÜniversitesi bünyesinde açılan İlahiyatFakültesinde sunulan hizmetlerlealakalı görüşmelerde bulunmak üzereziyarette bulunan Prof. Dr. TasilkanCumabayeva, eğitim alanında sunulanhizmetlerden dolayı Vakfımız yöneticilerineteşekkürlerini iletti.Vakfımız Mütevelli Heyeti II.Başkanı Mazhar Bilgin, Vakfımız GenelMüdür Vekili İsmail Palakoğlu,Genel Müdür Yardımcıları MustafaTutkun ve Yasin Uğraş ile Osh İlahiyatFakültesi Koordinatörü Prof. Dr.Ahmet Nedim Serinsu’nun da hazırbulunduğu toplantıda duygu ve düşüncelerinidile getiren Prof. Dr. TasilkanCumabayeva, Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının Kırgızistan’da sunduğu eğitimhizmetinin çok önemli olduğunuve büyük bir anlam taşıdığını söyledi.Kırgızistan’ın dini alanda yetişmişelemana ihtiyacı bulunduğunu dilegetiren Cumabayeva “Sizlerin ülkemizdeaçtığınız Osh İlahiyat Fakültesibu boşluğu ciddi manadadoldurmaktadır. Buradan yetişenve mezun olan gençler,hurafelerden ve aşırılıklardanuzak, gerçek İslam anlayışını ülkemizehem yaşayışları ile hemsözleriyle anlatacaklardır. Buhususta sizlere ne kadar teşekküretsek azdır. Bu güne kadarolduğu gibi, bundan sonra dabu hizmetlerin artarak devametmesini temenni ediyorum.”dedi.Vakfımız Genel MüdürVekili İsmail Palakoğlu da, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfının Kırgızistanbaşta olmak üzere Azerbaycanve Kazakistan’da bir ilahiyatfakültesinin, Bulgaristan’da biryüksek İslam enstitüsünün,yine Azerbaycan, Romanya veBulgaristan’da da ilahiyat liseleriile bir kolejinin bulunduğunudile getirerek, “Biz Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı olarak hiçbir menfaatgözetmeksizin tamamenkardeşliğimizin bir gereği olaraksizlerin yanında olmaya gayretediyoruz. Sizlerin bizlerden,bizlerin de sizlerden öğreneceğimizçok şeyler var. Bizler aynıkültürün, aynı medeniyetin in-sanlarıyız, yıllardır birbirimizden uzakdüştük, ancak şimdi kültürel, sosyal,dini ve özellikle eğitim alanında kurduğumuzköprülerle birbirimize tekraryakınlaştık. Biz sunduğumuz hizmetlerarasında eğitim faaliyetleriniçok önemsiyoruz. Bu sebeple; TürkCumhuriyetleri, Türk Toplulukları,Afrika, Balkanlar ve Kafkaslarda yaşayansoydaş ve dindaşlarımızın millive manevi kimliklerinin muhafazasıve yıllardır mahrum kaldıkları din hizmetlerininkendilerine sunulabilmesiamacıyla eğitim ve öğretim faaliyetlerineağırlık verdik. Görüyoruz ki bualanda arzu edilen maksat hasıl olmuş.”dedi.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafından1993-1994 eğitim-öğretim dönemindeaçılan Osh İlahiyat Fakültesindehalen 185 öğrenci öğrenimgörmektedir. Bugüne kadar bu okuldan369 öğrenci de mezun olmuştur.Osh İlahiyat Fakültesinde öğrenimebaşlayan öğrenciler Türkiye’yegetirilerek hazırlık sınıfını ülkemizdeokumaktadırlar. Bu öğrencilerinbütün masrafları da Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı tarafından karşılanmaktadır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının eğitimve öğretim alanında sunduğu hizmetlerartarak devam edecektir. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |27


GÜNDEMYurt DışıEğitimPaydaşlarToplantısı<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı tarafındandüzenlenen “YurtDışı Eğitim Paydaşlar Toplantısı”Antalya’da yapıldı.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli HeyetiBaşkanı Prof. Dr. MehmetGörmez’in de katıldığı toplantıda,<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının; Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, Milli Eğitim BakanlığıDin Öğretimi Genel Müdürlüğüve ilahiyat fakülteleri işbirliğiile gerçekleştirdiği yurt dışı eğitimve öğretim faaliyetleri geniş bir katılımlaele alındı.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınyurt dışı eğitim ve öğretim hizmetleriningeçmişinin değerlendirilerekgelecek stratejilerinin belirlenmeyeçalışılacağı toplantıda; öğrenci seçimindenmüfredat ve mezuniyetsonrası istihdam sorunlarına, hizmetiçi eğitimden kurumlar arasıkoordinasyona kadar birçok konudetaylı bir şekilde ele alınarak görüşüldü.7 ayrı çalışma grubunun yeraldığı toplantıya, <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıMütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr.Mehmet Görmez’in yanı sıraBaşkan Yardımcıları Prof. Dr.M. Emin Özafşar ve Prof. Dr.Hasan Kâmil Yılmaz, DİTİBYönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Ali Dere, Din İşleri YüksekKurulu üyeleri, <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığında görev yapan GenelMüdürler ve Daire Başkanları,Milli Eğitim Bakanlığı DinÖğretimi Genel Müdürü Prof.Dr. İrfan Aycan, Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı Mütevelli Heyeti II.Başkanı Mazhar Bilgin, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Genel MüdürüSüleyman Necati Akçeşme,Vakıf Genel Müdür Yardımcılarıİsmail Palakoğlu ve MustafaTutkun ile çeşitli İlahiyatFakültelerinden akademisyenleriştirak etti.Paydaş kurum ve kuruluşlarınyurt dışı eğitim perspektifininele alındığı ve <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanı Görmez’inde başkanlığını yaptığı açılışoturumuyla başlayan toplantı,sorun ve çözüm önerilerininele alındığı çalıştay ve müzakerelerlesona erdi. •28 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


KÜLTÜRVakfımızınTürk Tasavvuf MusikisineArmağanı..Milletimizin diline,kültürüne, mimarisine,musikisine ve irfanınakafa yormuş, katkı yapmış, ömrünübu yolda vakfetmiş gönül erlerinianmak, her şeyden önce bir vefâ vesadakat göstergesidir.<strong>Diyanet</strong> Vakfı olarak, Türk TasavvufMusikisinin halen hayattaki abidevişahsiyetlerinden, elli küsur yıllık sanathayatında musikisiz hiç bir dönemi,zamanı, anı bulunmayan üstadAhmed Hatiboğlu’nun bestelerinikülliyat halinde yayımlayabilmeninve milletimizin kültür hayatınakazandırabilmenin gururunutaşıyoruz.Ahmed Hatiboğlu, klasik akademikTürk Musikisi’nin seçkin isimlerindenbiri olarak tarihimize geçmiştir. Dinive tasavvufi musikimize 200’ünüzerinde üzerinde eser kazandıranHatiboğlu, aynı zamanda velûd(verimli) bir bestekârdır. Cami vetekke musikimize ait dini ve tasavvufieserleri çeşitlidir. Klasik kompozisyonformlarımız dışında serbest formlarlada hayli parçası vardır. Fuzuli’ninçok ünlü Su Kasidesini Mâhur Nâ’tolarak bestelemiştir. Yaklaşık 200’ünüzerindeki bu külliyat son derecegüzel bir çalışma ile basılı halegetirilerek Vakfımız yayınları arasındaneşredilmiştir. •|29


MAKALEDr. Mahmut DEMİRTDV İlksay Kurulu ÜyesiAskıda HurmadanSadaka Taşlarına UzananYardımlaşma MedeniyetiTürk Kültüründe sadakataşı veya sadakaçukuru olarak bilinenve Tanzimat dönemine kadardevam etmiş olan yardımlaşmausûlü dilenciliğin önlenmesiveya asgari düzeyeindirilmesi için alınmış birtedbir mahiyetindedir. Camilerinherkesin göremeyeceğibir köşesine konulan mermerbir sütunun üstüne bir çukuraçılır, isteyenler sadakalarınıburaya bırakır ve ihtiyaç sahipleriihtiyacı olan miktarıalarak sıkıntısını giderirdi. 1Böylece fakir başkasına el açmaksuretiyle zor durumdakalmazdı.‘Veren elin alan eldenüstün olduğunu’ 2 buyurarakbaşkalarına maddi yardımdabulunmayı teşvik eden SevgiliPeygamberimiz (sav) yardımınyapılış biçimine ilişkinde bir ölçü belirlemiştir. O daalan eli rencide etmemektir.Efendimiz bu hassasiyeti “Sağelin verdiğini sol el bilmesin” 3diyerek kendine has veciz birüslûpla ifade etmiştir. İşte“sadaka taşı” uygulaması,Rasûlullah’ın muhtaçlara yardımelini uzatanlar için belirlediğidüstûrun asırlar sonraOsmanlı toplumunda vücutbulan bir göstergesidir. Toplumsalduyarlılığın etkileyicibir tezahürü olan bu uygulamanınbir örneğine ilk İslamneslinde de rastlıyoruz: Askıdahurma.30 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Câbir b. Abdullah’tanrivayet edildiğine göre, Hz.Peygamber’in (s.a.) ağacındankoparılmış her on veskhurmadan fakirler için mesciddebir salkım asılmasınıemrettiği nakledilmektedir. 4Abdullah b. Ömer vâsıtasıylanakledilen bir başka hadistede Rasûlullah’ın her bahçeiçin Mescide bir salkım hurmaasılmasını emrettiği ifadeedilmektedir. 5 Hadis şârihleri,bu sadakanın farz/vâcib olanzekât değil, örfte bilinen (maruf)sadaka olduğunu söylemişlerdir.6Ne var ki, yardımlarmuhtaçlara doğrudan verilmediği,dolayısyla kiminhangi salkımları mescide astığıbilinmediği için zamanzaman kalitesiz hurmalar dageliyordu. Bir keresinde böylebir durumla karşılaşan AllahRasûlu’nün çok öfkelendiğinigörüyoruz. O bir gün elindebir asa ile mescide girdi. Sahabilerdenbiri âdî bir kuruhurma salkımını asmıştı.Rasûlullah (sav), asasıyla hurmasalkımını salladı ve şöylededi: “Bu sadakanın sahibidileseydi, bundan iyisini verebilirdi.O kıyamet günü bozukkuru hurma yiyecektir.” 7Askıda hurma uygulamasınıbir de Medine’li meşhûrsahabî Berâ b. ‘Âzib’ten dinleyelim:“…kötü malı, hayırdiye vermeye kalkışmayın…”(… وَلا تَيَم َّمُوا الْخَبِيثَ‏ مِنْهُ‏ تُنْفِقُونَ.…)‏(Bakara, 2/267) âyeti, bizEnsâr topluluğu hakkındanâzil oldu. Bizim hurma bahçelerimizvardı. Herkes hurmalarınınazlığı veya çokluğunispetinde bir veya iki hurmadalı getirir Mescid’e asardı.Suffe Ehlinin kendilerine yiyecekbir şeyleri yoktu. Onlarellerine aldıkları sopalarlaasılı dallardaki bir kısmı hambir kısmı olgunlaşmış hurmalarıdüşürüp yerlerdi. Aramızdahayra pek istekli olmayaninsanlar da vardı. Onların astıklarıdallar kırıktı ve hurmalarıda çok kötüydü. Bununüzerine “Ey iman edenler! Kazandıklarınızıniyilerinden verızk olarak yerden size çıkardıklarımızdanhayır için harcayın.Size verilse, gözünüzüyummadan alamayacağınızkötü malı, hayır diye vermeyekalkışmayın. Biliniz ki Allahzengindir, övgüye lâyıktır” 8âyeti nâzil oldu. Rasûlullah(sav) de şöyle dedi: “Sizdenbirine, verdiği şeyin bir benzeriverilmiş olsa onu gözünüyumarak ve utanarak alır.”(Berâ sözüne devamla): Bundansonra biz elimizde bulunanürünlerin en iyisindengetirmeye başladık. 9Hayır yapacak müminsadece Rabbinin rızasını talepetmelidir. Bu yüzden birmuhtaca yardım elini uzatırkenO’nun (c.c.) gözetimindeolduğu bilincini taşımalıdır.Osmanlı dönemindeki sada-ka taşı uygulaması bu bilincintoplum vicdanında ne dereceyer ettiğini gösteren önemlibir örnektir.Askıda hurma ile başlayanve sadaka taşları ileadeta zirve yapan bu duyarlılıkelbette bu gün de farklıbiçimlerde tezahür etmektedir.Ancak ne yazık ki, varlıklıinsanların muhtaçlara eluzatmayı reklam malzemesiyapmak suretiyle istismarettikleri, fakirlerin de kişiliklerindenödün vermek suretiyleaç gözlü bir tutum sergiledikleride zaman zamanmüşahade edilmektedir. Bugibi olumsuz örneklerin artmamasıancak yardımlaşma,diğergamlık, hayırseverlik,ihlâs ve samimiyet gibi ahlâkîdeğerlerin toplum vicdanındasağlam bir biçimde yer etmesiylemümkün olacaktır. Hiçkuşkusuz bu hedefin gerçekleşmesisöz konusu yüksekdeğerlerin aileden başlamaksuretiyle eğitim ve öğretiminbütün süreçlerine yansıtılmasıylasağlanabilecektir. •1 Ali Duman, DİA, “Sadaka” md.XXXV, 384.2 Muvatta, Sadaka, 2.3 Buhari, Ezan, 36.4 Ebu Davud, Zekat, 32.5 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, I,66, no: 187.6 Hattâbî, Meâlimu’s-Sünen, II,75.7 Ebu Davud, Zekât, 17; İbnMâce, Zekât, 19.8 Bakara, 2/267.9 Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’an, 2.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |31


İZLENİM<strong>Demirhan</strong> DİNÇTDV Teftiş Kurulu BaşkanıŞükrü DEMİRTDV BaşmüfettişUGANDA’DAMUTLULUĞUNRESMİNİ GÖRMEK<strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıorganizesindeVakfımız aracılığıylayürütülen 2011 Yılı “VekâletYoluyla Kurban Kesim Organizasyonu”kapsamındaUganda’da kurban kesim vedağıtımı için bizimle birlikteVakfımız çalışanları GökhanKARAASLAN ve Taşkın BuminAYRANCI ile <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı personeli Ali MUS-LU görevlendirildi.Uganda’da kaldığımızsüre zarfında, ülkedeki azgelişmişliği, özellikle yol veelektrik olmak üzere alt yapıeksikliklerini, gelir dağılımındakieşitsizliği gözlemlemefırsatı bulduk. Bununla birlikte,güvenlik sorunu ile karşılaşmadık.İnsanlar sıcakkanlıve misafirperverdi. Ayrıca,Büyükelçiliğimizin yaklaşık 2yıl önce başkent Kampala’daaçıldığını, bunun da iki ülkearasındaki başta ticaret olmaküzere ilişkilerin artmasınavesile olacağını ifade etmekisteriz. Türk Havayolları’nınhaftanın 3 günü İstanbul’danEntebbe’ye uçtuğunu da belirtmeliyiz.Bu noktada Uganda’danbahsetmek gerekirse,240.000 km 2 civarında yüzölçümesahip, Doğu Afrika’dayer alan, ekvator bölgesindebulunan bir ülke. Kenya, GüneySudan, Demokratik KongoCumhuriyeti, Ruanda veTanzanya ile komşu. Yönetimbiçimi Başkanlık Tipi Cumhuriyet.Yoweri Museveni uzunyıllardır Devlet Başkanı. Nüfusuyaklaşık 35 milyon olup,bu nüfusun tahminen % 30kadarı Müslüman.İngiliz işgalinde kalan ve1962 yılında bağımsızlığınıkazanan, İngiliz Milletler Topluluğuüyesi olan Uganda’databiatıyla İngiliz kültürü ve etkinliğidevam ediyor. Bir kere32 |


ülkenin resmi dili Svahili ile birlikteİngilizce. Tahmin edilebileceği gibitrafik İngiltere gibi soldan akıyorve araç direksiyonları sağda. Ancak,ülkede yollar oldukça bakımsızdurumda. Başkent Kampala’datrafik çok sıkışık. Halkın bir kısmıişlerine yürüyerek gidip, gelirken,bir kısmı da trafik sıkışıklığındankurtulmak için “boda” adı verilenve bir tür ticari taksi hüviyetindekimotosikletlerle istedikleri yerlereulaşmaya çalışıyor. İngiliz televizyonkanalları ve futbol ligi (PremierLig) çok yakından takip ediliyor.İngilizlerin ülkeye getirdiğiHindular da oldukça etkin konumdalar,özellikle ticari hayattaönemli rol oynuyorlar.Başkent Kampala, biryanda yüksek binaları, golfsahaları, diğer yanda ise tenekeevler olarak adlandırılangecekondu mahalleleriyletam bir tezatlar şehri görünümünde.Halk, bu tenekeevlerde 10 m 2 odacıklarda yaşamamücadelesi veriyor. Buevlerde mutfak bulunmuyor.Bahçede kaynayan bir kaptane pişiyorsa onunla iktifa ediliyor.Bizdeki gibi ekmek alışkanlığı dayok. Halkın temel gıdası her yerdebolca bulunan muz, tropik meyvelerve şeker kamışı. Ham muzunhaşlanmasıyla yapılan “matoke”adlı bir yemek de çok tüketiliyor.Ne yazık ki malarya (sıtma) hastalığıbu ülkede çok yaygın ve özellikleçocuklarda olmak üzere can kayıplarınayol açıyor.Ülkede tabiat ise bir harika.Bütün hayvan ve bitki çeşitliliğiyledoğal yaşamın eşsiz örnekleri gözlerönünde. Her yer yemyeşil veTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |33


İZLENİMağaçlık. Öyle bereketli bir toprağıve güzel iklimi var ki her ürün kendiliğindenyetişiyor sanki. Muz,şeker kamışı, kahve, tütün, pamukve çay üretimi ön sıralarda. Ürünlerorganik.. Nil Nehri’nin (BeyazNil) kaynağı da bu ülkede.Ülke Müslümanlarının diniotoritesi, 1971-1979 yıllarındaDevlet Başkanlığı yapan İdi Aminzamanında kurulmuş olan Yüksekİslam Konseyi’dir (Muslim SupremeCouncil). Konsey başkentKampala’da, Libya yönetiminindesteği ile inşa edilmiş ve ülkeninen büyük cami olan Kaddafi Camiimüştemilatında hizmet vermekte.Devletin gerek görevlendirmedeve gerekse malî konuda Konseyeherhangi bir müdahalesi ya dakatkısı olmuyor. Camilerin idaresi,hac organizasyonu ve buna benzerdini hizmetler Konsey tarafındanyürütülüyor. Ülke genelindeyediyüz civarında camivar ve bunların tamamı sözkonusu Konseye bağlı. Konseyinbaşkanı aynı zamandaMüslümanların genel müftüsü.Bu müftü de devlet tarafındantayin edilmeyip camicemaatinin oylarıyla seçiliyor.Müslümanların ayrıca değişikvilayetlerde İslâmî Meclislerivar. Bu meclislerin de tümüKonseye bağlı. Ayrıca, Konseyinçeşitli eğitim kurumlarıbulunmakta. Mbale şehrindeİslâm İşbirliği Teşkilatı’nınyardımlarıyla bir İslâm Üniversitesikurulmuş. İngilizceve Arapça eğitim veren buüniversitede Uganda’danbaşka bazı Afrika ülkelerindende Müslüman öğrencileröğrenim görüyorlar. İslâmîkurumlara ait tüm giderler Müslümantoplumun katkılarıyla veyadışarıdan yapılan yardımlarla karşılanıyor.Ayrıca, Ülkede Batı’nın genişmaddi imkanlarla misyonerlik çalışmalarındabulunduğunu da öğrendik.Bu bilgiyi teyiden gittiğimizbölgelerde kiliselerin çok bakımlıolduğunu, buna karşılık camilerinve eğitim kurumlarının ise bakımsızdurumda bulunduklarını üzüntüylegözlemledik.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı veVakfımızca işbirliği içinde yürütülenvekalet yoluyla kurban kesimiorganizasyonu Uganda’da ilk defayapıldı. Uganda’ya ulaştıktan sonra,öncelikle Büyükelçiliğimizi ziyaretettik. Yüksek İslam Konseyiyetkilileri ile birlikte Müslümanlarınyaşadığı yerler dikkate alınmaksuretiyle ülke genelinde kurban34 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


kesimi ve dağımı yapılacak bölgelerbelirlendi. Kaddafi Camii’ndekiBayram Namazı öncesinde İmambu organizasyon ile ilgili olarakcemaate bilgi verdi. Uganda’da10 ayrı bölgede 5000 hisse karşılığı715 büyükbaş hayvanın kesimve dağıtımı Yüksek İslam Konseyiile işbirliği içinde özverili ve titizbir çalışma sonucunda gerçekleştirildi.Kesim işlemi sırasında dinivecibelere uygun hareket edilerekkatılımcı 5000 kişinin her birininisimlerinin tek tek okunması sağlandı.Organizasyon ülke gazeteve televizyonlarında haber olarakyer aldı. Ayrıca, kurban kesim vedağımı sırasında, Türkiye’den getirdiğimizşekerler ile ay yıldızlıbalonları çocuklara dağıttık. Organizasyondandolayı gerek Yüksekİslam Konseyi yetkilileri, gereksehalk her fırsatta Türk halkına şükranlarınısundu, minnettarlıklarınıdile getirdi.Mutluluğun resmini, Uganda’dakurban eti alan her yaştaninsanın, belki de ilk defa şekerkamışı dışında şeker yiyen,balon şişiren çocuklarınyüzlerinde gördük. Bu organizasyonuniki ülke arasında birgönül köprüsünün kurulmasınavesile olduğunu müşahedeettik.Bizlere bu mutluluk tablosununoluşmasında, gönülköprüsünün kurulmasındaküçük de olsa bir pay sahibiolma fırsatı veren yüceAllah’a hamd ediyor, <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı ve Vakfımızyetkilileri ile kurban bağışındabulunan hayırseverhalkımıza gönülden teşekkürediyoruz. Ayrıca, bu organizasyonuişbirliği içindegerçekleştirdiğimiz UgandaYüksek İslam Konseyi yetkililerine,bizimle birlikte görevyapan, titiz ve özverili bir çalışmasergileyen Gökhan KA-RAASLAN, Taşkın Bumin AY-RANCI ve Ali MUSLU’ya, birsivil toplum kuruluşunun UgandaTemsilciliğini yapan Hüseyin BELETbaşta olmak üzere büyük destekve katkılarını gördüğümüz bu ülkedekivatandaşlarımıza, mesai mefhumutanımadan çalışan Başkanlıkve Vakfımız personeline teşekkürübir borç biliyoruz.Son sözlerimiz olarak, imkanlarölçüsünde, bundan sonrakiyıllarda söz konusu organizasyonunUganda’da düzenlenmesinedevam edilmesinin, bunun yanında,Ramazan ayında KaddafiCamii’nde iftar yemeği verilmesinin,Kur’an-ı Kerim ve ilmihalbaşta olmak üzere İngilizce diniyayınların İslami eğitim kurumlarınadağıtılmasının, camilerinbakımı ile temizliği için yardımdabulunulmasının hem bu ülkedekiMüslüman kardeşlerimizin ihtiyaçlarınıkarşılamak, hem de buvesileyle kurulan gönül köprüsünügüçlendirmek bakımındanfayda sağlayacağını ifade etmekistiyoruz. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |35


ŞENLİKKIRGIZ ÖĞRENCİLERİMİZNEVRUZU KUTLADI<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfıve Ankara Üniversitesiİlahiyat Fakültesi işbirliği ileKırgızistan’ın Osh Devlet Üniversitesinebağlı olarak açılanilahiyat fakültesinde öğrenimgören ve hazırlık sınıfını ülkemizdeokuyan Kırgız öğrenciler<strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıBolu Eğitim Merkezinde Nevruzprogramı düzenledi.Vakfımız tarafındanTürkiye’ye getirilerek eğitimöğretimetabi tutulan Kırgızöğrencilerin hazırladığı programa;Bolu Valisi İbrahimÖzçimen, Belediye BaşkanıAlaaddin Yılmaz, EmniyetMüdürü Sabri Durmuşlar,<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı EğitimHizmetleri Genel MüdürüProf. Dr. Ali Erbaş, DüzceMüftüsü Selami Emen, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Genel MüdürüSüleyman Necati Akçeşme,Genel Müdür YardımcısıMustafa Tutkun, Bolu EğitimMerkezi Müdürü Zeki Yavuzyılmaz,mülki ve idari amirlerile kalabalık bir topluluk katıldı.Saygı duruşu, İstiklalMarşı ve Kur’an-ı Kerim’inokunmasıyla başlayan programınaçış konuşmasını BoluEğitim Merkezi Müdürü ZekiYavuzyılmaz yaptı.Bugüne kadar BoluEğitim Merkezinde yaklaşık17.000 personele hizmet içieğitim verildiğini belirterekkonuşmasına başlayan ZekiYavuzyılmaz, 1990 tarihinde36 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Sovyetler Birliğinin dağılmasıylabağımsızlığını kazanandost ve kardeş Türk Cumhuriyetlerininönümüze önemlibir hizmet alanı olarak çıktığınıbelirterek “Bu dost vekardeş ülkelerin ülkemizeteveccühü, ülkemizin de buülkelere yaklaşımı sonucu birçokalanda işbirliği imkânınavesile olmuştur.” dedi.Bu sahada yapılacakhizmetlerin en önemlisinineğitim alanında gerçekleştirilenhizmetler olduğunubelirten Yavuzyılmaz, “Çünküülkelerin zenginlikleri eğitilmişinsan gücüyle ölçülür. Buamaçla <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı veAnkara Üniversitesi İlahiyatFakültesi işbirliğiyle 1993 yılındaKırgızistan Osh DevletÜniversitesine bağlı İlahiyatFakültesi açılmıştır. O tarihtenitibaren erkek öğrencilerinhazırlık sınıfı eğitimi BoluEğitim Merkezimizde, kız öğrencilerimizineğitimleri deAnkara Üniversitesinde devametmektedir. Öğrencilereğitimlerinin kalan bölümünüülkelerinde tamamlamaktadırlar.19 yıldır bu eğitimhizmeti kesintisiz ve istikrarlıprogram olarak devam etmektedir.Mezunlarımızdan40 öğrenci ülkemizde yükseklisans programını tamamlamış,9 öğrencimiz de doktoraünvanı elde etmiştir. Doktorasınıtamamlayan öğrencilerOsh Araşan ve geçen yıl açılanBişkek İlahiyat Fakültesindeöğretim üyesi olarak görevyapmaktadırlar. Diğer mezunlarımızda ülkelerinde dini hayatınşekillenmesinde müftüve imam-hatip olarak görevyapmaktadırlar.” dedi.Kırgız öğrencilerin 5 aygibi bir zaman zarfında öğrendikleriTürkçeyle ve Kur’antilavetiyle Nevruz programısunacaklarını ifade eden Yavuzyılmaz,Nevruzun yenidendiriliş anlamına geldiğini belirterek“Nevruz vesilesiyleanlatılmak istenen baharındirilmesi ve insanın dirilmesidir.Bahar insan için diriliyor.Öğrencilerimizde hizmetgötürdükleri yerlerin manendirilişini sağlayacaklardır. Allahındinini insanlığın dini halinegetirmeye çalışacaklardır.Aynı zamanda ülkemizin birerkültür elçisi olacaklardır.”dedi.Programda, Bolu Valisiİbrahim Özçimen, DİB EğitimHizmetleri Genel MüdürüProf. Dr. Ali Erbaş ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Genel MüdürüSüleyman Necati Akçeşme degünün önemine binaen duygularınıdile getirdiler.Kırgız öğrenciler tarafındangerçekleştirilen programdaskeçler, şiirler, ManasDestanı ve folklor yer aldı. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |37


ÇALIŞTAY“TOPLUMSAL CİNSİYETVE DİN”Konulu Çalıştay DüzenlendiTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,Kadın Aile ve Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen“Toplumsal Cinsiyet ve Din” çalıştayı10 Mart 2012 tarihindeTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı İLKSAY salonundagerçekleştirildi.38 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Program TDV Kadın AileGençlik Merkezi KoordinatörüHicret Toprak’ınaçış konuşması ile başladı.Toprak, KAGEM’in faaliyetlerihakkında katılımcılara bilgiverdi. Toplumsal cinsiyet vedin konusunun, daha çok kadınlarayönelik hizmet üretenMerkezin çalışmalarını dahasağlıklı bir zeminde yürütebilmesiaçısından önemli olduğunuvurgulayan Toprak;farklı disiplinlerin ve bakışaçılarının katkılarıyla çalıştayınönemli açılımlar sağlayacağınainandığını ifade etti.Akademi Birimi BaşkanıBedriye Yılmaz da çalıştayındüzenlenme gerekçesini anlatankonuşmasında, merkezinçalışmalarını konuyla ilgilimevcut cinsiyetçi, savunmacıvb. bakış açılarının dışında,fakat bu bakış açılarınında farkında olan, kaynağınıİslam’ın iç dinamiklerindenalan bir yaklaşımla yürütmekistediklerini söyledi. Yılmaz,bu bakış açısının olgunlaştırılmasıkonusunda gerçekleştirilecekbir dizi çalışmanın ilkadımının bu çalıştayla atılmışolacağını sözlerine ekledi.Çalıştaya müzakereci-katılımcıolarak; Prof. Dr. MehmetPAÇACI, Prof. Dr. RecepŞENTÜRK, Prof. Dr. TahsinGÖRGÜN, Prof. Dr. BünyaminERUL, Doç. Dr. Aliye ÇINAR,Doç. Dr. İhsan TOKER, Doç.Dr. Mualla KAVUNCU, NazifeŞİŞMAN, Dr. Alev ERKİLET,Dr. Ahmet Hadi ADANALI, Dr.Hidayet Şefkatli TUKSAL, Dr.Nagihan HALİLOĞLU, Dr. ÜlfetGÖRGÜLÜ, Suheyb ÖĞÜT, AyşenurERKEN, Bedriye YILMAZ,Betül Altun ERİNCİK, FatmaTUNÇ YAŞAR, Hicret TOPRAK,Neslihan AKBULUT ARIKAN veZuha SEVEN katıldı.İki oturum halinde gerçekleştirilençalıştayın ilk oturumu,yazar Nazife Şişman’ınmoderatörlüğünde SuheybÖğüt’ün “Kadın Yoktur, MüslümanKadın Vardır” başlıklıtebliğinin sunumu ve katılımcılarınmüzakereleriyletamamlandı. Suheyb Öğüt,“kadın” kavramına tarihsel,kültürel olarak çeşitli vebirbirinden farklı anlamlaryüklendiği, “kadın”ın ancak“Müslüman kadın” olarak vahiyleanlamlı olacağı üzerindedurdu. Müzakere bölümündeise, genelde kavramlarınözelde kadın kavramının inşaimi yoksa özsel mi olduklarıkonusu ve bu konudaki postmodern-inşaideğerlendirmelerleanalitik-özcü değerlendirmelerkarşılaştırılaraktartışıldı.İkinci oturum, Prof. Dr.Mehmet Paçacı’nın moderatörlüğündeNazife Şişman’ın“İslam ve Kadın TartışmalarınınTarihsel ve Siyasal Arkaplanı”başlıklı tebliğininsunumu ve katılımcılarınmüzakereleriyle tamamlandı.Nazife Şişman, “İslam veKadın”, “Müslüman Kadın”tartışmalarının başladığı 19.Asırdan bugüne doğru birprojeksiyon tuttu. Şişman’ınsunumunun ardından katılımcılar“kadın sorunu”, “feminizm”,“İslam geleneğindekadın” gibi konuları ele alaraktebliği tartıştılar.İkinci oturuma <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı Mütevelli HeyetiBaşkanı Prof. Dr. MehmetGörmez ile eşi HanımefendiHatice Görmez de iştirak ederekbir süre tebliğ ve müzakereleritakip ettiler. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |39


AİLETDV KAGEMİlk Aİle Okulu ProgramınıTamamladıTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Kadın Aile ve GençlikMerkezi, Aile Okulu programının ilkini tamamladı.Programa katılan 17 üyeye TDVKAGEM’de gerçekleştirilen bir törenle katılımbelgeleri verildi. Programa Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı Mütevelli Heyeti II. Başkanı Mazhar Bilginve eşi Zübeyde Bilgin, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli HeyetBaşkanı Mehmet Görmez’in eşi Hatice Görmez,Aile Okulu programına sunumlarıyla destekveren uzman ve akademisyenler ile çoksayıda davetli katıldı.Programın başlangıcında Aile Okulu danışmanlarındanProf. Dr. Aliye Mavili Aktaş,Aile Okulu programından kesitlerin de yer aldığı“Ben’den Biz’e Yolculuk” isimli bir seminerverdi.Programın açış konuşmasını yapan TDVKAGEM Aile Birimi Başkanı Hatice Kahyaoğlu,Aile Okulu başlığı altında düzenlenen seminerlerinkatılımcıların hayatına önemli katkılarsağladığını, yaşamlarında yeni ufukların açılmasınavesile olduğunu belirterek, Kadın Aileve Gençlik Merkezi adına başlamış olduklarıbu yolculukta bilgi ve desteklerini esirgemeyenuzman ve akademisyenlere teşekkürlerinisundu.40 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


TOPRAK:“Aile Okulu ProgramınıBir Marka OlarakGörmek İstiyoruz”Programda bir konuşma yapanTDV KAGEM KoordinatörüHicret Toprak, Aile Okuluprogramlarının Türkiye’de çokfarklı uygulamaları olduğunudile getirerek, “Biz bu programıhayata geçirirken <strong>Diyanet</strong>Vakfı çatısı altında böyle birprojeyi nasıl gerçekleştirebiliriz,nasıl bir boşluğu doldurabilirizdüşüncesiyle hareketettik. İstedik ki Türkiye’nin genelindeuygulanan farklı AileOkulu programlarını bu vesileile daha yakından inceleyebilelim.”dedi.Aile Okulu Programınınilkinin bir anlamda pilot uygulamaolduğunu ve beklentilerininüzerinde bir başarıile neticelendiğini söyleyenToprak, “Eminim ki katılımcılarprogram süresince edindikleriyaşamsal pratikleriailelerine, akrabalarına, çevrelerinetaşıyacaklardır. İşte ozaman biz bu programın başarısınıngerçekliğine inanabiliriz.KAGEM olarak aşamalıbir şekilde Türkiye genelindeyapılanmamız genişledikçeAile Okulu Programını da birmarka olarak görmek istiyoruz.Tüm Türkiye’de uygulanabilecekbaşarılı bir müfredatlaAile Okulu projemizinolgunlaşarak başarılı bir uygulamaortaya koyacağına yürekteninanıyoruz” dedi.Aile Okulu seminerlerindekonunun bütün boyutlarıylaele alınmasının gerekliliğineinandıklarını belirten Toprak,program süresince eğitim,iletişim ve psikoloji alanlarıbaşta olmak üzere; hukuk,ekonomi ve sağlık alanlarındaçeşitli başlıklara yer verildiğiniifade ederek, önümüzdekidönemlerde daha başarılı uygulamalaraimza atacaklarınınişaretini verdi.BİLGİN:“Bir Milleti Millet YapanAna Unsurların BaşındaAile Gelir”Aile Okulu Programı katılımcılarınabelgeleriveren Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıMütevelli Heyet II. BaşkanıMazhar BİLGİN “Bir milletimillet yapan ana unsurlarınbaşında, sağlıklı, güven ortamındayaşayan, huzurlu ve omilletin inancı ile yoğrulmuşaileler gelir. Hangi milletteaile mefhumu değerini yitirmişseo millet, millet olmaözelliklerini kaybetmiştir.Bugün maalesef aile içindekihuzursuzluklar giderek artmakta,aile parçalanmalarıda çoğalmaktadır. Bu durumhem toplum içinde huzursuzluklaraneden olmakta,hem de yarınımızı deruhteedecek olan genç yavrularımızınyetişmelerinde çok büyükeksikliklere yol açmaktadır.Onun için biz Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı olarak KadınAile ve Gençlik Merkezimiziçok önemsiyoruz.” şeklindekonuştu.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |41


AİLEAile Okulu programınakatılanların, aynı zamandaKAGEM’in birer temsilcisi olmalarınıarzu ettiklerini ifadeeden Bilgin, “hocalarınız sizlerlebilgilerini paylaşıyorlarsiz de onlarla duygularınızıpaylaşıyorsunuz. Evinize mahallenizedönerken buradakigüzel çalışmaları da beraberinizdegötürün. Buradan öğrendikleriniziakrabalarınıza,çevrenize taşıyın ki birdenbinlere çıkalım.”dedi.Aile Okulu’ndaki öğrencileritemsilen duygu ve düşüncelerinipaylaşan SevimErkul, Ailr Okulu sayesindehayatın yükünü nasıl hafifleteceğimiöğrendiğini, çocuklarınınve eşinin özelliklerinidaha iyi anladığını, programdatanıştığı arkadaşlarınıngönül dostları olduğunu veyalnızlığını unuttuğunu dilegetirdi: “Ailemde yaşadığımgüzel anları bu okulun sayesindehissetmeye başladım.Herkesin bu programa katılmasınıtavsiye ederim.”Aile Okulu öğrencilerindenZeliha Hızarcıoğlu ise duyguve düşüncelerini ifade edenkonuşmasında; “Aile Okulunakoşarak erkenden geliyordum.Hayatım boyunca insanları kırmamayaözen gösteren, hayırdiyemeyen kendisini dostlarınaadamış bir insan oldum.Aile okulu sayesinde ben vebiz olabilmeyi, bağlılık ve bağımlılıklarımıöğrendim. Kızımıyetiştirirken yaptığım hatalarıfark ettim ve ondan binlercekez özür diledim. Tanıdığımdost ve arkadaşları da büyükbir kazanç olarak görüyorum.”dedi.Programın sonunda katılımcılarakatılım belgeleriile TDV yayınlarından oluşankitap seti hediye edildi. İçeriğindeAile Olma Bilinci, EşlerArası İletişim, Ana-Baba-Çocukİlişkileri, Ruh ve ŞahsiyetTekamülü, Ergen ve GençlikPsikolojisi, Sağlıklı Beslenme,Aile Hukuku, TeknolojininAile Üzerindeki Etkileri,Hz. Peygamber’in Aile Hayatıgibi konuların yer aldığı programda10 hafta süresince 22konu başlığı ele alındı. •42 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


KONFERANS“OSMANLI’NIN SON DÖNEMİNDEİSLAM’I SEÇEN KADINLAR”8Mart Dünya KadınlarGünü münasebetiyle“Osmanlı’nın Son Dönemindeİslam’ı Seçen Kadınlar”konulu konferans düzenlendi.Konferansa konuşmacıolarak katılan Ankara Üniversitesiİlahiyat Fakültesi ÖğretimGörevlisi Dr. Halide Aslan,Tanzimat Dönemi’nde İslam’ıseçen kadınları ve onlarınİslam’ı seçme gerekçe ve süreçlerinianlattı.Kadınların İslam’ı seçerkengeçirdikleri süreci OsmanlıArşiv belgelerinden örnekleriyleaktaran Dr. HalideASLAN, “arşiv belgelerindedönemin nezaketine istinadenifadesi sık sık kullanılmaktadır.Bu nedenle İslam’agirmek isteyenler için oluş-turulan mecliste kişinin herhangibir zorlama altında kalmadan bukararı aldığı teyit edildikten sonragerekli işlemler başlatılmaktadır.”dedi.Devlet-i Aliyye’nin İslam’ı seçenkadınlara, İslam Dinini seçmelerindendolayı özel bir muamelegöstermemekle birlikte ihtiyacıolanlara, herkese yaptığı gibi çeşitliyardımlarda bulunduğunu ifadeettikten sonra, mühtedi kadınlarınisim değiştirirken daha çok İslamtarihinde seçkin kadınların isimlerinintercih edildiğini ilave etti.Evliliğin kadınların ihtidalarının sebebideğil sonucu olarak değerlendirilmesigerektiğini de vurguladı.Konferansın sonunda Dr. HalideASLAN hâzirunun Dünya KadınlarGününü kutladı. Program NeyzenDemet BALTA’nın ney dinletisiile son buldu. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |43


KONFERANSHZ. MERYEM ve HZ. HATİCE KONFERANSITDV KAGEM’de “Kur’an’ın Kadınları ve Sahabi Kadınlar” Konferans Serisi kapsamındaHz. Meryem ve Hz. Hatice Konferansları düzenlendi.PROF. DR. ŞİNASİ GÜNDÜZ’ÜN ANLATIMIYLA HZ. MERYEM KonferansıTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı KadınAile ve Gençlik Merkezi’nin(TDV KAGEM), “Kur’an’ın Kadınlarıve Sahabi Kadınlar”Konferans Serisi, Prof. Dr. ŞinasiGündüz’ün konuşmacıolarak katıldığı “Hz Meryem”Konferansı ile başladı.İstanbul Üniversitesiİlahiyat Fakültesi Dekanı veDinler Tarihi Ana Bilim DalıÖğretim Üyesi Prof Dr. ŞinasiGÜNDÜZ, konferansa katılançok sayıda davetliyi zamantünelinden geçirerek, dinlertarihinin en mümtaz kadınşahsiyeti Hz Meryem’in asrınagötürdü. Konuyu tam birakademik titizlikle ele alanProf. Dr. Şinasi Gündüz, geçmiştengünümüze «Meryem»anlatısını gözler önüne serdi.Davetliler Kur’an-ıKerim’de en çok bahsedilenşahsiyetlerden biri olan Hz.Meryem’in anlatıldığı konferansıdikkatle dinledi.Konferansta; Kur’an-ıKerim’de Hz. Meryem’i anlatanayetler ve ayetlerde geçenifadeler tarihsel arka planıylabirlikte yorumlanarak verildi.Prof. Dr. Şinasi Gündüz sunduğutebliğinde; Hz Meryem’inkimliği, ahlakı, hayatı, yetiştirilişi,mucize hamileliği, doğumesnasında ve sonrasındaki durumuve Hz. Meryem şahsın-da insanlığa verilen mesajlarKur’an-ı Kerim ayetlerine dayanarakanlattı.Konferansta ayrıca; Hristiyanve Musevi kaynaklardaHz. Meryem’in anlatılışı, Hristiyangelenekte ve moderndönemdeki tartışmalı yorumlar,Hristiyanlık, Yahudilik veİslam Dini’nin Hz. Meryem’ebakış açısındaki farklılıklarüzerinde duruldu. Yahudilikteaşağılanan, Hristiyanlıktailahlaştırılan Meryem’in;İslam’da Allah’a olan bağlılığın,adanmışlığın, tertemizoluşun, iffetin, seçilmişliğinve üstünlüğün temsilcisi olduğuüzerinde duruldu. •44 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


AŞKA ADANMIŞ BİR ÖMÜR HZ. HATİCEKonferansınkonuşmacısıHz. Hatice’nin hayatı ile ilgiliaraştırmalarda bulunarak“Hz. Hatice –aşka adanmışbir ömür-“ romanını yazanNurdan Damla’ydı.Çok sayıda davetlininkatıldığı konferansta Hz.Peygamber’in sadık eşi Hz.Hatice’nin hayatı, doğumundanvefatına kronolojik birsıra ile ele alındı ve O’nunörnek hayatından herkeseörnek teşkil edecek kesitlersunuldu.Katılımcıların duygudolu gözlerle takip ettiğikonferansta; Hz. Hatice’ninnesebi, sağlam kişiliği, bilgisi,görgüsü, ticari zekâsı, cömertliği,Hz. Peygamber’denönceki hayatı, Hz Peygamberile birlikte yaşadıklarıve özellikle Hz. Peygamber’ePeygamberlik sürecindegösterdiği destekten sözedildi.TDV KAGEM her ayKur’an-ı Kerim’in anlattığı ve/veya Hz. Peygamber dönemindeyaşayan mümtaz kadınşahsiyetlerden birini konualan konferanslar düzenleyecek.Bu konferansların herbirinde, iman kervanının tarihsürecindeki yolculuklarına,bu değerli kadınların refakatinde,eşlik edilecek. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |45


TDV KAGEM HABERLERTDV KAGEMGÖNÜLLÜLERLEÇALIŞMALARINA KESİNTİSİZDEVAM EDİYORTDV Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (TDV KA-GEM), çalışmalarına Merkez’e gönüllü olarak yardımeden üyelerle birlikte aralıksız devam ediyor.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Kadın Aile GençlikMerkezi, başta sosyal sorumluluk projeleri, hayırişleri atölyesi, kütüphane çalışmaları olmak üzerepek çok proje ve etkinliklerde gönüllülerin desteğinialıyor.SOSYAL HİZMETEGÖNÜLLÜ DESTEKTDV KAGEM’in yürüttüğü sosyal yardımlaşmave dayanışma çalışmaları Merkez gönüllüleritarafından ilgi görüyor. Gönüllüler, huzurevleri,sığınma evleri, çocuk evleri vb. yerleri ziyarettebulunuyor, kimsesi olmayan ailelerin evlerinekonuk olarak onların yalnızlıklarını unutturmayaçalışıyor. Gönüllüler ayrıca, kültürel faaliyetlerdebulunmaya, topluma rehber olacak etkinliklerdüzenlenmesine, aile çalışmalarının duyurulmasınada katkı ve desteklerini esirgemiyor.Yeni faaliyet döneminde sosyal hizmet alanındagönüllülerle pek çok çalışma gerçekleştirildi.TDV KAGEM Yönetimi, gönüllü olarak Mer-kezimize destek verenlerle Süleyman DemirelHuzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi,Sevgi Evleri, Keçiören Güçsüzler Yurdu’nu ziyaretetti.TDV KAGEM Gönüllüleri, Van Depremi nedeniyleAnkara’ya gelen ve zor şartlar altında yaşamınısürdüren aileleri de unutmadı. Depremzedeaileleri ziyaret eden TDV KAGEM yetkilileri vegönüllüler, depremzede ailelerin ihtiyaçlarını karşılamaküzere kolları sıvadı. Yardımsever gönüllülerimizBüyükşehir Belediyesi ve diğer kurum vekuruluşların da katkısı ile önümüzdeki günlerdedaha çok aileyi ziyaret edecekler.TDV KAGEM gönüllüleri ilerleyen günlerdeyaşlı, kimsesiz, hastaları da ziyaret ederek onlarınyalnızlıklarını gidermeye çalışacak.HAYIR İŞLERİ ATÖLYESİHAYIR KAPILARINI ARALIYORTDV KAGEM Hayır Atölyesi, haftanın beşgünü el sanatlarımızı yaşatmak, farklı ürünlerüretmek ve mevcut malzemeleri değişik şekillerdedeğerlendirerek ihtiyaç sahiplerine ulaştıranfaaliyetlere ev sahipliği yapıyor. Gönüllüler HayırAtölyesine hem emeklerini hem de değerlendirilmesiniistedikleri ürünleri getirerek katkıdabulunuyor. Atölyenin günden güne artış gösterençalışmaları ile yardıma ihtiyacı olan ailelere ulaşılmasıhedefleniyor.46 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


KÜTÜPHANEYEGÖNÜLLÜ ELİ DEĞDİTDV KAGEM’in genç gönüllüleri, KızılayMerkez Bina’da hizmete sunulacak olan kütüphanenindüzenlenmesine yardımda bulunuyor.TDV KAGEM’in kütüphane ve arşiv çalışmalarıgenç gönüllülerin katkısı ile şekilleniyor.Kitapların arşivlenmesi ve tasnifine katkıda bulunangönüllü gençlerin desteği ile akademikçalışmalar yürüten Merkez’in kütüphanesi yakınzamanda hizmete açılacak. Kütüphane akademikçalışmaların yeşermesi için uygun ortam sağlayacakve daha geniş kapsamlı çalışmalar için önemlibir işleve sahip olacak.TDV KAGEM’in genç gönüllüleri KAGEM’ibir “gençlik merkezi” haline getirmek ve gençlerinrağbetini artırmaya destek veriyor. Üniversitegençliğinin Merkez’den haberdar olması için duyuruçalışmalarına katkıda bulunan genç gönüllüler,şehrin merkezinde yer alan KAGEM’i yenibuluşma noktası olarak görüyor.TDV KAGEM, üyelerin tamamı ile sağlıklı vekesintisiz iletişim kurmak amacıyla sınıf temsilciliğiuygulaması başlatıyor.Çalışmaların daha hızlı ilerlemesi ve faaliyetlerintanıtımının etkin bir şekilde gerçekleştirilmesiamacıyla “sınıf temsilciliği” uygulamasınageçildi. TDV KAGEM’de verilen her bir sınıf içinüyelerin oylamasıyla bir sınıf temsilcisi belirlendi.Gönüllü sınıf temsilcileri ile gerçekleştirilenilk toplantıda, önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecekçalışmalarla ilgili öneriler dinlendi. TDVKAGEM birimlerinin etkinliklerinin de anlatıldığıtoplantıda söz alan temsilciler çalışmalardan duyduklarımemnuniyeti dile getirdiler.Merkezin etkinliklerine katılmaktan büyükmutluluk duyduklarını ifade eden temsilciler, sınıftemsilciliği uygulamasına destek sözü verdiler.İlerleyen günlerde sınıf temsilcileri TDV KA-GEM çalışmalarından faydalanan tüm üyelerleiletişim kurmada köprü vazifesi görecek ve gönüllüfaaliyetlerin artması için çalışmalar yürütecek.TDV KAGEM BİRİMLERİGÖNÜLLÜLERDEN GÜÇ ALIYORYeni faaliyet döneminde hitap ettiği yelpazeyigenişleten TDV KAGEM, Kadın, Aile, Gençlik,Akademi ve Kültür Sanat Birimlerine yardımcıolan gönüllülerden güç alıyor.Merkezle gönül bağı olan tüm üyelerinekapılarını açan TDV KAGEM, gönüllülerin desteğinialarak Birim çalışmalarının daha çok insanaulaşması için gayret gösteriyor. Gönüllüler, TDVKAGEM Birimlerinin çalışmalarına ışık tutuyor;önümüzdeki günlerde hayata geçirilecek olanprojelerle ilgili fikir ve görüşlerini dile getiriyorlar.•TDV KAGEMGÖNÜLLÜ SINIF TEMSİLCİLERİÇALIŞMALARA BAŞLIYORTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni | 47


ZİYARETLERTATARİSTAN HEYETİTataristan MüslümanlarıBaş Müftüsü ve Diniİdaresi Başkanı İldusFaizov ile CumhurbaşkanlığıDini Kuruluşlarla İşbirliği DepartmanıBaşkanı Marat Gatin,Dini İdare Bilgilendirme vePropagande Dairesi BaşkanıRishat Khamudillin, Dini İdareDış İlişkiler Dairesi BaşkanıRuslan Nafısullin ve Dini İdareEğitim Dairesi Başkanı ValiullaYakupov Vakfımızı ziyaret etti.Heyet onuruna Vakfmızgenel merkezinde bir yemekverilerek görüşmelerde bulunuldu.Toplantıya <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanı ve Vakfımız MütevelliHeyeti Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkan Yardımcısıve Vakfımız Mütevelli HeyetiÜyeleri Prof. Dr. Hasan KâmilYılmaz ile Prof. Dr. MehmetEmin Özafşar, Vakfımız MütevelliHeyeti Üyelerinden Prof.Dr. Mustafa Sinaoğlu ve BurhanettinAktaş ile VakfımızGenel Müdürü Süleyman NecatiAkçeşme, genel müdüryardımcıları İsmail Palakoğluve Yasin Uğraş katıldılar.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanıve Vakfımız Mütevelli HeyetiBaşkanı Prof. Dr. MehmetGörmez Kazan’ın bir ilimmerkezi olduğunu ve İslamtarihi açısından önemli biryere sahip bulunduğunu belirterek,Tataristan’ın başkentiKazan’ın büyük İslam âlimleriyetiştirdiğini de hatırlattı.Rusya’nın tarihinde barışıntesis edilmesinde Ebu NasrMercânî, Şehabettin Kursavî,Rızaeddin Bin Fahrettin gibiâlimlerin büyük etkilerininolduğunu vurgulayan Prof.Dr. Mehmet Görmez, İslamâlimlerinin eserlerine önemverilmesi gerektiğini söyledi.Tataristan BaşmüftüsüFaizov da, baskı dönemindebütün camilerin kapatıldığını,kitapların yakıldığını dilegetirerek, baskı dönemindensonra dini alanda yeniden bircanlanmanın olduğunu, medreselerinaçıldığını, dini yaşamınhayat bulduğunu söyledi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıtarafından Kazan’a din görevlisigönderilmesi talebindebulanan Faizov, bu konuyuönemsediklerini dile getirdi.<strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanıProf. Dr. Mehmet Görmez debu hususta hemen yardımdabulunacaklarını söyledi. •48 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


AVUSTURYA İSLÂM CEMİYETİ BAŞKANITemaslarda bulunmak üzere ülkemizegelen Avusturya İslâmCemiyeti Başkanı Fuat Sanaçve beraberindeki heyet Vakfımızı ziyaretederek, Vakfımız yetkilileri ilegörüştü.Vakfımız faaliyetlerinin anlatıldığıtoplantıya <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı MütevelliHeyeti Başkanı Prof. Dr. MehmetGörmez, Vakfımız Mütevelli HeyetiII. Başkanı Mazhar Bilgin, VakfımızDenetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Şerafettin Gölcük, <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkan Yardımcısı ve Vakfımız MütevelliHeyeti Üyesi Prof. Dr. HasanKâmil Yılmaz, Vakfımız Genel MüdürüSüleyman Necati Akçeşme, GenelMüdür Yardımcıları İsmail Palakloğlu,Mustafa Tutkun ve Yasin Uğraşkatıldı.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının özellikleyurt dışında yürüttüğü hizmetlerianlatan Prof. Dr. Mehmet Görmez,yurt dışındaki soydaşlarımızın eğitimihtiyaçlarının karşılanabilmesiiçin Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının;Kırgızistan, Kazakistan veAzerbaycan’da birer İlahiyat Fakültesi,Sofya’da bir Yüksek İslamEnstitüsü, Romanya’da birkolej, yine Azerbaycan, Romanyave Bulgaristan’da toplam beşimam-hatip lisesini açtığını vebunun yanı sıra yurt dışındanöğrenciler getirilerek ülkemizdeeğitim ve öğretime tabi tutulduğunusöyledi.Son yıllarda Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının ağırlıklı faaliyetalanının yurt dışına yönelikhizmetler olduğuna vurgu yapanProf. Dr. Mehmet Görmez,Avrupa’dan Afrika’yaBalkanlar’dan Orta Asya’ya kadarTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınelinin uzandığını ve buralardasosyal, kültürel, dini ve eğitimeyönelik faaliyetler yürütüldüğünüsöyledi.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı GenelMüdürü Süleyman Necati Akçeşmede Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının 1975yılında kurulduğunu, Vakfın kuruluşamacının <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıncayurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilecekhizmetlerin süratli ve etkinbir şekilde yürütülmesine, İslâm dininingerçek hüviyeti ile araştırılmasınave tanıtılmasına, toplumun din konusundaaydınlatılmasına yardımcı vedestek olmak, gereken yerlerde camive Kur’an kursları inşa edip donatmak,sosyal yardımlaşma ve dayanışmanındesteklenmesine, yurt içindeve yurt dışındaki vatandaş, soydaş vedindaşlarımızın sağlık, kültür ve dinieğitim seviyesinin geliştirilmesinekatkıda bulunmak olduğunu söyledi.Avusturya İslam Cemiyeti BaşkanıFuat Sanaç da, Türkiye’de bulunmaktanduyduğu memnuniyeti dilegetirerek, gerçekleştirilecek faaliyetlerdeişbirliği içerisinde olmaktanmutlu olacaklarını dile getirdi. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |49


ÖDÜLYılınYardım Kuruluşu ÖdülüTürkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfına1995yılından beri eğitimöğretimhayatınadevam eden Özel Ankara AziziyeEğitim Kurumları bu yıl 6.sını düzenledikleri,kültürümüze katkısağlayan isim ve kurumların ödüllendirildiği“Yılın Kültür Ödülleri”programında “Yılın Yardım Kuruluşu”kategorisinde Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı’nı ödüle layık buldu.Okul Meclisi ve okul aile birliğininaldığı kararlar ve öğrencilerarasında yapılan anket neticesinde;yılın yardım kuruluşu, yılın belgeselprogramı, yılın kültür programı,yılın sporcusu, yılın yazarı, yılınhaber kanalı, yılın kültür elçisi veyılın sanatçısı kategorilerinde seçimleryapıldı. Yapılan seçimler vedeğerlendirmeler neticesinde Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı yılın yardım kuruluşuolarak ödüle layık görüldü.Özel Ankara Aziziye AnadoluLisesi konferans salonunda gerçekleştirilenprograma Vakfımızı temsilenMütevelli Heyeti II. BaşkanıMazhar Bilgin ile Vakfımız GenelMüdürü Süleyman Necati Akçeşmekatıldı.Programda, Yılın YardımKuruluşu ödülünü Vakfımızadına Vakfımız Mütevelli HeyetiII. Başkanı Mazhar Bilgin aldı.Törende kısa bir konuşmayapan Mazhar Bilgin,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının yurtiçinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğifaaliyetleri dile getirerekeğitim ve öğretime katkısıolan herkesi tebrik etti.Eğitimin Cenab-ı Allah’ınHz. Adem (a.s)’ı yaratmasıylabaşladığını belirten MazharBilgin “Allah, Adem (a.s.)’ıyarattıktan sonra ona bütünisimleri öğrettik diye buyurur.Eğitim ve öğretim mesleği bilaharepeygamberlere verilmiştir. Bütünpeygamberler eğitici ve öğreticidir.Bir ülkenin ve milletin geleceği omilletin evlatlarına verilen eğitimebağlıdır. Bir Çin atasözünde bir yılsonrasını düşünüyorsunuz pirinçekiniz, on yıl sonrasını düşünüyorsunuzağaç dikiniz, yüz yıl sonrasınıdüşünüyorsanız insan yetiştirinizdenmiştir.” dedi.Mazhar Bilgin konuşmasınınsonunda Özel Aziziye Öğretim Kurumlarınınöğretmen ve kurucularınıtebrik ederek, öğrencilere eğitimve öğretim hayatında başarılardiledi. •50 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


ATAMAMustafa TUTKUN Vakfımız Genel Müdür Yardımcısı Oldu1972 Çanakkal eBiga’da doğdu.İlk ve orta öğreniminiÇanakkale’de tamamladı.1990 yılında Çanakkale İmamHatip Lisesinden mezun olduktansonra Yıldız TeknikÜniversitesi Mimarlık Fakültesinde3 yıl eğitim aldı. Dahasonra bu bölümü bırakarakMalezya Uluslararası İslamÜniversitesi Siyasal BilgilerFakültesinde Uluslararası İlişkilerbölümünü tamamladı.1999 yılında Kosova’ya giderek4 yıl bir sivil toplum kuruluşununKosova, Makedonyave Arnavutluk’taki çalışmalarınıyürüttü. 2003-2005 yıllarıarasında çocuklarda karaktereğitimi üzerine yayınlar yapanbir derginin kuruluşunuüstlendi.2005 yılından buyanauluslararası faaliyetlerde bulunanTutkun özel kurumlardayöneticilik yaptı. Bu sürezarfında 42 ülkeyi ziyaret ettive buralarda afet, yardım vekalkınma projelerinin uygulanmasındagörev aldı, birçokuluslararası toplantı vekonferansın organizasyonunugerçekleştirdi. Çeşitli yayınorganlarında makale veköşe yazıları yazdı.14.06.2011 tarihindeVakfımızda Dış İlişkiler Müdürüolarak göreve başlayanMustafa TUTKUN, 23.01.2012tarihinden itibaren Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Genel MüdürYardımcılığı görevine atandı.Evli ve 3 çocuk babasıolan Mustafa Tutkun İngilizceve Arapça’nın yanında ortadüzey Arnavutça ve Malaycada bilmektedir. •Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |51


ATAMAYasin UĞRAŞ Vakfımız Genel Müdür Yardımcısı OlduBurdur, Ağlasun’lu olanYasin UĞRAŞ, AntalyaSerik’te doğdu. İlk, ortave liseyi Antalya’da tamamladı.Galatasaray ÜniversitesiBilgisayar Mühendisliğindeokuyan Uğraş, Marmara Üniversitesiİktisadi ve İdari BilimlerFakültesi, İşletme AnaDalı, Yönetim ve OrganizasyonBölümünü bitirdi. Almanca İşletmeEnformatiği bölümündeYüksek Lisans derslerini tamamladı.Profesyonel iş hayatınaBoğaziçi Bilgisayarda başladıktansonra, Batı Nakliyat veSertrans’ta Bilgi İşlem Müdürlüğüyaptı. Ardından kuruluşundanitibaren GefcoLojistik’te on sene Bilgi İşlemve Genel Satınalma Müdürlüğüve Yönetim Kurulu üyeliğindebulundu. Fransa veAvusturya’da Türkiye’yi temsilenbirçok toplantı, seminerve görüşmelere katıldı. Sonolarak Türkiye, İran ve Irak Bilgiİşlem ve Satınalma Müdürüolarak görevliydi.İzmit’te 140 bin m 2 ’likTürkiye’nin en büyük araç lojistikmerkezinin kuruluşundabulundu. Çeşitli otomotivmarkalarına fabrikadan bayiyetaşımacılık, depolama,araç hazırlama, modifikasyonve aksesuar montajı hizmetlerininverilmesini sağlayacakbilişim altyapısını kurdu.Aynı zamanda Tofaş ve Karsanotomobil fabrikalarında daüretim zincirinin son halkasıolarak, aracı ana firma adınafabrikadan teslim alma ve nihaivarış ülkesine kadar tümnakliye organizasyonunu gerçekleştirmekonusunda tambir entegre lojistik hizmetininsağlanması için gerekli fiberoptik altyapı ve bilgi sistemlerinikurdu.Evli ve iki kız babası olanUğraş, bazı Sivil Toplum Kuruluşlarındaçeşitli yönetimkademelerinde çalışarak 2006yılında Kongo’da ve 2011 yılındaKırgızistan’da görev aldı.İslami ve iktisadi araştırmalardabulunmak üzere Pakistan,Hindistan ve Suudi Arabistan’agitti. Yasin Uğraş iyi derecedeFransızca, İngilizce ve Almancabilmekte olup, Arapça nosyonlarasahiptir.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı MütevelliHeyetinin 27.12.2011tarih ve 1411/1 sayılı kararı ile14.02.2012 tarihinden itibarenTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı GenelMüdür Yardımcılığı görevineatandı. •52 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Vakfımız Teftiş Kurulu Başkanlığına<strong>Demirhan</strong> DİNÇ Atandıyılında Ankara/Beypazarı’nda1964 doğdu. Ankara Gazi İlkokulunubitirdi. Ankara Merkez İmam-Hatip Lisesive Ankara Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi KamuYönetimi’nden mezun oldu. Vakfımızın 1992 yılındaaçmış olduğu sınavı kazanarak 01.03.1993tarihinde Müfettiş yardımcısı olarak görevebaşladı. 11.07.1995 tarihinde müfettişliğe terfietti. Vakfımızın iştiraki olan çeşitli şirketlerdemuhtelif dönemlerde yönetim ve denetimkurulu üyeliklerinde bulundu. <strong>Demirhan</strong> DİNÇ,08.06.2009 tarihinden itibaren vekalet ettiğiTeftiş Kurulu Başkanlığına 31.01.2012 tarih ve1415/1-a sayılı Mütevelli Heyeti kararıyla asaletenatandı. Evli ve 3 çocuk sahibidir. •1962yılında Trabzon/Sürmene’dedoğdu. Samsun 30 Ağustosİlkokulu’nu bitirdikten sonra Samsun MerkezOrtaokulu ve Samsun Namık Kemal Lisesinibitirdi. 1979 yılında girdiği Ankara Üniversitesiİlahiyat Fakültesi’nden 1985 yılında mezunoldu. 1985-1995 yılları arasında aile şirketindeyönetici olarak çalıştı. 1995-1998 yılları arasındaKarabük ve Samsun’da Din Kültürü ve AhlakBilgisi Öğretmeni olarak görev yaptı. 1999-2009yılları arasında Dental Malzeme İthalat-İhracatve Pazarlama Şirketinde yöneticilik yaptı.Aynı zamanda 2003-2009 yılları arasında birsivil toplum kuruluşunda yöneticilik görevindebulundu. 2009-2012 yılları arasında Urfa veAnkara’da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeniolarak görev yaptı. Ankara Pursaklar LisesiDin Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni iken06.03.2012 tarih ve 1419/15 sayılı MütevelliHeyet kararı ile TDV Yurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadiİşletmesi’ne İşletme Müdürü olarak atandı.Evli ve 1 kız, 3 erkek olmak üzere 4 çocukbabasıdır. •VakfımızYurtlar ve Sosyal Tesislerİktisadi İşletmesi MüdürlüğüneSelim GENÇTÜRK AtandıTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |53


ÖNEMLİ ŞAHSİYETLERKenan ORAL<strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıBasılı Yayınlar Dairesi BaşkanlığıÖmer Nasuhi BİLMENBeşinci <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı(1883-1971)“Payidâr olmaz, hayatı mahv olur bir milletinSarsılıp bünyân-ı ahlâkı tereddî eylese”’te Erzurum’un Salasorköyünde dün-1883yaya gelen Bilmen, küçük yaştababası Hacı Ahmed Efendi’yikaybetmesi üzerine AhmediyyeMedresesi müderrisi olan amcasıAbdürrezzâk İlmî Efendi’nin yanındayetişti. İlk hocaları olan amcasıile Erzurum müftüsü müderris HüseyinRâki Efendi’nin 1908’de vefatınınakabinde ilim tahsili İstanbulayağı başladı.Çalışkan ve başarılı bir talebeolan Bilmen, Fatih DersiâmlarındanTokatlı Şâkir Efendi’den icâzet aldıktansonra Ders Vekâleti’nce açılanimtihanı kazanarak 1912 yılındadersiâmlık şehâdetnamesi aldı.1913 yılında ise hukuk tahsiligördüğü Medresetü’l-kudât’ıbirincilikle bitirdi.Dolu dolu geçen bireğitim hayatından sonra,Beyâzıt dersiamlığı (1912),Fetvahâne-i Âli müsevvidmülazımlığı (1913) ve başmülazımlığı(1914), Hey’et-iTe’lîfiyye üyeliği (1915), Sahnmedresesi kelam müderrisliği(1923), İstanbul müftülüğü(1943) görevlerinde bulundu.Yüksek İslam Enstitüsü’ndeusûl-i fıkıh ve kelâm dersleriveren Bilmen, 30 Haziran1960 tarihinde getirildiği <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı göre-vini, yönetimin ezanın Türkçeokunması ve benzeri dini konulardayaptığı baskılar neticesinde6 Nisan 1961 yılındaemekliye ayrılmak suretiyleterketti. Emekli olduktansonra da ilmi çalışmalarınadevam eden Bilmen 12 Ekim1971’de İstanbul’da Hakk’ınrahmetine kavuştu.O, hayatı boyunca gerekinanç, gerek ibâdet konusundaolsun mütedeyyinbir Ehl-i Sünnet mensubu,mümtâz ve saygın bir dinâlimi olarak insanların gözündehayırla yâd edilen birzât-ı muhteremdi.54 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Fıkıh-Hukuk alanındaki yetkinliğininyanı sıra tefsîr, kelâm,ilm-i ahlâk ve felsefe alanında dageniş mâlumâta sahipti. Türkçe,Arapça ve Farsçaya şiir yazabilecekseviyede hâkim olan, tercümeyapabilecek seviyede Fransızcayaaşina olan Bilmen aynı zamandaedebî yönü güçlü bir âlimdir.Onun “eser-i sabâvet (çocukluk)olmak üzere” Farsça yazıp sonradanTürkçe’ye tercüme ettiğiNüzhetü’l-ervâh adında küçük birdîvânının yanı sıra “İki Şükûfe-iTaaşşuk” isimli bir romanı da bulunmaktadır.Beyânülhak, Sırât-ıMüstakîm ve Sebîlürreşâd gibidönemin takip edilen dini süreliyayınlarında gençlik dönemindeyayınladığı pek çok edebi, ahlâkîve fıkhî içerikli makaleleri iseadeta sonradan telif ettiği ciltlerdolusu kitaba bir ön hazırlıkniteliğindedir. Edebî eserlerindeve şiirlerinde de olsa İslâmihassasiyetlerini ön planda tutanBilmen’in asıl eserleri ise İslâmiilimler alanındadır.Başlıca eserleri şunlardır:• Hukûk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ıFıkhiyye Kâmûsu: Türkçe’defıkhın bütün konularını muhtevieser bulunmayışı veFetvâhâne-i Âlî’de üye olmasıhasebiyle Hukuk İlmi YaymaKurumu’ndan gelen talep üzerinehazırlanan bu çalışma hukuktarihi ve mukayeseli hukukçalışmaları alanında Türkiye’detelif edilmiş ilk ve en kapsamlıçalışmadır.• Büyük İslâm İlmihali: Müslümanhalkın dini ihtiyaçlarınıkarşılamak maksadıyla kalemealınan bu eser ağır bir Türkçeyleyazılmasına rağmen 2.5milyonun üzerinde baskı yapmıştır.• Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe Meâl-iÂlîsi ve Tefsîri: Zamanının ihtiyaçve meselelerine cevap verecekşekilde yazılan bu tefsir,Kur’ân’ı anlamak isteyen halkımıziçin yararlı bir eserdir. Bununlabirlikte ağır bir Türkçeyleyazılması ondan istifadeyi zorlaştırmaktadır.• Büyük Tefsir Tarihi: İsminintarih olmasına rağmen tefsirusûlüne dair kapsamlı bilgileriçermektedir.• Hikmet Goncaları 500 Hadîs-iŞerîf Tercümesi ve İzahı: Senedsizbir şekilde verilen hadis metinlerininalfabetik olarak tasnifedildiği bu eser Fedâil ve edebiçerikli 500 hadisin tercüme veizahını muhtevidir. Genelde sahihve hasen hadislerden oluşaneserdeki rivayetlerin çoğu,Suyûtî’nin el-Câmiü’s-Sâğîr ileel-Münâvî’nin Künûzü’l-Hâkâikadlı eserlerinden alınmıştır.• Muvazzah İlm-i Kelâm: Eserdebaşlıca itikadi ve kelâmi meselelerinyanı sıra modern felsefîakımların tenkidine de çalışılmıştır.• Mülehhas İlm-i Tevhîd Akâid-iİslâmiye• Dini Bilgiler: <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı’nda çeşitli görevleriçin yapılan imtihanlara girecekkimseler için sorulu cevaplıolarak hazırlanmıştır.• Dîni ve Felsefî Ahlâk Lügatçesi:Konuşma dilindeve edebiyatta kullanılan770 kelimenin açıklandığıbir eserdir.• Kur’ân-ı Kerîm’den Derslerve Öğütler• Yüksek İslam Ahlakı• Ashâb-ı Kirâm HakkındaMüslümanların Nezih İtikatları•Kaynaklar:Rahmi Yaran, “BİLMEN, ÖmerNasuhi”, VI, 162-163<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı TeşkilatAlbümü, Ankara, 2010, I, 27Talip Türcan, “Bir Fıkıh Âlimi OlarakÖmer Nasuhi Bilmen”,İslam Hukuku AraştırmalarıDergisi, s. 6, 2005, 427-438Nesimi Yazıcı, “Ömer NasuhiBilmen’in Sebîlü’r-Reşâd veBeyânü’l-Hak’taki MakaleleriÜzerine Bir DeğerlendirmeDenemesi” <strong>Diyanet</strong> İlmi Dergi,c. 33, s. 3, Ankara, 1977Hüseyin Elmalı, “Şiirleriyle ÖmerNasuhi Bilmen”, <strong>Diyanet</strong> İlmiDergi, c. 34, s. 2, Ankara,1998Şükrü Arslan, “Bilmen Tefsiri’ninTefsir Literatüründeki Yeri”,AÜİFD, Erzurum, 2002, s. 18,7-17Selçuk Coşkun, “Ömer NasuhiBilmen’in ‘500 Hadisi Şerif’Adlı Eserinin Hadis İlmi AçısındanTahlili”, Ekev AkademiDergisi, c. 1, s. 2, 1998Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |55


BİR AYET BİR HADİSSalih ŞENGEZER<strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıBasılı Yayınlar Dairesi BaşkanlığıHER ZORLUKLA BİRLİKTEİKİ KOLAYLIK VARDIR!. ً ْ ُِفإن مع الْعسر يسرا . ِ َّ َ َ ُ ْإن مع الْعسر يسراالعسرالعسريسرً ُْ َِِ َّ َ َ ُ ْElbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır.Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. . ً ْ ُ َِ ُ ْ ِ ُ ْ ً . ِ َّ َ َ ُ ْ(İnşirah 94/5-6). ً ْ ُ ِِ ُ ْ ً . ِ َّ َ َ ُ ْ‘zorluk (el-Usr / )’ sözcüğü karşılamaktadır. . Şu . ً ْhalde ُ ِ. ِ َّ ْ bu ُ َ ًَ ْ ُ ِِ ُ ْ ً . ِ َّ َ َ ُ ْْ ُ ً ََُِْAllah Teâlâ, İnşirahSûresi’nin baş tarafında‘Peygamber Efendimizingöğsünün yarılmasını’, ‘belinibüken yükünün kaldırılmasını’ve ‘adının yüceltilmesini’hatırlattıktan sonra insanlarınhiç akıllarından çıkarmamalarıgereken bir ilkeyi zikretmiştir.Bu ilke de ‘her zorlukla birliktemutlaka bir kolaylığın bulunduğu’düsturudur. Bununakabinde de bir iş tamamlanıp,kolaylığa erişildiği zaman, yenibir işe başlamak gerektiği vesadece Allah Teâlâ’nın rızasınınistenmesi dile getirilmiştir. Tabibu hitap görünüşte RasulullahEfendimiz’e olsa da, O’nunşahsında tüm mü’minler içingeçerlidir.Ayet-i kerimede temel birilke olarak zikredilmiş olan ‘herzorlukla birlikte mutlaka birkolaylığın bulunması’ durumu,ayetin lafzına edebi bir gözlebakıldığında şöyle yorumlanmaktadır:İlk ayette yer alan‘Şüphesiz her zorluğun yanındabir kolaylık vardır’ ifadesindekielif-lâm takısıyla marife olduğuiçin, devamında gelen ayettegeçen ‘zorluk (el-Usr / )’ifadesiyle aynı olguyu ifade etmektedir.Bununla birlikte ilkayetteki kolaylık (yusr / ) ifadesiile ikinci ayette geçen kolaylık(yusr / ) ifadesi nekraoldukları için ayrı ayrı olgularıع الْعسر يسرا إن مع الْعسر يسرار يسرا إن مع الْعسر يسرار مع يسرا الْعسر إن مع يسرا إن الْعسر مع يسرا الْعسر يسراالعسرالعسرالعسرالعسريسريسرالعسرالعسرالعسريسرالعسريسرiki ayetin anlamı şöyle olmaktadır:‘Elbette her zorluğunyanında bir kolaylık vardır. Gerçekten,(aynı) zorlukla beraberbir kolaylık daha vardır.’Rivayet olunduğunagöre, Rasulullah (s.a.v) bu ayetinince ferahlık ve neşe içindegülerek çıkmış, “bir zorluk ikikolaylığı yenemez”, “Zorluklaberaber bir kolaylık vardır, zorluklaberaber bir kolaylık vardır.”demiştir. Efendimizin buifadeleri de yukarıdaki izahatile açıklanmıştır.Netice itibariyle Allah’ave ayetlerine imanı tam olankula düşen, bir zorluk, sıkıntı,meşakkat ya da külfet durumuylakarşılaştığında ayettebildirilen kolaylıklardan bahşetmesiiçin Cenâb-ı Hakk’ayalvarmaktır. Zira Müslümanlarınilk öğrendikleri dualardanolan ve sık sık yaptıkları RabbiYessir duası da bu anlayışın birneticesidir: Rabbim (işlerimi)kolaylaştır, zorlaştırma! Rabbimhayırla tamamla! •56 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


SAĞLIK KÖŞESİProf. Dr. Mehmet Akif ÖztürkTDV Özel 29 Mayıs Hastanesiİç Hastalıkları ve Romatoloji UzmanıRomatizmal hastalıklartoplumda sık görülenproblemlerdir.Çoğunlukla uzun süren ve doğruteşhis ve uygun tedavi edilmediklerisürece yaşam kalitesiniazaltan, sakatlık ve işgücükaybı yapabilen hastalıklardır.Romatizmal şikayetler arasındaen sık görüleni eklem ağrısıdır.Ancak her eklem ağrısı romatizmaolarak kabul edilmemelidir.Çünkü sıklıkla eklem etrafındakiyapılardan, kas veya kemiklerdenkaynaklanan ağrılar eklemağrısı ile karışabilir. Bu ağrılaren sık incinme, zorlanma gibimekanik etkilere bağlı olarakgelişir. Bu nedenle, eklem ağrısıile gelen kişide ilk yapılmasıgereken, öncelikle ağrının gerçekteneklemden kaynaklanıpkaynaklanmadığının değerlendirilmesidir.İyi bir öykü ve fizikmuayene ile bu ayırımı yapmakmümkündür. Şikayetlerin başlamasındanönce zorlama veyakaza öyküsünün varlığı, şikayetleriniş yaparken daha fazlaiken istirahatte daha az olması,muayenede yapılan belirliprovokatif testler ile ağrınıntetiklenebilmesi, bu çeşit ağrınedenlerini ortaya koymamızayardımcı olur. Ayrıca yaygın ağrılıdurumlar, vitamin eksiklikleri,tiroid bezinin az çalışmasıile ortaya çıkan ağrılı durumlarıda eklem ağrısından dikkatli birmuayene ile ayırt etmek çoğuzaman mümkündür.Eklem kaynaklı ağrılarınromatizma olma ihtimali dahafazladır. Ancak “romatizma” kelimesitek bir hastalığa işaret etmemektedir.Romatizmal hastalıklarınçeşidi fazladır (Tablo 1).Bu hastalıklar kabaca ihtihabiolan ve olmayan romatizmalarolarak ayrılabilir. Böyle bir ayırım,hastalıktan kaynaklanacakolan hasarı öngörebilmek açısındanpratik fayda sağlayabilir.İltihabi olayların belirgin olma-Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |57


SAĞLIK KÖŞESİdığı “ihtihapsız” romatizmalara örnekolarak, halk arasında “kireçleme”olarak da bilinen osteoartrit (artroz)verilebilir. Bu hastalık özellikle 50 yaşüzeri insanlarda sık görülür, eklemdehasar yapabilir, ancak belirgin iltihabaneden olmaz ve eklem haricindekiorganlarda hasar yapmaz. Artroz, romatizmalhastalıklar arasında, iltihabihastalıklara göre çok daha sık görülür.Öte yandan iltihabi romatizmalhastalıklarda, eklem haricinde kalp,böbrek, karaciğer, akciğer, göz, beyin,cilt gibi diğer organlar da etkilenebilirve bu organlarda sıklıkla kalıcı olabilenhasarlar meydana gelebilir, hattahasta kaybedilebilir. Bu nedenle, ağrınıneklemden kaynaklandığına kararverildikten sonra, eklemde iltihabiözellik bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.Eklem ağrısının istiharatteazalma göstermemesi, geceleyin artmasıiltihabi ağrılar için çok önemlibir özelliktir. Hastalar çoğu zamansabahın ilk saatlerinde tutukluktan,yani etkilenen eklemi zor kullandıklarından,ancak günün ilerleyen saatlerindekısmi bir rahatlamadan bahsederler.İltihaplı eklemde hassasiyetolur, bazen şişlik, ısı artışı, kızarıklıkfark edilebilir, hareketleri de çoğu zamankısıtlı ve ağrılıdır. Bununla birlikte,kalçalar, leğen kemikleri gibi dahaderin eklemlerde şişlik, kızarma gibibulgular saptanamayabilir.Vücudun hangi ekleminin tutulduğu,eklemlerin ne şekilde tutulduğuromatizmanın çeşidini saptamakaçısından önemlidir. Örneğingut ve ailevi Akdeniz ateşi tekrarlayaneklem iltihabı yaparken romatoidartrit birden fazla eklemi simetrikolarak tutar ve tipik olarak tutulaneklemlerde sürekli iltihapbulguları saptanır. Ankilozanspondilit (iltihaplı omurga romatizması)daha çok bel, kalçave omurgayı tutar, daha az sıklıklaayaklar ve dizleri tutar, ellerinadiren etkiler. Akut eklemromatizmasında ise yer değiştireneklem iltihaplanması tipikbulgudur. Tutulan eklemler vetutulum tipi haricinde, eklemdışı bulgular da tanı açısındanipucu verebilir. Behçet hastalığındaağızda çıkan yaralar,gözde iltihaplanmalar, cilt yaralarıtipik bulgular iken, sedefromatizmasında %90’dan yüksekihtimalle ciltte sedef yaralarısaptanır. Bazen sık kanlıishaller ve kilo kaybı barsakiltihabı ile ilişkili romatizmayıgösterir, bazen de tekrarlayankarın ağrısı ve ateş, aileviAkdeniz ateşi tanısı koydurur.Ağız ve göz kuruluğu Sjögrensendromunu, ellerde soğuk havalardabelirginleşen morarmabeyazlaşma gibi renk değişikliklerisklerodermayı düşündürebilir.Romatizmaların eklemdışı organları (böbrek, akciğer,kalp, karaciğer, beyin, cilt, gözgibi) tutabileceği, hatta bazeneklem şikayetinden önce buorganlarda hasar ile başlayabileceğide unutulmamalıdır.Bunun tersine, bazen romatizmadışı hastalıklar da romatizmayabenzer bulgular yapabilir.Bunların arasında brucella,verem, infektif endokardit (kal-bin iç kısmının mikrobik iltihabı) gibimikrobik hastalıklar ve bazı kanserlersayılabilir. Bu nedenle, romatizmatanısı koyarken çok dikkatliolunmalı, şüpheli durum varsa eldekiimkanlar ölçüsünde tüm tanısalişlemler yapılmalıdır.İltihabi romatizmal hastalıklarınnedenleri ve oluş mekanizmalarıtam olarak bilinememektedir. Ancakgenel olarak vücudun kendi dokusunutanıma yeteneğinin ve/veya iltihabiolayları kontrol etme yeteneğininkaybolmasından bahsedilebilir.Bu şekilde vücut kendi organlarınıyabancı bir doku gibi görerek tahripetmeye başlar, kontrol edilemeyeniltihabi olaylar da vücuda zarar verir.Hastalarda ailesel yatkınlık önemlidir,ancak tek etken değildir. Birçokromatizma hastasının birinci dereceakrabalarında romatizma bulunmamaktadır.Ancak ailede bir romatizmahastasının olması, kişide benzerbir romatizmanın gelişmesi açısındanrisk artışı getirir. Yine de hastalığınbaşlamasında çevresel faktörlerinrolü de büyüktür. Bu çevresel faktörlerarasında bazı mikroplar, toksinler,bazı özel hastalıklarda ultraviyoleışık, aşırı stres, sigara kullanımı sayılabilir.Ancak bu etkenlerin her birisikolaylaştırıcı faktör olarak rol oynayabilir.Çünkü aynı faktörler birçokkişide romatizma oluşturmamaktadır.Yaygın kanaatin aksine, yağmurve nem gibi mevsimsel faktörlerinromatizma üzerine belirgin bir etkisiyoktur. Yağmurlu ve soğuk havalardabazı kişilerce hissedilen sızı ve ağrılar,sadece kişinin soğuk hava ve nemekarşı hassasiyetidir.58 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Romatizmal Hastalık Tanısı İçinKullanılan TetkiklerRomatizmal hastalıkların tanısı ve takibindekullanılan testleri 3 ana gruptaincelemek mümkündür.1. Temel TestlerRomatizmal hastalıklar kan tablosunda,karaciğer testlerinde, böbrektestlerinde bozulma yapabilir. Bununharicinde romatizma tedavisinde kullanılanilaçlar da kansızlık, trombositdüşüklüğü, beyaz küre düşüklüğü,kan şekeri yüksekliği, karaciğerdehasar, idrarda protein kaçağı gibiyan etkilere yol açabilir. Bu nedenlebaşvuran her hastada tam kan sayımı,kan şekeri, karaciğer fonksiyontestleri, böbrek fonksiyon testleri,idrar analizi istenmelidir. Bu testlerinistenmesinde amaç, hem hastalığabağlı tutulum olup olmadığının saptanması,hem de muhtemel ilaç yanetkisini takip edebilmek için tedaviöncesi değerlerin belirlenmesidir.2. İltihabi ParametrelerBaşta eritrosit sedimentasyonhızı ve C reaktif protein olmaküzere, bazı kan parametrelerikanda iltihabın olup olmadığınıgösterebilir. Ayrıca bu parametrelerindeğerleri, iltihabınşiddeti ile genel bir paralellikgösterirler. Yani şiddetli ihtihapdurumunda daha yüksek olurlar.Ancak bu testler doğru yorumlanmalıdır.Çünkü bu testlerromatizmal olmayan iltihabidurumlarda da yükselebilirler.Örneğin basit soğuk algınlığıgibi mikrobik hastalıklarda dailtihap parametrelerinde geçiciyükselmeler olabilir. Birçokmikrobik hastalık haricindeyaralanmalar, ameliyatlar, yanık,kanser gibi durumlardada iltihap testleri bozulabilir.Nadiren, herhangi bir nedenolmadan da iltihap testlerindeyükselmeler saptanabilir. Sonolarak, bazen aktif iltihabi romatizmalbir hastalık olsa bile,kandaki iltihap testleri normalsınırlarda kalabilir. Bu nedenlerdendolayı, iltihap testlerinidoğru yorumlamak, laboratuartestlerini hastanın şikayetleri vefizik muayene bulguları ile birliktedeğerlendirmek gerekir.3. Tanısal TestlerRomatoloji uygulamalarındatanı koymak amacıyla geliştirilmişbirçok kan testi vardır.Romatoid faktör ve antinükleerantikor bunlardan en çok kullanılanıdır.Hastanın şikayetlerinegöre birçok değişik test de istenebilir.Örneğin romatizmayıtaklit eden bir mikrobik hastalık olanbrucella tanısı için kullanılabilecekkan testleri de mevcuttur. Ancak bilinmelidirki her test için yanlış sonuçlarçıkabilir. Yani hasta olan kişilerdetestler normal gelebilirken hastaolmayan kişilerde de zaman zamanyalancı pozitif sonuçlar ile karşılaşılabilir.Bu nedenle, az önce yazdığımızgibi testler dikkatli bir şekilde hastanınşikayetleri ve muayene bulgularıile birlikte değerlendirilmelidir. Kantestleri haricinde röntgen, ultrasonografi,bilgisayarlı tomografi, magnetikrezonans görüntüleme, ekokardiyografi,EMG gibi farklı yöntemlere,bazen de biyopsilere başvurulabilmektedir.ASO isimli testten bahsetmektefayda vardır. Bu test, sadecebir tek çeşit romatizmanın tanısındayardımcı olabilecek iken, ne yazık kibirçok meslektaşımız tarafından halaromatizma için bir tarama testi olarakkullanılmaktadır. ASO, sadece birçeşit bakteri sonrası reaksiyon olarakgelişebilen akut romatizmal ateş isimlihastalığın tanısında yardımcıdır. Buhastalıktan şüphe edilmiyor ise istenilmemelidir.Ayrıca herhangi bir eklemşikayeti olmayan bir kişide ASOyüksek diye tedavi verilmemelidir,çünkü bahsedilen mikrobik hastalıktansonra ASO değeri kanda birkaç aydaha yüksek kalabilir.Romatizmal HastalıklarınTedavileriİltihapsız romatizmaların kesin tedavisine yazık ki yoktur. Bu hastalıklardatedavi, hastanın şikayetleriniazaltmaya yarayan analjezikler vefizik tedavi uygulamaları ile sınırlıdır.Ancak yaşam kalitesini artırmayayarayan hayat stil değişiklikleri deTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |59


SAĞLIK KÖŞESİhastaların daha az ağrılı ve daha konforlubir hayat sürmelerine yardımcıolur. Bunun haricinde uygun hastalarayapılan ortopedik müdahaleler ileçoğunlukla iyi sonuç alınır. Banyo vekaplıca tedavileri de, bu hasta grubundabir çeşit fizik tedavi kapsamındadeğerlendirilebilir.İltihabi romatizmal hastalıklardatemel tedavi ilaç tedavisidir.Uygun ilaç tedavisi ile hastalar büyükoranda rahatlar. Yürüyemeyen,basamayan, tutulan eklemleri kullanamayanhastalar, uygun tedavi sonrasısağlıklarına kavuşabilirler. Hattavaktinde yapılan iyi ilaç tedavisi ile,yaygın kanaatin aksine, romatizmalhastalıktan tamamen kurtulmak bilemümkün olabilir. Kullanılan ilaçlarınçoğu, fazla çalışan vücut savunmasistemini dengelemeye yardımcı olanilaçlardır. Ancak ilaç tedavisi uzunsürmelidir. Sıklıkla ömür boyu tedavigerekebilir. Bu nedenle kullanılanilaçların yan etkileri iyi bilinmelive uygun tedbirler alınmalıdır.Örneğin karaciğer üzerine yanetki yapabilecek bir ilaç kullanılıyorise belli aralıklarla karaciğertestleri yapılmalı, olumsuzbir durum varsa ya yan etkiyapan ilaç dozu azaltılmalı yada değiştirilmelidir. Bunun haricinde,iltihabi kontrol edenilaçların yan etkilerini azaltmakiçin bazı destek tedavileri deverilebilir. Fizik tedavi ve kaplıcagibi yöntemler, iltihabi romatizmatedavisinde genel olarakuygulanmaz. Ancak seçilmişvakalarda, hastalıktan kaynaklananmalüliyetin rehabilitasyonuamacıyla uygulanabilirler.SONUÇRomatizmal hastalıklar toplumdayaygındır. İltihabi romatizmalarise daha az sıklıktadır,ama eklem dışı organlarda dahasar yapabilmeleri ve bazende hayatı tehdit edebilmelerinedeniyle daha tehlikelidirler.Romatizmayı teşhis etmek vetipini belirlemek için birçok testkullanılabilir. Ancak romatizmatanısında kullanılan testlerinromatizma olmayan hastalardada pozitif olabilecekleri, bazende romatizma hastalarında negatifsonuç verebilecekleri unutulmamalıdır.İltihabi romatizmalhastalıklar tedavi edilebilir,ancak tedavi sürece uzundur.Bu nedenle kullanılan ilaçlarınyan etkileri iyi bilinmeli ve takipedilmelidirler. Tedavi sırasındasorun oluşur ise durum tekrardeğerlendirilmeli, tanı yanlışlığı,tedaviye bağlı yan etki, veyaromatizma haricinde başka birhastalık varlığı gibi ihtimallergöz ardı edilmemelidir. •Tablo 1. İltihabi romatizmal durumlardan bazıları• Romatoid artrit• Erişkin Still hastalığı• Sistemik lupus eritematozus (SLE)• Antifosfolipid antikor sendromu• Sjögren sendromu• Sistemik skleroz (skleroderma)• İnflamatuvar miyopatiler (iltihabi kas romatizması) (dermatomiyozit, polimiyozit)• Polimiyalji romatika• Vaskülitler (damar iltihapları) (temporal arterit, Takayasu arteriti, poliarteritis nodosa, Wegener granülomatozu,Churg Strauss sendromu, mikroskopik polianjiitis, Henoch-Schönlein purpurası)• Behçet hastalığı• Ailevi Akdeniz ateşi (FMF)• Ankilozan spondilit (omurga romatizması) ve diğer seronegatif spondiloartropatiler (psöriatik artrit-sedefromatizması, reaktif artrit)• Akut eklem romatizması• Gut, yalancı gut60 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


YENİ YAYINLARIMIZPROF. MUHAMMED B. TAVÎT ET-TANCÎİslâm Düşüncesi ÜzerineMAKALELEREditör : PROF. DR. SÖNMEZ KUTLUDinin emirleri ve mükellefiyetleri, sadece insanın aklını muhatab almıştır.Düşünme, anlama ve mes’uliyet yüklenme kudretini kaybetmişolan bir kimse dinî mükellefiyetlere muhatap değildir. Din, insanda düşünmekuvveti ve dinî emirleri anlama kudreti mevcut olduğu müddetçevardır. Dinî emirleri anlayacak vasıtası bozulan veya onu kaybeden kimseiçin din diye bir şey yoktur. Bu sabit gerçek bizi şu kanaata ulaştırıyor:Dinler, insana hitap ederek onu mükellef kıldığında, insanı, bütün sıfatları,kuvvetleri, meyilleriyle ve bu kuvvetlerden ve meyillerden doğacakeserleri, maddî ve manevî fiilleriyle beraber kabul etmiştir. Dinler bir günbu kuvvetlerden veya dinî emirler ve tekliflere muhalif bir davranış zuhuretmesin diye mükellefiyetlerini yüklediği insandan, kuvvetlerinden herhangi birini muattal kılmasını emretmemiştir. Bundan dolayı, insanın aklı,onu başkalarından ayıran özelliğini teşkil etmiş ve sadece bu özelliğindenötürü, dinin prensipleri ve mükellefiyetlerine muhatap bulunmuştur. Veyine bu akıl vasıtasıyla insan, dînin hitabını ve emirlerini anlar. Umumîolarak bu akıl, kendisine güvenilir, hükmü makbûl ve dinî ve ilmî meselelerde kendisine başvurulan bir hakem durumundadır. Buradan şunu anlıyoruzki; din ve ilim insanın hayatında doğru yolu bulmak için başvurduğu ikiesaslı rehberini teşkil etmiştir.Şeyh Gâlib edebiyât sahnesine çıktığı zamanda yani XVIII. yüzyılın son çeyreğindeDivân şiiri bilhassa Nâbi tesiri altında bulunuyordu. Şeyh Gâlib,“Hüsn ü Aşk” adlı eserinde “Eski şâirlerin taze mazmûn bırakmayarak hepsinitükettiklerini, zamâne şâirlerinin ise eskileri taklidden başka bir şey yapmadıklarını,halbuki sanatın, şahsiyet ve yenilik demek olduğunu, başkalarını taklidetmekle sanat eserleri vücuda getirilemeyeceğini” ifade etmektedir. Ona gelinceyekadar, asırlardan beri yetişmiş büyük şâirler, muhtelif şiir nev’ilerinde enyüksek örnekleri vermişlerdi. Fuzûlî, Bâkî, Nedîm’i, ne mesnevîde, ne kasîdede,ne de gazelde onların üstüne çıkmanın imkansız olduğunu gören, diğer taraftanda mutlaka bir yenilik yapmak lüzumunu duyan Gâlib, kendinden önce gelenşâirlerin kullandıkları mazmûnları, sembolleri, yeni parlak renklerle boyayarakyeni bir tarz meydana getirmeye muvaffak olmuş bir şâirdir.Şeyh Gâlib, divân şiirine bir yenilik getirmiştir. Onu yalnız “Hüsn ü Aşk”şâiri sanmak da doğru değildir. Divân dikkatlice tetkik edildiğinde, şâirin kudretive hususiyeti kaside başlangıçlarında, müsemmâtlarda ve gazellerinde deaçıkça görülür.Divân tenkidli metindir. Ayrıca Sultan III. Selim tarafından 1207 / 1792 yılındahattat Ahmed Yüsri b. Muhammed Nazif’e yazdırılmış orjinal metin kitabınsonunda yer almaktadır.Elinizdeki bu eserde, Osmanlı şiirinin tekâmülü üzerinde müessir olmuşbu kudretli şâiri daha iyi anlamak için şiirleri mısra mısra incelenerek dinî,tasavvufî ve edebî unsurlarını tespit ederek şiirlerinin özlü bir tahlili yapılmaksuretiyle şâirin ilham kaynağı ortaya konmaya çalışılmıştır.ŞEYH GÂLİB DÎVÂNITürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni |61


YENİ YAYINLARIMIZİSLÂM MEDENİYETİ TARİHİPROF. DR. İBRAHİM SARIÇAMPROF. DR. SEYFETTİN ERŞAHİNİlim, sanat, birlikte yaşama tecrübesi ve hoşgörü başta olmak üzereçeşitli sahalarda insanlığa önemli katkılarda bulunmuş olan İslâmmedeniyetinin, bir taraftan medeniyetlerarası ilişkilerin son dereceönem kazandığı, diğer taraftan medeniyetler çatışması tartışmalarınınyaşandığı günümüzde, esasında hemen her yönününün bir dizi çalışmakonu yapılması elzemdir.Geniş bir coğrafyada yüzyıllar boyunca hakim olan İslam medeniyetindemünferiden veya bazı mevzii olumsuz gelişmeler yaşanmışsada, bu çalışmada esas olarak söz konusu medeniyetin insanlığaönemli katkılar sağlamış olan yönleri/tecrübeleri tanıtılmıştır.Konular ele alınırken ayrrıntıya girilmemiş, temel fikirler verilmekleyetinilmiş; özellikle klasik dönem ve İslâm coğrafyasının geneli gözönünde bulundurulmuş; ancak bazı konularda Türk tecrübesi birazdaha vurgulanmıştır.HADİS VE BİLİMDR. OSMAN ORUÇHANSon zamanlarda, hadislerin sıhhati ve anlaşılması konusunda klasikyöntemin yetersizliklerini ortaya koyan çalışmalar yapılmış, yeniyöntem arayışlarına gidilmeye başlanmıştır. Bu eserde, pozitif bilimlerinilgi alanına giren hadis metinlerinin sıhhatinin belirlenmesindeve bunların bilgi değerinin tespitinde modern bilimin verilerinden yararlanmakonusu tartışılmaktadır. Tarih boyunca İslam âlimlerinin bukonuda ne yaptıkları, nasıl düşündükleri ortaya konulmuş, ret veya kabuledenlerin gerekçeleri değerlendirilerek bu tür hadisleri tetkik vetenkitte takip edilecek bir yöntem önerisi sunularak pek çok uygulamaörneği verilmiştir.62 | Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Haber Bülteni


Vakıf geleneğinin çağdaşbir versiyonu olarak 13Mart 1975 tarihinde kurulanTürkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıVatandaşlarımızın desteğiyle37 yaşına girdi.Toplumsal huzuru, dayanışmayı,barış ve birlikteliğisağlayan her çabayı, toplumundini, sosyal ve kültürelgelişmesine yönelik her faaliyetiönemseyen Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı, sosyal sorunlar karşısındaduyarsız kalmamayı,bunların giderilmesi ve şartlarıniyileştirilmesi yönündeçok yönlü ve uzun soluklubir çaba göstermeyi insani vedini bir görev kabul etmiş vebu alanda siz değerli vatandaşlarımızındesteğiyle önemlihizmetlere imza atmıştır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı;bundan böyle de hem yurtiçinde toplumumuzun, hemde yurt dışındaki soydaş vedindaşlarımızın beklenti veihtiyaçlarını dikkate alarak,kaliteli hizmet anlayışını enüst seviyede vererek, kaliteyisürekli iyileştirme prensibiylefaaliyetlerini gerçekleştirecektir.“İnsanların en hayırlısı,insanlara faydalıolandır” düsturuyla hareketeden Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı,siz değerli vatandaşlarımızınmaddi ve manevi destekleriyle;hizmet alanlarının çeşitliliğive toplum hayatınınher kesitini gören vizyonu ilebenzeri olmayan bir hizmetve hayır kuruluşu olmaya devamedecektir.Vakfı kuranlar, ona güçve istikamet verenler, onubaşarıyla bu güne getirenler,Türk Milleti’ne böylesine birmüessese armağan edenlerçok az faniye nasip olacak birşerefin sahipleridir. Hayırlarının,Allah katında en makbulhayırlardan biri olmasını temenniediyor, ahirete intikaledenlere Allah’tan rahmet,hayatta olanlara sağlık, saadetve uzun ömür diliyoruz.Ayrıca; kurulduğu gündenitibaren, Vakfımızın niyetve istikametini, şaşmazbir sağduyuyla okuyan, hertürlü desteğiyle her zamanyanımızda olan asil milletimize;temel hizmetlerimizdeyolumuzu açan, bize güç vedestek veren devletimize; yakınilgileriyle ve her zamanyadedeceğimiz hassasiyetleriyle,tecrübelerinden ve tavsiyelerindendaima faydalandığımızdevlet adamlarımızateşekkür ediyoruz.TÜRKİYE DİYANET VAKFI

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!