12.07.2015 Views

ankara'da mimari biçim endişeleri - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

ankara'da mimari biçim endişeleri - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

ankara'da mimari biçim endişeleri - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Cumhuriyet Dönemi Ankara'sındaMimari Biçim EndişesiYILDIRIMYAVUZTarih boyunca politik ve ekonomikolaylardan etkilenmeyen ve sosyal çevredenkopuk olarak gelişen bir sanat düşünmekyersiz olur.Milletlerin kültürel geçmişlerini belirleyensanat, daima oluştuğu çağın politik,ekonomik ve sosyal yönlerini yansıtmıştır.Milletlerin politik ve ekonomik yönden engüçlü oldukları devrelerde kültürel yöndende en verimli çağlarım yaşadıkları tesbitedilmiştir.Bu açıdan, Osmanlı Sanatının klasik çağısayılan 16. yüzyılda, devletin politik,ekonomik ve sosyal yönlerden en gelişmişdevrini yaşamış olduğunu görüyoruz.17. yüzyıl sonlarından itibaren gerilemedevrine giren bu büyük imparatorluğununkültür ve sanatında da bir yozlaşmamnbaşladığı ve giderek 20. yüzyıl başlarınakadar süren bir çürüme devresine girdiğigöze çarpmaktadır.18. yüzyıldan itibaren batı toplumlarındakisosyo-ekonomik gelişmelerin farkına varanve kendi toplum yapışım çağdaş düzeylereçıkarabilme zorunluğu içinde batıyı kendisinemodel seçen Osmanlı Devleti, üç yüzyılsüren bu batılılaşma çabası içinde kendineözgü kültür ve sanatım yitirmiş, dünyaüzerindeki konumundan ötürü eklektik birtoplum yapısına ve kültüre sahip olmuştur.18. yüzyıldan itibaren batılılaşma çabasınagiren Osmanlı toplumunun sanat alanındagünümüze kadar devam eden özelliği,batılı anlamda bir sanat eğitimi etkisindebatı kaynaklı biçimlerden fazlaca etkilenmişolmasıdır.III. Selimle başlayan, çağdaş Avrupadüzeyine erişme çabaları içinde batılısanatkâr ithali, Avrupa biçimlerininOsmanlı İmparatorluğunda yerleşmesine yolaçmış, bu biçim aktarmaları Türkmilliyetçiliğinin etken olduğu II. Meşrutiyetdevresinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarındabile Türk sanatını etkilemekten gerikalmamıştır.Türk yapı sanatında özellikle hissedilenBatı etkisi, Cumhuriyet rejimininsosyo-ekonomik yapısına uygun olarakgünümüze kadar devam etmiş ve kanımcaTürkiye Cumhuriyetinde mimarlık sanatı,batılı örneklerin başarılı ya da başarısıztekrarlarından öteye gidememiştir.Cumhuriyet devri mimarlığımızı, ekonomikilkeler ve programlar ışığında biçimbütünlüğü gösteren beş ayrı devredeincelemek mümkündür.1923 ile 1930 arasını kapsayan ilk bölümde,1908 de başlayan milli sanat çabalarınınyeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyetininilk devresinde de devam ettiğini ve II.Meşrutiyet devrinden beri birkaç mimartarafından öncülüğü yapılan milli <strong>mimari</strong>biçimlerinin yeni başkent Ankara'da dauygulandığını görmekteyiz.Fransız ihtilali ile başlayıp özellikle 19.yüzyılın ikinci yarısında arkeoloji ilminin,gelişen uluslararası haberleşme imkânlarınınve dolayısıyle ortaya çıkan tarihçilik yani"historieism" akımının yardımları ilegelişen ve ilk önce Avrupayı ve özellikleBalkanları, daha sonra da bütün dünyayısaran milliyetçilik hareketleri, milletlerinkendi kökenlerini araştırmalarına vedolayısıyle özgürlük çabalarına girişmelerineyol açmış, bu da dünyada yeni yeni iriliufaklı bir çok devletin ortaya çıkmasınasebep olmuştur.Yüzyıllar boyunca refah içinde yaşayan birmilletler topluluğu görünümünde olanOsmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyıl boyuncabu milliyetçilik akımlarından ötürü,bünyesinden bir çok ufak tefek devletinkopmasına şahit olmuş, sonuç olarak buimparatorluğun esas kurucusu olan Türklerinmilliyetçilik hareketine giriştiği görülmüştür.Özgürlük yolunda giderek gelişen olaylarçeşitli Avrupa ülkeleri paralelinde, Osmanlıhanedanının ortadan kaldırılması ile sonbulmuş ve 1923 yılında yeni TürkiyeCumhuriyeti kurulmuştur.Atatürk Ankara'sının bu devrede, eski'payitaht' İstanbul'un yerini alarak, yenidüzenin gösteri alanı olarak ortaya çıktığınıgörmekteyiz.Cumhuriyet ilan edildiği zaman, kale veeteklerinde yer almış 20. 000 nüfuslu ufakbir kasaba görünümünde olan ve 13 Ekim1923 gününde Türkiye'nin yeni başkentiolarak kabul edilen Ankara, (1 )Cumhuriyetin ilk on yılında hemen buyerleşme alanının civarında, İstasyon ileUlus Meydanı ve Cebeci arasındaki bölgedeyoğun inşaat faaliyetlerine sahne olmuştur.Yeni Türkiye Cumhuriyetinin bu ilk onyılında, ekonomik alanda özel teşebbüsüdestekleyen ve milli sermaye birikiminisağlayacak tedbirlerin alındığım görüyoruz.Yalçın Küçük bu dönemin temel çizgisini,devletin de katılması ile kapitalistleşmesürecinin hızlandınlmağa çalışılmasındagörür. (2)4 mart 1924 de toplanan İzmir İktisatKongresinde alınan kararların etkisi ile,tarım alanında özel teşebbüsü destekleyecekolan Ziraat Bankası devletleştirilmiş, ufaksermaye birikimlerini ise sanayi alanınakaydırmak amacı ile 1925 de İş Bankasıkurulmuştur.Yeni başkent Ankara'da o zamanki ticaretmerkezi olan Ulus ve Anafartalar bölgesinde,


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•veni devletin kudretini ve ruhunu temsiledecek olan kamu yapılarının, yoğun birinşaat faaliyetine sebep olduklarıgörülmüştür. Devletin mali politikasınayardımcı olmak üzere kurulan bankamerkezleri; ( Ziraat Bankası, OsmanlıBankası, İş Bankası), yeni devletmekanizmasının resmi binaları; (MaliyeBakanlığı, Halk Partisi Genel Merkezi," II. B. M. M. " ), gelişmekte olan kentinihtiyaçlarına cevap verecek olan çeşitlifonksiyonlardaki binalar; (Ankara Palas,Belvü Palas, Evkaf tiyatro ve apartmanları,)yeni milli kültür ve eğitim politikasımyansıtan kuruluşlar; (Gazi EğitimEnstitüsü, Türk Ocakları Genel Merkezi,Milli Müze, çeşitli ilkokullar), cumhuriyetinilk on yılında, inşaat sektöründe inşaatmalzemesi ticareti yolu ile özel teşebbüsesermaye birikimi sağlayan en mühimyatırımlar olmuşlardır. Devletistatistiklerine göre ana yatırımmaddelerinden olan inşaat malzemesiithalatı 1953 yılına kadar giderek artışgöstermiş, (3) bu da inşaat malzemesiithalât ve ticareti ile uğraşan firmalarınzenginleşmesine yol açmıştır.Devrin <strong>mimari</strong> anlayışını görmek için ise,o zamanki gazete ilan ve haberlerine gözatmakta fayda vardır.8 ocak 1923 tarihli Hakimiyeti Milliyegazetesinde çıkan İstanbul, Bahçekapı,Anadolu Han, 5 numarada faaliyet gösterenMimar Mukbil Kemal imzalı bir ilânda;"Tahrip edilen şehir ve köylerimizin yenidentesis ve imarı için muktazi bilumumteşkilât-ı <strong>mimari</strong> ve fenniyesi projelerinitersim ve tatbikini kabul eder, kezâlik hernevi mebali-i âliye, âbide, mektep, cami,hamam, hastane, otel, gazino, tiyatro vesinema, sıhhi evler, değirmen, fabrika,çiftlik ebniyesi inşaat ve tamiratına aitprojelerin, ithiyacât ve tezkiyât-ı hazıraifenniyeye tevfikan, Türk tarz-ı <strong>mimari</strong>sindetanzimi ilk tatbikatının icrâsını müsâitşerait tahtında taahhüt eder" (4)denilmektedir.Bu ilandan anlaşılacağı gibi zamanın<strong>mimari</strong> biçimlerinin Türk tarzında olmasıyeni devletin milli ilkeleri açısındanaranılan bir niteliktir.Sanatta milli biçimlerin devlet tarafındanbenimsendiği ise, bu devirde Ankaradafaaliyette bulunan yabancı mimarların bilebu ilkelerin ışığı altında projelerinigerçekleştirmelerinden anlaşılmaktadır.Milli Türk <strong>mimari</strong>sinin özellikleriniincelediğimiz zaman değişmez bazı kurallarınbütün bu devir yapılarında uygulanmışolduklarım görürüz.II. Meşrutiyet devrinden itibaren özellikleMimar Vedat Tek ve Mimar AhmetKemâlettin Beyler tarafından öncülüğü yapılanMilli Mimari biçimleri aslında bu ikimimarın batı etkisindeki eğitimleri sonucundaTürkiye'ye aktarılmış olan Neo-Rönesans<strong>mimari</strong> kütleleri üzerine Türk milliyetçiliğiaçısından geçerli klâsik devir Osmanlısüslemelerinin bina cephelerineuygulanmasından ibarettir.Binaların değişmez özellikleri, fonksiyonlarıne olursa olsun, giriş aksına ve akslarınagöre, cephelerin ve dolayısı ile planlarınsimetrik olarak tertiplenmeleri vecephelerin Rönesans <strong>mimari</strong>sinin ilkelerineuygun olarak düşey yönde üç ayrı üslup vevadüzen kullanma gereği ile üç parçayabölünmesidir. Bütün 19. yüzyıl Avrupa<strong>mimari</strong>sine temel teşkil eden budüzenlemede klâsik Yunan ve Romaüslupları yerine, basık, sivri veva düzOsmanlı tipi kemerler kullanılmış, kemeraralıklarına Rönesans madalyonları verineSelçûki tarzda işlenmiş taş rozetleryerleştirilmiş, baklava dilimli vevastalakîitli sütun başlıkları, geometrikkabartmalarla süslü silmeler ve desenliçini panolar süsleme unsurları olarakkullanılmışlardır. Ayrıca alt vüzlerinakışlı geniş saçaklar, çok kenarlı veyavuvarlak köşe kuleleri ve sahte kubbeler,devrin biçim özellikleri olarak ortavaçıkmışlardır.Bu özellikler yalnız devlet,kamuyapılarında değil konutlarda da aynenuygulanmıştır. Bunu kanıtlavan örneklerAnafartalarda, Ulus civarında ve Yenişehirbölgesinde bugün bile tektiik görülmektedir.Ayrıca, 23 temmuz 1924 tarihli Ilakimiyet-iMilliye gazetesinde çıkan bir haber devrinkonut biçimlerini aksettirmesi açısındanilgi çekicidir."Evkaf Müdüriyet-i Umûmivesi istasyoncaddesinde yeniden 21 ev yaptırmaktadır.Otelin (Belvü Palas) ikmâl inşaatınabaşlanıyor.Ankara'nın imârı hususunda ilk kat evleriolarak istasyon caddesindeki evlerle MülkiyeHastanesi civarındaki 15 daireyi yaptıranEvkaf Müdüriyet-i Umumiyesi, mütebakiimar ve inşaat faaliyetlerine birkaç gündenberi devama başlamıştır. İstasyoncaddesinden Namazgaha münteki kısımüzerinde ve mevcut binaların alt aksamındaveni binaların temel hafriyatına devamedilmekte olup, şu günlerde vâz-ı esasmerâsimi icra edilecektir. Diğer taraftan,evvelce tenkit ettiğimiz bu sene yapılmaktaolan inşaat hakkında tafsilât almak üzeredün bir muharririmiz, Evkâf Müdiir-üUmûmisi Şemsettin Beve müracaat etmiş,ve inşaat civarındaki tahta bir barakadahergün işlere nezâret ile meşgul bulunanŞemsettin Bey, gerek inşaat hakkında,ve gerekse Müdüriyetçe mutasavver bazıhususata dair mufassal malûmatvermiştir.Yeni Evkaf binaları; istasyon caddesindemevcut evler yanında ve caddeye amûden,Namazgâh'a münteki yol üzerinde bir sıraüzerine beş, ve arkasına üç, ve sanayimektebine doğru açılacak yeni bir yolkenarındaki adaya bir ve mevcut evlerarkasına üç, ve Macar Sefarethanesiittihaz olunan binanın önüne bir evyapılacaktır. Cadde üzerinde veni yapılacakevlerden iki başta olanlar müstakil vekuleli bir tarzda, diğer ikisi avm hizâda veikişer kısımlı olacak ve bunların ortasınaisâbet eden binada keza iki kısımlı ve fakatbiraz geride inşâ edilecektir. Yeniyapılacak evlerle mevcut evler arasındanbir yol açılacaktır. Müstakilen kullanılacakolan cadde üzerindeki evler beşer oda, birrnutbak, bir banyo, ve zemin katında birhizmetçi odası ile kiler, depo, kömürlük veUç helâyı muhtevi olacak ve arkalarınabahçe yapılacaktır.Cadde üzerindeki kule'i evlerden mâda,ortadaki evler ve arkasına yapılacak üç ev,ikişer kısımlı olarak yapılacak, evin altve üst kısımları, müstakilen birer evolarak kullanılacaktır. Bu evlerde dörderoda, bir rnutbak, bir banyo, bir kiler, birhizmetçi odası ve zemin katında depo,kömürlük bulunacak ve icabında ikişerkısımlı evler bir ev halinde istimâledilecektir.Sanayi caddesine doğru yeni açılacak bir yolKenarında yapılacak olan dört kısımlı ev,beher kısımında üç odayı, bir mutbak, birbanyo, bir küçük hizmetçi odası, zeminkatında kiler-deDovu hâvi olacak ve bu dörtkısımlı evin alt kısmı iki ve üst kısmı ikimüstakil ev tarzında yapılacak ve fakatandel icâp bu ev yalnız bir ev halinde dekullanılabilecektir. Binalar kâmilen taştanve betonarmeden yapılacak, ve çatıdireklerinden mâda ahşap aksamı ihtivaetmiyecektir. Binaların saçakları dabetondan olacak, iç sıvaları kireçten, ve dışsıvaları çimentodan yapılacaktır. Evlerinmutbak ve banyoları çini ile yapılacak vehususi banyolar getirtilerek yerlerinekonacaktır. Evkaf otelinde tesis edilecekolan elektrik dairesinden istifade edilmeküzere yeni binalarda elektrik tertibatı dayapılacaktır. Zincirli camie gelen su,ihtiyaçtan fazla olduğu cihetle, yapılacakbir mahzende toplanarak doğrudan doğruyaborular vasıtası ile veni evlere tevziedilmek sureti ile de binalar su ihtiyacâtıtemin olunacaktır. Y'eni evler inşaatınınteşrin-i sâniye kadar ikmâline çalışılacaktır.(5)Gazete haberinde sözü geçen evler ve BelvüPalas Oteli, 1973 senesi vaz aylarındaVakıflar idaresince Merkez Bankasınasatılmış olup, yıktırılarak yerlerineMerkez Bankası ilâve bina inşaatıyapılmasına başlanmıştır.Bu gün artık yerlerinde bulunmayan bukonutların en büyük özellikleri, tariflerindenve planlarından anlaşılacağı gibi;cephelerinin Milli Türk Mimari ilkelerineuygun olarak sivri kemerler ve alçıbezemelerle süslenmiş olmalarına rağmen,aslında Türk yaşam ve kültürüne aykırıölçüde batılı bir planlamaya sahipolmalarıdır. Ankara'da birdenbire artanorta sınıf memur tabakasının konut ihtiyacınıkarşılamak üzere, her türlü konfora haiz,hizmetçi odalı, batıdan ithâl edilmiş banyotekneli, alafranga tuvaletli; bideli, dışadönük planlı bu evler günümüz Ankara'-sındaki konut tipinin ilk örnekleriolmuşlardır. Ankara'nın bu senelerdekigelişmesini gösteren ilk planın nasılyapıldığını, 6 nisan 1925 günlü Hakimiyet-iMilliye gazetesine Şehremini Haydar Beyinvermiş olduğu bir demeçten öğreniyoruz.Buna göre veni Ankara şehrinin, yanibugünkü Yenişehir bölgesinin planı,Almanya'da vaptırılmıştır. Bu plan isePotsdam şehrinin plamna aynen uymaktadır.(6 ) Ayni gazetenin 3 kânunsani 1927tarihli nüshasında ise "illüstrasyon" isimliFransız dergisinden aktarılmış bir yazıda,


aııkara f da <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•yeni Ankara'nın batılı bir gözlemciaçısından eleştirisi yapılmaktadır;"Yaşayan Ankara tamamı ile Cumhuriyetineseridir. İllüstrasyon'un son hüshasındaMösyö Jantiron tarafından Ankara'mızhakkında yazılan makaleyi dünkünüshamızda nakle başlamıştık. YeniAnkara'dan bahis olan kısmım bugün dereediyoruz :Çıplak ovada, Selçuklu kalesinin ayaklarıdibinde uyuyan eski şehrin etrafında yeniAnkara inşa ediliyor. Mamafih, evvelâCumhuriyet merkezini, eski şehiridüzelterek, başlıca sokakları genişleterek,kerpiç evlerin yerine sağlam binalaryaparak, yangın yerlerini de park halinegetirerek kurmak düşünülmüştür. İştebunun içindir ki, Maliye Vekâleti, GaziNumune Mektepleri gibi mühim birkaç bina,eski Ankara dahilinde inşa edilmiştir. ZatenKalenin böğürlerinde mümtaz bazı araziyeyine Adliye Sarayı gibi büyük binalarkurulmaktadır. Mamafih, zemâmedaranumur, eski kasabamn yeniden inşasının çokzamana ve çok masrafa mütevakkufolacağını anladılar. İşte busun içindir ki,civarda yeni bir şehir yapmağı tercihettiler ve bu maksatla 1924 senesinihayetinde Meclise, civardaki bütünsayfiye 1 erin istimlâkine mütedair birkanun lâyihası arzedildi. Yeni Ankara henüzmuazzam bir inşaat yerinden ibarettir.Siyah evli eski kümeden başlayarak hertarafından ovaya doğru yeni damarlarayrılıyor. Müstakbel Merkez-i Hükümetsokakları olacak bu yollar etrafında daAvrupavâri binalar yükseliyor. Hatta bazılarıda bitmiş veya bitmek üzeredir. Bilhassaistasyondan şehre giden ve ihtimamladöşenmiş yol boyunca yapılan binalar hemenhemen tamamen bitmiştir. Bunun tarafeynindeB. M. Meclisi ile müştemilâtı, Divan-ıMuhasebet, Halk fırkası (Eski Meclis)Hakimiyet-i Milliye matbaası, ilâh. . . ,diğer tarafta da muhtelif köşkler, ve elliodalı büyük bir otel yükselmektedir. Buotel, yakında bütün eshab istirahat-i cemibir halde küşat edilecektir. İşte diğer bircaddede de gösterişli bir bina daha;Postahane. Bundan biraz ötede Mahzen-iEvrak binası iskeleleri arasında yükseliyor.Ziraat Bankasının da temelleri atılmıştır.Diğer bir cihette Milli Müzenin vaz'ı esasmerâsimi, geçen sonbaharda Gazi PaşaHazretlerinin de hazır bulunduğu muhteşembir merasime sebep oldu. Yerli bir iplikşirketine ait olan bir mensucat fabrikası dayakındk küşad olunacaktır. Şuradatiyatrosu ile bir musiki konservatuarı, birkimya mektebi, bir bakteriyoloji enstitüsüile Cumhuriyet caddesi açılacaktır. Orada,istasyonla şehir arasında, bir büyük parkvücuda getirmek tasavvur olunuyor. Hepsibundan ibaret değil. Eski şehirden ikikilometre ötede, kırmızı damlan ile beyazcepheleri ile bir mahalle teşkil edecek olankira evleri inşa ediliyor. Orada geçen sene170 ev yapıldı ve bu sene içinde de yüz evdaha yapılacaktır. Zaten bu ilk nüveninteşkilinde fantaziden imtina edildi. Bubinalar düz sokaklar üzerine dizildi.Ankara Şehremini ve yeni şehrin büyükmuhbisi Haydar Bey, "Yeni şehrin planıPotsdam planıdır" demişti. Bir veya ikikattan ibaret olan bu binaların <strong>mimari</strong>si,Garbın herhangi bir kiralık evlermahallesinin <strong>mimari</strong>sinden başka bir şeydeğildir. Demek ki bir fevkalâdeliği yoktur.Ne Türk ve ne Bizanten orjinal üslûbuntercih edilmiş olduğuna teessüf edilebilir.Fakat bu hususta sanatkârın reyi şüphesizsorulmadı. Yeni Ankara'nın hamileriherşeyden evvel basit mahal ve eshab-ıistirahat-ı cemi evlerden yapmakistediklerinden, bedii endişelere ehemmiyetvermemişlerdir. Bu da maziye nisbetle,büyük bir terakki gösterir. Bütün yenievler için kerpiç ve bazı hususatta tahtaistimali, Emânetin bir kararnamesi ilesureti katiyyede menolundu. Taş, tuğla,çimento, esas itibari ile kullanılan yeganemalzemelerdir. Filhakika Hükümet,binaların çabuk yapılmasına değil sağlamolmasına ehemmiyet veriyor. Bu noktaşayan-ı dikkattir. Zira bugüne kadar Şark-ıKaripte meskenler alelacele adeta hiç birihtimam gösterilmeden bina ediliyordu.Köylünün, hatta bazan şehirlinin meskenibile bir evden ziyade bir kulübeye benzerdi.Şayan-ı takdir bir nokta daha : Loti'ninpek sevdiği kafesler artık yeni şehrinpencerelerini tezyin etmiyor. Ziyâ ve bolhava isteyen modern hıfzıssıha, nihayetislam âlemi hayat içtimâiyyesinin en kadimâdetlerinden birine galebe çaldı.' Nereyebakılsa tamamiyle Garp medeniyetindenilham alan bir şehrin yükseldiği görülüyor.Dostoyevskinin bir gün kadim Amerikadediği Şark'ı tanıyan her kimse için buhal en fevkalâde manzaralardan biridir.Maamafih mühendisler, mimarlar,kalfalar ne kadar müşkülâta maruz kaldı.Ankara civarında kâfi miktarda yalnız kumluve kireçli taşlar bulunur. Diğer malzemeiçin iki seneden az müddet zarfında birçokhususi fabrikalar kurmak lâzım geldi. Şimdibile demir, saç, çelik, maden kömürü,kömür, alât, cilâ, cam, hatta tahtaİstanbul'dan getiriliyor. Bu yeni şehrinhemen hemen yalnız Türkler tarafından inşaedildiğini duyunca insan daha ziyâde hayretediyor. Halbuki İstanbulda geçen asrınnısıf ahirinde yapılan bütün inşaat, Şişlive Nişantaşı mahalleleri, sadece Hristiyanekalliyetlerin eseridir. Ankara'da Türk,ecnebi mütehassıslardan biraz yardımgörerek işe başladı. Her tarafta fışkıranbinaların temelleri, iskeleleri yanındayüzlerce amele uğraşıyor. " ( 7)Bu yazılardan çıkan sonuçlara göreAnkaranın ilk gelişme planı 1925 yılındanönce yaptırılmış, buna göre şehir demiryoluhattının güneyine atlamış. Meclistençıkartılan özel bir kanunla bu bölgedeki şahısmülkiyetindeki araziler devletleştirilmiş veAlman etkisi, Batı biçiminde şehirleşmeözlemi içinde kendisim hissettirmeyebaşlamıştır. "İllüstrasyon" dergisindenaktarılan yazıdan edinilen bilgi, 1930-1940döneminde hakim olacak olan enternasyonalbiçimlemenin, 1927 senelerinden itibarenYenişehir bölgesindeki konut <strong>mimari</strong>sinehakim olmaya başladığını göstermektedir.Ankara'nın ilk gelişme planının 1924tarihinde Heussler isimli bir Almanuzman tarafından, biri eski Ankara'da,öteki Yenişehir'de olmak üzere iki mevziiplan olarak yapıldığı, bunlardan Yenişehir'eilişkin olan 150 hektar tutarındaki plamnuygulandığı, İmar İskan Bakanlığıyayınlarından anlaşılmaktadır. (8)13 teşrinisani 1926 tarihli Cumhuriyetgazetesinde çıkan "Ankara'daki İnşaat;Merkez-i Cumhuriyette Ümran SahasındakiTerakkiyata Umumi Bir Nazar" başlıklıyazı, bize devrin binaları arasındaki biçimçelişkileri hakkında ipuçları verecekniteliktedir;"Ankara Merkez-i Hükümet ilân edildiktensonra, şehirde yapılan mebani hakkında bazımalûmat vermek faideden hâli değildir.Bu mebani şu surette tasnif ve tâdâtedilebilir;Devlet Binalan :1. İnşa edilmiş olan Mebani-i Resmiyye :B. M. Meclisi, Divân-ı Muhasebât, MaliyeVekâleti, Posta ve Telgraf Binası,Nümune Hastahanesinin müteaddid büyükPavyonları, Gazi Nümune Mektepleri,2. Derdest inşâ mebani-i Resmiyye :Adliye Sarayı, Maarif Vekâleti, 'MilliMüze, Sıhhiye Vekâleti, Müdâfai MilliyeVekâleti, Dahiliye Vekâleti, Heyet-iFenniye Binası.Şehir Emaneti Binaları:3. Şehir Emaneti Müessesâtı:Yenişehir'de 100 ev, Emânet binası, Unfabrikası, Büyük Şehremâneti fırını,Tebhirhane, İtfâiye Garajı, SuMüdüriyeti, Bağçeler müdüriyeti,Şehremaneti Oteli, şehir haricindeKereste, Tuğla, Çimento, Elektrikfabrikaları, kireç ocakları.4. İnşa edilmiş olan Müessesât binaları :Mebani-i Umumiyye, Kooperatif binası,Himâye-i Etfâl binalan, Evkaf Oteli,Evkâf evleri, Yenişehir'de Evkâf mektebi,Sinema binası.5. Derdest İnşâ Umumi Müessesât:Ziraat Bankası, Osmanlı Bankası,Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmisi.MEBANİ-İ HUSUSİYYE :6. inşa edilmiş olan Mebâni-i Husûsiyyebini mütecâvizdir.7. Derdest ikmâl üç yüzü mütecâviz inşaatvardır. Yeni yapılan binalardan mâdâ,mevcut mebâni-i resmiyye ve husûsiyyedede birçok tamirat ve tadilât icra edilmiş,ilâveler yapılmıştır. Ankara istasyonunun(Ankara-Sivas) hattı kısmında birçokmebani inşa edildiği gibi bazı yeni binalardaha vücuda getirilmektedir. Bunlardanmâdâ imalât-ı Harbiyye fabrikaları damuntazam ve mükemmel binalardır.Şehrin civarında Gazi Paşanın çiftliği ileÇankaya'daki Sefârethâneler, hususiköşkler, Ankarada hep Cumhuriyetidaresinin son birkaç sene zarfında vücudagetirdiği kıymettar eserlerdir. Bunlaraher tarafta yapılan geniş ve parke döşelicadde'eri de ilâve edersek Ankara'nınimarını, hakikaten Türklüğe şeref verecekbir harika addetmeye hakkımız vardır. "(9)Yukarıda listesi verilen binaların biçimselözelliklerini incelediğimiz zaman 1926'yakadar yapılmış olan devlet binalarımn bir-iki


ankara f da <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•tanesi hariç diğerlerinde Milli Türk Tarzıdiye adlandırılan biçimlerin kullanılmışolduğunu görürüz. Vedat Tek tarafındanbaşlanıp, Ahmet Kemalettin bey tarafındantamamlanan B. M. Meclisi, gene aynımimar tarafından yapılan Anafartalarcaddesindeki Gazi okulları, hep bu tipyapıların örnekleridir. Divân-ı Muhasebat(bugünkü Sayıştay) ise Devlet yapılarıiçinde Enternasyonal biçimlemeyi yansıtanilk binalardan biri olmuştur.1926'da inşa halinde olan Yenişehirbölgesindeki bazı devlet binaları ise yeniinşa olunan Batı modelindeki mahalleyeuygun olarak yabancı mimarlar elinde,enternasyonal biçimlerde şekillenmekteydiler.Listede adı geçen Sıhhiye Vekaleti,Teodor Post tarafından, Müdafâi MilliyeVekâleti ise Clemens Holzmeister tarafındanbatı biçimlerinden esinlenerek yapılmışilk örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.4 temmuz 1927 tarihli Hakimiyet-i Milliyegazetesinin verdiği bir haber, Yenişehirbölgesinin biçimsel karakteri için verilenkararları aksettirmesi bakımındanilginçtir;"Yenişehirdeki Sıhhiye Vekâleti Binası;Sıhhiye Vekâletinin Yenişehir'de yaptırmaktaolduğu binamn kârgir yapısı bitmeküzeredir. Bina bu kışa kadar ikmâledilecektir. Vekâlet binası ciddenAnkara'mızın en asri bir binası olmuştur.Avrupa'nın en son yapılan, en modernbinalarına benzemektedir. Ayni zamandabinamn Yenişehir'de yapılmış olmasımnayrıca bir kıymeti vardır. Ankara'mızınimarı davasında Yenişehir ve Yenişehir'inamüd-i fukarisini teşkil eden Gazi caddesiüzerinde muazzam ve monumental binalaryapmayı prensip olarak kabul etmiştik.Sıhhiye Vekâleti bunu ilk evvel tahakkukettirmek suretiyle Yenişehir'in inkişâfıdavasına hizmet etmiş oldu. " (10)Bütün bu yazılardan, 1926-1927 yıllarında,II. Meşrutiyet devrinde başlamış olan MilliMimari ilkelerinin yavaş yavaş yok olmayabaşladığım ve hükümetin Yenişehir'de batımodelinde bir kent yaratma çabası ile,özellikle yabancı mimarlar elinden çıkanenternasyonal biçimleri ilke olarak kabulettiğini anlıyoruz. O zamanlar Türkiye'dekimimarlık okullarında ders vermek ve bazıönemli devlet yapılarım tasarlamak üzereTürkiye'ye davet edilen Alman veAvusturyalı mimarlar tarafından genelçizgileri belirlenen enternasyonal biçimler1927'den itibaren özellikle Ankara <strong>mimari</strong>sinehakim olmaya başlamışlardır. 1928 yılındauluslararası bir yarışma sonucunda, yeniAnkara planım hazırlamak görevini Almanşehircisi Hermann Jansen üzerine almıştır.(11)1929'da bütün Batı dünyasını sarsan malikriz Türkiye'yi de, özellikle Türk parasınındeğer kaybına uğraması sonucunda, tarımsalürünlerin Hatlarında düşüşlere sebepolması yolu ile etkilenmiş ve 1930'lardanitibaren devletin ekonomik hayata müdahaledebulunması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. (12)Böylece, bilhassa 1932'den sonra Türkiyetarihinde devletçilik "etatizm" dönemiaçılmış, özel teşebbüsün 1930'Iara kadargerçekleştiremediği sanayi yatırımlarınadevletin el atması uygun bulunmuştur.Yabancı işletme, tekel ve şirketlerinmillileştirildiği, sanayi yatırımlarına kreditemin edecek olan Sümerbank, Etibank gibibankalar ile, devlet bütçesini idare edecekolan Merkez Bankasının kurulduğu budevrede, devlet otoritesinin giderek arttığıve bu otoritenin <strong>mimari</strong>de de yansıdığıgörülmektedir. 1928'de Janserı'in yapmayıüzerine aldığı plan 1932'de tatbik edilmeyebaşlandığı zaman, Milli Mimari biçimleriartık tamamen terkedilmiş, Alman mimarlaröncülüğündeki Enternasyonal biçimlerAnkara <strong>mimari</strong>sine hakim olmuştur.15 mart 1927 tarihli Hakimiyet-i Milliyegazetesindeki bir habere göre, Ankara'nın10 yıllık imar programı şöyle anlatılmaktadır :"Şehrin On Senelik İmar ProgramıMüzakeresi. İmar Encümeni şehrin onsenelik ihtiyacatına 27. 5 milyonlukprogram hazırladı.Şehremaneti Ankara'nın on senelik imarprogramı için bir proje hazırlamış veCemiyet-i Belediyeye vermişti. Encümen buhususta tetkikatta bulunmuş ve hitamındaBütçe Encümeni ile birlikte içtima ederekmazbatasını Heyet-i Umumiyeye vermiştir.Cemiye-i Belediye, gece onbirbuçuğa'kadardevam eden içtimai esnasında bir kere kıraatedilmiş, Şehremini Asaf ve İmar EncümeniMazbata Muharriri Sermühendis İsmail HakkıBeyler mazbatanın muhteviyatı hakkındamütalâa beyan etmişlerdir.ON SENELİK PROGRAMHarita-i Umumi ve Şekil-i MüstakbelKadastrosu:1. Şehrin hudud-u Belediyesi dahilindelâakâl elli senelik ihtiyacına tekâbuletmek ve atideki programı ihtiva etmeküzere haritâ-i umumiye ve şekil-imüstakbel planının ahz ve tersimiameliyât-ı için 120. 000 lira.Umur-u Nafia:1. Su tesisâtının yüz yirmibin nüfusa göre inşâ veikmâli:2. Elektrik ve Gaztesisatının yüz yirmibin nüfusa göre inşa. ve ikmâli :3. Mevcut fabrikalarınislâh ve tevsii veişletilmesi:Şehrin Yolları:800. 000 lira600. 000 lira300. 000 lira1. Kalenin dik yamaçlarıetekleri üzerindeki eskişehir mıntıkasındanşekil-i müstakbelplanına tevfikan müceddetenaçılacak anayollarla irtibatyollarının inşası içinmecmûen:5. 000. 000 lira2. Şehrin nisbetenarızasız ve düz aksamıüzerindeki müstakbeltevessü sahasındayapılması lâzım gelenyolların inşası için :2. 000. 000 lira3. Cebeci ve Yenişehiristimlâk hududuyolları ile şehrinsayfiyelerine müntekiolarak yapılacak yollariçin: 5.000.000 liraŞehrin Lâğımları:1. Yenişehir lâğımları veeski şehrin ana lâğımlarıve umumi kollektörlerininşası:3. 000. 000 lira2. Eski şehirde adişûbe mecrâları vetamiratı:Sıhhi ve Beledi Tesisat:1. Şehremaneti Binası:2. Emânet MıntıkaBinaları :3. Haller :4. Mezbaha :5. Son sistem süprüntüehrak fırınları:6. Sıhhi-umûmi hamamlar(2 adet):300. 000 lira7. Dispanserler (2 adet): 500.000 liraS. Nümune Hastanesi,Bakteriyoloj ihane,Kimyahane,Bakımevleri,Velâdethane :9. Umumi, hususi, medenikabristanlar :10. Parklar, sun-i göl,çocuk bahçeleri:11. Yenişehir'de Ormanlıkve hayvanat bahçeleri:12. Stadyum (Koşumahalli dahil-Kolonyaşehri nümunesi):500. 000 lira800. 000 lira100. 000 lira300. 000 lira400. 000 lira50.000 lira1. 250. 000 lira250. 000 lira700. 000 lira700. 000 lira700. 000 lira13. Meydanlar ve Abideler: 800. 000 lira14. Kalenin eteklerinintanzimi ve park halinevâzı:15. Milli Tiyatro ve BüyükOpera Binası:16. 50 daireli iki büyük veya10 daireli 10 küçükapartman:17. Kuvvetli itfaiyeteşkilâtı:500. 000 lira1. 500.000 lira1. 000.000 lira250. 000 lira18. Umûmi helalar inşası: 100. 000 lira


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•19. Bend Deresinin islâhı: 180. 000 liraHÜLASA:Şehir Haritası : 120. 000 TL.Umur-u Nafia : 1.650.000 TL.Yollar : 12.000.000 TL.Lâğımlar : 3.500.000 TL.Sıhhi ve Beledi Tesisat : 10.100. 000 TL.Bend Deresi islâhı 180. 000 TL.(13)YEKUN 27.550.000 TL.Belediyenin imar programının bazıkısımlarından anlaşılacağı gibi, Batımodelindeki yeni Ankara'yı planlarken,stadyum örneğinde olduğu gibi Batılıbiçimlerden faydalanılmış, 15 aralık 1936'daAnkara Stadyumu, 19 mayıs 1942'de, yapımı10 yıldan fazla süren Ankara Gençlik Parkı,zamanın Batıdan aktarılmış yalın geometrikbiçimleri ile tasarlanarak hizmeteaçılmışlardır.1930-1940 arasında Orta Avrupa etkisindekiEnternasyonal mimarlık biçimlerimincelediğimiz zaman ortaya çıkan sonuçlarşunlardır : Plan çözümlerime cephedüzenleri, bir önceki Milli Mimarlıkdevresinde olduğu gibi, genellikle simetrikolarak ele alınmaktadır. Politikadakidevletçilik kavramına uygun olan ve bugünhalâ fonksiyonlarını yürütmeye devameden birçok devlet ve kamu binasınınçözümlenmesinde İlke olarak kabul edilmişolan simetrik planlama, devlet otoritesiniyansıtan anıtsal ve resmi törenlereelverişli biçimlerin ortaya çıkmasınasebep olmuş, yeni kurulan Bakanlıklarsitesi ve diğer resmi veya resmi olmayankamu yapıları hep bu biçimlerdeplanlanmıştır. 1933'de Almanyada iş başınageçen Nasyonel Sosyalist Partinin <strong>mimari</strong>biçimlerine pek uygun düşen bu akımınöncülüğünü, daha evvel de belirttiğimizgibi Orta Avrupa disiplininden gelmiş olanAvusturyalı ve Alman mimarlık profesörlerive onların yetiştirmiş oldukları Türkmimarları yapmışlardır.1928-1930 arasında ilk yaptığı bina olan MilliSavunma Bakanlığı ile işe başlayan ClemensHolzmeister bu devrenin en etkili mimarıolmuş, 1932'de tamamladığıCumhurbaşkanlığı Köşkü, 1933'de bitirdiğiMerkez Bankası Binası, 1934'deki İçişleriBakanlığı, Yargıtay ve Emlâk KrediBankaları ile 1935'deki Ticaret Bakanlığı,hep bu simetri özelliğini yansıtan, otoritergörünüşlü binalar olarak ortaya çıkmıştır.1937'de tamamlanan Şekip Akalın'm yaptığıyeni Gar Binası devletin. Cumhuriyetinkuruluşundan itibaren demiryolları yapımve idaresinde gösterdiği başarıyı yansıtanyeni bir anıtsal yapı olarak ortaya çıkmış,simetrik yapısı, ezici ölçekteki girişi holü,geometrik planlı dış meydanı ile bir sürüyabancı misafirin karşılama ve uğurlamatörenlerinde yeni Türkiye'nin giriş kapısıvazifesini, devlet otoritesinin temsilcisiolarak uzun müddet devam ettirmiştir.Paul L. Troost ve Alfred Speer gibi AlmanNasyonal Sosyalizminin temsilcisimimarların kullandıkları biçimlerin, yeniAnkara <strong>mimari</strong>sinde yansıyan anıtsalözellikleri muhakkak ki simetrikdüzenlemelerden ibaret değildi. Anıtsalgörünüşü etkileyen diğer özellikleri;cephelerde kullanılan 2-3 kat yüksekliğinderitmik görünüşlü kolonadlar, yatay, düzçatılı veya çatıları gizlenmiş prizmatikkütleler, ritmik, dikdörtgen penceredüzenlemeleri, genellikle ucuz olduğu içinkullanılan, ve' edelputz" diye adlandırılançimentolu serpme sıva veya sun'i taşkullanılmasından ötürü, binaların almışolduğu gri renk, dekorasyondan arınmışmermer, prinç, krome demir gibi yeni tipendüstriyel malzemelerin ve düz hatlıeşyamn, kare, dikdörtgen, daire veya yarımdaire gibi yalın geometrik formlarla birliktekullanılması olarak özetleyebiliriz.Bedri Uçar'ın 1941'de tamamlanan D. D. Y.Genel Yönetim Binası (bugünkü UlaştırmaBakanlığı), Ernst Egli'nin İsmet PaşaKız Enstitüsü ve Musiki MuallimMektepleri, Sedat Hakkı Eldem'in İnhisarlarUmum Müdürlük Binası (bugünküBaşbakanlık), Martin Elsaesser'inSümerbank Binası hep bu özellikleriyansıtan amtsal binalar olarak çözümlenmişlerdir.Bütün bu devlet yapılarının giriş aksları,anıtsal ölçekli merdivenler, zengin girişholleri, avlular, meydanlar, girişkolonadları ile tariflenmiş, devletidarecilerine ve merkezi otoriteye verilenönem bu şekilde <strong>mimari</strong> biçimlerdeaksettirilmeye çalışılmıştır.Devlet ve kamu yapılarında görülen buanıtsallık ve ezici ölçek, devrin konut<strong>mimari</strong>sinde daha yumuşak tutulmuşsa dagenel biçim özellikleri bu tip binalarda dayansımıştır. Daha çok konut tasarımlarıile tanınan Seyfi Arkan'ın evleri, örneğinkurumsal yapılarda görülen simetrikplanlamadan ve cephe düzenlemelerindenuzaktır. Ayni şekilde, 1937'de tamamladığıİller Bankası (Belediyeler Bankası) dagirişinden ötürü asimetrik bir plana sahiptir.Fakat Seyfi Arkan'ın binaları da yalıngeometrik formların bir araya gelmesi,yatay hatların ve yeni tip malzemelerinyapılara hakim olmasından ötürü devrinBatıdan aktarılan <strong>mimari</strong> biçimlerineuygunluk göstermektedir.1939'da başlayan II. Dünya Savaşı, savaşagirmemesine rağmen Türkiye'yi bir savaşekonomisi içine itmiştir. Almanya ile olansıkı ilişkiler ve bu ülkenin dünya devletleriarasında ekonomik ve teknolojik güçaçısından inanılmaz gelişmesi, birçoktarafsız ülkede olduğu gibi Türkiye'de desavaşın kısa zamanda Mihver Devletleritarafından kazanılacağı kanısını uyandırmışve 1944'e kadar müttefiklere karşı Almanyafikren desteklenmiştir. Savaşın ilkyıllarında Almanya'ya olan bu yakınlık,nasyonel sosyalizm ilkelerinin Türkiyeyide etkilemesine sebep olmuştur. Bununsonucu olarak çeşitli alanlarda ve bu aradaTürk <strong>mimari</strong>sinde de yeni bir milliyetçilikakımının doğduğuna şahit oluyoruz.Ekonomik alanda, savaştan dolayı eldeedilen aşırı özel kârların devlete aktarılmasıamacı ile konulan Varlık Vergisi, devrinmilliyetçilik anlayışını göstermesibakımından ilginçtir.Müslim, gayrimüslim, ecnebi ve dönmeisimleri altında dört kategoride toplananVarlık Vergisi, Türkiye Cumhuriyetiiçindeki gayrimüslimlerden, ecnebi vemüsîümanlara nisbette on misli, dönmelerenisbette beş misli vergi alınmasınıöngörüyordu. Bu vergiyi ödemekte güçlükçeken azınlıklar ise 1943 senesi ocakayından itibaren Aşkale yakınlarında mecburiikamete tabi tutulup yol yapımındakullanılarak, Almanya'da azınlıklara karşıgüdülen baskı politikasının ufak da olsabir örneğinin Türkiye'de görülmesine yolaçıyordu. (14)1940-1950 yılları arasında alınan bütün sıkıtedbirlere rağmen bilhassa ithalat veihracat alanlarında savaş zengini tüccarlarınbüyük sermaye birikimleri yapmalarına maniolunamamıştır. Üstelik gayrimüslimlereyapılan baskılar sonunda bu yenizenginlerin daha ziyade müslüman guruplararasından çıktığına ve böylece yüzyıllarboyunca azınlıklar arasında paylaşılanticari kazançların, bu senelerde devletarkalaması ile müslüman tüccarlara ve harpesnası uda artan yiyecek fiatları dolayısıile büyıik toprak sahiplerine kaydırıldığıgörülmektedir. Politik ve ekonomik alandagörülen bu tutumun mimarlıktaki yansımasınımilitan bir milliyetçi biçimleme olaraktanımlayabiliriz. 1930'lann devletotoritesini yansıtan büyük kütleli binalarına,yine Türk yapı kültürünün geçmişindenörnek alınarak eklenmiş yüzeyselsüslemelerden ibaret bir milli <strong>mimari</strong>akımı diyebileceğimiz bu devir, 1950'lerekadar sürmüştür.1940-1950 arasındaki Türk mimarlığınınen önemli ustaları sayılan Sedat Hakkı Eldemve Emin Onat, yine Almanya'dan gelenPaul Bonatz'la birlikte 1930'larınenternasyonal biçimlerine tepki olarakortaya çıkan bölgesel ve milli biçimlerintatbikatında Batı kaynaklı kütle anlayışınınetkisinden kurtulamamışlardır. "Mimariüslubun dışarıdan ithal edilemeyeceğini, hermemleketin yerli olmasını" (15) savunanSedat Hakkı Eldem, Emin Onat ile birlikteAnkara Fen Fakültesini tasarlarken, kütleanlayışı bakımından 1930'ların anıtsalkarakterli devlet yapılarından farklı birçözüme gitmemiştir.İki yönlü bir aks sistemi üzerinde simetrikolarak planlanan bina devrin bütün MilliMimari özelliklerini yansıtan, yüzeysel birbiçimlemeye tâbi tutulmuş, esas betonarmekütlenin strüktürel özelliklerine aykırıolarak, cepheler kesme taş ile kaplanmış,yüzeysel hafifletme kemerleri, tuğlasüslemeler, stalaktitli köşe pahları, vekirpi saçaklar, ilk devir Osmanlı'Mimarisinden esinlenilen biçim özellikleriolarak bina yüzeyinde kullanılmıştır.Böylece yeni Milli Mimari anlayışı, BirinciMimari döneminin ağdalı yüzeydekorasyonundan arınmış bir süsleme veyabiçimleme çabasından öteye gitmemiştir.1940-195 3 döneminin en önemli mimarlıkolayı sajılan 1942'deki uluslararası Anıtkabirproje yanşmasında birinci seçilen EminOnat ve Orhan Arda'nın tasarımları isedevrin anıtsal karakterli yapılarına,içeriğindeki tören fonksiyonundan ötürü enfazla yaklaşan yapı olarak ortaya


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•çıkmaktadır. Ritmik kolonadiarınoluşturduğu büyük tören alam ve bu alanayaklaşan tören yolu, ölçek itibariylesavaştan önce Berlin ve Nürnberg'deAlfred Speer'in planladığı tören alan vevapılarını yansıtan bir biçimlemeye sahiptir.Genel kütle anlavışının dışında kalan cepheçözümleri ise Fen Fakültesinde de görülenmilli karakterli basık kemerler, taşkaplamalar, stalaktitli kornişler ve klasikanlamdaki tavan kasetleri içinde kullanılangeometrik desenli mozaik bezemelerle,yüzeysellikten ileriye gidememiştir.Devrin konut biçimlerini de etkileyen İkinciMilli Mimarlık akımı, eski Türk evlerindenesinlenerek çözümler getirmiş, ahşap veyaahşap taklidi beton kirişlemeler üzerineoturan geniş saçaklar, yüzeysel çıkıntılaryapan kütleler, kafes taklidi balkonparmaklıkları çok bölümlü penceredüzenlemeleri, bu yıllarda vapılankonutların cephelerine ve kütlelerine hakimolmuştur. Bonatz'ın tasarladığı Saraçoğlumahallesi ile 1934'de Şevki Balmumcu'nunEnternasyonal bi çim lerden^ esinlene rekyaptığı sergi evi binasının yine Bonatztarafından opera haline sokulmasında buyüzeysel özelliklerden faydalanılmış,klasik Osmanlı üslubundaki kolon başlıkları,stalaktitli tavan kornişleri, geniş saçaklarmilli <strong>mimari</strong> yaratma çabası ile bol bolkullanılmışlardır.1940'da 157 bin olan Ankara şehir nüfusuI950'de 289 bine çıkmış ve Jansen planıişlemez hale gelmiş, hızla büyüyen birkonut ve dolayısıyla gecekondu sorunuözellikle ve devrenin sonunda kendinihissettirmeye başlamıştır. Bu konutsorununa bir dereceye kadar cevap vermekiçin planlanan Saraçoğlu mahallesi, yüksekrütbeli devlet memurlarına ucuz meskentemin etmekten ileriye geçememiş ve şehrinana sorunu olan alt tabakaların konutmeselelerine hiçbir çözüm getirilememiştir.1950 yılındaki seçimlerde meydana geleniktidar değişikliği ile beraber Türkiyeninsosyo-politik ve ekonomik hayatında dabüyük değişiklikler meydana gelmiş ve bütünBat: dünyasında olduğu gibi, ekonomik vekültürel alanlarda Alman etkisi yeriniAmerikan etkisine terketmiştir.1950-1960 devresi Türkiyede liberalizminve özel teşebbüsün ağırlık kazandığı devreolmuştur. 1950'lere kadar birikmiş olanözel sermayenin 1950'den itibarendışarıdan ve bilhassa Amerika BirleşikDevletlerinden gelen yabancı sermaye ilebirlikte, hükümetin de destek ve yardımlarıile sanayi yatırımlarına kaydığınıgörmekteyiz. Bu devrede sanayiningelişmesine Kore Savaşının yarattığı yüksekdünya konjonktürünün de vardımcı olduğumuhakkaktır. (161Cumhuriyetin başından 1950'ye kadarTürkiye'nin ekonomik yapısı daha çoktarımsal bir karakter gösterirken, 1950'denitibaren sanayileşmenin başlaması ilekırsal nüfusta bir azalma olmuş, kentselnüfusta büyük artışlar başlamış ve Türkiye'deşehirleşmenin getirdiği problemlerçoğalmıştır. Şehirleşmeye yol açan enmühim unsurlardan biri, bu 10 yıllık devredekara yolu yapımı ve dolavısıyla ulaşımınyoğunlaşması olmuştur.1950'lerde nüfusu 300bine yaklaşmış olanAnkara için yeni bir plan yapılmasıihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu tarihe kadarJansen plam çerçevesinde gelişmesiniyürüten başkent, 1950-1960 tarihleri arasındayoğun bir inşaat faaliyetine sahne olmuş,yeni şehir içi ve çevre yolları yeni gelişmealanlarının açılmasına önavak olmuştur.Ankara'nın halen yürürlükte bulunan 3.Nazım Planı 1955 senesinde açılanuluslararası bir yarışma sonucunda MimarNihat Yücel ve Raşit Uybadin tarafındanyapılmıştır. (17)İkinci Dünya Savaşından sonra BatıAvrupavı da etkileyen Amerikanliberalizminin ışığında yeni rasyonel <strong>mimari</strong>biçimlemeleri Le Corbusier, Mies Van derRohe, Walter Gropius gibi mimarlar eliylebütün Batı dünyasını etkisi altına almış,bu etkinin yansıması, Türkiye'deki yeniliberal ekonomi düzeni içinde de kendisinigöstermiştir.Devrin <strong>mimari</strong>sini, İstanbul'da Amerikansermayesi ve işbirliği ile kurulan ve1955'te inşaatı tamamlanan Hilton Oteli vedolayısı ile de zamanın enternasyonalbiçimleri etkilemiştir. Alman etkisindeki1940'ların otoriter özelliklerine tepkigösteren yeni kuşak Türk mimarları II.Dünya Savaşı galibi Amerika'nın <strong>mimari</strong>biçimlerinden etkilenmiş ve diğer Anadoluşehirlerinde olduğu gibi Ankara'da da HiltonOtelini model alan bir dizi, çeşitlifonksiyonlu bina ortaya çıkmıştır. Bubinaların en büyük <strong>mimari</strong> özellikleri ;asimterik, yatav prizmalar şeklindeplanlanan kütlelerin gösterdiği yeknesakcephe düzenleridir. Bu yeknesak cephelerardında yoğunlaşan ve ayrıntılanmışfonksiyonları toplavan yeni binalarda,ayrıca ana kütle içine yerleştirilemeyençok değişik fonksiyonlar apayrı bir kütlehalinde ana blok'a bir kenarındanbağlanmışlardır. Bu çözüm bütün bu devirboyunca değişmez bir kaide haline gelmiştir.Devrin fiziksel aşama zihniyetini ise 1957'dehükümet tarafından yayınlanan bir broşürdegörmek mümkündür. Ankaranın 1950'denberi gösterdiği gelişmeyi yansıtan bubroşürde, kentin "bütün Ortadoğunun enmodern ve en Avrupai bir metropolüolmak istikametinde hızla ilerlemekte"olduğu belirtilmektedir. (18 )Yani, yeni liberal dönemde de Batı, gelişmeyönünde model olarak seçilmiştir. Tabii bumodel beraberinde fiziksel biçimlerini deTürk mimarlığına getirecektir.Ankara'da 1950'lerin ilk binalarından olanOrhan Bolak, Orhan Bozkurt ve GazanferBeken'in Ulus İshanı, devrin bütün <strong>mimari</strong>özelliklerini yansıtan üç kollu, yatay birkütle ile buna bir tarafından bağlı çok katlıdiğer bir kütleden ibarettir. Cepheleritarifleyen düşey görünüşlü, bir kasetpencere sistemi, binanın dört yönündeyeknesak bir perde duvar niteliğindekullanılmıştır.1950-1960 döneminin en gözde cephe kaplamamalzemesi olan cam mozaik bütün pencerealtlarındaki duvar parçalarını örtmektedir.Batı dünyasındaki tekdüze iş hayatımaksettiren bu büro binasımn en mühimözelliği ise, yeknesaklığın ortaya çıkarmışolduğu tariflenmesi çok zor, biribirininayni bir mekânlar dizisinden ibaretolmasıdır.• Yeni düzenin Batı modelindeki ekonomianlayışını, bu binayı tarifleyen bir yazı pekgüzel anlatmaktadır. Yine 1957'de yayınlananbu yazıda "modern büyük Ankaranın birhususiyeti de güzel ve muazzam işhanlarmamalik bulunması olacaktır. Bunlarınarasında 20 kata kadar yükselen binalar davardır. Bunlardan biri Özel İdare veEmekli Sandığı tarafından Ulus Mevdanındayapılmaktadır. Bu modern iş hanında 500büro, 300 dükkan ve muhtelif salonlarbulunacaktır." (19) denilmektedir. Bu ise1950'Ierden itibaren Türkiye'deki,kapitalistleşme sürecinin hızlandığım, artaniş hacminin ise yeni işhanları fonksiyonlarınıgerektirdiğini belirlemektedir. 1950-1960dönemindeki işyeri biçimlemesini yansıtanUlus Çarşısı <strong>mimari</strong> özellikleri, devrindiğer fonksiyonları için de geçerli sayılmış,böylece Yüksek İhtisas Hastahanesi, TuğrulDevres'in İstatistik Genel Müdürlüğü veEtibank Genel Merkezi gibi binalar da aymbiçimleri kullanan kütleler olarak ortayaçıkmıştır.1960 İhtilali ile birlikte sona eren bu devre,1960'dan sonraki planlı ekonomi devresindeimalat sanayiindeki önemli gelişmelerneticesinde sanayi burjuvazisinin egemen birgüç haline gelmesine olanak sağlamış,örneğin yabancı sermaye eşliğindeortaklıklar şeklinde gelişen oto-montajsanayiinin kurulmasında, 1950-1960 arasındagelişen karayolu ve şehir yolları inşaatıönemli bir rol oynamıştır.1964'de Ortak Pazarla kurulan ilişkilersonucunda, Türkiye'ye Avrupa sermayeside yoğun bir şekilde girmiş ve bütün bugelişmeler sonucu 1970'lerde sınai üretimgeliri toplamı, tarımsal üretim toplamınıgeçmiştir. (20 ) Son 13 yıl boyunca Ankaranüfusu, ülke çapındaki sanayileşmeninsonucu, diğer kentlerde olduğu gibi birpatlama göstermiş ve 1971'de 1 milyon 250bine erişmiştir. Bugün halkının yüzde 65'igecekondularda oturan bu büyük merkezin,bütün dünyayı saran şehircilik ve mimarlıksorunlarına paralel problemler içinde bir<strong>mimari</strong> biçim kargaşasına, bu son devredegirdiğini görüyoruz.Bakanlıklar bölgesinde batıya uzayan yeniEskişehir yolu üzerinde Ankara ovasınadoğru bir gelişme gösteren şehirde, kamuihtiyaçlarım karşılamak üzere kurulanbütün geniş kapsamlı kurum binalarındaBatı dünyasından aktarılan biçimlerinalabildiğine karmaşık bir şekildekullanıldığına tanık oluyoruz.II. Dünya Savaşından sonra başlayanenternasyonal <strong>mimari</strong> biçimlerinin,endüstriyel aşamalara girmiş olanTürkiye'de, yapı teknolojisinin gelişmesiile daha rahatça kullanılma olanağımbu devrede bulduğunu görmekteyiz. Buna


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•göre, suni havalandırmayı gerektiren, camperde duvarlı ve çok katlı gökdelen tiplibüro binaları ile yine gelişmiş bir inşaattekniği gerektiren çok katlı otel binalarıbu devrede yapılmağa başlanmış, yenigelişen yapı malzemeleri endüstrisi,aluminyum ve diğer tip metal doğramalarıncephe elemanı olarak kullanılmalarına,gelişen kimya endüstrisi de üzerleri boyaile yalıtılmış çıplak beton satıhlarınkullanılma olanaklarının ortaya çıkmasınasebep olmuştur.Çok kompleksleşmiş olan fonksiyonlarıçeşitli pavyonlar içinde halletmeyeçabalayan, bir bütünlükten uzak sitelerveya yekpare cam perde duvarlı yüksekkütleler, devrin bina tiplerini meydanagetirmişlerdir.Metin Hepgiiler, Sami Sisa ve DoğanTekeli'nin yapmış olduğu Stad Oteli cephedüzenindeki hareketlilik ve çıplak betonkullanılışındaki yalınlıkla yeni bıutalizmi.Emek İnşaat'ın, Skidmore, Ovvings andMerill şirketinin "Lever IIouse"ınıçağrıştıran Kızılay İşhatıı, Türkiye'dekiyeni teknolojik gelişmelerime bir İsviçrefirması tarafından 1950'lerin sonlarındaplanlanan Büyiik Ankara Oteli yenienternasyonal <strong>mimari</strong>deki biçim endişeleriniaksettiren örnekler olmuştur.Hacettepe Üniversitesi, Orta Doğu TeknikÜniversitesi, Maden Tetkik ve AramaEnstitüsü, Karayolları Genel Müdürlüğü gibibüyük, kompleks fonksiyonlu kurumlar iseçok parçalı ve bir çok kere biçimkarmaşıklığı gösteren siteler olarak ortayaçıkmıştır.Sedat Hakkı Eldem'in Hindistan Sefareti;Turgut Cansever'in Türk Tarih Kurumu ;Sisag'ın Hacettepe Üniversitesi KafeteryaBinası gibi yapılarda ise yeni bir milli<strong>mimari</strong> ı abasının izlerini görmek vedolayısı ile 1960-1973 devresindeki biçimkarmaşıklığının daha iyi farkına varmakmümkündür.Bu binalarda kullanılan geniş veya eğrisaçaklar, çıkmalar, ahşap kafesler vecephelerde kullanılan fayans kaplamalarbundan evvelki milli <strong>mimari</strong> çabalarındaolduğu gibi yüzeysel olmaktan ilerigidememiştir.Sonuç olarak, 18. yüzyıldan beri devamedegelen batılılaşma çabaları içinde,Batıda oluşan biçim aktarmalarının günümüzTürkiye'sinde de devam etmekte olduğunugörüyoruz. Türkiye tarihinin çeşitlidevrelerinde görülen milli <strong>mimari</strong> yaratmaçabaları ise yüzeysel olmaktan ilerigitmemiştir.<strong>Mimarlar</strong>ımızın katkıları Batıdan aktarılan<strong>mimari</strong> biçim endişelerinden öteyegeçmedikçe de Türk toplumunungerçeklerini iyi saptayan, olumlu birmimarlık gelişmesi için adım atmaya imkânyoktur.NOTLAK1. Karatekin, Enver; Devrim Tarihi veT. C. liejimi, Sinan Yayınları, İstanbul,1973, s. 190.2. Küçük, Yalçın; Planlama, Kalkınma veTürkiye, Gerçek Yavınevi, 1971, s. 213.3. Tıirkiyede Toplumsal ve EkonomikGelişmenin ."İP Yılı, Başbakanlık Devletİstatistik Enstitüsü, Ankara, 1973,s. 317.4. llakimiyet-i Milliye, 8 ocak 1923.5. a. e. , 23 temmuz 1923.6. a. e. , 7 nisan 1925.7. a. e. , 3 kâııuıısani 1927.8. 50 Yılda İmar ve Yerleşme, İmar veİskan Bakanlığı Mesken GenelMüdürlüğü, Ankara, 1973, s. 45.9. Cumhuriyet, 13 teşıinsani 1926.10. Hakimlyet-i Milliye, 4 temmuz 192711. Keleş, Ruşen, Prof. Dr. ; TürklyedeŞehirleşme, Konut ve Gecekondu,Gerçek Yayınevi, 1972, s. 3412. Özgür, Özlem ; Tiirkiyede KapitalizminGelişmesi, Gerçek Yayınevi, 1972,s. 87-89.13. Hakimeyet-i Milliye, 15 mart 1927.14. Lewis, Bernard ; The Emergeııce ofModern Turkey, Oxford UniversityPress, landon, 1968, s. 294-302.15. Eldem Sedat Hakkı; "Yerli MimariyeDoğru", <strong>Arkitekt</strong>, İstanbul 1940, Sayı4-5, s. 69.Sözen, Metin; 50 Yılın Türk Mimarisi,İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul1973, s. 2-ytS' JnnM16. Özgür, Özlem; a. g. e. , s. 109-111.17. 50 Yılda İmar ve Yerleşme, İmar veİskan Bakanlığı, Mesken GenelMüdürlüğü, Ankara, 1973, s. 18.18. Büyük Ankaraya Doğru, Basın-Yayınve Turizm Umum Müdürlüğü Ankara,1957, s. 13.19. a. e. , s. 27.20. Özgür, Özlem ; a. g. e. , s. 178ETNOGRAFYA MÜZESİ (1926)J=r>n D ao trlrJ . .czjaMimarı: Hikmet BeyMilli Mimari ilkelerine uygun olarak girişaksına göre simetrik planlanan bina, ilk önceArkeoloji Müzesi olarak kullanılacakken büyüktaş eserlere göre teşhir mekânları elverişsizolduğu içııı Resim ve Heykel Okulu olarakkullanılmasına karar verilmiştir. Açılıştöreııi yapıldıktan sonra ise Türk elsanatlarının teşhir edildiği bir etnografyamu/esi olarak günümüze kadar vazifegörmüştür.•c:ı-1 —p, ,q—^rrrjj^ı r ı r-(3iOrtadaki süluıılu salonun üzeri, iç yüzü Türkdesenleri ile süslenmiş bir kubbe ileörtülmüş, kubbenin altına rastlayan mermerplatform, Anıtkabir tamamlanıncaya kadarAtatürk'ün katafalkının üzerinde durması içinsonradan yapılmıştır.Binanın arka tarafındaki iki katlı bölüm müzeidaresi tarafından büro olarak


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişelerikullanılmaktadır. Ön kısımdaki teşhirmekanları, iki kat yüksekliğinde, birindendiğerine geçilen salonlar halindedir. Ontaraftaki köşe salonları, ana kütleden dışarıdoğru taşırılarak simetrik cepheplanlamasında dcııge unsuru olarakkullanılmışlardır.Kaynak : Başbakanlık, Eski Eserler veMüzeler Genel Müdürlüğü arşiviResim 1- PlanResim 2l'İ V••>ANKARA PALAS (192(i)Mimarı : Ahmet Kemalettin BeyResim 3Çatısından ışık alan büyük bir balo salonuetrafında, giriş aksına göre simetrik olarakplanlanmıştır. Üç katlı ve


ankara f da <strong>mimari</strong> biçim endişeleriResim 5mmm»'.'..""i A*, fcft fiVAKIF EVLERİ (1927 )Resim üMimarı: A. Kemalettin Bey ve Vakıflarİnşaat MüdürlüğüGençlik Parkına bitişik İstanbul Caddesiüzerinde inşa edilen yedi adet, çeşitli tiptekibahçeli vakıf evleri, Cumhuriyetin ilkyıllarında, devlet memurlarının konutihtiyacını gidermek için Vakıflar Başmüdürlüğütarafından, kiraya verilmek üzere yapılmıştır.Evler 1973 yılı yaz aylarında, yerlerineMerkez Bankası ilâve inşaatı yaptırılmak üzereyıkılmıştır. Planda görülen ev, iki katlı,çift daireli tiplerden biri olup, sol yancephesi, oturma odasına göre simetrik olarakdüzenlenmiştir. Sivri kemerli, kemerüstleri alçı kabartmalarla süslü pencerelerive geniş saçakları ile milli biçim çabalarınınkonut <strong>mimari</strong>sindeki etkilerini yansıtmaktadır.Fotoğrafta görünen tip, yıkılma anında tesbitedilen iki katlı, tek daireli villa tipikonutlardan bir örnektir.Resim 6- İki katlı, çift daireli vakıf eviplamResim 7- KesitResim 8- İki katlı, tek daireli vakıf evi, öncepheKaynak : Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivi


ankara f da <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•BİNA KAT PLANLARIyırını ıınqIrırETinljynıınnımGÜMRÜK VE TEKEL BAKANLIĞI ( ESKİ HARİCİYE VEKALETİ ) 1927ıınıırnrı.;Mimarı: Hikmet BeyOrtadaki büyük salonlar etrafında dönen bir koridor üzerinde dizilen odaların, giriş aksınagöre simetrik olarak düzenlenmesi ile elde edilen planda ön cepheye rastlayan köşeodaları, bütün bu devir binalarında olduğu gibi dışarı doğru taşarak cephede köşe kulelerietkisi yapmaktadır.Resim 9- Zemin kat planı ve birinci kat planıKaynak : Gümrük ve Tekel Bakanlığı arşiviResim 9D. D. Y. MÜSTAHDEM OKULU (ESKİ D. D. Y.İŞLETME BİNASI) ( 1928)Resim 10Mimarı: Ahmet Kemalettin BeyEsas cephesi Talat Paşa Bulvarına bakan,büyük bir avlu etrafında, ve İstasyon Meydamile Talat Paşa Bulvarından yaklaşılan girişakslarına göre simetrik olarak planlananbinanın, yalnız istasyon tarafındaki üçtebirkısmı inşa edilmiştir. Mimar KemalettinBeyin 1927'deki ölümünden önce tasarladığıson yapı olan bina, İstasyon Meydanındanarkada tasarlanan avluya açılan geçitetrafında simetrik olarak planlanmıştır.Bodrum ve çatı katı dahil altı katlı olanbinanın köşe odaları, ikinci kattan itibarendışarıya çıkıntı yaparak cephede simetrikkuleler görünümü vermektedirler.


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•:| M1 ı,M''il '! 1fjİMiıII ,11Uıi'îr-s fi* ' im .L^^S jj-i»-^- 't :I-1:fiıi - ;K—II>iMİülll..;.iftiraL . . . 1 i ;iiy^—rı ih!-rM,- T/likflr.: I '•• ;: n '—ı »— - frj-4lüııa işletme binası yapıldıktan sonra çeşitlimaksatlarla kullanılmış, konut, otel ve yurtolarak kullanıldıktan sonra bugünküfonksiyonunu bulmuştur.Resim 10- Zemin kat planıResim 11- Yan cephe resmiResim 12- Yan cepheKaynak : D. I). Y. Genel Müdürlüğü arşivi\.r ı : ııciai , iResim 12Resim 13ANKARA GA'/İ ÇİFTLİĞİ İSTASYON BİNASI(1929)Mimarı:Dış cepheleri birer büyük, sivri kemerletarifleıımiş kare bir bekleme salonuetrafında simetrik olarak tertiplenmişbürolar ve ikinci kattaki lojmanlardanibaret olan binanın bekleme salonuna bitişikolan kısımları, dikey bağlantıyı sağlayankuleler şeklinde ele alınmış olup simetriyikuvvetlendiren kütleler olarak ortayaçıkmaktadırlar.Resim 13- Zemin kat plamResim 14- Ön cephe resmiResim 15- Ön cepheKaynak : D. D. Y. Genel Müdürlüğü arşivi


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•Resim 15mâiM?:?^:'İSMET PAŞA KIZ ENSTİTÜSÜ (1930)Mimarı: Ernst EgliAtatürk Bulvarı üzerinde bina ortasındangeçen aks'a göre simetrik olarak planlanmışolan yapıya hakim olan devamlı yatayçizgiler ve dekorasyondan arınmış, serpmesıvalı cepheler, 1930'ların enternasyonalbiçimlerinin Ankara'daki yansımasına birörnek teşkil etmektedir. Binaya sonradaneklenen toplantı ve yemek salonları, iki uçtasimetriyi kuvvetlendiren kütleler olarakgöze çarpmaktadırlar.Mı lilâLResim 16- Birinci kat plamKaynak : Zübeyde Hanım Kız Enstitüsü arşivi Ttt RîHCİ XBT.ANKARA GAR BİNASI (1937 )Mimarı: Şekip AkalınÜç katlı yüksekliğindeki bir giriş ve gişeholünün iki yanında simetrik olarak planlananbinanın girişi yüksek sütunlu amtsal ölçeklibir portiko ile tariflenmiş, bıı portikonun ikitarafındaki yarım daire planlı merdivenkuleleri 1930'lardaki devletçiliğin <strong>mimari</strong>dekiyansımasını, amtsallığı arttıran etkileri ileön plana çıkartmışlardır.Resim 17- PlanResim 18- Ön cepheKaynak : D. D. Y. Genel Müdürlüğü arşivi


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•ULAŞTIRMA BAKANLIĞI (D. D. Y. GENELMÜDÜRLÜK BİNASI) (1937 )Mimarı: Bedri UçarBüyük bir avlu etrafında, giriş aksına göresimetrik olarak planlanmış olan bina 1930'-ların otoriter, amtsal yapılarına en iyiörneklerden birini teşkil etmektedir. Dörtkat boyunca devam eden dikdörtgen kesitlisütunlarla tariflenen giriş portikosu, devletotoritesini yansıtan, ezici ölçekli bir kütleninortaya çıkmasını sağlamıştır.Resim 19- Ön cepheResim 20- Giriş portikosuResim 19Resim 211SÜMERBANK (1938)Mimarı : Martin ElsaesserTrapez biçimindeki bir yapı adası üzerinde,eliptik bir giriş holüne göre simetrik olarakplanlanmış olan bina, öndeki alçak birkütlenin gerisinde yükselen, çok katlı birbüro bloğundan ibarettir. Çeşitli zamanlardayapılan eklerle değişikliğe uğrayan bina,yalın geometrik biçimlenmesinden ve


4<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•simetrisinden ötürü 1930'ların enternasyonal<strong>mimari</strong> etkilerim göstermekte ise de ahşapkirişlemeli geniş saçakları 1940'ların ikinciMilli Mimari akımının da çağırışımınıyapmaktadırlar.Resim 21- Zemin kat planıResim 22-Ön cepheKaynak : Sümerbank Genel Müdürlük arşiviİHHBBHBHHİIHHResim 22i m niöirflilli: !i ı i 1 LU 'J!i •BfflSEZ —Resim 25TARIM BAKANLIĞI (1944-49) (Ek kat yapımı;1960)Ek kat mimarı : Kemal Belgin40'larda başlayan ikinci Milli Mimariakımının öncülerinden olan bina, kütle olarak30'ların yalın, simetrik ve ezici ölçeklidevlet yapılarını çağırıştırmaktadır. AtatürkBulvarı ve Akay Caddesindeki giriş akslarınagöre simetrik olarak planlanan binanın, AkayCaddesine bakan cephesindeki üç katyüksekliğindeki çıkma ile, ahşap taklidibeton konsollar üzerinde duran genişsaçakları, Milli Mimari biçimlemeleriniyansıtan elemanlar olarak göze çarpmaktadırlar.Binanın üst katı sonradan eklenmiş olup,bu katın cephe düzenlemesi alt katlara uygunbir biçimde yapılmıştır.Resim 23- PlanResim 24- Batı cephesi resmiResim 25-Güney cephesi resmiEfftfr'fr-I i ı LIm;; i ,• A ^ rs : ıfrt : Ε ts • i» • A>.. " T/JaıtV» ,auılulAl-nı'aviinnın;jııi l'U.'.irr T i i- T ': [ı , ı1 i İ==f; J .:•t ? -T"? ? " t ?• , ı JH.L L_j_L; LW- İI _ ,tarKaynak : Orman Genel Müdürlüğü arşiviResim 23 - 24


ankara»da <strong>mimari</strong> biçim endişeleri. * t.'y. I. ph'r.Resim 26CENAP AND EVİ (1952 )Mimarı : Emin Onatİkinci Milli Mimari devrinde, eski Türksivil <strong>mimari</strong>sinin incelenmesi sonucundaortaya çıkan konut tiplerine örnekgösterilebilecek yapımn planlaması oldukçaserbest bir şekilde ele alınmıştır. Zamanınher türlü konforunu içeren binanın en önemliözelliği, eski Ankara evlerinden esinlenerekyapılan, bindirmeli ahşap konsollar üzerindeduran ikinci kat çıkmasının bir milli biçimendişesi ile kullanılmış olmasıdır.Resim 26- Zemin kat planıResim 27-Yan cepheler (ilk eskiz)Resim 28-Ön cepheden detayKaynak : Cenap And arşivi


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•ULUS İŞHANI (1955)<strong>Mimarlar</strong>ı: Orhan Bolak, Orhan Bozkurt,Gazanfer Beken1940'ların sonlarında yanan eski ticaretmerkezinin Atatürk Bulvarına yakın kısmınainşa edilen Ulus İşhanı ve Çarşısı, genelliklebir bodrum, bir zemin ve Uç veya dört normalkattan ibarettir. Geride bulunan 14 katlıayrı bir büro kütlesi, komplekse bir geçitlebağlanarak Ulus Meydanına bakan köşedegeniş bir yaya meydam elde edilmeyeçalışılmış, evvelce kaleye ğiden yolunortasında bulunan Gazi Heykeli de bumeydanın bir köşesine alınmıştır. Zemin vebodrum katlan çarşı olarak kullanılankompleksin işyeri alanı olarak öngörülen üstkatları, gösterdikleri yeknesak cephedüzenleri ile tariflenmesi güç bir mekânlardizisi meydana getirmişlerdir.. VResim 29 .. A . O' V-,• Vmin ıjin/1 f • .urrrrrnhrr;: enui ..r— r ~İ63%• luüâp"p.-t' ^ ' pî-'-ı r - H E:—I r - 2 _it"-ı rt—1",:m:ırıı:;px:xrxJResim 29- Birinci kat planıResim 30- Anafartalar cephesiKaynak : Emekli Sandığı arşiviResim 30t^—•—•—»-0[ERHETİBANK GENEL MÜDÜRLÜK BİNASI(1954-1956)<strong>Mimarlar</strong>ı : Tuğrul Devres, Vedat Özsan,Yılmaz Tuncer) "trrİçe bükey, yeknesak, ritmik cepheleri,ortadaki servis çekirdeğinin iki yanındauzayan koridorlar üzerindeki biiro mekânları,bir kısmı kolonlar Üzerinde kaldırılmış olanzemin katı ile Paris'teki "Unesco" binasınıçağrıştıran Etibank Genel Müdürlüğü, 1950'-


ankara 1 da <strong>mimari</strong> biçim endişeleri•lerin geçerli enternasyonal biçimleriniyansıtan tipik örneklerden biridir.Resim 31- Birinci kat planıResim 32-Ön cephe resmiKaynak : Tuğrul Devres arşivi]pmHBBBB0BBBBH0gff I H'l İlli IIfflHffi;T-Ffl^r'rrnlf-Ti mm »'TResim 32f- rr-rn • \; ı I r ı : ı : ' i : ı ı ! • :ı'rrrrr^remlim-itResim 33NUMUNE HASTANESİ PAVYONU(YÜKSEKİHTİSAS HASTANESİ) (1957-1959)Mimarı: Neriman BirceYeknesak düzenli cephesi ile çok uzun veyatay bir kütle görünümünde olan binanınplanı, servis kısımlarımı! ayrı bir kol olarakhalledilmesi ve çatıdaki, üzeri betonkabukla örtülü pergola ile Le Corbusier 1 ingeliştirmiş olduğu planları yankılamaktadır.•-' •• * . t • •• *Resim 33- Birinci kat planıResim 34- Güney cephesi resmiResim 35-Güneyden görünüşResim 34Kaynak : Bayındırlık Bakanlığı arşivi


<strong>ankara'da</strong> <strong>mimari</strong> biçim endişeleriResim 35HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYALBİLİMLER FAKÜLTESİ ( 1968 )Mimari proje : "SİSAG"1960-1973 devresindeki geniş kapsamlı vedeğişik fonksiyonlu binaların çözümündegörülen biçim kargaşalığına iyi bir örnekteşkil eden yapı, şehrin eski bir mahallesininistimlâki sonunda elde edilen büyük birarsaya yeni bir ölçek getirmesi yönünden deilginçtir.1 ho


ankara 1 da <strong>mimari</strong> biçim endişeleriResim 37CUMHURİYETMİMARLIĞISTAD OTELİ (1969)Mimari proje : Doğan Tekeli, Sami Sisa,Metin Ilepgüler1960'dan sonra kent görünüşüne etki edençeşitli yüksek yapılardan biri olan StadOteli, yeni enternasyonal biçimleri yansıtanörneklerden biridir. Resimde ön plandagörülen yıkıntılar 1923-1930 devresindeyapılan Vakıf konutlarının civardaki sonörnekleridir.Resim 38- Doğu cephesi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!