12.07.2015 Views

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Duanın şartlarından birisi de o husustagerekli olan esbâbı yerine getirmektir.Peşinden ihtiyaç hissi gelir. Evet, insanO Kudreti ve Merhameti Sonsuz’a olanihtiyacının farkında olmalıdır. Dolayısıyladuasının kabul olacağına inanmalı vedua ederken şuurlu bulunmalıdır.temin edilmiş olmaz. Fakat ‘Şu nimetin yolunu lütfetve o yolda sebat nasip eyle.’ diyerek talepte bulunulacakolursa, bu dua kabul olduğu zaman o nimet birkere değil ilânihaye elde edilmiş olur. Yolların en büyüğüde İlâhî yardımı elde etme yoludur. Bunun enkısası da sırat-ı müstakîmdir. Zîrâ o bulununca bütünnimetlerin yolu bulunmuş olur. Nimetlerin yolu eldeedildikten sonra da o nimetlerin hepsine erilir. 6Yine “sırat-ı müstakîm” de başka kelimelerle ifade edilemeyecekkadar yüce bir taleptir. Çünkü onun muhtevasındaAllah’ın yolu, hak yol, orta yol, Kitabullah, iman veona tâbi hususlar, İslâm, şeriat-ı İslâm, Peygamberimizve ashabının yolu, Sünnet, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’inyolu, Cennet’e götüren yol gibi pek çok mânâ vardır. Ayrıcasırat-ı müstakîme nâil olan kimse her meselenin ortayolunu bulur, dolayısıyla da her hususta ifrat ve tefritleredüşmekten kurtulur. Zaten insanoğlu için en önemli meselede budur. Meselâ, humûd (uyuşukluk/isteksizlik) vefısk u fücurdan kurtulur, hep iffetli yaşar. Cebanet (korkaklık)ve tehevvürden (kontrolsüz öfke) uzak kalır vebir yiğit olarak hep şecaatle yaşar. Yine gabavet (hiçbirşeyden haberi olmama) ve cerbezeye (aldatıcı bir zekâyasahip olma) mahkûm olmaz, aksine ömrünü hep hikmeteksenli sürdürür.Böylece, Cenâb-ı Allah’tan sırat-ı müstakîme hidayettalep eden kul, istenilebilecek nimetlerin en büyüğünüistemiş olur. Zaten talep edenin kıymeti de talebinkıymetiyle doğrudan irtibatlıdır. Öyleyse insan,isteyince büyük şeylere, dahası Büyükler Büyüğü’ne,O’nun rıza ve hoşnutluğuna tâlip olmalıdır. ÇünküO’nun muradı budur. O’nun muradının önüne başkamuratları geçirmek duanın âdâbı ile bağdaşmaz.Fâtiha Sûre-i Celîlesi ile Rabbine teveccüh eden mü’minkul, صِ‏ رَاطَ‏ الَّذِينَ‏ أَنْعَمْ‏ تَ‏ عَ‏ لَيْهِمْ‏ ، غَ‏ يْرِ‏ الْمَ‏ غْ‏ ضُ‏ وبِ‏ عَ‏ لَيْهِمْ‏ وَالَ‏ الضَّ‏ الِ‏ ‏ّينَ‏ ifâdeicelîlesinden de dua âdâbı hesabına bazı dersler alır. Şöyleki, Cenâb-ı Hak’tan dilediği sırat-ı müstakîm, tasavvur vehayalden ibaret, yaşanmamış ve yaşanamaz bir yol değildir.Bilakis o yol, nebîlerin, sıddîklerin, şehitlerin ve sâlih kullarındaha evvel üzerinde yürümüş oldukları ve o yol vasıtasıylasaadete erip her muradlarına nâil oldukları selâmetlibir cadde, bir şehrahtır. İşte bu mülâhazalarla o da “nimetverdiklerinin yoluna hidayet eyle; gazabına uğramış ya dadalâlete düşmüş olanların yoluna değil” diyerek duasınıdevam ettirmiş olur.NeticeCenâb-ı Allah, Kur’ân-ı Kerîm’e âdeta mukaddimeyaptığı Fâtiha Sûre-i Celîlesi’nde inanan kullarınadua âdâbını da en vecîz ve belîğ şekilde ta’lim buyurmuştur.Bundan dolayı sûrenin güzel isimlerindenbiri de Ta’lîm-i Mes’ele’dir. Dikkat ve tefekkürle tilâvetedildiğinde –tabiî zikredilen bütün mânâları namazdaokurken düşünmek namazın ruhuna uygun olmayabilir-Âlemlerin Rabbi Allah’ın bu sûrede kullarını duayadavet ettiği görülecektir. Dua için huzur-u İlâhîyevaracak olan kul, huzur sahibi O Zât’ı güzel isim veyüce sıfatlarıyla, merhamet ve kudretiyle iyice tanımalıdır.Başka bir ifadeyle, Allah bilgisine ulaşmalı, mârifetsahibi olmalıdır. Çünkü herkesin edepten hissesi irfanınispetindedir. Duanın şartlarından birisi de o husustagerekli olan esbâbı yerine getirmektir. Peşinden ihtiyaçhissi gelir. Evet, insan O Kudreti ve Merhameti Sonsuz’aolan ihtiyacının farkında olmalıdır. Dolayısıyla duasınınkabul olacağına inanmalı ve dua ederken şuurlu bulunmalıdır.Bu ihtiyaç hissiyle huzura vardığında, Rabbinihamd ü senalarla anmalı, “Gelip arz-ı hâlde bulunulabilecekbir tek Senin kapın vardır.” mülâhazalarıyla ihlâsve samimiyetini ortaya koymalı, ondan sonra da talepleriniarz etmelidir. Bunu yaparken de ne isteyeceğiniiyi ölçüp biçmeli, a’lâsı var iken ednâya tâlip olmamalı,kendi isteklerini Hakk’ın muradının önüne geçirmemelidir.Cenâb-ı Allah, Fâtiha Sûre-i Celîlesi hürmetinedualarımızı kabul buyursun ve bizi sırat-ı müstakîmehlinden eylesin.*Araştırmacı-Yazarmyilmaz@yeniumit.com.trDipnotlar1. M. Fethullah Gülen, Fatiha Üzerine Mülahâzalar, sh. 112. Celâlüddîn Abdurrahman es-Suyûtî, el-İtkân fî Ulûmi’l-Kur’ân, 1/1483. Sûreye bu ismin verilmesi ile alâkalı olarak bakılabilecek bazı kaynaklar:el-İtkân fî Ulûmi’l-Kur’ân, 1/151; el-Bahru’l-Muhît, 1/153; et-Tefsîru’n-Neysâbûrî, 1/23; Rûhu’l-Meânî, 1/38; Hak Dini Kur’ân Dili, 1/6, 554. Bedîüzzaman Said Nursî, İşârâtü’l-İ’caz, Şahdamar Yayınları, sh. 105. Az bir tasarrufla, İşârâtü’l-İ’câz, sh. 20,6. Hak Dini Kur’ân Dili, 1/13066

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!