sahibi olan birini, duanın kabulü için vesile kılmaktır.Yani Allah’ın isim ve sıfatlarını, Allah ve Resulü’neolan imanı, sâlih amelleri, Peygamberleri ve salih zatlarıvesile kılmaktır. 6Vesile ile alâkalı olarak, yukarıda işaret ettiğimiz ikiâyetten, konumuzla doğrudan ilgili birincisini, yaniMâide Sûresi 35. âyeti ve tefsirini vereceğiz.يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اتَّقُوا اللهّٰ َ وَابْتَغُوا إِلَيْهِ الْوَسِ يلَةَ وَجَ اهِدُ وافِي سَ بِيلِهِ لَعَلَّكُ مْ تُفْلِحُ ونَ“Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve O’na yaklaşmayavesile arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşaeresiniz.”Âyet iki cümleden teşekkül etmekte; ilkinde, takvadairesine girmemiz, ikincisinde ise Allah’a götüren/ulaştıran vesile aramamız ve cihad etmemiz istenmektedir.Buna göre âyette üç ana husustan söz edilmektedir:Takva, vesile aramak ve cihad. Netice ise dünyevî/uhrevî felah veya kurtuluş.Kimi müfessirlerimiz âyetteki takva ve vesile aramaeylemlerini aynı çizgi üzerinde mütalâa ederek, âyeti,“Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve O'na (ulaştıran)vesile arayın. Yani kendisiyle sevaba nail olacağınızşeyleri ve sizi ona yaklaştıran itaatleri yerine getiripisyanlardan da kaçının.” 7 şeklinde tefsir etmişlerdir.Bazıları ise vesile için “sevgi” anlamı vererek âyeti,‘Allah sevgisine ulaşın, ya da kendinizi Allah’a sevdirin.’ 8tarzında izah etmişlerdir. Bu izah da makuldür zîrâ, insanlarıngönlüne girebilmenin en iyi yolu ve yöntemisevgidir. Sevginin açamayacağı kapı pek nadirdir.Kimi de söz konusu âyeti, “İtaatte bulunarak vehoşnut olduğu amelleri yaparak Allah’a yaklaşınız.”şeklinde tefsir etmektedir. 9Daha farklı bir yorum ise Seâlibî tarafından yapılmıştır;şöyle ki:“Bu âyet Allah ve Rasulü’nün emir ve yasaklarınakarşı harp eden kimseleri zikrettikten sonra gelmişolup, Allah’tan bir öğüt ve nasihattir. Bu hitap, mücerretvaazdan daha beliğ ve etkilidir. Çünkü buradakiöğüt, insanlara, (önceki âyetin tehdidi ile) korkarوَابْتَغُوا gelmektedir. ve titrer vaziyette oldukları hâlde(s.a.s.) ifadesinin anlamı, Hz. Muhammed إِلَيْهِ الْوَسِ يلَةَiçin, O’nun Allah’a daha yakın bulunması ve O’nunkatında faziletli olmasını istemektir. O’nun hakkındakibu talep, dünyada iken yakınlık ve fazilet verilmesineyöneliktir. Bunun âhiretteki meyvesi ise makâm-ımahmûdda şefaat sahibi olmasıdır.” 10Zemahşerî, el-Keşşâf isimli tefsirinde ‘vesile’yi şöyletarif etmiştir: “Vesile, kendisiyle tevessül edilen veyaklaşmaya araç kılınan her türlü fiil ve davranıştır.Burada kendisiyle Allah’a yaklaşılan itaatleri yapmakve isyanlardan kaçınmak anlamlarından mecaz olarakgelmiştir.” 11 Hulâsa, vesile kelimesi ihtiyaç, yakınlıkve kurbiyet, hedefe ulaştıran vasıta ve Zemahşeri’nindediği gibi yakınlaşma vasıtası olan her türlü fiil vedavranıştır.Elmalılı Hamdi Yazır ise âyeti şöyle tefsir etmekteve değerlendirmektedir: “Biz mü’miniz, Allah bizi sadecekendisine iman etmemizle sever deyip de lâubaliolmayınız, Allah’tan korkunuz, kötü ahlâktan ve çirkinişlerden sakınınız. Sonra yalnız korkmak ve sakınmaklada kalmayınız, iradenizi sarf edip sebeplere debaşvurunuz. Allah’ın emirlerini yerine getiriniz ve bununlada kalmayıp Allah’a yaklaşmak için daima vesilearayınız. Her fırsatı değerlendirerek kendi gönlünüzve isteğinizle farz ve vaciplerin dışında güzel güzel işlerve Allah’ın rızasına uygun ameller yaparak kenditarafınızdan da kendinizi Allah’a sevdirmek isteyiniz.İsteyerek, yalvararak çalışınız ve uğraşınız (…) Hâsılıvesile lüzumludur. Ve onu bulmak için isteyip aramakve tevessül etmek de lâzımdır. Çünkü vesilenin vesileside iman ve ittika ile talebi sevdirme arzusudur. Veişte “O’na vesile arayınız.” Bu kasd ü niyet ile esbabıaraştırmak ve sevilen huylar, salih ameller gibi rıza-iilâhîye muvafık güzel vesileler edinerek kulluğa yöneliksa’y ü gayret göstermeyi emreder. Ve bunun içindirki bunun peşinden mücahede emri getirilmiştir. İman,ittika ile; ittika, vesileyi aramak ile; vesileyi aramak isemücahede ile kemale erer.” 12Allâme Hamdi Yazır burada ‘vesile’nin İslâm’ınmeşru dairesinde aranması gerektiğini vurgulamakta,ilâhî hoşnutluğa ve muhabbetullaha da ancak meşruçerçevede ulaşılabileceğine işaret etmektedir. Vesilekavramı, işârî tefsirlerden ‘Rûhu’l-beyân’da da şöyleizah edilmektedir: “Bil ki bu âyet-i kerime açıkça vesilearamanın ve peşine düşmenin gerekli olduğunuemreder. Çünkü Allah’a ancak vesile ile vâsıl olunur.Vesileler ise hakikat bilginleri ve tarikat meşâyihidir.Kişinin mürşid olmadan kendi kendine amellerdebulunması nefsini büyütür, ziyadeleştirir. Ama birmürşidin işaretine uygun olarak ve peygamberlerin veevliyanın rehberliği ile amel eden kişi ise nefsi varlıktankurtarır, perdeyi kaldırır ve talibi Rabbu’l-erbâb’aulaştırır.” 13 Bursevî vesileye kendi meşrebi açısındanbakmış ve alanını daraltmış olsa da kâmil mürşitlerin54
önemine dikkat çekmiş olmakla rıza-i ilâhîye ulaşmanınen önemli ve esaslı dinamik vesilelerinden birineişarette bulunmuştur.Vesile kavramına ilişkin bilgi ve yorumları serdettiktensonra Kur’ân ve Sünnet’in engin ufkundan yararlanaraktevessülün konusunu daha açık şekilde vekısımlarıyla şöyle ifade edebiliriz:1. Allah’a İsim ve Sıfatlarını Vesile Kılarak YalvarmakBu tevessül şöyle misâllendirilebilir. “Allah’ım, SeninRahmân, Rezzak vb. isimlerinin hakkı için benişununla rızıklandırmanı veya bana şunları ihsan etmenidiliyor ve dileniyorum.” Bu duada Allah’tan istenenler,O’nun Rahmân ve Rezzak ismi vesile kılınarakistenmektedir.Efendimiz (s.a.s) de pek çok hadîslerinde Cenâb-ıAllah’a isim ve sıfatlarını vesile kılarak tazarru ve niyazdabulunmuşlardır. Allah Resulü (s.a.s) çok sıkıntılı olduğuanlarda, “Ey Hayy ve Kayyum olan Allah’ım! Sen’inrahmetinden medet bekliyorum.” 14 diye yalvarmıştır.Bir diğer dualarında ise şöyle buyurmuşlardır:“Bir kul başına gelen bir sıkıntı ve üzüntü karşısında,‘Allah’ım, ben Sen’in kulunum, bir kulunun oğluyum,bir cariyenin oğluyum, benim bütün her şeyim Sen’inelindedir. Sen, hakkımda istediğin hükmü verirsin;Sen’in verdiğin bütün hükümler benim için âdilânedir.Kendini bize tanıttırdığın bütün isimlerinin hakkı için,kitabında inzal buyurduğun bütün isimlerinin hürmetineveyahut kullarından birine talim buyurduğunisimlerinin hürmetine yahut da gayb ilmindeki bizeaçıklamadığın isimlerinin hürmetine, Kur’ân’ı kalbimebahar kılmanı, gönlüme ışık yapmanı, onun vasıtasıylasıkıntı ve üzüntümü gidermeni diliyorum.’ derse, Allahonun sıkıntı ve üzüntüsünü giderir ve o sıkıntılaryerini sevinç ve feraha bırakır.” 152. Allah’a, Geçmişte Yapılan Salih Amelleri VesileKılarak Dua EtmekBu şekilde tevessül ile duaya örnek olarak, AllahResulü’nden nakledilen, mağarada mahsur kalanüç adamın kıssası verilebilir. Hazreti Enes AllahResulü’nden şöyle işittiğini anlatıyor:“Üç kişi birlikte yürürken yağmura yakalanıncadağdaki bir mağaraya sığındılar. Dağdan kopup yuvarlananbir kaya parçası, sığındıkları mağaranın ağzınıkapattı ve onları mağaraya hapsetti. Birbirlerine şöyledediler: ‘Allah için yaptığımız amelleri araştıralım ve oamellerle Allah’a dua edelim. Ümit edilir ki, Allah oamellerimizin hürmetine bizi bu sıkıntıdan kurtarır.’Biri yaşlı ve ihtiyar anne ve babası olduğunu, eşi veHakikatte tevessül, Allah’ın belirlediği vetakdir ettiği neticeler için yerine getirilmesigereken sebeplerden sadece biridir.Hakiki tesir Allah’tan olmakla birlikte, Allah,varlık âleminde sebeplerle sonuçlararasında bir mukarenet (birliktelik, yakınsebeplilik) kılmıştır. Buna göre tevessülünhükmü diğer sebeplerden farklı değildir.küçük çocuklarından önce onları doyurmak için sabahakadar başlarında uyanmalarını beklediğini ifade ettiktensonra, ‘Allah’ım, eğer biliyorsan ki bunu yalnız senin rızaniçin yaptım, mağaranın ağzını birazcık arala da gökyüzünügörebilelim.’ diyerek yalvardı. Allah da bunun üzerinemağarayı biraz açtı, o aralıktan göğe baktılar.İkincisi çok sevdiği bir amcakızından bahisle, onuçok sevdiğini, bir gün onunla yalnız kalarak evlilik dışıilişki kurmayı talep ettiğini ve sonunda kızın direnmesive Allah’tan kork demesiyle vazgeçtiğini anlattıktansonra, ‘Allah’ım, eğer bunu Sen’in için yaptığımı biliyorsan,mağaranın ağzını biraz daha arala.’ diyerekyalvardı. Allah da bu duaya mukabil mağaranın ağzınıbiraz daha açtı.Üçüncü kişi de ücret mukabilinde işçi tuttuğunu amaişçinin hakkını almadan ayrılıp gittiğini, ancak o ücretiçalıştırarak nemalandırdığını, yıllar sonra o işçi yanınagelip de hakkı olan ücreti istediğinde sürülerle hayvanlarınona ait olduğunu ve sonunda adamın o sürülerigötürdüğünü ifade ettikten sonra ‘Allah’ım, eğer bunlarısenin rızan için yaptığımı biliyorsan, mağaranın geri kalankısmını da açıver.’ dedi. Akabinde Allah mağaranıngeri kalan kısmını da açıverdi.” 16 Anlaşıldığı üzere herüç mağara arkadaşı yaptıkları Salih bir işi Allah’a arzederek o amellerle tevessülde bulunmuşlardır.3. Allah’la İrtibatının Kuvvetli Olduğuna İnanılan BiriniVesile Kılarak Allah’a Dua EtmekBu tarz tevessül şöyle izah edilebilir: Birisi salihbir zâta gider ve ondan mevcut sıkıntısını gidermesiiçin Allah’a dua etmesini istirham eder. Hadîslerdenbuna misâl olarak Hazreti Ömer’in naklettiği şu rivayetzikredilir: “Allah Resulü’nden şöyle derken işittim:‘Tâbiînin en hayırlısı, Üveys adındaki şahıstır. Onunbir annesi vardır. Vücudunda da beyazlık vardır. Ona55