12.07.2015 Views

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

konusu yapmış âyetleri açıklayan, Kur’ân’ın mânevî konulubir tefsiridir. Diğer bir ifadeyle Risale-i Nur, (İşârâtü’l-İ’caz hâriç) çoğunlukla Kur’ân’ın lâfzını tefsir etmeden,hidayet mesajını mefhum olarak asrın idrakine sunan,nev’i şahsına münhasır Kur’ân’ın mânevî ve şuhûdî birtefsiridir. (Nur’un İlk Kapısı, s.2; Mesnevi-i Nuriye, s.68,235;Lem’alar, s.104) Evet, Risale-i Nur, Kur’ân’ın lâfzını değil,doğrudan doğruya mesajını aktarmakla mânevî; Kur’ân’ınhakikatlerini gözle görünür misallerle ortaya koymakla daşuhûdî bir tefsirdir. Müellifin aşağıdaki görüşleri de bunudoğrulamaktadır. Diğer taraftan Risale-i Nur’un dinî hizmetininyanında “Edebî vechesi”ni de oldukça detaylı birşekilde inceleyen Semir Receb Muhammed de Risale-iNur’u şuhûdî bir tefsir olarak değerlendirmiştir. 5Risale-i Nur Hakkında Müellifin GörüşleriRisale-i Nur’un, bir tefsir olduğu hususu, eserin müellifiBediüzzaman tarafından ısrarla vurgulanmıştır. Akranlarıtarafından “Bediüzzaman” unvanına layık görülmüş birallâmenin tefsir, kelâm, felsefe, fıkıh, hadis ilimlerini birbirindenayıramayacak durumda olduğunu îma edecek sözlersöylemek, ne yazdığını bilmemekle itham etmek, objektifilim anlayışı ile bağdaştırılamaz. Evet, Risale-i Nur hemtefsir, hem de kelâm konularını işleyen bir eserdir. Bu ikihususun bir arada olması son derece normaldir. Bunun anlamışudur: Risale-i Nur, çoğunlukla, iman esaslarını konualan âyetleri açıklayan, diğer bir deyişle Kur’ân’ın âyetlerini,ilm-i kelâm metodu ile işleyen bir tefsirdir. Demek ki, bireserin, Kelâm ilminin konuları olan iman esaslarını işlemesi,onun bir tefsir kitabı olmasına engel değildir. Şimdi Risale-iNur’un, hem ilm-i Kelâm konularını işleyen bir eser, hemde bir tefsir olduğunu, bir kaç madde hâlinde, bizzat eserinmüellifi Bediüzzaman’dan dinleyelim:Risale-i Nur Mânevî Bir TefsirdirArzu edilen tefsir, insanların dünya ve ahiret hayatlarındasaadet yollarını gösteren tefsirdir. MüfessirlerKur’ân’ın çeşitli yönlerini ele alarak tefsir yapmışlar, bununneticesi olarak tefsirde çeşitli yönler meydana gelmiştir.6 Tefsir çalışmaları ağırlıklı olarak kullanılan tefsirmalzemesinin çeşidine göre zaman içerisinde âlimler tarafındanrivayet, dirayet, ilmî, edebî, içtimaî ve konulutefsir gibi adlarla anılmaya başlamıştır. Ayrıca Kur’ân’ınlâfzını filolojik tetkikler çerçevesinde açıklayan tefsirlerelâfzî tefsir, bu tetkiklere girmeksizin Kur’ân’ın hidayetmesajını doğrudan doğruya aktaran tefsirlere de mânevîtefsir adını vermek mümkündür. Nitekim İbn Kayyim’egöre de tefsirler genel olarak üçe ayrılır: a. Kur’ân’ınlâfızlarının açıklamasını esas alan tefsir anlayışı (Lâfzîtefsir). b. Kur’ân’ın vermek istediği mesajı esas alan tefsiranlayışı (Mânevî tefsir). c. İşârî tefsir. 7Zerkeşi’ye göre, en önemli tefsir malzemesinin dörtkaynağı vardır:a. Hz. Peygamber’in (a.s.m) sünneti. b. Sahabeninkavli. c. Arapça’daki lügat mânâsı. d. Âyetlerin ifadelerindenanlaşılan ve şeriatın ruhundan fışkıran mânâlar.Bu son kaynak, Hz. Peygamber’in (a.s.m) İbn Abbashakkında “Allah’ım! Onu dinde anlayışlı kıl ve ona tevili öğret”şeklinde yaptığı duada yer alan ve Hz. Ali’nin “Allah’ınkişiye verdiği Kur’ân’ı anlama kabiliyeti..” olarak tanımladığıilâhî mesajın anlaşılması ve açıklamasından ibarettir. 8İmam Gazzalî’ye göre tefsir lâfzî ve mânevî olarak ikiyeayrılır. Bunlardan -lâfzî/zâhirî tefsir, Kur’ân’ın lafızlarınıaçıklar. Mânevî tefsir ise âyetlerin ihtiva ettiği mânâların hakikatleriniaçıklar. Kur’ân’ın lâfızlarını açıklayan lâfzî tefsirler,Kur’ân’ın hakikî mânâlarının anlaşılmasında yetersiz kalır.9 Gazzalî’ye göre, “Resulüm! Attığın vakit sen atmadın,fakat Allah onu attı” (Enfâl, 8/17) mealindeki âyetinin zâhirîtefsir açısından hakikî mânâsını anlamak mümkün değildir.Çünkü âyetin zâhir mânâsı bir yandan “Sen attın” derken,diğer yandan “sen atmadın” demektedir. Bu ise lâfzî tefsiraçısından bir çelişkidir. Bu zâhirî çelişki ancak âyetin hakikîmânâsını anlamakla izah edilebilir. 10Hz. Peygamber(a.s.m)’in sünnetinde de hem lafzî,hem de mânevî tefsir örneklerini bulmak mümkündür.İmam Şafiî bu konuyu açıklarken şu görüşlere yer vermiştir:Hz. Peygamber’in Kur’ân’ı açıklaması iki şekildedir:Birincisi: Kur’ân’ın naslarına yer vererek yapılanaçıklama. İkincisi: Kur’ân’da mücmel olarak ifade edilenhususlarda Kur’ân lafızlarına yer vermeksizin Allah’ın muradınınne olduğunu doğrudan aktarmak. 11 Şafiî’ye göreHz. Peygamber’in namaz, zekât ve haccın teferruatı gibiaçıkça Kur’ân’da bulunmayan konularla ilgili ortaya koyduğubütün hükümler, O’nun Kur’ân’dan istihraç ettiğihükümlerdir. 12 Misâl verecek olursak: Hz. Peygamber’in(a.s) “Kim de Beni anmaktan yüz çevirirse, şüphesiz onunsıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu kıyamet günü kör olarakhaşredeceğiz.” (Tâhâ, 20/124) âyetinde geçen “sıkıntılıbir hayat anlamındaki مَعيِشَ‏ ةً‏ ضَ‏ نْكً‏ ا ifadesini, kabir azabıolarak tefsir etmesi 13 lâfzî tefsir örneğini teşkil ettiği gibi,hac, zekât ve namazın teferruatı ile ilgili pek çok konudakiaçıklamaları da mânevî tefsir örneğini teşkil etmektedir. 14Bediüzzaman da tefsirleri genel olarak lâfzî ve mânevîdiye ikiye ayırmıştır. O bu konuda şunları söylemektedir:“Risale-i Nur Kur’ân’ın çok kuvvetli, hakikî bir tefsiridir”tekrar ile dediğimden, bazı dikkatsizler tam mânâsını bilemediğindenbir hakikati beyan etmeye bir ihtar aldım. Ohakikat şudur: “Tefsir iki kısımdır; birisi: Malum tefsirlerdirki, Kur’ân’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânâlarınıbeyan ve izah ve ispat ederler. İkinci kısım tefsir ise: Kur’ân’ınimanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispatve izah etmektir. Bu kısmın pek çok ehemmiyeti var. Zâhirmalum tefsirler, bu kısmı bazen mücmel bir tarzda dercediyorlar. Fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci50

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!