12.07.2015 Views

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

YENi ÜMiTYrd. Doç. Dr. Niyazi Bekİ*Temmuz / Ağustos / Eylül - 2010 / 89RİSALE-İ NUR’UNTEFSİRDEKİ YERİBilindiği üzere bir eserin, genel olarak ilmî ve özelolarak da İslâmî literatürdeki yerini tespit etmekiki şekilde olur. Birincisi, eserin muhtevasına bakmak.İkincisi, müellifin kendi ifadesine başvurmak.Buna göre, Risale-i Nur külliyatının İslâm literatüründekigerçek yerini de bu iki yoldan ortaya koymak gerekir:Risale-i Nur’un MuhtevasıRisale-i Nur, muhteva itibariyle bir Kur’ân tefsiriolarak mütalâa edilebilir. Çünkü İşârâtü’l-İ’câz adlıeserde Fatiha Sûresi ile Bakara Sûresi’nin 33. âyetinekadar geçen âyetlerin tefsiri olduğu gibi yapılmıştır. Adıgeçen eser, sûreler arasındaki münasebetler dışında, klasiktefsirlerin bütün metotlarının kullanıldığı, “DirayetTefsirler”i içerisinde yer alan bir nevi “İlmî ve EdebîTefsir”dir. Risale-i Nur’un Sözler, Mektûbat, Lem’alar veŞualar gibi temel kaynakları da bir çeşit “konulu tefsir”olarak değerlendirilebilir. Çünkü bu eserlerde, herhangibir konunun belli bir âyetin başlığı altında işlenmesi, genelliklekonu bütünlüğüne riayet edilmesi, lâfzen olmasada mânen konunun birçok âyetin açıklaması olarak ortayakonması, “konulu tefsir”in yeni bir yaklaşımı olarakdeğerlendirilebilir. Aslında yeni bir tefsir biçimi olarakortaya çıkan “konulu tefsir”in, “konu ile ilgili âyetlerinnüzul sırasına göre dizilip, değerlendirilmesi” 1 şeklindekişartlandırılma keyfiyeti, belli bir görüşü yansıtmaktaolup, bu işin başka şekillerde olamayacağını göstermez.Daha önceki âlimlerin “nâsih-mensûh, aksâmü’l-Kur’ân,emsâlü’l-Kur’ân” gibi belli bir konuyu ele alan eserlerinin,bir çeşit “konulu tefsir” olduğu ortadadır. Muasırâlimlerden bazılarının, “konulu tefsir”i, yukarıdaki tanımçerçevesinde görmeleriyle beraber; belli bir sûreninihtiva ettiği hususların işlenmesini de “konulu tefsir”kısmında mütalâa etmeleri 2 bu tefsir türünün farklı şekillerdeişlenebileceğini gösteriyor. Aslında bir bütünlükiçerisinde işlenen, “Kur’ân’da Kıyamet Sahneleri”,“Kur’ân’da Ulûhiyet”, “Kur’ân’da Tevhid”, “Kur’ân’ınİ’câzı”, “Kur’ân’da İlim” gibi konuların “Konulu Tefsir”yönünde değerlendirilmesinin de ilmî bir sakınca taşımamasıgerekir. 3 Bunun gibi, Risale-i Nur’da belli âyetlerinbaşlığı altında bağımsız olarak işlenen ve aynı zamandakonu ile ilgili metinleri verilmemiş birçok âyetin izahıçerçevesinde değerlendirilen ve Kur’ân’ın temel hedefiolarak bilinen, insanların dünya ve ahiret saadetini temineden “hidayet mesajı”nı mefhum olarak ders vermeyiamaçlayan “Haşir”, “Tevhid”, “Nübüvvet”, “Kur’ân’ıni’câzı” gibi konuların işleniş tarzını bir “konulu tefsir”tarzında değerlendirmek mümkündür.Meselâ, Dokuzuncu Söz “Namaz vakitlerinin hikmeti”konusu çerçevesinde değerlendirilmiştir. “Haydi siz, akşamaulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde), sabaha kavuştuğunuzda,gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizdeAllah’ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamdO’na mahsustur.” (Rum, 30/17-18) mealindeki âyet başlıkolarak kullanılmıştır. Bu sözün fihristinde, adı geçen âyetleberaber “Beş vakit namaz hakkındaki âyâtın/âyetlerin gayetmühim bir sırrını ‘Beş Nükte’ ile tefsir..” şeklindeki ifadeylekonu ile ilgili diğer âyetlerin de açıklamasının yapıldığı belirtilmiştir.(Sözler, s.830) Adı geçen “Dokuzuncu Söz” ile beraber4. Söz, 11. Söz ve 21. Söz’ün (birinci makamı) ortakkonusu namazdır. Bunu “Kur’ân’da namaz” adıyla değerlendirmekmümkündür. Meselâ, 19. Söz ile 19. Mektup “Hz.Muhammed’in (s.a.s) nübüvveti” konusuna tahsis edilmiştir.19. Mektupta ağırlıklı olarak hadîslerin işlenmesi, konulutefsir anlayışına ters değildir. Bununla beraber, 19. Söz’ünkonusu, fihristte, “Yasin sûresinin “Hikmet dolu Kur’ân’ayemin olsun ki, sen gönderilmiş peygamberlerdensin” (Yasin,36/1-3) âyetinin mealindeki yüzer âyâtın/ayetlerin enmühim hakikati olan Risalet-i Ahmediye’yi (a.s.m) on dörtreşha namıyla, on dört kat’î ve muhkem burhanlarla tefsir veisbat ediyor.” şeklinde ifade edilmiştir. (Sözler, s.835-836)Yine Onuncu Söz “Haşir Risalesi” adını taşımaktadırki, tamamıyla haşir konusunu işlemiştir. Ayrıca 15. Söz’ünzeyli ile 29. Söz’de de haşir konusu işlenmiştir. Bu üç risaleyide “Kur’ân’da haşir” başlığında toplamak mümkündür. Nitekim29. Söz’ün fihristinde şöyle denilmiştir: “De ki: Ruh,Rabbimin emrindendir.” (İsrâ, 17/85) “Kıyametin kopmasıise göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir.”(Nahl, 16/77) “(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız vediriltilmeniz, ancak tek bir kişinin yaratılması ve diriltilmesigibidir.” (Lokman, 31/28) âyetlerinin mealindeki yüzer âyâtınhaşir ve bekâ-i ruh ve melâikeye dair üç mühim hakikatinitefsir eder. (Sözler, s.840) Bununla beraber, Risale-i Nur’unifade tarzındaki orijinalliği gibi, konuları işlemede takip ettiğimetot da yeni bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Nitekimbazı âlimler, Risale-i Nur’u, Kelâm ilminin konularınıişlediği için onu, bir “<strong>Yeni</strong> ilm-i Kelâm metodu” olarakdeğerlendirmişlerdir. 4 Buna göre Risale-i Nur, ister “İlm-iKelâm”, ister bir “Tefsir” olarak değerlendirilsin, onun kendinehas bir metodunun olduğunu kabul etmek gerekir.Özetle denilebilir ki, Risale-i Nur, iman esasların söz49

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!