12.07.2015 Views

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

YENi ÜMiTYüksel Çayıroğlu*Temmuz / Ağustos / Eylül - 2010 / 89DİNÎ HÜKÜMLERDE TAABBUDÎLİKslâm’ın getirdiği amelî hükümler; ibadetler veİmuamelât olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir.Sözlükte, boyun eğme, itaat etme, tapınma,kullukta bulunma mânâlarına gelen ibadet, bellibir niyetle Allah rızasını kazanmak için yapılan, Allah’ayakınlık ifade eden, formatı Allah tarafından belirlenmiş,namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek vb. şuurlucayapılan fiillere denir. Muamelat ise, ibadetlerin dışındakalan ve insanların gerek birbirleriyle gerekse toplumlaolan münasebetlerini düzenleyen hükümlerdir. Evlenme,boşanma, akitler, cezalar, miras, şahitlik, alış-veriş, davalarvb. hususları ihtiva eder. 1Hükmü, âyet ve hadîslerde açık bulunmayan meselelerhakkında kıyas yapmak için, kıyasın en önemli rüknüolan illetin 2 tespitine ihtiyaç vardır. Usul âlimleri, İslâm’dailleti tespit edilebilen veya aklın illetini kavrayamadığı naslarıbirbirinden tefrik etmişlerdir. İlleti tespit edilen naslarınhükmü, kendileriyle aynı illeti taşıyan diğer meselelerede sirayet ederken, taabbudî dediğimiz ta’lil edilemeyenhükümlerde böyle bir kıyas yapılamaz. 3 Yani şer’î hükümlerintaabbudî olanlar ve olmayanlar diye ayrılmasının temelsebebi, ictihad sahasını tespit etmektir.Taabbudîliğin MânâsıSözlükte ibadet etmek, itaat etmek, Allah’a kulluktabulunmak mânâlarına gelen taabbudîliğin ıstılahî mânâsı;aklın alanına girmediğinden dolayı illetleri bilinemeyenibadetleri sadece ubudiyet anlayışı ve kulluk şuuruyla yerinegetirme, onların arkasında emr-i İlâhî’den başka değişiksebepler aramama, zamanına, şekil ve formatına riayetederek onları eda etme ve ibadetlerin netice ve semeresinide ahirette bekleme demektir. 4 Mükellefler ibadetleri,nasların ibaresinden, işaretinden, delâletinden veya iktizasındananladıkları ile yetinip, eksiksiz noksansız ve nasıleda edilmeleri isteniyorsa o şekilde yerine getirmekle yükümlüdürler.Bu alanda yoruma gitmeleri ve hükümleriesnetmeleri de mümkün değildir. 5İbadetlerde akıl ve naklin yerini tefrik etmeli ve aklınaklin emrine vermeliyiz. Yani ibadetlerle ilgili hususlardaakıl nakle tâbi olmaya, ona hizmet etmeye mecburdur.Çünkü din bir yönüyle akıl üstüdür. Eğer akıl ve ilminsahası iyi tespit edilmezse, ilim ve aklîlik adına dine yapılacakmüdahaleler sadece dine zarar verecektir. 6 Dolayısıylabir kişinin ibadetleri kendi aklınca yorumlaması veonları belli illetlere bağlama çabası aklı kendi alanı dışındakullanması demektir. İbadetlerin insan aklını aşan boyutuolduğu için, aklın bu alanda illet diye ortaya koyduğu hükümlerancak hikmet ve maslahat olabilir.İbadetlerde TaabbudîlikGenel olarak ifade edilecek olursa, ibadetlerde esasolan taabbudîliktir, muamelat alanına giren hükümlerdeise, meselenin gerekçesini (illetini) anlamak esastır. Yaniakıl, muamelat kısmına dâhil olan hükümlerin konuluşundakisebep ve illeti kavrayabilirken, ibadetlerde gözetilenmânâları her zaman idrak edemeyebilir. İbadetlerinşekli ve formatı din koyucu Şârî tarafından belirlenmişyani vahye göre şekillenmiştir. Bunlar aklın muhakemesinebağlı olmayıp, sırf Allah emrettiği için yapılırlar. Biziböyle bir neticeye götüren delil, istikra (tümevarım) yöntemidir.Yani tek tek bu alanlardaki hükümleri incelediğimizdeböyle bir neticeye varabiliriz. Diğer yönden, insanlarınfetret dönemlerinde bir ibadet şekilleri bulamamalarıda aklın yalnız başına taabbudî konuları kavramak ya daortaya koymak gibi bir güce sahip olmadığını ortaya koymaktadır.Bunun için mutlaka bir dine ihtiyaç vardır. 7Muamelatta TaabbudîlikMuamelat alanında da taabbudî kabul edebileceğimizve sırf Allah emrettiği için yerine getirdiğimiz hükümlervardır. Yani bu alana giren bütün hükümlerin illeti bilinemez.Nikâhta mehrin bulunmasını, miras konusunda belirlenennispetleri, cezalarla ilgili tespit edilmiş hadleri, iddetsayılarını vs. daha birçok hükmü buna misâl verebiliriz.Boşanan veya kocası vefat eden bir kadınının durumagöre dört ay on gün veya üç temizlik müddeti beklemesigereken süreye iddet denir. Akıl, bu hükmü düşündüğündedeğişik hikmetler bulabilir. Meselâ bunlardan enönemlisi, kadının hamile olup olmadığının anlaşılmasıdır.Günümüzde tıbbın ilerlemesiyle kadının hamileliği teşhisedilecek olsa bile, bunun hükme veya iddet sayılarına birtesiri olmaz. Çünkü kadınların beklemeleri gereken iddetve bunun süresi Cenâb-ı Hak tarafından emredilmiştir vebu hükmün daha birçok hikmetleri vardır.Akıl genellikle muamelat alanına giren hükümlerinillet ve hikmetlerini kavrasa da ibadetlerde olduğu gibi,ferdî, ailevî ve içtimaî hayatla alâkalı ortaya konmuşhükümlerin de bir taabbudîlik yanı vardır. Eğer insan,dünyevî menfaatlerden sarf-ı nazar ederek sırf Allah emrineitaat düşüncesiyle bu hükümleri yerine getirirse muamelatınıibadete çevirmiş olur. Bu, “gayr-i makuli’l-mânâ”diye tanımladığımız gerekçesini aklın kavrayamadığı hu-24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!