12.07.2015 Views

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tarihî tecrübeler de göstermiştir ki, Asr-ıSaadet, Hulefâ-i Râşidîn, Endülüs Emevileri,Abbasiler, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçuklularıve Osmanlı Devleti dönemlerindegayrimüslimler yüzyıllarca huzur, güven vehoşgörü içerisinde yaşamışlar, dinlerini veinançlarını özgürce birarada yaşamanın engüzel örneğini sergilemişlerdir.dışına, hiçbir rahip içinde yaşadığı manastırın dışındabaşka bir yere alınıp gönderilmeyecektir.” (Hamidullah1: 622). Burada da görüldüğü gibi Necranlı Hıristiyanlarıncan, mal ve inanç özgürlükleri garanti edildiğigibi, mâbetlerine ve din adamlarına tam bir dokunulmazlıkve özgürlük verilmiştir.Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) NecranlıHıristiyan din adamlarına gönderdiği mektupta da,yukarıdaki anlaşmaya benzer ifadeler kullanmıştır:“Rahmân ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Allah’ınResûlü Muhammed’den (s.a.s.) piskopos Ebu’l-Hâris’e, Necranlıların diğer piskoposlarına, onlarınpapazlarına, onların bağlılarına, aynı zamanda rahiplere.Ellerinde ne bulunduruyorlarsa, kiliseleri vemanastırları kendilerine aittir. Allah’ın ve Resûlü'nün(s.a.s.) zimmeti onlar üzerinedir. Hiçbir piskopospiskoposluk vazifesini gördüğü yerden, hiçbir rahipkendi manastırından, hiçbir papaz kendi kilisesindenalınıp başka bir yere gönderilmeyecektir. Onların nehukuku ne de alışageldikleri hiçbir şey (örf, âdet) birdeğişikliğe tâbi tutulmayacaktır.” (Hamidullah 1: 623).Hz. Peygamberin (s.a.s.) Necran halkı ile yaptığıbu anlaşmadan sonra ülkesine dönen heyet başkanı veheyetin din adamı, kısa bir süre sonra Medine’ye gelerekResûlullah’a (s.a.s.) Müslüman olduklarını açıklamışlardır.(Hamidullah 1: 624).İslâm, Müslüman erkeklerin Ehl-i Kitap olan Hıristiyankadınlarıyla evlenmelerine, onların kestikleri hayvanlarınetini yemelerine izin vermiştir (Maide, 5/5). Buda gösteriyor ki, İslâm diğer din ve inanç mensuplarınagereken hoşgörüyü ve saygıyı fazlasıyla göstermiştir.Medine’ye gayrimüslim misafirler, temsilciler, delegelergeldiğinde Resûlullah, onları mescitte ağırlamış,onlara ikramda bulunmuş; gelen bu gayrimüslim misafirlerin,temsilcilerin, delegelerin ibadetlerini rahat-ça yapabilmeleri amacıyla mescidin bir köşesinde yerayrılmıştır (Aslan, 215).Resûlullah (s.a.s.) zamanında gayrimüslimler içingösterilen din ve inanç özgürlüğü ile ilgili örnek uygulamalarHulefâ-i Râşidîn (Dört Halife) Dönemi, EndülüsEmevileri, Abbasiler, Büyük Selçuklular, AnadoluSelçukluları ve Osmanlılar zamanında da devam etmiş,gayrimüslimlere kendi din ve inançlarında serbest olma,ibadetlerini ve ayinlerini büyük bir hoşgörü ortamındayerine getirebilme, kiliselerini, havralarını istedikleri gibiidare etme gibi haklar verilmiştir (Dere 2009, 13).Hz. Ebû Bekir (r.a) döneminde İslâm orduları fetihhareketlerine başladığında, Hz. Ebû Bekir İslâm ordusunaşu konuşmayı yapmıştır: “Hiçbir kadını, çocuğu,yaşlıyı öldürmeyiniz. Hiçbir ağacı kesmeyiniz, hiçbircanlıya zarar vermeyiniz. Hiçbir koyunu, deveyi, sığırıyeme ihtiyacı dışında boğazlamayınız. Siz, kiliselerinde,havralarında kendilerini ibadete vermiş birtakımkimselerle karşılaşacaksınız, onlara dokunmayınız,onları kendi hâlleriyle baş başa bırakınız. İçinde çeşitçeşit yemekler bulunan kapları size getiren bazı kimselerlede karşılaşacaksınız, şayet bu yemeklerden yersenizBesmele çekerek yiyiniz.” (Sakallı, 141).Hz. Ömer (r.a) döneminde Kudüs fethedilince(637), Hz. Ömer Kudüslülere bir emannâme vermiştir.Bu emannâme din ve inanç özgürlüğü hususundamuhteşem bir manifestodur: “Rahmân ve Rahim olanAllah’ın adıyla. Bu, Eyle halkına verilen bir emandır.Onların canlarına, mallarına, kiliselerine, haçlarına, hastalarınave bütün fertlerine verilen bir teminattır. Kiliselerimesken yapılmayacak ve yıkılmayacaktır. İçindekikutsal eşyaya dokunulmayacaktır. Kimse dinî inançlarındandolayı zorlanmayacak, kendilerine asla zarar verilmeyecektir.Buna karşılık Eyle halkı da diğer şehirlerinhalkı gibi cizye verecektir.” (Komisyon 1989, 2: 93).Din ve inanç özgürlüğünün ve birarada yaşama tecrübesininen iyi örneklerinden biri de Endülüs Emevileridir.Kendi idarecilerinin baskısından ve zulmündenbıkan yerli Hıristiyan halk ile, İspanya Vizigot Krallığıidarecilerinin zorla Hıristiyanlaştırma politikasına maruzbırakılan Yahudiler, bu mağduriyetten kurtulmakiçin Müslümanları, ülkelerini fethetmeye davet etmişler,bunun üzerine İslâm fatihleri Endülüs’ü fetih hareketlerinegirişmişler, yerli halktan da destek görmüşler, LekkeVadisi Savaşı dışında ciddi bir direnişle karşılaşmamışlar,aksine yerli halkın desteği ve yerli halkla yapılan anlaşmalarvasıtasıyla Endülüs, İslâm hâkimiyetine girmiştir(Komisyon 4: 42; Özdemir 1995, 11: 211; Sakallı, 152).Endülüs’ün fethi sonucunda yaklaşık sekiz asır süren16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!