12.07.2015 Views

10 Tl O - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

10 Tl O - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

10 Tl O - Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

No.303Z — 1961OXXXI ncl YILİSTANBULFİ ATI : <strong>10</strong> T.l


M İ M A R L I K , Ş E H İ R C İ L İ K V E B E L E D İ Y E C İ L İ K D E R G İ S İ«v e trimestrielle D'arcLilecturF- r~j Quarterly puhlieation on Architer- |~j Dreimonalszeltschrlft fllr'urbanisıue et des arts dĞcorutiFs ture city planniag and deeoıatioıı baukunsi, staedtebau und dekorutionİMTİYAZ SAIIİBÎ VB EAŞ YAZARI : ZEKİADRES : ARKITEKT ANADOLU HAN No.SAYAR. U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ ABİDIN MORTAS33 EMİNÖNÜ . İSTANBUL TELEFON : 2 2 1 3 0 7MeslekPolitikasıKURULUŞU: 1931Cilt : 30 No. 303Aboneşartları:Yıllığı 33.— T.L.Altı aylığı 17.50 T.L.Bu sayı <strong>10</strong>— T.L.Yabancı memleketler için: 35.— T.L.BELEDİYE VE İMAR İŞLERİNE BİR BAKIŞ!..% 'ZEKİ SAYÂRARKITEKT'in KOLLEKS1YONLARI :1931 — 1935 beher cildi 30— T.L.1936—1940 » » 30.— T.L.1941 — 1945 » » 30.— T.L.1946— 1960 » » 35.— T.L.İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir.Yazı; foto; resim ve abone bedelleriARKITEKT'in adresine posta ile gönderilmelidir.Basılmıyan yazılar iade edilir.Adreslerini değiştiren abonelerin en geçiki ay içinde idarehanemizi haberdar etmelerilâzımdır. Aksi takdirde kaybolan dergilerdenMüdürlüğümüz mes'uliyet kabuletmez.İTALYA MUHABİRİMİZBaran ÇAĞAİSVİÇREY. Müh. MimarGÜNERİMUHABİRİMİZ:DUTİPEKFRANSA MUHABİRİMİZ :Y. Mimar Halûk TOĞAYBir aydanberi, Belediye Sarayınıngirişinde,büyük harflerle yazılmış bir ilân herkesindikkatini çekmektedir: «İmar Müdürlüğündekiişleriniz için nöbetçi mimara müracaatediniz!»Ayrı bir afişte ise, (2) gün zarfındacevap alamadığınız takdirde, şikâyet kutusunayazınız! cümlesi yazılıdır, altında ikitane de kutu var. İmar Müdürlüğündeki işinitakip için gelenleri, soğuk bir şekilde karşılayanbu ilânlar, sanki Belediyedeki huzursuzluğuve rahatsızlığı yekten göstermek içinkonulmuştur!.. İnsana, karşılaşacağı müşkülâtı,sanki daha kapıdan girerken haber vermekteler.Bir türlü düzene konulamıyan imar işlerinibir düzene koyan Reis muavini İhsanBingüler ve İmar Müdürü Rüknettin Güney'den,biz serbest mimarlar çok şeyler beklemekteidik. Fakat ne yazık ki, Belediyedekiskolastik, eski bürokrasi zihniyetinin hemşehrininişini görmek istiyenleri bir keredaha yendiğini görüyoruz. Ne Belediye kapısınakonulan müracaat ve şikâyet ilânları,ne Belediyenin tutacağı siciller, ne o, ne bu,imar işlerini düzeltecek tedbirlerden değildir!Değişiklik, şekilden ziyade, zihniyetteolmalıdır.İmar Müdürlüğünde, ruhsat işlerininyürütülmesinde bir, birbuçuk sene öncesindenhiç fark yoktur. İmar durumlarında ruhsatişlerinde aynı zorluk, aynı bürokrasi,aynı idarî tahakküm ve zihniyet devam etmektedir.Çünkü insanlar değişmiş, fakat Belediyeninzihniyeti değişmemiştir.Ruhsat işlerinde, eski talimatname el'antatbik edilmektedir. Bu talimatnameyi hazırlayanfen adamları değiştirilmiş, tasdik edenBelediye Meclisi feshedilmiş, fakat tasarrufhakkını ihlâl eden, mimarın meslekî hak vesalâhiyetleri üzerinde gayrikanunî bir tasarruftesis eden Yapı Talimatnamesi el'an tatbikedilmekte, proje sahibi mimar İmar Müdürlüğüile daimî mücadele halinde bulunmaktadır.Talimatname, 6785 sayılı İmar Kanununun14 üncü maddesinin mimar ve mühendisleretanıdığı yetkileri ihlâl ve rencideedecek bir ruh ve anlayışta hazırlanmıştır.İmar Müdürlüğü ruhsat müessesesini butalimatname ile tamamen yanlış anlamakta,projelerde kanunen hakkı olmayan istek vetasarruflar tesis etmektedir.İmar Müdürlüğü Talimatnamenin, totaliterruhunun etkisi altında, mimarın projesindeen tabiî hakkı olan düşünüşe dahi müdahaleetmekte, bu suretle sanatta hür düşünüşfikrini zedelemekte el'an berdevam vemusirdir.Talimatnamenin günümüzün mimarînazariyatı ile taban tabana zıt birçok maddelerihtiva ettiğini İmar Müdürlüğü yetkilileriitiraf etmelerine mukabil, el'anmeriyette bırakılması bir idarî âcizden başkabir şey değildir.(Devamı sayfa 77 de)


ÇİFTEHAVUZLARDA BİR VİLLÂUtarit IZGl"V. Mimar MuallimMahmut BİRY. MimarÇiftehavuzlar caddesi üzerinde inşa edilenbu villâ 5 - 6 nüfuslu bir aile için düşünülerekyapılmıştır.Zeminden 1-1,5 metre yükseklikte inşaedilen villâ tek katlıdır. <strong>Mimarlar</strong>, binayı ikiesas bölüme ayırmışlar, oturma ve yatmakısımlarını bol ışıklı bir hol ile birbirlerinebağlamışlardır.Bina geniş cephesi ve sade hatlariyle çoksakin bir tesir yapmakta, bir sayfiye ve dinlenmeevi karakterini taşımaktadır, inşaatyığma duvarlar üzerine betonarmedir.


Caddeden görünüşPlân


)DenizdengörünüşYENİKÖYDE BİR YALIKadri EROGANY. MimarYeniköyde, yanmış bir yalının arsasındayapılan bu binaya, mimarı, Boğaziçinin eskiahşap yalılarının karakterini ve ahşap tesirinids vermek istemiştir. Bu sebeple betonarmeolan binanın, çıkma balkon ve saçaklarıahşap kaplama yapılmış ve eski motiflerlesüslenmiştir. Bu suretle, yalı, elli yılöncesindeki mimarî bir anlam ve nizamdadır.İki katlı olan binanın zemin katında genişbir hol, merdiveni içine alan şömineli birorta salonu ve denize hâkim, büyük bir salonvardır. Aynı katta mutfak, ofis ve hizmetçiodaları vardır. Kalorifer ve çamaşırhaneyarı bodrum katındadır.Merdiven orta salondan birinci kata çıkmakta,bu suretle ortası açık olan salon birincikatın ışıklı tavanına kadar yükselmektedir.Bu tavan renkli camlar vasıtasiyle,salona tatlı bir sarı ışık vermektedir. 1 incikatta üç yatak edası ve iki banyo dairesi vardır.Boğaziçinin hususiyetini teşkil eden ahşapyalılarının tesirinde olarak inşa edilenyalıda, aslan motifleri kullanılmış olduğundan,binaya Aslanlı Yalı ismi verilmiştir.Bina bütün modern konforu haizdir.


yE.NiK.oyNIYCIK SALONSIRIŞ KATI PLAM1AİA- KESİTİ- -1/50


Caddedengörünüş.YENIKOYASLAN l-l VALİBirinci katplânıYATAK ODASIYATAK OtASIYATAK lOtASI


ARNE JACOBSENARNE JACOBSEN, Milletlerarası Mimarlıkve güzel sanatlar 1961 yılı büyükmükâfatını kazandıBütün dünya mimarlarının pek iyi tanıdıklarıve takip ettikleri Fransız dergisiL'ARCHITECTURE D'AUJOURD'HUİ tarafındantesis edilmiş olan bu mükâfat ikincidefa olarak verilmiş bulunmaktadır. Bu senekimükâfat, eserlerinin büyük değerlerindendolayı jürinin oy birliği ile Danimarkalımimar Arne Jacobsen'a verilmiştir. Jüriyi,derginin müdürü M. Andrc BIoc başkanlığında,yazı işleri müdürü ve yazı komitesi ileenternasyonal mimarlar birliği genel sekreteriM. Pierre Vago teşkil ediyordu.•İMBu büyük mükâfat, mimarî plâstik kıymetiyüksek veya modern sanatın mimariyetatbikini başarmış veyahut bu iki kaliteninher ikisini toplamış eser veya eserler topluluğununsahip veya sahiplerine verilmektedir.Mükâfat, modern sanatçılardan birininelinden çıkmış bir tablo veya heykelin hediyesiyleParis'in büyük bir otelinde sekiz günikamet masraflarıdır. Ayrıca, kazanan mimarıneserleri bir sergi ile büyük halk topluluğunatanıtılır.'Bu mükâfat ilk defa 1959 da Japon mimarıKenzo Tange'a verilmiş ve bu münasebetleParis'de birçok gösteriler tertiplenmişti.Şüphesiz ki, Arne Jacobsen ince bir ruhve fikir mahsulü olan ve modern sanatı çokbaşarılı bir tarzda tebarüz ettiren eserler vermiş,Avrupa mimarlarından biridir. Büyükö'çüdeki mimarî problemler kadar en küçükdetayları da şahsî bir tarzda halletmek kudretinesahip, pek az rastlanan şahsiyetlerdendir.Arne Jacobsen müteaddit binalar inşaetmiştir. Bunlar arasında Rcdovre BelediyeSAS oteli Sarayı, Gentoftc'deki okul, Kopenhag'dakiS. A. S. binası, birçok fabrika (Aalborg'da,Bellerup'da, Gladsaxe'da), birçok villâ (Ro-KOPENHAG'DA S A S OTELİ dovre'da, Kopenhag civarında Sorgenfri'de)bulunduğunu hatırlatmakla yetiniyoruz.Eserleri arasında çeşitli mobilyamodelleri,Resimler: L'architccture d'aujourd'hui ve ekipman ve hattâ küçük eşyalar için plânlarint/Lighting Rcview'dençizmiştir.70 metre irtifaında olan bu bina (Kopenhag)ın ilk bulut tırmalıyan'ı sayılmaktadır.S. A. S. Havayolları hesabına şehrinmerkezinde inşa edilmiştir.Binanın zeminini teşkil eden alçak kısmıS. A. S. Şirketinin hava garı vazifesinigörmektedir. Bunun üzerinde gökdelen kısmınıteşkil eden 22 katlı blok ile alçak nivodakiiki kat, oteli teşkil etmektedir.Birinci bodrum, tuvaletler,vestiyerler,personele ait yerler, havayolları depoları,atölyeler ve soğuk hava depolarını ihtiva ediyor.İkinci bodrumda 120 arabalık bir garaj,servis - istasyon vardır.Zemin katta otelin 400 m- büyüklüğün-


Holeh bir holü vardır ki, burada, servis ve kabulbüroları, telefon ve telgraf servisi, 90kişilik bir snack - bar, mağazalar, seyahatacentası ve hava meydanı servisi devardır.1 inci katta, 180 kişilik bir lokanta, <strong>10</strong>0kişilik ayakta yemek yenen kısım, kış bahçesivardır. 2 nci kat teknik teçhizat servislerine,3 üncü kat müdüriyet ve personelkantinine, 4 üncü kattan 18 inci kata kadarher katta 16 otel odası (çift-tek yataklı)yerleştirilmiştir.Her odada telefon, radyove televizyon vardır. Otel topyekûn 275odalı, 475 yataklıdır.18 inci kat bir apartman dairesi olaraktanzim edilmiştir. 20 nci katta, şehrin panoramasınıseyreden bir büyük salon vardır ki,ziyaretçiler faydalanmaktadır. 21 inci kattabir Fin hamamı (Sauna) vardır.Öro_O- OOCİrLaoDikeyine sirkülasyon 4 asansör ile teminedilmektedir. Bir montşarj bodrum vegarajdan bagajları katlara çıkarmaktadır.Ayrıca personel için bir asansör 4 tane deyemek montşarj ı vardır.Cepheler, alüminyum ve camdan (perdeduvar) olarak imal edilmiştir. Mimar otelinyükseklik ve kitlesiyle etrafındaki binalaraezici bir tesir yapmamasına bilhassa dikkat•ammam>#Şg' • Uı t JgMM• •3fnLO: - O C••; O/ ^ t/r' r d oh/ on O„ - / -'A. j6r * mmmhis^mmTip yatak odaları ve tip katlar plânları


etmiştir. Bu itibarla, Gökdelen kısmınıcam ve alüminyum gibi hafifletici malzemeile kaplamıştır.Binanın alçak kısmı normal betonarmedir.Yüksek kısım ise, ilk dört katta, 6 pilyeyeistinat etmekte, bunlardan ikisi, paralelolarak asansör kafesine kadar uzatılmışbulunmaktadır. Bunların üzerine 5 inci kattanitibaren uzunluğuna çalışan iki taşıyıcıkanad teşkil edilmiştir. Bu kanadların arası,enine beş adet arı peteği şeklinde monolithebir döşsme olarak imal edilmiştir.1 inci kat plânı: 1 — Hol 2 — Lokanta3 — Toplantı salonu 4 — Salon 5 — Asansör6 — Merdiven 7 — Kış bahçesi 8 — Bar9 — Vestiyer <strong>10</strong> — Servis 11, 12 — TuvaletlerJ3 — S:rvis girişi 14 — Soğuk mutfak15 Sıcak mutfak 16 — Kahve 17 - 18 —Sandviç, pasta dairesi 20 — Bar 21 — Kantin22 — W.C. 24 — SAS bürosu 25 —Toplantı salonu.qZemin kat plânı, Hol: 1 — Giriş 2 —Hol 3 — Kabul 4 — Telefon 5 — Asansör6 — Merdiven 7 — Kış bahçesi 8 — Snakbar9-<strong>10</strong> — Mağazalar 11 — Pastane 13 —Garaj rampası 14 — Bagaj 15 — Mutfak.Hava garı ve seyahat acentesi kısmı :1 — Merdiven 2 — Bar rampası 3 — Uçakgarı 4 — Banka 5 — Giriş 6 — Otobüs istasyonu7-8 — Bagaj ve servis 9 — Büro<strong>10</strong> — Seyahat ajansı 11 — Avrupa gişesi12 — Uzak seferler 13 — İç hatlar 14 — Kasa15 — Otogar 16 — Bürolar.


IEski sarayın karşısında «Hadriyan» mabedi iyi muhafaza edilmiş bir şekilde durmaktadır.«EFES» ŞEHRİNİN AŞK MAHALLESİMemleketimizde her yıl birçok heyetlertarafından Arkeolojik kazılar yapılmaktadır.Bu yaz «EFES» de yapılan mühim kazılarsonunda çok kıymetli arkeolojik kalıntılaratesadüf edilmiştir. EFES'in Aşk mahallesidiye isimlendirilen bu bölgede, eski devirlerindsnizcileri eğlenmekte idiler. Şimdi bueserler dikkat ve ihtimamla yeniden açılmaktave gün ışığına kavuşturulmaktadır.Gemicilere aşk evlerinin yerlerini gösterensokak kaldırımları üzerine çizilmiş işaretler.


EFES'in mühim yollarından biri. Mermer döşeli yolun iki tarafında, «Roma»yazılı kitabeler ve sütun başlıkları görülmektedir.kanunları2000 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilensarayın temel bakiyeleriEFES'in aşk mahallesi. Her odada birtaştan yapılmış sedir vardır.


(BERLİN) DE YENİ TELEFUNKENBİNASI<strong>Mimarlar</strong>ı: ScIowebes veSchoszbergerBerlin'de «Ernest - Reuter» meydanındakibir arsa üzerine Telefunken Şirketininyeni idare - büro binası, 80 metre yükseklikteolarak inşa edilmiştir. Bina 52 X 16 edilmiştir. Diğer katlarda bürolar, yirmincimetre bir arsa üzerine oturmaktadır. 21 katta mutfak ve lokanta ile büyük bir konkatlıdır.Birinci kat sergi salonlarına tahsis ferans salonu vardır.


PALOALTOMOTELİMimar :Campbsl ve Wong


Başka memleketlerdeMOTELLERSon senelerde her memlekette motellerinehemmiyeti gittikçe artmaktadır. Hermemlekettegeniş programlarlaçok motel inşa edilmektedir.turistler için pekMotellerde göz önünde tutulan ilk şart,basit, rahat ve her keseye elverişli olmasıdır.Bu itibarla, pahalı ve lüks olmayan, fakatistirahat için bütün konforu taşıyan ve aynızamanda ucuz moteller aranmaktadır.Bu sayımızda muhtelif memleketlerdeyapılmış birkaç motel binasını okurlarımızaveriyoruz. Gelecek sayımızda Florya motelleriniyayınlayacağız.NEWİNGREEN'de BİR MOTELMimar LOUIS ERDİ«Bouw»dergisindenAhşap - kagir bir inşaat sisteminde ve rustik bir tesirde yapılan bu Motel garaj, oturmaodası ve üst katta yatak odasından ibarettir. Mutfak zemin katta, banyo 1 inci kattadır.BlOO'. B cfchcrd cG(car parkJCs— abvıo a'KOK »OlIVJOOİ:


Katalonya'daBİR MOTEL GRUBUMimar :J. M. a. Sostres MaluquerGuadernos deArqııitectura'danWpnaUİM"SmııLM umnS.cüo'ntft«Cıımbre»İspanyaBİR MOTELMimar :J. de Senillosa Y. CrosİH.r^aHporchecubıertocomedorestarplanla bajaplanta alta


UNION i M7C CZ N ATIQN fflLEO t sARCOfiOTBâCTES«5. guai M a I a q u a i t • Parie-6'TiUohonc ' Gabylono 07 •


İıklarının mesafesi, meydana gelebilecekvibrasyonları önleyebilmesi bakımından daisabetli bulunmuştur.Talebemizin ciddî ve muvaffak projesiyleiftihar ederken Orta Doğu ÜniversiteRektörlüğüne de mevzuu ile yakînen ilgilenerekKongreye zamanında proje yetiştirmesinive ayrıca talebesine tahsisat ayırarakLondra'ya kadar göndermiş olmasındanötürü ayrıca tebrik ve teşekkür ederiz. Talebemizinizahlı proje fotoğraflarını bu sahifelerdeneşrediyoruz.İngiltere Kraliçesinin himayesinde cereyaneden Kongrenin ihtişamı üzerinde durmayacağım.Kongre programı tatbikatı ve intizambakımından şimdiye kadar yapılan mimarîkongrelerin en başarılı olanıdır.Bundan evvelki Moskova Kongresine1200 mimar iştirak etmişti, bu sefer dünyanınher tarafından 2200 mimar Londra'yagelmiştir. Rekor 160 mimar heyetiyle Brezilya'da.Meşhur İngiliz gazeteleri Times veObserver'in kongre hakkında 15 sahifelikhususî nüshalar çıkardıklarını söylersem,başka memleketlerde mesleğimize verilenehemmiyet anlaşılır. Edinburg Dükü Konferansçalışmalarına gelip mimarlarla hasbihaldebulunmuştur.Royal Festival Hail de Kongre kapanışmerasimine Sir Antony Jones Armstrong riyasetetmiştir.Üniversite, Belediye ve ilgili vekâletlerde resmî davetler tertip edilmiştir.Kongre tema'sı ile ilgili 3 rapor 3 günmüddetle bütün milletlerin mimarları arasındamünakaşa edilmiştir. Raporlardan birisi,Profesör,Russel Hitchcock'un yeni teknikler veyeni malzemelerin meydana gelmesi karşısındamimarîde hâsıl olan değişikliklere genelbakış, başlıklı rapordur.2 numaralı rapor: Betonarmenin ve teknikilmi inkişafların bugünün ve yarının mimarîsiüzerindeki tesirleri konulu ProfesörPier Luigi Nervi raporu.3 numaralı rapor : İndustrialisation'unYani sanayileşmenin mimarî üzerinde hâsılettiği tesirler konulu Prof. Jerzy Hrynievviccki'ninraporudur.4 Temmuzda Profesör Hryniewiecki raporuhakkında temsilcimiz Profesör H. KemaliSöylemezoğlu'nun County Hall'de müzakerelersırasında söyledikleri :Söylemezoğlu Normalizasyon'un okul,büro, resmî binalar için umumiyetle faydalarsağlıyabileceği fakat mesken inşaatı sırasındanormalizasyon'un kullanılmasında dahatemkinli olmak icap ettiğini bildirmiştir.Zira aile «cellule» ihtiyaçları mimarın başlıcakoruması icap eden bir husustur ve monotoniden,yeknesaklıktan bu konuda mutlakolarak sakınılması lâzımdır. Söylemezoğlu'nundüşüncesine nazaran «industrialization»küçük elemanlar için mimara yardımcıolabilir, fakat büyük parçalar için değil.Çünkü iyi neticeler almak isteniyorsa mimaradüşünmek, seçmek fırsatı ve kompozisyonserbestliği verilmelidir.6 Temmuzda County Hall'de «ProfesörL. Nervi» raporu hakkında temsilcimiz veU. İ. A Executif âzası Ertuğrul Menteşe'ninsözleri :Nervi'ye nazaran betonarme, insanın bugünekadar meydana getirebildiği en kullanışlı,en muvafık strüktür malzemesidir.25 sene evvel geniş açıklıklı prefabrike birraum inşa etmekle Nervi inşaat usullerindeyeni bir devir yaratmıştır. Parabolik kurblarımimariye yenilik katmakla beraber inşaatusullerinde ekonomik ve orijinal buluşlarmeydana getirmiştir.Eserleri, Nazarî ve tatbikat bir aradayürütüldüğü anda en tatminkâr neticelerinalınabildiğini gösteriyor.Hazırlamış olduğu ve 3 günden berimüzakere konusu olan Nervi raporunu VI.Kongre travaylarına istikamet veren çok faydalıbir iştirak olarak telâkki ederiz. Ziraen yeni inşaî usuller mimarı yaklaştırmakongremizin bir gayesidir.Kanaatimizce Nervi'nin eserleri, ve çalışmatarzı birçok memleketlerde mimarîtedrisat sisteminde «reorganisation» yapılmasınayol açar. Nervi'nin Formasyonunayakın, teknik ve sanatı mezceden bir formation,müstakbel mimara inşaat seyri üzerindedaha hâkim bir kontrol sağlayacağı gibi,mesleğinin icrası sırasında daima daha ekonomik,daima daha «rationel» hal çareleribulabilmesine teşvik ve imkân verecektir.Başka mesleklere nazaran çok cepheliolan mimarlık, formasyon ve eğitim bakımındandaha fazla dikkat ister.Doğuştan gelen artistik kabiliyeti insanlıkve tabiat sevgisinden maada sosyal vekültürel bilgisi üstün olması lâzım gelen mimarayrıca teknik sahada bilgilerini inkişafettirmek mecburiyetindedir.Mimarlıkta zekâ hassasiyetten daha büyükbir rol oynayamadığı gibi hassasiyet veşevki tabiînin zekâya bir üstünlüğü olamaz.Tabtikatta mimar daima, hakikat ve muhay-Maket


Orta Doğu T. Ü. Mimarlık Fak.öğrencisiAhmet Gülgönen'inprojesi


•yeleyi mczcettirmek mevkiindedir. İşte zorlukburada...Bu nevi konuşmalar 3 gün müddetle cereyanetmiştir ve 3 grup çalışmalar hulâsa-Iandırılmıştır.Neticede VI. cı Kongre kararlarına varılmıştır.Şöyle ki :A — Kongrenin kabul ettiği esaslar:1 — «İndustrialisation» ve yeni teknikinkişafların mimarî üzerinde birinci derccerol oynadığı prensip olarak kabul edilmiştir.Bilhassa dünya nüfusunun daima artmasıvc hayat standardının yükselme mecburiyetlerikarşısında mesken problemleri hakkındamimarların bu hakikatlere uyarak çalışmamctodlarını daha yukarıda kabul edilmişprensibe göre ayarlamaları lüzumu belirtilir.2 — Yeni teknik ve yeni malzemelerinmimaride gelişmeler sağlıyabileceği kabuledilmekle beraber, kullanış esnasında muhtelifmemleketlerin imkân, ihtiyaç ve iklimlerinegöre bir araştırmaya tâbi tutulmalarıve bilhassa iktisaden ileri memleketler ihtiyaçlariylciktisaden henüz ilerlemekte olanmemlekîtler imkânlarının ayarlanması lüzumubelirtilmiştir.3 — Yukardaki hususlar kabul edilmekleberaber (yeni teknik yeni malzeme),insanoğlu daima makineye hükmcdcbilmelidir.İnşaat sanayiinin «cxpIoitation» u, evvelemirdeinsanların sosyal ihtiyaçlarını insanlıkvasıfları gözönünde bulundurularak sevkedilebilmelidir.Yapılacak olan yapılarınher şeyden evvel sosyal şerait ve insanî gayeve ihtiyaçlara cevap verebilecek mahaller olduğunuhiçbir zaman unutmamalıdır. Mimarlığınmukaddes gayesi daima en üstüntutulmalıdır.4 — Bundan böyle mimarın konstrüktöricrlc,sanayi ile inşaatın bütün teknik kollariyledaha sıkı bir kolaborasyon halindeçalışma mecburiyeti kabul edilmekle beraber,sanayiin tek başına (isole) kalabilecekbir teknik muameleden (processus) ibaret olmadığınıbilmek esastır.Mimar, bütün bunlara rağmen inşaat»'.-jam» inde problemin heyeti umumiyesinikuş bakışı bir görüşle idare edebilecek kimssdir.Kendisi inşaatçı ekip elemanlarını seçebilecrk,çalışmaları «synthetiser» ederek eserigavesinc ulaştırabilecek şekilde işleri tedviresalahiyetli yegâne elemandır.Kongrenin vardığı yukardaki ncticclerhakkında U. 1. A. «Cocrdination komitesinin»vardığı kararlar şöyledir :1 — Milletlerarası temas ve anlaşmalarteknik terimlerin yanlış «definition»larındanötürü müşkülâta uğramasının önlenmesi.2 — Mimarî tedrisatta, inşaat sanayiiile irtibatlı olabilmesi yönünden revizyonatâbi tutulması.3 — İnşaat sanayii, inşaatla ilgili mesleklerinve mimarların sıkı işbirliğini etüdedebi'mek imkânlarını sağlaması bîr zaruretolarak kabul edilmiştir.4 — Teknik gelişmelerin neticelerinibilhassa kullanacak olan müşteriler bakımındanincelemcyc tâbi tutulmasının lüzumu.Bilâhare Executif Komitesinde müzakereedilen bu kararların mimarın «ProfessionLiberal» karakteri ile bağdaşabilmesi bakımındanformüller aranmıştır. Meselâ kendisiiçin feklâm yapamaz olan mimar, bir sanayifirmasının yapacağı reklâmdan ötürü indireetementve işbirliği yaptığı takdirde birnevi reklâm payının kendi hukukî durumunahalel getirebileceği, mesleğimizin «Moral»karakterinin bu suretle zedelenmemesigibi incilikler üzerinde duruldu.SaygılarımlaY. MimarU. İ. A. İcra Komitesi âzasıERTUĞRUL MENTEŞE"1Batı Almanya'nın tanınmış Asansör Fabrikası :HILLENKOTTER& RONSİECKAUFZÜGE - KRANE - GEGR.ÜN.DET 1897HIROLIFTASANSÖRLERİSatışa arzedilmiştir.mTeknik BUromuz ve Montaj ekibimiz emrinize amadedir,Türkiye Mümessili: TÜMAS Koli. Ştİ.G a 1 a t a - S e 1 â n i k Pasajı No. 53 Tel: 44 61 46ARK. 55


BİRLİKHABERLERİMESLEK HAYATINDA XXX. YILLARINIMİMARLARIN JÜBİLESİDOLDURAN1. Âdil Denktaş — 2. Muzaffer Pulur — 3. Nazimi Yaver Yeniar— 4. Haldun Engin — 5. Vahram Gümüşyâıı — 6. SüleymanÖrnek —- 7. Turgut Cansever — 8. Aptullah Ziya Kozanoğlu —9. Naci Meltem — <strong>10</strong>. Kâzım Ardalı — 11. Macit Rüştü Kural —12. Nihad Tek — 13. Şinasi Lûgal — 14. Mazhar Güzaltan —15. Muhittin Güven — 16. İstepan Aratan — 17. Süreyya Yüccl— 18. Zeki Sayâr — 19. İzzettin Taşören — 20. Asım Mutlu —21. Samih Akkaynak — 22. Bedri Tümay — 23. Sırrı Bilen —24. Vangel Ranos — 25. Jan Tülbentçi — 26. Kemalî Topuzlu —27. — Farih Köprülü — 28. Ekrem Hakkı Ayverdi — 29. BurhanArif Ongun — 30. Orhan Şiper — 31. Naim Çeşmeli — 32. NedimKarakurt — 33. Hıırşit Altuncu — 34. Aziz Börü — 35. CemilFinci — 36. Erol Kulaksızoğlu — 37. Süreyya Tczcr (Birlik Sekreteri).Türk Yüksek <strong>Mimarlar</strong> Birliği merkezYönetim Kurulu meslek hayatının 30 yılınıidrak eden ağabeylerine, 31. Mart. 1961 deAnkara'da, 13. Mayıs 1961 de İstanbul'dabirer jübile tertip etmiştir.Bu yerinde kadirşinaslık hareketi, hayatve meslekte gün görmüş mimarları çok mütehassisetmiş, her iki toplantıda, eski günlerinhâtıralarının yâdına vesile olmuştur.Ankara'daki jübile çok daha parlak olmuş,3 Martta verilen ananevî yemektensonra merasim yapılmıştır. Toplantıya, MillîEğitim ve İmar İskân Bakanları, birçok davetliile mimarların aileleri katılmışlardır.Türk <strong>Mimarlar</strong> Birliği Başkanı Mithat


Ankara'daki merasimdin bir intiba.Orhan Alsaç Abidin Mortaş ilearka plânda Talât Özışık.Yenen, birkaç söz söyleyerek toplantıyı açmış,Talât Özışık bir konuşma yapmıştır.Sonradan çok canlı ve esprili bir konuşmayapan Millî Eğitim Bakanı Tahtakılıç ezcümle,«Yaratıcı olarak mimarlar, Allaha en yakıninsanlardır. Onun için bu meslek mensuplarınınarasında bulunmakla, cidden bahtiyarım»,demiştir. Daha sonra mikrofonagelen İmar ve İskân Bakanı şöyle demiştir:«Ben, bu akşam jübilesi yapılan mimarlardanbirinin Konya'da yaptığı lise binasındafeyiz alarak yetiştim. Şimdi, burada bu sanatkârınjübilesini kutlamak fırsatının banadüşmesini bir falihayır addederim» diyerekmimarlık sanatının önemi hakkında çok samimîbir konuşma yapmıştır.Bundan sonra 30.,yılı idrak eden 16 mimarabirer belge ile hususî surette hazırlanmışbirer «Eker» hediye verilmiştir. AbidinMortaş'ın armağanını veren Bayındırlık BakanlığıMüsteşarı Orhan Alsaç ilk meslekîstajı Mortaş'ın yanında yaptığını, ilk feyziondan aldığını söyleyerek elini öpmüş, buhareket orada bulunanları çok mütehassis etmiştir.Toplantı ve merasim n?şeli bir şekildesona ermiştir.İstanbul'da toplantı, 13 Mayıs 1961 cumartesigünü yapılmıştır. Türk <strong>Mimarlar</strong> Birliğiİstanbul Şubesi Başkanı Muhittin Güven,toplantıyı kısa bir konuşma ile açmış, ondansonra Güzel Sanatlar Akademisi MüdürüAsım Mutlu, su konuşmayı yapmıştır:Başkan, kıymetli arkadaşlarım,Bu kadar güzel bir vesile ile bizi burayatoplayan ve bize bugünün imkânlarını hazırlamışolan meslekteki ağabeylerimize şükranborcumuzu sunmağa imkân veren <strong>Mimarlar</strong>Birliğine ve onun sayın Başkanınateşekkür ederim.Evet arkadaşlarım bugün burada ancakbir kısmı toplanmış bulunan kıdemli arkadaşlarımızahepimizin şükran borcumuz vardır.Mesleğimiz onların fedakârlıkları sayesindecemiyet içindeki bugünkü yerini kazanmıştır.Onlar bizim memlekette mesleğimizinöncülcri, fedaileri olmuşlardır.Onlar mesleğimizi seçtikleri zaman mimarıkimse tanımıyordu. Halk binalarım kalfayayaptırıyor. Devlet daireleri ise mimarımühendislerin inşa edecekleri ve plânlarınıhazırladıkları binalara fasat çizen birer desinatöraddediyorlardı.Onlar bu ezici ve ümitsiz şartlar içindeuzun seneler çalışmışlar, mücadele etmişlerve nihayet kendilerini ve mesleklerini empoz:etmeğe muvaffak olmuşlardır.Bu arkadaşlarımız arasında mimar olarakismini bütün memlekete hattâ memleketdışına duyurmuş olanlar yalnız mimar olarakdeğil, inşaatçı, müteahhit, statikçi, idareciolarak cemiyet içinde en ön safa geçenlervardır.Bugün burada jübilelerini yaptığımız arkadaşlarımızbize rehberlik, ustalık, hocalıkettiler. Var olsunlar.Bugün memleketimizde bir yapı, birmimarlık sanatı varsa bunda onların hissesibüyüktür.Bugün idaresi başında bulunmakla şerefduyduğum Akademimiz için haklı kıymetiddialarımız varsa, bu iddianın en mühimmesnetlerinden biri de müessesenin memleketeuzun senelerden beri arkadaşlarımızgibi değerleri yetiştirmiş bulunmasıdır.Bugün burada şereflerine toplanmış bulunduğumuzen az otuz senelik meslek tecrübesinitaşıyan arkadaşlarımız, daha uzunyıllar sağlık ve sıhhatle memleket ve meslekhizmetinde kalmaları temennisi ile, tebrikeder ve hürmetle selâmlarım.Mutludan sonra, sırasiyle, Sırrı Bilen,Samih Akkaynak, T. M. M. O. İst. Şubesiüyesi Erol Kulaksızoğlu konuşmuşlar vegençlerin bu kadirşinas hareketlerine teşekküretmişlerdir. Çok samimî geçen bir kokteyldensonra, toplantıya son verilmiştir.


(Baş tarafı sayfa 55 de)İmar Müdürlüğünden şunları istiyoruz :— İmar plânlarınızı kesin olarak yapınızve sık sık değiştirmeyiniz.— Projelerimize garip talimatnamelerletasarruf etmeyiniz!— Projelerimize müdahale ederek meslekîyetki ve haklarımız üzerinde vesayettesis etmeyiniz!— Kanunların çerçevelediği yetki sınırınıtek taraflı olarak aşmıyarak serbestfikre, düşünüşe hürmet ediniz. Kaprisli hareketlerdensakınınız! Ruhsat bürolarında,projelerimize keyfî müdahalelerde bulunmayacakanlayışlı ve tecrübeli elemanlar kullanınız.Ancak, o zaman serbest mimar ile İmarMüdürlüğü münasebetlerinin düzenleneceğine.inancımız artar!Yoksa, karşılıklı çekişmelerimizinmemleket sanatına, millî servete ve meslekahlâkına zarar vermekten başka bir faydasıyoktur.•Bir de gözlerimizi, Belediyenin kendiişlerine çevirelim!Beyazıt meydanının tatbikatı devamediyor. 7. Mart. 1961 toplantısından sonraBelediye tatbik edeceğini ilân ettiği projedeaskıda kalan! cihetler hakkında bir açıklamadabulunmağı lüzumlu görmemiştir.Meydan ile beraber, HürriyetAnıtı proje müsabakası da kat'î sonucavaramamış, gelen projeler jüri tarafından yetersizgörülmüş, yarışmağa katılanlar arasındayeni esaslara göre ikinci bir yarışma dahayapılmasına karar verilmiştir. Bu da Beyazıtmeydanına yeni bir anıt konulmasındakizorlukları, belki de imkânsızlığı bir keredaha ispat etmektedir.Beyazıta 27 Mayısta yaşadığı tarihî hâdiselerinbir belgesi olarak ancak ve ancakbir kitabe - anıt konabileceğini ortayakoymaktadır.Beyazıt böyle iken, iki buçuk sınedenberidüzenlenmesi bir türlü kesin bir sonucabağlanamıyan Tophane meydanına gelelim.Burada eski tarihî Tophane binası ile caddearasında masif birtakım duvar, saçak ve direkleryapılmaktadır. Bir müddet inşaatdurdurulduktan sonra yapılanların bir kısmıyıktırılmakta, sonra tekrar ağır beton kolon-•lar, dö;.emeler, çıkmalar, yapılmaktadır!Bu çok ağır, kararsız tatbikatı, sabır vehayretle seyir ve takip eden hemşehrilerin,güdülen maksadın ve inşaat sisteminin acaipliğide gözünden kaçmamaktadır. Trotuar kenarlarınayapılan Fil ayağı misali betonarmedireklere konulan demir teçhizatınıgörenler, bunların üzerlerine 8-<strong>10</strong> katlı biryapı kurulacağı zehabına kapılmışlar, fakat,bu tatbikatın bir terasla sonuçlandığını gördüklerizaman bu kadar teçhizatın hangi!statik zaruretle konduğuna bir türlü akıl erdirsmemişlerdir!Tophane meydanı tatbikatı Belediyeninson zamanlarda diğer işlerinde de müşahedeettiğimiz bir projesizlik ve hazırsızlıkiçinde bulunduğunu ifade etmektedir.Hiç kimse, tarihî eserlerin toplu bulunduğumeydanlarda çalışmanın zorluğunu inkâredemez. Bilhassa, bu gibi yerlerde, tatbikedilecek projelerin önceden her yöndenincelenmesi ve çok iyi etüd edilmesi gerekir.Acaba Tophane tatbikatı için Belediye projeve plânlama bürosunun nihaî şeklini almışbir projesi var mıdır? Varsa, bunu ortayakoyması, ondan sonra tatbikata geçmesi vemeydandaki ağır istinat duvarlarını bir yapıparkasından yıkmaması icap etmez mi?Bize öyle gelmektedir ki, Belediye plânlamabürosunun maalesef, Tophane meydanıiçin son şeklini almış bir projesi yoktur.Bu tatbikat ile görevli olanların eski ve pahalımetodlarla inşa edip gördükten ve yapılanlarıbeğenmedikten sonra, yıkıp yeni baştanyapacak yerde, proje ve maketlerini öncedeniyice hazırlamaları lâzımdır. Pek yakıngeçmişte, İstanbul bu metod ile çalışana natör idarecilerin kurbanı olmuştur. Ama,amatör! mimar ve mühendislere ikinci birtecrübe yaptırmağa tahammülümüz varmıdır?Garip bir imar plânı!Kadıköy iskelesi - Altıyol meydanı arasındakiSöğütlü Çeşme caddesinin genişletilmesiartık zaruret değil, bir mecburiyet halinialmıştır.Bu yolun açılması için Belediye PlânlamaMüdürlüğü ekonomik! düşüncelerle, şimdicaddenin sağ tarafının - Osmanağa camiiistimlâkinitemin eden bir garip plân hazırlamışve bunu alâkalı Bakanlık da tasdikedivermiştir.Bu plânı neşretmeyi çok isterdik, neçare ki, elde edemedik. Tasdik edilen birplânın alâkalılar tarafından incelenmesi içinBelediye dairesinde 30 gün süresince asılmasıda kanun icabıdır. Plân tasdik edildiğihalde, el'an Kadıköy Belediyesinde halkaaçıklanmamıştır.Plânın ihtiva ettiği esaslara gelince: adalarınsokak köşebaşlarını teşkil eden parsellermahza! hiçbir zaruret olmadan kapalıve açık halde köşelerle şekillendirilmiştir.Aynı caddenin sağ yüzünü bir sıra halindeteşkil eden parsellere 9.5, 12.5, 18.5 gibifarklı yapı yükseklikleri verilmiştir. Alâkalılarasebep ve hikmeti sorulduğu zaman,organik! diye cevaplandırılan bu garip vemarazî plânın mülk sahipleri tarafından şiddetliitirazlarla karşılanacağı muhakkaktır.Keza Boğaziçinin Üsküdar - Beykoz yolunda,organik! düşüncelerle olduğu söylenenbazı plân tadillerini de haber almaktayız.Belediyenin yeni kurulan plânlama dairesindekiçalışmaların henüz mahiyet veesasları kat'iyetle belli olmayan yeni şehircilikcereyanlarına göre yapılmasının nedereccye kadar doğru olduğunu alâkalılardansormak isteriz. Belediyemizin bu gibitecrübelere ne para ve ne de zaman bakımındantahammülü olmadığını hatırlatmağıbir hemşehrilik borcu saymaktayız.ZekiS A YÂRAKBANK TAKI T h û c ı M t u f iHEMEKİ H E S A PA Ç INIZmumumuİKRAMİYELERARK. 56


KONU :AYAZAĞA'daŞEHİR KONSERVATUARIGÜZEL SANATLAR AKADEMİSİY. MİMARLIK BÖLÜMÜ DİPLOMA PROJELERİÖzcan Altaban projesi1 : 600


G. S» Akademisi 1960 - 1961 öğretim yılıyaz sömestri diploma konkuru programıI. Konu : Ekli vaziyet planındaki sahatanzim edilecek ve programı verilen yenikurulacak olan İstanbul Devlet Konservatuarıtesislerinin projesi hazırlanacaktır.II. Bölümler ve kuruluş : Kurulu? itibariyleKonservatuvar 7 bölümden müteşekkildir.Bölümlerin isimleri ve her kısma devameden talebe adedi aşağıda gösterilmiştir:1 — Kompozisyon 20 öğrenci2 — Piyano, Harp, Klavsen 80 »3 — Yaylı Sazlar 125 »4 — Nefesli Sazlar 75 »5 — Şan ve Opera 65 »6 — Tiyatro 1407 — Bale 75 »Toplam: 580 » Gönül Öztürk projesiVaziyet plânı


Bu bölümlere giren talebelerin menşelerive Konservatuardaki tahsil süre ve dereceleriaşağıdaki şekildedir :Kompozisyon: Ortamektep mezunu alıp1 sene yetiştirici, 3 sene lise, 5 sene yüksek.Piyano, Harp, Klavsen, Yaylı Sazlar,Nefesli Sazlar: Beşinci sınıf talebesini alıp1 sene yetiştirici, 3 sene orta, 3 sene lise, 2sene yüksek (yalnız nefesli sazlarda yüksekdevre yoktur).Şan ve Opera, Tiyatro : Ortamektep mezunualıp 1 sene yetiştirici, 3 sene orta, 3 senelise, 3 sene yüksek.Bale : 3. sınıftan alıp, 1 sene yetiştirici,2 sene ilk, 3 sene orta, 3 sene lise.Konservatuarın tedris hususiyetlerinegöre dersler kısmen toplu olarak «grup dershanelerinde»kısmen de «münferit ders odalarında»yapılacak ayrıca öğrencilerin tekbaşlarına çalışmalarını temin maksadiyle«münferit çalışma odaları» düşünülecektir.(Programdaki adet de)Konservatuvara devam eden öğrencilerinbir kısmı:8-14 yaş arasında birinci grubu, geriyekalanlar 14- yaş arasındaki ikinci grubuteşkil edecektir.Bu iki gruba ait sınıf istirahat, yemek veovun mahallerini birbirinden ayrı tertiplemek,kız ve erkek öğrencilerin beraber bulunmalarıitibariyle, muhtelit durumu bozmadanyaşlara göre böyle bir sınıflandırmayapmak pek lüzumlu pedagojik bir ihtiyaçolduğundan projenin yapılışında bu hususunehemmiyetle ele alınması doğru olacaktır.JEELjı m rIII. Program :1 — Piyano, Harp, Klavsen; Yaylı veNefesli Sazlar ve Şan; grupları için: Aşağıdakitertipte 30 adet münferit ders odası ve30 ar kişilik <strong>10</strong> adet grup dershanesi.(Bu dershanelerde kültür ve meslekî yardımcıdersler görülecektir.)Münferit ders odalarının taksimi:Piyano için 5 adet oda (1 m 88 lik 2kuyruklu piyano sığacak şekilde, ayrıca birküçük yazı masası, 1 küçük kitaplık ve müzikneşriyatı, dinleme imkânı ile icra kontrolüiçin ayna düşünülecektir).Klavsen için 1 adet oda (aynı eb'ad veteferruat).Harp için 2 adet oda (aynı eb'ad ve teferruat).Yaylı sazlar için <strong>10</strong> adet oda (aynı eb'adve teferruat).Nefesli sazlar için 7 oda (daha ufakolabilir).Şan için 5 adet oda (daha ufak olabilir).Kâfi derecede servis WC 1er (her cinsiçin).Gönül Öztürk projesiKONSEB SALONU VE OlCE» SALON PIİN140IU<strong>10</strong> OONUl OZTUBI


6C23'HALUK SÜ2UIN


T _Besim Çeçener1•Â1: ı •t''•i|î|ji1İ J—T-İZ1IL__JpwaiLcVaziyet plânıİ'mi'İ^V 1 '-(•'•ir-'ın'•,'./5298.EISIM ÇtCCNCE


'•• '. ---••'-•.•.'.'. •.•'İV' *•'•BALE STÜDYOSUNDANPERSPEKTİVORTA AVLUDANPERSPEKTİV86 Umumî vaziyet plânı


^ınSTMCrwETİNOc~2 — Tiyatro bölümü için 50 öğrenci(seyirci) alabilecek 2 salon (küçük bir provasahnesi ve projeksiyon imkânı düşünülecek).Tiyatro eserlerini ihtiva edecek ufak bir kitaplık,3 adet 25 er kişilik toplu dershaneve aksesuarı, 2 adet istirahat salonu ve WCler (her 2 cins için).3 — Opera şubesi için müstakil durumdave sahne derslerine mahsus <strong>10</strong>0 kişiliksalon (projeksiyon ve küçük bir sahnesiile).İstirahat odaları ve aksesuarları içinWC ler (her 2 cins için).4 — Bale şubesi için 2 adet çalışmastüdyosu (24,00 X 24,00) her stüdyonun yanındaerkek ve kızlara mahsus servisler(Soyunma WC ve duşlar) (İstirahat odası).Bale bölümü şefi ve öğretmenler içinoturma ve soyunmaya mahsus 4 oda ve servisleriWC ve duş.5 — Çalışma odaları: Konservatuarda580 adet öğrenci vardır. Bunlardan 215 itiyatro ve bale bölümüne devam etmekte,365 öğrenci ise musiki icracılığı kısmında yeralmaktadır. 14 öğrenciye bir oda hesabiyle90 adet münferit ve akustik şartlara uygunçalışma odası düşünülecektir. (Odalar kontrolaynası, müzik neşriyatı dinleme imkânı,havalandırma ve ışıklandırma tesisatı, dıştankontrolü temin edecek şekilde şeffaf veizolasyonlu kapılarla teçhiz edilecektir).(Küçük bir duvar piyanosu).6 — Tesislerin merkezî bir yerindeakustik şartlara uyacak şekilde yapılacak 50kişilik oturma mahalli ile bir odisyon salonu(diploma imtihanları, oda müziği, konserve konkurlar için kullanılacak).Koro için çalışma odası (40 kişilik).Konservatuar orkestrası çalışmaları-


nm vapılacağı 60 kişilik senfonik orkestrayıalabilecek çapta bir stüdyo.Stüdyoya bağlı bir kütüphane.Stüdyoya bağlı 2 adet istirahat odası, veservisler.7 — Tesislerin merkezî ve dış ile bağlantıbakımından müsait bir yerinde, 800-<strong>10</strong>00 kişilik, 24,00 X 24,00 metrelik sahnesiile büyük bir konser salonu ve servisleri. (İstanbulşehrinin sahne ve konser salonu darlığıkarşısında, bu salon, oda müziği, korove senfonik konserler için kullanılacaktır.)8 — Kütüphane, arşiv ve müze (servisleriile).9 — Öğrenci ihtiyaçları için diskotekve plâk dinleme yerleri.<strong>10</strong> — Müzikoloji ve Millî Folklor Enstitüsü.(Çalışma odası, arşiv, Büro, 2 kişi)11 — (Matbaa nota basımı, fotokopi,mikrofilm, plâk ve bant işleri için bir atölye).12 — Enstrüman onarım atölyeleri (piyano,yaylı ve nefesli sazlar için) 2 adet.13 — Öğrenci dinlenme ve sosyal çalışmamahalleri ve servisleri ve kantin.14 — Kapalı spor sahası ve açıkta çeşitlispor imkânları.15 — İdarî kısım: Bu kısım tesislerinmerkezî bir yerinde ve müstakil bir sistemşeklinde düşünülecektir. Programı aşağıdaverilen mahallerden başka, her bölümünkendi içinde sekreterle takviyeli bir idarînüvesi bulunacaktır.a — Konservatuar Müdürü (çalışma,kabul, bekleme, sekreter)b — Muavin odalarıc — Sekreterlik, 6 memurd — Muhasebe bürosu. 3 memure — 15 kişilik toplantı odası (md. odasıyanında)•>f — Müstakil devlet balesi idaremahalli.(2 kısmı)g — Servisler.16 — Konservatuvar Md. ikametgâhı(2 yatak odası).17 — Misafir sanatçılar ve nöbetçimuavinler için banyolu misafirhane ve servisleri(5 oda).18 — Talebeler için yatma ve yemekyeme tesisleri (bu mahaller <strong>10</strong>0 er kişilikelemanlar halinde düşünülecek, yemek selfservisşeklinde olacaktır.)Mutfak ve teferruatı (kiler, depo, ambarv.s.)19 — Isıtma tesisleri.20 — Garaj (<strong>10</strong> otomobillik).21 — Personel yemek ve yatma yerleri(80 kişi için yatma).22 — Bahçe servisleri (oto park, serv.s.).IV. İstenilenler :1 — Vaziyet plânı M. 1/500 (Kampüsünyakın çevresi ile birlikte etüdü).2 — Proje M. 1/2003 — Programdaki 5. maddedeki çalışmayerlerinin tefrişli 1/50 mikyaslı projesi.4 — Programdaki 4. maddedeki Balestüdyosunun 1/50 tefrişli projesi.5 — Sistem detayı M. 1/20 (5. maddedekiçalışma y. den)6 — Maket M. 1/5007 — En az 2 adet perspektiv (biri balestüdyosundan)8 — Projedeki iç ve dış mekânlar hakkındafikir verecek şekilde yapılacak perspektivkrokileri.EMEKHIRDAVAT SATIŞEVİBERCUHİŞINORKİAN0 Marangoz ve Demirci âletleri.£ Bilûmum İnşaat Malzemesi.0 Yeni Model kapı ve pencere tokmakları."tTÜNEL CADDESİTELEFON: 44 83 13 Zincirli Han altı 64/1TELGRAF: BERCEMEK-Galata GalataARK. 57


İSTANBULUN YERLİ SULARIDr. Saadi NÂZIMTürk mimarîsinin su sanat eserleriçeşitli tesisleriyle mümtaz bir mevki işgaleder. Bunlar suya çok değer vermişTürklerin baş şehrinde ise büyük birzenginlikle her tarafa serpilmiş bir haldedir.«İSTANBUL SULARI» nda Belgrat!bendlerine, Halkalı kaynaklarınave İstan bulun bazı memba sularına genişyerler vererek bahsetmiştim. Bu seriyazılarımda da yapılışları bir hususiyettaşıyan, vaktiyle şehrin uzak semtlerinimebzul sularla beslenmiş olan birkısım tarihî suları da «İstanbulun yerlisuları» adı altında toplamak istiyorum.Yapılışlarını bir sıraya koyamadığımızbu sular için ilk yazımı Okmeydanıve Kalaycı Bahçe, sularına tahsis ediyorum.17. Yüzyılın Türk Seyyahı EvliyaOslebi Seyyahatnamesinde bir vakitlerbu suların a.ktığı semtlerin bağlar, bahçeleriçinde çok mamur yerler olduğunuanlatıyor. Fetih yıllarında şöhreti başlamışve bilhassa C'k atmalarda bir sporve gezinti yeri olmuş olan OKMEYDANIbilindiği gibi kuzeyden güneye doğru;Kasımpaşa'dan inen Kasımpaşa Deresiyleyine kuzeyden güneye akan ve HasköydenHalice inen iki derenin arasındayükselmiş bir tepedir. Bu tepenindoğu yamaçlarının güney kısmında Hasköyve bunun da Kuzey batısında bahiskonusu edeceğimiz çeşmelerin bulunduğuPirî paşa mahallesi ve ilerisinde deSütlüce bulunur.Sütlüce de eski yüz yıllarda cazipbir sayfiye yeri imiş «İkiyüz kadar mamurve âbadan bağlı bahçeli» şirin birkasaba imiş. Cami, mescitleri, hamamı,hanı, dükkânları varmış. Sahillerinde,korular, bahçeler içinde Karaağaç yalısıgibi, bir çok yalılar buîunurmuş. BirinciSelim vezirlerinden Kara Pirî Paşa'nıncivarında yaptırdığı Pirî paşa mahalleside bağlı bahçeli haneleriyle güzel birsemt imiş.O devirlerde Hasköy'ü de Evliya Çelebisüslü bir yer olarak tasvir ediyor.Üç bini bulan bahçelerinde Limon, Turunç,kebbat, nar, Şeftali gibi yemişlerinçok mebzul bir halde yetiştiklerinibağlarının emsalsizliğini ve evlerinin Halicekarşı setlerde, inşa ettirildiğini bildirirken;deniz kıyısında Tersane bahçesini,Sultan İbrahim'in yaptırmış olduğukasrı da sitayişle anlatıyor.Okmeydanı ve kalaycı bahçe sularınıntesis tarihleri hakkında fazla birbilgiye sahip değiliz. Yalnız VakıflarUmum Müdürlüğünde mevcut CezayirliGazi Hasan Paşa vakfiyesinde:« Tersani Âmirede merhum AliPaşa camii şerifi ittisalinde sahili-bahirdevâki müceddeten bina ve ihya ve itmambuyurdukları su çeşmesine membalardanhafrıâbar ile icra ettirdikleri suyolları için » denildiğine göre bu sulardanbir kısmının şöhretli Kaptanı-deryatarafından temin ettirildiği anlaşılıyor.Başvekâlet arşivi Belediye dosyalarındamevcut 3157 No. lu bir vesikadabu suların bir kısmının da eskidenyapılmış olduğunu ve paşanın zamanındatamir görmüş olduklarını bildiriyor:«Devletlû Kaptan Paşa hazretlerineŞeref-bahş sudur eden emir ve fermanıcenabı cihan penahiye imtisalen tersaneiamirede Darağacında kâin bir babçeşmenin Tersane kethüdası Sait Beykulları marifetiyle su yolu ve duvar ittisalindekebir haznesinin tamir ve membaıolan Okmeydanında altı adet kuyulartathir ve yine Okmeydanı ittisalindeKeçeci mahallesinde bir bab çeşmeninsu y?lu tecdit ve hazinesi tamir vemembaı olan yedi adet kuyuları tathirzikrolunan kasrı hümayun fıskiyelerininKeçeci mahallesi ve Hasköy taraflarındaolan su yolları tamir ve tecdit ve mahallimezkûre tarafında membaı olan altıadet kuyu tathir olunmuş olduğundanbermucibi defter müfredatı masrafı onbir bin bsşyüzotuz bir kuruş on iki parayave Sütlücede vaki çeşmelerin tamiriiki bin yüz kırk kuruşa ve salifülzikirAynalı Kavak kasrı hümayununu kilitve sair bazı masarifi müteferrikası doksandört kuruş on paraya..» (23 Za. 1235).Vakıf su tesisleri hakkında bilgisiolan Mazhar Özpınar'ın bildirdiğine veyerinde yapmış olduğu tetkiklere göre


u su tesisleri Okmeydanı sırtlarındangelmek üzere üç topluluk yapıyorlardı.Bir kısmının kaynağı Okmeydanmdamusevi meşatlığının önünden geçenşosenin deniz tarafında bulunuyor, tekbir su yolu üzerinde sıralanmış altı bacadantoplanarak ve Abdülselâm mahallesin-:inerek Hasköyde Fıstıklı çeşmeyibesliyordu. Diğer bir kısım sular ise yineOkmeydanmdan gelerek başka bir suyolu üzerinde bulunan yedi bacadan geçerekKeçeci Pirî mahallesindeki çeşmelereve Aynalı Kavak Kasrına su veriyordu.Bir üçüncü grubda ise sular yine bacalardatoplanarak umumî bir su yolundangeçiyorlardı. Bu su yolu da Pirî paşaderesi etrafındaki muhtelif nıembalardanbesleniyordu. <strong>10</strong> dan fazla membaın suyuyine bacalar içinde birikerek te.k yollaKalaycı Bahçenin çeşmelerinden akıyordu.Arazinin teşekkülâtı dolayısiyle gereksu yolları ve gerek bacaları, Kesmehalinde açılmış bulunmaktadır. Küskü ileişlenmiş su yolları tünel halinde ve umumiyetleKır.kçeşme, Taksim su galerilerindetesadüf edildiği gibi 60x80 cm.genişlik ve irtifamdadır. Bacalarda kesmeolup yalnız harice açılan ağız kısımlarıtaşla muntazam bir şekilde örtülmüşbulunmaktadır. Su galerilerinin çıkışnoktasını 2 - 3 m. üzerinden alırsakarazinin vaziyetine göre su yolu derinliğinintepelerin altına doğru <strong>10</strong> - 20 m.kadar iner. Su yolunun derin bacalarınainiş taşları bırakılmamış, icabında yapılacakbakım için dolap usulü kullanılmıştır.Bu kesmesu tüneller de çeşmelerinkurak mevsimlerde tamamen susuz kalmalarıiçin orijinal bir tesis vücude getirilmişolduğunu da işaret etmek lâzımdır.Suların terleme ve fazla sızıntıhalinde kaynak yaptıkları mahaldenitibaren galeri içinde takriben <strong>10</strong>0 metredegaleri akışına ufak bir baraj duvarıyapılmak suretiyle su burada yatırılmışve baraj duvarında da bir muslukkonmuş bulunuyordu. Verimli aylardasu baraj duvarını aşarak yoluna devameder, yaz aylarında ise musluk ayarlanmaksuretiyle günlük <strong>10</strong>, 15 m 3 lükbir su çeşmelere temin edilmiş olurdu.Okmeydanı su tesislerinin isale şebekesiüzerinde yapı şekli ile Fıstıklıçeşme denilen Mehmet Hüsrev paşa çeşmesininbir hususiyet taşıdığı görülmektedir.Çeşme Halıcıoğlu sırtlarında Turşucuzâde Hüseyin Ağanın Turşucu camiiarkasında yokuş başındadır. Çeşmetaştan olmakla beraber taşlar arasındasıra sıra yassı tuğlalar bulunmaktadır.Evvelce mevcut saçağı altında hafif birtaşkınlık yapan zevkli bir korniş taşırılmıştır.Çeşmenin büyük bir haznesi vardır.Yola ve kısmen kuzeye bakan cephesiüzerinde beyaz mermerden teknesiayna taşı ve bunun üzerinde bir kitabemevcuttur.Kitabede «Sadrı-ı esbak DevletlııMehmed Husrev Paşa hazretlerinin bundanakdem otuz dört senesi hilâlindedefa-i ulâ Derya Kaptanlığı hengâmındamüceddeten bina ve inşa buyurmuşoldukları işbu çeşme-i Lâtifin bu defayine himmet-i hazreti müşarünileyh ilevuku bulan tamiri tarihidir» denilmektedir(1259).İri mavi kaldırım taşları yerlerindenoynamış ufak çukurlarla yer yer çökmüşyokuşlardan bu tepelere çıkılırsa,karşı ufuklardan Haliçten tüten ince birbuhar tülü içinde eflâtunlaşmış minareleri,kubbeleriyle füsunlaşan İstanbulugörürsünüz. Yaz günü içinde hafifrüzgâr esintileriyle dolu, bugün harabeleribirbirine dayanmış evlerin sıralandığıbu bayırlar senelerce evvel bağların,bahçelerin yeşillikleri içinde yüzüp güzelleşenyerlermiş.Civarın derin boşluğu, gün görmüşeskiliği ve nihayet gölgelerin haraplığıiçinde fıstıklı çeşmenin yapısında fazlasu toplamak için haznesinin geniş tutulduğuanlaşılmaktadır. Harap tahtabinalar arasında çeşme kendi esmer gölgelerindebeyaz mermeriyle geçmişin ogüzel Türk yapılarının bütün tatlı çizgileriniyontulmuş taşları, eskimiş mermerleriylemasal ve hikâyelerin füsunlaşmışuzak ufuklarda kalmış bir Türkkale kapısı, bir mabedin methali gibiasil ve güzel durmaktadır.


21. 6. 1961 TARİHLİ BELEDİYE TAMIMI VE İLGİLİODA TATBİKATI HAKKINDAMimarlık camiamız şu günlerde, yenibir düzenin tesis edildiği hayırlı bir başlangıcıyaşamaktadır. Bu başlangıç, 21.6.1961tarihinde kabul edilen İstanbul Belediyesitamimi ve onunla ilgili tatbikatın yürürlüğekonması ile belirmekte, mesleğimizin icrasahasında yeni bir devir açılmış bulunmaktadır.21.6. 1961 tarihli Belediye tamimi, İstanbul47. madde hudutları dahilinde mimarlıkve inşaat mühendisliği projesi yapmahakkını, mevcut kanunî hükümlere istinaden,yalnız mimar ve inşaat mühendislerine tanımaktadır.Bu, mimara serbest sektörde iş teminikonusunda atılmış ileri bir adım teşkiletmektedir. Kanunen, sadece Oda mensuplarınınmesleklerini icra yetkisi tanınmakta,ve bıı husus tamimde, her proje için Oda'danalınacak bir belgenin Belediye'ye tevsiki şeklindetezahür etmektedir.Bu esaslara göre, tamim, İstanbul 47.madde hudutları dahilinde mimar ve inşaatmühendislerinin dışında kimsenin mimarlıkve inşaat mühendisliği projesi yapamamasıve ayrıca, mimarin İstanbul İmar'ındaki hukukununkorunması ve işini kolaylıkla takipedebilmesi konularında kesin hükümler getirmektedir.Oda'mız bu tamimle ilgili olarak birFevkalâde Kongre yapmış ve buna ait gereklitatbikat metodunu tâyin etmiş bulunmaktadır.Bu metodun vazedilişindeki gaye, «serbestsektörde meslek haklarının ve meslekseviyesinin korunması» veya, «âmme menfaatinigözeterek meslek haklarını elde etmekve meslekî salâhiyet suistimalleriniönlemek» şekillerinde ifade edilebilir. Ayrıca,her vak'a için ayrı olarak Oda'dan belgeistenmesi dolayısiyle, «asgarî bir ücretin tatbikive mukavele zaruretinin aranması hususlarındaOda kontrolünü sağlamak» da birdiğer gaye olmaktadır.Odamızın Fevkalâde Kongre direktiflerineistinaden ihtiyar ettiği tamimle ilgili tatbikatmetodu, işte, yukarıda temas edilen bugaye esaslarına uyacak şekilde tâyin edilrpiştir.Oda'mızın ihtiyar ettiği tatbikatın, hangiesaslar dahilinde yürütüleceği, mufassal olarakilgili Sirkülerlerimizle bütün meslektaşlarımızaduyurulmuş bulunmaktadır. Bu tatbikataait esaslar özetlenirse, prensip olarak,Belediye 47. madde hudutları dahilindekipreje gerektiren her iş için Oda'ya belge almaküzere müracaat icap ettiğini kaydetmeklâzım gelir. Oda'ya yapılan müracaatlarda,sadece, alınan işe ait projenin 4 nüsha kopyesiile birlikte iş sahibi ile mimar arasındayapılacak mukavele suretinin tevdii gerekmektedir.Fennî tatbikat mesuliyeti için müracaatlardaise, mukavele ile konuya ait yeterlidokümanın getirilmesi lâzım gelmektedir.Odada kurulmuş bulunan belge bürosunayukarıda istenenleri havi olarak müracaatedildiğinde, bir kontrol işlemini müteakibenderhal belge verilmektedir. Bu kontrol işlemimeyanmda, Oda'ya getirilen 4 nüsha projeyeistinaden inşaat alanı çıkarıldıktan sonraBelediye m- rayiçleri dahilinde bina maliyetibulunmakta, ve bilâhare Oda asgarî ücrettarifesindeki esaslara göre asgarî meslekî ücrethesaplanmaktadır. Hesaplanan asgarîmeslekî ücret Oda'ya aynı zamanda tevdiedilen mukaveledeki meslekî ücretle karşılaştırılmaktadır.Ve mukavelede zikredilen ücretinnormal bir seviyenin altına düşmemesiaranmaktadır. Meslekî suistimalleri takip vetecziye edebilme bakımından bu kontrol gerekmektedir.Ayrıca bu işlem, ilgili sicil fişlerinintanzimine de esas teşkil etmektedir.Oda'ya getirilen 4 nüsha proje alıkonmamakta,kontrol işlemi esnasında bulunan neticelerproje nüshalarının arkalarına ayrıayrı işlendikten sonra iade edilmektedir.Oda'ya mukavele tevdiinde de şu esaslarauymak icap etmektedir: Oda'ya, noterdetanzim edilmiş noter tasdikli bir mukavelesureti veya, bir âdi mukavelenin noterdentasdikli sureti, veyahut da, bir âdi mukaveleninaslına uygunluğunun tevsik edilmesisuretiyle 90 kuruşluk suret harcı pulu ile bizzatmimarca tasdikli sureti verilebilmektedir.Asgarî ücretin tatbiki ile ilgili hususta,Fevkalâde Kongremiz, asgarî seviyenin devamlısurette altına düşüldüğü hallerde gereklitakibata geçilmesini kararlaştırmış veİdare Heyetine bu konuda yetki vermiş bulunmaktadır.İdare Heyetine tevdi edilmişbu yetkimuvacehesinde yeterli kontrol vazifesi yapılmakta,mukaveledeki ücretlerde normal birseviyenin altına düşülmemesi aranmaktadır.Tamimin tatbikinden önceki devrelerde,«mimarî hizmet» ile «ücret» seviyeleri, «imzacılık»gibi bazı meslekî salâhiyet suistimalleridolayısiyle normal ölçülerin çok altınadüşürülmüş bulunmaktadır: Meslekî salâhiyetsuistimalciliği, meslekten olmıyanlarınveya salâhiyetsiz şahısların mesaileriniörtülü olarak iş sahasına yaymıştır. İş sahipleribu suretle yanlış ve istikametsiz alışkanlıklarasevkedilmişlerdir. Diişük kaliteli mesai,iş sahibine değeri olan düşük ücret mukabiliverilir olmuştur. Kalitesiz mesai sürümü,hakikî meslekî mesainin normal ücretini,iş sahibine, fahiş bir ücret olarak gösterirolmuştur. Bu durum, meslekî iş sahasındahakikî hizmetin takdir edilememesi gibi birkanaat yanlışlığına da yol açmıştır. Yanlışıve kötüyü bertaraf etmek ve doğruyu tatbiketmek gerekmektedir.Tamimle ilgili Oda tatbikatı esnasında,her vak'a için belge alınması, asgarî ücretenazaran ücret seviyesinin tetkiki, mukavelearanması hususları yeterli bir Oda kontrolünüsağlamaktadır. Bu kontrol, mimarlaraııygun bir iş ortamı getirecek ve meslekî salâhiyetlerinsuistimalini geniş ölçüde önleyecektir.Diğer yandan, bu kontrol sistemininortaya koyduğu mücadele neticesinde, iş sahibinehakikî kaliteli hizmet ve mimarî meslekîhizmete de hakkı olan ücret tabiî birarz - talep hâdisesi halinde sağlanmış olacaktır.Bu yeni düzen mücadelesinin hedefi, halhave mesleğe hizmet olacaktır.Bütün bu konuların yanısıra, senelerdenberikanunî mevzuatın tatbikinde beklenenbu tamim gibi haklı bir davranışa önderolmuş bulunan İstanbul Belediyesini bu konudacandan tebrik eder, mesleğimizle ilgilikonularda bu davranışın devamını temenniederiz. Ayrıca, bu tamimin çıkmasında büyükyardımları bulunan meslektaşlarımızada teşekkürü bir borç biliriz.Bu yeni düzenin halkımızın ve mesleğimizinhayrına olmasını dileriz.<strong>Mimarlar</strong> Odası İstanbulŞubesi Sekreter ÜyesiEROL KULAKSIZOĞLU


fjEdirne'de, Vakıflar İdaresinin 1961 yılıiçinde yaptıracağı tesis ve onarımlar!1 — Geçen seneden kalan işlerin tamamlanmasıyapılacaktır ki, bunlar :— Kadı Bedrettin camii onarımı,— Defterdar camii onarımı,— Sîddi Hatıın cami- onarımı,— Sarıca paşa camii onarımı,— Bedesten'in (2) kısım onarımı,— Sokullu hamamı ve İkinci Bayazıtcamii minaresi. Sokulu hamamının tamiri1962 dc bitirilecektir.2 — Yeni başlanacak olan işler :— Rüstem paşa hanları,— Gazi Mihal camii.Rüstem paşa hanlarının restorasyonuMotel olarak düşünülmüştür. Bu motel takriben150 yataklı olacak, odalara su tesisatı,bazılarına banyo konulacaktır. Bunlar ortahalli turistler için düşünülmüştür. İçindeııfak çapta bir Türk hamamı, karagöz salonu,lokanta, Türk kahvesi gibi tesisler düşünülmektedir.• YAPI MALZEMESİ SERGİSİEylül ayında yapılacak İmar Kongresineparalel olarak, Bakanlığımızın zemin katındakimuvakkat sergi salonunda bir yapımalzemesi sergisi kurulması kararlaştırılmıştır.Bu maksatla Ticaret ve Sanayi Odalarıve Ticaret Borsaları Birliği vasıtasiyleyapılan bir tamimle, bütün yapı malzemesiimalâthanelerinden teşhir edilecek nümuneleringönderilmesi istenmiştir. Ayrıca firmalarınverecekleri esaslara göre bir yapı malzemesikatalogu hazırlanacaktır. Gerek Odalarve gerekse Sanayicilerimizin daha ilk teşebbüsanından itibaren bu sergi teşebbüsünebüyük alâka gösterdikleri memnunluklagörülmüştür. Bu teşebbüsün kuvveden fiileçıkarılması ile, memleket yapı malzemesiimalâtı sahsında büyük bir hizmet yapılmışolacağında şüphe etmemekteyiz.n Y. Mühendis İhsan Bingüler İstanbulBelediyesi Reis Muavinliğinden ikinci defaistifa etmiştir. Bingüler'in çekilmesine sebep,imar meselelerinde mevzuatta halk lehinegösterilmesi gerekli anlayışın. Belediye idarecilerincetatbikindeki gecikmedir. İyi birbelediyeci olan Bingüler'in istifası, üzüntüyaratmıştır.• BEYNELMİLEL MÜSABAKALAR :Kuveyt Hükümetinin inşa ettireceğiMillî Müze projesi için 6 mimar arasındaaçtığı müsabaka sona ermiştir. Müsabakaiçin aşağıdaki mimarlar davet edilmişlerdi:Zdravko Bregovac (Yugoslavya)Dr.Seyyid Karım (Mısır)Affonso E. Reidy (Brezilya)Michel Ecochard (Fransa)Hans Asplund (İsveç)M. İgnacio Cardella (İtalya) .Bunlardan İtalyan mimarı hastalandığından,proje verememiş, diğer beş mimardanbirinciliği Michel Ecochard (Fransa),ikinciliği Zdravko Bregovac (Yugoslavya) kazanmışlardır.Viyana Üniversitesi Mimarlık Fakültesiöğrencilerinden 23 kişilik bir grup, başlarındaprofesörleri Steiner olduğu halde, şehrimiziziyaret etmektedirler. Güzel SanatlarAkademisi öğrenci derneğinin mihmandarlığındaşehrimizi gezen misafir öğrenciler,eski Türk evleri ve Bizans eserleriyle ilgilenmişlerve incelemelerde bulunmuşlardır.I" ı I. Seramik Sergisi :Türk Seramik Sanatçıları Derneği İstanbul2. şehir galerisinde 1. seramik sergisiniaçmıştır. Çoğu amatör olan 36 sanatçınınkatıldığı sergide. Attilâ Galatalı'nın eseri birinciliği,Alev Ebüzziya'nın eseri ikincilik,H. Karagidioğlıı'nun eseri üçüncülük kazanmıştır.Son yıllarda büyük ilgi gören seramiksanatı, eski Türk seramikçiliğinin yenidenp^lism^slne imkân verecek voldadır.1 I 1961 mimarlık ve şehircilik müsabakalarıjüri namzet listeleri, Oda merkezi tarafındanbütün üyelere gönderilmiştir. Alınacaksonuca göre yeni liste 30.8.1961 debelli clacak ve yayınlanacaktır.I | Marmara Doğu bölgesi Plânlama Çalışmaları:İmar ve İskân Bakanlığı İstanbul'daBelediye salonlarında. Doğu Marmara bölgesiniumumî plânlamasına ait çalışmaları incelemeküzere bir toplantı tertiplemiştir. İkigün süren toplantıya, altı aylık bir çalışmadansonra elde edilen bilgi ve analizler ortayakonmuştur. Buna göre bu bölgenin tabiî, ekonr-nik,sosyal ve nüfus verileri hakkında, yenide olsa birçok bilgiler toplamıştır. Bölgeninyukarıda sayılan faktörlere göre en rasyonelşekilde planlanması için esas çalışmalar devamedecektir.• Yüksek Makine MühendisiNEŞE DERİŞ YURDA DÖNDÜAmerika Birleşik Devletlerinde üç senemeslekî çalışmalar yaparak yurda avdet etmiştir.Makine mühendisliği sahasında,New-York'un en büyük müşavir mühendislikteşkilâtı olan Syska & Hennessy İne. firmasında,zamanımızın önemli ve büyük binalarınınve gök tırmalayanların, klima havalandırmave ısıtma tesisatlarının projelerininhazırlanmasında ve tatbikatında çalışmıştır.Bu vesile ile Harrison & Abramovitzmimarlık firmasının yaptığı « BirleşmişMilletler Arşiv ve Kütüpha n e » binası ile, mimar Eero Saarinenve Skidmore, Ovvings & Merrill mimarlıkfirmasının müştereken yapmış oldukları«Lincoln Center RepertoryT h e a t e r and Library» binasınınklima ve havalandırma tesisatlarının projeşefliğini yapmıştır. Ayrıca güneş enerjisindenfaydalanarak binaların ısıtılması mevzuundaaraştırma yapmıştır. Güneş kolektörlerinedair bir buluşu New-York'taki birteknik dergide neşredilecektir.Bürosunu Kabataş'da «Derya»açarak, çalışmaya başlamıştır.hanındaARK. 58


KUNST DER FARBERENK SANATIYazan : Johannes İTTENNeşreden : Otto Maier, VerlagRavensburg«Renkler olmasaydı acaba dünyamız nasılolurdu?» sorusuna verilebilecek tek karşılık(tamamen monoton, neşe vermiyen, hiçbircanlılık ifade etmiyen bir şekiller yığınındanbaşka bir şey olamıyacağı) dır. insanlar eneski zamanlardan beri fasılasız olarak renklerinçeşitli özellikleri ile meşgul olmuşlar,renk kompozisyonlarının etkisi altında kalmışlardır.Renklerin ve kullanılma şekillerininhaiz bulunduğu üstünlük ve önemi gözönünde tutarak yayınlanmış olan bu kitaprenklerin çeşitli kullanma imkânları, ifadeözellikleri hakkında geniş izahat ve renklimisaller ile pratik bilgiler vermektedir. Meslekitibariyle renklerle yakından ilgisi bulunanlarınveya renge karşı sevgi duyan herkesingörüş ve bilgilerini genişletmeğe enzevkli ve uygun renk kompozisyonlarını seçmeğebüyük yardımı dokunacak olan bukıymetli eseri, okuyucularımıza bilhassa tavsiyeederiz.ATRIUMHAUSERAVLULU TEK EVLERYazan :Paulhans PetersS. T.Neşreden : Verlag Georg D. W. CallweyMiinchen/ AllemagneŞehirler içinde arsa bulmak günden günegüçleştiğinden ve fiyatları da devamlı surettearttığından bahçeli mesken inşaatındayeni buluşlar elde etmek bir zaruret olmuştur.Bu sahada en pratik şeklin iç avlulu evlerolabileceği sonucuna varılmıştır. Ancakbu gibi evlerle bitişik nizamda bir mahalletesisinde yalnız ekonomik düşüncelerle hareketedilmemesi ikamet şart ve özelliklerininesas olarak göz önünde tutulması icapetmektedir. Ki : -;ük parsellerde kurulacak tekailelik meskenlerin en uygun şekli şüphesizavlulu, tek katlı binalardır. Bu gibi binalardacn tarafta bir giriş bahçesi için yer ayrılmasınalüzum olmadığı gibi komşu binalarada muayyen mesafe ve aralıklar bırakılmasımecburiyeti de ortadan kalkmakta, bu suretlearsa yüzeyinden ve diğer masraflardantasarruf yapmak kabil olmaktadır. Avrupadaşehirlerin yakınında bu tarzda ev inşaatıgünden güne çoğalmakta, hattâ rağbet görmektedir.Federal Almanya'da yapı nizamnamelerindebu çeşit inşaatı temin için değişiklikleryapılmıştır. Paulhans Peters'inAVLULU EVLER isimli kitabı bize plânlarhakkında teferruat ve geniş izahat vermekteolduğundan, bu konuyu inceleyecek olanlara,eseri tavsiye ederiz.S. T.COUR D'ASSAINISSEMENTDES AGGLOMERATIONŞehir ve kasabaların kanalizasyon vebinaların pis su tesisatı dersleri, Yazan: H. GUERREESon harbin başlangıcına rastlıyan 1939yılında, Fransa'da şehir ve kasabaların kanalizasyonşebekeleri noksan bir halde idi.1945 den beri bu işlerde büyük gelişmelerolmuştur. Bununla beraber daha yapılacakçok iş vardır, ve şüphesiz ki, genel sıhhat bakımındanda, bütün şehir ve kasabaların kanalizasyonşebekeleri olması temenni edilir.Fransa'da şehir kanalizasyon şebekelerinintamamlanabilmesi için büyük kredilereihtiyaç olduğu muhakkaktır, fakat dahaönemli olarak da, projelerin hazırlanması,inşaatın idaresi ve nihayet mevcut ve yapılacakolan şebekelerin işletme ve bakımlarıiçin uzman teknisyenlere ihtiyaç vardır. Buradauzman teknisyenlerin yetiştirilmesi vebu branştaki en son bilgilerin bir araya toplanmasımeseleleri ortaya çıkmaktadır.Fransız İmar Bakanlığı, ilgililer tarafındantatbik edilmek üzere şehir kanalizasyonlarıhakkında yeni bir talimatname yayımlamıştır.Ancak, gerek halkın, gerek belediyeteknisyenlerinin istifadeleri için, yürürlükteolan mevzuata uygun olarak hazırlanmış birkitap yoktu. İşte, muhabere ile eğitim yapanbir okul olan (L'Ecole Chez Soi) nın derskitapları arasında çıkan bu eser, böyle önemlibir boşluğu doldurmaktadır.Adı geçen okulun, bu ders kitabındanbaşka öğrenciler için hazırlamış olduğu 2adet proje ve 6 adet ödev serisi de ayrıcaokuldan satın alınabilir (2 ad. proje, 6 ad.ödev serisi ile birlikte 44 NF.). Her ödevserisinde, genel olarak, iki metin sorusu veiki de, öğrenciler için çok faydalı alıştırmabulunmaktadır. İki proje ise, küçük kasabalarınsıhhî tesisatına aittir.Kitapla birlikte bu proje ve ödevlermccarî işleri için kıymetli bir dokümantasyonteşkil etmektedir. Ödevlerdeki düzeltmeler—tip olarak— ve profesörün eklediğitavsiyeler, büro ve şantiyelerde çalışanlarınişlerinin daha başarılı olmasına yardım edecekmahiyettedir.Kitabın içindeki bahisler: Yağmur vepis suların sanayide kullanılmış suların mikdartahmin ve hesaplan — Binada sıhhî tesisatteçhizatı — Lâğım şebekesinin projesinintanzim prensip ve hesapları — Tâli tesisler— Lâğım işletmeciliği — Eski ve yeniusuller — Vantilasyon ve temizleme — Kullanılmışpis suların tasfiyesi — Denize atılması— Fizik, Biolojik ve çeşitli tasfiye usulleri— Fosseptikler, çeşitleri, prensipleri vehesapları — Sanayide kullanılan suların temizlenmesi— Muhtelif şebeke ve istasyonhesap örnekleri.A. T.SURFACE STRUCTURES İNBUİLDİNGFredANGERERNeşreden : Alec TİRANTİLtd.72 Charlotte street, London, W. I.Geçmiş devirlerin mimarisi bize hacimlistrüktürler verdiği gibi, iskelet strüktürler devermiştir. Şimdi modern mimar, mimarî sahadayeni bir inşaî form bulmuştur. Buna satıhformu diyoruz. Eskiden bu gibi formlartabiî hallerinde bulunurdu; meselâ, yumurtakabuğu, midye kabuğu gibi.Bugünün geniş satıhlı mimarî denemelerindebu gibi katlı, kabuk ve panel tipindestrüktürler büyük ehemmiyeti haizdir. Bunarağmen, mimarların, pek azı bu tip inşaatlarınkarakteristiklerine, ihtiyaçlarına ve sağlayabileceğiimkânlara vâkıftırlar.Bu kitap, sözü geçen yeni sahanın mimarlar,mühendisler ve öğrenciler tarafındananlaşılması için yazılmış ve okuyucuyu sıkmamakiçin formüllerden kaçınılmıştır.Kolay anlaşılır bir lisanla, fakat aşırıderecede basitleştirilmemiş bir şekilde yazılmışolan birinci kısım, satıh konstrüksiyonlarındakullanılması gereken statik ve inşaîprensiplere hasredilmiştir.«Form» mevzuuna ayrılan ikinci bölümkonunun esaslarının tatbik şekli ile ilgilenmektedir.Bu bölümde, kabukların ve katlıstrüktürlerin arzettiği yeniliklerin ehemmiyetihaiz unsurları ile bunların teşekkül esaslarıizah edilmekte ve gelecekte yapılmasımuhtemel yeniliklere işaret edilmektedir.Fotoğrafların birçok esaslı noktalarıgölgelemesi ihtimali olduğu için, kitapta, sadeceşekiller kullanılmıştır, zira bu şekillerdikkat nazarımızı esaslı noktalar üzerindedaha iyi teksif etmektedirler. Kitabı tavsiyeederiz.


ŞEHİR PLÂNLAMASININ BAŞLICATATBİK VASITALARICevat GERAYAjans <strong>Tl</strong>irk Matbaası, Ankara, 1960Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesiyayınları arasında, Şehir PlânlamasınınBaşlıca Tatbik Vasıtaları adı ile yayınlananbu kitap 201 sahifeden ve 6 bölümdenibarettir.Esere giriş mahiyetinde olan ilk bölümde,şehirleşme hareketlerinin iktisaden azgelişmiş ülkeler bakımından önemi, düzensizve plânsız gelişmenin mahzurları belirtildiktensonra, şehir imarının düzen altına alınmasıgereğinin ve şehir plânlaması ihtiyacınıntahlile tâbi tutulduğu görülmektedir. Yazar,şehir plânlamasının demokrasi ile bağdaşmazolduğu yolundaki kanıları ilmî delilleriyledeğerlendirdikten sonra, bunun böyleolmadığı sonucuna varmaktadır. Bu bölümünson iki kesimi, şehir plânlamasının gayeve şümulü ile, şehircilikte sosyal konularınönem kazanmasının incelenmesine ayrılmıştır.İkinci bölümde, şehir plânlaması faaliyetininidarî yönü ele alınmaktadır. İlk kesimde,yazar, şehir plânlaması faaliyetinindevamlılık ve elâstikiyet gibi dinamik veçhesiniteşkil eden özellikleri, şümullü ve uzunvadeli bir şehir plânlamasının idarî bünyeiçindeki yerini ve fonksiyonunu ele almaktadır.Bu arada, dördüncü bir kuvvet olarakşehir plânlaması anlayışı ile kurmay görevihalindeki şehir plânlaması görüşü arasındakifarkları da belirtmektedir. Bölümün ikincikesiminde, çeşitli hükümet kademelerinde şehirplânlaması görevi incelenmekte; A.B.D.,Sovyet Rusya, İngiltere ve Türkiye tatbikatındanmukayeseli örnekler verilmektedir.Nihayet üçüncü kesimde, şehir plânlamasınınetüd ve araştırma, plân yapma ve plânlarıgerçekleştirme safhaları inceleme konusuyapılmaktadır. Bu kesimde, şehir plânlamasıameliyesinin yurdumuzdaki tatbikatınageniş ölçüde temas edilmektedir.Üçüncü bölüm, «imar plânının gerçekleşmesigayesiyle imar ve inşaat faaliyetininkontrolü» bağlılığını taşımaktadır. Yazar,burada, şehir plânlamasının teknik kontrolvasıtalarını dörde ayırmakta ve dört kesimdeincelemektedir. Birinci kesim, zoning meselelerineayrılmıştır. Zoning'in karakter, yükseklik,kesafet itibariyle olan üç ayrı şeklineve diğer tatbikatına temas eden yazar, mıntakalarmkarakter ve nizamlarına uygun olmayanbina ve tesisler hakkında mevzuatımızdamevcut hükümleri gözden geçirmektedir.İkinci kontrol vasıtası olarak, parsellemefaaliyeti ile ilgili nizamlar ve bu nizamlarınimar hududu içindeki ve dışındakitatbikatı inceleme konusu yapılmaktadır.Ayrıca belediyelerin, imar plânı tatbikatı içinistimlâk ve hamur yapma faaliyetleri üzerindedurulmaktadır.Üçüncü kesimin konusu, inşaat yasaklarıinşaat mecburiyetidir. İnşaat yasaklarıimar plânının yapılmasından önce ve sonraolmak üzere iki safhada incelenmektedir. İnşaatmecburiyetinin çeşitleri arasında, bilhassaimar gören mıntakalardaki boş arsalarüzerine inşa mecburiyeti konulması zikredilmekte,bunun, şehrin düzenli ve plânlı imarıbakımından önemi belirtilmektedir.Dördüncü kesimde, ruhsat mecburiyetiele alınmaktadır. Bu başlık altında, yapılariçin ruhsat alma mecburiyeti, ruhsatın, plânauygunluğun sağlanmasındaki rolü, ruhsatsızbinaların durumu ve kontrollerin müessiriydiincelenmektedir.Dördüncü bölümde yazar, imar programlarındanbahsetmektedir. Burada, programlamanın,yapılacak işlerin tesbiti, önceliksırasına konulması, malî imkânların tahlili,program süresinin tesbiti gibi safhalarıgözden geçirdikten sonra, genel olarak imarprogramlarının faydaları ve memleketimizdeprogramlamanın durumu incelenmekte, halç" releri üzerinde durulmaktadır.Beşinci bölüm, şehir plânlamasına halkın«ne şekilde iştirak edebileceği hususununincelenmesine tahsis edilmiştir. Yazar, halkın,plânlama ameliyesine, hem etüd ve araştırmasafhasında, hem de plânın uygulanmasısafhas'nda katılabileceğini belirtmekte veşehir plânlamasında halkla münasebetler programınınnasıl olması gerektiğini araştırmaktadır.Nihayet son ve altıncı bölümdeelde edilen sonuçlar özetlenmektedir.Yurdumuzda çok yeni bir bilimsel dalve tatbiki bir disiplin olan şehir plânlamasıa'anmda kaleme alınmış ciddî bir eser mahiyetitaşıyan bu çalışmayı, şehir plânlamasıiçin bir kazanç saymak ve ilgilileretavsiye etmekte isabet vardır.Dr. Ruşen Y. KeleşDÖRDÜNCÜ İSKÂN VE ŞEHİRCİLİKHAFTASI KONFERANSLARI19-21 Nisan 1960, Siyasal Bilgiler Fakültesiİskân ve Şehircilik Enstitüsü YayınıNo. 7, Ankara, 196119-21 Nisan 1960 tarihleri arasındaAnkara'da yapılan Dördüncü İskân ve ŞehircilikHaftası münasebetiyle verilen konferanslarlabunlarla ilgili tartışmaların özetibundan önceki haftalarda olduğu gibi ayrıbir kitap halinde yayınlanmış bulunuyor.Adı geçen enstitünün Müdürü Prof.Fehmi Yavuz'un önsözünde de belirtildiğiKitapta, İsmail Hakkı Ülkmen'ingibi, haftanın programı başlıca iki ana konuetrafında toplanmıştır. Birincisi, yurdun başlıcasosyal dâvalarından biri olan meskenkonusudur. İkincisi ise, yurdumuzda girişilenbölgesel plânlama örneklerine ayrılmıştır.Bu iki ana konu dışında, adı geçen enstitütarafından New York Üniversitesi mensup-Iariyle işbirliği halinde yapılan Belediye MaliyesiAnketinin sonuçlarını takdim etmeküzere belediye maliyesi konusu da ele alınmıştır.«BelediyeMaliyesi», İ. Kuntbay ve N. Dinçer'in«Mesken Araştırmaları», Orhan Alsaç'ın«Mesken Kanunu Hazırlıkları», Prof. FehmiYavuz'un «Gecekondu Konusu», Dr. CevatGeray'ın «Mesken İhtiyacının Tahminive Şehirlerimizdeki Mesken İhtiyacı HakkındaBir Deneme», M. Sestini'nin «KöyceğizKalkınma ve Deneme Projesi», Akif Çakman'ın«<strong>10</strong> Yıllık Ziraî Kalkınma Programı»kenulu konferansları yer almaktadır.Dördüncü İskân ve Şehircilik Haftasımünasebetiyle konferanslarla ilgili olarakyapılan görüşme ve tartışmaların bir özetide kitabın sonunda «Tartışmaların Özeti»başlığı altında yer almıştır.Dr. Cevat Geı ayMESKEN İHTİYACININ TAHMİNİAlexander BLOCK(Çeviren: Dr. Ruşen Yalçın Keleş)Ankara: 1961, sayfa adedi: 164,Fiatı: 5 TL.Belli bir nüfusun barınması için gereklimesken sayısının önceden tahmin edilmesiusullerini gösteren bu eser, Dr. R. Y. Keleştarafından dilimize çevrilmiş, İmar ve İskân,Bakanlığıyla Ankara Üniversitesi SiyasalBilgiler Fakültesi İskân ve Şehircilik Enstitüsününmüşterek yayını olarak yayın hayatınagirmiştir.Konunun aktüel değeri üzerinde durmakistemiyoruz. Fakat kısaca belirtelim kîverimli ve sağlam bir mesken siyasetinin ilkve temelli adımını teşkil eden ihtiyacın tahminigörevi İmar ve İskân Bakanlığının kuruluşunaait kanunla adı geçen BakanlığınMesken Gene! Müdürlüğü teşkilâtına yüklenmiştir.İşte, eser bu konudaki çalışmalaraışık tutacaktır.Profesör Fehmi Yavuz'un ve tanınmışİngiliz şehircisi Sir Patrick Abercrombie'ninönsözüyle, mesken ihtiyacının statik ve dinamikyönlerini ayrı ayrı ele alan iki ana bölümleeklerden meydana gelen eser çeşitlişekil ve tabloları da ihtiva etmektedir.Eseri mesken konusuyla ilgilenenleretavsiyeye değer bulmaktayız.Dr. Cevat Geray


[ J Dünya merkezini gösteren bir taş İzmir'debulundu :İzmir (Akşam)Ytiiardan beri dünya arkeologlarınımeşgul eden, dünyanın merkezinin Klarosşehrindeki büyük Apollon mabedi olduğut-sbit edilmiştir.Üç yıldan beri İzmir'e 54 kilometreuzakta bulunan Klaros'ta araştırmalar yapanFransız arkeologu Devambez ve J. Rober,Apolion mabedinin ibadet salonundadünyanın merkezini gösteren Ampholos taşınıbulmuşlardır.Arkeologlar, bu taşın mitolojide yer aldığınıve bugüne kadar bütün Apollon mabetlerindearandığı halde bulunamadığını,Klaros'un dünyanın merkezi olduğunu bildirmişlerdir.Ampholos taşının bulunduğu Klaros'takiApollon mabedinin 2500 yıl evvel yapıldığı,o zamanlar dünyanın en büyük ibadet yeriolduğu belirtilmektedir. Mabedin yanındakibüyük mağarada putperestlere ait birçoktanrı ve tanrıça heykelleri bulunmuştur.| | Yeni bir seramik fabrikası kurulacak:Haber aldığımıza göre Sanayi Bakanlığınamensup bir heyet Ordu ilinde seramik fabrikasıkurulmasiyle ilgili olarak incelemelerdebulunmaktadır.Belirtildiğine göre Ordunun Ulubey ilçesindeseramik imali için çok elverişli kil toprağıbulunmaktadır.18 gemi çıkarılacak:Deniz altında bulunanİzmirRensilvanya Üniversitesi sualtı araştırmaheyeti dün Bodrum'a gelmiştir. Heyet geçenyıl denizaltında tesbit ettiği 18 gemiyiçıkartmak için çalışacaktır. Parçalar halindeçıkartılacak gemiler Bodrum müzesine verilecektir.Qİstanbul ve Ankara'da iki Turizm Okuluaçılacak :Ankara (Akşam)İstanbul'da «Perapalas», Ankara'da «Ankarapalas»otellerinde açılacak okullarda turizmkolunda mütehassıs eleman yetiştirilecektir.Önümüzdeki ders yılından itibaren tedrisatabaşlayacak okullara lise mezunu 40 öğrencialınacaktır. Her iki otel bu işe tahsiscdilecek,'öğrenciler bu otellerde yatacaklardır.Dersler yabancı öğretmenler tarafındanverilecektir.Öğrenciler turizmin bütün kollarındayetiştirilecektir.ICA bu iş için bir milyon dolar yardımdabulunmuştur. Milletlerarası diğer teşekküllerinde yardımlarda bulunması beklenmektedir.j J Karatepe'de mozaikler bulundu.Adana (Hlirriyet'ten) — Kadirli ilçesininKaratepe mevkiinde Prof. Halet Çambel'inbaşkanlığında çalışan İstanbul Üniversitesiarkeoloji bölümünden altı öğrenci Milâttanönce üçüncü asra ait dünyanın enkıymetli mozaiklerini meydana çıkarmışlardır,Bizanslılar devrinden kalma bir kiliseharabesi civarında hafriyat yapmakta olangenç ilim heyetinin bulduğu bu mozaiklererenk bakımından paha biçilemiyeceği bildirilmekteve Prof. Halet Çambel'in bu başarısıtakdirle övülmektedir.Mozaik çeşitleri üzerinde ilmî tetkikleryapmakta olan dünyanın muhtelif milletlerinemensup altı profesörün yakında şehrimizegelerek Türk Üniversitesi öğrencilerinin toprakaltından çıkardıkları bu eserleri inceleyeceklerive bu mevzuda hazırlayacaklarıtezi de muhtelif lisanlara çevirerek bütündünyaya duyuracakları kaydedilmektedir.Prof. Halet Çambel ve öğrencileri Karatepe'dekitarihî kazılarına hararetle devametmektedirler. Bu kazılar sonucunda GüneyEti Kırallığına ait gömülü hazine veya kırallaraait mermer lâhitlere rastlamak ümidikuvvetli görülmektedir. Bu arada turistlerinistirahatlerine tahsis edilmek üzere Karatepedekiçam ağaçları arasına dünyanın en güzelmotellerinden biri de inşa edilmiş bulunmaktadır.F| İki Türk mimarı Hilton otellerininplanlanmasında önemli vazifeler görüyor(Son Posta'dan)Dünyanın muhtelif köşelerinde otellervaTJtırmakta olan Hiltcn şirketinin, bu binalarınınmimarî plânlarını çizmekte iki Türkmimarı mühim roller oynamaktadır.Ümit Hccek ve Ali Kolsal isimlerindekimimarlar, Hilton otellerinin mimarî direktörüve ir. tezyinat işlerini tedvir eden EmanuelGran ile beraber çalışmaktadırlar. ÜmitHöcek Konya'da doğmuş, tahsilini İstanbulve Ankara'da tamamlamış ve daha sonralarıda Türkiye ve Irak'da faaliyet gösteren birmimarlık firmasının sahipliğini yapmıştır.1953 vılından beri Amerika'dadır.Ali Kolsal ise İstanbul'da doğup, tahsiliniyine İstanbul'da tamamlamış ve bir sürede Avdın'da Şehir Plânlama Dairesine başkanlıkyapmıştır. 1959 yılında Hilton OtelleriŞirketine katılan Ali Kolsal, arkadaşı Ümitile İstanbul Hilton ve Roterdam, Atina, Londra,Acapulco, Tahran, Tokyo Hilton otellerininhalen devam eden inşaatlarında çalışmışlardır.Tunus, Brezilya ve Portekiz'de yapılmasıplânlanan Hilton otellerinin mimarîçıkışmalarını da bu iki Türk mimarı yapmaktadır.| Aydın civarındaki Afrodisias şehri meydanaçıkarılacak.Ankara (a.a.) — İlgili makamların bildirdiğinegöre, New York Üniversitesi Arkeolojibölümünden bir grup Güney BatıAnadoluda eski Yunan ve Roma şehri Afrodisiasharabeleri kazılarına iştirak edecektir.Afrodit'e tapınağı ile meşhur AfrodisiasMilâttan evvel 3 üncü asırda mühim bir kültürmerkezi haline gelmiş ve daha sonrakidevirlerde de buraya hâkim olanlar bir Afroditmâbedi, büyük bir stadyum, yeraltı suhazneleri, hamamlar ve geniş kale duvarlarıinşa etmişlerdir. Eski şehrin bulunduğu yerAydın Vilâyetinin Karacasu nahiyesininHeyve köyündedir.Arkeologların pek nadiren ve turistlerinde hiç ziyaret etmediği için Afrodisias harabeleripek tanınmamaktadır.Bir ilgili arkeolog kazılara başlamadanevvel halen görülen harabelerin incelenerekharitalarının hazırlanacağını ve Afrodit mâbedinintemizleneceğini ve Akropolis'in araştırılmasıile aşağı şehrin tahkiminin sonradanyapılacağını söylemiştir.Muvakkat çatı altında inşaat!«Batı Almanya'da «Çatı altında inşaat»büyük bir hızla geliştirilmektedir. İlk denemelerher çeşit inşaat uzmanının katılmasiyleyapılmıştır. Çatı altında inşaat, inşaat alanındaçalışma şartlarını tamamiyle altüst etmiştir.Çünkü bu yeni tip çalışma ile tamanlamında «tam çalıştırma» temin edilmişolmaktadır. Hava şartlarına bakılmaksızınyılın birinci ayından on ikinci ayın son gününekadar çalışılabilmektedir.Essen'de sentetik kumaştan son derecedayanıklı bir balon elektrikli pompalarla şişirilmişve inşaata bunun içinde başlanmıştır.Bu balonun içinde on iki katlı bir apartmanıninşaatı tamamlanacaktır. Bu büyükçatının içindeki hava değişimi devamlı çalışanpompalarla sağlanmaktadır.Şişirilen balonun uzunluğu 60 metre,genişliği 26 ve yüksekliği 14 metredir. Balon25 dakikada şişirilmektedir. Aynı zamaniçerisinde tekrar katlanabilir. Bir balonun elliinşaatta kullanılabileceği söylenmektedir.Çatı altında inşaatın bir faydası da inşaatişçisine yılın her mevsiminde iş bulunmasıdır.Ayrıca en soğuk zamanlarda dahibalonun içi on dereceden aşağıya düşmediğiiçin bina çabuk kurumakta ve diğer kısımlarıninşaatına derhal başlanabilmektedir.


ARKEOLOJİ ve TURİZMEu iddia doğru mu?İstanbulda çıkmakta olan Hürriyetgazetesinde okuduğumuz bu şayanıdikkat yazıyı ehemmiyetine binaenaynen sahifelerimize olıyoruz.Saros kumluğunda denizaltında birmedeniyetin harabeleri bulundu..Bundan 3<strong>10</strong>0 yıl evvel Ege DenizindekiKraysi (Chryseis) adası, kısa bir-zaman Akdeniz medeniyeti içinde birkuyruklu yıldız gibi parlamıştı. MeşhurYunan şairi Homer'in «İlyada»sına göre, kudretli mitoloji kahramanıAsil, sırf bu minicik adadaki Apollomabedinin başrahibi Krayses'in kızıyüzünden Truva harbi patlak vermedençadırına çekilmiş ve aylarca somurtmuş,keder içinde yaşamıştı. Birdiğer meşhur, Yunan muharibi okçuFiloktetcs (Philoctete) ise, Kraysiadasının ötelerine gelmeğe muvaffakolamamıştı. Zira Truva'ya savaşa giderkenyolu üzerinde bulunan o ufakKraysi adasına uğramış ve orada yüzvermediği bir ilâhenin üzerine salmışolduğu bir engerek yılanı tarafındanöldürülmüştü.Fakat bu efsanelerden sonra mitolojilerdeKraysi Adasının bahsinde pekrastlanmamaktadır. Milâttan evvel 240senelerinde de ada, denizde esrarengizbir şekilde kayboluvermişti. Bilâharaadanın tarihçesi ve coğrafyası üzerindeincelemeler yapan tarihçiler onunEge denizinde pek sık görülen bir zelzelesırasında dalgaların altına göçerekbatmış olduğuna kanaat setirdiler.Kraysi efsanesini duyarak bu mevzuakarşı büyük bir alâka duymağabaşlayan asil bir İtalyan balık adamı— Marki Piero Nicola Gargallo —geçen yaz bu efsaneler adasını bulmaküzere şahane yatıyla İtalya'dan denizeaçıldı.Ciddî bir amatör arkeolog olan32 yaşındaki Marki Gargallo Ege deliizin2 gelince denizüstü ve denizaltıaraştırmalarını çok eskiden beri arkeolojikkanaatlerin kümelendiği birbölgeye teksif etti. Bu bölge ise, ÇanakkaleBoğazı yakınlarında. Truva'ya giden kadîm Yunan istilâ yolu üzerindeydi.Asilzade balık adam denize batmışolan efsaneler adasının asıl yerihakkında aldığı bilgiler üzerine gerekHomer'in, gerek diğer kadîm Yunantarihçilerinin kitaplarında Kraysi A-dasından bahseden pasajları tekrar veson derece itinayla okudu. Nihayet bubölgeye ait gayet mükemmel bir İngilizdonanma haritasını tetkiktensonra, Saros Kumluğu denilen bir mahallegeldi. Saros Kumluğu, Homer'in ıkitaplarında Kraysi dolayısiyle bahsiniettiği Limmi Adasının yakınlarında15 kilometre karelik bir bölgeydi.DENİZ DİBİNDEKİ TARİHÎESERLERMarki Gargallo, Saros Kumluğununkadîm devirlerde denize gömülmüşeski bir ada veya yayla olduğunutahmin ederek derhal daha etraflı bilgiedinmek maksadiyle civar süngerciler,balıkçılar ve denizcilerle konuşmağave elindeki malûmatla onlarınverdikleri bilgileri karşılaştırmağabaşladı.Garagallo'nun Kraysi hakkında görüştüğüdenizcilerin hepsi de aynı cevabıverdiler: Evet, Saros Kumluğundadeniz dibinde yukarıdan bakıncabile görülen muazzam yapı taşları vebina blokları mevcuttu.Bu haber üzerine, Marki Gargallogayet kuvvetli deniz akıntılarına rağ-. men su ciğerini sırtına takarak tek başınaSaros Kumluğuna daldı, denizindibinde uzunca bir müddet dolaştıktansonra etrafa tarihten evvelki deverilerdeyapılmış birçok kırık çanakçömlek ve testi parçalarına rastgeldi.Nihayet deniz altında on gün sürenaraştırmalardan sonra, Piero Gargallonihayet 17 metre derinlikte. Krayses'in Apollo mâbedine ait olduğuna kanibulunduğu dik dörtgen biçimindeyüzlcrce blok taşa rastgeldi.Marki Piero Nicola Gargallo, geçenhafta Roma'daki apartmanındatertiplediği bir basın toplantısındaKraysi ile civarına pek yakında tamteçhizatla yeni bir sefer, tertip edeceğiniaçıkladı.Türk kara sularının altında yatanpaha biçilmez tarihî eserleri TürkHükümetinden müsaade almadan araştırmakMarki Gargallo'nun pek hoşunagitmiş olmalı ki, İtalyan asilzadesişimdi kendi sığamadığı deliğe kuyruğunabir de teneke bağlayarak girmeğekalkışmaktadır.DENİZ ALTINDAKİ MÜZEMarki Gargallo evvelki gün evindeheyecanlı bir ifadeyle gazetecilereşu sözleri söylemiştir :— «Bütün Ege ve Akdenizin dibimuazzam bir denizaltı müzesidir. Sütunlarmı istiyorsunuz, kadîm devirlerdenkalma küpler mi, seramiklermi? Hepsi elinizin altında. Üstelikbu işe ne karışan var, ne görüşen,Denizin dibinde ne varsa, eliniziuzatıp alabilirsiniz ve el sürdüğünüzşey de sizin olur.»Geçmişte, Türk topraklarının altındançıkarılan paha biçilmez tarihîeserleri Avrupalı arkeologların nasılbinbir hileye başvurarak çalıp Avrupa'damüzeler kurmuş olduklarını gayetiyi biliriz. Şimdi bu hırsızlıklarınhâtıraları daha hafızalarda son derecetazeyken bir İtalyan Markisinin hiççekinmeden kara sularımız dahilindehırsızlık yapmağa hazırlandığını hemençekinmeden hayasızca bütün dünyayailân ettiğini bildirirken, sularımızınaltında Türk balık adamlarınınçalışmalarını bekleyen tarihî eserlerinçalmmaması için hükümetimizingerekli tedbiri almasını istemek herhaldeyerinde bir talep olacaktır kanaatindeyiz./


7 — ^ "T.mâARKÎTEKT Yapı sanatı, şehircilik ve dekoratif sanatlar dergisi. İmtiyaz sahibi:M. Zeki Sayir — Neşriyat Müdürü:Abidin Mortaj — İdare yeri: Anadolu han No. 33 — Basıldığı yer: Nurgök Matbaası, İstanbul — Klişe: Kenan, İstanbul

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!