12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kuvvetlenmesi için her fedakarlığa katlanmak ve sonunda şehadet mertebesine kavuşmak üzere sözverdiler.Bu şekilde Resulullahın etrafında toplanıp, İslâm dininin esaslarına uyarak, yeni bir nizam vemes’ud bir hayat kuruyorlardı. Artık İslâmiyet, Hicret hadisesi ile; “Devlet” olma yolunda ilk adımınıatmıştı. Medine-i münevvere de İslâm dininin beşiği ve merkezi haline geliyordu.“Ne derse güzeldir!”Mekkeli müşrikler, Peygamber efendimizin Medine’de, Eshabını birbirlerine kardeş yapmaksuretiyle kaynaştırmasını, kendileri için büyük bir tehlike gördüler.Kısa zamanda bu işin üstesinden gelemezlerse, Müslümanlar güçlenip Mekke’ye saldırabilir,bıraktıkları arazilerini, evlerini, yurtlarını ellerinden alabilirlerdi...Bu düşünceler içinde bulunan Mekkeli müşriklerden Medineli Müslümanlara tehdit mektuplarıgeliyordu. Bu mektupların birinde;“Şüphesiz ki aramızda düşmanlık bulunan hiçbir Arap kabilesinde, bizi, sizler kadar öfkelendirenolmamıştır. Çünkü, bizden olan bir adamı bize teslim etmeniz gerekirken, O’na yardımcı olup, kucakaçarak korudunuz. Bu, sizin için çok büyük bir kusurdur. Lütfen, O’nunla bizim aramızdan çıkınız ve O’nubize bırakınız. Eğer O’nun gidişatı iyi olursa, buna en çok sevinecek olan biziz. Aksi olursa, O’nu çekipçevirmek de yine bize düşer!..” deniliyordu.Bu mektuba; Hazret-i Ka’b bin Malik, Peygamberimizi medh eden çok güzel bir cevap yazdı.Mekkeli müşrikler, Medineli müşriklere de aynı şekilde tehdit mektupları yazdılar. Onlara da;“Eğer bizim düşmanımızı şehrinizden çıkarmaz veya öldürmezseniz, üzerine yürür, sizleri öldürür,kadınlarınızı hizmetimize alırız!..” diyerek tehditlerde bulundular.Bunun üzerine Medineli müşrikler, Abdullah bin Übey münafığının etrafında toplanıp, fırsatınıbuldukları an Resulullah efendimize zarar vermek üzere karar aldılar.Müslümanlar bu durumu öğrenince; sevgili Peygamberimizi korumak için ellerinden gelen bütüngayreti gösterip, O’nun etrafında kenetlendiler. Geceleri sokağa çıkamaz, evlerinde uyuyamaz halegeldiler.Übey bin Ka’b bu hali şöyle ifade eder:“Resulullah efendimiz ile Eshabı, Medine-i münevvereye teşrif ettiklerinde Müslümanlar,müşrik Arap kabilelerinin düşmanlıklarına hedef oldular. Eshab, silahlı olarak sabahlara kadarnöbet bekledi.”Eshab-ı kiram yekvücut olmuşlar, tehlikeli hallerde bütün güçleri ile Müslüman kardeşlerineyardıma koşuyorlardı.Bunların başında sevgili Peygamberimiz geliyordu. Resulullah efendimiz, her güzel haslette öndeolduğu gibi, cesarette de Eshabının en önünde yer alırdı.Gecenin hangi saatinde olursa olsun, bir feryad işitilince, Peygamberimiz, hiç kimse varmadan atıile oraya yıldırım gibi yetişir, korkulacak bir şeyin olmadığını Eshabına bildirir ve onları teskin ederdi.Mescid-i Nebi’nin inşasıPeygamber efendimiz Medine’yi teşrif ettiklerinde ilk iş olarak Eshabını yetiştirecek, cemaatlenamaz kılacak bir mescidin yapılmasını arzu ediyorlardı.Bu sırada Cebrail aleyhisselam gelip;“Ya Resulallah! Allahü teâlâ sana, kendisi için taştan ve kerpiçten bir mescid yapmanıemrediyor” dedi.Habib-i ekrem efendimiz, hemen devesi Kusva’nın Medine’ye geldiklerinde çöktüğü yerisahiplerinden satın almak istediler.Sahipleri; “Ya Resulallah! Biz, onun bedelini ancak cenab-ı Hak’tan bekleriz. Orayı size, Allah rızasıiçin hediye ederiz” diyerek bağışlamayı çok arzu ettiler.Buna rağmen Efendimiz kabul buyurmayıp, fazlasıyla ücretini ödediler. Bir taraftan arsanın tesviyesiyapılıp düzeltilirken, diğer yandan kerpiçler kesiliyor ve taşlar çekiliyordu.Nihayet her hazırlık yapıldıktan sonra temel atılmak üzere toplanıldı. Temele ilk taşı, Efendimiz,mübarek elleriyle koydular. Sonra sıra ile; “Ebu Bekir, taşını, benim taşımın yanına koysun! Ömer,taşını Ebu Bekir’in taşının yanına koysun! Osman, taşını Ömer’in taşının yanına koysun! Ali, taşınıOsman’ın taşının yanına koysun” buyurdular.Emirleri yerine geldikten sonra oradaki Eshab-ı kiramına; “Siz de taşlarınızı koyunuz” buyurdular.Onlar da koymaya başladılar.Mescidin yapılmasında, başta sevgili Peygamberimiz olmak üzere bütün Eshab-ı kiram durmadandinlenmeden çalıştılar. Mübarek sırtlarında taş ve kerpiç taşıdılar. Taş ile temeli bir buçuk metre yükseltip,üzerini kerpiçle ördüler.Resulullah efendimiz bir gün, kerpiç yüklenmiş götürüyordu. Eshabından biri huzur-ı şerifine varıp,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!