12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Abdülmuttalib, kur’a çekerek kurban olacağı oğlunu tesbit etti. Kur’a, en çok sevdiği oğlu, alnındaAllahü teâlânın habibi Muhammed aleyhisselamın nurunu taşıyan Abdullah’a çıkmıştı.Abdülmuttalib, bir an sendeledi, göz pınarları yaşla doldu. Allahü teâlâya verdiği sözü yerinegetirmeliydi. Çaresiz bir eline bıçağı, bir eline ciğerparesi Abdullah’ı alarak, Rabbine verdiği sözü yerinegetirmek için Kabe’ye vardı.Gözü yaşlı baba, Abdullah’ı kurban etmek için bütün hazırlıklarını tamamladı. O esnada, Kureyş’inileri gelenleri, hayret dolu bakışlarla hadiseyi takib ediyorlardı.İçlerinden Abdullah’ın dayısı;- Ey Abdülmuttalib! Dur! Biz senin bu oğlunu boğazlamana asla razı değiliz. Eğer böyle bir işyaparsan, bundan sonra Kureyş arasında adet olur. Herkes oğlunu kurban için nezredip keser.Böyle şeye ön ayak olma! Sen, adağını başka bir şekilde yerine getir!.. dedi.Sonra; “Bir kahine sor da sana yol göstersin” diye teklifte bulundu. Abdülmuttalib, bu söz üzerine,Hayber’de bulunan Kutbe adındaki kahine gitti ve durumu anlattı. Kahin sordu;- Sizde bir insanın diyeti ne kadardır?- On devedir.- O zaman, on deve ve oğlunuz arasında kur’a çekiniz. Kur’a oğlunuza çıkarsa, on deve dahaartırarak yeniden kur’a çekiniz. Kur’a develere çıkıncaya kadar böyle artırarak devam ediniz.Abdülmuttalib, sevinç içinde hemen Mekke’ye döndü ve kahinin dediği gibi yaptı. On deve artırarakdefalarca kur’a çekti. Hep Abdullah’a çıktı. Ancak deve sayısı yüze çıkınca, kur’a develere isabet etti.İhtiyat olsun diye iki defa daha çekti. Her iki kur’a da, develere çıktı.Abdülmuttalib; “Allahü ekber! Allahü ekber!” diyerek tekbirlerle develeri kesti. Etlerini kendisi veoğullarından hiçbiri almadı. Hepsini fakirlere dağıttı.Bir de İsmail aleyhisselamın kurban edilme hadisesi vardır: Peygamber efendimiz; nesebi İsmailaleyhisselama dayandığı için; “Ben, iki kurbanlığın oğluyum” buyurmuştur.Nur’un Amine’ye geçmesiKurban edilmekten kurtulan, Abdullah, büluğ çağına eriştiğinde, gerek güzel ahlakı, gerekseyakışıklılığı ile insanlar arasında müstesna bir şahıs oldu. Uzaktan yakından herkes, ona kızlarını vermekiçin yarışa girdiler.Güzelliği ve şöhreti ta Mısır’a kadar yayılmıştı. İki yüze yakın kız Mekke’ye kadar gelip, onaevlenme teklif etmişlerdi. Abdülmuttalib ise oğluna; zamanın en kibar, asil, güzel, müşrik olmayan,İbrahim aleyhisselamdan beri uydukları “Hanif dini”ne bağlı Müslüman bir kız arıyordu.Abdülmuttalib, Beni Zühre kabilesinin büyüğü Vehb’in kızı Amine’nin güzelliğini, iffet ve hayasını,dinine bağlılığını işitmişti. Soy bakımından da akraba idiler ve birkaç batın yukarıda birleşiyorlardı. Her ikitarafa da rüyada yapılan ikazlar ve bu doğrultuda yapılan görüşmeler sonunda, oğlu Abdullah’ı, Vehb’inkızı Amine ile evlendirdi...Peygamber efendimizin Babası Abdullah’ın evlendiği sene, Mekke’de şiddetli bir kıtlık vardı.Senelerdir yağmur yağmamıştı. Ağaçlar kurumuş, mahsulden eser görünmez olmuştu. İnsanlardayanılmaz bir sıkıntı içine düşmüş, ne yapacaklarını bilemez hale gelmişlerdi.Sevgili Peygamberimizin mübarek nuru, hazret-i Abdullah’dan hazret-i Amine’ye geçtikten sonrayağmurlar başladı o kadar yağmur yağdı, o kadar mahsul oldu ki, o seneye bolluk senesi diye isimverdiler.Amine validemiz hamile iken, kocası Abdullah ticaret için Şam’a gitmişti. Dönüşünde hastalandı.Medine’ye gelince dayıları Neccaroğullarının yanında on sekiz veya yirmi beş yaşında iken vefat etti. Buhaber Mekke’de duyulunca koca şehir üzüntüye gark oldu.Peygamber efendimizin babası Abdullah, oğlu doğmadan vefat edince melekler;- Ey Rabbimiz, Resulün yetim kaldı, dediler. Allahü teâlâ;- O’nun koruyucusu ve yardımcısı benim, buyurdu.Dünya karanlığa gömülmüştüFahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce, bütün âlem, manevi yönden müthiş bir zulmet ve karanlıkiçinde idi. İnsanlar hadsiz, hudutsuz derecede azgınlaşmışlar, Allahü teâlânın gönderdiği dinlerunutulmuş; ilahi hükümler yerine, insan kafasından çıkan fikirler, düşünceler yer almıştı.Bütün mahluklar, insanların vahşet ve zulmünden iyice bunalmıştı. Yeryüzünde bulunan bütünmilletlerde Allahü teâlâya iman unutulmuş, huzurun, saadet ve sevincin kaynağı olan Tevhid inancıortadan kalkmıştı.Küfür fırtınası, kalblerden imanı söküp atmış, gönüllerde, Allahü teâlâya inanma yerine, putlaratapma fikri yerleşmişti. Musa aleyhisselamın getirdiği din unutulmuş, Tevrat bozulmuştu. İsrailoğullarıbirbirlerine düşmüştü.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!