12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ibret almak isteyenlerin seyretmesini bildirdi. O gece, sevgili Peygamberimiz mübarek parmağı ile işaretedince, Ay ikiye ayrıldı. Biri Ebu Kubeys, diğeri de Kuaykıan dağı üzerinde görüldü. Sonra tekrargökyüzünde birleşti.Resulullah efendimiz, Eshabına;- Ey Ebu Seleme bin Abdülesed, Erkam bin Ebi’l Erkam! Şahid olunuz! buyurdu. Yanındabulunan diğer Eshabına da; “Şahid olunuz!” buyurdu. Müşrikler ise gözleriyle apaçık bir mucize dahagördüler.Fakat sözlerinde durup iman etmedikleri gibi, başkalarının da iman etmesine engel olmak için;- Bu ancak Muhammed’in bize bir sihridir! Fakat sihri, bütün insanları da etkileyemez ya!... Bir debaşka beldelerden gelen insanlara soralım. Bakalım onlar da aynı hadiseye şahid olmuşlar mıdır? Eğergördülerse Muhammed’in nübüvvet iddiası doğrudur. Aksi takdirde bu bir sihirdir, dediler.Gelenlerden sordular, hatta başka yerlere adam göndererek sordurdular.- Evet o gece Ay’ın ikiye ayrıldığını gördük! diye herkesten aynı şeyi işittiler. Yine inkar ettiler.İnkarcıların başında Ebu Cehil vardı. İnsanların iman nimetine kavuşmaması için;-Ebu Talib’in yetiminin sihri, semaya da te’sir etti!.. diyerek, kalbleri ifsad ediyordu.Onun bu inkarı üzerine Allahü teâlâ ayet-i kerimeler indirdi. Mealen şöyle buyuruldu;“Saat yaklaştı ve Ay yarıldı bir mucize görecek olsalar yüz çevirirler ve; ‘Daimi bir büyüdür’derler. Ve onlar, tekzib ettiler, yalanladılar, kendi hevalarına tabi oldular, uydular. Halbuki her işvuku bulacaktır. Ahd olsun ki onlara vaz geçirecek nice mühim haberler gelmiştir ki, kemaleulaşmış tam bir hikmettir. İnkar edene, yüz çevirene ne fayda. O halde, ey Habibim! Onlararisaletini, peygamberliğini tebliğ et. Ve Hakk’a davetten sonra sen de onlardan yüz çevir.... O gün,gözleri zelil ve hakir olarak (korku ve dehşetten nereye gideceklerini bilmez bir halde) dağılmışçekirgeler gibi, kabirlerinden çıkacaklar. Kâfirler, “Bugün bize ne zor ve çetin bir gün” diyecekler.”(Kamer suresi: 1-8)“Rabbim hidayet versin!.. “Müşriklerin, Müslümanlara uyguladıkları üç senelik ablukanın sona ermesinden sonra, Necran’danbir grup Resulullah efendimize geldi.Bunlar yirmi kadar olup, Habeşistan’a hicret den Eshab-ı kiramdan İslâmiyet’i işitmişler; İslâmiyet’iöğrenmek ve Peygamber efendimizi görmek saadetine kavuşmak için Mekke’ye gelmişlerdi.Kabe-i muazzamanın yanında Resulullah efendimizle görüştüler. Pek çok sualler sorarak, arzuettiklerinden daha güzel ve daha mükemmel cevaplar aldılar. Kureyşli müşrikler de etraftan onlarıseyrediyordu.Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz, onlara Kur’an-ı kerimden bazı ayet-ikerimeler okudu. Bundan pek fazla etkilendiler ve gözyaşlarını tutamayarak, ağladılar.Sonra da Efendimizin daveti üzerine son derece memnun oldular ve büyük bir sevinçle Kelime-işehadet getirip, Müslüman olmakla şereflendiler. Memleketlerine dönmek üzere izin istediklerinde, EbuCehil yanlarına gelip;Sizin kadar ahmak bir kimse görmedik!.. O’nun yanında bir defa oturmakla dininizden ayrıldınız vene söylediyse tasdik ettiniz!.. şeklinde hakaret dolu sözler sarfetti.Daha yeni Eshab olmakla şereflenen bu kimseler;- Allahü teâlânın size de hidayet nasib etmesini dileriz. Bize yaptığınız bu hakaret vecahilliği, biz size yapmayız. Gerçi biz, herhangi bir hakkınızı çiğnemiş değiliz. Fakat şunu iyi bilinki, birkaç cahilin sözüyle; kavuştuğumuz bu büyük nimeti asla kaybetmek istemeyiz, bu hakdinden dönmeyiz, diye karşılık verdiler.Allahü teâlâ, bu hadise üzerine gönderdiği ayet-i kerimelerde mealen buyurdu ki:“Bundan (Kur’an-ı kerimden) evvel, kendilerine kitap verdiğimiz nice kimseler vardır ki,onlar buna (Kur’an-ı kerime) inanırlar. Onlara (Kur’an-ı kerim) okunduğu zaman; “Buna inandık.Şüphe yok ki, bu, Rabbimizden (gelen) bir haktır. Gerçekten biz, bundan evvel de İslâm’ı kabuletmiş kimselerdik” dedilerİşte bunlara, sabır (ve sebat) etmeleri sebebiyle mükafatları, iki defa verilecektir. Bunlar,kötülüğü iyilikle savarlar. Kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (hayra) harcarlar. Bunlar, çirkinsöz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve; “Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aittir.Size selam olsun, biz cahilleri aramayız (dostluğunu da istemeyiz)” derler.” (Kasas suresi: 52-56)Buna, dağ dayanamaz, yıkılırdı...Peygamber efendimizin büyük oğlu Kasım on yedi aylıkken vefat etmişti... Bu acı hadisedenseneler sonra, diğer oğlu Abdullah da vefat etti.Resulullah efendimizin mübarek gözlerinden yaşlar aktığı halde dağa dönüp; “Ey dağ! Benimbaşıma gelen şey, senin başına gelseydi, dayanamaz yıkılırdın!” buyurdular ve üzüntüsünü dile

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!