12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

söyleyeceksen bildir! Kabul etmeye hazırım, dedim.Resulullah efendimiz bana İslâmiyeti anlattı ve Kur’an-ı kerimden bir miktar okudu. Yemin ederimki, ömrümde bundan daha güzel söz işitmemiştim. Hemen Kelime-i şehadet getirip Müslüman oldum. Oanda dedim ki:-Ya Resulallah! Ben, kavmimde sözü dinlenen, itibarlı bir kimseyim. Hiçbiri sözümden dışarıçıkmaz. Gidip, onları da, İslâm dinine davet edeyim. Dua ediniz de, Allahü teâlâ benim için bir alamet, birkeramet buyursun! Böylece o alamet, kavmimi İslâmiyete davet ederken bana bir kolaylık, bir yardımolsun!Bu ricam üzerine Resulullah efendimiz; “Ey Allah’ım! Onun için bir ayet, alamet yarat!” diye duaetti.Karanlık bir gecede, kavmimin oturduğu su başına bakan tepeye vardığım zaman, Resulullahınduası sebebiyle alnımda kandil gibi bir nur peyda oldu ve ışık vermeye başladı.O zaman; “Ey Allah’ım! Bu nuru alnımdan başka bir yere naklet! Devs kabilesinin cahillerigörüp de, dininden döndüğü için, Allah, onun alnında ilahi bir ceza olarak bunu çıkardısanmasınlar!” diye dua ettim.O nur, hemen elimdeki kamçının ucuna gelip kandil gibi asıldı. Kabilemin yanına yaklaşıp da,yokuştan aşağıya inmeye başladığım sırada, orada bulunanlar, elimdeki kamçının başında kandil gibiparlayan nuru birbirlerine gösteriyorlardı. Bu vaziyette yokuştan aşağıya inip evime geldim. Yanıma ilkönce babam gelip, beni bu halde gördü. Bana olan sevgisinden boynuma sarıldı. Babam çok yaşlıydı.Ona dedim ki:- Ey babacığım! Eğer evvelki halin üzere kalırsan, ne ben sendenim, ne de sen bendensin!- Sebebi ne ey oğlum!- Ben artık Muhammed aleyhisselamın dinine girip Müslüman oldum.- Oğlum, ben de senin girdiğin dine girdim. Senin dinin benim de dinim olsun!Kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu. Bundan sonra İslâm dininden bildiğimi ona öğrettim.Sonra, yıkanıp temiz elbiseler giydi. Daha sonra yanıma hanımım geldi. Ona da aynı şeyleri söyledim. Oda kabul edip Müslüman oldu.Sabah olunca, Devs kabilesinin içine çıktım. Bütün Devslilere İslâmiyeti anlattım. Onları da davetettim. Fakat kabullenmede ağır davrandılar. Hatta çok zaman muhalefet ettiler. Günah ve kötülük olanişlerinden el çekmediler. Daha da ileri gidip kaş-göz hareketleri yaparak benimle alay ettiler; faiz vekumara düşkünlüklerinden sözlerimi dinlemediler. İslâmiyete uymaktan kaçındılar. Allaha vePeygamberine asi oldular.Bir müddet sonra Mekke’ye gelip, kavmimin durumunu Resulullaha arz ettim:- Ya Resulallah! Devs kabilesi, Allahü teâlâya asi oldular. İslâm’a girmeleri için yaptığım davetikabul etmediler. Onlar için dua buyurun!Peygamber efendimiz, ellerini açıp kıbleye dönerek; “Ya Rabbi! Devs halkına doğru yolu göster,onları İslâm dinine getir!” diye dua ettiler. Bana da;- Kavmine dön! Onları güler yüzle ve tatlı dille İslâmiyete davet etmeye devam et!Kendilerine yumuşak davran! buyurdular. Hemen memleketime geldim. Devs halkını İslâma davettenhiç boş kalmadım...* * *Dar-ül Erkam’a gidip Müslüman olanlardan biri de Mus’ab bin Umeyr’dir. Bunu duyan anne vebabası, ona da işkence etmeye başladılar. Dininden döndürmek için, evlerindeki mahzene hapsedip,günlerce aç ve susuz bıraktılar.Her türlü sıkıntıya dini için katlanan Mus’ab bin Umeyr, bir gün Resulullah efendimizin huzurunagitti. Onun bu gelişini hazret-i Ali şöyle anlatır:Resulullah ile oturuyorduk. Bu sırada Mus’ab bin Umeyr geldi. Üzerinde, yamalı bir elbisesi vardı veacınacak halde idi. Resulullah, onun bu halini görünce, mübarek gözleri yaşla doldu. Mus’ab’ın çektiği buişkence ve fakirliğe rağmen dininden dönmemesi üzerine;“Kalbini, Allahü teâlânın nurlandırdığı şu kimseye bakın. Anne ve babası onu, en iyi yiyecekve içeceklerle besliyorlardı. Bunları terk etti. Allahü teâlâ ve Resulünün sevgisi, onu gördüğünüzhale getirdi” buyurdu.İşte, her türlü akıl almaz eziyete, zulme rağmen imanlarından taviz vermedi bu ilk Müslümanlar...Söyleyecek yalan bulamadılarHer sene çeşitli şehirlerdeki insanlar, belli günlerde Kabe-i muazzamayı ziyaret etmek içinMekke’ye gelirlerdi... Resul-i ekrem de gelenleri karşılayıp, her gruba İslâmiyet’i anlatır, Allahü teâlânınbir, kendisinin hak peygamber olduğunu ve kurtuluşun bunda bulunduğunu bildirirdi...Bir gün Velid bin Mugire, müşrikleri toplayarak bir teklifte bulundu:- Ey Kureyş topluluğu! Yine Kabe’yi ziyaret etme mevsimi geldi. Muhammed’in sesi, âleme

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!