12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zulüm ile hareket edenlerdir. Üçüncü kısmdakiler, hilekarlık ve mürailikle etrafındakileri aldatanlardır.Ancak dördüncü kısmdakiler güzel ahlak sahibi olan, hakiki Müslümanlardır.Her insanın kalbinden Allahü teâlâya giden bir yol vardır.Bütün mes’ele, bu yoldan İslâm nurununinsanlara ulaşdırılmasıdır. O nuru kalbinde hisseden bir insan, hangi kısımdan olursa olsun, yaptığıfenalıklara pişman olur ve doğru yolu bulur.Eğer bütün insanlar, İslâm dinini kabul etseler, dünyada ne fenalık, ne hilekarlık, ne harb, ne şiddetve ne de zulüm kalırdı. Bunun için, tam ve mükemmel bir Müslüman olmağa gayret etmek veMüslümanlığın esasını ve inceliklerini izah ederek, bütün dünyaya yaymak, hepimizin boynuna düşen birborçtur. Bunu yapmak cihad olur.Başka dinden de olsa, insanlara daima tatlı dille ve anlayışla hitab etmelidir! Bunu, Kur’an-ı kerimde emretmektedir. Müslüman olmıyanın yüzüne karşı, kâfir, dinsiz diyerek, onun kalbini incitmenin günaholduğu, fıkh kitablarında yazılıdır. Maksad, herkese İslâm dininin yüceliğini anlatmaktır.Bu da, ancak tatlı dille, sabır, ilm ve imanla olur. Bir kimseyi bir şeye inandırmak isteyenin evvelakendisinin ona tam inanması şarttır. İslâm dini kadar, açık ve mantıki hiçbir din yoktur. Bu dinin esasınıanlıyan bir kimse, herkese bu dinin biricik hak din olduğunu kolaylıkla isbat edebilir.Allahü teâlâ, İslâm dinini, insanların dünyada rahat ve huzur içinde, kardeşçe yaşamaları için veahirette sonsuz azablardan kurtulmaları için göndermişdir. Müslüman olmıyanlar, bu saadet yolundanmahrum kalmış zevallı kimselerdir.Bunlara, acımalı ve incitmemelidir. Bütün semavi dinlerin, insanlar tarafından bozulmamışolanlarında, tek Allaha iman esası vardır. Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde bütün insanları doğru yoldabulunmağa davet ediyor. Doğru yola kavuşan insanın, geçmişdeki bütün hatalarını afv edeceğini vadbuyuruyor. Başka dinden olanlar, şeytanın veya Müslümanlıkdan haberi olmıyanların aldattıkları zevallıkimselerdir. Bunların çoğu, Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, yanlış yola sapdırılmış tali’sizinsanlardır. Biz bunlara Peygamber efendimiz gibi sabır ile, tatlı dille, akıl ve mantık ile doğru yolugöstermeliyiz.Hubb-i fillah ve buğd-ı fillah(Allah için dostluk Allah için düşmanlık)Resulullah efendimiz buyurdu ki: Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, yalnız benim için ne yaptın diyesordu. Ya Rabbi! Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekat verdim ve zikir yaptım cevabını verince,kıldığın namazlar, seni Cennete kavuşturacak yoldur, kulluk vazifendir. Orucların, seni Cehennemdenkorur. Verdiğin zekatlar, kıyamet günü, sana gölgelik olur. Zikirlerin de, o günün karanlığında, sana ışıkolur. Benim için ne yaptın buyurdu. Ya Rabbi! Senin için olan şeyi bana bildir deyince, Allahü teâlâ, “YaMusa, sevdiklerimi sevdin mi ve düşmanlarıma düşmanlık ettin mi” buyurdu. Musa aleyhisselam,Allahü teâlâ için olan en kıymetli şeyin, Hubb-i fillah ve Buğd-ı fillah olduğunu anladı”Allah dostlarını sevmeye, düşmanlarını sevmemeye, "Hubb-i fillah ve buğd-ı fillah" denir. İmanınalameti, hubb-i fillah ve buğd-ı fillahtır... Efendimiz, “İbadetlerin en kıymetlisi, hubb-i fillah ve buğd-ıfillahtır.” buyuruldu.Resulullah efendimiz buyurdu ki: İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, Allah dostlarını sevmek vedüşmanlarını sevmemektir.Cenab-ı Hak İsa aleyhisselama buyurdu ki: “ Eğer yerlerde ve göklerde bulunan bütün mahluklarınibadetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz.”Peygamberimiz, “Allahü teâlânın bazı kulları vardır. Bunlar, peygamber değildir. Peygamberler veşehidler, Kıyamet günü bunlara imrenirler. Bunlar, birbirini tanımıyan, uzak yerlerde yaşıyan, Allah içinbirbirini seven mü'minlerdir.” buyuruldu.Müslüman, Müslüman olmayanı sevemez. Çünkü, Peygamber efendimizin Peygamberliğini kabuletmeyenlerin hepsi cenab-ı Hakkın düşmanı hükmündedirler. Mümin cenab-ı Hakkın düşmanlarınıelbette sevmez. Bu da kalb ile olur. Sevmemek üç türlü olur:Birincisi, onun küfrünü beğenir. Bunun için sever. Bu muhabbet, sevgi yasaktır. Çünkü, onundininden razı olmuştur. Küfrü beğenen kâfir olur. Böyle muhabbet, imanı giderir.İkincisi, herkesle iyigeçinmek için, kalben sevmemekle birlikte ona dost görünmektir. Bu muhabbet yasak değildir. Üçüncüsü,ikisinin ortasıdır. Bunlarla ihtiyaç olduğunda, zaruret miktarı görüşmelidir. Arkadaşlık, dostlukkurmamalıdır.Zaten, sevenin, sevgilinin sevdiklerini sevmesi ve sevmediklerini sevmemesi lazımdır. Bu sevgi vedüşmanlık, insanın elinde değildir. Sevginin icabıdır. Bu kendiliğinden hasıl olur.“İki zıd şey, birlikte sevilemez!”Peygamber efendimiz, gayri müslimlerle görüşmeye, onlarla alış veriş yapmaya müsaade ederdi,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!