12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir güvenle kendisine bağlanmışlardır.Her Müslüman Resulullah gibi, güven vermesi, her kesiminde ve her alanda bunu sürdürmesigerekir. Anne babanın çocuğa, çocuğun anne babasına; eşlerin birbirine; amirin memura, memurunamire; işçinin işverene; işverenin işçiye; satıcının müşteriye; müşterinin satıcıya güven duyduğu bircemiyet, sağlıklı bir yapıya kavuşmuş olur.Resulullah efendimiz, alışverişte güvenin bolluğa, berekete vesile olacağını bildirir. “Emaneteriayet rızık, hainlik ise fakirlik getirir” buyurur. Burada emanet, sözde ve işte güven demektir. İnsanlar,sözüne ve işine güvenilmeyen kimselerle irtibat kurmaktan çekinirler.Şayet bu kişi ticaretle uğraşıyorsa insanlar onunla alışveriş yapmaktan, müşteri ise ona malvermekten, sanatkar ise iş sipariş etmekten kaçınırlar. Dolayısıyla bu tür kişilerin mallarına veçalışmalarına rağbet azalır, kazançları artmaz. İşte Resulullah efendimiz’in “hainlik fakrilik getirir”sözündeki incelik burada yatmaktadır. Ama tersi olursa, yani herkes birbirine güvenirse kazanç, üretim vetüketim artar. Bu da bolluğa ve zenginliğe vesile olur.“Öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin!”Adalet dinin esasındandır. Bunun için, Kur’an-ı kerim’de adalet üzerinde çok durulmuş, Resulullahefendimize insanlar arasında adaleti gerçekleştirmesi emrolunmuştur. Bir hak konusunda hükümverilirken, hakkın kendi lehine hükmedilmesi halinde bundan memnun olan, fakat aleyhine hükmedilmesihalinde bu hükmü tanımayan insanların zalim oldukları bildirilmiştir.Dinimiz, kişisel çıkar, akrabalık, zenginlik, fakirlik, kin, düşmanlık, taraflardan birinin soylu veyaaşağı tabakadan olması, bedeni ve ruhi bakımdan kusurlu olması gibi durumların bir hakkın ihlalini,örtbas edilmesini, adil davranmamayı, adalet ilkesinden sapmayı mazur göstermeyeceğini bildirmiştir.Resulullah efendimiz, faaliyetlerinde daima adaleti esas almıştır. İnsanlar arasında farkgözetmemiştir. Başkalarının gelişi güzel istek ve telkinlerinden etkilenmeden ilahi emirlerin gösterdiğidoğrultuda hareket etmiştir. Kitaplarda onun adaletle ilgili çok sayıda sözü mevcuttur. İnsanlar arasındaadaleti sağlamanın aynı zamanda bir sadaka olduğunu söylemiştir.Peygamberimiz hak hususunda titiz davranır, kimsenin canına ve malına zarar vermeyi ve üzerinekul hakkı geçmesini istemezdi. İstemeden zarar verdiği olursa, bir özür dilemekle halledilebilecek veyabuna gerek duyulmayacak durumda bile, şayet kendisinden bir kısas talebinde bulunulursa seve seve buisteği yerine getirirdi.Resulullah efendimiz adaletin zıddı olan zulmü her vesile ile kötülemiştir. Kitaplarda onun buhususla ilgili çok sayıda ikazı yer almaktadır. Bunların en meşhurlarından birisi şudur: “MüslümanMüslümanın kardeşidir, ona zulmetmez...”Bu sözüyle o, Müslümanların kardeş olduğunu dile getirdikten sonra, Müslümanın en başta gelenvasfının kardeşine zulmetmemek, haksızlık yapmamak olduğunu bildirmiştir. Müslümanların birbirinehaksızlık yapmamasını istediği gibi, aynı zamanda başkalarına da zulüm yapılmamasını emretmiştir.Kendisi haksızlığa uğrayanı daima korumuş, mazlumun korunmasını ve ona yardım edilmesini istemiştir.Allahü teâlâ, adaleti emretmiş, adaletin zıttı olan zulmü haram kılmıştır. Bu hususta birçok ayet-ikerimeler vardır. Birkaçı mealen şöyle:“Allah, insanlar arasında, adaletle hükmetmenizi emreder.”“Allah, adalet yapmanızı, ihsan etmenizi ve (muhtaç olan) akrabaya vermenizi emredip,fuhştan, münkerden (her çeşit kötüleklerden) ve zulüm yapmaktan da nehyeder.”“Ey iman edenler, bir millete olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin, adil olun!””Kadınlarınıza eziyyet etmeyiniz!”Peygamber efendimiz, aileye çok önem verirdi. Aileyi, sağlıklı toplumun esası kabul eder, bununiçin, evliliği kolaylaştırıp özendirrdi. Peygamber efendimizin hicretin onuncu yılı, son hacının hutbesindekisözlerinden, son nasihatlarından biri,”Kadınlarınıza eziyyet etmeyiniz! Onlar, Allahü teâlânın sizlereemanetidir. Onlara yumuşak olunuz, iyilik ediniz!” olmuşturGayri meşru evlilikler yasaklanmıştır. Eskiden kadın ancak çocuk doğurduktan sonra aileye dahiledilirdi. Bu âdet kaldırılmış, kadın nikahla aileye dahil edilmiştir. Anne-baba hakları ve anne-babanınçocukla ilgili hak ve görevleri bildirilmiştir.İslâmın ilk yıllarında örfün devamı olarak bir süre varlığını koruyan evlatlık kurumu Medinedöneminde nazil olan ayetle kaldırılmıştır. Devamındaki ayetle de evlatlıkların asıl babalarına nisbetedilmeleri emredilmiştir.Evlatlık kurumunu yaşatan sebeplerden birisi olan kimsesiz çocukların bakım ve gözetimi için,devlet gelirlerinden yetimlere pay ayrılmış, devletin yanında bu çocukların bakımı ve gözetimi konusundaakrabalara da görevler yüklenmiştir. Resulullah efendimiz ailenin dağılmaması, aile fertlerinin perişanolmaması üzerinde çok dururdu.Ailede kadın, ekonomik yönden bağımsızdır. Resulullah efendimiz kadınları erkeklerin mülkiyetinde

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!