sever.Ya Ali! Bahilde, cimride üç nişan vardır: Açlıktan korkar. Birşey isteyenden korkar. Kendine iyilikeden kimseye, içindekinin hilafına, aksine dili ile hayır söyler.Ya Ali! Yüreksiz olanın üç nişanı vardır: Korkak olur. Gönlü, kalbi katı olur. korkutucu olur.Ya Ali! Sabredici olanın üç nişanı vardır: Taat etmeğe sabreder. Ma’siyyeti terk etmeğe sabreder.Allahü teâlâ hazretlerinin ahkamına sabreder.Ya Ali! Senin dostun olanın üç alameti vardır: Malını sana feda eder. Nefsini sana feda eder. Seninsırrını gizli tutar.Ya Ali! Facir, kötü olanın üç nişanı vardır: Yemin etmekle öğünür. Kadınları aldatır. Çok bühtan,iftira eder.İnsanların iyisi ve kötüsüYa Ali! Halkın en iyisi, Allahü teâlâ hazretleri indinde o kimsedir ki, ömrü uzun olur ve ameli iyi olur.Allahü teâlânın indinde en kötü ve Onun buğz ettiği kimse o kimsedir ki, halk onu hayırlı zan eder. Ondahiç hayır olmaz. Görünüşte iyi, gerçekte ise günah ile doludur. Bundan daha kötüsü o kimsedir ki, ondansakınmak için kendine ikram olunur. Bundan daha kötüsü zenginlere ikram eder. Fakirleri hor ve zeliltutar. Zenginlere çeşidli, renkli ni’metler ile cömertlik eder. Fakirlere bir parça ekmek vermez. Bundandaha beteri o kimsedir ki, yalnız başına yiyip, bir kimseye, bir nesne vermez. Bundan da beteri o kimsedirki, bir müsliman kardeşine dostluk izhar eder. Sonra onu helak eder.Ya Ali! Keramet, günahlardan geçmekir, dinin emrettiği gibi yaşamaktır. Allahü teâlâ hazretlerindenkorkmanın aslı, Allahü teâlânın haram ettiği herşeyden sakınmaktır.Ya Ali! Doğru söyleyici kimsenin alameti, doğru söylemek adeti olur. Kızgınlık anında ve rızavaktinde ve ihtiyac anında da doğru söyler.Ya Ali! Beş şey gönlü öldürür. Çok yimek. Çok uyumak. Çok konuşmak. Çok gülmek. Rızk için çokendişe etmek. Haram yemek imanı za’ifletir, kalbi karartır.Ya Ali! Beş şey kalbi katı eder, karartır: Kalb çok kararırsa, Allahü teâlâ korusun, kâfir olur. Bunlargünahı bilmez, günah işler. Tok olduğu halde yemek yer. Zulüm ile mal toplar. Namazı tehir eder. (Kasıtlıolarak) Sol eli ile yer içer.Ya Ali! Şunlar unutkanlık hasıl eder: Kıbleye karşı bevl etmek. Durur haldeki suya bevl etmek. Gölüzerine bevl etmek. Haram ile geçinmek.Ya Ali! Beş şey gönlü, kalbi parlatır: Sure-i ihlası çok okumak. Az yimek. İlim meclisine hazır olmak.Az pişmiş ekmek yimek. Gece namazı kılmak.Ya Ali! Beş şey gönlü aydınlatır, karanlığını giderir: İlim meclisinde oturmak. Yetimi sevindirmek.Seher vaktinde çok istigfar etmek. Çok yimeği terk etmek. Çok oruc tutmak.Ya Ali! Beş nesne gözün nurunu artdırır: Ka’be-i mu’azzamaya bakmak. Mushaf-ı şerife bakmak.Anne-babasının yüzüne bakmak. Alimin yüzüne bakmak. Akar suya bakmak.Ya Ali! Beş nesne kişiyi kocaltır. Borcu çok olmak. Çok gamı, sıkıntısı olmak. Kadının nefsi erkeğeerişmek. Çok balgam gelmek.Ya Ali! Cennet kapısında gördüm; yazılmış. Her kim hevasına muhalefet ederse, Cennet onun yeriolur. Cehennem der ki: Ya Rabbi! Beni neden dolayı yarattın. Allahü teâlâ buyurdu: Cimri ve kibirli için.Cehennem dedi, ben onlar içinim.“ Herkese ikrâm eyle!”Ya Ali! Allahü teâlânın rızası anne ve babanın rızasındadır. Gadabı onların gadabındadır. Ya Ali!Kâfir de olsa, komşuna ikram eyle. Kâfir de olsa müsafire ikram eyle. Anaya-babaya kâfir de olsalar ikrameyle. Dilenciyi kâfir de olsa red etme.Ya Ali! Her kim şübheliden yer, dini örtülü olur. Gönlü siyah olur. Her kim haram yer ise gönlü, kalbiölür ve dini köhne olur. Yakini za’if olur. Düası perdelenir. İbadeti az olur.Ya Ali! Kötü kimse düa etse, Allahü teâlâ onu helakını istediği şeyde verir ve meleklere emir ederki, verin istediği nesneyi ki, onun helakı ondadır. Sesini kesin.Ya Ali! Allahü teâlâ kullarından bir kula gadab edecek ise, ona haram mal nasib eder. Gadabı çokolunca, bir şeytanı onun üzerine musallat eder ki, onu dünyada meşgul eder. Dünya işleri kolaylaşır.Dinden uzaklaşır. Sonra o kul der ki, Allahü teâlâ gafurürrahimdir.Ya Ali! Allahü teâlâ bir kulu sever, o kulun düasını geciktirir. Melekler derler, ya Rabbi bu mü’minkulun düasını kabul eyle. Allahü teâlâ buyurur ki, “Bırakın benim kulumu. Siz onun üzerine benden dahaçok mu acıyorsunuz. Ben onun yalvarmasını severim. Ve ben alim ve habirim, haberdarım.”Ya Ali! Şad olup, kahkaha ile gülme ki, Allahü teâlâ böyle olanları sevmez. Daima hüznlü ol ki,Allahü teâlâ hazretleri hüznlü olan kimseleri sever.Ya Ali! Abdest aldıkdan sonra İnnaenzelna (Kadr)suresini okumakdan geri kalmıyasın. Allahü teâlâ herbir abdestde sana ellibin senelik abdest sevabı verir.Ya Ali! Her kim ayaklarını yıkadıktan sonra, bana salevat verse, Allahü tebarek ve teâlâ hazretleri,
onun bütün üzüntülerini giderir, ferahlandırır, düaları müstecab olur.Ya Ali! Düa ederken veya Kur’an-ı azim-üş-şan tilavet ederken sesini çok yükseltme. Çünkü,namaz kılanların namazlarını fesada verirsin. Ya Ali! Namaz vakti gelince namazını kıl. Çünkü şeytan senimeşgul eder. Bir hayrlı işe niyyet ettiğin zaman, hemen o işi yap. Çünkü, şeytan seni o hayırlı işden meneder.Ya Ali! Her kim ücret ile bir işçi tutar; ücretini temam vermezse, Allahü teâlâ hazretleri onuntaatlarını mahv eder. Ben onun kıyamet gününde hasmı olurum.Ya Ali! Cebrail aleyhisselam, Âdem oğlu olup da, yedi iş işleseydim, diye temenni etmiştir. Beş vaktnamazı cema’at ile kılsaydım. Alimler ile otursaydım. Hastaları sorsaydım. Cenaze namazını kılsaydım.Su dağıtsaydım. Dargın olan iki kimseyi barıştırsaydım. Yetimlere şefkat etseydim. Ya Ali! Sen de bunlarıdevamlı yap!“Hayvana bile lanet etme!”Ya Ali! Yetim ağladığı zaman Arş-ı mecid titrer. Allahü teâlâ hazretleri buyurur ki, ya Cebrail, buyetimi ağlatanın yerini Cehennemde bul! Ben de onu ağlatayım. Her kim ki onu sevindirir ve güldürür.Onun Cennette yerini geniş et ki, ben onu sevindireyim ve güldüreyim.Ya Ali! Her kim ilmsiz ibadet ederse, zararı faydasından çok olur. Onun misali o a’ma gibi olur ki, birsahraya delilsiz gider. O kadar dolaşır ki, kendini dikenlik arasında bulur.Ya Ali! Hiçbir müslimana la’net etme. Hiçbir hayvana la’net etme. La’net sana geri döner. Her kimAllahü tebarek ve teâlâ hazretlerinin ni’metlerine şükrederse, belalarına sabrederse, günahlarına istigfarederse, hangi kapıdan isterse Cennete girer.Ya Ali! Çok uyumak gönlü öldürür. Pişmanlığı, unutkanlığı artırır. Çok gülmek gönlü öldürür. Vakarıgiderir. Çok günah işlemek kalbi, gönlü siyahlaşdırır. Pişmanlık verir.Ya Ali! Her kim dünyayı ihtiyacı kadar taleb ederse, Sırat üzerinden şimşek gibi geçer. Allahü teâlâondan razı olur. Her kim dünyayı isteyip ve haramlardan çok mal toplarsa, Allahü teâlâ hazretlerine mülakiolduğunda, Allahü teâlâ hazretlerini gadablı bulur.Ya Ali! Her kim bir müslimana, temiz düşünce ve hulus-i kalb ile yiyecek verirse, Allahü teâlâ okimseye bin Hasane (sevab) verir, bin günahını afv eder.Ya Ali! Mazlumun kalbinin kırılmasından sakın ki, Allahü teâlâ onu kâfir de olsa kabul eder.Ya Ali! Borcu az et, rahat olursun. Borç din harablığıdır. Gündüz zelil, hakirdir. Gece üzüntü vesıkıntıdır.Ya Ali! Yemeğe tuz ile başla. Sonunda da tuz ile bitir. Tuz, ölüm haric, yetmiş derde devadır.Yemeklere çörek otu koy. O da ölüm haric her derde devadır.Ya Ali! Yeni ayı görünce tehlil ve tekbir getir. Bir kimseden bir hacet isteyeceğin zaman Ayet-elkürsi oku; sağ ayağını ileri koy.Ya Ali! Yedi kimse benim ümmetimden Cennete girerler:Tevbe eden yiğit genç. Sadakayı gizliveren kimse.Haramı terk eden ve Duha namazını kılan kimse. Malının gitmesine razı olup, imam ile birvakit namazının gitmesine razı olmayan kimse. Allahü teâlâ hazretlerinin korkusundan gözleri yaş iledolan kimse. Ulema ile oturan kimse. Bir mü’mine muhabbet eden ve Allahü teâlâ için ikram eden kimse.“İlim gönlü diri tutar”Ya Ali! Bir kimsenin üzerinden, alimler meclisinde oturmadan kırk gün geçse, onun gönlü (kalbi)kararır. Büyük günah işler. Zira ilm gönlü diri tutar. İlmsiz ibadet olmaz.Ya Ali! Her kimin vera’ı olmasa, günah işlemekden men olmaz. Ona yerin altı yerin üzerinden iyidir.Yani imanın yeri belli olmadığından, kabirde durması daha iyidir.Ya Ali! Bir nesneyi pişirmek istersen, iyi pişir. Yediğin vakit çok çiğne. Yağmur yağarken düa et.Kâfirler ile ceng olduğu vakt, Kur’an-ı azim-üş-şan kıra’at olunduğu vakt ve farz namazından sonra düa et.Ya Ali! Allahü teâlâ ona bir saliha ve muti’ hanım verip, onun gönlünü hoş tutması ve imam ilenamaz kılmak ve komşuları kendinden razı olmak, Allahü teâlânın ona ikramındandır.Ya Ali! Melekler istigfar ederler o kimseye ki, onun evinde bal olur, zeytin olur ve çörek otu olur.İçinde suret olan, şerab olan, köpek olan, ana-babaya asi olunan ve hiç müsafir gelmiyen eve meleklerhiç girmezler. Sefere giderken Sure-i Yasini oku. On kerre inna enzelna (Kadr) suresini oku, Allahü teâlâhazretleri düşmanların şerrinden emin eder. Hiç kimsenin yüzüne tokat vurma. Hayvanın dahi yüzünevurma. Rü’yanı meğer dostun da olsa, söyleme.Yâ Alî! Uyumak istediğin zaman istigfâr söyle. “Sübhânallahü velhamdülillah ve lâ ilâhe illallahüvallahü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyül azîm.” oku ve “Kul hüvallahü ehad” sûresini çokoku ki, o Kur’ân-ı azîmin ışığıdır. Senin üzerine okumak vazîfe olsun Âyet-el kürsîyi ki, bir harfinde binbereket ve bin rahmet vardır. Yâ Alî! Sûre-i Haşrı oku. Dünyâ ve âhıret şerrinden muhâfaza eder.Yâ Alî! Sana bir üzüntü erişir ise, “Sübhâneke rabbî lâ ilâhe illâ ente aleyke tevekkeltü ve enterabbül arşil azîm” oku. O düâyı oku ki, Cebrâîl aleyhisselâm bana ta’lîm etmiştir: “Allahümme innî es’elüke
- Page 1:
Kâinatın Efendisi( Peygamberimiz
- Page 4 and 5:
Dede Abdülmuttalib’e, bir gün r
- Page 6 and 7:
İsa aleyhisselamın getirdiği Hı
- Page 8 and 9:
ayağını yıkayıp, ipeğe sardı
- Page 10:
Abdülmuttalib idi. İsteklerini ö
- Page 14 and 15:
cevaplar önceden okuduğu kitaplar
- Page 16 and 17:
adındaki putlara yemin et de inana
- Page 18 and 19:
duyar oldu. Otuz sekiz yaşına gir
- Page 20 and 21:
Yine Kur’an-ı kerimde mealen ş
- Page 22 and 23:
- Bu nedir? diye sordu.Resul-i ekre
- Page 24 and 25:
dinlemeyiniz, diye küfürde direte
- Page 26 and 27:
- Burada annen var, söylediğimi i
- Page 28 and 29:
Velid bin Mugire, Ebu Cehil (Amr bi
- Page 30 and 31:
Sonra sırtındaki ve başındaki y
- Page 32 and 33:
kabiledendir. Bir daha oradan nası
- Page 34 and 35:
yayılmıştır. Arab kabileleri ya
- Page 36 and 37:
Hazret-i Halid, babasının hak din
- Page 38 and 39:
saflarında yer almıştı.Bu bekle
- Page 40 and 41:
gelenlerle görüşülmeden bize te
- Page 42 and 43:
O da dahil olmak üzere müşrikler
- Page 44 and 45:
ibret almak isteyenlerin seyretmesi
- Page 46 and 47:
Sevgili Peygamberimizi evde görün
- Page 48 and 49:
Peygamber efendimiz Taif’ten Mekk
- Page 50 and 51:
zaman henüz iman etmemişti. “Ki
- Page 52 and 53:
Çok melek gördüm. Saf halinde, c
- Page 54 and 55:
gördün. Ümmetine de mescidler ve
- Page 56 and 57:
yüzüne bile bakmazdı. Buyurdu ki
- Page 58 and 59:
- Hele biraz otur, sözümüzü din
- Page 60 and 61:
Bunun üzerine; “Siz O’nu, hem
- Page 62 and 63:
Bekir, Resulullah’ın çevresinde
- Page 64 and 65:
saldırmaya teşebbüs edince, atı
- Page 66 and 67:
üzerine bastırdık ki, bir damla
- Page 68 and 69:
fevkalade bir edeble;“Ya Resulall
- Page 70 and 71:
“Muhammed “aleyhisselam” Alla
- Page 72 and 73:
Bu sırada Yahudiler, Resulullah ef
- Page 74 and 75:
kapının önünde bekliyordum. Muh
- Page 76 and 77:
çekirdekleri gördü ve; “Bunlar
- Page 78 and 79:
- Bilmeyiz.- Günde kaç deve kesiy
- Page 80 and 81:
sana ibadet eden bulunmayacaktır!.
- Page 82 and 83:
O sırada Resulullah efendimiz, haz
- Page 84 and 85:
Muhacirlerden altı, Ensardan sekiz
- Page 86 and 87:
orada bulunan hazret-i Abbas’ın
- Page 88 and 89:
ana nikahlamıştır. Ey din karde
- Page 90 and 91:
Naile, Abbas bin Bişr, Haris bin E
- Page 92 and 93:
azılarının şehid düşeceğine
- Page 94 and 95:
ekrem efendimiz, bu geçide Abdulla
- Page 96 and 97:
etrafındakilere; “Hamza nerededi
- Page 98 and 99:
çarpışıyor, diğer taraftan da
- Page 100 and 101:
Beşincisi on dört yerinden yarala
- Page 102 and 103:
Amir’in kazdığı derin çukura
- Page 104 and 105:
“Mü’minlerden öyle yiğitler
- Page 106 and 107:
aşladı. Vura vura İbn-i Kamia’
- Page 108 and 109:
Koşup çocuğa baktım. Hubeyb , g
- Page 110 and 111:
“Hissesine düştüğüm sahibiml
- Page 112 and 113:
olmuştu. Bu vuruş esnasında, sev
- Page 114 and 115:
ordu halinde getirmiş bulunuyorum.
- Page 116 and 117:
Amr, bütün teklifleri ret etti. V
- Page 118 and 119:
Yahudiler, derhal yirmi deve yükü
- Page 120 and 121:
ara, müşrik ordusunun kumandanı
- Page 122 and 123:
Hazret-i Sa’d bin Mu’az hükmü
- Page 124 and 125:
Hicretten bu yana, doğup büyüdü
- Page 126 and 127:
Eshab-ı kiram; kana kana su içtil
- Page 128 and 129:
İslâm ordusunun, gece-gündüz sa
- Page 130 and 131:
nimetini ve yardımlarını tamamla
- Page 132 and 133:
ize geleceğini müjdelediği peyga
- Page 134 and 135:
mektubunu okudu: “Onun için, bir
- Page 136 and 137:
in Ebi Beltea , yolda bunlara Müsl
- Page 138 and 139:
Onlar bu hazırlıkları yaparken,
- Page 140 and 141:
vurdu. Kahraman Amir anında kalkan
- Page 142 and 143:
geçen ganimetin, haddi hesabı yok
- Page 144 and 145:
ki, biz antlaşmaya bağlı kaldık
- Page 146 and 147:
Âlemlere rahmet olarak gönderilen
- Page 148 and 149:
etmeyiniz. Ahde vefasızlık göste
- Page 150 and 151:
Âlemlerin efendisinin mübarek eli
- Page 152 and 153:
esirgiyorsun?” diyerek hayretini
- Page 154 and 155:
çok merak ediyor, diğerlerinden f
- Page 156 and 157:
Sevgili Peygamberimiz, peygamberli
- Page 158 and 159:
Merhamet deryası olan Sevgili Peyg
- Page 160 and 161:
yerdir. Kimse bu sudan içmesin ve
- Page 162 and 163:
“Peygamber aleyhisselam, Veda hac
- Page 164 and 165:
hafifçe dövüp sakındırabilirsi
- Page 166 and 167:
ulunan sahabiler; “Biz de, şimdi
- Page 168 and 169: “Dünya malı ile gitmek istemem!
- Page 170 and 171: ve gönülleri yaralayan bir sesle;
- Page 172 and 173: Peygamberimizin vefatından hemen s
- Page 174 and 175: İkisi de, Cennettedir. Yalandan sa
- Page 176 and 177: Bunun için, İmam-ı Nevevi hazret
- Page 178 and 179: şekilde, Resulullah efendimize, ha
- Page 180 and 181: ala alihi ve sahbihi ecmain”, “
- Page 182 and 183: ziyadelesiyle kötüleşir. Meşakk
- Page 184 and 185: unlar, ona hizmetçi oldu ve hazret
- Page 186 and 187: Ebü’l-As, önce iman etmedi. Bed
- Page 188 and 189: unlar için, Cennetler hazırladı.
- Page 190 and 191: Peygamber efendimizin tevazu haslet
- Page 192 and 193: Peygamberimizden bir şey istenildi
- Page 194 and 195: elbise giydiği de olurdu. Cuma ve
- Page 196 and 197: Nesep ve sebep bakımından, yani k
- Page 198 and 199: Hazreti Peygamber, ancak yapılan i
- Page 200 and 201: Gümüş gibi görünürdü, ayân.
- Page 202 and 203: Uzun kimseyle yürüseydi.Ne kadar,
- Page 204 and 205: “Dördüncüsünü de kabul ettim
- Page 206 and 207: * * *Resulullah efendimiz hicret s
- Page 208 and 209: Haris bin Ebi Dırar, Bedir savaş
- Page 210 and 211: Acem padişahı Hüsrev’den Medin
- Page 212 and 213: Resulullahın Peygamberliğinin ilk
- Page 214 and 215: mübarek eline verdiler. Resulullah
- Page 216 and 217: Resulullahın en büyük mucizesiRe
- Page 220 and 221: afve vel âfiyete fiddînî veddün
- Page 222 and 223: yapın!" buyurdu.Yani tecribeyi, fe
- Page 224 and 225: olan bir mal veya köle değil, hak
- Page 226 and 227: Resulullah efendimiz ticari bir mal
- Page 228 and 229: zulüm ile hareket edenlerdir. Üç
- Page 230 and 231: ki, mahşerde yolun aydınlık olsu
- Page 232 and 233: yumuşak idi. Mübarek teni miskten
- Page 234 and 235: “Kişi sevdiği ile beraberdir”
- Page 236 and 237: Allahın emir ve yasaklarının hep
- Page 238 and 239: ismi vardır. Bunların içinden te
- Page 240 and 241: Peygamberimiz, namazın sonunda, ü
- Page 242 and 243: iki ölçeği, tüylü bir örtüs
- Page 244 and 245: Hz.Hanzala bin Hızyem “Peygamber
- Page 246 and 247: Peygamber efendimizin ve Ev halkın
- Page 248 and 249: çok yisin!.” buyurmuştur. Önce
- Page 250 and 251: ayağının altında dürülürdü!
- Page 252 and 253: taktı. Bunu görünce, “Niçin s
- Page 254 and 255: Halife Abdulmelik’in, Peygamberim
- Page 256 and 257: “Hastalıkların başı, çok yim
- Page 258 and 259: Sonsuz derdden sakınmalı; hattâ,
- Page 260: Târîhde hep böyle oldu; küfrde