12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sonra idi.Peygamberimiz, ilk hanımı hazret-i Hadice hayatta iken başka hiç evlenmedi. İkisi erkek, dördü kızolmak üzere altı çocuğu oldu. Bunlar; Kasım, Zeynep, Rukayye, Ümmü Gülsüm, Fatıma ve Abdullah’tır.Erkek çocukları çok küçük yaşlarda vefat etti. En küçük kızı hazret-i Fatıma’dan başka bütün kızlarıResulullahtan önce vefat ettiler. Fatıma validemiz de Peygamber efendimizden altı ay sonra vefat etti.Hazret-i Ali ile evlenmişti. Sevgili peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın soyu, hazret-i Fatıma’nınevladları ile devam etti.“Hacer-ül-Esved”in yeriResulullah efendimiz otuz beş yaşında iken Kabe hakemi... O zaman, yağmur ve seller Kabe’ninduvarlarını iyice yıpratmış... Ayrıca çıkan bir yangın, Kabe’yi tahrib etmiş.Binayı yeniden yapmak lazımdı. Bunun üzerine Kureyş kabilesi, Kabe’yi İbrahim aleyhisselamınyaptığı temele kadar yıkıp, yeniden yapmaya başladı. Her kabileye bir bölümünü vererek duvarlarıyükselttiler.Böylece Mekke’nin yüreği Kabe, dümdüz bir plan üzerinde, altı satıhlı ve sekiz köşeli, sır doluşekliyle meydana çıktı.Şimdi sıra, “Hacer-ül-Esved”i yerine koymaya gelmişti...Bu işin büyük bir şeref olduğunu bilen kabileler, Hacer-ül-esved taşını yerine koyma hususundaanlaşamadılar. Her kabile, bu şerefe kavuşmak istediğinden, aralarında büyük bir anlaşmazlık çıktı...Ortalık birden karıştı:- Biz koyacağız! Siz koyamazsınız biz koyacağız!- Hayır, ne siz, ne de öteki!.. Bizim şerefimiz, onu kendi ellerimizle yerine koymak hakkını kimseyebırakmayız!Abdüddaroğulları; “Bu işi bizden başkası yaparsa kan dökeriz” diyerek ahdettiler. Dört-beş günsüren bu anlaşmazlık sebebiyle, neredeyse kan dökülecekti.İleri gelenler araya girdiler:- Düşünür ve bir çaresini buluruz! Hele biraz sabır...diyerek sakinleştirdiler halkı.Bu sırada Abdülmuttalib’in dayısı ve yaşlı bir zat olan Huzeyfe bin Mugire; “Ey Kureyş topluluğu!Anlaşamadığınız iş hakkında hüküm vermek üzere, şu kapıdan ilk girecek zatı aranızda hakemyapın” diyerek, Kabe’ye açılan Beni Şeybe kapısını gösterdi.Orada bulunanlar bu teklifi kabul ettiler ve Beni Şeybe kapısına bakarak, ilk girecek ve işin en nazikanında bu işi halledecek kimseyi beklemeye başladılar.Nihayet kapıdan; doğruluğunu, üstün ahlakını son derece takdir ettikleri ve El-Emin yani hepkendisine güvenilir dedikleri Muhammed aleyhisselamın geldiğini gördüler. “İşte el-Emin! O’nunhükmüne razıyız” dediler.Nasıl razı olmasınlar “el-Emin” sıfatlı, kamil akıl ve ahlakında herkesin birleşik olduğuPeygamberler Peygamberi çıkageldi. Dediler:Seni hakem tayin ettik, ya Ebül-Kasım, sen hangi kabileyi seçersen taşı yerine o koyacak...Allahın Sevgilisi gülümsediler.Bir örtü istettiler.Gruplar, topluluklar, kabileler, hayretle bakıyor.Örtü geldi.Örtüyü yere sererek Hacer-ül-esved’i üzerine koyup;- Her kabileden bir kişi bir ucundan tutsun, buyurdular.Her kabilenin temsilcisi örtünün bir tarafını tuttular.Hep beraber örtüyü kaldırttılar ve yürüttüler.Taş, konulacağı yere geldi. Sonra mübarek elleriyle taşı alıp yerine koydular.Herkes memnun, herkes saadet ve itminan içinde... Çünkü, fert fert ve kabile kabile bu işekatılmayan kalmadı. Allahın Resulü de yapı faaliyetine iştirak buyurdular.Böylece, çıkmak üzere olan büyük bir kavga önlendi.Peygamberliği ve davetiGüneş artık doğmak üzere!Artık, sevgili Peygamberimizin yaşları kırka doğru ilerlemekte...Nübüvvetin tebliği yaklaşmakta...Alametler de tek tek ortaya çıkmakta...Gerçekten, alametler o kadar keskinleşmiştir ki, güneşin, doğmadan önce pembe aydınlığı ufuklarabinmişti...Kâinatın efendisi, otuz yedi yaşında iken, gaibden; ”Ya Muhammed!” diye kendisini çağıran sesler

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!