12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

üstünleri, en şereflilerisiniz. Sizden sonra kim gelirse gelsin, siz hepsinden önce Cennet’egirersiniz. Dini ayakta tutmakta metin olun ve Kur’an-ı azimi imam (rehber) edinin. Dininhükümlerinden gafil olmayın” buyurdu. Sonra; “Ya Rabbi! Tebliğ ettim mi?” deyip mübarek gözlerinikapadı. Mübarek yüzü terledi. Hazret-i Ali, Eshaba işaretle çıkmalarını söyledi.Onlar gittikten sonra, huzura hazret-i Aişe validemiz gelip, nasihat istedi. Peygamber efendimiz;“Ey Aişe! Evinin köşesine oturarak kendini muhafaza eyle!” buyurduktan sonra, mübarek gözlerindenyaşlar akmaya başladı. Kâinatın sultanı ağlıyordu...Oradakilerin, gönülleri yaralandı, ciğerleri parçalandı. Hazret-i Ümmü Seleme validemiz; “Canımsana feda olsun ya Resulallah! Niçin ağlıyorsunuz?” diyerek sual eylediğinde; “Ümmetime merhametolunması için ağlıyorum” buyurdu.Güneş tepeye doğru yükseliyordu. Vakit yaklaşmıştı... Sevgili Peygamberimizin mübarek başı,hazret-i Aişe validemize yaslı bulunuyordu. Âlemlerin efendisi, artık son anlarını yaşıyor, mübarekdudaklarından,“Aman! Aman! Ellerinizdeki kölelerinize iyi davranınız! Onların üzerlerine elbise giydiriniz,karınlarını doyurunuz. Onlara yumuşak konuşunuz. Namaza, namaza devam ediniz. Kadınlarınızve köleleriniz hakkında Allahü teâlâdan korkunuz!.. Ey Allah’ım! Beni yarlıga! Bana rahmetini ihsaneyle!.. Beni Refik-i ala zümresine kavuştur!..” cümleleri dökülüyordu.Hazret-i Fatıma validemizin gözyaşları sel gibi akıyor, iniltisi ciğerleri dağlıyordu. SevgiliPeygamberimiz onu yanına oturtup; “Kızım, bir miktar sabreyle, ağlama. Zira Hamele-i Arş (melekler)senin ağlaman üzerine ağlaşıyorlar” buyurdu.Hazret-i Fatıma validemizin gözyaşını sildi. Teselli verip, Allahü teâlâdan sabır diledi ve; “Ey kızım,benim ruhum kabz olacak. “İnnalillahi ve inna ileyhi raci’un” diyesin. Ey Fatıma! Gelen hermusibete bir karşılık verilir” buyurdu. bir müddet mübarek gözlerini kapayıp sonra; “Bundan sonrababana üzüntü ve gussa (keder, tasa) olmaz. Zira fani âlemden ve mihnet yerinden kurtuluyor”buyurdu.“Kapıdaki ölüm meleği Azrail’dir!”Resulullah efendimiz artık son vasiyetlerine yapıyorladı. Hazret-i Ali’ye; “Ya Ali! Zimmetimde filanYahudinin şu kadar malı vardır. Asker hazırlamak için almıştım. Sakın onu ödemeyi unutma.Elbette zimmetimi kurtarırsın ve Kevser havzı başında benimle görüşeceklerin birincisi sensin.Benden sonra sana çok zarar gelir, sabır edesin. İnsanlar dünyayı istedikleri vakit sen ahiretiseçesin” buyurdu.Hz. Üsame bu esnada içeri girdi. Resulullah efendimiz ona; “Allahü teâlâ yardımcın olsun! Haydicenge git!” buyurdu. O da çıkıp ordusuna gitti.Âlemlerin efendisi, artık son nefeslerini veriyordu... Vakit iyice yaklaşmıştı... Allahü teâlâ, Azrailaleyhisselama; “Habibime en güzel surette git! Eğer izin verirse ruhunu çok yumuşak ve hafifolarak al. İzin vermezse geri dön!” diye vahyetti.Azrail aleyhisselam, en güzel surette, insan kıyafetinde, sevgili Peygamberimizin saadethanelerininkapısına geldi ve; “Esselamü aleyküm ey nübüvvet evinin sahibi! İçeri girmeğe izin verir misiniz? Allahüteâlâ size rahmet eylesin?” dedi.Hazret-i Aişe validemiz, sevgili Peygamberimizin yanıbaşında oturan hazret-i Fatıma’ya; “Bu gelenesen cevap ver” dedi. O da, kapıya varıp, çok üzüntülü bir ses ile; “Ey Allahü teâlânın kulu! Resulullah şuanda, kendi haliyle meşguldur” dedi.Azrail aleyhisselam, tekrar izin istedi. Aynı cevap verildi. Üçüncü defa selamını tekrarlayıp, mutlakagirmesi gerektiğini yüksek sesle söyleyince, Peygamber efendimiz haberdar oldular ve”Ya Fatıma!Kapıda kim var!” buyurdular.Hazret-i Fatıma; “Ya Resulallah! Kapıda birisi girmek için izin ister. Birkaç defa cevap verdim. Fakatüçüncü seslenişinde vücudum ürperdi” dedi.Bunun üzerine Resulullah efendimiz; “Ey Fatıma! Kapıdaki kimdir, biliyor musun? O; lezzetleriyıkan, toplulukları darmadığınık eden, kadınları dul, çocukları yetim bırakan, evleri harab, kabirlerimamur eden, ölüm meleği Azrail’dir. Ey Azrail gir” buyurdu.O zaman hazret-i Fatıma validemiz, tarif edilmez bir ızdıraba düştü ve mübarek ağızlarından şucümleler döküldü; “Vah Medine harab oldun?” Peygamberimiz, hazret-i Fatıma’nın elini tutup mübarekgöğsüne koydular ve mübarek gözlerini kapadılar.“İlk yanıma gelecek olan sensin!”Resulullah efendimizin durumu ağırlaşıp gözlerini kapatınca, hazır olanlar, mübarek ruhununkabzolduğunu sandılar. Hazret-i Fatıma validemiz dayanamayıp, babasının mübarek kulağına doğru eğildi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!