12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

geçtiler.Hazret-i Huzeyfe; “Ey Allahü teâlânın düşmanları!” diyerek elindeki sopa ile münafıklara vehayvanlarına vurmağa başladı. Bu bağırıp çağırmadan korkan on iki münafık, derhal askerin arasınakarıştılar.Resulullah efendimiz, onların isimlerini hazret-i Huzeyfe’ye bildirdi ve başkalarına söylememesinitenbih etti. Hadiseyi işiterek huzura gelen Üseyd bin Hudayr hazretleri, Peygamber efendimize; “Canımsana feda olsun ya Resulallah! Onları bana bildir de başlarını size getireyim!” diyerek çok yalvardı. FakatResulullah müsade etmedi.Mescid-i Dırar’ın yıkılışıTebük seferi ile, sevgili Peygamberimiz ve kahraman Eshabı, Bizanslıların gözünü korkutmuş vemukavemetlerini kırmış olarak nurlu Medine’ye yaklaşmışlardı.Kâinatın sultanı, Medine’ye çok yakın olan Zi-Evan denilen yerde, Eshabına konaklamalarınıemretti. Sahabiler dinlenirken birkaç münafık, sevgili Peygamberimize gelip, Mescid-i dırar’a teşrifetmesini istedi.Mescid-i Dırar, Kuba’da bulunuyordu. Resulullah efendimizin, Medine’ye hicreti esnasında Kuba’dayaptırdığı ilk mecsidin karşısına münafıklar tarafından yapılmıştı.Sevgili Peygamberimiz, Eshabıyla Tebük’e giderken, münafıklar huzura gelip; “Ya Resulallah! Yenibir mescid yaptık, teşrif edip bize bir namaz kıldırır mısınız?” diyerek davet etmişler, fakat sefer halindeolan Âlemlerin efendisi, nasib olursa Tebük’ten dönüşte uğrayabileceklerini buyurmuşlardı.Münafıkların maksadı; Müslüman cemaati bölmek, kendi emellerine alet etmek, fitne çıkararakonları birbirlerine düşürmekti. Hatta, Bizans askerlerini Medine’ye davet edip, bu mescide depo ettiklerisilahlarla onlara yardım edeceklerdi.Peygamber efendimizin orada namaz kılmasını sağlamakla, Mescid-i Dırar’ın mukaddes bir yerolduğu intibaı hasıl olacaktı. Böylece Müslümanlar, orada namaz kılmak için birbirleriyle yarış edecek vegüya münafıkların ağına düşeceklerdi!..Server-i âlem efendimiz, münafıkların bu davetini kabul buyurmuş, gitmeğe karar vermişti. Allahüteâlâ Tevbe suresi 107-110. Ayet-i kerimelerini göndererek işin iç yüzünü bildirdi:” Münafıklar arasında bir de müminlere zarar vermek, hakkı inkar etmek, müminlerin arasınaayrılık sokmak ve daha önce Allah ve Resulüne karşı savaşmış olan adamı beklemek için birmescid kuranlar ve: Bununla iyilikten başka birşey istemedik, diye mutlaka yemin edecek olanlarda vardır. Halbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder.Onun içinde asla orada namaz kılma! İlk günden takva üzerine kurulan mescit (KubaMescidi) içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardır.Allah da çok temizlenenleri sever.Binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yapısınıyıkılacak bir yarın kenarına kurup, onunla beraber kendisi de çöküp cehennem ateşine gidenkimse mi? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.Yaptıkları bina, kalblerinde şüphe ve ızdırap kaynağı olmakta kalbleri paralanana kadardevam edecektir. Allah bilendir, hakimdir.”Bunun üzerine Âlemlerin efendisi, Malik bin Duhşüm ile Asım bin Adiy’e ; “Şu, halkı zalim olanmescide gidiniz. Onu yıkınız, yakınız” buyurdular.Onlar akşam ile yatsı arasında gidip, binayı ateşe verdiler. Sonra da yıkıp yerle bir ettiler.Münafıklardan hiç ses çıkmadı.Sevgili Peygamberimizin Tebük seferi dönüşünden iki ay sonra, münafıkların başı Abdullah binÜbeyy öldü. Bundan sonra münafıkların birlikleri bozulup dağıldılar.Böylece, sadece münafıkların değil, Arabistan’da müşriklerin ve Yahudilerin de başlarıezilmiş, İslâm’a karşı durma, engelleme faaliyetleri söndürülmüş oldu.VEDA HACCI ve VEFATIVeda haccıPeygamber efendimiz, Medine’ye hicret ettikten sonra bir defa Hac etmiştir.Peygamberimizin bu haccına, “ Haccetülveda”, Haccetül’İslâm”,”Haccetülbelağ”,“Haccetüttemam” gibi isimlerle anılmıştır.Hz. İbn-i Ömer’e göre: Peygamberimiz, bu haccında, Müslümanlarla vedalaşınca “Bu, Vedahaccıdır!” demiştir. Peygamberimiz, bundan sonra hac yapmamış, bu hac, kendisinin Veda haccıolmuştur.Hz. İbn-i Abbas ise, buna Haccetülveda demeyip Haccetül’İslâm demeyi daha uygun görmüş,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!