12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

uyurdu.Hazret-i Hadice’nin rüyasıSevgili Peygamberimiz yirmi beş yaşlarında iken, Mekke’de geçim sıkıntısı iyice artmıştı. Busebeple Mekkeliler, Şam’a gitmek üzere büyük bir ticaret kervanı hazırladılar. Bu günlerde Ebu Talib,Efendimize bir teklifte bulundu:- Ey sevgili yeğenim! Fakirlik son haddine ulaştı. Kıtlık ve mücadele ile geçirdiğimiz bu son yıllarelimizde, avucumuzda bir şey bırakmadı. İşte, Kureyş kervanı hazırlanmış, Şam’a hareket etmeküzeredir. Hadice Hatun da kervanla mal gönderecek. Mutlaka bu işi yapacak güvenilir kimseler arıyor.Muhakkak ki, senin gibi emin, temiz ve vefakar bir kimseye ihtiyacı vardır. Ne dersin?Peygamber efendimizin ona cevabı,- Sen nasıl istersen öyle yap, amcacığım! oldu.Hazret-i Hadice; güzelliği, malı, aklı, iffeti, hayası ve edebi ile Arabistan’da büyük şöhreti olan birhanımefendi idi.Bu sebeple her taraftan kendisine talib olan ve rağbet eden pek çok kimse vardı. Fakat gördüğü birrüya gereği o hiç kimseye iltifat etmemişti. Rüyasında, “gökten ay inip koynuna girmiş, ayın nurukoltuğundan çıkıp bütün âlemi aydınlatmıştı.” Sabahleyin bu rüyayı akrabasından olan Varaka binNevfel’e anlattı. O şöyle tabir etti:“Ahir zaman Peygamberi vücuda gelmiştir. Seninle evlenir ve senin zamanında O’na vahynazil olur. Dininin nuru âlemi doldurur. En önce iman eden sen olursun. O Peygamber, Kureyş’tenve Beni Haşim’den olur.”Hazret-i Hadice, bu cevaba çok sevindi ve o Peygamberin gelmesini beklemeye başladı.Ebu Talib, gidip hazret-i Hadice validemize durumu anlattı. Bunun üzerine Hadice validemiz,Resulullah efendimizi görüp konuşmak üzere evine davet etti.Efendimiz teşrif edince pek ziyade tazim ve hürmette bulundu. Peygamber efendimizin nezaketini,nezih ve pak cemalini görüp hayran kaldı. Resulullah efendimize dedi ki: “Doğru sözlü, güvenilir,emniyetli ve güzel huylu olduğunuzu biliyorum. Bu iş için hiç kimseye vermediğim ücretin, kat katfazlasını vereceğim...”Hazret-i Hadice validemiz, bilgili bir hıristiyan olan amcasının oğlu Varaka bin Nevfel’denpeygamberlik alametlerini öğrenmişti. Efendimizin bu ziyaretinde de peygamberlik vasıflarını üzerindeteşhis etmişti.Sonra develerinden en güzelini sultanlara layık bir şekilde donattı. Meysere’ye şunları söyledi:“O’nu bu deveye büyük bir hürmet ile bindirip yularını eline al ve kendini o hazretin hizmetkarı bil!O’ndan izinsiz bir iş yapma ve O’nu muhafaza etmek, tehlikelerden korumak için canını esirgeme!Gittiğiniz yerlerde çok eğlenmeyiniz ve çabuk geliniz. Böylece Haşimoğulları katında mahcub olmayalım.Eğer bu dediklerimi harfiyyen yerine getirirsen, seni azad eder ve istediğin kadar da mal veririm”Kervan hazırlandı, Mekkeliler yakınlarıyla vedalaşmak üzere büyük kalabalıklar halinde toplandılar.Sevgili Peygamberimizin akrabası, amcaları ve Haşimoğullarının büyükleri de orada hazır oldular.Peygamberimizin halası, Allahü teâlânın Resulüne bu görevi uygun görmediği için çok üzüldü,ağlayıp feryad etti. “Ey Abdülmuttalib!! Ey Abdullah! Kabirlerinizden kalkıp, başınızı bu tarafa çevirip de şumübareğin halini görün!” diyerek acılarını dile getirdi. Efendimizin gözünden yaşlar aktı: “Beni sakınunutmayın, beni yad eyleyin!” diyerek vedalaştı.“O, bu ümmetin Peygamberi!”Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler, âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgiliPeygamberimizin üzerinde, O’nu gölgeleyen bir bulutun ve kuşun (kuş şeklinde iki meleğin) O’nunlabirlikte, sefer bitinceye kadar hareket ettiğini gördüler.Yolda yürüyemeyecek derecede yorulup kervandan geri kalan iki devenin ayaklarını eliylesığamasından sonra, develerin birden sür’atlenmesi gibi nice hallerini görünce, O’nu son derece sevip,şanının çok yüce olacağını anladılar.Busra denilen yere vardıklarında, yine oradaki manastırın yakınında konaklamışlardı. Gördüğübirçok alametlerden, O’nun son peygamber olacağını anlayıp söyleyen rahip Bahira ölmüş, yerine Nasturaadında bir başkası geçmişti.Manastırın yakınına gelip konan Kureyş kervanını seyreden rahip Nastura, yakınında bulunan birkuru ağacın altına birinin oturduğunu ve o anda yeşerdiğini görünce, Meysere’ye; “Şu ağacın altındakizat kimdir?” diye sordu. Meysere; “Bu Kureyş kabilesinin Harem halkından bir zattır” dedi. Rahip;“Şimdiye kadar bu ağacın altına peygamberden başkası oturmamıştır” dedi.Diğer alametleri de gördükten sonra, “Bu, İncil’de bildirilen son peygamber olacaktır. Ne olaydıben O’nun peygamberlikle emrolunduğu zamana ulaşsaydım” dedi...Efendimiz, Busra pazarında Hadice Hatun’un mallarını satarken de, bir Yahudi; “Lat ve uzza”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!