12.07.2015 Views

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

Kainatın Efendisi - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yoksa bu hizmeti ben görürüm. Abdülmuttalib buna;- Malın çoktur. Fakat sen katı kalblisin ve merhametin azdır. Yetim kalbi ise yaralı ve incedir.Hemen kırılır, dedi.Diğer çocuklardan bazıları da aynı isteği tekrarladılar. Abdülmuttalib her birinin özelliklerinisöyleyerek kabul etmedi. Sıra Ebu Talib’e geldi:Ben, hepsinden çok bunu istiyorum. Fakat, büyüklerim dururken, öne geçmek uygun olmazdı.Malım azdır, ama, benim sadakatim kardeşlerimden ziyadedir, dedi. Abdülmuttalib de;- Doğru söylersin. Bu hizmete layık olan sensin. Lakin, ben her işte O’na danışır ve isteğiüzere hareket ederim. Her seferinde de doğru neticeye varırım. Bu hususta kendisiyle meşveretedeyim. Hanginizi tercih ederse o, benim de kabulümdür, dedi.Sonra sevgili Peygamberimize dönerek;- Ey gözlerimin nuru! Senin hasretinle ahirete yöneldim. Bu amcalarından hangisini tercihediyorsun? diye sordu.Peygamber efendimiz o an kalkıp, Ebu Talib’in boynuna sarıldı ve dizine oturdu. Abdülmuttalib, ozaman çok ferahladı ve; “Allahü teâlâya hamdolsun. Benim istediğim de bu idi” dedi ve Ebu Talib’edönerek;- Ey Ebu Talib! Bu inci danesi, ana-baba şefkati görmemiştir. Ona göre bakıp üzerinetitreyesin. Seni diğer çocuklarımdan daha üstün görürüm. Büyük ve pek kıymetli emaneti sanahavale ettim. Çünkü sen, O’nun babasıyla aynı anadansınız. O’nu kendi nefsin gibi koruyasın. Buvasiyetimi kabul ettin mi? diye sordu. O da;- Kabul ettim, dedi.Abdülmuttalib sevgili Peygamberimizi kucakladı, mübarek başını, yüzünü öptü ve kokladı. Sonra;- Hepiniz şahid olun ki, ben bundan daha güzel bir koku koklamadım ve bundan daha güzelbir yüz görmedim, dedi.O zaman Ebu Talib de, babası Abdülmuttalib gibi, Mekke’de Kureyş’in ileri gelenlerinden, sevilen,saygı gösterilen ve sözü dinlenilen bir zat idi. O da, Peygamber efendimize büyük bir sevgi ve şefkatgösterdi.O’nu kendi çocuklarından çok sever, yanına almadan uyumaz, bir yere gitmez ve; “Sen çokhayırlısın, çok mübareksin!” derdi.O, elini uzatmadan yemeğe başlamaz, önce O’nun başlamasını isterdi. Sabahları uyandığındayüzünün ay gibi parladığını, saçlarının tarandığını görürlerdi.Ebu Talib’in fazla malı yoktu. Ailesi de kalabalıktı. Resul-i ekrem efendimizi himayesine aldıktansonra, bolluğa ve berekete kavuştu.Bahira’nın beklediği misafirEfendimiz on iki yaşlarında iken, Ebu Talib’in Şam’a giden ticaret kervanına katıldı.. Bu, O’nun ilkyolculuğu... Kervan, Busra’da, bir manastırın yakınında konakladı.Bu manastırda Bahira adında bir rahib kalıyordu. Her sabah manastırın damına çıkıp, kafileleringeldiği yöne bakar, arayış içinde merakla bir şeyler beklerdi.O gün Kureyş kervanı uzaktan görününce, üstünde bir bulutun da onlarla birlikte süzülüp geldiğinifarketmişti. Kervan konaklayınca, Bahira, Efendimizin altına oturduğu ağacın dallarının O’nun üzerinedoğru eğildiğini de görerek iyice heyecanlanmıştı. Hemen adamlarını göndererek, Kureyş kervanındabulunanların hepsini yemeğe davet etti.Kervanda bulunanlar, sevgili Peygamberimizi, mallarının yanında bırakıp, rahibin yanına gittiler.Bahira, gelenlere dikkatle bakıp;Yemeğe gelmeyen var mı? diye sordu.- Evet, bir kişi var, dediler. Çünkü Kureyşliler geldiği halde bulut hâlâ orada idi. Bunu görünce,kervanda birinin kaldığını anlamıştı. O’nun da gelmesini istedi. Gelir gelmez, O’na dikkatle bakmaya veincelemeye başladı. Ebu Talib’e sordu:- Bu çocuk senin neyindir?- Oğlum...- Mümkün değil... Kitablarda bu çocuğun babasının sağ olmayacağı yazılı.- O benim kardeşimin oğludur.- Babası ne oldu?- Babası, o doğmadan öldü.- Doğru söyledin!...Bahira, bu defa, Peygamber efendimize dönüp, putlar adına yemin vermek istedi. SevgiliPeygamberimiz, “Putların ismiyle yemin verme. Dünyada bana onlardan büyük düşman yoktur.Ben, onlardan nefret ederim” buyurdu.Bahira, bu sefer Allahü teâlâ adına yemin verip; pek çok sualler sorup cevaplarını aldı. Aldığı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!