12.07.2015 Views

Karl Marks, Kapital, Cilt: II - Antikapitalist

Karl Marks, Kapital, Cilt: II - Antikapitalist

Karl Marks, Kapital, Cilt: II - Antikapitalist

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Karl</strong> Marx’ýn Capital, A Critical Analysis of Capitalist Productuon, Volume <strong>II</strong>, (ProgressPublishers, Moscow 1974) adlý yapýtýný Ýngilizcesinden Alaattin Bilgi dilimize çevirmiþ, ve kitap,<strong>Kapital</strong>, Ekonomi Politiðin Eleþtirisi, Ýkinci <strong>Cilt</strong>, adý ile, Sol Yayýnlarý tarafýndan Haziran 1979(Birinci baský: Aðustos 1976) tarihinde yayýnlanmýþtýr.Eriþ Yayýnlarý tarafýndan düzenlenmiþtir - 2004.erisyayinlari@kurtuluscephesi.orghttp://www.kurtuluscephesi.comhttp://www.kurtuluscephesi.orghttp://www.kurtuluscephesi.net


ÖNSÖZKAPÝTAL’ÝN ikinci cildini basýlabilecek duruma getirmek ve bunu,bir yandan birbiriyle baðýntýlý ve elden geldiðince tam bir yapýt haline gelecek,öte yandan da, editörünün deðil, tamamýyla yazarýnýn yapýtýnýtemsil edecek biçimde yapmak kolay bir görev deðildi. Üzerinde çalýþýlmýþbulunan eldeki metinlerin çoðunlukla parça parça bulunmasý bugörevi daha da güçleþtiriyordu. Olsa olsa tek bir elyazmasý (n° IV) baþtansona düzeltilmiþ ve basýma hazýr hale getirilmiþti. Ama büyük bir kýsmý,daha sonraki düzeltme ile, büsbütün iþe yaramaz hale gelmiþti. Öz olarakbüyük bir bölümü bütünüyle iþlendiði halde, malzemenin çoðu anlatýmbakýmýndan son biçimini almamýþtý. Dil, Marx’ýn özet çýkartýrkenkullandýðý dildi: çoðu kez Ýngilizce ve ransýzca teknik terimlerin ya daÝngilizce tüm tümcelerin ve hatta sayfalarýn serpiþtirildiði alaylý kabadeyimleri ve tümcecikleri içeren konuþma diliyle dolu özensiz bir üslup.Düþünceler, yazarýn kafasýnda geliþtiði gibi kâðýda dökülmüþ. Tezin bazýkýsýmlarý tam olarak incelenmiþ, ayný önemdeki diðerlerine yalnýzca deðinilmiþ.Örnekler [sayfa 11] bakýmýndan olgulara dayanan malzeme toplanmýþsayýlabilir, ama pek az düzenlenmiþ, daha da az iþlenmiþ. Bölüm<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>11


sonlarýnda, yazarýn bir sonraki bölüme geçme telaþý içerisinde çoðu kez,burada konunun daha fazla geliþtirilmesinin tamamlanmadan býrakýldýðýbelirtilerek, yalnýzca birkaç kopuk tümce bulunmakta. Ve son olarak,bazan yazarýn kendisinin bile çözmeyi baþaramadýðý ünlü elyazýsý.Ben, ancak Marx’ýn kendisinin deðiþtirebileceði yerlerde üslubudeðiþtirerek, ve ancak yapýlmasýnda mutlak zorunluluk bulunan ve üstelikde, anlamýn hiç kuþkuya yer vermeyecek kadar açýk olduðu yerlerde,araya açýklayýcý tümceler ya da baðlayýcý ifadeler katarak, bu elyazmalarýnýelden geldiðince harfi harfine tekrar ortaya koymakla yetindim. Yorumlanmasýndaen ufak kuþkuya yer veren tümcelerin, sözcüðü sözcüðüneaktarýlmasý yeðlendi. Yeni bir biçime soktuðum ya da sözcüklereklediðim yerler, basýlý olarak ancak on sayfa kadar tutar ve yalnýzca biçimleilgilidir.Marx’ýn, ikinci cilt için býraktýðý elyazmasý-malzemenin yalnýzcasayýmý bile, büyük iktisadi buluþlarýný, bunlarý bastýrmadan önce en incenoktalarýna kadar geliþtirmede gösterdiði eþi bulunmaz özeni ve sýkýözeleþtiriyi tanýtlamaktadýr. Bu özeleþtiri, konunun sunuþunu, öz olarakolduðu kadar biçim olarak da, ardý arkasý gelmeyen bir incelemeninsonucu durmadan geniþleyen ufkuna uyarlamasýna pek seyrek izin vermiþtir.Sözü edilen malzeme þunlarý içermektedir:Birincisi, 1861 Aðustosu ile 1863 Haziraný arasýnda yazýlan 23 defterde1.472 quarto* sayfayý içeren Zur Kritik der Politischen Oekonomiebaþlýklý bir elyazmasý. Bu, ilk kýsmý 1859’da Berlin’de çýkan ayný baþlýðýtaþiyan bir yapýtýn devamýdýr. Bu, 1-220. sayfalarda (Defter I-V) ve gene1.159-1.472. sayfalarda (Defter XIX-XX<strong>II</strong>I), <strong>Kapital</strong>’in birinci cildinde incelenenkonular arasýndan, paranýn sermayeye dönüþmesinden sonunakadar olan konularý ele almaktadýr ve bunun eldeki ilk taslaðýdýr. 973-1.158. sayfalar (Defter XVI-XV<strong>II</strong>I), sermaye ve kârý, kâr oranýný, tüccarsermayesini ve para-sermayeyi, yani daha sonra, üçüncü cilt için elyazmasýndageliþtirilen konularý ele almaktadýr. Ikinci ciltte ele alýnan temalarile, daha sonra üçüncü ciltte ele alýnanlarýn pek [sayfa 12] çoðu henüzayrý ayrý düzenlenmemiþtir. Bunlar, geçerken, daha doðrusu, elyazmasýnýnesas gövdesini oluþturan kesimde, yani “Artý-Deðer Teorileri” baþlýklý220-972. sayfalarda (Defter VI-XV) ele alýnmýþlardýr. Bu kesim, ekonomipolitiðin esasýnýn ve özünün, artý-deðer teorisinin ayrýntýlý bir eleþtireltarihini içermektedir ve buna paralel olarak, kendisinden öncekilere karþýpolemiklerde, ikinci ve üçüncü ciltler için elyazmalarýnda ayrý ayrý vekendi mantýki baðýntýlarý içerisinde incelenen noktalarýn çoðunu geliþtirmektedir.Ýkinci ve üçüncü cildin kapsadýðý pek çok sayýda pasajý dýþardabýrakarak bu elyazmasýnýn eleþtirel kýsmýný <strong>Kapital</strong>’in dördüncü cildi olarakyayýnlamayý düþünüyorum.* Deðerli olmakla birlikte bu elyazmasýndan,bu ikinci cildin baskýsýnda pek az yararlanýlabilirdi.* Çift yaprak dosya kaðýdý. -ç.12 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Kronolojik olarak bunu izleyen elyazmasý, üçüncü cilde ait olandýr.Bunun, hiç deðilse büyük bir kýsmý 1864 ve 1865’te yazýlmýþtýr. Ancakbu elyazmasýnýn, temel kýsýmlarýnýn tamamlanmasýndan sonradýrki, Marx, 1867’de yayýnlanan birinci cildi geliþtirmeye giriþmiþtir. Þimdi,üçüncü cildin bu elyazmasýný basýma hazýrlamakla uðraþmaktayým.Bunu izleyen döneme –birinci cildin yayýnýndan sonra– ikinci ciltiçin, Marx’ýn kendisinin I-IV þeklinde numaraladýðý, dört çift-yapraklý birelyazmasý derlemesi tekabül etmektedir. Tahminen 1865 ya da 1867’deyazýlan elyazmasý I (150 sayfa), þimdiki <strong>II</strong>. cildin, ilk ayrý ama biraz daðýnýkolarak geliþtirilmiþ biçimidir. Burada da yararlanacak bir þey yoktu.El-yazmasý <strong>II</strong>I, kýsmen, çoðu ikinci cildin birinci kýsmý ile ilgili Marx’ýnözetlerini içeren defterlerine yapýlan iletmelerin ve bu defterlerden yapýlanalýntýlarýn bir derlemesi olup, kýsmen de, belli noktalarýn iþlenmesi,özellikle Adam Smith’in, sabit ve döner sermaye ile [sayfa 13] kârýn kaynaðýko-nusundaki önermelerinin bir eleþtirisidir; ayrýca, üçüncü cilde ait bulunan,artý-deðer oranýnýn kâr oraný ile baðýntýsýnýn bir serimidir. Ýkinci veüçüncü ciltler için iþlenmiþ metinler, daha sonraki düzeltmelerle geçersizhale gelirlerken ve bunlarýn büyük bir kýsmý atýlmak durumundakalýrken, bu iletmelerden de derlenebilecek pek az yeni bir þey vardý.Elyazmasý IV, ikinci cildin birinci kýsmý ile, ikinci kýsmýn ilk bölümlerininbaskýya hazýr bir geliþtirmesidir ve gerekli olan yerlerde yararlanýlmýþtýr.Bu elyazmasý, Elyazmasý <strong>II</strong>’den daha önce yazýldýðý anlaþýldýðýhalde, biçim olarak daha fazla tamamlanmýþ olduðu için, bu kitabýnbuna uygun düþen kýsýmlarýnda yararlý biçimde kullanýlabilmiþtir. Elyazmasý<strong>II</strong>’den birkaç eklenti yapmak yeterliydi. Elyazmasý <strong>II</strong>, ikinci cildinbir dereceye kadar tamamlanmýþ tek biçimidir ve 1870’ten itibaren yazýlmayabaþlanmýþtýr. Birazdan sözünü edeceðim son basýma iliþkin notlar,açýkça þunu söyler: “Metnin ikinci geliþtirilmiþ biçimi esas alýnmalýdýr.”Esas olarak Marx’ýn saðlýk durumunun iyi olmamasý nedeniyle1870’ten sonra, araya bir baþka aralýk daha girmiþti. Marx, bu zamanýný,alýþageldiði gibi, tarýmbilim, Amerika’da ve özellikle Rusya’da kýrsal iliþkiler,para piyasasý ve bankacýlýk ve, ensonu, jeoloji ve fizyoloji gibi doðabilimlerini incelemekle geçirdi. Bu döneme iliþkin metin aktarmalarýnýiçeren pek çok not defterinde, bunlardan ayrý olarak matematikçalýþmalarý da dikkati çekecek ölçüde yeralýr. 1877 yýlý baþýnda, esas ça-* Ölüm, Engels’in Artý-Deðer Teorileri’ni <strong>Kapital</strong>’in dördüncü cildi olarak yayýmlamasýnaengels oldu. 1905-1910’da Kautsky, yapýtýn, aslýndan bazý keyfi sapmalarý, yer deðiþtirmeleri,atlamalarý içeren Almanca bir baskýsýný çýkardý. Artý-Deðer Teorileri’nin ilk aslýna uygun baskýsýSovyet Komünist Partisi Merkez Komitesi <strong>Marks</strong>izm-Leninizm Enstitüsü tarafýndan 1954-61yýllarýnda Rusça olarak yayýmlandý. Çevirideki birkaç zorunlu düzeltme ve kitabýn yardýmcýmalzemelerine eklemeler ile bu yapýt, <strong>Marks</strong> ve Engels Toplu Yapýtlarý’nýn (Moskova, 1962-64)ikinci Rusça baskýsýnýn 26. cildinin üç kýsmýný oluþturmaktadýr. 1956-62’de, 1954-61 Rusça baskýsýesas alýnarak Almanca bir baský Demokratik Alman Cumhuriyeti’nde yayýmlandý. DemokratikAlman Cumhuriyeti’nde, <strong>Marks</strong>-Engels Werke’nin 26. cildi olarak üç kitap halinde Artý-DeðerTeorileri’nin yeni bir baskýsý üzerinde çalýþmalar yapýlmýþtýr. Moskova’daki Progress Publishers,kitabýn tamamýný Ýngilizce olarak bir baskýsýný yayýnlamýþ bulunumaktadýr. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>13


lýþmasýný tekrar ele alabilecek kadar iyileþmiþti. Baþlangýcý Elyazmasý V(56 çift-yaprak) olan, ikinci cildin yeni bir geliþtirmesinin temeli olmaamacýný taþýyan ve yukarda sözü edilen 1877 Martýnýn sonuna kadaruzanan dört elyazmasýndan iletmeler ve notlar vardýr. Bu, ilk dört bölümüiçermektedir ve henüz pek az iþlenmiþtir. Temel noktalar dipnotlardaele alýnmýþtýr. Malzeme, ayýklanmaktan çok biraraya getirilmiþtir, amabu, birinci kýsmýn en önemli kesiminin sonuncu ve tam serimidir.Bundan, baskýya hazýr bir elyazmasý hazýrlamak için ilk giriþim,yalnýzca 17 quarto sayfayý, yani birinci bölümün büyük bir kýsmýný kapsayanElyazmasý VI’da (1877 Ekiminden sonra ve 1878 Temmuzundanönce) yapýlmýþtýr. Ýkinci ve son bir giriþim, yalnýz 7 çift-yapraklý sayfayýtutan Elyazmasý VI’da, “2 Temmuz 1878”de yapýlmýþtý. [sayfa 14]Bu sýralarda öyle görünüyor ki, Marx, saðlýk durumunda esaslý birdeðiþiklik olmadýðý takdirde, ikinci ve üçüncü ciltlerin iþlemesini kendisiiçin tatmin edici bir þekilde hiçbir zaman bitiremeyeceðini anlamýþtý.Gerçekten de, elyazmalarý, V-V<strong>II</strong>I, kötüleþen saðlýk durumuna karþý yoðunbir savaþýmýn izlerini sýk sýk açýða vurmaktadýr. Birinci kýsmýn en zor parçasýElyazmasý V üzerinde yeniden çalýþýlmýþtý. Birinci kýsmýn geriye kalanýile, onyedinci bölüm dýþýnda ikinci kýsmýn tamamý büyük teorikgüçlükler çýkarmamýþtýr. Ama toplumsal sermayenin yeniden-üretimi vedolaþýmý ile ilgili üçüncü kýsým, ona pek çok deðiþiklik gerektiriyor gibigörünmüþtü; çünkü, Elyazmasý <strong>II</strong>, ilkin yeniden-üretimi, buna aracýlýkeden para dolaþýmýný hesaba katmaksýzýn ele almýþ ve sonra ayný sorunu,para dolaþýmýný hesaba katarak tekrar incelemiþti. Bunun ayýklanmasýve bu kýsmýn tamamýnýn, yazarýn geniþlemiþ ufkuna uygun düþecekbiçimde yeniden kurulmasý gerekiyordu. Elyazmasý V<strong>II</strong>I, yalnýz 70 quartosayfayý içeren bir defter, iþte böyle meydana gelmiþ oldu. Ne var ki,Marx’ýn bu kadarcýk bir alana sýkýþtýrmayý baþardýðý çok sayýda konu, buelyazmasý ile, Elyazmasý <strong>II</strong>’den katýlan parçalar dýþta býrakýldýktan sonrabasýlmýþ þekildeki üçüncü kýsým ile karþýlaþtýrýldýðýnda açýkça görülmektedir.Bu elyazmasý da, gene, konunun sýrf bir hazýrlýk niteliðinde elealýnmasýdýr ve esas amacý, Elyazmasý <strong>II</strong>’ye üzerinde yeni olarak söylenecekbir þey bulunmayan ve dikkate alýnmamýþ olan noktalara oranladaha yeni olarak kazanýlmiþ bulunan bakýþ açýlarýný saðlamlaþtýrmak vegeliþtirmektir. Üçüncü kýsým ile azçok iliþkili bulunan, ikinci kismin onyedincibölümünün önemli bir kesimi bir kez daha yeniden yazýlmýþ ve geniþletilmiþtir.Mantýk sýralanýþý sýk sýk kesintiye uðramakta, özellikle sonuçta,konunun ele alýnmasýnda yer yer boþluklar bulunmaktadir ve çokbölük pörçüktür. Ne var ki, bu konuda Marx’ýn söylemek istediði þey,burada, þu ya da bu biçimde söylenmiþtir.Ýþte, Marx’ýn ölümünden kýsa bir süre önce kýzý Eleanor’a belirttiðigibi, ortaya “bir þey çýkartmam” beklenen ikinci cilde ait malzeme bu.Bu görevi ben, en dar anlamýnda yorumladým. Mümkün olan her yerde,14 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


iþimi, yalnýz, eldeki deðiþik metinler arasýndan bir seçme ile sýnýrladým.Çalýþmamý, daima, daha öncekiler ile karþýlaþtýrarak, mevcut en sondüzeltilmiþ elyazmasýna dayandýrdým. Yalnýz birinci ve üçüncü kýsýmlarbazý gerçek [sayfa 15] güçlükler, yani sýrf teknik nitelikte olmasýnýn ötesindegüçlükler gösterdi ve bunlar gerçekten de oldukça fazlaydý. Bunlarý, yalnýzve yalnýz, yazarýn anlayýþý içerisinde çözmeye çalýþtým.Metindeki alýntýlarý, bunlar olgularý doðrulamak için aktarýlmýþ olduklarýndaya da Smith’ten alýnan pasajlarda olduðu gibi, konuya derinlemesinegirmek isteyen herkesin özgün metni elde edebileceðidurumdaysa çevirdim. Bu, yalnýz, onuncu bölümde olanaksýzdý, çünküburada eleþtirilen, Ýngilizce metnin kendisiydi.Birinci ciltten yapýlan alýntýlarda sayfalar, Marx hayatta iken sonçýkan ikinci baskýya göre gösterilmiþtir.Üçüncü cilt için, Zur Kritik’in elyazmasý biçimindeki ilk iþlenmesi,Elyazmasý <strong>II</strong>I’ün yukarda sözü edilen kýsýmlarý, çeþitli not defterlerineserpiþtirilmiþ, rasgele birkaç kýsa not dýþýnda yalnýz þu malzemeler bulunmaktadýr:Aþaðý yukarý ikinci cildin Elyazmasý <strong>II</strong> kadar tam bir biçimdeyazýlmýþ bulunan ve yukarda deðinilen 1864-65 tarihli çift-yapraklýelyazmasý; ayrýca 1875 tarihli bir defter: konuyu matematik olarak(denklemler halinde) ele alan Artý-Deðer Oranýnýn Kâr Oranýyla Baðýntýsý.Bu cildin basýma hazýrlanmasý hýzla ilerlemekte. Þimdiye deðin görebildiðimkadarýyla, birkaç ama çok önemli kesim dýþýnda, bu, esas olarakteknik güçlükler gösterecektir.––––––––––––––––Marx’a karþý önce ancak þurada burada fýsýltý halinde, daha sonralarý,ölümünden sonra ise, Alman Kürsü ve Devlet Sosyalistleri ve onlarýnyardakçýlarý tarafýndan, tanýtlanmýþ bir olgu olarak ilan edilen bir suçlamayýçürütmek için burayý uygun bir yer olarak görüyorum. Marx’ýn Rodbertus’unyapýtýndan çalýntý yaptýðý öne sürülüyor. Bir baþka yerde bukonuda hemen söylenmesi gerekeni zaten söyledim 1 ama þimdiye deðinkesin bir kanýt öne sürme olanaðýný bulamadým.Bildiðim kadarýyla bu suçlama, ilk kez, R. Meyer’in Emancipationskampfdes vierten Standes’inde (s. 43) yapýlmýþtý: “Marx’ýn, eleþtirisininbüyük bir kýsmýný, bu yayýmlardan derlemiþ olduðu tanýtlanabilir” – Rodbertus’un,otuzlarýn son yarýsýna ait yapýtlarý kastediliyor. Daha baþka kanýtöne sürülene kadar, bu [sayfa 16] sava ait “bütün kanýtýn”, bunun böyleolduðu konusunda Rodbertus’un, Herr Meyer’e güvence vermesindenibaret bulunduðunu pekala varsayabilirim.1879’da Rodbertus bizzat sahnede görünüyor ve yapýtý Zur Er-1<strong>Karl</strong> Marx’ýn Das Elend der Philosophie. Antwort auf Proudhon’s Philosophie des Elends,adlý yapýtýnýn önsözünde. Deutsch von . Bernstein und K. Kautsky, Stuttgart 1885. [K. Marx,elsefenin Sefaleti, Sol Yayýnlarý. Ankara 1979. s. 7-25.]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>15


kenntniss unsrer staatwirtschaflichen Zustände, 1842, ile ilgili olarak J.Zeller’e þunlarý yazýyor (Zeitschrift für die gesamte Staatswissenschaft,Tubingen 1879, s. 219):*“Göreceksiniz ki, bu” (orda geliþtirilen düþünce çizgisi), “benimadýmý anmaksýzýn Marx tarafýndan ... pek güzel kullanýlmýþtýr.” Rodbertus’unyapýtlarýnýn, ölümünden sonraki yayýmcýsý Th. Kozak, bu imayý,daha fazla merasime gerek görmeksizin yineliyor. (Das <strong>Kapital</strong> von Rodbertus,Berlin 1884, Einleitung, s. XV.)Son olarak, R. Meyer tarafýndan 1881’de yayýmlanan Briefe undSozialpolitische Aufsätze von D. Rodbertus-Jagetzow’da, Rodbertus, düpedüzþöyle diyor: “Bugün, hiç adým anýlmaksýzýn, Schaffle ve Marxtarafýndan soyulmuþ olduðumu görüyorum.” (Mektup n° 60, s. 134.) Vebir baþka yerde Rodbertus’un iddiasý daha kesin bir biçim almakta:“Üçüncü toplumsal mektubumda ben, özünde Marx’la ayný biçimde,ama daha kýsa ve daha açýk biçimde, kapitalistin artý-deðerinin kaynaðýnýnne olduðunu göstermiþ bulunuyorum.” (Mektup n° 48, s. 111.)Marx, hiç bir zaman bu çalýntý suçlamalarý konusunda herhangibir þey iþitmemiþti. Emancipationskampf’ýn Marx’a ait nüshasýnda, yalnýzEnternasyonal ile ilgili kýsým kesilip açýlmýþtý. Geri kalan sayfalar onunölümünden sonra tarafýmdan kesilene kadar açýlmamýþ durumdaydý.Tubingen Zeitschrift’e hiç bakmamýþtý. R. Meyer’e yazmýþ olduðu Briefevb. ayný þekilde, onun için meçhul kalmýþtý ve ben de “soygun” ile ilgilibu pasajdan, Dr. Meyer’in bizzat kendisi lütfedip de 1884’te dikkatimiçekene kadar habersizdim. Bununla birlikte, Marx’ýn 48 nolu mektuptanhaberi vardý. Dr. Meyer, bunun aslýný, Marx’ýn en küçük kýzýna sunmainceliðini göstermiþti. Kendisine yöneltilen eleþtirilerin Rodbertus’ta aranmasýkonusundaki gizemli fýsýltýlarýn bazýlarý Marx’ýn kulaðýna ulaþtýðýnda,bizzat Rodbertus tarafýndan ileri sürülen iddialar konusunda ensonu ilkelden bilgi edindiðini söyleyerek bana bu mektubu gösterdi; eðer Rodbertus’unbütün [sayfa 17] iddiasý bu idiyse, Marx’ýn buna hiç bir itirazý yoktuve Rodbertus’un, kendi açýklamasýnýn daha kýsa ve açýk olduðunu kabulederek bunun zevkini çýkarmasýna pekala gözyumabilirdi. GerçekteMarx, Rodbertus’un bu mektubu ile konuyu kapanmýþ saydý.Bunu rahatlýkla yapabilirdi, çünkü, kendi Ekonomi Politiðin Eleþtirisininyalnýz anahatlarý bakýmýndan deðil, daha önemli ayrýntýlarý ile detamamlanmýþ olduðu 1859 dolaylarýna kadar, Rodbertus’un yazýnsal faaliyetlerikonusunda en ufak bir bilgisi olmadýðýný ben kesinlikle biliyorum.Marx, ekonomi incelemelerine, büyük Ýngiliz ve ransýzlardan yolaçýkarak, 1843’te Paris’te baþladý. Alman iktisatçýlarýndan yalnýz Rau veList’i biliyordu ve daha fazlasýný da bilmek istemiyordu. Ne Marx, ne deben, Berlin temsilcisi olarak yaptýðý konuþmalarý ve bakan olarak faaliyetlerini,1848’de, Neue Rheinische Zeitung’da* eleþtirmek zorunda ka-* Rodbertus 1875’te öldü. Engels’in sözünü ettiði Zeller’e mektubu 1879’da yayýmlandý. -Ed.16 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


lana kadar, Rodbertus’un varlýðý konusunda tek sözcük duymuþ deðildik.Her ikimiz de o kadar cahildik ki, böyle birdenbire bakan olan buRodbertus’un kim olduðunu Ren milletvekillerine sormak zorundakalmýþtýk. Ne var ki, bu milletvekilleri de, bize, Rodbertus’un iktisadi yazýlarýkonusunda hiç bir þey söyleyememiþlerdi. Öte yandan, Marx’ýn osýrada, “kapitalistin artý-deðerinin” yalnýz nereden deðil nasýl meydanageldiðini Rodbertus’un yardýmý olmaksýzýn da pekala bildiðini, ona aitelsefenin Sefaleti, 1847,** ile, ayný yýl Brüksel’de verdiði ve 1849’daNeue Rheinische Zeitung’un 264-69. sayýlarýnda yayýnlanan ücretli emekve sermaye konusundaki konferanslarý da tanýtlamaktadýr.*** Ancak1859’da Lassalle’ýn aracýlýðýyladýr ki, Marx, Rodbertus adýnda bir iktisatçýnýnvarlýðýndan haberdar oldu ve bunun üzerine, British Museum’da“üçüncü toplumsal mektubu” aradý.Gerçek durum iþte böyleydi. Ve þimdi Marx’in Rodbertus’u “soymakla”suçlandýðý þeyin içeriðinin ne olduðuna bir gözatalým. Rodbertusdiyor ki: “Üçüncü toplumsal mektubunda ben, Marx’la ayný biçimde,ama daha kýsa ve açýkça, kapitalistin [sayfa 18] artý-deðerinin kaynaðýnýn neolduðunu göstermiþtim.” Demek ki, sorunun özü bu: artý-deðer teorisi.Ve, Marx’ta, Rodbertus’un, kendi malý diye iddia edebileceði baþka neolabileceðini söylemek gerçekten güç olurdu. Böylece Rodbertus, burada,artý-deðer teorisinin gerçek yaratýcýsýnýn kendisi olduðunu ve Marx’ýnbunu kendisinden çalmýþ olduðunu ilan ediyor.Bakalým üçüncü toplumsal mektup, artý-deðerin kökeni konusundane diyor? Yalnýzca þunu: Toprak rantý ile kârý biraraya koyan kendisineait “rant” terimi, bir metaýn deðerine bir “deðer katýlmasýndan” doðmayýp,“ücretlerden bir deðer indiriminden doðmaktadýr; bir baþka deyiþle,çünkü ücretler, ürünün deðerinin ancak bir kýsmýný temsil eder”, veeðer emek yeter derecede üretken ise, ücretlerin, “bu deðerden, sermayeninyerine konmasý (!) ve rant için yeter miktarda kalmasý amacýyla,emeðin ürününün, doðal deðiþim-deðerine eþit olmasý”**** gerekmez.Ne var ki, bize, burada, bir ürünün “sermayenin yerine konmasý” için,dolayýsýyla, hammaddelerin, araç ve gereçlerin aþýnma ye yýpranmasýnýnyerine konmasý için geriye hiç bir þey býrakmayan bir ürünün “doðaldeðiþim-deðerinin” ne tür þey olduðu konusunda hiç bilgi verilmiyor.Rodbertus’un bu görkemli buluþunun Marx üzerinde ne gibi bir* Neue Rheiniche Zeitung. Organ der Demokratie. - Marx’m yöneticiliði altýnda 1 Haziran1848’den 19 Mayýs 1849’a kadar Köln’de yayýnlanan günlük bir gazete. Çýkaranlar arasýndariedrich Engels, Wilhelm Wolff, Georg Weerth, erdinand Wolff, Ernst Bronke, erdinandreiligrath ve Heinrich Bürgers bulunmaktaydý. Gazetenin yayýný Marx ve ötekilerin Prusya hükümetitarafýndan cezalandýrýlmasý yüzünden son buldu. -Ed.** <strong>Karl</strong> Marx, elsefenin Sefaleti, Sol Yayýnlarý, Ankara 1979. -Ed.*** <strong>Karl</strong> Marx, Ücretli Emek ve Sermaye - Ücret, iyat ve Kâr, Sol Yayýnlarý, Ankara 1978. -Ed.**** Rodbertus-Jagetzow, <strong>Karl</strong>, Soziale Briefe on von Kirchmann: Dritter Brief: Widerlegungder Ricardoschen Lehre von der Grunderente und Begrändung einer neuen Rententheorie,Berlin 1851, s. 87. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>17


izlenim yarattýðýný söyleyebilecek durumda olmamýz bizim için büyükbir talih. Zur Kritik’in elyazmasýnda, defter X, s. 445 ve devamýnda þunubuluyoruz: “Konu-Dýþý. Herr Rodbertus. Yeni Bir Toprak Rantý Teorisi.”Bu, Marx’ýn, üçüncü toplumsal mektuba baktýðý biricik görüþ açýsýdýr.Rodbertusçu artý-deðer teorisi genellikle þu alaycý ifade ile bir yana itiliyor:“Bay Rodbertus, önce, toprak mülkiyeti ile sermaye mülkiyetininbirbirinden ayrýlmamýþ bulunduðu bir ülkedeki durumu tahlil ediyor vesonra da rantýn (bununla o tüm artý-deðeri kastediyor), yalnýzca ödenmeyenemeðe ya da içersinde bu emeðin ifade edildiði ürünlerin niceliðineeþit olduðu þeklindeki önemli sonuca ulaþiyor.”*<strong>Kapital</strong>ist insan, birkaç yüzyýldýr artý-deðer üretmekte ve yavaþyavaþ bu artý-deðerin kökeni üzerinde kafa yorma noktasýna ulaþmýþbulunmaktadýr. Ýlk öne sürülen görüþ, doðrudan [sayfa 19] doðruya ticariuygulamadan geliþmiþtir: artý-deðer, ürünün deðerinden yapýlan bir ektendoðar. Bu düþünce merkantilistler arasýnda geçerliydi. Ama JamesSteuart, daha o zaman, bu durumda, birinin kazanacaðý þeyi bir baþkasýnýnzorunlu olarak kaybedeceðini kavramýþtý. Ne var ki, bu görüþ, gene de,özellikle sosyalistler arasýnda olmak üzere, uzun süre devam etti. Amaklasik bilimden Adam Smith tarafýndan sürülüp atýldý.Wealth of Nations (“Uluslarýn Zenginliði”), c. l, Bölüm VI’da þöylediyor: “Belli kimselerin elinde sermaye (stock) birikir birikmez, bunlardanbazýlarý, bunu, doðal olarak gayretli kimseleri iþe koþmakta kullanacaklarve bunlarýn iþlerini ya da bunlarýn emeklerinin maddelere kattýðýþeyi satmak suretiyle bir kâr elde etmek için bu insanlara malzemelerve geçim araçlarý saðlayacaklardýr. ... Ýþçilerin maddelere kattýðý deðer,demek ki, bu durumda, iki kýsma ayrýþýr; bunlardan birisi iþçilerin ücretlerinikarþýlar, diðeri, bunlarýn iþvereninin, tüm malzeme stoku ve yatýrmýþolduðu ücretler üzerinden elde ettiði kârlarýný karþýlar.”** Ve biraz ilerdeþöyle diyor: “Herhangi bir ülkenin topraðýnýn hepsi özel mülkiyet halinegelir gelmez, toprak sahipleri, diðer bütün insanlar gibi, ekmedikleri þeyibiçmeyi pek severler ve topraðýn doðal ürünü için bile bir rant talepederler. ...” Emekçi “kendi emeðinin derlediði ya da ürettiði þeyin birkýsmýný toprak sahibine vermek zorundadýr. Bu kýsým ya da ayný þeydemek olan bu kýsmýn fiyatý toprak rantýný oluþturur.”***Marx, bu pasaj üzerinde, yukarda sözü edilen elyazmasý Zur Kritik,etc., s. 253’te þu yorumda bulunur:“Böylece Adam Smith artý-deðeri –yani, artý-emeði, ödenmiþ emeðin,ücretler þeklinde eþdeðerini almýþ olan emeðin üzerinde, harcanmýþve meta içersinde gerçekleþtirilmiþ emeðin fazlasýný– genel kategori ola-* K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Vierter Band des <strong>Kapital</strong>s), 2. Teil, Berlin 1959, s. 7-8. -Ed.** A. Smith, An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations. London 1843.Vol. 1. s. 131-32. -Ed.*** Ibid., s. 134. -Ed.18 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ak anlýyor ve, dar anlamý ile kâr ve toprak rantý, bu genel kategorininyalnýzca dallarý oluyor.”*Adam Smith ayrýca þöyle diyor (c. l, Böl. V<strong>II</strong>I): “Toprak özel mülkiyethaline gelir gelmez, toprak sahibi, emekçinin, topraktan yetiþtirdiðiya da derlediði ürünün hemen hemen tümünden bir pay talep eder.Onun rantý, toprakta kullanýlan emeðin [sayfa 20] ürününden ilk indirimioluþturur. Topragi iþleyen kimse, hasadi kaldirana dek kendisini geçindirecekaraçlara pek ender olarak sahiptir. Geçimi, genel olarak, kendisiniçaliþtiran ve onun emeginin ürününde pay sahibi olmadikça ya dakendisine ait sermayesi (stock) bir kâr ile birlikte yerine konulmadýkçabu emekçiyi çalýþtýrmakta bir çýkarý bulunmayan bir patronun, bir çiftçininstokundan avans olarak saðlanmýþtýr. Bu kâr, toprakta kullanýlanemeðin ürününden ikinci bir indirimdir. Hemen hemen öteki bütün emekürünleri de, benzer kâr indirimine uðrarlar. Bütün zanaat ve manüfaktürlerde,iþçilerin büyük bir kýsmý, kendilerine iþ malzemelerini ve bu iþtamamlanana kadar ücretlerini ve bakýmlarýný avans verecek bir patronungereksinmesi içersindedirler. O, bunlarýn emeklerinin ürününü, yada bu emeðin, üzerinde çalýþtýðý malzemeye kattýðý deðeri paylaþir; vebu pay onun kârýný oluþturur.”**Marx’ýn yorumu (Elyazmasý, s. 256): “Bu nedenle, Adam Smith,burada, açýk bir dille, sermaye üzerindeki rant ve kârý, salt iþçinin ürünündenya da, onun tarafýndan malzemeye eklenen emek miktarýnaeþit olan, ürününün deðerinden indirimler olarak tanýmlýyor. Bu indirim,ne var ki, Adam Smith’in kendisinin de daha önce açýkladýðý gibi, emeðinancak, iþçinin, yalnýz kendi ücretlerini ödeyen ya da yalnýz ücretleriiçin bir eþdeðer saðlayan emek niceliðinin üzerinde, malzemeye eklediðikýsmýndan, yani artý-emekten, emeðinin ödenmeyen kýsmýndan ibaretolabilir.”***Demek ki, Adam Smith bile, “kapitalistin artý-deðerinin kaynaðýný”ve üstelik toprak sahibininkinin kaynaðýný da biliyor. Marx, bunu,daha 1861’de kabul etmiþ durumda, oysa Rodbertus ve devlet sosyalizmininilkyaz saðanaðý altýnda yerden mantar gibi biten sürü halindekihayranlarý bütün bunlarý unutmuþ görünüyorlar.“Ne var ki,” diye devam ediyor Marx, “o [Adam Smith], artý-deðeri,kâr ve rantta büründüðü, özgül biçimlerden farklý olarak, kendineözgü bir kategori olarak ayýrdetmiyor. Bu, onun incelemesindeki pekçok yanýlgý ve yetersizliðin kaynaðý olduðu gibi, Ricardo’nun yapýtýndadaha da fazladýr.”**** [sayfa 21]* <strong>Karl</strong> Marx, Theories of Surplus-Value (Volume IV of Capital), Moscow 1963. Kýsým I. s. 80-81. -Ed.** A. Smith, An lnquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations, London 1843,Vol. 1, s. 1172-73. -Ed.*** K. Marx, Theories of Surplus-Value (Vol. IV of Capital), Moscow 1963, Kýsým l. s. 83. -Ed.**** Ibid., s. 8l. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>19


Bu ifade Rodbertus’a týpatýp uyar. Onun “rantý”, yalnýzca toprakrantý ile kârýn bir toplamýdýr. Baþtanbaþa hatalý bir toprak rantý teorisikuruyor ve kârý, aynen kendisinden öncekilerde bulduðu gibi hiç incelemeksizinkabul ediyor.Marx’ýn artý-deðeri, tersine, üretim aracý sahipleri tarafýndan herhangibir eþdeðer verilmeksizin elde edilen deðerler toplamýnýn genelbiçimini temsil eder ve bu biçim, ilk kez Marx’ýn bulduðu çok özel yasalaruyarýnca birbirinden farklý, kâr ve toprak rantýna dönüþmüþ biçimlerineayrýlýr. Bu yasalar üzerinde üçüncü ciltte durulacaktýr. Orada, genellikleartý-deðerin anlaþýlmasýndan, onun kâra ve toprak rantýna dönüþmesininanlaþýlmasýna, bir baþka deyiþle, artý-deðerin kapitalist sýnýf içersindedaðýlýmý konusundaki yasalarýn anlaþýlmasýna ulaþmak için pek çok arahalklarýn gerekli olduðunu göreceðiz.Ricardo, Adam Smith’ten epeyce ötelere gidiyor. Artý-deðeranlayýþýný, Adam Smith’te tohum halinde bulunan ama uygulamaya gelincegenellikle unutulan yeni bir deðer teorisine dayandýrmaktadýr. Budeðer teorisi, daha sonraki bütün iktisat biliminin çýkýþ noktasý halinialmýþtýr. Metalarýn deðerinin bunlarda nesneleþen emek niceliði ile belirlenmesinden,o, emek tarafýndan hammaddelere eklenen deðer miktarýnýn,emekçiler ile kapitalistler arasýndaki daðýlýmýný ve bu deðerinücretler ile kâra (yani, burada artý-deðere) bölünmesini çýkartýyor. Bu ikikýsmýn oranlarý ne olursa olsun, metalarýn deðerinin ayný kaldýðýný gösteriyorve bu yasanýn pek az istisnalarý olduðunu kabul ediyor. Hatta o,ücretler ile (kâr biçiminde alýnan) artý-deðerin karþýlýklý baðýntýlarý konusunda,çok genel deyimlerle ifade edilmekle birlikte, bir-kaç temelyasa koyuyor (Marx, Das <strong>Kapital</strong>, Buch I, Kap. XV, A),* ve toprak rantýnýn,bazý koþullar altýnda oluþmayan kârýn üzerindeki bir fazlalýk olduðunugösteriyor.Bu noktalarýn hiç birisinde Rodbertus, Ricardo’dan öteye geçemiyor.Rikardocu teorinin, bu okulun yýkýlmasýna neden olan iç çeliþkilerineya tamamen yabancý kalýyor ya da bunlar, onu ekonomik çözümlerbulmaya itecek yerde, yalnýzca, ütopik taleplerde bulunmak gibi yanlýþbir yola sokuyor (onun, Zur Erkenntnis, etc.’sý, s. 130).Ne var ki, rikardocu deðer ve artý-deðer teorisi, sosyalist [sayfa 22]amaçlar için kullanýlmak üzere Rodbertus’un Zur Erkenntnis’ini beklemekzorunda deðildi. Birinci cildin 609 sayfasýnda (Das <strong>Kapital</strong>, 2 baský),**The Source and Remedy of the National Difficulties, A Letter toLord John Russell, London 1821, baþlýklý bir kitapçýktan alýnmýþ þu aktarmayibuluyoruz: “Artý-ürünün ya da sermayenin sahipleri.” Yalniz, “artýürünya da sermaye” ifadesi nedeniyle bile olsa önemi dikkate alýnmasýgereken ve Marx’in unutulup gitmekten kurtardýðý bu 40 sayfalýk kitapçýkta* <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Onyedinci Bölüm, Birinci Kesim, Sol Yayýnlarý, Ankara1978.** Ibid., s. 604. -Ed.20 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


aþaðýdaki sözleri okuyoruz:“... <strong>Kapital</strong>iste düþebilecek her þeyi” (kapitalist açýsýndan) “o ancakiþçinin artý-emeðinden alabilir; çünkü iþçi yaþamak zorundadýr.” (s.23.) Ama, iþçinin nasýl yaþadýðý ve dolayýsýyla, kapitalist tarafindan elkonulanartý-emeðin ne kadar olacaðý çok göreli þeylerdir. “... eðer sermayemiktar olarak artarken deðer olarak azalmazsa, kapitalistler, iþçilerden,yaþamlarý için gerekli olanýn ötesindeki emeðin her saatinin ürününükopartýp alacaklar ... ve kapitalist, en sonunda, iþçiye, ‘artýk ekmek yemeyeceksin... çünkü, pancar ve patatesle yaþamýný sürdürmen olanaðý var’diyebilir. Ve biz bu noktaya gelmiþ bulunuyoruz!” (s. 23-24.) “Eðer iþçiekmek yerine patates ile beslenecek hale getirilebilirse, emeðinden dahafazla þey kopartýlabileceði tartýþmasýz doðrudur; yani ekmek ile beslendiðizaman, kendisi ile ailesinin geçimi için, pazartesi ve salýnýn emeðinialýkoymak zorunda kalacaktýr ... patateste ise yalnýz pazartesinin yarýsýnagereksinme duyacaktýr; ve pazartesinin geriye kalan yarýsý ile salýnýntamamý, ya devletin ya da kapitalistin hizmeti için hazýr bulunacaktýr.”(s. 26.) “Ýster rant, ister para üzerinden faiz ya da ister ticaret kârý niteliðindeolsun kapitalistlere ödenen faizin, baþkalarýnýn emeðinden ödendiðikabul edilmiþtir.” (s. 23.) Burada, týpký Rodbertus’ta olduðu gibi ayný“rant” düþüncesini görüyoruz, yalnýz “rant” yerine “faiz” kullanýlýyor. Marxþu yorumda bulunuyor, (elyazmasý Zur Kritik, s. 852): “Bu pek az bilinen–’akýllara durgunluk veren ayakkabý tamircisi’* MacCulloch kendisindensözettirmeye baþladýðý sýrada yayýnlanan– kitapçik, Ricardo’ya kýyaslaönemli bir geliþmeyi [sayfa 23] temsil eder. Artý-deðeri ya da Ricardo’nundiliyle ‘kârý’ (çoðu kez de artý-ürünü) ya da faizi, kitapçýðýn yazarýnýn daadlandýrdýðý gibi, doðrudan doðruya artý-emek, iþçinin emek-gücünündeðerini yerine koyduðu, yani iþçinin, kendi ücretlerinin bir eþdeðeriniüreten emek miktarýnýn üzerinde bedava olarak harcadýðý emek olarakadlandýrýyor. Deðeri emeðe indirgemek, bir artý-ürün tarafýndan temsiledilen artý-deðeri, artý-emeðe indirgemekten daha önemli deðildi. Budaha önce Adam Smith tarafýndan ifade edilmiþtir ve Ricardo’nun tahlilindetemel bir etmeni oluþturmaktadýr. Ne var ki, onlar bunun mutlakbiçimi içersinde ne böyle olduðunu söylüyorlardý, ne de bunu herhangibir yerde saptýyorlardý.”** Ayrýca, elyazmasýnýn 859. sayfasýnda þunlarýokuyoruz: “Üstelik yazar, iktisadý kategorilerin, kendisine ulaþtýðý biçimiyle,tutsaðýdýr. Týpký, artý-deðer ile kârýn karýþtýrýlmasýnýn Ricardo’yu tatsýzçeliþkilere götürmesi gibi, bu yazar da, artý-deðere, ‘sermayenin faizi’adýný takmakla daha iyi bir sonuca ulaþmýþ olmuyor. Gerçekten de, bütünartý-deðeri, artý-emeðe indirgeyen ilk kiþi olarak, Ricardo’yu geride* 1826’da Edinburgh’da yayýnlanan Some Illustrations of Mr. M’Culloch’s Principles of PoliticalEconomy adlý kitapçýðýn yazarý tarafýndan MacCulloch’a verilen takma ad; yazarýn adý, M. Mulliondiye gösterilmiþtir; John Wilson’un takma adý. -Ed.** K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Vierter Band des <strong>Kapital</strong>s), 3. Teil, Berlin 1962, 5.23~37. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>21


ýrakmaktadýr. Üstelik artý-deðere ‘sermayenin faizi’ derken, ayný zamanda,bu deyim ile, rant, para üzerinden faiz ve iþletme kârý gibi özelbiçimlerinden ayrý olarak, artý-emeðin genel biçimini kastettiðini vurguluyor.Ve gene de, bu özel biçimlerden birisinin adýný, faizi, genel biçimiçin ad olarak seçiyor. Ve bu, onun iktisadý argoya düþmesine yetmiþtir.”*Bu son pasaj Rodbertus’a kalýp gibi oturuyor. O da,kendisineulaþtýðý biçimiyle, iktisat kategorilerinin bir tutsaðýdýr. O da, gene, dönüþ/müþ alt biçimlerinden birisinin adýný, rantý, artý-deðere uyguluyor, ve böyleceonu iyice belirsizleþtiriyor. Bu iki yanýlgýnýn sonucu iktisadý argoyadüþmesi, Ricardo’ya kýyasla ileriliðini eleþtirel biçimde sürdürmemesive bunun yerine, onun bitmemiþ teorisini daha kabuðundan bile kurtulmadan,her zaman olduðu gibi getirmekte çok geç kaldýðý bir ütopyaiçin temel olarak kullanma yanlýþýna düþmesidir. Kitapçýk 1821’de yayýnlanmýþtýve Rodbertus’un 1842 tarihli “rant”ýný bütünüyle önceden sezinlemiþbulunuyordu.Bizim kitapçýk, yirmilerde, rikardocu deðer ve artý-deðer teorisini,proletaryanýn çýkarýna, kapitalist üretime karþý çýkartan [sayfa 24] ve burjuvaziile onun kendi silahlarýyla savaþan bütün bir yazýnýn en uç karakolundanbaþka bir þey deðildir. Owen’ýn tüm komünizmi, ekonomiksorunlarda polemiðe giriþtiði kadarýyla Ricardo’ya dayanýyordu. Ondanbaþka, Marx’ýn daha 1847’de Proudhon’a karþý (Misere de la philosophie,s. 49)** bazýlarýnýn sözünü ettiði, Edmonds, Thompson, Hodgskin,vb., vb. “ve dört sayfa daha ve benzeri” gibi daha epeyce yazar vardý. Buyazý bolluðu arasýndan, ben, geliþigüzel þunlarý seçiyorum: WilliamThompson, An Inquiry into the Principles of the Distribution of Wealth,most conductive to Human Happiness, yeni bir baský, London 1850.1822’de yazýlan bu yapýt ilk kez 1824’te yayýnlandý. Burada da gene,üretici olmayan sýnýflar tarafýndan elkonulan servet, her yerde, iþçininürününden bir indirim olarak tanýmlanmakta ve oldukça aðýr sözcüklerkullanýlmaktadýr. Yazar diyor ki: “Toplum denilen þeyin devamlý çabasý,üretken emekçiyi, kendi emeðinin ürününün elden geldiðince küçükbir kýsmý karþýlýðýnda çalýþtýrmak için kandýrmak, aldatmak, korkutmakve zorlamak olmuþtur.” (s. 28.) “Emeðinin mutlak ürünü bütünüyle onaniçin verilmesin?” (s. 32.) “<strong>Kapital</strong>istler tarafýndan üretken emekçilerden,rant ya da kâr adý altýnda kopartýlýp alýnan bu miktar bedelin, topraðýnya da öteki nesnelerin kullanýmý karþýlýðý olduðu iddia ediliyor. ...Onun üretken güçlerinin üzerinde ve onun aracýlýðý ile elde edilebileceðibütün fiziki malzemeler, çýkarlarý ona karþýt bulunan kimselerin ellerindebulunduðuna ve bunlarý herhangi bir biçimde kullanmasý için onlarýnrýzasý zorunlu bir koþul olduðuna göre, o daima, kendi emeðinin meyvelerinin,çabalarýnýn karþýlýðý olarak ona vermeyi uygun görecekleri kýs-* Ibid., 5. 252-53. -Ed.** <strong>Karl</strong> Marx, elsefenin Sefaleti, Sol Yayýnlarý. Ankara 1979, s. 73. -Ed.22 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


mý için bu kapitalistlerin merhametlerine sýðýnmýþ ya da sýðýnmak zorundakalmýþ olmayacak mýdýr?” (s., 125.) “... Ýster kâr, ister vergi ya da hýrsýzlýkdensin, elkonulan ürünlerin miktarý ile orantýlý olarak, vb..” (s. 126.)Bu satýrlarý biraz da küçümseme duygusuyla yazdýðýmý itiraf etmemgerekir. Ýngiltere’de yirmilerin ve otuzlarýn anti-kapitalist yazýnýnýn,Marx’ýn elsefenin Sefaleti’nde bile ona doðrudan deðindiði ve örneðin1821 tarihli kitapçýkta olduðu gibi, <strong>Kapital</strong>’in birinci cildinde Ravenstone’den,Hodgskin’den, vb. tekrar tekrar aktarmalar yaptýðý halde, Almanya’dabütünüyle bilinmemesi olgusu üzerinde fazla durmak istemiyorum.Ne var ki, [sayfa 25] bu, resmi ekonomi politikteki korkunç yozlaþmayýöylesine tanýtlýyor ki, yalnýz Rodbertus’un eteðine umutsuzluklasarýlan, “gerçekten hiç bir þey öðrenmemiþ” Literatus vulgaris’in* deðil,“bilgeliði ile övünen”, resmen ve törenle atanmýþ profesörü** bile, Marx’ý,‘Adam Sýnith ve Ricardo’da dahi bulunabilecek þeyleri Rodbertus’tanaþýrmakla ciddi ciddi suçlayacak kadar kendi klasik ekonomi politiðiniunuttuðunu gösteriyor.Ýyi ama, Marx’ýn, artý-deðer üzerine söylediklerinde yeni olan nedir?Rodbertus da dahil kendinden önce gelen bütün sosyalist iktisatçýlarýnteorileri herhangi bir etki yaratmaksýzýn yokolup gittiði halde, nasýl oluyorda, Marx’ýn artý-deðer teorisi, bütün uygar ülkelerde bulutsuz gökyüzündendüþen bir yýldýrým gibi bir etki yaratýyordu?Kimya tarihi bunu açýklayan bir örnek veriyor:Geçen yüzyýlýn sonuna kadar phlogistic teorinin hâlâ egemen olduðunubiliyoruz. Bu teoriye göre, yanmanýn aslýnda þundan ibaret olduðuvarsayýlýyordu: varolduðu kabul edilen bir töz, phlogiston adýndamutlak yanýcý bir madde, yanan cisimden ayrýlýyordu. Bazý olaylardaepeyce zorlanmasý gerekmekle birlikte bu teori, kimyasal olaylarýn çoðunuaçýklamaya yetiyordu. Ne var ki, 1774’te Priestley’in elde ettiði bir türhava “öylesine saf ya da phlogiston’dan arýnmýþtý ki, normal hava bunagöre çok karýþýk görünüyordu.” O, buna, “phlogistic olmaktan çýkarýlmýþhava” adýný verdi. Ondan kýsa bir süre sonra Scheele, Ýsveç’te ayný türdenbir hava elde etti ve bunun atmosferde varlýðýný gösterdi. Ayrýca o,bu tür havanýn, kendi içersinde ya da normal hava içersinde bir cisimyandýðý zaman yokolduðunu gördü ve bu yüzden ona, “ateþ-hava” adýnýverdi. “Bu olgulardan þu sonuca ulaþtý ki, phlogiston ile atmosferin öðelerindenbirisinin birleþmesinden (yani, yanmadan) doðan bileþim, tüptenkaçan ateþ ya da sýcaklýktan baþka bir þey deðildi.” 2Priestley ile Scheele, ellerinin altýndaki þeyin ne olduðunu bilmeksizinoksijen üretmiþ oluyorlardý. Bunlar, “kendilerine ulaþtýðý biçimiyle”phlogistic “kategorilerin tutsaðý olarak kalýyorlardý”. Bütünphlogistic görüþleri altüst edecek ve kimyada devrim yaratacak bir öðe,* Engels, R. Meyer’i anýþtýrýyor. -Ed.** Engels, Alman vülger iktisatçý A. Wagner’i anýþtýrýyor. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>23


onlarýn elinde kýsýr ve meyvesiz kalýyordu. [sayfa 26] Ama Priestley hemenbu buluþunu Paris’teki Lavoisier’ye bildirdi ve o da bu buluþ aracýlýðý ilebütün phlogistic kimyayý tahlil ederek, bu yeni tür havanýn yeni bir kimyasalöðe olduðu ve yanmanýn, phlogiston’un yanmakta olan cisimdenayrýlmasýndan deðil, bu yeni öðenin o cisimle bileþmesinden ileri geldiðisonucuna ulaþtý. Böylece, phlogistic biçim içersinde baþaþaðý duran bütünkimyayý ilk kez ayaklarý üzerine yerleþtiren o oldu. Ve o, daha sonra iddiaettiði gibi, oksijeni, diðer ikisi ile ayný zamanda ve onlardan baðýmsýzolarak üretmiþ olmamakla birlikte, onu yalnýzca ne ürettiklerini bilmeksizinüretmiþ bulunan ötekiler karþýsýnda oksijenin gerçek bulucusudur.Marx’ýn artý-deðer teorisi konusunda kendisinden öncekilerkarþýsýndaki durumu, Lavoisier’nin, Priestley ve Scheele karþýsýndaki durumuile aynýdýr. Ürünlerin deðerinin þimdi bizim artý-deðer diye adlandýrdýðýmýzkýsmýnýn varlýðý, Marx’tan çok önce saptanmýþtý. Ayrýca, azçokbir kesinlikle bunun neden ibaret, bulunduðu, yani bu artý-deðere elkoyantarafýndan karþýlýðýnda hiç bir eþdeðer ödenmeyen emeðin ürünündenibaret olduðu da ortaya konmuþtu. Ama, kimse daha ötesinegitmemiþti. Bazýlarý –klasik burjuva iktisatçýlarý– olsa olsa, emeðin ürününün,emekçi ile üretim araçlarýnýn sahibi arasýnda neye göre bölüþüldüðünüaraþtýrmýþlardý. Ötekiler –sosyalistler– ise, bu bölünmeyi adaletsizbulmuþlar ve bu adaletsizliði ortadan kaldýrmanýn ütopik yollarýnýaraþtýrmýþlardý. Bunlarýn hepsi de, kendilerine devredildiði biçimiyle iktisadikategorilerin tutsaðý olarak kalmýþlardý.Marx, burada sahnede görünüyor. Ve bütün kendisinden öncegelenlere tamamen karþit bir görüþü benimsedi. Onlarýn çözüm diyebaktýklarý þeye, o, yalnýzca bir sorun diye baktý. O, ele almak zorunda olduðuþeyin, ne phlogistic olmaktan çýkarýlmýþ hava, ne de ateþ-hava olmadýðýný,yalnýzca oksijen olduðunu görmüþtü – yani sorun, yalnýzca birekonomik olguyu ortaya koymak ya da bu olgu ile sonsuz adalet ve gerçekahlak arasýndaki çatýþmayý göstermek deðil, tüm iktisadý kökündendeðiþtirecek olan ve kullanmasýný bilen için bütün kapitalist üretimi anlamadabir anahtar saðlayan bir olguyu açýklamaktý. Çýkýþ noktasý olarakbu olgu ile, týpký Lavoisier’nin oksijenden baþlayarak, hazýr bulduðu phlogistickimyanýn kategorilerini incelemesi gibi, o da hazýr bulduðu bütüniktisat kategorilerini inceledi. Artý-deðerin ne olduðunu anlamak için,Marx’ýn, deðerin ne olduðunu [sayfa 27] ortaya çýkarmasý gerekiyordu. Herþeyden önce rikardocu deðer teorisini eleþtirmesi gerekiyordu. Böylece,emeðin deðer üreten özelliðini tahlil etti ve deðeri üreten emeðin neolduðunu, ve bunu niçin ve nasýl yaptýðýný ilk o saptadý. Deðerin, bu türdonmuþ emekten baþka bir þey olmadýðýný buldu ve bu, Rodbertus’unson nefesini verene kadar hiç kavramadýðý bir noktaydý. Ardýndan Marx,2Roscre-Schorlemmer, Ausführliches Lehrbuch der Chemie. Braunschweig 1877, 1. s. 13 ve18.24 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


metalarýn para ile baðýntýsýný inceledi ve metalarýn özünde bulunan deðersayesinde, metalarýn ve meta-deðiþiminin nasýl ve niçin meta ve parakarþýtlýðýný yaratmak zorunda bulunduðunu sergiledi. Onun bu temeledayanan para teorisi ilk tam kapsamlý teoridir ve her yerde, zýmnenkabul edilmiþtir. Paranýn sermayeye dönüþümünü tahlil etti ve bu dönüþümün,emek-gücünün alýmýna ve satýmýna dayandýðýný gösterdi. Emekgücünü,deðer üretme özelliðini emeðin yerine koymak suretiyle, rikardocuokulun yýkýlmasýna yolaçan güçlüklerden birisini, yani sermaye ileemeðin karþýlýklý deðiþimini, deðerin emek tarafýndan belirlendiði yolundakirikardocu yasa ile uyumlu hale getirilmesi olanaksýzlýðýný bir darbeyleçözümlemiþ oldu. Deðiþmeyen sermaye ile deðiþen sermaye arasýndakiayrýmý ortaya koyarak, artý-deðerin oluþum sürecinde izlediðigerçek yolu en küçük ayrýntýlarýna kadar izleyebildi ve böylece onu açýklayabildive kendisinden önceki iktisatçýlarýn hiç birisinin ulaþamadýðýbir þeyi baþarmýþ oldu. Bunlarýn sonucu, sermayenin kendi içerisinde,ne Rodbertus’un ve ne de burjuva iktisatçýlarýnýn ne iþe yarayacaðý konusundaen küçük bir fikre sahip bulunmadýklarý, ama ikinci ciltte çarpýcýbiçimde yeniden tanýtlandýðý, üçüncü ciltte daha da tanýtlanacaðý gibi,en karmaþýk iktisadi sorunlarýn çözümüne anahtar saðlayan bir ayrýmikoydu. Artý-deðer tahlilini daha da öteye götürdü ve onun iki biçimini,mutlak ve nispi artý-deðeri buldu. Ve bunlarýn, kapitalist üretimin tarihselgeliþmesinde, farklý, ve her seferinde belirleyici bir rol oynadýklarýný gösterdi.Bu artý-deðer temeli üzerinde elimizdeki ilk rasyonel ücret teorisinigeliþtirdi ve ilk kez, kapitalist birikimin tarihinin anahatlarýný ve tarihseleðilimin bir serimini düzenledi.Ya Rodbertus? Bütün bunlarý okuduktan sonra, –her zamanki gibiyan tutan bir iktisatçý olarak– o, buna, “topluma bir saldýrý”* gözüylebakýyor ve artý-deðerin nereden geliþtiðini kendisinin, [sayfa 28] daha kýsave açýk olarak koymuþ olduðunu görüyor ve ensonu bütün bunlarýn gerçektende “sermayenin bugünkü biçimi”, yani “sermaye kavramý” için,yani Bay Rodbertus’un sermaye konusundaki ütopik düþüncesi için deðilde, tarihsel olarak varolan sermaye için geçerli olduðunu ilan ediyor.Týpký, yaþamýnýn sonuna kadar phlogiston üzerine and içip oksijen ile enufak iliþkiye girmeyi reddeden koca Priestley gibi. Ne var ki, Priestley,oksijeni fiilen ilk üreten insan olduðu halde, Rodbertus, artý-deðerindeya da daha doðrusu “rant”ýnda yalnizca bilinen bir þeyi yeniden keþfetmiþoldu ve Marx, Lavoisier’den farklý olarak, artý-deðerin varlýðý olgusunu ilkkendisinin keþfettiði gibi bir iddiada bulunmaya da tenezzül etmedi.Rodbertus ‘un gösterdiði öteki iktisadi baþarýlar da aþaðý yukarýayný düzeyde. Artý-deðeri iþleyip bir ütopya haline getirmesi, elsefeninSefaleti’nde Marx tarafýndan farkýnda olmadan zaten eleþtirilmiþ du-* K. Rodbertus-Jagetzow, Briefe und sozialpolitische Aufsätze, Herausge geben von Dr. R.Meyer. Berlin1881, Bd. 1, s. 111. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>25


umdadýr. Yapýtýn Almanca baskýsýna yazdýðým o önsözde söylemiþ olduklarýmdanbaþka ne denilebilir ki.* Rodbertus’un, ticari bunalýmlarý,iþçi sýnýfýnýn düþük tüketiminin sonuçlarý olarak açýklamasý, Sismondi’de,Nouveaux Principes de l’Economie politique, Kitap IV, Bölüm IV’te zatenbulunabilir. 3 Ne var ki, Sismondi’nin aklýndaki daima dünya pazarýydý,oysa Rodbertus’un ufku Prusya sýnýrlarýnýn ötesine geçmiyor. Ücretlerin,sermayeden mi yoksa gelirden mi çýkarýldýðý konusundaki spekülasyonlarýskolastiðin alanýna girer ve <strong>Kapital</strong>’in bu ikinci cildinin üçüncü kýsmýndakesinlikle çözüme baðlanmýþtýr. Onun kendine ait rant teorisi,salt kendisine ait bir mal olarak kalmýþtýr ve Marx’ýn onu eleþtiren elyazmasýyayýmlanana dek** yerinde rahatça uyuyabilir. Son olarak, eskiPrusya toprak sahiplerinin sermayenin baskýsýndan kurtarýlmasý için önerileride gene bütünüyle ütopiktir; çünkü bunlar, bu konu ile ilgili olarakortaya çýkan biricik pratik soruna yan çizmektedir, yani: Nasýl oluyor daeski Prusyalý toprak junkerleri, yýlda, diyelim 20.000 mark [sayfa 29] geliresahip olup, hiç borca girmeksizin, yýlda, diyelim 30.000 mark harcayabiliyorlar?Rikardocu okul, aþaðý yukarý 1830 yýlýnda, artý-deðer kayasýna bindirdi.Ve bu okulun çözümleyemediði þey, onun izleyicileri vülger iktisatiçinde daha da çözümlenemez bir þey olarak kaldý. Bu okulun baþarýsýzlýðýnayolaçan, þu iki noktaydý:1. Emek, deðerin ölçüsüdür. Ne var ki, canlý emek, sermaye iledeðiþiminde, karþýlýðýnda deðiþilmiþ bulunduðu maddeleþmiþ emektendaha düþük bir deðere sahiptir. Ücretler, belirli bir nicelikteki canlý emeðindeðeri, daima, bu ayný nicelikteki canlý emeðin doðurduðu ya da buniceliðin içerisinde somutlaþtýðý ürünün deðerinden daha azdýr. Bu biçimdekonulduðunda, sorun, gerçekten de çözümlenemez durumdadýr.Sorun, Marx tarafýndan tam ve doðru biçimde formüle edilmiþ, böylecede karþýlýðý verilmiþtir. Bir deðere sahip olan þey emek deðildir. Deðeryaratan bir faaliyet olarak, o, yerçekiminin herhangi bir özel aðýrlýða,ýsýnýn herhangi bir özel sýcaklýða, elektriðin herhangi özel bir akým kuvvetinesahip olmasýndan daha fazla herhangi özel bir deðere sahip olamaz.Meta olarak alýnýp satýlan þey, emek deðil, emek-gücüdür. Emek-gücü,bir meta haline gelir gelmez, onun deðeri, toplumsal bir ürün olarak bumetada somutlaþan emek tarafýndan belirlenir. Bu deðer, bu metaýnüretim ve yeniden-üretimi için, toplumsal olarak gerekli emeðe eþittir.Þu halde, emek– gücünün, bu biçimde tanýmlanan deðeri esasý üzerin-3“Böylece servetin az sayýda mülk sahiplerinin ellerinde toplanmasý, içpazarý gitgide dahafazla daraltýr ve sanayi, kendisini büyük devrimlerin tehdit ettiði yerlerde” (yani, bunun hemenardýndan anlatýlan 1817 bunalýmýnda) “mallarýný elden çýkartmak için, dýþ pazarlar aramayagiderek daha çok zorlanýr.” Nouveaux Principes, 1819 basýmý, I, s. 316.* <strong>Karl</strong> Marx, elsefenin Sefaleti, Sol Yayýnlarý, Ankara 1979. -Ed.** Burada, daha sonra Theorien über den Mehrwert baþligi ile yayinlanan elyazmasinaiþaret ediliyor, Bkz: K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Vierter Band des <strong>Kapital</strong>s), 2. Teil.Berlin 1959. s. 7-151 -Ed.26 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


den alýnýp satýlmasý, hiç bir þekilde deðerin iktisadi yasasý ile çeliþmez.2. Rikardocu deðer yasasýna göre, eþit nicelikteki canlý emeðeeþit ödeme yapan iki sermaye, öteki koþullar eþit olmak kaydýyla, eþitzaman dönemlerinde, eþit deðerde metalar ve ayný þekilde eþit nicelikteartý-deðer ya da kâr üretirler. Ama, eðer bunlar, eþit olmayan niceliklecanlý emek çalýþtýrýrlarsa, eþit artý-deðerler ya da rikardocularýn dediðigibi eþit kârlar üretemezler. Oysa aslýnda bunun tersi olur. Gerçekte, eþitsermayeler tarafýndan çalýþtýrýlan canlý emek ne kadar fazla ya da azolursa olsun, eþit zamanlarda, eþit ortalama kâr üretirler. Bu nedenleburada deðer yasasýnda Ricardo’nun kendisinin de farkýna vardýðý, amaokulunun da baðdaþtýramadýðý bir çeliþki bulunmaktadýr. Rodbertus da,ayný þekilde bu çeliþkiyi kaydetmekten baþka bir þey yapmamýþtýr. Amabu çeliþkiyi çözmek yerine, o, bunu, ütopyasýnýn çýkýþ noktalarýndanbirisi yapmýþtýr. (Zur Erkenntnis, [sayfa 30] s. 131.) Marx, bu çeliþkiyi, dahaZur Kritik’in elyazmasýnda çözümlemiþtir.* <strong>Kapital</strong>’in planýna göre buçözüm, üçüncü ciltte verilecektir.** Bu, yayýmlanana kadar aylar geçecektir.Þu halde, Rodbertus’ta, Marx’ýn gizli kaynaðýný ve ondan üstün birôncüyü keþfettiklerini iddia eden iktisatçýlar için, þimdi, Rodbertus’uniktisadýnýn neleri baþarabileceðini gösterme fýrsatý çýkmýþ oluyor. Eðer,bunlar, eþit ortalama bir kâr oranýnýn, yalnýzca deðer yasasýný ihlal etmeksizindeðil, bu yasaya dayanarak ne þekilde gerçekleþebileceðini vegerçekleþmesi gerektiðini gösterebilirlerse, ben bu konuyu onlarla dahada tartýþmaya hazýrým. Ama bu arada acele etseler iyi olur. Bu ikincicildin parlak incelemeleri ve þimdiye deðin neredeyse hiç elatýlmamýþalanlardaki yepyeni sonuçlarý, Marx’ýn kapitalist bir temele dayanan toplumsalyeniden-üretim sürecinin tahlilinin sonal sonuçlarýný geliþtirenüçüncü cildin içeriðine yalnýzca bir giriþtir. Bu üçüncü cilt çýktýðý zaman,Rodbertus denilen iktisatçýnýn adý pek az anýlýr hale gelecektir.<strong>Kapital</strong>’in ikinci ve üçüncü ciltleri, Marx’ýn tekrar tekrar belirttiðigibi, eþine adanacaktý.Londra, <strong>Marks</strong>’ýn doðum günü.5 Mayýs 1885RÝEDRÝCH ENGELS[ÝKÝNCÝ BASKIYA ÖNSÖZ*Bu ikinci baský, esas olarak, birincinin sadýk bir kopyasýdýr. Dizgiyanlýþlarý düzeltilmiþ, birkaç üslup kusuru giderilmiþ, yalnýzca yineleme-* K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Vierter Band des <strong>Kapital</strong>s), 2. Teil Berlin 1959. -Ed.** <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Üçüncü <strong>Cilt</strong>, Birinci Kýsým ve Ýkinci Kýsým, Sol Yayýnlarý, Ankara 1978,s. 33-322. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>27


leri içeren bazý kýsa paragraflar çýkartýlmýþtýr.Hiç beklenmeyen güçlükler gösteren üçüncü cilt, elyazmasý olarakhemen hemen bitmek üzeredir. Eðer saðlýðým elverirse, bu sonbahardabaskýya hazýr hale gelecektir. [sayfa 31]Londra, 15 Temmuz 1893RÝEDRÝCH ENGELS––––––––––––––––Aþaðýda, kolaylýk saðlamak üzere, pasajlarýn alýndýklarý elyazmalarýný(<strong>II</strong>-V<strong>II</strong>I) gösteren kýsa bir liste verilmiþtir.BÝRÝNCÝ KISIMs. 35-36, Elyazmasý <strong>II</strong>’den; s. 36-47, Elyazmasý VIl’den s. 47-51, ElyazmasýVl’dan; s. 51-127, Elyazmasý V’ten; s. 127-131, kitaplardan alýntýlararasýnda bulunan not; s. 132’den [Birinci Kýsmýn] sonuna kadar ElyazmasýIV’ten; ayrýca þunlar metne katýlmýþtýr: s. 140-142, Elyazmasý V<strong>II</strong>I’den pasaj;s, 144-155 ve 151-153, Elyazmasý <strong>II</strong>’den notlar.ÝKÝNCÝ KISIMs. 164-174, Elyazmasý IV’ün sonudur. Buradan, bu kýsmýn sonunakadar, s. 174-370, hepsi de Elyazmasý <strong>II</strong>’den.ÜÇÜNCÜ KISIMBölüm 18: (s. 371-379), Elyazmasý <strong>II</strong>’den.Bölüm 19: I ve <strong>II</strong> (s. 380-411), Elyazmasý V<strong>II</strong>I’den; <strong>II</strong>I (s. 412-414),Elyazmasý <strong>II</strong>’den.Bölüm 20: I (S. 415-418), Elyazmasý <strong>II</strong>’den; yalnýz son paragraf (s.418), Elyazmasý V<strong>II</strong>I’den.<strong>II</strong> (s. 419-421), esas olarak Elyazmasý <strong>II</strong>’den.<strong>II</strong>I, IV, V (s. 422-446), Elyazmasý V<strong>II</strong>I’den.VI, VU, V<strong>II</strong>I, IX (s. 446-462), Elyazmasý <strong>II</strong>’den;X<strong>II</strong>I (s. 508-517), Elyazmasý <strong>II</strong>’den. Bölüm 21: (s. 518-553), tümüyleElyazmasý V<strong>II</strong>I’den. [sayfa 32]* Baþlik yayimci tarafindan konmuþtur. -Ed.28 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ÝKÝNCÝ KÝTAPSERMAYENÝN DOLAÞIM SÜRECÝ<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>29


30 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


BÝRÝNCÝ KISIMSERMAYENÝN BAÞKALAÞIMIVE BUNLARIN DEVRELERÝ––––––––––––––––BÝRÝNCÝ BÖLÜMPARA-SERMAYE DEVRESÝSERMAYENÝN dairesel hareketi 1 üç aþamada yer alýr ve birinciciltteki sunuma göre aþaðýdaki dizileri oluþturur.Birinci aþama: <strong>Kapital</strong>ist, meta ve emek pazarýnda alýcý olarakortaya çýkar; parasý metalara dönüþür, ya da P–M dolaþýmýndan geçer.Ýkinci aþama: Satýn alýnan metalarýn kapitalist tarafýndan üretkentüketimi. Burada, o, kapitalist meta üreticisi olarak hareket eder; sermayesiüretim sürecinden geçer. Sonuç, üretimine giren öðelerden dahafazla deðer taþýyan bir metadýr.Üçüncü aþama: <strong>Kapital</strong>ist, pazara satýcý olarak geri döner; metalarýparaya dönüþür, ya da bunlar M–P dolaþýmý hareketinden geçer.Bu duruma göre para-sermayenin dolaþým formülü þöyledir: P–M... R* ... M’–P’; burada noktalar, dolaþým sürecinin kesintiye uðradýðýný,M’ ve P’ ise, M ve P’nin, artý-deðer ile artmýþ [sayfa 35] bulunduðunu belirti-1Elyazmasý <strong>II</strong>’den. -.E.* R = Üretken sermaye. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>31


yor. Birinci ve üçüncü aþamalar, birinci ciltte, yalnýzca, ikinci aþamanýn,yani sermayenin üretim sürecinin anlaþýlmasý için gerektiði ölçüde elealýnmýþtý. Bu nedenle, sermayenin farklý aþamalarýnda aldýðý vedolaþýmýnýn yinelenmesi sýrasýnda bazan büründüðü bazan sýyrýldýðý çeþitlibiçimler incelenmemiþti. Oysa þimdi bu biçimler incelememizin doðrudandoðruya konusudur.Bu biçimleri saf halleri içerisinde kavramak için, her þeyden önce,bu biçimlerin deðiþmesi ve oluþmasý ile ilgisi bulunmayan bütün etmenlerinbir yana býrakýlmasý gerekir. Ýþte bunun için burada metalarýn yalnýzdeðerleri üzerinden satýldýklarý deðil, ayný zamanda bunun daima aynýkoþullar altýnda yer aldýðý kabul edilmiþtir. Ayný þekilde, dolaþým hareketisýrasýnda ortaya çýkabilecek deðer deðiþiklikleri de dikkate alýnmamýþtýr.I. BÝRÝNCÝ AÞAMA. P–M 2P–M, bir para tutarýnýn bir meta tutarýna çevrilmesini temsil ediyor;alýcý parasýný metalara, satýcýlar metalarýný paraya çeviriyor. Metalarýnbu genel dolaþým hareketini ayný zamanda bireysel bir sermayeninbaðýmsýz dolaþýmýnda iþlevsel bakýmdan belirli bir kesit haline getirenþey, esas olarak, hareketin biçimi deðil onun maddi içeriði, yani para ileyer deðiþtiren metalarýn özgül kullaným niteliðidir. Bu metalar bir yandanüretim araçlarýdýr, öte yandan, kendilerine özgü nitelikleri, imal edileceközel türden mallara doðal olarak uyma zorunda bulunan metalarýnüretiminde kullanýlan emek-gücü, malzeme ve personel gibi etmenlerdir.Eðer biz, emek-gücüne E, üretim araçlarýna ÜA dersek, satýn alýnacakmetalarýn toplamý M, E + ÜA’ya eþit olur, ya da kýsacasý M< olur.Bu nedenle, özü bakýmýndan düþünüldüðünde P–M, P–M< formülüile temsil edilir. Yani P–M, P–E ile P–ÜA’nýn bileþiminden ibarettir. Paramiktarý, P, iki kýsma ayrýlmýþtýr; bunlardan biri emek-gücünü, diðeri üretimaraçlarýný satýnalmaktadýr. Bu iki dizi satýnalma, birbirinden tamamýylafarklý pazarlara aittir; birisi gerçek anlamýyla meta pazarýna, diðeriise emek pazarýna.P’nin kendilerine dönüþtüðü metalarýn nitel bakýmdan böylecebölünmeleri dýþýnda, P–M< formülü, ayrýca çok [sayfa 36] karakteristikbir nicel iliþkiyi de temsil eder. Bildiðimiz gibi, emek-gücünün deðeri yada fiyatý, onu bir meta olarak satýþa arzeden sahibine ücret þeklinde,yani artý-emeði içeren emek miktarýnýn fiyatý olarak ödenir. Sözgeliþi,eðer emek-gücünün günlük deðeri beþ saatlik emeðin üç þilin deðerindekiürününe eþit ise, bu miktar, alýcý ile satýcý arasýndaki sözleþmede,diyelim on saatlik emeðin fiyatý ya da ücreti olarak yer alýr. Eðer böylebir sözleþme örneðin 50 iþçi ile yapýlmýþ ise, bunlar, alýcý için günde toplam500 saat çalýþacaklar demektir; bu zamanýn yarýsý ya da herbiri 102Temmuz 1873 tarihi ile baþlayan Elyazmasý V<strong>II</strong>’nin baþlangýcý. -. E.32 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


saatlik 25 iþgününe eþit 250 saati, yalnýzca artý-emeði temsil eder. Satýnalýnacaküretim aracý miktar ve hacminin, bu emek kitlesinin kullanýmýnayeterli olmasý gerekir.Demek oluyor ki, P–M< formülü, yalnýzca belli bir miktar paranýn,diyelim 422 sterlinin, buna tekabül eden miktarda üretim aracý veemek-gücü ile deðiþildiði þeklinde bir nitel iliþkiyi belirtmekle kalmýyor,ayný zamanda E, yani paranýn emek-gücü için harcanan kýsmý ile, ÜA,yani paranýn üretim araçlarý için harcanan kýsmý arasýndaki nicel biriliþkiyi de belirtmiþ oluyor. Bu iliþki baþlangýçta fazla emek miktarý ile,belli sayýda emekçinin harcadýðý artý-emek miktarý ile belirlenir.Eðer örneðin bir iplik fabrikasýnda 50 emekçinin haftalýk ücreti 50sterlin tutuyorsa, eðer haftalýk 3.000 saatlik bir emeðin 1.500 saati artýemekipliðe dönüþen deðer ise, bu 3.000 saatteki üretim araçlarýnýndeðeri için 372 sterlin harcanmasý gerekir.Çeþitli sanayi kollarýnda ek emek kullanýlmak suretiyle, üretimaraçlarý biçiminde ne kadar ek deðere gereksinme duyulacaðýný buradaele almanýn yeri yoktur. Önemli olan nokta, paranýn, üretim araçlarý içinharcanan kýsmýnýn –P–ÜA ile satýn alýnan üretim araçlarýnýn– mutlakayeterli miktarda olmasý, yani baþlangýçta ona göre hesaplanmýþ olmasý,uygun oranda saptanmýþ bulunmasýdýr. Baþka bir deyiþle, üretim araçlarýmiktarýnýn, kendisini ürüne dönüþtürecek emek miktarýný emmeyeyetecek kadar olmasý gerekir. Eðer eldeki üretim aracý yeterli deðilse,satýn alanýn tasarrufundaki emek fazlasý kullanýlamayacak ve emek üzerindekitasarruf hakký boþa gidecektir. Yok eðer, üretim aracý miktarýelde bulunan emekten fazla ise, bunlar, emek ile doymuþ hale getirilemeyecek,ürüne dönüþtürülemeyecektir.P–M < tamamlanýr tamamlanmaz, alýcýnýn tasarrufunda bazýyararlý nesnelerin üretimi için gerekli üretim araçlarý ile [sayfa 37] emekgücündendaha fazlasý bulunur. Emek-gücünü akýcý hale getirmekte dahabüyük olanaða ya da bu emek-gücünün deðerinin yerine konulmasý içingerekli olandan daha büyük bir emek miktarýna sahiptir; ayný zamanda,bu miktardaki emeðin gerçekleþmesi ya da maddeleþmesi için gerekliüretim araçlarýna da sahiptir. Bir baþka deyiþle, onun tasarrufu altýnda,þimdi, üretimin öðelerinden daha büyük deðerde nesnelerin üretiminigerçekleþtirecek etmenler, yani artý-deðeri içeren bir meta kitlesinin üretimiiçin gerekli etmenler vardýr. Para þeklinde yatýrdýðý deðer, þimdi,(metalar halinde) artý-deðer yaratan bir deðer olarak, maddi bir biçimebürünmüþtür. Kýsacasý, deðer, burada, deðer ve artý-deðer yaratma gücünesahip üretken sermaye durumunda ya da biçiminde bir varlýk halindedir.Bu biçimdeki sermayeye biz R diyelim.Þimdi R’nin deðeri, E + ÜA’ya eþittir ve bu da E ve ÜA ile deðiþilenP’ye eþittir. P, R’nin ayný sermaye-deðerindedir, ancak farklý bir varoluþbiçimine sahiptir; o, para durumunda ya da biçiminde sermaye-deðerdir,yani para-sermayedir.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>33


P–Mpara-sermayenin, üretken sermayeye dönüþmesi oluyor. Buradairdelediðimiz dolaþým diyagramýnda para, sermaye-deðerin ilk taþýyýcýsýolarak görünüyor ve para-sermaye, bu nedenle, sermayenin yatýrýldýðýbiçimi temsil ediyor.Para-sermaye biçimindeki sermaye, para iþlevini görebilecek birdurumdadýr, ve bu durumuyla, evrensel satýnalma ve evrensel ödemearacý iþlevlerini yerine getirir. (Son sözü edilen ödemede, emek-gücü,ilkönce satýn alýndýðý halde, karþýlýðý, faal duruma geçirilmeden ödenmez.Üretim araçlarýnýn pazarda hazýr bulunmamasý, önceden sipariþedilme zorunda kalýnmasý ölçüsünde, P–ÜA biçimindeki para, aynýþekilde ödeme aracý olarak iþ görür.) Bu olanak, para-sermayenin sermayeoluþundan deðil, para oluþundan ileri gelir.Öte yandan, para biçimindeki sermaye-deðer, para iþlevleri dýþýndaherhangi bir iþlevi yerine getiremez. Para iþlevini sermayenin iþlevineçeviren þey, bunlarýn sermaye hareketinde oynadýðý belirli roldür, ve bunedenle, ayný zamanda, bu iþlevlerin [sayfa 38] iþ gördükleri aþama ile sermayedolaþýmýnýn diðer aþamalarý arasýndaki iç baðýntýdýr. Örneðin buradaele aldýðýmýz durumda para, bir araya geldiklerinde üretken sermayeninmaddi biçimini temsil eden metalara dönüþmüþtür, ve bu biçim, zatengizil ve potansiyel olarak kapitalist üretim sürecinin sonucunu içerir.P–M< ifadesinde, para-sermaye iþlevini yerine getiren paranýn birkýsmý, bu dolaþým hareketini tamamlamak suretiyle sermaye niteliðiniyitirdiði, ama para özelliðini koruduðu bir iþlevi üstlenmiþ olur. Para-sermayeP’nin dolaþýmý, P–ÜA ve P–E’ye, yani üretim araçlarý satýn alýnmasýve emek-gücü satýnalýnmasýna bölünmüþtür. Bu sözü edilen sürecin kendisiniinceleyelim. P–E, emek-gücünün kapitalist tarafýndan satýn alýnmasýdýr.Bu, ayný zamanda, emek-gücünün –ücret biçimi kabul edildiðinegöre, biz, buna, burada emeðin diyebiliriz– sahibi bulunan emekçi tarafýndansatýlmasýdýr. Burada alýcý için P–M (= P–E) ne ise, diðer bütünsatýnalmalarda olduðu gibi, E–P (=M–P) satýcý (emekçi) için odur. Onunemek-gücünü satmasýdýr. Bu, dolaþýmýn ilk aþamasý, ya da metaýn ilkbaþkalaþýmýdýr. (Buch I, Kap. <strong>II</strong>I, 2a.)* Bu, emek satýcýsý için, metaýnýnpara-biçime dönüþmesidir. Emekçi, böylece elde ettiði parayý gereksinmelerinigidermek için, tüketim nesneleri için, gerekli metalara yavaþyavaþ harcar. Bu yüzden emekçinin metaýnýn dolaþýmýnýn bütünü, E–P–M olarak ortaya çýkar; yani önce E–P (= M–P) ve sonra P–M þeklinde,metalarýn basit dolaþýmý genel biçimi içersinde, M–P–M olarak kendinigösterir. Bu durumda para yalnýzca geçici bir dolaþým aracý, bir metaýnbir diðeri ile deðiþiminde ancak bir araçtýr.P–E, para-sermayenin üretken sermayeye dönüþmesinde karakteristikbir andýr, çünkü o, para biçiminde yatýrýlan deðerin sermayeye,* <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Birinci Kýsým, Ýkinci Kesim, Sol Yayýnlarý, Ankara 1978,s.l19-129. -Ed.34 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


artý-deðer üreten bir deðere gerçekten dönüþmesi için temel koþuldur.P–ÜA yalýnýz P–E sürecinde satýn alýnan emek miktarýnýn gerçekleþtirilmesiamacý bakýmýndan gereklidir; bu konu bu görüþ açýsýndan birincicildin ikinci kýsmýnda, “Paranýn Sermayeye Dönüþümü” baþlýðý altýndatartýþýlmýþtý. Bu, noktada ayný konuyu baþka bir açýdan da gözden geçirmemizgerekiyor; özellikle, sermayenin kendisini ortaya koyduðu biçim[sayfa 39] olarak para-sermaye yönünden incelememiz gerekiyor. P–E’ye,genellikle, kapitalist üretim tarzýnýn ayýrdedici özelliði olarak bakýlýr. Nevar ki, emek-gücü fiyatýný, ücretleri yerine koymak için gerekli olanýnüzerinde bir emek miktarýnýn verilmesini öngören bir satýnalmasözleþmesini temsil eden emek-gücü satýn alýnmasý; þu halde yatýrýlandeðerin sermayeleþtirilmesi ya da ayný þey demek olan artý-deðer üretimiiçin temel koþul artý-deðerin verilmesi, hiç de yukarda gösterilennedenden ötürü deðildir. Tersine, biçimi nedeniyle ona bu gözle bakýlýr,çünkü ücret biçimindeki para, emek satýnalmaktadýr ve bu durum, parasisteminin ayýrdedici özelliðidir.Bu, ayýrdedici özellik olarak alýnan biçimdeki mantýksýzlýk da deðil-dir.Tersine, bu mantýksýzlýk dikkate alýnmamaktadýr. Mantýksýzlýk þuolgu-da yatmaktadýr ki, deðer yaratan bir öðe olarak emeðin kendisiherhangi bir deðere sahip olmadýðý gibi, bu yüzden de, herhangi belirlimiktarda emek, fiyatýnda, yani eþdeðeri olan belirli nicelikte parada ifadesinibulan bir deðere de sahip bulunmamaktadýr. Ama biz, ücretlerin,kýlýk de- ðiþtirmiþ biçimlerden baþka bir þey olmadýklarým biliyoruz;sözgeliþi bir günlük emek-gücünün fiyatý, bu emek-gücünün bir gündeakýcý hale getirdiði emeðin fiyatý olarak kendini gösterdiði bir biçimdir.Bu emek-gücünün diyelim altý saatlik emekle ürettiði deðer, emek-gücününoniki saatlik faaliyeti ya da iþler halde olmasýnýn deðeri olarak böyleceifade edilmiþtir.P–E’ye, para sistemi denilen þeyin ayýrdedici özelliði, bu sisteminalameti farikasý olarak bakýlýr; çünkü emek, burada, sahibine ait bir meta,para da alýcý –þu halde para iliþkisi (yani insan faaliyetinin satýlmasý vesatýn alýnmasý) nedeniyle– olarak görünür. Ne var ki para, P henüz parasermayeyedönüþmeden, ekonomik sistemin genel niteliðinde herhangibir deðiþiklik olmadan, hizmet denilen þeylerin satýn alýcýsý olarak çokönceden ortaya çýkar.Ne tür bir metaya dönüþtüðü para için hiç farketmez. O, yalnýzfiyatlarý ile de olsa belli bir miktarda parayý düþünsel olarak temsil ettiklerinigösteren, paraya dönüþmeleri olasýlýðýný taþýyan ve para ile yerdeðiþtirmedikçe sahipleri için kullaným– deðerlerine dönüþebilecekleribiçime bürünmeyen bütün metalarýn evrensel eþdeðeridir. Emek-gücübir kez, sahibine ait bir meta olarak pazara gelince, ve satýþý emek karþýlýðýödeme [sayfa 40] biçimini alarak ücret þekline bürününce, alýmý ile satýmýartýk herhangi bir metadan daha þaþýrtýcý deðildir. Burada karakteristikolan þey, emek-gücü metaýnýn satýn alýnabilir oluþu deðil, emek-gücü-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>35


nün bir meta olarak ortaya çýkýþýdýr.P–M< , yani para-sermayenin üretken sermayeye dönüþmesiyoluyla, kapitalist, üretimin nesnel ve kiþisel etmenlerini, bunlar metalardanoluþtuðuna göre, biraraya getirmiþ olur. Eðer para ilk kez üretkensermayeye dönüþtürülmüþ ise, ya da sahibi için ilk kez para-sermayeiþlevini görüyorsa, kapitalistin iþe, emek-gücünü satýnalmadan önce binalar,makineler, vb. gibi üretim araçlarý satýnalmakla baþlamasý gerekir.Çünkü emek-gücünü dilediði gibi harekete geçirmek durumunda kalýrkalmaz, bunu emek-gücü olarak kullanabilmesi için üretim araçlarýnasahip olmak zorundadýr.Durumun kapitalistçe sergilenmesi böyledir.Emekçi açýsýndan ise þöyledir: Satýlana ve üretim araçlarý ile iliþkiiçine girene dek kendi emek-gücünün üretken biçimde uygulanmasýolanaksýzdýr. Satýþýndan önce emek-gücü, bu yüzden, üretim araçlarýndan,yani uygulanmasýnýn maddi koþullarýndan ayrý olarak vardýr. Buayrýlýk halinde emek-gücü, ne sahibi için kullaným-deðeri üretimindedoðrudan doðruya, ne de yaþamýný sürdürebilmek için onun satýþý ilemeta üretiminde kullanýlamaz. Ama satýþý sonucu üretim araçlarý ileiliþki içine sokulduðu andan baþlayarak, týpký üretim araçlarý gibi, alýcýnýnüretken sermayesinin bir kýsmýný oluþturur.P–E hareketinde para sahibi ile emek-gücü sahibinin yalnýzcaalýcý ve satýcý iliþkisi içersine girdikleri, birbirlerinin karþýsýna, para sahibive meta sahibi olarak çýktýklarý doðrudur. Bu bakýmdan bunlar salt birpara iliþkisi içersine girerler. Ama ayný zamanda alýcý, daha baþlangýçta,emek-gücünün sahibi tarafýndan üretken bir biçimde harcanýmý için maddikoþullar olan üretim araçlarýnýn sahibi sýfatýyla da ortaya çýkar. Birbaþka deyiþle, bu üretim araçlarý, bir baþkasýnýn malý olmasý nedeniyleemek-gücü sahibi ile karþýtlýk halindedir. Öte yandan, emeðini satankimse, bir baþkasýnýn emek-gücüne fiyat biçen ve gerçekten üretkensermaye olabilmesi için bu emek-gücünü sermayesiyle bütünleþtirmekzorunda olan bir alýcý ile yüzyüze gelir. Bu nedenle kapitalist ile ücretliemekçiarasýndaki sýnýf iliþkisi, P–E hareketinde (emekçi yönünden E–Phareketinde) [sayfa 41] yüzyüze geldikleri anda baþlamýþ demektir. Bu, biralým-satým, bir para iliþkisidir, ama alýcýnýn kapitalist, satýcýnýn ücretliemekçiolduðu kabul edilen bir alým-satýmdýr. Ve bu iliþkisi, emek-gücününgerçekleþmesi için gerekli koþullardan, yani geçim araçlarý ile üretimaraçlarýnýn bir baþkasýnýn malý olarak emek-gücü sahibinden ayrýlmýþolmasý olgusundan doðar.Biz, burada, bu ayrýlmanýn kökeni ile ilgilenmiyoruz. P–E hareketibaþlar baþlamaz bu ayrýlýk varolur. Bizi burada ilgilendiren þey þudur:Eðer P–E, burada, para-sermayenin ya da sermayenin varoluþ biçimiolarak paranýn bir iþlevi olarak ortaya çýkýyorsa, bu, salt paranýn burada,yararlý bir insan faaliyeti ya da hizmeti için ödeme aracý rolünü yüklenmesindenileri gelmez; þu halde, bu, hiç bir zaman paranýn ödeme aracý36 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


iþlevi sonucu doðmuþ deðildir. Paranýn bu þekilde harcanabilmesinintek nedeni, emek-gücünün kendisini, kendi üretim araçlarýndan (emekgücününkendisinin üretim aracý olarak geçim araçlarý da buna dahildir)ayrýlmýþ durumda bulmasý ve bu ayrýlýðýn ancak emek-gücünün üretimaraçlarý sahibine satýlmasýyla üstesinden gelinebilmesidir; iþte bunun için,emek-gücünün faaliyeti –ki bu hiç bir zaman kendi fiyatýnýn yenidenüretimiiçin gerekli-emek miktarý ile sýnýrlý deðildir-, ayný þekilde, onu satýnalanýilgilendirir. Üretim süreci sýrasýndaki sermaye iliþkisi, yalnýzca builiþkinin dolaþým hareketinin, alýcý ile satýcýnýn karþý karþýya geldiklerifarklý temel ekonomik koþullarýn, bunlarýn sýnýf iliþkilerinin doðasýndavarolmasýndan doðar. Bu iliþkiyi yaratan, niteliði nedeniyle para deðildir;daha çok, salt para-iþlevinin sermaye-iþlevine dönüþmesine yolaçan builiþkinin varlýðýdýr.Para-sermaye (þimdilik biz, burada, karþýmýza çýktýðý, özel iþlevininsýnýrlarý içerisinde yalnýz bu sermaye ile ilgileniyoruz) kavramýnda ikiyanlýþ, ya birbirlerine paralel ya da kesiþerek giderler. Önce, sermayedeðerin,para-sermaye niteliði içerisinde yerine getirdiði iþlevler –ki, o buiþlevleri salt para biçiminde olmasý nedeniyle yerine getirebilir– yanlýþlýklaonun sermaye niteliðine baðlanýr; oysa bunlar yalnýzca sermaye-deðerinpara biçimine, para olarak göründüðü biçime baðlýdýrlar. Sonra, bununtersine, para-iþlevinin onu ayný zamanda sermaye-iþlevi haline getirenözgül içeriði, paranýn niteliðine (para burada sermaye ile karýþtýrýlýyor)baðlanýr; oysa para-iþlevi, burada, P–E [sayfa 42] hareketinin belirttiði türden,ve salt meta dolaþýmýnda ve buna tekabül eden para dolaþýmýndahiç bulunmayan toplumsal koþullarý öngörür.Köle alým-satýmý, þeklen ayný zamanda bir meta alým-satýmýdýr,Ama kölelik olmaksýzýn, para bu iþlevi yerine getiremez. Eðer kölelikvarsa, iþte o zaman köle alýmýna para yatýrýlabilir. Buna karþýlýk, sýrf paranýnvarlýðý köleliði olanaklý kýlamaz.Bir insanýn kendi emek-gücünü (kendi emeðinin satýþý biçimindeya da ücret biçiminde) satmasýnýn tek baþýna bir olgu oluþturmayýp,meta üretimi için toplumsal kesin bir koþul olabilmesi, ve bu nedenlepara-sermayenin, toplumsal boyutta, yukarda tartýþmasý yapýlan P–M


ir yanda, emek-gücünün bir baþýna öte yanda olmasýdýr.Üretim araçlarý, üretken sermayenin bu maddi kýsmý, bu nedenleP–E hareketi, evrensel, toplumsal bir hareket halini almadan önceemekçinin karþýsýna bu haliyle, yani sermaye olarak çýkmak zorundadýr.<strong>Kapital</strong>ist üretimin bir kez yerleþtikten sonra daha sonraki geliþmelerindeyalnýz bu ayrýlýðý yeniden yaratmakla kalmayýp bunun boyutlarýný,egemen toplumsal koþul halini alýncaya kadar gitgide geniþlettiðinidaha önce görmüþtük.* Bununla birlikte, bu sorunun baþka bir yaný dahavardýr. Sermayenin doðup geliþmesi ve üretimi denetimi altýna alabilmesiiçin, ticaretin geliþmesinde belli bir aþamaya ulaþýlmasý kabul edilir.Bu nedenle bu, ayný zamanda meta dolaþýmýna ve dolayýsýyla meta [sayfa43] üretimine de uygulanýr; çünkü, satýþ için, yani meta olarak üretilmedikçehiç bir nesne meta olarak dolaþýma giremez. Ne var ki, kapitalistüretim bunun temeli görevini yüklenene dek meta üretimi, üretiminnormal ve egemen tipi haline gelemez.Sözde köylülerin kurtuluþ hareketinin sonucu, tarýmý serflerinzorunlu emeði yerine ücretli-emekçilerin yardýmý ile yürütmek zorundakalan Rus toprak sahipleri iki þeyden yakýnýyorlar: Birincisi, para-sermayekýtlýðýndan. Örneðin, daha ürün satýlmadan önce, tam da ilk koþulolan nakit para kýtlýðý varken oldukça çok büyük meblaðlarýn ücretliemekçilereödenmesi gerektiðini söylüyorlardý. Üretimin kapitalist biçimdeyürütülebilmesinden önce, özellikle ücretlerin ödenmesi için sermayeninpara þeklinde daima hazýr olmasý gerekir. Ama toprak sahipleri umudukesmemeliydiler. Ýnsan beklemeyi bilmeliydi; zamaný gelince sanayikapitalisti emri altýnda yalnýz kendisine ait parayý deðil, l’argent desautres’u** da bulacaktý.Ýkinci yakýnma daha da ilginçtir. Bu yakýnma, insanýn elinde parasýolsa bile her zaman yeter sayýda emekçi bulunmamasý yolundaydý.Nedeni þuydu ki, Rus çiftlik-emekçileri, köy topluluklarýnda topraðýn ortakmülkiyeti yüzünden, üretim araçlarýndan tamamen ayrýlmamýþlar vedolayýsýyla, sözcüðün tam anlamýyla henüz “serbest ücretli-emekçi” olamamýþlardý.Ama bu ücretli-emekçinin toplumsal ölçekte varlýðý, P–Miçin, paranýn metaya çevrilmesi, para-sermayenin üretken sermayeyedönüþtürülebilmesi için bir sine qua non’dur.***Bu nedenle, þurasý apaçýktýr ki, para-sermayenin dolaþým formülüP–M ... R ... M’–P’, ancak daha önceden geliþmiþ bulunan kapitalist üretimtemeli üzerinde sermaye dolaþýmýnýn doðal biçimidir; çünkü bu,toplumsal ölçekte bir ücretli-emekçiler sýnýfýnýn varlýðýný öngörür. <strong>Kapital</strong>istüretimin, yalnýz meta ve artý-deðer yaratmakla kalmayýp, ayný zamandagitgide artan ölçüde bir ücretli-emekçiler sýnýfýný yeniden-ürettiðini,ve doðrudan üreticilerin büyük çoðunluðunu bu sýnýfa kattýðýný görmüþ* <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Yedinci Kýsým. -Ed.** Baþkalarýnýn parasý. -ç.*** Zorunlu neden ya da olmazsa olmaz. -ç.38 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ulunuyoruz. Bunun gerçekleþtirilmesinin ilk koþulu, devamlý bir ücretliemekçilersýnýfýnýn varlýðý olduðu için, P–M ... R ... M’–P’, üretken sermayebiçiminde bir sermayeyi, yani üretken sermaye dolaþýmý biçiminiöngörür. [sayfa 44]<strong>II</strong>. ÝKÝNCÝ AÞAMAÜRETKEN SERMAYENÝN ÝÞLEVÝBizim burada incelediðimiz sermaye dolaþýmý, P–M dolaþýmý hareketiyle,paranýn metalara dönüþmesiyle, yani satýnalmayla baþlar.Dolaþýmýn, bu nedenle, karþýt bir baþkalaþým ile, M–P ile, metalarýn parayadönüþmesiyle, yani satýþla tamamlanmasý gerekir. Ama P–M


sermaye olmasý zorunluluðu vardýr. Öte yandan, ücretli-emekçilerin, budoðrudan üreticiler kitlesinin, E–P–M hareketini yerine getirebilmesi için,bunlarý daima gerekli geçim araçlarýný satýnalýnabilecek biçimde, yanimetalar þeklinde karþýlarýnda bulmalarý gerekir. Bu durum, meta biçimindekiürünlerin dolaþýmýnda ve ayný zamanda üretilen metalarýn hacmindeyüksek derecede bir geliþmeyi gerekli kýlar. Ücretli-emek aracýlýðýile üretim evrensel hale gelince, meta üretimi, genel üretim biçimi olmakdurumundadýr. Bu üretim biçimi bir kez genel durum alýnca, gittikçeartan toplumsal bir iþbölümünü birlikte getirir; yani belli bir kapitalisttarafýndan üretilen nesnelerde gitgide artan bir farklýlaþma olur ve birbirinitamamlayan üretim süreçleri baðýmsýz süreçler halinde bölünürler.P–ÜA, bu nedenle, P–E ile ayný ölçüde geliþir; yani, üretim araçlarý üretimimeta üretiminden, bu üretim araçlarýnýn mülkiyeti kime ait ise o ölçüdeayrýlmýþ olurlar. Ve üretim araçlarý artýk her meta üreticisi karþýsýnda,kendisinin üretmediði, ama kendi özel üretim süreci için satýn aldýðýmetalar olarak bulunurlar. Bunlar, baðýmsýz olarak çalýþtýrýlan ve onunüretim alanýndan tamamen ayrýlmýþ bulunan üretim kollarýndan gelirlerve bu nedenle de onun kendi dalýna satýnalýnmasý gerekli metalar olarakgirerler. Meta üretiminin maddi koþullarý, diðer meta üreticilerininürünleri olarak týpký metalar gibi gitgide artan ölçüde onun karþýsýnaçýkarlar. Ve kapitalistin, ayný ölçüde, para-kapitalist rolünü benimsemesigerekir; bir baþka deyiþle, sermayesinin, para-sermaye iþlevlerini yüklenmesinigerektiren boyutlar büyümüþtür.Öte yandan, kapitalist üretimin temel koþulunu doðuran aynýkoþullar, bir ücretli-iþçiler sýnýfýnýn varlýðý, her türlü meta üretiminin, kapitalistmeta üretimine geçiþini kolaylaþtýrýr. <strong>Kapital</strong>ist üretim geliþtikçe,çoðunluðu üreticilerin gereksinmelerini karþýlamak için kurulmuþ bulunanve ancak ürün fazlasýný metaya dönüþtüren diðer bütün eski üretimbiçimleri üzerinde ayýrýcý, bölücü bir etki yapar. <strong>Kapital</strong>ist üretim, baþlangýçta,görünüþte üretim biçimini etkilemeksizin, ürünlerin satýþýný ana[sayfa 46] amaç haline getirir. Örneðin, kapitalist dünya ticaretinin, Çin, Hindistan,Arap, vb. gibi uluslar üzerindeki ilk etkisi böyle olmuþtu. Ama,sonralarý, kök saldýðý her yerde kapitalist üretim, ya üreticilerin kendi çalýþmalarýya da yalnýzca ürün fazlasýnýn meta olarak satýlmasý üzerine dayananher çeþitten meta üretimini yok eder. <strong>Kapital</strong>ist üretim, önce metaüretimini genelleþtirir, sonra da yavaþ yavaþ bütün meta üretimini, kapitalistmeta üretimine dönüþtürür. 3Üretimin toplumsal biçimi ne olursa olsun, emekçiler ile üretimaraçlarý daima onun etmenleri olarak kalýrlar. Ama birbirlerinden ayrýlmalarýhalinde bu etmenlerden birisi ancak potansiyel olarak bulunabilir.Çünkü üretimin devamý için bunlarýn birleþmeleri zorunludur. Bu birleþmeningerçekleþtirildiði özgül biçim, toplum yapýsýnýn farklý ekono-3Elyazmasý V<strong>II</strong>’nin sonu. Elyazmasý VI’in baþlangýcý. -.E.40 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


mik devirlerini birbirinden ayýrýr. Þimdiki durumda, serbest iþçinin üretimaraçlarýndan ayrýlmasý, verilmiþ bulunan çýkýþ noktasýdýr, ve biz, nasýlve hangi koþullar altýnda bu iki öðenin kapitalistin elinde birleþtiðini, yanisermayesinin üretken varlýk biçimi olarak birleþtiðini görmüþ bulunuyoruz.Metalarýn kiþisel ve maddi yaratýcýlarý böylece biraraya getirildiktensonra giriþtikleri fiili süreç, üretim sürecinin kendisi, bu nedenle sermayeninbir iþlevi oluyor; niteliði ve özü, bu yapýtýn birinci cildinde ayrýntýlarýylatahlil edilen kapitalist üretim süreci oluyor. Meta üretimi ile uðraþanher giriþim, ayný zamanda, tür emek-gücü sömürme giriþimi haline geliyor.Ne var ki, yalnýz kapitalist meta üretimi, çað açýcý bir sömürü biçimihalini alýyor ve tarihsel geliþim seyri içersinde, emek-sürecinin örgütlenmesive teknikteki büyük geliþmeler yoluyla toplumun tüm ekonomikyapýsýný bütün eski çaðlarý, gölgede býrakacak þekilde kökündendeðiþtiriyor.Yatýrýlan sermaye-deðerin varlýk biçimleri olduklarýna göre, üretimaraçlarý ve emek-gücü, deðer ve dolayýsýyla artý-deðer üretme sürecisýrasýnda büründükleri farklý roller nedeniyle, deðiþmeyen ve deðiþensermaye halinde birbirlerinden ayrýlýrlar. Üretken sermayenin farklý öðeleriolarak bunlar, ayrýca, kapitalistin mülkiyetindeki üretim araçlarý,üretim süreci dýþýnda bile kendi sermayesi olarak kaldýðý halde, emekgücününyalnýz bu süreç içersinde bireysel sermayenin varlýk þeklinialmasý olgusu ile de birbirlerinden farklýdýrlar. Emek-gücü yalnýzca [sayfa47] satýcýsýnýn, ücretli-emekçinin elinde bir meta olduðu halde, ancak alýcýsýnýn,onun geçici bir süre için kullanma hakkýný satýnalanýn elinde sermayehalini alýr. Üretim araçlarý, emek-gücü, yani üretken sermayeninbu kiþisel varlýk biçimi kendilerinde somutlaþana kadar, üretken sermayeninmaddi biçimleri ya da üretken sermaye halini alamazlar. Ýnsanýnemek-gücü, niteliði gereði, üretim araçlarýndan daha fazla sermaye deðildir.Bunlar bu belirli toplumsal niteliði, ancak belli tarih içerisinde geliþmiþkoþullar altýnda kazanýrlar; týpký, ancak bu gibi koþullar altýnda para niteliðinindeðerli madenler ya da para-sermayenin para üzerine damgalanmasýgibi.Üretken sermaye, iþlevlerini yerine getirirken, daha yüksek deðerdebir ürünler kitlesine dönüþtürülmek amacý ile kendisini oluþturankýsýmlarý tüketir. Emek-gücü, salt onun organlarýndan birisi gibi hareketettiði için, üründeki artý-emeðin üretken sermayeyi oluþturan öðelerindeðerinin üzerinde yarattýðý deðer fazlalýðý da, gene sermayenin bir meyvesidir.Emek-gücünün artý-emek kýsmý, sermaye hesabýna harcananbedava emektir; böyle olduðu için de kapitaliste artý-deðer, kendisinehiç bir eþdeðer ödemeye malolmayan bir deðer oluþturur. Bu nedenleürün, yalnýz bir meta olmayýp, artý-deðer ile yüklü bir metadýr. Metaýndeðeri R + a’ya eþittir; yani metaýn üretiminde tüketilen üretken sermayeR ile, onun yarattýðý artý-deðer a’nýn toplamýna eþittir. Bu metaýn10.000 libre iplik olduðunu ve bu miktar ipliðin yapýmýnda tüketilen üre-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>41


tim araçlarýnýn deðerinin 372 sterlin, emek-gücünün deðerinin ise 50sterlin olduðunu kabul edelim. Eðirme süreci sýrasýnda, iplikçiler, ipliðe,emekleriyle tüketilen 372 sterlin deðerinde üretim aracýný katmýþlardýrve ayný zamanda harcadýklarý emek-gücü ile orantýlý olarak, diyelim 128sterlin miktarýnda yeni deðer yaratmýþlardýr. Böylece 10.000 libre iplik500 sterlinlik bir deðeri temsil etmektedir.<strong>II</strong>I. ÜÇÜNCÜ AÞAMA. M’–P’Metalar, artý-deðer yaratmýþ bulunan sermaye-deðerin –doðrudandoðruya üretim sürecinin kendisinden doðan– bir iþlevsel varlýk biçimiolarak meta-sermaye halini alýrlar. Meta üretimi, eðer bütün toplumdakapitalist biçimde yürütülüyorsa, bütün metalar, ister demir cevheri, isterBrüksel dantelasý, sülfürik asit ya da puro olsun, daha baþlangýçtameta-sermayenin [sayfa 48] öðeleri olurlar. Bir yýðýn meta arasýnda hangilerininnitelikleri gereði sermaye sýnýfýna girecekleri, hangilerinin ise sýradanmeta hizmetini görecekleri sorunu, skolastik ekonomi politiðin durupdururken icat ettiði sevimli dertlerden biridir.Meta biçimindeki sermaye, meta iþlevini yerine getirmek zorundadýr.Sermayeyi oluþturan mallar özellikle pazar için üretilmiþlerdir ve satýlmak,paraya dönüþmek, yani M–P sürecinden geçmek zorundadýrlar.Diyelim, kapitaliste ait meta, 10.000 libre pamuk ipliði olsun. Eðereðirme sürecinde tüketilen üretim araçlarýnýn deðeri 372 sterlin ise ve128 sterlinlik yeni deðer yaratýlmýþ ise, ipliðin 500 sterlinlik bir deðerivardýr ve bu ayný miktardaki fiyatýnda ifadesini bulmuþtur. Gene diyelimki, bu fiyat, M–P satýþý ile gerçekleþmiþ olsun. Peki bu basit meta dolaþýmhareketini ayný zamanda bir sermaye-iþlevi haline getiren þey nedir? Budolaþýmda hiç bir deðiþiklik olmamakta, ne metaýn kullaným niteliðinde–çünkü alýcýnýn eline o gene bir kullaným nesnesi olarak geçmektedir–ne de deðerinde bir deðiþiklik olmaktadýr; çünkü bu deðer, büyüklüktedeðil, yalnýzca biçimde bir deðiþme geçirmiþtir. O, baþlangýçta iplik biçimindevardý, þimdi ise para biçiminde vardýr. Böylece, ilk aþama P–M ileson aþama M–P arasýnda esaslý bir ayrým olduðu apaçýktýr. Orada, yatýrýlanpara, para-sermaye görevini yerine getirmektedir, çünkü, dolaþýmaracýlýðý ile, özgül bir kullaným-deðerinde metalara dönüþmüþtür. Buradaise metalar, sermaye niteliklerini, dolaþýmlarýna baþlamadan önce,üretim sürecindeki hazýr biçimiyle kendileriyle birlikte getirdikleri ölçüdeancak sermaye olarak hizmet edebilirler. Eðirme süreci sýrasýndaiplikçiler, 128 sterlin deðerinde iplik yaratmýþlardýr. Bu miktarýn, diyelim50 sterlini, kapitalist için yalnýzca emek-gücüne yatýrdýðý paranýn eþdeðerinitemsil eder, buna karþýlýk 78 sterlini –emek-gücünü sömürme derecesiyüzde 156 olduðu zaman– artý-deðeri oluþturur. 10.000 libre ipliðindeðeri, bu nedenle, önce, tüketilen üretken sermaye R deðeriniiçerir; bunun deðiþmeyen kýsmý 372 sterlin, deðiþen kýsmý 50 sterlin42 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


olup toplamý 422 sterlin, 8.440 libre ipliðe eþittir. Þimdi, üretken sermayeR’nin de-ðeri, onu oluþturan öðelerin deðeri M’ye eþittir ve bunlar P–Maþamasýnda kapitalistin karþýsýna satýcýlarýn ellerindeki metalar olarakçýkmýþlardýr.Ýkinci olarak, ipliðin deðeri, ayrýca 78 sterlinlik bir artý-deðeri [sayfa49] içermektedir ve bu 1.560 libre ipliðe eþittir. 10000 libre ipliðin deðerininifadesi olarak M, demek ki, M artý DM’dir ya da M artý M’deki birartýþtýr (bu artýþ 78 sterline eþittir) ve biz, buna, m diyeceðiz, çünkü bu,þimdi, ilk M deðer gibi ayný meta biçiminde vardýr. 10.000 libre ipliðin500 sterline eþit olan deðeri, bu nedenle M + m = M’ ile temsil edilir.10.000 libre ipliðin deðer ifadesi M’yi M’ haline getiren þey, ipliðin deðerininmutlak büyüklüðü (500 sterlin) deðildir; çünkü bu, diðer bir miktarmetaýn deðer ifadesi olan herhangi bir M’de olduðu gibi, kendindesomutlaþan emek miktarý ile belirlenir. Bu, onun nispi deðer-büyüklüðü,üretiminde tüketilen sermaye R’ye kýyasla deðer büyüklüðüdür. O, budeðer ile birlikte bir de üretken sermayenin saðladýðý artý-deðeri içerir.Onun deðeri daha büyüktür ve sermaye-deðerinin bu artý-deðer m kadarfazlasýdýr. 10.000 libre iplik, bu artý-deðer ile geniþlemiþ, zenginleþmiþsermaye-deðerin taþýyýcýsýdýr ve böyle olmasý, kapitalist üretim sürecininürünü olmasýndan ileri gelmektedir. M’ bir deðer-baðýntý ifade eder; üretilenmetalarýn deðerinin, bunlarýn üretimi için harcanan sermayenindeðerine olan baðýntýsýný ifade eder. Bir baþka deyiþle, bu metaýn deðerinin,sermaye-deðer ile artý-deðerden oluþtuðu olgusunu ifade eder.10.000 libre iplik, üretken sermaye R’nin dönüþmüþ bir biçimi olmasýnedeniyledir ki, meta-sermaye M’’nü temsil eder; demek oluyor ki,baþlangýçta ancak bu bireysel sermayenin dolaþýmýnda bulunan ya dayalnýzca sermayesinin yardýmý ili iplik üreten kapitalist için varolan biriliþki içersinde M’’nü temsil etmektedir. Deðer taþýyýcýsý niteliði içersinde10.000 libre ipliði meta-sermayeye çeviren þey, deyim yerindeyse, bir dýþiliþki deðil, yalnýzca bir iç iliþkidir. Ýplik, doðuþtan taþýdýðý kapitalist damgayý,deðerinin mutlak büyüklüðünde deðil nispi büyüklüðünde, yanikendi deðer büyüklüðünün, metaya dönüþmeden önce kendisinde somutlaþanüretken sermayenin taþýdýðý deðerle kýyaslanmasý ile açýða vurur.Öyleyse eðer bu 10.000 libre iplik, deðeri olan 500 sterline satýlýrsa,bu dolaþým hareketi kendi baþýna düþünüldüðünde M–P ile özdeþtir,yani deðiþmeyen bir deðerin, meta biçiminden para biçimine salt birdönüþümüdür. Ama, bireysel bir sermayenin dolaþýmýnda özel bir aþamaolarak ayný hareket, bir metada somutlaþan 422 sterlinlik bir sermayedeðerile, gene ayný metada somutlaþan 78 sterlinlik bir artý-deðerin [sayfa50] gerçekleþmesidir. Yani bu, M’–P’ hareketini temsil eder, meta-sermayenin,meta-biçiminden para-biçime dönüþmesidir. 4M’’nün iþlevi artýk bütün metalarýn iþlevidir; yani kendini paraya4Elyazmasý VI’nin sonu. Elyazmasý V’in baþlangýcý. -.E.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>43


dönüþtürmek, satýlmak, M–P dolaþým aþamasýndan geçmektir. Þimdigeniþlemiþ bulunan sermaye, meta-sermaye biçiminde kaldýðý, pazardahareketsiz durduðu sürece üretim süreci de hareketsiz durumdadýr. Metasermaye,ne ürün yaratýcýsý, ne de deðer yaratýcýsý olarak hareket etmektedir.Belli bir sermaye-deðer, çok farklý derecelerde ürün ve deðeryaratýcýsý olarak hizmet eder ve yeniden-üretimin boyutlarý, bu sermayenin,meta-biçimden sýyrýlarak para-biçime bürünmesinin özel hýzýna yada satýþýnýn süratine baðlý olarak büyüyecek ya da daralacaktýr. Belli birsermayenin etkinlik derecesinin üretkenlik sürecinin olanaklarýna baðlýbulunduðu ve bunun da bir ölçüde kendi deðer büyüklüðünden baðýmsýzolduðu birinci ciltte gösterilmiþti.* Burada ise, dolaþým sürecinin, sermayenindeðer büyüklüðünden baðýmsýz yeni güçleri harekete geçirdiðive onun etkinlik derecesini, geniþlemesini ve daralmasýný belirlediði görülüyor.Metalar kitlesi M’ geniþlemiþ sermayenin taþýyýcýsý olarak ayrýcabütünüyle M’–P’ baþkalaþýmýndan geçmek zorundadýr. Satýlan miktarburada baþlýca belirleyicidir. Tek bir meta, burada yalnýzca toplam kitlenintamamlayýcý kýsmý sayýlýr. 10.000 libre iplikte 500 sterlinlik deðermevcuttur. Eðer kapitalist ancak 7.440 libreyi deðeri olan 372 sterlinesatmayý baþarmýþ ise, yalnýz deðiþmeyen sermayesinin deðerini, harcananüretim araçlarýnýn deðerini yerine koymuþ olur. Eðer 8.440 libresatarsa yalnýzca yatýrýlan toplam sermaye-deðeri elde eder. Biraz artý-deðergerçekleþtirmek için daha fazla satmasý, 78 sterlinlik (1.560 librelikipliðin) tüm artý-deðeri gerçekleþtirmek için ise 10.000 librenin hepsinisatmasý gerekir. Para olarak 500 sterlinde, yalnýzca sattýðý metaýneþdeðerini almýþ olur. Dolaþým içersinde bu alýþveriþi, yalnýzca M–P’dir.Eðer emekçilerine ücret olarak 50 sterlin yerine 64 sterlin öderse, artýdeðeri,78 yerine ancak 64 sterlin olur ve sömürü derecesi yüzde 156yerine yalnýzca yüzde 100 olacaktýr. Ama ipliðin deðeri deðiþmeyecektir;yalnýz deðeri oluþturan kýsýmlar arasýndaki baðýntý farklý olacaktýr. [sayfa 51]Dolaþým hareketi M–P, gene, 10.000 libre ipliðin, deðeri olan 500 sterlinesatýþýný temsil edecektir.M’, M + m’ye (ya da 422 artý 78 sterline) eþittir. M, üretken sermayeR’nin deðerine eþittir ve bu da P’nin deðerine, P–M hareketindeyatýrýlan paraya, örneðimizde 422 sterlin tutan üretim öðelerinin satýnalýnmasý için harcanan paraya eþittir. Eðer metalar kitlesi deðeri üzerindensatýlmýþ ise M 422 sterline, m 78 sterline, l.560 libre ipliðin artý-üründeðerine eþittir. Eðer biz m’yi para olarak ifade ederek p dersek, M’–P’= (M + m) – (P + p) ve böylece P–M ... R ... M’–P’ dolaþýmý geniþlemiþbiçimiyle, P–M< ... R ... (M + m) – (P + p) ile temsil edilir.Ýlk aþamada kapitalist, tüketim mallarýný, gerçek anlamda meta* Bkz: <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Yedinci Kýsým, Yirmidördüncü Bölüm, DördüncüKesim, s. 615-625. -ç.44 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


pazarý ile emek pazarýndan alýr. Üçüncü aþamada tekrar metalarý gerisürer ama yalnýz tek bir pazara, gerçek anlamda meta pazarýna. Ne varki, onun pazardan metalarý aracýlýðý ile, ilk kez oraya sürdüðünden dahabüyük bir deðeri geriye almasýnýn nedeni, yalnýzca pazardan ilk kez çektiðindendaha fazla bir meta-deðeri oraya geri sürmesinden ileri gelir.Pazara, o, P deðerini sürer ve oradan eþdeðeri M’yi çeker; tekrar orayaM + m’yi sürer ve onun eþdeðeri P + p’yi çeker.P, örneðimizde, 8.440 libre ipliðin deðerine eþitti. Ama o, pazara10.000 libre sürer ve dolayýsýyla oradan çektiðinden daha büyük bir deðeritekrar sürmüþ olur. Öte yandan, pazara bu çoðalmýþ deðeri sürmesinintek nedeni, üretim sürecinde emek-gücünü sömürerek (ürünün,artý-ürün diye ifade edilen bir kýsmý olarak) artý-deðer yaratmýþ olmasýdýr.Ýþte bu sürecin ürünleri olmalarý nedeniyledir ki, metalar kitlesi,meta-sermaye, geniþlemiþ sermaye-deðer taþýyýcýsý halini alýrlar. M’–P’,hareketi ile hem yatýrýlmýþ sermaye-deðer ve hem de artý-deðergerçekleþtirilmiþ olur. Her ikisinin de gerçekleþmesi, bir dizi satýþlarla yada M’–P’ ile ifade edilen tüm metalar kitlesinin toptan satýþý ile ayný andaolmuþtur. Ne var ki, ayný M’–P’ dolaþým hareketi, sermaye-deðer içinayrýdýr, artý-deðer için ayrýdýr, çünkü bunlardan herbirisi için dolaþýmlarýnýnfarklý bir aþamasýný, dolaþým alanýnda geçirmek zorunda olduklarý birdizi baþkalaþýmýn farklý bir kesimini ifade eder. Artý-deðer, m, ancaküretim süreci sýrasýnda dünyaya gelmiþtir. Meta pazarýnda, ilk kez, metalarbiçiminde ortaya çýkmýþtýr. Bu onun ilk dolaþým biçimidir; m–phareketi ilk dolaþým hareketi ya da karþýt dolaþým [sayfa 52] hareketi, yanitersine baþkalaþým p–m ile tamamlanacak olan ilk baþkalaþýmýdýr. 5Ayný M’–P’ dolaþým hareketinde sermaye-deðer M’nin yaptýðý, veonun için M–P dolaþým hareketini oluþturan dolaþýmda –M burada R’ye,yani ilk yatýrýlan P’ye eþittir– durum farklýdýr. Sermaye-deðer, ilk dolaþýmhareketini, P, para-sermaye biçiminde açmýþtýr ve M–P hareketi ile aynýbiçime dönmektedir. Bu nedenle, iki karþýt dolaþým aþamasýndan, önceP–M sonra M–P aþamasýndan geçmiþtir ve kendini dairesel hareketineyeni baþtan baþlayabileceði biçimde bir kez daha bulmuþtur. Artý-deðeriçin, meta-biçime, para-biçime ilk dönüþümü oluþturan þey, sermayedeðeriçin kendi dönüþünü, ya da ilk para-biçime tekrar dönüþümüoluþturur.P–M< hareketi ile para-sermaye, eþdeðer bir metalar kitlesine,E ve ÜA’ya dönüþmüþtür. Bu metalar artýk meta iþlevini, satýlacak nesnelerolma iþlevini yerine getirmezler. Bunlarýn deðerleri þimdi artýk onlarýsatýnalan kapitalistin elindedir ve onun üretken sermayesi R’nin deðerinitemsil eder. Ve, R’nin iþlevi içersinde, üretken tüketim ile, üretim5Sermaye-deðer ile artý-deðeri ne kadar ayýrýrsak ayýralým bu doðrudur. 10.000 libre iplikl.560 libre iplik ya da 78 sterlinlik artý-deðer içerir; ayný þekilde bir libre ya da bir þilinlik iplik2.496 ons iplik ya da l.872 penilik artý-deðer içerir.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>45


araçlarýndan maddeten farklý bir tür metaya, deðeri yalnýz korunmuþolmakla kalmayan 422 sterlinden 500 sterline artan ipliðe dönüþmüþolur. Bu gerçek, baþkalaþým aracýlýðý ile, ilk aþamada P–M hareketindepazardan alýnan metalarýn yerini farklý özde ve deðerde metalar almýþtýrve bunlar, artýk, meta iþlevini yerine getirmek, paraya dönüþmek vesatýlmak durumundadýrlar. Üretim süreci, bu nedenle, bu noktaya kadaryalnýzca ilk evresi, P–M hareketi tamamlanan sermaye-deðerin dolaþýmsürecinin kesintiye uðramasý gibi görünür. M, ikinci ve tamamlayýcý M–Pevresinden, öz ve deðer olarak deðiþiklikten sonra geçmiþ olur. Amakendi baþýna ele alýndýðýnda sermaye-deðeri ilgilendirdiði kadarýyla, üretimsürecinde, yalnýzca kullaným-biçiminde bir deðiþiklik olmuþtur. Eskiden422 sterlin deðerinde E ve ÜA biçimindeyken, þimdi, 422 sterlindeðerinde ya da 8.440 libre iplik biçiminde vardýr. Demek ki, biz, artýdeðerdenayrý olarak, sermaye-deðerin yalnýzca iki dolaþým evresinidüþünürsek, onun, 1° P–M ve 2° M–P aþamalarýndan geçtiðini ve ikinciM’nin ilk [sayfa 53] M ile ayný deðerde olduðu halde farklý bir kullanýmbiçiminesahip bulunduðunu görürüz. Þu halde, burada metaýn iki kezve karþýt yönlerde yer deðiþtirmesinden ötürü –paradan metaya ve metadanparaya dönüþmesi– para biçiminde yatýrýlan deðerin kendi parabiçimine dönüþmesini, yani tekrar paraya çevrilmesini gerekli kýlan birdolaþým biçiminden, P–M–P evresinden geçer.Ýkinci ve son baþkalaþýmý, para olarak yatýrýlan sermaye-deðerinpara-biçime dönüþünü oluþturan ayný M’–P’ dolaþým hareketi, artý-deðeriçin –meta-sermaye ile birlikte doðan ve onun para-biçime dönüþmesiile birlikte gerçekleþen artý-deðer için– ilk baþkalaþýmý, meta-biçimdenpara-biçime dönüþmesini, M–P, ilk dolaþým evresini temsil eder.Buna göre, burada, bizim yapmamýz gereken iki tür gözlem vardýr.Önce, sermaye-deðerin ilk para-biçime son olarak dönüþmesi, metasermayeninbir iþlevidir. Sonra, bu iþlev, artý-deðerin kendi ilk metabiçimden,para-biçime ilk dönüþümünü içerir. Demek ki, para-biçimburada çifte bir rol oynamaktadýr. Bir yandan, baþlangýçta para olarakyatýrýlan deðerin geri döndüðü bir biçim oluyor; yani süreci baþlatandeðerin biçimine bir dönüþ oluyor. Öte yandan ise, baþlangýçta dolaþýmameta-biçimde giren bir deðerin ilk dönüþmüþ biçimi oluyor. Eðer metasermayeyioluþturan metalar, varsaydýðýmýz gibi, deðerleri üzerinden satýlýrsa,M artý m eþdeðeri olan P artý p’ye dönüþür. Gerçekleþmiþ olanmeta-sermaye, þimdi kapitalistin elinde þu biçimde bulunur : P artý p(422 sterlin artý 78 sterlin = 500 sterlin). Sermaye-deðer ile artý-deðer,þimdi para biçiminde, evrensel eþdeðer biçiminde vardýr.Sürecin sonunda sermaye-deðer, böylece, sürece girdiði biçimitekrar alýr ve para-sermaye olarak þimdi artýk yeni bir süreci açabilir vebu süreçten geçebilir. Bu sürecin baþlangýç ve son biçimleri para-sermayeP biçimlerinde olduðu için, biz, bu biçimde dolaþým sürecine,para-sermayenin dolaþýmý diyoruz. Sürecin sonunda deðiþmiþ bulunan,46 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


içim deðil, yalnýzca yatýrýlan deðerin büyüklüðüdür.P artý p, belli büyüklükte bir para miktarýndan, örneðimizde 500sterlinden baþka bir þey deðildir. Ama, gerçekleþmiþ meta-sermaye olaraksermayenin dolaþýmý sonucu bu para miktarý, sermaye-deðer ileartý-deðeri içerir. Ve bu deðerler, artýk, [sayfa 54] iplikte olduðu gibi ayrýlmazbiçimde birleþmiþ durumda olmayýp yanyana durmaktadýrlar. Satýþlarýher ikisine de baðýmsýz bir para-biçim vermiþtir; bu paranýn 211 / 250’si 422sterlinlik sermaye-deðeri temsil eder ve 30 / 250’si 78 sterlinlik artý-deðerioluþturur. Meta-sermayenin gerçekleþmesiyle meydana gelen bu ayrýlmanýnþimdi deðineceðimiz yalnýzca biçimsel bir içeriði yoktur. Sermayeninyeniden-üretimi sürecinde, p’nin bütünüyle ya da kýsmen P ilebirleþmesine ya da ona hiç katýlmamasýna, yani yatýrýlmýþ bulunan sermaye-deðerinbir parçasý olarak iþlevine devam edip etmemesine baðlýolarak bu ayrýlýk önemli hale gelir. Hem p ve hem de P, birbirlerindentamamen farklý dolaþým süreçlerinden geçebilirler.Sermaye P’’nde ilk biçimi olan P’ye, para-biçimine dönmüþtür vebu biçim içersinde sermaye olarak maddeleþmiþtir.Her þeyden önce bir nicelik farký vardýr. P iken 422 sterlin idi,þimdi P’ olarak 500 sterlindir. Bu fark, hareketi yalnýz üç nokta ile belirtilendolaþýmýn nicel bakýmýndan farklý uçlarý P ... P’ ile ifade edilmiþtir.P’>P, ve P’–P = a, artý-deðerdir. Bu dairesel P ... P’ hareketinin sonucuolarak, þimdi yalnýzca P’ kalmýþtýr; oluþum sürecinin kendi içersindeyokolup gittiði bir üründür. P’, þimdi ona varlýk kazandýran harekettenbaðýmsýz, kendi baþýna vardýr. Hareket yokolup gitmiþtir, onun yerineþimdi P’ vardýr.Ama P ile p’nin toplamý olan P’, yani yatýrýlan 422 sterlinlik sermayeile bundaki 78 sterlinlik artýþýn toplamý olan 500 sterlin, ayný zamandabir nitel baðýntýyý da temsil eder; oysa bu nitel baðýntý ancak birve ayný miktarýn parçalarý arasýndaki bir baðýntý olduðu için nicel birbaðýntýdýr. Þimdi ilk biçimi içersinde (422 sterlin) bir kez daha bulunanyatýrýlan sermaye P, gerçekleþmiþ sermaye olarak vardýr. Yalnýz kendinieski durumuyla korumakla kalmamýþ, ayný zamanda p gibi (78 sterlin)bir biçim içersinde farklýlaþarak kendini sermaye olarak gerçekleþtirmiþtir;onunla olan baðýntýsý, kendindeki bir artýþ, kendinin bir meyvesi, kendinindoðurduðu bir çoðalma ile olan iliþki gibidir. Deðer yaratmýþ olan birdeðer olarak gerçekleþmiþ olduðu için, sermaye olarak gerçekleþmiþtir.P, bir sermaye baðýntý olarak vardýr. P, artýk salt para olarak görünmemekte,kendini geniþleten bir deðer olarak ifade edilen, yani kendi kendinigeniþletme, sahip olduðundan daha yüksek bir deðer doðurma [sayfa55] özelliðini taþýyan para-sermaye rolünü açýkça oynamaktadýr. P, yaratmýþolduðu, nedeni olduðu için kendisinin sonucu olan, kendi eseri P’’nünöteki kýsmý ile baðýntýsýndan dolayý sermaye halini almýþtýr. Böylece P’,sermaye baðýntýsý ifade eden, kendi içersinde farklýlaþmýþ, iþlevsel (kavramsal)yönden ayrýlmýþ bir deðerler toplamý olarak ortaya çýkar.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>47


Ama bu, kendisinin sonucu olduðu süreç hiç iþe karýþmaksýzýnyalnýzca bir sonuç olarak ifade edilmiþtir.Bu durumuyla deðerin kýsýmlarý, farklý mallarýn, somut nesnelerin,yani çeþitli kullaným biçimleri ve dolayýsýyla farklý metalarýn –deðerinsalt kýsýmlarý olarak onlarla birlikte ortaya çýkmayan bir fark– deðerleridýþýnda birbirlerinden nitelikçe farklý deðillerdir. Parada, metalar arasýndakibütün farklar yokolur, çünkü para hepsinde ortak eþdeðer biçimidir.500 sterlin tutarýnda bir para miktarý, yalnýzca herbiri 1 sterlin olantekdüze öðelerden oluþmuþtur. Kökenindeki ara baðlar bu para miktarýnýnyalýn varlýðýnda silinip yokolduðu ve sermayeyi oluþturan farklý kýsýmlararasýndaki özgül farklarýn bütün izleri üretim sürecinde kaybolupgittiði için, þimdi, yalnýz yatýrýlmýþ sermaye, 422 sterline eþit ana paranýnkavramsal biçimi ile, 78 sterlinlik fazla deðer arasýnda bir fark vardýr. P’diyelim 110 sterline eþit olsun ve bunun 100 sterlini ana sermaye P’ye,10 sterlini de artý-deðer a’ya eþit olsun. 110 sterlinlik tutarý oluþturan buiki kýsým arasýnda mutlak bir türdeþlik olup kavramsal hiç bir ayrýmbulunmaz. Bu tutarýn herhangi bir 10 sterlini daima 110 sterlinlik toplamtutarýn 1 / 11’ini oluþturur ve bu miktar yatýrýlan 100 sterlinlik sermayenin1/ 10’u olabileceði gibi, onun üzerindeki 10 sterlin de olabilir. Ana para ilefazla tutar, sermaye ile artý-tutar, bu nedenle, toplam tutarýn kesirli parçalarýolarak ifade edilebilir. Örneðimizde 10 / 11ana parayý, yani sermayeyi,1 / 11artý-tutarý oluþturur. Bu yüzden de, gerçekleþen sermaye, para ifadesiiçinde sürecin sonunda, sermaye baðýntýsýnýn irrasyonel bir ifadesiolarak görülür.Aslýnda bu, M’ (M artý m) ifadesine de uygulanýr. Ama arada þufark vardýr: M ve m’nin yalnýzca ayný türdeþ metalar kitlesinin orantýlýdeðer kýsýmlarý olan M’, doðrudan ürünü olduðu, kendi kökeni R’yi gösterir,oysa doðrudan dolaþýmdan çýkarýlan bir biçim olan P’’nde R ileolan dolaysýz baðýntý kaybolmuþtur. [sayfa 56]P’’nde bulunan, ana para ile artan meblað arasýndaki irrasyonelfark, P ... P’ hareketinin sonucunu ifade etmesi yönünden, para-sermayeolarak tekrar aktif olarak iþlemeye baþlayýp da geniþlemiþ sanayisermayesinin para ifadesi olarak sabit olmaktan çýkar çýkmaz ortadankalkar. Para-sermayenin dolaþýmý hiç bir zaman P’ ile baþlayamaz (oysaþimdi P’, P’nin görevini yerine getirmektedir): Ancak P ile baþlayabilir;yani hiç bir zaman sermaye baðýntýnýn bir ifadesi olarak baþlayamaz,yalnýzca sermaye-deðerin bir yatýrýlma biçimi olarak baþlayabilir. 500,terlin, tekrar a üretmek için sermaye olarak bir defa daha yatýrýlýr yatýrýlmaz,bir geriye dönüþ noktasý deðil, bir çýkýþ noktasý oluþturur 422 sterlinliksermaye yerine þimdi 500 sterlinlik bir sermaye yatýrýlmýþtýr. Bu,öncekinden daha fazla para, daha fazla sermaye-deðerdir, ama onuoluþturan iki kýsým arasýndaki baðýntý kaybolmuþtur. Gerçekten de, 422sterlin yerine 500 sterlinlik bir tutar, sermaye olarak baþlangýçta hizmetedebilirdi.48 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


P’ olarak ortaya çýkmak para-sermayenin aktif bir iþlevi deðildir;P’ olarak ortaya çýkmak daha çok M’’nün bir iþlevidir. Basit meta dolaþýmýndabile, önce M 1-P, sonra P–M 2’de para P, ikinci hareket P–M 2’yekadar aktif olarak kendini göstermez. P biçiminde ortaya çýkýþý yalnýzcailk hareketin sonucudur, ve bu nedenle ancak o zaman M’nin dönüþmüþbiçimi olarak görülür. Gerçekte, P’’nde bulunan sermaye baðýntýsý, parçalarýndanbirisi sermaye-deðerin, diðeri bu deðer artýþý, sürekli yinelenenP ... P’ dolaþýmýyla P’’nün, birisi sermaye dolaþýmý, diðeri artý-deðerdolaþýmý olmak üzere iki dolaþýma ayrýlmasý ölçüsünde iþlevsel bir önemkazanýr. Dolayýsýyla bu iki kýsým, yalnýz nicelikçe deðil, ayný zamandanitelikçe de P’nin p’den farklý iþlevlerini yerine getirirler. Ama tek baþýnaalýndýðýnda P ... p’ kapitalistin tükettiði þeyi içermeyip yalnýzca sermayeninkendini geniþletmesini ve, durmadan yenilenen para-sermaye yatýrýmlarýnýndönemsel büyümesi biçiminde kendini gösteren birikimi içerir.P’ eþittir P artý p, sermayenin irrasyonel biçimi olmakla birlikte,ayný zamanda bu, yalnýzca, gerçekleþmiþ biçimi içersinde, para üretmiþolan para biçimi içersinde para-sermayedir. Ama bu, para-sermayeninilk aþamadaki, P–M< hareketindeki iþlevinden farklýdýr. Bu ilk aþamadaP, para olarak dolaþýr. [sayfa 57] Para-sermaye iþlevlerini yüklenmesininnedeni, ancak bu para durumundayken para-iþlevini yerine getirebilmesi,kendisini R’nin öðelerine, karþýsýnda metalar olarak duran E ve ÜA’yaçevirebilmesidir. Bu dolaþým hareketinde ancak para olarak iþlevyapmaktadýr. Ne var ki, bu hareket, sermaye-deðerin süreç içersindekiilk aþamasý olduðu için, satýn alýnmýþ bulunan E ve ÜA metalarýnýn özgülkullaným biçimleri nedeniyle, ayný zamanda para-sermayenin bir iþlevidir.Buna karþýlýk, sermaye-deðer, P ile, P’nin doðurduðu artý-deðer p’denoluþan P’, kendisini geniþleten sermaye-deðerin ifadesi olup, sermayenintüm dolaþýmýnýn amacý, sonucu ve iþlevidir. Bu sonucu, gerçekleþmiþpara-sermaye olarak para biçiminde ifade etmesi olgusu sermayeninpara-biçimde, para-sermaye olmasýndan deðil, tam tersine, onun parasermayebiçiminde olmasýndan, sermayenin süreci bu biçim içersindebaþlatmasýndan, para-biçimde yatýrýlmýþ olmasýndan ileri gelir. Bununtekrar para-biçime çevrilmesi, gördüðümüz gibi, para-sermayenin deðilmeta-sermayenin M’ bir iþlevidir. P ile P’ arasýndaki farka gelince, bu (p)yalnýzca m’nin para-biçimi, M’deki artýþtýr. P’’nün P artý p’den oluþmasýnýntek nedeni M’’nün M artý m’den oluþmasýdýr Bu nedenle, M’’ndeki bufark, ve sermaye-deðer ile onun doðurduðu artý-deðer arasýndaki baðýntý,her ikisi de P’’ne, yani deðerin her iki kýsmýnýn da baðýmsýz olarakyüzyüze geldikleri ve bunun için de ayrý ve farklý görevlerde kullanýlabilecekleribir para miktarýna dönüþmeden önce vardýr ve bu ifade edilmiþtir.P’ yalnýzca M’’nün gerçekleþmesinin bir sonucudur. P’’nün veM’’nün her ikisi de kendisini geniþleten sermaye-deðerin yalnýzca farklýbiçimleridir; birisi meta-biçim, diðeri para-biçimdir. Her ikisinde de or-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>49


tak olan þey, kendilerini geniþleten sermaye-deðer olmalarýdýr. Bu baðýntý,yalnýzca bir para miktarýnýn ya da bir meta-deðerin iki kýsmý arasýndakibaðýntýnýn irrasyonel biçimi olarak ifade edildiði halde,sermaye-deðer, burada, artý-deðer ile, ve sermaye-deðerin aracýlýðý ileelde edilen ve ondan farklý olan ürün ile birarada bulunduðu için herikisi de mad- deleþmiþ sermayedir. Sermayenin, kendi ürettiði artý-deðerile baðýntýsý ve karþýtlýðý içersinde, dolayýsýyla kendini geniþleten deðerinifadeleri olarak P’ ile M’ aynýdýrlar ve ayný þeyi yalnýzca farklý biçimleriçersinde ifade ederler. Bunlar para-sermaye ve meta-sermaye olarakdeðil, para ve meta [sayfa 58] olarak birbirlerinden farklýlaþýrlar. Kendinigeniþleten deðeri, sermaye olarak hareket eden sermayeyi temsil ettiklerisürece, bunlar ancak sermaye-deðerin deðer doðurduðu biricikiþlev olan üretken sermaye iþlevinin sonucunu ifade ederler. Ýkisinde deortak olan þey, her ikisinin de, para-sermayenin de meta-sermayeninde, sermayenin varlýk biçimleri olmalarýdýr. Birisi para-biçimde, diðerimeta-biçimde sermayedir. Bu duruma göre bunlarý birbirlerinden ayýrankendilerine özgü iþlevler, para iþlevi ile meta iþlevi arasýndaki farklardanbaþka bir þey olamaz. <strong>Kapital</strong>ist üretim sürecinin dolaysýz ürünü olanmeta-sermaye kökeninin izlerini taþýdýðý için daha rasyoneldir ve dahakolay anla- þýlýr; oysa para-sermayede bu sürecin bütün izleri silinmiþtir,týpký genellikle metalarýn bütün özel kullaným-biçimlerinin parada kaybolupgitmesi gibi. Bu nedenle P’, ancak, bizzat meta-sermaye olarak iþgördüðü, ürünün dönüþmüþ biçimi olmak yerine üretken sürecin doðrudanbir ürünü olduðu zaman, yani para malzemesinin kendisinin üretimindekendi acayip biçimini kaybeder. Örneðin altýn üretiminde formül,P–M< ... R ... P’ (P artý p) olacaktýr; burada P’ meta ürün olarak görünür,çünkü R, para-sermaye ilk P’de, altýnýn üretim öðeleri için yatýrýlandandaha fazla altýn saðlar. Bu durumda, P ... P’ (P artý p) ifadesininirrasyonel niteliði ortadan kalkar. Burada, bir para miktarýnýn bir kýsmý,ayný para miktarýnýn diðer bir kýsmýnýn anasý olarak ortaya çýkar.IV. BÝR TÜM OLARAK DOLAÞIMPazardan satýn alýnan E ve ÜA metalarýnýn, üretken sermayeninmaddi ve deðer öðeleri olarak tüketildiði ilk evresi, P–M< sonunda,dolaþým sürecinin R tarafýndan kesintiye uðratýldýðýný görmüþ bulunuyoruz.Bu tüketimin ürünü, öz ve deðer bakýmýndan deðiþmiþ yeni bir meta,M’’dür. Kesintiye uðramýþ dolaþým süreci P–M’nin, M–P ile tamamlanmasýgerekir. Ama bu ikinci ve tamamlayýcý dolaþým evresinin taþýyýcýsý,ilk M’den öz ve deðer olarak farklý bir meta olan M’’dür. Dolaþým dizisi,demek ki, 1° P–M 1; 2° M 2'–P’ olarak görülür: burada, birinci meta M 1’inikinci evresinde yerini, daha büyük deðerde ve farklý kullaným-biçimindediðer bir meta M2 almýþtýr ve bu, üretken sermaye R’nin varlýk biçimleriolan M’nin öðelerinden M’’nün üretimi, R’nin iþlev yapmasýnýn neden50 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


[sayfa 59] olduðu kesinti sýrasýnda olmuþtur. Bununla birlikte, sermayeninkarþýmýza çýktýðý ilk görünüþ biçimi (Buch I, Kap. IV, 1),* yani P–M–P’(açýlmýþ olarak: 1° P–M; 2° M 1–P’), ayný metaý iki kez göstermektedir.Her iki seferde de paranýn birinci evrede dönüþtüðü, ikinci evrede isedaha fazla paraya çevrildiði ayrý metadýr. Bu esaslý farka karþýn her ikidolaþýmda þu kadarý ortaktýr: ilk evrelerinde para metalara dönüþmüþtür,ikincisinde metalar paraya; ilk evrede harcanan para ikincisinde geridönmüþtür. Bir yandan, her ikisinde de paranýn çýkýþ noktasýna geri akýþýortaktýr, öte yandan da, geri dönen paranýn yatýrýlan paraya göre fazlaoluþu. Bu yönden P–M–P’ genel formülü, P’–M ... M’–P’ formülünü içerir.Ayrýca, her seferinde, ayný anda varolan deðerlerin eþit büyüklüktekimiktarlarý, dolaþýma dahil iki baþkalaþým da, P–M ve M’–P’’nde karþýkarþýya gelirler ve birbirlerinin yerini alýrlar. Deðer deðiþikliði, R’ninbaþkalaþýmýna, üretim sürecine özgüdür; böylece, o, dolaþýmýn yalnýzcabiçimsel baþkalaþýmýna göre, gerçek bir sermaye baþkalaþýmý olarakortaya çýkar.Þimdi de, toplam hareketi, P–M ... R ... M’–P’’nü ya da onun dahaaçýlmýþ biçimini, P–M< ... R ... M’ (M +m)–P’ (P + p) formülünü gözdengeçirelim. Sermaye, burada, birbirine baðlý ve birbirine baðýmlý birdizi dönüþümden, sürecin tümü kadar evreyi ya da aþamayý oluþturanbir dizi baþkalaþýmdan geçen bir deðer olarak görülür. Bu evrelerin ikisidolaþým alanýna, birisi üretim alanýna aittir. Bu evrelerin herbirinde sermaye-deðerinfarklý bir biçimi ve buna tekabül eden farklý ve özel bir iþlevivardýr. Bu hareket içersinde yatýrýlan deðer, yalnýz kendisini korumaklakalmaz, büyür, büyüklük olarak artar. Sonuçta, tamamlayan aþamada,tüm sürecin baþlangýcýndaki ayný biçime döner. Tümüyle bu süreç, bunedenle, devreler halinde hareket eden bir süreç oluþturur.Sermaye-deðerin, dolaþýmýnýn çeþitli aþamalarýnda büründüðü ikibiçim, para-sermaye ve meta-sermayedir. Üretim aþamasýna iliþkin biçimise üretken sermayedir. Toplam devresi sýrasýnda bu biçimlere bürünen,bunlardan sýyrýlan ve herbirinde o özel biçime ait iþlevleri yerine getirensermaye, sanayi sermayesidir; sanayi, burada, kapitalist temele göre yürütülenbütün sanayi kollarýný kapsayan bir anlamda kullanýlmýþtýr. [sayfa60]Para-sermaye, meta-sermaye ve üretken sermaye, bu nedenle,iþlevleri, birbirinden ayrýlmýþ ayný biçimde baðýmsýz sanayi kollarýnýn içeriðinioluþturan baðýmsýz sermaye türlerini ifade etmezler. Burada, onlar,yalnýzca, sanayi sermayesinin birbiri ardýna her üçüne de büründüðüözel iþlevsel biçimleri belirtirler.Sermaye, devresini normal olarak, ancak, çeþitli evreleri kesintisizbirbirine geçtiði sürece belirlemiþ olur. Eðer sermaye, ilk P–M evresindekalýrsa, para-sermaye, para-yýðmanýn katý biçimini alýr; eðer üretim* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Dördüncü Bölüm. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>51


evresinde durursa, üretim araçlarý bir yanda iþlemeden öylece yatar, öteyanda da emek-gücü kullanýlmadan kalýr; yok eðer sermaye, son evresiM’–P’’nden öteye geçmezse, satýlmamýþ metalar yýðýn halinde birikir vedolaþýmýn akýþý týkanýr.Bununla birlikte, devrenin bizzat sermayenin çeþitli evrelerindebelli bir süre sabit kalmasýný zorunlu kýlmasý eþyanýn niteliði gereðidir.Sanayi sermayesi her evresinde belli bir biçime baðlanmýþtýr: para-sermaye,üretken sermaye, meta-sermaye. Her özel biçime tekabül edeniþlevi yerine getirmeksizin, yeni bir dönüþüm evresine girebileceði biçimialamaz. Bunu açýklýða kavuþturmak için, biz, örneðimizde, üretimaþamasýnda yaratýlan meta miktarýnýn sermaye-deðerinin, baþlangýçtapara biçiminde yatýrýlan deðerler toplamýna eþit olduðunu kabul ettik; yada baþka bir deyiþle, para biçiminde yatýrýlan tüm sermaye-deðerin biraþamadan bir sonrakine olduðu gibi geçtiðini varsaydýk. Ama daha öncede gördüðümüz gibi (Buch I, Kap. VI)* deðiþmeyen sermayenin bir kýsmý,gerçek anlamýyla emek araçlarý (örneðin makineler), ayný üretimsürecini þu ya da bu ölçüde yineleyerek devamlý yeniden hizmet halindedirler,yani deðerlerini parça parça ürüne aktarýrlar. Bu durumun, sermayenindairesel hareketini ne ölçüde deðiþtirdiði daha sonragörülecektir. Þimdilik þu kadarýyla yetinelim: Örneðimizde, 422 sterlintutarýndaki üretken sermaye deðeri yalnýz fabrika binalarýnýn, makinelerinvb. ortalama yýpranma ve aþýnmasýný içeriyordu; yani yalnýzca bunlarýn,10.600 libre pamuðun 60 saatlik bir haftalýk eðirmenin ürününü temsileden 10.000 libre ipliðe dönüþmesinde ipliðe aktardýklarý deðeri içeriyordu.Yatýrýlmýþ bulunan 372 sterlinlik deðiþmeyen sermayenindönüþtürüldüðü [sayfa 61] üretim araçlarý, emek araçlarý, binalar, makineler,vb., sanki bunlar pazardan haftalýk bir ücret üzerinden kiralanmýþgibi sayýlýyordu. Ama bu, sorunun özünü hiç bir biçimde deðiþtirmez.Yapacaðýmýz tek þey, bu sürede satýn alýnan ve tüketilen emek araçlarýnýntüm deðerini ipliðe aktarmak için bir haftada üretilen iplik miktarýný,yani 10.000 libre ipliði, þu kadar yýldaki hafta sayýsý ile çarpmaktanibarettir. Bu duruma göre þurasý açýktýr ki, yatýrýlan para-sermayenin öncebu araçlara dönüþmesi, yani üretken sermaye R olarak iþ görebilmesiiçin önce P–M evresinden geçmesi gerekiyor. Gene örneðimizden þurasýda belli oluyor ki, üretim süreci sýrasýnda iplikte somutlaþan 422 sterlinliksermaye-deðer, bu duruma gelene kadar 10.000 libre ipliðin deðerininbir parçasý olamaz ve M’–P’ dolaþým evresine giremez. Yani eðirilmedenönce satýlamaz.Genel formülde R’nin ürünü, üretken sermayenin öðelerindenfarklý maddi bir þey, üretim sürecinden ayrý bir varlýða ve üretim öðelerindenfarklý bir kullaným-biçimine sahip bir nesne olarak görünür. Üretkensürecin sonucunun bir nesne biçimine büründüðü zaman, ürünün* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Sekizinci Bölüm. -Ed.52 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ir kýsmý, yinelenen üretime onun öðelerinden birisi olarak yeniden girsebile durum daima böyledir. Sözgeliþi tahýl kendi üretimi için tohumolarak iþgörür, ama ürün yalnýzca tahýldan ibarettir ve emek-gücü, aletler,gübre gibi ilgili öðelerden farklý bir biçime sahiptir. Ama bazý öylebaðýmsýz sanayi kollarý vardýr ki, üretken sürecin ürünü, yeni bir maddiürün, bir meta deðildir. Bunlar arasýnda, mal ve yolcu taþýnmasýyla ilgiliolanlar olsun, salt iletiþim, mektup, telgraf, vb. ile ilgili iletimler olsun,yalnýzca ulaþtýrma sanayii ekonomik bakýmdan önemlidir.A. Çuprov 6 bu konuda þöyle diyor: “abrikatör önce nesneleriüretebilir ve sonra tüketicileri arar [ürünü, son biçimini alýnca üretimsürecinin dýþýna çýkar ve ondan ayrýlmýþ bir meta olarak dolaþýma girer].Üretim ve tüketim böylece zaman ve yer bakýmýndan ayrý iki hareketgibi görünür. Herhangi yeni bir ürün yaratmayan, yalnýzca insan ve nesnetaþýyan ulaþtýrma sanayiinde bu iki hareket çakýþma halindedir; hizmetleri[yer deðiþtirme] üretildiði anda tüketilir. Bu nedenle demiryollarýnýnhizmetlerini satabileceði alan, yollarýnýn her iki [sayfa 62] yanýnda ençok 50 verst (53 kilometre) uzanabilir.”Ýnsan ya da eþya taþýnmýþ olsun, sonuç bunlarýn bulunduklarýyerdeki deðiþiktir. Sözgeliþi iplik, þimdi, üretildiði Ýngiltere yerineHindistan’da olabilir.Bununla birlikte, ulaþtýrma sanayiinin sattýðý þey, yer deðiþtirmedir.Yararlý etki, ulaþtýrma süreci ile, yani ulaþtýrma sanayiinin üretken süreciile sýmsýký baðlýdýr. Ýnsan ve eþya, ulaþtýrma araçlarýyla birlikte yolculukederler ve bu yolculuk, bu hareket, bu araçlar ile gerçekleþtirilen üretimsürecini oluþturur. Bu yararlý etki, ancak bu üretim süreci sýrasýnda tüketilebilir.Bu süreçten farklý, yararlý bir þey gibi bir varlýða sahip deðildir. Busüreçten farklý bir yararlýlýk, bir ticaret malý gibi iþlev yapmayan bir kullanýmþeyi olarak varolmaz ve üretilene kadar bir meta olarak dolaþmaz.Ama bu yararlý etkinin deðiþim-deðeri, herhangi bir meta gibi, kendisindetüketilen üretim öðelerinin (emek-gücü ile üretim aracý) deðeri veulaþtýrma iþinde çalýþtýrýlan emekçilerin artý-emeðinin yarattýðý artý-deðerintoplamý ile belirlenir. Bu yararlý etki de, diðer metalar gibi ayný tüketimiliþkilerine tabidir. Eðer bireysel olarak tüketilirse, deðeri, tüketimisýrasýnda ortadan kaybolur; yok eðer, taþýnan metalarýn üretiminde kendiside bir aþama oluþturacak bir biçimde, üretken biçimde tüketilirse,onun deðeri de, ek bir deðer gibi metaya geçmiþ olur. Öyleyse ulaþtýrmasanayii için formül þöyle olacaktýr, P–M < ... R–P’; çünkü, karþýlýðýödenen ve tüketilen þey, üretim sürecinden ayrý ve ondan farklý bir þeyolmayýp bu sürecin kendisidir. Þu halde bu formülün biçimi hemenhemen, deðerli madenlerin üretimi ile aynýdýr; aradaki tek fark, bu örnekteP’’nün, üretim sürecinde üretilen ve süreçten dýþarý çýkan altýn ya6A. Çuprov, Jeleznodurojnoe Huzaistvu („Demiryollarý Ekonomisi“), Moskova 1875, s. 69ve 70.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>53


da gümüþün maddi biçimlerini deðil, bu süreç sýrasýnda yaratýlan yararlýetkinin deðiþtirilmiþ biçimini temsil etmesidir.Sanayi sermayesi, artý-deðerin ya da artý-ürünün yalnýzca ele geçirildiðideðil, ayný zamanda yaratýlmasý sermayenin bir iþlevi olan, sermayeninbiricik varlýk biçimidir. Bu nedenle, onda, üretimin, kapitalist niteliðibir zorunluluktur. Varlýðý, kapitalistler ile ücretli-emekçiler arasýndakiuzlaþmaz sýnýf karþýtlýðýný gösterir. Toplumsal üretimin denetimini elegeçirdiði ölçüde, emek-sürecinin teknik ve toplumsal örgütlenmesi köktendeðiþir ve bunlarla birlikte toplumun ekonomik tarihsel tipi de [sayfa63] deðiþikliðe uðrar. Toplumsal üretim koþullarý arasýnda, sanayi sermayesindenönce görülen ve geçmiþe karýþan ya da can çekiþmekte olandiðer sermaye türleri, yalnýz ona tabi olmakla ve iþleyiþ biçimleri onauyacak biçimde deðiþmekle kalmayýp ancak ona dayanarak hareketetmekte ve bu temelle birlikte yaþayýp ölmekte, ayakta durmakta ya daçökmektedir. Belli iþ kollarýnda para-sermaye ile meta-sermaye, sanayisermayesiyle yanyana iþlevlerini yaptýklarý sürece, dolaþým alanýnda sanayisermayesinin bazan büründüðü bazan sýyrýldýðý farklý iþlevselþekillerin varlýk biçimlerinden baþka bir þey deðillerdir; toplumsaliþbölümü nedeniyle bu biçimler baðýmsýz bir varlýk kazanmýþlar ve tekyanlý olarak geliþmiþlerdir.P ... P’ devresi bir yandan metalarýn genel dolaþýmý ile içiçe geçer,ondan çýkar, tekrar ona geri döner ve onun bir parçasýdýr. Öte yandan,bireysel kapitalist için sermaye-deðerin baðýmsýz bir hareketini oluþturur;kendisine ait bu hareket kýsmen genel meta dolaþýmý içersinde, kýsmende bu dolaþým dýþýnda yer alýr, ama daima baðýmsýz niteliðini korur.Birincisi, iki evresi sermaye hareketinin evreleri olarak P–M ve M’–P’,dolaþým alanýnda yer aldýðý için, belirli iþlevsel niteliklere sahiptir. P–M’de M, emek-gücü ve üretim araçlarý olarak maddi yönden belirlenmiþtir;M’–P’’nde, sermaye-deðer, artý-deðer ile birlikte gerçekleþmiþtir. Ýkincisi,R, üretim süreci, üretken tüketimi kapsadýðý için. Üçüncüsü, paranýn, çýkýþnoktasýna dönüþü P ... P’ hareketini kendi baþýna tam bir devre halinegetirdiði için.Demek ki, her bireysel sermaye iki yarým, dolaþýmýnda, P–M veM’–P’’nde, bir yandan genel meta dolaþýmýnýn –bu dolaþýmda para yada meta olarak ister bir iþ görsün, isterse hareketsiz kalsýn– bir etmenidirve böylece, metalar aleminde yer alan genel baþkalaþým zincirindebir halka oluþturur. Öte yandan, genel dolaþým içersinde kendi baðýmsýzdevresini çizer; bu dolaþýmda, üretim alaný geçici bir aþama oluþturur vebu sermaye, çýkýþ noktasýna, oradan çýktýðý ayný biçimde döner. Üretimsüreci içersinde kendi gerçek baþkalaþýmýný da içeren kendi devresiiçersinde ayný zamanda deðer büyüklüðünü de deðiþtirir. Çýkýþ noktasýnayalnýzca para-deðer olarak deðil, geniþlemiþ, artmýþ para-deðer olarakdöner.Son olarak, daha sonra inceleyeceðimiz öteki biçimlerin yanýsýra54 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sermayenin dairesel yolunun özel bir biçimi olarak [sayfa 64] P–M ... R ...M’–P’ hareketini gözden geçirelim. Bu hareketin þu özellikler ile bir ayrýcalýkgösterdiðini göreceðiz.1. Para-biçim içersinde sanayi sermayesi, para-sermaye olarak,kendi toplam sürecinde, çýkýþ ve dönüþ noktalarýný oluþturduðu için,para-sermaye devresi olarak ortaya çýkar. ormülün kendisi þu olguyuifade eder ki, para, burada para olarak geniþlememiþ yalnýzca yatýrýlmýþtýr,yani sermayenin salt para-biçimi, para-sermayedir. Ayrýca þunu da ifadeeder ki, bu hareketin belirleyici amacý kullaným-deðeri deðil, deðiþimdeðeridir.Salt, deðerin para-biçimi, deðerin göründüðü baðýmsýz ve maddibiçim olduðu için, baþlangýç ve son noktalarý gerçek olan para P ... P’dolaþým biçimi, kapitalist üretimin zorunlu amacýný apaçýk gösterir: parayapmak. Üretim süreci salt kaçýnýlmaz bir ara halka, para yapma uðrunakatlanýlan zorunlu bir bela gibi ortaya çýkar. <strong>Kapital</strong>ist üretim tarzýna baðlýbütün uluslar, kendilerini iþte bunun için zaman zaman üretim süreciniiþe karýþtýrmaksýzýn para yapmak için hummalý bir çabanýn pençesinekaptýrýrlar.2. R’nin iþlevi üretim aþamasý bu dolaþýmda, dolaþýmýn iki aþamasý,P–M ... M’–P’ evresinde bir kesintiyi temsil eder ve bu da sýrasý gelince,basit dolaþýmda, P–M–P’, yalnýzca geçici bir halkayý temsil eder. Üretimsüreci, bir devre çizen süreç biçiminde, biçimsel ve açýkça kapitalistüretim biçiminde olduðu gibi, salt bir yatýrýlan deðeri geniþletme, yaniüretimin amacýndaki gibi salt bir zenginleþme aracý olarak görülür.3. Evreler dizisi P–M ile açýldýðýna göre, dolaþýmýn ikinci halkasýM’–P’’dür. Bir baþka deyiþle, çýkýþ noktasý P, kendini geniþletecek olanpara-sermeyedir; son nokta P’, kendini geniþleten para-sermaye P artýp’dir ve burada P, kendi dölü olan p ile birlikte gerçekleþen sermayesayýlýr. Bu, P devresini diðer iki R ve M’ devrelerinden ayýrýr ve bunu ikibiçimde yapar. Bir yandan, iki uçtaki para-biçimle. Ve para, deðerin varlýðýnýnbaðýmsýz ve maddi biçimi olup, metalarýn kullaným-deðerinin bütünizlerinin yokolduðu baðýmsýz deðer-biçim içersinde ürünün deðeridir.Öte yandan, R ... R biçimi, mutlaka R ... R’ (R artý r) haline gelmez veM’ ... M’ biçiminde, iki uç arasýnda herhangi bir deðer farký görünmez.Bu nedenle, P–P’ formülünün özelliklerinden biri, sermaye-deðerin çýkýþ,geniþlemiþ sermaye-deðerin dönüþ noktasý olmalarý, böylece, sermayedeðer[sayfa 65] yatýrmanýn araç, geniþlemiþ sermaye-deðerin ise bütün buiþlemlerin amacý olarak ortaya çýkmasý; öteki de, bu baðýntýnýn, parabiçimde,baðýmsýz deðer-biçimde, dolayýsýyla, para doðuran para, parasermayeiçersinde ifade edilmesidir. Deðerin artý-deðer doðurmasý,sürecin yalnýzca baþlangýcý ve sonu olarak ifade edilmemekte,gözkamaþtýrýcý para-biçimi ile apaçýk ortada durmaktadýr.4. P–M’nin tamamlayýcý ve son evresi M’–P’’nün sonucu olarakgerçekleþen para-sermaye P’, ilk devresine baþladýðý ayný biçime kesenkessahip olduðuna göre, son devreden çýkar çýkmaz, artmýþ (birikmiþ)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>55


para-sermaye P = P + p olarak tekrar ayný devreye baþlar. Devreninyinelenmesinde p’nin dolaþýmýnýn P’ninkinden ayrýldýðý P ... P’ biçiminde,hiç ifade edilmemiþtir. Kendi, bir defalýk biçimi içersinde biçimselolarak düþünülürse para-sermaye devresi bu yüzden, yalnýzca kendinigeniþletme ve birikim sürecini ifade eder. Tüketim, burada P–M < ileyalnýzca üretken tüketim olarak ifade edilmiþtir ve bu bireysel sermayedevresinde içerilen yalnýz bu tüketimdir. Emekçi yönünden P–E, E–P yada M–P’dir. Ýþte bunun için, emekçinin bireysel tüketimini oluþturandolaþýmýn ilk evresidir, yani: E–P–M (geçim araçlarý). Ýkinci evre, P–M,artýk bireysel sermaye devresi içine düþmemekte, ama onun tarafýndanbaþlatýlmakta ve öne sürülmektedir, çünkü emekçi, her þeyden önceyaþamak zorundadýr ve dolayýsýyla kapitalistin sömürebileceði bir malzemeolarak pazarda daima bulunabilmesi için bireysel tüketim ileyaþamýný sürdürmesi gerekir. Ne var ki, bu tüketimin kendisi, burada,yalnýzca emek-gücünün sermaye tarafýndan üretken tüketimi için birkoþul olarak kabul edilmiþtir; yani emekçinin bireysel tüketim yoluylaemek-gücü olarak kendisini sürdürmesi ve yeniden-üretmesi ölçüsündekabul edilmiþtir. Bununla birlikte, ÜA, sermaye devresine giren gerçekanlamda metalar, yalnýzca üretken tüketimin besinleridir. E–Phareketi, emekçinin bireysel tüketimini, yaþamasý için gerekli maddelerinete ve kana dönüþmesini saðlar. <strong>Kapital</strong>istin kendisinin de oradaolmasý, bir kapitalist iþlevini yerine getirebilmesi için onun da yemesi vetüketmesi gerektiði doðrudur. Bu amaçla, o da ancak emekçi kadartüketmek durumundadýr ve bu dolaþým süreci ancak bu kadarýný öngörmektedir.Ama bu bile biçimsel olarak ifade edilmemiþtir, çünkü formülP’ ile sona [sayfa 66] ermektedir; yani þimdi çoðalmýþ bulunan para-sermayeniniþlevine yeniden baþlayabileceði bir sonuçla sona ermektedir.M’–P’ doðrudan M’’nün satýþýný içerir; ama M’–P’, bir kýsmýyla birsatýþ, P–M, diðer kýsmýyla bir satýn almadýr, ve son tahlilde bir meta, satýnalýnan nesnenin niteliðine göre ister bireysel ister üretken olsun tüketimsürecine girmek için (ara satýþlarý konu dýþý býrakýrsak) yalnýzca kullaným-deðeriiçin satýn alýnmýþ oluyor. Ama bu tüketim, ürünü M’ olanbireysel sermaye devresine girmez. Bu ürün, salt bir satýþ metaý olduðuiçin devrenin dýþýna çýkmýþtýr. M’, açýkça, üreticiden baþka kimseler tarafýndantüketilmek için ayrýlmýþtýr. Ýþte bunun için (P–M ... R ... M’–P’formülüne dayanan) merkantil sistemin bazý yandaþlarý, bireysel kapitalistlerinancak emekçi kadar tüketimde bulunmalarý, kapitalist uluslarýnkendi metalarýnýn tüketimini ve genellikle tüketim sürecini daha az akýllýuluslara býrakmalarý ve üretken tüketimi yaþamlarýnýn baþlýca amacý halinegetirmeleri gerektiði konusunda uzun vaýzlar vermektedirler. Bu vaýzlar,insanýn aklýna, kilise babalarýnýn biçim ve öz olarak bunlara benzeyensofuca öðütlerini getiriyor.––––––––––––––––56 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Sermayenin devreler içersindeki hareketi, demek oluyor ki,dolaþým ve üretimin birliðidir ve her ikisini de içerir. Her iki P–M ve M’–P’evreleri de dolaþýmýn hareketleri olduðu için, sermaye dolaþýmý, genelmeta dolaþýmýnýn bir parçasýdýr. Ama bunlar, iþlevsel yönden, yalnýz dolaþýmalaný ile deðil, ayný zamanda, üretim alaný ile de ilgili bulunan sermayedolaþýmýnýn belli kesitleri, aþamalarý olduklarý için, sermaye, genelmeta dolaþýmý içersinde kendi devresinden de geçer. Genel meta dolaþýmý,ilk aþamada sermayeye, sonradan üretken sermaye iþlevini yerinegetirebileceði biçimi almasýnda araç olarak hizmet eder; ikinci aþamada,sermayenin kendi devresini yenileyemeyeceði meta-iþlevinden sýyrýlmasýnahizmet eder; ayný zamanda, sermayeye, kendi devresini, kendisineeklenmiþ bulunan artý-deðerin dolaþýmýndan ayýrma olanaðýný saðlar.Para-sermayenin yaptýðý devre, bu nedenle tamamýyla tek yanlý,ve bu durumuyla sanayi sermayesi devresinin dolaþýmýnýn görüldüðü ençarpýcý ve tipik biçimidir; bu sermayenin amacý ve itici gücü –deðerinkendi-kendisini geniþletmesi, para [sayfa 67] yapmak ve birikim– böyleceapaçýk ortaya çýkmaktadýr. (Pahalýya satmak için satýn almak.) Ýlk devreninP–M olmasý olgusu, ayrýca, üretken sermayenin öðelerinin, metapazarýndangeldiðini ve genellikle kapitalist üretim sürecinin dolaþým veticarete dayandýðýný da ortaya koyar. Para-sermaye devresi, salt bir metaüretimi deðildir, onun kendisi de yalnýz dolaþým ile olanaklýdýr ve budolaþýmý öngörür. Bu, yalnýzca dolaþýma ait P biçiminin, yatýrýlan sermaye-deðerin,ilk ve saf biçim olarak görünmesi olgusundan da açýkça anlaþýlýr,oysa diðer iki devre biçiminde durum böyle deðildir.Para-sermaye devresi daima sanayi sermayesinin genel ifadesiolarak kalýr, çünkü her zaman yatýrýlan deðerin kendisini geniþletmesiniiçerir. R ... R’de, sermayenin para ifadesi yalnýzca üretim öðelerinin fiyatý,dolayýsýyla, hesap parasý biçiminde ifade edilen ve muhasebede bubiçim içersinde sabit kalan bir deðer olarak görülür.Yeni iþlemeye baþlayan bir sermaye, para biçiminde ilk kez yatýrýldýktansonra, bir sanayi kolundan diðerine geçerken ya da sanayi sermayesiiþ alanýndan alýnýrken; ayný biçim içersinde geri çekildiði zamanP ... P’, sanayi sermayesi devresinin özel bir biçimi halini alýr. Bu, ilk kezpara biçiminde yatýrýlan artý-deðerin sermaye olarak iþ görmesini içerdiðigibi, artý-deðer ilk çýktýðý iþ kolundan baþka bir yerde iþlev yaptýðýzaman daha açýk hale gelir. P ... P’ bir sermayenin ilk devresi olabileceðigibi son devresi de olabilir; ona, toplam toplumsal sermaye biçimi, olarakda bakýlabilir; o, para biçiminde yeni biriktirilmiþ bir sermaye olarak,ya da bir sanayi kolundan diðerine aktarýlmak amacýyla tümüyle parayadönüþtürülen eski sermaye olarak, yeni yatýrýlmýþ bir sermaye biçimidir.Bütün devrelerde daima bulunan bir biçim olan para-sermaye,bu devreyi, salt sermayenin artý-deðer üreten kýsmý, yani deðiþen sermayeiçin yerine getirir. Ücretin yatýrýmýn normal biçimi para olarak<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>57


ödemedir; emekçi günügüne geçindiði için bu iþin daha kýsa aralýklarlayenilenmesi gerekir. Bu durumda, emekçinin karþýsýna kapitalistin parakapitalistve sermayenin de para-sermaye olarak çýkmasý gerekir. Budurumda, üretim araçlarýnýn satýn alýnmasý ve üretilen metalarýn satýlmasýndaolduðu gibi doðrudan ya da dolaylý bir hesap bakiyesi býrakmaksözkonusu olamaz (böylece, para-sermayenin büyük [sayfa 68] kýsmýfiilen yalnýzca metalar biçiminde sayýlýr, para, yalnýzca hesap parasý biçiminde,ve ensonu nakit para, yalnýzca hesap bakiyeleri içinde bulunur).Öte yandan, deðiþen, sermayeden doðan artý-deðerin bir kýsmý kapitalistinperakende alýþveriþi ile ilgili kiþisel tüketimi için harcanýr, ve bununizlediði yol ne denli dairesel olursa olsun, bu kýsým, daima, nakit olarak,artý-deðerin para-biçiminde harcanmýþ olur. Artý-deðerin bu kýsmýnýn çokya da az olmasýnýn bir önemi yoktur. Deðiþen sermaye daima ücretlereyatýrýlan (P–E) para-sermaye olarak, ve p, kapitalistin bireysel tüketimininmasrafýný karþýlamak üzere harcanan artý-deðer olarak yeniden ortayaçýkar. Dolayýsýyla, yatýrýlan deðiþen sermaye-deðer P ve bundaki artýþp, bu biçim içersinde harcanmak üzere para biçiminde elde tutulmakzorundadýr.P’ = P + p sonucu ile P–M ... R ... M’–P’ formülü, yatýrýlan vekendini geniþleten deðerin, onun eþdeðeri para biçiminde bulunmasýyüzünden biçim olarak aldatýcý ve nitelikçe hayalidir. Aðýrlýk, deðerinkendini geniþletmesi üzerine deðil, bu sürecin para-biçimi üzerine, sonuçtadolaþýmdan para-biçimde ilk yatýrýlandan daha fazla deðer çekilmesiolgusu üzerinde; þu halde, kapitaliste ait altýn ve gümüþ kitlesininçoðalmasý üzerine verilmiþtir. Sözde para sistemi, salt dolaþým içersindeyer alan ve bu yüzden de P–M ve M–P’ hareketlerini, M’nin ikinci harekettedeðerinin üzerinde satýlmasý nedeniyle, dolaþýmdan, satýþý ile orayasürülenden daha fazla çektiði biçiminde açýklayabilen bir hareketin,P–M–P’ irrasyonel biçiminin bir ifadesidir. Buna karþýlýk, özel bir biçimolarak sabit P–M ... R ... M’–P’ formülü, yalnýz metalarýn dolaþýmý deðil,ayný zamanda, üretimi de gerekli bir öðe olarak görülen daha üst düzeydegeliþmiþ merkantil sistemin temelini oluþturur.P–M ... R ... M’–P’ formülünün hayali niteliði ve buna uygun düþenhayali yorumu, bu biçimin akýcý ve durmadan yenilenen bir biçim olarakdeðil de, bir defaya özgü deðiþmeyen bir biçim diye kabul edildiði; þuhalde, devre biçimlerinden bir tanesi diye deðil de devrenin biricik biçimidiye düþünüldüðü zaman sözkonusudur. Ne var ki, bu biçimin kendisi,diðer biçimlerin varlýðýna iþaret eder.Birincisi, bu, tüm devre, üretim sürecinin kapitalist niteliði üzerinedayanýr ve bu nedenle bu süreci, kendine temel olarak oluþturduðuözgül toplumsal koþullarla birlikte ele alýr. [sayfa 69]P–M = P–M < ; ama P–E, ücretli-emekçinin ve dolayýsýyla üretimaraçlarýnýn, üretken sermayenin bir kýsmý olarak varlýðýný varsayar.Bu nedenle, emek ve kendini geniþletme sürecini, üretim sürecini, ser-58 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


mayenin bir iþlevi olarak varsayar.Ýkincisi, eðer P ... P’ yinelenirse, para-biçime dönüþ, týpký ilk aþamadakipara-biçim gibi gitgide silikleþir. R’ye yer açmak için P–M ortadankaybolur. Durmadan yinelenen para biçiminde yatýrým ve bunungene para biçiminde sürekli geri dönmesi, devrede, ancak bir an sürenhareketler olarak görülür.Üçüncüsü,Devrenin ikinci yinelenmesi ile baþlayarak R ... M’, P–M ... R, P’ninikinci devresi tamamlanmadan önce ortaya çýkan ve böylece daha sonrakibütün devreler R ... M’–P–M ... R biçimi altýnda düþünülebilen ve ilkdevrenin ilk evresi olan P–M, sürekli yinelenen üretken sermaye devresiiçin salt bir geçiþ hazýrlýðýdýr. Bu, para-sermaye biçiminde ilk kez yatýrýlansanayi sermayesi için gerçekten böyledir.Öte yandan, R’nýn ikinci devresý tamamlanmadan önce, ilk devre,meta-sermaye devresi, M’–P’, P–M ... R ... M’ (kýsaltýlmýþý M’ ... M’)zaten tamamlanmýþ olur. Demek oluyor ki, ilk biçim zaten diðer ikisinide içermektedir ve para-biçim, böylece, salt bir deðer ifadesi olmayýp,deðerin eþdeðer biçimdeki, yani para olarak ifadesi olduðu için ortadankalkmaktadýr.Ensonu, eðer biz, ilk kez P–M ... R ... M’–P’ devresini belirleyen yeniyatýrýlmýþ bir bireysel sermayeyi ele alýrsak, burada, P–M hazýrlýk evresi,bu bireysel sermayenin geçtiði ilk üretim sürecinin öncüsüdür. Dolayýsýyla,bu P–M evresi öngörülmemiþ, ama daha çok, üretim süreciningerektirdiði ya da zorunlu kýldýðý bir þeydir. Ne var ki bu, yalnýz bu bireyselsermayeye uygulanýr. <strong>Kapital</strong>ist üretim tarzýnýn ve dolayýsýyla kapitalistüretimin belirlediði toplumsal koþullarýn varlýðýnýn kabul edildiðidurumlarda, sanayi sermayesinin genel devre biçimi para-sermayenindevresidir. Bu nedenle kapitalist üretim süreci, yeni yatýrýlmýþ sanayi sermayesininilk para-sermaye devresinde [sayfa 70] olmasa bile onun dýþýndabir önkoþul olarak varsayýlýr. Bu üretim sürecinin devamlý varlýðý, durmadanyenilenen R ... R devresini öngörür. Ýlk aþama P–M < ‘da bile buönkoþul bir rol oynar, çünkü bir yandan ücretli-emekçiler sýnýfýnýn bulunmasýnývarsaydýðý gibi, öte yandan da üretim araçlarýný satýn alan içinilk aþama olan P–M, bu araçlarý satan için M’–P’’dür; dolayýsýyla M’ metasermayeyiöngörür ve böylece bizzat metalar kapitalist üretimin sonuçlarýve bu nedenle de üretken sermayenin iþlevleri olarak kabul edilir. [sayfa71]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>59


ÝKÝNCÝ BÖLÜMÜRETKEN SERMAYENÝN DEVRESÝÜRETKEN sermaye devresinin genel formülü R ... M’–P’–M ... R’dir.Bu formül, üretken sermayenin iþlemesinin devresel yenilenmesini, yaniyeniden-üretimini ya da deðerin kendisini geniþletmesini amaçlayan yeniden-üretimsüreci olarak bu sermayenin üretim sürecini; artý-deðerinyalnýz üretimini deðil, devresel yeniden-üretimini; sanayi sermayesininiþlevini üretken biçimi içersinde ve bu iþlevi bir kez deðil devresel yinelenmesibiçiminde, ve böylece yenilenmenin çýkýþ noktasý tarafýndansaptandýðýný belirler. M’’nün bir bolümü (bazý durumlarda sermayesininçeþitli yatýrým kollarýnda) meta biçiminde çýktýðý ayný emek-sürecine,doðrudan üretim aracý olarak tekrar girebilir. Bu, yalnýzca bu bölümündeðerini, gerçek para ya da itibari paraya dönüþmekten kurtarýr; yoksameta ancak hesap parasý olarak baðýmsýz bir ifade kazanýr. Deðerin bukýsmý dolaþýma girmez. Böylece, dolaþým sürecine girmeyen deðerlerüretim sürecine girerler. <strong>Kapital</strong>istin, M’’nün artý-ürünün parçasý biçimindeayni olarak tükettiði kýsmý için de ayný þey [sayfa 72] geçerlidir. Ne var ki,60 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kapitalist üretim için bunun pek önemi yoktur. Bu, olsa olsa ancak tarýmdadikkate alýnmaya deðer.Bu biçim içersinde iki þey göze çarpar.Birincisi, ilk P ... P’ biçiminde üretim süreci R’nin iþlevi, parasermayedolaþýmýný kesintiye uðrattýðý ve iki evre, P–M ve M’–P’ evreleriarasýnda yalnýzca bir aracý rolü oynadýðý halde, burada sanayi sermayesinintüm dolaþým süreci, dolaþým evresi içerisindeki bütün hareketi yalnýzbir kesinti oluþturur ve dolayýsýyla, ilk uç olarak devreyi açan üretkensermaye ile ayný biçimin diðer ucu olarak onu kapayan ve bu hareketiile ayný biçim içersinde onu yeniden baþlatan üretken sermaye arasýndayalnýzca baðlayýcý bir halkadýr. Asýl dolaþým yalnýzca yenilenmelerle devamlýhale getirilen devresel yeniden-üretimi saðlayan bir araç gibigörünür.Ýkincisi, dolaþýmýn tamamý, para-sermaye devresinde olduðununtam tersine bir biçim içersinde kendini gösterir. Orada deðerin belirlenmesindenayrý, P–M–P (P–M. M–P) biçimindeydi; burada gene deðerinbelirlenmesinde ayrý, M–P–M (M–P. P–M) biçimindedir, yani basit metadolaþýmý biçiminde.I. BASÝT YENÝDEN ÜRETÝMÖnce, R ... R’nin iki ucu arasýnda dolaþým alanýnda yer alan M’–P’–M sürecini gözden geçirelim.Bu dolaþýmýn çýkýþ noktasý meta-sermayedir: M’ = M + m = R +m. Meta-sermayenin iþlevi M’–P’ (bunun içerdiði gerçekleþen sermayedeðerR’ye eþittir ve o da þimdi, M’’nü oluþturan M kýsmý ile, ayný miktarmetaýn bir kýsmý olarak varolan, m deðerine sahip artý-deðer biçimindebulunur) devrenin ilk biçimi içersinde incelenmiþti. Ama orada bu iþlev,kesintiye uðratýlan dolaþýmýn ikinci evresini ve tüm devrenin tamamlayýcýevresini oluþturuyordu. Burada, devrenin ikinci, dolaþýmýn ise ilk evresinioluþturur. Ýlk devre P’ ile sona erer ve hem P’ hem de ilk P ikincidevreyi tekrar para-sermaye biçiminde açabilecekleri için, baþlangýçta,P ile P’’nün içerdiði p’nin (artý-deðerin) yollarýna birlikte devam edipetmediklerini ya da ayrý ayrý yollar izleyip izlemediklerini dikkate almakgereksizdi. Eðer biz, ilk devreyi yenilenen yolu içersinde izlemeye devametmiþ olsaydýk, bu, o zaman gerekli hale gelirdi. Ama bu noktanýn,üretken [sayfa 73] sermaye devresinde kararlaþtýrýlmasý gerekir, çünkü. bunundaha ilk devresinin belirlenmesi ona baðlý olduðu gibi, M’–P’, burada,P–M ile tamamlanmasý gerekli dolaþýmýn birinci evresi olarak görünmektedir.ormülün yalnýzca basit yeniden-üretimi, ya da geniþlemiþboyutlarda yeniden-üretimi temsil etmesi bu karara baðlýdýr. Devreninniteliði, alýnan karara göre deðiþir.Öyleyse, önce, üretken sermayenin basit yeniden-üretimini gözdengeçirelim ve birinci bölümde olduðu gibi koþullarýn sabit kaldýðýný<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>61


ve metalarýn deðerleri üzerinden alýnýp satýldýðýný kabul edelim. Bu varsayýmagöre artý-deðerin tamamý kapitalistin bireysel tüketimine girer.Meta-sermaye M’’nün paraya dönüþmesi gerçekleþir gerçekleþmez, paranýnsermaye-deðeri temsil eden kýsmý, sanayi sermayesinin devresindedolaþmaya devam eder; diðer kýsmý, paraya dönüþen artý-deðer, genelmeta dolaþýmýna girer ve kapitalistten çýkan, ama bireysel sermayesinindolaþýmý dýþýnda yer alan bir para dolaþýmý oluþturur.Örneðimizde, elimizde 500 sterlin deðerinde 10.000 libre iplikolarak meta-sermaye M’ vardýr; bunun 422 sterlini üretken sermayedeðerini temsil eder ve 8.440 libre ipliðin para-biçimi olarak M’ ile baþlayansermaye dolaþýmýna devam eder, oysa meta-ürün fazlalýðý 1.560 libreipliðin para-biçimi 78 sterlinlik artý-deðer bu dolaþýmý terkeder ve genelmeta dolaþýmý içersinde ayrý bir yol izler.M'{ M +m} – – P'{ P +} – M


içimdeki artý-deðerin büsbütün ayrý bir dolaþýmýný temsil eder. Ama10.000 libre ipliðin, ürünün her bireysel bölümünün deðer öðeleri, ürününkýsýmlarý tarafýndan olduðu kadar toplam ürün tarafýndan da temsiledilebilir. Týpký 10.000 libre iplik; deðiþmeyen-sermaye (d), 372 sterlindeðerinde 7.440 libre iplik; deðiþen-sermaye (v), 50 sterlin deðerinde1.000 libre iplik; ve artý-deðer (a), yani 78 sterlin deðerinde 1.560 libreiplik diye bölünebileceði gibi, her libre iplik de, 8.928 peni deðerinde11.906 onsa eþit d’ye; 1.200 peni deðerinde 1.600 ons ipliðe eþit v’ye; ve1.872 peni deðerinde 2.496 ons ipliðe eþit a’ya bölünebilir. <strong>Kapital</strong>ist,ayrýca, 10.000 libre ipliðin çeþitli kýsýmlarýný birbiri ardýna satarak bunlardabulunan artý-deðer öðelerini ardarda tüketebilir, ve böylece, ayný zamanda,d artý v miktarlarýný da ardarda gerçekleþtirmiþ olur. Ama sontahlilde bu iþlev de, gene 10.000 librenin tümünün satýþý gibidir ve bunedenle de d ve v’nin deðerinin yerini 8.440 librenin satýþý alacaktýr.(Buch I, Kap. V<strong>II</strong>, 2.)*Her nasýl olursa olsun, M’–P’ ile,, M’’nde bulunan hem sermayedeðerve hem de artý-deðer, ayrýlabilir bir varlýk, [sayfa 75] farklý para miktarlarývarlýðý kazanýrlar. Her iki durumda da, P ve p, gerçekte, baþlangýçtaM’’nde yalnýzca metaýn fiyatý olarak özel ve hayali bir ifadeye sahip bulunandeðerin dönüþmüþ bir biçimidir.m–p–m, basit meta dolaþýmýný temsil eder; ilk evresi m–p, metasermayenindolaþýmýnda, M’–P’’nde, yani sermayenin devresinde bulunur;tamamlayýcý evre p–m ise tersine, genel meta dolaþýmýnda ayrýbir hareket olarak bu devrenin dýþýna düþer. Sermaye-deðer ve artý-deðerin,M’ ve m’nin dolaþýmý M’’nün P’’ne dönüþmesinden sonra ayrýlýr. Þuhalde:Birincisi, meta-sermaye, M’–P’ = M’–(P + p) ile gerçekleþirken,M’–P’ dolaþýmýnda henüz birlikte bulunan ve ayný miktarda meta tarafýndanyürütülen sermaye-deðer ile artý-deðerin hareketi ayrýlabilir durumagelir ve bundan böyle her ikisi de ayrý para miktarlarý olarak baðýmsýzbiçimlere sahip olurlar.Ýkincisi, bu ayrýlma olunca, p, kapitalistin geliri olarak harcandýðýhalde, sermaye-deðerin iþlevsel biçimi olan P, devrenin belirlediði yolunadevam eder, ilk hareket M’–P’, daha sonraki P–M ve p–m hareketleriylebaðýntýlý olarak iki farklý dolaþým, M–P–M ve m–p–m biçimindegösterilebilir; bu dizilerin her ikisi de, genel biçimleri yönünden olaðanmeta dolaþýmýna aittir.Yeri gelmiþken þunu da belirtelim, metalarýn sürekliliði ve bölünemezliðidurumunda deðer öðelerini zihnen ayýrmak, bir uygulamasorunudur. Sözgeliþi, Londra’da genellikle krediyle yürütülen inþaatiþlerinde müteahhit, avanslarý, inþaatýn belli aþamalarýna göre alýr. Buaþamadan hiç biri tam bir ev deðil, yalnýzca gelecekte tamamlanacak* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Dokuzuncu Bölüm, Ýkinci Kesim. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>63


ir evin halen yapýlmýþ bulunan gerçek kýsýmlarýdýr; dolayýsýyla bu gerçekliðekarþýn, tam bir evin düþüncedeki parçalarýdýr, ama gene de yenibir avans verilmesi için güven yerecek derecede gerçektir. (Bu konuda,aþaðýda onikinci bölüme bakýnýz.)*Üçüncüsü, M ve P’de henüz birlikte devam etmekte olan sermaye-deðerve artý-deðerin hareketi, yalnýzca kýsmen ayrýlýr (artý-deðeringelir olarak harcanmayan bir bölümü) ya da hiç ayrýlmazsa, sermayedeðerinbizzat kendi devresi içersinde, daha bu devre tamamlanmadan,bir deðiþme olur. Örneðimizde, üretken sermayenin deðeri 422 sterlineeþitti. Eðer bu sermaye diyelim 480 ya da 500 sterlin olarak, P–M hareketinedevam ederse, [sayfa 76] devresinin sonraki aþamalarýna, ilk deðerinegöre 58 ya da 78 sterlin bir artýþla devam etmiþ olur. Bu, ayný zamanda,deðerinin bileþiminde bir deðiþme ile birlikte de olabilir.M’–P’, dolaþýmýnýn ikinci ve I. devrenin (P ... P’) son aþamasý,bizim devremizde ikinci, meta dolaþýmýnda ilk aþamadýr. Dolaþýmla ilgisiyönünden, bunun, P’–M’ ile tamamlanmasý gerekir. Yalnýz onun ardýndabulunan kendini geniþletme süreci M’–P’ deðil (bu durumda R’niniþlevi olan ilk aþama), onun sonucu M’ metaý da zaten gerçekleþtirilmiþtir.Demek oluyor ki, hem sermayenin kendisini geniþletme süreci ve hemde geniþlemiþ bulunan sermaye-deðeri temsil eden metalarýngerçekleþmesi M’–P’’nde tamamlanmýþ oluyor.Ve böylece basit yeniden-üretimi, yani p–m’nin P–M’den tamamenayrýldýðýný belirtmiþ olduk. Her iki dolaþýmda, hem m–p–m ve hemde M–P–M, genel biçimlerini ilgilendirdiði ölçüde meta dolaþýmýna dahilolduklarý için (ve bu nedenle, dolaþýmlarýn uçlarýnda herhangi bir deðerfarký göstermezler), kapitalist üretim sürecini týpký vülger ekonomininyaptýðý gibi, þu ya da bu biçimde tüketilmek üzere salt bir meta ya dakullaným-deðeri üretimi olarak anlamak ve gene vülger ekonominin yanýlaraksöylediði gibi, kapitalistin bunlarý yalnýzca yerlerine farklý kullaným-deðerlerialmak ya da bu kullaným-deðerleriyle deðiþmek içinürettiðini söylemek çok kolaydýr.M’, daha baþlangýçtan beri meta-sermaye olarak hareket eder vesürecin baþtan sona amacý olan zenginleþme (artý-deðer üretme), kapitalistinartý-deðeri (ve böylece sermayesi) arttýkça tüketiminin de artmasýnýhiç bir biçimde dýþtalamayacaðý gibi, tam tersine, bunu kesinliklekapsar.Gerçekten de, kapitalistin gelir dolaþýmýnda, üretilen meta m (yada üretilen meta M’’nün düþünsel olarak ona tekabül eden parçasý),ancak önce onun paraya sonra da paradan özel tüketime hizmet edendiðer metalara dönüþmesine yarar. Ama bu noktada, þu küçük durumuda görmezlikten gelmemeliyiz: baþlangýçta meta-sermaye M’’nün bir kýsmýolarak sahneye çýktýðý için, m, kapitaliste hiç bir þeye malolmayan bir* Bkz: s. 250-251. -Ed.64 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


meta-deðer, artý-emeðin bir nesnelleþmesidir. Bu m, varlýðý gereði, süreçiçindeki sermaye-deðerin devresine baðlýdýr ve eðer bu devre durgunlaþýrya da baþka bir biçimde bozulmaya baþlarsa, yalnýz m’nin tüketimi kýsýtlanmaklaya da büsbütün durmakla kalmaz, [sayfa 77] m’nin yerini alacakmetalar dizisi düzeni de bozulmuþ olur. M’–P–’ baþarýsýzlýkla sona erdiðiya da M’’nün ancak bir kýsmý satýlabildiði zaman, gene ayný þey olur.<strong>Kapital</strong>ist gelir dolaþýmýný temsil eden m–p–m’nin sermayedolaþýmýna ancak m’nin M’’nün deðerinin, meta-sermayenin iþlevsel biçimiiçersindeki sermayenin, bir parçasý olduðu sürece girdiðini görmüþbulunuyoruz; ama p–m hareketi içersinde baðýmsýzlýk kazanýr kazanmaz,böylece bütün bir m–p–m biçimi boyunca bu gelirin dolaþýmý, kapitalistinyatýrdýðý sermayeden kaynaklandýðý halde, bu sermayenin hareketinegirmez. Sermayenin varlýðý kapitalistin varlýðýný öngördüðü ve kapitalistinvarlýðý da artý-deðeri tüketmesi koþuluna baðlý olduðu ölçüde,bu dolaþým, yatýrýlan sermaye hareketi ile baðlý haldedir.Genel dolaþým içersinde, M’, diyelim iplik, yalnýzca bir meta olarakiþlev yapar; sermaye dolaþýmýnda bir öðe olarak, sermaye-deðerinsýrasýyla bir bürünüp bir sýyrýldýðý bir biçim olan meta-sermaye iþleviniyerine getirir. Ýpliðin tüccara satýlmasýndan sonra, ürünü olduðu sermayenindairesel hareketinin dýþýna çýkar, ama bir meta olarak gene de geneldolaþým alanýndaki hareketine devam eder. Bir ve ayný meta kitlesi, iplikçiyeait sermayenin baðýmsýz devresinde bir evre olmaktan çýktýðý halde,dolaþýma devam eder. Demek ki, kapitalist tarafýndan dolaþýma sokulanmeta kitlesinin gerçek belirleyici baþkalaþýmý, M–P, bunlarýn tüketimalanýna nihai geçiþi, bu meta kitlesinin, kapitalistin meta-sermayesi olarakiþlev yaptýðý baþkalaþýmdan zaman ve yer olarak tamamen ayrý olabilir.Sermaye dolaþýmýnda tamamlanmýþ bulunan ayný baþkalaþým, geneldolaþým alanýnda henüz tamamlanmasý gereken bir þey olarak bulunur.Bu ipliðin bir diðer sanayi sermayesinin devresine girmesi, budurumu zerre kadar deðiþtirmez. Sermaye olarak pazara sürülmeyipbireysel tüketime giren deðerlerin dolaþýmý ne kadar devreden oluþuyorsa,genel dolaþým da, toplumsal, sermayenin çeþitli baðýmsýz kýsýmlarýnýn,yaný bireysel sermayeler toplamýnýn içiçe geçmiþ o kadar devresindenoluþur.Genel dolaþýmýn bir kýsmýný oluþturan bir sermaye devresi ilebaðýmsýz bir devredeki halkalarý oluþturan bir devre arasýndaki baðýntý, Partý p’ye eþit olan P’’nün dolaþýmýný incelerken daha ayrýntýlý olarak gösterilmiþtir.Para-sermaye olarak P, sermayenin devresindeki hareketinedevam eder; gelir olarak [sayfa 78] harcanmýþ (p–m) bulunan p genel dolaþýmagirer, ama sermaye devresinden hemen çýkýp gider. Yalnýzca ekpara-sermaye iþlevini yerine getiren kýsmýdýr ki, sermaye devresine girer.m–p–m’de para, yalnýz sikke olarak hizmet eder; bu dolaþýmýn amacý,kapitalistin bireysel tüketimidir. Sermaye devresine girmeyen bu dolaþýmý–üretilen deðerin gelir olarak tüketilen kýsmýnýn dolaþýmýný– ser-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>65


mayenin karakteristik devresi diye göstermek, vülger iktisadýn tipik budalalýðýdýr.Ýkinci evrede, P–M, R’ye eþit olan sermaye-deðer P (bu noktada,sanayi sermayesi devresini baþlatan üretken sermaye deðeri), artý-deðerdenkurtulmuþtur ve bu nedenle de para-sermaye devresinin ilkaþamasýndaki P–M, ayný deðer büyüklüðüne sahip olarak gene vardýr.Yer deðiþtirmiþ olduðu halde, meta-sermayenin þimdi dönüþmüþ bulunduðupara-sermayenin iþlevi gene aynýdýr: yani ÜA ile E’ye, üretim araçlarýile emek-gücüne dönüþmesi.Meta-sermayenin iþlevini yerine getirmesinde, M’–P’’nde, sermayedeðer,m–p ile birlikte M–P evresinden geçmiþtir ve þimdi tamamlayýcýP–M< evresine girmektedir. Bu nedenle de, dolaþýmýn tamamý M–P–M< ‘dýr.Birincisi: Para-sermaye P, sermaye-deðerin yatýrýldýðý ilk biçimolarak Biçim I’de (P ... P’ devresinde) ortaya çýkmýþtý; burada, dahabaþlangýçta, meta-sermayenin, ilk dolaþým evresi M’–P’’nde kendisinidönüþtürdüðü para miktarýnýn bir kýsmý olarak, dolayýsýyla, dahabaþlangýçta, üretken sermaye R’nin, metalarýn satýþý yoluyla para-biçimedönüþmesi olarak görülür. Para-sermaye, burada, daha baþlangýçta, sermaye-deðerinne ilk, ne de son olan biçimi olarak vardýr, çünkü, M–Pevresini tamamlayan P–M evresi, yeniden ancak para-biçimden çýkarakgerçekleþtirilebilir. Demek oluyor ki, P–M’nin ayný zamanda P–E olankýsmý, þimdi artýk, emek-gücü satýn alýnmasý için salt bir para yatýrýmýolarak deðil, emek-gücünün yarattýðý meta-deðerin bir kýsmýný oluþturan50 sterlin deðerinde ayný 1.000 libre ipliðin üretilmesi için para biçimindeyapýlan bir yatýrým olarak da ortaya çýkýyor. Burada emekçiye verilenpara, kendi ürettiði meta-deðerin bir kýsmýnýn dönüþmüþ eþdeðer biçimindenbaþka bir þey deðildir. Ve baþka nedenle olmasa bile salt bunedenle, P–M hareketi, P–E anlamýna geldiði sürece, hiç bir zaman parabiçiminde bir metaýn kullaným-biçiminde bir meta [sayfa 79] ile deðiþilmesidemek deðildir, bu hareket, genel meta dolaþýmýndan baðýmsýz baþkaöðeleri de içerir.P’, kendisi, R’nin bir önceki iþlevinin, üretim sürecinin bir ürünüolan M’’nün dönüþmüþ bir biçimi olarak ortaya çýkar. Toplam para P’,bu nedenle, geçmiþ emeðin para-ifadesidir. Örneðimizde 500 sterlindeðerindeki 10.000 libre iplik, eðirme sürecinin ürünüdür. Bu miktardan7.440 libre iplik, yatýrýlmýþ bulunan 372 sterlin deðerinde deðiþmeyensermaye d’ye; 1.000 libre iplik, yatýrýlmýþ bulunan 50 sterlin deðerindedeðiþen sermaye v’ye eþittir ve 1.560 libre iplik ise 77 sterlin deðerindeartý-deðer a’yý temsil eder. Eðer P’’nden yalnýz 422 sterlinlik baþlangýçsermayesi tekrar yatýrýlacak olsa, diðer koþullar ayný kalmak kaydýyla,iþçiye bunu izleyen haftada P–E olarak, o hafta üretilen ipliðin yalnýzcabir kýsmý (1.000 libre ipliðin para-deðeri) ödenir. M–P’nin bir sonucuolarak, para, daima geçmiþ emeðin ifadesidir. Eðer tamamlayýcý P–M66 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


hareketi, hemen meta-pazarýnda yer alýrsa, yani pazardaki metalarkarþýlýðýnda P verilirse, bu gene geçmiþ emeðin bir biçimden (paradan)baþka biçime (metalara) dönüþmesidir. Ne var ki, P–M zaman bakýmýndanM–P’den farklýdýr. Bunlar nadiren ayný zamanda yer alabilir, sözgeliþiP–M hareketini yapan kapitalist ile, bu hareketin kendisi için M–P anlamýnageldiði kapitalistin, metalarýný karþýlýklý olarak sevketmeleri halinde,P, yalnýzca bakiyeyi ödemek için kullanýlýr. M–P hareketi ile P–Mhareketi arasýndaki zaman farký biraz uzun olabilir, M–P hareketinin sonucuolan P, geçmiþ emeði temsil ettiði halde, P–M hareketinde, henüzpazarda bulunmayan ama gelecekte pazara sürülecek olan metalarýndönüþmüþ biçimini temsil edebilir, çünkü M yeniden üretilene kadar P–M hareketinin yapýlmasýna gerek yoktur. P, ayný þekilde, para-ifadesiolduðu M ile ayný zamanda üretilen metalarýn karþýlýðý olabilir. Örneðin,P–M deðiþiminde (üretim araçlarý satýn alýnmasýnda) kömür, henüz ocaktançýkartýlmadan satýn alýnmýþ olabilir. p, para birikimi olarak sayýldýðýve gelir olarak harcanmadýðý sürece, ancak gelecek yýl üretilecek olanpamuðun karþýlýðý olabilir. Ayný þey, kapitalistin gelirinin harcanmasý, p–m, için de geçerlidir. Bu ayrýca, ücretler için de, E eþittir 50 ster- lin içinde geçerlidir. Bu para, emekçinin geçmiþ emeðinin yalnýzca pa-ra-biçimiolmayýp, ayný zamanda, daha henüz gerçekleþmiþ ya da gelecektegerçekleþmesi gereken emek [sayfa 80] için yapýlmýþ bir ödemedir. Emekçi,ücretleri ile, ancak gelecek hafta yapýlacak olan bir ceket satýn alabilir.Bu, özellikle, bozulmasýný önlemek için, neredeyse üretilir üretilmez tüketilmesigerekli olan çok sayýda zorunlu tüketim maddeleri için geçerlidir.Böylece emekçi, ücret olarak kendisine ödenen para ile, kendigelecekteki emeðinin ya da diðer emekçilerin gelecekteki emeklerinindönüþmüþ biçimini almýþ olur. <strong>Kapital</strong>ist, emekçiye geçmiþ emeðininbir kýsmýný vermekle, onun gelecekteki emeði için bir bono vermiþ olur.Emekçinin geçmiþ emeðini karþýlayacak olan ama henüz varolmayanmallarý oluþturan, emekçinin o andaki ya da gelecekteki emeðidir. Budurumda, para-yýðma düþüncesi bütünüyle ortadan kalkar.*Ýkincisi, M–P–M< dolaþýmýnda ayný para iki kez yer deðiþtirir;kapitalist, parayý önce satýcý olarak alýr ve alýcý olarak elden çýkartýr; metalarýnpara-biçime dönüþümü, yalnýzca onun bu para-biçiminden metabiçiminetekrar dönüþümü amacýna hizmet eder; sermayenin para-biçimi,para-sermaye olarak varlýðý, bu yüzden, bu harekette ancak geçicibir evredir; ya da, hareketin akýcýlýðý ölçüsünde para-sermaye, satýnalmaaracý olarak hizmet ettiði zaman yalnýzca bir dolaþým aracý olarak ortayaçýkar; kapitalistler birbirlerinden satýn almada bulunduklarý ve bu nedenlede yalnýzca hesaplarýný karþýlýklý olarak kapatmak durumunda olduklarýzaman, tam anlamýyla ödeme aracý olarak iþ görür.Üçüncüsü, para-sermayenin iþlevi, ister salt dolaþým aracý olsun,* Marx, burada, elyazmasýna þu notu koymuþtur: “Ýkinci Cildin son kýsmýna aittir.” -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>67


isterse ödeme aracý, yalnýzca M’nin yerini E ve ÜA’nin almasýný saðlamaktýr;yani ipliðin, üretken sermayenin sonucunu temsil eden metaýnyerini (gelir olarak kullanýlacak artý-deðer düþüldükten sonra) onun üretimöðelerinin almasýdýr; bir baþka deyiþle, sermaye-deðerin, meta biçiminden,bu metayý oluþturan öðelere tekrar dönüþmesidir. Son tahlilde,para-sermayenin iþlevi, yalnýzca meta-sermayenin üretken sermayeyetekrar dönüþmesine yardýmcý olmaktýr.Devrenin normal biçimde tamamlanabilmesi için, M’’nün deðeriüzerinden ve bütünüyle satýlmasý gerekir. Ayrýca, M–P–M salt bir metaýnyerini diðerinin almasýný içermekle kalmaz, ayný kalan deðer-baðýntýlarýnýnyerinin alýnmasýný da içerir. Biz [sayfa 81] bunun burada böyle olduðunuvarsayýyoruz. Ne var ki, aslýnda üretim araçlarýnýn deðerleri deðiþiklikgösterir. <strong>Kapital</strong>ist üretimi niteleyen emeðin üretkenliðindeki süreklideðiþiklik nedeniyle olsa bile, deðer-baðýntýlarýnýn sürekli olarak deðiþmesizaten salt bu üretim tarzýna özgü bir þeydir. Üretim öðelerinin deðerlerindekibu deðiþme daha sonra ele alýnacaktýr,* biz, burada, buna yalnýzcadeðinmiþ oluyoruz. Üretim öðelerinin meta-ürünlere, R’nin M’’nedönüþmesi üretim alanýnda olduðu halde M’’nün R’ye tekrar dönüþümü,dolaþým alanýnda olur. Bu, metalarýn basit bir baþkalaþýmý ile olur, amabütünüyle bakýldýðýnda, içeriði, yeniden-üretim sürecinde bir evredir. Birsermaye dolaþýmý þekli olarak M–P–M, iþlevsel olarak belirlenmiþ birmadde deðiþimini içerir. M–P–M ayrýca, M’ meta-miktarýnýn üretim öðelerineeþit olmasýný ve bu öðelerin birbirleriyle baþlangýçtaki deðer-baðýntýlarýnýkorumalarýný gerektirir. Ýþte bunun için, metalarýn yalnýz kendideðerleri üzerinden satýn alýndýklarý deðil, ayný zamanda, dairesel hareketlerisýrasýnda herhangi bir deðer deðiþikliðine uðramadýklarý davarsayýlmýþtýr. Aksi takdirde, bu süreç, normal biçimde devam edemez.P ... P’ hareketinde, P, tekrar eski durumunu almak üzere eldençýkartýlan sermaye-deðerin ilk biçimini temsil eder. R ... M’–P’–M ... Rdolaþýmýnda, P, yalnýzca süreçte bürünülen ve bu süreç sona ermedenterkedilen bir biçimi temsil eder. Para- biçim, burada, yalnýzca sermayedeðeringeçici baðýmsýz bir biçimi olarak ortaya çýkar. M’ biçimindekisermayenin para-biçime bürünmekteki acelesi, bu biçimden P’ biçiminedönüþmek üzere kurtulmak içindir; daha bu kýlýða büründüðü andakendisini yeniden üretken sermayeye dönüþtürmek ister. Para kýlýðýndakaldýðý sürece, sermaye olarak görev yapamaz ve bunun için de deðerigeniþlemez. Sermaye atýl kalýr. P, burada, bir dolaþým aracý olarak hizmeteder, ama sermayenin bir dolaþým aracý olarak.** Sermaye-deðerinpara-biçiminin kendi devresinin ilk biçiminde (para-sermaye biçiminde)sahip olduðu baðýmsýz görünüþ, bu ikinci biçimde kaybolur ve bu,Biçim I’in bir eleþtirisi olup, onu salt bir özel biçime indirger. Eðer ikinci* Bkz: Onbeþinci Bölüm. V. -Ed.** Marx, burada, elyazmasýna þu notu koymuþtur: “Tooke’a karþý.” -Ed.68 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


aþkalaþým, P–M, herhangi bir engel ile karþýlaþýrsa –sözgeliþi, pazardaüretim aracý yoksa– devre, yeniden-üretim sürecinin akýþý, týpký sermayenin[sayfa 82] meta-sermaye biçiminde tutulduðu zamanki kadar kesintiyeuðrar. Ama arada þu fark vardýr metalarýn geçici biçiminden daha uzunsüre para-biçiminde kalabilir. Para-sermaye, iþlevlerini yerine getirmemekle,para olmaktan çýkmaz, ama meta-sermaye, iþlevini yapmaktaçok fazla gecikirse, bir meta, ya da genellikle kullaným-deðeri olmaktançýkar. Ayrýca, para-biçimde iken, baþlangýçtaki üretken sermaye biçimiyerine baþka bir biçime girebilir, ama M’ biçiminde tutulduðu sürece yerindenhiç oynamaz.M’–P’–M yalnýz M’ için ve onun biçimi uyarýnca dolaþým hareketleriniiçerir ve bu hareketler onun yeniden-üretiminin evreleridir; amaM’’nün kendisini dönüþtürdüðü M’nin gerçekten yeniden-üretimi, M’–P’–M dolaþýmý için gereklidir. Ne var ki, bu, M’ tarafýndan temsil edilenbireysel sermayenin yeniden-üretimi sürecinin dýþýnda bulunan yenidenüretimsüreciyle koþullanmýþtýr.Biçim I’de P–M< hareketi, yalnýzca para-sermayenin üretkensermayeye ilk dönüþümünü hazýrlar; Biçim <strong>II</strong>’de, bu hareket, meta-sermayeninüretken sermayeye tekrar dönüþümünü hazýrlar; yani sanayisermayesi yatýrýmý ayný kaldýðý sürece, meta-sermayenin, kendilerindençýktýðý ayný üretim öðelerine tekrar dönüþmesi demektir. Dolayýsýyla,hem bunda ve hem de Biçim I’de bu hareket, üretim sürecinin hazýrlayýcýbir evresi, ona bir dönüþ, onun bir yenilenmesi olarak görülür; yaniyeniden-üretim sürecinin bir habercisi ve ayný zamanda deðerin kendisinigeniþletme sürecinin bir yinelenmesidir.Þurasýný bir kez daha belirtmek gerekir ki, P–E basit bir metadeðiþimi olmayýp, artý-deðer üretimine hizmet edecek bir metaýn, E’ninsatýn alýnmasýdýr, týpký P–ÜA’nýn yalnýzca, bu amaca ulaþmak için maddetenvazgeçilmez bir iþlem olmasý gibi.P–M < hareketinin tamamlanmasý ile P, üretken sermaye R’yeçevrilmiþtir ve devre yeni baþtan baþlar.Bu nedenle R ... M’–P–M ... R hareketinin geniþlemiþ biçimi þudur:R ... M'{ M +m } – –{ P +p } – M


üretimin olanaksýzlýðýna kanýt diye almaktadýr.E ve ÜA ‘ya dönüþtürülmüþ bulunan P’nin üretken tüketimindenbaþka devre, emekçi açýsýndan, E–P anlamýna gelen ve M–P’ye eþit olanbirinci terim P–E’yi içerir. Emekçi açýsýndan dolaþýmda, tüketimini deiçine alan E–P–M, yalnýzca birinci terim, P–E’nin sonucu olarak sermayedevresinin içine girer. Ýkinci hareket P–M, bireysel sermayenin dolaþýmýndançýktýðý halde bu dolaþýmýn içerisine girmez. Ama, emekçi sýnýfýnýndevamlý varlýðý, kapitalist sýnýf için gerekli olduðu gibi, gene bunedenle, emekçinin tüketimi P–M ile olanaklý hale getirilmiþtir.M’–P’ hareketinin sermaye-deðerin devresine devam etmesi veartý-deðerin kapitalist tarafýndan tüketilmesi için öngördüðü tek koþul,M’’nün paraya dönüþtürülmüþ, satýlmýþ bulunmasýdýr. M’, kuþkusuz, bunesnenin bir kullaným-deðeri ve dolayýsýyla, üretken ya da bireysel herhangitürden bir tüketim için uygun olmasý nedeniyle satýn alýnmýþtýr.Ama, eðer M’, diyelim ipliði satýn almýþ bulunan tüccarýn elinde dolaþýmadevam ederse, bu, baþlangýçta ipliði üreten ve tüccara satan bireyselsermayenin devrinin sürekliliðine hiç bir etkide bulunmaz. Bütün süreçdevam eder ve onunla birlikte kapitalistin bireysel tüketimi ve bununzorunlu kýldýðý, emekçinin bireysel tüketimi de devam eder. Bu, bunalýmlarýnirdelenmesinde önemli bir noktadýr.Çünkü, M’ satýlýr satýlmaz, paraya çevrilir çevrilmez, iþ sürecininve böylece yeniden üretkenlik sürecinin gerçek etmenleri haline yenidençevrilebilir. M’’nün sonal tüketici ya da tekrar satmak üzere birtüccar tarafýndan satýn alýnmýþ olmasý, durumu etkilemez. <strong>Kapital</strong>ist üretiminkitle halinde yarattýðý metalar miktarý, üretimin boyutlarýna ve buüretimi devamlý geniþletme gereksinmesine baðlýdýr, yoksa öncedenbelirlenen arz talep alanýna, karþýlanmasý zorunlu gereksinmelere deðil.Kitlesel üretimin, öteki sanayi kapitalistleri dýþýnda, toptancýlardan baþkadoðrudan alýcýsý olamaz. Belli sýnýrlar içerisinde, yeniden-üretim süreci,[sayfa 84] bu sürecin dýþýna çýkartýlan metalar, bireysel ya da üretken tüketimegerçekten girmeseler bile, bu süreç ayný ya da artmýþ boyutlarda yeralabilir. Metalarýn tüketimi, bu metalarýn doðmuþ bulunduklarý sermayedevresine dahil deðildir. Örneðin, iplik satýlýr satýlmaz, bu satýlan ipliðindaha sonra ne olacaðý hiç hesaba katýlmaksýzýn, ipliðin temsil ettiði sermaye-deðerindevresi yeniden baþlayabilir. Ürün satýldýðý sürece, kapitalistüretici açýsýndan her þey yolunda demektir. Özdeþleþmiþ olduðu sermaye-deðerindevresi kesintiye uðramamýþtýr. Ve eðer bu süreç geniþlerse–bu, üretim araçlarýnýn artan üretken tüketimini içerir– sermayenin buyeniden-üretiminin yanýsýra, emekçilerin bireysel tüketimi (yani talep)artabilir, çünkü bu süreci üretken tüketim baþlatmýþ ve devam ettirmiþtir.Böylece, artý-deðer üretimi ve onunla birlikte kapitalistin bireysel tüketimiartabilir, yeniden-üretim süreci tümüyle geliþme halinde olabilir, amametalarýn büyük bir kýsmý tüketime yalnýzca görünüþte girmiþlerdir, oysagerçekte, bayilerin elinde hâlâ satýlmamýþ halde durmakta, hâlâ pazar-70 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


da beklemekte olabilirler. Meta akýmýný meta akýmý izleyebilir, ama ensonunda daha önceki akýmlarýn tüketim tarafýndan yalnýzca görünüþteemilmiþ olduðunun farkýna varýlýr. Meta-sermayeler, pazarda yer kapmakiçin birbirleriyle rekabet ederler. Gecikenler, satsa bile, ucuza satarlar.Ödeme zamaný geldiði halde, daha önceki akýmlar hâlâ eldençýkarýlmamýþtýr. Bu metalarý ellerinde bulunduranlar ya iflas ettikleriniilan etmek, ya da yükümlülüklerini karþýlamak için, bunlarý ne pahasýnaolursa olsun satmak zorunda kalýrlar. Bu satýþýn fiili talep durumu ile enküçük bir iliþkisi yoktur. Bu, yalnýzca ödeme talebi ile, metalarý parayadönüþtürme ivedi zorunluluðu ile iliþkilidir. Ardýndan bir bunalým patlakverir. Bu, yalnýz, tüketici talebindeki, bireysel tüketim talebindeki doðrudanazalmayla deðil, sermayenin sermayeyle deðiþilmesindeki, sermayeninyeniden üretkenlik sürecindeki azalmayla da görülür duruma gelir.Eðer P’nin para-sermaye, sermaye-deðer iþlevini yerine getirmeküzere dönüþtüðü ÜA ve E metalarýnýn üretken sermayeye tekrar dönüþmelerikaçýnýlmaz ise, eðer bu metalar farklý koþullarla satýn alýnacak yada bedelleri buna göre ödenecekse, ve böylece. P–M ardarda bir dizisatýn almalarý ve ödemeleri temsil ediyorsa, P’nin bir kýsmý P–M hareketiniyaptýðý halde, diðer bir kýsmý para biçiminde kalmakta devam ederve bu sürecin [sayfa 85] kendi koþullarýnýn belirleyebileceði bir zamanadek, eþzamanlý ya da ardarda gelen P–M hareketlerini yerine getirmegörevini yapmaz. Bu kýsým, harekete geçmek, zamaný gelince iþleviniyerine getirmek üzere, yalnýzca geçici bir süre için dolaþýmdan alýkonulur.Demek ki, bu birikme, sýrasý gelince, dolaþým amacýyla ve dolaþýmýtarafýndan belirlenen bir iþlevdir. Satýnalma ve ödeme fonu olarak varlýðý,hareketindeki duraklama, dolaþýmdaki bu kesintili durum, paranýn,para-sermaye olarak iþlevlerinden birisini yaptýðý bir durum oluþturacaktýr.Para-sermaye olarak; çünkü bu durumda, geçici bir süre için hareketsizkalan paranýn kendisi, para-sermaye P’nin (P’–p = P) bir kýsmý; R’ye,devreyi baþlatan üretken sermayenin deðerine eþit olan meta-sermayedeðerinin bu kýsmýdýr. Öte yandan, dolaþýmdan çekilen bütün paralarpara-yýðma biçimini taþýr. Para-yýðma biçimindeki para, demek ki, burada,para-sermayenin bir iþlevi halini alýyor, týpký P–M hareketinde paranýnödeme ve satýnalma aracý olma iþlevinin, para-sermayenin bir iþlevihaline gelmesi gibi, Bu böyledir, çünkü sermaye-deðer, burada, parabiçiminde vardýr, çünkü para hali, burada, sanayi sermayesinin kendisini,kendi aþamalarýndan birisinde bulduðu ve devre içerisindeki iç baðýntýlarýnöngördüðü bir durumdur. Ayný zamanda, burada þurasý da bir kezdaha tanýtlanmýþ oluyor ki, sanayi sermayesi devresi içerisindeki parasermaye,paranýn iþlevlerinden baþka bir iþlevi yerine getirmiyor ve bupara-iþlevleri, salt bu devrenin diðer aþamalarý ile olan iç baðýntýlarý nedeniylesermaye-iþlevlerin özelliklerini kazanmýþ oluyor.P’’nün, p’nin P’ye baðýntýsý olarak, bir sermaye baðýntýsý olarakgösterilmesi, doðrudan doðruya para-sermayenin deðil, meta-sermaye<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>71


M’’nün bir iþlevidir ve m ile M’nin baðýntýsý olarak M’ de yalnýzca üretimsürecinin, bu süreçte yeralan sermaye-deðerin kendisini geniþletmesininsonucunu ifade eder. Eðer dolaþým sürecinin sürekliliði engellerle karþýlaþýrve pazar koþullarý, vb. gibi dýþ etkenler nedeniyle P, P–M iþlevinigeçici olarak kesmek zorunda kalýrsa ve bu nedenle uzun ya da kýsa birsüre para-biçimde kalýrsa, elimizde gene para-yýðma biçiminde parabulunmuþ olur; ve bu durum, bir de, basit meta dolaþýmýnda, M–P’denP–M’ye geçiþ, dýþ koþullar tarafýndan kesintiye uðratýlýrsa ortaya çýkar.Bu istek-dýþý bir para-yýðma oluþumudur. Bu durumda para, dinlenmehaline býrakýlmýþ gizil para-sermaye biçimine sahiptir. Ama biz bu noktayýþimdilik daha [sayfa 86] fazla irdelemeyeceðiz.Her ne durumda olursa olsun para-sermayenin para halinde durupkalmasý, uygun olsun, olmasýn, isteyerek ya da istemeyerek olsun,iþlevleri uyarýnca ya da bunun tersine bulunsun, hareketin kesintiye uðramasýnýnbir sonucu olarak ortaya çýkmýþ oluyor.<strong>II</strong>. BÝRÝKÝM VE GENÝÞLEMÝÞ ÖLÇEKTEYENÝDEN-ÜRETÝMÜretken sürecin ulaþacaðý geniþliðin boyutlarý keyfi olmayýp teknolojitarafýndan belirlendiði için, gerçekleþen artý-deðer her ne kadarsermayeleþtirilmeye ayrýlmýþ ise de, birbirini izleyen birkaç devre sonucuçoðu kez ek sermaye olarak etkili bir iþlev yapmaya ya da iþlev yapmaktaolan sermaye-deðer devresine girmeye yetecek büyüklüðe ulaþýr(ve zaten bu büyüklüðe ulaþana kadar da birikmesi gerekir). Artý-deðerböylece bir para-yýðma biçiminde katýlaþýr ve bu biçim içerisinde potansiyelpara-sermayeyi oluþturur: potansiyel olmasýnýn nedeni, para-biçimdekalmaya devam ettiði sürece sermaye olarak hareket edememesidir.6a Para-yýðmanýn oluþumu, burada, kapitalist birikim sürecine dahil,ama onunla birlikte olduðu halde temelden ondan farklý bir etmen gibigözükmektedir; çünkü, yeniden-üretim sürecinin kendisi, gizil para-sermayeninoluþumu ile geniþlemiþ olmaz. Tersine, burada gizil para-sermayeninoluþma nedeni, kapitalist üreticinin üretiminin ölçeðini doðrudandoðruya geniþletememesidir; Eðer üretici, artý-ürününü, dolaþýma yenialtýn ya da gümüþ süren bir altýn ya da gümüþ üreticisine, ya da ayný þeydemek olan, dýþ ülkelerden, ulusal artý-ürünün bir kýsmý karþýlýðýnda ekaltýn ya da gümüþ ithal eden bir tüccara satmýþ olsa, gene bu gizil parasermayesi,ulusal altýn ve gümüþ yýðmada bir artýþ oluþturur. Diðer bütündurumlarda, sözgeliþi, satýn alýcýnýn elinde dolaþým aracý olan 78 sterlin,ancak kapitalistin elinde para-yýðma biçimine bürünür. Demek oluyor6a“Gizil” terimi, þimdi hemen hemen enerjinin dönüþümü teorisine yerini býrakan fiziktekigizil ýsý düþüncesinden aktarýlmýþtýr. Bu yüzden Marx, üçüncü bölümde (daha sonraki bir gözdengeçirmede) potansiyel enerji düþüncesinden aldýðý bir baþka terimi, “potansiyel” terimini, yada D’Alembert’in özde hýzlarýný anýþtýran “özde sermaye” terimini kullanmaktadýr. -.E.72 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ki, bütün bunlar, yalnýzca, ulusal altýn ya da gümüþ yýðmadaki farklý birdaðýlýmdýr.Eðer kapitalistimizin alýþveriþinde para, ödeme aracý olarak [sayfa87] hizmet ediyorsa (metalarýn bedelinin satýn alan tarafýndan uzun ya dakýsa vadelerle ödenmesi gerekiyorsa) sermayeleþmeye ayrýlan artý-ürün,paraya dönüþmeyip, alacaklýnýn alacaðýna, satýn alanýn mülkiyetine geçmiþbulunan ya da geçmesini umduðu bir eþdeðerin tasarruf hakkýnadönüþmüþ oluyor. Bu artý-ürün, diðer bireysel sanayi sermayelerinin devresinegirmekle birlikte, bu devrenin yeniden üretken sürecine faiz getirentahvillere vb. yatýrýlan paradan daha fazla girmez.<strong>Kapital</strong>ist üretimin tüm niteliði, yatýrýlmýþ bulunan sermaye-deðerinkendisini geniþletmesi ile belirlenir; yani, önce, elden geldiðince fazlaartý-deðer üretimiyle; sonra (bkz: Buch I, Kap. XX<strong>II</strong>)* sermaye üretimiyle,böylece de artý-deðerin sermayeye dönüþmesiyle belirlenir. Durmadandaha fazla artý-deðer üretmesinin –dolayýsýyla, kiþisel amaç olarakkapitalistin zenginleþmesinin– aracý olarak görülen ve kapitalistüretimin genel eðiliminde bulunan birikim ya da geniþ ölçekli üretim,ne var ki, sonralarý, birinci ciltte gösterildiði gibi, geliþmesi gereði, herbireysel kapitalist için bir zorunluluk halini alýyor. Sermayesindeki devamlýbüyüme, bu sermayenin korunmasýnýn koþulu haline geliyor. Amaburada daha önce iþlenen bir konuya yeniden dönmemize gerek yok.Biz, önce, bütün artý-deðerin gelir olarak harcandýðýný varsayarakbasit yeniden-üretimi inceledik. Gerçekte, normal koþullar altýnda artýdeðerinbir kýsmýnýn daima gelir olarak harcanmasý, diðer kýsmýnýn isesermayeleþtirilmesi gerekir. Belli bir dönemde üretilen þu miktardakiartý-deðerin tümüyle tüketilmiþ olmasý, ya da sermayeleþtirilmesi pekönemli deðildir. Ortalama olarak –genel formül ancak ortalama hareketitemsil edebilir– her iki durumda da görülür. Ama formülü karmaþýkhale getirmemek için artý-deðerin bütünüyle biriktirildiðini kabul etmekdaha yerinde olur. R ... M’–P’–M’< ... R’ formülü üretken sermayeyitemsil eder; bu sermaye, geniþletilmiþ ölçekte daha büyük bir deðerleyeniden-üretilmiþ ve artmýþ üretken sermaye olarak ikinci devresinebaþlamýþ, ya da ayný þey demek olan, ilk devresini yenilemiþtir. Bu ikincidevre baþlar baþlamaz, biz, R’yi, gene baþlangýç noktasý olarak görürüz;ancak bu R, ilk R’den daha büyük bir üretken sermayedir. Dolayýsýyla,eðer P ... P’ formülünde, ikinci devre P’ ile baþlýyorsa, bu P’ P olarak,yani [sayfa 88] yatýrýlmýþ bulunan belli büyüklükte bir para-sermaye iþleviniyerine getirir. Ve bu, ilk dairesel hareketi baþlatan daha büyük bir parasermayedir;ama bu deðer, yatýrýlmýþ para-sermaye iþlevini yüklendiðiandan baþlayarak, artý-deðerin sermayeleþtirilmesi yoluyla kendisindemeydana gelen geniþlemeler artýk sözkonusu olmaktan çýkar. Devresinepara-sermaye biçiminde baþlayan bu köken yokolur. Bu, ayrýca, yeni* <strong>Kapital</strong>. Birinci <strong>Cilt</strong>. Yirmidördüncü Bölüm.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>73


ir devrenin çýkýþ noktasý olarak iþlev yapmaya baþlar baþlamaz R’ içinde geçerlidir.Eðer R ... R’ hareketini, P. ... P’ ile, ya da ilk devre ile karþýlaþtýrýrsak,bunlarýn hiç de ayný özelliði taþýmadýklarýný görürüz. P ... P’, yalýtýk birdevre olarak tek baþýna ele alýndýðýnda, P’nin, para-sermayenin, (ya da,devresinde para-sermaye olarak bulunan sanayi sermayesinin) yalnýzca,para doðuran para, deðer doðuran deðer olduðunu, bir baþka deyiþle,artý-deðer ürettiðini ifade eder. Ama R devresinde, artý-deðer üretmesüreci, ilk aþamanýn, üretim sürecinin bitiminde zaten tamamlanmýþbulunuyor, ikinci aþamadan, M’–P’ hareketinden (dolaþýmýn ilkaþamasýndan) geçtikten sonra, sermaye-deðer artý artý-deðer, ilk devresindeson uç olarak görülen gerçekleþmiþ para-sermaye, M, biçimindezaten vardýr. Artý-deðerin üretilmiþ bulunmasý, ilk ele alýnan P ... P formülüiçinde (bkz: geniþletilmiþ formül, s. 83) m–p–m ile gösterilmektedir,ki bu, ikinci aþamada, sermaye dolaþýmýnýn dýþýna düþmekte veartý-deðerin gelir olarak dolaþýmýný temsil etmektedir. Hareketin tamamýnýnP ... P ile temsil edildiði, dolayýsýyla da iki uç arasýnda deðerbakýmýndan bir fark bulunmadýðý bu biçimde, yatýrýlan deðerin kendisinigeniþletmesi, artý-deðer üretimi, P ... P’’nde son aþama ve devrede deikinci aþama olarak görünen M’–P’ hareketinin R ... R dolaþýmýnda ilkaþama olarak hizmet etmesi dýþýnda, bu yüzden P ... P’nde olduðu gibitemsil olunur.R ... R’ hareketinde R’, artý-deðerin üretildiðini deðil, üretilen artýdeðerinsermayeleþtirildiðini, dolayýsýyla sermayenin biriktiðini ve bu nedenle,R’nin tersine R’’nün, sermaye-deðerin hareketi yüzünden, ilksermaye-deðer ile birikmiþ bulunan sermaye-deðeri içerdiðini belirtir.P ... P’’nün basitçe kapanýþý olan P’ ve bütün bu devrelerde ortayaçýktýðý haliyle M’, kendi baþlarýna alýndýðýnda, hareketi deðil hareketinsonucunu ifade ederler: metalar ya da para [sayfa 89] biçiminde gerçekleþensermaye-deðerin kendisini geniþletmesini ve böylece P artý p ya da Martý m biçiminde sermaye-deðeri, sermaye-deðerin kendi ürünü artýdeðerebaðýntýsý olarak ifade ederler. Bunlar bu sonucu kendini geniþletensermaye-deðerin çeþitli dolaþým biçimleri olarak ifade ederler. Ama, neM’ ne. de P’ biçiminde, kendi baþýna meydana gelen sermaye geniþlemesi,para- sermayenin ya da meta-sermayenin bir iþlevidir. Ôzel, farklýlaþmýþbiçimler, sanayi sermayesinin özel iþlevlerine tekabül eden varlýkbiçimleri olarak, para-sermaye, ancak para-iþlevlerini, meta-sermayeise ancak meta-iþlevlerini yerine getirebilir, aralarýndaki fark, yalnýzcapara ile meta arasýndaki fark gibidir. Bunun gibi, üretken sermaye biçimindekisanayi sermayesi, ancak, ürün yaratan diðer herhangi bir emeksürecininiçerdiði ayný öðeleri içerebilir: bir yandan emeðin nesnel koþullarýný(üretim araçlarýný), öte yandan emek-gücünün üretken biçimde (amacauygun biçimde) iþlev yapmasýný içerirler. Týpký sanayi sermayesininüretim alanýnda, ancak genellikle üretim sürecinin, dolayýsýyla kapitalist74 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


olmayan üretim sürecinin de gereklerini karþýlayan bir bileþim içerisindevarolabileceði gibi, dolaþým alanýnda da ancak buna tekabül eden ikibiçimde bulunabilir, yani meta ve para biçimlerinde. Ama üretim öðelerininbütünüyle baþlangýçta kendilerini üretken sermaye olarak ortayakoymalarý, emek-gücünün baþkalarýna ait emek-gücü olmasý ve kapitalistintýpký üretim araçlarýný bu metalarýn sahiplerinden satýn almasý gibiemek-gücünü de gene sahiplerinden satýn almasý olgusundan ileri gelir;iþte gene bunun için, üretim sürecinin kendisi, sanayi sermayesinin üretkenbir iþlevi, para ve metalar ayný sanayi sermayesinin dolaþým biçimlerive böylece de bunlarýn iþlevleri, üretken sermayenin iþlevlerini ortayakoyan ya da bu iþlevlerinden çýkan dolaþýmýn iþlevleri olarak görünürler.Burada, para iþlevi ve meta iþlevi ayný zamanda para-sermaye ve metasermayeniniþlevleridir, ve bunun da tek nedeni, sanayi sermayesinin,devrenin farklý aþamalarýnda yerine getirmek zorunda olduðu iþlevlerinbiçimleri olarak bunlarýn birbirlerine baðlý olmalarýdýr. Bu yüzden, parayapara, metaya meta niteliðini veren belli özellik ve iþlevleri, bunlarýnsermaye olma niteliðinden çýkarmaya çalýþmak yanlýþ olduðu gibi, tersine,üretken sermayenin özelliklerini de üretim araçlarý içindeki varoluþbiçiminden çýkarmaya çalýþmak da yanlýþtýr. [sayfa 90]P’ ya da M’, P artý p ya da M artý m olarak, yani sermaye-deðer ilebu deðerin doðurduðu artý-deðer arasýndaki baðýntý olarak sabit hale gelirgelmez, bu baðýntýnýn her iki biçimde de, yani birinci durumda parabiçimde,ikinci durumda meta-biçimde ifade edilmesi, durumda enküçük bir deðiþiklik yapmaz. Dolayýsýyla bu baðýntýnýn kökeni, para olarakparada ya da meta olarak metada bulunan herhangi özelliklerindenya da iþlevlerinden deðildir. Her iki durumda da, sermayeye özgü nitelik,yani deðer doðuran deðer olma niteliði, yalnýzca bir sonuç olarak ifadeedilmiþtir. M’, daima R’nin iþlevinin ürünüdür ve P, de daima yalnýzcasanayi sermayesinin devrinde deðiþmiþ bulunan M’’nün biçimidir. Bunedenle, gerçekleþmiþ para-sermaye kendi özel para-sermaye iþlevinitekrar yüklenir yüklenmez, P, = P artý p denkleminin içerdiði sermayebaðýntýsýný ifade etmekten çýkar. P ... P’ hareketi tamamlanýp da P’ devreyeyeniden baþlayýnca, P’’nde bulunan artý-deðerin tamamý sermayeleþsebile, artý P, deðil, P sayýlýr. Bizim örneðimizde ikinci devre, birincidevredeki 422 sterlin yerine, 500 sterlinlik para-sermaye ile baþlar. Devreyiaçan para-sermaye, öncekinden 78 sterlin fazladýr. Her devre diðeriy-lekarþýlaþtýrýldýðýnda bu fark vardýr, ama her belli devre için böylebir karþýlaþtýrma yapýlmamýþtýr. 78 sterlini daha önce artý-deðer olarakbulunan para-sermaye biçiminde yatýrýlan 500 sterlin, þimdi, baþka birkapitalistin devreyi ilk defa baþlatacaðý 500 sterlinden ayrý bir rol oynamaz.Üretken sermaye devresinde de ayný þey olur. Artmýþ bulunan R’,yeni baþlayan R gibi hareket eder, týpký R’nin R ... R basit dolaþýmýndayaptýðý gibi.P’–M’ < aþamasýnda artan büyüklük, E’ ya da ÜA’ ile deðil,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>75


yalnýzca M’ ile belirtilmiþtir. M, E ile ÜA’nýn toplamý olduðuna göre, M’,kendisinde bulunan E ile ÜA toplamýnýn baþlangýçtaki R’den daha büyükolduðunu yeterince gösterir. Ayrýca, E’ ve ÜA’ terimleri yanlýþ olurdu,çünkü biz biliyoruz ki, sermaye büyümesi kendi deðer yapýsýnda birdeðiþiklik getirir ve bu deðiþiklik ilerledikçe ÜA’nýn deðeri artar, amaE’nin deðeri, daima nispi ve çoðu zaman da mutlak olarak azalýr.<strong>II</strong>I. PARANIN BÝRÝKÝMÝParaya dönüþmüþ artý-deðer p’nin, süreçteki sermaye-deðere derhaleklenerek þimdi P’ büyüklüðüne ulaþmýþ bulunan P sermayesi ilebirlikte devreye girip girmemesi, p’nin kendi varlýðýnýn [sayfa 91] dýþýndakikoþullara baðlýdýr. Eðer p birincisi ile yanyana yürüyecek olan ikinci birbaðýmsýz iþte para-sermaye olarak iþ görecekse, bunun için gerekli asgaribüyüklükte olmadýkça, bu amaç için kullanýlamayacaðý açýktýr. Yokeðer, ilk giriþimin geniþletilmesi amacýyla kullanýlmasý düþünülüyorsa,R’nin maddi etmenleri arasýndaki baðýntý ile bunlarýn deðer baðýntýlarý,ayný þekilde, p’nin asgari bir büyüklükte olmasýný gerektirir. Bu iþte kullanýlanbütün üretim araçlarýnýn arasýnda yalnýz nitel deðil, bir de belli birnicel baðýntý da vardýr ve bunlar nicelikçe orantýlýdýrlar. Bu maddi baðýntýlarile birlikte, üretken sermayeye giren ilgili etmenlerin deðer baðýntýlarý,p’nin ek üretim araçlarýna ve emek-gücüne ya da üretken sermayeyebir ek olarak yalnýz üretim araçlarýna dönüþebilmesi için sahipolmasý gerekli asgari büyüklüðü belirlerler. Demek oluyor ki, bir iplikfabrikasý sahibi, iþindeki geniþlemenin gerektireceði ek pamuk ve ücretgiderleri dýþýnda, yeter sayýda tarama ve germe tezgahý satýn almaksýzýniðlerinin sayýsýný artýramaz. Bunu yapabilmesi için artý-deðerin önemli birmiktara (genellikle her yeni ið için 1 sterlin hesap edilir) ulaþmasý gerekir.Eðer p bu asgari büyüklüðe ulaþamamýþsa, sermaye dolaþýmýnýn,ardarda üretilen p miktarýnýn P ile ve dolayýsýyla P’–M’ < ile birlikteiþlev yapabileceði büyüklüðe ulaþmasýna kadar yinelenmesi gerekir. Saltayrýntýlardaki bir deðiþiklik, sözgeliþi, daha üretken hale getirmek içineðirme makinesinde yapýlan bir deðiþiklik bile, eðirilecek malzeme, dahafazla bükme makinesi vb. gibi ek harcamalara gereksinme gösterir. Buarada p birikmiþ olur ve bu birikim kendi iþlevi olmayýp, yinelenen R ... Rhareketinin sonucudur. Onun kendi iþlevi, yinelenen artý-deðer yaratmadevrelerinden, yani dýþardan yeterli bir artýþ alýp da kendi iþlevi için gerekliasgari büyüklüðe sahip olana kadar para durumunda kalmaya devametmektir; ancak bu asgari büyüklüðe ulaþtýktan sonradýr ki, parasermayeolarak –bizim ele aldýðýmýz durumda, iþlev yapmakta olan parasermayeP’nin birikmiþ kýsmý olarak– P’nin iþlevi içerisine gerçektengirebilir. Ama bu arada birikmeye devam eder, ve, oluþum süreci, büyümesüreci içerisindeki bir para-yýðma biçiminde varlýðýný sürdürür. Demekoluyor ki, paranýn birikimi, yýðýlmasý, burada, gerçek birikime, sanayi76 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sermayesinin boyutlarýndaki geniþlemeye geçici bir süre eþlik eden birsüreç olarak görülüyor. Geçicidir, çünkü, para-yýðma, para-yýðma koþullarýiçerisinde kaldýðý [sayfa 92] sürece sermaye iþlevini yapmaz, artý-deðer yaratmasürecine katýlmaz, yalnýzca ayný kasaya yýðýlan ve hiç bir þey yapmadanmiktarý çoðalan bir para topluluðu olarak kalýr.Para-yýðma biçimi, yalnýzca, dolaþýmda olmayan para, dolaþýmýkesintiye uðratýlan ve bu yüzden de para-biçim içerisinde sabit hale getirilenpara biçimi demektir. Para-yýðma sürecine gelince, bu, bütün metaüretiminde yaygýn bir biçim olup, bu üretimin geliþmemiþ, kapitalistöncesibiçimlerinde kendi baþýna bir amaç olarak ortaya çýkar. Ama þuele alýnan durumda para-yýðma, bir para-sermaye biçimi olarak ve parayýðmanýnoluþumu, para, burada, gizil para-sermaye olarak sayýldýðý içinve sayýldýðý sürece, sermaye birikimine geçici bir zaman için eþlik edenbir süreç olarak görülüyor; çünkü, para-yýðmanýn oluþumu, para-biçimdekiartý-deðerin kendini içerisinde bulduðu para-yýðma olma durumu,sermayenin belirlediði ve artý-deðerin gerçekten iþlev yapan sermayeyedönüþmesi için gerekli devrenin dýþýnda geçen, iþlevsel yönden belirlenmiþbir hazýrlýk aþamasýdýr. Bu tanýmý gereði o, gizil para-sermayedir. Bunedenle de, sürece girmeden önce ulaþmasý gerekli büyüklük, her ayrýdurumda, üretken sermayenin deðer bileþimince belirlenir. Ama parayýðmadurumunda kaldýðý sürece para-sermaye iþlevlerini henüz yerinegetirmez, yalnýzca atýl para-sermaye durumundadýr; bundan önceki durumdaolduðu gibi, iþlevi kesintiye uðratýlan para-sermaye deðil, henüzbu iþlevi yerine getiremeyecek durumda olan para-sermaye halindedir.Biz, burada, fiili bir para-yýðmanýn ilk gerçek biçimi içerisindekipara birikimini irdeliyoruz. Bu, ayrýca, M’’nü satmýþ bulunan kapitalistinborçlulardan alacaðý bakiye para biçiminde de olabilir. Bu gizil parasermayeninvarolabileceði baþka biçimlere gelince, faiz getiren bankamevduatý, ya da her türden esham, tahvil gibi para-doðuran ara halindekibiçimler içinde olsalar bile, bunlar, buraya ait deðillerdir. Bu gibi durumlardýr,para biçiminde gerçekleþen artý-deðer, onu doðuran sanayisermayesinin belirlediði devre dýþýnda özel sermaye-iþlevlerini yerinegetirirler, bu iþlevlerin baþlangýçta bu devre ile hiç bir ilgileri olmamaklabirlikte, daha sonra, sanayi sermayesinin iþlevlerinden farklý ve buradahenüz üzerinde durulmayan sermaye-iþlevlerini öngörürler. [sayfa 93]IV. YEDEK ONYukarýda tartýþmasýný yaptýðýmýz, artý-deðerin varoluþ biçimi olarakpara-yýðma, para birikimi için bir fon, sermaye birikiminin geçici olarakbüründüðü bir para-biçim ve bu ölçüde de bu birikimin bir koþuludur.Bununla birlikte, bu birikim fonu, ikincil nitelikte özel hizmetleri de yerinegetirebilir, yani bu süreç R ... R’ biçimini almaksýzýn, dolayýsýyla kapitalistyeniden-üretimde bir geniþleme olmaksýzýn, devre içindeki sermaye<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>77


hareketine katýlabilir.Eðer M’–P’ süreci normal süresinin ötesine uzatýlýrsa, bu nedenlede meta-sermayenin para-biçime dönüþmesi olaðan sürenin ötesindegeciktirilirse, ya da eðer sözgeliþi, bu dönüþümün tamamlanmasýndansonra, para-sermayenin dönüþmek zorunda olduðu üretim araçlarýnýnfiyatý, devrenin baþlangýcýndaki düzeyin üzerine yükselirse, birikim fonuolarak iþgören yýðýlý-para, para-sermaye ya da onun bir kýsmý yerinekullanýlabilir. Demek ki, para-birikim fonu, devredeki düzensizlikleri dengelemekiçin yedek fon olarak hizmet edebilir.Bu durumuyla yedek fon, R ... R devresinde tartýþýlan satýnalmaya da ödeme aracý fonundan farklýdýr. Bu araçlar, iþlev yapan para-sermayeninbir kýsmýdýr (dolayýsýyla da, genellikle süreçten geçen sermayedeðerinbir kýsmýnýn varoluþ biçimleridir). Ve bu para-sermayenin kýsýmlarýiþlevlerini farklý zamanlarda ve ardarda yerine getirirler. Sürekliolan üretim sürecinde yedek para-sermaye her zaman oluþur, çünkü birgün para gelir ve ileriki bir tarihe kadar ödeme yapma zorunluluðu yoktur,bir baþka gün ise çok miktarda mal satýldýðý halde, büyük miktardamal satýn alýnma zorunluluðu ancak daha sonraki bir tarihte sözkonusuolacaktýr. Bu aralýklarda, dolaþan sermayenin bir kýsmý sürekli olarakpara biçimindedir. Yedek fon, buna karþýlýk, halen iþlevlerini yerine getirmekteolan sermayenin, daha doðrusu para-sermayenin kýsýmlarýndanbirisi deðildir. Bu, daha çok, birikiminin baþlangýç aþamasýndakisermayenin, faal sermayeye henüz dönüþmemiþ artý-deðerin bir kýsmýdýr.Geri kalanýna gelince, mali bir darboðazda bulunan kapitalistin elindekiparanýn hangi özel iþlerlerde bulunduðu konusunda kafasýnýyormayacaðý açýktýr. O, yalnýzca sermayesini dolaþýmda tutmak amacýylaelindeki para neyse onu kullanýr. Sözgeliþi, bizim örneðimizde, [sayfa 94]P 422 sterline, P’ 500 sterline eþittir. Eðer 422 sterlinlik sermayenin birkýsmý, satýnalma ve ödeme aracý fonu, yedek akçe olarak ayrýlmýþ ise,diðer koþullar ayný kalmak kaydýyla, bütünüyle devreye girmesi ve üstelikbu amaca yetmesi gerekir. Oysa yedek fon, 78 sterlinlik artý-deðerinbir kýsmýdýr. 422 sterlinlik sermayenin dairesel hareketine, ancak budevre deðiþen koþullar altýnda yer aldýðý ölçüde girebilir; çünkü o, birikimfonunun bir kýsmýdýr ve yeniden-üretimin ölçeðinde herhangi birgeniþleme olmaksýzýn ortaya çýkar.Para-birikim fonu, gizil para-sermayenin varlýðýný, yani paranýn parasermayeyedönüþmesini ifade eder.Aþaðýdaki formül, üretken sermaye devresinin genel formülüdür.ormül, basit yeniden-üretim ile gitgide artan ölçekteki yeniden-üretimibileþtirir:Eðer R, R ‘ye eþit ise, 2 numaradaki P, P, eksi p’ye eþittir; eðer R,78 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


R’’ne eþit ise 2’deki P, P’ eksi p’den büyüktür; yani p bütünüyle ya dakýsmen para-sermayeye dönüþmüþtür.Üretken sermaye devresi, klasik ekonomi politiðin sanayi sermayesinindairesel hareketini incelediði biçimdir. [sayfa 95]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>79


ÜÇÜNCÜ BÖLÜMMETA SERMAYE DEVRESÝMETA-SERMAYE devresinin genel formülü þudur:M’–P’–M ... R ... M’M’ yalnýz ürün olarak deðil, ayný zamanda, daha önceki iki devreninöncülü olarak da ortaya çýkar, çünkü üretim araçlarýnýn hiç deðilsebir kýsmý devrelerini belirleyen öteki bireysel sermayelerin bizzat metaürünüolmalarý ölçüsünde bir sermaye için P–M ne ise, bir diðeri için M’–P’ odur. Bizim örneðimizde, sözgeliþi kömür, makineler, vb., kömür ocaðýsahibinin, kapitalist makine imalatçýsýnýn, vb. meta-sermayesini temsileder. Ayrýca biz, birinci bölüm, 4’le, yalnýz R ... R devresinin deðil, M’ ...M’ devresinin de, bu ikinci para-sermaye devresi tamamlanmadan önce,daha P ... P’ devresinin ilk yinelenmesinde varsayýldýðýný göster-miþtik.Yeniden-üretim eðer geniþlemiþ ölçekte yapýlýyorsa, son M’, baþlangýcýndakiM’’nden büyüktür ve bunun için de burada M’’ olarak gösterilmesigerekir.Üçüncü biçim ile ilk iki biçim arasýndaki fark þudur: [sayfa 96]Birincisi, bu durumda toplam dolaþým, iki karþýt evresiyle birlikte80 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


devreyi açtýðý halde, Biçim I’de dolaþým, üretim süreci tarafýndan kesintiyeuðratýlýr ve Biçim <strong>II</strong>’de dolaþýmýn tamamý iki karþýlýklý tamamlayýcýevresiyle birlikte, salt yeniden-üretim sürecini etkileyen bir araç olarakgörülür ve bu nedenle R ... R arasýnda bir ara hareket oluþturur. P ... P’halinde dolaþým biçimi P–M ... M’–P’ = P–M–P’dir. R ... R durumundaise, ters çevrilmiþ M’–P’ biçimine sahiptir. P–M = M–P–M. M’–M’ durumundada gene bu son biçime sahiptir .Ýkincisi, I. ve <strong>II</strong>. devreler yinelendiði zaman, P’ ve R’ bitim noktalarýyenilenen devrelerin çýkýþ noktalarýný oluþtursalar bile, P’ ile R’’nüniçinde oluþtuklarý biçim yok olur. P’ = P artý p ve R‘ = R artý r, yeni süreceP ve R olarak baþlarlar. Ama Biçim <strong>II</strong>I’te, devre ayný ölçekte yenilensebile, çýkýþ noktasý M’nin, aþaðýdaki nedenle, M’ olarak gösterilmesigerekir. Biçim I’de P’, bu durumuyla yeni bir devreyi açar açmaz, parasermayeP, artý-deðer üretmek üzere para-biçimde yatýrýlan sermayedeðerolarak iþlev görür. Ýlk devre sýrasýnda gerçekleþen birikimleçoðalmýþ bulunan yatýrýlmýþ para-sermayenin büyüklüðü artmýþtýr. Nevar ki, yatýrýlan para-sermayenin büyüklüðü, ister 422 sterlin, ister 500sterlin olsun, bu, onun basit sermaye-deðer olarak ortaya çýkýþý olgusunudeðiþtirmez. P’, artýk bir sermaye iliþkisi gibi, kendisini geniþleten sermayeya da artý-deðere gebe sermaye olarak bulunmaz. Gerçekte o,kendisini ancak süreç sýrasýnda geniþletecektir. Ayný þey R ... R’ için dedoðrudur; R’ durmadan, artý-deðer üretecek sermaye-deðer olarak iþgörmek ve devreyi yeni1emek zorundadýr.Meta-sermaye devresi, tersine, salt sermaye-deðer ile deðil, metabiçimdeçoðalmýþ sermaye-deðer ile baþlar. Böylece, daha baþlangýçta,yalnýz metalar biçiminde varolan sermaye-deðer devresini deðil, artýdeðeride içerir. Dolayýsýyla, eðer basit yeniden- üretim bu biçim içerisindeyer alýrsa, bitim noktasýndaki M’, büyüklük olarak çýkýþ noktasýndakiM’ ‘ne eþittir. Yok eðer, artý-deðerin bir kýsmý sermaye devresine girerse,devrenin sonunda M’ yerine M’’, geniþlemiþ bir M’ görülür, ama bunuizleyen devre bir kez daha M’ ile baþlar. Bu, yalnýzca daha önceki devredekindendaha büyük bir M’ ‘dür ve daha fazla birikmiþ sermaye-deðeriiçerir. Böylece yeni devresine, nispeten daha büyük yeni yaratýlmýþ artýdeðerile baþlar. Her durumda, M’, devreyi her zaman [sayfa 97] sermayedeðerile artý-deðerin toplamýna eþit bir meta-sermaye olarak baþlatýr.M’, bireysel sanayi sermayesinin devresindeki M gibi, bu sermayeninbir biçimi olarak deðil, baþka bir sanayi sermayesinin bir biçimiolarak görülür; bu, üretim araçlarýnýn bu ikinci sermayenin ürünü olmasýölçüsünde böyledir. Birinci sermayenin P–M (yani P–ÜA) hareketi, buikinci sermaye için M’–R’ ‘dür.P–M< dairesel hareketinde, E ve ÜA satýcýlarýnýn ellerindekimetalar olarak özdeþ baðýntýlar taþýrlar; bir yanda emek-güçlerini sataniþçiler, öte yanda, üretim araçlarýný satan bu araçlarýn sahipleri. Parasý,burada para-sermaye olarak iþ gören satýn alýcý için, E ve ÜA, bunlarý<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>81


satýnalana kadar , salt meta olma iþlevini görürler; yani bunlar, onun,para biçimindeki sermayesi karþýsýnda bulunduklarý sürece baþkalarýnaait metalardýr. ÜA ile E, burada, yalnýzca þu bakýmdan ayrýlýrlar ki, ÜAsatýcýsýnýn elinde, eðer sermayesinin meta-biçimi ise, M’, yani sermayeolabilir, oysa E, emekçi için her zaman metadan baþka bir þey deðildirve ancak alýcýsýnýn elinde, R’nin kýsýmlarýndan birisi olarak, sermayehaline gelir.Bu nedenle, M’, bir devreyi hiç bir zaman salt M olarak, sermayedeðerinsalt meta-biçimi olarak açamaz. Meta-sermaye olarak daima ikiyönlüdür. Kullaným-deðeri açýsýndan bu, dolaþým alanýndan gelen metalarolarak, bu ürünün yaratýlmasýnda yalnýzca etmenler olarak iþlevyapmýþ bulunan E ve ÜA öðelerini taþýyan R’nin iþlevinin ürünüdür, budurumda ipliktir. Ýkincisi, deðer açýsýndan, sermaye-deðer R ile, R’niniþlevi sonucu ortaya çýkan artý-deðer a’nýn toplamýdýr.Ancak M’ ‘nün kendisinin belirlediði devre içindedir ki, M eþittir R,ve gene eþittir sermaye-deðer, M’ ‘nün içinde artý-deðerin bulunduðukýsmý, artý-deðerin içine yerleþtiði artý-üründen ayýrabilir ve ayýrmak zorundadýr.Bu iki þeyin, iplikte olduðu gibi fiilen ayrýlabilir olmasý, ya da makinedeolduðu gibi ayrýlamamasý önemli deðildir. M’, P’ ‘ne dönüþtürülürdönüþtürülmez, bunlar daima ayrýlabilir duruma gelirler.Eðer bütün meta-ürün, bizim 10.000 libre iplikte olduðu gibi baðýmsýztürdeþ kýsmi ürünlere ayrýlabilirse ve, bu nedenle, eðer M’–P’ hareketibir dizi satýþla temsil edilebilirse, meta biçimindeki sermaye-deðer, Miþlevini görebilir ve artý-deðer, ve böylece M’ bütünüyle gerçekleþmedenönce, M’ ‘nden ayrýlabilir. [sayfa 98]500 sterlin deðerinde 10.000 libre ipliðin, 422 sterline eþit 8.440libresinin deðeri, sermaye-deðer eksi artý-deðer eþittir. Eðer kapitalistönce 8.440 libre ipliði 422 sterline satarsa, bu 8.440 libre iplik, M’yi, metabiçimdesermaye-deðeri temsil eder. M’ ‘nün yanýsýra bulunan ve 78sterlinlik artý-deðere eþit olan 1.560 libre iplik, yani artý-ürün, bir süredolaþýma girmez. <strong>Kapital</strong>ist, artý-ürünün M–p–m dolaþýmý bitmeden önce,M–P– M< hareketini tamamlayabilir.Yok eðer, önce 372 sterlin deðerinde 7.440 libre ipliði, sonra da50 sterlin deðerinde 1.000 libre ipliði satarsa, M’nin ilk kýsmý ile üretimaraçlarýný (deðiþmeyen sermaye d), ikinci kýsmý ile emek-gücünü, deðiþensermayeyi (v) yerine koyabilir, ve daha sonra da önceki gibi yolunadevam eder.Ama eðer böyle birbirini izleyen satýþlar gerçekleþir ve devreninkoþullarý elverirse, kapitalist M’ ‘nü, d + v + a biçiminde bölmek yerine,M’ ‘nün kesirli parçalarýnda olduðu gibi bir bölünme de yapabilir.Örneðin, M’‘nün (500 sterlin deðerinde 10.000 libre ipliðin) birkýsmý olarak deðiþmeyen sermayeyi temsil eden 372 sterline eþit 7.440libre iplik, yalnýzca bu deðiþmeyen sermayenin, yani bu miktar ipliðinüretiminde tüketilen üretim araçlarýnýn deðerinin yerini alan 276,768 ster-82 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


lin deðerinde 5.535,360 libre ipliðe; yalnýzca deðiþen sermayenin yerinialan 37,200 sterlin deðerinde 744 libre ipliðe; ve artý-ürün olduðu içinartý-deðerin taþýyýcýsý olan 58,032 sterlin deðerinde 1.160,640 libre ipliðeayrýlabilir. Dolayýsýyla kapitalist, 1.440 libre ipliði satmakla, 6.279,360 libreipliðin 313,968 sterlin fiyatýna satýþýyla bu 7.440 libre ipliðin içerdiði sermaye-deðeriyerine koyar ve, 1.160,640 libre iplik ya da 58,032 sterlintutarýndaki artý-ürünün deðerini, geliri olarak harcayabilir.Ayný þekilde, deðiþen sermaye-deðere eþit 50 sterlin deðerindediðer bir 1.000 libre ipliði ayný yolla ayýrabilir ve þu þekilde satabilir: 1.000libre ipliðin içerdiði deðiþmeyen sermaye-deðere eþit 37,200 sterlin deðerinde744 libre iplik; yukarýda sözü edilen deðiþen sermaye-deðere eþit5,000 sterlin deðerinde 100 libre iplik; yani, 1.000 libre ipliðin içerdiðisermaye-deðerin yerini alacak 42,200 sterlin deðerinde 844 libre ipliksatabilir ve ensonu, bu miktar ipliðin içerdiði artý-ürünü temsil eden 7,800sterlin deðerinde 156 libre iplik de bu haliyle tüketilebilir. [sayfa 99]Son olarak, geriye kalan 78 sterlin deðerinde 1,560 libre ipliði,satmayý baþarabilmesi koþuluyla, öyle bir biçimde ayýrabilir ki, 58,032sterlin deðerinde 1.160,640 libre ipliðin satýþý, 1,560 libre ipliðin içerdiðiüretim araçlarýnýn deðerini, 7,800 sterlin deðerinde 156 libre iplik deðiþensermaye-deðerin ve bunlarýn toplamý olan 65,832 sterline eþit 1.316,640libre iplik toplam sermaye-deðeri yerine koyar; ensonu, 12,168 sterlineeþit 243,360 libre artý-ürün ise, gelir olarak harcanýlmak üzere geriyekalmýþ olur.Ýpliðin içerdiði bütün öðeler –d, v, ve a– birbirini tamamlayan aynýkýsýmlara ayrýlabildiði gibi, 1 þilin ya da 12 peni deðerinde beher libreiplik de gene bu öðelere ayrýlabilir.d = 0,744 libre iplik = 8,928 peniv = 0,100 libre iplik = 1,200 penia = 0,156 libre iplik = 1,872 penid+v+a = 1 libre iplik = 12 peniBiz eðer yukardaki üç ayrý satýþýn sonucunu toplarsak, 10.000 libreipliðin tamamýnýn bir defada satýþý ile alýnan sonucun aynýný eldeederiz.Deðiþmeyen-sermaye:Ýlk satýþta ............... 5.535,360 libre iplik = 276,768 £Ýkinci satýþta .......... 744,000 libre iplik = 37,200 £Üçüncü satýþta ...... 1.160,640 libre iplik = 58,032 £Toplam ................ 7.440 libre iplik = 372 £Deðiþen-sermaye:<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>83


Ýlk satýþta ............... 744,000 libre iplik = 37,200 £Ýkinci satýþta .......... 100,000 libre iplik = 5,000 £Üçüncü satýþta ...... 156,000 libre iplik = 7,800 £Toplam ................Artý-deðer:1.000 libre iplik = 50 £Ýlk satýþta ............... 1.160,640 libre iplik = 58,032 £Ýkinci satýþta .......... 156,000 libre iplik = 7,800 £Üçüncü satýþta ...... 243,360 libre iplik = 12,168 £Toplam ................Genel toplam:1.5600 libre iplik = 78 £Deðiþmeyen-sermaye ....... 7.440 libre iplik = 372 £Deðiþen-sermaye .............. 1.000 libre iplik = 50 £Artý-deðer .......................... 1.560 libre iplik = 78 £T o p l a m ................... 10.000 libre iplik = 500 £M’–P’ kendi baþýna burada yalnýzca 10.000 libre ipliðin satýþýnýifade etmektedir. Bu 10.000 libre iplik, diðer bütün iplikler [sayfa 100] gibibir metadýr. Satýnalaný ilgilendiren þey, 1 librenin 1 þilin ya da 10.000 librenin500 sterlin olan fiyatýdýr. Eðer pazarlýk sýrasýnda, ipliðin deðer-bileþiminekadar iniyorsa, bunu, salt ipliðin libresinin 1 þilinden de ucuza satýlabileceðinive satýcýnýn bu pazarlýktan gene de kârlý çýkacaðýný tanýtlamakgibi sinsice bir amaçla yapar. Ama satýn aldýðý miktar alýcýnýn gereksinmelerinebaðlýdýr. Sözgeliþi, eðer o bir dokuma fabrikasýnýn sahibiise, bu miktar, ipliði satýn aldýðý iplikçinin sermaye bileþimine deðil, iþletmesindeiþlev yapan kendi sermayesinin bileþmesine baðlýdýr. M’ ‘nünbir yandan, kendi üretiminde tüketilen sermayenin (ya da bu sermayeninçeþitli tamamlayýcý öðelerinin) yerine konmasý için gerekli kýsma,öte yandan ise artý-deðerin harcanmasýna ya da sermaye birikimi içinkullanýlmasýna hizmet eden artý-ürüne bölünmesi oraný, ancak, 10.000librelik iplik meta-biçime sahip sermayenin devresinde vardýr. Bu oranlarýn,satýþla hiç bir iliþkisi yoktur. Örneðimizde, ayrýca, M’ ‘nün deðeriüzerinden satýldýðý varsayýlmýþtý ve böylece tek sorun, onun meta-biçimdenpara-biçime dönüþmesiydi. Üretken sermayenin yerine konulacaðýbu bireysel sermayenin devresindeki iþlevsel biçim, satýþta, fiyat ile deðerarasýnda, eðer varsa, ne ölçüde tutarsýzlýk bulunduðu M’ bakýmýndanhiç kuþkusuz kesin bir önem taþýr. Ama bu, bizi, burada, salt biçim farklýlýklarýnýnincelenmesinde ilgilendirmiyor.Biçim I’de, ya da P ... P’ ‘nde, üretim süreci, sermaye dolaþýmýnýnbirbirini tamamlayan ve karþýlýklý olarak karþýt iki evresi arasýndaki yarýyolda araya giriyor. Tamamlayýcý M’–P’ evresi baþlamadan önce, o, geçmiþekarýþýyor. Sermaye olarak yatýrýlan para, önce üretim öðelerinedönüþüyor ve bunlardan meta-ürüne, bu meta-ürün de tekrar paraya.84 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Bu, para biçiminde sonuçlanan tam ve bütün bir iþ devri, herkesin herþey için kullanabileceði bir þeydir. Yeni bir baþlangýç bu yüzden yalnýzcabir olanaktýr. P ... R ... P’, ya iþten çekilen bireysel bir sermayenin iþlevinitamamlayan son devresidir, ya da iþlevine baþlamakta olan yeni bir sermayeninilk devresidir. Genel hareket, burada, P ... P’, paradan dahafazla paraya giden bir harekettir.Biçim <strong>II</strong>’de, R ... M’–P’–M ... R(R’), bütün dolaþým süreci ilk R’yi izlerve ikinci R’den önce olur; ama Biçim I’e karþýt bir düzen içerisindecereyan eder. Ýlk R, üretken sermayedir [sayfa 101] ve iþlevi, daha sonrakidolaþým sürecinin önkoþulu olan üretken süreçtir. Buna karþýlýk dolaþýmýsona erdiren R ise, üretken süreç deðildir; o, yalnýzca sanayi sermayesininüretken sermaye biçimindeki yenilenmiþ varlýk biçimidir. Ve bu,sermaye-deðerin, dolaþýmýn son evresi sýrasýnda, E artý ÜA’ya, yani birarayagelerek üretken sermayenin varlýk biçimini oluþturan öznel ve nesneletmenlere dönüþmesinin bir sonucu gibidir, R ya da R, biçimindeolsun, sermaye, en sonunda bir kez daha üretken sermaye olarak yenibaþtan iþ görmek, üretken süreci tekrar baþlatmak zorunda olduðu birbiçim içerisinde bulunur. R ... R hareketinin genel biçimi, yeniden-üretimbiçimidir ve P ... P’ ‘nün tersine, deðerin kendisini geniþletmesinisürecin amacý olarak göstermez. Bu nedenle bu biçim, klasik ekonomipolitiðin, üretim sürecinin kesin kapitalist biçimini görmezlikten gelmesinive üretimi, bu sürecin amacý gibi göstermesini çok kolaylaþtýrýr; yanibuna göre, elden geldiðince fazla meta, elden geldiðince ucuza üretilmelive ürün çok deðiþik türde diðer ürünlerle kýsmen üretimin yenilenmesi(P–M), kýsmen de tüketim (p–m) için deðiþilmelidir. Böyle olunca,para ile para-sermayenin özelliklerini görmezlikten gelme olanaðý vardýr,çünkü P ile p burada salt geçici dolaþým aracý gibi görünmektedir.Tüm süreç basit ve doðal görünmektedir; yani yüzeysel akýlcýlýðýn doðallýðýnasahiptir. Ayný þekilde, meta-sermayedeki kâr bazan unutulmaktave bu tür sermaye, üretim süreci bütünüyle ele alýnýp tartýþýldýðý zamanyalnýzca bir meta olarak sayýlmaktadýr. Ne var ki, deðeri oluþturan kýsýmlarsözkonusu olur olmaz, meta-sermaye, meta-sermaye olarak ortayaçýkmaktadýr. Birikim de, hiç kuþkusuz aynen üretim gibi sunulmaktadýr.Biçim <strong>II</strong>I’te, M’–P’–M ... R ... M’, dolaþým sürecinin iki evresi devreyiaçýyor ve bunu, Biçim <strong>II</strong>’de, R ... R’de olduðu gibi ayný düzen içerisindeyapýyor; ardýndan, Biçim I’deki gibi, üretken süreç iþlevi ile R izliyor;devre, üretim sürecinin sonucu M’ ile kapanýyor. Týpký <strong>II</strong>’de devrenin,üretken sermayenin salt yenilenmiþ varlýðý R ile kapanmasý gibi, buradada devre, meta-sermayenin yenilenmiþ varlýðý M’ ile kapanmaktadýr. TýpkýBiçim <strong>II</strong>’de sermayenin son R biçimi içerisinde, süreci tekrar üretimsüreci olarak baþlatmak zorunda olmasý gibi, burada da, sanayi sermayesininmeta-sermaye biçiminde tekrar ortaya çýkmasý üzerine devreninyeniden M’–P’ dolaþýmý [sayfa 102] evresi ile açýlmasý gerekir. Devrenin heriki biçimi de, P’ ile, yani tekrar paraya dönüþmüþ ve kendisini geniþletmiþ<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>85


sermaye-deðer ile kapanmadýklarý için tamamlanmamýþtýr. Bunun içinher ikisinin de devam etmesi ve yeniden-üretimi içermeleri gerekir. Biçim<strong>II</strong>I’ün toplam devresi M’ ... M’ ‘dür.Üçüncü biçim ilk ikisinden þu olgu ile ayrýlýr ki, yalnýz bu devredekendisini geniþletmiþ sermaye-deðer -ilk sermaye-deðer, hâlâ artý-deðerüretmek zorunda olan sermaye-deðer deðil- kendi kendisini geniþletmedeçýkýþ noktasý olarak görülür. M’, burada bir sermaye-baðýntýsý olarakçýkýþ noktasýdýr ve böyle bir baðýntýnýn, sermaye-deðer devresi ile birlikteilk evredeki artý-deðeri de içerdiði ve artý-deðer her devrede olmasa bilehiç deðilse ortalama olarak kýsmen gelir biçiminde harcanarak m–p–mdolaþýmýndan geçmek ve kýsmen de sermaye birikiminde bir öðe iþleviniyerine getirmek zorunda olduðu için, devrenin tamamý üzerinde belirleyicibir etkisi vardýr.M’ ... M’ biçiminde, tüm meta-ürünün tüketimi, bizzat sermayedevresinin izlediði normal yolun bir koþulu olarak kabul edilmiþti. Emekçininbireysel tüketimi ile artý-ürünün biriken kýsmýnýn bireysel tüketimi,toplam bireysel tüketimi oluþturur. Böylece, bunun tamamýnýn tüketimi-hem bireysel ve hem de üretken tüketimi- M’ devresine onun bir koþuluolarak girer. Üretken tüketim (aslýnda bu, emekçinin bireysel tüketiminide içerir, çünkü emek-gücü, belli sýnýrlar içerisinde, emekçinin bireyseltüketiminin devamlý bir ürünüdür) her bireysel sermaye tarafýndan sürdürülür.Bireysel tüketim, bireysel kapitalistin varlýðý için gerekli olankýsmýn dýþýnda, burada yalnýzca toplumsal bir hareket olarak kabul edilmeklebirlikte, hiç de bireysel kapitalistin bir hareketi gibi sayýlmamýþtýr.Biçim L ve <strong>II</strong>’de toplam hareket, yatýrýlan sermaye-deðerin birhareketi olarak ortaya çýkar. Biçim <strong>II</strong>I’te, toplam meta-ürün biçimindekikendini geniþletmiþ sermaye, çýkýþ noktasýný oluþturur ve hareket edensermaye, meta-sermaye biçimine sahiptir. Bunun paraya dönüþmesi tamamlanmadanönce, bu hareket, sermayenin ve gelirin hareketleri biçimindekollara ayrýlamaz. Hem toplam toplumsal ürünün ve hem de herbireysel meta-sermaye ürünün, bir yandan bireysel tüketim fonuna, öteyandan yeniden-üretim fonuna özel daðýlýmý, sermaye devresinin bubiçimi içerisinde bulunur. [sayfa 103]P ... P’ hareketinde, yenilenen devreye giren p’nin hacmine baðlýolarak, devredeki olasý geniþleme içerilmiþtir.R ... R hareketinde yeni devre, ayný ya da belki de daha küçük birdeðer olan R ile baþlayabilir ve böyle olduðu halde geniþlemiþ ölçektebir yeniden-üretimi temsil edebilir; sözgeliþi, emeðin üretkenliðindekiartýþ nedeniyle bazý meta öðelerinin ucuzladýðý zaman olduðu gibi. Terside doðrudur; deðer olarak artan üretken bir sermaye, bunun tersi birdurumda, maddi olarak daralmýþ ölçekte yeniden-üretimi temsil edebilir;örneðin, üretim öðelerinin pahalýlaþtýðý zamanlarda olduðu gibi. Aynýþey, M’ ... M’ için de geçerlidir.M’ ... M’ hareketinde, metalar biçimindeki sermaye üretimin86 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


önkoþuludur. Bu devre içerisinde, ikinci M’de de, bir önkoþul olaraktekrar ortaya çýkar. Eðer bu M henüz üretilmemiþ ya da yeniden-üretilmemiþise devre týkanmýþtýr. Bu M, çoðu kez, bir baþka sanayi sermayesininM’ ‘sü olarak yeniden üretilmek zorundadýr. Bu devrede M’, çýkýþ,geçiþ ve hareketin son noktasý olarak vardýr; þu halde daima oradadýr.Yeniden-üretim sürecinin devamlý koþuludur.M’ ... M’, Biçim I ve <strong>II</strong>’den diðer bir özelliðiyle de farklýdýr. Üç devredede ortak olan þey, sermayenin dairesel yoluna baþladýðý biçimdebu yolu bitirmesidir; böylece, devreyi yeniden baþlattýðý zaman kendisinibaþlangýçtaki biçimi içerisinde bulur. P, R ya da M’ baþlangýç biçimi,daima (Biçim <strong>II</strong>I’te artý-deðerle geniþlemiþ) sermaye-deðerin yatýrýlmýþolduðu biçimidir bir baþka deyiþle, devre yönünden onun özgün biçimidir.Devreyi sona erdiren P’, R ya da M’ biçimi ise daima, ilk biçim olmayýp,devre içerisinde daha önce bulunan deðiþmiþ iþlevsel bir biçimdir.Demek ki, I’de P’, M’ ‘nün deðiþmiþ biçimidir; <strong>II</strong>’de son R, P’nindeðiþmiþ bir biçimidir (ve bu dönüþüm I ve <strong>II</strong>’de, basit bir meta dolaþýmhareketi ile, meta ile paranýn konumunda biçimsel bir deðiþme meydanagelmiþtir); <strong>II</strong>I’te M’, üretken sermaye R’nin deðiþmiþ biçimidir. Amaburada, <strong>II</strong>I’te, dönüþüm, her þeyden önce, yalnýzca sermayenin iþlevselbiçimini deðil, ayný zamanda deðerinin büyüklüðünü de ilgilendirir; sonra,bu dönüþüm dairesel süreçle ilgili konumdaki salt bir biçimseldeðiþikliðin sonucu olmayýp, üretim sürecindeki üretken sermayeyioluþturan metalarýn kullaným-biçimi ile deðerlerinin uðradýðý [sayfa 104] gerçekbir deðiþimin sonucudur.Devrenin ilk ucundaki P, R ya da M’, bunlara tekabül eden I, <strong>II</strong> yada <strong>II</strong>I’ün öncülleridir. Son uçta tekrar ortaya çýkan biçim, bizzat devreningeçirdiði bir dizi baþkalaþým tarafýndan öngörülmüþtür ve dolayýsýyla meydanagetirilmiþtir. Bireysel bir sanayi sermayesinin devresinde bitim noktasýolarak M’, ürünü olduðu ayný sanayi sermayesinin yalnýzca dolaþýmyapmayan R biçimini öngörür. I’in bitim noktasý olarak, ve M’ (M’–P’)hareketinin tersine çevrilmiþ biçimi olarak P’, P’nin alýcýnýn elinde P ... P’devresinin dýþýnda varolmasýný ve ancak M’ ‘nün satýþý ile devreye girmesinive kendi son biçimini almasýný öngörür. Demek ki, <strong>II</strong>’deki son R,E ile ÜA (M)’nin devrenin dýþýnda varolmasýný ve buraya, P–M aracýlýðý ilekendi uç biçimi olarak katýlmasýný öngörür. Ama bu son uç dýþýnda,bireysel para-sermaye devresi, genellikle para-sermayenin varlýðýný öngörmediðigibi, bireysel üretken sermayenin devresi de üretken sermayeninvarlýðýný öngörmez. I’de P, ilk para-sermaye olabilir; <strong>II</strong>’de ise, tarihselsahnede boy gösteren ilk üretken sermaye olabilir. Ama <strong>II</strong>I’te,M'{ M –– P'{ P – M< EÜA ... R ... M'M iki kez devrenin m – dýþýnda öngörülmüþtür. p – m Ýlk kez M’–P’– M


devresinde Bu M, ÜA’dan ibaret olduðuna göre, satýcýnýn elinde metadýr;kapitalist üretim sürecinin bir ürünü olduðuna göre, kendisi metasermayedir,hatta böyle olmasa bile, tüccarýn elinde meta-sermaye olarakgörünür. Ýkinci kez, m–p–m hareketinde ikinci m, ayný þekilde, satýnalýnabilmesi için meta olarak elde bulunmasý gerekir. Her ne olursaolsun, ister meta-sermaye olsunlar, ister olmasýnlar. E ile ÜA en az M’kadar metadýrlar ve birbirlerine karþý meta baðýntýsý içerisindedirler. m–p–m hareketindeki ikinci m için de ayný þey geçerlidir. Þu halde, M’ M’ye(E artý ÜA) eþit olmasý nedeniyle, kendi üretimi için gerekli öðeler olarakmetalara sahiptir ve dolaþým içerisinde ayný metalar tarafýndan yerinekonulmak zorundadýr. Ayný þekilde, m–p–m’de ikinci m’nin yerinidolaþýmdaki benzer metalarýn almasý gerekir.<strong>Kapital</strong>ist üretim tarzýnýn egemen biçim olmasý halinde, [sayfa 105]satýcýnýn elindeki bütün metalarýn, ayrýca meta-sermaye olmasý gerekir.Ve bunlar, tüccarýn elinde de böyle olmaya devam ederler ya da öncedendeðillerse bu hale gelirler. Ya da bunlarýn -ithal edilen nesneler gibiilkmeta-sermayenin yerini alan metalar olmasý ve böylece bu tür sermayeyeyalnýzca baþka bir varlýk biçimi kazandýrmalarý gerekir.R’nin varlýk biçimleri olarak üretken sermaye R’yi oluþturan E veÜA meta-öðeleri, alýndýklarý çeþitli meta-pazarlarýndaki ayný biçime sahipdeðillerdir. Bunlar, þimdi biraraya gelmiþler ve üretken sermayeniniþlevlerini yerine getirebilecek biçimde bileþmiþlerdir.M’nin, bizzat devrenin içerisinde yalnýz bu Biçim <strong>II</strong>I’te M’nin öncülüolarak görülmesinin nedeni, meta-biçimindeki sermayenin onun çýkýþnoktasý olmasýdýr. Devre M’ ‘nün (artý-deðerin katýlmasýyla artmýþ olupolmamasýna bakýlmaksýzýn, sermaye-deðer olarak iþ gördüðü sürece)kendi üretim öðeleri olan metalara dönüþmesi ile açýlýr. Ne var ki, budönüþüm tüm dolaþým sürecini, M–P–M (E artý ÜA’ya eþit) kapsar veonun sonucudur. M burada her iki uçta bulunur ama, M biçimini P–Maracýlýðý ile dýþardan, meta-pazarýndan alan ikinci uç, devrenin son ucuolmayýp, yalnýzca dolaþým sürecini kapsayan ilk iki aþamadýr. Sonucu,daha sonra kendi iþlevi üretim sürecini yerine getirecek olan R’dir. Ýþteancak, M’ ‘nün devrenin bitim noktasýnda ve çýkýþ noktasýndaki ayný M’biçimi içerisinde görülmesi, dolaþým sürecinin bir sonucu deðil de busürecin sonucudur. Buna karþýlýk, P ... P’ ve R ... R’den son P’ ve R uçlarýdolaþým sürecinin doðrudan sonuçlarýdýr. Bu nedenle, burada, ancaksonunda, bir kez, P’, diðer bir kez R’nin baþkalarýnýn ellerinde olmalarýöngörülmüþtür. Devre, uçlar arasýnda olduðu sürece, ne bir durumda, P,ne de diðerinde R -P’nin bir diðer kimsenin parasý ve R’nin, bir baþkasermayenin üretim süreci olmasý- bu devrelerin öncülleri olarak görülmezler.M’ ... M’, tersine, baþkalarýnýn elinde baþka kimselerin metalarýolarak M’nin (E artý ÜA’ya eþit) varlýðýný öngörür; bu metalar, baþlangýçtakidolaþým süreci tarafýndan devreye çekilerek üretken sermayeye çevrilmiþlerve bunlarýn iþlevlerinin sonucu olarak M’ bir kez daha devreyi88 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sona erdiren biçime girer. Ne var ki, bu M’ ... M’, kendi dolaþým alanýiçerisinde, M biçiminde (E artý ÜA’ya eþit) diðer sanayi sermayesininvarlýðýný [sayfa 106] öngörmesi -ve ÜA’nýn diðer çeþitli sermayeleri, bizimörneðimizde diyelim kömürü, yaðý, vb. içermesi- nedeniyle, yalnýz devreningenel biçimi, yani tek baþýna her sanayi sermayesinin (ilk yatýrýldýðýzaman dýþýnda) incelenebileceði toplumsal bir biçim olarak vedolayýsýyla salt bütün bireysel sanayi sermayelerinde ortak bir biçim gibikabul edilmesini baðýra baðýra istemekle kalmaz, ayný zamanda, bireyselsermayeler toplamýnýn, dolayýsýyla kapitalist sýnýfýn toplam sermayelerininhareket biçimi -bu harekette her bireysel sanayi sermayesi, diðerhareketlerle içiçe geçmiþ ve bunlar tarafýndan gerekli kýlýnmýþ kýsmi birhareket olarak görünür- olarak da kabul edilmesini ister. Örneðin, eðerbiz, belli bir ülkede üretilen yýllýk metalar toplamýna bakar ve bütünbireysel giriþimlerdeki üretken sermayenin yerini alan kýsým ile, çeþitlisýnýflarýn bireysel tüketimlerine giren diðer kýsmýn hareketini incelersek,M’ ... M’ ‘nü, toplumsal sermaye ile, onun ürettiði artý-deðerin ya da artýürününbir hareket biçimi olarak dikkate almýþ oluruz. Toplumsal sermayenin,bireysel sermayelerin (eðer hükümetler, madenlerde, demiryollarýnda,vb., üretken ücretli-emek kullanýyor ve sanayi kapitalisti iþleviniyerine getiriyorsa anonim sermaye ya da devlet sermayesi dahil) toplamýnaeþit olmasý ve toplumsal sermayenin toplam hareketinin bireyselsermayelerin hareketlerinin cebirsel toplamýna eþit olmasý olgusu hiç birzaman, tek bir bireysel sermayenin hareketi biçimindeki bu hareketin,toplumsal sermayenin toplam hareketinin bir kýsmý gibi düþünülmesinden,yani diðer kýsýmlarýnýn hareketleriyle baðlantýsý içerisinde ele alýnmasýndanayrý bir olayý göstermesi olasýlýðýný ortadan kaldýrmaz; bu hareket,ayný zamanda, böyle bir incelemenin sonucu olmak yerine, ayrýve bireysel bir sermayenin devresini incelediðimiz zaman çözümlendiðinivarsaymak zorunda kaldýðýmýz sorunlarý da çözümlemiþ olur.M’ ... M’ devresi, ilk yatýrýlan sermaye-deðerin, hareketi açan ucunancak bir kýsmýný oluþturduðu, hareketin baþlangýcýndan beri kendisinisanayi sermayesinin toplam hareketi, yani ürünün, üretken sermayeyiyerine koyan kýsmýnýn hareketi ile artý-ürünü oluþturan ve ortalama olarakkýsmen gelir biçiminde harcanan, kýsmen de birikim öðesi olarakkullanýlan kýsmýnýn hareketi olarak kendisini açýða vuran biricik devredir.Bu devrede, artý-deðerin gelir olarak harcanmasý yer aldýðý gibi, bireyseltüketim [sayfa 107] de gene bu ölçüde yer almýþtýr. Bireysel tüketim,ayrýca, çýkýþ noktasý M, meta, yani bir yararlýlýk biçiminde varolduðu içinbu devre onu da içerir; ama kapitalist yöntemlerle üretilen her nesne,kullaným biçimi, ister üretken, ister bireysel tüketime, ister her ikisine degirsin, bir meta-sermayedir. P ... P’, yalnýz deðer yanýný, tüm sürecinamacý olarak yatýrýlan sermaye-deðerin kendisini geniþletmesini gösterir;R ... R (R’) ayný, ya da artan (birikimle) büyüklükte üretken sermayeile bir yeniden-üretim süreci olarak, sermayenin üretim sürecini göster-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>89


ir. Devrenin daha ilk ucunda kendisini bir kapitalist meta üretim biçimiolarak açýða vuran M’ ... M’, baþlangýcýndan beri, üretken ve bireyseltüketimi içerir; buradaki üretken tüketim ile deðerin kendisinigeniþletmesi yalnýz hareketinin bir kolu olarak ortaya çýkar. Ensonu, M’,bir daha herhangi bir üretim sürecine giremeyecek bir kullaným-biçimindede varolabileceði için, M’ ‘nün, ürünün kýsýmlarýyla ifade edilençeþitli deðer öðeleri, M’ ... M’ ‘nün toplam toplumsal sermayenin hareketbiçimi ya da bireysel bir sanayi sermayesinin baðýmsýz hareketi olarakkabul edilmesine baðlý olarak farklý bir yer tutmasý gerekir. Devredekibütün bu özellikler bizi, herhangi bir salt bireysel sermayenin yalýtýlmýþbir devresi olarak onun sýnýrlarýnýn ötesine götürür.M’ ... M’ formülünde, meta-sermaye hareketi, yani kapitalistçeyaratýlan toplam ürünün hareketi, yalnýzca bireysel sermayenin baðýmsýzhareketinin öncülü olarak deðil, onun bir gereði olarak da ortayaçýkar. Ýþte bunun için, bu formül ve formülün özellikleri kavranýrsa, M’–P’ ve P–M baþkalaþýmlarýnýn bir yandan sermaye baþkalaþýmýnda iþlevselbakýmdan belirlenmiþ kesimler, öte yandan da genel meta dolaþýmýndakihalkalar olduðunu belirtmekle yetinmek artýk yeterli olmaz. Bundan böyle,bir bireysel sermayenin, diðer bireysel sermayelerle ve toplam ürününbireysel tüketime ayrýlan kýsmýyla baþkalaþýmlarýndaki içiçe oluþun daaydýnlýða kavuþturulmasý gerekmektedir. Bireysel bir sanayi sermayesinindevresini çözümlerken iþte bu nedenle biz incelemelerimizi baþlýcailk iki biçime dayandýrýyoruz.M’ ... M’ devresi, sözgeliþi, hesaplarýn üründen ürüne yapýldýðýtarýmda, tek bir bireysel sermayenin biçimi olarak görünür. ormül <strong>II</strong>’deekim, ormül <strong>II</strong>I’te hasat çýkýþ noktasýdýr; ya da, fizyokratlarýn diliyle,ormül <strong>II</strong> avances, ormül <strong>II</strong>I reprises ile baþlar. Sermaye-deðer hareketi<strong>II</strong>I’te, baþlangýçta genel ürün [sayfa 108] kitlesinin hareketinin yalnýzca birkýsmý olarak görünür, oysa I ve <strong>II</strong>’de, M’ ‘nün hareketi, yalýtýlmýþ bir sermayeninhareketinde yalnýzca bir evreyi oluþturur.ormül <strong>II</strong>I’te, pazardaki metalar, üretim ve yeniden-üretim sürecininsürekli bir önkoþuludur. Dolayýsýyla, eðer dikkatler yalnýz bu formülüzerinde toplanýrsa, üretim sürecinin bütün öðeleri, meta dolaþýmýndançýkýyormuþ ve yalnýzca metalardan oluþuyormuþ gibi görünür. Bu tekyanlý anlayýþ, üretim sürecinin meta öðelerinden baðýmsýz diðer öðelerinigörmezlikten gelir.M’ ... M’ ‘nde çýkýþ noktasý, toplam ürün (toplam deðer) olduðuiçin, (eðer dýþ ticaret dikkate alýnmazsa) geniþletilmiþ ölçekte yenidenüretim,üretkenlik sabit kalmak kaydýyla, ancak sermayeleþtirilecek artýürünkýsmý, ek üretken sermayenin maddi öðelerini içerdiði zaman yeralabilir; bu nedenle, eðer bir yýllýk ürün, gelecek yýlýn ürünü için bir temelolacaksa, ya da eðer bu bir yýl içerisinde basit yeniden-üretim süreciile ayný zamanda yer alabilirse, artý-ürün derhal ek sermaye iþlevleriniyerine getirebilecek biçimde üretilmiþ olur. Artan üretkenlik sermayenin90 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


tözünü artýrabilir ama deðerini artýramaz; ama böylece, bu deðerin kendisinigeniþletmesi için ek malzemeyi yaratýlmýþ olur.M’ ... M’, Quesnay’ýn Tableau économique’inin temelidir, ve P ...P’ ‘ne karþýlýk (merkantil sistemden artakalan bu yalýtýlmýþ ve katý biçimyerine) R ... R’yi deðil de, bu biçimi seçmesi, kendi payýna büyük vedoðru bir seçimi gösterir. [sayfa 109]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>91


DÖRDÜNCÜ BÖLÜMDEVRENÝN ÜÇ ORMÜLÜ“TOPLAM dolaþým süreci” için Td kullanýlarak, þu üç formülaþaðýdaki biçimde konulabilir:I. P–M ... R ... M’–P’<strong>II</strong>. R ... Td ... R<strong>II</strong>I. Td ... R(M’).Her üç biçimi de bileþtirirsek, sürecin bütün önkoþullarý, kendisonucu, kendisi tarafýndan ortaya konulan bir önkoþul olarak ortaya çýkar.Her öðe, bir çýkýþ, bir geçiþ ve dönüþ noktasý olarak görülür. Toplamsüreç, kendisini, üretim ve dolaþým süreçlerinin bir birliði biçiminde ortayakoyar. Üretim süreci, dolaþým sürecinin, dolaþým süreci üretim sürecininaracýsý olur.Her üç devrede ortak olan þey, deðerin kendisini geniþletmesininbelirleyici amaç, itici güç olmasýdýr. ormül I’de, bu, kendi biçimi içerisindeifade edilmiþtir. ormül <strong>II</strong>, R ile, artý-deðer yaratma sürecinin kendisiile baþlar. <strong>II</strong>I’te devre, kendisini geniþletmiþ deðer ile baþlar ve hareketayný ölçeklerde yinelense bile, [sayfa 110] kendisini geniþletmiþ yeni deðer92 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ile sona erer.M–P, alýcý için P–M, ve P–M, satýcý için M–P olduðuna göre, sermayedolaþýmý yalnýzca metalarýn olaðan baþkalaþýmýný gösterir ve dolaþýmdakipara kitlesi konusunda bununla ilgili olarak geliþtirilen yasalar(Buch I, Kap. <strong>II</strong>I, 2) burada geçerlidir. Bununla birlikte, eðer biz, sorununbu biçimsel yanýna takýlýp kalmaz da, çeþitli bireysel sermayelerin baþkalaþýmlarýarasýndaki fiili iliþkiyi dikkate alýrsak, bir baþka deyiþle, bireyselsermaye dolaþýmlarý arasýndaki iliþkiyi, toplam toplumsal sermayeninyeniden-üretim sürecinin kýsmi hareketleri olarak incelersek, para vemetalarýn salt biçim deðiþikliði bu iliþkiyi açýklayamaz.Devamlý dönen bir dairede her nokta ayný zamanda bir çýkýþ vebir dönüþ noktasýdýr. Eðer dönüþü kesintiye uðratýrsak, her çýkýþ noktasýbir dönüþ noktasý olmaz. Böylece, gördük ki, her bireysel devre yalnýzdiðerlerini öngörmekle (implicite) kalmaz, ayný zamanda, bir biçim içerisindekidevrenin yinelenmesi diðer biçimler içerisindeki devreniniþlemesini de kapsar. Bütün fark, böylece, yalnýzca biçimsel bir fark, yada yalnýz gözlemci için varolan salt öznel bir ayrým gibi görünür.Bu devrelerden herbirisi, çeþitli bireysel sanayi sermayelerinin yaptýklarýözel bir hareket biçimi olarak düþünüldüðü için, bu fark, daima,yalnýzca bireysel bir fark olarak vardýr. Ama gerçekte, her bireysel sanayisermayesi, her üç devrede de ayný anda bulunur. Bu üç devre, sermayeninüç biçiminin büründüðü bu yeniden-üretim biçimleri, sürekli yanyanagerçekleþirler. Örneðin, þimdi meta-sermaye iþlevini yerine getirensermaye-deðerin bir kýsmý, para-sermayeye dönüþür, ama ayný zamandada, diðer bir kýsmý üretim sürecinden ayrýlýr ve yeni bir meta-sermayeolarak dolaþýma girer. M’ ... M’ devre biçimi, böylece sürekli belirlenmiþolur; diðer iki biçim için de ayný þey geçerlidir. Sermayenin her biçim veaþama içerisinde yeniden-üretimi, týpký bu biçimlerin baþkalaþýmý veardarda üç aþamadan geçiþi gibi süreklidir. Demek oluyor ki, tüm devre,aslýnda bu üç biçimin birbirliðidir.Tahlillerimizde biz, sermaye-deðerin, bütünüyle, ya para-sermaye,üretken sermaye, ya da meta-sermaye olarak hareket ettiðini varsaymýþtýk.Örneðin, þu 422 sterlin, önce elimizde tümüyle para-sermaye olarakbulunuyordu, sonra bunu bütünüyle [sayfa 111] üretilen sermayeye ve ensonumeta-sermayeye, (78 sterlin deðerinde artý-deðeri de içeren) 500sterlin deðerinde ipliðe çevirdik. Buradaki çeþitli aþamalar, yalnýzca bir okadar kesinti demektir. Bu 422 sterlin para-biçimini koruduðu sürece,yani P–M (E artý ÜA) satýnalma iþlemi yapýlana kadar, tüm sermaye,yalnýz para-sermaye olarak vardýr ve bu iþlevi yerine getirir. Üretken sermayeyedönüþür dönüþmez, ne para-sermaye, ne de meta-sermaye iþlevleriniyerine getirir. Ýki dolaþým aþamasýndan birisinde P ya da M’ olarakiþlemeye baþlar baþlamaz, týpký öte yandan tüm üretim sürecinin kesintiyeuðramasý gibi, bütün dolaþým süreci de kesintiye uðrar. DolayýsýylaR ... R devresi, dolaþým süreci tamamlanana kadar, yalnýz üretken ser-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>93


mayenin devresel yenilenmesini deðil, ayný zamanda, iþlevinin, üretimsürecinde kesintiye uðramasýný temsil eder. Sürekli olarak, ilerleyeceðiyerde, üretim, sýçramalarla yer alacak ve dolaþým sürecinin iki aþamasýnýnhýzlý ya da yavaþ geçmesine baðlý olarak ancak raslansal dönemlerdeyenilenecektir. Bu durum, sözgeliþi, yalnýzca özel müþteriler için çalýþanve üretim süreci yeni bir sipariþ alana kadar kesintiye uðrayan Çinli birzanaatçýya uygulanabilir.Bu, aslýnda, hareket halindeki sermayenin tek tek her kýsmý içindoðrudur ve sermayenin bütün kýsýmlarý ardarda bu hareketten geçerler.Diyelim, 10.000 libre iplik, bir iplikçinin haftalýk ürünüdür. Bu 10.000libre iplik, bütünüyle, üretim alanýndan çýkar ve dolaþým alanýna girer;içerdiði sermaye-deðerin hepsinin para-sermayeye dönüþmesi gerekirve bu deðer, para-sermaye þeklini sürdürdüðü sürece, yeni baþtan üretimsürecine giremez. Önce dolaþýma girerek tekrar üretken sermayeöðelerine, E artý ÜA’ya dönüþmesi gerekir. Devre belirleyen sermaye süreci,devamlý kesinti demektir; bir aþamadan çýkýp bir sonraki aþamayagirmek, bir biçimden sýyrýlýp bir diðerine bürünmek demektir. Bu aþamalarýnherbiri daha sonrakini öngörmekle kalmaz, ayný zamanda onudýþtalar da.Ama süreklilik, kapitalist üretimin, daima mutlak olarak ulaþýlabilirolmamakla birlikte, teknik temelinin zorunlu kýldýðý karakteristik iþaretidir.Öyleyse, þimdi, gerçekte ne oluyor onu görelim. Örneðin, 10.000 libreiplik meta-sermaye olarak pazara çýkýyor, paraya (ödeme ya da satýnalmaaracý, ya da yalnýzca hesap parasý olmasýna bakýlmaksýzýn), yenipamuða, kömüre, vb., dönüþüyor, üretim sürecinde ipliðin yerini alýyorve, böylece, [sayfa 112] para-biçimden, meta-biçimden tekrar üretken sermayeyeçevrilmiþ olarak iþlev yapmaya baþlýyor. Bu 10.000 libre iplik parayadönüþtüðü sýrada, onu izleyen 10.000 libre iplik devresinin ikinciaþamasýndan geçiyor ve paradan tekrar üretken sermaye öðelerineçevrilmiþ oluyor. Sermayenin bütün kýsýmlarý ardarda devrelerini çiziyorlarve ayný anda farklý aþamalarda bulunuyorlar. Durmadan kendi yörüngesindeilerleyen sanayi sermayesi, böylece, ayný anda bütün aþamalarýndave bu aþamalara tekabül eden çeþitli iþlevsel biçimlerde bulunuyor.Hareket halindeki bir bütün olarak sanayi sermayesi bu devredengeçmiþ bulunduðu sýrada, sanayi sermayesinin ilk kez meta-sermayedenparaya çevrilen kýsmý, M’ ... M’ devresine baþlýyor. Bir el para yatýrýyor,diðer el bu parayý alýyor. Bir yerde P ... P’ devresinin açýlmasý, diðerbir yerde paranýn geri dönmesi ile çakýþýyor. Ayný þey üretken sermayeiçin de geçerlidir.Sanayi sermayesinin devamlýlýðý içerisindeki fiili devresi, bu nedenle,yalnýz dolaþým ve üretim süreçlerinin bir birliði deðil, ayný zamanda,her üç devresinin de bir birliðidir. Sermayenin bütün farklý kýsýmlarýnýn,devrenin birbirini izleyen aþamalarýnda yoluna devam edebilmesi, birevreden diðerine, bir iþlevsel biçiminden ötekine geçebilmesi, bütün bu94 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kýsýmlarýn tamamý olan sanayi sermayesinin çeþitli evre ve iþlevlerde aynýanda bulunabilmesi ve böylece, ayný zamanda, her üç devreyi de çizebilmesiancak böyle bir birlik ile mümkündür. Bu kýsýmlarýn ardýllýðý(das Nacheinander) burada, bir arada varolmalarý (das Nebeneinander)ile, yani sermayenin bölünmesi ile düzenlenir. Birbirine baðlý bölümlerhalinde çalýþan bir fabrika sisteminde ürün, daima oluþma sürecinin çeþitliaþamalarýndadýr ve durmadan bir üretim evresinden diðerine geçer.Bireysel sanayi sermayesi, kapitalistin olanaklarýna baðlý olarak belli birbüyüklüðe sahip olduðu ve her sanayi kolu için belli bir asgari büyüklükteolmasý gerektiði için, buradan, bu sermayenin bölünmesinin belirlioranlara göre yer almasý gerektiði sonucu çýkar. Eldeki sermayenin büyüklüðü,üretim sürecinin boyutlarýný belirler ve bu da, gene eðer iþlevleriniüretim süreci ile paralel þekilde yerine getiriyorlarsa, meta-sermaye ilepara-sermayenin boyutlarýný belirler. Bununla birlikte, üretimin devamýnýsaðlayan bu iki sermayenin bir arada varlýðýnýn tek nedeni, sermayenin,farklý aþamalarýnda ardarda geçen kýsýmlarýnýn hareketidir. Bir aradavarolmanýn kendisi, [sayfa 113] yalnýzca bu ardýllýðýn sonucudur. Sözgeliþieðer M’–P’, sermayenin bir kýsmý açýsýndan durgunlaþýrsa, eðer metasatýlamazsa, bu kýsmýn devresi kesintiye uðrar ve buna ait üretim araçlarýyerine konulamaz; ardýndan gelen ve üretim sürecinden M’ biçimindeçýkan kýsýmlar, iþlevlerindeki deðiþikliðin kendilerinden önce gelenlertarafýndan týkandýðýný görürler. Eðer bu bir süre devam ederse, üretimkýsýtlanýr ve süreç bütünüyle duraklar. Ardarda gelen her durgunluk birarada varoluþa bir düzensizlik getirir ve bir aþamadaki her durgunluk,yalnýz sermayenin durgunlaþan kýsmýnýn devresinde deðil, toplam bireyselsermayenin tüm devresinde de azçok bir durgunluða yolaçar.Sürecin bir sonra kendisini göstereceði biçim, evrelerin ardardadizilmesidir; böylece, sermayenin yeni bir evreye geçiþi, bir baþkasýndanayrýlmasýyla zorunlu hale getirilir. Her ayrý devre, bu nedenle, çýkýþ vedönüþ noktasý olarak sermayenin iþlevsel biçimlerinden birisine sahiptir.Öte yandan, toplam süreç, aslýnda, üç devrenin birliðidir ve bu devreler,sürecin sürekliliði içerisinde kendisini ifade ettiði farklý biçimlerdir. Toplamdevre, sermayenin her iþlevsel biçimine kendisini onun özgül devresigibi ortaya koyar ve bu devrelerin herbiri toplam sürecin sürekliliðininbir koþuludur. Her iþlevsel biçime ait devir, diðerlerine baðýmlýdýr. Bu,toplam üretim sürecinin, özellikle toplumsal sermayenin zorunlu bir önkoþuludur,ve ayný zamanda bir yeniden-üretim süreci ve böylece onunöðelerinin herbirisinin devresidir. Sermayenin çeþitli kesirli kýsýmlarý, çeþitliaþamalardan ve iþlevsel biçimlerden ardarda geçerler. Bu sayede iþlevselbiçim sermayenin farklý bir kýsmý her zaman içerisinde ifadesini bulduðuhalde, ötekilerle birlikte kendi devresinden ayný anda geçer. Sermayenin,sürekli deðiþen, sürekli yeniden üretilen bir kýsmý, paraya çevrilenmeta-sermaye olarak bulunur; diðer bir kýsmý, üretken sermayeyeçevrilmiþ para-sermaye; bir üçüncüsü, meta-sermayeye dönüþmüþ üret-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>95


ken sermaye olarak bulunur. Her üç biçimin sürekli varlýðý, toplam sermayeniniþte bu üç evreden geçerken çizdiði devre ile ortaya çýkar.Demek oluyor ki, sermaye bir bütün olarak ayný anda ve yerde,yanyana farklý evrelerinde bulunmaktadýr. Ama her kýsým sürekli ve birbiriardýna bir evreden, bir iþlevsel biçimden bir sonrakine geçmekte veböylece bütün iþlevleri sýrasýyla yerine getirmektedir. Biçimleri bu yüzdenakýcýdýr ve eþzamanlýlýklarý [sayfa 114] ardarda geliþleriyle meydanagelmektedir. Her biçim bir diðerini izler ve bir diðerinden önce gelir,öyle ki sermayenin bir kýsmýnýn belli bir biçime dönmesini, diðer birkýsmýnýn bir baþka biçime dönmesi zorunlu kýlmýþtýr. Her kýsým süreklikendi devrini çizer, ama sermayenin bir baþka kýsmý daima bu biçimiçerisinde bulunur ve bu özel devirler yalnýzca toplam sürecin eþzamanlýve ardarda gelen öðelerini oluþtururlar. Toplam sürecin -yukarýda anlatýlankesintileri yerine- bu sürekliliðini saðlayan tek þey üç devrenin birliðidir.Toplam toplumsal sermaye daima bu sürekliliðe sahiptir ve busermaye süreci daima bu üç devrenin birliðini sergiler.Yeniden-üretimin sürekliliði, zaman zaman, bireysel sermayeleryönünden azçok kesintiye uðrar. Birincisi, deðer kitleleri, sýk sýk çeþitlidönemlerde ve eþit olmayan oranlarda çeþitli aþamalara ve iþlevsel biçimleredaðýlýr. Ýkincisi, bu kýsýmlar, üretilen metaýn niteliðine ve dolayýsýylasermayenin yatýrýldýðý belirli üretim alanlarýna göre farklý biçimde bölünebilir.Üçüncüsü, doðal koþullar nedeniyle (tarým, ringa avcýlýðý, vb.gibi) ya da sözgeliþi mevsimlik iþler denilen yerlerde olduðu gibi gelenekselusuller nedeniyle, mevsimlere baðlý bulunan üretim kollarýndabu süreklilik azçok kýrýlabilir. Süreç, en düzenli ve tekdüze, fabrikalar ilemadenlerde devam eder. Ne var ki, çeþitli üretim dallarýndaki bu farklýlýk,dairesel sürecin genel biçimlerinde hiç bir farka yolaçmaz.Kendisini geniþleten bir deðer olarak sermaye, yalnýzca sýnýf iliþkilerinideðil, emeðin ücretli-emek biçimde varolmasýna dayanan belirlinitelikte bir toplumu da kapsar. O, bir hareket, çeþitli aþamalardan geçendevre belirleyen bir süreçtir ve bu aþamalarýn kendisi de, devre belirleyensürecin üç farklý biçimini içerir. Ýþte bu yüzden o, duran bir þey olarakdeðil, ancak bir hareket olarak anlaþýlabilir. Deðerin baðýmsýz varlýk kazanmasýnasalt bir soyutlama gözüyle bakanlar, sanayi sermayesinin hareketininin actu* bu soyutlama olduðunu unutuyorlar. Deðer, burada,hem kendisini sürdürdüðü ve hem de ayný zamanda geniþlettiði, çoðalttýðýçeþitli biçimlerden, çeþitli hareketlerden geçiyor. Biz, burada, herþeyden önce bu hareketin salt biçimi ile ilgilendiðimiz için, sermaye-deðerindevresi sýrasýnda geçirebileceði köklü deðiþiklikleri dikkate almayacaðýz.Ama þurasý açýktýr ki, [sayfa 115] deðerdeki bütün köklü deðiþiklikler,kapitalist üretim, ancak, sermaye-deðer, artý-deðer yaratacak hale geldiðisürece vardýr ve devam eder; yani sermaye-deðer, devresini, baðým-* illen. -ç.96 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sýzlýk kazanan deðer olarak sürdürdüðü ve bu nedenle de deðerdekiköklü deðiþikliklerin üstesinden gelindiði ve bir ölçüde dengelendiði sürecevardýr. Sermaye hareketleri, meta ve emek alýcýsý, meta satýcýsý veüretken sermaye sahibi iþlevlerini yerine getiren ve bu nedenle de devreyikendi faaliyetleri ile teþvik eden bireysel bir sanayi kapitalistininfaaliyeti gibi görünür. Eðer toplumsal sermaye köklü deðer deðiþikliðigeçirirse, bireysel kapitalistin sermayesi, deðerlerdeki bu hareketin koþullarýnakendisini uyduramayacaðý için buna dayanamayabilir ve baþarýsýzlýðauðrar. Deðerdeki bu gibi köklü deðiþiklikler ne kadar þiddetli vesýk olursa, þimdi baðýmsýz hale gelen deðerin otomatik hareketi, bireyselkapitalistin önlem ve hesaplarýna karþý, doðal bir sürecin o denli önünegeçilmez kuvvetiyle iþlemeye baþlar, normal üretimin izlediði yol anormalspekülasyonlara o denli baðýmlý olur ve bireysel sermayelerin varlýðýnýtehdit eden tehlike o denli büyük olur. Deðerdeki bu dönemsel köklüdeðiþiklikler, bu nedenle, çürüttüðü kabul edilen þeyi, yani sermayeolarak deðerin baðýmsýz bir varlýk kazandýðýný ve bunu hareketleriylesürdürüp güçlendirdiðini doðrulamýþ olur.Süreçteki sermayenin bu birbirini izleyen baþkalaþýmlarý, devredeilk deðer ile oluþturulan sermayenin deðer büyüklüðündeki bu deðiþikliðinsürekli baðýntýsýný içerir. Eðer deðerin deðer-yaratma gücünün kazandýðýbu baðýmsýzlýk ve emek-gücü, P–E (emek-gücünün satýn alýnmasý) hareketiile baþlarsa ve emek-gücünün sömürülmesi olarak üretim sürecisýrasýnda gerçekleþirse, deðerden yana bu baðýmsýzlýk kazanma, paranýn,metalarýn ve üretim öðelerinin, süreç içerisinde sermaye-deðerinyalnýzca birbirini izleyen biçimleri olduðu devrede yeniden ortaya çýkmazve deðerin daha önceki büyüklüðü, sermayenin þimdiki deðiþmiþdeðer büyüklüðü ile karþýlaþtýrýlýr.<strong>Kapital</strong>ist üretim tarzýnýn karakteristiði olan deðerin elde ettiði baðýmsýzlýðakarþý çýkan ve onu, bazý iktisatçýlarýn hayali olarak deðerlendirenBailey, “deðer” diyor “çaðdaþ metalar arasýnda bir iliþkidir, çünküancak böylece birbirleriyle deðiþilmeleri mümkün olur”.* Bunu, o, farklýçaðlarýn meta-deðerlerinin kýyaslanmasýna karþý söylüyor; bu kýyaslama,her dönem için [sayfa 116] paranýn deðeri bir kez saptandýktan sonra, aynýtürden metalarýn üretimi için çeþitli dönemlerde emek için yapýlan harcamalarýnkýyaslanmasýndan baþka bir þey deðildir. Bu, ondaki þu genelyanlýþ anlayýþtan ileri geliyor; o, deðiþim-deðerinin deðere eþit, deðerinbiçiminin, deðerin kendisi olduðunu sanýyor; dolayýsýyla, meta-deðerler,eðer bunlar fiilen deðiþim-deðerleri iþlevini yerine getirmiyorlarsa, aralarýndabir kýyaslama yapýlamaz ve böylece birbirleriyle deðiþilmeleri desözkonusu olamaz. Deðerin, ancak kendisi ile özdeþ kaldýðý ve dolaþýmýnýnhiç de “çaðdaþ” olmamakla birlikte birbirini izleyen farklý evrelerin-* Bkz: Bailey Samuel, A Critical Dissertation on the Nature, Measures, and Causes of Value;Chiefly in Reference to the Writings of Mr. Ricardo and His ollowers. By the Author of Essays onthe ormation and Publication of Opinions, London 1825, s. 72. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>97


de kendisi ile kýyaslandýðý sürece, sermaye-deðer ya da sermaye iþlevleriniyerine getirdiði olgusunu aklýnýn ucuna bile getirmiyor.Devre formülünü arý biçimi içerisinde incelemek için, metalarýndeðerleri üzerinden satýldýðýný kabullenmek yeterli deðildir; bunun ayrýca,diðer þeyler eþit olmak üzere yeraldýðýný varsaymak gerekir. Örneðin,üretim sürecinde meydana gelen ve herhangi bir kapitalistin üretkensermayesini deðerden düþüren her türlü teknik devrimler dikkate alýnmaksýzýn;ayrýca, üretken sermayenin deðer öðelerindeki bir deðiþikliðin,mevcut meta-sermayenin deðeri üzerinde yaratabileceði bütün tepkileri,eldeki stok üzerinde deðerlendirici ya da deðerden düþürücü etkilerihesaba katýlmaksýzýn, R ... R biçimini ele alalým. Diyelim, 10.000 libreiplik, M’, deðeri olan 500 sterline satýlmýþ olsun; 422 sterline eþit 8.440libre, M“nde bulunan sermaye-deðeri yerine koysun. Ama eðer pamuðun,kömürün, vb. deðeri artmýþsa (biz salt fiyat dalgalanmalarýný dikkatealmýyoruz), bu 422 sterlin, üretken sermayenin öðelerinin bütünüyle yerinekonulmasý için yetmeyebilir; ek para-sermaye gereklidir, para-sermayebaðlanmýþtýr. Bu fiyatlar düþtüðü zaman ise bunun tersi olur. Parasermayeserbest kalýr. Süreç yalnýz deðer baðýntýlarý sabit kaldýðý zamanbütünüyle normal bir yol izler; bu kargaþalýklar devrenin yinelendiði sýradabirbirini dengelediði sürece sürecin yolu hemen hemen normaldir.Ama bu kargaþalýklar büyüdükçe, sanayi kapitalistinin, yeniden ayarlamadöneminde baðlamak zorunda kalacaðý para-sermaye miktarý daartar; her bireysel üretim sürecinin ölçeði ve onunla birlikte yatýrýlacaksermayenin asgari büyüklüðü, [sayfa 117] kapitalist üretim sürecinde arttýðýiçin sanayi kapitalistinin iþlevini gitgide daha fazla, tek baþýna ya da.þirket halinde iþ gören büyük para-kapitalistlerinin tekeline dönüþtürendiðer koþullara ek olarak, burada, bir baþka durum daha ortaya çýkmýþoluyor.Burada þunu da belirtelim ki, eðer üretim öðelerinin deðerindebir deðiþme olursa, bir yanda P .. P’ biçimi ile diðer yanda R ... R ve M’ ...M’ arasýnda bir fark ortaya çýkar.Önce, para-sermaye olarak görülen, yeni yatýrýlmýþ sermaye formülüP ... P’ ‘nde, hammadde, yardýmcý malzemeler vb. gibi üretimaraçlarýnýn deðerindeki bir düþme, belli büyüklükte bir iþi baþlatmakamacý için bu düþüþten öncesine göre daha az bir para-sermaye harcamasýnayolaçacaktýr, çünkü üretim sürecinin ölçeði (üretkenlik gücününgeliþmesi ayný kalmak kaydýyla), belli miktarda emek-gücününüstesinden gelebileceði üretim aracý kitlesi ile hacmine baðlýdýr; ama nebu üretim araçlarýnýn, ne de emek-gücünün deðerine baðlý deðildir(emek-gücünün deðeri ancak kendini geniþletmenin büyüklüðünü etkiler).Bunun tersini alalým. Eðer üretken sermayenin öðelerini oluþturanmetalarýn üretim öðelerinin deðerinde bir yükselme olursa, o zaman,belli büyüklükte bir iþin kurulmasý için daha fazla para-sermayeye gerekolacaktýr. Her iki durumda da, yalnýz yeni yatýrým için gerekli para-ser-98 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


maye miktarý etkilenmektedir. Belli bir sanayi kolunda yeni bireysel sanayisermayesi artýþý olaðan biçimde ilerlemek koþuluyla, ilk durumdapara-sermaye fazlalýk halini alacak, ikincisinde baðlanýr kalacaktýr.R ... R ve M’ ... M’ devreleri, ancak, R ile M’ ‘nün hareketleri aynýzamanda birikim, yani ek para, p, para-sermayeye çevrildiði ölçüde kendileriniP ... P’ olarak gösterirler. Bunun dýþýnda, üretken sermayeninöðelerinin deðerindeki deðiþme ile P ... P’ ‘nden farklý biçimde etkilenirler;biz, burada, gene, deðerdeki bu gibi deðiþikliklerin, sermayenin,üretim sürecine katýlan parçalarý üzerindeki tepkilerini dikkate almýyoruz.Burada doðrudan etkilenen ilk harcama olmayýp, birinci devresindedeðil, yeniden-üretim sürecinde bulunan sanayi sermayesidir; yani, M’–M< meta-sermayenin, metalardan oluþan üretim öðelerine yenidençevrilmesidir. Deðerler (ya da fiyatlar) düþtüðü zaman üç durum olabilir:yeniden-üretim süreci ayný boyutlarda devam eder; bu durumda, parasermayenino zamana kadar varolan bir kýsmý serbest kalýr ve gerçek birbirikim (geniþlemiþ [sayfa 118] boyutlarda üretim) ya da p’nin (artý-deðerin)böyle bir birikimi baþlatan ve onunla birlikte yürüyen birikim-fonunadönüþmesi daha önce gerçekleþmemesine karþýn, para-sermaye birikir.Ya da yeniden-üretim süreci, teknik boyutlarýn elvermesi koþuluyla, olaðanduruma göre daha yoðun bir ölçekte yürütülür. En sonu, ya da dahafazla hammadde vb. stoku yapýlýr.Meta-sermayenin yerini alacak öðelerin deðerinde bir artma olduðuzaman ise bunun tersi olur. Bu durumda yeniden-üretim artýknormal boyutlarýnda yapýlmaz (örneðin, iþgünü kýsalýr); ya da eski iþhacmini sürdürmek için ek para-sermayenin kullanýlmasý gerekir (parasermayebaðlanmýþ olur); ya da eðer varsa birikime ayrýlan para fonu,süreci geniþletmek yerine eski boyutlarýnda yeniden-üretim sürecini sürdürmekiçin bütünüyle ya da kýsmen kullanýlýr. Ek para-sermaye, eðerdýþardan, para-piyasasýndan gelmeyip, sanayi kapitalistinin kendi olanaklarýndangeliyorsa, bu da gene para-sermayenin baðlanmasý demektir.Bununla birlikte, R ... R ve M’ ... M’ ‘nde deðiþiklik yapan koþullarda olabilir. Bizim iplik fabrikasý sahibinin, sözgeliþi, büyük bir pamukstoku varsa (üretken sermayesinin büyük kýsmý pamuk stoku biçimindeise), üretken sermayesinin bir kýsmý, pamuk fiyatlarýndaki düþme nedeniyle,deðerinden kaybeder; ama tersine, bu fiyatlar yükselirse, üretkensermayesinin bu kýsmý deðer kazanýr. Öte yandan, eðer meta-sermayebiçiminde, örneðin pamuk ipliði biçiminde, büyük miktarlarý baðlamýþsa,meta-sermayenin bir kýsmý ve dolayýsýyla devredeki genel sermayesininbir kýsmý, pamuk fiyatlarýndaki düþüþ nedeniyle, deðerinden kaybederya da, fiyatlardaki yükseliþ nedeniyle, deðer kazanýr. Son olarak, M’–P–M< sürecini alalým. Eðer M’–P, meta-sermayenin gerçekleþmesi, M’ninöðelerinin deðerinde bir deðiþmeden önce olmuþsa, sermaye, yalnýzcabirinci durumda belirtildiði biçimde, yani dolaþýmýn ikinci hareketinde,P–M < gerçekleþtirilmiþtir; yok eðer, M’–P gerçekleþmeden önce böyle<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>99


ir deðiþiklik olmuþ ise, diðer koþullar ayný kalma kaydýyla, pamuk fiyatýndabir düþüþ, iplik fiyatýnda bir düþüþe yolaçar, pamuk fiyatýndayükseliþ ise, tersine, iplik fiyatýný yükseltir. Ayný üretim koluna yatýrýlmýþbulunan çeþitli bireysel sermayeler üzerindeki etki, bunlarýn içinde bulunduklarýkoþullara baðlý olarak büyük ölçüde farklý olabilir.Para-sermaye, ayrýca, dolaþým süreci süresindeki, dolayýsýyla [sayfa119] dolaþýmýn hýzýndaki farklýlýklar nedeniyle de serbest býrakýlabilir yada baðlanabilir. Ama bu, sermayenin devrine iliþkin konuya aittir. Bunoktada biz, yalnýzca, P ... P ve diðer iki devre biçimi arasýnda, üretkensermaye öðelerinin deðerlerindeki deðiþmeler yönünden açýk seçik halegelen gerçek farklar ile ilgiliyiz.P–M< dolaþým kesiminde, geliþmiþ ve egemen hale gelmiþbulunan kapitalist üretim biçimi çaðýnda, ÜA’yý, üretim araçlarýný oluþturanmetalarýn büyük kýsmý, bir baþkasýna ait meta-sermaye olarak iþlev yapar.Bu nedenle satýcý açýsýndan M’–P’, meta-sermayenin para-sermayeyedönüþmesi yeralýr. Ne var ki, bu mutlak bir kural deðildir. Tamtersine. Sanayi sermayesinin para ya da meta olarak iþlev yaptýðý dolaþýmsüreci içerisinde, para-sermaye ya da meta-sermaye biçimindeki sanayisermayesinin devresi, toplumsal üretimin birbirinden en deðiþik biçimlerinin-bunlar meta ürettikleri sürece- meta dolaþýmlarý ile kesiþir. Bumetalarýn, köleliðe, dayanan bir üretimin, köylü üretiminin (Çinli, Hintlirençberler), topluluklarýn (communes), üretiminin (Hollanda, Doðu HintAdalarý), devlet giriþimlerinin (Rus tarihinde eski çaðlarda toprak köleliðinedayanan giriþimler gibi) ya da yarý-yabanýl avcý kabilelerin vb. üretimininbir ürünü olmasýnýn önemi yoktur – metalar ve para olarak, sanayisermayesinin kendisini gösterdiði para ve metalar ile yüzyüze gelirlerve onun devresine kaç kez giriyorsa, meta-sermayede doðan artýdeðerin-bu artý-deðer gelir olarak harcanmak koþuluyla- devresine de okadar girer; böylece, bunlar, meta-sermaye dolaþýmýnýn her iki kolunada girmiþ olurlar. Bunlarýn çýktýklarý üretim sürecinin niteliði önemli deðildir.Pazarda metalar olarak iþlev yaparlar ve metalar olarak hem sanayisermayesinin devresine ve hem de buna katýlan artý-deðerin dolaþýmýnagirerler. Pazarýn, sanayi sermayesinin dolaþým sürecini diðerlerinden ayýrdedecekbiçimde, dünya-pazarý olarak varolmasý, iþte bunun için, metalarýnkökeninin evrensel niteliðidir. Baþkalarýna ait metalar için doðruolan þey, baþkalarýna ait para için de doðrudur. Týpký, meta-sermayeninparanýn karþýsýna ancak metalar olarak çýkmasý gibi, bu para da, metasermayekarþýsýnda ancak para olarak iþlev yapar. Para burada, dünyaparasýnýniþlevlerini yerine getirir.Burada gene de iki noktaya deðinmek gerekir.Birincisi: P–ÜA hareketi tamamlanýr tamamlanmaz, metalar [sayfa120] (ÜA) meta olmaktan çýkarlar ve sanayi sermayesinin iþlevsel biçimiüretken sermaye R’nin varlýk biçimlerinden biri halini alýrlar. Ne var ki,böylece, bunlarýn kökenleri kaybolur. Bundan böyle, yalnýzca sanayi ser-100 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


mayesinin varlýk biçimleri olarak bulunurlar ve onun içerisindesomutlaþmýþlardýr. Bununla birlikte bunlarýn yerine konulmasý için yenidenüretilmeleri gerektiði, ve bu ölçüde, kapitalist üretim tarzýnýn, kendigeliþme aþamasýnýn dýþýnda kalan üretim tarzlarýnýn varlýðý koþuluna dayandýðýgene geçerlidir. Ne var ki, bütün üretimi alabildiðine meta üretiminedönüþtürmek, kapitalist üretim tarzýnýn eðilimidir. Bunu gerçekleþtirecekana güç, tamda, bütün üretimin, kapitalist dolaþým sürecine katýlmasýdýr.Ve geliþmiþ meta üretiminin kendisi, kapitalist meta üretimidir.Sanayi sermayesinin iþe karýþmasý, her yerde bu dönüþümü teþvikeder, bununla birlikte, bütün doðrudan üreticilerin ücretli-emekçiler halinedönüþmesini de teþvik eder.Ýkincisi: Sanayi sermayesinin dolaþým sürecine giren metalar (deðiþensermayenin, emekçilere ödeme yapýldýktan sonra, emek-güçleriniyeniden-üretmek amacýyla dönüþtüðü zorunlu tüketim maddeleri dahil),kökenleri ile kendilerini var eden üretken sürecin toplumsal biçimine olursa olsun, meta-sermaye biçimine, meta-toptancýsý ya da tüccarsermayesi biçimine girmiþ bulunan sanayi sermayesi ile yüzyüze gelirler.Ve tüccar sermayesi, niteliði gereði, her türlü üretim tarzýna ait metalarýkapsar.<strong>Kapital</strong>ist üretim tarzý, yalnýz geniþ boyutlu üretimi öngörmeklekalmaz, ayný zamanda ve zorunlu olarak, geniþ ölçekte satýþlarý, yanibireysel tüketicilere deðil tüccarlara satýþlarý öngörür. Eðer bu tüketicininkendisi üretken bir tüketici, dolayýsýyla bir sanayi kapitalisti ise; yani birüretim kolunun sanayi sermayesi, sanayiin diðer bir koluna bazý üretimaraçlarýný saðlýyorsa, bir sanayi kapitalisti tarafýndan diðer bir çok sanayikapitalistine (sipariþ, vb. þekillerde) doðrudan satýþ yapýyor demektir. Bubakýmdan her sanayi kapitalisti doðrudan bir satýcý ve kendi kendisinintüccarý olduðu gibi, bir tüccara satýþ yaptýðý zaman da gene kendisinintüccarýdýr.Tüccar sermayesinin bir iþlevi olarak meta alýþveriþinde bulunmak,kapitalist üretimin bir öncülüdür ve bu üretimin geliþmesiyle birlikte,o da gitgide geliþir. Bu nedenle, kapitalist dolaþým sürecinin özelyanlarýný göstermek için biz bazan onun varlýðýný peþinen kabul ederiz;ama bu sürecin genel tahlilinde, [sayfa 121] tüccarý iþe karýþtýrmaksýzýn doðrudansatýþ yapýldýðýný varsayarýz, çünkü onun iþe karýþmasý, hareketin çeþitliyönlerinin anlaþýlmasýný zorlaþtýrýr.Konuyu biraz da safça ortaya koyan Sismondi’ye bakalým:“Ticaret, ilk bakýþta hareketini anlatmýþ bulunduðumuz sermayeninbir kýsmý gibi, görünmeyen oldukça büyük bir sermaye kullanýr.Kumaþ tüccarýnýn depolarýnda, biriken kumaþlarýn deðeri, önce, yýllýküründen, zenginin, çalýþtýrmak için ücret olarak yoksula verdiði kýsmatamamen yabancýymýþ gibi görünür. Ne var ki, bu sermaye, sözünü ettiðimizdiðerilerin yalnýzca yerini almýþtýr. Servetin geliþmesini açýkça anlamakamacýyla, onun yaratýlmasýyla baþladýk ve onu tüketimine kadar<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>101


izledik. Kumaþ fabrikatörünün kullandýðý sermaye, örneðin bize daimaayný göründü; ve bu, tüketicinin geliri ile deðiþildiði zaman yalnýz iki kýsmaayrýldý, bunlardan birisi kâr biçiminde fabrikatörün geliri olarak hizmetetti, diðeri ise yeni kumaþý yaptýðý zamana ait ücret biçiminde iþçileringeliri olarak hizmet etti.“Ama çok geçmeden, bu sermayenin farklý kýsýmlarýnýn birbirlerininyerini doldurmalarý halinde bunun herkesin çýkarýna olacaðý görüldü;fabrikatör ile tüketici arasýndaki dolaþýmýn tamamý için eðer 100.000ecus yeterli ise bunun fabrikatör ile toptancý ve perakendeci tüccar arasýndaeþit biçimde bölüþülmesi gerekir. Böylece fabrikatör, sermayesininüçte-biriyle, eskiden sermayesinin tamamýyla yaptýðý kadar iþ yapmýþolur, çünkü imalat iþi tamamlanýr tamamlanmaz, tüketiciden çok, malýnýalacak bir tüccarý hazýr bulur. Öte yandan toptancýnýn sermayesi deperakendeciye göre çok daha önce yerine konmuþ olur. ... Ücretler içinyatýrýlan miktarlar ile sonal tüketici tarafýndan ödenen satýnalma fiyatýarasýndaki fark, bu sermayelerin kârý olarak düþünülür. Aralarýnda görevbölümü yaptýklarý andan itibaren, bu kâr, fabrikatör, tüccar ve perakendeciarasýnda bölüþülmüþtür ve, bir yerine üç kiþi ve bir yerine üç kýsýmsermaye gerektirdiði halde yapýlan iþ aynýdýr.” (Nouveauz Principes, I, s.139 ve 140.)“Hepside [tüccarlar] üretime doðrudan katýlmýþlardýr; amacý tüketimolduðu için, üretilen þey tüketiciye ulaþtýrýlmadan üretimetamamlanmýþ gözüyle bakýlamaz.” (Ibid., s. 137.)Devrenin genel biçimlerinin tartýþýlmasýnda ve genellikle bütünikinci ciltte, simgesel para, bazý devletlerde özel kullanýmlar [sayfa 122] içinyapýlmýþ salt deðer alametleri ve henüz geliþmemiþ kredi-para dýþýnda,biz, parayý, madeni-para anlamýnda aldýk. Bu, ilkin, tarihsel bir sýradýr;kredi-para, kapitalist üretimin ilk dönemi boyunca ya çok küçük roloynar ya da hiç rol oynamaz. Sonra, böyle bir sýralamanýn gerekliliði teorikbakýmdan þu olgu ile de tanýtlanmýþtýr ki, kredi-paranýn dolaþýmý ileilgili olarak Tooke ile diðerlerinin o zamana kadar yaptýklarý eleþtirelnitelikteki bütün yorumlar, onlarý, tekrar tekrar, dolaþýmda yalnýz madeni-parabulunsaydý, acaba durum ne olurdu? sorusunu sorma zorundabýrakmýþtýr. Ama þurasýný da unutmamak gerekir ki, madeni-para satýnalmaaracý olarak hizmet edebileceði gibi, ödeme aracý olarak da hizmetedebilir. Kolaylýk olsun diye biz bu ikinci ciltte, genellikle onu birinciiþlevsel biçimi içerisinde ele alýyoruz.Sanayi sermayesinin, kendi bireysel devresinin yalnýzca bir kýsmýolan dolaþým süreci, genel meta dolaþýmý içerisinde ancak bir dizi hareketolmasý ölçüsünde, daha önce ortaya konulan genel yasalarla (BuchI, Kap. <strong>II</strong>I) belirlenir. Paranýn dolaþým hýzý ne kadar büyük olursa, herbireysel sermaye, kendi meta ya da para baþkalaþýmlarý dizisinden o kadarçabuk geçer ve belli bir para kitlesiyle, diyelim 500 sterlinle, ardardadolaþýma baþlayan sanayi sermayelerinin (ya da meta-sermayeler biçi-102 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


minde bireysel sermayelerin) sayýlarý o kadar fazla olur. Para ne denlibir ödeme aracý olarak iþlev yaparsa, denkleþtirilmesi gereken þey de -örneðin bir miktar meta-sermayenin yerine onun üretim aracýnýn konmasý-o denli yalnýzca hesap bakiyeleridir, ve ödemelerin yapýlmasýgereken vade, örneðin ücretlerin ödenmesinde olduðu gibi, ne denlikýsa olursa, belirli bir sermaye-deðer kitlesinin dolaþýmý için gerekli olanpara da o denli az olur. Öte yandan, dolaþýmýn hýzý ve bütün ötekikoþullarýn ayný kaldýðý varsayýldýðýnda, para-sermaye olarak dolaþýmdabulunmasý gereken para miktarý, metalarýn fiyatlarýnýn toplamý (fiyatlarile metalar hacminin çarpýmý) ile, ya da metalarýn miktarý ve deðeri sabitise, bizzat paranýn kendi deðeriyle belirlenir.Ne var ki, genel meta dolaþým yasalarý, ancak, sermaye dolaþýmsürecinin bir dizi basit dolaþým hareketlerinden oluþmasý halinde geçerlidir;eðer, sermaye dolaþým süreci, bireysel [sayfa 123] sanayi sermayelerineait devrenin iþlevsel yönden belirlenmiþ kesimlerinden oluþuyorsa,bu yasalar uygulanamaz.Bunu açýklýða kavuþturmak için, dolaþým sürecini, aþaðýdaki ikibiçimde görüldüðü gibi, kesintisiz iç baðýntýlarý içerisinde incelemek eniyi yoldur:<strong>II</strong>. R ... M'{ M –– P'm –{ P – M


fabrikasýnýn sahibinin meta-sermayesi iplik, kýsmen kömür tarafýndanyerine konulmuþtur. Para biçiminde bulunan sermayesinin bir kýsmý,metalar biçimine çevrilmiþtir, oysa kömür üreticisi kapitalistin sermayesimeta biçimindedir ve bu yüzden de para biçimine çevrilmiþtir; ayrýdolaþým hareketi bu durumda (farklý üretim kollarýnda) iki sanayi sermayesininkarþýt baþkalaþýmlarýný, dolayýsýyla, bu sermayelerin baþkalaþýmdizilerinde bir içiçe geçmeyi temsil eder. Ama gördüðümüz [sayfa 124] gibiP’nin dönüþtüðü ÜA’nýn dar anlamda meta-sermaye olmasýna, yani sanayisermayesinin iþlevsel biçiminde bulunmasýna, kapitalist tarafýndanüretilmiþ olmasýna gerek yoktur. Bu, daima bir yanda P–M, öte yandaM–P biçimindedir, ama her zaman sermayelerin baþkalaþýmlarýnýn içiçeliðisözkonusu deðildir. Ayrýca, P–E, emek-gücü satýn alýnmasý hiç bir zamansermayelerin baþkalaþýmlarýnýn içiçe geçmesi deðildir, çünkü,emekgücü,emekçinin metaý olduðu halde, kapitaliste satýlana kadar sermayehalini almaz. Öte yandan, M’–P’ sürecinde P’ ‘nün dönüþmüþ meta-sermayeyitemsil etmesi gerekmez; bu, meta emek-gücünün (ücretler) yada baðýmsýz emekçinin, kölenin, toprak kölesinin, topluluðun ürünününpara olarak gerçekleþmesi olabilir.Sonra, bireysel bir sermayenin dolaþým süreci içerisinde meydanagelen her baþkalaþýmýn iþlevsel bakýmdan belirleyici bir rolü yerinegetirmesi için, dünya piyasasýndaki bütün üretimin kapitalistçe yürütüldüðünüvarsaymak kaydýyla, bu baþkalaþýmýn diðer bir sermayenin devresindebuna tekabül eden karþýt bir baþkalaþýmý mutlaka temsil etmesihiç de gerekmez. Örneðin R ... R devresinde M’ ‘nü, paraya çeviren P’,alýcý için, artý-deðerinin (meta eðer bir tüketim nesnesi ise) ancak paraolarak gerçekleþmesi olabilir; ya da P’–M’ < dolaþýmýnda (ki, birikmiþsermaye zaten dahildir), P’, ÜA’nýn satýcýsý bakýmýndan, sermayesinindolaþýmýna ancak yatýrdýðý sermayenin yerini almak için girebilir, ya dagelir harcamasýna saptýrýldýðý için hiç de yeniden girmeyebilir.Demek oluyor ki, bireysel sermayelerin yalnýzca baðýmsýz olarakiþlev yapan kýsýmlarýný oluþturduðu toplam toplumsal sermayeyi oluþturançeþitli kýsýmlarýn dolaþým sürecinde -gerek sermaye, ve gerek artý-deðerbakýmýndan- karþýlýklý olarak birbirlerinin yerini alma biçimi, dolaþýmsürecindeki baþkalaþýmlarýn basit içiçe geçiþlerinden –sermaye dolaþýmhareketlerinin metalarýn diðer bütün dolaþýmlarý ile ortak içiçe geçiþlerinden–anlaþýlamaz. Bu ayrý bir araþtýrma yöntemini gerektirir. Þimdiyedeðin, daha yakýndan incelendiðinde, her türlü meta dolaþýmýnda ortakolan baþkalaþýmlarýn içiçe geçiþinden alýnan belirsiz fikirlerden baþka birþey içermediði görülen sözlerle yetinilmiþtir. [sayfa 125]––––––––––––––––Sanayi sermayesi devrelerindeki hareketin ve dolayýsýyla da kapitalistüretimin en belirgin özelliklerinden birisi þu olgudur: bir yandan,104 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


üretken sermayeyi oluþturan öðeler meta pazarýndan alýnýr, ve bunlarsürekli olarak oradan yenilenmek, metalar olarak satýn alýnmak zorundadýr;öte yandan da, emek-sürecinin ürünü meta olarak ondan çýkar vemeta olarak yeniden sürekli satýlmak zorundadýr. Sözgeliþi, Ýskoçya düzlüklerindekimodern bir çiftçi ile, Kýta-Avrupasý’ndaki eski moda küçükbir köylüyü karþýlaþtýrýnýz. Ýlki bütün ürününü satar ve bu yüzden de, gereklibütün öðeleri, tohumluðunu bile pazardan yerine kor; ikincisi, ürünündaha büyük bir kýsmýný doðrudan doðruya kendisi tüketir, eldengeldiðince az satar ve satýn alýr, kullandýðý araçlarý, giysileri, vb., eldengeldiðince kendisi yapar.Doðal ekonomi, para-ekonomisi ve kredi-ekonomisi, bu nedenle,toplumsal üretimde, hareketin üç karakteristik ekonomi biçimi olarakbirbirlerinin karþýsýna konulmuþtur.Önce, bu üç biçim, geliþmenin eþdeðer evrelerini temsil etmez.Kredi-ekonomisi denilen biçim yalnýzca para-ekonomisinin bir biçimidir,çünkü her iki terim de, üreticilerin kendi aralarýndaki deðiþimiþlevlerini ya da biçimlerini ifade eder. Geliþmiþ kapitalist üretimde, paraekonomisi,yalnýzca kredi-ekonomisinin bir temeli olarak ortaya çýkar.Para-ekonomisi ile kredi-ekonomisi, demek ki, kapitalist üretimin geliþmesürecinde ancak farklý aþamalara tekabül eder, ama bunlar hiç bir zaman,doðal ekonomi karþýsýnda baðýmsýz deðiþim biçimleri deðildir. Aynýgerekçe ile, doðal ekonominin birbirinden çok farklý biçimlerini bu ikiekonomi biçiminin karþýsýna eþdeðer olarak çýkarmak da mümkündür.Ýkincisi, bu iki kategorinin, para-ekonomisi ile kredi-ekonomisininayýrdedici özelliði olarak üzerinde durulan nokta, ekonomi, yani üretimsürecinin kendisi olmayýp, üretimi yürüten çeþitli kimseler ya daüreticiler arasýndaki -bu ekonomiye tekabül eden- deðiþim biçimi olduðunagöre, ayný þey ilk kategoriye de uygulanabilir. Þu halde, doðalekonomi yerine, deðiþim ekonomisi denilebilir. Peru’daki Ýnka devletigibi tamamýyla tecrit edilmiþ bir doðal ekonomi, bu kategorilerin hiçbirisine sokulamaz.Üçüncüsü, para-ekonomisi, bütün meta üretiminde ortaktýr veürün, toplumsal üretimin çok çeþitli organizmasýnda meta [sayfa 126] olarakortaya çýkar. Dolayýsýyla, bu durumda, kapitalist üretimi belirleyenþey, ancak, ürünün, bir ticaret nesnesi, bir meta olarak üretilmesiningeniþliði, ve böylece, ürünü oluþturan öðelerin tekrar ticaret nesnesi olarak,meta olarak, çýkmýþ bulunduðu ekonomiye girmesinin ölçüsü olacaktýr.Gerçekte de kapitalist üretim, genel üretim biçimi olarak, metaüretimidir. Ne var ki, böyle olmasýnýn ve bu üretim sürecinin geliþmesisýrasýnda gitgide daha fazla bu hale gelmesinin tek nedeni, emeðin buradabizzat meta olarak ortaya. Çýkmasý, emekçinin emeðini, yani kendiemek-gücünün iþlevini satmasý ve bizim varsayýmýmýza göre bunu, yeniden-üretimmaliyetiyle belirlenen deðeri üzerinden satmasýdýr. Emeðin,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>105


ücretli-emek haline gelmesi ölçüsünde, üretici de sanayi kapitalisti halinialýr. Bu nedenle, kapitalist üretim (ve dolayýsýyla da meta üretimi),doðrudan tarýmsal üretim yapan kimse, ücretli-emekçi halini alana kadar,tam boyutlarýna ulaþamaz. <strong>Kapital</strong>ist ile ücretli-emekçi iliþkisindepara baðýntýsý, yani alýcý ile satýcý arasýndaki iliþki, üretime özgü bir iliþkihalini alýr. Ama bu iliþkinin temeli, deðiþimin tarzýnda deðil, üretimintoplumsal niteliðindedir. Deðiþim tarzý, üretimin toplumsal niteliðindençýkar. Ne var ki, karanlýk iþler çeviren herkesin, üretim tarzýnýn niteliðindebuna tekabül eden deðiþim tarzýnýn temelini deðil de bunun tersinigörmesi, burjuva görüþ ufku ile tam bir uyuþma halindedir. 7––––––––––––––––<strong>Kapital</strong>ist, dolaþýma, para biçiminde, çektiðinden daha az deðerdepara sürer, çünkü dolaþýmdan, metalar biçiminde çektiði deðerdendaha fazlasýný gene metalar biçiminde dolaþýma sürer. Yalnýzca kiþileþmiþbir sermaye olarak, bir sanayi kapitalisti olarak iþlev yaptýðý için, arz ettiðimeta-deðer daima meta-deðer talebinden büyüktür. Arz ve talebi bubakýmdan birbirini karþýlamýþ olsaydý, bu, sermayesinin hiç artý-deðerüretmemiþ olduðu, üretken sermaye olarak iþlev yapmadýðý, meta-sermayeyeçevrilen üretken sermayenin artý-deðer ile büyümediði anlamýnagelirdi; ayrýca, sermayesi, üretim süreci sýrasýnda, emek-gücünden,meta biçiminde herhangi bir artý-deðer çekmemiþ, sermaye [sayfa 127] olarakhiç bir iþlev yapmamýþ olurdu. <strong>Kapital</strong>ist, gerçekten “satýn aldýðýndandaha pahalý satmak” zorundadýr, ama bunu baþarmasýnýn tek nedeni,kapitalist üretim sürecinin ona, satýn aldýðý daha ucuz metaý -daha azdeðer içerdiði için daha ucuz- daha büyük deðerde, dolayýsýyla, dahapahalý bir metaya çevirme olanaðýný saðlamasýdýr. Daha pahalýya satmasýnýnnedeni, metaýný deðerinin üzerinde satmasý deðil, elindeki metaýn,üretimine giren öðelerin içerdiðinden daha fazla deðer içermesidir.<strong>Kapital</strong>istin arzý ile talebi arasýndaki fark ne kadar büyük ise, yani,arz ettiði meta-deðerin, talep ettiði meta-deðere göre fazlalýðý ne kadarbüyük olursa, kapitalistin sermayesinin deðerini geniþletme oraný da okadar büyük olur. Amacý, arzý ile talebini denkleþtirmek deðil, bunlararasýndaki eþitsizliði, arzý ile talebi arasýndaki fazlalýðýný olabildiðince artýrmaktýr.Tek kapitalist için geçerli olan þey, kapitalist sýnýf için de geçerlidir.<strong>Kapital</strong>istin salt sanayi sermayesinin temsilcisi olmasý ölçüsünde,talebi, yalnýzca üretim aracý ve emek-gücüyle sýnýrlýdýr. Deðer açýsýndanÜA talebi, yatýrdýðý sermayeden küçüktür; sermayesinden daha küçük7Elyazmasý V’in sonu. Bu blömün sonuna kadar bundan sonra gelenler çeþitli kitaplardanyapýlan alýntýlar arasýnda 1877 ya da 1878 tarihli bir defterde bulunan bir nottur. -. E.106 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


deðerde üretim aracý satýn alýr ve bu nedenle bu, deðer saðladýðý metasermayedeðerinden de daha küçüktür.Emek-gücü talebine gelince, bu, deðer açýsýndan, deðiþen sermayesinintoplam sermayesine oraný ile belirlenir, yani, d : S’ya eþittir.<strong>Kapital</strong>ist üretimde bu talep, bu yüzden, üretim araçlarýna olan talebindennispeten daha az büyür. ÜA satýn almalarý düzenli þekilde E satýnalmalarýnýn üzerine yükselir.Ýþçi, genellikle ücretini tüketim maddelerine ve büyük bir kýsmýnýzorunlu tüketim maddelerine çevirdiði için, kapitalistin emek-gücü talebi,dolaylý olarak ayný zamanda, iþçi sýnýfý için, temel tüketim nesnelerineolan taleptir. Ama bu talep d’ye eþittir ve bir zerre bile fazla deðildir(eðer emekçi ücretlerinin bir kýsmýný tasarruf ederse -biz burada haliylebütün kredi iliþkilerini konudýþý tutuyoruz- ücretlerinin bu kýsmýný parayýðýnýhaline çevirir ve bu ölçüde de, bir müþteri olarak, bir alýcý, olarakhareket etmemiþ olur). <strong>Kapital</strong>istin talebinin üst sýnýrý S, s+d’ye eþittir,ama arzý s+d+a’dýr. Dolayýsýyla, eðer meta-sermayesinin bileþimi 80 s+20 d+ 20 aise, talebi 80 s+ 20 d’ye eþittir ve böylece deðer açýsýndan düþünülürse,arzýndan beþte-bir küçüktür. Ürettiði [sayfa 128] artý-deðer kitlesinin,yüzdesi (kâr oraný) ne kadar büyük olursa, arz ettiði miktara oranlatalebi o kadar küçülür. Üretimdeki geliþmeyle birlikte, kapitalistin emekgücüneve dolaylý olarak zorunlu tüketim maddelerine olan talebi, üretimaraçlarýna olan talebine kýyasla azalmakla birlikte, ÜA’ya olan talebinindaima sermayesinden daha küçük olduðunu da unutmamak gerekir.Üretim araçlarýna olan talebinin, bu nedenle, ayný deðerde sermaye ileçalýþan ve eþit koþullar altýnda kendisine bu üretim araçlarýný saðlayankapitalistin meta-sermayesinden deðer olarak daima daha küçük olmasýgerekir. Bu üretim araçlarýnýn tek bir kapitalistin deðil, bir çok kapitalistinsaðlamasý, durumu deðiþtirmez. Sermayesi 1.000 sterlin ve bunundeðiþmeyen kýsmý 800 sterlin olsa, bütün bu kapitalistlerden yaptýðý talep800 sterline eþit olur. Kâr oranýnýn ayný olduðu varsayýlýrsa (bunlardanherbirine beher 1.000 sterlinden ne pay düþeceðine ve herbirine aitpayýn toplam sermayenin hangi kýsmýný temsil edebileceðine bakýlmaksýzýn)hep birlikte, bunlar, beher 1.000, sterlin için 1.200 sterlin deðerindeüretim aracý saðlarlar. Dolayýsýyla, deðer olarak ölçüldüðünde, kenditoplam talebi ancak kendi arzýnýn yalnýzca beþte-dördü kadar olduðuhalde, talebi onlarýn arzýnýn yalnýzca üçte-ikisini kapsar.Sýrasý gelmiþken belirtelim, devir sorunu, bizim için hâlâ araþtýrýlmasýgereken bir þey olarak durmaktadýr. <strong>Kapital</strong>istin, diyelim, 5.000sterlinlik toplam sermayesinin 4.000 sterlini sabit, 1.000 sterlini dönersermaye olsun; bu 1.000 sterlin de, yukarda varsayýldýðý gibi 800 sartý200 d’den oluþsun. <strong>Kapital</strong>istin toplam sermayesinin yýlda bir kez devretmesiiçin döner sermayesinin beþ kez devretmesi gerekir. Bu durumdaonun meta ürünü 6.000 sterline eþittir, yani yatýrdýðý sermayeden 1.000sterlin fazladýr ve yukardaki gibi ayný artý-deðer oranýndadýr:<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>107


5.000 S : 1.000a = 100 (s+d): 20 a.Bu devir, demek ki, kapitalistin toplam talebinin, toplam arzýnaolan oranýnda hiç bir deðiþiklik yapmamaktadýr. Ýlki, ikincisinden beþtebirdaha küçük kalmaktadýr.Sabit sermayesinin 10 yýlda yenilendiðini varsayalým. Böylece kapitalisther yýl sermayesinin onda-birini, yani, 400 sterlini amortismanfonuna ayýracak ve elinde yalnýzca 3.600 sterlin deðerinde sabit sermayeile bir de para olarak 400 sterlin bulunacaktýr. Eðer onarýmlar gerekiyorve ortalamayý aþmýyorsa, [sayfa 129] bunlar yalnýzca sonradan yatýrýlansermayeyi temsil eder. Biz bu soruna aynen, onarým giderlerini dahaönceden, yatýrým sermayesinin deðerini hesaplarken yýllýk meta-ürünegirdiði ölçüde dikkate almýþ, ve böylece onda-bir oranýndaki amortismanfonu ödemesinin kapsamýna alýnmýþ gibi, bakabiliriz. (Eðer onarýmgereksinmesi ortalamanýn altýnda ise o kadar kârlýdýr, yukardaki gibiysetersinedir. Ama bu, ayný sanayi kolunda iþ yapan, kapitalist sýnýfýn tamamýiçin birbirini telafi eder.) Her ne olursa olsun, yýllýk talebi, yatýrdýðý ilksermaye deðere eþit, 5.000 sterlin olarak kaldýðý halde (toplam sermayesininyýlda bir kez devredildiði varsayýlarak), bu talep, sermayesinin dönerkýsmý bakýmýndan arttýðý halde, sabit kýsmý bakýmýndan düzenli olarakazalýr.Þimdi yeniden-üretime gelmiþ bulunuyoruz. <strong>Kapital</strong>istin, artý-deðerin,p’nin tamamýný tükettiðini ve yalnýzca sermayesi S’yi baþlangýçtakibüyüklüðü ile üretken sermayeye tekrar çevirdiðini varsayalým. Bu durumda,kapitalistin talebi, deðer olarak arzýna eþit olur; ama bu, sermayesininhareketi açýsýndan deðildir. <strong>Kapital</strong>ist olarak o, arzýnýn (deðerolarak) yalnýzca beþte-dördü kadar bir talepte bulunur. Beþte-birini, kapitalistiþlevi içerisinde deðil, özel gereksinmeleri ya da zevkleri için, kapitalistolmayan bir kimse gibi tüketir.Buna göre, yaptýðý hesabýn, yüzde olarak ifadesi þöyledir:<strong>Kapital</strong>ist olarak talebi . . . . . . . 100, arzý 120Ehlikeyf bir insan olarak talebi . 20, arzý –Toplam talepi . . . . . . 120, arzý 120Bu varsayým, kapitalist üretimin mevcut olmadýðýný varsaymaklave bu nedenle sýnai kapitalistin kendisinin varlýðýný kabul etmemekleayný þeydir. Çünkü itici güç olarak zenginleþmenin deðil, kiþisel tüketimingeçerli olduðunu varsaymak bile kapitalizmin kökünden yokolduðunukabul etmek demektir.Ayrýca böyle bir varsayým teknik yönden de olanaksýzdýr. <strong>Kapital</strong>ist,yalnýzca, fiyat dalgalanmalarýnýn etkisini azaltmak ve kendisine uygunsatýnalma ve satma koþullarýný bekleme olanaðýným saðlamak içinbir yedek sermaye oluþturmak durumunda deðil, ayný zamanda, üretiminigeniþletmek, teknik geliþmeleri üretim örgütüne uygulamak içinde sermaye biriktirmek zorundadýr.108 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Sermaye biriktirmek için, önce, dolaþýmýndan elde ettiði artý-deðerinbir kýsmýný para-biçimde dolaþýmdan çekmek ve eski iþini geniþletmekya da yeni bir iþkolu açmasýna yetecek miktara [sayfa 130] ulaþana kadarbunu istif etmek zorundadýr. Bu, para-yýðma oluþumu devam ettiði sürece,kapitalistin talebini artýrmaz, Para hareketsiz hale getirilmiþtir. Arzettiði metalar için meta piyasasýndan bunlarýn para eþdeðeri olarak herhangibir eþdeðer meta çekmez.Kredi burada sözkonusu edilmemiþtir. Kredi, örneðin, kapitalistinbir bankada faiz getiren cari hesapta biriktirdiði parayý kapsar. [sayfa 131]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>109


BEÞÝNCÝ BÖLÜMDOLAÞIM ZAMANI 8SERMAYENÝN üretim alanýndaki hareketi ile dolaþým alanýndakiiki evresinin bir dizi zaman dönemleri içerisinde yer aldýðýný görmüþbulunuyoruz. Üretim alanýndaki seyahat süresi onun üretim zamaný,dolaþým alanýndaki kalýþ süresi ise onun dolaþým zamanýdýr. Demekoluyor ki, devresini çizdiði toplam zaman, üretim zamaný ile dolaþýmzamanýnýn toplamýmý eþit oluyor.Üretim zamaný, doðal olarak, emek-süreci dönemini kapsýyor,ama bu, onun kapsamýna girmiyor. Þurasý her þeyden önce unutulmamalýdýrki, deðiþmeyen sermayenin bir kýsmý, makineler, binalar, vb. gibiemek araçlarý biçiminde bulunur ve eskiyene kadar sürekli yinelenenayný emek-sürecine hizmet ederler. Emek-sürecinin sözgeliþi geceleri,devresel kesintileri, bu emek araçlarýnýn iþlevlerini kesintiye uðratýr, amaüretimin yapýldýðý yerde kalmalarýný kesintiye uðratmaz. Ýþlev yaptýklarýzaman olduðu kadar yapmadýklarý zaman da, bu araçlar, bu iþ yerineaittirler. Öte yandan, kapitalist, pazardan yapýlan [sayfa 132] günlük ikmall-8Elyazmasý IV’ün baþlangýcý. -.E.110 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


erdeki aksamalara baðlý kalmadan üretim sürecini önceden belirlenenölçülerde, daha uzun ya da kýsa sürelerde sürdürebilmek için belirli birhammadde ve yardýmcý malzeme stokunu hazýr bulundurmak. zorundadýr.Bu hammadde vb. stoku, ancak yavaþ yavaþ üretken olarak tüketilir.Bunun için, bunlarýn üretim zamaný 9 ile, iþlevlerini yerine getirme zamanýarasýnda bir fark vardýr. Üretim araçlarýnýn üretim zamaný, bu nedenle,genellikle þunlarý kapsar, 1° üretim aracý olarak iþlev yaptýklarý ve böyleceüretken sürece hizmet ettikleri zaman; 2° üretim sürecindeki duraklamalarve böylece sürece katýlan üretim araçlarýnýn iþlevlerinin kesintiyeuðramalarý; 3° sürecin öngereksinmeleri olarak hazýr vaziyette eldebulundurduklarý ve üretken sermayeyi temsil ettikleri halde üretim sürecinehenüz girmedikleri zaman.Buraya kadar gözönünde tutulan farklar, her durumda, üretkensermayenin üretim alanýnda kaldýðý süre ile üretim sürecinde kaldýðý sürearasýndaki zamandýr. Ama bizzat üretim süreci, emek-sürecindeki vedolayýsýyla emek-zamanýndaki kesintilerden sorumlu olabilir ve bu aralýklarsýrasýnda, emek konusu, insan emeðinin daha fazla müdahalesi olmaksýzýnfiziki süreçlerin faaliyetine terkedilir. Üretim süreci ve üretimaraçlarýnýn faaliyeti, bu durumda, emek-süreci ve dolayýsýyla üretimaraçlarýnýn, emek aletleri olarak iþlev yapmalarý kesintiye uðradýðý haldedevam eder. Bu, örneðin, tarlaya ekilmiþ bulunan tohuma, mahzendemayalanmakta olan þaraba, dericilik gibi malzemenin bir süre için kimyasalsüreçlerin faaliyetine býrakýldýðý birçok fabrikadaki emek-malzemesineuygulanýr. Üretim zamaný burada emek-zamanýndan daha uzundur.Ýkisi arasýndaki fark, üretim zamanýnýn emek-zamanýna göre fazlalýðýndanibarettir. Bu fazlalýk, daima, üretken sermayenin, bizzat üretim sürecindeiþlev yapmaksýzýn üretim alanýnda gizil olarak var olmasýndan yada, emek-sürecinde, yer almaksýzýn üretken süreçte iþlev yapmasýndanileri gelir.Üretken sürecin bir gereði olarak, sözgeliþi bir iplik fabrikasýndapamuk, kömür, vb. gibi el altýnda hazýr bulundurulan bu gizil üretkensermayenin bu parçasý, ne bir ürün ne de bir [sayfa 133] deðer yaratýcýsý olarakiþ görür. Sermayenin bu boþu boþuna duruþu, üretim sürecinin kesintisizakýþý için esas olmakla, birlikte, bu, boþ duran bir sermayedir. Buüretken ikmalin (gizil sermayenin) depolanmasý için gerekli binalar, aygýtlar,vb., üretken sürecin koþuludur, ve bu nedenle yatýrýlmýþ bulunanüretken sermayeyi oluþturan parçalarý teþkil ederler. Bunlar, iþlevlerini,hazýrlýk aþamasýnda, üretken kýsýmlarýn, saklayýcýlarý olarak yerine getirirler.Bu aþamada emek-süreçleri gerekli olmalarý ölçüsünde, hammadde,vb., maliyetlerini artýrýrlar ama gene de üretken emektirler veartý-deðer üretirler, çünkü, bu emeðin bir kýsmýnýn, diðer bütün ücretli9Üretim zamaný, burada aktif anlamda kullanýlmýþtýr: Üretim araçlarýnýn üretim zamaný,bu durumda, bunlarýn üretimi için gerekli zaman olmayýp, bunlarýn, belli bir metaýn üretim sürecindeyer aldýklarý zaman oluyor.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>111


emekler gibi karþýlýðý ödenmemiþtir. Üretim sürecinin tamamýnýn normalkesintileri, üretken sermayenin iþlev yapmadýðý aralýklar, ne deðer,ne de artý-deðer yaratýr. Böylece iþin geceleri de sürdürülmesi isteði doðar.(Buch I, Kap. V<strong>II</strong>, 4.)Üretim sürecinin kendisinde, yapýlan iþin niteliði gereði karþýlaþýlankesintiler ne deðer yaratýr ne de artý-deðer. Ama bu aralýklar ürünü geliþtirir,onun yaþamýnýn bir kýsmýný, geçmek zorunda olduðu bir sürecioluþturur. Aygýtlarýn vb. deðerleri, ürüne, bunlarýn iþlevlerini yaptýklarýsýradaki tüm zamana orantýlý olarak aktarýlýr; ürün, bu, aþamaya, bizzatemek tarafýndan getirilir ve bu araçlarýn kullanýlmasý, pamuðun ürünegirmeyen ve gene de deðerini ürüne aktaran, kýsmýnýn toz haline getirilmesikadar, üretimin bir koþuludur. Binalar, makineler vb. gibi gizil sermayeninöteki kýsmý, yani iþlevleri ancak üretken sürecin düzenli aralýklarýile kesintiye uðrayan emek aletleri –üretimin kýsýtlanmasý, bunalýmlar,vb. gibi olaylarýn neden olduðu düzensiz kesintiler bütünüyle kayýptýr–ürünün yaratýlmasýna girmeksizin deðer ekler. Sermayenin bu kýsmýnýnürüne kattýðý toplam deðer onun ortalama süreðenliði ile belirlenir, sermayeninbu kýsmý, hem iþlevlerini yerine getirdikleri ve hem de getirmediklerisüreler içerisinde kullaným-deðerini kaybettiði için deðerini kaybeder.Ensonu, sermayenin, emek-süreci kesintiye uðradýðý halde, üretkensürece devam eden deðiþmeyen kýsmýnýn deðeri, üretken sürecinsonucunda tekrar görünür. Bizzat emek, burada, üretim araçlarýný, sonucubelli bir yararlý etki ya da, kendi kullaným-deðerleri biçiminde bir deðiþiklikolan bazý doðal süreçlerden [sayfa 134] geçecekleri koþullar içerisine sokmuþtur.Emek, daima, üretim araçlarýnýn deðerini, bunlarý üretim araçlarýolarak, gerçekten uygun bir biçimde tükettiði ölçüde ürüne aktarýr. Buetkiyi yaratmak için emeðin emek aletleri aracýlýðý ile devamlý olarakkonusuyla iliþki içerisinde bulunup bulunmamasýnýn ya da doðal süreçlersonucu, emeðin daha fazla yardýma gerek kalmaksýzýn, üretim araçlarýnýnistenilen deðiþikliklerden kendiliklerinden geçebilecekleri koþullarýsaðlayarak yalnýzca bir ilk itiþi vermesinin hiç bir önemi yoktur.Üretim zamanýnýn, emek-zamanýndan fazlalýðýnýn nedeni ne olursaolsun –ister üretim araçlarý yalnýzca gizil üretken sermayeyi oluþturanve dolayýsýyla, fiili üretken sürece hâlâ bir hazýrlýk aþamasýnda bulunsun,ya da, kendi iþlevleri, üretim sürecinde, duraklamalarý ile kesintiyeuðratýlmýþ olsurý, ya da son olarak, üretim sürecinin kendisi, emek-sürecindekesintileri zorunlu kýlsýn– bu durumlarýn hiç birinde üretim araçlarý,emek soðurucusu olarak iþlev yapmazlar. Ve emek soðurmadýklarýnagöre, artý-emek de soðurmazlar. Böylece üretken sermayenin, üretimzamanýnýn emek-zamanýný aþan kýsmýnda kaldýðý sürece, bu duraklamalarsermayenin kendi kendini geniþletmesi sürecinden ne kadar ayrýlamazolursa olsun, deðerinde bir geniþleme olmaz. Üretim zamaný ileemek-zamaný birbirlerini ne kadar fazla kapsarlarsa, belli bir üretken112 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sermayenin belli bir süredeki üretkenliðinin ve kendisini geniþletmesinino kadar büyük olacaðý açýktýr. <strong>Kapital</strong>ist üretimin, üretim zamanýnýn emekzamanýndanfazlalýðýný olabildiðince azaltma eðilimi iþte bundan ilerigelir. Bir sermayenin üretim zamaný, emek-zamanýndan farklý olabilir,ama üretim zamaný daima emek-zamanýný kapsar ve bu fazlalýk kendibaþýna, üretim sürecinin bir koþuludur. Üretim zamaný, öyleyse, daima,sermayenin, ya gizil ya da deðerini geniþletmeksizin kaldýðý zamanlarýkapsamakla birlikte, kullaným-deðerleri ürettiði, geniþlediði ve dolayýsýylaüretken sermaye olarak iþlev yaptýðý zamandýr.Dolaþým alanýnda sermaye, meta-sermaye ve para-sermaye olarakbulunur. Ýki dolaþým süreci, meta-biçimden para-biçime, para-biçimdenmeta-biçime dönüþümünü kapsar. Metalarýn paraya dönüþümününburada ayný zamanda, metalarda somutlaþan artý-deðerin gerçekleþmesi,ve paranýn metalara dönüþmesinin ise ayný zamanda, sermaye-deðerin,üretim öðelerinin biçimine [sayfa 135] dönüþmesi ya da yeniden dönüþmesidurumu, bu süreçlerin, dolaþým süreçleri olarak, metalarýn basitbaþkalaþýmý süreçleri olmasý olgusunu hiç deðiþtirmez.DOLAÞIM zamaný ile üretim zamaný karþýlýklý olarak birbirlerinidýþtalarlar. Dolaþýmý sýrasýnda sermaye, üretken sermaye iþlevini yerinegetirmez ve bu nedenle, de, ne meta, ne de artý-deðer üretir. Eðer biz,devreyi, tüm sermaye-deðerin bütünüyle bir evreden diðerine geçtiðizaman olduðu gibi en yalýn biçimiyle incelersek, üretim sürecinin vedolayýsýyla sermaye-deðerin kendi kendisini geniþletmesinin dolaþým zamanýdevam ettiði sürece kesintiye uðradýðýný ve üretim sürecinin yenilenmesinin,dolaþým zamanýnýn uzunluðuna baðlý olarak daha hýzlý ya dadaha yavaþ devam ettiðini açýkça görürüz. Yok eðer tersine, sermayeninçeþitli kýsýmlarý devreden birbiri ardýna geçer de, tüm sermaye-deðerindevresi, kendisini oluþturan çeþitli kýsýmlarýn ardarda devreleri ile tamamlanýrsa,bu kýsýmlar dolaþým alanýnda ne kadar uzun süre kalýrlarsa, üretimalanýnda iþlev yapan kýsmýn o kadar küçük olmasý gerektiði açýktýr.Dolaþým zamanýnýn geniþlemesi ve daralmasýnýn, bunun için, üretim zamanýnýndaralmasý ya da geniþlemesi üzerinde ya da belli büyüklüktebir sermayenin üretken sermaye olarak iþlev yapmasýnýn boyutlarý üzerindeolumsuz sýnýrlandýrýcý bir etkisi vardýr. Bir sermayenin dolaþýmýndakibaþkalaþýmlar ideale ne kadar yaklaþýrsa, yani dolaþým zamaný sýfýra nederece eþitse ya da sýfýra yaklaþýyorsa, sermaye o kadar fazla iþlev yapar,üretkenliði ve deðerini geniþletmesi o kadar artar. Örneðin, eðer bir kapitalist,bir sipariþi, ödemenin ürünün teslimi üzerine yapýlmasý koþuluylayerine getirmiþ ve bu ödeme kendi üretim araçlarý ile yapýlmýþ ise dolaþýmzamaný sýfýra yaklaþýr.Demek oluyor ki, bir sermayenin dolaþým zamaný, genel bir söyleyiþleonun üretim zamanýný ve dolayýsýyla artý-deðer üretme sürecinisýnýrlýyor. Ve bu süreci, o, kendi süresi ile orantýlý olarak sýnýrlar. Bu süre,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>113


sermayenin üretim zamanýný, çok deðiþik ölçülerde artýrabilir ya da azaltabilirve dolayýsýyla da sýnýrlandýrabilir. Ne var ki, ekonomi politik yalnýzgörünürde olaný görür, yani dolaþým zamanýnýn, genellikle, sermayeninartý-deðer yaratma süreci üzerindeki etkisini görür. Bu olumsuz etkiyi,sonucu olumlu olduðu için, olumlu bir etki gibi görür. Sermayenin [sayfa136] kendi üretim sürecinden ve dolayýsýyla dolaþým alanýndan kendisinebir dere gibi akan emeðin sömürülmesinden baðýmsýz gizemli bir kendikendisini geniþletme kaynaðýna sahip bulunduðuna bir kanýt saðlýyormuþizlenimini verdiði için bu görünüþe daha da sýký sýkýya sarýlýr. Bilimselekonomi-politiðin bile, bu görüntüye aldandýðýný daha ileride göreceðiz.Çeþitli görüngülerin bu benzerliðe renk kattýðý görülecektir: 1° <strong>Kapital</strong>istkâr hesabý yönteminde olumsuz neden olumlu bir neden gibi sayýlmaktadýr,çünkü yalnýzca dolaþým zamanlarý farklý olan farklý yatýrým alanlarýndakisermayelerde, daha uzun bir dolaþým zamaný fiyatlarda bir artýþyaratmaya eðilim gösterir, kýsacasý, kârlarý eþitleyen nedenlerden birisiolarak hizmet eder. 2° Dolaþým zamaný, devir zamanýnda yalnýzca birevredir; bununla birlikte, devir zamaný, üretim ya da yeniden-üretimzamanýný kapsar. Aslýnda devir zamanýndan ileri gelen þey, dolaþým zamanýndanileri geliyormuþ gibi görünür. 3° Metalarýn deðiþen sermayeye(ücretlere) çevrilmesi, bunlarýn daha önce paraya çevrilmiþ olmalarýylagerekli hale getirilmiþtir. Sermaye birikiminde, ek deðiþen sermayeyeçevrilme, bu nedenle dolaþým alanýnda olur ya da dolaþým zamaný sýrasýndaolur. Dolayýsýyla, böylece oluþan birikim, dolaþým zamanýndanileri geliyormuþ gibi görünür.Dolaþým alanýnda sermaye iki karþýt evreden geçer, M–P ve P–M;bunun sýrasý önemli deðildir. Bu nedenle, dolaþým zamaný da ayný biçimdeiki kýsma ayrýlýr, yani metadan paraya çevrilmesi için gerekli zamanve paradan metalara çevrilmesi için gerekli zaman. Metalarýn basitdolaþýmýnýn incelenmesinden öðrendiðimiz gibi (Buch I, Kap. <strong>II</strong>I), M–P,yani satýþ, baþkalaþýmýn en güç kýsmýdýr ve bu yüzden de olaðan koþullaraltýnda, dolaþým zamanýnýn daha büyük kýsmýný alýr. Para olarak deðerdaima çevrilebilir biçimde bulunur. Meta olarak ise, bu doðrudan doðruyaçevrilebilir ve dolayýsýyla daima harekete hazýr biçime girmeden önce,paraya dönüþmesi gerekir. Bununla birlikte, sermayenin dolaþým sürecindeP–M evresi, sermayenin, bilinen bir giriþimdeki üretken sermayeninbelirli öðelerini oluþturan metalara dönüþmesiyle iliþki içerisine girmekzorundadýr. Üretim araçlarý pazarda bulunmayabilir ve önce üretilmeleriya da uzak pazarlardan satýn alýnmalarý gerekir ya da olaðan arzlarý düzensizhale gelebilir, fiyatlarý deðiþebilir, vb., [sayfa 137] kýsacasý, P–M biçimininbasit deðiþmesinde göze çarpmayan, ama dolaþým evresinin bukýsmýnda da bazan fazla bazan da daha az zamana gereksinme gösterenpek çok durumlar vardýr. M–P ile P–M, yalnýz zaman olarak deðil, yerolarak da ayrý olabilir; alýþ pazarý ile satýþ pazarý ayrý ayrý yerlerde olabilir.Örneðin fabrikalar sözkonusu olduðunda alýcý ile satýcý çoðu kez baþka114 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


aþka kimselerdir. Meta üretiminde, dolaþým, týpký üretimin kendisi kadargereklidir ve bu nedenle, dolaþým öðelerine de an az üretim öðelerikadar gerek vardýr. Yeniden-üretim süreci, sermayenin her iki iþlevini deiçerir, bu nedenle, ya kapitalistin kendi kiþiliðinde ya da onun ücretliemekçilerininkiþiliðinde bu iþlevlerin temsilcilerine sahip olma zorunluluðunuiçerir. Ama bu, hiç bir zaman dolaþýmý yerine getiren kimselerleüretimi yerine getiren kimselerin birbirine karýþtýrýlmasý için bir nedenolamayacaðý gibi, meta-sermaye ile para-sermayenin iþlevlerinin, üretkensermayenin iþlevleri ile karýþtýrýlmasý için de bir neden deðildir. Dolaþýmýyerine getirenlere, üretimi yerine getirenler ödemede bulunmakzorundadýr. Birbirlerine satan ve birbirlerinden satýn alan kapitalistler, buhareketleri ile ne deðer ne de ürün yaratmadýklarý gibi, iþlerinin hacmigereði ya da zoruyla bu iþlevleri birbirleriyle deðiþmek durumunda kaldýklarýzaman da durum hiç deðiþmiþ olmaz. Bazý iþlerde alýcýlar ve satýcýlarkâr üzerinden yüzde alýrlar. Bu parayý tüketicilerin ödediðini söylemeksorunu çözmez. Tüketiciler, ancak, üretimi yapan öðeler olarak,kendileri için metalar olarak bir eþdeðer üretmeleri ölçüsünde ödemedebulunabilirler, ya da bunu üretimi yapanlardan yasal bir hakka dayanarak(ortak, vb. gibi) ya da kiþisel hizmetleri karþýlýðýnda elde ederler.M–P ile P–M arasýnda, metalar ile paranýn biçimlerindeki farklýlýklahiç bir iliþkileri bulunmayan, ama üretimin kapitalist niteliðinden ilerigelen bir fark vardýr. Aslýnda, M–P ve P–M hareketlerinin her ikisi de,yalnýzca belli deðerlerin, bir biçimden bir diðerine çevrilmesidir. Ama,M’–P’ ayný zamanda M’ ‘nde bulunan artý-deðerin gerçekleþmesidir, amaP–M deðildir. Dolayýsýyla, satýþ, satýnalmadan daha önemlidir. Normalkoþullar altýnda P–M, P ile ifade edilen deðerin kendisini geniþletmesiiçin gerekli bir harekettir, ama artý-deðerin gerçekleþmesi deðildir; artýdeðerinüretiminde sonsöz deðil, bir giriþtir.Bir metaýn varoluþ biçimi, kullaným-deðeri olarak varlýðý, [sayfa 138]meta-sermayenin dolaþýmýna, M’–P’ hareketine belli sýnýrlar koyar. Kullaným-deðerleridoða tarafýndan yok edilebilir. Bu nedenle, kullanýmamaçlarýna baðlý olarak, belli bir sürede üretken olarak ya da bireyselbiçimde tüketilmedikleri takdirde, bir baþka deyiþle, belli sürede satýlmadýklarýzaman bozulurlar ve kullaným-deðerlerini, deðiþim-deðeritaþýyýcýsý olma özelliklerini yitirirler. Ýçerdikleri sermaye-deðer, dolayýsýylada kendilerinde oluþan artý-deðer yok olup gider. Kullaným-deðerleri,devamlý yenilenmedikçe, yeniden-üretilmedikçe, ayný ya da baþka biryeni kullaným-deðeri ile yerine konulmadýkça, durmadan kendini geniþletensermaye-deðerin taþýyýcýlarý olarak kalmazlar. Son biçimlerini alanmetalar biçimindeki kullaným-deðerlerinin satýþý, þu halde bu satýþ ileüretken ya da bireysel tüketim alanýna giriþleri, bunlarýn yeniden-üretimininher zaman devamlý yinelenen bir koþuludur. Varlýklarýný yeni birbiçim içerisinde sürdürmek için, eski kullaným-biçimlerini belli bir zamaniçerisinde deðiþmek zorundadýrlar. Deðiþim-deðeri, kendini, ancak<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>115


u devamlý yenileme-aracýlýðý ile sürdürür. Çeþitli metalarýn kullanýmdeðerleriergeç bozulur; üretimleri ile tüketimleri arasýndaki aralýk buyüzden nispeten uzun ya da kýsa olabilir; dolayýsýyla M–P dolaþým evresinde,meta-sermaye biçiminde bozulmadan uzun ya da kýsa bir zamanvarlýklarýný sürdürürler, metalar biçiminde dolaþýmda kýsa ya da uzunzaman kalabilirler. Bir metaýn bozulma süresinin meta-sermayenindolaþým zamanýna koyduðu sýnýr, dolaþým zamanýnýn bu kýsmýnýn ya dameta-sermayenin dolaþým zamanýnýn mutlak sýnýrýdýr. Bir meta ne kadarçabuk bozulabilirse ve bu nedenle de üretiminden sonra tüketimive dolayýsýyla satýþýnýn ne kadar erken yapýlmasý gerekirse, üretim yerindentaþýnmaya uygunluðu o kadar sýnýrlý, dolaþým alaný o derece dar vesatýlabileceði pazarlar o derece yereldir. Bu yüzden, bir meta ne kadarçabuk bozulabilir ve meta olarak taþýdýðý fiziksel özellikleri nedeniyle,dolaþým zamanýnýn mutlak sýnýrlýlýðý ne derece büyükse, kapitalist üretimkonusu olmaya uygunluk derecesi o kadar azdýr. Böyle bir meta,onun üretim alanýna ancak yoðun nüfuslu bölgelerde ya da geliþmiþulaþtýrma araçlarýnýn uzaklýklarý kýsaltmasý ölçüsünde girebilir. Bir nesneninüretiminin nüfusu yoðun bir bölgede, birkaç kiþinin elinde toplanmasý,büyük bira fabrikalarýnýn, süthanelerin, vb. ürünleri gibi nesneleriçin bile nispeten geniþ bir pazar yaratabilir. [sayfa 139]116 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ALTINCI BÖLÜMDOLAÞIM MALÝYETÝI. GERÇEK DOLAÞIM MALÝYETLERÝ1. Satýnalma ve Satýþ ZamanýSermaye biçimlerinin metalardan paraya, paradan metalara dönüþümüayný zamanda, kapitalistin alýþveriþleridir, satýnalma ve satýþ hareketleridir.Biçimlerin bu dönüþümlerinin yer aldýðý zaman, kapitalist açýsýndanöznel olarak, satýnalma ve satýþ zamanýný oluþturur; bu, onun,pazarda, satýcý ve alýcý iþlevlerini yerine getirdiði zamandýr. Týpký, sermayenindolaþým zamanýnýn, yeniden-üretim zamanýnýn gerekli bir kýsmýolmasý gibi, kapitalistin alýp sattýðý ve pazarda dört döndüðü zaman da,kapitalist olarak, yani kiþileþmiþ sermaye olarak iþlev yaptýðý zamanýngerekli bir kýsmýdýr. Bu, onun iþ saatlerinin bir kýsmýdýr.[Biz metalarýn deðerleri üzerinden alýndýðý ve satýldýðýný varsaydýðýmýziçin, bu hareketler, yalnýzca belli bir deðerin, bir biçimden bir diðerbiçime, meta-biçimden para-biçime ya da para-biçimden meta-biçimeçevrilmesidir – varlýk biçimindeki bir deðiþmedir. Eðer metalar deðerleriüzerinden satýlýyorsa, alýcý ile satýcýnýn ellerindeki deðerlerin büyüklüðüdeðiþmeden kalýyor demektir. Yalnýzca deðerin varlýk biçimideðiþmiþtir. Metalar [sayfa 140] deðerleri üzerinden satýlmýyorsa, dönüþen<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>117


deðerlerin toplamý deðiþmeden kalýr; bir yanda artý, öteki yanda eksidir.M–P ve P–M, o baþkalaþýmlarý alýcýlar ile satýcýlar arasýndaki alýþveriþlerdir;pazarlýk ve anlaþmalarýný tamamlayabilmeleri için zamanagereksinmeleri vardýr ve hele herkesin karþýsýndakini kandýrmasavaþýmýnda ve karþý karþýya gelenlerin iþadamlarý olduðu bu durumdazamana daha fazla gereksinme vardýr; ve “Yunanlý Yunanlýya raslayýncabir rekabet savaþýdýr baþlar”.* Varlýk durumunda bir deðiþiklik yapmak,zamana ve emek-gücüne malolur ve burada amaç deðer yaratmak deðil,deðerin bir biçimden bir baþka biçime dönüþmesini saðlamaktýr. Bufýrsattan yararlanarak, karþýlýklý, bu deðerden fazla bir pay koparma çabalarýhiç bir þeyi deðiþtirmez. Her iki yanýn þeytanca tertipleriyle artanbu emek, ancak bir yargýlama sýrasýnda yapýlan iþin dava konusunundeðerini artýrmasý kadar deðer yaratmýþ olur. Bu emek için durum –buemek, dolaþýmý kapsayan ya da onun kapsamýna giren bütünüyle kapitalistüretim sürecinde gerekli bir öðedir– diyelim, ýsý yaratmak için kullanýlanbir maddenin yanma iþinde olduðu gibidir. Yanma sürecindezorunlu bir öðe olmakla birlikte, bu yanma iþi, herhangi bir ýsý yaratmaz.Sözgeliþi, yakýt olarak kömür tüketmek için bunu oksijen ile birleþtirmemgerekir ve bu amaçla onu katý durumdan gaz haline çevirme zorunluluðuvardýr (çünkü, yanmanýn sonucu karbonik asit gazýnda, kömür gazhalindedir); dolayýsýyla, kömürün varlýk biçiminde ya da içinde o bulunduðuhalde fiziksel bir deðiþiklik meydana getirmem gerekir. Katý birkütle halinde birleþmiþ bulunan karbon moleküllerinin ayrýlmasý ve bumoleküllerin kendi ayrý atomlarýna parçalanmasý, yeni bileþimden öncegerçekleþtirilmelidir, ve böylece ýsýya dönüþtürülmeyip ýsýdan elde edilmiþbelli miktarda bir enerji harcamasýný gerektirir. Demek oluyor ki, metasahiplerinin kapitalist olmayýp da, doðrudan baðýmsýz üreticiler olmalarýhalinde, alým ve satým için harcadýklarý zaman emek-zamanlarýndan bireksilmedir ve bu nedenle, bu gibi alýþveriþler (eski ve ortaçaðlarda) bayramgünlerine býrakýlýrdý.Kuþkusuz, bu kapitalistlerin elinde metalarýn çevrilmesinin ulaþtýðýboyutlar, bu emeði –deðer yaratmayan, ama yalnýzca [sayfa 141] deðerinbiçiminin deðiþmesinde bir araç niteliðinde olan bu emeði– deðer üretenbir emek haline dönüþtüremez. Bu cisim deðiþtirme mucizesi, biryer deðiþtirme ile de gerçekleþtirilemez; yani sanayi kapitalistlerinin bu“yakma iþini”, kendileri yapmak yerine ücretini ödedikleri yalnýzca birüçüncü kiþinin iþi haline getirmeleri ile de gerçekleþtirilemez. Bu üçüncükiþilere emek güçlerini kapitalistlere, kuþkusuz onlarýn kara gözlerineaþýk olduklarý için sunmayacaklardýr. Bir taþýnmaz mal sahibinin kiratoplayýcýsý ya da bir bankada ulaklýk eden bir kimse için, kendi emeklerinin,kiranýn ya da bir baþka bankaya çuvallarla taþýnan altýnlarýn deðeri-* Nathaniel Lee’nin 17. yüzyýlda yazýlmýþ, Rakip Kraliçeler ya da Büyük Ýskender’in Ölümüadlý trajedisinden bir tümce. -Ed.118 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ne bir zerre bile katmamasý hiç de önemli deðildir.] 10Kendi hesabýna baþkalarýný, çalýþtýran kapitalist için, alým ve satýmbaþlýca bir iþlev halini alýr. Birçok insanýn ürününü büyük bir toplumsalölçekte ele geçirildiðine göre, bunlarý ayný ölçeklerde satmak, ve sonrada bunu, paradan tekrar üretim öðelerine çevirmek zorundadýr. Þimdide daha önceki gibi, ne satýnalma zamaný ve ne de satma zamaný herhangibir deðer yaratýr. Tüccar, sermayesinin iþlevi, bir yanýlgýnýn doðmasýnayolaçar. Ama burada, buna uzun boylu girmeksizin, þu kadarýdaha baþlangýçta apaçýktýr: Eðer, yeniden-üretimin gerekli bir öðesi olmaklabirlikte kendisi üretken olmayan bir iþlev, birçok kimsenin arýzibir iþi iken, iþbölümü ile, birkaç kiþinin özel iþi, bir tek uðraþý halinegelirse, bu iþlevin niteliði deðiþmiþ olmaz. Bir tek tüccar (burada dikkatealýnan, yalnýzca metalarýn biçim deðiþmesi ile ilgili bir kimse, salt bir alýcýve satýcýdýr) yaptýðý iþle birçok üretici için, satýnalma ve satma zamanýnýkýsaltabilir. Bu gibi durumda ona, yararsýz enerji harcamalarýn azaltan yada üretim zamanýnýn serbest kalmasýna yardým eden bir makine gözüylebakýlmasý yerinde olur. 11 [sayfa 142]Konuyu yalýnlaþtýrmak için (çünkü biz, kapitalist olarak tüccarý vetüccar sermayesini daha ileride inceleyeceðiz) bu alým ve satým iþiyleuðraþan kimseyi, emeðini satan bir insan olarak kabul edeceðiz. Emekgücünüve emek-zamanýný M–P ve P–M iþlemlerinde harcamaktadýr.Yaþamýný, týpký iplik ya da hap yapan bir kimse gibi bu yoldan kazanmaktadýr.Gerekli bir iþlevi yerine getirmektedir, çünkü yeniden-üretimsürecinin kendisi da üretken olmayan iþlevleri içermektedir. Týpký birbaþka insan gibi çalýþmakta, ama emeði, özünde, ne deðer, ne de ürünyaratmaktadýr. O bizzat üretimin faux frais’ne ait bulunmaktadýr. Yararlýlýðý,üretken olmayan bir iþlevi üretken bir iþleve ya da üretken olmayanemeði üretken emeðe dönüþtürmekten ileri gelmemektedir. Bir iþlevinsalt bir baþkasýna aktarýlmasýyla böyle bir dönüþüm baþarýlabilse bu birmucize olurdu. Onun yararlýlýðý, daha çok, toplumun emek-gücünün veemek-zamanýnýn daha küçük bir kýsmýnýn bu üretken olmayan iþlevebaðlanmasýndan ileri gelmektedir. Dahasý da var. Daha iyi ücret alsabile, bu durumun yarattýðý farklýlýða karþýn, bizi onun yalnýzca bir ücretli10Köþeli parantez. içindeki metin, Elyazmasý V<strong>II</strong>I’in sonundaki bir nottan alýnmýþtýr. - .E.11“Ticari maliyetler gerekli olmakla birlikte, buna, fazladan bir gider gözüyle bakýlmasýgerekir.” (Quesnay, Analyse du Tableau Economique. in Daire, Physiocrates, Part I. Paris,.1846,s.71.) Quesnay’ye göre, tüccarlar arasýndaki rekabetten doðan “kâr”, bu haliyle onlarý “küçükbir ödül ya da kazançla yetinmeye zorlar ... ve tam anlamýyla, ilk elde satýcý ve alýcý tüketici içinbir kaybýn önlenmesinden (privation de perte) baþka birþey deðildir. Þimdi, ticari maliyetlerüzerinde bir kaybýn önlenmesi, taþýma maliyeti olsun ya da olmasýn basit bir deðiþim olarakkabul edildiði takdirde, gerçek bir ürün ya da ticaret aracýlýðýyla servete kavuþma deðildir.” (s.145-146.) “Ticari maliyetler, eðer ara harcamalar yoksa, daima ürünleri satanlar ve bu ürünlerealýcýlar tarafýndan ödenen fiyatlarýn tümünden yararlanacak olanlarca ödenir.” (s. 163.) Mülksahipleri ve üreticiler, “salarianis” (ücret ödeyicileri), tacirler, “salariés” (ücret alýcýlar)’dýrlar. (s.164, Quesnay, Dialogues sur le Commerce et sur les Travaux des Artisans. in Daire, Physiocrates,Part I, Paris 1846.)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>119


emekçi olduðunu varsayacaðýz. Aldýðý ücret ne olursa olsun, ücretliemekçi olarak, zamanýnýn bir kýsmýnda karþýlýksýz çalýþýr. Günde sekiziþsaatlik ürünün deðerini alabilir, ama gene de on saat iþ yapar. Ne varki, gerekli-emeðin aracýlýðý ile toplumsal ürünün bir kýsmý kendisine aktarýlmasýnakarþýn, ancak sekiz saatlik gerekli-emeði nasýl bir deðer yaratmýyorsa,bu iki saatlik artý-emek de deðer yaratmaz. Her þeyden önce,toplum açýsýndan bakýldýðýnda emek-gücü, þimdi de eskiden olduðugibi, salt dolaþým iþlevinde on saat tüketilmiþtir. Bu emek-gücü, herhangibir baþka þey için, üretken emek için kullanýlamaz. Ýkincisi, bu iki saatlikartý-emek, bu iþi yapan birey tarafýndan harcandýðý halde, toplumbunun karþýlýðýný ödemez. Toplum bundan, herhangi bir ek ürün ya dadeðer elde etmemektedir. Ama onun temsil ettiði dolaþým maliyetleri,on saatten sekiz saate beþtebir oranýnda azalmýþtýr. Toplum, onun aracýlýðýile gerçekleþen bu faal dolaþým zamanýnýn beþte-biri için herhangibir eþdeðer ödememektedir. Ama bu adamý bir kapitalist çalýþtýrýyorsa,bu iki saatin karþýlýðýnýn ödenmemesi, onun sermayesinin dolaþým [sayfa143] maliyetini azalttýðý ve bu da gelirinden bir indirim oluþturur. Bu, kapitalistiçin olumlu bir kazançtýr, çünkü sermaye-deðerinin kendisinigeniþletmesinin olumsuz sýnýrý böylece daralmýþtýr. Küçük baðýmsýz metaüreticileri kendilerine ait zamanýn bir kýsmýný alým ve satým için harcadýklarýsürece, bu, olsa olsa, üretken iþlevlerinin arasýnda kalan sürelerdeharcadýklarý zamaný ya da üretim zamanýndaki bir azalmayý temsil eder.Ne türlü olursa olsun, bu amaç için tüketilen zaman, dönüþmüþdeðerlere bir þey katmayan dolaþým maliyetlerinden birisini oluþturur.Bu, onlarýn meta-biçimden para-biçime dönüþtürülmelerinin maliyetidir.Bir dolaþým aracý olarak hareket edan kapitalist meta üreticisini,doðrudan meta üreticisinden ayýran þey, yalnýzca daha, büyük çaptasatýn almalarda ve satýþlarda bulunmasý ve bu nedenle de, bir aracý olarak,bu iþlevinin daha büyük boyutlara ulaþmasýdýr. Ve eðer iþinin hacmi,onu, kendisine ücretli-emekçi olarak hizmet edecek ve dolaþýmý yerinegetirecek bir kimseyi satýn almaya (kiralamaya) zorlar ya da ona buolanaðý saðlarsa durumun niteliði böylelikle deðiþmiþ olmaz. Dolaþýmsürecinde (salt bir biçim deðiþikliði olmasý ölçüsünde) belli bir miktaremek-gücü ve emek-zamaný harcanmasý gerekir. Ne var ki, bu, þimdiek bir sermaye yatýrýmý gibi görünmektedir. Yalnýz dolaþýmda iþlev yapanbu emek-gücünün satýn alýnmasý için, deðiþen-sermayenin bir kýsmýnýnyatýrýlmasý gerekir. Bu sermaye yatýrýmý, ne ürün ne de deðeryaratýr. Bu, yatýrýlan sermayenin üretken biçimde iþlev yapacaðý boyutlarýpro tanto azaltýr. Sanki ürünün bir kýsmý, geri kalan kýsmýný satan vesatýnalan bir makineye dönüþtürülmüþ gibidir. Bu, makine üründe birazalma meydana getirir. Dolaþýmda, harcanmýþ olan emek-gücünü, vb.,azaltabildiði halde, üretken sürece katýlmaz. Dolaþým maliyetlerindenyalnýz bir kýsmýný oluþturur.120 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


2. Defter Tutmaiili alým ve satýmdan ayrý olarak, defter tutma için de emek-zamanýharcanýr ve bu, bir de, kalem, kaðýt, mürekkep, masa, büro malzemesigibi maddeleþmiþ emeði içerir. Bu iþlev, bunun için bir yandanemek-gücünün, öte yandan emek aletlerinin harcanmasýný gerekli kýlar.Bu da, gene ayný alým ve satým zamanýnda olduðu gibi ayný durumuyaratýr.Devreleri içerisinde bir birlik, hareket halinde bir deðer [sayfa 144]olarak sermaye, ister üretim alanýnda, ister dolaþým alanýnýn herhangibir evresinde olsun, ancak hesap parasý biçiminde, her þeyden öncemeta üreticisinin, kapitalist meta üreticisinin zihninde düþünsel olarakbulunur. Bu hareket, fiyatlarýn belirlenmesini ya da meta fiyatlarýnýn hesaplanmasýnýiçeren defter tutma ile saptanýr ve denetlenir. Üretim hareketive özellikle de artý-deðer üretimi hareketi –ki, burada metalar yalnýzcadeðer taþýyýcýlarý, deðer olarak ideal varlýklarý hesap parasýnda kristalleþenþeylerin adlarý görünümündedirler– böylece tasavvurda simgesel olarakyansýr. Bireysel meta üreticisi hesabýný yalnýzca kafasýnda tuttuðu sürece(örneðin bir köylü; defter tutan kiracý çiftçi, ancak kapitalist tarýmýngeliþmesi ile ortaya çýkmýþtýr) ya da masraflarýný, alacaklarýný, borç vadelerinivb., kendi üretim zamanýnýn dýþýnda ancak arýzi olarak kaydediyorsa,apaçýktýr ki, bu iþlev ile bu iþte tüketilen kaðýt, vb. gibi emek aletleri,gerekli-emek-zamanýnýn ve aletlerinin ek bir tüketimini temsil eder, amabu üretken tüketime ayrýlan zamandan ve gerçek üretim sürecinde iþlevyapan emek aletlerinden bir indirimdir, ürün ve deðer yaratýlmasýnakatýlýr. 12 Bu iþlevin niteliði, ne kapitalist meta üreticisinin elinde toplanmasýnedeniyle ulaþtýðý boyutlar ve ne de birçok küçük meta üreticisininiþlevi olarak ortaya çýkmak yerine tek bir kapitalistin büyük-ölçekli birüretim süreci içerisindeki görevi olarak görünmesi olgusu ile deðiþmediðigibi, bir ekini oluþturduðu üretken iþlevlerden ayrýlmasý ya da salt bu iþleuðraþan kimselerin baðýmsýz iþlevleri haline getirilmesi ile de deðiþmez.Ýþbölümü ile baðýmsýzlýk varsayýmý, bir iþlevi, eðer aslýnda ürün vedeðer yaratmýyorsa, yani iþlev baðýmsýz hale gelmezden önce, ürün vedeðer yaratýr duruma getirmez. <strong>Kapital</strong>istin sermayesini yeni baþtan yatýrmasýhalinde bunun bir kýsmýný, bir sayman tutmak vb., ve saymanlýkgiderlerini karþýlamak için [sayfa 145] ayýrmasý gerekir. Yok eðer sermayesi12Ortaçaðlarda tarým konusunda defter tutmayý ancak manastýrlarda görüyoruz. Ama bizta ilkel Hint topluluklarýnda tarým için bir sayman ayrýldýðýný biliyoruz (Buch I, s. 343 [<strong>Kapital</strong>,. c.I, s. 372]). Bunlarda saymanlýk bir topluluk memurunun baðýmsýz ve özel görevi haline getirilmiþtir.Bu iþbölümü, zamandan, çabadan ve giderden tasarruf saðlamýþtýr ama, üretim alanýndaüretim ve saymanlýk, bir gemideki yük ve konþimento kadar iki ayrý þey olarak kalmýþtýr. Saymanýnkiþiliðinde, topluluðun emek-gücünün bir kýsmý üretimden çekilmiþtir ve bu görevin giderlerikendi emeðiyle deðil, topluluk ürününden yapýlan bir indirimle karþýlanmýþtýr. Bir Hinttopluluðundaki sayman için geçerli olan þey, mutatis mutandis [gerekli deðiþiklikler yapýldýktansonra -ç.], kapitalist bir sayman için de geçerlidir. (Elyazmasý <strong>II</strong>’den.)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>121


zaten çalýþýyorsa, sermayesi devamlý yeniden-üretme sürecine girmiþse,ürünün bir kýsmýný devamlý bir biçimde paraya dönüþtürmek suretiyle,saymana, büro memurlarýna ve benzeri þeylere çevirmesi zorunludur.Sermayesinin bu kýsmý üretim sürecinden çekilmiþtir, dolaþým maliyetlerive toplam üründen yapýlan indirimler arasýna katýlmýþtýr (bu toplamürüne, salt bu iþlev için harcanan emek-gücünün kendisi de dahildir).Ne var ki, defter tutma maliyetleri ya da emek-zamanýnýn üretkenolmayan biçimde harcanmasý ile, yalnýzca satýnalma ve satýþ içinharcanan zaman arasýnda belli bir fark vardýr. Bu sonuncusu, ancak,üretim sürecinin belirli bir toplumsal biçimde bulunmasýndan, bununmeta üretim süreci olmasý olgusundan ileri gelir. Sürecin denetimi vezihinsel sentezi olarak defter tutma, sürecin toplumsal boyutlara ulaþmasýve salt bireysel niteliðini yitirmesi ölçüsünde daha gerekli duruma gelir.Bu nedenle, bu, elzanaatýnýn ve köylü ekonomisinin daðýnýk üretiminekýyasla kapitalist üretimde, kapitalist üretime kýyasla kolektif üretimdedaha gereklidir. Ama üretim yoðunlaþtýkça defter tutma maliyetleri düþerve bu iþ, toplumsal niteliðe bürünür.Biz, burada, yalnýzca, biçimlerin baþkalaþýmýndan ileri gelendolaþým maliyetlerinin genel niteliði ile ilgileniyoruz. Bunun bütün biçimleriniayrýntýlarýyla burada tartýþmak gereksizdir. Ama salt biçim ve deðerdeðiþmeleri alanýna dahil olan, dolayýsýyla üretim sürecinin belirli toplumsalbiçiminden doðan biçimlerin ve bireysel meta üreticisi sözkonusuolduðunda yalnýzca geçici ve zor farkedilebilir öðeler olan bu biçimlerinkapitalistin üretken iþlevlerinin yanýsýra nasýl gittiði ya da bunlarlanasýl içiçe geçtiði; bunlarýn büyük dolaþým maliyetleri olarak nasýl gözeçarptýðý, bu iþlemler baðýmsýz hale geldiðinde ve bankalarýn vb. ya dabireysel giriþimlerdeki kasadarlarýn kendilerine özgü iþlevleri olarak büyükölçekte yoðunlaþtýðýnda salt giren ve çýkan paralardan görülebilir. Amaþurasý da iyice akýlda tutulmalýdýr ki, bu dolaþým maliyetlerinin niteliði,görünüþlerindeki deðiþmelerle deðiþmiþ olmaz.3. ParaBir ürün, ister meta olarak yapýlmýþ olsun ya da olmasýn, daimamaddi bir servet biçimi, bireysel ya da üretken tüketime [sayfa 146] özgü birkullaným-deðeridir. Meta olarak deðeri, filli kullaným-biçimi ile en küçükbir deðiþiklik göstermeyen fiyatýnda ideal ifadesini bulur. Altýn ve gümüþgibi belirli metalarýn para iþlevini görmesi ve bu halleriyle yalnýzca dolaþýmsürecinde kalmalarý olgusu (para-yýðma, yedek fon vb. biçimlerinde bile,gizil olmakla birlikte gene de dolaþým alanýnda kalýrlar), üretim sürecinin,meta üretim sürecinin özel toplumsal biçiminin katýksýz bir ürünüdür.<strong>Kapital</strong>ist üretimde ürünler, metalarýn genel biçimine büründükleri,ürünlerin büyük kitleler halinde meta olarak yaratýldýklarý ve, bu nedenlede, para biçimine girmek zorunda olduklarý için, ve metalarýn büyük bir122 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


yýðýný, meta olarak iþlev yapan toplumsal servetin bu kýsmý devamlý birbüyüme gösterdiði için, dolaþým, ödeme, yedek fon vb. aracý biçimindeiþlev yapan altýn ve gümüþ miktarý da ayný þekilde artar. Para iþleviniyerine getiren bu metalar, ne bireysel ve ne de üretken tüketime girerler.Bunlar, salt dolaþým mekanizmasý olarak hizmet ettikleri bir biçimiçinde sabitleþen toplumsal emeði temsil ederler. Ayrýca, toplumsal servetinbir kýsmýnýn bu üretken olmayan biçime girmeye mahkum bulunmasýolgusu ve paralarýn aþýnmasý, bunlarýn devamlý yenilenmelerini yada ürünler biçimindeki daha fazla toplumsal emeðin daha fazla altýna vegümüþe çevrilmesini gerektirir. Bu yenileme maliyetleri, geliþmiþ kapitalistuluslarda epeyce fazladýr, çünkü genellikle para biçiminde baðlananservet oraný çok büyüktür. Para metalar olarak altýn ve gümüþ, toplumiçin dolaþým maliyetleri demektir ve yalnýzca üretimin toplumsal biçimindenileri gelir. Bunlar genellikle meta üretiminin faux frais’sidir vebu üretimin geliþmesiyle, özellikle kapitalist üretimin geliþmesiyle birlikteartarlar. Toplumsal servetin, dolaþým sürecine feda edilmesi gerekenkýsmýný temsil ederler. 13<strong>II</strong>. DEPOLAMA MALÝYETLERÝDolaþýmda deðerin salt biçim deðiþtirmesinden doðan dolaþýmmaliyetleri, ideal olarak düþünüldüðünde, metalarýn deðerine girmez.Sermayenin bu tür maliyetler olarak harcanan kýsýmlarý, [sayfa 147] kapitalistiilgilendirdiði kadarýyla, yalnýzca, üretken biçimde harcanan sermayedenyapýlmýþ indirimlerdir. Þimdi gözden, geçireceðimiz dolaþýmmaliyetleri farklý niteliktedir. Bunlar, yalnýzca dolaþýmda sürdürülmekteolan üretim süreçlerinden doðabilirler ve üretken nitelikleri, böylece,salt dolaþým biçimi ile gizlenmiþ olurlar. Öte yandan, bunlar, toplum açýsýndanyalnýzca maliyet yaþayan ya da maddeleþmiþ emeðin üretken olmayanbiçimde harcanmasý olabilirler, ama gene ayný nedenle bireyselkapitalist için üretken deðer haline gelebilirler ve metalarýnýn satýþ fiyatýnabir ek olabilirler. Bu durum, bu maliyetlerin çeþitli üretim alanlarýndafarklý olmalarý ve, hatta bir ve ayný üretim alanýndaki farklý bireysel sermayeleriçin bile bazan farklý olmasý olgusundan ileri gelir. Metalarýnfiyatlarýna eklenmekle, bunlar, her bireysel kapitalistin payýna düþenmiktara orantýlý olarak bölüþtürülür. Ne var ki, deðer katan her emek, aynýzamanda, artý-deðer de katar, ve kapitalist üretim altýnda daima artýdeðerkatacaktýr, týpký emeðin yarattýðý deðerin bizzat emeðin miktarýnabaðlý olmasýna karþýlýk, yarattýðý artý-deðerin, kapitalistin onun için yaptý-13“Bir ülkede dolaþýmda bulunan para, o ülke sermayesinin geriye kalan kýsmýnýnüretkenliðini kolaylaþtýrmak ya da artýrmak için, üretken amaçlardan mutlak olarak çekilenbelli bir kýsmýdýr. Týpký, herhangi bir üretimi kolaylaþtýrmak için bir makine yapýlmasýnýn gerekliolmasý gibi, altýnýn dolaþým aracý olarak kabul edilmesi için de, bu nedenle, belli bir miktarservet gereklidir,” (Economist, Vol. V., s. 520.)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>123


ðý ödemenin büyüklüðüne baðlý olmasý gibi. Dolayýsýyla metaýn kullaným-deðerinebir þey katmaksýzýn fiyatýný yükselten ve, bu nedenle de,toplum yönünden, üretken olmayan harcamalar diye sýnýflandýrýlan maliyetler,bireysel kapitalist için bir zenginleþme kaynaðý olabilirler. Öteyandan, metalarýn fiyatlarýna yapýlan bu ek, bu dolaþým maliyetleriniyalnýzca eþit biçimde daðýttýðý için, üretken olmayan niteliklerini bir yanabýrakmýþ olmazlar. Örneðin, sigorta þirketleri, bireysel kapitalistlerin kayýplarýnýkapitalist sýnýf arasýnda bölüþtürürler. Ne var ki, bu durum, bueþitlenmiþ kayýplarýn, toplam toplumsal sermayeyi ilgilendirdiði kadarýylakayýp olarak kalmalarýný önlemiþ olmaz.1. Genel Olarak Ýkmalin OluþumuMeta-sermaye biçiminde bulunuþu ya da pazarda kalýþý boyunca,bir baþka deyiþle, çýktýðý üretim süreci ile girdiði tüketim süreci arasýndakiara sürede ürün, bir meta ikmali oluþturur. Pazarda bir meta ve bunedenle de bir ikmal biçiminde iken, meta-sermaye, her iki devrede,çifte bir yetiyle ortaya çýkar: bir seferinde, devresini incelemekte olduðumuzsüreçteki sermayenin meta-ürünü olarak; diðer bir sefer de, pazardasatýn alýnmak ve üretken sermayeye dönüþtürülmek üzere bulunmasýgerekli diðer [sayfa 148] bir sermayenin meta-ürünü olarak. Aslýndabu son meta-sermaye, sipariþ edilene kadar üretilmez. Bu durumda,üretilene kadar bir kesinti olur. Ama üretim ve yeniden-üretim sürecininakýþý, belli bir metalar kitlesinin (üretim araçlarýnýn) daima pazarda bulunmasýnýve böylece bir ikmal oluþturmasýný gerektirir. Üretken sermaye,ayný þekilde, emek-gücü satýn alýnmasýný kapsar ve para-biçimburada ancak zorunlu tüketim maddelerinin deðer-biçimi olup bu maddelerinbüyük kýsmýný emekçinin pazarda hazýr bulmasý zorunluluðu vardýr.Biz, bunu, bu kesimde, daha ileride, ayrýntýlarýyla tartýþacaðýz. Amabu noktada þu kadarý zaten açýktýr. Metaya dönüþtürülmüþ bulunan, veþimdi satýlmasý, yani tekrar paraya çevrilmesi gerekli olan ve bu nedenlede o an için pazarda meta-sermaye iþlevini görmekte olan süreç içindekisermaye-deðeri ilgilendirdiði kadarýyla, bu sermaye-deðerin bir ikmaloluþturduðu durum, burada, yersiz ve gönülsüz bir kalýþ olarak ifadeedilebilir. Satýþ ne kadar çabuk olursa, yeniden-üretim süreci o kadarpürüzsüz yürür. M’–P’ dönüþüm biçimindeki gecikme, sermaye devresindeyer almasý gereken gerçek madde deðiþimini engellediði gibi,ileride üretken sermaye olarak iþlev yapmasýný da engellemiþ olur. Öteyandan, P–M bakýmýndan, metalarýn pazardaki sürekli varlýðý, yani metaikmal,yeniden-üretim sürecinin akýþýnýn ve yeni ya da ek sermaye yatýrýmýnýnbir koþulu olarak ortaya çýkar.Meta-sermayenin pazarda meta-ikmal olarak kalmasý, binalarý,depolarý, ardiyeleri, ambarlarý, bir baþka deyiþle, deðiþmeyen sermayeharcamasýný gerektirdiði gibi, bir de, metalarýn buralara yerleþtirilmesi124 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


için emek-gücü ödemesini gerektirir. Üstelik metalar bozulurlar ve havakoþullarýnýn zararlý etkilerine maruz kalýrlar. Metalarý bunlara karþý korumakiçin, kýsmen malzeme biçiminde emek aletlerine, kýsmen de emekgücüneek sermaye yatýrýlmasý gerekir. 14Demek oluyor ki, sermayenin, meta-sermaye ve dolayýsýyla [sayfa149] meta-ikmal biçimindeki varlýðý, dolaþým maliyetleri diye sýnýflandýrýlmasýgerekli maliyetlerin yükselmesine yol açmaktadýr, çünkü bu maliyetlerüretim alanýndan gelmemektedir. Bu dolaþým maliyetleri, I. baþlýkaltýnda sözü edilen maliyetlerden, bir ölçüde metalarýn deðerlerine girmeleri,yani bunlarýn fiyatlarýný artýrmalarý olgusuyla ayrýlýrlar. Her ne olursaolsun, meta-ikmalin korunmasý ve depolanmasý gereksinmesine hizmeteden sermaye ile emek-gücü, dolaysýz üretim sürecinden çekilmiþ bulunmaktadýr.Öte yandan, sermayenin bir öðesi olan emek-gücü de dahil,bu biçimde kullanýlan sermayelerin yerlerinin toplumsal üründendoldurulmasý gerekmektedir. Bu yüzden, bunlarýn harcanmasýnýn, üretkenemek-gücünü azaltmak gibi bir etkisi olur, ve böylece belli yararlýbir etki elde edilebilmesi için daha büyük miktarda sermaye ve emekgerekir. Bunlar, üretken olmayan maliyetlerdir.Bir meta-ikmal oluþumu için gereken dolaþým maliyetleri, saltmevcut deðerlerin meta-biçimlerden para-biçime çevrilmesi için gerekli-zamannedeniyle ortaya çýktýðý, dolayýsýyla üretim sürecinin belirli toplumsalbiçiminden ileri geldiði için (yani salt, ürünün bir meta olarakmeydana getiriliyor olmasý, ve böylece paraya dönüþtürülme zorunluluðundabulunmasý olgusu nedeniyle), bu maliyetler tamamen I. baþlýkaltýnda sýralanan dolaþým maliyetlerine ait nitelikleri taþýrlar. Öte yandan,burada metalarýn deðerinin korunmasýnýn ya da artmasýnýn tek nedeni,kullaným-deðerinin, ürünün kendisinin, sermaye yatýrýmýna malolan belirlimaddi koþullar içerisine konulmasý ve kullaným-deðerleri üzerindeek emek harcanmasýný gerektiren iþlemlere tabi tutulmasýdýr.Bununla birlikte, metalarýn deðerlerinin hesaplanmasý, bu süreceözgü defter tutma, alým ve satým iþlemleri, meta-deðerlerin içinde bulunduðukullaným-deðerini etkilemez. Bunlarýn, yalnýzca meta-deðerinbiçimi ile iliþkisi vardýr. Sözü edilen örnekte* bir ikmal oluþturulma maliyetleri(ki, bu, burada istenmeden yapýlmýþ oluyor), yalnýzca biçimdeðiþikliðindeki bir gecikmeden ve bunun gerekliliðinden ileri gelmeklebirlikte, gene de bu maliyetler I. baþlýk altýnda sözü edilenlerden, amaçla-14Corbet’nin 1841’de yaptýðý hesaba göre, buðdayýn dokuz aylýk bir mevsim için depolanmamasrafý, %½ miktar kaybýna, buðdayýn fiyatý üzerinden %3 faize, %2 depo kirasýna, %1 kaldýrmave taþýma ücretine, %½ teslimata olmak üzere, toplam %7’ye ya da 50 þilinlik beher quarter için3 þilin 6 peniye ulaþmaktadýr. (Tb. Corbet, An Inquiry into the Causes and Modes of the Wealthof Individuals. etc., London 1841.) Liverpool’lu tüccarlarýn Demiryolu Komisyonu önündekiifadelerine göre, 1865 yýlýnda, hububat depo maliyetleri (net) ayda beher quarter için aþaðý yukarý2 peniye, ya da bir ton için 9 ya da 10 peniye ulaþmaktadýr. (Royal Commission on Railways.1867, Evidence, s. 19, n° 331.)* 14. dipnotta deðinilen Corbet’nin hesaplamalarý. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>125


ýnýn deðerin biçimini deðiþtirmek olmayýp bir ürün olarak, yararlý birnesne olarak metada bulunan deðerin korunmasýyla ayrýlýr; ve bu deðer,ancak, ürünün, kullaným-deðerinin kendisinin muhafazasý, ile korunmuþolur. Kullaným-deðeri burada ne yükselir, ne de artar, tersine [sayfa 150]azalýr. Ama bu azalma sýnýrlýdýr ve kullaným-deðeri korunmuþtur. Metaýniçerdiði yatýrýlmýþ deðer de burada artmamýþtýr; ama maddeleþmiþ veyaþayan yeni bir emek eklenmiþtir.Biz þimdi burada bir de bu maliyetlerin ne ölçüde, genellikle metaüretiminin belirli niteliðinden ve meta üretiminin genel, mutlak biçiminden,yani kapitalist meta üretiminden ileri geldiðini; ve öte yandanda bunlarýn ne ölçüde, bütün toplumsal üretimde ortak bulunduðunu vekapitalist üretimde yalnýzca özel bir biçime, özel bir görünüþ biçiminebüründüðünü incelemek zorundayýz.Adam Smith, bir ikmalin oluþumunun kapitalist üretimeözgü bir olay olduðu biçiminde harika bir düþünce taþýyordu. 15 Dahasonraki iktisatçýlar, örneðin Lalor, tersine, bunun, kapitalist üretimingeliþmesi ile gerilediðinde ýsrar ediyorlar.* Hatta, Sismondi, ikmale, kapitalistüretimin kusurlarýndan biri gözüyle bakar.**Gerçekte ikmal üç biçim içinde bulunur: üretken sermaye biçiminde,bireysel tüketim fonu biçiminde ve meta-ikmal ya da meta-sermayebiçiminde. Ýkmalin niceliði, her üç biçimde de ayný zamandamutlak olarak artabilirse de, bir biçimdeki ikmal artarken diðer biçimdekinispi olarak azalýr.Üretimin, üreticinin gereksinmelerinin doðrudan karþýlanmasý veyalnýzca küçük ölçüde deðiþim ya da satýþ için yapýlmasý ve dolayýsýylatoplumsal ürünün meta biçimine hiç bürünmemesi ya da ancak küçükbir ölçüde bürünmesi halinde, metalar biçimindeki ikmalin, yani metaikmalin,servetin ancak küçük ve önemsiz bir kýsmýný oluþturuyor olmasýdaha baþlangýçta apaçýktýr. Ama burada tüketim fonu, özelliklegeçim araçlarý fonu nispeten geniþtir. Bunun için, eski moda köylü ekonomisinebir gözatmak yeterlidir. Burada ürünün büyük bir kýsmý, saltsahibinin elinde kaldýðý için, meta-ikmali halini almadan, doðrudan, üretimaracý ya da geçim araçlarý ikmaline dönüþür. Bu ürün bir meta-ikmalbiçimini almaz, ve bu yüzden Adam Smith, bu üretim biçiminedayanan toplumlarda ikmal bulunmadýðýný ilan eder. A. Smith, [sayfa 151]ikmalin biçimi ile ikmalin kendisini birbirine karýþtýrmakta ve bu toplumunþimdiye kadar günü gününe yaþadýðýný ya da yarýna allah kerimdiye düþündüðüne inanmaktadýr. 16 Bu çok safça bir yanlýþ anlamadýr.Üretken sermaye biçiminde bir ikmal, üretim sürecine girmiþ du-15<strong>Cilt</strong> <strong>II</strong>. Giriþ. [A. Smith, An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations. Anew editions in four volumes, London 1843, c. <strong>II</strong>, s. 249-252. -Ed.]* Bkz: J. Lalor, Money and Morals: a Book for the Times, London 1852, s. 43-44.,-Ed.** J. C. L. Sismondi de Sismondi, Etudes sur léeconomie politique, c. I, Bruxelles 1837, s. 49vd. -Ed.126 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


umda ya da hiç deðilse üreticinin elinde ve, böylece gizil olarak zatenüretim süreci içerisinde bulunan, üretim araçlarý biçiminde vardýr. Dahaönce de görüldüðü gibi, emeðin üretkenliðindeki geliþme ve bu nedenlede kapitalist üretim tarzýndaki geliþme ile birlikte –bu üretim tarzý,emeðin toplumsal üretkenlik gücünü, daha önceki bütün üretim biçimlerindendaha fazla geliþtirir– üretim araçlarý kitlesinde (binalar, makineler,vb.) düzenli bir artýþ vardýr ve bunlar, emek aletleri biçiminde ilk veson olarak sürece girmiþler ve buradaki iþlevlerini uzun ya da kýsa sürelerledüzenli yinelemelerle yerine getirmektedirler. Bu artýþýn, ayný zamanda,emeðin toplumsal üretkenlik gücünün geliþmesinin öncülü ve sonucuolduðu da görülmüþtü. Servetin bu biçim içerisinde yalnýz mutlak deðilnispi büyümesi de (karþ: Buch I, Kap. XX<strong>II</strong>I, 2) her þeyden önce kapitalistüretim biçiminin karakteristik özelliðidir. Deðiþmeyen sermayeninmaddi varlýk biçimleri, üretim araçlarý, ne var ki, yalnýzca bu gibi emekaletlerinden ibaret olmayýp, sürecin çeþitli aþamalarýndaki emek malzemeleriile yardýmcý malzemeleri de kapsar. Üretim ölçeðindeki geniþlemeve elbirliði, iþbölümü, makineler, vb. aracýlýðýyla emeðin üretkenlik gücündekiartýþ ile, günlük yeniden-üretim sürecine giren hammaddelerin,yardýmcý maddelerin vb. miktarlarýnda da bir büyüme olur. Bu öðelerinüretim yerinde elaltýnda [sayfa 152] hazýr bulunmalarý gerekir. Üretken sermayebiçiminde bulunan bu ikmalin hacmi, bu nedenle mutlak olarakartar. Sürecin devam edebilmesi için –bu ikmalin günlük ya da yalnýzcasabit aralýklarla yenilenebilmesi olgusu dýþýnda– üretim yerinde, daima,diyelim günlük ya da haftalýk olarak kullanýlandan daha fazla miktarda,hazýr hammadde vb. birikimi bulunmasý gerekir. Sürecin devamlýlýðý,onun koþullarýnýn varlýðýný, satýn almalar günlük olarak yapýlýrken olasýkesintilerle tehlikeye atýlmamasýný gerektirdiði gibi, ürünün günlük ya dahaftalýk satýlmasýna ve dolayýsýyla üretim öðelerine ancak düzensiz birbiçimde çevrilebilmesine de baðlý bulunmamalýdýr. Ama þurasý da açýktýrki, üretken sermaye gizil olabilir ya da tamamen farklý oranlarda birikmal oluþturabilir. Örneðin bir iplik fabrikasý sahibinin elinde, üç aylýkya da bir aylýk bir pamuk ya da kömür ikmali bulundurmasý gereðiarasýnda büyük fark vardýr. Açýktýr ki, bu ikmal mutlak olarak artarken,16Adam Smith’in yanlýþ olarak düþündüðü gibi, bir ikmalin yalnýzca ürünün bir metaya vetüketim-ikmalin bir meta-ikmale dönüþmesine dayanmasý ve bu dönüþümden ortaya çýkmasýyerine, bu biçim deðiþikliði tersine, üreticilerin kendi gereksinmeleri için üretim yapmaktanmeta üretimine geçiþ döneminde üreticiler ekonomisinde en þiddetli bunalýmlara yolaçar.Sözgeliþi Hindistan’da yakýn zamanlara kadar, bolluk yýllarýnda karþýsýnda çok az þey alýnabilentahýlýn geniþ ölçüde stok edilmesi eðilimi görülüyordu. (“Return, Bengal and Orissa amine. H.of C., 1867, I. s. 230-31, n° 74.) Amerikan Ýç savaþý nedeniyle pamuk ve hint kenevirine vb. olantalepteki ani artýþ Hindistan’ýn birçok kýsýmlarýnda, pirinç ekiminde ciddi bir kýsýtlamaya, pirinçfiyatlarýnda yükselmelere ve üreticilerin eski pirinç stoklarýný satmalarýna yolaçtý. Buna bir de,1864-66’dan sonra Avustralya’ya, Madagaskar’a vb.’ye yapýlan eþi görülmemiþ pirinç ihracýnýeklemek gerekir. Bu durum, yalnýz Orissa bölgesinde milyonlarca insanýn hayatýna malolan1866 kýtlýðýnýn þiddetini açýklar. (loc., cit., 174, 175, 213, 214 ve <strong>II</strong>I: “Papers relating to the aminein Behar”, s. 32, 33; bu belgelerde “eski stoklarýn eritilmesi” kýtlýðýn nedenlerinden biri olarakvurgulanmaktadýr.) (Elyazmasý <strong>II</strong>’den.)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>127


nispi olarak azalabilir.Bu, hepsi de sonuçta herhangi bir kesintiye uðramasýn diye, gereklihammadde miktarýný saðlamakta daha büyük bir hýz, düzen ve güvenistemine varan çeþitli koþullara baðlýdýr.Bu koþullara ne kadar az uyulursa, dolayýsýyla ikmalin hýzý, düzenive güvenilir oluþu ne kadar eksik ise, üretken sermayenin gizil kýsmý okadar büyük olmak durumundadýr, yani üreticinin elinde iþlenmeyi bekleyenhammadde vb. ikmali o kadar fazladýr. Bu koþullar, kapitalist üretimingeliþme derecesi ile, þu halde toplumsal emeðin üretkenlik gücündekigeliþme ile ters orantýlýdýr. Ayný þey, bu nedenle, bu biçimdekiikmal için de geçerlidir.Bununla birlikte, burada ikmalde bir azalma olarak ortaya çýkanþey (örneðin Lalor’da olduðu gibi), kýsmen, yalnýzca meta-sermaye biçimindekiikmalde, yani asýl anlamda meta-ikmalde bir azalmadýr; dolayýsýylabu, yalnýz ayný ikmalde bir biçim deðiþikliðidir. Örneðin, bir ülkedegünlük üretilen kömür miktarý ve bu nedenle kömür sanayii iþlemininölçeði ve enerjisi büyük ise, iplikçinin, üretiminin sürekliliðini saðlamakiçin fazla bir kömür stoku yapmasýna gerek yoktur. Kömür ikmalinindüzenli ve güvenli bir biçimde yenilenmesi bunu gereksiz kýlmaktadýr.Ýkincisi, bir sürecin ürününün bir baþka sürece üretim aracý olarak aktarýlabilmehýzý, taþýma ve iletiþim kolaylýklarýnýn geliþmesine baðlýdýr.Taþýmanýn ucuzluðu bu sorunda büyük önem taþýr. Sözgelimi, taþýmanýnfiyatýnýn nispeten ucuz olmasý halinde, kömürün [sayfa 153] ocaktan iplikfabrikasýna durmadan yenilenerek taþýnmasý, büyük miktarda kömürstokunun uzun süre depolanmasýndan daha pahalý olacaktýr. Burayakadar incelenen bu iki durum üretim sürecinin kendisinden ileri gelir.Üçüncü olarak, kredi sisteminin geliþmesi de bu konuda etkili olur. Ýplikçi,pamuk, kömür vb. ikmalinin yenilenmesi için ipliðin doðrudansatýþýna ne denli az baðýmlý olursa –kredi sistemi ne kadar fazla geliþmiþse,bu doðrudan baðýmlýlýk o denli küçük olacaktýr–, bu ikmaller nispeten odenli küçük olabilir ve gene de belli bir ölçekteki sürekli bir iplik üretimi,ipliðin satýþýndaki tehlikelerden baðýmsýz bir üretimi saðlar. Dördüncüolarak, pek çok hammadde, yarý-mamul malýn, vb. üretimleri için oldukçauzun süreler gerekir. Bu, özellikle tarýmýn saðladýðý bütün hammaddeleriçin geçerlidir. Üretim sürecinde kesinti olmamasý için, eski ürününyerini yeni ürünün almasýna. olanak bulunmayan bütün süre için eldebelli miktarda hammadde bulunmasý gerekir. Eðer bu ikmal, sanayikapitalistinin elinde azalýyorsa, bu, yalnýzca onun, tüccarýn elinde metaikmalbiçiminde arttýðýný gösterir. Ulaþtýrmanýn geliþmesi, sözgelimi Liverpoolithalat depolarýnda bulunan pamuðun Manchester’e süratlesevkedilmesine olanak saðlýyorsa, fabrikatörler ikmallerini nispeten küçükoranlarda ve gerektiði biçimde ve zamanda yenileyebilir. Ama bu durumdapamuk, Liverpool’lu tüccarlarýn elinde o denli büyük miktarlardameta-ikmal olarak kalmýþ olur. Ýþte dolayýsýyla bu, yalnýzca ikmalin bu128 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


içimindeki deðiþikliktir ve Lalor ile diðerlerinin görmezlikten geldikleriþey de budur. Ama eðer toplumsal sermayeyi gözönüne alacak olursanýz,her iki durumda da ayný miktar ürün, ikmal biçiminde vardýr. Diyelimki, bir yýl süreyle tek bir ülke için gerekli miktar, ulaþýmdaki iyileþtirmelerleazalýr. Çok miktarda yelkenli ve buharlý geminin Amerika ileÝngiltere arasýnda sefer yapmasý halinde, Ýngiltere’nin pamuk ikmaliniyenileme olanaðý artarken, Ýngiltere’de depolanmasý gerekli ortalamamiktar azalýr. Dünya pazarýnýn geliþmesi ve bunun sonucu ayný ticarimallarýn ikmal kaynaklarýnýn çoðalmasý da ayný sonucu doðurur. Bunesneler, çeþitli ülkelerden, farklý aralýklarla parça parça saðlanýr.2. Tam Deyimiyle Meta-Ýkmal<strong>Kapital</strong>ist üretimde ürünün genel meta biçimine büründüðünü veüretimin boyutlarýnýn büyümesiyle bunun daha da arttýðýný [sayfa 154] görmüþbulunuyoruz. Dolayýsýyla, üretim ayný hacimde kalsa bile, daha öncekiüretim, biçimleri ya da daha az geliþmiþ bir aþamadaki kapitalist üretimbiçimine göre, ürünlerin çok daha büyük bir kýsmý metalar biçimindebulunurlar. Ve her meta –dolayýsýyla, sermaye-deðerin varoluþ biçimiolarak hizmet eden metalardan baþka birþey olmayan her meta-sermaye–derhal üretim alanýnda, üretken yada bireysel tüketim alanýna geçmedikçe,yani bu arada pazarda beklemedikçe, meta-ikmalin bir öðesinioluþturur. Eðer üretimin hacmi ayný kalýyorsa, meta-ikmal (yani ürününmeta-biçiminin bu yalýtýlmasý ve sabitleþmesi) kendiliðinden kapitalistüretim ile birlikte büyür. Yukarda da gördüðümüz gibi bu yalnýz ikmalinbiçimindeki bir deðiþmedir, yani doðrudan üretim ya da tüketim için ayrýlanbiçimiyle ikmal bir yanda azaldýðý için, öte yanda metalar biçimindekiikmal artmýþ olur. Bu, yalnýzca ikmalin toplumsal biçimindeki birdeðiþikliktir. Ayný zamanda bu, yalnýz, meta-ikmalin, toplam toplumsalsermayeye oranla nispi büyüklüðünde bir artýþ deðil, mutlak büyüklüðündede bir artýþtýr ve nedeni de, toplam ürün kitlesinin, kapitalist üretiminbüyümesiyle birlikte büyümesidir.<strong>Kapital</strong>ist üretimdeki geliþmeyle birlikte üretimin ölçeði gitgidedaha az bir biçimde, ürüne olan doðrudan taleple ve gitgide daha fazlabir biçimde, bireysel kapitalistin elinde bulunan sermaye miktarýyla, sermayeninözünde yatan kendisini geniþletme zorunluluðu ve üretim sürecinindevam etme ve geniþleme gereksinmesiyle belirlenir. Böylece,her belirli üretim dalýnda, pazarda metalar biçiminde bulunan, yani alýcýpeþinde koþan, ürünler kitlesinde zorunlu bir artýþ vardýr. Meta-sermayebiçiminde kýsa ya da uzun bir süre için sabitleþmiþ sermaye miktarýbüyür ve þu halde meta-ikmal de büyür.Ensonu, toplumun üyelerinin çoðunluðu, ücretli-emekçilere, ücretlerinihaftalýk olarak alan ve bunu günlük harcayan ve bu nedenle degeçim araçlarýnýn ikmal biçiminde kendileri için daima hazýr bulundu-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>129


ulmasý gereken, günü gününe yaþayan insanlar haline dönüþtürülür. Buikmalin ayrý ayrý öðeleri devamlý bir akýþ halinde olabildiði halde, ikmalinbir bütün olarak akýþ durumunda kalabilmesi için bunlarýn bir kýsmýdaima hareketsizleþmelidir.Bütün bu özelliklerin kökeni, üretimin biçiminde ve ürünündolaþým sürecinde geçirmek zorunda kaldýðý arýzi biçim deðiþikliðindedir.[sayfa 155]Ürün-ikmalin toplumsal biçimi ne olursa olsun, bunlarýn depoedilmesini, korunmalarýný saðlamak amacýyla binalar, gemiler, vb., içinyatýrým yapýlmasý gerekir; ayrýca, zararlý etkilerle savaþým için de, ürününcinsine göre, þu ya da bu ölçüde üretim aracý ve emek harcanmasý dagereklidir. Ýkmal toplumsal yönden ne denli yoðunsa, maliyetler de odenli küçüktür. Bu yatýrýmlar daima toplumsal emeðin maddeleþmiþ yada yaþayan bir kýsmýný –yani kapitalist biçimde sermaye yatýrýmýný–oluþtururlar ve bizzat ürünün oluþmasýna girmedikleri için üründen yapýlmasýgerekli indirimlerdir. Toplumsal servetin bu üretken olmayangiderleri zorunludur. Bunlar, meta-ikmalin bir öðesi olarak, varlýklarý isteryalnýzca üretimin toplumsal biçiminden, dolayýsýyla meta-biçimdenve onun zorunlu biçim deðiþikliðinden ileri gelsin, ister dolaþým sürecineait ürün-ikmal oluþturan meta-ikmal biçiminde olmadýðý halde, bütüntoplumlarda ortak ürün ikmallerinin ancak özel bir biçimi olarak kabuledilen meta-ikmal olsun, toplumsal ürünün korunmasý için gerekli maliyetlerdir.Þimdi, bu maliyetlerin, metalarýn deðerlerini ne ölçüde artýrdýðýsorulabilir.Eðer kapitalist, üretim araçlarý ve emek-gücü biçiminde yatýrdýðýsermayeyi ürüne, satýþa hazýr belli miktarda metaya çevirmiþ ise ve bumetalar satýlmadan stok halinde kalýyorsa, bu, yalnýzca yatýrdýðý sermayedeðerinbu süre içerisinde kendisini geniþletme sürecindeki durgunluðunugöstermekle kalmaz, bu ikmalin binalarda korunmasý, ek emek,vb. maliyetleri, gerçek bir kayýp anlamýna da gelir. Eðer en sonunda biralýcý bulabilse bile, bu alýcý, satýcýnýn þu sözlerine kahkahalarla gülecektir:“Mallarýmý altý aydýr satamadým; bu süre içerisinde bu mallarýn saklanmasýyalnýzca þu kadar sermayemin atýl kalmasýna yolaçmadý, bir debana þu kadar fazla masrafa maloldu.” Alýcý, “Tant pis poor vous!”* diyekarþýlýk verir. “Ýþte na þuracýkta bir baþka satýcý daha var ve mallarý dahaevvelsi gün tamamlanmýþ. Senin mallarýn hem taponlaþmýþ ve belki deacýmasýz zaman onlarý azçok yýpratmýþ. Bu nedenle, onlarý, rakibindendaha ucuza satman gerekir.”Bir metaýn varoluþ koþullarýný, onun üreticisinin gerçek üretici yada kapitalist üretici, yani fiilen ancak gerçek üreticinin temsilcisi olmasýhiç etkilemez. O, ürününü paraya çevirmek zorundadýr. Ürününü me-* Vah zavallý vah! -ç.130 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


talar biçiminde. sabit tutmasý nedeniyle [sayfa 156] ortaya çýkan giderler,onun kiþisel hesaplarýnýn bir kýsmýdýr ve alýcýyý hiç ilgilendirmez. Alýcý,onun metalarýnýn dolaþým zamaný için para ödemez. <strong>Kapital</strong>ist, mallarýný,deðerlerdeki fiili ya da umulan köklü bir deðiþiklik zamanlarýndabilerek pazara sürmese bile, bu ek giderleri geri alýp almamasý, bu deðerdeðiþikliðinin olup olmamasýna, bu hesaplarýnýn isabetli ya da isabetsizoluþuna baðlýdýr. Ama bu deðer deðiþiklikleri, onun ek maliyetlerininsonucu ortaya çýkmaz. Demek oluyor ki, eðer bir ikmalin oluþumu,dolaþýmda bir durgunluk yaratýrsa, bu yüzden meydana gelen giderlermetalarýn deðerini artýrmýþ olmaz. Buna karþýlýk, dolaþým alanýnda kalmaksýzýn,sermaye þu ya da bu süre için meta-biçimde bulunmaksýzýn,herhangi bir ikmal sözkonusu olamaz; demek ki, týpký para rezervi oluþmadanpara dolaþýmý olamayacaðý gibi, dolaþýmda durgunluk olmadanda ikmal olamaz.Öyleyse, meta-ikmal olmaksýzýn da, meta dolaþýmý olamaz. <strong>Kapital</strong>ist,bu zorunluluk ile, M’–P’ hareketinde yüzyüze gelmese bile, P–Mhareketinde gelir; kendi meta-sermayesi ile ilgili olarak yüzyüze gelmesebile, kendisi için üretim araçlarý, emekçileri için geçim araçlarý üretendiðer kapitalistler yönünden bu durumla karþý karþýya kalýr.Ýkmalin oluþumu ister gönüllü, ister gönülsüz olsun, yani metaüreticisi ister bilerek bir ikmali hazýr bulundursun ya da ürünleri, dolaþýmsürecinin koþullarýnýn yarattýðý satýþ direnci sonucu, ikmal biçimine girmiþolsun, öyle görünüyor ki, sorunu esasta etkileyemez. Ama bu sorununçözümlenmesi için, gönüllü ikmal oluþumunu, gönülsüzünden ayýranþeyi bilmekte yarar vardýr. Gönülsüz ikmal oluþumu, dolaþýmda, metaüreticisinin bilgisi dýþýnda meydana gelen ve onun iradesini engelleyenbir durgunluktan ileri gelir ya da bu durgunluk ile özdeþtir. Peki, gönüllüikmal oluþumunun özelliði nedir? Her iki durumda da satýcý, mallarýnýher zamankinden daha hýzlý olarak elden çýkarma yollarýný arar. Ürünlerinidaima satýþa meta olarak arzeder. Eðer bunlarý satýþtan çekmiþ olaydýbu aktüel (energeia) deðil, ancak potansiyel (dunamei) bir meta-ikmalöðesi olurdu. Onun için bu durumdaki meta, týpký eskisi kadar deðiþimdeðeritaþýyýcýsýdýr ve ancak meta-biçimden sýyrýlýp para-biçime bürünerekve büründükten sonra bu rolü oynayabilir.Belli bir süre içerisindeki talebi karþýlayabilmek için, meta-ikmalinbelli bir hacimde olmasý gerekir. Alýcýlar çevresinin [sayfa 157] sürekligeniþlemesini hesaba katýlýr. Örneðin, bir günlük gereksinmeyi karþýlamakiçin metalarýn bir kýsmý pazarda devamlý meta biçimde kalmak zorundaolduðu halde, diðer kýsmý akýcý haldedir ve paraya çevrilir. Açýkdýrki, gerikalan kýsmýnýn akýcý olmasýna karþýlýk, hareketsiz kýsmý sürekli azalýr,týpký tümüyle satýlana kadar ikmalin kendi büyüklüðünün azalmasý gibi.Metalarýn durgunluðu, demek ki, satýlmalarýnýn gerekli bir koþulu oluyor.Ayrýca bu hacmin, ortalama satýþtan ya da ortalama talepten büyük olmasýda gerekir. Aksi halde, bu ortalamanýn üzerindeki fazlalýk karþýlana-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>131


mazdý. Öte yandan, sürekli çekilmekte olduðu için, ikmalin sürekli yenilenmesigerekir. Bu yenilenme, bu son durumda, üretimden, meta-ikmalindenbaþka hiç bir yerden gelemez. Bunun yurtdýþýndan gelipgelmemesinin hiç bir önemi yoktur. Bu yenilenme, metalarýn yenidenüretimiiçin gerekli olan süreye baðlýdýr. Meta-ikmal, bütün bu süre içinyeterli olmalýdýr. Ýlk üreticinin elinde kalmayýp çeþitli depolardan, toptancýnýnelinden perakendeciye geçmesi, yalnýzca görünüþü deðiþtirir,iþin aslýný deðil. Toplum açýsýndan, sermayenin bir kýsmý, her iki durumdao da meta-ikmal biçimini, bu metalar üretken ya da bireysel tüketimegirene kadar korur. Üretici, doðrudan üretime baðlý kalmamak vekendisine sürekli ve düzenli bir müþteri saðlamak için, ortalama talebegöre bir stok bulundurmaya çalýþýr. Üretim dönemlerine tekabül eden,satýnalma dönemleri oluþur ve metalar, yerlerini ayný türden yeni metalaralana kadar uzun ya da kýsa süreler için ikmal oluþtururlar. Dolaþýmsürecindeki ve dolayýsýyla dolaþým sürecini de kapsayan yeniden-üretimsürecindeki deðiþmezlik ve süreklilik, ancak bu gibi ikmallerin oluþ-masýylagüvenlik altýna alýnýr.M, hâlâ pazarda bulunsa bile, M’nin üreticisi için M’ –P’ hareketinintamamlanmýþ olabileceðini unutmamak gerekir. Üretici, eðer kendimetalarýný, bunlar sonal tüketiciye satýlana kadar stokta tutmuþ olsaydý,birisi metalarýn üreticisi, diðeri de tüccarý olarak iki sermayeyi harekethalinde tutmuþ olacaktý. Metaya, biz ister bireysel meta, ister toplumsalsermayenin tamamlayýcý bir kýsmý gözüyle bakalým, ikmalin oluþum maliyetlerininüretici ya da A’dan Z’ye kadar bir dizi tüccarlar tarafýndankarþýlanmasýnýn meta yönünden önemi yoktur.Toplumsal üretimin belli bir düzeyinde, ya üretken ikmal (gizilüretim fonu) ya da tüketim fonu (tüketim araçlarý rezervi) [sayfa 158] olarakbulunacak olan ürünün, meta-biçiminden baþka bir þey olmadýðýna göre,meta-ikmal, bu biçimi ile daha önce mevcut deðil idiyse, onun saklanmasýiçin gerekli harcamalar, yani ikmal oluþum maliyetleri –bu amaçiçin harcanan maddeleþmiþ ya da canlý emek– yalnýzca ya üretim ya datüketim için toplumsal fonun sürdürülmesi amacýyla yapýlan harcamalardýr.Bu harcamalarýn metalarýn deðerinde neden olduðu artýþ bu maliyetlerifarklý metalar üzerine pro rata* daðýtýr, çünkü maliyet farklý türmetalar için farklýdýr. Ve ikmal oluþum maliyetleri, toplumsal servetinvarlýk koþullarýndan birisini oluþturduðu halde, her zaman ki gibi, toplumsalservetten yapýlan indirimdir.Týpký para rezervinin oluþumu, para dolaþýmýnýn, önkoþulu olmasýgibi, meta-ikmal de, meta dolaþýmýnýn bir önkoþulu ve kendisi demeta dolaþýmýndan zorunlu olarak doðan bir biçim olmasý ölçüsünde,bu görünüþteki durgunluk ancak kendisi bir hareket biçimi olduðu içinve iþte ancak bu ölçüler içerisinde böyle bir durgunluk normaldir. Ne var* Herkese düþen pay oranýnda. -ç.132 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ki, dolaþým haznesinde bekleyen metalar, hýzla gelen yeni üretim– dalgalarýnayer býrakmayacak hale gelip de hazneler aþýrý dolgunluk noktasýnaulaþýnca, týpký para dolaþýmý týkandýðý zaman para-yýðmanýn artmasýgibi, meta, ikmal de geniþler. Bu týkanýklýðýn sanayi kapitalistinin depolarýndaya da tüccarýn ardiyelerinde olmasý arasýnda hiç bir fark yoktur. Budurumda artýk meta-ikmal, kesintisiz satýþýn bir önkoþulu deðil, mallarýsatma olanaksýzlýðýnýn bir sonucudur, Maliyetler gene aynýdýr, ama þimdisalt bir biçimden, yani metalarý paraya dönüþtürme zorunluluðundan,bu baþkalaþýmdan geçme güçlüðünden ileri geldiði için artýk bunlar metalarýndeðerine girmez ve ancak deðerin gerçekleþmesinde indirimler,deðer kayýplarý oluþtururlar. Normal ve anormal ikmal biçimleri biçimbakýmýndan farklý olmadýklarý ve her ikisi de dolaþýmý týkadýðý için bu ikiolay karýþtýrýlabilir ve bizzat üretimde bulunaný da aldatabilir, çünkü üreticiiçin sermayesinin dolaþým süreci devam ettiði halde, þimdi eldeðiþtirme ve tüccara ait bulunan metalarýn dolaþýmý tamamen durdurulmuþolabilir. Üretim ile tüketim kabardýðý zaman, diðer þeyler eþitkalmak kaydýyla, meta-ikmal de ayný biçimde kabarýr. Meta-ikmal aynýhýzla yenilenir ve soðurulur, ama hacmi daha büyüktür. Böylece, dolaþýmdakidurgunluðun yol açtýðý meta-ikmalin büyüyen hacmi, özellikle kredisisteminin geliþmesi [sayfa 159] gerçek hareketi bir esrar perdesiyle gizlediðizaman, yanlýþlýkla üretim sürecindeki geniþlemenin bir belirtisi gibigörülebilir.Ýkmal oluþum maliyetleri þunlarý kapsar: 1) ürünlerin kitlesindenicel bir azalma (örneðin, un ikmalinde olduðu gibi); 2) nitel yönündenbir bozulma; 3) ikmalin korunmasý için gerekli maddeleþmiþ ve canlýemek.<strong>II</strong>I. TAÞIMA MALÝYETLERÝBurada, ambalajlama, tasnif vb. gibi dolaþým maliyetlerinin bütünayrýntýlarýna girmek gereksizdir. Genel yasa þudur: yalnýzca metalarýnbiçim deðiþikliðinden ileri gelen dolaþým maliyetlerinin hepsi deðerlerinekatkýda bulunmaz. Bunlar, yalnýz, deðerin gerçekleþmesi ya da bir biçimdendiðerine çevrilmesi sýrasýnda yapýlan harcamalardýr. Bu maliyetlerikarþýlamak için harcanan sermaye (bunun denetimi altýnda yapýlan emekde dahil) kapitalist üretimin faux frais’si* arasýndadýr. Bunlarýn artý-üründenkarþýlanmalarý gerekir ve bunlar, tüm kapitalist sýnýfý ilgilendirdiðikadarýyla, artý-deðerden ya da artý-üründen bir indirimdir; týpký geçimaraçlarýnýn satýn alýnmasý için bir iþçiye gerekli zamanýn, bir zaman kaybýolmasý gibi. Ancak, ulaþým maliyetleri, birkaç kýsa söz söylemeden geçilemeyecekkadar önemli bir rol oynar.Sermaye devresi içerisinde ve onun bir kýsmýný oluþturan metala-* Beklenmedik masraf. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>133


ýn baþkalaþýmýnda, toplumsal emekte karþýlýklý bir madde deðiþimi yeralýr.Bu karþýlýklý madde deðiþimi, ürünlerin bulunduklarý yerde bir deðiþikliði,bir yerden diðerine gerçek hareketlerini gerektirebilir. Gene demetalarýn dolaþýmý, bunlar fiziksel harekette bulunmadan da olabilir vemetalar dolaþmaksýzýn ve hatta doðrudan bir ürün deðiþimi yapýlmaksýzýnda ürünlerin taþýnmasý olabilir. A’nýn B’ye sattýðý bir ev meta olarakdolaþýmda bulunduðu halde, bir yerden diðer bir yere gitmiþ olmaz.Pamuk ya da dökme demir gibi taþýnabilir meta-deðerler, bir düzine dolaþýmsürecinden geçtikleri, spekülatörler tarafýndan alýnýp satýldýklarýhalde, bir süre ayný ardiyede kalabilirler. 17 Burada gerçekten hareketeden þey mallarýn kendileri deðil, mallar üzerindeki mülkiyet hakkýdýr.Öte yandan, toplumsal ürün, ne meta olarak dolaþtýðý, ne de trampa yoluyladaðýldýðý halde, taþýma, Ýnkalar [sayfa 160] ülkesinde önemli bir rol oynuyordu.Dolayýsýyla, taþýma sanayii kapitalist ,üretime dayandýðý zaman,dolaþým maliyetlerinin bir nedeni gibi görünürse de, bu özel görünüþbiçimi durumu hiç deðiþtirmez.Taþýmayla ürün miktarý artmýþ olmaz. Birkaç istisna dýþýnda, ürünlerintaþýma sýrasýnda doðal niteliklerindeki olasý deðiþiklikler, bilerek eldeedilen yararlý sonuçlar, deðildir; bunlar, daha çok kaçýnýlmasý olanaksýzzararlardýr. Ne var ki, nesnelerin kullaným-deðerleri ancak tüketimleri ilemaddeleþir, ve bunlarýn tüketimi, bu þeylerin yer deðiþtirmesini, dolayýsýylada taþýma sanayiinde ek bir üretim sürecini gerektirebilir. Bu sanayieyatýrýlmýþ bulunan üretken sermaye, kýsmen ulaþtýrma araçlarýndan deðeraktarmak, kýsmen de ulaþtýrmada harcanan emek sonucu deðer eklemekyoluyla, taþýnan ürünlere deðer katmýþ olur. Bu son sözü edilendeðer artýþý, bütün kapitalist üretimde olduðu gibi, ücretler ile artý-deðerinyerine konulmasýný içerir.Her üretim sürecinde –pamuðun tarandýðý yerden eðirildiði yeretaþýnmasý ya, da kömürün ocaktan yüzeye çýkarýlmasý gibi-, emek konusununyer deðiþtirmesi ve bunun için gerekli emek araçlarý ile emekgücübüyük bir rol oynar. Son biçimini alan ürünlerin, sonal mallar olarak,baðýmsýz bir üretim yerinden uzaktaki bir diðer üretim yerine geçiþi aynýolayý ortaya kor, ama daha büyük bir ölçekte. Ürünlerin bir üretkenkuruluþtan diðerine taþýnmasýný, bir de son biçimini almýþ ürünlerin üretimalanýndan tüketim alanýna geçiþi izler. Bu hareketleri tamamlamadan,ürün, tüketim için hazýr deðildir.Yukarda gösterildiði gibi, meta üretimi genel yasasýna göre: emeðinüretkenliði, yarattýðý deðerle ters orantýlýdýr. Bu yasa, diðerleri içinoldu-ðu gibi taþýma sanayii için de geçerlidir. Metalarýn belli bir uzaklýðataþýn-masý için gerekli ölü ve canlý emek miktarý ne kadar az olursa,emeðin üretkenlik gücü o kadar büyüktür ve bunun tersi de doðrudur. 1817Storck, buna, “circulation factice” (“hayali dolaþým”) diyor.134 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


[sayfa 161]Taþýmanýn metalara eklediði deðerin mutlak büyüklüðü, diðerkoþullar ayný kalmak kaydýyla, taþýma sanayiinin üretken gücüyle ters,taþýndýklarý uzaklýk ile doðru orantýlýdýr.Taþýma maliyetleri nedeniyle metalarýn fiyatlarýna eklenen deðerkýsmý, diðer koþullar ayný kalmak kaydýyla, hacmi ve aðýrlýklarý ile doðru,deðerleriyle ters orantýlýdýr. Ama bunu deðiþtiren pek çok etmen vardýr.Taþýma, örneðin, azçok önemli koruma önlemlerini gerektirir, bu nedenlemallarýn kolay kýrýlabilir, bozulabilir, patlayabilir, vb. oluþuna baðlýolarak azçok emek ve emek aletleri harcamasýný gerektirir. Burada demiryolukrallarý hayali türler icad etmekte botanikçiler ile hayvan bilimcileretaþ çýkartan deha örnekleri gösterirler. Ýngiliz demiryollarýndaeþyalarýn sýnýflandýrýlmasý, sözgelimi ciltler doldurur ve ilke olarak, mallarýnçeþitli doðal özelliklerini, taþýmanýn sayýsýz zorluklarýna ve hileli ücretleralmak için sýradan bahanelere dönüþtürme genel eðilimine dayanýr.“Ýmalatta yer alan iyileþtirmelerden ve gümrük vergisinin kaldýrýlmasýndanbu yana, eskiden kasasý 1l Sterlin olan cam, þimdi yalnýzca 2 sterlin;ama taþýma ücreti eskisinin ayný olduðu halde, kanal yoluyla taþýndýðýndaeskisinden daha yüksek. Ýmalatçýlar, bana, eskiden tesisatçýlarýn kullandýklarýcam ile cam avadanlýklarýn, Birmingham’da 50 mil içerisindetonunun aþaðý yukarý 10 þiline taþýndýðýný bildirdiler. Þimdi ise, kýrýlmatehlikesine karþý alýnan ücret bunun üç katýdýr, ki [kýrýlma halinde -ç.]nadiren ödenmesine rýza gösterilir. ... Kýrýlma nedeniyle öne sürülentaleplere þirketler daima karþý çýkmaktadýrlar.” 19 Üstelik, taþýma maliyetlerinedeniyle bir mala eklenen deðerin, bu malýn deðeriyle ters orantýlýolmasý gerçeði, demiryolu krallarýna, bu mallara deðerleriyle doðru orantýlýbir vergi koymak için özel bir bahane saðlamýþ oluyor. Sanayiciler iletüccarlarýn bu konudaki yakýnmalarý sözü edilen rapordaki ifadelerinher sayfasýnda bulunabilir.<strong>Kapital</strong>ist üretim tarzý, taþýma ve ulaþtýrma araçlarýndaki geliþmeyleolduðu kadar, taþýmadaki –artan ölçekteki– yoðunlaþma ile de bireyselmetalarýn taþýma maliyetlerini azaltmaktadýr. [sayfa 162] Bu üretim tarzý,birincisi, ürünlerin çoðunluðunu metalara çevirmek, ikincisi de yerel pa-18Ricardo taþýma maliyetleri aracýlýðý ile ürünlerin fiyatýný ya da deðerini artýrmasýný ticaretinerdemlerinden biri sayan Say’dan alýntý yapýyor, “Ticaret” diye yazýyor Say, “bize, bir metaýbulunduðu yerde edinebilmemizi ve tüketileceði bir baþka yere aktarmamýzý saðlar; böylecebize, ilk yerlerindeki fiyatlarý ile ikinci yerdeki fiyatlarý arasýndaki fark kadar metaýn deðeriniartýrma gücünü verir.” (J. B. Say, Traité d’économie politique. Troisième édition. Paris 1817, c.n, s. 433. -Ed.) Ricardo bununla ilgili olarak þöyle der: “Doðru ama, bu ek deðer ona nasýl verilir?Birincisi, üretim maliyetine taþýma harcamalarýný ekleyerek; ikincisi, tüccarýn yaptýðý sermayeyatýrýmlarý üzerine konan kârý ekleyerek. Bütün diðer metalar, tüketiciler tarafýndan satýn alýnmazdanönce bunlara üretimlerinde ve taþýnmalarýnda daha fazla emek harcandýðý için nasýl dahadeðerli hale geliyorlarsa, bu meta da ancak ayný nedenle daha deðerlidir. Bundan, ticaretin üstünlüklerindenbiri olarak sözedilmelidir.” (Ricardo, Principles of Politica! Economy, 3. ed., London1821. s. 309, 310.)19“Demiryollarý Kraliyet Komisyonu”, s. 31, n° 630.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>135


zarlarýn yerine uzak pazarlarý koymak suretiyle, metalarýn taþýnmasý içinharcanan canlý ve maddeleþmiþ emeðin miktarýný artýrmaktadýr.Dolaþým, yani metalarýn mekan içerisinde fiili hareketi, kendisinimetalarýn taþýnmasýna indirgemektedir. Taþýma sanayii, bir yandan üretiminbaðýmsýz bir kolunu ve böylece de üretken sermayenin ayrý biryatýrým alanýný oluþturmaktadýr. Öte yandan ise, onun ayýrýcý özelliði,dolaþým süreci içerisinde ve dolaþým süreci için, üretim sürecinin birdevamý olarak görünmesidir. [sayfa 163]136 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ÝKÝNCÝ KISIMSERMAYENÝN DEVRÝ––––––––––––––YEDÝNCÝ BÖLÜMDEVÝR ZAMANI VE DEVÝR SAYISIBELLÝ bir sermayenin tüm devir zamanýnýn, onun dolaþým zamanýve üretim zamanýnýn toplamýna eþit olduðunu görmüþ bulunuyoruz.Bu, sermaye-deðerin belirli bir biçim içerisinde yatýrýldýðý andan, iþleyensermaye-deðerin ayný biçim içerisinde geriye dönmesine kadar geçensüredir.<strong>Kapital</strong>ist üretimin itici gücü, daima, yatýrýlan deðer aracýlýðý ileartý-deðer yaratmaktýr; yatýrýlan bu deðerin kendi baðýmsýz biçimi içerisinde,yani para-biçim içerisinde ya da metalar biçiminde olmasýnýn önemiyoktur, deðer-biçim, yatýrýlan metalarýn fiyatýnda yalnýzca ideal birbaðýmsýzlýða sahiptir. Her iki durumda da bu sermaye-deðer, daireselhareketi sýrasýnda çeþitli varlýk biçimlerinden geçer. Kendisi ile olanözdeþliði ka-pitalistlerin defterlerinde ya da hesap parasý biçimi içerisindesabitleþ-tirilmiþtir.Ýster P ... P’ biçimini, ister R ... R biçimini alalým, bunun anlamýþudur: (1) yatýrýlmýþ deðer, sermaye-deðerin iþlevini görür ve artý-deðeryaratmýþtýr; (2) sürecini tamamladýktan sonra, süreci baþlattýðý biçimetekrar dönmüþtür. Yatýrýlmýþ deðer P’nin [sayfa 164] kendini geniþletmesi<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>137


ve, ayný zamanda, sermayenin bu biçime (para-biçime) tekrar dönüþü,P ... P’ ‘nde açýkça görülmektedir. Ama ayný þey, ikinci biçim içinde deolmaktadýr. Çünkü, R’nin baþlangýç noktasý, belli bir deðere sahip üretimöðelerinin, metalarýn varlýðýdýr. Bu biçim, bu deðerin (M’ ve P’‘nün) kendinigeniþletmesini ve ilk biçime tekrar dönmesini içerir, çünkü ikinciR’de yatýrýlmýþ deðer gene ilk yatýrýldýðýnda sahip bulunduðu üretim öðeleribiçimine sahiptir.Daha önce þunu görmüþtük: “Üretim, biçim olarak kapitalist ise,yeniden-üretimin biçimi de ayný olur. <strong>Kapital</strong>ist üretim biçiminde, nasýlki, emek-süreci sermayenin kendisini geniþletmesi yolunda bir araçtanbaþka bir þey deðilse, yeniden-üretim sürecinde de, yatýrýlmýþ deðeri,sermaye olarak, yani kendi kendini geniþleten deðer olarak yenidenüretmenin aracýndan baþka bir þey deðildir.” (Buch I, Kap XX<strong>II</strong>I, s. 588.)Üç biçim (1) P ... P’, (<strong>II</strong>) R ... R, ve (<strong>II</strong>I) M’ ... M’, þu farklýlýklarýgösterirler: biçim <strong>II</strong>’de, R ... R, sürecin yenilenmesi, yeniden-üretim sürecibir gerçek olarak ifade edildiði halde, biçim I’de yalnýzca bir gizillikolarak ifade edilir. Ama her ikisi de biçim <strong>II</strong>I’ten, yatýrýlan sermaye-deðerin-ister para ister üretimin maddi öðeleri biçiminde yatýrýlmýþ olsunçýkýþnoktasý ve bu nedenle de ayný zamanda dönüþ noktasý olmasýylaayrýlýr. P ... P’ ‘nde bu dönüþ P’ = P + p ile ifade edilir. Eðer süreç aynýölçekte yenilenmiþ ise P gene çýkýþ noktasýdýr ve p sürece girmez, amayalnýzca P’nin sermaye olarak kendisini geniþlettiðini ve dolayýsýyla artýdeðerp’yi yarattýðýný, ama bunu sürece almadýðýný gösterir. R ... R biçiminde,üretim öðeleri biçiminde yatýrýlan sermaye-deðer R, gene aynýþekilde çýkýþ noktasýdýr. Bu biçim, kendisine ait sermaye, geniþlemesinide içerir. Eðer basit yeniden-üretim olursa, ayný sermaye-deðer, ayný süreci,ayný R biçiminde yeniler. Eðer birikim olmuþsa R’, (deðer büyüklüðüolarak M’ ‘ne ve P’ ‘ne eþittir), süreci, geniþlemiþ sermaye-deðer olaraktekrar açar. Ama süreç, öncekinden daha büyük bir sermaye-deðer ileolmakla birlikte, baþlangýç biçimindeki yatýrýlan sermaye-deðer ile tekrarbaþlar. Biçim <strong>II</strong>I’te, tersine, sermaye-deðer, sürece bir yatýrým olarakdeðil, zaten geniþlemiþ bir deðer olarak yatýrýlmýþ bulunan sermaye-deðerinbir kýsmýndan baþka bir þey olmayan metalar biçimi içerisinde mevcuttoplam servet olarak [sayfa 165] baþlar. Bu son biçim, bireysel sermayehareketlerinin toplam toplumsal sermaye hareketleriyle olan iliþkisi yönündentartýþýldýðý üçüncü kýsým için önemlidir. Ama bu, ister para, istermetalar biçiminde olsun, daima sermaye-deðer yatýrýmý ile baþlayan vedönen sermaye-deðerin daima yatýrýlmýþ olduðu biçim içerisinde geridönmesini gerektiren sermaye devri ile iliþkili olarak kullanýlmamalýdýr.I ve <strong>II</strong> devrelerinin birincisi artý-deðer oluþumunda esas alarak devrinetkisinin incelenmesinde, ve ikincisi de ürün yaratýlmasýndaki etkisininincelenmesinde yararlýdýr.Ýktisatçýlar, farklý devre biçimleri arasýndaki ayrýmlar üzerinde uzunboylu durmadýklarý gibi, bunlarý, sermayenin devri ile baðýntýsý yönün-138 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


den de ayrý ayrý incelememiþlerdir. Bireysel kapitalistlere egemen olduðuve hatta para, salt hesap parasý biçiminde bile olsa çýkýþ noktasýalarak hesaplarýnda kendilerine yardýmcý olduðu için, iktisatçýlar, genellikleP ... P’ biçimini gözönünde tutarlar. Baþkalarý, ister meta, ister parabiçiminde olsun, geri dönüþlerin biçimini hiç dikkate almaksýzýn, hasýlatýnelde edildiði noktaya kadar, üretim öðeleri biçimindeki yatýrýmlarlabaþlarlar. Örneðin “Ekonomik Devir, ... yatýrýmlarýn yapýldýðý andan hasýlatýnelde edildiði zamana kadar bütün üretim süreci. Tarýmda, bununbaþlangýcý, tohumlarýn ekildiði ve sonu da, hasat zamanýdýr.” S. P. Newman,Elements of Political Economy, Andover and New York, s. 81.Diðerleri ise M’ (üçüncü biçim) ile baþlýyor: Tb. Chalmers, On PoliticalEconomy, 2. baský, Glasgow 1832, s. 85 vd. adlý yapýtýnda þöyle diyor:“Ticaret alemi, ekonomik devir diye adlandýracaðýmýz bir dönüþ hareketiolarak anlaþýlabilir; burada bir dönüþ, giriþimle baþlar ve bir dizi ticariiþlemlerle tekrar çýkýþ noktasýna dönmüþ olur. Bunun baþlangýcý, kapitalistinsermayesini kendisine geri getiren hasýlatý elde ettiði nokta olarakalýnabilir: böylece iþçilerini yeniden çalýþtýrmaya; iþçileri arasýnda nafakalarýnýya da geçimlerini saðlayabilecekleri þeyi ücret olarak daðýtmaya;bunlardan, son halini almýþ iþleri, özellikle ticaretini yaptýðý mallarýelde etmeye; bu mallarý pazara getirmeye, burada, satýþ yapmak ve bununsonucu, o dönemin tüm yatýrýmlarý karþýlýðýnda bir hasýlat elde ederekbir dizi hareketlerin çizdiði yörüngeyi sonuçlandýrmaya devam eder.”Herhangi bir kapitalistin bir üretim koluna yatýrdýðý tüm sermayedeðer,devresini tamamlayan ne olursa olsun, tekrar kendisini baþlangýçtakibiçimi içerisinde bulur ve þimdi ayný süreci [sayfa 166] yineleyebilir.Eðer deðer, kendini sermaye-deðer olarak devam ettirecekse ve artýdeðeryaratacaksa, bunu tekrarlamalýdýr. Bir bireysel devre, bir sermayeninhayatýnda devamlý tekrarlanan bir kesimden, böylece bir dönemdenbaþka bir þey deðildir. P ... P’ döneminin sonunda sermaye gene parasermayebiçimindedir ve, yeniden-üretimi ya da kendisini geniþletmesürecini kapsayan bir dizi biçim deðiþikliklerinden yeni baþtan geçer. R... R dönemi sonunda sermaye tekrar üretim öðeleri biçimini alýr vebunlar devresini yenilemesinin önkoþullarýdýr. Bir sermaye tarafýndançizilen ve bireysel bir hareket deðil de devresel bir süreç amaçlayandevreye, onun devri denir. Bu devrin süresini, üretim zamaný ve dolaþýmzamanýnýn toplamý belirler. Bu toplam zaman, sermayenin devir zamanýný,oluþturur. Tüm sermaye-deðerin bir devre, dönemi ile bir sonrakizaman aralýðýný, sermayenin yaþam sürecindeki devreselliði ya da birbaþka deyiþle, bir ve ayný sermaye-deðerin yenilenme, yinelenme, kendisinigeniþletme ya da üretim süreci zamanýný ölçer.Bazý sermayelerin devir zamanýný hýzlandýran ya da kýsaltan tektek serüvenlerinden ayrý olarak bu zaman, farklý yatýrým alanlarýnda birbirindenfarklýdýr.Týpký iþgününün, emek-gücünün iþlevini ölçmede doðal birim ol-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>139


masý gibi, yýl da, iþleyen sermayenin devirlerinin ölçülmesinde doðalbirimdir. Bu birimin doðal temeli, kapitalist üretimin anayurdu olan ýlýmlýiklim bölgesindeki en önemli ürünlerin, yýllýk ürünler olmasýdýr.Eðer devir zamanýnýn ölçü birimi olarak yýlý Z ile, belli bir sermayenindevir zamanýný z ile ve devir sayýsýný n ile gösterirsek, n = Z : z olur.Örneðin, devir zamaný z üç ay ise n, 12: 3’e, yani 4’e eþittir; sermaye heryýl dört kez devredilmektedir. Eðer z = 18 ay ise n = 12 : 18 = 2/3, ya dasermaye bir yýlda devrinin ancak üçte-ikisini tamamlýyor demektir. Eðerdevir zamaný bir kaç yýl ise, bu, bir yýlýn katlarý ile hesaplanýr.<strong>Kapital</strong>ist bakýþ açýsýndan sermayesinin devir zamaný, sermayesini,artý-deðer yaratmak ve ilk biçimi içerisinde geri almak üzere yatýrmasýgerekli zamandýr.Devrin, üretim ve kendini geniþletme süreçleri üzerindeki etkisinidaha yakýndan incelemeden önce, sermayeye dolaþým sürecinden eklenenve devrinin biçimini etkileyen yeni iki biçimi incelememiz gerekiyor.[sayfa 167]140 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


SEKÝZÝNCÝ BÖLÜMSABÝT SERMAYE VE DÖNER SERMAYEI. BÝÇIM AYRILIKLARIYaratýlmasýna katkýda bulunduðu ürünler yönünden, deðiþmeyensermayeninbir kýsmýnýn, üretim sürecine girdiði belirli kullaným-biçiminikoruduðunu daha önce görmüþ bulunuyoruz. (Buch I, Kap. IV.) Böylece,durmadan yinelenen emek-sürecinde ayný iþlevleri uzun ya da kýsasüreler için yerine getirmektedir. Bu örneðin sýnai binalara, makinelerevb., kýsacasý emek aletleri adý altýnda topladýðýmýz her þeye uygulanýr.Deðiþmeyen-sermayenin bu kýsmý, ürüne, kendi-deðiþim deðeri ile birliktekullaným-deðerinden kaybettiði oranda deðer katar. Bu de deðertaþýnmasý ya da üretim araçlarýndan yaratýlmalarýna yardým ettikleri ürünebu biçimdeki deðer geçiþi, ortalamalarýn hesaplanmasýyla saptanýr.Üretim araçlarýnýn, üretim sürecine girdikleri andan, tamamen harcandýklarý,tükenip gittikleri, ayný türden bir yenisiyle deðiþilmek ya da yenidenüretilmek zorunda bulunduklarý ana kadarki iþlevinin ortalamasüresiyle ölçülür.Demek oluyor ki, bu, deþmeyen-sermayenin bu kýsmýnýn, [sayfa 168]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>141


tam anlamýyla emek aletlerinin bir özelliðidir:Sermayenin bir kýsmý, deðiþmeyen sermaye, yani üretim araçlarýbiçiminde yatýrýlmýþtýr ve bu üretim araçlarý, bu sürece girdikleri baðýmsýzkullaným-biçimlerini koruduklarý süre boyunca, emek sürecinin etmenleriolarak iþlev yaparlar. Son biçimini alan ürün ve bu nedenle de,ürüne dönüþtükleri ölçüde bu ürünün yaratýcýlarý, üretim sürecinden çýkarlarve bir meta olarak üretim alanýndan dolaþým alanýna geçerler.Ama emek aletleri, üretim alanýna bir kez girdiler mi, bu alaný bir dahaterketmezler. Ýþlevleri onlarý orada tutar. Yatýrýlan sermaye-deðerin birkýsmý, süreçteki emek aletlerinin iþlevlerince belirlenen bu biçim içerisindesabit hale gelirler. Bu iþlevin yerine getirilmesinde ve böylece emekaletlerinin yýpranýp aþýnmasýyla, bunlarýn deðerinin bir kýsmý ürüne geçtiðihalde diðeri emek, aletlerinde ve dolayýsýyla üretim sürecinde sabitkalýr. Bu biçimde sabit kalan deðer, emek aleti eskiyene, deðeri uzun yada kýsa bir sürede sürekli yinelenen bir dizi emek-sürecinden çýkanürünler kitlesine daðýlarak yýpranana kadar durmadan azalýr. Ama, bunlaremek aletleri olarak etkinliklerini sürdürdükleri ve ayný türden yenileriyledeðiþtirilmeleri gerekmediði sürece, belli miktarda bir deðiþmeyensermaye-deðer bunlarda sabit kalýrken, baþlangýçta onlarda sabit bulunandeðerin diðer kýsmý ürüne aktarýlýr ve bu yüzden meta-ikmalin birkýsmý olarak dolaþýma devam eder. Bir araç ne kadar uzun ömürlü olur,ne kadar yavaþ eskirse, deðiþmeyen-sermaye deðeri o kadar uzun zamanbu kullaným-biçimi içerisinde sabit kalýr. Ama dayanýklýlýðý ne olursaolsun, deðerini aktarma oraný daima tüm iþlev yapma zamaný ile tersorantýlýdýr. Eðer eþit deðerde iki makineden biri beþ, diðeri on yýldaeskiyorsa, bunlardan ilki ayný sürede, ikincisinin iki katý deðer aktarýr.Sermaye-deðerin emek aletinde sabit bulunan bu kýsmý diðerlerigibi dolaþýmda bulunur. Bütün sermaye-deðerlerin sürekli dolaþýmdabulunduðunu ve bu anlamda bütün sermayelerin döner sermaye olduðunugenel olarak görmüþtük. Ama sermayenin þimdi incelemekteolduðumuz kýsmýnýn dolaþýmý ayrý bir özellik taþýr. Her þeyden önce bukýsým, kullaným-biçimi içerisinde dolaþmaz, dolaþan þey, yalnýzca onundeðeridir ve bu, derece derece, meta olarak dolaþan ürüne geçmesioranýnda parça parça yer alýr. Ýþlev yaptýðý bütün süre boyunca deðerinin[sayfa 169] bir kýsmý daima, üretilmesine yardýmcý olduðu metalardan baðýmsýzolarak kendisinde sabit kalýr. Deðiþmeyen-sermayenin bu kýsmýnasabit sermaye biçimini veren özellik iþte budur. Üretim sürecine yatýrýlmýþsermayenin diðer bütün maddi kýsýmlarý, bunun karþýtý olarak, döner yada akýcý sermayeyi oluþturur.Bazý üretim araçlarý maddi olarak ürüne girmezler. Buharlý birmakinenin tükettiði kömür gibi, emek aletlerinin iþlevlerini yerine getirirkentükettikleri ya da aydýnlatmak için kullanýlan gaz, vb. gibi yalnýzcaiþleme yardýmcý malzemeler böyledirler. Ürünlerin deðerinin bir kýsmýnýoluþturan, yalnýzca bunlarýn deðerleridir. Ürün, kendi dolaþýmý içerisinde142 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


u üretim araçlarýnýn deðerini dolaþtýrýr. Onlarýn sahip olduklarý bu özellikleri,sabit sermaye ile ortaktýr. Ama girdikleri her emek-sürecindebütünüyle tüketilirler ve bunun için de yerlerinin her yeni emek-sürecindeayný türden yeni üretim araçlarýnca tümüyle doldurulmasý gerekir.Bunlar iþlevlerini yerine getirirken kendi baðýmsýz kullaným-biçimlerinikorumazlar. Bu yüzden de bunlar, iþlevlerini yerine getirirken, sermayedeðerinhiç bir kýsmý, ne eski kullaným-biçimleri içinde ne de maddibiçimleri içinde sabittir. Yardýmcý malzemenin bu kýsmýnýn maddi olarakürüne geçmeyip, ürünün deðerine ancak kendi deðerlerine göre, budeðerin bir kýsmý olarak girmeleri ve bunun getirdiði þeyler, yani bumaddelerin iþlevlerinin kesenkes üretim alanýyla sýnýrlý olmasý durumu,Ramsay gibi iktisatçýlarý, bunlarý sabit sermaye olarak sýnýflandýrma yanýlgýsýna(Ramsay ayný zamanda sabit sermayeyi deðiþmeyen-sermayeile de karýþtýrmýþtýr) düþürmüþtür.*Ürüne maddi olarak giren üretim araçlarýnýn bu kýsmý, yanihammaddeler vb., böylece kýsmen, sonradan onun bireysel kullanýmnesneleri olarak bireysel tüketime girmesini saðlayan biçimlere bürünürler.Asýl anlamýyla emek aletleri denilen sabit sermayenin bu maddiaraçlarý, ancak üretken olarak tüketilirler, bireysel tüketime giremezler,çünkü yaratýlmasýna yardým ettikleri ürüne ya da kullaným-deðerine girmeyip,tamamen eskiyene kadar kendi baðýmsýz biçimlerini korurlar.Taþýma araçlarý bu kuralýn bir istisnasýdýr. Üretken iþlevlerini yerine getirdiklerisýrada yarattýklarý yararlý etki, yani üretim alanýnda [sayfa 170] kaldýklarýsýrada, yer deðiþtirme, ayný anda, örneðin, yolcunun bireyseltüketimine geçer. Yolcu bunlarýn kullanýmý için, diðer tüketim mallarýnýnkullanýmý için yaptýðý gibi ödemede bulunur. Örneðin kimya sanayiindehammaddelerin ve yardýmcý maddelerin karýþtýðýný gördük.** Ayný þey,emek aletleri ile yardýmcý ve hammaddeler için de doðrudur. Tarýmdada, gene topraðýn iyileþmesi için eklenen maddeler kýsmen yetiþtirilenbitkilere geçer ve ürünün oluþmasýna yardým eder. Öte yandan, bunlarýnetkisi, uzun bir döneme, diyelim dört ya da beþ yýla daðýtýlmýþ olur.Bunlarýn bir kýsmý bu nedenle maddeten ürüne geçer ve böylece deðeriniürüne aktarýr, oysa diðer bir kýsmý eski kullaným-biçimi içerisindesabit kalýr ve deðerini korur. Üretim aracý olmaya devam eder ve bununiçin de sabit sermaye biçimini korur. Bir iþ hayvaný olarak öküz, sabitsermayedir. Eðer kesilip yenirse, artýk ne emek aleti, ne de sabit sermayeolarak iþlev yapar.Üretim araçlarýna yatýrýlan sermaye-deðerin bir kýsmýnýn, sabit sermayeniteliðine sahip bulunmasýný belirleyen þey, salt bu deðerin kendineözgü dolaþým biçimidir. Bu belirli dolaþým biçimi, emek aletlerinin* <strong>Karl</strong> Marx, Theorien über den Mehrwert (Vierter Band des <strong>Kapital</strong>s), 3 Teil, Berlin 1962, s,323-25. -Ed.** <strong>Kapital</strong>. Birinci <strong>Cilt</strong>, s. 197-198. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>143


deðerini ürüne aktardýklarý ya da üretim süreci sýrasýnda deðer yaratýcýsýolarak hareket ettikleri belirli biçimden doðar. Bu biçim gene, emekaletlerinin emek-sürecinde iþlev yapma belirli biçiminden doðar.Bir emek-sürecinden ürün olarak çýkan bir kullaným-deðerinin birdiðerine üretim aracý olarak girdiðini biliyoruz.* Bir ürünü sabit sermayeyapan þey, ancak onun bir üretim sürecinde emek aleti olarak iþlevyapmasýdýr. Ama üretim sürecinden meydana geldiði anda, henüz, o,hiç bir þekilde sabit sermaye deðildir. Örneðin, makine fabrikatörününbir ürünü ya da metaý olarak bir makine, onun meta-sermayesine dahildir.Onu satýn alan kapitalistin elinde üretken biçimde kullanýlana kadarsabit sermaye halini almaz.Diðer koþular eþit olmak kaydýyla, sabitlik derecesi, emek aletinindayanýklýlýðý ile artar. Emek aletlerinde sabit bulunan sermaye-deðerile, bu deðerin yinelenen emek-süreçleri içerisinde ürüne aktardýðý kýsmýarasýndaki büyüklük farkýný belirleyen þey, iþte bu dayanýklýlýktýr. Budeðer ne derece aðýr aktarýlýrsa –emek-sürecinin her yinelenmesindeemek-aracýnýn verdiði [sayfa 171] deðerin hýzý ne denli yavaþ olursa– sabitsermaye o kadar büyük ve üretim sürecinde kullanýlan sermaye ile buradatüketilen sermaye arasýndaki fark o kadar fazla olur. Þu fark yok olurolmaz, emek-aracý yararlýlýk sürecini tamamlamýþ, kullaným-deðeri ilebirlikte deðerini de yitirmiþ olur. Bundan böyle artýk bir deðer taþýyýcýsýdeðildir. Bir iþ aracý, deðiþmeyen sermaye bütün öteki maddi taþýyýcýlarýgibi, ürüne, ancak kullaným-deðeri ile birlikte kendi deðerinden de kaybetmesiölçüsünde deðer kattýðý için, bu kullaným-deðerini ne kadaryavaþ kaybederse, o kadar uzun zaman üretim sürecinde kalacaðýdeðiþmeyen sermaye-deðerin kendisinde sabit kalacaðý, dönemin de odenli uzun olacaðý açýktýr.Yardýmcý maddeler, hammaddeler, son biçimini almamýþ mallar,vb. gibi tam anlamýyla bir emek aleti olmayan bir üretim aracý, eðeraktarýlan deðer ve dolayýsýyla deðerinin dolaþým biçimi bakýmýndan emekaleti gibi hareket ediyorsa, bu da gene sabit sermayenin maddi birtaþýyýcýsý, bir varlýk biçimidir. Yukarda sözü edilen, topraðýn iyileþtirilmesikonusunda, durum böyledir; topraða katýlan bu kimyasal maddelerinetkisi birkaç üretim dönemine ya da yýla daðýlýr. Burada deðerin birkýsmý, kendi baðýmsýz biçimi ya da sabit sermaye biçimi içerisinde, ürününyanýsýra varolmaya devam ettiði halde, diðer kýsmý ürüne geçmiþtirve bunun için de onunla birlikte dolaþýmda bulunmaktadýr. Bu durumda,ürüne giren yalnýz sabit sermayenin deðerinin bir kýsmý deðil, aynýzamanda, deðerin bu kýsmýnýn içinde varolduðu kullaným-deðeri, tözdürde.Bu temel yanýlgýdan –yani, “sabit” ve “döner sermaye” kategorilerini,“deðiþmeyen” ve “deðiþen-sermaye” kategorileri ile karýþtýrmadan–* Ayný yapýt, 197. -Ed.144 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ayrý olarak, iktisatçýlarýn þimdiye kadar kavramlarýn tanýmýnda düþtüklerikarýþýklýk her þeyden önce þu noktalara dayanýr:Kiþi, emek aletlerine özgü bazý maddi özellikleri, doðrudan doðruyasabit sermayenin özellikleri haline getirmektedir, örneðin, diyelimbir evin fiziksel hareketsizliði. Ne var ki, bu gibi durumlarda, gene aynýbiçimde sabit sermaye olan diðer emek aletlerinin bunun tam karþýtýözelliðe sahip bulunduðunu tanýtlamak daima kolaydýr; örneðin, diyelimbir geminin fiziksel hareketliliði.Ya da, deðerin dolaþýmýndan ileri gelen ekonomik biçimin kesinliðinesnel bir özellikle karýþtýrýlmaktadýr; kendiliklerinden [sayfa 172] hiçbirbiçimde sermaye olmayýp, daha çok, yalnýzca belli toplumsal koþullaraltýnda sermaye haline gelen nesneler, sanki kendiliklerinden ve taþýdýklarýnitelik gereði, belli bir biçim içinde, ya sabit ya da döner sermaye halinegelebilirlermiþ gibi. Her emek-süreci içerisinde, üretim araçlarýnýn busürecin yer aldýðý toplumsal koþul ne olursa olsun, emek aletlerine veemek konularýna bölündüðünü gördük (Buch I, Kap V). Ama bunlarýnher ikisi de, ancak kapitalist üretim tarzý altýnda, bundan önceki kýsýmdagösterildiði gibi “üretken sermaye” haline geldiklerinde, sermaye olurlar.Temeli emek-sürecinin niteliðinde bulunan, emek aletleri ile emekkonusu arasýndaki ayrým böylece yeni bir biçim içerisinde yansýyor: sabitsermaye ile döner sermaye arasýndaki ayrým. Bir emek aleti iþleviniyerine getiren bir þey, ancak o zaman, sabit sermaye halini alýyor. Eðermaddi özellikleri nedeniyle emek aletliði iþlevi dýþýnda baþka iþlevleri deyerine getirebilirse, bu gördüðü belirli iþleve baðlý olarak sabit sermayeolabilir ya da olamaz. Sýðýrlar iþ hayvaný olarak sabit sermayelerdir; amakesim hayvaný olarak, sonunda dolaþýma bir ürün olarak katýlan hammaddeler;yani sabit deðil, döner sermayedirler.BÝR üretim aracýnýn, birbiriyle iliþkili, sürekli ve bu nedenle de birüretim dönemi –yani bir ürünün son halini almasý için gerekli tüm üretimzamaný-, oluþturan yinelenen emek-süreçleri içerisinde salt uzuncabir süre yer alýyor olmasý, týpký sabit sermayenin yaptýðý gibi, kapitalisti,yatýrýmlarýný uzun ya da kýsa vadeli yapmaya zorlar, ama bu, onun sermayesinisabit sermaye yapmaz. Örneðin, tohum, sabit sermaye deðil,yalnýzca üretim sürecinde aþaðý yukarý bir yýl kalan hammaddedir. Bütünsermayeler, üretken sermaye olarak iþlev yaptýklarý sürece üretim sürecindekalýrlar ve bu nedenle, maddi biçimleri, iþlevleri ve deðerlerinindolaþým biçimleri ne olursa olsun, üretken sermayenin bütün öðeleriiçin de durum budur. Bu yer alýþ süresinin uzun ya da kýsa oluþu –bu,sözkonusu üretim sürecinin türüne ya da amaçlanan yararlý etkiye baðlýbir sorundur– sabit ve döner sermaye arasýndaki ayrýmý etkilemez. 20 [sayfa173]20Neyin sabit, neyin döner sermaye olduðunu saptamanýn güçlüðü nedeniyle Herr LorenzStein bu ayrýmýn yalnýzca konunun incelenmesinin kolaylaþtýrýlmasý amacýyla yapýldýðýný sanýyor.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>145


Emeðin genel koþullarýný içeren emek aletlerinin bir kýsmý, emekaleti olarak üretim sürecine girer girmez ya sýnýrlandýrýlýr, yani örneðinmakineler gibi üretken iþlevi için hazýrlanýr, ya da topraðýn iyileþtirilmesi,fabrika binalarý, yüksek fýrýnlar, kanallar, demiryollarý vb. gibi dahabaþlangýçta, taþýnamaz, sýnýrlý biçimleri içerisinde üretilmiþ bulunurlar.Emek aletinin içerisinde iþlev yapacaðý üretim sürecine devamlý baðlýlýðýburada ayný zamanda onun fiziksel varlýk biçimi yüzündendir de. Öteyandan, bir emek aleti fiziksel olarak sürekli yer deðiþtirebilir, oradanoraya gidebilir ve gene de sürekli olarak üretim sürecinde kalabilir; örneðin,bir lokomotif, bir gemi, iþ hayvanlarý, vb. gibi. Bir durumda hareketsizlikona sabit sermaye niteliðini kazandýrmadýðý gibi, diðer durumdahareketlilik onu bu nitelikten yoksun býrakmaz. Ama bazý emek aletlerininbir yerde sýnýrlandýrýlmasý, sýký sýkýya bir yere baðlanmasý olgusu,sabit sermayenin bu kýsmýna, uluslarýn ekonomisinde özel bir rol yükler.Bunlar ülke dýþýna gönderilemez, dünya pazarýnda metalar olarak dolaþamazlar.Bu sabit sermaye üzerindeki sahiplik hakký deðiþebilir, alýnýpsatýlabilirler ve bu ölçüde de zihinsel olarak dolaþabilirler. Bu mülkiyethakký, sözgeliþi hisse senetleri biçiminde, dýþ pazarlarda bile dolaþabilir.Ama bu tür sabit sermayeye sahip olan kiþilerdeki bir deðiþme, ulusalservetin hareketsiz ve maddi bakýmdan sabit kýsmýnýn, hareketli kýsmýylailiþkisini deðiþtirmez. 21SABÝT sermayenin bu kendine özgü dolaþýmý, kendine özgü birdevirle sonucunu verir. Deðerin, aþýnýp yýpranmayla maddi biçimini kaybedenkýsmý, ürünün deðerinin bir kýsmý olarak dolaþýr. Ürün, kendidolaþýmý aracýlýðý ile kendisini metalardan paraya çevirir; dolayýsýyla aynýþey, ürünün dolaþýma soktuðu emek aletinin deðer-kýsmýna da uygulanýrve bu deðer, bu emek aletinin, üretim sürecinde deðer taþýyýcýlýðýndankaybetmesi oranýnda, dolaþým sürecinden para biçiminde çýkar. Deðeriböylece çifte bir varlýk kazanýr. Bir kýsmý üretim sürecine ait bulunankullaným-biçimine ya da madde biçimine baðlý kalýr. Diðer kýsmý, kendisinibu biçimden para biçimine bürünerek sýyýrýr. Kendi maddi biçimiiçerisinde varolan emek aletinin deðerinin bu kýsmý, iþlevini yerine getirirkensürekli azaldýðý halde, paraya [sayfa 174] dönüþen kýsým sürekli artarve bu, alet ensonu tükenene ve tüm deðeri gövdesinden ayrýlarak parayaçevrilene kadar sürer. Burada, üretken sermayenin bu öðesinin devrindekiözellik açýkça ortaya çýkar. Deðerinin paraya dönüþmesi, bu deðeritaþýyan metaýn para haline gelmesine ayak uydurur. Ama bu para-biçimdentekrar bir kullaným-biçime çevrilmesi, metalarýn diðer üretim öðelerineçevrilmelerinden ayrý olarak yer alýr ve daha çok kendi yenidenüretimdönemi, yani emek aletinin eskidiði ve ayný türden bir yenisiyledeðiþtirilmesi gerektiði süreyle belirlenir. Eðer 10.000 sterlin deðerinde21Elyazmasý IV’ün sonu, <strong>II</strong>’nin baþlangýcý. -.E.146 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ir makine, diyelim on yýllýk bir dönem dayanýrsa, o zaman, bu makineiçin baþlangýçta yatýrýlan deðerin devir süresi on yýl olur. Bu süre sonaerene kadar yenilenmesi gerekmez ve bu maddi biçimi içerisinde iþlevyapmaya devam eder. Bu arada deðeri, sürekli üretilmelerine yardýmcýolduðu metalarýn deðerinin bir kýsmý olarak parça parça dolaþýr ve böyleceyavaþ yavaþ paraya dönüþür; bu durum, ensonu on yýlýn sonundabütünüyle para biçimine bürünene ve paradan tekrar makineye çevrilene,bir baþka deyiþle devrini tamamlayana kadar devam eder. Bu yeniden-üretimzamaný gelene kadar, deðeri, baþlangýç olmak üzere bir parayedek fonu biçiminde yavaþ yavaþ birikir.Üretken sermayenin geri kalan öðeleri, kýsmen, yardýmcý vehammadde olarak varolan deðiþmeyen-sermaye öðelerini, kýsmen deemek-gücüne yatýrýlan deðiþen-sermaye öðelerini içerir. Emek süreci ileartý-deðer üretim sürecinin tahlili (Buch I, Kap. V), bu farklý öðelerin,ürünlerin yaratýcýlarý ve deðer1erin yaratýcýlarý olarak tamamen farklý hareketettiklerini göstermiþti. Deðiþmeyen-sermayenin, yardýmcý vehammaddeleri kapsayan kýsmýnýn deðeri –týpký emek aletlerini kapsayankýsmý gibi– ürünün deðerinde yalnýzca aktarýlmýþ deðer olarak tekrarortaya çýktýðý halde, emek-gücü, emek-süreci aracýlýðý ile ürüne kendideðerinin bir eþdeðerini ekler, bir baþka deyiþle deðerini fiilen yenidenüretir. Ayrýca, yardýmcý maddelerin bir kýsmý –yakýt, aydýnlatýcý gaz, vb.–ürüne maddeten girmeksizin emek sürecinde tüketildiði halde, diðerbir kýsmý ürüne maddeten girer ve onun maddi tözünü oluþturur. Amabütün bu farklýlýklar, dolaþým ve dolayýsýyla devir biçimi yönünden önemsizdir.Yardýmcý maddeler ve hammaddeler, ürünün yaratýlmasýnda [sayfa175] bütünüyle tüketildikleri için deðer1erini tümüyle ürüne aktarýrlar. Böylecebu deðer, ürün tarafýndan kendi bütünlüðü içerisinde dolaþýmasokulur ve kendisini paraya, sonra da paradan tekrar metaýn üretimöðelerine dönüþtürür. Devri, sabit, sermayeninki gibi kesintiye uðramayýp,biçimlerinin bütün devrelerinden kesintiye uðramaksýzýn geçer, öyle kiüretken sermayenin bu öðeleri sürekli olarak aynen yenilenir.Üretken sermayenin emek-gücüne yatýrýlmýþ bulunan deðiþen kýsmýnagelince, emek-gücünün belirli bir süre için satýn alýndýðý unutulmamalýdýr.<strong>Kapital</strong>ist, emek-gücünü satýnalýp da üretim sürecindesomutlaþtýrdýðý anda, bu emek-gücü, sermayesinin bir kýsmýný, deðiþenkýsmýný oluþturur. Emek-gücü günde belli bir süre faaliyette bulunarakürüne tüm gün boyunca yalnýz kendi deðerini eklemekte kalmaz, ayrýcabunun üzerinde bir de artý-deðer katar. Biz, þimdilik bu artý-deðeri ele almayacaðýz.Emek-gücü satýn alýndýktan ve iþlevini diyelim bir hafta içinyerine getirdikten sonra, satýn alýnmasý, alýþýlagelen zaman aralýklarý içerisindesürekli yenilenmelidir. Emek-gücünün, iþlevini yerine getirdiðisürece ürüne eklediði ve ürünün dolaþýmý sonucu paraya dönüþtürülendeðerinin eþdeðeri, sürekli olarak paradan emek-gücüne çevrilmek, yanisürekli olarak kendi biçim devrelerinin tümünden geçmek zorundadýr;<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>147


yani sürekli üretim devresinin kesintiye uðramamasý için bu deðerindevredilmesi gerekir.Demek oluyor ki, üretken sermayenin deðerinin emek-gücüneyatýrýlmýþ bulunan kýsmý, tümüyle ürüne aktarýlýr (biz, burada, artý-deðersorununu daima konu-dýþý tutuyoruz) ve onunla birlikte, dolaþým alanýnaait iki baþkalaþýmdan geçer ve bu sürekli yenilenme nedeniyle daimaüretim süreci içerisinde kalýr. Böylece deðer yaratýlmasý sözkonusu olduðusürece, emek-gücü ile deðiþmeyen sermayenin sabit sermayeyioluþturmayan parçalarý arasýndaki iliþki, bunun tersi durumda, ne denlifarklý olursa olsun, sabit sermayenin tersine onun deðerinin bu tür devriniemek-gücü onlarla birlikte paylaþýr. Üretken sermayenin bu parçalarý–deðerinin emek-gücüne ve sabit sermayeyi oluþturmayan üretim araçlarýnayatýrýlmýþ kýsýmlarý– onlarýn ortak devir niteliklerinden ötürü sabit,sermayenin karþýsýna döner ya da akýcý sermaye olarak çýkarlar.<strong>Kapital</strong>istin, emek-gücünü kullanmak için emekçiye ödediði paranýn,emekçiye geçim araçlarýnýn genel eþdeðeri biçiminden [sayfa 176] nefazla ve ne de eksik olduðunu daha önce de gösterdik.* Bu bakýmdandeðiþen-sermaye, öz olarak, geçim araçlarýný kapsar. Ama bizim devriele aldýðýmýz bu durumda, bu, bir biçim sorunudur. <strong>Kapital</strong>ist, emekçiningeçim araçlarýný deðil, emek-gücünü satýn alýr. Ve sermayesinindeðiþen kýsmýný oluþturan emekçinin geçim araçlarý deðil, faaliyet halindekiemek-gücüdür. <strong>Kapital</strong>istin emek sürecinde üretken olarak tükettiðiþey, emekçinin geçim araçlarý deðil, emek-gücünün kendisidir.Emek-gücü karþýlýðýnda aldýðý parayý geçim araçlarýna dönüþtürenemekçinin kendisidir ve bunu, geçim araçlarýný tekrar emek-gücünedönüþtürmek, yaþamýný sürdürmek için yapar; týpký kapitalistin, sözgelimi,para karþýlýðýnda sattýðý metalarýn artý-deðerinin bir kýsmýný kendisiiçin tüketim maddelerine dönüþtürmesi ve bunu, metalarýný satýn alanlarýnkarþýlýðýnda kendisine geçim araçlarý vermesini þart koþmadan yapmasýgibi. Eðer emekçiye ücretinin bir kýsmý geçim araçlarý olarak, aynîolarak ödense bile, bu, þimdi ancak bir ikinci ticari iþlem olur. Emekgücünü,o, belli bir fiyata, ve bu fiyatýn bir kýsmýnýn da geçim araçlarý olarakeline geçeceði düþüncesiyle satar. Bu, yalnýzca ödeme biçimini deðiþtirir,fiilen sattýðý þeyin kendi emek-gücü olduðu olgusunu deðil. Bu,emekçi ile kapitalist arasýnda deðil, meta alýcýsý olarak emekçi ile metasatýcýsý olarak kapitalist arasýnda geçen ikinci bir iþlemdir; oysa ilk iþlemdeemekçi bir meta (kendi emek-gücünün) satýcýsý, kapitalist ise bu metaýnalýcýsýdýr. Bu, týpký bir kapitalistin metaýný, diyelim bir makineyi bir demirimalatçýsýna satarak, onun yerine baþka bir meta, diyelim demir almasýgibidir. Ýþte bu nedenle, sabit sermayenin karþýsýnda kesinlikle dönersermaye niteliðine bürünen, emekçinin geçim araçlarý deðildir. Onunemek-gücü de deðildir. Bu, daha çok, üretken sermayenin emek-gücü-* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Altýncý Bölüm, s. 182-192. -Ed.148 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ne yatýrýlan ve devir biçimi nedeniyle, deðiþmeyen-sermayenin bazý kýsýmlarýylaortak ve bazý kýsýmlarýyla da karþýt düþen bu niteliði kazanandeðer kýsmýdýr.Döner sermayenin deðeri –emek-gücü ve üretim araçlarý olarak–ancak ürünün üretim sürecinde bulunduðu süre için, sabit sermayeninhacminin belirlediði üretim ölçeðine uygun olarak yatýrýlýr. Bu deðerbütünüyle ürüne girer ve bu nedenle satýþýyla dolaþým alanýndan tümüylegeri döner ve yeniden yatýrýlabilir. Sermayenin döner kýsmýnýn içindevarolduðu emek-gücü [sayfa 177] ile üretim aracý, son biçimini almýþ ürününyaratýlmasý ve satýþý için gerekli ölçüde dolaþýmdan çekilmiþtir, amabunlar, yeniden satýn alýnmak, para biçiminden tekrar üretim öðelerineçevrilmek suretiyle sürekli olarak yerlerine konulmalý ve yenilenmelidir.Bunlar, pazardan, her seferinde, sabit sermaye öðelerinden daha küçükmiktarlarda çekilir, ama bunlarýn pazardan tekrar çekilmelerinin dahasýk olmasý ve bunlara yatýrýlan sermayenin daha kýsa aralýklarla yenilenmelerigerekir. Bu sürekli yenileme, onlarýn tüm deðerlerini dolaþtýranürünün sürekli dönüþümüyle saðlanýr. Ve son olarak, yalnýz deðerleriyönünden deðil, maddi biçimleri bakýmýndan da tüm baþkalaþým evresindende geçerler. Bunlar durmadan metalardan tekrar ayný metalarýnüretim öðelerine dönüþürler.Kendi deðeriyle birlikte emek-gücü daima ürüne artý-deðeri, karþýlýðýödenmeyen emeðin somutlaþmýþ biçimini katar. Bu, son biçiminialmýþ ürün tarafýndan sürekli dolaþtýrýlýr ve týpký deðerinin öteki öðelerigibi paraya çevrilir. Ne var ki, biz, burada, esas olarak, sermaye-deðerindevriyle ilgilendiðimiz ve ayný zamanda meydana gelen artý-deðerin devrinidikkate almadýðýmýz için, þimdilik bu konuyu bir yana býrakýyoruz.Yukardaki açýklamalardan þu sonuçlar çýkarýlabilir:1. Sabit ve döner sermayenin biçimlerindeki kesinlik, salt üretimsürecinde iþlev yapan sermaye-deðerin, yani üretken sermayenin farklýdevirlerinden ileri gelir. Devirdeki bu farklýlýk kendi payýna, üretken sermayeninçeþitli kýsýmlarýnýn deðerlerini ürüne farklý biçimde aktarmalarýndandoðar; bu, ürün deðerin yaratýlmasýnda bu kýsýmlarýn oynadýklarýfarklý rollerden ileri gelmediði gibi, kendini geniþletme sürecindeki, kendilerineözgü tutumlarýndan da ötürü gelmez. Son olarak, deðerin ürüneaktarýlmasýndaki farklýlýk –ve bu nedenle, bu deðerin ürün tarafýndandolaþtýrýlma ve ürünün baþkalaþýmlarý yoluyla ilk maddi biçimi içerisindeyenilenme biçimindeki farklýlýk-, bir kýsmý tek bir ürünün yaratýlmasýsýrasýnda tamamen tüketilen, diðer kýsmý ise yalnýzca azar azar kullanýlanüretken sermayenin içerisinde varolduðu maddi biçimlerindeki farklýlýðýndanileri gelir. Bu duruma göre, sabit ve döner sermaye olarak bölünebileceksermaye, ancak üretken sermayedir. Ne var ki, bu antitez, sanayisermayesinin diðer iki varlýk biçimine, yani meta-sermaye ile parasermayeyeuygulanmadýðý gibi, bu iki biçimin üretken [sayfa 178] sermayeyeantitezi olarak da bulunmazlar. Bu, ancak üretken sermaye için ve<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>149


onun alanýnda bulunur. Para-sermaye ile meta-sermaye ne kadar sermayeolarak iþ görürlerse görsünler, dolaþýmlarý ne kadar kesintisiz olursaolsun, üretken sermayenin dolaþan kýsýmlarýna dönüþene kadar, sabitsermayeden farklý olarak, döner sermaye haline gelemezler. Ne var ki,bu iki sermaye biçimi dolaþým alanýnda bulunduklarý için, ekonomi politik,göreceðimiz gibi, Adam Smith’ten beri, bunlarý üretken sermayenindolaþan kýsmý ile bir araya koyma ve bunlarý döner sermaye kategorisiiçerisine yerleþtirme yanýlgýsýna düþmüþtür. Bunlar, gerçekten de üretkensermayenin tersine, dolaþým sermayesidir, ama sabit sermayenintersine döner sermaye deðildirler.2. Sermayenin sabit kýsmýnýn devri ve dolayýsýyla ayrýca bununiçin gerekli devir zamaný, sermayenin dolaþan kýsýmlarýnýn birkaç devrinikapsar. Sabit sermayenin bir devir yaptýðý sürede, döner sermayebirkaç devir yapar. Üretken sermayenin deðerini oluþturan kýsýmlardanbirisi, kesin sabit sermaye biçimini, ancak içinde bulunduðu üretim aracý,ürünün yapýmý ve meta olarak üretim sürecinden çýkmasý için gereklisürede tamamen yýpranmadýðý durumda kazanabilir. Deðerinin bir kýsmý,hâlâ korunan eski kullaným-biçiminde kalmak zorunda olduðu halde,diðer kýsmý, son halini almýþ ürünle birlikte dolaþýma girer ve budolaþým, tersine, sermayeyi oluþturan akýcý kýsýmlarýn tüm deðerini deayný zamanda dolaþtýrýr.3. Üretken sermayenin deðer-kýsmý, sabit sermayeye yatýrýlan kýsým,sabit sermayeyi içeren üretim araçlarýnýn bütün kullaným süresi içinbir defada hepsi yatýrýlýr. Dolayýsýyla bu deðerin tümü dolaþýma kapitalisttarafýndan bir seferde sokulmuþ olur. Buna karþýlýk dolaþýmdan, sabitsermayenin ürünlere parça parça eklediði deðerin kýsýmlarýnýn gerçekleþmesiyleancak parça parça ve yavaþ yavaþ tekrar çekilir. Öte yandan,üretken sermayenin bir kýsmýnýn kendilerinde sabit hale geldiði üretimaraçlarýnýn kendisi, iþlev yaptýklarý bütün dönem için üretim sürecindesomutlaþmýþ olarak bir seferde dolaþýmdan çekilir. Ama, bu dönemiçin, ayný türden yenileriyle yerlerinin doldurulmasýný ve yeniden-üretimigerektirmezler. Bunlar, kendilerini yenileme öðelerini dolaþýmdan çekmeksizin,dolaþýma sokulan metalarýn yaratýlmasýna, uzun ya da kýsa birdönem için katkýda bulunmaya devam ederler. Böylece, bunlar, bu dönemsüresince [sayfa 179] kapitalistten, yatýrýmýnda bir yenileme yapmasýnýgerektirmezler. Son olarak, sabit sermayeye yatýrýlan sermaye-deðer, busermaye-deðerin içerisinde varolduðu üretim araçlarýnýn iþlev yaptýklarýdönem sýrasýnda, kendi biçimlerinin devresinden maddeten deðil, ancakdeðerleri bakýmýndan bu dolaþýmdan geçer ve bunu da parça parçave yavaþ yavaþ yapar. Bir baþka deyiþle, deðerinin bir kýsmý, para biçimindenkendi asýl maddi biçimine tekrar çevrilmeksizin, sürekli dolaþýrve metalarýn deðerinin bir kýsmý olarak paraya çevrilir. Paranýn, üretimaraçlarýnýn maddi biçimine bu tekrar dönüþmesi, üretim araçlarýnýn tamamentüketildiði, kendi iþlev yapma döneminin sonuna dek yeralmaz.150 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


4. Döner sermayenin öðeleri, üretim sürecine –eðer süreç kesintiyeuðramayacak olursa– sabit sermayenin öðeleri kadar devamlý biçimdebaðlýdýr. Ne var ki, döner sermayenin bu biçimde baðlý bulunan öðelerisürekli olarak aynen yenilendikleri halde (üretim araçlarý ayný türdenyeni ürünlerle, emek-gücü sürekli yenilenen satýnalmalarla yenilendiklerihalde), sabit sermayenin öðeleri ne kendileri yenilenir, ne de bunlarvarolduklarý sürece satýnalýnmalarýnýn yenilenmeleri gerekir. Üretim sürecindeham ve yardýmcý maddeler her zaman bulunur, ama son biçiminialmýþ ürünün yaratýlmasýnda eski öðelerin tüketilmesinden sonra, herzaman ayný türden yeni ürünler bulunur. Emek-gücü de ayný þekilde herzaman üretim sürecinde vardýr, ama bu, ancak, sýk sýk kiþilerin deðiþmesinide içeren devamlý yeni satýn almalar sayesinde olur. Ama dönersermayenin yinelenen devirleri sýrasýnda, yinelenen ayný üretim süreçlerindeayný özdeþ binalar, makineler vb. iþlev yapmayý sürdürürler.<strong>II</strong>. SABÝT SERMAYENÝN KISIMLARI, YERÝNE KONMASI.ONARIMI VE BÝRÝKÝMÝHerhangi bir sermaye yatýrýmýnda, sabit sermayenin ayrý ayrý öðelerininfarklý yaþam süresi ve bu nedenle de farklý devir zamanlarý vardýr.Örneðin demiryollarýnda raylarýn, vagonlarýn, toprak tesviyesinin, istasyonlarýn,köprülerin, tünellerin, lokomotiflerin, yük vagonlarýnýn farklý iþlevdönemleri ve yeniden-üretim zamanlarý vardýr, bu yüzden de bunlarayatýrýlan sermayenin devir zamanlarý da farklýdýr. Uzun yýllar, binalar, peronlar,su tanklarý, köprüler, tüneller, yarmalar, bentler, kýsacasý, Ýngilizdemiryolculuðunda “sanat yapýlarý” denilen þeyler herhangi bir [sayfa 180]yenilenmeyi gerektirmezler. En fazla eskiyen þeyler, raylar ile lokomotifve vagonlardýr.Baþlangýçta modern demiryollarýnýn yapýmýnda, en seçkin mühendislercebenimsenen egemen görüþe göre, bir demiryolu bir yüzyýldayanacak ve raylarýn aþýnma ve yýpranmasý o denli pek az olacaktý ki,bu, bütün parasal ve diðer pratik amaçlar bakýmýndan hesaba katýlmayabilirdi;iyi bir demiryolunun yaþam süresi 100-150 yýl diye kabul ediliyordu.Ama çok geçmeden, bir rayýn hiç kuþkusuz lokomotiflerin hýzýna,vagonlarýn aðýrlýðý ile sayýsýna, raylarýn çapýna ve diðer birçok ilgili koþulabaðlý bulunan yaþamýnýn ortalama 20 yýlý geçmediði ortaya çýkmýþtýr.Hatta bazý istasyonlar ile büyük trafik merkezlerinde, raylar her yýl aþýnmaktadýr.1867 dolaylarýnda, demir raylara göre iki katýna malolan amaen az iki misli ömre sahip çelik raylarýn kullanýlmasýna baþlandý. Ahþapvagonlarýn ömrü 12-15 yýldý. Vagonlarla lokomotiflere gelince, yük vagonlarýnýnyolcu vagonlarýndan daha çabuk eskidiði saptandý. 1867’de birlokomotifin ömrü yaklaþýk 10-12 yýl olarak tahmin ediliyordu.Aþýnma ve yýpranma, her þeyden önce kullanýmýn bir sonucudur.Kural olarak “raylarýn aþýnmasý, vagonlarýn sayýsý ile orantýlýdýr”. (R. C., n°<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>151


17645.) 22 Hýzdaki artýþla birlikte bir demiryolundaki aþýnma ve yýpranma,hýzýn karesinden daha büyük bir oranda artar; yani eðer motorun hýzýnýiki katýna çýkartacak olursanýz, yolun aþýnma ve yýpranma maliyetini dörtkatýndan daha fazlasýna çýkartmýþ olursunuz. (R. C. n° 17046.)Aþýnma ve yýpranmaya, bir de ayrýca doða güçlerinin etkisi yolaçar.Sözgelimi yolcu vagonlarý yalnýz fiili yýpranmadan deðil, küf vepastan da eskir. “Yolun bakým maliyetleri, üzerinden geçen trafiðinaþýndýrma ve eskitmesinden daha çok, havayla temas eden, kerestenin,demirin, tuðlanýn ve betonun niteliðine baðlýdýr. Bir aylýk þiddetli kötühava, demiryoluna bir yýllýk trafikten daha fazla zarar verir.” (R. P. Williams,“On the Maintanence of Permanent Way”, 1867 sonbaharýnda ÝnþaatMühendisleri Enstitüsünde okunan bildiri.*) [sayfa 181]Son olarak, modern sanayiin her yerinde olduðu gibi, burada da,manevi deðer kaybý da bir rol oynar. Genellikle, eskiden 40.000 sterlinemalolan ayný sayýda vagon ve lokomotif, aradan on yýl geçtikten sonra,30.000 sterline satýn alýnabilir. Kullaným-deðerlerinde herhangi bir düþmeolmadýðý halde, vagon ve lokomotiflerde deðer kaybý, pazar-fiyatýnýn yüzde25’i olarak saptanmalýdýr. (Lardner, Railway Economy.)“Tünel-köprüler þimdiki biçimleriyle yenilenmeyecektir.” (Çünkübu gibi köprüler için þimdi daha iyi biçimler vardýr.) “Sýradan onarýmlar,kýsým kýsým sökülme ve yenileme pratik deðildir.” (W. P. Adams, Roadsand Rails, London 1862.) Emek aletleri, sanayiin ilerlemesiyle her zamangeniþ ölçüde deðiþikliðe uðrarlar. Bu nedenle, ilk biçimleriyle deðil,bu deðiþikliðe uðramýþ biçimleriyle yenilenir.Bir yandan, belli bir maddi biçim içerisinde yatýrýlmýþ ve bu biçimiylebelli bir ortalama ömre sahip bulunan sabit sermaye kitlesi, yenimakinelerin vb. ancak yavaþ yavaþ kullanýma sokulmasýnýn bir nedeninioluþturur ve bu yüzden geliþmiþ emek aletlerinin hýzla genel kullanýmasokulmasýný engeller. Öte yandan da, rekabet, eski emek aletlerinin,özellikle kesin deðiþiklikler olduðu zaman, doðal ömürlerini daha tamamlamadan,yenileriyle deðiþtirilmelerini zorunlu kýlar. abrika araç ve gereçlerininoldukça geniþ toplumsal boyutlarda bu gibi vaktinden önceyenilenmelerini esas olarak afetler ya da bunalýmlar zorlar.Aþýnma ve yýpranma (manevi deðer kaybý hariç) sözü ile, sabitsermayenin kullanýlmak suretiyle, kullaným-deðerindeki ortalama kaybýoranýnda yavaþ yavaþ ürüne aktardýðý deðer kýsmý kastedilmektedir.Bu aþýnma ve yýpranma, kýsmen öyle bir biçimde olmaktadýr ki,sabit sermaye belli bir ortalama dayanýklýlýða sahip olmaktadýr. Sabit22R C. iþaretli alýntýlar, Demiryollarý Kraliyet Komisyonundandýr. Komisyon üyeleri önündealýnmýþ Delil Tutanaklarý, 1867 yýlýnda, Londra’da, hem Avam Kamarasýna ve hem de LordlarKamarasýna sunulmuþtur. Sorular ile yanýtlar numaralanmýþ ve bu numaralar buradagösterilmiþtir.* R. P. Williams’ýn bildirisi, Money Market Review’nun 2 Aralýk 1867 tarihli sayýsýndayayýnlanmýþtýr. -Ed.152 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sermaye, bütün bu dönem için, bir defada yatýrýlmaktadýr. Bu döneminsona ermesinden sonra; o, tümüyle yenilenmelidir. Canlý emek aletleri(instrument), diyelim at sözkonusu olduðu zaman, bunlarýn yeniden üretiminidoðanýn kendisi zamanlar. Bunlarýn emek aleti olarak ortalamaömürleri doða yasalarýnca belirlenir. Bu süre dolar dolmaz bunlarýn yerlerineyenilerinin konmasý gerekir. At, parça parça yenilenemez; diðerbir atla yenilenmelidir.Sabit sermayenin diðer öðelerinin, devresel ya da kýsmi [sayfa 182]yenilenme olanaðý vardýr. Bu durumda, devresel ya da kýsmi yenilenmeile, iþin yavaþ yavaþ geniþletilmesini birbirinden ayýrmak gerekir.Sabit sermaye, kýsmen, ayný süre dayanmayýp, çeþitli aralýklarlaparça parça yenilenen homojen parçalardan oluþur. Bu, örneðin, demiryolununöteki kýsýmlarýndan daha sýk deðiþtirilmesi gerekli olanistasyonlardaki raylar için geçerlidir. Bu, gene, Lardner’e göre, Belçikademiryollarýnda, 1840’larda* yýlda yüzde 8 oranýnda deðiþtirilmeleri gerekenyolcu vagonlarý için de geçerlidir; öyle ki, 12½ yýlda bütün vagonlaryenilenmiþti. Demek ki, burada, þöyle bir durumla karþý karþýyayýz:sabit sermayenin belli bir türü için diyelim on yýllýk bir süre için belli birmiktar yatýrýlýyor. Bu harcama bir defada yapýlýyor. Ama bu sabit sermayeninbelirli bir kýsmý, deðeri ürünün deðerine girmiþ ve parayaçevrilmiþ kýsým, her yýl aynî olarak yenilendiði halde, geri kalan kýsmý, ilkmaddi biçimi içerisinde varolmaya devam ediyor. Bu sermayeyi, sabitsermaye olarak, döner sermayeden ayýran þey, bu bir defada yatýrýlmadurumu ile, maddi þekli içerisinde ancak kýsmen yeniden üretilme durumudur.Sabit sermayenin diðer parçalarý, eþit olmayan zaman sürelerindeeskiyen ve eskidikçe yenilenmeleri gereken heterojen kýsýmlardanoluþur. Bu, özellikle makineler için geçerlidir. Bir sabit sermayenin farklýkýsýmlarýnýn farklý dayanýklýlýklarý ile ilgili olarak söylediðimiz bu sözler,bu durumda, bu sabit sermayenin bir parçasý olarak ortaya çýkan herhangibir makinenin farklý kýsýmlarýnýn dayanýklýlýðý için geçerlidir.Kýsmi yenilenme sýrasýnda, iþin yavaþ yavaþ geniþlemesi konusundaþunlarý söyleyebiliriz: Gördüðümüz gibi, sabit, sermaye üretim sürecindekiiþlevlerini aynî olarak yerine getirmeye devam ettiði halde,deðerinin ortalama aþýnma ve yýpranmasýyla orantýlý bir kýsmý, ürünlebirlikte dolaþmýþ, paraya dönüþmüþ ve aynî olarak yeniden-üretiminibekleyen sermayenin yenilenmesi için ayrýlan yedek para fonunda biröðe oluþturmuþtur. Sabit sermayenin bu paraya çevrilen deðer kýsmý,iþin geniþletilmesi için ya da makineler üzerinde bunlarýn yeterliðini artýracakgeliþmeler yapmak üzere kullanýlabilir. Böylece, yeniden-üretimuzun ya da kýsa zaman sürelerinde yeralýr ve bu, toplum açýsýndan, [sayfa183] geniþletilmiþ ölçekli bir yeniden-üretimdir – eðer üretim alaný geniþ-* Almanca ve ransýzca baskýlarda “1850’lerde”. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>153


letilmiþ ise yaygýn (extensive); eðer üretim araçlarý daha etkin hale getirilmiþise yoðunlaþtýrýlmýþ (intensive) bir yeniden-üretimdir. Geniþletilmiþölçekli bu yeniden-üretici, birikimin –artý-deðerin– sermayeye dönüþtürülmesininsonucu olmayýp, sabit sermayenin gövdesinden kendisini parabiçiminde koparýp ayýran deðerin, tekrar yeni ek sermayeye ya da hiçdeðilse ayný türden daha etkin sabit sermayeye çevrilmesinden ileri gelir.Kuþkusuz bu, kýsmen, iþin kendine özgü niteliðine, bu türden yavaþyavaþ yapýlan eklemeleri yapabilme ölçüsüne ve oranýna, dolayýsýyla bubiçimde yeniden yatýrýlmak üzere toplanmasý gerekli yedek fonlarýn miktarýnave bunun için gerekli zamana da baðlýdýr. Mevcut makinelerinayrýntýlarý üzerinde, ne ölçüde daha fazla iyileþtirmeler yapýlabileceði,doðal olarak, bu iyileþtirmelerin niteliði ile makinenin kendi yapýsýnabaðlýdýr. Demiryollarýnýn yapýmýnda, daha baþlangýçta bu noktanýn nekadar iyi düþünüldüðünü Adams þöyle anlatmaktadýr: “Tüm yapý, arýkovanýna egemen olan þu ilkeye dayanmalýdýr: sýnýrsýz geniþleme kapasitesi.Herhangi bir sabit ve kesinleþmiþ simetrik bir yapýdan, geniþlemehalinde ilerde yýkýlmasýna gereksinme duyulacaðý için kaçýnmak gerekir.”(s. 123.)Bu, geniþ ölçüde mevcut mekana baðlýdýr. Bazý binalarda ek katlaryapýlabilir; diðerlerinde ise yatay geniþleme ve dolayýsýyla daha fazlaarazi gereklidir. <strong>Kapital</strong>ist üretimde, bir yanda geniþ ölçüde malzemesavurganlýðý, öte yandan ise, iþin yavaþ yavaþ geniþlemesi içerisinde (kýsmenemek-gücüne zararlý) ve hiç de pratik olmayan bu tür yatay geniþlemelervardýr, çünkü hiç bir þey toplumsal bir plana göre yapýlmadýðý gibi,her þey bireysel kapitalistin iþ gördüðü sýnýrsýz farklýlýktaki koþullara, araçlaravb. baðlýdýr. Bu, üretici güçlerin büyük ölçüde ziyan edilmesi sonucunuverir.Bu yedek para fonunun (yani tekrar paraya çevrilmiþ bulunansabit sermayenin bu kýsmýnýn) bölük pörçük yatýrýmý, en kolay, tarýmdayapýlýr. Belli büyüklükte bir üretim alaný, burada, sermayenin yavaþ yavaþemilmesine çok büyük olanak saðlar. Ayýn þey hayvan yetiþtirilmesindeolduðu gibi, doðal yeniden-üretimin bulunduðu yerler için de geçerlidir.Sabit sermaye özel bakým maliyetlerini gerektirir. Bu bakýmýn birkýsmýný emek-sürecinin kendisi saðlar; sabit sermaye, [sayfa 184] emeksürecindekullanýlmadýðý takdirde zarar görür (Buch I, Kap, VI, s. 196 veKap. X<strong>II</strong>I, s. 423, kullanýlmadýklarý sýrada makinelerin yýpranmasý veaþýnmasý konusu). Ýngiliz yasalarý, bu nedenle, kiralanmýþ topraklar eðerusulünce ve adetlere göre ekilmiyor ise, bunu açýkça savurganlýk saymaktadýr.(W. A. Holdsworth, Barrister at Law, The Law of Landlordand Tenant, London 1857, s. 96.) Emek-sürecindeki kullanýmdan ilerigelen bu bakým, canlý emeðin özünde bulunan bir doða vergisidir. Üstelik,emeðin bu koruyucu gücü iki yönlü bir niteliðe sahiptir. Bir yandanemek malzemelerinin deðerini ürüne aktarmak suretiyle bunu korumuþolur, öte yandan da emek aletlerinin deðerini, bu deðeri ürüne aktar-154 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


maksýzýn, bunlarýn kullaným-deðerini üretim sürecindeki faaliyeti aracýlýðýile korumuþ olur.Bununla birlikte, sabit sermaye, gene de, iyi durumda kalabilmekiçin mutlak bir emek harcamasýný da gerektirir. Makinelerin zaman zamantemizlenmesi gerekir. Bu, yapýlmadýðý takdirde, makinelerin yararsýzhale gelecekleri ve üretim sürecinden kopartýlamayacak bazý öðelerinzararlý etkilerini yoketmek için harcanan bir ek emek sorunudur; dolayýsýyla,makineleri çalýþýr durumda tutma sorunudur. Belirtmeye gerekyok ki, sabit bir sermayenin normal dayanýklýlýðý, iþlevlerini normal olarakyerine getirebileceði süre boyunca gerekli bütün koþullarýn saðlandýðývarsayýmýna göre hesaplanmaktadýr; týpký bir insanýn ortalama ömrünün30 yýl olduðunu söylerken, daima yýkandýðýný varsaydýðýmýz gibi. Buradasözkonusu olan, makinenin içerdiði emeðin yerine konmasý deðil, kullanýlmasýnýnzorunlu kýldýðý devamlý ek emektir. Bu, makinenin harcadýðýemek sorunu deðil, makineye harcanan emek, içinde üretim öðesi deðilhammaddenin bulunduðu emek sorunudur. Bu emek için harcanansermaye, ürünün varlýðýný borçlu olduðu asýl emek-sürecine girmediðihalde, döner sermaye olarak sýnýflandýrýlmalýdýr. Bu emeðin, üretimdesürekli harcanmasý gerektiði için deðerinin de ürünün deðeri tarafýndansürekli yerine konmasý gerekir. Buna yatýrýlan sermaye, döner sermayeninüretken olmayan maliyetleri kapsayan kýsmýna girer ve yaratýlandeðerlere, yýllýk bir ortalama hesaba göre daðýtýlmasý gerekir. Gerçekanlamýyla sanayide bu temizleme iþinin, dinlenme zamanlarýnda iþçilertarafýndan bedavadan ve bedava oluþu nedeniyle çoðu kez üretim sýrasýndada yapýldýðýný, ve [sayfa 185] kazalarýn pek çoðunun bu kaynaðabaðlanabileceðini gördük.* Bu emek, ürünün fiyatýnda hesaba katýlmýyor.Böyle olduðu sürece tüketici bunu bedavadan almýþ oluyor. Öte yandankapitalist de, böylece, makinelerinin bakým maliyetleri için bir þeyödememiþ oluyor. Bunu emekçi in persona** ödemiþ oluyor ve bu,sermayenin kendisini korumasýnýn sýrlarýndan biri oluyor, ki bu, aslýnda,emekçiyi makineler üzerinde yasal bir hak sahibi yapýyor ve buna dayanarakburjuva yasalarý açýsýndan bile makinenin ortak sahibi oluyor.Bununla birlikte, makinelerin temizlik için üretim sürecinden çýkartýlmasýnýngerektiði ve bu yüzden de bu temizleme iþinin örneðin lokomotiflerdeolduðu gibi aralarda yapýlamadýðý çeþitli üretim kollarýnda, bubakým iþi cari giderler olarak sayýlmakta ve bu nedenle de döner sermayeninbir öðesi olmaktadýr. Örneðin bir yük treninin lokomotifi, birgün bakým yerine alýnmaksýzýn 3 günden fazla çalýþmamalýdýr. ... Kazaneðer soðumadan yýkanmaya kalkýþýlýrsa, bu çok zararlý olabilir. (R. C., n°17823.)iili onarým ya da parça deðiþtirme iþleri, ilk yatýrýlan sermayede* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, s. 438. not 108. -Ed.** Þahsen. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>155


ulunmayan ve bu yüzden de sabit sermayenin deðerinin yavaþ yavaþyerine konmasýyla hiç deðilse her zaman yerine konamayan vekarþýlanamayan sermaye ve emek harcamasý gerektirir. Örneðin, eðersabit sermayenin deðeri 10.000 sterlin ve toplam ömrü de 10 yýl ise, bu10 yýlýn sonunda bütünüyle paraya çevrilen 10.000 sterlin yalnýz ilk yatýrýlansermayenin deðerini yerine koyacak, ama bu arada onarýmlar içineklenen sermayeyi ya da emeði yerine koymayacaktýr. Bu, bir tek seferdedeðil, ancak gereksinme görüldüðü zaman yatýrýlan deðerin ek birkýsmýdýr ve bunun yatýrýlmasýnýn çeþitli zamanlarda oluþu, iþin doðasýgereði raslansaldýr. Her sabit sermaye, emek aletleri ve emek-gücü içinbu gibi sonradan yapýlan, parçalara bölünmüþ ek sermaye yatýrýmlarýnýgerektirir.Makinelerin vb. ayrý kýsýmlarýnýn baþýna gelebilecek hasar doðalolarak raslansal olup, bu yüzden gerektirecekleri onarým da gene raslansaldýr.Bununla birlikte, azçok sabit nitelikte olan ve sabit sermayeninömrünun çeþitli dönemlerine raslayan iki tür onarýmý genel onarýmlardanayýrmak gerekir. Bunlar, çocukluk dönemi hastalýklarý ile çok dahafazla sayýda olan orta-yaþ [sayfa 186] sonrasý döneminin hastalýklarýdýr. Sözgelimibir makine çok mükemmel bir biçimde sipariþ edilmiþ olabilir,ama fiilen kullanýlmasý bazý aksaklýklar ortaya çýkartýr ve bunlarýn dahasonra harcanan emekle giderilmeleri gerekir. Öte yandan bir makineortayaþ noktasýný ne kadar geçerse, normal aþýnýp yýpranmasý o kadarfazla artmýþ olur, içerdiði malzeme o denli eskimiþ ve iþe yaramaz halegelmiþ olur, ve ortalama ömrünün geri kalan kýsmýnda onu çalýþýr durumdatutmak için gerekli onarýmlar da o denli fazla ve önemli olur.Zamanýndan önce ölmeyi önlemek için, genç ve güçlü bir insana kýyasla,daha fazla týbbi harcama yapan yaþlý bir adamýn durumu da aynýdýr.Böylece, raslansal niteliðine karþýn, onarým iþi, sabit sermayenin ömrününçeþitli dönemlerine eþit olmayan biçimde daðýlmýþtýr.Yukardaki açýklamalardan ve makineler üzerindeki onarým iþiningenellikle raslansal niteliðinden þu sonuçlar çýkar:Onarýmlar için fiilen emek-gücü ve emek aletleri harcanmasý, buonarýmlarý gerektiren durumlar gibi, bir bakýma, raslansaldýr; gerekli olanonarýmlarýn miktarý, sabit sermayenin ömrünün farklý dönemlerine eþitolmayan biçimde daðýtýlmýþtýr. Diðer bakýmlardan sabit sermayenin ortalamaömrü hesaplanýrken, kýsmen temizleme ile (eklentilerin de temizliðidahil), kýsmen de gerektiði zamanlarda yapýlan onarýmlarla, sürekliolarak iyi çalýþýr durumda tutulacaðý kabul edilmiþtir. Sabit sermayeninaþýnýp yýpranmasý yoluyla deðer aktarýmý, ortalama ömrü üzerinden hesaplanmaklabitlikte, bu ortalama ömrün kendisi, bakým için gerekli eksermayenin sürekli yatýrýlmasý varsayýmýna dayanýr.Ne var ki, bu fazladan yapýlan emek ve sermaye harcamasýylaeklenen deðerin, ortaya çýktýðý anda, ilgili metalarýn fiyatýna giremeyeceðide açýktýr. Örneðin bir iplik fabrikatörü, ipliðini, o hafta, salt, çarký kýrýl-156 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


dý ya da kayýþý koptu diye geçen haftadan daha pahalý satamaz. Tek birfabrikada böyle bir kaza oldu diye, ipliðin genel maliyetleri hiç bir þekildedeðiþmemiþtir. Bütün deðer belirlemelerinde olduðu gibi, burada dabelirleyici ortalamalardýr. Belli bir iþkolunda yatýrýlmýþ bulunan sabit sermayeninortalama ömrü sýrasýnda gerekli bakým ve onarým iþlerinin ortalamahacmi ile, bu gibi kazalarýn ortalamasýný deneyim gösterir. Buortalama harcama, ortalama ömre daðýtýlýr ve buna tekabül eden kesirsizparçalar biçiminde ürünün fiyatýna eklenir; böylece, ürünün satýlmasýyoluyla yerine konmuþ olur. [sayfa 187]Bu biçimde yerine konulan ek sermaye, harcanýþ biçimi düzensizolmakla birlikte döner sermayeye aittir. Makinelerdeki her tür arýzanýnhemen giderilmesi büyük önem taþýdýðý için, nispeten büyük her fabrika,normal fabrika gücüne ek olarak, mühendis, marangoz, mekanikçi,çilingir vb. gibi özel personel de istihdam eder. Bunlarýn ücretleri, deðiþensermayenin bir kýsmý olup, emeklerinin deðeri ürüne daðýtýlýr. Öte yandan,üretim araçlarý için yapýlan harcamalar, yukarda, sözü edilen ortalamatemeli üzerinden hesaplanýr; ki buna göre bu harcamalar, fiilendüzenli olmayan dönemlerde yatýrýldýklarý ve bu yüzden de ürüne ya dasabit sermayeye düzensiz dönemlerde girdikleri halde, ürünün deðerinindaima bir kýsmýný oluþtururlar. Tam anlamýyla onarýmlara harcananbu sermaye, birçok bakýmdan kendine özgü bir sermayedir; ne dönerve ne de sabit sermaye olarak sýnýflandýrýlabilirse de, cari giderler arasýndasayýldýðý için döner sermayeye sokulmasý daha doðru olur.Defter tutma biçimi, elbette ki, deftere geçirilen fiili durumu hiçbirþekilde deðiþtirmez. Ne var ki, birçok iþkolunun, genellikle alýþýlageldiðigibi onarým maliyetlerini sabit sermayenin fiili aþýnma ve yýpranmasýylabirlikte þu þekilde hesapladýklarýný da dikkate almak önemlidir: Yatýrýlmýþolan sabit sermaye 10.000 sterlin, dayanýklýlýðý da 15 yýl olsun. Bu durumdayýllýk aþýnma ve yýpranma 666 2 / 3sterlindir. Ama deðer kaybý ancakon yýllýk bir dayanýklýlýk üzerinden hesaplanýr; bir baþka deyiþle,sabit sermayenin aþýnma ve yýpranmasý karþýlýðý, üretilen metalarýn fiyatlarýna,yýlda 666 2 / 3sterlin yerine, 1.000 sterlin eklenir. Böylece, 333 1 / 3sterlin onarým, vb. için yedek olarak ayrýlmýþ olur. (10 ve 15 rakamlarýsalt bir örnek olmak üzere seçilmiþtir.) Sabit sermaye 15 yýl dayanabilsindiye, bu miktar, onarýmlar için ortalama olarak harcanýr. Böyle bir hesaplama,doðal olarak, onarýmlar için harcanan sabit sermaye ile ek sermayeninfarklý kategorilere ait olmasýný engellemez. Bu hesaplamabiçimine dayanýlarak, örneðin, buharlý gemilerin bakým ve yenilenmeleri,için asgari maliyet tahmininin yýlda yüzde 15 olduðu kabul edilmiþ vebu nedenle de yeniden-üretim zamaný 6 2 / 3yýl olmuþtur. 1860’larda Ýngilizhükümeti, Peninsular and Oriental Þirketine, 6¼ yýllýk yeniden-üretimzamanýna tekabül eden, yýllýk yüzde 16 oranýnda tazminat vermiþtir. Demiryollarýndabir lokomotifin ortalama ömrü 10 yýldýr ama, onarýmlarhesaba katýldýðýnda deðer kaybý yüzde [sayfa 188] 12½ olarak alýnmaktadýr,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>157


u da lokomotifin dayanýklýlýðýný 8 yýla indirmektedir. Yolcu ve yük vagonlarýndaise yapýlan tahmin yüzde 9, ya da 11 1 / 9yýllýk bir dayanýklýlýktýr.Sahipleri için sabit sermayeyi temsil eden ve bu nitelikleriyle kirayaverilen ev ve diðer nesnelerin kiralanmasýnda, yasakoyucu, zamanýn,doðal koþullarýn ve normal eskimenin sonucu olan normal deðer kaybýile, evin normal ömrü ve normal kullanýmý sýrasýndaki bakýmý için zamanzaman gerekli görülen onarýmlar arasýnda her yerde bir ayrýmyapmýþtýr. Kural olarak bunlardan ilkini mal sahibi, ikincisini kiracý karþýlar.Onarýmlar, ayrýca, sýradan ve esaslý onarýmlar diye ayrýlýr. Bu esaslý onarýmlar,sabit sermayenin, maddi biçimi içerisinde kýsmen yenilenmesidirve kira sözleþmesinde tersi açýkça, belirtilmediði takdirde, ayný biçimdemal sahibinin omuzlarýna yüklenir. Örneðin Ýngiliz yasasýný alalým:“Öte yandan, kiracý, her yýl, bunlar ‘esaslý’ onarýmlarý gerektirmediðisürece, kiralanan þey ve eklentilerini, havadan ve yaðýþtan korumanýngenel olarak ‘sýradan’ onarýmlar baþlýðý altýna girebilecek onarýmlarý yapmanýndýþýnda, baþka bir yükümlülük taþýmaz. Kiralanan þey ve eklentilerin‘sýradan’ onarýmlara konu olan kýsýmlarý bakýmýndan bile, kiralandýðýandaki yaþý, genel durumu dikkate alýnmalýdýr; çünkü kiracý, eski veaþýnmýþ malzemeleri yenileriyle deðiþtirmek zorunda olmadýðý gibi, zamanve olaðan aþýnýp yýpranmadan ileri gelen kaçýnýlmaz deðer kaybýnýda telafi etmek zorunda deðildir.” (Holdsworth, The Law of Landlordand Tenant, s. 90 ve 91.)Aþýnma ve yýpranmanýn yerine konulmasý ile bakým ve onarýmiþinden büsbütün farklý bulunan bir de sigorta vardýr ve bu, olaðanüstüdoða olaylarýnýn, yangýnýn, selin, vb. yolaçtýðý yýkýmlarla ilgilidir. Bunun,artý-deðerden karþýlanmasý gereklidir ve bundan yapýlan bir indirimdir.Ya da bütünüyle toplum açýsýndan ele alýndýðýnda, sürekli bir aþýrý-üretim,yani mevcut servetin yalnýzca yerine konmasý ve yeniden üretilmesiiçin zorunlu olandan daha büyük ölçekte ve nüfus artýþýndan tamamenayrý bir üretim yapýlmasý gerekir; böylece, kazalar ile doða güçlerininyolaçtýðý olaðanüstü yýkýmlarýn karþýlanmasý için gerekli üretim araçlarýelaltýnda bulundurulmuþ olacaktýr.Aslýnda yerine konulmak üzere gereksinme duyulan sermayeninancak çok küçük bir kýsmý yedek para fonunu içerir. En büyük kýsmý,kýsmen fiili geniþleme olan ve kýsmen de, sabit [sayfa 189] sermayeyi üretensanayi dallarýndaki normal üretim hacmine ait bulunan, bizzat üretimölçeðinin geniþlemesini içerir. Örneðin bir makine fabrikasý, iþlerini,müþterilerine ait fabrikalarýn her yýl geniþleyebileceði ve bunlardan birkýsmýnýn daima, tüm ya da kýsmý yeniden-üretim gereksinmesi içindeolacaðý hesabýna göre ayarlamak zorundadýr.Toplumsal ortalamaya göre, aþýnma ve yýpranmanýn olduðu kadaronarým maliyetlerinin de belirlenmesinde, eþit koþullar altýnda veayný sanayi dalýndaki eþit büyüklükte sermaye yatýrýmlarýnda bile, zorunluolarak büyük eþitsizlikler görülür. Uygulamada bir makine vb., bir158 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kapitalistin elinde ortalama süreden fazla dayandýðý halde, bir diðerindebu kadar uzun süre dayanmaz. Birinde onarým maliyetleri ortalamanýnüzerinde, diðerinde ise, altýndadýr, vb.. Ama aþýnma ve yýpranma ileonarým maliyetlerinden ileri gelen ve metalarýn fiyatlarýna eklenen miktaraynýdýr ve ortalama ile belirlenir. Bu nedenle birisi bu ek fiyattan,gerçekte eklediðinden daha fazlasýný elde ettiði halde, diðeri daha azýnýalmýþ olur. Ayný iþkolunda, emek-gücünü ayný derecede sömüren çeþitlikapitalistlerin farklý kazançlarýndan ileri gelen bu durum, bütün ötekilergibi, artý-deðerin gerçek niteliðinin anlaþýlmasýndaki güçlükleri artýrmaeðilimi taþýr.Gerçek anlamýyla onarým ve yerine konma ile bakým ve yenilememaliyetleri arasýndaki sýnýr çizgisi oldukça esnektir. Örneðin, demiryolculuðunda,bazý harcamalarýn onarýmlar için mi, yoksa yerine konmalariçin mi yapýldýðý, bunlarýn cari harcamalardan mý, yoksa asýl sermayehissesinden mi karþýlanacaðý yolundaki bitip tükenmez tartýþmalarýnkökeni iþte buradan gelir. Onarým harcamalarýný gelir hesabý yerine sermayehesabýna aktararak, temettüleri yapay olarak þiþirmek, demiryoluyönetim kurulunun pek iyi bildiði bir yöntemdir. Bununla birlikte, deneyim,bu konuda en önemli ipuçlarýný saðlamýþtýr. Lardner’e göre, örneðin,bir demiryolunun ilk yýllarýnda gerekli olan ek emek, “onarým olarakbelirtilmemeli, demiryolu yapýmýnýn esaslý bir kýsmý olarak kabuledilmeli ve mali hesaplarda, gelire deðil, sermayeye zimmet þeklindegösterilmeli, aþýnma ve yýpranmadan ya da trafiðin iþleyiþinden ileri gelenhaklý harcamalar olarak deðil, yolun yapýmýndaki ilk ve kaçýnýlmazeksikliklerden doðan harcamalar diye düþünülmelidir”. (Lardner, loc.cit., s. 40.) “En saðlam yöntem, bu miktar, fiilen harcansýn ya da harcanmasýn,[sayfa 190] yýllýk gelirden, bu gelirin elde edilmesi için zorunlu olarakortaya çýkan deðer kaybýnýn düþülmesidir.” (Captain itzmaurice, “Committeeof Inquiry on caledonian Railway”, Money Market Review’da1867’de yayýnlanmýþtýr.)Sabit sermayenin, yerine konma ve bakým olarak ayrýlmasý, hiçdeðilse buhar gücüyle yapýlmayan tarýmda fiilen olanaksýz ve gereksizdir.Kirchhof’a göre (Handbuch der landwirtschaftlichen Betriebslehre,Dresden 1852, s. 137), “fazla olmamakta birlikte araç ve gereç (tarýmsalve diðer gereçler ve her türden çiftlik aletleri) ikmalinin tam olduðudurumlarda, bunlarýn yýllýk aþýnma ve yýpranmasý ile bakýmýnýn, farklýkoþullara göre, genel bir ortalama olarak ilk stokun yüzde 15 ila 25’iüzerinden hesaplanmasý adet haline gelmiþtir”.Demiryollarýnda vagon ve lokomotiflerin onarýlmasý ile yenilenmesinibirbirinden ayýrmak olanaksýzdýr. “Elimizdeki stoku sayý ile tutuyoruz.Kaç tane lokomotifimiz varsa bu sayýyý koruyoruz. Bir tanesiömrü dolar da çalýþamaz hale gelir ve bir yenisini yapmak gerekirse,bunu, gelirden karþýlayarak elbetteki elden geldiðince eskisinin malzemesindenyararlanarak yapýyoruz ... eskisinden epey þeyler kalýyor; te-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>159


kerlekler, dingiller, kazanlar, ve aslýnda eski lokomotifin büyük bir kýsmýkalmýþ oluyor.” (T. Gooch, Chairman of Great Western, Railway Co., R.C. on Railways s. 858, n° 17327-17329.) “... Onarým, yenileme demektir;ben yerine konma sözünü kabul etmiyorum...; bir demiryolu þirketi birkez bir taþýt ya da lokomotif aldýmý, bunu onarmak zorundadýr ve böyleceonun devamlý çalýþmasýný saðlamýþ olur.” (n° 17784.) “... Lokomotifleribu 8½ peni ile sonsuza dek korumuþ oluruz. Biz lokomotiflerimiziyeniden yaparýz. Bir lokomotifin tamamýný satýn almaya kalkýþsanýz, gereðindenfazla para harcamýþ olursunuz ... el altýnda daima bir çift tekerlekya da dingil ya da lokomotifin bir kýsmý bulunur ve böylece bu,neredeyse yepyeni bir lokomotifin yapým giderlerini azaltmýþ olur.” (n°17790.) “Þu anda her hafta yeni bir lokomotif, ya da hemen hemen yenisayýlabilecek bir lokomotif çýkartýyorum; kazaný, silindiri ya da gövdesiyeni bir lokomotif.” (n° 17823. Archibald Sturrock, Locomotive Superintendentof Great Northern Railway, R.C., 1867.)Yolcu vagonlarý için de ayný þey: “Zamanla bütün lokomotifler vevagonlar sürekli onarýlýyor. Bir seferinde yeni tekerlekler, bir baþka seferindeyeni bir gövde takýlýyor. En fazla [sayfa 191] aþýnmayla yüzyüze bulunançeþitli hareketli kýsýmlar yavaþ yavaþ deðiþtiriliyor; lokomotifler ilevagonlar ardarda bu gibi onarýmlardan geçe geçe, çoðunda, ilk malzemedenen ufak bir þey kalmýyor. ... Bu durumda bile, yolcu vagonlarý ilelokomotiflerin eski malzemesi þu ya da bu ölçüde diðer vagonlara ya dalokomotiflere takýlýyor ve bunlar hiç bir zaman tümüyle sefer dýþý kalmýyor.Taþýnabilir sermaye bu nedenle, sürekli yeniden-üretim durumuiçerisinde diye kabul edilebilir; ileriki bir dönemde yolun bütünüyle yenidendöþenmesini gerektiren durum, burada, vagon ve lokomotiflerdeher yýl yavaþ yavaþ yapýlmýþ olmaktadýr. Bunlarýn varlýðý uzun süreli olmaktave,sürekli gençleþme halinde bulunmaktadýrlar. (Laraner, op. cit., s.115-16.)Lardner’in burada demiryolu ile iliþkili olarak anlattýðý bu süreç,tek bir fabrikaya uygun düþmez, ama tek bir sanayi dalýnýn tümü vehatta toplumsal ölçekte ele alýndýðýnda toplam üretim içerisindeki onarýmlarlaiçiçe geçmiþ sabit sermayenin sürekli ve kýsmi yeniden-üretiminebir örnek olarak pekala gösterilebilir.Becerikli yönetim kurullarýnýn, temettü çýkarmak amacýyla onarýmve yerine koyma terimlerinden yararlanmakta gösterebilecekleri cüretinbir kanýtý iþte þudur. R. P. Williams’ýn okuduðu yukarda sözü edilenbildiriye göre, çeþitli Ýngiliz demiryolu þirketleri, daimi yol ve binalarýnonarým ve bakýmý için (yýlda Ýngiliz mili baþýna), birkaç yýlýn ortalamasýolarak gelir hesabýndan þu miktarlarý düþmüþlerdir:London & North Western . . . . . . . . . . . . 370 £Midland . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 225 £London & South Western . . . . . . . . . . . 257 £160 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Great Northem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 300 £Lancashire & Yorkshire . . . . . . . . . . . . . 377 £South Eastern . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 263 £Brighton . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 266 £Bu farklar, ancak pek küçük ölçüde, fiili harcamalardaki farklardanileri gelmiþtir; hemen hepsi, gider kalemlerinin, sermaye ya da gelirhesabýna zimmet gösterilmesini gerektiren farklý hesap yöntemlerindenileri gelmektedir. Williams, uzun uzun, iyi bir temettü için gerekli olmasýnedeniyle daha az gider ve bu gideri karþýlayabilecek daha büyük birgelir olmasý nedeniyle de daha yüksek gider gösterildiðini anlatmaktadýr.Bazý durumlarda aþýnma ve yýpranma ve bu nedenle de [sayfa 192]bunlarýn yerine konmasý o derece küçüktür ki, onarým giderleri dýþýndaherhangi bir gider gösterilemez. Lardner’in demiryolculuktaki sanat yapýlarýnailiþkin olarak aþaðýdaki sözleri genellikle, doklar, kanallar, demirve taþ köprüler vb. gibi bütün dayanýklý yapýlar için geçerlidir. “Dahasaðlam yapýlar üzerinde zamanýn yavaþ yavaþ yaptýðý etkiler nedeniyleortaya çýkan aþýnma ve yýpranma, kýsa dönemlerde bakýldýðý zamanneredeyse hiç görünmeyen ama diyelim yüz yýl gibi uzun bir zamangeçmesi halinde, hatta en saðlam yapýlarýn bile bazýlarýnýn ya da tümününyeniden yapýlmasýný zorunlu kýlabilir. Bu deðiþiklikler, evrendekibüyük cisimlerin hareketlerinde yeralan, devresel ve asýrlýk eþitsizliklereuygun bir biçimde benzetilebilir. Zamanýn, köprüler, tüneller, kemerliköprüler, vb. gibi demiryollarýndaki daha büyük sanat yapýlarý üzerindekietkisi, bize, asýrlýk olarak adlandýrýlan aþýnma ve yýpranma örnekleri saðlar.Kýsa aralýklarla yapýlan tüm onarým ya da yeniden yapýmla giderilendaha hýzlý ve gözle, görülür bozulmalar ise, devresel eþitsizliklerin benzeridir.Yýllýk onarýmlar, daha saðlam ve dayanýklý yapýlarda içlerinde zamanzaman ortaya çýkan olaðan hasarlarý kapsar; ama bu onarýmlardýþýnda, zaman, bu yapýlar üzerinde bile etkisini gösterir ve ne denliuzak olursa olsun öyle bir dönem gelir ki, yeni baþtan yapýmlarýný zorunlukýlan bir duruma düþebilirler. Mali ve ekonomik yönden böyle birdönem, belki de, bunun, bugünkü hesaplara katýlmasýný gerektirmeyecekkadar uzaktýr ve bu yüzden de burada bu konuya yalnýzca deðinmekyeterlidir.” (Lardner, loc. cit., s. 38,39.)Bu sözler, asýrlýk dayanýklýlýktaki bütün benzer yapýlar için de geçerlidirve bu yüzden de, yatýrýlan sermayenin aþýnma ve yýpranma ile orantýlýbiçimde yavaþ yavaþ yerine konmasýna gerek yoktur, yalnýzca yýllýkortalama bakým ve onarým giderlerinin, ürünün fiyatlarýna aktarýlmasýyeterlidir.Gördüðümüz gibi, sabit sermayenin aþýnma ve yýpranmasýnýn yerinekonmasý için geri dönen paranýn büyük bir kýsmý her yýl ya da hattadaha kýsa aralýklarla kendi maddi biçimine tekrar çevrilmekle birlikte,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>161


gene de tek tek her kapitalist, sabit sermayesinin ancak aradan birkaçyýl geçtikten sonra bütünüyle yerine konulan kýsmýnýn yeniden-üretimiiçin bir itfa fonuna gerek duyar. Sabit sermayeyi oluþturan kýsýmlardanepeycesi, kendilerine özgü nitelikleri nedeniyle, bunlarýn yavaþ yavaþyeniden [sayfa 193] üretilmelerine olanak yoktur. Ayrýca, yeniden-üretimin,kýsa aralýklarla yeni stokun, deðer kaybýna uðramýþ, eski stoka eklenmesibiçiminde parça parça yapýlmasý halinde, bile, sanayi dalýnýn kendineözgü niteliðine baðlý olarak, daha önce þu ya da bu miktarda bir paranýnbirikmiþ bulunmasý, bu yerine koymanýn gerçekleþtirilebilmesi için gereklidir.Bu amaç için yalnýzca herhangi miktarda bir para yeterli deðildir;belirli bir miktar gereklidir.Eðer biz, bu sorunu, daha sonra ele alacaðýmýz kredi sistemini*hiç hesaba katmaksýzýn, paranýn basit dolaþýmý varsayýmýna dayanarakincelersek, bu hareketin mekanizmasý þöyledir: Toplumdaki mevcut paranýnbir kýsmý yýðýlmýþ olarak sürekli atýl kalýrken, diðer kýsmýnýn dolaþýmaracý ya da doðrudan doðruya dolaþan paranýn ivedi yedek fonu iþlevleriniyerine getirmesi durumunda, toplam para kitlesinin yýðýlma ve dolaþýmaracýna bölünme oranýnýn sürekli deðiþtiði gösterilmiþti (Buch I, Kap <strong>II</strong>I,3a). Þimdi ele aldýðýmýz durumda, nispeten büyük kapitalistlerin elindeoldukça büyük miktarlarda yýðýlmýþ olarak birikmiþ olmasý gereken para,sabit sermaye satýnalýnmasý için bir anda dolaþýma sokulmaktadýr. Sonra,bu, toplumda tekrar dolaþým aracý ve yýðýlma olarak bölünür. Sabitsermayenin deðerinin aþýnmasý ve yýpranmasý oranýnda, kendi çýkýþ noktasýnageri akmasýna aracýlýk eden itfa fonu yoluyla, dolaþýmdaki paranýnbir kýsmý, sabit sermayenin satýn alýnmasý üzerine yýðýlý-parasý dolaþýmaracýna dönüþüp kendisinden çýkmýþ bulunan ayný kapitalistin elinde,uzun ya da kýsa bir dönem için tekrar bir yýðýlma oluþturur. Bu, toplumdabulunan ve sýrasýyla önce dolaþým aracý iþlevini yapan, sonra da biryýðýlma olarak dolaþýmdaki para kitlesinden tekrar ayrýlan yýðýlmanýn süreklideðiþen bir daðýlýmýdýr. Modern sanayi ve kapitalist üretimin geliþmesiylezorunlu olarak paralel giden kredi sistemindeki geliþme ile bupara artýk yýðýlmýþ olarak deðil, sermaye olarak hizmet eder; ne varki, buhizmeti sahibine deðil, emrine girdiði diðer kapitalistlere yapar. [sayfa 194]* <strong>Kapital</strong>ist kredi sistemi, <strong>Kapital</strong>’in üçüncü cildinin dördüncü ve beþinci kýsýmlarýnda elealýnmýþtýr. -Ed.162 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


DOKUZUNCU BÖLÜMYATIRILAN SERMAYENÝN TOPLAM DEVRÝDEVÝR ÇEVRÝMLERÝÜRETKEN sermayeyi oluþturan kýsýmlardan sabit ve döner sermayelerin,çeþitli biçimlerde ve çeþitli sürelerde devrettiklerini, ayrýcabir iþletmenin sabit sermayesinin çeþitli kýsýmlarýnýn, farklý dayanýklýlýklarýnave dolayýsýyla farklý yeniden-üretim zamanlarýna baðlý olarak, farklýdevir sürelerinin olduðunu gördük. (Ayný iþletmede kullanýlan döner sermayeninfarklý kýsýmlarýnýn devrindeki gerçek ve görünüþteki farklýlýklariçin bu bölümün sonundaki 6 nolu paragrafa bakýnýz.)1) Yatýrýlan bir sermayenin toplam devri, kendisini oluþturan çeþitlikýsýmlarýn ortalama devridir; bu sermayenin dolaþým biçimi ilerdegösterilmiþtir. Bu yalnýzca farklý, zaman dönemleri sorunu olduðuna göre,bunlarýn ortalamasýný hesaplamaktan daha kolay hiç bir þey yoktur. Ama:2) Burada, yalnýz nicelik deðil, bir de nitelik farký vardýr.Üretim sürecine giren döner sermaye, bütün deðerini ürüne aktarýrve bu nedenle, üretim sürecinin kesintisiz yürümesi için, ürününsatýþýyla, sürekli aynî olarak yerine konulmasý gerekir. [sayfa 195] Üretim sü-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>163


ecine giren sabit sermaye, deðerinin ancak bir kýsmýný (aþýnan ve yýpranankýsmýný) ürüne aktarýr ve bu aþýnma ve yýpranmaya karþýn üretimsürecinde iþlev yapmaya devam eder. Bunun için de, çeþitli uzunluktakizaman aralýklarý geçmedikçe aynî olarak yerine konmasýna, hiç deðilsedöner sermaye kadar sýk bir biçimde konmasýna gerek yoktur. Bu yerinekoyma zorunluluðu, yeniden-üretim süresi, sabit sermayenin çeþitlikýsýmlarý için yalnýzca nicel yönden farklý olmakla kalmaz, daha öncedegördüðümüz gibi, sabit sermayenin daha uzun ömürlü olan dayanýklý birkýsmý, her yýl ya da daha kýsa aralýklarla yerine konulabilir ve aynî olaraksabit sermayeye eklenir. arklý özellikler taþýyan sabit sermaye durumunda,yerine konma, ancak dayanýklýlýk süresinin sonunda hep birdenolabilir.Ýþte bu nedenle, sabit sermayenin çeþitli kýsýmlarýna özgü devirlerin,baðdaþýk bir devir biçimine indirgenmesi zorunludur; öyle ki, yalnýzcanicelik bakýmýndan, yani devir süreleri bakýmýndan farklý kalsýnlar.Eðer çýkýþ noktasý olarak, sürekli üretim süreci biçimi R ... R’yialýrsak, bu nicel özdeþlik meydana gelmez. Çünkü, diðer öðeleri gerektirmediðihalde R’nin belirli öðelerinin sürekli aynî olarak yerine konmasýgerekir. Bununla birlikte P ... P’ biçimi, kuþkusuz bu devir özdeþliðiverir. Sözgelimi, her yýl deðerinin onda-biri, yani 1.000 sterlini her yýlparaya çevrilen, on yýllýk ömre sahip 10.000 sterlin deðerinde bir makineyiele alalým. Bu 1.000 sterlin, bir yýl içerisinde para-sermayeden, üretkensermayeye ve meta-sermayeye çevrilmiþ, ve sonra da tekrar buradanpara-sermayeye çevrilmiþtir. 1.000 sterlin, eðer biz döner sermayeyi parabiçimiiçerisinde incelersek, týpký bu sermaye gibi ilk baþlangýç biçimine,para-biçime dönmüþtür; burada, 1.000 sterlinlik bu para-sermayenin,yýlýn sonunda bir makinenin maddi biçimine bir kez daha dönüþtürülüpdönüþtürülmemesinin önemi yoktur. Yatýrýlan üretken sermayenin toplamdevrini hesaplarken bu nedenle biz onun bütün öðelerini, parabiçimiiçerisinde sabit tutuyoruz ve böylece bu biçime dönüþ, devritamamlanmýþ oluyor. Deðerin bu para-biçiminin yalnýzca hesap parasýolduðu sürekli üretim sürecinde bile deðerin daima para olarak yatýrýlmýþolduðunu varsayýyoruz. Böylece ortalamayý, hesaplayabiliriz.3) Demek oluyor ki, yatýrýlan üretken sermayenin çok daha büyük.kýsmýný, yeniden-üretim ve dolayýsýyla da devir dönemi [sayfa 196] birçokyýlýn geçmesini kapsayan sabit sermaye oluþturduðu halde, yýl boyuncadevredilen sermaye-deðer, döner sermayenin ayný yýl içerisindeki ardardadevirleri nedeniyle, yatýrýlmýþ bulunan toplam deðerden daha büyükolabilir.Sabit sermayenin 80.000 sterlin ve yeniden-üretim döneminin 10yýl olduðunu kabul edersek, bunun 8.000 sterlini her yýl kendi para-biçiminedöner ya da bu 80.000 sterlin, devrinin onda-birini tamamlamýþolur. Gene diyelim, döner sermaye 20.000 sterlin olsun ve devrini yýldabeþ kez tamamlasýn. Bu durumda toplam sermaye 100.000 sterlin olur.164 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Devredilen sabit sermaye 8.000, devredilen döner sermaye beþ defa20.000; yani 100.000 sterlindir. Öyleyse, bir yýlda devredilen sermaye108.000 sterlin, yani yatýrýlan sermayeden 8.000 sterlin fazladýr. Sermayenin1 + 2 / 25’i devredilmiþtir.4) Ýþte bunun için, yatýrýlan sermayenin deðerinin devir zamaný,fiili yeniden-üretim zamanýndan ya da kendisini oluþturan kýsýmlarýn fiilidevir zamanlarýndan farklýdýr. Diyelim, 4.000 sterlinlik bir sermaye yýldabeþ kez devretmiþ olsun. Devredilen sermaye, böylece beþ kez 4.000,yani 20.000 sterlin olur. Ama her devir sonunda yeniden yatýrýlmak üzeredönen miktar 4.000 sterlinlik ilk yapýlan sermayedir. Büyüklüðü, yenibaþtan sermaye iþlevini yerine getirdiði süredeki devir sayýsý iledeðiþmemiþtir. (Artý-deðerden ayrý olarak.)Öyleyse, 3 nolu örnekte, bir yýlýn sonunda, kapitalistin eline döndüðüvarsayýlan miktarlar þunlardýr: (a) sermayenin döner kýsýmlarýnatekrar yatýrdýðý 20.000 sterlin tutan bir deðerler toplamý ile (b) yatýrýlmýþbulunan sabit sermaye deðerden, aþýnma ve yýpranmayla serbest kalmýþbulunan 8.000 sterlin tutarýnda bir miktar; ayný anda bu ayný sabit sermaye,üretim sürecinde kalýr, ama 80.000 sterlin yerine 72.000 sterlineinmiþ bir deðer olarak. Ýþte bunun için, yatýrýlmýþ bulunan sabit sermayeömrünü tamamlayýp, ürün ve deðer yaratýcýsý iþlevi son bulup yerinekonmasý gereði duyulana kadar, üretim sürecinin daha dokuz yýl devametmesi gerekecektir. Yatýrýlan sermaye-deðer öyleyse bir devirler çevrimindengeçmek zorundadýr; örneðimizde, on yýllýk bir devirler çevriminintamamlanmasý gerekir ve bu çevrim, kullanýlan sabit sermayeninömrü, yani yeniden-üretim ya da devir zamaný ile belirlenir.[sayfa 197]KULLANILAN sabit sermayenin deðer büyüklüðü ile dayanýklýlýðý,kapitalist üretim biçiminin geliþmesiyle birlikte geliþtiðine göre, sanayiile sanayi sermayesinin ömrü her belirli yatýrým alanýnda, birçok yýlý, diyelimortalama on yýlý kapsayacak þekilde uzar. Sabit sermayenin geliþmesi,bir yandan bu ömrü uzattýðý halde, öte yandan da, bu ömür, kapitalistüretim tarzýnýn geliþmesiyle ayný þekilde devamlý olarak hýz kazananüretim araçlarýndaki sürekli devrimler ile kýsalýr. Bu, üretim araçlarýndabir deðiþiklik ve bunlar fiziki olarak tükenmeden çok önce manevideðer kaybý nedeniyle, sürekli yenilenmeleri zorunluluðunu getirir. Modernsanayiin temel dallarýnda bu yaþam çevriminin ortalama on yýlolduðu varsayýlabilir. Ne var ki, biz, burada, kesin rakamlar ile ilgili deðiliz.Þu kadarý açýktýr: bu süre içerisinde sermayenin sabit kýsmý tarafýndanhareketsiz tutulduðu birkaç yýlý kapsayan birbiriyle baðýntýlý devirlerçevrimi, devresel bunalýmlara maddi bir temel saðlar. Bu çevrim sýrasýnda,iþler, birbirini izleyen durgunluk, orta derecede faaliyet, hýzlanma vebunalým dönemlerinden geçer. Sermayenin yatýrýlmýþ olduðu dönemlerinbirbirlerinden çok farklý olduðu ve zaman bakýmýndan çakýþmaktançok uzak bulunduklarý doðrudur. Ama bir bunalým, daima geniþ yeni<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>165


yatýrýmlarýn çýkýþ noktasýný oluþturur. Bu nedenle, bir bütün olarak toplumunbakýþ açýsýndan, bir sonraki devir çevrimine azçok yeni bir madditemeli saðlarlar. 22a5) Devirlerin hesaplanmasý konusunda bir Amerikalý iktisatçý þöylediyor: “Bazý iþkollarýnda, yatýrýlan bütün sermaye, bir yýl içerisinde birkaçkez devreder ya da dolaþýr. Diðerlerinde, bir kýsmý bir yýlda birden dahafazla, öteki kýsmý daha az devir yapar. <strong>Kapital</strong>istin, bütün sermayesi elindengeçerken ya da bir devir yaparken tamamladýðý ortalama süreyegöre kârlarýný hesaplamasý gerekir. Örneðin, belli bir iþkolunda iþ yapanbir kimsenin sermayesinin yarýsýný binalara ve makinelere yatýrdýðýný kabuledelim; böylece bu kýsým ancak on yýlda bir kez devreder; sermayesinindörtte-biri, avadanlýðýnýn vb. maliyeti, iki yýlda bir devir yapsa,geriye kalan ve ücretlerin ödenmesiyle malzeme satýn alýnmasýnda kullanýlangeriye kalan dörtte-bir de bir yýlda iki devir yapmýþ olsa. Ve diyelimtüm sermayesi 50.000 [sayfa 198] sterlin olsa, bu durumda yýllýkharcamasý:25.000 : 10 = 2.500 $12.500 : 2 = 6.250 $12.500 x 2 = 25.000 $= 33.750 $... ve sermayesinin devrettiði ortalama süre aþaðý yukarý onaltý ayolacaktýr.* ... Bir baþka durumu alalým, ... tüm sermayesinin diyelimdörtte-biri on yýlda, dörtte-biri bir yýlda, yarýsý yýlda iki kez dolaþýmdabulunsa. Bu durumda yýllýk harcamasý:12.500 : 10 = 1.250 $12.500 = 12.500 $25.000 x 2 = 50.000 $Bir yýlda devreden = 63.750 $olacaktýr.” (Scrope, Pol. Econ., edit. Alonzo Potter, New York,1841, s. 142, 143.)**6) Sermayenin çeþitli kýsýmlarýnýn devrindeki gerçek ve görünürdekifarklýlýklar.Ayný Scrope ayný pasaj da þöyle diyor: “Bir fabrikatörün, çiftçinin22a“Kentsel üretim günlük bir çevrime, kýrsal üretim ise tersine yýllýk bir çevrime baðlýdýr.”(Adam G. Müller. Die Elemente der Staatskunst, Berlin 1809, <strong>II</strong>I, s. 178,) Bu, romantik okulunbenimsediði safça bir sanayi ve tarým anlayýþýdýr.* Elyazmasýnda Marx, sermayenin devir süresini hesaplamaktaki böyle bir yönteminyanlýþlýðýna iþaret ediyor. Yukardaki alýntýda verilen (16 aylýk) ortalama devir süresi, 50.000sterlinlik toplam sermaye üzerinden yüzde 7,5’luk bir kâr alýnmasýna göre hesaplanmýþtýr. Kârdüþüldüðünde, sermayenin devri 18 aya eþittir. -Ed.** Sözü edilen kitap. A. Potter’in Political Economy, Its Objects, Uses, and Principles, NewYork 1840, adlý kitabýdýr. Yazarýn “Ýlanýna” göre, kitabýn ikinci kýsmý, büyük ölçüde, G. J. P.Scrope’nýn, The Principles of Political Economy, London 1833 adlý yapýtýnýn (A. Potter’in yaptýðýbirçok deðiþikliklerle) yeniden basýmýdýr. -Ed.166 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ya da tüccarýn, emekçi ücretlerinin ödenmesi için yatýrdýðý sermaye,senet ya da satýþlarýnýn haftalýk ödentileriyle (eðer adamlarýna haftalýködeme yapýlýyorsa), belki de haftada bir kez en hýzlý biçimde devreder.Malzeme ile elindeki stoklara yatýrdýðý sermaye, eþit kredilere göre satýnaldýðý ve sattýðý varsayýlarak, birini satýn aldýðý ve diðerini sattýðý sürelerarasýndaki tüketilen zamana baðlý olarak bir yýlda belki iki, belki de dörtkez dönerek, daha yavaþ dolaþýmda bulunur.” Gereçlerine ve makinelerineyatýrdýðý sermaye, bir dizi iþlemler sonucu eskiyen pek çok avadanlýkolmasýna karþýn, ortalama olarak belki de ancak beþ ya da on yýldabir kez dönerek, yani tüketilip ve yenilenerek, çok daha yavaþ dolaþýr.abrika, iþyerleri, depo, ambar gibi binalara, yollara, sulama vb. iþlevineyatýrýlan sermaye, neredeyse hiç dolaþmýyormuþ gibi görünür. Ama gerçektebu þeyler, týpký diðer saydýklarýmýz kadar, üretime katkýda [sayfa 199]bulunarak tamamýyla tüketilir ve üreticinin faaliyetlerine devam edebilmesiiçin yeniden-üretilmeleri gereklidir; ancak þu farkla ki, bunlar, ötekilerdendaha yavaþ bir tempoda tüketilir ve yeniden-üretilir ... ve bunlarayatýrýlan sermaye belki her yirmi ya da elli yýlda devreder.” [s.141-142.]Scrope,burada, tek tek kapitalist için ödeme süreleri ve kredikoþullarýnýn ortaya çýkardýðý döner sermayenin belli kýsýmlarýnýn akýþýndakifark ile, sermayenin niteliðinden ileri gelen devirlerdeki farký birbirinekarýþtýrmaktadýr. Ücretlerin, karþýlýðý ödenen satýþlar ya da senetlerle saðlananhaftalýk gelirlerden, haftalýk olarak ödenmesi gerektiðini söylemektedir.Burada her þeyden önce, ödeme vadesinin uzunluðuna, yaniücretler ister haftalýk, isterse aylýk, üç aylýk, altý aylýk, vb. ödensin, emekçininkapitaliste vermek zorunda bulunduðu kredinin süresine baðlý olarakücretlerin kendisiyle iliþkili olarak bazý farklýlýklarýn ortaya çýktýðýgözden ýrak bulundurulmamalýdýr. Bu durumda, daha önce açýklananyasa, þu biçimde geçerli olmaktadýr: “bütün dönemsel ödemeler içingerekli ödeme aracý miktarý” (dolayýsýyla, bir seferde yatýrýlmasý gerekliolacak para-sermaye miktarý) “bu dönemlerin uzunluðu ile ters* orantýlýdýr.”(Buch I, Kap. <strong>II</strong>I, 3b, Seite 124.)Ýkinci olarak, üretim sürecinde, haftalýk ürüne tümüyle giren haftalýkemeðin kattýðý yalnýzca yeni deðer deðildir, ayrýca haftalýk ürününtükettiði ham ve yardýmcý maddelerin deðeri de ürüne katýlmýþtýr. Budeðer, kendisini içeren ürünle birlikte dolaþýr. Ürünün satýþý yoluyla parabiçimini alýr ve tekrar ayný üretim öðelerine dönüþmek zorundadýr. Bu,ham ve yardýmcý maddeler için olduðu kadar, emek-gücü için de geçerlidir.Ne varki, daha önce de gördüðümüz gibi (Bölüm. VI, <strong>II</strong>, 1) üretiminsürekliliði, farklý sanayi kollarý için farklý üretim araçlarý ikmalini gerektirdiðigibi, bir ve ayný iþkolu için, örneðin kömür ve pamuk gibi, dönersermayenin bu öðesinin farklý kýsýmlarý için, gene farklý üretim araçlarýikmalini gerektirir. Dolayýsýyla, bu malzemelerin sürekli aynî olarak yeri-* Bunun bir yazýþ hatasý olduðu bellidir; burada ters deðil doðru bir orantý vardýr. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>167


ne konulmasý gerekmekle birlikte, daima yeniden satýn alýnmalarý zorunluluðuyoktur. Bunlarýn ne sürelerde satýn alýnacaðý, mevcut stokun hacmiile [sayfa 200] bunlarýn tüketilmeleri için geçecek zamana baðlýdýr.Emek-gücü konusunda ise böyle bir ikmal bulundurulmasýna gereklilikyoktur.Sermayenin emek-gücüne yatýrýlan kýsmýnýn tekrar paraya çevrilmesi,ham ve yardýmcý maddelere yatýrýlan kýsým ile elele gider. Ama,paranýn bir yandan emek-gücüne, öte yandan hammaddeye çevrilmesi,bu iki öðenin satýn alýnma ve ödeme koþullarýndaki özellik nedeniyle,yani birinin uzun süreler için üretken ikmal olarak, diðerinin, emekgücünün,daha kýsa dönemler, diyelim bir haftalýðýna satýn alýnmasý nedeniyleayrý ayrý cereyan eder. Öte yandan, kapitalist, üretim için gereklimaddelerin yanýsýra bir de son biçimini almýþ meta stoku bulundurmakzorundadýr. Satýþ güçlüklerini bir yana býrakalým. Belli bir miktar mal,diyelim sipariþ üzerine üretilmek durumundadýr. Bunlarýn son bölümühâlâ üretilirken, son biçimini almýþ bulunan ürünler sipariþ tamamlananakadar depolarda bekler. Döner sermayenin devrindeki diðer farklýlýklar,ayrý öðelerinin diðerlerinden daha uzun süre üretim sürecinin bazýhazýrlýk aþamalarýnda (kerestenin kurutulmaya býrakýlmasý, vb.) kalmakzorunda olmasýndan ileri gelir.Scrope’un burada iþaret ettiði kredi sistemi, ticari sermaye ile birlikte,bireysel kapitalistler için devri deðiþtirir. Toplumsal ölçekte bu, ancak,yalnýz üretimi deðil, tüketimi de hýzlandýrmadýðý ölçüde devri deðiþtirir.[sayfa 201]168 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ONUNCU BÖLÜMSABÝT VE DÖNER SERMAYE TEORÝLERÝÝZYOKRATLAR VE ADAM SMITHQUESNAY’DE, sabit sermaye ile döner sermaye arasýndaki ayrým,kendisini, avances primatives ve avances annuelles olarak gösterir. O,doðru olarak, bu ayrýmý, üretken sermaye içerisinde var olan, üretimsüreci içerisine doðrudan katýlan sermaye olarak gösterir. Tarýmda kullanýlansermayeyi, çiftçi sermayesini, gerçekte biricik üretken sermayeolarak gördüðü için, bu ayrýmlarý yalnýzca çiftçi sermayesi için ortayakoymuþtur. Sermayenin bir kýsmýnýn yýllýk devir dönemi ile, diðer kýsmýnýnyýllýktan daha uzun (on yýllýk) devir döneminin nedeni de budur.Geliþme sýrasýnda fizyokratlar, bu ayrýmlarý, zaman zaman diðer tür sermayelereve genellikle sanayi sermayesine de uyguladýlar. Yýllýk yatýrýmlarile, daha uzun süreli diðerleri arasýndaki ayrým, toplum için öneminiöylesine korur ki, Adam Smith’ten sonra bile birçok iktisatçý bu tanýmadönerler.Bu iki tür yatýrým arasýndaki fark, yatýrýlan para, üretken sermayeninöðelerine dönüþtürülmeden ortaya çýkmaz. Bu, yalnýzca, üretkensermayeiçerisinde bulunan bir farktýr. Ýþte [sayfa 202] bunun için, parayý, ya<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>169


aþlangýç ya da yýllýk yatýrýmlar arasýna koymak Quesnay’in hiç aklýnagelmemiþtir: Üretim için yatýrýmlar, yani üretken sermaye olarak bunlarýnher ikisi de, paraya olduðu kadar, pazarda bulunan metalara dakarþýt durumda bulunurlar. Bundan baþka, üretken sermayenin bu ikiöðesi arasýndaki fark, Quesnay’de, doðru olarak, bunlarýn, son biçiminialan ürünün deðerine giriþlerindeki farklý biçime, dolayýsýyla da bunlarýndeðerlerinin, ürünlerin deðerleriyle birlikte farklý biçimde dolaþýmlarýnave böylece, birinin deðeri yýlda bütünüyle yerine konduðu halde, diðerinindeðeri hem kýsmen ve hem de daha uzun aralýklarla yerine konduðuiçin, yerine konma ya da yeniden-üretimlerindeki farklý biçimeindirgenmiþtir. 23Adam Smith tarafýndan yapýlan tek geliþme, kategorileringenelleþtirilmesidir. Onunla artýk bu, tek bir özel sermaye biçimine, çiftçisermayesine deðil, üretken sermayenin bütün biçimlerine uygulanýr. Böylecedoðal olarak, bunu, tarýmdaki, yýllýk bir devir ile, iki ya da daha fazlayýllara ait devir arasýndan çýkarýlan ayrýmýn yerini, farklý devir dönemlerindekigenel ayrýmlar aldýðý, ve sabit sermayenin bir tek devrinin, dönersermayenin devir dönemi ister yýllýk, ister daha fazla ya da az olsun bunundevir dönemlerine bakýlmaksýzýn, daima bu sermayenin birden fazladevri kapsadýðýný izler. Böylece Adam Smith’te, avances annuellesdöner sermayeye, avances primitives sabit sermayeye kendilerini dönüþtürür.Ne var ki, ondaki geliþme, bu kategorilerin genelleþtirilmesiylesýnýrlanmýþtýr. Ondaki uygulama, Quesnay’den çok daha düþük düzeydedir.Smith’in araþtýrmasýnýn ortaya koyduðu katý ampirik biçim, dahabaþlangýçta, açýklýktan yoksundur: “Bir sermayenin, kullanana bir gelirya da kâr saðlamak üzere kullanýlabileceði iki [sayfa 203] farklý yol vardýr.”*(Wealth of Nations, Book <strong>II</strong>, Chap. I, s. 189, Aberdeen edition, 1848.**)Sermaye iþlevlerini yerine getirmek ve sahibine artý-deðer saðlamaküzere bir deðerin yatýrýlabileceði yollar, sermayenin yatýrým alanlarý23Karþ: Quesnay, Analyse du Tableau Economique (Phsiocrates, éd Daire, I partie, Paris1846). Örneðin burada þunlarý okuyoruz: “Yýllýk yatýrýmlar, tarýmda kullanýlan emek için her yýlyapýlan harcamalarý içerir; bu yatýrýmlarýn, çiftçilik giriþiminin kurulmasý için fon oluþturan ilkyatýrýmlardan ayrýlmasý gerekir.” (s. 59) Daha sonraki fizyokratlarýn yapýtlarýnda bu yatýrýmlarabazan doðrudan doðruya sermaye denmiþtir: Capital ou avances. Dupont de Nemours, Maximesdu Docteur Quesnay, ou Résume de ses Principes d’Economie Sociale (Daire, I. s. 391); ayrýca LeTrosne þöyle yazar: “Ýnsan emeðinin yarattýðý iþlerin, çok ya da az dayanýklý olmasýnýn sonucuolarak, bir ulus, yýllýk yeniden-üretiminden baðýmsýz önemli bir servet fonuna sahip olur ve bufon bir sermayeyi oluþturur; uzun bir süre sonunda biriken ve baþlangýçta ürünle ödenen busermaye devamlý olarak korunmuþ ve çoðalmýþtýr.” (Daire. <strong>II</strong>. s. 928-29) Turgot, sermaye deyiminiyatýrýmlar için daha düzenli kullanýr ve fabrikatörlerin yatýrýmlarýný çiftçilerinki ile daha da fazlaözdeþleþtirir. (Turgot, Réflexious sur la ormation et la Distribution des Richesses, 1766.)* Marx, týrnak içindeki tümceyi (bkz: Das <strong>Kapital</strong>, Buch <strong>II</strong>. Werke 24, Dietz Verlag, Berlin1963) Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.** Smith’in yapýtýndan yapýlan alýntýlarda, Marx’ýn sayfa numarasý göstermediði durumlarda,editör, sayfa referanslarýný köþeli parantez içersinde, An Inquiry into the Nature and Causes ofthe Wealth of Nations; A New editon in four volumes adlý, 1843 Londra basýmlý yapýttan vermiþtir.Smith’ten yapýlan bu ve diðer bütün alýntýlar bu basým ile kontrol edilmiþtir. - Ed.170 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kadar farklý ve çeþitlidir. Bu, sermayenin yatýrýlabileceði farklý üretim dallarýsorunudur. Bu biçimde ortaya konulduðunda sorun daha çok þeyikapsar. Üretken sermaye olarak yatýrýlmamýþ bile olsa, deðerin sermayeolarak, örneðin faiz getiren sermaye, tüccar sermayesi vb. olarak, sahibiiçin iþlev yapma biçimi sorununu içerir. Bu noktada, asýl inceleme konusundan,yani farklý yatýrým alanlarýndan ayrý olarak, üretken sermayeninfarklý öðelerine ayrýlmasýnýn, bunlarýn devirlerini nasýl etkilediðisorunundan daha çok uzaktayýz. .Adam Smith hemen devam ediyor: “Önce, o, mallarýn elde edilmesinde,yapýmýnda ya da satýn alýnmasýnda ve tekrar bir kâr ile satýlmasýndakullanýlabilir.”* [Vol. <strong>II</strong>, s. 254.] Burada, bize, o, sermayenin, tarýmda,sanayide ve ticarette kullanýlabileceðinden baþka bir þey anlatmýþolmuyor. Bunun için de, ticaret gibi, sermayenin doðrudan üretim sürecinekatýlmadýðý, dolayýsýyla da üretken sermaye olarak iþlev yapmadýðýbir alaný da içerisine alan çeþitli sermaye yatýrým alanlarýndan sözetmektedir.Böyle yapmakla, fizyokratlarýn üretken sermaye içerisindeki ayrýmlarýve bunlarýn devir üzerindeki etkilerini dayandýrdýklarý temeli biryana býrakmýþ olmaktadýr. Dahasý var. O, salt ürün ve deðer yaratmasürecinde bulunan üretken sermayedeki farklýlýklarý ilgilendiren ve buyüzden de bu sermayenin devri ile yeniden-üretiminde farklýlýklara yolaçanbir sorunda, tüccar sermayesini örnek olarak kullanýyor.Devam ediyor: “Bu biçimde kullanýlan sermaye, onu kullananýnmülkiyetinde kaldýðý ya da ayný biçim içerisinde devam ettiði sürece,onu kullanana, gelir ya da kâr getirmez”** [Vol. <strong>II</strong>. s. 254.] “Bu biçimdekullanýlan sermaye!” Ama Smith, tarýma, sanayie yatýrýlan sermayedensözediyor ve sonra da bize bu [sayfa 204] biçimde kullanýlan sermayeninsabit ve döner sermayeye ayrýldýðýný söylüyor! Sermayenin bu biçimdeyatýrýlmasý, onu, sabit ya da döner sermaye yapamaz.Yoksa o, mal üretimi ve üretilen mallarý kârla satmak için kullanýlansermayenin, mallara dönüþtükten sonra satýlmasý gerektiðini ve busatýþ aracýlýðý ile, önce satýcýnýn mülkiyetinden satýnalanýn mülkiyetinegeçmesi, sonra da maddi biçiminden, mallardan, para-biçimine deðiþmesigerektiðini ve bu yüzden de, sahibinin mülkiyetinde kaldýðý ya da aynýbiçim içerisinde devam ettiði sürece sahibine yararlý olmadýðýný mý söylemekistiyor? Bu durumda, her þey þuna varýyor: Eskiden, üretim sürecineözgü bir biçim içerisinde, üretken sermaye biçiminde iþlev yapansermaye-deðer, þimdi dolaþým sürecine özgü biçimler içerisinde metasermayeve para-sermaye olarak iþlev yapan ve bu süreçte artýk ne sabitve ne de döner sermaye olarak bulunmaktadýr. Ve bu, ham ve yardýmcýmaddeler, yani döner sermaye tarafýndan eklenen deðer öðeleri ile,emek aletlerinin aþýnmasý ve yýpranmasý, yani sabit sermaye tarafýndan* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.** Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>171


eklenen deðer öðelerine de ayný ölçüde uygulanýr. Bu yoldan, sabit vedöner sermaye arasýndaki farka bir adým bile yaklaþmýþ olmuyoruz.Bundan baþka: “Tüccarýn mallarý, bunlarý para karþýlýðýnda satmadan,kendisine, gelir ya da kâr saðlamayacaðý gibi, para da, tekrarmallarla deðiþtirilene kadar pek az gelir ya da kâr saðlar. Sermayesisürekli olarak bir biçim içerisinde ondan gitmekte, bir baþka biçim içerisindeona dönmektedir, ve iþte ancak böyle bir dolaþým ya da ardardadeðiþme yoluyladýr ki, sermayesi ona bir kâr saðlayabilir. Bu nedenle butür sermayelere, çok yerinde olarak döner sermayeler denebilir.”* [Vol.<strong>II</strong>, s. 254.]Adam Smith’in burada döner sermaye dediði þeye, ben, dolaþýmsermayesi demek isterim; dolaþým sürecine, deðiþim yoluyla (bir özdeðiþimi ve bir el deðiþimi), bir biçim deðiþik1iðe iliþkin bir biçim içerisindekisermaye; ve dolayýsýyla, üretim sürecindeki biçiminden, yani üretkensermaye biçiminden farklý olarak meta-sermaye ve para-sermaye.Bunlar, sanayi kapitalistinin sermayesini bölüþtürdüðü farklý türler deðil,yatýrýlan ayný sermaye-deðerin curriculum vitae’si sýrasýnda, tekrar tekrarbüründüðü ve ardarda sýyrýldýðý farklý biçimlerdir. Adam Smith, bunu,sermaye-deðerin dolaþým alanýnda, birbirini izleyen biçimlerin [sayfa 205]çizdiði dairesel yörüngesinde, sermaye-deðer, üretken sermaye biçimindebulunduðu halde ortaya çýkan biçim farklýlýklarý ile bir araya koymaktadýr–ve bu fizyokratlara kýyasla büyük bir gerilemedir-; ve bunlar, üretkensermayenin farklý öðelerinin, deðerlerin oluþmasýna farklý biçimdekatýlmalarýndan ve deðerlerini ürüne farklý biçimde aktarmalarýndan ilerigelir. Bir yandan dolaþým alanýnda üretken sermaye ile sermayenin(meta-sermaye ile para-sermayenin), öte yandan da sabit sermayenindöner sermaye ile bu þekilde karýþtýrýlmasýnýn sonuçlarýný aþaðýda göreceðiz.Sabit sermaye olarak yatýrýlan sermaye-deðer, ürün tarafýndan,döner sermaye olarak yatýrýlmýþ olan kadar dolaþtýrýlýr ve her ikisi de,meta-sermayenin dolaþýmý ile ayný ölçüde para-sermayeye çevrilir. ark,yalnýzca þu olguda yatar ki, sabit sermayenin deðeri parça parça dolaþýrve bu yüzden de, uzun ya da kýsa aralýklarla parça parça yerine konulmak,maddi biçimi içerisinde yeniden-üretilmek zorundadýr.Adam Smith, döner sermaye ile, burada, dolaþým sermayesindenbaþka bir þeyi anlatmýþ olmuyor; yani dolaþým süreci ile ilgili biçimleriçerisindeki sermaye-deðer (meta-sermaye ve para-sermaye), özelliklekötü seçilmiþ örneði ile gösterilmiþ oluyor. Bu amaç için, hiç bir þekildeüretim sürecine ait olmayýp yalnýzca dolaþým alanýnda görülen ve saltdolaþým sermayesinden –tüccar sermayesinden– ibaret bulunan bir sermayetürünü seçiyor.Seçtiði sermayenin hiç bir þekilde üretken sermaye rolünü oynamadýðýbir örnekle iþe baþlamanýn ne denli saçma olduðunu hemen* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.172 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ardýndan kendisi de söylüyor: “Bir tüccarýn sermayesi, örneðin, tümüylebir döner sermayedir.”* [Vol. <strong>II</strong>, s. 255.] Gene de biraz ilerde, döner vesabit sermaye arasýndaki farkýn, üretken sermayenin kendi içerisindekitemel farklardan ileri geldiði öne sürülüyor. Adam Smith’in kafasýnda biryandan fizyokratlarýn koyduðu ayrým var, öte yandan da sermaye-deðerinkendi devresi içerisinde büründüðü farklý biçimler. Ve bu iki þey,birbirlerine karýþtýrýlarak bir araya getiriliyor.Para ve metalarýn biçimlerindeki deðiþiklikler ile, salt deðerin bubiçimlerden birisinden diðerine aktarýlmasýyla, bir kârýn nasýl olup dameydana geldiðini anlamak epeyce güç. Burada, yalnýzca dolaþým alanýndahareket eden tüccar sermayesiyle iþe baþlamýþ olduðundan, bunuaçýklamak tamamen olanaksýz hale [sayfa 206] geliyor. Bu konuya dahasonra döneceðiz. Þimdi önce, sabit sermaye konusunda ne diyor onakulak verelim. [Vol. <strong>II</strong>, s. 254-55.]“Ýkincisi, o (sermaye), topraðýn iyileþtirilmesinde, yararlý makinelerile ticaret araçlarýnýn satýn alýnmasýnda, ya da buna benzer þeylerdesahip deðiþtirmeksizin ya da daha fazla dolaþmaksýzýn bir gelir ya da birkâr getirecek biçimde kullanýlabilir. Bu yüzden, bu gibi sermayelere çokyerinde olarak sabit sermaye adý verilebilir. arklý uðraþlar, bunlardakullanýlan sabit ve döner sermayeler arasýnda çok farklý oranlar gerektirir.... Her usta zanaatçý (master artificer) ya da imalatçýnýn sermayesininbir kýsmý, iþinde kullandýðý araçlar içinde sabitleþmelidir. Ancak, bu kýsým,bazýlarýnda çok küçük ve bazýlarýnda da çok büyüktür. ... Bu gibibütün usta zanaatçýlarýn (terziler, kunduracýlar, dokumacýlar gibi) sermayelerininçok daha büyük bir kýsmý, ya iþçilerinin ücretleri ya da malzemelerininfiyatlarý olarak dolaþýmda bulunur ve iþin fiyatýndaki bir kârile geri ödenir.”*Kârýn kaynaðýnýn bu safça belirlenmesinden ayrý olarak, zayýflýkve karýþýklýk, þu sözlerde derhal görülür hale geliyor: Örneðin bir makinefabrikatörü için makine, meta-sermaye olarak dolaþýmda bulunan kendiürünüdür, ya da Adam Smith’in sözleriyle, “Elden çýkartýlýr, sahip deðiþtirir,dolaþýma devam eder.”* Kendi koyduðu tanýma göre, demek ki, bumakine, sabit deðil, döner sermaye olur. Bu karýþýklýk da, Smith’in, üretkensermayenin çeþitli öðelerinin çok çeþitli dolaþýmlarýndan ileri gelensabit sermaye ve döner sermaye arasýndaki ayrýmý, üretim süreci içerisindeüretken sermaye ve dolaþým alaný içerisinde dolaþým sermayesi,yani meta-sermaye ya da para-sermaye olarak iþlev yapan ayný sermayeninbüründüðü biçimdeki farklar ile karýþtýrmasýndan doðuyor. DolayýsýylaAdam Smith’e göre, þeyler, tamamýyla sermayenin yaþam-sürecindeiþgal ettiði konumlarý gereði, sabit sermaye olarak (emek aletleri, üretkensermayenin öðeleri olarak) ya da “döner” sermaye, meta-sermayeolarak (üretim alanýndan dolaþým alanýna atýlan ürünler olarak) iþlev* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>173


yapabilirler.Ne var ki, Adam. Smith, birdenbire, sýnýflandýrmasýnýn dayandýðýtemeli tamamýyla deðiþtirmekte ve birkaç satýr önce tüm incelemesinibaþlattýðý metni yalanlamaktadýr. Bu, özellikle þu sözlere iliþkindir: “Birsermayenin onu kullanana bir gelir ya da bir kâr getirebilecek þekildekullanýlabilmesinin iki farklý yolu [sayfa 207] vardýr.”* [Vol. <strong>II</strong>, s. 254], yanidöner ya da sabit sermaye olarak. Buna göre, bunlar, bu nedenle, birbirindenbaðýmsýz farklý sermayeleri kullanmanýn farklý yöntemleridir; yasanayide ya da tarýmda kullanýlabilecek sermayeler gibi. Sonra þunlarýokuyoruz [Vol. <strong>II</strong>, s. 255]: “arklý uðraþlar, bunlarda kullanýlan sabit vedöner sermayeler arasýnda çok farklý oranlar gerektirir.”* Sabit ve dönersermaye, þimdi artýk, sermayenin farklý, baðýmsýz yatýrýmlarý deðil, busermayenin farklý yatýrým alanlarýndaki toplam deðerinin farklý kýsýmlarýnýoluþturan ayný üretken sermayenin farklý parçalarýdýr. Böylece, burada,üretken sermayenin kendisinin, uygun bir biçime bölünmesindenileri gelen ve bu nedenle ancak bu bakýmdan geçerli farklar vardýr. Amabu, salt döner sermaye olarak tüccar sermayesinin sabit sermayeninkarþýtý olmasý durumuna ters düþüyor, çünkü Adam Smith’in kendisiþöyle diyor: “Bir tüccarýn sermayesi, örneðin, tümüyle bir döner sermayedir.”[Vol. n, s. 255.] Gerçekten de bu, salt dolaþým alanýnda iþleviniyerine getiren bir sermayedir ve bu haliyle, genel olarak, üretken sermayeye,üretim sürecinde yer almýþ bulunan sermayeye karþý durur.Ama salt bu nedenle, üretken sermayenin döner öðesi olarak, bu sermayeninsabit kýsmýyla karþý karþýya getirilemez.Smith’in verdiði örnekte, “iþ aletleri” sabit sermaye olarak, vesermayenin ücretlere, yardýmcý maddeler de dahil hammaddelere yatýrýlankýsmý döner sermaye olarak (“iþin fiyatýndaki bir kâr ile geri ödenen”)tanýmlanmaktadýr.Ve böylece o, ilkönce, bir yandan emek-sürecinin çeþitli parçalarýndan,emek-gücünden (emekten) ve hammaddelerden, öte yandanda emek aletlerinden yola çýkmaktadýr. Ama bunlar sermayenin parçalarýdýr,çünkü sermaye olarak iþlev yapacak bir miktar deðer bunlarayatýrýlmýþtýr. Bu yönden, bunlar, üretken sermayenin, yani üretim sürecindeiþlev yapan sermayenin maddi öðeleri, varlýk biçimleridir. Ýyi ama,bu kýsýmlardan birine niçin sabit denmiþtir? Çünkü, “sermayenin bazýkýsýmlarý iþ aletlerinde sabitleþmelidir.”* [Vol. <strong>II</strong>, s. 254.] Ama diðer kýsýmda, ücretlerde ve hammaddelerde sabitleþmiþtir. Bununla birliktemakineler ve “ticaret araçlarý ... ya da buna benzer þeyler, sahip deðiþtirmeksizinya da daha fazla dolaþmaksýzýn bir gelir ya da kâr getirir. Buyüzden bu gibi sermayelere, çok yerinde olarak [sayfa 208] sabit sermayeadý verilebilir.”. [Vol. <strong>II</strong>, s. 254]Örneðin, maden sanayiini alýnýz. Burada hiç bir hammadde, kul-* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.174 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


lanýlmaz, çünkü, bakýr gibi emek konusu, önce emek yoluyla elde edilmesigerekli bir doða ürünüdür. Daha sonra meta ya da meta-sermayeolarak dolaþan ve ilk elde edilen bakýr, sürecin ürünü bakýr, üretkensermayenin bir öðesini oluþturmaz. Deðerinin hiç bir kýsmý ona yatýrýlmýþhalde deðildir. Öte yandan, üretken sürecin diðer öðeleri, emek-gücüile, kömür, su, vb. gibi yardýmcý maddeler de ürüne maddi biçimdegirmezler. Kömür tamamýyla tüketilir ve ancak deðeri, týpký makineninvb. deðerinin bir kýsmýnýn girmesi gibi ürüne girer. Son olarak, emekçi,ürün, bakýr karþýsýnda ayný makine gibi baðýmsýz kalýr; ne var ki, emeðiaracýlýðý ile ürettiði deðer þimdi bakýrýn deðerinin bir kýsmýdýr. Þu halde,bu örnekte, üretken sermayenin tek bir öðesi bile “sahip” deðiþtirmediðigibi, bunlardan hiç biri daha fazla dolaþmaz, çünkü bunlardan hiç birimaddi olarak ürüne girmez. Bu durumda, döner sermayeye ne olur?Adam Smith’in kendi tanýmýna göre, bir bakýr madeninde kullanýlansermayenin tamamý, sabit sermayeden ibarettir, baþka bir þey deðil.Öte yandan baþka bir sanayii alalým; ürününün özünü oluþturanhammaddeler ile yakýt olarak kullanýlan kömürdeki kadar olmamaklabirlikte ürüne maddeten giren yardýmcý maddeler kullanan bir sanayidalý olsun. Bu ürün, diyelim ki iplik, kendisini oluþturan hammaddesipamuk ile birlikte el deðiþtirir. Ve üretim sürecinden, tüketim sürecinegeçer. Ama pamuk, üretken sermayenin bir öðesi olarak iþlev yaptýðýsürece, patronu onu satmaz, iþler ve iplik haline getirir. Onu elden çýkartmaz.Ya da Smith’in apaçýk yanlýþ ve saçma sözleriyle, “onu eldençýkararak, sahip deðiþtirerek ya da dolaþtýrarak” herhangi bir kâr saðlamaz.Týpký makineleri gibi hammaddelerinin de dolaþýmýna izin vermez.Bunlar da týpký eðirme makineleri, fabrika binalarý gibi üretim sürecindesabittir. Gerçekten de, üretken sermayenin bir kýsmý, emek aletleri biçimindeolduðu gibi, pamuk, kömür, vb. biçiminde sürekli olarak sabitkalmak zorundadýr. Þu farkla ki, sözgeliþi, bir haftalýk iplik üretimi içingerekli pamuk, kömür vb., haftalýk ürünün yapýmý sýrasýnda daima tümüyletüketilir ve böylece bunlarýn yerine yeni pamuk, kömür vb. ikmaligereklidir; bir baþka deyiþle, üretken sermayenin bu [sayfa 209] öðeleri, cinsolarak özdeþ kalmakla birlikte daima ayný cinsin yeni türlerini içerirler;oysa eðirme makinesi ya da ayný fabrika binasý, kendi cinsinin yenitürleriyle yerine konulmaksýzýn, haftalýk üretimler dizisinin tamamýnakatýlmaya devam ederler. Üretken sermayenin öðeleri olarak, kendisinioluþturan bütün kýsýmlar sürekli olarak üretim sürecinde sabittir, çünküsüreç bunlar olmaksýzýn devam edemez. Ve, ister sabit, ister döner,üretken sermayenin bütün öðeleri, üretken sermaye olarak, eþit biçimdedolaþým sermayesiyle, yani meta-sermaye ve para-sermaye ile karþýkarþýya gelirler.Durum emek-gücü için de aynýdýr. Üretken sermayenin bir kýsmýsürekli olarak emek-gücü içerisinde sabit kalmalýdýr ve belirli bir süreiçin ayný kapitalist tarafýndan her yerde kullanýlan makinelerin ayný ma-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>175


kineler olmasý gibi bu da ayný özdeþ emek-gücüdür. Bu durumda emekgücüile makineler arasýndaki fark, makineler ilk ve son kez satýn alýndýklarýhalde (ki, taksitle satýnalýndýklarý zaman durum böyle deðildir)emekçi için durum böyle deðildir. Bu fark, daha çok, emekçinin harcadýðýemeðin, ürünün deðerine tüm olarak girmesine karþýn, makinelerindeðerinin ancak parça parça girmesidir.Smith, sabit sermayenin karþýtý olan döner sermaye konusundaþunlarý söylerken farklý tanýmlarý birbirine karýþtýrmaktadýr: “Bu biçimdekullanýlan sermaye, onu kullananlarýn mülkiyetinde kaldýðý ya da aynýbiçim içerisinde devam ettiði sürece, onu kullanana, gelir ya da kârgetirmez.”* [Vol. <strong>II</strong>, s. 254.] Ürünün, meta-sermayenin dolaþým alanýndageçirdiði ve metalarýn el deðiþtirmesini saðlayan salt biçimsel baþkalaþýmý,üretken sermayenin çeþitli öðelerinin üretim süreci sýrasýnda geçirdiklerimaddi baþkalaþým ile ayný düzeye koymaktadýr. Metalarýn paraya, paranýnmetalara dönüþmesini ya da satýnalma ile satýþý, bir ayrým gözetmeksizin,üretim öðelerinin ürünlere dönüþmesi ile birbirine karýþtýrmaktadýr.Onun döner sermaye için örnek verdiði þey, metalardan paraya veparadan metalara çevrilen tüccar sermayesidir – metalarýn dolaþýmýnailiþkin M-P-M biçim deðiþikliðidir. Ama dolaþým içerisindeki bu biçimdeðiþikliði, faaliyet halindeki sanayi sermayesi için, paranýn tekrar çevrildiðimetalarýn, üretim öðeleri (emek aletleri ve emek-gücü) olduklarý vebu nedenle biçim deðiþikliðinin, sanayi [sayfa 210] sermayesinin iþlevini süreklikýldýðý, üretim sürecinin sürekli bir süreç, yani bir yeniden-üretimsüreci olmasýný saðladýðý anlamýna gelir. Bütün bu biçim deðiþikliði, dolaþýmiçerisinde yer alýr. Ýþte bu biçim deðiþikliðidir ki, metalarýn gerçektenelden ele geçmesini saðlar. Ama üretken sermayenin kendi üretimsürerci içerisinde geçirdiði baþkalaþýmlar, tersine, emek-sürecine iliþkinbaþkalaþýmlardýr ve, üretim öðelerinin istenilen ürüne dönüþtürülmesiiçin zorunludurlar. Adam Smith, üretim araçlarýnýn bir kýsmýnýn (asýl emekaletlerinin) maddi biçimlerini deðiþtirmeksizin, emek-sürecinde hizmetetmeleri (çok yanlýþ olarak ifade ettiði gibi “sahiplerine bir kâr getirmeleri”)ve ancak derece derece aþýnma ve yýpranmalarý olgusuna; oysadiðer kýsmýn, malzemelerin deðiþmesi ve iþte bu deðiþiklik sayesinde,üretim araçlarý olarak hedeflerine ulaþmalarý olgusuna sarýlýyor. Ne varki, emek-süreci içerisindeki üretken sermayenin öðelerinin tutumlarýndakibu farklýlýk, yalnýzca sabit ve sabit olmayan sermaye arasýndaki farkýnçýkýþ noktasýný oluþturur, yoksa bu farkýn kendisini deðil. Bu olgudançýkan tek þey, bu farklý tutumun, kapitalist ya da kapitalist olmayan,bütün üretim biçimlerinde eþit ölçüde var olmasýdýr. Bununla birlikte,maddi öðelerin bu farklý tutumuna, ürüne deðerin aktarýlmasý tekabüleder. Ve buna da, gene, deðerin, ürünün satýþý ile yerine konulmasýtekabül eder. Sözkonusu olan farký oluþturan þey, yalnýzca ve yalnýzca* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.176 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


udur. Demek oluyor ki, sermayeye, emek aletlerinde sabitleþmiþ olduðuiçin sabit denilmiyor, bu sermayenin bir kýsmýnýn ürünün deðerininbir parçasý olarak dolaþýyor olmasýna karþýlýk, deðerinin emekaletlerine yatýrýlan öteki kýsmýnýn bunlarda sabit kalmasý nedeniyle sabitsermaye deniliyor.“Eðer o (sermaye), gelecekte kâr saðlamak için kullanýlýyorsa, bukârý, ya onunla (kullananla) kalmak ya da ondan uzaklaþmak suretiylesaðlamak zorundadýr. O, bir halde sabit, öteki halde döner sermayedir.”*(s. 189.)Burada asýl dikkati çeken nokta, sýradan bir kapitalistin görüþündendevþirilen, ve Adam Smith’in daha özel anlayýþý ile tam bir çeliþki içerisindeolan kârýn bu kabaca ampirik kavranýþýdýr. Ürünün fiyatýyla, yalnýzham ve yardýmcý maddeler ile emek-gücünun fiyatý yerine konulmuþolmuyor, deðerin emek aletlerinden aþýnma ve yýpranma ile ürüne aktarýlankýsmý da bu fiyatla [sayfa 211] yerine konmuþ oluyor. Hiç bir durumda,bu þekilde yerine konma kâr getirmez. Bir rnetaýn üretimi için yatýrýlanbir deðerin, tümüyle ya da parça parça, bir seferde ya da yavaþ yavaþ,bu metaýn satýþýyla yerine konmasý, bu yerine konmanýn biçim ve zamanýdýþýnda hiç bir þeyi deðiþtiremez. Ama her ne olursa olsun, bu, herikisinde de ortak olan þeyi, deðerin yerine konulmasýný, bir artý-deðeryaratýlmasýna dönüþtüremez. Bunlarýn hepsinin temelinde þu ortakdüþünce yatar: artý-deðer, ürün satýlana, dolaþýma girene kadargerçekleþmediði için, bu artý-deðer ancak satýþtan, dolaþýmdan doðar.Bu, gerçekte, kârýn doðuþunun bu farklý biçimi, bu durumda, üretkensermayenin farklý öðelerinin farklý biçimde hareket etmeleri, üretkenöðeleri olarak emek-sürecinde farklý biçimde hareket etmeleri olgusunuaçýklamanýn yanlýþ bir yoludur. Sonunda, bu fark, emek-sürecinden yada kendini geniþletmekten, üretken sermayenin kendi iþlevinden çýkartýlmýyor,bunun, bireysel kapitalist için ancak öznel olarak geçerli olduðuvarsayýlýyor; bu kapitaliste, sermayenin bir kýsmý, bir biçimde yararlý birhizmette bulunurken, diðer kýsmý bir baþka biçimde yararlý hizmettebulunuyor.Öte yandan Quesnay ise, bu farklýlýklarý, yeniden-üretim süreci ilebu sürecin zorunluluklarýndan çýkartmýþtýr. Bu sürecin sürekli olabilmesiiçin, yýllýk yatýrýmlarýn deðerinin, yýllýk ürünün deðerinden her yýl tamamýylayerine konulmasý zorunludur; oysa yatýrým sermayesinin deðerininyalnýzca parça parça yerine konulmasý gerekir; öyle ki,bu, ancakdiyelim on yýllýk bir süre içerisinde tamamýyla (ayný türden yeni maddelerle)yerine konmayý ve dolayýsýyla tamamýyla yeniden-üretilmeyi gerektirir.Bunun sonucu olarak Adam Smith, Quesnay’den çok gerileredüþmektedir.Bu nedenle, Adam Smith’e, sabit sermayenin tanýmlanmasýnda,* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>177


unun üretim süreci içerisinde biçimlerini deðiþtirmeyen ve oluþmalarýnayardýmcý olduklarý ürünlerin tersine, eskiyene kadar üretimde hizmetetmeyi sürdüren emek aletleri olduklarýný söylemekten baþka bir þeykalmamýþ oluyor. Üretken sermayenin bütün öðelerinin, sürekli olarak,ürün ile ve bir meta olarak dolaþan ürün ile maddi biçimleri içerisinde(emek aletleri, malzemeler ve emek-gücü olarak) karþý karþýya geldiklerinive malzemelerden ve emek-gücünden oluþan bir kýsým ile, emekaletlerinden oluþan kýsým arasýndaki farkýn yalnýzca þu olduðunu [sayfa 212]unutuyor: emek-gücüne gelince, bu, daima yeni baþtan satýn alýnýr (emekaletleri gibi ömürleri yettiði sürece satýn alýnmaz); malzemelere gelince,bunlar, bütün emek-süreci boyunca iþlev yapan, ayný özdeþ malzemelerdeðil, ama ayný türden daima yeni malzemelerdir. Ayný zamanda, sabitsermaye deðerinin dolaþýma katýlmadýðý gibi yanlýþ bir izlenim yaratýlmaktadýr,oysa Adam Smith daha önce sabit sermayenin aþýnma veyýpranmasýný, ürünün fiyatýnýn bir kýsmý olarak açýklamýþtý.Döner sermaye, sabit sermayeye karþýt gösterilirken, bu karþýtlýðýn,yalnýzca bunun, üretken sermayenin tümüyle ürünün deðeriyle yerinekonmasý gereken ve bu nedenle de onun baþkalaþýmýnda tümüyle paysahibi olmasý gereken kýsmý olmasý yüzünden varolduðu, oysa sabit sermayedurumunda bunun böyle olmadýðý olgusu üzerinde hiç durulmuyor.Bunun yerine, döner sermaye, sermayenin, meta-sermaye ve para-sermayeolarak üretim alanýndan dolaþým alanýna geçmesi üzerine büründüðübiçimler ile geliþigüzel biraraya getirilmiþtir. Ne var ki, her iki biçimde, meta-sermaye de para-sermaye de, üretken sermayenin hem sabit,ve hem de döner kýsýmlarýnýn deðerinin taþýyýcýlarýdýr. Her ikisi de, üretkensermayeden farklý olarak dolaþým sermayeleridir, yoksa sabit sermayedenfarklý, döner (akýcý) sermaye deðillerdir.Son olarak, kârýn üretim sürecinde kalan sabit sermaye ile, busüreçten ayrýlan ye dolaþýma giren döner sermaye tarafýndan saðlandýðýyolundaki baþtan sona yanlýþ açýklama yüzünden ve bir de, deðiþensermayeile, deðiþmeyen-sermayenin döner kýsmýnýn devir sýrasýnda büründükleribiçimin özdeþliði yüzünden bunlarýn kendini geniþletme veartý-deðer oluþumu süreci içerisindeki temel farklýlýklarý gizlenmiþtir; öyleki, kapitalist üretimin tüm sýrrý böylece daha da bulanýk hale gelmiþtir.“Döner sermaye” ortak adý, bu temel farký ortadan kaldýrmaktadýr: EkonomiPolitik daha sonra, deðiþen-sermaye, ile deðiþmeyen-sermayearasýndaki antitez yerine, temel ve tek sýnýrlandýrma olarak, sabit vedöner sermaye arasýndaki antiteze sarýlmakla bu konuda daha da ileriyegitmiþtir.Adam Smith, sabit sermaye ile döner sermayeyi, herbiri kendibaþýna kâr getiren iki özel sermaye yatýrým biçimi olarak belirlediktensonra þöyle diyor: “Hiç bir sabit sermaye, bir döner sermayenin aracýlýðýolmaksýzýn herhangi bir gelir getiremez. En [sayfa 213] yararlý makineler ileiþ aletleri bile, bunlarýn iþleyeceði maddeleri ve bunlarý kullanan iþçinin178 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


akýmýný saðlayan döner sermaye olmaksýzýn hiç bir þey üretemez.”* (s.,188.)Daha önce kullanýlan “yield a revenue”**, “make a profit”*** vb.deyimlerinin neyi belirlediði, yani sermayenin her iki kýsmýnýn da ürünyaratýcýsý olarak hizmet ettikleri burada açýða çýkmýþ oluyor.Adam Smith, bunun ardýndan þu örneði veriyor: “Çiftçinin, sermayesinintarým aletlerinde kullandýðý kýsmý sabit, çalýþan hizmetkarlarýnýnücretleri ve bakýmý için kullandýðý kýsmý ise döner sermayedir.”*(Burada sabit ve döner sermaye arasýndaki fark, yalnýzca dolaþýmdakifarka, üretken sermayeyi oluþturan farklý kýsýmlarýn devirlerine doðru birbiçimde uygulanmýþtýr.) “Bunlardan birisinin kendi mülkiyetinde tutmakla,diðerini elden çýkarmakla bir kâr yapar. Ýþ hayvanlarýnýn fiyatý ya dadeðeri sabit sermayedir”, (farkýn maddi öðeye deðil deðere uygulandýðýnýsöylerken burada gene doðrudur) “týpký hayvancýlýkta kullanýlanaraçlarýn sabit sermaye olmasý gibi; bunlarýn bakýmý” (yaný iþ hayvanlarýnýnbakýmý) “týpký çalýþan hizmetkarlarýn bakýmý gibi döner sermayedir.Çiftçi, kârýný, iþ hayvanlarýný alýkoymakla, ve bunlarýn bakýmý ile ilgilisermayeyi elden çýkartmakla elde etmektedir.”* (Çiftçi, hayvanlarýn yeminialýkor, satmaz. Yemi hayvanlarý beslemek için kullanýr, oysa hayvanlarýnkendisini iþ araçlarý gibi tüketir. Aradaki fark þudur: Ýþ hayvanlarýnýnbakýmý için kullanýlan yem bütünüyle tüketilir ve, ya tarým ürünlerindenya da bunlarýn satýþýndan saðlanan yeni hayvan yemiyle yerine konulmasýgerekir; hayvanlarýn kendisi, ancak, her biri çalýþamaz hale gelinceyerine konur.) “Çalýþtýrmak için deðil satmak için satýnalýnan ve semirtilenhayvanlarýn hem fiyatý, hem de bakýmý döner sermayedir. Çiftçi,kârýný, bunlarý elden çýkartmakla elde eder.”* [Vol. <strong>II</strong>, s. 255-56.] (Hermeta üreticisi, dolayýsýyla kapitalist üretici, ürününü, üretim sürecininsonucunu satar, ama bu durum, bu ürünün, üretken sermayesinin sabitya da döner parçasýnýn bir kýsmýný oluþturmasý için bir neden olamaz.Þimdi ürün, daha çok, üretim sürecinden çýkmýþ olduðu biçim içerisindebulunur ve meta-sermaye olarak iþlev yapmalýdýr. [sayfa 214] Semirtilmekteolan hayvan sürüsü, üretim sürecinde, iþ hayvanlarý gibi emekaleti olarak deðil, hammadde olarak iþlev yapar. Bu nedenle, semirilenbu hayvanlar, ürüne, töz olarak girerler ve tüm deðerleri ürüne katýlmýþolur, týpký yardýmcý maddeleri [yem] gibi. Semirtilen hayvanlar bu nedenleüretken sermayenin döner kýsmýdýr ve bunun nedeni satýlan ürünün,semirtilen hayvanlarýn, hammaddeyle, henüz semirtilmemiþhayvanlarla ayný maddi biçime sahip olmalarý deðildir. Bu durum raslansaldýr.Ayný zamanda, Adam Smith bu örnekle, üretim süreci içerisinde,deðeri sabit ya da döner sermaye olarak belirleyen þeyin üretim öðesi-* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.** “Bir gelir getirmek”. -ç.*** “Bir kâr yapmak”. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>179


nin maddi biçimi, olmayýp, onun içerisindeki iþlevi olduðunu görebilirdi.)“Topumun tüm deðeri de tam anlamýyla bir sabit sermayedir. Toprakile tahýl ambarý arasýnda gidip gelse de hiç bir zaman sahipdeðiþtirmez, bu nedenle de tam anlamýyla dolaþýmda bulunmaz. Çiftçi,kârýný, bunun satýþý ile deðil, artýþý ile elde eder.”* [Vol. <strong>II</strong>, s. 256.]Bu noktada, Smith’çi ayrýmýn bütün düþüncesizliði ortaya çýkar.Ona göre, eðer “change of masters”** olmazsa, yeni tohum eðer doðrudanyýllýk üründen yerine konulursa, bu üründen çýkartýlýrsa, sabit sermayeolabilir. Öte yandan, eðer bütün ürün satýlýr da deðerinin bir kýsmýile bir baþkasýnýn tohumu satýn alýnýrsa, bu tohum, döner sermaye olur.Bir durumda “change of masters” vardýr, diðerinde yoktur. Smith, buradabir kez daha döner sermaye ile meta-sermayeyi karýþtýrýyor. Ürün,meta-sermayenin maddi taþýyýcýsýdýr, ama elbette ki, yalnýzca dolaþýmafiilen giren ve ürün olarak çýktýðý üretim sürecine doðrudan tekrar girmeyenkýsmýnýn.Tohum ister doðrudan üründen onun bir kýsmý olarak düþülmüþolsun ya da ürün tamamýyla satýlýp da deðerinin bir kýsmý bir baþkasýnýntohumunu satýn almaya dönüþtürülsün, her iki halde de salt bir yerinekoyma sözkonusudur ve bu yerine koyma ile hiç bir kâr yapýlmýþ olmaz.Bunlardan birinde tohum bir meta olarak, ürünün geri kalan kýsmýylabirlikte dolaþýma girer; diðerinde ise, yalnýz defter tutmada, yatýrýlan sermayenindeðerinin bir kýsmý olarak belirir. Ama her iki durumda da,üretken sermayenin dolaþan bir parçasý olarak kalýr. Tohum, ürününhazýr hale gelmesi için bütünüyle tüketilir ve yeniden-üretimin [sayfa 215]yapýlabilmesi için tamamýnýn üründen yerine konmasý gereklidir.“Öyleyse hammadde ile yardýmcý maddeler, emek-sürecine girerkentaþýdýklarý kendilerine özgü biçimi yitirirler. Emek aletlerinde ise,durum böyle deðildir. Avadanlýklar, makineler, iþyerleri ve kaplar, emeksürecinde,ancak, ilk biçimlerini koruduklarý ve her sabah deðiþmeyenbu biçimleriyle süreci yinelemeye hazýr olduklarý sürece yararlýdýrlar.Ömürleri boyunca, yani hizmet ettikleri emek-sürecinin devamý boyunca,üründen baðýmsýz olarak biçimlerini koruduklarý gibi, ölümlerindensonra da bu böyledir. Makinelerin, avadanlýklarýn, iþyerlerinin vb. cesetleri,daima, oluþmalarýna yardým ettikleri üründen ayrý ve farklýdýr.” (BuchI, Kap. VI, s. 192.)***Üretim araçlarýnýn, ürünü oluþturmak için bu farklý tüketim biçimleri,bunlardan bazýlarýnýn ürün karþýsýnda baðýmsýz, biçimlerini koruduklarýhalde, diðerlerinin bunu tamamen deðiþtirmeleri ya da yitirmeleri–bu haliyle emek-süreci ile olduðu kadar, herhangi bir deðiþim olmaksýzýn,meta üretimi olmaksýzýn yalnýzca kiþinin kendi gereksinmelerini,sözgelimi ataerkil ailenin gereksinmelerini, karþýlamayý amaçlayan emek-* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.** “Sahip deðiþtirme”. -ç.*** <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Sekizinci Bölüm, s. 219. -Ed.180 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sürecine de iliþkin olan, bu fark– Adam Smith tarafýndan tahrif edilmiþtir.Bunu þöyle yapmýþtýr: 1) buraya hiç ilgisi bulunmayan bir kâr tanýmýgetirmekle, bazý üretim araçlarýnýn biçimlerini koruyarak sahiplerine kârsaðladýðý halde diðerlerinin bu biçimleri yitirerek kâr saðladýklarýný önesürmekle; 2) emek-sürecindeki üretim öðelerinin bir kýsmýndakideðiþmeleri, ürün deðiþimine, meta dolaþýmýna özgü olan ve ayný zamandada, dolaþýmdaki metalarýn mülkiyetinde bir deðiþmeyi içerenbiçim deðiþikliði (satýnalma ve satýþ) ile geliþigüzel bir araya getirmekle.Devir, dolaþýmýn, dolayýsýyla ürünün satýlmasýnýn, ürünün parayaçevrilmesinin ve paradan da tekrar üretim öðelerine çevrilmesiningerçekleþtirildiði yeniden-üretimi, öngörür. Ama kapitalist üreticinin kendiürününün bir kýsmý doðrudan kendisine üretim aracý olarak hizmet ettiðinegöre, bunu kendi kendine satan kiþi olarak görünür ve bu durum,onun kitaplarýnda bu þekilde ele alýnmýþtýr. Bu durumda, yeniden-üretiminbu kýsmý, dolaþýmla meydana getirilmiþ olmaz, doðrudan gerçekleþir.Bununla birlikte, ürünün tekrar üretim aracý olarak hizmet eden bu kýsmý,sabit sermayeyi deðil, döner sermayeyi yerine koyar, çünkü [sayfa 216]1) deðeri tümüyle ürüne geçer, ve 2) bunun kendisi yeni üründen saðlananbir yeni türle, aynî olarak tümüyle yerine konmuþtur.Adam Smith, þimdi bize, sabit ve döner sermayenin neleri içerdiðinianlatýyor. Sabit sermaye ile döner sermayeyi oluþturan nesneleri,maddi öðeleri bir bir sýralýyor, sanki bu kesinlik bunlarýn kapitalist üretimsürecindeki belirli iþlevlerinden gelmiyor da, nesnelerin özünde bulunanve doða tarafýndan maddi olarak saðlanan þeylermiþ gibi. Ama,gene de, ayný bölümde þuna iþaret ediyor (Kitap <strong>II</strong>, Bölüm I): “hementüketilmek” üzere “stok” halinde ayrýlan belli bir þey, diyelim bir barýnak“sahibine bir gelir getirdiði ve bu nedenle ona sermaye iþlevini yerinegetirdiði halde, kamuya böyle bir gelir saðlamadýðý gibi, ona sermayeiþleviyle hizmette de bulunmaz ve tüm halk kitlesinin geliri hiç bir zamanbununla en ufak þekilde artmaz.”* (s. 186.) Burada, Adam Smith,sermaye olma niteliðinin, her durumda þeylerin özünde bulunmayýp,bunun, koþullara göre, þeylerin bulunabilen ya da bulunmayabilen biriþlev olduðunu açýkça belirtiyor. Ne varki, genellikle sermaye için doðruolan þey, onun altbölümleri için de doðrudur.Þeyler, emek-sürecinde yerine getirdikleri iþlevlere göre, dönerya da sabit sermayeyi oluþturan kýsýmlarý oluþtururlar. Örneðin bir baþhayvan, iþ hayvaný (emek aleti) olarak, sabit sermayenin maddi varlýkbiçimini oluþturmasýna karþýlýk, besi hayvaný (hammadde) olarak, çiftçinindöner sermayesinin bir kýsmýný oluþturur. Öte, yandan, ayný þey, þuanda üretken sermayenin bir kýsmý olarak iþlev yapabilir, bir baþka zamandada, doðrudan tüketim fonuna girebilir. Sözgelimi, bir ev, bir iþyeriiþlevini yerine getirdiði zaman, üretken sermayenin sabit kýsmýdýr, ba-* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>181


ýnak olarak hizmet ettiði zaman asla hiç bir sermaye biçimi deðildir.Ayný emek aletleri, birçok durumda, ya üretim aracý ya da tüketim aracýolarak hizmet ederler.Bu, Adam Smith’in, sabit ya da döner sermaye olma niteliðinin,þeylerin kendi içlerinde bulunan özellikler olarak anlaþýlmasý yolundakidüþüncesinden ileri gelen yanýlgýlardan bir tanesidir. Yalnýzca emek-sürecinintahlili (Buch I, Kap V)*, emek aracý, emek malzemeleri ve ürüntanýmlarýnýn, bir ve ayný þeyin, süreç içerisinde oynadýðý çeþitli rollerebaðlý olarak deðiþtiðini gösterir. [sayfa 217] Sabit ve sabit olmayan sermayetanýmlarý da, kendi paylarýna, bu öðelerin emek-sürecinde ve dolayýsýyladeðer oluþumu sürecinde oynadýklarý role dayandýrýlmýþtýr.Ýkincisi, sabit ve döner sermayelerin neleri kapsadýðýný sýralarken,Smith’in, ayný sermayenin sabit ve döner kýsýmlarý arasýndaki ayrým ile –bu ayrým yalnýzca üretken sermaye (üretken biçimi içerisinde sermaye)yönünden geçerlidir ve bir anlam taþýr–, üretken sermayeyle, dolaþýmsürecindeki sermayeyi, yani meta-sermayeyi ve para-sermayeyi ilgilendirensermaye biçimleri arasýndaki ayrýmý biraraya koyduðu tamamenaçýða çýkmaktadýr. Ayný pasajda þunlarý söylemektedir (s. 137 ve 188):“Döner sermaye ... herbiri kendi daðýtýcýlarýnýn ellerinde bulunan, hertürden gýda maddelerinden, malzemelerden ve son biçimini almýþ iþlerdenve, bunlarýn dolaþýmý ve daðýtýmý için gerekli paradan vb. oluþur.”**Gerçekten de, daha yakýndan bakarsak, daha önceki sözlerinintersine, döner sermayenin, tekrar, meta-sermaye ile para-sermayeye,yani üretim sürecine ait bulunmayan, sabit sermayeye karþýt bir döner(akýcý) sermaye oluþturmayýp, üretken sermayeye karþýt dolaþým sermayesinioluþturan sermayenin bu iki biçimine eþitlendiðini görürüz.Üretken sermayenin malzemelere (hammaddelere ya da yarý-mamulürünlere) yatýrýlan ve üretim sürecine gerçekten giren öðeleri, ancakbunlarýn yaný sýra tekrar bir rol oynarlar. Þöyle der:“... Toplumun genel sermayesinin doðal olarak bölündüðü üçkýsmýn üçüncü ve sonuncusu, özelliði ancak dolaþým ya da sahipdeðiþtirme yoluyla bir gelir saðlama olan, döner sermayedir. Bu da genedört kýsýmdan oluþmuþtur: birincisi paradan ...”** (ama para, hiç birzaman, üretken sermayenin, üretken. süreçte iþlev yapan sermayeninbir biçimi deðildir; o, her zaman, ancak, sermayenin dolaþým sürecindebüründüðü biçimlerden bir tanesidir); “ikincisi, kasabýn, çobanýn, çiftçininmülkiyetinde bulunan ... ve satýþýndan bir kâr elde etmeyi umduklarýgýda maddeleri stokundan. ... Dördüncüsü ve sonuncusu, yapýlýp tamamlanan,ama hâlâ tüccarýn ve yapýmcýnýn elinde bulunan iþlerden. Veüçüncüsü, hiç iþlenmemiþ ya da az çok iþlenmiþ olsun henüz giysiler, eveþyalarý ve binalar biçimini almamýþ olup, üreticinin, yapýmcýnýn,* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Yedinci Bölüm. -Ed.** Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.182 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kumaþçýnýn ve dokumacýnýn, kerestecinin, marangozun [sayfa 218] ve çilingirin,tuðlacýnýn, vb. elinde bulunan giysi, ev eþyasý ve bina malzemelerinden.”*2 ve 4 numaralar, üretim sürecinden o halleri içerisinde çýkan vesatýlmalarý gereken ürünlerden baþka bir þey deðillerdir; kýsacasý bunlar,þimdi metalar olarak, dolayýsýyla meta-sermaye olarak iþlev yapan ve buyüzden bir biçime sahip olan ve gidecekleri en son yer ne olursa olsun,yani amaçlarýný (kullaným-deðeri) karþýlamak için en sonunda ister bireyselister üretken tüketime ayrýlmýþ bulunsunlar, üretken sermaye öðeleriolarak bulunmadýklarý süreç içerisinde bir yer tutan ürünlerdir. 2numarada sözü edilen ürünler gýda maddeleri; 4 numaradakiler ise, yalnýzcason biçimini almýþ emek aletlerini ya da son biçimini almýþ tüketimnesnelerinden (2 numarada sözü edilenlerin dýþýnda kalan gýda maddelerinden)oluþan bütün diðer son biçimini almýþ ürünlerdir.Smith’in, ayný zamanda, tüccardan sözetmesi, içine düþtüðü karýþýklýðýgöstermektedir. Üretici, ürününü, bir kez tüccara sattý mý, artýk buürün, sermayesinin herhangi bir biçimini oluþturmaz. Toplum açýsýndan,üreticisinin elinden baþka ellerde olmasýna karþýn, gerçekten de hâlâmeta-sermayedir; ama iþte bir meta-sermaye olmasý nedeniyle, ne sabit,ne de döner sermayedir.Üreticisinin doðrudan gereksinmelerini karþýlamayý amaçlamayanher türden üretimde, ürün, meta olarak dolaþmak zorundadýr; yanibir kâr elde etmek için deðil, üreticisi yaþayabilsin diye, bu ürünün satýlmasýgereklidir. <strong>Kapital</strong>ist üretimde þu durumun da buna eklenmesigerekir, ki, bir ürün satýldýðý zaman, onda somutlaþmýþ bulunan artýdeðerde gerçekleþmiþ olur. Ürün, üretim sürecinden bir meta olarakçýkar ve bu yüzden de, bu sürecin ne sabit, ne de döner öðesidir.Bu arada Smith, burada kendisine karþý çýkmaktadýr. Son biçiminialmýþ ürünler, maddi biçimleri ya da kullaným-deðerleri ne olursaolsun, yararlý etkileri burada bütünüyle meta-sermaye, yani dolaþým sürecineözgü biçimde bir sermayedir. Bu biçim içerisinde olmakla, bunlar,sahiplerinin ellerinde bulunabilecek herhangi bir üretken sermayeninkýsýmlarý deðillerdir. Bu durum, onlarýn, satýþlarýndan hemen sonra, satýnalanýn elinde, üretken sermayenin sabit ya da döner kýsmý halinegelmelerine hiç de engel deðildir. Burada, açýktýr ki, pazarda bir süreiçin, üretken [sayfa 219] sermayeye karþýt meta-sermaye olarak görülenþeyler, pazardan çekildikten sonra, üretken sermayenin döner ya dasabit kýsýmlarý olarak iþlev yapabilirler ya da yapamazlar.Pamuk eðiricisinin ürünü, iplik, onun sermayesinin meta-biçimidirve onun açýsýndan meta-sermayedir. Bu, artýk bir kez daha, ne emekmalzemesi ve ne de emek aleti olarak üretken sermayesinin bir kýsmýolma iþlevini yerine getiremez. Ama bu ipliði alan dokumacýnýn elinde,* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>183


üretken sermayesinin döner kýsmý olarak bu sermayeye katýlýr. Ne varki, iplikçi için bu iplik, döner sermayesinin olduðu kadar sabit sermayeninde bir kýsmýnýn deðer taþýyýcýsýdýr (artý-deðerden ayrý olarak). Aynýþekilde, bir makine, makine imalatçýsýnýn ürünü, sermayesinin metabiçimidir,ve onun için meta-sermayedir. Ve bu biçimde kaldýðý sürecene döner ve ne de sabit sermayedir. Ama kullanýlmak üzere bir fabrikatöresatýlýnca, bir üretken sermayenin sabit kýsmý haline gelir. Hatta,kullaným-biçimi nedeniyle bir ürün, kýsmen, çýkmýþ olduðu sürece, örneðin,kömür, kömür üretimine üretim aracý olarak tekrar girebilir; kömürüretiminin satýþa ayrýlan kýsmý, döner ya da sabit sermayeyi deðil,meta-sermayeyi temsil eder.Öte yandan, bir ürün, kullaným-biçimi nedeniyle, ne emek malzemesive ne de emek aleti olarak üretken sermayenin herhangi biröðesini tümüyle oluþturacak durumda olmayabilir. Örneðin herhangi birgeçim aracý. Gene de bunlar üreticisi için meta-sermayedir ve, dönersermayenin olduðu kadar sabit sermayenin de deðer taþýyýcýsýdýr; veüretiminde kullanýlan sermayenin tümüyle ya da kýsmen yerine konulmasýnabaðlý olarak bunlardan biri ya da öteki deðerini ürüne bütünüyleya da kýsmen aktarmýþ durumdadýr.n° 3’te, Smith’e göre, hammaddeler (iþlenmemiþ maddeler, yarýmamulürünler, yardýmcý malzemeler), bir yandan, üretken sermayedesomutlaþan tamamlayýcý bir öðe olarak deðil, aslýnda, yalnýzca, toplumsalürünün içerebileceði kullaným-deðerlerinin özel bir türü, 2 ve 4 numaralardasayýlan diðer maddi parçalarýn, geçim araçlarýnýn vb. yanýsýravarolan metalarýn özel bir türü olarak ortaya çýkmaktadýr. Öte yandan,bu malzemeler, gerçekten de, üretken sermayeye katýlmýþ ve bu nedenlede üreticinin elinde bu sermayenin öðeleri olarak anýlmýþtýr.Karýþýklýk þu olguyla da kendisini göstermektedir ki, bunlar, kýsmen [sayfa220] üreticinin elinde (“yetiþtiricilerin, fabrikatörlerin vb. elinde”*) ve kýsmende, üretken sermayenin bir öðesi olarak deðil yalnýzca meta-sermayeolarak bulunduðu tüccarlarýn (“kumaþçýlarýn, manifaturacýlarýn,kerestecilerin”*) elinde iþlev yapar halde kabul edilmektedir.Gerçekten de, Adam Smith, burada, döner sermaye öðelerinisayarken, sabit ve döner sermaye arasýndaki ayrýmý –yalnýz üretken sermayeiçin geçerli olan– tümüyle unutmaktadýr. O, daha çok, meta-sermayeile para-sermayeyi, yani dolaþým sürecinin bu iki tipik sermayebiçimini, tamamen bilinçsiz olarak, üretken sermayeye karþýt koymaktadýr.Son olarak, döner sermayenin kýsýmlarýný sayarken, AdamSmith’in, emek-gücünü belirtmeyi unutmasý çok çarpýcý bir olgudur. Bununiki nedeni vardýr.Biraz önce gördük ki, para-sermayeden ayrý olarak, döner ser-* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.184 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


maye, yalnýzca meta-sermayenin bir baþka adýdýr. Ama emek-gücü, pazardadolaþtýðý kadarýyla, sermaye deðildir, meta-sermayenin bir biçimideðildir. Hiç bir biçimde sermaye deðildir; pazara bir meta, yani kendisinigetirdiði halde, emekçi bir kapitalist deðildir. Emek-gücü satýlana,üretim süreci ile birleþtirilene, dolayýsýyla bir meta olarak dolaþýmýnason verinceye kadar üretken sermayenin bir kýsmý –artý-deðerin kaynaðýolarak deðiþen-sermaye, emek-gücüne, yatýrýlan sermaye-deðerin devribakýmýndan üretken sermayenin dönen kýsmý– haline gelmez. AdamSmith, burada, döner sermaye ile meta-sermayeyi karýþtýrdýðý için, emekgücünüdöner sermaye baþlýðý altýna koyamýyor. Bu yüzden de burada,deðiþen-sermaye, emekçinin ücretleri ile satýn aldýðý metalar, yani geçimaraçlarý biçiminde gözükmektedir. Bu biçim içerisinde, ücretlere yatýrýlansermaye-deðerin, döner sermayeye dahil olduðu varsayýlmaktadýr.Üretim sürecine katýlan þey, emek-gücüdür, emekçinin kendisidir, yoksa,iþçinin yaþamýný sürdürdüðü geçim araçlarý deðil. Toplum açýsýndan,iþçinin bireysel tüketimi aracýlýðý ile kendisini yeniden üretmesinin, toplumsalsermayenin yeniden-üretim sürecinin ayrý biçimde bir kýsmýolduðunu gördük (Buch I, Kap. XXI). Ama bu, bizim burada incelediðimizbireysel ve yalýtýlmýþ üretim sürecinde uygulanamaz. Smith’in,sabit sermaye [sayfa 221] baþlýðý altýnda sözünü ettiði “edinilmiþ ve yararlýbeceriler”*. (s. 187), tersine, döner sermayenin kýsýmlarýdýrlar, çünkübunlar, ücretli-emekçinin “becerileridir”* ve o emeðini bu “becerileri”*ile birlikte satmýþtýr.Tüm toplumsal serveti, 1) doðrudan tüketim fonu, 2) sabit sermaye,ve 3) döner sermaye olarak bölmek Adam Smith’in payýna büyükbir yanýlgýdýr. Buna göre servetin þöyle bölünmüþ olmasý gerekirdi: 1)bazý kýsýmlarý sürekli olarak sermaye iþlevi görebildiði halde, kendisiiþlev yapan toplumsal sermayenin herhangi bir parçasýný oluþturmayanbir tüketim fonu; ve 2) sermaye. Buna göre, servetin bir kýsmý sermayeolarak iþlev yapýyor, diðeri sermaye olmayarak ya da tüketim fonu olarak.Ýþte burada, her türlü sermayenin ya sabit ya da döner olma mutlakzorunluluðu ortaya çýkýyor, bir memeli hayvanýn erkek ya da diþi olmadoðal zorunluluðu gibi. Ama, gördük ki, sabit ve döner sermaye arasýndakiantitez, yalnýzca üretken sermayenin öðeleri için geçerli oluyor,dolayýsýyla, bunlarýn yanýsýra ne sabit, ne de döner bir biçim içinde bulunamayanoldukça önemli miktarda bir sermaye de –meta-sermaye vepara-sermaye– vardýr.Mademki kapitalist üretim altýnda, toplumsal ürünlerin tüm kitlesi,ürünlerin bireysel kapitalist üretici tarafýndan satýlmaksýzýn ya da satýnalýnmaksýzýn, üretim aracý olarak kendi maddi biçimi içerisinde tekrardoðrudan tüketilen kýsmý dýþýnda, pazarda meta-sermaye olarakdolaþýyor, üretken sermayenin yalnýz sabit ve döner öðeleri deðil, tüke-* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>185


tim fonunun bütün öðeleri de ayný þekilde meta-sermayeden elde edilirler.Bu, kapitalist üretim temeli üzerinde, hem üretim araçlarýnýn vehem de tüketim mallarýnýn, bunlar daha ilerde üretim aracý ya da tüketimnesnesi olarak yararlanmak üzere ayrýlmýþ olsalar bile, týpký emekgücününkendisinin pazarda, bir meta-sermaye olarak bulunmamaklabirlikte bir meta olarak bulunmasý gibi, önce meta-sermaye olarak ortayaçýktýklarýný söylemekle ayný þeydir.Bu durum, Adam Smith’teki þu yeni karýþýklýðýn nedeni olmaktadýr.Þöyle diyor:“Bu dört kýsýmdan” (“döner” sermayenin, yani dolaþým sürecineait meta-sermaye ve para-sermaye biçimlerindeki iki kýsmýn, Adam Smithtarafýndan meta-sermayeyi oluþturan kýsýmlar [sayfa 222] arasýnda yaptýðýmaddi ayrýmlarla dörde çýkartýlan sermayenin bu dört kýsmýndan) “üçü–gýda maddeleri, malzemeler ve son biçimini almýþ iþler– ya her yýl yada daha uzun veya daha kýsa dönemlerde düzenli olarak döner sermayedençekilir ve, ya sabit sermayeye ya da doðrudan derhal tüketimeayrýlan stoklara konulur. Her sabit sermaye, hem baþlangýçta bir dönersermayeden elde edilmiþtir ve hem de onun sürekli desteðini gerektirir.Bütün yararlý makineler ve iþ aletleri, baþlangýçta, bunlarýn yapýldýklarýmalzemeleri ve bunlarý yapan iþçilerin bakýmýný saðlayan bir döner sermayedenelde edilmiþlerdir. Bunlar da, sürekli onarým içinde tutulmaküzere, ayný türden bir sermayeyi gerektirirler.”* (s. 188.)Ürünün, doðrudan üreticisi tarafýndan sürekli olarak yeniden-üretimaracý olarak tüketilen kýsmý dýþýnda, kapitalist üretime þu genel önermeuygulanýr: Bu ürünler, ister maddi biçimleri içerisinde kullaným-deðerleriuyarýnca üretken sermayenin (üretim sürecinin) öðeleri olarak, üretimaraçlarý ve dolayýsýyla üretken sermayenin sabit ya da döner öðeleriolarak iþlev yapmak zorunda olsunlar ya da yapabilsinler; ya da ister,yalnýzca üretken deðil bireysel tüketimin araçlarý olarak hizmet edebiliyorolsunlar, bütün ürünler pazara, metalar olarak ulaþýrlar ve bu nedenlede kapitalist açýsýndan, sermayenin meta-biçimi olarak dolaþýmdabulunurlar. Bütün ürünler pazara metalar olarak sürülürler; bütün üretimya da tüketim araçlarý, üretken ya da bireysel tüketimin bütün öðeleri buyüzden pazardan metalar olarak satýn alýnmak suretiyle çekilmekzorundadýrlar. Herkesçe bilinen bu gerçek, kuþkusuz doðrudur. Bu nedenle,üretken sermayenin hem sabit, hem de döner öðeleri için, bütünbiçimlerdeki emek aletleri için olduðu kadar emek malzemesi için degeçerlidir. (Bu, ayrýca, doða tarafýndan saðlanan, ürün olmayan üretkensermaye öðelerinin de bulunduðu olgusunu görmezlikten gelir.) Bir makine,pazardan pamuk satýn alýnýr gibi satýn alýnýr. Ama bundan, hiç birþekilde, her sabit sermayenin, baþlangýçta herhangi bir döner sermayedendoðduðu anlamý çýkmaz; bu, ancak, dolaþým sermayesini, döner ya* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.186 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


da akýcý, yani sabit olmayan sermaye ile karýþtýran Smith’vari görüþtençýkar. Ayrýca, Smith, aslýnda kendi kendisini çürütmektedir. Kendisinegöre, makineler, metalar olarak döner sermayenin n° 4'ünün bir [sayfa 223]kýsmýný oluþtururlar. Bunlarýn döner sermayeden geldiklerini söylemek,yalnýzca bunlarýn makineler olarak iþlev yapmadan önce meta-sermayeolarak iþlev yaptýklarýný, ama maddi olarak kendilerinden geldiklerinisöylemek demektir; týpký bir iplikçinin sermayesinin döner öðesi olarakpamuðun, pazardaki pamuktan gelmesi gibi. Ama Adam Smith eðerdaha sonraki açýklamasýnda, makinelerin yapýmý için emek ile hammaddeyegereksinme bulunmasý nedeniyle sabit sermayeyi döner sermayedençýkartýyor ise, þunu unutmamak gerekir ki, birincisi, makinelerinyapýmý için emek aletlerine, yani sabit sermayeye de gerek vardýr, veikincisi, hammadde yapýmý için de, ayný þekilde, makineler, vb. gibi sabitsermaye gereklidir, çünkü üretken sermaye daima emek aletleriniiçerir, ama her zaman emek malzemelerini içermez. Hemen ardýndangene kendisi diyor ki: “Toprak, madenler, balýkhaneler, hepsi de, bunlarýiþletmek için hem sabit ve hem de döner sermayeyi gerektirirler”;(böylece A. Smith, hammadde üretimi için yalnýz döner sermayeye deðil,sabit sermayeye de gereksinme olduðunu kabul ediyor) “ve” (bunoktada yeni bir yanýlgý daha) “bunlarýn ürünleri bir kâr ile yalnýz busermayeleri deðil, toplumdaki diðer bütün sermayeleri de yerine kor.”*(s. 188.) Bu, tamamen yanlýþ. Bunlarýn ürünleri, diðer bütün sanayi kollarýiçin hammadde, yardýmcý madde vb. saðlar. Ama bunlarýn deðerleri,toplumun diðer bütün sermayelerinin deðerini yerine koymaz; bu, yalnýzcakendi sermaye-deðerini (ve artý, artý-deðeri) yerine kor. Adam Smith,burada, gene kendi fizyokratik anýlarýnýn pençesindedir.Toplumsal olarak düþünüldüðünde, meta-sermayenin ancakemek aleti olarak hizmet edebilecek ürünleri kapsayan kýsmýnýn –amaçsýzolarak üretilmedikleri, satýlmaz olmadýklarý takdirde– ergeç emek aletleriolarak iþlev yapmak zorunda olduklarý, yani temelleri kapitalist üretimolduðuna göre, bunlarýn, metalar olmaktan çýktýklarý anda, toplumsalüretken sermayenin sabit kýsmýnýn, eskiden müstakbel öðelerini oluþturmalarýnakarþýn, þimdi gerçek öðelerini oluþturmak zorunda bulunduklarýdoðrudur.Ama burada, ürünün maddi biçiminden ileri gelen bir ayrým vardýr.Örneðin, bir iplik makinesi, eðirmek için kullanýlmadýkça, [sayfa 224]bu yüzden bir üretim öðesi iþlevini yerine getirmedikçe ve dolayýsýylakapitalist açýsýndan, bir üretken sermayenin sabit bir kýsmý olarak iþlevyapmadýkça, hiç bir kullaným-deðerine sahip deðildir. Ama bir iplik makinesitaþýnabilirdir. Üretilmiþ olduðu ülkeden ihraç edilebilir, ve doðrudandoðruya ya da dolaylý olarak hammadde vb. ya da þampanya* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>187


karþýlýðýnda, ülke dýþýna satýlabilir. Bu durumda, üretilmiþ olduðu ülkedeyalnýzca meta-sermaye olarak iþlev yapmýþtýr, ama hiç bir zaman, hattasatýldýktan sonra bile sabit sermaye olarak iþlev yapmamýþtýr.Bununla birlikte, fabrika binalarý, demiryollarý, köprüler, tüneller,doklar vb., toprak iyileþtirmeleri vb. gibi topraða baðlanarak yerel halegetirilmiþ ve bu yüzden ancak yerel olarak kullanýlabilen ürünler, maddibiçimleriyle olduklarý gibi ihraç edilemezler. Bunlar taþýnabilir deðildir.Bunlar ya bir iþe yaramazlar ya da satýlýr satýlmaz, bunlarý üreten ülkedesabit sermaye olarak iþlev yapmak zorundadýrlar. abrikalar yapan ya daspekülatif satýþ amacýyla topraðý iyileþtiren kapitalist üretici için bu þeyler,kendi meta-sermayesinin biçimleri, ya da Adam Smith’e göre dönersermayenin biçimleridirler. Ama toplumsal açýdan bakýldýðýnda, bu þeyler–eðer hiç bir iþe yaramaz durumda býrakýlmayacaklarsa– eninde-sonunda,o ülkede, yerel bir üretim sürecinde sabit sermaye olarak iþlev yapmakzorundadýr. Bu söylenenlerden, hiçbir þekilde, taþýnamaz þeylerinkendiliklerinden sabit sermaye olduklarý anlamý çýkmaz. Konut olarakkullanýlan evler vb. gibi, bunlar, tüketim fonuna ait olabilirler; ve bu durumda,sermayenin yalnýzca bir parçasý olduðu toplumsal servetin biröðesini oluþturmakla birlikte, bunlar, toplumsal sermayenin hiç bir parçasýdeðildirler. Bu þeylerin üreticisi, Adam Smith’in diliyle konuþmakgerekirse, bunlarýn satýþýyla bir kâr yapar. Ve dolayýsýyla böylece, bunlar,döner sermayedirler! Bunlardan fiilen yararlanan, bunlarýn sonal alýcýsý,bunlarý ancak üretim sürecine uygulayarak kullanabilir. Ve dolayýsýyla,bunlar, sabit sermayedirler!Mülkiyet üzerindeki haklar, örneðin demiryolu hisseleri, her günel deðiþtirebilir ve bunlarýn sahipleri, bunlarýn öteki ülkelerdeki satýþlarýylabile bir kâr yapabilirler; böylece demiryolunun kendisi ihraç edilebilirolmamakla birlikte, mülkiyeti üzerindeki haklar ihraç edilebilirdirler. Genede bu þeyler, yerel hale getirildikleri o ülkede ya atýl kalmak zorundadýrlarya da bir [sayfa 225] üretken sermayenin sabit kýsmý olarak iþlev yapmakzorundadýrlar. Ayný þekilde, fabrikatör A, fabrikasýný, fabrikatör B’ye satmaklabir kâr saðlayabilir, ama bu, fabrikanýn daha önceki gibi sabitsermaye olarak iþlev yapmasýna engel deðildir.Bu yüzden, topraktan ayrýlmasý olanaksýz, yerel olarak sabitleþtirilmiþemek aletleri, üreticileri için meta-sermaye iþlevini yerine getirebilirlerve onun sabit sermayesinin (bu sermaye, onun kendisi açýsýndan,binalarý, demiryollarýný vb. yapmak için gerek duyduðu emek aletlerindenibarettir) herhangi bir öðesini oluþturmayabilirlerse de, bütün olasýlýklaraltýnda, gene de o ülkede sabit sermaye olarak iþlev yapmak zorundaolsalar bile, buradan hiçbir þekilde, sabit sermayenin zorunlu olaraktaþýnamayan þeylerden oluþtuðu gibi ters bir sonuç çýkartýlmamalýdýr.Bir gemi, bir lokomotif, ancak hareketli oluþlarý nedeniyle etkindirler;gene de bunlar kendilerini üretenler için deðil, bunlarý sabit sermayeolarak uygulayanlar için iþlevde bulunurlar. Buna karþýlýk, en kesin þekilde188 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


üretim sürecinde sabit bulunan, orada yaþayýp orada ölen, bir kez girdiktensonra artýk bir daha oradan ayrýlmayan þeyler, üretken sermayenindöner kýsýmlarýdýr. Örneðin, üretim sürecinde makineyi çalýþtýrmakiçin tüketilen kömür ile, fabrikayý aydýnlatmak için kullanýlan gaz vb.böyledir. Bunlar üretim sürecinden ürünle birlikte maddeten çýktýklarýve metalar biçiminde dolaþýma girdikleri için deðil, deðerlerinin, üretilmelerineyardým ettikleri metalarýn deðerine bütünüyle girdiði ve buyüzden de, metaýn satýþýyla elde edilecek hasýlatla bu deðerin tamamenyerine konulmasý gerektiði için döner sermayedirler.Adam Smith’ten aktarýlan son pasajda, þu tümceciðe de dikkatedilmelidir: “Bunlarý” (makineleri, vb.) “yapan iþçilerin bakýmýný saðlayanbir döner sermaye...”*izyokratlarda, sermayenin ücretler için yatýrýlan kýsmý, doðru birþekilde, avances primitives’den** farklý, olarak, avances annuelles***altýnda sayýlmýþtýr. Öte yandan, bunlarda, çiftçinin kullandýðý üretken sermayeninbir kýsmý olarak emek-gücünün kendisi deðil, tarým-emekçilerineverilen geçim araçlarý (Adam Smith’in deyimiyle iþçilerin bakýmý)görülüyor. Bu, onlara özgü [sayfa 226] öðreti ile tam bir uygunluk halindedir.Çünkü onlara göre, emek tarafýndan ürüne eklenen deðer-kýsmý (týpký,ürüne, hammadde, emek aletleri, vb., kýsacasý, deðiþmeyen-sermayeninbütün maddi öðelerince eklenen deðer-kýsým gibi) yalnýzca emekçilereödenen ve, emek-gücü olarak iþlev yapma yeteneklerini sürdürmekiçin zorunlu olarak tüketilen geçim araçlarýnýn deðerine eþittir. Deðiþmeyensermaye ile deðiþen-sermaye arasýndaki ayrýmý bulmalarýný engelleyenþey, gene kendi öðretileri oluyor. Eðer (kendi fiyatýný yeniden-üretmesineek olarak) artý-deðeri üreten þey emek ise, o zaman, bunu, tarýmdaolduðu gibi sanayide de yapmaktadýr. Ama, onlarýn sisteminegöre, emek, ancak bir tek üretim dalýnda, yani tarýmda artý-deðer ürettiðiiçin,bu artý-deðeri doðuran þey emek deðil, doðanýn bu daldaki özelfaaliyetidir (yardýmcý oluþudur). Ve yalnýzca bu nedenledir ki, onlara göre,tarýmsal emek, diðer tür emeklerden farklý olarak, üretken, emektir.Adam Smith, emekçilerin geçim araçlarýný, sabit sermayeden farklýolarak, döner sermaye olarak sýnýflandýrýyor.1) Çünkü o, sabit sermayeden farklý olarak döner sermayeyi,dolaþým alanýyla ilgili sermaye biçimleriyle, dolaþým sermayesiyle karýþtýrýyor– eleþtirilmeksizin kabul edilen bir karýþýklýk. A. Smith, bu nedenle,meta-sermaye ile üretken sermayenin döner kýsmýný birbirinekarýþtýrýyor ve böyle olunca, toplumsal ürünün metalar biçimine büründüðüher durumda emekçilerin olduðu kadar emekçi-olmayanlarýn dageçim araçlarýnýn, emek malzemelerinin olduðu kadar emek aletlerininkendilerinin de meta-sermayeden karþýlanmasý kaçýnýlmaz oluyor.* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.** Ýlk yatýrýmlardan. -ç.*** Yýllýk yatýrýmlar. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>189


2) Ama, Smith’in tahlili kendi sunuþunun özel –gerçekten bilimsel–kýsmýna ters düþmekle birlikte, bu tahlilde fizyokratik anlayýþ dasaklý bulunmaktadýr.Genel bir ifadeyle, yatýrýlan sermaye, üretken sermayeye çevrilir,yani kendileri geçmiþ emeðin ürünleri olan üretim öðelerinin biçimlerinebürünür. (Bunlar arasýnda emek-gücüne de.) Sermaye, üretim sürecindeancak bu biçimde iþlev yapabilir. Þimdi eðer biz, sermayenindeðiþen kýsmýnýn kendisine çevrildiði emek-gücü yerine, emekçinin geçimaraçlarýný alýrsak, bu araçlarýn, bu halleriyle, deðer oluþumunu ilgilendirdiðikadarýyla, üretken sermayenin diðer öðelerinden, hammaddelerdenve yukarda aktarýlan pasajlardan birinde Smith’in, fizyokratlara[sayfa 227] uyarak, hammaddelerle ayný düzeye koyduðu iþ hayvaný yemlerindenfarklý olmayacaðý açýktýr. Bu geçim araçlarý, kendi kendilerinedeðerlerini geniþletmezler ya da buna bir artý-deðer katamazlar. Bunlarýndeðeri, üretken sermayenin diðer öðeleri gibi, tekrar, ancak ürünündeðerinde ortaya çýkabilir. Ürünün deðerine kendilerinin sahip olduðununötesinde bir deðer ekleyemezler. Hammaddeler, yarý-mamul mallarvb. gibi bunlar, emek aletlerinden oluþan sabit sermayeden ancak þubakýmdan ayrýlýrlar ki, bunlar, oluþumuna katýldýklarý üründe bütünüyletüketilirler, (hiç deðilse bunlarýn bedelini ödeyen kapitalist açýsýndan) vebu yüzden de deðerlerinin tümüyle yerine konulmasý gerekir, oysa sabitsermayede bu ancak yavaþ yavaþ, parça parça olur. Üretken sermayeninemek-gücüne (ya da emekçinin geçim araçlarýna) yatýrýlan kýsmý,burada üretken sermayenin diðer öðelerinden, emek-süreci ve artý-deðerüretimi bakýmýndan deðil, yalnýzca maddi yönden ayrýlýr. Bu kýsým,yalnýzca ürünün nesnel yaratýcýlarýnýn (Adam Smith bunlara genellikle“malzemeler”* diyor) sabit sermaye kategorisine dahil olan kýsmýnýndýþýnda kalan kýsmýyla birlikte döner sermaye kategorisine girdiði ölçüdefarklýdýr.Ücretlere yatýrýlan sermayenin, üretken sermayenin döner kýsmýnadahil bulunmasý ve üretken sermayenin sabit kýsmýnýn tersine, nesnelürün yaratýcýlarýnýn bir kýsmýyla, hammaddeler vb. ile akýcýlýk niteliðinipaylaþmasýnýn, sermayenin deðiþmeyen kýsmýndan farklý olarak budeðiþen kýsmýnýn, kendini geniþletme sürecinde oynadýðý rol ile hiç biriliþkisi yoktur. Bu, yalnýzca yatýrýlan sermaye-deðerin bu kýsmýnýn nasýlyerine konulacaðýyla, yenileneceðiyle, dolayýsýyla dolaþým yoluyla ürünündeðerinden nasýl yeniden-üretileceðiyle iliþkilidir. Emek-gücününsatýn alýnmasý ve yeniden satýn alýnmasý, dolaþým sürecine aittir. Ne varki, emek-gücüne yatýrýlan deðer, belirli ve deðiþmez bir büyüklüktendeðiþken bir büyüklüðe (emekçi, için deðil kapitalist için) ancak üretimsüreci içerisinde çevrilir ve ancak böylece, yatýrýlan deðer, bütünüylesermaye-deðere, sermayeye, kendisini geniþleten deðere çevrilmiþ olur.* Marx, týrnak içindeki tümceyi, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.190 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Ama Smith gibi, emek-gücüne yatýrýlan deðer yerine, emekçinin geçimaraçlarý için harcanan deðeri, üretken sermayenin döner kýsmý olaraksýnýflandýrmakla, deðiþen ve deðiþmeyen sermaye arasýndaki ayrýmýn[sayfa 228] anlaþýlmasý ve böylece de genel olarak kapitalist sürecinanlaþýlmasý olanaksýz hale getirilmiþtir. Ürünün maddi yaratýcýlarý içinharcanan deðiþmeyen-sermayenin tersine sermayenin bu kýsmýnýndeðiþen-sermaye olarak belirlenmesi, sermayenin emek-gücüne yatýrýlankýsmýnýn, sermaye devrini ilgilendirdiði ölçüde, üretken sermayenindöner kýsmýna ait olarak belirlenmesinin altýna gömülmüþtür. Ve bugömülme, emekçinin emek-gücü yerine, onun geçim araçlarýný üretkensermayenin bir öðesi olarak sýralamakla tamamlamýþtýr. Emek-gücünündeðerinin, para olarak mý, yoksa doðrudan geçim araçlarý olarak mýyatýrýlmýþ olmasýnýn bir önemi yoktur. Bununla birlikte, kapitalist üretimaltýnda bu ikinci durum ancak bir istisna olabilir. 24Döner sermaye tanýmýný, böylece, emek-gücüne yatýrýlan sermayedeðerinbelirleyicisi olarak saptamakla –fizyokratlarýn öncüllerine dayanmaksýzýnyapýlan bu fizyokratik taným– Adam Smith, kendisiniizleyenlerdeki sermayenin emek-gücüne harcanan kýsmýnýn deðiþensermayeolduðu anlayýþýný çok þükür ki öldürmüþtür. Kendisinin baþkayerlerde geliþtirdiði daha derin ve doðru fikirler deði1 ama, bu gafý uzunömürlü olmuþtur. Gerçekten de, ondan sonra gelen diðer yazarlar, dahada ileri gitmiþlerdir. Bunlar, bu tanýmý, sermayenin emek-gücüne yatýrýlankýsmýný, sabit sermayeye karþýt döner sermaye olarak saptayankesin tanýmý yapmakla yetinmediler; bunu, emekçilerin geçim araçlarýnayatýrýlacak döner sermayenin esas tanýmý yaptýlar. Gerekli geçimaraçlarýný içeren emek fonunun* bir yandan emekçilerin toplumsal ürüniçerisindeki paylarýný fiziksel olarak sýnýrlayan, ama öte yandan da emekgücüalýmýnda tümüyle harcanmasý gereken belirli bir büyüklükte olduðuyolundaki öðreti bununla doðal olarak iliþkilidir. [sayfa 229]24Deðerin kendisini geniþletmesi sürecinde emek-gücünün oynadýðý rolü anlamakta AdamSmith’in kendi kendisine ne ölçüde zorluk çýkardýðý, emekçilerin emeðini fizyokratlara uyarakiþ hayvanlarýnýnki ile ayný düzeye koyan þu tümce ile tanýtlanmaktadýr: “Yalnýzca kendisinin(çiftçinin) çalýþan hizmetkarlarý deðil, iþ hayvanlarý da üretken emekçilerdir.” (Book <strong>II</strong>, Ch. V. s.243.)* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>. s. 625-628. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>191


ONBÝRÝNCÝ BÖLÜMSABÝT VE DÖNER SERMAYE TEORÝLERÝRÝCARDORÝCARDO, sabit ve döner sermaye arasýndaki ayrýmý, salt deðerkuralýnýn istisnalarýný, yani ücret hadlerinin fiyatlarý etkilediði durumlarýgöstermek amacýyla ortaya koymuþtur. Bu noktanýn tartýþýlmasý Kitap<strong>II</strong>I’e* býrakýlmýþtýr.Ama temeldeki belirsizlik, þu birbiriyle ilgisiz iki düþüncenin birarayagetirilmesiyle hemen kendisini açýða vurmaktadýr: “Sabit sermayenindayanýklýlýk derecesindeki bu fark ile, iki tür sermayenin birleþtirilebileceðioranlardaki bu çeþitlilik.” 25Ve biz, kendisine, hangi iki tür sermayeye iþaret ettiðini sorsak,þöyle der: “Emeðin gereksinmesini saðlayacak sermaye ile, avadanlýklara,makinelere, binalara yatýrýlan sermayenin oranlarý da, çeþitli biçimlerdebirleþtirilebilir.” 26 Bir baþka deyiþle, sabit sermaye emek aletlerineve döner sermaye de emeðe yatýrýlan sermayeye eþittir. “Emeðin gereksinmesinisaðlayacak [sayfa 230] sermaye”, Adam Smith’ten devþirilmiþ an-25Ricardo, Principles, etc., s. 25.26Loc. cit.* <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Üçüncü <strong>Cilt</strong>, Sol Yayýnlarý, Ankara 1978, s. 211-215. -Ed.192 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


lamsýz bir terimdir. Bir yandan döner sermaye, burada, deðiþen-sermayeile, yani üretken sermayenin emeðe yatýrýlan kýsmý ile biraraya konulmaktadýr.Öte yandan da, antitezin, deðerin kendisini geniþletmesi sürecinden–deðiþen ve deðiþmeyen sermayeden– deðil, dolaþým sürecindençýkartýlmasý nedeniyle (Adam Smith’in eski karýþýklýðý) çifte yanýlgýlý tanýmlarortaya çýkmaktadýr.Birincisi: Sabit sermayenin dayanýklýlýk derecesindeki farklýlýklarile, sermayenin deðiþmeyen ve deðiþen sermayeden oluþmasýndan ilerigelen farklýlýklar eþanlamlý gibi kabul edilmektedir. Ne var ki, son sözüedilen farklýlýk, artý-deðer üretimindeki farký belirler; buna karþýlýk ilksözü edilen farklýlýk ise, kendini geniþletme süreci sözkonusu olduðukadarýyla, yalnýzca, belli bir deðerin, bir üretim aracýndan ürüne aktarýlmabiçimine iþaret eder: dolaþým süreci sözkonusu olduðu kadarýyla, bufark, yalnýz harcanmýþ sermayenin yenilenme dönemine, ya da, bir baþkabakýþ açýsýndan, hangi süre için yatýrýlmýþ bulunduðuna iþaret eder. <strong>Kapital</strong>istüretim sürecinin iç mekanizmasýnýn derinliðine görmek yerini,yalnýzca tamamlanmýþ olaylar dikkate alýnýrsa, o zaman, bu ayrýmlargerçekten çakýþýr. Toplumsal artý-deðerin, farklý sanayi dallarýna yatýrýlançeþitli sermayeler arasýnda daðýtýlmasýnda, sermayenin yatýrýlmýþ bulunduðufarklý zaman dönemleri arasýndaki farklýlýklar (örneðin, sabit sermayeninçeþitli süreðenlik dereceleri) ve sermayenin farklý organik bileþimleri(ve bu nedenle, deðiþmeyen ve deðiþen sermayelerin farklý dolaþýmlarý)genel kâr oranýnýn eþitlenmesine ve deðerlerin, üretim-fiyatlarýnaçevrilmesine ayný derecede katkýda bulunur.Ýkincisi: Dolaþým süreci açýsýndan bir yanda emek aletleri –sabitsermaye; öte yanda emek malzemesi ve ücret – döner sermaye vardýr.Ama, emek-süreci ve kendini geniþletme açýsýndan, bir yanda üretimaraçlarý (emek aletleri ve emek malzemesi) – deðiþmeyen-sermaye;öte yanda emek-gücü – deðiþen-sermaye vardýr. Deðiþmeyen-sermayeninbelli bir miktardaki deðerinin, çok emek aleti, az emek malzemesiya da çok emek malzemesi, az emek aleti içermesinin sermayeninorganik bileþimi için hiç bir önemi olmadýðý halde (Buch I, Kap. XX<strong>II</strong>I,2,s. 647)*, her þey, üretim aracýna yatýrýlan sermayenin emek-gücüneyatýrýlan sermayeye oranýna baðlýdýr. Tersine: dolaþým süreci [sayfa 231] açýsýndan,sabit ve döner sermaye arasýndaki ayrým konusunda, döner sermayeninbelli miktardaki bir deðerinin hangi oranlarda emekmalzemesine ve ücretlere bölünmüþ olmasýnýn da bir önemi yoktur. Bugörüþ açýlarýndan biri bakýmýndan, emek malzemesi, emek-gücüne yatýrýlansermaye-deðere karþýt olarak, emek aletleri ile ayný kategori içerisindesýnýflandýrýlmýþtýr; diðer görüþ açýsýndan, sermayenin emek-gücüneyatýrýlan kýsmý, emek aletlerine yatýrýlan kýsma karþýt olarak, emek malzemesineyatýrýlan kýsým ile ayný sýnýfa dahil edilmiþtir.* <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Ýkinci Kýsým, s. 639-640. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>193


Ýþte bu nedenle, sermaye-deðerin, emek malzemesine (ham veyardýmcý maddelere) yatýrýlan kýsmý, Ricardo’da, bu yanlardan hiç birindeortaya çýkmamaktadýr. Tümüyle yok olmaktadýr; çünkü, onun dolaþýmbiçimi sermayenin emek-gücüne yatýrýlan kýsmý ile tamamen çakýþtýðýiçin, onu sabit sermaye ile ayný sýnýfa koymak iþine gelmez. Ve öte yandan,döner sermaye ile biraraya konulmamalýdýr, çünkü bu durumda,Adam Smith’ten devralýnan ve ýsrarla sürdürülen, sabit ve döner sermayeile deðiþmeyen ve deðiþen sermayeler arasýndaki antitezin özdeþleþtirilmesi,kendiliðinden ortadan kalkacaktýr. Ricardo, bunu hissetmezlik edemeyeceðikadar mantýksal içgüdüye sahiptir, ve bu nedenle, sermayeninbu kýsmý onun gözünde tümüyle yok olmaktadýr.Bu noktada, ekonomi politiðin dilini kullanacak olursak, kapitalistin,ücretlere yatýrýlan sermayeyi, bu ücretleri haftalýk, aylýk, üç aylýködemesine baðlý olarak, çeþitli süreler için önceden yatýrmýþ bulunduðunadikkati çekmek gerekir. Ne var ki, aslýnda bunun tersi olur. Ücretini haftalýk,aylýk ya da üç aylýk almasýna baðlý olarak, emeðini, kapitaliste, birhafta, bir ay ya da üç ay için avans veren emekçinin kendisidir. Eðerkapitalist, emek-gücüne ödeme yapmak yerine onu satýn almýþ olsa, birbaþka deyiþle, eðer emekçiye ücretlerini bir gün, bir hafta, bir ay ya daüç ay için önceden vermiþ olsa, bu sürelere ait ücretleri avans olarakvermiþ olduðunu öne sürmekte haklý olabilirdi. Ama emeði satýnalmakve ona devam edeceði süre için ödeme yapmak yerine, bu ödemeyi,emek, günlerce, haftalarca ya da aylarca devam ettikten sonra yaptýðýiçin, bu, bütünüyle, bir kapitalist quid pro quo’ya* varmakta ve emekçininkapitaliste emek olarak verdiði avans, kapitalistin emekçiye verdiðibir para avansýna dönmektedir. <strong>Kapital</strong>istin ürünün kendisini ya da deðerini(onda [sayfa 232] somutlaþan bir artý-deðer ile birlikte), onun yapýmý yada dolaþýmý için gerekli farklý sürelere baðlý olarak ancak nispeten uzunya da kýsa dönemlerden sonra dolaþýmdan geri almasý ya da gerçekleþtirmesi,durumu hiç bir þekilde deðiþtirmez. Bir meta satýcýsý, bunu alanýnne yapacaðý ile, zerre kadar ilgilenmez. <strong>Kapital</strong>ist, bir makineyi, bütündeðerini bir defada ödemek zorunda olduðu halde, bu deðer kendisinedolaþýmdan yavaþ yavaþ ve parça parça döndüðünden ötürü daha ucuzasatýn almadýðý gibi, deðeri pamuktan yapýlan ürünün deðerine tümüylegirdiðinden ve bu nedenle de, ürünün satýþýyla, bu deðer, tamamýylave bir defada yerine konulduðundan ötürü de pamuða daha fazla ödemeyapmaz.Þimdi Ricardo’ya dönelim.I. Deðiþen sermayenin karakteristik özelliði, sermayenin, belirli,verilen (ve böylece deðiþmeyen) bir kýsmýnýn, verilen bir deðerler toplamýnýn(burada, ücretlerin, emek-gücünün deðerine eþit, fazlaya da eksikolmasý önemli olmamakla birlikte, emek-gücünün deðerine eþit olduðu* Yanlýþ anlama. -ç.194 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


varsayýlýr), kendisini geniþleten, deðer yaratan bir güçle, yani yalnýz kapitalisttarafýndan ödenen deðerini, yeniden-üretmekle kalmayýp, ayný zamanda,bir artý-deðeri, daha önce varolmayan ve herhangi bir eþdeðeriödenmeyen bir deðeri üreten emek-gücü ile deðiþilmiþ olmasýdýr. Sermayeninücretlere yatýrýlmýþ bulunan ve onu deðiþen sermaye olarakdeðiþmeyen sermayede toto coelo* ayýran, bu kýsmýnýn bu karakteristiközelliði, sermayenin ücretlere harcanan kýsmý, salt dolaþým süreci açýsýndandüþünüldüðünde, ortadan yok olur ve, böylece, emek aletlerineyatýrýlmýþ bulunan sabit sermayeye karþýt döner sermaye olarak ortayaçýkar. Bu, yalnýzca, deðiþmeyen-sermayenin emek malzemelerine yatýrýlanve deðiþmeyen-sermayenin öteki bölümüne –emek aletlerineyatýrýlmýþ bulunan bölümüne– karþýt düþen kýsmý ile birlikte, tek bir baþlýkaltýnda –döner sermaye baþlýðý altýnda– toplanmasý olgusu ile de görülürhale gelir. Artý-deðer, böylece de, yatýrýlan toplam deðeri sermayeye çevirendurumun kendisi, bütünüyle dikkate alýnmamýþ oluyor. Ayný þekilde,ücretlere yatýrýlan sermaye tarafýndan ürüne eklenen deðer kýsmýnýnyeni olarak üretilmesi (ve bu nedenle, gerçekten yeniden-üretilmesi),oysa hammaddenin ürüne eklediði deðer kýsmýnýn yeni olarak üretilmemesi,gerçekten yeniden-üretilmemesi, [sayfa 233] yalnýzca ürünün deðerindekorunmasý, saklanmasý ve, bu yüzden de, yalnýzca ürünün deðerininbir kýsmý olarak yeniden ortaya çýkmasý olgusu da görmezlikten geliniyor.Sabit ve döner sermaye arasýndaki karþýtlýk açýsýndan þimdi görülenayrým yalnýzca þundan ibaret oluyor: Bir metaýn üretimi için kullanýlanemek aletlerinin deðeri, metaýn deðerine ancak kýsmen girer ve bu nedenlede satýþýyla, ancak kýsmen yerine konur, yani bütünüyle yalnýzcaparça parça ve yavaþ yavaþ yerine konur. Öte yandan, metaýn üretimiiçin kullanýlan emek-gücü ile emek konularýnýn (hammaddeler vb.) deðeri,metaya bütünüyle girer ve bu nedenle, satýlmasýyla, bütünüyle yerinekonur. Bu bakýmdan, dolaþým sürecini ilgilendirdiði kadarýyla,sermayenin bir kýsmý kendisini sabit, diðeri akýcý, ya da döner sermayeolarak ortaya koyar. Her iki durumda da, bu, belirli yatýrýlan deðerlerinürüne aktarýlmasý ve ürünün satýþý ile yerlerine konulmasý sorunudur.Aradaki fark, þimdi yalnýzca, deðer aktarmasýnýn ve bunun sonucu olarakda, deðerin yerine konulmasýnýn parça parça ve yavaþ yavaþ mý;yoksa bir defada mý olduðuna baðlý bulunuyor. Böylece, deðiþen vedeðiþmeyen sermaye arasýnda bulunan ve her þeyi belirleyen ayrým ortadansilindiði gibi, artý-deðer üretimi ile kapitalist üretimin bütün sýrrý,kendilerini ortaya koyduklarý belli deðerler ile þeyleri sermayeye dönüþtürenkoþullar yok edilmiþ oluyor. Sermayeyi oluþturan bütün kýsýmlar þimdisalt kendi dolaþým biçimleri ile ayýrdediliyorlar (ve, elbette, metalarýndolaþýmý da yalnýzca, zaten varolan belli deðerler ile ilgilenmiþ oluyor);ve, ücretlere yatýrýlan sermayeye, sermayenin emek aletlerine yatýrýlan* Taban tabana karþýt. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>195


kýsmýna karþýt olarak, sermayenin hammaddelere, yarý-mamul ürünlere,yardýmcý maddelere yatýrýlmýþ olan kýsmýyla birlikte, kendisine özgübir dolaþým biçimini paylaþmýþ oluyor.Ýþte böylece, burjuva ekonomi politiðinin, Adam Smith’in “deðiþmeyenve deðiþen sermaye” kategorilerini, “sabit ve döner sermaye”kategorileri ile karýþtýrmasýna içgüdüsel biçimde sýký sýkýya sarýlmasý vebunu hiç eleþtirmeksizin yüz yýldýr kuþaktan kuþaða papaðan gibi yinelemesianlaþýlýr bir þeydir. Sermayenin ücretlere yatýrýlan kýsmý, burjuvaekonomi politiði, artýk, hiçbir þekilde, hammaddeye yatýrýlan kýsmýndanayýrdetmemekte, ancak bunu, deðiþmeyen sermayeden –ürün tarafýndanparça parça ya da bütünüyle dolaþtýrýlmasý açýsýndan– þeklen [sayfa234] ayýrdetmektedir. Böylece, kapitalist üretimin ve dolayýsýyla da kapitalistsömürünün gerçek hareketinin kavranmasýnýn temeli, bir vuruþla,yokedilmiþ olmaktadýr. Bu, yatýrýlan deðerlerin yeniden ortaya çýkmasýsorunundan baþka bir þey deðildir.Ricardo’da, Smith’çi karýþýklýðýn eleþtirisiz benimsenmesi, bu fikirlerinkarþýlýðýnýn pek de rahatsýz edici bir þey deðil, yalnýzca daha sonrakimazeretçilerden daha rahatsýz edici deðil, Adam Smith’in kendisindende daha rahatsýz edicidir, çünkü Ricardo, deðer ve artý-deðer tahlillerinde,Adam Smith’in tersine, daha tutarlý, daha açýk ve kesindir. Vegerçekte o, kolay anlaþýlýr Adam Smith’e karþý zor anlaþýlýr Adam Smith’itutmaktadýr.izyokratlar arasýnda böyle bir karýþýklýk yoktur. Avances annuellesile avances primitives arasýndaki ayrým, yalnýzca, sermayenin, özellikletarýmsal sermayenin farklý kýsýmlarýnýn farklý yeniden-üretimdönemlerine iþaret etmektedir; oysa artý-deðer üretimi konusundakigörüþleri, bu ayrýmlardan baðýmsýz olan teorilerinin bir kýsmýný, teoriningüçlü noktasý olarak sarýldýklarý kýsmýný oluþturmaktadýr. Artý-deðerinoluþumu, sermayenin kendisinden doðan bir þey olarak açýklanmamakta,sermayenin tek bir özel üretim alanýna, tarýma baðlanmaktadýr.Ýkincisi: Deðiþen sermayenin tanýmýnda temel nokta –ve bu nedenle,herhangi bir deðerler toplamýnýn sermayeye çevrilmesi için temelnokta– kapitalistin, belli, verilen (ve bu anlamda da deðiþmeyen)büyük- lükte bir deðeri, deðer yaratan güç ile, bir deðer büyüklüðünüdeðerin üretimi ile, deðerin kendisini geniþletmesi ile deðiþmesidir. <strong>Kapital</strong>istinemekçi ye para ya da geçim araçlarý olarak ödemede bulunmasý,bu temel tanýmý etkilemez. Bu, ancak, kapitalistin yatýrdýðý deðerinvarlýk tarzýný deðiþtirir; birinde, bu deðer, emekçinin kendisine pazardangeçim araçlarý satýn aldýðý para biçiminde, diðerinde ise doðrudan doðruyatükettiði geçim araçlarý biçiminde bulunmaktadýr. Geliþmiþ kapitalistüretim, gerçekte, emekçiye ücretinin para olarak ödendiði varsayýmýnadayanýr, týpký genellikle, üretim sürecinin, dolaþým sürecini ve dolayýsýylapara sistemini öngörmesi gibi. Ama artý-deðerin yaratýlmasýnýn –vedolayýsýyla yatýrýlan deðerler toplamýnýn sermayeleþmesinin– kaynaðý,196 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ne ücretlerin para biçiminde ya da aynî olarak ödenmesinde, ne deemek-gücü satýn alýnmasý için yatýrýlan sermayededir. Artý-deðer, deðerin,de-ðer yaratan güçle deðiþilmesinden, deðiþmeyen bir büyüklüðündeðiþen bir [sayfa 235] büyüklüðe çevrilmesinden doðar.Emek aletlerinin sabitliðinin büyüklüðü ya da küçüklüðü, bunlarýndayanýklýlýk derecesine, yani fiziksel bir özelliðe baðlýdýr. Diðer koþullarayný kalmak kaydýyla, dayanýklýklarýna baðlý olarak, er ya da geç aþýnacaklarve, bu nedenle de sabit sermaye olarak uzun ya da kýsa süre iþlevyapmýþ olacaklardýr. Ama hiç bir zaman bu fiziksel dayanýklýlýk nedeniyle,bunlar, sabit sermaye iþlevini görmezler. Metal fabrikalarýndaki hammaddeler,yapým iþinde kullanýlan makineler kadar dayanýklýdýrlar ve bumakinelerin deri ve ahþap kýsýmlarýndan daha da uzun ömürlüdürler.Bununla birlikte, hammadde olarak hizmet eden metal, döner sermayeninbir kýsmýný oluþturduðu halde, emek aleti belki de ayný metaldenyapýldýðý halde, kullanýldýðý zaman sabit sermayenin bir kýsmýdýr. Demekoluyor ki, bir metalin bazan sabit, bazan döner sermaye kategorisinesokulmasý bu malzemenin fiziksel niteliði, aþýnma hýzýndaki nispi büyüklüðüya da küçüklüðünden ötürü deðildir. Bu ayrým, daha çok bir durumdaemeðin konusu, bir baþka durumda emek aleti olmasýyla üretimsürecinde oynadýðý rolden ötürüdür.Bir emek aletinin üretim sürecindeki iþlevi, onun, durmadan yinelenenemek-süreçlerinde ortalama olarak þu ya da bu süre hizmetetmesini gerektiriyor. Ýþte bu nedenle, onun kendi iþlevi, yapýldýðý malzemenin,az ya da çok dayanýklý olmasýný belirlemiþ oluyor. Ama hiç birzaman, yapýldýðý malzemenin dayanýklýlýðý onu sabit sermaye halinegetirmiþ olmuyor. Ayný malzeme, hammadde olduðu zaman döner sermayehaline geliyor ve, meta-sermaye ile üretken sermaye arasýndakiayrýmý, döner ve sabit sermaye arasýndaki ayrýmla karýþtýran iktisatçýlararasýnda, ayný malzeme, ayný makine, ürün olarak döner sermaye, emekaleti olarak sabit sermaye oluyor.Bir emek aletinin yapýldýðý maddenin dayanýklýlýðý onu sabit sermayehaline getirmemekle birlikte, böyle bir alet rolünü yüklenmiþ bulunmasý,onun nispeten dayanýklý bir maddeden yapýlmasýný gerektirir.Bu nedenle de, yapýldýðý malzemenin dayanýklý olmasý, emek aleti olarakiþlevinin bir koþuludur ve dolayýsýyla da onu sabit sermaye yapandolaþým biçiminin maddi temelidir. Diðer þeyler ayný kalmak kaydýyla,yapýlmýþ olduðu maddenin aþýnma ve yýpranma derecesinin yüksekliðiya da düþüklüðü, ona yüksek ya da düþük derecede bir sabitlik damgasývurmakta ve [sayfa 236] bu yüzden de, sabit sermaye olma niteliði ile çoksýký bir iliþki içerisinde bulunmaktadýr.Eðer sermayenin emek-gücüne yatýrýlan kýsmý salt döner sermayeve dolayýsýyla sabit sermayeye karþýtlýk açýsýndan ele alýnýrsa ve, deðiþmeyenve deðiþen sermaye arasýndaki ayrýmlarla, sabit ve döner sermayearasýndaki ayrýmlar birbirine karýþtýrýlýrsa –emek aletinin maddi ger-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>197


çekliðinin sabit sermaye olma niteliðinin asýl temelini oluþturduðu varsayýlarak–bu sermayenin, sabit sermayeye karþýt, döner sermaye olmaniteliðini, emek-gücüne yatýrýlan sermayenin maddi gerçekliðinden çýkartmakve gene, döner sermayeyi, deðiþen-sermayenin maddi gerçekliðininyardýmýyla belirlemek doðaldýr.Ücretlere yatýrýlan sermayenin gerçek tözü, kapitalistin, ölü, maddeleþmiþemekle deðiþtiði ve sermayesinde somutlaþtýrdýðý, faal, deðeryaratýcý emek-gücü, canlý emeðin kendisidir; ancak ve yalnýzca bu emeksayesindedir ki, onun elindeki deðer, kendisini geniþleten deðere dönüþür.Ama bu kendini geniþletme gücü, kapitalist tarafýndan satýlmaz. Budaima, týpký kendisine ait emek aletleri gibi, üretken sermayesinin. yalnýzcabir kýsmýdýr; bu hiçbir zaman onun meta-sermayesinin, sözgelimisattýðý sonal ürün gibi, bir parçasý deðildir. Üretim sürecinde, üretkensermayenin kýsýmlarý olarak emek aletleri, sabit sermaye olarak, emekgücüne,döner sermaye olarak tanýmlanan emek malzemeleri ve yardýmcýmalzemelerden daha fazla karþýt deðildir. Emek-gücü, her ikisininkarþýsýna da kiþisel etmen olarak çýkar, oysa –emek-süreci açýsýndankonuþmak gerekirse– bunlar nesnel etmenlerdir. Deðerin kendisini geniþletmesüreci açýsýndan söylemek gerekirse, bunlarýn her ikisi de emekgücünekarþý, deðiþmeyen-sermayenin deðiþen-sermaye karþýsýndakidurumu gibi karþýt durumda bulunurlar. Ya da eðer burada, dolaþýmsürecini etkilediði kadarýyla, maddi bir farklýlýktan sözetmek gerekirsedurum þöyledir: Maddeleþmiþ emekten baþka bir þey olmayan deðerinniteliðinden, bu maddileþtirme sürecindeki emekten baþka bir þey olmayanfaal emek-gücünün niteliðinden, emek-gücünün iþlevini yerinegetirdiði süre boyunca sürekli deðer ve artý-deðer yarattýðý; emek-gücüyönünden, hareket ve bir deðerin yaratýlmasý olarak görünen þeyin, onunürünü yönünden, bir durgunluk durumu içerisinde yaratýlan deðer olarakgöründüðü sonucu çýkar. Eðer emek-gücü, iþlevini yerine getirmiþise, sermaye, artýk bir yanda [sayfa 237] emek-gücünden, öte yanda üretimaraçlarýndan oluþmaz. Emek-gücüne yatýrýlmýþ bulunan sermaye-deðer,þimdi, ürüne eklenmiþ bulunan bir deðer (+ artý-deðer)dir. Sürecin yinelenmesiiçin, ürünün satýlmasý ve buradan elde edilen hasýlatla sürekliyeni emek-gücü satýn alýnarak üretken sermayeye katýlmasý gerekir. Budurum, sermayenin emek-gücü ile emek malzemesine vb. yatýrýlan kýsmýna,emek aletlerinde sabit kalan sermayeye karþýt olarak, döner sermayeniteliðini verir.Ama, bunun tersine, eðer döner sermayenin, deðiþmeyen-sermayeninbir kýsmý (ham ve yardýmcý malzemeler) ile ortak olan ikinciltanýmý sermayenin emek-gücüne yatýrýlan kýsmýnýn asýl tanýmý halinegetirilecek olursa, yani kendisine yatýrýlan deðer, yaratýlmasý için tüketildiðiürüne, sabit sermayede olduðu gibi, yavaþ yavaþ ve parça parçadeðil de, bütünüyle aktarýldýðý ve bu nedenle de, ürünün satýþý ile bütünüyleyerine konulmasýnýn gerekli olduðu, esasýndan hareket edilirse, o198 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


zaman, sermayenin ücretlere yatýrýlan kýsmýnýn da, ayný þekilde, maddiolarak faal emek-gücüne deðil, emekçinin ücretleriyle satýnaldýðý maddiöðelerden oluþmasý, yani toplumsal meta-sermayenin emekçinin tüketiminegeçen kýsmýný, yani geçim araçlarýný kapsamasý gerekir. Bu durumda,sabit sermaye, daha yavaþ yýpranabilen ve bu nedenle de dahayavaþ yerine konmasý gereken emek aletlerinden oluþur ve emek-gücüneyatýrýlan sermaye de daha hýzlý yerine konmasý gerekli geçim araçlarýndanoluþur.Ne var ki, daha fazla ya da daha az yýpranabilirlik arasýndaki sýnýrçok belirsiz ve bulanýktýr.“Emekçinin tükettiði yiyecek ve giyecek, içerisinde çalýþtýðý binalar,emeðine yardýmcý olan aletler, hepsi de yýpranabilir niteliktedir.Gene de, bu farklý sermayelerin dayanýklýlýk zamanlarý arasýnda büyükbir fark vardýr: bir buharlý makine, bir gemiden daha uzun ömürlüdür,bir gemi emekçinin giyeceðinden ve emekçinin giyeceði de tükettiðiyiyecekten daha uzun süre dayanýr.”* 27Ricardo, hepsi de emek aletleri ile ayný dayanýklýlýk niteliðini taþýyanemekçinin içinde oturduðu evi, eþyalarýný, býçak, çatal, tabak, vb. gibitüketim gereçlerini belirtmeyi unutuyor. Ayný þeyler, ayný türden þeyler,bir yerde tüketim eþyalarý, baþka bir yerde emek aletleri olarak ortayaçýkar. [sayfa 238]Ricardo’nun söylediðine göre fark þudur: “Sermayenin çabukyýpranabilir olmasý ve sýk sýk yeniden-üretilmeyi gerektirmesine ya dayavaþ tüketilmesine göre, döner ya da sabit sermaye baþlýðý altýnda sýnýflandýrýlmýþtýr.”*28Ve þu notu ekliyor: “Esas olmayan ve sýnýr çizgisi kesin olarakçizilemeyen bir ayrým.”* 29Böylece, avances annuelles ile avances primitives arasýnda, tüketimzamanýna ve dolayýsýyla da, kullanýlan sermayenin yeniden-üretimininfarklý zamanlarýný iþaret eden ayrýmýn yapýldýðý fizyokratlar kampýnaçok þükür bir kez daha gelmiþ bulunuyoruz. Ancak, fizyokratlarda toplumsalüretimin önemli bir olayýný oluþturan ve Tableau Economique’tedolaþým süreci ile iliþkili olarak anlatýlan þey, burada, öznel ve Ricardo’nunkendi sözleriyle gereksiz bir ayrým oluyor.Sermayenin emeðe yatýrýlan kýsmý, emek aletlerine yatýrýlan kýsmýndanyalnýz yeniden-üretim dönemi ve dolayýsýyla dolaþým süreciyleayrýlýr ise, ve bir kýsmý geçim araçlarýný, diðeri emek aletlerini kapsar vebunlar birbirinden yalnýzca daha hýzlý yýpranabilir nitelikte olduklarý içinayrýlýrlar ise, birinci grubun kendisinden bile çeþitli dayanýklýlýk dereceleriolduðuna göre, emek-gücüne yatýrýlan sermaye ile, üretim araçlarýna27Ricardo, Principles, etc., s. 26.28Ibid.29Ibid.* Marx, týrnak içindeki tümceleri, Ýngilizce olarak aktarmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>199


yatýrýlan sermaye arasýndaki bütün differentia specifica* doðal olarakyokolup gider.Bu, tümüyle Ricardo’nun deðer öðretisi ile çeliþtiði gibi, aslýndaartý-deðer teorisi olan kâr teorisi ile de çeliþir. Genel olarak Ricardo, sabitve döner sermaye arasýndaki ayrýmý, yalnýzca, farklý üretim dallarýndaeþit büyüklükte yatýrýlan sermayelerde her ikisinin farklý oranlarýnýn, deðeryasasýna yaptýðý etki ve özellikle bu koþullar sonucu ücretlerdeki artýþya da düþüþün fiyatlar üzerindeki etkisi ölçüsünde dikkate alýr. Ama busýnýrlý araþtýrmalarda bile, sabit ve döner sermaye ile deðiþmeyen vedeðiþen sermayeyi karýþtýrmasý nedeniyle çok vahim yanýlgýlara düþer.Aslýnda, tahlillerine bütünüyle yanlýþ bir temelden baþlar. Birincisi, sermaye-deðerinemek-gücüne yatýrýlan kýsmýnýn döner sermaye baþlýðýaltýnda sýnýflandýrýlmasý zorunluluðu açýsýndan, bizzat, döner sermayetanýmlarý, özellikle sermayenin emeðe [sayfa 239] yatýrýlan kýsmýný bu baþlýkaltýna koyan koþullar, yanlýþ geliþtirilmiþlerdir. Ýkincisi, sermayenin emeðeyatýrýlan kýsmýný döner sermaye olarak belirleyen taným ile, bunu,sabit sermayeye karþýt döner sermaye olarak belirleyen taným arasýndabir karýþýklýk bulunmaktadýr.Emek-gücüne yatýrýlan sermayenin, döner ya da akýcý sermayeolarak tanýmlanmasýnýn ikincil bir tanýmý olduðu, üretim sürecindeki differentiaspecifica’sýný yokettiði daha baþlangýçta besbellidir. Çünkü, butanýmda, bir yandan emeðe yatýrýlan sermayeler, hammaddeye vb. yatýrýlanlarile ayný önemdedir. Deðiþmeyen sermayenin bir kýsmýný deðiþensermaye ile özdeþleþtiren böyle bir sýnýflandýrma, deðiþmeyen sermayeyekarþýt olan deðiþen sermayenin differentia specifica’sýný ele almýyor.Öte yandan, sermayenin emeðe yatýrýlan kýsýmlarý, gerçekte, emek aletlerineyatýrýlan kýsýmlara karþýttýrlar, ama hiçbir zaman bu kýsýmlarýn deðerüretimine tamamen farklý biçimlerde girmesi yönünden deðil, bunlarýnher ikisinin de deðerlerini ürüne yalnýzca farklý zaman dönemlerindeaktarmalarý yönünden.Metaýn üretim sürecine yatýrýlan belli bir deðer, ister ücretlerin,ister hammaddelerin ya da emek aletlerinin fiyatý olsun, bütün bu durumlardasözkonusu olan nokta, bu deðerin ürüne nasýl aktarýldýðý, dolayýsýylaürün tarafýndan nasýl dolaþtýrýldýðý, ürünün satýþýyla çýkýþ noktasýnanasýl döndüðü ya da yerine konulduðudur. Buradaki biricik fark“nasýl”dadýr, aktarmanýn ve dolayýsýyla bu deðerin dolaþýmýnýn kendisineözgü biçimindedir.Emek-gücünün, her ayrý durumda, sözleþmede daha önce belirlenmiþolan fiyatýnýn, para ya da geçim aracý olarak ödenmesi, bununsabit bir fiyat olma niteliðini hiçbir þekilde deðiþtirmez. Bununla birlikte,ücretlerin para olarak ödenmesi halinde, bizzat bu paranýn üretim sürecine,deðerin ve ayný zamanda üretim aracý malzemelerinin girdiði tarz-* Ayýrdedici özellik -ç.200 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


da girmediði açýktýr. Ama öte yandan, emekçinin ücretiyle satýn aldýðýgeçim araçlarý, hammaddeler vb. ile birlikte, döner sermayenin maddibiçimi olarak ayný kategori altýnda sýnýflandýrýlacak ve emek aletlerininkarþýtý olacak olursa, o zaman, sorun farklý bir yön alýr. Eðer bu þeylerin,üretim araçlarýnýn deðeri, emek-sürecinde ürüne aktarýlýyorsa, diðerþeylerin, geçim araçlarýnýn deðeri de, bunlarý tüketen emek-gücündeyeniden ortaya çýkýyor ve bu emek-gücünün iþlev görmesiyle ayný þekildeürüne aktarýlýyor demektir. Her iki [sayfa 240] durumda da, bu, ayný derecede,üretim sýrasýnda yatýrýlan deðerlerin salt üründe yeniden ortaya çýkmasýsorunudur.(izyokratlar bunu ciddiye almýþlar ve bu nedenle de,sanayideki emeðin artý-deðer yarattýðýný yadsýmýþlardýr.) Wayland’dandaha önce aktarýlan pasaj*, þöyle der: “Bununla birlikte, biçimin birönemi yoktur. ... Ýnsanoðlunun varlýðý ve rahatý için gerekli çeþitli türdeyiyecekler, giysiler ve barýnaklar da deðiþikliðe uðrar. Bunlar zaman zamantüketilirler ve deðerleri ... tekrar ortaya çýkar.” (Elements of Pol.Econ., s. 31, 32) Üretim amacýyla, hem tüketim araçlarý ve hem degeçim araçlarý olarak yatýrýlmýþ bulunan sermaye-deðerler, burada, aynýþekilde ürünün deðerinde ortaya çýkarlar. Böylece, kapitalist üretim sürecinintam bir esrar perdesine bürünmesi mutlu bir biçimde baþarýlmýþ,üründe bulunan artý-deðerin kaynaðý tamamen gözden uzaklaþtýrýlmýþtý.Ayrýca bu, burjuva ekonomi politiðine özgü fetiþizmi, toplumsalüretim sürecinde þeylere verilen toplumsal, ekonomik niteliði, bu þeylerinmaddi doðasýndan çýkan doðal bir niteliðe dönüþtüren fetiþizmitamamlamýþ oluyor. Örneðin, “emek aletleri, sabit sermayedir”, çeliþkilereve karýþýklýða yolaçan skolastik bir tanýmdýr. Týpký emek-süreci konusundagösterildiði gibi (Buch I, Kap. V),** bu, tamamen maddi öðelerinbelli bir emek-sürecindeki rollerine, bunlarýn iþlevlerine –emek aletleri,emek malzemesi ya da ürünler olarak iþlev yapmalarýna– baðlýdýr; böylece,emek aletleri, ancak, bu üretim süreci gerçekten kapitalist bir üretimsüreci ise ve üretim araçlarý bu nedenle gerçekten sermaye ise vesermayenin ekonomik kesinlik ve toplumsal niteliðine sahipse, sabitsermayedirler. Ve ikincisi, eðer deðerlerini ürüne ancak belirli bir biçimdeaktarýyorlar ise sabit sermayedirler. Eðer durum bu deðilse, bunlarkendileri sabit sermaye olmaksýzýn, emek aletleri olarak kalýrlar. Aynýþekilde, gübre gibi yardýmcý malzemeler, emek aletlerinin büyük birkýsmý gibi, deðerlerini kendilerine özgü ayný biçimde aktarýyorlar ise,emek aleti olmadýklarý halde sabit sermaye olurlar. Burada sorun, þeylerinuygun düþmeleri gereken tanýmlar sorunu deðildir. Biz, burada, bellikategoriler içerisinde ifade edilmeleri gereken belli iþlevlerle ilgiliyiz.Eðer ücretlere yatýrýlan sermaye, bütün koþullar altýnda [sayfa 241]geçim araçlarýnýn niteliklerini taþýyan bir sermaye diye kabul edilirse, bu,* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, s. 223. dipnot 25. -Ed.** Ayný yapýt, Yedinci Bölüm. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>201


ayný zamanda, “emeði destekleyen” bu “döner” sermayenin de bir niteliðiolacaktýr. (Ricardo, s. 25.) Eðer, tüketim araçlarý “sermaye” olmasalardý,bunlar emek-gücü gereksinmesini saðlayamazlardý; oysa, bunlarýn,iþte bu sermaye niteliðidir ki, bunlara, yabancý emek tarafýndan gereksinmesinisaðlayan sermaye özelliðini verir.Eðer bu durumlarýyla geçim araçlarý döner sermaye iseler –dönersermaye ücrete çevrildikten sonra– bundan ayrýca þu sonuç da çýkar ki,ücretin büyüklüðü, emekçi sayýsýnýn belli bir döner sermaye miktarýnaolan oranýna dayanýn –gözde bir iktisadi önerme– oysa, aslýnda, emekçitarafýndan pazardan çekilen geçim aracý miktarý ve kapitalistin tüketimiiçin saðlanabilecek geçim araçlarý miktarý artý-deðerin emek fiyatýna olanoranýna baðlýdýr.Ricardo da, Barton 29a gibi, her yerde, deðiþen ve deðiþmeyen sermayeiliþkisini, döner ve sabit sermaye iliþkisi ile karýþtýrýyor. Bunun,Barton’un kâr oraný konusundaki incelemesini ne ölçüde sakatladýðýdaha ilerde göreceðiz.*Ricardo, ayrýca, sermayenin devrinde, sabit ve döner sermayelerarasýndaki ayrýmýn dýþýnda kalan diðer nedenlerin yolaçtýðý farklýlýklarý,þu ayrým ile özdeþleþtiriyor: “Döner sermayenin, hiç de eþit olmayansürelerde dolaþýmda bulunabileceði ya da sahibine geri dönebileceðiayrýca gözönünde bulundurulmalýdýr. Çiftçinin, ekmek üzere satýn aldýðýbuðday, fýrýncýnýn ekmek yapmak için satýn aldýðý buðdaya göre sabitsermayedir. Bunlardan birisi buðdayý topraða býrakýr ve bir yýl süreyle hiçbir gelir elde edemez; diðeri onu öðüttürerek un haline getirtir,müþterilerine ekmek olarak satar ve bir hafta içerisinde ayný þekildeyenilemek ya da baþka bir iþe baþlamak üzere sermayesini serbest halegetirir.” 30Burada karakteristik olan þey, tohumluk için kullanýldýðý zaman,tüketim aracý deðil hammadde olarak hizmet ettiði halde, buðday, bizatihitüketim aracý olduðu için, önce döner sermayedir, sonra da, geridönüþü bir yýl aldýðý için, sabit sermayedir. [sayfa 242] Ne var ki, bir üretimaracýný sabit sermaye yapan þey, yalnýzca yavaþ ya da hýzlý geri dönüþüdeðil, ayrýca deðerini ürüne aktardýðý belirli biçimdir.Adam Smith’in getirdiði karýþýklýk þu sonuçlarý doðurmuþtur:1. Sabit ve döner sermaye arasýndaki ayrým, üretken sermaye ilemeta-sermaye arasýndaki ayrýmla karýþtýrýlmýþtýr. Örneðin, bir makine,pazarda meta olarak bulunduðu zaman döner sermaye, üretim sürecinesokulduðu zaman sabit sermaye sayýlmýþtýr. Üstelik, bir tür sermayeninbir baþkasýndan daha fazla sabit ya da döner olduðunu belirlemek29aObservations on the Circumstances Which Influence the Condition of the LabouringClasses of Society. London, 1817. [Bununla ilgili bir pasaj, c. I, s. 655, dipnot 79’da <strong>Kapital</strong>,Birinci <strong>Cilt</strong>, s. 648-649, not 86] aktarýlmýþtýr.30Principles, etc., s. 26 ve 27.* <strong>Kapital</strong>, Üçüncü <strong>Cilt</strong>, Birinci Bölüm - Üçüncü Bölüm. -Ed.202 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kesinlikle olanaksýzdýr.2. Bütün döner sermayeler, ücretlere yatýrýlan ya da yatýrýlacakolan sermaye ile bir tutulmuþtur. Bu John Stuart Mill* ile diðerlerindeböyledir.3. Deðiþen ve deðiþmeyen sermayeler arasýnda bulunan ve önceleriBarton, Ricardo ve diðerleri tarafýndan döner ve sabit sermaye arasýndakiayrýmla karýþtýrýlan fark, ensonu, bu ikinci ayrýma indirgenmiþ,örneðin Ramsay’da, bütün üretim araçlarý, hammaddeler vb., ve aynýzamanda da emek aletleri sabit sermaye; yalnýzca ücretlere yatýrýlansermaye ise döner sermaye sayýlmýþtýr.** Ama indirgeme bu þekildeyapýldýðý için, deðiþmeyen ve deðiþen sermaye arasýndaki gerçek ayrýmanlaþýlmamaktadýr.4. MacLeod,*** Patterson**** ve diðerleri gibi, her þeye, bir bankamemurunun tarife sýðmaz darkafalý görüþ açýsýndan bakan modernÝngiliz ve özellikle Ýskoç iktisatçýlarý, sabit döner sermaye arasýndaki ayrýmý,money at call***** ve money not at call****** arasýndaki ayrýmadönüþtürmüþlerdir. [sayfa 243]* J. S. Mill, Essays on Soure Unsettled Questions of Political Economy, London 1844, s. 164. -Ed.** G. Ramsey, An Easay on the Distributiorý of Wealth, Edinburg 1833, s. 21-24. -Ed.*** H. D, MacLead, The Elements of Political Economy, London 1858, s. 76-80. -Ed.**** R. H. Patterson, The Science of inance, A Practical Treatise. Edinburg and London1868, s. 129-144. -Ed.***** Vadesiz mevduat. -ç.****** Vadeli mevduat. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>203


ONÝKÝNCÝ BÖLÜMÇALIÞMA DÖNEMÝEÞÝT uzunlukta, diyelim her ikisi de onar saatlik iþgünü olan, birisipamuk ipliði, diðeri lokomotif fabrikasý, iki iþdalýný alalým. Bu dallardanbirisinde, belli bir miktar tamamlanmýþ ürün, pamuk ipliði, günlük ya dahaftalýk olarak çýkartýlýr; diðerinde, tamamlanmýþ mamul bir ürün, birlokomotif yapýmý için emek-sürecinin belki de üç ay yinelenmesi gerekmektedir.Bir durumda, ürün, nitelik yönünden ayrý ayrýdýr ve her gün yada her hafta ayný emek yeniden baþlar. Diðerinde emek-süreci süreklidir,oldukça çok sayýda günlük emek-süreçlerini kapsar ve bu süreçlerarasýndaki baðýntý ve iþlemlerdeki süreklilik sonucu, ancak oldukça uzunbir süre sonra ortaya tamamlanmýþ bir ürün çýkar. Günlük emek-süreçlerininsüresi burada ayný olduðu halde, üretken faaliyetin süresinde, yanitamamlanmýþ bir ürünü çýkartmak, meta olarak pazara sürmek, dolayýsýylada, onu üretken sermayeden meta-sermayeye çevirmek için gerekli,yinelenen emek-süreçlerinin süresinde çok belirgin bir fark vardýr.Sabit ve döner sermaye arasýnda ayrýmýn bununla hiçbir iliþkisi yoktur.Her [sayfa 244] iki üretim dalýnda ayný oranda sabit ve döner sermaye kulla-204 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


nýlsaydý bile, sözü edilen ayrým, gene de varolacaktý.Üretken faaliyetin süresindeki bu farklar, yalnýzca farklý üretimalanlarý arasýnda deðil, çýkartýlacak ürün miktarýna baðlý olarak bir veayný üretim alanýnda da görülebilir. Konut olarak kullanýlan sýradan birev, büyük bir fabrikadan daha az zamanda yapýlýr ve bu yüzden de,daha az sayýda sürekli emek-süreçlerini gerektirir. Bir lokomotifin yapýmýüç ay aldýðý halde, zýrhlý geminin yapýmý bir ya da daha fazla yýlgerektirir. Tahýl üretimi yaklaþýk bir yýl, büyük baþ hayvan yetiþtirilmesibirkaç yýl alýr, oysa orman yetiþtirilmesi oniki ile yüzyýl arasýnda deðiþenbir zaman gerektirir. Bir köy yolu için bir kaç ay yettiði halde, bir demiryoluyýllarýn iþidir. Sýradan bir halý yaklaþýk bir haftada yapýlýr, amaGobelin* yýllar alýr, vb.. Demek ki, üretken faaliyetin yerine getirilmesisýrasýnda tüketilen zaman pek çok deðiþiklik gösterir.Eðer, yatýrýlan sermayeler eþitse, üretken faaliyetin süresindekibu fark, kuþkusuz devir hýzýnda bir farklýlýða yolaçar; bir baþka deyiþle,belli bir sermayenin yatýrýlmýþ bulunduðu sürede bir fark meydana getirir.Bir iplik fabrikasý ile lokomotif fabrikasýnýn ayný miktarda sermayekullandýðýný, bunlarýn deðiþmeyen ve deðiþen sermaye oranýnýn ayný,sermayenin sabit ve döner kýsýmlarý arasýndaki oranýn gene ayný, veensonu, iþgününün eþit uzunlukta, gerekli ve artý-emeðe bölünüþününayný olduðunu varsayalým. Üstelik, dolaþým sürecinden doðan ve buörneðimiz ile bir iliþkisi bulunmayan bütün durumlarý bir yana býrakmakiçin, ipliðin de lokomotifin de sipariþ üzerine yapýldýklarýný ve tamamlanmýþürünün teslimi üzerine ödemenin yapýlacaðýný kabul edelim. Haftanýnsonunda, iplik fabrikasý sahibi, tamamlanmýþ ipliði teslim ederken;döner sermaye için yaptýðý yatýrýmý (artý-deðeri konu-dýþý býrakýyoruz)geri aldýðý gibi, ipliðin deðerine katýlan sabit sermayenin aþýnma ye yýpranmapayýný da geri almýþ olur. Bu yüzden, ayný devreyi ayný sermaye ileyineleyebilir. Sermaye, devrini tamamlamýþtýr. Buna karþýlýk lokomotiffabrikatörü, üç ay süreyle her hafta ücretler ve hammadde için her seferindeyeni sermaye yatýrmak zorundadýr ve ancak üç ay sonra, lokomotifintesliminden sonradýr ki, bir ve ayný metaýn yapýmý için, bir ve aynýüretken faaliyete, bu [sayfa 245] arada, azar azar yatýrýlan döner sermaye, birkez daha devresini yenileyebileceði bir biçim içerisine girmiþ olur. Bu üçay içersinde makinelerinin aþýnýp yýpranmasý da, ayný þekilde, ancakþimdi yerine konmuþtur. Birinin harcamalarý bir hafta için yapýlmýþtýr,diðerinin ise, haftalýk harcamalarý, oniki ile çarpýlmýþtýr. Bütün ötekikoþullar eþit kaldýðý varsayýldýðýnda, bunlardan birisinin emrinde diðerininoniki katý döner sermaye bulunmak zorundadýr.Ne var ki, burada, yatýrýlan haftalýk sermayelerin eþit olmasý önemlideðildir. Yatýrýlan sermayenin miktarý ne olursa olsun, bir durumda yalnýzbir hafta için, diðerinde ise oniki hafta için yatýrýlmýþtýr ve yeni bir* Özel olarak iþlenmiþ bir tür duvar halýsý. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>205


iþlem için kullanýlabilmesi, ayný iþlemin yinelenebilmesi ya da baþkasýnýnbaþlatýlabilmesi için, her ikisinde de belirtilen sürelerin geçmesi gereklidir.Devir hýzýndaki ya da ayný sermaye-deðer yeni bir emek ya dakendini-geniþletme sürecinde kullanýlmazdan önce bireysel sermayeninyatýrýlmasý gereken zamanýn uzunluðundaki fark, burada, aþaðýdakidurumlardan ileri gelir:Bir lokomotifin ya da herhangi bir makinenin yapýmý için 100 iþgünügerekli olduðu kabul edilsin. Ýplik ya da lokomotif yapýmýnda çalýþanemekçiler yönünden bu 100 iþgünü, her iki durumda da, varsayýmýmýzagöre, birbirini izleyen farklý onar saatlik 100 emek-sürecini içeren, sürekliolmayan (kopuk kopuk) bir büyüklüðü oluþturur. Ama, ürün –makine–yönünden bu 100 iþgünü, sürekli bir büyüklüðü, 1.000 iþsaatlik biriþgününü, birbirine baðlý tek bir üretim faaliyetini oluþturur. Çok ya da azsayýda birbirini izleyen ve birbirleriyle iliþkili iþgünlerinden oluþan böylebir iþgününe, ben, çalýþma dönemi diyorum. Bir iþgününden, söz ettiðimizzaman, emekçinin emek-gücünü günlük olarak harcamak ve hergün çalýþmak zorunda olduðu emek-zamanýnýn uzunluðunu anlatmakistiyoruz. Ama, çalýþma döneminden söz ettiðimiz zaman, belli bir sanayidalýnda, tamamlanmýþ bir ürünün yapýmý için gerekli, birbiriyle baðýntýlýiþgünleri sayýsýný kastediyoruz. Bu durumda, her iþgününün ürünü,üzerinde günbegün çalýþýlacak ve ancak uzun ya da kýsa çalýþma dönemininsonunda tamamlanmýþ biçimini alacak yalnýzca kýsmi bir üründür,tamamlanmýþ bir kullaným-deðeridir.Örneðin, bunalýmlar sonucu toplumsal üretim sürecindeki kesintiler,kargaþalýklar, bu yüzden, kopuk nitelikteki emek-ürünleri [sayfa 246]üzerinde, üretimleri için uzun ve birbiriyle baðýntýlý bir dönemi gerektirenlerüzerinde çok farklý etkilere sahiptir. Bunlardan birinde olan þey,bugünün belli miktardaki iplik, kömür vb. üretimini, yarýnýn iplik, kömür,vb. yeni üretiminin izlememesidir. Gemiler, yapýlar, demiryollarý için isedurum böyle deðildir. Burada, yalnýz o günün iþi deðil, birbiriyle baðýntýlýtüm üretim faaliyeti kesintiye uðrar. Eðer iþ devam etmezse, üretimindetüketilmiþ bulunan üretim araçlarý ile emek boþa gider. Ýþ yeniden baþlatýlsabile, geçen zaman içinde, bunlarda bir bozulma olmuþtur.Tüm çalýþma dönemi boyunca, deðerin sabit sermaye tararýndanher gün ürüne aktarýlan kýsmý, ürün tamamlanana kadar tabakalar halindebirikir. Ve ayný zamanda, burada, sabit ve döner sermaye arasýndakifark, uygulamadaki anlamýyla açýða çýkar. Sabit sermaye, üretim sürecineoldukça uzun bir dönem için yatýrýlmýþtýr; belki de birkaç yýllýk birdönem sona erene kadar yenilenmesine gerek yoktur. Bir buhar makinesikendi deðerini, ipliðe, kopuk bir emek-sürecinin ürününe, ister hergün parça parça, ya da isterse bir lokomotife, sürekli bir üretim faaliyetininürününe üç ay boyunca aktarýyor olsun, buhar makinesinin satýnalýnmasý için gerekli sermaye yatýrýmý yönünden bunun bir önemi yok-206 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


tur. Bunlardan birinde buhar makinesinin deðeri, küçük kýsýmlar, diyelimhaftalýk olarak, diðerinde ise büyük miktarlar, diyelim üç aylýk sürelerolarak geri gelir. Ama her iki durumda da, bu buharlý makineninyenilenmesi ancak yirmi yýl sonra tamamlanabilir. Buharlý makinenindeðerinin, ürünün satýþý ile parça parça geriye döndüðü tek tek herdönem, makinenin ömründen daha kýsa olduðu sürece, makine, birkaççalýþma dönemi boyunca üretim, sürecinde iþlevine devam eder.Ama yatýrýlan sermayenin döner kýsýmlarý için durum farklýdýr.Belli bir hafta için satýn alýnan emek-gücü, ayný hafta içerisinde harcanýrve üründe somutlaþýr. Hafta sonunda karþýlýðýnýn ödenmesi gerekir. Veemek-gücüne yapýlan bu sermaye yatýrýmý, üç ay boyunca her haftayinelenir; gene de, sermayenin bu kýsmýnýn bir hafta boyunca harcanýyorolmasý, kapitaliste, gelecek hafta emek satýn alýnmasý için bir olanaksaðlamaz. Emek-gücünün karþýlýðýnýn ödenmesi için her hafta eksermaye harcanmasý gerekir ve, kredi sorunu bir yana býrakýlýrsa, kapitalist,emek-gücü için yalnýzca haftalýk parçalar halinde ödeme yapsa [sayfa247] bile, üç aylýk ücretleri yatýrabilecek durumda olmak zorundadýr. Dönersermayenin diðer kýsmý, ham ve yardýmcý malzemeler için de durumaynýdýr. Emek, ürün üzerinde tabaka tabaka birikir. Emek-süreciboyunca, sürekli olarak ürüne aktarýlan yalnýzca harcanan emek-gücünündeðeri deðil, ayný zamanda artý-deðer de ürüne aktarýlmýþtýr. Ne varki, bu ürün henüz tamamlanmamýþtýr, tamamlanmýþ bir meta biçiminihenüz almamýþtýr, dolayýsýyla da henüz dolaþýmda bulunamaz. Bu, aynýþekilde, ham ve yardýmcý malzemelerden ürüne tabaka tabaka aktarýlansermaye-deðer için de geçerlidir.Ürünün kendine özgü niteliðinin ya da bu ürünün yapýmýyla eldeedilecek yararlý etkinin gerektirdiði çalýþma döneminin uzunluðuna baðlýolarak, hiç bir kýsmý dolaþým yapabilecek ve dolayýsýyla ayný iþlemiyenileyebilecek bir biçim içerisinde olmayan sürekli bir ek döner sermaye(ücretler ile ham ve yardýmcý malzemeler) yatýrýmý gerekir. Herparça, tersine, üretken sermaye biçiminde, olgunlaþmakta olan ürününbir kýsým olarak üretim alanýnda ardarda birikir. Þimdi, devir zamaný,üretim zamaný ile sermayenin dolaþým zamanýnýn toplamýna eþittir. Bunedenle, üretim zamanýndaki bir uzama, týpký dolaþým zamanýndaki uzamagibi, devir hýzýný azaltýr. Bununla birlikte, ele aldýðýmýz durumda þuiki noktaya dikkat etmek gerekir:Birincisi: Üretim alanýnda daha uzun kalma. Örneðin, ilk haftasýrasýnda, emeðe, hammaddeye vb. yatýrýlan sermaye ile, sabit sermayetarafýndan ürüne aktarýlan deðer kýsýmlarý, üç ay boyunca üretim alanýndaöylece kalýrlar ve, yalnýzca olgunlaþmakta olan, henüz tamamlanmamýþürüne katýldýklarý için, metalar olarak dolaþýma geçemezler.Ýkincisi: Üretken faaliyetin yapýlmasý için gerekli çalýþma dönemiüç ay sürdüðü ve aslýnda birbirine baðlý tek bir emek-süreci oluþturduðuiçin, her hafta bir önceki miktara yeni bir miktar döner sermaye sürekli<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>207


olarak eklenmelidir. Ardarda yatýrýlan bu ek sermaye toplamý, bu yüzden,çalýþma döneminin uzunluðuyla büyür.Baþlangýçta, iplikçiliðe de makine yapýmý iþine de eþit büyüklüktesermaye yatýrýldýðýný, sermayelerin eþit oranlarda deðiþmeyen ve deðiþen,sabit ve döner sermaye içerdiðini, iþgünlerinin uzunluklarýnýn ayný olduklarýný,kýsacasý, çalýþma dönemlerinin uzunluðu dýþýnda bütün koþullarýneþit olduðunu kabul [sayfa 248] etmiþtik. Ýlk haftada, her ikisi için yatýrýmaynýdýr, ama iplikçinin ürünü, satýlabilir ve bu satýþtan elde edilen hasýlatyeni emek-gücü, yeni hammaddeler vb. satýn almak için kullanýlýr; kýsacasý,üretim ayný ölçekte yeniden baþlatýlabilir. Buna karþýlýk, makineyapýmcýsý, ilk haftada harcanan döner sermayeyi tekrar paraya çeviremezve üç ay sonrasýna, ürün tamamlanana kadar bu parayla iþlemleriyeniden baþlatamaz. Demek oluyor ki, birincisi, yatýrýlan özdeþ miktarlardakisermayelerin geriye dönüþlerinde bir fark vardýr. Ama ikinci olarak,hem iplikçilikte ve hem de makine yapýmýnda üç ay boyunca özdeþmiktarlarda üretken sermaye kullanýlmaktadýr. Bununla birlikte, iplik fabrikatörününyatýrdýðý sermayenin büyüklüðü, makine yapýmcýsýnýnkindençok farklýdýr; çünkü, birisinde ayný sermaye hýzla yenilenmektedirve bu yüzden de ayný iþlem tekrarlanabilir, oysa diðerinde, sermayeninyenilenmesi nispeten daha yavaþtýr, öyle ki, yenileneceði zamana kadareski sermayeye durmadan bir miktar yeni sermaye eklenmelidir. Bununsonucu olarak, yalnýz sermayenin belirli kýsýmlarýnýn yenilenmesiiçin gerekli zamanýn uzunluðunda ya da sermayenin yatýrýlmýþ olduðuzamanýn uzunluðunda deðil, (günlük ya da haftalýk kullanýlan sermayelereþit olduðu halde) emek-sürecinin uzunluðuna baðlý olarak yatýrýlacaksermaye miktarýnda da bir fark vardýr. Bu durum, bundan sonrakibölümde ele alacaðýmýz durumlarda göreceðimiz gibi, yatýrýlacak sermayemiktarýnda buna tekabül eden herhangi bir artýþý gerektirmeksizin,yatýrým vadesinin uzatýlabilmesi nedeniyle dikkate deðerdir. Sermayedaha uzun bir zaman için yatýrýlmak zorundadýr ve daha büyük miktardasermaye, üretken sermaye biçiminde baðlanmýþtýr.<strong>Kapital</strong>ist üretimin daha az geliþmiþ aþamalarýnda, uzun bir çalýþmadönemini ve dolayýsýyla da uzun bir süre için yol yapýmý, kanallar vb. gibibüyük bir sermaye yatýrýmýný gerektiren giriþimler, özellikle ancak büyükbir ölçekte yapýlabildiklerinde, ya kapitalist temele dayanarak hiç yapýlmayýp,daha çok topluluk ya da devlet hesabýna (eski zamanlarda, emekgücüyönünden genellikle angarya þeklinde) yapýlýrlar. Ya da, üretimiuzun bir çalýþma dönemini gerektiren nesnelerin ancak çok küçük birkýsmý, kapitalistin kendisinin özel olanaklarý ile yapýlýrlar. Örneðin, bir evyapýmýnda, evi yaptýran kimse, evi yapan müteahhide, bir dizi kýsmiavans ödemelerinde bulunur. Böylece, aslýnda [sayfa 249] o, evin bedellini,üretim. sürecinin geliþmesi oranýnda parça parça öder. Ama bir yandanbüyük sermayelerin tek tek bireylerin ellerinde yoðunlaþtýðý, öte yandanbireysel kapitalistin yanýsýra ortaklaþmýþ kapitalistlerin (anonim þirketlerin)208 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ortaya çýktýðý ve ayný zamanda bir kredi sisteminin oluþtuðu geliþmiþkapitalist çaðda, bir kapitalist yapý müteahhidi ancak ayrýksýn durumlarda,özel kiþilerin sipariþi üzerine bina yapmaktadýr. Þimdilerde artýk onuniþi, pazar için sýra sýra evler ve kentlerin koskoca kesimlerini yapmaktýr,týpký müteahhit olarak demiryolu yapmak bireysel kapitalistin iþi olmasýgibi.<strong>Kapital</strong>ist üretimin Londra’da ev yapýmýný ne ölçüde köktendeðiþtirdiði, bir inþaatçýnýn 1857 tarihli banka komitesi önünde verdiðiifadeden görülebilir. Gençliðinde, evlerin genellikle sipariþ üzerine yapýldýðýný,ve ödemelerin, yapýnýn belirli aþamalarý tamamlandýkça müteahhidetaksitler halinde yapýldýðýný söylüyordu. Pek azý spekülasyon amacýylayapýlýrdý. Müteahhitler buna, adamlarýný sürekli çalýþýr halde tutmak veböylece birarada bulundurmak için razý olurlardý. Son kýrk yýl içerisindebütün bunlar deðiþmiþtir. Þimdi evlerin pek azý sipariþ üzerine yapýlýyor.Yeni bir ev isteyen herhangi biri, ya spekülatif amaçla yapýlanlar ya dahenüz yapým halinde olanlar arasýndan bir tane seçiyor. Ýnþaatçýlar artýkmüþterileri için deðil, pazar için iþ yapýyorlar. Diðer bütün sanayi kapitalistlerigibi, pazarda tamamlanmýþ nesneler bulundurmak zorundadýrlar.Eskiden, bir inþaatçý, spekülatif amaçla bir seferde belki üç-dört ev yapardý,þimdi iþe büyük bir arsa satýn almak (Kýta Avrupasý’nda kullanýlandille, kural olarak doksandokuz yýl için kiralamak), üzerine 100 ila 200ev yapmak ve böylece olanaklarýný yirmi ile elli kez aþan bir giriþimdebulunmak zorundadýr. Gerekli fon, ipotek yoluyla saðlanmakta ve bupara, müteahhidin eline, inþaat ilerledikçe verilmektedir. Bu durumda,eðer bir bunalým patlak verir de, avans taksitlerinin ödenmesini kesintiyeuðratýrsa, genellikle, tüm giriþim batmaktadýr. En iyi olasýlýkla, evlerdaha iyi zamanlar gelene kadar yarým kalýyor; en kötü olasýlýkta da ihaleylemaliyetlerinin yarý-fiyatýna satýlýyor. Bugün, büyük boyutlarda spekülatifinþaat yapmaksýzýn, hiç bir müteahhit barýnamaz. Salt inþaattanelde edilen kâr çok küçüktür. Esas kârý, toprak rantýný yükseltmekten,inþaat alanýnýn dikkatli seçiminden ve ustaca hünerle kullanýlmasýndangelir. Evlere olan talebin [sayfa 250] tahminine dayanýlarak yapýlan bu spekülatifyöntemledir ki, neredeyse, Belgravia ile Tyburnia’nýn tamamý veLondra çevresinde binlerce villa yapýlmýþtýr. (“Report of the Select Committeeon Bank Act”, Part I, 1857, Deliller, Sorular 5.413-18; 5.435-36’dankýsaltýlmýþtýr.)Oldukça uzun çalýþma dönemlerini gerektiren giriþimler ile büyükölçekliiþlemler, sermaye yoðunlaþmasý çok belirli hale gelene ve öteyandan da, kredi sistemin geliþmesi, kapitaliste, kendi sermayesi yerinebaþkalarýnýn sermayesini kullanma ve dolayýsýyla tehlikeye atma olanaðýnýsaðlayana kadar, bütünüyle kapitalist üretim alanýna girmez. Üretimeyatýrýlan sermayenin, onu kullanana ait olup olmamasýnýn, devir hýzýya da zamaný üzerinde hiç bir etkisi bulunmadýðýný ayrýca söylemeyegerek yoktur.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>209


Elbirliði, iþbölümü, makine kullanýlmasý gibi tek bir iþgünününürününü artýran koþullar, ayný zamanda, birbirleriyle baðýntýlý üretim faaliyetlerininçalýþma dönemini kýsaltýrlar. Böylece makineler, evlerin, köprülerinvb. yapým sürelerini kýsaltýrlar; biçme ve harman makineleri, olguntaneyi sonal ürün haline dönüþtürmek için gerekli çalýþma döneminikýsaltýrlar. Gemi yapýmýndaki geliþmelerin yarattýðý büyük hýz, gemi yapýmýnayatýrýlan sermayenin devir zamanýný azaltýr. Ne var ki, çalýþma döneminive böylece döner sermayenin yatýrýlmasý gerekli zamaný kýsaltaniyileþtirmeler, genellikle, sabit sermaye yatýrýmýnda bir artýþla elele gider.Öte yandan, bazý üretim dallarýnda, çalýþma dönemi, yalnýzca elbirliðiningeniþlemesiyle azaltýlabilir. Büyük emekçi ordularýnýn seferber edilmesi,ve iþin bir çok noktalarda ayný anda yürütülmesiyle bir demiryolununtamamlanmasý hýzlandýrýlýr. Bu durumda, yatýrýlan sermayedeki bir artýþla,devir zamaný kýsaltýlýr. <strong>Kapital</strong>istin komutasý altýnda daha fazla üretimaracýyla daha fazla emek-gücünün birleþmesi gerekir.Çalýþma dönemindeki kýsalmanýn, böylece çoðu kez, bu kýsaltýlmýþzaman için yatýrýlan sermayedeki bir artýþ ile baðýntýlý olmasýna –yatýrýmsüresi ne kadar kýsa ise, yatýrýlan sermayenin o kadar büyük olmasýna–karþýn, burada, þunu da anýmsamak gerekir ki, mevcut toplumsal sermayemiktarý ne olursa olsun, önemli olan nokta, üretim ve geçim araçlarýnýnya da bunlar üzerindeki mülkiyet hakkýnýn tek tek kapitalistlerinelindeki daðýlma ya da yoðunlaþma derecesidir; bir baþka deyiþle, zatenmevcut bulunan sermayenin yoðunlaþma derecesidir. [sayfa 251] Kredi sistemi,bir yandan, sermaye yoðunlaþmasýný teþvik eder, hýzlandýrýr ve artýrýrken,öte yandan da çalýþma döneminin ve dolayýsýyla da devir zamanýnýnkýsalmasýna yardýmcý olur.Sürekli ya da kesintili olsun, çalýþma döneminin, belirli doðalkoþullarla belirlendiði üretim dallarýnda, yukarda sözü edilen yollarla, birkýsalma olamaz. Political, Agricultural, and Commercial allacies (London,1866, s. 325.) adlý yapýtýnda W. Walter Good diyor ki: “Hasýlat yýldaancak bir kez yapýlabildiðine göre, bu terim, tahýl ürününe uygulanamaz.Çiftlik hayvanlarý yönünden, þu soruyu sormak isteriz: iki-üç yaþýndakikoyun ile dört, beþ yaþýndaki öküzün getireceði hasýlat nasýl hýzlandýrýlabilir?”En kýsa zamanda hazýr para saðlama zorunluluðu (sözgeliþi, vergiler,toprak rantý, vb. gibi, sabit yükümlülüðü karþýlamak için) bu sorunuçözümlüyor; yani hayvanlarýn daha ekonomik bakýmdan normal yaþaulaþmadan, tarým için büyük zarar oluþturacak þekilde satýþý ya da kesilmesiyle,bu sorun sözde çözümlenmiþ oluyor. Bu, ayný zamanda, sonundaet fiyatlarýnda bir yükseliþe yol açar. “Yazýn Midland kontluklarýndaahýrlarýný, kýþýn doðu kontluklarýnýn ahýrlarýný dolduran özellikle hayvanyetiþtiriciler, ... hububat fiyatlarýndaki belirsizlik ve düþüklük nedeniyleöylesine aciz kaldýlar ki, tereyaðý ve peynirin yüksek fiyatýndan sevinerekyararlanmaktan mutludurlar; tereyaðýný, her hafta, pazara günlük mas-210 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


aflarý karþýlamak için götürüyorlar, peynir için ise önceden tefecidenpara alýyorlar ve tefeci de taþýnabilecek hale gelince peyniri, hemenhemen kendi verdiði fiyat üzerinden alýp götürüyordu. Bu nedenle çiftçiliðinekonomi politik ilkelerine göre yönetildiðini anýmsayarak, beslenmeküzere mandýracýlýkla geçinen kasabalardan güneye getirilenbuzaðýlar, þimdi büyük ölçüde, bir haftalýk, on günlük iken, Birmingham,Manchester, Liverpool ve çevredeki diðer büyük kentlerin mezbahalarýndakurban ediliyorlar. Ama eðer malt, vergi-dýþý býrakýlsaydý, çiftçilerdaha fazla kâr ederek hayvanlarýný büyüyene ve kilo alana kadar tutmaolanaðýný bulmuþ olmakla kalmazlar, ayný zamanda, inek beslemeyenkimselerin de süt yerine bunu kullanmalarý olanaðý doðar, ve bugünulusun baþýna gelen ve büyük tehlike gösteren genç hayvan kýtlýðý büyükölçüde önlenmiþ olurdu. Hayvanlarýný besleyip yetiþtirmelerini öðütleyenlerebu küçük insanlar þu yanýtý veriyorlar: ‘Süt için hayvan yetiþtirmeniniyi para getireceðini biz de çok iyi biliyoruz, [sayfa 252] ama önce elimizikesemize atmamýz gerekiyor ki, iþte bunu yapmamýz olanaksýz; böyleolunca da, mandýracýlýkta, paramýzýn kýsa zamanda geri dönmesi yerine,uzun süre beklememiz gerekecekti’. “ (Ibid., s. 11 ve 12.)Devrin uzamasýnýn, küçük Ýngiliz çiftçileri üzerindeki sonuçlarý buolursa, Kýta Avrupasýndaki küçük çiftçiler arasýnda yaratacaðý karýþýklýðýanlamak kolaydýr.Sabit sermaye tarafýndan katlar halinde ürüne aktarýlan deðerparçalarý birikir ve bu parçalarýn dönüþü, çalýþma döneminin ve dolayýsýylada dolaþýma girebilecek metaýn tamamlanmasý için gerekli zamandönemiyle orantýlý olarak gecikir. Ama bu gecikme, yeni bir sabit sermayeyatýrýmýna yolaçmaz. Makine, aþýnma ve yýpranmasýnýn para biçimindegeriye dönmesi ister yavaþ ister hýzlý olsun, üretim sürecindeki iþlevinedevam eder. Döner sermaye için durum farklýdýr. Sermaye, çalýþmadöneminin uzunluðuna orantýlý olarak, yalnýzca oldukça uzun bir süreiçin baðlanýp kalmamalý; ücretler, ham ve yardýmcý maddeler biçimindedurmadan yeni sermaye de yatýrýlmalýdýr. Geri dönmede gecikme bunedenle her ikisi üzerinde ayrý etkiler yapar. Geriye dönüþ, hýzlý ya da yavaþolsun, sabit sermaye iþlevine devam eder. Ama döner sermaye,eðer geri dönüþ gecikirse, satýlmamýþ ya da tamamlanmamýþ biçimi ilebaðlanmýþsa, ve henüz satýlamaz ürün halinde ise, ve aynî olarak yenilenmesiiçin elde ek-sermaye yoksa, iþlevini yerine getiremez durumadüþer.“Köylü çiftçi açlýktan kýrýlýrken hayvanlar semiriyor. Kýrlara sürekliyaðmur yaðmýþtý, ot boldu. Hintli köylü, semirmiþ öküzünün yaný baþýndaaçlýktan ölecek. Boþinanlarýn devam edip gitmesi, birey için zalimgörünür, ama topluluk için koruyucudur; iþ hayvanlarýnýn korunmasý,topraðýn iþlenmesi için gerekli gücü, geleceðin yaþamýnýn ve servetinkaynaðýný saðlarlar. Söylenmesi katý ve üzücü gelir, ama Hindistan’da,bir insanýn yerinin doldurulmasý, bir öküzün yerinin doldurulmasýndan<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>211


daha kolaydýr.” (Return, East India. Madras and Orissa amine, n° 4, s.44.) Bu satýrlarý, Manava-Dharma-Sastra’nýn* sözleriyle (Bölüm [sayfa 253]X, s. 62) karþýlaþtýrýnýz: “Bir rahibin ya da ineðin korunmasý uðruna, birödül beklemeksizin yaþamýný feda etmek, ... aþaðý tabakadan kabilelerinöte dünyada mutlu olmalarýna neden olabilir.”Doðadýr ki, beþ yýldan önce beþ yaþýnda bir hayvanýn [kasaba -ç.]teslimi, olanaksýzdýr. Ama bazý sýnýrlar içerisinde olanaklý olan þey, bunlarýnbakým þeklini deðiþtirerek daha kýsa zamanda yetiþtirildiði amaçiçin hazýr hale getirmektir. Bakewell’in baþardýðý da tam budur. EskidenÝngiliz koyunlarý, 1855 yýlýna kadar ransýz koyunlarýnda olduðu gibi, dörtbeþyaþýna kadar kesim için elveriþli deðildi. Bakewell’in sistemine göre,koyunlar ancak bir yaþýndayken bile semirtilebilir ve her ne olursa olsun,ikinci yýlýn sonundan önce tam geliþmiþ hale ulaþýrlar. Dishley Grange’liçiftçi Bakewell, dikkatli bir seçimle koyunlarýn iskeletini, varlýklarý içingerekli en küçük boyutlara indirmiþtir. Yetiþtirdiði koyunlara New Leicesterstipi deniyordu. “... Yetiþtirici, þimdi pazara, eskiden bir tanesinihazýrlamak için gerekli zaman içersinde üç tane gönderebiliyor, bunlardaha boylu olmasa bile, daha geniþ, daha yuvarlak ve en fazla et verenkýsýmlarý daha çok geliþmiþ durumdadýr. Kemiðe gelince, ancak bunlarýtaþýmaya yetecek kadardýr ve neredeyse bütün aðýrlýklarý sýrf ettir.” (Lavergne,The Rural Economy of England, etc., 1855, s. 20.)Çalýþma dönemlerini kýsaltan yöntemler, çeþitli sanayi kollarýndaçok deðiþik ölçülerde uygulanabilir ve çeþitli çalýþma dönemlerinin zamanfarklarýný ortadan kaldýrmaz. Örneðimize dönmek gerekirse; birlokomotifin yapýmý için gerekli çalýþma dönemi, yeni makine aletlerinkullanýlmasýyla mutlak olarak kýsaltýlabilir. Ama ayný zamanda, bir pamukipliði fabrikasýnda günlük ya da haftalýk çýkartýlan sonal ürün,geliþtirilmiþ süreçlerle, makine-yapýmýndaki çalýþma döneminden dahahýzlý artmakla birlikte, iplikçiliðe oranla, gene de uzunluk yönünden nispibir büyüme gösterir. [sayfa 254]* Manava-Dharma-Sastra ya da Manu yasasý: Hintlilerin, brahmancýlýk öðretilerine uygunolarak görevlerini belirleyen eski bir dinsel yasal ve ayinsel Hint yasasý. Bu yasalarýn derlenmesi,geleneksel olarak, insanýn efsanevi atasý Manu’ya baðlanýr. Marx, buradaki alýntýyý, ManavaDharma Sastru, or the Institutes of Manu According to the Gloss of Kulluka. Comprising theIndian, System of Duties. Religious and Civil, Üçüncü baský, 1863, s. 281, baþlýklý kitaptanyapmýþtýr. -Ed.212 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ONÜÇUNCÜ BÖLÜMÜRETÝM ZAMANIÇALIÞMA zamaný daima üretim zamanýdýr, yani sermayenin üretimalanýnda kaldýðý süredeki zamandýr. Ama bunun tersi, sermayeninüretim sürecinde faaliyette bulunduðu zaman, mutlaka çalýþma zamanýdeðildir.Burada ele alýnan sorun, emek-sürecinde, emek-gücünün, kendisinindoðal sýnýrlarýnýn zorunlu kýldýðý kesintiler deðildir; oysa biz, emeksüreci*içerisindeki duraklamalarla sabit sermayenin –fabrika binalarýnýn,makinelerin, vb.–, atýl hale gelmesinin, emek-sürecinin anormal bir biçimdeuzatýlmasýnýn ve gündüz ve gece iþi için bir neden haline gelmesininhangi koþullarda olduðunu görmüþ bulunuyoruz. Biz, burada, daha çok,emek-sürecinin uzunluðundan baðýmsýz olarak, ürünün ve ürünün yapýmýnýnniteliðinden ileri gelen duraklamalarý ele alýyoruz; bu duraklamalarsýrasýnda, emek konusu, uzun ya da kýsa bir süre için doðal süreçlerdengeçmekte, fiziksel, kimyasal ve fizyolojik deðiþikliklere uðramakzorunda kalmakta ve bu esnada da [sayfa 255] emek-süreci tamamen ya* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, s. 270-277. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>213


da kýsmen durmaktadýr.Örneðin, üzüm sýkýldýktan sonra bir süre mayalanmak ve belli birolgunluða eriþmek için bir süre dinlenmek zorundadýr. Bir çok sanayikolunda ürünün, sözgeliþi çömlekçilikte olduðu gibi bir kurutma sürecindengeçmesi ya da aðartmada olduðu gibi, kimyasal özelliklerini deðiþtirmekiçin belirli koþullar altýnda bekletilmesi gerekir. Kýþlýk tahýl ekimininolgunlaþmasý için aþaðý yukarý dokuz ay geçmesi gerekir. Ekim vehasat zamanlarý arasýnda emek-süreci hemen tamamen durmuþ gibidir.Orman yetiþtirilmesinde, dikim ve ilgili hazýrlýk iþleri tamamlandýktansonra, tohumun sonal ürün haline dönüþmesi aþaðý yukarý 100 yýlý gerektirirve bütün bu süre içerisinde nispeten pek az çalýþmaya gereksinmegösterir.Bütün bu durumlarda ek emek, üretim zamanýnýn büyük bir kýsmýnda,ancak arasýra bu alana çekilir. Bundan önceki bölümde anlatýlanve zaten üretim sürecine baðlanmýþ bulunan sermayeye katýlmasý gerekenek sermaye ve emekle ilgili durum, burada yalnýzca daha uzun yada daha kýsa aralýklarla ortaya çýkar.Bütün bu durumlarda, bu nedenle, yatýrýlan sermayenin üretimzamaný iki dönemden oluþur: sermayenin üretim sürecine katýldýðý birdönem ile, sermayenin varlýk biçiminin –henüz tamamlanmamýþ ürünün–o sýrada emek-sürecinde bulunmaksýzýn, doðal sürecin etkisineterkedildiði ikinci bir dönem. Bu iki zaman döneminin þurda burda birbiriiçerisine girmesinin ya da kesiþmesinin hiç bir önemi yoktur. Çalýþmadönemi ile üretim dönemi bu durumlarda çakýþmazlar. Üretim dönemiçalýþma döneminden daha uzundur. Ama ürün tamamlanmamýþtýr, hazýrdeðildir, dolayýsýyla da üretim dönemi tamamlanana kadar, üretkensermaye biçiminden meta-sermaye biçimine çevrilmeye elveriþli deðildir.Dolayýsýyla devir döneminin uzunluðu, çalýþma zamanýndan ibaretbulunmayan üretim zamanýnýn uzunluðu ile orantýlý olarak artar. Çalýþmazamanýný aþan üretim zamaný, eðer tahýlýný olgunlaþmasý, meþe aðacýnýnbüyümesi vb. gibi, belli doðal yasalarla saptanmamýþ ise, devir dönemi,çoðu kez, üretim zamanýnýn yapay olarak kýsaltýlmasýyla, biraz kýsaltýlabilir.Ham aðartma yerine kimyasal aðartmanýn ve daha etkili kurutmaaygýtlarýnýn kullanýlmasý örneklerinde olduðu gibi. Ya da, dericilikte, tanikasidin deriye iþlemesi, eski yöntemle altý ila onsekiz ay aldýðý halde,yeni yöntemle, hava pompasý kullanýlarak, bu iþ, bir-buçuk [sayfa 256] ile ikiayda yapýlmaktadýr. (J. G. Courcelle-Seneuil, Traité théorique et pratiquedes entreprises industrielles, etc., Paris 1857, 2. édition.) Salt doðalsüreçlerle ilgili üretim zamanýnýn yapay olarak kýsaltýlmasý konusundaen muhteþem örneði demir imalatý tarihinde, özellikle son yüzyýlda pikdemirin çelik haline getirilmesinde, 1780’lerde bulunan dövme iþlemiyerine, modern Bessemer iþleminin kullanýlmasýnda ve o zamandan beriuygulanan en yeni yöntemlerde görebiliriz. Üretim zamaný büyük ölçüdeazaltýlmýþ, ama sabit sermaye yatýrýmý da o ölçüde artmýþtýr.214 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Üretim zamanýnýn çalýþma zamanýndan ne ölçüde ayrýldýðýnýn ilginçbir örneði, Amerika’da kundura kalýbý yapýmýnda görülür. Burada,üretken olmayan maliyetlerin önemli bir kýsmý, kerestenin, daha sonraçarpýlmasýna engel olmak amacýyla iþlenebilecek kadar kurumasý içinen az onsekiz ay bekletilmesi zorunluluðundan ileri gelir. Bu süre boyunca,aðaç, herhangi diðer bir emek-sürecinden geçmez. Yatýrýlmýþ bulunansermayenin devir dönemi, bu nedenle yalnýz, kalýplarýn yapýmý, içingerekli zamanla deðil, ayrýca, kuruyan kereste biçiminde üretken olmayanþekilde beklediði süreyle de belirlenmiþ olur. Asýl emek-sürecinegirmeden önce, üretim sürecinde 18 ay kalýr. Bu örnek, ayný zamanda,toplam döner sermayenin farklý kýsýmlarýnýn devir zamanlarýnýn, dolaþýmalanýndan ileri gelmeyen, kökenleri üretim sürecinde bulunan koþullarsonucu farklý olabileceðini de gösterir.Üretim zamaný ile çalýþma zamaný arasýndaki fark, tarýmda özelliklegözle görülür hale gelir. Bizim ýlýman iklimlerimizde toprak yýlda birkez tahýl verir. Üretim döneminin kýsalmasý ya da uzamasý (kýþlýk tahýliçin bu ortalama dokuz aydýr), iyi ve kötü mevsimlerin ardarda gelmesinebaðlýdýr ve bu nedenle de, sanayide olduðu gibi önceden þaþmaz birbiçimde saptanamaz ve denetlenemez. Ancak süt, peynir, vb. gibi yanürünler, nispeten kýsa dönemlerde düzenli þekilde üretilebilir ve satýlabilir.Öte yandan, çalýþma zamaný takvimi þöyledir: “Almanya’nýn çeþitlibölgelerinde iþgünü sayýsý, iklim ve diðer belirleyici koþullar gözönündebulundurularak, üç ana çalýþma dönemi için tahminen þöyledir: Ýlkyazdönemi için, mart ortasýndan ya da nisan baþýndan mayýs ayýnýn ortasýnakadar, aþaðý yukarý 50-60 iþgünü; yaz dönemi için, haziran baþýndanaðustos sonuna kadar 65-80 [sayfa 257] iþgünü, güz dönemi için, eylül baþýndanekim sonuna ya da kasým ayý ortasýna ya da sonuna kadar 55-75iþgünü. Kýþ mevsimi için, gübre, odun, pazar mallarý, yapý malzemesi,vb. taþýnmasý gibi yalnýzca bu zamana özgü iþler dikkate alýnmalýdýr.” (.Kirchhof, Handbuch der landwirtschaftlichen Betriebslehre, Dessau 1852,s. 160.)Ýklim ne kadar elveriþsiz, tarýmda çalýþma dönemi ne kadar sýkýþýkolursa, sermaye ile emeðin harcanacaðý süre de o kadar kýsa olur. ÖrneðinRusya’yý alýnýz. Bu ülkenin kuzey bölgelerinin bazýlarýnda tarla iþi,bütün yýl boyunca ancak 130 ila 150 gün yapýlabilir ve Avrupa’da yaþayan65 milyon nüfusundan 50 milyonu, tarýmsal emeðin tamamýyla durduðukýþýn altý ya da sekiz ayýnda iþsiz kalmalarý halinde, Rusya’nýn uðrayacaðýkayýp tasavvur edilebilir. Rusya’daki 10.500 fabrikada çalýþan 200.000köylünün dýþýnda köylerde her tarafta yerel ev sanayileri geliþmiþtir.Kuþaklar boyunca, tüm köylülerin, dokumacýlýk, dericilik, kunduracýlýk,çilingirlik, býçakçýlýk, vb. yaptýðý köyler vardýr. Bu, özellikle, Moskova, Vladimir,Kaluga, Kostroma ve Petersburg eyaletlerinde böyledir. Ne var ki,bu ev sanayiileri, gitgide, kapitalist üretimin hizmetine girmek zorundakalmaktadýr. Örneðin, dokumacýlara atký ve çözgüleri doðudan doðruya<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>215


tüccarlar ya da aracýlar saðlamaktadýr. (Reports by H. M. Secretaries olEmbassy and Legation, on the Manufactures, Commerce, etc., n° 8,1865 tarihli raporlardan kýsaltýlarak alýnmýþtýr, s. 86 ve 87.) Üretim dönemininçalýþma döneminden ayrýlýðý ile ikincinin yalnýzca birincinin birparçasý olmasýnýn, burada, tarýmla yardýmcý kýrsal sanayilerin birleþmesiiçin doðal bir temel oluþturduðunu ve bu yardýmcý sanayilerin de, öncetüccarýn kiþiliðinde iþin içine giren kapitaliste elveriþli durumlar saðladýðýnýgörüyoruz. <strong>Kapital</strong>ist üretim, daha sonralarý, tarým ile manüfaktörünbirbirinden ayrýlmasýný tamamlayýnca, kýrsal emekçi, arasýra çýkan yardýmcýiþlere gitgide daha fazla baðýmlý hale gelmekte ve böylece de durumugittikçe kötüleþmektedir. Sermaye için, devirdeki bütün farklýlýklar,daha sonra da görüleceði gibi denkleþmektedir. Ama emekçi için deðil.Gerçek anlamýyla sanayiin, madenciliðin, ulaþtýrmanýn vb. birçokkollarýnda, fiyat dalgalanmalarý, iþlerin bozulmasý, vb. gibi anormal kesintilerdýþýnda, iþlemler düzenli bir þekilde sürer, çalýþma zamaný bütün yýlaynýdýr ve günlük dolaþým sürecine [sayfa 258] geçen sermaye yatýrýmý düzenliþekilde daðýlmýþtýr. Pazar koþullarý ayný kalmak üzere, döner sermayeningeri dönüþü ya da yenilenmesi de gene ayný þekilde bütün yýladüzenli olarak daðýlmýþtýr. Çalýþma zamanýnýn, üretim zamanýn ancakbir kýsmýný oluþturduðu sermaye yatýrýmlarýnda, yýlýn çeþitli dönemlerisýrasýnda, döner sermaye yatýrýmýnda çok büyük eþitsizlikler bulunmasýnakarþýn, geriye dönmeler de ancak büyük miktarlarda ve doðal koþullarýnbelirlediði zamanlarda olur. Eðer iþ hacmi ayný ise, yani yatýrýlandöner sermaye miktarý ayný ise, çalýþma dönemleri sürekli olan giriþimleregöre bu sermayenin bir seferde daha büyük miktarlarda ve daha uzundönemler için yatýrýlmasý gerekir. Burada gene, sabit sermayenin ömrüile, gerçekten üretken olarak iþlev yaptýðý süre arasýnda oldukça büyükbir fark vardýr. Çalýþma zamaný ile üretim zamaný arasýndaki fark nedeniyle,yatýrýlan sabit sermayenin kullanýlma zamaný, kuþkusuz, gene uzunya da kýsa sürelerle sürekli kesintiye uðrar, örneðin, tarýmdaki iþ hayvanlarýnda,aletlerde ve makinelerde olduðu gibi. Bu sabit sermayenin çekihayvanlarýndan oluþmasý halinde, iþ gördürüldüðü zaman olduðu gibisürekli olarak ayný ya da hemen hemen ayný yem masrafýný vb. gerektirir.Kullanýlmayan ölü stok durumu da, bir miktar deðer kaybýný doðurur.Dolayýsýyla, ürünün fiyatýnda genel olarak bir artýþ olur, çünkü buna aktarýlandeðer, sabit sermayenin iþlediði süreye göre deðil, deðer kaybettiðisüreye göre hesaplanmýþtýr. Buna benzer üretim kollarýnda, carîharcamalar ile birlikte olsun olmasýn, sabit sermayenin atýl kalmasý, örneðiniplik eðirilmesinde bir miktar pamuðun kaybý gibi, normal kullanýlýþýnýnbir koþulunu oluþturur; ve ayný þekilde, herhangi bir emek-sürecinde,normal teknik koþullar altýnda üretken olmayan bir biçimde amakaçýnýlmaz olarak harcanan emek-gücü de, gene, üretken biçimde harcanmýþgibi sayýlýr. Emek aletlerinin, hammaddenin ve emek-gücününüretken olmayan, biçimde harcanmasýný azaltan her geliþme, ayný za-216 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


manda, ürünün deðerini de azaltýr.Tarýmda, daha uzun çalýþma dönemini ve çalýþma zamaný ileüretim zamaný arasýndaki büyük farkýn bir bileþimini görüyoruz. Hodgskinhaklý olarak þöyle diyor: “Tarým ve öteki emek türlerinin tamamlanmasýiçin gerekli zaman farký” (o, burada, çalýþma zamaný ile üretim zamanýarasýnda bir fark gözetmemekle birlikte) “tarýmcýlarýn ellerini kollarýnýbaðlayan ana nedendir. [sayfa 259] Metalarýný, pazara, bir yýldan aþaðýbir zamanda getiremezler. Bütün bu dönem içerisinde, yalnýzca birkaçgün, ya da haftada tamamlanan ürünlerine muhtaç bulunduklarý kunduracýya,terziye, demirciye, tekerlekçiye ve diðer çeþitli emekçilere borçlanmakzorunda kalýrlar. Bu doðal durum nedeniyle, tarým dýþýndakiiþlerin daha hýzlý ürettikleri servet artýþý nedeniyle, dünyanýn bütün tekelcileri,yasalarý da tekellerine aldýklarý halde, ne kendilerini ve ne dehizmetkarlarý olan çiftçileri, toplumun en baðýmlý sýnýfý olmaktan kurtaramamýþlardýr.”(Thomas Hodgskin, Popular Political Economy, London1827, s. 147, dipnot.)Tarýmda, bir yandan ücretlere ve emek aletlerine yapýlan harcamalarýnbütün yýl boyunca daha düzgün bir biçimde daðýlmasý ve öteyandan da devrin daha çeþitli ürünlerin yetiþtirilmesiyle kýsaltýlmasý, böylecebütün yýl boyunca farklý ürünlerin kaldýrýlmasýnýn olanaklý kýlýnmasýgibi bütün yöntemler, üretime yatýrýlan, ücretlere, gübreye, tohumlara,vb. harcanan döner sermayede bir artýþý gerekli kýlar. Nadasa býrakýlmýþüçlü tarla sistemi yerine, münavebeli ürün sistemine geçiþte, durumbudur. Bu ayrýca, landerlerin cultures dérobées’sine de uygulanýr. Culturesdérobée’de köklü bitkiler dikilir; ayný tarla, ardarda, önce, insanýngereksinmeleri için, hububat, keten, kolza verir, bunlar hasat edildiktensonra, hayvanlarýn bakýmý için köklü bitkiler dikilir. Boynuzlu hayvanlarýnahýrlarda tutulmasýna olanak saðlayan bu sistem, büyük miktarda gübreelde edilmesine yolaçarak, münavebeli ekimin ekseni haline gelir.”“Kumsal bölgelerde ekili alanlarýn üçte-birinden fazlasýný culturesdérobées kaplar; böylece sanki ekili alanlar üçte-bir oranýnda artmýþ gibidir.”Köklü bitkilerden baþka, yonca ve diðer yem bitkileri de bu amaçlakullanýlýr. “Böylece, bahçe tarýmýna dönüþ noktasýna kadar getirilmiþbulunan tarým, doðal olarak önemli bir sermaye yatýrýmýný gerektirir.Ýngiltere’de hektar baþýna 250 frank olarak hesaplanan bu sermayenin,landre’da 500 frank kadar olmasý gerekir, ama iyi çiftçiler, kendi topraklarýnagöre bu rakamý kuþkusuz çok düþük bulacaklardýr.” (Emile deLaveleye, Essais sur l’économie rurale de la Belgique, Paris 1863, s. 45,46 ve 48.)Son olarak da orman yetiþtirilmesini alalým. “Orman üretimi, ötekiüretim kollarýnýn çoðundan, esas olarak, burada, doða güçlerinin baðýmsýzhareketi ve, artýþýn doðal olmasý halinde, insan [sayfa 260] gücüne vesermayeye gereksinme göstermemesi ile ayrýlýr. Ormanlarýn yapay olarakyetiþtirildiði yerlerde bile insan gücü ve sermaye harcamasý, doða<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>217


güçlerinin etkisine oranla pek küçüktür. Üstelik orman, hububatýn artýkyetiþmediði ya da ekiminin bir kâr saðlamadýðý topraklarda ve bölgelerdebile varlýðýný sürdürür ve geliþtirir. Ayrýca düzenli bir ekonomik faaliyetolarak yapýlan ormancýlýk, hububat alanýndan daha geniþ bir alanagereksinme gösterir, çünkü küçük arazi parçalarý, ormancýlýk yöntemlerininuygulanmasýna elveriþli deðildir, topraktan ikinci derecede biryarar saðlanmasýný engeller ve ormanýn korunmasýný güçleþtirir, vb.. Amaüretken süreç o kadar uzun dönemleri kapsar ki, tek bir çiftliðin planlamasýnýve bazý durumlarda bütün bir insan ömrünü aþar. Orman arazisisatýn alýnmasýna yatýrýlan sermaye” (topluluk olarak üretimde bu sermayegereksiz hale gelir ve o zaman sorun, yalnýzca, topluluðun, ekilenve otlak için kullanýlan araziden ne kadarýný ormana ayýrabileceði þeklinialýr) “uzun bir süre geçene kadar önemli bir gelir saðlamaz, ve o zamanbile ancak kýsmen devretmiþ olur. Belirli türdeki aðaçlarýn yetiþtiði ormanlardatam bir devir 150 yýlý alabilir. Ayrýca, gereði gibi yönetilen birorman iþletmesinin, yýllýk veriminin on ila kýrk katýna ulaþan sürekli birkesilmemiþ aðaç ikmaline gereksinmesi vardýr. Ýþte bu nedenle bir kimseninbaþka gelir kaynaklarý ve büyük bir orman arazisi olmadan, düzenliormancýlýkla uðraþmasý olanaksýzdýr.” (Kirchhof, s.58.)Uzun üretim zamaný (daha küçük çalýþma zamanýný kapsayan)ve buna baðlý olarak devir dönemlerindeki fazla uzunluk, ormancýlýðý,özel ve dolayýsýyla da kapitalist giriþim, –ki þirketleþmiþ kapitalist, bireyselkapitalistin yerini almýþ olsa bile, bu giriþim esas olarak özeldir– içinpek de çekici olmayan bir sanayi kolu haline gelmiþtir. Ekimin ve sanayiingeliþmesi, genellikle ormanlarýn öylesine hýzla yokedilmesine yolaçmýþtýrki, bunlarýn korunmasý ve yeniden yetiþtirilmesi için yapýlan her þey pekönemsiz kalmaktadýr.Kirchhof’tan yukarda yapýlan alýntýdaki þu satýrlar özellikle dikkatedeðer: “Ayrýca, gereði gibi yönetilen bir orman iþletmesinin, yýllýk verimininon ila kýrk katýna ulaþan devamlý bir kesilmemiþ aðaç ikmalinegereksinmesi vardýr.” Bir baþka deyiþle bir devir, ancak, on ila kýrk yýldabir ya da daha fazla yýlda olmaktadýr. [sayfa 261]Ayný þey hayvan yetiþtirilmesine de uygulanýr. Sürünün bir kýsmý(hayvan ikmali) üretim sürecinde kaldýðý halde, öteki kýsmý her yýl ürünolarak satýlýr. Bu durumda, sermayenin yalnýzca bir kýsmý her yýl devredilir;týpký sabit sermayede, yani makinelerde, iþ hayvanlarýnda vb. olduðugibi. Bu sermaye, üretim sürecinde uzun zaman sabit kaldýðý ve böylecetoplam sermayenin devrini geciktirdiði halde, sözcüðün kesin anlamýyla,sabit sermaye deðildir.Burada ikmal edilen þey –belli miktarda sürekli aðaç ya da hayvanmiktarý– üretim sürecinde (ayný zamanda emek aletleri ve emekmalzemesi olarak) nispi þekilde vardýr; iyi bir yönetim altýnda, yenidenüretiminindoðal koþullarýna baðlý olarak, bu ikmalin oldukça büyük birkýsmý daima bu biçimde hazýr bulundurulmak zorundadýr.218 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Devir üzerine benzer bir etki, ancak potansiyel olarak üretkensermaye olan, ama bu ekonominin niteliði gereði, aþaðý yukarý önemlimiktarda birikmesi gereken ve böylece fiili üretim sürecine ancak yavaþyavaþ katýlmasýna karþýn, üretim amaçlarýna uzun bir sürede yatýrýlan birbaþka tür ikmal tarafýndan yaratýlýr. Bu kategoriye, örneðin tarlayataþýnmadan önceki gübre, ayrýca, tahýl, saman vb. ve hayvan üretimindekullanýlan tüketim maddeleri gibi ikmaller girer. “Ýþler sermayenin oldukçaönemli bir kýsmýný çiftlik ikmalleri içerir. Ne var ki, bunlarýn iyi durumdakorunmalarý için gerekli koruyucu önlemler alýnmazsa, bunlar,deðerlerini azçok kaybedebilirler. Gerekli dikkat gösterilmezse, çiftliðinürün ikmalinin bir kýsmý tamamýyla kaybedilebilir. Bu nedenle, ahýrlarýn,yem ve tahýl ambarlarýnýn, kilerlerin dikkatle gözden geçirilmeleri, depolarýndaima kapalý, temiz ve havalandýrýlmýþ olmasý vb. gerekmektedir.Ambarda tutulan hububat ve diðer ürünler, zaman zaman iyice aktarýlmalý,patatesler ile pancarlar dona, yaðmura ve küfe karþý korunmalýdýr.”(Kirchhof, s. 292.) “Özellikle hayvan besleme konusunda, yetiþtiricininkendi gereksinmelerinin hesaplanmasýnda, daðýlým, elde edilenürüne ve bu ürünün ne þekilde kullanýlacaðýna göre yapýlmalýdýr. Yalnýzkendi olaðan gereksinmelerinin karþýlanmasýna deðil, olaðanüstü durumlariçin bir yedek bulundurmaya da dikkat olunmalýdýr. Eðer bundansonra, talebin, kendi üretimiyle tamamen karþýlanamayacaðý sonucunavarýlýrsa, bu açýðýn önce öteki ürünlerle (yardýmcý ürünlerle) ya da bu[sayfa 262] eksiklerin yerine daha ucuzlarýnýn satýn alýnmasýyla karþýlanmasýnýdüþünmek gerekli hale gelir. Örneðin, eðer bir saman açýðý görülürse,bu, köklü bitkilerle ve ot karýþýmý ile giderilebilir. Genellikle, çeþitli ürünlerinasýl deðerleri ile pazar deðerleri, bu gibi durumlarda daima gözönündebulundurulmalý ve tüketim buna göre düzenlenmelidir. Eðerörneðin, yulaf fiyatýnýn yüksek, bezelye ve çavdarýn nispeten düþük olmasýhalinde, atlara verilecek yulafýn bir kýsmý yerine çavdar verilir ve buartýrýlan yulaf satýlýr.” (Ibid., s. 300.)Ýkmalin oluþumu tartýþýlýrken,* büyük ya da küçük, belli miktardabir potansiyel üretken sermayeye gereklilik olduðu, yani üretimde kullanýlacaküretim araçlarýndan az ya da çok bir miktarýnýn, üretime yavaþyavaþ girmek üzere hazýr bulundurulmasý gerektiði daha önce belirtilmiþti.Bazý belirli iþlerde ya da belli bir hacimdeki kapitalist iþletmede, üretkenikmalin büyüklüðü, onun yenilenmesindeki güçlüklerin azlýðý ya da çokluðuna,ikmal pazarlarýnýn nispi yakýnlýða, taþýma ve ulaþtýrma araçlarýnýngeliþmesine vb. baðlý bulunduðu da bu arada belirtilmiþti. Bütün bukoþullar, üretken ikmal biçiminde hazýr bulunmasý gereken asgari sermayeyi,dolayýsýyla sermayenin yatýrýlmasý gerektiði zamanýn uzunluðunuve bir seferde yatýrýlacak sermaye miktarýný etkiler. Devir üzerinde deetkili olan bu miktar, döner sermayenin, salt potansiyel üretken serma-* Bkz: s. 148-154. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>219


ye olarak, üretken ikmal biçiminde baðlý kaldýðý sürenin uzunluðu ya dakýsalýðý ile belirlenir. Öte yandan, bu durgunluk hali, çabuk yerine konmanýnaz ya da çok olanak içerisinde olmasýna, pazar koþullarýna baðlýolduðu kadar, kendisi, dolaþým zamanýndan, dolaþým alanýna ait koþullardandoðar. “Üstelik, el aletleri, elekler, sepetler, urganlar, makineyaðlarý, çivi, vb. gibi bütün bu tür gereç ve takýmlar, derhal yerine konulmaküzere daha fazla miktarda, gecikmeksizin çevreden satýn alýnmasýolanaðý varsa daha az miktarda hazýr bulundurulmalýdýr. Ensonu, tümalet imali, her kýþ dikkatle elden geçirilmeli ve gerekli yeni satýn almalarya da onarýmlar derhal yapýlmalýdýr. Elde çok ya da az miktarda malikmali bulundurulmasý gerektiði sorunu, her þeyden önce yerel koþullartarafýndan çözümlenir. O yörede zanaatçý ya da dükkan yoksa, bunlarýnbulunduklarý yerlere göre daha fazla ikmal bulundurulmasý zorunludur.Ama eðer gerekli ikmaller bir defa [sayfa 263] da çok miktarda satýn alýnýrsa,diðer koþullar ayný kalmak üzere, uygun bir satýnalma zamaný seçildiðitakdirde genellikle bunlarý daha ucuza alma olanaðý bulunur.Gerçekten de, böylece dönen iþler sermayeden her defada epeyce büyükbir miktar kesinti yapýlmýþ olur ki, bir iþte bunu hazýr bulundurmak daimamümkün olmayabilir.” (Kirehhof, s. 301.)Üretim zamaný ile çalýþma zamaný arasýndaki fark gördüðümüzgibi epey deðiþiklikler gösterir. Bu, döner sermaye için, asýl emek-sürecine(kundura kalýbý üretimi) girmeden önce, üretim zamaný olabilir; yada asýl emek-sürecinden (þarap ve tohum) geçtikten sonra üretim zamanýolabilir; ya da üretim zamaný arasýra çalýþma zamaný tarafýndankesintiye uðratýlabilir (tarým ve orman yetiþtirilmesi). Dolaþýma uygunürünün büyük bir kýsmý, faal üretim sürecine katýlmadan kaldýðý halde,çok daha küçük bir kýsmý yýllýk dolaþýma girer (orman yetiþtirilmesi vehayvancýlýk); bir döner sermayenin potansiyel üretken sermaye olarakyatýrýlmasý için gerekli zamanýn uzunluðu ya da kýsalýðý, dolayýsýyla da, obu sermayenin bir seferde yatýrýlacak miktarýnýn büyük ya da küçükoluþu, kýsmen üretken sürecin türüne (tarým), ve kýsmen de pazarýnyakýnlýðýna, kýsacasý dolaþým alanýyla ilgili koþullara baðlýdýr.Çalýþma zamanýndan ayrýlan üretim zamanýný çalýþma zamaný ilebir tutma çabasýnýn –kendi payýna deðer teorisinin yanlýþ bir uygulanmasýndanileri gelen bir çabanýn– sonucu o olarak MacCulloch’un, JamesMill’in vb. ne denli anlamsýz teorilere ulaþtýklarýný daha ilerde (Kitap<strong>II</strong>I) göreceðiz.––––––––––––––––Yukarda incelediðimiz devir çevrimi, üretim sürecine yatýrýlan sabitsermayenin kalýmlýðý tarafýndan belirlenir. Bu çevrim birçok yýlý kapsadýðýiçin, ya sabit sermayenin bir dizi yýllýk devirlerini ya da o yýl içerisindekiyinelenen devirlerini kapsar.220 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Tarýmda böyle bir devir çevrimi, ürün münavebesi sistemindendoðar. “Kira sözleþme süresi, hiç bir zaman, kabul edilmiþ bulunan ürünmünavebesi sisteminin tamamlanmýþ sürecinden az olmamalýdýr. Bunedenle, bu süre, üç tarla sisteminde, daima 3, 6, 9, vb. hesap edilir.Tam nadas sisteminde, bir tarla, altý yýlda ancak dört kez ekilir; ekimyýllarýnda, kýþ ve yaz ekimler [sayfa 264] yapýlýr ve topraðýn özellikleri gerektiriyorsaya da uygun ise, ardarda, buðday ve çavdar, arpa ve yulaf ekilir.Her türlü tahýlýn ayný topraktaki verimi baþka baþkadýr, bunlardan herbirinindeðerleri farklýdýr ve farklý fiyatlara satýlýrlar. Bu nedenle, tarlanýnekildiði her yýl verimi ayrý olduðu gibi, münavebenin ilk yarýsýndaki (ilküç yýldaki) verimi, ikincisinden farklýdýr. Verimlilik, yalnýz topraðýn iyiniteliðine deðil, ayný zamanda, týpký fiyatlarýn, deðiþen bir yýðýn koþullarabaðlý olmasý gibi, her yýlki hava durumuna baðlý olduðu için, münavebeninbir dönemindeki ortalama verim, diðerine eþit deðildir. Eðer, birtarlanýn geliri, tüm altý yýllýk münavebe döneminin ortalama verimi veortalama fiyatlarý dikkate alýnarak hesap edilirse, her münavebe dönemininbir yýllýk toplam geliri bulunmuþ olur. Eðer gelir, yarým münavebesüresi, yani üç yýl için hesaplanýrsa, o zaman [her üç yýlýn -ç.] toplam gelirrakamlarý birbirini tutmaz. Bütün bunlardan, üç tarla sistemine göreiþlenen bir topraðýn en az o altý yýllýðýna kiralanmasý gereði ortaya çýkar.Bununla birlikte, sözleþme süresinin bu sürenin katlarý olmasý her zamankiraya veren ve kiracý için daha istenilir bir þeydir [aynen böyle!];demek oluyor ki, bunun üç tarla sisteminde, 6 yýl yerine 12, 18 ve dahafazla o yýl, yedi tarla sisteminde 7 yerine, 14, 28 yýl olmasý gerekir.”(Kirchhof, s. 117,118.)(Burada, elyazmasýnda þu not var: “Ýngiliz ürün münavebe sistemi.Buraya bir not koyunuz.”) [sayfa 265]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>221


ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜMDOLAÞIM ZAMANIARKLI sanayi kollarýna yatýrýlan farklý sermayelerin devir dönemlerini,dolayýsýyla da sermayenin yatýrýlmasý gerekli dönemleri belirleyenve buraya kadar incelemiþ bulunduðumuz bütün durumlar, sabit ve dönersermaye arasýndaki fark, çalýþma dönemleri arasýndaki fark gibi,üretim sürecinin kendisinden doðar, Ama sermayenin devir zamaný,onun üretim zamaný ile dolaþým ya da dönüþ zamanýnýn toplamýna eþittir.Ýþte bu nedenle, dolaþým zamanýndaki bir farkýn, devir zamanýnda vedolayýsýyla, devir döneminin uzunluðunda bir farka yolaçmasý çok doðaldýn.Bu durum, ya devri deðiþtiren bütün koþullarýn dolaþým zamanýdýþýnda eþit olduðu iki farklý sermaye yatýrýmýnýn karþýlaþtýrýlmasýnda, yada yalnýzca teorik olarak dolaþým zamanlarý deðiþen, ama sabit ve dönersermaye arasýndaki oraný deðiþmeyen, çalýþma dönemi vb. deðiþmeyenbelli bir sermayenin seçilmesiyle en açýk bir duruma gelir.Dolaþým zamanýnýn kesimlerinden birisi –nispeten en kesin olaný–satýþ zamanýndan, sermayenin, meta-sermaye durumunda [sayfa 266]222 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ulunduðu süreden ibarettir. Dolaþým zamaný, ve böylece de, genel olarakdevir dönemi, bu satýþ zamanýnýn nispi uzunluðuna baðlý olarak uzunya da kýsadýr. Ek bir sermaye yatýrýmý, depolama vb. harcamalarý sonucu,gerekli duruma gelebilir. Mamul mallarýn satýþý için gerekli zamanýn,bir ve ayný sanayi kolundaki bireysel kapitalistler için oldukça büyükfarklýlýklar gösterebileceði daha baþlangýçta apaçýktýr. Bu nedenle, bu,yalnýz, çeþitli sanayi kollarýna yatýrýlmýþ bulunan toplam sermayeler içindeðil, ayný zamanda, aslýnda ayný üretim alanýna yatýrýlan toplam sermayeninkýsýmlarý olduklarý halde, baðýmsýz hale gelen çeþitli baðýmsýz sermayeleriçin de farklý olabilir. Diðer koþullar ayný kalmak üzere, satýþ dönemiayný bireysel sermaye için, pazardaki genel dalgalanmalar ya daözel iþkolunda kendisine özgü dalgalanmalar nedeniyle deðiþecektir.Bu nokta üzerinde daha fazla durmayacaðýz. Yalnýzca þu basit olguyubelirteceðiz: Genellikle farklý sanayi kollarýna yatýrýlan sermayelerin devirdönemlerinde farklýlýklara yolaçan bütün koþullar, bu koþullar bireyselolarak iþlemek kaydýyla (örneðin bir kapitalistin, rakibinden daha hýzlýsatýþ yapma fýrsatýný bulmasý ya da çalýþma dönemini kýsaltmak için ötekilerdendaha baþka yöntemler kullanmasý halinde), ayný iþkolunda iþleyençeþitli bireysel sermayelerin devirlerinde de farklýlýklarý kendileriylebirlikte getirirler.Satýþ zamanýnýn ve dolayýsýyla genel olarak devir dönemlerininfarklýlaþmasýnda sürekli etki yapan bir neden, bir metaýn üretim yeri ilesatýldýðý pazar arasýndaki uzaklýktýr. Pazara kadar yaptýðý yolculuk boyuncasermaye, meta-sermaye durumunda eli kolu baðlý kalýr. Eðer mallarsipariþ üzerine yapýlmýþ ise, teslim edileceði zamana kadar, yok eðersipariþ üzerine yapýlmamýþ ise, pazara kadar yaptýðý gezi zamanýna birde orada satýlmayý beklediði sürenin eklenmesi gerekir. Ulaþtýrma veiletiþim araçlarýndaki geliþmeler, metalarýn yolculuk sürelerini mutlakolarak kýsaltýrsa da, farklý, meta-sermayelerinin yolculuklarýndan ileri gelendolaþým zamanlarýndaki nispi farký ortadan kaldýrmadýðý gibi, farklýpazarlara göç eden ayný meta-sermayenin farklý kýsýmlarýnýn dolaþýmzamanlarýndaki nispi farký da yoketmiþ olmaz. Örneðin yelkenli ve buharlýgemilerde, yolculuk süresini kýsaltan geliþmeler, bu kýsaltmayý, yakýn veuzak limanlar için eþit ölçüde yapmýþ olurlar. Nispi farklar, çoðu kez [sayfa267] azalmakla birlikte, gene de vardýr. Ama bu nispi farklar, ulaþtýrma veiletiþim araçlarýndaki geliþmelerle, coðrafi uzaklýklara uygun düþmeyecekbir biçimde deðiþtirilebilir. Örneðin, bir üretim yerinden iç kýsýmlardakibir yerleþme merkezine giden bir demiryolu, demiryolu ile baðlanmamýþdaha yakýn bir noktaya olan uzaklýðý, coðrafi olarak daha uzak bir noktayakýyasla, nispi ya da mutlak olarak uzatabilir. Ayný þekilde, ayný koþullar,üretim yerlerinin, büyük pazarlara olan nispi uzaklýðýný deðiþtirebilir veböylece, ulaþtýrma ye iletiþim kolaylýklarýndaki deðiþiklikler nedeniyle,eski üretim merkezleri geriler ve yenileri doðar. (Buna, bir de, uzun mesafelereyapýlan taþýmalarýn kýsa mesafelere oranla daha ucuz olduðunu<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>223


eklemek gerekir.) Üstelik, taþýma araçlarýnýn geliþmesiyle, yalnýzca yerbakýmýndan hareketin hýzý çabuklaþtýrýlmýþ olmaz, ayný zamanda, coðrafiuzaklýklar da zaman bakýmýndan kýsalmýþ olur. Kitle ulaþtýrma araçlarýndakigeliþmelerle, yalnýz örneðin ayný limana ayný anda birçok gemiyelken açmakla ya da ayný iki nokta arasýnda, farklý demiryollarý üzerindeayný anda birkaç tren gidip gelmekle kalmýyor, ayný haftanýn birbiriniizleyen günlerinde, Liverpool’dan New York’a yük gemileri kalkýyor yada ayný günün çeþitli saatlerinde Manchester’dan Londra’ya yük trenlerihareket ediyor. Gerçi taþýma araçlarýnýn belirli bir kapasitesi veri olduðunagöre, mutlak hýz –dolayýsýyla, dolaþým zamanýnýn bu kýsmý– bu sonduruma baðlý olarak deðiþmiþ olmuyor. Ama metalarýn ardarda sevki,daha kýsa zaman aralýklarý ile geçiþlerini baþlatarak, fiili sevk iþlemi baþlamadanönce, potansiyel meta-sermaye olarak büyük miktarlar halindebirikmeden birbiri ardýna piyasaya ulaþmalarýný saðlar. Böylece, sermayenindönüþü, ayný þekilde, birbirini ardarda izleyen daha kýsa zamandönemlerine daðýlýr ve öyle ki, bir kýsmý meta-sermaye olarak dolaþýrken,öteki kýsmý devamlý para-sermayeye dönüþür. Sermaye dönüþü, birbiriniizleyen birkaç döneme daðýlarak toplam dolaþým zamaný ve ayný zamandada devir zamaný kýsalmýþ olur. Mevcut üretim yerleri, daha fazlaüretimde bulunup, daha büyük üretim merkezleri haline geldikçe, ilkin,bunlara baðlý olarak iþlev yapan taþýma araçlarýnýn hareketliliði, örneðintrenlerin sayýsý artar. Geliþme, zaten mevcut pazarlar yönündedir, yanibüyük üretim ve nüfus merkezlerine, ihraç limanlarýna vb. doðrudur.Öte yandan, bu özel büyük ulaþtýrma kolaylýklarý ile, bunun sonucu, [sayfa268] sermayenin devrindeki hýzlanma (çünkü bu, dolaþým zamanýna baðlýdýr),hem üretim merkezlerinde ve hem de pazarlarda daha hýzlý biryoðunlaþmaya yolaçar. Ýnsan ve sermaye kitlelerindeki bu yoðunlaþmanýnbelli noktalarda hýzlanmasý ile birlikte, bu sermaye kitlelerinin birkaçkiþinin elinde yoðunlaþmasý da baþlar. Ayný zamanda, üretim ve pazaryerlerinin nispi durumlarýnda, taþýma kolaylýklarýndaki dönüþümlerin yolaçtýðýdeðiþiklikler sonucu, tekrar bir kayma ve yer deðiþtirme olduðugörülür. Bir zamanlar bir karayolu ya da kanal üzerinde bulunduðu içinözel bir avantaja sahip bulunan bir üretim yeri, þimdi, kendisini, nispetenuzun aralýklar ile tren iþleyen tek hatlý bir demiryolu güzergahýnýnüzerinde bulduðu halde, eskiden ana trafik yollarýndan uzakta bulunandiðer bir yer, þimdi, birkaç demiryolu kavþaðýnýn üzerinde bulunabilir.Bu ikinci yerleþme yerinde bir yükseliþ, ilkinde bir gerileyiþ görülür.Ulaþtýrma araçlarýndaki deðiþiklikler, böylece metalarýn dolaþým zamanlarýnda,satýnalma, satýþ vb. olanaklarýnda yerel farklýlýklar yaratýr, ya dazaten bulunan yerel farklýlýklar, daha baþka bir biçimde daðýlýma uðrar.Sermayenin devri, konusunda bu durumun taþýdýðý önem, çeþitli bölgelerdekiticaret ve sanayi temsilcilerinin, demiryollarý iþletmeleriylegiriþtikleri kavgalarla görülür hale gelir. (Örneðin, yukarýda sözü edilen,Bluebook of the Railway Committee’ye bakýnýz.*)224 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Ürünlerinin niteliði gereði, sözgeliþi bira fabrikalarý gibi baþlýcayerel tüketime dayanan bütün üretim kollarý, bu nedenle, büyük ölçüde,belli baþlý nüfus merkezlerinde geliþmiþtir. Sermaye devrindeki dahabüyük hýz, buralarda, bazý üretim koþullarýnýn, arsalarýn, vb. daha pahalýolmasýný kýsmen karþýlar.Bir yandan, kapitalist üretimdeki geliþmelerin, ulaþtýrma ve iletiþimaraçlarýnda oluþturduðu geliþmeler, metalarýn belli miktarlarýnýn dolaþýmzamanýný azaltýrken, ulaþtýrma ve iletiþim kolaylýklarýndaki geliþmelerinyarattýðý ayný ilerlemeler ve fýrsatlar da, tersine, gitgide daha uzak pazarlariçin, kýsacasý dünya pazarlarý için iþ yapmayý zorunlu duruma getirir.Uzak yerlere taþýnacak meta kitlesi dev boyutlara ulaþýr ve bununla birliktede, dolaþým zamaný içerisinde uzun dönemler sürekli olarak metasermayeaþamasýnda kalan toplumsal sermayenin bu bölümüde, hemmutlak ve hem de nispi olarak büyür. Gene bununla [sayfa 269] birlikte,toplumsal servetin doðrudan üretim aracý olarak iþ görmesi yerine,ulaþtýrma ve iletiþim araçlarý ile, bunlarýn iþlemesi için gerekli sabit vedöner sermayeye yatýrýlan kýsmýnda da bir büyüme olur.Metalarýn üretim yerlerinden pazarlarýna taþýnmalarý için gerekliolan nispi uzaklýk, yalnýzca dolaþým zamanýnýn ilk kýsmý, satýþ zamanýüzerinde deðil; ayný zamanda, ikinci kýsmý, paranýn tekrar üretken sermayeninöðelerine dönüþmesi, yani satýnalma zamaný üzerinde de birfark meydana getirir. Bir metaýn gemiyle Hindistan’a sevkedildiðini kabuledelim. Bu, diyelim, dört ay alýr. Satýþ zamanýnýn sýfýra eþit olduðunuvarsayalým, yani metalar sipariþ üzerine yapýlmýþtýr ve bedelleri, teslimde,üreticinin temsilcisine ödenecektir. Paranýn dönüþü (ne biçimdeolursa olsun) bir dört ayý daha gerektirir. Böylece, bir sermayenin tekrarüretken sermaye olarak iþlev yapabilmesi, ayný iþlemi yenileyebilmesiiçin, toplam sekiz ay geçmesi gerekir. Bu þekilde ortaya çýkan devirfarklarý, çeþitli kredi vadelerinin maddi temellerinden birini oluþturur;týpký genel olarak denizaþýrý ticaretin, örneðin Venedik ve Cenova’da,tam anlamýyla kredi sisteminin kaynaklarýndan birisi olmasý gibi. “1847bunalýmý, o zamanýn banker ve tüccar topluluðuna, Hindistan ve Çin’eçekilen poliçelerin tedavül süresini” (bu ülkeler ile Avrupa arasýndakipoliçelere tanýnan süreyi), “on aylýk tarihten altý aylýk ibraz süresine indirmeolanaðýný saðladý ve bütün hýz artýþlarýyla ve telgraflarýn tesisiylebirlikte geçen yirmi yýl içerisinde ...” dört aylýk ibraza geçiþin ilk adýmýolarak, altý aylýk ibrazdan dört aylýk tarihe “bir indirimi daha ... zorunluhale getirmiþtir.” “Yelkenli bir geminin, Ümit Burnu yoluyla, Kalküta’danLondra’ya ulaþmasý ortalama 90 günün altýndadýr. Dört aylýk ibraz üzerineödeme yapma süresi, 150 günlük bir vadeye eþit olur. Þimdiki altýaylýk ibraz üzerine ödeme süresi, 210 günlük bir vadeye eþittir.” (LondonEconomist. 16 Haziran 1866.)* Bkz: s. 162. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>225


Öte yandan: “Brezilya’da, poliçelerin tedavül süresi, iki ve üç aylýkibraz üzerine ödeme olarak kalmakta, hesaplar Anvers’’ten çekilmektedir.”(Londra’da) “üç aylýk tarih üzerinden iþlem görmekte veManchester ile Bradford bile Londra’dan, üç ya da daha uzun sürelihesap çekmektedir. Zýmni bir anlaþma ile tüccarlara, akla-uygun birzaman içerisinde, vadesi dolmuþ borçlara karþý çekilen hesaplarda, mallarýnýnbedelini alma olanaðýný [sayfa 270] saðlamaktadýr. Bu durumda,Hindistan’daki hesaplar için bugünkü ödeme süresi fazla sayýlmamakgerekir. Hindistan ürünlerinin çoðu Londra’da üç ay vade ile satýlmaktave satýþlarýn yapýlmasý için bir zaman kaybý býrakýldýðýnda, beþ ay içerisindegerçekleþemediði halde, daha önceleri, Hindistan’da satýnalma veÝngiltere’de depoya teslim arasýnda (ortalama) beþ aylýk bir süre dahageçmekteydi. Böylece toplam on aylýk bir süre olduðu halde, mallarkarþýlýðýnda çekilen hesap, yedi ayý geçmiyor.” (Ibid., 30 Haziran 1866.)Baþlýca, Hindistan, Çin ve Paris Comptoir d’Escompte ile iþ yapan beþbüyük Londra bankasý, 2 Temmuz 1886’da þu ilaný verdi: “1 Ocak 1867’den itibaren, Doðudaki þube ve temsilcileri ancak dört aylýk vadeyi geçmeyenpoliçeleri satýn alacak ve satacaktýr.” (lbid., 7 Temmuz 1866.) Nevar ki, bu süre indirimi kötü uygulandý ve terkedilmek zorunda kalýndý.(O zamandan beri, Süveyþ Kanalý, bütün bunlarý kökünden deðiþtirdi.)Elbette ki meta dolaþým süresi uzadýkça, pazar fiyatlarýnda birdeðiþiklik olmasý tehlikesi artar, çünkü fiyat deðiþikliklerinin meydanagelebileceði süre uzar.Dolaþým süresindeki farklýlýklar, ayný iþkolunun çeþitli ayrý sermayeleriarasýndaki kýsmen bireysel, kýsmen de ödemenin yerinde nakitolarak yapýlmadýðý zaman farklý ödeme vadelerine göre farklý iþkollarýarasýnda, alým ve satýmdaki farklý ödeme vadelerinden ileri gelir. Kredisistemi için önem taþýyan bu nokta üzerinde burada daha fazla durmayacaðýz.Devir zamanýndaki farklýlýklar, mallarýn teslimi için yapýlansözleþmelerin büyüklüðünden de gelir ve bunlarýn büyüklüðü, kapitalistüretimin boyutlarý ve hacmiyle artar. Alýcý ile satýcý arasýnda bir iþlemolan teslim sözleþmesi, pazar ile, dolaþým alaný ile ilgili bir iþlemdir. Devirzamanýnda burada ortaya çýkan farklýlýklar, bu nedenle, dolaþým alanýndangelir ve ama hemen üretim alanýný etkiler; ve bu, bütün ödemevadelerinden, kredi koþullarýndan, dolayýsýyla da nakit ödeme durumundanayrý olarak meydana gelir. Örneðin, kömür, iplik, vb., ayrý ayrýürünlerdir. Her gün, tamamlanmýþ ürünün belirli bir miktarýný saðlar.Ama eðer, iplikçi-patron ya da maden sahibi, diyelim ki, birbirini izleyeniþgünlerini içeren dört ya da altý haftalýk bir dönemi gerektirecek büyükmiktarlarda ürünlerin teslimini gerektiren sözleþmeler yapmýþlarsa, busermaye yatýrým zamanýný ilgilendirdiði kadarýyla, bu emek-sürecinde,sanki sürekli olarak [sayfa 271] dört ya da altý haftalýk bir çalýþma dönemiuygulanýyormuþ gibidir. Burada, kuþkusuz, sipariþ edilen miktarýn tama-226 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


mýnýn tek bir parça halinde teslim edileceði, ya da hiç deðilse bedelinintoptan teslim yapýldýktan sonra ödeneceði varsayýlmýþtýr. Tek tek elealýndýðýnda, her gün, böylece kendisine düþen belirli miktarda tamamlanmýþürünü saðlamýþ oluyor. Ama bu tamamlanmýþ miktar, sözleþmeyapýlan miktarýn ancak bir kýsmýdýr. Bu örnekte, son þeklini alan bu kýsým,artýk üretim sürecine dahil olmadýðýna göre, depoda ancak potansiyelsermaye olarak yatar.Þimdi de, dolaþým zamanýnýn ikinci aþamasýný, satýnalma zamanýný,ya da sermayenin para-biçiminden tekrar üretken sermayenin öðelerineçevrildiði dönemi ele alalým. Bu dönem boyunca, kýsa ya da uzunbir zaman, para-sermaye durumunda kalmak zorundadýr; yani yatýrýlantoplam sermayenin belli bir kýsmý, bu kýsým sürekli deðiþen öðelerdenoluþtuðu halde, her zaman, para-sermaye durumunda olmak zorundadýr.Örneðin, belli bir iþe yatýrýlan toplam sermayenin n kez 100 sterlini,para-sermaye biçiminde bulunmak zorundadýr, böylece, bu n kez 100sterlini oluþturan bütün kýsýmlar sürekli olarak üretken sermayeye çevrildiðihalde, bu toplam, gene de dolaþýmdan, gerçekleþmiþ meta-sermayedengelen akýþla doluyor gibidir. Yatýrýlan sermaye-deðerin belli birkýsmý, bu nedenle sürekli para-sermaye halinde, yani üretim alanýnadeðil, dolaþým alanýna iliþkin bir biçimdedir.Sermayenin, pazarlarýn uzaklýðý nedeniyle, meta-sermaye biçimindebaðlý kaldýðý zamanýn uzamasýnýn, doðrudan paranýn dönüþünü vedolayýsýyla da, sermayenin para-sermayeden üretken sermayeyedönüþmesini geciktirdiðini görmüþ bulunuyoruz.Ayrýca metalarýn satýn alýnmalarý ile ilgili olarak, satýnalma zamanýnýn,ana hammadde kaynaklarýna olan uzaklýðýn az ya da çok olmasý,uzun bir süre için hammadde satýn alýnmasýný ve bunlarýn üretken ikmal,gizil ya da potansiyel üretken sermaye halinde bulunmasýný zorunlukýldýðýný; bunun sonucu olarak, üretimin hacmi ayný ise, bir seferdeyatýrýlacak sermaye miktarý ile bu sermayenin yatýrýmda kalmak zorundaolduðu süreyi artýrdýðýný görmüþ bulunuyoruz (Altýncý Bölüm).Oldukça büyük miktarlarda hammaddenin azçok uzun sürelerlepiyasaya sürülmesiyle, çeþitli iþkollarýnda benzer bir etki yaratýlýr. ÖrneðinLondra’da, her üç ayda bir, açýk artýrma ile [sayfa 272] büyük yün satýþlarýyapýlýr ve yün piyasasý bununla denetim altýna alýnýr. Öte yandanpamuk piyasasý tüm olarak, düzenli olmasa bile, hasattan hasada devamlýbir stok ile beslenir. Bu gibi dönemler, bu hammaddelerin bellibaþlýsatýn alýnma tarihlerini belirler. Bu üretim öðeleri için uzun ya da kýsasüreli peþin ödemeleri gerektiren spekülatif alýmlar üzerinde bunlarýnetkileri büyüktür; týpký üretilen metalarýn niteliðinin, bir ürünün, uzun yada kýsa bir süre için, spekülatif ve kasýtlý olarak potansiyel meta-sermayebiçiminde tutulmasý üzerinde etkili olmasý gibi. “Tarýmla uðraþanlarýn,bir ölçüde spekülatör olmalarý ve eðer günün koþullarý gerektiriyor ise,ürünlerinin satýþýný geriye býrakmalarý gereklidir. ...” Bunu birkaç genel<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>227


kural izliyor. “... Bununla birlikte, ürünlerin satýþýnda, her þey, esas olarak,kiþiye, bizzat ürüne ve bulunduðu yöreye baðlýdýr. Becerikli ve þanslý[!] olmasýnýn yanýsýra, yeterli iþler sermayeye de sahip bulunan bir kimse,fiyatlarýn olaðanüstü düþük bulunduðu sýrada eðer bir kez için hububatürününü bir yýl süreyle ambarýnda tutarsa, suçlanmamalýdýr. Bunakarþýlýk, iþler sermayesi yetersiz ya da spekülatif düþünceden büsbütünyoksun [!] bir kimse, o günün ortalama fiyatlarýný elde etmeye çalýþacakve ilk fýrsatta malýný satmak zorunda kalacaktýr. Yününü bir yýldan fazladepoda bekletmek hemen her zaman bir kayba yolaçtýðý halde, hububatve yaðlý tohum, özellikleri ve yüksek nitelikleri zarar görmeksizinbirkaç yýl depo edilebilir. Genellikle kýsa aralýklarla büyük fiyat dalgalanmalarýgösteren ürünler, örneðin, yaðlý tohum, þerbetçi otu, tarak otu vebenzerleri, satýþ-fiyatlarý, üretim-fiyatlarýnýn çok altýna düþtüðü yýllarda,büyük yarar saðlayacak þekilde saklanabilirler. Semirtilmiþ hayvan gibikorunmalarý günlük gideri gerektiren, ya da meyve, patates vb. gibi bozulabilirþeylerin satýþýný geciktirmek hiç de doðru deðildir. Çeþitli bölgelerde,belli bir ürün, belli mevsimlerde, en düþük, diðerlerinde en yüksekfiyatý getirirler. Böylece, tahýlýn ortalama fiyatý, St. Martin Gününde, bazýbölgelerde Noel ile Paskalya arasýnda olduðundan daha ucuzdur. Üstelik,bazý ürünlerin, bazý bölgelerde ancak belirli zamanlarda satýþlarý iyidir;yün ticaretinin diðer zamanlarda durgun olduðu bölgelerdeki yünpiyasalarýnda yünün durumu böyledir.” (Kirchhof, s. 302.)Paranýn, tekrar, üretken sermayenin öðelerine çevrildiði, dolaþýmzamanýnýn ikinci yarýsý incelenirken, yalnýz bu dönüþüm, [sayfa 273] paranýn,ürünün satýldýðý pazara uzaklýðýna baðlý olarak geri döndüðü yalnýzbu süre ele alýnmamalýdýr. Yatýrýlan sermayenin, daima para biçiminde,para-sermaye durumunda hazýr bulundurulmasý gerekli kýsmýnýn miktarýnýda gözönünde tutmak gerekir, ve esas olarak da böyledir.Bütün spekülasyonlarýn dýþýnda, daima üretken ikmal olarak hazýrbulundurulmalarý gerekli metalarýn satýn alýnma hacmi, bu ikmalinyenilenme zamanlarýna, dolayýsýyla da pazar koþullarýna baðlý durumlaratabidir ve bu nedenle çeþitli hammaddeler için bu hacim farklýdýr. Budurumlarda, paranýn, zaman zaman büyük miktarlar halinde ve toptanyatýrýlmasý gerekir. Bu para, çok ya da az hýzla ama daima sermayenindevrine göre parçalar halinde geri döner. Bunun bir kýsmý, yani ücretlereçevrilen kýsmý, gene kýsa aralýklarla sürekli harcanýr. Ama diðer kýsmýnýn,yani hammaddeye vb. çevrilecek kýsmýnýn, satýnalma ya da ödemedekullanýlmak üzere yedek fon olarak, oldukça uzun sürelerde biriktirilmesigerekir. Hacmi daima deðiþmekle birlikte, bu nedenle para-sermayebiçiminde bulunur.Bundan sonraki bölümde, üretim ya da dolaþým sürecinden ilerigelen diðer durumlarýn, yatýrýlan sermayenin belli bir kýsmýnýn, para biçimindehazýr bulundurulmasýný zorunlu kýldýðýný göreceðiz. Genellikle iktisatçýlarýn,bir iþ için gerekli sermayenin bir kýsmýnýn, birbiri ardýna, üç228 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


aþamadan, para-sermaye, üretken-sermaye ve meta-sermaye aþamalarýndangeçtiðini unutmaya deðil, ayný zamanda, bu sermayenin farklý kýsýmlarýnýn,nispi büyüklükleri durmadan deðiþmekle birlikte, sürekli veeþ zamanlý olarak bu üç biçime sahip bulunduklarýný da unutmaya çokyatkýn olduklarýný dikkate almak gerekir. Ýktisatçýlarýn özellikle unuttuklarýþey, sermayenin, daima para-sermaye olarak hazýr bulunan kýsmýdýr, oysasalt bu durum, burjuva iktisadýnýn anlaþýlmasý ve, dolayýsýyla pratiktekiöneminin hissedilmesi bakýmýndan da büyük önem taþýr. [sayfa 274]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>229


ONBEÞÝNCÝ BÖLÜMDEVÝR ZAMANININ YATIRILAN SERMAYENÝNBÜYÜKLÜÐÜ ÜZERÝNDEKÝ ETKÝSÝBU ve bundan sonraki onaItýncý bölümde, devir zamanýnýn, sermayeninkendisini geniþletmesi üzerindeki etkisini ele alacaðýz.Sözgeliþi, dokuz haftalýk bir çalýþma döneminin ürünü olan birmeta-sermayeyi alalým. Ürünün deðerinin, sabit sermayenin ortalamaaþýnma ve yýpranmasý ile eklenen kýsmý ile, üretim süreci sýrasýnda ürüneeklenen artý-deðeri þimdilik bir yana býrakalým. Bu durumda bu ürünündeðeri, üretimi için yatýrýlan döner sermayeye, yani üretimindetüketilen ücretler ile ham ve yardýmcý maddelerin deðerine eþittir. Budeðere 900 sterlin dersek, haftalýk yatýrým 100 sterlin olur. Burada, çalýþmadönemi ile ayný olan üretim dönemi çakýþýr, bu nedenle dokuz haftadýr.Bu dönemin, sürekli bir ürünün çalýþma dönemi olduðunu varsaymakya da bunun ayrý bir ürünün sürekli bir çalýþma dönemi olmasý, bir defadapazara getirilen bu ayrý ürün miktarý, dokuz haftalýk emeðe malolduðusürece, bir önemi yoktur. Dolaþým zamanýna da üç hafta diyelim.Buna göre bütün devir dönemi oniki haftadýr. Dokuz haftanýn sonunda,yatýrýlmýþ bulunan üretken sermaye, [sayfa 275] meta-sermayeye çevrilmiþtir,230 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ama þimdi de üç hafta dolaþým döneminde kalmaktadýr. Yeni üretimdönemi, bu nedenle, onüçüncü haftanýn baþlangýcýndan önce baþlayamazve üretim, üç hafta için, yani toplam devir döneminin dörtte-biri için tambir hareketsizlik halinde bulunacaktýr. Gene burada, bir ortalama üzerindenürünün satýlmasýnýn uzun zaman almasý, ya da bu zaman uzunluðununpazarýn uzaklýðýna ya da satýlan mallarýn ödeme vadelerine baðlýolduðunu varsaymak herhangi bir deðiþiklik getirmez. Üretim, her üçayda bir, üç hafta duracak ve bu da bir yýlda, dört çarpý üç haftaya, yanioniki haftaya ulaþarak, yýllýk devir döneminin üç ayýný, ya da dörtte-birinikapsayacaktýr. Demek oluyor ki, eðer üretim sürekli olacak ve her haftaayný ölçekte yürütülecekse, ancak þu seçenek vardýr:900 sterlinin, hem çalýþma dönemi ve hem de ilk devrin dolaþýmzamaný boyunca iþi sürdürmeye yetmesi için, üretim ölçeðinin azaltýlmasýgerekecektir. Devir dönemi oniki hafta ve çalýþma dönemi de dokuzhafta olduðu için, ilk devir dönemi tamamlanmadan önce, onuncuhafta ile birlikte, ikinci bir çalýþma donemi, dolayýsýyla da yeni bir devirdönemi baþlayacaktýr. 900 sterlin, oniki haftaya daðýtýlýrsa haftada 75sterlin eder. Her þeyden önce, böylesine küçültülmüþ ölçekteki bir iþin,deðiþik boyutlarda bir sabit sermayeyi ve bu yüzden de, bütünüyle iþinazaltýlmasýný öngöreceði besbellidir. Sonra, böyle bir indirimin yapýlabileceðide kuþkuludur, çünkü her iþte, üretimin geliþmesiyle orantýlý olarak,rekabet olanaðýný sürdürebilmesi için, esas olan normal bir asgarisermaye yatýrýmý vardýr. Bu normal asgari, kapitalist üretimin geliþmesiylebirlikte sürekli olarak büyür, yani sabit deðildir. Bilinen herhangi bir zamandakinormal asgari ile, sürekli artýþ gösteren normal azami arasýndabirçok ara basamaklar vardýr ve bu, çok çeþitli hacimlerde sermayeyatýrýmlarýna olanak saðlayan bir ortam oluþturur. Bu ortamýn sýnýrlarýiçerisinde indirimler görülebilir ve bu sermaye indirimlerinin en alt sýnýrý,o günlerdeki normal asgaridir.Üretimde bir aksama olduðu, pazarda gereðinden fazla mal biriktiði,hammadde fiyatlarý yükseldiði, vb. zaman –sabit sermayenin boyutlarýbelli olduktan sonra– normal döner sermaye yatýrýmý, çalýþmazamanýný, diyelim yarý yarýya indirerek sýnýrlandýrýr. Buna karþýlýk, gönençzamanlarýnda, sabit sermayenin boyutlarý belli olduðuna göre, kýsmençalýþma zamanýnýn uzamasý, [sayfa 276] kýsmen de yoðunlaþmasý ile,döner sermayede anormal bir geniþleme olur. Daha baþlangýçta bu gibidalgalanmalarýn hesaba katýlmasý gereken iþlerde durum, kýsmen yukarýdakiönlemlere baþvurulmasýyla, kýsmen de demiryollarýnda yedek lokomotiflerinkullanýlmasý gibi, yedek sabit sermaye uygulamasýyla birlikteçok sayýda emekçinin ayný anda çalýþtýrýlmasýyla hafifletilebilir. Ne var ki,yalnýz normal koþullarýn varsayýldýðý burada, bu gibi anormal dalgalanmalardikkate alýnmamaktadýr.Üretimi sürekli hale getirmek için, bu nedenle, ayný döner sermayeharcamasý, daha uzun bir döneme, dokuz yerine oniki haftaya daðýtýl-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>231


mýþtýr. Bunun sonucu, her zaman diliminde indirilmiþ bir üretken sermayeiþlev görmektedir. Üretken sermayenin döner kýsmý, yüzden yetmiþbeþe,yani dörtte-bir indirilmiþtir. Dokuz haftalýk bir çalýþma dönemiiçin iþlev yapan toplam üretken sermaye miktarý, 9 kez 25’e, yani 225sterline, 900 sterlinin dörtte-birine indirilmiþtir. Ama dolaþým zamanýnýndevir zamanýna oraný da, ayný þekilde, onikide-üç, yani dörtte-birdir. Bundanþu sonuç çýkar: Eðer üretim, meta-sermayeye dönüþmüþ üretkensermayenin dolaþým zamaný sýrasýnda kesintiye uðramýyorsa, onunla birlikteve her hafta sürekli olarak yürütülüyorsa ve bu amaç için özel birdöner sermaye elde mevcut deðilse, o zaman bu, yalnýzca üretken iþlemlerinazaltýlmasýyla, iþlev yapan üretken sermayenin döner kýsmýnda birindirim yapýlmasýyla mümkün olabilir. Dolaþým zamaný devir döneminegöre ne ise, dôner sermayenin dolaþým zamaný sýrasýnda üretim içinserbest kalan bölümü de, yatýrýlan toplam döner sermayeye göre odur.Daha önce de belirtildiði gibi bu, ancak, emek-sürecinin her hafta aynýölçekte yürütüldüðü ve bu nedenle de, farklý çalýþma dönemlerindeörneðin tarýmda olduðu gibi deðiþik miktarlarda sermaye yatýrýmýna gerekgöstermeyen üretim kollarý için geçerlidir.Öte yandan, eðer biz, iþin niteliðinin, üretimin ölçeðinde bir indirimive dolayýsýyla da her hafta yatýrýlacak döner sermayede bir indirimigereksiz kýldýðýný varsayarsak, üretimin sürekliliði, ancak, ek döner sermayeile, yukarýdaki örnekte 300 sterlin ile saðlanabilir. Oniki haftalýkdevir dönemi boyunca ardarda 1.200 sterlin yatýrýlmýþtýr ve týpký üç haftanýnoniki haftanýn dörtte-biri olmasý gibi 300 sterlin de bu miktarýn dörtte-biridir.Dokuz haftalýk çalýþma zamanýnýn sonunda, 900 sterlinliksermaye-deðer, üretken sermaye biçiminden, meta-sermaye biçimineçevrilmiþtir. [sayfa 277] Çalýþma dönemi tamamlanmýþtýr, ama ayýn sermayeile yeniden açýlamaz. Dolaþým alanýnda meta-sermaye olarak iþlev yaparakkaldýðý üç hafta boyunca, üretim süreci yönünden sanki hiç mevcutdeðilmiþ gibi ayný durumdadýr. Ele aldýðýmýz örnekte, bütün kredi iliþkilerinidýþtalýyoruz ve kapitalistin yalnýz kendi parasý ile iþ gördüðünükabul ediyoruz. Ama ilk çalýþma dönemi için yatýrýlan sermaye, üretimsürecini tamamlayarak üç hafta süreyle dolaþým sürecinde kaldýðý sýrada,300 sterlinlik ek bir sermaye yatýrýmý iþlev görmeye baþlar ve böylece,üretimin sürekliliði kesintiye uðramaz.Þimdi bununla ilgili olarak þunlarý dikkate almak gerekir:Birincisi: Ýlk yatýrýlan 900 sterlinlik sermayenin çalýþma dönemi,dokuz haftanýn bitiminde tamamlanýr ve üç hafta dolana kadar, yanionüçüncü haftanýn baþlangýcýna kadar geri dönmez. Ama 300 sterlinlikek bir sermaye ile yeni bir çalýþma dönemi derhal baþlar. Ve böyleceüretimin sürekliliði saðlanýr.Ýkincisi: Baþlangýçtaki 900 sterlinlik sermaye ile, ilk dokuz haftalýkçalýþma döneminin bitiminde, ikinci çalýþma dönemini, birincinin tamamlanmasýndansonra herhangi bir kesintiye uðramaksýzýn baþlatan, yeni232 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


eklenen 300 sterlinlik sermayenin iþlevleri ikinci devir döneminde birbirleriylekesiþtikleri halde, ilk devir döneminde açýkça farklýdýrlar, ya dahiç deðilse farklý olabilirler.Bu konuyu biraz daha açýklayalým.Ýlk devir dönemi 12 hafta. Ýlk çalýþma dönemi 9 hafta; bunun içinyatýrýlan sermayenin devri, 13. haftanýn baþýnda tamamlanýr. Son üç haftaboyunca 300 sterlinlik ek sermaye, 9 haftalýk ikinci çalýþma döneminiaçarak iþlev yapar.Ýkinci devir dönemi. 13. haftanýn baþlangýcýnda 900 sterlin geridönmüþtür ve yeni bir devire baþlayabilecek durumdadýr. Ama ikinciçalýþma dönemi, 300 sterlinlik ek sermaye ile 10. haftada zaten açýlmýþtýr.13. haftanýn baþlangýcýnda bu sayede, çalýþma döneminin üçte-biri zatenbitmiþtir ve 300 sterlin, üretken sermayeden ürüne çevrilmiþtir. Ýkincidevir suresinin tamamlanmasý için yalnýzca 16 hafta gerektiðine göre,geri dönen 900 sterlinlik sermayenin ancak üçte-ikisi, yani ancak 600sterlin, ikinci çalýþma döneminin üretken sürecine girebilir. 900 sterlinlikbaþlangýç sermayesinin 300 sterlini, ilk çalýþma döneminde 300 sterlinek sermayenin oynadýðý ayný rolü oynamak üzere serbest kalmýþtýr. Ýkincidevir döneminin 6. haftasýnýn sonunda, ikinci [sayfa 278] çalýþma dönemibitmiþtir. Buna yatýrýlmýþ bulunan 900 sterlinlik sermaye 3 hafta sonra,ya da, 12 haftalýk ikinci devir döneminin 9. haftasýnýn sonunda geri döner.Dolaþým döneminin 3 haftasý boyunca, serbest kalan 300 sterlinliksermaye faaliyete geçer. Bu, ikinci devir döneminin 7. haftasýnda, yaniyýlýn 19. haftasýnda, 900 sterlinlik bir sermayenin üçüncü çalýþma döneminibaþlatýr.Üçüncü devir dönemi. Ýkinci devir döneminin 9. haftasýnýn sonunda,900 sterlinlik yeni bir geriye akýþ vardýr. Ama, üçüncü çalýþmadönemi, bir önceki devir döneminin 7. haftasýnda zaten baþlamýþ vearadan 6 hafta geçmiþ durumdadýr. Üçüncü çalýþma dönemi bu durumagöre ancak 3 hafta daha sürer. Demek oluyor ki, geri dönen 900sterlinin yalnýz 300 sterlini üretken sürece girer. Bu devir döneminingeriye kalan 9 haftasýný dördüncü çalýþma dönemi doldurur ve böylece,yýlýn 37. haftasý, dördüncü devir dönemi ve beþinci çalýþma dönemiyleayný zamanda baþlar.Bu örnekte hesabý yalýnlaþtýrmak için, toplam 10 haftalýk devirdönemi eden, 5 haftalýk çalýþma dönemi ile 5 haftalýk bir dolaþým dönemiolduðunu varsayalým. Yýlý elli hafta ve haftalýk sermaye yatýrýmýný100 sterlin olarak kabul edelim. Bu duruma göre, bir çalýþma dönemi500 sterlinlik bir döner sermayeye ve dolaþým zamaný da 500 sterlinlikbir ek sermayeye gereksinme gösterir. Çalýþma dönemleri ile devirzamanlarý buna göre þöyle olur:<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>233


1. çalýþma dönemi 1.- 5. haftalar (mal olarak 500 £) 10 hafta sonunda döner.2. çalýþma dönemi 6.-10. haftalar (mal olarak 500 £) 15 hafta sonunda döner3. çalýþma dönemi 11.-15. haftalar (mal olarak 500 £) 20. hafta sonunda döner4. çalýþma dönemi 16.-20. haftalar (mal olarak 500 £) 25 hafta sonunda döner5. çalýþma dönemi 21.-25. haftalar (mal olarak 500 £) 30 hafta sonunda dönerve sairEðer dolaþým zamaný sýfýr ve bu nedenle, devir dönemi çalýþmadönemine eþit ise, devir sayýsý, yýlýn çalýþma dönemlerinin sayýsýna eþitolur. Beþ haftalýk bir çalýþma döneminde bu, yýlda, 50/5, yani 10 devirdönemi eder ve devir yapan sermayenin deðeri 500 kez 10, yani 5.000eder. Beþ haftalýk bir dolaþým zamanýný kabul ettiðimiz tablomuzda, yýldaüretilen metalarýn toplam deðeri de gene 5.000 sterlin eder; ama bununonda-biri, 500 sterlini, daima meta-sermaye biçiminde bulunur veancak 5 hafta sonra geri döner. Yýl sonunda, onuncu çalýþma dönemininürünü (46. ile 50. çalýþma haftasý) devir zamanýnýn ancak yarýsýný tamam-lamýþtýr ve dolaþým zamaný, gelecek yýlýn ilk beþ haftasý içerisinedüþe-cektir. [sayfa 279]Þimdi üçüncü bir örnek alalým: Çalýþma dönemi 6 hafta, dolaþýmzamaný 3 hafta, emek-süreci sýrasýnda haftalýk yatýrým 100 sterlin.Birinci çalýþma dönemi: 1.-6. hafta. 6. haftanýn sonunda 600 sterlinlikbir meta-sermaye vardýr ve 9. haftanýn sonunda dönecektir.Ýkinci çalýþma dönemi: 7.-12. hafta. 7.-9. haftalar sýrasýnda 300sterlinlik ek bir sermaye yatýrýlmýþtýr. 9. haftanýn sonunda 600 sterlinindönüþü. Bunun 300 sterlini 10.-12. haftalarda yatýrýlmýþtýr. 12. hafta sonundabu nedenle, 300 sterlin serbest, 600 sterlin meta-sermaye biçimindeve 15. haftanýn sonunda dönebilir durumdadýr.Üçüncü çalýþma dönemi: 13.-18. hafta. 13.-15. haftalar sýrasýndayukardaki 300 sterlinin yatýrýlmasý, ve sonra, 300 sterlini 1.-18. hafta içinyatýrýlan 600 sterlinin geriye dönmesi. 18. haftanýn sonunda, 300 sterlinpara-biçiminde serbest, 600 sterlin de, 21. haftanýn sonunda dönen metasermayeolarak elde bulunan deðer. (Bu örneðin daha ayrýntýlý bir serimiaþaðýda <strong>II</strong> nolu ara baþlýk altýnda görülecektir.)Bir baþka deyiþle, dokuz çalýþma dönemi (54 hafta) boyunca,toplam 600 kez 9, yani 5.400 sterlin deðerinde meta üretilmiþtir. 9. çalýþmadöneminin sonunda kapitalistin elinde para olarak 300 sterlin ve bir de,dolaþým süresini henüz doldurmayan 600 sterlin deðerinde meta vardýr.Bu üç örneðin karþýlaþtýrýlmasý, birincisi, 500 sterlinlik sermaye Iile gene 500 sterlinlik ek sermaye <strong>II</strong>’nin ardarda serbest kalmasýnýn ancakikinci örnekte yer aldýðýný, böylece sermayenin bu iki kýsmýnýn birbirindenbaðýmsýz ve ayrý ayrý hareket ettiðini göstermektedir. Ama bununböyle olmasýnýn tek nedeni, çalýþma dönemi ve dolaþým zamanýnýn,devir döneminin iki eþit parçasýný oluþturduðu þeklindeki çok kural-dýþýbir varsayýmý kabul etmemizdir. Öteki bütün durumlarda, devir döneminioluþturan iki kýsým arasýndaki fark ne olursa olsun, bu iki sermayenin234 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


hareketi, örnek I ve <strong>II</strong>I’te olduðu gibi, ikinci devir döneminin baþlangýcýndakesiþirler. Ek sermaye <strong>II</strong>, sermaye I’in bir kýsmý ile birlikte, ikinci devirdöneminde iþlev yapan sermayeyi teþkil ettikleri halde, sermaye I’in gerikalan kýsmý, sermaye <strong>II</strong>’nin ilk iþlevini yerine getirmek üzere serbestkalýr. Meta-sermayenin dolaþým zamaný sýrasýnda iþleyen sermaye, buörnekte, baþlangýçta bu [sayfa 280] amaç için yatýrýlmýþ bulunan sermaye <strong>II</strong>ile ayný deðildir, ama ayný deðer ve biçimlerde, yatýrýlan toplam sermayeninayný þekilde kesirli parçalarýdýr.Ýkincisi: Çalýþma dönemi þýrasýnda iþlev yapmýþ bulunan sermaye,dolaþým zamaný sýrasýnda atýl kalýr. Ýkinci örnekte sermaye, çalýþma döneminin5 haftasýnda iþlev yapar, dolaþým döneminin 5 haftasý sýrasýndaatýl kalýr. Bu nedenle, sermaye I’in atýl kaldýðý sürenin tamamý, buradayýlýn yarýsýna ulaþýr. Bu süre içerisinde iþlev yapan ek sermaye <strong>II</strong> ise, önümüzdekiörnekte, gene yýlýn yarýsýnda atýl kalmýþtýr. Ama dolaþým zamanýsýrasýnda üretimin devamýný saðlamak için gerekli ek sermaye, yýl boyuncadolaþým zamanlarýnýn toplam miktarý ya da toplamý ile deðil, ancakdolaþým zamanýnýn devir dönemine olan oraný ile belirlenir. (Biz, burada,kuþkusuz bütün devirlerin ayný koþullar altýnda cereyan ettiðini varsayýyoruz.)Bu yüzden, ikinci örnekte, 2.500 deðil, 500 sterlin ek sermayegerekli oluyor. Bu da, yalnýzca ek sermayenin de, devire týpký, ilk yatýrýlansermaye gibi girmesinden ve bu nedenle de kendi büyüklüðünegene týpký onun gibi, yaptýðý devirlerin sayýsý ile ulaþmasýndan ileri gelir.Üçüncüsü: Burada ele alýnan durumlarý, üretim zamanýnýn,çalýþma zamanýndan uzun olup olmamasý etkilemez. Gerçi, devir dönemlerinintoplamý buna baðlý olarak uzar, ama bu uzama, emek-sürecineherhangi bir ek sermaye yatýrýmýný gerektirmez. Ek sermaye, yalnýzca,emek-sürecinde, dolaþým zamanýndan ileri gelen boþluklarý doldurmayayarar. Ek sermaye, salt orada, üretimi, dolaþým zamanýndan ileri gelenkesintilere karþý korumak için bulunur. Üretimin kendine özgükoþullarýndan ileri gelen kesintiler, burada tartýþýlmasý gereksiz baþkayollardan önlenir. Bununla birlikte, iþin ancak aralýklarla sipariþ üzerineyürütüldüðü ve böylece, çalýþma dönemleri arasýnda aralýklarýn bulunabileceðikuruluþlar da vardýr. Bu gibi durumlarda, ek sermaye gereksinmesipro tanto ortadan kalkar. Öte yandan, mevsimlik iþlerin birçokdurumunda geriye akýþ zamaný için belli bir sýnýr vardýr. Eðer sermayenindolaþým zamaný o sýrada tamamlanmamýþ ise, ayný iþ, bir sonraki yýl,ayný sermaye ile yenilenemez. Öte yandan, dolaþým zamaný, iki üretimdönemi arasýndaki aradan daha kýsa da olabilir. Bu durumda, eðer baþkabir iþte kullanýlmaz ise, sermaye boþ kalýr.Dördüncüsü: Belli bir çalýþma dönemi için yatýrýlan sermaye [sayfa281] –örneðin üçüncü örnekteki 600 sterlin– kýsmen ham ve yardýmcýmaddelere, çalýþma dönemi için üretken ikmale, deðiþmeyen dönersermayeye, kýsmen de emeðin kendisinin ödenmesine, deðiþen dönersermayeye yatýrýlmýþtýr. Deðiþmeyen döner sermayeye yatýrýlan kýsým,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>235


ayný süre için, üretken ikmal biçiminde varolmayabilir; sözgeliþi hammadde,çalýþma döneminin tamamý için elde bulunmayabilir, kömür belkide ancak iki haftada bir satýnalýnabilir. Bununla birlikte, kredi buradahâlâ sözkonusu olmadýðýna göre, sermayenin bu kýsmý, üretken ikmalbiçiminde hazýr bulunmadýðý sürece, gene de elde para biçiminde bulundurulmakzorundadýr, çünkü ancak böylece, gerektiðinde, gerektiðikadarý üretken ikmale çevrilebilir. Bu durum, 6 hafta için yatýrýlandeðiþmeyen döner sermaye-deðerin büyüklüðünü deðiþtirmez. Öte yandan–önceden görülmeyen masraflar için para-ikmal, sýkýntýlý anlarýkarþýlamak için gerekli yedek fona bakýlmaksýzýn– ücretler, daha kýsaaralýklar ile çoðu zaman haftalýk ödenir. Bunun için, kapitalist, emekçileri,emeklerini daha uzun süre için avans vermek zorunda býrakmadýkça,ücretler için gerekli sermayenin elde para biçiminde bulunmasý gereklidir.Demek oluyor ki, sermayenin dönüþü sýrasýnda bir kýsmýnýn, emeðinkarþýlýðýnýn ödenmesi için para-biçiminde alýkonulmasý gerekir, oysa gerikalan kýsým, üretken ikmale çevrilebilir.Ek sermaye, týpký ilk sermaye gibi bölünür. Ama bu, (kredi iliþkileridýþýnda) kendi çalýþma dönemi bakýmýndan elde hazýr bulunabilmesiiçin, sermaye I’in, kendisinin katýlmadýðý bütün ilk çalýþma dönemi boyuncayatýrýlmýþ bulunmasý gerektiði olgusuyla sermaye I’den ayrýlýr. Bu süreiçerisinde, tüm devir dönemi için yatýrýlmýþ olmasý nedeniyle, hiç deðilsekýsmen, deðiþmeyen döner sermayeye zaten çevrilebilir. Bu biçimene ölçüde bürüneceði ya da, bu dönüþme gerekli hale gelene kadar, ekpara-sermaye biçiminde ne kadar kalacaðý, kýsmen belirli iþkollarýnýnözel üretim koþullarýna, kýsmen yerel koþullara, kýsmen de hammaddevb. fiyatlarýndaki dalgalanmalara baðlýdýr. Ama toplumsal sermayebütünüyle gözönünde bulundurulursa, bu ek sermayenin az ya da çokönemli bir kýsmý, daima oldukça uzun bir süre para-sermaye durumundabulunacaktýr. Ama sermaye <strong>II</strong>’nin ücretlere yatýrýlacak kýsmý, daimaküçük çalýþma dönemleri bitip karþýlýðý ödendikçe, ancak yavaþ yavaþemek-gücüne çevrilir. Sermaye <strong>II</strong>’nin bu kýsmý, öyleyse, tüm çalýþmadönemi [sayfa 282] boyunca, emek-gücüne çevrilerek üretken sermayeniniþlevine katýlana kadar para-sermaye biçiminde elde hazýr bulunur.Sonuç olarak, sermaye I’in dolaþým zamanýnýn, üretim zamanýnadönüþmesi için gerekli ek sermayedeki çoðalma, yalnýz yatýrýlan sermayeninbüyüklüðünü, toplam sermayenin yatýrýlmasý zorunlu olan zamanýnuzunluðunu artýrmakla kalmaz, yatýrýlan sermayenin para-ikmal, dolayýsýylapara-sermaye halinde varolan ve potansiyel para-sermayebiçimine sahip bulunan kýsmýný da ayrýca artýrmýþ olur.Sermayenin, dolaþým zamanýnýn gerekli kýldýðý þekilde iki kýsma,yani ilk çalýþma dönemine ait sermaye ile, dolaþým zamanýna ait yerinekoyma sermayesine ayrýlmasý, yatýrýlmýþ bulunan sermayedeki bir artýþnedeniyle deðil de, üretimin hacmindeki bir azalma yüzünden olduðuzaman –hem üretken ikmal ve hem de para-ikmal biçimindeki yatýrýmý236 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ilgilendirdiði ölçüde– gene ayný þey olur. Para-biçimde baðlanan sermayemiktarý, burada, üretimin hacmiyle baðýntýlý olarak daha da büyür.Sermayenin, böyle üretken ve ek sermaye diye ayrýlmasýyla, genelolarak saðlanan þey, çalýþma dönemlerinin sürekli bir biçimde birbirleriniizlemesi, yatýrýlan sermayenin eþit bir kýsmýnýn üretken sermayeolarak sürekli iþlev yapmasýdýr.Ýkinci örneðe bir gözatalým. Üretim sürecinde sürekli kullanýlansermaye miktarý 500 sterlin. Çalýþma dönemi 5 hafta olduðuna göre, 50haftada (bir yýl 50 hafta diye alýndýðýnda) on kez iþlemiþ olur. Böylece,ürünü, artý-deðer dýþýnda, 10 kez 500 sterlin, yani 5.000 sterlindir. Üretimsürecinde doðrudan doðruya ve kesintisiz olarak çalýþan bir sermaye –500 sterlinlik bir sermaye-deðer– açýsýndan, dolaþým zamaný sýfýra indirilmiþgibidir. Devir dönemi çalýþma dönemi ile çakýþýr ve dolaþým zamanýsýfýra eþit olarak kabul edilir.Ama eðer, 500 sterlinlik sermaye, üretken faaliyeti sýrasýnda, düzenliolarak 5 haftalýk dolaþým zamaný tarafýndan kesintiye uðratýlýr, veancak 10 haftalýk tüm devir döneminin bitiminden sonra yeniden-üretimyapabilir hale gelirse, 50 haftalýk bir yýlda her biri onar haftalýk olmaküzere 5 devir yapýldýðýný görürüz. Bu, beþ tane 5 haftalýk üretim zamanýný,ya da, 5 kez 500 sterlin, yani 2.500 sterlin deðerinde toplam bir ürünile 25 üretken haftayý ve beþ tane 5 haftalýk dolaþým zamanýný, ya da,gene 25 haftalýk toplam dolaþým zamanýný kapsar. Bu durumda biz, eðer500 sterlinlik [sayfa 283] sermayenin, yýlda 5 kez devrettiðini söylersek, herdevir döneminin yarýsýnda, 500 sterlinlik bu sermayenin üretken sermayeolarak iþlev yapmadýðý, iþlevini topu topu ancak yýlýn yarýsýndanyerine getirdiði, ama diðer yarýsýnda hiç iþlev yapmadýðý apaçýk halegelir.Örneðimizde, 500 sterlinlik yerine koyma sermayesi, sahnede beþdolaþým döneminde görünür ve devir böylece 2.500 sterlinden 5.000sterline ulaþmýþ olur. Ama þimdi, yatýrýlan sermaye 500 yerine 1.000 sterlindir.5.000 sterlin 1.000’e bölünürse 5 eder. Demek ki, þimdi on yerinebeþ devir vardýr. Ve iþte herkes de bunu böyle hesab eder. 1.000 sterlinlikbir sermayenin yýlda beþ kez devrettiði söylendiði zaman, dolaþýmzamanýnýn anýsý kapitalistlerin bomboþ kafalarýndan uçup gider ve busermayenin, birbirini izleyen beþ devir boyunca üretim sürecinde hizmetettiði konusunda karmakarýþýk bir düþünce oluþur. Ama biz, 1.000sterlinlik sermayenin, beþ devir yaptýðýný söylediðimiz zaman, bu, hemdolaþým zamanýný ve hem de üretim zamanýný içerir. Aslýnda, 1.000 sterlin,dolaþým sürecinde gerçekten sürekli faaliyet halinde olmuþ olsaydý,ürün, bizim varsayýmlarýmýza göre, 5.000 sterlin deðil 10.000 sterlin olacaktý.Ne var ki, 1.000 sterlini sürekli üretim sürecinde tutabilmek için,2.000 sterlin yatýrýlmasý gerekir. Genel kural olarak, devir mekanizmasýkonusunda söyleyecek bir þeyleri bulunmayan iktisatçýlar bu ana noktayý,yani üretim sürecinin kesintisiz olarak devam edebilmesi için, sa-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>237


nayi sermayesinin ancak bir kýsmýnýn üretim sürecine fiilen katýlabileceðinigörmezlikten gelirler. Bu sermayenin bir kýsmý üretim dönemindeiken, diðer kýsmýn mutlaka daima dolaþým döneminde olmasý gerekir.Ya da bir baþka deyiþle, bir kýsmýnýn üretken sermaye iþlevini yerinegetirebilmesi, ancak, diðer kýsmýnýn asýl üretim sürecinden meta-sermayeya da para-sermaye biçiminde çekilmiþ olmasý koþuluna baðlýdýr.Bunu dikkate almamakla, para-sermayenin özelliði ve oynadýðý rol tümüylegözden kaçýrýlmýþ olur.Þimdi biz, devir döneminin iki kesimi, çalýþma dönemi ile dolaþýmdöneminin birbirine eþit, ya da çalýþma döneminin dolaþým dönemindenbüyük ya da küçük olmasý halinde, devirde ne gibi farklýlýklar ortayaçýkacaðýný ve bir de bunun, sermayenin, para-sermaye biçiminde baðlanmasýüzerinde nasýl bir etki yapacaðýný araþtýrmak zorundayýz.Bütün durumlarda haftalýk sermaye yatýrýmýnýn 100 sterlin, [sayfa284] devir döneminin 9 hafta, ve böylece her devir döneminde yatýrýlmasýgereken sermayenin 900 sterlin olduðunu varsayýyoruz.I. ÇALIÞMA DÖNEMÝ, DOLAÞIM DÖNEMÝNE EÞÝTTÝRGerçekte bu durum ancak raslantýya baðlý bir istisna olduðu halde,burada, iliþkiler, kendilerini en yalýn ve anlaþýlýr biçimde þekillendirdikleriiçin, bu, araþtýrmamýzda bize çýkýþ noktasý olarak hizmet edecektir.Ýki sermaye (ilk çalýþma dönemi için yatýrýlan sermaye I ile, sermayeI’in dolaþým dönemi sýrasýnda iþlev yapan ek sermaye <strong>II</strong>) hareketlerindebirbirleriyle kesiþmeksizin, birbiri ardýndan gelir. Ýlk dönemdýþýnda, her iki sermaye de, bu nedenle ancak kendi devir dönemi içinyatýrýlýr. Aþaðýdaki örneklerde belirtildiði gibi, devir dönemi 9 hafta veçalýþma dönemi ile dolaþým döneminin her biri 4½ hafta olsun. Bu durumda,aþaðýdaki yýllýk diyagram ortaya çýkar. [Tablo I.]TABLO ISERMAYE IDevir Dönemleri(Hafta)ÇalýþmaDönemleri(Hafta)Yatýrým (£)DolaþýmDönemleri(Hafta)I. 1.- 9. 1.- 4½. 450 4½.-9.<strong>II</strong>. 10.-18. 10.-13½. 450 13½.-18.<strong>II</strong>I.. 19.-27. 19.-22½. 450 22½.-27.IV. 28.-36. 28.-3l½. 450 31½.-36.V. 37.-45. 37.-40½. 450 40½.-45.VI. 46.-[54.] 46.-49½. 450 49½.-[54.] 3131Ýkinci devir yýlýna düþen haftalar, parantez içerisinde gösterilmiþtir.238 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Devir Dönemleri(Hafta)SERMAYE <strong>II</strong>ÇalýþmaDönemleri(Hafta)Yatýrým (£)DolaþýmDönemleri(Hafta)I. 4½.-13½. 4½.- 9. 450 10.-13½.<strong>II</strong>. 13½.-22½. 13½.-18. 450 19.-22½.<strong>II</strong>I.. 22½.-31½. 22½.-27. 450 28.-31½.IV. 31½.-40½. 31½.-36. 450 37.-40½.V. 40½.-49½. 40½.-45. 450 46.-49½.VI. 49½.-[58½]. 49½.-[54.] 450 [55.-58½.]Burada bir yýlý temsil eden 51 hafta içerisinde, sermaye I, altý tamçalýþma döneminden geçiyor ve 6 kez 450, yani 2.700 [sayfa 285] sterlindeðerinde, sermaye <strong>II</strong> ise beþ tam çalýþma döneminden geçiyor ve 5kez 450, yani 2.250 sterlin deðerinde meta üretiyor. Ayrýca, sermaye <strong>II</strong>yýlýn son bir-buçuk haftasý içerisinde (50. haftanýn ortasý ile 51. haftanýnsonuna kadar) 150 sterlin deðerinde bir fazlalýk üretmiþtir. 51 haftalýktoplam ürün 5.100 sterlin deðerindedir. Ancak çalýþma dönemi sýrasýndayer alan, doðrudan artý-deðer üretimi yönünden, 900 sterlinlik toplamsermayenin 5 2 / 3kez devretmiþ olmasý (5 2 / 3kez 900 sterlin 5.100 sterlineeþittir) gerekirdi. Oysa gerçek devri dikkate aldýðýmýzda, sermaye I, 5 2 / 3kez devretmiþtir, çünkü 51. haftanýn sonunda, altýncý devir dönemineulaþmak için hâlâ önünde 3 hafta vardýr; 5 2 / 3kez 450 sterlin, 2.550 sterlineder; ve sermaye <strong>II</strong>, 5 1 / 6kez devir yapmýþtýr, çünkü altýncý devir dönemininancak 1½ haftasýný tamamladýðý için, bunun 7½ haftasý gelecek yýldadevam etmektedir; 5 1 / 6kez 450 sterlin 2.325 sterlin eder; gerçek toplamdevir: 4.875 sterlindir.Sermaye I ve sermaye <strong>II</strong>’yi, birbirlerinden tamamen baðýmsýz ikisermaye olarak gözden geçirelim. Bunlar hareketlerinde tamamenbaðýmsýzdýrlar; salt çalýþma ve devir dönemleri birbirleri ardýndan geldiðiiçin bunlarýn hareketleri birbirini tamamlamaktadýr. Bunlara, farklýkapitalistlere ait büsbütün baðýmsýz sermayeler gözüyle de bakýlabilir.Sermaye I, beþ tam devir ve altýncý devir döneminin üçte-ikisinitamamlamýþtýr. Yýl sonunda, normal gerçekleþmesine üç hafta kalanmeta-sermaye biçimindedir. Bu süre içerisinde üretim sürecine giremez.Meta-sermaye olarak iþlev yapar ve dolaþýma girer. Son devir dönemininancak üçte-ikisini tamamlamýþ durumdadýr. Bu þöyle ifade edilir:Bu sermaye, zamanýn ancak üçte-ikisinde geri dönmüþtür, toplam deðerininancak üçte-ikisi tam bir devir yapmýþtýr. Dokuz hafta içerisinde 450sterlinin, yani 6 haftada 300 sterlinin devrini tamamladýðýný söylüyoruz.Ama bu ifade biçiminde, devir zamanýný oluþturan birbirinden tamamenfarklý kýsýmlar arasýndaki organik iliþkiler ihmal edilmiþ oluyor. Yatýrýlan450 sterlinlik sermayenin 5 2 / 3devir yaptýðý ifadesinin tam anlamý yalnýz-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>239


ca, bu sermayenin, beþ devri bütünüyle ve altýncý devrin ise ancak üçteikisinitamamladýðýdýr. Buna karþýlýk, devri tamamlanmýþ sermaye, 5 2 / 3kez yatýrýlan sermayeye eþittir –yani yukarýdaki örneðimizde, 5 2 / 3kez 450sterlin 2.550 sterlin eder ifadesi doðrudur, bu demektir ki, 450 sterlinliksermaye, diðer bir 450 sterlinlik sermaye ile tamamlandýðý takdirde, bununbir [sayfa 286] kýsmý üretim sürecinde bulunduðu halde, diðer kýsmýdolaþým sürecinde bulunur. Devir zamaný, devrini tamamlamýþ olan sermayeterimleriyle ifade edilebilirse, bu her zaman, yalnýzca, mevcut deðerterimleri ile (gerçekte, tamamlanmýþ ürün) ifade edilebilir. Yatýrýlan sermayenin,üretim sürecini yeniden açabilecek durumda olmadýðý gerçeðiancak þu olguda ifadesini bulur: bu sermayenin ancak bir kýsmýüretim yapabilecek durumdadýr, kesintisiz bir üretim yapabilecek durumdaolmasý için sermayenin bir kýsmýnýn sürekli üretim, diðerinin sürek-li dolaþým dönemlerinde bulunacak þekilde ve bu dönemlerarasýndaki orantýya uygun biçimde bölünmesi gerekir. Sürekli üretkensermaye iþ-levini yerine getirecek miktarýn, dolaþým zamanýnýn devirzamanýna oranýyla belirlendiðini ifade eden bu ayný yasadýr.Yýlýn sonu diye kabul ettiðimiz 51. haftanýn sonunda, 150 sterlinliksermaye <strong>II</strong>, henüz son þeklini almamýþ bir yýðýn malýn üretimine yatýrýlmýþdurumdadýr. Diðer bir kýsmý, döner deðiþmeyen sermaye –hammaddevb.– biçimindedir; yani üretim sürecinde üretken sermaye iþlevini yerinegetirebilecek biçimdedir. Ama üçüncü bir kýsmý, en az, çalýþma döneminin(3 hafta) geri kalan süresinde ücretleri karþýlayacak kadarmiktarý, para biçiminde bulunur; ne var ki, bu ücretler, ancak her haftanýnsonunda ödenir. Þimdi, yeni bir yýlýn, dolayýsýyla yeni bir devir çevrimininbaþlangýcýnda, sermayenin bu kýsmý, üretken sermaye biçimindeolmayýp, üretim sürecine katýlmasý olanaksýz para-sermaye biçimindeolduðu halde, döner deðiþen sermayenin yeni devrinin baþlangýcýndacanlý emek-gücü gene de üretim sürecinde faal haldedir. Bu, emekgücünün,çalýþma döneminin baþlangýcýnda diyelim haftalýk olarak satýnalýnýp haftalýk olarak tüketildiði halde, karþýlýðýnýn haftanýn sonunda ödenmesiolgusundan ileri gelir. Para burada ödeme aracý olarak hizmeteder. Bu nedenle, bir yandan para olarak kapitalistin elinde bulunduðuhalde, öte yandan emek-gücü, paranýn dönüþtürülmekte olduðu meta,zaten üretim sürecinde faal haldedir; böylece, ayný sermaye-deðer buradaiki kez ortaya çýkmaktadýr.Eðer salt çalýþma dönemlerine bakarsak,Sermaye I, 6 kez 450, yani 2.700 sterlin üretirSermaye <strong>II</strong>, 5 1 / 3 kez 450, yani 2.400 sterlin üretirBöylece hep birlikte, 5 2 / 3 kez 900, yani 5.100 sterlin üretir.Demek oluyor ki, yatýrýlan 900 sterlinlik toplam sermaye, yýl [sayfa287] boyunca üretken sermaye olarak 5 2 / 3kez iþlev yapmýþtýr. Üretimsürecinde daima 450 sterlin, dolaþým sürecinde daima 450 sterlin bu-240 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


lunmasýnýn, ya da 900 sterlinin 4½ hafta üretim sürecinde ve bunu izleyen4½ hafta dolaþým sürecinde iþlev yapmasýnýn, artý-deðer üretimi yönündenhiç bir önemi yoktur.Öte yandan, eðer devir dönemlerini ele alýrsak; þu geri dönüþüelde edeceðiz:Sermaye I, 5 2 / 3 kez 450, yani 2.550 sterlinSermaye <strong>II</strong>, 5 1 / 6 kez 450, yani 2.325 sterlinBöylece toplam sermaye, 5 5 / 12 kez 900, yani 4.875 sterlin.Toplam sermayenin devir sayýsý I ve <strong>II</strong>’nin devreden toplam miktarlarýnýn,I ve <strong>II</strong>’nin toplamýna bölünmesine eþittir.Sermaye I ve <strong>II</strong>, birbirinden baðýmsýz olsalardý bile, gene de, aynýüretim alanýna yatýrýlmýþ bulunan toplumsal sermayenin yalnýzca farklýbaðýmsýz kýsýmlarýný oluþturabileceklerini gözönünde bulundurmak gerekir.Bu nedenle, bu üretim alanýndaki toplumsal sermaye salt I ve<strong>II</strong>’den oluþsaydý bile, týpký burada, ayný özel sermayenin I. ve <strong>II</strong>. kýsýmlarýnauygulanmasý gibi, bu alandaki toplumsal sermayenin devrine de aynýhesap uygulanacaktý. Dahasý var: her özel üretim alanýna yatýrýlmýþ bulunantoplam toplumsal sermayenin her kýsmý böylece hesaplanabilir. Amason tahlilde, tüm toplumsal sermayenin yaptýðý devir sayýsý, çeþitli üretimalanlarýnda devrini tamamlamýþ bulunan sermayeler toplamýnýn, bualanlara yatýrýlan sermayelerin toplamýna bölünmesine eþittir.Ayrýca þurasýný da dikkate almak gerekir ki, týpký, ayný özel iþtekisermaye I ve <strong>II</strong>’nin, burada, tam anlamýyla farklý devir yýllarý olmasý gibi(sermaye <strong>II</strong> devir çevrimi, I’den 4½ hafta geç baþladýðý için, I’in devir yýlý,<strong>II</strong>’den 4½ hafta önce sona erer), ayný üretim alanýndaki çeþitli özel sermayelerde, iþlevlerine tamamen farklý dönemlerde baþlarlar ve bu yüzdende devir yýllarýný, yýlýn farklý zamanlarýnda tamamlarlar. Yukarýda Ive <strong>II</strong> için kullandýðýmýz ortalamalarýn ayný hesabý, burada da, toplumsalsermayenin çeþitli baðýmsýz kýsýmlarýnýn devir yýllarýný, bir tek türdeþ deviryýlýna indirgemek için yeterlidir.<strong>II</strong>. ÇALIÞMA DÖNEMÝ, DOLAÞIM DÖNEMINDEN DAHA BÜYÜKTÜRSermaye I ve <strong>II</strong>’nin çalýþma ve devir dönemleri, birbirlerinin ardýndangelmek yerine, birbirleriyle kesiþirler. Ayný anda [sayfa 288] bir kýsýmsermaye serbest kalýr. Bundan önce gözden geçirilen durumda bu böyledeðildi.Ama bu gene de þu olgularý deðiþtirmez: daha önceki gibi, 1° yatýrýlantoplam sermayenin çalýþma dönemlerinin sayýsý, sermayenin yatýrýlanher iki kýsmýnýn yýllýk ürünlerinin deðerleri toplamýnýn, yatýrýlan toplamsermayeye bölümüne eþittir, ve 2° toplam sermayenin yaptýðý devirsayýsý, devrini tamamlamýþ olan bu iki miktarýn toplamýnýn, yatýrýlan ikisermayenin toplamýna bölünmesine eþittir. Burada gene, sermayenin<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>241


her iki kýsmýný da, devir hareketlerini tamamen birbirinden baðýmsýzyerine getiriyormuþ gibi düþünmemiz gerekir.––––––––––––––––Böylece, biz, gene emek-sürecine haftada 100 sterlin yatýrýldýðýnývarsayýyoruz. Çalýþma dönemi altý hafta ve bu nedenle de her seferinde600 sterlinlik bir yatýrýmý (sermaye I) gerektirmiþ olsun. Dolaþým zamaný3 hafta ve bu yüzden de devir dönemi, önceki gibi 9 hafta olsun. 300sterlinlik sermaye <strong>II</strong>, sermaye I’in üç haftalýk dolaþým dönemi sýrasýndasürece gitsin. Her iki sermayeyi birbirinden baðýmsýz düþünerek, yýllýkdevir çizelgesini þu þekilde buluruz [Tablo <strong>II</strong>]:TABLO <strong>II</strong>SERMAYE I - 600 £Devir Dönemleri(Hafta)ÇalýþmaDönemleri(Hafta)Yatýrým (£)EK SERMAYE <strong>II</strong> - 300 £DolaþýmDönemleri(Hafta)I. 1.-9. 1.- 6. 600 7.-9.<strong>II</strong>. 10.-18. 10.-15. 600 16.-18.<strong>II</strong>I. 19.-27. 19.-24. 600 25.-27,IV. 28.-36. 28.-33. 600 34.-36.V. 37.-45. 37.-42. 600 43.-45.VI. 46.-[54.] 46.-51. 600 [52.-54.]Devir Dönemleri(Hafta)ÇalýþmaDönemleri(Hafta)Yatýrým (£)DolaþýmDönemleri(Hafta)I. 7.-15.7.- 9. 300 10.-15.<strong>II</strong>. 16.-24.16.-18. 300 19.-24.<strong>II</strong>I. 25.-33.25.-27. 300 28.-33.IV. 34.-42.34.-36. 300 37.-42.V. 43.-51. 43.-45. 300 46.-51.[sayfa 289]Üretim süreci, bütün yýl ayný boyutlarda kesintisiz devam eder. Ive <strong>II</strong>, iki sermaye tamamen birbirinden ayrý kalýrlar. Ama bunlarý ayrýolarak gösterebilmek için bunlarýn gerçek kesiþme ve içiçe geçme noktalarýnýbirbirinden koparýp ayýrmak ve böylece devir sayýlarýný da deðiþtirmekzorundayýz. Yukardaki tabloya göre devrini tamamlamýþ miktarlarþöyle olacaktýr:Sermaye I için, 5 2 / 3kez 600, yani 3.400 sterlin veSermaye <strong>II</strong> için, 5 kez 300, yani 1.500 sterlinBu durumda, toplam sermaye için, 5 4 / 9kez 900, yani 4.900 sterlindir.242 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Ama bu doðru deðildir, çünkü, göreceðimiz gibi, fiili üretim vedolaþým dönemleri mutlak olarak yukarýdaki çizelge ile çakýþmaz; buçizelgede baþlýca sorun sermaye I ve <strong>II</strong>’yi birbirinden baðýmsýz olarakgöstermekti.Gerçekte, sermaye <strong>II</strong>’nin sermaye I’inkinden ayrý ve farklý birçalýþma ve dolaþým dönemi yoktur. Çalýþma dönemi 6, dolaþým dönemi3 haftadýr. Sermaye <strong>II</strong>, ancak 300 sterlin olduðu için, çalýþma dönemininyalnýz bir kýsmýna yetebilir. Durum aslýnda budur. Altýncý haftanýn sonunda600 sterlin deðerinde bir ürün dolaþýma geçer ve 9. haftanýn sonundapara-biçiminde geri döner. Sonra, 7. haftanýn baþýnda, sermaye <strong>II</strong>, faaliyetinebaþlar ve bundan sonraki, 7. ile 9. haftalardaki çalýþma döneminingereksinmelerini kapsar. Ama bizim varsayýmýmýza göre, 9. haftanýnsonunda çalýþma döneminin ancak yarýsý geçmiþtir. Daha yeni geridönmüþ bulunan 600 sterlinlik sermaye I, 10. haftanýn baþýnda bir kezdaha iþleme girer ve onunla birlikte de, 10. ile 12. haftalar için gerekliolan 300 sterlinlik ek-sermaye, bu ikinci çalýþma dönemini sona erdirir.600 sterlinlik bir ürün-deðer dolaþýma girmiþtir ve 15. hafta sonunda geridönecektir. Ayný zamanda, 300 sterlin, ilk sermaye <strong>II</strong> miktarý serbestkalmýþtýr ve bunu izleyen çalýþma döneminin ilk yarýsýnda, yani 13.-15.haftalarda iþlev yapabilecek durumdadýr. Bu haftalarýn sonunda 600 sterlingeri döner; bunun 300 sterlini, çalýþma döneminin geri kalan kýsmýiçin yeterlidir ve 300 sterlin de sonraki çalýþma dönemi için kalýr.Demek ki, iþlerin gidiþi þöyle oluyor:Birinci devir dönemi: 1’inci-9’uncu hafta.1’inci çalýþma dönemi: 1’inci-6’ncý hafta. Sermaye I, 600 sterlin,iþlevini yerine getiriyor.1'inci dolaþým dönemi: 7’nci-9’uncu hafta. 9’uncu haftanýn [sayfa290] sonunda 600 sterlin geri dönüyor.Ýkinci devir dönemi: 7’nci-15’inci hafta.2’nci çalýþma dönemi: 7’nci-12’nci hafta.Ýlk yarý: 7’nci-9’uncu hafta. Sermaye <strong>II</strong>, 300 sterlin, iþlevini yerinegetiriyor.9’uncu hafta sonunda, 600 sterlin para-biçimde geri dönüyor. (sermayeI)Ýkinci yarý: 10’uncu-12’nci hafta. 300 sterlinlik sermaye I iþleviniyerine getiriyor. Sermaye I’in diðer 300 sterlini serbest kalýyor.Ýkinci dolaþým dönemi: 13'üncü-15’inci hafta.15’inci hafta sonunda 600 sterlin (yarýsý sermaye I’den, yarýsý sermaye<strong>II</strong>’den alýnmýþtýr) para biçiminde geri dönüyor.Üçüncü devir dönemi: 13'üncü-21’inci hafta.3'üncü çalýþma dönemi: 13'üncü-18’inci hafta.Ýlk yarý: 13'üncü-15’inci hafta. Serbest kalan 300 sterlin iþleviniyerine getiriyor. 15’inci hafta sonunda, 600 sterlin para biçimde geridönüyor.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>243


Ýkinci yarý: l6’ncý-18’inci hafta, geri dönen 600 sterlinin 300 sterliniiþlev yapýyor, diðer 300 sterlini gene serbest kalýyor.3'üncü dolaþým dönemi: 19’uncu-21’inci haftanýn sonunda 600sterlin tekrar para-biçimde geri dönüyor. Bu 600 sterlinde þimdi sermayeI ve sermaye <strong>II</strong>, ayýrdedilemeyecek biçimde kaynaþmýþtýr. .Ve böylece 600 sterlinlik bir sermayenin, 51’inci. hafta sonunakadar, sekiz tam devir dönemi oluyor (I: 1’inci-9’uncu hafta; <strong>II</strong>: 7’nci-15’inci hafta; <strong>II</strong>I: 13'üncü-21’inci; IV: 19’uncu-27’nci; V: 25’ind-33'üncü;VI: 31’inci-39’uncu; V<strong>II</strong>: 37’nci-45’inci; V<strong>II</strong>I: 43'üncü-5l’inci hafta). Ama,49’uncu-51’inci haftalar, sekizinci dolaþým dönemine düþtüðü için, serbestkalan 300 sterlinlik sermayenin sürece girmesi ve üretimi devamettirmesi gerekir. Demek ki, yýl sonundaki devir durumu þöyledir: 600sterlin, devresini sekiz kez tamamlamýþtýr ve 4.800 sterlin olmuþtur. Ayrýca,son üç haftanýn (49’uncu-51’inci) ürünü vardýr ama bu, 9 haftalýkdevresinin ancak üçte-birini tamamladýðý için, devredilen toplamda ancakmiktarýnýn üçte-biri, yani 100 sterlin olarak sayýlýr. Öyleyse, 51 haftalýkyýllýk ürün 5.100 sterlin ise, devredilen sermaye ancak 4.800 artý 100,yani 4.900 sterlindir. Yatýrýlan 900 sterlinlik toplam sermaye, bu nedenle,5 4 / 9kez devretmiþtir ki, bu, ilk örnekten [sayfa 291] pek az fazladýr.Elimizdeki örnekte, çalýþma zamanýnýn devir döneminin 2 / 3’sidolaþým zamanýnýn gene devir döneminin 1 / 3' olduðu bir durumuvarsaymýþtýk, yani çalýþma zamaný dolaþým zamanýnýn basit bir katýydý.Þimdi sorun, bu varsayým yapýlmadýðý zamanda da, sermayenin yukarýdagösterildiði þekilde gene serbest kalýp kalmayacaðýdýr .Çalýþma zamanýný 5 hafta, dolaþým zamanýný 4 hafta olarak kabuledelim ve haftalýk sermaye yatýrýmý 100 sterlin olsun.Birinci devir dönemi: 1’inci-9’uncu hafta.1’inci çalýþma dönemi: 1’inci-5’inci hafta. Sermaye I, yani 500sterlin, iþlevini yerine getirmekte.1’inci dolaþým dönemi: 6’ncý-9’uncu hafta. 9’uncu hafta sonunda,500 sterlin para-biçiminde geri dönüyor.Ýkinci devir dönemi: 6’ncý-14'üncü hafta.2’nci çalýþma dönemi: 6’ncý-10’uncu hafta.Birinci kesim: 6’ncý-9’uncu hafta, 400 sterlinlik sermaye <strong>II</strong> iþleviniyerine getiriyor, 9’uncu hafta sonunda, 500 sterlinlik sermaye I, parabiçimindegeri döner. Ýkinci kesim: 10’uncu hafta. Geri dönen 500 sterlinin100 sterlini iþlevini yerine getirir. Geri kalan 400 sterlini, onu izleyençalýþma dönemi için serbest kalýr.2’nci dolaþým dönemi: 11’inci-14'üncü hafta. l4'üncü hafta sonunda500 sterlin para-biçiminde geri döner.14. haftanýn (11’inci-14'üncü) sonuna kadar, yukarda serbest kalan400 sterlinlik sermaye iþlevini yerine getirir; o sýrada geri dönen 500sterlinin 100 sterlini, üçüncü çalýþma döneminin (11’inci 15’inci hafta)gereksinmelerini karþýlar, böylece 400 sterlin bir kez daha dördüncü244 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


çalýþma dönemi için serbest kalýr. Her çalýþma döneminde ayný þeyyinelenir; çalýþma dönemi baþlangýcýnda, elde, ilk 4 hafta için yeterli 400sterlin hazýrdýr. 4'üncü hafta sonunda, 500 sterlin para-biçiminde döner,bunun yalnýz 100 sterlini son hafta için gereklidir, geri kalan 400 sterlin,bir sonraki çalýþma dönemi için serbesttir.Ayrýca 7 haftalýk bir çalýþma dönemi için 700 sterlinlik sermaye I;2 haftalýk dolaþým dönemi için 200 sterlinlik sermaye <strong>II</strong> dönemini varsayalým.Bu durumda, ilk devir dönemi, 1’inci haftadan 9’uncu haftaya kadarsürer; ilk çalýþma dönemi, 700 sterlinlik bir yatýrým ile, [sayfa 292] 1’incihaftadan 7’nci haftaya, ilk dolaþým dönemi, 8’inci haftadan 9’uncu haftayakadar sürer. 9’uncu hafta sonunda 700 sterlin para-biçiminde geridöner.8’inci ile 16’ncl haftaya kadar süren ikinci devir dönemi, 8’inci ile14'üncü, haftalar arasýndaki ikinci çalýþma dönemini kapsar. Bu dönemin8’inci ve 9’uncu haftalarýnýn gereksinmeleri, sermaye <strong>II</strong> tarafýndankarþýlanýr. 9’uncu hafta sonunda, yukardaki 700 sterlin döner. Bu, çalýþmadöneminin (10’uncu-14'üncü hafta) sonunda bu miktarýn 500 sterlinikullanýlýr; bunu izleyen çalýþma dönemi için geriye 200 sterlin serbestkalýr. Ýkinci dolaþým dönemi 15’inci ile 16’ncý haftaya kadar sürer. 16’ncýhafta sonunda 700 sterlin bir kez daha döner. Bundan, sonra, her çalýþmadöneminde ayný þey yinelenir. Ýlk iki hafta boyunca olan sermaye gereksinmesini,bir önceki çalýþma döneminin bitiminde serbest kalan 200sterlin karþýlar; ikinci haftanýn sonunda 700 sterlin geri döner; ama çalýþmadöneminden geriye yalnýz 5 hafta kalmýþtýr ve bu da ancak 500 sterlinitüketebilecektir; bu nedenle, gelecek çalýþma dönemi için daima 200sterlin serbest kalacaktýr.Öyleyse görüyoruz ki, çalýþma döneminin dolaþým dönemindendaha büyük kabul edildiði bu verilen durumda, her çalýþma dönemininsonunda mutlaka bir para-sermaye serbest kalýyor ve bu para-sermayeninbüyüklüðü, dolaþým dönemi için yatýrýlan sermaye <strong>II</strong>’nin büyüklüðüile ayný oluyor. Ele aldýðýmýz üç örnekte sermaye <strong>II</strong>, ilkinde 300, ikincisinde400, üçüncüsünde 200 sterlindi. Buna göre, her çalýþma dönemininsonunda serbest kalan sermaye, sýrasýyla 300, 400 ve 200 sterlindi.<strong>II</strong>I. ÇALIÞMA DÖNEMÝ, DOLAÞIM DÖNEMÝNDENDAHA KÜÇÜKTÜRGene 9 haftalýk bir devir dönemi varsayýmý ile baþlýyoruz: bunun3 haftasý, mevcut 300 sterlinlik sermaye I ile çalýþma dönemine aittir.Dolaþým dönemi 6 hafta olsun. Bu 6 hafta için 600 sterlinlik bir ek sermayegerekir ve biz bunu, herbiri bir çalýþma döneminin gereksinmelerinikarþýlayan, 300 sterlinlik iki sermayeye ayýrabiliriz. Böylece 300 sterlinliküç sermayemiz vardýr ve bunun 300 sterlini daima üretime katýlmýþ ol-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>245


duðu halde 600 sterlini dolaþýmdadýr. [Tablo <strong>II</strong>I.] [sayfa 293]TABLO <strong>II</strong>ISERMAYE IDevir Dönemleri(Hafta)I. 1.- 9.<strong>II</strong>. 10.-18.<strong>II</strong>I. 19.-27.IV. 28.-36.V. 37.-45.VI. 46.-[54.]ÇalýþmaDönemleri(Hafta)1.- 3.10.-12.19.-21.28.-30.37.-39.46.-48.DolaþýmDönemleri(Hafta)4.- 9.13.-18.22.-27.31.-36.46.-45.49.-[54.]DevirDönemleri(Hafta)I. 4.-12.<strong>II</strong>. 13.-21.<strong>II</strong>I. 22.-30.IV. 31.-39.V. 46.-48.VI. 49.-[57.]DevirDönemleri(Hafta)I. 7.-15.<strong>II</strong>. 16.-24.<strong>II</strong>I. 25.-33.IV. 34.-42.V. 43.-51.SERMAYE <strong>II</strong>ÇalýþmaDönemleri(Hafta)4.- 6.13.-15.22.-24.13.-33.40.-42.49.-51.SERMAYE <strong>II</strong>IÇalýþmaDönemleri(Hafta)7.- 9.16.-18.25.-27.34.-3643.-45.DolaþýmDönemleri(Hafta)7.-12.16.-21.25.-30.34.-39.43.-48.[52.-57.)DolaþýmDönemleri(Hafta)10.-15.19.-24.28.-33.37.-42.46.-51.Burada önümüzde durum I’in tam karþýlýðýný görüyoruz; tek fark,þimdi iki yerine üç sermaye birbiri ardýndan geliyor. Sermayelerinkesiþmeleri ve içiçe girmeleri sözkonusu deðil. Herbiri, yýl sonuna kadarayrý ayrý izlenebilir. Týpký durum I’de olduðu gibi, çalýþma dönemininsonunda sermaye serbest kalmaz. Üçüncü haftanýn sonunda tamamenyatýrýlan sermaye I, 9’uncu haftanýn sonunda tümüyle geri döner ve10’uncu haftanýn baþýnda tekrar iþlevlerini yerine getirmeye baþlar. Ser-246 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


maye <strong>II</strong> ve <strong>II</strong>I’te de böyle olur. Düzenli ve tam bir anlaþma (relief) herhangibir sermayenin serbest býrakýlmasýný dýþtalar. [sayfa 294]Toplam devir þöyledir:Sermaye I 5 2 / 3 kez 300 sterlin, yani 1.700 sterlinSermaye <strong>II</strong> 5 1 / 3 kez 300 sterlin, yani 1.600 sterlinSermaye <strong>II</strong>I 5 kez 300 sterlin, yani 1.500 sterlinToplam sermaye, 5 1 / 3 kez 900 sterlin, yani 4.800 sterlinÞimdi de, dolaþým döneminin, çalýþma döneminin tam katý olmadýðýbir örnek alalým. Örneðin, çalýþma dönemi 4 hafta, dolaþým dönemi5 hafta olsun. Buna tekabül eden sermaye miktarlarý þöyle olur:sermaye I - 400 £; sermaye <strong>II</strong> - 400 £; sermaye <strong>II</strong>I 100 £. Biz, yalnýz ilk üçdevri veriyoruz [Tablo IV]:TABLO IVSERMAYE IDevirDönemleri(Hafta)I. 1.-9.<strong>II</strong>. 9.-17.<strong>II</strong>I. 17.-25.ÇalýþmaDönemleri(Hafta)1.-4.9., 10.-12.17., 18.-20.SERMAYE <strong>II</strong>DolaþýmDönemleri(Hafta)5.- 913.-17.21.-25.DevirDönemleri(Hafta)I. 9.-17.<strong>II</strong>. 17.-25.<strong>II</strong>I. 25.-33.DevirDönemleri(Hafta)I. 9.-17.<strong>II</strong>. 17.-25.<strong>II</strong>I. 25.-33.ÇalýþmaDönemleri(Hafta)5.- 8.13., 14.-16.21., 22.-24.SERMAYE <strong>II</strong>IÇalýþmaDönemleri(Hafta)9..17.25.DolaþýmDönemleri(Hafta)9.-13.17.-21.25.-29.DolaþýmDönemleri(Hafta)10.-17.18.-25.26.-33.Bu durumda, baðýmsýz çalýþma dönemine sahip olmayan sermaye<strong>II</strong>I’ün çalýþma dönemi bakýmýndan, sermayeler arasýnda bir içiçegeçme vardýr, çünkü bu sermaye ancak bir hafta [sayfa 295] yetmekte vesermaye I’in ilk çalýþma haftasý ile çakýþmaktadýr. Öte yandan, hemsermaye I ve hem de sermaye <strong>II</strong>’nin çalýþma dönemlerinin bitiminde,sermaye <strong>II</strong>I’e eþit, 100 sterlinlik bir miktar serbest kalmaktadýr. Çünkü<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>247


sermaye <strong>II</strong>I, sermaye I’in, ikinci ve bunu izleyen bütün çalýþma dönemlerininilk haftasýný doldurursa ve 400 sterlin, sermaye I’in tamamý, bu ilkhaftanýn sonunda geri dönerse, sermaye I’in çalýþma döneminin gerikalan kýsmý için yalnýzca 3. hafta ve bunu karþýlamak için de 300 sterlinliksermaye yatýrýmý kalýr. Böylece serbest kalan 100 sterlin, sermaye <strong>II</strong>’nin çalýþma dönemini doðrudan doðruya izleyen ilk hafta için yeterlidir;bu haftanýn sonunda, 400 sterlinlik sermaye <strong>II</strong>’nin tamamý geri döner.Ama baþlamýþ bulunan çalýþma dönemi ancak bir diðer 300 sterlini emebileceðiiçin, dönemin bitiminde, 100 sterlin bir kez daha serbest kalýr.Ve bu böyle devam eder. Demek oluyor ki, dolaþým döneminin, çalýþmadöneminin basit bir katý olmadýðý zamanlar, çalýþma döneminin sonundabir sermaye serbest kalýr. Ve bu serbest kalan sermaye, dolaþým döneminin,çalýþma döneminin ya da çalýþma dönemlerinin katýnýn üstündeolan bir fazlalýðýný doldurmak durumunda kalan sermaye kýsmýna eþittir.Araþtýrýlan bütün durumlarda, çalýþma döneminin de dolaþým dönemininde, burada incelenen bütün iþlerde yýl boyunca ayný kaldýðývarsayýlmýþtý. Dolaþým zamanýnýn, sermaye devri ve yatýrýmý üzerindekietkisini saptamak istediðimize göre, bu varsayým gerekliydi. Gerçektebu varsayýmýn hiçbir koþula baðlý olmaksýzýn geçerli olmamasý ve sýk sýkda hiç geçerli bulunmamasý, durumu en küçük þekilde deðiþtirmez.Bütün bu kesimde, bizim, yalnýzca sabit sermayenin deðil dönersermayenin devirlerini tartýþmamýzýn yalýn nedeni, ele alýnan sorununsabit sermaye ile hiç bir ilgisi bulunmamasýydý. Üretim sürecinde kullanýlanemek aletleri vb., ancak bunlarýn kullanýlma zamanlarý, döner sermayenindevir dönemini aþtýðý sürece; bu emek aletlerinin, durmadanyinelenen, emek-süreçlerinde hizmet etmeye devam ettikleri zamansüresi, döner sermayenin devir döneminden büyük olduðu, yani dönersermayenin n devir dönemine eþit olduðu sürece, sabit sermayeyi oluþtururlar.Döner sermayenin devrinin bu n dönemlerinin temsil ettiði toplamzaman, ister uzun ister kýsa olsun, üretken sermayenin bu zamaniçin sabit sermayeye yatýrýlan kýsmý, bu süre içerisinde yeniden [sayfa 296]yatýrýlmamýþtýr. Kendi eski kullaným-biçiminde iþlevlerine devam etmiþtir.Aradaki tek fark þudur: döner sermayenin her devir döneminin tek birçalýþma döneminin deðiþen uzunluðu oranýnda, sabit sermaye, bu çalýþmadöneminin ürününe kendi özgün deðerinin daha büyük ya da küçükbir kýsmýný verir; ve her devir dönemine ait dolaþým zamanýyla orantýlýolarak, sabit sermayenin ürüne aktardýðý bu deðer kýsmý, daha hýzlý yada daha yavaþ, para-biçimde geri döner. Bu kesimde tartýþmakta olduðumuzkonunun –üretken sermayenin döner kýsmýnýn devri– niteliði,iþte bu kýsmýn niteliðinden ileri gelir. Bir çalýþma döneminde kullanýlandöner sermaye, devrini tamamlamadan, meta-sermayeye, meta-sermayedenpara-sermayeye ve para-sermayeden tekrar üretken sermayeyedönüþmeden yeni bir çalýþma döneminde kullanýlamaz. Demek ki, ilkçalýþma dönemini bir ikinci dönemin doðrudan izleyebilmesi için, ser-248 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


maye yeniden yatýrýlmak, üretken sermayenin döner öðelerine çevrilmek,ve miktarýnýn da, ilk çalýþma dönemi için yatýrýlan döner sermayenindolaþým döneminin yolaçtýðý boþluðu doldurmaya yeterli olmasýgerekir. Döner sermayenin çalýþma döneminin uzunluðunun, emek-sürecininölçeði ve yatýrýlan sermayenin bölünmesi ya da yeni sermaye kýsýmlarýnýneklenmesi üzerinde yaptýðý etkinin kaynaðý iþte budur. Bu kesimdeincelememiz gereken þey de, zaten buydu.IV. SONUÇLARYukarýdaki incelemeden þu sonuçlar çýkar:A. Bir kýsmý sürekli olarak çalýþma döneminde kalýrken öteki kýsýmlarýdolaþým döneminde bulunacak ve farklý baðýmsýz bireysel sermayelergibi birbirlerinin ardýndan gelecek þekilde sermayenin farklý kýsýmlarabölünmesini gerektiren iki durum: (1) çalýþma döneminin dolaþýmdönemine eþit olduðu ve böylece devir döneminin iki eþit kesimebölündüðü; (2) dolaþým döneminin çalýþýna döneminden hem uzun olduðuve hem de çalýþma döneminin basit katlarýný oluþturduðu, ve böylecebir dolaþým döneminin n çalýþma dönemine eþit ve n katsayýsýnýnda bir tamsayý olmasýný gerektiren zamanlar. Bu gibi durumlarda, ardardayatýrýlan sermayenin hiç bir kýsmý serbest kalmaz.B. Buna karþýlýk, (1) dolaþým döneminin, yalýn bir katý olmaksýzýn,çalýþma döneminden daha uzun olduðu, ve (2) çalýþma döneminin, dolaþýmdöneminden uzun olduðu bütün [sayfa 297] durumlarda, ikinci devirdenbaþlamak üzere her çalýþma döneminin bitiminde, toplam dönersermayenin bir kýsmý sürekli ve devresel þekilde serbest kalýr. Bu serbestkalan sermaye, çalýþma dönemi dolaþým döneminden uzun olmakkoþuluyla, toplam sermayenin dolaþým dönemi için yatýrýlmýþ bulunankýsmýna eþittir; ve bu miktar, dolaþým dönemi çalýþma döneminden uzunolmak koþuluyla, sermayenin dolaþým döneminin çalýþma dönemindenya da çalýþma dönemlerinin katýndan fazlalýðýný doldurmak durumundakalan kýsmýna eþittir.C. Buradan þu sonuç çýkar ki, toplam toplumsal sermayenin, dönerkýsmý bakýmýndan, sermayenin serbest kalmasý kural olmalýdýr; oysasermayenin üretim sürecinde ardarda iþ gören kýsýmlarýnýn birbirini izlemesininkural-dýþý bir durumda olmasý gerekir. Çünkü çalýþma ve dolaþýmdönemlerinin eþitliði, ya da dolaþým dönemi ile çalýþma döneminin yalýnbir katýnýn eþitliði, devir döneminin iki kýsmý arasýndaki bu düzenli orantýnýn,ele alýnan durumun niteliði ile hiç bir iliþkisi yoktur; bu nedenle de,bütünüyle bakýldýðýnda, ancak kural-dýþý bir durum olarak ortaya çýkar.Toplumsal döner sermayenin yýlda birkaç kez devrini tamamlayançok önemli bir kýsmý, bu nedenle, yýllýk devir çevrimi sýrasýnda dönemselolarak serbest kalan sermaye biçiminde bulunur.Ayrýca diðer koþullar eþit olmak üzere, serbest kalan sermayenin,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>249


üyüklüðünün, çalýþma sürecinin hacmi ya da üretimin ölçeði, yani genelliklekapitalist üretimin geliþmesiyle artacaðý da açýktýr. Çünkü, yukarýda,B (2)’de sözü edilen durumda yatýrýlan toplam sermaye artar; B(l)’de ise, kapitalist üretimin geliþmesiyle dolaþým döneminin uzunluðubüyüdüðü gibi, çalýþma döneminin dolaþým döneminden küçük olduðudurumlarda devir dönemi de büyür ve bu iki dönem arasýnda düzenlibir oran yoktur.Örneðin birinci durumda, haftada 100 sterlin yatýrmamýz gerekirdi.Bu, altý haftalýk bir çalýþma dönemi için 600 sterlini, 3 haftalýk birdolaþým dönemi için 300 sterlini, toplam 900 sterlini gerektiriyordu. Budurumda 300 sterlin sürekli serbest kalýr. Buna karþýlýk eðer haftada 300sterlin yatýrýlýrsa, çalýþma dönemi için 1.800 sterlin, dolaþým dönemi için900 sterlinimiz vardýr. Buna göre, 300 sterlin yerine900 sterlin dönemselþekilde serbest kalýr. [sayfa 298]D. Diyelim 900 sterlinlik toplam bir sermayenin, 600 sterlini çalýþmadönemi, 300 sterlini dolaþým dönemi için olmak üzere yukardaki gibiikiye ayrýlmasý gerekmektedir. Emek-sürecine gerçekten yatýrýlan kýsým,böylece, üçte-bir azalmakta, 900 sterlinden 600 sterline inmektedir; dolayýsýylaüretimin ölçeði, üçte bir küçülmüþtür. Öte yandan, 300 sterlin,yalnýzca çalýþma dönemini sürekli kýlmak için, emek-sürecine yýlýn buhaftasýnda 100 sterlin yatýrýlabilmek için iþlev yapar.Soyut anlamda, 600 sterlinin, 6 kez 8, yani 48 hafta boyuncaçalýþmasý (4.800 sterlinlik ürün), ya da 900 sterlinlik toplam sermayenin,emek-sürecinde altý hafta boyunca harcandýktan sonra, 3 haftalýk dolaþýmdönemi sýrasýnda atýl kalmasý, ayný þeydir. Ýkinci durumda, 48 hafta boyunca,5½ kez 6, yani 32 hafta çalýþmýþ olacak (5½ kez 900, yani 4.800sterlinlik ürün) ve 16 hafta atýl kalacaktýr. Ama bu atýl kalan 16 hafta boyuncasabit sermayenin büyük ölçüde yýpranmasý, yýlýn ancak bir kýsmýndaçalýþtýrýlsa bile karþýlýðýnýn bütün yýl için ödenmesi gereken emeðindeðerlendirilmesi dýþýnda, üretim sürecinde bu gibi düzenli kesintiler,modern büyük sanayi iþletmesi ile kesinlikle uyuþmaz. Bu süreklilik,kendi baþýna, emeðin üretken bir gücüdür.Þimdi eðer biz serbest býrakýlan ya da daha doðrusu geçici olarakaskýya alýnan sermayeye daha yakýndan bakarsak, bunun önemli birbölümünün daima para-sermaye biçiminde olmasý gerektiðini görürüz.Örneðimize baðlý kalalým: Çalýþma dönemi-6 hafta, dolaþým dönemi-3hafta, haftalýk yatýrým-100 sterlin. Ýkinci çalýþma döneminin ortasýnda,9’uncu hafta sonunda, 600 sterlin dönüyor ve geriye kalan çalýþma dönemiiçin bunun yalnýz 300 sterlininin yatýrýlmasý gerekir. Ýkinci çalýþmadöneminin sonunda, bu nedenle 300 sterlin serbest kalýr. Peki bu 300sterlin ne durumdadýr? Üçte-birinin ücretlere, üçte-ikisinin ham ve yardýmcýmaddelere yatýrýldýðýný varsayacaðýz. Demek oluyor ki, geri dönen600 sterlinin 200 sterlini, ücretler için para biçiminde, 400 sterlini üretkenikmal biçiminde, deðiþmeyen döner üretken sermayenin öðeleri250 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


içiminde bulunur. Ama Ýkinci çalýþma döneminin ikinci yarýsý için, buüretken imalin yalnýzca yarýsý gerekli olduðu için, diðer yarýsý, üç haftaiçin, bir üretken ikmal fazlasý biçiminde, yani bir çalýþma döneminingereksinmelerini aþan ikmal biçiminde bulunur. Ne var ki, kapitalist, oandaki çalýþma dönemi için, geri dönen sermayenin bu kýsmýnýn [sayfa 299](400 sterlin) ancak yarýsýna, yani 200 sterlinine gereksinmesi bulunduðunubilir. Ýþte bu nedenle, bu 200 sterlinin hepsini ya da bir kýsmýný derhaltekrar bir üretken ikmal fazlasýna çevirmesi, ya da daha uygun pazarkoþullarýný bekleyerek, bunun tamamýný ya da bir kýsmýný para-sermayebiçiminde tutmasý, pazar koþullarýna baðlý olacaktýr. Buna karþýlýk, ücretleriçin yatýrýlacak kýsmýn (200 sterlin) para-biçimde tutulmasý gerektiðinisöylemenin gereði bile yoktur. <strong>Kapital</strong>ist, istediði zaman hammaddeyidepoladýðý gibi, emek-gücünü de satýn alýp ardiyelerde saklayamaz.Emek-gücünü emek-sürecine sokmak ve hafta sonunda karþýlýðýnýödemek zorundadýr. Her ne olursa olsun, serbest býrakýlan 300 sterlindenbu 100 sterlininin, bu yüzden, serbest kalan para-sermaye biçiminde,yani çalýþma dönemi için gerekli olmayacak biçimde bulunmasýgerekir. Bu nedenle, para-sermaye biçiminde serbest hale getirilen sermayenin,en azýndan sermayenin ücretlere yatýrýlan deðiþen kýsmýnaeþit olmasý gerekir. En çoðundan da, bu kýsým, tüm serbest kalan sermayeyikapsayabilir. Gerçekte bu miktar, bu en az ve en çok arasýndasürekli dalgalanýr.Salt devir hareketinin bu mekanizmasý ile böylece serbest býrakýlanpara-sermaye (sabit sermayenin, birbirini izleyen geri akýþýyla serbestkalan, ve her emek-sürecinde deðiþen-sermaye için gerekli olankýsým ile birlikte), kredi sistemi geliþir geliþmez önemli bir rol oynamakve ayný zamanda da onun temellerinden birisini oluþturmak durumundadýr.Örneðimizdeki dolaþým zamanýnýn kýsaldýðýný, 3 haftadan 2 haftayaindiðini varsayalým. Bu, normal bir deðiþiklik olmasýn da, diyelim,bolluk zamanlarý, daha kýsa ödeme vadeleri vb. gibi nedenlerden ilerigelmiþ olsun. Çalýþma dönemi sýrasýnda yatýrýlmýþ bulunan 600 sterlinliksermaye, zamanýndan bir hafta erken geri döner. Bu nedenle, bu haftaiçin serbest kalmýþtýr. Üstelik, çalýþma döneminin ortasýnda, önceki gibi,300 sterlin (600 sterlinin bir kýsmý) serbest kalmýþtýr, ama bu, 3 haftayerine 4 hafta için olmuþtur. Buna göre, para piyasasýnda bir hafta için600 sterlin vardýr ve, 3 hafta yerine 4 hafta için 300 sterlin. Bu, yalnýz tekbir kapitalisti deðil, pek çoðunu ilgilendirdiði ve farklý iþlerde, çeþitli dönemlerdeortaya çýktýðý için, piyasada daha fazla para-sermaye görülmeyebaþlar. Eðer bu durum bir süre devam ederse, olanak bulunanyerlerde üretim geniþleyecektir. Borç para ile [sayfa 300] iþ gören kapitalistler,para-piyasasýndan daha az talepte bulunacaklar ve artan arz ölçüsündepiyasada bir rahatlýk olacaktýr; ya da ensonu, mekanizma içinfazlalýk haline gelen miktarlar, kesinlikle para-piyasasýna sürülecektir.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>251


Dolaþým zamanýnýn, 3 haftadan 2 haftaya inecek þekilde daralmasýsonucu, devir döneminin de 9 haftadan 8 haftaya inmesiyle, yatýrýlantoplam sermayenin dokuzda-biri fazlalýk halini alýr. Altý haftalýkçalýþma dönemi, þimdi 800 sterlin ile, eskiden 900 sterlinle olduðu gibigene devamlý yürütülebilir. Meta-sermayenin 100 sterline eþit olan vedaha önce paraya çevrilmiþ bulunan bir deðer kýsmý, bu nedenle, üretimsürecine yatýrýlan sermaye iþlevini yerine getirmeksizin, para-sermayedurumunda kalmaya devam eder. Üretim ölçeði ile, fiyatlar ve benzeridiðer koþullar ayný kaldýðý halde, yatýrýlan sermayenin deðer toplamý 900sterlinden 800 sterline inmiþ durumdadýr. Ýlk yatýrýlan deðerin 100 sterlineulaþan bakiyesi, para-sermaye biçiminde açýða çýkartýlmýþtýr. Bu durumuylapara-piyasasýna girer ve burada iþlev yapan sermayelerin ek birkýsmýný oluþturur.Bu, para-sermaye fazlalýðýnýn ne þekilde ortaya çýkabileceðini göstermektedirve yalnýz para-sermaye arzýnýn, talepten daha büyük olduðuanlamýnda da deðildir; bu, daima, örneðin, bir bunalýmýn bitiþindensonra yeni bir çevrimi baþlatan “melankoli döneminde” ortaya çýkan ancaknispi bir fazlalýktýr. Ama bu, ayný zamanda, yatýrýlan sermaye-deðerinbelli bir kýsmýnýn, dolaþým sürecini içeren tüm toplumsal yenidenüretimsürecinin iþlemesi için fazlalýk haline gelmesi ve bu yüzden de,para-sermaye biçiminde süreç-dýþý býrakýlmasý anlamýndadýr ve, üretiminölçeði ile fiyatlar ayný kaldýðý halde, salt devir dönemindeki kýsalmadanileri gelmektedir. Dolaþýmdaki para miktarýnýn, büyük ya da küçükolmasýnýn en küçük bir etkisi yoktur.Þimdi de, tersine, dolaþým döneminin uzadýðýný, diyelim, 3 haftadan5 haftaya çýktýðýný kabul edelim. Bu’ durumda, hemen bir sonrakidevirde yatýrýlan sermayenin geriye akýþý, 2 hafta daha geç olur. Bu çalýþmadöneminde üretim sürecinin son kýsmý, yatýrýlan sermayenin devirmekanizmasý ile daha fazla yürütülemez. Bu durumun bir süre devamýhalinde, týpký bundan önceki durumda geniþleme olmasý gibi, üretimsürecinde bir daralma, hacminde bir küçülme olur. Ama süreci aynýölçekte devam ettirmek için yatýrýlan sermayenin, dolaþým döneminintüm uzama [sayfa 301] süresi için 2/9 oranýnda, yani 200 sterlin artýrýlmasýgerekir. Bu ek sermaye, ancak para-piyasasýndan saðlanabilir. Eðer budolaþým dönemindeki uzama bir ya da birkaç büyük iþ kolunda uygulanýrsa,eðer yaratacaðý etki bazý karþý önlemlerle etkisiz hale getirilmezise, para-piyasasý üzerinde bir baský yaratabilir. Bu durumda da, gene,bu baskýnýn, yukarýda sözü edilen fazlalýk gibi, ne metalarýn fiyatlarýndakihareketle ve ne de mevcut dolaþým aracý kitlesinin hareketiyle herhangibir iliþkisi bulunmadýðý apaçýktýr.[Bu bölümün yayýma hazýrlanmasý epeyce güçlükler gösterdi. Cebirdesaðlam bir bilgiye sahip bulunan Marx, bizzat kendisinin çözümlediðiher türden ticari hesaplarýn sayýsýz örneklerini içeren bir yýðýn defterbulunduðu halde, sayýlan kullanmakta, özellikle ticari aritmetikte pek252 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ecerikli deðildi. Ama çeþitli hesap yöntemleri konusunda bilgi sahibiolmakla, günlük pratik ticari aritmetikte uygulama, elbette ki ayný þeydeðildir ve bunun sonucu Marx, devirlerin hesaplanmasýnda öylesine birkarýþýklýk içerisine düþmüþtür ki, yarým býrakýlan yerlerin yanýsýra bir takýmþeyler yanlýþ ve çeliþik olmuþtur. Yukarýya alýnan tablolarda, ben,yalnýzca en yalýn ve aritmetik bakýmdan doðru verileri alýkoydum. Bunubaþlýca þu nedenle böyle yaptým:Bu zahmetli hesaplamalarýn, kesin olmayan sonuçlarý, Marx’ý, benimdüþünceme göre fiilen pek az önemi bulunan bir duruma gereksizþekilde önem vermeye götürmüþtür. Bununla para-sermayenin “serbestkalmasý” dediði þeye deðiniyorum. Yukardaki varsayýma dayanan fiilidurum þöyledir:Çalýþma dönemi ile dolaþým zamaný, dolayýsýyla sermaye I ile sermaye<strong>II</strong> arasýndaki oran ne olursa olsun, birinci devrin bitiminden sonrave bir devir döneminin süresine eþit düzenli aralýklar ile, para biçiminde,kapitaliste, bir çalýþma dönemi için gerekli sermaye, yani sermaye I’eeþit bir miktar geri dönmüþ olur.Eðer çalýþma dönemi 5 hafta, dolaþým zamaný 4 hafta, sermaye I500 sterlin ise, 9’uncu, 14'üncü, 19’uncu, 24'üncü, 29’uncu, vb. haftanýnsonunda, her seferinde, 500 sterline eþit bir miktarda para geri döner.Eðer –çalýþma dönemi 6 hafta, dolaþým zamaný 3 hafta, sermaye I600 sterlin ise, 9’uncu, 15’inci, 21’inci, 27’nci, 33'üncü, vb. haftanýn sonunda600 sterlin geri döner.Ensonu, eðer çalýþma dönemi 4 hafta, dolaþým zamaný 5 hafta vesermaye I 400 sterlin ise, 9’uncu, 13'üncü, 17’nci, 21’inci, [sayfa 302] 25’incivb. haftanýn sonunda 400 sterlin geri döner.Bu geri dönen paranýn bir kýsmýnýn, eðer böyle bir kýsým varsa nekadarýnýn fazlalýk olduðunun ve böylece bu çalýþma dönemi için serbestkalmasýnýn bir önemi yoktur. Üretimin o günün ölçekleri ile kesintisizolarak devam ettiði varsayýlmýþtý; bunun böyle olabilmesi için, paranýnmevcut bulunmasý ve bu nedenle de, “serbest” olsun olmasýn, geri dönmesigereklidir. Üretim kesintiye uðradýðýnda, ayný þekilde, serbest kalmada durur.Bir baþka deyiþle: Gerçekte, serbest kalan bir para ve bu nedenle,para biçiminde gizil, yalnýzca potansiyel bir sermaye oluþumu vardýr.Ne var ki bu, yalnýz metinde öne sürülen özel koþular altýnda deðil, herdurumda böyle olur; ve metinde varsayýlandan daha büyük ölçekle ortayaçýkar. Döner sermaye I bakýmýndan, sanayi kapitalisti, her devir sonunda,iþini kurduðu zaman neyse gene ayný durumdadýr: hepsi de topluhalde elindedir, ama, o bunu, ancak yavaþ yavaþ tekrar üretken sermayeyeçevirebilir.Metindeki temel nokta, bir yandan sanayi sermayesinin oldukçabüyük bir kýsmýnýn daima para biçiminde bulunmak, öte yandan dahada büyük bir kýsmýnýn, geçici olarak para biçimine bürünmek zorunda<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>253


olmasýnýn kanýtlanmasýdýr. Bu kanýt, benim bu ek düþüncelerimle, eðerbir þey sayýlýrsa, daha da kuvvet kazanmýþtýr. -. E.]V. ÝYATTAKÝ DEGÝÞÝKLÝGÝN ETKÝSÝBiz biraz önce, bir yandan fiyatlar ile üretim ölçeðinin deðiþmediðini,öte yandan da dolaþým zamanýnda bir kýsalma ya da uzamayývarsaymýþtýk. Þimdi de, tersine, deðiþmeyen bir devir dönemi ile deðiþmeyenbir üretim ölçeðini, buna karþýlýk da, fiyat deðiþikliklerini, yani hammaddeler,yardýmcý mallar ve emeðin fiyatýndaki düþüþ ve yükseliþleri,ya da yalnýz sözü edilen ilk iki öðenin fiyatýndaki deðiþmeleri varsayalým.Hammadde ve yardýmcý madde fiyatlarý ile ücretlerin yan yarýyadüþtüðünü kabul edelim. Bu durumda, ele aldýðýmýz örnekte yatýrýlmasýgerekli sermaye haftada 100 sterlin yerine 50 sterlin olacak ve 9 haftalýkdevir süresi için 900 sterlin yerine 450 sterlin olacaktýr. Yatýrýlan sermaye-deðerin450 sterlini, ilkönce para-sermaye biçiminde süreçten çýkar;ama üretim süreci ayný ölçekte, ayný devir dönemi ile, ve devir dönemininbundan önceki bölünüþü ile devam eder. [sayfa 303] Yýllýk verimgene kalýr, ama deðeri yarýya inmiþtir. Para-sermaye arz ve talebindekibir deðiþmeyle birlikte ortaya çýkan bu deðiþikliði meydana getiren þey,ne dolaþýmdaki hýzlanma, ne de dolaþýmdaki para miktarýnda bir deðiþikliktir.Tam tersine. Üretken sermayenin öðelerinin deðerinde ya dafiyatýndaki yarý yarýya bir düþüþ, önce, X irmasýnýn eski ölçekte devamýiçin yatýrýlmasý gerekli sermaye-deðerde yarý yarýya bir azalmaya nedenolur ve dolayýsýyla X irmasý tarafýndan piyasaya þimdi ancak eskisininyarýsý kadar para sürülecektir, çünkü X irmasý bu sermaye-deðeri öncepara biçiminde, yani para-sermaye olarak yatýrýr. Üretim öðelerinin, fiyatlarýdüþtüðü için piyasaya sürülen para miktarýnda bir azalma olacaktýr.Ýlk etkisi bu olacak.Ýkinci olarak, (a) sýrasýyla, para-sermaye, üretken sermaye vemeta-sermaye biçimlerinden geçen, ve (b) kýsmen para-sermaye, kýsmenüretken sermaye ve kýsmen de meta-sermaye biçimlerinde aynýzamanda ve sürekli yanyana varolan ilk yatýrýlan 900 sterlinlik sermayedeðerinyarýsý, yani 450 sterlin, X irmasýnýn devresinden çýkarýlacak veböylece, ek para-sermaye olarak para-piyasasýna girecek ve onu ek birkýsým olarak etkileyebilecektir. Bu serbest kalan 450 sterlin, X irmasýnýniþlemesi için fazla para halini aldýðýndan ötürü deðil, ilk sermayedeðerinbir kýsmý olduðu ve bu niteliði ile, artýk, salt bir dolaþým aracýolarak harcanmayarak, sermaye olarak iþlev yapmak, üzere ayrýldýðý için,para-sermaye gibi hareket eder. Bu parayý sermaye olarak iþletmeninen iyi yöntemi, para-sermaye olarak para-piyasasýna sürmektir. Öte yandan,üretimin ölçeði (sabit sermaye dýþýnda) iki katýna çýkabilir. Bu durumda,eski hacminin iki katýna ulaþmýþ bir üretken süreç, 900 sterlinlikayný sermaye yatýrýmý ile yürütülebilir.254 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Buna karþýlýk, üretken sermayenin dolaþým öðelerinin fiyatlarý yarýyarýya artýrýlmýþ olsaydý, haftada 100 sterlin yerine 150 sterlin, 900 sterlinyerine 1.350 sterlin gerekecekti. Ýþi ayný ölçekte yürütmek için 450 sterlinek sermaye gerekecek ve bu, para piyasasý üzerinde, duruma göre,büyük ya da küçük pro tanto bir baský yapacaktýr. Eðer bu piyasadakimevcut bütün sermaye o sýrada baðlanmýþ ise, mevcut sermaye içinartan bir rekabet sözkonusu olabilir. Eðer bunun bir kýsmý kullanýlmamýþise, o, pro tanto iþ baþýna çaðrýlacaktý.Ama, üçüncü olarak, üretimin belli ölçeði verilmek, döner [sayfa 304]üretken sermaye öðelerinin devir hýzlarý ile fiyatlarý ayný kalmak üzere, Xirmasýnýn ürünlerinin fiyatlarý yükselebilin ya da düþebilir. Eðer X irmasýnýnsaðladýðý metalarýn fiyatý düþerse, sürekli olarak dolaþýma sürdüðü600 sterlinlik meta-sermayesinin fiyatý, diyelim, 500 sterline iner,Dolayýsýyla, yatýrýlan sermaye deðerin altýda-biri, dolaþým sürecinden geridönmez. (Meta-sermayenin içerdiði artý-deðer burada dikkate alýnmamýþtýr.)O süreçte kaybolmuþtur. Ama üretim öðelerinin deðeri ya dafiyatý sabit kaldýðý için, bu 500 sterlinin geri akýþý, sürekli üretim sürecindebulunan 600 sterlinlik sermayenin ancak 5/6’sýný yerine koymaya yeterlidir.Bu yüzden de, üretimin ayný ölçekte devam edebilmesi için, 100sterlinlik ek bir sermayeye gereksinme duyulacaktýr.Tersine, eðer X irmasýnýn ürününün fiyatý yükselmiþ olsaydý. 600sterlinlik meta-sermayenin fiyatý, diyelim 700 sterline yükselmiþ olacaktý.Bu fiyatýn yedide-biri, yani 100 sterlin, üretim sürecinden doðmamýþtýr,bu, sürece yatýrýlmamýþtýr, dolaþým sürecinden gelmiþtir. Ne var ki, üretim,öðelerinin yerine konulmasý için yalnýz 600 sterlin gereklidir. Böylece100 sterlin serbest kalmýþtýr.Ama bu, buraya kadar yapýlan ve ilk durumda devir dönemininniçin kýsaldýðýný ya da uzadýðýný, ikinci durumda hammadde ile emeðinfiyatlarýnýn, üçüncüsünde saðlanan ürünlerin fiyatlarýnýn, niçin yükseldiðiniya da düþtüðünü belirlemek üzere giriþilen araþtýrmanýn kapsamýiçerisine girmez.Ama þurasý, bunun kapsamý içerisine girer.Birinci Durum. – Deðiþmeyen Üretim Ölçeði, Üretim Öðelerinin veÜrünün Deðiþmeyen iyatlarý, ve Dolaþým Döneminde ve Böylece DevirDöneminde Bir Deðiþme.Örneðimizdeki varsayýmlara göre, dolaþým dönemindeki bir kýsalmasonucu olarak, dokuzda-bir daha az toplam sermaye yatýrýmýnagerek vardýr; böylece toplam sermaye 900 sterlinden 800 sterline inmiþve 100 sterlinlik para-sermaye dýþtalanmýþtýr.X irmasý, eskisi gibi, ayný 600 sterlin deðerinde, ayný altý haftalýkürün saðlamakta ve çalýþma bütün yýl kesintisiz devam ettiði için, 51 haftada,5.100 sterlin deðerinde ayný miktarda ürün saðlamaktadýr. Öyleyse,bu firmanýn dolaþýma sürdüðü ürün miktarý ile fiyatý bakýmýndan birdeðiþme olmadýðý gibi, ürününü pazara sürdüðü zamanlarda da bir<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>255


deðiþme yoktur. Ama dolaþým [sayfa 305] dönemindeki kýsalma nedeniyle,üretim sürecinin gereksinmeleri, eskiden 900 sterlin yerine þimdi yalnýzca800 sterlin ile karþýlandýðý için 100 sterlin açýða çýkmýþtýr. Dýþtalananbu 100 sterlin, para-sermaye biçiminde bulunur. Ama bu 100 sterlin,yatýrýlan sermayenin, sürekli para-sermaye biçiminde iþlev yapmak zorundabulunan kýsmýný hiç bir þekilde temsil etmez. 600 sterlinlik yatýrýlandöner sermaye I’in 4/5’inin, yani 480 sterlinin, sürekli olarak üretkenmaddelere, ya da 120 sterlinin ücretlere yatýrýldýðýný varsayalým. Bunagöre, üretim maddelerine haftalýk yatýrým 80 sterlin, ücretlere ise 20sterlindir. 300 sterlinlik sermaye <strong>II</strong> de, bu durumda, 4/5’i, yani 240 sterliniüretim maddelerine, 1/5’i, yani, 60 sterlini ücretlere olmak üzereayrýlmýþ olacaktýr. Ücretlere yatýrýlan sermayenin daima para biçimindeolmasý gerekir. 600 sterlin deðerinde meta-ürün, tekrar para-biçimineçevrilir çevrilmez, yani satýlýr satýlmaz, bunun 480 sterlini, üretim maddelerine(üretken ikmale) dönüþtürülebilir, ama 120 sterlin, altý haftalýkücretlerin ödenmesinde kullanýlmak üzere, para-biçimini korur. Bu 120sterlin, 600 sterlinlik geri dönen sermayenin daima para-sermaye biçimindeyenilenmesi ve yerine konmasý gerekli asgari miktarý olup bunedenle de daima, týpký yatýrýlan sermayenin para-biçiminde iþlev yapankýsmý gibi elde bulundurulmak zorundadýr.Þimdi üç hafta için dönemsel olarak serbest kalan ve 240 sterliniüretken ikmal ve 60 sterlini ücretlere olmak üzere ayrýlabilen, bu 300sterlinin 100 sterlini, dolaþým zamanýnýn kýsaltýlmasý ile para-sermayebiçiminde devir mekanizmasýnýn tamamen dýþýna atýldýðýna, büsbütündýþarýda býrakýldýðýna göre, bu 100 sterlinlik para-sermaye için para neredengelmektedir? Bu miktarýn ancak beþte-biri, devirler sýrasýnda dönemselolarak serbest kalan para-sermayeden meydana gelmektedir.Ama beþte-dördü, 80 sterlini, ayný deðerin ek üretken ikmali tarafýndanzaten yerine konmuþtur. Peki, bu üretken ikmal ne þekilde paraya çevrilmiþtirve bu çevirme için gerekli para nereden gelmiþtir?Eðer kýsaltýlan dolaþým dönemi gerçekleþmiþ ise, yukarda sözüedilen 600 sterlinin, 480 sterlini yerine ancak 400 sterlini, tekrar üretkenikmale çevrilmiþtir. Geriye kalan 80 sterlin para-biçimini korur ve yukardakiücretleri karþýlayan 20 sterlin ile birlikte, dýþtalanan 100 sterlinliksermayeyi oluþturur. Bu 100 sterlin, 600 sterlin deðerindeki meta-sermayeninsatýþý yoluyla [sayfa 306] dolaþým alanýndan gelmekle ve, ücretlerile üretim öðelerine tekrar yatýrýlmamak suretiyle bu alandan çekilmeklebirlikte, þurasýný da unutmamak gerekir ki, para-biçiminde olduðuiçin bunlar bir kez daha dolaþýma ilk girdikleri biçimdedirler. Baþlangýçta900 sterlin, üretken ikmal ile ücretlere yatýrýlmýþtý. Þimdi ise, ayný üretkensüreci devam ettirmek için 800 sterline gerek vardýr. Para biçimindeböylece serbest kalan 100 sterlin, þimdi yeni bir iþ peþindepara-sermaye, para-piyasasýnýn yeni bir öðesidir. Gerçi, bu sterlinler zatenönceden de dönemsel olarak serbest kalan para-sermaye, ek üret-256 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ken sermaye biçimindeydiler, ama bu bizzat gizil durum, üretim sürecininyürütülmesi için gerekliydi, çünkü, sürecin sürekliliði için zorunluydu.Þimdi ise, bunlar, hiç bir þekilde mevcut toplumsal para-arzýnýn eköðesini (çünkü, iþin baþlangýcýnda bunlar vardý ve iþ tarafýndan dolaþýmasokulmuþtu), ve yeni bir para-yýðmayý oluþturmadýklarý halde, bu amaçiçin artýk gerekli deðillerdir ve bu yüzden yeni bir para-sermayeyi, parapiyasasýnýnyeni bir öðesini oluþtururlar.Bu 100 sterlin, þimdi, aslýnda, para-sermayenin artýk ayný iþte kullanýlmayanbir kýsmý olduklarý için dolaþýmdan çekilmiþtir. Ama bu çekmeiþlemi, ancak, meta-sermayenin paraya, ve bu paranýn üretkensermayeye çevrilmesi, M’-P-M, bir hafta hýzlandýðý ve böylece, süreçteiþleyen paranýn dolaþýmý da çabuklaþtýrýldýðý için mümkün olmuþtur. Bunlardolaþýmdan çekilmiþtir, çünkü sermaye X’in devri için artýk bu parayagereksinme kalmamýþtýr.Burada, yatýrýlan sermayenin onu kullanana ait olduðu varsayýlmýþtý.Bu sermayeyi borç almýþ olsa da bir þey deðiþmezdi. Dolaþýmzamanýný kýsaltmakla, 900 sterlin yerine 800 sterlin borç almak durumundabulunacaktý. 100 sterlin, borcu verene döndüðü takdirde, geneönceki gibi 100 sterlinlik yeni para-sermayeyi oluþturacaktý, ama X’inelinde deðil de, Y’nin elinde. <strong>Kapital</strong>ist X, 480 sterlin deðerinde üretimmalzemesini kredi ile alsa ve yalnýz 120 sterlini ücretler için para olarakkendi cebinden ödemiþ olsaydý, þimdi 80 sterlin deðerinde daha azmaddeyi krediyle satýn almak durumunda bulunacak ve bu miktar, krediyiveren kapitalist için fazla meta-sermaye oluþturacaktý, oysa kapitalistX, para olarak 20 sterlini dýþtalayabilecekti.Ek üretim ikmali þimdi üçte-bir azalmýþtýr. 300 sterlinlik ek sermaye<strong>II</strong>’nin beþte-dördü olan 240 sterlin iken, þimdi yalnýz [sayfa 307] 160sterlindir, yani 3 hafta yerine 2 haftalýk ek ikmaldir. Þimdi artýk her 3hafta yerine 2 haftada bir yenilenmekte, ama, 3 hafta yerine yalnýz 2hafta için yenilenmektedir. Satýn almalar, örneðin pamuk piyasasýndaböylece daha sýk ve küçük miktarlarda olmaktadýr. Piyasadan ayný miktardapamuk çekilmektedir, çünkü ürün miktarý ayný kalmaktadýr. Ne varki, bu çekmeler, zaman olarak farklý daðýlmakta, daha uzun bir dönemeyayýlmaktadýr. Diyelim bu 3 ya da, 2 aylýk bir sorun olsun. Eðer yýllýkpamuk tüketimi 1.200 balyaya ulaþýyorsa, ilk durumda satýþlar þöyle olacaktýr:1 Ocak 300 balya, depoda 900 balya1 Nisan 300 balya, depoda 600 balya1 Temmuz 300 balya, depoda 300 balya1 Ekim 300 balya, depoda 0 balyaAma ikinci durumda:<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>257


1 Ocak satýþ 200, depoda 1.000 balya1 Mart satýþ 200, depoda 800 balya1 Mayýs satýþ 200, depoda 600 balya1 Temmuz satýþ 200, depoda 400 balya1 Eylül satýþ 200, depoda 200 balya1 Kasým satýþ 200, depoda 0 balyaBöylece, pamuða yatýrýlan para, bir ay sonra, ekim yerine, kasýmayýnda ancak tamamýyla geri dönmektedir. Bu nedenle, eðer yatýrýlansermayenin dokuzda-biri, yani 100 sterlini, dolaþým zamanýnýn ve dolayýsýyladevir zamanýnýn kýsaltýlmasýyla, para-sermaye biçiminde dýþtalanýrsave eðer bu 100 sterlin, haftalýk ücretlerin ödenmesi için 20 sterlin deðerindedönemsel olarak fazlalýk halini almýþ para-sermaye ile, bir haftaiçin dönemsel fazla üretken ikmal olarak varolan 80 sterlinden oluþmuþise, bu durumda, yapýmcýnýn elindeki eksilmiþ fazla üretken ikmal, bu80 sterlin bakýmýndan, pamuk toptancýsýnýn elindeki büyümüþ bir metaikmaletekabül eder. Bu pamuk, toptancýnýn ardiyesinde, meta olarakne kadar uzun süre kalýrsa, yapýmcýnýn deposunda o kadar az süre üretkenikmal olarak yatar.Buraya kadar, X irmasýnda, dolaþým zamanýnýn kýsalmasýnýn, X’inmallarýný daha çabuk satmasýndan, bunlara ait parayý daha önce almasýndan,ya da, kredi sözkonusu olduðunda, daha kýsa ödeme vadeleriverilmesinden ileri geldiðini varsaymýþtýk. Bu nedenle kýsalma, metalarýndaha hýzlý satýþýna, meta-sermayenin, para-sermayeye daha çabukdönüþmesine, M’-P, yani dolaþým sürecinin ilk evresinin daha erkengerçekleþmesine [sayfa 308] baðlanmýþtý. Ama bu, ayrýca, ikinci evreden, P-M’ hareketinden de ileri gelebilir; yani çalýþma dönemindeki ya da kapitalistX’’e döner sermayesinin üretken öðelerini saðlayan Y, Z vb.sermayelerin dolaþým zamanýndaki eþzamanlý bir deðiþmeden meydanagelir.Örneðin, eðer pamuk, kömür vb., eski taþýma yöntemleri ile, üretildikleriya da depolandýklarý yerden, kapitalist X’in üretim yerine, üçhaftada taþýnýyor ise, X’in üretken ikmalinin, yeni ikmaller gelene kadaren az üç hafta yetmesi gerekir. Pamuk ile kömür, taþýndýklarý sýrada,üretim aracý olarak hizmet edemezler. Bunlar, o sýrada, daha çok,ulaþtýrma sanayii ile bu sanayide kullanýlan sermayenin iþ konularýdýr;ayrýca bunlar kömür üreticisi ya da pamuk toptancýsý için, dolaþým sürecindekimeta-sermayedir. Ulaþtýrmadaki geliþmelerin taþýma süresini ikihaftaya indirdiðini kabul edelim. Bu durumda, üretken ikmal, üç haftalýkikmal olmaktan onbeþ günlük ikmale çevrilebilir. Böylece bu amaçiçin ayrýlan 80 sterlinlik ek sermaye ile, ücretlere ayrýlan 20 sterlin serbestkalýr, çünkü devredilen 600 sterlinlik sermaye bir hafta önce geridöner.Buna karþýlýk, eðer sözgeliþi, hammadde saðlayan sermayeninçalýþma dönemi kýsaltýlýr (bunun örnekleri daha önceki bölümlerde258 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


verilmiþti) ve böylece, hammadde ikmalini daha az zamanda yenilemeolanaklarý doðarsa, üretken ikmal azaltýlabilir ve yenileme dönemleriarasýndaki aralýk kýsaltýlabilir.Yok eðer, tersine, dolaþým zamaný ve böylece devir dönemi uzatýlacakolursa, ek sermaye yatýrýmý gerekli duruma gelir. Bunun, eðer eksermayesi varsa, kapitalistin kendi cebinden çýkmasý gerekir. Ama o zamanbu, þu ya da bu biçimde, para-piyasasýnýn bir kýsmý olarak yatýrýlmýþolacaktýr. Bu biçimde varolabilmesi için de, eski biçiminden sýyrýlmasýzorunludur. Örneðin, stoklar satýlmak, fonlar çekilmek gerekir ve buhalde bile, para piyasasý dolaylý olarak etkilenmiþ olur. Ya da kapitalist,bunu, borç almak durumunda kalýr. Ek sermayenin ücretler için gerekliolan kýsmýna gelince, bunun normal koþullar altýnda daima para-sermayebiçiminde yatýrýlmasý gerekir ve bu amaçla kapitalist X, para-piyasasýüzerinde, kendi payýna düþen baskýyý yapar. Üretim maddelerineyapýlacak yatýrým için, bu ancak, bunlarýn karþýlýðýný nakdi olarak ödemesigerektiði zaman kaçýnýlmaz olur. Eðer bunlarý kredi ile alabilirse,para-piyasasý [sayfa 309] üzerinde dolaysýz bir etkisi olmaz, çünkü o zamanek sermaye, ilk durumda olduðu gibi para-sermaye olarak deðil, doðrudanüretken ikmal olarak yatýrýlýr. Ama eðer krediyi açan, X’ten aldýðýsenedi doðrudan piyasaya sürerse, kýrdýrýrsa vb., bu, para-piyasasý üzerindebir baþkasý aracýlýðý ile dolaylý bir etki yapar. Bununla birlikte, eðero bu senedi, örneðin henüz vadesi gelmeyen bir borcu karþýlamak içinkullanýrsa, bu ek sermaye yatýrýmý, para-piyasasýný, dolaylý ya da dolaysýzetkilemez.Ýkinci Durum. – Diðer Bütün Koþullar Ayný Kalmak Üzere, ÜretimMaddelerinin iyatýndaki Deðiþme. ‘900 sterlinlik toplam sermayenin, beþte-dördünün (720 sterlininin)üretim maddelerine ve beþte-birinin (180 sterlininin) ücretlere yatýrýldýðýnývarsaydýk.Eðer üretim maddeleri yarýya düþerse,6 haftalýk çalýþma döneminikarþýlamak üzere bunlar, 480 sterlin yerine 240 sterlin, <strong>II</strong> numaralý eksermaye için 240 sterlin yerine yalnýz 120 sterlin gerektirecektir. SermayeI, böylece, 600 sterlinden, 240 artý 120, yani 360 sterline ve sermaye<strong>II</strong>, 300 sterlinden, 120 artý 60, yani 180 sterine indirilmiþ olacaktýr. Demekoluyor ki, 900 sterlinlik toplam sermaye de, 360 artý 180, yani 540sterline inecektir. Bu nedenle de, 360 sterlin serbest kalacaktýr.Bu dýþtalanan ve þimdi iþsiz-kalan sermaye, ya da para-piyasasýndaiþ arayan bu para-sermaye, baþlangýçta, para-sermaye olarak yatýrýlmýþbulunan 900 sterlinlik sermayenin bir kýsmýndan baþka birþey deðildir;dönemsel olarak tekrar çevrildiði üretim maddelerinin fiyatlarýndaki birdüþüþ nedeniyle, iþin ölçeði geniþletilmeyip ayný boyutlarda yürütüldüðüiçin þimdi fazlalýk halini alan kýsýmdýr. Eðer fiyatlardaki bu düþüþ, rasgeledurumlardan ileri gelmeyip (çok zengin bir hasat, aþýrý ikmal, vb.) hammaddelerisaðlayan üretim kollarýnda üretken güçteki bir artýþtan ileri<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>259


gelmiþ ise, bu para-sermaye, para-piyasasýna, genellikle para-sermayebiçiminde bulunan sermayeye mutlak bir ek olacaktýr, çünkü, artýk o,yatýrýlmýþ bulunan sermayenin ayrýlmaz bir parçasýný oluþturmamaktadýr.Üçüncü Durum. – Ürünün Kendi Piyasa iyatýnda Bir Deðiþme.iyatlardaki bir düþme halinde, sermayenin bir kýsmý kaybedilmiþtir,ve bunun yeni bir para-sermaye yatýrýmý ile karþýlanmasý gereklidir.Satýcýnýn bu kaybý, alýcýnýn bir kazancý olabilir. [sayfa 310] Eðer ürünün pazarfiyatý, salt raslantýya baðlý bir dalgalanma nedeniyle düþmüþ ve sonradantekrar normal düzeyine yükselmiþ ise, doðrudandýr. Eðer fiyatlardakideðiþiklik, eski ürüne yansýyan bir deðiþme sonucu ise ve eðer bu ürün,bir üretim öðesi olarak tekrar baþka bir üretim alanýna geçerse ve protanto bir sermaye serbest kalýrsa, dolaylýdýr. Her iki durumda da, X’inkaybettiði ve, yerinin doldurulmasý için, para piyasasý üzerinde baskýyaptýðý sermayeyi, ona, iþ arkadaþlarý yedek sermaye olarak saðlayabilirler.Bu durumda olup biten herþey bir transferdir.Eðer tersine, ürünün fiyatý yükselirse, sermayenin henüz yatýrýlmamýþbir kýsmý dolaþýmdan alýnýr. Bu, üretim sürecine yatýrýlan sermayeninorganik bir parçasý olmayýp, üretim geniþletilmediði takdirde,süreç-dýþý býrakýlan para-sermayeyi oluþturur. Üretim öðelerinin fiyatlarýnýn,meta-sermaye olarak piyasaya götürülmeden önce belli olduðunuvarsaydýðýmýza göre, gerçek bir deðer deðiþikliði, geriye doðru hareketederek, diyelim, hammaddelerin fiyatýnda bir yükselmeye yolaçacaðýiçin, fiyatlarda bir yükselmeye neden olabilirdi. Bu durumda, kapitalistX, meta-sermaye olarak dolaþan ürünü ile mevcut üretken ikmali üzerindenbir kazanç saðlayabilirdi. Bu kazanç ona ek bir sermaye saðlar vebu da, þimdi, yeni ve daha yüksek fiyatlý üretim öðeleri ile iþine devametmesi için gerekli olabilirdi.Ya da, fiyatlardaki yükseliþ, yalnýzca geçici olabilir. O zaman, kapitalistX’in, ek sermaye olarak duyacaðý gereksinme, X’in ürünü, ötekiiþkollarý için üretim öðesi oluþturmasý ölçüsünde, öteki taraf için serbestkalan sermaye halini alýr. Birinin kaybettiðini diðeri kazanmýþtýr. [sayfa 311]260 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ONALTINCI BÖLÜMDEÐÝÞEN-SERMAYENÝN DEVRÝI. YILLIK ARTI-DEÐER ORANI2.500 sterlinlik bir döner sermayenin beþte-dördünün, 2.000 sterlininindeðiþmeyen-sermaye (üretim malzemeleri), beþte-biri 500 sterlininise ücretlere yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye olduðunu varsayalým.Devir dönemi 5 hafta olsun: çalýþma dönemi 4 hafta, dolaþýmdönemi 1 hafta. Bu durumda, sermaye I, 2.000 sterlin olup, 1.600 sterlinlikdeðiþmeyen-sermaye ile 400 sterlinlik deðiþen-sermayeden oluþmuþtur;sermaye <strong>II</strong>, 500 sterlindir, 400 sterlini deðiþmeyen, 100 sterlinideðiþen-sermayedir. Her çalýþma haftasýnda 500 sterlinlik bir sermayeyatýrýlmaktadýr. Elli haftalýk bir yýlda, 50 kez 500, yani 25.000 sterlinlik biryýllýk ürün üretilmektedir. Çalýþma döneminde sürekli olarak kullanýlan2.000 sterlinlik sermaye I, böylece 12½ kez devretmektedir. 12½ kez2.000, 25.000 sterlin eder. Bu 25.000 sterlinin beþte-dördü ya da 20.000sterlini üretim araçlarýna yatýrýlmýþ deðiþmeyen-sermaye, ve beþte-biriya da 5.000 sterlini ücretlere yatýrýlmýþ deðiþen-sermayedir. 2.500 sterlinliktoplam sermaye, böylece, 25.000 : 2.500 ya da [sayfa 312] 10 kez devret-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>261


mektedir.Üretimde harcanan deðiþen döner sermaye, ancak, kendi deðeri-niniçerisinde yeniden üretilmekte olduðu ürün satýldýðý, bir kez dahaemek-gücü ödemesine yatýrýlmak üzere meta-sermayeden para-sermayeyeçevrildiði ölçüde, dolaþým süreci içerisinde yeniden hizmet edebilir.Ama ayný þey, üretime yatýrýlmýþ bulunan ve deðeri, üründe, kendideðerinin bir kýsmý olarak yeniden ortaya çýkan, deðiþmeyen döner sermaye(üretim malzemeleri) için de doðrudur. Bu iki kýsýmda –dönersermayenin deðiþen ve deðiþmeyen kýsmýnda– ortak olan ve bunlarýsabit sermayeden ayýrdeden þey, bunlardan ürüne aktarýlan deðerin,meta-sermaye tarafýndan dolaþtýrýlmasý, yani ürünün meta olarak dolaþýmýdeðildir. Ürünün deðerinin bir kýsmý, ve böylece, meta olarak dolaþanürünün, meta-sermayenin deðerinin bir kýsmý, daima, sabit sermayeninaþýnan ve yýpranan kýsmýný, yani üretim süreci sýrasýnda sabit sermayeninürüne aktardýðý deðer kýsmýný içerir. Gerçek fark þudur: Sabit sermaye,üretim sürecinde, döner sermayenin (deðiþmeyen döner sermayeartý deðiþen döner sermayeye eþit) daha uzun ya da daha kýsa bir devirdönemleri çevrimi boyunca kendi eski kullaným-biçiminde iþlev yapmayadevam eder, oysa her tek devir, üretim alanýndan –meta-sermayebiçiminde– dolaþým alanýna geçen tüm döner sermayenin yerine konulmasýkoþuluna baðlýdýr. Deðiþmeyen döner sermaye ile deðiþen dönersermayede, dolaþýmýn ilk aþamasý, M’–P’, ortaktýr. Ýkinci evrede bunlarayrýlýrlar. Metaýn tekrar çevrildiði para, kýsmen bir üretken ikmale (deðiþmeyendöner sermayeye) dönüþtürülür. Kendisini oluþturan kýsýmlarýnfarklý satýn alýnma vadelerine baðlý olarak paranýn bir kýsmý hemen, diðerbir kýsmý daha sonra paradan üretim malzemelerine çevrilmek durumundadýr,ama sonuçta tümüyle bu þekilde tüketilir. Metaýn satýþý ilegerçekleþen paranýn diðer bir kýsmý, üretim sürecine katýlmýþ bulunanemek-gücünün ödenmesinde yavaþ yavaþ harcanmak üzere para-ikmalbiçiminde alýkonur. Bu kýsým, deðiþen döner sermayeyi oluþturur. Nevar ki, her iki kýsmýn bütünüyle yerine konmasý, daima sermayenin devrinden,ürüne çevrilmesinden, üründen metaya, metadan paraya çevrilmesindenkaynaklanýr. Bundan önceki bölümde, deðiþmeyen ve deðiþendöner sermayenin devrinin, sabit sermaye hiç dikkate alýnmaksýzýn biraradave ayrý ayrý ele alýnmasýnýn nedeni iþte budur. [sayfa 313]Þimdi ele alacaðýmýz sorunda bir adým daha atacaðýz ve dönersermayenin deðiþen kýsmýný, sanki döner sermayeyi tek baþýna oluþturuyormuþgibi ilerleyeceðiz. Bir baþka deyiþle, onunla birlikte devredendeðiþmeyen döner sermayeyi inceleme-dýþý býrakacaðýz.2.500 sterlinlik bir sermaye yatýrýlmýþtýr ve yýllýk ürünün deðeri25.000 sterlindir. Ama döner sermayenin deðiþen kýsmý 500 sterlindir;bu nedenle, 25.000 sterlinin içerdiði deðiþen-sermaye, 25.000 bölü 5,yani 5.000 sterlindir. Bu 5.000 sterlini 500 sterline bölecek olursak, týpký2.500 sterlinlik toplam sermayede olduðu gibi, devir sayýsýnýn 10 olduðu-262 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


nu görürüz.Yalnýzca artý-deðer üretiminin sözkonusu olduðu burada, bu ortalamahesabý yapmak tamamen doðrudur; bu hesaba göre, yýllýk ürünündeðeri, bu sermayenin sürekli olarak bir tek çalýþma dönemindekullanýlan kýsmýnýn deðerine deðil, yatýrýlan sermayenin deðerine bölünmektedir(yani ele aldýðýmýz durumda, 400’e deðil 500’e; sermaye I’edeðil, sermaye I artý sermaye <strong>II</strong>’ye bölünmektedir). Bir baþka görüþ açýsýndan,daha sonra göreceðiz ki, bu ortalama hesabýn genellikle tamdoðru olmamasý gibi, bu hesap da tam olarak doðru deðildir. Yani buhesap þekli, kapitalistin pratik amaçlarýna uygun düþmektedir, ama devrinbütün gerçek durumlarýný tam ve gereði gibi ifade etmemektedir.Biz, þimdiye deðin, meta-sermaye deðerin bir kýsmýný, yani metasermayeniniçerdiði ve üretim süreci sýrasýnda üretilen ve ürüne katýlanartý-deðeri görmezlikten gelmiþ bulunuyoruz. Þimdi dikkatimizi bu yöneçevirmemiz gerekiyor.Haftalýk olarak yatýrýlan 100 sterlinlik deðiþen-sermayenin, %100’lük, yani 100 sterlinlik artý-deðer ürettiðini kabul edersek, 5 haftalýk birdevir dönemi için yatýrýlan 500 sterlinlik deðiþen-sermaye, 500 sterlinlikartý-deðer üretir, yani iþgününün yarýsý artý-emekten oluþur.500 sterlinlik deðiþen-sermaye, 500 sterlinlik bir artý-deðer üretirse,5.000 sterlin, on kez 500 sterlin, yani 5.000 sterlin artý-deðer üretir.Ama yatýrýlan deðiþen-sermaye 500 sterlini bulmaktadýr. Bir yýl boyuncaüretilen toplam artý-deðerin, yatýrýlmýþ deðiþen-sermayenin toplam deðerineolan oranýna, biz, yýllýk artý-deðer oraný diyoruz. Ele aldýðýmýz durumda,bu oran 5.000’in 500’e oraný, yani %1.000’dir. Bu oraný dahayakýndan inceleyecek olursak, bunun, yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye tarafýndanbir devir [sayfa 314] dönemi boyunca üretilen artý-deðer oranýnýn,deðiþen-sermayenin devir sayýsý ile çarpýmýna eþit olduðunu görürüz (budevir sayýsý, tüm döner sermayenin devir sayýsý ile çakýþmaktadýr).Ýncelemekte olduðumuz durumda, bir devir dönemi için yatýrýlmýþdeðiþen-sermaye, 500 sterlindir. Bu süre içerisinde üretilen artý-deðer degene 500 sterlindir. Bir devir dönemi için artý-deðer oraný bu nedenle500 a: 500 d, yani %100’dür. Bu %100, bir yýllýk devir sayýsýyla, 10 ile çarpýldýðýnda,5.000 a: 500 d, yani %1.000 eder.Bu, yýllýk artý-deðer oranýdýr. Belirli bir devir dönemi süresinceelde edilen artý-deðer miktarýna gelince, bu, bu sürede yatýrýlmýþ deðiþensermayenindeðerinin, yani elimizdeki örnekte 500 sterlinin, artý-deðeroraný ile, bu örnekle 500 ile 100 : 100'ün çarpýmýna, yani 500 kez I’e, yani500 sterline eþittir. Eðer yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye 1.500 sterlin olsaydý,ayný artý-deðer oraný ile, artý-deðer miktarý, 1.500 kez 100 : 100, yani1.500 sterlin olurdu.Yýlda on devir yapan, 5.000 sterlinlik artý-deðer üreten ve bu nedenlede yýllýk artý-deðer oraný %1.000 olan, 500 sterlinlik deðiþen-sermayeye,biz, sermaye A diyeceðiz..<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>263


Þimdi de, 5.000 sterlinlik diðer bir deðiþen-sermaye B’nin bütünbir yýl için (yani burada 50 hafta için) yatýrýldýðýný ve böylece yýlda yalnýzcabir kez devrettiðini varsayalým. Ayrýca, yýlýn sonunda, ürünün tamamlandýðýayný gün bedelinin ödendiðini, böylece çevrildiði para-sermayeninayný gün geri döndüðünü kabul edelim. Bu durumda, dolaþým dönemisýfýr olup, devir dönemi, çalýþma dönemine, yani bir yýla eþittir. Bundanönceki durumda olduðu gibi, emek-sürecinde, her hafta 100 sterlinlik,yani 50 haftada 5.000 sterlinlik bir deðiþen-sermaye bulunacaktýr. Artýdeðeroraný ayný, yani %100 olsun, yani ayný uzunluktaki iþgününün yarýsý,artý-emekten oluþsun. Eðer 5 haftayý gözönüne alýrsak, yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye500 sterlin, artý-deðer oraný %100 ve bu nedenle de 5 haftadaüretilen artý-deðer miktarý 500 sterlindir. Sömürülen emek-gücümiktarý ile, sömürü yoðunluðunun, burada, sermeye A’dakiyle ayný olduðukabul edilmiþtir.100 sterlinlik yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye, her hafta, 100 sterlinlikbir artý-deðer üretmekte, dolayýsýyla 50 haftada, 50 x 100 = 5.000 sterlinlikyatýrýlmýþ sermaye, 5.000 sterlinlik bir artý-deðer üretmektedir. Yýllýkolarak üretilen artý-deðer miktarý, daha önceki durumdaki gibi 5.000sterlindir, ama yýllýk artý-deðer oraný [sayfa 315] tamamen farklýdýr. Bu, biryýlda üretilen artý-deðerin, yatýrýlmýþ deðiþen-sermayeye bölünmesineeþittir: 5.000 a: 5.000 d, yani %100’dür, oysa sermaye A durumunda bu,%1.000’di.Hem sermaye A, hem de sermaye B durumunda, haftada 100sterlinlik deðiþen-sermaye yatýrmýþtýk. Kendini geniþletme derecesi yada artý-deðer oraný da aynýdýr, yani %100’dür, ve deðiþen-sermayeninbüyüklüðü de aynýdýr, yani 100 sterlindir. Ayný miktarda emek-gücüsömürülmekte, her iki durumda da sömürü hacmi ve derecesi eþit olmakta,çalýþma günleri ayný olup, gerekli-emeðe ve artý-emeðe eþit birbiçimde bölünmektedir. Yýl boyunca kullanýlan deðiþen-sermaye miktarýher iki durumda da 5.000 sterlindir; bu, ayný miktarda emeði hareketegeçirmekte ve bu eþit iki sermaye tarafýndan harekete getirilen emekgücündenayný miktarda artý-deðer, 5.000 sterlin, elde etmektedir. Nevar ki, sermaye A ve B’nin yýllýk artý-deðer oranlarýnda %900’lük bir farkvardýr.Bu görüngü, her durumda, artý-deðer oranýnýn, yalnýz deðiþensermayetarafýndan harekete geçirilen emek-gücünün sömürülme miktarýile yoðunluðuna baðlý olmayýp, ayný zamanda, dolaþým sürecindendoðan açýklanmasý olanaksýz etkilere de baðlý bulunduðu izlenimini yaratmaktadýr.Ve gerçekten de bu böyle yorumlanmýþ ve –bu yalýn biçimindeolmasa bile hiç deðilse daha karmaþýk ve gizli biçimi (yýllýk kâroraný) ile– yirmilerin baþýndan hem rikardocu okulun tamamýyla kökünükazýmýþtýr.Sermaye A ve B’yi, yalnýz görünüþte deðil, fiilen de tamamen aynýkoþullar içine koyar koymaz, bu görüngünün garipliði derhal yokolmakta-264 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


dýr. Bu eþit koþullar, ancak, deðiþen-sermaye B, bütünüyle, sermaye Agibi ayný zaman döneminde emek-gücüne yapýlan ödeme için harcandýðýndavarolur.Bu durumda 5.000 sterlinlik sermaye B, 5 hafta için yatýrýlýyor vehaftada 1.000 sterlinlik yatýrým, yýlda 50.000 sterlin ediyor. Artý-deðer de,ayný þekilde, varsayýmlarýmýza göre 50.000 sterlindir. Devreden 50.000sterlinlik sermaye, 5.000 sterlinlik yatýrýlmýþ sermayeye bölünürse, devirsayýsý 10 olur. Artý-deðer oraný, 5.000a : 5.000d, yani %100, devir sayýsýyla,yani 10 ile çarpýldýðýnda yýllýk artý-deðer oraný 50.000 a: 5.000 d, yani 10 : l,ya da %1.000 olur. Þimdi, A ve B için yýllýk artý-deðer oraný aynýdýr, yani%l.000’dir, ama artý-deðer miktarlarý B için 50.000 sterlin, A için 5.000sterlindir. Bu durumda, üretilen artý-deðer miktarlarýnýn bir [sayfa 316] birineoraný, yatýrýlan sermaye A ve B’nýn birbirine olan oraný gibidir, yani 5.000:500 = 10 : l’dir. Ama sermaye B, ayný süre içerisinde, sermaye A’nýnharekete geçirdiði emek-gücünün on katýný harekete geçirir.Ancak fiilen emek-sürecinde kullanýlan sermaye artý-deðer üretirve buna, artý-deðer ile ilgili bütün yasalar ve bu arada, belli bir artý-deðeroranýnda, artý-deðer miktarýnýn deðiþen-sermayenin nispi büyüklüðü ilebelirlendiðini ifade eden yasa da bu sermayeye uygulanýr.*Emek-sürecinin kendisi zamanla ölçülür. Eðer iþgününün uzunluðubelli ise (yýllýk artý-deðer oranýndaki farký açýða çýkarmak için, A veB ile ilgili bütün, koþullarýn eþit olduðunu varsaydýðýmýz burada olduðugibi) çalýþma haftasý, belli sayýda iþgünlerinden oluþur. Ya da, herhangibir çalýþma dönemini, örneðin 5 haftalýk bu çalýþma dönemini, eðeriþgünü 10 saat ve çalýþma haftasý 6 gün kabul edilecek olursa, 300 saatliktek bir iþgünü olarak ele alabiliriz. Bu sayýyý, bir de, her gün aynýemek-sürecinde birlikte ve ayný zamanda çalýþan emekçilerin sayýsý ileçarpmamýz gerekir. Eðer bu sayý 10 olarak alýnýrsa, bir haftada, 60 kez10, yani 600 saat bulunacak ve 5 haftalýk bir çalýþma dönemi ise 600 kez5, yani 3.000 saat edecektir. Artý-deðer oraný ile iþgünü uzunluðu aynýolduðundan, eðer eþit miktarlarda emek-gücü (emekçi sayýsý ile çarpýlmýþayný fiyata sahip bir emek-gücü) ayný zamanda harekete geçirilecekolursa, eþit büyüklükte deðiþen-sermayeler kullanýlmýþ olur.Þimdi baþlangýçtaki örneklerimize dönelim. Hem A ve hem de Bdurumunda, haftalýk 100 sterlinlik eþit deðiþen-sermayeler, bütün yýl boyuncaher hafta yatýrýlmaktadýr. Emek-sürecinde fiilen iþlev yapan yatýrýlmýþdeðiþen-sermayeler bu nedenle eþittir, ama, yatýrýlmýþ deðiþen-sermayelerhiç de eþit deðildir. A durumunda, her 5 hafta için 500 sterlinyatýrýlmaktadýr ve her hafta bunun 100 sterlini kullanýlmaktadýr. B durumunda,ilk 5 hafta için 5.000 sterlin yatýrýlmasý gerekir ve bunun ancak100 sterlini her hafta, yani 5 haftada 500 sterlini, ya da yatýrýlmýþ sermayeninonda-biri kullanýlmaktadýr. Ýkinci 5 haftalýk dönemde 4.500 sterlin* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, Onbirinci Bölüm. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>265


yatýrýlmasý gerekir, ama bunun yalnýz 500 sterlini kullanýlýr, vb.. Belirli birzaman dönemi için yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye, ancak, emek-sürecinindahil olduðu zaman kesimine gerçekten adým [sayfa 317] attýðý, emek-sürecindegerçekten iþlev yaptýðý ölçüde kullanýlan, dolayýsýyla fiilen iþlevyapan ve etkin olan deðiþen-sermayeye çevrilir. Bir kýsmýnýn daha sonrakullanýlmak üzere yatýrýldýðý aradaki zamanlarda bu kýsým, emek-süreciiçin pratik olarak mevcut deðildir ve bu yüzden de deðer ya da artýdeðeroluþumunda herhangi bir etkisi yoktur. Örneðin 500 sterlinlik sermayeA’yý alalým. Bu sermaye 5 hafta için yatýrýlmýþtýr, ama her hafta ardardaemek-sürecine yalnýz 100 sterlin girer. Birinci haftada bu sermayeninbeþte-biri kullanýlýr; stok halinde bulunmasýna karþýn beþte-dördükullanýlmadan ve bu nedenle de gelecek 4 haftadaki emek-süreçleriiçin yatýrýlmýþ bulunmaktadýr.Yatýrýlan deðiþen-sermaye ile kullanýlan deðiþen-sermaye arasýndakibaðýntýyý farklýlaþtýran koþullar, artý-deðer üretimini –artý-deðer oranýbelli olduðuna göre–, ancak, bu koþullar, belli bir zaman dönemi içerisinde,diyelim bir hafta, 5 hafta vb. içerisinde, gerçekten kullanýlabilecekdeðiþen-sermaye miktarýný farklýlaþtýrdýklarý ölçüde ve ancak bu olgunedeniyle etkiler. Yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye, deðiþen-sermaye olarak,ancak, kullanýlmadan yatýrýlmýþ bulunduðu, stok halinde kaldýðý süreiçinde deðil, fiilen kullanýldýðý ölçüde ve sürede iþlev yapar. Ne var ki,yatýrýlmýþ deðiþen-sermaye ile kullanýlan deðiþen-sermaye arasýndaki baðýntýyýfarklýlaþtýran bütün koþullar, (ya çalýþma dönemindeki, ya dolaþýmdönemindeki, ya da her ikisindeki fark ile belirlenen) devir dönemlerindekifarka indirgenir. Artý-deðer üretimi yasasý, eðer artý-deðer oraný aynýise, iþlev yapan eþit miktardaki deðiþen-sermayelerin, eþit miktarlardaartý-deðer ürettiklerini ifade eder. Bu durumda, eðer sermaye A ve B tarafýndan,eþit zaman dönemlerinde, eþit artý-deðer oranlarý ile, eþit miktarlardadeðiþen-sermaye kullanýlýyorsa, bunlarýn, belirli bir zaman dönemiiçin kullanýlan bu deðiþen-sermayenin, ayný süre için yatýrýlan deðiþensermayeyeoraný ne kadar farklý olursa olsun, ve bu yüzden de, üretilenartý-deðer miktarlarýnýn kullanýlan deðil genellikle yatýrýlmýþ bulunandeðiþen-sermayeye oraný ne kadar farklý olursa olsun, eþit zaman dönemlerinde,eþit miktarlarda artý-deðer üretmeleri gerekir. Bu orandakifarklýlýk, ortaya konmuþ bulunan artý-deðer üretimi yasalarý ile çeliþmekþöyle dursun, bu yasalarý doðrular ve bu yasalarýn kaçýnýlmaz sonuçlarýndanbirisidir.Sermaye B’nin ilk 5 haftalýk üretken dönemini gözden geçirelim.Beþinci haftanýn sonunda 500 sterlin kullanýlmýþ ve [sayfa 318] tüketilmiþtir.Ürünün deðeri 1.000 sterlindir, ve dolayýsýyla 500 a: 500 d= %100’dür.Týpký sermaye A’da olduðu gibi. Sermaye A’da, artý-deðerin yatýrýlan sermayeile birlikte gerçekleþmesine karþýn, sermaye B’de, durumun böyleolmamasý olgusu, sorunun yalnýzca artý-deðer üretimi, ve bu artý-deðerinkendi üretimi sýrasýnda yatýrýlmýþ bulunan deðiþen-sermayeye oraný ol-266 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


duðu bu noktada bizi ilgilendirmiyor. Ama tersine, sermaye B’de, artýdeðeroranýný, yatýrýlan 5.000 sterlinlik sermayenin kullanýlan ve dolayýsýylaartý-deðer üretimi sýrasýnda tüketilen kýsmý ile deðil de, yatýrýlmýþ butoplam sermayenin kendisi ile olan oranýný hesaplarsak, bunun 500 a:5.000 d, yani 1/10, yani %10 olduðunu görürüz.Demek ki, bu oran sermaye B için %10, sermaye A için %100,yani B’nin on katý oluyor. Karþýlýðý ödenmiþ ve ödenmemiþ emek arasýndaeþit bir þekilde bölünmüþ bulunan eþit miktarda emeði hareketegeçirmiþ olan eþit sermayelerin artý-deðer oranlarýndaki bu farkýn, artýdeðerüretimi yasalarýna aykýrý olduðu söylenecek olursa yanýtý çok basittirve fiili iliþkilere bir gözatmakla hemen verilebilir: Sermaye A’da, fiiliartý-deðer oraný, yani 500 sterlinlik bir deðiþen-sermaye tarafýndan 5 haftadaüretilen artý-deðerin, bu 500 sterlinlik deðiþen-sermaye ile olan iliþkisibelirtilmiþtir. Sermaye B’de ise buna karþýlýk, yapýlan hesap biçiminin,artý-deðer üretimi ile, ya da bu üretime tekabül eden artý-deðer oranýnýnbelirlenmesi ile hiç bir iliþkisi yoktur. Çünkü 500 sterlinlik bir deðiþensermayetarafýndan üretilen 500 sterlinlik artý-deðer, kendi üretimi sýrasýndayatýrýlmýþ bulunan 500 sterlinlik deðiþen-sermaye ile iliþkili olarakdeðil, onda-dokuzu, yani 4.500 sterlini, bu 500 sterlinlik artý-deðerin üretimiile hiç bir iliþkisi bulunmayýp, tersine, gelecekteki 45 hafta boyuncayavaþ yavaþ iþlev yapmak üzere ayrýldýðý için, þimdi ele alýnmýþ bulunanilk 5 haftalýk üretim bakýmýndan varlýðý dahi sözkonusu olamayan 5.000sterlinlik bir sermaye yönünden hesaplanmýþtýr. Demek oluyor ki, budurumda, A ve B’nin artý-deðer oranlarýndaki fark, hiç bir sorun yaratmamaktadýr.Þimdi de, sermaye A ve B için yýllýk artý-deðer oranlarýný karþýlaþtýralým.Bu, sermaye B için 5.000 a: 5.000 d== %100’dür; sermaye Aiçin 5.000 a: 500 d= %1.000’dir. Ama, artý-deðer oranlarýnýn birbirlerineolan oraný eskisi gibi aynýdýr. O zaman þöyleydi:Sermaye B'nin Artý Deðer Oraný %10=Sermaye A'nin Artý Deðer Oraný %100[sayfa 319]Þimdi ise þöyle:Sermaye B'nin Yýllýk Artý Deðer Oraný %100=Sermaye A'nin Yýllýk Artý Deðer Oraný %1.000Ama, %10: %100 = %100 : %1.000, böylece oran aynýdýr. Amaþimdi sorun deðiþmiþtir. Sermaye B’nin yýllýk oraný, 5.000 a: 5.000 d=%100, bizim bildiðimiz üretim yasasýndan, ve bu üretime tekabül edenartý-deðer oranýndan, en küçük bir sapma –hatta sapma belirtisi bile–göstermiyor. Yýl boyunca 5.000d yatýrýlmýþ, üretken biçimde tüketilmiþve bu 5.000a üretmiþtir. Bu nedenle artý-deðer oraný yukarýdaki 5.000 a:5.000 d= %100 kesrine eþittir. Yýllýk oran, fiili artý-deðer oranýna uymakta-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>267


dýr. Bu nedenle bu durumda, açýklanmasý gerekli bir anormallik gösteren,sermaye B deðil, sermaye A’dýr.Buradaki artý-deðer oraný, 5.000 a: 500 d= %1.000’dir. Birinci durumda,5 haftanýn ürünü 500 aonda-dokuzu üretimde kullanýlmayan 5.000sterlinlik bir sermaye için hesaplandýðý halde, þimdi, 500 diçin, yani5.000 a’nýn üretiminde fiilen kullanýlan deðiþen-sermayenin ancak ondabiriiçin 5.000 ahesaplamýþ oluyoruz; çünkü, 5.000a bir tek beþ haftalýkdönemde tüketilen 500 sterlinlik bir sermayenin deðil, 50 hafta boyuncaüretken bir þekilde tüketilen 5.000 sterlinlik bir deðiþen-sermayenin ürünüdür.Ýlk durumda, 5 haftada üretilen artý-deðer, 50 hafta için yatýrýlanve bu 5 haftada tüketilenin on katý olan bir sermaye için hesaplanmýþtýr.Þimdi ise 50 haftada üretilen artý-deðer, 5 hafta için yatýrýlan ve 50 haftada tüketilenden on kez küçük olan bir sermaye için hesaplanýyor.500 sterlinlik sermaye A, hiç bir zaman 5 haftalýk bir süredendaha fazla yatýrýlmamýþtýr. Bu zamanýn sonunda geri döner ve bir yýl boyuncaon devir yaparak ayný süreci on kez yenileyebilir. Bundan iki sonuççýkar:Birincisi: A durumunda yatýrýlan sermaye, sermayenin, bir haftalýküretken süreçte sürekli kullanýlan kýsmýndan ancak beþ kez daha büyüktür.Buna karþýlýk, 50 haftada ancak bir devir yapan ve bu yüzden de 50hafta için yatýrýlmasý gereken sermaye B, bir hafta için sürekli kullanýlabilecekkendi kýsýmlarýndan elli kez büyüktür. Devir, bu nedenle, yýliçerisinde üretim süreci için yatýrýlan sermaye ile, belli bir üretim dönemi,diyelim bir hafta için sürekli kullanýlabilir sermaye arasýndaki baðýntýyýdeðiþtirmektedir. Öyleyse burada, 5 haftanýn artý-deðeri, bu 5 haftaboyunca kullanýlan sermaye için deðil, 50 hafta için kullanýlan, on [sayfa320] kez daha büyük bir sermaye için hesaplandýðý birinci durumla karþýkarþýyayýz.Ýkincisi: sermaye A’nýn 5 haftalýk devir dönemi yýlýn ancak ondabirinikapsamakta ve böylece bir yýl, 500 sterlinlik sermaye A’nýn ardardayeniden yatýrýldýðý böyle on devir dönemini içermektedir. Burada,kullanýlan sermaye, 5 hafta için yatýrýlmýþ sermayenin, yýllýk devir dönemisayýsý ile çarpýmýna eþittir. Yýl boyunca kullanýlan sermaye, 500 kez10, yani 5.000 sterlindir. Yýl boyunca yatýrýlan sermaye 5,000 : 10, yani500 sterlindir.Gerçekten de, bu 500 sterlin daima yeniden kullanýlmakla birlikte,her 5 haftada yatýrýlan miktar, hiç bir zaman bu ayný 500 sterlinigeçmez. Buna karþýlýk, sermaye B’de, 5 hafta boyunca yalnýz 500 sterlinkullanýlýyor ve bu 500 sterlin bu 5 hafta için yatýrýlmýþ oluyor. Ama budurumda devir dönemi 50 hafta olduðuna göre, bir yýlda kullanýlan sermaye,her 5 hafta için yatýrýlan sermayeye deðil, 50 hafta için yatýrýlansermayeye eþittir. Yýlda üretilen artý-deðer miktarý, artý-deðer oraný belliolduðuna göre, yýl boyunca yatýrýlan sermaye ile deðil, yýl boyunca kullanýlansermaye ile orantýlýdýr. Bu nedenle, yýlda bir devir yapan 5.000268 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sterlinlik bir sermaye için, bu miktar, yýlda on kez devreden 500 sterlinliksermayeninkinden daha büyük deðildir. Ve böyle olmasýnýn tek nedeni,yýlda bir devir yapan sermayenin, yýlda on kez devir yapan sermayedenon kez daha büyük olmasýdýr.Bir yýl boyunca devreden deðiþen-sermaye –dolayýsýyla, yýllýk ürününya da yýllýk harcamanýn bu kýsma eþit olan kýsmý–, o yýl boyuncafiilen kullanýlan, üretken biçimde tüketilen deðiþen-sermayedir. Buradanþu sonuç çýkar ki, eðer bir yýlda devreden deðiþen-sermaye A ilegene bir yýlda devreden deðiþen-sermaye B eþit ise ve kendini geniþletmeeþit koþullar altýnda kullanýlýyorsa, ve böylece artý-deðer oraný her ikisiiçin de ayný ise o zaman, bir yýlda üretilen artý-deðer miktarýnýn da, aynýþekilde, her ikisi için ayný olmasý gerekir. Böylece, bir yýl için hesaplananyýlda üretilen artý-deðerartý-deðer oranýnýn da ayný olmasý gerekir, çünkü bu oranmiktarý/ yýlda devredilen deðiþen-sermayeile ifade edildiði kadarýyla, kullanýlan sermayemiktarlarý aynýdýr. Ya da genel bir ifadeyle: Devreden deðiþen-sermayelerinnispi büyüklüðü ne olursa olsun, bunlarýn yýlda ürettikleri artý-deðerinoraný, bu sermayelerin ortalama dönemlerdeki (diyelim, bir haftadakiya da bir gündeki) artý-deðer oraný ile belirlenir. [sayfa 321]Artý-deðer üretimi ile, artý-deðer oranýnýn belirlenmesi yasalarýnýntek sonucu budur.’Þimdi, (daha önce de dediðimiz gibi, yalnýz ,deðiþen-sermayeyidikkate alarak) yýlda devreden sermaye / yatýrýlan sermayeoraný ile neyin ifade edildiðinigörelim. Bu bölme, bir yýlda yatýrýlan sermayenin yaptýðý devir sayýsýnýgösterir.Sermaye A durumunda:yýlda devreden 5.000 sterlinlik sermayeyatýrýlan 500 sterlinlik sermayeSermaye B durumunda:yýlda devreden 5.000 sterlinlik sermayeyatýrýlan 5.000 sterlinlik sermayeHer iki orantýda da, pay, yatýrýlan sermayenin, devir sayýsý ile çarpýmýnýifade ediyor; sermaye A’da, 500 kez 10; sermaye B’de, 5.000 kez1. Ya da bu, bir yýl için hesaplanan devir zamanýnýn tersiyle de çarpýlabilir.A için devir zamaný bir yýlýn 1 / 10’udur; ters çevrilen devir zamaný 10 / 1yýldýr; dolayýsýyla 500 kez 10 / 1, yani 5.000’dir. Sermaye B’de 5.000 kez 1 / 1.yani 5.000’dir. Payda, devredilen sermayenin, ters çevrilmiþ devir sayýsýile çarpýmýný ifade eder; sermaye A’da 5.000 kez 1 / 10; sermaye B’de5.000 kez 1 / 1.Bir yýlda devreden iki deðiþen-sermayenin harekete geçirdiði emeðinher birinin miktarý (ödenen ve ödenmeyen emeðin toplamý) bu durumdaeþittir, çünkü devreden sermayelerin kendileri eþit olduðu gibi,bunlarýn kendini geniþletme oranlarý da ayný þekilde eþittir.Bir yýlda devreden deðiþen-sermayenin, yatýrýlan deðiþen-sermayeyeoraný, 1) yatýrýlacak sermayenin, belirli bir çalýþma döneminde kul-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>269


lanýlan deðiþen-sermayeye oranýný belirtir. Eðer devir sayýsý, A durumundaolduðu gibi 10 ve bir yýlda da 50 hafta olduðu kabul edilirse, o zaman,devir dönemi 5 hafta olur. Bu 5 hafta için deðiþen-sermaye yatýrýlmasýgerekir ve 5 hafta için yatýrýlacak bu sermaye, bir haftada kullanýlandeðiþen-sermayenin 5 katý olmalýdýr. Yani bir hafta boyunca, yatýrýlansermayenin (örneðimizde 500 sterlinin) ancak beþte-biri kullanýlabilir.Buna karþýlýk, devir sayýsýnýn 1 / 1olduðu sermaye B’de, devir zamaný 1 yýl,yani 50 haftadýr. Yatýrýlan sermayenin, bir haftada kullanýlan sermayeyeoraný bu nedenle 50 : 1’dir. Eðer durum B için de A gibi olsaydý, B’ninhaftada 100 sterlin yerine 1.000 sterlin yatýrmasý [sayfa 322] gerekirdi. 2)Bundan þu sonuç çýkar ki, ayný miktarda deðiþen-sermayeyi, ve dolayýsýyla,–artý-deðer oraný belli olduðuna göre– ayný miktarda emeði (ödenenve ödenmeyen) harekete geçirmek ve böylece yýl içerisinde aynýmiktarda, artý-deðer üretmek için B, A’nýn on katý sermaye (5.000 sterlin)kullanmýþtýr. Gerçek artý-deðer oraný, belirli bir dönem esnasýndakullanýlan deðiþen-sermayenin, ayný zaman içerisinde üretilen artý-deðereolan oranýndan; ya da bu sürede kullanýlan deðiþen-sermaye tarafýndanharekete geçirilen ödenmemiþ emek-miktarýna olan oranýndanbaþka bir þey deðildir. Bunun, deðiþen-sermayenin, kullanýlmadan yatýrýlmýþolduðu süredeki kýsmý ile hiç bir iliþkisi yoktur. Dolayýsýyla, bunungene, sermayenin, belirli bir zaman döneminde yatýrýlan kýsmýnýn, aynýzaman döneminde kullanýlan kýsmýna olan oranýyla da –bu, farklý sermayeleriçin, devir dönemi tarafýndan deðiþikliðe uðratýlan ve farklýlaþtýrýlanbir orandýr– hiç bir iliþkisi yoktur.Bu anlatýlanlardan daha çok þu sonuç çýkar ki, yýllýk artý-deðeroraný ancak bir tek durumda, emeðin sömürülme derecesini ifade edengerçek artý-deðer oraný ile çakýþýr; yani, yatýrýlan sermayenin yýlda ancakbir kez devrettiði ve böylece yatýrýlan sermayenin, bir yýl boyunca devredensermayeye eþit olduðu, ve bu nedenle, o yýl boyunca üretilen artýdeðermiktarýnýn bu üretimde o yýl içerisinde kullanýlan sermayeye olanoranýnýn, yýl içerisinde üretilen artý-deðer miktarýnýn yýl boyunca yatýrýlansermayeye olan oranýyla çakýþtýðý ve özdeþ olduðu durumda.A) Yýllýk artý-deðer oraný,yýl boyunca üretilen artý-deðer miktarýyatýrýlan deðiþen sermaye‘ye eþittir. Ama yýl boyunca üretilen artý-deðer miktarý, gerçekartý-deðer oranýnýn, bunun üretiminde kullanýlan deðiþen-sermayeile çarpýmýna eþittir. Yýllýk artý-deðer miktarýnýn üretiminde kullanýlan sermaye,yatýrýlan sermaye ile bu sermayenin devir sayýsýnýn –bu sayýya bizn diyeceðiz– çarpýmýna eþittir. ormül A, böylece þu hali alýr:B) Yýllýk artý-deðer oraný,gerçek artý-deðer oraný x yatýrýlan deðiþen-sermaye x nyatýrýlan deðiþen-sermaye‘ye eþittir. Örneðin, sermaye B için 100 x 5.000 x 1/5.000 yani270 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


%100, Ancak n’nin 1’e eþit olduðu, yani yatýrýlan deðiþen-sermaye, yýlda[sayfa 323] yalnýz bir devir yaptýðý ve böylece, kullanýlan ya da yýlda bir deviryapan sermayeye eþit olduðu zamandýr ki, yýllýk artý-deðer oraný, gerçekartý-deðer oranýna eþittir.Yýllýk artý-deðer oranýna A’, gerçek artý-deðer oranýna a’, yatýrýlandeðiþen-sermayeye d, devir sayýsýna n diyelim. Buna göre,A' =a' d nd= a' nDiðer bir deyiþle, A’, a’n’ye eþittir ve ancak n = 1 olduðunda a’ ‘yeeþittir, yani A’ = a’ kez 1, yani a’ ‘dür.Bundan þu sonuç da çýkar ki, yýllýk artý-deðer oraný, daima, a’n’ye, yani bir devir döneminde tüketilen deðiþen-sermaye tarafýndan budönemde üretilen gerçek artý-deðer oranýnýn, bu deðiþen-sermayeninbir yýldaki devir sayýsý ile çarpýmýna, ya da (ayný þey demek olan) busermayenin bir yýl için hesaplanan devir zamanýnýn tersiyle çarpýmýnaeþittir. (Eðer deðiþen-sermaye, yýlda on kez devrediyorsa, onun devirzamaný bir yýlýn 1/10’udur; ters çevrilmiþ devir zamaný ise 10/1, yani10’dur.)Ayrýca, þu sonuç da çýkar ki, n 1’e eþit olduðunda, A’ = a’ . n,1’den büyük olduðunda, yani yatýrýlan sermaye yýlda birden fazla deviryaptýðýnda, ya da devreden sermaye yatýrýlan sermayeden daha büyükolduðunda, A’, a’ ‘den büyüktür.Ensonu, n, 1’den küçük olduðunda, yani yýl boyunca devredensermaye, yatýrýlan sermayenin ancak bir kýsmý olup devir dönemi biryýldan daha uzun olduðunda A’, a’ ‘den küçüktür.Bu son durum üzerinde biraz duralým.Devir döneminin 55 haftaya uzatýlmasý dýþýnda, eski örneðimizinbütün ön varsayýmlarýný aynen koruyoruz. Emek-süreci, bir hafta için100 sterlinlik bir deðiþen-sermaye, dolayýsýyla, devir dönemi için 5.500sterlin gerektirmekte ve her hafta 100 aüretmektedir; a’, bu nedenleönceki gibi %100’dür. Devir sayýsý, n, burada 50/55, yani 10/11’dir, çünkü,devir zamaný, 1 artý 1/10 yýl (50 hafta), yani 11/10 yýldýr.A' =%100 x 5.500 x 10 / 11 10 1.000= 100 x =5.50011 11= %90 10 / 11Ve bu nedenle de %100’den küçüktür. Gerçekten de, eðer yýllýkartý-deðer oraný %100 olsaydý, yýl boyunca 5.500 d, 5.500 aüretirdi, oysabunun için 11 / 10yýl gerekiyor. 5.5000 dbir yýl boyunca ancak 5.000 aüretir,bu yüzden, yýllýk artý-deðer oraný 5.000 a: 5.500 d, yani 10 / 11ya da %90 10 /11 ’dir. Yýllýk artý-deðer oraný, yani bir yýl boyunca üretilen artý-deðer [sayfa324] ile, (yýl boyunca devreden deðiþen-sermayeden farklý olarak) genelolarak yatýrýlan deðiþen-sermaye arasýndaki karþýlaþtýrma, bu nedenle<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>271


salt öznel bir karþýlaþtýrma deðildir; sermayenin kendi fiili hareketi bukarþýtlýða yol açmaktadýr. Sermaye A’nýn sahibini ilgilendirdiði kadarýylayatýrmýþ bulunduðu 500 sterlinlik deðiþen-sermaye, yýl sonunda kendisine,5.000 sterlinlik bir artý-deðer ile birlikte geri dönmüþtür. Yatýrmýþolduðu sermayenin büyüklüðünü ifade eden, yýl boyunca kullandýðý sermayemiktarý deðil, dönemsel olarak kendisine dönen miktardýr. Elealýnan durumda, sermayenin, yýl sonunda, kýsmen üretken, ikmal ya dakýsmen para-sermaye ya da meta-sermaye biçiminde bulunmasýnýn, vebu farklý kýsýmlara hangi oranlarda bölünmüþ olduðunun bir önemi yoktur.Bu, sermayenin sahibini ilgilendirdiði kadarýyla, 5.000 sterlin, yatýrmýþolduðu sermaye, kendisine, 5.000 sterlinlik bir artý-deðer ile birlikte geridönmüþtür. Sermaye C’nin sahibi için (son sözü edilen 5.500 sterlinliksermaye için) yýl boyunca 5.000 sterlin miktarýnda artý-deðer üretilmiþtir(5.000 sterlin yatýrýlmýþtýr ve artý-deðer oraný %100’dür), ama yatýrdýðýsermaye ona henüz geri dönmediði gibi, üretilen artý-deðer de geri dönmemiþtir.A’ = a’ n, bir devir dönemi boyunca kullanýlan deðiþen-sermayeiçin geçerli artý-deðer oranýný belirtmektedir; yanibir devir döneminde üretilen a miktarýbir devir döneminde kullanýlan ddevir dönemlerinin sayýsý ile çarpýlmalýdýr; yani yatýrýlan deðiþensermayeninyeniden-üretim dönemlerinin, devresini yenilediði dönemlerinsayýsý ile çarpýlmalýdýr.Gördük ki, (Buch I, Kap. IV’te) (Paranýn Sermayeye Dönüþümü)ve ayrýca (Buch I, Kap. XXI’de) (Basit Yeniden-Üretim), sermaye-deðergenel olarak harcanmýþ deðil, yatýrýlmýþtýr, çünkü bu deðer, devresininçeþitli evrelerinden geçmiþ olarak, çýkýþ noktasýna döner, ve bunu daartý-deðer ile zenginleþmiþ olarak yapar. Bu durum, ona, yatýrýlmýþ olmaniteliðini vermektedir. Çýkýþ anýndan, dönüþ anýna kadar geçen zaman,bu sermayenin yatýrýlmýþ bulunduðu zamandýr. Sermaye-deðerin çizdiðive yatýrýlmasýndan dönüþüne kadar geçen zamanla ölçülen tüm daireselhareket onun devrini oluþturur ve, bu devrin süresi, bir devir [sayfa 325]dönemidir. Bu dönem sona erdiði ve devre tamamlandýðýnda, ayný sermaye-deðer,ayný devreyi yenileyebilir ve bu nedenle yenidengeniþleyebilir, artý-deðer yaratabilir. Eðer deðiþen sermaye, bir yýlda, sermayeA’da olduðu gibi on kez devrederse, bu ayný sermaye yatýrýmý, biryýl boyunca, bir devir dönemine tekabül eden artý-deðer miktarýnýn onkatýný oluþturur.<strong>Kapital</strong>ist toplum açýsýndan bu yatýrýmýn niteliði üzerinde açýk biranlayýþa varmak gereklidir.Yýlda on devir yapan sermaye A, bir yýl boyunca on kez yatýrýlýr.Her devir dönemi için yeni baþtan yatýrýlýr. Ama ayný zamanda, yýl boyuncaA, hiç bir zaman bu 500 sterlinlik ayný sermaye-deðerden fazlasýnýyatýrmaz ve aslýnda, bizim incelediðimiz üretken süreç için hiç bir za-272 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


man bu 500 sterlinden fazlasýný elden çýkartmaz. Bu 500 sterlin bir devresinitamamlar tamamlamaz, A, bunu ayný devreye yeni baþtan baþlatýr;kendi niteliði gereði sermaye, bu sermaye olma özelliðini, ancak, birbiriniizleyen üretim süreçlerinde daima sermaye olarak iþlev yaptýðý içinkorur. Üstelik hiç bir zaman, bu, beþ haftalýk süreden fazlasý için yatýrýlmamýþtýr.Devir daha uzun sürecek olursa, yetersiz kalýr. Devir daha kýsasürecek olursa, bu sefer de bir kýsmý fazlalýk halini alýr. 500 sterlinlik ontane sermaye deðil, 500 sterlinlik bir tane sermaye, birbirini izleyen aralýklarile on kez yatýrýlmýþtýr. Yýllýk artý-deðer oraný, bu nedenle, 500 sterlinliksermayenin on yatýrýmý ya da 5.000 sterlinlik sermaye için deðil, 500sterlinlik bir sermayenin bir yatýrýmý için hesaplanmýþtýr. Týpký, bir þilininon kez devrettiði ve 10 þilinin iþlevini yerine getirdiði halde, hiç bir zaman,dolaþýmdaki tek bir þilinden fazlasýný temsil etmemesi gibi. Ne varki, her el deðiþikliðinden sonra girdiði cepte bu para, týpký eskisi gibi birþilinin sahip olduðu ayný özdeþ deðeri korur.Ayný þekilde, sermaye A, ardarda her geriye dönüþünde ve geneyýl sonundaki geriye dönüþünde, sahibinin, daima 500 sterlinlik ayný sermaye-deðerleiþ gördüðünü belirtir. Yani her seferinde, kendisine, yalnýz500 sterlin geri döner. Yatýrdýðý sermaye, bu nedenle, hiç bir zaman 500sterlinden fazla deðildir. Demek oluyor ki, bu 500 sterlinlik yatýrýlan sermayeyýllýk artý-deðer oranýný ifade eden kesrin paydasýný oluþturmaktadýr.Bunun için elimizde, yukarda sözü edilena' d nA' == a' ndformülü vardý. Gerçek artý-deðer oraný, a’, a : d’ye, artý-deðermiktarýnýn bu artý-deðeri üreten deðiþen sermayeye bölünmesine eþitolduðuna [sayfa 326] göre, a’ n’de a’ ‘nün deðerinin yerine a : d’yi koyabilirizve A’ = an : d formülünü elde ederiz.Ama 500 sterlinlik sermaye, on-katý devriyle ve böylece, yatýrýmýnýnon-katý yenilenmesi ile, on kez daha büyük bir sermayenin, 5.000sterlinlik bir sermayenin iþlevini yerine getirmektedir; týpký yýlda on kezdolaþým yapan 500 þilinin, yýlda yalnýz bir dolaþým yapan 5.000 þilininiþlevini yerine getirmesi gibi.<strong>II</strong>. BÝREYSEL DEÐÝÞEN-SERMAYENÝN DEVRÝ“Bir toplumda üretim sürecinin biçimi ne olursa olsun, bu sürecinsürekli olmasý, devresel olarak ayný evrelerden geçerek sürüp gitmesigerekir. ... Bunun için birbiriyle iliþkili bir bütün, devamlý yenilemelerleakýp giden bir olay olarak görüldüðünde, her toplumsal üretim süreci,ayný zamanda, bir yeniden-üretim sürecidir. ... Yatýrýlan sermayenin devreselartýþý ya da sürece katýlan sermayenin devresel meyvesi olarakartý-deðer, sermayeden doðan bir gelir biçimini alýr.” (Buch I, Kap. XXI,s. 588, 589.)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>273


Sermaye A durumunda, 10 tane 5 haftalýk devir dönemi vardýr.Birinci devir döneminde 500 sterlinlik deðiþen-sermaye yatýrýlmaktadýr;yani haftada 100 sterlin emek-gücüne çevrilmekte, böylece ilk devirdöneminin sonunda emek-gücü için 500 sterlin harcanmaktadýr.Baþlangýçta yatýrýlan toplam sermayenin bir kýsmý olan bu 500 sterlin,artýk sermaye olmaktan çýkmýþtýr. Bu para, ücret olarak ödenmiþtir.Emekçiler de bu parayý, geçim araçlarý satýn almak için harcamýþlar, 500sterlin deðerinde geçim araçlarý tüketmiþlerdir. Bu deðerde bir metamiktarý bu nedenle yokedilmiþtir (emekçinin, para vb. biçiminde tasarrufedebileceði þeyler de sermaye deðildir). Emekçi yönünden bu miktardameta, kapitalist için vazgeçilmez bir araç olan emek-gücünun etkinliðininkorunmasý dýþýnda, üretken olmayan bir biçimde tüketilmiþtir.Ýkinci olarak, bu 500 sterlin, gene de, kapitalist için, ayný deðere(ya da fiyata) sahip emek-gücüne dönüþtürülmüþtür. Emek-gücü, kapitalisttarafýndan emek-sürecinde, üretken biçimde tüketilmiþtir. 5 haftanýnsonunda, 1.000 sterlin deðerinde bir ürün yaratýlmýþtýr. Bunun yarýsý,500 sterlini, emek-gücüne yapýlan ödenmede harcanan deðiþen-sermayeninyeniden-üretilmiþ deðeridir. [sayfa 327] Diðer yarýsý, 500 sterlini, yeniüretilmiþ artý-deðerdir. Ama 5 haftalýk emek-gücü, sermayenin bir kýsmýnýndeðiþen-sermaye haline çevrildiði deðiþim yoluyla, üretken birbiçimde olsa bile, gene de harcanmýþ, tüketilmiþtir. Dünkü faal emek,bugünkü faal emekle ayný deðildir. Onun deðeri artý yarattýðý artý-deðer,þimdi, emek-gücünden farklý birþeyin, yani ürünün deðeri olarak vardýr.Ama ürünü paraya çevirmek suretiyle, emek-gücünün deðerinin, yatýrýlandeðiþen-sermayenin deðerine eþit olan kýsmý tekrar emek-gücü iledeðiþilebilir ve böylece gene deðiþen-sermaye olarak iþlev yapabilir. Aynýiþçilere, yani ayný emek-gücü taþýyýcýlarýna, yalnýz yeniden-üretilen sermaye-deðertarafýndan deðil, tekrar para biçimine çevrilmiþ sermayedeðertarafýndan da, iþ saðlanýyor olmasýnýn önemi yoktur. <strong>Kapital</strong>istin,ikinci devir döneminde farklý iþçiler tutma olanaðý vardýr.Aslýnda, bu nedenle, 5’er haftalýk on devir dönemi sýrasýnda ücretlereardarda 500 sterlin deðil, 5.000 sterlinlik bir sermaye harcanmýþtýrve bu ücretler emekçiler tarafýndan geçim araçlarý satýnalmak için tekrarharcanacaktýr. Bu þekilde yatýrýlmýþ bulunan 5.000 sterlinlik sermayetüketilmiþ olacaktýr. Var olmaktan çýkacaktýr. Öte yandan, 500 deðil,5.000 sterlin deðerinde emek-gücü, ardarda üretken süreçle birleþtirilmiþolacak ve yalnýz 5.000 sterlinlik kendi deðerini yeniden-üretmekle kalmayacak,bunun ötesinde 5.000 sterlinlik bir artý-deðer de üretecektir.Ýkinci devir dönemi sýrasýnda yatýrýlan 500 sterlinlik deðiþen-sermaye, ilkdevir dönemi sýrasýnda yatýrýlmýþ bulunan 500 sterlinlik ayný sermayedeðildir. O sermaye, tüketilmiþ, ücretlere harcanmýþtýr. Ama bunun yerini,ilk devir döneminde metalar biçiminde üretilen ve tekrar paraya çevrilenyeni 500 sterlinlik yeni deðiþen-sermaye doldurmuþtur. Bu 500 sterlinlikyeni para-sermaye, bu nedenle, ilk devir döneminde yeni üretilmiþ274 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ulunan meta miktarýnýn para-biçimidir. Özdeþ tutarda bir paranýn, 500sterlinin, yani artý-deðerden ayrý olarak, kapitalistin tam ilk yatýrdýðý parasermayekadar bir miktarýn, tekrar kapitalistin elinde bulunmasý olgusu,onun, yeni üretilmiþ bir sermaye ile iþ yapmakta olduðunu gözden saklamaktadýr.(Meta-sermayenin deðerinin, sermayenin deðiþmeyen kýsýmlarýnýyerine koyan diðer öðelerine gelince, bunlarýn deðerleri yeniüretilmemiþtir, yalnýzca bu deðerin içinde varolduðu biçim deðiþmiþtir.)Üçüncü devir dönemini alalým. Burada, üçüncü kez yatýrýlan [sayfa328] 500 sterlinlik sermayenin, eski deðil yeni üretilmiþ bir sermaye olduðubesbellidir, çünkü bu, birinci deðil ikinci devir dönemine de üretilenmeta miktarýnýn, yani bu meta miktarýnýn, deðeri, yatýrýlan deðiþensermayeyeeþit olan kýsmýnýn para-biçimidir. Ýlk devir döneminde üretilenmetalar satýlmýþtýr. Bu metalarýn deðerinin yatýrýlan sermayenin deðiþenkýsmýnýn deðerine eþit bölümü, ikinci devir döneminin yeni emekgücüneçevrilmiþtir; bu da yeni bir meta miktarý üretmiþ ve bunlar dasatýlarak, deðerlerinin bir kýsmý, üçüncü devir döneminde yatýrýlan 500sterlin sermayeyi oluþturmuþtur.Ve on devir dönemi boyunca bu böyle sürüp gider. Bunlar olurken,yeni üretilen meta miktarý (ki, bunlarýn deðeri de, deðiþen-sermayeninyerini doldurduðu kadarýyla yeniden üretilmiþtir ve, sermayenin deðiþmeyendöner kýsmýnda olduðu gibi yalnýzca yeniden ortaya çýkmamaktadýr),üretim sürecine durmadan yeni emek-gücü katmak için, her 5 haftadabir pazara sürülmektedir.Demek oluyor ki, 500 sterlinlik yatýrýlmýþ deðiþen-sermayenin onkatýdevri tarafýndan baþarýlan þey, bu 500 sterlinlik sermayenin on kezüretken bir biçimde tüketilebilmesi ya da 5 hafta dayanan bir deðiþensermayenin50 hafta kullanýlabilmesi deðildir. Aslýnda 50 haftada on kez500 sterlinlik deðiþen-sermaye kullanýlmýþtýr ve 500 sterlinlik sermayedaima ancak 5 hafta dayanýr ve bu 5 haftanýn sonunda yeni üretilen 500sterlinlik bir sermaye tarafýndan yeri doldurulmalýdýr. Bu, ayný þekilde,sermaye A ve sermaye B için de geçerlidir. Ama bu noktada farkbaþlamaktadýr.Birinci 5 haftalýk dönem sonunda, 500 sterlinlik bir deðiþen-sermaye,hem B ve hem de A tarafýndan yatýrýlmýþ ve harcanmýþtýr. Her ikisermaye de deðerlerini emek-gücüne çevirmiþ ve bu emek-gücü tarafýndanyeni yaratýlmýþ olan ürünün deðerinin yatýrýlan 500 sterlinlik deðiþen-sermayenindeðerine eþit kýsmý tarafýndan bu sermayeler yerine konulmuþtur.B ve A’nýn her ikisi için emek-gücü, yalnýz harcanan 500 sterlinlikdeðiþen-sermayenin deðerini ayný miktarda bir deðerle yerine koymaklakalmamýþ, ayný zamanda, bizim varsayýmýmýza göre ayný büyüklükteolan bir artý-deðer de eklemiþtir.Ama, B durumunda, yatýrýlan deðiþen-sermayeyi yerine koyan veona bir artý-deðer ekleyen deðer-ürün üretken ya da [sayfa 329] deðiþensermayeolarak iþlev yapabilecek biçimde deðildir. A durumunda ise bu<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>275


içimdedir. Ve, ilk 5 hafta ile, onu izleyen her 5 haftada harcanan B’ninelindeki deðiþen-sermaye, yýl sonuna kadar (yeni üretilen bir deðer veona eklenen bir artý-deðerle yerine konduðu halde), üretken ya dadeðiþen-sermaye olarak tekrar iþlev yapabileceði biçim içerisinde deðildir.Gerçi, deðeri, yeni, bir deðer tarafýndan yerine konulmuþ, dolayýsýylayenilenmiþtir, ama deðerinin biçimi (bu durumda, mutlak deðer biçimi,kendi para-biçimi) yenilenmemiþtir.Ýkinci 5 haftalýk dönem için (ve böylece, yýlýn birbirini izleyen her5 haftasý için) týpký birinci dönemde olduðu gibi, gene bir baþka 500sterlinin elde bulunmasý gerekir. Demek ki, kredi durumlarý bir yanabýrakýlacak olursa, yýl boyunca aslýnda ancak yavaþ yavaþ harcanýyor,emek-gücüne çevriliyor olmasýna karþýn; yýlýn baþýnda, yatýrýlmýþ gizil birpara-sermaye olarak 5.000 sterlinin hazýr bulunmasý gerekir.Ama, A durumunda, devre, yatýrýlan sermayenin devri, tamamlandýðýiçin, ilk 5 haftanýn sonunda, yerine koyma deðeri, zaten yeniemek-gücünü 5 haftalýk bir dönem için harekete geçirebilecek biçimdedir– kendi özgün biçiminde, para-biçimindedir.Hem A ve hem de B durumunda, yeni emek-gücü, ikinci 5 haftalýkdönemde tüketilmiþtir ve bu, emek-gücünün karþýlýðýnýn ödenmesinde500 sterlinlik yeni bir sermaye harcanmýþtýr. Emekçilerin ilk 500 sterlinile ödenen geçim araçlarý yok olmuþlardýr; hiç deðilse bunlarýn deðerlerikapitalistin elinden gitmiþtir. Ýkinci 500 sterlin ile yeni emek-gücü satýnalýnmýþ, pazardan yeni geçim araçlarý çekilmiþtir. Kýsacasý, harcanmaktaolan eski deðil, yeni bir 500 sterlinlik sermayedir. Ama, A durumunda,bu yeni 500 sterlinlik sermaye, daha önce harcanan 500 sterlinlik deðerinyeni, üretilen ikamesinin para-biçimi olduðu halde, B durumunda,bu ikame, deðiþen-sermaye olarak iþlev yapabilecek biçimde deðildir.Mevcuttur, ama, deðiþen-sermaye biçiminde deðil. Üretim sürecinin birsonraki 5 haftada devam edebilmesi için, 500 sterlinlik ek bir sermayeninbulunmasý ve mutlaka para-biçimde yatýrýlmasý gereklidir. Demekoluyor ki, 50 hafta boyunca hem A ve hem de B, eþit miktarda deðiþensermayeharcamakta, eþit miktarda emek-gücü için ödeme yapmaktave tüketmektedir. Ancak, B, bu emek-gücünün sahip olduðu 5.000 sterlinliktoplam [sayfa 330] deðere eþit bir yatýrýlmýþ sermaye ile ödemedebulunmak zorunda olduðu halde, A, bu emek-gücüne, her 5 hafta içinyatýrýlan 500 sterlinlik sermaye için her 5 haftada üretilen ikame-deðerinsürekli yenilenen para-biçimi ile ardarda ödemede bulunmaktadýr. Heriki durumda da, burada, 5 hafta için gerekli olandan fazla para-sermayeyatýrýlmamaktadýr; yani, ilk 5 hafta için yatýrýlmýþ olandan, 500 sterlindenfazla para-sermaye yatýrýlmamaktadýr. Bu 500 sterlin bütün yýl için yetmektedir.Bu nedenle, emeðin sömürülme derecesi ile, gerçek artýdeðeroraný ayný olduðunda, A ile B’nin yýllýk (artý-deðer) oranlarýnýn, yýlboyunca ayný miktarda emek-gücünü harekete geçirmek için yatýrýlmasýzorunlu bulunan deðiþen para-sermayelerin büyüklükleri ile ters orantýlý276 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


olmalarý gerektiði açýktýr.5.000 a 5.000 aA:500 d= %1.000 ; B:5.000 d= %100Ama, 500 d: 5.000 d= 1 : l0 = %100 : %1.000.Buradaki fark, devir dönemlerindeki farktan, yani belli bir süreiçin kullanýlan deðiþen-sermayenin ikame-deðerinin yeniden sermayeolarak, dolayýsýyla yeni bir sermaye olarak iþlev yapabileceði dönemlerdekifarktan ileri gelmektedir. Hem B ve hem de A durumunda, aynýdönemler boyunca kullanýlan deðiþen-sermaye için, ayný deðer ikamesivardýr. Ayný dönemlerde gene ayný miktarlarda artý-deðer eklenmesi vardýr.Ama, B durumunda, her 5 haftada 500 sterlinlik bir deðer yerinekoyma ile 500 sterlinlik bir artý-deðer olduðu halde, bu ikame-deðerpara-biçiminde varolmadýðý için, yeni bir sermaye oluþturmaz. A durumundaise, eski sermaye-deðer, bir yenisi ile yerine konulmaklakalmamýþ, para-biçim içerisinde yeni bir canlýlýk kazanmýþ, yani iþleviniyerine getirebilecek yeni bir sermaye olarak yeri doldurulmuþtur.Ýkame-deðerin er ya da geç, paraya ve böylece deðiþen-sermayeninyatýrýlmakta olduðu biçime çevrilmesinin, artý-deðerin kendisinin üretimibakýmýndan bir önem taþýmadýðý açýktýr. Bu üretim, kullanýlandeðiþen-sermayenin büyüklüðü ile emeðin sömürülme derecesine baðlýdýr.Ama bu durum, belirli miktarda emek-gücünü yýl boyunca hareketegeçirmek için yatýrýlmasý gerekli para-sermayenin miktarýný deðiþtirirve bu nedenle de, yýllýk artý-deðer oranýný belirler. [sayfa 331]<strong>II</strong>I. TOPLUMSAL AÇIDAN DEÐÝÞEN-SERMAYENÝN DEVRÝBu konuya bir an için toplum açýsýndan bakalým. Bir emekçininhaftalýk ücreti 1 sterlin, iþgünü 10 saat olsun. A ve B durumlarýnýn herikisinde de, bir yýl boyunca 100 emekçi çalýþtýrýlmakta (100 emekçi içinhaftada 100 sterlin, ya da 5 hafta için 500 sterlin ya da 50 hafta için 5.000sterlin) ve her emekçi, 6 günlük bir haftada 60 saat çalýþmaktadýr. Böylece100 emekçi haftada 6.000 saat, 50 haftada 300.000 saat çalýþmaktadýr.Bu emek-gücü A ile B’nin elinde bulunmaktadýr ve bu yüzden, toplumtarafýndan baþka bir þey için harcanamaz. Bu kadarýyla, toplumsal olarak,sorun, hem A ve hem de B için aynýdýr. Ayrýca: hem A ve hem de Bdurumlarýnda, her iki tarafýn çalýþtýrdýðý 100 emekçi, yýlda 5.000 sterlinlik(ya da 200 emekçinin hepsi için 10.000 sterlinlik) bir ücret almakta vetoplumdan bu miktarda geçim aracý çekmektedir. Buraya kadar sorun,A ve B durumlarý için toplumsal olarak aynýdýr. Her iki durumda daemekçilere ücretleri haftalýk olarak ödendiði için, bunlar geçim araçlarýnýtoplumdan haftalýk olarak çekmekte ve her hafta, dolaþýma, bunlarýneþdeðerlerini para olarak sürmektedirler. Ne var ki, farklýlýk buradabaþlamaktadýr.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>277


Birincisi. A emekçisinin dolaþýma sürdüðü para, B emekçisindeolduðu gibi, yalnýzca kendi emek-gücünün deðerinin para-biçimi (gerçekte,zaten tamamlanmýþ bulunan bir iþ için ödeme aracý) deðildir; bu,iþyerinin açýlmasýndan sonraki ikinci devir döneminden baþlamak üzere,birinci devir dönemi sýrasýnda yaratýlan ve ikinci devir dönemi süresinceemeðinin karþýlýðýnýn ödendiði kendi deðerinin (emek-gücü ileartý-deðerin toplamýna eþit olan deðerinin) para-biçimidir. B emekçisindebu böyle deðildir. Bu emekçiyi ilgilendirdiði kadarýyla, para, burada,gerçekten de, kendisi tarafýndan zaten yapýlmýþ olan bir iþ için bir ödemearacýdýr, ama bu iþin karþýlýðý, kendi üretmiþ olduðu ve paraya çevrilmiþbulunan deðerle (yani emeðin kendisinin üretmiþ olduðu deðerinpara-biçimi ile) ödenmemektedir. B emekçisine bir önceki yýlda kendisitarafýndan üretilen ve paraya çevrilen deðerle ödeme yapýldýðý ikinciyýlýn baþýna kadar, bu, mümkün deðildir.Sermayenin devir dönemi ne kadar kýsa olursa –bu nedenle, yýlboyunca yeniden-üretildiði aralýklar ne kadar kýsa olursa– [sayfa 332] kapitalistinbaþlangýçta para-biçimde yatýrdýðý sermayenin deðiþen kýsmýnýn,emekçi tarafýndan, bu deðiþen-sermayenin yerine konulmasý için yaratýlandeðerin (ayrýca artý-deðeri de içeren) para-biçime dönüþmesi okadar hýzlý olur; kapitalistin, kendi fonundan para yatýrmasý gereken süreo kadar kýsa olur ve genel olarak, yatýrdýðý sermaye, veri olan üretimölçeðine oranla o kadar küçük olur; ve bir veri olan artý-deðer oraný ileyýl boyunca elde ettiði artý-deðer miktarý, nispi olarak o kadar büyükolur, çünkü emekçinin yarattýðý deðerin para-biçimi ile o kadar çok sýkaralýklarla emekçi satýn alabilir, ve bu emekçinin emeðini o kadar çoksýk aralýklarla tekrar harekete geçirebilir.Eðer üretimin ölçeði belli ise, yatýrýlan deðiþen para-sermayenin(ve genel olarak döner sermayenin) mutlak büyüklüðü, yýllýk artý-deðeroraný arttýðý halde, devir dönemindeki azalma ile orantýlý olarak azalýr.Eðer yatýrýlan sermayenin büyüklüðü belli ise üretim ölçeði büyür; dolayýsýyla,eðer artý-deðer oraný belli ise, bir devir döneminde yaratýlan artýdeðerinmutlak miktarý da, yýllýk artý-deðer oranýnda, yeniden-üretim dönemlerindekikýsalmanýn getirdiði yükselme ile birlikte ayný þekilde büyür.Yukardaki incelemelerden genel olarak þu sonuç çýkar ki, ayný miktarüretken döner sermayeyi ve sömürülme derecesi ayný olan ayný miktardaemeði harekete geçirmek için, devir dönemlerindeki farklý uzunluklar,yatýrýlacak para-sermayenin, çok farklý miktarlarda olmasýný zorunlukýlar.Ýkincisi –ve bu birinci farklýlýkla baðýntýlýdýr–, A ve B emekçileri,satýn aldýklarý geçim araçlarýnýn karþýlýðýný, dolaþým aracýna çevrilmiþ olarakellerine geçen deðiþen-sermaye ile öderler. Sözgelimi, pazardan yalnýzbuðday çekmekle kalmazlar, ayýn zamanda, onu, para olarak bir eþdeðerleyerine koyarlar. Ama B emekçisinin pazardan çektiði geçimaraçlarýnýn karþýlýðý için ödemede bulunduðu para, A emekçisinde ol-278 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


duðu gibi, yýl boyunca ürettiði ve pazara sürdüðü bir deðerin para-biçimiolmadýðýna göre, geçim araçlarýnýn satýcýsýna, bu satýcýnýn, A durumundaolduðu gibi, satýþtan elde edeceði hasýlatla, satýn alabileceði metalardeðil –bu metalar üretim araçlarý ya da geçim araçlarý olabilirler–, parasaðlar. Demek oluyor ki, pazardan emek-gücü çekiliyor, bu emek-gücüiçin geçim araçlarý, B iþinde kullanýlan emek aletleri biçiminde sabitsermaye, üretim maddeleri [sayfa 333] de çekiliyor ve bunlarýn yerine konmaküzere para olarak, bir eþdeðer pazara sürülmüþ oluyor; ne var ki,pazardan çekilen üretken sermayenin maddi öðelerini yerine koymaküzere pazara yýl boyunca herhangi bir ürün sürülmüyor. Eðer toplumukapitalist deðil komünist bir toplum olarak düþünürsek, her þeyden önce,ortada ne para-sermaye diye bir þey olacak, ne de bundan ileri gelenalýþveriþIeri örten sahtelik. O zaman sorun, toplumun gereksinmeleriniönceden hesap etmekten, toplam yýllýk üretimden, emek, üretim araçlarýve geçim araçlarý çektikleri halde, herhangi bir üretim ya da geçim aracýsaðlamadýklarý gibi, uzun bir süre, bir yýl ya da daha uzun bir süre, herhangiyararlý bir etkide yaratmayan örneðin demiryollarý yapýmý gibi, iþkollarýna zarar vermeksizin, toplumun ne kadar emek, üretim aracý vegeçim aracý yatýrabileceðini önceden hesap etmekten ibaret olacaktýr.Toplumsal nedenin ne var ki, toplumsal anlayýþýn kendisini her zamanancak post festum ortaya koyduðu kapitalist toplumda büyük çalkantýlaryer alabilir ve sürekli olarak almalýdýr da. Bir yandan para-piyasasý üzerindebaský yaratýlýrken, öte yandan da rahat bir para-piyasasý bu gibigiriþimleri kitle halinde teþvik eder ve böylece para-piyasasý üzerindedaha sonradan baskýya yolaçan durumlarý yaratmýþ olur. Para-piyasasýüzerine de baský yaratýlmýþtýr, çünkü büyük para-sermaye yatýrýmlarý buradadaima uzun zaman dönemleri için gereklidir. Ve bu, sanayicilerin vetüccarlarýn, kendi iþlerini yürütebilmek için gerekli olan para-sermayeyi,spekülatif demiryolu projelerine vb. yatýrmalarý, ve bunu da para-piyasasýndanborç alarak gerçekleþtirmeleri olgusuna karþýn böyledir.Öte yandan toplumun mevcut üretken sermayesi üzerinde baskýyaratýlýr. Üretken sermayenin öðeleri sürekli olarak pazardan çekildiðive ancak bunlarýn yerine para olarak bir eþdeðer pazara sürüldüðü için,kendisi herhangi bir arz öðesi olmadýðý halde, etkin bir talep ortaya çýkar.Bunun sonucu, üretken malzemelerin fiyatlarýnda olduðu gibi geçimaraçlarýnýn fiyatlarýnda da bir artýþ olur. Buna, bir de, borsa oyunlarýnýnolaðan bir durum almasý ve büyük ölçekli sermaye transferlerini eklemekgerekir. Bir yýðýn spekülatör, müteahhit, mühendis, avukat vb. zenginolur. Bunlar pazarlardaki tüketim mallarý üzerinde güçlü bir talep yaratýr,ayný zamanda da ücretler yükselir. Yiyecek maddeleri bakýmýndan,tarým da kamçýlanýr. Ne var ki, bu yiyecek [sayfa 334] maddeleri bir yýldahemen artýramayacaðý için, bunlarýn ithalatý büyür, týpký genel olarak(kahve, þeker, þarap, vb. gibi) yabancý ülkelerden getirtilen yiyecek maddeleriile lüks mallarda olduðu gibi. Ýthalat iþinin bu dalýndaki aþýrý ithala-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>279


týn ve spekülasyonun nedeni budur. Bu arada, üretimin hýzlageniþletilebileceði sanayi dallarýnda (asýl sanayi, madencilik vb.) yükselenfiyatlar, çok geçmeden çöküntüye uðrayacak ani geniþlemelere yolaçar.Emek-pazarýnda da ayný etki yaratýlýr; çok sayýda gizil nispi fazlanüfus ve halen çalýþmakta olan emekçiler de bu yeni iþkollarýna çekilirler.Genellikle demiryollarý gibi büyük boyutlu giriþimler, emek-pazarýndan,yalnýzca güçlü delikanlýlara gereksinme duyulan, tarým vb. gibiiþkollarýndan gelebilecek belirli miktarda bir emek-gücünü çekerler. Budurum, bu yeni giriþimler, yerleþmiþ iþkollarý halini aldýktan ve örneðin,demiryolu yapýmýnýn ölçeðinin geçici olarak ortalamanýn üzerine yükselmesihalinde olduðu gibi, bunlar için gerekli, göçebe bir iþçi-sýnýfýoluþtuktan sonra bile devam edebilir. Ücretleri düþük düzeyde tutanyedek emekçi ordusundan bir kýsmý emilir. Emek-pazarýnýn o zamanakadar iyi bir iþe sahip kesimlerinde bile, genel bir ücret yükselmesigörülür. Bu durum, kaçýnýlmaz çöküþ yedek emek ordusunu tekrar serbestbýrakana ve ücretler bir kez daha asgari düzeye ve bunun da altýnadüþene kadar devam eder. 32Devir döneminin uzunluðu, uzun ya da kýsa, asýl çalýþma dönemine,yani ürünün pazarlanmaya hazýr hale getirilmesi için gerekli dönemebaðlý olmasý nedeniyle, bu, çeþitli sermaye yatýrýmlarýna özgü, mevcutmaddi üretim koþullarýna dayanýr. Tarýmda, bunlar, üretimin doðal koþullarýnýnniteliðini daha çok kazanýrlar, sanayide ve madencilik sanayiininbüyük bir kýsmýnda, üretim sürecinin kendisinin gösterdiði toplumsalgeliþmeyle farklýlýk gösterirler. [sayfa 335]Çalýþma döneminin uzunluðu, arzýn büyüklüðüne (ürünün genelliklemetalar olarak pazara sürüldüðü nicel hacime) baðlý olduðuna göre,düzenli bir niteliðe sahiptir. Ama bu düzenliliðin maddi temeli, üretiminölçeðindedir ve bu nedenle, ancak tek baþýna incelendiði zaman raslansalolur.Son olarak, devir döneminin uzunluðu, dolaþým döneminin uzunluðunabaðlý olduðuna göre, kýsmen, durmadan deðiþen pazar koþullarýna,satýþ kolaylýðýnýn az ya da çok oluþuna ve bunun sonucu olarak ortayaçýkan ürünün bir kýsmýnýn daha yakýn ya da daha uzak pazarlarda satýlmasýzorunluluðuna dayanýr. Genel olarak, talep hacminden ayrý olarak,fiyat hareketleri burada büyük önem taþýr, çünkü bir yandan üretimdevam ettiði halde, fiyatlar düþerken, satýþlar bile bile sýnýrlanýr; tersine,[32]Elyazmasýnda, buraya, ilerde geniþletilmek üzere þu not konulmuþtur: “<strong>Kapital</strong>ist üretimtarzýndaki çeliþki: meta alýcýlarý olarak emekçiler, pazar için önemlidir. Ama kendi metalarýnýn–emek-gücünün– satýcýlar olarak, kapitalist toplum bunlarý asgari fiyatta tutma eðilimindedir.“Baþka bir çeliþki daha: kapitalist üretimin bütün gücünü harcadýðý dönemler her zamanaþýrý-üretim dönemleri olmaktadýr, çünkü üretim potansiyelleri, hiç bir zaman, daha fazla deðerinyalnýz üretilmekle kalmayýp ayný zamanda gerçekleþebileceði ölçüde kullanýlamaz; amametalarýn satýþý, meta-sermayenin ve dolayýsýyla artý-deðerin gerçekleþmesi, yalnýz, genellikletoplumun tüketim gereksinmeleri ile deðil, ayný zamanda, büyük çoðunluðu daima yoksul olanve daima da yoksul kalmasý gereken bir toplumun tüketim gereksinmeleri ile de sýnýrlýdýr. Nevar ki, bu konu bunu izleyen kýsýmla ilgilidir.”280 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


fiyatlar yükselirken ya da satýþlar peþin yapýlýrken, üretimle satýþlar birbirineayak uydurur. Ama, üretim yerinin, pazardan olan uzaklýðýný gerçekmaddi temel olarak düþünmemiz gerekir.Örneðin, Ýngiliz pamuklularý ya da pamuk iplikleri Hindistan’a satýlýr.Ýhracatçýnýn, Ýngiliz pamuklu imalatçýsýna kendisinin ödeme yaptýðýnýdüþünelim (ihracatçý, bunu, ancak, para-piyasasý güçlüyse isteyerekyapar. Ama eðer fabrikatörün kendisi, para-sermayesini bazý kredi anlaþmalarýile yerine koyuyorsa, iþler o kadar iyi deðildir). Ýhracatçý, pamuklumallarýný, yatýrdýðý sermaye kendisine iade edildiði Hindistan pazarlarýndadaha sonra satar. Bu iadeye kadar durum, üretim sürecinin belli birölçekte sürdürülmesi için, çalýþma döneminin uzunluðunun yeni parasermayeyatýrýmýný gerektirdiði durumlarda olduðu gibi ayný yolu izler.abrikatörün emekçilerine ödeme yaptýðý ve döner sermayesinin diðeröðelerini yenilediði para-sermaye, ürettiði ipliðin para-biçimi deðildir. Ýpliðinindeðeri Ýngiltere’ye para ya da ürün biçiminde dönene kadar durumbu olamaz. Önceki gibi ek para-sermayedir. Aradaki tek fark, bunun,fabrikatör yerine tüccar tarafýndan yatýrýlmýþ olmasýdýr ve o da bunupekala kredi iþlemleri yoluyla elde etmiþ olabilir. Ayný þekilde, bu parapazara sürülmeden önce, ya da bununla birlikte, bu parayla satýn alýnabilecekve üretken ya da bireysel tüketim alanýna girebilecek hiç bir ekürün Ýngiliz pazarýna konulmamýþtýr. Eðer bu durum, oldukça uzun birzaman, oldukça büyük bir ölçekte sürecek olursa, daha önce sözü edilençalýþma döneminin uzatýlmasýndaki ayný etkiyi yaratýr. [sayfa 336]Þimdi bu iplik Hindistan’da tekrar kredi ile satýlabilir. Bu kredi ileHindistan’da ürünler satýn alýnýr ve Ýngiltere’ye mukabil sevkiyat ya dabu miktar için çekilen poliçe olarak gönderilir. Eðer bu durum uzayacakolursa, Hindistan para-piyasasý baský altýna girer ve Ýngiltere üzerindekiyansýmasý burada bir bunalým yaratabilir. Bu bunalým da, Hindistan’ayapýlan külçe altýn ihracý ile baðýntýlý bile olsa, Hindistan bankalarýndankredi almýþ bulunan Ýngiliz firmalarý ile bunlarýn Hindistan’daki þubelerininiflasý sonucu bu ülkede yeni bir bunalým yaratýr. Böylece, ticaret dengesininlehte olduðu pazarda olduðu gibi, aleyhte olduðu pazarda da aynýzamanda bir bunalým meydana gelir. Bu olay daha da karmaþýk olabilir.Örneðin, diyelim ki, Ýngiltere, Hindistan’a külçe gümüþ göndermiþ olsun,ama Hindistan’ýn Ýngiliz alacaklýlarý bu ülkedeki alacaklarýný hýzlatahsil ediyor olsunlar, bu durumda Hindistan hemen bu külçe gümüþleriÝngiltere’ye geri göndermek zorunda kalacaktýr.Hindistan’a yapýlan ihracat ile Hindistan’dan yapýlan ithalat, ithalatýnhacmi (pamuk kýtlýðý, vb. gibi özel durumlar hariç), ihracatýn hacmiile belirlendiði ve teþvik edildiði halde, birbirlerini aþaðý yukarý dengelemelerimümkündür. Ýngiltere ile Hindistan arasýndaki ticaret dengesieþit gibi görünebilir ya da her iki yöne doðru da hafif dalgalanmalar gösterebilir.Ama Ýngiltere’de bunalým patlak verir vermez, Hindistan’da satýlmayanketenli mallar yýðýlýr (yani meta-sermayeden para-sermayeye<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>281


çevrilmeyen mallar birikir – ve bu ölçüde bir aþýrý-üretim görülür) ve öteyandan da Ýngiltere’de satýlmayan Hint mallarý depolarý doldurduðu gibi,bir de satýlan ve tüketilen mallarýn büyük bir kýsmýnýn da bedeli henüzödenmemiþtir. Demek oluyor ki, para-piyasasýnda bir bunalým gibi görünenþey, aslýnda, bizzat üretim ve yeniden-üretim sürecindeki anormalkoþullarýn bir ifadesidir.Üçüncüsü. Kullanýlan döner sermayenin (deðiþmeyen ve deðiþen)kendisini ilgilendirdiði kadarýyla, devir döneminin uzunluðu, çalýþma dönemindenileri geldiði için, þu farklýlýðý yaratýr: Bir yýl boyunca birkaç deviryapýlmasý halinde, deðiþen ya da deðiþmeyen döner sermayenin biröðesi, örneðin kömür üretiminde, hazýr elbisecilikte vb. olduðu gibi, kendiürünü aracýlýðý ile saðlanabilir. Diðer hallerde bu, hiç deðilse ayný yýl içerisindeolamaz. [sayfa 337]282 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ONYEDÝNCÝ BÖLÜMARTI-DEÐERÝN DOLAÞIMIDEVÝR dönemindeki bir farkýn, yýlda üretilen artý-deðer kitlesi aynýolsa bile, yýllýk artý-deðer oranýnda bir farka neden olduðunu görmüþbulunuyoruz.Ama, ayrýca, artý-deðer oraný ayný kaldýðý halde, artý-deðerin sermayeleþtirilmesinde,birikimde, ve bir yýl esnasýnda üretilen artý-deðermiktarýnda zorunlu farklýlýklar vardýr.Baþlangýçta görüyoruz ki, sermaye A (bundan önceki bölümdekiörnekte) dönemsel bir gelir akýþýna sahiptir, öyle ki, iþi baþlatan devirdönemi dýþýnda, yýl içerisindeki kendi tüketimini, kendi artý-deðer üretimindenkarþýlar ve bunu, kendi fonlarýndan yatýrýmlarla kapatmak zorundadeðildir. Oysa B durumunda, kapatmak zorundadýr. B de, ayný zamanaralýklarý ile, A kadar artý-deðer üretmekle birlikte, bu artý-deðer gerçekleþtirilmediðiiçin, ne üretken ne de bireysel biçimde tüketilememektedir.Bireysel tüketimi ilgilendirdiði kadarýyla, bu artý-deðer beklenmektedir.Bu amaç için fonlarýn yatýrýlmasý gereklidir.Üretken sermayenin sýnýflandýrýlmasý güç bir kýsmý, yani [sayfa 338]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>283


sabit sermayenin onarým ve bakýmý için gerekli eksermaye, þimdi aynýþekilde yeni bir ýþýk altýnda görülmektedir.A durumunda, sermayenin bu kýsmý, üretimin baþlangýcýnda –bütünüyle ya da çoðu kýsmý– yatýrýlmamýþtýr. Hazýr bulunmasýna ya dahatta varolmasýna bile gerek yoktur. Bu, artý-deðerin doðrudan sermayeyeçevrilmesiyle, yani doðrudan sermaye olarak kullanýlmasýyla, iþinkendisinden gelir. Artý-deðerin, yýl içerisinde yalnýz dönemsel olarak yaratýlmaklakalmayýp ayný zamanda gerçekleþen bir kýsmý, onarým vb.için ortaya çýkan masraflarý karþýlayabilir. Ýþi kendi ilk ölçeði ile yürütmekiçin gerekli sermayenin bir kýsmý, böylece iþin kendisi tarafýndan,artý-deðerin bir kýsmý sermayeleþtirilerek, iþ esnasýnda üretilir. Bu, B sermayesiiçin olanaksýzdýr. Sermayenin bu sözkonusu edilen kýsmýnýn, budurumda, baþlangýçta yatýrýlan sermayenin bir kýsmýný oluþturmasý gerekmektedir.Her iki durumda da bu kýsým, kapitalistlerin defterlerinde,yatýrýlan sermaye olarak boy gösterir; ve aslýnda, bizim varsayýmýmýzagöre bu, iþi belirli bir ölçek üzerinde yürütmek için gerekli üretken sermayeninbir kýsmýný oluþturduðu için doðrudur da. Ama bütün fark,bunun hangi fonlardan yatýrýldýðýdýr. B durumunda, ilk yatýrýlacak ya dahazýr bulundurulan sermayenin gerçekten bir kýsmýdýr. Oysa A durumunda,sermaye olarak kullanýlan artý-deðerin bir kýsmýdýr. Bu son durum,yalnýz biriken sermayenin deðil, ilk yatýrýlan sermayenin bir kýsmýnýnda, pekala sermayeleþtirilen artý-deðer olabileceðini göstermektedir.Kredi sistemindeki geliþme iþin içine karýþýr karýþmaz, ilk yatýrýlansermaye ile sermayeleþtirilen artý-deðer arasýndaki baðýntý daha dakarmaþýk duruma gelmektedir. Örneðin, bu amaç için, iþin hemen baþlangýcýndakendisine ait yeter sermayeye sahip olmayan A, banker C’den,iþe baþlamak ya da yýl boyunca iþini sürdürmek için bir miktar üretkensermaye borç alýr. Banker C, ona, ancak, kapitalist D, E, ’nin vb. kendisineyatýrdýklarý artý-deðerden oluþan bir miktar parayý borç olarak verir.A’yý ilgilendirdiði kadarýyla ortada henüz birikmiþ sermaye sorunu diyebir þey yoktur. Ama D, E, vb. bakýmdan A, gerçekte, kendilerinin elegeçirdikleri artý-deðeri sermayeleþtiren bir unsurdan baþka bir þey deðildir.Birikimin, artý-deðerin sermayeye çevrilmesinin, –aslýnda bugeniþleme, ister eskisine yeni fabrikalarýn eklenmesi biçiminde [sayfa 339]geniþleme þeklinde ister mevcut çalýþma ölçeðinin geniþletilmesiyleyoðunlaþma þeklinde ifade edilsin– gitgide artan boyutlarda bir yenidenüretimsüreci olduðunu görmüþ bulunuyoruz (Buch I, Kap. XXll).Üretim ölçeðinin geniþletilmesi küçük kýsýmlar halinde olabilir;artý-deðerin bir kýsmý, ya kullanýlmakta olan emeðin üretkenlik gücünüartýrmak ya da ayný zamanda emeðin daha yoðun bir biçimde sömürülmesinisaðlayan geliþmeler için kullanýlýr. Ya da, iþgününün yasal olaraksýnýrlandýrýlmadýðý yerlerde, ek bir döner sermaye (üretim maddeleri veücretler olarak) harcanmasý, günlük kullanýlma süresi böylece uzatýlýr-284 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ken, devir dönemi, buna uygun olarak kýsaltýlan sabit sermayeye bir geniþlemeolmaksýzýn, üretimin ölçeðini artýrmaya yeter. Ya da sermayeleþtirilenartý-deðer, uygun pazar koþullarý altýnda, ilk yatýrýlan sermayeninyeterli olamayacaðý iþlemlere, hammaddelerdeki spekülasyona yolaçar.Bununla birlikte, daha büyük devir dönemleri sayýsýnýn, kendisiylebirlikte, yýl boyunca, artý-deðerin daha sýk gerçekleþtirilmesini getirdiðidurumlarda, ne iþgününde bir uzamaya, ve ne de ayrýntýlarda birgeliþmeye gereksinme duyulmayan dönemlerin olacaðý da açýktýr; öteyandan, kýsmen tüm giriþimde, söz geliþi binalarda bir geniþleme ile,kýsmen de tarýmda ekilen bölgelerin artýrýlmasýyla, iþin bütününde nispibir geniþleme, ancak belirli dar sýnýrlar içerisinde olabilir ve ayrýca, ancakbirkaç yýllýk artý-deðer birikiminin saðlayabileceði hacimde bir eksermayeyi de gerektirir.Gerçek bir birikim ya da artý-deðerin üretken sermayeye çevrilmesiyle(ve buna tekabül eden, geniþlemiþ ölçekte bir yeniden-üretimile) birlikte, demek ki, bir para birikimi oluyor ve artý-deðerin bir kýsmý,daha sonralarý, ancak belirli bir hacime ulaþtýðý zaman ek bir faal sermayeiþlevini görerek gizil para-sermaye biçiminde bir para birikimi vardýr.Bireysel kapitalist açýsýndan durum iþte böyle görünür. Ama kapitalistüretimin geliþmesiyle birlikte, kredi sistemi de geliþir. <strong>Kapital</strong>istinhenüz kendi iþinde kullanamadýðý para-sermayeyi, kendi kullanýmý içinona faiz ödeyen diðer kapitalistler kullanýr. Bu sermaye, ona, belirli biranlamda, üretken sermayeden farklý bir tür sermaye, para-sermaye olarakhizmet eder. Ama [sayfa 340] sermaye olarak bir baþkasýnýn elinde hizmeteder. Artý-deðerin daha sýk gerçekleþmesiyle ve üretildiði ölçektekiartýþla birlikte, sermaye olarak para-piyasasýna sürülen ve –hiç deðilsebüyük bir kýsmý– geniþleyen üretim tarafýndan çekilen yeni para-sermayeya da para oranýnda bir artýþ vardýr.Ek gizil para-sermayenin temsil edilebileceði en yalýn biçim parayýðmadýr.Bu para-yýðma deðerli madenler üretken ülkeler ile yapýlandeðiþimle dolaysýz ya da dolaylý olarak saðlanan ek altýn ya da gümüþolabilir. Ve ancak bu þekilde, bir ülkede yýðýlan para, mutlak olarak büyür.Buna karþýlýk, bu para-yýðmanýn ülke içersinde dolaþýmdan çekilmiþve bireysel kapitalistlerin elinde yýðma biçimi almýþ paradan baþka birþey olmadýðý durumlar olabilir – ve çoðu durumda da böyledir. Ayrýca,bu gizil para-sermaye, yalnýzca itibari deðerlerden –bu noktada krediparasýnýhala dikkate almýyoruz– ya da yalnýzca, kapitalistin, yasal belgelerile üçüncü kiþilere karþý (tasarruf) haklarýndan ibaret olabilir. Bütünbu durumlarda, bu ek para-sermayenin varlýk biçimi ne olursa olsun, inspe* sermaye olduðu sürece, kapitalistin, gelecekteki yýllýk ek toplumsalüretimle ilgili ek ve kayýtlý yasal tasarruf haklarýndan baþka bir þey deðildir.* Gelecekte olan, gelen. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>285


“Gerçek birikmiþ servetin kitlesi, büyüklük olarak ... uygarlýk düzeyine olursa olsun ayný toplumun üretim güçleriyle ve hatta bu toplumunbirkaç yýllýk da olsa fiili tüketimiyle kýyaslandýðýnda, o denli önemsizdirki, yasakoyucularý ile ekonomi politikçilerin asýl dikkatleri, þimdiyedeðin olduðu gibi, göze çarpan servet birikimleri yerine, ‘üretken güçlere’,ve bunlarýn gelecekteki serbest geliþmelerine yöneltilmelidir. Birikmiþservet denilen þeyin çok büyük bir kýsmý yalnýzca nominal olup, gerçekþeylerden, gemilerden, evlerden, pamuktan, toprak üzerindeki iyileþtirmelerdendeðil, toplumun gelecekteki yýllýk üretken güçleri üzerinde, güvensizliðinçareleri ya da kurumlarý tarafýndan yaratýlan ve devam ettirilentaleplerinden ibarettir. ... Toplumun gelecekteki üretken güçleri tarafýndanyaratýlacak olan servetin sahipleri için salt bir elkoyma aracý olarakbu tür mallarýn kullanýmý (fiziksel þeylerin ya da fiili zenginliðin birikimi),daðýlýmýn biricik doðal yasasý olarak, kuvvet uygulamaksýzýn, bunlarý giderekbundan yoksun býrakacak, ya da ortaklaþa emek kullanýlýrsa birkaçyýl içerisinde onlarý yoksun býrakacaktýr.” (William Thompson, [sayfa341] An Inquiry into the Principles of the Distributionol Wealth, London1850, s. 453. Bu kitap ilk kez 1824’te yayýnlanmýþtýr.)“Toplumun fiili birikimlerinin gerek boyutlarý ve gerek etkileri bakýmýndanne kadar da küçük bir oranýn insanýn üretken güçlerine vehatta bir tek kuþaðýn yalnýzca birkaç yýllýk olaðan tüketimine gittiði üzerindeaz kimse düþünmekte, çoðu hatta aklýndan bile geçirmemektedir.Bunun nedeni açýk, ama etkisi, çok zararlýdýr. Yýllýk olarak tüketilen servet,tüketimi ile birlikte yok olarak, yalnýzca bir an için görülür ve yalnýzcayararlanýldýðý, kullanýldýðý zamanýn dýþýnda bir etki yaratmaz. Amaeþyalara, makinelere, yapýlara, zenginliðin ancak yavaþ yavaþ tüketilebilenbölümüne gelince, onlar, karþýmýzda, çocukluðumuzdan yaþlýlýðýmýzakadar insan çabasýnýn dayanýklý anýtlarý olarak durur. Topraðýn ve üzerindeçalýþýlan malzemenin, kullanýlan gereçlerin, çalýþýrken içinde barýnýlanevlerin, ulusal servetin, bu sabit, kalýcý ya da yavaþ yavaþ tüketilenbölümünün sahipliði yoluyla, bu mallarý ellerinde bulunduranlar, bu emeðinyinelenen ürünlerine çok az bir bölümünü taþýmýþ olsalar bile, toplumungerçekten de etkin bütün üretken emekçilerinin, yýllýk üretkengüçlerinden kendi çýkarlarýna yararlanmak için, bunlara kumanda ederler.Büyük-Britanya ve Ýrlanda’nýn nüfusu 20 milyondur; erkek, kadýn veçocuklar dahil, kiþi baþýna ortalama tüketim, yýlda 20 sterlin dolaylarýndabulunur; bu da, toplam, yýlda tüketilen emek ürünü olarak, yaklaþýk 400milyon sterlinlik bir servet eder. Bu ülkelerin birikmiþ sermaye toplamtutarý, 1.200 milyonu ya da topluluðun yýllýk emeðinin üç katýný geçmediðihesap edilmektedir; ya da eþit olarak paylaþýlýrsa, kiþi baþýna 60 sterlinsermaye demektir. Bizi burada asýl ilgilendiren, bu hesaplanan tutarýnmutlak doðru miktarýndan çok, oranýdýr. Bu toplam sermayenin faizi,bütün nüfusu, güncel yaþam biçimi ile, yýlýn iki ayý ka- dar bir süre beslemekiçin yeter, ve birikmiþ sermayenin tümü (eðer alý- cý bulunsaydý) bu286 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


nüfusu çalýþmaksýzýn tam üç yýl yaþatabilirdi! Ama sonra, ne evleri, negiyecekleri, ne yiyecekleri olduðundan, insanlarýn açlýktan ölmek ya daonlarý üç yýl boyunca yaþatmýþ bulunan kimselerin köleleri olmaktanbaþka bir yapacaklarý kalmazdý. Üç yýlýn saðlýklý bir kuþaðýn yaþamý için,diyelim kýrk yýl için oraný ne ise, fiili zenginliðin bü- yüklüðü ve önemi,hatta en zengin topluluðun birikmiþ sermayesinin de, yalnýzca bir tekkuþaðýn üretken gücüne oraný odur; kaldý ki, bu kuþaðýn akýllýca [sayfa 342]bir eþit güvenlik düzenlemeleri ile, özellikle elbirliði halinde çalýþaraküretebileceði þeylerden deðil, ama gerçekten, mutlak bir biçimde, eksikve cesaret kýrýcý güvensizlik düzenlemeleri, ile ürettiði þeylerden sözediyoruz!... Bugünkü zora dayanan daðýlýmý içerisinde kötü-lükler, cinayetlerve güvensizlik acýlarýnýn bütün iðrenç mekanizmasýný elde tutmakve bunu sürdürmek (ya da, daha doðrusu yýllýk emek ürünleri üzerinde,sermaye aracýyla kazanýlmýþ bu denetimi yürütmek) için ... görünüþtegüçlü bu mevcut sermaye yýðýný sonsuza dek varolmanýn yolunu aramýþtýr.Karþýlanmasý zorunlu gereksinmeler karþýlanmadýkça hiçbir þey biriktirilemediðinegöre, ve insan eðiliminin büyük akýþý, zevk yönüne doðruolduðuna göre, toplumun fiili servetinin, herhangi belli bir anda ancakçok önemsiz bir miktarý birikebilir. Baþý sonu olmayan bir üretim-tüketimçevrimidir bu. Bu çok büyük yýllýk üretim ve tüketim kitlesinin miktarýiçinde, bir avuç fiili birikim kolay kolay elden kaçýrýlamazdý; ve genede, esas olarak dikkati üzerine çeken üretken güç yýðýnýndan çok, iþtebu bir avuç birikimdir. Ama bu bir avuç birikim, pek az kimse tarafýndankapýlmýþtýr ve kendi hemcinslerinin büyük çoðunluðunun emeðinin sürekliolarak yýllýk ürünlerini kendi yararlarýna dönüþtürenin aracý halinegetirilmiþtir; böylece bu pek az kimsenin düþün-cesine göre böyle biraracýn önemi son derece büyüktür. ... Bu ülkelerin emeklerinin yýllýkürünlerinin, kamu yükümlülükleri adý altýnda, hemen hemen üçte-birlikbir bölümü, üreticilerin ellerinden alýnmýþtýr ve bunun eþdeðerini, yaniüreticiler için hiç de doyurucu olmayan bir eþdeðeri vermeyen kimselertarafýndan üretken olmayan bir biçimde tüketilmektedir. ... Biriken servetlere,hele bunlar bir avuç insanýn elinde toplandýðýnda, sýradan gözbunun karþýsýnda þaþkýnlýða uðrar. Her yýl, üretilen ve tüketilen servetler,güçlü bir ýrmaðýn sonsuz ve sayýsýz dalgalarý gibi birbiri ardýndan gelir veunutulmuþ tüketim okyanusunda yitip giderler . Ve bu sonsuz tüketim,bundan ötürü, gene de bütün zevkleri ve hatta tüm insansoyununvaroluþunu egemenliði altýnda bulundurmaktan geri kalmaz. Düþünceyi,her þeyden önce, iþte bu yýllýk ürünün nicelik ve daðýlýmýna uygulamakgerekirdi. iili birikim, tümüyle ikincil bir önem taþýr, ve o, bu önemi,hemen tamamen yýllýk ürünün daðýlýmý üzerinde yaptýðý etkiye borçludur.... iili birikim, ve daðýlým burada [Thompson’ýn yapýtlarýnda], hepüretken güce oranla ve ona baðýmlý olarak gözönünde tutulmuþlardýr.[sayfa 343] Hemen tüm öbür sistemlerde, üretken güç birikime ve varolandaðýlým biçiminin sürdürülmesine oranla ve bunlara baðýmlý olarak gö-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>287


zönünde tutulmuþtur. Bu fiili daðýlýmýn korunmasýyla kýyaslandýðýnda,tüm insan soyunun durmadan yenilenen sefaleti ya da mutluluðu üzerindedurulmaya bile deðmez kabul edilmiþtir. Zorun, aldatma- canýn,raslantýnýn sonuçlarýný sonsuzlaþtýrmak, iþte güvenlik denilen þey bu;insan soyunun tüm üretken güçleri, iþte bu aldatýcý güvenliðin korunmasýiçin acýmasýzca kurban edilmiþlerdir.” (Ibid., s. 440-43.)––––––––––––––Yeniden-üretim için, sabit ölçekteki yeniden-üretime bile zararveren karýþýklýklar dýþýnda, ancak iki normal durum sözkonusudur.Ya, basit ölçekte bir yeniden-üretim vardýr.Ya da, artý-deðerin sermayeleþtirilmesi, birikim vardýr.I. BASÝT YENÝDEN-ÜRETÝMBasit yeniden-üretim halinde, bir yýlda üretilen ve gerçekleþtirilenartý-deðer, ya da yýl boyunca birkaç devir sözkonusu ise dönemsel olaraküretilen ve gerçekleþtirilen artý-deðer, bireysel olarak, yani sahibikapitalist tarafýndan üretken olmayan bir biçimde tüketilir.“Ürünün deðerinin, kýsmen artý-deðerden, kýsmen de deðerin,üründe yeniden-üretilen deðiþen-sermaye ile üründe tüketilendeðiþmeyen-sermayenin toplamý tarafýndan oluþturulan kýsmýndan ibaretolmasý, meta-sermaye olarak sürekli dolaþýma giren ve, üretken yada bireysel biçimde tüketilmek, yani üretim ya da tüketim aracý olarakhizmet etmek üzere gene sürekli dolaþýmdan çekilen toplam ürünün,ne miktarýnda ve ne de deðerinde herhangi bir deðiþiklik yapmaz. Deðiþmeyen-sermayebir yana býrakýlýrsa, emekçiler ile kapitalistler arasýndakiyýllýk ürün bölüþümü bundan etkilenmiþ olur.Basit yeniden-üretim varsayýlsa bile, bu nedenle, artý-deðerin birkýsmýnýn, ürün deðil, daima para biçiminde bulunmasý gerekir, çünkü,aksi halde, tüketim amaçlarý için paradan ürünlere çevrilemezdi. Artýdeðerin,kendi ilk meta-biçiminden bu paraya çevrilmesinin burada birazdaha incelenmesi zorunludur. Konuyu yalýnlaþtýrmak için, sorunu enyalýn biçimiyle ele alacaðýz, yani [sayfa 344] salt madeni paranýn, gerçek bireþdeðer olan paranýn dolaþýmýný öngöreceðiz.Metalarýn basit dolaþým yasalarý gereðince (Buch I, Kap. <strong>II</strong>I’tegeliþtirilmiþti), bir ülkedeki madeni para kitlesi, yalnýz metalarý dolaþtýrmayadeðil, ayný zamanda, kýsmen dolaþýmýn hýzýndaki dalgalanmalardan,kýsmen metalarýn fiyatlarýndaki bir deðiþmeden ve kýsmen de paranýnödeme ve dolaþým aracý olarak iþlevlerindeki çeþitli ve deðiþen oranlardanileri gelen dolaþým dalgalanmalarýný da karþýlamaya yeterli olmakzorundadýr. Mevcut para miktarýnýn, yýðýlan ve dolaþýmda bulunan parayabölünmesindeki oran sürekli deðiþmekle birlikte, toplam para mik-288 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


tarý, daima, yýðýlan para ile dolaþan paranýn toplamýna eþittir. Bu paramiktarý (bu deðerli maden miktarý), toplumun giderek biriktirdiði yýðýlýparasýdýr.Bu biriken paranýn bir kýsmý, aþýnma ve yýpranma ile tükendiðiiçin, týpký diðer ürünler gibi her yýl yerine konmasý gerekir. Bu, gerçekte,belli bir ülkenin yýllýk ürününün bir kýsmýnýn, altýn ve gümüþ üreten ülkelerinürünü ile, doðrudan. ya da dolaylý deðiþimi ile olur. Bununla birlikte,bu iþlemin uluslararasý niteliði, onun izlediði basit yolu gözlerdensaklar. Sorunu en yalýn ve en açýk ifadesine indirgemek için, altýn ve gümüþüretiminin ayný ülkede yapýldýðýný, bu nedenle de, altýn ve gümüþüretiminin her ülkede toplam toplumsal ürünün bir kýsmýný oluþturduðunuvarsaymak gerekir.Lüks mallar için üretilen altýn ve gümüþten baþka, bu ülkelerinyýllýk asgari üretimlerinin, paranýn dolaþýmýndan ileri gelen yýllýk madenipara aþýnmalarýna eþit olmasý gereklidir. Üstelik, yýllýk üretilen ve dolaþýmdabulunan metalarýn miktarlarýnýn deðer toplamýnda artýþ olursa, dolaþýmdakimetalarýn deðerlerinin toplamý ve bunlarýn dolaþýmý için gereklipara miktarýndaki artýþ (ve buna tekabül eden para-yýðma oluþumu),daha büyük bir hýzdaki para dolaþýmýyla ve bir ödeme aracý olarak paranýngeniþ kapsamlý bir biçimde iþlev yapmasý ile, yani fiili para iþe karýþtýrýlmaksýzýn,alým ve satýmlarýn karþýlýklý daha büyük ölçüde dengelenmesiyletelafi edilmediði sürece, yýllýk altýn ve gümüþ üretimi de ayný þekildeartýrýlmalýdýr.Toplumsal emek-gücü ile toplumsal üretim araçlarýnýn bir kýsmýnýnbu yüzden her yýl altýn ve gümüþ üretiminde harcanmasý zorunludur.[sayfa 345]Altýn ve gümüþ üretimi ile uðraþan ve bizim basit yeniden-üretimvarsayýmýmýza göre, üretimlerini ancak yýllýk ortalama aþýnma ve yýpranmave bunun gerektirdiði yýllýk ortalama altýn ve gümüþ tüketimi sýnýrlarýiçerisinde yürüten kapitalistler –varsayýmýmýza göre, sermayeleþtirmeksizin,yýllýk olarak tükettikleri– artý-deðerlerini, para-biçiminde, diðer üretimkollarýnda olduðu gibi, ürünün çevrilmiþ biçimi olmayan doðal biçimiiçerisinde, doðrudan dolaþýma sokarlar.Ayrýca –deðiþen-sermayenin yatýrýldýðý para-biçimi olan– ücretleryönünden, bunlar da, gene ürünün satýþý ile, paraya çevrilmesi ile deðil,doðal biçimi daha baþlangýçta para biçiminde olan ürünün kendisi ileyerine konur.Son olarak, ayný þey, deðerli madenler ürününün, yýl boyuncatüketilen, hem deðiþmeyen döner ve hem de deðiþmeyen sabit sermayedenoluþan ve devresel olarak tüketilen deðiþmeyen-sermayenin deðerineeþit kýsmý için de geçerlidir.Deðerli madenlerin üretimine yatýrýlan sermayenin devresini yada devrini önce P–M ... R ... P’ biçimi içersinde ele alalým. P–M hareketinde,M, yalnýz emek-gücü ile üretim araçlarýný deðil, ayný zamanda, deðerininancak bir kýsmý R’de tüketilen sabit sermayeyi de içerdiði için, P’<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>289


‘nün, ürünün, ücretlere yatýrýlan deðiþen-sermaye artý üretim araçlarýnayatýrýlan döner sabit sermaye artý deðerin aþýnan sabit sermayeye eþdeðerkýsmý artý artý– deðere eþit bir miktar para olduðu açýktýr. Eðer bu miktardaha küçük olsaydý, altýnýn genel deðeri, ayný kalmak üzere, madenverimsiz olabilirdi, ya da bu genellikle böyle olsaydý altýnýn deðeri, metalarýndeðiþmeden kalan deðerlerine kýyasla sonradan yükselebilirdi;yani metalarýn fiyatlarý düþebilir ve böylece de, P–M hareketine yatýrýlmýþolan para miktarý daha küçük olabilirdi.Eðer biz, önce, P olarak yatýrýlan sermayenin yalnýz döner kýsmýný,P–M ... R ... P’ dolaþýmýnýn çýkýþ noktasýný ele alýrsak, belli bir paramiktarýnýn yatýrýlmýþ olduðunu, emek-gücüne yapýlan ödeme ile üretimmaddelerinin satýn alýnmasý için dolaþýma sürüldüðünü görürüz. Amabu miktar, bu sermayenin devresi tarafýndan yeniden sürülmek üzeredolaþýmdan çekilmez. Ürün, maddi biçimi içerisinde bile paradýr; iþtebu nedenle de, deðiþim yoluyla, bir dolaþým süreci ile paraya çevrilmesinegerek yoktur. Üretim sürecinden dolaþým alanýna, tekrar para-sermayeyeçevrilmesini gerektiren meta-sermaye biçiminde deðil, tekrar[sayfa 346] üretken sermayeye çevrilecek, yani yeni emek-gücü ve üretimmaddeleri satýn alýnacak para-sermaye olarak geçer. Emek-gücü ve üretimaraçlarýnda tüketilen döner sermayenin para-biçimi, ürünün satýþýile deðil, ürünün kendisinin maddi biçimi tarafýndan yerine konulmuþtur;yani deðeri tekrar dolaþýmdan para-biçiminde çekilerek deðil, yeni üretilenek para ile yeri doldurulmuþtur.Diyelim, bu döner sermaye 500 sterlin, devir dönemi 5 hafta,çalýþma dönemi 4 hafta, dolaþým dönemi yalnýz 1 hafta olsun. Daha baþlangýçtapara 5 hafta için, kýsmen üretken ikmal olarak yatýrýlmak vekýsmen de, ücret olarak yavaþ yavaþ ödenmek üzere hazýr olmalýdýr.Altýncý haftanýn baþlangýcýnda, 400 sterlin geri dönmüþ, 100 sterlin serbestkalmýþ olacaktýr. Bu böyle yinelenip gidecektir. Burada, daha öncekidurumlarda olduðu gibi, 100 sterlin, daima, devrin belli bir zamanýboyunca, serbest kalmýþ biçimde bulunacaktýr. Ama bu da, gene diðer400 sterlin gibi, ek, yeni üretilmiþ paradan ibarettir. Bu durumda, yýlda10 devir yapýlýr, yýllýk ürün, altýn olarak 5.000 sterlindir. (Ele alýnan budurumda dolaþým dönemi, metalarýn paraya çevrilmesi için gerekli-zamandandeðil, paranýn, üretim öðelerine çevrilmesi için gerekli-zamandanolur.)Ayný koþullar altýnda devreden diðer her 500 sterlinlik sermayedurumunda, durmadan yenilen para-biçim, her 4 haftada üretilen vedolaþýma sürülen meta-sermayenin çevrilmiþ biçimidir ve bu meta-sermayeninsatýþý ile -yani sürece ilk girdiði zaman temsil ettiði para miktarýnýndevresel olarak çekilmesiyle– bu para-biçime tekrar tekrar girer.Burada, tersine, her yeni devir döneminde, para olarak yeni bir ek 500sterlin, dolaþýmdan sürekli olarak, üretim maddesi ve emek-gücü çekmeküzere, üretim sürecinden dolaþým sürecine sürülür. Dolaþýma sürü-290 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


len bu para, bu sermayenin çizdiði devre tarafýndan tekrar buradan çekilmeyip,daha çok, sürekli yeniden-üretilen altýn miktarý ile artýrýlýr .Þimdi de bu döner sermayenin deðiþen kýsmýna bakalým ve bununda önceki gibi 100 sterlin olduðunu kabul edelim. Demek oluyor ki,bu 100 sterlin, 10 devir ile, emek-gücünün sürekli ödenmesi için, metalarýnolaðan üretiminde yeterli olacaktýr. Burada, altýn üretiminde, aynýmiktar yeterlidir. Ama geriye dönen ve kendisiyle emek-gücünün her 5haftada bir karþýlýðýnýn ödendiði 100 sterlin, kendi ürününün çevrilmiþbiçimi deðil, durmadan [sayfa 347] yenilenen bu ürünün bir kýsmýdýr. Altýnüreticisi, emekçilerine, kendi ürettikleri altýnýn bir kýsmýyla doðrudanödeme yapar. Yýlda bu þekilde emek-gücüne harcanan ve emekçilertarafýndan dolaþýma sokulan 1.000 sterlin, bu nedenle, bu dolaþým yoluylakendi çýkýþ noktalarýna dönmezler.Üstelik, sabit sermayeyi ilgilendirdiði kadarýyla, bu, iþin ilk kuruluþundanispeten büyük bir para-sermaye yatýrýmý gerektirir ve bu sermayeböylece dolaþýma sürülmüþ olur. Bütün sabit sermayeler gibi bu,da yýllar boyunca ancak parça parça geri döner. Ne var ki, bu, ürününsatýþý ile ve bu satýþ sonucu paraya çevrilmesi ile deðil, doðrudan, ürünün,altýnýn bir kýsmý olarak geri döner. Bir baþka deyiþle, para-biçimini,yavaþ yavaþ paranýn dolaþýmdan çekilmesiyle deðil, ürünün buna tekabüleden kýsmýnýn birikimi ile alýr. Böylece yerine konan para-sermaye,baþlangýçta sabit sermaye için dolaþýma sokulan miktarý karþýlamak içindolaþýmdan yavaþ yavaþ çekilen bir para miktarý deðildir. Bu ek bir paramiktarýdýr.Son olarak, arlý-deðer bakýmýndan da, bu, gene, üretken olmayanbiçimde, yani varsayýmýmýza göre geçim araçlarý ile lüks mallara harcanmaküzere, her yeni devir döneminde dolaþýma sürülen yeni altýnürünün belli bir kýsmýna eþittir.Ama varsayýmýmýz gereðince –pazardan sürekli olarak para deðilemek-gücü ile üretim maddeleri çektiði halde ona sürekli yeni paramiktarlarý ekleyen– yýllýk tüm altýn üretimi ancak yýl boyunca aþýnan parayýyerine koyar, þimdi deðiþen oranlarda olmakla birlikte daima, ikibiçimde, yýðýlý-para ve dolaþýmdaki para biçimlerinde bulunan toplumsalpara miktarýný yalnýzca eksiksiz tutar.Metalarýn dalaþýmý yasasý gereðince, para miktarýnýn, dolaþým içingerekli para miktarý ile, dolaþýmýn daralmasý ya da geniþlemesi ile artanya da eksilen ve özellikle zorunlu ödeme aracý yedek fonlarýnýn oluþumunahizmet eden, yýðýlý-para biçiminde tutulan bir para miktarýnýn toplamýnaeþit olmasý gerekir. Hesap bakiyelerinin bulunmamasý halinde,para olarak ödenmesi gereken þey – metalarýn deðeridir. Bu deðerin birkýsmýnýn artý-deðerden ibaret olmasý olgusu, yani meta satýcýsýna hiç birkarþýlýða malolmamasý, durumda hiç bir deðiþiklik yapmaz. Üreticilerinhepsinin, kendi üretim araçlarýnýn baðýmsýz sahipleri olduðunu ve dolaþýmýnbu yüzden üreticilerin kendi aralarýnda [sayfa 348] doðrudan yer aldý-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>291


ðýný kabul edelim. Sermayelerinin deðiþmeyen kýsmýndan ayrý olarak,yýllýk deðer ürünleri, bu durumda, kapitalist koþullara benzer biçimde ikikýsma bölünebilir: yalnýz geçim araçlarýný yerine koyan a kýsmý, ile, kýsmenlüks mallar, kýsmen de üretimin geniþlemesi için tüketilen b kýsmý.Demek oluyor ki, a kýsmý deðiþen-sermayeyi, b kýsmý artý-deðeri temsilediyor. Ama böyle bir bölünme, kendi toplam ürünlerinin dolaþýmý içingerekli olan para miktarýnýn büyüklüðü üzerinde herhangi bir etki yapmaz.Diðer koþullar ayný kalmak kaydýyla, dolaþýmdaki rneta kitlesinindeðeri ayný olacaðý gibi, bu deðer için gerekli olan para miktarý da aynýolacaktýr. Eðer bunlarýn devir dönemleri de eþit olarak bölünmüþ ise,ayný yedek paraya da sahip olmalarý gerekir, yani sermayelerinin aynýkýsmý daima para biçiminde tutulmak zorundadýr, çünkü üretimlerinin,bizim varsayýmýmýza göre, daha önceki gibi meta üretimi olmasý gerekir.Þu halde, metalarýn deðerlerinin bir kýsmýnýn artý-deðerden ibaret olmasýolgusu, iþin yürütülmesi için gerekli para miktarýnda kesinlikle hiçbir þeyi deðiþtirmez.P–M–P’ formülüne sýký sýkýya sarýlan Tooke’nin bir muhalifi, ona,kapitalisin nasýl olup da dolaþýmdan, daima dolaþýma sürdüðünden dahafazla para çekmeyi becerdiðini soruyor. Bak dinle! Burada sözkonusuolan sorun, artý-deðerin oluþumu deðildir. Bu tek sýr, kapitalist açýdangayet olaðandýr. Kullanýlan deðerler toplamý, eðer bir artý-deðerle kendisinizenginleþtirmiyorsa, bu, zaten sermaye deðildir. Ama varsayým olarak,bu, sermaye ise, artý-deðer pek doðaldýr.Böyle olunca, sorun, artý-deðerin nereden geldiði deðil, bu artýdeðerindönüþtüðü paranýn nereden geldiðidir.Ama, burjuva iktisadýnda, artý-deðerin varlýðý kendiliðinden anlaþýlýrbir þeydir. Ýþte bu nedenle, yalnýz bu varsayýmla yetinilmemiþ, dolaþýmasürülen meta kitlesinin bir kýsmýnýn artý-ürün olduðu, böylece, kapitalistinsermayesinin bir kýsmý olarak dolaþýma sürmediði bir deðeri temsilettiði, dolayýsýyla da, ürünüyle birlikte kapitalistin, dolaþýma sermayesininüzerinde bir artý da soktuðu ve iþte dolaþýmdan bu artý-deðeri çektiðigibi bir varsayýmla da iliþki kurulmuþtur.<strong>Kapital</strong>istin dolaþýma sürdüðü meta-sermaye, dolaþýmdan emekgücüartý üretim araçlarý biçiminde çektiði üretken sermayeden dahabüyük bir deðere sahiptir (bunun nereden geldiði [sayfa 349] açýklanmadýðý,karanlýkta kaldýðý halde, sözü edilen ekonomi politik, bunu bir olgu olarakgörmektedir). Yalnýzca kapitalist A’nýn deðil, B, C, D’nin vb. de niçindaima metalarýnýn deðiþimi yoluyla dolaþýmdan, baþlangýçta ve sonradanyatýrdýklarý sermayelerin deðerinden daha fazla bir deðeri çekebildikleribu varsayýma dayanýlarak açýða çýkmýþ oluyor. A, B, C, D vediðerleri, dolaþýma, sürekli olarak, oradan üretken sermaye biçimindeçektiklerinden daha büyük meta-deðeri, meta-sermaye biçiminde sürüyorlar– bu iþlem, çeþitli baðýmsýz iþlev yapan sermaye kadar çok yanlýdýr.Þu halde bunlar, herkesin kendisinin yatýrmýþ bulunduðu üretken292 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sermayelerinin deðerleri toplamýna eþit bir deðerler toplamýný, kendiaralarýnda sürekli paylaþmak (yani her biri, kendi adýna dolaþýmdan birüretken sermaye çekmek) durumundadýrlar; týpký, hepsinin dört bir yandankendi üretim öðelerinin deðerlerinin üzerindeki meta-deðer fazlalýklarýnýtemsil eden metalar biçiminde dolaþýma sürdükleri deðerlertoplamýný, kendi aralarýnda sürekli paylaþmak durumunda olmalarý gibi.Ne var ki, meta-sermayenin, üretken sermayeye yeniden çevrilmedenönce ve içerdiði artý-deðer harcanmadan önce, paraya çevrilmesigerekir. Peki, bu amaç için kullanýlan para nereden gelir? Bu soru ilkbakýþta güç görünüyor ve þimdiye kadar ne Tooke ve ne de bir baþkasýbunu yanýtlamýþtýr.Para-sermaye biçiminde yatýrýlmýþ olan bu 500 sterlinlik dönersermaye, devir dönemi ne olursa olsun, þimdi toplumun, yani kapitalistsýnýfýn toplam döner sermayesini temsil etsin. Artý-deðerde 100 sterlinolsun. Peki ama, dolaþýma sürekli olarak yalnýzca 500 sterlin soktuðuhalde, nasýl oluyor da, tüm kapitalist sýnýf, dolaþýmdan sürekli 600 sterlinçekebiliyor?500 sterlinlik para-sermaye, üretken sermayeye çevrildikten sonra,bu sermaye, üretim sürecinde, kendisini 600 sterlin deðerinde metalaradönüþtürmüþtür, ve dolaþýmda, þimdi, yalnýz ilk yatýrýlan para-sermayeyeeþit 500 sterlin deðerinde meta deðil, ayný zamanda yeni üretilmiþ100 sterlinlik artý-deðer de vardýr.Bu 100 sterlinlik ek artý-deðer, dolaþýma metalar biçimindesürülmüþtür. Bundan hiç kuþku yok. Ama böyle bir iþlem, hiç bir þekilde,bu ek meta-deðerin dolaþýmý için gerekli ek parayý saðlatmýþ olmaz.Bu güçlüðü sözde akla-uygun kaçamaklarla savuþturmayakalkýþmak bir iþe yaramaz. [sayfa 350]Örneðin: Deðiþmeyen döner sermayeyi ilgilendirdiði kadarýyla,herkesin bunu ayný anda yatýrmadýðý açýktýr. <strong>Kapital</strong>ist A, metalarýný satarve böylece yatýrdýðý sermaye para-biçimini alýrken, bir yandan da, Balýcýsýnýn, üretim araçlarýnýn –yani A’nýn ürettiði þeyin– biçimini alan parasermayesivardýr. A’nýn üretilmiþ bulunan meta-sermayesine, para-biçiminikazandýran ayný hareketi ile, B sermayesini tekrar üretken biçiminesokar, ve onu para-biçiminden, üretim araçlarý ve emek-gücü biçiminedönüþtürür; bu iki yanlý süreçte, her basit satýnalma M-P hareketindeolduðu gibi, ayný para miktarý iþlev yapar. Buna karþýlýk, A, parasýný tekrarüretim araçlarýna çevirdiði, C’den bunlarý satýn aldýðý ve bu adam bununlaB’ye ödeme yaptýðý zaman vb., ve böylece bu ticari iþlemler açýklanmýþolur. Ama:Metalarýn dolaþýmýndaki dolaþan para miktarý ile ilgili olarak konanyasalardan hiçbiri (Buch I, Kap: <strong>II</strong>I) üretim sürecinin kapitalist niteliðitarafýndan herhangi bir þekilde deðiþtirilmez.Þu halde, toplumun para-biçiminde yatýrýlmasý gereken döner sermayesi500 sterlin miktarýnda olduðu söylendiðinde, bunun, bir yandan<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>293


ayný anda yatýrýlan bir miktar olduðu, öte yandan da sýrayla çeþitli üretkensermayelerin para fonu olarak hizmet ettiði için, 500 sterlinden dahafazla bir üretken sermayeyi harekete geçirdiði hesaba katýlmýþ demektir.Bu açýklama biçimi, bu durumda, varlýðýný açýklamasý, gereken parayýzaten mevcut diye kabul etmektedir.Ayrýca þu da denebilirdi: kapitalist A, kapitalist B’nin üretken olmayan,bireysel biçimde tükettiði mallarý üretir. B’nin parasý, bu nedenle,A’nýn meta-sermayesini paraya çevirmekte ve böylece ayný miktarpara, B’nin artý-deðerini, A’nýn deðiþmeyen döner sermayesinigerçekleþtirmeye hizmet etmektedir. Ne var ki, bu durumda, henüz çözümbekleyen sorun, daha da doðrudan bir biçimde çözümlenmiþ kabuledilmektedir, yani: gelirini meydana getiren parayý B nereden almaktadýr?Ürününe ait artý-deðerin bu kýsmýný kendisi nasýl gerçekleþtirmiþtir?Deðiþen döner sermayeden, A’nýn düzenli olarak emekçilerineödediði kýsmýn, dolaþýmdan düzenli olarak kendisine döndüðü ve ancakbunun deðiþen bir kýsmýnýn, ücretlerin ödenmesi için daima yakýndabulunduðu da ayrýca söylenebilir. Ama harcama ile [sayfa 351] geriye dönüþarasýnda belli bir zaman süresi geçmektedir ve bu arada ücretlereödenen para, diðer kullanýmlar arasýnda, artý-deðerin gerçekleþmesi içinhizmet edebilir.Ne var ki biz, birinci olarak, bu süre ne kadar uzun olursa, kapitalistA’nýn sürekli in petto* bulundurmak zorunda olduðu para ikmalininde o kadar fazla olmasý gerektiðini biliyoruz. Ýkinci olarak, emekçi buparayý harcar, bununla metalar satýn alýr ve böylece, bunlarýn içerdiðiartý-deðeri pro tanto** paraya çevirir. Dolayýsýyla deðiþen-sermaye biçimindeyatýrýlmýþ bulunan ayný para, artý-deðeri paraya çevirme amacýnada pro tanto hizmet eder. Bu noktada soruna daha fazla girmeden þukadarýyla yetinelim: tüm kapitalist sýnýf ile bu sýnýfýn hizmetlilerinin tüketimiiþçi-sýnýfýnýnki ile birlikte gider; böylece, emekçilerin dolaþýma sürdükleripara ile, ayný zamanda, kapitalistlerin de gelir olarak artý-deðerleriniharcamak için, para sürmeleri gerekir. Þu halde bunun için de dolaþýmdanpara çekilmesi gerekir. Bu açýklama, gerekli para miktarýný ortadankaldýrmaya deðil, yalnýzca azaltmaya hizmet edebilir.Son olarak þöyle denebilir: ilk sabit sermaye ilk kez yatýrýldýðýnda,dolaþýma, sürekli büyük miktarda para sürülür ve bu para dolaþýmdanancak yavaþ yavaþ, yýllar sonra, parça parça, bu parayý dolaþýma sokantarafýndan çekilmiþ olur. Bu miktar, artý-deðeri paraya çevirmeye yetmezmi?Bu soruya þöyle yanýt vermek gerekir: 500 sterlinlik bu toplamýn(bu miktar, gerekli yedek fonlar için para-yýðmayý da içerir), onu dolaþýma* Hazýr, emre hazýr. -ç.** O ölçüde, o kadar. -ç.294 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sokan tarafýndan deðilse bile, bir baþkasý tarafýndan sabit sermaye olarakkullanýlmasý olanaðýný saðlar. Üstelik, sabit sermaye olarak hizmeteden ürünlerin satýn alýnmalarý için harcanan miktar bakýmýndan, bunlarýniçerdikleri artý-deðerin de ödendiði zaten varsayýlmýþtý; sorun bu paranýnnereden geldiðidir.Bunun genel bir yanýtý zaten verilmiþ bulunuyor: x kere 1.000sterlin deðerinde bir metalar kitlesi dolaþýmda bulunacaksa, bu metalarkitlesinin deðeri, herhangi bir artý-deðer içersin ya da içermesin, bu metalarkitlesi kapitalist biçimde üretilmiþ olsun ya da olmasýn, bu dolaþýmiçin gerekli para miktarýnda hiç bir deðiþiklik yapmaz. Bu nedenle, sorununkendisi zaten mevcut [sayfa 352] deðildir. Paranýn dolaþým hýzý vb. gibidiðer bütün koþullar belli olmak üzere, x kere 1.000 sterlin deðerindekimetalarýn dolaþýmý için, bu deðerin þu ya da bu miktarýnýn, bu metalarýndoðrudan üreticisi olanýn payýna düþmesinden tamamen baðýmsýz olarak,belirli bir para miktarýna gereksinme vardýr. Burada eðer herhangibir sorun varsa, bu, þu genel sorunla çakýþmaktadýr: Bir ülkenin ürettiðimetalarýn dolaþýmý için gerekli para nereden gelir?Bununla birlikte, kapitalist üretim açýsýndan, özel bir sorun görünüþügerçekten vardýr. Ele alýnan durumda, hareket noktasý olarak ortayaçýkan, parayý dolaþýma süren kapitalisttir. Emekçinin, geçim araçlarýnýödemek için harcadýðý para, daha önce, deðiþen-sermayenin para-biçimiolarak vardý ve bu nedenle, emek-gücü satýn alýnma ya da ödenmearacý olarak kapitalist tarafýndan baþlangýçta dolaþýma sürülmüþtü. <strong>Kapital</strong>ist,ayrýca, dolaþýma, deðiþmeyen sabit ve deðiþmeyen döner sermayesininbaþlangýçtaki para-biçimini oluþturan parayý da sürer; bu parayý,emek aletleri ile üretim maddeleri için satýnalma ya da ödeme aracýolarak harcar. Ama bunun ötesinde kapitalist, artýk dolaþýmdaki paramiktarýnýn çýkýþ noktasý olarak gözükmez. Þimdi, yalnýz iki hareket noktasývardýr: kapitalist ve emekçi. Üçüncü kategoriye giren kimseler yahizmetleri karþýlýðýnda bu iki sýnýftan para alýrlar, ya da herhangi bir hizmetkarþýlýðý olmadan bunu aldýklarý ölçüde, bunlar, rant, faiz vb. biçimindekiartý-deðerin ortak sahipleridir. Artý-deðerin, tümüyle, sanayikapitalistinin cebinde kalmayýp, baþkalarýyla bunun paylaþýlmasý zorunluluðunun,ele alýnan sorunla herhangi bir iliþkisi yoktur. Sorun, artýdeðerininasýl paraya çevirdiðidir, gelirin sonradan nasýl paylaþýldýðý deðil.Amacýmýz bakýmýndan, kapitalist, hâlâ artý-deðerin tek sahibi olarak elealýnabilir. Emekçiye gelince, kapitalist, emekçinin dolaþýma sürdüðü paranýnbirincil çýkýþ noktasý olduðu halde, bunun ikincil olmaktan baþkabir þey olmadýðý zaten söylenmiþ bulunuyor. Emekçi, geçim araçlarýnýnödenmesinde harcama yaparken, baþlangýçta deðiþen-sermaye olarakyatýrýlmýþ bulunan para, þimdi ikinci dolaþýmýndan geçmektedir.Demek oluyor ki, kapitalist sýnýf, para dolaþýmýnýn tek çýkýþ noktasýoluyor. Üretim araçlarýnýn ödenmesi için 400 sterline, emek-gücü içinde eðer 100 sterline gereksinme duyuyorlarsa, [sayfa 353] dolaþýma 500<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>295


sterlin sokarlar. Ama %100’lük bir artý-deðer oranýyla ürüne katýlan artýdeðer,deðer olarak 100 sterline eþittir. Dolaþýma sürekli olarak ancak500 sterlin sürdükleri halde bunlar nasýl oluyor da dolaþýmdan sürekli600 sterlin çekebiliyorlar? Hiçten ancak hiç gelir. <strong>Kapital</strong>ist sýnýf, bir tümolarak, daha önce sürülmemiþ olan her þeyi dolaþýmdan çekemez.Biz, burada, 4.000 sterlin deðerinde üretim aracý ile 1.000 sterlindeðerinde emek-gücünü dolaþtýrmak için, on devir yapan 400 sterlindeðerinde bir miktarýn yetebileceði olgusu ile, diðer 100 sterlinin de aynýþekilde, 1.000 sterlin deðerinde artý-deðerin dolaþýmý için yeterli olabileceðiolgusunu bir yana býrakýyoruz. Para miktarýnýn, bu paranýn dolaþtýðýmetalarýn deðerine olan oraný burada önemli deðildir. Sorun gene aynýkalýr. Ayný para miktarý birkaç kez dolaþmadýkça, 5.000 sterlinlik bir sermayenindolaþýma sokulmasý zorunlu olduðu gibi, artý-deðerin parayaçevrilmesi için de 1.000 sterlin gereklidir. Ýster 1.000, isterse 100 sterlinolsun, sorun bu paranýn nereden geldiðidir. Her ne olursa olsun, bu,dolaþýma sokulan para-sermayeye göre bir fazlalýktýr .Dolaþýma, metalara katýlan artý-deðerin gerçekleþmesine hizmetetmek üzere para sürenin kapitalist sýnýfýn kendisi olmasý gerçi ilk bakýþtaaykýrý gibi gözükebilir. Ama nota bene,* bu parayý, o, dolaþýma yatýrýlmýþpara, yani sermaye olarak sürmemektedir. Bunu o, kendi bireysel tüketimiiçin satýnalma aracý olarak harcamaktadýr. Para, bu nedenle, dolaþýmýnýnhareket noktasý olmakla birlikte kapitalist sýnýf tarafýndan yatýrýlmamaktadýr.Ýþe yeni baþlayan bireysel bir kapitalisti, örneðin bir çiftçiyi elealalým. ilk yýl boyunca, 4.000 sterlini üretim aracýna, 1.000 sterlini emekgücüneolmak üzere, diyelim 5.000 sterlinlik para-sermaye yatýrmýþ olsun.Artý-deðer oraný %100, elde ettiði artý-deðer miktarý 1.000 sterlin olsun.Bütün parasý, para-sermaye olarak yatýrdýðý bu 5.000 sterlinden ibarettir.Ama kendisi de yaþamak zorundadýr ve yýl sonuna kadar elineherhangi bir para geçmemektedir. Tüketimi 1.000 sterlin tutmuþ olsun.Bu paranýn elinde bulunmasý gereklidir. Bu 1.000 sterlini birinci yýl boyuncakendisine avans olarak vermek zorunda olduðunu söyleyebilir. Buradaancak öznel bir anlam taþýyan bu avans, kapitalistin, ilk [sayfa 354] yýlboyunca olan bireysel tüketimini, emekçilerin bedava üretimlerindenkarþýlamak yerine kendi cebinden ödemek zorunda kaldýðýndan baþkabir þeyi belirtmez. Bu parayý sermaye olarak yatýrmamaktadýr. Bunu harcamakta,tükettiði geçim araçlarý biçiminde bir eþdeðer için bununlaödeme yapmaktadýr. Bu deðer, onun tarafýndan para olarak harcanmýþ,dolaþýma sürülmüþ ve oradan meta-deðerler biçiminde çekilmiþtir. Vebu meta-deðerleri o tüketmiþtir. Böylece, bunlarýn deðerleri ile arasýndaherhangi bir iliþki kalmamýþtýr. Bu deðerin karþýlýðý olarak ödediði para,þimdi, dolaþýmdaki paranýn bir öðesi olarak bulunmaktadýr. Ama o, bu* Dikkat edilsin. -ç.296 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


paranýn deðerini, ürünler biçiminde dolaþýmdan çekmiþtir ve bu deðer,þimdi, içinde varolduðu ürünlerle birlikte yokedilmiþtir. Hepsi yokolupgitmiþtir. Ama yýlýn sonunda, o, 6.000 sterlin deðerinde metayý dolaþýmasürmekte ve bunlarý satmaktadýr. Bu yolla þunlarý karþýlamaktadýr: 1)5.000 sterlinlik yatýrýlan para-sermayesini; 2) 1.000 sterlinlik gerçekleþenartý-deðeri. Sermaye olarak 5.000 sterlin yatýrmýþ, bunu dolaþýma sürmüþve dolaþýmdan 6.000 sterlin çekmiþtir – bunun 5.000 sterlini sermayesinive 1.000 sterlini artý-deðeri kapsamaktadýr. Bu son 1.000 sterlin, kendisinindolaþýma soktuðu, yatýrmadýðý, ama bir kapitalist olarak deðil birtüketici olarak harcadýðý para ile, paraya çevrilmiþtir. Þimdi bu para, ona,ürettiði artý-deðerin para-biçimi olarak dönmektedir. Ve artýk bu iþlemher yýl yinelenir. Ama ikinci yýl ile baþlayarak, harcadýðý bu 1.000 sterlin,daima, onun ürettiði artý-deðerin çevrilmiþ biçimi, para-biçimdir. Bu parayý,o, yýllýk olarak harcar ve bu para gene ona yýllýk olarak döner.Eðer sermayesi bir yýlda daha sýk devretmiþ olsaydý, bu, durumudeðiþtirmeyecek, ancak zamanýnýn uzunluðunu ve dolayýsýyla da yatýrmýþolduðu para-sermayesinin üzerinde bireysel tüketimi için dolaþýma sürmesigerekli para miktarýný etkileyecekti.Bu parayý, kapitalist, dolaþýma sermaye olarak sürmemiþtir. Amaartý-deðer dönmeye baþlayana kadar elindeki olanaklarla yaþamlarýnýsürdürebilmek yalnýzca kapitalistlere özgü bir özelliktir.Ele alýnan durumda biz, kapitalistin, sermayesinin, ilk dönüþünekadar, bireysel tüketimini karþýlamak için dolaþýma sürdüðü para miktarýnýn,ürettiði ve bu yüzden de paraya çevirmek zorunda kaldýðý artýdeðeretamamen eþit olduðunu varsaymýþtýk. [sayfa 355] Bireysel kapitalistiilgilendirdiði kadarýyla kuþkusuz bu geliþigüzel bir varsayýmdýr. Ama basityeniden-üretim varsayýldýðý takdirde, bütün kapitalist sýnýfa uygulandýðýzaman bunun doðru olmasý gerekir. Bu yalnýzca þu varsayýmla aynýþeyi ifade eder: tüm artý-deðer ve yalnýz o –dolayýsýyla ilk yatýrýlan sermayeninherhangi bir kýsmý deðil– üretken olmayan biçimde tüketilir.Toplam deðerli maden üretiminin (500 sterline eþit olduðu kabuledilmiþti), ancak paranýn yýpranma ve aþýnmasýný yerine koymaya yetecekkadar olduðu daha önce varsayýlmýþtýr.Altýn üreten kapitalistler, bütün ürünlerine altýn olarak sahip bulunurlar– deðiþmeyen-sermayeyi yerine koyan kýsma olduðu gibi, deðiþen-sermayeyiyerine koyan kýsma ve ayný zamanda da artý-deðeri içerenkýsma. Toplumsal artý-deðerin bir kýsmý, bu nedenle, yalnýzca dolaþýmsürecinde altýna çevrilen bir üründen deðil, altýndan oluþmuþtur. Dahabaþlangýçta bu artý-deðer altýndan oluþmuþtur ve dolaþýmdan ürün çekmekiçin buraya sürülmüþtür. Ayný þey, burada, ücretler, deðiþen-sermaye,yatýrýlan deðiþmeyen-sermayenin yerine konulmasý için de geçerlidir.Þu halde, kapitalist sýnýfýn bir kýsmý, dolaþýma, yatýrmýþ bulunduklarý parasermayedendaha büyük deðerde (artý-deðer miktarý kadar fazla deðerde)meta sürdüðü halde, diðer bir kýsmý, dolaþýma, altýn üretimi için sü-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>297


ekli olarak dolaþýmdan çektikleri metalarýn deðerinden daha büyük deðerde(artý-deðer miktarý kadar fazla deðerde) para sürerler. <strong>Kapital</strong>istlerinbir kýsmý, sürekli olarak, dolaþýmdan, buraya sürdüklerinden dahafazla parayý çekerken, altýn üreten diðer kýsmý sürekli olarak dolaþýma,üretim araçlarý olarak çektiklerinden daha fazla para sürerler.Altýn olarak 500 sterlinlik bu ürünün bir kýsmý, altýn üreticisininartý-deðeri olmakla birlikte, gene de, tamamý, yalnýzca metalarýn dolaþýmýiçin gerekli parayý yerine koymak üzere ayrýlmýþtýr. Bu altýnýn ne kadarýnýn,metalara katýlmýþ bulunan artý-deðeri paraya çevirdiði ve ne kadarýnýn,metalarý oluþturan öteki deðer öðelerini paraya çevirdiði, bu amaçiçin önemli deðildir.Altýn üretiminin bir ülkeden bir baþka ülkeye taþýnmasý, konudaherhangi bir deðiþiklik meydana getirmez. A ülkesinin toplumsal emekgücüile toplumsal üretim araçlarýnýn bir kýsmý, 500 sterlin deðerinde birürüne, diyelim keten bezine çevrilmiþtir [sayfa 356] ve altýn satýn almak üzereB ülkesine ihraç edilmiþtir. A ülkesinde bu þekilde kullanýlan üretkensermaye, A ülkesinin pazarýna, bu sermayenin doðrudan altýn üretimiiçin kullanýlmasý halinden daha fazla meta –paradan farklý olan bir meta–sürmüþ olmaz. A’nýn bu ürünü, altýn olarak 500 sterlini temsil eder ve buülkenin dolaþýmýna ancak para olarak girer. Toplumsal artý-deðerin, buürünün içerdiði kýsmý, A ülkesi için doðrudan para biçiminde bulunur vehiç bir zaman baþka bir biçimde bulunmaz. Altýn üreten kapitalistler içinancak ürünün bir kýsmý artý-deðeri ve diðer kýsmý sermayenin yerinekonmasýný temsil etmekle birlikte, bu altýnýn ne kadarýnýn döner deðiþmeyen-sermayedýþýnda, deðiþen-sermayenin yerini doldurduðu vene kadarýnýn artý-deðeri temsil ettiði sorusu gene de tamamýyla, ücretlerinve artý-deðerin, ayrý ayrý dolaþýmdaki metalarýn deðerine oranýna baðlýdýr.Artý-deðeri oluþturan kýsým, kapitalist sýnýfýn çeþitli üyeleri arasýndadaðýlýr. Bu kýsým sürekli olarak kapitalistlerce bireysel tüketim için harcandýðýve yeni ürünlerin satýþý ile tekrar ele geçirildiði halde –artý-deðerinparaya çevrilmesi için gerekli parayý aralarýnda dolaþtýran iþte busatýnalma ve satýþýn ta kendisidir– gene de, para biçimindeki toplumsalartý-deðerin bir kýsmý, deðiþen oranlarda olsa da, kapitalistlerin cebindebulunur; týpký ücretlerin bir kýsmýnýn, hiç deðilse haftanýn bir bölümünde,emekçilerin cebinde para biçiminde kalmasý gibi. Ve bu kýsým, baþlangýçta,altýn üreticisi kapitalistlerin artý-deðerini oluþturan para-ürün kýsmýile sýnýrlý olmayýp, daha önce de söylediðimiz gibi, içinde, yukarda sözüedilen 500 sterlinlik ürünün kapitalistler ile emekçiler arasýnda genelolarak daðýldýðý, ve içinde dolaþýmda bulunacak meta-ikmalin, artý-deðerve deðerin diðer öðelerinden oluþtuðu oranla sýnýrlýdýr.Bununla birlikte, artý-deðerin, diðer metalarda varolmayan, amaonlarýn yanýsýra para biçiminde bulunan kýsmý, yýllýk olarak üretilen altýnýnbir kýsmýný, yalnýzca yýllýk altýn üretiminin bir parçasý, artý-deðeringerçekleþmesi için dolaþýmda bulunduðu ölçüde içerir. Paranýn, kapita-298 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


list sýnýfýn elinde artý-deðerin para-biçimi olarak deðiþen oranlarda sürekliolarak bulunan diðer kýsmý ise, yýllýk üretilen altýnýn deðil, o ülkededaha önce birikmiþ olan para kitlesinin bir öðesidir.Varsayýmýmýza göre, 500 sterlinlik yýllýk altýn üretimi, ancak paranýnyýllýk aþýnmasýný karþýlamaktadýr. Eðer biz, yalnýz bu [sayfa 357] 500 sterlinidikkate alýr ve yýllýk üretilen metalar kitlesinin daha önce birikmiþbulunan para aracýlýðý ile dolaþýmda bulunan kýsmýný görmezlikten gelecekolursak, meta-biçiminde üretilen artý-deðer, dolaþým sürecinde, parayaçevrilmesi için gerekli parayý, öte yanda, salt yýllýk altýn biçimindeartý-deðer üretilmiþ olmalarý nedeniyle bulmuþ olacaktýr. Ayný þey, 500sterlinlik altýn ürünün, yatýrýlan para-sermayenin yerini alan diðer kýsýmlarýiçin de geçerlidir.Þimdi burada iki þey dikkate alýnmalýdýr.Önce, kapitalistlerin para olarak harcadýklarý artý-deðerin olduðukadar, bunlarýn para olarak yatýrdýklarý deðiþen ve diðer üretken sermayelerinde, aslýnda, emekçilerin, yani altýn üretimi ile uðraþan emekçilerinürünü olduðu sonucu çýkmaktadýr. Bunlar, yalnýz altýn ürünün, kendilerineücret olarak “avans verilen” kýsmýný deðil, altýn ürünün, kapitalistaltýn üreticilerine ait artý-deðerin doðrudan temsil edildiði kýsmýný dayeniden-üretirler. Son olarak, altýn ürünün, yalnýzca üretimi için yatýrýlmýþbulunan deðiþmeyen sermaye-deðeri yerine koyan kýsmýna gelince, bu,ancak, emekçilerin yýllýk çalýþmasý yoluyla para biçiminde (ya da genellikleürün biçiminde) tekrar ortaya çýkar. Ýþ baþladýðý zaman, bu, kapitalisttarafýndan, yeni üretilmiþ olmayan ve ama toplumsal paranýn dönerkitlesinin bir kýsmýný oluþturan para biçiminde harcanmýþtýr. Ama yenibir ürün, ek altýn tarafýndan yerine konulduðu ölçüde, bu, emekçininyýllýk ürünüdür. <strong>Kapital</strong>ist yönünden avans, burada, gene varlýðýný, emekçinin,ne kendi üretim araçlarýna ve ne de üretim sýrasýnda, diðer emekçilerinürettikleri tüketim araçlarý üzerinde bir egemenliðe sahipbulunmamasý olgusuna borçlu bulunan salt bir biçim olarak ortaya çýkmaktadýr.Sonra, 500 sterlinlik bu yýllýk yerine konulan miktardan baðýmsýzolarak varolan para kitlesi, ki kýsmen para-yýðma ve kýsmende dolaþýmdakipara biçiminde bulunan para kitlesi bakýmýndan da durum týpký bu500 sterlin yönünden yýllýk olarak ne ise bunlar için de ayný olmasý gerekir,ya da daha doðrusu baþlangýçta öyle olmasý gerekir. Bu noktaya, buara-kesimin sonunda döneceðiz.* Ama ondan önce birkaç düþünceyieklemek, istiyoruz. [sayfa 358]––––––––––––––Devri incelediðimiz sýrada, diðer koþullar ayný kalmak kaydýyla,* Bkz: s. 362-363. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>299


devir dönemlerinin uzunluðundaki deðiþmelerin, üretimin ayný ölçekteyürütülmesi için, para-sermaye miktarlarýnda da deðiþmeleri gerektirdiðinigörmüþ bulunuyoruz. Para-dolaþým esnekliðinin, bu nedenle, birbiriardýndan gelen bu geniþleme ve daralmaya kendisini uydurabilecekþekilde olmasý zorunludur.Eðer biz, ayrýca, –emek-gücünün uzunluðu, yoðunluðu ve üretkenliðide dahil– diðer koþullarýn eþit kaldýðýný, ama ücretler ile artý-deðerarasýnda ürünün deðerinin farklý bir bölüþüme uðradýðýný, böylecede, ya ücretlerin yükseldiðini ve artý-deðerin düþtüðünü, ya da tersi olduðunuvarsayarsak dolaþýmdaki para kitlesi bu nedenle etkilenmiþ olmaz.Bu deðiþiklik, para dolaþýmýnda herhangi bir geniþleme ya dadaralma olmaksýzýn meydana gelebilir. Ücretlerde genel bir yükselmeolduðu ve böylece, varsayýmlarýmýz gereði, artý-deðer oranýnda genel birdüþmenin görüleceði, ama bunun yanýsýra, gene varsayýmýmýza göre,dolaþýmdaki meta kitlesinin deðerinde bir deðiþikliðin meydana gelmeyeceðiözel bir durumu ele alalým. Bu durumda, deðiþen-sermaye olarakyatýrýlmasý gerekli para-sermayede ve böylece, bu iþlevi yerine getirenpara miktarýnda doðaldýr ki bir artýþ olacaktýr. Ama artý-deðer ve dolayýsýylada bu artý-deðerin gerçekleþmesi için gerekli para miktarý, deðiþensermayeiþlevi için gerekli para miktarýndaki artýþ kadar bir azalma gösterir.Meta-deðerin gerçekleþmesi için gerekli para miktarý, böylece, bumeta-deðerin kendisinden fazla etkilenmiþ olmaz. Metaýn maliyet-fiyatýbireysel kapitalist için yükselir, ama toplumsal üretim-fiyatý ayný kalýr.Deðerin deðiþmeyen kýsmý dýþýnda, deðiþen þey, metalarýn üretim-fiyatýnýn,ücretler ile kâra ayrýlmasýndaki orandýr.Ama daha büyük bir deðiþen para-sermaye yatýrýmýnýn (paranýndeðeri kuþkusuz sabit kabul edilmektedir), emekçilerin elinde daha fazlamiktarda para bulunmasý anlamýna geleceði öne sürülmektedir. Bu,emekçiler yönünden metalar üzerinde daha büyük bir talebe yolaçar.Bu da, gene meta fiyatlarýnda bir yükseliþe neden olur. –Ya da þöyledeniliyor: Ücretler yükselirse, kapitalistler de, metalarýnýn fiyatlarýný yükseltir.–Her iki durumda da, ücretlerdeki genel bir yükselme, meta fiyatlarýndabir yükselmeye neden olur. Þu halde, fiyatlardaki yükselme nasýlaçýklanýrsa açýklansýn, metalarýn dolaþýmý için daha büyük [sayfa 359] miktardaparaya gerek vardýr.Birinci formülasyona yanýt: ücretlerdeki bir yükselme sonucu,emekçilerin özellikle yaþam gereksinmelerine olan talebi artacaktýr. Lüksmallar için talepleri daha az derecede artacak, ya da daha önce tüketimalanlarýna girmeyen þeyler için bir talep geliþecektir. Zorunlu geçim araçlarýnakarþý olan talepteki ani ve geniþ ölçekteki artýþ, doðal olarak bunlarýnfiyatýný derhal yükseltecektir. Sonuç: toplumsal sermayenin daha büyükbir kýsmý, yaþam gereksinmelerinin üretimi için ve daha küçük birkýsmý lüks mallarýn üretimi için kullanýlacaktýr, çünkü artý-deðerdeki azalmanedeniyle fiyatlardaki bu düþme ve bunun sonucu olarak bu mallar300 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


için kapitalistlerin taleplerinde de bir azalmayla sonuçlanacaktýr. Öteyandan, emekçilerin kendilerinin lüks mallar satýn almalarý halinde, ücretlerindekiartýþ, yaþam gereksinmelerinin fiyatýnda bir artýþý körüklemeyecek,yalnýzca lüks mallar alýcýlarýnda bir deðiþmeye yolaçacaktýr. Emekçilertarafýndan eskisine göre daha fazla, kapitalistler tarafýndan ise nispetendaha az lüks mallar tüketilecektir. Voild tout.* Bazý dalgalanmalardansonra, dolaþýmdaki metalar kitlesinin deðeri gene eskisinin aynýdýr.Geçici dalgalanmalara gelince, bunlarýn etkisi, ancak, o zamana kadarborsada ya da dýþ ülkelerde spekülatif iþler peþinde koþan, kullanýlmayanpara-sermayenin iç dolaþýma sokulmasý þeklinde olacaktýr.Ýkinci formülasyona yanýt: Eðer metalarýnýn fiyatlarýný dilediklerigibi yükseltmek kapitalist üreticilerin ellerinde olsaydý; bunu ücretlerdebir artýþ olmadan yapabilirlerdi ve öyle yapacaklardý. Meta fiyatlarýdüþseydi ücretler hiç bir zaman yükselmeyecekti. <strong>Kapital</strong>ist sýnýf, kuraldýþý,belirli, özel biçimde ve sözde yerel koþullar altýnda þimdi yapmaktaolduðu þeyi, her zaman ve bütün koþullar altýnda yapabilseydi, sendikalarahiçbir zaman karþý koymazdý; yani metalarýn fiyatlarýný çok dahafazla yükselterek daha büyük kârlarý cebe indirmek için, ücretlerdekiher artýþa boyun eðerdi.Lüks mallara olan talep (bu gibi mallar satýnalma olanaklarý azalankapitalistlerin taleplerindeki eksilme sonucu) azaldýðý için, kapitalistlerinbunlarýn fiyatlarýný yükseltebilecekleri savý, arz ve talep yasasýnýnçok eþsiz bir uygulamasý olurdu. Bu, lüks mallar alýcýlarýnýn salt bir yerdeðiþtir- mesi olmadýðýna, [sayfa 360] kapitalistler ile emekçilerin bir yerdeðiþtirmesi olduðuna göre, –ve böyle bir yer deðiþtirme olduðu takdirde,emekçilerin talepleri, zorunlu madde fiyatlarýnda bir yükselmeyi teþviketmez, çünkü emekçiler ücretlerinin artan kýsmýný lüks mallara harcadýklarýnagöre, ayný þeyi zorunlu maddelere harcayamazlar– lüks mal fiyatlarýazalan talep sonucu düþer. Sermaye, bu nedenle, lüks mal arzýtoplumsal üretim sürecindeki deðiþmiþ bulunan rolüne uygun düþecekboyutlara inene kadar, bu mallarýn üretiminden çekilecektir. Böyleceazalan üretimleri ile –deðerleri deðiþmediði halde– fiyatlarý normal düzeyeyükselecektir. Bu daralma ya da dengeleme iþlemi devam ettiði vezorunlu maddelerin fiyatlarý yükseldiði sürece, talep karþýlanana dekdiðer üretim dallarýndan çekildiði kadar bu üretim alanýna sermaye ikmaliyapýlýr. Sonra denge yeniden kurulur ve bütün bu sürecin sonunda,toplumsal sermaye ve dolayýsýyla da para-sermaye, yaþam gereksinmeleriile lüks mallar üretimi arasýnda farklý bir oranda bölünür .Bu itiraz, baþtan sona, kapitalistler ile onlarýn iktisat dalkavuklarýnýnuydurduklarý bir umacýdýr.Bu umacýyý haklý göstermede kullanýlan olgular üç çeþittir:1) Diðer þeyler ayný olmak kaydýyla, dolaþýmdaki para miktarýnýn,* Ýþte hepsi bu. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>301


dolaþýmdaki metalarýn fiyatlarýnýn toplamýndaki yükselme ile –fiyatlarýntoplamýndaki bu büyüme ister ayný miktardaki metalara, ister daha büyükmiktardaki metalara uygulansýn, bu yükselme ile– birlikte arttýðý, paradolaþýmýnýn genel bir yasasýdýr. Buna göre, sonuç, neden ile karýþtýrýlmaktadýr.Ücretlerdeki yükselme (bu yükselme, nadiren, ancak istisnai hallerdeve orantýlý olmakla birlikte) yaþam gereksinmelerinin fiyatlarýndakiyükselmeyle birlikte olur. Ücret yükselmeleri, metalarýn fiyatlarýndakiartýþýn nedeni deðil, sonucudur.2) Ücretlerdeki, kýsmi ya da yerel bir yükselme –yani yalnýz bazýüretim dallarýndaki yükselme– durumunda, bu, bu dallarýn ürünlerininfiyatlarýnda yerel bir yükselmeye yolaçabilir. Ne, var ki, bu bile bir çokkoþula baðlýdýr. Örneðin, ücretler anormal derecede düþürülmemiþtirve, bu nedenle de kâr oraný anormal derecede yüksek deðildir; fiyatlardakiyükselme ile, bu mallarýn pazarý daraltýlmamýþtýr (böylece fiyatlarýnýnyükselmesinde daha önceki ikmallerinin daralmasý zorunlu deðildir),vb..3) Ücretlerdeki genel bir yükselme durumunda, [sayfa 361] deðiþensermayeninaðýr bastýðý sanayi dallarýnda üretilen metalarýn fiyatlarý yükselir,oysa deðiþmeyen ya da sabit sermayenin aðýr bastýðý dallarda üretilenmetalarýn fiyatlarý düþer.––––––––––––––Metalarýn basit dolaþýmý konusundaki incelememizde (Buch I,Kap. <strong>II</strong>I, 2) metalarýn herhangi bir belirli miktarýnýn para-biçiminin dolaþýmalanýnda ancak geçici olmakla birlikte, belli bir metaýn baþkalaþýmý sýrasýndabir kimsenin elinde geçici olarak bulunan paranýn da gene zorunluolarak bir baþkasýnýn eline geçtiði ve böylece ilk anda metalar yalnýz çokyanlý olarak deðiþilmekle, ya da birbirinin yerini almakla kalmayýp, bubirbirinin yerini alma olayýnýn çok yanlý bir para akýþý ile yürütüldüðü veonunla birlikte cereyan ettiði görülmüþtü. “Bir meta ötekinin yerini alýrken,para-meta daima bir üçüncü þahsýn eline yapýþýr. Dolaþým, parayýsu gibi terletir.” (Buch I, s. 92.) <strong>Kapital</strong>ist meta üretimi esasýna göre, birkýsým sermayenin sürekli para-sermaye biçiminde varolmasý ve artý-deðerinbir kýsmýnýn da gene sahibinin elinde para biçiminde bulunmasý ile,ayný özdeþ olgu ifade edilmiþtir.Bundan baþka, paranýn devresi –yani paranýn kalkýþ noktasýnageri dönüþü– sermaye devrinin bir evresi olarak, tekrar tekrar el deðiþtirerekçýkýþ noktasýndan sürekli uzaklaþmasýný ifade eden paranýn dolaþýmýndan33 tamamen farklý ve hatta ona karþýt bir olgudur. (Buch I, s. 94.)33Bu iki olguyu hâlâ birbirine karýþtýrmakla birlikte, sermaye dolaþýmýnýn temel biçimi veyeniden-üretimi saðlayan dolaþým biçimi olarak paranýn çýkýþ noktasýna bu geri akýþý üzerindeilk duranlar fizyokratlar olmuþtur, “Tableau Economique’e bir gözatarsanýz, üretken sýnýfýn, diðersýnýflarýn kendisinden ürün satýn alacaklarý parayý saðladýðýný ve ayný satýn almayý yapmak üze-302 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Gene de hýzlandýrýlmýþ bir devir, eo ipso hýzlandýrýlmýþ bir dolaþým demektir.Önce, deðiþen-sermaye ile ilgili olarak: Eðer belli bir [sayfa 362] miktarpara-sermaye, diyelim 500 sterlin, bir yýlda deðiþen-sermaye biçimindeon devir yapmýþ olsa, dolaþýmdaki para miktarýnýn bu kýsmýnýn,deðerinin on katý, yani 5.000 sterlin kadar devredeceði açýktýr. Bu paraserma-ye, kapitalist ile emekçi arasýnda bir yýlda on kez dolaþmýþtýr.Emekçi bu döner para miktarýnýn ayný kýsmý ile yýlda on kez ücret almýþve ödeme yapmýþtýr. Eðer ayný deðiþen-sermaye yýlda yalnýz bir deviryapmýþ olsaydý, üretimin ölçeði ayný kalmak üzere, yalnýz 5.000 sterlinliktek bir sermaye devri olurdu.Ayrýca: Döner sermayenin deðiþmeyen kýsmý, 1.000 sterline eþitolsun. Sermaye eðer on kez devretmiþ ise, kapitalist metaýný ve dolayýsýylada metaýnýn deðerinin deðiþmeyen döner kýsmýný, bir yýlda on kezsatar. Döner para miktarýnýn (1.000 sterline eþit) ayný kýsmý, yýlda on kezsahibinin elinden, kapitalistin eline geçmektedir. Bu para on kez el deðiþtirmektedir.Sonra, kapitalist, bir yýlda on kez üretim aracý satýnalmaktadýr.Bu da, gene, paranýn, bir elden diðerine on dolaþým yapmasýdýr.1.000 sterlin tutarýnda bir para ile sanayi kapitalisti, 10.000 sterlin deðerindemeta satmakta ve tekrar 10.000 sterlin deðerinde meta satýnalmaktadýr. Para olarak 1.000 sterlinin 20 dolaþýmý yoluyla, 20.000 sterlinlikbir meta-ikmal dolaþmaktadýr.Son olarak, devirdeki bir hýzlanma ile birlikte, paranýn artý-deðerigerçekleþtiren kýsmý da daha hýzlý dolaþýmda bulunur.Ama, tersine, para dolaþýmýndaki bir hýzlanma, mutlaka, sermayeninve dolayýsýyla da paranýn daha hýzlý devretmesini gerektirmez; yanimutlaka, yeniden-üretim sürecinde bir kýsalma ve daha hýzlý yenilenmeanlamýna gelmez.Ayný para miktarýyla daha çok sayýda ticarî iþlem yapýlmasý halindedaha hýzlý bir para dolaþýmý olur. Para dolaþýmý için teknik kolaylýklardakideðiþiklikler sonucu, sermayenin ayný yeniden-üretim dönemlerindede ayný þey olabilir. Ayrýca, paranýn fiili meta deðiþimini temsil etmeksizindolaþtýðý ticari iþlem sayýsýnda da bir artýþ olabilir (borsalardakimarjinal iþlemler vb.). Öte yandan, bazý para dolaþýmlarý büsbütün ortadankaldýrýlabilir; örneðin, tarýmcýnýn, topraðýn da sahibi olmasý halinde,çiftçi ile toprak sahibi arasýnda herhangi bir para dolaþýmý yoktur; sanayire bir sonraki yýl geri geldikleri zaman bu sýnýflarýn bu parayý ona geri verdiklerini göreceksiniz.... Burada yalnýzca harcamayý izleyen bir yeniden-üretimin ve yeniden-üretimi izleyen birharcamanýn oluþturduðu bir daireyi, harcama ile yeniden-üretimin ölçüsü olan paranýn dolaþýmýtarafýndan çizilen bir daireyi görürsünüz.” (Quesnay, Dialogues sur le Commerte et sur lesTravaux des Artisans. Daire edition, Physiocrats. I. s. 208-209.) “Paranýn dolaþýmý denilmesigereken sermayenin bu devamlý yatýrýlýþý ve geri dönüþüdür, toplumdaki bütün emeðe yaþamveren, politik bünyenin faaliyetini ve hayatiyetini saðlayan, ve haklý olarak hayvan vücudundakikan dolaþýmýna benzetilen bu yararlý ve verimli dolaþýmdýr,” (Turgot, Réflexions. ete.. œuvres.Daire édition, I, s. 45,)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>303


kapitalistinin, sermayenin sahibi olmasý halinde, kendisi ile, kredi sahipleri,arasýnda gene bir para dolaþýmý yoktur. [sayfa 363]––––––––––––––Bir ülkede, ilkel para-yýðmanýn oluþumuna ve buna bir azýnlýðýnelkoymasýna gelince, bunun þu anda ayrýntýlarý ile tartýþýlmasý gereksizdir.<strong>Kapital</strong>ist üretim tarzý –ücretli-emeðe, emekçiye ödemelerin paraolarak yapýlmasýna ve genellikle aynî ödemelerin para ödemelere dönüþmesinedayanan bu üretim tarzý– ancak dolaþým ve bu dolaþýmýn geliþtirdiðibir para-yýðmanýn (yedek fonun vb.) oluþumu için yeterli bir parakitlesinin varolduðu bir ülkede, daha geniþ boyutlara ve daha büyük biryetkinliðe ulaþabilir. Bu, tarihsel bir önkoþul olmakla birlikte, önce yeterlibir para-yýðmanýn oluþtuðu, ardýndan da kapitalist üretimin baþladýðýanlamýna alýnmamalýdýr. Bu üretim tarzýna, kendisi için gerekli olankoþullarýn geliþmesiyle birlikte geliþmektedir ve bu koþullardan bir taneside, yeterli deðerli maden ikmalidir. Böylece, 16. yüzyýldan beri artandeðerli maden ikmali, kapitalist üretimin geliþmesi tarihinde temel biröðedir. Ama kapitalist üretim temeline dayanan gerekli daha, fazla paramaddesi imali bakýmýndan, bir yandan ürünlere katýlmýþ bulunan artýdeðerin,bunlarýn paraya çevrilmesi için gerekli para olmaksýzýn dolaþýmasokulduklarýný, öte yandan da ürünler daha önce paraya dönüþtürülmeksizin,altýn biçiminde artý-deðer bulunduðunu görüyoruz.Paraya çevrilecek ek metalar, gerekli para miktarýný hazýrbulmaktadýrlar, çünkü öte yandan, metalara çevrilecek olan ek altýn (vegümüþ) dolaþýma, deðiþim yolu ile deðil, doðrudan üretim yoluyla sokulmaktadýr.<strong>II</strong>. BÝRÝKÝM VE GENÝÞLEMÝÞ ÖLÇEKTEYENÝDEN-ÜRETÝMBirikimin, geniþlemiþ yeniden-üretim biçiminde meydana geldiðiiçin, para-dolaþým yönünden yeni bir problem getirmeyeceði açýktýr.Her þeyden önce, artan üretken sermayenin iþlevini yerine getirmesiiçin gerekli ek para-sermayeyi ilgilendirdiði kadarýyla bu sermaye,kapitalist tarafýndan, dolaþýma, gelirin para-biçimi olarak deðil, para-sermayeolarak sürülen gerçekleþmiþ artý-deðer kýsmý ile saðlanýr. Para zatenkapitalistlerin elindedir. Yalnýz kullanýlýþý farklýdýr.Ne var ki, þimdi, ek üretken sermaye sonucu, bu sermayeninürünü olan ek bir meta kitlesi dolaþýma sürülmüþtür. Bu meta [sayfa 364]kitlesinin deðeri, üretimlerinde tüketilen üretken sermayenin deðerineeþit olduðuna göre, bu ek meta kitlesi ile birlikte, gerçekleþmesi içingerekli ek paranýn bir kýsmý dolaþýma sürülmüþtür. Bu ek para miktarý,304 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


salt ek para-sermaye olarak yatýrýlmýþtýr, ve bu yüzden, kapitaliste, sermayesinindevri ile geri döner. Burada da yukardaki soru ortaya çýkar.Þimdi, metalar biçiminde içerilen bu ek artý-deðeri gerçekleþtirecek paranereden gelmektedir?Genel yanýt gene aynýdýr. Dolaþýmdaki metalarýn toplam fiyatlarý,belli miktardaki metalarýn fiyatlarý yükseldiði için deðil, þimdi dolaþýmdabulunan metalarýn kitlesi, fiyatlardaki bir düþme ile dengeye getirilmeksizin,daha önce dolaþýmda bulunan meta kitlesinden daha büyük olduðuiçin artmýþtýr. Bu daha büyük miktardaki ve deðerdeki meta kitlesinindolaþýmý için gerekli ek paranýn, ya dolaþýmdaki paranýn daha büyükbir ekonomi ile kullanýlmasý ile –ödemeler dengesiyle vb. ayný sikkenindolaþýmýný hýzlandýran önlemlerle–, ya da paranýn, yýðýlý biçimindendolaþým aracýna dönüþtürülmesi ile saðlanmasý gerekir. Bu ikinci çare,yalnýz, atýl haldeki para-sermayenin, satýnalma ya da ödeme aracý olarakiþlev yapmaya baþladýðýný, ya da yedek fon olarak iþlev yapmaktaolan para-sermayenin, sahibi için bu iþlevi yerine getirirken, toplum içinde fiilen dolaþýmda bulunduðunu (sürekli olarak borç verilen banka mevduatýndaolduðu gibi) ve böylece çifte bir iþlevi yerine getirdiðini göstermez.Ayný zamanda da, durgunluk yaratan yedek sikke fonlarýnýnekonomik olarak kullanýldýðýný da gösterir.“Paranýn, sikkeler halinde durmadan akmasý için, sikkelerin, parabiçiminde durmadan donmasý gerekir. Sikkelerin, sürekli bir þekildedolaþýp durmasý, dolaþým alaný içerisinde, her yanda meydana gelensikkelerin yedek fonlarý içinde az ya da çok büyük miktarlar halindedurgunlaþmasýyla koþullandýrýlýrken, ayný zamanda, bileþimleri, daðýlmalarý,tasfiyeleri ve yeniden oluþmalarý durmadan deðiþen, varoluþlarý sürekliyokoluþ, yokoluþlarý ise sürekli varoluþ olan bu yedek fonlar da budurgunlaþmayý koþullandýrýrlar. Adam Smith, her meta sahibinin, herzaman, sattýðý özel metaýn yanýnda yedek olarak, kendisiyle satýn aldýðýbelli bir miktar genel metaya sahip olmasý gerektiðini söylemekle, busikkelerin paraya ve paranýn da sikkelere dönüþümünü gösterdi. Gördükki, M–P–M dolaþýmýnda, ikinci [sayfa 365] P–M ucu, bir defada gerçekleþmeyen,ama P’nin bir kýsmý sikkeler halinde dolaþýrken, diðer kýsmý dapara olarak uykuya dalacak þekilde, zaman içinde birlerini izleyen biralýmlar serisi halinde daðýlýr. Para, gerçekten burada gizlenmiþ sikkelerdenbaþka bir þey deðildir; ve dolaþýmdaki paraya ait kitleyi meydanagetiren çeþitli kýsýmlar, durmadan, bazan bir biçimde, bazan öteki biçimdenöbetleþe ortaya çýkarlar. Dolaþým aracýnýn bu para haline birinci dönüþümü,demek ki, para dolaþýmýnýn salt teknik olan bir dönemini temsileder.” (<strong>Karl</strong> Marx, Zur Kritik der Politischen Oekonomie, 1859, s. 105,106.) (Paradan farklý olarak “sikke”, burada, parayý diðer iþlevlerine karþýt,salt bir dolaþým aracý iþlevi içerisinde göstermek için kullanýlmýþtýr.)Bütün bu önlemlerin yeterli olmamasý halinde, ek altýn üretilmesigerekir, ya da ayný þey demek olan ek ürünün bir kýsmý, –deðerli ma-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>305


denlerin iþletildiði ülkelerin ürünü, olan– altýnla doðrudan ya da dolaylýdeðiþilir.Dolaþým aracý olarak kullanýlmak üzere, yýllýk altýn ve gümüþ üretimindeharcanan toplam emek-gücü ve toplumsal üretim aracý miktarý,kapitalist üretim tarzýna ve genellikle meta üretimine ait faux frais’ninyüklü bir maddesini oluþturur. Bu, olabildiðince çok ek üretim ve tüketimaracýnýn, yani gerçek servetin, toplumsal kullanýmýndan ayný ölçüdeuzak kalmaktýr. Bu pahalý dolaþým mekanizmasýnýn maliyetlerinin azalmasýölçüsünde, üretimin belirli ölçeði ya da belirli geniþleme derecesiayný kalmak koþuluyla, toplumsal emeðin üretken gücü eo ipso artar. Þuhalde, kredi sistemi ile birlikte geliþen kolaylýklarýn bu sonucu vermeleriölçüsünde, bunlar, ya toplumsal üretimin ve emek-sürecinin büyük birkýsmýný gerçek parayý herhangi bir þekilde iþe karýþtýrmaksýzýn yürütmek,ya da fiilen iþlev yapmakta olan para miktarýnýn iþlevsel kapasitesiniyükseltmek suretiyle, kapitalist serveti doðrudan artýrmýþ olurlar.Bu, ayný zamanda, kapitalist üretimin bugünkü hacmiyle kredisistemi olmaksýzýn da, (yalnýz bu açýdan bakýlsa bile) yani yalnýzca madenisikkelerin dolaþýmýyla mümkün olup olmayacaðý saçma sorusunuda ortadan kaldýrýr. Durumun bu olmadýðý ortadadýr. Öyle olsaydý bile,deðerli madenlerin üretim hacmi [sayfa 366] konusunda engellerle karþýlaþýlýrdý.Buna karþýlýk, para-sermaye saðlamasý ya da bu sermayeyi hareketegeçirmesi açýsýndan, kredi sisteminin üretken gücü konusunda dabüyük hayallere kapýlmamak gerekir. Bu. sorunun burada daha fazlaincelenmesi yersizdir.––––––––––––––Þimdi de, gerçek bir birikimin yer almadýðý, yani üretim ölçeðinindoðrudan bir geniþleme göstermediði, gerçekleþen artý-deðerin bir kýsmýnýnsonradan üretken sermayeye dönüþtürülmek üzere, para-yedekfon olarak uzun ya da kýsa bir. süre için biriktirildiði hali araþtýrmamýzgerekiyor.Böylece biriken para, ek para olduðuna göre, açýklamaya gerekyok. Bu, ancak, altýn üreten ülkelerden getirilen artý-altýnýn bir kýsmý olabilir.Burada þuna iþaret etmek gerekir ki, karþýlýðýnda bu altýnýn ithaledildiði yerli ürün, artýk sözkonusu ülkede deðildir. Bu ürün, altýnla deðiþilmeküzere yabancý ülkelere ihraç edilmiþtir.Biz eðer ayný para miktarýnýn hâlâ eskisi gibi ülkede bulunduðunuvarsayarsak, biriken ve birikmekte olan para, dolaþýmdan geliyor demektir.Yalnýz bu paranýn iþlevi deðiþmiþtir. Dolaþým yapmakta olan parahalinden, yavaþ yavaþ oluþan gizil para-sermayeye çevrilmiþtir.Bu durumda birikmiþ olan para, satýlan metalarýn para-biçimi veayrýca, deðerlerinin bu metalarýn sahipleri için artý-deðer oluþturan kýsýmlarýdýr.(Kredi sistemi burada yok sayýlmýþtýr.) Bu parayý biriktiren306 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kapitalist, satýn almada bulunmaksýzýn bu metalarý pro tanto satmýþtýr.Bu sürece, eðer biz, bireysel bir olgu diye bakarsak, ortada açýklanacakbir þey yoktur. Bir kýsým kapitalist, ürünlerinin satýþý ile gerçekleþenparanýn bir kýsmýný, karþýlýðýnda pazardan baþka ürün çekmeksizinsaklar, öte yandan bir kýsmý, iþini yürütmek için gerekli sürekli yinelenenpara-sermaye dýþýnda, parasýnýn tamamýný ürünlere çevirir.Artý-deðer aracý olarak pazara sürülen ürünlerinin bir kýsmý, üretimaraçlarýný, ya da deðiþen-sermayenin gerçek öðelerini, gerekli geçimaraçlarýný kapsar. Bu nedenle de, dolaysýz üretimin geniþlemesine hizmetedebilir. Çünkü kapitalistlerin bir kýsmýnýn para-sermaye biriktirdiklerihalde, diðerlerinin [sayfa 367] artý-deðeri tümüyle tükettikleri hiç birzaman öne sürülmemiþtir; yalnýzca bir kýsmýnýn birikimi, para biçimindeyaptýðý, gizil para-sermaye oluþturduðu halde, diðerlerinin gerçek bir birikimyaptýðý, yani üretim ölçeðini büyüttükleri, üretken sermayelerinigerçekten geniþlettikleri öne sürülmüþtür. Sýrasýyla, kapitalistlerin bir kýsmýpara biriktirirlerken, diðerleri üretim ölçeðini geniþletseler ya da bununtersi olsa bile, mevcut para miktarý, dolaþým gereksinmeleri içinyeterli kalýr. Üstelik, para birikimi, bir yanda, nakit para olmaksýzýn, saltbakiye alacaklarýn birikimi ile de oluþabilir.Ne var ki, eðer bireysel düzeyde deðil de, kapitalist sýnýf tarafýndagenel bir para-sermaye birikimini varsayarsak, bazý güçlükler ortaya çýkar.Bu sýnýf dýþýnda, bizim varsayýmýmýza göre –yani kapitalist üretimingenel ve mutlak egemenliði altýnda– iþçi-sýnýfýndan baþka hiç bir sýnýfyoktur. Ýþçi-sýnýfýnýn satýn aldýðý þeyler, ücretlerinin toplamýna, tüm kapitalistsýnýfýn yatýrmýþ olduðu, deðiþen sermayenin toplamýna eþittir. Bupara, kapitalist sýnýfa, ürünlerinin iþçi-sýnýfýna satýþý ile gerisin geriye akar.Böylece, kapitalist sýnýfýn deðiþen-sermayesi gene eski para-biçimini almýþolur. Bu deðiþen-sermayenin toplamý x kez 100 sterlin, yani yýl boyuncayatýrýlmýþ olan deðil, kullanýlan deðiþen-sermayenin toplamý olsun. Þimdiincelemekte olduðumuz sorun, devri n hýzýna baðlý olarak, yýl boyuncabu deðiþen sermaye-deðerin yatýrýlmasý için ne kadar çok ya da az paranýngerekli olmasý ile etkilenmiþ olmaz. <strong>Kapital</strong>ist sýnýf, bu x kez 100sterlinlik sermaye ile, belli miktarda emek-gücü satýn alýr ya da, þu kadarsayýda emekçiye ücretlerini öder – birinci iþlem. Emekçiler bu aynýmiktarda para ile kapitalistlerden belli bir miktarda meta satýn alýr veböylece, x kez 100 sterlinlik toplam, kapitalistlerin eline geri dönmüþolur – ikinci iþlem. Ve bu böyle devam eder gider. Bu x kez 100 sterlinlikmiktar, demek ki, iþçi-sýnýfýna, hiç bir zaman, kapitalist sýnýfýn artý-deðerinitemsil eden kýsmý þöyle dursun, deðiþmeyen-sermayeyi temsil edenüründen de bir parça satýn almasýna olanak vermez. Bu x kez 100 sterlinile emekçiler, toplumsal ürünün deðerinin, yatýrýlan deðiþen-sermayedeðeri temsil eden deðer kýsmýna eþit olan bir kýsmýndan fazlasýný hiçbir zaman satýn alamazlar.Ýçinde bu evrensel para birikiminin, ek olarak üretilen deðerli<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>307


madenlerin þu ya da bu oranda çeþitli bireysel kapitalistler [sayfa 368] arasýndadaðýlýþýndan baþka bir þeyi ifade etmeyen durumdan ayrý olarak,nasýl oluyor da bütün kapitalist sýnýfýn para biriktirdiði varsayýlýyor?Bunlarýn hepsi, ürünlerinin bir kýsmýný, karþýlýðýnda bir þey satýnalmaksýzýn satmak zorundadýrlar. Hepsinin de, tüketimleri için, dolaþýmaracý olarak dolaþýma sürdükleri belli bir para fonuna sahip olmalarýndave bu paranýn bir kýsmýnýn dolaþýmdan kendilerine dönmesinde herhangigizemli bir yan yoktur. Ne var ki, bu durumda bu para-fon, artý-deðerinparaya dönüþmesinin sonucu olarak, salt dolaþým için bir fon olarakbulunur ve hiç bir zaman, gizil para-sermaye olarak varolmaz.Eðer biz konuya gerçekte olduðu þekliyle bakarsak, gelecektekullanýlmak üzere biriken gizil para-sermayenin þunlardan oluþtuðunugörürüz:1) Bankalardaki mevduattan. Ve bu, aslýnda, bankalarýn hizmetindebulunan nispeten önemsiz bir miktardýr. Para-sermaye burada,ancak itibari olarak birikir. iilen biriken þey, salt çekilen para ile yatýrýlanpara arasýnda belli bir denge doðduðu için paraya çevrilebilen (eðerçevrilirse)bakiye alacaklardýr. Bir banka para olarak elinde yalnýzca çokküçük bir miktar tutar.2) Devlet tahvillerinden. Bunlar hiç bir þekilde sermaye olmayýp,yalnýzca ulusun yýllýk ürünü üzerinde bakiye alacaklardýr.3) Hisse senetleri. Bunlardan, sahte olmayanlar, gerçek anonimsermayeler üzerinde tasarruf hakký ve yýllýk olarak bunlardan artý-deðerüzerinden gelen poliçelerdir.Bu durumlarýn hiç birinde para birikimi yoktur. Bir yanda parabirikimi olarak görünen þey, öte yanda sürekli fiili para harcamasý olarakgörünüyor. Paranýn, bu paraya sahip olan kimse tarafýndan ya da baþkalarý,onun borçlularý olan kimseler tarafýndan harcanmasýnýn bir önemiyoktur.<strong>Kapital</strong>ist üretim esasýna göre, para-yýðmanýn oluþumu hiç birzaman kendi baþýna bir amaç olmayýp ya dolaþýmdaki bir durgunlaþmanýn–genellikle olduðundan daha fazla miktarda yaranýn yýðýlma biçiminialmasý– ya da, devrin gerektirdiði birikimlerin bir sonucudur; ya daensonu, para-yýðma, yalnýzca üretken sermaye iþlevi görmek üzere geçiciolarak gizil bir biçimde bulunan para-sermayenin yaratýlmasýdýr.Demek oluyor ki, para olarak gerçekleþtirilen artý-deðerin bir kýsmýbir yandan dolaþýmdan çekilir, yýðýlý para biçiminde [sayfa 369] biriktirilirken,artý-deðerin diðer bir kýsmý, ayný zamanda, sürekli olarak üretkensermayeye çevrilmektedir. Ek deðerli madenlerin, kapitalist sýnýfýn üyeleriarasýnda bölüþülmesi dýþýnda, para biçiminde birikim hiç bir zamanbütün noktalarda ayný zamanda yer almaz.Yýllýk ürünün, artý-deðeri metalar biçiminde temsil eden kýsmýiçin geçerli olan þey, diðer kýsmý için de geçerlidir. Bunun dolaþýmý içinbelli bir para miktarý gereklidir. Bu para miktarý, týpký, her yýl üretilen ve308 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


artý-deðeri temsil eden meta kitlesi gibi kapitalist sýnýfa aittir. Dolaþýma,ilk olarak, bizzat kapitalist sýnýf tarafýndan sokulmuþtur. Bu sýnýfýn üyeleriarasýnda, bizzat dolaþým aracýlýðýyla sürekli yeniden bölüþülür. Týpký genelliklesikke dolaþýmýnda olduðu gibi, bu miktarýn bir kýsmý, durmadandeðiþen noktalarda durgunlaþtýðý halde, öteki kýsmý sürekli dolaþýr. Bubirikimin bir kýsmýnýn, para-sermaye oluþturma amacý için biriktirilmiþolup olmamasý durumu deðiþtirmez.Bir kapitalistin, bir baþkasýna ait artý-deðerin ya da hatta sermayeninbir kýsmýna elkoyduðu ve böylece tek yanlý bir para-sermaye ve üretkensermaye birikimi ve merkezileþmesini meydana getirdiði dolaþýmserüvenlerine burada yer verilmemiþtir. Örneðin, A tarafýndan para-sermayeolarak biriktirilen aþýrma artý-deðerin bir kýsmý, B’ye ait olan vekendisine geri dönmeyen artý-deðerin bir kýsmý olabilir. [sayfa 370]<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>309


ÜÇÜNCÜ KISIMTOPLAM TOPLUMSAL SERMAYENÝN YENÝDEN-ÜRETÝMÝVE DOLAÞIMI––––––––––––––ONSEKÝZÝNCÝ BÖLÜM 34G Ý R Ý ÞI. ÝNCELEME KONUSUSermaye üretiminin doðrudan süreci, onun, emek ve kendinigeniþletme sürecidir, sonucu meta-ürün, itici gücü artý-deðer üretimiolan bir süreçtir.Sermayenin yeniden-üretim süreci, bu doðrudan üretim süreciniiçerdiði gibi, asýl üretim sürecinin iki evresini, yani devresel bir süreç –belirli dönemlerle kendini sürekli yineleyen bir süreç– olarak, sermayenindevrini oluþturan bütün devreyi de içerir.Ýster, P ... P’ biçimindeki, isterse, R ... R’ biçimindeki devreyiinceleyelim, R’nin kendi dorudan üretim süreci daima bu devrede ancakbir halkayý oluþturur. Bir biçimde, bu, dolaþým sürecinin yürütücüsü,bir diðerinde ise dolaþým süreci onun yürütücüsü gibi görünür. Sürekliyenilenmesi, sermayenin, üretken sermaye olarak durmadan yenidenortaya çýkmasý, her iki durumda da, dolaþým sürecindeki dönüþümleriile belirlenir. Öte yandan, sürekli yenilenen üretim süreci, sermayenindolaþým alanýnda geçirdiði sürekli dönüþümlerin, ardarda para-sermaye34Elyazmasý <strong>II</strong>’den. -.E.310 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ve [sayfa 371] meta-sermaye biçimlerinde ortaya çýkmasýnýn koþuludur.Bununla birlikte, her bireysel kapitalistin, yalnýzca, kapitalist sýnýfýnbireysel bir öðesi olmasý gibi her bireysel sermaye de, yalnýzca, toplamtoplumsal sermayenin bireysel bir bölümü, bireysel yaþamla yüklübir bölümüdür. Toplumsal sermayenin hareketi, bireyselleþmiþ küçükparçalarýnýn hareketlerinin toplamýndan, bireysel sermayelerin devirlerindenibarettir. Týpký tek bir metaýn baþkalaþýmýnýn, metalar alemindekibaþkalaþýmlar dizisinde –metalarýn dolaþýmýnda– bir halka olmasý gibi,bireysel sermayenin baþkalaþýmý, devri de, toplumsal sermayenin çizdiðidevrede bir halkadýr.Bu toplam süreç, kendisini meydana getiren biçim deðiþiklikleri(maddi açýdan düþünüldüðünde, deðiþimler) ile birlikte hem üretkentüketimi (üretimin doðrudan sürecini) ve hem de kendileri aracýlýðý ilemeydana geldiði biçim deðiþiklikleri ya da deðiþimler ile birlikte bireyseltüketimi kapsar. Bir yandan, deðiþen sermayenin emek-gücüne çevrilmesinive bu nedenle de, emek-gücünün kapitalist üretim süreci içerisinekatýlmasýný içerir. Burada emekçi, kendine ait bir metaýn,emek-gücünün satýcýsý ve kapitalist de bunun alýcýsý olarak hareket eder.Ama, öte yandan, metalarýn satýþý, ayný zamanda, bunlarýn iþçi sýnýfý tarafýndansatýn alýnmalarýný, yani bunlarýn bireysel tüketimini de kucaklar.Burada, iþçi sýnýfý alýcý ve kapitalistlerde emekçilere meta satan kimselerolarak ortaya çýkarlar.Meta-sermaye dolaþýmý, artý-deðer dolaþýmýný ve dolayýsýyla da,kapitalistlerin bireysel tüketimleri için yaptýklarý satýnalma ve satýþlarý,artý-deðerin tüketimini kapsar.Bireysel sermayelerin toplumsal sermaye olarak toplu haldekidevreleri, bu bütünlükleri içerisinde düþünülürse, yalnýz sermaye dolaþýmýnýdeðil, ayný zamanda metalarýn genel dolaþýmýný da içerir. Bu genelmeta dolaþýmý, aslýnda, ancak þu iki öðeden, 1) gerçek anlamda sermayedevresi ve 2) bireysel tüketime giren metalarýn ve dolayýsýyla da,emekçinin ücretlerini, kapitalistin de artý-deðerini (ya da bir kýsmýný)harcadýðý metalarýn devresinden oluþabilir. Her ne olursa olsun, sermayedevresi, meta-sermayenin bir kýsmý olduðu için artý-deðerin dolaþýmýnýiçerdiði gibi, deðiþen-sermayenin emek-gücüne çevrilmesini, ücretlerinödenmesini de kapsar. Ama bu artý-deðer ile ücretlerin metalar içinharcanmasý, hiç deðilse ücretlerin harcanmasý bu dolaþým için esas [sayfa372] olmakla birlikte, sermayenin dolaþýmýnda bir halka oluþturmaz.Kitap I’de [Birinci <strong>Cilt</strong>te], kapitalist üretim süreci, hem bireysel birhareket ve hem de bir yeniden-üretim süreci olarak incelenmiþti: yaniartý-deðerin üretimi ve sermayenin kendisinin üretimi olarak. Sermayenindolaþým alanýnda geçirdiði biçim ve öz deðiþiklikleri, üzerlerindedurulmaksýzýn kabul edilmiþti. Bir yandan kapitalistin, ürünü deðeri üzerindensattýðý, öte yandan da süreci yeniden baþlatmak ya da devamettirmek için üretimin nesnel araçlarýný dolaþým alanýnda bulduðu<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>311


öngörülmüþtü. Dolaþým alanýnda bizim üzerinde durduðumuz tek hareket,kapitalist üretimin temel koþulu olarak, emek-gücü satýn alýnmasýve satýþý idi.Bu Kitap <strong>II</strong>’nin [Ýkinci Cildin] Birinci Kýsmýnda, sermayenin daireselhareketi içerisinde büründüðü çeþitli biçimler ile, bu hareketin kendisininçeþitli biçimleri gözden geçirilmiþti. Þimdi, Kitap I’de irdelenençalýþma-zamanýna dolaþým zamanýnýn eklenmesi gerekiyor.Ýkinci Kýsýmda, devre, devresel, yani bir devir olarak incelenmiþti.Bir yandan sermayeyi oluþturan çeþitli öðelerin (sabit ve döner sermayelerin)devre biçimlerini farklý zaman dönemlerinde ve farklý biçimlerdenasýl tamamladýklarý gösterilmiþ; öte yandan da farklý çalýþma dönemive dolaþým dönemi uzunluklarýný belirleyen durumlar incelenmiþti. Devrenindönemi ile devre dönemini oluþturan kýsýmlar arasýndaki farklýoranlarýn, üretim sürecinin boyutlarý ve yýllýk artý-deðer oraný üzerindekietkileri gösterilmiþti. Sermayenin kendi devresi içerisinde ardarda vesürekli olarak büründüðü ve sýyrýldýðý biçimler Birinci Kýsýmda incelendiðihalde Ýkinci Kýsýmda, belli büyüklükteki bir sermayenin bu akýþ vebiçim deðiþiklikleri içerisinde, deðiþen oranlarda olmakla birlikte, farklýbiçimlere, üretken sermaye, para-sermaye ve meta-sermaye biçimlerinenasýl ayrýldýðý ve, böylece, yalnýz birbirlerinin ardýndan gelmekle kalmayýp,toplam sermaye-deðerin farklý parçalarýnýn sürekli olarak nasýlyanyana bulunduklarý ve bu farklý durumlarda nasýl iþlev yaptýklarý dagösterilmiþti. Özellikle para-sermaye, Kitap I’de gösterilmeyen belirli özelliklerleortaya çýkmýþtý. Belli büyüklükte bir üretken sermayeyi sürekliiþlev yapar halde tutabilmek için, belli bir sermayenin devir koþullarýnabaðlý olarak– para-sermaye biçiminde sürekli yatýrýlmalarý ve yenilenmelerigereken farklý büyük kýsýmlarý [sayfa 373] ile ilgili bazý yasalar bulunmuþtu.Ama hem birinci ve hem de ikinci kýsýmlarda daima sözkonusuolan bireysel bir sermaye, toplumsal sermayenin bireyselleþtirilmiþ birkýsmýnýn hareketiydi.Ne var ki, bireysel sermayelerin devreleri içiçe girer, birbirleriniöngörür ve zorunlu kýlar, ve salt ördükleri bu að içerisinde toplam toplumsalsermayenin hareketini meydana getirirler. Týpký basit meta dolaþýmýnda,bir metaýn toplam baþkalaþýmlarý, metalar aleminin baþkalaþýmlardizisinde bir halka olarak ortaya çýkmasý gibi, þimdi de, bireysel bir sermayeninbaþkalaþýmý, toplumsal sermayenin baþkalaþýmlar dizisinde birhalka olarak ortaya çýkmaktadýr. Ama basit meta dolaþýmý, hiç bir zamanzorunlu olarak sermaye dolaþýmýný içermediði halde –çünkü basitmeta dolaþýmý, kapitalist-olmayan üretim temeli üzerinde de olabilir–,toplam toplumsal sermaye devresi, görüldüðü gibi, bireysel sermayenindevresi dýþýnda kalan meta dolaþýmýný da, yani sermayeyi temsil etmeyenmetalarýn dolaþýmýný da içerir.Þimdi, toplam toplumsal sermayenin öðeleri olarak, bireysel sermayelerindolaþým sürecini (bütünüyle alýndýðýnda bu, yeniden-üretim312 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sürecinin bir biçimidir), yani bu toplam toplumsal sermayenin dolaþýmsürecini incelememiz gerekiyor.<strong>II</strong>. PARA-SERMAYENÝN ROLÜ[Aþaðýdaki konu, bu kýsmýn daha sonraki bir kesimine, yani toplamtoplumsal sermayeyi oluþturan kýsýmlardan birisi olarak ele alýnanpara-sermayeye ait olduðu halde, burada þimdi ele alýnýp incelenecek.]Bireysel sermayenin devrinin incelenmesinde para-sermayeniniki yönü açýða çýkmýþtý.Birincisi, her bireysel sermayenin sahnede göründüðü ve sermayeolarak kendi sürecini açtýðý biçimi oluþturur. Demek ki, o, tüm sürece ilkitiþi veren primus motor* olarak görünmektedir.Ýkincisi, yatýrýlan sermaye-deðerin, para biçiminde sürekli yatýrýlmakve yenilenmek zorunda bulunulan kýsmýnýn harekete geçirdiði üretkensermayeye, yani sürekli üretim ölçeðine oraný, devir dönemininözel uzunluðuna ve bu dönemi oluþturan iki kýsým –çalýþma dönemi iledolaþým dönemi– arasýndaki özel [sayfa 374] orana baðlý olarak deðiþir. Amabu oran ne olursa olsun, sermaye-deðerin süreçte üretken sermaye olaraksürekli iþlev yapabilecek kýsmý, her zaman, yatýrýlan sermayenin,üretken sermayenin yaný sýra daima para-biçiminde bulunmak zorundaolan kýsmý ile sýnýrlýdýr. Burada, salt normal bir devir, soyut bir ortalamasözkonusudur. Dolaþýmda olabilecek kesintileri karþýlamak için gerekliek para-sermaye bunun dýþýndadýr.Birinci noktaya gelince: meta üretimi meta dolaþýmýný, metadolaþýmý metalarýn para olarak ifadesini öngörür; bir metaýn meta vepara diye ikiye bölünmesi, ürünün meta olarak ifadesinin bir yasasýdýr.Ayný þekilde, kapitalist meta üretimi –ister toplumsal, ister bireysel açýdandüþünülsün–, hem baþlangýç halindeki her iþin primus motor’u vehem de sürekli motoru olarak para-biçiminde sermayeyi, yani parasermayeyiöngörür. Özellikle döner sermaye, para-sermayenin, bir motorolarak kýsa aralýklarla sürekli tekrarlar halinde hareket ettiði anlamýnýtaþýr. Yatýrýlan sermaye-deðerin tamamý, yani metalarý, emek-gücünü,emek araçlarýný, üretim maddelerini içeren sermayenin bütün öðeleri,tekrar tekrar para ile satýn alýnmak zorundadýr. Burada bireysel sermayeiçin geçerli olan, ancak birçok bireysel sermayeler þeklinde iþlev yapantoplumsal sermaye için de geçerlidir. Ama, Kitap I’de gösterdiðimiz gibi,bundan, hiç bir zaman, sermayenin iþleme alaný, üretimin ölçeði –kapitalisttemel üzerinde olsa bile– mutlak sýnýrlarý bakýmýndan, iþlemekteolan para-sermayenin miktarýna baðlý olduðu sonucu çýkmaz.Belli sýnýrlar içinde geniþlemeleri, yatýrýlan para-sermayeninbüyüklüðünden baðýmsýz olan üretim öðeleri de sermayeye katýlmýþ du-* Ýlk motor, ilk devindirici. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>313


umdadýr. Emek-gücüne yapýlan ödeme ayný kaldýðý halde, þu ya da bugeniþlikte ya da yoðunlukta sömürülebilir. Bu daha fazla sömürme ilebirlikte para-sermaye artmýþ bile olsa (yani ücretler yükseltilmiþ olsa),bu artýþ ayný oranda ve hele pro tanto hiç deðildir.Sermaye-deðerin öðelerinden olmayan –toprak, denizler, madencevherleri, ormanlar, vb. gibi– üretken biçimde sömürülen doðanýn saðladýðýmaddeler, ayný miktar emek-gücünün daha büyük çabasý ile, parasermayeyatýrýmýnda bir artýþ olmadan da, daha yoðun ya da geniþ sömürülür.Üretken sermayenin gerçek öðeleri, böylece, ek para-sermayegerektirmeksizin çoðaltýlmýþ olur. Ek yardýmcý maddeler için böyle birekin gerekli hale [sayfa 375] gelmesi sözkonusu olduðunda, sermaye-deðerinyatýrýldýðý para-sermaye, üretken sermayenin büyüyen etkinliði ileorantýlý artmadýðý gibi, bu, hiç de pro tanto bir artýþ deðildir.Ayný emek aletleri, ve böylece ayný sabit sermaye, günlük kullanýmsüreleri uzatýlarak ve daha yoðun kullanýlarak, sabit sermaye için ekpara yatýrýmý yapýlmaksýzýn, daha etkin biçimde kullanýlabilir. Bu durumda,sabit sermayenin devri daha hýzlanmakla birlikte, yeniden-üretimeait öðelerin daha çabuk ikmali gerekir.Doðal cevherlerden ayrý olarak, üretken süreci þu ya da bu ölçüdeetkili kýlabilecek öðeler olarak iþ görmek üzere, hiç bir maliyeti olmayandoðal güçlerin bu üretken sürece katýlmasý olanaðý vardýr. Bunlarýnetkinlik derecesi, kapitalist için herhangi bir maliyeti olmayan yöntemlereve bilimsel geliþmelere baðlýdýr.Ayný þey, üretim sürecindeki emek-gücünün toplumsal bileþimive bireysel emekçilerin birikmiþ becerileri için de doðrudur. Carey, topraðao günkü üretkenliðini verebilmek, için çok eski zamanlardan berikatýlan sermaye ya da emek için herhangi bir karþýlýk ödenmemesi nedeniyle,toprak sahibine ödenen paranýn hiçbir zaman yeterli olmadýðýnýhesaplamaktadýr. (Burada, kuþkusuz, topraðýn talan edilen verimliliðindenhiç sözedilmemektedir.) Buna göre her bireysel emekçiye, birvahþinin modern bir makinist haline getirilmesinin tüm insanlýða neyemalolduðunun hesaplanarak ödeme yapýlmasý gerekirdi. Tersine, eðertopraða katýlan ve toprak sahibi ile kapitalist tarafýndan paraya çevrilenkarþýlýðý ödenmemiþ emekler üstüste konulsa, topraða yatýrýlmýþ bulunanbütün sermayenin aþýrý faiz ile birlikte tekrar ve tekrar ödendiði veböylece toplumun toprak mülkiyetinin bedelini uzun zaman önce tekrartekrar ödediðini düþünmek daha doðru olur.Gerçi, emeðin üretkenlik gücündeki artýþ, ek bir sermaye-deðeryatýrýmýný gerektirmediði sürece ayný emekle daha fazla deðiþmeyensermayeninyeniden-üretimini ve böylece deðerini korumasýný saðlamasýdýþýnda ilk anda ancak ürünün deðerini deðil, miktarýný artýrýr. Ama aynýzamanda, sermaye için yeni malzeme ve dolayýsýyla artan sermaye birikiminintemelini oluþturur.Toplumsal emeðin örgütlenmesi ve böylece emeðin toplumsal314 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


üretkenlik gücünün artýrýlmasýnýn, geniþ-ölçekli üretimi ve böylece, bireyselkapitalistler tarafýndan büyük miktarlarda para-sermaye yatýrýmýnýgerektirmesi yönünden, bunun, kýsmen, [sayfa 376] iþlemekte olan sermayedeðerlerinbüyüklüðünde ve dolayýsýyla da bunlarýn yatýrýlmýþ olduklarýpara-sermayenin büyüklüðünde mutlak bir artýþý gerektirmeksizin, sermayelerinbirkaç elde toplanmasý ile gerçekleþtirildiðini Kitap I’de* göstermiþtik.Bireysel sermayelerin büyüklüðü, bunlarýn toplumsal toplamlarýndabir büyüme olmaksýzýn, birkaç kiþinin elinde toplanmasýyla artabilir.Bu, yalnýzca bireysel sermayelerin deðiþen bir daðýlýmýdýr.Son olarak, bundan önceki kýsýmda, devir dönemindeki bir kýsalmaile, ya ayný üretken sermayenin daha az para-sermaye ile, ya da dahafazla üretken sermayenin ayný para-sermaye ile harekete geçirilebileceðinigöstermiþtik.Ama bütün bunlarýn bizzat para-sermaye sorunu ile herhangi biriliþkisi olmadýðý bes bellidir. Yalnýzca yatýrýlmýþ bulunan sermayenin –kendi serbest biçimi, kendi deðer-biçimi içerisinde belli bir para miktarýndanoluþan belli bir deðerler toplamýnýn– üretken sermayeyeçevrildikten sonra, sýnýrlarý bu sermayenin sýnýrlarý ile belirlenmeyip, tersine,belli sýnýrlarý içerisinde farklý geniþlik ya da yoðunluk dereceleri ileiþleyebilen üretken güçleri içerdiðini gösterir. Eðer üretim öðelerinin –üretim araçlarý ile emek-gücünün– fiyatlarý belli ise, metalar þeklindevarolan bu üretim öðelerinin belli bir miktarýnýn satýn alýnmasý için gereklipara-sermayenin büyüklüðü belirlenmiþtir. Ya da yatýrýlacak sermayenindeðerinin büyük-lüðü belirlenmiþtir. Ama bu sermayenin deðer veürün yaratýcýsý olarak hareket edeceði boyutlar esnek ve deðiþkendir.Ýkinci noktaya gelince: aþýnmýþ sikkeleri yerine koymak üzerepara üretimi ya da satýn alýnmasý için her yýl harcanmasý zorunlu toplumsalemek ve üretim aracý, toplumsal üretim hacminde pro tanto birazalmadýr. Ama kýsmen dolaþým aracý, kýsmen yýðma iþlevini yapan paradeðeregelince, bu, emek-gücünün, üretilmiþ üretim araçlarýnýn ve doðalzenginlik kaynaklarýnýn yanýsýra orada vardýr, ele geçirilmiþ ve hazýrdurumdadýr. Ona bu þeylere çizilmiþ bir sýnýr gözü ile bakýlamaz. Üretimöðelerine dönüþtürülmek, diðer uluslar ile deðiþilmek suretiyle üretiminölçeði geniþletilebilir. Ne var ki, bu, paranýn, her zaman olduðu gibi dünya-parasýrolünü oynamasýný öngörür.Üretken sermayeyi harekete geçirmek için, devir döneminin uzunluðunabaðlý olarak þu ya da bu miktarda para-sermayeye [sayfa 377] gereksinmevardýr. Devir döneminin, çalýþma zamaný ve dolaþým zamaný diyebölünmesinin, para biçiminde, gizil ya da atýl sermayede bir artýþý gerektirdiðinide görmüþ bulunuyoruz.Devir dönemi, çalýþma döneminin uzunluðu ile belirlendiðine göre,diðer koþullar eþit olmak üzere, bu dönem, üretim sürecinin belirli top-* <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, s. 641-646, 780-783. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>315


lumsal niteliði ile deðil, bu sürecin maddi niteliði ile belirleniyor demektir.Bununla birlikte, kapitalist üretim esasýna göre, nispeten uzun sürelidaha geniþ boyutlu iþlemler, oldukça uzun süreli büyük para-sermayeyatýrýmlarýný gerektirir. Bu gibi alanlarda üretim bu yüzden bireysel kapitalistinemrinde bulunan para-sermayenin büyüklüðüne baðlýdýr. Bu engel,kredi sistemi ve bu sistem ile ilgili þirketler, sözgelimi, anonim þirketlerile yýkýlmýþtýr. Para-piyasasýndaki bozukluklar bu nedenle bu gibi kuruluþlarýiþlemez duruma getirmekle birlikte, bu ayný kuruluþlar da parapiyasasýndabozukluklar yaratmaktadýr.Toplumsallaþtýrýlmýþ üretim temeli üzerinde, –arada, yararlý biretki biçiminde herhangi bir ürün ikmalinde bulunmaksýzýn uzun bir süreiçin emek-gücü ve üretim aracý çeken– iþlemlerin üretim hacminin, yalnýzemek-gücü ve üretim araçlarýný sürekli ya da yýlda birkaç kez çekmeklekalmayan, ama ayný zamanda, geçim ve üretim araçlarý ikmalindede bulunan üretim dallarýna zarar vermeksizin yürütülebilecek þekildeönceden saptanmasý gerekir. Hem toplumsallaþtýrýlmýþ ve hem de kapitalistüretimde, daha kýsa çalýþma dönemli iþdallarýndaki emekçiler,karþýlýðýnda herhangi bir ürün vermeksizin daha önce olduðu gibi, ancakkýsa süreler için ürün çekerler; oysa daha uzun çalýþma dönemli iþdallarýnda,bunlar, herhangi bir þey vermeden daha uzun bir süre için ürünçekerler. Bu durum, demek ki, belli bir emek-sürecinin, toplumsal biçimindendeðil, maddi niteliðinden ileri gelmektedir. Toplumsallaþtýrýlmýþüretim durumunda, para-sermaye ortadan kalkmýþtýr. Emek-gücü ile üretimaraçlarýný farklý üretim dallarýna toplum daðýtmaktadýr. Üreticiler,olsa olsa, tüketim mallarýnýn toplumsal ikmalinden, emek-zamanlarýnatekabül eden bir miktarý çekme hakkýný kendilerine tanýyan bir vesikaalabilirler. Bu vesikalar para deðildir. Bunlar dolaþýma girmezler.Para-sermayeye olan gereksinmenin, çalýþma döneminin uzunluðundanileri geldiðine göre, þu iki þeyle koþullandýðýný görüyoruz: Birincisi,para, genellikle, her bireysel sermayenin (krediden ayrý) kendisiniüretken sermayeye çevirmek için görünmek [sayfa 378] zorunda olduðubiçimdir; bu, kapitalist üretimin ve genellikle meta üretiminin niteliðindengelmektedir. Ýkincisi, gerekli para yatýrýmýnýn büyüklüðü, emek-gücüile üretim araçlarýnýn, oldukça uzun bir süre paraya çevrilebilir ürünleribu dönem boyunca topluma geri vermeksizin, toplumdan sürekli çekilmeleridurumundan ileri gelir. Birinci koþul, yatýrýlacak sermayenin parabiçiminde yatýrýlmasý zorunluluðu, bu para ister madeni para, kredi parasýya da itibari para vb. olsun, paranýn biçimi ile ortadan kalkmýþ olmaz.Ýkinci koþul, para-aracýnýn biçimi ya da dolaþýma herhangi bireþdeðer geri vermeksizin çekilen üretim emeðinin, geçim araçlarýnýn veüretim araçlarýnýn biçimi ile hiç bir þekilde etkilenmez. [sayfa 379]316 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ONDOKUZUNCU BÖLÜM 35KONUNUN DAHA ÖNCEKÝ SERÝMLERÝI. ÝZYOKRATLARQuesnay’in Tableau Economique’i belirli bir deðeri temsil edenulusal üretimin yýllýk mahsulünün, dolaþým aracýlýðý ile, diðer þeyler aynýolmak koþuluyla, basit yeniden-üretimi, yani ayný ölçekle yeniden-üretimigerçekleþtirecek þekilde nasýl daðýtýldýðýný birkaç kalýn çizgiyle göstermektedir.Üretim döneminin baþlangýç noktasý gerçekte önceki yýlýnhasadýdýr. Sayýsýz bireysel dolaþým hareketleri, kendilerine özgü toplumsalkitle hareketi –toplumun iþlevsel olarak belirlenmiþ büyük iktisadisýnýflarý arasýndaki dolaþým hareketi– içerisinde bir çýrpýda bir araya getirilmiþtir.Biz, burada, þununla ilgileniyoruz: Toplam ürünün bir kýsmý –buürünün diðer kýsýmlarý gibi, bir kullaným-nesnesi olarak, geçen yýlýn emeðininyeni bir sonucudur– ayný zamanda, yalnýzca ayný maddi biçim içerisindetekrar ortaya çýkan eski sermaye-deðerin bir taþýyýcýsýdýr. Bu kýsýmdolaþýma girmeyip, sermaye olarak hizmete yeniden devam etmeküzere üreticisinin, çiftçiler sýnýfýnýn elinde kalýr. Yýllýk ürünün bu kýsmýna,deðiþmeyen-sermayeye, [sayfa 380] Quesnay, hiç ilgisiz öðeleri sokmakta,35Elyazmasý V<strong>II</strong>I’in baþlangýcý. -.E.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>317


ama görüþ ufkunun sýnýrlýlýðý yüzünden, asýl þey üzerinde önemle durarak,tarýmý, insan emeðinin artý-deðer üreten biricik yatýrým alaný ve dolayýsýyla,kapitalist görüþ açýsýndan biricik üretken alan olarak görmektedir.Yeniden-üretimin iktisadi süreci, kendine özgü toplumsal niteliði ne olursaolsun, doðal bir yeniden-üretim süreci ile, bu alanla (tarýmla) daimaiçiçe geçer. Bu sonuncunun açýk koþullarý birincinin koþullarýna ýþýk tutmakta,ve dolaþýmýn aldatýcý görüntüsüyle ortaya çýkan bir düþüncekarýþýklýðýný önlemektedir.Bir sistemin etiketi, baþka eþyalarýn etiketinden, diðer þeyler yanýnda,sisteminkinin yalnýz alýcýyý deðil çoðu zaman satýcýyý da kandýrmasýolgusuyla ayrýlýr. Hem Quesnay’in kendisi ve hem de onun doðrudanizleyicileri, kendi feodal dükkan tabelalarýna inandýlar. Bizim bilgiçler debugün ve bu saatte bile ayný þeyi yapýyorlar. Ne var ki, gerçekte fizyokratlarýnsistemi, kapitalist sistemin ilk sistematik anlayýþýdýr. Sanayi sermayesinintemsilcileri –mülk sahipleri sýnýfý– bütün iktisadi hareketi yönetmektedir.Tarým kapitalistçe yürütülmekte, yani kapitalist çiftçinin geniþ-ölçektebir giriþimi olmaktadýr; topraðýn doðrudan iþleyicisi ücretli emekçidir.Üretim, yalnýz kullaným mallarý deðil, bunlarýn deðerlerini de yaratmaktadýr;üretimin itici gücü, doðum yeri dolaþým alaný deðil, üretim alaný olanartý-deðerin elde edilmesidir. Dolaþýmýn meydana getirdiði toplumsalyeniden-üretim sürecinin araçlarý olarak boy gösteren üç sýnýf arasýnda,“üretken” emeðin doðrudan sömürücüsü, artý-deðer üreticisi,* kapitalistçiftçi, artý-deðere yalnýzca elkoyanlardan ayýrdedilmektedir.izyokratik sistemin kapitalist niteliði, en parlak olduðu sýralardabile bazý itirazlara yolaçmýþtýr: bir yandan Linguet ile Mably, öte yandanküçük mülk sahipleri savunucularý tarafýndan karþý çýkýlmýþtýr.––––––––––––––––Adam Smith’in yeniden-üretim sürecinin tahlilinde gösterdiði gerileme,36 örneðin “avances primitives” ve “avancesi annuelles”i [sayfa 381]genelleyerek ve bunlarý “sabit” ve “döner” sermaye 37 diye adlandýrarak,yalnýz Quesnay’in doðru tahlillerini ayrýntýlarýyla incelemekle kalmayýp,tamamen fizyokratlarýn yanýlgýlarýnýn ortasýnda yolunu da þaþýrdýðý için36<strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Band I,. 2. Ausgabe, s. 612, Note 32 [Sol Yayýnlarý, Ankara 1975. Birinci<strong>Cilt</strong>, Yirmidördüncü Bölüm, Üçüncü Kýsým. s. 607. dipnot 37].37Bazý fizyokratlar, özellikle Turgot ona burada bile yolu açmýþlardýr. Turgot, avances içinsermaye deyimini Quesnay’den ve diðer fizyokratlardan daha sýk kullanmýþ ve manüfaktürcülerinavances’ýný ya da capitaux’sunu, çiftçilerinki ile daha fazla özdeþleþtirmiþtir. Örneðin: “Bunlargibi (giriþimciler-manüfaktürcüler), onlar da (les fermiers, yani kapitalist çiftçiler de), geri dönensermayelerinden fazlasýný elde etmelidirler, vb..” (Turgot, Œuvres, Daire edition, Paris 1844, Vol.I, s. 40.)* Marx, Quesnay’in Tableau Economique’ini, Theories of Surplus-Value adlý yapýtýnda dahaayrýntýlý inceliyor (bkz: Ýngilizce baský: <strong>Karl</strong> Marx, Theories of Surplus Value [Volume IV ofCapital], Kýsým I, Moscow 1963, s. 299.333 ve 367-68). -Ed.318 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


son derece dikkate deðerdir. Örneðin, çiftçinin, öteki tür kapitalistlerdendaha fazla deðer ürettiðini göstermek için þöyle diyor: “Ayný büyüklüktekihiç bir sermaye, çiftçininkinden daha büyük miktarda üretken emeðiharekete geçiremez, Yalnýz çalýþan hizmetkârlarý deðil, iþ hayvanlarý daüretken emekçidirler.” (Çalýþan hizmetkarlar için ne güzel övgü!) “Tarýmdada doða insanla birlikte çalýþýr; ve doðanýn emeði hiç bir gideremalolmaz, ama ürünü, en pahalý iþçinin ürünü kadar deðer taþýr. Tarýmdaen önemli iþlemler bile, ürünü artýrmakla birlikte, doðanýn verimliliðini,insan için en kârlý bitkilerin üretimine yöneltmek kadar artýramaz.undalýk ve çalýlýklarla kaplý bir tarla, çoðu kez, en iyi iþlenmiþ bal ya damýsýr tarlasý kadar çok miktarda sebze üretebilir. Topraðý ekmek vesürmek, doðanýn etken verimliliðini canlandýrmaktan çok bunu düzenler;ve yapýlan bütün bu emeklerden sonra, iþin büyük bir kýsmý daimagene doða tarafýndan yapýlmak üzere kalmýþtýr. Tarýmda çalýþtýrýlanemekçiler ve iþ hayvanlarý (sic!*) bu nedenle, manüfaktürlerde çalýþaniþçi gibi, kendi tüketimlerine, onlarý kullanan sermayeye ve o sermayeninsahibinin kârlarýna eþit bir deðeri yeniden üretmekle kalmazlar, çokdaha büyük bir deðer üretirler. Çiftçinin sermayesinin ve bütün kârlarýnýnüzerinde olarak, toprak sahibinin rantýný da düzenli olarak yenidenüretirler.Bu rant, toprak sahibinin kullanýmýný çiftçiye kiraladýðý doðagüçlerinin bir ürünü gibi düþünülebilir, Bu ürün, varlýðý kabul edilen bugüçlerin geniþliðine, ya da bir baþka deyiþle, topraðýn varsayýlan doðal yada iyileþtirilmiþ verimliliðine baðlý olarak daha büyük ya da daha küçüktür.Ýnsanýn iþi diye kabul edilebilecek her þey düþüldükten ya dakarþýlandýktan sonra, geriye kalan, doðanýn iþidir. Bu pek az zaman tümürünün dörtte-birinden az, çoðu zaman üçte-birinden fazladýr. Manüfaktürlerdekullanýlan [sayfa 382] ayný miktar üretken emek, hiç bir zaman bukadar büyük bir yeniden-üretimde bulunamaz. Bunlarda doða hiç birþey yapmaz, her þeyi insan yapar; ve yeniden-üretim, daima, iþi yapanunsurlarýn gücü ile orantýlý olmak zorundadýr. Tarýmda kullanýlan sermaye,demek ki, yalnýz manüfaktürlerde kullanýlan ayný miktar sermayedendaha fazla miktarda üretken emeði harekete geçirmekle kalmaz,ayný zamanda, kullandýðý üretken emek miktarý ile orantýlý olarak, ülkenintoprak ve emeðinin yýllýk ürününe, o ülkenin halkýnýn gerçek servetineve gelirine daha büyük bir deðer katar.” (Kitap <strong>II</strong>, Böl. 5, s.242,)Adam Smith, Kitap <strong>II</strong>, Bölüm l’de þöyle diyor; “Tohumun bütündeðeri de tam anlamýyla bir sabit sermayedir.” Burada da gene, sermaye,sermaye-deðere eþittir; “sabit’ bir biçimde bulunmaktadýr. “O [tohum],toprak ile ambar arasýnda gidip gelmekle birlikte, hiç bir zamansahip deðiþtirmez ve bu nedenle de tam anlamýyla dolaþmaz. Çiftçi onusatmakla deðil, çoðaltmakla kâr yapar.” (s. 186.) Burada konunun anlamsýzlýðýþu olguda yatmaktadýr ki, Smith, kendisinden önce Quesnay’de* Aynen böyle. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>319


olduðu gibi, sabit sermayenin deðerinin yenilenmiþ biçimde yenidenortaya çýkýþýný görmemekte ve bu yüzden, yeniden-üretim sürecininönemli bir öðesini gözden kaçýrmakta, yalnýzca döner ve sabit sermayearasýnda kendi yaptýðý ayrým konusunda, hem de yanlýþ olmak üzere, birörnek daha vermektedir. Smith’in “avances primitives” ve “avancesannuelles”i “sabit sermaye” ve “döner sermaye” olarak çevirmesindekiilerleme, “sermaye” sözcüðünü kullanmasýndadýr, ki bu kavram genelleþtirilmekteve fizyokratlarýn, bunu yalnýzca “tarýmsal” alana uygulamalarýkonusundaki özel görüþlerinden baðýmsýz hale gelmektedir; gerilemeise, “sabit” ve “döner” sözcüklerinin temel ayrým olarak görülmesi ve buþekilde tutulmasý olgusundadýr.<strong>II</strong>. ADAM SMÝTHI. Smith’in Genel Görüþ AçýsýAdam Smith, Kitap I, Bölüm 6, sayfa 42’de diyor ki: “Her toplumda,her metaýn fiyatý, kendisini, sonuçta, þu üç kýsýmdan birine ya dadiðerine veya hepsine ayrýþtýrýr (ücret, kâr, rant); ve her geliþmiþ toplumda,bunlarýn her üçü de, metalarýn daha büyük bir kýsmýnýn fiyatýna, azya da çok, tamamlayýcý kýsým [sayfa 383] olarak girer.” 38 Ya da, 63. sayfadadevam ettiði gibi: “Ücret, kâr ve rant, hem bütün gelirlerin ve hem debütün deðiþilebilir deðerlerin üç esas kaynaðýdýr.” Adam Smith’in “metalarýnfiyatlarý”nýn ya da “bütün deðiþilebilir deðerlerin tamamlayýcý kýsýmlarý”nailiþkin bu öðretisini, aþaðýda daha ayrýntýlý olarak ele alacaðýz.Ayrýca þöyle diyor: “Ayrý ayrý ele alýnan her özel metaya iliþkin olarakdurum bu olduðuna göre, birarada alýndýklarýnda, her ülkedeki topraðýnve emeðin tüm yýllýk ürününü oluþturan bütün metalara iliþkinolarak da durum bu olmalýdýr. Bu yýllýk ürünün tüm fiyatý ya da deðiþilebilirdeðeri, kendisini ayný üç kýsma ayrýþtýrmalýdýr ve, o ülkede oturan deðiþikkiþiler arasýnda, ya emeklerinin ücreti, sermayelerinin kârlarý olarak, yada topraklarýnýn rantý olarak pay edilmelidir.” (Kitap <strong>II</strong>, Bölüm 2, s. 190.)Adam Smith, tek tek bütün metalarýn fiyatýný olduðu gibi, “her ülkedekitopraðýn ve emeðin tüm yýllýk ürününün ... tüm fiyatý ya da deðiþilebilirdeðeri”ni, böylece, ücrete, kâra ve ranta, ücretli iþçilerin, kapitalistlerinve toprak. sahiplerinin gelirinin üç kaynaðýna ayrýþtýrdýktan sonra,dördüncü bir öðeyi, yani sermaye öðesini, dolambaçlý bir yoldan içeriyesokuþturmak zorunda kalýyor. Bu da, brüt ile net gelir arasýnda bir ayrým38Okurun, “metalarýn daha büyük bir kýsmýnýn fiyatlarýnýn” tümceciðini yanlýþ anlamamasýiçin aþaðýdaki tümceler Adam Smith’in bu deyimi nasýl açýkladýðýný göstermektedir. Örneðin,balýðýn fiyatýna hiç bir rant girmeyip, yalnýz ücret ve kâr girmektedir; Ýskoç çakýl taþlarýnýnfiyatýna ise yalnýzca ücret girmektedir. Þöyle diyor: “Ýskoçya’nýn bazý kýsýmlarýnda bazý yoksulkimseler, deniz kýyýsýndan halk arasýnda Ýskoç çakýlý adý verilen küçük alacalý taþlarý toplamayýticaret haline getirmiþlerdir. Taþ yontucularýn bunlara ödediði fiyat, tümüyle toplayýcýlarýn emeðininücretidir; ne rant ne de kâr bu fiyatýn herhangi bir kýsmýný oluþturur.”320 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


yaparak baþarýlýyor: “Büyük bir ülkede oturanlarýn tamamýnýn brüt geliri,topraklarýnýn ve emeklerinin tüm yýllýk ürününü kapsar; net gelirleri ise,bakým giderleri düþüldükten sonra kendilerine kalan kýsýmdýr; birincisi,bunlarýn sabit; ve ikincisi, bunlarýn döner sermayesidir; ya da, sermayelerineel atmaksýzýn, hemen tüketilmek ya da geçimleri, rahatlarý ve eðlenceleriiçin harcanmak üzere yedekte bulundurabilecekleri þeydir. Bunlarýngerçek servetleri de brüt gelirleri ile deðil, net gelirleri ile orantýlýdýr.”(lbid., s. 190.)Bu konuda þu yorumda bulunuyoruz:1) Adam Smith, burada, geniþletilmiþ ölçekte yeniden-üretimi yada birikimi deðil, açýkça, yalnýz basit yeniden-üretimi ele [sayfa 384] alýyor.Yalnýzca iþler durumdaki sermayenin “bakým” masraflarýndan sözediyor.Toplumun ya da bireysel kapitalistin “net” geliri, yýllýk ürünün “tüketimfonuna” geçebilen kýsmýna eþittir, ama bu fonun büyüklüðü, iþlerdurumdaki “sermayeye el atmamalýdýr”. Hem bireysel ve hem de toplumsalürünün deðerinin bir kýsmý, demek ki, ne ücrete, ne kâra, ne deranta ayrýþmýyor, ama sermayeye ayrýþýyor.2) Adam Smith, sözcükler üzerinde oynayarak, “brüt ve net gelir”arasýndaki ayrým ile kendi teorisinden kaçmaktadýr. Hem bireysel kapitalistve hem de tüm kapitalist sýnýf, ya da ulus denen þey, üretimdetüketilen sermaye yerine, deðeri –bu ürünün birbirlerine orantýlý kýsýmlarýylatemsil edilebilir–, bir yandan harcanan sermaye-deðeri yerine koyanve böylece bir kazanç, ya da harfi harfine söylemek gerekirse, birgelir (revenue – geri dönmek revenir fiilinin geçmiþ hali) oluþturan, amanota bene, sermaye üzerinden bir gelir ya da sermaye üzerinden birkazanç oluþturan; öte yandan da, “ülkede oturan deðiþik kiþiler arasýnda,ya emeklerinin ücreti, sermayelerinin kârý olarak, ya da topraklarýnýnrantý olarak pay edilen” –ve genellikle kazanç adý verilen– deðer kýsýmlarýnýyerine koyan bir meta ürünü almaktadýrlar. Þu halde, bu tüm ürünündeðeri, herhangi bir kimsenin –bireysel kapitalistin ya da bütün ülkenin–kazancýný oluþturuyor, ama bu, bir yandan sermaye üzerinden bir kazanç,öte yandan da bu kazançtan farklý bir “gelir” oluyor. Dolayýsýyla,meta deðerinin, bu deðeri oluþturan kýsýmlara çözümlenmesi sýrasýndadýþarý atýlan þey, yan kapýdan içeriye sokulmuþ oluyor: “gelir” sözcüðündekibelirsizlik. Ama ancak ürünün bu türden deðer parçalarýdýr ki, ondadaha önceden mevcut olan þey olarak “içeriye alýnabilir”. Eðer sermayeiçeriye gelir olarak girecekse, önce geniþletilmiþ olmasý gerekir.Adam Smith ayrýca diyor ki: “En düþük olaðan kâr oraný, daima,her sermaye kullanýlmasýnda arasýra görülen kayýplarý karþýlamaya yetebilecekmiktardan daha fazla olmalýdýr. Ýþte net ya da çýplak kâr, yalnýzbu fazlalýktýr.” (<strong>Kapital</strong>ist kârdan, gerekli sermaye harcamasýndan neanlýyor?) “Brüt kâr adý verilen þey, çoðu kez, yalnýz bu fazlalýðý deðil, bugibi olaðanüstü kayýplarý karþýlamak üzere alýkonulan miktarý da kapsar.”(Kitap I, Böl. 9, s. 72.) Bunun tek anlamý, artý-deðerin, brüt kârýn bir<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>321


kýsmý diye kabul edilen bir parçasýnýn, üretimin güvence fonunu oluþturmasý[sayfa 385] gerektiðidir. Bu güvence fonu, artý-emeðin bir kýsmý tarafýndanyaratýlmaktadýr ve bu bakýmdan doðrudan sermaye, yani yenidenüretimamacý taþýyan bir fon üretmektedir. Sabit sermayenin vb. “devamettirilmesi” için gerekli harcamalar bakýmýndan (yukardaki alýntýlara bakýnýz)tüketilmiþ olan sabit sermayenin yerine bir yenisinin konmasý,yeni bir sermaye yatýrýmý deð~il, yalnýzca eski sermaye-deðerin yeni birbiçimde yenilenmesidir. Adam Smith’in, gene bakým giderleri arasýndasaydýðý sabit sermayenin onarýmýný ilgilendirdiði kadarýyla, bu gider, yatýrýlansermayenin fiyatýna girmektedir. <strong>Kapital</strong>istin, bunun hepsini bir defadayatýrmayýp, sermayenin iþlev yaptýðý sýrada, gereðine göre, azar azaryatýrmasý ve zaten cebine girmiþ bulunan kârlardan yatýrabilmesi, bukârýn kaynaðýný deðiþtirmez. Kendisini oluþturan deðer öðeleri, ancak,emekçilerin güvence fonu için olduðu kadar, onarým fonu için de artýemeksaðladýklarýný tanýtlar.Adam Smith, bunun ardýndan, bize, tüm sabit sermayenin ve aynýzamanda döner sermayenin, sabit sermayenin bakýmý, onarýmý ve yenilenmesi,için gerekli bütün kýsmýnýn, ve aslýnda, maddi biçimi içerisindetüketim fonuna ayrýlmayan sermayenin tamamýnýn, net gelirin, yaniözgül anlamýnda gelirin dýþýnda tutulmasý gerektiðini söyler.“Sabit sermayenin tüm bakým giderlerinin, toplumun net gelirinindýþýnda tutulmasý gerektiði açýktýr. Ne onlarýn yararlý makineleri ile iþaletlerinin bakýmý için gerekli malzemeler ... ne de bu malzemelerinistenilen biçimi almasý için gerekli-emeðin ürünü, bu gelirin hiç bir zamanherhangi bir kýsmýný oluþturamaz. Bu þekilde çalýþtýrýlan iþçi, ücretlerinindeðerinin tamamýný, doðrudan tüketim için ayrýlmýþ stoklara katabildiðinegöre, bu emeðin fiyatý gerçekten de bunun bir kýsmýný oluþturabilir.Ama diðer tür emeklerde, hem fiyat [yani, bu emek için ödenenücret] ve hem de ürün [bu emeðin katýlmýþ olduðu ürün] bu stokagider; fiyat, iþçinin stokuna, ürün ise, geçimleri, konforlarý ve eðlenceleri,bu iþçilerin emeði ile çoðaltýlan diðer kimselerin stoklarýna gider.” (Kitap<strong>II</strong>, Bölüm 2, s. 190, 191.)Adam Smith, burada, üretim araçlarýnýn üretiminde çalýþanemekçiler ile, doðrudan tüketim mallarýnýn üretiminde çalýþan emekçilerarasýndaki çok önemli bir ayrýma geliyor. Ýlk sözü edilenler tarafýndanüretilen metalarýn deðeri, ücretlerin toplamýna, yani sermayenin,emek-gücünün satýn alýnmasýna yatýrýlan kýsmýnýn [sayfa 386] deðerine eþitbir parçayý içerir. Deðerin bu kýsmý, maddeten, bu emekçiler tarafýndanüretilmiþ bulunan üretim araçlarýnýn belirli bir niceliði biçiminde varolur.Ücret þeklinde aldýklarý para, bunlarýn gelirleridir, ama emekleri, ne kendilerive ne de baþkalarý tarafýndan tüketilebilecek herhangi bir eþyaüretmemiþtir. Þu halde bu ürünler, yýllýk ürünün “net gelirin” ancak kendisindegerçekleþebileceði bir toplumsal tüketim fonu oluþturmak üzereayrýlan kýsmýnýn bir öðesi deðildir. Adam Smith, burada, ücretler için322 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


geçerli olan ayný þeyin, üretim araçlarýnýn deðerinin artý-deðer olarak kârve rant kategorileri altýnda, sanayi kapitalistinin (en baþta gelen) gelirinioluþturan parçasý için de geçerli olduðunu eklemeyi unutuyor. Bu deðerparçalarý, ayný þekilde, üretim araçlarýnda, tüketilmesi olanaksýz mallardada vardýr. Bunlar, kendileri paraya çevrilene kadar, bu ikinci türemekçiler tarafýndan üretilen kendi fiyatlarýna tekabül eden miktardatüketim nesnelerini meydana getiremezler; iþte ancak o zaman, bu nesneleri,sahiplerinin bireysel tüketim fonuna aktarabilirler. Ne var ki, AdamSmith’in, yýllýk olarak meydana getirilen üretim araçlarýnýn deðerinin, buüretim alanýnda iþlev yapan üretim araçlarýnýn –üretim aracý yapan üretimaraçlarýnýn– deðerine eþit olan kýsmýnýn, yani burada kullanýlan sabitsermayenin deðerine eþit bir deðer parçasýnýn, yalnýz, varolduðu maddibiçimi nedeniyle deðil, sermaye olarak iþlev yapmasý nedeniyle de, gelirioluþturan bir deðer öðesi olamayacaðýný görmüþ olmasý gerekirdi.Ýkinci tür emekçilere –doðrudan tüketim nesneleri üretenlere–gelince. Adam Smith’in tanýmlarý tam bir kesinlik taþýmýyor. Çünkü, emeðin,bu türlerinde, hem emeðin fiyatýnýn ve hem de ürünün, doðrudantüketim için ayrýlmýþ stoklara, “fiyat”ýn (yani, ücret olarak alýnan paranýn)“iþçinin stokuna, ürünün ise, geçimleri, konforlarý ve eðlenceleri, buiþçilerin emeði ile çoðaltýlan diðer kimselerin stoklarýna” “gittiðini” söylemektedir.Ne var ki, iþçi, emeðinin “fiyatý” ile, ücretlerinin ödendiði bupara ile yaþamýný sürdüremez; bu parayý, tüketim nesneleri satýn alarakgerçekleþtirir. Bu. nesneler, kýsmen, kendi ürettiði metalar sýnýfýndanolabilir. Öte yandan, kendi ürünü, yalnýzca, emek sömürücülerinin tüketiminegiden nesnelerden olabilir.Böylece Adam Smith, sabit sermayeyi, bir ülkenin “net gelirinin”tamamen dýþýnda býraktýktan sonra devam ediyor:“Ama, sabit sermayenin sürekliliðini saðlayan bütün giderler, [sayfa387] böylece, zorunlu olarak, toplumun net gelirinin dýþýnda býrakýldýðýhalde, döner sermayenin sürekliðini saðlayan giderler için durum aynýdeðildir. Bu ikinci sermayeyi oluþturan dört kýsýmdan, para, yaþam araçlarý,malzemeler ve tamamlanmýþ iþten, son üç tanesi, daha önce de görüldüðügibi, düzenli olarak bu sermayeden çekilerek ya toplumun sabitsermayesine, ya da doðrudan tüketim için ayrýlan stokuna konulur. Butüketilebilir eþyalarýn, ilkinin” [sabit sermayenin] “devamý için kullanýlmayankýsmýnýn hepsi de ikinciye” [doðrudan tüketim fonuna] “giderve, toplumun net gelirinin bir kýsmým oluþturur. Döner sermayenin buüç kýsmýnýn sürekliliði, demek ki, sabit sermayenin sürekliliði için gerekliolanýn dýþýnda, toplumun net gelirinden yýllýk ürünün hiç bir kýsmýnýçekmez.” (Kitap <strong>II</strong>, Bölüm 2, s. 192.)Döner sermayenin, üretim araçlarýnýn üretiminde hizmet görmeyenkýsmýnýn, tüketim mallarýna, bir baþka deyiþle, yýllýk ürünün, toplumuntüketim fonunu oluþturmak üzere ayrýlan kýsmýna gittiðini söylemek,boþ bir yinelemeden baþka bir þey deðildir. Bununla birlikte, bunun he-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>323


men ardýndan gelen pasaj önemlidir:“Bir toplumun döner sermayesi, bu yönden, bireyinkinden farklýdýr.Bireyin döner sermayesi, tümüyle kârlarýndan oluþmasý gereken netgelirin herhangi bir kýsmýný meydana getirmenin tamamen dýþýndabýrakýlmýþtýr. Ama her bireyin döner sermayesi, ait olduðu toplumundöner sermayesinin bir kýsmýný oluþturduðu halde, bunun, ayný þekilde,onlarýn net gelirlerinin bir kýsmýný oluþturmanýn tümüyle dýþýnda kalmasýnýnnedeni bu deðildir. Bir tüccarýn deposundaki eþyalarýn tümü,hiç bir þekilde doðrudan tüketim amacý ile kendi stokuna konulmadýðýhalde, bunlar, diðer fonlardan elde edilen bir gelirle, ne tüccarýn ve nede öteki kimselerin sermayesinde herhangi bir azalmaya yolaçmaksýzýn,düzenli bir biçimde, bu eþyalarýn deðerlerini kârlarýyla birlikte yerinekoyabilen diðer kiþilerin stoklarýna konabilirler.” (Ibid.)Ve böylece buradan öðreniyoruz ki:1) Týpký sabit sermayenin ve bu sermayenin yeniden-üretimi(iþlevini unutuyor) ve devamý için gerekli döner sermayenin, her bireyselkapitalistin, ancak kârýndan ibaret olabilecek, net gelirinin tümüyledýþýnda tutulmasý gibi, tüketim mallarýnýn üretiminde kullanýlan dönersermaye de bunun dýþýnda tutulmaktadýr. Þu halde, kendi meta-ürünününsermayesini yerine koyan kýsmýnýn, kendisi için herhangi bir geliroluþturan deðerin parçacýklarýna [sayfa 388] kendisini ayrýþtýramaz.2) Her bireysel kapitalistin döner sermayesi, her bireysel sabitsermaye gibi, toplumun döner sermayesinin bir kýsmýný oluþturur.3) Toplumun döner sermayesi, yalnýzca bireysel döner sermayelerinbir toplamýný oluþturduðu halde, her bireysel kapitalistin döner sermayesindenfarklý bir niteliðe sahiptir. Bu ikinci döner sermaye hiç birzaman kapitalistin kendi gelirinin bir kýsmýný oluþturmaz; bununla birlikte,ilk sözü edilen döner sermayenin bir kýsmý (yani tüketilebilir eþyalardanibaret olaný) ayný zamanda toplumun gelirinin bir kýsmýný oluþturabilir,ya da kendisinin yukarýda ifade ettiði gibi, toplumun net gelirini, mutlakayýllýk ürünün bir kýsmý kadar azaltmasý gerekmez. Gerçekten de, AdamSmith’in burada döner sermaye dediði þey, tüketim mallarý üreten kapitalistlertarafýndan her yýl dolaþýma sürülen ve yýllýk olarak üretilen metasermayedenibarettir. <strong>Kapital</strong>istlerin bu yýllýk meta ürününün tümü,tüketilebilir eþyalardan oluþur ve bu nedenle, içerisinde toplumun netgelirlerinin (ücretler dahil) gerçekleþtiði ya da harcandýðý fonu oluþturur.Verdiði örnek için, tüccarýn maðazasýndaki eþyalar yerine, Adam Smith’in,sanayi kapitalistlerinin ardiyelerinde depolanan eþya yýðýnýný seçmesigerekirdi.Eðer Adam Smith, önce kendisinin sabit sermaye dediði, þimdide döner sermaye diye adlandýrdýðý þeyin yeniden-üretimini incelerken,kendilerini ona zorla kabul ettiren düþünce kýrýntýlarýný biraraya getirmiþolsaydý, þu sonuçlara ulaþýrdý:I. Toplumun yýllýk ürünü iki kesimden oluþur; bunlardan birisi324 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


üretim araçlarýný, diðeri tüketim nesnelerini kapsar. Bunlarýn herbirininayrý ayrý ele alýnmasý gerekir.<strong>II</strong>. Yýllýk ürünün, üretim araçlarýný oluþturan kesiminin toplam deðeriþöyle bölünür: Bu deðerin bir kýsmý, yalnýz, bu üretim araçlarýnýnyapýmýnda tüketilen üretim araçlarýnýn deðerini temsil eder; bu, yenilenmiþbir biçim içerisinde tekrar ortaya çýkan sermaye-deðerden baþka birþey deðildir; öteki kýsým, emek-gücüne yatýrýlan sermayenin deðerine yada, kapitalistlerin bu üretim alanýnda ödedikleri ücretlerin toplamýnaeþittir. Son olarak, deðerin bir üçüncü kýsmý, bu kategoriye giren sanayikapitalistlerinin, toprak rantý da dahil, kârlarýnýn kaynaðýdýr.Bu kýsýmlardan birincisi, Adam Smith’e göre bu ilk kesimde [sayfa389] kullanýlan bütün bireysel sermayelerin sabit sermayesinin yenidenüretilmiþ kýsmý, bireysel kapitalistin de, toplumun da “net gelirinin birkýsmýný oluþturmanýn tümüyle dýþýndadýr”. Bu, daima sermaye olarakiþlev yapar, hiç bir zaman gelir iþlevi yapmaz. Bu bakýmdan, her bireyselkapitalistin “sabit sermayesi”, hiç bir biçimde toplumun sabit sermayesindenfarklý deðildir. Ama toplumun üretim araçlarýndan oluþan yýllýkürününün deðerinin öteki kýsýmlarý –üretim araçlarýnýn bu toplam miktarýnýnkesrî parçalarý olarak varolan deðer kýsýmlarý–, gerçekte, aynýzamanda, bu üretim faaliyetine katýlan bütün unsurlar için gelir oluþturur;emekçiler için ücret, kapitalistler için kâr ve toprak rantý. Toplumunyýllýk ürünü, ancak, bu topluma ait olan bireysel kapitalistlerin ürünlerinintoplamlarýndan oluþtuðu halde, bunlar, toplum için gelir deðil, sermayeoluþtururlar. Nitelikleri gereði bunlar, genellikle, üretim aracý olarakiþlev yapmaya uygundurlar, hatta gerektiðinde, tüketim mallarý olarakiþlev yapabilecek olanlar bile, yeni üretimin ham ve yardýmcý maddeleribiçiminde hizmet görme amacý taþýrlar. Ne var ki, bunlar, bu hizmeti –yani sermaye hizmetini– kendi üreticilerinin ellerinde deðil, onlarý kullananlarýnellerinde görürler, yani:<strong>II</strong>I. Ýkinci kesimdeki kapitalistler, doðrudan tüketim mallarý üreticileri.Bunlar, bu kapitalistler için, tüketim mallarýnýn üretiminde tüketilensermayeyi (bu sermaye, emek-gücüne çevrilmediði, yani bu ikincikesimdeki emekçilerin toplam ücretleri olmadýðý ölçüde) yerine koyarlar,oysa þimdi bunlarý üreten kapitalistlerin elinde tüketim nesneleribiçiminde bulunan bu tüketilmiþ sermaye –toplumsal açýdan alýndýðýnda–birinci kesimdeki kapitalistler ile emekçilerin, gelirlerini içerisindegerçekleþtirdikleri tüketim fonunu oluþturur.Eðer Adam Smith, tahlillerini bu noktaya kadar sürdürmüþ olsaydý,bütün problemin çözümü için pek az þey eksik kalýrdý. Toplumuntoplam yýllýk ürününü oluþturan meta-sermayelerin bir türünün (üretimaraçlarýnýn) belli deðer-kýsýmlarýnýn, gerçekten, bunlarýn üretimi ile uðraþanbireysel emekçiler ile kapitalistlerin gelirini oluþturduðu, ama toplumungelirini oluþturan bir kýsmýný oluþturmadýðý; oysa, diðer türün (tüketimmallarýnýn) deðer kýsmý kendi bireysel sahipleri için sermaye-deðeri<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>325


temsil ettiði halde, bu yatýrým alanýnda iþ yapan kapitalistler için yalnýzcatoplumsal gelirin bir kýsmý olduðunu zaten farketmiþ bulunmakla [sayfa390] hedefe iyice yaklaþmýþ oluyordu.Yukarda anlatýlanlardan gene de þu kadarý açýktýr:Birincisi: Toplumsal sermaye yalnýzca bireysel sermayelerin toplamýnave bu nedenle de, toplumun yýllýk meta-ürünü (ya da metasermayesi)bu bireysel sermayelerin meta-ürünlerinin toplamýna eþitolduðu halde; ve bu yüzden de, her bireysel meta-sermaye için geçerliolacak þekilde metalarýn deðerinin, bu deðeri oluþturan kýsýmlara çözüþmesininbütün toplumun meta-sermayesi içinde geçerli olmasý gerektiði–ve aslýnda da, sonunda geçerli olduðu– halde, bu kýsýmlarýn, toplamtoplumsal yeniden-üretim sürecinde büründükleri görünüþ biçimi farklýdýr.Ýkincisi: Basit yeniden-üretim biçiminde bile, yalnýz ücretlerin(deðiþen-sermayenin) ve artý-deðerin üretimi yer almaz, iþgünü yalnýz ikikýsýmdan oluþtuðu, birisinde emekçinin deðiþen-sermayeyi yerine koyduðu,yani gerçekte, emek-gücünün satýn alýnmasý için gerekli eþdeðeri,diðerinde ise artý-deðeri (kârý, rantý, vb.) ürettiði kýsýmlardan oluþtuðuhalde, yeni deðiþmeyen sermaye-deðerin doðrudan üretimi de yer alýr.Üretim araçlarýnýn yeniden-üretiminde harcanan –ve deðeri ücretlerile artý-deðerden oluþan– günlük emek, sermayenin tüketim mallarýnýnüretilmesinde harcanan deðiþmeyen kýsmýný yerine koyan yeniüretim araçlarýnda kendisini gerçekleþtirir.Büyük bir kýsmý bundan önceki metinde çözülen ana güçlüklerile, birikimi deðil, basit yeniden-üretimi incelerken karþýlaþýlmýþtý. Bunedenle, Adam Smith (Kitap <strong>II</strong>) ve ondan önce Quesnay (Tableau Economique),ne zaman toplumun yýllýk ürününün hareketi ve dolaþým yoluylayeniden-üretimi sözkonusu olsa, basit yeniden-üretimi çýkýþ noktalarýyapmýþlardýr.2. Adam Smith, Deðiþim-Deðerini d + a’yaAyrýþtýrýyorAdam Smith’in fiyatýn ya da herhangi bir metaýn deðiþilebilir deðerinin(exchangeable value) –ve bu nedenle, toplumun yýllýk ürününüoluþturan toplu haldeki bütün metalarýn bu deðerinin (o, haklý olarak,her yerde kapitalist üretimi varsayýyor)– üç tane birbirini tamamlayankýsýmdan (component parts) meydana geldiði, ya da ücretlere, kâra veranta ayrýþtýðý (resolves itself into) konusundaki dogmasý þu ifadeye indirgenebilir:meta-deðer, d+a’ya eþittir; yani yatýrýlan deðiþen-sermayenindeðeri ile [sayfa 391] artý-deðerin toplamýna eþittir. Ve biz, bu kâr ve ran/tý, Adam Smith’in müsaadeleriyle, bütün ufak tefek noktalarý, yani özellikle,d+a dediðimiz öðelerden oluþan meta-deðer dogmasýndaki herhangibir görünür ya da gerçek sapmayý baþlangýçta bir yana ittiðimiz þu326 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


alýntýda da gösterildiði gibi, a denilen ortak bir birime indirgeyebiliriz.Manüfaktürde: “Ýþçilerin malzemelere kattýðý deðer ... kendisiniiki kýsma ... ayýrýr; bunlardan birisi onlarýn ücretlerini, diðeri ise, iþvereninmalzemelere ve ücretlere yatýrmýþ olduðu sermaye üzerinden elde ettiðikârý karþýlar.” (Kitap I, Bölüm 6, s. 41.) “Ýmalatçýnýn ücretlerinin patronutarafýndan yatýrýlmýþ olmasýna karþýn, gerçekte onun patrona herhangibir maliyeti yoktur, bu ücretlerin deðeri, genellikle, üzerinde emeðiniharcadýðý konunun, daha geliþmiþ deðeri içerisinde, bir kâr ile birlikte,karþýlanmýþtýr.” (Kitap <strong>II</strong>, Bölüm 3, s. 221.) Sermayenin “üretken emeðindevamý için” yatýrýlan kýsmý “... kendisine (iþverene) bir sermaye iþlevigördükten sonra ... bunlar (emekçiler) için bir gelir oluþturur.” (Kitap <strong>II</strong>,Bölüm 3, s. 223.)Adam Smith yukarýya aktarýlan bölümde açýkça þöyle diyor: “Herülkenin toprak ve emeðinin tüm yýllýk ürünü ... doðal olarak kendisini ikikýsma ayýrýr. Bunlardan birisi ve çoðu zaman en büyük olaný, her þeydenönce, bir sermayenin yerine konmasý, ya da bir sermayeden çekilmiþolan geçim araçlarýnýn, malzemelerin ve tamamlanmýþ iþin yenilenmesiiçin ayrýlmýþtýr; diðeri ise, ya bu sermayenin sahibine, sermayesinin kârýya da bir baþka kimseye topraðýnýn rantý olarak bir gelir oluþturur.” (s.222.) Adam Smith’in biraz önce bize söylediðine göre, sermayenin ancakbir kýsmý, yani üretken emeðin satýn alýnmasýna yatýrýlan kýsmý, aynýzamanda, herhangi bir kimse için gelir oluþturur. Bu kýsým –deðiþensermaye–,önce onu kullananýn elinde ve onun için, “bir sermaye iþleviyapar” ve sonra da, üretken emekçinin kendisi için “bir gelir oluþturur”.<strong>Kapital</strong>ist, sermaye-deðerinin bir kýsmýný, emek-gücüne, ve salt böylecedeðiþen-sermayeye dönüþtürmektedir; ve iþte yalnýzca bu dönüþüm yüzünden,yalnýz sermayenin bu kýsmý deðil, bütün sermayesi, sanayi sermayesiolarak iþlev yapar. Emekçi –emek-gücü satýcýsý– bunun deðerini,ücretler biçiminde almaktadýr. Onun elinde emek-gücü, yalnýzca satýlabilirbir meta, onu satarak yaþadýðý ve bu nedenle de gelirinin tek kaynaðýolan bir metadýr; emek-gücü, ancak onu [sayfa 392] satýn alanýn, kapitalistinelinde, deðiþen-sermaye olarak iþlev yapar ve kapitalist bu emek-gücününalým fiyatýný ancak görünüþte önceden ödemiþtir, çünkü bunun deðeri,emekçi tarafýndan kapitaliste daha önceden verilmiþtir.Adam Smith, manüfaktürdeki bir ürünün deðerinin d + a’ya eþit(a, kapitalistin kârýný ifade ediyor) olduðunu böylece gösterdikten sonra,tarýmda emekçilerin, “kendi tüketimlerine, ya da kendilerini istihdameden [deðiþen] sermayeye eþit bir deðeri, sermaye sahibinin kârlarý ilebirlikte eþit olan bir deðerin yeniden-üretilmesine...” ek olarak – ayrýca“çiftçinin sermayesinin ve bu sermayenin kârlarýnýn ötesinde düzenliolarak, toprak sahibinin rantýnýn yeniden-üretimi saðladýklarýný” söylüyor.(Kitap <strong>II</strong>, Bölüm 5, s. 243.) Rantýn toprak sahibinin eline geçmesiolgusu- nun, incelenmekte olan sorun için hiç bir önemi yoktur. Rantýn,onun eline geçmeden önce, çiftçinin, yani sanayi kapitalistinin elinde<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>327


olmasý gerekir. Herhangi bir kimse için gelir haline gelmeden önce,ürünün deðerini oluþturan parçalardan birisini oluþturmasý gerekir. Hemrant ve hem de kâr, demek ki, Adam Smith’e göre, artý-deðerin kýsýmlarýndanbaþka bir þey deðildir ve bunlarý, üretken emekçi, kendi ücretleri,yani deðiþen-sermayenin” deðeri ile birlikte durmadan, üretmektedir.Þu halde, rant ve kâr, artý-deðer a’nýn kýsýmlarýdýr ve böylece AdamSmith’e göre bütün metalarýn fiyatý kendilerini d+a’ya ayrýþtýrmaktadýr.Bütün metalarýn (böylece, yýllýk meta-ürünün de) fiyatýnýn, kendisiniücret artý kâr artý toprak rantýna ayrýþtýrmasý dogmasý, Smith’in yapýtýndakiarada bir kendisini gösteren anlaþýlmasý zor kýsýmlarda, her metaýndeðerinin, þu halde, toplumun yýllýk meta-ürününün deðerinin, d+a’yaya da emek-gücüne yatýrýlan ve emekçiler tarafýndan sürekli yenidenüretilensermaye-deðer ile, emekçilerin çalýþmalarýyla kattýklarý artý-deðerintoplamýna eþit olduðu biçimini almaktadýr.Adam Smith’in ulaþtýðý bu sonal sonuç, bize, ayný zamanda –daha aþaðýdaki sayfalara bakýnýz– bir metaýn deðerinin kendisiniayrýþtýrdýðý kýsýmlar konusundaki tek yanlý tahlilinin kaynaðýný da göstermektedir.Bunlarýn, ayný zamanda, üretime katýlan farklý sýnýflar için,farklý gelir kaynaklarý olmasýnýn, bu kýsýmlarýn herbirinin büyüklüðü vedeðerlerinin toplamýnýn belirlenmesi ile hiç bir iliþkisi yoktur.Adam Smith, “Ücret, kâr ve rant, hem, bütün gelirin ve hem [sayfa393] de bütün deðiþilebilir deðerin, üç asýl kaynaðýdýr. Diðer bütün gelirler,eninde sonunda bunlardan birisinden elde edilir.” (Kitap I, Bölüm 6, s.48) dediði zaman, her türden quid pro quo karmakarýþýk biraraya getirilmiþolmaktadýr.1) Yeniden-üretim sürecine, emekle ya da emeksiz doðrudan katýlmayantoplumun bütün üyeleri, yýllýk meta-ürün paylarýný –baþka birdeyiþle, kendi tüketim mallarýna–, aslýnda ancak ürüne ilk kez sahipolan sýnýflarýn –üretken emekçiler, sanayi kapitalistleri ve toprak sahiplerinin–ellerinden alabilmektedirler. Bu bakýmdan bunlarýn gelirleri maddiolarak (üretken emekçilerin) ücretlerinden, kârdan ve ranttangelmekte ve bu yüzden, asýl gelirlerin türevi olarak görünmektedir. Oysa,bu anlamda elde edilen bu gibi gelirleri alanlar, kendi toplumsal iþlevleri–kral, papaz, profesör, fahiþe, asker, vb.– gereði bu gelirleri aldýklarý için,bu iþlere, gelirlerinin asýl kaynaðý gözüyle bakabilmektedirler.2) – ve burada Adam Smith’in kýrdýðý gülünç pot doruðunaulaþmaktadýr. Metalarýn deðerlerini oluþturan kýsýmlar ile, bunlara katýlandeðer-ürünün miktarýný doðru bir þekilde belirleyerek iþe baþladýktanve ardýndan bu kýsýmlarýn nasýl bunca çeþitli gelir kaynaklarýný oluþturduklarýnýgösterdikten sonra, 39 ve böylece, gelirleri deðerden türettikten39Bu içeriði ile hem daha öncekiler ve hem de daha sonra gelenler ile çeliþir göründüðühalde bu tümceyi elyazmasýndan sözcüðü sözcüðüne alýyorum. Bu görünürdeki çeliþki, aþaðýdan° 4’te çözülmüþtür: Adam Smith’te Sermaye ve Gelir.- .E.328 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sonra, bunun tam tersi bir yönde ilerlemekte –ve bu, onda, her þeyeegemen bir kavram olarak kalmaktadýr– ve gelirleri “deðeri oluþturankýsýmlar” olmaktan çýkarýp, “bütün deðiþilebilir deðerlerin asýl kaynaklarý”haline getirmekte ve böylece,kapýlarý ardýna kadar vülger iktisadaaçmaktadýr. (Bizim Roscher’e bakýnýz.*)3. Sermayenin Deðiþmeyen KýsmýSmith’in, sermaye-deðerin deðiþmeyen kýsmýný, meta-deðerdenkaþ-göz arasýnda nasýl yoketmek istediðini görelim.“Tahýlýn fiyatýnda, örneðin, bir kýsým toprak sahibinin rantýný öder.”Týpký, deðeri oluþturan öteki kýsýmlarýn kökeninin bu [sayfa 394] kýsýmlarýnkâr ve ücretler biçiminde gelir kaynaklarý oluþturmasý ile bir iliþkisi olmamasýgibi, bu kýsmýnýn kökeninin de, bu kýsmýn toprak sahibine ödenmesive onun için rant biçiminde bir gelir oluþturmasý ile bir iliþkisiyoktur.“Diðer [kýsým], onun üretiminde çalýþtýrýlan emekçilerin” [“ve iþhayvanlarýnýn”, diye ekliyor] “ücretlerini ya da bakýmlarýný, ve üçüncüsüde çiftçinin kârýný karþýlar. Bu üç kýsým, ya hemen ya da sonuçta, tahýlýntüm fiyatýný oluþturur gibi görünüyor.” 40 Gerçekten de öyle görünüyor.Bu tüm fiyatýn, yani bunun büyüklüðünün belirlenmesi, üç tür insanarasýndaki daðýlýmýndan tamamen baðýmsýzdýr. “Belki de dördüncü birkýsmýn, çiftçinin sermayesini yerine koymak ya da iþ hayvanlarý ile diðertarým aletlerinin aþýnýp yýpranmalarýný karþýlamak için gerekli olduðudüþünülebilir. Ama þurasýný da düþünmek gerekir ki, bir iþ atý gibi herhangibir tarým aletinin fiyatý da gene ayný üç kýsýmdan oluþmuþtur: üzerindeyetiþtirildiði topraðýn rantý, bakýmý ve yetiþtirilmesi için harcananemek, ve bir de, hem bu topraðýn rantýný ve hem de bu emeðin ücretiniödeyen çiftçinin kârlarý. Tahýlýn fiyatý, demek ki, atýn fiyatýný da bakýmýnýda ödeyebildiði halde, fiyatýn tamamý, gene de, ya hemen ya da enindesonunda kendisini ayný üç parçaya, ranta, emeðe” (ücretlere demekistiyor) “ve kâra ayrýþtýrýyor.” (Kitap I, Bölüm 6, s. 42.)Ýþte Adam Smith’in, þaþkýnlýk verici öðretisini desteklemek içinsöyleyebildiði þeylerin tamamý sözcüðü sözcüðüne bunlar. Kanýtý yalnýzcaayný savý yinelemekten ibaret. Örneðin, tahýlýn fiyatýnýn yalnýz d+a’yýdeðil, ayný zamanda tahýlýn üretiminde tüketilen üretim araçlarýnýn fiyatýnýda, þu halde, çiftçinin emek-gücüne yatýrmadýðý sermaye-deðeri de40Adam Smith’in, burada, bu örneðin seçiminde özellikle talihsiz olduðu, gerçeðinigörmezlikten geliyoruz. Tahýlýn deðerinin kendisini, ücret, kâr ve rant olarak ayrýþtýrmasýnýn teknedeni, iþ hayvanýnýn tükettiði besinin, bu iþ hayvanýnýn ücreti, iþ hayvanýnýn, ücretli-emekçi veböylece, ücretli-emekçinin kendisinin de, iþ hayvaný olarak tanýmlanmasýdýr. (Elyazmasý <strong>II</strong>’deneklenmiþtir. -.E.)* Marx, W. Roscher’in, System der Volkswirtschaft. Band I: Die Grundlagen der Nationalökonomie.Dritte, vermehrte und verbesserte Auflage. Stuttgart und Augsburg 1858, adlý yapýtýnadeðiniyor. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>329


içerdiðini kabul ediyor. Ne var ki, gene de, bütün bu üretim araçlarýnýnfiyatlarýnýn, týpký tahýlýn fiyatý gibi kendilerini d+a’ya ayrýþtýrdýklarýný söylüyor.Bununla birlikte, þunu eklemeyi unutuyor: ve bir de bunlarýn yaratýlmasýndatüketilen üretim araçlarýnýn fiyatlarýna ayrýþýr. Bizi, bir üretimdalýndan ötekine ve ondan da bir üçüncüsüne havale ediyor. Eðer, fiyatýn,kendisini derhal s (tüketilen üretim araçlarýnýn fiyatý) + d + a’yaayrýþtýrdýðý metalarýn, sonuçta, bu [sayfa 395] “tüketilen üretim araçlarýný”tamamen yerine koyan ve kendileri salt deðiþen-sermaye yatýrýmý, yanisalt emek-gücüne yapýlan bir sermaye yatýrýmý ile üretilmiþ bulunan metalartarafýndan karþýlandýðýný gösterebilmiþ olsaydý, metalarýn tüm fiyatýnýn,kendilerini, “derhal” ya da “sonuçta” d+a’ya ayrýþtýrdýklarý yolundakisavý boþ bir safsata olmazdý. Bu son meta-ürünlerin fiyatý o zaman derhald+a olabilirdi. Bunun sonucu olarak, s’nin sermayenin deðiþmeyenkýsmýný temsil ettiði, ilkinin fiyatý da, s + d + a, sonuçta, d+a’yaayrýþabilirdi. Verdiði Ýskoç çakýllarý toplayýcýsý örneði ile, böyle bir kanýtsaðlamýþ olduðuna Adam Smith kendisi de inanmýyordu; ona göre butoplayýcýlar, 1) herhangi bir artý-deðer üretmiyorlar, yalnýzca kendi ücretleriniüretiyorlardý, ve 2) herhangi bir üretim aracý kullanmýyorlardý(bununla birlikte bunlar, sepet, çuval ve çakýllarý taþýmak için baþkakaplar gibi üretim araçlarý kullanýyorlardý).Adam Smith’in kendi teorisini, daha sonralarý, taþýdýðý çeliþkilerinfarkýna varmamakla birlikte gene de yýktýðý yukarýda görmüþ bulunuyoruz.Ama bu çeliþkilerin kaynaðý gerçekte onun bilimsel öncüllerinde bulunabilir.Emeðe çevrilen sermaye, kendi deðerinden daha büyük birdeðer üretiyor. Ama nasýl? Adam Smith þöyle diyor: Üretim süreci sýrasýndaemekçiler tarafýndan, üzerinde çalýþtýklarý þeylere, yalnýz kendi satýnalýnma fiyatlarýnýn eþdeðerini deðil, bir artý-deðeri de (kâr ve rant)oluþturan ve ama onlara deðil, onlarý çalýþtýranlara giden bir deðer katýlýr.Onlarýn baþardýklarý ve baþarabileceklerinin tümü iþte budur. Ve, bir günlüksanayi emeði için doðru olay þey, tüm kapitalist sýnýf tarafýndan bir yýlboyunca harekete geçirilen emek için de doðrudur. Þu halde, toplumtarafýndan üretilen yýllýk toplam deðer kitlesi, kendisini, yalnýzca d +a’ya, yani emekçiler tarafýndan, kendi emek-güçlerinin satýn alýnmasýiçin harcanan sermaye-deðeri yerine koyan bir eþdeðer ile iþverenlerineteslim etmek zorunda olduklarý, bu eþdeðerin ötesinde ek bir deðereayrýþtýrabilir. Ne var ki, meta-deðerin bu iki öðesi, ayný zamanda, üretimleuðraþan çeþitli sýnýflar için gelir kaynaðý oluyor: birincisi, ücretin, emekçileringelirinin kaynaðýdýr; ikincisi ise, bir kýsmý kâr biçiminde sanayi kapitalistitarafýndan alýkonulan ve öteki kýsmý toprak sahibinin geliri olarak,rant olarak elden çýkartýlan artý-deðerin kaynaðýdýr. Yýllýk deðer-ürün,d+a’dan baþka bir öðe içermediðine göre, öyleyse, deðerin öteki kýsmýnereden geliyor? Biz,[sayfa 396] burada, basit yeniden-üretimden hareketediyoruz. Yýllýk toplam emek miktarý, kendisini, emek-gücüne yatýrýlansermaye-deðerin yeniden-üretimi ve bir de artý-deðerin yaratýlmasý için330 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


gerekli-emeðe ayrýþtýrdýðýna göre, emek-gücüne yatýrýlmamýþ olan sermaye-deðerinüretimi için gerekli-emek acaba nereden geliyor?Durum þöyle:1) Adam Smith, bir metaýn deðerini, ücretli-emekçinin emeðinkonusuna kattýðý emek miktarý ile belirliyor. Kendisi emek ürünlerini iþleyenmanüfaktürü ele aldýðý için, o, buna, harfi harfine “malzemeler”diyor. Ama bu, sorunu deðiþtirmiþ olmuyor. Emekçinin birþeye kattýðý(ve bu “kattýðý” sözcüðü, Adam Smith’in kendisinindir) deðer, deðerinkatýldýðý bu nesnenin, bu katýlmadan önce bir deðere sahip bulunupbulunmamasýndan tamamen baðýmsýzdýr. Emekçi, demek ki, meta biçimindebir deðer üretiyor. Bu, Adam Smith’e göre, kýsmen, ücretleri içinbir eþdeðerdir, ve bu kýsým, öyleyse, emekçinin ücretlerinin deðerbüyüklüðü ile belirlenir; ücretlerine eþit bir deðer üretmek ya da yeniden-üretmekiçin, bu büyüklüðe baðlý olarak bir emek katmak zorundadýr.Öte yandan, emekçi, böylece çizilen bu sýnýrýn ötesinde de bir emekkatýyor ve bu, onu çalýþtýran kapitalist için artý-deðer yaratýyor. Bu artý-deðerintümüyle kapitalistin elinde kalmasý ya da bir kýsmýnýn, onun tarafýndanüçüncü bir kiþiye verilmesi, ücretli-emekçi tarafýndan katýlan artýdeðerinnitel (yani artý-deðer olup olmamasý) ya da nicel (büyüklük)belirlenmesini hiç bir þekilde deðiþtirmez. Ürünün herhangi diðer birkýsmýnýn deðeri gibi bu da bir deðerdir, ama þu bakýmdan farklýdýr ki,emekçi bunun karþýlýðýnda herhangi bir eþdeðer almadýðý gibi, ilerde dealmayacaktýr, tam tersine, bu deðere herhangi bir eþdeðer ödenmeksizinkapitalist tarafýndan elkonulur. Bir metaýn toplam deðeri, üretimisýrasýnda emekçi tarafýndan harcanan emek miktarý ile belirlenir; butoplam deðerin bir kýsmý, ücretlerin deðerine eþit olmasý, yani bunlariçin bir eþdeðer olmasý olgusuyla belirlenir. Ýkinci kýsým, bu nedenlezorunlu olarak gene ayný þekilde, artý-deðer, eþittir, ürünün toplam deðeri,eksi, deðerinin ücretlere eþdeðer olan kýsmý, biçiminde belirlenir; þuhalde, artý-deðer, metaýn yapýmý sýrasýnda, emekçinin ücretlerine eþdeðerolan deðer kýsmýndan fazla olarak üretilen deðere eþittir.2) Herhangi bir bireysel sanayi kuruluþunda, herhangi bit bireyselemekçi tarafýndan üretilen bir meta için doðru olan þey, [sayfa 397] bütün iþdallarýndaki yýllýk ürünün tümü için de doðrudur. Herhangi bir bireyselüretken emekçinin günlük iþi için doðru olan þey, tüm üretken emekçilersýnýfý tarafýndan harekete geçirilen yýllýk iþ için de doðrudur. Bu, yýllýkürün içerisinde, bir yýlda harcanan emek miktarýnca belirlenen toplambir deðer “saptar” (bu, Adam Smith’in deyimidir) ve bu toplam deðerkendisini, yýllýk emeðin, iþçi-sýnýfýnýn, yýllýk ücretlerine bir eþdeðer, aslýndabizzat bu ücretleri yarattýðý kýsým tarafýndan belirlenen bir bölüme; veemekçinin, kapitalist sýnýf için artý-deðer yarattýðý ek yýllýk emek tarafýndanbelirlenen bir baþka bölüme ayrýþtýrýr. Yýllýk ürünün içerdiði yýllýkdeðer-ürün bu nedenle yalnýz iki öðeden oluþur: yani iþçi-sýnýfý tarafýndanalýnan yýllýk ücretlerin bir eþdeðeri ile kapitalist sýnýf için her yýl sað-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>331


lanan bir artý-deðerden. Þimdi, yýllýk ücretler, iþçi-sýnýfýnýn geliri, yýllýk artýdeðermiktarý ise kapitalist sýnýfýn geliri oluyor: þu halde, her ikisi de, yýllýktüketim fonundaki nispi paylarý temsil ediyor (bu görüþ, basit yeniden-üretiminaçýklanmasýnda doðrudur) ve bu fonda gerçekleþmiþoluyorlar. Bu durumda, deðiþmeyen-sermaye-deðer için üretim araçlarýbiçiminde iþlev yapan sermayenin yeniden-üretimi için hiç bir yer kalmamýþoluyor. Ve Adam Smith, yapýtýnýn önsözünde, metalarýn gelir biçimindehizmet eden bütün deðer kýsýmlarýnýn, toplumsal tüketim fonuiçin ayrýlan emeðin yýllýk ürünü ile çakýþtýðýný açýkça belirtiyor: “Halkýnbüyük bir bölümünün gelirlerini neyin oluþturduðunu, ya da deðiþik çaðlardave uluslarda yýllýk tüketimlerini karþýlayan bu fonlarýn niteliðinin neolduðunu açýklamak bu ilk Dört Kitabýn amacýdýr.” (s. 12.) Ve giriþinhemen ilk tümcesinde þunu okuyoruz: “Her ulusun yýllýk emeði, bu emeðinyýllýk olarak tükettiði zorunlu ve yaþamý kolaylaþtýrýcý tüm þeyleri ilkelden saðlayan ve daima bu emeðin doðrudan ürününü ya da bu ürünleöteki uluslardan alýnan þeyleri içeren fondur.” (s. 11.)Adam Smith’in ilk yanýlgýsý, yýllýk ürünün deðerini yeni üretilenyýllýk deðere eþitlemesindedir. Bunlarýn ikincisi, ancak, bir önceki yýlýnemeðinin ürünüdür; ilki, yýllýk ürünün yapýmýnda tüketilen bütün deðeröðelerinden baþka, bir önceki ve hatta kýsmýn daha da önceki yýllardaüretilenleri de içerir: deðeri yalnýzca yeniden ortaya çýkan üretim araçlarý– ki, deðerleri sözkonusu olduðu kadarýyla, bunlar, bir önceki yýldaharcanan emek tarafýndan ne üretilmiþler ye ne de yeniden-üretilmiþlerdir.Bu karýþýklýk arasýnda Adam Smith, yýllýk ürünün deðerinin deðiþmeyen[sayfa 398] kýsmýný kaþla göz arasýnda yokediyor. Bu karýþýklýk, temelanlayýþýndaki bir baþka yanýlgýya dayanýyor: O, bizzat emeðin iki yönlüniteliðini birbirinden ayýrdetmiyor: emek-gücü harcayarak deðer yaratanemek ile, kullaným nesneleri (kullaným-deðerleri) yaratan somut emeði,yararlý iþi birbirinden ayýrtetmiyor. Her yýl, imal edilen toplam meta miktarý,bir baþka deyiþle, toplam yýllýk ürün, bir önceki yýl boyunca faal olanyararlý emeðin ürünüdür; iþte, toplumsal olarak kullanýlan emeðin,çeþitlendirilmiþ yararlý türden bir emek sistemi içerisinde harcanmýþ olmasýolgusuyladýr ki, bütün bu metalar vardýrlar; yalnýzca bu olgu yüzündendirki, metalarýn üretiminde tüketilen ve yeni bir maddi biçim içerisindeyeniden ortaya çýkan üretim araçlarýnýn deðeri, kendi toplam deðerleriiçerisinde korunmaktadýr. Toplam yýllýk ürün, öyleyse, yýl boyuncaharcanan yararlý emeðin sonucudur; ama yýl boyunca yýllýk ürünün deðerininancak bir kýsmý yaratýlmýþtýr; bu kýsým, yýllýk deðer-üründür ve yýl boyuncaharekete geçirilen emek miktarý bu üründe temsil edilmektedir.Demek oluyor ki, Adam Smith hemen yukarýya alýnan, pasajda,“Her ulusun yýllýk emeði, bu emeðin yýllýk olarak tükettiði zorunlu veyaþamý kolaylaþtýrýcý tüm þeyleri ilk elden saðlayan ... vb. fondur” dediðizaman, bütün bu geçim araçlarýna gerçekten de, tüketilebilir biçimleriniveren, tamamýyla yararlý emek konusundaki tek yanlý görüþ noktasýný332 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


alýyor. Ama, bunun, daha önceki yýllarýn saðladýðý emek aletlerinin veemek nesnelerinin yardýmý olmaksýzýn olanaksýz olduðunu; bu yüzden,“yýllýk emeðin”, deðer üretmekle birlikte, imal ettiði ürünlerin deðerinintümünü yaratmadýðýný; yeni üretilen deðerin, ürünün deðerinden küçükolduðunu unutuyor.Adam Smith’i, bu tahlillerinde, kendisinden önce gelenlerdendaha ileri gitmediði için (fizyokratlara göre doðru yönde atýlmýþ bir adýmbulunduðu görülmekle birlikte), her ne kadar kýnayamazsak da, dahasonralarý bir karmakarýþýklýk içerisinde yolunu kaybetmektedir, ve buda, metalarýn deðeri konusunda tüm olarak kendisine egemen olan“içrek” (“esoteric”) anlayýþýnýn genellikle anlayýþlardan sürekli olarak gördüðümuhalefet yüzünden olmaktadýr; içrek anlayýþýnýn kendisine egemenolmasýna karþýn, bilimsel içgüdüsü, dýþrak (exoteric) bakýþ açýsýnýnzaman zaman ortaya çýkmasýna izin vermektedir. [sayfa 399]4. Adam Smith’te Sermaye ve GelirHer metaýn (ve dolayýsýyla yýllýk ürünün de) deðerinin, yalnýz ücretlerineþdeðerinden baþka bir þey olmayan kýsmý, kapitalist tarafýndanemek-gücüne yatýrýlan sermayeye, yani yatýrýlan toplam sermayenin deðiþenkýsmýna eþittir. <strong>Kapital</strong>ist, sermaye-deðerin bu kýsmýný, ücretli-emekçilerinsaðladýklarý, metalarýn yeni üretilen deðerinin bir kýsmý ile tekrarelde etmiþ olur. Ýster bu deðiþen-sermaye, kapitalistin emekçiye, henüzsatýþ için hazýr olmayan, ya da hazýr olduðu halde henüz kapitalist tarafýndansatýlmamýþ bulunan bir üründeki payýna karþýlýk para olaraködenmesi anlamýnda yatýrýlmýþ olsun, ister emekçi tarafýndan daha öncedenüretmiþ olduðu metalarýn satýþý ile zaten elde edilmiþ bulunan paraylaödemede bulunsun, ya da isterse bu parayý, kredi yoluyla öncedençekmiþ olsun – bütün bu durumlarda kapitalist, emekçilerin eline parabiçiminde geçen deðiþen-sermaye harcamaktadýr ve öte yandan da, busermaye-deðerin eþdeðerine, kendi metalarýnýn deðerinin, içerisinde,emekçinin, toplam deðerdeki kendi payýný yeni olarak üretmiþ bulunduðu,bir baþka deyiþle, içinde emekçinin kendi ücretinin deðerini üretmiþbulunduðu kýsmý içerisinde sahip olmaktadýr. Emekçiye, deðerin bukýsmýný, kendi ürününün maddi biçimi içerisinde vermek yerine kapitalistbunu ona para olarak ödemektedir. <strong>Kapital</strong>ist için, yatýrdýðý sermayedeðerindeðiþen kýsmý, þimdi, metalar biçiminde vardýr, oysa emekçi,satmýþ bulunduðu emek-gücünün eþdeðerini, para biçiminde almýþtýr.Þimdi, kapitalist tarafýndan yatýrýlmýþ bulunan sermayenin, emekgücününsatýn alýnmasý ile, deðiþen-sermayeye çevrilmiþ olan kýsmý, üretimsürecinin kendisinde, faal emek-gücü olarak iþlev yapmaktadýr vegücün harcanmasý ile, metalar biçiminde, yeni bir deðer olarak üretilmekte,yani yeniden-üretilmektedir –demek ki, bir yeniden-üretim yada yatýrýlan sermaye-deðerin yeni üretimi yapýlmakla-; emekçi, satýlan<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>333


emek-gücünün deðerini ya da fiyatýný, geçim araçlarýna, emek-gücününyeniden-üretimi için gerekli araçlara harcamaktadýr. Deðiþen-sermayeyeeþit bir miktar para, onun kazancýný, dolayýsýyla gelirini oluþturmaktave bu gelir, ancak, emek-gücünü kapitaliste satabildiði sürece devametmektedir.Ücretli-emekçinin metaý –emek-gücü– ancak, kapitalistin [sayfa 400]sermayesiyle birleþtiði, sermaye olarak hareket ettiði ölçüde, bir metahizmeti görür; öte yandan, kapitalist tarafýndan, emek-gücü satýn alýnmasýnda,para-sermaye olarak harcanan sermaye, emek-gücü satýcýsýnýn,ücretli-emekçinin elinde gelir iþlevi görür.Burada, Adam Smith’in birbirlerinden ayýrdetmediði çeþitli dolaþýmve üretim süreçleri içiçe geçmiþtir.Birincisi: Dolaþým sürecine iliþkin hareketler. Emekçi kendi metaýný–emek-gücünü– kapitaliste satar; kapitalistin bu emek-gücünü satýnaldýðý para, kendi açýsýndan, artý-deðer üretimi için yatýrýlmýþ para, þuhalde para-sermayedir; bu para harcanmamýþ, yatýrýlmýþtýr. (<strong>Kapital</strong>istbu parayý nereden elde etmiþ olursa olsun, “yatýrýmýn” –fizyokratlarýnavance’ýnýn– gerçek anlamý budur. Üretken süreç amacýyla kapitalistinödemede bulunduðu her deðer, bu, ister önce ya da post festum yeralmýþ olsun, onun açýsýndan yatýrýlmýþ bulunmaktadýr; bu, üretim sürecininkendisine yatýrýlmýþtýr.) Diðer bütün meta satýþlarýnda olduðu gibiburada da ayný þey olur: Satýcý bir kullaným-deðeri (bu durumda kendiemek-gücünü) verir, ve deðerini para olarak alýr (fiyatýný gerçekleþtirir);alýcý, para verir ve karþýlýðýnda bir meta –bu durumda emek-gücü– alýr.Ýkincisi: Üretim sürecinde, satýn alýnmýþ olan emek-gücü, þimdi,iþlev yapmakta olan sermayenin bir kýsmýný oluþturur ve emekçinin kendisiburada, bu sermayenin, üretim araçlarýnýn maddi biçimi içerisindevarolan öðelerinden farklý olarak, yalnýzca sermayenin özel maddi birbiçimi olarak hizmet eder. Süreç boyunca, emek-gücünü harcayarak,emekçi, bu üretim araçlarýna bir deðer ekler ve bunlarý, kendi emekgücünündeðerine eþit (artý-deðer hariç) ürünlere çevirir; emekçi, böylecekapitalist için, sermayesinin ücretlere yatýrýlmýþ olan ya da yatýrýlmýþolmasý gereken kýsmýný, metalar biçiminde yeniden-üretir, kapitaliste buücretlerin bir eþdeðerini üretir; þu halde, emekçi, kapitalist için, bir kezdaha, emek-gücü satýn almasý için “yatýrabileceði” sermayeyi yenidenüretir.Üçüncüsü: Bir metaýn satýþýnda, satýþ fiyatýnýn bir kýsmý, kapitalisttarafýndan yatýrýlan deðiþen-sermayeyi yerine kor, böylece de, bir yandankapitalist yeni emek-gücü satýn alabilecek hale geldiði gibi, öte yandanda emekçi bu emek-gücünü yeniden satabilecek duruma gelir.Bütün meta alým ve satýmlarýnda –incelenmekte olan þey [sayfa 401]yalnýzca bu iþlemler olduðu sürece– satýcýnýn metalarý karþýlýðýnda eldeettiði hasýlatýn ne olduðu ve satýn alýnan bu kullaným nesnelerinin satýnalanýn elinde ne hale geldiðinin, hiç bir önemi yoktur. Þu halde, salt334 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


dolaþým sürecini ilgilendirdiði kadarýyla, kapitalist tarafýndan satýn alýnanemek-gücünün, onun için yeniden sermaye-deðer üretmesinin, öte yandanda, emekçinin, emek-gücünün alým fiyatý olarak elde ettiði paranýn,onun gelirini oluþturmasýnýn hiç bir önemi yoktur. Emekçiye ait ticaretmalýnýn, emek-gücünün, deðerinin büyüklüðü, ne emekçi için gelir oluþturmasýile, ve ne de, bu ticaret malýnýn, satýn alan tarafýndan kullanýlmasýnýn,bu alýcý için yeniden sermaye-deðer üretmesi ile etkilenmez.Emek-gücünün deðeri –yani bu metaýn yeterli satýþ-fiyatý– yeniden-üretimiiçin gerekli-emek miktarý ile belirlendiðine göre ve bu emekmiktarýnýn kendisi, burada, emekçinin gerekli geçim araçlarýnýn üretimi,yani varlýðýný sürdürülmesi için gerekli-emek miktarýnca belirlendiði için,ücretler, emekçinin, onunla geçinmek zorunda olduðu gelir halini alýyor.Adam Smith, þöyle derken, tamamýyla yanýlmaktadýr (s. 223):“Sermayenin, üretken emeðin devamý için yatýrýlan kýsmý ... kendisine”[kapitaliste] “bir sermaye iþlevi gördükten sonra, ... bunlar için” [emekçileriçin] “bir gelir oluþturur.” Satýn aldýðý emek-gücü için kapitalistin ödemedebulunduðu para, “kendisine bir sermaye iþlevi görür”, çünkü kapitalist,böylece, emek-gücünü, sermayesinin maddi parçalarý ile birleþtirirve böylelikle de sermayesinin, tümüyle üretken sermaye iþlevi görmesinisaðlar. Þu ayrýmý yapmak zorundayýz: Emek-gücü, emekçinin elinde,sermaye deðil bir metadýr, ve emekçi, onun satýþýný sürekli olarak yineleyebileceðisürece, bu, kendisi için, bir gelir oluþturur; satýþýndan sonra,kapitalistin elinde, üretim süreci sýrasýnda sermaye olarak iþlev yapar.Burada iki kez hizmette bulunan þey emek-gücüdür: emekçinin elinde,deðeri üzerinden satýlan bir meta olarak; kendisini satýn alan kapitalistinelinde, deðer ve kullaným-deðeri üreten bir güç olarak. Ne var ki, emekçi,emek-gücünün kullanýmýný kapitaliste vermeden önce ve bu emek-gücü,emeðin ürününün deðerinde gerçekleþmeden önce kapitalistten paraalmaz. <strong>Kapital</strong>ist, bu deðere, onun için ödeme yapmazdan önce, sahipolur. Demek oluyor ki, iki kez hizmet gören þey, para deðildir: önce, deðiþen-sermayeninpara-biçimi ve sonra ücret olarak. [sayfa 402] Tersine, ikikez iþlev yapan emek-gücüdür: birincide, emek-gücünün satýþýnda birmeta olarak (ödenecek ücret miktarýnýn kararlaþtýrýlmasýnda para, yalnýzcadüþüncel bir deðer ölçüsü olarak hareket eder ve, kapitalistin elindebulunmasýna bile gerek yoktur); ikincide, sermaye olarak iþlev yaptýðýüretim sürecinde, yani kapitalistin elinde, kullaným-deðeri ve deðer yaratanbir öðe olarak. Emek-gücü, emekçiye ödenecek olan eþdeðeri,daha karþýlýðý emekçiye para biçiminde kapitalist tarafýndan ödenmedenönce metalar biçiminde saðlamýþ bulunur. Böylece, kapitalistin ödemedebulunduðu fonu emekçinin kendisi yaratýr. Ama hepsi bu deðil.Emekçinin, almýþ olduðu para, gene kendisi tarafýndan kendiemek-gücünü korumak üzere, ya da –kapitalist sýnýf ile iþçi-sýnýfý bütünüylealýndýðýnda– ancak onun aracýlýðý ile kapitalistin bir kapitalist olarakkalabileceði bir aracý kapitalist için korumak üzere harcar.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>335


Demek oluyor ki, emek-gücünün sürekli alým-satýmý, bir yandan,emek-gücünü, sermayenin bir öðesi olarak devam ettirir ve bu emekgücüsayesinde sermaye, metaýn, deðere sahip kullaným nesneleri yaratýcýsýolarak göründüðü gibi, üstelik gene bu emek-gücü sayesinde, sermayeninemek-gücü satýn alan kýsmý, emek-gücünün kendi ürünü tarafýndansürekli yerine konur ve dolayýsýyla emekçi, ücretlerinin ödendiðisermaye fonunu devamlý kendisi yaratmýþ olur. Öte yandan,emek-gücünün sürekli satýþý, emekçinin yaþamýný sürdürmesinin durmadankendisini yenileyen kaynaðý haline gelir ve, böylece kendi emekgücüyaþamýný sürdürdüðü geliri saðlayan bir yetenek olarak ortaya çýkar.Bu durumda, gelir, bir metaýn (emek-gücünün) durmadan yinelenensatýþý ile meydana gelen deðerlerin elde edilmesinden ve bu deðerlerinancak satýlacak bu metaýn sürekli yeniden-üretimine hizmet etmesindenbaþka bir anlama gelmez. Ve bu bakýmdan, ürünün deðerinin,emekçinin kendisi tarafýndan yaratýlan ve karþýlýðýnda kapitalistin emekçiyeücretler biçiminde bir eþdeðer ödediði kýsmýnýn, emekçi için gelirkaynaðý halini aldýðýný söylediðinde Smith haklýdýr. Ama bu, metaýn deðerininbu kýsmýnýn niteliðini ya da büyüklüðünü, üretim araçlarýnýn deðerinin,sermaye-deðerler biçiminde iþlev yapmalarý ile, ya da, bir doðruçizginin nitelik ve büyüklüðünün, bir üçgenin tabaný ya da bir elipsinçapý olarak iþ görmesi ile deðiþmesinden daha fazla deðiþtirmez. Emekgücünün[sayfa 403] deðeri, týpký bu üretim araçlarýnýn deðerleri gibi, diðerþeylerden tamamen baðýmsýz olarak belirli kalýr. Bir metaýn deðerininbu kýsmý, bu deðer-kýsmýný oluþturan baðýmsýz bir etmen þeklinde, gelirdenoluþmadýðý gibi, kendisini gelir haline de ayrýþtýrmaz. Emekçi tarafýndansürekli yeniden-üretilen bu yeni deðer, onun için bir gelir kaynaðýoluþturmakla birlikte,bu gelir, tersine, kendisinin ürettiði yeni deðerin birparçasý deðildir. Emekçinin yaratmýþ olduðu yeni deðerden kendisineödenen payýn büyüklüðü, gelirinin deðer-büyüklüðünü belirler, yoksabunun tersi olmaz. Yeni yaratýlan deðerin bu kýsmýnýn, onun için bir geliroluþturmasý olgusu, yalnýzca bu kýsmýn ne olduðunu belirtir, uygulanmaniteliðini gösterir ve kendi oluþumu ile diðer herhangi bir deðerin oluþumukadar iliþkisi vardýr. Eðer benim aldýðým para haftada on þilin ise, bu, neon þilinin deðerinin niteliðinde, ne de deðerinin büyüklüðünde bir þeyideðiþtirmez. Diðer bütün, metalarýnki gibi, emek-gücünün deðeri de,yeniden-üretimi için gerekli emek miktarý ile belirlenir; bu emeðin miktarýise, emekçinin gerekli geçim araçlarýnýn deðeriyle belirlenir ve þuhalde, yaþamýnýn koþullarýnýn yeniden-üretimi için gerekli-emeðe eþittir– bu, bu metaya (emek-gücüne) özgü olmakla birlikte, iþ hayvanýnýndeðerinin, bakýmý için gerekli yaþam araçlarýnýn deðeriyle, yani bu yaþamaraçlarýnýn üretimi için gerekli insan emeðinin miktarýyla belirlenmesi,olgusundan daha özgü deðildir.Ne var ki, Adam Smith’teki bütün zararlý karýþýklýklara yolaçan daiþte bu “gelir” kategorisidir. Ona göre, çeþitli türde gelirler, her yýl üreti-336 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


len, yeni yaratýlan meta-deðeri “oluþturan kýsýmlarý” meydana getirirler;oysa bunun tersine, bu meta-deðerin kapitalist için kendisini ayrýþtýrdýðýiki kýsým –emeðin satýn alýnmasýnda, para biçiminde yatýrýlan deðiþensermayesinineþdeðeri ile, deðerin öteki kýsmý, gene ona ait olmaklabirlikte kendisine, hiç bir þeye mal olmayan artý-deðer–, gelirin kaynaklarýnýoluþtururlar. Deðiþen-sermayenin eþdeðeri, tekrar emek-gücüneyatýrýlýr ve bu bakýmdan emekçi için ücretler biçiminde bir gelir oluþturur;öteki kýsým, artý-deðer, kapitalist için herhangi bir sermaye yatýrýmýnýyerine koymaya hizmet etmediðine göre, kapitalist tarafýndan tüketimmallarýna (hem gerekli ve hem lüks) harcanabileceði gibi, herhangi,türden bir sermaye-deðer oluþturmak yerine, gelir olarak tüketilebilir.Meta-sermayenin kendisi, bu gelirin bir önkoþuludur ve bunu oluþturankýsýmlar, kapitalistin [sayfa 404] görüþ açýsýndan, yalnýzca yatýrýlmýþ bulunduðudeðiþen-sermaye-deðer için bir eþdeðer ya da fazlalýk oluþturmasýbakýmýndan farklýdýrlar. Bunlarýn her ikisi de, metalarýn-üretimi sýrasýndaharcanan ve emekte akýcý hale gelen emek-gücünden baþka bir þeydeðildir. Bunlar, kazanç ya da gelir deðil, harcamadan –emek harcamasýndan–ibarettirler.Meta-deðerin, gelirin kaynaðý olacaðý yerde, gelirin,meta-deðerinkaynaðý haline geldiði quid pro quo uyarýnca, metalarýn deðeri þimdi,çeþitli türde gelirlerden “oluþmuþ” bir günüme sahiptirler; bu gelirler birbirlerindenbaðýmsýz olarak belirlenmiþlerdir ve metalarýn toplam deðeri,bu gelirlerin birbirlerine eklenmesiyle belirlenir. Ne var ki, þimdimeta-deðeri oluþturacaklarý varsayýlan bu gelirlerin, her birinin deðerininnasýl belirleneceðidir. Ücretler sözkonusu olduðunda bu yapýlabilir, çünküücretler, kendi metalarýnýn, emek-gücünün deðerini temsil ederlerve bu deðer (diðer bütün metalarýn deðerleri gibi), bu metaýn yenidenüretimiiçin gerekli-emek tarafýndan belirlenebilir. Ama artý-deðer ya daAdam Smith’in deyiþiyle bunun iki biçimi, kâr ve rant, – ya bunlar nasýlbelirleneceklerdir? Burada Adam Smith’in boþ sözlerden baþka söyleyebileceðihiçbir þey yok. Bir seferinde, ücretler ile artý-deðeri (ya da ücretlerile kârý) metalarýn deðerini ya da fiyatýný oluþturan kýsýmlar olarak; birbaþka yerde ve neredeyse ayný anda, metalarýn fiyatýnýn “kendileriniayrýþtýrdýklarý” kýsýmlar olarak sunmaktadýr; ama bu, tersine, meta-deðerinilk verilen þey olduðu ve verilen bu deðerin farklý kýsýmlarýnýn, farklýgelirler biçiminde, üretken sürece katýlan farklý kimselerin payýna düþtüðüanlamýna gelir. Bu hiç bir zaman, deðerin, bu üç “birbirini tamamlayankýsýmdan oluþtuðu” düþüncesi ile özdeþ deðildir. Eðer ben üç farklý doðruçizginin uzunluklarýný birbirlerinden baðýmsýz olarak saptar ve sonra “birbirlerinitamamlayan kýsýmlar” olarak bu üç çizgiden, bunlarýn toplamlarýnaeþit bir dördüncü çizgi meydana getirirsem, bu, hiç bir þekildeönümde verilmiþ olan doðru bir çizgiyi, herhangi bir amaçla üç farklýparçaya böldüðüm ya da “ayrýþtýrdýðým” zaman yapmýþ olduðum iþlemleayný þey deðildir. Birinci durumda, doðrunun uzunluðu, toplamý olduðu<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>337


üç doðrunun uzunluklarýna baðlý olarak tamamýyla deðiþmektedir; ikincidurumda ise, doðrunun üç kýsmýnýn uzunluklarý belli uzunluktaki birdoðrunun parçalarý olmalarý olgusuyla daha baþtan sýnýrlandýrýlmýþtýr. [sayfa405]Gerçekte, eðer biz, Smith’in açýklamalarýnýn doðru olan kýsmýna,yani yýllýk emek tarafýndan yeni yaratýlmýþ bulunan ve yýllýk toplumsalmeta-üründe içerilen deðerin (týpký her bireysel metada ya da her günlük,haftalýk, vb, üründe olduðu gibi), yatýrýlan deðiþen-sermayenin deðeri(yani yeni emek-gücü satýn almak için ayrýlan deðer kýsmý) ile,kapitalistin kendi bireysel tüketim araçlarýnda gerçekleþtirebileceði artýdeðerintoplamýna eþittir yolundaki açýklamasýna baðlý kalacak olursak –basit yeniden-üretim varsayýldýðýnda ve diðer koþullar ayný kaldýðýnda;ve ayrýca Adam Smith’in, deðer yaratan ve bir emek-gücü, ve emekharcamasý olan emek ile kullaným-deðeri yaratan, yani yararlý ve uygunbir biçimde harcanan emeði bir araya koyduðunu akýlda tutacak olursak– o zaman, bütün anlayýþý þuna varmaktadýr: Her metaýn deðeri, emeðinürünüdür; þu halde bu, yýllýk emeðin ürününün deðeri ya da toplumunyýllýk meta-ürününün deðeri için de geçerlidir. Ama bütün emek, kendisini,1) emek- çinin, içerisinde yalnýzca kendi emek-gücünün satýn alýnmasýndayatýrýl-mýþ bulunan sermaye için bir eþdeðeri yeniden-ürettiðigerekli-emek-zamanýna ve 2) emekçinin, onunla, kapitalistin karþýlýðýndaherhangi bir eþdeðer vermediði bir deðeri kapitaliste saðladýðý, artý-emeðe,yani artý-deðere ayrýþtýrdýðýna göre, bundan, bütün meta-deðerlerinkendilerini ancak bu iki kýsma ayrýþtýrabilecekleri ve böylece de, sonunda,iþçi-sýnýfý için ücretler biçiminde, kapitalist sýnýf için artý-deðer biçimindebir gelir oluþturacaklarý sonucu çýkar. Deðiþmeyensermaye-deðere, yani yýllýk ürünün yaratýlmasýnda tüketilen üretim araçlarýnýndeðerine gelince, bu deðerin, yeni ürünün deðerine nasýl girdiði(kapitalistin, mallarýnýn satýþý sýrasýnda bunu alýcýya yüklediði yolundakitümce bir yana býrakýlýrsa) açýklanamaz, ama sonuçta, üretim araçlarýnýnkendileri de emek ürünleri olduklarýna göre, deðerin bu kýsmý da,yalnýz, deðiþen-sermaye ile artý-deðerin, gerekli-emek ile artý-emeðinürününün bir eþdeðerinden ibaret olabilir. Bu üretim araçlarýnýn deðerlerinin,bunlarý kullananlarýn elinde sermaye-deðerler þeklinde iþlev yapmasýolgusu, eðer sorunun temeline inersek, baþkalarýnýn elinde –birsüre önce olsa bile– “köken olarak” kendilerini deðerin ayný iki kýsmýna,þu halde gelirin iki farklý kaynaða ayýrmýþ olmalarýna engel olmaz.Burada bir nokta doðrudur: toplumsal sermayenin, yani bireyselsermayelerin toplamýnýn hareketinde durum, kendisini, her [sayfa 406] bireyselsermaye ayrý olarak düþünüldüðünde, yani her bireysel kapitalistaçýsýndan ele alýndýðýnda göründüðünden farklý bir þekilde ortaya koymaktadýr.Bireysel kapitalist için metalarýn deðeri, kendisini, 1) deðiþmeyenbir öðeye (Adam Smith’in deyiþiyle bir dördüncüsüne) ve, 2) ücretlerile artý-deðerin toplamýna, ya da ücret, kâr ve ranta ayrýþtýrmaktadýr.338 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Ama, toplum açýsýndan, Adam Smith’in dördüncü öðesi, deðiþmeyensermaye-deðer, yokolmaktadýr.5. Ö z e tÜç gelirin, ücret, kâr ve rantýn, metalarýn deðerini “oluþturan üçkýsmý” meydana getirdikleri yolundaki anlamsýz formül, Adam Smith’te,metalarýn deðerinin “kendilerini” bu üç öðeye “ayrýþtýrdýklarý” yolundakidaha akla yatkýn düþünceden doðmaktadýr. Metalarýn deðerinin, yalnýzcatüketilen emek-gücünün eþdeðeri ile bu emek-gücünün yarattýðý artýdeðerebölünebildiði kabul edilse bile bu düþünce gene ayný þekildeyanlýþtýr. Ama yanýlgý burada da daha derin, gerçek bir temele dayanmaktadýr.<strong>Kapital</strong>ist üretim, üretken emekçinin kendi emek-gücünü, kendisineait bir meta olarak, kapitaliste satmasý ve bu gücün kapitalistinelinde, üretken sermayesinin yalnýzca bir öðesi olarak iþlev yapmasýolgusuna dayanýr. Dolaþým –emek-gücünün alým ve satýmý– ile ilgili buiþlem, üretim sürecini baþlatmakla kalmýyor, bu sürece özgü niteliði dezýmnen belirlemiþ oluyor. Bir kullaným-deðerinin ve hatta bir metaýnüretimi (çünkü bu, baðýmsýz üretken emekçiler tarafýndan da yapýlabilir)burada bir kapitalist için yalnýzca mutlak ve nispi artý-deðer üretmearacýdýr. Bu nedenle, üretim sürecinin tahlilinde, mutlak ve nispi artý-deðerüretiminin, 1) günlük emek-sürecinin süresini ve, 2) kapitalist üretimsürecinin bütün toplumsal ve teknik biçimleniþini belirlediðini görmüþbulunuyoruz. Bu süreç içerisinde, deðerin (deðiþmeyen sermaye-deðerin)salt korunmasý, yatýrýlan deðerin (emek-gücünün eþdeðerinin) fiilenyeniden-üretilmesi ile, artý-deðerin, yani kapitalistin karþýlýðýnda ne dahaönce bir eþdeðer yatýrdýðý ve ne de post festum bir eþdeðer yatýracaðýdeðerin üretimi arasýndaki ayrým gerçekleþmektedir.Artý-deðerin –kapitalist tarafýndan yatýrýlan deðerin eþdeðerindenfazla deðerin– ele geçirilmesi, emek-gücünün alým ve satýmý ile baþlamaklabirlikte, üretim sürecinin kendisinin içerisinde [sayfa 407] yapýlan birharekettir ve onun temel bir öðesini oluþturur.Bir dolaþým hareketini –emek-gücünün alým ve satýmýný– oluþturanbu baþlangýç hareketinin kendisi, toplumsal ürünlerin daðýlýmýndan öncegelen ve bu daðýlýmý öngören üretim öðelerinin daðýlýmýna, yani emekçininbir metaý olan emek-gücünün, emekçi olmayanlarýn mülkiyetindekiüretim araçlarýndan ayrýlmasýna dayanýr.Bununla birlikte, artý-deðerin bu ele geçiriliþi, ya da deðer üretiminin,yatýrýlan deðerin bir yeniden-üretimi ile herhangi bir eþdeðeri yerinekoymayan yeni bir deðerin (artý-deðerin) üretimi biçiminde buayrýlmasý, deðerin bizzat özünü ya da deðer üretiminin niteliðini herhangibir þekilde deðiþtirmez. Deðerin özü, harcanan emek-gücünden –buemeðin özgül ve yararlý niteliðinden baðýmsýz olan emeðin– baþka birþey deðildir ve olmaz da, ve deðerin üretimi de bu harcama sürecinden<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>339


aþka bir þey deðildir. Örneðin bir serf, kendi emek-gücünü altý günharcamakta, altý gün çalýþmaktadýr; bu, serfin, üç gün kendisi için kenditarlasý üzerinde, üç gün de efendisi için onun tarlasý üzerinde çalýþmýþolmasý, bu harcamanýn niteliðini deðiþtirmez. Hem kendisi için harcadýðýgönüllü emek ve hem de efendisi için harcadýðý zoraki emek, aynýþekilde emektir; bu emek, yarattýðý deðerler ya da yararlý mallar yönündendüþünüldüðü sürece, serfin altý günlük emeðinde hiç bir fark yoktur.ark, yalnýzca, altý günlük emek-zamanýnýn her iki yarýsý sýrasýnda;emek-gücünün harcandýðý farklý koþullarla ilgilidir. Ayný þey, ücretliemekçinin,gerekli-emeði ve artý-emeði için de geçerlidir.Üretim süreci, metada sona erer. Metaýn yapýmýnda emek-gücüharcanmýþ olmasý, þimdi, bu metaýn maddi bir özelliði, deðere sahip olmaözelliði olarak görünür. Bu deðerin büyüklüðü, harcanan emek miktarýile ölçülmektedir; bir metaýn deðeri kendisini bundan baþka bir þeyeayrýþtýrmadýðý gibi, bir baþka þeyden de oluþmamýþtýr. Eðer ben, belirliuzunlukta doðru bir çizgi çizmiþsem, her þeyden önce benden baðýmsýzbazý kurallar (yasalar) gereði yapýlmakta olan çizim sanatý aracýlýðý ile,doðru bir çizgi “üretmiþ” olurum (gerçi daha önce de bildiðim gibi ancaksimgesel olarak). Eðer bu çizgiyi üç kýsma bölecek olursam (bubelirli bir problemi karþýlamak için yapýlmýþ olabilir) bu parçalarýn herbirigene doðru bir çizgi olarak kalýr ve üç parçadan oluþan bu çizginintamamý, bu bölünme ile kendisini, doðru bir çizgiden baþka [sayfa 408]birþeye, örneðin bir tür eðriye ayrýþtýrmýþ olamaz. Belli, uzunluktaki birçizgiyi, parçalarýnýn toplamý, bölünmemiþ çizginin kendisinden dahabüyük olabilecek bir þekilde de bölemem; þu halde, bölünmemiþ birçizginin uzunluðu, parçalarýnýn geliþigüzel saptanmýþ uzunluklarý ile belirlenemez.Bunun tersine, bu, parçalarýn nispi uzunluklarý, dahabaþlangýçta, parçalarý olduðu çizginin boyu ile sýnýrlandýrýlmýþtýr.Bu yönden, bir kapitalist tarafýndan üretilmiþ olan bir meta, baðýmsýzbir emekçi ya da çalýþan-halkýn topluluðu ya da köleler tarafýndanüretilen metadan hiç bir bakýmdan farklý deðildir. Ama, ele alýnan durumda,emeðin tüm ürünü ve bu ürünün tüm deðeri kapitaliste ait bulunmaktadýr.Diðer bütün üreticiler gibi, o da, metaýný, ondan daha fazlayararlanmazdan önce satýþ yoluyla paraya çevirmek zorundadýr; bu metaýevrensel eþdeðer biçimine çevirmek zorundadýr.Meta-ürünü, paraya çevrilmeden önceki haliyle inceleyelim. Bu,bütünüyle kapitaliste aittir. Öte yandan, yararlý bir emek ürünü, bir kullaným-deðeriolarak, tümüyle geçmiþ bir emek sürecinin ürünüdür. Amadeðeri öyle deðildir. Bu deðerin bir kýsmý, metaýn üretiminde harcananve yeni bir biçim içerisinde tekrar ortaya çýkan üretim araçlarýnýn deðerindenbaþka bir þey deðildir. Bu deðer, bu metaýn üretim süreci esnasýndaüretilmemiþtir, çünkü üretim araçlarý, bu deðere, üretim sürecindenönce ve ondan baðýmsýz olarak sahiptir; bu sürece, bu deðerin taþýyýcýlarýolarak girmiþlerdir; yenilenmiþ ve deðiþtirilmiþ olan, yalnýzca, onun340 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


görünüþ biçimidir. Metaýn deðerinin bu kýsmý kapitalist için, yatýrýlmýþbulunan ve bu metaýn üretiminde tüketilen, deðiþmeyen sermaye-deðerkýsmýnýn bir eþdeðeridir. Daha önce üretim araçlarý biçiminde bulunuyordu;þimdi ise, yeni üretilen metaýn deðerinin bir parçasý olarakbulunmaktadýr. Bu meta-paraya çevrilir çevrilmez, þimdi para biçimindebulunan deðer, tekrar üretim araçlarýna, üretim süreci ve bu süreç içerisindekiiþlevi tarafýndan belirlenen özgün biçimine çevrilmek zorundadýr.Bu deðerin sermaye olarak iþlev yapmasý, metaýn deðerinin niteliðindehiç bir deðiþiklik yapmýþ olmaz.Bir metaýn deðerinin ikinci bir kýsmý, ücretli-iþçinin kapitaliste sattýðýemek-gücünün deðeridir. Bu deðer de, týpký üretim araçlarýnýn deðerigibi, emek-gücünün katýlacaðý üretim sürecinden baðýmsýz olarakbelirlenir ve bu emek-gücü, üretim sürecine [sayfa 409] girmeden önce, birdo- laþým hareketine, emek-gücünün alým-satýmýna baðlanýr (is fixed).Ücretli-emekçi, kendi iþlevi aracýlýðý –emek-gücünün harcanmasý– ile,emek-gücünün kullanýmý için kapitalistin kendisine ödemek zorundaolduðu deðere eþit bir meta-deðer üretir. Bu deðeri kapitaliste metabiçiminde verir ve karþýlýðýný ondan para biçiminde alýr. Meta-deðerin bukýsmýnýn kapitalist için ücretlere yatýrmak zorunda olduðu deðiþen-sermayenineþdeðerinden baþka bir þey olmamasý, bunun üretim sürecisýrasýnda yeni yaratýlan ve artý-deðeri oluþturandan, yani geçmiþte harcananemek-gücünden baþka bir þeyden oluþmayan bir meta-deðer olmasýolgusunu hiç bir þekilde deðiþtirmez. Ne de bu gerçek, kapitalisttarafýndan emekçiye ücretler biçiminde ödenen emek-gücü deðerinin,emekçi için bir gelir biçimine bürünmesi ve böylece yalnýz emek-gücünündeðil ücretli-emekçiler sýnýfýnýn da, þu halde tüm kapitalist üretimintemelinin de sürekli olarak yeniden-üretildiði olgusundan etkilenmez.Bununla birlikte, deðerin bu iki kýsmýnýn toplamý, meta-deðerinhepsini kapsamaz. Geriye, bunlarýn her ikisini de aþan bir fazlalýk kalmýþtýr– artý-deðer. Bu, ücretlere yatýrýlmýþ olan deðiþen-sermayenin yerini dolduran,deðer kýsmý gibi, üretim süreci sýrasýnda emekçi tarafýndan yeniyaratýlmýþ bulunan bir deðerdir – donmuþ emektir. Ama bu, tüm ürününsahibine, kapitaliste herhangi bir þeye mal olmamaktadýr. Bu durum,aslýnda, kapitaliste, bu deðerin bir kýsmýný, bir baþkasýna, –toprak sahibineverilen toprak rantý gibi, ki, bu durumda, bu kýsým, bu üçüncü þahýslarýngelirini oluþturur– vermek zorunda kalmadýkça, artý-deðerin tamamýnýgelir olarak tüketme olanaðýný saðlar. Zaten kapitalistimizi meta yapýmýile uðraþmaya zorlayan itici güç de iþte bu durumun ta kendisidir. Amane baþlangýçta, artý-deðer kopartma konusundaki hayýrsever niyeti ve nede bu deðerin sonradan kendisi ya da baþkalarý tarafýndan gelir olarakharcanmasý, bu artý-deðerin kendisini etkilemez. Bütün bunlar, ne artýdeðerinkarþýlýðý ödenmeyen donmuþ emek olduðu olgusunu ve ne de,bu artý-deðerin büsbütün baþka koþullarca belirlenen büyüklüðünü bozar.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>341


Ne var ki, eðer Adam Smith, metalarýn deðerini araþtýrýrken bile,yapmýþ olduðu gibi, bu deðerin çeþitli kýsýmlarýnýn toplam yeniden-üretimsürecindeki rolü ile uðraþmak istiyorduysa, bazý belirli kýsýmlarýn gelirolarak iþlev yapmasýna karþýlýk, diðerlerinin [sayfa 410] týpký sermaye gibisürekli þekilde iþlev yaptýklarýný açýkça görmüþ olmasý, ve dolayýsýyla,kendi mantýðý uyarýnca, bunlarýn, o meta-deðeri oluþturan ya da bu deðerinkendisini ayrýþtýrdýðý kýsýmlar þeklinde belirtilmiþ olmasý gerekirdi.Adam Smith, meta üretimini genellikle kapitalist meta üretimi ileözdeþleþtiriyor; üretim araçlarý onun için daha baþlangýçta “sermaye”,emek daha baþlangýçta ücretli-emek ve bu nedenle de “yararlý ve üretkenemekçilerin sayýsý ... her yerde, bunlarý çalýþtýrmak için kullanýlansermaye stokunun miktarýna orantýlýdýr”. (Giriþ, s. 12.) Kýsacasý, emeksürecinin–hem nesnel ve hem de kiþisel– çeþitli etmenleri, daha baþlangýçta,kapitalist üretim dönemine özgü maskeler ile ortaya çýkýyorlar.Demek oluyor ki, metalarýn deðerinin tahlili, bu deðerin, bir yandan neölçüde yalnýzca yatýrýlan sermayenin eþdeðeri ve öte yandan ne ölçüde“serbest” deðer, herhangi bir sermaye yatýrýmýný yerine koymayan birdeðer, ya da artý-deðer olduðunu incelemekle doðrudan çakýþýyor. Bugörüþ açýsýyla kýyaslandýðýnda, meta-deðerin kýsýmlarý böylece kendilerini,hiç fark ettirmeden, bu deðerin baðýmsýz “kýsýmlarý”na ve sonuçta“bütün deðerlerin kaynaðý”na dönüþtürmüþ oluyorlar. Bir baþka sonuçda, meta-deðerin, çeþitli türde gelirlerden oluþtuðu, ya da “kendisini” bugelirlere “ayrýþtýrdýðý”; bu nedenle, gelirlerin, meta-deðerlerden deðil,meta-deðerin “gelirler”den ibaret bulunduðudur. Ne var ki, meta-deðerinmeta-deðer, ya da paranýn ‘para olarak niteliði, sermaye-deðer olarakiþlev yapmalarýyla ne kadar az deðiþiyorsa, meta-deðerin niteliði de,daha sonra özel bir kimse için gelir iþlevi yapmasý nedeniyle o kadar azdeðiþir. Adam Smith’in ele almak durumunda olduðu meta, dahabaþlangýçta (bu metaýn üretiminde tüketilen sermaye-deðere ek olarakbir artý-deðer içeren) meta-sermayedir; bu yüzdende o, kapitalistçe üretilenbir meta, kapitalist üretim sürecinin bir sonucudur. Öyleyse öncebu sürecin ve ayný zamanda, kendini geniþletme süreci ile, bu süreciniçerdiði deðer oluþumu sürecinin tahlili zorunluydu. Bu süreç de metalarýndolaþýmý ile baþladýðýna göre, bunun betimlenmesi de, metaýn bir önve baðýmsýz tahlilini gerektirir. Ne var ki, Adam Smith’in zaman zaman“içrek olarak” doðru þeylere dokunduðu yerlerde bile, deðerinoluþumunun, metalarýn tahlilinde, yani meta-sermayenin tahlilinde herzaman ancak arýzi olduðunu düþünmektedir. [sayfa 411]<strong>II</strong>I. DAHA SONRAKÝ ÝKTÝSATÇILAR 41Ricardo, Adam Smith’in teorisini neredeyse sözcüðü sözcüðüne41Buradan baþlayarak bölümün sonuna kadar Elyazmasý <strong>II</strong>’den bir ek. -.E.342 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


yineliyor: “Bir ülkenin bütün üretiminin tüketildiðini kabul etmek gerekir;ama düþünülebilecek en büyük farký yaratan þey, bunlarýn, bunlarýüretenler tarafýndan mý, yoksa, baþka deðer üretmeyenler tarafýndan mýtüketildikleridir. Gelirin tasarruf edildiðini ve sermayeye eklendiðini söylediðimizde,kastettiðimiz þey, gelirin sermayeye eklendiðini söylediðimizkýsmýnýn, üretken olmayan emekçiler yerine üretken olanlar tarafýndantüketildiðidir.” (Principles, s. 163.)Aslýnda Ricardo, Adam Smith’in, metalarýn fiyatýnýn, ücretler ileartý-deðere (ya da deðiþen-sermaye ile artý-deðere) ayrýþtýðý yolundakiteorisini tümüyle kabul ediyor. Onunla anlaþamadýðý noktalar þunlardýr:1) artý-deðeri oluþturan kýsýmlar: Ricardo, toprak rantýný, onun temelöðelerinden birisi diye kabul etmiyor; 2) Ricardo, metaýn fiyatýný, onuoluþturan bu kýsýmlara bölüyor. Deðerin büyüklüðü öyleyse prius* oluyor.Deðeri oluþturan kýsýmlarýn toplamý belli bir büyüklük olarak kabul ediliyor,çýkýþ noktasý oluyor; oysa Adam Smith metaýn deðerinin büyüklüðünü,deðeri oluþturan kýsýmlarýn toplamýndan çýkarsamakla, çoðu kezbunun tersine kendi saðduyusuna karþý hareket ediyor.Ramsay, Ricardo’ya karþý þu düþünceyi öne sürüyor: “... O, sabitsermayeyi yerine koymak için gerekli olan kýsmý unutarak, daima, tümürünü, ücretler ve kârlara bölünmüþ olarak ele alýr görünüyor.” (An Essayon the Distribution of Wealth, Edinburg 1836, s. 174.) Sabit sermayeile Ramsay, benim deðiþmeyen-sermaye ile demek istediðim þeyi kastediyor:“Sabit sermaye, geleceðin metaýnýn yaratýlmasýnda yardýmcýolmakla birlikte, emekçilerin bakýmýný saðlayacak bir biçim içinde bulunmaz.”(Ibid., s. 59.)Adam Smith, onun yaptýðý, metalarýn deðerinin ve dolayýsýyla datoplumsal yýllýk ürünün deðerinin,ücretler ile artý-deðere ve bu nedenlede salt gelire ayrýþmasýnýn yarattýðý zorunlu sonuca, –bu durumda, tümyýllýk ürünün tüketilebileceði sonucuna– karþý durmuþtur. Zaten saçmasonuçlar çýkartanlar, hiç bir zaman, orijinal düþünürler deðildirler. Bu iþi,Say’lara, [sayfa 412] MacCulloch’lara býrakýrlar.Say, gerçekten de, sorunu kolayca çözümlüyor. Birisi için sermayeyatýrýmý olan þey, bir baþkasý için, bir gelir ve net üründür ya daöyle idi. Brüt ve net ürün arasýndaki fark tamamen özneldir ve, “böylece,bütün ürünlerin toplam deðeri, toplumda gelir olarak daðýtýlmýþtýr”.(Say, Traité d’Economie Politique, 1817, <strong>II</strong> s. 64.) “Her ürünün toplamdeðeri, bunun üretimine katkýda bulunmuþ olan toprak sahiplerinin, kapitalistlerinve sanayi iþleriyle uðraþanlarýn kârlarýndan oluþur.” [Ücret,burada, profits des industrieux** olarak görülüyor!] “Bu, toplumun gelirini,iktisatçýlar tarikatýnýn” [fizyokratlarýn] “inandýklarý gibi, topraðýn netürünlerine deðil, üretilen brüt deðere eþit kýlmaktadýr.” (s. 63.)* Daha önce, önceden. -ç.** Sanayicilerin kârlarý. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>343


Diðerleri arasýnda Proudhon, Say’ýn bu keþfine sahip çýkýyor.Adam Smith’in öðretisini ilke olarak ayný þekilde kabullenenStorch, Say’ýn onun pratikteki uygulamasýný geçerli bulmuyor. “Bir ulusungelirinin onun brüt ürününe eþit olduðu, yani bundan hiç bir sermaye”[hiç bir deðiþmeyen-sermaye demesi gerekirdi] “elde edilemeyeceðikabul edilecek olursa, bu ulusun, gelecekteki gelirine hiç bir zarar vermeksizin,yýllýk ürününün deðerinin, tamamýný, üretken olmayan biçimdetüketebileceðinin de kabul edilmesi gerekir. ... Bir ulusun” [deðiþmeyen]“sermayesini temsil eden ürünler tüketilebilir deðildirler.”(Storch, Considerations sur la nature du revenu national, Paris 1824, s.147, 150.)Ne var ki, Storch, bize, sermayenin bu deðiþmeyen kýsmýnýn varlýðýnýn,kendisinin kabul ettiði metalarýn deðerlerinin, yalnýzca ücreti ileartý-deðeri içerip, herhangi bir deðiþmeyen-sermayenin hiç bir kýsmýnýiçermediðini söyleyen Smith’çi fiyat tahlili ile nasýl baðdaþtýðýný anlatmayýunutuyor. Bu fiyat tahlilinin, saçma sonuçlara ulaþtýðýný ancak Saysayesinde farkediyor ve bu konudaki son sözleri þu oluyor: “zorunlufiyatý, onun en yalýn öðelerine ayrýþtýrmak olanaksýzdýr”. (Coursd’Economie Politique, Petersburg 1815, <strong>II</strong>, s. 141.)Sermayenin gelirle olan iliþkisiyle özellikle ilgilenen ve gerçekte,bu iliþkinin, kendine özgü formülasyonunu, Nouveaux Principes’inin differentiaspecifica’sý yapan Sismondi, bir tek bilimsel sözcük söylememiþ,sorunun aydýnlatýlmasýna zerrece katkýda bulunmamýþtýr.Barton, Ramsay ve Cherbuliez, Adam Smith’in [sayfa 413] formülasyonlarýnýaþmaya çalýþýyorlar. Deðiþmeyen sermaye-deðer ile deðiþensermaye-deðer arasýndaki, sabit sermaye ile döner sermaye arasýndakiayrýmý açýklayamadýklarý için sorunu daha baþlangýçta tek yanlý olarakortaya koymalarý nedeniyle tökezliyorlar.John Stuart Mill de, ayný þekilde, Adam Smith’in izleyicilerine devrettiðiöðretiyi her zamanki tantanasýyla yineliyor. Bunun bir sonucuolarak, Smith’çi düþünce karýþýklýðý bu ana kadar sürüp gidiyor ve ortayaattýðý dogma da Ekonomi Politiðin baðnaz iman mallarýndan biri oluyor.[sayfa 414]344 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


YÝRMÝNCÝ BÖLÜMBASÝT YENÝDEN-ÜRETÝMI. SORUNUN KONUMU42Eðer biz, toplumsal sermayenin yýllýk iþlevini –yani hareketleribireysel olduðu halde, ayný zamanda da, toplam sermayenin hareketindetamamlayýcý bir halka olan bireysel sermayelerin ancak birer parçasýnýoluþturduklarý toplam sermayenin yýllýk iþlevini– ve bunun sonuçlarýnýincelersek; ve eðer biz, toplum tarafýndan yýl boyunca saðlananmeta-ürünü incelersek, o zaman, toplumsal sermayenin yeniden-üretimsürecinin nasýl yer aldýðý, bu yeniden-üretim sürecini, bireysel sermayeninyeniden-üretim sürecinden ayýrdeden özellikler ile, her ikisinde deortak bulunan özelliklerin neler olduklarý gözle görülür hale gelmiþ olur.Yýllýk ürün, toplumsal ürünün sermayeyi yerine koyan kýsýmlarýný, yanitoplumsal yeniden-üretim ile tüketim fonuna giden kýsýmlarý, emekçilerile kapitalistler tarafýndan tüketilen kýsýmlarý, þu halde, hem üretken vehem de bireysel tüketimi içerir. Bu ürün, ayný zamanda, kapitalist sýnýfile iþçi-sýnýfýnýn yeniden-üretimini [sayfa 415] (yani devamýný) ve böylece de,42Elyazmalarý <strong>II</strong>’den. -.E.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>345


tüm üretim sürecinin kapitalist niteliðini kapsar.Tahlil etmek zorunda olduðumuz dolaþým formülüP–M ... R ... M'M' –{ p–mile tüketimin, bunda zorunlu bir rol oynadýðý açýktýr; çýkýþ noktasýiçin, M’ = M + m, meta-sermaye, deðiþmeyen ve deðiþen sermayedeðerin her ikisini ve artý-deðeri kapsamaktadýr. Hareketi, bu yüzden,hem bireysel ve hem de üretken tüketimi içerir. P–M ... R ... M’–P’ ve R... M’–P’-M ... R dolaþýmlarýnda, sermayenin hareketi, çýkýþ ve bitiþ noktasýdýr.Ve kuþkusuz bu, tüketimi içermektedir, çünkü bu meta, bu ürünsatýlmak zorundadýr. Bunun yapýlmýþ olduðu varsayýldýðýnda, metalarýndaha sonra ne olduklarý, bireysel sermayenin hareketi için önemli deðildir.Öte yandan, M’ ... M’ hareketinde, bu toplam ürünün deðerinin, M’‘nün her kýsmýnýn ne olduðunun bilinmesi gereði karþýsýnda, toplumsalyeniden-üretim koþullarý apaçýk görülür haldedir. Bu durumda, toplamyeniden-üretim süreci, dolaþýmýn meydana getirdiði tüketim süreciniolduðu kadar, sermayenin kendisinin yeniden-üretim sürecini de içerir.Bizim þu andaki amacýmýz için, bu yeniden-üretim sürecinin, hembu deðerin yerine konulmasý açýsýndan ve hem de, M’ ‘nü oluþturanbireysel parçalarýn özü bakýmýndan incelenmesi gerekiyor. Bundan böyle,artýk, bireysel sermayenin ürününün deðerinin tahlilinde yapmýþ olduðumuzgibi, bireysel kapitalistin, önce, sermayesini oluþturan kýsýmlarý,metalarýnýn satýþý ile paraya çevirebileceði ve ardýndan da bunlarý, üretimöðelerinin meta-pazarýnda yenilenen satýþlarý ile tekrar üretken sermayeyeçevireceði varsayýmý ile yetinmemiz olanaksýzdýr. Bu üretimöðeleri, nitelikleri gereði, madde olduklarýna göre, bunlar da, kendileriile deðiþilen ve bunlarýn yerini alan son biçimini almýþ ürün kadar toplumsalsermayenin bir öðesini temsil ederler. Tersine, toplumsal metaürünün,ücretlerinin harcanmasý ile emekçi, artý-deðerinin harcanmasýile kapitalist tarafýndan tüketilen kýsmýnýn hareketi yalnýz, toplam ürününhareketinin ayrýlmaz bir kýsmýný oluþturmakla kalmaz, bireysel sermayelerinhareketleri ile de içiçe geçer, ve iþte bunun için bu süreçyalnýz varsayýlarak açýklanamaz. [sayfa 416]Karþýmýza doðrudan çýkan, soru þudur: Üretimde tüketilen sermaye,nasýl oluyor da deðer olarak yýllýk üründen yerine konuluyor vebu yerine konma hareketi nasýl oluyor da, artý-deðerin kapitalistler, ücretlerinemekçiler tarafýndan tüketilmesi ile içiçe geçiyor? Öyleyse bu, ilkin,basit ölçekli bir yeniden-üretim sorunudur. Ayrýca, ürünlerin, deðerleriüzerinden deðiþildikleri ve bir de, üretken sermayeyi oluþturan kýsýmlarýndeðerlerinde köklü bir deðiþme olmadýðý varsayýlmýþtý. iyatlarýn deðerlerdenfarklý olmasý olgusu, ne var ki, bu, toplumsal sermayenin hareketleriüzerinde herhangi bir þekilde etkili olamaz. Bireysel kapitalistler,artýk, kendi yatýrýmlarý ve herbirinin teker teker ürettikleri artý-deðer mik-346 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


tarlarý ile orantýlý deðer iliþkileri içerisinde bulunmadýklarý halde, bir tümolarak ele alýndýðýnda, ayný miktar ürünlerin deðiþimi aynýdýr. Deðerdekiköklü deliþmelere gelince, bunlar, genel ve düzgün þekilde daðýlmýþolmak koþuluyla, toplam yýllýk ürünü oluþturan deðer öðeleri arasýndakiiliþkilerde herhangi bir þeyi deðiþtirmiþ olmazlar. Bununla birlikte, bunlarýnkýsmi ve düzgün olmayan biçimde daðýlmalarý ölçüsünde, önce, ancak,deðiþmeyen deðer baðýntýlarýndan sapmalar olarak görüldüklerisürece bazý karýþýklýklarý temsil ettikleri þeklinde anlaþýlabilirler; ama ikinciolarak, yýllýk ürünün deðerinin bir kýsmýnýn deðiþmeyen-sermayeyi, diðerbir kýsmýnýn ise deðiþen-sermayeyi yerine koyduðunu ifade edenyasanýn tanýtlanmasý halinde, artýk, deðiþmeyen ya da deðiþen sermayenindeðerindeki köklü bir deðiþme, bu yasada herhangi bir deðiþiklikyapmayacaktýr. Bu, ancak, þu ya da bu ölçüde iþlev yapan deðer kýsýmlarýnýnnispi büyüklüklerinde bir deðiþiklik yapacaktýr, çünkü ilk deðerlerinyerini baþka deðerler alacaktýr. Deðer üretimi ile, sermayenin ürününündeðerine ayrý ayrý baktýðýmýz sürece, üretilen metalarýn maddi biçimi,ister makine olsun, örneðin ister hububat ya da ayna olsun, tahlilaçýsýndan hiç bir önem taþýmazlar. Bu, her zaman, konuyu örneklemeksorunundan baþka bir þey deðildi ve üretimin herhangi bir kolu, bu amacaayný ölçüde hizmet edebilirdi. Bizim ele aldýðýmýz, her noktada kendini,herhangi bir bireysel sermaye süreci þeklinde ortaya koyan, doðrudanüretim süreciydi. Sermayenin yeniden-üretimini ilgilendirdiði kadarýyla,metalarda, ürünün, sermaye-deðeri temsil eden kýsmýnýn, dolaþýmalanýnda, kendisini tekrar üretim öðelerine ve böylece de üretken sermayebiçimine çevirme olanaðýný bulduðunu [sayfa 417] varsaymak yeterliidi; týpký, emekçinin de, kapitalistin de, pazarda, ücretlerini ve artý-deðeriharcayabilecekleri metalarý bulduklarýný varsaymanýn yeterli olmasý gibi.Bu salt biçimsel sunuþ tarzý, toplam toplumsal sermaye ile bunun ürünlerinindeðerinin incelenmesinde artýk yeterli deðildir. Ürünün deðerininbir kýsmýnýn tekrar sermayeye çevrilmesi ve bir baþka kýsmýnýn kapitalistve iþçi-sýnýfýnýn bireysel tüketimine geçmesi, toplam sermayenin sonucununiçinde ifadesini bulduðu ürünün kendi deðeri içerisinde bir hareketoluþturur; ve bu hareket, yalnýzca deðerin yerine konulmasý deðil,ayný zamanda, maddi olarak da yerine konulmasý hareketi olduðu için,bunlarýn kullaným-deðerleri maddi biçimleri ile olduðu kadar, toplamtoplumsal ürünü oluþturan deðer-öðelerinin nispi oranlarý ile de sýnýrlýdýr.43Basit yeniden-üretim, ayný ölçekte yeniden-üretim, bir yandan,birikim ya da geniþlemiþ ölçekte yeniden-üretimin bulunmamasý, kapitalistkoþullar altýnda garip bir varsayým olduðu, ve öte yandan, üretimkoþullarý, farklý yýllarda tamamen ayný kalmadýðý (böyle olduðu varsayýlmýþtý)için, bu soyutlama gibi görünebilir. Bu varsayým þudur ki, belli43Elyazmalarý VIll’den. -.E.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>347


üyüklükte bir toplumsal sermayenin, geçen yýl olduðu gibi bu yýl da,ayný miktar meta-deðer ürettiði ve metalarýn biçimlerinin yeniden-üretimsürecinde deðiþme olanaðý bulunduðu halde, ayný miktar gereksinmelerekarþýlýk verir. Bununla birlikte, birikim olduðuna göre, basit yeniden-üretimdaima bunun bir parçasýdýr; bu yüzden kendi baþýna incelenebilirve birikimin gerçek bir etmenidir. Kullaným-deðerlerinin miktarýayný kalabildiði halde yýllýk ürünün deðeri azalabilir; ya da kullanýmdeðerlerininmiktarý azaldýðý halde deðer ayný kalabilir; ya da deðer ileyeniden-üretilen kullaným-deðerlerinin miktarý ayný anda azalabilir. Bütünbunlar, öncekinden daha uygun ya da daha güç koþullar altýnda yer alanyeniden-üretime yolaçabilir ve yetersiz –kusurlu– yeniden-üretim sonucunuverebilir. Bütün bunlar, yeniden-üretimin çeþitli öðelerinin ancaknicel yönüne iþaret etmektedir, bunlarýn sürecin bütünü içerisinde, yenidenüretici sermaye ya da yeniden-üretilmiþ gelir olarak oynadýðý roledeðil. [sayfa 418]<strong>II</strong>. TOPLUMSAL YENÝDEN-ÜRETÝMÝN ÝKÝ KESÝMÝ 44Toplumun toplam ürünü ve dolayýsýyla toplam üretimi, iki büyükkesime ayrýlabilir:I. Üretim Araçlarý, üretken tüketime geçmek zorunda olan, ya dahiç deðilse geçebilecek biçimlere sahip bulunan metalarý<strong>II</strong>. Tüketim Mallarý,* kapitalist sýnýf ve iþçi-sýnýfýnýn bireysel tüketiminegeçtikleri biçime sahip bulunan metalar.Bu iki kesimin herbirisi ile iliþkili bütün çeþitli üretim kollarýn,birisinde üretim araçlarý ve diðerinde tüketim mallarý olmak üzere tekbir büyük üretim kolu oluþtururlar. Bu iki üretim kolunun herbirinde kullanýlantoplam sermaye, toplumsal sermayenin ayrý büyük bir kesiminioluþturur.Her iki kesimde de sermaye iki kýsýmdan oluþur:1) Deðiþen-Sermaye. Bu sermaye, deðeri bakýmýndan, bu üretimkolunda kullanýlan toplumsal emek-gücünün deðerine eþittir; bir baþkadeyiþle, bu emek-gücü için ödenen ücretlerin toplamýna eþittir. Bu, sermaye,özü bakýmýndan ise, eylem halindeki emek-gücünden, yani busermaye-deðerin harekete geçirdiði canlý emekten ibarettir. .2) Deðiþmeyen-Sermaye. Bu, üretken amaçlar için bu kolda kullanýlanbütün üretim araçlarýnýn deðeridir. Bu da gene, makineler, emekaletleri, binalar, iþ hayvanlarý vb.. gibi sabit sermaye ile, ham ve yardýmcýmalzemeler, yarý-mamul ürünler vb. gibi üretim malzemeleri olarak dönerdeðiþmeyen-sermayeye ayrýlýr.Bu sermayenin yardýmý ile bu iki kesimin herbirinde yaratýlan44Esas olarak Elyazmasý <strong>II</strong>’den, þema olarak Elyazmasý V<strong>II</strong>I’den. -.E.* Almanca metinde mittel (“araç”), ransýzca metinde molyen (“araç”), Ýngilizce metindearticle (“mal, nesne”). -ç.348 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


toplam yýllýk ürünün deðeri, üretim süreci sýrasýnda tüketilen ve ancaktaþýdýðý deðere uygunluk içerisinde ürüne aktarýlan deðiþmeyen-sermayeyi,s’yi temsil eden bir kýsým ile, yýl boyunca harcanan tüm emek tarafýndaneklenen diðer bir kýsýmdan oluþur. Bu ikinci kýsým da, gene,yatýrýlan deðiþen-sermaye d’nin yerine konmasý ile, bunun üzerinde birartý-deðeri, a’yý oluþturan fazlalýða ayrýlýr. Ve týpký, her bireysel metaýndeðerinde olduðu gibi, her kesimin tüm yýllýk ürünü s+d+a’dan oluþur.Deðerin üretimde tüketilen deðiþmeyen-sermayeyi temsil eden skýsmý, üretimde kullanýlan deðiþmeyen-sermayenin deðeriyle [sayfa 419]týpatýp ayný deðildir. Doðru, üretim malzemeleri tamamýyla tüketilmiþ vedeðerleri bütünüyle ürüne aktarýlmýþtýr. Ama kullanýlan sabit sermayeninancak bir kýsmý tümüyle tüketilmiþ ve deðeri böylece ürüne aktarýlmýþtýr.Sabit sermayenin, makineler, binalar, vb. gibi diðer bir kýsmý ise,yýllýk aþýnma ve yýpranma ölçüsünde bir deðer kaybetmekle birlikte,gene eskisi gibi varolmaya ve iþlevlerini yapmaya devam ederler. Sabitsermayenin bu sürekli kýsmý, ürünün deðerini düþündüðümüz zaman,bizim için mevcut deðildir. Bu, sermaye-deðerin, bu yeni üretilen metadeðerdenbaðýmsýz ve onun yanýsýra var olan kýsmýdýr. Bu, bireysel sermayeninürününün deðerinin tahlili sýrasýnda daha önce gösterilmiþ idi.(Buch I, Kap. VI, s. 192.) Ne var ki, þimdilik, orada kullanýlan tahlil yönteminibir yana býrakmamýz gerekiyor. Bireysel sermayenin ürününündeðerinin incelenmesinde, sabit sermayenin aþýnma ve yýpranma ile yitirdiðideðerin, bu sabit sermayenin bir kýsmýnýn, deðer aktarýlmasý sýrasýndaaynî olarak yerine konulsun ya da konulmasýn, aþýnma sýrasýndayaratýlan ürüne aktarýldýðýný görmüþtük. Bu noktada, toplam toplumsalürünün ve bu ürünün deðerinin incelenmesinde, hiç deðilse þimdilik,aþýnma ve yýpranma ile sabit sermayeden yýllýk ürüne aktarýlan bu deðerkýsmýný, sabit sermaye o yýlda aynî olarak yerine konulmamýþ ise, hesap-dýþýbýrakmak zorundayýz. Bu bölümün ilerideki kesimlerinden birinde,bu noktayý özellikle irdeleyeceðiz.––––––––––––––Biz, basit yeniden-üretim konusundaki incelememizi aþaðýdakiþemaya dayandýracaðýz; burada s deðiþmeyen-sermayeyi, d deðiþensermayeyi,a artý-deðeri temsil etmekte ve artý-deðer oraný a : d yüzde100 olarak kabul edilmektedir. Sayýlar, milyon olarak mark, frank ya dasterlini belirtebilirler.I. Üretim araçlarý üretimi:Sermaye. . . . . . . 4.000 s + 1.000 d = 5.000Meta-ürün. . . . . 4.000 s + 1.000 d + 1.000 a = 6.000deðerinde üretim aracý olarak bulunmaktadýr.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>349


<strong>II</strong>. Üretim mallarý üretimi:Sermaye. . . . . . . 2.000 s+ 500 d= 2.500Meta-ürün . . . . . . 2.000 s+ 500 d+ 500 a= 3.000[sayfa 420] deðerinde tüketim mallarý olarak bulunmaktadýr.Özetleyerek tekrar edersek: Toplam yýllýk meta-ürün:I. 4.000 s+ 1.000 d+ 1.000 a= 6.000 üretim araçlarýll. 2.000 s+ 500 d+ 500 a= 3.000 tüketim mallarý.Varsayýmýmýza göre, sabit sermayenin kendi doðal biçimindekalmakta devam eden kýsmý dýþýnda, 9.000 toplam deðer.Eðer biz, þimdi, tüm artý-deðerin üretken olmayan biçimde tüketildiðibasit yeniden-üretim esasýna göre gerekli dönüþümleri incelersekve bunu meydana getiren para dolaþýmýný þimdilik bir yana býrakacakolursak, daha baþlangýçta üç dayanak noktasý elde etmiþ oluruz.1) Emekçilerin ücretlerini temsil eden 500 dile, kapitalistlerin artýdeðerinitemsil eden 500 a’nýn, kesim <strong>II</strong>’de, tüketim mallarý için harcanmasýgerekir. Ama bunlarýn deðeri, kesim <strong>II</strong>’deki kapitalistlerin elindebulunan ve yatýrýlan 500 d’yi yerine koyan ve 500 a’yý temsil eden, 1.000deðerinde tüketim mallarý biçiminde mevcuttur. Dolayýsýyla, kesim <strong>II</strong>’dekiücretler ile artý-deðer, bu kesim içerisinde, bu ayný kesimin ürünlerikarþýlýðýnda deðiþilmiþtir. (500 d+ 500 s) <strong>II</strong> = 1.000 miktarýnda tüketimmallarý, böylece toplam üründen düþülmüþ olmaktadýr.2) Kesim I’deki 1.000 dartý 1.000 a’da, gene, tüketim mallarý içinharcanmak zorundadýr; bir baþka deyiþle, kesim <strong>II</strong>’nin ürünleri için harcanmalarýgerekir. Böylece bunlarýn bu ürünün deðiþmeyen-sermayekýsmýna, 2.000 s’ye eþit geriye kalan kýsmýyla deðiþilmeleri gerekir. Kesim<strong>II</strong>, buna karþýlýk, I’in ürünleri olan eþit miktarda üretim aracý almaktadýrve buna, I’in 1.000 d+ 1.000 adeðeri katýlmýþ durumdadýr. Böylece, 2.000<strong>II</strong> sve (1.000 d+ 1.000 a) I, dolaþýmdan çýkmaktadýr.3) Geride hala 4.000 Is kalmýþ durumdadýr. Bu miktar, ancakkesim I’de tüketilmiþ olan deðiþmeyen-sermayeyi yerine koymak üzerekullanýlabilecek üretim araçlarýndan oluþmaktadýr ve bu nedenle de,kesim I’deki bireysel kapitalistler arasýndaki karþýlýklý deðiþim ile eldençýkartýlmýþ durumdadýr; týpký, (500 d+ 500 a) <strong>II</strong>’nin emekçiler ile kapitalistlerya da <strong>II</strong>’deki bireysel kapitalistler arasýndaki bir deðiþim ile eldençýkartýlmasý gibi.Bu, aþaðýdaki konularýn anlaþýlmasýný kolaylaþtýrmak bakýmýndanþimdilik yeterli olsun. [sayfa 421]350 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


<strong>II</strong>I. ÝKÝ KESÝM ARASINDA, DEGÝÞÝMI (d+a)KARÞISINDA <strong>II</strong> s45Ýki sýnýf arasýndaki, büyük deðiþim ile iþe baþlýyoruz. (1.000 d+1.000 a) I – üreticilerinin elinde, doðal biçimi içerisinde üretim araçlarýndanibaret bulunan bu deðerler; 2.000 <strong>II</strong>. maddi biçimleri içerisinde tüketimmallarýndan oluþan deðerler karþýlýðýnda deðiþilmiþtir. Kýsým <strong>II</strong>’dekikapitalist sýnýf, böylece, 2.000 deðerindeki deðiþmeyen-sermayesini, tüketimmallarý biçiminden, tüketim mallarýnýn üretim araçlarý biçimine,emek-sürecinin bir etmeni olarak ve deðiþmeyen sermaye-deðer olarakdeðerin kendini geniþletme amacý için, bir defa daha iþlev yapabileceðibir biçime tekrar çevirmiþtir. Öte yandan, emek-gücünün I (1.000 d) eþdeðeriile, kapitalistlerin I (1.000 a) artý-deðeri, böylece tüketim mallarýndagerçekleþmiþtir; her ikisi de, maddi üretim araçlarý biçimlerinden,gelir olarak tüketilebilecekleri maddi bir biçime çevrilmiþlerdir.Þimdi, bu karþýlýklý deðiþim, bu deðiþimi saðlamasý ölçüsündeanlaþýlmasýný da güçleþtiren ve ama sermayenin deðiþen kýsmý, parasermayeninkendisini para biçiminden emek-gücüne çevirebilmesi için,sürekli para biçimini almak zorunda bulunmasý nedeniyle kesin bir önemtaþýyan, para dolaþýmý aracýlýðý ile gerçekleþtirilmiþtir. Deðiþen-sermayenin,tüm toplum alanýna yayýlmýþ bulunan ve yanyana yürütülen bütünüretim kollarýnda, bunlarýn kategori I ya da <strong>II</strong>’ye dahil olmalarýna bakýlmaksýzýn,para biçiminde yatýrýlmasý gerekir. <strong>Kapital</strong>ist, emek-gücünü,daha üretim sürecine girmeden önce satýn alýr, ama karþýlýðýný, ancakbelirlenen zamanlarda, bu emek-gücü, kullaným-deðerlerinin üretilmesindeharcandýktan sonra öder. <strong>Kapital</strong>ist, ürünün deðerinin geri kalankýsmýyla birlikte, bir de bu deðerin, emek-gücünün ödenmesinde harcananparanýn eþdeðeri olan, yani ürünün deðerinin, deðiþen-sermayeyitemsil eden kýsmýna da sahip olur. Deðerin bu kýsmýnda emekçi, zatenkapitaliste, ücretlerinin bir eþdeðerini saðlamýþ durumdadýr. Ama metalarýnparaya tekrar çevrilmesi, yani satýlmalarý, kapitaliste, deðiþen-sermayesinipara-sermaye biçiminde tekrar saðlar ve o, bunu, bir kez dahaemek-gücü satýn alýnmasý için yatýrabilir.Demek oluyor ki, kesim I’de, toplam kapitalist, emekçilere, [sayfa422] d-kýsmý olarak, yani onlar tarafýndan yaratýlan üretim araçlarý olarakmevcut bulunan ürün I’in deðeri için, 1.000 s’ye eþit, 1.000 sterlin (salt budeðerin para biçiminde olduðunu belirtmek için sterlin diyorum)ödemiþtir. Bu 1.000 sterlin ile emekçiler, <strong>II</strong>. kesim kapitalistlerden aynýdeðerde tüketim mallarý satýn alýrlar ve böylece, deðiþmeyen-sermaye<strong>II</strong>’nin yarýsýný paraya çevirirler; <strong>II</strong>. kesim kapitalistler de bu 1.000 sterlinile, I. kapitalistlerden 1.000 deðerinde üretim aracý satýn alýrlar; böylece,bu I. kapitalistleri ilgilendirdiði kadarýyla, kendi ürünlerinin bir kýsmý ol-45Elyazmasý V<strong>II</strong>I’e yeniden dönülmektedir. -.E.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>351


duðu için, üretim araçlarýnýn maddi biçimi içerisinde mevcut olan,1.000 d’ye eþit deðiþen sermaye-deðer tekrar paraya çevrilmiþtir ve I. kapitalistlerinelinde, emek-gücüne, yani üretken sermayenin en temelöðesine çevrilmiþ bulunan para-sermaye olarak yeniden iþlev yapabilir.Bu þekilde, kendi deðiþen-sermayeleri, meta-sermayelerinin bir kýsmýnýngerçekleþmesi sonucu, para biçiminde kendilerine geri akar.Meta-sermaye I’in a-kýsmýný deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong>’nin ikinci yarýsýile deðiþmek için gerekli paraya gelince, bu, çeþitli þekillerde yatýrýlabilir.Gerçekte bu dolaþým, her iki kategorideki bireysel kapitalistler tarafýndanayrý ayrý yapýlan sayýsýz alým-satýmlarý kapsar ve her zaman para,bu kapitalistlerden gelir, çünkü biz, emekçiler tarafýndan dolaþýma sokulanparanýn ne olduðunu açýklamýþ bulunuyoruz. <strong>II</strong>. kategorideki bir kapitalist,üretken sermayesinden ayrý olarak sahip bulunduðu para-sermayeile, I. kategorideki kapitalistlerden üretim aracý satýn alabileceði gibi, tersine,I. kategoriden bir kapitalist de, sermaye harcamalarý için deðil, kiþiselharcamalar için ayrýlan para fonlarý ile, <strong>II</strong>. kategorideki kapitalistlerdentüketim mallarý satýn alabilir. Sermaye yatýrýmý ya da gelir harcamasýiçin kullanýlmak üzere, belli bir para ikmalinin her türlü koþullar altýnda,yukarda I. ve <strong>II</strong>. kesimlerde gösterdiðimiz gibi, üretken sermayeden ayrýolarak kapitalistlerin elinde bulunduðu kabul edilir. Paranýn yarýsýnýn –bu oranýn, amacýmýz için bir önemi yoktur– <strong>II</strong>. kategorideki kapitalistlertarafýndan, deðiþmeyen-sermayelerin yerine konmasý için üretim araçlarýnýnsatýn alýnmasýna yatýrýldýðý halde, diðer yarýsýnýn I. kategorideki kapitalistlercetüketim mallarý için harcandýðýný varsayalým. Bu durumda,kesim <strong>II</strong>, kesim I’den üretim araçlarý satýn almak için 500 sterlin yatýrýrve böylece, sabit sermayesinin üç çeyreðini aynî olarak yerine koyar [sayfa423] (kesim I’deki emekçilerden gelen yukardaki 1.000 sterlin dahil); eldeettiði bu 500 sterlin ile kesim I, <strong>II</strong>’den tüketim mallarý satýn alýr ve metasermayesinina kýsmýnýn yarýsý, m–p–m dolaþýmýný tamamlayarak ürününütüketim fonunda gerçekleþtirir. Bu ikinci süreç aracýlýðý ile, 500sterlin, <strong>II</strong>’nin eline, üretken sermayesinin yanýnda varolan para-sermayeolarak döner. Öte yandan, I, ürün biçiminde hâlâ depoda bekleyen metasermayesinina-kýsmýnýn yarýsýnýn satýlacaðý düþüncesiyle, <strong>II</strong>’nin tüketimmallarýnýn satýn alýnmasý için 500 sterlin tutarýnda para harcar. Ayný 500sterlin ile, <strong>II</strong>, I’den üretim araçlarý satýn alarak, tüm deðiþmeyen-sermayesini(1.000 + 500 + 500 =2.000) aynî olarak yerine koyar, oysa I, tümartý-deðerini tüketim mallarýnda gerçekleþtirir. Bütünüyle bakýldýðýnda,4.000 sterlin tutarýndaki metalarýn bütün deðiþimi, 2.000 sterlinlik birpara-dolaþým ile gerçekleþtirilebilmektedir ve bu 2.000 sterlin, ancak,yýllýk ürünün tamamý, toptan, birkaç büyük parti halinde deðiþildiði içinsaðlanmýþtýr. Burada önemli olan nokta, <strong>II</strong>, yalnýz, tüketim mallarý biçimindeyeniden-üretilen deðiþmeyen-sermayesini tekrar üretim araçlarýbiçimine çevirmekle kalmamýþ, ayrýca üretim araçlarýnýn satýn alýnmasýiçin dolaþýma soktuðu 500 sterlini de tekrar elde etmiþtir; ayný þekilde, I,352 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


üretim araçlarý biçiminde, para-biçiminde, bir kez daha doðrudan emekgücüneçevrilebilir para-sermaye olarak yeniden ürettiði deðiþen-sermayesinetekrar sahip olmakla kalmaz, ayrýca, sermayesinin a-kýsmýnýnsatýþý umuduyla tüketim mallarýnýn satýn alýnmasýnda harcadýðý 500 sterlinede sahip olur. Bu 500 sterlin, ona, yapýlan harcama nedeniyle deðil,artý-deðerinin yarýsýný içeren meta-ürünün bir kýsmýnýn daha sonraki satýþýnedeniyle gerisin geriye akmýþtýr.Her iki durumda da, ürün biçiminden, sermaye olarak iþlev yapabileceðibiricik biçim olan, üretim araçlarýnýn maddi biçimine tekrarçevrilmiþ olan, yalnýz <strong>II</strong>’nin deðiþmeyen-sermayesi deðildir; ve gene aynýþekilde, para-biçimine ve I’in üretim araçlarýnýn artý-deðer kýsmýnýn tüketilebileceðibir biçime, gelir olarak kullanýlabileceði bir biçime çevrilmiþolan yalnýz I’in sermayesinin deðiþen kýsmý deðildir. Bir de, ayrýca <strong>II</strong>tarafýndan, deðiþmeyen-sermayesinin –tüketim mallarý biçiminde varolan–buna uygun düþen dengeleyici deðer kýsmýnýn satýþýndan önce,üretim araçlarýnýn satýn alýnmasý için yatýrýlan 500 sterlinlik para-sermayede, <strong>II</strong>’ye geri döner; ve ayrýca, anticipando* tüketim [sayfa 424] mallarýnýnsatýn alýnmasý için onun tarafýndan anticipando harcanmýþ olan 500 sterlinde, I’e geri dönmüþtür. Eðer, <strong>II</strong> tarafýndan, meta-ürünün deðiþmeyenkýsmý pahasýna, ve I tarafýndan da meta-ürünün artý-deðer kýsmý pahasýnayatýrýlan para kendilerine geri akmýþ ise, bunun tek nedeni, bir kapitalistsýnýfýn, <strong>II</strong>’de metalar biçiminde bulunan deðiþmeyen-sermayeden500 sterlin bir fazlalýðý, ve diðer bir sýnýfýn da, I’de metalar biçiminde bulunanartý-deðerden gene ayný miktarda bir fazlalýðý dolaþýma sürmeleridir.Son tahlilde, bu iki kesim, kendi metalarý biçimindeki eþdeðerlerindeðiþimi ile, karþýlýklý olarak tamamen ödeþmiþ durumdadýrlar. Bunlartarafýndan kendi metalarýnýn deðerlerinden fazla olarak, bu metalarýndeðiþimini, gerçekleþtirme aracý olarak dolaþýma sürülen para, herbirinindolaþýma sürdüðü miktar ile orantýlý þekilde bu dolaþýmdan kendilerinegeri dönmektedir. Bunlarýn her ikisi de, bu yoldan, tek kuruþ bilezenginleþmemiþtir. <strong>II</strong>, tüketim mallarý olarak 2.000 deðiþmeyen-sermayeartý para olarak 500’e sahip idi; þimdi, daha önceki gibi, üretim araçlarýolarak 2.000 artý para olarak 500’e sahiptir; ayný þekilde, I, gene öncekigibi, 1.000 artý-deðer (þimdi, tüketim fonuna çevrilen metalardan ve üretimaraçlarýndan oluþan) ile, para olarak 500’e sahiptir. Genel sonuçþudur: Sanayi kapitalistlerinin, kendi meta dolaþýmlarýný gerçekleþtirmekiçin, ister meta-deðerin deðiþmeyen kýsmý pahasýna olsun, ister metalardabulunan artý-deðerin gelir olarak harcanmalarý ölçüsünde bu artý-deðerpahasýna olsun, dolaþýma sürdükleri para, gene bu kapitalistlerinellerine, para-dolaþýmý için yatýrdýklarý miktarda dönmüþ olur.Kesim I’deki deðiþen-sermayenin tekrar para biçimine çevrilmesinegelince, bu sermaye, I’deki kapitalistler, bunu ücretlere yatýrdýktan* Önceden. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>353


sonra, önce bunlar için, emekçilerin bunlara teslim ettikleri metalar biçimindebulunurlar. <strong>Kapital</strong>istler, bu sermayeyi, bu emekçilere, emekgüçlerininfiyatý olarak para biçiminde ödemiþlerdir. Bu bakýmdan, kapitalistler,meta-ürünlerinin deðerinin, para biçiminde harcadýklarý deðiþensermayeyeeþit kýsmýnýn karþýlýðýný ödemiþlerdir. Bu nedenle, bunlar,meta-ürünün bu kýsmýnýn da sahibidirler. Ama iþçi-sýnýfýnýn bu kapitalistlertarafýndan çalýþtýrýlan kýsmý, bununla yaratýlan üretim araçlarýný satýnalmazlar; bu emekçiler, <strong>II</strong> tarafýndan üretilen tüketim mallarýný satýn alýrlar.Þu halde, I’deki kapitalistlerin [sayfa 425] emek-gücünün ödenmesi içinyatýrdýklarý deðiþen-sermaye, bunlara, doðrudan dönmez. Bu deðiþensermaye,çalýþan kimseler için zorunlu olan ve satýn alabilecekleri metalarýnkapitalist üreticilerinin eline, emekçilerin yaptýklarý satýn almalararacýlýðý ile geçer; bir baþka deyiþle, bu sermaye, kesim <strong>II</strong>’deki kapitalistlerineline geçer. Ancak bu harcamadan sonradýr ki, üretim araçlarýnýnsatýn alýnmasýndaki para, bu dolambaçlý yoldan, kesim I’deki kapitalistlerineline dönmüþ olur.Bundan þu sonuç çýkýyor ki, basit yeniden-üretim esasýna göre,meta-sermaye I’in, d+a deðerler toplamý (ve bu nedenle, I’in toplammeta-ürününün buna tekabül eden orantýlý kýsmý), gene ayný þekildekesim <strong>II</strong>’nin toplam meta-ürününün orantýlý kýsmý olarak alýnan, <strong>II</strong> sdeðiþmeyen-sermayeyeeþit olmak zorundadýr; ya da I (d+a)= <strong>II</strong> s’dir.IV. KESÝM <strong>II</strong> ÝÇERÝSÝNDE DEGÝÞÝM.YAÞAM GEREKSÝNMELERÝ VE LÜKS MALLARKesim Il’deki meta-ürünlerin deðeri konusunda bir de, d artý a’yýoluþturan öðelerin incelenmesi gerekiyor. Bu tahlilin, bizim burada ilgilenmekteolduðumuz çok önemli sorun ile, yani her bireysel kapitalistmeta-ürünün s+d+a’ya bölünmesinin, –farklý görünüþ biçimleri tarafýndanmeydana getirilmiþ olsa bile– toplam yýllýk ürün için de ne ölçüdegeçerli olduðu sorunu ile hiç bir iliþkisi yoktur. Bu soru, kendi yanýtlarýnýbir yandan, <strong>II</strong> skarþýlýðýndan, <strong>II</strong> (d+a)deðiþiminde; öte yandan, I’in yýllýkürününde I’nin yeniden-üretimi konusunda daha ileride yapýlacak olanincelemede bulur, <strong>II</strong> (d+a), tüketim mallarýnýn maddi biçimi içerisinde varolduðunagöre; emekçilere kendi emek-güçlerinin ödenmesi için yatýrýlandeðiþen-sermaye, genel bir deyiþle, bunlar tarafýndan tüketim mallarýnaharcanmak zorunda bulunduðuna göre; ve metalarýn deðerinin a-kýsmý, basit yeniden-üretim varsayýmýna dayanýlarak, tüketim mallarý karþýlýðýndagelir olarak harcandýðýna göre, <strong>II</strong>. kategori iþçilerin, <strong>II</strong>. kategorikapitalistlerden aldýklarý ücretler ile, kendi ürünlerinin, ücret olarak aldýklarýpara-deðer miktarýna tekabül eden kýsmýný, gerisin geriye satýnaldýklarý prima facia* apaçýktýr. Böylece, kapitalist sýnýf <strong>II</strong>, emek-gücüne* Ýlk bakýþta. -ç.354 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ödedikleri para-sermaye yatýrýmýný tekrar para-biçimine çevirmektedir.Emekçilere, bu parayý, eðer, deðer [sayfa 426] simgeleri ile ödemiþ olsaydýdurum gene tamamen böyle olurdu. Emekçiler, kendilerinin ürettiði veama kapitalistlere ait bulunan metalarýn bir kýsmýný satýn almakla, budeðer simgelerini gerçekleþtirir gerçekleþtirmez, tekrar kapitalistlerin elinedönmüþ olacaklardýr. Ancak, bu simgeler, yalnýzca deðeri temsil etmeklekalmayýp, altýn ya da gümüþ olarak maddileþmiþ bu deðeri taþýrlar da.Para biçiminde yatýrýlan deðiþen-sermayenin, iþçi-sýnýfýnýn alýcý ve kapitalistsýnýfýn satýcý olarak ortaya çýktýklarý bir süreç yoluyla meydana gelenbu tür geriye akýþý, ilerde daha ayrýntýlarýyla tahlil edeceðiz. Burada,gene de deðiþen-sermayenin kendi çýkýþ noktasýna yaptýðý bu dönüþ ileilgili olarak irdelenmesi gerekli deðiþik bir nokta sözkonusudur.Yýllýk meta üretiminin <strong>II</strong>. kategorisi, çok çeþitli üretim kollarýnýiçermekle birlikte, ürünlerine göre iki büyük alt-bölüme ayrýlabilir:[a]* Ýþçi sýnýfýnýn tüketimine giren tüketim mallarý yaþam gereksinmeleriolmalarý ölçüsünde bunlar –nitelik ve deðer yönünden çoðukez emekçilerinkinden farklý olsalar bile–, ayný zamanda, kapitalist sýnýfýntüketiminin bir kýsmýný da oluþturur. Buradaki amacýmýz yönünden,tütün gibi bir ürünün psikolojik yönden gerçekten tüketicinin gereksinmesiolup olmadýðýna bakýlmaksýzýn, tüm bu alt-bölümü, tüketici gereksinmeleriolarak adlandýrabiliriz. Bunun alýþkanlýk olarak bir gereksinmeolmasý yeterlidir.[b] Yalnýzca kapitalist sýnýfýn tüketimine giren ve bu yüzden ancak,hiç bir zaman emekçinin payýna düþmeyen, harcanmak üzere ayrýlanartý-deðer ile deðiþilebilen lüks mallar.Birinci kategoriyi ilgilendirdiði kadarýyla, buna ait metalarýn üretimiiçin yatýrýlan deðiþen-sermayenin doðrudan doðruya, bu yaþam gereksinmeleriniüreten kapitalist sýnýf <strong>II</strong>’ye (yani, <strong>II</strong>[a]’daki kapitalistlere)para biçiminde geri akmasý gerektiði açýktýr. <strong>Kapital</strong>istler, bunlarý, kendiemekçilerine, ücret olarak ödenen deðiþen-sermaye miktarýnda satarlar.Çeþitli ilgili sanayi kollarýnda iþ gören kapitalistler arasýnda, bu geridönen deðiþen-sermayenin pro rata** daðýldýðý bu alýþveriþ iþlemleri nekadar fazla [sayfa 427] olursa olsun, bu geriye akýþ, kapitalist sýnýf <strong>II</strong>’nin butüm [a] alt-bölümünü ilgilendirdiði kadarýyla doðrudandýr. Bunlar, dolaþýmaraçlarý emekçiler tarafýndan harcanan parayla doðrudan saðlanandolaþým süreçleridir. Ama bu, <strong>II</strong>[b] alt-bölümü için farklýdýr. Bu alt-bölümde,<strong>II</strong>[b] (d+a), üretilen tüm deðer kýsmý, lüks mallarýn maddi biçimi içerisinde,yani emekçi-sýnýfýn üretim araçlarý biçiminde varolan I dmeta-deðeri* Özgün metinde, I ve <strong>II</strong>. kesimlerin alt-bölümleri, “a” ve “b”, “a)” ve “b)” ya da “(a)” ve“(b)”biçiminde verilmiþtir. Biz, kesim I ve <strong>II</strong>’nin alt-bölümleri (alt-sýnýflarý) olarak gösterilen “a”ve “b”yi, artý-deðerin simgesi olarak kullandýðýmýz “a” dan ayýrmak ve dolayýsýyla karýþýklýðýönlemek amacýyla köþeli parantez içerisinde, yani “[a]” ve “[b]” biçiminde sunuyoruz. -SolYayýnlarý.** Herkese düþen pay oranýnda, orantýlý olarak. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>355


satýn alabileceðinden daha fazlasýný satýn alamayacaðý mallar biçimindebulunurlar; oysa hem bu lüks nesneler ve hem de üretim araçlarý, buemekçilerin ürünleridir. Þu halde, bu alt-bölüme yatýrýlan deðiþen-sermayeyi,kapitalist üreticilere, para-biçimi içerisinde iade eden bu geriyeakýþ, dolaysýz olamaz I ddurumunda olduðu gibi, bir aracýya gereksinmevardýr.Örneðin, tüm sýnýf <strong>II</strong>’de olduðu gibi, d = 500 ve a= 500 olarakkabul edelim; ama deðiþen-sermaye ile buna tekabül eden artý-deðerþu þekilde daðýlmýþ olsun:Alt-bölüm [a], yaþam gereksinmeleri: d = 400; a = 400; 400 d+400 a= 800, ya da <strong>II</strong>[a] (400 d+400 a) deðerinde tüketici gereksinmeleri þeklindebir miktar meta.Alt-bölüm [b] lüks mallar: 100 d+100 a= 200, ya da <strong>II</strong>[b](100d+100 a) deðerinde.<strong>II</strong>[b]’deki emekçiler, emek-güçlerinin karþýlýðý için para olarak100, diyelim 100 sterlin almýþlardýr. Bu para ile, <strong>II</strong>[a]’daki kapitalistlerden,ayný miktar için tüketim mallarý satýn alýrlar. Bu sýnýf kapitalistler,ayný para ile 100 sterlin deðerinde <strong>II</strong>[b] metalarý satýn alýrlar ve bu þekilde,<strong>II</strong>[b] kapitalistlerin deðiþen-sermayeleri, para biçiminde kendilerine geriakar.<strong>II</strong>[a]’da, bir kez daha, kapitalistlerin elinde, kendi emekçileri ileyaptýklarý deðiþim sonucu elde edilen, para þeklinde 400 dmevcuttur.Ayrýca, ürünün artý-deðeri temsil eden bir dördüncü kýsmý, <strong>II</strong>[b]’ninemekçilerine aktarýlmýþ ve karþýlýðýnda, lüks mallar biçiminde <strong>II</strong>[b] (l00 d)elde edilmiþtir.Þimdi, <strong>II</strong>[a] ve <strong>II</strong>[b] kapitalistlerinin, gelir harcamalarýný, yaþamgereksinmeleri ile lüks mallar arasýnda ayný oranda böldüklerini –beþteüçünüyaþam gereksinmelerine ve beþte-ikisini lüks mallara harcadýklarýný–varsayalým; <strong>II</strong>[a] alt-sýnýf kapitalistleri, 400 atutarýndaki artý-deðerden,gelirlerinin beþte-üçünü, yani 240'ýný, kendi ürünleri olan, yaþam gereksinmelerineve [sayfa 428] beþte-ikisini, yani 160'ýný lüks mallara harcayacaklardýr.<strong>II</strong>[b] alt-sýnýf kapitalistleri, 100 aartý-deðerlerini ayný þekildeböleceklerdir: beþte-üçünü, yani 60'ýný gereksinmelere, beþte-ikisini, yani40'ýný lüks mallara; bu son kalem, kendi alt-sýnýflarý içerisinde üretilmekteve deðiþilmektedir.Lüks mallar olarak (<strong>II</strong>[a]) atarafýndan alýnan 60, <strong>II</strong>[a] kapitalistlerinineline þu tarzda geçer: Görmüþ olduðumuz gibi, (<strong>II</strong>[a]) 400 a’nýn 100'ü,yaþam gereksinmeleri biçiminde, (<strong>II</strong>[b]) d’nin lüks mallar biçiminde bulunaneþit miktarý ile, ve yaþam gereksinmelerini içeren diðer bir 60'ý,lüks mallarý içeren (<strong>II</strong>[b]) 60 aile deðiþilmiþtir. Demek ki, toplam hesapþöyle olmaktadýr:<strong>II</strong>[a]: 400 d+400 a; <strong>II</strong>[b]: 100 d+l00 a1)400 d[a], bir kýsmý kendi ürünlerinden (yaþam gereksinmeleri)oluþan, <strong>II</strong>[a] emekçileri tarafýndan tüketilmiþtir. Emekçiler bunlarý, ken-356 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


di alt-bölümlerindeki kapitalist üreticilerden satýn alýrlar. Bu kapitalistler,böylece, bu ayný emekçilere ücret olarak ödedikleri 400 deðiþen-sermayelerinindeðerini, 400 sterlin þeklinde para olarak geri almýþ olurlar.Þimdi artýk bununla bir kez daha emek-gücü satýn alabilirler.2) 400 a[a]’nýn, artý-deðer [a]’nýn dörtte-biri 100 d[b]’ye eþit kýsmý,aþaðýdaki þekilde, lüks mallarda gerçekleþir. [b]’deki emekçiler, kendialt-bölümleri [b]’nin kapitalistlerinden, ücret olarak 100 sterlin almýþlardýr.Bu miktar parayla, artý-deðer [a]’nýn dörtte-birini, yani yaþam gereksinmelerindenoluþan metalarý satýn alýrlar. Bu para ile [a]’daki kapitalistler,100 d[b]’ye ya da, lüks mallar üretiminin tamamýnýn yarýsýna eþit aynýmiktarda lüks mallar satýn alýrlar. Bu þekilde, [b]’deki kapitalistler, deðiþen-sermayelerini,para biçiminde geri almýþ olurlar ve tekrar emekgücüsatýn alarak yeniden-üretime devam edebilirler, çünkü tüm kategori<strong>II</strong>’deki deðiþmeyen-sermayenin tamamý, zaten I (d+a)’nýn <strong>II</strong> skarþýlýðýndadeðiþilmesi ile yerine konulmuþ bulunmaktadýr. Lüks mallarýn üretimindeçalýþan emekçilerin emek-gücünün böylece yeniden satýlabilir haldeoluþunun tek nedeni, kendi ücretlerine eþdeðer olarak yaratýlan kendiürünlerinin bir kýsmýnýn, <strong>II</strong>[a] kapitalistleri tarafýndan kendi tüketim fonlarýnaçekilmiþ ve paraya çevrilmiþ olmasýdýr. (Ayný þey, I’deki emekgücününsatýþý için de geçerlidir, çünkü karþýlýðýnda I (d+a)’nýn deðiþildiði<strong>II</strong> s, hem lüks mallarý ve hem de yaþam gereksinmelerini içerir ve, I (d+a)aracýlýðý ile yenilenen kýsým, hem lüks mallar ve [sayfa 429] hem de gereksinmelerinüretim aracýný oluþturur.3) Þimdi de yalnýzca iki alt-bölüm kapitalist arasýnda bir deðiþimolan, [a] ve [b] arasýndaki deðiþime gelmiþ bulunuyoruz. Buraya kadar,deðiþen-sermaye (400 d) ile [a]’daki, artý-deðer (100 a) kýsmýný ve [b]’dekideðiþen-sermaye (100 d)’yi elden çýkarmýþ bulunuyoruz. Ayrýca biz, heriki sýnýfta, ortalama kapitalist gelir harcamasý oranýnýn, lüks mallar içinbeþte-iki, gereksinmeler için beþte-üç olduðunu varsaymýþtýk. Lüks mallariçin harcanmýþ bulunan 100’den ayrý olarak, tüm alt-bölüm, orantýlýolarak, [a], hâlâ lüks mallar için 60, ve [b], 40 ayýrmak zorundadýr.Demek oluyor ki, (<strong>II</strong>[a]) a, gereksinmeler için 240 ve lüks mallariçin 160, ya da 240+ 160 = 400 a(lI[a]) olarak bölünmüþtür.(<strong>II</strong>[b]) a, gereksinmeler için 60 ve lüks mallar için 40 þeklindeayrýlmýþtýr; 60+40 = 100 a, (<strong>II</strong>[b]). Bu son 40, bu sýnýf tarafýndan kendiürününden (kendi artý-deðerinin beþte-ikisi) tüketilmiþtir; 60 gereksinmelerolarak, bu sýnýf tarafýndan, kendi artý-deðeri 60'ýn 60 a[a] karþýlýðýndadeðiþilmesi yoluyla elde edilmiþtir.Demek ki, tüm kapitalist sýnýf <strong>II</strong> için þu durumu görüyoruz (d+a,alt-bölüm [a]’da gereksinmelerden, [b]’de lüks mallardan oluþarak):<strong>II</strong>[a] (400 d+400 a) + <strong>II</strong>[b] (l00 d+l00 a= 1.000; bu hareketle þöylegerçekleþmiþtir: 500 d([a] + [b]) ve [400 d[a] ve 100 a[a]’da gerçekleþen]+ 500 a([a] + [b])[300 a[a] + 100 d[b] +100 a[b]’de gerçekleþen] = 1.000.[a] ye [b] için, herbiri kendi baþýna alýndýðýnda, þu gerçekleþmeyi<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>357


elde ediyoruz:[a][b]d400 d [a]+a240 a [a]+100 d [b]+60 a [b]d a 200+=100 a [a]60 a [a] + 40 a [b] . . . .1.000Eðer, sadeleþtirmek amacýyla, deðiþen ve deðiþmeyen sermayearasýnda ayný oranýn bulunduðunu (ki, bu hiç de zorunlu deðildir) varsayarsak,400 d[a] için, 1.600 deðiþmeyen-sermaye, ve 100 d[b] için 400deðiþmeyen-sermaye elde ederiz. Demek ki, <strong>II</strong>’de þu iki, [a] ve [b] altbölümlerinigörürüz: [sayfa 430]<strong>II</strong> [a] 1.600 s +400 d +400 a = 2.400<strong>II</strong> [b] 400 s + 100 d + 100 a = 600toplarsak: 2.000 s + 500 d + 500 a = 3.000.= 800Buna göre, 2.000 <strong>II</strong> s’nin tüketim mallarý þeklinde 2.000 I (d+a)iledeðiþilen 1.600'ü, yaþam gereksinmelerinin üretim araçlarý, 400'ü ise lüksmallarýn üretim araçlarý için deðiþilmiþtir.Demek oluyor ki, 2.000 I (d+a)[a] için, 1.600 yaþam gereksinmelerininüretim araçlarýna eþit (800 d+800 a) I ile, [b] için, 400 lüks mallarýnüretim araçlarýna eþit (200 d+ 200 a) I’e parçalanýr.Emek aletleri ile ham ve yardýmcý maddelerin vb. oldukça önemlibir bölümü, her iki kesim için de aynýdýr. Ama I (d+a)toplam ürünündeðerinin çeþitli parçalarýnýn deðiþimini ilgilendirdiði kadarýyla, böyle birbölünme hiç bir þekilde sözkonusu deðildir. Yukarýda I’deki 800 dve200 d’nin her ikisi de ücretler, 1.000 <strong>II</strong> s, tüketim mallarýna harcandýklarýiçin gerçekleþmiþlerdir; þu halde, bu amaç için yatýrýlan para-sermayede, gene, I’deki kapitalist üreticiler arasýnda düzgün bir biçimde daðýlmýþ,yatýrdýklarý deðiþen-sermaye, para olarak pro rata yerine konmuþtur.Öte yandan, 1.000 I a’nýn gerçekleþmesini ilgilendirdiði kadarýyla, kapitalistler,gene burada da (a’larýnýn büyüklüðü ile orantýlý olarak) <strong>II</strong> s’nin1.000’e eþit tüm ikinci yarýsýndan tüketim mallarý biçiminde 600 <strong>II</strong>[a] ve400 <strong>II</strong>[b]’yi düzgün bir biçimde çekeceklerdir; dolayýsýyla bunu, <strong>II</strong>[a]’nýndeðiþmeyen-sermayesini yerine koyanlar çekeceklerdir.600 s’nin (<strong>II</strong>[a]) 480’ini (beþte-üç) ve 400 s’nin (<strong>II</strong> [b]) 320’sini (beþteiki),toplam 800'ü <strong>II</strong>[b]’nin deðiþmeyen-sermayesini yerine koyanlar çekeceklerdir.600 s’nin (<strong>II</strong>[a]) 120’si (beþte-üç) ve 400 s’nin (<strong>II</strong>[b]) 80’i (beþte-iki),toplam 200'ü. Genel toplam 1.000.Burada keyfi olan, hem l ve hem de <strong>II</strong>’deki deðiþen-sermayenindeðiþmeyen-sermayeye oranýdýr; l, <strong>II</strong> ve bunlarýn alt-bölümleri için buoranýn özdeþliði de gene öyledir. Bu özdeþliðe gelince, burada, o, yalnýzcabasitleþtirme amacýyla varsayýlmýþtý ve, farklý oranlarý varsaymýþ olsak358 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ile bu ne sorunun koþullarýný ve ne de çözümünü herhangi bir þekildedeðiþtirmiþ olmazdý. Bununla birlikte, basit yeniden-üretim varsayýmýnagöre, bütün bunlarýn zorunlu sonucu þudur:1) Bir yýllýk emek tarafýndan, üretim araçlarýnýn maddi biçimindeyaratýlan yeni deðer (d+a’ya bölünebilir), yýllýk emeðin diðer kýsmý tarafýndanyaratýlan ve tüketim mallarý biçiminde yeniden-üretilen ürünündeðerinin içerdiði deðiþmeyen-sermayenin, s’nin deðerine eþittir. Eðerbu, <strong>II</strong>’den daha küçük olsaydý, <strong>II</strong>’nin [sayfa 431] kendi deðiþmeyen-sermayesinibütünüyle yerine koymasý olanaksýz olurdu; daha büyük olsaydý, birfazlalýk kullanýlmadan kalýrdý. Her iki halde de, basit yeniden-üretim varsayýmýçiðnenmiþ olurdu.2) Tüketim mallarý biçiminde yeniden üretilen yýllýk ürün sözkonusuolduðunda, para biçiminde yatýrýlan deðiþen-sermaye d, bu maddelerinalýcýlarý tarafýndan, bu kimseler lüks mallar üreten emekçiler olduðunagöre, ancak, yaþam gereksinmelerinin kendi kapitalist üreticileriiçin prima facia kendi artý-deðerlerini içeren kýsmýnda gerçekleþtirilebilir;þu halde, lüks mallarýn üretimine yatýrýlan d, deðer olarak, yaþamgereksinmeleri biçiminde üretilen a’nýn buna tekabül eden kýsmýna eþittirve bu a’nýn tamamýndan yani (<strong>II</strong>[a]) a’dan küçük olmalýdýr; lüks mallarüreticisi kapitalistler tarafýndan yatýrýlan deðiþene-sermaye, kendilerine,para biçiminde, ancak bu d’nin, a’nýn bu kýsmýnda gerçekleþmesi yoluyladöner. Bu olay, I (d+a)’nýn, <strong>II</strong> s’de gerçekleþmesine tamamen benzemeklebirlikte, ikinci durumda (<strong>II</strong>[b]) d; ayný deðerde (<strong>II</strong>[a] a’nýn birkýsmýnda kendisini gerçekleþtirir. Bu oranlar, toplam yýllýk ürünün herdaðýlýmýnda nitelikçe belirleyici kalýr, çünkü, dolaþýmýn meydana getirdiðiyýllýk yeniden-üretim sürecine fiilen girer. I (d+a)ancak <strong>II</strong> s’degerçekleþebilir, týpký <strong>II</strong> a’nin üretken sermayenin bir kýsmý olarak, ancakbu gerçekleþme aracýlýðý ile iþlevini yenileyebilmesi gibi; ayný þekilde,(<strong>II</strong>[b]) dancak, (<strong>II</strong>[a]) a’nýn bir kýsmýnda gerçekleþebilir ve (<strong>II</strong>[b] dböylecetekrar para-sermaye biçimine çevrilebilir. Söylemeye gerek yoktur ki,bu, ancak, bunun, yeniden-üretim sürecinin gerçek bir sonucu olmasýölçüsünde, yani <strong>II</strong>[b]’deki kapitalistlerin, örneðin, d için para-sermayeyikredi ile baþkalarýndan saðlamamalarý ölçüsünde geçerlidir, Bununlabirlikte, nicel olarak, yýllýk ürünün çeþitli kýsýmlarýnýn deðiþimleri yukardaiþaret edilen orantýlarda ancak, üretim ölçeði ve bundaki deðer iliþkileriduraðan kaldýðý ve bu kesin iliþkiler, dýþ ticaretle deðiþikliðe uðratýlmadýðýsürece yer alabilir.Þimdi biz, eðer, Adam Smith’vari, I (d+a)’nýn kendini, <strong>II</strong> s’ye ve <strong>II</strong> s’ninde kendini I (d+a)’ya çözüþtürdüðünü, ya da, daha sýk ve daha anlamsýzþekilde dediði gibi, I (d+a)’nýn, <strong>II</strong> s’nin fiyatýnýn (ya da onun ifadesiyle valuein exchange’ýn*) kýsýmlarýný oluþturduðunu ve <strong>II</strong> s’nin de, I (d+a)’nýn deðerininkýsýmlarýnýn tamamýný [sayfa 432] oluþturduðunu söyleyecek olursak,* Deðiþim-deðeri. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>359


ayný þekilde, (<strong>II</strong>[b]) d’nin kendisini (<strong>II</strong>[a]) a’ya, ya da (<strong>II</strong>[a]) a’nýn kendisini,(<strong>II</strong>[b]) d’ye böldüðünü, ya da (<strong>II</strong>[b] d’nin, <strong>II</strong>[a]’nýn artý-deðerinin bir parçasýnýoluþturduðunu, ve tersine, artý-deðerin böylece kendisini ücretlere,ya da deðiþen-sermayeye ayýrdýðýný ve deðiþen-sermayenin,artý-deðerin “bir kýsmýný” oluþturduðunu rahatça söyleyebiliriz ve söylememizde gerekir. Bu anlamsýzlýk Adam Smith’te gerçekten görülür,çünkü ona göre, ücretler yaþam gereksinmelerinin deðeri tarafýndan vebu meta-deðerler de, ücretlerin (deðiþen-sermayenin) deðeri, ve bunlarýniçerdiði artý-deðer tarafýndan belirlenir. Adam Smith, bir iþgününündeðer ürününün, kapitalizm esasýna göre bölündüðü –yani, d artý a’yabölündüðü– parçalarla o derece meþguldür ki, basit meta üretiminde,çeþitli maddi biçimlerde bulunan eþdeðerlerin, karþýlýðý ödenmiþ ya daödenmemiþ emekten oluþmalarýnýn hiç bir önemi olmadýðýný tamamenunutuyor; çünkü her iki halde de, bunlarýn üretimleri, ayný miktardaemeðe malolmaktadýr; ve ayrýca, A metaýnýn üretim aracý, B’nin bir tüketimmalý olup olmamasýnýn, bir metaýn, satýþtan sonra sermayenin birkýsmý olarak hizmet ettiði halde diðerinin tüketim fonuna geçmesininve, Adam secundum,* gelir olarak tüketilmesinin de bir önemi yoktur.Bireysel alýcýnýn kendine ait bir metaý kullanmasý, meta deðiþimi kapsamýna,dolaþým alanýna girmez ve bu, metaýn deðerini etkilemez. Toplamtoplumsal yýllýk ürünün dolaþýmýnýn tahlilinde, bu metaýn belirli kullanýmamacý ile, bu ürünü oluþturan çeþitli kýsýmlarýnýn tüketimi ile ilgili etmenlerindikkate alýnmasý gerektiði olgusu, bunu hiç bir þekilde deðiþtirmez.Yukarda sözü edilen (<strong>II</strong>[b] d’nin, (<strong>II</strong>[a] a’nýn ayný deðerdeki bir kýsmýkarþýlýðýnda deðiþimi ile, (<strong>II</strong>[a]) ave (<strong>II</strong>[b]) aarasýndaki daha sonrakideðiþimlerde hiç bir zaman, ne <strong>II</strong>[a] ve <strong>II</strong>[b] bireysel kapitalistlerin ve nede bunlarýn oluþturduklarý topluluklarýn, kendilerine ait artý-deðeri, gereklitüketim mallarý ile lüks mallar arasýnda ayný oranda böldüklerivarsayýlmamýþtýr. Birisi bu tüketime, bir baþkasý diðerine daha fazla harcamadabulunabilir. Basit yeniden-üretim esasýna göre, yalnýzca tümartý-deðere eþit bir deðerler toplamýnýn, tüketim fonunda gerçekleþtirildiðivarsayýlmýþtý. Sýnýrlar böyle verilmiþti. Her kesim içerisinde birisi [a]’daötekisi [b]’de daha fazla harcamada bulunabilir. [sayfa 433]Ne var ki, bunlar, birbirlerini karþýlýklý telafi edebilirler ve kapitalist[a] ve [b] gruplarý bütünüyle alýndýðýnda her ikisine de ayný orandakatýlmýþ olabilirler. Deðer baðýntýlarý –iki tür üreticinin, [a] ve [b]’nin, <strong>II</strong>.ürünün toplam deðerindeki orantýlý paylarý– ve dolayýsýyla da, bu ürünlerisaðlayan üretim kollarý arasýndaki kesin nicel iliþki, gene de, her iki somutdurumda zorunlu olarak belirlidir; ancak örnek olarak seçilen oranvarsayýmsal bir orandýr. Baþka bir örnek seçilmiþ olsaydý, bu nitel yönlerinideðiþtirmezdi, yalnýzca nicel belirlemeler deðiþirdi. Ama, herhangi birdurum nedeniyle [a] ve [b]’nin nispi büyüklüklerinde fiili bir deðiþiklik* Açýsýndan. -ç.360 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ortaya çýkarsa, basit yeniden-üretim koþullarý da buna baðlý olarak deðiþir.(<strong>II</strong>[b] d, (<strong>II</strong>[a] a’nýn bir eþdeðer kýsmýnda gerçekleþtiði için, yýllýkürünün lüks kýsmýndaki büyümeyle ve bu nedenle, lüks mallarýn üretimineçekilen emek-gücü miktarýndaki artýþla orantýlý olarak, (<strong>II</strong>[b] d’yeyatýrýlan deðiþen-sermayenin, bu deðiþen-sermayenin para biçimi olarakyeniden iþlev yapan para-sermayeye tekrar çevrilmesi ve böylece,iþçi-sýnýfýnýn <strong>II</strong>[b]’de çalýþtýrýlan kýsmýnýn varlýðý ve yeniden-üretimi –bunlaratüketici gereksinmelerinin saðlanmasý– kapitalist sýnýfýn israfýna vebunlarýn artý-deðerlerinin önemli bir kýsmýnýn lüks mallar karþýlýðýndadeðiþilmesine baðlýdýr.Her bunalým, lüks mallarýn tüketimini derhal azaltýr. (<strong>II</strong>[b] d’ninpara-sermayeye tekrar çevrilmesini, buna ancak kýsmen izin vererek veböylece lüks mallarýn üretiminde çalýþtýrýlan emekçilerin bir kýsmýný iþsizbýrakarak; öte yandan da tüketici gereksinmelerinin satýþýný týkayarak veazaltarak, tavsatýr, geciktirir. Ayný zamanda iþten çýkarýlan üretken olmayanemekçilerinden, hizmetleri karþýlýðýnda kapitalistlerin lüks gider fonundanbir kýsmýný alan (ve kendileri de protanto lüks olan) ve yaþamgereksinmelerinin tüketimine önemli ölçüde katýlan emekçilerin sözünüetmenin bile gereði yok. Gönenç dönemlerinde ve özellikle sahtegönenç zamanlarýnda bunun tersi olur; metalar ile ifade edilen paranýnnispi deðeri (deðerlerde gerçek köklü bir deðiþme olmadýðý halde) baþkanedenlerle de azalýr, böylece meta fiyatlarý kendi deðerlerinden baðýmsýzolarak yükselir. Artan yalnýz, yaþam gereksinmelerinin tüketimi deðildir.Ýþçi-sýnýfý da, þimdi, (kendi tüm yedek ordusu ile fiilen takviye edilmiþdurumda) geçici olarak olaðan zamanlarda olanaklarý dýþýnda kalan lüksmallar ile,[sayfa 434] baþka zamanlar büyük kýsmý, ancak kapitalist sýnýfýntüketici “gereksinmelerine” giren mallarý da kullanacak hale gelir. Buda, kendi payýna fiyatlarda bir yükselmeye yolaçar.Bunalýmlara, fiili tüketim ya da fiili tüketici azlýðýnýn neden olduðunusöylemek, boþ bir yinelemeden baþka bir þey deðildir. <strong>Kapital</strong>istsistem, fiili tüketim biçiminden baþka bir tüketim biçimi, sub formapauperis* ya da dolandýrýcýlýk dýþýnda bir tüketim biçimi tanýmaz. Metalarýnsatýlamamasý, ancak, bunlar için fiili satýn alýcý, yani tüketici bulunmamasýanlamýna gelir (çünkü, son tahlilde, metalar üretken ya dabireysel tüketim için satýn alýnýrlar). Bir kimse, eðer, iþçi-sýnýfýnýn kendiürününden çok küçük bir kýsým aldýðýný, bundan daha büyük bir payaldýðý zaman ve dolayýsýyla ücretleri yükselir yükselmez bu kötülüðe birçare bulunacaðýný söyleyerek bu boþ yinelemeye derin bir gerekçe görüntüsüvermeye kalkýþýrsa, bunalýmlarýn, daima ücretlerin genellikle yükseldiðive iþçi-sýnýfýnýn, yýllýk ürünün tüketime ayrýlan kýsmýndan dahabüyük bir pay aldýðý bir dönemde hazýrlandýðýna iþaret etmek yeterliolacaktýr. Bu saðlam ve “basit” (!) saðduyu savunucularý açýsýndan, böy-* Dilencilik kýlýðý altýnda. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>361


le bir dönem, daha çok bu bunalýmý giderir. Öyle anlaþýlýyor ki, kapitalistüretim, iyi ya da kötü niyetin tamamen dýþýnda kalan koþullarý, iþçisýnýfýnaancak geçici olarak nispi bir gönenç saðlayan ve bu yüzden dedaima ancak yaklaþan bir bunalýmýn müjdecisi olan koþullarý içermektedir.46 Biraz önce, tüketici gereksinmeleri ile lüks mallar üretimi arasýndakioranýn, <strong>II</strong> (d+a)’nýn <strong>II</strong>[a] ile <strong>II</strong>[b] ve dolayýsýyla <strong>II</strong> s’nin, (<strong>II</strong>[a] sile (<strong>II</strong>[b] sarasýnda bölünmesini gerektirdiðini görmüþ bulunuyoruz. Þu halde, bubölünme, üretimin niteliði ile nicel baðýntýlarýný ta köklerine kadar etkilediðigibi, bu üretimin genel yapýsýný belirleyen temel bir etmendir.Artý-deðer koparmak, bireysel kapitalistlerin itici gücü olarak görünmeklebirlikte, basit yeniden-üretim, aslýnda, amaç olarak tüketimeyönelmiþtir; ama nispi büyüklüðü ne olursa olsun, artý-deðer, burada,yalnýz kapitalistin bireysel tüketimine hizmet etmek üzere varsayýlmýþtýr.Basit yeniden-üretim, geniþlemiþ bir hacimde bütün yýllýk yeniden-üretiminbir kýsmý ve hem de en önemli kýsmý olduðu için, [sayfa 435]bu itici güç, kendini zenginleþtirme güdüsüne hem eþlik eder ve hemde ona karþýt düþen bir nitelik gösterir. Gerçekte, sorun daha da karmaþýktýr,çünkü yaðmadaki –kapitalistlerin artý-deðerindeki– ortaklýk (partners),kapitalistten baðýmsýz tüketiciler olarak ortaya çýkar.V. PARA DOLAÞIMI YOLUYLADEGÝÞÝMÝN GERÇEKLEÞTÝRÝLMESÝBuraya kadar yaptýðýmýz dolaþým tahlillerinde, dolaþým, çeþitli üreticisýnýflar arasýnda, aþaðýdaki þemada gösterildiði gibi cereyan ediyordu:1) Sýnýf I ve sýnýf <strong>II</strong> arasýnda:I. 4.000 s + 1.000 d + 1.000 a<strong>II</strong>. . . . . . . . . . . . 2.000 s . . . . . . . . . . + 500 d + 500 aBu, I (1.000 d+ 1.000 a) karþýlýðýnda deðiþilen, 2.000’e eþit, <strong>II</strong> s’nindolaþýmýný elden çýkartýr.4.000 I s’yi þimdilik bir yana býrakýrsak, sýnýf <strong>II</strong>’de hala (d+a)’nýndolaþýmý vardýr. Þimdi, <strong>II</strong> (d+a)<strong>II</strong>[a] ve <strong>II</strong> [b] alt-sýnýflarý arasýnda þu þekildebölünmüþtür:2) <strong>II</strong>. 500 d+ 500 a= [a] (400 d+ 400 a) + [b] (100 d+ 100 a)400 d[a] kendi alt-sýnýfý içerisinde dolaþýr; ücretlerini bununla alanemekçiler, kendilerini çalýþtýran <strong>II</strong>[a] kapitalistlerden, kendilerinin ürettiklerigerekli geçim araçlarýný satýn alýrlar.Her iki alt-sýnýftaki kapitalistler, artý-deðerlerinin beþte-üçünü<strong>II</strong>[a]daki (gerekli) ürünlere ve beþte-ikisini <strong>II</strong>[b]’deki (lüks) ürünlere har-46Rodbertusçu bunalým teorisinin izleyicileri olabilecekler için ad notam.* -.E.* Bilgisine. -ç.362 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


cadýklarýna göre, [a]’nýn artý-deðerinin beþte-üçü,yani 240'ý <strong>II</strong>[a] alt-sýnýfýnýnkendi içerisinde tüketilir; ayný þekilde, [b]’nin artý-deðerinin beþteikisi(lüks mallar biçiminde üretilen ve bulunan) <strong>II</strong>[b] alt-sýnýfý içerisindetüketilir. .<strong>II</strong>[a] ile <strong>II</strong>[b] arasýnda deðiþilmek üzere geriye kalan biryandan <strong>II</strong>[a]: 160 a;<strong>II</strong>[b] tarafýndan: 100 d+ 60 a. Bunlar birbirlerini götürürler. Ücretolarak para biçiminde aldýklarý 100 ile <strong>II</strong>[b]’deki emekçiler, <strong>II</strong>[a]’dan bumiktarda yaþam gereksinmeleri satýn alýrlar. <strong>II</strong>[b] kapitalistleri, gene aynýþekilde, <strong>II</strong>[a]’dan, artý-deðerlerinin beþte-üçü miktarýnda, yani 60 deðerindegereksinmeler satýn alýrlar. <strong>II</strong>[a] kapitalistleri, böylece, yukardavarsayýldýðý gibi, artý-deðerlerinin beþte-ikisini, yani 160 a’yý, <strong>II</strong>[b] tarafýndanüretilen lüks mallara yatýrmak için gerekli parayý elde etmiþ olurlar[sayfa 436] (ödedikleri ücretleri yerine koyan bir ürün olarak <strong>II</strong>[b] kapitalistleritarafýndan elde tutulan 100d ve 60a). Demek ki, bunun þema þöyledir:3) <strong>II</strong>[a]. [400 d ] + [240 a ] + 160[b] . . . . . . . . . . . . . . . 100 d + 60 a + [40 a ]köþeli parantez içerisindeki kalemler, ancak kendi alt-sýnýfý içerisindedolaþan ve tüketilenlerdir.Ancak yaþam gereksinmeleri üreten <strong>II</strong>[a] kesimindeki kapitalistlerindurumunda sözkonusu olan, deðiþen-sermayeye yatýrýlan para-sermayenindolaysýz geriye akýþý, yalnýzca, meta üreticileri tarafýndan dolaþýmasokulan paranýn, kendilerine, normal meta dolaþýmý yoluyla döndüðüþeklinde olan ve daha önce sözü edilen genel yasanýn, özel koþullartarafýndan deðiþikliðe uðratýlan bir ifadesidir. Bundan, ayrýca þu ikincilsonuç çýkýyor ki, meta üreticisinin ardýnda bir para-kapitalistinin bulunmasýve sanayi kapitalistine para-sermaye (sözcüðün tam anlamýyla, yanipara biçimindeki sermaye-deðer) vermesi halinde bu paranýn gerçekgeriye akýþ noktasý, bu para-kapitalistinin cebidir. Demek oluyor ki, dolaþýmdakipara kitlesi, para þu ya da bu ölçüde bütün ellerde dolaþtýðý halde,bankalar vb. þeklinde örgütlenen ve merkezileþtirilen bu para-sermayekesimine ait bulunuyor. Bu kesimin kendi sermayesini yatýrmaþekli, bu bir kez daha, sanayi sermayesinin para-sermaye biçimine geriyeçevrilmesi ile meydana getirildiði halde, onun para biçiminde süreklisonal geri dönüþünü zorunlu kýlar.Metalarýn dolaþýmý daima iki þeyi gerektirir: Dolaþýma sürülen metalarile gene ayný þekilde dolaþýma sokulan parayý. “Dolaþým süreci ...ürünlerin doðrudan trampasý gibi, kullaným-deðerlerinin yer ve el deðiþtirmeleriile sona ermiþ olmaz. Para, belli bir metaýn baþkalaþým devresinindýþýna düþmekle kaybolmaz. Dolaþým alanýnda öteki metalarýn boþbýraktýðý yeni yerleri sürekli olarak doldurur.” (Buch I, Kap. <strong>II</strong>I, s. 93.)Örneðin, <strong>II</strong> sile I (d+a)arasýndaki dolaþýmda, biz, buraya, <strong>II</strong>’nin paraolarak 500 sterlin yatýrdýðýný varsaymýþtýk. Büyük toplumsal üreticiler toplu-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>363


luklarý arasýndaki dolaþýmlardan oluþan sayýsýz dolaþým süreçlerinde,çeþitli topluluklarýn temsilcileri, çeþitli zamanlarda ilk kez alýcý olarakortaya çýkarlar ve dolaþýma para sürerler. Pek özel koþullar dýþýnda, bunu,baþka bir þey [sayfa 437] gerektirmese bile, çeþitli meta-sermayelerin üretimdönemlerindeki ve dolayýsýyla da devirlerindeki farklýlýklar zorunlukýlar. Ayný þekilde, bu 500 sterlin ile <strong>II</strong>, I’den ayný deðerde üretim aracýsatýn alýr ve I de, <strong>II</strong>’den, 500 sterlin deðerinde tüketim mallarý satýn alýr.Þu halde, bu para <strong>II</strong>’ye geri akmaktadýr, ama bu kesim bu geriye akýþ ilehiç bir þekilde zenginleþmemektedir. Dolaþýma ilk olarak para biçiminde500 sterlin sürmüþ ve oradan ayný deðerde meta çekmiþtir; sonra,500 sterlin deðerinde meta satmakta ve dolaþýmdan ayný miktarda paraçekmektedir; böylece, bu 500 sterlin kendisine geri gelmektedir. Gerçekte,<strong>II</strong>, dolaþýma 1.000 sterline eþit olan para olarak 500 sterlin, metaolarak 500 sterlin sürmüþtür. Dolaþýmdan meta olarak 500 sterlin, paraolarak 500 sterlin çekmektedir. Dolaþým, I metalarýnda 500 sterlinin ve <strong>II</strong>metalarýnda 500 sterlinin kullanýlmasý için para olarak yalnýz 500 sterlingerektirmektedir; þu halde, diðer üreticilerden meta alýmý için para yatýrankimse, bunu ancak kendi metaýný sattýðý zaman tekrar elde etmiþoluyor. Dolayýsýyla, eðer I, baþlangýçta <strong>II</strong>’den 500 sterlinlik meta satýnalmýþ ve daha sonra <strong>II</strong>’ye 500 sterlin deðerinde meta satmýþ olsaydý, bu500 sterlinin <strong>II</strong> yerine I’e dönmesi gerekirdi.Sýnýf I’de, ücretlere yatýrýlan para, yaný para biçiminde yatýrýlandeðiþen-sermaye, bu biçim içinde, doðrudan deðil, dolambaçlý bir yoldandolaylý olarak dönmektedir. Ama <strong>II</strong>’de 500 sterlin deðerindeki ücretler,doðrudan, emekçilerden kapitalistlere dönmektedir ve bu dönüþ,bu alým ve satýmýn, tekrar tekrar ayný kimseler arasýnda sýrayla meta alýcýsýve satýcýsý þeklinde hareket ettikleri durumlarda daima dolaysýzdýr.<strong>Kapital</strong>ist <strong>II</strong>, emek-gücüne para olarak ödemede bulunmaktadýr; ve böyleceo, bu emek-gücünü, kendi sermayesine katarak, ücretliler olarakemekçileriyle iliþkisinde bir sanayi kapitalisti rolüne bürünmekte, amabunu, ancak, kendisi için yalnýzca para-sermayenin, üretken sermayeyeçevrilmesi olan bu dolaþým hareketi aracýlýðý ile yapmaktadýr. Bununüzerine, ilk anda bir satýcý, kendi emek-gücünün satýcýsý durumundabulunan emekçi, ikinci durumda, þimdi meta satýcýsý olarak hareketeden kapitalist karþýsýnda bir alýcý, para sahibi bir kimse olarak ortayaçýkmaktadýr. Bu þekilde kapitalist, ücretlere yatýrdýðý parayý tekrar eldeetmektedir. Bu metalarýn satýþý bir hile ve dolandýrýcýlýk anlamýna gelmeyip,meta ve para olarak eþdeðerlerin deðiþilmesi olduðuna göre, bu,kapitalistin [sayfa 438] kendisini zengin edebileceði bir süreç deðildir. Emekçiye,önce para, sonra meta olarak iki kez ödeme yapmamaktadýr. Parasý,kendisine, emekçi bunu ona ait metalar ile deðiþir deðiþmez geri dönmektedir.Bununla birlikte, deðiþen-sermayeye çevrilen para-sermaye, yaniücretlere yatýrýlan para, paranýn kendi dolaþýmýnda seçkin bir rol oyna-364 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


maktadýr, çünkü, emekçiler günü gününe yaþamak zorunda olduklarýiçin, sanayi kapitalistlerine herhangi bir süre için kredi açacak durumlarýyoktur. Bu yüzden, deðiþen-sermayenin ayný anda para biçiminde, toplumunsayýsýz farklý noktalarýnda, farklý sanayi kollarýndaki sermayelerinçeþitli devir dönemleri ne olursa olsun, bir hafta, vb. gibi belli kýsaaralýklarla –kendilerini oldukça hýzlý yineleyen zaman dönemleri için (vebu dönemler ne kadar kýsa olursa, bir seferde bu kanalla dolaþýmasokulan toplam para miktarý o kadar az olmaktadýr)– yatýrýlmasý gereklidir.<strong>Kapital</strong>ist üretim yapan her ülkede böylece yatýrýlan para-sermaye,toplam dolaþýmda nispeten kesin bir pay oluþturur; ayný para, kendiçýkýþ noktasýna geri akmadan önce, ne kadar çok çeþitli kanallardangeçer, ve sayýsýz baþka iþler için dolaþým aracý olarak iþlev yaparsa, bupay, n derece büyük olur.––––––––––––––Þimdi de, I (d+a)ile <strong>II</strong> sarasýndaki dolaþýmý farklý bir açýdan gözdengeçirelim.I’deki kapitalistler, ücretlerin ödenmesi için 1.000 sterlin yatýrmaktadýr.Bu para ile iþçiler, <strong>II</strong>’deki kapitalistlerden 1.000 sterlin deðerindegeçim araçlarý alýyorlar. Bunlar da, gene, bu ayný para ile I’deki kapitalistlerdenüretim araçlarý satýn alýyorlar. Böylece I’deki kapitalistler,deðiþen-sermayelerini para biçiminde geri aldýklarý halde, <strong>II</strong>’deki kapitalistler,deðiþmeyen-sermayelerinin yansýný, meta sermayeden üretkensermayeye tekrar çevirmiþlerdir. <strong>II</strong>’deki kapitalistler, I’den üretim araçlarýalmak için para olarak bir 500 sterlin daha yatýrmaktadýrlar. I’dekikapitalistler bu parayý <strong>II</strong>’den tüketim mallarý almak için harcamaktadýrlar.Bu 500 sterlin, böylece <strong>II</strong>’deki kapitalistlere dönmektedir. Bunlar, bumiktarý, metalara çevrilmiþ olan deðiþmeyen-sermayelerinin son dörttebirini,kendi üretken maddi biçimine tekrar çevirmek için yatýrmaktadýrlar.Bu para tekrar I’e akmakta ve o da <strong>II</strong>’den bir kez daha ayný miktardatüketim mallarý çekmektedir. [sayfa 439] Böylece 500 sterlin <strong>II</strong>’ye dönmektedir.<strong>II</strong>’deki kapitalistler, þimdi, önceki gibi, para olarak 500 sterline,deðiþmeyen sermaye olarak 2.000 sterline sahiptir ve bu 2.000 sterlinmeta-sermaye biçiminden üretken sermaye biçimine daha yeni çevrilmiþtir.1.500 sterlin aracýlýðý ile, 5.000 sterlin deðerinde bir meta miktarýdolaþýma sokulmuþ bulunmaktadýr. Þöyle ki: 1) I, çalýþtýrdýðý emekçilere,ayný deðerdeki emek-güçleri karþýlýðýnda 1.000 sterlin ödemektedir;2) bu ayný 1.000 sterlin ile iþçiler <strong>II</strong>’den geçim araçlarý almaktadýrlar; 3)ayný para ile <strong>II</strong>, I’den üretim araçlarý almakta ve böylece onun 1.000sterlin, tutarýndaki deðiþen-sermayesini para biçiminde yerine koymaktadýr;4) <strong>II</strong>, I’den 500 sterlin deðerinde üretim aracý satýn almaktadýr; 5)ayný 500 sterlin ile I, <strong>II</strong>’den tüketim mallarý almaktadýr; 6) ayný 500 sterlinile <strong>II</strong>, I’den üretim araçlarý almaktadýr; 7) ayný 500 sterlin ile I, <strong>II</strong>’den<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>365


geçim araçlarý almaktadýr. Böylece, meta olarak dolaþýma sürdüðü vekarþýlýðýnda dolaþýmdan meta olarak herhangi bir eþdeðer çekmediði2.000 sterlinden ayrý olarak, 500 sterlin <strong>II</strong>’ye dönmüþ olmaktadýr. 47Deðiþim, demek ki, þu yolu izlemektedir:1) I, emek-gücü için, yani 1.000 sterline eþit metalar için paraolarak 1.000 sterlin ödemektedir.2) Emekçiler, para olarak, 1.000 sterlin tutarýndaki ücretleri ile,<strong>II</strong>’den tüketim mallarý, yani 1.000 sterline eþit metalar satýn almaktadýr .3) Emekçilerden aldýðý 1.000 sterlin ile <strong>II</strong>, I’den ayný deðerde üretimaracý, yani 1.000 sterline eþit metalar satýn almaktadýr.Bu þekilde 1.000 sterlin, deðiþen-sermayesinin para-biçimi olarakI’e dönmüþ olmaktadýr.4) <strong>II</strong>, I’den 500 sterlin deðerinde üretim aracý, yani 500 sterlineeþit metalar satýn almaktadýr.5) Ayný 500 sterlin ile I, <strong>II</strong>’den tüketim mallarý, yani 500 sterlineeþit metalar satýn almaktadýr.6) Ayný 500 sterlin ile <strong>II</strong>, I’den üretim araçlarý, yani 500 sterlineeþit metalar satýn almaktadýr.7) Ayný 500 sterlin, ile I, <strong>II</strong>’den tüketim mallarý, yani 500 sterlineeþit metalar satýn almaktadýr. [sayfa 440]Deðiþilen meta-deðerlerin toplam miktarý: 5.000 sterlin.<strong>II</strong> tarafýndan alým için yatýrýlan 500 sterlin kendisine dönmüþ bulunmaktadýr.Sonuç þöyledir:1) I, baþlangýçta dolaþýma yatýrdýðý 1.000 sterlin miktarýnda deðiþensermayeyepara biçiminde sahip bulunmaktadýr. Ayrýca, kendi bireyseltüketimi için, kendi ürünlerinden 1.000 sterlin harcamýþtýr; yani 1.000sterlin tutarýndaki üretim araçlarýnýn satýþýndan aldýðý parayý harcamýþbulunmaktadýr.Öte yandan, para biçiminde bulunan deðiþen-sermayenin kendisinidönüþtürmek zorunda bulunduðu maddi biçimin, yani emek-gücünün,sahibinin yaþamak için satmasý gereken biricik ticaret malý olmasýnedeniyle, tüketim yoluyla korunmuþ, yeniden-üretilmiþ ve tekrar kullanýmahazýr hale getirilmiþtir. Ücretli-emekçiler ile kapitalistlerin iliþkiside ayný þekilde yeniden-üretilmiþtir.2) <strong>II</strong>’nin deðiþmeyen-sermayesi aynî olarak yerine konmuþ ve buayný <strong>II</strong> tarafýndan dolaþýma sokulan 500 sterlin kendisine dönmüþtür.I’deki iþçilere gelince bu M–P–M þeklinde basit bir dolaþýmdýr:12M (emek-gücü)– P (1.000 sterlin, deðiþen sermaye I’in para-biçimi)–3(1.000 sterlin tutarýnda yaþam gereksinmeleri) bu 1.000 sterlin,M47Bu sunum. s. 394.te [bu cildin 424-425. sayfalarý] verilmiþ olanlardan biraz farklýdýr. OradaI, ayný þekilde, dolaþýma baðýmsýz bir 500 sterlinlik miktar sokmaktadýr. Burada <strong>II</strong>, dolaþým içingerekli ek parayý tek baþýna saðlamaktadýr. Ama bu sonal sonucu deðiþtirmez. -.E.366 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


metalar biçiminde, geçim araçlarý biçiminde varolan deðiþmeyen-sermaye<strong>II</strong>’nin ayný deðer miktarýný paraya çevirir.<strong>II</strong>’deki kapitalistler için bu süreç, M–P’dir, bunlarýn meta-ürünlerininbir kýsmýnýn para-biçime dönüþtürülmesidir, ve bu biçimden de üretkensermayeyi oluþturan öðelere, yani bunlarýn gereksindikleri üretimaraçlarýnýn bir kýsmýna tekrar çevrilmesidir.Üretim araçlarýnýn diðer kýsýmlarýnýn satýn alýnmasý için, <strong>II</strong>’dekikapitalistler tarafýndan yapýlan para yatýrýmýnda (500 sterlin), <strong>II</strong>’nin henüzmetalar (tüketim mallarý) biçiminde bulunan kýsmýnýn para-biçimini alacaðýbeklenmektedir; <strong>II</strong>’nin P ile I’in sattýðý M’yi satýn aldýðý P–M hareketindepara (<strong>II</strong>), üretken sermayenin bir kýsmýna çevrilmiþtir, oysa M (I),M-P hareketinden geçerek, paraya dönüþtüðü halde, bu para, I için sermaye-deðerinherhangi bir kýsmýný deðil, paraya çevrilmiþ olan ve yalnýzcatüketim mallarýna harcanan artý-deðeri temsil eder.P–M ... R ... M’–P’ devresinde, ilk P–M hareketi, bir [sayfa 441] kapitalistin,son, M’–P’ hareketi (ya da bir kýsmý) bir baþka kapitalistin hareketidir;P’yi üretken sermayeye çeviren M’nin, (bu M’yi para ile deðiþen)M’nin satýcýsý için, deðiþmeyen-sermayenin, deðiþen-sermayenin, ya daartý-deðerin bir kýsmýný temsil edip etmemesi meta dolaþýmýnýn kendisibakýmýndan hiç bir önem taþýmaz.Sýnýf I, meta-ürününün d + a kýsmýný ilgilendirdiði kadarýyla, dolaþýmdan,bu dolaþýma sürdüðünden daha fazla para çeker. Ýlkönce,1.000 sterlin deðiþen-sermaye, ona geri döner; sonra 500 sterlin deðerindeüretim araçlarý satar (yukarda, deðiþim n° 4’e bakýnýz); artý-deðerinyarýsý, böylece, paraya dönmüþtür; ardýndan (deðiþim n° 6) bir kez daha500 sterlin deðerinde üretim aracý satar ve böylece artý-deðerin ikincikýsmý, yani tamamý, para biçiminde dolaþýmdan çekilmiþ olur. Þu haldeardarda: 1) 1.000 sterline eþit deðiþen-sermaye, tekrar paraya çevrilmiþtir;2) artý-deðerin 500 sterline eþit yarýsý paraya çevrilmiþtir; 3) artý-deðerin500 sterline eþit öteki yarýsý, hep birlikte 1.000 d+ 1.000 a, 2.000 sterlineeþit paraya çevrilmiþtir. I, dolaþýma yalnýz 1.000 sterlin sürdüðü halde(I s’nin yeniden-üretimini saðlayan ve daha sonra tahlil edeceðimiz deðiþimlerdýþýnda), bu dolaþýmdan iki katýný çekmiþtir. Kuþkusuz, a, parayaçevrilir çevrilmez tüketim mallarýna harcanarak baþka ellere (<strong>II</strong>) geçer.I’deki kapitalistler dolaþýmdan ancak metalar biçiminde bu dolaþýmasürdükleri deðer kadar para çekerler; bu deðerin artý-deðer olmasý, yanikapitalistlere hiç bir þeye mal olmamalarý olgusu, bu metalarýn deðerinihiç bir þekilde deðiþtirmez; meta dolaþýmýndaki deðerlerin deðiþiminiilgilendirdiði kadarýyla, bu olgunun herhangi bir önemi yoktur. Artý-deðerinpara biçimindeki varlýðý, týpký yatýrýlan sermayenin kendi baþkalaþýmlarýsýrasýnda büründüðü diðer bütün biçimler gibi, hiç kuþkusuz, geçicidir.Bu, I’deki metalarýn paraya çevrilmesi ile, daha sonra I’deki paranýn<strong>II</strong>’deki metalara çevrilmesi arasýnda geçen zamandan daha uzun ömürlüdeðildir.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>367


Eðer devirlerin daha kýsa olduðu varsayýlacak olsaydý –ya da, basitmeta dolaþýmý açýsýndan, para dolaþýmýnýn daha hýzlý olduðu varsayýlsaydý–deðiþilen meta-deðerleri dolaþtýrmak için daha az para bileyeterli olabilirdi; bu miktar, daima –eðer birbirini izleyen deðiþim sayýsýbelli ise– dolaþýmdaki metalarýn fiyatlarýnýn, ya da deðerlerinin toplamýile belirlenir. Bu deðerler toplamýnýn bir yandan ne oranda artý-deðer,öte yandan ne oranda [sayfa 442] sermaye-deðerden oluþtuðunun bir önemiyoktur.Eðer I’deki ücretler, örneðimizde, yýlda dört kez ödenecek olsaydý,bu, dört kez 250, yani 1.000 ederdi. Þu halde, I d-½<strong>II</strong> sdolaþýmý, vedeðiþen-sermaye I dile I’deki emek-gücü arasýndaki dolaþým için, paraolarak 250 sterlin yeterli olurdu. Ayný þekilde, eðer I aile <strong>II</strong> sarasýndakidolaþýmda dört devir bulunsaydý, yalnýzca 250 sterlin gerekecek, ya da5.000 sterlin tutarýndaki metalarýn dolaþýmý için, toplam olarak 500 sterlinmiktarýnda bir para ya da para-sermaye gerekli olacaktý. Bu durumda,her seferinde yarýmþar olmak üzere ardarda iki kez yerine, herseferinde dörtte-bir olmak üzere, artý-deðer, dört kez paraya çevrilebilecekti.Eðer 4 nolu deðiþimde, <strong>II</strong> yerine I alýcý olarak hareket etseydi veayný deðerde tüketim mallarý için 500 sterlin harcasaydý, <strong>II</strong>, bu ayný 500sterlin ile, 5 nolu deðiþimde üretim araçlarý satýn alýrdý; 6) I, bu ayný 500sterlin ile tüketim mallarý satýn alýr; 7) <strong>II</strong>, bu ayný 500 sterlin ile üretimaraçlarý satýn alýr ve, böylece, 500 sterlin, daha önce <strong>II</strong>’de olduðu gibi,sonunda I’e döner. Artý-deðer, burada, kapitalist üreticilerin kendileritarafýndan harcanan para aracýlýðý ile, bireysel tüketimleri için parayaçevrilmiþtir. Bu para, beklenmekte olan geliri, henüz satýlmamýþ metalarýniçerdiði artý-deðerden beklenen hasýlatý temsil eder. 500 sterlinin bugeriye akýþý ile artý-deðer paraya çevrilmemiþtir; çünkü, I dmetalarý biçimindeki1.000 sterlin dýþýnda, I, 4 nolu deðiþimin sonunda, dolaþýma,para olarak, 500 sterlin sürmüþtür ve bu, bizim bildiðimiz kadarýyla, metalarýnsatýþýndan elde edilen hasýlat deðil, ek paradýr. Eðer bu para I’egeri dönerse, I, yalnýzca kendi ek parasýný geri almýþ olur, artý-deðeriniparaya çevirmiþ olmaz. I’in artý-deðerinin paraya çevrilmesi, ancak, buartý-deðerin bulunduðu I ametalarýnýn satýþý ile olur ve her seferinde,ancak, metalarýn satýþý ile elde edilen paranýn, tüketim mallarýnýn satýnalýnmasýnda yeniden harcanmasýna kadar devam eder.Ek para ile (500 sterlin) I, <strong>II</strong>’den tüketim mallarý satýn alýr; bu para,I tarafýndan harcanmýþtýr, ve bunun eþdeðerini <strong>II</strong>’nin metalarý olarak elindebulundurmaktadýr; bu para ilk kez 500 sterlin tutarýnda metaýn, <strong>II</strong> tarafýndanI’den satýn alýnmasý ile geri dönmüþ olur; bir baþka deyiþle, para, I’insattýðý metalarýn eþdeðeri olarak geri döner ama bu metalar I’e hiç birþeye mal olmazlar, bunlar I için artý-deðer oluþtururlar, ve böylece, bukesimin kendisi tarafýndan dolaþýma sokulan para, kendi artý-deðerini[sayfa 443] paraya çevirir. Ýkinci kez satýn almakla (n° 6) I de, ayný þekilde,368 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kendi eþdeðerini <strong>II</strong>’nin metalarý olarak elde etmiþtir. Þimdi, diyelim ki, <strong>II</strong>,I’den üretim araçlarý satýn almýyor (n° 7). Bu durumda, I, tüketim araçlarýiçin fiilen 1.000 sterlin ödemiþ olur ve artý-deðerinin tamamýný gelirolarak tüketir; yani, bunun 500'ünü kendi I metalarý olarak (üretim araçlarýolarak) ve 500'ünü de para olarak harcamýþtýr; öte yandan; elinde stok,olarak, hâlâ, kendi metalarý (üretim araçlarý) biçiminde 500 sterlin vardýr,ve buna karþýlýk 500 sterlini para olarak elden çýkartmýþ olur.Tersine, <strong>II</strong>, kendi deðiþmeyen-sermayesinin dörtte-üçünü, metasermayebiçiminden üretken sermaye biçimine çevirmiþ olur; ama dörttebiri(500 sterlin) para-sermaye biçiminde, fiilen atýl para biçiminde, yada iþlevinden alýkonmuþ para biçiminde elde tutulur. Bu durum belli birsüre devam edecek olursa, <strong>II</strong>, yeniden-üretim ölçeðini dörtte-bir azaltmakzorunda kalýr.Bununla birlikte, I’in üretim araçlarý olarak elinde bulunan 500,metalar biçiminde mevcut olan artý-deðer deðildir; bunlar, para olarakyatýrýlan 500 sterlinin yerini tutar ve I, bu paraya, meta-biçimindeki 1.000sterlinlik artý-deðerden ayrý olarak sahip bulunmaktadýr. Para biçiminde,bunlar, daima çevrilebilir haldedirler; metalar olarak, bunlar, o an içinsatýlamaz haldedirler. Þu kadarý açýktýr ki, basit yeniden-üretim –üretkensermayenin her öðesinin hem I’de ve hem de <strong>II</strong>’de yerine konmasý gerekenbu yeniden-üretim– ancak, I’in ilk kez salýverdiði 500 sarý kýz kendisinedöndüðü takdirde mümkündür.Eðer bir kapitalist (burada, hâlâ, bütün ötekilerini temsil eden sanayikapitalistlerini ele almak durumundayýz) tüketim, mallarý için paraharcarsa, bu para ile bir iliþiði kalmaz, bu para her ölümlünün izlediðiyolu izler. Bu para kendisine, onu ancak metalarla, yani kendi meta-sermayesiile deðiþerek dolaþýmdan çekip çýkardýðý takdirde geri döner.Tüm yýllýk meta-ürünün (meta-sermayesinin) deðeri, böylelikle de busermayenin öðelerinin herbiri, yani her bireysel metaýn deðeri, kapitalistiilgilendirdiði kadarýyla, deðiþmeyen sermaye-deðere, deðiþen sermayedeðereve artý-deðere bölünebilir. Her bireysel metaýn (meta-ürünüoluþturan öðeler olarak) paraya çevrilmesi, bu yüzden, ayný zamanda,tüm meta-üründe bulunan artý-deðerin belli bir kýsmýnýn paraya çevrilmesidir.Bu durumda, öyleyse, artý-deðerini paraya çeviren, ya da gerçekleþtirenparayý –onu tüketim mallarýna harcadýðýnda– [sayfa 444] dolaþýmasürenin kapitalistin kendisi olduðu sözcüðü sözcüðüne doðrudur.Kuþkusuz bu, bir özdeþ sikkeler sorunu deðil, kendi kiþisel gereksinmelerinikarþýlamak için daha önce dolaþýma soktuðu nakit paraya (ya dabu paranýn bir kýsmýna) eþit belli miktarda bir nakit para sorunudur.Uygulamada bu, iki þekilde olur: Eðer giriþim, içinde bulunulanyýlda henüz açýlmýþ ise, kapitalistin bu iþten elde edeceði hasýlattan birkýsmýný kendi kiþisel tüketimi için kullanabilmesi için epeyce bir sürenin,en azýndan birkaç ayýn geçmesi gerekir. Ama bu yüzden o, bir anbile tüketimine ara vermez. Kendisine hâlâ bir artý-deðer koparabileceði<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>369


umuduyla bir para yatýrýmý (ya kendi cebinden ya da kredi aracýlýðý ilebir baþkasýnýn cebinden olmasýnýn bir önemi yoktur) yapar; ama böyleyapmakla, daha sonra gerçekleþecek olan artý-deðerin gerçekleþmesiiçin bir dolaþým aracýný da yatýrmýþ olur. Eðer tersine, giriþim, uzunca birsüredir düzenle iþliyorsa, ödemeler ve hasýlat, bütün yýl boyunca farklývadelere daðýlmýþ durumdadýr. Ama tek bir þey, yani kapitalistin beklediðitüketim, kesintisiz devam eder, ve bu tüketimin hacmi, alýþýlagelenya da tahmin edilen gelirin belli bir oraný üzerinden hesap edilir. Satýlanmetaýn bir kýsmý ile birlikte, yýlda üretilecek artý-deðerin bir kýsmý dagerçekleþir. Ne var ki, eðer bütün yýl boyunca, üretilen metalardan, ancak,içerdikleri deðiþmeyen ve deðiþen sermayeyi yerine koymaya yetecekkadarý satýlýrsa ya da eðer fiyatlar, tüm yýllýk meta-ürünün satýþý ile,yalnýzca bu ürünün içerdiði yatýrýlan sermaye-deðeri ancak gerçekleþtirebilecekölçüde düþmüþ olsaydý, o zaman, gelecekteki artý-deðere belbaðlayarak yapýlan para harcamasýnýn tahmini niteliði açýkça ortayaçýkmýþ olurdu. Eðer bizim kapitalistimiz, baþarýsýzlýða uðrarsa, alacaklýlarýile mahkeme, kendisinin tahmini özel harcamalarýnýn, iþ hacmi vealýþýlagelen ya da normal olarak buna tekabül eden artý-deðer hasýlatý ileorantýlý olup olmadýðýný araþtýrýr.Tüm kapitalist sýnýfý ilgilendirmesi bakýmýndan, dolaþýma, kendiartý-deðerinin gerçekleþtirilmesi için (ve ayný þekilde, deðiþmeyen vedeðiþen sermayesinin dolaþýmý için de) gerekli parayý, gene kendisininsürmesi gerektiði konusundaki önerme, aykýrý (paradoxical) görünmekþöyle dursun, bütün mekanizmanýn zorunlu bir koþulu olarak ortayaçýkar. Çünkü burada yalnýzca iki sýnýf vardýr: yalnýz kendi emek-gücünesahip olan iþçi-sýnýfý ile toplumsal [sayfa 445] üretim araçlarý ve para üzerindetekeli olan kapitalist sýnýf. Eðer metalarýn içerdiði artý-deðerin gerçekleþmesiiçin gerekli parayý ilk anda kendi kaynaklarýndan yatýracak olaniþçi-sýnýfý olsaydý, asýl bu durum bir aykýrýlýk (paradox) olurdu. Ama, buyatýrýmý, bireysel kapitalist, ancak, alýcý olarak hareket etmekle, tüketimmallarýnýn satýn alýnmasý için para harcamakla ya da, emek-gücü ya daüretim aracý olsun, üretken sermayesinin öðelerinin satýn alýnmasýnapara yatýrmakla yapmaktadýr. <strong>Kapital</strong>ist, karþýlýðýnda bir eþdeðer almaksýzýnasla parasýndan ayrýlmaz. Dolaþýma, parayý, ancak, týpký bu dolaþýmametalarý sürdüðü gibi sokar. Her iki durumda da, o, bunlarýn dolaþýmýnýnbaþlangýç noktasý gibi hareket eder.Asýl süreci iki durum gözlerden gizler:1) Sanayi sermayesinin, tüccar sermayesinin (bu sermayenin ilkbiçimi daima paradýr, çünkü tüccar, tüccar olarak, herhangi bir “ürün”ya da “meta” yaratmaz) ve para-sermayenin dolaþým süreci içerisinde,özel türde kapitalistler tarafýndan kullanýlan bir nesne olarak görünmesi.2) Artý-deðerin –daima önce sanayi kapitalistinin elinde bulunmasýzorunlu olan artý-deðerin– ortaya çýkýþ araçlarý olarak çeþitli kategorilerebölünmesi ve bu kategoriler ile, sanayi kapitalisti dýþýnda, toprak370 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sahibinin (toprak rantý için), tefecinin (faiz için) vb., ayrýca, hükümet iledevlet memurlarýnýn, irat sahiplerinin vb. ortaya çýkmalarý. Bu takým,sanayi kapitalistleri karþýsýnda alýcýlar ve bu bakýmdan, onun metalarýnýparaya çevirenler þeklinde ortaya çýkarlar; bunlar da, dolaþýma, pro parte*“para” sürerler ve kapitalist bunu onlardan alýr. Ne var ki, bunlarýn buparayý aslýnda hangi kaynaktan aldýklarý ve durmadan almaya devamettikleri daima unutulur.VI. KESÝM I’ÝN DEGÝÞMEYEN-SERMAYESÝ 48Þimdi geriye, kesim I’deki 4.000. tutarýnda deðiþmeyen-sermayenintahlili kalýyor. Bu deðer, bu miktar metaýn üretilmesinde tüketilenüretim araçlarýnýn –kesim I’deki meta-üründe yeniden ortaya çýkan–deðerine eþittir. I’in üretim sürecinde üretilmeyip bu sürece bir öncekiyýl boyunca sabit bir deðer, kendi üretim [sayfa 446] araçlarýnýn bilinen deðeriolarak giren tekrar ortaya çýkan bu deðer, þimdi, I’in meta kitlesinin<strong>II</strong>. kategori tarafýndan emilmeyen bütün kýsmýnda vardýr. Ve böyleceI’deki kapitalistlerin eline kalan bu meta kitlesinin deðeri, bunlarýn tümyýllýk meta-ürünlerinin deðerinin üçte-ikisine eþittir. Belirli bir üretim aracýüreten bireysel kapitalist sözkonusu olduðunda þunu söyleyebiliriz: O,kendi meta-ürününü satmaktadýr; bunu paraya çevirmektedir. Bunu parayaçevirmekle o, ayný zamanda, ürünün deðerinin deðiþmeyen kýsmýnýda tekrar paraya çevirmiþtir. Deðerin paraya çevrilen bu kýsmý ile,bir kez daha diðer meta satýcýlarýndan üretim araçlarý satýn alýr ya da,ürününün deðerinin deðiþmeyen kýsmýný, üretken deðiþmeyen-sermayeiþlevine yeniden devam edebileceði maddi bir biçime dönüþtürür. Amaþimdi bu varsayým olanaksýz hale gelmektedir. I’in kapitalist sýnýfý, üretimaracý üreten kapitalistlerin toplamýný içermektedir. Üstelik, bunlarýneline býrakýlan 4.000 deðerindeki meta-ürün, toplumsal ürünün, birbaþkasý ile de- ðiþilmesi olanaksýz bir kýsmýdýr, çünkü yýllýk üründenböyle diðer bir kýsým geriye kalmamaktadýr. Bu 4.000’in dýþýnda geriyekalan hepsi, elden çýkartýlmýþ durumdadýr. Bir kýsým, toplumsal tüketimfonu tarafýndan emilmiþtir, bir diðer kýsým, kesim I ile deðiþebileceði herþeyi zaten deðiþim yolu ile elden çýkartmýþ bulunan kesim <strong>II</strong>’nindeðiþmeyen-sermayesini yerine koymak zorundadýr.Meta-ürün I’in tamamýnýn, maddi biçimi içerisinde, üretim araçlarýndan,yani deðiþmeyen-sermayenin maddi öðelerinden ibaret olduðunuanýmsayacak olursak, bu güçlük kolayca çözülmüþ olur. Daha önce<strong>II</strong>’de tanýk olduðumuz ayný olaya, burada da, ancak farklý bir görünüþiçerisinde gene raslýyoruz. <strong>II</strong>’nin durumunda bütün meta-ürün, tüketimmallarýndan oluþuyordu. Þu halde, bunun, ücretler ve bu üründe bulu-48Buradan itibaren Elyazmasý <strong>II</strong>. -.E.* Kendi hesabýna. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>371


nan artý-deðerin toplamý ile ölçülen bir kýsmý kendi üreticileri tarafýndantüketilebilir. Burada, I durumunda ise, bütün ürün, üretim araçlarýndan,binalardan, makinelerden, gemilerden, ham ve yardýmcý maddelerdenvb. oluþmaktadýr. Bunlarýn bir kýsmý, yani bu alanda kullanýlan deðiþmeyen-sermayeyiyerine koyan kýsmý, bu nedenle, kendi maddi biçimiiçerisinde, üretken sermayenin bir öðesi olarak hemen yeniden iþlevyapabilir. Dolaþýma girdiði zaman da, sýnýf I içerisinde dolaþýmda bulunur.<strong>II</strong>’de, ürünün bir kýsmý, kendi üreticileri tarafýndan aynî olarakbireysel bir biçimde tüketildiði halde, [sayfa 447] I’de, ürünün bir kýsmý,kendi kapitalist üretici1eri tarafýndan aynî olarak üretken bir biçimdetüketilir.I’in meta-ürününün 4.000 s’ye eþit kýsmýnda, bu kategoride tüketilendeðiþmeyen sermaye-deðer tekrar ortaya çýkar ve bunu, derhal üretkendeðiþmeyen-sermaye iþlevini yeniden. baþlayabileceði maddi birbiçim içerisinde yapar, <strong>II</strong>’de, 3.000 deðerindeki meta-ürünün, deðeri,ücretler artý artý-deðere eþit (1.000’e eþit) olan kýsmý, doðrudan doðruya<strong>II</strong>’nin kapitalistleri ile emekçilerinin bireysel tüketimine geçer, oysa öteyandan, bu meta-ürünün (2.000’e eþit) deðiþmeyen-sermaye deðeri,<strong>II</strong>’deki kapitalistlerin üretken tüketimine tekrar giremez, ama bunun I iledeðiþilerek yerine konmasý gereklidir.I’de, tersine 6.000 deðerindeki meta-ürünün, deðeri, ücretler ileartý-deðerin toplamýna, eþit (2.000’e eþit) kýsmý, üreticilerinin bireyseltüketimine geçmez ve bunu, maddi biçimi nedeniyle yapamaz. Önce <strong>II</strong>ile deðiþilmesi gereklidir. Bu ürünün deðerinin 4.000’e eþit deðiþmeyenkýsmý, tersine, –kapitalist sýnýf I, bir bütün olarak alýndýðýnda– bu sýnýfýndeðiþmeyen-sermayesinin iþlevini hemen devam ettirebilecek maddibir biçim içerisindedir. Bir baþka deyiþle, kesim I’in tüm ürünü, maddibiçimleri nedeniyle, kapitalist üretim biçimi altýnda, ancak deðiþmeyensermayeninöðeleri olarak hizmet edebilecek kullaným-deðerlerindenoluþmaktadýr. Þu halde, 6.000 deðerindeki bu ürünün üçte-biri (2.000)kesim <strong>II</strong>’nin deðiþmeyen-sermayesini ve öteki üçte-ikisi kesim I’indeðiþmeyen-sermayesini yerine koyar.Deðiþmeyen-sermaye I, þu kadarý demir iþlerinde, þu kadarý kömürmadenlerinde vb. olmak üzere, üretim araçlarýnýn çeþitli üretimkollarýna yatýrýlmýþ bulunan çok sayýda farklý sermaye gruplarýndan oluþur.Bu sermaye gruplarýndan herbiri ya da bu toplumsal grup sermayelerdenherbiri de, gene, þu ya da bu sayýdaki baðýmsýz iþlev yapan bireyselsermayelerden oluþur. Önce, toplumun, örneðin 7.500 deðerindeki (bu,milyonlar vb. anlamýna da gelebilir) sermayesi, herbiri çeþitli sermayegruplarýnýn bileþimidir; 7.500 deðerindeki toplumsal sermaye, herbiri özelbir üretim koluna yatýrýlmýþ bulunan ayrý kýsýmlara bölünmüþtür; toplumsalsermaye-deðerin, belirli üretim kollarýna yatýrýlan her kýsmý, maddi biçimiyönünden, kýsmen bu belirli üretim alanýnda gerekli üretim araçlarýndan,kýsmen de bu giriþim için gerekli görülen ve buna göre eðitilmiþ372 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ulunan, ve her bireysel üretim alanýnda [sayfa 448] yapýlacak özgül iþ türüneuygun düþen iþbölümü ile çeþitli þekiller almýþ emek-gücünden oluþur.Toplumsal sermayenin her hangi bir belirli üretim koluna yatýrýlmýþ bulunanher kýsmý da, gene, bu alana yatýrýlmýþ bulunan ve baðýmsýz olarakiþlev yapan bireysel sermayelerin toplamýndan oluþmuþtur. Bu, her ikikesime de, hem I’e ve hem de <strong>II</strong>’ye aynen uygulanýr.I’de kendi meta-ürünü biçiminde tekrar ortaya çýkan deðiþmeyensermaye-deðere gelince, bu, kýsmen, ürün olarak çýktýðý belirli üretimalanýna (ya da hatta bireysel giriþime) üretim aracý olarak tekrar girer;örneðin, tahýl, tahýl üretimine, kömür, kömür üretimine, demir, makinelerbiçiminde, demir üretimine vb. tekrar girer.Bununla birlikte, I’deki deðiþmeyen sermaye-deðeri oluþturan kýsmiürünler, kendi özel ya da bireysel üretim alanýna doðrudan dönmediklerinegöre, bunlar, yalnýzca yerlerini deðiþtirirler. Bunlar, maddi biçimleriyle,kesim I’in öteki üretim alanlarýna geçerler, oysa kesim I’in gerikalan alanlarýnýn ürünü, bunlarý aynî olarak yerine kor. Bu, ürünlerin saltbir yer deðiþtirmesidir. Bunlarýn tümü, I’deki deðiþmeyen-sermayeyi yerinekoyan etmenler olarak tekrar girerler, ancak I’in ayný grubu yerinebaþka bir grubuna girerler. Burada, I’in bireysel kapitalistleri arasýnda birdeðiþim sözkonusu olduðuna göre, bu, deðiþmeyen-sermayenin bir maddibiçiminin, bu sermayenin baþka bir maddi biçimi ile, bir tür üretimaracýnýn, baþka türdeki üretim aracýyla deðiþimidir. I’deki deðiþmeyensermayeninfarklý bireysel kýsýmlarýnýn kendi aralarýndaki bir deðiþimdir.Kendi alanlarýnda doðrudan üretim aracý þeklinde hizmet etmeyen ürünler,kendi üretim yerlerinden bir baþkasýna aktarýlýrlar ve böylece karþýlýklýolarak birbirlerinin yerlerini alýrlar. Bir baþka deyiþle (<strong>II</strong>’deki artý-deðerdurumunda gördüðümüze benzer þekilde), I’deki her kapitalist, bu miktarmetadan, 4.000 deðerindeki deðiþmeyen-sermayesindeki payý ileorantýlý olarak, kendisi için gerekli üretim araçlarýný çeker. Üretim, eðer,kapitalist olacaðýna, toplumsallaþtýrýlmýþ olsaydý, kesim I’in bu ürünleri,düzenli olarak, bu kesimin deðiþik kollarýna yeniden-üretim amaçlarýiçin üretim araçlarý olarak tekrar daðýtýlýr, bir kýsým, ürün biçiminde çýktýðýüretim alanýnda doðrudan kaldýðý halde, bir baþkasý, öteki üretimyerlerine geçer ve böylece, bu kesimdeki çeþitli üretim yerleri arasýndasürekli bir gidiþ-geliþ hareketine yol açardý. [sayfa 449]V<strong>II</strong>. HER ÝKÝ KESÝMDEKÝ DEÐÝÞEN-SERMAYEVE ARTI-DEÐERDemek oluyor ki, yýllýk tüketim maddeleri üretiminin toplam deðeri,yýl boyunca yeniden üretilen deðiþen sermaye-deðer <strong>II</strong>, yeni üretilenartý-deðer Il’nin (yani yýl boyunca <strong>II</strong> tarafýndan üretilen deðere eþit olan)ve yýl boyunca yeniden üretilen deðiþen sermaye-deðer I ve yeni üretilenartý-deðer I’in (yani yýl boyunca I tarafýndan yaratýlan deðer) top-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>373


lamýna eþittir.Basit yeniden-üretim varsayýmýna göre, yýllýk tüketim mallarý üretiminintoplam deðeri, demek ki, yýllýk deðer ürüne, yani yýl boyuncatoplumsal emek tarafýndan üretilen toplam deðere eþittir; bunun zatenböyle olmasý gerekir, çünkü basit yeniden-üretimde bütün bu deðertüketilmektedir.Toplam toplumsal iþgünü iki kýsma ayrýlmýþtýr: 1) Yýl boyunca,1.500 ddeðer yaratan gerekli-emek; 2) 1.500 aek deðer ya da artý-deðeryaratan artý-emek. Bu deðerlerin toplamý olan 3.000, yýllýk tüketim mallarýüretiminin deðerine eþittir – 3.000. Yýl boyunca üretilen tüketim mallarýnýntoplam deðeri, bu nedenle, toplam toplumsal iþgünü tarafýndan oyýl boyunca üretilen deðere eþittir, toplumsal deðiþen-sermayenin deðeriile toplumsal artý-deðerin toplamýna eþittir, o yýlýn toplam yeni ürününeeþittir.Ama biz, bu iki deðer büyüklüðünün Il’deki metalarýn toplamdeðerine eþit olduklarý halde, bu tüketim mallarýnýn, toplumsal üretiminbu kesiminde üretilmediklerini biliyoruz. Bunlar, birbirlerine eþittir, çünkü<strong>II</strong>’de tekrar ortaya çýkan deðiþmeyen sermaye-deðer, I tarafýndanyeni üretilen deðere (deðiþen-sermayenin deðeri ile artý-deðerin toplamýna)eþittir; bu nedenle, I (d+a), <strong>II</strong>’nin ürününün, (kesim <strong>II</strong>’deki) üreticileriiçin deðiþmeyen sermaye-deðeri temsil eden kýsmýný satýn alabilirler.Öyleyse bu, <strong>II</strong>’deki kapitalistlerin ürünlerinin deðerinin bu kapitalistleriçin s+d+a’ya ayrýldýðý halde, toplum açýsýndan niçin d+a’ya bölünebileceðinigöstermektedir. Bunun tek nedeni, <strong>II</strong> s’nin burada, I (d+a)’ya eþitolmasý ve toplumsal ürünü oluþturan bu iki kýsmýn, deðiþim yoluyla maddibiçimlerini aralarýnda deðiþmeleri ve böylece de, bu dönüþümden sonra<strong>II</strong> s’nin bir kez daha üretim araçlarý ve I (d+a)’nýn tüketim mallarý biçimindevar olmasýdýr.Adam Smith’i, yýllýk ürünün deðerinin kendini, d+a’ya ayýrdýðýnýdüþünmeye sevkeden iþte bu durumdur. Bu, 1) ancak, yýllýk ürününtüketim mallarýný içeren kýsmý için doðrudur ve, [sayfa 450] 2) bu toplamdeðerin lI’de üretildiði ve bu ürünün deðerinin, <strong>II</strong>’ye yatýrýlan deðiþensermayenindeðeri ile, <strong>II</strong>’de üretilen artý-deðerin toplamýna eþit olduðuanlamýnda ise doðru deðildir. Ancak, <strong>II</strong> (s+d+a)’nýn <strong>II</strong> (d+a)+ I (d+a)’ya eþitolduðu anlamýnda, ya da, Il s, I (d+a)’ya eþit olduðu için doðrudur.Ayrýca þu sonuçlar da çýkar:Toplumsal iþgünü (yani iþçi-sýnýfýnýn tamamýnýn bütün yýl boyuncaharcadýðý emek), her bireysel iþgünü gibi, ancak iki kýsma bölünür,gerekli-emek ile artý-emeðe; ve bu iþgünü tarafýndan üretilen deðer, dolayýsýylaayný þekilde, kendisini, ancak iki kýsma, yani deðiþen-sermayenindeðerine, ya da emekçinin kendini yeniden-üretme araçlarýný satýnaldýðý deðer kýsmý ile, kapitalistin kendi bireysel tüketimi için harcayabileceðiartý-deðere ayýrýr. Ne var ki, toplum açýsýndan, toplumsal iþgünününbir kýsmý, salt, yeni deðiþmeyen-sermayenin üretimine, yani emek-süre-374 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


cinde salt üretim aracý olarak ve bu nedenle de emek-sürecinin yanýsýra, deðerin kendisini geniþletme sürecinde deðiþmeyen-sermaye biçimindeiþlev yapmaya ayrýlan ürünlerin üretimine harcanýr. Varsayýmýmýzagöre, toplam toplumsal iþgünü, kendisini, 3.000 deðerinde birpara-deðer þeklinde göstermekte ve bunun ancak üçte-biri ya da 1.000’i,tüketim mallarý, yani kendisinde deðiþen-sermayenin tüm deðeri ile toplumuntüm artý-deðerinin sonal olarak gerçekleþtiði metalarý imal edenkesim Il’de üretilmiþtir. Demek oluyor ki, bu varsayým gereðince, toplumsaliþgününün üçte-ikisi, yeni deðiþmeyen-sermayenin üretimindekullanýlmaktadýr. Kesim I’deki, bireysel kapitalistler ile emekçiler açýsýndan,toplumsal iþgününün bu üçte-ikisi, týpký kesim lI’deki toplumsaliþgününün son üçte-biri gibi, yalnýzca, deðiþen-sermaye ile artý-deðerintoplamýnýn üretimine hizmet ediyor; toplum ve ayný þekilde ürünün kullaným-deðeriaçýsýndan da, toplumsal iþgününün bu üçte-ikisi, ancak,üretken tüketim sürecinde bulunan ya da bu süreçte tüketilmiþ olan,deðiþmeyen-sermayenin karþýlýðýný üretir. Bireysel açýdan da bakýldýðýnda,iþgününün bu üçte-ikisi, ancak deðiþen-sermayenin deðeri ile, üreticiiçin artý-deðerin toplamýna eþit bir toplam deðer üretmekle birlikte,ücretlerin ya da artý-deðerin harcanabileceði herhangi bir kullaným-deðeriüretmemektedir; çünkü bunlarýn ürünleri, üretim araçlarýdýr.Önce þunu dikkate almak gerekir ki, ister I’de, ister <strong>II</strong>’de olsun,toplumsal iþgününün hiç bir kýsmý, bu iki büyük üretim [sayfa 451] alanýndakullanýlan ya da iþlev yapmakta olan, deðiþmeyen-sermayenin deðerininüretimine hizmet etmez. Bu, ancak, 4.000 I s+ 2.000 <strong>II</strong> s’ye eþit deðiþmeyensermaye-deðere ek olarak, 2.000 I (d+a)+ 1.000 <strong>II</strong> (d+a)’ya eþit ek deðerüretir. Üretim araçlarý biçiminde üretilmiþ olan yeni deðer, henüz deðiþmeyen-sermayedeðildir. Bunun, bu iþlevi, ancak ilerde yapmasý düþünülmüþtür.<strong>II</strong>’nin tüm ürünü –tüketim mallarý– kullaným-deðeri olarak maddibiçimi içerisinde somut þekilde ele alýnýrsa, <strong>II</strong> tarafýndan harcanan toplumsaliþgününün üçte-birinin bir ürünüdür. Bu, emeðin kendi somutbiçimi içerisindeki –bu kesimde yapýlan dokumacýlýk, fýrýncýlýk. vb. gibiiþlerde harcanan emeðin– ürünüdür; emek-sürecinin öznel bir öðesi olarakiþlev yapmasý ölçüsünde bu emeðin bir ürünüdür. <strong>II</strong>’deki bu ürünündeðerinin deðiþmeyen kýsmýna gelince, bu, ancak yeni bir kullaným-deðeri,yeni bir maddi biçim içerisinde, tüketim mallarý biçiminde tekrarortaya çýkmaktadýr; oysa daha önce, üretim araçlarý biçiminde mevcuttu.Bunun deðeri, emek-süreci aracýlýðý ile, eski maddi biçiminden yenimaddi biçimine aktarýlmýþtýr. Ama ürün-deðerin 2.000’e eþit bu üçteikisinindeðeri, <strong>II</strong>’nin bu yýlki kendini geniþletme sürecinde üretilmemiþtir.Nasýl ki, emek-süreci açýsýndan Il’nin ürünü, yeni iþlev yapan canlýemeðin, ve bu süreçte kullanýldýðý varsayýlan ve bu emeðin, kendi nesnelkoþullarý içerisinde olduðu þekilde kendini maddileþtirdiði üretimaraçlarýnýn bir sonucu ise, kendini geniþletme süreci açýsýndan da, <strong>II</strong>’nin<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>375


3.000’e eþit bulunan ürününün deðeri, toplumsal iþgününün yeni eklenenüçte-biri tarafýndan üretilen yeni bir deðer (500 d+ 500 a= 1.000) ile,burada incelenmekte olan <strong>II</strong>’nin þimdiki üretim sürecinden öncekigeçmiþ bir toplumsal iþgününün üçte-ikisini içeren deðiþmeyen bir deðerdenoluþmaktadýr. Il’nin ürününün deðerinin bu kýsmý, bu ürünün kendisininbir kýsmýnda ifadesini bulmaktadýr. Bu kýsým, 2.000 deðerinde birtüketim mallarý kitlesinde, ya da toplumsal iþgününün üçte-ikisinde bulunmaktadýr.Bu, bu deðer kýsmýnýn tekrar ortaya çýktýðý yeni kullanýmbiçimidir.Tüketim mallarýnýn 2.000 <strong>II</strong> s’ye eþit kýsmýnýn, I’in, I(1.000 d+1.000 a)’sýna eþit üretim araçlarý ile deðiþilmesi, demek ki, gerçekte –buyýlýn emeðinin herhangi bir kýsmýný oluþturmayan ve bu yýldan öncegeçen– toplam iþgününün üçte-ikisinin, bu yýl yeni eklenen iþgünününüçte-ikisi ile deðiþimini temsil ediyor. Bu yýlýn toplumsal iþgününün üçteikisi,içerisinde, bu yýldan önce [sayfa 452] harcanan ve gerçekleþmiþ olaniþgününün üçte-ikisinin nesneleþtiði bir yýlda tüketilen tüketim maddelerinindeðerinin bir kýsmý karþýlýðýnda deðiþilmeksizin, deðiþmeyen-sermayeninüretiminde kullanýlamaz ve, ayný zamanda, kendi üreticileriiçin, deðiþen sermaye-deðer ile artý-deðerin toplamýný oluþturamaz. Bu,bu yýlýn iþgününün üçte-ikisinin, bu yýldan önce harcanan iþgünününüçte-ikisi karþýlýðýnda deðiþimi, bu yýlýn emek-zamanýnýn, geçen yýlýnemek-zamaný ile bir deðiþimidir. Bu durum, toplumsal iþgününün tamamýnaait deðer-ürünün, bu iþgününün üçte-ikisi, içerisinde, deðiþen sermayeya da artý-deðerin gerçekleþtirilebileceði mallarýn üretiminden çok,yýl boyunca tüketilen sermayenin yerine konmasý için üretim araçlarýnýnüretiminde harcandýðý halde kendisini nasýl olup da, deðiþen sermayedeðerile artý-deðerin toplamýna ayýrabildiði konusundaki gizemi açýklamaktadýr.Bunun en basit açýklamasý, I’deki kapitalistler ile emekçilerin,kendi ürettikleri (ve tüm yýllýk ürünün deðerinin dokuzda-ikisini oluþturan),deðiþen sermaye-deðer ile artý-deðerin toplamýný gerçekleþtirdikleri,<strong>II</strong>’nin ürününün deðerinin üçte-ikisinin, salt deðerleri yönünden, içindebulunulan yýldan önceki yýlýn toplumsal iþgününün üçte-ikisinin ürünüolmasýdýr.I ve <strong>II</strong>’nin toplumsal ürününün toplamý –üretim araçlarý ile tüketimmallarý– gerçekte, bunlarýn kullaným-deðeri açýsýndan bakýldýðýnda,somut, maddi biçimleri içerisinde, bu yýla ait emeðin ürünüdür; ancak,bu emeðin kendisine, bir emek-gücü harcamasý, deðer yaratan bir emekdeðil de, yararlý ve somut bir emek gözüyle bakýldýðý ölçüde bu böyledir.Ve hatta, üretim araçlarýnýn kendilerini yeni ürünlere, bu yýlýn ürünlerine,bunlarýn üzerinde iþlem yaparak, salt kendilerine eklenen canlý emekaracýlýðý ile çevirmiþ bulunmalarý anlamýnda bile, bu ilk önerme doðrudur.Tersine, bu yýlýn emeði, kendisinden baðýmsýz üretim araçlarý olmaksýzýn,emek aletleri ile üretim malzemeleri olmaksýzýn, kendisiniürünlere çeviremezdi.376 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


V<strong>II</strong>I. HER iKÝ KESÝMDEKÝ DEÐÝÞMEYENSERMAYEÜrünün 9.000 toplam deðeri ile, bunun bölündüðü kategorilerintahlili, bireysel bir sermaye tarafýndan üretilen deðerin tahlilinden dahabüyük bir güçlük göstermez. Tersine, bunlar özdeþtirler. [sayfa 453]Burada yýllýk toplumsal ürünün tamamý, herbirisi bir yýl olmaküzere üç toplumsal iþgününü kapsar. Bu iþgünlerinin herbirinin ifadeettiði deðer 3.000 ve böylece toplam ürünün ifade ettiði deðer, 3 x 3.000’e,yani 9.000’e eþittir.Ayrýca, þimdi tahlil etmekte olduðumuz ürünün bir yýllýk üretimsürecinden önce, bu iþ zamanýnýn aþaðýdaki kýsýmlarý geçmiþtir: KesimI’de (4.000 deðerinde bir ürün ile) bir iþgününün üçte-dördü, kesim <strong>II</strong>’de(2.000 deðerinde bir ürün ile) bir iþgününün üçte-ikisi olmak üzere 6.000deðerinde bir ürün ile, toplam iki toplumsal iþgünü. Ýþte bu nedenle,4.000 I s+ 2.000 <strong>II</strong> s= 6.000 s, üretim araçlarýnýn deðeri ya da toplumsalürünün toplam deðerinde tekrar ortaya çýkan, deðiþmeyen sermayedeðerolarak boy gösterir.Üstelik, kesim I’de yeni eklenen bir yýllýk toplumsal iþgünününüçte-biri, gerekli-emek, ya da, 1.000 I ddeðiþen-sermayenin deðerini yerinekoyan ve I tarafýndan kullanýlan emeðin fiyatýný ödeyen emektir.Ayný þekilde, Il’deki bir toplumsal iþgününün altýda-biri, 500 deðerindegerekli-emektir. Þu halde, toplumsal iþgününün yarýsýnýn deðerini ifadeeden, 1.000 I d+ 500 <strong>II</strong> d=1.500 d, bu yýl eklenen ve gerekli-emektenoluþan toplam iþgününün ilk yarýsýnýn deðer ifadesidir.Ensonu, kesim I’de, 1.000 deðerinde bir ürün ile toplam iþgünününüçte-biri, artý-emektir; kesim <strong>II</strong>’de, 500 deðerinde bir ürün ile iþgünününaltýda-biri artý-emektir. Bunlarýn ikisi birlikte ek toplam iþgününün ötekiyarýsýný oluþturur. Demek ki, üretilen toplam artý-deðer, 1.000 I a+ 500 <strong>II</strong> a,yani 1.500 a’ya eþittir.Þu halde:Toplumsal ürünün deðerinin deðiþmeyen sermaye kýsmý (s):Üretim sürecinden önce harcanan iki iþgünü; deðer ifadesi =6.000.Yýl boyunca harcanan gerekli-emek (d):Yýllýk üretimde harcanan bir iþgününün yarýsý; deðer ifadesi =1.500.Yýl boyunca harcanan artý-emek (a):Yýllýk üretimde harcanan bir iþgününün yarýsý; deðer ifadesi =1.500.Yýllýk emek tarafýndan üretilen deðeri (d+a)= 3.000.Ürünün toplam deðeri (s+d+a) = 9.000.Demek ki, güçlük, bizzat toplumsal ürünün deðerinin tahlilinde[sayfa 454] deðil. Asýl zorluk, toplumsal ürünün deðerini oluþturan kýsýmlar<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>377


ile bu deðerin maddi öðelerinin karþýlaþtýrýlmasýnda ortaya çýkýyor.Deðiþmeyen deðerin salt yeniden ortaya çýkan kýsmý, bu ürünün,üretim araçlarýndan oluþan kýsmýna eþittir ve bu kýsým içerisine katýlmýþdurumdadýr.d+a’ya eþit yýllýk yeni deðer-ürün, bu ürünün, tüketim mallarýndanoluþan kýsmýnýn deðerine eþittir ve bu kýsým içerisine katýlmýþ durumdadýr.Ama burada önemi olmayan istisnalar dýþýnda, üretim araçlarý iletüketim mallarý, tamamen farklý türden metalar, büsbütün farklý maddiya da kullaným-biçiminde ürünlerdir ve bu yüzden de, birbirinden tamamenfarklý somut emek sýnýflarýnýn ürünleridir. Geçim araçlarýnýn üretimindemakine kullanan emek, makine imal eden emekten geniþ ölçüdefarklýdýr. Deðer ifadesi 3.000 olan toplam yýllýk iþgününün tamamý, 3.000’eeþit tüketim mallarýnýn üretiminde harcanmýþ gibidir; 1.500 d+ 1.500 a’yaeþit olan bu 3.000, kendini, yalnýz deðiþen sermaye-deðer ile artý-deðereböldüðü için, deðerin deðiþmeyen kýsmý burada tekrar görünmemektedir.Öte yandan, 6.000 deðerindeki deðiþmeyen sermaye-deðer, tüketimmallarýndan tamamen farklý bir ürünler sýnýfýnda, yani üretim araçlarýndatekrar ortaya çýkmaktadýr, oysa gerçekte, toplumsal iþgününün hiçbir kýsmý bu yeni ürünlerin üretiminde harcanmamýþ gibidir. Daha çok,tüm iþgünü, yalnýz, üretim araçlarý deðil tüketim mallarý biçiminde sonuçveren emek sýnýflarýný içeriyor gibidir. Bu gizem, zaten açýklýðakavuþturulmuþ bulunuyor. O yýlýn emeðinin deðer-ürünü, kesim <strong>II</strong>’ninürünlerinin deðerine, yeni üretilen tüketim mallarýnýn toplam deðerineeþittir. Ama bu ürünlerin deðeri, yýllýk emeðin tüketim mallarý üretimialanýnda (kesim <strong>II</strong>’de) harcanmýþ olan kýsmýndan üçte-iki miktarýndadaha büyüktür. Yýllýk emeðin ancak üçte-biri, bunlarýn üretiminde harcanmýþtýr.Bu yýllýk emeðin üçte-ikisi, üretim araçlarýnýn üretiminde, yanikesim I’de harcanmýþtýr. Bu süre içerisinde, I’de deðiþen sermaye-deðerile I’de üretilen artý-deðerin toplamýna eþit olmak üzere yaratýlan deðerürün,<strong>II</strong>’de tüketim mallarý biçiminde tekrar görünen <strong>II</strong>’nin deðiþmeyensermaye-deðerine eþittir. Demek ki, bunlar, karþýlýklý olarak deðiþilebilirve aynî olarak yerine konulabilir. <strong>II</strong>’nin tüketim mallarýnýn toplam deðeri,bu nedenle, I ve <strong>II</strong>’nin yeni deðer-ürünlerinin [sayfa 455] toplamýna, ya da<strong>II</strong> (s+d+a)= I( d+a)+ <strong>II</strong> (d+a)’ya, þu halde, o yýla ait emeðin d artý a biçimindeürettiði yeni deðerlerin toplamýna eþittir.Öte yandan, üretim araçlarýnýn (I) toplam deðeri, üretim araçlarýbiçiminde (I) ve tüketim mallarý biçiminde (<strong>II</strong>) tekrar ortaya çýkandeðiþmeyen sermaye-deðerin toplamýna eþittir; bir baþka deyiþle, toplumuntoplam ürününde tekrar ortaya çýkan deðiþmeyen sermaye-deðerintoplamýna eþittir. Bu toplam deðer, deðer olarak ifade edildiðinde,I’in üretim sürecinden önceki bir iþgününün üçte-dördü ile, <strong>II</strong>’nin üretimsürecinden önceki bir iþgününün üçte-ikisine, toplam, iki toplam iþgününeeþittir.378 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Yýllýk toplumsal ürün ile ilgili güçlük, bu yüzden, deðerin deðiþmeyenkýsmýnýn, bu deðiþmeyen kýsmýnýn deðerine eklenen ve tüketimmallarýyla temsil edilen d+a yeni deðerinden tamamen farklý bir ürünlersýnýfý –üretim araçlarý– tarafýndan temsil edilmesi olgusundan ilerigelir. Böylece, deðer açýsýndan, tüketilen ürün kitlesinin üçte-ikisinin,toplum tarafýndan üretimleri için herhangi bir emek harcanmaksýzýn,yeni bir biçim içerisinde ve yeni bir ürün olarak tekrar bulunduðu þeklindebir görüntü yaratýlmaktadýr. Oysa bireysel sermayede durum böyle deðildir.Her bireysel kapitalist, kendine özgü üretim araçlarýný bir ürünedönüþtüren, belirli somut türden bir emek kul1anmaktadýr. Örneðin bukapitalist bir makine yapýmcýsý olsun; yýl boyunca harcanan deðiþmeyensermaye6.000 s, deðiþen-sermaye 1.500 d, artý-deðer 1,500 aürün 9.000,diyelim herbiri 500 deðerinde 18 makine olsun. Burada ürünün hepsi,ayný biçimde, makineler biçiminde bulunmaktadýr. (Eðer çeþitli türdemakineler üretirse, her tür ayrý hesaplanýr.) Meta-ürünün tamamý, yýlboyunca makine yapýmýnda harcanan emeðin sonucudur; bu, ayný türsomut emekle, ayný üretim araçlarýnýn bir bileþimidir. Ürünün deðerininçeþitli kýsýmlarý, bu nedenle, kendilerini ayný maddi biçimde ortaya koyarlar:12 makine 6.000 s’yi içerir, 3 makine 1.500 d’yi, 3 makine 1.500 a’yý.Ele alýnan durumda, 12 makinenin deðerinin 6.000s’ye eþit olmasý, bu12 makinede, yapýmlarý sýrasýnda harcanan emeðin deðil, yalnýzca bumakinelerin yapýmlarýndan önce harcanan emeðin ona katýlmýþ olmasýndanötürü olmadýðý açýktýr. 18 makineye ait üretim araçlarýnýn deðerikendiliðinden bu 12 makineye dönüþmüþ olmayýp, bu 12 makinenindeðeri (4.000 s+ 1.000 d+ 1.000 a’dan oluþan deðeri), 18 makinede bulunandeðiþmeyen-sermayenin toplam deðerine eþittir. Makine yapýmcýsý,bu nedenle, 18 yeni [sayfa 456] makinenin yeniden-üretimi için gereksinmeduyduðu bu harcanmýþ deðiþmeyen-sermayesini yerine koymak için 18makineden 12’sini satmak zorundadýr. Harcanan emek salt makinelerinyapýmýnda kullanýldýðý halde, bunun tersi düþünülseydi, durumun açýklanmasýolanaksýzlaþýrdý ve sonuç þöyle olurdu: Bir yanda, 1.500 d+1.500 a’ya eþit 6 makine, öte yanda, 6.000 stutan bir deðerde, demir, bakýr,vidalar, kayýþlar vb. yani maddi biçimleri içerisinde makinelerin üretimaraçlarý; bildiðimiz gibi, bireysel makine yapýmcýsý kapitalist, bunlarýkendisi üretmez, dolaþým süreci aracýlýðý ile yerine koymak zorundadýr.Ve gene de ilk bakýþta, toplumun yýllýk ürününün yeniden-üretimi busaçma sapan biçimde oluyormuþ gibi görünür.Bireysel bir sermayenin, yani toplumsal sermayenin kendine aithayatý olan ve baðýmsýz iþlev yapabilen her parçasýna ait ürünü, þu ya dabu türde maddi bir biçime sahiptir. Burada tek koþul, bu ürünün, kendisine,metalar dünyasýnýn dolaþýma muktedir bir üyesi damgasýný vuranbir kullaným-biçimine, bir kullaným-deðerine gerçekten sahip olmasýdýr.Ürün olarak çýktýðý ayný üretim sürecine, üretim aracý olarak tekrar girebilipgirememesi önemsizdir ve raslantýya baðlýdýr; bir baþka deyiþle, bu<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>379


ürünün deðerinin, sermayenin deðiþmeyen kýsmýný temsil eden parçasýnýn,deðiþmeyen-sermaye olarak fiilen tekrar iþlev yapabilecek maddi birbiçime sahip olup olmamasý önemsizdir ve raslantýya baðlýdýr. Eðer bumaddi biçime sahip deðilse, ürünün deðerinin bu kýsmý, satýþ ve satýnalmayoluyla, kendi maddi üretim öðelerinin biçimine tekrar çevrilir veböylece deðiþmeyen-sermaye, iþlev yapabilecek maddi biçim içerisindeyeniden üretilir.Toplam toplumsal sermayenin ürünü için ise durum böyle deðildir.Yeniden-üretimin bütün maddi öðeleri, kendi maddi biçimleri içerisinde,bu ürünün kýsýmlarýný oluþturmak zorundadýr. Sermayenin tüketilendeðiþmeyen kýsmý, ancak, sermayenin üründe tekrar ortaya çýkantüm deðiþmeyen kýsmýnýn, gerçekten deðiþmeyen-sermaye iþlevinigörebilecek yeni üretim araçlarýnýn maddi biçimi içerisinde tekrar ortayaçýkmasý ölçüsünde toplam üretim tarafýndan yerine konulabilir. Þuhalde, basit yeniden-üretim varsayýldýðýnda, ürünün, üretim araçlarýndanoluþan kýsmýnýn deðeri, toplumsal sermayenin deðerinin deðiþmeyenkýsmýna eþit olmalýdýr.Ayrýca: Bireysel olarak düþünüldüðünde kapitalist, ürünün [sayfa 457]deðerinde, yeni eklenen emek aracýlýðý ile yalnýzca deðiþen-sermayesiile artý-deðerin toplamýný üretir, oysa, deðerin deðiþmeyen kýsmý ürüne,bu yeni eklenen emeðin somut niteliði nedeniyle aktarýlýr.Toplumsal açýdan düþünüldüðünde, toplumsal iþgününün, üretimaraçlarýný üreten, dolayýsýyla bunlara yeni bir deðer kattýðý gibi, yapýmlarýsýrasýnda tüketilen üretim araçlarýnýn deðerini de bunlara aktarankýsmý, kesim I ve <strong>II</strong>’nin her ikisinde eski üretim araçlarý biçiminde tüketileninyerine konulmasý için ayrýlan yeni deðiþmeyen-sermayeden baþkabir þey yaratmaz. Ancak, o, üretken tüketim için ayrýlan ürünü yaratýr. Buürünün tüm deðeri, demek ki, deðiþmeyen-sermaye olarak yeniden iþlevyapabilecek, deðiþmeyen-sermayeyi kendi maddi biçimi içerisinde ancakgeri satýn alabilecek ve bu nedenle, toplumsal açýdan düþünüldüðünde,kendisini ne deðiþen-sermayeye ve ne de artý-deðere ayrýþtýrabilecektek deðerdir.Öte yandan, toplumsal iþgününün, tüketim mallarý üreten kýsmý,toplumsal yerine koyma sermayesinin herhangi bir kýsmýný üretmez.Yalnýzca o, maddi biçimleri içerisinde, I ve <strong>II</strong>’deki, deðiþen-sermayenindeðeri ile artý-deðeri, gerçekleþtirmeye ayrýlan ürünleri yaratýr.Toplum açýsýndan ele alýndýðýnda ve bu nedenle, hem toplumsalsermayenin ve hem de bireysel tüketimin yeniden üretilmesini kapsayantoplumun toplam ürünü düþünüldüðünde, Proudhon’un burjuva iktisatçýlarýndankopya ettiði tavrý benimseyerek, bu konuya, kapitalist üretimbiçimine sahip bir topluma, en bloc, bir bütün olarak bakýldýðýnda, bukendisine özgü tarihsel ve ekonomik niteliðini sanki yitiriyormuþ gibibakmamalýyýz. Hayýr, tam tersine. Bu durumda, biz, toplu haldeki kapitalistleriele almak zorundayýz. Biraraya gelmiþ sermaye, bütün bireysel380 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kapitalistlerin ortaklaþa sermaye stoklarý gibi görünür. Bu anonim þirketin,öteki pek çok anonim þirketlerle ortaklaþa, yani herkesin buraya nekoyduðunu bildiði halde, ondan ne alacaðýný bilmemesidir.IX. ADAM SMÝTH, STORCH VERAMSAY’A TOPLU BAKIÞToplumsal ürünün toplam deðeri 6.000 s+ 1.500 d+ 1.500 aolmaküzere, 9.000’dir; yani 6.000’i üretim araçlarýnýn deðerini yeniden üretmekte,3.000’i de tüketim mallarýný. Toplumsal gelirin deðeri [sayfa 458](d+a), demek ki, toplam ürünün deðerinin ancak üçte-birine ulaþmaktave tüketicilerin tamamý, emekçilerde kapitalistlerde, toplam toplumsalüründen, metalarý, ürünleri ancak bu üçte-bire ulaþan miktar kadar çekebilirlerve kendi tüketim fonlarýna katabilirler. Öte yandan, 6.000, yada ürünün deðerinin üçte-ikisi; aynî yerine konulmasý gereken deðiþmeyen-sermayenindeðeridir. Öyleyse, bu miktarda üretim aracýnýn tekrarüretim fonuna katýlmasý gerekir. Storch, bunu, tanýtlayamadýðý halde,esas olarak kabul etmektedir: “Þurasý açýktýr ki, yýllýk ürünün deðeri, kýsmensermayeye ve kýsmen de kârlara bölünmekte, ve yýllýk ürünün deðerininbu kýsýmlarýnýn herbiri, hem sermayesinin devamý ve hem de tüketimfonunun yerinin doldurulmasý için ulusun gereksinme duyduðuürünlerin satýn alýnmasýnda düzenli olarak kullanýlmaktadýr. ... Bir ulusunsermayesini oluþturan ürünler tüketilemez.” (Storch, Considerationssur la nature du revenu national, Paris 1824, s. 134-135, 150.)Ne var ki, Adam Smith, bugüne kadar inanýlan bu þaþkýnlýk vericidogmayý, yalnýz daha önce sözü edilen biçimiyle, yani toplumsal ürününtüm deðerinin kendisini gelire, ücretler artý artý-deðere, ya da, onun deyiþiyleücretler artý kâr (faiz) artý toprak rantýna ayýrdýðýný yaymakla kalmadý,daha da popüler biçimiyle, tüketicilerin “eninde sonunda” (“ultimately”)üreticilere ürünün tüm deðerini ödemek zorunda olduklarýnýda yaygýnlaþtýrdý. Bu, bugüne kadar, sözde ekonomi politik bilimin, iyiceyerleþmiþ beylik sözlerinden, ya da, daha çok ölümsüz gerçeklerindenbirisidir. Bu, þu akla yakýn biçimde bir örnekle anlatýlmýþtýr: Herhangi birmalý, diyelim bir keten gömleði alalým. Önce, keten ipliði eðiricisi, ketenyetiþtiricisine, ketenin tüm deðerini ödemek zorundadýr; yani keten tohumunun,gübrenin, kullandýðý hayvanlarýn yemlerinin vb. deðerini ve birde, bu keten yetiþtiricisine ait binalar, tarým araçlarý vb. gibi sabit sermayedenürüne aktarýlan deðer kýsmýný; ketenin üretiminde ödenen ücretleri;ketende nesneleþen artý-deðeri (kârý, toprak rantýný); ensonu, keteninüretildiði yerden eðrileceði yere kadar olan taþýma giderlerini ödemelidir.Ardýndan, dokumacý, keten ipliði eðiricisine, yalnýz bu ketenin fiyatýnýdeðil, makinelerin, binalarýn vb. kýsacasý sabit sermayenin keteneaktarýlan kýsmýnýn deðerini de ödemelidir; ayrýca, eðirme sürecinde tüketilenbütün yardýmcý maddeler, iplikçilerin ücretleri, artý-deðer vb. ve bü-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>381


tün bunlar, aðartýcýya, keten bezinin taþýma giderlerine [sayfa 459] ve ensonu,kendisine yalnýzca hammadde saðlayan daha önceki bütün üreticilerintüm fiyatýný ödemek zorunda olan gömlekçiye kadar sürer gider.Gömlekçinin elinde, kýsmen gömleklerin yapýmýnda, emek aletleri, yardýmcýmaddeler vb. biçiminde tüketilen deðiþmeyen-sermayenin deðerive kýsmen de, gömlekçilerin ücretlerinin deðeri ile gömlek imalatçýsýnýnartý-deðerinin toplamýný buna ekleyen emek harcamasý aracýlýðý ile, birdeðer eklemesi daha olur. Þimdi, diyelim: gömlekler biçimindeki, buürünün tamamý 100 sterlin olsun ve bu miktar, toplum tarafýndan gömleklereharcanan toplam yýllýk ürünün deðerinin bir kesiri olsun. Gömlektüketicileri bu 100 sterlini öderler, yani gömleklerde, içerilmiþ bulunanbütün üretim araçlarýnýn deðerini, ücretlerin deðerini ve keten yetiþtiricisinin,iplikçinin, dokumacýnýn, aðartýcýnýn, gömlek imalatçýsýnýn ve bütüntaþýyýcýlarýn artý-deðerini öderler. Bu, tamamýyla doðrudur. Bunu, aslýndabir çocuk bile görebilir. Ne var ki, ardýndan þöyle diyor: durum, öteki bütünmetalarýn deðerleri bakýmýndan da böyledir. Þöyle demesi gerekirdi:durum, bütün tüketim mallarýnýn deðeri yönünden, toplumsal ürününtüketim fonuna geçen kýsmýnýn deðeri yönünden, yani toplumsal ürünündeðerinin, gelir olarak harcanabilecek kýsmý bakýmýndan iþte böyledir.Gerçekten de bütün bu metalarýn deðerlerinin toplamý, bunlardatüketilen bütün üretim araçlarýnýn deðeri (sermayenin deðiþmeyen kýsmý)ile, son eklenen emek tarafýndan yaratýlan deðerin (ücretler ile artýdeðerintoplamýnýn) toplamýna eþittir. Þu halde, bir bütün olarak tüketiciler,bu tüm deðerler toplamý için ödeme yapabilirler, çünkü her bireyselmetaýn deðeri s+d+a’dan oluþtuðu halde, tüketim fonuna geçenbütün metalarýn deðerlerinin toplamý, en üst düzeyinde alýndýðýnda, ancak,toplumsal ürünün, kendisini d+a’ya ayrýþtýran kýsmýna, bir baþkadeyiþle, yýl boyunca harcanan emeðin, mevcut üretim araçlarýna eklediðideðere, yani deðiþmeyen-sermayenin deðerine eþit olabilir. Deðiþmeyen-sermayenindeðerine gelince, bunun, toplumsal ürünler kitlesindeniki yönlü biçimde yerine konduðunu görmüþ bulunuyoruz. Önce, tüketimmallarý üreten <strong>II</strong>’deki kapitalistler ile bunlar için üretim aracý üretenI’deki kapitalistler arasýnda bir deðiþimle. Birisi için sermaye olan, birbaþkasý için gelirdir sözünün kaynaðý iþte budur. Ne var ki, gerçek durumböyle deðildir. 2.000 deðerinde tüketim mallarý biçiminde bulunan2.000 s, <strong>II</strong>’nin kapitalist sýnýfý için, deðiþmeyen bir sermaye-deðer oluþturur.Bunlar, iþte bu yüzden, bu [sayfa 460] deðeri, ürün, maddi biçimi içerisindetüketime ayrýldýðý halde, tüketemezler. Öte yandan, 2.000 I (d+a)I’e aitkapitalist sýnýf ile iþçi-sýnýfýnýn ürettiði ücretler ve artý-deðerdir. Bunlar,üretim araçlarýnýn maddi biçimi içerisinde, deðerlerinin tüketilmesiolanaksýz þeyler halinde bulunurlar. Öyleyse önümüzde, 4.000 tutarýndabir deðerler toplamý var; bunun yarýsý, sözkonusu deðiþimden önce vesonra yalnýzca, deðiþmeyen-sermayenin yerini alýr, öteki yarýsý ise ancakgeliri oluþturur.382 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Sonra, kesim I’in deðiþmeyen-sermayesi, kýsmen I’deki kapitalistlerarasýnda deðiþim, kýsmen de her bireysel giriþimdeki aynî yerinekoymalar ile, aynî olarak yerine konur.Tüm yýllýk ürünün deðerinin, en sonunda tüketici tarafýndan ödenmesigerektiði þeklindeki tümce, ancak, eðer tüketicinin birbirinden çokfarklý iki türü kapsadýðý kabul edilseydi, doðru olurdu: bireysel tüketicilerile üretken tüketiciler. Bununla birlikte, ürünün bir kýsmýnýn, üretkenbiçimde tüketilmesi gerektiði, ürünün sermaye olarak iþlev yapmasý, vegelir olarak tüketilmemesi gerektiði anlamýndan baþka bir anlam taþýmaz.Biz, eðer, 9.000’e eþit toplam ürünün deðerini, 6.000 s+ 1.500 d+1.500 aþeklinde böler ve 3.000 (d+a)’ya yalnýz gelir niteliði açýsýndan bakarsak,o zaman, tersine, deðiþmeyen-sermaye ortadan kalkýyormuþ vesermaye, toplumsal bir ifadeyle, yalnýz deðiþmeyen-sermayedenoluþuyormuþ gibi gözükür. Bu yüzden, aslýnda 1.500 dolarak görünensermaye, kendisini, toplumsal gelirin bir kýsmýna, ücretlere, iþçi-sýnýfýnýngelirine ayrýþtýrmýþ olur ve böylece de, sermaye niteliði yok olup gider.Gerçekten bu sonuç Ramsay tarafýndan çýkartýlmýþtýr. Ona göre, sermaye,toplumsal açýdan alýndýðýnda, yalnýz sabit sermayeden oluþmuþtur;ama sabit sermaye ile, o, deðiþmeyen-sermayeyi, bu üretim araçlarý,ister emek aletleri, ister hammadde, yarý-mamul ürün, yardýmcý maddelervb. gibi emek malzemeleri olsun, üretim araçlarýndan oluþan birdeðerler toplamýný kastediyor. Deðiþen-sermayeye, o, döner sermayediyor: “Döner sermaye, yalnýzca, emeklerinin ürünü tamamlanmadanönce iþçilere verilmiþ olaný geçim araçlarýný ve öteki gerekli nesneleriiçerir. ... Yalnýzca sabit sermaye, döner [sermaye -ç.] deðil, gerçek anlamdabir ulusal gelir kaynaðýdýr. ... Döner sermaye üretimde dolaysýzbir öðe olmadýðý gibi, onun için esas bir öðe de deðildir, ama yalnýzca,halk yýðýnlarýnýn acýnacak yoksulluðuyla zorunlu hale gelmiþ bir servetaracýdýr. ... Ulusal görüþ açýsýndan yalnýz [sayfa 461] sabit sermaye, üretimmaliyetinin bir öðesini oluþturur.” (Ramsay, l.c., s. 23-26, passim.) Ramsay,sabit sermayeyi, ki bununla deðiþmeyen-sermayeyi kastetmektedir,þu sözcükler ile daha açýk olarak tanýmlamaktadýr: “Emeðin” (yani herhangibir meta üzerinde harcanan emeðin) “ürününün herhangi bir kýsmýnýn,sabit sermaye olarak varolduðu zaman süresi; yani bu kýsmýn,gelecekteki metalarýn yaratýlmasýna yardým etmekle birlikte, emekçilerinbakýmlarýný saðlamadýðý biçim içerisinde bulunduðu zaman süresi.”(Ibid., s. 59.)Adam Smith’in deðiþmeyen ve deðiþen sermaye arasýndaki ayrýmla,sabit ve döner sermaye arasýndaki ayrýmý birbirine karýþtýrmaklayolaçtýðý felaketi burada bir kez daha görüyoruz. Ramsay’ýn deðiþmeyensermayesiemek aletlerini, döner sermayesi geçim araçlarýný içeriyor.Bunlarýn her ikisi de, belli deðerde metalardýr. Bunlardan birisi, ötekindendaha çok artý-deðer yaratamaz.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>383


X. SERMAYE VE GELÝR: DEÐÝÞEN-SERMAYEVE ÜCRETLER 49Tüm yýllýk yeniden-üretimi, bir yýlýn tüm ürünü, o yýlýn yararlý emeðininününüdür. Ama bu toplam ürünün deðeri, bu deðerin, yýllýk emeðin,o yýl boyunca harcanan emek-gücünün katýlmýþ olduðu kýsmýnýndeðerinden büyüktür. Bu yýlýn deðer-ürünü, bu dönem boyunca metalarbiçiminde yeni yaratýlan deðer, ürünün deðerinden, bütün yýl boyuncaimal edilen metalar kitlesinin toplu deðerinden küçüktür. Yýllýk ürününtoplam deðerinden, bu ürüne o yýl harcanan emek tarafýndan eklenendeðerin çýkartýlmasý ile elde edilen fark, gerçekte yeniden üretilen birdeðer olmayýp, yalnýzca, yeni bir varlýk biçimi içerisinde tekrar meydanaçýkan bir deðerdir. Bu, daha önce varolan bir deðerden yýllýk ürüneaktarýlan bir deðer olup, o geçmiþteki yýlýn toplumsal emek-sürecinekatýlan deðiþmeyen-sermayeyi oluþturan öðelerin süreðenliðine baðlý olarak,daha önceki ya da daha sonraki bir tarihe ait olabilir; dünyaya bir yada birkaç yýl önce gelen üretim araçlarýnýn deðerinden doðabilen birdeðerdir. Her ne olursa olsun bu, daha önceki yýllardan, bu yýlýn ürününeaktarýlan bir deðerdir.Þemamýzý alalým. Buraya kadar incelenen öðelerin I ile <strong>II</strong> arasýndave <strong>II</strong> içerisinde deðiþiminden sonra durum: [sayfa 462]I. 4.000 s+ 1.000 d+ 1.000 a(son 2.000, <strong>II</strong> s’nin tüketim mallarýndagerçekleþtirilmiþtir) = 6.000.<strong>II</strong>. 2.000 s. (I (d+a)ile deðiþim yoluyla yeniden-üretilmiþtir)+500 d+500 a= 3.000.Deðerler toplamý =9.000.Yýl boyunca yeni üretilen deðer, yalnýz d ve a’da içerilmektedir.Bu yýlýn deðer-ürününün toplamý, bu nedenle, d+a’nýn toplamýna ya da,2.000 I (d+a)+ 1.000 <strong>II</strong> (d+a)= 3.000’e eþittir. Bu yýlýn ürününün geri kalanbütün deðer kýsýmlarý, yalnýzca, yýllýk üretimde tüketilen daha öncekiüretim araçlarýnýn deðerlerinden aktarýlmýþ olan deðerlerdir. Þimdiki yýllýkemek, bu 3.000 dýþýnda herhangi bir deðer üretmemiþtir. Bu, onuntüm yýllýk deðer-ürününü temsil eder.Þimdi, daha önce gördüðümüz gibi, 2.000 (d+a)sýnýf <strong>II</strong> için kendisineait 2.000 <strong>II</strong> s’yi, üretim araçlarýnýn maddi biçimi içerisinde yerine koyar.Demek ki, kategori I’de harcanan yýllýk emeðin üçte-ikisi, <strong>II</strong>’nindeðiþmeyen-sermayesini, hem tüm deðeri ve hem de maddi biçimi ileyeni üretmiþ oluyor. Toplum açýsýndan, yýl boyunca harcanmýþ olan emeðinüçte-ikisi, kesim <strong>II</strong>’ye uygun düþen maddi, biçim içerisinde gerçekleþenyeni deðiþmeyen sermaye-deðeri yaratmýþ oluyor. Þu halde, toplumunyýllýk emeðinin büyük bir kýsmý, tüketim mallarýnýn üretiminde,harcanan deðiþmeyen-sermayenin deðerini yerine koymak için, yeni49Bu bölüm, Elyazmasý V<strong>II</strong>I’den. -.E.384 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


deðiþmeyen-sermayenin (üretim araçlarý biçiminde bulunan sermayedeðerin)üretiminde harcanýyor. Bu durumda, kapitalist toplumu, vahþibir topluluktan ayýran þey, Senior’un 50 düþündüðü gibi, vahþi insanýn emeðini,zaman zaman, kendisine, gelire, yani tüketim mallarýna ayrýþtýrabilir(deðiþilebilir) herhangi bir ürün saðlamayacak þekilde harcama ayrýcalýðýve özelliði deðildir. Hayýr, bu ayrým þuradadýr:a) <strong>Kapital</strong>ist toplum, mevcut yýllýk emeðinin çoðunu, ücretler yada artý-deðer biçiminde, gelire ayrýþmayacak, ama ancak sermaye olarakiþlev yapabilecek üretim araçlarýnýn (dolayýsýyla, deðiþmeyen-sermayenin)üretiminde kullanýr.b) Vahþi insan, yay, ok, taþ çekiç, balta, sepet vb. yaptýðý [sayfa 463]zaman, böyle kullandýðý zamanýný, tüketim mallarýnýn üretiminde harcamadýðýnýçok iyi bilir, ama böylece, gereksinme duyduðu üretim araçlarýnýbiriktirmiþ olur, baþka bir þey deðil. Üstelik, bir vahþi, zaman kaybýnahiç kulak asmamakla, korkunç bir ekonomik günah iþlemiþ oluyor, veTylor’un 51 bize anlattýðýna bakýlýrsa, bir tek yay yapmak bazan bütün biray sürüyor.Bazý ekonomi politikçilerin, teorik güçlüklerden, yani gerçek içbaðýntýlarýn –birisi için sermaye olanýn bir baþkasý için gelir olmasý, ya dabunun tersi gibi– kavranýlmasýnda karþýlaþýlan güçlüklerden kendilerinikurtarmak için baþvurduklarý halihazýr düþünce þekli, ancak kýsmen doðruolup, buna evrensellik niteliði verilir verilmez büsbütün yanýltýcý olmaktadýr(ve bu nedenle, yýllýk yeniden-üretim sürecinde yer alan deðiþim sürecinintamamýnýn yanlýþ anlaþýlmasýna ve dolayýsýyla, kýsmen doðru olangerçek temelin de yanlýþ kavranmasýna yolaçmaktadýr).Þimdi biz, bu anlayýþýn kýsmi doðruluðuna dayanan gerçek baðýntýlarýözetleyeceðiz ve böyle yapmakla bu baðýntýlar, konusundaki yanlýþdüþünceler su yüzüne çýkmýþ olacaktýr.1) Deðiþen-sermaye, kapitalistin elinde sermaye olarak ve ücretliiþçininelinde gelir olarak iþlev yapar.Deðiþen-sermaye, önce kapitalistin elinde, para-sermaye biçimindebulunur; ve onunla, emek-gücü satýn alarak, para-sermaye iþleviniyerine getirir. <strong>Kapital</strong>istin elinde para biçiminde kaldýðý sürece, para biçimindevarolan belli bir deðerden baþka bir þey deðildir; þu halde, deðiþendeðil, deðiþmeyen bir büyüklüktür. Emek-gücüne çevrilebilir olmasý nedeniyleancak potansiyel bir deðiþen-sermayedir. Ancak para-biçimindensoyunduktan sonra, kapitalist süreçte, üretken sermayenin bir kýsmýolarak iþlev yapan emek-gücüne çevrildikten sonradýr ki, gerçekten deðiþensermaye halini alýr.50“Vahþi insan, ok yaptýðý zaman, bir iþ yapmýþ olur, ama tutumlu hareket etmiþ olmaz.”(Senior, Principes fondamentaux de l’Economie Politique, trad. Arrivabene, Paris 1836, s. 342-43.) “Toplum ne kadar ilerlerse, o kadar çok perhiz yapmayý gerektirir.” (Ibid., s, 312.) (Cf, Das<strong>Kapital</strong>. Buch I, Kap. XX<strong>II</strong>. s. 19.) [<strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, YirmidördüncÜ Bölüm, Üçüncü Kesim, s.635.]51E. B. Tylor, Researches into thýe Early History of Mankind. etc.. London 1865, s. 198-99.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>385


Ýlk kez, kapitalist için, deðiþen-sermayenin para-biçimi olarak iþlevyapan para, þimdi emekçinin elinde, ücretlerinin para-biçimi olarak iþlevyapar, emekçi bunu geçim araçlarý karþýlýðýnda deðiþir; yani, kendisineait emek-gücünün sürekli yinelenen satýþýndan elde edilen gelirin parabiçimiolarak iþlem yapar.Burada, alýcýnýn, bu durumda, kapitalistin parasýnýn, satýcýnýn, budurumda emek-gücü satýcýsýnýn, emekçinin eline geçtiði [sayfa 464] þeklindekibasit olgudan baþka bir þey görmüyoruz. Bu, deðiþen-sermayenin,kapitalist için sermaye ve emekçi için gelir þeklinde çifte bir olanak içerisindeiþlev yaptýðý bir durum deðildir. Önce kapitalistin elinde kendisineait deðiþen-sermayenin para biçimi, yani potansiyel deðiþen-sermayeolarak bulunan ve sonra, kapitalist bunu emek-gücüne çevirir çevirmezemekçinin elinde, sattýðý emek-gücünün eþdeðeri olarak hizmet edenhep ayný paradýr. Ama, ayný paranýn satýcýnýn elinde, alýcýnýn elindekindenbaþka bir yararlý amaca hizmet etmesi olgusu, bütün metalarýn alýmve satýmýna özgü bir görünüþtür.P–E (bu, P–M’ye eþittir) dolaþým hareketi, kapitalist alýcý yönündenE–P hareketi olan (bu, M–P’ye eþittir) paranýn emek-gücüne çevrilmesi,satýcý emekçi yönünden emek-gücü metaýnýn paraya çevrilmesisýrasýnda olup bitenlere dikkat etmeden, gözlerimizi yalnýzca bunlar üzerinedikip kaldýðýmýzda, en açýk bir biçimde görüleceði gibi, mazur göstericiiktisatçýlar, sorunu yanlýþ bir tarzda sunmaktadýrlar. Þöyle diyorlar:Ayný para burada iki sermayeyi gerçekleþtiriyor; alýcý –kapitalist– parasermayesini,üretken sermayesi ile birleþtirdiði canlý emek-gücüne çevirmektedir;buna karþýlýk satýcý, emekçi kendisine ait metayý, emekgücünü,gelir olarak harcadýðý paraya çevirmekte ve bu ona kendi emekgücünütekrar satma ve böylece onu devam ettirme olanaðýný saðlamaktadýr.Demek ki, emekçiye ait emek-gücü onun için, kendisine sürekligelir saðlayan, meta-biçimindeki sermayesini temsil etmektedir. Emekgücü,gerçekten onun (durmadan kendisini yenileyen, yeniden-üretilen)malýdýr, ama onun sermayesi deðildir. Bu, onun, satabileceði veyaþamak için sürekli satmak zorunda olduðu tek metadýr ve ancak alýcýnýn,kapitalistin elinde sermaye (deðiþen) olarak iþ görebilecek birmetadýr. Bir insanýn, kendi emek-gücünü, yani kendisini bir baþka adamasürekli satmak zorunda bulunmasý olgusu, bu iktisatçýlara göre, onunbir kapitalist olduðunu tanýtlar; çünkü bu adamýn elinde satýþ için sürekliolarak (bizzat) “metalar” bulunmaktadýr. Bu anlamda, bir köle de, birbaþkasý tarafýndan meta olarak bir defada ve temelli satýldýðý halde birkapitalisttir; çünkü, bu metaýn, iþ gören bir kölenin sahip bulunduðunitelik nedeniyledir ki, onu satýnalan kendisini yalnýz her gün yenidençalýþtýrmakla kalmaz, ona, sürekli çalýþmasýný saðlayan geçim araçlarýnýda verir. (Bu noktada, Sismondi ve Say’ý, Malthus’a yazýlan mektuplardakarþýlaþtýrýnýz.*) [sayfa 465]2) Ve böylece, 1.000 I d+1.000 I a’nýn 2.000 <strong>II</strong> skarþýlýðýnda386 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


deðiþiminde, bir taraf için (2.000 <strong>II</strong> s) deðiþmeyen-sermaye olan, ötekitarafý için, deðiþen-sermaye ile artý-deðer, yani genellikle gelir oluyor; vebir taraf için deðiþen-sermaye ile artý-deðer, yani genellikle gelir olan þey(2.000 I (d+a), diðerleri için deðiþmeyen-sermaye halini alýyor.Önce, emekçi açýsýndan baþlayarak, I d ’nin <strong>II</strong> s karþýlýðýndadeðiþimine bir gözatalým.I’deki kolektif emekçi, I’in kolektif kapitalistine kendi emek-gücünü1.000 karþýlýðýnda satmýþtýr; bu deðeri, ücretler biçiminde ödenenpara olarak alýr. Bu para ile <strong>II</strong>’den, ayný deðer tutarýnda tüketim mallarýsatýn alýr. Emekçi, örneðin yukarda 400.** sayfada gördüðümüz gibi, 500<strong>II</strong> d’nin deðiþiminde yaptýðý þekilde kendi kapitalistinden satýn almadabulunsa bile, <strong>II</strong>’deki kapitalist, onun karþýsýna, yalnýz ve yalnýz bir metasatýcýsý olarak çýkar. Bu metaýn, emek-gücünün içinden geçtiði dolaþýmbiçimi, salt gereksinmelerin karþýlanmasý, tüketim amacý için yapýlanbasit meta dolaþýmýnýn biçimidir: M (emek-gücü)–P–M (tüketim mallarý,<strong>II</strong>’nin metalarý). Bu dolaþým hareketinin sonucudur ki, emekçi, I’dekikapitalist için emek-gücü olarak kendisini devam ettirir ve bu kendikendisini devam ettirmesinin sürekli olmasý için de, E (M)–P–M sürecinisürekli yenilemek zorundadýr. Ücretleri, tüketim mallarýndagerçekleþtirilir, gelir olarak harcanýr, ve iþçi sýnýfý bir bütün olarak alýnýrsa,tekrar tekrar gelir þeklinde harcanýr.Þimdi de, I d’nin <strong>II</strong> skarþýlýðýnda bu ayný deðiþime, bir de kapitalistaçýsýndan bakalým. <strong>II</strong>’nin tüm meta-ürünü, tüketim mallarýndan, yaniyýllýk tüketime girmek üzere ayrýlan þeylerden, þu halde, birisine ait, budurumda I’deki kolektif emekçiye ait, gelirin gerçekleþmesinde hizmetetmek üzere ayrýlan ürünlerden oluþmaktadýr. Ama, <strong>II</strong>’deki kolektif kapitalistiçin, kendisine ait meta-ürünün 2.000’e eþit bir kýsmý, þimdi, üretkensermayesinin deðiþmeyen sermaye-deðerinin metalara çevrilmiþbiçimidir. Bu üretken sermayenin, bu meta-biçiminden tekrar bir üretkensermayenin deðiþmeyen kýsmý olarak hareket edebileceði maddibiçimine yeniden çevrilmesi gerekir. Buraya kadar <strong>II</strong>’deki [sayfa 466] kapitalistinyaptýðý þey, metalar (tüketim mallarý) biçiminde yeniden-üretilmiþbulunan kendi deðiþmeyen sermaye-deðerinin (1.000’e eþit) yarýsýný I’dekiemekçilere satmak suretiyle tekrar para biçimine çevirmekten ibarettir.Þu halde, deðiþmeyen sermaye-deðer <strong>II</strong> s’nin birinci yarýsýna çevrilmiþbulunan deðiþen-sermaye I ddeðil, I için emek-gücü deðiþiminde parasermayeolarak iþlev yapan ve böylece emek-gücü satýcýsýnýn eline geçenparadýr, ve bu, emek-gücü satýcýsý için sermayeyi deðil para biçimindegeliri temsil eder, yani tüketim mallarýnýn satýn alýnmasýnda bir araçolarak harcanýr. Bu arada, I’deki emekçilerden <strong>II</strong>’deki kapitalistlerin eli-* Marx, J. B. Say’ýn Letters à M. Malthus sur differents sujets d’économie politique, notammentsur les causes de la stagnation générale du commerce, Paris 1820, adlý yapýtýný söylemek istiyor.-Ed.** Bu yapýtýn 428. sayfasý. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>387


ne geçen 1.000 tutarýndaki para, <strong>II</strong>’nin üretken sermayesinin deðiþmeyenöðesi olarak iþlev yapamaz. O, þimdilik, yalnýzca, deðiþmeyen-sermayeninsabit ya da döner kýsmýna dönüþecek olan meta-sermayesinin parabiçimidir.Böylece, <strong>II</strong>, metalarýnýn alýcýsý olan I’deki emekçilerden almýþolduðu para ile, I’den, 1.000 tutarýnda üretim aracý satýn alýr. Deðiþmeyensermaye-deðer <strong>II</strong>, bu þekilde, kendi toplam tutarýnýn yarýsý ölçüsünde,maddi biçimi içerisinde yenilenmiþ, bir kez daha üretken sermaye <strong>II</strong>’ninbir öðesi olarak iþlev yapabilecek hale gelmiþtir. Bu örnekte, dolaþým,M–P–M yolunu izlemiþtir: 1.000 deðerinde tüketim mallarý –1.000 tutarýndapara– 1.000 deðerinde üretim aracý.Ama, M–P–M, burada, sermayenin hareketini temsil eder. M,emekçilere satýldýðýnda, P’ye çevrilmiþ ve bu P, üretim araçlarýnaçevrilmiþtir. Bu, metalarýn, bu metaýn yapýldýðý maddi öðelere yenidençevrilmesidir. Öte yandan, kapitalist <strong>II</strong>’nin, I karþýsýnda yalnýz bir metaalýcýsý olarak hareket etmesi gibi, kapitalist I de, <strong>II</strong> karþýsýnda yalnýz birmeta satýcýsý gibi hareket eder. Baþlangýçta I, deðiþen-sermaye olarakiþlev yapmak üzere ayrýlan para þeklinde bulunan 1.000 ile, 1.000 deðerindeemek-gücü satýn almýþtýr. Demek ki, para biçiminde harcanan1.000 dkarþýlýðýnda bir eþdeðer almýþtýr. Bu para, þimdi, <strong>II</strong>’den yaptýðýsatýn almalarla bunu harcayan emekçiye aittir. Böylece, <strong>II</strong>’nin kasasýnýnyolunu tutan bu parayý, I, artýk, ayný deðerde meta satmak suretiyletekrar buradan alýp çýkartmaksýzýn ele geçiremez.Önce I’in elinde, deðiþen-sermaye olarak iþlev yapacak olan 1.000tutarýnda belli bir miktar para vardý. Para, bu iþlevleri, ancak, ayný deðerdeemek-gücüne çevrilmekle yapar. Ama emekçi, ona, üretim sürecininbir sonucu olarak, 6.000 deðerinde bir meta, kitlesi (üretim araçlarý)saðlamýþtýr ve bunun altýda-biri, [sayfa 467] yani 1.000’i para olarak yatýrýlansermayenin deðiþen kýsmýnýn eþdeðeridir. Bu deðiþen sermaye-deðer,þimdi, bu meta-biçimi içerisinde, deðiþen-sermaye olarak daha öncepara biçimi içerisinde olduðundan fazla iþlev yapamaz. Bu iþlevi, ancak,canlý emek-gücüne çevirdikten sonra, ve ancak bu emek-gücü üretimsürecinde iþlev yaptýðý sürece yerine getirir. Deðiþen sermaye-deðer parabiçimindeyken, ancak potansiyel deðiþen-sermayeydi. Ne var ki, doðrudanemek-gücüne çevrilebilir bir biçim içerisindeydi. Ayný deðiþen sermaye-deðer,meta biçimindeyken henüz potansiyel para-deðerdir veancak bu metalarýn satýþý, ve bu nedenle, <strong>II</strong>’nin 1.000 karþýlýðýnda I’denmetalar satýn almasý sonucudur ki, ilk para-biçime dönmüþ olur. Dolaþýmhareketi burada þöyledir: 1.000 d(para)–1.000 deðerinde emek-gücü– metalar þeklinde 1.000 (deðiþen-sermayenin eþdeðeri)–1.000 d(para);þu halde, P–M ... M–P (P–E ... M–P dolaþýmýna eþit.) M ... M arasýnda,araya giren üretim sürecinin kendisi, bu dolaþým alanýna dahil deðildir.Yýllýk yeniden-üretime ait çeþitli öðelerin karþýlýklý deðiþiminde, budeðiþim, üretken sermayenin bütün öðelerinin, hem deðiþmeyen ve hemde deðiþen öðelerinin (emek-gücünün) yeniden-üretimini içerdiði hal-388 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


de, bu süreç ortaya çýkmaz. Bu deðiþime katýlan herkes, ya alýcý, ya dasatýcý, ya da her ikisi olarak görünür. Emekçiler yalnýz meta alýcýlarý,kapitalistler, bir alýcý, bir satýcý olarak, ve belli sýnýrlar içerisinde, ya yalnýzmeta alýcýlarý ya da yalnýz meta satýcýlarý olarak ortaya çýkarlar.Sonuç: I, bir kez daha, sermayesinin deðiþen deðer-öðesine, doðrudanemek-gücüne çevrilebilir para-biçiminde sahip olmaktadýr; yani budeðiþen sermaye-deðere, üretken, sermayesinin deðiþen bir öðesi olarakgerçekten yatýrabileceði biricik biçim içerisinde sahip olmaktadýr.Buna karþýlýk, emekçi, tekrar meta alýcýsý olarak hareket etme olanaðýnakavuþmadan önce, yeniden, bir meta satýcýsý, yani kendisine ait emekgücününsatýcýsý olarak hareket etmek zorundadýr.Kategori <strong>II</strong>’deki deðiþen-sermayeyi (500 <strong>II</strong> d) ilgilendirdiði kadarýyla,aynýsýnýfa ait kapitalistler ile emekçiler arasýndaki dolaþým sürecidolaysýz olarak yer alýr, çünkü biz, buna, kolektif kapitalist <strong>II</strong> ile kolektifiþçi <strong>II</strong> arasýnda yer alýyormuþ gözüyle bakýyoruz.Kolektif kapitalist <strong>II</strong>, ayný deðerde emek-gücü satýn almak için500 dyatýrýyor. Bu durumda, kolektif kapitalist bir alýcý, kolektif [sayfa 468]emekçi bir satýcýdýr. Bunun üzerine, emekçi, emek-gücünün satýþý iþlemiyle,kendi ürettiði metalarýn bir kýsmýnýn alýcýsý olarak ortaya çýkar.Burada, kapitalist, bu nedenle bir satýcýdýr. Emekçi, kapitaliste, kendiemek-gücünün satýn alýnmasýnda ödenen parayý, <strong>II</strong>’de üretilen metasermayeninbir kýsmý, yani metalar þeklinde 500 daracýlýðý ile yerine koymuþoluyor. <strong>Kapital</strong>ist, emek-gücüne çevrilmeden önce para biçimindesahip olduðu ayný d’ye, þimdi metalar biçiminde sahip bulunmaktadýr,oysa buna karþýlýk, emekçi, kendi emek-gücünün deðerini para olarakgerçekleþtirmiþtir ve þimdi, o da, bu parayý, kendisi tarafýndan üretilentüketim mallarýnýn satýn aldýðý kýsmýnda, kendi geliri olarak kendi tüketimindeödemek üzere harcayarak gerçekleþtirir. Bu, emekçinin, parabiçimindeki gelirinin, kendi ürettiði metalarýn bir kýsmý karþýlýðýnda, yanikapitaliste ait 500 dkarþýlýðýnda deðiþilmesidir. Bu yoldan, bu para, kapitalist<strong>II</strong>’ye, deðiþen-sermayesinin para-biçimi olarak dönmektedir. Gelirindeðerinin para biçiminde, bir eþdeðeri, burada, deðiþen sermayedeðeri,metalar, biçiminde yerine koymaktadýr.<strong>Kapital</strong>ist, emekçiye emek-gücünün satýn alýnmasýnda ödediðiparayý, eþdeðer miktarda metalarý ona sattýðý zaman ondan geri almakla,servetini artýrmýþ olmaz. Eðer emekçiye önce emek-gücünü satýnaldýðý için 500 ödemiþ olsa, sonra da ek olarak, emekçilerin onun içinüretmiþ olduklarý, 500 deðerinde bir metalar kitlesini bunlara bedavavermiþ olsa, emekçiye iki kez 500 deðerinde ödeme yapmýþ olurdu.Tersine, eðer emekçi, kapitalist için 500 deðerinde emek-gücünün fiyatýkarþýlýðýnda 500 deðerinde metalar biçiminde bir eþdeðer üretmiþ olsa,kapitalist, bu alýþveriþten öncekinden daha iyi durumda olmazdý. Amaemekçi, 3.000 deðerinde bir ürünü yeniden-üretmiþtir. Emekçi, ürünündeðerinin deðiþmeyen kýsmýný, yani üründe tüketilen 2.000 deðerindeki<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>389


üretim aracýnýn deðerini yeni bir ürüne çevirerek aynen korumuþtur. Budeðere, bir de, 1.000 (d+a)deðerinde belli bir deðer eklemiþtir. (<strong>Kapital</strong>istin,para olarak 500'ün geri akýþý ile artý-deðer kazanarak zenginleþtiðikonusundaki düþünce, bu bölümün X<strong>II</strong>I. kesiminde ayrýntýlarý ile gösterildiðigibi, Destutt de Tracy tarafýndan geliþtirilmiþtir.)Emekçi <strong>II</strong> tarafýndan, .500 deðerinde tüketim nesnesi satýn alýnmasýylakapitalist <strong>II</strong> –önce metalar biçiminde sahip bulunduðu– 500 <strong>II</strong>’nindeðerini, baþlangýçta yatýrdýðý biçimde, para [sayfa 469] olarak tekrar eldeetmiþ olur. Bu alýþveriþin doðrudan sonucu, baþka herhangi bir metasatýþýnda olduðu gibi, belli bir deðerin, metalar biçiminden para biçimineçevrilmesidir. Paranýn böylece kendi çýkýþ noktasýna doðru yaptýðýgeriye akýþta da, öyle özel bir yan yoktur. <strong>Kapital</strong>ist <strong>II</strong> de, eðer, para biçiminde500 ile, kapitalist I’den metalar satýn almýþ olsaydý, ve sonra dakapitalist I’e 500 tutarýnda metalar satsaydý, bu 500, ayný þekilde, kendisinepara biçiminde dönerdi. Para biçimindeki bu 500’lük miktar, ancak,bir metalar kitlesinin (1.000) dolaþýmýna hizmet etmiþ olur ve dahaönce açýklanan yasa gereðince, bu para, bu miktar metaý deðiþim amacýile dolaþýma sokan kimseye dönmüþ olurdu.Ne var ki, kapitalist <strong>II</strong>’ye para olarak geri akan 500, bir ve aynýzamanda, para-biçimde yenilenmiþ. potansiyel deðiþen-sermayedir. Bu,niçin böyledir? Para ve bu nedenle para-sermaye, salt emek-gücüneçevrilebilir olduðu için böyledir ve o ölçüde potansiyel deðiþen-sermayedir.500 sterlinin para olarak kapitalist <strong>II</strong>’ye dönmesine, emek-gücü<strong>II</strong>’nin pazara dönmesi eþlik eder. Bunlarýn her ikisinin karþýt kutuplaradönmesi –yani ayný zamanda para biçimindeki 500'ün yalnýz para olarakdeðil, para-biçimde deðiþen-sermaye olarak da tekrar ortaya çýkýþý– birve ayný sürece baðlýdýr. 500’e eþit paranýn kapitalist <strong>II</strong>’ye dönmesininnedeni, <strong>II</strong>’deki emekçilere, 500 miktarýnda tüketim mallarý satmýþ olmasýdýr,yani bu emekçinin ücretlerini, kendisinin ve ailesinin ve böylecede kendi emek-gücünün devamý için harcamasýdýr. Yaþamýný sürdürebilmesive tekrar meta alýcýsý olarak hareket edebilmesi için, emekgücünütekrar satmak zorundadýr. Para olarak 500'ün kapitalist <strong>II</strong>’yedönüþü, bu yüzden, ayný zamanda, para olarak 500 ile satýn alýnabilir birmeta niteliði içerisinde, emek-gücünün bir geri dönüþü ya da ayný yerdekalmasý ve böylece, para biçimindeki 500'ün, potansiyel deðiþen-sermayeolarak bir geriye dönüþüdür.Lüks mallar üreten, <strong>II</strong>[b] kategorisine gelince, d –(<strong>II</strong>[b]) dhalindedurum– ayný I d’de olduðu gibidir. <strong>II</strong>[b]’deki kapitalistler için, deðiþensermayelerinipara biçiminde yenileyen para, bunlara <strong>II</strong>[a]’daki kapitalistleraracýlýðý ile dolambaçlý bir yoldan geri akmaktadýr. Bununla birlikte,emekçilerin kendi geçim araçlarýný doðrudan emek-güçlerini sattýklarýkapitalist üreticilerden satýnalmalarý, ya da ancak aracýlýk yoluyla, buparayý, dolambaçlý bir yoldan bu birincilere geri döndüren bir baþka kategorideki[sayfa 470] kapitalistlerden satýn almalarý arasýnda bir fark vardýr.390 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Ýþçi-sýnýfý kýtý kýtýna yaþayan insanlar olduklarý için, ellerinde para bulunduðusürece satýn alabilirler. Ama durum, örneðin, 1.000 <strong>II</strong> s’nin 1.000 I dile deðiþiminde olduðu gibi, kapitalistler için farklýdýr. <strong>Kapital</strong>istler kýtýkýtýna yaþayan insanlar deðildir. Onun için itici güç, sermayesinin enbüyük ölçüde kendi kendini geniþletmesidir. Eðer akla gelebilecek herhangibir durum, kapitalist <strong>II</strong>’ye, deðiþmeyen-sermayesini derhal yenilemekyerine, parasýný ya da bu paranýn hiç deðilse bir kýsmýný bir süreiçin elinde tutmasýnýn daha büyük bir yarar saðlayacaðý izlenimini veriyorsa,1.000 <strong>II</strong> s’nin (para olarak) I’e dönüþü, ve böylece 1.000 d’nin tekrarpara biçimine gelmesi de gecikir; ve kapitalist I, ancak yedek akçesindenbir kýsmýný elden çýkartarak iþini ayný ölçekte sürdürebilir; ve, genelbir deyiþle, deðiþen sermaye-deðerin para biçiminde geriye akýþýndakiçabukluk ya da yavaþlýk dikkate alýnmaksýzýn, iþin kesintisiz sürüp gidebilmesiiçin, para biçiminde yedek bir sermayeye gereklilik vardýr.O yýlýn yýllýk yeniden-üretiminin çeþitli öðelerinin deðiþimi araþtýrýlmasýgerektiðinde, bir önceki yýlýn, zaten sonuna eriþilmiþ bulunanyýlýn emeðinin sonuçlarýnýn da araþtýrýlmasý gerekir. Bu yýllýk üründe sonuçlanmýþbulunan üretim süreci geride kalmýþtýr; ürününe katýlmýþ geçmiþinbir þeyidir bu, ve, üretim sürecinden önce gelen ya da ona paralelolan dolaþým sürecinde, potansiyel deðiþen-sermayenin gerçek deðiþensermayeyeçevrilmesinde, yani emek-gücünün alým ve satýmýnda, budaha da çok böyledir. Emek-pazarý, þimdi önümüzdeki durumda olduðugibi, artýk meta-pazarýnýn bir kýsmý deðildir. Emekçi, burada, yalnýz,emek-gücünü satmýþ olmakla kalmýyor, artý-deðerin dýþýnda, bir de,emek-gücünün fiyatýnýn bir eþdeðerini, metalar biçiminde ikmal etmiþde oluyor. Üstelik o, ücretini cebine koymuþtur, bir meta (tüketim mallarý)alýcýsý olarak yalnýzca deðiþim sýrasýnda boy gösterir. Öte yandan,yýllýk ürünün yeniden-üretimin bütün öðelerini içermesi, üretken sermayeninbütün öðelerini, her þeyden çok da en önemli öðesi olan deðiþen-sermayesiniyerine koymasýdýr. Ve gördüðümüz gibi, aslýnda, deðiþensermayebakýmýndan deðiþimin sonucu þudur: Ücretlerini harcamak,satýn alýnan metalarý tüketmek suretiyle, meta alýcýsý olarak emekçi kendiemek-gücünü satmak zorunda bulunduðu bu biricik metaýný devamettirir ve yeniden-üretir. Týpký, kapitalist tarafýndan, emekçinin [sayfa 471]emek-gücünün satýn alýnmasýna yatýrýlan paranýn kendisine geri dönmesigibi, emek-gücü de, para karþýlýðýnda deðiþilebilir bir meta niteliði içerisindeemek-pazarýna geri döner. Özel olarak ele alýnan 1.000 I dörneðindesonuç þudur ki, I’deki kapitalistler, para olarak, 1.000 d’yi ellerindebulundururlar ve I’deki emekçiler bunlara emek-gücü olarak 1.000 arzederlerve böylece I’deki tüm yeniden-üretim süreci yenilenebilir. Bu,deðiþim sürecinin bir sonucudur.Öte yandan, I’deki emekçilerin ücretlerinin harcanmasý, ll’de 1.000 stutarýnda tüketim mallarým serbest býrakmýþ, bunlarý meta-biçimden parabiçimedönüþtürmüþtür. Kesim <strong>II</strong>, bunlarý, I’den 1.000 d’ye eþit rnetalar<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>391


satýn almak suretiyle, kendi deðiþmeyen-sermayesinin maddi biçiminetekrar çevirmiþ ve böylece I’e, deðiþen-sermayesinin deðerini para-biçimdetekrar geri vermiþtir.I’e ait deðiþen-sermaye, yýllýk ürünün deðiþiminde ya hiç kendisinigöstermeyen ya da þöyle böyle görünebilen üç baþkalaþýmdan geçer.1) Ýlk biçim, ayný deðerde emek-gücüne çevrilmiþ olan para olarak1.000 I d’dir. Bu çevrilme, kendisini, I ile <strong>II</strong> arasýndaki meta deðiþimindeortaya koymaz, ama, sonucu, iþçi-sýnýfý I, para olarak 1.000 ile, meta satýcýsý<strong>II</strong>’nýn karþýsýna çýkmasý olgusunda görülür; týpký iþçi-sýnýfý <strong>II</strong>’nin paraolarak 500 ile, meta biçiminde 500 <strong>II</strong> d’nin sahibi meta satýcýnýn karþýsýnaçýkmasý gibi.2) Ýkinci biçim, deðiþen-sermayenin gerçekten deðiþtiði, deðiþensermayebiçiminde iþlev yaptýðý, deðer yaratýcý kuvvetin, kendisiyle deðiþilenbelli bir deðerin yerinde göründüðü biricik biçimdir, ve tamamýylaarkamýzda kalmýþ bulunan üretim sürecine aittir.3) Deðiþen-sermayenin, üretim sürecinin sonucunda, deðiþen-sermayeolarak kendisini ortaya koyduðu üçüncü biçim, yýllýk deðer-üründürve I. halde 1.000 dartý 1.000 a’ya, yani 2.000 I (d+s)’ya eþittir. Para olarakkendi ilk 1.000 deðeri yerine þimdi bu miktarýn iki katý bir deðer, yanimetalar biçiminde 2.000 vardýr. Metalar biçiminde 1.000 tutarýnda deðiþensermaye-deðer, bu nedenle, üretken sermayenin bir öðesi olarak deðiþensermayeninürettiði deðerin ancak yarýsýdýr. Metalar biçiminde 1.000 I d, Itarafýndan baþlangýçta yatýrýlan ve toplam sermayenin deðiþen kýsmý olmasýdüþünülen 1.000 d’nin para olarak tam bir eþdeðeridir. Ama, [sayfa 472]metalar biçiminde bunlar, ancak potansiyel paradýrlar (satýlana kadarfiilen para halini alamazlar) ve doðrudan deðiþen para-sermaye olmalarýdaha da az sözkonusudur. Bunlar, en sonunda, 1.000 I dmetaýnýn <strong>II</strong> s’yesatýlmasýyla ve emek-gücünün, satýn alýnabilir bir meta, para olarak1.000’in deðiþilebileceði bir madde olarak erken yeniden ortaya çýkýþýile, deðiþen para-sermaye halini alýrlar.Bütün bu dönüþümler sýrasýnda kapitalist I, bu deðiþen-sermayeyisürekli elinde tutar: 1) önce para-sermaye olarak; 2) sonra, üretkensermayesinin bir öðesi olarak; 3) daha sonra, meta-sermayesinin deðerininbir kýsmý olarak, dolayýsýyla meta-deðer biçiminde; 4) ensonu birkez daha, deðiþilebileceði emek-gücü ile tekrar karþý karþýya gelmiþ olanpara olarak. Emek-süreci boyunca kapitalist, deðiþen-sermayeye, bellibüyüklükte bir deðer olarak deðil, aktif deðer yaratýcý emek-gücü olaraksahiptir. Ne var ki, kapitalist, emekçiye, onun emek-gücü belirli bir süreiçin iþlemedikçe asla ödemede bulunmadýðýndan kapitalistin elinde, onaödeme yapmadan önce, zaten bu emek-gücünün kendisinin yerine geçmeküzere yarattýðý deðer artý artý-deðer bulunmaktadýr.Deðiþen-sermaye daima þu ya da bu biçimde kapitalistin elindekaldýðý için, bunun herhangi bir kimse için kendisini þu ya da bu yoldangelire çevirdiði iddia edilemez. Tersine, metalar biçiminde 1.000 I d,392 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


deðiþmeyen-sermayesinin yarýsýný aynen yerine koyduðu <strong>II</strong>’ye satýþý ilekendisini paraya çevirir.Kendisini gelire ayrýþtýran þey, deðiþen-sermaye I ya da para olarak1.000 ddeðildir. Bu para, emek-gücüne çevrilir çevrilmez, deðiþensermayeI’in para biçimi olarak iþlev yapmaktan çýkar; týpký herhangi birmeta alýcýsýna ait paranýn, bunu, baþka herhangi bir satýcýnýn metaý karþýlýðýndadeðiþmesi üzerine artýk kendisine ait bir þeyi temsil etmekten çýkmasýgibi. Ücret olarak alýnan paranýn, iþçi-sýnýfýnýn elinde uðradýðý deðiþiklik,deðiþen-sermayenin çevrilmesi deðil, paraya çevrilmiþ emekgüçlerinindeðerinin çevrilmesidir; týpký, emekçinin yarattýðý deðerin (2.000I (d+s)çevrilmesinin yalnýzca kapitaliste ait bulunan ve emekçiyi ilgilendirmeyenbir metaýn çevrilmiþ olmasý gibi. Bununla birlikte, kapitalist, veondan da fazla teorik yorumcusu ekonomi politikçi, emekçiye ödenenparanýn, hâlâ onun, yani kapitalistin parasý olduðu düþüncesinden kendileriniancak büyük bir güçlükle [sayfa 473] kurtarabilmektedirler. Bu kapitalist,eðer bir altýn üreticisi ise, deðerin deðiþen kýsmý –yani emeðin satýnalýnma fiyatýný yerine koyan metalar biçimindeki eþdeðer– kendisinidoðrudan para biçiminde ortaya koyar ve dolambaçlý bir geriye akýþ yoluizlemeksizin deðiþen para-sermaye olarak yeniden iþlev yapabilir. Ama,<strong>II</strong>’deki emekçiyi ilgilendirdiði kadarýyla –lüks mallar üreten emekçi dýþýnda–500 d, emekçinin tüketimi için ayrýlan metalar þeklinde bulunur vekolektif emekçi olarak kabul edilen emekçi bunlarý, kendi emek-gücünüsattýðý ayný kolektif kapitalistten doðrudan tekrar satýn alýr. Sermayedeðer<strong>II</strong>’nin deðiþen kýsmý, maddi biçimini ilgilendirdiði kadarýyla,çoðunluðu iþçi-sýnýfýnýn tüketimine ayrýlan tüketim mallarýndan oluþur.Ama, emekçi tarafýndan bu biçim içerisinde harcanan deðiþen-sermayedeðildir, bu tüketim mallarý içerisinde onun gerçekleþmesiyle, kapitalistinpara-biçimi içerisindeki deðiþen-sermaye 500 <strong>II</strong> d’yi yerine koyan saltücretlerdir, emekçinin parasýdýr. Deðiþen-sermaye <strong>II</strong> d, týpký deðiþmeyensermaye2.000 <strong>II</strong> sgibi tüketim mallarý olarak yeniden-üretilmiþtir. Bunlardanbirisi kendisini ne derece gelire çevirirse, diðeri de ancak o kadarçevirir. Her iki halde de kendilerini gelire çeviren ücretlerdir.Bununla birlikte, yýllýk ürünün deðiþiminde þurasý da önemli birolgudur ki, ücretlerin gelir olarak harcanmasý ile, para-sermaye biçimine,bir durumda 1.000 <strong>II</strong> s, ve gene ayný þekilde, bu dolambaçlý yoldan1.000 I dile yukarýda sözü edilen 500 <strong>II</strong> d, yani hem deðiþmeyen ve hemde deðiþen sermaye tekrar sokulmuþtur. (Deðiþen-sermayede, bu kýsmendoðrudan ve kýsmen de dolaylý geriye akýþ yoluyla olmuþtur.)XI. SABÝT SERMAYENÝNYERÝNE KONMASIYýllýk yeniden-üretimin deðiþiminin tahlilinde aþaðýdaki noktabüyük bir güçlük gösterir. Konunun ortaya konulabileceði en basit biçi-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>393


mi alýrsak, þunu elde ederiz:I) 4.000 s+ 1.000 d+ 1.000 a+<strong>II</strong>) 2.000 s+ 500 d+ 500 a= 9.000.Bu sonunda kendini þuna ayrýþtýrýr:4.000 I s+ 2.000 <strong>II</strong> s+ 1.000 I d+ 500 <strong>II</strong> d+ 1.000 I a+ 500 <strong>II</strong> a= 6.000 s+ 1.500 d+ 1.500 a= 9.000. [sayfa 474]Deðiþmeyen-sermayenin deðerinin, sözcüðün kesin anlamýylaemek aletlerini (üretim araçlarýnýn ayrý bir kesimi olarak) içeren bir kýsmý,emek aletlerinden emeðin ürününe (metaya) aktarýlmýþtýr; bu emekaletleri, üretken sermayenin öðeleri olarak iþlev yapmaya devam ederlerve bunu eski maddi biçimleri içerisinde yaparlar. Bu, onlarýn, belli birdönem için sürekli iþlev yapmalarý sýrasýnda uðradýklarý eskiyip yýpranma,tedrici aþýnma payý olup, bunlar tarafýndan üretilen metalara, emekaletlerinden emek ürününe aktarýlan bir deðer öðesi olarak tekrar ortayaçýkarlar. Bu nedenle, yýllýk yeniden-üretim bakýmýndan, yalnýzca sabitsermayenin bir yýldan fazla ömürlü olan kýsýmlarý, baþlangýçta dikkatealýnacaktýr. Eðer bunlar bir yýl içerisinde tamamen eskimiþlerse bunlarýnyýllýk yeniden-üretimi ile bütünüyle yerine konulmalarý ve yenilenmelerigerekir ve incelenmekte olan konu ile herhangi bir iliþkileri yoktur. Makineve sabit sermayenin diðer daha dayanýklý öteki biçimlerinde binave makine bir tüm olarak çok daha uzun süre dayandýðý halde, bazýkýsýmlarýnýn bir yýl içerisinde baþtan baþa deðiþtirilmeleri gerekli olduðudurumlar olabilir – çoðu kez olmaktadýr. Bu kýsýmlar, sabit sermayeninbir yýl içerisinde yerine konulmasý gerekli öðeleri ile bir kategoriye aittir.Metalarýn bu deðer öðesinin, onarým maliyetiyle karýþtýrýlmamasýgerekir. Meta satýldýðýnda bu deðer öðesi, bütün ötekiler gibi parayaçevrilir. Ama paraya çevrildikten sonra, diðer deðer öðelerinden farkýgörünür hale gelir. Metalarýn yeniden-üretimlerinin baþlayabilmesi (yada genellikle, meta üretim sürecinin sürekli olabilmesi) için, bunlarýnüretimlerinde tüketilen ham ve yardýmcý maddelerin aynî olarak yerinekonulmalarý gereklidir. Bunlar üzerinde harcanan emek-gücünün de,gene, taze emek-gücü ile yenilenmesi gerekir. Bu nedenle, metalardagerçekleþen paranýn, sürekli olarak üretken sermayenin bu öðelerine,para-biçiminden meta-biçimine tekrar çevrilmesi zorunludur. Ham veyardýmcý maddeler örneðin belli aralýklarla büyük miktarlar halinde satýnalýnsa –böylece üretken bir ikmal oluþtursa– ve belirli dönemler boyuncayeniden satýn alýnmalarýna gerek kalmasa, gene de durum deðiþmiþolmaz; ve bu yüzden –bu ham ve yardýmcý maddeler bulunduðu sürece–,metalarýn satýþýndan gelen para, bu amaca ayrýldýðý için birikebilirve deðiþmeyen-sermayenin bu kýsmý, geçici olarak, fiili iþlevine bir süreiçin ara vermiþ [sayfa 475] para-sermaye olarak görünebilir. Bu, bir gelir-sermayedeðildir; para-biçimde askýya alýnmýþ üretken sermayedir. Üretimaraçlarýnýn yenilenmeleri, bu yenilenmenin –dolaþým yönünden– biçimideðiþiklik göstermekle birlikte, her zaman sürüp gitmek zorundadýr. Yeni394 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


satýn almalar, bunlarýn yenilendiði ya da yerine konduðu dolaþým iþlemi,daha uzun ya da kýsa aralýklarla olabilir ve bir defada büyük bir miktaryatýrýlarak buna tekabül eden üretken bir ikmal ile telafi edilebilir, ya da,satýn almalar arasýndaki aralýklar kýsa olabilir; küçük miktarlarda paraharcamalarý, küçük miktarlarda üretken ikmaller hýzla birbirini izleyebilir.Bu, durumun kendisini deðiþtirmiþ olmaz. Emek-gücü için de aynýþey geçerlidir. Üretimin, yýl boyunca ayný ölçekte sürdürülmesi halinde –tüketilen emek-gücünün yerine, sürekli olarak yenisinin konmasý gerekir.Ýþin mevsimlik olabildiði ya da, iþlerin farklý kýsýmlarýnýn, tarýmdaolduðu gibi, farklý dönemlerde uygulandýðý durumlarda, emek-gücü satýnalýnmasý da buna uygun olarak bazan küçük bazan büyük miktarlardayapýlýr. Ama metalarýn satýþý ile gerçekleþmiþ olan gelirler, meta-deðerinsabit sermayenin aþýnma ve yýpranmasýna eþit kýsmýný paraya çevirmeleriölçüsünde, üretken sermayenin deðer kaybýný karþýladýklarý kýsmýnatekrar çevrilmiþ olmazlar. Üretken sermayenin yaný baþýna yerleþirlerve para biçiminde kalmaya devam ederler.Paranýn bu durgunluðu, deðiþmeyen-sermayenin sabit öðesinin,üretim sürecinde kendi eski maddi biçimi içerisinde iþlev yapmaya devamettiði az ya da çok sayýda yýllarý içeren yeniden-üretim dönemigeçene kadar yinelenir. Binalar, makineler vb. gibi sabit öðeler iyiceeskiyip de üretim sürecinde artýk iþlev yapamaz hale gelir gelmez, deðerleri,çökelmiþ bulunan paralarýn toplamý tarafýndan tamamýyla yerinekonmuþ halde bu öðenin yaný sýra mevcuttur; bu deðerler, sabit sermayeden,üretimlerine katýldýðý metalara yavaþ yavaþ aktarýlmýþ ve bu metalarýnsatýþý sonucu para biçimini almýþtýr. Þimdi bu para, sabit sermayeyi(ya da çeþitli öðeleri farklý süreðenliklere sahip olduðu için bunun öðelerini)aynî olarak yerine koymaya ve böylece, üretken sermayenin bukýsmýnýn gerçekten yenilenmesine hizmet ederler. Bu para, demek ki,deðiþmeyen sermaye-deðerin bir kýsmýnýn, yani onun sabit kýsmýnýn parabiçimidir.Bu para-yýðma oluþumu, kendi baþýna, kapitalist yeniden-üretimsürecinin bir öðesidir; sabit sermaye, yaþamýný sona erdirene ve dolayýsýylabütün deðerini [sayfa 476] ürettiði metalara aktararak þimdi aynîolarak yerine konma zorunluluðu ortaya çýkana kadar, sabit sermayeninya da bu sermayenin birkaç öðesinin deðerinin –para biçiminde– yenidenüretilmesi ve bir yana yýðýlmasýdýr. Ne var ki, bu para, sabit sermayeninyaþamý sona eren öðelerini yerine koymak üzere yeni öðeleretekrar çevrilir çevrilmez, bu yýðýlý biçimini kaybeder ve dolaþýmýn meydanagetirdiði sermayenin yeniden-üretim sürecindeki faaliyetine yenidenbaþlar.Týpký basit meta dolaþýmýnýn hiç bir þekilde, ürünler arasýndakibasit deðiþimle özdeþ olmamasý gibi, yýllýk meta-ürünün çevrilmesi dehiç bir zaman kendisini çeþitli öðelerinin salt bir aracýsýz karþýlýklý deðiþimineçözüþtüremez. Para, bunda, özellikle sabit sermayenin deðerininyeniden-üretimi biçiminde ifadesini bulan özgül bir rol oynar. (Üretimin<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>395


kolektif olmasý ve meta üretimi biçimini taþýmamasý halinde, konununkendisini ne kadar farklý bir þekilde ortaya koyacaðý daha ilerideki birtahlile býrakýlmýþtýr. )Temel þemamýza dönecek olursak, sýnýf* <strong>II</strong> için þunu elde ederiz:2.000 s+ 500 d+ 500 a. Bir yýl boyunca üretilen bütün tüketim nesneleri,bu durumda, deðer olarak 3.000’e eþittir; toplam metalar kitlesindekifarklý meta öðelerinin herbiri, deðeri bakýmýndan, 2/3 s+ 1/5 d+ 1/6 ayada yüzde olarak, 66 2 / 3s+ 16 2 / 3d+ 16 2 / 3abileþimindedir. Sýnýf <strong>II</strong>’nin çeþitlitürdeki metalarý, farklý oranlarda deðiþmeyen-sermaye içerebilir. Aynýþekilde, deðiþmeyen-sermayenin sabit kýsmý da farklý olabilir. Sabit sermayeninkýsýmlarýnýn süreðenliði ve dolayýsýyla yýllýk aþýnýp yýpranma yada, bunlarýn üretimlerine katýldýklarý metalara pro rata aktardýklarý deðerinoraný da farklý olabilir. Ama bunun burada önemi yoktur. Toplumsalyeniden-üretim sürecine gelince, bu, yalnýzca sýnýf <strong>II</strong> ve I arasýnda birdeðiþim sorunudur. Bu iki sýnýf burada birbirlerinin karþýsýna yalnýz kenditoplumsal, kitle iliþkileri içerisinde çýkarlar. Bu nedenle, meta-ürün <strong>II</strong>’nindeðerinin s kýsmýnýn orantýlý büyüklüðü (þimdi irdelenmekte olan sorununsonuçlarýndan ancak bir tanesi) eðer sýnýf <strong>II</strong>’ye giren bütün üretimkollarý kapsanmýþ ise ortalama oraný verir.Toplam deðeri, 2.000 s+ 500 d+ 500 aifadesi altýnda sýnýflanan [sayfa477] her tür meta (ve bunlar çoðunlukla ayný türdendir), bu nedenle deðerolarak 66 2 / 3s+ 16 2 / 3d+ 16 2 / 3aifadesine eþittir. Bu, ister s, d ya da aaltýnda sýnýflansýn, metalarýn her 100'ü için uygulanýr.2.000 s’nin katýlmýþ bulunduðu metalar, deðer olarak ayrýca þuþekilde de bölünebilir:1) 1.333 1 / 3s+ 333 1 / 3d+ 333 1 / 3a=2.000 s;benzer þekilde 500 dde þöyle bölünebilir:2) 333 1 / 3s+ 83 1 / 3d+ 83 1 / 3d= 500 d;ve ensonu 500 ada þu þekilde bölünebilir:3) 333 1 / 3s+ 83 1 / 3d+ 83 1 / 3a= 500 a.Þimdi, eðer biz, 1), 2) ve 3)’teki s’leri toplarsak, 1.333 1 / 3s. + 333 1 / 3s+ 333 1 / 3s. = 2.000 elde ederiz. Ayrýca 333 1 / 3d+ 83 1 / 3d+ 83 1 / 3d= 500. Ve aiçin de ayný þey. Toplam, yukardaki gibi ayný toplam 3.000 deðerini verir.3.000’lik bir deðeri temsil eden, metalar kitlesi <strong>II</strong>’nin içerdiði tümdeðiþmeyen sermaye-deðer, demek ki, 2.000 s’de bulunmakta ve, ne500 dve ne de 500 abundan bir zerre bile taþýmamaktadýr. Ayný þey,sýrasýyla d ve a için de doðudur.Bir baþka deyiþle, meta kitlesi <strong>II</strong>’nin, deðiþmeyen sermaye-deðeritemsil eden ve bu nedenle de, ya kendi maddi biçimine ya da parabiçiminetekrar çevrilebilir kýsmýnýn tamamý, 2.000 s’de bulunur. <strong>II</strong>’dekimetalarýn deðiþmeyen deðerinin deðiþimi ile ilgili her þey, bu yüzden,* Burada “sýnýf I” ve “sýnýf <strong>II</strong>” ile gene “kesim I” ve “kesim <strong>II</strong>” kastedilmektedir. Ýngilizcemetinde “class” (s. 467), Almanca metinde “klasse” (s. 459), ransýzca metinde “section” (V. s.111). -ç.396 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


2.000 <strong>II</strong> s’nin hareketi ile sýnýrlýdýr. Ve bu deðiþim, ancak, I (1.000 d+1.000 a) ile yapýlabilir.Ayný þekilde, sýnýf I bakýmýndan da, bu sýnýfýn deðiþmeyen sermaye-deðerinindeðiþimi ile ilgili her þey, 4.000 I s’nin dikkate alýnmasý ilesýnýrlý olacaktýr.1. Para Biçiminde Deðerin Aþýnan ve YýprananKýsmýnýn Yerine KonmasýÝþe baþlamak için eðer,I. 4.000 s + 1.000 d + 1.000 a}<strong>II</strong>. . . . . . . . . . . . 2.000 s + 500 d + 500 a[formülünü -ç.] alýrsak, 2.000 <strong>II</strong> smetalar kitlesinin, ayný deðerde I(1.000 d+ 1.000 a) metalarý ile deðiþimi, 2.000 <strong>II</strong> s’nin tamamýnýn, I tarafýndanüretilen <strong>II</strong>’nin deðiþmeyen-sermayesinin doðal öðelerine ayni olaraktekrar çevrilmesini öngörür. Ama bu [sayfa 478] sonuncunun bulunduðumeta-deðer 2.000, sabit sermayenin deðer kaybýný telafi eden bir öðeyide içerir; deðer kaybýný karþýlayan bu öðenin derhal ve aynî olarak yerinekonulmasý gerekmemekte, paraya çevrilerek, sabit sermayenin maddibiçimi içerisinde yenilenmesi zamaný gelene kadar bir toplam içerisindeyavaþ yavaþ birikmektedir. Her yýl, þu ya da bu bireysel iþte veya þu yada bu sanayi kolunda sabit sermaye kaybý görülür. Bir ve ayný bireyselsermayede bile, çeþitli kýsýmlarýnýn farklý süreðenliðe sahip olmalarý nedeniyle,sabit sermayenin þu ya da bu kýsmýnýn yerine konmasý zorunluluðuvardýr. Yýllýk yeniden-üretimi, basit boyutlarý içersinde, yani her türlübirikimi dikkate almaksýzýn incelediðimiz zaman iþe ab ovo* baþlamayýz.Ýncelenmekte olan yýl, birçok yýllardan bir tanesidir; kapitalist üretimindoðumundan sonraki ilk yýl deðildir. Sýnýf <strong>II</strong>’ye ait çok yanlý üretim kollarýnayatýrýlmýþ bulunan çeþitli sermayeler, bu yüzden, yaþça farklýdýrlar.Týpký bu üretim kolunda görev yapan kimselerden bir kýsmýnýn her yýlölmesi gibi, sabit sermayenin bir kýsmýnýn da her yýl ömrü tükenir vebunlarýn, birikmiþ para fonundan aynî olarak yenilenmeleri gerekir. Ýþtebu nedenle, 2.000 <strong>II</strong> s’nin 2.000 I (d+a)karþýlýðýnda deðiþimi, 2.000 <strong>II</strong> s’ninkendi meta-biçiminden (tüketim mallarýndan), yalnýz ham ve yardýmcýmaddeleri deðil, ayný zamanda, sabit sermayenin, makineler, aletler,binalar vb. gibi doðal öðelerini de içeren asýl öðelere çevrilmesini kapsar.2.000 <strong>II</strong> s’nin deðerinde para olarak yerine konulmasý gereken aþýnmave yýpranma, bu yüzden hiç bir zaman iþlemekte olan sabit sermayenintutarýna tekabül etmez, çünkü bunun bir kýsmýnýn her yýl aynî olarakyerine konulmasý zorunluluðu vardýr. Ama bu durum, bu yerine koyma* Baþlangýçtan itibaren. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>397


iþi için gerekli paranýn, sýnýf <strong>II</strong> kapitalistleri tarafýndan önceki yýllardabiriktirildiðini varsayar. Ne var ki, iþte bu koþul, önceki yýllar için olduðukadar, içinde bulunulan yýl için de ayný ölçüde geçerlidir.I (1.000 d+ 1.000 a) ile 2.000 <strong>II</strong> sarasýndaki deðiþimde, önce þurasýnýdikkate almak gerekir ki, I (d+a)deðerler toplamý, herhangi bir deðiþmeyendeðer öðesini, dolayýsýyla da aþýnma ve yýpranmayý yerine koyacak birdeðer öðesini, yani deðiþmeyen-sermayenin sabit kýsmýndan, maddi biçimiiçerisinde d+a’nýn varolduðu metalara aktarýlmýþ bulunan bir deðeriiçermez. Buna karþýlýk, bu öðe, <strong>II</strong> s’de vardýr ve, varlýðýný sabit sermayeye[sayfa 479] borçlu bulunan para-biçiminden maddi biçimine hemen çevrilmemesigereken ve önce para biçimini korumak zorunda olan, deðeröðesinin iþte bu kýsmýdýr. Ýþte bu nedenle I (1.000 d+ 1.000 a) ile 2.000 <strong>II</strong> sarasýndaki deðiþim derhal þu güçlüðü gösterir: 2.000( d+a)’nýn maddi biçimiiçerisinde varolduðu I’e ait üretim araçlarý, <strong>II</strong>’ye ait tüketim mallarýbiçiminde bir eþdeðer karþýlýðýnda 2.000’in tam deðeri ile deðiþilmekzorunda olduðu halde, öte yandan 2.000 <strong>II</strong> stüketim mallarý, I (1.000 d+1.000 a) üretim araçlarý karþýlýðýnda, kendi tam deðerleri üzerindendeðiþilemez, çünkü bunlarýn deðerlerinin –aþýnma ve yýpranmaya ya dasabit sermayenin yerine konulmasý gerekli deðer kaybýna eþit– kýsmý,ilkin, incelemekte bulunduðumuz mevcut yýllýk yeniden-üretim dönemiboyunca dolaþým aracý olarak artýk iþlev yapmayacak olan para biçimindebirikmek zorundadýr. Ama meta-deðer 2.000 <strong>II</strong> siçerisine katýlmýþ buaþýnma ve yýpranma öðesini ödeyecek para, ancak I. kesimden gelebilir,çünkü <strong>II</strong>, bu parayý kendisi ödeyemez, ama kendi mallarýnýn satýþýyoluyla bu ödemeyi saðlar ve çünkü, varsayýmlý olarak, I (d+a)meta 2.000<strong>II</strong> s’nin tamamýný satýn alýr. Þu halde, sýnýf I, bu satýnalma aracýlýðý ile, buaþýnma ve yýpranmayý <strong>II</strong> için paraya çevirir. Ama daha önce açýklananyasaya göre, dolaþýma sürülen para, daha sonra, eþit miktarda metalarýdolaþýma süren kapitalist üreticiye döner. Açýktýr ki, <strong>II</strong> ssatýn almakla I,Il’ye, 2.000 deðerinde metalar ile birlikte bir de fazladan bir parayýkarþýlýksýz. olarak (deðiþim yoluyla ayný miktarý almaksýzýn) veremez.Aksi halde I, meta kitlesi <strong>II</strong> s’yi deðerinin üzerinde satýn almýþ olur. Eðer<strong>II</strong>, kendisine ait 2.000 s’yi I (1.000 d+ 1.000 a) karþýlýðýnda fiilen deðiþiyorsa,I’den baþka bir talepte bulunamaz ve bu deðiþim ile dolaþan para, kendisinidolaþýma sokana baðlý olarak, yani ilk kez alýcý olarak hareketeden kimseye baðlý olarak ya I’e ya da lI’ye döner. Ayný zamanda <strong>II</strong>,kendi meta-sermayesinin tüm deðerini, üretim araçlarýnýn maddi biçiminetekrar çevirmiþ olacaktý, oysa varsayýmýmýza göre, satýþtan sonrabunun bir kýsmýný, þimdiki yýllýk yeniden-üretim dönemi boyunca parabiçiminden, deðiþmeyen-sermayesinin sabit kýsmýnýn maddi biçiminetekrar çeviremezdi. Eðer <strong>II</strong>, I’e 2.000 deðerinde satýþ yapsa ve ondan,2.000’den az, diyelim 1.800 deðerinde satýn almada bulunsa ancak ozaman kendi lehine bir para fazlalýðý olurdu. Bu durumda I’in kendisinedönmeyecek olan para olarak 200 deðerindeki borç fazlasýný telafi et-398 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


mesi gerekirdi, çünkü 200’e [sayfa 480] eþit bir meta kitlesini dolaþýma sürerek,yatýrmýþ olduðu parayý dolaþýmdan çekmemiþ olurdu. Böyle birdurumda, <strong>II</strong> için, sabit sermayesinin aþýnma ve yýpranmasý, hesabýnakonulmuþ bir para fonu bulunurdu. O zaman da, diðer yanda, I’in tarafýnda200 miktarýnda bir üretim aracý, üretim fazlasý olurdu ve, üretiminçeþitli kýsýmlarý arasýnda tam bir oranýn varsayýldýðý þemamýzýn esasý,yani ayný ölçekte yeniden-üretim bozulmuþ olurdu. Bir baþkasýný ve dahada beterini yaratmak için güçlüklerin ancak bir tanesinden kurtulmuþolurduk.Bu problem özel güçlükler gösterdiði ve ekonomi politikçiler tarafýndanþimdiye deðin hiç ele alýnmadýðý için, olasý (hiç deðilse olasýgörünen) bütün çözümleri ya da daha çok, bu problemin formüle ediliþiniseriatim* inceleyeceðiz.Ýlkin, biraz önce, <strong>II</strong>’nin I’e, 2.000 deðerinde metalar sattýðýný, amaondan ancak 1.800 deðerinde satýn almada bulunduðunu varsaymýþtýk.Meta-deðer 2.000 <strong>II</strong> s, aþýnýp yýpranmayý yerine koymak için, para olarakbiriktirilmesi gerekli 200 içermektedir. Demek oluyor ki, 2.000 <strong>II</strong> s’nindeðeri, üretim araçlarý ile deðiþilecek 1.800 ile aþýnma ve yýpranmanýnyerini alacak ve (2.000 s’nin I’e satýþýndan sonra) para biçiminde saklanacak200’e ayrýlabilir. Deðer olarak ifade edildiðinde 2.000 <strong>II</strong> s, 1.800 s+200 s(d)’ye eþittir; burada d. déchet’i** belirtmektedir.Bu durumda bizim aþaðýdaki ifadeyi incelememiz gerekiyor:DeðiþimI. l.000 d+ 1.000 a}ll. 1.800 s+ 200 s(d).Emekçilere, emek-güçlerinin karþýlýðý ücret olarak verilen 1.000sterlin ile I, tüketim mallarý 1.000 <strong>II</strong> ssatýn almaktadýr. <strong>II</strong>, bu ayný 1.000sterlin ile üretim aracý 1.000 I dsatýn almaktadýr. Böylece I’deki kapitalistler,deðiþen-sermayelerini para biçiminde geri almakta ve gelecek yýl,ayný miktar emek-gücü satýn almada kullanabilmektedirler, yani üretkensermayelerinin deðiþen kýsmýný aynî olarak yerine koyabilmektedirler.Ayrýca, yatýrýlan 400 sterlin ile <strong>II</strong>, üretim araçlarý I asatýn almakta veI a, bu ayný 400 sterlin ile tüketim mallarý <strong>II</strong> ssatýn almaktadýr. <strong>II</strong>’dekikapitalistler tarafýndan dolaþýma sokulan [sayfa 481] 400 sterlin, böylecekendilerine dönmekte, ama yalnýz, satýlan metalarýn eþdeðeri olarak.Þimdi I, yatýrýlan 400 sterlin ile tüketim mallarý satýn almakta; <strong>II</strong>, I’den400 sterlin deðerinde üretim aracý satýn almakta ve bu 400 sterlin bununüzerine I’e geri akmaktadýr. Öyleyse buraya kadar hesap þöyledir:* Sýrasýyla. -ç.** Yýpranma ve aþýnma. Almanca metinde (s. 452), Engels, bu sözcüðün yanýna “Verschleiss”(“Aþýnma”) yazmýþtýr. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>399


I, dolaþýma, metalar biçiminde 1.000 d+ 800 asokmaktadýr; dolaþýmaayrýca ücretler için para olarak 1.000 sterlin ve <strong>II</strong> ile deðiþim için400 sterlin sürmektedir. Deðiþim yapýldýktan sonra I, para olarak 1.000 d,800 <strong>II</strong> s(tüketim mallarý) karþýlýðýnda deðiþilen 800 ave para biçiminde400 sterline sahiptir.<strong>II</strong>, dolaþýma, metalar biçiminde (tüketim mallarý) 1.800 sve paraolarak 400 sterlin sürüyor. Deðiþimin tamamlanmasý üzerine, I’in metalarý(üretim araçlarý) olarak 1.800 ve para olarak 400 sterline sahiptir.Geride, hala, I’in tarafýnda 200 a(üretim araçlarý olarak) ve <strong>II</strong>’nintarafýnda 200 s(d) (tüketim mallarý olarak) vardýr.Varsayýmýmýza göre 1.200 sterlin ile, 200 deðerinde s (d) tüketimmallarý satýn alýyor. Ama <strong>II</strong>, bu 200 sterlini elde tutmaktadýr, çünkü, 200 s(d)aþýnma ve yýpranmayý temsil etmekte olup, hemen üretim araçlarýnatekrar çevrilmeyecektir. Bu nedenle 200 I asatýlamaz. Yerine konulmasýgerekli artý-deðer I’in beþte-biri gerçekleþtirilemez, yani üretim araçlarýnýnmaddi biçiminden tüketim mallarýnýn maddi biçimine çevrilemez.Bu, yalnýz, bizim, basit ölçekli yeniden-üretim varsayýmýmýzlaçeliþmiyor; bu, kendi baþýna, 200 s(d)’nin paraya dönüþümünü açýklayabilecekbir varsayým da deðildir. Bu, daha çok, bunun açýklanamayacaðýanlamýna gelir. Çünkü, 200 s(d)’nin ne þekilde paraya çevrilebileceði gösterilemeyeceðinegöre, yalnýzca kendi 200 a’sýndan geriye kalanýný parayaçeviremediði için, I’in, zorlandýðý varsayýlmýþtýr. Bunu, deðiþimmekanizmasýnýn normal bir iþleyiþi diye kabul etmek, 200 s(d)’yi düzenliolarak paraya çevirmek için her yýl 200 sterlinin gökten düþtüðünüdüþünmekle ayný þeydir.Ama böyle bir varsayýmýn saçmalýðý, eðer I a, bu durumda olduðugibi kendi ilkel varlýk biçimi içerisinde –yani üretim araçlarýnýn deðerininbir kýsmý, dolayýsýyla kapitalist üreticilerinin, satýþ yoluyla paraya çevirmekzorunda olduklarý metalarýn deðerinin bir kýsmý olarak– görünmekyerine, bu kapitalistlerin ortaklarýnýn elinde, örneðin toprak sahiplerininelinde toprak rantý, [sayfa 482] tefecilerin elinde faiz olarak göründüðü zamanhemen göze çarpmýyor. Ama eðer sanayi kapitalistinin, bu artý-deðerinöteki ortaklarýna, toprak rantý ya da faiz olarak vermek zorundabulunduðu metalarýn artý-deðerinin bu kýsmý, uzun bir süre bu metalarýnsatýþý yoluyla gerçekleþtirilemez ise, rant ve faiz ödemesi de sona ererve toprak sahipleri ile faizciler, rant ile faizi harcamak suretiyle, yýllýk yeniden-üretiminbelli bir kýsmýný diledikleri gibi paraya çevirmek için deiex machina* olarak hizmet edemez hale gelirler. Ayný þey, hükümetmemurlarý, doktorlar, avukatlar vb. ve “kamunun” üyeleri olarak, ekonomi-politikçilerinaçýklamadan býraktýklarýný açýklamak suretiyle bunlara“hizmet eden” diðerleri gibi, üretken olmayan emekçiler denilen kim-* Makine ile gelen tanrý. – Eski Yunan tiyatrosunda, hiç bir kurtuluþ olasýlýðý kalmadýðý biranda, sahneye, yukardan kurtarýcý olarak indirilen tanrý. -ç.400 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


selerin harcamalarý için de doðrudur.I ile <strong>II</strong> arasýnda, –kapitalist üreticilerin bu iki ana kesimi arasýnda–doðrudan deðiþim yerine bu iþe aracý olarak tüccar da girse ve “parasý”ile bütün bu güçlüklerin üstesinden gelmeye yardým etse; durumda genede bir iyileþme olmaz. Örneðin, ele alýnan durumda 200 I a’nýn kesenkes<strong>II</strong>’deki sanayi kapitalistlerine verilmesi gerekir. Bu, bir dizi tüccarýn elindengeçebilir, ama bunlardan sonuncusu, bizim varsayýmýmýza göre kendisini<strong>II</strong>’nin karþýsýnda, týpký baþlangýçta I’deki –kapitalist üreticilerin aynýkötü durumunda bulur; yani bunlarýn 200 I a’yý <strong>II</strong>’ye satmalarý olanaksýzdýr.Ve satýn alýnan bu saplanýp kalmýþ miktar, I ile ayýn süreci yenileyemez.Buradan da görüyoruz ki, gerçek amacýmýzdan ayrý olarak, toplumsalyeniden-üretim süreci, karmaþýk somut biçimi içerisinde bir tahlilkonusu yapýlýr yapýlmaz, “bilimsel” bir tahlil görüntüsü veren yapmacýk-lardankurtulmak için, yeniden-üretim sürecini –ufak tefek belirsizdurumlardan arýnmýþ– kendi asýl biçimi içerisinde gözden geçirmekzorunluluðu kaçýnýlmazdýr.Yeniden-üretim sürecinin (ister basit, ister geniþlemiþ ölçekte olsun)normal olarak yürümesi halinde, kapitalist üretici tarafýndandolaþýma sokulan paranýn (ister kendi parasý, ister borç aldýðý para olsun),çýkýþ noktasýna dönmesi gerektiði konusundaki yasa; 200 <strong>II</strong> s(d)’nin,I tarafýndan sürülen para aracýlýðý ile paraya çevrildiði varsayýmýný bütünüyledýþtalar. [sayfa 483]2. Sabit Sermayenin Aynî Olarak Yerine KonmasýYukarýda ele alýnan varsayýmý bir yana itince, geriye, yalnýzca,aþýnma ve yýpranma payýnýn para alarak yerine konmasý dýþýnda, aynýzamanda tümüyle ölü hale gelmiþ sabit sermayenin aynî olarak yerinekonmasýný da içerdiði þeklindeki olasýlýklar kalmaktadýr .Buraya kadar varsaymýþtýk ki,a) I tarafýndan ücretler biçiminde ödenen 1.000 sterlin, emekçilertarafýndan, ayný miktarda <strong>II</strong> siçin harcanýr; yani emekçiler bu para iletüketim mallarý satýn alýrlar.Bu 1.000 sterlinin I tarafýndan para olarak yatýrýlmýþ olmasý, yalnýzcabir olguyu ifade etmektedir. Ücretlerin, ilgili kapitalist üreticiler tarafýndanpara olarak yatýrýlmasý gerekir. Sonra bu para, emekçiler tarafýndantüketim mallarý için harcanýr ve tüketim mallarý satýcýlarýna, kendi deðiþmeyen-sermayelerinimeta-sermayeden üretken sermayeye çevirmede,dolaþým aracý olarak hizmet eder. Gerçekte, bu para bir çok yollardan(bizzat emekçinin gereksinmesi olan, bakkallar, ev sahipleri, vergi tahsildarlarýve doktorlar vb. gibi üretken-olmayan emekçilerden) geçer vedolayýsýyla, I’deki emekçilerin elinden kýsmen doðrudan sýnýf <strong>II</strong>’deki kapitalistineline akar. Paranýn akýþý, azçok gecikebilir ve kapitalistin bu<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>401


yüzden yeni yedek paraya gereksinmesi olabilir. Bütün bunlar, bu temelbiçim içerisindeki incelemeye girmez.b) Bir seferde I’in, <strong>II</strong>’den satýnalma için para olarak diðer bir 400sterlin yatýrdýðý ve bu paranýn kendisine döndüðü, oysa bir baþka sefer<strong>II</strong>’nin I’den satýnalma için 400 sterlin yatýrdýðý ve ayný þekilde bu parayýgeri aldýðý varsayýlmýþtý. Bu varsayýmý yapmak gerekir, çünkü kapitalistsýnýf I ya da <strong>II</strong>’nin, kendi metalarýnýn deðiþimi için gerekli parayý tek taraflýolarak yatýrmalarý gerektiði yolundaki ters bir varsayýmý kabul etmekkeyfi olurdu. Çünkü, 1. arabaþlýk altýnda gösterdiðimiz gibi, 200<strong>II</strong> s’(d)’yi paraya çevirmek için I’in dolaþýma ek para sürmesi varsayýmýnýnsaçma diye reddedilmesi üzerine geriye, yalnýzca <strong>II</strong>’nin metalarýnýndeðerinin, sabit sermayesinin aþýnma ve yýpranmasýný telafi edecekkýsmýný paraya çevirecek bir miktar parayý dolaþýma gene kendisininsürmesi gibi, görünüþte daha da saçma bir varsayým kalýr. Örneðin, BayX’e ait iplik makinesinin, üretim sürecinde kaybettiði deðer kýsmý, ipliðindeðerinin bir kýsmý olarak tekrar [sayfa 484] ortaya çýkar. Ýplik makinesininuðradýðý deðer kaybýnýn, yani aþýnýp yýpranmasýnýn, öte yanda, iplikçininelinde para olarak toplanmasý gerekir. X’in, Y’den 200 sterlinlik pamuksatýn aldýðý ve böylece dolaþýma para olarak 200 sterlin sürdüðü kabuledilirse, Y de bu durumda ondan 200 sterlinlik iplik satýn alacak ve bu200 sterlin þimdi X’e, makinesinin aþýnma ve yýpranmasýný karþýlayacakfon olarak hizmet edecektir. Durum basitçe þuna indirgenebilir: X, yaptýðýüretimden, kendisine ait üründen ve bu ürünün satýþýndan baþka,iplik makinesinin deðer kaybýný kendisi adýna karþýlamak üzere 200 sterliniin petto alýkor; yani makinesinin deðer kaybý yoluyla kaybettiði 200sterline ek olarak, en sonunda yeni bir iplik makinesi satýn alabilmekiçin, kendi cebinden her yýl para olarak bir baþka 200 sterlin daha ayýrmakzorundadýr.Ne var ki, bu saçmalýk ancak görünüþtedir. Sýnýf <strong>II</strong>, sabit sermayeleriçok farklý yeniden-üretim aþamalarýnda bulunan kapitalistlerdenoluþmuþtur. Bunlardan bazýlarýnda sabit sermaye, aynî olarak tümüyleyerine konulmasý gerekli aþamaya ulaþmýþ durumdadýr. Diðerlerindeise, bu aþamadan þu ya da bu kadar uzaktýr. Bu grubun bütün üyeleriiçin ortak nokta, sabit sermayelerinin fiilen yeniden-üretilmiþ olmamasý,yani ayný türün yeni bir çeþidi tarafýndan in natura* yenilenmemiþtir,ama deðeri, para olarak ardarda birikmiþtir. Birinci grup, iþe baþladýðýnda,para-sermayesinin bir kýsmýný deðiþmeyen (sabit ve döner) sermayeye,bir kýsmýný da emek-gücüne, deðiþen-sermayeye çevirmek üzere pazarageldiði zaman, tamamen ayný (ya da neredeyse ayný durumda olmasýnýnburada önemi yoktur) durumdadýr. Bunlar, bir kez daha, bupara-sermayeyi, yani hem deðiþmeyen sabit ve döner sermayeyi ve hemde deðiþen-sermayenin deðerini dolaþýma yatýrmak durumundadýrlar.* Doðal olarak. -ç.402 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Þu halde, eðer biz, kapitalist sýnýf <strong>II</strong> tarafýndan I ile deðiþim içindolaþýma sokulan 400 sterlinin yarýsýnýn, yalnýz kendi metalarýnýn aracýlýðýile, döner sermayeye iliþkin üretim araçlarýný deðil, ayný zamanda,paralarý aracýlýðý ile de, sabit sermayelerini aynî olarak yenilemek zorundabulunan sýnýf <strong>II</strong>’deki kapitalistlerden geldiðini, oysa bu sýnýftaki kapitalistlerinöteki yarýsýnýn, paralarý ile ancak deðiþmeyen-sermayelerinindöner kýsmýný aynî olarak yerine koyduklarýný, ama sabit sermayeleriniaynî olarak [sayfa 485] yenilemediklerini varsayarsak, bu geriye dönen 400sterlinin (I’in bunun karþýlýðýnda tüketim mallarý satýn almasý üzerine,geriye dönen bu 400 sterlinin), <strong>II</strong>’nin bu iki grubu arasýnda çeþitli þekildedaðýldýðýný söylemekte herhangi bir çeliþki yoktur. Bu para, sýnýf <strong>II</strong>’yedöner, ama ayný ellere geri gelmez, bir kesimden diðerine geçerek busýnýf içerisinde çeþitli biçimde daðýlýr.<strong>II</strong>’nin bir grubu, uzun sürede, üretim araçlarýnýn bir kýsmýnýn kendimetalarý tarafýndan karþýlanmasý yanýnda, para olarak 200 sterlini,sabit sermayenin yeni öðelerine ayni olarak çevirmiþtir. Ýþin baþlangýcýnda,böylece harcanan para, bu gruba, bu sabit sermaye tarafýndan üretilecekolan metalarýn deðerinin aþýnma ve yýpranma kýsmý olarak, birkaçyýl sonra ancak yavaþ yavaþ dolaþýmdan geri döner.Ne var ki, <strong>II</strong>’nin öteki grubu, 200 sterlin karþýlýðýnda I’den herhangibir meta almamýþtýr. Ama I, bunu, <strong>II</strong>’nin birinci grubunun, sabit sermayesininöðeleri için harcadýðý para ile öder. <strong>II</strong>’nin birinci grubu, kendisabit sermaye-deðerine bir kez daha yenilenmiþ maddi biçimi içerisindesahip olduðu halde, ikinci grup, sabit sermayesinin daha sonraki aynîolarak yerine konmasý için para olarak biriktirilmesi ile meþguldür.Daha önceki deðiþimlerden sonra, þimdi bizim üzerinde ilerleyeceðimizesas, metalarýn henüz her iki tarafça deðiþilmemiþ bulunan kýsmýdýr:I tarafýndan 400 ave <strong>II</strong> tarafýndan 400 s52<strong>II</strong>’nin, 800 tutarýnda olanbu metalarýn deðiþimi için para olarak 400 yatýrdýðýný varsayýyoruz. 400'ünyarýsý (200'ü), her ne olursa olsun, aþýnma ve yýpranma deðeri olarakpara olarak 200 biriktiren ve bu parayý sabit sermayesinin maddi biçimineçevirecek olan, <strong>II</strong>. grubu tarafýndan yatýrýlmak zorundadýr.Týpký, deðiþmeyen sermaye-deðer, deðiþen sermaye-deðer ve artýdeðerin–meta-sermaye <strong>II</strong> ve meta-sermaye I’in deðerinin bölünebileceðibu kýsýmlar– sýrasýyla, <strong>II</strong> ve I’e ait metalarýn özel orantýlý paylarý tarafýndangösterilebileceði gibi, deðiþmeyen-sermayenin kendi deðeri içerisinde,sabit sermayenin maddi biçimine henüz çevrilmeyen, amaþimdilik para biçiminde biriktirilmiþ bulunan deðer kýsmý da ayný þekildegösterilebilir. Belirli bir miktar meta <strong>II</strong> (ele alýnan örnekte geriye kalanmetalarýn yarýsý, ya da 200), burada, yalnýzca, deðiþim yoluyla para olarakbirikmek [sayfa 486] zorunda bulunan bu aþýnma ve yýpranma deðerinin52Bu rakamlar, gene daha önce varsayýlmýþ olanlarla çakýþmamaktadýr. Ama salt bir orantýlarsorunu olduðuna göre, bunun bir önemi yoktur. -.E.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>403


ir aracýdýr. (Sabit sermayeyi aynî olarak yenileyen <strong>II</strong>’deki kapitalistlerinbirinci grubu, bu þekilde –burada yalnýzca geri kalanýyla hâlâ boy gösterdiði,metalar kitlesinin aþýnan ve yýpranan kýsmý ile– kendi aþýnma veyýpranma deðerlerinin bir kýsmýný bu yolla zaten gerçekleþtirmiþ olabilirler,ama para olarak hâlâ 200'ü gerçekleþtirmeleri gerekir.)Bu son iþlemde <strong>II</strong> tarafýndan dolaþýma sokulan 400 sterlinin (200’eeþit) ikinci yarýsýna gelince, bu, I’den, deðiþmeyen-sermayenin dönerkýsýmlarýný satýn alýr. Bu 200 sterlinin bir kýsmý, <strong>II</strong>’nin her iki kesimi ya dayalnýz, sabit sermaye deðerini aynî olarak yenilemeyen kesimi tarafýndandolaþýma sokulmuþ olabilir.Bu 400 sterlin ile, demek ki, I’den þunlar alýnmýþtýr: 1) yalnýzcasabit sermayenin öðelerini içeren, 200 sterlin tutarýnda metalar; 2) <strong>II</strong>’yeait deðiþmeyen-sermayenin döner kýsmýnýn yalnýz doðal öðelerini yerinekoyan 200 sterlin tutarýnda metalar. Böylece I, tüm yýllýk ürününü, <strong>II</strong>’yesatýlabilecek kadarýyla satmýþtýr, ama bunun beþte-birinin deðeri, 400sterlini, þimdi I’in elinde para olarak bulunmaktadýr. Ne var ki, bu para,tüketim mallan için gelir olarak harcanmasý gereken paraya çevrilenartý-deðerdir. Demek oluyor ki, I, bu 400 sterlini ile <strong>II</strong>’ye ait 400’e eþittüm meta-deðeri satýn almaktadýr; yani bu para, <strong>II</strong>’ye, kendisine ait metalarýharekete geçirmek suretiyle geri akmaktadýr. .Þimdi biz üç ayrý durumu varsayacaðýz ve, sabit sermayeleriniaynî olarak yerine koyan kapitalist <strong>II</strong> grubuna “grup 1”, ve sabit sermayedekideðer yýpranmasýný para olarak biriktirene “grup 2” diyeceðiz. Buüç durum þöyledir: a) metalar biçiminde bir bakiye olarak <strong>II</strong>’de hâlâbulunan 400'ün bir kýsmý, 1 ve 2 gruplarý için, deðiþmeyen-sermayenindöner kýsýmlarýnýn bazý bölümlerini yerine koymak zorundadýr (diyelimherbiri için yarýsýný); b) grup 1 bütün metalarýný sattýðý halde, grup 2henüz 400'ü satmak durumundadýr; c) grup 2, yýpranma deðerini taþýyan200 dýþýnda hepsini satmýþtýr.Demek ki, þu daðýlýmý elde ediyoruz:a) 400 smeta-deðerin, 100'ünü grup 1, 300'ünü grup 2 olmak üzere,<strong>II</strong>, hâlâ elinde tutmaktadýr; bu 300’den 200'ü, aþýnma payýný temsil etmektedir.Bu durumda, grup 1’in para halindeki 400 sterlininin ilk olarakyatýrdýðý 300'ü þimdi <strong>II</strong>’den metalar almak üzere 1 tarafýndan geri çevrilmiþtir,I’den, yani aynî olarak sabit [sayfa 487] sermayenin öðelerini saðlamakiçin para halinde 200 ve I ile meta deðiþimini gerçekleþtirmek içinpara halinde 100'ü geri çevirmiþtir; Öte yandan grup 2, 400'ün ancak¼’ünü, yani 100'ü, ayný þekilde I ile meta deðiþimini saðlamak üzereyatýrmýþtýr.Grup 1, öyleyse, para olarak 400'ün 300'ünü, grup 2, 100'ünüyatýrmýþtýr.Bu 400'ün dönüþü, ne var ki, þöyle olmaktadýr:Grup 1’e 100, yani yatýrdýðý paranýn ancak üçte-biri. Ama öteki 2 / 3yerine, yenilenmiþ 200 deðerinde bir sabit sermayeye sahip olmaktadýr.404 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Grup 1, 200 deðerinde sabit sermaye öðeleri için I’e para vermiþ, amadaha sonraki metalarý vermemiþtir. Para olarak 200'ü ilgilendirdiði kadarýyla,grup 1, kesim I’in karþýsýna, yalnýz alýcý olarak çýkmakta, dahasonra satýcý olarak çýkmamaktadýr. Ýþte bu yüzden, bu para, grup 1’edönemez; aksi halde, sabit sermayesinin öðelerini I’den, bir hediye olarakalmýþ olmasý gerekirdi.Yatýrdýðý paranýn son üçte-biri bakýmýndan grup 1, önce deðiþmeyen-sermayesinindöner kýsýmlarýnýn alýcýsý olarak hareket etmiþtir.Ayný para ile I, ondan, metalarýnýn 100 deðerindeki geri kalan kýsmýnýsatýn almaktadýr. Bu para, o zaman, kendisine (<strong>II</strong>. kesimin 1. grubuna)geri akmaktadýr, çünkü satýn alýcý olarak hareketinden hemen sonrasatýcý olarak hareket etmektedir. Eðer bu para geri dönmeseydi, <strong>II</strong> (grup1) 100’e ulaþan metalar için 1’e önce para olarak 100, sonra da metalarolarak tekrar cabadan 100 vermiþ olurdu, yani <strong>II</strong>, metalarýný, I’e hediyeolarak vermiþ olurdu.Öte yandan, para olarak 100 yatýran grup 2, para olarak 300 gerialmaktadýr: önce bir alýcý olarak dolaþýma para halinde 100 sokup bunlarýsatýcý olarak geri aldýðýndan ötürü 100; ancak bu miktar kadar metaýnbir satýcýsý olarak iþlev yapýp bir alýcý olarak iþlev yapmadýðýndanötürü 200. Demek ki, paranýn I’e geri akmasý olanaksýzdýr. Sabit sermayeninyýpranma payý böylece <strong>II</strong> (grup 1) tarafýndan, sabit sermayeninöðelerinin satýn alýnmasýnda dolaþýma sürülen para ile dengelenmektedir.Ama bu, grup 2’nin eline, grup 1’in parasý olarak deðil, sýnýf I’e aitpara olarak gelmektedir .b) Bu varsayýma göre, <strong>II</strong> s’nin geri kalan kýsmý, grup 1 para olarak200 ve grup 2 meta olarak 400 sahibi olacak biçimde daðýlmýþtýr. [sayfa 488]Grup 1, bütün metaýný satmýþtýr, ama para olarak 200, aynî olarakyenilemek zorunda olduðu deðiþmeyen-sermayesinin sabit kýsmýnýndönüþmüþ bir þeklidir. Þu halde o, burada, yalnýz alýcý olarak hareketetmekte ve kendi parasý yerine, sabit sermayesinin doðal öðeleri biçimindeayný deðerde meta I almaktadýr. Grup 2 (eðer I, I ile <strong>II</strong> arasýndakimeta deðiþimi için herhangi bir para sürmemiþ ise) dolaþýma en fazlayalnýzca 200 sterlin sürmek zorundadýr, çünkü kendi meta-deðerininyarýsý için, I’den alýcý deðil, yalnýzca I’e karþý satýcýdýr.Grup 2’ye dolaþýmdan 400 sterlin dönmektedir: alýcý olarak sürdüðüve metalar olarak 200'ün satýcý olarak bunlarý geri aldýðý için 200;I’den herhangi bir eþdeðer almaksýzýn, I’e 200 deðerinde metalar sattýðýiçin de 200.c) Grup 1, para olarak 200’e, meta olarak 200 s’ye sahiptir. Grup 2,meta olarak 200 s(d)’ye sahiptir.Bu varsayýma göre, grup 2, para olarak herhangi bir yatýrýmdabulunmak durumunda deðildir, çünkü I’in karþýsýnda artýk alýcý deðil,yalnýzca satýcý olarak hareket etmekte, dolayýsýyla kendisinden birisi satýnalmada bulunana kadar beklemek zorundadýr.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>405


Grup 1, para olarak 400 sterlin yatýrmaktadýr: I ile karþýlýklý metadeðiþimi için 200, I’den salt alýcý olarak 200. Para olarak son 200 sterlinile, sabit sermaye öðelerini satýn alýr.Para olarak 200 sterlin ile I, grup 1’den 200 miktarýnda metalarsatýn almakta ve grup 1, böylece, bu meta deðiþimi için yatýrdýðý 200sterlini para olarak tekrar ele geçirmektedir. Ve I, ayný þekilde, grup1’den aldýðý öteki 200 sterlin ile, grup 2’den 200 deðerinde metalar satýnalmakta, böylece, grup 2’nin sabit sermayesinin yýpranma ve aþýnmasý,para biçiminde birikmektedir.Eðer c) halinde, sýnýf <strong>II</strong> (grup 1) yerine, sýnýf I’in mevcut metalarýndeðiþimini saðlamak için para olarak 200 sürmüþ olduðu varsayýlsaydý,durumda hiç bir deðiþiklik olmazdý. Bu durumda I’in, sýnýf <strong>II</strong> grup 2’den,bu grubun, geriye, satmak için ancak bu metaya sahip bulunduðu varsayýmýnadayanarak, metalar olarak önce 200 satýn alsaydý, bu 200 sterlin,I’e dönmezdi, çünkü <strong>II</strong> grup 2, tekrar alýcý olarak hareket etmemektedir.Ama sýnýf <strong>II</strong> grup 1, bu durumda, satýn almada harcamak üzerepara olarak 200 sterline ve deðiþim amacý için metalar biçiminde 200’e,yani I ile alýþveriþ için toplam 400 tutan bir deðere sahiptir. Para [sayfa 489]olarak 200 sterlin, bunun ardýndan <strong>II</strong> grup 1’den, I’e döner. Eðer I, tekrar,sýnýf <strong>II</strong> grup 1’den metalar biçiminde 200 satýn almada bu parayý harcarsa,sýnýf <strong>II</strong> grup 1, metalar biçimindeki 400'ün ikinci yarýsýný I’in elindenalýr almaz, bunlar I’e geri dönerler. Grup 1 (<strong>II</strong>), salt sabit sermaye öðelerininalýcýsý olarak para biçiminde 200 sterlin harcamýþtýr; bu nedenle bupara ona dönmeyip, 200 s’yi, sýnýf <strong>II</strong> grup 2’nin geriye kalan metaýný parayadönüþtürme hizmeti görür; oysa, I tarafýndan metalarýn deðiþimi içinsürülen para, 200 sterlin, sýnýf <strong>II</strong> grup 2 yoluyla deðil, sýnýf <strong>II</strong> grup 1yoluyla I’e döner. 400’lük metalarý yerine, kendisine, þimdi, 400 tutarýndabir meta eþdeðer dönmüþtür; onun, metalar biçiminde 800'ün deðiþimiiçin para olarak sürdüðü 200 sterlin de ayný þekilde ona dönmüþtür. Bunedenle her þey yolundadýr.Deðiþimde,I. 1.000 d+ 1.000 a}––––––––––––––<strong>II</strong>. 2.000 s[formülünde -ç.] karþýlaþýlan güçlük, bakiyelerin deðiþimindekigüçlüðe indirgenmiþti:I. . . . . 400 a.<strong>II</strong>. (1) Para olarak 200 + metalar olarak 200 s+ (2) metalar olarak200 s. Ya da, sorunu daha açýk hale getirmek için:I. 200 a+ 200 a.<strong>II</strong>. (1) Para olarak 200 + metalar olarak 200 s+ (2) metalar olarak406 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


200 s.Sýnýf <strong>II</strong> grup 1’de, metalar olarak 200s, (metalar olarak) 200 I akarþýlýðýnda deðiþildiðine ve I ile <strong>II</strong> arasýnda meta olarak 400'ün budeðiþiminde dolaþan bütün para, onu yatýrmýþ olana, I ya da <strong>II</strong>’ye döndüðünegöre, I ile <strong>II</strong> arasýndaki deðiþimin bir öðesi olan bu para, aslýnda,bizi, burada rahatsýz eden sorunun bir öðesi deðildir. Ya da, farklý birbiçimde göstermek gerekirse: 200 I a(metalar) ile 200 <strong>II</strong> s(sýnýf <strong>II</strong> grup1’in metalarý) arasýndaki deðiþimde, paranýn, satýnalma ve dolayýsýylasözcüðün dar anlamýyla “dolaþým aracý” olarak deðil, ama bir ödemearacý olarak iþlev yaptýðýný varsayarsak, 200 I ametalarý ile 200 <strong>II</strong> s(grup 1)‘in, deðer büyüklükleri olarak eþit olmalarý nedeniyle, 200’lük üretimaracýnýn, 200’lük tüketim mallarý ile deðiþildiði ve paranýn burada yalnýzcaideal olarak iþlev yaptýðý ve taraflardan hiç birisinin, [sayfa 490] herhangibir hesap bakiyesini ödemek için dolaþýma gerçekten bir para sürmediðiaçýktýr. Þu halde, biz, her iki yandan da, I ve <strong>II</strong>’den, 200 I ametalarý ilebunlarýn eþdeðerini, yani 200 <strong>II</strong> s(grup 1) metalarýný ancak düþtüðümüzzamandýr ki, sorun kendisini saf biçimi içerisinde ortaya kor.Birbirini dengeleyen eþit deðerde bu iki miktar metaýn (I ve <strong>II</strong>)hesap-dýþý edilmesinden sonra, geriye, deðiþim için, problemin kendisiniberrak bir biçimde ortaya koyduðu bir bakiye kalýr, þöyle ki,I. Metalar olarak 200 a.<strong>II</strong>. (1) para olarak 200 s, artý (2) metalar olarak 200 s.Burada, açýktýr ki, sýnýf <strong>II</strong> grup 1, para olarak 200 ile sabit sermayesininparçalarýný, 200 I a’yý satýn alýr. Böylece, sýnýf <strong>II</strong> grup 1’in sabit sermayesiaynî olarak yenilenmiþ oluyor ve I’in 200’lük artý-deðeri, metabiçimden(üretim araçlarý ya da daha doðrusu sabit sermayenin öðelerinden)para-biçime çevriliyor. Bu para ile I, <strong>II</strong> grup 2’den tüketim mallarýsatýn alýyor ve <strong>II</strong> için sonuç, grup 1’in deðiþmeyen-sermayesinin sabitkýsmýnýn aynî olarak yenilenmiþ olmasý ve grup 2 için de (sabit sermayeninaþýnmasýný telafi eden) diðer bir kýsmýn para-biçim içerisinde birikmiþolmasý oluyor. Ve bu, her yýl, bu son kýsým da aynî olarak yenilenmesigerekene kadar sürüp gidiyor.Burada görülen durum açýkça þudur: deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong>’nin,deðeri tamamýyla tekrar paraya çevrilmiþ olan ve bu nedenle her yýl aynîolarak yenilenmesi gereken (grup 1) bu sabit kýsmý, eski maddi biçimiiçerisinde iþlev yapmaya devam eden ve aþýnma ve yýpranmasý, üretiminekatýldýðý metalara aktarýlan deðer kaybýnýn önce para olarak telafiedilmesi gereken deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong>’nin öteki sabit kýsmýnýn yýllýkdeðer kaybýna eþit olmalýdýr. Böyle bir denge, ayný ölçekte yeniden-üretiminbir yasasý gibi görünmektedir. Bu, üretim araçlarý üreten sýnýf I’de,emeðin orantýlý olarak bölünmesinin deðiþmeden kalmasý gerektiðinisöylemekle ayný þeydir, çünkü bu sýnýf, kesim <strong>II</strong>’nin bir yandan deðiþmeyen-sermayesinindöner kýsmýný, öte yandan da sabit kýsmýný üretmektedir.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>407


Bunu daha yakýndan tahlil etmeden önce, <strong>II</strong> s(1)’in bakiyesinin,<strong>II</strong> s(2)’nin bakiyesine eþit olmamasý, daha büyük ya da daha küçükolmasý durumlarýnda, problemin alacaðý þekli görmemiz gerekir. Þimdibu iki durumu sýrasýyla inceleyelim. [sayfa 491]B i r i n c i D u r u mI. 200 a.<strong>II</strong>. (1) 220 s(para olarak) artý (2) 200 s(metalar olarak).Bu durumda, <strong>II</strong> s(1), para olarak 200 sterlin ile, 200 I ametalarýsatýn almakta ve I, bu ayný para ile, 200 <strong>II</strong> s(2) metalarý, yani sabit sermayeninpara olarak birikecek kýsmýný satýn almaktadýr. Bu kýsým böyleceparaya çevrilmiþ olmaktadýr. Ama para olarak 20 <strong>II</strong> s(1), aynî olaraksabit sermayeye tekrar çevrilemez.Öyle görünüyor ki, bu talihsizlik I a’nýn bakiyesinin 200 yerine 220olarak saptanmasýyla giderilebilir, böylece, daha önceki deðiþim ile 2.000I’in 1.800'ü yerine, yalnýzca 1.780 elden çýkartýlmýþ olur. Buna göre durumþudur:I. 220 a.<strong>II</strong>. (1) 220 s(para olarak) artý (2) 200 s(metalar olarak).<strong>II</strong> sgrup 1, para olarak 220 sterlin ile 220 I asatýn almakta ve ardýndanI, 200 sterlin ile, metalar olarak 200 <strong>II</strong> s(2) satýn almaktadýr.Ne var ki, þimdi, I’in elinde para olarak 20 sterlin, yani tüketimmallarý için harcayamadýðý ve ancak para biçiminde tutabileceði, artýdeðerinbir kýsmý kalmaktadýr. Güçlük, böylece, yalnýzca <strong>II</strong> sgrup 1’den,I a’ya aktarýlmýþ olmaktadýr.Þimdi de, <strong>II</strong> sgrup 1’in, <strong>II</strong> sgrup 2’den, küçük olduðunu varsayalým;o zaman durum þudur:Ý k i n c i D u r u mI. 200 a(metalar olarak).<strong>II</strong>. (1) 180 s(para olarak) artý (2) 200 s(metalar olarak).Para olarak 180 sterlin ile <strong>II</strong> (grup 1), 180 I ametalarý satýn alýr. Bupara ile I, <strong>II</strong>’den (grup 2) ayný deðerde metalar, yani 180 <strong>II</strong> s(2) satýn alýr.Geriye bir yanda satýlmasý olanaksýz 20 I a, öte yanda da 20 <strong>II</strong> s(2) -40deðerinde paraya çevrilmesi olanaksýz metalar kalýr.I’in bakiyesini, 180’e eþitlemenin bize bir yararý olmaz. Gerçi ozaman I’de bir fazlalýk kalmayabilir, ama gene eskisi gibi <strong>II</strong> s(grup 2)’de,satýlmasý ve paraya çevrilmesi olanaksýz 20’lik bir fazlalýk kalýr.<strong>II</strong>(1)’in, <strong>II</strong>(2)’den büyük olduðu birinci durumda, <strong>II</strong> s(1) [sayfa 492]tarafýndan para-biçimde ve sabit sermayeye çevrilemeyen bir fazlalýkkalýr; ya da, I a’nýn bakiyesi, <strong>II</strong> s(1)’e eþit varsayýlýrsa, I a’nýn tarafýnda, parabiçimdeve tüketim mallarýna çevrilemeyen ayný fazlalýk kalýr.<strong>II</strong> s(1)’in, <strong>II</strong> s(2)’den küçük olduðu ikinci durumda, 200 I ave <strong>II</strong> s(2)tarafýnda bir para açýðý kalýr ve her iki tarafta da buna eþit bir metalar408 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


fazlalýðý bulunur, ya da, I a’nýn bakiyesi <strong>II</strong> s(1)’e eþit kabul edilirse, bir paraaçýðý ile <strong>II</strong> s(2) tarafýndan bir metalar fazlalýðý kalýr.Biz, eðer I a’nýn bakiyelerinin daima <strong>II</strong> s(1)’e eþit olduðunu varsayarsak–üretim sipariþlerle belirlendiðine ve <strong>II</strong> ve I’e ait deliþmeyen-sermayelerin,bir yýl sabit kýsýmlarýnda ve onu izleyen yýl döner kýsýmlarýndadaha fazla bir üretim yapýlmasýyla yeniden-üretimde herhangi bir deðiþiklikolmadýðýna göre– birinci durumda I a, tüketim mallarýna, ancak,eðer I, bununla, <strong>II</strong>’nin artý-deðerinin bir kýsmýný satýn alýrsa ve <strong>II</strong>, bunutüketmek yerine para olarak biriktirirse, tekrar çevrilebilir; ikinci durumdaise, duruma ancak I’in parayý harcamasý halinde çare bulunabilir ki,biz, bu varsayýmý yukarýda reddetmiþtik.Eðer <strong>II</strong> s(1), <strong>II</strong> s(2)’den büyükse, I a’daki para-fazlalýðýný gerçekleþtirmekiçin yabancý metalarýn ithal edilmesi gerekir. Yok tersine, <strong>II</strong> s(1), <strong>II</strong> s(2)’den küçükse, <strong>II</strong> s’nin üretim araçlarýnýn aþýnma payýný gerçekleþtirmekiçin, <strong>II</strong>’deki metalarýn (tüketim mallarýnýn) ithali gerekecektir.Sonuç olarak, her iki durumda da, dýþ ticaret gereklidir.Deðiþmeyen ölçekte yeniden-üretimin incelenmesi için, bütünsanayi kollarýndaki üretkenliðin, dolayýsýyla da bunlara ait metalarýn orantýlýdeðer iliþkilerinin sabit kaldýðý varsayýmýna kesin gözüyle bakýlsa bile,<strong>II</strong> s(1)’in, <strong>II</strong> s(2)’den büyük ya da küçük olduðunun sözü edildiði son ikidurum, bu durumlarla karþý karþýya gelinilmesinin kaçýnýlmaz olduðugeniþlemiþ ölçekli üretim için, gene de, daima ilginç olacaktýr.3. SonuçlarSabit sermayenin yerine konulmasý ile ilgili olarak þu noktalardikkate alýnmalýdýr:Eðer –diðer bütün þeyler ve yalnýz üretimin hacmi deðil, bütünbunlardan önce emeðin üretkenliði ayný kalmak kaydýyla– <strong>II</strong> s’nin sabitöðesinin bir yýl öncesine göre daha büyük bir kýsmýnýn [sayfa 493] ömrünütamamlamasý ve dolayýsýyla, daha büyük bir kýsmýnýn aynî olarak yenilenmesiningerekmesi halinde, sabit sermayenin henüz ömrünü tamamlamaküzere bulunan ve bu arada son günü gelene kadar para olarakyerine konacak kýsmýnýn ayný oranda azalmasý gerekir; çünkü, <strong>II</strong>’de iþlevyapan sermayenin sabit kýsmýnýn toplamýnýn (ve deðerlerinin toplamýnýn)ayný kaldýðý varsayýlmýþtý. Ne var ki, bu, kendisi ile birlikte þu koþullarý dagetirmektedir: Birincisi: Eðer meta-sermaye I’in daha büyük bir kýsmý,<strong>II</strong> s’ye ait sabit sermayenin öðelerinden oluþuyor ise, buna tekabül edendaha küçük kýsmý, <strong>II</strong> s’nin döner kýsýmlarýndan oluþur, çünkü I’in, <strong>II</strong> siçintoplam üretimi deðiþmeden kalýr. Bu kýsýmlardan birisi artýyorsa diðeriazalýr, ve bunun tersi. Öte yandan, sýnýf <strong>II</strong>’nin toplam üretimi de aynýhacmi korur. Ama eðer hammaddeleri, yarý-mamul ürünleri, yardýmcýmaddeleri (yani <strong>II</strong>’ye ait deðiþmeyen-sermayenin döner öðeleri) azalýyorsabu nasýl mümkün olur? Ýkincisi: Sabit sermaye <strong>II</strong> s’nin, para-biçimi<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>409


almýþ daha büyük bir kýsmý, tekrar para-biçimden kendi maddi biçimineçevrilmek üzere I’e akar. Böylece, I ile <strong>II</strong> arasýnda salt kendi metalarýnýndeðiþimi için dolaþan paradan baþka, I’e doðru daha büyük bir akýþvardýr; karþýlýklý meta deðiþimini gerçekleþtirmekte aracýlýk etmeyen, amasatýnalma aracý olma iþlevinde yalnýzca tek taraflý hareket eden dahafazla para bulunur. Ama o zaman, aþýnma ve yýpranma eþdeðerinin taþýyýcýlarýolan <strong>II</strong> smetalar kitlesi –ve böylece, I’e ait metalar ile deðil, ancakbu sýnýfa ait para karþýlýðýnda deðiþilmesi zorunlu <strong>II</strong> metalar kitlesi–de orantýlý olarak daralacaktýr. Salt satýnalma aracý olarak <strong>II</strong>’den I’e dahafazla para akabilecek ve I’in yalnýzca bir alýcý olarak iþlev yapmasý durumunabaðlý olarak, metalar kitlesi <strong>II</strong>’de bir azalma görülecektir. I a’nýndaha büyük bir kýsmý, –I dzaten, <strong>II</strong>’nin metalarýna çevrildiði için– bu nedenle,<strong>II</strong>’nin metalarýna çevrilebilir durumda olmayacak, ama para biçimindekalacaktýr.Sabit sermaye <strong>II</strong>’nin belli bir yýlda ömrünü tamamlayan kýsýmlarýnýnyeniden-üretimlerinin daha az, ve buna karþýlýk aþýnan kýsmýn dahafazla olduðu, bu karþýt durumun daha fazla tartýþýlmasýna gerek yoktur.Deðiþmeyen ölçekte yeniden-üretim olduðu durumda, bir bunalým–bir aþýrý-üretim bunalýmý– olur.Kýsacasý, basit yeniden-üretim ve diðer deðiþmeyen koþullar altýnda–özellikle emeðin üretken gücü, toplam hacmi ve yoðunluðu [sayfa494] deðiþmemek üzere– eðer, ömrü dolan (yenilenmesi gerekli) sabitsermaye ile, eski maddi biçimi içerisinde iþlevini henüz sürdüren (ürünlereyalnýzca aþýnma payýný karþýlayan bir deðer ekleyen) sabit sermayearasýnda deðiþmeyen bir oran varsayýlmamýþ ise, bir durumda, yenidenüretilmesigerekli döner kýsýmlarýn kitlesi ayný kaldýðý halde, üretilmesigerekli sabit kýsýmlarýn kitlesi artacaktýr. Bu nedenle, I’in toplam üretimiartmak zorunda kalacak ya da hatta, para iliþkileri dýþýnda, yenidenüretimdebir açýk olacaktýr.Öteki durumda, eðer aynî olarak yeniden-üretilecek sabit sermaye<strong>II</strong>’nin hacminin orantýlý olarak azalmasý gerekiyorsa ve dolayýsýyla sabitsermaye <strong>II</strong>’nin þimdi yalnýz para olarak yerine konulmasý gerekli kýsmýayný oranda artmak durumunda ise, I tarafýndan yeniden-üretilen deðiþmeyen-sermaye<strong>II</strong>’nin döner kýsýmlarý deðiþmeden kaldýðý halde, sabitsermayenin yeniden-üretilecek kýsýmlarý azalýr. Þu halde, I’in toplam üretimindebir azalma ya da fazlalýk (ki bu daha önceki durumda bir açýktý),ve paraya çevrilemeyecek bir fazlalýk olacaktýr.Gerçi, birinci durumda, ayný emek, artan üretkenlik, geniþlemeve yoðunlaþma yoluyla, daha fazla ürün üretebilir ve açýk böylece kapatýlabilir.Ama I’e ait üretimin bir kolundan ötekisine sermaye ve emeknakledilmeksizin böyle bir deðiþiklik yapýlamayacaðý gibi, bu gibi aktarmalargeçici aksaklýklara yolaçabilir. Üstelik, (emeðin yaygýnlaþmasýnýnve yoðunlaþmasýnýn artmasý ölçüsünde) I, <strong>II</strong>’nin daha az deðerine karþýlýkdaha çok deðer deðiþmiþ olacaktýr. Böylece, I’in ürününde bir deðer410 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


kaybý olacaktýr.Ýkinci durumda bunun tersi olacak, I, üretiminde, kendi emekçileriile kapitalistleri için bunalým yaratabilecek bir kýsýntý yapmak zorundakalacak, ya da gene bunalýmý davet edecek bir fazlalýk üretecektir.Böyle bir fazlalýk kendi baþýna bir felaket deðil avantajdýr, ama kapitalistüretimde bu bir felaket olmaktadýr.Her iki durumda da dýþ ticaret yardýmcý olabilir: birinci durumdaI’in para biçiminde tuttuðu metalarý tüketim mallarýna çevirmek için;ikinci durumda, meta fazlalýðýný elden çýkarmak için. Ne var ki, dýþ ticaretsalt bazý öðeleri (deðer bakýmýndan da) yerine koymadýðý için, bu,çeliþkileri yalnýzca daha geniþ bir alana aktarýr ve bunlarýn boyutlarýnýartýrýr.<strong>Kapital</strong>ist yeniden-üretim biçimi bir kez ortadan kaldýrýlýnca, sorun,yalnýzca, birbirini izleyen çeþitli yýllarda deðiþiklik gösteren [sayfa 495] sabitsermayenin (örneðimizde, tüketim mallarýnýn üretiminde iþlev yapansermayenin) ömrü dolan –ömrü dolan ve bu nedenle aynî olarak yeniden-üretilmesigereken– kýsmýnýn hacmi sorunu olur. Herhangi bir yýldabu çok büyük olunca (insanlarýn durumunda ortalama ölüm oranýnýnaþýlmasý gibi), bunu izleyen yýl, bu, kuþkusuz, o oranda küçük olacaktýr.Tüketim mallarýnýn yýllýk üretimi için gerekli hammadde, yarý-mamulürün ve yardýmcý madde miktarý –diðer þeyler eþit kalmak kaydýyla– bununsonucu azalmaz. Þu halde, toplam, üretim araçlarý üretimi, bir durumdaartacak, diðerinde azalacaktýr. Bu, ancak, sürekli bir göreli aþýrýüretimile karþýlanabilir. Bir yandan, doðrudan gerekli olandan fazla üretilmiþbelli bir miktar sabit sermaye bulunmasý gereklidir; öte yandan veözellikle, doðrudan yýllýk gereksinmelerden fazla bir hammadde vb. ikmalibulunmalýdýr (bu, özellikle geçim araçlarý için geçerlidir). Bu tür biraþýrý-üretim, toplumun kendisine ait maddi yeniden-üretim araçlarý üzerindedenetim sahibi olmasý demektir. Ama, kapitalist toplumda bu, biranarþi öðesidir.Deðiþmeyen ölçekte yeniden-üretim esasýna dayanan bu sabitsermaye örneði çarpýcýdýr. Sabit ve döner sermayenin üretimleri arasýndakioransýzlýk, bunalýmlarý açýklamada iktisatçýlarýn gözde dayanaklarýndanbirisidir. Böyle bir oransýzlýðýn, sabit sermayenin Yalnýzca. olduðugibi korunduðu zaman bile ortaya çýkabileceði ve çýkmak zorunda olduðu,zaten iþlev görmekte olan toplumsal sermayenin basit yeniden-üretimesasýna göre ideal normal üretim varsayýlsa bile, bunun böyle olabileceðive olmak zorunda bulunduðu, bunlar için yeni bir þeydir.X<strong>II</strong>. PARA MALZEMESINÝNYENÝDEN-ÜRETÝMÝBuraya kadar, etmenlerden birisi tamamen konu-dýþý býrakýlmýþtýr:altýn ve gümüþün yýllýk yeniden-üretimi. Salt lüks mallar, kaplama vb.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>411


malzemesi olarak, bunlarýn burada özel olarak sözünün edilmesinin,herhangi baþka bir ürünün sözünün edilmesi ne kadar az gerekliyse, buda o kadar az gereklidir. Ne var ki, bunlar, para malzemesi ve dolayýsýylapotansiyel para olarak önemli bir rol oynarlar. Yalýn olmasý amacýylaburada, para malzemesi olarak yalnýz altýný alýyoruz.Eski verilere göre, yýllýk tüm altýn üretimi, 800.000-900.000 [sayfa 496]libreye ulaþmakta ve yuvarlak hesap 1.100 ya da 1.250 milyon marktutmaktadýr. Ama Soetbeer’e 53 göre bu üretim, 1871 ile 1875 ortalamasýesas alýnarak ancak 170.675 kilo tutmaktadýr ve yuvarlak hesap 476milyon mark deðerindedir. Bu miktarýn, yuvarlak hesap 167’sini Avustralya,166’sýný Birleþik-Devletler ve 93 milyon markýný Rusya saðlamaktadýr.Geriye kalaný, her biri 10 milyon marktan az olmak üzere, çeþitliülkeler arasýnda daðýlmaktadýr. Ayný dönem boyunca, yýllýk gümüþ üretimi,2 milyon kilodan daha az bir miktara ulaþmakta ve deðeri 354½milyon mark etmektedir. Bu miktarýn yuvarlak hesap 108’ini Meksika,102’sini Birleþik-Devletler, 67’sini Güney Amerika, 26 milyonunu Almanyavb. saðlamaktadýr.<strong>Kapital</strong>ist üretimin aðýr bastýðý ülkeler arasýnda yalnýzca Birleþik-Devletler altýn ve gümüþ üretmektedir. Avrupa’nýn kapitalist ülkeleri, altýnlarýnýnhemen tümünü ve gümüþlerinin de bundan da büyük bir kýsmýnýAvustralya’dan, Birleþik-Devletler’den, Meksika’dan, Güney Amerika’danve Rusya’dan saðlamaktadýr.Ama biz, altýn madenlerinin, yýllýk yeniden-üretimini burada incelemekteolduðumuz kapitalist üretim biçimine sahip bir ülkede bulunduðunukabul ediyoruz, ve bunu da þu nedenle yapýyoruz:Dýþ ticaret olmaksýzýn kapitalist üretim varolamaz. Ama normalyýllýk yeniden-üretimin belirli bir ölçekte olduðu varsayýlýnca, ayný zamanda,dýþ ticaretin deðer baðýntýlarýný etkilemeksizin, dolayýsýyla, “üretimaraçlarý” ile “tüketim mallarý”nýn karþýlýklý deðiþimlerinde iki kategoriarasýndaki deðer baðýntýlarýný, ya da, bu kategorilerin her birinin ürünlerinindeðerinin bölünebileceði deðiþmeyen-sermaye, deðiþen-sermaye veartý-deðer arasýndaki baðýntýlarý etkilemeksizin, yalnýzca yerli ürünlerinyerine baþka kullaným mallarý ya da maddi biçimlerin konulmasýný saðladýðýda varsayýlmýþ olur. Ürünlerin yýllýk yeniden-üretilen deðerlerinintahlilinde, dýþ ticaretin iþe karýþtýrýlmasý, bu nedenle, probleme ya da buproblemin çözülmesine yeni bir katkýda bulunmaz, olsa olsa problemikarýþtýrýr. Bu nedenle, bunun bütünüyle, konu-dýþý tutulmasý gerekir. Vedolayýsýyla da, altýn da, burada, deðiþim yoluyla dýþardan ithal edilen birmeta öðesi olarak deðil, yýllýk yeniden-üretimin doðrudan bir öðesi olarakele alýnacaktýr.Altýn üretimi, genellikle madenlerin üretimi gibi, sýnýf I’e, [sayfa 497]üretim araçlarýnýn üretimini kapsayan kategoriye dahildir. Yýllýk altýn üre-53Ad. Soetbeer. Edelmetall-Produktion, Gotha 1879.412 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


timinin 30’a eþit olduðu varsayýlsýn (kolaylýk olsun diye böyle alýnmýþtýr.yoksa bu sayý, þemamýzdaki öteki sayýlara göre çok yüksektir). Bu deðer,20 s+5 d+5 aþeklinde bölünebilir olsun; 20 s, I s’nin öteki öðeleri iledeðiþilecek ve bu daha sonra incelenecektir;* 5 d+5 a(I), <strong>II</strong> s’nin öðeleri,yani tüketim mallarý ile deðiþilecektir.5 d’ye gelince, her altýn-üretici kuruluþ, emek-gücü satýn almaklaiþe baþlar, Bu, bu belirli giriþim tarafýndan üretilen altýn ile deðil, ülkeninpara-ikmalinin bir kýsmý ile yapýlýr. Emekçiler bu 5 dile <strong>II</strong>’den tüketimmallarý ve <strong>II</strong> de bu para ile I’den üretim araçlarý satýn alýr. <strong>II</strong>, meta malzemesi,vb. (deðiþmeyen-sermayesinin kýsmý) olarak I’den, 2 dmiktarýndaaltýn satýn alýyor olsun, bu durumda 2 dzaten dolaþýma dahil olmuþ parabiçiminde altýn üreticileri I’e geri akar. Eðer <strong>II</strong>, I’den daha baþka malzemesatýn almazsa, I, <strong>II</strong>’den, kendi altýnýný, dolaþýma para olarak sürereksatýn alýr, çünkü altýn her metaý satýn alabilir. Aradaki tek fark þudur ki, I,burada satýcý olarak deðil, yalnýzca alýcý olarak hareket eder. Altýn madencileriI, daima metalarýný elden çýkartabilirler; bu meta, daima, doðrudandeðiþilebilecek bir biçim içerisindedir.Bir iplik üreticisinin, kendisi için –artý-deðerden ayrý olarak– 5’eeþit bir iplik ürünü yaratan emekçilerine karþýlýk olarak 5 dödediðini kabuledelim. Bu 5 ile emekçiler <strong>II</strong> s’den alýmda bulunurlar ve o da I’denpara olarak 5 karþýlýðýnda iplik alýr, ve böylece 5 diplikçiye para olarakgeri akar. Varsayýlan bu durumda Ig (altýn üreticileri için g diyoruz)emekçilerine, daha önce dolaþýma dahil olan 5d’yi para olarak verir.Emekçiler, bunu tüketim mallarý için harcar, ama 5’ten ancak 2’si <strong>II</strong>’denIg’ye döner. Gene de Ig yeniden-üretim sürecine, týpký iplik üreticisi gibiyeniden baþlayabilir. Çünkü, emekçileri ona altýn olarak 5 saðlamýþlardýr;bunun 2’sini satmýþ ve 3'ü hâlâ elindedir; yapacaðý tek þey bunlarý sikkehaline getirmek 54 ya da, <strong>II</strong>’yi daha fazla iþe karýþtýrmaksýzýn, tüm deðiþensermayesinitekrar doðrudan elinde para-biçimde bulundurmak için kaðýtparaya çevirmektir.Yýllýk yeniden-üretimin bu ilk süreci bile, fiilen ya da özünde [sayfa498] dolaþýma dahil bulunan para miktarýnda bir deðiþiklik yapmýþtýr. Biz,<strong>II</strong> s’nin, malzeme olarak 2 d(Ig) satýn aldýðýný ve Ig’nin tekrar –deðiþen-sermayesininpara-biçimi olarak– <strong>II</strong> içerisinde 3 yatýrdýðýný varsaymýþtýk. Þuhalde, yeni altýn üretiminin saðladýðý para kitlesinden 3'ü, <strong>II</strong> içerisindekalmýþ ve I’e dönmemiþtir. Varsayýmýmýza göre, <strong>II</strong>, gereksinmelerini altýnmalzemesi olarak karþýlamýþtýr. 3, onun elinde, bir yýðýlý altýn olarakdurmaktadýr. Bunlar onun deðiþmeyen-sermayesinin herhangi bir öðesinioluþturamayacaklarýna ve <strong>II</strong>, daha önce, emek-gücü alýmý için yeterpara-sermayeye sahip olduðuna göre; ayrýca, bu ek 3g, aþýnma payý54“Önemli miktarda bir altýn külçesi ... sahipleri tarafýndan San rancisco’daki darphaneyedoðrudan götürülmüþtür,” (Reportus of H.M. Secretaries of Embassy and Legation. 1879, Part <strong>II</strong>I,s. 337.)* Bkz: Engels’in s. 500’deki 55 nolu dipnotu. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>413


öðesi dýþýnda, bir kýsmý ile deðiþildiði <strong>II</strong> siçerisinde yerine getireceði biriþlev yoktur (bunlar olsa olsa, <strong>II</strong> s(1)’in raslansal olarak <strong>II</strong> a(2)’den küçükolmasý halinde pro tanto, aþýnma payý öðesini karþýlama hizmeti görebilirler);ancak öte yandan, yani aþýnma payý öðesi dýþýnda, tüm metaürün<strong>II</strong> s’nin, üretim araçlarý I (d+a)karþýlýðýnda deðiþilmesi gerekir – bupara, tümüyle <strong>II</strong> s’den <strong>II</strong> a’ya aktarýlmalý, ister yaþam gereksinmeleri, isterlüks mallar halinde bulunsun, ya da tersi olsun, buna tekabül eden metadeðer,<strong>II</strong> a’dan <strong>II</strong> s’ye aktarýlmalýdýr. Sonuç: Artý-deðerin bir kýsmý, yýðýlýparaolarak biriktirilir.Yeniden-üretimin ikinci yýlýnda, ayný oranda yýllýk altýn üretimininmalzeme olarak kullanýlmasý koþuluyla, 2, tekrar Ig’ye geri akacak ve 3aynî olarak yerine konacak, yani <strong>II</strong> içerisinde tekrar yýðýlmýþ olarak serbestkalacaktýr, vb..Genel olarak deðiþen-sermaye ile ilgili olarak: <strong>Kapital</strong>ist Ig, ötekibütün kapitalistler gibi, emek-gücü alýmý için bu sermayeyi sürekli paraolarak yatýrmak zorundadýr. Ama bu, d sözkonusu olduðu ölçüde, bunu<strong>II</strong>’den satýn almak zorunda olan kapitalist deðil, onun emekçileridir. Ýþtebu nedenle kapitalistin hiç bir zaman, <strong>II</strong>’nin giriþimi olmaksýzýn <strong>II</strong>’ye altýnsüren bir alýcý olarak hareket ettiði görülemez. Ama, <strong>II</strong>’nin ondan malzemealmasý ve deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong> s’yi altýn malzemesine çevirmekzorunda olmasý ölçüsünde, (Ig) d’nin bir kýsmý, I’deki öteki kapitalistlereolduðu gibi <strong>II</strong>’den kendisine geri akacaktýr. Ve, durum böyle olmadýðýsürece, altýn olarak d’yi, doðrudan kendi ürününden yerine koyar. Nevar ki, para olarak yatýrýlan d’nin, <strong>II</strong>’den kendisine geri akmamasý ölçüsünde,zaten mevcut bulunan dolaþým araçlarýnýn bir kýsmý (I’den alýnanve I’e geri verilmeyen kýsmý), <strong>II</strong>’de yýðýlý paraya çevrilir ve bu nedenle,artý-deðerin bir kýsmý [sayfa 499] tüketim mallarýna harcanmaz. Sürekli olarakyeni altýn madenleri açýldýðý ya da eskileri tekrar açýldýðý için, Ig tarafýndand’ye yatýrýlacak paranýn belli bir kýsmý, daima yeni altýn üretimindenönce varolan paranýn bir kýsmýdýr; bu para, Ig tarafýndan kendi emekçileriaracýlýðý ile <strong>II</strong>’ye sürülmüþtür ve <strong>II</strong>’den Ig’ye dönmedikçe orada parayýðýnaoluþumunun bir öðesini oluþturur.Ama, (Ig) a’ya gelince, Ig, burada, daima alýcý olarak hareket edebilir.Kendisine ait a’yý, altýn biçiminde dolaþýma sürer ve karþýlýk olarakoradan tüketim mallarý <strong>II</strong> sçeker. Altýn, <strong>II</strong>’de, kýsmen malzeme olarakkullanýlýr ve böylece, üretken sermayenin deðiþmeyen kýsmý, s’nin gerçekbir öðesi olarak iþlev yapar. Durum böyle olmadýðýnda, para biçimindekalmaya devam eden <strong>II</strong> a’nýn bir kýsmý olarak, bir kez daha parayýðmaoluþumunun bir öðesi halini alýr. Öyleyse görüyoruz ki, daha sonrakibir tahlile býraktýðýmýz 55 I sdýþýnda, asýl birikimi, yani geniþletilmiþyeniden-üretimi dýþtalayan, basit yeniden-üretim bile zorunlu olarak, pa-55Kesim I’in deðiþmeyen sermayesi içerisinde yeni olarak üretilen altýnýn deðiþimininincelenmesi, elyazmalarýnda yer almamaktadýr. -.E.414 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


anýn biriktirilmesini ya da yýðýlmasýný içermektedir. Ve bu, her yýl yinelendiðiiçin, bu durum, kapitalist üretimin tahlilinde hareket noktamýzolan varsayýmý, yani yeniden-üretimin baþlangýcýnda, metalarýn deðiþiminetekabül eden bir para ikmalinin, kapitalist sýnýf I ve <strong>II</strong>’nin ellerinde bulunduðunuaçýklamýþ olur. Böyle bir birikim, dolaþýmdaki paranýn aþýnmasýile yiten altýn miktarý düþüldükten sonra bile yer alýr.Söylemeye gerek yok ki, kapitalist üretim ne kadar ilerlemiþse,bütün ellerde o kadar fazla para birikir ve bu nedenle, bu yýðýlmaya böyleceeklenen mutlak miktar oldukça önemli olmakla birlikte, yeni altýnüretimi ile eklenen yýllýk miktar o kadar daha az olur. Tooke’ye karþýöne sürülen itiraza,* genel anlamda bir kez daha dönüyoruz; uzun vadede,kapitalist sýnýfýn kendisine, dolaþýma sürülen bütün paranýn kaynaðýolarak bakmak gerektiðine göre, nasýl oluyor da, her kapitalist, yýllýküründen, para olarak bir artý-deðer çekiyor, yani sürdüðünden daha fazlaparayý dolaþýmdan çekebiliyor?Daha önce (Onyedinci Bölümde) geliþtirilmiþ bulunan düþünceleriözetleyerek yanýtlýyoruz:1) Burada esas olan varsayým, yani yýllýk yeniden-üretim [sayfa 500]kitlesinin çeþitli öðelerinin deðiþimi için genellikle yeter para bulunduðu,meta-deðerin bir kýsmýnýn artý-deðerinden oluþmasý olgusu ile hiç birþekilde deðiþmez. Üretimin tamamýnýn emekçilerin kendilerine ait bulunduðuve bunlarýn artý-emeðinin bu yüzden, kapitalistler için deðil yalnýzcakendileri için artý-emek olduðu varsayýlsaydý, dolaþýmdakimeta-deðer miktarý ayný olurdu ve diðer þeyler eþit olmak kaydýyla, bu,bunlarýn dolaþýmý için ayný miktar parayý gerektirirdi. Bu nedenle sorun,her iki durumda da, yalnýzca þudur: Bu toplam meta-deðerlerin dolaþýmýnýsaðlayan para nereden gelmektedir? Sorun hiç bir zaman þu deðildir:artý-deðeri paraya çeviren para nereden gelmektedir?Bir kez daha dönecek olursak, her bireysel metaýn s + d + a’danoluþtuðu, ve tüm metalar kitlesinin dolaþýmýnýn, bu yüzden bir yandansermaye s+d’nin dolaþýmý için belli bir miktar parayý, ve öte yandankapitalistlerin gelirinin, artý-deðer a’nýn dolaþýmý için baþka bir miktarparayý gerektirdiði doðrudur. Bireysel kapitalist için olduðu kadar, tümkapitalist sýnýf için de, sermaye olarak yatýrdýklarý para, gelir olarak harcadýklarýparadan farklýdýr. Bu sonuncu para, nereden gelmektedir, Yalnýzcakapitalist sýnýfýn elindeki para kitlesinden, þu halde, büyük çapta,toplumda bulunan ve bir kýsmý, kapitalistlerin gelirini dolaþtýran toplampara kitlesinden gelir. Yukarda gördüðümüz gibi, yeni bir iþ kuran herkapitalist, artý-deðerini paraya çevirmeye hizmet eden para olarak kendiyaþamý için tüketim mallarýna harcadýðý parayý, iþleri oldukça rayýna oturduktansonra geri almýþ olur. Ama genel olarak söylemek gerekirse,bütün güçlük iki yerden kaynaklanýr:* Bkz: s. 349. -Ed.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>415


Birincisi, eðer biz, yalnýz sermayenin dolaþýmýný ve devrini tahlileder, böylece, kapitaliste, bir kapitalist tüketici, zevkine düþkün bir insangözüyle deðil, yalnýzca bir sermaye kiþileþmesi olarak bakarsak, gerçektende kendisinin, artý-deðeri, kendi meta-sermayesinin bir kýsmý olarakdurmadan dolaþýma sürmekte olduðunu görürüz, ama parayý onun elindebir gelir biçimi olarak hiç bir zaman görmeyiz. Onu, hiç bir zaman,dolaþýma, artý-deðerinin tüketimi için para sürerken görmeyiz.Ýkincisi, kapitalist sýnýf, dolaþýma, gelir þeklinde bir miktar parasürecek olursa, sanki toplam toplumsal ürünün her kýsmý için bir eþdeðerödüyormuþ ve bu kýsým böylece artý-deðeri temsil etmekten çýkýyormuþgibi görünür. Ne var ki, artý-deðerin [sayfa 501] temsil edildiði artý-ürün, kapitalistsýnýfa hiç bir þeye mal olmamýþtýr. Sýnýf olarak kapitalistler, bunabedavadan sahip olurlar ve bundan bedava yararlanýrlar; paranýn dolaþýmý,bu gerçeði deðiþtiremez. Bu dolaþýmýn meydana getirdiði deðiþiklik ancakþu olguda yatar ki, her kapitalist, artý-ürününü aynî olarak tüketeceðiyerde –ki bu genellikle olanaksýz bir þeydir– elde etmiþ bulunduðu artýdeðermiktarýnda her türden metaý toplumun yýllýk genel artý-ürün stokundançeker ve kendisine mal eder. Ama dolaþým mekanizmasýnýngösterdiði gibi, kapitalist sýnýf, dolaþýma, bir yandan gelirini harcamakamacýyla para sürerken ayný zamanda da bu parayý dolaþýmdan çekerve ayný süreci, tekrar tekrar sürdürebilir; öyle ki, bir sýnýf olarak ele alýndýðýndakapitalistler, daha önce olduðu gibi, artý-deðerin paraya çevrilmesiiçin gerekli miktarda paraya sahip olarak kalýrlar. Þu halde, kapitalist,eðer artý-deðerini meta pazarýndan, kendi tüketim fonu için metalar biçimindeçekmekle kalmayýp, ayný zamanda, bu metalar için ödediði parayýda geri alýyor ise, bu metalarý, dolaþýmdan herhangi bir eþdeðerödemeksizin çektiði apaçýktýr. Bunlar için para ödediði halde, bunlar,gene de ona hiç bir þeye mal olmamaktadýr. Eðer ben, bir sterlin tutarýndametalar satýn alýr ve meta satýcýsý, bana hiç bir þeye mal olmayan artýürüniçin bu bir sterlini geri verirse, bu metalarý bedavadan aldýðým besbellidir.Bu iþlemin sürekli yinelenmesi, benim sürekli metalar çektiðimve bu metalarý almak için geçici olarak ayrýlsam bile bu sterline süreklisahip olduðum gerçeðini deðiþtirmez. <strong>Kapital</strong>ist, kendisine hiç bir þeyemal olmayan artý-deðerin para eþdeðeri olarak bu parayý sürekli geri alýr.Adam Smith’te, toplumsal ürünün tüm deðerinin kendisini gelire,d+a’ya ayrýþtýrdýðýný ve böylece, deðiþmeyen sermaye-deðerin sýfýra indirildiðinigörmüþ bulunuyoruz. Bundan, zorunlu olarak þu sonuç çýkarki, yýllýk gelirin dolaþýmý için gerekli para, ayný zamanda, tüm yýllýk ürünündolaþýmý için de yeterli olmak zorundadýr ve bu yüzden, örneðimizde,3.000’lik tüketim mallarýnýn dolaþýmý için gerekli para, 9.000’lik tümyýllýk ürünün dolaþýmý için de yeterlidir. Bu, gerçekten de Adam Smith’indüþüncesidir ve Th. Tooke tarafýndan da yinelenmiþtir. Gelirin gerçekleþmesiiçin gerekli para miktarýnýn, tüm toplumsal ürünün dolaþýmý içingerekli para miktarýna olan oraný konusundaki bu yanlýþ kavram, toplam416 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


yýllýk ürünün çeþitli maddi öðeleri ile deðerinin [sayfa 502] yeniden-üretilmesive yýllýk olarak yerine konmasý konusunda gösterilen anlaþýlmaz vedüþüncesiz anlayýþ biçiminin kaçýnýlmaz bir sonucudur. Ýþte bu, bu nedenledaha önce çürütülmüþtü.Smith ile Tooke’nin kendilerini dinleyelim.Smith, Kitap <strong>II</strong>, böl. 2’de diyor ki: “Her ülkenin dolaþýmýnýn farklýiki kola ayrýldýðý düþünülebilir: tüccarlarýn birbirleri arasýndaki dolaþýmve tüccarlar ile tüketiciler arasýndaki dolaþým. Ýster kaðýt olsun, istermadeni, bir ve ayný para, bazan birinde, bazan da öteki dolaþýmda kullanýlabilir;ama bunlarýn her ikisi de, ayný zamanda sürüp gittiði için, bunlarýnherbiri, bu iþi devam ettirmek için þu ya da bu türden belli bir miktarparaya gereksinme gösterir. arklý tüccarlar arasýnda dolaþan eþyanýndeðeri, hiç bir zaman, tüccarlar ile tüketiciler arasýnda dolaþan eþyanýndeðerinden fazla olamaz; tüccarlarýn aldýðý her þey, eninde sonundatüketicilere satýlmaya mahkumdur. Tüccarlar arasýndaki dolaþým toptanyapýldýðý için, her belirli iþlem, genellikle oldukça büyük miktarý gerektirir.Tüccarlar ile tüketiciler arasýndaki dolaþým ise, tersine genellikle perakendeyapýldýðý için bir þilin ya da hatta yarým peninin çoðu kez yeterliolmasý gibi çok küçük miktarlarý gerektirir. Ama, küçük miktarlar, büyüklerdençok daha hýzlý dolaþýr. ... Bütün tüketicilerin yýllýk satýn almalarý bunedenle hiç deðilse” [bu “hiç deðilse” pek güze!!] “deðer olarak bütüntüccarlarýnkine eþit olduðu halde, bunlar, genellikle, çok daha küçük.miktarda para ile yapýlabilir.” vb..Th. Tooke, Adam Smith’in bu pasajýna deðiniyor (An Inquiry intothe Curreney Principle, London 1844, s. 34-36, passim): “Hiç kuþkusuzburada yapýlan ayrým esas olarak doðrudur ... tüketicilerin baþlýca olanaklarýný(the principal means) oluþturan, ücretlerin ödenmesini de içerisinealan tüccarlar ile tüketiciler arasýndaki deðiþim. ... Tüccarlar ile tüccarlararasýnda yapýlan bütün iþlemler ki, bununla, üreticinin ya da ithalatçýnýnyaptýðý, ara yapým süreçlerinin bütün aþamalarý aracýlýðý ile yürütülenya da perakendeci tüccara veya ihracatçý tüccara yapýlan bütünsatýþlar anlaþýlmalýdýr, sermaye hareketlerine ya da transferlerine ayrýþtýrýlabilir.Bu sermaye transferleri, ticari iþlemlerin, büyük çoðunluðundatransfer anýnda para, yani kaðýt para ya da sikke kullanýlmasýný –hayalideðil maddi olarak demek istiyorum– zorunlu olarak varsaymadýðý gibi,aslýnda fiilen de gerektirmez. ... Tüccarlar ile tüccarlar arasýndaki toplamiþlem miktarý, son çare [sayfa 503] olarak, tüccarlar ile tüketiciler arasýndayapýlan [iþlem -ç.] miktarý ile belirlenmek ve sýnýrlandýrýlmak zorundadýr.”Bu son tümce kendi baþýna alýndýðýnda Tooke’nin, tüccarlar arasýndakideðiþimler ile tüccarlar ve tüketiciler arasýndaki deðiþimler, bir baþkadeyiþle, toplam yýllýk gelirin deðeri ile, bu ürünün üretildiði sermayenindeðeri arasýnda bir oran bulunduðunu belirtmekle kaldýðý sanýlabilir. Amadurum böyle deðildir. Adam Smith’in görüþünü bütünüyle onaylamakta-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>417


dýr. Bu nedenle, onun dolaþým teorisinin özel bir eleþtirisi gereksizdir.2) Her sanayi sermayesi, iþin baþlangýcýnda, sermayesinin tümsabit kýsmý için dolaþýma tek bir defada para sürer ve bunu, yýllýk ürünlerininsatýþýyla ancak yýllar geçtikçe yavaþ yavaþ geri alýr. Demek ki, baþlangýçtadolaþýma, ondan çektiðinden daha fazla para sürer. Bu, tümsermayesinin aynî olarak her yenilenmesinde yinelenir. Bu, sabit sermayesiniaynî olarak yenileyecek olan birkaç giriþim için her yýl yinelenir.Her onarýmda, sabit sermayenin her kýsmi yenilenmesinde, bu,parça parça yinelenir. Demek oluyor ki, bir yandan dolaþýmdan onasürülenden fazla para çekiliyor, öte yandan da bunun tersi oluyor.Üretim dönemi –çalýþma döneminden ayrý olarak–, uzun bir süreyikapsayan bütün sanayi kollarýnda, kapitalist üreticiler tarafýndan bütünbu dönem boyunca, kýsmen kullanýlan emek-gücünün ödenmesi, kýsmende tüketilecek üretim araçlarýnýn satýn alýnmasý için dolaþýma süreklipara sürülür. Üretim araçlarý böylece meta-pazarýndan doðrudan vetüketim mallarý iþe, ücretlerini harcayan emekçiler tarafýndan kýsmendolaylý olarak ve kýsmen de, pazara ayný anda eþdeðer metalar sürmediklerihalde, hiç bir þekilde tüketimlerini ertelemeyen kapitalistler tarafýndandoðrudan çekilir. Bu dönem boyunca, bunlarýn dolaþýmasürdükleri para, taþýdýðý artý-deðer de dahil, meta-deðeri paraya çevirmeyehizmet eder. Bu etmen, kapitalist üretimin ileri aþamasýnda, anonimþirketler vb. tarafýndan giriþilen, örneðin, demiryollarý, kanallar, doklar,büyük belediye yapýlarý, demir gemi yapýmý, büyük-ölçekte toprak akaçlamasýgibi uzun süreli giriþimlerde çok önemli hale gelir.3) Öteki kapitalistler, sabit sermaye yatýrýmý dýþýnda, emek-gücüve döner sermaye öðeleri satýn almak için dolaþýma sürdüklerindendaha fazlasýný çektikleri halde, altýn ve gümüþ üreten [sayfa 504] kapitalistler,dolaþýmdan yalnýzca meta çekiyor olmalarýna karþýn, hammaddeolarak hizmet eden deðerli madenlerin dýþýnda dolaþýma yalnýzca parasürerler. Aþýnan kýsmý dýþýnda deðiþmeyen-sermaye, deðiþen-sermayeninbüyük bir kýsmý ve artý-deðerin tümü, kendi ellerinde birikebilecekyýðýlma bir yana býrakýlýrsa, hepsi de, dolaþýma para olarak sürülür.4) Bir yandan, toprak parçalarý, evler vb. gibi o yýl içerisinde üretilmeyenher türden þeyler meta olarak dolaþýmda bulunurlar; ayrýca, hayvansürüleri, kereste, þarap gibi üretim dönemleri bir yýlý aþan mallar da.Bu ve diðer olgu nedeniyle, o andaki dolaþým için gerekli para miktarýndanayrý olarak, daima, belli bir miktarýn, bir dürtüyle harekete geçebilecek,iþlev yapmayan gizil durumda bulunduðunu saptamak önemlidir.Üstelik, bu gibi ürünlerin deðeri, evlerin birkaç yýllýk kiralar içerisindekideðeri gibi çoðu kez parça parça ve yavaþ yavaþ dolaþýrlar.Öte yandan, paranýn dolaþýmýyla, yeniden-üretim sürecinin bütünhareketleri etkilenmez. Tüm üretim süreci, öðeleri bir kez saðlandý mý,dolaþýmýn dýþýnda kalýr. Üreticinin kendisinin, ister bireysel, ister üretkenbir biçimde olsun doðrudan tükettiði bütün ürünler de gene dolaþým-418 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


dýþý kalýr. Tarým emekçilerinin aynî olarak beslenmeleri de bu baþlýkaltýna girer.Bu nedenle, yýllýk ürünü dolaþtýran para miktarý, toplumda, yavaþyavaþ birikmiþ þekilde bulunur. Belki de, sikkelerin aþýnmasýndan ilerigelen kaybýn telafisinde kullanýlan altýn dýþýnda, belirli bir yýl boyuncaüretilen deðere bu dahil deðildir.Sorunun bu biçimde serimi, yalnýz deðerli madenlerin para olarakdolaþtýðýný ve bu dolaþýmda, nakit alým ve satýmlarýn en yalýn biçiminiöngörür – para da bir ödeme aracý olarak iþlev yapabildiði ve basitmadeni sikke dolaþýmý esasýna göre bile tarih boyunca fiilen böyle yaptýðýhalde ve bir kredi sistemi ile bu sistemin mekanizmasýnýn bazý yanlarýbu temele dayandýðý halde.Tooke ile ona baðlý okulun olduðu kadar, bunlara karþý olanlarýnda, kaðýt paranýn dolaþýmý ile ilgili tartýþmalarýnda, daima, yalnýz madenisikke dolaþýmý varsayýmýna dönmek zorunda kalmalarý gerçeðinin degösterdiði gibi, bu, varsayým, yöntem düþünceleri önemli olmakla birliktesalt bunlara dayanýlarak yapýlmamýþtýr. Bunu post jestum yapmakzorunda kalmýþlar, ve kaçýnýlmaz olarak çok üstün körü yapmýþlardýr,çünkü onlarýn tahlillerindeki çýkýþ noktasý böylece salt arýzî bir noktarolünü oynamýþtýr. [sayfa 505]Ama, para dolaþýmýnýn, en ilkel biçimi içerisinde sunulan en basitincelenmesi –bu ilkel biçim, burada, yýllýk yeniden-üretim sürecinindoðasýnda bulunan bir öðedir– þunlarý ortaya koyar:a) Ýlerlemiþ kapitalist üretim, ve dolayýsýyla ücret sisteminin egemenoluþu varsayýldýðýnda, para-sermaye, açýkça baþta gelen bir rol oynar,çünkü bu, deðiþen-sermayenin yatýrýldýðý biçimdir. Ücret sisteminingeliþmesiyle birlikte bütün ürünler metalara dönüþmüþlerdir ve bu yüzden–birkaç önemli istisna dýþýnda– hareketlerinin bir aþamasý olarakdönüþüm yoluyla bütünüyle paraya çevrilmek zorundadýrlar. Dolaþýmdakipara miktarýnýn, metalarýn böylece paraya çevrilmesi için yeterli olmasýgerekir ve bu kitlenin büyük bir kýsmý, sanayi kapitalistleri tarafýndan,emek-gücünün ödenmesinde deðiþen-sermayenin para-biçimi olarakyatýrýlan ve emekçilerin elinde, genel bir deyiþle yalnýzca dolaþým aracý(satýnalma aracý) þeklinde iþgören ücretler biçiminde saðlanýr. Bütünbaðýmlýlýk sistemleri (serflik dahil) altýnda, egemen olan doðal ekonomideve baðýmlýlýk ya da kölelik koþullarý olsun ya da olmasýn, azçokilkel olan topluluklarda daha da çok olmak üzere, durum bunun tamtersidir.Kölelik sisteminde, emek-gücünün satýn alýnmasýna yatýrýlan parasermaye,kölenin yaþamýnýn faal dönemi boyunca, ancak yavaþ yavaþyerine konan sabit sermayenin para-biçimi rolünü oynar. Bu nedenleAtinalýlar arasýnda, köle sahibinin, kölesini sýnai iþlerde çalýþtýrmak suretiyledoðrudan ya da onu, öteki sanayi iþverenlerine (örneðin madencilikteolduðu gibi) kiralamak yoluyla dolaylý olarak elde ettiði kazanç,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>419


yatýrýlan para-sermaye üzerinden (aþýnma payý ile birlikte) faizden ibaretolarak görünürdü; týpký kapitalist üretimde sanayi kapitalistinin, artý-deðerininve sabit sermayesinin aþýnma payýnýn bir kýsmýný, faiz ve sabit sermayesininyerine konmasý hesabýna dahil etmesi gibi.Sabit sermayesini (evler, makineler vb.) kiraya veren kapitalistlerdede kural budur. Ýster gerekli hizmetleri yerine getirsinler, ister gösteriþiçin lüks olarak bulundurulsunlar, salt ev iþi yapan köleler burada dikkatealýnmamýþtýr. Bunlar, modern hizmetliler sýnýfýna tekabül ederler. Amabu köle sistemi de –Yunan ve Roma’nýn ileri devletlerinde olduðu gibi,tarýmda, manüfaktürde, denizcilikte vb. üretken emeðin egemen birþekli olduðu sürece– doðal ekonominin bir öðesini muhafaza eder. Kölepazarý, emek-gücü metaý ikmalini, savaþ, korsanlýk vb. ile sürdürür ve[sayfa 506] bu yaðmayý teþvik eden þey, dolaþým süreci deðil, baþkalarýna aitemek-gücünü, doðrudan zor kullanarak fiilen ele geçirmektir. Birleþik-Devletler’de bile, Kuzeydeki ücretli-emek eyaletleri ile, Güneydeki köleeyaletleri arasýndaki tampon bölgenin, Güney için köle üreten bir kesimhaline getirilerek, pazara sürülen kölenin, bizzat, yýllýk üretimin bir öðesihaline gelmesinden sonra, bu uzun süre için yeterli olmamýþ ve Afrikaköle ticareti, pazarý doyurmak için elden geldiðince devam etmiþtir.b) <strong>Kapital</strong>ist üretim temeli üzerinde, yýllýk ürünlerin deðiþimindeparanýn akýþý ve geriye akýþýnýn ayný zamanda yer almasý; sabit sermayelerindeðerlerinin tamamýnýn bir seferde yatýrýlmasý ve bu deðerin yýllarboyunca dolaþýmdan ardarda çekilmesi; bir baþka deyiþle, bunlarýn, yýllýkpara-yýðýlmalarýn –buna paralel olan ve yýllýk yeni altýn üretimi temelinedayanan para-yýðýlmalardan özünde farklý olan para-yýðmalarýn–oluþumu ile bunlarýn yavaþ yavaþ tekrar para-biçime getirilmesi; metalarýnüretim döneminin uzunluðuna baðlý olarak, paranýn farklý sürelerdeyatýrýlma zorunluluðu ve dolayýsýyla, metalarýn satýþý ile dolaþýmdan tekrarçekilmeden önce durmadan yeniden yýðýlý-para halini almasý; yalnýzcaüretim yerlerinin, pazarlardan farklý uzaklýklarda bulunmasýndan ilerigelse bile, paranýn yatýrýlmasý gerekli sürelerin farklý uzunlukta olmalarý;ayrýca, çeþitli iþkollarýnda ve ayný iþkolunun bireysel giriþimlerinde, üretkenikmallerin durumuna ve nispi büyüklüðüne baðlý olarak, büyüklüktekive geriye akýþ dönemindeki farklýlýk ve dolayýsýyla, deðiþmeyen-sermayeöðelerinin satýn alýndýklarý dönemlerin uzunluklarýnýn farklý oluþu– bütün bunlarýn yeniden-üretim yýlý boyunca olmasý: iþte, kendiliðindenhareketin bütün bu farklý yanlarýnýn, kredi sisteminin mekanik uygulamalarýnýnyöntemli olarak kullanýlmasýna ve mevcut ödünç verilebilirsermayelerin aranýp bulunmasýna olanak saðlamak için belirtilmesi vedeneyimlerden çýkartýlarak belirtilmesi ve ortaya konmasý gerekirdi.Buna, bir de, üretimleri tersi durumda, normal koþullar altýndaayný ölçekte sürüp giden iþkollarý ile, tarým gibi yýlýn farklý dönemlerindeçeþitli miktarlarda emek-gücü kullanan iþkollarý arasýndaki farký eklemekgerekir. [sayfa 507]420 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


X<strong>II</strong>I. DESTUTT DE TRACY’NÝNYENÝDEN-ÜRETÝM TEORÝSÝ 56Toplumsal yeniden-üretim sürecini tahlil eden ekonomi politikçilerinkarmakarýþýk ve ayný zamanda övüngen düþüncesizliklerini,Ricardo’nun bile ciddiye aldýðý ve çok seçkin bir yazar dediði (Principles,s. 333.) büyük mantýkçý Destutt de Tracy (Cf. Buch I, s. 146, Not 30)*örneði ile ortaya koyalým.Bu “seçkin yazar”, tüm toplumsal yeniden-üretim ve dolaþým sürecikonusunda aþaðýdaki açýklamalarý veriyor:“Bu sanayi giriþimcilerinin böyle büyük kârlarý nasýl yapabildiklerive bunu kimlerden saðlayabildikleri sorulabilir. Vereceðimiz yanýt, ürettikleriher þeyi, bunlarý üretmek için mal olduklarýndan daha fazlasýnasatarak saðladýklarý ve ürettiklerini þunlara sattýklarý þeklinde olacaktýr:“1) bunlar, kârlarýnýn bir kýsmý ile ödedikleri kendi gereksinmelerinikarþýlamak için ayrýlan tüketimlerinin bütün kýsmý için birbirlerinesatýþ yaparlar;“2) bunlar, hem kendilerinin ve hem de atýl kapitalistlerin ödemedebulunduklarý ücretli-emekçilere satýþ yaparlar; böylece bu ücretliemekçilerden,bazan küçük tasarruflarý dýþýnda bütün ücretlerini çekipalýrlar;“3) bunlar, kendilerine, gelirlerinin, doðrudan çalýþtýrdýklarý ücretli-emekçilerehenüz ödemedikleri kýsmý ile ödemede bulunan atýl kapitalistleresatýþ yaparlar; böylece, yýllýk olarak bunlara ödedikleri rantýn,tamamý, bu ya da baþka þekilde kendilerine geri akmýþ olur,” (Destuttde Tracy, Traité de la volonte et de ses effets, Paris 1826, s. 239.)Bir baþka deyiþle, kapitalistler, artý-deðerlerinin, kendi bireysel tüketimleriya da gelir olarak tüketimleri için ayýrdýklarý kýsmýnýndeðiþiminde birbirlerini karþýlýklý olarak aldatmak suretiyle kendilerinizenginleþtirirler. Örneðin, eðer artý-deðerlerinin ya da kârlarýnýn bu kýsmý400 sterline eþitse, bu 400 sterlinlik miktar, her 400 sterlinlik hissedarýnbu hissesini bir baþkasýna diyelim yüzde 25 fazlasýna satmak suretiyle,500 sterline çýkarttýðý varsayýlmaktadýr. Ne var ki, hepsi de ayný þeyi yaptýklarýiçin, sonuç, birbirlerine gerçek deðerleri üzerinden sattýklarýndaelde [sayfa 508] ettikleri sonuç ile ayný olacaktýr. Bunlarýn, 400 sterlin deðerindekimetalarýn dolaþýmý için para olarak 500 sterline gereksinmelerivardýr ve toplam servetlerinin büyük bir kýsmýný yararsýz dolaþým aracýþeklinde tutmaya zorladýðý için, bu, kendilerini zenginleþtirmekten çokyoksullaþtýrma yöntemi gibi görünmektedir. Her þey þuna indirgenmiþoluyor ki, metalarýnýn fiyatýndaki çok yanlý nominal yükselmeye karþýn,kapitalist sýnýfýn elinde, kendi bireysel tüketimleri için aralarýnda payla-56Elyazmasý <strong>II</strong>’den, -.E.* <strong>Karl</strong> Marx, <strong>Kapital</strong>, Birinci <strong>Cilt</strong>, s. 187, not 31. -Ed. 21*[22*] Alman mizahçýsý ritz Reuter’in(1810-74) yapýtlarýndan bir karakter. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>421


þacaklarý ancak 400 sterlin deðerinde meta vardýr, ama bunlar, birbirlerine,500 sterlin deðerinde metalarý dolaþtýrmak için gerekli bir miktarpara aracýlýðý ile 400 sterlin deðerindeki metalarý dolaþtýrma iyiliðini gösteriyorlar.Ve bu, “kârlarýnýn bir kýsmý” ve dolayýsýyla, genel olarak, içerisindekârlarýn bulunduðu bir meta-ikmali olgusundan tamamen ayrý olarakburada varsayýlmaktadýr. Ama Destutt, bu kârlarýn nereden geldiðini bizeanlatmaya kalkýþýyor. Kârý dolaþtýrmak için gerekli para miktarý, çok ikincilbir sorundur. Ýçersinde kârýn temsil edildiði metalar kitlesinin kaynaðýnýn,kapitalistlerin, bu metalarý, yalnýzca birbirlerine satmakla kalmayýp,–bu kadarý bile güzel ve yeterli olsa bile– çok yüksek fiyatla satmalarýndanda ileri geldiði anlaþýlýyor. Böylece, þimdi biz, kapitalistlerin servetkaynaklarýndan bir tanesini öðrenmiþ oluyoruz. Bu buluþ, “EntspektorBräsig”in,* büyük yoksulluðun, büyük “pauvreté”den** ileri geldiði konusundakigizemi ile ayný deðerdedir.2) Ayný kapitalistler, ayrýca, “hem kendilerinin ve hem de atýlkapitalistlerin ödemede bulunduklarý ücretli-emekçilere satýþ yaparlar;böylece bu ücretli-emekçilerden, bazan ufak tasarruflarý dýþýnda bütünücretlerini geri alýrlar.”Mösyö Destutt’a göre, öyleyse, kapitalistlerin, emekçilere ücretleriniödedikleri biçim olan para-sermayenin geriye akýþý, bu kapitalistlerinzenginleþmelerinin ikinci kaynaðý oluyor.Demek ki, kapitalistler, emekçilerine, ücret olarak sözgeliþi 100sterlin öder ve bu ayný emekçiler gene bu ayný kapitalistlerden, ayný 100sterlin deðerinde metalar satýn alýr ve böylece, kapitalistlerin emek-gücüalýcýlarý sýfatýyla yatýrdýklarý 100 sterlin, emekçilere 100 sterlin deðerindemeta sattýklarý zaman geri döner, böylelikle kapitalistler dahazenginleþmiþ olurlar. Olaðan saðduyuya sahip herkese, bu durum, bukapitalistlerin, bu iþlemden [sayfa 509] önce sahip bulunduklarý 100 sterlinetekrar kavuþtuklarý gibi görünecektir. Ýþlemin baþýnda bunlar para olarak100 sterline sahiptiler. Bu 100 sterlin ile emek-gücü satýn alýrlar. Satýnalýnan emek, para olarak bu 100 sterlin karþýlýðýnda, deðeri bildiðimizkadarýyla 100 sterlin tutan metalar üretir. 100 sterlin deðerindeki bumetalarý kendi emekçilerine satarak kapitalistler para olarak 100 sterlinitekrar elde ederler. Öyleyse kapitalistlerin elinde bir kez daha para olarak100 sterlin ve emekçilerinde de 100 sterlin deðerinde kendi ürettiklerimetalar vardýr. Bunun, kapitalistleri nasýl olup da daha zengin ettiðinianlamak zordur. Eðer para olarak 100 sterlin kendilerine geri akmamýþolsaydý, önce emekçilere, emeklerinin karþýlýðý para olarak 100 sterlinvermek zorunda kalacaklar ve sonra, bu emeðin ürününü, 100 sterlindeðerindeki tüketim mallarýný onlara bedavadan vermek zorunda kala-* Alman mizahçýsý ritz Reuter'in (1810-74) yapýtlarýndan bir karakter. -ç.** Yoksulluk. -ç.422 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


caklardý. Paranýn bu geriye akýþý, bu yüzden, olsa olsa, kapitalistlerin buiþlem ile niçin daha yoksullaþmadýklarýný açýklar, niçin zenginleþtikleriniasla deðil.<strong>Kapital</strong>istlerin, nasýl olup da bu 100 sterline sahip olduklarý veemekçilerin kendi hesaplarýna metalar yapmak yerine niçin emek-güçlerinibu 100 sterlin karþýlýðýnda deðiþmek zorunda kaldýklarý, kuþkusuzbaþka bir sorundur. Ne var ki, bu, Destutt çapýnda bir düþünür için apaçýkbir þeydir.Destutt’un kendisi de, bu çözüm ile tam tatmin olmuþ deðildir.Ne de olsa, o, bize, bir kimsenin, bir miktar parayý, yüz sterlini harcamakve sonra da 100 miktarýnda bir parayý tekrar geri almakla, dolayýsýyla,yalnýzca para olarak bu 100 sterlinin niçin kaybolmadýðýný gösteren 100sterlinlik bir geriye atýþ ile zengin olduðunu söylemiyor. O, bize, kapitalistlerin,“ürettikleri her þeyi, bunlarý üretmek için mal olduklarýndandaha fazlasýna satarak” zenginleþtiklerini söylüyor.Dolayýsýyla, kapitalistler, ayný zamanda, emekçileriyle olanalýþveriþlerinde, onlara da pahalýya satarak zenginleþiyor olmalarý gerekir.Çok güzel! “Bunlar ücret öderler ... ve bütün bunlar, bunlara [ürünlere]kendilerine [kapitalistlere] ücretler þeklinde malolduðundan dahafazlasýný ödeyen bütün bu kimselerin harcamalarý yoluyla onlara geridöner.” (Ibid., s. 240.) Bir baþka deyiþle, kapitalistler, emekçilere ücretlerþeklinde 100 sterlin ödüyor ve ardýndan bu emekçilere kendi ürünlerini120 sterline satýyorlar, böylece yalnýz kendi 100 sterlinlerini gerialmakla kalmýyor, [sayfa 510] bir de 20 sterlin kazanýyorlar? Bu olanaksýzdýr.Emekçiler, ancak, ücretler biçiminde aldýklarý para ile ödeme yapabilirler.<strong>Kapital</strong>istlerden eðer ücret olarak 100 sterlin alýyorlar ise, bunlar, 120sterlin deðerinde deðil ancak 100 sterlin deðerinde satýn almada bulunabilirler.Demek ki bu sökmüyor. Ama gene de bir yol daha var. Emekçilerkapitalistlerden 100 sterlin karþýlýðýnda metalar satýn alýyorlar, amaaslýnda yalnýz 80 sterlin deðerinde metalar almýþ oluyorlar. Demek ki,mutlak olarak, 20 sterlinlik aldatýlmýþ oluyorlar. Ve kapitalist de, kesenkes,20 sterlin kazançlý çýkýyor, çünkü emek-gücü için o, aslýnda, onundeðerinden yüzde 20 eksik ödüyor ya da nominal ücretleri, dolambaçlýyoldan yüzde 20 kesiyor.<strong>Kapital</strong>ist sýnýf, baþlangýçta eðer emekçilere ücret olarak yalnýz 80sterlin ödese ve daha sonra, para olarak bu 80 sterlin karþýlýðýnda, fiilen80 sterlin deðerinde metalar vermiþ olsa, gene ayný sonuca ulaþmýþolurdu. <strong>Kapital</strong>istler sýnýfý bir bütün olarak alýndýðýnda, bu, normal yololarak görünür, çünkü, Mösyö Destutt’un kendisine göre, iþçi sýnýfýnýn“yeterli ücret” almasý gerekir (s. 219), çünkü bunlarýn ücretleri hiç deðilse“kýt kanaat geçimlerini saðlamak üzere” (s. 180) varlýklarýný ve çalýþmakapasitelerini sürdürmeye yeterli olmalýdýr. Eðer emekçiler, böyle yeterliücretler almazlarsa, gene ayný Destutt’a göre, bu “sanayiin ölümü” (s.208) demektir. Ve bu nedenle, kapitalistlerin zenginleþebilecekleri bir<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>423


yol olarak gözükmemektedir. Ama, kapitalistlerin, iþçi-sýnýfýna ödedikleriücretlerin yüksekliði ne olursa olsun, bunun belli bir deðeri, örneðin 80sterlinlik bir deðeri vardýr. Eðer, kapitalist sýnýf, emekçilere 80 sterlinödeyecek olursa, o zaman, bu 80 sterlin karþýlýðýnda, onlara, 80 sterlindeðerinde metalar vermek zorunda kalacak ve 80 sterlinin geri akýþý, busýnýfý zengin etmeyecektir. Eðer bunlara, para olarak, 100 sterlin öder vebu 100 sterlin karþýlýðýnda, onlara, 80 sterlin deðerinde metalar satarsa,normal ücretlerinden yüzde 25 fazlasýný para þeklinde ödemiþ, karþýlýðýndayüzde 25 eksik meta vermiþ olur.Bir baþka deyiþle, kapitalist sýnýfýn genel olarak kârlarýný elde ettiðifonun, emek-gücüne sahip olduðu deðerden daha azýný, yani ücretliemekçilerolarak normal yeniden-üretimleri için gerekli geçim araçlarýnýndeðerinden daha azýný ödemek suretiyle normal ücretlerinden yapýlanindirimlerden oluþtuðu varsayýlýyor. Demek ki, normal ücretler ödenmiþolsa –ki, Destutt’a göre [sayfa 511] durum böyle oluyor– ne sanayi ve ne deatýl kapitalistler için kâr fonu diye bir þey olamaz.Bu duruma göre, Destutt, kapitalist sýnýfýn nasýl zenginleþtiði konusundakibütün gizemini, þuna indirgemeliydi: ücretlerden yapýlan birindirim ile. Bu durumda, 1) ve 3) altýnda deðindiði öteki artý-deðer fonlarývarolmazlardý.Demek oluyor ki, emekçilerin para olarak ücretinin bir sýnýf olarakgeçimleri için gerekli tüketim mallarýnýn deðerine indirgenmesiningerektiði bütün ülkelerde, kapitalistler için, ne tüketim fonu, ne birikimfonu ve dolayýsýyla, kapitalist sýnýf için ne varolma fonu ve ne de kapitalistsýnýf olurdu. Ve, Destutt’a göre, eski bir uygarlýða sahip bütün zenginve geliþmiþ ülkelerde durumun böyle olmasý gerekirdi, çünkü bunlarda,“bizim eski toplumlarýmýzda, ücretli-emekçilerin bakým fonu ... neredeysedeðiþmeyen bir büyüklüktür.” (Ibid., s. 202.)Ücretlerden bir indirim yapmakla, önce emekçiye para olarak100 sterlin ödeyip, sonra da kendisine bu 100 sterlin karþýlýðýnda 80sterlin deðerinde metalar saðlamakla, ve böylece, 80 sterlin deðerindekimetalarý, yüzde 25 fazlasý, 100 sterlin aracýlýðý ile fiilen dolaþtýrmakla kapitalistzenginleþmiþ olmaz. <strong>Kapital</strong>ist, artý-deðerden –ürünün, artý-deðeritemsil eden kýsmýndan– baþka, bu ürünün, emekçinin ücretlerbiçiminde almasý gereken yüzde 25’lik kýsmýna da elkoymak suretiylezengin olur. <strong>Kapital</strong>ist sýnýf, Destutt’un düþündüðü aptalca yöntemle hiçbir þey kazanamaz. Emekçiye ücret olarak 100 sterlin öder ve sonra dabu 100 sterlin karþýlýðýnda, ona 80 sterlin deðerinde kendi ürününü geriverir. Ama bir sonraki iþlemde, ayný iþ için tekrar 100 sterlin yatýrmasýgerekir. Böylece, para olarak 80 sterlin yatýrýp, bunun karþýlýðýnda metaolarak 80 sterlin saðlayacak yerde, para olarak 100 sterlin yatýrýp,karþýlýðýnda meta olarak 80 sterlin vermek gibi hiçbir yarar saðlamayanbir iþle uðraþýp du- rur. Yani deðiþen-sermayesinin dolaþýmý için gerekliolandan yüzde 25 fazla bir para-sermayeyi sürekli olarak boþu boþuna424 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


yatýrýp durur; ki bu, pek acayip bir zenginleþme yöntemidir.3) Ensonu, kapitalist sýnýf, “doðrudan çalýþtýrdýklarý ücretli-emekçilerehenüz ödemedikleri kýsmý ile ödemede bulunan atýl kapitalistleresatýþ yaparlar; böylece, yýllýk olarak bunlara (atýl olanlara) ödedikleri rantýntamamý, bu ya da baþka þekilde kendilerine geri akmýþ olur”. [sayfa 512]Yukarda gördüðümüz gibi, sanayi kapitalistleri, “kârlarýnýn bir kýsmýile ödedikleri kendi gereksinmelerini karþýlamak için ayrýlan tüketimlerinintamamýný öderler”. Bu durumda, kârlarýnýn 200 sterline eþit olduðunukabul edelim. Ve bunun, diyelim 100 sterlinini, bireysel tüketimlerindekullanmýþ olsunlar. Ama öteki yarýsý, 100 sterlini kendilerine aitdeðildir; bu, atýl kapitalistlere, yani toprak rantý alanlara ve faizle para verenkapitalistlere aittir. Böylece,bu 100 sterlini, bunlara ödemek zorundadýrlar.Bu kimselerin, bu paranýn 80 sterlinine kendi bireysel tüketimleriiçin, 20 sterlinine de hizmetkarlar, vb. tutmak için gereksinmeleri olsun.Bu 80 sterlin ile, bunlar, sanayi kapitalistlerinden tüketim mallarý satýnalýrlar. Demek ki, bu kapitalistler, 80 sterlin deðerinde metalarý eldençýkartýrken, para olarak 80 sterlini, yani atýl kapitalistlere, rant, faiz vb. adýaltýnda ödemiþ olduklarý 100 sterlinin beþte-dördünü geri alýrlar. Ayrýca,hizmetkarlar sýnýfý, atýl kapitalistlerin doðrudan ücretli-emekçileri, efendilerinden20 sterlin almýþlardýr. Bu hizmetkarlar da, ayný þekilde, sanayikapitalistlerinden 20 sterlin tutarýnda tüketim mallarý satýn alacaklardýr.Bu þekilde, 20 sterlin deðerinde metalarý elden çýkaran bu kapitalistlere,atýl kapitalistlere, rant, faiz vb. için ödedikleri 100 sterlinin son beþte-biri,20 sterlin para olarak geri dönmüþ olacaktýr.Bu “iþlemin sonunda, sanayi kapitalistleri, atýl kapitalistlere, rant,faiz vb. olarak ödedikleri 100 sterlini para olarak geri almýþlardýr. Ne varki, artý-ürünlerinin, 100 sterline eþit yarýsý, bu arada onlarýn elinden, atýlkapitalistlerin tüketim fonuna geçmiþtir.Þimdi tartýþýlmakta olan sorun için, 100 sterlinin, atýl kapitalistlerile bunlarýn doðrudan ücretli-emekçileri arasýnda bölüþülmesini þu yada bu þekilde ele almak tamamen gereksizdir. Sorun basittir: bunlarýnrantý, faizi, kýsacasý, bunlarýn 200 sterline eþit artý-deðerdeki paylarý, bunlara,100 sterlin tutarýnda para olarak sanayi kapitalistleri tarafýndanödenmiþtir. Bu 100 sterlin ile, doðrudan ya dolaylý olarak sanayi kapitalistlerindentüketim mallarý satýn almaktadýrlar. Böylece, para olarak 100sterlini bunlara geri vermekte ve onlardan 100 sterlin deðerinde tüketimmallarý almaktadýrlar.Bu, sanayi kapitalistlerinin atýl kapitalistlere ödediði 100 sterliningeri akýþýný tamamlamaktadýr. Paranýn bu geriye akýþý, [sayfa 513] Destutt’unhayal ettiði gibi, sanayi kapitalistlerini zenginleþtirmenin bir yolu mudur?Bu iþlemden önce, bunlarýn elinde, 100'ü para ve 100'ü tüketim mallarýolmak üzere, 200 sterline ulaþan bir deðerler toplamý vardý. Ýþlemdensonra ise, bu ilk deðerler toplamýnýn ancak yarýsý var. Para, olarak gene100 sterline sahipler, ama þimdi atýl kapitalistlerin eline geçmiþ bulunan,<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>425


tüketim mallarý olarak 100 sterlini kaybetmiþlerdir. Bu duruma göre 100sterlin zenginleþmek yerine, 100 sterlin yoksullaþmýþlardýr. Eðer öncepara olarak 100 sterlin ödeyip, sonra para olarak bu 100 sterlini, 100sterlin deðerinde tüketim mallarý karþýlýðýnda geri almak gibi dolambaçlýbir yol izleyeceklerine, rantý, faizi vb. doðrudan kendi ürünlerinin maddibiçimi içerisinde ödeselerdi, dolaþýmdan kendilerine para biçiminde geriakan 100 sterlin olmazdý, çünkü bu miktar parayý dolaþýma sürmüþ olmayacaklardý.Ödeme aynî olarak yapýlmýþ olsaydý, sorun, þu yolu izlemiþolurdu: bunlar, 200 sterlin deðerindeki artý-ürünün yarýsýný kendilerinealýkoyarlar ve öteki yarýsýný, karþýlýðýnda herhangi bir eþdeðer olmaksýzýnatýl kapitalistlere verirlerdi. Destutt bile bunu bir zenginleþme yolu olarakilan etmeye kalkýþamazdý.Kuþkusuz, sanayi kapitalistleri tarafýndan atýl kapitalistlerden ödünçalýnan ve karþýlýðýnda, kendilerine ait artý-deðerin bir kýsmýný, toprakrantý,faiz vb. olarak ödemek zorunda bulunduklarý toprak ve sermaye,kendileri için kârlýdýr, çünkü bu, genel olarak meta üretiminin ve, ürünün,artý-ürünü oluþturan ya da içersinde artý-deðerin temsil edildiði kýsmýnýnüretiminin koþullarýndan bir tanesini oluþturur. Bu kâr, ödünç alýnantopraðýn ve sermayenin kullanýmýndan gelir, bunlara ödenen fiyattandeðil. Bu fiyat, daha çok, bu kârdan bir indirim oluþturur. Aksi takdirde,kiþi, sanayi kapitalistleri, eðer, artý-deðerlerinin öteki yarýsýný, baþkasýnavermek yerine kendilerine alýkoyabilselerdi, bunlarýn zenginleþmek deðil,yoksullaþtýklarýný ileri sürmek zorunda kalýrdý. Bu, paranýn geriye akýþýþeklindeki dolaþým olayýný, salt bu dolaþým olayýnýn meydana getirdiðiürünlerin, daðýlýmý ile karýþtýrmaktan ileri gelen bir karýþýklýktýr.Ve ayný Destutt, þunu söyleyecek kadar kurnazdýr: “Bu atýl kesimingelirleri nereden gelmektedir? Bu gelirler, bunlara ait sermayeleriçalýþtýran, yani bunlarýn fonlarý ile, maliyetlerinden daha fazla üretenemeðe ödemede bulunanlarýn, tek sözcükte, sanayi kapitalistlerinin kârlarýndankendilerine ödenen ranttan ileri [sayfa 514] gelmiyor mu? Bütünservetin kaynaðýný bulmak için daima bunlara geri dönmek zorunludur.Gerçekte, bu birincilerin çalýþtýrdýðý ücretli-emekçileri besleyen onlardýr.”(s. 246.)Böylece þimdi bu rant vb. ödemesi, sanayi kapitalistlerinin kârýndanbir indirimdir. Oysa daha önce, bunlarýn kendilerini zenginleþtirdikleribir araç idi.Bizim Destutt’umuza hiç deðilse bir teselli kalýyor. Bu iyi yüreklikapitalistler, birbirlerine ve emekçilerine nasýl davranýyorlarsa, atýl kapitalistlerede öyle davranýyorlar. Bütün metalarý, bunlara, diyelim yüzde20 daha pahalý satýyorlar. Þimdi, iki olasýlýk var. Ya, atýl kapitalistlerin,sanayi kapitalistlerinden her yýl aldýklarý 100 sterlin dýþýnda baþka parakaynaklarý vardýr ya da yoktur. Birinci durumda, sanayi kapitalistleri, 100sterlin deðerindeki metalarý, bunlara, diyelim 120 sterlin fiyatla satýyorlar.Dolayýsýyla, metalarýný satmakla yalnýz atýl olanlara ödedikleri 100426 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sterlini geri almakla kalmýyorlar, bir de, kendileri için gerçekten yeni birdeðer oluþturan 20 sterlin almýþ oluyorlar. Þimdi durum nasýldýr? Metaolarak 100 sterlini bedavadan vermiþlerdir, çünkü metalarý için kendilerinekýsmen ödenen para biçimindeki 100 sterlin zaten kendi paralarýidi. Demek ki, kendi metalarý, kendi paralarý ile ödenmiþ oluyor. Þu halde,100 sterlin kaybetmiþ bulunuyorlar. Ama bunlar, ayrýca, metalarýnýnfiyatý içerisinde, bu metalarýn, deðerinin üzerinde bir de 20 sterlinlik birfazlalýk almýþlardýr. Böylece20 sterlinlik kazanmýþlardýr. Bunu, 100 sterlinlikkayýptan düþersek, gene de 80 sterlinlik bir kayýp vardýr. Hiç bir zamanartmýyor, daima, eksiliyor. Atýl kapitalistlere karþý uygulanan dalavere,sanayi kapitalistlerinin kaybýný azaltmýþtýr, ama hiç bir zaman bunlarýnservetlerindeki küçülmeyi bir zenginleþme aracýna dönüþtürmemiþtir.Ne var ki, bu yöntem, sonsuza kadar böyle sürüp gidemez, çünkü atýlkapitalistler, yýllar yýlý para olarak yalnýzca 100 sterlin aldýklarý halde, paraolarak 120 sterlin ödemeye devam edip gidemezler.Geriye öteki yaklaþým kalýyor: Sanayi kapitalistleri, atýl kapitalistlerepara olarak ödedikleri 100 sterlin karþýlýðýnda 80 sterlin deðerindemeta satýyorlar. Bu durumda da gene önceki gibi, 80 sterlini, rant, faizvb. olarak bedavadan vermiþ oluyorlar. Bu dalavereli yoldan sanayi kapitalistleriatýl olanlara verdikleri haracý azaltmýþ oluyor, ama gene de buharaç varlýðýný sürdürdüðü gibi bu atýl olanlar –fiyatlarýn, satýcýlarýn iyi niyetlerine[sayfa 515] dayandýðýný öne süren ayný teori gereðince– gelecekte,topraklarý ve sermayeleri üzerindeki rant, faiz vb. için daha önce olduðugibi, 100 sterlin yerine gelecekte 120 sterlin talep edecek durumda bulunuyor.Bu parlak tahlil, bir yandan Adam Smith’ten, “emeðin, her türlüzenginliðin kaynaðý olduðu”nu (s. 242), sanayi kapitalistlerinin, “sermayelerini,bir kâr ile birlikte yeniden üreten emeðin karþýlýðýný ödemek içinkullandýklarý”ný (s. 246), kopya eden, ve öte yandan da, “bütün ötekiinsanlarý besleyen” bu sanayi kapitalistlerinin, “genel serveti artýran vebütün zevk araçlarýmýzý yaratan biricik kimseler olduðu” (s. 242), emekçilertarafýndan beslenenlerin kapitalistler olmayýp, emekçilere ödenenparanýn, kendi ellerinde kalmaksýzýn, sürekli olarak, emekçiler tarafýndanüretilen metalarýn ödenmesinde kapitalistlere döndüðü yolundakiparlak bir nedene dayanarak, kapitalistler tarafýndan beslenenlerin olduðusonucuna varan bu derin düþünüre tamamen layýktýr. “Bunlarýnyaptýklarý tek þey, bir elle aldýklarýný, öteki elleriyle geri vermektir. Bunlarýntüketimlerine, bu nedenle, bularý kiralayanlar tarafýndan yaratýldýðýþeklinde bakmak gerekir.” (s. 235.)Toplumsal yeniden-üretimin ve tüketimin, paranýn dolaþýmý tarafýndanmeydana getirildiði þeklindeki bu çok ayrýntýlý tahlilden sonra,Destutt, devam ediyor: “Servetin bu perpetuum mobile’ini* –kötü* Herhangi bir enerjiyi gerektirmeksizin hareket eden ütopik bir makine. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>427


anlaþýlmýþ olmakla birlikte [mal connu* desem yeridir!] haklý olarakdolaþým denilen bu hareketi– yetkinleþtiren þey iþte budur. Bu gerçektende bir dairedir ve daima çýkýþ noktasýna dönmektedir. Bu, üretimintamamlandýðý noktadýr.” (s. 239 ve 240.)Destutt, that very distinguished writer,** membre de l’Institut derance et de la Société Philosophique de Philadelphie,*** ve aslýnda,vülger iktisatçýlar arasýnda bir ölçüde bilgili olan bu kimse, sonunda,toplumsal sürecin yolunu gözler önüne serdiði olaðanüstü açýklýða, konuyagetirdiði ýþýk seline okurunu hayran kalmaya çaðýrýyor ve bütün buaydýnlýðýn nereden geldiði konusunda okurlarýna bilgi vermek alçakgönüllülüðünü bile gösteriyor. Bunu aslýndan okumak gerekir:“On remarquera, f’espère, combien cette manière de [sayfa 516] considérerla consommation de nos richesses est concordante avec tout ceque nous avons dit à propos de leur production et de leur distribution eten même temps quelle clarté elle répand sur toute la marche de lasociété. D’où viennent cet accord et cette lucidite? De ce que nous avonsrencontré la vérité. Cela rappelle l’effet de ces miroirs où les objets sepeignent nettement et dans leurs justes proportions, quand on est placédans leur vrai point-de-vue, et où tout paraît confus et désuni, quand onen est trop près ou trop loin.”**** (s. 242 ve 243.)Voilà le cretinisme bourgeois dans toute sa béatitude!****** [sayfa517]* Kötü anlaþýlmýþ. -ç.** Bu seçkin yazar. -ç.*** ransýz Enstitüsü ve Philadelphie elsefe Derneði üyesi. -ç.**** “Servetimizin tamamlanmasýnýn bu tarzda incelenmesinin, onun üretimi ve daðýlýmýile ilgili olarak söylediklerimizle ne kadar uyumlu olduðunun ve ayný zamanda toplumun tümgidiþ yoluna ne denli ýþýk saçtýðýnýn farkedileceðini ümit ederim. Bu uyum ve berraklýk neredengeliyor? Hakikat ile karþý karþýya gelmiþ olmamýzdan. Bu, insana, doðru ve yerinde bakýldýðýzaman, içerisinde her þeyin tam ve gerçek oranlarý ile yansýdýðý ve ama çok yakýn ya da çokuzak durulduðu zaman her þeyin karmakarýþýk ve kopuk göründüðü aynalarýn etkisinihatýrlatýyor.”***** Ýþte size bütün güzelliði içerisinde burjuva budalalýðý!428 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


YÝRMÝBÝRÝNCÝ BÔLÜM 57BÝRÝKÝM VE GENÝÞLETÝLMÝÞYENÝDEN-ÜRETÝMKÝTAP I’de, bireysel kapitalist için birikimin nasýl olduðu gösterilmiþti.Meta-sermayenin paraya çevrilmesi ile, içerisinde artý-deðerin temsiledildiði artý-ürün de paraya çevrilmektedir. <strong>Kapital</strong>ist, böylece baþkalaþmýþartý-deðeri, üretken sermayesinin ek doðal öðelerine tekrar çevirir. Bunuizleyen üretim çevriminde, artmýþ olan sermaye, artan bir ürün saðlar.Ama bireysel sermaye durumunda olan þeyin, bütünüyle yýllýk yenidenüretimdede kendisini göstermesi gerekir; týpký, basit yeniden-üretimitahlil ederken meydana geldiðini gördüðümüz gibi, yani –bireysel sermayedurumunda– sabit sermayenin kullanýlan kýsýmlarýnýn, yýðýlý-parabiçimindeki ardarda meydana gelen birikiminin, ayný zamanda toplumunyýllýk yeniden-üretiminin içinde de ifadesini bulmasý gibi.Eðer belli bir bireysel sermaye 400 s+400 d’ye ve yýllýk artý-deðeri100’e eþitse, o zaman, meta-ürün, 400 s+100 d+l00 aolur. Bu 600, parayaçevrilir. Bu paradan gene 400 sdeðiþmeyen-sermayenin [sayfa 518] doðalbiçimine çevrilir, 100 demek-gücüne, ve –artý-deðerin tamamýnýn biriktirilmesikoþuluyla– 100 ada üretken sermayenin doðal öðelerine dönüþ-57Buradan baþlayarak sonuna kadar, Elyazmasý V<strong>II</strong>I. -.E.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>429


mek suretiyle, ek deðiþmeyen-sermayeye çevrilir. Bu durumda varsayýlmýþtýrki: 1) bu miktar, belli teknik koþullar altýnda ya iþlev yapmaktaolan deðiþmeyen-sermayenin geniþlemesine, ya da yeni bir sanayi giriþimininkurulmasýna yeterlidir. Ama artý-deðerin paraya çevrilmesi, ve buparanýn bu süreçten önce, yani gerçek birikimden, üretimin geniþlemesindenönce, çok daha uzun bir süre yýðýlmasý gerekebilir; 2) geniþletilmiþüretim, zaten fiilen yürürlüktedir. Çünkü, paranýn (para-biçim olarakyýðýlan artý-deðerin), üretken sermayenin öðelerine çevrilebilmesi için,bu öðelerin pazardan metalar biçiminde satýn alýnabilmesi gerekir. Bunlarýn,tamamlanmýþ ürünler olarak satýn alýnmayýp, sipariþ üzerine yapýlmýþolmalarý hiç bir þeyi deðiþtirmez. Bunlarýn bedelleri, bunlar varolana kadarve her durumda, bunlarý ilgilendirdiði kadarýyla, geniþletilmiþ yeniden-üretim,o güne kadarki normal üretimde bir geniþleme fiilen yeralana kadar ödenmez. Bunlarýn üretimlerinin gerçekten yer almasý içinbir sipariþ dürtüsü, yani metalarýn fiilen varolmazdan önce satýn alýnmalarýve satýþ beklentisi yeterli olduðuna göre, bunlar, potansiyel olarak,yani kendi öðeleri içerisinde varolmak zorundaydýlar. Bir yandaki para,þu halde, öbür yanda geniþletilmiþ yeniden-üretimi davet eder, çünkübu üretimin olasýlýðý, para olmaksýzýn mevcuttur. Çünkü, paranýn kendisi,gerçek yeniden-üretimin bir öðesi deðildir.Örneðin, ardarda ürettiði metalarýn belli bir miktarýný bir ya dabirkaç yýlda satan ve böylece, bu metalarýn artý-deðerin –artý-ürünün–taþýyýcýlarý olan kýsmýný ya da baþka bir deyiþle, meta-biçimde ürettiðiartý-deðerin kendisini de paraya çeviren kapitalist A, bunu, yavaþ yavaþbiriktirir ve böylece kendisi için yeni potansiyel –kapasitesi ve görevigereði, üretken sermayenin öðelerine çevrileceði için potansiyel– parasermayeoluþturur. Ne var ki, aslýnda o, yalnýzca, fiili yeniden-üretiminbir öðesi olmayan basit para-yýðma iþine girmektedir. Baþlangýçta faaliyeti,yalnýzca, dolaþýmdaki parayý ardarda bu dolaþýmdan çekmektenibarettir. Kendisi tarafýndan böyle, kilit altýnda tutulan dolaþan paranýn,dolaþýma girmezden önce, bir baþka para-yýðmanýn bir kýsmý olmasýpekala mümkündür. Yeni bir potansiyel para-sermaye olan A’nýn bupara-yýðmasý, tüketim mallarýna harcandýðýnda [sayfa 519] nasýl toplumsalservete bir ek olmayacak idiyse, þimdi de deðildir. Dolaþýmdan çekilenve bu yüzden de daha önce dolaþýmda mevcut bulunan para, dahaönceleri, bir para-yýðma parçasý olarak saklanmýþ olabilir; ücretlerin parabiçimiolmuþ olabilir; üretim araçlarýný ya da baþka metalarý paraya çevirmiþolabilir ya da deðiþmeyen-sermayenin döner kýsýmlarý ya da birkapitalistin geliri olmuþ olabilir. Bu, paradan daha fazla yeni bir deðerdeðildir, ve metalarýn basit dolaþýmý açýsýndan düþünülürse yalnýzca kendifiili deðerinin deðil, ayný zamanda, bunun on katý bir deðer taþýyýcýsýdýr,çünkü günde on kez devir yapmýþtýr ve on deðiþik meta-deðeri gerçekleþtirmiþtir.Metalar onsuz da vardýr ve ister bir, ister on devir yapsýn,gene kendisi olarak kalýr (ya da aþýnma yüzünden daha da azalýr). Yalný-430 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


zca altýn üretiminde –mademki altýn ürün, bir artý-ürün, bir artý-deðer taþýyýcýdýr–yeni bir servet (potansiyel para) yaratýlýr ve bu yeni potansiyelpara-sermayelerin para malzemesini, ancak, tüm para-ürün dolaþýmagirdiði ölçüde artýrýr.Para biçiminde yýðýlmýþ bu artý-deðer, ek yeni toplumsal servetolmasa bile, yýðýlmýþ bulunduðu iþlev nedeniyle, yeni, potansiyel parasermayeyitemsil eder. (Yeni para-sermayenin, artý-deðerin yavaþ yavaþparaya çevrilmesinden baþka bir yolla da ortaya çýkabileceðini dahailerde göreceðiz.)Daha sonra satýn almada bulunmaksýzýn, metalarýn satýþý yoluylapara, dolaþýmdan çekilmiþ ve yýðýlarak bir yana konulmuþtur. Bu iþlem,genel bir süreç diye kabul edilecek olursa –ve genel olarak kabul edilmelidir,çünkü her bireysel sermaye, birikim süreci içerisinde bulunabilir–,alýcýlarýn nereden gelecekleri açýklanamaz hale gelir, çünkü bu süreçiçerisinde, herkes para-yýðmak için satmak isteyecek, ama kimse satýnalmak istemeyecektir.Yýllýk yeniden-üretimin çeþitli kýsýmlarý arasýndaki dolaþým sürecinindüz bir çizgi boyunca yer aldýðýný kabul edersek –ki, bu yanlýþ olur,çünkü, birkaç istisna dýþýnda o, daima, karþýlýklý olarak karþýt hareketlerdenoluþur–, iþe, satmaksýzýn, satýn almada bulunan altýn (ya da gümüþ)üreticisinden baþlamamýz ve diðer herkesin ona satýþ yaptýðýný varsaymamýzgerekir. Bu durumda, tüm yýllýk toplumsal artý-ürünün (tüm artýdeðertaþýyýcýsýnýn) onun eline geçmesi ve öteki bütün kapitalistlerin,doðal olarak para biçiminde bulunan ve artý-deðerinin altýn içerisindekidoðal cisimleþmesi olan bu artý-ürünü aralarýnda pro rata [sayfa 520]bölüþmeleri gerekirdi. Çünkü, altýn üreticisinin ürününün, faal sermayesinikarþýlayacak kýsmý zaten baðlanmýþ ve elden çýkartýlmýþ bulunmaktadýr.Altýn üreticisinin, altýn þeklinde yaratýlmýþ olan artý-ürünü, buduruma göre, öteki bütün kapitalistlerin, kendi yýllýk artý-ürünlerini parayaçevirmek için malzeme saðlayacaklarý biricik fon olacaktýr. Bunundeðerinin büyüklüðü, öyleyse, önce bir yýðma kýlýðýna bürünmesi gereken,toplumun yýllýk artý-deðerinin tümüne eþit olmasý gerekir. Bu varsayýmlarsaçma olduðu gibi, ayný zamanda, genel bir yýðma oluþumuolanaðýný açýklamaktan öte bir iþe yaramayacaklar, ve yeniden-üretimide, altýn üreticisi dýþýnda, bir adým ileri götürmüþ olmayacaklardýr.Bu sözde güçlüðü çözmeden önce, kesim I’deki (üretim araçlarýnýnüretimi) birikim ile kesim <strong>II</strong>’deki (tüketim mallarýnýn üretimi) birikimibirbirinden ayýrdetmemiz gerekir. Ýþe kesim I ile baþlayacaðýz.I. KESÝM I’DE BÝRÝKÝM1. Yýðmanýn OluþumuAçýktýr ki, hem sýnýf [yani kesim, -ç.] I’i oluþturan sayýsýz sanayi<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>431


dallarýndaki sermaye yatýrýmlarý ve hem de bu sanayi dallarýnýn herbirindekifarklý bireysel sermaye yatýrýmlarý, hacimlerinden, teknik koþullarýndan,piyasa koþullarýndan vb. tamamen ayrý olarak, yaþlarýna, yani,iþlev yapmýþ olduklarý zaman süresine göre, para-sermaye, ister faalsermayenin geniþlemesine hizmet etsin, ister yeni sanayi giriþimlerininkurulmasý için kullanýlsýn –bunlar, üretimin geniþlemesinin iki biçimidir–artý-deðerin ardarda potansiyel para-sermayeye dönüþüm sürecinin farklýaþamasýndadýrlar. <strong>Kapital</strong>istlerin bir kýsmý, uygun bir büyüklüðe ulaþmýþbulunan potansiyel para-sermayelerini, durmadan üretken sermayeyeçevirmekte, yani artý-deðerin paraya çevrilmesiyle yýðýlan para ile, üretimaraçlarý, ek deðiþmeyen-sermaye öðeleri satýn almaktadýrlar. <strong>Kapital</strong>istlerinbir baþka kýsmý ise, bu arada hâlâ potansiyel para-sermaye yýðmaklauðraþmaktadýr. Bu iki kategoriye giren kapitalistler karþý karþýyageliyorlar: bazýlarý alýcý, ötekiler satýcý olarak, ve bu ikisinden herbiri yalnýzbu rollerden birisi içerisinde.Örneðin, A, B’ye (B, birden fazla alýcýyý temsil ediyor olabilir) 600(=400s+100d+100a) satmýþ olsun. A, metalar olarak 600'ü [sayfa 521] paraolarak 600’e satmýþtýr, bu paranýn dolaþýmdan çekmiþ olduðu ve parabiçiminde yýðdýðý 100'ü artý-deðerdir. Ama para olarak bu 100, 100’lükbir deðeri taþýyan artý-ürünün para-biçiminden baþka bir þey deðildir.Para-yýðmanýn oluþumu, hiç bir zaman üretim olmadýðý gibi, üretimdebir artýþ da deðildir. <strong>Kapital</strong>istin buradaki hareketi, yalnýzca, kendisine aitartý-ürünün satýþý ile elde ettiði para olarak 100'ü dolaþýmdan çekmek veona sýký sýkýya sarýlarak kilit altýnda tutmaktýr. Bu iþlemi yerine getirenyalnýz A deðildir; dolaþým alanýnýn çeþitli noktalarýnda hepsi de eþit birgayretle bu tür bir para-yýðma oluþumunun peþinde olan baþka kapitalistlerde, A, A’, A’’ vardýr. Paranýn dolaþýmdan çekildiði ve sayýsýz bireyselpara-yýðmalar ya da potansiyel para-sermayeler olarak biriktiði busayýsýz noktalar, dolaþým için bir yýðýn engeller olarak görünür, çünkübunlar parayý hareketsiz hale getirmekte ve bir süre için onu dolaþýmyeteneðinden yoksun býrakmaktadýr. Ama þunu da unutmamak gerekirki, para-yýðýna, metalarýn basit dolaþýmýnýn kapitalist meta üretimine dayanmazdançok önce de yer almaktadýr. Toplumdaki mevcut para miktarý,koþullara baðlý olarak çoðalýp azalmakla birlikte, fiilen dolaþýmdabulunan miktardan daima daha fazladýr. Biz, burada, gene ayný parayýðmalarýve ayný para-yýðma oluþumlarýný görüyoruz, ama artýk bunlarkapitalist üretim sürecinin içkin bir öðesidirler.Kredi sistemi içerisindeki bütün bu potansiyel sermayelerin, bankalarýnvb. ellerinde yoðunlaþarak, artýk gerçekten de pasif ve geleceðintürküsü olmaktan çýkýp, durmadan büyüyen faal sermayenin iþe yarar,“borç verilebilir sermaye”, para-sermaye, haline gelmesinden duyulanzevki anlaþýlabilir bir þeydir.Bununla birlikte, A, bir para-yýðýna oluþumunu, ancak, yalnýzcasatýcý olarak hareket ettiði, daha sonra alýcý þeklinde hareket etmediði432 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ölçüde ve kendisine ait artý-ürünü ilgilendirdiði kadarýyla baþarmaktadýr.<strong>Kapital</strong>istin, ardý ardýna artý-ürünler üretmesi –kendisine ait artý-deðeriparaya çevirecek taþýyýcýlarý üretmesi– bir para-yýðmayý oluþturmasýnýnönkoþuludur. Bizim yalnýzca kategori I’deki dolaþýmý incelediðimiz þimdikidurumda, artý-ürünün maddi biçimi, bir parçasýný oluþturduðu toplamürününki gibi deðiþmeyen-sermayenin bir öðesinin maddi biçimidir, yaniüretim araçlarý üreten üretim araçlarý kategorisine dahildir. Bunun, B, B’,B’’ vb. alýcýlarý elinde hangi duruma girdiðini ve [sayfa 522] hangi iþlevi yerinegetirdiðini birazdan göreceðiz.Bu noktada her þeyden önce þu nokta vurgulanmalýdýr ki, dolaþýmdan,kendi artý-deðeri miktarýnda para çekmekle ve onu yýðmaklabirlikte, A, öte yandan dolaþýma, karþýlýðýnda baþka metalar çekmeksizinmetalar sürer. B,B’, B’’ vb. kapitalistleri, böylelikle, dolaþýma parasürme ve dolaþýmdan yalnýzca metalar çekme olanaðýný elde ederler.Ele alýnan durumda bu metalar, maddi biçimlerine ve gidecekleri yerebaðlý olarak, B, B’, B’’ vb. kapitalistlerinin deðiþmeyen-sermayesine sabitya da döner öðe olarak girerler. Artý-ürün alýcýsýný, B, B’, B’’ vb. kapitalistleriele aldýðýmýzda, biraz sonra, bu konu üzerinde tekrar duracaðýz.––––––––––––––Bu arada þunu da belirtelim: Basit yeniden-üretimde olduðu gibiburada da bir kez daha görüyoruz ki, yýllýk ürünün çeþitli kýsýmlarýnýndeðiþimi, yani bunlarýn dolaþýmlarý (ayný zamanda sermayenin yenidenüretiminive aslýnda onun, deðiþmeyen, deðiþen, sabit, döner, para-sermayeve meta-sermaye gibi çeþitli belirleyicileri olarak tekrar yerine konulmasýnýda kapsamasý gerekir), ekonomi politiðin, özellikle de fizyokratlardanve Adam Smith’ten beri serbest ticaret okulunun varsaydýðýgibi, hiç bir zaman, metalarýn birbirleriyle fiilen katýksýz bir deðiþimi olsundiye daha sonraki bir satýþla tamamlanan salt bir meta alýmýný, ya dadaha sonraki bir alýmla tamamlanan bir satýþý öngörmez. Biliyoruz ki,kendisi için bir kez harcama yapýlan sabit sermaye, iþlev yaptýðý bütünsüre boyunca yerine konmayýp, deðeri yavaþ yavaþ para biçiminde birikirken,o, eski biçimi içerisinde hareketine devam eder. Þimdi gördükki, sabit sermaye <strong>II</strong> s’nin (I (d+a)deðerinde öðelere çevrilen, tüm sermayedeðer<strong>II</strong> s’nin) dönemsel yenilenmesi bir yandan, kendisine salt I a’nýnsatýþýnýn tekabül ettiði, para biçiminden kendi maddi biçimine tekrarçevrilmiþ olan <strong>II</strong> s’nin sabit kýsmýnýn salt alýmýný öngörür; ve öte yandanda, kendisine salt I a’nýn alýmýnýn, tekabül ettiði, salt <strong>II</strong> s’nin, deðerinin,para olarak biriken sabit (deðer kaybeden) kýsmýnýn satýþýný öngörür. Budurumda, deðiþimin normal olarak yer alabilmesi için, <strong>II</strong> s’nin salt alýmýnýn,deðer büyüklüðü olarak, <strong>II</strong> s’nin salt satýmýna eþit olduðunun, veayný þekilde grup 1’deki I a’nýn <strong>II</strong> s’ye, salt satýmýnýn, grup 2’deki <strong>II</strong> s’denyaptýðý salt alýma eþit olduðu (s. 516-517) [sayfa 523] varsayýlmalýdýr. Aksi<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>433


takdirde, basit yeniden-üretim aksar. Buradaki salt alýmýn, oradaki saltbir satýþla dengelenmesi gerekir. Ayný þekilde, bu durumda gene, I a’nýnA, A’, ve A’’ ‘nün para-yýðmalarýný oluþturan kýsmýnýn salt satýmýnýn, I a’nýn,B, B’ ve B’’ ‘nün para-yýðmalarýný, ek üretken sermaye öðelerine çevirenkýsmýnýn salt alýmý ile dengelendiði varsayýlmalýdýr.Dengenin, alýcýnýn, daha sonra ayný miktarda deðerin satýcýsý olarakhareket etmesi ile ve bunun tersinin olmasý ile yeniden saðlanmasýölçüsünde, para, alým için yatýran tarafa ve tekrar alýmda bulunmazdanönce satýþ yapan tarafa geri döner. Ama fiili denge, metalarýn deðiþimini,yýllýk ürünün çeþitli kýsýmlarýnýn deðiþimini ilgilendirdiði kadarýyla, birbirleriyledeðiþilen metalarýn deðerlerinin eþit olmasýný gerektirir.Ama, mademki, bir yanda bir dizi salt alým, ve öte yanda da birdizi salt satým olmak üzere yalnýz tek taraflý deðiþimler yapýlýyor –vegördük ki, kapitalist temel üzerinde, yýllýk ürünün normal deðiþimi böyletek taraflý baþkalaþýmlarý zorunlu kýlmaktadýr–, o zaman denge, ancak,tek taraflý alýmlarýn deðer tutarýnýn, tek taraflý satýþlarýn deðer tutarýnaeþit olduðu varsayýmý ile saðlanabilir. Meta üretiminin, kapitalist üretimingenel biçimi olmasý gerçeði, burada paranýn yalnýz dolaþým aracý rolünüdeðil, para-sermaye rolünü de oynadýðý, ve bu üretim biçimine özgübazý normal deðiþim koþullarýný ve dolayýsýyla, ister basit ister geniþletilmiþolsun yeniden-üretimin normal akýþýnýn koþullarýný salladýðý anlamýnagelir; bu koþullar, bu dengenin kendisinin, bu üretimin kendiliðinden niteliðiyüzünden bir raslantý olduðu için, bu kadar çok anormal hareketkoþullarý, bu kadar çok bunalým olasýlýklarý haline gelir.Ayrýca gördük ki, I d’nin, buna tekabül eden bir deðer tutarýndaki<strong>II</strong> sile olan deðiþiminin sonunda, tam <strong>II</strong> siçin, buna eþdeðer olan metadeðerI tarafýndan, <strong>II</strong>’ye ait metalar yerine konmuþtur ve bu nedenle,kesim <strong>II</strong>’deki kapitalistlerin tümünün kendi metalarýnýn satýþý, I’den aynýdeðer tutarýndaki metalarýn alýmý ile tamamlanmýþtýr. Bu, kapitalist I ile<strong>II</strong> arasýnda deðiþim deðil, karþýlýklý metalarýnýn deðiþiminde yerine koymaiþlemidir. <strong>II</strong> s, metalarýný, I’deki iþçi-sýnýfýna satar. Bu sýnýf, onunkarþýsýna tek taraflý, meta alýcýsý olarak çýkar ve <strong>II</strong> sde iþçi-sýnýfýnýn karþýsýnagene tek taraflý, meta satýcýsý olarak çýkar. Böylece elde edilen para ile<strong>II</strong> s, I’deki kapitalistlerinin tümünün karþýsýna tek taraflý, [sayfa 524] bir metaalýcýsý olarak ve I’deki kapitalistlerin tümü de onun karþýsýna tek taraflý,ve I dtutarýnda bir meta satýcýsý olarak çýkar. Ýþte ancak bu meta satýþýyoluyla, I, en sonunda deðiþen-sermayesini para-sermaye biçiminde yenidenüretir. Mademki sermaye I, sermaye <strong>II</strong>’nin karþýsýna, tek taraflý olarakI stutarýnda meta satýcýsý þeklinde çýkýyor, I’deki iþçi-sýnýfýnýn karþýsýnada, bunlarýn emek-gücünü satýn alan meta alýcýsý olarak çýkar. Ve mademki,I’deki iþçi-sýnýfý, <strong>II</strong>’deki kapitalistin karþýsýna tek taraflý, bir metaalýcýsý olarak (yani geçim araçlarý alýcýsý olarak) çýkýyor, I’deki kapitalistinkarþýsýna da tek taraflý bir meta satýcýsý, yani kendi emek-gücünün satýcýsýolarak çýkar.434 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


I’deki iþçi-sýnýfý tarafýndan yapýlan sürekli emek-gücü arzý, metasermayeI’in bir kýsmýnýn, deðiþen-sermayenin para-biçime tekrar çevrilmesi,meta-sermaye <strong>II</strong>’nin bir kýsmýnýn, deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong> s’nin doðalöðeleri tarafýndan yerine konmasý – bütün bu zorunlu öncüller birbirlerinigerektirirler, ama bunlar, birbirinden baðýmsýz olduklarý halde içiçegeçen üç dolaþým süreci de dahil olmak üzere, çok karmaþýk bir süreçmeydana getirir. Bu süreç öylesine karmaþýktýr ki, anormal bir iþleyiþiçin sayýsýz neden yaratýr.2. Ek Deðiþmeyen-SermayeArtý-deðer taþýyýcýsý artý-ürün, bunu ele geçirenlere, X’deki kapitalistlerehiç bir þeye malolmaz. Bunlar, asla, bunu elde etmek için herhangibir para ya da meta yatýrmak zorunda deðillerdir. izyokratlar içinbile, bir yatýrým, üretken sermayenin öðelerinde bulunan genel bir deðerbiçimiydi. Þu halde, I’deki kapitalistlerin yatýrdýðý þey, kendi deðiþmeyenve deðiþen-sermayelerinden baþka birþey deðildir. Emekçi, emeði ileyalnýz bunlarýn deðiþmeyen-sermayelerini korumakla kalmaz; yalnýz bunlarýndeðiþen-sermayelerinin deðerini, buna tekabül eden metalar biçimindekiyeni yaratýlan bir kýsým deðer ile yerine koymakla kalmaz; kendiartý-emeði ile bunlara, bir de, artý-ürün biçiminde varolan bir artý-deðersaðlar. Bu artý-ürünün ardarda satýþý ile bunlar bir yýðýlý-para, ek potansiyelpara-sermaye oluþtururlar. Ýncelemekte olduðumuz durumda, buartý-ürün, daha baþtan, üretim araçlarýnýn üretim araçlarýndan oluþur.Ancak, B, B’, B’’vb. (I)’in eline ulaþmasýyladýr ki, bu artý-ürün, ekdeðiþmeyen-sermaye olarak iþlev yapar. Ama o satýlmadan önce bile,yýðýlý-para [sayfa 525] biriktiricilerinin, A, A’, A’’ vb. (I)’in elindeyken bile, iþtebu virtualiter’dir.* Eðer yalnýzca, I’in yeniden-üretiminin deðer tutarýnýgözönünde bulunduracak olursak, hâlâ basit yeniden-üretimin sýnýrlarýiçerisinde bulunuyoruz demektir, çünkü bu virtualiter ek deðiþmeyensermayeyi(artý-ürünü) yaratmak için hiç bir ek sermaye harekete geçirilmediðigibi, basit yeniden-üretimde olduðundan daha büyük miktardabir artý-emek de harcanmýþ deðildir. Buradaki fark, yalnýzca harcananartý-emeðin biçiminde, kendine özgü yararlý niteliðinin somut doðasýndadýr.Bu emek <strong>II</strong> syerine I siçin üretim araçlarýna, tüketim mallarýnýnüretim araçlarý yerine, üretim araçlarýnýn üretim araçlarýna harcanmýþtýr.Basit yeniden-üretim durumunda, tüm artý-deðer I’in, gelir, yani <strong>II</strong>’ninmetalarýna harcandýðý varsayýlmýþtý. Demek ki, artý-deðer, yalnýz deðiþmeyen-sermaye<strong>II</strong>’yi, maddi biçimi içerisinde yerine koyacak üretimaraçlarýndan oluþuyordu. Basit yeniden-üretimden geniþletilmiþ yenidenüretimegeçiþin olabilmesi için, kesim I’deki üretimin <strong>II</strong> için daha az, Iiçin ise bir o kadar daha fazla deðiþmeyen-sermaye öðesi üretecek du-* Gücül olarak, °bilkuvve. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>435


umda olmasý gerekir. Her zaman kolay olmayan bu geçiþ, I’e ait bazýürünlerin, her iki kýsýmda da üretim aracý biçiminde hizmet edebilmesiile kolaylaþtýrýlmýþ olur.Bundan þu sonuç, çýkar ki, konu yalnýz deðerlerin hacmi açýsýndandüþünülürse, geniþletilmiþ yeniden-üretimin maddi temeli, basit yeniden-üretimiçerisinde yaratýlmýþtýr. Bu yalnýzca iþçi-sýnýfý I’in, üretim araçlarýnýnüretiminde, özünde ek sermaye I olan sermayenin yaratýlmasýndadoðrudan harcadýðý artý-emektir. A, , A’ ve A’’ (I) tarafýndan –herhangibir kapitalist para harcamasý olmaksýzýn, kendi artý-ürünlerinin ardardasatýlmasýyla oluþan– özünde ek para-sermayenin oluþturulmasý, bu nedenleyalnýzca ek olarak üretilen üretim araçlarý I’in para-biçimidir.Dolayýsýyla, ele aldýðýmýz durumda, özünde ek sermayenin üretimi(bunun büsbütün baþka bir biçimde de oluþabileceðini daha sonragöreceðiz); bizzat üretim sürecinin bir olgusundan, üretken sermayeninöðelerinin, özel bir biçim içerisinde üretilmesinden baþka bir þeyi ifadeetmez.Özünde ek para-sermayenin büyük bir ölçekte ve dolaþým alanýnýnbirçok noktasýnda üretilmesi, meydana gelmesi sanayi kapitalistitarafýndan ek bir harcamayý gerektirmeyen özünde ek [sayfa 526] üretkensermayenin çok çeþitli üretimlerinin bir sonucundan ve ifadesinden baþkabir þey deðildir.A, A’, A’’ vb. (I) tarafýndan, kendi artý-ürünlerinin birbirini izleyensatýþlarý ile –dolayýsýyla, bunu tamamlayan bir satýnalma olmaksýzýn, ardardatek taraflý meta satýþlarý ile– meydana gelen bu özünde ek üretkensermayenin, özünde para-sermayeye (yýðýlý paraya) ardarda dönüþmesi,dolaþýmdan tekrar tekrar para çekilmesi ve buna tekabül eden birpara-yýðma oluþumu ile tamamlanýr. Alýcýnýn, bir altýn üreticisi olmasýdurumu dýþýnda, bu para-yýðma hiç bir zaman deðerli madenler biçimindeek servet anlamýna gelmeyip, yalnýzca, daha önce dolaþýmdabulunan paranýn iþlevinde bir deðiþiklik demektir. Az önce, bir dolaþýmaracý olarak iþlev yapmaktaydý, þimdi ise bir para-yýðýna, oluþum süreciiçerisinde, özünde yeni para-sermaye olarak iþlev yapmaktadýr. Demekoluyor ki, bir ülkedeki ek para-sermaye oluþumu ile, mevcut deðerlimadenlerin miktarý, birbiriyle herhangi nedensel bir baðýntý içerisindedeðildirler.Öyleyse bir de þu sonuç çýkmaktadýr: Bir ülkede zaten iþlev yapmaktaolan üretken sermaye (bunun içinde yer alan emek-gücü, artýürününüreticisi de dahil olmak üzere) ne denli büyük olursa, emeðinüretken gücü ve böylelikle de, üretim araçlarýnýn üretiminin hýzlý geniþlemesiiçin teknik olanaklar ne denli fazla geliþmiþse –ve dolayýsýyla, hemdeðeri ve hem de bu deðerin temsil edildiði kullaným-deðeri miktarýbakýmýndan, artý-ürün miktarý ne denli büyükse–,1) A, A’, A’’ vb. elinde bulunan artý-ürün biçimindeki özünde eküretken sermaye ile,436 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


2) paraya çevrilmiþ bulunan bu artý-ürünün miktarý ve dolayýsýyla,A, A’, A’’ ‘nün elindeki özünde ek para-sermayenin miktarý da o denlibüyük olur. Örneðin ullarton’un, olaðan anlamda aþýrý-üretimin sözünüetmeyip, yalnýzca sermayenin, yani para-sermayenin aþýrý-üretimindensözetmesi, en iyi burjuva iktisatçýlarýnýn bile, kendi sistemlerinin mekanizmasýnýne kadar az anladýklarýný bir kez daha ortaya koymaktadýr.A, A’, A’’ (I) tarafýndan doðrudan üretilen ve elkonulan artý-ürün,B, B’ , B’’ vb. (I)’in eline ulaþana kadar, bu kimlik içerisinde fiilen iþlevyapmamakla birlikte, sermaye birikiminin, yani geniþletilmiþ yenidenüretimingerçek temeli olduðu halde, paranýn krizalit aþamasýnda –birpara-yýðma ve tedrici oluþum [sayfa 527] süreci içerisindeki özünde parasermayeolarak–, tersine, hiç bir þekilde üretken deðildir, ve bu biçimiçerisinde, üretim süreci ile paralel gider, ama bunun dýþýnda kalýr. Bu,kapitalist üretimin darasýdýr (dead weight). Özünde para-sermaye olarakbirikmekte olan bu artý-deðerden, kâr ya da gelir saðlama amacýylayararlanma isteðine, kredi sistemi ve “kaðýtlar” (Papierchen) ile kavuþur.Para-sermaye, böylece, baþka bir biçim içerisinde, kapitalist üretim sisteminingidiþi ve heybetti geliþmesi üzerinde pek büyük bir etki kazanýr.Özünde para-sermayeye çevrilen artý-ürün, kendisini meydanagetiren ve zaten iþlev yapmakta bulunan sermayenin toplam tutarý nekadar büyük olursa, o kadar büyük bir hacime ulaþýr. Her yýl yenidenüretilen özünde para-sermayenin hacmindeki mutlak artýþ ile bölünmeside kolaylaþýr ve, ya ayný kapitalistin, ya da baþkalarýnýn (miras kalanbir mülkün bölüþülmesinde olduðu gibi aile üyelerinin) elinde, herhangibir iþe yatýrýlmalarý hýzlanýr. Para-sermayenin bölünmesi ile, yeni bir parasermayeolarak, yeni ve baðýmsýz bir iþe yatýrýlmak üzere, ana sermayedentamamen ayrýlma anlatýlmak istenmiþtir.Artý-ürün satýcýlarý, A, A’, A’’ vb. (I), bunu, basit yeniden üretim içingerekli olan deðiþmeyen ve deðiþen sermaye yatýrýmý dýþýnda herhangibir dolaþým hareketini öngörmeyen bir üretim sürecinin dolaysýz bir ürünüolarak elde ettikleri halde; ve bunlar, böylece, geniþletilmiþ bir yeniden-üretimingerçek temelini oluþturduklarý ve aslýnda, özünde eksermayeyi ürettikleri halde, B, B’, B’’ vb; (I)’in tutumlarý farklýdýr. 1) B, B,’B’’ vb. (I)’in eline ulaþana kadar, A, A’, A’’ vb.’nin artý-ürünü, ek deðiþmeyen-sermayeolarak fiilen iþlev yapmayacaktýr (üretken sermayenin ötekiöðesini, ek emek-gücünü, baþka bir deyiþle, ek deðiþen-sermayeyiþimdilik inceleme-dýþý býrakýyoruz). 2) Bu artý-ürünün, bunlarýn eline ulaþabilmesiiçin, bir dolaþým hareketine gerek vardýr – onlarýn bunu satýnalmasý gereklidir.Nokta 1 ile ilgili olarak þurasýný dikkate almak gerekir ki, artýürününbüyük bir kýsmý (özünde ek deðiþmeyen-sermaye), A, A’, A’’ (I)tarafýndan belli bir yýl içerisinde üretilmiþ olmakla birlikte, B’, B’’ (I)’inelinde, bir sonraki yýla hatta daha sonrasýna kadar, sanayi sermayesiolarak iþlev yapmayabilir. Nokta 2 ile ilgili olarak þu soru ortaya çýkar:<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>437


Dolaþým süreci için gerekli para nereden gelmektedir? [sayfa 528]B, B’, B’’ vb. (I) tarafýndan yaratýlan ürünler, aynî olarak kendi süreçlerinetekrar girdiklerine göre, söylemeye gerek yok ki, kendi artýürünlerininpro tanto bir kýsmý, doðrudan (dolaþýma herhangi bir müdahaleolmaksýzýn) kendi üretken sermayesine aktarýlýr ve deðiþmeyen-sermayeninek bir öðesi halini alýr. Ve pro tanto bunlar, A, A’ vb. (I)’in artýürünününparaya çevrilmesini etkilemezler. Bunun dýþýnda, para neredengelmektedir? Bildiðimiz gibi, B, B’, B’’ vb. (I) kendi para-yýðmasýný,A, A’ vb. gibi ayný þekilde, kendilerine ait artý-ürünlerini satarak oluþturmuþlardýr.Þimdi bunlar, kendi yýðýlmýþ, yalnýzca özünde para-sermayeolan sermayelerinin, ek para-sermaye olarak etkin bir biçimde iþlev yapacaðýnoktaya ulaþmýþlardýr. Ama bu, yalnýzca bir daire içerisinde dolaþmakdemektir. Soru hâlâ yerinde duruyor: B (I)’in daha önce dolaþýmdançektiði ve biriktirdiði para nereden geliyor?Basit yeniden-üretimin tahlilinden bildiðimiz gibi, kapitalist I ve<strong>II</strong>’nin, kendi artý-ürünlerini deðiþebilmek için elde belli bir miktar parabulundurmalarý gereklidir. Bu durumda, tüketim mallarýna harcanmaküzere yalnýzca gelir biçiminde hizmet eden para, kendi metalarýnýndeðiþimi için yatýrmýþ bulunduklarý ölçüde bu kapitalistlere dönmüþtür.Burada ayný para tekrar ortaya çýkýyor, ama farklý bir iþlevi yerine getirerekA’lar v,e B’ler (I), artý-ürünü özünde ek para-sermayeye çevirmekiçin birbirlerine sýrayla para saðlamakta ve yeni oluþmuþ para-sermayeyisýrayla satýnalma aracý olarak tekrar dolaþýma sokmaktadýrlar.Bu durumda yapýlan tek varsayým, sözkonusu ülkedeki para miktarýnýn(dolaþým hýzý vb. sabit olmak üzere) hem faal dolaþýma ve hemyedek yýðýlý-paraya yetecek kadar olduðudur. Gördüðümüz gibi, bu, metalarýnbasit dolaþýmý durumunda yapýlmasý gerekmiþ olan varsayýmýnaynýsýdýr. Ancak þimdiki durumda yýðýlý-paranýn iþlevi farklýdýr. Üstelik,mevcut para miktarýnýn daha büyük olmasý gerekir, çünkü, birincisi,kapitalist üretim altýnda bütün ürünler (yeni üretilen deðerli madenlerve üreticinin kendisinin tükettiði birkaç ürün dýþýnda) metalar biçimindeyaratýlýr ve bu nedenle paranýn krizalit aþamasýndan geçmek zorundadýrlar;ikincisi, kapitalist bir temel üzerinde, meta-sermaye miktarý ilebunun deðer büyüklüðü, yalnýz mutlak olarak daha büyük olmakla kalmayýp,ayrýca nispeten daha yüksek bir hýzla [sayfa 529] da büyür; üçüncüsü,durmadan geniþleyen bir deðiþen-sermayenin daima para-sermayeyeçevrilmesi gerekir; dördüncüsü, yeni para-sermayelerin oluþumu, üretimingeniþlemesi ile ayný hýzda gittiðinden, buna tekabül eden parayýðmaoluþumu için malzeme hazýr bulunmak zorundadýr.Bu, kredi sisteminin bile çoðu zaman madeni para dolaþýmý ilebirlikte yürüdüðü kapitalist üretimin ilk aþamasý için genellikle geçerli olduðugibi, madeni dolaþýmýn bunun temeli olarak kalmasý ölçüsünde,kredi sisteminin en çok geliþkin evresi için de geçerlidir. Bir yandan ekdeðerli maden üretiminin, sýrasýyla bol ya da kýt oluþu, burada, meta fi-438 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


yatlarý üzerinde, yalnýzca uzun deðil, ama ayný zamanda çok kýsa dönemleriçin de bozucu bir etki yapabilir. Öte yandan, tüm kredi mekanizmasý,fiili madeni dolaþýmý, bir takým iþlemler, yöntemler ve teknikaraçlarla nispi olarak gitgide düþen bir asgariye indirmek için sürekliçaba gösterir. Mekanizmanýn tamamýndaki yapaylýk ve normal gidiþindebir bozulma olasýlýðý ayný ölçüde artar.Özünde yeni para-sermayeleri, faal sermaye olarak iþlev yapmayabaþlayan farklý B’ler, B’ ‘ler, B’’ ‘ler vb. (I) kendi ürünlerini (artý-ürünlerininkýsýmlarýný) birbirlerinden almak ya da birbirlerine satmak zorundakalabilirler. Bunlarýn kendi artý-ürünlerinin dolaþýmý için sürdükleri protanto para, normal koþullar altýnda, farklý B’lere, kendi metalarýnýn dolaþýmýiçin yatýrmýþ olduklarý ayný oranlarda geri akar. Ancak paranýn birödeme aracý olarak dolaþým yapmasý halindedir ki, karþýlýklý alýmlar vesatýmlarýn birbirlerini karþýlamamalarý ölçüsünde hesap bakiyelerininkapatýlmasý gerekir. Ama, her yerde olduðu gibi, burada da her þeydenönce, madeni dolaþýmýn en yalýn ve en ilkel biçimi içerisinde varsayýlmasýönemlidir, çünkü o zaman, akýþ ve geriye akýþ, hesap bakiyelerininkapatýlmasý, kýsacasý, kredi sistemi altýnda bilinçle düzenlenen süreçlerolarak görünen bütün öðeler, kendilerini, varlýklarý bu kredi sistemindenbaðýmsýzmýþ gibi ortaya koyarlar ve durum, daha sonraki yansýmýþ biçimyerine ilkel biçim içerisinde görünür.3. Ek Deðiþen-SermayeBuraya kadar biz, yalnýz, ek deðiþmeyen-sermaye ile ilgilendik.Þimdi de dikkatimizi, ek deðiþen-sermayenin gözden geçirilmesine yöneltmemizgerekiyor. [sayfa 530]Kitap I’de, emek-gücünün, kapitalist üretim sisteminde daimavarolduðunu ve kullanýlan emekçi sayýsý ya da kullanýlan emek-gücümiktarý artýrýlmaksýzýn, gerektiðinde daha fazla emeðin akýcý hale getirilebileceðini,uzun uzadýya açýklamýþ bulunuyoruz. Bu nedenle, bu konuyadaha fazla girmek gereksinmesini duymaksýzýn, yeni yaratýlanpara-sermayenin, deðiþen-sermayeye çevrilebilir kýsmýnýn, her zaman,dönüþebileceði emek-gücünü hazýr bulacaðýný varsayýyoruz. Belli bir sermayenin,herhangi bir birikim olmaksýzýn kendi üretim hacmini bellisýnýrlar içerisinde geniþletebileceði gene Kitap I’de açýklanmýþtý. Amabiz, burada, özgül anlamýnda sermaye birikimi ile ilgileniyoruz ve bubakýmdan, üretimin geniþlemesi, artý-deðerin ek sermayeye çevrilmesive dolayýsýyla da, üretimin temelini oluþturan sermayede bir geniþlemeanlamýna gelmektedir.Altýn üreticisi, kendi altýn halindeki artý-deðerinin bir kýsmýný, özündepara-sermaye olarak biriktirebilir. Bu, yeterli miktara ulaþýr ulaþmaz,önce artý-ürününü satmak zorunda kalmaksýzýn doðrudan yeni deðiþensermayeyeçevrilebilir. Ayný þekilde, bu, deðiþmeyen-sermayenin öðele-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>439


ine de çevrilebilir. Ama bu son durumda, altýn üreticisi, deðiþmeyensermayesininmaddi öðelerini hazýr bulmak zorundadýr. Buraya kadarkiserimimizde varsaydýðýmýz gibi, her üreticinin, stok yapmak için çalýþmasýve ürünlerini pazara bundan sonra getirmesi ya da sipariþleri karþýlamasýönemli deðildir. Üretimin fiilen geniþlemesi, yani artý-ürün, her iki durumdada varsayýlýþtýr; bir durumda fiilen mevcut olarak, diðerinde iseözünde mevcut teslim edilebilir durumda.<strong>II</strong>. KESÝM <strong>II</strong>’DE BÝRÝKÝMBiz, buraya kadar, A, A’, A’’ (I)’in artý-ürünlerini ayný kesim l’edahil olan B, B’, B’’ vb’ye sattýðýný varsaydýk. Ama A (I)’in kendi artýürününü,kesim <strong>II</strong>’deki bir B’ye satmak suretiyle paraya çevirdiði varsayýlabilir.Bu, ancak, A(I)’in, daha sonra tüketim mallarý satýn almaksýzýn,B(<strong>II</strong>)’ye üretim araçlarý satmasý yoluyla, yani A tarafýndan yalnýz tek taraflýbir satýþ ile yapýlabilir. Oysa þimdi, <strong>II</strong> smeta-sermaye biçiminden,üretken deðiþmeyen-sermayenin maddi biçimine, yalnýz I ddeðil, hiçdeðilse I a’nýn bir kýsmý, tüketim mallarý biçiminde bulunan <strong>II</strong> s’nin birkýsmý karþýlýðýnda deðiþilmedikçe çevrilemez; ama þimdi A, kendi I a’sýnýparaya, bu deðiþimi yaparak deðil, daha çok, I a’sýný [sayfa 531] tüketim mallarý<strong>II</strong> sile deðiþmek yerine, onu satarak, <strong>II</strong>’den elde ettiði parayý dolaþýmdançekmek suretiyle çevirir – bu durumda bizim A(I)’de gördüðümüzþey, gerçektende, özünde bir ek para-sermaye oluþumudur, ama öteyandan,B(<strong>II</strong>)’nin deðiþmeyen-sermayesinin eþit deðer büyüklüðündekibir kýsmý, meta-sermaye biçiminde baðlanmýþ olup, kendisini, üretkendeðiþmeyen-sermayenin maddi biçimine dönüþtüremez durumdadýr.Bir baþka deyiþle, B(<strong>II</strong>)’nin metalarýnýn bir kýsmý, gerçekten de primafacia bunlarýn satýþý olmaksýzýn deðiþmeyen-sermayesini tümüyle üretkenbiçime tekrar çeviremeyeceði bir kýsmý, satýlamaz hale gelmiþtir. Bukýsmý ilgilendirdiði kadarýyla, demek ki, aþýrý-üretim vardýr ve gene aynýkýsmý ilgilendirdiði kadarýyla, bu aþýrý-üretim ayný ölçekte olsa bile, yeniden-üretimitýkamaktadýr.Bu durumda, A(I)’in özünde ek para-sermayesi, gerçekten de,artý-ürünün (artý-deðerin) paralaþtýrýlmýþ bir biçimidir, ama artý-ürün (artýdeðer)bu haliyle dikkate alýndýðýnda, burada, henüz geniþletilmiþ yeniden-üretimindeðil, basit yeniden-üretimin bir görüngüsüdür. Bunun herdurumda a’nýn bir kýsmý için geçerli olduðu I (d+a)’da, sonuçta <strong>II</strong> s’nin yeniden-üretimininayný ölçekte yeralabilmesi için, <strong>II</strong> skarþýlýðýnda deðiþilmesigerekir. B(<strong>II</strong>)’ye kendi artý-ürününü satmakla A(I), ona, deðiþmeyensermayenindeðerinin buna tekabül eden kýsmým kendi maddi biçimiiçerisinde saðlamýþtýr. Ama ayný zamanda da, dolaþýmdan para çekmek–kendi satýþýný daha sonraki bir satýnalma ile tamamlayamamak– suretiyle,B(<strong>II</strong>)’ye ait metalarýn eþdeðer bir kýsmýný satýlamaz hale getirmiþtir.Þu halde, hem I ve hem de <strong>II</strong>’deki kapitalistleri kapsayan tüm toplumsal440 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


yeniden-üretimi inceleyecek olursak, A(I)’in artý-ürününün, özünde parasermayeyeçevrilmesi, B (<strong>II</strong>)’nin eþit miktarda bir deðeri temsil edenmeta-sermayesinin üretken (deðiþmeyen) sermayeye tekrar çevrilmesininolanaksýzlýðýný ifade eder; dolayýsýyla, geniþletilmiþ bir özünde üretimideðil, basit yeniden-üretimin engellenmesini ve böylece de basityeniden-üretimdeki bir yetersizliði ifade eder. A(I)’in artý-ürünününoluþumu ve satýþý, basit yeniden-üretimin olaðan görüngüleri olduklarýnagöre, burada basit yeniden-üretim temeli üzerinde bile birbirleriylebaðýntýlý þu görüngüleri buluyoruz: Sýnýf I’de özünde ek para-sermayeninoluþmasý (þu halde, <strong>II</strong> açýsýndan düþük tüketim); sýnýf <strong>II</strong>’de, üretken sermayeyeçevrilemeyen meta-ikmallerin yýðýlmasý (þu halde, <strong>II</strong>’de nispiaþýrý-üretim); I’de [sayfa 532] para-sermaye fazlalýðý ve <strong>II</strong>’de yeniden-üretimyetersizliði.Bu nokta üzerinde daha fazla durmaksýzýn, yalnýzca, basit yeniden-üretimintahlilinde, I ve <strong>II</strong>’nin tüm artý-deðerinin, gelir olarak harcandýðýnývarsaydýðýmýza iþaret edelim. Ne var ki, aslýnda, artý-deðerinbir kýsmý gelir olarak harcanmakta, diðeri sermayeye çevrilmektedir.iili birikim ancak bu varsayýma dayanarak yeralabilir. Genel deyimlerleifade edilen, birikimin tüketim pahasýna yer almasý gerektiði yolundakisözler, kapitalist üretimin doðasýna ters düþen bir yanýlsamadýr. Çünkübu, kapitalist üretimin amaç ve itici gücünün, artý-deðerin elde edilmesive bunun sermayeleþtirilmesi, yani biriktirilmesi deðil, tüketim olduðunakesin gözüyle bakmaktadýr.––––––––––––––Þimdi, kesim <strong>II</strong>’deki birikime daha yakýndan bir gözatalým.<strong>II</strong> sile ilgili ilk güçlük, yani bunun, meta-sermaye <strong>II</strong>’nin bir parçasýndan,tekrar deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong>’nin maddi biçimine çevrilmesi,basit yeniden-üretimi ilgilendirir. Daha önceki þemayý alalým:(1.000 d+ 1.000 a) I,2.000 <strong>II</strong> skarþýlýðýnda deðiþilmektedir.Þimdi eðer, örneðin, I’in artý-ürününün yarýsý, dolayýsýyla 1.000 a: 2,yani 500 I a, deðiþmeyen-sermaye olarak tekrar kesim I’e katýlýrsa, I’dealýkonan artý-ürünün bu kýsmý, <strong>II</strong> s’nin herhangi bir kýsmýný yerine koyamaz.Tüketim mallarýna çevrilmiþ olmak yerine (ve burada, I ile <strong>II</strong> arasýndakidolaþýmýn bu kesiminde deðiþim aslýnda karþýlýklýdýr, yani I’dekiemekçiler tarafýndan 1.000 <strong>II</strong> syerine 1.000 I d’nin konmasýnýn tersine metalarýnkonumlarýnda ikili bir deðiþiklik vardýr), I’in kendisinde, ek üretimaracý olarak hizmet ettirilmiþtir. O, bu iþlevi, I ve <strong>II</strong>’de ayný zamandayerine getiremez. <strong>Kapital</strong>ist, kendisine ait artý-ürünün deðerini, hem tüketimmallarý karþýlýðýnda harcayýp, hem de bu artý-ürünü üretken birþekilde tüketemez, yani üretken sermayesine katamaz. Bu yüzden, 2.000I (d+a)yerine yalnýzca 1.500, yani (1.000 d+500 a) I, 2.000 <strong>II</strong> skarþýlýðýnda de-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>441


ðiþilebilirdir: 500 <strong>II</strong> s, meta-biçimden, tekrar üretken (deðiþmeyen) sermaye<strong>II</strong> haline çevrilemez. Þu halde, <strong>II</strong>’de, I’deki üretim geniþlemesihacmine eþit bir aþýrý-üretim olacaktýr. <strong>II</strong>’deki bu aþýrý-üretim, I üzerindeöylesine bir tepki yaratabilir ki, I’deki emekçilerin, <strong>II</strong>’nin tüketim mallarýna[sayfa 533] harcadýklarý 1.000’in geri akýþý ancak kýsmen yer alabilir, öyleki bu 1.000, I’deki kapitalistlerin eline deðiþen para-sermaye biçimindedönmez. Bu kapitalistler, böylece kendilerini, deðiþmeyen ölçekte biryeniden-üretim bile yapamayacak durumda bulabilirler ve bu salt onugeniþletme çabasýnýn bir sonucu olarak meydana gelmiþtir. Ve, bu konuylailgili olarak þurasýný dikkate almak gerekir ki, I’de yalnýzca basityeniden-üretim fiilen yer almýþ ve bunun öðeleri, þemamýzda gösterildiðigibi, gelecekte, diyelim önümüzdeki yýl geniþleme gözönüne alýnarakyalnýzca farklý bir biçimde gruplandýrýlmýþlardýr.Bu güçlük þu þekilde atlatýlmaya çalýþýlabilir: Aþýrý-üretim olmakþöyle dursun, kapitalistler tarafýndan stokta tutulan ve hemen üretkensermayeye çevrilemeyen 500 <strong>II</strong> s, tersine, yeniden-üretimin bizim þimdiyekadar ihmal ettiðimiz zorunlu bir öðesidir. Gördük ki, bir para-ikmalinbirçok noktalarda toplanmasý ve bu nedenle paranýn, kýsmen I’de yenipara-sermaye oluþturma olanaðýný saðlamak amacýyla ve kýsmen deyavaþ yavaþ deðer yitiren sabit sermayenin deðerini geçici olarak parabiçiminde tutmak için dolaþýmdan çekilmesi gerekir. Ama þemamýzýçizerken, bütün paralarý ve metalarý daha baþtan bütünüyle kapitalist Ive <strong>II</strong>’nin eline teslim ettiðimize göre ve burada ne tüccar, ne sarraf, nebanker ve ne de salt tüketen ve doðrudan üretmeyen sýnýflar bulunduðunagöre, yeniden-üretim mekanizmasýný iþler durumda tutmak için,burada, kendi üreticilerinin elinde sürekli bir meta birikiminin olmasýkaçýnýlmazdýr. <strong>II</strong>’deki kapitalistler tarafýndan stok halinde bulundurulan500 <strong>II</strong> s, bu nedenle, yeniden-üretimde öngörülen ve burada bir yýldanöteki yýla geçiþ anlamým taþýyan tüketim sürecinin sürekliliðini saðlayan,tüketim mallarýnýn meta-ikmalini temsil eder. Henüz, ayný zamanda onunüreticileri de olan satýcýlarýnýn elinde bulunan tüketim fonu, bir sonrakiyýl sýfýrdan baþlamak için bu yýl sýfýr noktasýna düþemez, týpký böyle birþeyin bugünden yarýna geçiþte olamamasý gibi. Bu gibi meta-ikmaller,deðiþen hacimlerde olmakla birlikte, sürekli yeni baþtan takviye edilmekzorunda olduðu için, <strong>II</strong>’deki kapitalist üreticilerimizin elinde, daima,meta-sermayelerinin bir kýsmý geçici olarak metalar þeklindebaðlandýðý halde, üretim süreçlerini sürdürebilmeleri için yedek bir parasermayebulunmalýdýr. Bizim varsayýmýmýza göre, bunlar, tüm ticaretiþini üretim iþiyle birleþtirmiþlerdir. Þu halde, bunlarýn emrinde, bir [sayfa534] de, yeniden-üretim sürecindeki bireysel iþlevlerin ayrýldýðý ve çeþitlitürden kapitalistler arasýnda bölündüðünde tüccarlarýn eline geçecekolan ek bir para-sermaye bulunmasý gerekiyor.Buna: þu itiraz öne sürülebilir: 1) Bu gibi ikmallerin oluþturulmasýve bunu yapma zorunluluðu, hem I’deki ve hem de <strong>II</strong>’deki bütün kapita-442 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


listler için geçerlidir. Salt meta satýcýlarý olarak düþünülürse, bunlar, yalnýzfarklý türde metalarý satmalarý bakýmýndan ayrýlýrlar. <strong>II</strong>’ye ait bir metaikmali,daha önce I’e ait bir meta-ikmalini öngörür. Eðer biz, bir yandakibu ikmali dikkate almazsak, öte yandakini de dikkate almamamýz gerekir.Yok eðer, her iki yandakini de hesaba katýyorsak, sorunda herhangibir deðiþiklik olmaz.2) Bir yýl, nasýl ki, <strong>II</strong> yönünden, gelecek yýl için bir metalar– ikmaliile kapanmýþ ise; ayný yanda, bir önceki yýldan devralýnan bir metalarikmaliyleaçýlmýþtýr. En soyut biçime indirgenmiþ yýllýk yeniden-üretimintahlilinde, bu nedenle, bunun her iki durumda da üzerini çizmemiz gereklidir.Eðer, belli bir yýla, gelecek yýla teslim edilecek meta-ikmal dedahil olmak üzere, bütün üretimi býrakýr ve ayný zamanda, ona bir öncekiyýldan aktarýlan meta-ikmali bundan düþersek, tahlilimizin konusuolarak ortalama bir yýlýn fiili toplam ürününü elde ederiz.3) Basit yeniden-üretimin tahlilinde, çözmek durumunda olduðumuzgüçlükle karþýlaþmamýþ olmamýz basit gerçeði salt, I’e ait öðelerin(yeniden-üretim ile ilgili alarak)’farklý gruplanmasýndan, o olmaksýzýngeniþletilmiþ yeniden-üretimin hiç bir zaman yer alamayacaðý deðiþikbir gruplamadan ileri gelen özgül bir olgu ile karþý karþýya bulunduðumumtanýtlýyor.<strong>II</strong>I. BÝRÝKÝMÝN ÞEMATÝK SUNUMUÞimdi, yeniden-üretimi, aþaðýdaki þemaya göre inceleyeceðiz.I. 4.000 s + 1.000 d + 1.000 a = 6.000Þema a)<strong>II</strong>. 1.500 s + 376 d + 376 a = 2.252 }Toplam 8.252Her þeyden önce, yýllýk toplumsal ürünün toplam miktarýný, yani8.252’nin, birinci þemadaki 9.000’den daha küçük olduðunu görüyoruz.Bunu, çok daha büyük, diyelim on kez daha büyük bir miktar da pekalavarsayabiliriz. Geniþletilmiþ yeniden-üretimin (burada yalnýzca dahabüyük bir sermaye yatýrýmý ile yürütülen bir üretim olarak görülmektedir),ürünün mutlak hacmi ile [sayfa 535] hiçbir iliþkisi bulunmadýðýný, bellibir miktar meta için bunun yalnýzca belli bir ürünün çeþitli öðelerininfarklý bir düzenlenmesi ya da iþlevlerinin farklý tanýmlanmasý anlamýnageldiðini, bu yüzden de, ürünün deðeri sözkonusu olduðu kadarýyla bununbasit yeniden-üretimden baþka bir þey olmadýðýný apaçýk ortayakoymak için, birinci þemamýzdakinden daha küçük bir miktarý aldýk.Burada deðiþen þey, basit yeniden-üretimin belli öðelerinin nicel deðilnitel belirlenmesi olup, bu deðiþiklik, daha sonraki geniþletilmiþ yeniden-üretiminmaddi öncülüdür. 5858Bu Kitap I’de baþka bir açýdan tartýþmasýný yaptýðýmýz (Kap. XX<strong>II</strong>, 5, not 64) [<strong>Kapital</strong>,Birinci <strong>Cilt</strong>, Yirmidördüncü Bölüm, Beþinci Kesim. s. 627. dipnot 70] James Mill ile S. Bailey<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>443


Deðiþen ve deðiþmeyen sermaye arasýndaki oraný deðiþtirerekbu þemayý deðiþtirebiliriz. Örneðin þöyle:I. 4.000 s + 875 d + 875 a = 5.750Þema b)<strong>II</strong>. 1.750 s + 376 d + 376 a = 2.502 }Toplam 8.252Bu þema, artý-deðer biriktirilmeyip gelir olarak bütünüyle tüketildiðinegöre, basit ölçekli bir yeniden-üretim için düzenlenmiþ gibi görünmektedir.Her iki durumda da, hem a)’da ve hem b)’de, ayný deðerbüyüklüðünde bir yýllýk ürün buluyoruz, ancak b)’de bunun öðeleri,iþlevsel olarak öyle gruplandýrýlmýþlardýr ki, yeniden-üretim ayný ölçektebaþlar, oysa a)’da, iþlevsel gruplandýrma, geniþletilmiþ yeniden-üretiminmaddi temelini, oluþturur. b)’de (875 d+ 875 a) I, yani 1.750 I (d+a)herhangibir fazlalýk olmaksýzýn, 1.750 <strong>II</strong> skarþýlýðýnda deðiþildiði halde, a)’da,2.000 I (d+a)’ya eþit olan (1.000 d+ 1.000 a) I’in 1.500 <strong>II</strong> skarþýlýðýndadeðiþilmesi, sýnýf I’de birikim için 500 I a’lýk bir fazlalýk býrakýr.Þimdi a) þemasýný daha yakýndan tahlil edelim. I ve <strong>II</strong>’nin herikisinin de, artý-deðerinin yarýsýný biriktirdiklerini, yani bunu gelir olarakharcamak yerine ek sermayelerinin bir öðesine çevirdiklerini varsayalým.1.000 I a’nýn yarýsý, yani 500, þu ya da bu biçimde biriktirileceði, ekpara-sermaye biçiminde yatýrýlacaðý, yani ek üretken sermayeye çevrileceðiiçin, ancak (1.000 d+ 500 a) I gelir olarak harcanýr. Þu halde, burada,yalnýz 1.500, <strong>II</strong> s’nin normal büyüklüðü olarak ortaya çýkmaktadýr. Dahaönce basit yeniden-üretim baþlýðý altýnda incelenmiþ olduðu için, 1.500I (d+a)ile 1.500 <strong>II</strong> sarasýndaki deðiþimi daha fazla incelemeye gerek yoktur.[sayfa 536] 4.000 <strong>II</strong> s’nin üzerinde durulmasýna da gerek yoktur, çünkübunun, yeni baþlayan yeniden-üretim (ki bu kez geniþletilmiþ ölçektemeydana gelecektir) için tekrar düzenlenmesi gene, basit bir yenidenüretimsüreci olarak irdelenmiþti.Mademki incelememiz için geriye kalan tek þey 500 I aile (376 d+376 a) <strong>II</strong>’dir, bu, bir yandan hem I ve <strong>II</strong>’nin iç baðýntýlarý ve öte yandanbunlar arasýndaki hareket sorunudur. Çünkü biz, <strong>II</strong>’de de ayný þekilde,artý-deðerin yarýsýnýn biriktirileceðini, burada 188’in sermayeye çevrileceðinive bunun dörtte-birinin,* yani 47’sinin, yuvarlak hesap alýrsak48’inin deðiþen-sermaye olacaðýný ve deðiþmeyen-sermayeye çevrilmeküzere geriye 140 kalacaðýný varsaymýþtýk.Burada, gene, varlýðý, bir tür metalarýn baþka türden metalarkarþýlýðýnda, ya da metalarýn para, ve ayný paranýn baþka türden metalarile deðiþileceði görüþüne sahip kimselere pek acayip gelecek yeni birsorun ile karþýlaþýyoruz. 140 <strong>II</strong> a, üretken sermayeye, ancak, bunlarýn yeri-arasýnda sermaye birikimi konusundaki kavgaya, yani büyüklüðünü deðiþtirmeksizin, sanayisermayesinin iþlemesini geniþletme olasýlýðý ile ilgili kavgaya kökünden bir son vermiþtir. Bunailerde tekrar deðineceðiz.* Bu, besbelli ki bir kalem sürçmesidir; beþte-bir olmasý gerekirdi; ne var ki bu, sonalsonuçlarý etkilememektedir. -Ed.444 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


ne ayný deðerdeki I ametalarý konularak çevrilebilir. I a’nýn, <strong>II</strong> akarþýlýðýndadeðiþilmesi gereken kýsmýnýn, ya hem I ve <strong>II</strong>’nin ya da yalnýzca <strong>II</strong>’ninüretimine girebilecek üretim araçlarýný içermesi gerektiði pek doðaldýr.Bizim henüz incelemediðimiz 500 I a’lýk tüm artý-ürün, I içerisinde birikimamaçlarýna hizmet edeceði ve dolayýsýyla <strong>II</strong>’deki metalar karþýlýðýndadeðiþilemeyeceði için, bu yerine koyma, ancak, <strong>II</strong> tarafýndan yapýlacaktek yanlý bir alýmla gerçekleþtirilebilir; bir baþka deyiþle, bunun, I tarafýndanayný zamanda hem biriktirilmesi ve hem de tüketilmesi olanaksýzdýr.Bu yüzden <strong>II</strong>, bu parayý daha sonra I’e yaptýðý meta satýþý ile tekrargeri almaksýzýn nakit karþýlýðý 140 I asatýn almalýdýr. Ve bu, geniþletilmiþyeniden-üretim olduðu sürece, kendisini her yeni yýllýk üretimde sürekliyineleyen bir süreçtir. Bunun para kaynaðý <strong>II</strong>’de nerededir?<strong>II</strong>, daha çok, fiili birikime eþlik eden ve kapitalist üretim altýndabunu zorunlu kýlan ve baþlangýçta kendisini aslýnda basit para-yýðmaolarak ortaya koyan yeni para-sermayenin oluþumu için çok verimsiz biralanmýþ gibi gözükmektedir.Baþlangýçta 376 <strong>II</strong> dvardý. Emek-gücüne yatýrýlmýþ bulunan parasermaye376, <strong>II</strong>’deki metalarýn satýn alýnmasý yoluyla, para-biçimdedeðiþen-sermaye olarak durmadan kapitalist <strong>II</strong>’ye döner. [sayfa 537]Baþlangýç noktasýndan, kapitalistin cebinden ayrýlýþ ve gene ayný yeredönüþ þeklindeki sürekli yinelenen bu hareket, bu daire üzerinde dönüpduran paraya herhangi bir þey eklemez. Öyleyse bu, para birikiminin birkaynaðý deðildir. Ne de bu para, yýðýlmýþ, özünde yeni, para-sermayeoluþturmak üzere dolaþýmdan çekilebilir.Ama bir dakika! Burada az da olsa bir kâr yapma þansý yok mudur?Unutmamalýyýz ki, sýnýf <strong>II</strong> sýnýf I üzerinde bir üstünlüðe sahiptir, vebu da kendi emekçilerinin, kendi ürettikleri metalarý ondan geri satýnalmak zorunda olmalarýdýr. Sýnýf <strong>II</strong>, bir emek-gücü alýcýsý ve ayný zamandada, çalýþtýrdýðý emek-gücünün sahiplerine meta satýcýsýdýr. Bu nedenlesýnýf <strong>II</strong>:1) ücretleri düpedüz normal ortalama düzeylerinin altýna düþürür– ve bu, onlarýn sýnýf I kapitalistleriyle olan ortak yanýdýr. Bu yoldan,deðiþen-sermayenin para-biçimi olarak iþlev yapan paranýn bir kýsmýserbest kalýr ve eðer bu süreç durmadan yinelenecek olursa, normal birpara-yýðma ve dolayýsýyla sýnýf <strong>II</strong>’de ek özünde para-sermaye kaynaðýhalini alabilir. Sermayenin normal oluþumunu ele aldýðýmýz. için, burada,kuþkusuz sýradan bir kâr dolandýrýcýlýðýna iþaret etmiyoruz. Ama unutmamakgerekir ki, fiilen ödenen normal ücretler (ki, ceteris paribus*,deðiþen-sermayenin büyüklüðünü belirler), kapitalistler tarafýndan iyi yürekliliklerinedeniyle ödenmeyip, belli iliþkiler altýnda ödenmek zorundadýr.Bu, yukardaki açýklama yöntemini konu-dýþý býrakýr. Eðer 376 d’nin* Öteki koþullar ayný kalmak üzere. -ç.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>445


sýnýf <strong>II</strong> tarafýndan yatýrýlacak deðiþen-sermaye olduðunu varsayacak olursak,salt yeni ortaya çýkan bir sorunu aydýnlatmak için, 376 dyerine 350 dödeyebileceði varsayýmýna sýðýnmaya hakkýmýz yoktur.2) Öte yandan, bütünüyle ele alýndýðýnda sýnýf <strong>II</strong>, I karþýsýnda,yukarýda sözü edilen üstünlüðe sahiptir, yani bir emek-gücü alýcýsý olduðugibi, ayný zamanda, kendi emekçilerine kendi metalarýnýn satýcýsýdýrda. Her sanayi ülkesi (örneðin Ýngiltere ve ABD) bu üstünlüktenyararlanma yollarýnýn en elle tutulur tanýtlarýný vermiþlerdir: normal ücretlerinominal olarak ödemek, ama metalar biçiminde herhangi bir eþdeðervermeksizin bunun bir kýsmýný geri almak, yani çalmak; ayný þeyi, yatakas sistemi ya da dolaþým aracýnda (yasa için belki de çok kaçamaklýolan bir [sayfa 538] yoldan) hileye baþvurarak becermek. (Bu düþünce üzerindebazý uygun örnekler ile ayrýntýlý olarak durmak için bu fýrsattanyararlan.) Bu l)’deki iþlemin aynýdýr, ancak gizlenmiþ ve dolambaçlýþekilde yürütülmüþtür. Bu nedenle týpký ötekisi gibi bunun da kabuledilmemesi gerekir. Biz, burada, nominal olarak deðil, fiilen ödenenücretlerle ilgilenmekteyiz.Gördüðümüz gibi, kapitalizmin mekanizmasýnýn nesnel bir tahlilinde,kendisine olaðanüstü bir inatla yapýþmýþ bulunan bazý lekeler, bazýteorik güçlüklerin üstesinden gelmek için bahane olarak kullanýlamaz.Ama ne gariptir ki, beni eleþtiren burjuva eleþtirmenlerin büyük çoðunluðu,örneðin <strong>Kapital</strong> Kitap I’de, kapitalistin emek-gücüne gerçek deðeriüzerinden ödeme yaptýðýný –çoðu kez yapmadýðý bir þey– varsaymakla,kapitalistlere haksýzlýk etmiþim gibi beni azarlýyor! (Burada, bana yakýþtýrýlanyüce gönüllülüðün bir miktarýný ortaya koyup, Schliffie’den aktarmayapmak uygun olacaktýr.)Böylece, 376 <strong>II</strong> dile, sözünü ettiðimiz amaca bir adým bile yaklaþamayýz.Ama, 376 <strong>II</strong> adaha da kuþkulu durumda gözükmektedir. Buradayalnýzca, ürettikleri tüketim mallarýný karþýlýklý alýp satan ayný sýnýftankapitalistler karþý karþýya bulunmaktadýr. Bu iþlemler için gerekli olanpara, yalnýz dolaþým aracý olarak iþlev yapmakta ve ayný yolu tekrar tekrarkatetmek için, normal koþullar altýnda dolaþýma sokulduklarý aynýoranlarda ilgili taraflara geri akmak zorundadýr.Bu paranýn, özünde ek sermaye oluþturmak üzere dolaþýmdançekilebilmesinin yalnýz iki yolu var gibi görünüyor. Ya, <strong>II</strong>’deki kapitalistlerinbir kýsmý ötekileri aldatýr ve paralarýný hýrsýzlar. Yeni para-sermayeoluþumu için, dolaþým aracýnýn ön geniþlemesine gerek olmadýðýný biliyoruz,Gerekli olan tek þey, taraflarýn bazýlarýnca paranýn dolaþýmdançekilerek yýðýlmasýdýr. Bu para çalýnmýþ olsaydý, ve bu yüzden de, <strong>II</strong>’dekikapitalistlerin bir kýsmý tarafýndan ek para-sermaye oluþturulmasý, ötekikýsým kapitalistler için mutlak bir para kaybýna neden olsaydý, durumdeðiþmezdi. Dolandýrýlan <strong>II</strong>’deki kapitalistler daha az tatlý bir yaþam sürmekzorunda kalýrlardý, hepsi bu.446 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Ya da, yaþam gereksinmeleri tarafýndan temsil olunan <strong>II</strong> a’nýn birkýsmý, kesim <strong>II</strong> içerisinde doðrudan yeni deðiþen-sermayeye çevrilmiþtir.Bunun nasýl yapýldýðýný, bu bölümün sonunda (n° IV altýnda) inceleyeceðiz.[sayfa 539]1. Birinci ÖrnekA. Basit Yeniden-Üretim ÞemasýI. 4.000 s + 1.000 d + 1.000 a = 6.000<strong>II</strong>. 2.000 s + 500 d + 500 a = 3.000 }Toplam 9.000B. Geniþletilmiþ Yeniden-Üretim Ýçin Baþlangýç ÞemasýI. 4.000 s + 1.000 d + 1.000 a = 6.000<strong>II</strong>. 1.500 s + 750 d + 750 a = 3.000 }Toplam 9.000B þemasýnda, artý-deðer I’in yarýsý, yani 500 biriktirildiði varsayýlýrsa,önce, 1.500 <strong>II</strong> starafýndan yerine konulacak (1.000 d+ 500 a) I, yani1.500 I (d+a)elde ederiz. Bu durumda I’de geriye þunlar kalýr: 4.000 silebiriktirilmek üzere 500 a, (1.000 d+ 500 a) I’in 1.500 <strong>II</strong> starafýndan yerinekonmasý, daha önce incelenmiþ bulunan bir basit yeniden-üretim sürecidir.Þimdi, 500 I a’nýn 400'ünün deðiþmeyen-sermayeye, 100'ünündeðiþen-sermayeye çevrileceðini kabul edelim. Sermayeleþtirilecek olan400 a’nýn I içerisindeki deðiþimini daha önce incelemiþ bulunuyoruz. Bunedenle, bunlar, daha fazla hadise çýkarmaksýzýn I s’ye eklenebilirler vebu durumda I için þunu elde ederiz:4.400 s+ 1.000 d+ 100 a(bu sonuncu 100 d’ye çevrilecektir).<strong>II</strong> de, birikim amacý ile I’den (üretim araçlarý biçiminde bulunan)100 I asatýn alýr ve þimdi, bu, ek deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong>’yi oluþturur,oysa bunlar için ödediði para olarak 100, I’in ek deðiþen-sermayesininpara-biçimine çevrilir. Bu durumda I için 5.500 tutarýnda, 4.400 s+ 1.100 d(sonuncusu para olarak) bir sermaye elde ederiz.Þimdi <strong>II</strong>, deðiþmeyen-sermayesi için 1.600 ssahibidir. Bu sermayeyiçalýþtýrmak için, yeni emek-gücü satýn almak üzere para olarak bir50 ddaha yatýrmak zorundadýr, öyle ki deðiþen-sermayesi 750’den 800’eçýkar. <strong>II</strong>’nin deðiþmeyen ve deðiþen sermayesindeki bu toplam 150’likgeniþleme, kendi artý-deðerinden saðlanýr. Þu halde, <strong>II</strong>’deki kapitalistleriçin tüketim fonu olarak 750 <strong>II</strong> a’dan geriye yalnýzca 600 akalýr, ki bunlarýnyýllýk ürünleri þimdi þöyle daðýlmaktadýr:<strong>II</strong>. 1.600 s+ 800 d+ 600 a(tüketim fonu), eþittir 3.000.Tüketim mallarý olarak üretilen ve burada (100 s+ 50 d) <strong>II</strong>’yeçevrilmiþ bulunan 150 a, bütünüyle, maddi biçimleri içerisinde emekçilerintüketimine gider; yukarýda açýklandýðý gibi, 100'ü, [sayfa 540] I (100 I d)’niniþçileri ve 50’si de <strong>II</strong> (50 d)’nin iþçileri tarafýndan tüketilir. Aslýnda, toplam<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>447


ürünü birikime uygun biçimde hazýrlanan <strong>II</strong>’de artý-deðerin, gerekli tüketimmallarý biçiminde, 100 kadar daha büyük bir kýsmý yeniden üretilmekzorundadýr. Yeniden-üretim gerçekten geniþletilmiþ ölçektebaþlayacak olursa, deðiþen para-sermaye I’in 100'ü kendi iþçi-sýnýfýnýnaracýlýðýyla <strong>II</strong>’ye geri akar, oysa <strong>II</strong>, 100 a’yý meta-ikmal biçiminde I’e aktardýðýgibi, ayný zamanda 50’yi de gene meta-ikmal biçiminde kendi iþçisýnýfýnaaktarýr.Birikim amacýyla deðiþtirilmiþ bulunan düzenleme þimdi þöyledir:I. 4.400 s + 1.100 d + 500 tüketim fonu = 6.000<strong>II</strong>. 1.600 s + 800 d + 600 tüketim fonu = 3.000Toplam, önceki gibi, 9.000Bu miktardan þu aþaðýdakiler sermayedir:I. 4.400 s + 1.100 d (para) = 5.500<strong>II</strong>. 1.600 s + 800 d (para) = 2.400 } = 7.900oysa üretim þöyle baþlamýþtý:I. 4.000 s + 1.000 d = 5.000<strong>II</strong>. 1.500 s + 750 d = 2.250 } = 7.250Þimdi eðer, fiili birikim bu temel üzerinde yer alacak olursa, yanieðer üretim gerçekten bu geniþletilmiþ sermaye ile devam edecek olursa,gelecek yýlýn sonunda þunu elde ederiz:I. 4.400 s + 1.100 d + 1.000 a = 6.600<strong>II</strong>. 1.600 s + 800 d + 800 a = 3.200 } = 9.800I’deki birikimin ayný oranda devam ettiðini, ve böylece 550a’nýngelir olarak harcandýðýný ve 550 a’nýn da biriktiriciliðini varsayalým. Budurumda, 1.100 dönce 1.100 <strong>II</strong> starafýndan yerine konur ve 550 I ada,<strong>II</strong>’nin eþit miktarda metalarý biçiminde gerçekleþtirilmelidir, böylece toplam1.650 I (d+a)eder. Ne var ki, yerine konmasý gereken deðiþmeyensermaye<strong>II</strong>, yalnýzca 1.600’e eþittir; þu halde geriye kalan 50, 800 <strong>II</strong> a’dantamamlanmak zorundadýr. Þimdilik para yanýný bir yana býrakýrsak, buiþlemin sonucu þöyledir:I. 4.400 s+ 550 a(sermayeleþtirilecek); ayrýca, <strong>II</strong> smetalarý olarakgerçekleþtirilen, kapitalistlerin ve emekçilerin tüketim fonu 1.650 (d+a).<strong>II</strong>. 1.650 s(50, yukarda iþaret edildiði gibi <strong>II</strong> a’dan eklenmiþtir) +800 d+ 750 a(kapitalistlerin tüketim fonu). [sayfa 541]Ama eðer, eski d : a oraný <strong>II</strong>’de devam ettirilirse, 50 siçin ekolarak 25 dyatýnlmasý gerekir ve bu 750 a’dan alýnacaktýr. Bu durumagöre:<strong>II</strong>. 1.650 s+ 825 d+ 725 a.I’de, 550 asermayeleþtirilmelidir. Eðer daha önceki oran devamettirilirse, bu miktarýn 440'ý deðiþmeyen-sermayeyi ve 110’u deðiþen-448 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sermayeyi oluþturur. Bu 110, 725 <strong>II</strong> a’dan alýnabilir, yani 110 deðerindetüketim malý, <strong>II</strong>’deki kapitalistler yerine, I’deki emekçiler tarafýndantüketilmiþ ve böylece kapitalistler, tüketemedikleri bu 110 a’yýsermayeleþtirmek zorunda kalmýþlardýr. 725 <strong>II</strong> a’dan geriye 625 <strong>II</strong> akalmaktadýr. Ama, eðer <strong>II</strong> böylece bu 110’u ek deðiþmeyen-sermayeyeçevirirse bu da 55 tutarýnda ek bir deðiþen-sermaye gerektirir. Bunu da,gene, kendi artý-deðerinden karþýlamak zorundadýr. Bu miktar da 615<strong>II</strong> a’dan düþülürse, <strong>II</strong>’deki kapitalistlerin tüketimi için 560 kalýr ve bu durumdabütün fiili ve potansiyel aktarmalarý tamamladýktan sonraaþaðýdaki sermaye-deðeri elde ederiz:I. (4.400 s +440 s ) + (1.100 d + 110 d ) = 4.840 s + 1.210 d = 6.600<strong>II</strong>. (1.600 s + 50 s + 110 s ) + (800 d + 25 d + 55 d ) = 1.760 s + 880 d = 3.200Ýþler normal gittiði takdirde, <strong>II</strong>’deki birikimin I’den daha hýzlý yeralmasý gerekir, çünkü tersi durumda, <strong>II</strong> smetalarýna çevrilmesi gerekenI (d+a)kýsmý, yalnýz kendisi ile deðiþilebileceði <strong>II</strong>’den daha hýzlý büyüyecektir.Eðer yeniden-üretim bu temel üzerinde devam eder ve ötekikoþullar deðiþmeden kalýrsa, bunu izleyen yýl sonunda þunu elde ederiz:I. 4.840 s + 1.210 d + 1.210 a = 7.260<strong>II</strong>. 1.760 s + 880 d + 880 a = 3.520 } = 10.780Eðer artý-deðerin bölünme oraný deðiþmeden kalacak olursa, önceI tarafýndan gelir olarak harcanacak olan ilk þey: 1.210 dve a’nýn yarýsý,yani 605, toplam 1.815. Bu tüketim fonu gene <strong>II</strong> s’den 55 kadar fazladýr.Bu 55’in 88oa’dan düþülmesi gerekir ve geriye 825 kalýr. Ayrýca 55 <strong>II</strong> a’nýn<strong>II</strong> s’ye çevrilmesi,buna tekabül eden 27½ tutarýnda bir deðiþen-sermayeningene <strong>II</strong> a’dan düþülmesini gerektirir ve geriye tüketim için 797½ <strong>II</strong> akalýr.I’in þimdi, sermayeleþtirecek 605 a’sý vardýr. Bunun 484'ü [sayfa 542]deðiþmeyen ve 121’i deðiþendir. Bu sonuncunun, hâlâ 797½’ye eþit bulunan<strong>II</strong> a’dan düþülmesi gerekir ve geriye 676½ <strong>II</strong> akalýr. Bunun ardýndan<strong>II</strong>, baþka bir 121’i deðiþmeyen-sermayeye çevirir ve bunun için diðer bir60½’lik deðiþen-sermaye gerekir; ve bu da ayný þekilde 676½’den gelir,geriye tüketim için 616 kalýr.Bu durumda þu aþaðýdaki sermayeler bulunur:I. Deðiþmeyen: 4.840 + 484 = 5.324Deðiþen: 1.210 + 121 = 1.331<strong>II</strong>. Deðiþmeyen: 1.760 + 55 + 121 = 1.936Deðiþen: 880 + 27½ + 60½ = 968Toplam: I. 5.324 s + l.331 d = 6.655<strong>II</strong>. 1.936 s + 968 d = 2.904 } = 9.5598.690<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>449


Ve yýl sonunda ürün þudur:I. 5.324 s + 1.331 d + 1.331 a = 7.986<strong>II</strong>. 1.936 s + 968 d + 968 a = 3.872 } = 11.858Ayný hesabý yineleyip, kesirleri atarsak, bunu izleyen yýlýn sonundaaþaðýdaki ürünü elde ederiz:I. 5.856 s + 1.464 d + 1.464 a = 8.784<strong>II</strong>. 2.129 s + 1.065 d + 1.065 a = 4.259 } = 13.043Ve bunu da izleyen yýlýn sonunda:I. 6.442 s + 1.610 d + 1.610 a = 9.662<strong>II</strong>. 2.342 s + 1.172 d + 1.172 a = 4.686 } = 14.348Geniþletilmiþ ölçekte beþ yýllýk bir yeniden-üretim sonunda I veIl’nin toplam sermayeleri 5.500 s+ 1.750 d= 7.250’den 8.784 s+ 2.782 d=1l.566’ya yükselmiþtir; bir baþka deyiþle, 100 : 160 oranýnda. Toplam artýdeðerbaþlangýçta 1.750 idi, þimdi 2.782’dir. Tüketilen artý-deðerbaþlangýçta I için 500, <strong>II</strong> için 600, toplam 1.100 idi. Geçen yýl, I için 732 ve<strong>II</strong> için 745, toplam 1.477 idi. Demek ki 100 : 134 oranýnda büyümüþoluyor.2. Ýkinci ÖrnekÞimdi, sanayi kapitalistleri sýnýfýnýn elinde tümüyle bir meta-sermayeolan ve deðiþen-sermayenin deðiþmeyen-sermayeye genel ortalamaoranýnýn l : 5 biçiminde olduðu, 9.000’lik yýllýk ürünü alalým. Budurum, kapitalist üretimde ve dolayýsýyla toplumsal emeðin üretkenliðindeönemli bir geliþmeyi, üretim [sayfa 543] ölçeðinde daha önce yeralmýþolan önemli bir artýþý ve ensonu, iþçi-sýnýfý arasýnda nispi bir fazla-nüfusyaratan bütün koþullardaki bir geliþmeyi öngörür. Yýllýk ürün, çeþitli kesirlerinatýlmasýndan sonra þöyle bölünecektir:I. 5.000 s + 1.000 d + 1.000 a = 7.000<strong>II</strong>. 1.430 s + 285 d + 285 a = 2.000 } = 9.000Þimdi de, kapitalist sýnýf I’in, artý-deðerinin yarýsýný, yani 500'ü tükettiðini,öteki yarýsýný biriktirdiðini kabul edelim. Bu durumda, (1.000 d+ 500 a) I, yani 1.500, 1.500 <strong>II</strong> s’ye çevrilmek zorunda kalacaktýr. Burada<strong>II</strong> sancak l.430’a ulaþtýðý için, artý-deðerden 70 eklemek gerekecektir. Bumiktar 285 <strong>II</strong> a’dan düþülürse geriye 215 <strong>II</strong> akalýr.Demek ki, kapitalistler ile emekçilerin tüketim fonlarýnda:I. 5.000 s+ 500 a(sermayeleþtirilecek) + 1.500 (d+a)bulunacaktýr.<strong>II</strong>. 1.430 s+70 s(sermayeleþtirilecek) + 285 d+ 215 a.Burada, 70 <strong>II</strong> adoðrudan <strong>II</strong> s’ye katýldýðý için, bu ek deðiþmeyen-450 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


sermayeyi harekete geçirmek için, 70/5, yani 14 tutarýnda bir deðiþensermayegereklidir. Bu 14 de, gene 215 <strong>II</strong> s’den gelecek ve geriye 201 <strong>II</strong> akalacaktýr, bu durumda:<strong>II</strong>. (1.430 s+ 70 s) + (285 d+ 14 d) + 201 a.1.500 I (d+ ½a)’nýn 1.500 <strong>II</strong>s karþýlýðýnda deðiþimi basit bir yenidenüretimsürecidir ve bu konuda daha fazla bir þey söylemeye gerek yoktur.Bununla birlikte, birikmekte olan yeniden-üretimde I (d+½a)’nýn yalnýzca<strong>II</strong> sile deðil, <strong>II</strong> sve bir de <strong>II</strong> a’nýn bir kýsmý tarafýndan yerine konmasý olgusundanileri gelen bazý özelliklere burada deðinmek gerekiyor.Söylemeye gerek yok ki, bir birikimi varsaydýðýmýz anda, I (d+a)basit yeniden-üretimde olduðu gibi <strong>II</strong> s’ye eþit deðil ondan büyüktür. Çünküher þeyden önce I, artý-ürününün bir kýsmýný kendi üretken sermayesinekatar ve bunun altýda-beþini deðiþmeyen-sermayeye çevirir, bu yüzdende, bu altýda-beþi ayný anda <strong>II</strong>’nin tüketim mallarý ile yerine koyamaz.Ýkinci, olarak, I, kendi artý-ürününden, <strong>II</strong>’deki birikimin gerektirdiðideðiþmeyen-sermaye için malzeme saðlamak durumundadýr, týpký Il’ninI’e, I’in artý-ürününün kendisi tarafýndan ek deðiþmeyen-sermaye olarakkullanýlan bir kýsmýný harekete geçirecek deðiþen-sermaye için [sayfa 544]malzeme saðlamasý gibi. iili ve bu nedenle ayný zamanda ek deðiþensermayeninemek-gücünden oluþtuðunu biliyoruz. <strong>II</strong>’den, yaþam gereksinmeleriikmali satýn alan ya da, köle sahibinin yapmak zorunda olduðugibi, kendisi tarafýndan kullanýlmak. üzere, ek emek-gücü için bunlarýbiriktiren kapitalist I deðildir. <strong>II</strong> ile alýþ-veriþ yapan emekçilerin kendileridir.Ama bu, ek emek-gücüne ait bu tüketim mallarýna, kapitalistin, yalnýzcaeninde sonunda bu kendisine ait ek emek-gücünün üretim vebakým araçlarý, dolayýsýyla, deðiþen-sermayesinin maddi biçimi gözüylebakmasýna engel olmaz. Onun, elimizdeki örnekte I’in, ilk yapacaðý þey,yalnýzca, bu ek emek-gücünün satýn alýnmasý için, gerekli yeni parasermayeyibir yana biriktirmekten ibarettir. Bunu kendi sermayesine katarkatmaz bu para, bu tüketim mallarýný hazýr bulmak durumunda olanbu emek-gücü için, <strong>II</strong>’deki metalarýn satýnalma aracý halini alýr.Yeri gelmiþken. <strong>Kapital</strong>ist ile ona ait basýn, çoðu kez, emek-gücününkendi parasýný harcama þeklinden, bu parayý gerçekleþtirdiði <strong>II</strong>’dekimetalardan hoþnut deðildir. Böyle zamanlarda, felsefe yapmaya baþlar,uygarlýk taslar ve örneðin Washington’daki Ýngiliz Elçiliði Sekreteri BayDrummond gibi insancýl nutuklar atar. Ona göre, The Nation (bir dergi)geçtiðimiz 1879 Ekiminde, baþka þeyler yanýnda þu pasajlarý da içerenilginç bir makale yayýmlamýþtýr: “Çalýþan-halk, uygarlýkta, buluþlardakibüyümeye kültür bakýmýndan ayak uyduramamýþtýr; kullanmayý bile bilmedikleribir yýðýn þey, üzerlerine yýðýlýp kalmýþ ve böylece bunlar içinpazar bulunamamýþtýr.” [Her kapitalist, doðal olarak iþçilerin kendi metalarýnýsatýn almalarýný ister.] “Çalýþan bir insanýn, ayný miktarda parakazanan bir rahip, avukat ve doktor gibi ayný konfor içerisinde yaþamakistememesi için herhangi bir neden yoktur.” [Bu tür avukat, rahip ve<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>451


doktorlar, gerçekten de, salt konfor arzusuyla yetinmelidirler!] “Ne varki, o bunu yapmýyor. Bütün isteði, çalýþma saatlerinin azaltýlmasýnýn ötesinegeçmediði için, hiç de kolay olmayan bir iþin yapýlmasý, yani rasyonelve saðlýklý bir yoldan daha üst düzeyde bir tüketici haline getirilmesisorunu olduðu yerde durmaktadýr; demagoglar da onu, emek saatlerininkýsaltýlmasý yolunda teþvik edeceklerine, akli ve ahlaki yetenekleriningeliþtirilmesi yoluyla durumlarýný yükseltmeye teþvik etmelidirler.”(Reports of H. M.’s Secretaries of Embassy and Legation on the Manufactures,Commerce, etc., of the Countries in which they reside, London1879, s. 404.)Uzun emek saatleri, akli ve ahlaki yeteneklerinin geliþtirilmesi ileemekçilerin durumlarýný yükseltecek ve onu akýllý bir tüketici yapacakolan akýllýca ve saðlýklý iþlemin sýrrý olarak görülüyor. <strong>Kapital</strong>istlere aitmetalarýn akýllý bir tüketicisi haline gelebilmek için, her þeyden önce kapitalistlerin,onun kendi emek-gücünü, akýlsýzca ve saðlýksýzca tüketmelerineizin vermesi gerekiyor – ama bunu yapmasýna demagoglar engeloluyorlar! <strong>Kapital</strong>istin rasyonel tüketim ile ne demek istediði, baþka þeyleryanýnda, kendi emekçilerine ev saðlamayý ve böylece ayný zamandakendi emekçilerinin ev sahibi olmasýný da içeren, trampa sistemi yoluyla,emekçileri ile doðrudan ticaret yapacak kadar alçakgönüllülük gösterdiðiyerde açýða çýkmaktadýr.O güzelim ruhu, kapitalistlerin, iþçi-sýnýfýnýn düzeyini yükseltmeçabalarýna meftun olan ayný Drummond, gene ayný raporda baþka þeyleryanýnda Lowell ve Lawrence abrikalarýnda, pamuklu eþya yapýmýndansözediyor. abrikada çalýþan kýzlarýn barýndýklarý evler, fabrikanýn sahibiolan þirketlere ya da firmalara ait bulunuyor. Bu evleri yöneten kadýnlar,buralarda uygulanacak kurallarý saptayan ayný þirkette çalýþýyorlar. Gecesaat ondan sonra hiç bir kýz dýþarda kalamýyor. Dahasý da var: bu kurallarauyulmasýný saðlamak amacýyla özel bir polis devriye geziyor. Gecesaat ondan sonra hiç bir kýz eve giremez ve çýkamaz. Bütün kýzlar þirketinbinalarýnda oturmak zorunda olduklarý gibi, her ev de þirkete haftadayaklaþýk 10 dolar kira getiriyor. Ve þimdi, rasyonel tüketiciyi bütün görkemiyleseyrediyoruz: “Ýyi donatýlmýþ çalýþan kýzlar pansiyonlarýnda birpiyano daima emre hazýr durumdadýr ve müzik, þarký ve dans, dokumatezgahlarýnda 10 saatlik düzenli bir çalýþmadan sonra, dinlenmeden çok,tekdüzelikten kurtulma gereksinmesinde olan kimseler için, çalýþan kýzlarýniltifat ettikleri þeyler arasýnda önemli bir yer tutuyor.” (s. 412.) Nevarki, emekçiyi akýllý bir tüketici haline getirmenin asýl sýrrý henüz dahaaçýklanmadý. Bay Drummond, Turner’s alls’ýn (Conneeticut River) çatalbýçak yapým yerlerini ziyaret ediyor ve buranýn saymaný Bay Oakman,Amerikan çatal býçak takýmlarýnýn kalite bakýmýndan Ýngilizleri geridebýraktýðýný anlattýktan sonra devam ediyor: “iyatlar yönünden de Ýngiltere’yigeride býrakacaðýmýz günler yaklaþýyor; þimdi kalite olarak ilerdeyiz,bunu herkes kabul ediyor, ama fiyatlarý daha [sayfa 546] da düþür-452 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


memiz gerek, ve bunu, çeliðimizi daha ucuz ve emeðimizi daha düþükfiyatlar ile aldýðýmýz an yapmýþ olacaðýz.” (s. 427.) Ücretlerde bir indirimve uzun emek saatleri – kültür ve buluþlardaki büyüme bakýmýndan“üzerlerine yýðýlan þeyler için bir pazar oluþtursunlar” diye emekçiyi rasyoneltüketici payesine yükseltecek rasyonel ve saðlýklý sürecin özü buduriþte.––––––––––––––Dolayýsýyla, týpký I’in kendi artý-ürününden, <strong>II</strong>’nin ek deðiþmeyensermayesinisaðlamak zorunda bulunmasý gibi, <strong>II</strong> de ayný þekilde I içinek deðiþen-sermaye saðlar. <strong>II</strong>, I ve kendisi için, deðiþen-sermaye sözkonusuolduðu kadarýyla, toplam ürününün ve dolayýsýyla özellikle artýürününündaha büyük bir kýsmýný, gerekli tüketim mallarý þeklindeyeniden-üretmek suretiyle birikim yapar.Artan sermaye temeli üzerinde yapýlan üretimde, I (d+a), <strong>II</strong> sartý artýürününsermaye olarak tekrar katýlan kýsmý artý deðiþmeyen-sermayenin<strong>II</strong>’deki üretimin geniþlemesi için gerekli ek kýsmýna eþit olmalýdýr; vebu geniþlemenin asgarisi, o olmaksýzýn, gerçek birikimin, yani I’deki yeniden-üretimdegerçek bir geniþlemenin olanaksýz olduðu sýnýrdýr.Þimdi son incelediðimiz duruma dönersek, orada, <strong>II</strong> s’nin I (d+½a)’dan,ürün I’in gelir olarak tüketim mallarý için harcanan kýsýmdan daha küçükolduðu ve böylece, 1.500 I (d+a)’nin deðiþiminde, <strong>II</strong>’nin artý-ürününün 70’eeþit kýsmýnýn derhal gerçekleþtiði gibi bir özellikle karþýlaþýrýz. 1.430’aeþit <strong>II</strong> s’ye gelince <strong>II</strong>’de basit yeniden-üretimin olabilmesi için bunun,öteki bütün koþullar ayný kalmak üzere, eþit bir deðer büyüklüðü tarafýndanI (d+a)’dan yerine konmasý gerekir ve bu bakýmdan bunun üzerindeburada daha fazla durmamýza gerek yoktur. Ek 70 <strong>II</strong> aiçin durum farklýdýr.I için yalnýzca gelir yerine tüketim mallarýnýn konulmasý, yalnýzcatüketim amacýyla yapýlan meta deðiþimi olan þey, <strong>II</strong> için, basit yenidenüretimdeolduðu gibi, yalnýzca deðiþmeyen-sermayesinin, meta-sermayebiçiminden, kendi maddi biçimine tekrar çevrilmesi olmayýp doðrudanbir birikim süreci, artý-ürününün bir kýsmýnýn tüketim mallarý biçimindendeðiþmeyen-sermaye biçimine çevrilmesidir. Para biçimindeki 70 sterlinile (artý-deðerin çevrilmesi için yedek akçe) I, eðer 70 <strong>II</strong> a’yý satýn alýrsave eðer <strong>II</strong>, bunun karþýlýðýnda 70 I a’yý satýn almaz, ama bu 70 [sayfa 547]sterlini para-sermaye olarak biriktirirse, bu para, tekrar üretime giren birürün olmadýðý halde, gerçekten de herzaman bir ek ürün (bir kesrinioluþturduðu <strong>II</strong>’nin artý-ürünü) demektir; ama bu durumda, <strong>II</strong> tarafýndanyapýlan bu para birikimi, ayný zamanda, üretim araçlarý biçimindeki 70I a’nýn satýlamaz olduðunu gösterir. <strong>II</strong>’deki eþ zamanlý yeniden-üretimdegeniþleme olmamasýna karþýlýk olarak I’de de nispi bir aþýrý-üretim olur.Ama bundan ayrý olarak: I’den para olarak gelen 70 <strong>II</strong> atarafýndan70 I asatýn alýnmasý yoluyla bütünüyle ya da kýsmen I’e dönene kadar bu<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>453


para olarak 70, <strong>II</strong>’nin elinde bütünüyle ya da kýsmen ek özünde parasermayeolarak görünür. I ve <strong>II</strong>’nin metalarýnýn karþýlýklý olarak birbirlerininyerini almasý paranýn kendi çýkýþ noktasýna dönüþünü saðlayana dek,bu, I ile <strong>II</strong> arasýndaki her deðiþim için doðrudur. Ama iþlerin normalgidiþi içerisinde para, bu rolü, burada yalnýzca geçici olarak oynar. Bununlabirlikte, geçici olarak serbest býrakýlan bütün ek paralarýn derhaletkin bir biçimde. bir ek para-sermaye olarak iþlev yaptýðýnýn varsayýldýðýkredi sisteminde, böylesine geçici olarak serbest býrakýlmýþ olan parasermaye,baþka giriþimlerde orada bulunan artý-ürünleri gerçekleþtirmesigerekirken, örneðin I’in yeni giriþimlerinde hizmet etme zorunda býrakýlabilir.Þurasý da dikkate alýnmalýdýr ki, 70 I a’nýn deðiþmeyen-sermaye<strong>II</strong>’ye katýlmasý, ayný zamanda, deðiþen-sermaye <strong>II</strong>’de 14’lük bir geniþlemeyigerektirir. Bu –I’de artý-ürün I a’nýn sermaye I s’ye doðrudan katýlmasýndaolduðu gibi– <strong>II</strong>’deki yeniden-üretimin, daha fazla bir sermayeleþtirmeyedoðru bir eðilim ile zaten devam etmekte olduðu anlamýnagelir; bir baþka deyiþle, bu, artý-ürünün, gerekli geçim araçlarýndan oluþankýsmýnda geniþleme olduðu anlamýna gelir.––––––––––––––Eðer 500 I asermayeleþtirilecekse, ikinci örnekteki 9.000’lik ürünün,yeniden-üretim amacý için, daha önce gördüðümüz gibi þu þekildedaðýlmýþ olmasý gerekir. Böyle yapmakla, para dolaþýmý bir yana býrakarakyalnýz metalarý dikkate almýþ oluruz.I. 5.000 s+ 500 a(sermayeleþtirilecek) + 1.500 (d+a)tüketim fonueþittir metalar olarak 7.000.<strong>II</strong>. 1.500 s+299 d+ 201 aeþittir metalar olarak 2.000. Genel toplam,metalar olarak 9.000.Sermayeleþtirme þu þekilde yer alýyor: [sayfa 548]I’de, sermayeleþtirilen 500 a, altýda-beþ, yani 417s artý altýda-bir,yani 83 dolarak bölünüyor, 83 d, deðiþmeyen-sermaye öðelerini satýn alan<strong>II</strong> a’dan kendisine eþit bir miktar çekiyor ve bunu <strong>II</strong> s’ye ekliyor. <strong>II</strong> s’deki83’lük bir artýþ, <strong>II</strong> d’de 83'ün beþte-biri, yani 17’lik bir artýþ demektir. Budurumda, bu deðiþimden sonra:I. (5.000 s +417 a ) s + (1.000 d + 83 a ) d = 5.417 s + 1.083 d = 6.500<strong>II</strong>. (1.500 s + 83 a ) s + (299 d + 17 a ) d = 1.583 s + 316 d = 1.899Toplam . . . . . . . . . . . . 8.399I’deki sermaye, 6.000’den 6.500’e çýkmýþ, yani 1 / 12kadar artmýþtýr.<strong>II</strong>’deki sermaye 1.715’ten 1.899’a çýkmýþ, yani l / 9’luk bir artýþ bilegösterememiþtir.Bu temel üzerindeki yeniden-üretim, ikinci yýlda sermayeyi yýlsonunda þuna ulaþtýrýr:454 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


I. (5.417 s + 452 a ) s + (1.083 d + 90 a ) d = 5.869 s + 1.173 d = 7.042<strong>II</strong>. (1.583 s + 42 a + 90 a ) s + (316 d + 8 a + 18 a ) d = 1.715 s + 342 d = 2.057Ve üçüncü yýlýn sonunda þu ürünü elde ederiz:I. 5.869 s + 1.173 d + 1.173 a<strong>II</strong>. 1.715 s + 342 d + 342 aEðer I, önceki gibi artý-deðerinin yansýný biriktiriyorsa, I (d+½a)’nýn1.760’a eþit 1.173 d+ 587 (½a)saðladýðýný ve bunun da tüm 1.715 <strong>II</strong> s’nintamamýndan 45 fazla olduðunu görürüz. Bu da gene, böylece 45’lik birbüyüme gösteren <strong>II</strong> s’ye eþit miktarda üretim aracý aktarýlarak dengelenmelidirve bu da <strong>II</strong> d’ye beþte-bir ya da 9 tutarýnda bir ekleme yapýlmasýnýzorunlu kýlar. Ayrýca, sermayeleþtirilen 587 I a, altýda-beþ ve altýda-bir olarak,yani 489 sve 98 dolarak bölünür. 98 ise <strong>II</strong>’de 98 tutarýnda yeni bir ekdeðiþmeyen-sermaye demektir, ve bu da gene deðiþen-sermaye <strong>II</strong>’debeþte-bir, yani 20 tutarýnda bir artýþ anlamýna gelir. Buna göre:I. (5.869 s + 489 a ) s + (1.173 d + 98 a ) d = 6.358 s + 1.271 d = 7.629<strong>II</strong>. (1.715 s + 45 a + 98 a ) s + (342 d + 9 a + 20 a ) d = 1.858 s + 371 d = 2.229Toplam sermaye = 9.858Üç yýlda büyüyen yeniden-üretim ile, I’in toplam sermayesi6.000’den 7.629’a, <strong>II</strong>’nin toplam sermayesi 1.715’ten 2.229’a ve toplamtoplumsal sermaye 7.715’ten 9.858’e yükselmiþtir. [sayfa 549]3. Birikimde <strong>II</strong> s’nin Yerine KonmasýI (d+a)’nýn <strong>II</strong> skarþýlýðýnda deðiþiminde böylece çeþitli durumlarlakarþýlaþýyoruz.Basit yeniden-üretimde, bunlarýn her ikisi de eþit olmak ve birbirininyerini almak zorundadýrlar, çünkü tersi durumda, yukarda da gördüðümüzgibi basit yeniden-üretim aksamadan ilerleyemez.Birikimde her þeyden önce dikkate alýnmasý gereken, birikimhaddidir. Daha önceki durumlarda, I’deki birikim haddinin ½aI’e eþitolduðu ve ayrýca yýldan yýla da deðiþmeden kaldýðý varsayýlmýþtý. Biz,yalnýzca, bu birikmiþ sermayenin, deðiþen ve deðiþmeyen sermayelerebölünme oranýný deðiþtirdik. Böylece þu üç durum ortaya çýkmýþtý:1) I (d+½a), <strong>II</strong> s’ye eþit ve bu nedenle I (d+a)’dan daha küçüktür. Budaima böyle olmak zorundadýr, yoksa I birikmez.2) I (d+½a), <strong>II</strong> s’den büyüktür. Bu durumda yerine koyma, <strong>II</strong> a’nýn bunatekabül eden bir kýsmýný <strong>II</strong> s’ye eklemek yoluyla saðlanýr ve böylece bumiktar I (d+½a)’ya eþit hale gelir. Burada <strong>II</strong> için yapýlan yerine koyma, kendideðiþmeyen-sermayesinin basit bir yeniden-üretimi deðil, bir birikimdir,kendisine ait artý-ürünün, I’in üretim araçlarýyla deðiþilen kýsmý ile,deðiþmeyen-sermayesindeki bir büyümedir, Bu büyüme, ayný zaman-<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>455


da, kendi artý-ürününden <strong>II</strong>’nin deðiþen-sermayesine buna tekabül edenbir ek yapýlmasý anlamýný taþýr.3) I (d+½a), <strong>II</strong> s’den küçüktür. Bu durumda <strong>II</strong>, deðiþim yoluyla kendideðiþmeyen-sermayesini bütünüyle yeniden üretmemekte ve bu açýðýI’den yaptýðý satýnalma ile kapatmak zorundadýr. Ama bu, deðiþen-sermaye<strong>II</strong>’de, herhangi bir daha fazla birikim getirmez, çünkü ona ait deðiþmeyen-sermayeninbütünüyle yeniden üretilmesi ancak bu iþlem ileolur. Öte yandan, I’deki kapitalistlerin yalnýz ek para-sermaye biriktirenkýsmý, bu birikimin bir bölümünü bu iþlemle zaten tamamlamýþ bulunmaktadýrlar.Basit yeniden-üretimin, I (d+a)<strong>II</strong> s’ye eþit olduðu yolundaki öncülü,10-11 yýllýk bir sýnai çevrimde bazý yýllarýn, bir önceki yýla göre dahaküçük bir toplam ürün gösterebileceði ve böylece, bir önceki yýla görebasit yeniden-üretimin bile yer alamayacaðý olasýlýðýný dýþtalamamaklabirlikte, yalnýzca kapitalist üretim ile baðdaþmamakla kalmaz. Ayný zamanda,nüfustaki yýllýk doðal artýþ [sayfa 550] dikkate alýndýðýnda, basit yeniden-üretim,ancak, bu artýþa tekabül eden daha çok sayýda üretkenolmayan hizmetlilerin, toplam artý-deðeri temsil eden 1.500’den pay almasýölçüsünde gerçekleþebilir. Ne var ki, sermaye birikimi, gerçek kapitalistüretim, bu gibi koþullar altýnda olanaksýzdýr. Bu nedenle, kapitalistbirikim olgusu, <strong>II</strong> s’nin I (d+a)’ya eþit olma olasýlýðýný dýþtalar. Bununla birlikte,kapitalist birikimde bile, daha önceki bir dizi üretim dönemleri boyuncabirikim süreçlerinin izlediði yol sonucu, <strong>II</strong> syalnýzca I (d+a)’ya eþit deðilondan büyük hale de gelebilir. Bu, <strong>II</strong>’de bir aþýrý-üretim demektir ve bu,<strong>II</strong>’nin sermayesinin bir kýsmýnýn I’e aktarýlmasý sonucunu yaratacak olanbüyük bir yýkým dýþýnda herhangi baþka bir yoldan giderilemez.Bu, örneðin tarýmda kiþinin kendi yetiþtirdiði tohumlarý gene kendisininkullanmasýnda olduðu gibi, deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong> kendisini yenidenüretse bile I (d+a)ile <strong>II</strong> s’nin baðýntýsýný da deðiþtirmez. <strong>II</strong> s’nin bu kýsmý Iile <strong>II</strong> arasýndaki, deðiþimde I s’nin alýndýðýndan daha fazla dikkate alýnacakdeðildir. <strong>II</strong>’nin ürünlerinin bir kýsmý, üretim araçlarý olarak I’e ‘girebilecekdurumda olsalar bile, bu, durumu gene de deðiþtirmez. Bu, I tarafýndansaðlanan üretim araçlarýnýn bir kýsmý ile karþýlanýr ve toplumsalüretimin iki büyük sýnýfý, üretim araçlarý üreticileri ile tüketim mallarýüreticileri arasýndaki deðiþimi katýksýz ve berrak biçimi içerisinde incelemekistiyorsak, bu kýsmýn daha baþtan her iki taraftan da düþülmesi gereklidir.Demek oluyor ki, kapitalist üretim altýnda I (d+a), <strong>II</strong> s’ye eþit olamaz,bir baþka deyiþle, karþýlýklý deðiþimde bu ikisi birbirini dengeleyemez.Öte yandan, I a’nýn I’deki kapitalistler tarafýndan gelir olarak harcanankýsmý I a / xdiye alýnacak olursa, I (d+a/x), <strong>II</strong> s’ye eþit, ondan büyük ya da ondanküçük olabilir. Ama I (d+a/x)daima, <strong>II</strong> (s+a)’dan, <strong>II</strong> a’nýn kapitalist sýnýf <strong>II</strong>tarafýndan her türlü koþulda tüketilmesi gereken kýsmý kadar küçükolmak zorundadýr.456 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Þurasý da dikkate alýnmalýdýr ki, birikimin bu seriminde, deðiþmeyen-sermayenindeðeri, bu sermaye, üretimine yardým ettiði meta-sermayenindeðerinin bir kýsmý olduðu kadarýyla tamýtamýna ortaya konmamýþtýr.Yeni birikmiþ olan deðiþmeyen-sermayenin sabit kýsmý, busabit öðelerin farklý niteliklerine göre, meta-sermayeye ancak yavaþ yavaþve dönemsel olarak girer. Bu nedenle, hammaddelerin, yarý-mamul mallarýnvb. metalarýn üretimine büyük miktarlarda girdikleri durumda, metasermayenin[sayfa 551] büyük bir kýsmý, döner deðiþmeyen parçalar ile deðiþen-sermayeninyerine konulmasýndan oluþur. (Döner kýsýmlarýn kendilerineözgü devirleri nedeniyle, konunun bu þekilde sunuluþu gene debenimsenebilir. Bu durumda, döner kýsým ile birlikte, sabit sermayenindeðerinin buna aktarýlan kýsmýnýn, yýl boyunca, arzedilen metalarýn toplammiktarýnýn, deðer olarak, yýllýk üretime giren tüm sermayeye eþit olmasýnýsaðlayacak kadar sýk devrettiði varsayýlmýþtýr.) Ama makine sanayiiiçin, hammadde kullanýlmayýp yalnýzca yardýmcý maddelerin kullanýldýðýyerlerde, d’ye eþit emek öðesi, meta-sermaye içinde onun en büyükparçasý olarak ortaya çýkmak zorundadýr. Kâr oranýnýn hesaplanmasýnda,sabit kýsýmlarýn dönemsel olarak ürüne çok ya da az deðer aktarmasýnabakýlmaksýzýn, artý-deðerin toplam sermaye üzerinden hesaplanmýþolmasýna karþýn, deðiþmeyen-sermayenin sabit kýsmý dönemsel olarakyaratýlan herhangi bir meta-sermayenin deðerinin hesaplanmasýna, ancakbunun aþýnma ve yýpranma nedeniyle ürüne kattýðý ortalama deðerölçüsünde, dahil edilir.IV. TAMAMLAYICI DÜÞÜNCELER<strong>II</strong> için ilk para kaynaðý, <strong>II</strong> s’nin bir kýsmý ile deðiþilen altýn sanayiiI’in d+a’sýdýr. Altýn üreticisinin d+a’sý, <strong>II</strong>’ye, yalnýzca artý-deðeri biriktirmesiya da onu üretim araçlarýna I’e çevirmesi, yani üretiminigeniþletmesi ölçüsünde girmez. Öte yandan, altýn üreticisinin yaptýðý parabirikimi, sonuçta, geniþlemiþ bir yeniden-üretime yolaçtýðý için, altýn üretimininartý-deðerinin gelir olarak harcanmayan bir kýsmý, altýn üreticisininek deðiþen-sermayesi olarak <strong>II</strong>’ye geçer ve burada yeni para-yýðmalarýnoluþumunu teþvik eder, ya da doðrudan I’e satýþ yapmaksýzýn, I’densatýn almayý olanaklý kýlacak yeni araçlarý saðlar. Altýn üretiminin buI (d+a)’sýndan elde edilen paradan, altýnýn, <strong>II</strong>’deki bazý üretim kollarýnýnhammadde vb. olarak, kýsacasý, deðiþmeyen-sermayesinin yerine konulmasýiçin gerekli öðeler olarak, gereksindiði kýsmýnýn düþülmesi gerekir.I ile <strong>II</strong> arasýndaki deðiþimde –gelecekteki geniþletilmiþ yeniden-üretimamacýyla– para-yýðmalarýn ön oluþumuna ait bir öðe vardýr: I için,eðer I a’nýn yalnýz bir kýsmý, bunu dengeleyen bir alým yapýlmaksýzýn tektaraflý olarak <strong>II</strong>’ye satýlmýþ ise ve burada ek deðiþmeyen-sermaye <strong>II</strong> olarakhizmet ediyorsa; <strong>II</strong> için, ek deðiþen-sermaye konusunda I açýsýndandurum ayný olduðunda; ayrýca, I tarafýndan gelir olarak [sayfa 552] harcanan<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>457


artý-deðerin bir kýsmýnýn <strong>II</strong> starafýndan kapsanmamasý, yani bununla <strong>II</strong> a’nýnbir kýsmýnýn satýn alýnmasý ve böylece paraya çevrilmesi halinde. EðerI (d+a/x), <strong>II</strong> s’den büyük ise, <strong>II</strong> s’nin kendi basit yeniden-üretimi için I’den, I’in<strong>II</strong> a’dan tükettiði metalarý yerine koymasýna gerek yoktur. <strong>II</strong>’deki kapitalistlerinkendi aralarýndaki deðiþim –ki bu deðiþim ancak, <strong>II</strong> a’nýn karþýlýklýbir deðiþimini içerebilir– alanýnda ne ölçüde bir para-yýðmanýn yer alabileceðisorunu ortaya çýkmaktadýr. <strong>II</strong>’deki dolaysýz birikimin, <strong>II</strong> a’nýn birkýsmýnýn doðrudan deðiþen-sermayeye çevrilmesiyle yer aldýðýný biliyoruz(týpký I’de I a’nýn bir kýsmýnýn doðrudan deðiþmeyen-sermayeye çevrilmesigibi). <strong>II</strong>’nin çeþitli iþkollarýndaki çeþitli yaþlardaki birikim kategorilerive her iþkolundaki bireysel kapitalistler için durum mutatis mutandis,*ayný I’den gibi açýklanmýþtýr. Bazýlarý hâlâ para-yýðma aþamasýndadýr vesatýn almaksýzýn satmaktadýr; diðerleri, yeniden-üretimin fiili geniþlemenoktasýndadýr ve satmaksýzýn satýn almaktadýrlar. Ek deðiþen para-sermaye,gerçi, baþlangýçta ek emek-gücüne yatýrýlmýþtýr, ama bu, emekçilerintüketimine giren ek tüketim mallarýnýn yýðýlý-para sahiplerindengeçim araçlarý satýn almaktadýr. Bu sahiplerden para, kendi yýðma oluþumlarýnapro rata çýkýþ noktasýna dönmez. Bunlar parayý yýðmaktadýrlar.[sayfa 553]* Gerekli deðiþiklikler yapýldýktan sonra. -ç.458 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


DÝZÝNLER


ADLAR DÝZÝNÝAAdams, William (1797-1872). - 181-184.Alembert d’, Jean Le Rond (1717-1783).- 88.Arrivabene, Giovanni (1787-1881). -463.BBailey, Samuel (1791-1870). - 117.Bakewell, Robert (1725-1795). - 254.Barton, John (18. yüzyýlýn sonu ve 19.yüzyýlýn baþý). - 242, 243.Bessemer, Henry, Sir (1813-1898). - 257.CCarey, Henry Charles (1793-1879). - 376.Chalmers, Thomas (1780-1847). - 166.Cherbuliez, Antoine Elisee. (1797-1869).- 413.Corbet, Thomas. - 149.Courcelle-Seneuil, Jean Gustave (1813-1892). - 257.ÇÇuprov, A. I. (1842-1908). - 62.DDestutt de Tracy, Antoine Louis Claude,Comte (1754-1836). - 469, 508,509, 511, 512, 515, 518.Drummond, V. A. W. (1833-1007). - 545,546.Dupont de Nemours, Pierre Samuel(1739-1817). -203.EEdmonds, Thomas (1803-1889). - 25.itzmaurice. - 191.ullarton, John (1780-1849). - 527.GGooch, T. - 191.Good, W. Walter. - 252.HHadgskin, Thomas (1787-1869). - 25,260.Holdsworth. W. A. - 185, 189.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>461


KKirchof, rfedrich. - 191, 258, 261, 262,265, 273.Kozak, Theophil. - 17.LLalor, John (1814-18511). - 151, 153,154.Lardner, Dionysius (1793-1859). - 182,183, 190, 192, 193.Lassalle, erdinand (1825-1864). - 18.Laveleye, Emile Louis Victor de (1822-1892). - 260.Lavergne, Léonce de (1809-1880). - 254.Lavoisier, Antoine Laurent (1743-1794).- 21, 211.Le Trosne Guillaume ronçois (1728-1780). - 203.Linguet, Simon Nicolas Henry (1736-1794). - 381.List, riedrich (178-1846). - 18.MMably, Gabriel Bonnot de (1709-1785).- 407.MacCulloch, John Ramsay (1789-1864).- 23, 264.Macleod, Henry Dunning (1821-1902). -243.Malthus, Thomas Robert (1768-1834). -408.Marx-Aveling, Eleanor (Tussy) (1855-1898). - 15, 17.Marx, Jenny (1814-1881).- 31.Marx, <strong>Karl</strong> (1818-1883). - 11, 12, 13, 14,15, 16, 17, 18, l9,20, 21, 22, 23, 24,25, 26, 21, 28, 29, 30, 31, 88, 165,216, 302, 321, 368, 381, 437.Meyer, Rudolf Hermann (1839-1899). -16, 17.Mill, James (1773-1836). - 264, 536.Mill, John Stuart (1606-1873). -243.Müller, Adam Heinrich (1779-1829). -198.NNewman, Samuel Phillips (1797-1842).-166.OOwen, Robert (1771-1858). - 25.PPatterson, Robert (1821-1886). - 243.Potter, A. - 199.Priestleu, Joseph (1733-1804). - 27, 29.Proudhon, Pierre Joseph (1809-1865). -16, 25, 413.QQuesnay, rançois (1694-1774). - 109,142, 143, 202, 203, 212, 362, 380,381, 382,383, 39l.RRamsay, George (1800-1871). - 170,243, 412, 413, 458, 461, 462.Rau, <strong>Karl</strong> Heinrich (1792-1870). - 18.Ravenstone, Pfercy. (d. 1830). - 25.Ricardo, David (1712-1823). - 22, 24, 25,26, 28, 30, 161, 230, 232, 233, 235,239, 242, 243, 316, 413, 508.Rodbertus, Johann <strong>Karl</strong> (1805-1875). -17, 18, 19, 21, 22, 24, 26, 29, 415.Roscher, Wilhelm (1817-1894). - 94.Roscoe, Henry Enfield, Sir (1833-1915).-16.Russell, John, Lord (1792-1878). - 23.SSay, Jean Baptiste (1767-1832). - 161,413, 465.Sehäffle, Albert Elberhard riedrich(1831-1903). - 17, 539.Scheele, <strong>Karl</strong> Wilhelm (1742-1786). - 26,27.Schorlemmer, <strong>Karl</strong> (1834-1892). - 27.Scrape, George Julius Poulett (1797-1876). -199, 200, 201.Senior, Nassau William (1790-1864). -463.Sismondi, Jean Charles Leonard Simonde de (1773-1842). - 29, 122, 151,413.Smith, Adam (1723-1790). - 13, 21, 22,24, 26, 151, 179, 202-231, 232, 234,225, 243, 381, 401, 410, 411, 412,433, 450, 458, 459, 462, 503, 516,523.Soetbeer Georg Adolph (1814-1892). -497.Stein, Lorenz von (1815:1890). - 173.Steuart, James (1712-1780). - 20.462 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Storch, Heinrich riedrich (1766-1835).- 160, 413, 418, 459.Sturrock, Archibald. - 191.TThompson, William (1785--833). - 25,341, 343.Tooke, Thomas (1774-1856). - 123, 341,500, 502, 503.Turgot, Anne Robert (1727-1781). - 203,362, 382.Tylor, Edward Burnett (1832-1917). -464.WWayland, rancis (1796-1865). - 241.Williams, R. P. - 181, 192.ZZelier, J. - 17.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>463


KAYNAKLAR DÝZÝNÝI. YAZARLARAAdams, W[illiam] Bridges, Roads andRails and Their Sequences, Physicaland Moral, London 1882. -182, 184.B[BAILEY, Samuel], A Critical Dissertationon the Nature, Measures andCauses of Value; Chielly, in Refererýceto the writings of Mr. Ricardoand His ollowers. By theAuthor of Essay, on the ormation,and Publication of Options,etc.,London 1825. - 117.BARTON, John, Observations on theCircumstances Which Influencethe Condition af the LabouringClasses of Society, London 1817.- 242.CCHALMERS, Thomas, On Political Economyin Connection with the MoralState and Moral Prospects ofSociety. 2 nd ed., Glasgow 1832. -166.CORBET, Thomas. An Inquiry into theCause and Mode of the Wealthof Individuals; or the Prlrýciples ofTrade and Speculation Explained.London 1841.- 149.COURCELLE-SENEUIL. J. G., Traitéthéorique et pratique des entreprisesindustrielles, commercialleset agricoles ou Manuel desaffaires, 2. ed., Paris 1857. - 257..CUPROV, A. Jeleznodarojinoe Hazaistvo,Kýsým I, Moskova 1875. - 63. .DDESTUTT DE TRACY, Antoine. Eléméntsd’idéologie, IV. et V. Parties, Traitéde la volonte et de ses effets,Paris 1826. - 508-517.DUPONT DE NEMQURS, Pierre Samuel,Maximes du docteur Quesnay,ou Résumé de ses principesd’economie sociale, In: Collectionde principaux Economistes, t. <strong>II</strong>.464 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


Physiocrates, Partie I, Ed. Daire,Paris 1846. -203.GGOOD, W[illiam] Walter, Political, Agriculturaland Commercial allacies,London (1866) - 252, 253.HHODGSKIN, Thomas, Popular PoliticalEconomy, London 1827. - 260.HOLDSWORTH, W. A., The Law ofLandlord and Tenant, London1857, -185, 189.KK1RCHHO, riedrich, Handbuch derlandwirtschaftlichen Betriebslehre,Ein Leitfaden für praktischeLandwirthe zur zweckmäsigenEinrichtung und Verwaltung derLandgüter, Dresden 1852. - 191,258. 261-265.LLARDNER, Dionysius, Railway Economy:A Treatise on the New Art ofTransport, lts Management, Prospectsand Relations, Commercial,inancial and Social, London1850. - 182, 190-193.LAVELEYE, Emne de, Essay surl’Economie Rurale de la Belgique,2 ed., Paris, Bruxelles, Leipzig1863. - 260.LA VERGNE, Léonce de, The Rural Economyof England, Scotland andlreland, London 1855. - 254.LE TROSNE, Guillaume rançois, Del’Intérét social. In: Collection desprincipaux Economistes V<strong>II</strong>, Physiocrates,Partie <strong>II</strong>. Ed. Daire. Paris1846. - 203.MMARX, <strong>Karl</strong>. Das <strong>Kapital</strong>, Kritik der politischenOekonomie, Bd. I. - 13,23. 39, 75, 88, 123, 134, 137, 152,165, 168, 175, 186, 194, 200,216,217, 230, 241, 325, 327, 340,345, 351, 362, 373, 381, 420, 437,463, 531, 536.– Das <strong>Kapital</strong>, Kritik der politischenOekonomie, Bd. <strong>II</strong>I. - 13, 27, 30.– Lohnarbeit und <strong>Kapital</strong> In: Neue RheinischeZeitung,’ n° 264, 269. Köln1849. - 18.– Misère de la Philosophie. Reponse âla Philosophie de la Misère parM. Proudhon. Paris-Bruxelles.1847. -15, 25, 29.– Theorien über den Mehrwert. - 13,24, 30, 31.– Zur Kritik der politischen Oekonamie,Berlin 1859. - 12, 16, 19, 23, 30,366..MEYER, Rudolf, Der Emancipotionskampfdes vierten Standes, I. Bd.,Berlin 1874. - 17.MÜLLER, Adam Heinrich, Die Elementeder Staatskunst, 2.Theil, Berlin1809. - 198.NNEWMAN, Samuel Phillips, Elementsof Political Economy, Andover andNewYork 1835. - 166.PPOTTER, A.. Political Economy: its Objects,Uses, and Principles: consideredwith Reference to theCondition of the American People.With a Summary, for the Useof Students, New York 1840. - 199.QQUESNAY, rançois, Analyse du TableauEconomique. In: Collectiondes principaux Economistes V. <strong>II</strong>.Physiocrates, Partie I, Ed. Daire,Paris 1846. - 109, 142, 203, 239,362, 381, 391.– Dialogues sur le Commerce et les Travaouxdes Artisans, In: Collectiondes principaux Econamistes, t. n..Physiocrates, Partie I, Ed. Daire.Paris 1846. - 143, 362.RRAMSAY, George, An Essay on the Distributionof Wealth, Edinburgh1836. - 412,414, 461, 462.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>465


RtCARDO, David, On the Principles ofpolitical Economy and Taxation,3 rd ed, London 1821. - 162, 230,238, 242, 412.RODBERTUS-JAGETZOW, <strong>Karl</strong>, Briefeund sozialpolitische Aufsätze,Hrsg. von Dr. .R. Meyer, Berlin1881. - 16.– Das <strong>Kapital</strong>, Hrsg. v. Theopbil Kozak,Berlin 1884. -17.– Einige Briefe von Dr. Rodbertus anJ. Z. In: Zeitschrift für die gesamteStaatswissenschaft, Hrsg. vonricker-Leipzig, Schäffle-Stuttgart,A. Wagner-Berlin, Bd. 35, Tübingen1879. - 17.– Soziale Briefe an von Kirchmann.Dritter Brief, Widerlegung der RicardoschenLehre von der Gruntrenteund Bergründung einerneuen Rententheorie. Berlin1851. - 19.– Zur Erkentniss unsrer staatswirtschaftlechenZustände. Heft I,Neu brandenburg uýýd riedland1842. - 17, 23, 30.ROSCOE, H. . und C. SCHORLEM-MER, Ausführliches Lehrbuch derChemie, Bd, I, Braunschweig1887. -26.SSAY, Jean Baptiste, Traite d’EconomiePolitique, ou simple Expositionde la Maniére dont se forment,se distribuent et se consemmentles Richsses, 3 ed., t. 2. Paris1817. - 181.413.SENIOR, Nassau William, Principesondamentaux de l’EconomiePolitique, Trad. J. Arrivabene, Paris1836. - 463.SISMONDI, J. C. L. Simonde de, NouveauxPrincipes d’Economie Politiqueou de la Riechesse dansses Rapports avec la Population,t. I. Paris 1819. - 29,122.SMITH, Adam, An Inquiry into the Natureand Causes of the Wealthof Nations, Ed. Aberdeen 1848. -20, 151, 204-228, 397-399, 402, 411,503.SOETBEER, Adolf, Edelmetall-Produktionund Werthverthätniss - zwischenGold und Silber seit derEntdeckung Amerika, bis zur Gegenwart.Ergingzungschaft n° 75zu „Petermann’s Mitteilungen“,Gotha 1879. - 497.STORCH, Henri, Cours d’Economie politique;ou Exposition des principesqui détérminent la prospèritedes nations, Tome 2, St. Petersburg1815. - 413.– Considerations sur la nature du revenuenational, Paris 1824. - 413,459.TTHOMPSON, William, An Inquiry intothe Principles of the Distributionof Wealth, Most Conducive to HumanHappiness, London 1850. -25, 341, 343.TOOKE, Tb., An Inquiry into the CurrencyPrinciple; theConnection ofthe Curreny, with Prices, and theExpediency of a Separation of Issuefrom Banking, London 1844.- 303.TURGOT, A. R. J. Rèflexions sur la formationet la distribution des richesse.(1766), In: Oeuvres, ed.Daire. t. I, Paris 1844. - 203, 362,382.TYLOR. E. B., Researches into the EarlyHistory of Mankind and the Developmentof Civilisation, London,John Murray, 1865. - 414.WWAYLAND, rancis, The Elements ofPolitical Economy, Boston 1843. -242.WILLIAMS, R. P., On the Maintenanceand Renewal of Permanent Way,Minutes of proceedings of the Instittutionof civil engineers; withabstracts of the Discussions, v.XXV, London 1866. - 181, 192.466 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


<strong>II</strong>. ANONÝM YAPITLARManara Dharma Sastra, or the Institutesof Manu according to the glossof Kulluka, comprising the Indiansystem of duties, religious and civil,Verbally translated from theoriginal, with a preface by Sir WilliamJones, and collated with theSanskrit text, by Graves ChamneyHaughton, esq. MARS, etc., etc.;Prof. of Hindu literature in the EastIndia College, 3. ed., Madras 1863.- 253.The Source and Remedy of the NationalDifficulties. Deduced fromPrinciples of Political Economy, In:A letter to Lord John Russell. London1821. - 23.<strong>II</strong>I. GAZETE VE DERGÝLEREconomist. London, May 8, 1847. - 147.– June 16, 1866. - 270.– June 30. 1866. -271.– July 7, 1866. - 271.Money Market Review. 1867. - 191.Neue Rheinische Zeitung, Organ derDemokratie. Köln 1848/49. - 18.Zeitschrift für die gesamte Staatswissenschaft.Hrsg. von ricker,Schäftleund A. Wagner, Bd. 35,Tübingen 1879. - 17.IV. PARLAMENTO RAPORLARI VEÖTEKÝ RESMÝ YAYINLAREast India (Madras and Orissa amine).Return to an Address of theHonourable The House of Commons,July 4. 1867. - 253.East India (Bengal and Orissa amine),Papers and Correspondencerelative to the amine in Bengaland Orissa, including the Reportof the amine Commission andthe Minutes of the Lieutenant Governorof Bengal and the GovernorGeneral of India, May 31.1861. - 152.East India (Bengal and Orissa amine).Papers relating to the aminein Behar, including Mr. . R.Cookerell’s Report. Part <strong>II</strong>I, May31, 1867. - 152.Reports by H. M. Secretaries of Embassyand Legation on the Manufactures,Commerce. etc., of’ thecountries in which they reside. n°8, London (1865). -258.– n° 14. (1879). - 499, 545.Report from the Select Committee onBank Act; together with the Proceedingsof the Committee Minutesof Evidence. Appendix andIndex. Part I, Report and Evidence,July 30, 1857. - 251.Royal Commission on Railways. Minutesof Evidence taken before theCommissioners, London 1867. -149, 181, 186. 191, 269.<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>467


ÖTEKÝ DÝLLERDEKÝ SÖZCÜK,TERÝM VE DEYÝMLERab ovo – baþlangýçtan itibarenad notam – bilgisineantici pando – öncedenargent des autres – baþkalannýn parasýavances – yatýrýmlaravances annuelles – yýllýk yatýrýmlaravances primitives – ilk yatýrýmlarceteris paribus – öteki koþullar ayný kalmaküzerechange of masters – sahip deðiþtirmecultures dérobées – bir çeþit münavebeliekim (bkz: s. 280.)curricuium vitale – özgeçmiþdéchet – yýpranma ve aþýnmadei ex machina – makine ile gelen tanrý(antik tiyatroda, karþýlaþýlan zordurumu çözmek üzere, sahneyedýþardan indirilen tanrýyý taþýyanmakine)differentia specifica – ayýrdedici özellikecu – eski bir ransýz sikkesien bloc – bütün olarak, blok halindeeo ipso – ayný gerçektenfaux frais – üretken olmadýðý haldezorunlu olan ikinci maliyetler; beklenmedikmasraf.implicite – dahil, içine alýnmýþin actu – fillenin petto – emre hazýr, hazýrin spe – geIecekte olan, gelenin natura – doðal olarakin persona – þahsenmake a profit – bir kâr yapmakmal connu – kötü anlaþýlmýþmutatis mutandis – gerekli deðiþiklikleryapýldýktan sonranota bene – dikkat edilsin, önemli notpouvrété – yoksullukperpetuum mobile – herhangi bir enerjiyigerektirmeksizin hareket edenütopik bir makinephlogistic – simyaçýlarýn yanma olayýnýnesasýný kabul ettikleri uçucumadde inanýpost festum – bayramdan sonra, iþ iþtengeçtikten sonraprima facia – ilk bakýþtaprimus motor – ilk devindiriciprius – daha önce, öncedenprofits de industrieux – sanayicilerinkârlarýpro parte – kendi hesabýnapro rata – herkes düþen pay oranýnda,orantýlý olarakpro tanto – o ölçüde, o kadarquarto – dört sayfalýk ya da çift-yaprakkaðýt anlamýndaquid pro quo – yanlýþ anlamareprises – geri almalarsecundum – açýsýndanseriatim – sýrasýylasic! – aynen böyle!sine qua non – zorunlu nedensub forma pauperis – dilencilik kýlýðýaltýndaTant pis pour vous! – Vah zavallý vah!toto coelo – taban tabana karþýtvalue in exchange – deðiþim-deðerivoilâ taut – iþte hepsi buvirtualiter – gücül olarak, °bilkuvveyield revunue – bir gelir getirmek468 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


AÐIRLIK, UZUNLUK, ALAN, SIÐA VE PARAÖLÇÜLERÝAÐIRLIK ÖLÇÜLERÝTonne (ton) = 1016,05 kg.Hundredweight (cwt.) = 50,802 kg.Quarter (qrtr., qrs.) = 2,700 kg.Stone = 6.350 kg.Pfund (pound) = 453,592 gr.Unze (ounce) = 28,349 gr.Pfund (troy pound) = 372,242 gr.Unze (troy ounce) = 31,103 gr.Gran (grain) = 0,065 gr.UZUNLUK ÖLÇÜLERÝÝngiliz mili = 1609,329 m.Yarda = 91,439 cm.oot, ayak = 30,480 cm.Ýnch, parmak = 2,540 cm.Elle (Prusya) = 66,690 cm.ALAN ÖLÇÜLERÝacre, akr = 4046,7 m 2ree = 1011,7 m 2Rute = 14.21 m 2Ar = 100 m 2Jugerum (Mz. jugera) = 2523 m 2SIÐA ÖLÇÜLERÝBushel = 36,349 1.Gallon = 4,544 1.Pint = 0.59 1.PARALAR*Pound sterlin (£) = 20 þilin 20,43 MarkÞilin = 12 peni 1,02 MarkPeni = 4 farthing 8,51 enikarthing = 1/4 peni 2,12 enikDolar ($) = 100 sent 4,20 Markrank (fr.) = 100 santim 80 enikCentim (c. santim) (ransýz ufaklýk para) = 0,8 enikLivre (ransýz gümüþ sikkesi) = 1 frank 80 enikTaler (1873'e kadar Prusya parasý) = 30 gümüþ kuruþ 3,00 MarkGuinee (guinca) = 21 þilin 21,45 MarkSoverign (Ýngiliz altýn sikkesi) = 1 sterlin 20,43 MarkCent (Sent. Amerikan sikkesi) = ca. 4,2 enikDrahmi (eski Yunan gümüþ sikkesi) =Duka (Avrupa'da altýn sikke, Ýtalyan kökenli) = ca. 9 MarkMaravedi (Ýspanyol sikkesi) = 6 enikRei, reis (Portekiz sikkesi) = 0,45 enik[sayfa 837]* Mark ve fenik üzerinden hesaplama, 1871 yýlýna aittir (1 Mark l/2790 kg. saf altýn)<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>469


KISALTMALARart. (artikel) – makaleBd. (Band) – ciltb. (book) – kitapBuch – kitapcf. – karþilaþtirch., chap., cap. (chapter, chapitre, caput) – bölümd.d. (de dato) – düzenlendiði günden beriéd., ed. (édition) – baskýedit. – yayýmlayanHeft – fasikülH. o. C. (House of Commons) – Ýngiliz Avam Kamarasýib., ibid. (ibidem) – yaný yerdeid. (idem) – aynýKap. (Kapitel) – bölüml.c. (loco citato) – adý geçen yapýt, yazý, yerl., lib. (liber) – kitapM. P. (Member of Parlament) – parlamento üyesin°, no – numaraNB (nota bene) – dikkat ediniz, önemli notp., pag. (page, pagina) – sayfapartie – kýsýmpass. (passim) – þurda burda, daginik olaraksc. (scilicet) – çünküsect. (section) – kesimsq. (sequens) – izleyen sayfasqq., seqq. (sequentes) – izleyenler, izleyen sayfalarS. (Seite) – sayfat. (tom, tome) – cilttrad. (traducteur, traduction) – çeviren, çeviriv., vol. (volume) – ciltbkz: – bakýnýzc. – cilt-ç. – çeviren-Ed. – yayýmcý, editörkarþ: – karþilaþtirinizs. – sayfa470 <strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>


SÝMGELERa – artý-deðera’ – artý-deðer oranýA’ – yýllýk artý-deðer oranýd – deðiþen-sermaye(d) – déchet, aþýnma ve yýpranmaE – emek-gücüg – Gold prozudenten, altýn üreticileriM – metam – metan – devir sayýsýP – Parap – paraR – ürünS – Sermaye (toplam sermaye, yatýrýlan sermaye)s – deðiþmeyen-sermayeZ – yýlz – devir zamaný<strong>Karl</strong> <strong>Marks</strong><strong>Kapital</strong> <strong>II</strong>471

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!