Gülden Gönüllere: 2014 Yılı Tasavvuf SohbetleriCansız mı sanırsın, boş yere mi yazıldı bilirsin. Onun için her anokunmalı, her satırı hal edip dokunmalı.La ilahe illallah Muhammed Resulullah.Yani şeriat anlamında furkanı öyle düşünün şeriat, tarikat,marifet hakikat.Şimdi, Furkan’ı verdik dedikleri, yani, ilk adımda, birincibasamaktaki...Furkan’da kitap, Kur’an demektir. Ama İslam, Furkan, İncilİsa’ya,Furkan’daki bilgilerden, onlara da verdik, size de verdik.Kur’an’da ne varsa, onlara da aynı şeylerden verildi, İncil’de debahsediliyor, Tevrat’ta da. O kadar çok hüküm var ki orda da. Hepdoğru hükümler, okuduğunuz zaman anlayacaksınız, hep doğru,yapılması, İslam üzerinde yaratılmış, var edilmiş, Hıristiyan olarakvar edilmiş, hiç mezhebi, milleti, dini, ne olursa olsun, hüküm aynıhükümler uygulanması lazım ve herkesin okuması bilmesi lazım,incili de, Zebur, şimdi bir tek evlerde yok, Tevrat’ın okunmasılazım. Böyle okumaya kalktığınız zaman biriniz bitirdi mi diğerineversin onu, çok önemli çünkü. Yani bilin, oradaki hükümleri görün.Allah’ın muhkem ayetleri, değişmeyen, muhkem ayetleri.Soru: Tefekkür ile tezekkür arasında fark nedir? Açıklarmısınız?Ayrı şeyler. Tefekkür, kul kendi içindeki, batındaki, uyarıları,batında olup biteni, hani kendini bilen rabbini bilir deniyor ya,kendini bu sayede tanıyabilirsin. Bir de bir veli hakkındakidüşüncene Cevap gelir, o da ne zaman, tefekkür halinde. Ya seniveli tetikler, destekler, ya kendi batındaki sendeki var olandestekler, bilemediğini bildirir, çözemediğini çözdürür.Tezekkür, tefekkür değildir. Tezekkür, tefekkürün birbenzeridir. Ama tefekkür çok önemlidir. Onu her an yapındiyemiyorum, çünkü Dünya işleriyle meşguliyetiniz çok fazla. Ama32
Gülden Gönüllere: 2014 Yılı Tasavvuf Sohbetleritefekkürsüz ne uykuya dalın, ne elinizi aşa uzatın. Her andeğilse bile sıkça tefekkür edip içinizde gezinin. Yumungözlerinizi, seyredin içinizi. Bir şey görmüyorum da diyebilirsin,bırak karanlık gör, hiç bir şey görme. Şekilleri bir şeyebenzetemeyebilirsin. Ama gün olur o alışkanlık sana birçok şeyleraçar orda.Tezekkür sözleşme ile de alakalıdır.Soru: Ulül Elbab’lar, Muhsinler, Muttakiler mi yapar?Şimdi evet, Ulül Elbab 13 , çok ileri derecede bilgi sahibikişilere ulül elbab denilir. Onlar hem tezekkürle hem tefekkürlebirebir olmuşlardır. Çok ileri safha da bilgisi olan bilgelerdir, UlülElbab.Muhsinler 14 ; Muhsin bir kere temiz safiyet içinde olan,veli kişilere takılan, insandır, saf temiz, ağır başlı, hiç kimsenin hiç13 2/BAKARA-269: Yu’til hikmete men yeşâu, ve men yu’telhikmete fe kad ûtiye hayran kesîrâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb.Allah hikmeti kime dilerse ona verir. Kime de hikmet verilirse, onamuhakkak ki çok hayır verilmiştir. Bunu ancak akl-ı selim sahipleri düşünüpanlar.3/ÂLİ İMRÂN-190: İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyliven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb. 191- Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmenve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti velard, rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ, subhâneke fekınâ azâben nâr.190. Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelipgidişinde akl-ı selim sahipleri için elbette âyetler (deliller) vardır. 191. Onlarayakta iken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler.Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler (ve şöyle duâ ederler): “EyRabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tenzih ederiz. Bizi ateşazabından koru.”14 3/ÂLİ İMRÂN-147: Ve mâ kâne kavlehum illâ en kâlûrabbenagfir lenâ zunûbenâ ve isrâfenâ fî emrinâ ve sebbit akdâmenâvensurnâ alel kavmil kâfirîn. 148- Fe âtâhumullâhu sevâbed dunyâ vehusne sevâbil âhireh, vallâhu yuhibbul muhsinîn. 147. Onların sözlerisadece şöyle demekten ibaretti: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdekitaşkınlığımızı bağışla. Ayaklarımızı sabit kıl, kâfirler gürûhuna karşıbize yardım et.” 148. Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de ahiretnimetini de fazlasıyla verdi. Allah iyilik edenleri sever.33