12.07.2015 Views

Bülten 42 (Eylül 2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 42 (Eylül 2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 42 (Eylül 2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

20 25DOSYAANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİTÜRKİYE'DE YAŞANAN SONDEPREMLERİN GÖSTERDİKLERİ VEANKARA'DA DEPREM TEHLİKESİSüleyman Pampal*1. GirişTürkiye Alp-Himalaya Deprem Kuşağı üzerindebulunan, jeolojik, tarihsel ve güncel depremleriyle, çokyüksek deprem tehlikesi altında olduğu bilinen birülkedir. Dünyaca ünlü, aktif ve büyük deprem yaratan;Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ve EgeGraben Sistemini oluşturan faylarla (Şekil 1) bunlarındışında pek çok faya bağlı olarak büyük depremleroluşmakta ve ciddi can ve mal kayıpları ortayaçıkmaktadır.Kısaca Türkiye yüksek depremtehlikesi, ülkede bulunan yapılar ve bu yapılariçinde yaşayanlar da yüksek deprem riskialtındadır.Türkiye'deki şehirlerin büyük bir kısmı Aktif faylarlakontrol edilen alüvyal ovalar üzerine kurulmuş olupsağlıksız bir şekilde gelişmeye devam etmektedir.Sonyıllarda meydana gelen depremlerde, Adana,Adapazarı, Erzincan, Dinar, Çay, Bingöl bu durumnedeniyle önemli hasar görmüş yerleşim alanlarıdır.Alüvyal zeminlerin sıvılaşma potansiyeline sahipolduğu,depremin yıkıcı etkisini önemli orandaartırdığı, bu gibi yerleşim alanlarındaki yapılarınpekçoğunun ayrıca deprem oluşturma potansiyelitaşıyan açık ya da örtülü fayların üzerindebulunduğu bilinen bir gerçektir.<strong>Ankara</strong>, konumu nedeniyle kuzeyden KuzeyAnadolu Fayı, kuzey doğudan Kırıkkale Erbaa Fayı,doğudan Keskin Fayı, güneyden Tuz Gölü Fayı vegüney batıdan Eskişehir Fay Zonu tarafındançevrelenmiş durumdadır. (şekil 2) Belirtilen faylar,aktif ol up yıkıcı, büyük depremlere kaynaklıkedebilecek ölçektedir. <strong>Ankara</strong>, adı geçen fayzonlarına 80-100 km mesafede olup, yıkıcıdepremler için de bu uzaklığın fazla olmadığıbilinmelidir. Büyük depremlerin üst merkezineyüzlerce km uzakta bulunan yerleşim alanlarınınçok ciddi hasarlar gördüğü, can kayıplarının ortayaçıktığı, Türkiye ve Dünya örnekleri bulunmaktadır.Tarihsel ve güncel deprem aktivitesi incelendiğindede <strong>Ankara</strong> ve çevresinin yüksek deprem tehlikesialtında olduğu anlaşılmaktadır. Ne yazık ki budurum hep göz ardı edilerek <strong>Ankara</strong>'da depremtehlikesi olduğundan düşük gösterilmiş veyapılaşma da doğal olarak buna uygun bir şekildegelişmiştir.<strong>Ankara</strong>'nın yaşadığı en büyük depremlerden biri1668 yılı Ağustos ayında Kuzey Anadolu Fayı'nabağlı olarak meydana gelmiş ve önemli can-malkayıpları ortaya çıkmıştır. (Ambrasseys and Finkel,1995) Yakın geçmişte 1938 Keskin Fayının nedenolduğu (M=6.6) Keskin Depremi <strong>Ankara</strong>'yıetkilemiş, özellikle 1944 Gerede Depremi (M=7.2)yine Kuzey Anadolu Fayından kaynaklanan yıkıcıbir deprem olmuş, <strong>Ankara</strong> il sınırları içinde 125 cankaybı, 1450 yıkıntı ve 2716 ağır hasara yolaçmıştır. (Ergünay, 1984)<strong>Ankara</strong> yerleşim alanı, jeolojik özellikleribakımından da deprem hasarlarını artırıcı,durumdadır. Yapılaşmanın “uygun zemine, doğruyapı” ilkesi gözardı edilerek geliştiği de bilinen birgerçektir. Kent merkezinin önemli bir kesimi çokkatlı yapılaşmaya uygun olmayan alüvyal ve killizeminlerle kaplıdır. Belirtilen zeminlerin depreminyıkıcı etkisini önemli oranda artırdığı bellidir.Deprem tehlikesinin riske dönüşmesi ve riskingerçekleşmesi yani doğal bir olayın afet halinialması plancıları, mimarları, mühendisleribunlardan daha da önemlisi uzman elemanlarainsiyatif tanımayan yerel yöneticileri, belediyebaşkanlarını, politikacıları bürokratları ve tabii kimevcudun üzerine iki kat izni daha alabilmek içinŞekil 1. Türkiye'nin deprem oluşturan aktif faylarıoy'unu rüşvet olarak kullanan seçmenlerin işidir.Suç birlikte işlenmektedir. Bunların çoğu yeterli bilgiyledonatılmadan söz ve insiyatif sahibi olabildikleri içinhatalar tekrarlanıp durmaktadır.2. <strong>Ankara</strong>'da deprem tehlikesi ve risk<strong>Ankara</strong> kent alanı ve çevresiyle ilgili olarak yapılananalizlerde deprem riskinin oldukça yüksek olduğugörülmektedir (Çetinkaya ve diğ. 1993) analizsonuçları aşağıdaki şekilde özetlenebilir;Yıllık maksimum büyüklüklerin ortalama değeri<strong>Ankara</strong> için 4.49, İstanbul için 4.83, İzmir için4.76 dır.En sık oluşan yıllık büyüklükler (modalmaksimum) <strong>Ankara</strong> için 3.22, İstanbul için 4.09ve İzmir için 4.58 olarak belirlenmiştir.99 yıllık zaman dilimi içinde oluşabilecekmaksimum deprem büyüklüğünün değeri de<strong>Ankara</strong> için 7.78, İstanbul için 7.92, İzmir için8.07 olarak verilmektedir.3. Son depremlerin gösterdikleriTürkiye meydana gelen son dört deprem; !7 Ağustos1999 İzmit-Gölcük, 12 Kasım Düzce-Kaynaşlı ve 2002Sultandağ-Çay ve son Bingöl Depremlerinde 20 000 inüzerinde can kaybı oluşurken, 100 000 in üzerinde ağırhasarlı ve yıkık yapı meydana gelmiştir. Ayrıca sanayiiyapılarında da çok ciddi maddi kayıplara nedenolmuştur. Son depremlerde ortaya çıkan tablo, depremhasarlarına etkiyen faktörleri açık bir şekilde sıralayantipik örnekleri teşkil etmektedir.Aktif fay zonları üzerine yerleşim alanı kurmanın, fayhattı üzerine bina yapmanın, yumuşak, gevşek, yeraltısuyu içeren, sıvılaşma potansiyeline, depremigüçlendirme etkisine sahip alüvyal ve dolgu zeminlerüzerine, usulüne uygun olmayan binalar yapılmasınınne derecede tehlikeli olduğu ortaya çıkmış; yer seçiminin, mimari projenin, yapıda kullanılan malzeme seçiminin, kalitesiz ve denetimsiz yapı yapmanınacı sonuçları sadece deprem bölgesinde yaşayaninsanları değil, bütün toplumu derindenetkilemiştir.Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de şehir-bölgeplancıları, mimarlar ve inşaat mühendisleri yapıolgusuyla doğrudan ilgili olmaları bakımından yıkıcıetkisini azaltmak için depremle ilgili konuları çok iyibilmek ve gerekenleri yapmak zorundadırlar. Jeoloji vejeofizik mühendisliği ile sismoloji bilim dalları ise onlaragereken bilgilerin önemli bir kısmını sağlamaklayükümlüdürler. Kısaca yukarda sayılan meslek gruplarıve onları istihdam eden belediyeler deprem konusundaverimli bir işbirliği yaptıkları taktirde sağlıklı sonuçlaraulaşabilirler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!