İstanbul Barosu İŠve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları
İstanbul Barosu İŠve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İŠve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları
KonuİŞ GÜVENCESİ SİSTEMİNE ELEŞTİREL BAKIŞ04 HAZİRAN 20112. GÜNI. OTURUMKonuşmacıYrd. Doç.Dr. Ercüment ÖZKARACA(Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi)Oturum BaşkanıAv. Abdi PESOK(İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi İş ve Sosyal GüvenlikHukuku Bölüm Başkanı)Av. Abdi PESOK (Oturum Başkanı)- İş Güvencesi hükümleri yasalaştığında,çok tenkit edildi. İşçi kesimi yeterli olmadığı yönüyle tenkit etti, işverenkesimi ülkenin bunu kaldıramayacağı yönüyle tenkit etti, ama bir dünyagerçeğiydi, bizde de başladı.2003 yılından bu tarafa geçen 8 seneyi aşkın süre içerisinde iş güvencesimüessesesinin olgunlaştığını hep beraber yaşadık, olgunlaşma sürecini dehep beraber yaşadık. İş güvencesinde mutlaka aksayan yönler oldu, hattaöyle bir noktaya geldi ki Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ni, ki bundan sonra 22.Hukuk Dairesi bakacak bu uyuşmazlıklara, bir yerde tıkadı. Dün bir arkadaşımızında tespitini aktardığı gibi Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin dosya sayısı,kendinden sonra gelen en fazla dosya sayısına sahip dairenin üç katı.Bunun da büyük bölümünü iş güvencesiyle ilgili uyuşmazlıklar oluşturdu.Birçok hukukçu arkadaşımız gelinen noktada iş güvencesi sisteminin, tırnakiçinde belirtiyorum, “tıkandığını” dillendirmeye başladı. Tıkanma konusuda her iki çıkar çevresi açısından değişik noktalardan ileri sürüldü, aynıkelime kullanıldı “tıkandı” diye, ama işveren “bunun mutlaka kaldırılması
88 İstanbul Barosu Yayınlarılazım, artık bu yükü niye taşıyalım” noktasının gerekçesi olarak tıkanmayıgösterdi. İşçi kesimi de yasa koyucunun amacına ulaşılmadığı gerekçesinibelirtti, ama her ikisi de “tıkandı” dedi. Gerçekten tıkandı mı? Gerçekte tıkanmadı,sadece aksaklıkları oldu. Ben bu kanaatteyim.İkincisi, tıkandı deyip bundan sonraki düzenlemelerde, ki kanaatime görebir düzenleme kaçınılmaz hale geldi, yeni esaslar getirilmesi gerekiyor. HaniOsmanlı döneminde bir maarif nazırı demiş ya “şu mektepler olmasa, maarifnezaretini yürütmek ne kadar kolay olacak”. O anlayış gibi şu iş güvencesiolmasa iş hukuku ne kadar güzel yürüyecek anlayışının hakim olmamasıgerektiğini belirtmek istiyorum, çünkü ülkemizdeki siyasi ve toplumsalkonjonktür öyle bir noktaları hedef aldı gidiyor ki, eğer bunlar kaldırılacak,kıdem tazminatı kaldırılacak, vesaire noktalarına gelirsek çok şaşırmamakgerekir, ama bu gündemde bizim görevimiz, böyle bir kolaycılığa kaçılmamasıyönünde, uyarıda bulunmak.İş güvencesi’nin çok önemli olduğu kanısındayım. Neden önemli? Birincisi,iş güvencesi sadece emekçinin menfaatini koruyan bir müessese değildir.İş güvencesi bu ülkenin insanlarının küresel sermayeye karşı menfaatlerinidüzenleyen bir müessesedir. Bunu kabul etmek zorundayız. Bugünülkemizde küresel sermaye sigortacılığın yüzde 65’ini, bankacılığın yüzde50’den fazlasını, ama yanlış söylemeyeyim, rakam vermeyelim, şu kadarını,sanayinin şu kadarını eline almış durumda. Gidişat da küresel sermayenindaha da hâkim duruma geleceği noktada.O halde biz ülkemizde kendi ülkemizin insanlarının emekçi olduğu, küreselsermayenin de sermaye ve işyeri sahibi, işletme sahibi olduğu döneme hızlagidiyoruz. O halde iş güvencesini sadece bu ülkede işçilerin menfaati diyedeğil, bu ülke insanının küresel sermaye karşısındaki korunması olarakdeğerlendirmek zorundayız. Eğer böyle değerlendirmesek kısır, kendi ülkeiçerisindeki çekişmeleri göz önüne alırsak yanlış yaparız kanaatindeyim.İş güvencesinin satır başlarıyla değişmesinde zaruret olan noktaları nelerdiye baktığımızda başta düzenlenmesi ve düzeltilmesi gereken husus olarakişyerinde en az 30 işçi çalıştırılması konusu gelmektedir.Araştırdım, akademisyen arkadaşlarımız mutlaka bizlerden daha çok araştırıyorve biliyordur, ki Ercüment Bey de biraz sonra açıklamalı olarak belirtecektir,dünyada ağırlıklı iş güvencesi sisteminin uygulandığı ülkelerdeağırlıklı sayı 5 ve dünyadaki bu ülkelerde de bizim gibi kayıt dışı ekonomibizim oranımızda söz konusu değil. Bizim ülkemizde 30 olarak görünen işçisayısı kayıt dışı ekonomiyi değerlendirdiğimizde 50, 60, hatta 3 katı, 90’larakadar ulaşmaktadır. Bu gerçekleri gözden uzak tutmamamız zaruridir.
- Page 37 and 38: 36 İstanbul Barosu YayınlarıBura
- Page 39 and 40: 38 İstanbul Barosu YayınlarıSosy
- Page 41 and 42: 40 İstanbul Barosu Yayınlarıben
- Page 43 and 44: 42 İstanbul Barosu Yayınlarıiş
- Page 45 and 46: 44 İstanbul Barosu Yayınlarıkims
- Page 47 and 48: 46 İstanbul Barosu Yayınlarıolma
- Page 49 and 50: KonuANAYASA'DA YAPILAN DEĞİŞİKL
- Page 51 and 52: 50 İstanbul Barosu Yayınlarıgere
- Page 53 and 54: 52 İstanbul Barosu YayınlarıAksi
- Page 55 and 56: 54 İstanbul Barosu Yayınlarıve l
- Page 57 and 58: 56 İstanbul Barosu YayınlarıTasl
- Page 59 and 60: 58 İstanbul Barosu Yayınlarıdir.
- Page 61 and 62: 60 İstanbul Barosu Yayınlarısey
- Page 63 and 64: 62 İstanbul Barosu Yayınlarıme y
- Page 65 and 66: 64 İstanbul Barosu YayınlarıBu d
- Page 67 and 68: 66 İstanbul Barosu Yayınlarıöze
- Page 69 and 70: 68 İstanbul Barosu Yayınlarıişk
- Page 71 and 72: 70 İstanbul Barosu Yayınlarımı
- Page 73 and 74: 72 İstanbul Barosu Yayınlarıve 6
- Page 75 and 76: 74 İstanbul Barosu Yayınlarıgere
- Page 77 and 78: 76 İstanbul Barosu Yayınlarıönc
- Page 79 and 80: 78 İstanbul Barosu Yayınlarıdika
- Page 81 and 82: 80 İstanbul Barosu Yayınlarıdan
- Page 83 and 84: 82 İstanbul Barosu YayınlarıGiri
- Page 85 and 86: 84 İstanbul Barosu Yayınlarıgeri
- Page 87: 86 İstanbul Barosu Yayınlarıkesi
- Page 91 and 92: 90 İstanbul Barosu Yayınlarıveri
- Page 93 and 94: KonuİŞ GÜVENCESİ SİSTEMİNE EL
- Page 95 and 96: 94 İstanbul Barosu Yayınlarıyeni
- Page 97 and 98: 96 İstanbul Barosu Yayınlarıleri
- Page 99 and 100: 98 İstanbul Barosu Yayınlarırild
- Page 101 and 102: 100 İstanbul Barosu Yayınlarıdı
- Page 103 and 104: 102 İstanbul Barosu Yayınlarıli
- Page 105 and 106: 104 İstanbul Barosu Yayınları- (
- Page 107 and 108: 106 İstanbul Barosu Yayınlarıge
- Page 109 and 110: 108 İstanbul Barosu Yayınlarıüs
- Page 111 and 112: 110 İstanbul Barosu Yayınlarıten
- Page 113 and 114: 112 İstanbul Barosu Yayınlarıril
- Page 115 and 116: 114 İstanbul Barosu YayınlarıHuk
- Page 117 and 118: 116 İstanbul Barosu Yayınlarıça
- Page 119 and 120: 118 İstanbul Barosu YayınlarıBel
- Page 121 and 122: 120 İstanbul Barosu Yayınlarıİ
- Page 123 and 124: 122 İstanbul Barosu Yayınlarısü
- Page 125 and 126: 124 İstanbul Barosu Yayınlarısü
- Page 127 and 128: 126 İstanbul Barosu YayınlarıKan
- Page 129 and 130: 128 İstanbul Barosu Yayınlarıİ
- Page 131 and 132: 130 İstanbul Barosu YayınlarıBun
- Page 133 and 134: 132 İstanbul Barosu YayınlarıDol
- Page 135 and 136: 134 İstanbul Barosu Yayınlarısiz
- Page 137 and 138: 136 İstanbul Barosu Yayınlarıcih
88 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarılazım, artık bu yükü niye taşıyalım” noktasının gerekçesi olarak tıkanmayıgösterdi. İşçi kesimi de yasa koyucunun amacına ulaşılmadığı gerekçesinibelirtti, ama her ikisi de “tıkandı” dedi. Gerçekten tıkandı mı? Gerçekte tıkanmadı,sadece aksaklıkları oldu. Ben bu kanaatteyim.İkincisi, tıkandı deyip bundan sonraki düzenlemelerde, ki kanaatime görebir düzenleme kaçınılmaz hale geldi, yeni esaslar getirilmesi gerekiyor. HaniOsmanlı döneminde bir maarif nazırı demiş ya “şu mektepler olmasa, maarifnezaretini yürütmek ne kadar kolay olacak”. O anlayış gibi şu iş gü<strong>ve</strong>ncesiolmasa iş hukuku ne kadar güzel yürüyecek anlayışının hakim olmamasıgerektiğini belirtmek istiyorum, çünkü ülkemizdeki siyasi <strong>ve</strong> toplumsalkonjonktür öyle bir noktaları hedef aldı gidiyor ki, eğer bunlar kaldırılacak,kıdem tazminatı kaldırılacak, <strong>ve</strong>saire noktalarına gelirsek çok şaşırmamakgerekir, ama bu gündemde bizim görevimiz, böyle bir kolaycılığa kaçılmamasıyönünde, uyarıda bulunmak.İş gü<strong>ve</strong>ncesi’nin çok önemli olduğu kanısındayım. Neden önemli? Birincisi,iş gü<strong>ve</strong>ncesi sadece emekçinin menfaatini koruyan bir müessese değildir.İş gü<strong>ve</strong>ncesi bu ülkenin insanlarının küresel sermayeye karşı menfaatlerinidüzenleyen bir müessesedir. Bunu kabul etmek zorundayız. Bugünülkemizde küresel sermaye sigortacılığın yüzde 65’ini, bankacılığın yüzde50’den fazlasını, ama yanlış söylemeyeyim, rakam <strong>ve</strong>rmeyelim, şu kadarını,sanayinin şu kadarını eline almış durumda. Gidişat da küresel sermayenindaha da hâkim duruma geleceği noktada.O halde biz ülkemizde kendi ülkemizin insanlarının emekçi olduğu, küreselsermayenin de sermaye <strong>ve</strong> işyeri sahibi, işletme sahibi olduğu döneme hızlagidiyoruz. O halde iş gü<strong>ve</strong>ncesini sadece bu ülkede işçilerin menfaati diyedeğil, bu ülke insanının küresel sermaye karşısındaki korunması olarakdeğerlendirmek zorundayız. Eğer böyle değerlendirmesek kısır, kendi ülkeiçerisindeki çekişmeleri göz önüne alırsak yanlış yaparız kanaatindeyim.İş gü<strong>ve</strong>ncesinin satır başlarıyla değişmesinde zaruret olan noktaları nelerdiye baktığımızda başta düzenlenmesi <strong>ve</strong> düzeltilmesi gereken husus olarakişyerinde en az 30 işçi çalıştırılması konusu gelmektedir.Araştırdım, akademisyen arkadaşlarımız mutlaka bizlerden daha çok araştırıyor<strong>ve</strong> biliyordur, ki Ercüment Bey de biraz sonra açıklamalı olarak belirtecektir,dünyada ağırlıklı iş gü<strong>ve</strong>ncesi sisteminin uygulandığı ülkelerdeağırlıklı sayı 5 <strong>ve</strong> dünyadaki bu ülkelerde de bizim gibi kayıt dışı ekonomibizim oranımızda söz konusu değil. Bizim ülkemizde 30 olarak görünen işçisayısı kayıt dışı ekonomiyi değerlendirdiğimizde 50, 60, hatta 3 katı, 90’larakadar ulaşmaktadır. Bu gerçekleri gözden uzak tutmamamız zaruridir.