12.07.2015 Views

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

76 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıönce grev var; yani işçiler önce oturup toplu sözleşmeyi hiç bilmedikleriyerde bıçak kemiğe dayandığı zaman önce grev yapmışlar, sonra iş<strong>ve</strong>renin“ya, ne oluyor, bir dakika, gelin bakalım, anlaşalım, konuşalım” demesi üzerinetoplu sözleşme icat olmuş. Dolayısıyla birbirini tamamlayan müesseselerdir.Bugün yaptığımız bu tartışmaların bu yasa koyucuya, umarım, birişaret olur bir model yaratması bakımından. Ben tekrar teşekkür edereksözlerimi bitiriyorum.Benim sorum şöyle: Hocam, “toplu sözleşme özerkliği için güçlü sendikacılıkolması gerekir” dedi. Bugün Türkiye düzeyinde baktığımız zaman geneldesendikaların yeni örgütlenmelere gidemediğini görmekteyiz. Sendikalar ancakmevcut işyerlerindeki toplu iş sözleşmesi kurulmuş işyerlerindeki varlıklarınısürdürebilme derdindeler. Yeni örgütlenmeye gittikleri anda ya biralt iş<strong>ve</strong>renlik müessesesiyle karşılaşıyor <strong>ve</strong>ya o işyerindeki çalışan işçilerintamamının işten çıkartılması gibi bir durumla karşılaşılıyor. Bundan dolayıda sendikaların yeni örgütlenmeye gitmedikleri, hatta üç konfederasyonunayrı yeni yerlerde örgütlenmek yerine birbirlerinin işyerlerini kapma mücadelesi<strong>ve</strong>rdiklerini görüyoruz. Bundan da iş<strong>ve</strong>ren şu şekilde faydalanıyor:İşçinin herhangi bir hakkını işçiye sunmadığı durumlarda <strong>ve</strong>ya işçinin işakdinin feshinde eğer o işyerinde sendika varsa, bütün sorumluluk iş<strong>ve</strong>rendençok sendikanın üzerine yıkılıyor. Sanki iş<strong>ve</strong>renin günah keçisi konumunagetirilmiş durumda şu anda sendikalar Türkiye’deki mevcut durumuitibarıyla.9. Hukuk Dairesi'nin mevcut kararlarına baktığımızda bireysel iş hukukualanında yasanın da önüne geçen öncü normlar üreten kararlarını görmekteyiz,fakat toplu iş hukukunda buna ilişkin kararları ısrarla bekliyoruz.Örneğin, bir kamu işyerlerindeki hizmet alım sözleşmelerinin hukuki niteliğininne olduğu konusunda ben hâlâ tereddütlüyüm. Alt iş<strong>ve</strong>renlik mi,yasanın 2 taksim son maddesine baktığımız zaman daha önce hizmet alımsözleşmesiyle iş alan yüklenicisi, işçisi olarak çalışmış <strong>ve</strong>ya o kamu kurum<strong>ve</strong> kuruluşunda geçici <strong>ve</strong>ya vizeli işçi olarak çalışmış olanların çalıştırılmasınailişkin hüküm konulamaz derken, 4734 <strong>ve</strong> 4735’te buna ilişkin cezaisorumluluklar getirilmişken biliyoruz ki bütün işyerlerinde, kamu işyerlerindeişi alan kamu iş<strong>ve</strong>reni sadece ya o kamu iş<strong>ve</strong>reninin yetkilisi <strong>ve</strong>yabelediyelerse, özellikle belediye başkanlarının kurduğu paravan şirketler<strong>ve</strong> göstermelik şirket ortakları vasıtasıyla sürekli alt iş<strong>ve</strong>renliğe gidildiği <strong>ve</strong>alt iş<strong>ve</strong>ren dediğimiz hizmet alımı, yüklenicisi değişmesine rağmen işçilerinotomatikman sürekli devam ettiklerini görmekteyiz. Acaba burada örtülüboto-iş<strong>ve</strong>renliği mi var, yoksa geçerli alt iş<strong>ve</strong>renlik sözleşmesi mi var, bununniteliğini bir türlü çözemedik.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!