İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

istanbulbarosu.org.tr
from istanbulbarosu.org.tr More from this publisher
12.07.2015 Views

İş ve Sosyalvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları63rilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyalvenlik Kurumunayapılan işçi bildirimlerini esas alacaktır. Böylece iki başlı bir sistem oluşturulmuştur.Taslağın 40 maddesi, 2822 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasınıdeğiştirmiştir. Buna göre “Bir toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası,Çalışma ve Sosyalvenlik Bakanlığına yazılı olarak başvurarak 12.maddede belirtilen şartlara sahip olduğunun belirlenmesini ve sözleşmeninkapsamına girecek işyeri veya işletmelerde başvuru tarihi itibariyle Sosyalvenlik Kurumuna yapılan bildirilere göre çalışan işçi ile üyelerinin saptanmasınıister.”Taslağın 39. maddesinin son fıkrasında öngörüldüğü üzere Bakanlık, yetkilisendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisinegönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile SosyalvenlikKurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alacaktır. Bu durumda getirilendeğişiklikler ile toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın belirlenmesinehangi kolaylıkların sağlandığı ve bu yönde gerçekleri yansıtan sağlıklıbir usul getirilip getirilmediği gene tartışma konusu olacaktır. Toplu işsözleşmesi yapmayı kolaylaştırma ve sağlıklı bir yapıya ulaştırma amacı ilegetirilen bu değişiklikler istenen sonuca ulaşmayacaktır. İşçi, sendikayae-Devlet kapısından üye olsa bile üyeliği Bakanlığa aynı yoldan bildirmeyeceğinegöre bildirim usulü ne olursa olsun nihayet sendika kendisi üyekayıtlarını Bakanlığa bildirecektir. Burada sahteciliği önlemek nasıl olacaktır.Bildirilen üye kayıtları eskiden olduğu gibi Bakanlıkta toplanacak vegene burada yapılan kayıt ve değerlendirmelerin, istatistiklerin sağlıklı olupolmadığı gene tartışılacaktır. Bu arada Kurulun işlevi de anlamsız kalacakve sisteme öngörülenin aksine bürokratik ek bir külfet daha getirilmiş olacaktır.Taslağın 41. maddesi 2822 sayılı Kanunun yetki itirazını düzenleyen 15.maddesinin 1. fıkrasının son cümlesini değiştirerek “ Kurulu bulunduğu işkolundaçalışan işçilerin yüzde onunu temsil edemeyen sendika yetki, itirazındabulunamaz” hükmünü yürürlükten kaldırmıştır. Bu durumda işkolundakurulu tüm sendikalar temsil gücü ne olursa olsun yetki itirazındabulunabileceklerdir. Bu hüküm, yüzde on barajının kaldırılmasının doğalbir uzantısı olarak kabul edilse bile en azından itiraz için belir bir temsilgücü kriteri aranması gerekirdi. Bu temsil gücü de ancak işkolu düzeyindearanması halinde bir anlam ifade edecektir. Bu temsil gücü oranı işkolundaçalışan işçilerin yüzde onunu örgütlemiş olmak şeklinde olmasa bileen azından yüzde üç gibi oran aranabilirdi. Aksi halde büyük küçük hersendika itirazda bulunabileceğine göre yetki itirazlarının çözümü tamamenolanaksız hale gelecektir.

64 İstanbul Barosu YayınlarıBu düzenlemelerden çıkarılacak önemli bir sonuç ise, iş kolu düzeyindekurulan bir sendika, o işkolunda yüzde on çoğunluğa sahip olma zorundaolmayacağı için salt Ekonomik ve Sosyal Konseye üye bir işçi konfederasyonunaüye olması nedeni ile ehliyete sahip olması bakımından yeterlisayıldığından, pekâlâ ülke düzeyinde örgütlenmese de, işkolunda kuruluolduğunu ileri sürse ve tüzüğünü buna göre oluştursa dahi bir işyeri veyaişletme sendikası gibi faaliyette bulunması da mümkün olabilecektir. Buyolun açık olması ileride bir anlamda açıkça meslek sendikası denmesede meslek esasına dayalı görünüşte işkolu olan sendikaların oluşmasınaneden olabilecektir4) Toplu iş sözleşmesi özerkliği kapsamında sendikanın ehliyet veyetkisinin belirlenmesiSağlıklı ve gerçek anlamda bir toplu iş sözleşmesi özerkliği sisteminin kurulmasıhalinde ancak, bugüne kadar bu sistemin işlemesine engel olanolumsuzluklar ortadan kalkabilir. Batı ülkeleri bu konuda örnek alınabilir.Çünkü, toplu iş sözleşmesi özerkliği, piyasa ekonomisini kabul etmiş demokratikülkelerde işçi veverenlerin, demokratik yapıya ve işleyişe sahipörgütleri aracılığı ile devletin vesayeti altında olmadan kendi ilişkilerinikendilerinin belirlemesi, özellikle üyelerinin ekonomik ve sosyal hak ve özgürlüklerinidüzenlenmesi ve korunması ortamını sağlar. Sosyal devlet olmanıngereği olarak devlet, gene de zayıf olanın, korumasız olanın yanındayer olmak zorunda olmakla birlikte toplu iş sözleşmesi özerkliği sistemininalternatifi değil onun tamamlayıcısıdır.Bir ülkede toplu iş sözleşmesi özerkliğinin temel kurumları olan sendika özgürlüğü,grev ve toplu iş sözleşmesi özgürlüğü varsa, kamu erkini kullanarakyasalar ve idari işlemler ile bu alanda devletin karışmasının mümkünolduğunca en aza indirilmesi esastır. Oysa taslak tam bunun aksini yaparakeskiden beri var olan bürokratik yetki prosedürünü Bakanlık vesayetinde,sistemi öncekine göre biraz değiştirerek yeniden gereksiz bir biçimdedevreye sokmaktadır.Bu konuda beş öğretim üyesinden oluşan bir bilim kurulunun hazırladığıtaslak, belki özerkliği tam olarak sağlamasa da bir örnek oluşturabilir. Bukurul, demokratiklik ve özerklik ilkelerini dikkate alarak AB ve İLO normlarıçerçevesinde ülke koşullarını da göz önünde tutarak bir öneri taslakhazırlamıştı. Bu taslakta “ Toplu İş İlişkileri Kurulu ” adında yeni özerk birkurum oluşturulmuştur. Buna göre “Toplu İş İlişkileri Kurulu, Çalışma veSosyalvenlik Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerinetabi, tüzel kişiliğe haiz, idari ve mali bakımdan özerk, yönetim kurulunca iş

64 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıBu düzenlemelerden çıkarılacak önemli bir sonuç ise, iş kolu düzeyindekurulan bir sendika, o işkolunda yüzde on çoğunluğa sahip olma zorundaolmayacağı için salt Ekonomik <strong>ve</strong> <strong>Sosyal</strong> Konseye üye bir işçi konfederasyonunaüye olması nedeni ile ehliyete sahip olması bakımından yeterlisayıldığından, pekâlâ ülke düzeyinde örgütlenmese de, işkolunda kuruluolduğunu ileri sürse <strong>ve</strong> tüzüğünü buna göre oluştursa dahi bir işyeri <strong>ve</strong>yaişletme sendikası gibi faaliyette bulunması da mümkün olabilecektir. Buyolun açık olması ileride bir anlamda açıkça meslek sendikası denmesede meslek esasına dayalı görünüşte işkolu olan sendikaların oluşmasınaneden olabilecektir4) Toplu iş sözleşmesi özerkliği kapsamında sendikanın ehliyet <strong>ve</strong>yetkisinin belirlenmesiSağlıklı <strong>ve</strong> gerçek anlamda bir toplu iş sözleşmesi özerkliği sisteminin kurulmasıhalinde ancak, bugüne kadar bu sistemin işlemesine engel olanolumsuzluklar ortadan kalkabilir. Batı ülkeleri bu konuda örnek alınabilir.Çünkü, toplu iş sözleşmesi özerkliği, piyasa ekonomisini kabul etmiş demokratikülkelerde işçi <strong>ve</strong> iş<strong>ve</strong>renlerin, demokratik yapıya <strong>ve</strong> işleyişe sahipörgütleri aracılığı ile devletin <strong>ve</strong>sayeti altında olmadan kendi ilişkilerinikendilerinin belirlemesi, özellikle üyelerinin ekonomik <strong>ve</strong> sosyal hak <strong>ve</strong> özgürlüklerinidüzenlenmesi <strong>ve</strong> korunması ortamını sağlar. <strong>Sosyal</strong> devlet olmanıngereği olarak devlet, gene de zayıf olanın, korumasız olanın yanındayer olmak zorunda olmakla birlikte toplu iş sözleşmesi özerkliği sistemininalternatifi değil onun tamamlayıcısıdır.Bir ülkede toplu iş sözleşmesi özerkliğinin temel kurumları olan sendika özgürlüğü,grev <strong>ve</strong> toplu iş sözleşmesi özgürlüğü varsa, kamu erkini kullanarakyasalar <strong>ve</strong> idari işlemler ile bu alanda devletin karışmasının mümkünolduğunca en aza indirilmesi esastır. Oysa taslak tam bunun aksini yaparakeskiden beri var olan bürokratik yetki prosedürünü Bakanlık <strong>ve</strong>sayetinde,sistemi öncekine göre biraz değiştirerek yeniden gereksiz bir biçimdedevreye sokmaktadır.Bu konuda beş öğretim üyesinden oluşan bir bilim kurulunun hazırladığıtaslak, belki özerkliği tam olarak sağlamasa da bir örnek oluşturabilir. Bukurul, demokratiklik <strong>ve</strong> özerklik ilkelerini dikkate alarak AB <strong>ve</strong> İLO normlarıçerçe<strong>ve</strong>sinde ülke koşullarını da göz önünde tutarak bir öneri taslakhazırlamıştı. Bu taslakta “ Toplu İş İlişkileri Kurulu ” adında yeni özerk birkurum oluşturulmuştur. Buna göre “Toplu İş İlişkileri Kurulu, Çalışma <strong>ve</strong><strong>Sosyal</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerinetabi, tüzel kişiliğe haiz, idari <strong>ve</strong> mali bakımdan özerk, yönetim kurulunca iş

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!