İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

istanbulbarosu.org.tr
from istanbulbarosu.org.tr More from this publisher
12.07.2015 Views

İş ve Sosyalvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları45Gelişen değerlerin yanında, insan hakları, demokrasi, hukuka ilişkin gelişendeğerlerin yanında her ülkenin, Federal Almanya’nın Anayasasını yaptığı süredekideğerlerini düşünmediğini mi varsayıyoruz 1949 Bonn temel Yasasınıyaparken, Vaymar dönemine tepkileri yansıtmamış mıdır, hür, demokratik,temel düzeni korumanın manası nedir Anayasa'da vurgulanan bu ifadeler?İspanya Anayasasını yaparken İspanya bir bölgeli devlet modelinde uzlaşırkeno dönemin konseptini, ideolojisini yansıtmıyor mu? Türkiye’de Cumhuriyetdönemi tarihinden kaynaklanan değerleri bütün anayasalara yansıtırFransa’nın 1789’a yollama yaptığı gibi.Bence bu kısa katkılarımla tamamlamış oldum. Fazıl Hocam bir cümle ilaveetmek istiyor.Prof. Dr. Fazıl SAĞLAM- Sonuna geldik, son bir cümle söyleyeceğim, çünküeksik kaldı. Biz şimdi hep şu ana kadarki donanımlarımızı yansıtıyoruz.Halbuki önümüzde iki yıl sonra yürürlüğe girecek olan bir Anayasa şikâyetivar, uygulaması var. Orada mesela açıkça sizin değindiğiniz ihmal olayı yeralıyor; yani devletin ihmal yoluyla kamu gücünün sadece eylemiyle veyahutda işlem kararlarıyla değil, ihmaliyle dahi bir temel hak ve özgürlüğü ihlalettiği durumlarda Anayasa şikâyeti başvurusu yapılabilecek. Ama Kanunabaktık, Kanun bunun nasıl bir karar olacağını, ihmal halinde nasıl bir kararvereceğine dair bir hüküm var, onu kaldırmış. Taslakta vardı, onu kaldırmış,ondan ürkmüş biraz herhalde. Ama ihmal sözcükleri çıkan Kanununbirkaç yerinde hâlâ var. O bakımdan özellikle avukat arkadaşlar bunaçok dikkat etmeliler. Önlerinde çok geniş bir alan, hukuki mücadele alanıortaya çıkıyor: Anayasa şikâyeti yoluna başvurmak. Bunun için de çok iyidonanımlı olmak gerekiyor, çünkü Türkiye’de bunu çok bilen pek fazla insanyok, hatta o kadar bilgisizce hazırlanmış ki Anayasa'nın mesela o ilgilimaddesi, Anayasa şikâyeti yolunu açan maddenin hemen altında diyorki, “Kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlar Anayasa şikâyeti konusuolamaz.” Bunu yazan insan Anayasa şikâyetini hiç bilmiyor, hiç bilmeyenbir insan yazdı bunu. Böyle bir şey olamaz. Kanun yolunda olup da, dahadoğrusu Anayasa şikâyeti konusu olup da Kanun yolunda gözetilmeyecekilke olarak hiçbir husus yoktur. Aksi takdirde o tüketim, dava yollarınıntüketilmesinin bir anlamı yoktur. Bir istisna vardır, o da doğrudan yasamaylahak ihlali. Onu da kaldırdılar zaten, yok, Anayasaya aykırı bir şekildeKanun yoluyla yapılacak başvurular, daha doğrusu Kanunun herhangibir uygulama işlemi olmaksızın direkt ihlali, ki böyle bir durum söz konusuolabilir, mesela bunu Anayasa şikâyeti konusu olmaktan çıkardı bizimYasamız. Bence Anayasaya aykırı, çünkü yasama faaliyeti kamu gücüdür,kamu gücünün bir parçasıdır. Onun da mutlaka Anayasa şikâyeti konusu

46 İstanbul Barosu Yayınlarıolması lazım, ama çok daha dar bir kapsamda olmak üzere, ki Alman AnayasaMahkemesi bunun koşullarını belirlemiş oldukça dar.Ben size bir örnek vereyim ve bitireyim.Şunu hatırlayın: Amerika’da ikiz kuleleri yıkmak üzere uçağın ikiz kuleleredoğru yönetildiğini ve büyük bir facianın olduğunu hatırlayın. Bu olayAlmanya’da böyle karikatürize edilmiş bir şekilde cereyan eden bir uçakkaçırmada dolayısıyla, bir kanuna mesnet teşkil ediyor. Kanun belli, koşullarınısaydıktan sonra, ayrıntısına girmiyorum. Havadayken içindekiyolcularla birlikte uçağı düşürme izninin verilebilmesini düzenliyor. Hangikoşullarla verilebilir? Tabii, temel amaç nedir? Daha büyük insan kaybını,o ikiz kulelerde olduğu gibi daha büyük insan kaybını önlemek amacıyla ouçaktaki insanları öldürüyorsunuz, öldürme hakkını bahşediyor. İşte bakın,bu doğrudan doğruya avukatlar tarafından Anayasa şikâyeti yoluylaAlman Anayasa Mahkemesi önüne getirildi. Avukatlar dediler ki “biz mesleğimizdolayısıyla sık sık uçağa binmek zorundayız, onun için her an bizimbaşımıza gelebilir; yani aktüel bir tehlike.” Mahkemede o kuralın iptaline kararveriyor, o Anayasa şikâyeti başvurusundan sonra kuralın iptaline kararveriyor. “İnsan onuru bir bütündür, başka insanların onurunu korumak içinuçaktaki insanların onurunu feda edemezsin” gerekçesiyle kuralı iptal ediyor.Bunun Anayasa şikâyeti konusu olmasını da şöyle ifade ediyor, diyorki “Anayasa şikâyetinde bulunan insanların o uçağa binmelerini beklemekabestir”; yani uygulama işlemi ancak o zaman oluyor ya, o zaman düşecekzaten uçak, adam dava açma imkânı zaten bulamayacak.Bunu niye verdim? Bir dava için, bir yasa için de Anayasa şikâyeti yapılabilir,onun çarpıcı bir örneği olduğu için bilesiniz istedim. Umarım Türkiyebunu yüzüne gözüne bulaştırmaz. Aslında iki uçlu bir sopa, çok da kötüyekullanılabilir, süper temiz olabilir mahkemelerin korktuğu gibi veya Avrupaİnsan Hakları Mahkemesine başvuru yolunu tıkayan bir hal alabilir. Doğruuygulandığı takdirde de hukukumuzda gerçekten geniş ufuklar açabilir.O eksik kalmasın istediğim için söz aldım.

46 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıolması lazım, ama çok daha dar bir kapsamda olmak üzere, ki Alman AnayasaMahkemesi bunun koşullarını belirlemiş oldukça dar.Ben size bir örnek <strong>ve</strong>reyim <strong>ve</strong> bitireyim.Şunu hatırlayın: Amerika’da ikiz kuleleri yıkmak üzere uçağın ikiz kuleleredoğru yönetildiğini <strong>ve</strong> büyük bir facianın olduğunu hatırlayın. Bu olayAlmanya’da böyle karikatürize edilmiş bir şekilde cereyan eden bir uçakkaçırmada dolayısıyla, bir kanuna mesnet teşkil ediyor. Kanun belli, koşullarınısaydıktan sonra, ayrıntısına girmiyorum. Havadayken içindekiyolcularla birlikte uçağı düşürme izninin <strong>ve</strong>rilebilmesini düzenliyor. Hangikoşullarla <strong>ve</strong>rilebilir? Tabii, temel amaç nedir? Daha büyük insan kaybını,o ikiz kulelerde olduğu gibi daha büyük insan kaybını önlemek amacıyla ouçaktaki insanları öldürüyorsunuz, öldürme hakkını bahşediyor. İşte bakın,bu doğrudan doğruya avukatlar tarafından Anayasa şikâyeti yoluylaAlman Anayasa Mahkemesi önüne getirildi. Avukatlar dediler ki “biz mesleğimizdolayısıyla sık sık uçağa binmek zorundayız, onun için her an bizimbaşımıza gelebilir; yani aktüel bir tehlike.” Mahkemede o kuralın iptaline karar<strong>ve</strong>riyor, o Anayasa şikâyeti başvurusundan sonra kuralın iptaline karar<strong>ve</strong>riyor. “İnsan onuru bir bütündür, başka insanların onurunu korumak içinuçaktaki insanların onurunu feda edemezsin” gerekçesiyle kuralı iptal ediyor.Bunun Anayasa şikâyeti konusu olmasını da şöyle ifade ediyor, diyorki “Anayasa şikâyetinde bulunan insanların o uçağa binmelerini beklemekabestir”; yani uygulama işlemi ancak o zaman oluyor ya, o zaman düşecekzaten uçak, adam dava açma imkânı zaten bulamayacak.Bunu niye <strong>ve</strong>rdim? Bir dava için, bir yasa için de Anayasa şikâyeti yapılabilir,onun çarpıcı bir örneği olduğu için bilesiniz istedim. Umarım Türkiyebunu yüzüne gözüne bulaştırmaz. Aslında iki uçlu bir sopa, çok da kötüyekullanılabilir, süper temiz olabilir mahkemelerin korktuğu gibi <strong>ve</strong>ya Avrupaİnsan Hakları Mahkemesine başvuru yolunu tıkayan bir hal alabilir. Doğruuygulandığı takdirde de hukukumuzda gerçekten geniş ufuklar açabilir.O eksik kalmasın istediğim için söz aldım.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!