İstanbul Barosu İŠve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları
İstanbul Barosu İŠve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İŠve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları29emir verdi, Cemil Çiçek başkanlığında bir komisyon kuruldu ve yapılan çalışmaşu anda Anayasa'daki çalışma yaşamına ilişkin değişikliklerin adaptasyonuiçin sizden görüş alma çalışması.” Oysa aynı tarihlerde sürdürülenve bu işin içinde olan herkesin yakından bildiği 2821 ve 2822’nin tümüyledeğiştirilmesini hedefleyen bir başka geniş kapsamlı çalışma vardı. Birara toplantı o raydan çıkıp kısıtlı, sınırlı bir şekilde Anayasa değişikliğininadaptasyonuna giderken müdahale ettik ve sonuçta bu tartışmanın çokkısır, Anayasa'da çalışma yaşamında yapılan değişikliklerin de sınırlanmasıhalinde şu andaki bulunduğumuz noktada hiçbir anlam ifade etmeyeceğini,yasaların sistem olarak değişiklik öneren çalışmanın sürdürülmesigerektiğini söyleyerek işi o yöne çevirdi. Ama daha sonra ortaya çıkan tasarıdanda, Bakanlık kanalıyla hazırlandı, taraflarla görüşüldü ve yeni birdeğişiklik tasarısı da çıktı daha sonra. Açıkça gördüğümüz nedir? OradaAnayasa'dan çıkarılan maddelere rağmen yasal düzenlemelerde grevi genişbir ölçüde yasaklayan tüm düzenlemeler korunmaktadır ve yeni yasaldüzenlemelerde onların yürürlükten kaldırıldığına ilişkin hiçbir hüküm yeralmamaktadır ve yeni yasal düzenlemede de mevcut çalışma düzenini demokratikleştirecekbir yapılanma yine ne yazık ki görülmemektedir Anayasadeğişikliklerine rağmen.Bu anlamda konuşmacılara yeniden teşekkür ediyorum ve bu soruyu daHocama sormuş oluyorum. Sağ olun.Şebnem GÖKÇEOĞLU (Galatasaray Üniversitesi)- İkilemle ilgili konuşmanızabaşlarken hakikaten çok temel bir çelişki, bir yandan sosyal devletortadan kalktı tartışması var, öte yandan anayasal, sosyal devlet ilkesinitartışıyoruz. Bu ikilem çerçevesinde benim de katıldığım bir üçüncü görüşbelki, bir olgunun, bir kavramın kendisiyle kurumlarını ayırt etmek lazım.Bu anlamda “sosyal devlet ortadan kalktı” tespiti çok kafa bulandırıcı veyanlış bir tespit gibi geliyor bana. Sosyal devletin krizini onun içini doldurankurumların krizi olarak; yani sendikalaşmada, belki sosyal sigorta haklarında,vesaire, iş yasalarında olan geri adımlar anlamında bir kriz elbethiç tartışmasız, ama bir değişim süreci yaşanıyor. Belki sosyal devletin içinidolduran kurumlar da zaman içinde farklı kurumların yürürlüğe girmesiylebir değişim geçirebilir.Bunun ötesinde Hocam, söylemek istediğim çok önemli bir şey, sosyal güvenlikhakkının kapsamına da ilişkin bu küreselleşme süreciyle birliktehem dünyada, hem ülkemizde çok önemli bir yer taşıyan yoksunluk tartışması.Şimdi seçim arifesinde bakıyoruz, CHP aile sigortasıyla, MHP hilalkartla öne çıktı, değil mi, bunun üzerine bir politika inşa ettiler. Bu sebepsizdeğil, çünkü tabii burada bir tepki var; AKP’nin sosyal yardımlar alanın-
30 İstanbul Barosu Yayınlarıdaki lütuf niteliğinde hayırseverlik, vakıf geleneğini canlandırma yönündekipolitikasına bir tepki, çünkü bunun hak temelli olması gerekiyor. Biliyoruzki Sosyal Güvenlik Reformunun en önemli ayağı olarak lanse edilen “bizyoksulluğu ortadan kaldıracağız” denilen birimsiz rejim ayağı eksik kalmıştır.Bu çerçevede sosyal devlet ilkesiyle laiklik ilkesi arasındaki vurguya dadikkat çekerek tarihsel süreçte laiklikle sosyal devletin oluşumu paraleldirbenim bilgilerim doğrultusunda; yani Kiliseden devlete geçmesiyle birlikteBatıda oluşmuştur bu süreç. Biz de zaten Batıdan aldığımız bu anlamdabir ilkedir.Hocam, burada sorumu yönelteceğim. Çok önemli bir tartışma oldu benimkatıldığım bir toplantıda. Tam sizin alanınıza giriyor. Tam bu çerçevede yapılanbir bilimsel toplantıda Almanlarla ortaktı, Alman bir öğretim üyesi sosyalhizmetler konusunda, ki sosyal güvenlik hakkının bir parçası olması gereğitartışılırken bir Alman Anayasa Mahkemesi kararı aktardı ve dedi ki “Almanhukukunda sübsidiarite, ikincillik ilkesi vardır sosyal devlet ilkesi bakımından,Türk hukuku laiklik çerçevesinde Fransız hukukunu örnek aldığı içinidare hukuku açısından size çok ters gelecek, ama Alman hukukunda Kilise,vesaire, bunların bu hizmetleri vermesi birincildir, bunlardan kalan boşluğudoldurmak anlamında sosyal devletin görevidir”. Bu çok önemli bir fırtına tartışmayarattı tabii bizim ülkemizdeki hassasiyetler bakımından. Görüşünüzübu çerçevede de belirtebilirseniz çok teşekkür ederim.Grev yasaklarıyla ilgili olarak ve 1982 Anayasası'ndan sonra 2822 sayılıYasayla da uygulamada prosedürsel problemler ve zorlaştırmalar nedeniylegrev haklarının oldukça kullanılması ülkemizde zaten sıkıntılı bir süreçizledi. Bu noktadan sonra son olaylarda belki güncel de bir konu olarak,sanıyorum Birleşik Metal Sendikasının uyguladığı bir grevde ilgili bölgedecamilerde grev hakkının kullanılması üzerine birtakım hutbeler verildi. Bukonuda Sayın Hocamızın görüşünü geldiğimiz durum itibarıyla merak ediyorum.İkinci husus da, bu çift sendika üyeliği konusu açısından, zaten örgütlenmedekisınırlamalar ve sıkıntılar ve gelinen süreçte sendikalı üye sayısınınciddi bir şekilde azaldığı günümüzde iki sendika üyeliğinin işçiler yönündenbaktığınızda nasıl olacağı konusunda sorular içermekte ve uygulamada dahangi yararları getireceğini merak etmekteyiz. Bu konuda da görüşlerinirica ediyorum ve teşekkür ediyorum.Av. Abbas BİLGİLİ (Adana Barosu)- Bilindiği gibi sosyal güvenlik hakkıtemel haklardandır, anayasal bir haktır ve bu haktan vazgeçilemiyor. İşçikayıt dışı da çalışsa kendiliğinden sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Böyle
- Page 3 and 4: Genel Yayın Sıra No: 2142012/16IS
- Page 5: İstanbul Barosuİş ve Sosyal Güv
- Page 10 and 11: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 201
- Page 12 and 13: I. OTURUMKonu2010 ANAYASA DEĞİŞ
- Page 14 and 15: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 201
- Page 16: Konu2010 ANAYASA DEĞİŞİKLİKLER
- Page 19 and 20: 18 İstanbul Barosu Yayınlarıbir
- Page 21 and 22: 20 İstanbul Barosu YayınlarıMadd
- Page 23 and 24: 22 İstanbul Barosu Yayınlarılar
- Page 25 and 26: 24 İstanbul Barosu Yayınlarıda h
- Page 27 and 28: 26 İstanbul Barosu YayınlarıBu n
- Page 29: 28 İstanbul Barosu Yayınlarılad
- Page 33 and 34: 32 İstanbul Barosu Yayınlarıçek
- Page 35 and 36: 34 İstanbul Barosu Yayınlarımi?
- Page 37 and 38: 36 İstanbul Barosu YayınlarıBura
- Page 39 and 40: 38 İstanbul Barosu YayınlarıSosy
- Page 41 and 42: 40 İstanbul Barosu Yayınlarıben
- Page 43 and 44: 42 İstanbul Barosu Yayınlarıiş
- Page 45 and 46: 44 İstanbul Barosu Yayınlarıkims
- Page 47 and 48: 46 İstanbul Barosu Yayınlarıolma
- Page 49 and 50: KonuANAYASA'DA YAPILAN DEĞİŞİKL
- Page 51 and 52: 50 İstanbul Barosu Yayınlarıgere
- Page 53 and 54: 52 İstanbul Barosu YayınlarıAksi
- Page 55 and 56: 54 İstanbul Barosu Yayınlarıve l
- Page 57 and 58: 56 İstanbul Barosu YayınlarıTasl
- Page 59 and 60: 58 İstanbul Barosu Yayınlarıdir.
- Page 61 and 62: 60 İstanbul Barosu Yayınlarısey
- Page 63 and 64: 62 İstanbul Barosu Yayınlarıme y
- Page 65 and 66: 64 İstanbul Barosu YayınlarıBu d
- Page 67 and 68: 66 İstanbul Barosu Yayınlarıöze
- Page 69 and 70: 68 İstanbul Barosu Yayınlarıişk
- Page 71 and 72: 70 İstanbul Barosu Yayınlarımı
- Page 73 and 74: 72 İstanbul Barosu Yayınlarıve 6
- Page 75 and 76: 74 İstanbul Barosu Yayınlarıgere
- Page 77 and 78: 76 İstanbul Barosu Yayınlarıönc
- Page 79 and 80: 78 İstanbul Barosu Yayınlarıdika
30 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıdaki lütuf niteliğinde hayırse<strong>ve</strong>rlik, vakıf geleneğini canlandırma yönündekipolitikasına bir tepki, çünkü bunun hak temelli olması gerekiyor. Biliyoruzki <strong>Sosyal</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik Reformunun en önemli ayağı olarak lanse edilen “bizyoksulluğu ortadan kaldıracağız” denilen birimsiz rejim ayağı eksik kalmıştır.Bu çerçe<strong>ve</strong>de sosyal devlet ilkesiyle laiklik ilkesi arasındaki vurguya dadikkat çekerek tarihsel süreçte laiklikle sosyal devletin oluşumu paraleldirbenim bilgilerim doğrultusunda; yani Kiliseden devlete geçmesiyle birlikteBatıda oluşmuştur bu süreç. Biz de zaten Batıdan aldığımız bu anlamdabir ilkedir.Hocam, burada sorumu yönelteceğim. Çok önemli bir tartışma oldu benimkatıldığım bir toplantıda. Tam sizin alanınıza giriyor. Tam bu çerçe<strong>ve</strong>de yapılanbir bilimsel toplantıda Almanlarla ortaktı, Alman bir öğretim üyesi sosyalhizmetler konusunda, ki sosyal gü<strong>ve</strong>nlik hakkının bir parçası olması gereğitartışılırken bir Alman Anayasa Mahkemesi kararı aktardı <strong>ve</strong> dedi ki “Almanhukukunda sübsidiarite, ikincillik ilkesi vardır sosyal devlet ilkesi bakımından,Türk hukuku laiklik çerçe<strong>ve</strong>sinde Fransız hukukunu örnek aldığı içinidare hukuku açısından size çok ters gelecek, ama Alman hukukunda Kilise,<strong>ve</strong>saire, bunların bu hizmetleri <strong>ve</strong>rmesi birincildir, bunlardan kalan boşluğudoldurmak anlamında sosyal devletin görevidir”. Bu çok önemli bir fırtına tartışmayarattı tabii bizim ülkemizdeki hassasiyetler bakımından. Görüşünüzübu çerçe<strong>ve</strong>de de belirtebilirseniz çok teşekkür ederim.Grev yasaklarıyla ilgili olarak <strong>ve</strong> 1982 Anayasası'ndan sonra 2822 sayılıYasayla da uygulamada prosedürsel problemler <strong>ve</strong> zorlaştırmalar nedeniylegrev haklarının oldukça kullanılması ülkemizde zaten sıkıntılı bir süreçizledi. Bu noktadan sonra son olaylarda belki güncel de bir konu olarak,sanıyorum Birleşik Metal Sendikasının uyguladığı bir grevde ilgili bölgedecamilerde grev hakkının kullanılması üzerine birtakım hutbeler <strong>ve</strong>rildi. Bukonuda Sayın Hocamızın görüşünü geldiğimiz durum itibarıyla merak ediyorum.İkinci husus da, bu çift sendika üyeliği konusu açısından, zaten örgütlenmedekisınırlamalar <strong>ve</strong> sıkıntılar <strong>ve</strong> gelinen süreçte sendikalı üye sayısınınciddi bir şekilde azaldığı günümüzde iki sendika üyeliğinin işçiler yönündenbaktığınızda nasıl olacağı konusunda sorular içermekte <strong>ve</strong> uygulamada dahangi yararları getireceğini merak etmekteyiz. Bu konuda da görüşlerinirica ediyorum <strong>ve</strong> teşekkür ediyorum.Av. Abbas BİLGİLİ (Adana <strong>Barosu</strong>)- Bilindiği gibi sosyal gü<strong>ve</strong>nlik hakkıtemel haklardandır, anayasal bir haktır <strong>ve</strong> bu haktan vazgeçilemiyor. İşçikayıt dışı da çalışsa kendiliğinden sosyal gü<strong>ve</strong>nlik hakkına sahiptir. Böyle