İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

istanbulbarosu.org.tr
from istanbulbarosu.org.tr More from this publisher
12.07.2015 Views

İş ve Sosyalvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları27lerle kanunu da yürürlükten kaldırdığı söylenebilir mi? Yoksa, tersine, busadece Anayasa koyucunun bu normların Anayasa'da yer almasını istemediği,kanunlarla düzenlenebileceği şeklinde bir görüş mü ileri sürülebilir?Bu noktada değerli meslektaşımın bunca yıllık birikimine ve hukukuna dagüvenerek aydınlanmak istiyorum.Bir başka konu tabii, daha ziyade belki öğleden sonra Sayın DevrimUlucan’ın tebliğinde yer alacak husus, bu yapılan değişikliklerin özellikletoplu sözleşme düzeniyle ilgili getirilen değişikliklerin, sendikalarla ilgili demiyorum,memur sendikalarına da girmeyeceğim, mevcut toplu sözleşmedüzenine uygunluğu mümkün mü? Örneğin, sendikanın toplu sözleşmeyetkisinin çoğunlukla belirlendiği bir hukuk sisteminde çift sendika üyeliğininkaldırılması ne gibi sonuçlar doğurabilir. “Bir işyerinde birden fazlatoplu iş sözleşmesi yapılamaz” sözcüğü işyeri, işkolu toplu iş sözleşmesininyeniden getirilmesi anlamında mıdır 274’te olduğu gibi?Daha başka şeyler de var, ama başka konuşmacıların da vaktini almamakiçin sözlerimi burada bitirmek istiyorum.Engin ÜNSAL- Bugün Ankara’da Fazıl Hocanın yaptığı konuşmayla ilintili,bağlantılı olan çok önemli bir dava görülüyor. Bu dava 111 tane sendikacınınAsliye Ceza Mahkemesinde yargılanmasıyla ilgili, 5 senelik hapis istemiyleyargılanmasıyla ilgili. İsnat edilen suç 1 Nisan 2010 tarihinde Ankara’da Tekelişçilerinin yaptığı bir direniş. Tekel işçileri bu direnişi niye yaptı? Hükümet103 işyerindeki tütün işleme merkezini kapattı, 12 000 işçiyi işten çıkardı,işçiler ekonomik ve mesleki çıkarlarını korumak için direniş yaptılar ve 1Nisanda da bu tekrarlandı. Buna katılanlar bugün Ankara’da yargılanıyor.Şimdi, Fazıl Hocaya sormak istediğim soru şu: Anayasa'nın 90. maddesivar, çok açık ve net, İLO’nun 87 sayılı Sözleşmesi var, çok açık ve net. 87sayılı Sözleşmenin 3. maddesi diyor ki, “kamu bu sendikal özgürlüklerinkullanılmasına müdahale edemez, sendikaların faaliyetlerini düzenlemesinemüdahale edemez.” Bunun ötesinde İLO’nun Sendika Özgürlükleri Komitesininve Uzmanlar Komitesinin bir kararı var, diyor ki “grev hakkı vedireniş hakkı dolayısıyla toplu sözleşmeyle sınırlandırılamaz. Toplu sözleşmedüzenini dışında da işçilerin ekonomik, mesleki nedenlerle direniş hakkıvardır.” Bu bağlamda Ankara’da 12 Eylülden beri ilk defa bu kadar kitleselbir yargılamanın hukuksal dayanağı var mı? 90. madde bu dava nedeniyleuygulanma alanı bulabilir mi, bulamaz mı?Üzeyir ATAMAN (DİSK Lastik İş Sendikası Eğitim Dairesi Müdürü)- Biz referandumöncesinde burada ifade edilen görüşlere çok yakın bir çerçeveyle“hayır” kampanyası yürüttük. Bununla ilgili gerekçeleri kamuoyuna açık-

28 İstanbul Barosu Yayınlarıladık, broşürlerle, toplantılarla yaydık ve kabaca bu değişikliklerin 12 Eylüldüzeninin değişmesine yol açmayacağını, 1982 Anayasasının demokratikbir niteliğe kavuşturmayacağını, yargının siyasallaşmasının da ötesindedoğrudan doğruya yargıyı siyasal erkin denetimine sokan birtakım sonuçlardoğuracağını öne sürdük. Yargının siyasallaşması deyiminin daha bumevcut durumu ifade etmekte genel kaldığını düşünüyoruz, çünkü bizimaçımızdan yargının siyasallaşması ifadesi örneğin, bundan 10-15 yıl öncekiekonomik kriz dolayısıyla toplu sözleşmelerle öngörülmüş zamların ertelenmesikonusundaki yargı kararlarında da vardı, daha sonra buna benzerpiyasadaki koşullar veya başka türlü nedenlerle ortaya çıkan çeşitli yargıkararları da bizim açımızdan doğrudan yargının siyasallaşmasının göstergeleriydi.Ama bu son değişiklikle gerçekten, Hocamızın da ifade ettiği,birtakım makyajlar altında Anayasa'nın demokratikleştiriliyor görüntüsüaltında doğrudan doğruya Anayasa Mahkemesi Hakimler ve Savcılar YüksekKurulu eliyle yargının siyasal iktidarın denetimi altına sokulduğu yenibir mekanizmanın kurulduğunu, kurulmak istendiğini, kurulacağını ifadeederek etkin bir kampanya sürdü.Çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerin bir bölümü, özellikle biraz önceHocamızın ifade ettiği grev yasaklarına ilişkin düzenlemenin kaldırılması,sendikal haklara ilişkin bazı yasakların kaldırılması, Fevzi Hocamızın gerçisisteme aykırı bulduğunu şimdi ifade etti, ama genel evrensel normlar açısındanaykırı duran birtakım yasakların kaldırılması genel olarak olumlugibi göründü. Ancak, bu değişikliklerin hiçbirisinin iddia edildiği gibi işinesasını değiştirmediğini, uygulamada ve teoride herhangi bir değişikliğe yolaçmayacağını analizlerle, madde madde gerekçelerle ifade etmeye çalıştım.Örneğin, grev yasaklarının kaldırılması konusunda açık hüküm çıkarıldıAnayasa metninden, ama aynı maddenin 1. fıkrasındaki grev tanımı olduğugibi duruyor.Bu çerçevede Hocama bir soru sormak istiyorum öncelikle. Kendisi konuşmasındageniş grev yasaklarının kaldırılmasının bu değişikliğin reform niteliğianlamını taşıyabilecek bir özelliği olduğunu söyledi. Aynı maddedekigrevi sadece işçileri haklı olmakla sınırlayan ve toplu sözleşme süreci içinehapseden tanım dururken bunun dışındaki bu değişikliğin bir grev hakkınınkapsamında genişleme ve reform olduğu iddia edilebilir mi? Onu söylediğiiçin kendisine bu soruyu sormak istiyorum. Uygulamada ne tür sonuçlardoğacağına ilişkin olarak pratik bir örnek anlatarak bitirmek istiyorum.Bu değişiklikler yapıldıktan sonra biz üçlü danışma için, Necdet de vardı,Ankara’ya gittik. Konfederasyon başkanları, işveren ve işçi sendikaları konfederasyonlarıbaşkanları, bakan toplantıdaydı. Bakan dedi ki, “Başbakan

28 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıladık, broşürlerle, toplantılarla yaydık <strong>ve</strong> kabaca bu değişikliklerin 12 Eylüldüzeninin değişmesine yol açmayacağını, 1982 Anayasasının demokratikbir niteliğe kavuşturmayacağını, yargının siyasallaşmasının da ötesindedoğrudan doğruya yargıyı siyasal erkin denetimine sokan birtakım sonuçlardoğuracağını öne sürdük. Yargının siyasallaşması deyiminin daha bumevcut durumu ifade etmekte genel kaldığını düşünüyoruz, çünkü bizimaçımızdan yargının siyasallaşması ifadesi örneğin, bundan 10-15 yıl öncekiekonomik kriz dolayısıyla toplu sözleşmelerle öngörülmüş zamların ertelenmesikonusundaki yargı kararlarında da vardı, daha sonra buna benzerpiyasadaki koşullar <strong>ve</strong>ya başka türlü nedenlerle ortaya çıkan çeşitli yargıkararları da bizim açımızdan doğrudan yargının siyasallaşmasının göstergeleriydi.Ama bu son değişiklikle gerçekten, Hocamızın da ifade ettiği,birtakım makyajlar altında Anayasa'nın demokratikleştiriliyor görüntüsüaltında doğrudan doğruya Anayasa Mahkemesi Hakimler <strong>ve</strong> Savcılar YüksekKurulu eliyle yargının siyasal iktidarın denetimi altına sokulduğu yenibir mekanizmanın kurulduğunu, kurulmak istendiğini, kurulacağını ifadeederek etkin bir kampanya sürdü.Çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerin bir bölümü, özellikle biraz önceHocamızın ifade ettiği grev yasaklarına ilişkin düzenlemenin kaldırılması,sendikal haklara ilişkin bazı yasakların kaldırılması, Fevzi Hocamızın gerçisisteme aykırı bulduğunu şimdi ifade etti, ama genel evrensel normlar açısındanaykırı duran birtakım yasakların kaldırılması genel olarak olumlugibi göründü. Ancak, bu değişikliklerin hiçbirisinin iddia edildiği gibi işinesasını değiştirmediğini, uygulamada <strong>ve</strong> teoride herhangi bir değişikliğe yolaçmayacağını analizlerle, madde madde gerekçelerle ifade etmeye çalıştım.Örneğin, grev yasaklarının kaldırılması konusunda açık hüküm çıkarıldıAnayasa metninden, ama aynı maddenin 1. fıkrasındaki grev tanımı olduğugibi duruyor.Bu çerçe<strong>ve</strong>de Hocama bir soru sormak istiyorum öncelikle. Kendisi konuşmasındageniş grev yasaklarının kaldırılmasının bu değişikliğin reform niteliğianlamını taşıyabilecek bir özelliği olduğunu söyledi. Aynı maddedekigrevi sadece işçileri haklı olmakla sınırlayan <strong>ve</strong> toplu sözleşme süreci içinehapseden tanım dururken bunun dışındaki bu değişikliğin bir grev hakkınınkapsamında genişleme <strong>ve</strong> reform olduğu iddia edilebilir mi? Onu söylediğiiçin kendisine bu soruyu sormak istiyorum. Uygulamada ne tür sonuçlardoğacağına ilişkin olarak pratik bir örnek anlatarak bitirmek istiyorum.Bu değişiklikler yapıldıktan sonra biz üçlü danışma için, Necdet de vardı,Ankara’ya gittik. Konfederasyon başkanları, iş<strong>ve</strong>ren <strong>ve</strong> işçi sendikaları konfederasyonlarıbaşkanları, bakan toplantıdaydı. Bakan dedi ki, “Başbakan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!