İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

istanbulbarosu.org.tr
from istanbulbarosu.org.tr More from this publisher
12.07.2015 Views

İş ve Sosyalvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları21anayasa hukuku açısından önem taşıyan ana noktalara işaret etmekle yetineceğim.Sendika hakkının, 2001 Anayasa Değişikliği ile tüm çalışanlara genişletilmişolması, yeterli ve etkili olmamıştır. Oysa aynı formül, toplu iş sözleşmesive grev hakları ile ilgili maddelere de eklenmiş ve buna koşut olarak53/3. madde tümüyle yürürlükten kaldırılmış olsaydı, sorun kökünden çözülmüşolurdu. Böylece kanun koyucunun, kamu hizmetinin gereklerinigöz önünde bulundurarak, memurlar ve diğer kamu görevlileri için grevlive toplu sözleşmeli bir sendikal düzen kurması mümkün olabilirdi. Bu çerçevedeanayasal bir engeli kalmayan kanun koyucu da, emekçi taleplerinesiyasal yönden daha fazla direnemezdi.“Anayasa reformu” olarak sunulan 2010 Anayasa Değişikliği ise, 53. maddedekiengelleyici kuralı kaldırmakla birlikte, özünde ondan çok da farklı veileri düzeyde bir düzenleme getirebilmiş değildir. Anayasa’nın 53. maddesine3, 4 ve 5. fıkralar olarak eklenen bu yeni düzenleme, memurlar ile diğerkamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma haklarını sözde tanır gibi görünürken,toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde,uyuşmazlığın Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nca kesin olarak çözülmesini,bu Kurulca verilecek kararın toplu sözleşme hükmünde olmasınıöngörmektedir. Daha önceki düzenlemede son söz Bakanlar Kurulu’naaitti. Yeni düzenlemede son sözün yürütme organı yerine bir hakem kurulunaverilmesi, ancak bu kurulun bağımsız olması halinde bir anlam ifadeeder. Oysa bu düzenlemede Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yasamave yürütmeden bağımsızlığını sağlayacak anayasal bir güvence öngörülmüşdeğildir 13 . Bu Kurulun oluşumu, çalışma usul ve esasları, herhangibir nitelikli yasa kaydına bağlanmaksızın yasa koyucunun takdirine bırakılmıştır.Bu Kurul, anayasal statü bakımından işçilerin sendikal haklarıbağlamında Anayasa’da öngörülen Yüksek Hakem Kurulu (AY m. 54/4) ileaynı konumdadır. Ancak Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanun’undaYüksek Hakem Kurulu için küreselleşme sürecinden önce yasa ile öngörülenyapının, küresel sürecin yoğunlaştığı bu aşamada Kurul için sağlanabileceğide kuşkuludur.Öte yandan yasal düzenlemede elverişlilik ilkesi 14 , sistemin temel norm-13 Ece GÖZTEPE, agm, A 6.14 Elverişlilik ilkesi, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 6. maddesinin son cümlesiolarak düzenlenmiş olup, aşağıda kalın harflerle vurgulanmıştır: “Toplu iş sözleşmesindeaksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinintoplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır.Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler uygulanır.Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmetakdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir.”

22 İstanbul Barosu Yayınlarılarından biri olarak benimsenmezse, memurlara tanınan toplu sözleşmehakkı, kazanılmış haklarla yasal hakların gerisine de düşebilir. Çünkü HakemKurulu kararlarının kesin ve toplu sözleşme hükmündedir. Ayrıca,2010 Anayasa Değişikliği’nde Anayasa’nın 128. maddesine “Ancak, malîve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.” şeklindebir kural eklenmiştir. Yukarıda değinilen tehlikenin önlenmesi için, 128.maddenin şöyle ifade edilmesi yeterli olurdu: “Ancak, malî ve sosyal haklarailişkin toplu sözleşme hükümlerinin memurlar ve diğer kamu görevlilerilehine olan hükümleri saklıdır.”Şimdi bu eksikliğin yasa ile tamamlanması ve bunu denetlemek üzere yargıdenetimi yolunun yasa ile sağlanması zorunlu hale gelmiştir. Aksi takdirde“reform” denen değişiklik, tam bir “aldatmaca”ya dönüşebilir.Öte yandan 2010 Anayasa Değişikliği, sendikalar ve üst kuruluşların, üyeleriadına yargı mercilerine başvurabileceklerine ilişkin kuralı da kaldırmıştır.Bu kuraldan neden vazgeçildiğine ilişkin bir açıklama, ne maddegerekçesinde ne de Meclis Genel Kurul tartışmalarında yer almaktadır 15 .Sendikaların temsil yetkisinin maddeden çıkarılmış olması, öncelikle toplugörüşmenin kimin tarafından yapılacağı sorusunu gündeme getirmektedir.Bu sorunu 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 19. maddesininf) bendinde yer alan temsil yetkisiyle aşmak belki mümkün olabilir.Ancak uyuşmazlık üzerine Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nca verilecekkarardan sonra, sendikanın temsil yetkisinin yasaya göre devam edip etmeyeceğiciddi bir sorundur. Tarihsel yorum yöntemine dayanılarak, HakemKurulu kararından sonra sendikaların temsil yetkisinin kalmadığı gibi biryoruma da gidilebilir ki bunun anlamı yargısal denetimin önlenmesidir. Vebelki de amaçlanan budur. Hakem Kurulu kararının, aslında idari işlemanlamında yorumlanması gereken kesinliği, bu anlayış esas alındığı takdirde,kesinleşmiş bir yargı hükmüne dönüşmektedir. Umarız mahkemeler,kuralın sistematik ve amaçsal yorumu ile bağdaşmayan böyle bir yorumubenimseme yoluna gitmezler.3) “Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz”kuralının kaldırılması konusu, sanırım Devrim Ulucan tarafındanayrıntılı olarak işlenecektir. Bu konuya girmiyorum.4) Grev Hakkına İlişkin Değişikliklera) Anayasa’nın 54/3. maddesi sendikaya bir çeşit objektif sorumluluk getirenbir kural içermekteydi. Buna göre:15 Bkz. Ece GÖZTEPE, agm, A 6.

İş <strong>ve</strong> <strong>Sosyal</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>Hukuku</strong> <strong>2011</strong> Yılı Toplantıları21anayasa hukuku açısından önem taşıyan ana noktalara işaret etmekle yetineceğim.Sendika hakkının, 2001 Anayasa Değişikliği ile tüm çalışanlara genişletilmişolması, yeterli <strong>ve</strong> etkili olmamıştır. Oysa aynı formül, toplu iş sözleşmesi<strong>ve</strong> grev hakları ile ilgili maddelere de eklenmiş <strong>ve</strong> buna koşut olarak53/3. madde tümüyle yürürlükten kaldırılmış olsaydı, sorun kökünden çözülmüşolurdu. Böylece kanun koyucunun, kamu hizmetinin gereklerinigöz önünde bulundurarak, memurlar <strong>ve</strong> diğer kamu görevlileri için grevli<strong>ve</strong> toplu sözleşmeli bir sendikal düzen kurması mümkün olabilirdi. Bu çerçe<strong>ve</strong>deanayasal bir engeli kalmayan kanun koyucu da, emekçi taleplerinesiyasal yönden daha fazla direnemezdi.“Anayasa reformu” olarak sunulan 2010 Anayasa Değişikliği ise, 53. maddedekiengelleyici kuralı kaldırmakla birlikte, özünde ondan çok da farklı <strong>ve</strong>ileri düzeyde bir düzenleme getirebilmiş değildir. Anayasa’nın 53. maddesine3, 4 <strong>ve</strong> 5. fıkralar olarak eklenen bu yeni düzenleme, memurlar ile diğerkamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma haklarını sözde tanır gibi görünürken,toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde,uyuşmazlığın Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nca kesin olarak çözülmesini,bu Kurulca <strong>ve</strong>rilecek kararın toplu sözleşme hükmünde olmasınıöngörmektedir. Daha önceki düzenlemede son söz Bakanlar Kurulu’naaitti. Yeni düzenlemede son sözün yürütme organı yerine bir hakem kuruluna<strong>ve</strong>rilmesi, ancak bu kurulun bağımsız olması halinde bir anlam ifadeeder. Oysa bu düzenlemede Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yasama<strong>ve</strong> yürütmeden bağımsızlığını sağlayacak anayasal bir gü<strong>ve</strong>nce öngörülmüşdeğildir 13 . Bu Kurulun oluşumu, çalışma usul <strong>ve</strong> esasları, herhangibir nitelikli yasa kaydına bağlanmaksızın yasa koyucunun takdirine bırakılmıştır.Bu Kurul, anayasal statü bakımından işçilerin sendikal haklarıbağlamında Anayasa’da öngörülen Yüksek Hakem Kurulu (AY m. 54/4) ileaynı konumdadır. Ancak Toplu İş Sözleşmesi Grev <strong>ve</strong> Lokavt Kanun’undaYüksek Hakem Kurulu için küreselleşme sürecinden önce yasa ile öngörülenyapının, küresel sürecin yoğunlaştığı bu aşamada Kurul için sağlanabileceğide kuşkuludur.Öte yandan yasal düzenlemede el<strong>ve</strong>rişlilik ilkesi 14 , sistemin temel norm-13 Ece GÖZTEPE, agm, A 6.14 El<strong>ve</strong>rişlilik ilkesi, Toplu İş Sözleşmesi, Grev <strong>ve</strong> Lokavt Kanunu’nun 6. maddesinin son cümlesiolarak düzenlenmiş olup, aşağıda kalın harflerle vurgulanmıştır: “Toplu iş sözleşmesindeaksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinintoplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır.Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler uygulanır.Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmetakdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir.”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!