12.07.2015 Views

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İş <strong>ve</strong> <strong>Sosyal</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>Hukuku</strong> <strong>2011</strong> Yılı Toplantıları159eksikliktir. Sonuç olarak işçinin işi burada korunmuş olacaktır. Eğer değişiklikgeçerli sebebe dayanıyorsa, sözleşme değişmiş koşullarda devam edecek,dayanmıyorsa, o değişiklik hiçbir etki doğurmayacaktır. İşçinin bir hakkındaazalma yapılmışsa, onlar geçmişe dönük olarak telafi edilecektir. Bu aynızamanda değişiklik feshiyle işçinin iradesi üzerinde “acaba kabul etmezsemişten çıkarılır mıyım, o nedenle kabul etmek zorundayım” gibi bir baskınınoluşmasına da engel olacaktır diye düşünüyorum. Son olarak mevcut uygulamadaYargıtay kararlarında, değişikliğin geçerli nedene dayanması durumundaesaslı değişiklik sayılmayacağı yönünde kullanılan ifadelerin deisabetli olmadığını belirtmek isterim. Zira, değişikliğin esaslı olup olmadığınınmevcut çalışma koşulları üzerinde yarattığı etkiye göre belirlenmesi gerekir.Yine İnciser Hanım, başvurup işe başlamayan işçinin 4 aylık ücreti alamamasınınhakkaniyete aykırı olduğunu söyledi. Başvurmayan işçinin alamamasıdahi hakkaniyete aykırı <strong>ve</strong> hukuk tekniği açısından isabetsiz olduğuiçin bu evleviyetle geçerli sayılabilir, ancak mevcut sistemimizde Yargıtay'ıngörüş değişikliği isabetlidir. Bildiğiniz gibi Yargıtay 2007 yılında <strong>ve</strong>rdiği kararlardaişçi işe başvurup başlamasa dahi 4 aylık ücreti alabileceğine hükmetmekteykeneleştiriler doğrultusunda bu görüşünden dönmüştür ki benceson derecede savunulabilir nitelikte görüşlerdir. Nedir? Burada işçinin istifasınındahi gündeme getirilebileceği savunulmaktadır. Bırakınız, boşta geçensüreyi, önceki ihbar kıdem tazminatını, işçiyi iş<strong>ve</strong>rene ihbar tazminatıödemekle yükümlü dahi sayılabilirsiniz hukuk tekniği açısından bunlar dasavunulabilir görüşlerdir, ancak ben bu konuda Sayın Hocam Süzek tarafındansavunulan görüşe katılıyorum. Yargıtay'ın da şu anki içtihadında sonuçolarak aynı kanaate varılıyor. Başvurup işe başlamayan işçinin de başvurmayanişçi gibi değerlendirilmesi, 21. maddenin 5. fıkrasının kıyasen uygulanmasıkanaatimce de en adil çözüm yöntemidir.Burada Yargıtay'ın 2007 tarihli kararı gibi diğer kararları değerlendirirkenasıl yaklaşım biçimim şuydu: Yargıtay da bunun farkında kanaatimce, ancakmevcut sistemin aksaklıklarına çözüm üretmeye çalışmakta. Sayın Başkanşimdi de ifade etti, normlara takılmamak gerekir şeklinde. 13. yıl toplantısında235. sayfada da Sayın Başkanın şu ifadesi var: “Biz Daire olarakyalnız iş hukukunun teknik, yasal maddeleri uygulayıcılığı yanında bir defelsefesine yönelik, yani bir menfaatler dengesini uygulayacak bir sistem uygulamakzorundayız.” Gerçekten son derece önemli ifadeler, her toplantıdaSayın Başkandan duyuyoruz. Daire de bazen bu noktada mevcut sisteminsorunlarını aşmaya çalışmaktadır. Hukuken isabetli bulmasam da ölümleilgili kararı da bu kapsamda değerlendirdiğimi ifade etmek istiyorum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!