İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

istanbulbarosu.org.tr
from istanbulbarosu.org.tr More from this publisher
12.07.2015 Views

İş ve Sosyalvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları143telik muvazaada Yargıtay içtihadı birleştirme kararı diyor ki “kimse kendimuvazaasından yararlanamaz.” Şimdi, muvazaa var diyoruz veya geçersizlik,alt işverenin tarafı geliyor, diyor ki “evet, ama bana dava açamazsın,çünkü ben muvazaa yaptım.” Bu hukuken kabul görmez. Veyahut diyor ki“evet, biz Kanunun emredici hükmünü ihlal ettik, geçersiz bir alt işverenlikvardır, o nedenle bana dava açamazsın.” Kimse kendi kusurundan yararlanamaz,kimse kendi muvazaasından yararlanamaz, birinci ilke.İkincisi, güven prensibi; biz taraflar işçiye karşı “ben senin işvereninim” diyor,primlerini ödüyor, yeri geldiği zaman işveren olarak karşısına çıkıyor.Geçersizlik ya da muvazaa olup olmadığı uzun süren yargılamayı gerektiriyor.Burada biz işçiden bunu bilmesini bekleyemeyiz. İşte, siz bir güvenoluşturuyorsunuz. Bu güvenin sonucuna da katlanmanız gerekir veYargıtay'ın güven prensibini açıklayan çok güzel hukuk genel kurulu kararıvar. Bu da yine ikisinin müşterek müteselsil olarak sorumlu tutulmasınıgerektirdiği düşüncesindeyim.Doç. Dr. Süleyman BAŞTERZİ (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi)- Teşekkürederim. Kıymetli meslektaşıma ben de teşekkür ederim. İş güvencesiningerçekten güncel sorunlarına temas etti, öğreti ve yargı görüşlerini belirtti.İki konuya değinmek istiyorum konuların aydınlatılması bakımından. Konuşmasınınbirçok yerinde altını çizerek işverenin işçiyi işe iade kararıüzerine işe başlatıp başlatmama konusunda bir seçimlik hakkı olduğunubelirtti. Acaba burada gerçekten teknik anlamda bir seçimlik haktan bahsetmekmümkün mü, değil mi, bunun aydınlatılması gerekir. Tabii, özelsektör işverenlerini düşündüğümüz zaman işe başlatmama durumundakiiş güvencesi tazminatını ve boşta geçen süreye ilişkin ücreti ödemeye gözealarak bu yola gidebilir, ama kamu kuruluşlarında özellikle aynı şeyi söylemekmümkün mü, değil mi bunun tartışılması gerekir diye düşünüyorum.Kanımca bu seçimlik haktan ziyade bir yaptırım niteliğindedir. Bu konudakigörüşünü merak ediyorum ilk olarak.İkincisi, boşta geçen süreye ilişkin ücret, 4 aylık ücretin bu boşta geçensürenin hangi dönemine ilişkin olduğu da meslektaşımın tebliğinde konuedildi ve ilk 4 aylık döneme ilişkin ücret olduğu sonucuna varıldı. Belki işhukuku bakımından haklı olabilir, ama bunun bir de sosyal güvenlik hukukuboyutunun düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum, çünkü işçi işebaşlatılmadığı tarih itibarıyla iş akdi sona eriyor, ondan sonra doğacak sosyalsigorta hakları bakımından bazen işçinin geçmişteki belirli bir dönemdeödediği primler dikkate alınıyor. Bunu ilk 4 ay olarak değerlendirirseniz,birtakım hak yoksunlukları söz konusu olabilir. Dolayısıyla, bu 4 ayın han-

144 İstanbul Barosu Yayınlarıgi 4 ay olduğunun sosyal güvenlik hukuku da dikkate alınarak değerlendirilmesigerekir diye düşünüyorum.Av. Abdülhalim EKE (Ankara Barosu)- Yasada işe iadeye ilişkin hükümlerkimlerin işe iadeden yararlanacağına dair bir kural şeklinde düzenlenmiş,bunun bir istisnasına yer verilmemiş; yani sanki işe iade hükümleriistisna şeklinde ve bunun da istisnası olmayacak gibi algılanmış. Olmasıgereken düzenlemeler bakımından, örneğin, Milli Savunma Bakanlığı işyerlerindeçalışanlar, İstihbarat Teşkilatı işyerinde çalışanlar, Makine Kimyadaçalışanlar, Makine Kimyanın bazı silah mühimmatlarının en azındanilk malzemelerin temin ettirdiği özel işyerlerinde çalışanlar; yani gerçektenbomba yapımının temel malzemelerini özel sektöre yaptıran Makine KimyaEndüstrisinin işyerinde çalışan kişiler işe iade kapsamında olmalı mıdır yahutbazı gruplar güvenlik nedeniyle farklı kabul edilerek işe iade hükümleridışına çıkarılmalı mıdır? Birincisi bu.İkincisi, yararlanmak için 6 aylık süre yeterli bir süre midir? Kıdem tazminatıbakımından yer alan bir yıllık, işsizlik sigortası bakımından kanunlardayer alan üç yıllık sürelerle altı aylık süreleri mukayese ettiğimizde birparalellik sağlanması bakımından 6 aylık süre yerine bir başka süre önerilmesidoğru olursa hangi süre uygundur?Bir başkası, vekâlet ücretleri ve mahkeme yargılama giderleri bakımından,şarta bağlı bir hüküm dedik, işçinin başvurusu koşuluna bağlı. Eğer işçibaşvurmazsa fesih baştan itibaren geçerli olacak. O zaman vekâlet ücretleride, mahkeme masrafları da istenemez olmayacak mı? Ne zamana kadar?İşçinin işverene başvurusuna kadar olan dönemde vekâlet ücretlerinin vemasrafların infaz edilememesi ve bu şartın belgelenmesine bağlı olmayacakmı, böyle olması gerekmez mi?Sayın Başterzi sosyal güvenlikle ilgili bir kısım uyarılarda, açıklamalardabulundu, ben de kısaca bir şey eklemek istiyorum: İşe iadede geçen 4 aylıkya da 120 günlük süre, biz Yasa hükmüne şöyle bakıyoruz, Yasa diyor ki“4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları” diyor, “diğer hakları”kısmı altında biz sosyal güvenliği de ya da o dönemin primlerini de kurumabildiriyoruz. Bu süre neredeyse bir işçinin emekli olacağı yaşamda 60’ta 1’e;yani toplam sigortalılık süresinin 60’ta 1’ine tekabül etmekte. İşçi davasındanvazgeçiverirse sosyal güvenlik bu defa vazgeçmeye bağlı sonuçlara bağlıtutuyoruz. Almanya ya da diğer ülke örneklerini verdiniz, onlar da tazminatadönüşen durumlarda sosyal güvenlik sorunu nasıl çözülüyor, zorunlusigortaya primler ödeniyor mu, ödenmiyor mu, birde 2009 yılında değişenkararı, Yargıtay kararını isabetli bulmadığını söylüyoruz, ama şu anlamda,

144 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıgi 4 ay olduğunun sosyal gü<strong>ve</strong>nlik hukuku da dikkate alınarak değerlendirilmesigerekir diye düşünüyorum.Av. Abdülhalim EKE (Ankara <strong>Barosu</strong>)- Yasada işe iadeye ilişkin hükümlerkimlerin işe iadeden yararlanacağına dair bir kural şeklinde düzenlenmiş,bunun bir istisnasına yer <strong>ve</strong>rilmemiş; yani sanki işe iade hükümleriistisna şeklinde <strong>ve</strong> bunun da istisnası olmayacak gibi algılanmış. Olmasıgereken düzenlemeler bakımından, örneğin, Milli Savunma Bakanlığı işyerlerindeçalışanlar, İstihbarat Teşkilatı işyerinde çalışanlar, Makine Kimyadaçalışanlar, Makine Kimyanın bazı silah mühimmatlarının en azındanilk malzemelerin temin ettirdiği özel işyerlerinde çalışanlar; yani gerçektenbomba yapımının temel malzemelerini özel sektöre yaptıran Makine KimyaEndüstrisinin işyerinde çalışan kişiler işe iade kapsamında olmalı mıdır yahutbazı gruplar gü<strong>ve</strong>nlik nedeniyle farklı kabul edilerek işe iade hükümleridışına çıkarılmalı mıdır? Birincisi bu.İkincisi, yararlanmak için 6 aylık süre yeterli bir süre midir? Kıdem tazminatıbakımından yer alan bir yıllık, işsizlik sigortası bakımından kanunlardayer alan üç yıllık sürelerle altı aylık süreleri mukayese ettiğimizde birparalellik sağlanması bakımından 6 aylık süre yerine bir başka süre önerilmesidoğru olursa hangi süre uygundur?Bir başkası, <strong>ve</strong>kâlet ücretleri <strong>ve</strong> mahkeme yargılama giderleri bakımından,şarta bağlı bir hüküm dedik, işçinin başvurusu koşuluna bağlı. Eğer işçibaşvurmazsa fesih baştan itibaren geçerli olacak. O zaman <strong>ve</strong>kâlet ücretleride, mahkeme masrafları da istenemez olmayacak mı? Ne zamana kadar?İşçinin iş<strong>ve</strong>rene başvurusuna kadar olan dönemde <strong>ve</strong>kâlet ücretlerinin <strong>ve</strong>masrafların infaz edilememesi <strong>ve</strong> bu şartın belgelenmesine bağlı olmayacakmı, böyle olması gerekmez mi?Sayın Başterzi sosyal gü<strong>ve</strong>nlikle ilgili bir kısım uyarılarda, açıklamalardabulundu, ben de kısaca bir şey eklemek istiyorum: İşe iadede geçen 4 aylıkya da 120 günlük süre, biz Yasa hükmüne şöyle bakıyoruz, Yasa diyor ki“4 aya kadar doğmuş bulunan ücret <strong>ve</strong> diğer hakları” diyor, “diğer hakları”kısmı altında biz sosyal gü<strong>ve</strong>nliği de ya da o dönemin primlerini de kurumabildiriyoruz. Bu süre neredeyse bir işçinin emekli olacağı yaşamda 60’ta 1’e;yani toplam sigortalılık süresinin 60’ta 1’ine tekabül etmekte. İşçi davasındanvazgeçi<strong>ve</strong>rirse sosyal gü<strong>ve</strong>nlik bu defa vazgeçmeye bağlı sonuçlara bağlıtutuyoruz. Almanya ya da diğer ülke örneklerini <strong>ve</strong>rdiniz, onlar da tazminatadönüşen durumlarda sosyal gü<strong>ve</strong>nlik sorunu nasıl çözülüyor, zorunlusigortaya primler ödeniyor mu, ödenmiyor mu, birde 2009 yılında değişenkararı, Yargıtay kararını isabetli bulmadığını söylüyoruz, ama şu anlamda,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!