12.07.2015 Views

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

12 İstanbul <strong>Barosu</strong> YayınlarıDünya Savaşı sonrası yapılan anayasalarla sosyal <strong>ve</strong> ekonomik hakların dalisteye eklenmesi biçiminde ikinci kuşak hakları olarak somut biçimde ortayaçıkmıştır. Gerçekten İkinci Dünya Savaşı sonrası yapılan anayasalarınhemen hepsinde sosyal ekonomik haklara yer <strong>ve</strong>rildiğini, bunların temelinioluşturan sosyal devlet ilkesinin de anayasal ilkeler arasına girdiğini görüyoruz.Bu yıllar, İkinci Dünya Savaşı sonrası 1950’li, 1960’lı, 1970’li yıllar sosyalekonomik hakların zir<strong>ve</strong>de olduğu, sosyal devlet ilkesinin yükseldiği yıllarolarak karşımıza çıkıyor dünyada. Tabii, bir boyutu da temel hak <strong>ve</strong> özgürlüklerİkinci Dünya Savaşı sonrası ulusal boyuttan evrensel boyuta taşınmıştır.Birleşmiş Milletler Avrupa Konseyi'nin kuruluş amacı insan haklarınıevrensel düzeyde korumaktır; yani küreselleşme, globalleşme dediğimizolay aslında insan hakları boyutuyla başlamıştır İkinci Dünya Savaşı sonrası.1980’li yıllara kadar belirgin <strong>ve</strong> somut bir yükselme dönemidir sosyaldevlet <strong>ve</strong> sosyal hakların etkinliği bakımından. 1980’li yıllardan itibarengloballeşme ekonomik alanda, sermaye alanında daha bir hızlandığını görüyoruzbenim kanaatime göre <strong>ve</strong> 1990’lı yıllarda Sovyetler bloğunun çökmesiylebirlikte sosyal devlet ilkesinde bir gerileme, buna karşılık, ki sosyaldevlet ilkesi, sosyal haklar da uluslararası sözleşmelerde gerek BirleşmişMilletler nezdinde ikili sözleşmeler, gerekse İLO özellikle çalışma hayatıylailgili sözleşmeleri Avrupa Konseyi bünyesinde Avrupa sosyal şartı revizeedilse de 20. Yüzyılın sonlarına doğru, bir yandan hukuksal planda bugelişmeler kaydedilirken ikinci derecede korumalı haklar olmasına rağmensermaye alanında globalleşme, küreselleşme onun önüne geçmiştir diye düşünüyorum.Özellikle 1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle birlikteinsan haklarının, özellikle sosyal ekonomik haklar yönündeki globalleşmesermayenin küreselleşmesinin gerisinde kaldı gibi görünüyor. 2000’li yıllardabu daha belirgin biçimde hissedildi <strong>ve</strong> gelinen nokta 2008’de sermayeninküreselleşmesi, globalleşmesi, ülke ekonomilerini giderek dizayn eder halegelmesi, hatta siyasetini dizayn eder hale gelmesi bunun göstergeleri.Olaya Türkiye açısından baktığımızda Türkiye’de de bir paralellik vardır.Türkiye’de de her ne kadar 1961 Anayasası döneminde yasal düzeyde bazısosyal ekonomik haklar var ise de anayasal düzeyde sosyal devlet ilkesiylebirlikte korunması 1961 Anayasasıyladır daha gü<strong>ve</strong>nceli hale gelmesi,ki gerçekten 1961 Anayasası sadece sosyal devlet yönünden değil, insanhakları <strong>ve</strong> hukuk devleti yönünden de bana göre sadece Türkiye’nin değil,yüzyılın Avrupa’sının en bu konularda ileri derecede mesafe almış anayasalardanbiridir diye düşünüyorum 71 değişikliğe rağmen, ki Türkiye bundançok yararlandı sosyal devlet ilkesinden, özgürlüklerden 1961 Anayasasıdöneminde. Bunu tabii çok da bilinçli kullanamadı. Kolay değil bu hak-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!