İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

istanbulbarosu.org.tr
from istanbulbarosu.org.tr More from this publisher
12.07.2015 Views

İş ve Sosyalvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları123den tazminat hukukuna yöneliş şeklindedir 112 . Ancak işveren işçiyi işe iadeetmemesinde söz konusu olabilecek haklı gerekçelerin, işçinin eski işinedönmek istememesi açısından da söz konusu olabileceği unutulmamalıdır.Mevcut sistem ise, bu şekilde düşünen bir işçinin iş sözleşmesinin geçersizsebeple feshedilmesi halinde herhangi bir yaptırım öngörmemiştir.İkinci olarak, 21. maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “…en çok dört ayakadar…” ibaresinin, Anayasa’nın 2., 5., 11., 49. ve 60. maddelerine aykırılığıiddiasıyla iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmuş,Yüksek Mahkeme oyçokluğu ile verdiği kararıyla iptal isteminin reddinekarar vermiştir. Yüksek Mahkeme’ye göre, “…Yasa’nın 20. ve 21. maddelerindeyer alan düzenlemeler arasında bütünlük bulunduğu görülmektedir.Yasakoyucu tarafından 20. maddede yargılama süresi olarak öngörülen toplamdört aylık süre, 21. maddenin üçüncü fıkrasında, feshin geçersizliğinekarar verilmesi durumunda, kararın kesinleşmesine kadar işçinin çalıştırılmadığısüre için elde edebileceği azami ücret ve diğer hakları belirlemekteölçü olarak kullanılmıştır. İş hayatında işçi veveren arasındaki dengeyi kurarakçalışma barışını sağlamak ve korumak Devletin görevleri arasında yeralmaktadır. Buna göre, iş hayatı koşulları ve ülke verileri göz önüne alınarak,işçi veveren ilişkilerinde her iki tarafın hak ve yükümlülüklerinin gözetilmesizorunlu bulunmaktadır. Bu durumda, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğineilişkin kararın kesinleşmesine kadar işçiye çalıştırılmadığı süre için doğmuşbulunan ücret ve diğer haklarının en çok dört aylık kısmının ödenmesineilişkin düzenleme, yargılama aşamasında öngörülen seri muhakeme usulügözetildiğinde işçi veveren arasında olması gereken hak ve yükümlülükdengesinde bir ölçüsüzlüğe yol açmamaktadır. Bu nedenle itiraz konusu ibareAnayasa’nın 2., 11., 49. ve 60. maddelerine aykırı değildir, iptal istemininreddi gerekir. Kuralın Anayasa’nın 5. maddesiyle ilgisi görülmemiştir…” 113 .Görüldüğü gibi, Anayasa Mahkemesi kararında işe iade davasının seri yargılamausulüne göre yürütüleceğine vurgu yapmış, bir anlamda davanınöngörülenden çok uzun sürmeyeceğinden hareket etmiştir. Oysa, yukarıdabelirttiğimiz gibi, seri yargılama usulünün adından başka bir seriliktaşımadığı herkesçe kabul edildiği gibi, 6100 sayılı Hukuk MuhakemeleriKanunu’nun gerekçesinde dahi bu gerçeğe yer verilmiş ve bahsedilen usulkaldırılmıştır. İşe iade davasının uzamasının bedeli genellikle ekonomikyönden güçsüz olan işçi tarafından ödenmekte, dava ne kadar sürerse sür-112 Alpagut, İş Güvencesi, 202-203.113 AYM., 18.12.2008, E. 2005/2 K. 2008/181, RG., 7.10.2009, 27369. Karara ilişkin birdeğerlendirme için bkz. Centel, Tankut: Anayasa Karşısında Boşta Kalınan Süreye İlişkinÜcreti Sınırlama, Sicil, Aralık 2009, S.16, 15 vd.

124 İstanbul Barosu Yayınlarısün işçi en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarınıalabilmektedir. Öğretide belirtildiği gibi, feshin geçersiz sayılması sonucunda,iş sözleşmesinin bir kesilme olmaksızın devam ettiği kabul edildiğinegöre, teknik hukuk açısından işçiye boşta geçen tüm süreye ilişkin ücretinve hakların ödeneceğinin öngörülmesi daha isabetli olurdu 114 .Son olarak, 21. maddenin altıncı fıkrasının, sözleşmeyle birinci, ikinci veüçüncü fıkralarda yer alan hususların değiştirilmesine olanak bırakmadığından,işçilerin sözleşme ile iş güvencesini daha etkin koşullara bağlamasınıengelleyeceği, toplu iş sözleşmesi ve sözleşme özgürlüklerine ilişkinAnayasa’nın 53. ve 48. maddelerine, anılan hak ve özgürlükleri sınırlandırdığıiçin Anayasa’nın 13. maddesine ve bu nedenlerle Anayasa'nın 2.ve 11. maddelerine de aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesinebaşvurulmuş, Yüksek Mahkeme oyçokluğu ile verdiği kararıylaiptal isteminin reddine karar vermiştir. Karara göre, “…Sözleşme hürriyetineaykırı olduğu ileri sürülen kuralın, işverenler karşısında işçilerin zordurumundan yararlanılarak 21. maddede belirtilen haklarının sözleşmelerleortadan kaldırılmasının ya da daraltılmasının önlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.Bu anlamda işçi ile işveren arasında hak ve yükümlülüklerkonusunda Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen ölçülere uygun bir dengeoluşturulduğu görüldüğünden kural, Anayasa'nın 13. ve 48. maddelerineaykırı değildir, iptal isteminin reddi gerekir. Osman Alifeyyaz Paksüt bugörüşe katılmamıştır. Kuralın Anayasa'nın 2., 11. ve 53. maddeleri ile ilgisigörülmemiştir.” 115 .Kararda da atıfta bulunulan Osman Alifeyyaz Paksüt’ün karşıoy yazısındaisabetli olarak, “…Anayasa'nın 48. maddesinde, sözleşme hürriyetinin sınırlandırılmasıiçin açık bir sebep gösterilmemiştir. Her ne kadar muhteremçoğunluk, 48. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve özel teşebbüslerin çalışmalarınailişkin tedbirlerin alınması amacıyla devlete verilen görevi, sözleşmehürriyetinin sınırlanmasına olanak veren bir neden gibi kabul etmişise de, bahse konu ikinci fıkranın bu şekilde anlaşılmasının temel hak veözgürlüklerin korunması ve güçlendirilmesi amacına uymadığı düşüncesindeyim.Kaldı ki, Anayasa'nın 53. maddesinde düzenlenen toplu iş sözleşmesihakkı yönünden 48. maddedekine benzer, yorum yoluyla dahi sınırlamanedeni kabul edilebilecek herhangi bir kural mevcut değildir. İptali istenenkuralın amacının, İş Kanunu'nun 21. maddesinde öngörülen tazminatların114 Süzek, 566, 588; Aktay/Arıcı/Kaplan Senyen, 174; Şakar, 174-175; Taşkent (Eyrenci/Taşkent/Ulucan), 180; Güzel, İş Güvencesi, 111, 116; Eyrenci, Yeni Düzenlenmeler,37; Ulucan, İş Güvencesi, 84. Karş. Tuncay,İş Güvencesi Yasası, 10; Soyer, Feshe KarşıKoruma, 61.115 AYM., 19.10.2005, E. 2003/66, K. 2005/72, RG., 24.11.2007, 26710.

124 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarısün işçi en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret <strong>ve</strong> diğer haklarınıalabilmektedir. Öğretide belirtildiği gibi, feshin geçersiz sayılması sonucunda,iş sözleşmesinin bir kesilme olmaksızın devam ettiği kabul edildiğinegöre, teknik hukuk açısından işçiye boşta geçen tüm süreye ilişkin ücretin<strong>ve</strong> hakların ödeneceğinin öngörülmesi daha isabetli olurdu 114 .Son olarak, 21. maddenin altıncı fıkrasının, sözleşmeyle birinci, ikinci <strong>ve</strong>üçüncü fıkralarda yer alan hususların değiştirilmesine olanak bırakmadığından,işçilerin sözleşme ile iş gü<strong>ve</strong>ncesini daha etkin koşullara bağlamasınıengelleyeceği, toplu iş sözleşmesi <strong>ve</strong> sözleşme özgürlüklerine ilişkinAnayasa’nın 53. <strong>ve</strong> 48. maddelerine, anılan hak <strong>ve</strong> özgürlükleri sınırlandırdığıiçin Anayasa’nın 13. maddesine <strong>ve</strong> bu nedenlerle Anayasa'nın 2.<strong>ve</strong> 11. maddelerine de aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesinebaşvurulmuş, Yüksek Mahkeme oyçokluğu ile <strong>ve</strong>rdiği kararıylaiptal isteminin reddine karar <strong>ve</strong>rmiştir. Karara göre, “…Sözleşme hürriyetineaykırı olduğu ileri sürülen kuralın, iş<strong>ve</strong>renler karşısında işçilerin zordurumundan yararlanılarak 21. maddede belirtilen haklarının sözleşmelerleortadan kaldırılmasının ya da daraltılmasının önlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.Bu anlamda işçi ile iş<strong>ve</strong>ren arasında hak <strong>ve</strong> yükümlülüklerkonusunda Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen ölçülere uygun bir dengeoluşturulduğu görüldüğünden kural, Anayasa'nın 13. <strong>ve</strong> 48. maddelerineaykırı değildir, iptal isteminin reddi gerekir. Osman Alifeyyaz Paksüt bugörüşe katılmamıştır. Kuralın Anayasa'nın 2., 11. <strong>ve</strong> 53. maddeleri ile ilgisigörülmemiştir.” 115 .Kararda da atıfta bulunulan Osman Alifeyyaz Paksüt’ün karşıoy yazısındaisabetli olarak, “…Anayasa'nın 48. maddesinde, sözleşme hürriyetinin sınırlandırılmasıiçin açık bir sebep gösterilmemiştir. Her ne kadar muhteremçoğunluk, 48. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen <strong>ve</strong> özel teşebbüslerin çalışmalarınailişkin tedbirlerin alınması amacıyla devlete <strong>ve</strong>rilen görevi, sözleşmehürriyetinin sınırlanmasına olanak <strong>ve</strong>ren bir neden gibi kabul etmişise de, bahse konu ikinci fıkranın bu şekilde anlaşılmasının temel hak <strong>ve</strong>özgürlüklerin korunması <strong>ve</strong> güçlendirilmesi amacına uymadığı düşüncesindeyim.Kaldı ki, Anayasa'nın 53. maddesinde düzenlenen toplu iş sözleşmesihakkı yönünden 48. maddedekine benzer, yorum yoluyla dahi sınırlamanedeni kabul edilebilecek herhangi bir kural mevcut değildir. İptali istenenkuralın amacının, İş Kanunu'nun 21. maddesinde öngörülen tazminatların114 Süzek, 566, 588; Aktay/Arıcı/Kaplan Senyen, 174; Şakar, 174-175; Taşkent (Eyrenci/Taşkent/Ulucan), 180; Güzel, İş Gü<strong>ve</strong>ncesi, 111, 116; Eyrenci, Yeni Düzenlenmeler,37; Ulucan, İş Gü<strong>ve</strong>ncesi, 84. Karş. Tuncay,İş Gü<strong>ve</strong>ncesi Yasası, 10; Soyer, Feshe KarşıKoruma, 61.115 AYM., 19.10.2005, E. 2003/66, K. 2005/72, RG., 24.11.2007, 26710.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!